Giriş
(5)

Hepatit b ve aids gıdayla bulaşır mı?

ya ben lan neyse
bir çiğ gıdanın üzerine hepatit b ve hiv virüsleri "açık yara ile vücuda girdiğinde bulaşacak dozda" bulaşsa biz de onu yesek -sindirim sisteminde kanama yok- bize de bulaşır mı?öyle bir durum olmadı bulaşmanın doğasını kendimce anlamaya çalışıyorum. neden kan yoluyla bulaşıyor da mideden bulaşması
bir çiğ gıdanın üzerine hepatit b ve hiv virüsleri "açık yara ile vücuda girdiğinde bulaşacak dozda" bulaşsa biz de onu yesek -sindirim sisteminde kanama yok- bize de bulaşır mı?

öyle bir durum olmadı bulaşmanın doğasını kendimce anlamaya çalışıyorum. neden kan yoluyla bulaşıyor da mideden bulaşması zor oluyor gibi.
0
ya ben lan neyse
(12.09.24)
Hiv pozitif bireyler kurumsal firmalarda iş hayatlarına devam ediyorlar. Gıda ile bulaş söz konusu olsa en başta iş yeri hekimleri buna izin vermezdi.
0
HellKeePer
(12.09.24)
Öncelikle hepatit vücut dışında uzun süre yaşayabilir ve enfeksiyona neden olabilir ama HIV (aids virüs değil) virüsü vücut dışında çok kısa süre hayatta kalır ve istatistiksel olarak bu şekilde birini enfekte etmesi pek mümkün değil, yani hepatit b virüsü dışarıda 1 hafta yaşar ama HIV virüsü birkaç saat yaşar ve ikisi de bahsettiğin şekilde bulaşmaz, hatta HIV virüsünün bulaşıcılığı hepatite göre çok zordur özel bir çaba harcanmıyorsa.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.09.24)
kan ve genital sıvılarla bulaşabilir. kan, sperm, vajial sıvı yoksa veya enfekte birinin kullandığı bir şey vucuduna girmediyse bir şey olmaz.

esasen kan yoluyla bulaşır. cinsel ilişki ile ya içe boşalma olması ya da uzun süre penetrasyon gerekir.
0
ferenc
(12.09.24)
sadede gelelim.

hepatit b'nin bulaşması hiv'den daha kolay. hekim abilerimden duyduğum bu. hepatit aşısı bedava sağlık ocağında yapılıyor.
0
yurtsuz john
(12.09.24)
annem hepatit b taşıyıcısı olduğunu bana hamileyken öğrenmiş, babama geçmemiş düşünün.
hasta değil bu arada annem dediğim gibi taşıyıcı ama kendisi de bu yüzden düzenli olarak tetkik yaptırıyor takipte. geçene direkt hastalık da yapabiliyor.

tabi ki o zamandan beri ben, kardeşim ve babam hepatit aşısı olduk oluyoruz düzenli. sağlık ocaklarında antikor seviyenize de bakıyorlar. düzenli hepatit aşısı olunuz oldurunuz lütfen
0
Hallegadola
(13.09.24)
(28)

Markette parası çıkışmayan çocuğa yardım edilmeli mi edilmemeli mi?

ananiyimioguz
Bazen markette kasada beklerken veya tam kasadan ayrılacakken kucuk bir çocuğun parasinin yetmediği durumlar oluyor. O da üzülüyor, ya bırakıyor ya da değiştiriyor falan. Araya girip üstünü ödemek istiyorum. Ama bu cocugun gelisimi acisindan saglikli midir bilemedim. Yani pedagojik acindan saglikli
Bazen markette kasada beklerken veya tam kasadan ayrılacakken kucuk bir çocuğun parasinin yetmediği durumlar oluyor. O da üzülüyor, ya bırakıyor ya da değiştiriyor falan. Araya girip üstünü ödemek istiyorum. Ama bu cocugun gelisimi acisindan saglikli midir bilemedim. Yani pedagojik acindan saglikli midir? Bu bir öğrenme süreci aşamasıdır ve karışmamak mı lazım? Ama yardim etsem mutlu olacak ve iyiliği de görecek, ileride o da birisine yardim edecek belki. Nasil davranmak lazim?
0
ananiyimioguz
(09.09.24)
Ben normalde vicdansız bir insanımdır sokak hayvanları dışında hiçbir şeyi düşünmem çocukları da sevmem ama markette öyle bir şey olunca otomatik olarak "kardeşim ben öderim" diyorum kasiyere niye öyle oluyor bilmiyorum ama sağlıklıdır sağlıksızdır çok da umurumda değil açıkçası.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.09.24)
İki kez yardım ettim.
Duygu sömürüsüyle dilenme sektörü oluşturacağına inandığımdan vazgeçtim.
0
Mirket
(09.09.24)
Bu kadar realist olmaya gerek var mı ya çocuk 2 ekmek almış canı çikolata çekmiş onu da almış ama parası çıkışmamış, bu çocuğun çikolata parasını ödeyince "vay keriz" deyip bir aşama ileriye götürerek "o zaman ben dilenip daha çok para kazanayım" diyerek dilencilik yapmayacaktır bence, paranız o kadar tatlı gelmez kimseye.
0
Bir ben var benden şurada
(09.09.24)
Eğer izin verirsen... minvalinde konuşmak lazım çocuklarla. Yani şu da ihtimal dışı değil, ödersiniz, gidip evde anlatır, azar işitir... sormasanız da bu ihtimal var da, mesela direkt odeyivermek bence biraz yok saymak da oluyor. Belki vazgececek, belki harçlığını biriktirmisti, yarın alacak, belki yanina para alirken yanlis saydi parayı... vb. bence en iyisi sormak ve izin istemek.
0
encokbenisevinnolur
(09.09.24)
Denk gelme sıklığına bağlı. Bunu mesleğe çevirip enayi parası yiyen çok. Gerçi öyle bir durum olsa sonrasında kasiyer kesin bir şey der. Onun dışında kesinlikle yanlış bir durum olduğunu düşünüyorum. 13+ olsa neyse ama aksi durumda çocuklara, yabancı büyük insanların maddi yardımcı olabileceğini gösteriyorsunuz. Bugün siz iyi niyetli olarak üstünü tamamlarsınız yarın benzer beklentide karşılığını isteyen bir "büyük" çıkar. Dünya hayalinizdeki kadar masum değil.
0
nawar
(09.09.24)
gereksiz. parasinin yetecegi aburcuburu alsin. hepimiz bu yasimizda dikkat ediyoruz butce, harcama vs.

bir de bu kac yasinda cocuk. normalde markette alisveris yapacak yastaki cocugun kasaya gelmeden once neyin ne kadar tuttugunu hesaplayabilmesi lazim.
0
hot potato
(09.09.24)
edilmemeli. paran yoksa alamazsin. bunu cocuk yasta ögrenemezse sonra daha cok üzülür. bu benim fikrim tabii sadece.

ona verilen parayla yetinmesi lazim. o para ona az geliyorsa da calismasi gerek.
0
robert bosch
(09.09.24)
Pedagoji falan, mahelle baskısı dinlemiyorum.
kanımızda var yardım etmek.
ben anında ödüyorum.
Bir kaç kez denk geldim böyle.

Çocuğın gelişimine yardımcı olacaksa bayramda da harçlık vermeyelim
Kazanmayı hayata tutunmayı kendi öğrensin o halde(!)

Burada çocuğun manen gelişime yardımcı olacak şey beleşe konması değil, büyüdüğünde onunda zorda kalan birine yardım etme hissinin şiödiden uyanmasıdır.
0
diyecevaplandı
(09.09.24)
hiç denk gelmedim ben ama gelsem öderdim.
0
floydian
(09.09.24)
Tabii ki. Büyüyünce bile insanın aklında kalıyor böyle şeyler. Sevgi dolu anıları olsun.
0
visnebahcesi
(09.09.24)
Yardım edilmemeli bence. Burada ben yardımcı olurum, parasını öderim diyen arkadaşlar sizler bence iyi insanlarsınız ama o çocuğun karşısına her zaman sizin gibi insanlar çıkmayabilir. O çikolatanın parasını ödemek yoluyla o çocukla iletişim kurup kandırmaya çalışan bir sapık da çıkabilir karşısına. Çocuk tanımadığı birisinin ona çikolata ya da herhangi bir ihtiyacını alabileceği fikrini kafasında normalleştirmemeli.

Annelerin ve babaların da özellikle çocuklarına her fırsatta tanımadığı kişilerle konusmamasını, soru sorarsa cevap vermemesini ve ona herhangi bir şey almayı teklif ettiğinde kabul etmemesi gerektiğini öğretmesi lazım.

Bir de istediğimiz bir şeye her istediğimiz anda sahip olamıyoruz. Bazen bunun için yıllarca mücadele etmemiz gerekiyor ve bazen ne yaparsak yapalım sahip olamıyoruz. Bu vesileyle bunu da öğrenmiş olur. Çünkü hayat o çocuğa da prens / prenses muamelesi yapmayacak.
0
rock n roll
(09.09.24)
Valla keşke bana da küçükken markette, bakkalda param çıkışmadığında yardım eden birileri çıksaydı, o zaman eve geldiğimde işçi babamı görüp üzülmezdim belki o kadar.
Eminim ki yıllar boyu gülümseyerek hatırlardım böyle yardım eden biri olsaydı. Bu tarz garibanlık hissettiren anlar bence daha travmatik bir çocuk için.
Ben o yüzden şu an markette denk geldikçe güzel bir üslupla yardımcı oluyorum gördüğüm çocuklara.

Şimdi geriye dönüp bakınca görüyorum ki, garibanlık anları çocukluk hatıralarında büyük yer kaplıyor ve aksine inanın sizin dediğiniz şey pedagojik yönden olumsuz etkilemez çocukları.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(09.09.24)
Anasının babasının sorunu beni ilgilendirmez. ben yardım etmem.
0
my fault
(09.09.24)
banane yav. ayrıca benim çocuğuma da yardım edilmesini istemezdim. bu sefer alışkanlık haline getirebilir. sezercik filmlerini azaltın amcalar
0
titanyum22
(09.09.24)
@ diyecevaplandı, evet hatta artık bazı çocuklar özellikle de bayramlarda akrabaları para olarak görmeye başladılar. akrabaları göreyim ziyaret edeyim değil para alalım kafasında olan çok çocuk var.

bir keresinde bir misafirlikteyim, kimsenin yanında nakit yokmuş. ziyarete gelen akraba çocuklar geldiler el öptüler falan, sonra kimse para vermedi diye ağladılar.

bunda yetişkinlerin de sıkıntısı var. sen sevgi verme, bağ kurma, sadece ne istiyorsa onu al, ayda yılda bir gördüğünde de sadece para ver, başka bir sorununu çözme, derdini dinleme, yanında olma... e çocuklar da seni para olarak görür tabi.

meraklı konuşkan çocuk da pek kalmadı. sohbet etmiyorlar, soru sormuyorlar. tüketim toplumu çocuklarından ne bekliyoruz ki.
0
🌸ananiyimioguz
(09.09.24)
gelişimsel açıdan annesi babası abisi yapsa sıkıntı, ama siz yapsanız sizdekinin tesiri tatlı bir anı olarak kalabilir. geilşimse derdiniz yapabilirsiniz, ama yapmazsanız da hayata dair güzel bir tecrübe öğrenecek çocuk, o da kötü bi senaryo değil.
0
damba
(09.09.24)
ben yardım etmem.
0
abelardo
(09.09.24)
Hayir etmem.

Biz de çocuk olduk ki çocukken market vs bilmezdik bile hiç. Ne aliyorsak ya hesabini yapardik(sonraki yaslarda) ya da veresiye yazdirirdik.

