Merhabalar,

Balayı için Şarm el Şeyh'e gidecektik fakat vize gibi ufak bir detayı unutmuşuz. Neyse.

Alternatif araştırıyoruz. Düğünümüz 10 gün sonra. Aklımdaki seçenekler:

Voyage Türkbükü
Kaya Artemis Kıbrıs
Voyage Sorgun

Önceliklerimiz: Huzur ve tertemiz bir deniz. Denizin temizliği ve berraklığı benim için çok önemli.

Bütçe olarak max. 6000 TL düşünüyoruz. Dolayısıyla D-Marin, Maxx Royal vs. bizi aşar.

Ne dersiniz?

İşe giriş işlemleri için sağlık raporu almam gerekiyor. Ayrıca akciğer grafisi ve rutin göz muayenesi de istemişler. Ankara'dayım; İbn-i Sina'ya filan gitsem halledebilir miyim sizce bunları, yoksa ileri tarihe randevu mu verirler? Direkt özele mi gitsem?

ulus'tan cepa avm'ye en kısa yollu nasıl gidebilirim? (ulus'u çok iyi tanımıyorum. hareket edeceğim istasyonu da tarif ederseniz çok iyi olur.)

Merhaba arkadaşlar, şimdi bildiğim üzere 10.000 tl den fazla vergi borcu olanlara yurt dışına çıkış yasağı gibi bir durum mevcut. Temmuz ayında önemli bir iş için 11 günlüğüne yurt dışına çıkmam gerekmekte. Kafamı kurcalayan soru ise Ekim 2014 te başlayan öğrenim kredisi geri ödemesi. Şimdi ben bu borcu ödemeye hiç başlamadım toplamda 11.000 tl gibi bir borç var. Temmzuda 10. ayı dolacak borcun. E devletten baktığımda yeniden yapılandırma aktif değil gibi bir ibare var. Şimdi bu borç ne zamana kadar ödenmeye başlanmazsa vergi dairesine geçiyor? ve geçerse yurt dışına çıkmamda sorun yaratır mı? konu ile ilgili bilgisi olan varsa bi el atın be

uçaklarla aram yok.konu o değil zaten. uzun zaman önce bir tanıdığımla bir pilot arasında geçen konuşma :
mesela uçuştan 1 ay önce bilet fiyatı 50 tl. ise 1 ay sonrasında fiyatı 200 tl. olabiliyor .yani şirket, ilk seferde indirimli olarak verdiği bilet ücretinden almadığı miktarı en son alanlardan tahsil ediyor. yani süre azaldığında fiyatın artması söz konusu özetle.
bunun iktisat yada ekonomideki adı/karşılığı nedir ? böylesi daha mı karlı oluyor ? diyecektim.
şimdiden teşekkürler.

iyi akşamlar ahali.
başlığın kategorisi gönül işlerine de girebilir, bilmem ne rezaleti vol: 1313123'a da. anlatayım en iyisi bi yol bulduruverin.

sevgilim yurtdışında yaşıyor ve biz evlenmek istiyoruz. ancak kayınvalidem, kardeşlerinin(kızın teyzeleri) de etkisiyle soğuk bakıyor olayımıza. elbet evleneceğiz ancak bu kayınvalidenin tutumuna bağlı olarak onumuzdeki sene de olabilir, 20 yıl sonra da.

geçen gün başlarına şöyle bir olay gelmiş;
almanya\hannover'de bulunan karaca home bayisinden bir kac bir şey sipariş etmiş, 550 euroyu cash olarak peşin ödemiş ancak bu bayi ürünleri teslim etmeden dükkanı kapayıp kayıplara karışmış. para önemli değil ancak kayınvalidem cocuklarimin gece gunduz calisarak kazandığı parayı boyle bir hata yaparak kaptırdım diye kendi kendini yemekte. öncesinde bi kaç hukukcu arkadaşıma boyle bir durumda genel merkezin sorumlulugu var mi diye sormamın akabinde ''evet, bu yuzden bayilerden teminat alıyorlar'' cevabı almıştım.
bugun de sevgilim benden benim türkcem zayıf kalır belki anlatamayabilirim derdimi, genel merkeze hitaben sen bi şikayet metni hazırlayabilir misin diye sordu.
bende ilk once karaca home'un musteri hizmetlerini arayarak durumu anlattım ve ne yapmamız gerektigini sordum, verdikleri mail adresine konuyu detaylıca anlatip benim ve magdur sahsın iletisim bilgilerini eklememi istedi.
ben bunun üzerine tamamen dalgınlıgımdan, bir metin hazırlayıp sevgilime gondermesi icin vermek yerine ''almanya'da yaşayan yakınlarım'' ile başlayan bi mail attım firmaya. hatuna da yolladım yazdıgımı ve hatun annesine gostermis ve kadın cok mutlu olmus buna. kız bunu bana soyleyince allah allah niye ki felan dedim, yaptıgın ''sahiplenmek'' dedi bana, annem de bunun farkında ve bu yuzden cok mutlu oldu dedi. (kızın ailesi gurbetci oldugu icin yakın akrabalari tarafindan hep kazıklanmıs simdiye dek, bu yuzden klasik gurbetciler gibi bu tarz duygulara yabancılar)

velhasıl işe karışmış oldum ve o parayı kurtarabilmem annesinin gozundeki imajım icin cok onemli hale geldi. kısaca o para kur-ta-rı-la-cak!!

ama nasıl? karaca home yurtdısındaki bayisinin dolandırıcılıgının sorumlulugunu üstlenip magdurun zararini karsılar mi? hukuki surec icin bayinin karaca home antetli makbuzuna yapılan odemenin yazısı var.

ne dersiniz? kayınvalideyi magduriyetten kurtarip bir super damat olabilir miyim?

