Giriş
(4)

blog tavsiye

nunishuris
içinde güzel yazılar güzel şeyler olan blog önerileri alıyım :) o yok ama şahane bu denebilecek blogları da alıyım :)
içinde güzel yazılar güzel şeyler olan blog önerileri alıyım :) o yok ama şahane bu denebilecek blogları da alıyım :)
0
nunishuris
(25.01.13)
inshroud
(25.01.13)
0
megafon
(25.01.13)
0
microfiction
(25.01.13)
gaitalianus
(31.08.13)
(3)

2. el monitör nereden bulurum?

sir gawain
yazıcıoğlu taraflarında var mıdır? bir de kazıklamasınlar diye soruyorum, ne kadardır ki? siz olsanız 2. el 17 inç monitöre ne kadar verirsiniz?yer: istanbul anadolu yakası
yazıcıoğlu taraflarında var mıdır? bir de kazıklamasınlar diye soruyorum, ne kadardır ki? siz olsanız 2. el 17 inç monitöre ne kadar verirsiniz?

yer: istanbul anadolu yakası
0
sir gawain
(25.01.13)
50 lira veririm ama yazıcıoğlunda bulur musun o fiyata bilmem
unarium zaten uçmuş www.uraniumpc.com!type=kategori&icerikid=AnaIcerik&controlid=Kategori&load=true&kod=123123293889194864&sayfano=1 fiyatlara bak
0
neira
(25.01.13)
Donanımhaber forumunun ikinci el bölümünde en iyi f/p oranında bulabilirsiniz.
0
inshroud
(25.01.13)
17" philips crt var. kargo benden 58 tlye veririm.
0
ben smyrna
(25.01.13)
(7)

et yiyememek

provezza
küçükken köfte veya tavuk bile yiyemez kıvamdayken olayın köfte ve tavuk boyutunu zamanla aştım. sonra son yıllarda yavaş yavaş kavurma tarzı şeylere de alışmaya başladım. çok sevdiğim söylenemez ama yemeye çalışıyorum. sadece kebap falan yiyebiliyorum. o da şiş kebap olmayacak, anca döner, adana fa
küçükken köfte veya tavuk bile yiyemez kıvamdayken olayın köfte ve tavuk boyutunu zamanla aştım. sonra son yıllarda yavaş yavaş kavurma tarzı şeylere de alışmaya başladım. çok sevdiğim söylenemez ama yemeye çalışıyorum. sadece kebap falan yiyebiliyorum. o da şiş kebap olmayacak, anca döner, adana falan. yaş olmuş 24 ben hala ete dokunamıyorum. bildiğin et fobim var. ayrıca çiğ et ya da pişmekten olan etin kokusu beni mahvediyor. kurban bayramı fobim var diyebilirim. zaten koyun etini hiç bir şekilde tüketemiyorum. ben istiyorum ki en azından dana etinin sağlıklı halini tüketebileyim. (haşlanmış et, ızgara et gibi) millet çatır çatır dukan diyeti yapıyor ben nasıl özeniyorum anlatamam. bu et fobisini yenebilen var mı? yenebilen varsa nasıl yendi bu fobiyi? sonsuza kadar böyle mi kalacağım ben?
0
provezza
(11.08.12)
iskender.
0
kayranin kedisi
(11.08.12)
soslu, iyi pişmiş biftek dene
0
somethinginthewayshemoves
(11.08.12)
Kendisini ispat etmiş, o çok pahalı restaurantlarda bir iki kereliğine iyi pişmiş istemek şartıyla dene. Hatta içerisinde bulunduğun durumu aşçıya iletirsen "bu kişiye eti sevdirecek bir şeyler yapalım" fikrini hakkıyla yerine getireceklerdir.
0
inshroud
(11.08.12)
beyaz et yiyebiliyorum.. kirmizi et konusundaysa durumumuz hemen hemen ayni. ben kavurma da yiyemiyorum.. kurban bayramlarindaysa yaklasik 1 hafta dogru düzgün bir sey yemem mümkün olmuyor..

kirmizi et yiyebilmeye pide ile basladim.. ancak, koca sehirde suan pide yiyebildigim tek bir yer var sadece.. disarda bir mekanda et yiyecekseniz kirmizi et severlerin bayildiklari mekanlardan uzak durmakta yarar var.. ben ne zaman tavsiye üzerine bir yere gitsem daha mekanin girisinde orada yemek yiyemeyecegimi anlamisimdir..

evde bir seyler yapilacaksa, baharatlar en büyük yardimciniz olur.. bunun disinda, dananin akcigerlere yakin kismindan tercih edin eti.. et kokusunun en az hissedildigi bölge benim burnuma göre orasi..

salam yiyecekseniz ikbal macar salami deneyebilirsiniz.. pisirmeden yenilebilir..

bir de adini aklimda tutmadigim, italyanlarin meshur oldugu söylenmis tütsülenmis yagsiz bir dana etinden mamülü vardi yiyebildigim.. denenebilir..
0
pollyx
(11.08.12)
ben de öyle et sevmem. biftek filan yerken bildiğin yorulurum, gözlerimden yaşlar akar. kavurma zaten yemem. ama hiçbi zaman da niye et sevmiyorum ben nasıl yapsam da yesem diye düşünmedim. sevmiyorum ve yemiyorum işte, o kadar.
ama köfte, kebap, tavuk vs. yerim ben de. ayrıca iskender çok güzel bişey eheh.
0
tepedeki psychedelic adam
(11.08.12)
önce bir aç kal. sonra bakarız sever misin sevmez misin.
0
mercyrium
(11.08.12)
montla sıç. sonunda bu deyimi kullanabileceğim güzel bir ortam oluşturduğun için teşekkür ederim.
ben de et severim ama yememeye çalışıyorum. kolestrolü var bunun çok faydalı bir halt değil. 24 yaşında sanırım 175 cm boyu geçememişsindir et yemediğin için ama büyümüşsün işte alman gereken proteini almışsın. bundan sonra yemesen de olur.
vitamini ihmal etme ama. illa et diyeceksen balık ve hindi eti öneririm dünyanın en sağlıklı eti balıkla beraber.
0
ozdek
(11.08.12)
(5)

Android Kişi Listesi

daddy
Elimde csv dosyası var rehberin. Bunu nasıl geri yükleyebilirim?
Elimde csv dosyası var rehberin. Bunu nasıl geri yükleyebilirim?
0
daddy
(10.08.12)
rehberi açıp import/içe aktar, dene bakalım bi.
0
saiko
(10.08.12)
Yok olmadı öyle sd kartta bulamıyor vcf uzantılı olmadığı için. Ama bunu da backup programıyla aldım, bir şekilde geri aktarılabiliyor olması lazım.
0
🌸daddy
(10.08.12)
bilgisayarina aktar, oradan da google contacts'ina, android'i google ile sync yaptir.
0
compumaster
(10.08.12)
csv uzantısını direk vcf ye çevirip bi denesene öyle bi olay vardı, bi dene en kötü olmaz.
0
saiko
(10.08.12)
android telefonunuzda tanımlı olan gmail hesabınıza direkt olarak csv import edebilirsiniz, eşitleyince de durum çözülecektir.

support.google.com
0
inshroud
(10.08.12)
(2)

Gökçeada tatili

inshroud
Bayram münasebetiyle 3 gece 4 günlüğüne 2 kişi olarak gitmeye karar verdik.Hiç bilmediğim için detaylı olarak araştırdım, kalacak yerimiz ve az çok planım hazır ama bilen varsa tavsiye duymak isterim, nereye mutlaka uğramalıyım, nerede ne yemeden dönmemeliyim, neye dikkat etmeliyim?Bir de, Çanakkale
Bayram münasebetiyle 3 gece 4 günlüğüne 2 kişi olarak gitmeye karar verdik.

Hiç bilmediğim için detaylı olarak araştırdım, kalacak yerimiz ve az çok planım hazır ama bilen varsa tavsiye duymak isterim, nereye mutlaka uğramalıyım, nerede ne yemeden dönmemeliyim, neye dikkat etmeliyim?

Bir de, Çanakkale'den arabalı vapurla geçilecek haliyle. Çanakkale İskelesi'nden direkt feribot var mı? Kaç saat sürer? Yoksa boğazı geçip... ya da şöyle sorayım:

Çanakkale- Gökçeada direkt feribot mu
Çanakkale- Kilitbahir ve Kabatepe- Gökçeada mı
yoksa
Çanakkale- Eceabat ve Kabatepe- Gökçeada mı
yapmalıyım?
0
inshroud
(10.08.12)
Çanakkale - Gökçeada direk deniz otobüsü var, arabasız giderseniz.
Gökçeadaya feribot sadece kabatepeden var. Kilitbahir veya Eceabata geçmeniz fiyat veya yolda geçen zamanı değiştirmez.

Gökçeada'da rüzgar sörfü yapılır. Yüzülür. Denizi soğuktur. Tuz gölünde çamura yatılır. Güneşlenilir. Ada kekiği ve zeytinyağı alınır. Şimdiden iyi tatiller :)
0
universdeli
(10.08.12)
Bu ayrıntıyı bilmiyordum. Çanakkale- Gökçeada arabalı feribot var diye düşünmüştüm, açıklama çok iyi oldu.
Ada oldukça büyük ve her ucunda görülecek bir şeyler olduğu için arabalı gitmeye karar vermiştim, eceabat üzerinden geçelim, yollar da güzel görünüyor :)

Teşekkür ederim :)
0
🌸inshroud
(10.08.12)
(10)

Hangi rengi seçsem

telecastır
http://urun.gittigidiyor.com/giyim-aksesuar/tayger-erkek-spor-ayakkabi-garantili-ve-faturali-60217301#product-informationedit:neden almıyım
urun.gittigidiyor.com

edit:neden almıyım
0
telecastır
(10.08.12)
ortadaki
0
mrv
(10.08.12)
herkesin zevki farklı. ben siyahçıyım.
0
behzatc.
(10.08.12)
monitörde sağ en üst klasik model. sağ en alt güzelmiş, ortadaki de fena değil. siyahla maviyi herşeye uyduramazsın.
0
cominghomeagain
(10.08.12)
burnu gri olan. diğerleri pazarlarda var artık.
0
utkucbkc
(10.08.12)
ya bence alma hiç birini.
0
bellbane
(10.08.12)
kesinlikle sağ alt köşedeki.
0
inthechaos
(10.08.12)
sağ üst

mavi kırmızı olan.
0
LORDS
(10.08.12)
bence de alma.
0
jack of hearts
(10.08.12)
Tabii ki sağ üst

Neden?

Belli ki eski günleri yad etmek amacıyla alınıyor, bakıp bakıp "vay be, tayger... ne günlerdi" diyeceğiz, o zaman sağ üst olmalı.

Edit cevabı: Almamalısın, deneyip denemediğini bilmiyorum ama 1 saat içinde bel ve ayak ağrıtan bir taban, sırf nostaljik damarımıza basmak için piyasaya sürülen basit bir ayakkabı.

Benzer ayakkabı düşünürsen de asics tavsiye, en azından spor yapmak için üretilmiş pabuç.
0
inshroud
(10.08.12)
Siyah iyi ama bunlar açılır hacı sağından solundan. Bi yağmur görmesin ebesi fibiniliyo ve modası geçti.
0
katamaramayan
(10.08.12)
(3)

Turkcell 3G

kafa koparan manyak
selam arkadaşlar, vodafone kullanıyorum ve 3G'si berbat.. acaba diyorum turkcell 3G nasıl? tavsiye eder misiniz? geçiş yapayım mı?
selam arkadaşlar, vodafone kullanıyorum ve 3G'si berbat.. acaba diyorum turkcell 3G nasıl? tavsiye eder misiniz? geçiş yapayım mı?
0
kafa koparan manyak
(09.08.12)
Şehirden şehire hepsi fark ediyor ama turkcell en iyisi diyebilirim. Vodafone da tecrübelerime göre en kötü hizmeti veriyor. Ankara için kesinlikle turkcell, İstanbul için turkcell ya da avea diyebilirim. Belki deneme şansım olmayan şehirlerde vodefone en iyisidir kimbilir...
0
inshroud
(09.08.12)
şehirden şehire de değil, bölgeden bölgeye değişiyor.
eğer sürekli aynı yerde kullanacaksanız orada tümünü test etmeden bir marka söylemek mümkün değil.
örneğin bizim evde turkcell-avea ttnet adsl'den hızlı internet hizmeti verirken.
aynı yerin 35 km uzağında avea-vodafone telefon hizmeti bile veremiyor. turkcell telefon hizmeti verse de 0.21 mbps internet hizmeti verebiliyor sadece.
0
thebug
(09.08.12)
Diğerlerini bilmem ama Turkcell için;

speedtest.net
0
bazilika
(09.08.12)
(11)

Curiosity Mars'a iniş yaptı ama?

ihan
E nasıl geri gelecek bu robot oradan,geri gelmeyecekse neden o kadar materyal topluyor? ek sorularım:1. marsta oksijen var mı, yani atmosferinde ne var ki toz fırtınası oluyor robotlar bozuluyor.2.marsa 1 ton ağırlığında bir araç gidiyorsa pekala bikaç kişi de gidebilir, neden astronotlar gitmiyor (
E nasıl geri gelecek bu robot oradan,

geri gelmeyecekse neden o kadar materyal topluyor?

ek sorularım:

1. marsta oksijen var mı, yani atmosferinde ne var ki toz fırtınası oluyor robotlar bozuluyor.
2.marsa 1 ton ağırlığında bir araç gidiyorsa pekala bikaç kişi de gidebilir, neden astronotlar gitmiyor (oksijen yok demeyin plütonyumdan enerji üretiliyorsa oksijeni de üretebilirler bence, en olmadı yanımızda bitki falan götürsek )
3. daha önce marsa ayak basan insan oldu mu
4. diyelim ki marsta hayat var, gidemeyeceğimiz bi yerde hayat olsa ne olur
0
ihan
(09.08.12)
Yarım milyon kod çalıştırarak Mars yüzeyine indirildiği söyleniyor.
Geri gelmesi gerekecekse onun da kodunu hazırlamışlardır eminim.
0
cakabo
(09.08.12)
4- Ben bu tür şeyleri gövde gösterisi olarak görüyorum. "Bakın ne süper teknolojimiz var neler neler yapıyoruz."
0
vexations
(09.08.12)
bence hayat var mı sorusundan ziyade, değerli maden, materyal vs. var mı, burdan bize ekmek çıkar mı ona bakıyor abd.
0
sir gawain
(09.08.12)
değerli maden bulundu diyelim
atıyorum bol miktarda altın bulundu ve buraya getirildi

o zaman dünyaki altın fiyatları düşer onların da işine gelmez
madenden değil bence
0
🌸ihan
(09.08.12)
insan gidemez marsa cunku dunyanin koruyucu alanindan cikarsan birsuru tehlike var ozellikle gunesten gelen kozmik isinlar falan var ki insani oldururler ya da kanser ederler mesafe cok uzak yercekimsiz ortamda bir sure sonra kas zayiflamasi olusur inince yuruyemezler falan sonra adam marsa inse bile ne olacak neden geri donsun zarar paraya yazik marsa ayak basmak icin.

amac marsta kolonilesmek daha sonra butun gunes sisteminde kolonilesmek tipki cortezin 1500 lerde guney amerikada kolonilesmesi gibi.

ayrica dunya uzaya cikis icin bir yuk cok buyuk ve guclu cekim alani var uzaya cikmak icin en buyuk yakit dunya cikisinda harcaniyor mars veya ay ussu bu isi kolay eder
0
iplikci
(09.08.12)
geri dönmeyecek tabi ki.. henüz 6-7 aylık bir yolculuğu kaldıracak kadar teknoloji ne yazık ki yok.. olsa zaten şimdiye kadar bir maymun gönderilmiş olurdu en azından..

1. marsın atmosferinde bulunan madde yüzünden kızıl gözükmekte. o da yanlış hatırlamıyosam azottu. bi google'a soruverin.

2. giden aracın oksjen ihtiyacı yok ama bizim var. dediğim gibi 7 aylık bir süreçten bahsediyoruz. öyle bitki koyalım bak oksijen üretiyor değil olay. orda milimetrekarenin bile önemi var.

3. hayır olmadı.

4. yanlış hatırlamıyorsam 2015 civarında bir uzay üssü tamamlanacak atmosferde. eğer o biterse insanlık için "atmosferi nasıl geçecez" kısmı bitecek. bu durumda da en azından marsa seyahat mümkün hale gelebilir. tabi bu varsaym.
0
hosein
(09.08.12)
fırtına için oksijene gerek yok ki. kendine özgü bir atmosferi var. orada da rüzgar oluşabiliyor.
en.wikipedia.org

nasıl gelecek ya da gelmeyecek mi onu ben de merak ediyorum.
0
sutlu nescafe
(09.08.12)
geri gelmeyecek.

topladığı materyalleri bir yere yığmıyor ki.
bileşimilerini analiz edip atacak.
0
nop
(09.08.12)
Şu anda onu oraya gönderecek teknoloji de onu oradan geri getirecek teknoloji de nasa'nın elinde var. Geri gelip gelmeyeceği bellidir, bu konuda bir bilgim yok ama curiosity'nin topladığı materyal üstündeki incelemeleri kendisinin yapıp verileri gönderdiğini biliyorum. Yani geri gelmeyecekse bile topladığı örneklerin her türlü özelliklerini inceleyerek bildirebiliyor.
Marsta oksijenin olup olmadığını henüz bilmiyoruz ama atmosferinde oksijen yok, oksijenin varlığı molekül bazında değerlendiriliyor. Su, buz kalıntılarına benzer görüntülerden dolayı oksijenin varlığı tartışılıyor.

Yine şu anda marsa insan gönderilecek teknoloji de var fakat riskinden ve gerekliliğinden dolayı çok erken. Öncelikle yapısının çözülerek gezegenin kimliği çıkartılacak. Yanımızda götüreceğimiz bitki fikri de en az şunun kadar iyimser: static.themetapicture.com

Marsa ayak basan insan olmadı tabii ki

:) Gelmiş geçmiş en merak edilen soruya da bu yaklaşım çok naif olmuş. Evrende dünyadan başka canlı yaşamasına müsait gezegen var mı sorusunun cevabı binlerce yıllık sorulara cevap vereceği gibi binlerce yıllık soru üretecektir. Bu gibi durumlarda "atayizler bunu da açıklasın" diyerek sıyrılıyoruz.
0
inshroud
(09.08.12)
materyalleri toplayıp orada inceleyebilecek ekipmana da sahip olabilir. Şu aralar başka işlerim olduğu için inceleme fırsatı bulamadım. Fakat geri dönüş için daha hafifleyip, küçülerek, yani kasasının bir kısmını geride bırakarak hareket eden modeller yapıyorlar, geri dönüş kolaylığı açısından. Bakmak lazım.

1. fırtına olması için illa ki oksijen olması gerekmiyor. Başka gazlar da var. Dünyadaki tek gaz da oksijen değil zaten? Mesela Mars'ınkisi çoğunlukla karbondioksitten oluşuyor. Biraz araştırman lazım. Çünkü saçma sorular sormuşsun. Temel lise fizik, kimya bilen birisinin bilmesi gereken şeyler bunlar. Hatta ortaokul.
2. Ağırlıkla alakası yok. Oksijen yokla da alakası yok. Dünya yörüngesindeki uydulara gönderilecek insanlar bile senelerce yerçekimi, kütle, basınç egzersizleri yapıyorlar. Uzayda çok uzun zaman geçiren astronotların basınç azlığından dolayı kemiklerinde incelme görülüyor. Abuk subuk bitki götürmeyle olmuyor. Meselenin oksijen üretmekle alakası yok. science.nasa.gov
öf neyse. oku, araştır, bunların hepsini anlatamam.
3. hayır
4. .... ne olmasını istiyorsun?

not:
değerli maden denilen şey yeni yakıt üretim metodlarını, silah endüstrisini, sanayiyi değiştirebilecek alternatif enerji kaynaklarıdır. Altın bulundu diye altının değeri düşer gibi bir durum değil yani. Bu dar bir bakış açısı.
0
fauxhumanitas
(09.08.12)
bi proje okumuştum geçenlerde marstaki ilk koloniyi kurmak üzerine. gerekli on çalışmalar yapıldıktan sonra dünyadan belli sayıda gönüllü toplanacak ancak en büyük şart giden geri gelmeyecek temelli olarak götürülecek denek yani bildiğin
0
scapegoat
(09.08.12)
(3)

lanet olası modemin ayarlarını bozdum bi yardım

jack n brooks
selam mösyöler arkadasın evindeyim iphone u wifi a baglayamıyoz diye sifreleme sistemini değiştireyim dedim, içine ettim.sistemi anlatayımbir kablonet modem ona baglı bir switch ve o switche baglı tp link wireless modem. ben sifrelemeyi değiştireyim derken windowsta network sharing centera girip ord
selam mösyöler
arkadasın evindeyim iphone u wifi a baglayamıyoz diye sifreleme sistemini değiştireyim dedim, içine ettim.

sistemi anlatayım

bir kablonet modem ona baglı bir switch ve o switche baglı tp link wireless modem. ben sifrelemeyi değiştireyim derken windowsta network sharing centera girip ordan modemin ozelliklerine girdim oradan da sifreleme ayarlarının oldugu kısımdan farklı bir model seçip şifreyi yazıp onayladım net gitti. ondan sonra modemi goremediğim için gidip reset attım modeme ve su halde kaldık.

bir wifi bulunuyor, modemin ismiyle fakat bizim koydugumuz isim ile değil model ismi geldi yerine. modeme baglanıyor fakat ayar kayar istiyor. ne yaparızda kurtarırız tekrar eririştiririz nete. arkadas ağzıma sıççk yardım edin
0
jack n brooks
(09.08.12)
Modeme reset, içerisinde gömülü bulunan kullanıcı adı ve şifreyi silmiş olmalı. Bunun için öncelikle (şayet bir program olarak yönetim paneli kurulu değilse) modemin marka modelini yazarak yanına "control panel ip" gibisinden bir google aramasıyla modemin yönetim arayüzüne hangi adresten gireceğinizi öğrenin. (zoom için 10.0.0.2, airties için 192.168.2.1 gibi değişiyor) Modemin yönetim paneline girdikten sonra da kablolu yayın için verilmiş olan kullanıcı adını ve şifreyi modeme girmelisiniz.
Modem interneti aldıktan sonra access pointe sorunsuz olarak aktarım yapacaktır. Bundan sonra da access pointin yçnetim panelinden yeni bir wireless şifresi belirlemelisiniz.
Kolay gelsin şimdiden.
neden apple ürünü kullanmamalıyız sorusuna verilecek binlerce cevaptan bir tanesi de bu. Uyumsuz antipatik cihazlar...
0
inshroud
(09.08.12)
bir daha o yaptigin islemi yap, baglanti tipini degistir, baska bir baglanti tipi sec.
0
lutah
(09.08.12)
simdi modeme yeni bir isim ve sifre atadım fakat isp kullacı adı ve sifresi yok. dec sıctık.
0
🌸jack n brooks
(09.08.12)
(1)

kömün gitsin meftayı

gaipten gelen ses
arkadaş bi işleri hiç mi yolunda gitmez ya. ulan bir işi de başarayım be. birşeyi de yaptım diyim. mutlu olayımi yok. bazıları doğuştan şanslı. bazıları bi yerden sonra akıp gidiyor. bazıları da böyle habire yerinde sayıyor. oturuyor öyle neresi olursa.nedir abi bunun çözümü, hiçbir boku başaramaman
arkadaş bi işleri hiç mi yolunda gitmez ya. ulan bir işi de başarayım be. birşeyi de yaptım diyim. mutlu olayımi yok. bazıları doğuştan şanslı. bazıları bi yerden sonra akıp gidiyor. bazıları da böyle habire yerinde sayıyor. oturuyor öyle neresi olursa.

nedir abi bunun çözümü, hiçbir boku başaramamanın verdiği özgüvensizliğin üzerine bu kadar looserlık ağır geliyor be.
0
gaipten gelen ses
(09.08.12)
Bakış açısına göre değişiyor bunlar. Kişinin karakterinde bitiyor yani olay. Para kazanmak isteyen her zeki buna ayrı bir isim veriyor, kimi nlp üzerinden yürüyor, kimi lucid dreaming üzerinden nasipleniyor, kimi pozitif düşünme, kendine güven dersleri veriyor, kimi secret diye kitap yazıp yüzlerce sayfa boyunca sadece "pozitif düşün" yazarak deli paralar kazanıyor ama mesele her yerde aynı, olumlama.

Hayatta toplam üç başarısı olan, bunlar da spermler arasında birinci gelmek, türk ırkına mensup olarak dünyaya gelmek ve islam dinine mensup olarak dünyaya gelmek (bu nasıl oluyorsa) olan milyonlarca insanın yaşadığı topraklarda yaşıyoruz. Dikkat edersen bu insanların ırk ve dinden başka övünecekleri bir şey olmadığı halde her yerde başları dik, anlamsız bir şekilde cehaleti savunuyorlar (bkz. ignorance is bliss). Büyük bir yüzdesi bu insanlardan oluşan toplumun içinde insanın yetersiz, başarısız hissetmesi gerçekten çok zor.
"Hiçbir boku başaramamanın verdiği özgüvensizlik" değil, "özgüvensizliğin neden olduğu hiçbir boku başaramıyor olma hissi" olmalı o.
0
inshroud
(09.08.12)
(1)

turkcell platinum müşterisi olan var mı?

calzoncillos
selam sevgili selocan dostları, turkcell platinumlu olup şifresini paylaşabilecek olan varsa KONSER yazıp 2222'ye yollayıp bana şifresini gönderebilir mi?
selam sevgili selocan dostları, turkcell platinumlu olup şifresini paylaşabilecek olan varsa KONSER yazıp 2222'ye yollayıp bana şifresini gönderebilir mi?
0
calzoncillos
(09.08.12)
gönderdim ama geldi mi bilmiyorum (duyuru mesaj fasilitesini ilk defa kullanıyor olmamdan mütevellit)
0
inshroud
(09.08.12)
(4)

ilaç temini

donerayran500
bugun gittiğim doktor ilaç olarak eczanede hazırlanması gereken bir karışım yazdı reçeteme pek anlamam ama pek zor olmasa gerek 12 eczaneye sordum hepsi bir nevi başından savdı zaman harcamak istemedi anlaşılan ve ben ilacı hala alamadım.1) ilacı nasıl alabilirim yarın ne yapmalıyım acil ihtiyacım v
bugun gittiğim doktor ilaç olarak eczanede hazırlanması gereken bir karışım yazdı reçeteme pek anlamam ama pek zor olmasa gerek 12 eczaneye sordum hepsi bir nevi başından savdı zaman harcamak istemedi anlaşılan ve ben ilacı hala alamadım.

1) ilacı nasıl alabilirim yarın ne yapmalıyım acil ihtiyacım var. sözlükte şişli taksim civarı eczahane çalışanı var mı?
2) bu konuda bana ilacı vermek zorunda değiller mi? eğer zorundaysalar kime şikayet edebilirim? sgk veya eczacılar odası yada boşuna uğraşma bi sonuç alamazsın mı dersiniz?
0
donerayran500
(15.03.11)
eczacılar birliğini arayın yarın ve anlatın olayı, sizi mutlaka bir yere yönlendiricekelerdir.
0
habula
(15.03.11)
Yapmak zorundalar, uğraşın, şikayet edin (nereye şikayet edileceğini bilmiyorum ama internetten bulunur)

Burayı okuyan eczacı arkadaşlar kızmasınlar ama büyük bir sorun aslında. Acil ihtiyaç varsa ve yapamayız diyorlarsa en azından yakınlardaki hangi eczanenin yardımcı olabileceğini söyleyeceklerdir.