O yüzden kasada çocuklara yardim etmeyi vs çok cahilce buluyorum.
0
Yourcousinmarvinberry
(10.09.24)
olm ben yardim ederim diyecektim de yorumlari okudum, baya moralim bozuldu.

bence turkiye harbiden bombok bir yere dogru gidiyor, eskiden boyle seylerin mevzusu bile olmazdi.
0
cooperr
(10.09.24)
ben pinti biriyimdir ama bu durumda ederim. dilenciye para vermem asla. bu durumda süreç doğal ilerliyor. çok şüphelenmedikten sonra yardım ederim
0
ferenc
(10.09.24)
çingene çocukları hariç yardım ediyorum ederim.
neden çingeneler hariç? çünkü onlar o tarz işleri meslek olarak yapıyorlar.
0
nuisance2
(10.09.24)
Market alışverişlerini genelde uygulamalar üzerinden yaptığım için pek denk gelmiyorum ama denk gelirsem veririm ya o kadar da değil. Hayatımda bi tane bile dilenciye para vermedim de bi çocuğun alacağı çikolatadan duygu istismarı edileceksem de edileyim yani ki ben de çocukları pek sevmem
0
nundu
(10.09.24)
Ben yardım etmiyorum. farklı bir şey yapıyorum.
bakıyorum eğer sıradaki çocuk abur cubur almış, yani evden sipariş edilmiş bir şey almıyorsa, çikolata, cips, gazoz vb. şeyler varsa elinde soruyorum, sen mi yiyeceksin onları diye, evet derse tamam geç koy poşete para verme, harçlığın sana kalsın çok da bunlardan yeme deyip gönderiyorum çocuğu, kendi alacaklarımla birlikte kasiyerden geçmesini rica ediyorum. çoğunlukla okul çıkışı çocuklar eve gitmeden giriyor marketlere kalan harçlıklarını abur cubura yatırıyorlar. o saatlerde denk geliyorum ben.
dilenciye bir şey verirken bile başımın gözümün sadakası olsun tadında bir karşılık beklerken, bir çeşit beklentiye girerken, burada bir çocuğu mutlu etmek kadar anlık ve soyut bir beklentinin bu iş için yeterli olduğunu düşünüyorum. fazlası samimi değil, çıkar hesabı.
0
erty_ksk
(10.09.24)
Arkadaslar çok duygusal insanlarsınız ben de aşırı duygusal biriyim ama çocuklarımızı koruyabilmemiz için bazen duygusal değil de biraz daha katı olmamız gerekiyor. Çocuklar, kim iyi niyetli kim kötü niyetli bunu ayiramazlar. Senin iyi niyetli yaklaşımın o çocuğun kafasında herkes iyi niyetli algısı yaratabilir herkese guvenebilirler. İşte sıkıntı burada başlıyor. Hiç kimsenin çocuğunun çikolata, meyve suyu parasını ödemeyin. Annesi ve babası çikolata, meyve suyu alamiyorsa da bir zahmet dünyaya çocuk getirmesinler. Bunu aşağılama amaçlı söylemiyorum, bu hayatın gerçeği. Ben çocuğuma meyve suyu bile alamayacak durumdaysam dünyaya çocuk getirmemeliyim. Çünkü basit bir çikolata, meyve su vs. bunları bile alamiyorsam ben hiçbir şeyi alamam.

Çocuklarımızı koruyabilmemiz için bütün duygu ve davranış biçimlerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz. Bazen katı olmak iyidir.
0
rock n roll
(10.09.24)
ben soyle yapiyorum.
posetlerimi doldurmama yardim etmen karsiliginda ben de sana yardimci olurum diyorum. kasadan posetlere doldururken posetimi tutarsa cikarip ustumde ne kadar bozuk varsa 30/40 veriyorum calistigin emegin karsiligi diye.
boylelikle bir seyler alabilmek icin para, o parayi da elde edebilmek icin karsiliginda emek/zaman vermesi gerektigini de ogrenmis oluyor.

bos dilenenlere asla bir sey vermem. ama su satan mendil satanlar olursa onlara da okeyim.
0
turbo sadık
(10.09.24)
rock n roll sen bizi neden ikna etmeye çalışıyorsun ki bizim için doğru olan bu senin doğrun oysa sen yardımcı olma insanlara, biz olmak istiyoruz bizim vicdanımız görmezden gelmeye izin vermiyor sanki ülkemizde her şey çok doğru çok süper de parası çıkışmayan çocuğa yardımcı olmak hatalı oldu hayret bişi.
0
Bir ben var benden şurada
(10.09.24)
@bir ben var benden şurada; bazı konularda ikna etmek zorundayız insanları. Çünkü bazı doğrular, pedofili denen sapıkların işine yarayabilir. O çocuk istediği şeyi alamayıp kasada bırakmak zorunda kaldığında emin ol ben de üzülüyorum ve senin zannettiğin gibi vicdansız değilim hatta tam tersi aşırı vicdanlı bir insanım. Hiçbir şeyi de görmezden gelmiyorum.

Sen iyi niyetli yaklasirsin çocuk bir yabancının ona gerektiğinde çikolata alabileceği algısını onda oluşturur yarın sapikla karşılaştığında onu da iyi zanneder.
0
rock n roll
(10.09.24)
İlkokuldayken bi kere dolmuşa param olduğunu sanarak binmiştim ve 50 kuruşum çıkışmamıştı. Yanimda oturan adam sağolsun tamamladı, neredeyse 30 sene geçmiş hala unutmam o anı. Çok utandım ama çok da minnettar kaldım. Bana denk gelse o anı hatırlayıp yardım ederim.
0
mirty
(10.09.24)
(22)

Kreatine ara vermek gerekir mi ?

garavel
Kutu bitince mesela 3-4 ay kullanım sonunda 1 ay vs ara vermek gerekir mi ?
Kutu bitince mesela 3-4 ay kullanım sonunda 1 ay vs ara vermek gerekir mi ?
0
garavel
(08.09.24)
Kreatine ara vermenin bir mantığı yok, sen enerji rezervlerinde ATP'ye dönüşmek üzere 5 tane mi kreatinfosfat olmasını istersin 10 tane mi? Mantıklı olan 10 tane olmasını istemek, kreatin kullandığın sürece bu rezervde 10 tane yedeğin olur; ara verirsen 1 haftalık bir süreçte bu rezerv sayısı 5'e düşer, tekrar başladığında tekrar 10'a tamamlamak için belli bir sürecin geçmesini beklersin, bunun bir mantığı yok. Düzenli bir antrenman rutinin varsa sürekli kullanabilirsin, yani kış sezonu komple kullanabilirsin, ha ben yaz gelince antrenman yapmıyorum dersen o zaman kullanma ama kreatinin beyinde kan bariyerini geçtiğini gösteren bazı çalışmalar var, beyin sağlığına da iyi geldiği söyleniyor ama bu kesin kanıtlanmış bir bilgi değil, o nedenle antrenman yapmayanların da bilişsel sağlık için kullanması iyi olabilir ama antrenman çevresinde durum böyleyken böyle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
böbreklere zararı olabilir. saç dökülmesi yapmıştı bende
0
ferenc
(08.09.24)
@kaleci

Teşekkür ederim, yeni yeni de l - argigine başladım kapsül şeklinde 1000 mg tanesi her gün 2 tane öğlen öğün arasında atıyorum. Antrenman yapıp yapmayayım farketmez her gün içiyorum. doğru kullanımı bu şekilde midir yoksa sadece antrenman günleri midir ? buna bitince bi ara vermek gerekir mi ?

sadece whey - kreatin ( sürekli ama ) yeni olarak da 10 gün önce arginine başladım.
0
🌸garavel
(08.09.24)
Hocam arjininin vücutta kullanımı çok kısıtlı, öncelikle bunu belirteyim, çünkü sistem arjinini kendi sentezleme eğiliminde olur her zaman, hazır arjinin geldiğinde bunun çok küçük bir kısmını kullanır o da verdiğin paraya değmez ama arjinin yerine sitrulin kullanırsan sistem sitrulini arjinine sentezler, arjinin de kandaki nitrik oksit seviyesini arttırır nitrik oksit sayesinde de pump olursun, benim antrenman anlayışımda pump olmanın kas gelişimine ya da metabolik olarak vücut sağlığına bir etkisi yok, görsel anlamda geçici olarak kaslarda size'lanma ya da damarların çıkması gibi bazı motive edici etkileri var onun dışında fazla bir artısı yok, bunun için de bu ürüne para vermek pek gerekli değil ama sen almışsın madem antrenmandan yarım saat önce al, antrenman yapmadığın günlerde kullanmana gerek yok, bittiği zaman da almanı tavsiye etmem ama alacaksan arjinin değil sitrulin al.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
hocam kreatin ve whey haricinde bişey önerecek olsan o halde sitrulin mi olur ? vücut bir süredir sabit gibi atlayamıyorum gibi bir üste. iğneyle vs de işim olmaz.
0
🌸garavel
(08.09.24)
Yok hocam özel olarak sitrulin önermem, dediğim gibi arjinin vücut tarafından pek kullanılmıyor arjinin sentezi için sitrulin kullanılabilir ama onun da pump etkisinden başka bir olayı yok, eğer kullanmak istersen sitrulin kullan demek istedim, bence kreatin dışında (whey'i gıda olarak kabul ettiğim için onu saymıyorum) diğerlerinin fark yaratacak bir etkisi yok, senin şu an mesafe almak istediğin amacın ne tam olarak kas kütleni mi arttırmak istiyorsun? Amacın buysa eğer bence bunun tek yolu karbonhidrat cinsinden kalori alımını yükseltmek, yani aktivitelerine ve amacına göre ihtiyacından az kalori alıyorsan eğer haliyle bunun kas efektine bir etkisi olmaz, yani hiç olmaz demiyorum ama sen hiç olmaz dediğimi farz et. Misal sen 75 kiloysan ve kas kütlesi cinsinden kütle alıp 80 kiloya çıkmak istiyorsan vücudun ihtiyacı olan tüm kalorilerden artı kalan bir miktar kaloriyle bunu gerçekleştirebilmesi için kalori fazlasında olman lazım, sporcular genelde bunu tam olarak yapamadığı için, yani kas almak için ağırlık çalışıp yeterli kaloriyi alamdıkları için kas almak bir yana dursun genelde var olan kaslarını koruyamayıp kas kayıpları yaşarlar, o nedenle iyi bir kalori hesabı yapıp bir miktar kalori fazlası verip o şekilde bir beslenme programı uygulanabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
1.86 - 105 kiloyum. yaklaşık 5 yıldır düzenli yapıyorum. Amacım kütleyi iriliği koruyarak biraz kas parçalamak bunun da en önemli yolu mutfak tabii ki bunu biliyorum. Mesela bicepsi sıkınca çıksın istiyorum ya da tricepsi. Ama göbek ve yağ buna engel oluyor. Çok göbek de yok tabii de var yani yağ oranım yine bi 16-17 gibi.

Mesela çoğunluğu yağdan gidecek şekilde 96-97 e düşsem aslında çok daha iyi olurum ama iştahım o kadar fazla ki yemeden de kesemiyorum. Tatlı falan öyle çok yemem ama sağlam karbonhidrat ve protein alıyorum. Önüme ne gelirse çoğunlukla yiyorum yeter ki protein olsun içinde ( burger vs . )

Ha bir de, kiloma ve yaptığım yıla bakınca bazı serbest hareketleri daha ağır kilolarda yapamıyorum hala. O da moral bozuyor arginine falan dedim buna da yardımcı olur belki. 70-80 kilo eleman geliyor benim yarım kadar aynı kiloyu yapıyoruz.

Örnek dumbella yapılan shoulder press 30-32 5-6 tekrar yapabiliyorum gebere gebere.

Bench'de 37.5 - 37.5 - 4-5 tekrar. Ağırlıkları artırmak için mesela 40-40 1-2 tekrar mı yapmalıyım ?

