va
Bildiğiniz iyi bir kepek şampuanı öneriniz var mı.¿ ne kullansam geçmiyor saçlarımı bi gün yıkamasam her yer kepek
Bildiğiniz iyi bir kepek şampuanı öneriniz var mı.¿ ne kullansam geçmiyor saçlarımı bi gün yıkamasam her yer kepek
0
head and sholduers clinical strenght işini görür. ama çok kullanma, kepek geçtikten sonra normal h&s kullanmaya başla.
0
muhtemelen seboreik dermatitin var. dermatoloğa gitmeye üşeniyorsan atak geçene kadar konazol kullan. eczanelerde satılır. 10tl falan. 2 hafta içinde geçmezse doktora git. şampuanı da 1 aydan fazla kullanma. sonra normal bir şampuana geç
0
Sebaroik dermatit olma ihtimali yüksek sarcophagus'un dediği gibi.
Ben de clinical strength i sormuştum doktora buradan görüp ama limon ferahlığı ya da badem özlüsü yeterli demişti. Bir aydır banyoda iki kere beş dakika kadar limon ferahlığını saçımda bekletiyorum, bayağı azaldı. Her gün yıkamaman gerekiyormuş ama. Medikal bir ürün olmadığı için de tavsiyede sorun görmüyorum.
Ben de clinical strength i sormuştum doktora buradan görüp ama limon ferahlığı ya da badem özlüsü yeterli demişti. Bir aydır banyoda iki kere beş dakika kadar limon ferahlığını saçımda bekletiyorum, bayağı azaldı. Her gün yıkamaman gerekiyormuş ama. Medikal bir ürün olmadığı için de tavsiyede sorun görmüyorum.
0
dedim dedim de kime dedim
master ne kadar alıcak şimdi?https://sonuc.kyk.gov.tr/KrediBurs/Home/KimlikDogrulama
master ne kadar alıcak şimdi?
sonuc.kyk.gov.tr
sonuc.kyk.gov.tr
0
nickalangeronimo
yani ne zaman tuhaf bir olay olsa ya da toplumun sağduyudan uzak davrandığı görülse birileri çıkıp "et yememekten", "e tabi protein alamıyor ki sadece karbonhidrat" vs diyerek ortaya atılıyor. bunun bir temeli var mı yoksa bunlar hep şehir efsanesi mi?
yani ne zaman tuhaf bir olay olsa ya da toplumun sağduyudan uzak davrandığı görülse birileri çıkıp "et yememekten", "e tabi protein alamıyor ki sadece karbonhidrat" vs diyerek ortaya atılıyor. bunun bir temeli var mı yoksa bunlar hep şehir efsanesi mi?
0
Protein vücudun tüm yapıtaşını oluşturuyor, yağlarla birlikte her hücren proteinle inşa ediliyor, protein yeterli miktarda alınmayınca tüm sistem yavaşlıyor ya da çökmeye başlıyor, buna ikame edecek bir başka madde yok. Karbonhidratsa sadece enerji veriyor, başka bir olayı yok, onun yerini tutabilecek maddeler var. Yani karbonhidrat yoksa ölmezsin ama protein yoksa (Bağışıklığın çökmesi vs. ) ölürsün. Kısaca böyleyken böyle.
0
Temeli var.
Edit: Protein eksikliği seratonin, dopamin, adını hatırlayamadığım diğer önemli hormonları olumsuz yönde etkiliyor.
Edit: Protein eksikliği seratonin, dopamin, adını hatırlayamadığım diğer önemli hormonları olumsuz yönde etkiliyor.
0
evet hücreler proteinle inşa ediliyor ama sinir hücreleri bir yaştan sonra yapılmıyor sonuçta. yani proteinsiz kalıp hasta filan olsak da zekaya etki etmesi beklenen bir şey mi?
0
Et demek sadece protein demek değil. Kırmızı et B12 vitamini açısından zengin. Bende B12 vitamini eksikliği var. Bu öyle saçma bir şey ki, ağzında aft çıkınca hayat kaliteni düşürüyor. Kimi insanda unutkanlığa yol açıp, kişiyi dağınık bir ruh haline sokuyor. Kimisinde yorgunluğa sebep oluyor. Sadece protein değil, vitamin ve mineral eksikliği bile çok ciddi sorunlara neden olabiliyor. Et besin olarak değerli olduğu için insanların her şeyi ete ve dolayısıyla proteinlere bağlaması son derece normal.
0
portakal
Foto sağda. yüksek çözünürlük: https://goo.gl/oQ6Byy
Foto sağda.
yüksek çözünürlük: goo.gl
yüksek çözünürlük: goo.gl
0
Bruce
paraya kıyıp aldığınız, oyun olmayan uygulamaları soruyorum. fotoğraf editörü olur, belge görüntüleme olur, utility olur; yeter ki para verip almış olsun, tutarı da önemli değil. ek olarak verdiğiniz paraya değip değmediğini, memnun kalıp kalmadığınızı da belirtirseniz sevinirim; teşekkürler.
paraya kıyıp aldığınız, oyun olmayan uygulamaları soruyorum. fotoğraf editörü olur, belge görüntüleme olur, utility olur; yeter ki para verip almış olsun, tutarı da önemli değil.
ek olarak verdiğiniz paraya değip değmediğini, memnun kalıp kalmadığınızı da belirtirseniz sevinirim; teşekkürler.
ek olarak verdiğiniz paraya değip değmediğini, memnun kalıp kalmadığınızı da belirtirseniz sevinirim; teşekkürler.
0
enlight - bence en başarılı fotoğraf edit programı
monument valley - güzel oyun
limbo - güzel oyun
monument valley - güzel oyun
limbo - güzel oyun
0
halen kullandıklarım : automate (tasker alternatifi), substratum black stock theme, eset mobile security.
artık kullanmadıklarım : Unlock (Gravity Screen - On/Off), Lux Auto Brightness
artık kullanmadıklarım : Unlock (Gravity Screen - On/Off), Lux Auto Brightness
0
Cam scanner a para verilir (edu uzantılı mailim olduğu için ücretsiz kullanıyorum)
recorder da iyi.
recorder da iyi.
0
Sygic navigasyon kuşlandığım süre boyunca kusursuzdu. Fransa ve almanya köylerinde bile muazzam nokta atışı yaptı. Yol dolu olunca alternatif güzergah ayarlıyor otomatik olarak. Radarları, hız sınırlarını söylüyor.
0
igo europe
igo north america
farklı şehirler için gpsmycity walking map uygulamaları
igo north america
farklı şehirler için gpsmycity walking map uygulamaları
0
camera+ - uzun pozlama için fakat yeterince denemedim.
nightcup pro - yıldız pozlama için fakat pek memnun kalmadım.
fm 17 - oyun masaüstü halini de satın aldım. (:
Quizup - oyun
enlight - foto edit için ama faydalı kullanamıyorum ve bu halime çok sinir oluyorum
nightcup pro - yıldız pozlama için fakat pek memnun kalmadım.
fm 17 - oyun masaüstü halini de satın aldım. (:
Quizup - oyun
enlight - foto edit için ama faydalı kullanamıyorum ve bu halime çok sinir oluyorum
0
Maçkolik
Acer ses kayıt
Swype klavye (ama şu an kullanmıyorum)
Package disabler programı
Wifi transfer pro
Acer ses kayıt
Swype klavye (ama şu an kullanmıyorum)
Package disabler programı
Wifi transfer pro
0
ios için puffin web browser.
veri tasarrfunu iyi kotarıyor, kendinden proxyli, flash oynatmaya imkan sağlıyor. hız ve fonksiyonellik de safariden daha iyi. kesinlikle parasına değer.
veri tasarrfunu iyi kotarıyor, kendinden proxyli, flash oynatmaya imkan sağlıyor. hız ve fonksiyonellik de safariden daha iyi. kesinlikle parasına değer.
0
nickalangeronimo
geçenlerde denk gelmiştim tvde ama ismini hatırlayamıyorum.bir yazar ya da gazeteci tarzı birisi aşık olup bir kadının peşine düşüyor. olayı kadının düğününe kadar gidip damadı bırakmasını isteyecek seviyeye getiriyor. kadın da galiba öğretmendi.
geçenlerde denk gelmiştim tvde ama ismini hatırlayamıyorum.
bir yazar ya da gazeteci tarzı birisi aşık olup bir kadının peşine düşüyor. olayı kadının düğününe kadar gidip damadı bırakmasını isteyecek seviyeye getiriyor. kadın da galiba öğretmendi.
bir yazar ya da gazeteci tarzı birisi aşık olup bir kadının peşine düşüyor. olayı kadının düğününe kadar gidip damadı bırakmasını isteyecek seviyeye getiriyor. kadın da galiba öğretmendi.