Şimdi ben çalışırken vs mümkün mertebe Chopin dinleyen birisiyim. Müzikten pek anlamam, hatta dinlediğim Chopin'i 10 dk sonra tekrar dinletip bu kimin eseri deseniz, fikrim bile olmaz o derece kalasım bu konuda. Yani öyle bu eser şu tarz, bu tarz konuları beni iyice aşar. Ama bu müzik beni rahatlatıyor ve verimli çalışabiliyorum.

Bir arkadaşım Wagner önerdi, yok olmadı, bir türlü ısınamadık birbirimize.

Böyle birine alternatif neleri önerirsiniz?

Gördüğüm mobilya mağazalarına girmekten başım döndü, aradığım şeyi bulamıyorum. Bir de size danışayım, belki gözden kaçırdığım bir yer vardır.

1- tüm kılıfı çıkıp yıkanabilen, oturduğumda popo izim kalacak rahatlıkta, hafif bir l koltuk arıyorum. İkea dışında bulamadım.

2- altı çekmeceli(yukarı açılan baza değil aradığım), mümkünse ahşap yatak(baza?) arıyorum, onu da ikea dışında bulamadım.

Var mı sizin gördüğünüz ürünler, bildiğiniz mağazalar?

Sizce nasıl? www.pierrecardingelinlik.com

Çok güzel dimi? Aklım şu gelinlikte kalmasın dimi? :( imgim.com

sabahları 7'de servise biniyorum. 7.40'da işte oluyorum. İşbaşı 8.00'da yani 8'de olmam gerekiyor. 1 saatte 20km'lik yolu gidebilir miyim sizce?

Yol hakkında bilgi vermek gerekirse evden çıktıktan 2dk sonra otoyola çıkıyorum ve işe kadar otoyolda gidiyorum şehirlerarası yol yani. otoyoldan çıktıktan 2dk sonra işe varmış oluyorum yani yolun %90'ı otoyoldan, düz yoldan oluşuyor.

Merhaba arkadaşlar,

Ankara'da kız arkadaş ile gidilebilecek, nezih, lüks, içkili neresi var?

Göksu Lokantası dışında.
Teşekkürler cevaplar için :)

Evdeki elektrik yogun kullanim saatlerinde cok gucsuz. Aksamlari klima calismiyor. Buna nasil bir cozum uygulanabilir?

Selamlar,

Kendisinden çok memnun olduğum babam yine yeni bir borçla karşımda. Borç kendisinin olsa "Ne hâli varsa görsün" diyeceğim ama ne yazık ki teyzemin üzerine. Faiziyle toplam 12 bin, ana borç 6000 TL kadar. Sanırım bu yapılandırma zımbırtısı uzatılmış aralık sonuna. Gerçekten faizi yapılandırıyorlar mı? Düşüyor mu yani meblağ? Meblağ düştükten sonra taksitlendirebiliyor muyum? Vergi Dairesi'ne gitmekle internetten yapılandırmak aynı kapıya mı çıkıyor yoksa önce bir Daire'ye giderek mi şansımı deneyeyim?

Çok soru sordum ama kusura bakmayın. Mide hastası oldum zaten bu adam yüzünden artık. Hoff.

şu anki mesleğiniz haricinde.

ben coğrafyadan biraz anlıyorum. belki şimdiki mesleğimi yapamasam kaçak öğretmenlik yaparım dershanelerde.

başka da bi bok özelliğim yok. coğrafya bile şüpheli.

Arkadaşlar,

Bugün Fox TV Ana Haber'de Cebeci'de birlikte yaşayan üç Türkmen aile ile ilgili haber vardı. Çocukların ayağında çorap bile yok; kimlikleri olmadığı için tedavi de olamıyormuş hastalar. Bu ailelerin oturduğu adresi bulmamı sağlayacak kimse var mı aranızda? Benim için çok önemli.

Teşekkürler.