Ama sırtta mesela çekiş hareketlerinde anasını ağlatıyorum ortalığın. Tricepsde falan da öyle duruşu bozmadan ciddi ağır kaldırabiliyorum ama omuz - bench moral bozuyor mesela.
0
🌸garavel
(08.09.24)
Hocam ben senin durumunda olsam şöyle yapardım: Öncelikle yağ kaybetmeye odaklanırdım, çünkü anladığım kadarıyla yağ oranın düşük ve ayrıca gücün de çok düşük. Yani 5 yıldır bu işi yapan birinin en az kilosu kadar bir ağırlıkla bench yapabilmesi lazım, çekiş antrenmanalrında nispeten daha fazla ağır kaldırılır ama itişlerin çok düşük dediğim gibi senin şu an 100 kiloyla bi 6-7 tekrar yapabilmen lazım bench press'te, bench derken bench press dediğini farz ediyorum değilse uyar beni. Aslında sen hiç antrenman yapmasan da birkaç günlük bir form çalışmasıyla senin yine 3-4 tekrar yapabilmen lazım o çok enteresan olmuş. Muhtemelen sen düşük kilolarda progressive overload yapmadan tükeniş çevresine yaklaşmadan çalıştığın için bu konuda bir gelişme olmamış.

Benim sana önerim şu: İnternette ağırsağlam'ın falan kalori hesaplayıcıları var, orayı aç, amacını yağ kaybı olarak belirleyip sana orada verdiği kalori açığına uygun toplam kaloriyi ve makroları günlük beslenmene yansıt, bu aşamada kas kütlesi alımına odaklanma ama çalışırken de bir programın bir rutinin olsun, ben her zaman push-pull-legs ya da upper-lower çalışma sistemini öneririm, bunlardan birini uygulamaya başla sabit bir programın olsun, bu antrenmanları uygularken kendine uygun 8-10 tekrar yapabileceğin ağırlıklar seç; yani seçtiğin ağırlıkla en fazla 11-12 tekrar yapabilecek ol 10 tekrar için 15 tekrar yapacağın bir ağırlık seçme onun bir faydası yok çünkü, haftada bir iki haftda da bir de o ağırlıklarla daha fazla tekrar yapabilecek duruma gelirsen küçük küçük ağırlık artışı yaparsın, bu şekilde bu beslenme rutiniyle bu çalışma sistemini uygularsan hem yağ kaybın olur hem mevcüt kas kütleni korursun hem de gücün artar, yani çalışmalarında gözlemlenebilir bir veri olması lazım amacına göre bu yağ kaybı da olur kas kütlesi kazanımı da olur güç artışı da olur sende hiçbiri olmamış sanırım, bu da çalışmanda bir hata olduğunu gösterir. Dediğim şekilde bir düzenleme yapıp 4-5 bu şekilde devam edersen sende de gözlemlenebilir bir gelişme olacaktır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
kreatin 15 gün kullanılır 15 gün ara verilir.

(vücut geliştirmede 15. senem. saygılar.)
0
yurtsuz john
(08.09.24)
hocam ben spor başladığımda 77-78 kiloydum. ilk 30 cm kolum vardı şimdi 44 cm. gelişme tabii ki var ama biraz da mental olarak yüksek ağırlığa gidemiyorum. fakat en az dediğiniz gibi 35-35 shoulder press 40-40 bench press lazım.
0
🌸garavel
(08.09.24)
Dünyanın en arastirilmis supplementlerinden olan ve 1 dakika içinde bir sürü akademik çalışma bulunabilen bir üründe bile broscience olması çok enteresan geliyor.

Kaleci +1. Ara vermeye gerek yok. Birkaç araştırma var 3 aylık cycle olarak ama çok net bir verisi yok.

Kaleci'ye güvenmeyecekseniz burada zaman kaybetmeden google creatine arastirmalari okuyabilirsiniz. Misal examine.com bakabilirsiniz, layne norton, mike israetel vs.

Misal menno henselmans; cycle gerek yok.
mennohenselmans.com

Brad schoenfeld arastirmasina göre misal creatine ise yaramasi bile 1 ay sürüyor (load yapilmazsa).


Andrew huberman bile her gün 5 gr alıp cycle yapmıyor.

14 senedir spor, 10 senedir powerlifting yapıyorum.
0
logisticsmanager
(08.09.24)
Abi sen iki tarafa taktığın kiloları ayrı ayrı mı söylüyorsun, yani toplamda 80 kilo kaldırıyorsun, barla birlikte 100 kilo öyle mi?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
Bu arada kaleci ppl vermiş. O olmazsa bence biraz strength training de yapabilirsin.

Dan johnizm insanı olduğum için; programlar genel olarak 8 hafta falan çok iyi sonra biraz takılıyor insan. Bu noktada ben uzun yıllarca 5/3/1 yaptım ama artık araya 4 hafta falan başka bir şey koyuyorum. Siz de bodybuilding programi uyguluyorsaniz belki bir strength training 4-8 hafta size iyi gelebilir. Kaleci dediği gibi agirliklariniz az. Misal aynı kiloyuz ama benim yagim daha fazla. Mantiken sizin kas oraniniz daha fazla olmali. Ama ben bahsettiginiz benchlerle ısınma bile yapmam o kadar düşük. Burada gerçekten progressive overload olmayan bir program yapıyor olma ihtimali yüksek.

Ben olsam dan john mass made simple denerim :)
0
logisticsmanager
(08.09.24)
logisticsmanager bro galiba ben yanlış anladım ağırlık mevzusunu, yani ben normalde ağırlık söylerken barla birlikte toplam kiloyu veriyorum ama garavel sanırım iki tarafa taktığı kiloları söylemiş, yani 40+40+20 gibi, öyle olunca 100 kilo oluyor. Ben 40 yazınca 40 kilo zannettim ama sanırım yanlış anladım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
Ben de yanlış anladim çünkü ben de Total ağırlık veririm, anlamadim bu yağ oranında ve kgda adam nasıl bu kglarda diye. Garavel gelsin bizi aydinlatsin.
0
logisticsmanager
(08.09.24)
Abi benim gittiğim gym'de de böyle bir olay olmuştu ben deadlift'e 220 takmıştım eleman bana abi 100 kiloyla mı çalışıyorsun diyordu, olm 220 kilo var ne 100'ü diyorum abi nasıl 220 ya 100 kilo var diye ısrar ediyordu bana, kendimden şüphe edip plakaları saymıştım, 40 dakika sonra falan tek tarafa takılan ağırlıktan bahsettiğini anladım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
@kaleci

Evet abi. 37.5-37.5 + bar 20 kg 5 tekrar atabiliyorum. 40-40 + 20 kg bar ile 5-6 atmam lazımmış gibi geliyor zorlanmadan.
0
🌸garavel
(08.09.24)
95 kilo da iyi ama yağ oranını vs düşününce belki bir derece daha artabilir ama bence bu aşamada önünde 2 yol var diyebilirim: İlk olarak ben bu yağ oranımdan memnun değilim diyorsan yağ oranını düşürmeye yönelik bir beslenme rutinin olmalı, bu yolla yağ oranını 3-4 puan düşürürsen nispeten güzel bir görüntün olabilir; ikinci olarak mart nisan ayına kadar yüksek kaloriler alıp hem biraz daha kas koyar hem gücün biraz daha artar mart nisan ayında da diyete girer daha parçalı ama daha iri bir görüntün olur, bunların hangisini seçersen seç düzenli uyguladığın ve gözlemlenebilir bir ilerlemenin olacağı bir çalışima programın olmalı, 2 seçenek için de çalışma şeklin zaten değişmez belki ağırlıklar biraz farklılık gösterir ama ben diyet döneminde de neredeyse normal sezondaki aynı ağırlıklarla çalışıyordum, sen de bunlardan birini seçip yoluna devam edebilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
@kaleci sacli

demin hafif kaldırıyorsun diyince aşırı üzülmüştüm :) gerçekten de toplam 70 kilo baya hafif olurdu onda kesinlikle haklısınız ama ben 100 kg bench’de kendimi yırtıp 3 tekrar atabiliyorken hafif denmesi gerçekten üzerdi daha bunda böyle zorlanıyorsak ne yapacaz diye.

bahsettiğim 70-80 kilo çocuk rus bu arada. eleman öküz gibi teknik ince ama kaslı. gelip 40-40 atıyor. biraz da yetenek işi tabi onunkisi bence anormal.

bir de yağ oranımd göre derken oranım az mı çok mu ? aslında orandan da emin değilim tahminen söyledim. mesela yağ oranım %20 üstü olsa daha hafif kaldırmam normal mi olurdu ? Mantıken evet ama şundan soruyorum, bazen çok yağlı adamların ağır kaldırdıklarını görüyorum o açıdan.
0
🌸garavel
(08.09.24)
Hocam kişinin vücuduna bakıp kaldırdığı ağırlığa üzülürsek naim'lerle falan kafamiza sikaria :) bu konuda misal beni en çok üzen hem jonnie candito olur.
Kişiler hayatlarini strength training adadiyse 80 kg'da 100 kg kaldirmak sasirtmaz. Misal candito 83 kg, benchi 165 kg yapıyor.

Bana sorarsan yağ oranin iyi. Ideal erkek sağlıklı yağ orani yüzde 15.
Powerlifter değilsen daha yağlı olup daha çok kaldırmak olmuyor. Ama powerlifter ya da strongmansen evet.

80 kg'da 100 kg anormal değil bu arada. 80 kg'da advance bench 127 one rep max.
Bir de herkes her şeyde güçlü değil. Misal ben benchte Çok güçlü değilim (max bench 135). Ama deadlift (max 235) ve squat (max 210) iyiyim. Kişinin vücut yapısına vs göre çok değişiyor.
0
logisticsmanager
(08.09.24)
Yok hocam hafif kaldırmıyorsun bilakis itiş hareketleri her zaman çok daha zordur yani bench press ya oh press bunlar zordur ve kolay kolay artmaz ama vücut yağı arttıkça ağırlıklar da her zaman artar zira vücut yağın ne kadar yüksekse ağırlıktan vücuda binen stresi vücut yağları ve eklem yağları daha rahat absorbe edip ağırlığı kaldırmana olanak verir, o nedenle yarışmalarda siklet ayrımı vardır 100 kilo bir insanla 70 kilo bir insanın kaldıracağı ağırlık aynı olmaz. Bununla birlikte her hareketin kiloya göre belli limitleri vardır. Misal bench press'te kilon kadar squatta kilo*1,5 deadlift'te kilo*3 kilo kaldırıyorsan iyi kaldırıyorsun demektir, sen de iyi kaldırıyorsun :) Benim bi arkadaşım var 160 kilo o da 170 kilo kaldırıyor ama süper bir şey zannediyor, halbuki zaten 160 kilosun amk bi zahmet kaldır 170 kiloyu :)

Senin yağ oranın çok az yüksek ayrıca 5 senelik de bir geçmişin var ben senden en az toplamda 100 kilo set yapmanı beklerim, yani 8-10 tekrarlı çalışma setinin olmasını beklerim ama bu demek değil ki şu anki ağırlığın kötü, dediğim gibi itiş hareketleri her zaman zordur kaldırdığın ağırlık da iyi, sadece daha iyi olabilir.

Bro "güç" kavramı bir yetenek işi ve öğrenilebilir bir yetenektir, yüksek kilo ile ağırlık kaldırırsın kilo ile vücut dayanıklılığın artıyor ama düşük vücut ağırlığında da yüksek ağırlık kaldırabilirsin, bunun için özel programlar var 5*5 gibi ya da logisticsmanager'ın bahsettiği programlar gibi, bu çalışmalar kilonun birkaç katı ağırlıkları kaldırmana olanak verecek şekilde eğitir seni, burada amaç sinir sistemini güçlendirerek daha ağır kaldırmanı sağlamaktır, eğer istersen bunu da seçebilirsin, misal Naim Süleymanoğlu'n düşün ağırlığının 3 katını kaldırdı, 60 kilodayken 190 kilo kaldırdı bu çok acayip bir şey, bunu güçlenemeyi öğrenerek yaptı, şu an bütün Çinli olimpik sporcular böyle çalışıyor hepsi küçücük zayıf sporcular ama hepsi ağırlıklarının 3 katını kaldırıyor, bu da güç çalışmalarıyla mümkün bir durum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
bilgiler muhteşem yararlı, duyuru kalsın umarım ileride birisinin işine yarar. teşekkür ederim.
0
🌸garavel
(08.09.24)
(12)

Bir ulke vize tarihini gecip kacak kaldiginizi nasil anliyor?

