evet düşmüş olabilir.. anne yokken bakabilirsiniz ama yavruya dokunmayın temiz bi bezle alıp yerine koyabilirsiniz ama yavru ordaysa bütün gece orda kalırsa sabaha kadar ölebilir çünkü yavru kediler vücut ısılarını ayarlayamazlar. anne kediler ölen yavrularını yerler. eğer yavru bi şekilde öldüyse anne onu yemiş olabilir. ya da yavruyu alıp başka bi yere taşımış olabilir. siz mümkün olduğunca çabuk bi şekilde düşmüş olabileceği yere bakın bence.

anneyi uzaklaştırıp bak bence hemen, bulursan da yaz merak ettim şimdi.

anneyi odaya, kendimi balkona kapatıp biraz bakabildim ama bişey yok kenarda köşede. kaldı ki anne yavruların üzerinde otura otura çukur olmuş kutunun içindeki şey. yani tırmanamazmış kenardan düşecek kadar.

ben seni çok iyi anlıyorum bak ben de böyle bi duyuru açmıştım birazdan başıma gelenlerin aynısı sana da gelicek. illa kıskanmak değil mesele illa sevişecekler de demiyosun ama orada olmaman yeterince rahatsız edici.. nasıl yardım edebilirim bilmiyorum da ben olay çıkartmıştım:)

ne bilim ya, kafam karıştı, çizgileri çap çizmeye başladım. kafam bulandı.
tüh konuşmayaydım telefonda haberim olmazdı...
rahat olurdum :)

neci bu arkadaş 1'de evinde napıyolar? yakınlık dereceleri nedir? sen işine bak ilk mertebede.

olay çıkart. bu saatte olur mu evde bi de. valla ben sikertirim.

bence kıskan yani. anormal bir durum. biz kıskanmadık, sonunda.. neyse

ibneler kıskanmıyodum sizin yüzünüzden bende kıskanıcam şimdi. ohoo valla kıskandım haaa. engellenicek bişey diil hacı bu

bi kere kafam bulandı işte. bende bilmiyorum aynı şehirde değiliz ki. tek bi arkadaşını tanıyorum merve'yi..

panpa aynı şehirde olmama durumu kötü. bende de alper diye bi piç vardı. gecenin 12 sinde hala bunların evindeydi. neymiş batak oynuyorlarmış. dedim ya sen şimdi git dersin ya da ver telefonu ben diyim.
zorla söyletmiştim. eleman da "adam haklı beyler" diyip gitmişti. koy postanı ortak.

merve ile birlikte simdi?

hacı benimkininde tanıdığım tek arkadaşının adı merve lan. tesadüfe bak ha

kesinlikle gitmelisin çizimlerini alıp git hatta yardım et falan de yalnız bırakma sakın.

@bakbi burdan ne çıkarmalıyız hacı?

@benlik bu kadar
ben gıllandım hacı. hayat tesadüflerle doludur panpa

iş sebebiyle farklı şehirlerdeyiz. o da işinden ayrılamıyo;
ha merve de var, iki ikiler sanırsam. ne bilim bende siz kadar uzağım bu konuya.

istanbul'daysa adresi ver gidip kontrol edelim panpa, bi gorelim neyin nesiymis bu merve, gideri var miymis

@navres sen beni bağyan sandın sanırsam :)

oha olayin en buyugunu cikaririm boyle bir durumda tas ustunde tas koymam. bu ne lan boyle. boyle durumlara taviz de verirden daha cok basina gelir. hic bisi yapamiyorsan ara polisi sikayet et anasini satiyim baska bir sehirdeysen huzur birakma.

panpa pardon, yanlis anlasilma oldu :)

erkekler genelde bu kadar rahat olmaz, gidip basip kan cikarir ordan, belki o yuzden sey etmisimdir.

durdugun kabahat panpa.

panpalar gazlamayın ya

endişelenme. kız kıza senden konuşuyorlardır. belki bi iki votka... bişi olmaz.

@bıdıbıdı kız kıza olsa ne olcak ki :). öle değil işte...

yaşadım hacı bu olayı. arıza çıkarmadım, saygı gösterdim, kıskançlık teranelerine girmedim.. aldatmadı beni, ondan eminim ama bokunu çıkarıyolar buluşmanın, gezmenin, kalmanın ve sen kıskanmamaya devam ettikçe uzaklaşıyorsunuz bir şekilde birbirinizden. hayvan gibi sevmeme rağmen sevmediğim ve ilgi göstermediğim gerekçesiyle terkedildim daha yeni. elime geçse o her eksikliğimi doldurmaya çalışan piç herifin boynunu kırıcam kola kutusu gibi ama kaybolan kayboldu bi kere.
sen yine de ara bi öylesine.

adresi ver biz gidip "benlik bu kadar abinin selamı var" diyip kafasını kıralım itin. yozlukla ne alakası var amariga mı bura amk

baba ara olay çıkart. kendini rahatlat amk sen paşa değilsin, o da kleopatra değil, s.kerler böyle olayı afedersin, önce kafa rahat olucak insanda!

yapamıyorum panpalar işte. yaşımızı başımızı almışız, yanlış olabileceğini düşünebilmeli. düşünemiyorsa da napim, ya da larrç dicem ama o da değil gibi.

kıskandığımıda pek belli edemem ben...
harbi hiç konuşmasam rahat olurdum şimdi.

ben de bu dediklerini diyordum aynen:) ama şimdi keşke daha aktif olsaymışım diyorum.

şöyle ki, seni aldatacağı varsa sen kıçını da yırtsan nafile. bak sana karşı dürüst olmuş, demiş arkadaşım burda diye. şimdi sen arıza çıkarsan bir daha böyle bir durum olsa söylemeyecek muhtemelen. dolayısıyla ya güveniyorsundur ya da güvenmiyorsundur bu kadar basit.

Rahat ol yav. Eğer cidden arayıp söylüyorsa durumunu kötü niyetli değildir zaten. (Yarım saatte bir ara sesini duy sen yine de)

yea yazmıyım yazmıyım dedim ama :)
iki seçenek var bi erkek arkadaşıyla (vazgeçtim üç) geceyi geçirdiğini sana söylüyorsa.
1- salak
2- seni kıskandırmaya çalışıyo. iki durumda da terket bence. arama da zaten ne arıyosun bi daha ararsan da iki seçenek var ya götü kalkar ya da en basitinden rahatsız etmiş olursun.

3. seçenek de şey; herhangi bir erkek arkadaşıyla geceyi geçirmesinin normal bir şey olduğunu daha bunun gibi günler-geceler yaşamasının en doğalı olduğunu sana gösterme isteği ve insan gibi eli yüzü düzgün bir ilişkinizin olmasını istemesi. çıldırma yani ne güzel işte. bu seçeneğe karar verirsen sıkı sıkı sarıl hatuna bi daha da bırakma valla bak.

o kedi daha çok küçük en az 1-1.5 ay daha annesinin yanında kalması gerekiyordu. onu veterinerlerde satılan anne sütüne eş değer sütler var onlarla beslemeniz gerek keşke bi veterinere uğrayıp sorsaydınız. bu şekilde devam ederseniz bağışıklık sistemi sorunları yaşayabilir ilerde..

Kakasını yapması için karnına hafifçe masaj yapın.

Konserve mama verebilirsiniz tabii, Fancy Feast Kitten'ı tavsiye ederim. Market maması vermemenizi öneririm, hele hele onların konserveleri iğrenç oluyor, ishal olmasın bebiş...

Ancak konserve mama dışında önümüzdeki en azından 10 gün boyunca günde iki kez de kedi sütü vermenizi öneririm. Veterinerden veya petshoptan Kitty Milk diye bir kedi sütü tozu var, onu alın. Üstünde anlatıldığı gibi tozu biberona bir miktar dökün, üstüne de orada yazan orana göre ılık su koyup çalkalayın. Sonra da bebişe içirin.

15 gün sonra da yavaş yavaş kuru mamaya alıştırmaya başlayın artık... Kuru mama olarak da Hill's, Royal Canin, Iams, Proplan gibi bir markanın yavru kediler için olan ürününü tercih edin, 1 yaşına kadar hep yavru kedi maması kullanacaksınız...

Bebişe upuzun, mutlu bir ömür dilerim...