0
diffarentiationation
müzikli şarkı söylemeli film hiç izlememiştim, iğrenç olur falan diyordum ama bu filme bayıldım ya. tekrar tekrar şarkı söylenen bölümleri izliyorum. son yıllarda izlediğim en iyi film. her şeyiyle kusursuz. 2 saat boyunca bir masalı yaşadım sanki. berbat hayatımdan koptum gittim.böyle hikayenin şar
müzikli şarkı söylemeli film hiç izlememiştim, iğrenç olur falan diyordum ama bu filme bayıldım ya. tekrar tekrar şarkı söylenen bölümleri izliyorum. son yıllarda izlediğim en iyi film. her şeyiyle kusursuz. 2 saat boyunca bir masalı yaşadım sanki. berbat hayatımdan koptum gittim.
böyle hikayenin şarkı türküyle anlatıldığı filmler biliyor musunuz?
böyle hikayenin şarkı türküyle anlatıldığı filmler biliyor musunuz?
0
Muzikal olarak aratirsan bulursun:)
Grease var, mamma mia var, la la land aklima ilk gelenler.
Grease var, mamma mia var, la la land aklima ilk gelenler.
0
Konusu tam olarak benzemese de masalsi olmasi bakimindan 4 masalı başarılı şekilde harmanlayan into the woods filmi var.
0
Grease +111
Footloose
West Side Story
Funny Girl
Singin' in the Rain
Tangled (Müzikal animasyon, Rapunzel hikâyesi)
Annie
Edit: Hatta şu liste www.imdb.com
Footloose
West Side Story
Funny Girl
Singin' in the Rain
Tangled (Müzikal animasyon, Rapunzel hikâyesi)
Annie
Edit: Hatta şu liste www.imdb.com
0
nickalangeronimo
abisi kendisiyle geçirdiği tekne kazasında ölüyordu, o da kendini suçluyordu. annesi ilgisiz ve boğucu, babası ise duyarsız ve saf idi. çocuğun hayata tutunma sürecini anlatıyordu. sanıyorum 20-30 yılı vardır. hatırlayan olursa ne güzel olur.
abisi kendisiyle geçirdiği tekne kazasında ölüyordu, o da kendini suçluyordu. annesi ilgisiz ve boğucu, babası ise duyarsız ve saf idi. çocuğun hayata tutunma sürecini anlatıyordu. sanıyorum 20-30 yılı vardır. hatırlayan olursa ne güzel olur.
0
artcilly
https://postimg.org/image/aoric8itz/Teşekkür ederim
0
Mehmet Ersoz
MerhabaBu tavuklar her yumurtladıkları yumurtaya kuluckA yatar mı?Yatmaz ise yumurtaya ne olur?Saygılar
Merhaba
Bu tavuklar her yumurtladıkları yumurtaya kuluckA yatar mı?
Yatmaz ise yumurtaya ne olur?
Saygılar
Bu tavuklar her yumurtladıkları yumurtaya kuluckA yatar mı?
Yatmaz ise yumurtaya ne olur?
Saygılar
0
Her yumurtaya o umutla oturuyor ama horozun döllediği yumurtadan civciv çıkıyor, diğerlerini biz yiyoruz.
0
Normalde tavuklar her gun yumurtlamaz ama üretim icin hergün altindan yumurtasi alinan tavuklar doğal üreme ic güdüsü ile yumurta yaparlar tekrardan,horozla çiftleştikleri zamanda kuluçkaya yatiyorlar.
0
Hayır öyle değil. Horozla tavuk hemen her gün çiftleşir ve tavuk yumurtlar. Ama yumurtaya yatmaz. Yumurtaya yatması için gurk olması gerekir. Gurk demek tavuğun yumurtaya yatıp artık kalkmadığı yumurtayı ısıtıp yavru çıkardığı özel dönemdir.
Gurk olan gurk dönemine giren tavuğun altına önceden biriktirilen yumurtalar konabilir. Sadece kendi yumurtası olması gerekmez.
Gurk olan gurk dönemine giren tavuğun altına önceden biriktirilen yumurtalar konabilir. Sadece kendi yumurtası olması gerekmez.
0
Peki gurk olmadan yumurta yapması anlamsız degil mi? Neden bosa harciyor vucudunu horozla cirtlesmesine ragmen?
0
Yaninda hic horoz olmasa bile yumurta yapiyor tavuklar.gurk donemide genelde bahar aylarina denk gelir normal surecte
0
her tavuğun kendi yumurtlama periyodu var. 1 gün, 2 gün ya da birkaç gün gibi. bu bakımdan tavukların yumurtlama süreci de kadınların adet sürecine benzerlik gösteriyor. sonuçta kadınlar da yumurtalarını atıyor adetle. cinsel anlamda sürekli aktif kalmanın karşılığı bu sürekli boşa enerji ve besin harcaması. sürekli aktifliğin faydasını ise bilemem, hele de civcivler bu kadar korunmazsızken.
0
mallemuck
Mülksüzler'i henüz bitirdim fakat pek beğenmedim. Tatmin etmedi diyelim. Yerdeniz serisini okursam aynı şey başıma gelir mi? Dil, anlatım vs. benzer mi? Biliyorum sonuçta iki farklı kitap ama yine sorayım dedim. Teşekkürler.
Mülksüzler'i henüz bitirdim fakat pek beğenmedim. Tatmin etmedi diyelim. Yerdeniz serisini okursam aynı şey başıma gelir mi? Dil, anlatım vs. benzer mi? Biliyorum sonuçta iki farklı kitap ama yine sorayım dedim. Teşekkürler.
0
dili, akıcılığı aynı. ama yerdeniz serisi daha psikolojik bir anlatıma sahip. ikisinde de karakteri, duygularını ve gelişimini yansıtmak var ama mülksüzler'deki çok yoğun felsefe, yerdeniz'de azalan yerini karakterlere bırakıyor.
macera kitabı değiller, her kitapta bir iki önemli olay oluyor. ama kitaplar arası zamanda ise daha fazlasının olduğundan bahsedilip geçiliyor. mülksüzler'deki gibi aynı olaylar ve gelişimi. bu yüzden, felsefesini beğenmediysen şansını ilk kitapla deneyebilirsin ama üslubu beğenmediysen büyük ihtimalle bunu da beğenmezsin.
macera kitabı değiller, her kitapta bir iki önemli olay oluyor. ama kitaplar arası zamanda ise daha fazlasının olduğundan bahsedilip geçiliyor. mülksüzler'deki gibi aynı olaylar ve gelişimi. bu yüzden, felsefesini beğenmediysen şansını ilk kitapla deneyebilirsin ama üslubu beğenmediysen büyük ihtimalle bunu da beğenmezsin.
0
masmeleddin erdogan
3 tane excell dosyasını tek dosya ama farklı çalışma sayfası olarak birleştirmek istiyorum. nasıl birleştiririm?not: bir dosyada yeni çalışma sayfası açıp diğer dosyadan kopyala yapıştır yapınca içerik değişiyor. içerik aynı şekilde kalsın istiyorum.
3 tane excell dosyasını tek dosya ama farklı çalışma sayfası olarak birleştirmek istiyorum. nasıl birleştiririm?
not: bir dosyada yeni çalışma sayfası açıp diğer dosyadan kopyala yapıştır yapınca içerik değişiyor. içerik aynı şekilde kalsın istiyorum.
not: bir dosyada yeni çalışma sayfası açıp diğer dosyadan kopyala yapıştır yapınca içerik değişiyor. içerik aynı şekilde kalsın istiyorum.
0
dosyada resimler olduğu için özel yapıştırma yaparken resimlerin boyutları filan değişiyor maalesef.
0
ben biliyorum ben biliyorum çekilin :)
Birleştireceğin dosyalar açık olsun.
-ikinci sayfada olmasını istediğin dosyaya git.
-En altta sayfa 1-sayfa 2 gibi yazan sekmelerin üstüne sağ tıkla taşı veya kopyala de
-orda kitap seçeneğinden birleştirmek istediğin dosya adını seç,
-sonraki sayfa yazan kısımdan da sona taşıyı seç
-kopya oluştur kısmına tik at ve tamam de.
aynı işlemleri 3. dosya içinde yap,İşlem tamam bu durumda ilk dosyan değişir taşıdıkların aynı kalır.Üçü de aynı kalsın, yeni bi kitap oluşturayım dersen en başta boş dosya açıp üçünü de ona taşıyabilirsin. saygılar
Birleştireceğin dosyalar açık olsun.
-ikinci sayfada olmasını istediğin dosyaya git.
-En altta sayfa 1-sayfa 2 gibi yazan sekmelerin üstüne sağ tıkla taşı veya kopyala de
-orda kitap seçeneğinden birleştirmek istediğin dosya adını seç,
-sonraki sayfa yazan kısımdan da sona taşıyı seç
-kopya oluştur kısmına tik at ve tamam de.
aynı işlemleri 3. dosya içinde yap,İşlem tamam bu durumda ilk dosyan değişir taşıdıkların aynı kalır.Üçü de aynı kalsın, yeni bi kitap oluşturayım dersen en başta boş dosya açıp üçünü de ona taşıyabilirsin. saygılar
0
dosyaları aynı anda açın. çalışma sayfasını, isminin üzerinden tutup eklemek istediğiniz dosyadaki sayfaların yanına bırakın.