Zetnikov
Misal diyelim ki vizesiz yada vizeli ulkeye gittiniz3 ayi gecmemeniz lazim. Siz 1 sene kaldiniz kimsede polis falan cevirmedi1 sene sonra ucaga binip geri dondunuzSizin kurallara uyup uymadiginizi ulkeden zamaninda yada zamansiz ciktiginizi nasil anliyorlar tam olarak dedigim gibi hic pasaport kontr
Misal diyelim ki vizesiz yada vizeli ulkeye gittiniz

3 ayi gecmemeniz lazim. Siz 1 sene kaldiniz kimsede polis falan cevirmedi
1 sene sonra ucaga binip geri dondunuz

Sizin kurallara uyup uymadiginizi ulkeden zamaninda yada zamansiz ciktiginizi nasil anliyorlar tam olarak dedigim gibi hic pasaport kontrol kimlik yakalanmadin ulkede fsrzediyorum
0
Zetnikov
(08.09.24)
Ülkeye girerken, çıkarken pasaport kontrolünden geçiyorsun. Oradan kolayca takip edebilirler.
Ayrıca o pasaportta giriş-çıkış damgaları da var. Diğer ülkeler de pasaportuna bakınca ne zaman girip çıktığını görebiliyor.
0
michael_knight
(08.09.24)
@michael_knight

Hocam girerken damga vurma vs var bunu hatirliyorum ama cikarken bisey vurulmuyordu diye hatirliyorum

Cikarken ben diger ulkeye gidiyorum diger ulke damgasi vuruyorlardi diye hatirliyorum

Yani ciktigimi takip ettikleri bisey hatirlamiyorum
0
🌸Zetnikov
(08.09.24)
İçin rahat olsun, her şey bilgisayardaki sistemde görünüyor, damga vurmuş-vurmamış sorun değil, her şey online kayıtlı, vize tarihinden 1 gün bile fazla kalırsan bir daha zor vize verirler, bir arkadaşım mesela yaptı bunu ama artık gidemiyor vize talebine red verdiklerinden.
0
blue rebel motorcycle club
(08.09.24)
öncelikle vize gereken bir yerde 12 ay kalabilmen için bir maddi güç gerekli. bunun bir eu ülkesi olduğunu varsayarsak 1000euro diyelim. en az 12.000euro'ya ihtiyacın var.

yanında 12.000euro ile gezemeyeceğin için ya para kazanman gerekicek, yada banka işlemleri yapman gerekicek. bir ev kiralaman, otel tutman da gerekebilir veya bir sağlık hizmeti de alman gerekebilir.

dolayısı ile 12 ay süresince mutlaka bir yada bir kaç kamu hizmetinden faydalanman gerekicek bunun içinde ya senden vatandaşlık numarası yada pasaport isteyecekler.

bunu ibraz ettiğinde de seni sınırdışı edebilirler ve bir daha vize alamayabilirsin.
0
duyurukullanıcısı
(08.09.24)
Avrupa ülkeleri prosedürü kusursuz uygular. Çıkışta sistemden görürler ve ceza uygulanır.

Yeni kanun ile Irak'tan Türkiye'ye gelecek 15 yaş altı ile 55 üstü erkeklere süre geçse de birşey yapılmaz orası kesin.
0
HellKeePer
(08.09.24)
Dijital olarak kayıt ediliyor damgaya bakmıyor kimse, vize süresinden fazla kaldıysan çıkışta niye kaldın diye sorgulanırsın sonra tekrar oradan vize alabilir misin meçhul
0
jülsezar
(08.09.24)
çıkarken polis ne zaman girdiğinizi görüyor.
0
king lizard
(08.09.24)
Digital olarak her türlü anlaşılır. Ülkeye giriş çıkışlari kontrol etmek zor değil.

Fazla ortada gezmedikten sonra sorun yasamazsin. Ama bir daha vize vermeyebilirler. Avrupa'yı bilmiyorum ama ABD 10 yil giriş yasağı koyuyor overstay durumunda. Aslında bu kalıcı bir yasak çünkü fazla kalma hep sistemde görünecek
0
ferenc
(08.09.24)
Girişiniz ve cikisiniz sistemden gözüküyor. Kimse damga bakmıyor zaten her şey dijital artık. Ha böyle dijital olmamış ülkelere giderseniz farklı.

Buna ek olarak Fransız havalimanlarında her zaman damga vardı o da ayrı konu.
0
logisticsmanager
(08.09.24)
Peki vize alirken vize basvurusunda pasaporttaki damgaya mi bakiyorlar yoksa digitalde mi goruyor herhangi ulke.

Cunku bana vize danismani vixe alma ihtimalim artsin diye balkanlari falan gez biraz pasaportunde seyahat goxuksun demisti. Eger gezerken damga vurmazlarsa da basvurdugim ulke vize islerinde digitalde gorebiliyor mu
0
🌸Zetnikov
(08.09.24)
Tahminen bu sebepten vize basvurularinda pasaport damgali yerlerin fotokipisi istenir ki bakilsin.

Hayatımda çıkışta damga vurmayan ülkeye ben denk gelmedim hiç. Duymadım da.
0
logisticsmanager
(08.09.24)
zaten çıkışta da damga vuruluyor o konuda yanlışınız var. en azından almanya kesin vuruyor. girişte aşağı bakan yani inen uçak çıkışta yukarı bakan kalkan uçak sembolü var.

edit:

sembolü yanlış hatırlamışım ama içeri dışarı oklar varmış.

i.sstatic.net
0
enteg
(08.09.24)
(9)

Bu mutfak eşyalarını kullanır mıydınız?

ferenc
Taşıma sürecinde yere değdi. Yıkadım ama temiz değiştir diye düşünüyorum. Sizce kullanayım mı?
Taşıma sürecinde yere değdi. Yıkadım ama temiz değiştir diye düşünüyorum. Sizce kullanayım mı?
0
ferenc
(07.09.24)
Çamura, toz, toprağa iyice belenmediyse bulaşık makinesinde yüksek derecede yıkarım; sonra da kullanırım.
0
fraise
(07.09.24)
Bulaşık makinesi yok. Elde yıkadım
0
🌸ferenc
(07.09.24)
İyice yıkayıp kullanırım
0
black holes in the sky
(07.09.24)
Hocam yere düşen/değen her şeyi değiştirsek tüm servetimizi mutfak eşyalarına yatırmamız gerekirdi kedi bokuna değmediği sürece kullanırım kedi boku kokusu çıkmıyor çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.09.24)
kedi köpeğin gezdiği bir yerse kullanmam.
0
ya ben lan neyse
(07.09.24)
Nasıl kirlenmiş olduğuna bağlı. Sirke ,kaynar su karbonatla yıkanabilir.
0
pembediken
(07.09.24)
En kötü çamaşır suyuyla yıka ama normal bulaşık deterjanı ile yıkamak yeterli olacaktır.
0
my fault
(07.09.24)
Yani malzemeler celikse yikadiysaniz sorun olmaz. Ama sirke de iyi bi tavsiye batirin bekleyin. Kullanilabilir bence. Ahsap kasik filan gibi bir seylerse hani yenisi de kolay alinir o zaman atilabilir.
0
a perfect lie
(07.09.24)
Kesinlikle kullanırım. Yıkandıktan sonra temizdir.
Eğer kullanmamayı düşünüyorsanız hayatınızda hiç dışarıda yemek yememeniz lazım.
0
michael_knight
(07.09.24)
(19)

En abartılmış (overrated) ülke/şehir hangisi sizce?

ermanen
ya da hangileri?bence new york / abd, ya da abd'nin çoğu yeri. "san diego" gibi bir yer hariç belki bana göre. new york kalabalık, bakımsız ve turistik denecek pek bir şey yok. sokaklar evsiz dolu ne yazık ki. tarihi pek bir şey de yok. binaların tepesinden çıkıp bakıyorsun, bi de özgürlük heykeli v
ya da hangileri?

bence new york / abd, ya da abd'nin çoğu yeri. "san diego" gibi bir yer hariç belki bana göre.

new york kalabalık, bakımsız ve turistik denecek pek bir şey yok. sokaklar evsiz dolu ne yazık ki. tarihi pek bir şey de yok. binaların tepesinden çıkıp bakıyorsun, bi de özgürlük heykeli var. central park'ta bisiklet sürmek fena değil. yaşamak farklı olur tabii, kültür ve sanat açısından çeşitlilik var. bir etkinlik için de ziyarete gidilebilir mesela. büyük şehirlerin iyi yanları da var tabii ki.

not: demin sorulan italya'nın abartıldığı sorusundan esinlendim. bana göre avrupa şehirleri daha görülesi yerler gibi duruyor, tarihi çeşitlilik ve farklı kültürlere yakın olmak. abd bu tarafa uzak da, ve insanlara da uzak yerler cazip gelebiliyor. abd'nin de bir cezbedici yanı var sanırım. şehirlere/ülkelere turist olarak gitmek farklı tabii, ve ülkenin daha küçük yerleşim yerleri ve kültürüne daha yakın olabileceğin yerler de var. deminki soruda da bahsedildi bu tür şeyler. abd de sonuçta kocaman ülke ve bir çok farklı deneyimler edinebilecek bir yer, ama küçük yerleşim yerleri avrupa gibi gezilesi yerler olmuyor genelde.
0
ermanen
(04.09.24)
Oyumu Amsterdam'dan yana kullaniyorum.
0
mbond
(04.09.24)
new york, new jersey, boston. hepsi benim için hayalkırıklığıydı. hele amerikan yaşam tarzını sevmiyorsan daha da rahatsız edici oluyor.

avrupa’da helsinki. gerçi çok büyük beklentim yoktu ama sonuçta başkent diye gitmiştim. bomboş bir şehir, içinde hiçbir şey yok.
barselona da aşırı turistik ve boğucu olmaya başladı. 15 sene önce gitsem belki severdim ama şu an b*ku çıkmış, posası kalmış bir şehir.
0
sir gawain
(04.09.24)
1-paris
2-amsterdam
3-barcelona

balon kere balon 3 tane sehir.
0
bay b
(04.09.24)
Viyana
0
Bruce
(04.09.24)
İskandinav ve balkan şehirleri.