:) öncelikle, kendisi yapana kadar anüsü öyle uyarmanız gerekebilir. ama bu çok uzun bi süre de olmayacaktır. merak etmeyin. yalnız sırf su yerine bir iki damla zeytinyağıyla yaparsanız orası tahriş olmaz. çünkü tahriş olursa bu sefer de acıdığı için yapamayabilir. bizimki minicikken ilk eve geldiğinde koltuğun üstüne işemişti. o gün kumu olmadığı için bahçeye ne yapacağını anlatmak için, ön patileri tutup toprağı eşeletmiştik. ama epey çişi de vardı bunu yaparken. yani durup dururken bu eğitimi vermeye kalkarsanız sadece bi oyun sanabilir. öte yandan kum alıp tuvalete koyduğumuzda ihtiyacı olduğunda gitti direk kullandı.

sonralıkla, şeker vermeyin. diabetik bile olabilir sonra. sütten ziyade oda sıcaklığında yine biraz sulandırılmış yarım yağlı yoğurt verin. süt ishal yapabilir. bu kadar minikken özellikle tehlikeli. yoğurtsa her tür şifalı. royal dediğiniz royal canin mi? o iyi bir marka diye biliyorum. biz nutrience kullandık ama artık ürün artık türkiye'ye gelmeyecek denince hill's almaya başladık.
evet yavruları sık sık az az beslemek gerek. yaş mamaları hepsi hapır küpür yer ama yiyor diye miktarı artırmayın. 1 yemek kaşığı da az olabilir evet. bir veterinere sorun derim. hem de sağlık karnesi çıksın :)

biraz daha büyüyünce yavrular için hazırlanmış kuru mamalardan verin. suyunu hiç eksik etmeyin. dillerini iyi kullanabilmek için bile temiz suya ihtiyaçları var. kuru mama ağız/diş sağlığı için de çok önemli. iyice büyüyünce tadımlık, mincik parçalar halinde ne seviyorsa verebilirsiniz bence. bizimki bazen avokado bile yiyor, öyle diyim. domates filan çok sıradan yani :))
ciğer asla vermeyin. et ve tavuğu çiğ verebilirsiniz ama balık az da olsa pişmiş olmalı. erimiş derecesinde olmadıkça soğan bağırsaklarına takılabiliyor. bi yemek tattırken dikkat edin. ama tabi bunlara var daha. büyüycek daha :) onu sıcak tutun bi de.

kolay gelsin :)

@elxa sağol tebrik ettiğin için, yavruları barınağa götüreceklerdi; annesi onlarda kalacaktı sadece. ben de seni tebrik ederim, bilip bilmeden konuşabildiğin için.

elxa,

proplan, Iams, Royal Canin gibi markalar gerçekten hayvanlar üzerinde mi deneniyor? :o

Offf, ne yapıcaz peki? :( Ben hiç duymamıştım öyle bi şey, yıllardır bu markaları kullanıyorum ve suçluluk duydum şimdi. :( Siz ne ile besliyorsunuz kedinizi?

katilin okur olduğu değil de okurken olay yerinde olduğunuzu hissettiren bi kitap okudum. siz de kahramanlardan bitanesisiniz bu şekilde yazılmış çok az kitap varmış. benim bahsettiğim erdal öz'ün yaralısın isimli kitabı..

ne kastettin tam anlamadım. kitabı okuyan kişi kendini kitaptaki katil olarak mı görecek yani?

böyle bir şey olabilir mi ki?

siz bir cinayet işlediniz ve bunun romanı yazılsın mı istiyorsunuz?
siz de okuyun, vay anasını katilin ben olduğumu anlamış: bir de romanını yazmışlar diyin.

garipppppp...

iyi de üslup birinci ağızdan ise zaten olay yerinde oluyorsun. ben anlamadım o işi. ayrıca katil nasıl okur oluyor? sen kitabı okurken aslında cinayet mi işlemişsin kelebek etkisi mi olmuş ne olmuş? ya da yazar katil bunu okuyandır diyince öyle mi olmuş oluyor? ben anlamadım bi sik.

Kastettiğim şu: Kitabımız bir "Katil Kim" polisiyesi olsun. Kitabı bitirdiğimizde, katilin uşak değil de biz (okur) olduğumuzu anlıyoruz.

Yani aktüel okurun katil olduğu bir kitap soruyorum.

o kastettiğin açık da, nasıl olacağına ben de anlam veremedim doğrusu...

derin araştırmalarım sonucu buldum. "katilin okuyucu olduğu" (ya da öyle çıktığı) iki kitap varmış:

Peter Lovesey'nin yazdığı “Youdunnit” (1989) ve Max Dorra'nın yazdığı “Vous permettez que je vous dise tue” (1999).

kaynak:
sillagescritiques.revues.org

mantiken mesela kisi kitabi okumaya devam ettikce gucu tukenir kahramanlardan birinin... hatta her sayfada biraz daha tukenir ve ufaktan sezdirilir de bu okuyucuya... hikaye de mesela vaktiyle bir buyu yapilmis olsun bir kisiye kitap haline gelmis olsun kim israrla okursa olecek falan diye... mumkun yani boyle seyler bir sekilde... (bu cevap, "o da nasil ola ki?" sorusu icindi)

eh iyi de sonunda katilin kim olduğunun anlaşıldığı kitabı bu soruyla bulursan baştan katilin kim (okur) olduğunu biliyor olacaksın?

-------hayvani spoiler------,

lostun sonunda aslında hepsi cennette buluşacak demek gibi bir şey

kitap deil de film var 23:D oluo mu o

böyle acayiplikleri murat menteş'le gökdemir ihsan bilir. ulaşabiliyorsanız onlara sormayı deneyin. ha bi de selçuk altun. o da acayip biri. bilebilir.

1. bilmiyorum o markayı hiç kullanmadım.
2.lens uzun süreli kullanıldığında, klimalı ortamlarda, bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatler sonucunda kuruluk yapıyor.(en azından ben böyle tecrübe ettim) o solüsyon gözyaşı sağlamaz sadece lensi temizler.
3. suni gözyaşı damlaları tek kullanımlık damlalıklardan oluşmak üzere yanılmıyorsam 20li paketlerde satılıyordu. hatırladığım kadarıyla 9-15 tl arasındaydı fiyatı lakin emin değilim. evet kendiniz alıp kullanabilirsiniz. ve lensin üzerine kullanıyordum ben hiç bir sorun olmuyordu.
not: lens alırken hafif, su içeriği az ve oksijen geçirimliliği fazlabir lens tercih ederseniz gözünüzde olduğunu bile unutursunuz. sürekli gözümde lens var ağlamamalıyım lensim düşecek arkaya kayacak diye düşünüp durmayın bırakın gözünüzde rahat rahat dursun o. ben 5 yıldır kullanıyorum bir kere bile isteğim dışında gözümden çıkmış değiller.
not2: ağlayınca lens temizleniyor evet bu doğru:)

1- kullanmadım ben de onu ama, iç kısmında lensin düz ya da ters olduğunu anlamanız için bir sayı vs olabilir, ama rahatsız olup olmadığınıza göre anlarsınız.
2- tavsiye edilmiyor ama bir problem de yaratmıyor. bende de göz kuruluğu var, sıkça göz damlası kullanıyorum ne olur ne olmaz diye. solüsyon tamamen farklı bir olay, steril olmasıyla daha alakalı.
3- tek kullanımlık olan damlaları almak yerine, minik şişelerdeki damlaları tercih edebilirsiniz. marka olarak da refresh tears. fiyat da 15 falandır.