0
gneral
selam excel in guruları, günaydınlar :))şimdi enerjik bir cumartesi sabahından merhaba demekle birlikte şöyle bir soru sormak istiyorum;formülüm bu; abudik gubidik bir fiyatı 24.99 tl gibi bir fiyata çeviriyor;=YUVARLA(G2;0.5)-0.01ama arada öyle fiyatlar geliyor ki,130.99 gibi, 131.99 gibi,135.99 gi
selam excel in guruları, günaydınlar :))
şimdi enerjik bir cumartesi sabahından merhaba demekle birlikte şöyle bir soru sormak istiyorum;
formülüm bu; abudik gubidik bir fiyatı 24.99 tl gibi bir fiyata çeviriyor;
=YUVARLA(G2;0.5)-0.01
ama arada öyle fiyatlar geliyor ki,
130.99 gibi,
131.99 gibi,
135.99 gibi,
138.99 gibi.
bunları da bir üst kaleme yuvarlatmak mümkün mü acaba? yani noktadan öncesi 0 1 5 8 olanları üste yuvarlatsın. mümkün mü?
yukarıyuvarla yaptım da onda da olmadı.
şimdi enerjik bir cumartesi sabahından merhaba demekle birlikte şöyle bir soru sormak istiyorum;
formülüm bu; abudik gubidik bir fiyatı 24.99 tl gibi bir fiyata çeviriyor;
=YUVARLA(G2;0.5)-0.01
ama arada öyle fiyatlar geliyor ki,
130.99 gibi,
131.99 gibi,
135.99 gibi,
138.99 gibi.
bunları da bir üst kaleme yuvarlatmak mümkün mü acaba? yani noktadan öncesi 0 1 5 8 olanları üste yuvarlatsın. mümkün mü?
yukarıyuvarla yaptım da onda da olmadı.
0
Immm, yok ben yanlış anlattım,
Noktadan öncesi şu rakam olanları;
0 1 5 8
...
0 ve 1 hariç bir arttırarak, 0 ve 1 i de 2 arttırarak yapsın.
2 3 6 9 yapsın.
Misal rakamımız formülle 30.99 çıktı, bunu 32.99 yapsın.
Anlatabilmişimdir inşallah :)
Noktadan öncesi şu rakam olanları;
0 1 5 8
...
0 ve 1 hariç bir arttırarak, 0 ve 1 i de 2 arttırarak yapsın.
2 3 6 9 yapsın.
Misal rakamımız formülle 30.99 çıktı, bunu 32.99 yapsın.
Anlatabilmişimdir inşallah :)
0
begin again
Bizi düşündüğü için olmadığı kesin. Öyle olsa eğitim, sağlık ücretsiz olurdu. Sanırım para akışına ihtiyacı var gibi geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bizi düşündüğü için olmadığı kesin. Öyle olsa eğitim, sağlık ücretsiz olurdu. Sanırım para akışına ihtiyacı var gibi geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
para gelsin sıcak para her zaman iyidir. ödeme zamanı gelince kim öle kim kala.
0
Bes, gss, kıdem tazminatının fona devredilmesi, memurların iş güvencesinin kaldırılması hepsi hükümetin ekonomiyi düzeltmek için son gayretleri ve halk için kayıptır.
0
tasarruf eksikliği yüzünden demişti devlet en başta. tüik hesaplama yöntemi değiştirince çok tasarruf yaptığımız ortaya çıktı ama zorunlu bes yerinde duruyor:)
geçen gün bir soru sormuştum duyuruya, kamu bankalarının faizlerinin özellerden fazla olması konusunu. oradan bu fikirleri edindim. şu anda devletin kesinlikle bir para ihtiyacı var, anlamsızca destek yağdırıyor ve kredisi, afları, vergi kolaylıkları hiç bitmiyor. dahası kıdem fonu, varlık fonu, işsizlik fonu, bes fonları gibi bir fon sevdası da var.
kısacası küçük amerika olmaya çalışırken karşımıza çıkan sorunları sosyal devletle çözmeye çalışmak hem çelişkili hem de epey maliyetli. bu durumda da yeni-ek-fazla vergi alternatifi olarak bes, her bir birey için 56 yaşa kadar uzanan uzunca bir sürede devlete iyi para bırakacak güzel bir yöntem. para bırakır derken yağmalanmasından değil, bilinçsiz yapılırsa eriyeceğinden bahsediyorum, yoksa gönüllü bir hesabım var zaten.
geçen gün bir soru sormuştum duyuruya, kamu bankalarının faizlerinin özellerden fazla olması konusunu. oradan bu fikirleri edindim. şu anda devletin kesinlikle bir para ihtiyacı var, anlamsızca destek yağdırıyor ve kredisi, afları, vergi kolaylıkları hiç bitmiyor. dahası kıdem fonu, varlık fonu, işsizlik fonu, bes fonları gibi bir fon sevdası da var.
kısacası küçük amerika olmaya çalışırken karşımıza çıkan sorunları sosyal devletle çözmeye çalışmak hem çelişkili hem de epey maliyetli. bu durumda da yeni-ek-fazla vergi alternatifi olarak bes, her bir birey için 56 yaşa kadar uzanan uzunca bir sürede devlete iyi para bırakacak güzel bir yöntem. para bırakır derken yağmalanmasından değil, bilinçsiz yapılırsa eriyeceğinden bahsediyorum, yoksa gönüllü bir hesabım var zaten.
0
mete kudur
Anladığımız kadarıyla Halit Ayarcı olayın temel mimarı, hayrı irdal iseinançsız birisi ve çok doğrucu davut. neden halit ayarcı hayri irdal'ı seçiyor ?
Anladığımız kadarıyla Halit Ayarcı olayın temel mimarı, hayrı irdal iseinançsız birisi ve çok doğrucu davut. neden halit ayarcı hayri irdal'ı seçiyor ?
0
Enstitü fikri Halit Ayarcı'dan geliyor ama bunun için ortamı hazırlayan kişi Hayri İrdal. Olaylara inançsızlığı olabilir ama pazarlamada ve diğer bir sürü konuda (yanlış hatırlamıyorsam saat bankası, sloganlar bulma, bina tasarımı, personel eğitimi gibi konularda) onun yardımına muhtaç.
Bir nevi Halit Ayarcı olayın kurgulayıcısı, Hayri İrdal ise olayın ta kendisi. Sistemci açıdan dinamik-model, Tanpınar bakışı ile ise yürüyüş-mekan diyebiliriz sanırım.
Bir nevi Halit Ayarcı olayın kurgulayıcısı, Hayri İrdal ise olayın ta kendisi. Sistemci açıdan dinamik-model, Tanpınar bakışı ile ise yürüyüş-mekan diyebiliriz sanırım.
0
Çünkü tamamıyla batıya ait olan Halit Ayarcı'nın doğudaki izdüşümü Hayri İrdal. Alter ego gibi, bir saatte farklı yönlere bakıp doğru zamanı gösteren akrep ve yelkovan gibi.
"Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...Bu da gösterir ki zaman ve mekan, insanla mevcuttur."
Tanpınar çok gzel adamsın, özleniyosn karşim :))
"Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...Bu da gösterir ki zaman ve mekan, insanla mevcuttur."
Tanpınar çok gzel adamsın, özleniyosn karşim :))
0
Halit Ayarci fikri Hayri Irdal'i tanidiktan sonra olusturuyor bence. Yani Hayri Irdal'i gordukten sonra, onun ustune insa ediyor. Secimden cok ona yardim etme istegi var gibi geliyor bana. Kahvedeki bulusmalarinda Hayri Irdal maddi olarak cok cok zor durumda, hatta oraya Doktor Ramiz'den borc almak icin gidiyor. Saatcideki olaydan sonra Halit Ayarci, Hayri Irdal icin is icad ediyor.
0
for day to break
ve hiç kimse haptan memnun değil, herkesin bir yeri ağrıyor, diyalize giren bir sürü tanıdığım var. bu tüm dünyada mı böyle ki acaba?
ve hiç kimse haptan memnun değil, herkesin bir yeri ağrıyor, diyalize giren bir sürü tanıdığım var. bu tüm dünyada mı böyle ki acaba?