Stockholm'ü 1 numaraya yazayım, Gamla Stan bölgesi evet güzel ama onun dışında özellikle yazın giderseniz şehir bomboş, insan yok. Birçok restorant, cafe ve sosyalleşebileceğiniz yerler tadilata giriyor/kapanıyor. Bu da şehrin canlılığını yok edip sıkıcı bir ortam haline getiriyor. Epey şaşırmıştım. Yaşamak için çok iyi olabilir onu hariç tutuyorum.
0
Lethe
(04.09.24)
bunun cevabını verebilmek için hakkını vererek ciddi şehir gezmiş olmak lazım.

turistik gezide bile ne aradığına bağlı çok öznel bir konu. mesela chicago veya new york bir mimar için gayet turistik tek tek binaları görmek vs. çokça tatmin edecektir, bir başkası için bina yığını. müzesinden sokaklarına, cafelerinden konser salonlarına, saraylarına her şehirde çok şey var gezip görecek. avrupa şehirlerinin overrated olduklarını kesinlikle düşünmüyorum. koca bir arşive sahip çıkıyorlar. turizimden dolayı popülasyon sıkıntılı ama stratejik tarihler seçerek gezilebilir. Amerika da bence eşsiz uçsuz bucaksız arazileri ile bayağı cezbedici.

en son gezdiklerim arasında gelmesek de olurmuş dediğim Torun var lakin şehrin her yanını bezemiş tuğla yapılarını görmüş olduğum için memnunum.

uzak doğu hiç yok lugatımda onun için karşılaştırma yapamıyorum.
0
nwnd
(04.09.24)
bana nyc ilginc geliyor cünkü mimarim ve ilgimi ceken cok fazla sey var. pis olmasi falan ayri bir konu ama mimari ve kültürel acidan cok doyurucu. ayrica abd'nin bircok sehrinden farkli olarak yürüme mesafesinde bircok sey bulabiliyor olusunuz sehrin sokaklarin civil civil kiliyor.

paris nasil balon oluyor anlamiyorum bu arada. paris'i ben 15 gün gezdim, bir 15 gün daha gezerim yani. müzeyse müze, parksa park, saraysa saray, güzel mimari, konserler, günün her saati civil civil sokaklar, tekne turlari, kiliseler. daha ne ariyorsunuz mesela? aynisi amsterdam ve barcelona icin de soruyorum bu arada. amsterdam'da toplamda 6 hafta üstünde kaldim 4 farkli gezide. barcelona'da bir hafta kaldim. bir an canim sikilmadi.

bence dresden'di. avrupa'da gezdigim sayisiz yer icinde bu diyecegimi sadece burasi icin derim: bok gibi yerdi. ufacik tefecik bir örnek vereyim. hostelde resepsiyona pub var mi civarda diyoruz, pub ne diyor. sokaga cikiyoruz, keza ayni. bir yerel kadin sonunda pub ne demek biliyordu ama dedi ki pub yok sehirde, biergarten var ama kisin kapali. la sehirde oturup icki icecegimiz yer yok mu? cafe soruyoruz, o da yok. bir tane var, cafede 3 masa var ama iceride 30 kisi bekliyor. sonra güc bela bir irish pub bulduk.
404094 sehir gezdim, pub ne diyen insani ilk defa orada gördüm.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.24)
Amsterdam diyeni döverim. Bünyesinde dünya kadar turistik aktiviteyi barındıran başka muadili yok.

Başka hangi ülkede ağzında sigara kanal turu yapabilirsin, mantar sote yiyip müze gezebilirsin, vitrinden manken seçebilirsin, tarihi yapıları görebilirsin, büyük clublara gidebilirsin, plajlara gidebilirsin...
0
kimlanbu
(04.09.24)
en overrated şehir hangisidir diye anket yapmışlar, birinciliği istanbula vermişler!
0
exlibris
(04.09.24)
Abartılmış biraz iddialı, yerine beklentimin altında kalan hayal kırıklığı yaratan Viyana oldu.
0
put it in your appropriate place
(04.09.24)
En beğenmediğim Seul.

İtalya iyi güzelde ok, bence de abartılmış balon artık. italyanları iş hayatında tanıyorum ve nefret ederim onunda etkisi olmuş olabilir.

Newyork’u ben çok beğendim ama orada tabi ki zenginsen güzel, metrosunu falan hiç beğenmedim.
Abd’de gökdelen, şehir dışlarında ki doğa ve müze dışında birşey yok, şehirler zaten evsiz dolu, bana çok tehlikeli geldi ama bilmiyorum belki yalnızdım ondandır.

Bence münih ve çevresi ve portekiz, ispanyanın bazı şehirleri ‘underrated’. TR ise birinci olabilecekken cahillikten harcanıyor.
0
durgunfoton
(04.09.24)
Sehir gezerken zamanlama cok onemli.

NY'ye agustosta gittim berbatti, sehir o kadar yogunlugu kaldiramiyor, her yer cop yiginiydi. 5 gunlugune diye gitmistim, 3 gun zor dayandim kactim.

Sonra bir arkadasin dugunu icin ilkbaharda gittim sakindi, cok guzeldi.

Bir de Istanbul overrated diyen tas olur yaw, eski yarimdada dunyanin en guzel yerlerinden biri, sadece bogaz yeter. Her ne kadar icine etmis olsakda guzel sehir.
0
cooperr
(04.09.24)
Gördüklerim arasında açık ara Prag. İnanılmaz abartılıyor. Türk tipi şark kurnazı esnafı da cabası.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(04.09.24)
kısmen haklısın ancak pis sokakları için değil kültürel mirası için gidilip gezilmesi gerek bazı yerlerin.
yeme içme vs konusunda katılıyorum, abartılmayan kısmı geçmiş kültürlerini miraslarını orada yaşayabiliyorsunuz. gerisi boş abartı işler.
0
basond
(04.09.24)
@nwnd +1. arkadaşlar siz mükemmel tarihi ve mimarisi süper olan bir ülkede mi yaşadığınızı sanıyorsunuz? paris boş ne demek ya. adamlar 30 kere ihtilal, dünya savaşı vs. yaşamış her yeri tarih dolu bir şehir. türkiye de 1 şehir söyleyin ki dolu dolu tarihli ve korunmuş.

Amsterdamdaki olanakların müzelerin 10da 1i hangi Türk şehrinde var. veya dünaydaki kaç şehirde var. herkesin şehirlerden beklentileri farklıdır. dünyada 4 ülke görüp bu yorumu yapmak çok saçma. ben mesela le havre şehrini çok sevdim. fransada le havre en sıkıcı şehirlerden biri olarak görülür.
0
mikahakkinen
(05.09.24)
bana göre de avrupa çok sıkıcı. bakış açısı.
0
deartheodosia
(05.09.24)
New York City bence overrated. Bana Istanbul'u andırıyor. Sehir artık doymuş..insana, çalışana, turiste.. böyle yerler bana bir şey ifade etmiyor. Full kaos ve yorgunluk. İnsan ilişkileri yapay ve para hep ön planda.
0
ferenc
(20.09.24)
izlanda, isvec, finlandiya gibi iskandinav ulkeleri. asiri abartiliyorlar.

new york'a dil uzatanlar utansin. dunyanin baskentine laf etmek... abd sehirleri evet abartidir cogunlukla, tarih yok, mimari yok ne var lan it dedirtir adama. hele dallas falan gitmeden once kulaga cool geliyordu. gidince cok sasirmistim bombos bir sehir, bombos.

ama new york, italya buralar abarti degil. bunlara abarti diyen neye bakmasi gerektigini bilmiyordur zannimca.
0
antikadimag
(20.09.24)
kanada. guzel isli maasli birinin gidip 6 ay kuremesi akil alir gibi degil.
0
baldur2
(20.09.24)
(2)

24 ağustos'ta bedelliye giden birinin terhisi

chicha_v2
Hiçbir sıkıntı yaşamadığı takdirde ne zaman olur?
Hiçbir sıkıntı yaşamadığı takdirde ne zaman olur?
0
chicha_v2
(03.09.24)
19 veya 21 gün say işte. izin uygularlarsa 19 günde çıkabilir. En geç 21 şafak.
0
ferenc
(03.09.24)
18 eylül terhis tarihi.

bedelli girişler cumartesi-pazar olur. çıkışlar sabit çarşamba.
0
jelly bear
(03.09.24)
(8)

iphoe 16 yı mı beklesem iphone 15 pro alsam mı?

issiz karga
telefon manyağı değilim öyle gideyim sonmodelini kullanayım takıntım yok, alıp kafadan en az 5 - 6 sene kullanan biriyim. düşünün şu anki telefonum samsung s7.iphone almak istememin sebebi de iş için ipad pro almayı düşünüyorum bir kaç aya, eko sistem dalgası. belki yanına saat vs.neyse normal 15 d
telefon manyağı değilim öyle gideyim sonmodelini kullanayım takıntım yok, alıp kafadan en az 5 - 6 sene kullanan biriyim. düşünün şu anki telefonum samsung s7.iphone almak istememin sebebi de iş için ipad pro almayı düşünüyorum bir kaç aya, eko sistem dalgası. belki yanına saat vs.

neyse normal 15 değil de 15 pro istememin sebebi yapay zeka, kamera(log formatı) ve belki saçma gelecek ama ekranın açık kalma olayı. samsungtaki şu kilit ekranında saat ve bildirim gösterme olayı çok büyük rahatlık zırt pırt telefona bakmak istemiyorum.

iphone 16 yı -düz olanınından bahsediyorum- bekleme konusunda kararsızım, 2 kameranın yanı sıra ekranın açık kalma olayı da yoksa proya göre eksi olur benim için. zaten log formatı da olmaz.

şu an 15 prolar 68 - 70 civarı. acaba 16 nın fiyatı ne olur?

siz olsanız ne yapardınız?
0
issiz karga
(03.09.24)
16 Pro, 15 Pro ile aynı fiyattan çıkacak diye tahmin ediyorum. Uzun zamandır hep aynı fiyattan çıkıyor. Tabii yeni model çıkınca bir önceki modelin fiyatı düşüyor.

16 Pro'nun çıkış tarihine kadar döviz artmazsa ve ek bir vergi gelmezse benzer fiyatlarda olacaktır, ben olsam 16 serisini beklerdim. Özellikle AI için optimize edilmiş bir donanımı olacağını düşünüyorum.
0
mrmlq
(03.09.24)
1 ay kalmış 16 yı bekle
0
rentts
(03.09.24)
16 yı bekle. Iphone'da geriden gelinmez.
0
ferenc
(03.09.24)
korkum 16 çıktıktan sonra 15 pro bulabilir miyim, bir de dolar artışı, apple ın yeni modeller şerefine zam yapması vs.
0
🌸issiz karga
(03.09.24)
16 pro çıkınca 15 proların satıştan kaldırılacağını okumuştum bir yerde. Ne kadar doğru bilmiyorum.
0
hrvl
(04.09.24)
2 yıldır yeni model çıkınca önceki nesle zam geliyor bu arada.
0
kahoan
(04.09.24)
geçen sene ben şöyle bir durum yaşamıştım:

13 ve 14 pro arasında fazla fark yoktu. ben de 14 pro almaya karar verdim ama yeni model tanıtımına az kalmıştı. bu sebeple 15'in tanıtımını ve ön siparişini bekledim ki 14 fiyatları düşer de alırım diye. sonra 15 çıktı, 14 pro'lar apple mağazalarından kaldırıldı, hepsiburada ve diğer platformlarda satıcılar 14 pro'yu daha da zamlı fiyaa satmaya başladı ve ben de 15 plus almak zorunda kaldım.

hatta önce şöyle bir duyuru da açmıştım:
www.eksiduyuru.com
0
m e b
(04.09.24)
@m e b teşekkür ederim aradığım cevap bunun gibi bir şeydi :)
0
🌸issiz karga
(05.09.24)
(21)

Dusuk maas tekliflerinden ise giremiyorum

Kittie
Bir suru is buluyorum.En son buldugum iste sizinle mutlaka calismak isteriz, butun kriterlerimize uygunsunuz falan dediler. Unlu bir sirket ayni zamanda.Pozisyon da dusuk seviye degil.Maas beklentiniz ne dendi.Ucuk rakam bile soylemedim. Kit kanaat gecinebilecegim bir rakam soyledim.Ama bunlarin tek
Bir suru is buluyorum.
En son buldugum iste sizinle mutlaka calismak isteriz, butun kriterlerimize uygunsunuz falan dediler. Unlu bir sirket ayni zamanda.
Pozisyon da dusuk seviye degil.
Maas beklentiniz ne dendi.
Ucuk rakam bile soylemedim. Kit kanaat gecinebilecegim bir rakam soyledim.
Ama bunlarin teklifi 27 bindi :))
Hic oluru yok mu sizinle calismayi cok istiyoruz diyorlar bir de.
Dedim imkansiz. Isler cok durgun, ekonominin hali malum verebilecegimiz rakam bu dediler. Benim ekonomim nolacak?! Bi de dedi yeni yilda tekrar arayalim sizi, yeni butcemizle tekrar konusalim. E ben yeni yilda yeni rakam isticem zaten gene bulusamayacagiz ayni seviyede.

Baska bir yerle 2 gorusme yaptim. Her sey cok iyiydi.
Maas beklentisini de iceren bi form verdiler.
Bunu doldurun size donucez dediler.
Doldurdum. Donus olmadi. Aradim, baska adaya karar verdik dediler.
Formda ivir zivir yaziyordu, belirleyici tek sey maas beklentisiydi. Dusuk rakam yazan kazandi diye dusunuyorum.