Serviste her yer dolu sadece benim yanım boş sabahın körü bende uyuyorum.
bi sesler geliyo "nereye oturcam ben" diye kısık kısık...
Ulan beni biri dürtüyo açtım gözümü muavin yanında da türbanlı bi bayan.
şöyle sana zahmet arkaya geçer misin dedi. kaldırdım kafamı arkada en arka böyle orta koltuk.

döndüm muavine dedim ki "lan beni ne kaldırıyon uykumdan, oturan otursun, oturmayanda ayakta gitsin bana ne " dedim. sonra muavin ses etmeden gitti kadında geldi yanıma oturdu.

hani yine ses etmek istemiyordum ama bundan önce de bi kaç kere kalktım zaten yerimden sıkıntı çıkmasın oturmak istemiyorsa bi erkeğin yanında diye kalkım gidim dedim. ama bu sefer canımı sıktı gerçekten. yani aklıma gelmeyen şeyi zorla aklıma getiriyo kadın. sabahın köründe sana sikim mi kalkacak. yani her erkeği beni zükecek gözü ile görmeleri daha bi beter psikoloji içinde olduklarının göstergesi.

tamam kadının görüşüdür erkeğin yanına oturmak istemez ama bu özel bi araba değil ki ayrıca gidilecek yere giden tek bi araç başka bi araç olsa zaten binmem ben o araca da başka bi araç da yok. durum böyleken benim mi bunların mı ortama ayak durması lazım ben anlamadım gitti.

eski erkek arkadaşımın email adresinden şöyle bir mail geldi;

Merhaba,

Google belgesini kullanarak sizinle önemli belge paylastim, buraya tiklayin ve görüntülemek için e-posta adresinizle oturum.

tesekkürler .


virüs müdür bu?? adresim virüslere kaptıramayacak kadar değerli şu an, eski erkek arkadaş olunca da "bu adam ne gönderdi?" diye düşünmeden edemiyor insan. açmasam mı?

yeni mezun(makine mühendisi), kendi alanında(otomotiv) yurt dışında staj yapmış, yaklaşık 9 aylık staj tecrübesi olan, ayrıca 9 ay boyunca yarı zamanlı olarak ar-ge mühendisi olarak çalışmış bir yeni mezunun maaş beklentisi ne olmalıdır. Bölümü de yüksek ortalama ve fakülte derecesi ile bitirmiş biri olduğunu göz önünde bulundurmak lazım

Kızım 10 yaşına geldi, daha çok ilgilenmek istiyorum, yapamıyorum ve bu yüzden vicdan yapıyorum.

Yorgun geliyorum, gergin bir yapım var(Depresyon durumları da eşlik ediyor hayatıma bir süredir), içe dönük , hayatı ciddiye alan düdüklerdenim ama her sorusuna cevap vermeye çalışıyorum aklım yettiğince.

Dertleşiyoruz ufak ufak, bol sarılma, gıdıklama seansları, arada sırada zararsız ama muhatabını durdurabileceği yakın dövüş teknikleri gösteriyorum itilip kakılmasın okulda diye..bayılıyor... ben de ona... Ama yorgun olduğumda savuşturuyorum zaman zaman pikelerini, bencilleşiyorum ve gık demiyor nar tanem. Puzzle, el işi, mutfakta yemek yapmak, denedim hepsini ama ayda yılda bir kere...Süreklilik sağlayamıyorum. Çok az birlikte çıkıyoruz dışarı örneğin.

Çok eğlenceli babalar var etrafımda eğlendiriyorlar çocuklarını...Sıkıcı bir adam olmama rağmen onları taklit etmeye çalışıp şaklabanlıklar da yapıyorum ancak büyüyor bu çocuk ve yavaş yavaş hayata hazırlanmaya ve daha çok ilgiye ihtiyacı var.

Ne yaparsam daha çok eğlendire bilirim kızımı, Puzzle, el işi, mutfak, sinema, dışında neler yapabilirim onunla ?

Bana destek olur musunuz ?

Selam,

Mezun olduğum lisenin Cumhuriyet Balosu organizasyonu var (en sonunda ifşa olacağım bu sorularım yüzünden). Gidip gitmemeye hâlâ karar veremedim çünkü uygun elbisem olmadığını düşünüyorum. İlle uzun elbise giymek mi gerekiyor bu tip organizasyonlarda? Siyah mı beklenir genelde? Eğer öyle olduğunu düşünüyorsanız bana elbise önerir misiniz :(

Not: Yaş 24, beden M (38). Balık modeli elbiseleri hiç sevmiyorum, zaten boyum da 1.80 değil.

Selamlar herkese,

Nişanlımın annesine bir hediye almak istiyorum. Kadını çok severim, çok tatlı bir insan. Aklıma da şaldan başka bir şey gelmedi :/ Bana biraz öneri yapsanız? Ne alsam güzel olur? Özellikle marka-link vs. ile öneri yapanlara minnettar kalırım.

Not: Kendisi 40'larının sonunda bir akademisyen. Orta boylu. Kumral.

Normalde sigara içen bi insan evladı değilim. Hadi tut ki, ayda 1 dal, ya da ayda 2-3 dal sigara içerim. Bu konuda bir sıkıntı yok.

Lakin pazartesi günü arkadaş şirkette tütün sararken, olm bana da sar la bi tane dedim, demez olaydım. Şu sarı paketli tütünden sardı (Yeşili de var falan)

Sigarayı içtim, 5 dakika sonra boğazım yanmaya başladı ve arkasından öksürmeye başladım. Gece gündüz öksürüyorum, şanslıysam öksürürken söküyorum falan ama onun dışında özellikle geceleri kuru öksürük.

Şimdiye kadar sigara içince hiç böyle bir muhabbet olmamıştı. Heriften hastalık falan kaptım desem (ufak bi ihtimal) adamda herhangi bir sıkıtnı yok, ve 5 dakikada bende etkisini gösterecek hali yok.