0
cunku hastaneye ve ilaca ulasim olmasi gerektiginden daha kolay ulkede. ciddi hastaligi olmayanlar sisteme asiri yuklenmis ve asiri sekilde gereksiz ilac aliyorlar, bu nedenle gercekten doktora ve hastaneye ihtiyac duyanlar ne randevu ne de tedavi olmaya Zaman bulamiyor.
bunun yaninda siyasi Propaganda araci olarak da bu durum kullaniliyor. gripseniz, azicik beliniz agriyorsa vs vs Doktor Doktor gezebilirsiniz, cok az para odersiniz, cebinizden pek para cikmaz ama ciddi bir hastaliginiz varsa, ameliyat olmaniz ya da pahali bir ilac almaniz gerekiyorsa ya Devlet odemez ya o ameliyati yapan Doktor ozeldedir, ya devlette yer yoktur vs vs ulasamazsiniz gerekli hizmete veya cok para odemeniz gerekir.
bunun adina saglikta donusum diyoruz iste. aslinda hastaneye ihtiyaci olmayan Saglam cogunluk Doktor ve ilac begenmiyor, kiymik batmasi nedeniyle 15 doktora gorunebiliyor, cok mutlu, gercek hasta azinlik parasizlik ve doktorsuzluktan ölüyor.
almanyada Boyle degil. saglik vb Hayati konular siyasi Propaganda amaciyla kullanilmadigindan herkes tam ideal olmasa da daha esit sartlarda ihtiyac duydugu Kadar saglik hizmetine ulasabiliyor.
bunun yaninda siyasi Propaganda araci olarak da bu durum kullaniliyor. gripseniz, azicik beliniz agriyorsa vs vs Doktor Doktor gezebilirsiniz, cok az para odersiniz, cebinizden pek para cikmaz ama ciddi bir hastaliginiz varsa, ameliyat olmaniz ya da pahali bir ilac almaniz gerekiyorsa ya Devlet odemez ya o ameliyati yapan Doktor ozeldedir, ya devlette yer yoktur vs vs ulasamazsiniz gerekli hizmete veya cok para odemeniz gerekir.
bunun adina saglikta donusum diyoruz iste. aslinda hastaneye ihtiyaci olmayan Saglam cogunluk Doktor ve ilac begenmiyor, kiymik batmasi nedeniyle 15 doktora gorunebiliyor, cok mutlu, gercek hasta azinlik parasizlik ve doktorsuzluktan ölüyor.
almanyada Boyle degil. saglik vb Hayati konular siyasi Propaganda amaciyla kullanilmadigindan herkes tam ideal olmasa da daha esit sartlarda ihtiyac duydugu Kadar saglik hizmetine ulasabiliyor.
0
fayfim'in dediklerinin yanı sıra, insanlar mutsuz.
aile ilişkileri çok karmaşık.
evlilikler iyi gitmiyor.
çoğu insanın maddi sorunları var.
gelecek kaygısı yaşanıyor.
bunların hepsi sağlık sorunu nedeni.
bir de şu var, yazmayı unutmuşum.
insanlar hasta olmaktan bir anlamda hoşlanıyorlar.
şimdi "ben isteyerek mi kanser oldum?" diyenler çıkmasın, onu demek istemiyorum.
ama bir anlamda, bilinçaltı düzeyde bütün hastalıklar "beni görün, beni sevin, benimle ilgilenin" demek.
kendilerini o hastalıklarla özdeşleştirir birçoğu.
"kanserimin bilmemnesi", "sedefimin şusu/busu" ya da sürekli "ben şeker hastası olduğum için..." tarzı konuşmalar, psikolojik tutunma içerir mesela.
yani o hastalıkla özel olmak, normalde göremediği ilgiyi o hastalık nedeniyle görmeye çalışmak çok tipik şeyler.
insanlara, "ay dur şimdi x'in midesinde bilmemne vardır, o bunu yiyemez, o yüzden şunu yapalım" dedirtmek, özel hissettirir.
bilinç üstünde herkes hastalıktan korkar ve sevmez, ama bilinçaltında mekanizma böyle işliyor.
bu da faktörlerden biri.
aile ilişkileri çok karmaşık.
evlilikler iyi gitmiyor.
çoğu insanın maddi sorunları var.
gelecek kaygısı yaşanıyor.
bunların hepsi sağlık sorunu nedeni.
bir de şu var, yazmayı unutmuşum.
insanlar hasta olmaktan bir anlamda hoşlanıyorlar.
şimdi "ben isteyerek mi kanser oldum?" diyenler çıkmasın, onu demek istemiyorum.
ama bir anlamda, bilinçaltı düzeyde bütün hastalıklar "beni görün, beni sevin, benimle ilgilenin" demek.
kendilerini o hastalıklarla özdeşleştirir birçoğu.
"kanserimin bilmemnesi", "sedefimin şusu/busu" ya da sürekli "ben şeker hastası olduğum için..." tarzı konuşmalar, psikolojik tutunma içerir mesela.
yani o hastalıkla özel olmak, normalde göremediği ilgiyi o hastalık nedeniyle görmeye çalışmak çok tipik şeyler.
insanlara, "ay dur şimdi x'in midesinde bilmemne vardır, o bunu yiyemez, o yüzden şunu yapalım" dedirtmek, özel hissettirir.
bilinç üstünde herkes hastalıktan korkar ve sevmez, ama bilinçaltında mekanizma böyle işliyor.
bu da faktörlerden biri.
0
eksisozluk.com
bu başlıkta ingiltere ve amerika örneği çok güzel anlatılmış. buraya bir bakmak isteyebilirsin.
bu başlıkta ingiltere ve amerika örneği çok güzel anlatılmış. buraya bir bakmak isteyebilirsin.
0
sayıyorum yaz:
* somut nedenler
1) dengesiz - kötü beslenme
2) hormonlu ve katkılı gıdalar
3) besleyici yiyeceklerin pahalı olması (et vs makarna)
4) hava kirliliği (kömür kullanımı + betonlaşma ile arttı)
5) hareketsizlik - spor yapmama
6) 3 milyon civarı suriyeli
7) hastane/doktor/ekipman sayısının yetersizliği
* psikolojik nedenler:
1) stres: politik kutuplaşma kaynaklı
2) stres: işsizlik gelecek korkusu kaynaklı
3) stres: evet düzgün sevişip tatmin olamama
4) stres: terör korkusu
5) sıkıldım yazamıycam şimdi
* somut nedenler
1) dengesiz - kötü beslenme
2) hormonlu ve katkılı gıdalar
3) besleyici yiyeceklerin pahalı olması (et vs makarna)
4) hava kirliliği (kömür kullanımı + betonlaşma ile arttı)
5) hareketsizlik - spor yapmama
6) 3 milyon civarı suriyeli
7) hastane/doktor/ekipman sayısının yetersizliği
* psikolojik nedenler:
1) stres: politik kutuplaşma kaynaklı
2) stres: işsizlik gelecek korkusu kaynaklı
3) stres: evet düzgün sevişip tatmin olamama
4) stres: terör korkusu
5) sıkıldım yazamıycam şimdi
0
sanat guresi
lise 1'den son sınıfa dek tüm kademeden öğrencilerin yarışacağı bir bilgi yarışmasında sorulabilecek bir genel kültür sorusu için öneri istiyorum sizden. örneğin bir diğer sorumuzun cevabı aziz sancar olacak.
lise 1'den son sınıfa dek tüm kademeden öğrencilerin yarışacağı bir bilgi yarışmasında sorulabilecek bir genel kültür sorusu için öneri istiyorum sizden. örneğin bir diğer sorumuzun cevabı aziz sancar olacak.
0
coğrafya için ayrı bir kategorimiz olacak. daha "genel" kültür odaklı sorular bekliyorum. bu arada fas'ın başkenti nereydi harbi? rabat mı?
0
geçen senelerdeki yarışmalarda selvi boylum, al yazmalım'ı, ilçemizin eski adını, müzeyyen senar'ı sormuştuk.
0
bence başkent sormayın.
yurttan ve dünyadan gündemle alakalı sorular sorun.
siyasi değil ama tarihi önemi olacak sorular.
yani beş on sene sonra kıymete binecek olan gelişmeler hakkında...
bilimsel gelişmeler, devletler arası krizler, önemli oylamalar veya bu gibi konularda kullanılan teknik terimlerin anlamları.
genel kültür tamam geneldir, geçerdir ama başkent kadar gereksiz ve önemsiz olmamalı. başkentleri bilmese de olur ama mesela bugün içinde yaşadığı bölgede olup biten tarihi olayların neden ve nasıllarını bilmezse olmaz. dar alanlarda basit sorular sorun. lise öğrencisi aptal değil, internet elinin altında, her gün her bilgiye ulaşım imkanına sahip.
mesela futbolu hepsi bilir ama olimpiyatları izlemezler.
sorsanız hepsi siyasetçidir ama normlar hiyerarşisini sayamazlar.
ülkemizdeki yüksek yargı organlarını bilmesi gereken öğrencilere allah aşkına elin ülkesinin başkentini sormak nedir?
geçen televizyonda gösterdi, insanlar parlamentonun anlamını bilmiyor.
mesela soğuk savaş'ı sorun.
hindistan'ın nano uydularını sorun.
genetik sorusu sorun.
orada sorduğunuz bir soru birilerinde merak uyandırır belki. açıp okurlar, daha çok öğrenirler.
varsın kazanmasın kimse, bilemezlerse bilemesinler. açıp öğrenirler belki.
yurttan ve dünyadan gündemle alakalı sorular sorun.
siyasi değil ama tarihi önemi olacak sorular.
yani beş on sene sonra kıymete binecek olan gelişmeler hakkında...
bilimsel gelişmeler, devletler arası krizler, önemli oylamalar veya bu gibi konularda kullanılan teknik terimlerin anlamları.
genel kültür tamam geneldir, geçerdir ama başkent kadar gereksiz ve önemsiz olmamalı. başkentleri bilmese de olur ama mesela bugün içinde yaşadığı bölgede olup biten tarihi olayların neden ve nasıllarını bilmezse olmaz. dar alanlarda basit sorular sorun. lise öğrencisi aptal değil, internet elinin altında, her gün her bilgiye ulaşım imkanına sahip.
mesela futbolu hepsi bilir ama olimpiyatları izlemezler.
sorsanız hepsi siyasetçidir ama normlar hiyerarşisini sayamazlar.