Linkedinden basvuru yapiyorum. Yabanci firma. Salary: ulkenizdeki asgari ucret.
Saka mi bu?! Entry level ariyor sanki.
Ki entry levela bile asgari vermek ayip.

Napicam ben boyle? Is artik emegimi somurtmenin otesine gecmis. Gecinemeyecegim maaslar teklif ediliyor. Kit kanaat bile gecinilmez.

Bir de ise gitmek de para istiyor. Kiyafet, sosyallesme vs. Gercekten ise gitmek zarara sokacak nerdeyse.

Nasil bir yol izlemeliyim?
0
Kittie
(01.09.24)
Başlığa güldüm, işe ihtiyacın var mı yok mu onu anlaman lazım önce.
0
Bruce
(01.09.24)
Gerçekten haklı bir isyan. Aldığım para hiçbir şeye yetmiyor, eksiye girmeye devam ediyorum. Herkes için durum böyle. Geçinmeye yetecek paraları alanlar muhtemelen yurtdışına çalışıyor. Çevremde 70-80 yani geçinmeye yetecek parayı alan yok.
0
pavlis
(01.09.24)
Bruce: ise ihtiyacim var hem de cok ama ihtiyacim var diye de bunlara tamam mi demeliyiz? Galiba sen de bu tur bir isverensin.
0
🌸Kittie
(01.09.24)
Size bir iş için 27bin tl teklif ediliyorsa, o işi yapabilecek rasgele sokaktan bile çevrilebilecek milyon tane insan vardır.

Asgari ücreti şaka olarak niteleme vs. Bunlar biraz nahoş bir bakış açısı.

Bunu durumu idrak etmeniz için söylüyorum. Küçümsemek için değil. Çünkü bazı şeyleri objektif bir şekilde, kendinize samimi olarak kafanızda oturturanız muhtemelen hem iş bulma süreciniz hem de çoğu iş verene makul gelmeyen beklentileriniz daha makul seviyelere inecektir.

Ben olsam, bana en uygun işi kabul edip yükselmenin ve kendime birşeyler katmanın çabasına girerdim.
0
saturn
(01.09.24)
@Kittie, mülakata girdiğin şirketleri ve pozisyonları yaz, piyasadaki maaş aralıklarını söyleyeyim. Sonra yetkinliklerin üzerine konuşur, overqualified kaldığına karar verirsek daha üst pozisyon-şirketlere başvurman üzerinden plan yaparız.

Ya da bu adımların birinde takılırız, sonrası için @saturn'ün cevabına yönlendiririm seni.
0
Bruce
(01.09.24)
Biliyordum cevaplarin bu sekilde olacagini ama dusundugunuz gibi degil. Rastgele milyonlar falan... neyse evet ya ben niteliksiz olup kendini dahi sanan biriyim :(
0
🌸Kittie
(01.09.24)
Döngü kabaca şu: küresel ekonomik şartlar>bölgesel ekonomik şartlar>sektörel ekonomik şartlar> ikamet ettiğiniz şehirdeki sektorel ve bundan bağımsız (kira vb temel geçim masraflari) şartlar...

Buna göre herhangi bir pozisyon için bir piyasa fiyatı oluşuyor.

Şimdi sizin söylediklerinizin adresi işveren ya da sektör değil. Öyle sunuluyorsa (maalesef) ya kabul et ya terket durumunu oluşturan bir sistem var.

En mantıklısı maaşın artma ihtimali yüksek bir yerde çalışmak. Belki isyeri ortamının daha kurumsal daha huzurlu olanı. Kötünün daha az kötüsü.

Ötesine çözüm bulursanız lütfen buradan duyurun, ben de gidip o çözümü uygulayacağım.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
maaşlı bir çalışan olarak mevcut halime gelene kadar saçma sapan çok işte çalıştım, düşük maaşlara çalıştım, hayatı sorgulayacak hale geldim, lan dedim ya ben beceriksizim ya da çok şanssızım.

neyse ki şanssızmışım, bir yerde şansım döndü sonunda.

piyasada durgunluk var, yurtdışı ile iş yapmayan adam zaten zorda yalnız her zaman işi gerçekten bilen adam aranıyor.

asgari ücret zaten çok düşük kaldı, kendisini buna endeksleyen çoğu şirket zam yapmadı, haliyle size teklif edilen maaş 8 ay öncesinin maaşı olmalıydı en az.

bence bakışın salt maaş olmasın, çok kurumsal bir yer olmasın ama potansiyeli olsun. çok kurumsal bir yerde gelebileceğin yer belli. ya da böyle ucuz işgücüne dayanan şirketler, insan kendisini güvende hissedemez.
0
kimlanbu
(01.09.24)
Çok haklısın. Dengeler iyice şaştı. Ümit kaybetmeden denemeye devam. Kabul edebileceğin minimum şartları bulunca girip daha iyi şartlarda iş bulana kadar iş bakmaya devam edeceksin. Başka alternatifin olsa yapardın zaten.

Geçmiş olsun, umarım iyi gelişmeler olur.
0
gabe h coud
(01.09.24)
"Size bir iş için 27bin tl teklif ediliyorsa, o işi yapabilecek rasgele sokaktan bile çevrilebilecek milyon tane insan vardır"

daha saçma bir şey duyduğumu sanmıyorum. gayet yabancı dil ve eğitim gerektiren işlere komik paralar teklif ediliyor. ülkede hiçbir denetim olmadığı için patronlar fiyatları düşürdükçe düşürüyor, nasılsa ihtiyacı olan biri gelir işi alır diye düşünüyorlar çünkü insanlar arasında hastası olan borcu olan çok var. patronlar hamuduyla götürürken kalifiye elemana asgari ücret veriyor kuşa yem atar gibi. her zaman derim, bu ülkede işsizlik sorunı yok, aç gözlü patron sorunu var. üç kuruşa üç kişinin yapması gereken işi bir kişiye yükleyerek denetimsiz iş yapıyorlar. 100 milyonluk ülkede 500 bin mühendise de, 500 bin muhasebeciye de ihtiyaç var. ama patronlar ahlaksız olduğu için bunca işi 100 bin kişiye yığıp işsiz kalanları da iş beğenmemekle suçluyorlar.

z kuşağını çok gömüyorlar ama evde oturmayı seçen insanlar sonuna kadar haklılar. o yüzden sen haklısın kardeşim. devlet başa geçmedikçe bu kuzgunları leşlerden kaldıramayacağız.
0
titanyum22
(01.09.24)
Mesleğiniz nedir hocam ?
0
Yılmaz920
(02.09.24)
Çok iş arayan var ve bunu biliyorlar. Kimi sömürebiliriz diye bakıyorlar. Yaşamaya yetmeyen bir gelirle çalışmamak da mantıklı. Kendini geliştirmeye harca vaktini. Gerekirse bir ticaret öğren falan..
0
ferenc
(02.09.24)
Bu isverenlerin...

Vallaha kittie pek seçenek yok :/ ya bir is kabul edip o sıra yenisine bakacaksin ya da belki bir kariyer değişikliği. Yoksa şu an mevcut durumda ülkede sömürü var, karin tokluğuna çalıştırma var.
0
logisticsmanager
(02.09.24)
iş işteyken bulunur.
maaş hariç diğer şartlarını beğendiğiniz bir iş teklifini kabul edin.
sonra çalışırken tekrar iş ararsınız.
0
nuisance2
(02.09.24)
benim anlamadıgım şu: geçinemeyeceğini düşündüğün için maaşı beğenmiyorsun ama şu an çalışmıyorsun. peki çalışmadan nasıl geçiniyorsun?
eğer çalışmadan geçinecek kadar ek gelirin varsa bruce'ın cevabına geliyor olay. işe ihtiyacın olmayabilir.
eğer işe maddi olarak ihtiyacın varsa en optimum olan işi seçmelisin. çalışırken terfi alarak veya iş değiştirerek gelirini artırmayı denemelisin.
eğer işe maddi değil başka sebeplerle ihtiyacın varsa ona en uygun işi seçmelisin.
veya çalışmamaya devam etmelisin.
0
abelardo
(02.09.24)
Abelardo: eriyen bir birikimim var. Ama olay bu duzenin degismemesi. Her gecen gun ulke hepten somuruye gidiyor. Emegimi yedirmekten biktim. Ic dokme duyurusu bu biraz da.
0
🌸Kittie
(02.09.24)
@kittie anlıyorum, emeğin değeri hiç olmaması gerektiği kadar düşük maalesef. ben şöyle düşünüyorum, bu yalnızca özel sektör için geçerli. kamuda emek çok kıymetli, hatta hiç emek vermediği halde hem maaş hem statü olarak çok iyi durumda olan kamu çalışanları var. patronlar zaten emek sömürüsünden ve paradan para kazanıyor. tüm ülkenin yükü özel sektör çalışanlarına yüklenmiş durumda. herkes kendisini bir şekilde bu çıkmazdan çıkarmanın yolunu bulmalı. aksi halde özel sektör çalışanlarının birlik olup herhangi bir şekilde bunun değişmesi için baskı yapabileceklerini sanmıyorum.
0
abelardo
(02.09.24)
Bu iş arz talep meselesi. O işi daha ucuza yapan birisi varsa, o işe alınır. Çalışanda aranan nitelikler çok olabilir. Bu durumda:

1. ihtimal: Aranan kriterleri karşılayan ve 27 bin liraya çalışabilecek birilerini bulabiliyorlar.
2. ihtimal: Aranan kriterler aslında işi yapmak için gerekmiyor. Kriterleri sağlamasa bile gerçekte beklediklerini verebilecek seviyede gördükleri ve 27 bin liraya çalışacak birilerini bulabiliyorlar.


Kıyafet, sosyalleşme demişsin. Belki de 27 bin liraya işe giren kişi kredi ödüyor, kira ödüyor ve bir işe girmek zorunda. Her gün aynı şeyi giyecek ve hiç sosyalleşmeyecek vs. Bunu bilemeyiz. Kesin olan tek şey, 27 bin liraya o işi yapmayı kabul eden birileri var.

Eğer donanımlıysan ve benzer donanıma sahip kişiler piyasada daha yüksek ücretlere çalışıyorsa, gerçekten bu donanımı arayan işverenlere başvurmalısın.
0
cek
(02.09.24)
Kuzenimin arkadaşı bir şirkette iyi bir pozisyonda idi, aldığı maaş kıyafet, makyaj, yol, yemek cart curta gidiyor bana bişi kalmıyor diye istifa ettiydi seneler önce, evet, bu sosyalleşme yada presentable olabilme adına yapılan masraflar çok yüksek kesinlikle katılıyorum ancak iş, çalışırken aranır.

30 binle geçinemezsin doğru, anca yol parası, belki kiranın bir kısmını çıkartırsın ama iş işte aranır.

uzun süredir çalışmıyorum, çalıştığım dönemde istisnasız her ay mail atıp gelin görüşelim diyen firmalara işim var memnunum diyordum o dönemde, şimdi işsizim ben başvuru yapıyorum 2 hafta sonra başka adayla çalışmaya karar verdik diyorlar.

sen birinin ayağına gidersen değerini onlar belirler, onlar senin ayağına gelirse değerini sen belirlersin, bu oyunun kuralı böyle.

maaş az da olsa işe gir, sonra daha iyi firmalara başvuru yap, biraz kendini anlatan kurumsal dilde linkedin paylaşımları ile şansını arttır.

edit: linkedin dedim ama illaki linkedin diil tabii kendi alanında neresi varsa.
0
selam
(02.09.24)
Sektörünüzü, geçmiş deneyimlerinizi ve pozisyonunuzu bilsem biraz daha net bir fikrim olurdu, ama şunu önerebilirim. Filtrenizi biraz daha geniş tutmayı deneyebilirsiniz. Evet ekonomi çok kötü ve bunun için sizi sorumlu tutacak değilim, mevcut koşullarda en iyi işte çalışsanız bile hak ettiğiniz kadar kazanamayacaksınız maalesef, bu ülkenin sorunu bu. Yalnız 27 bin,asgari ücret vs bu dönemde nasıl ve kimler tarafından teklif ediliyor anlamadım. Sanıyorum beyaz yakalısınız. Geçen sene sektöründeki en hasis, sinekten yağ çıkartan ve çalışanını devamlı her koldan sömüren bir şirkette çalışıyordum, haziran 2023te maaşım 24 bindi orada bile. Birçok firma aynı pozisyon için 30-40 arası ödüyordu, bazı kalburüstü firmalar 55e kadar çıkıyordu sayıları az da olsa. Enteresan gerçekten.
0
@stubborn inferno
(02.09.24)
Şu an pek çok iş yeri, ekonomik olarak sıkıntılı. Adamlar açık açık söylemişler, "size verebileceğimiz miktar bu" diye.