@paul tears naturale free nasıl peki? refresh tears başlığında tüpleri tek kullanımlık yazmışlar?

onu kullanmadım, ama refresh tears'ın şişe halinde damlası var.

benm sonradan dahil olduğum öğrenci evinde kumtel marka küçük bi tost makinası var. aç kapa düğmesi yok fişe takınca çalışıyor öyle komplike bişey değil. modelini de bilmiyorum malesef. ama muhteşem tost yapıyor. hem de çok kısa bir sürede kumtele bir bakın isterseniz.

ocakta ateşe konan pazar iş olanları da düşünebilirsin.

ilkinci doğru söylüyor anneannemde var bizim evdekinden daha güzel yapıyor tostları

felix

metroda sinbo marka 25 tl. başka yerlerde de var. 30 tl. aynen 2 tostluk. yalnız yağlı kağıt kullanmak şart. haberin olsun. (plakalar çıkıyor ama plakaların yapışmaz malzemesi iyi değil. yapışıyor)

torikle ilgili bilgim yok. onlar daha pahalı sanırım astigmat için kullanılıyor. belki sadece miyop lens denesen işini görüyosa kullanmasan daha karlı olur. hijyen temizlik lenste cok onemli. kimisi günlerce haftalarca cıkarmıyo bisi olmuyo ama piyango sana çıkar belli olmaz göz bu boru diil. 30 gün boyunca çıkarılmadan kullanılabilecgini iddia eden lensler var ben hic cesaret etmedim. paran varsa bence günlük kullan at lensler en iyisi. öbür türlü klasik 30 gün kullan her gece çıkar yatmadan lensleri en yaygın sanırım. ben kullanırken öyleydi en azından. marka model base curve bunlara doktor karar verir. ama ölçülerini belirledikten sonra istedigin markayı alırsın. deneme yanılma bi nevi. çap ve base curve ölçülerini ogrenmelisin.

torik lensi ben de bilmiyorum ama 1. sorunun cevabı hayır. gözlük ile lens numarası hiçbir zaman aynı olmaz. biri gözden uzakta biri göze yapışıktır çünkü. lens için ayrıca numara belirletmeniz lazım.

1- numara aynı da diğer ölçüleri de bilmek lazım.
6- gözünüze su değdirmezseniz girilir. değerse mikrop kapma riski yüksek.
7- lensmarket.com öneriyorlar internetten. bir de bir gözlükçü vardı internette bulduğunuz en ucuz fiyattan bilmem ne kadar indirim yapıyordu, beşiktaş'ta mı ortaköy'de mi neydi.
8- yok.
9- gözleri daha az kırparak kullanıldığı için bilgisayar göz kuruluğu yapıyor diyorlar.

not: lens kullanmıyorum, gözlük kullanıyorum.

edit: buldum o gözlükçüyü: www.harbioptik.com

yaklaşık 2 senedir lens kullanıyorum.benim de göz numaralarım birbirinden farklı miyop ve astigmat var.bildiğim kadarıyla torik lens normallerinden biraz daha kalın.diğerlerinden hiç kullanmadığım için bilemiyorum söylenen bu şekilde.ben aylık kullanıyorum.kendi deneyimlerime dayanarak lenslerle uyumamanı denizde havuzda gözünü açmamanı şiddetle tavsiye ederim.aylık lens de olsa her akşam losyona koymalısın.ayın başında takıyosun taaa sonunda çıkarıyosun değil.sürekli bilgisayar kullanmana gelince ilk başlarda pek sorun olmuyor ama zamanla lenslerin kurumaya ve gözüne batmaya başlıyor ben kendimce bi çözüm buldum yapay gözyaşı damlaları var onlardan kullanıyorum.ama doktora gitmeden lens almamanı tavsiye ederim çünkü onlar söylüyorlar sana uygun mu değil mi ayrıca başka bişelerin daha ölçülmesi gerekli aks filan bişeler.neyse sonuç olarak ben focus marka torik lens kullanıyorum.her kutunun içinde 6 tane lens var numaralar farklı olduğu için hep iki kutu almak zorunda kalıyorum her neyse bi sıkıntısını görmedim göz gruptan alıyorum en son iki kutuya 90 mı ne vermiştim.ilk aldığımda 120 ye almıştım aynı lensi.ama doktora mutlaka git derim ben.

6) eger yuzme gozlugun olmadan lensle denize veya havuza girersen ve ustune bir de suyun altinda gozunu acma aliskanligin varsa hayatinda tecrube edebilecegin en saglam acilardan birini tadarsin.
lensler gozune vakumlanip yapisir, cikarabilmek icin uc saat ugrasmak cabasi olur. veya tam tersi lensin suda dusup kaybolabilir. yapismasindansa dusup kaybolmasi yine iyi bence.

1. hayır özel bir cihazla bakıyor diye hatırlıyorum
2. kullan at iyidir paran varsa
3. bir süre sonra kuruyor çıkartıyorsun
4.atraksiyona gerek yok çıkar
6. aklından bile geçirme
7.lensal.com
9. suni göz yaşı damlası al yanında gezdir
10.www.lensoptik.com.tr

cevapları okumadım,yazılmıştır belki yazacağım şeyler.

1-lens numaralarımı götürüp gözlük yaptırmak istediğimde gözlükçü olmaz bu numaralarla demişti.aynı değildir sanırım.

2-ben aylık lens almama rağmen 8 10 saatten sonra gözümü yorduğu için her gün çıkarıyorum.dün gece solüsyon ve lens kutum yanımda olmadığı için lensle uyumak zorunda kaldım,sıkıntı olmadı fazla.normal 1 aylık lens al,gözünün hassasiyetine göre karar verirsin nasıl kullanacağına.

3-üstteki cevabım bir fikir verir sanırım.

4-günlük lens kullanmadım,bilmiyorum:p

5-ara sıra temizlersen görüşün daha rahat olur tabii ki.temizlemekten kastım 2 3 saat solüsyonda bekletmek.zor bişey değil yani korkma.

6-riskli bence.(riskten kastım lensini düşürmen.fazlası olmaz.)ama gözlük kullanacaksan yüzerken,lensle girebilirsin.

7-internette optikçilere göre daha uygun oluyor fiyatlar.yıllardır lensal.com kullanıyorum,çok memnunum.

8-bir gözümde b&l purevision toric lens kullanıyorum.normal lensten her konuda daha rahat.bunla orantılı olarak pahalı tabi.

9-benim gözümü yoruyor bilgisayar başında lens kullanmak.okumada sıkıntı olmadı hiç.bu da kişisel biraz,kullandıkça duruma göre karar verirsin.

10-düşünmeden bausch&lomb derim.purevision biraz pahalı olmasına rağmen softlens'e göre çok rahat.

11-içerisinde 6 adet lens olan kutular için konuşuyorum(bausch and lomb ürünleri için aynı zamanda);purevision toric'in 1 kutusu 70-80 lira civarıdır.toric olmayan purevision 50 lira civarı,toric olmayan softlens ise 35-40 lira civarı.abartı bir fark olmadıktan sonra kazıklanmazsın.lensal.com'daki fiyatlar en uygun fiyatlardır genelde.

numaralarınızı öğrendiğiniz takdirde lensmarket.com dan ücretsiz deneme lensi isterseniz gönderiyorlar. ben bausch and lomb u hiç beğenmedim toric lens kullanıyorum astigmat+ hipermetrop kesinlikle accuve oasys derim..

ben değil ama bir arkadaşım da erasmusla sevilla ya gitti yeni döndü istersen görüştürebilirim..

universitenin erasmus koordinatörleri ev konusunda yardımcı olurlar.bir arkadaşım adına burs ve ev için pek çok şey sormuştum, tahminimden çok yardımcı olmuşlardı. şehir çok küçük, hosteller bir süreliğine idare edebilir, uzun süreli kalışlarda fiyat indirimi yapabiliyorlar. sevilla craiglist ya da expats lara bakabilirsiniz, orada erasmus öğrencileri için oda kiralayanlar mutlaka çıkıyor. eğer ev sahipleri ile yazışmak gerekirse yardımcı olabilirim. bol şans

couchurfing'e de bak istersen, kisa vadeli bir yerde kalirsin, hem kaldigin insan da yardimci olur belki ev bulmana.

ben geçen yıl 65tl filan olarak hatırlıyorum ama şu aralar 55tl bu civarlarda bişey olur.

temmuz ayı 65 tl'ydi dimi? cevaplara göre bulduğum uçak biletini bugün alacağım fiyatlar düşmeden almam lazım onu da acil cevap verir misiniz

geçen sene 60 tl'ye gitmiştim sanırım temmuz aylarında..

avcılarda ist ünv. nin yanında fotokopiciler var.

4 sayfa arkalı önlü 20 krş avcılardaki kopicilerde

www.freekopi.com

Beyazıtta İÜ civarındaki fotokopiciler de aynı fiyattan çeker muhtemelen Avcılardakilerle.