ülkemizdeki yüksek yargı organlarını bilmesi gereken öğrencilere allah aşkına elin ülkesinin başkentini sormak nedir?
geçen televizyonda gösterdi, insanlar parlamentonun anlamını bilmiyor.
mesela soğuk savaş'ı sorun.
hindistan'ın nano uydularını sorun.
genetik sorusu sorun.
orada sorduğunuz bir soru birilerinde merak uyandırır belki. açıp okurlar, daha çok öğrenirler.
varsın kazanmasın kimse, bilemezlerse bilemesinler. açıp öğrenirler belki.
0
@attirmayin, yok başkent sormayacağım. evet, güncel meselelerden sormayı planlıyorum ben de.
türkiye'de klonlanan ilk koyunun adı sorusu gördüm az önce bir yerde. gayet hoşuma gitti ama bizim okuldan kimsenin yapabileceğini sanmıyorum.
türkiye'de klonlanan ilk koyunun adı sorusu gördüm az önce bir yerde. gayet hoşuma gitti ama bizim okuldan kimsenin yapabileceğini sanmıyorum.
0
saatleri ayarlama enstitüsü ve mahur bestenin yazarı kimdir?
van başkentli anadolu demir çağ uygarlığı hangisidir?
ispanya'dan kovulup osmanlı'ya gelen yahudilere verilen isim nedir?
45 yaşında bulgaristan'a kaçarken öldürülen toplumcu-gerçekçi yazar kimdir?
selimiye kışlasının bir kulesi kimin anısına müzeleştirilmiştir?
ismini timur'un komutanından alan havaalanımız hangisidir?
gibi sorular olabilir bence.
van başkentli anadolu demir çağ uygarlığı hangisidir?
ispanya'dan kovulup osmanlı'ya gelen yahudilere verilen isim nedir?
45 yaşında bulgaristan'a kaçarken öldürülen toplumcu-gerçekçi yazar kimdir?
selimiye kışlasının bir kulesi kimin anısına müzeleştirilmiştir?
ismini timur'un komutanından alan havaalanımız hangisidir?
gibi sorular olabilir bence.
0
senin nickin güzel mesela
sanat güneşi lakaplı sanatçımız kimdir?
yeni nesil pek bilmez.
aklıma geldikçe yazıcam.
sanat güneşi lakaplı sanatçımız kimdir?
yeni nesil pek bilmez.
aklıma geldikçe yazıcam.
0
Çekya'yı sorun. Bu yıl adını değiştiren Avrupa ülkesi şeklinde sorabilirsiniz.
0
Rosetta, philae, 67p'yi de sorabilirsiniz bence. Kuyruklu yıldız sondası güzel ve ilginç bir konu olur. Güncel sayılır hem de.
0
kolay soru olabilir ama uzaya giden ilk insan sorusu olabilir. yuri gagarin. -neil armstrong diye atlayan çıkar-
atatürk ün nüfusa kayıtlı olduğu il : gaziantep -genelde samsun diye sallarlar-
an itibariyle dünyanın en değerli para birimi -kuveyt dinarı-
amerika'nın nüfusu en yüksek eyaleti: california
tarihin bilinen en eski yazılı destanı: gılgamış destanı
türklerin müslümanlığa geçmesine öncü olan savaş: talas savaşı
atatürk ün nüfusa kayıtlı olduğu il : gaziantep -genelde samsun diye sallarlar-
an itibariyle dünyanın en değerli para birimi -kuveyt dinarı-
amerika'nın nüfusu en yüksek eyaleti: california
tarihin bilinen en eski yazılı destanı: gılgamış destanı
türklerin müslümanlığa geçmesine öncü olan savaş: talas savaşı
0
ansiklopedik bilgiler sormayın, edindikleri bilgileri sorgulayıp anlayıp yorumlama kabiliyetlerini geliştirmelerine kapı açacak sorular sorun n'olursunuz.
@attırmayın makedonunun kafasını'ya ek olarak içinde çalışacakları 4. sanayi devrimi hakkında, 3d yazıcılar, semantik web hakkında olabilir.
tarih dersinde öğrendikleri olayları birbiriyle ilişkilendirme soruları olabilir. mesela bir izmir'li olarak tariş'in kuruluşu geldi aklıma. biliyorsunuz ülkenin geleceğini doğru raya oturtacak çok önemli ve çok doğru hamlelerden biriydi. ziyan edildi. bu gibi kendi tarihlerine doğru bakmayı, dünyayla bütün olarak değerlendirebilmeyi öğretecek türden sorular güzel olur kanımca.
kısaca tariş;
tariş 101 yıl önce kuruldu. aydın - germencik havalesinde 1910'lu yılların başlarında tekeller ve tefecilere karşı üreticinin birleşerek sesini duyurabilme çabaları başlamış kooperatifler oluşmuştu. sonra bunlar 1915 yılında tarım bankası ve iş bankası desteğiyle birleştiler.
incir ve üzüm üreticisinin tekelci ve tefecilere karşı direnmeye başladıkları yıllarda dünyanın bir yerinde titanic batıyor, trablusgarp ve balkanlar'da savaşlar oluyor, dünyanın öbür ucunda çin devrim yapıp cumhuriyete geçiyor, anzak orduları çanakkale'yi zorluyordu.
@attırmayın makedonunun kafasını'ya ek olarak içinde çalışacakları 4. sanayi devrimi hakkında, 3d yazıcılar, semantik web hakkında olabilir.
tarih dersinde öğrendikleri olayları birbiriyle ilişkilendirme soruları olabilir. mesela bir izmir'li olarak tariş'in kuruluşu geldi aklıma. biliyorsunuz ülkenin geleceğini doğru raya oturtacak çok önemli ve çok doğru hamlelerden biriydi. ziyan edildi. bu gibi kendi tarihlerine doğru bakmayı, dünyayla bütün olarak değerlendirebilmeyi öğretecek türden sorular güzel olur kanımca.
kısaca tariş;
tariş 101 yıl önce kuruldu. aydın - germencik havalesinde 1910'lu yılların başlarında tekeller ve tefecilere karşı üreticinin birleşerek sesini duyurabilme çabaları başlamış kooperatifler oluşmuştu. sonra bunlar 1915 yılında tarım bankası ve iş bankası desteğiyle birleştiler.
incir ve üzüm üreticisinin tekelci ve tefecilere karşı direnmeye başladıkları yıllarda dünyanın bir yerinde titanic batıyor, trablusgarp ve balkanlar'da savaşlar oluyor, dünyanın öbür ucunda çin devrim yapıp cumhuriyete geçiyor, anzak orduları çanakkale'yi zorluyordu.
0
başkent bence de sormayın da başkentlere önemsiz demeyin yahu bence coğrafya müfredatına alınması gerekecek kadar önemli bir konu belli başlı ülkelerin başkentleri. ha bu arada fas'ın başkenti rabat ama kazablanca diye atlayan çıkmaz bence çünkü eski nesil biliyor kazablankayı yeni nesilden ha bunu duydum kesin bu başkent diyen az olur.
göbeklitepe ile ilgili soru sorabilirsiniz bence. dünyada çok incelenen ama maalesef türkiyede yeterli ilgiyi göremeyen bir yer. dünya tarihini baştan yazmış bir alan sonuçta. hangi şehirde diye de sorabilirsiniz belki cevap: şanlıurfa
göbeklitepe ile ilgili soru sorabilirsiniz bence. dünyada çok incelenen ama maalesef türkiyede yeterli ilgiyi göremeyen bir yer. dünya tarihini baştan yazmış bir alan sonuçta. hangi şehirde diye de sorabilirsiniz belki cevap: şanlıurfa
0
lampetia
Sosyal bilimciler nasıl öğreniyor bunları? Yüksek lisansta bile gösterilmiyor bildiğim kadarıyla.Sıfırdan başlayarak öğrenmek ve iyi bi şekilde kullanabilmek mümkün mü sizce?ne kadar zaman ayırmak gerekir?
Sosyal bilimciler nasıl öğreniyor bunları? Yüksek lisansta bile gösterilmiyor bildiğim kadarıyla.Sıfırdan başlayarak öğrenmek ve iyi bi şekilde kullanabilmek mümkün mü sizce?ne kadar zaman ayırmak gerekir?
0
Sosyal bilimciler nasıl öğreniyor bunları?
-internette herhangi bir lisans derecesi olmayan kisinin bile anlayabilecegi kaynaklar mevcut. (ingilizce bilen biri icin diyelim)
Yüksek lisansta bile gösterilmiyor bildiğim kadarıyla
- hangi yuksek lisansta? bildigim gosterilen bolumlar var.