Ne bok yesem de şu öksürükten kurtulsam? Yazın ortasında mal gibi öksürüyorum.

Selamlar,

Yaklaşık bir aydır spor salonuna gidiyorum. Başta sadece kardiyo yapıyordum fakat sonradan hoca ekipman da kullanmamı önerdi. Hiç ekipmanla çalışmamıştım daha önce; verdiği programda da maşallah sırttan göğüse, karından kola, bacağa her şey var. Bunun peşine kardiyoya geçiyorum (cross trainer) ancak ekipmanla o kadar yorulmuş oluyorum ki maksimum 15 dakika yapabiliyorum. Soru şu: Sıralamayı değiştirsem, önce cross trainer'la çalışsam da sonra aletlere geçsem nasıl olur?

Bonus soru: Grup pilates derslerine de katılmak istiyorum; şimdi haftada beş gün uyguladığım yukarıdaki programı 3'e düşürüp kalan iki günde de pilatese gitsem gereksiz bir iş mi olur?

Kadınım, yaş 24.

Selamlar,

Ailemle ilgili sıkıntıları zaman zaman hem burada hem Sözlük'te anlatmıştım. Özetle babam 'gözü dışarıda' bir tip, annemle babam ayrı, ben annemle kalıyorum. Yakın zamanda da nişanlanıyorum. Anlatacaklarım bu durum ekseninde cereyan ediyor.

Ben gösterişi pek sevmeyen bir tipim. O yüzden dışarıda nişan yapmıyoruz mesela; isteme ve nişanda giymek üzere bir tane beyaz, düz elbise aldım. Yine şatafatlı yüzükleri sevmediğimden nişan yüzüğümü de düz, altın rengi, klasik alyans aldım işte. Karşılıklı olarak âdet işlerine pek bulaşmayalım, birbirimize hediye alalım dedik; erkek arkadaşımla güzel birer 'bohça' yaptık birbirimize.

Annemse benim tam tersime şatafata ve -üzülerek söylüyorum- paraya düşkün bir tip. Şimdi ne kadar olduğunu söylemeyeyim ama çok çok iyi bir maaş alıyorum, buna rağmen beni bu ay, yani nişan hazırlığı süresince, batırmayı başardı. Halılar, avizeler, sehpa, gümüşlük, bardak ve yemek takımları vs. aklınıza gelebilecek çoğu 'çeyiz' kalemini annem gelen misafirlere 'mahçup olmasın' diye yeniledim. Bildiğiniz borç batağı içindeyim ya şu an, anlatamam yani.

Neyse ev ile ilgili hazırlıklar bitti, şimdi de annemin elbisesi meselesi başladı. İlle tutturmuş 'şöyle pudra olsun, böyle tiril tiril olsun' diye. İşin kötü yanı mağazaya sokuyorum, denemek istemiyor. "Alıp gidelim yeaa" minvalinde şeyler söylüyor, alamıyoruz tabii. Marks&Spencer'dan Sarar Women'a kadar gücümün yetebileceği her yere götürdüm, her şeye burun kıvırıyor. Çok tatlı bir elbise deniyor mesela, sade, mavi; "bu ne çuval gibi" deyip çıkarıyor hemen.

Bugün bir mağazada elbise beğendik; denedi, ben gerçekten çok yakıştırdım. Nasıl cici oldu bir görseniz! Kendisi de çok beğendi, elbiseyle dönmeler, kahkahalar bilmem ne... Velhasıl, elbiseyi aldık, eve varmak üzereyken 'koltuk kılıfından bozma bu elbiseyi giymeyeceğini, bana pudra istediğini söylediğini ancak zorla sütlü kahve elbise aldırdığımı, hep köylü işi elbiseler beğendiğimi, evde var olan bir şey giymeyi tercih edeceğini' söyledi.

Çok uzattım: Özetle annem böyle, hiçbir şeyden memnun olmaz, en büyük övgüsü 'iyi'dir, hiç tamahkâr değildir vs. Şimdi ben ne yapayım bu anneyle?

Not: Küçükken çok asiydim. Babamla olan sorunlarından dolayı, üzülmesin diye duruldum ama yeniden çığrımdan çıkmak üzereyim.

Selamlar.

Özetle olayı anlatayım. Benim (ben dahil) 5 kişilik bir arkadaş grubum var. En yakın arkadaşlarım bunlar. Sürekli beraber takılıyoruz, her akşam beraberiz. Çok uzun yıllardır tanışırız, çok uzun yılardır yakın arkadaşız.

Neyse, bunlardan bir tanesi bu yaz 1-2 haftalığına Malta'ya tatile gitmeyi düşünüyordu. Mart'tan beri falan beraber gidelim diyoruz, en az 10-15 kere konuşulmuştur. Neyse yaz geldi, ben buna haftada bir soruyorum "gidicen mi Malta'ya, ona göre vize, uçak bileti falan ayarlıycam ben" diye. Düne kadar "daha belli değil" falan diyordu. Dün bizim whatsapp grubunda birden çat diye uçak bileti paylaştı. Bugün gitmiş Malta'ya. Bileti bi hafta önce almış, bana haber vermemiş. İşin vurucu kısmı da şu: bizim bu gruptan başka bi çocuk da yarın bunun yanına gidiyomuş. Pazartesi günü biletleri beraber almışlar. Bana da haber vermemişler.