şehir dışına çıkma zorunluluğunuz yoksa yani hayvan evde tek başına günlerce kalmayacaksa, hiç büyümeyen bir bebeğe bakabilecek sabır sınırına sahipseniz ve onun sizin isteklerinize göre değil siz onun isteklerine göre hareket edeceksiniz bunu kabul ediyorsanız kesinlikle kedi derim.. hayatımda böyle güzel bişey yaşamadım ben.

peki sizinkinin cinsi nedir öğrenebilir miyim? okuduğum, duyduğum kadarıyla cinsler arasında da oldukça fark oluyor. şehir dışına çıkma zorunluluğum yok, olsa bile kısa süre bırakabileceğim arkadaşlarım var. kendimi hazır hissediyorum ama emin değilim, sonuçta dediğiniz gibi çocuk sahibi olmak gibi bir şey... kolay bir karar değil :)

köpek almanı hiç tavsiye etmiyorum. keza evde yalnız kalabilen bir hayvan değil. maddi durumun bakımları için yeterliyse ve günlerce evde yalnız kalmayacaksa şu durumda en ideali kedidir senin için. ama kedi diyip geçmemek gerek çünkü tüm ev hayvanlarının masraflı bakımları var. en az 6 ayda bir veterinere götürüp aşılarını yaptırman gerekecek. öğrenci olduğun için bunları da hesap etmeni tavsiye ederim. avcılar civarındaysan üniversite hastanesi daha ucuzdur mesela. he bir de kısırlaştırma işlemleri falan var. ayrıca tüylerini temizlemek gerek bu hayvanların. düzenli temizlik yapmazsan tüm eşyalarından tüy temizlemen gerekecek. anlayacağın yalnız biri için ev hayvanı baya uğraş ve masraf gerektiren bir şey. kuş ya da balık olayına bir hayvansever olarak hiç girmiyorum zaten.

bulabiliyorsan siyam kedisi. gördüğüm en asil hayvan. siyam'da karar kılarsan yavrularından birini isterim ona göre :)

cevap: kedidir, kedi...

kedi al, ama öğrenciyim evden çıktım, yurda çıktım, yok askere gittim, yok fena halde Erasmus'um geldi gibi triplere gireceksen hiç alma. sokaktan eve aldığın bir canlı eve alışır ve tekrar sokakta yaşaması çok zordur. kediler 10-15 yıl civarı yaşarlar. eğer bu kadar süre sorumluluğunu kabul edebilirim diyorsan al.

bunun dışında evde bir canlı ile yaşamak güzel olduğu gibi zor yanları da var. bunlar canlı varlıklar. bugün sağlıklı olsalar bile yarın hastalanmayacaklarının garantisi yok. hastalanınca bakamam, ilgilenemem, öğrenciyim param yok dersen yazık günaha girersin.

anlattıklarımı göze alıyorsan kedi bakımı çok kolaydır. birkaç gün evde tek başına kalabilir.

maddi açıdan herhangi bir sorunum yok. yani çok zengin biri değilim ancak buna ayırabilecek bir bütçem var beni zora sokmaz. öneriler için teşekkürler. ayrıca eğer olur da siyam'a karar verirsem yavrularından biri senindir tamam :)

www.facebook.com!/hayvansevergazetesi

burada bir sürü kedi ilanı göreceksin ayrıca. pet shop'tan hayvan almak yerine evsiz bi yavruyu sevindirebilirsin.

benimkini soruyorsan eğer ben sokaktan almıştım. para verip almaya karşıyım önemli olan rengi tüyleri değil bence o bir canlı ve senin onu sevdiğin kadar o da seni sevecek olay budur. gerçi insan arada da kalıyor pet shoplarda çok kötü şartlarda tutuyorlar zavallıları:(

kaplumbağa hacı o senin dediğin.
alıyorsun suyu taşları falan derken o takılıyo kendi çapında.
bakması hem kolay hemde rahat hayvan.
şehirler arası bile gitsen yanında götürebilirsin.
ev arkadaşım öyle yapardı.

kaplumbağa güzel bir fikir. fakat temizlemesi ve bakımı konusunda araştırma yapman lazım. ben 2.5 yıldır bir su kaplumbağası sahibiyim. senin gibi düşünerek almıştım. tahmin ettiğimden daha detayli ve zor cıktı bakımı. baya bir araştırıp okudum öğrendim. su ısısından alması gereken vitamin ve güneş ışığı miktarina kadar. demek istediğim şudur; küçük falan diye bakımı kolay olur düşündüğün hayvanlar tam olarak öyle olmuyor. hazırlıklı ol. iyi araştır. can bakıyorsun neticede. ilgilenirsen detayli bilgi verebilirim su kaplumbağası hakkında.

eğer kedi alacaksan iki dişi yavru alıp kısırlaştırmanı öneririm. hem hayvan yalnız kalıp kafayı sıyırmaz. evde yalnız kaldıklarında birbiriyle vakit geçirirler. ayrıca da evde büyüyen kısırlaştırılmış dişi kedi kumunu temiz tutarsan pek fazla sokağa çıkma meraklısı da değildir. ama yanında kardeşi de olsun ki hayvan yalnız kaldığında kendini hapiste hissetmesin

kedi evet. bakımı ile ilgili yapmanız gereken şey kumunu temizlemek, tırnaklarını uzadıkça kesmek (veya veterinere götürüp kestirmek), ve taramak.

onun dışında sevmek, konuşmak, ağlamak, eğlenmek vs.

aşılarını takipte zorlanmazsınız çünkü karne çıkarıyorlar ve oraya yazıyorlar zaten tarihleri.

köpek olmasın. köpekle baş edemezsiniz bir de o çok fena küser siz evde yokken. kediye ufak bi oyuncak fare verseniz saatlerce oynar, hatta ona bile gerek yok evde bi sinek görmesi kendinden geçmesi için yeterli.


yalnız sizden ricam, lütfen petshoplardan almayın. o kadar çok sokak kedisi var ki zavallı durumda. lütfen onlardan birini evlat edinin.

muhabbet kuşuda olabilir. erkek bi yavru alırsın konusmayı ögretirsin ilerde muhabbet edersiniz fenamı olur. hem günde bi yem bi su baska birşeyi yok. kapısını da acık bırakırsın o kendi kendine cıkar ucar falan...

en super hayvan hamster dır. etrafta sen olmazsan daha bi mutlu bile olur. ver yemeğini 1 ay yanına yaklasma nerdesin demez basının caresine bakar kerata. ben yiyecek su stoğu yapıp 2 hafta arazi oluyodum geldiğimde naber la tarraağm bile demiodu o kadar mis bi hayvan

arkadaşlar öneriler için teşekkürler, hala kararsızım ama bakalım acelesi yok...kedilere bi bakayım şöyle kendimi yakın hissedersem kedilere neden olmasın :)

3 yıl öğrenci evinde tek başıma yaşadım.Sevgilim muhabbet kuşu hediye etmişti.Hala bakıyorum.Hem bakımı kolay hem cıvıldıyo evin içinde.Beslemesi de kolay yemdir,ekmek parçasıdır,kurabiye kırıntısıdır yer.Gelen giden arkadaşlarınıza şirinlik yapar.Kelime öğretebilirsiniz erkek cinsi alırsanız.Benimkisi 7-8 kelime söylüyo anlaşılır şekilde.Öğrenci için en kolayı muhabbet kuşu derim ben.Ama tabiki siz bilirsiniz.(Kedi nankördür der geçerim, bence hiç kediye bulaşmayın)

kediler hayvan sorunlu degilse, kolay adapte oluyorlar eve, sahiplerine, tuvalet aliskanliklarini neredeyse hemen kazaniyorlar
sorumlulugunu alabilirseniz bakin, nedir bu sorumluluk, aç bırakmayin, tuvaletini temiz olsun, iç ve dis parazit asilarini yaptirin, hem sizin hem de onun sagligi icin ve sevin
yemek terbiyesini de iyi verin, aliskanliklar dogrultusunda herseyi ya da hicbirseyi yemeyebiliyorlar
ekleme: kedi yazin aratin duyuruda coook sey cikacaktir isinize yarar nitelikte, biraz da bu nedenle sorunuz rabet gormeyebilir

Apartmanda bakılır mı acep? Yani balkondan falan atlarsa ne bileyim sağa sola saldırır apartmana hayatı zindan ederse kötü olur.