Aynı şey benim de başıma geldi (akrep sokması) şişmekten iki katı büyüklüğe gelmiş bacağımı çıkartıp masasına vurunca (!) geçip arka tarafta karışımı hazırlamışlardı.
0
inshroud
(15.03.11)
sirkeci de buyuk eczane ve yeni sirkeci eczaneleri bu konuda tecrubeliler.
0
cizgilipijama
(15.03.11)
taksim meydanındaki rebul eczanesi hazırlar.
0
aayucel
(15.03.11)
(5)

mkv filmdeki ses dosyasının türünü değiştirmek...

numbernine
mümkün müdür?tvnin usb girişinden mkv oynatabiliyorum. ama filmin ses dosyasının türünü desteklemiyomuş. film 1080p... filmin görüntü kalitesine hiç dokunmadan, ses dosyasını alıp onun türünü uygun bişeye çevirip geri koyabilir miyim?yok mudur böyle bi program?
mümkün müdür?

tvnin usb girişinden mkv oynatabiliyorum. ama filmin ses dosyasının türünü desteklemiyomuş. film 1080p... filmin görüntü kalitesine hiç dokunmadan, ses dosyasını alıp onun türünü uygun bişeye çevirip geri koyabilir miyim?

yok mudur böyle bi program?
0
numbernine
(15.03.11)
önce filmden ses dosyasını ayırıp, türünü değiştirip, tekrar birleştirmelisin. bunu yapan programlar var ama adı aklıma gelmiyor şu an. ve bunu yapabilmen için kallavi bir bilgisayar, biraz da zamana ihtiyacın var. 1080p boru değil.
0
Precog
(15.03.11)
evet zaman alması olası
0
saiko
(15.03.11)
Büyük ihtimalle televizyonda dts çözücüsü yok ve televizyon satan elemanarın en cahil olduğu konu bu. "mkv oynatıyor" diye iteliyorlar ama sadece ac3 ses çözüyor. piyasadaki 1080p mkv filmlerin %80'i dts ile geliyor artık.
Çözmek için mkvmerge başta olmak üzere birsürü "mkv cutter, joiner, editor vs..." program var. Ama arkadaşların söylediği gibi sağlam bir bilgisayar donanımı, zaman ve sabır gerektiriyor. Bundan sonra indireceğiniz filmlerde ses formatının "dts" olmamasına dikkat etmenizi tavsiye ederim, insanı sinir krizine sokar.
0
inshroud
(15.03.11)
En son "eac3to" ile çeviriyorlardı.
0
iustitia omnibus
(15.03.11)
forum.divxplanet.com

burdaki rehbere bakıp ses cıkartıp ekleyebilirsiniz işlem uzun sürmez, encode olayı cok cunku sadece üstüne bi şey ekliyo. ses donusturme olayı uzun sürebilir. en basit olarak format factory işinizi gorur bence.
0
rurouni
(15.03.11)
(6)

İzmir şehir içi ulaşım sorusu

inshroud
Bu hafta sonu İzmir'de misafirim lakin konfordan ödün vermeyen popoyu yıllardır özel araç koltuklarından başka yere koymamış olmaktan ve şehir içi ulaşımı konusunda en ufak fikrimin olmadığı bir şehiri ziyaret ediyor olmamdan mütevellit, birkaç sorum var. Tamam, insan gibi konuşmaya başlıyorum;Güzer
Bu hafta sonu İzmir'de misafirim lakin konfordan ödün vermeyen popoyu yıllardır özel araç koltuklarından başka yere koymamış olmaktan ve şehir içi ulaşımı konusunda en ufak fikrimin olmadığı bir şehiri ziyaret ediyor olmamdan mütevellit, birkaç sorum var. Tamam, insan gibi konuşmaya başlıyorum;

Güzergahı (sadece hz. Google Earth kullanarak) söyle düşündüm, Adnan Menderes Havalimanı'nda in, trene (metroya?) bin, Şirinyer Durağı'nda in, Buca Cezaevi'nin yakınlarında oturan arkadaşa yürüyerek git, arada Sevgi Yolu'na uğra.

Ertesi gün hedef Aliağa, Şirinyer Durağı'ndan tekrar trene (metroya?) bin, bu bindiğim tren Aliağa'ya kadar gidecek mi?

Trene, otobüse, metroya binmek için ne kullanacağım? (Para, bilet, kart?)

Aliağa'ya gittikten sonra da Bornova'da Jandarma komutanlığı'na gideceğim ama Aliağa'dan alacağım araba ve GPS'im sağolsun, sorun çıkacağını zannetmiyorum.

Evet, Konu hakkında bu kadar cahilim, çok ortaya çıktıysa kusura bakmayın. Ne yapıcam ben?
0
inshroud
(15.03.11)
Şimdik havalimanından bindğiniz şey trendir izban diye geçiyor şirinyer durağında inip cezaevine yürüyebilirsiniz ama birazcık uzak olur (yürünmeyecek mesafe değil ama yani birazcık uzak) gene aynı tren güzergahında aliağa var ama aliağaya kadar gidiyor mu bilmiyorum (halkapınara kadar gidiyor da gerisinden haberim yok aynı zamanda burda inerseniz bornovaya giden metro hemen yanıbaşında işinize yaramaz ama belirteyim)

izmirde bütün taşımalarda kent kart geçiyor, direk kart alabilirsiniz sonra içine para yükletip devam edersiniz veya kontörlü kartlar var kontör bitti mi kartta gidiyor.
0
saiko
(15.03.11)
adnan menderes'ten nereye gidersen git,en mantıklı araç izban banliyö zaten.şirinyer durağı ile cezaevi arasını otobüs ile aktarma yapabilirsin.
şirinyer durağından tekrar binip,aliağa'ya gidebilirsin.menemen'e bile gidiyor.
tren,otobüs ve metro için kentkart kullan.yok almayayım diyorsan 3/5 bilet var fakat kentkart daha hesaplı çünkü aktarma yapabiliyorsun.ilk binişten sonra 90 dk boyunca diğer binişler bedava.
aliağa'da araç ve gps edindikten sonra bize bile gelirsin sorun olmaz yani bulursun yolu:)
bu arada hoşgeldin.
0
han20
(15.03.11)
www.izban.com.tr

İzban Aliağa sefer saatlerini burada bulabilirsin
0
over and over
(15.03.11)
meraba bazı eklemeler yapıyım arkadaşınkilere. tren (izban) aliağaya kadar gidiyor ama aynı hatta olmasına rağmen her tren gitmiyor işte bu saatlere bakın(git:www.izban.com.tr ). (saatler tamı tamın uymaz 10 dk önce istasyonda olun. izmire iner inmez kent kart edinin hem daha pratik kullanımı hem daha ucuz hemde aktarma 90 dk içinde ücretsiz. bu verdiğim zaman çizelgesi gözünüzü korkuttuysa ne karmaşık hemşerim dediyseniz. saat başı kalkar bu trenler ilk istasyondan ali ağa yönüne gidecek olanları. ama ne kadar sürede bucaya gelir bilemem. (tahminen 10 dk içinde)

edit: ben yazasıya kadar her şey anltılmış zaten ama silmiyim yinede.
0
donerayran500
(15.03.11)
evet aynen dogru kısmen.
metro(izban banliyo) saat başı aliagaya geliyor onu söyleyeyim yani 1 saatte 1 tane metro aliagaya geliyor ona dikkat edersen menemende beklemek zorunda kalmazsın. şirinyer falan birşey diyemem ama aliagada sıkıntı yaşarsan yardım edebilirim.
bu arada aliağaya metro(banliyo) gelmesine ragmen şehir içinde bir yer degildir merkezden yaklaşık 50 km uzakta bir yerleşimdir.
not: bir kent kart edinmelisin çok yardımı olacaktır ucuz ulaşım.
0
exodia
(15.03.11)
Teşekkür ediyorum arkadaşlar. Yardımlarınız sayesinde çözdüm durumu, hele ki çizelgeye bakıp da sağa kaydırmadan "anam iki dakikada bir tren geçiyormuş" dedikten sonra en sağda Aliağa'ya kadar giden trenlerin saatte bir olduğunu görmek paha biçilemezdi. Tekrar teşekkür ederim açıklamalar için.

Daha önce çok gittim ama her seferinde karayolunu tercih ettiğim için sıkıntı çekmemiştim. Yoksa Aliağa'ya da 4.-5. gidişim olacak sanırım.

Yine de önümüzdeki hafta bir kaldırım kenarında oturmuş, çaresizce etrafına bakınan saçı sakalı birbirine karışmış, altına pislemiş, gelip geçen çocuklara taş atıp korkutan bir adam görürseniz bir kuru boyozu, bir klorağı çok görmeyin, yedirin, içirin (jargona nasıl hakimim ama :)
0
🌸inshroud
(15.03.11)
(3)

Konserve yiyeceği nereden bulurum?

inshroud
Değerli dostlarım;Elbette ki marketlerde vs. bulunabilen yiyeceklerden bahsetmiyorum, kısa bir hikayeyle özetlemek istiyorum. En altta tam özeti de var.Askerdeyken, bulunduğum birlik İstanbul'dan Konya'ya taşındı. 30 saati aşkın sürede gidebildik. Askerlere yemek olarak 3'er kutu konserve dağıtıldı.
Değerli dostlarım;

Elbette ki marketlerde vs. bulunabilen yiyeceklerden bahsetmiyorum, kısa bir hikayeyle özetlemek istiyorum. En altta tam özeti de var.

Askerdeyken, bulunduğum birlik İstanbul'dan Konya'ya taşındı. 30 saati aşkın sürede gidebildik. Askerlere yemek olarak 3'er kutu konserve dağıtıldı. Sabah kahvaltımızı yaptık ve 07:00 gibi yola çıktık. Haliyle saat 13:00 gibi karınlar acıktı, hemen hemen herkes, içinde kavurma bulunan, küçük bir balık konservesi büyüklüğündeki konservesini bir dilim ekmek ve bir kutu meyve suyu eşliğinde yedi. 30 saatten fazla yolculuk yaptık diyorum bak, uyuduk, uyandık, yürüdük, koştuk falan, ertesi gün akşam Konya'ya indik. Tankları, topları, teçhizatları, malzemeleri trenden indirerek birliğe taşıdık. Askerlerin ne kadar yorulduğunu sözlerle anlatmak inanın çok zor. Muazzam bir efordan bahsediyorum. Gece de bu taşıma işi devam etti, sabah gün ağarırken uyuduk, öğlene doğru uyandık ve... 30 saat yolculuğa, o kadar yorgunluğa rağmen ve son yemeğimizi 40 saat kadar önce yemiş olmamıza rağmen bir kişi bile ikinci konservesini açıp yememişti.

O yediğimiz kavurma nasıl kaloriliyse, nasıl bir özelliği varsa anlamadım. Askeri tok tutmak zordur bilirsiniz. Yine de bütün alaydan bir kişi çıkmaz mı "acıktım ben" diyecek? Çıkmadı.

ÖZET: Soru bu. Özetle, uzun süre tok tutacak kadar enerji veren, tadı kusturmayacak ya da mideyi bozmayacak kadar güzel olsa yeter. Bu konserveyi nereden bulurum? Nereden alırım? Var mıdır bilen?

Not: Evet, çadır kampı için.
0
inshroud
(30.07.10)
askeriyenin yemek teknolojileri hiç de küçümsenecek şeyler değil. belki normal askerlere yemek şirketlerinin hazırladığı yada askeriyenin kendi hazırladığı yemekler yediriliyorsa da özel birliklere özel mühimmatlar verildiğini duymuştum. örneğin aspirin büyüklüğündeki çay hapından 10 bardak çay çıkması gibi =) sizinki de tübitak tarafından geliştirilen bu değişik yemişlerden olabilir, 40 saat tok tutacak malzeme hiç bir markette satılmaz çünkü işin ticari boyutuna ters =)
0
angelofdeath
(30.07.10)
Sanırım "konserveden" ziyade "konsantrasyon" ile açıklanacak bir durum. yoksa ordunun (varsa tabi) superhuman besinlerini erlere seferberlik vatan savunması vs. dışı durumlarda dağıtacağını hiç sanmıyorum.. öyle bir besin olsa ve türk ordusunun elinde erlere dağıtılacak kadar bol olsa emin ol piyasada da olurdu.. zira ordunun tedarikçileri bellidir.. sevk ve idare amirlerinin olmazsa olmazı motivasyon becerisi.. vermişler gazı açlığını bile unutmuşsun bence..
0
evandro
(30.07.10)
Ben asteğmen olduğum için taşıma işine karışmadım ama bulaşıkçılar grev yaptığı için tabakların geciktiği bir gün dayanamayıp ekmek arası çorba yiyen askerlerden bahsediyorum. Hava ve ortam değişikliği ile yolculuk yapmanın getirdiği bir değişiklik olabilir bünyelerinde, benim de aklıma gelmişti. Yine de bi sorayım dedim.

Alışveriş merkezlerinde bulduğum birkaç çeşidi aldım, onların verimlilik denemesini yapmayı düşünüyorum şimdilik, bakalım...

Cevaplar için teşekkür ediyorum.
0
🌸inshroud
(30.07.10)
(2)

ACİL - işyerinde virüs sorunu

swallowed arsenic
işyerimizde 8 bilgisayara sanırım bir network virüsü bulaştı. donanımsal olarak bir arıza olmamasına rağmen internete giriş yapamıyoruz. bütün işlerimiz aksamış durumda. bilgisayarlarda da olmayan bu bağlantı esnasında bazen aşırı derecede anlık yavaşlama ve kilitlenmeler oluyor (hepsinde).lütfen ya
işyerimizde 8 bilgisayara sanırım bir network virüsü bulaştı. donanımsal olarak bir arıza olmamasına rağmen internete giriş yapamıyoruz. bütün işlerimiz aksamış durumda. bilgisayarlarda da olmayan bu bağlantı esnasında bazen aşırı derecede anlık yavaşlama ve kilitlenmeler oluyor (hepsinde).

lütfen yardım edin.. ne yapalım?
0
swallowed arsenic
(11.08.09)
işletim sistemi nedir? Sistem geri yükleme yapabiliyor musunuz? Virüs programı olmasına rağmen mi bu sorun var yoksa virüs programı kullanmıyor musunuz? combofix kullanarak taratmayı deneyin.
0
inshroud
(11.08.09)
İşletim sistemleri Windows XP. Kaspersky Internet Security kurulu hepsinde. Combofix'i deneyeceğiz. Sistem geri yükleme işe yaramadı.
0
🌸swallowed arsenic
(11.08.09)
(5)

Harici HDD

oku oku yazar ol
Yere düştü ve sonuç bu. Işığı yanıyor, motor dönüyor ama hiçbir pc tanımıyor. Farklı kablo, farklı pc de denendi.
Yere düştü ve sonuç bu. Işığı yanıyor, motor dönüyor ama hiçbir pc tanımıyor. Farklı kablo, farklı pc de denendi.
0
oku oku yazar ol
(11.08.09)
biosa girince görünüyor mu? Çalışırken düzensiz ses geliyor mu?
0
inshroud
(11.08.09)
kafa atiyor mu? duzenli ses geliyor mu boyle tik tik tik? oyleyse fiziksel sorun var, kessin, galiba, sanirim.
0
fdegir
(11.08.09)
Diskte problem olduğunu zannetmiyorum,diskte bir sorun olsa bile bilgisayarın onu tanıması lazım, aksine kutuda bir sorun oluşmuştur. İçindeki sabit diski başka bir external hdd kutusuna takıp dene. Eğer yine açılmazsa ozaman disk mefta demektir.
0
aytaral
(11.08.09)
@inshroud ; biostan nasıl göreceğim bilemedim. Ses yok ama.
@fdegir ; kafa atma olayına baktım yok sessiz çalışmaya devam ediyor.
@aytaral ; söktüm kutudan denedim yine aynı hata, USB Aygıtı Tanınmadı.
0
🌸oku oku yazar ol
(11.08.09)
Eğer içindekilerin üzerine soğuk su içebileceksen aldığın yere geri götür, akşam pc ye bağlı olarak kapattım, sabah açtım böyle oldu de. Servise gidiyo felan 1-2 gün içinde değiştiriyorlar...
0
selimse
(11.08.09)
(8)

oyun odasi

imparatorolmayikolaymisandin
iyi gunler sözlükcüler,oyun odasi yapmak istiyorum, icinde; 5+1, ps3, plazma, vs.. ama kafami karistiran nokta yatak odama mi yappiyim bunlari yoksa ayri ekstradan bo$ oda var oraya mi yapiyim nedir avantajlari ? dezavantajlari ?
iyi gunler sözlükcüler,

oyun odasi yapmak istiyorum, icinde;
5+1, ps3, plazma, vs..
ama kafami karistiran nokta yatak odama mi yappiyim bunlari
yoksa ayri ekstradan bo$ oda var oraya mi yapiyim
nedir avantajlari ? dezavantajlari ?
0
imparatorolmayikolaymisandin
(30.07.09)
Şayet boş oda varsa şiddetle orayı tavsiye ederim. Yatak odanızda olması gerekenleri şöyle sıralayabilirim:

1- Yatak

Ayrı boş bir oda kullanma imkanı varken muhakkak surette burayı kullanmanız için milyonlarca sebep var.

Not: Şayet plazmayı henüz almadıysanız projeksiyon cihazı alternatifini de göz önünde bulundurunuz.
0
inshroud
(30.07.09)
Yatak odanızda sizden başka uyuyan varsa onu rahatsız edersiniz. Bir de arkadaşlarınız geldiğinde hepsini yatak odasına almak uygun olmayabilir, sürekli çok düzenli bir yatak odanız varsa siz bilirsiniz tabi :)
0
crown
(30.07.09)
neden böyle bir duyuru yaparsınız ey şahane sözlük yazarı?
ps3 diyo, plazma diyo, 5+1 diyo. arkadaş bir de x-box falan yazsaydınız >:(
ayıptır ayıp, yıllardır yapmaya özendiğim bir şey için yatak odası mı boş oda mı demek çok ayıptır, olanı var olmayanı var!
umarım kazara evinize yolum düşe ve oradan hiç çıkmam!
0
outlawrider
(30.07.09)
harici odaya yapınız ve zivre düzenleyiniz. yiyecek ve içecek (alkollü - alkolsüz farketmez) temin ederiz.
0
ykyt
(30.07.09)
boş odayı kullanın, içerisinin dekorasyonunu da oyun odasına uygun hale getirin. duvarın boyasıyla olsun, ışık yalıtımıyla olsun, etrafta lazım olabilecek küçük aparatlarla olsun geliştirmeye açık olacaktır boş oda. ileride karşınıza çıkacak ihtiyaçlara göre şekillendirirsiniz.
adresinizi hiçbir şekilde kamuya açmayın. zira adresinizi bulursam odanın bir parçası olurum. belediye gelse çıkaramaz beni :)
0
jaaaccckkk
(30.07.09)
boş yer olursa bi tane de eskiden ataricilerde olan jetonlu street fighter,ördek vurmaca, haggar magar olan şeylerden koyun, adı nedir bilmiyorum da anladınız siz onu.

ya da şöyle bişey de olabilir: 3 plazma, 3 ps3, 1 tane playseat, bi de logitech g25 direksiyon. bu da çok acaip olurdu ama masraflı :)
0
this is heavy
(30.07.09)
bu aralar günün 3 te 2 sini yatakta geçiren bi insan olarak derim ki;yatakta tv nin oyunun hatta abartmadıkça yemek yemenin tadı bi başkadır.
ama yeni odaya ufak yatak rahatlığında şişme falan olur bişeyler alırım diyosan (ki bunları alan onu da alır=) o da hoş olur.
0
şehnaztango
(30.07.09)
full hd projeksiyon makinalarının çıkması olasılığına karşı tvyi koyacağınız duvarın beyaz olması faydalı olabilir. bir de plazma değil de lcd daha ekonomik (200hz bravia falan mesela)
0
yuto
(30.07.09)
(15)

Ne yapsam ailem (annem) eleştiriyor.Ne yapmalıyım ?

paulista
artık gerçekten çıldırmak üzereyim arkadaşlar.çevremdeki insanlara oranla daha yetenekli ve başarılı bir kişi olmama rağmen sürekli kıyaslamaya maruz kalıyorum.Fotoğrafçıyım ve normal olarak bir ekipman alıyorum ve 6 ay dırdır dinliyorum.Bakkal dan sakız alıyorum dırdır dinliyorum.Manav dan karpuz a
artık gerçekten çıldırmak üzereyim arkadaşlar.çevremdeki insanlara oranla daha yetenekli ve başarılı bir kişi olmama rağmen sürekli kıyaslamaya maruz kalıyorum.
Fotoğrafçıyım ve normal olarak bir ekipman alıyorum ve 6 ay dırdır dinliyorum.
Bakkal dan sakız alıyorum dırdır dinliyorum.
Manav dan karpuz alıyorum dırdır dinliyorum.
Gerçekten abartmıyorum evin çöpünü atıyorum kadın yine üstüme geliyor.
Artık sus be kadın diyorum ama susmuyor.

Kendimi bildim bileli bu durum böyle ve artık kurtulmak istiyorum.Bir yol gösterin arkadaşlar. :)
0
paulista
(30.07.09)
- tek başınıza eve çıkabilirsiniz.
- annenizi karşınıza alıp neden yahu diye sorabilirsiniz..
0
dambil
(30.07.09)
aile dogu kültüründen, yoksulluktan gelliyorsa normaldir.yapilcak pek birsey yoktur.
0
imparatorolmayikolaymisandin
(30.07.09)
Nasıl durdurabileceğini bilmiyorum ama sakın kendini bir odaya kapatıp, bütün ilişkini kesmeyi deneme. İlgilenmediğini hissettiklerinde anneler daha saldırgan oluyor.
Anneyi durdurmak için konuşmayı da deneyebilirsin, yeterince ikna edici olursan iki hafta kadar huzurlu zaman geçirebilirsin.
0
offred
(30.07.09)
konuşsun dursunlar, sallama. çünkü sen ne kadar taviz verirsen ver, onların istekleri bitmez. onları hiç sallamayan adam alır yürür, kendimi sevdiriyim, sözlerinden çıkmayım diyen yerinde sayar. 100 doğru yapsa, ilk yanlışında eleştirilecek de yine bu uyum sağlamaya çalışandır.sallama, sallamadığını da hissettir.
ahlaki meselelerde filan ailenin dinlenilmesi taraftarıyım, onun dışında dinlememek lazım.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(30.07.09)
@paulista karşına al konuş. ama kendini büyük biri hissettirerek konuş. onların da istekleri olduğunu unutma. isteklerini tamamen anlamaya çalış. ama yeterince konus. 2 saat , 3 saat , 4 saat. utanılacak birşey yok. dünyada sadece tek bir ailede olmaz böyle şeyler. ama bazı şeyleri de bir evlat olarak alttan almaya çalış. tıpkı sevgili gibi düşün. öyle ya da böyle siz birbirinize muhtaçsınız. en azından sevgi olarak.
0
karamuratbenim
(30.07.09)
doğru anne haklısın bu yaptıklarımın hiç birini yapmamam lazım diyip sağ gösterip sol vurabilirsin,durum yaratma durumu..etkili olur denemelisin..
herşeye haklısın deyip haksızlığını gözüne ancak böyle sokulabiliyor.
0
sirincem
(30.07.09)
eve çık yahu, ekipmana yetiyosa ona da yeter heralde varlığın..
0
thefalloftekin
(30.07.09)
beyler öss sözel de dershaneye gitmeden sadece 2 yanlış çıkardım onu da eleştirdi.kadın makine gibi durmadan sallıyor.inanın 3 sene kendime hiç kıyafet almıyım, ama birgün gidip bir tişört alıyım beni yerin dibine sokar.

ruhsal olarak sorunlu bir insan.iyi niyetli ama çekilemez durumda.bazen gerçekten ölse de kurtulsam deme noktasına geliyorum.

galiba en mantıklısı bir an önce kendimi ayrı bir mekana taşımak.ama bu hayat şartları işte.
0
🌸paulista
(30.07.09)
arkadaşlar ne diyorsunuz? Direkt "ayrı eve çık" tavsiyesi biraz acımasız olmuyor mu? Empati yapın. Hatta daha da dramatikleştireyim, "anne ve babanız hayattayken değerini bilip çokça vakit geçirmeye çalışın, onları kaybettiğiniz zaman bu günlerinize yanarsınız" diyeyim. Çok zayıf belki ama... neyse...

Ebeveynlerle aranızda bir nesil farkı ve bu nesil farkının getirdiği görüş ayrılıklarını hoşgörmek, yeni nesil olarak sizin göreviniz. Kaçmaya çalışmak yerine hoşgöreceksiniz. Eleştiriyorlar, dırdır ediyorlar, bunları görmezden gelmek, şayet kendi bildiğinizin doğruluğundan eminseniz, onların söylediğini kafaya takmayayarak bildiğinizi yapmaya devam etmek sizin göreviniz. Anne bu, dırdır eder, kapris yapar, ilgi ister, yaşı ilerledikçe daha da artar hatta bunlar. Sizin bebekliğinizde ve çocukluğunuzda yaptığınız gerizekalılıklara nasıl sabırla tahammül ettilerse sizin de göreviniz onlarla olan ilişinizi dengede tutmak.
0
inshroud
(30.07.09)
Psikikolojik sorunları var gibi görünüyor annenin. Bir uzmana göstermekte yarar var.
0
Kazmapolitan
(30.07.09)
yok kardeş kedi değil bu gitmiyor kadın gitmez. :)
0
🌸paulista
(30.07.09)
yaş kaç? annenizin değil, sizin
0
Ruprect
(30.07.09)
insan bi kere dünyaya geliyor, anne bile olsa her dakikanı zehir eden biri hiç çekilmez. çıkabiliyorsan ayrı eve çık, bu bir kişilik örüntüsü kolay değişen birşey değil, kaçabiliyorsan kaç.
bir arkadaşım var biraz şişmanca. Annesi ile babası da şişman ve kısa boylu insanlar. Annesinin onu bilmemnerdeki iskandinav turistlere benzemiyor diye eleştirdiğine tanık oldum, doktor bu arada kendisi.
Bence annene senden nasıl biri olmanı beklediğini sor, sonra da ondan aldığın genlerle bu beklentilerin neden gerçekçi olmadığını anlat.
0
hayali arkadaş
(30.07.09)
Malzemelerimiz:

Onun bagirislarinin kulaginiza gelemeyicegi kadar uzaktlikta ayri bir ev.

Boyle sapkin bir girisimde bulunuldugu icin annenin arsa varan bagirislarini bir donem daha sineye cekebilmek.

Gerekli olculerde mayistirici maddeler.

Gulmeyi bilen ve gulumseyince baska bir guzel olan normAl kiz-erkek arkadas.

Playstation 3

Ergonomik bir yatak.

Duzgun beslenme.