Dün bunu whatsapp grubunda çok komik bi piçlik yapmışlar gibi anlattılar, "hahaha gidiyoruz yarın höhaha" falan gibi. Lan ben de bir sinirlendim. "Siktirin gidin" dedim, "ikinizle bir daha çay içmeye bile gitmem" dedim. Bunlar gülmeye, dalga geçmeye devam etti. "Trip yapma lan" falan gibi laflar ediyorlar bi de. Ciddiye almadılar yani. Ben daha bir şey yazmadım ama inanılmaz sinir oldum amk. Olaya bak, hem kazığı at, hem de tepki verince "trip atma" diye üste çık. Ben bi daha bu ikisiyle hiçbi şey yapmak istemiyorum artık. Ben böyle kuru fasulye muamelesi yapılacak adam olamam abi. Benim gelmemi istemiyorlarsa, benden gittiklerini saklıyorlarsa gitsinler o zaman rahatça, gelmiyorum ben de hiçbir yere. Bi de bugün gitmiş, ordan yazıyo gruba, diyo ki "haftaya da sen gel". Bu arada bu olay da bana yaptıkları ilk bu tip muamele değil, ama ilk defa bu kadar büyük oluyor diyeyim.

Haksız mıyım sizce ya? Bu sizce basit, böyle gülünüp geçilecek zararsız bir piçlik mi? Yoksa benim sinirlendiğim kadar var mı? Olayın siniriyle abartılı tepki veriyorsam engel olun bana, ben bu ikisinin bi daha yüzüne bakmak istemiyorum yoksa.

Dısarda hava alarak kahvaltı hakkı yok sigara içmeyenlerin. Sizce de kahvaltı mekanları vs dısarıdaki masalarında da sigara içmeyenlere bir yer ayırmalı mı?

Arkadaşlar başkA parfüm kullanamıyorum Ama bu hugo boss no:6 da biraz pahalı uygun fiyata nereden buluruz?

Ck one ve zaradan aldığım bi parfüm var ama sıkmak bile istemiyorum. Başka parfüm önermeyin lütffen .

Selamlar,

Son iki yıldır PCOS ve insülin direnci yüksekliğinden muzdaribim. Özetle bu süreçte çook kilo almıştım ancak sonradan ilaç tedavisine başladım ve metabolizmam normale döndü. Kalan kiloları da vereyim diye spora ve diyete başladım. Spordan gayet memnunum, kendimi iyi hissediyorum. Ama diyet... :( beyaz unlu şeyleri, pirinci ve patatesi hiç yemiyorum, tatlı yok, çay filan zaten şekersiz, yemeğin yanında su ya da soda içiyorum, sadece arada bir azıcık bitter çikolata yiyorum.

Yalnız çok mutsuzum bu diyetle. Allah'ım, ölüyorum resmen. Meğer bana yemek yediren pirinç ve ekmekmiş; onları yemediğimden hiçbir öğünü tamamen yiyemiyorum. Mesela küçük tavuklu salatanın ancak yarısını yiyorum. Tamam bu belki bir yandan iyi ama aç kalıyorum işte, çok üzülüyorum... Ben bu diyete nasıl alışırım, bir şeyleri değiştirsem mi, ne yapsam?

Bugun bir tweet attim ve 10 kisi retweet etmis, 4 kisi de favorilerine eklemis. ancak retweet eden 10 kisiden sadece 3 unu gosteriyor, favorilere ekleyenlerden de sadece 1 kisiyi gosteriyor. neden digerlerini gostermiyor? retweet edenleri ve favorilerine ekleyenlerin tamamini nasil gorebilirim?

yazayım mı? sayısal ilk 100 yaptıydım.

merhaba ekşinin güzel insanları,

buraya içimi dökmeye geldim. ben 27 yaşında bir er kişiyim. bu yaşta hayata dair hiç umudum kalmadı. her işim ters gidiyor. hayatımda hiç olumlu bir şey olmuyor. içimde hiç huzur yok. ne yapacağımı hiç bilmiyorum.

şimdi bendeniz 2005 senesinde İTÜ Deniz Teknolojisi Mühendisliğini kazandım. severek ve isteyerek mi gittim tabii ki hayır. düzenin dayattığı bir zorlamaydı sadece. aldığım bir puan ile anadolunun güzide şehirlerinde bilgisayar, elektrik, elktronik gibi mühendislikler tutmasına rağmen adı duyulmadık üniversitelere gitmek istemedim. çünkü bize öğretilen oralardan mezun olununca bir halta yaramadığı idi. yapılan bazı araştırmalar sonucu bu mühendisliğin geleceğinin çok parlak olduğu, deli gibi maaşlar alacağı idi. hayatını idame ettirmek olan biz insanoğlu parayı duyunca zaten çıldırıyoruz. bu sebeplerden ötürü istanbulun yolunu tuttuk. buraya not düşeyim, kendimi bildim bileli bilgisayar mühendisi olmak istedim. benden bir sene önce abim bu bölümü (bilgisayar müh.) kazanınca isteğim daha fazla artmıştı.

istanbula geldik. aileden ilk ayrı kalış... alışık olmadığım dünya... üniversiteye uyum sağlayamama ve artık ders çalışmama isteği... bazı maddi sorunlar... içteki bilgisayar mühendisi olma isteği... gibi gibi sebeplerden üniversiteyi ilk 2 senesinde bir çok kez bırakmak istedim. ama aile baskısı yüzünden bırakamadım. ayrıca herkes tarafından mesleğin ne kadar güzel olduğu, maaşların çok iyi olduğu 50 kere başıma vuruldu.