Uyuyor şu an çok şirin.

bakilir bakillir tabi biraz dikkatli olmak da fayda var, kedilerin nice balkon, pencere macerasi vardir, bi kac kedi sahibiyle konusun bakin neler neler neler anlatiyorlar, ama yok yahu azman bi sey degilse siz de sakin davranirsaniz kimsenin apartman hayatina müdahale etmez, korkmayin.
benimki tum komsularla ahbap, ben biraz geciksem mutlaka iceri aliyorlar o d aevin kapisin onunde bekliyor, benimle disari cikiyor sabah, aksam benimle giriyor, tüm mahalle de taniyor, falan filan

Sonuçta sokak kedisi bu. Duramaz derler evde falan. Sokak kedisi olduğu için alışmış çöpe falan derler.

Doğru mudur acep?

- size de alışır mekana da. kediler mekana bağlanır.
- kaçmak kızışma dönemi allahın emri. veterinerinize danışın :)
- ilaç gerekmez ama iç-dış parazit aşılarını yaptırın hemen.
- valla kediler kuma çabuk alışıyor. bir hafta en geç. çişi geldiğinde olduğu yerde eşelenme hareketi yapar, ensesinden tutup kumuna tın. zaten hep aynı yapacaklarından çabuk alışır.
- bakın tabe çok güzel bişi evde kedi neyin.
- lakin mutfağa alıştırmayın hehe

ismi cok guzel, kendisi disi sanirsam,
kisiligine bagli, cikarirsiniz siz de diyecegim, ben evde hayvan bakmaktan yana degilim
apartman direk cadde üstü degilse bahce falan var ise cikarin, birakiyorum ben benimkini kucuklugunden beri ki ben de sokaktan aldim, asilarini falan yaptirin gerisi icin endise etmeyin, hayvanin kendi dogasi var, cekirge , kertenkele yakalayip getirebiliyorlar hatta
kus bile dokunmamak lazim herseye

bende gecen sene 8-9 aylık oldugunu tahmin ettigim bir sokak kedisini evde beslemeye basladım. cok yabani degilse hemen alışırlar genelde.bende hiç sorun cıkmadı, sadece ilk gun evi yadırgadı, ama tuvalet vb. sorun hic olmadı. kumun uzerine yada yanına koyun ki, yerini ogrensin. yalnız benim kedimin gitgide karnı buyumeye baslayınca hamile oldugunu farkettik, 5 tane de torunumuz oldu evde. yavruları yuvalandırdım falan ama boyle bir suprize karsı hazırlıklı olmanı öneririm. aslında o yavruların dogumunu ve buyumesini izlemek de cok keyifliydi. not: iç parazit aşısı yaptırmanı tavsiye ederim. 3 ayda bir yapilir ve insan saglıgı acısından da onemlidir.

tabi ki bakın ama evet bu sorumluluğu kaldırabilecekseniz bunu yapın.. çok iyi düşünün. bir kedi sahibi olarak yazıyorum;
kedi beslemek dünyanın en güzel şeyi bence.. kendiliğinden gelip kucağınıza yattığı zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız. Ancak aynı zamanda zorlukları da var örneğin sürekli seyahat eden bir insansanız onu da düşünmek zorunda kalacaksınız. tek başına bırakmak hiç doğru değil birine emanet etmek de istemeyeceksiniz. Çünkü kimsenin ona sizin gibi bakamayacağını düşüneceksiniz.
kuma alışır tabi ama bu kedinin kişiliğine göre değişir. bütün kediler birbirine benzemez bunun bir standardı yoktur. heryerde karşınıza çıkabilecek bir cümle vardır ki çok iyi anlatır bu dünya güzeli yaratıkları: '' bir kediye sahip olamazsınız o sizin sahibiniz olur'' bir süre sonra herşeyi ona göre ayarlamaya başlarsınız. kedi sizin istediğiniz yerde oturmaz kendi seçeceği yerde oturur ona emir veremezsiniz. kızdığınızı anlar ama yaptığı şeyin doğru olduğunu düşünüyorsa eğer onu yapmaya devam edecektir. ben kedimi mutfak tezgahından 16 kere indirdiğimi 17. kez çıktığı zaman ise tamam pes ediyorum dediğimi hatırlıyorum. kısacası çok inatçı oluyor bazıları.
sizin şu an yapmanız gereken ilk şey onu bir veterinere götürüp muayene ettirmek. halsizlik iştahsızlık varsa iç parazit belirtisi olabilir. yine de dışarıdan aldığınız bi kedi olduğu için öncelikle iç-dış parazit aşıları yapılmalıdır. sonrasında gereken aşı takvimini veterineriniz size anlatacaktır. özellerde aşılar biraz pahalı yapılıyor. avrupa yakasında iseniz ve avcılara ulaşımınız sorun olmayacaksa istanbul üni. hayvan hastanesinde daha uygun fiyatlarla aşılarını ve muayenelerini yaptırabilirsiniz. çok iyi ilgileniyorlar.
kum meselesi kum kabına dolduduğunuz kumu ona gösterin elinizle eşeleyin ve bunu yaptığınızı görmesini sağlayın. çok büyük bir ihtimalle tuvaltini kendiliğinden oraya yapacaktır. yapmazsa alıştırmak için çeşitli yöntemler var internetten rahatlıkla bulursunuz ya da bir veterinere danışın.
ona kendini güvende hissettirdiğiniz, fazla müdahale etmediğiniz, özgürlüğünü kısıtlamaya çalışmadığınız sürece kaçmaya çalışacağını sanmıyoum. ancak kızgınlık döneminde böyle şeyler başınıza gelebilir. ilk zamanlar pencereleri açık bırakmayın, balkona çıkartaaksanız gözünüz üzerinde olsun. mutlaka eve alışacaktır.
son olarak. sizden ricam eğer emin değilseniz o kediyi lütfen gerçekten kedi isteyen birine verin. çünkü eve alışmış bir kedinin sokakta hayatta kalma şansı çok fazla yoktur.
kediler mükemmel yaratıklardır eklemeden geçemicem:)
kolay gelsin..

Bakın tabii zavallıya, ne iyi edersiniz, bir canı kurtarmış olursunuz...

Balkon pencere gibi şeylere çok dikkat edin, atlamak istemez ama bir kuş filan görüp heyecana kapılıp aşağıya düşebilir ve ne yazık ki "kediler dört ayağının üstüne düşer" lafı koca bir yalan, çoğu iç kanamadan ölüor böyle durumlarda, kırık ve çıkıkları hiç saymıyorum bile. O yüzden dikkatli olmanızda fayda var. Pencerelere tel yaptırabilirsiniz mesela.

Siz kedi kumu filan alın, hemen alışır o, kumu görür görmez oraya yapar merak etmeyin. Bir de kürek alın, yapar yapmaz temizlerseniz hiç koku olmaz. Tabii 3-4 günde bir kumun tamamını değiştirmenizde fayda var.

Ana öğünü kuru mama olursa hem siz rahat edersiniz, hem de kedicik için iyi olur. Bütçenizin ne kadar olduğunu bilmiyorum ama; en iyi en kaliteli mamalar Proplan, Hill's, Iams, Royal Canin gibi profesyonel mamalardır ve bu mamalar Bonnie, La Cat, Whiskas, Champion gibi market mamalarına göre daha pahalıdır. Eğer zor durumda kalırsanız market mamalarından da alabilirsiniz ama ben pek önermem. Yine de maddi imkanlar dolayısıyla besleyemeyip tekrar sokağa bırakmaktansa whiskas yedirmek daha iyidir diye düşünüyorum.

Kuru mama dışında peynir, yoğurt, pişmiş et, sosis, salam filan da verebilirsiniz. Ancak süt vermemenizi öneririm, onun yerine yoğurdu birazcık sulandırıp vermeyi tercih edebilirsiniz. Ancak bunları ara öğünlerde verin, ana öğün mutlaka kuru mama olsun. Mesela sabah akşam kuru mama, öğlen ise bir parça peynir veya bir kaşık yoğurt olabilir. Artan yemeklerinizden de verebilirsiniz ama yemekleriniz soğanlıysa onları ayıklayın.

İtiraf etmek gerekirse bir öğrenci evi burası evet...