"Tek kişiye 5-10 bin fazla vermekle ne olur ki?" diyebilirsiniz ama bu içerdeki tüm dengeleri değiştirir. Sizin pozisyonunuz başta olmak üzere, içerideki tüm kişilere zam yapması gerekebilir. Siz 20 bine çalışırken, aynı pozisyona, dışarıdan birinin 35 binle başlamasını kabul eder misiniz.

Mevcut ekonomik ortamda yaşamanın bir yolunu bulmanız gerekiyor. Farklı bir sektör, kendi sektörünüzde daha çok maaş alabileceğiniz bir alanda uzmanlaşma, şehir değiştirme vs. vs.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.09.24)
(26)

Ben 38 kız 24

bonaparte
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halb
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halbuki kendisi de 28 gibi gösteriyordu. Tanıdık bir arkadaşı üzerinden tanışma imkanım oldu ama adım atmadım. Kafam karıştı ya bayağı elektrik aldık. Ailesi izin vermez travmaya dönme durumu olabilir. Kızla başka kontağım da olmadı.
0
bonaparte
(31.08.24)
genc kizlarla birlikte olmak isteyen amcalarin ortak özelligi de bu :) genc göstermek..
soru nedir?
0
robert bosch
(31.08.24)
Hocam almanyadasın neden türkiyede düğünde göz kontağı kurduğun insan? Yaş farkı çok. Mesafe çok. Gereksiz vakit kaybı gibi geldi bana.
0
ruhen hastayim ben
(31.08.24)
@robert yok be hocam hakikaten kimse yaşıma inanmıyor, genetik biraz.
0
🌸bonaparte
(31.08.24)
24 yaşındaki bir kızcağız ile kurduğun göz temasına anlam yükleme derim, beklentisiz bir şekilde sosyal medyadan ekle, duruma bak.
0
Bruce
(31.08.24)
Yaş bağlamında sıkıntı yapılacak bir durum yok. Bakarsın duruma.
0
mbond
(31.08.24)
Hocam fiziki olarak olduğundan genç gösterince sorun kalmıyor mu yav, arada jenerasyon farkının olduğu hayattan beklentilerin hayallerin farklı olduğu ilişkiler genelde çok sağlıklı olmuyor hiç o toplara girme, 38 yaşındayım deyince otuzlu yaşlar gibi oluyor ama 2 sene sonra 40 yaşında olacaksın bir de öyle düşün genç değilsin yani karşındakinin aksine.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
Her sey dis gorunus degil. Dis gorunus cekici gelmis olabilir de baya nesil farki var aranizda. 2 lafin belini kiramayacagin biriyle ne yapacaksin?
0
floydian
(31.08.24)
simdiki aklim olsa 38-39 yaslarinda evlenmek icin hatun bakardim.
ve baktigim hatun havuzu 25-29 bandinda olurdu.
yardir..
0
cooperr
(01.09.24)
oo ihraç gelin alırım bir dal
www.kitapyurdu.com
0
titanyum22
(01.09.24)
Maksimum iki çocuk yaparsınız.
İkinizin de yaşlılıktan öleceği varsa kız dul kalacak.
Almanya-turkiye, kızın işi gücü ne almanyaya mi gelecek, dil oryantasyonu vs.
Türkiye ortalamasi 24 yas kafasındaysa ne hakkında konusabilirsiniz bilmiyorum.
Kızı büyütüp terkedilmeyi göze alıyor musun?
Aklıma gelen ihtimal ve sorular bunlar.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
(Bkz. 28 göstermek) 29 değil ama :D 38 yaşında birine bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama sonuçta 28 gösteriyorsun: seviyorsan git konuş:D
0
prole
(01.09.24)
Kız seni golden visa olarak görmüş ondan bakmıştır. Sen istediğin kadar genç gösteriyorum de, geç o işleri.
24 yaşında olduğunu bildiğin halde bunu kafana takıp buraya danışman da bana göre sapıklık.
0
numlock
(01.09.24)
yaşın görünmek/göstermekle alakası ne? aranızda 14 yaş var ve kontak yok. unut coco
0
ala09
(01.09.24)
bişey dicem ben de 39 yaşındayım. bu yaşıma kadar daha 30luk kimseye "yaşını gösteriyorsun" diyenini duymadım. bana da "ay en fazla 25 gösteriyosun inanmiyoruum" diyen gençler oluyor ama yemiyorum çünkü gençler 30 ve 40lı yaşları 80 falan gibi görüyorlar, çok uzak geliyor onlara. yoksa biz genç gösterdiğimizden değil. hele erkeksen imkansız yani.
0
titanyum22
(01.09.24)
Gayet normal bence. Rakamlara takılma. Anormal olan kendi yaşındaki kadınla bir ilişki yaşamak olurdu. Evlilik falan düşünüyorsan zaten minimum 5 yaş fark gerekli.
0
ferenc
(01.09.24)
Güzellik ve yaştan daha önemli olan kızın ne işle meşgul olduğu. Almanya'ya senin yanına yerleşmek istiyor olabilir. Mesleği orada çalışmaya müsait mi? Çalışmayı seven biri mi? ve çalışmak istemezse ona bakabilecek misin?
0
HellKeePer
(01.09.24)
@cooperr +1
0
Mirket
(01.09.24)
bu yaş farkına sapıklık diyenler de moda oldu son zamanda. özellikle sosyal medyada. kız 24 yaşına gelmiş sanki 18'ine yeni basmış. 50'lik acun yapınca bir şey yok 38 yaşındaki filinta kardeşimiz yapınca ouuv.

ayrıca erkekler kendine iyi bakıyorsa 45 e kadar çökmüyor. kadınlar tam aksine 30-35 ten sonra hızlı şekilde patates oluyorlar. tabiki prime dönemindeki kadınlara bakacağız.

nesil farkı da boş muhabbet günceli takip eden biriyse ne alaka. yardır birader bakma şunlara.
0
xrated
(02.09.24)
gayet iyi,
kızın niyeti varsa her türlü olur.
0
nuisance2
(02.09.24)
Buradaki arkadaşları tenzih ederim fakat erkek şu yaşa kadar çökmüyor efsanesi tam bir keriz avuntusu ne yazık ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Kaleci +1

Türk erkeklerinin bir türlü çökmediğini sanması... Hangi yaşta olursa olsun hepsi gencecik gösteriyor, hepsi fit, hepsi kadınlar tarafından kapış kapış gidiyor ve bu kadın yağmurunda tek kalemde patatesleri siliyor, hepsi üstün cinsel performansıyla nam salmış ve hepsinin hayatından yüzlerce kadın geçmiş. :d Ben de hepsine bol aynalı evler, mantık soslu düşünceler diliyorum.

Yaşıtları tarafından çekilmeyen, tercih edilmeyen erkeklerin çocukluktan yeni çıkmış kızlara yönelmesi ve bir de bunu aklamak için çırpınması gerçekten komik. Bunu yirmileri boyunca kendinden yaşça büyük erkeklerle birlikte olmuş bir kadın olarak söylüyorum.

Bir de bir eylemi Acun ya da benzer boktan herhangi bir ünlünün yapması bunu doğru yapmıyor, zaten onları da onaylayan veya haklı gören de yok. Daha geçerli avuntular bulmak lazım.
0
moonie
(02.09.24)
çok dogmatik düşünüyorsunuz arkadaşlar. süperiz uçup kaçıyoruz diye bir şey söylemedim. kendi yaşıtlarımla da birlikte olurum. 25 sonrası ile biriyle de birlikte olunabilir. çok absürt bir şey değil. yetişkin insanların ilişkilerine bile sapıklık denmeye başladı. herkes manastırına çekilsin o zaman. mutlu mesut yaşayalım.
0
xrated
(02.09.24)
Biraz abartmışsınız bence belki konuşunca soğuyacaksınız ya da kız sizden soğuyacak. Yani sanki tanıştığınız an deli divane aşık olacaksınız da evlenmeniz gerekecek de ailesi karşı duracak da travma olacak da iki dakikada Romeo ve Juliet'i yeniden yazmışsınız gibi geldi bana.

Bu arada genç göstermeniz genç olduğunuz anlamına gelmiyor yani 28 gösteriyor olabilirsiniz ama bu 38 yıldır yeryüzünde olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor. Nasıl gösterdiğinizin bu konu ile ilgisi yok bence.
0
peki madem
(02.09.24)
Lise çağında çocuk yapsaydınız neredeyse kızınız yaşınızda olacaktı.

Bilmiyorum bana tuhaf geliyor. Hiç kendimden yaşça küçük kızlarla bir şey düşünemedim. Muhabbetlerini, hal ve tavırlarını bile çekemiyorum.

Kimi çok olgun oluyor evet bir dikkat çekmiyor değil fakat biraz uzun gözlem yaparsanız o da patlak veriyor.

Cinsellik olarak, yanımda gezdireyim olarak bakılınca genç kadın mantıklı olabilir.

Ama hayatı yaşamak, tartışmak, birbirine kol kanat gelme kısımlarında 10 yaştan altı zor olur gibi ya.

Ben 40 olsam 35-45 aralığında bakardım şahsen. Hadi zorladık 30 olsun.

Ama altı sıkıntı ya. Çok afedersiniz damızlık olarak veya ev işlerini yapsın evde bıcır bıcır dolansın diye görülüyorsa.. ki çok çirkin ama hadi belki. Yoksa çok mantıklı değil.

Kendimi daha güçlü hissederim kararları ben veririm diye iyi hissettirebilir ama neden yani neden kendinizle benzer olgunlukta biri seçmiyorsunuz, ilginç.

Küçük olan da sizi para ve güç olarak görecek. Sizi siz olduğunuz için seveceğini sanmıyorum.
0
ananiyimioguz
(02.09.24)
Dünya kadar aile tanıyorum. 20 li yaşlarda evlenmiş, Anında bir çocuk yapıp iki sokak ötede oturan Anneanneyi bakıcı edinmiş, anında karşılıklı götgöbek salmış, tek eplenceleri komşu gezmesi akşamları tv karşısında çekirdek çitlemek.

Yine dünya kadar aile tanıyorum. Ağrı dağından trekingden gelmiş, bilmemne koyuna dalmaya giden 50 li yaşlarda insanlar.

Soru soran kimdir, kızın yaşam tarzı, hayattan beklentisi nedir bilmeden anında Auuuvvv lar, yakıştıramamalar, hangi cinsiyetin hangi yaşta pörsüyeceğini hesaplamalar falan.