2005te başlayan bu mecera 2012 senesinin ilk aylarında nihayete erdi. ama ne yazık ki evdeki hesap çarşıya uymamıştı. bize teğet geçtiği söylenen o kriz gemi inşaa sektörünü s.k.p geçmişti. ne iş vardı ne de vadedilen o maaşlar.

okulun son döneminde bir arkadaş vasıtası ile yarı zamanlı bir iş bulmuştum. bizim sektörle alakalı idi ama tam amele işiydi. yaptığım işin ne mühendislikle bir alakası vardı ne de dizaynla. ilerde bir kapı açar diyerek hep katlandım. haftada 4 gün gittiğim bu işten aylık 500TL alıyordum. bakkal çırağı muamelesi görsem de bir yandan da okul devam ettiği için katlandım. okul bitince patronla görüştüm, durumumu belirtip artık tam zamanlı çalışabilieceğimi söyledim. haftanın 6 günü çalışmaya başladım. yaptığım işte bir değişiklik olmadı. maaşım ise 1000TL oldu. oldu ama verilen sözler hiçbir zaman tutulmadı. konuşmadan sonraki ilk maaşım 700TL, sonra 800 TL, sonra 800 TL oldu. bundan sonra artık durumu kabul edemezdim. neticesinde işten ayrıldım.

işten ayrıldıktan sonra 7 aylık iş arama dönemine girdim. başvurularımın çoğu sonuçsuz kaldı. hiç kimse görüşmeye dahi çağırmıyordu. sonrasında yine bir arkadaş vasıtası ile proje bazlı bir iş buldum.teşeron olarak 2 ayda turkish engine centerın yerleşim planını çizecektim. bu işte bile kazık yedik. iş görüşmesinde motor tasarımı yapacağım söylendi. kendimi gösterebilirsem orada kalacağım bile söylendi. tabii sonra hepsi fos çıktı. yine ilerde bir kapı açar diyerek devam ettik. aylık 1350 TL ye 2 ay çalıştık.

o iş de bitince yine işsiz kaldık. teşeron işi veren firma kendisinin yanında 4 sene olarak kölelik yapmamı istedi. 4 sene boyunca aylık maaş 1350 tl olacaktı ve başka hiçbir yere gidemeyecektim. tabii ki kabul etmedim.

iş aramaya devam dedik. bu arada, bizim sektördeki insanların çok kansız olduğunu öğrendim. sadece hemşerisi olduğum için çağıran mı ararsın, hiç CV me bakmadan görüşme talep eden mi. neyse bu sefer 2 aylık bir süre içinde bir iş bulduk. aylık 1300 TL. 2 ay sonra en az %20 maaş artış garantisi. bizim sektörden olmasına rağmen yine amele işi yaptık. gemilere gittim. üstüm sürekli küf ve boya oluyordu ama hep dişimi sıktım. 2 ay geçince durumların kötü olduğu söylendi ve zam falan yapılmadı. yine dişimi sıktım ve katlandım. patronun söylediği zamlar kasada işleniyormuş.bizde saf gibi inandık. sonra bir arkadaş işten ayrıldı ve mühendislik işleri boşta kaldı. hemen gönüllü oldum. normalde ofiste çalışan her bir kişi tek kalem iş yapar. yani tek bir görevi vardır. ben ise yeni görevimle beraber 3 kalem iş yapmaya başladım ve maaşım hala 1300 tl idi. sonra işe 2 yeni eleman alındı. bunlardan birisi hiçbir işten anlamıyordu. ne program bilgisi vardı ne de tecrübesi. gel gelelim eleman 2200 tl maaş alıyordu. o da tek kalem iş yapıyordu ve 2200 tl maaş alıyordu. ben ise 3 kalem iş ve 1300 tl maaş. sonuçta ya maaşım artacaktı yada işi bırakacaktım. patronla konuşmak istedim. sonra konuşuruz dedi. 1-2 hafta geçti. patron beni çağırdı ve işten kovdu. sebebi ise hafta sonu çalışmak istememem. işte bu sektör böyle şerefsiz kansız orospu çocukları ile dolu. neyse ki içimdekilerin hepsini döktüm, tabii anlayana. o şerefsiz herifin hiç anladığını sanmıyorum. haa bizim zam vardı yaa şu 2 ay sonra kesin %20 artış. işte o kansız deyyus ben kovduğum adama zam mam vermem dedi. kansız p..v..k

ocak 2014den bu yana işsizim. kpssye hazırlanıp memur olayım dedim. 3-4 ay zorlayarak çalıştım. ala ala 71 puan aldım. şu an memur olmam çok zor. o kapı kapandı desek yeridir.

hep bilgisayar mühendisi olmak istediğimi söylemiştim. bu boşlukta biraz android programcılığna merak salmıştım. bir uygulama yazıp xda'de paylaştım. 60 kişi indirdi sadece.

boş durmayalım biryerlerden 2-3 kuruş gelsin dedim. dizi ripleyip upload işinden biraz kazanırız dedim. (daha önce 120 euro kazandım) 3.5 euroyu geçemedim.