Bu yüzden de çekiniyoruz. Yani tek başına kalıyorum sayılır, bu nedenle sorun olmaz yine ama arada 5-10 gün olmadığım zamanlarda ne olacak bu hayvancık? Bıraksam geri gelmez de...

Feci de şirin. Kararsız kaldık bu nedenle.

5 gunde gelir 10 gune emin degilim

bir yere gideceğiniz zaman tuvaletini banyoya filan koyarsınız, 3-4 günlük de yemek koyarsınız. bir arkadaşınız 3-4 gün sonra gelip yemek ve suyunu yenilesin. kediler kendi kendilerine kalabilirler. hiç sorun olmaz. ancak girmesini istemediğiniz odaları kapatın. geri döndüğünüzde biraz trip atar beni niye yalnız bıraktın babında ama geçer.

ancak bir kedi ömrü 10-15 sene. bu kadar süre bakabilecekseniz alın. eve alışmış bir kedi sonra sokakta yaşayamaz. eve döndüm, askere gittim kedi sokağa gitcek planları yapıyorsanız yazık. o bir can. hiç almayın daha iyi.

eğer bakarım diyorsanız kedi bakımı çok kolaydır. masraflı değildir. evde yalnız kalabilir.

ancak bir kere veterinere götürmenizde fayda var. nerde oturduğunuzu yazarsanız belki size yakın iyi bir veteriner bilen olabilir.

rol yapıyodur o kesin..
yoksa şirinlik falan olmaz onlarda.
gözüne kestirmiştir seni. bu işte bana bakar, rahat ederim ben bunla, iyi anlaşırız demiştir öyle sokulmuştur yanına..

şaka bi yana benim velet de bana yapıştı.2.5 yıl geçti. bi sıkıntımız yok.
kerataların hepsi çok sevimli.
kumu alıp bi kaba koy. kediyi de kumun üzerine.eşelenmesini bekle. eşelenmezse sen patileriyle eşelenmesini sağla. alışır hemencecik.

ben de sokaktan aldım. veterinerden önce belediyenin veterinerine bi git. sor soruştur bir ara belediyeler bedava kısırlaştırıp, aşılarını yapıp, hastalanınca tedavi ediyolardı. öğrencinin parası nimettir. çarçura gelmez.

roxxanne nin göbüşünü mıncır benim için..

kumtel'e bakınız. ıstanbul taksım cıvarında olsanız outletı var burda, orada var mı bılmıyorum. ben kullanıyorum, gecen sene 60 tlye almıstım.

@fenerliyim ama feneri delgado: eskişehir diye belirttim yazımda

@want2die: marka adı istiyorum çünkü bu konularda hiç bir bilgim yok hangisi nasıl olur bilemiyorum ilk kez fırın alıcam

Kumtel Börekçi alabilirsin. Veya Simferden Albeni.

Bizim evde Kumtel Börekçi var. Fırının iyisi kötüsü nasıl olur bilmem ama bizimkiler aldıgımızdan beri hiç şikayet etmedi.Fırını ev hanımı olan ablam aldığına göre vardı bir bildiği diye düşünüyorum. Simfer Albeni'yi de sırf reklamlarını görüyorum diye söylüyorum.

öncelikle öğrenciyim. en az 90tl ve 100tl kumtel fırınlar şimdi baktım! ucuz olması tercihim artık kaliteden geçtim 50tl'ye bulabilir miyim ki acaba

zengin bir kocanız olsaydı şimdi bu soruya cevap bile aramak zorunda kalmazdınız.

-kocacüüüm, fırın alalım müüü?
-geçen ay aldığımız ankastreler eskidi artık di mi karıcığım. alalım hemen bitanem.
-aşkiiitoooom. seni çok seviyorum. iyi ki varsın.

ben eskişehirde kalırken vişnelikte bi mağazadan kumtel fırın almıştık ama pastalar kurabiyeler için pek verimli olmuyodu, ya da biz beceremedik bilmiyorum (gerçi çok da denemedik bi kaç defa belki neyse) ama yemekler güzel pişiyodu. neyse 50 ye almıştık indirimle. vişnelik uzak falan gelirse mediamarktan falan bakın kesin vardır orda da. 50-60 civarına bulursunuz orda da. kumtelin en düşük fiyatlı modeliydi..

kanka bi benim cevabı mı onamadın?

kızım gel fırını ben alıcam, tamam, valla ver adresi hepsiburada'dan gönderiyorum fırınını. parası ödenmiş. hibe.

maliyet kalite açısından kumtel en iyisi. alttan üstte ne varsa ısıtıyor işte. zaman ayarı da var nolsun..

ıslak dokunma feci çarpıyor.. ellerim titredi bak şimdi.

ben almıştım, kumtel 50tl'ye. şu an başka bi eve taşıncam orada ihtiyacım olmayacak.sana 40a bırakırım :) çok fazla kullanılmadı 3-5 kek pişti o kadar.
edit:tüh eskişehirde olduğunu okumadan atlamışım. malesef ben istanbuldayım..valla 40a verecektim:)

ben de hiç baktırmamıştım sonra arkadaşım zorla götürüp oturttu gelecekle ilgili bişey söylemedi ama o güne kadar olanları bildi diyebilirim.. yine de inanmıyorum

bir kere edirnede cingene bir kadın el falıma bakmıştı lise 1 idi o zaman bana sen mühendis olucan demişti hakkten oldum :D

valla bundan 1,5 sene önce yine "bir arkadaşım"ın zoruyla taksimde bi amcaya gitmiştik, böyle kızıl derili modunda takılıyor, yüzük falan.. tarot bakıyordu. o zaman bir işte çalışıyordum ve ayrılmayı pk düşünmüyordum. neyse tarih verdi nerdeyse hatta sektör değişikliğini söyledi, geçmişle ilgili aileye dair çok sey soyledi tutan, gelecek için söylediklerinin bir kısmı cıktı ama zamana yayılı seylerdi net olamam şimdi. adam bakarken arkadasım yan masada not almıs soylediklerini, bitirince verdi bana. ordan takip ediyorum =)
inanıyor muyum? bilmem ama şaşırıyorum...

sene de 1-2 kez gidip söylediği güzel şeyleri aklımda tutup mutlu ediyorum kendimi bi süre. yeter de artar bile =)

Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.


(MAİDE SURESİ / 90 )

@romeomustdiee dini bir yorum istememiştim sadece gerçekçi bir hikayeniz var mı diye sordum o kadar.

Ben zaten dini bir yorum yapmadım..Daha doğrusu yorum yapmadım... Belki zorunuza gitti ama bu bir gerçek...

arkadaşlar arasında bakıp eğleniyoruz normalde. başka birinin benim hayatım hakkında tahminler yapması eğlenceli bence. ama arkadaşlarım beni tanıyan ve benimle ilgili bir çok şeyi bilen insanlar bu yüzden aşağıdaki duyuruyu açtım, ilk kez böyle farklı birine baktırmak istiyorum ve muhtemelen de son olur zaten.

@romeomustdiee yoo hiç de zoruma gitmedi, her türlü görüşe saygım var fakat yazının sorumun cevabı olmadığını belirtmeye çalıştım. yazdığın cevaba istinaden imanlı biri değilim zaten, alkol de var.

fal diil de türkiyenin ilk vergi kaydı yaptıran medyumuna git.. çok yakınım olan biri gitti adam yalancı değil..

may optik bakırköy. işini hakkıyla yapan nadir optikçilerden. müşteriyle çok iyi ilgileniyorlar. 2 kez tester almıştım.

may optik iyidir de cep telini verme. reklam mesajı gönderiyorlar

lensmarket.com ücretsiz deneme lensi gönderiyor. belki orada vardır bir bakın derim

kill bill tek geçerim kol bacak kafa kesmeli olma mı?

salt, aeon flux, ultra violet

(bkz: resident evil )
(bkz: resident evil apocalypse)
(bkz: resident evil exctinction)
(bkz: resident evil afterlife)
(bkz: milla jovovich)

wanted

so close

illa bunlardan seçeceksem ibranice. ama bence yunanca:)

ibranice en güzel duranı.
bir de mümkünse, sadece geçici olsun bu dövme.

verdiğin sıra benim tercihimle aynı. en güzel persçe bence.