Sıfırdan başlayarak öğrenmek ve iyi bi şekilde kullanabilmek mümkün mü sizce?
- gayet mumkun.
ne kadar zaman ayırmak gerekir?
- bu cok goreceli bir soru. bana gore ogrenmek icin gunde yarim saat- bir saat yeterlidir. developer arkadasim sektore ilk girdiginde gunde 4-5 saat uyurdu, isten cikip bir seylere bakardi hep.
-internette herhangi bir lisans derecesi olmayan kisinin bile anlayabilecegi kaynaklar mevcut. (ingilizce bilen biri icin diyelim)
Yüksek lisansta bile gösterilmiyor bildiğim kadarıyla
- hangi yuksek lisansta? bildigim gosterilen bolumlar var.
Sıfırdan başlayarak öğrenmek ve iyi bi şekilde kullanabilmek mümkün mü sizce?
- gayet mumkun.
ne kadar zaman ayırmak gerekir?
- bu cok goreceli bir soru. bana gore ogrenmek icin gunde yarim saat- bir saat yeterlidir. developer arkadasim sektore ilk girdiginde gunde 4-5 saat uyurdu, isten cikip bir seylere bakardi hep.
0
internette çeşitli ve çok yararlı kaynaklar var, özellikle r için. şahsen ben r kullanmayı datacamp dersleri (ücretli ama cüzi bir miktara sınırsız ders alabiliyorsunuz) ve r-bloggers.com'daki envai çeşit konudaki kod paylaşımlı örnekler ile öğrendim genel olarak. bunun dışında coursera'da r üzerinden istatistik ve programlama öğreten dersler de var ve bunları da düzenli olmasa da takip ediyorum, oldukça faydalılar.
0
nickalangeronimo
yurtiçinde yüksek lisans programına başvurmak üzereyim. sop, programın başvuru için istediği belgeler arasında yok. başvuru sitesinde de yüklemek için alan var ancak zorunlu kılınmamış. bu durumda hevesli bir öğrenci gibi görünmek için doldurmam gerekir mi? lisans okuduğum üniversite ve aynı bölüme
yurtiçinde yüksek lisans programına başvurmak üzereyim. sop, programın başvuru için istediği belgeler arasında yok. başvuru sitesinde de yüklemek için alan var ancak zorunlu kılınmamış. bu durumda hevesli bir öğrenci gibi görünmek için doldurmam gerekir mi?
lisans okuduğum üniversite ve aynı bölüme başvurduğum için hikaye anlatsam da hocaların inanma ve samimi bulmama olasılığı diğer üniversitelerden gelenlere göre yüksek olur diye düşünüyorum. yazmak da kolay değil internetten bakındığım kadarıyla ve akademik anlamda parlak bir insan da değilim.
şimdi bu bilgiler ışığında ne tavsiye verebilirsiniz bu biçareye?
lisans okuduğum üniversite ve aynı bölüme başvurduğum için hikaye anlatsam da hocaların inanma ve samimi bulmama olasılığı diğer üniversitelerden gelenlere göre yüksek olur diye düşünüyorum. yazmak da kolay değil internetten bakındığım kadarıyla ve akademik anlamda parlak bir insan da değilim.
şimdi bu bilgiler ışığında ne tavsiye verebilirsiniz bu biçareye?
0
Zorunlu olmasa da bir artıdır.
Pek yazasınız yoksa (yani o bölüme neden başvurduğunuzu bilmiyorsanız) yazmayın ve akışına bırakın. Belki de hayat karşınıza daha mantıklı alternatifler çıkarır.
Amaç askerlikse, ballandıra ballandıra yazın ki garanti olsun.
Pek yazasınız yoksa (yani o bölüme neden başvurduğunuzu bilmiyorsanız) yazmayın ve akışına bırakın. Belki de hayat karşınıza daha mantıklı alternatifler çıkarır.
Amaç askerlikse, ballandıra ballandıra yazın ki garanti olsun.
0
aslında amacım da var inanın ve hangi alanda hangi hocayla çalışmak istediğimi de biliyorum. askerlikten de muafım, yüksek lisansa kendimi geliştirmek için başvurmak istiyorum. ancak lisansta hocaların gözüne çarpan bir öğrenci değildim ve sessiz sakindim. o yüzden müthiş şekilde yazacak olsam da içine koyacağım hevesimden başka pek bir proje filan yok, hocalar da samimi bulmayabilir hevesimi, bu yüzden de tedirginim.
0
nickalangeronimo
bir yabancı bana bu şekilde hitap etti. ilişkimiz bir online oyun dolayısıyla ve kendisi beni hiç sevmez. nasıl bir anlama geldiğini kendisine de sorsam söylemedi. fikri olan var mı?
bir yabancı bana bu şekilde hitap etti. ilişkimiz bir online oyun dolayısıyla ve kendisi beni hiç sevmez. nasıl bir anlama geldiğini kendisine de sorsam söylemedi. fikri olan var mı?
0
"hayatını skiyim ne biçim bir hayat lan sendeki" gibi bir şey demiş olabilir.
0
neil manke
uzay zamandan ziyade biz insanlar için olan. yıl dediğin şey, dünyanın güneş etrafında 1 tur dönüşü. bütün evreni bu temel birim üzerinden ölçmek ne saçmaedit: ne çok aptal var aramızda. "evreni yılla ölçmüyoruz, ışık yılıyla ölçüyoruz" demiş sığır.
uzay zamandan ziyade biz insanlar için olan. yıl dediğin şey, dünyanın güneş etrafında 1 tur dönüşü. bütün evreni bu temel birim üzerinden ölçmek ne saçma
edit: ne çok aptal var aramızda. "evreni yılla ölçmüyoruz, ışık yılıyla ölçüyoruz" demiş sığır.
edit: ne çok aptal var aramızda. "evreni yılla ölçmüyoruz, ışık yılıyla ölçüyoruz" demiş sığır.
0
zaman var tabii ki. ama bizim zamanı algımız diğer 3 boyutu algılamaktan farklı.
evreni ölçmek konusundaki fikrine katılmıyorum. hatta çok saçma. çünkü evreni zaman ile ölçmüyoruz. 1 ışık yılı denilen mesafe ışığın 1 yılda aldığı mesafedir. ışık hızı da gözlemciden bağımsız olarak sabittir. dolayısıyla ışık yılı da sabittir.
1 ışık yılı: 9.460.730.472.580 km mesela.
evreni ölçmek konusundaki fikrine katılmıyorum. hatta çok saçma. çünkü evreni zaman ile ölçmüyoruz. 1 ışık yılı denilen mesafe ışığın 1 yılda aldığı mesafedir. ışık hızı da gözlemciden bağımsız olarak sabittir. dolayısıyla ışık yılı da sabittir.
1 ışık yılı: 9.460.730.472.580 km mesela.
0
"biz insanlar için olan" diyorsan pragmatik düşündüğünü kabul etmek zorundasın.
biz insanlar için zaman var evet, olmalı. çünkü hayatımızı kolaylaştırıyor
ancak bilimsel sorgulamaya gideceksek öncelikle "zaman nedir"in cevabının bulunması gerekir. zamanla eşdeğer sözcükler kullanmadan zamanı tanımlayamıyorsun bile
biz insanlar için zaman var evet, olmalı. çünkü hayatımızı kolaylaştırıyor
ancak bilimsel sorgulamaya gideceksek öncelikle "zaman nedir"in cevabının bulunması gerekir. zamanla eşdeğer sözcükler kullanmadan zamanı tanımlayamıyorsun bile
0
bu sorudan önce hiç düşünmemiştim, bunu güneşe göre ayarlamak tuhaf geliyor, kabul. ama yine de evrensel mesafeler için bir ölçü kullanmak zorundayız.
hani ışık yılı, ışığın 365 günde değil de 1000 günde aldığı yola göre ölçülsün desen de senin sıkıntı bitmiyor ki. o zaman da niye dünyanın kendi etrafında dönmesi temel alınıyor ya da niye onluk taban kullanılıyor da altılık taban kullanılmıyor da denebilir.
bir referans olarak işimize yarıyor ve bir bakımdan da gayet insani bence bu bir yıllık düşünme tarzı.
hani ışık yılı, ışığın 365 günde değil de 1000 günde aldığı yola göre ölçülsün desen de senin sıkıntı bitmiyor ki. o zaman da niye dünyanın kendi etrafında dönmesi temel alınıyor ya da niye onluk taban kullanılıyor da altılık taban kullanılmıyor da denebilir.
bir referans olarak işimize yarıyor ve bir bakımdan da gayet insani bence bu bir yıllık düşünme tarzı.
0
@himmet dayi +1
Bizim yil dedigimiz sey ile olculmuyor, evrenin hizi. isik hizi ile olculuyor.
Zaman biraz da icinde oldugumuz konumu anlamlandirmak icin kurdugumuz subjektif bir ongoru. Mesela tam su an Dünya gezegeninden 150 milyon isik yili uzakliktan Dunyaya bakan biri, Dunya uzerinde yasayan canlilar olarak dinozorlari gozlemliyor.