şimdi bayram dolayısı ile memleketim aydına geldim. burada da toplamda 36 işe bavurdum. son 1 haftada cv im sadece 8 kere görüntülendi.

abimle beraber buradan bir ev alalım dedik. krediler ayarlandı. işler son aşamaya geldi. son saniye golü yedik o iş de bozuldu.

ne hikmetse hiç bir işim rast gitmiyor. artık hiç bir şeye karşı umudum yok. yaşamak için, hayattan zevk alabilmek için, bir şeyler yapabilmek için hep para lazım. onun için çalışmak lazım. ama işte yok yok yok.

ne yapacağımı bilmiyorum. alakalı alakasız her türlü işe başvuruyorum. ama olmuyor olmuyor. sinirden sıkıntıdan kendim s..k...m en sonunda.

bi akıl verin lan.

uzun yazdım galiba. sakın sövmeyin.

ekleme: içinde zerre kadar kendi işimi yapasım yok. hiç zevk almıyorum. yazılım sektörüne kaymak istiyorum. kurs falan düşünüyorum ama iş başvuruları sırasında ne kadar etkili olur bilmyiorum. sizce kurslar veya sertifika alıp programlaa ve yazılım sektörüne geçebilir miyim?

Cuma günü izmir' de büyük bir emeklilik şirktinin bölge müdürlüğünde iş görüşmesine gideceğim.

Beni düşündüren iş görüşmesine nasıl bir elbise ile gitmeliyim. eski takım elbiselerim olmuyor kilo verdiğimden, hiç takım elbisem yok. Sonucu ne olacağı belli olmayan bir görüşme için de takım elbise almak istemiyorum.

Bir de İstanbul 'dan İzmir'e gideceğim. şöyle rahat birşeyler giyebilsem hiç görmediğim İzmir şehrini de gezerim diye düşünüyordum iş görüşmesi sonrası.

Acente olsa bu kadar kasmas bir şeyler giyer giderdim ama bölge müdürlüğü olması düşündürüyor. ne yapsam ki?

Selamlar,

Ay sonunda nişanlanıyorum ve erkek arkadaşım için nişan bohçası hazırlıyorum. Parfüm konusunda karar veremedim; tabii koku kişiden kişiye değişiyor ama sizin bildiğiniz, kullandığınız, bana önerebileceğiniz parfümler var mı? Şimdiye kadar aldığım tavsiyeler alttakiler:

Gucci Made to Measure
Gucci Guilty
Channel Allure Sport
Davidoff Game

Bunlar hakkında yorum da alabilirim.

Teşekkürler şimdiden.

Edit: Kendisi pek parfüm kullanmadığından bir tercih yapamadı.

yaz gelince varos mahallelerde yasamak iskenceye donusuyor. mecburen pencere acik.

kedisi aglar, kopegi susmaz. cocuklar desen hayatin tum yuku omuzlarindaymis gibi aglamalari, ciglik atmalari bitmez, millet evde kavga eder. niye boyle lan? hani bu normal bir sikayet degil. gercekten anormal bir durum var varoslarda gurultu yapmayla ilgili. gecen butun araclar mi asiri ses yapar? butun kapilar mi cok sert kapanir? herkes mi bagirarak konusur? neyse tasinmak ve klima almak disinda ne yapilabilir?

Yediniz mi nasil?

Bahçeşehir Elektrik-elektronik mühendisliğinden 2.53 gno ile bu sene mezun oldum.İşletme ya da elektrik-elektronik üzerine yüksek lisans yapmayı düşünüyorum.Bunun bana ilerideki faydası ne olur , yüksek lisans sürecinin zorlukları nelerdir , yüksek lisans yaparken çalışmak(mezun olduğum dal üzerine bir şirkette vs.) mümkün müdür?

Bunu tavsiye için soruyorum. Evet, sitede aramaya inandım ama tatmin olmadım.
Çünkü kimisi sadece psikoloji alanında tavsiye istemiş, kimisi sadece bilimsel anlamda.
Ben her türe açığım. Tabii, vıcık vıcık aşk kokan, insanın farlı boyutta düşünmesine katkı sağlamayacak derecede "yüreğim seni çok sevdi", "sen gidersen ölürüm", "sabah uykum" gibi daha adından ve en önemlisi de içeriğinden kaybeden kitaplara tahammülüm olmuyor .

soru başlığımdaki "Gelmiş geçmiş en iyi" ifadesi zaten bu tavsiyelerden uzak tutacaktır beni, değil mi? :)

teşekkürler.

Nasıl bir sektör bu? Kazancı iyi mi?
Geleceği nasıl?