Bu tür şeyleri anlama potansiyelinin düşük olduğu yerlerden geçerseniz "bah bah Yahudi'ye bah" veya "hıyara bah Kuran yazdırmış koluna" ve akabinde "şşt bilader bahcan mı buraya!" sonra pata da küte de.

Aman diyim :)

@keneabidin Bence de yunanca ama istersen bir bak yunanca'da çok abidik gubidik oluyor Funda.
@Ağlama Melis Evet geçici olacak bu dövme çünkü dövme mantığı dini görüşlerime uygun değil.Sen başka bir sebepten söyledin ama sanırım?
@cosmicstring Onu dert etme ya, öyle bir yerden geçsem de, öyle laflarla bulaşanım olmaz ;)
Ayrıca bir sorunumuz daha var... Yapılı bir vücudum olması sebebiyle nereye yaptıracağıma karar veremedim. Kız arkadaşıma özel olsun biraz, ama arada da gözüksün.Çat diye önkol'da gözükmesin istiyorum...

4) rune alfabesi

@kimlanbu Ben bunları yazabildim :) Rune ile yazabilen "Funda" yada " Heather" olur beri gelsin onu da görelim...

φουνδά burda abidik görünüyo ama el yazısıyla ben güzel yazarım şahsen:)
edit:cosmicstring çok tenks canım orda bi karışıklık olmuş hem böle daha güzel di mi:))
editcan: büyük yapamıyorum o mecbur öyle:) büyüğünü de şöyle tarif ediim o zaman böyle hafif şişkin bi yuvarlak ortasından yüzeye dik bir çizgicik geçiyor fizikte bi şeylere yarıyodu bu:)
@cosmicstring editgül istemiyorum artık:)

@keneabidin sade yazılışları değil de ben okunuşlarına baktım açıkcası o yüzden.
Bu arada bunu nerede buldun?

@keneabidin: Psunda yazmışsınız? Fi kopyalanamadı herhalde.

edit: Şimdi de küçük fi ile yazmışsınız :)

persçe ve arapça yazılan kelimelerin doğruluğundan emin misin diye sorsam?

Sadece google translate ile değil, Funda isminin ingilizce ve türkçe anlamları üzerinden de birkaç sözlükten araştırdım...

tinyurl.com

Soldaki büyük fi.

yapabildim olay budur:
büyük harfle:ΦΟΥΝΔΑ
küçük harfle:Φουνδά
cosmicstring'den onay bekliyoruz:)
ruhumu teslim mi etsem ne

İlki FUNDA, ikincisi Funda. Estağfurullah ve evet, şimdi olmuş :)

ben düzelttim cosmiccan hala keneabidik diyorsun..

ahah nette bi site var ibranice yanlış yapılmış dövmelerle dolu. birebir çevirmeye kalkarsanız anlamsız bişey ortaya çıkar büyük ihtimalle.

arapça olarak halenc nebat yazmışsın nebat bitki diye biliyorum halenc de ağaç demekmiş pek funda'lık bi durum yok ortada sanki?
pers'e gelirsek sondaki kef(gef) z harfi ile birleşir sağdan, soldan birleşmez. ayrı kelime değilse bu dediğim geçerli tabi. anlam olarak bilmiyorum ama zar da bitişik yazılmalı(normal zâr ağlama inleme demek çünkü)sondaki kef'in yazılışı da öyle değil ayrı kelime ise ikisi.
yani netten bulduğuna fazla güvenme bence daha çok bilgisi olan arkadaşlar aydınlatırsa güzel olur.

kiril alfabesiyle güzel oluyor ama yine de sakın kalıcı yaptırmayın.

kalıcı dövmenin aptallığı konusunda yazılmış 2000 tane şey falan vardır belki. geçici dövme yaptırmak da bence yanlış bir mesaj verir gibi?

arapca dedigin yazida halenc nebat yaziyor. halenciye fundagiller'in arapca karsiligi. yazdigin da funda bitkisi gibi birsey.
farsca dedigin yazida haleng-zar yaziyor. haleng halenc'in ingilizce yazilisi olsa gerek. funda bahcesi gibi bir anlami var.

kelimeyi cevirmeden arapca harflerle yazmayi düsündün mü? su sekilde mesela: فونده
bence hem daha kisa oldugu icin hem birebir karsiligi oldugu icin daha güzel.

Herkese yardımlarından dolayı teşekkür ederim. Kalıcı dövme de olsa, endişelenecek bir durum yok, sonradan vazgeçilecek bir durum değil içinde bulunduğum durum...
İngilizcesi Heather olan Funda ismi aslında bir bitki zaten. Kız arkadaşımın adı Funda. Persçe bunu bana emin olarak yazabilecek birisi var mı peki?

bence de osmanlıca mantığında türkçe kelimeyi arap harfleriyle yazmanız daha mantıklı eğer öyle bir şey düşünüyorsanız.
-zar, -lık anlamında son ektir farsça'da. fundalık funda bahçesi gibi anlam taşır.kelimeye bitişik yazılır öncekinde de söylediğim gibi. kef'le birleşmeliydi z yani, yazım yanlış.

فونده bu iyi bence de.

ya o değilde neden farsça yerine persçe diyorsunuz onu anlamadım. evet farsça, persçe'nin arapça halidir ama türkçeye farsça olarak geçmiştir; o yüzden farsça demek daha mantıklı değil mi?

bu arada soruya gelecek olursak en güzel duranı ibranice olan. ama bence türkçe "funda" şeklinde farklı yazı tipleriyle yazdırırsanız daha güzel durur.

ben bakıyorum.. yunan harflerini kendim öğrenmiştim ama onları okumayı öğrenmeden ordan öğrenilmesi imkansız gibi bişey.. ve çok komplike bişey 6 tane i var 3 tane s var ai oi sadece i okunuyo ve benzeri bir sürü şey var.. ben internetten yunan arkadaşlarımdan öğrenmiştim bunları gramer kitapları da iş görür..

ben çeviricem ama ilk resmi açamıyorum

güncelledim.

2. resim:
deltion tautatitos: kimlik belgesi
onomateponimon:tam isim:said mehmet kampsaf (kabsaf gibi bişey tam okunmuyor)
onoma patros: baba adı: mehmed
onoma mitros: ana adı: akime ya da ahime gibi birşey bu da tam okunmuyor
topos genniseos: doğum yeri: tsilikler ( bu da tam okunmuyor ancak ts:ç gibi düşünebilirsiniz belki bir fikir verir)
diamonis: ikametgah: yazılmamış boş
iliksia: yaş: 29
epaggelma: iş: çiftçi
ethnihotis: millet-ırk: elli yazıyor muhtemelen elliniki(yunanistan) bundan da tam emin değilim
thisheuma: din: müslüman
1. resim de birazdan gelicek :)

çok heyecanlı. aslında orijinalde daha net okunuyor ama :) babamın dedesi bu arada. dogum yerini gerçekten merak ettim neresi orası acaba..

ikametgah yok çünkü mübadele sırasında veriliyor bu sanırım. arka sayfada 1923 göçün tarihi olması lazım ama?

evet tarih var 30 haziran 1923 fotoğrafın tam altında.. bi de okunabilse harfler..

The Prestige

el secreto de sus ojos

shutter island

the game de olabilir sanki, "oha" demek çok abartı olur ama 21 de girer listeye.

(bkz: saw)

çok ohalık değil ama güzeldi, inside man.

@yakuza123'e şiddetle katılmakla beraber

Se7en
www.imdb.com
ben bu filmin aylarca çıkamadım etkisinden. ısrarla izleyin.


Repo Men
www.imdb.com
çok iyi bir film değil ama kurgusu ve sonuyla ters köşeye yatırıyor.


The Illusionist
www.imdb.com
ekşide herkes sonuna şaşırmış/oha olmuş vs diye izledim ama daha izlerken sonunu tahmin ettim. yinede alternatif olarak bulunsun.

the usual suspects
awake
the mist
The illusionist
a beautiful mind


(bkz: bittiğinde oha dedirten filmler)

usual suspects
shawshank redemption

employee of the month
"bu son oha" diyemiyorsunuz, tekrar tekrar, bitmiyor.

nueve reinas
heist

identity
primal fear
stay
the machinist

identity
la doppia ora
izlemişsinizdir ama requiem for a dream
Ink
Ben X
Dead Man's Shoes
Silent Hill
Haute Tansion falan filan..