Bi de tirnaklarini yeme.
0
gunlerin kopegi
(31.07.09)
ya bi şey sorucam menopoz ihtimali yok mu? bu dönemde bir kadın insanüstü derecede dırdırcı, mızmız, ağlamaklı, sinirli vs. olabiliyor. öyle bir durum varsa yapmanız gereken doktora götürmek, bazı hormon testleri yapılıyor sanırım ve duruma göre dengeleyici ilaçlarla rahat atlatması sağlanabiliyor.

ha eğer sağlık durumu olmadığından eminseniz şöyle sölicem, aileniz sizi yetişkin olarak görmüyor.
0
quasiromantic
(31.07.09)
(7)

condom mevzusu

mancuryalıalay
Simdi hep merak ettigim bir sey var. markaların hisset,kesfet,fethet cart curt isimleriyle piyasaya cıkardıkları ince condomlarda hissiyat gercekten normaline gore daha mı fazla;eger oyleyse insanlar neden normal kondom tercih ediyorlar? Bir ikincisi eger harbiden inceyse patlama riski normal kondom
Simdi hep merak ettigim bir sey var. markaların hisset,kesfet,fethet cart curt isimleriyle piyasaya cıkardıkları ince condomlarda hissiyat gercekten normaline gore daha mı fazla;eger oyleyse insanlar neden normal kondom tercih ediyorlar? Bir ikincisi eger harbiden inceyse patlama riski normal kondoma gore daha yuksek olmaz mı ve bu durumda markaların tuketiciyi bilinclendirmek icin daha risklidir ibaressi koymaları gerekmiyor mu..
0
mancuryalıalay
(29.07.09)
Sorunun içinde cevabı vermişsiniz aslında.
İnce olanlar güven vermediği için daha az tercih ediliyor, hissi daha fazla oluyor. Oluyormuş yani. Heralde olur. Patlama riski normal prezervatife göre belki biraz daha fazladır ama normal prezervatifin de ince olanların da patlama riski yok diyebilirim.
0
inshroud
(29.07.09)
Latex kalınlığı ciddi bir değişim göstermekte marka ve model bazında, bu da zevk / his olgusunda değişim yaratıyor gerçekten... Sanırım patlama konusunda da gerekli önlemleri almışlardır, zira enteresan modeller genelde daha pahalı satılıyor.
0
minyatur dev
(29.07.09)
patlama değil de yırtılma diyelim:)

ince modeller yağlı kayganlaştırıcı falan kaldırmaz. kale düşer, asker zayiatı çok olur.

babandan gördüğünden şaşmamak gerek. yaşasın muhafazakar düşünce, yaşasın eski usul.

ek bilgi: okeyin ince (hissetmiş galiba) versiyonları penisi fazla sıkıyormuş. arkadaşım alttan alta "kol gibi" mesajını vermek istemiş olabilir ama söylediği bu:D
0
tgc
(29.07.09)
belki piyasadaki kamyon lastiği gibi ucuz prezervatiflere kıyasla az da olsa bir his farkı olabilir. fakat standart bir prezervatif ile daha incesi arasında -his bağlamında- çok fazla fark olmadığı kanısındayım.
0
blackdog
(29.07.09)
nerden biliyorsun normal kondomun daha çok tercih edildiğini? bu sıralar geciktiricili kondom daha fazla satılıyor. kaynak kıçım.
0
ozdek
(29.07.09)
bababaydan durum yok ise penisde ince tercih edilir.
0
sirincem
(29.07.09)
valla hisset diyor da pek hissedilmiyor. incesi kalını aynı. hele okey filansa direkt uzak durucan. bir tane beğendiğim marka var o bayaa hissetiriyor. japon yapıyor yaa:)
0
atmosphere
(29.07.09)
(9)

Ankarada ne nerde en iyi şekilde yapılır?

emcedeltate
1aoç de en iyi kokoreç yapan dükkan.2en iyi kokoreççi minibüsü/seyyar kokoreççiler3en iyi işkembeci.4midye yenebilecek en iyi yer.5döner( hosta diyene karacadan 12 kişilik çatal bıçak seti )6nargile ( harward, tabu, rally diyene çift kişilik nevresim takımı)7biranın 4 liradan az olduğu nezih ancak s
1aoç de en iyi kokoreç yapan dükkan.
2en iyi kokoreççi minibüsü/seyyar kokoreççiler
3en iyi işkembeci.
4midye yenebilecek en iyi yer.
5döner( hosta diyene karacadan 12 kişilik çatal bıçak seti )
6nargile ( harward, tabu, rally diyene çift kişilik nevresim takımı)
7biranın 4 liradan az olduğu nezih ancak salaş olmayan iyi ve slow bir playlisti olan cafe( bahçeli tunalı farketmez)


aklıma bu kadar geldi. kendiniz birşeler eklemek isterseniz çekinmeyin. deneyimlerinizi paylaşın.
0
emcedeltate
(29.07.09)
kokoreç için "profesör kokoreç" üzerine tanımam , anıttepe ve kızılay'da şubeleri var. kimse tarafından rahatsız edilmeden bira içebileceğiniz nezih bir mekan olarak tunalı hilmi caddesi "papsi bar" veya alternatif olarak tunus caddesi "sekans pub" (tekil bira fiyatını bilmiyorum hiç sormadım)
0
kemal sunal
(29.07.09)
açık konuşayım..

2- 100.yılda raşit abimiz vardı bir. onun kokoreç süperdi ama kendisi amerika'ya gitmiş. yerine farklı birisi geçmiş ama gene de güzel. hatta okula filan getirecektim ben bir gün. süper adamdı.
4- kızılay'da ykm nin hemen karşısında geceleri duran bir genç vardı. bir kere aldık onda da resmen naz yapmıştık. adamın midyesi döt etti bizi.
5- cepa'da bir yer vardı. neydi yahu adı. orasının güzeldi ama gene de muhteşem ötesi değildi.
6- ankara'da iyi nargileye denk gelemedim daha..
7- öyle bir yer yok. sdkljfdsklf sakarya var işte 3.5-4 lira bira ama salaş, gerçi keşiflerimiz devam ediyor. salaş olmayan ama sert çalan bir yer bulmuştuk en son. oraya rağbet azalırsa şarkılar da yavaşlar bizce=)

ben ekliyorum. en iyi balık ekmek, en iyi köfte ekmek yenilecek yer->güvenparkta dolmuş duraklarına giderken halk ekmek ve garanti bankamatiğinin arasına her gece tezgah açan abiler var. muhteşemler. fiyat mantıkları da inanılmaz. en son şey yapmıştım mesela. tabi kafamın güzel olmasının da etkisi var. abi tam ekmeğe yarım ekmek malzemesi koysan da yarım ekmek fiyatı mı oluyor dedim. adam durdu bi' slkjfdslkfj düşündü filan sonra bir anda evet dedi. ahah süperdi..

baştaki açık konuşma lafı bira ve nargile içindi. girişte sadece o yazınca garip olmuş=)
0
dambil
(29.07.09)
ucuz bira için konur'da orta bahçe diye bir mekan var. öyle "ortam" bir yer değil. ama herşey ucuzdur. 50lik bira 2,5 lira, 70lik 3lira. birası da gayet güzel. sahibi da adam gibi adamdır. özel bir odası da var armut koltuklarla dolu. isterseniz projeksiyon ile film izleyebiliyorsunuz da odada.

tam öğrenci mekanıdır orası. nedjima ve don kişot'un olduğu binanın en üst katında.
0
cro magnon
(29.07.09)
kocatepeye karşı kadeh kaldırıp, ucuz ve lezzetli yemek yiyebileceğin gizli cenneti tarif ediyorum iyi dinle;
bulvardan meşrutiyete girer girmez, yükselden çıkanları karşıya geçiren üst geçidin ayağındaki binanın en üst katında ziraat mühendisleri lokali... yazın teras açık... en köşede, meşrutiyete bakan masayı boş bulursan dadından yinmez...
0
muratti36
(29.07.09)
Doğru yerdesin :)

aoç içindekiler arasından istiyorsan şençam açık ara önde. Özellikle kokoreç tezgahının yanına sac ocak koyduktan sonra inanılmaz orgazmik lezzette kokoreç yapıyorlar. Günün her saati baya bi sıra beklersiniz ama. Bunun haricinde, Gazi Hastanesi kavşağından koşu yolu'na doğru giderken sol tarafa bakın. Koşu yolu'na gelmeden hemen önce köşede Şeker Abi'nin yerini göreceksiniz. Çok uzun hikayesi var ama uzatmaya gerek yok. Buraya gittiğinizde "iyi pişmiş" ve "biraz büyük parçalı olsun" demeyi unutmayın. Üçüncü olarak da her akşam çıkmıyor ama Bahçelievler 7. caddenin girişindeki kavşakta milli kütüphane'nin önünde tezgahtan deneyin. Yıllardır orada tezgah açan amcamız gırtlakkanseri olmuş, yatıyormuş, şimdi oğlu işletiyor, halen güzel.

En iyi işkembeci (itiraz istemiyorum) beykoz. Hoşdere caddesi'nin sonunda sağ tarafta kalır. Yanında yer alan çorbacım da iyidir, üçüncüsü de elbette ki bestekar'daki Rumeli işkembecisi. Beykoz'a gidip işkembe- şırdan- tuzlama karışık deneyin, sonra gelip bana teşekkür edin.

Midye yenebilecek yer günlük olarak değişiyor. Kızılay'da ssk işhanı'na geçen üst geçidin diğer ayağında myway isimli bi yer var. oranın önünde uzun boylu, esmer, çıkık adem elmalı (tasvire gel) bi abi oluyo. Ordan yediğim zaman o abiye veresim geliyo ama yakalayamıyorum son zamanlarda. Bir de bahçeli 7. caddenin sonundan sağa dönünce 1. caddeyi geçtikten sonra ilk sola dönüp o köşedeki kokoreççinin midyelerini tavsiye ederim.

Ekmek arası döner için kumrular'a girdikten 30 metre sonra sağda cici piknik. "Ankara'da yaşayıp burayı bilmiyorum" diyeni rencide ederim, o derece. Tüm ekmeğe iki buçuk sade döner isteyin, ağlayacaksınız mutluluktan :) Zaten kasada direkt 2,5 porsiyon düğmesinin olmasıyla bile kendini gösteriyor :)
Servis dönerin en iyisini yeşil nalın yapar. Sıhhiye u köprü'nün hemen altında, etibank'ın yanındaki yeşil nalın'a gidip döneri, iskenderi ve kapalı kaşarlı dönerli pidesini deneyiniz. İskender için bir diğer adres de emek 8. caddenin sonundaki eski edessa iskender, şimdiki adını unuttum, inegöl mi bursa mı ne...

Nargile'nin keyfini de Nezih'de çıkarmanızı salık veririm. Balgat'ta... nasıl tarif edeceğimi bilemedim ama şöyle diyim, Milli Kütüphane tarafından Balgat'a girince, Balgat caddesi'nin asıl girişine, karakolun oraya gelmeden bi 100 metre kadar geride ışıklar var. O ışıklardan sola dönün, sol tarafı takip ederek gidin, bir kahvehane göreceksiniz, üst katta kelli felli amcaların oyun oynuyor olmasına kanmayın, hemen alt kata inin, kışın gittiğinizde ballı limon, yazın gittiğinizde gazoz istemeyi unutmayın, kızlı erkekli gidebilirsiniz, hani kahvelere kızlı erkekli gidilmez diye belirtme ihtiyacı duydum, burası öyle değil, rahat olun. Aklıma bir yer daha geldi, orası da loca usülü çalışıyor, nargilesi iyidir. Balgat Migros'un arkasındaki sokakta, adını unuttum ama...

Bira sorusuna hiç cevap veresim gelmedi, yüzlerce yer sayılabilir ama salaş olmasın dendiği için kınıyorum, biradan en çok zevk aldığım an, arkadaşlarla biraları kapıp mithatpaşa'nın üstünden geçen tüp geçidin içinde yere oturarak türkü söylediğimiz zamandır, "nihayet" diycem cevap olarak, evet, salaş ama limon ve gölgede büyümüş bir adam olarak evimde hissettirir sanırım şimdi gitsem. Yok nezih bir yer diyorsanız Tunalı'da falan yüzlerce var.
0
inshroud
(29.07.09)
5 - esat yıldız aspava, 1.5 sos soğan kaşar.
0
coldbound
(29.07.09)
5) cici piknik veya selanikteki düveroğlu
7) 4 liradan az diyince işler değişir. direkt olarak sakaryayı öneriyorum.
0
atmosphere
(29.07.09)
1) AOÇ'nin resmi yeri olan doğata'yı tek geçerim. Köşebaşında ve hemen tren yolunun yanında olmak üzere 2 dükkanı vardır. Diğerlerinden pahalıdır ama kesinlikle daha temizdir, nezihtir. birazdan gidicem hatta :)

3) Bestekar sokak'taki rumeli işkembecisi
5) Kesinlikle ve kesinlikle hacıbayram kebapçısı nazım usta. hacıbayram'ın avlusuyla zafer sokak'ın kesiştiği yerdedir. yazmışlar zaten: (bkz: #9272809)
0
makineci
(29.07.09)
1.en iyi kokoreç gençlik caddesindeki kokoreçci hacı
3.en iyi işkembeci beykoz çankayada
4.midye selanikteki şampiyon kokoreçin midyesi
5.en iyi döner cebecide kebap49
6.tunalıdaki mısır türevi bahçelide monopoly
7.bilgim yok
0
ogeday
(16.04.10)
(14)

Uc araba arasinda secim icin yardim

wpi
Ikinci el araba bakiyorum. En fazla 4-5 yasinda, 80 bin km'den az yapmis ve fiyat olarak da 20 bin TL'nin altinda olmasi aradigim baslica ozellikler.Fiat Grande Punto, VW Polo ve Mitsubishi Colt buldum birkac tane. Bana iyi gozuktuler. Bunlardan ozellikle tavsiye edeceginiz, veya kesinlikle alma diy
Ikinci el araba bakiyorum. En fazla 4-5 yasinda, 80 bin km'den az yapmis ve fiyat olarak da 20 bin TL'nin altinda olmasi aradigim baslica ozellikler.

Fiat Grande Punto, VW Polo ve Mitsubishi Colt buldum birkac tane. Bana iyi gozuktuler. Bunlardan ozellikle tavsiye edeceginiz, veya kesinlikle alma diyeceginiz var mi?
0
wpi
(03.07.09)
arabalarin teknik ozelliklerini biraz daha yazarsan iyi olur. en azindan modellerini fiyatlarini ve donanimlarini belirt. ben olsam colt almam. mitsubishi hep hafif ticari arabasiymis gibi gelio bana. biraz imaj problemi var. ama colt'a hic binmedim belki guzeldir. alman arabasi saglam olur. temizse polo alabilirsin. ikinci elide hep vardir ilerde satarken kolay olur.
0
crucio
(03.07.09)
Polo tabi ki. Bakımları ciddi pahalı olabilir tabi ama vw alabiliyorken vw alınır.
0
ozdek
(03.07.09)
colt pek fena. tangır tungur. polo bence de.
0
bordeaux
(03.07.09)
@crucio, teknik ozellikleri yazmadim, haklisin. ama "su fiyata o ozellikle bu alinir" seklinde bir tavsiye aramadigim icin sanirim cok sorun degil. daha cok arabalarin genel unu benim merak ettigim. sen polo diyorsun anladigim kadariyla.

mitsubishi japon urunudur diye dayanikli olur dusuncesi var bende. ama turkiye'de honda/toyota disinda japon arabalari pek itibar gormuyor anladigim kadariyla.

bu durumda 3 oy polo'ya oluyor.

grande punto hakkinda yorum var mi?
0
🌸wpi
(03.07.09)
grande punto da güzel araba. özellikle dış görünüşü çok hoş duruyor. yalnız içine girince bildiğin fiat arabası işte. bir alman işciliği yok arabanın içinde. arka camların hala manuel olduğunu söylesem. belki dynamic modellerinde otomatik yapmışlardır.

gerek işçilik, gerek kalite ve de sağlamlık dersek, vw polo derim bende.
paran yetmezse punto al.
0
erzi
(03.07.09)
şimdi arkadaşım bence araba alırken önce dizelmi benzinlimi istedigine bak. dizel istiyorsan direk colt elenir. benzinli istiyorsan arasında en ekonomigi colttur. hemde tiptronik vitesi vardır rahat edersin. bu fiyatlarla bu üçü arasında kalsaydım, temiz ise polo alırdım. dizel polo>grande punto dizel> mitsubishi colt
0
dukeboy
(03.07.09)
colt > punto > polo

Bu sınıftaki araçlar arasında bende seçim yapmaya çalışıyorum ve uzun zamandır araştırıyorum. şöyle diyeyim en son tercih polo olmalı bence. vw için bence polo yüz karası bir araç, bu kişisel düşüncem benim. en cok yakan ve en az performanslı arabası.

colt hem yakıt tüketimi iyi, hem performanslı bir araç. eski kasalar tasarımdan kaybediyor biraz. ama japon arabası sonucta, japon arabası sorunsuzdur.

punto hakkında olumlu/olumsuz fikrim yok.
0
cafcurucufcuf
(03.07.09)
Fiat Grande Punto: Fiat'ın çıkardığı en alınabilir otomobillerden bir tanesi, linea ile otomobil piyasasında üst sınıf araçlarla rekabete girmek isteyen Fiat, Linea ile birlikte Punto'yu çıkartarak birçok yönden kompakt rakiplerinin önüne geçen bir araba üretti. Punto, Tercih edilebilir bir araba ama... Aması var. En önemlisi; Fiat, tüm arabalarında hala daha "otoyol arabası" üretmenin ötesine geçemedi. Sıfır araba aldığımızda konfor isteriz. Fiat'ın ürettiği TÜM arabalarda, otoyol gibi ya da beton yol gibi kaymak misali dümdüz yollarda mükemmel performans vermesine rağmen, hafif bozuk satıhlarda -ki Türkiye'nin hemen hemen tüm yollarına tekabül ediyor- inanılmaz rahatsız edici titreme ve ses sorunu var. Süspansiyon sistemi değişikliği ya da yalıtım malzemesiyle kaplattırma gibi çözüm yolları ilaç olmuyor. Göz önünde bulundurunuz. Bu otomobille ilgili söylemek istediğim ikinci husus, Fiat marka araçların tercih edilmesinin en önemli nedeni olan parça fiyatlarının çok düşük olmasının artık geçerliliğini kaybetmesi. Ekseriyetle 4-5 yaşından küçük arabaları illa ki servise götüreceksiniz, garantisi, servis bakımlı olması gibi sebeplerden dolayı ve Fiat servisleri inanın can yakıyor. Birçok ithal otomobille aynı fiyatları istiyorlar.

Volkswagen Polo: Almanız gereken araç. Türkiye için yapılmış olan yatırımlar ve gösterilen ilgi, Volkswagen marka araçları çok cazip hale getirdi. Talep yoğun olduğu için karşılayacak arzı sağlayan firma, parçaların kolay bulunması ve fiyatlarının uygun olmasının yolunu açtı. Servis sayısı ve hizmet kalitesi göz önünde bulundurulmak kaydıyla; aracın konforu, küçük dış görünüşüne rağmen geniş iç hacimi, az yakıt avantajı, satış kolaylığı gibi birçok nedenle bu aracı tercih etmelisiniz.

Mitsubishi Colt: "Kesinlikle almayın" diyebilirim. Türkiye Pazarı'na eğilme konusunda Mitsubishi'nin sorunları var. Yeterli servis, yeterli yedek parça, her ustanın anlamayacağı motor yapısı gibi nedenlerden ötürü tercih etmemelisiniz. Motor ve kaporta sağlamlığı konusunda elbette tercih edilebilir bir araç fakat yukarıdaki nedenlerden ötürü mesafeli yaklaşın derim.

Naçizane tavsiyem: 2003- 2004 Honda Cvic Hatchback. 20 liranın çok az üzerine çıkabilir, imkanınız varsa mutlak surette deneyin. Denediğiniz takdirde başka otomobillere bakmayacağınızı iddia ediyorum. Sizin durumunuz için tavsiyem bu.

Ben olsaydım: 20 liranın üstüne biraz kredi çekip 99 Model Chrysler 300M :)
0
inshroud
(03.07.09)
vw her türlü iyi arabadır ama pololar biraz daha dandiktir evet. grande punto kesinlikle iyi araba, şehir içi kullanımı çok rahat. direksiyonuna aşık olanlar var. bir kız arkadaşımda var, sırf direksiyonu için almış, o derece. parçası da ucuz, ne de olsa fiat. fakat vw'nin ölüsü fiatın dirisinden iyidir. mitsubishinin bu tarz arabaları alınmaz, gerek yok. bir kaç gün beklersen grande punto hakkında fikirlerimi daha iyi belirtebilirim, dayım kiraladı, çanakkaleye gitti, geldiğinde ben de bir el atarım, daha sağlıklı bilgi vermiş oluruz. bir kaç kere kullandım ama öyle uzun süre değildi fakat ilk izlenimi çok iyiydi. iletişim kurmak istersen [email protected]
0
suursuz deve
(03.07.09)
ilginizi çeker mi bilmiyorum ama altımda 1.8 passat varken puntonun bir tanesine yetişememiştim. aynı olay poloyla yaşansaydı yanından geçme hızımdan savrulabilirdi.
0
s e ff a f
(03.07.09)
passat 1.8ler çok hantal. o yanınızdan geçen 1.4 turbo punto sporttur. o araba uçar gider. diğer puntolar için aynı şeyi söyleyemem.
0
suursuz deve
(03.07.09)
Benim icin onemli olan cok masraf cikarmamasi, yani sik bozulmamasi. Performans pek umrumda degil. Dizel/benzin konusunda ise, genelde az mesafe gittigim icin dizele verilen fazla parayi tasarruftan cikaramam herhalde.

Bu araclar disinda da oneriler varsa bakabilirim.

Cevaplar icin tesekkurler bu arada.
0
🌸wpi
(03.07.09)
dizel grande punto kullanıyorum, yakıttan da performanstan da memnun olduğumu söyleyebilirim.. servisi çok ucuz sayılmaz, yine de (eski kayıtlara göre) 55 bin km'de araç bugüne kadar periyodik bakım dışında servise girmemiş..

polo sağlamdır, güzeldir, işçiliği iyidir, kullanıp da memnun kalmayan pek yok.. sanırım servisleri fiat'a göre biraz pahalı ama..

donanım seviyelerine bakın.. punto'nun baz modelinde donanım özellikleri daha iyi, bulduğunuz polo daha üst donanıma sahip değilse punto alın, yoksa polo alın derim ben..
0
sharpenter
(03.07.09)
fiat sonuçta herşeyiyle daha ucuza gelecektir. servisi olsun, bakımı olsun. performans aramıyorsanız 1.4 fire veya 1.4 starjet punto iyidir, az da yakar. e vergisi de az. daha ne olsun, alın gitsin.
0
suursuz deve
(03.07.09)
(11)

pc teknek yardım

gilbertus albans
pc konusunda canavar arkadaşlardan yardım istiyorum. efendim calısır durumda bir pc devraldım (enkaz değil ama yakın). temizlik manasında içini açtığımda anakarttaki bazı yerler için sorularım olacak.1 no lu yerde bir kablo var bostaydı ve elektrik kablosu oldugunu sanıyorum bu nedir acaba?2 no lu s
pc konusunda canavar arkadaşlardan yardım istiyorum. efendim calısır durumda bir pc devraldım (enkaz değil ama yakın). temizlik manasında içini açtığımda anakarttaki bazı yerler için sorularım olacak.

1 no lu yerde bir kablo var bostaydı ve elektrik kablosu oldugunu sanıyorum bu nedir acaba?
2 no lu sogutucu dalgayı sokemiyorum ustte ve altta metal kısımlar acılmıyor bir yolu var mı . (içinden yarım kilo toz cıktı sokersem temizleyip gene takacağım)
3 ve 4 no lu yerlere ne için?

ayrıcabiri sogutucu digeri sol tarafta olmak uzere 2 fan soktüm temizliyorum ustum basım ellerim battı içinden bildigin zift cıkıyor.

tesekkur ederim.
0
gilbertus albans
(02.07.09)
numaraları daha net belirtirsen iyi olur tam seçemiyorum.
1) neresi göremedim
2) o fan işlemcinin fanı sökebilirsin ama tavsiye etmem. söktükten sonra tekrar takmak için termal macun sürmen lazım. eğer o yoksa işlemciyi yakarsın.
3) pci-exp girişi. ekran kartı takmak için
4) pci kart girişi. ses kartı, tv kartı vs. takmak için
0
crucio
(02.07.09)
öncelikle tesekkurler 1 numara sol altta kalıyor yanında daire var.
2 noyu macunu tahmin etmistim ama ustteki metal mandal zımbırtılar sökülebilir gibiydi.
3 ekran kartı yeriyse bu nane nasıl calısıyor?? he ehe harbi enkazmış
4 no ses var kulaklık veya hoparlor çalışıyor.

tekrar tesekkurler
0
🌸gilbertus albans
(02.07.09)
1) cd sürücüsünüden direkt ses çıkışı almak için onboard ses kartı ile cd sürücüsü arasına takılan kablo. Son derece gereksiz, çıkartabilirsiniz.
2) Bu kadar kirlendiyse söküp temizlemeniz daha iyi olacaktır. Termal macun da kurumuştur zaten ama soğutucu ve işlemciyi temizledikten sonra tekrar takarken termal macun kullanmalısınız muhakkak. Soğutucuyu sökmek için tırnakları bastırarak geriye doğru çekmeniz gerekiyor, biraz zahmetli bir iştir. Keza takmak da aynı şekilde. Anakarta fazla yüklenmeniz zarar verebilir.
3) agp girişi, ekran kartı takmak için
4) pci girişi, pci karı takmak için
0
inshroud
(02.07.09)
eğer pc çalışıyorsa ekran kartı ve ses kartı onboard demektir. yani anakarta entegre. eğer onlar yetersiz gelirse 3. ve 4. yerlere yeni modellerini takabilirsin. inshroud'un dediği gibi agp girişiymiş dikkatli bakmamışım.
ayrıca termal macun pahalı bişey değil. kadıköyden, mecidiyeköyden yada bi bilgisayar mağazasından 15-20tl ye bulabilirsin.
0
crucio
(02.07.09)
crucio ve inshroud teşekkür ederim. bilgisayarı açıp teknik özelliklerini öğrendikten sonra ona göre bir harcama yapmayı duşunuyorum. zaten anakart bana cok uyduruk geldi bir toplıyayımda.
0
🌸gilbertus albans
(02.07.09)
@crucio parasından ziyade ugrasmak istemiyorum bir de dusuk konfigirasyon bir makina gibi geliyor değmez sanki bir toplıyıp bakayım belki yaparım. zaten islemci takalım derken anakartı elime alma ihtimalim yüksek. lego gibi maclerden sonra bunlar karısık geliyor bunyeye. :)
0
🌸gilbertus albans
(02.07.09)
İslemci Celeron (R) CPU 2.40 Ghz, 2.42 Ghz, 96.0MB RAM buna upgrade yapmaya değer mi ?
0
🌸gilbertus albans
(02.07.09)
degmez. zaten ona islemci ve ram alabilmen icin anakarti degistirmen lazim. o da zaten yeni pc demek :)
0
crucio
(02.07.09)
tahmin etmistim :( neyse

ben de ne guzel fear oynarım diye hayaller kuruyordum. half life ile botlu cs oynarım bende :P

bir de 2 ram takılydı ama 98 mb gorunuyordu 128 mb cıkadım bende olanlardan 256 taktım simdi 480 mb ram oldu

ne alakaysa??
0
🌸gilbertus albans
(02.07.09)
degistirdigin ram bozukmus
0
crucio
(02.07.09)
ama bayağı hızlandı afacan. uygun bir zamanda uygun fiyatlı bir ekran kartı alırım belki ama çoğunlukla nette takılmak için kullanıcaz sanırım teşekkürler.
0
🌸gilbertus albans
(02.07.09)
(3)

windows 7'yi deneyenlere soru

inshroud
Windows 7'de türkçe sesli komut (`speech recognition`) var mı? Ya da eklenti veya yama ile yapabiliyor muyuz? Araştırdım ama konuyla ilgili bilgi göremedim.
Windows 7'de türkçe sesli komut (speech recognition) var mı? Ya da eklenti veya yama ile yapabiliyor muyuz? Araştırdım ama konuyla ilgili bilgi göremedim.
0
inshroud
(02.07.09)
denetim masasında speech recognition sekmesi var ama hiç denemedim. (RC7100 64bit versiyon)

edit: türkçe kısmını görmemişim. benimki ingilizce.
0
crucio
(02.07.09)
henüz yok (7100). türkçe dil paketini sırf bu vardır belki diye kurmuştum ama sesli komut türkçe desteklemiyor.
0
laughtear
(02.07.09)
Tahmin ettiğim gibiymiş, umarım türkçe desteğini de yakında eklenti olarak çıkartırlar. Vista'da ingilizcesini kullandım uzun süre, windowsun şivesi bozuldu beni anlamaya çalışmaktan. Türkçe olursa epey rahat edicez.
0
🌸inshroud
(02.07.09)
(10)

mozilla firefox 3,5 sekme kapatma zımbırtısı "x"

snow bros
hola amigosben bu yeni firefox u indirdim henüz yeni yeni kurcalıyorum fakat açtığım sekmeyi kapatmak için "x" butonu sekme üzerinde yok, eskisinden alışmışım böyle bir gıcık oluyor. nasıl çözeriz bunu dostlar bi el atıverseniz.
hola amigos

ben bu yeni firefox u indirdim henüz yeni yeni kurcalıyorum fakat açtığım sekmeyi kapatmak için "x" butonu sekme üzerinde yok, eskisinden alışmışım böyle bir gıcık oluyor. nasıl çözeriz bunu dostlar bi el atıverseniz.
0
snow bros
(01.07.09)
ctrl + w sekme kapatıyor..
0
dambil
(01.07.09)
peki bunu browser üzerinde sekmeye ekleyemezmiyiz?
0
🌸snow bros
(01.07.09)
kesin yeni sürüme uyumlu bir eklenti vardır.
0
deckard
(01.07.09)
ba$ligina da yazdim bu hatayi, bende de oluyor bazen. browseri tamamen kapatip acmak duzeltiyor $u anda.
0
astaroth
(01.07.09)
yeni tab açıp about:config yazıp enter'a basın
orada browser.tabs.closeButtons'ı bulun.
Value kısmı 0 ise 1 yapın, her tab'e çarpı işareti gelecek.
0
simendiferlerin efendisi
(01.07.09)
@simendiferlerin efendisi söylediğin yöntem halletti sağolasın, herzamam ki gibi süpersiniz canlar.
0
🌸snow bros
(01.07.09)
oha direkt x yokmu$ sende. benim dedigim hatada x'ler var fakat i$levsizdi ^^
0
astaroth
(01.07.09)
olmadı gene yapıyorum o an için geliyor "x" ama kapatıp geri açtığımda kayboluyor, lan bi seferde düzgün yapın bişeyi arkadaş yaaa pööfff
0
🌸snow bros
(01.07.09)
Henüz 3.5 sürümünü yüklemediğimden sorunuza ilaç olmayacak belki ama şayet masaüstü sistem kullanıyorsanız, yani farenizin orta tuşu varsa sekmenin üstünde orta tuşa basınca kapanır, pek kullanışlıdır, bilmeyenlere katkımız olsun.
0
inshroud
(01.07.09)
tab mix plus ilacınız, ama ne yazık ki 3.5 uyumlusu çıkmadı daha :(
0
no avalon
(01.07.09)
(7)

Yeni Ehliyete Ikinci El Otomobil

enedwaith
Merhaba arkadaslar,Universiteden mezun olup hemen bir is buldum. Sonbaharda ehliyet alacagim, ancak pratik etmek ve surmeyi unutmamak icin bir arac almak istiyorum biriktirecegim parayla.Aradigim arac 4-6 bin lira arasinda olsa guzel olur. 2 sene sonra hemen satip askere gidecegim. Eski olmasi neden
Merhaba arkadaslar,

Universiteden mezun olup hemen bir is buldum. Sonbaharda ehliyet alacagim, ancak pratik etmek ve surmeyi unutmamak icin bir arac almak istiyorum biriktirecegim parayla.