Bildiğiniz üzere vize alabilmek için konsolosluklar otel ve uçak rezervasyonu istiyor. İlk kez vize alacağım için vizenin çıkacağından emin değilim ve işi riske atmamak için ileriye dönük (1 hafta gibi) iptal edilebilecek bilet alabileceğim bir yer arıyorum. Thy ve Pegasus ne alemde bu konuda? Ekonomi sınıfından bir bileti ayırtıp en fazla kaç güne iptal edebiliyoruz ücretsiz olarak?

acil ev taşıma çıktı. nakliye boya badana tesisat işlerine gömüldüm ve hiç anlamıyorum. her türlü tavsiyelerinize açığım. teşekkürler..

Selam arkadaşlar,
Benim sorunum (belki daha önce karşılaşanlar vardır büyük ihtimal)bahçeli bir sitede oturuyoruz. Haliyle evcil hayvan besliyoruz. Kedilerimiz var. Son birkaç gündür yan komşu kedilerden nefret ettiğini duyuruyor, çocuğuna da kedi gördüğü zaman taş atmasını söylüyor. "Bunların çaresine bakıcam dur" diye de tehdit ediyor. Hayvancağızların hiçbir suçu yok evine bile girmiyor kadının tek derdi onları görmek. Bahçeli ev eğer bahçeli bir ev de bile hayvan besleyemeyceksek ne yapacağız bilmiyorum. Tehditlerinin sürmesi halinde polis çağırıp kapısına dayanmayı düşünüyorum. Sizin başka önerileriniz varsa duymaktan çok mutlu olurum.

Merhaba kafa kurcalayn iki konu var. Okuyup fikir verebilirseniz çok minnettar oluruz. Bir tane kendimle alaklaı bir tane de arkadaş sorusu var.

İki yıllık sevgilim geçen hafta bitirdik. Heyecan bitti, artık olmuyor bahaneleri gibi klişe gözüken sebeplerden dolayı. İlişkim yeni bitti ve ben gördüğüm her kızı güzel bulmaya hoşlanmaya başladım. Normalde seçici bir insan olmama rağmen eli yüzü idare eder her kız gözüme adrina lima gibi geliyor abiler ablalar. Nedir bu şimdi bana neler oluyor böyle ? Abazanlık dışında psikolojik bir açıklaması olabilir mi ? terk eden kız arkadaşım çok güzeldi kendimi iyice kötü hissettim nasıl kaçırım bu kızı hesabı. Bir daha aöylesini bulamayacağım için içten içe kendimi mi kandırıyorum?




ARKADAŞIN SORUSU-------------------------------------------------------



Özellikle buraya yazmamı istedi kendisi de okuyacak.

Elimizde yakışıklı havalı bir arkadaş var. Her gece hesap ödeyen fazlaca gezen tozan bir insan. Diğer tarafta kendi halinde okuyan genelde evden çıkmayan çıksa da bu tarz sosyallikleri olmayan geliri pek iyi olmayan ama güzel ve iyi huylu bir kız arkadaşımız var. Bu kız bu adama göz koyuyor görünce. Tanışıklık muhabbet yok sadece aynı yerlerde oldukları için daha önceden ismini felan duymuş ama yüz yüze konuşmamışlar tanışmamışlar. Erkeğin sevgilisi yok sosyal medya hesapları inceleniyor. Kız ciddi bir ilişki istiyor takılmalık şeyler değil. Ne yapsın nasıl tanışsın? Maddi durumlar önemli mi bunu soruyor? Tanıştırmak için ortak arkadaş yok yaşlar da 23 27

hacılar istanbulda sabah ezanı kaçta okunacak? yani kaça kadar yiyebiliyoz. imsak'ta mı güneş'te mi ezan okunacak? ilk kez oruç tutacam heyecanlıyım.

Sevgili Duyurucular,

Yaklaşık 4 gündür baş ağrısından ölüyorum. Hayatta en nefret ettiğim şeylerden biridir baş ağrısı ile uyanmak; bu dört günü ağrıyla uyuyup uyanarak geçirdim. İlaç içmekle bir sorunum yok; bu süreçte günde dörder Arveles içtim. Buna rağmen GEÇMİYOR lanetin ağrısı. Sinüzitim ve migrenim var, sinüzitte başımın önü, migrende arkası ağrır bende. Bu sefer şakaklarımda çok yoğun olmak üzere başımın her noktası ve ayrıca sol kulağım dehşetengiz ağrıyor.

Sebep ne olabilir? Ne yapmalı?

Not: Yarın ev taşıyacağımız için doktora gitmem çok zor.

soru saçma gelebilir bana bile saçma geliyor ama şu camel indirimi sırasında herkes fişlerinin resmini çekiyordu ya hani o zaman dikkatimi çekti herkes yanında abidik gubidik bir şey almış mutlaka biri kola almış biri makarna almış biri jelibon almıştı bunlar aklımda kalanlar ama herkes istisnasız bir şeyler almıştı hatırladığım kadarıyla tesadüfen olan bir şey mi bu yani insanların o an makarnaya kolaya ve jelibona da ihtiyaçları mı vardı yoksa tek sigara almayayım ya düşüncesi mi yoksa hazır markete kadar gelmişim bi şey geçsin boğazımdan düşüncesi mi ?

ha? cevap olarak yemek yazacaklar yazmasin, saat 2. lutfen.