@ezik pic, valla ben anlamamıştım. seni tebrik ederim.

dün izlediğim ghost writer ı da yazabilirim.

(bkz: the others)

tabikide oldboy ağız dolusu oha diyeceğinin garantisini verebilirim sana

(bkz: bittiğinde oha dedirten filmler)

valla kimse yazmamış ama son dönem "remember me" var... kız arkadaşımla daha çok Hssktr çektik ama "oha" ile aynı anlama geliyor diye düşünüyorum :)

fakat oldboy +1

ve tabii ki oldboy +1

oldboy sinirlerini bozar , hatta sinir felan bırakmaz ortada haberin ola

edit: tabiki oldboy +1 :D

Oldboy Oldboy Oldboy! Ama hala izlemediyseniz bunu kendinize yapmayın, ben çok pişmanım. Ayrıca Masters of Horrors serisinin Cigarette Burns epizodu da bu açıdan fena değildir. Hatta bence fazla iddialıdır. Sürprizli oluşundan çok final mizensenleri açısından. Final mizanseni deyince, The Sopranos'un finali diyorum.

master f horror denmıs madem, meshur 13. bolumu de ızleyın.

kesinlikle
(bkz: the others)

bahçelievler olabilir ama orda site tarzı yerleşim yok bildiğim kadarıyla..

evet orayı da dusundum ama dedigin gibi bi durum var orda sanırım.

merter?

merter'de istanbul evleri olabilir.

bahçelievler yayla gayet iyi bir seçenek bence.site yok fakat yeşil,sessiz sakin bir ortamı var.evler de birbirinin aynısı gibi.çoğu eski fakat yeni yapılan lüks binalar var.

nereden nereye sorusunun cevabi onemli sanirsam

istanbul - bursa.

kedimizle beraber nilüferle istanbul-izmir gitmiştik hiçbir sorun çıkmamıştı (sene 2008-temmuz)

hmm, 6-7 ay kadar önce terminalde sordğumda kabul etmedikelrini söylemişlerdi. yanlış hatırlamıyorsam biletlerinde de, hani arkasındaki küçük fontlu maddelerde, böyle bir ibare vardı.

bu arada istanbul seyehat kabul ediyormuş onu öğrendim.

ama tekrar bir aramak lazım müşteri hizmetlerini firmaların sanırım. terminalde sormak ile olmuyor belki de.

tşşkkr ettim.

feribot ile gitsen? bir kaç kere kafesinde kedi köpek görmüşlüğüm var.

istanbul-bursa ulasimi icin ido kullansaniz? 1 haftada 4 kez bursa-istanbul arasi ido kullandim ve 2 seferinde kutusunda kedileri ile yolculuk eden birileri vardi. belki araclariyla binip daha sonra araclarindan yukari cikarmislardir, bilemicem. bence bi sorusturun.

şimdi ilk mesajımda "uzatmayayım" demiştimya. uzatayım : )

ben de ido kullanıyorum çoğunlukla esasen. hatta bu bayram tatiline de akşam 21:00 için idodan bilet aldım.

ama gelin görünki 13:30 gelecek servis ile çıkacakken 12:45 te alakam olmayan bir iş yüzünden mesai yapmak zorunda kaldım. hatta bu satırlar da bu lanet mesai içinde yazılıyor.

otobüs firması ile gidebilseydim daha erken bir saate bilet alırdım. biletim var diye mesaiye falan da kalmaz, hatta işten erken bile çıkardım çünkü normalde pek işim yoktu bu sabah.

yani bu soru "bir dahaki sefere" içindi. teşekkür ederim.

metro alıyor ama bagaja koyuyorlar bir de uyutmak gerekiyor. 1 ay önce istanbuldan antalyaya getirdim..

bilmiyorum klasik ve senin düşündüklerine göre daha hafif mi kalır ama şöyle bişey yapılmıştı bana çok hoşuma gitmişti bir adet büyükçe çok hoş desenli bir kutu içine hoşlandığım sevdiğim bir sürü şey alınıp koyulmuştu hepsine baktıkça havalara uçmuştum çok hoşuma gitmişti böyle bişey yapsan??

evet ya keneabidin haklı. mesela bi sepet al içine doldur çikolataları peluşları oyuncakları hatta şirin notlar falan olsun :) boncuklar falan çok şeker olur. en sevdiği film saklıyosan birlikte gittiğiniz sinema biletleri. vs vs

peluş mu? çok klişe!
plaket yaptır.camdan.üzerine de yazdır bişiler."2010 un en iyi sevgilisi"..
150 den de daha ucuza kapatırsın

2010 yerine "tüm zamanların" demen daha hayırlı olacak, ilerde sorun yaşamazsın. kadınlar hakkında tek bir şey öğrendiysem, her ihtimali hesaba katıcaksın..

Bana da şık desenli bir kutu veya sepet içinde bir sürü güzel küçük hediyeler çok güzel bir fikir gibi geldi.
İçine birlikte çektirdiğiniz bir resim koyabilirsin
Bonibon/haribo/tofita falan biraz confetti renkli olsun diye. sonra küçük peluş oyuncaklar veya anahtarlıklar, nici'nin peluş anahtarlıkları çok sevimli oluyor. Toka koyabilirsin sonra sevdiğin bir parfümü. Bu şekilde olunca paketi aldınca birsürü hediye aklına gelecek 150 Tl de tutmaz.

bence vereceğim linkteki cici ayna ve bir de parfüm peluş ıvır zıvırdan iyidir. aynanın yanına da güzelliği ve ona bakmanın sana verdiği keyif hakkında bir yazı yazarsın..

www.mudo.com.tr

dişilerin kısırlaştırması bildiğimiz ameliyat olduğundan dolayı normaldir, bu hadiseler kediden kediye değişiklik göstermektedir, narkoz etkisinden çıkar çıkmaz gayet rahat yürüp koşanlarıda var 15 gün kendine baktıranıda.

ben de kedimi kısırlaştırıcam ve bunun için çok araştırma yaptım evet normalmiş tuvaletini yapması çok normal çünkü ameliyat öncesinde kas gevşetici yapılıyor ve uzun bi süre narkozun etkisinde kalıyorlarmış ve öğrendiğim kadarıyla yarına kadar büyük bi ihtimalle düzelir.. peki nerede yaptırdınız ve ne kadara yaptırdınız söyleyebilir misiniz? bi fikrim olsun adam kazıklamaya filan kalkarsa uyanık olayım diye soruyorum mesaj atsanız da olur.. geçmiş olsun bu arada..

bizimki de ameliyat oldu bugün. hafif sersem ama bizi tanıyor. narkoza farklı tepki verir organizmalar. iyileşme süresi farklılık gösterir. 10 güne kadar düzelmesi lazım ama ilk birkaç gün klinikte kalması onun için daha iyi olur. herhangi bir komplikasyon oluşursa çabuk müdahale edilir. çişini sepetine yapması da çok normal.

şöyle mecidiyeköyden metrobüse bineceksiniz yenibosnada ineceksiniz orda koçtaş var onun önünden üzerinde bit pazarı yazan dolmuşlar kalkıyor.. bineceksiniz bit pazarında ineceksiniz bu kadaaaaaaaaar..

Yenibosna'dan eskidji'ye ücretsiz sevsiler de kalkıyor. Yarım saatte bir olması lazım.

ben kedimi sürekli istanbul-antalya arası taşıyorum.. bunun için özel sakinleştirici jeller var veterinerde satılıyor onlarla uyutmadan otobüse almıyolar.. ilacın herhangi bir zararı yok aksine yolculuk boyunca hayvanın akıl sağlığını kaybetmemesi için oldukça işe yarıyor.. bu ilacı verip kutusuna koyduktan sonra otobüsün bagaj bölümünde götürülebiliyor siz kafesi yok kutuda olur mu demişsiniz koli vb bir şeyden bahediyorsunuz zanırım bence olmaz o şekilde alacaklarını sanmıyorum bir de yavruymuş bu köpek tuvalet sorunu yaşayabilirler..

trende sorun olmuyor diye biliyorum.
ayrıca,bir zararı olmayacak,size de genel anestezi yapsak olur mu? uyutmayın.