Aradigim arac 4-6 bin lira arasinda olsa guzel olur. 2 sene sonra hemen satip askere gidecegim. Eski olmasi nedeniyle cok yakabilir ancak masraf etmek istemedigim kisim ariza-bakim masraflari.

Kafamdaki araclara gelecek olursak;

- murat 131 dogan-sahin
- renault 12 broadway-spring
- lada samara
- skoda favorit

bunlar disinda eklemeleriniz olursa buyurunuz.

sizlerden deneyimlerinize gore bir tavsiye bekliyorum.
simdiden tesekkurler.
0
enedwaith
(30.06.09)
hyundai excel 6-7 bin arası bulunur herhalde. direksiyonu falan da doğandan şahinden yumuşaktır.
0
tembel degilim useniyorum
(30.06.09)
verdiğin listeden broadway ile favorit arasında seçim yapmanı öneririm.

karşılaştıracak olursak, broadway'in direksiyonu ve debriyajı favorit'e göre oldukça serttir ama gidişi bayağı iyidir. normal favorit'lerde konfor namına pek bir şey yoktur ama silverline/blackline gibi versiyonlarında sunroof falan mevcut.

kendim aynı durumda seçim yapacak olsam favorit silverline/blackline alırdım. 6 sene favorit lx kullandım, ciddi bir problem çıkarmadı. parçaları da ucuzdur.
0
matthias coltrain
(30.06.09)
7-8 bin lira, rover 216 si. benim de ilk arbamdı. her şeyi vardı. tavsiye ederim. şahin süreceğinize karizmanız olsun.
0
ugandareisicumburu
(30.06.09)
Arıza- bakım masrafları düşük olacak şekilde istenen tavsiyeye rover denmesi ilginç olmuş. 10.000 liralık Roverı 7 sene kullandım, 50.000 lira masraf etmişimdir heralde.

Kesinlikle ve kesinlike tipo tavsiye ederim. Sürüş, konfor, yakıt, parça fiyatı, bunun yanında görüntü (şahin- doğan- kartal- samara- favorit'e nazaran) özellikleri olarak durumunuza en uygun araç fiat tipodur. Üstelik 2 sene sonra "satıyorum" dediğinizde gökten alıcı düşer. Tempra demiyorum, kasası daha büyük olduğu için ufak tefek sürtmeler vs.. daha fazla olacağı için can sıkabilir ama sürtmem diyorsanız tempra da olur. Yine de alternatifsiz tipo, benim seçimim.

Bakabileceğiniz diğer araçlar, Renault Flash (dökük olmayanını bulursanız iyidir ama biraz hızlıdır), Opel astra (fiyatı biraz daha yüksek olabilir aralığınızdan ama düşük modelli en diri arabalardan biri astradır)

Edit: iyi günlerde, kazasız belasız kullanın :)
0
inshroud
(30.06.09)
tipo'nun konforu konusunda şüphelerim büyük. benim kuzen eşine aldı 95 tipo'yu, direksiyonu çevirirken kol kası yapıyorsunuz. ayrıca fiziksel olarak geniş bi insan için çokta konforlu değil dizaynı. ama sağlam araç ve diğer söylenenler doğru.

sizin listenizdeki renault'lar satarken sorun çıkarmaz, kolayca elden çıkarırsınız..
0
fuatturkrap
(30.06.09)
Tipo'nun 1998 model 1.4 SX i.e. modelini tavsiye ederim. Sahibinden.com sitesinden yapılan arama sonucunda çokça bulunuyor. Yakıt olarak cimri, hidrolik direksiyonuyla konforlu, bazılarında klima opsiyonu, elektrikli ön camları, enjeksiyonlu ve gayet sorunsuz motoru, ucuz ve bol yedek parçasıyla diğer seçeneklerin çok çok önüne çıkıyor zannımca. Sürüş pozisyonunun ve görüş açısının rahatlığı, yüksek oluşuyla rahat hakimiyeti de cabası. Bunun yanında sanırım tüm diğer seçeneklerden daha geniş iç hacime sahip olması da göz önünde bulundurulmalı. Israrcılığımın nedeni, çok detaylı araştırmış olmam. Tabii ki bunlar şahsi kanaatlerim doğrultusunda tavsiyem. Bana kalsaydı bu paraya peugeot 205 GTI alırdım :)
0
inshroud
(30.06.09)
uno - tipo diyorum ben.

şahin hiç almayın daha iyi.
0
ykyt
(30.06.09)
(4)

Amasra'da nerede kalınır?

inshroud
Önümüzdeki hafta 10-15 kişilik bir grupla Amasra- Karabük ziyareti yapalım diyoruz ama kalacak yer sıkıntımız var. Aramızda evli çiftler olduğu gibi, nişanlılar, sevgililer, kısacası henüz birbirlerinin tapusu olan evlilik cüzdanlarını çantalarına koyamamış çiftler de var. Cumartesi'yi Pazar'a bağla
Önümüzdeki hafta 10-15 kişilik bir grupla Amasra- Karabük ziyareti yapalım diyoruz ama kalacak yer sıkıntımız var. Aramızda evli çiftler olduğu gibi, nişanlılar, sevgililer, kısacası henüz birbirlerinin tapusu olan evlilik cüzdanlarını çantalarına koyamamış çiftler de var. Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan geceyi geçirebileceğimiz, tavsiye edebileceğiniz bir otel/pansiyon ya da alternatif var mıdır?
0
inshroud
(29.06.09)
Ev kiralamk çok uygun olur. Dayalı döşeli evlerini makul bir fiyata verir amasralılar. Örneğin mendireğin oradaki surlara çıkan merdivenden tırmanın. hemen merdivenin üstündeki binada ve civarda bi teyzeyi bulun, konuşun. Biz 10 kişi gidip iki daire kiralamıştık, gayet uygundu fiyatı. oraya çıkmaya üşenirseniz çarşı içinde de alternatifler mevcut. sağda solda bir iki sorup soruşturun. en az iki üç kişiden fiyat alın ki kazıklanmayasınız.
0
gayrisabit fikir
(29.06.09)
otel tavsiye etmeyeyim çünkü daha iyi ve ucuz oteller de bulunabilir ama üç farklı yerde kaldım evlilik cüzdanı gibi bir sorun olmadı. amasranın sitesinden bakıp seçebilirsiniz oteli.
0
aggromela
(29.06.09)
"Ev kiralayabilir miyiz?" diye soracaktım ama çok gudik bir fikir olabilir diye dile getirmemiştim, bunu öğrendiğim çok iyi oldu. Amasra ile ilgili yüzlerce site içinde arama-tarama faailyetleri devam ediyor fakat şu anda en mantıklısı 2 ev kiralamak gibi görünüyor. Teşekkür ederim.
0
🌸inshroud
(29.06.09)
evet amasrada ev kiralamak daha mantıklı oluyor
biz beş kız gidip eve toplamda 100 ytl vermiştik, kişi başı 20 tl ye geliyor yani. zaten ev sahibi 10 kişiye kadar (5 çift olarak) kalabileceğimizi bu durumda kişibaşı ücretin azalacağını söylemişti. üstelik evde mutfak olduğu için de kahvaltı yemek v.b. evde yapıp yiyebiliyorsunuz.


kaleye doğru çıkarken gördüğünüz lokantalara, dükkanlara sorun. en çok ev kale tarafında kiralanıyor üstelik manzara da muhteşem oluyor. denize nazır!!!
0
balik kraker
(29.06.09)
(2)

Ekran kartı

brainfour
Romalılar!!!Dün kendime bir bilgisayar toplama girişiminde bulundum ancak elimi donanıma değdirmediğim son 2 yıl içinde çok şeyin değişmiş olduğunu gördüm. Bir bilen varsa bir kaç sorum olacak.1. Anakartım GIGABYTE EP45-DS3L (http://www.gigabyte.com.tw/Products/Motherboard/Products_Overview.aspx?Pro
Romalılar!!!
Dün kendime bir bilgisayar toplama girişiminde bulundum ancak elimi donanıma değdirmediğim son 2 yıl içinde çok şeyin değişmiş olduğunu gördüm. Bir bilen varsa bir kaç sorum olacak.

1. Anakartım GIGABYTE EP45-DS3L (www.gigabyte.com.tw Kartın üzerinde 3 adet fan pini var, birisi CPU fan için, onu taktım tamam ama 2 adet Sys Fan çıkışı boşta kaldı. Onlara bir şey takmam gerekiyor mu? Kasanın fanları ayrıca güç kaynağından besleniyor, ve yaptığım denemede çalışmayan bir fan görmedim.

2. Ekran kartım da Palit GTS 250 (www.palit.biz Kartın kutusundan 2 adet kablo çıktı. Birisi 4 pinli bir güç kablosu (üzerinde E yazılı bir etiket var), karta girecek yuva kare şeklinde (pinler 2x2 matris şeklinde) diğer uç ikiye ayrılıyor (yani kablo Y şeklinde) ve iki uç da bildiğimiz güç kablosu girişi. İşin ilginci kart üzerinde bu 2x2 ucun girebileceği 2 yuva var yan yana. Neyi nereye takmalıyım bilemedim. Ayrıca bir kablo daha var (üzerinde F yazılı bir etiket var), karta girecek ucu 2 pinli fan kabloları gibi, diğer uçta da 2 adet şu ön paneldeki HDD ledinin falan kabloları olur ya onlar gibi, birinin üzerinde GND yazıyor, diğerinde hiç bir ibare yok. İşin ilginci kartın kitapçığında sadece Windows'da driver nasıl yüklenir onu anlatmışlar kart nasıl takılır bunlar ne kablosudur bilemedim.

3. Ramlerim henüz gelmedi, DDR2 slotuna DDR ram takılabilir mi, Ramler gelene kadar idare etsem?

Normalde bu kadar cahil değilimdir bu konularda ama askerlik + laptopla geçen 2 sene bitirmiş donanım bilgimi, yardım edenlere şimdiden teşekkürler.
0
brainfour
(22.06.09)
1. Anakart üzerindeki system fan çıkışları boş kalabilir, fanlar iki çeşit oluyor, birisi sizin söylediğiniz gibi 4 pin molex (hdd güç girişi gibi) diğer çeşidi de 3 veya 4 ince pinli (anakart üstündeki çıkış gibi) oluyor. Sizin kasa fanlarınız gücünü direkt güç kaynağından alan tipte, bu şekilde kullanmanın, anakart fan çıkışlarının boş kalmasının bir sakıncası yok, o yuvaya göre olan, 3 pinli fanlarınız olsaydı, bunun artısı, sistem üzerinden fan hızını görmek ya da kontrol etmek şeklinde olabilirdi)

2. Bu hassas bir soru aslında. Yeni nesil ekstra güç gerektiren ekran kartlarında sistem farklı farklı olabiliyor. Ben 4870x2 ekran kartı kullanıyorum, bende de sizde olduğu gibi o 2x2 girişten 2 tane var, ikisine birden güç vermediğim takdirde çalışmıyor. Ama piyasada, bunların sadece birine güç verilince çalışan modelleri de mevcut. Yeni nesil güç kaynaklarında, bu 2x2 çıkış direkt olarak mevcut oluyor, benim güç kaynağımda da bu çıkıştan iki tane var ve ikisini de ekran kartına taktım. Şimdi, sizin durumunuzda;
o Y şeklinde ayrılan 4 pinli molex kabloların biri erkek biri dişidir kuvvetle muhtemel. Bunlardan birisine güç kaynağından gelen kabloyu takıp diğerini boş bırakabilirsiniz. Bu boşta kalanı da başka bir yere güç vermek için kullanabilirsiniz tabi. Ekran kartı tek kabloyla çalışıyorsa ne ala, şayet çalışmazsa, bu kablodan bir tane daha lazım olacak ya da 2-2 çıkışlı bir güç kaynağına yönelmeniz gerekecek.
Diğer ince kablolara gelince; bunlar, kuvvetle muhtemel hdmi çıkış için ses verisini ekran kartına taşımaya yarayan kablo. Detaylı bilgim olmadığı için yorum yapamıyorum, kullanılmamasının herhangi bir aksaklığa neden olacağını sanmıyorum.

3. DDR2 slotuna DDR ram takılamaz, çentiği ve pinleri uymaz zaten. DDR ramleri elinizden çıkartarak DDR2 almalısınız.

Güle güle kullanın.
0
inshroud
(22.06.09)
Yanıt için teşekkürler. Kartta HDMI çıkış var, ince kablo hakkında söylediklerin doğrudur büyük ihtimalle. Bu arada hani böyle makine aldın niye ram almadın diyenlere, hem de donanım almak isteyenlere de yararım olur duygusuyla...
Gold Bilgisayar'da bir kampanya var, Bonus Card ile alırsanız 300TL ve üstü bişeyler, %15 tutarında bonus veriyor. Bu puanlar takip eden ayın 2'sinde yatıyor ve 12'sine kadar kullanılabiliyor. Benim alışveriş 2000 TL civarında tuttu işte 300 TL civarında bir bonus gelecek, disk ve ram'i almadım o yüzden şimdilik onu da bonuslarımla alacağım. Hani bişeyler almayı düşünen varsa %15 fena bir oran değil, aklınızda bulunsun.
0
🌸brainfour
(22.06.09)
(14)

Nefes açmak için?

inshroud
26 yaşındayım, 15 senedir sigara içiyorum (evet, 11 yaşımdan beri, en büyük cahilliğimdir) aynı zamanda bronşiyel astım hastasıyım, mevsimlik olarak nefes tıkanması olduğu için sigara içmeye devam ettim, ciğerlerim yaşıtlarıma göre oldukça güçlüydü lakin özellikle son bir senedir nefes alıp verme hu
26 yaşındayım, 15 senedir sigara içiyorum (evet, 11 yaşımdan beri, en büyük cahilliğimdir) aynı zamanda bronşiyel astım hastasıyım, mevsimlik olarak nefes tıkanması olduğu için sigara içmeye devam ettim, ciğerlerim yaşıtlarıma göre oldukça güçlüydü lakin özellikle son bir senedir nefes alıp verme hususunda sıkıntı, geceleri nefes nefese uyanma, iki adım koşunca nefesin kesilmesi, kalp sıkışması ve tabii ki sol kolda ağrı şikayetlerim var. Şimdi...

Vücudun verdiği sinyalleri dikkate alıp sigarayı azaltarak bırakmaya karar verdim, bir anda bırak demeyin, yapamadım, azaltarak dediğim de 7-8 ay sürecektir tahminimce, irade konusunda biraz kötüyüz. Sigarayı azalttığım/ bıraktığım süreçte ciğerlerimi güçlendirecek bir ilaç, egzersiz ya da diğer tavsiyeleriniz nelerdir?

Sürekli olarak yüzüyorum, bisiklet kullanıyorum, bunları sıklaştırmayı düşünüyorum.
0
inshroud
(19.06.09)
televizyona çıkan güya prof. olan bitki tavsiye eden abilerden biri pırasayı kaynatı suyunu için demişti sigara kullananlar için, çok iyi geliyormuş, gerçi o'na göre patates suyu da kansere iyi geliyor ama:)

bir de, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için ahcc ya da benzeri ürünler kullanabilirsin ama birebir sigarayla alakalı değiller.

benim sana tavsiyem, sigra sarmaya başla, hem daha az içersin hem normal sigaralara göre daha az rahatsız ediyor (ben uzun süre kullandım gerçekten daha farklı)
0
alchemistt
(19.06.09)
Sorunuzun cevabı olmuyor yinede durum anlattığınız kadar ciddi iken söylemeden edemeyeceğim.

Allen Carr'ın şu kitabını edinin, bir kere okuyun. Şiddetle tavsiye ediyorum.

www.amazon.com

(Türkçesi de mevcut)
0
skatheist
(19.06.09)
Ben 13 yaşında başlamıştım. 19'um da falan bıraktım. Askerde yeniden başladım, askerden sonra içmeye devam edip bundan 6 ay kadar önce 3 aylık bir süreçte tekrar bıraktım. Azaltarak bıraktım. Ama iradesizlik yüzünden 3 ay sürdü, daha kısa sürebilirdi. Yani siz de 1-2 ayda tamamen bırakmaya çalışın.

Son bir haftadır ufak kaçamaklar yapıyorum aylardan sonra. Tekrar başlar gibi olduğumu görünce dehşete düştüm. Bunun nedeni bence; ciğerlerim temizlenince falan vücudum daha bir istedi sigarayı. Bulunduğum yerlerde sigara içilince soluduğum dumandan aldığım nikotin eski alışkanlığımı mı hortlattı nedir...

Size gelelim, yıllardır sigara içmişsiniz, hiç bırakmamışsınız, bronşiyel astımsınız. Kuzum siz manyak mısınız? Sigarayı bırakın, ciğerlere kendini temizleme fırsatı verin, unutmayın solunum ve dolaşım sistemi birbirleriyle direkt ilgilidir.

Resmen nefes alamıyorsunuz, resmen kalbiniz zorlanıyor.

Sigarayı bırakın ve aerobik hareketleri anaerobik metabolizmanızı da harekete geçirecek şekilde yapın. Bu kalbinizi daha zorlar, yani bunun için doktor onayı olmadan öneremem. Ama bu şekilde sadece aerobik antrenmanlara göre daha kısa sürede yenilenecektir organlarınızdiye düşünüyorum.
0
Karluk
(19.06.09)
azaltarak bırakmak die bişi yok. yalan o. sigarayı bırakcak adam çat die bırakır. al işte profesyonellerden dinle;
www.uzmantv.com
0
rentts1
(19.06.09)
Yav arkadaş yemişim uzman terapistini ben böyle bıraktım ve neredeyse 2 sene hiç bir tane sigarayı ağzıma koymadım ta ki askerlikte büyük psikolojik stres altında kalıncaya kadar. Sonra yine bu şekilde bıraktım. Bu daha kolay oluyor. Bence çok sigara içen birinin sigarayı birden kesmesi, sigaraya başlaması kadar saçmadır.

Ayrıca sigarayı birden bırakmanın, yıllardır içenlerde sağlık açısından zararları olabilir. Çünkü zehir bile olsa vücudun dengesi, kaç yıllık dengesi birden değişiyor.

Siz nasıl bıraktınız sigarayı? Ya da sigarayı bıreakan kaç kişiyle görüştünüz?
0
Karluk
(19.06.09)
@karluk;
tamam çok ikna olduk. siz öyle bıraktıysanız herkes öyle bırakmalı. uzmanlar falan zaten hep yalan. yemişiz uzmanları terapistleri.
"sigarayı birden bırakmanın, yıllardır içenlerde sağlık açısından zararları olabilir. Çünkü zehir bile olsa vücudun dengesi, kaç yıllık dengesi birden değişiyor." bu kadar bilimsel bi açıklamadan sonra ne desek boş.
0
rentts1
(19.06.09)
www.hekimce.com
"Bir Seferde Bırakın

Sigarayı bırakma gününüzde, tamamen bırakın. O gün için içmemeye kesin karar verin. Tüm dikkatinizi bu hedef üzerine yoğunlaştınn. Bir sonraki gün, daha kolay olacaktır."
ayrıca bi anda bırak demeyin demişsiniz ya benim çok yakın bi akrabam 30 senedir içiyordu anjiyo olmak zorunda kalıp hastanelere düşünce "bi anda" bıraktı. o raddeye gelmek istemiyosanız yapmanız gereken budur.
0
rentts1
(19.06.09)
doğru nefes almayı öğrenin. hergün 'aynı saatte' 5 dakika bile doğru nefes alırsanız 15-20 günde vücudunuza yerleştirebilirsiniz. rutine dönüşmesi önemlidir.

yapabilirseniz nefes konusundaki sıkıntılarınız azalacaktır.

(bkz: doğru nefes almak)
0
senzafine
(19.06.09)
İsteyen istediği gibi bırakır, bazı hekimlerde sigaranın birden bırakılmamasını öneriyorlar. Ben böyle bıraktım, siz 30 senelik akrabanızın ağzıyla konuşmayın adamcağız anjiyo geçirmiş, korkudan bırakmış hemen. Geçmiş olsun.

Neyse yani ben kesin yargılara karşıyım, siz de hep kesin yargı var yok o öyle bu böyle... Ben düşüncemi söyledim zaten tıpta bu konuda kesin bir şey söylemiyor. Sigarayı bırak diyor ama kimisi azalt kimisi birden kes diyor.

Hiç içmemek (herhalde sizin yaptığınız gibi) en iyi çözüm ama sizde sigara bağımlılarına öneride bulunurken onları iyi anlamadığınızı bilin. Ekmek değil, su değişl aç bi ilaç sigara istediğimi anımsarım ben. Bu nasıl bir histir bilmiyorsanız önerilerinizde ısrarcı olmayın.
0
Karluk
(19.06.09)
Allen Carr'a +1 diyorum. Hatta türkçe çevirisinin linkini de kopyalıyorum:

www.fadonet.net

sigara içmeyenler bile okumalı bence bunu, öyle bi kitap yani.
0
demirlisomya
(19.06.09)
@karluk
işkembeden sallamakla olmuyo benim demek istediğim. ben 30 sene sigara içmiş akrabama değil bilim adamları ne diyor ona bakarım. 30 yıldır sigara içen birisinden örnek verme sebebim de bu işin en sonunda hastane köşeleri olduğunu hatırlatmaktı.

neyse. bi de aklıma gelmişken nefes alma tekniklerini pilates ile de öğrenebilirsiniz. ilk başta biraz kasar alışması zor olabilir nefes tekniklerine ancak ilerledikçe refleks haline gelmeye başlıyor doğru nefes almak.
0
rentts1
(19.06.09)
nefes açmak için en güzeli sigarayı bırakmak. 13 yaşında içmeye başlayıp 30 yaşında bıraktım. Zyban isimli hap ile. yavaş yavaş bıraktıran gillerden bu ilaç. irade ile de ilgili değil soğutuyor insanı sigaradan.

yan etkisi şusu busu araştırmak istersen sözlük yardımcı olar.
0
emresorkun
(19.06.09)
Yüzmek yetmiyosa ve bunu havuzda yapıyosan apnea egzersizleri yapmayı deneyebilirsin. Serbest dalış nefes teknikleri veya apnea nefes egzersizleri diye arat bi sağda bi de solda. Zaten sigarayı tam olarak bırakmadığın için bu egzersizleri denemeye kalktığında görmüş olucaksın ciğerlerine verdiğin zararı. Elle tutulur net bişeyler bulamazsan ben sana elimdekilerden bi derleme yollıyım.
0
wrench
(20.06.09)
Cevaplar ve yorumlar için teşekkür ederim. Biraz geç okuyabildim ama cevaplar çok işe yarayacaktır.
Sigarayı bırakma tekniği konusunda kişiden kişiye çok fark var. Kimi insan için bir anda bırakmak daha mantıklı olabileceği gibi kimi kişilerde birdenbire bırakmak, en fazla 1 hafta içinde tekrar sigaraya dönüşten daha öte bir anlam ifade etmemekte. Ben bu yüzden azaltarak bırakma yoluna gidiyorum. Doktora danıştıktan sonra zyban isimli ilaca başvurmayı düşünüyorum. Eski günlerimi çok özledim ve sigarayı bırakabildiğim takdirde o günlere dönebileceğimi düşünmek bile yeterince mutlu ediyor beni.
Yorum ve cevaplar için tekrar teşekkür ediyorum. İnanın çok yardımcı oldunuz.
0
🌸inshroud
(22.06.09)
(9)

Fotoğraf makinesi alacağım nelere dikkat etmem lazım ?

joehigashi
Evet bir kaç güne kadar canon eos 450d almayı planlıyorum. Bu benim ilk slr makine alışverişim olacak o yüzden nelere dikkat etmem konusunda pek bilgi sahibi değilim.. İlk etapta nelere dikkat etmem gerekir ? Ya da bu tarz alışverişlerde neye önem vermeliyim ? Makinenin hangi kısımlarına dikkat etme
Evet bir kaç güne kadar canon eos 450d almayı planlıyorum. Bu benim ilk slr makine alışverişim olacak o yüzden nelere dikkat etmem konusunda pek bilgi sahibi değilim.. İlk etapta nelere dikkat etmem gerekir ? Ya da bu tarz alışverişlerde neye önem vermeliyim ? Makinenin hangi kısımlarına dikkat etmem gerekir ? Hayyamda tavsiye edeceğiniz bir esnaf var mı ?
0
joehigashi
(12.06.09)
tireşim engelleyici özelliği olması önemli, deklanşör gecikme hızı önemli, ISO değeri önemli.. Keşke makine alırken bir haftalık deneme süresi verseler, ben kendiminkini aldığımda o kadar dikkat etmeme rağmen gözden kaçırdığım noktalar olmuştu. O nedenle iyice araştırın, mümkünse değişik ayarlarda bir kaç kare çekim yapın (makineyi düşürmemeye dikkat ederek tabi:-) sonra kararınızı verin.
0
seniorfaruk
(12.06.09)
hayyam'da babataş'a gidebilirsin. Şener ya da Yılmaz abi yardımcı olabilir sana.