Fakat su an burada biz yasiyoruz. Yasiyoruz? Hayir, MS 2000'lerdeki rolu oynuyoruz yalnizca. etc.
Bizim yil dedigimiz sey ile olculmuyor, evrenin hizi. isik hizi ile olculuyor.
Zaman biraz da icinde oldugumuz konumu anlamlandirmak icin kurdugumuz subjektif bir ongoru. Mesela tam su an Dünya gezegeninden 150 milyon isik yili uzakliktan Dunyaya bakan biri, Dunya uzerinde yasayan canlilar olarak dinozorlari gozlemliyor.
Fakat su an burada biz yasiyoruz. Yasiyoruz? Hayir, MS 2000'lerdeki rolu oynuyoruz yalnizca. etc.
0
ben bunun gun icin olanini dusunmustum. ama gunes doguyor ve batiyor demek ki yenilenen bir "zaman" var yani sifirlaniyor bir sure sonra yeniden basliyor falan. ama bu boyleyken yil olarak da mevsimleri baz aliyoruz dunyanin donusu falan. neden kisitlaniyoruz diye dusunmustum ama boyle dusununce de ok diyorum mesela kabulleniyorum. ama bu dunya icin boyle tabi. dusun ki plutondaydin.
0
madde ve zaman birbirinden ayrı düşünülemez. madde ve zaman iç içedir, bitişik, birleşik, tümleşiktir.nerede zamandan bahsediyorsan orada maddeden ve nerede maddeden bahsediyorsan orada uzaydan bahsediyorsun demektir. zamanın olmadığı maddesel bir uzay düşünülemez. zamanın olmadığı bir uzay tahayyül edilebilir ancak maddesel olmayacaktır.
0
000000
Social eLearning is not just content that is meaningful to the audience and their needs, but that fits into natural windows of consumption –right time, right format, right device– and adapts to the personal needs and preferences of individuals. fits into natural windows of consumption –right time, r
Social eLearning is not just content that is meaningful to the audience and their needs, but that fits into natural windows of consumption –right time, right format, right device– and adapts to the personal needs and preferences of individuals.
fits into natural windows of consumption –right time, right format, right device–
bu kısım " tüketimin doğal pencereleri" diye çevirince chicken translate oluyor sanki.
nasıl çevireceğimi bilemedim.
teşekkürler.
fits into natural windows of consumption –right time, right format, right device–
bu kısım " tüketimin doğal pencereleri" diye çevirince chicken translate oluyor sanki.
nasıl çevireceğimi bilemedim.
teşekkürler.
0
"tüketimin olmazsa olmaz kıstaslarını karşılayan.." gibi bir ifadeyle esnetebilirsin bence.
0
goo.gl buradaki 4. anlam zaman aralığı. o yüzden "doğal tüketim periyoduna uyar" gibi denilebilir bence.
0
nickalangeronimo
Son günlerde bilimkurgu eserlere merak saldım ve okurken aklıma bu geldi. Anlatmak istediğim şey şu: Şimdi biz elektromanyetik tayfın belirli bir aralığını algılayabiliyoruz gözümüzle. Kalan tarafları için alet edevat kulak yardımıyla kalan taraf dediğim şeylerin farkına varabiliyoruz radyo dalgası,
Son günlerde bilimkurgu eserlere merak saldım ve okurken aklıma bu geldi.
Anlatmak istediğim şey şu:
Şimdi biz elektromanyetik tayfın belirli bir aralığını algılayabiliyoruz gözümüzle. Kalan tarafları için alet edevat kulak yardımıyla kalan taraf dediğim şeylerin farkına varabiliyoruz radyo dalgası, morötesi ışını gibi.
Bunlar soyut şeyler değil elbette ama sormak istediğim şu ki radyo dalgasından, morötesi ışından oluşan gezegen, yıldız gibi bir şeyler bulmak mümkün mü? Ya da zaten keşfedildi mi?
Yani maddesel bir varlığa sahip her şeyi illa ki duyu organlarımızla algılayabileceğimiz fikri çok saçma geldi bana ve yukarıdaki soruyu merak ettim.
Çok dalga geçilmezse memnun olurum:)
Anlatmak istediğim şey şu:
Şimdi biz elektromanyetik tayfın belirli bir aralığını algılayabiliyoruz gözümüzle. Kalan tarafları için alet edevat kulak yardımıyla kalan taraf dediğim şeylerin farkına varabiliyoruz radyo dalgası, morötesi ışını gibi.
Bunlar soyut şeyler değil elbette ama sormak istediğim şu ki radyo dalgasından, morötesi ışından oluşan gezegen, yıldız gibi bir şeyler bulmak mümkün mü? Ya da zaten keşfedildi mi?
Yani maddesel bir varlığa sahip her şeyi illa ki duyu organlarımızla algılayabileceğimiz fikri çok saçma geldi bana ve yukarıdaki soruyu merak ettim.
Çok dalga geçilmezse memnun olurum:)
0
Yıldızlar genelde optik teleskoplarla keşfedilir. Gözlem evleri gözlem yaparken fark eder yeni yıldızları. Yıldızların içerdiği element türleri ve miktarları yıldızın yaydığı ışınlardan anlaşılabiliyor diye biliyorum. Dalgalar enerji taşıdığı için bunları doğrudan maddeyle karşılaştırmak zor. Lisede okuduğum kadarıyla geçmiş yıllarda esir madde denen ve uzayın her yerini kapladığı düşünülen bir madde olduğu düşünülüyordu. Ancak deneysel olarak bunun doğru olmadığı kanıtlandı. En azından şimdilik uzayda fark edemediğimiz maddesel varlıklar yok. Çünkü bunların bir şekilde iz bırakması gerekirdi.
0
sorunuzu tam anlayamadım. o yüzden anlayabildiğim şekilde cevap vereceğim. çok alakasız bir cevap da olabilir, kusuruma bakmayın.
direk başlığa cevap: mümkün.
"Bunlar soyut şeyler değil elbette ama sormak istediğim şu ki radyo dalgasından, morötesi ışından oluşan gezegen, yıldız gibi bir şeyler bulmak mümkün mü? Ya da zaten keşfedildi mi?" gezegen ve/veya yıldızın tanımları, taşıması gereken özellikler az çok belli. dediğiniz şeylerden oluşmuş bir ŞEY'i tanımlasalar bile "gezegen" olarak nitelendirilmez diye düşünüyorum. ama yanılıyor da olabilirim.
"Yani maddesel bir varlığa sahip her şeyi illa ki duyu organlarımızla algılayabileceğimiz fikri çok saçma geldi bana" duygularımızla algılayamadığımız birçok şey mevcut. maddenin tanımı ortada. ancak bu tanıma uymayıp da hayatımızın her anında olan şeyler de mevcut. görmediğimiz, duymadığımız, kokusuz, dokunamadığımız... ancak bu hissetme araçlarını o "şey"lere uygulayamıyor oluşumuz, o "şey"lerin olmadığı anlamına gelmiyor. bu tür "şey"lerin varlığını keşfedebilmek/kanıtlayabilmek için uzun yıllar bilimsel çalışmalar yapmak, yeni keşifler yapmak, yeni(ya da varolan) bilgileri ortaya çıkarmak ve bunu insanlığın anlayabileceği düzeye indirgemek gerekiyor. buna dair örnekler verilebilir ancak burada yazmak uygun olmaz.
"uzay boşluğu" dediğimiz uçsuz bucaksız karanlıklara da anlam verebilecğeimiz günleri bilim gösterecektir diye ümit ediyorum.
direk başlığa cevap: mümkün.
"Bunlar soyut şeyler değil elbette ama sormak istediğim şu ki radyo dalgasından, morötesi ışından oluşan gezegen, yıldız gibi bir şeyler bulmak mümkün mü? Ya da zaten keşfedildi mi?" gezegen ve/veya yıldızın tanımları, taşıması gereken özellikler az çok belli. dediğiniz şeylerden oluşmuş bir ŞEY'i tanımlasalar bile "gezegen" olarak nitelendirilmez diye düşünüyorum. ama yanılıyor da olabilirim.
"Yani maddesel bir varlığa sahip her şeyi illa ki duyu organlarımızla algılayabileceğimiz fikri çok saçma geldi bana" duygularımızla algılayamadığımız birçok şey mevcut. maddenin tanımı ortada. ancak bu tanıma uymayıp da hayatımızın her anında olan şeyler de mevcut. görmediğimiz, duymadığımız, kokusuz, dokunamadığımız... ancak bu hissetme araçlarını o "şey"lere uygulayamıyor oluşumuz, o "şey"lerin olmadığı anlamına gelmiyor. bu tür "şey"lerin varlığını keşfedebilmek/kanıtlayabilmek için uzun yıllar bilimsel çalışmalar yapmak, yeni keşifler yapmak, yeni(ya da varolan) bilgileri ortaya çıkarmak ve bunu insanlığın anlayabileceği düzeye indirgemek gerekiyor. buna dair örnekler verilebilir ancak burada yazmak uygun olmaz.