şunlar da yardımcı olabilir, fikir baabında;
(git: 77482)
(git: 68127)
(git: 66548)
(git: 47196)
(git: 46612)
(git: 45024)
(git: 44688)
0
paradoxical
(12.06.09)
eğer bütçeyi denkleştirebilirsen kamerayı sadece body olarak alıp daha güzel bir lens al. zira kitlensi pek işlevsel bir lens değil 450d'nin.
0
teritori
(12.06.09)
Alacağınız makineye karar vermişsiniz, güzel de bir seçim olmuş, şimdiden "hayırlı olsun" diyelim.
Makineye karar verdiğinize göre özellik tavsiyesi olarak "şu özelliğe dikkat et" demek yersiz olur. Bu sebeple;
Makineyi alırken yanında verilen lense dikkat edin, şayet aynı fiyata, sizin kullanım amacınıza daha çok hizmet eden bir lens ile alabiliyorsanız, bunu bir fırsat olarak değerlendirin, ayrıca alırken mutlaka deneme yapın, uzun süre teşhir olarak kalmış bir lens vermeye çalışırlarsa tozdan, pürüzden bunu anlamalısınız.
Bir de dikkatimi çeken nokta olarak canonların mükemmel fotoğraf kalitesine rağmen fotoğrafların kenarındaki bulanıklığın makineden makineye değişiklik göstermesi, alırken çektiğiniz fotoğrafın köşe noktalarına bakarak şayet göze batacak kadar bulanıklık görürseniz farklı bir body alınız.
Tabii ki makinenin kasasına, çiziğine, eziğine, pil yuvasının aşınmış olup olmadığına, mod seçim düğmesinin kemikli bir şekilde geçip geçmiyor olduğuna bakmak gibi ilk aklınıza gelecek noktaları yazmaya gerek yok, yine de yazmış bulunduk :)
Hayırlı olsun.
0
inshroud
(12.06.09)
lens için şuraya bakabilirsin;
(git: 64406)
0
teritori
(12.06.09)
ilk DSLR ise kit lensi ile birlikte alın. söylenene göre 450D'nin kit lensi olan 18-55 IS, daha önce canon'larla birlikte verilen 18-55 (IS olmayanı)'na göre çok daha iyiymiş. tamron 17-50 falan çok iyi deniyor ama pahalı ilk aşama için. ilk aşamada kit lensiyle alın. ben de öyle yapacağım galiba.

sıfır alacaksanız zaten teşhir, toz, vs gibi kaygımız olmaz herhalde. kutusuyla getirip verecek. bir de orada deneme şansınız olmaz belki ama en kısık diyaframda bembeyaz bir duvar çekin ve fotoşokta auto level verip inceleyin. ölü piksel neyin kontrol edin.
0
kibritsuyu
(12.06.09)
Fotoğrafı makine çekmez sen çekersin.
vga cep telefonu ile 50cm x 70cm matbaa baskısı yapmışlığımız bile var.

2 yıllık Canon 400D kullanıcısıyım.Kitlens (is olmayanı) ideal ayarları yakalarsan tatmin edici olabilir.(zamanla alışmaya ve ışığa göre değişmekte kalite.)

Ben 28-135 is usm ile kullanıyorum makinemi otoshow da ışık sorunu yaşadım mesela birazda dar kalmıştı.
Arkadaşımın birisi IS kitlensi aldı denedik oldukça ideal bir ürün.
Tamron 17-50 f/2.8 bu aralıkta ki main zoom lens için ikinci parti üretici lensler içerisinde en iyisi (Canon da da 17-50 f/2.8 is usm var 2-2,5 katı fiyatı ancak tamron a göre)(ikinici parti derken tamron - sigma fiyat/performans ürünleri sunarlar canon - nikon - sony ye de lens üretirler korkulacak bir yanı yok.)

Canon da 400D - 450D piyasaya düştümü bilmiyorum ama 500D.
Nikon da d80 - d90 korkunuz olmadan alacağınız ürünlerdir.
dSLR larda bence en önemli olay elinize aldığınızda ne hissettiğinizdir.
kalite hepsinde benzer sonuçta.

Konuya Ekleme:

Hayyam da en iyi fiyatı şimdiye kadar hep Odak fotoğraf Mustafa abiden aldım.
Girişte ki eski aydınlar yeni adı neyse işte olan yer ise oldukça kazıktır misal.
0
sozluknickmiverulan
(12.06.09)
2. cevaptaki Babatas'dan 400d aldim, cok ilgililer. Bazi ufak problemleri ucretsiz hallettiler hatta garantinin dolmus olmasina ragmen (votka sicramis flash kapagi acilmiyordu)..

Ilk makinaniz olcaksa en ucuz body, artan parayla lens diyorum. ikisinide ucuza getirmek icin Sony alfa serisi diyorum. Kit lensi canonun kit lensinden cok daha iyi. ama Canon un avantaji lenslerinin kolay bulunmasi tabiki..
0
theli
(12.06.09)
açıkçası ben babataşla'da telefonda görüştüm.. evet baya telefondan ilgili, kibar davrandılar ama fiyatları bana uygun kaçmadı.. Bana en uygun fiyatı refleks fotoğrafçılık ile macro foto verdi.. ben kitlens ile almayı düşünüyordum ama fikirleriniz ışığında body alıp ayrı lens ile takviye yapmak daha uygun geldi şimdi..
0
🌸joehigashi
(12.06.09)
(5)

Bu hafta sonu için İstanbul'da kalacak yer

inshroud
Gidecek, görecek yer tavsiyesi istemiştim, arkadaşlar sağolsun, yardımcı oldular ve planımı yaptım. Şimdi kalacak yeri netleştirmem gerekiyor.Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece, 4 kişi, tercihen Anadolu yakasında, kalacak yer tavsiyesi rica ediyorum, arabayla geldiğimiz için ulaşım sorunu yok, ben s
Gidecek, görecek yer tavsiyesi istemiştim, arkadaşlar sağolsun, yardımcı oldular ve planımı yaptım. Şimdi kalacak yeri netleştirmem gerekiyor.

Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece, 4 kişi, tercihen Anadolu yakasında, kalacak yer tavsiyesi rica ediyorum, arabayla geldiğimiz için ulaşım sorunu yok, ben sabancı ya da zübeyde hanım öğretmenevlerinden birinde kalma taraftarıyım ama öğretmen olan yok, dört kişinin ikisi kamu çalışanı, sorun çıkartma ihtimalleri var mı? Bunun haricinde tavsiye edeceğiniz otel, misafirhane varsa yardım rica ediyorum. Şimdiden teşekkürler.
0
inshroud
(12.06.09)
sabancı'da konaklama yok diye biliyorum ama atmış olmayayım.
0
cedilla
(12.06.09)
yer varsa ve kalınabiliyorsa alırlar merak etmeyin. öğretmenevleri genelde herkese açık olarak hayatlarını sürdürüyorlar. fiyatları farklı oluyor genelde.
0
ozdek
(12.06.09)
Sabancı'da konaklama yokmuş, haklısınız, zübeyde hanım'da da yer kalmamış, mecburen otel arayışına döndüm, anadolu yakasında tavsiye edebileceğiniz otel ihtiyacı halen devam etmekte, yardım için teşekkürler.
0
🌸inshroud
(12.06.09)
marmara üniversitesinin göztepede misafirhanesi var çok güzel. aranızda kamu çalışanı olduğundan sorun olmaz.
0
bordeaux
(12.06.09)
aah ah :) evet, marmara üniversitesi de çok iyi bir seçenekti ama orada da yer bulamadık :) arabada uyumak çok kötü bir fikir değil heralde :) Artık gittiğimiz zaman bulacağımız bir otelde konaklıyacaz, yardımlar için çok teşekkür ederim.
0
🌸inshroud
(12.06.09)
(8)

KGS kartıyla farklı araç geçişi

zeki baba
KGS kartımda eski arabamın plakası kayıtlı.Paralı yollardan aynı kartı kullanarak yeni arabayla geçiş yapabilir miyim?Ceza falan girer mi?
KGS kartımda eski arabamın plakası kayıtlı.
Paralı yollardan aynı kartı kullanarak yeni arabayla geçiş yapabilir miyim?
Ceza falan girer mi?
0
zeki baba
(12.06.09)
geçebilirsiniz. sorun olmaz. kaçak geçmeyin yeter. garantiye almak için de plakanızı değiştirtin. kaçak geçme vs sorunu olursa ceza gelmez böylece.
0
ozdek
(12.06.09)
kgs kartı aldım ama plaka falan yazdırmadım sormadılar tıpkı bılet gıbı ver parayı al kgs yı anlamadım bısey .
0
karadenız1111
(12.06.09)
@karadeniz1111
bana kgs verirlerken plakayı kaydetmişlerdi banka sistemine.
şimdi ekstre gelince plaka da yazıyor ekstrede.
0
🌸zeki baba
(12.06.09)
ben kopru gıselerınden aldım parayı verdım hemen gıseden verdıler .burda bır yanlıslıkmı var ıkı farklı uygulama gozukuyo
0
karadenız1111
(12.06.09)
extre demişsin aynı seyden bahsetmıyoruz sanırım kgs kredı kartı seklınde olan alet ogs cama takılan kaset buyuklugunde bır alet
0
karadenız1111
(12.06.09)
kgs nin iki farklı tipi var arkadaşlar. sadece sizin bildiğiniz doğru değil yani ;) plaka kaydettirilen versiyonu da var.
0
ozdek
(12.06.09)
Her iki araç da aynı sınıf ise sorun olmayacaktır, yani plakası kayıtlı olan araç binek, yeni aracınız transit gibi ticari bir araç ise problem çıkabilir.
0
inshroud
(12.06.09)
şu an elimdeki 3 kartın 3'ü de farklı arabalarda kullanıldı. hiç bişe olmadı. olmaz da. akbil gibi düşünülebilir.
0
cruor
(12.06.09)
(20)

bulunuk köpek adı

zapake
cumartesi gunu kuzenimle beraber butun işlemlerini hallederekten bir erkek alman kurdu sahibi olacgız. sorun su ki bu işlemler için kopege bi isim vermemiz gerekiyor ve kuzenle bu konuda pelk anlaşamıyoruz. kendisi paşa vodka herkul gibi zibilyon tane ornegi olan klasik isimler sunmakta ben begenmem
cumartesi gunu kuzenimle beraber butun işlemlerini hallederekten bir erkek alman kurdu sahibi olacgız. sorun su ki bu işlemler için kopege bi isim vermemiz gerekiyor ve kuzenle bu konuda pelk anlaşamıyoruz. kendisi paşa vodka herkul gibi zibilyon tane ornegi olan klasik isimler sunmakta ben begenmemekteyim. ben arif turgut toygar gumus gibi çağırmaya uygun isimler sunmaktayım o begenmekte. sizlerden itina ile konu ile ilgili anket gibisinden delikanlı siyah bi alman kurduna yakısacak isim onerileri beklıyorum.
0
zapake
(11.06.09)
seninkiler daha güzel arkadaşınınkilerden benim önerim kamil.tabi kamil adlı bi yakının varsa hoş olmayabilir bnm yok öle bi yakınım köpek alırsam kamil koyarım
0
emprezaryo
(11.06.09)
delikanlı bi alman kurduna "olmaz" ismi çok yakışır. olmaz ne ya pürrt şeklindeki tepkilerle uğraşmam derseniz, solmaz da olabilir.
0
kensei
(11.06.09)
zek
0
ermanen
(11.06.09)
saddam
0
serseri marti
(11.06.09)
ismin kısa , ahenkli ve köpeğin kolay anlayıp öğreneceği bir şey olması gerek. benim favorilerim :
dehşet
Zalım
baron
zeplin
0
justaddwater
(11.06.09)
cesur
0
inshroud
(11.06.09)
adolf
ruth
hans
0
hardal
(11.06.09)
aslında köpek aktif bir köpek, toygar vs gibi isimlerle çağırmak abes gibi. golden retriever gibi davranmayın hayvancağıza:) diğerleri de çok sıradan evet. bence zippo, durex falan koyun.
0
sen git ben geliyorum
(11.06.09)
raphael olsun
0
prodeq
(11.06.09)
kubar
0
biz ikimiz drink sonra dodu
(11.06.09)
osman.

osman olsun.
0
cro magnon
(11.06.09)
bulunuk süpermiş
0
rygard
(11.06.09)
bu köpekler çok zekii hayvanlardır, tabi yine de kolay anlayacağı bir isim verilmesi çok daha sağlıklı olacaktır.
misal filipince'de siyah, "itim" şeklinde yazılıyor : ) (nası okunduğunu bilemem tabiy) eğlenceli bir isim olsa gerek eheh.
0
paradoxical
(11.06.09)
kurukafa
(11.06.09)
kamil,osman ve kıtmir'e katılıyorum. ayrıyeten bizimkinin adı yamuk. seviyoruz biz. değişink hem.

lamba, tencere, cezve gibin şeyler de olabilir bence. =)
0
denizin kulleri
(11.06.09)
tristan
0
tathar
(11.06.09)
tristan harbi guzel, benim kuzen kabul etse keske:)
0
🌸zapake
(11.06.09)
hans bence 10 numara olur
0
atrin
(12.06.09)
co olsun
0
ground
(12.06.09)
duman oldu
0
🌸zapake
(14.06.09)
(1)

Facebook - Antalya

cranberry
Merhabalar,Şimdi Antalya'da yeni yaşamaya başlamış bir insanım diyebilirim. Henüz bir arkadaş çevrem falan da yok burada, kimseyi tanımıyorum, takılacak mekan falan da bilmemekteyim pek. (ahah acındırma oldu tam) Arada facebook da görüyorum böyle etkinlikler falan oluyor, insanlar paylaşıyor; yok ef
Merhabalar,
Şimdi Antalya'da yeni yaşamaya başlamış bir insanım diyebilirim. Henüz bir arkadaş çevrem falan da yok burada, kimseyi tanımıyorum, takılacak mekan falan da bilmemekteyim pek. (ahah acındırma oldu tam) Arada facebook da görüyorum böyle etkinlikler falan oluyor, insanlar paylaşıyor; yok efendim festival ilanı, yok efendim Beachpark'ta hede hödö partisi falan gibi. Şimdi bunları bulmanın bir yolu var mıdır facebook ta? Geçmiş 1-2 etkinliğe denk geldim, sankim tüm Türkiye'nin haberi olmuş, 950 kişi belki gelirim demiş falan. Buradan yola çıkarak acaba dedim arama falan yapılabiliyor mu bu etkinlikler, facebook özürlüyüm işte ayrıca. Bir el atıverin, işkolik olacağım yoksa =)
0
cranberry
(11.06.09)
Arama yaparak antalya ile ilintili grupları bulun, grup isimlerinden takip ederek bu gruplara üye olun, bu takibat neticesinde ulaşacağınız üye profillerinden de istediğiniz organizasyon ve mekan bilgilerine sahip olabilirsiniz sanırım. Dilekçe gibi oldu. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
0
inshroud
(11.06.09)
(3)

denetim masası açılırken windows explorer'ın çökmesi

ehlana
arkadaşlar başlıktan da anlayabileceğiniz gibi saçma bir durumla karşı karşıyayım. denetim masasını açtığımda program yanıt vermiyor moduna geçiyor hemen. sora da yanıt vermesini bekle,programı kapat ve programı yeniden başlat diye 3 seçenek çıkıyor karşıma. yanıt vermesini bekledim ama hiç bir geli
arkadaşlar başlıktan da anlayabileceğiniz gibi saçma bir durumla karşı karşıyayım. denetim masasını açtığımda program yanıt vermiyor moduna geçiyor hemen. sora da yanıt vermesini bekle,programı kapat ve programı yeniden başlat diye 3 seçenek çıkıyor karşıma. yanıt vermesini bekledim ama hiç bir gelişme olmuyor. aynı hatayı ağ bağlantılarına girmeye çalıştığımda da karşıma çıkıyor. vista kullanıyorum ve bütün updateleri yapılmış durumda. virüs vardır dedim avast ile tarama yaptım bişi de çıkmadı. sebebini bilen varsa bi el atıversin yawf. uyuz oldum walla.
0
ehlana
(11.06.09)
sebebini bilmem ama system restore' u denemeni tavsiye ederim. bilgisayarı bu soru olmadan önceki bir tarihe restore et. büyük ihtimalle sorunun çözülecektir.
0
erzi
(11.06.09)
Bir soru: Vista 32 bit mi 64 bit mi?

Bildiğim kadarıyla kopya kullanıldığı zaman ve bu kopya çeşitli programcıklarla etkinleştirilmeye çalışıldığında böyle bir problem oluyor. System restore işe yaramamıştı benim tecrübemde. Şayet kopya ise sorun bu olabilir.
0
inshroud
(11.06.09)
ya kusura bakmaın bakamadım kaç zamandır.

@erzi system restore bile açılmıyor ama onu denemekten de korkmuyor değilim aynı zamanda.

@inshroud vista orjinal ve 32 bit.
0
🌸ehlana
(16.06.09)
(6)

firefox yeni sekme değişikliği

iterator
şimdi efenim bu firefoxta hani bi linke tıklayınca yeni sekmede getiriyo ve direk onu açıyo ya ben istiyorum ki onu arkaplanda açsın. unfocused tab diye mi ne geçiyo hatta bu arkaplanda açma işi. yani ctrl'ye basılı tutup linke tıkladığımızda yaptığı işte. direk tıklayınca arkaplanda, ctrl ile tıkla
şimdi efenim bu firefoxta hani bi linke tıklayınca yeni sekmede getiriyo ve direk onu açıyo ya ben istiyorum ki onu arkaplanda açsın. unfocused tab diye mi ne geçiyo hatta bu arkaplanda açma işi. yani ctrl'ye basılı tutup linke tıkladığımızda yaptığı işte. direk tıklayınca arkaplanda, ctrl ile tıklayınca direk açsın. mümkün müdür bu iki özelliğin yerini değişmek acaba. çok şey istediğimin farkındayım ama firefoxculara belli olmaz yapmış olabilirler :)
0
iterator
(14.03.09)
Orta tuş ya da tekerleği kullanarak linke tıklayınız.
0
inshroud
(14.03.09)
laptop kullanıyorum..
0
🌸iterator
(14.03.09)
valla tools->options->tabs "when i open a link in a new tab switch to it immediately"'nin yanındaki ticki kaldırarak tıkladığınızda arkaplanda açılmasını sağlayabilirsiniz ama ctrl ile tıkladığınızda direk açılması işi olmuyor, çok da önemli değil sanki.
0
leylak sarabi
(14.03.09)
Bir mouse alınız :)

Biraz karıştırdım ama bulamadım, bu yüzden şimdilik en kolay yolu linke sağ tıklayıp "y" harfine basmak şeklinde olduğunu söyleyebilirim. Linke sağ tık menüsünde varsayılan ayarlarda "y" tuşu, "yeni sekmede aç" şeklinde (Türkçe versiyonunda). Daha kolay bir yol bulamadım şimdilik.
0
inshroud
(14.03.09)
@leylak
o seçenek zaten işaretli değildi ama nedense öle yapmıyodu bi seçip ok diyip tekrar kaldırınca oldu :) bu da yeter şimdilik teşekkürler..

@inshroud
yatakta kanepede bilimum yerlerde kullanıyorum bilgisayarı masa başında olduğum nadirdir :) teşekkürler yine de ;)
0
🌸iterator
(14.03.09)
linki sürükleyip tab çubuğuna bırakabilirsiniz. (böyle bir özellik yoksa tab mix plus yükleyin güzeldir)
0
sanal uyku
(14.03.09)
(3)

92 model suzuki swift - benzin sorunsalı?

fataliyev
Şimdi arkadaşlar çok emin olamadım bu konuda; bu arabayı arkadaşım yeni aldı. 1.000 motor şirin bi' şey. Ama ne tür benzin kullanacağını bilemedi bir türlü; süper mi, kurşunsuz mu? Hangisini kullanırsa motor için (ya da yakıt tasarrufu) daha uygun olur? Şu an az bir miktar kurşunsuz varmış depoda. Ö
Şimdi arkadaşlar çok emin olamadım bu konuda; bu arabayı arkadaşım yeni aldı. 1.000 motor şirin bi' şey. Ama ne tür benzin kullanacağını bilemedi bir türlü; süper mi, kurşunsuz mu? Hangisini kullanırsa motor için (ya da yakıt tasarrufu) daha uygun olur? Şu an az bir miktar kurşunsuz varmış depoda. Örneğin siz "süper kullansın" dediniz. Bu benzinin üzerine süper doldurmak zavallı arabacığa bir zarar verir mi?

Teşekkürler.
0
fataliyev
(13.03.09)
iyi de zaten kursunsuz olmayan benzin yok ki.
95 oktan benzin idealdir. 97 oktan'a ya da katkili benzinlere gerek yok cunku motor zaten cok guclu degil.
0
sourlemonade
(13.03.09)
zarar vermez. çok fark etmese de katalizörü olmadığını tahmin ederek süper koymanızı öneririm.

edit: ben normal kalktı diye biliyorum. 95 oktan süper, 97 oktan kurşunsuz değil miydi? eğer değilse kusura bakmayın, ben mazotçuyum bilemedim. :)

edit2: katalizör değil o katalitik konvertör. :)
0
hevipeyra
(13.03.09)
95 oktan da, 97 oktan da, 100 oktan da kurşunsuz benzindir. Katalitik konvertörü olmayan arabalar için kullanılan benzin farketmez, katalitik konvertörlü arabalar sadece kurşunsuz kullanır, bu yüzden piyasada kurşunsuz olmayan benzin artık yok. Sizin 95 oktan almanızı tavsiye ederim. 97 oktan benzin daha yüksek kaloriyle yandığı için motorun gereğinden fazla ısınmasına ve aşınmasına neden olabilir. Performans kaygısı taşımayan bir motor olduğu için 95 oktan idealdir.
0
inshroud
(13.03.09)
(1)

E-kitap isteği

inshroud
Arkadaşlar gudik işyerimizde boş vaktimi değerlenirmek için e-kitap tavsiyesi istiyorum. İş arkadaşlarım sağolsunlar, bölüm olarak oldukça sakin olduğumuz zamanlarda getirdiğim kitap ya da dergiyi okumamı "işyerinde yaptığı şeye bak" şeklinde yorumluyor, bu sırada kendileri de şekerli türk kahveleri
Arkadaşlar gudik işyerimizde boş vaktimi değerlenirmek için e-kitap tavsiyesi istiyorum. İş arkadaşlarım sağolsunlar, bölüm olarak oldukça sakin olduğumuz zamanlarda getirdiğim kitap ya da dergiyi okumamı "işyerinde yaptığı şeye bak" şeklinde yorumluyor, bu sırada kendileri de şekerli türk kahveleri eşliğinde solitaire turnuvası yapıyorlar.

İnternetten dosya indirmemizin önüne geçen, sadece mail eklentisi indirmeye olanak sağlayan bir bağlantıya sahibim. Tavsiye edeceğiniz e-kitaplara ihtiyacım var, açıkladığım nedenden ötürü elinizde varsa ve [email protected] adresine gönderirseniz minnettar olurum.

Not: Kafayı bulandırmayan romanları, Dan Brown, Jean Cristophe Grangé tarzını seviyorum. Bir de Otostopçunun Galaksi Rehberi ve Pegasus Sırrı sıradaki kitaplarım. Fikir olsun diye söyledim, her türlü tavsiyeniz kabulümdür.

Not2: Dışarı kapalı.
0
inshroud
(13.03.09)
İlgilenen arkadaşlara tekrar tekrar teşekkür ederim. Bana ilginç geldi ama yukarıdaki isteğimde yüzsüzlük yapmamak için merak ettiğim kitapların isimlerini vermemiştim. Arayıp da bulamadığım tüm kitaplar geldi. Teşekkürler.
0
🌸inshroud
(13.03.09)
(4)

kpss gy gk için kitap tavsiyesi?

yoldaki isaretler
selam :) az zamanda çok ve büyük işler başarmak için kpss gy gk için kitap tavsiyesi?
selam :) az zamanda çok ve büyük işler başarmak için kpss gy gk için kitap tavsiyesi?
0
yoldaki isaretler
(13.03.09)
Akşam eve gidince kitabın adına bakarım, güzel bir kaynak vardı ama... Kpss ne zaman ki? Az zaman değil, 1 seneden fazla zaman var bildiğim kadarıyla...
0
inshroud
(13.03.09)
genel yetenekte güvender iyidir.
0
efruz
(13.03.09)
yargının modüler setinden çalışıyorum ben. tavsiye ederim
0
rem41
(13.03.09)
yargı, ihtiyaç, yediiklim çok popüler kpss'ye hazırlananlar arasında. bu üçünün arasında da ihtiyaç.

@inshroud

27-28 haziranda sınav.
0
rectoa
(13.03.09)
(11)

Şimdi biz sözlükteyiz ya, gerçekten ruh sağlığımız yerinde mi sizce?

diaspora
Arkadaşlar merhaba, Şimdi aslında bu konuya nasıl girilir? nereden girizgah yapayım diye çok düşündüm. Ama ben içimden gelenleri anlatacağım sadece ama sadece beni ilgilendiren kimseye yönelik bir kinim, nefretim olmadan hatta bu sözlük ortamını seven biri olarak dillendiriyorum. Bu sözlük macera
Arkadaşlar merhaba,
Şimdi aslında bu konuya nasıl girilir? nereden girizgah yapayım diye çok düşündüm. Ama ben içimden gelenleri anlatacağım sadece ama sadece beni ilgilendiren kimseye yönelik bir kinim, nefretim olmadan hatta bu sözlük ortamını seven biri olarak dillendiriyorum.

Bu sözlük maceram öyle yıllara dayalı bir durum değil. Yani sizler gibi bilmem kaç zamandır bu ortamların adamı değilim. çok kısa da değil aslında. her neyse..

Ekşi sözlükte dahil bir çok sözlükte bulundum. Sözlükteyken hikayesi olan her insanı dinledim. Gözlemledim. Bütün sonuçlar o kadar birbirine yakındı ki yani üzerinize alınıp sinirlenirsiniz diye hafiften çekiniyorum ama gerçek olan şu ki; hepsinde bir olmamışlık bir eksiklik hissettim, gördüm, dinledim.

Hayatımda antidepresan ilaçlar ile ilgili hayatımda ilk defa bu kadar bilgi sahibi bir grup gördüm. Hayatımda ilk defa "zirve" denilen hayatında yanından bile geçmemiş insanlarla tanışmak adına bir şehirden diğer bir şehire koşan insanları gördüm. O insanların buna duydukları nedenleri düşünmeye başladım. Dedim ya hep gözlemledim. Yılların vermiş olduğu rehaveti ve yaşamın içinde bağıra bağıra söyleyemedikleri durumları, halleri, düşünceleri, ifadeleri sözlüğe harıl harıl yazanları, sözlüğün içerisinde gülmeyi, eğlenmeyi, duygusallaşmayı, hüzünlenmeyi, sinirlenmeyi, siktir çekmeyi, kendi inancının ve ya düşüncesinin dışında olana bilinç dışı bir baskı uygulayanları, bir başka insanı küçük düşürmek ya da alay etmek adına adına "ayar vermek" denilen durumdan inanılmaz zevk alanları, ikili ilişkilerde karşı cinsle rahat bir iletişim kurulduğu için bunun için çabalayanları, hayatına giren iyi şeylerden daha fazla beğenmediği, sevmediği şeyleri yazma gereksinimi duyan insanları izledim.

En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer halini almış olmasıydı.


Sabahlara kadar sözlükte zamanını tüketenler, bu can sıkıntısı mastürbasyonunu burada harcayanlar, ekşi sözlükte yazar olmanın kendisini bir ayrıcalık durumuna soktuğunu düşünenler, zirvelerde boy gösterenler, çok eğlenceli bir gece geçirseler dahi gecenin köründe evlerine geldiklerinde yinede interneti ya da sözlüğü açanlar, kısacası sözlüğün hayatının damarlarından birisi haline gelenler...

Bazen, burayı seviyorum. 27 yaşıma kadar doğru olduğunu zannettiğim bazı şeylerin aslında yanlış bilgi olduğunu görmek, salt bir bilgiye binlerce insanın bakış açından görünenleri gözlemlemek çok güzel. Anlatmaya çalıştığım zaten sözlüğün bu güzellikleri değil. Sözlüğü sözlük yapan insanların iç yaşamlarındaki olmamışlıklar. Ruh sağlığının yerinde olmayan binlerce insanın bu platformu yaratması. Örneğin, burada bir parça soruyorum. Çevremdeki herkese dinletsemde bilemeyecekleri bir melodi ama burada dakikalar içerisinde bilen birileri çıkıyor. Kültür seviyesi harika! ama bu kültüre sahip insanlar mutlu mu değiller? Böyle mi oluyor yani? Hayattan soyutlanmak mıdır bu? Ya da hayattan soyutlananların hayatın anlamını dışarıda değilde içeride yaşamaları mı? tüm samimiyetimle soruyorum. Gerçekten ruh sağlımız yerinde mi sizce?
0
diaspora
(11.03.09)
insanı hiçbir şey hasta edemese de bir şeyin hastalıklı olduğu düşüncesi hasta eder. dünyada bu işten parayı kazanmak uğruna bir şeye biraz fazla ilgi duymanın hastalık olduğunu iddia edebilecek bir sürü psikiyatr varken sizin gibi insanların bu düşünce içerisine düşmesi şaşırtıcı değil. öyle ki bu sektör öyle bir hale gelmiş ki ot gibi yaşayan belli bir yaşam formatına sahip olmuş insanlar normal gösteriliyor bunun dışındakiler hasta. ben de tutup diyeyim ki hergün sabah 7.30 da kalkıp işe giden insanlar ruh hastasıdır. bunu 40 yıl boyunca 50 yıl boyunca yapanlar var? ama bu işler böyle olmaz, olmaması lazım.

bu tanımlamanız da kabül edilemeyen bir şey zaten. insanları direkt ruh hastası olarak fişlemişsiniz. hayatını sabahatan akşama kadar tv programı izleyerek ,hande yener dinleyerek, 3 kuruşluk eğlence anlayışına sahip olarak geçiren insanlar normal kabül edilecek, ama şu platformda bazı düşünleri ortaya koymaya, gerekirse hiçbir araştırmaya girişmeye çekinmeyecek insanlar diğer yaşam formlarından ayrılıp ruh hastası kabül edilecek. bence asıl ruh hastalığı bu kusura bakmayın. herkes halinden memnun bence.
0
muhammed eminoglu
(11.03.09)
hatalarımız var, yanlışlarımız var evet ama biz hatalarımız ve yanlışlarımızız zaten. biz hepimiz eksiğiz aslında. bir yerlerimiz hep yarım. sözlük bunu görmemizi sağlıyor sadece. o yüzden sanki sözlük yazarları hep eksiklermiş gibi görünüyor.
dışarıdaki dünyada hiç yanlışı olan bir müdür göremezsin. çünkü işi müdürlerin yanlışlarını görmek olan kimse yok. ama sözlükte bir moderatörün yanlışı göz önüne çıkartılabilir. hatta bir moderatör yanlış yaparsa daha arkasını dönmeden ayarı alır.
yanlış yazdığın bir entry'i düşün, daha "formata aykırı olmuş" diye biri sana mesaj yazmadan veya sen gönderdiğin entry'nin yanlış olduğunu anlamadan entry uçmuş oluyor. çünkü burda hatalarımızı sakla(ya)mıyoruz.

kimse mükemmel değildir ama nedense dışarda herkes mükemmelmiş gibi görünüyor.
0
buzkran
(11.03.09)
o kadar genis bir kitleyi genellemissinki yani nereden baslayip nereye uzanacagimi sasirdim. ruh sagligimin gayet yerinde olduguna inaniyorum, her insan gibi dalgalanmalar yasasakta o dalgalanmalar gayet olagan seyler. acikcasi en pasif sozluk yazarini bile gectim, sadece siteyi ziyaret eden icerigin ne oldugunu bilmeyen google aramasiyla karsilasmis insanlarin bile sozlugu sozluk yapma olgusuna katki sagladigini dusunuyorum.

sozlukte vardir muhakkak ruhsal sorunlar yasayan arkadaslarda bu gayet olasi bir durum, belki o bahsettigin arkadaslarin yaptigi paylasimlar daha cok dikkat cekiyordur ama onlardan bagimsiz bir suru farkliliklarda var. eminim sen de biliyorsundur bu farkliliklarin varligini tek bir yere kanalize olma bence, cok genis bir alandayiz.
not: yazdigina karsi herhangi bir kizginlik icerisinde filan degilim.
0
lejant
(11.03.09)
klasik tabirle ruh hastalığından bahsediyorsan, evet bence de buradaki çoğu insan hafif sıyırmış vaziyette ama muhammed eminoglu' nun dediği açıdan bakarsak, gerçek yaşantıda kim mükemmel bir ruh sağlığına sahip ki? 50 yıl boyunca aynı kadınla evli kalıp, aynı işte çalışıp, aynı arkadaşlarla takılıp, aynı hayatı her gün defalarca yaşayan insanlar mı?

sözlük, yazarların yapısı itibariyle, zaten derdi olan insanların toplandığı bir platform neticede. söyleyecek şeyi olmayan insan neden yazma ihtiyacı hissetsin ki?

bu anlattığın hastalıklı ruh durumunu zaman zaman kendimde tartmaya çalışırım. hayatım boyunca hiç psikiyatra ya da psikolog a gitmedim, hiç anti depresan ilaç kullanmadım ama klasik anlamıyla çok normal ve sağlıklı olmadığımı düşünüyorum ama çoğu insanın da bu durumda olduğunu düşünüyorum. yoldan 10 tane adam çevirip psikiyatr koltuğuna oturtsak eminim en az 8 i ilaç kullanması gerekecek seviyede hasta çıkar. bu yüzden sözlükte entry okurken yazarın ruh halini değerlendirmek yerine sadece yazdıklarını değerlendirmek daha doğru geliyor bana.

acaba yazarların hepsini toplayıp doktora götürsek kaçı potansiyel seri katil çıkar? bunun ne önemi var işte, güzel yazıyor mu benim için tek önemli olan bu.
0
hevipeyra
(11.03.09)
Teziniz, sözlükte yazmayan, "diğer" insanların tamamının şahane hayatları, mükemmel durumda akıl sağlıkları olduğunu işaret ediyor. Bir de bu yönden bakın. En azından "biz" sorunlarımızı, dertlerimizi, sıkıntılarımızı, garipliklerimizi aktarıp, paylaşıp "aa aslında ne kadar da aynıymışız" diyebiliyoruz. "diğerleri" bunu bile yapamıyor, asıl burada bir sorun var gibi. Dikkatinizi çekerim.
0
inshroud
(11.03.09)
(bkz: sağlıklı bir genelleme icin gerekli denek sayısı)

Ek yapayım bir de: Sözlükte yazan insanlarda var olduğunu iddia ettiğimiz kişilik bozukluklarının reel hayatta çevremizde olan insanlarda olmadığını düşünmek o kaddar yanlış ki o kadar olur. Normal hayatta da elini sallasan psikopata çarpıyor sonuçta.
0
sui
(11.03.09)
İlk yazar olduğumda iyi insanlar bulup arkadaş olabileceğimi düşünmüştüm. Ama ne yazık ki pek çoğunun ego şişirme, kendini ispat etme, kendi gibi düşünmeyen insanları aşağılama eğilimli olduğunu görmem beni pek çok şeyden soğuttu. Elbette herkes benim gibi düşünmeyebilir, elbette sözlükte iyi insanlar olabilir ama çoğunluk gerçekten ağır basıyor. Bazı yazarlar gerçekten konuşmayı bilmiyor; bir bakıyorsun 20 yıllık dostunmuş gibi sana özel mesaj atıyor, acayip laubali tavırlar, neden? çünkü onlar gibi düşünmüyorsun ve onlar bu hakkı kendinde bulabiliyor. Ha evet, tanıdığım mükemmel insanlar da var sözlükten. Ama gördüğüm kadarıyla pek çok yazar bu sözlük yazarlığını fazla ciddiye almış durumda. Bugun "kendimce" kime ayar versem, kime laf soksam, nasıl popüler olsam gibi kaygılar taşıdığından eminim pek çok kimsenin. Nesil fark etmeksizin.

Olabilir, kimse mükemmel değil (ben de dahil), herkesin hataları olur, herkesin zayıf noktaları vs farklıdır ama bir noktadan sonra bu kişiliksizliğe dönüşüyor diye düşünüyorum.
0
trista
(11.03.09)
"En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer"
kimse bize lutfen gelin ugrasin didinin ve buraya bir seyler yazin, ki site cok okunsun biz de cok reklam alip para kazanalim nihahaha!! sizi gidi koleler!!! demedi. yaziyoruz, cunku: (bkz: #7526353) (bence en net boyle aciklanirdi)
bence siz yanlis anlamissiniz, mutlu olmak icin yaziyoruz mutlu etmek icin degil. sozluge yazmamak caba gerektiriyor, yazmak degil. yaziyoruz cunku normal sartlarda ayni masaya bile oturamayacagimiz bir suru insanla bir seyler paylasabildigimiz, dusuncelerine birinci agizdan ulasabildigimiz ve aynen belirttiginiz gibi hicbir cikarimiz olmadan, sadece fikrimizi soylemek icin soyledigimiz bi yer burasi.
kultur seviyesinin genel olarak belli bir duzeyin(o da muamma) ustunde olmasina sasirmanizi tam anlayamadim, kulturlu iinsanlar "evet ben oldum artik, kimseyle bir sey paylasmayayim evimde oturayim" diyerek ulasilmazliga mi oynamalilar. (ayrica "kulturlu" derken zaten cok bulanik bir ifade. egitimli diyelim?)
bence bu insanlar gayet mutlular, cunku kendilerini ifade edebilecekleri gorece ozgur bir ortama sahipler. gecenin korunde gelip sozluge bi iki satir bir seyler yazmak, butun gun hirgur icinde suruklendiken, butun yasadiklarin icinde patladiktan sonra, eve gelip yeter artik uyuyim de bitsin diye yataga girmekten cok daha saglikli oldugunuzu gosterir bence.
yalniz olabilirsiniz, mutsuz olabilirsiniz, asosyal olabilirsiniz ama sozlugu kesfettiyseniz en azindan biraz nefes alabilecginiz bi yer bulmayi basardiniz demektir. bu soylediginiz gibi bir "ic yasamdaki olmamislik" degil, tam tersine iyilesmedir (ayrica buradaki mutsuz insanlar gorebildigim kadariyla gercek hayattakinden cok cok daha az yogunlukta)
burada yazmaniza "ragmen" gunluk hayatinizda gayet mutlu da olabilirsiniz, ama belki gunde bes tane entry girmeden uyumazsiniz cunku soyleyecekleriniz vardir. ve dusuncelerinizi bu kadar cok insana bu kadar rahat sekilde ulastirabileceginiz baska bir yer yok.
sozluge karsi duyulan sey resmettiginiz gibi bir bagimlilik degil bence. olsa olsa bu bir baglilik. ha istisnalar her yerde olabilir tabii, durumu uc boyutlara tasiyanlar. manyak her yerde, burada da var.
birileriyle tanismak icin inanilmaz cabalar sarf eden insanlar ya da birilerini kucuk dusurmekten zevk alanlari, herhangi bir seye ait olmanin acayip bir ayricalik oldugunu dusunenleri sozluk disinda cok daha fazla goruyoruz, bence bu, bu konu icinde tartisilacak sey degil, disarda bu kadar varsa sozlukte neden olmasin.
bir de hayati boyle sanal-reel diye ikiye ayirma devri yavas yavas bitiyor bana kalirsa, internet artik hayatimizin bayagi bi icinde, ondan bagimsiz dusunulmuyor. bu baglamda sozlukte birkac saat gecirerek hayattan soyutlandigimizi dusunmuyorum, hayatin bir parcasi burasi. burada oluyor muyuz ki yani, hayat nedir? : )
0
cisterna
(11.03.09)
bircok insanin her aklina geleni yazdigi bir yer olunca boyle dusunesin gelmis ama genellemenin dozunu kacirmissin biraz. eh ruhumuzla dalga geciyoruz bazen ama sozluge yazmayan disarda bir suru bozuk insan var, burda sadece yazilar var ki sadece yazmak bir insanin tam olarak ne oldugunu ve butun dusuncelerini gostermez bence. zaten her yazdigi dalga veya her yazdigi hayatin ayrintili bilgileri olan objektif insanlar da var. neyse sonucta bunun uzerine de uzun uzun yazarsin ama bir sonuc olmaz, hayatin anlamsizligi anlamak gibi birsey, bak bu da sozluktendi:)
0
ermanen
(11.03.09)
var abiciğim böyle anomaliler. bana göre sözlükte çok garip insan var. mesela bu anket başlığı açıp dolduranlar. bana hakikaten çok garip geliyor .adam başlık açmış 'anneyle diyaloglar', 'babayla diyaloglar' hatta abartmış 'aile içi komik sms mesajları' evinde anne, babası, sms mesajlarını filan buraya yazma gereksinimi duymuş. niye? .tabi ki bunların okuyanıda vardır .ama kardeşim niye. çok mu canın sıkılıyor! ' heheee bak bugün annemle neler konuştum' diyip bunları sözlüğe taşıma ihtiyacı bence anomalidir. kimse senin 'aile içi komik sms ' mesajlarını okumak için can atmıyor. niye yazıyorsun bende anlamadım. ya 'en sevdiğim şarkılar' diyip başlamış en sevdiği şarkıları sıralamaya. niye buna ihtiyaç duyuyorsa. sonra sozluk yazarlarının her fırsatta televizyona çıkma ,roportaj verme güdüsü. bir başka anomali . televizyona çıkıyor,roportaj veriyor ; 'ben sozluk yazarıyım' ezikliğin son noktası. yok mu abicim senin sözlük yazarlığından daha önemli bir unvanın .sözlük yazarıyım diye çıkıyorsun televizyona. yani ne olmuş sözlük yazarısan. bende yazarım. bir s..k olmuyor valla. yani bazı kişiler gerçekten sözlük yazarlığının önemli bir mevki olduğunu sanıyor. sonra televizyona çıkıp hiçbirimizin yapmaycağı ajdar anık'la polemiğe girme gibi bir abukluk yapılıyor kimsede 'arkadaşım g..tüme benzemissin ' demiyor o yazara . yani sözlüğün değer yargıları, yazarları filan arkadaşın haklı olduğu noktalar var.
0
camasir suyu
(11.03.09)
"En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer"

yanlış düşünüyorsunuz. menfi geliri söyleyeyim; anlaşılmak ya da en azından bir süreliğine bile olsa anlaşıldığını hissetmek. insanlar kendilerini anlatmak, "ben de varım" diyebilmek için bir ömür harcarken, türkiye'de de oluşan sistemin çarpık ve tek tip insan yaratıp içe kapanmayı gerçekleştirmek amacında oluşunun yarattığı sistem kenarı insanları bu kadar çok iken insanların ekşi sözlük gibi bir mecradan başka düşüncelerini daha iyi ifade edebilecekleri pek bir yer yok. evet reel bir toplulukta da insan kendini dışa vurabilir ama eğer bunu kabullenmeyenler çoğunluktaysa ve bu çoğunluğun diktatörlüğündeki genel kanılarla damgalanıyorsa insan; kendi topluluğunu oluşturur. cemaatlerin ortaya çıkış nedeni de budur aslında. işte ekşi sözlüğün bize yarattığı bu fırsat buraya "aitlik" duygusuyla yazmamızı sağlıyor biraz.

21. yüzyılı'da düşünürsek insanların internet ortamında fazlaca bulunmaları ve bu nitelikleri taşıyan ekşi sözlüğün (anlaşılma dürtüsüyle yazılan ekşi sözlüğün) bu ortamda kolay ulaşılabilir olması buraya rağbeti arttırıyor. mesela vaktini çoğunlukla televizyon başında geçiren bir kişinin kendini izlediği programlarda ifade etmesi gibi. ya da izlediği programlarla ifade edilmesi... he sözlük bu işe de yarıyor bakınız; sosyal ortamdaki çoğu arkadaşlarımızın hep bir yanı bizi anlatır, burada okuduğumuz yazılarda da bazen kendimizi bulabiliyoruz.

ne kadar yazarsam yazayım geleceğim son nokta çarpık demokrasi; bunu tamamı ile siyaset açısından anlamayın. zamanla insanların buraya karşı da böyle kuşkular içine girmesi ortalamalaşan sözlükten dolayıdır. yine kaçan biz mi oluruz yoksa bu sefer onlar mı olur bilemem ama böyle çekinceler içine girmenin pek bir faydası olmaz.
0
garip biseyler
(11.03.09)
(10)

kıl dönmesi ameliyat olmuş arkadaşa ne götürelim?

demlikposet
arkadaş kıl dönmesi ameliyatı olacak ziyaretinede gidicem kendisi dağ gibi taş gibi adam ayrıca ekşiden çiçek götürmiyime baklavada olmazne götürmeli pekiesprili bişey de olabilir
arkadaş kıl dönmesi ameliyatı olacak ziyaretinede gidicem kendisi
dağ gibi taş gibi adam ayrıca ekşiden
çiçek götürmiyim
e baklavada olmaz
ne götürmeli peki
esprili bişey de olabilir
0
demlikposet
(11.03.09)
2 hafta kadar evden dışarı çıkamayacağına göre sıkıntısını geçirebilecek bir şeyler olsun derim ben.
0
deckard
(11.03.09)
kil donmesi hmm, killi birsey olabilir mesela, kedi yavrusu?

edit: pelus da olabilir.
0
ermanen
(11.03.09)
şişme yolculuk yastıkları var, boyna geçirilen. bu tür rahatsızlık çekenler onların üzerinde bayağı bir rahat ediyormuş. sağlamından alırsanız iyileşene kadar kullanır. :)
0
gulden kale
(11.03.09)
cımbız, epilasyon aleti ,limon kolonyası,dönen kılı muhafaza etmesi için küçük kavanoz (üzerine bi şeyler yazabilirsin)
0
zombikanı
(11.03.09)
genelde kuyruk sokumunda oluyo bu olay, eger oyleyse simit al deniz simidi : ) uzun bi sure kicinin ustune oturamicak cunku : )
0
cisterna
(11.03.09)
kadayıf tatlısı en anlamlısı olabilir.

tatlı talı yersiniz.
0
robinbook
(11.03.09)
uykusuz cilt 1 2 3 olabilir
takilir onlarla sikilmaz hem
0
bladder
(11.03.09)
cicekcilerde kucuk kaktusler satiliyor ;)
0
thoth
(11.03.09)
Tecrübe konuşuyor (bkz: #14372513) :)

Eğer açık ameliyat olduysa ördek götürmenizi tavsiye ederim, 3-4 gün boyunca kalkıp kendi işlerini göremeyebiliyorlar. Bunun haricinde dondurma, çikolata, litrelerce ice tea, sevdiği dizilerin yeni bölümleri makbule geçecektir. :)
0
inshroud
(11.03.09)
arkadaşlar minik bir kaktüs götürmek "mantıklı" geldi
herkese teşekkürler (:
0
🌸demlikposet
(11.03.09)
(6)

Windows aktivasyon / Dosya yedekleme

maxpainn
Serial crack falan değil konu.. Laptop ile birlikte gelen xp yi masaüstü pcye yüklemiştim.. Süresi geçti malesef ve çok önemli çalışmalarım var içinde.. şimdi ben bu dosyaları nasıl alabilirim? pc açılmıyor haliyle.. Ya da elimde vista var bunu üzerine yüklesem makina çalışır mı acaba?
Serial crack falan değil konu.. Laptop ile birlikte gelen xp yi masaüstü pcye yüklemiştim.. Süresi geçti malesef ve çok önemli çalışmalarım var içinde.. şimdi ben bu dosyaları nasıl alabilirim? pc açılmıyor haliyle.. Ya da elimde vista var bunu üzerine yüklesem makina çalışır mı acaba?
0
maxpainn
(10.03.09)
yaptığın şey legal ise, orda "telefon ile kod al" benzeri birşey oluyor. al o kodu microsoft türkiye numarası verecek bir tane, ara orayı söyle, yeni bir serial veriyorlar, çalışıyor.
0
electropie
(10.03.09)
aradım ama geçersiz diyor.. anlamadım.. legal mi? şöyle.. bana laptop için verilen cdyi ben masaüstü pcde kullandıgım icin böyle sanırım.. laptopı alalı 4-5 sene olmuştur..
0
🌸maxpainn
(10.03.09)
derdim dosyaları kurtarmak açıkcası..
0
🌸maxpainn
(10.03.09)
Şayet ikiye bölünmüş bir hard diske sahipseniz (Ya da asıl ve yedek olmak üzere ayrı iki disk varsa) ve dosyalarınız yedek olan partitionda (Diskte) bulunuyorsa, windows'un kurulu olduğu partitiona (Ya da diske) vista kurmak suretiyle belgelerinize ulaşabilirsiniz.

Derseniz ki "ben bu işin kurdu değilim, gider şimdi dosyalarımın olduğu yere windows kurarım, dosyaların da hepsini kaybederim" o zaman kesin çözüm olarak bilgisayarınızdan hard diski çıkartıp başka bir bilgisayara takarak dosyalarınızı yedekledikten sonra gönül rahatlığıyla vista kurabilirsiniz.
0
inshroud
(10.03.09)
açılmıyor derken ne oluyor? dos ekranı çıkıyorsa yolu bulup (c:\documents and settings\kullanıcı adı\belgelerim\ falan diye. başka bir yere dos komutlarıyla kopyalayabilirsiniz gibime geliyor. ama dos ekranı da çıkmıyorsa en güzeli harddiski söküp sistem kurulu başka bilgisayara takıp oradan ulaşmaya çalışmak.
0
kibritsuyu
(10.03.09)
@inshroud dedigin gibi yapmak geldi aklımaa sen de yazmıssın... diger sürücüye kurdum sorunsuz su an dosyalarımı yedekliyorum..

@kibritsuyu, güvenli kipte açın gibi şeyler yazıyor forumda ama açarken direkt reseti basıyodu pc..

neyse ki hallettim.. cevap verenlere çok teşekkürler..

( emeğe saygı beyler! repledim sizi.. * mahalle arası forum kültürüm aaşmış durumda :) )
0
🌸maxpainn
(10.03.09)
(13)

Alkolün Etkisini Azaltan İçecek

punkertifo
1-2 yıl önce çıkmıştı böyle bişiler. Hala var mı? Varsa adı ne? İstanbul'da nerelerden bulunabilir?
1-2 yıl önce çıkmıştı böyle bişiler. Hala var mı? Varsa adı ne? İstanbul'da nerelerden bulunabilir?
0
punkertifo
(10.03.09)
Hayal meyal hatırlıyorum, içecek konusunda yardımcı olamayacağım ama...
Nerden duyduğumu hatırlamıyorum, "trafik çevirmesinde promilin az çıkmasını istiyorsan patates ye" şeklinde bir duyum almıştım vakti zamanında. Deney sonucu sadece promili düşürmediği, sarhoşluğun da gittiği ortaya çıktı. Zaman zaman uyguluyorum.

Ziyadesiyle içtikten sonra Kalınca bir dilim çiğ patatesi elma yer gibi kütür kütür yiyin, hesap gelene kadar ayılıyosunuz, o derece :)
0
inshroud
(10.03.09)
o patatesler, soğanlar, sütler birer mit. hatta mitbastırsta denediler hepsini. en fazla promil oranı düşüren şeyin mentollu şeker olduğunu buldular. ama ben bi ilaç duymuştum. eczanelerde hatta. ayıklaştırıyomuş. bilen varsa soylesin.
0
emcedeltate
(10.03.09)
bazı okul kantinlerinde satılıyordu ama ertesi gün hapı hesabı, içtiğiniz günün ertesinde akşamdan kalmamak için olanı var diye biliyorum.

ayrıca millet içki içerken çikolata yer daha çok sarhoş olayım diye siz tam tersini arıyorsunuz :)
0
Güzel Marmara
(10.03.09)
Alkolun etkisini azaltan icecek diye bir sey yok.
0
wpi
(10.03.09)
Ya amacım ekip çevirmesinden kurtulmak değil zaten. Akşamdan kalma sorununu biraz olsun giderebilmek. Tabi alternatifleri var, bol su içmek, alka seltzer vs vs
Ama böyle bir içecek vardı, hatta ben kendi gözlerimle bakkalda satıldığını görmüştüm 1-2 yıl önce.
www.motosiklet.net
Böyle birşey işte.
Bunun dışında outox diye de bir ürün var ama, bunun da sitesi kapanmış.
Nereden bulabileceğimi bilen biri yok mu yav?
0
🌸punkertifo
(10.03.09)
Zoberade'i hatirladim resmi gorunce. Ise yaramaz o, pek ugrasma aramaya.

Su icmek gercekten en iyi cozum. Illa degisik bir sey icmek istiyorsan Gatorade, Powerade veya benzeri bir sporcu icecegi ic. Zoberade'e inanma.
0
wpi
(10.03.09)
alcaseltzer diye bir ilaç var bayerin yanlış hatırlamıyorsam eczanelerden alınabilir gece yatmadan bir adet suda içiyoruz bir de sabah..

bol su içmeyi de unutmamak lazım
0
lupelius
(10.03.09)
vucuduna "alkol dehidrogenaz" ve "asetil koenzim-a" enzimlerini enjekte edersen olur sanirim ama tehlikeli sonuclari olabilir. O yuzden en iyi cozum icki aralarinda ve yatmadan once su icmek.
0
ermanen
(10.03.09)
bulabilir misiniz bilmiyorum ama armut suyu aksamdan kalma durumunu ortadan kaldircaktir. bunun haricinde sarhosluk durumunuz sert ickilerle oluyorsa (raki , vodka , viski vb..) kapanisi dusuk alkollu ickilerle yapabilirsiniz...
0
kakoy
(10.03.09)
Sevgili gençler, 27 senedir alkol kullanıyorum. Zamanında bende çok şeyler denedim ama hiç birinden fayda bulamadım. 7-8 yıl önce bir meyhanede yaşlı bir amcamızın rakı'dan bir yudum aldıktan sonra 1 tane aspirin içtiği dikkatimi çekti. Garsona sordum, bu amcalar 40 yıllık müşterileri imiş ve sürekli rakıdan önce aspirin alırlarmış. Bende denedim ve o gün bugündür akşamdan kalma, çok içip çarpılma gibi sorunlarım kalmadı. İstersen akşam 1 büyük rakı iç sabah pamuk gibi uyanıyorsun. Eğer mide probleminiz yoksa tavsiye ederim.
0
hasanikisalakosmandört
(10.03.09)
patlamış mısır baya bir azaltıyor etkiyi.
0
alkolikfedai
(10.03.09)
bahsettiğiniz ürünü bilmiyorum ama bol su içmek daha zinde kalkmanıza yardımcı olur. içkiyle beraber ya da içtikten sonra bol su tüketin.
0
cereal killer
(11.03.09)
OYle bir sey var mi bilmiyorum da kafeinli icecekler ve bol su icin.
0
stavro
(12.10.18)
(4)

Düet yabancı bir şarkı..

Tristarkan
Kadın ve erkek slow tarzında ingilizce şarkı söylüyorlar tek hatırladığım "WHEN YOU" ile başlayan nakarat yapıyorlar çok hoş bir parça hatırlayan bilen varsa teşekkürler...
Kadın ve erkek slow tarzında ingilizce şarkı söylüyorlar tek hatırladığım "WHEN YOU" ile başlayan nakarat yapıyorlar çok hoş bir parça hatırlayan bilen varsa teşekkürler...
0
Tristarkan
(10.03.09)
hiç alakası yok ama, aklıma nedense "jason mraz - lucky (feat. colbie caillat)" geldi.
dinle: fizy.org
0
el magico
(10.03.09)
you sang to me olabilir mi ki acaba? Hani "when you sang to me" diyorlar, romantikler falan?
0
inshroud
(10.03.09)
kadın-erkek değil ama kadın-kadın olanı var:)
Martiah Carey & Whitney Houston - When You Believe (1998)
Bu mudur aradığın? www.youtube.com
0
ikinoktayedi
(11.03.09)
sanırım the mask of zorro soundtrack i olan "I Want to Spend My Lifetime" Marc anthony ile bir baya söylüyor
0
Mr.Salsa
(06.04.09)
(10)

gmail'deki maillerimi nasıl yedekleyebilirim

demirag orucusu
gmail'deki maillerimi nasıl yedekleyebilirim? Allah muhafaza gmail göçerse ben de göçerim.Peşin teşekkürler.
gmail'deki maillerimi nasıl yedekleyebilirim? Allah muhafaza gmail göçerse ben de göçerim.