"uzay boşluğu" dediğimiz uçsuz bucaksız karanlıklara da anlam verebilecğeimiz günleri bilim gösterecektir diye ümit ediyorum.
0
en basitinden mikrop ve bakterileri düşün, herhangi bir duyumuzla algılayabiliyor muyuz? gerekli aletleri yapmadan önce(mikroskop vs.) bunlardan haberdar değildik. şu anda da henüz üretmediğimiz aletlerle ileride bir gün keşfedeceğimiz birçok maddeye maruz kalıyor olabiliriz.
yani pek tabii ki mümkün. insanoğlu değil evrenin, dünya'nın bile çok minik kısmında var olmuş bir canlı türü, "algılama" yetisinin gelişmişliği ondan önce var olmuş "şeylerin" çokluğuna vurunca çok düşük kalıyor. yeni girdiğimiz bir işe alışmak için çalışanları tanımak, sürekli gelenleri bilmek, yazılı olmayan kuralları öğrenmek lazım; bunlar için de zaman lazım. henüz bu dünya için bile çok yeniyiz, keşfedecek çok şey var.
yani pek tabii ki mümkün. insanoğlu değil evrenin, dünya'nın bile çok minik kısmında var olmuş bir canlı türü, "algılama" yetisinin gelişmişliği ondan önce var olmuş "şeylerin" çokluğuna vurunca çok düşük kalıyor. yeni girdiğimiz bir işe alışmak için çalışanları tanımak, sürekli gelenleri bilmek, yazılı olmayan kuralları öğrenmek lazım; bunlar için de zaman lazım. henüz bu dünya için bile çok yeniyiz, keşfedecek çok şey var.
0
@kafir anlamamakta haklısın biraz karışık olmuş soru. sormak istediğim elbette gezegenin, yıldızın tanımı ortada ama niye illa görebildiğimiz şeyler bu tür oluşumlara gidiyor, kalanlar var mı ya da niye yoktu. Yani doğru anlamışsınız.
0
Bir de ek olarak şunu söylemek istiyorum. Fizikte tutarlılık denen bir kavram var. Bu kavrama göre uzay için geçerli olan kanunların her yerde aynı olması gerekiyor. Buna bir nevi süreklilik diyebiliriz. Nasıl ki İstanbul'da elmayı elimizden bırakınca yere düşüyorsa aynı kanun Ankara'da da geçerli olmalı. Buradan yola çıkarak biz yakın uzayda böyle bir madde keşfetmediysek uzayın tutarlı olması gerektiğine dayanarak binlerce ışık yılı uzakta da böyle maddelerin olmadığını söyleyebiliriz. Ben bu yüzden şu ana kadar hiç karşılaşmadığımız şeylerin keşfedileceğini sanmıyorum. Çünkü kanunlar uzayın homojen olduğunu, yani her yerin aynı özellik gösterdiğini kabul eder.
Bu konuda güzel bir söz var. "Uzayda hayat yok demek, okyanustan bir bardak su alıp balinalar yoktur demektir." Daha büyük gezegenler, daha küçük yapılar tabii ki keşfedilebilir. Ancak tahminlere göre "çok enteresan" şeylerle karşılaşılmayacak. Örneğin proton ve nötron kuarklardan oluşur. Kuarklar atom altı taneciklerdir. Bunlar tabii ki yeni keşfedilen şeyler. Ama onların yeni keşfedilmesi onları "enteresan ve farklı" yapmaz. Çünkü kuark da maddedir. Madde dışı bir şey değildir.
Bu konuda güzel bir söz var. "Uzayda hayat yok demek, okyanustan bir bardak su alıp balinalar yoktur demektir." Daha büyük gezegenler, daha küçük yapılar tabii ki keşfedilebilir. Ancak tahminlere göre "çok enteresan" şeylerle karşılaşılmayacak. Örneğin proton ve nötron kuarklardan oluşur. Kuarklar atom altı taneciklerdir. Bunlar tabii ki yeni keşfedilen şeyler. Ama onların yeni keşfedilmesi onları "enteresan ve farklı" yapmaz. Çünkü kuark da maddedir. Madde dışı bir şey değildir.
0
karanlik madde ve karanlik enerjiyi arastirabilirsiniz.
kisa bir giris okuma onerisi:
spaceplace.nasa.gov
kisa bir giris okuma onerisi:
spaceplace.nasa.gov
0
maddeyi oluşturan yapı taşlarının tekil hallerinin hiçbirini (atomu ve ondan ufak olan ne varsa) istisnai haller dışında (birbirine mümkün olduğu kadar yakın bulunmak) beş duyumuzla algılayamıyoruz zaten. elektronları, nötrinoları, nötronları, falan algılayamıyoruz. onca çeşit atomaltı parçacıktan bir foton var algılayabildiğimiz, o da belli frekanslarda (bahsettiğin tayf meselesi). bir de kuvveti algılayabiliyoruz (dokunma). bunun dışında bazı spesifik moleküllerin kokusunu ve tadını alabiliyoruz, o kadar.
toplam 43 çeşit sub-atomic particle çeşidinden sadece birini algılayabiliyoruz. geri kalan 42 bizde yok. Bunları yayan birçok kütle var, bayası keşfedildi. En eğlenceli hikayelerden biri LGM1 ve LGM2'nin keşfi. Bir bak, galiba soruna cevap olacaktır.
Maddeyi duyu organlarımızla doğrudan algılayacağımız fikri 300 yıl kadar önce elektrik keşfedilince çökmüşütü, yaşıyor mu fala? emt radyasyon var mesela, hiç hissetmediğimiz.
toplam 43 çeşit sub-atomic particle çeşidinden sadece birini algılayabiliyoruz. geri kalan 42 bizde yok. Bunları yayan birçok kütle var, bayası keşfedildi. En eğlenceli hikayelerden biri LGM1 ve LGM2'nin keşfi. Bir bak, galiba soruna cevap olacaktır.
Maddeyi duyu organlarımızla doğrudan algılayacağımız fikri 300 yıl kadar önce elektrik keşfedilince çökmüşütü, yaşıyor mu fala? emt radyasyon var mesela, hiç hissetmediğimiz.
0
nickalangeronimo
Herhalde bir 8-10 yıl olmuştur izleyeli ama aklıma gelince bir daha bakmak istedim.Lisede bir gencin etrafında dönen olayları anlatıyordu. Bu genç aynı zamanda okul gazetesinde çalışıyordu ve notları çalmak gibisinden bir işe kalkışanlar suçu buna atmaya çalışıyordu sanki. Çok net bir ispanyolca der
Herhalde bir 8-10 yıl olmuştur izleyeli ama aklıma gelince bir daha bakmak istedim.
Lisede bir gencin etrafında dönen olayları anlatıyordu. Bu genç aynı zamanda okul gazetesinde çalışıyordu ve notları çalmak gibisinden bir işe kalkışanlar suçu buna atmaya çalışıyordu sanki. Çok net bir ispanyolca dersi sahnesi hatırlıyorum, bir amerikan filmi olduğu bu yüzden kesin.
Bu hatırladıklarım pek keyword sağlamayınca google çok yardımcı olmuyor. Yardımlarınızı bekliyorum, teşekkürler.
Lisede bir gencin etrafında dönen olayları anlatıyordu. Bu genç aynı zamanda okul gazetesinde çalışıyordu ve notları çalmak gibisinden bir işe kalkışanlar suçu buna atmaya çalışıyordu sanki. Çok net bir ispanyolca dersi sahnesi hatırlıyorum, bir amerikan filmi olduğu bu yüzden kesin.
Bu hatırladıklarım pek keyword sağlamayınca google çok yardımcı olmuyor. Yardımlarınızı bekliyorum, teşekkürler.
0
şu olabilir mi?:
www.imdb.com
izlemedim ama google'da arattım bu çıktı. yalnız konuda suçu lise başkanına attıkları yazıyor.
www.imdb.com
izlemedim ama google'da arattım bu çıktı. yalnız konuda suçu lise başkanına attıkları yazıyor.
0
gerçekten de bu.
kaç tane imdb user list'e baktım da bulamadım. teenage, journalist, newspaper, high school tagleri için user listlere baktım ama ya sonu gelmiyordu ya da aynıları çıkıyordu. sen nasıl aradın çok merak ettim.
film için çok sağolasın.
kaç tane imdb user list'e baktım da bulamadım. teenage, journalist, newspaper, high school tagleri için user listlere baktım ama ya sonu gelmiyordu ya da aynıları çıkıyordu. sen nasıl aradın çok merak ettim.
film için çok sağolasın.
0
nickalangeronimo
Şöyle bir cümle var "Hiçbir zaman gittiği yere kadar gitsin anlayışında olmadım." Ben çeviremedim, yardım edebilecek birisi olursa çok sevinirim.
Şöyle bir cümle var "Hiçbir zaman gittiği yere kadar gitsin anlayışında olmadım." Ben çeviremedim, yardım edebilecek birisi olursa çok sevinirim.
0
I never thought as / have the perspective of 'not so, not so' olabilir belki, tam bilemedim
0