Peşin teşekkürler.
0
demirag orucusu
(10.03.09)
Kendi taktiğimi anlatayım:
Gmail'e girip Yukarıdaki ayarlar/settings kısmına girerek pop/imap tabına geçiniz. Buradan POP'u ve imap'ı etkinleştirip, bu sayfayı kapatmadan bilgisayarınızdan Outlook Express ya da Microsoft Outlook programını açınız. Outlookta araçlar-hesaplar-hesap oluştur-posta seçeneklerini takip ederek Gmail hesabınızı outlook'a tanıtınız. Bu tanıtma işlemi, kullandığınız outlook versiyonuna bağlı olarak Gmail'in kendi sayfasında "yapılandırma talimatları" altında mevcuttur. Outlook için Gmail hesabınızı yapılandırdıktan sonra bunu yedeklemek için birçok seçeneğiniz mevcut. Gmail çökse dahi zaten tüm e-postaları bilgisayarınıza indirebileceğiniz için herhangi bir sıkıntı olmayacaktır ama illa yedekleyeceğim diyorsanız "outlook için yedekleme" şeklinde yaptığınız bir google araması sonucunda birçok küçük ücretsiz programcıklar bulabilirsiniz.

Şayet "öyle bir anlatmışsın ki konuyla ilgili bildiklerimi de unuttum" derseniz, bu akşam saat 22'den sonra evde olacağım, online olarak beraberce bu ayarları yapabilriiz.
0
inshroud
(10.03.09)
settings > forwarding and pop/imap

buradan "Enable POP for all mail (even mail that's already been downloaded)" seçeneğini seçiyorsun. daha sonra mail programın için gmail ayarlarını yapıyorsun. maillerin şıkır şıkır bilgisayarına inmeye başlıyor.

pop3 üzerinden bir günde indirebileceğin veri miktarının bir limiti olması lazım ama.

azar azar gelir diye bir tahmin yürütüyorum şu anda.
0
kriker
(10.03.09)
Cevaplar için çok teşekkürler. Ben soruyu eksik sorduğumu farkettim. Zaten problemim de bu. Outlook'u sevmediğim (nefret ettiğim diyelim) için gmail kullanıyorum ve Outlook'a bulaşmadan yapabileceğim var mi acaba, google'ı karıştırıp ben bulamamıştım.

Tekrar teşekkürler.
0
🌸demirag orucusu
(10.03.09)
gmailinizi -eğer değilse- dil ayarlarından ingilizceye getirin (gerekirse sonra tekrar dönersiniz) ve ayarlardan labs sekmesine gelin. offline gmail seçeneği var oralarda. tıklayın, takip edin. bütün mail ve eklentileriniz makinenize inecek. masaüstü ikonuna tıklayarak her daim çalışacak gmail arşiviniz hazır.
0
dehri
(10.03.09)
yahoo vs başka bir hesap alın. settings->fowarding and pop/imap üzerinden gelen her mesajın bir kopyasını da buraya göndertin.
0
386 dx
(10.03.09)
Outlook'tan başka e-mail client'ları da var. Mesela mozilla thunderbird.
0
edge_nabby
(10.03.09)
Bi kaç tane daha ekleyeyim thunderbird'e ek olarak. Windows live mail veya windows mail kullanabilirsiniz.

Ek olarak; bu işi yapan bir adet firefox eklentisi de var. Şurda kendisi:
addons.mozilla.org
0
edge_nabby
(10.03.09)
Önce Google Gears kurulur, ardından Gmail içerisindeki Ayarlar kısmından Labs'e gelerek en üstteki Offline isimli Google eklentisi aktif hale getirilir, tüm mailların bilgisayara indirilmesi beklenir..
0
underdose
(10.03.09)
@dehri ve @underdose'un önerileri sorunumu çözdü. kendilerine ve hepinize teşekkür ederim.
0
🌸demirag orucusu
(10.03.09)
(bkz: gmail backup)

böyle bi alet var güzel çalışıyor...
0
huzursuz
(11.03.09)
(9)

1991 model volkswagen golf

kibritsuyu
komşumun arabası. satacaz da ne eder bi bakıver internetten dediler. satan kişi ilk sahibi. kilometresi de azdır (20.000 - 30.000'i geçmez zannedersem). temiz bakmışlardır. uzun zamandır yatıyor. yatıyor ama kapalı garajda yatıyor. aküsü bitmiş, lastikleri patlamış olabilir. elimde de başka bir bilg
komşumun arabası. satacaz da ne eder bi bakıver internetten dediler.

satan kişi ilk sahibi. kilometresi de azdır (20.000 - 30.000'i geçmez zannedersem). temiz bakmışlardır. uzun zamandır yatıyor. yatıyor ama kapalı garajda yatıyor. aküsü bitmiş, lastikleri patlamış olabilir. elimde de başka bir bilgi yok. ne eder aşağı yukarı? ne istesinler ilk etapta?

www.arabam.com

oha 10.500 demiş. bu fiyata olur mu gerçekten?
0
kibritsuyu
(09.03.09)
1.6, 1.6 Comfortline, 1.8 GTi, CL, GL, GTi, TDi modelleri varmış. Bahsi geçen arabanın tam modelini bilirsek daha net bir fiyat biçebiliriz.

Şu linkin yardımı olacaktır: tinyurl.com (deckard'ın notu: link'i düzelttim)
0
inshroud
(09.03.09)
tipi aynı bu linktekinden. rengi bile aynı böyle. satan kişi yaşlı amca. model falan pek bileceğini sanmıyorum. bir yerlerinde yazıyorsa bakayım gidince.

en düşüğünü söyleyin aşağı yukarı bir fikrimiz olsun maksat.

linkten gördüğüm kadarıyla 7000-8000 civarına satılır sanki.
0
🌸kibritsuyu
(09.03.09)
vala fiyatını bilmem ama ben olsam uzun süre yatmış araba almam. internetten falan satacaksanız bunu belirtmemenizde fayda var. uzun süre çalışmayan arabada parçalar pas tutar, işlemedikçe bozulur makina.

tam olarak o modeller için sahibinden deki arabalar aşağıda.

tinyurl.com
0
hevipeyra
(09.03.09)
Eğer ki kilometresi hakikaten 20.000- 30.000 arasında ise ve diri durumdaysa (çürüme, boyada solma vs yoksa) daha fazlasını hakedecektir fakat bu parayı çok meraklısı haricinde kimse vermez. Bu nedenle 9000 lira gibi bir rakamdan satışa çıkarmanızı tavsiye ederim. Gerçi 1.8 GTi, GTi ya da TDi modeli ise daha çok etmesi lazım.
0
inshroud
(09.03.09)
1997 modelini geçen hafta gazetede 13.000e satıyorlardı.
0
Gulyadkin
(09.03.09)
6500 den fazla vermem
0
alkolikfedai
(09.03.09)
biz bu yaz aynı model golfu 6.000'e sattık daha da vermiyolardı.
hem de arabanın hiçbir seyi yoktu, ben babalar gibi basiyodum yollarda, alan adam da aldığı gün uzun yola götürdü zaten. o parayi veren varsa ben kendimi kesmeye hazirim huzurlarinizda.
edit: dikkatli bakınca bizim arabayla bi fark buldum; benimki 75 beygirdi sizinki 100'müş. maksimum 7.5 milyar koysunlar fiyatı.
0
kenarortay
(09.03.09)
bu bizimki değil efendim. model örneği olsun diye netten rastgele buldum. bizimkinin özellikleri bilinmiyor. sahibi yaşlı amcanın da bildiğini sanmıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(10.03.09)
araba 9.750'ye satılmış arkadaşlar. 30.000 kilometredeymiş. özellik hakkında da tek öğrenebildiğim "3 kasa" imiş. ne demek olduğunu bilmiyorum.
0
🌸kibritsuyu
(16.03.09)
(8)

Google Earth'de dalgalı deniz

teritori
Böyle bir şey varmış. Dün abimin bilgisayarında gördüm. Bayağı bildiğin hareketli deniz. Dalgaları filan görüyosun. Nasıl oluyor bu? Özel bir modumu var yoksa ekran kartıyla filan mı alakalı?
Böyle bir şey varmış. Dün abimin bilgisayarında gördüm. Bayağı bildiğin hareketli deniz. Dalgaları filan görüyosun. Nasıl oluyor bu? Özel bir modumu var yoksa ekran kartıyla filan mı alakalı?
0
teritori
(09.03.09)
Bir kız arkadaşım da 2 gün önce Afyon üzerinde bulutlar görmüştü. O gün felaket yağmur yağdı. Acep anlık mı güncelleniyor bunlar?
0
ataturkiye
(09.03.09)
Ya ama benim dediğim dalga bayağı bildiğin hareketliydi. Öyle dalga fotoğrafı gibi bir şey değildi. Garipti böyle. Animasyon desen değil, gerçeklik desen değil.
0
🌸teritori
(09.03.09)
earth.google.com adresinden google earth'un son sürümünü indirdiğiniz takdirde deniz dalgalı görünüyor, görsel olarak oldukça tatminkar yenilikler var. Ekseriyetle tam kuşbakışı değil de hafif yatay olarak gezdiğiniz zaman yer şekillerinin daha bir detaylandırılmış olmasından mütevellit oldukça gerçekçi bir görünüm kazanmış. Hele hele Manhattan gibi hemen tüm binaların 3 boyutlu çizimlerinin yapıldığı bölgelerde gezmek oldukça zevkli oluyor. Ayrıca denizin dalgalı olup olmaması tabii ki görüntü ayarlarıyla da ilintili olabilir. Yani son sürümü kullanmanıza rağmen dalgalanma görmüyorsanız ayrıntı ayarlarını biraz kurcaladığınız takdirde büyük ihtimalle görebilirsiniz.

@ataturkiye
Henüz anlık görüntüleri son kullanıcıya iletecek teknolojiyi bizlere sunmadılar ama yeni güncellenmiş bir arazi parçası üzerinde, daha önceki görüntüde olmayan bir bulut kümesinin görünmüş olması olası. Yeni sürümde ayrıca ekranın sol alt köşesinde o anda bakmakta olduğunuz arazi kesiminin görüntüsünün hangi tarihte alınmış görüntü olduğunu da gösteriyor.
0
inshroud
(09.03.09)
bende de dalgalı şu an? son sürümde okyanus özelliği default dalgalı değil mi zaten?
0
deckard
(09.03.09)
zaten son sürümü kullanıyorum ben de. teallam ya. vallaha bi garip oldum. zaten şu okyanus özelliğini bir türlü kullanamamıştım ben.
0
🌸teritori
(09.03.09)
OpenGL modunda mı açıyorsun acaba? eğer öyleyse OpenGL library'si yüklü değildir falan hani belki. karıştırıyorum başka bir şey bulursam eklerim.

edit: terrain'in seçili olması gerekiyor bir de.
0
deckard
(09.03.09)
teritori'yi iyice şaşırtalım, bi de uçuş simulasyonu var son sürümde.
0
vital
(09.03.09)
@vital: uçuş simulasyonu son sürümde gelmedi. 4.2 versiyonundan beri vardı :)
0
🌸teritori
(10.03.09)
(5)

Elektronik malzeme kokusu (radyasyon kokusu)

inshroud
2 gündür başıma musallat olan, bir türlü çözemediğim bir sorun. Çare olur mu diye danışayım dedim.Yeni bir bilgisayar parçası aldınız, anakart olsun hadi, anakartın kutusunu açtınız, mis gibi kokladınız. Bir elektronik malzeme kokusu, antistatik poşet kokusu sinüslerinizi doldurdu. Yeni elektronik m
2 gündür başıma musallat olan, bir türlü çözemediğim bir sorun. Çare olur mu diye danışayım dedim.
Yeni bir bilgisayar parçası aldınız, anakart olsun hadi, anakartın kutusunu açtınız, mis gibi kokladınız. Bir elektronik malzeme kokusu, antistatik poşet kokusu sinüslerinizi doldurdu. Yeni elektronik malzemenin bu kokusu haliyle bir süre sonra kayboldu. İşte iki gündür bilgisayar odamı saran bu koku. Odaya girmiş olan yeni bir malzeme yok. Odaya giren herkes aynı şeyi söylüyor, ben de dışardan girdiğim zaman bu kokuyu çok yoğun olarak alıyorum. Söylenenlere göre hastanelerde atom tedavisi, ışınla tedavi falan verilen odalarda olan kokunun aynısı, radyoaktif bir koku eğer tabir uygunsa. Odada kablo kalabalığı çok fazla, bilgisayardan geliyor olabileceğini tahmin ediyorum ama durup dururken bilgisayardan böyle bir koku gelmez. Herhangi bir fikriniz var mı?
0
inshroud
(14.11.08)
kablolardan biri aşırı yüklenmeden yanıyo olabilir içerden içerden. yangın çıkıverir mazallah. teker teker koklayın, bir miktar kahve eşliğinde iyisi mi.
0
insensitive
(14.11.08)
eğer evde uranyum yemiyorsanız büyük ihtimalle erimekte olan bir kablodan geliyordur. elektrikle çalışan aletlere bir göz atın derim, yoksa cidden yangın çıkabilir. tabi böyle de korkutmaya da gerek yok aslında, başka bir şey de olabilir.
0
elcezire exclusive
(15.11.08)
monitör crt ise tepesindeki ızgaraları, ekranı bi koklayın. ya da televizyon varsa onun da aynı yerlerini koklayın.
0
kibritsuyu
(15.11.08)
Adaptörler de ısındıklarında benzeri bir koku yayabiliyorlar, aman dikkat.
0
skatheist
(15.11.08)
Cevaplar için teşekkür ederim. Sonucu geç bildirdiğim için kusura bakmayın. Zanlıyı bulduk sayenizde. Yazıcının adaptörü ve kablosunun prizden adaptöre kadar giden kısmında sorun çıkmış. Isındığı için koku yapıyormuş. Pert oldu.

Cevap veren arkadaşlara tekrar teşekkür ederim...
0
🌸inshroud
(16.11.08)
(8)

Doakes ne yapmaya çalışıyor?

kavaleli
şimdi Dexter, 2. sezonunun sonlarına doğru bu Doakes'u bi kafese koymuştu ya, adam ordan çıkmak için ayağıyla tellere vurmadan önce dikkat ettim, terden sırılsıklam olmuş turuncu gömleğini bacağına bağladı öyle vurdu. bu adam bunu neden yapmış olabilir? yapmasa nolurdu?
şimdi Dexter, 2. sezonunun sonlarına doğru bu Doakes'u bi kafese koymuştu ya, adam ordan çıkmak için ayağıyla tellere vurmadan önce dikkat ettim, terden sırılsıklam olmuş turuncu gömleğini bacağına bağladı öyle vurdu. bu adam bunu neden yapmış olabilir? yapmasa nolurdu?
0
kavaleli
(06.11.08)
bacağından falan yaralı mı seyrettim ama tam hatırlamıyorum ben de. bacağı yaralıysa kan dursun kan gitmesin fln die mi acaba.
0
random blonde
(06.11.08)
yok bacağından yaralı diildi sanki
0
🌸kavaleli
(06.11.08)
ayak bileği zarar görmesin diye.

edit: sağ ayak bileğine bağlıyor.
0
henry gale
(06.11.08)
Bence iki seçenek var kavaleli,

1.si ses çıkartmamaya çalışıyor olabilir??? yerin kulağı var malüm...
2.si kafese vururken bileği burkulmasın diye bileğine sarmıştır onu belkide???
0
HATT0
(06.11.08)
Canı acımasın* diye, bence. Bir de, hatırladığıma göre ayak tabanının bir kısmını örtecek şekilde bağlıyordu, bacağını değil?

*: Cam kırarken neden elimizi sarıyorsak(ellerini sarıyorsalar) ondan işte. Derim ben.
0
common of demons
(06.11.08)
Tele vururken tel delinir de ayağım içine girerse kopan tellerin ucu bacağımı çizer diye düşünmüştür. Belki türktür
0
inshroud
(06.11.08)
ayak bileğini korumak için sarıyor gömleği.
0
flyalone
(07.11.08)
ayak tabanim degerlidir. kolay incilir. bir yere surekli vurunca topuklarim siser.
ben izlerken o da benim gibi dusunuyor diye cikarim yaptiydim. ayagi acimasin diye buyuk ihtimal.
0
goddar
(07.11.08)
(23)

ailevi problemler (ustte kalirsa bir muddet, super olur)

saramara
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkoll
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkolluyken arabu kullanip birisine carpti vs. Ama aile icinde onun hep cok zeki ve iyi kalpli olduguna, icinde yetistigi sartlar yuzunde boylesi davranislara yoneldigine inanildi. askerligini bitirip donunce, benim aileme yaptigim baski sonucu kuzenimi universite sinavlarina hazirlanip hayatini bir duzene sokmasi, o aile ortaminda uzaklasmasi icin istanbul'daki evimize cagirdik. kuzenim o doneme kadar orta anadolu'da gayet tutucu bir kentin gayet tutucu bir ilcesinde yasiyordu.
normalde cok sabirli ve hosgorulu bir insan degilim, ama ona elimden geldigince anlayisli olmaya calistim. dersanesi baslamadan kitaplar alip ben calistirmaya basladim, kendi arkadas grubumla tanistirdim, normalde odama kapanip film seyredip kitap okumak gibi seylerden hoslanirken onunla vakit gecirmek icin ozellikle caba sarfettim. ozellile diyorum cunku hic ama hicbir ortak noktamiz yok (abartmiyorum) ve onu 5 senedir filan gormemistim zaten. bu surede gosteridigi ve bana cok ters gelen, butun arkadaslarima bunun saci uzun, bunu kupesi var diye bir kulp bulmasi, yeni erkek arkadasimin yaninda eski erkek arkadasimdan surekli onunla gorusuyormusum ve onun hakkinda konusuyormusum gibi bahsetmesi, ben msn'de yazisirken gelip yazdiklarimi okuyup yorumlar yapmasi gibi davranislara da bunlarin yanlis oldugunu ogrenecek bir ortamda buyumemis diye ses cikarmadim. normalde bu tur macoluklara sinir olmama ragmen isanbul'da bulunan diger kuzenime hemen erkek arkadasimdan bahsedip "ifadesini aliriz" seklinde konusmasina da iyi niyetli oldugunu dusunerek gulup gectim.
ramazan bayrami arifesinde baska bir ilde oturan amcamin yanina gidecegini soylerek babama otobus bileti aldirdi, ertesi gun ogrendik ki bursa'a kiz arkadasiyla bulusmaya gitmis once. donuste de dogrudan eve gelmek yerine yine eskisehir'e gidip kiz arkadasiyla bulusup sonra istanbul'a gelmis. bizi bu sekilde salak yerine koymasi, gozumuzun icine baka baka yalan soylemesi acikcasi bana cok koydu. kizdigim bir diger nokta ise ben ogrenci olmama ragmen aileme yuk olmamak icin calisip kendi parami kazanirken, kuzenimin babamdan aldigi paralarla gidip kiz arkadasiyla gonlunu eglendirmesi. butun arkadas ortamindan kopup tek basina hic bilmedigi bir yere, hic bilmedigi insnalarin arasina geldi, eskiden kafasina gore takilirken kati kurallari olan bir ev ahalisinin arasina karisti diye dusunerek yaptiklarini kendime maruz gostermeye calistim.
ama bu olaydan sonra kendisinden baya sogudum. kendisiyle ilgili baska kimi problemlerimiz de var. mesela bizim eve iki paket cikolata alinmissa ve ben birini yemissem oburunu muhakkak kardesime birakirim ya da nezaket geregi yemeden once iizn alirim. bazilarina bu gereksiz ya da aile icinde olmamasi gereken bir sey gibi gelebilir ama bizim evde alistigimiz duzen bu. babam mesela parasini kendisi odemis bile olsa bizim kitaplarimizi bizden izin almadan alip okumaz. oyle olunca onun dan diye odama dalip kafasina gore bir sey almasi, babamin parfumunu izinsiz kullanmasi gibi seyler sesimizi cikarmasak da baya tuhafimiza gidiyor. annemin yaptigi hicbir yemegi begenmiyor (adam domates, icinde domates olan yemekler, patates, herhangi bir sebze, tarhana corbasi, hatta genel olarak corba,salata yemiyor. bunlar ilk aklima gelenler, durumun zorlugunu takdir edersiniz) ve hatta 'bu ne bicim sey yenir mi be' diyerek annemin kalbini kiriyor. bu sebeple de sadece sucuk, kasar, muz ve cevizle besleniyor. gecen gun diger kuzenim bizdeyken annem yine 'hic yemek yemiyor' diye dertlenirken mesela, benim gordugumun farkinda olmadiigindan annemle alay ediyordu. oss'ye hazirlansin diye burda ama sabahtan oglene kadar dersanede, ogleden aksama kadar uyuyor ve aksamdan sabaha kadar da kiz arkadasiyla telefonda konusuyor, yani ders calismak icin ekstra bir gayreti de yok, odevlerini bitirdiginden bile emin degilim. halbuki durumu cok kotu, carpim tablosunu bile bilmiyor, ben de matematik nazisi gibi surekli pesinde ogrendin mi ogrendin mi bak beraber calisalim diyorum ama kendisi bir gayret gostermezse aklina akitamam herhalde 7*4'u.
bizim evde herkes her gun dus alir, kuzenime pazar gunu artik bir yikansan dendiginde daha sali yikandim temizim diyor, evde o yuzden surekli agir bir koku var. onemsiz gibi gorunebilir ama surekli ya tirnak yiyor ya da disini karistiriyor ve benim de icim kalkiyor, sofra adabi rezalet. 22 yasinda kazik kadar adam oldugu icin bazi konularda kirici olmadan uyarida da bulunulamiyor, hepimiz rahatsiz rahatsiz susuyoruz yani.
iste basta anlattigim olay ve ev icindeki hali tavri yuzunden ben kuzenimden sogudum. karsilastigimizda nezaketen sordugum bir kac soru ve bazen oturutup calistirdigim matematik konulari haric hicbir iletisimimiz yok. arkadaslarla cikarken onu da davet ediyorum ve gelmesi icin israr ediyorum ama gorev duygusuyla. bazen ona daha iyisini dogrusunu gosterecek kimse olmadigi icin boyle, kendini onun yerine koysana, hic tanimadigin, aliskanliklari bambaska olan insanlarin arasina gidiyorsun ve annen baban aramiyor bile (uc aydir filan bizde kuzenim, annesi daha yeni yeni arayip halini hatrini sormaya basladi) diyorum kendime. beni sevdigini ve deger verdigini dusunuyorum ama ben iletisim icin bir adim atmazsam onun da atmadigi bir gercek. adil olmam gerekirse, bendeki isteksizligi sezdigi icin cekiniyor olabilir ama.

simdi durumlar boyleyken boyle. ben takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum ve daha anlayisli mi davranmam lazim, yoksa o verilen sanslari kullanamadi deyip artik ona yaklasmaya calismaya bosvermem mi?

her turlu fikir ve yorum makbuldur.
0
saramara
(05.11.08)
soyle ki aslında benimde benzer bir kuzenim var bende once esitlerin iliskisini kurmaya calıstım onunla ama olmadı benim suistimal dedigim baskalarının asırı samimiyet diyebilecegi durumlar olustu.
sonunda bende esitlerin iliskisi durumundan vaz gectim. artık onunla farklı oldugumu dusunuyorum. hatta bunu ona bir kac defa kırıcı olmak pahasına gosterdim.

burda onemli olan kimsenin hayatını kendisine ragmen degistiremeyecegini anlamak. sonucta bu adam 22 yasına yasına gelmis ve hala degismek istemiyorsa bırak istedigi gibi yasasın sende akrabalıgını surdur ama arkadas olma. hatta bi adım daha ileri gidip iddia ediyorum bu adamın hayatına mudahil olmak hakkın degil.
0
hellcaraxe
(05.11.08)
22 yaş, bir insanın yetiştirilmesi, değiştirilmesi için oldukça geç bir yaş. Belli ki karakteri bu şekilde oturmuş ve zorlamayla, dayatmayla değiştiremeyeceksiniz. Yetiştirilme tarzı -yetişme tarzı diyelim, pek yetiştirilmemiş- kendi memleketinde, kendi çevresinde yaşamasını gerektiriyor. İstanbul'da, sizin yanınızda kalmaya devam etmesi hem kendisinin hem de sizlerin kötülüğüne olur.
Yetiştiği şehire gönderildiğinde tamamen ilgisiz bırakın, terk edin demiyorum lakin her koyunun kendi bacağından asıldığını, bu günlerin onun geleceği için önemli olduğunu saygı duyduğu bir büyüğü uygun bir dille anlatırsa kendi kararını vererek üniversiteye gidip gitmeme seçimini yapacaktır. Üniversiteye gitmeye karar verirse girdiği yeni çevrenin etkisiyle iyi yönde şekillenecek, üniversiteye gitmediği takdirde yine çevresinin etkisiyle farklı yönde şekillenecek ve olgunluğun vermiş olduğu havayla iyiye gidecektir.
Her ne kadar 22 yaş çok geç demiş olsam da artık çocukluktan çıkma yaşı biraz yükseldi. Şu anda yoğun gel-gitler yaşaması, etrafından gördüğü, televiyondan gördüğü hayatları kıskanması, taklit etmek istemesi gayet normal, askerliğini de yaptığına göre sosyalleşmekten artık korkmuyor ve dışarı daha rahat açılabiliyor. 2-3 sene içerisinde toplum içindeki kendi konumunu anlayacak ve buna göre hareket etmeye başlayacaktır.
Kendinizi yıpratmanıza gerek yok.
0
inshroud
(05.11.08)
universite sinavlarina girmek universiteye hazirlanmak kendi secimiydi bunu belirtmem gerek diye dusundum. ve bize gelmeden once cok sevdigi amcasindan, dedeme herkes onunla oturup konustu; kararli oldugunu, onunde uzanan zorluklarin farkinda oldugunu ve bunlari goguslemeye hazir oldugunu kendisi defalarca soyledi, ondan bagimsiz alinmis bir karar degildi yani bu.
0
🌸saramara
(05.11.08)
sen şimdiye kadar gayet doğru ve güzel davranmışsın. arkadaş ise şımarık büyütülmesinin etkisi ile iyice yayılmış ve gemi azıya almış.

bence hiçbir gerginlik yaratma. üzerine de gitme. gerekirse onun olmadığı bir ortamda rahatsızlıklarını anne babana söyle. onların da çok üstüne gitme.

arkadaşla arana mesafe koy. sınırlarını belirle. hiç değilse seninle olan ilişkisinde haddini hududunu bilsin.

ancak bunu gerginlik yaratmadan yapacaksın. ve önemli olan sinirlenmeyeceksin.

onun dışında okulun var, arkadaşların var, erkek arkadaşın var. onlarla ilgilen, kendine meşgaleler bul.

dikkatini çocuk üzerinden çek. sonuçta anladığım kadarıyla sizde kalmaya devam edecek. sokağa atamazsınız, yani atmaz annenler.

çocuğu da düzeltemeyeceğine göre sen sinirlenmeyip, kaale almayacaksın. belki senin rahatsızlıklarını belirtmen üzerine annenle çocuğu bir hizaya çeker ama takılma bunun üzerinde.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
bence yollarınızı bir şekilde ayırın. neticede siz elinizden geleni yapıyorsunuz. bu olay tedaviyi kabul eden veya tedaviyi reddeden bir hasta gibidir. ya fişinin çekilmesi gerekir, ya da tedaviyi daha da sürdürmek.

şu anda kendi hayatınızı başkası için yaşar moda girmişsiniz, planlarınız, bütçeniz, pek çok şeyiniz kuzeniniz üzerine kurulu, neden? yani 10 yıl sonra pişmaniyet duyacağınız bir şeyi, en güzel zamanlarınızı neden böyle harcıyorsunuz? eğer bunun vicdani bir yanı varsa, yazdıklarınıza göre yeterli vicdani sınırları geçmişsiniz.

bu tip insanlarda, rest çekimi genelde işe yarar. çekin konuşun. benim şartlarım tarzım bu, uyarsan uy, uymazsan kendi yolunu çiz demelisiniz. neticede 22 yaşında bir insan sokakta kalmaz, en kötü şey gider ailesinin yanına.
0
galahad
(05.11.08)
Kuzeninle ilgili sorunlarini onunla paylasmazsan degismesini bekleyemezsin ("Paylasirsan degisir" demiyorum). Sizin adetlerinize uymayan bir sey yaptiginda, "kuzen, boyle boyle yaptin ama bizde bu hos karsilanmaz, su sebepten dolayi. Onun yerine soyle yapar misin?" diyebilirsin. Bu arada sizin adetlerinizin de baska ortamlarda hos karsilanmayacak seyler olabilecegini fikrini aklinin bir kosesinde tut.

Anlattigin zor bir iliski. Verdigin caba da takdire edilir. Eger cabana devam etmek istiyorsan bahsettigim sekilde devam etmeni oneririm. Sabrinin sonuna geldiysen kibar ama kesin bir sekilde iliskini kesmen en iyisi olur.
0
wpi
(05.11.08)
Kuzenin senin anlattigin haliyle degerlendirirsek yuzsuzun teki gibi gorunuyor... Yani insan en azindan minnet duyar... Velev ki kuzenin amcanin ogluysa ve o amcan vaktiyle babanin himayesinde buyuduyse falan anlarim ama oteki turlu ise siz zaten yeterince katlanmissiniz... Iki sorum olacak -ucuncu soru da yukaridaki cumlede gizli: "Amca oglu mu, amca yukaridaki gibi mi?"-
soru 1:
Kuzeninizin kardesleri var mi? Varsa onlar da oyle mi?
2:
Alkollu olarak kaza yapinca pismanlik duydu mu? Duyduysa ne kadar surdu, kalici etkileri oldu mu?

Eger yukaridaki sorular isiginda cevaplanabilecek kisimlari saymazsak; kuzeniniz yanci, belesci, yuzsuz ve pis (hijyenik olarak)... Yani tek kelimeyle "katlanilmaz!"... Katlanamamaniz cok, cok dogal...
0
thunder thunder thunder thundercats
(05.11.08)
Terbiyesizlik sınırları dahilindeki hareketleri, kuzeninin iyi niyetli olmadığını açıkça gösteriyor. Sadece akrabalık bağınız olduğu için onunla ilgilenmeniz, iyiliğini istemeniz, her türlü terbiyesizliğine, densizliğine, patavatsızlığına katlanmanız sizin müthiş derecede iyi niyetli olduğunuzu gösterdiği gibi, onun bunlara layık olmak için hiçbir çaba sarfetmemesi de kötü niyetini çok açık ortaya koyuyor. Sonuçta bu adam dağdan gelmedi, sizin yaşam tarzınızdan daha önce hiç haberdar olmayan, anlam veremeyen birisi değil. Eğer gerçekten farklı bir yaşam tarzınız olduğunu anlayacak kapasitede değilse, afedersiniz ama zaten üniversiteye girebilmesi, girse de başarılı olması mümkün değil.
Ancak dediğim gibi, bence kendisi bunların gayet farkında ve kötü niyetinden dolayı o şekilde davranıyor. Hatta bence İstanbul'a gelmekteki amacı okumak felan değil. Üzgünüm ama adam sizi, ailenizi kullanıyor. Ve gösterdiğiniz iyi niyet ve serbestlikten güç alıyor. Bu tip insanlara karşı bir miktar baskı kullanmanın, azıcık korkutmanın ayaklarını yere basmalarını sağladığına şahit oldum çok defa. Unutmayın ki fevri bir hareketi başınıza dertler açabilir. Çektiğiniz sıkıntıya değmez.
0
mabl
(05.11.08)
bazi seyler soyleniyor kendisine yani sorunlar dile getirilmiyor degil, gerek annem gerek babam gerekse ben tatli dille mesela kiz arkadasiyla gunde 5-6 saat telefonda konusmanin bu donem icinde ona zarari olabilecegini, biraz daha derslerine odaklanirsa kizla iliskilerinin uzun vadede daha saglikli olacagini filan soyluyoruz (kiz universitede okuyor ve kizin annesi diplomasiz bu kizi sana vermem diye resti cekmis). yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor.
@thunder thunder thundercats: amcamla o sekilde bir iliski soz konusu degil ve evet amcamin oglu. kardesi de sanirim onun gibi olma yonunde hizla ilerliyor. kazasindan sonra da bir uzuntu pismanlik benim bildigim kadariyla olmadigi gibi mahkemedeki umursamaz tavirlari, olayi ciddiye almayisi nedeniyle ekstra ceza yedi.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence ilişiğinizi kesecekseniz bile,bunu yapmadan önce kesinlikle kendisine; durumu,hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi açıklayan net bir konuşma yapın. eğer bunu yapmadan pat diye bitirirseniz,zaten gerek insani gerek sosyal yönden eğitimini iyi alamamış bir insana,siz de aynı muameleyi yapmış olursunuz ve belki de ilerde vicdan azabı çekersiniz...

en azından sizin ne düşündüğünüzün ve niye böyle davrandığınızın sebebini bilmek hakkı. ha sonra yine adam! olmazsa o zaman istediğinizi yapın. ama öncesinde kesinlikle net bir konuşma yapıp herşeyi açık açık anlatın...

çünkü böyle arkasından üzülüp,ondan soğumaktansa, herşeyi açık açık konuşmak daha faydalı olacaktır.
0
brkylmz
(05.11.08)
bunu söylemek aslında ne denli acı bende farkındayım fakat durum şu ki "bu zamanda" bir akrabadan beklenmeyecek ölçüde sabırlı ve anlayışlı davranmışsınız. bahsi geçen arkadaş belli bir yaşa gelmiş olduğundan mütevellit bazı alışkanlıklarının değişmesi zor. aslında kimsenin kimseyi değiştirme gibi bi görevi de yok fakat burada, siz, bariz etkilenen tarafsınız. böyle birine tahammül etmek cidden zor. kendi hayat tarzını size uydurması yada başka tabirle bu şekilde evrilmesi gerekirken, size bazı dayatmalarda(erkek arkadaş, uzun saçlı, küpeli arkadaş vs.) bulunuyor ve bunu da gayet gamsızca ve fütürsuzca yapıyor. siz de direniyorsunuz ve bi kriz doğuyor.

kendimi sizin yerinize koyuyorum da ben olsam bu vakte kadar çoktan konuşurdum. 3 ay diyorsunuz, 3 ay ne demek? bahsi geçen konu ruh sağlığınızı etkilemiş durumda(lütfen yanlış anlamayın) ve sadece sizi değil aile içi ilişkilerinizi de zedeleyebilir git gide. alın karşınıza bi konuşun. böyle böyle deyin. bi süre gözleyin, tutumlarınızda siz edilgen değil, etken taraf olun. "kuzen kızma ama bu böyle" deyin, -abartmadan- dominant olmaya çalışın. yanlış/hatalı gördüğünüz davranışlarını anında-hemen uyarın. üstünden vakit geçmesin.

tabi tüm bunlarla birlikte kökten bi değişim beklemek biraz hayalci bi yaklaşım olur. dediğim gibi fazlasıyla iyi niyetli ve toparlayıcı davranmışsınız bu zamana kadar. kendinizi suçlamayın, "hiç tanımadığı şehirde, hiç tanımadığı insanlarla birlikte, olur böyle şeyler" demeyin. siz değilsiniz o kentin zaptiyesi. ne insanlar var taşradan gelip -karşısındakine hiç sıkıntı çektirmeden-uyum sağlayan.

öte yandan bu sınav süreci* öyle birilerinin dayatmasıyla olabilecek bir şey değil. siz üsteledikçe o boşlayacak, umursamayacaktır. siz, anneniz veya babanız, faketmez hiç, onun gözünde hepiniz -bu sınav sürecinde- bi otorite gibisiniz. siz çalış dedikçe kayda değer bi sonuç alamazsınız. ancak ve ancak kendi kulvarında biri, kendi ayarında bi arkadaş, bi sevgili onu yönlendirebilir. başka çaresi yok gibi bi şey ne yazık ki.

sözün özü, siz -bi akraba olarak-üzerinize düşeni fazlasıyla yapıyorsunuz. bu süreci bitirmek sizin elinizde, unutmayın ki kendi aile düzeninizden önemlisi yok. bi şekilde konuşun ve yollarınızı ayırın.
0
crayze horse
(05.11.08)
Ailecek gösterdiğiniz hoşgörü, empati, sabır ve yardım isteği takdire değer gerçekten.
Öte yandan bu kişi istanbula "güya" üniversite kazanmak için gelmiş ama bir çabasının olmamasından anlıyoruz ki bunu başaramayacak ve görünüşe göre böyle bir niyeti de yok. Şehirde yaşamak için üniversite sınavını bahane ediyor ve evinizi kullanıyor. Ekmek elden, su gölden. Üstüne yüzsüzlük var. Hem kaynaklarınızı hem ev huzurunuzu kendi keyfi için tüketiyor. Bu kaynakların tükeneceğini farkettiği durumda muhtemelen biraz agresifleşecek ve sizin kontrol edemeyeceğiniz ve hem kendisi hem başkaları hem de sizin için tehlikeli olabilecek yollara sapacaktır. Çocuk olsa birisi 24 saat özveri ile üzerine eğilebilir ancak bu yaştan sonra çok güç, üniversite de okuyamayacağına göre ve şehirde kalmak için böyle bir yol uydurduğuna göre bunu devam ettirmek için gerekli maddi kaynağı bir dönemde "yaratmaya" çalışacaktır. İki adım sonrasını pek düşünmez bu tipler, prototipleştirmek istemiyorum ama çok görüyoruz.

Benzer bir durumda olan ve olması gerektiği gibi yaşayan kişileri de gördüm. Bir aile dostumuz 3 sene önce Van'da rastladığı 8 çocuklu imkansızlıklar içinde yaşayan bir ailenin en küçüğünü istanbulda yalnız yaşayan birinin evine yerleştirdi, çocuk yemedi içmedi kendini derslerine verdi, okulunu kazandı ve birincilikle devam ettiriyor. Tek hayali de önce kendine sonra da doğduğu topraklara yardımcı olabilmek. Bu süre zarfında şehir hayatını öğrendi ve sosyal faaliyetlerde şehirde doğup büyümüş benden bile daha uygun davranışlar sergilemekte. Bu süre zarfında artık okuma şansı olmayan iki abisi daha buraya getirildi çalışmaları için ve canlarını dişlerine takarak hem de birbirlerine destek olarak burada hayatlarını sürdürüyorlar.

Bu kişilik ile alakalı bir şey, belli bir yaştan sonra pek düzeltmenin mümkünü yok. Üniversite sınavının nasıl bri sınav olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Ders çalışmıyorsa, sadece kursta oturup (ki bunu acaba yapıyor mu gerçekten?) sınavı kazanması pek mümkün değil, ki çarpım tablosundan biel bihaber diyorsun. Eğer üniversite kazanmak gibi bir niyeti yok ise ve istanbulda kalmak için sizin kaynaklarınızı yalanla dolanla sömürmeye devam ediyorsa, siz bu duruma iyi niyetle karşılık verdiğiniz sürece o da "iyi o zaman" deyip aynen devam edecektir. Çünkü davranışını mükafatlandırıyorsunuz bir nevi. Ve biraz daha uzun vadede başınıza daha büyük işler bile alabilirsiniz.

Şimdi tanımadan etmeden bu yorumları yapıyorum ama, ben anlattığın durumda olsam tecrübelerime göre bunları düşünerek hareket ederdim. Açık açık söylerim, böyle üniversite falan kazanamazsın, ve böyle bir niyetin yoksa yol verelim sana derdim. Büyük ihtimalle "aa yok olur mu çalışıyorum ben kazanıcam" falan der, tamam dersin, aynı halin devam ettiğini gözlemlersin, bu konuşma bir daha tekrarlanır, ondan sonra da başının çaresine bakar.
0
kurukafa
(05.11.08)
Troll kokusu alıyorum...
0
sheba and the albino girls
(05.11.08)
troll kokusu derken bunlari uydurdugumu kast ediyorsaniz gercekten yaniliyorsunuz.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence öncelikle annenizle ve babanızla bu durumu konuşun. yemeği beğenmiyor diye anneniz boşuna kendini üzmesin örneğin. benim çok sevgili kardeşim bile bazen "ay şunu yemem ay bu iğrenç" diyordu ilk başta ama "ye nesi var" vs. diyorduk sonra "tamam sen bilirsin" diyip tabağı onunden almaya başlayınca, sonunda aç kalınca yemeye başladı. neyse beslenirse beslensin 22 yaşındaymış. sizinle beraber sofraya oturmaya bile zorlamayın.

sormadan eşyaları kullanıyorsa demek ki yetiştirilirken hiç görmemiş bazı şeyleri. ya da örneğin babanızın parfümünü vs. kullanması parfüm gibi şeylerden yoksun olarak büyüdüğünün de göstergesi olabilir. aslında bu bütün ufak tefak anlattığınız, yıkanmaması, paylaşmaması, izin almaması, parayı çarçur etmesi vs. sizi ne kadar sinir etse de o kadar büyük sorunlar değil aslında. doğru düzgün bir aile ortamında büyümediği için büyük ihtimalle sosyal davranışları zayıf. siz bazı konularda uyardığınızda da kendini ezik hissedip üste çıkmaya çalışacaktır. o yüzden en iyisi kendi haline bırakmak. ufak şeyleri siz de o kadar kafanıza takmayın. bunlar kardeşler arasında da sıklıkla olan şeylerdir.

arkadaşlar konusunda sizin arkadaş grubunuzla o kesinlikle uyuşmuyor anladığım kadarıyla. kendi arkadaş grubunu yavaş yavaş oluşturmasını bekleyin derim. yine o sizin arkadaşlarınızın yanında onların fiziksel ozelliklerini eleştirmesi ya da maço tavırlar sergilemesi kendini aşağı hissettiği için olabilir.

evet şımarıklık, terbiyesizlik vs. var ama bunların yanında kuzeniniz bence depresyon da geçiriyor olabilir. sürekli uyuması, etrafına ilgisizliği, kendini aşağı hissettiği durumlar, yalan söylemesi gibi şeyler bunun da belirtisi olabilir. bir süre uyarıda bulunmayı bırakın ve üstüne gitmeyin. iyi günlerinde napalım bugün ne yapmak istersin gibi onun fikirlerini alın ve daha çok onun yapmak istediği şeyleri yapın. hoşuna gidecek ufak tefek hediyeler alın arada örneğin en sevdiği şarkıcının albümünü ya da telefon için kontör vs. gibi. karşılığında birşey beklemeyin. sizin onu önemsediğinizi belki de ilk defa hayatında birinin onu önemsediğini hissetmesi lazım.

ona açılın. sanki çok yakınmışsınız gibi. çok kişisel sorunlarınızdan bahsedin, dertleşin bakalım nasıl tepki verecek. yavaş yavaş bir süre sonra o da içini açmaya başlayabilir ama burda korkmuş bir kişilik var en dipte bence o yüzden sabırlı olmanız gerekiyor.

bir de illaki uyarmanız gereken ya da söylemeniz gereken şeyler olduğunda. odanı topla, yıkan, ders çalış gibi emir cümleleri yerine düşüncelerinizi belirten cümleler kurun ve sen ne düşünüyorsun diye karşılık bekleyin. kendi planlarınızdan bahsedin ve senin planların ne gibi onun düşüncelerini önemsediğinizden bahsedin. öss dersane test test test diye onu daha çok germeyin. arada aslında üniversite okuyorsun da ne oluyor, üniversiteyi kazanmamak yolun sonu değil bir arkadaşım vardı yine de başarılı oldu gibi şeyler diyerek bu gerginliği üzerinden almaya paylaşmaya çalışın.

yalan soylemesini de çok kişisel algılamayın. sanırım kuzeniniz 22 yaşında olmasına rağmen hala ergenlik problemleri yaşıyor. yalan soylemesi de size sorup izin vermeyeceğinizi düşünmesi öyle ortada bir durum olmamasına rağmen bunu kafasında büyütmesi sonucu olmuş olabilir. bu tür yalanlar bir çok insanın kendi ailesine bile söylediği yalanlardır. nasıl tepki verdiğinizi bilmiyorum ama bir daha böyle birşey olduğunda yakaladığınızda düşünmeden tepki gösterip kızıp alınmayın. neden söylemedin ki, söylesen izin verirdik gibi yalan söylemesine gerek olmadığını ve ona güvendiğinizi anlamasına çalışın.

en önemlisi de güven işte. kendine güvensiz, siz de ona güvenmiyorsunuz bunun bir çıkış yolu yok. önce siz ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz. kuzen de olsanız ailenizin bir parçası olduğunu hissettirmelisiniz. üzerine gitmeden, abartmadan, ona açılarak yapabilirsiniz bunu. katı kuralları olan bir ev ahalisi diyorsunuz. bu kuralları biraz esnetin. yoksa kuzeninizin davranışları herkesin canını sıkmaya ve huzuru bozmaya daha beter neden olacaktır. ondan ekstra şeyler beklemeyin. para konusunda asla ben çalışıyorum sen yiyorsun paraları gibi bakmayın olaya. onun da zamanı gelecektir. ya da durumun farkına varması için durumunuzun iyi olmadığına dair ufak sinyaller verin. ya da ailenizin kuzeninize aylık belli miktar bir harçlık vermesi ve bununla idare etmesi gerektiğini söyleyin. arada da senin harçlık azalırsa bana gel ben yardım ederim gibi açık kapı bırakın ki onu düşündüğünüzü anlasın.

ailenizle bu konuda neler hissettiğinizi eğrisi doğrusuna konuşun ve onlardan da yardım isteyin. örneğin anneniz ona özel bir yemekte sucuklu yumurta yapsın, babanız kendi oğluymuş gibi bir berbere gidelim desin ya da bir işi için yardım istesin ve sonra "aferin" desin. siz ona yardım etmek yerine yardım taleb edin. onun varlığının önemli olduğuna ve başarabileceği katkısı bulunabileceği şeyler olduğuna inandırın. biraz yüreklendirerek davranış bozukluklarını çözebilirsiniz diye düşünüyorum. adım adım.

tabii bu bir tercih meselesi. beni ilgilendirmez ben onun için bu yaştan sonra çaba gösteremem vs. demek de sizin seçiminiz. ama eğer onu kazanabilirseniz bence bu sizin hayatınızda da önemli bir yer tutacaktır. farklı olmanızdan korkmayın. herkes farklıdır birbirinden. herkesin sevdiği yemekler, renkler, müzikler, hobiler farklıdır. bu farklılıkları paylaşmayı deneyin ve onun kendiniz gibi olmasını beklemeyin. siz onu değil o kendini değiştirmeli. bu da ancak empati kurarak olabilir.
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara,

"yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor" demissin.

Bu, yikanmasini onermek icin yanlis bir yol bence. Onun yerine, "kuzen, daha sik yikanmak temizlik acisindan iyi bir aliskanliktir. Kisi kendi farkina varmasa bile 1-2 gun sonra kokmaya baslar. Bak biz ve cevremizdeki bir suru insan da boyle yapiyor. Sen de boyle yap lutfen" demek daha cok ise yarayabilir. Bunu denedikten sonra "lutfen daha sik yikan, kokuyorsun ve kokun cevrendikleri rahatsiz ediyor" diyebilirsin.

Kuzenin cok farkli bir ortamdan geliyor, senin de belirttigin gibi. Sizin ona yeni dunyasini anlatmaniz lazim. Kisiligi, davranis bicimleri, aliskanliklari hep yetistigi yerden geliyor. Simdi bambaska bir yerde ve yeni aliskanliklara ihtiyaci var. Bircok aliskanligini birden degistirmek cok zor. Degismek gerektiginin farkina varmak daha da zor. Bu konulari bu sekilde onunla konusmayi da deneyebilirsin.

Bir sonuc cikmayabilir. Ama bence dogruya en yakin yollardan biri bu.
0
wpi
(05.11.08)
ailenin kurallari kesinlikle onu icin esnetiliyor, bana ve kardesime gosterilmeyen hosgoru ona gosteriliyor (bunu kiskaniyor ya da bundan rahatsiz oluyor degilim). kendisine hicbir sekilde ders calis vs gibi baski uygulanmiyor hatta mesela annemle okey oynayacaksak bak iki saattir odandasin gel biraz kafan acilsin deniyor, onun ailece yapilan her etkinligin bir parcasi olmasi konusunda ekstra caba gosteriliyor, yemek konusunda da dedigim gibi gayet rahat, sevmedigi hicbir seyi nezaketn de olsa agzina koymuyor zaten, gidiyor kendisine sucuklu yumurta yapiyor, annem mesela o yesin diye sadece onun sevdigi hicbirimizin yemedigi seyler yapiyor yine de yaranamiyor. hicbir hobisi ve ilgisi de yok, beraber sinemaya filan gittigimizde de bu ne bicim filmmis diye soyleniyor genelde.
kisisel meselelerimi gerekmedikce en yakin arkadasima bile acmam, sirf o kendini bana yakin hissetsin diye yukarida belirttigim gibi eski erkek arkadasimdan vs bahsettim ve az kalsin simdiki erkek arkadasimdan ayriliyordum, onun o tavri yuzunden bize oturmaya gelen cocuk resmen evi terketmisti. babamin oyle seylerden hoslanmadigini bildigi halde babamin yaninda x'le mi konusuyorsun selam soyle ehehe seklinde tavirlari da cabasi.
kendi parfumu yoktu, maddi sikinti cekti gibi bir durum da yok, onu ailesinin durumu bizimkinden oldukca iyi. yine de ailesiyle arasi bozuk oldugu icin harcligini babam veriyor ama gunde 6 saat kiz arkadasiyla cep telefonunda konustugu icin yetiremiyor. diger amcamlardan filan istiyor bu sefer. maddi konulardaki rahatsizliklarimi burada dile getirsem de ne ben ne de ailem asla va asla kendisine yansitmiyoruz.
yine de yeterince anlayis gostermedigimizi dusunuyorsaniz biraz daha denemeye calisirim ama gelen diger ogutler haddinden fazla taviz verdigimiz yonunde sanki?
0
🌸saramara
(05.11.08)
yani taviz diye düşünmemek lazım işte. bazı şeyler zaman alır. neredeyse erkek arkadaşınızdan bu yüzden ayrılmanız da gereksiz geliyor bana. erkek arkadaşınızın sizin yanınızda olması lazım, bu kadar kolay siniri bozulmaması lazım. isterse kavga etsinler, atıyorum kuzeniniz üstüne atlasın falan. sizi anlaması lazım. bence bu konu yüzünden zaten kuzeninizden ayrı bir soğumuşsunuz. ortada bir sorun yok aslında sizi bu kadar gerecek.

sinemaya gidince bu filmi beğenmediyse beğenmeyebilir. nezaket göstermesini beklemeyin. herkes kibar olmayabilir. ailesinden hiç görmemiş demek ki. ne kadar süredir birliktesiniz bilmiyorum ama böyle bir insanın önceki aile hayatı kötü olduğu için şu an böyle bu insan. hiç kimse anne karnından böyle doğmaz. seçim sizin ya buna alışıp yavaş yavaş değişmesini bekleyeceksiniz ya da taviz diyorsanız bu işe ne yapmayı düşünüyorsunuz. onu geri göndermeyi falan başka çözüm yok o zaman. bu da ne değiştirecek?

bırakın kendi halinde yaşasın biraz. bu kadar gözünüze batmasın. ev arkadaşınız olabilirdi bu insan daha beter de olabilirdi. psikolojisinin normal olmadığı belli. para dertse dediğim gibi harçlık verin ve fazlasını istiyorsa bişekilde de buluyorsa bulsun o zaman. telefonda 6 saat konuşuyorsa tek bir insanla daha uygun tarife birşeye geçmesini önerin. tek kişiyle tüm gün beleş konuşulabilen sabit faturalı hatlar var. hem ona daha fazla harçlık kalır. hayır yani telefona para harcıyormuş bi sanki. klasik olacak ama içkiye kumara kötü alışkanlıklara para harcıyor mu? zaten bunun gibi şeylere harcarsa o da başka bir sorun ya. para da çalmıyor sanırım. kötünün kötüsü değil şuan yani. babanıza erkek arkadaşınızı ispiyonlayabilir. bunu kardeşiniz bile yapabilir. bunlar çocukça şeyler, bunu yapmak da çocukça bunu kafaya takmak da çocukça.

kuzeniniz kapalı bir ortamdan geldiği için sizin yaşantınız ona çok acayip geliyor olabilir. ve cehaleti yüzünden her zaman sizin yaşantınızı eleştirecektir. ancak bu şekilde iletişim kurabiliyor aslında bence. bu da birşeydir.

ailesiyle arası kötü diyorsunuz. görünüşte kabalığı kini kötülüğü bu yüzden ama ben kişisel bir kötü olma çabası göremiyorum. ailesine olan hıncını sizden çıkarıyordur belki de. karşılıksız ilgi göstermek çok zor değil. çok daha kötü art niyetli insanlar var ama tercih sizin, sizin hayatınız bence dayanamayacak gibiyseniz ve aile huzurunuz giderek kötüye gidiyorsa o zaman onu geri gönderin dicem ama bu onun yaptıklarından daha beter olur gibi geliyor bana.

bir de ya aileniz hepinize aynı davransın ya da kimseye özel kuralları esnetmesin. ne ona sizden daha farklı olduğunu hissettirin ne de şımartın. hem kardeşinize gösterilmeyen şeyler ona müsamma ediliyor diyorsunuz. bu kardeşinizi de üzebilir. aileniz elinden geleni yapıyorsa devam etsinler ama yaranamıyor annem diyorsunuz. yaranmayı beklemeyin. binkez iyi olun bir kere karşılık bekleyin. ve zaman tanıyın.

ben biraz bu tür olaylara sabırlı bakma yanlısıyım biraz dalaylama sabırı =) çünkü başka yöntemler daha büyük sorunlara neden olabiliyor zamanla. bir de gerçekten inanılmaz büyük anlaşamamazlıklar göremedim ben ama bu bana göre olabilir belki sizin hayatınızda çok önemlidir bunlar. önce kendinizi bir dinleyin...
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara burda sizden çok ailenizin çocuğa karşı tavirları önemli. onlar ne düşünüyor? böyle devam mı edecek çocuk?

eğer anne baban her halukarda sonuna kadar çocuğu destekleyelim diyorlarsa çaresiz sen biraz görmezden geleceksin.

ama çocuğu biraz hizaya çekmek lazım. ne demek annenin pişirdiği yemeği yememesi. dolapta sucuk, muz vs bulamasın aç kalsın, bakalım bir daha yapıyor mu böyle bir şeyi.

kendi anne babası ile arası bozuk bir insana annenlerin iyi davranması çok zararlı. ailecek (kendi ailesi, amcanlar ve siz) bütünsel olarak disiplinli davranmak lazım. yani kendi anne babasından yüz bulamazsa seninkilerden buluyor, olmadı amcanlardan buluyor.

bu böyle gider yani. annenlerle konuş bence.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
cok tesekkur ederim random blonde, benim icin sagduyunun sesi oldunuz adeta:)
0
🌸saramara
(05.11.08)
"takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum" demşsin ya hah işte ondan. bu duyuruya harcadığın eforla bir kısa öykü ya da deneme çıkartırdın bir de. muhtemelen yazılmış en uzun duyuru bu olsa gerek.

bir de şu paragraf işine alışamadınız bir türlü. yediniz bitirdiniz yorgun gözlerimi.
0
blackdog
(05.11.08)
saramara, sen detay verdikçe ben burda çileden çıkıyorum, sinire strese giriyorum. evlat olsa sevilmez dicem ama, zaten evlat olarak sevilmemiş.
random blonde'un tavsiyeleri gerçekten sağduyulu, ve sizin sağduyu, hoşgörü ve sabrınız da onu yola getirmeye yetecek gibi görünüyor. inşallah başarılı olursunuz da ben de sabır ve hoşgörüyle insanların yola getirileceğine inanmaya başlarım.
hak hukuk dağıtmak bana düşmez tabi ama, bu kadar ilgiyi hakeden, hakkını verebilecek milyon insan varken haketmeyen birine bu kadar enerji harcanması zoruma gidiyor.
0
mabl
(06.11.08)
Derslere ilgisizliğinden, kız arkadaşıyla daha fazla ilgilendiğinden, daha çarpım tablosunu bile bilmediğinden bahsetmişsiniz. Bence de üniversiteyi kazanması bu şartlarda hayal gibi... Ayrıca anlattıklarınızdan anlaşıldığı kadarıyla siz ev sahibi/sahibesi olarak elinizden geleni yapmışsınız/yapıyorsunuz. Kendinizi suçlamanız yanlış.
Ancak Allah size kolaylık ve sabır versin diyebilirim...
0
mim
(09.11.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.