Akıldaki tek ve biricik şey düzüşme kısmı değilse 14 yaş farkı olan iki insanın kafalarının sarmayacağını nasıl iddia edebiliyorsunuz Anlamakta güçlük çekiyorum.
0
Mirket
(02.09.24)
öncelikli birbirinizi tanımaya çalışın kafalar uyuşuyorsa ne ala olmazsa ucunda ölüm yok.
0
bartholomew87
(02.09.24)
(4)

İngilizcemi geliştirmek için ne yapmam gerekiyor?

eseksudangelinceyekadar
Geliştirmekten öte pek de iyi şayılamayacağım İngilizce konusunda bulunduğum şehirde kurs alma imkanım olmadığı için bana YouTube ve kitaplar üzerinden bir yol haritası çizebilecek olan varsa sevinirim. Hani şununla başlamalısın, şu kanalları takip etmelisin, şu kitapları hatmetmelisin şeklinde. Onl
Geliştirmekten öte pek de iyi şayılamayacağım İngilizce konusunda bulunduğum şehirde kurs alma imkanım olmadığı için bana YouTube ve kitaplar üzerinden bir yol haritası çizebilecek olan varsa sevinirim. Hani şununla başlamalısın, şu kanalları takip etmelisin, şu kitapları hatmetmelisin şeklinde. Online uygulama olarak duolingo kullanıyorum ama tek başına asla yeterli değil, belki birlikte takip etmem gereken kaynaklar hakkında da bilgi veren olacaktır.
0
eseksudangelinceyekadar
(31.08.24)
Youtube'dan ingilizce alt yazılı kısa videolar izle ve ingilizce haber oku. Bunlar günlük yaşamda diyaloglara girebilmeni sağlamaz. Çünkü aksan farklılığı çok etkili. Takip edeceğin materyallerde temiz bir aksan duyacaksın.
0
ferenc
(31.08.24)
seviyen ne?
öncelikle dilbilgisini cok iyi ögren.
kitaplardan calis, youtube videolarini izle. sistematik bir sekilde yap bunu, duolingo falan olmaz.

seviyen neyse ona uygun kitap al basla. özel kitap ismi veremem ama a1 seviyeleri tabii ki daha renkli, eglenceli seyler olacak seviye ilerledikce uzun yazilar vs olur.
b2-c1e gel bir an önce. kelime ve dilbilgisi olarak.

bu seviyeye geldikten sonra kendini yabanci dile maruz birak. sarki, dizi vs. dizileri önce ingilizce altyazili ardindan altyazisiz izle.
0
robert bosch
(31.08.24)
netflixte ing dublaj ing altyazı açıyorsun dizi izliyorsun
0
titanyum22
(31.08.24)
O dile maruz kalman lazım. Kitap mi okursun, dizi film mi izlersin, yabancılarla mı konuşursun artık orası senin zevkine kalmış.

Zorunda kalarak kullanman lazım kendine birkaç native arkadaş bul Türkçe bilmesin
0
kullanicadi
(31.08.24)
(7)

Bilgisayar Programcılığından sonra?

Behemote
Başlıkta da belirttiğim gibi bu hafta aöf tek ders sınavımı da verip bölümden mezun oldum. 3.09 ortalamam var. Askere gitmeden önceki düşüncem dönüşte belki DGS'ye girip lisansa tamamlarımdı ama şu anda bu konu bende bir soru işareti. Yazılım alanında bir yığılma ve küçülme konusu her yerde konuşulu
Başlıkta da belirttiğim gibi bu hafta aöf tek ders sınavımı da verip bölümden mezun oldum. 3.09 ortalamam var. Askere gitmeden önceki düşüncem dönüşte belki DGS'ye girip lisansa tamamlarımdı ama şu anda bu konu bende bir soru işareti. Yazılım alanında bir yığılma ve küçülme konusu her yerde konuşuluyor. IT alanında ilerlemeyi düşünüyorum ki teknik lise mezunuyum ama oradaki dalım da artık demode oldu gibi bir şey C# ile masaüstü programlama yapana üniversite dersleri hariç pek denk gelmiyorum her şey web üzerinden ilerliyor. Hali hazırda mezunu olduğum bölümde(iibf) iş bulamadığım için ikinci üniversite olarak bu bölümü okumuştum ama bundan sonra nasıl bir yol izlerim düşünüp duruyorum. Geçici de olsa idare etmelik bir iş bulup şu anki windows laptopun yanına bir macbook alıp mobil programlamaya giriş yapsam mı diye düşünüyordum ama iş bulamayan mühendisler varken açıktan ön lisans bitirmiş birisinin şansı ne olur bilemiyorum.
0
Behemote
(31.08.24)
piyasası şartları yapay zekayı boşver. yıldızı parlayan biri heryerde iş bulur. öyle biri olmak için çok çalışmak çok üretmek çok öğrenmek ve en önemlisi smart olmak gerek. eğer bu maceraya hazırsan gir. öbür türlü ingilizce bilmeyen yapay zekanın yazacağı şeyleri yazmakla yetinip yerinde sayan 46775. kişi olacaksan git pazarda limon sat daha iyi.
0
buenosdias
(31.08.24)
@buenosdias o farkı yaratmak için ne yapabilirim diye düşünüyorum işte... ingilizce bilgim üniversiteden kalma b1-b1+ dolaylarındadır. Gramerde unuttuğum ve eksik olduğum yerleri kapatmaya çalışıyorum. IT, bilgi işlem kısmına yönelmeyi düşündüm ilk etapta biraz para kazanabilmek için ama orada da minimum bilmem kaç yıl tecrübe isteyen ilanlar dolu ve de aktif araç kullanma şartı arayanlar da çok, şoförlüğüm iyi değil, ehliyetim var ama...
0
🌸Behemote
(31.08.24)
2 yıl tecrübeli diye yazılan ilanlar, konuyla alakalı az çok bir çalışmanız olmuşsa olabilecek ilanlar oluyor. Yani tecrübesizin de şansı oluyor. İlan jargonu böyle maalesef 3 yıl tecrübe yazar, beğenirlerse 1 yıl tecrübe de olur mesela.
Siz yıldızınızı parlatın, gerekli emeği verin, sıkıntı olmaz. IOS mobil ortamlarında o eski parlak hava yok, bir de giriş yatırımı yüksek. Para sorunu yoksa girilebilir tabii.
0
mbond
(31.08.24)
Askere gitmeden tamamlamayı dene. 2 senede tamamlayabileceğin bir üniversiteye gir. Okulun son yılı çalışırsın.
0
ferenc
(31.08.24)
@mbond evet giriş maliyeti yüksek farkındayım ama az biraz kazandıran bir işim olursa düşünmüştüm bir macbook alıp öğrenirim diye. Hiç bir alan eski günlerindeki gibi değil ki. Ben bu yola dünyada geçerli bir mesleğim olsun diye girmiştim

@ferenc askerliğimi yaptım geldim şu anda askerlik sorunum yok ama gss prim borcum var iş bulamadığım için
0
🌸Behemote
(01.09.24)
-ingilizceyi gelistir. bol bol shadowing egzersizi yap.
-bir yandan is ara bir yandan egitim sertifikalari al.
-bir yandan is ara bir yandan projeler uzerinde calis.
-bir yandan is ara diger yandan case study, cv, cover letter yazmaya calis.

en onemli sey ise. bunlara cok vakit harcama ve kendini asagida gorme. sana mantikli gelen her ilana basvur. o suslu ilanlarin hepsi yapay zekayla hazirlanmis seyler. yapilacak ise bak. yapacagin biseyse basvur. ne demisler. kervan yolda duzulur.
0
buenosdias
(02.09.24)
@buenosdias İngilizceyi geliştirmeye zaten çalışıyorum. Gramerde eksiğimi kapatsam epey yol kat ederim. Üzerine de ikinci yabancı dil olarak Almanca düşünüyorum. Almanca sertifikası da alabilirim ilerleyen zamanlarda mesleki sertifikalara ek olarak. En azından hayatımı kazanabileceğim bir işe girebilecek sertifikalar almayı düşünüyorum ki bunun için de geçici bir iş bulmam lazım. Kendimi aşağıda görmemeye çalışıyorum ama bu süreç uzadıkça insan ister istemez etkileniyor.
0
🌸Behemote
(02.09.24)
(4)

Abd den ne alinir

borat
Merhaba, abd den turkiye ye ne getirilir?ozellikle hafif ama turkiye fiyatinin cok altinda bulabilirsin diyebileceginiz seyler var mi?
Merhaba, abd den turkiye ye ne getirilir?ozellikle hafif ama turkiye fiyatinin cok altinda bulabilirsin diyebileceginiz seyler var mi?
0
borat
(30.08.24)
Kol saati. Hafiflik ve fiyat konusunda tam istediğin gibi.
0
ferenc
(30.08.24)
Columbia mont vb giysiler.
0
fistikthecat
(30.08.24)
Ordinary ürünleri kadinlar tapıyor. Tanıdık olmazsa satman zor ama çakması çok olduğu için inandıramazsın kimseyi :)
0
Mcfly
(30.08.24)
Outdoor sandalet, özellikle barefoot sandaletler. Türkiye'de yok.
0
prole
(30.08.24)
(12)

Hangi saati seçerdiniz? G-shock

murakami
2 saatten birini alacağım. Çok büyük farklılıklar söz konusu değil ancak siz olsaydınız hangisini tercih ederdiniz?1- https://www.ersasaat.com.tr/casio-g-shock-ga-100cf-1adr-kol-saati-d362- https://www.ersasaat.com.tr/casio-g-shock-ga-100-1a1dr-kol-saati-d36
2 saatten birini alacağım. Çok büyük farklılıklar söz konusu değil ancak siz olsaydınız hangisini tercih ederdiniz?

1- www.ersasaat.com.tr
2- www.ersasaat.com.tr
0
murakami
(30.08.24)
Ben olsam:

img.ersacloud.com
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(30.08.24)
2 daha şık
0
ferenc
(30.08.24)
1
0
unabomber
(30.08.24)
1
0
Mcfly
(30.08.24)
2
0
abuzer
(30.08.24)
1.ye aşık oldum. 2.nin çerçevesi çok kalın geldi
0
mizore
(30.08.24)
1
0
essoist
(30.08.24)
akrep yelkovanı gövdeden açık renk kontras yapar 2 diyorum.
0
firavunfaresi
(30.08.24)
2
0
ihtiyar panda
(30.08.24)
hangisini seçtik murakami?
0
mizore
(31.08.24)
1. olanı tercih ettim, teşekkürler yanıtlar için.
0
🌸murakami
(01.09.24)
çok güzel olmuş, güle güle kullanılsın
0
mizore
(01.09.24)
(6)

Mülteci kampı zorunlumudur

the sound and the fury
Almanya’ya iltica eden birisi orada kalmak zorunda mı, oradaki bir akrabasının misal dede evinde kalamaz mı. Mülteci kampları çok sıkıntı ya 5-6 kişilik odalar Afgan surî pakisi zencisi
Almanya’ya iltica eden birisi orada kalmak zorunda mı, oradaki bir akrabasının misal dede evinde kalamaz mı. Mülteci kampları çok sıkıntı ya 5-6 kişilik odalar Afgan surî pakisi zencisi
0
the sound and the fury
(22.08.24)
Seni o aşağı gördüğün insanlardan üstün yapan ne ki? Zaten üstün olsaydin iltica etmene gerek olmazdi, o zaman değilsin.
0
logisticsmanager
(22.08.24)
Evet zorunlu. Türkiyede ki gibi elini kolunu sallaya sallaya gezme olayı yok. Suri Afgan Pakistanlılarla afrolarla aynı kampta kalınıyor. Zaten güzel ülkemin yerle bir olan imajı yüzüne Almanların gözünde digerlerinden bir farkın yok
0
limonlu eksi
(22.08.24)
Abi hem Afgan’larla Afrikalılarla birlikte iltica ediyorsun hem de onları küçük görüyorsun. Bu Türk insanının ırkçılığı kadar iğrenç ırkçılık çok az var dünyada.
0
but that was just a dream
(22.08.24)
Afgan, suriyeli, pakistanlı ya da Afrikalılarla kalmanı tavsiye ederim. Bu durum Avrupa'ya daha kolay alışmanı sağlar. Diğer türlü çok zorluk çekersin.

Avrupa, ABD gibi ülkelerde bizdeki şekilde ırkçı yaklaşımlar hoş karşılanmıyor.
0
hebanon
(22.08.24)
iltica etmeden once sartlari arastiran birini ilk defa goruyorum.

iltica genelde canini kurtarmak icin yapilan bir sey. seni zaten muhtemelen geri yollarlar bosuna ugrasma.
0
bohr atom modeli
(22.08.24)
Kamp zorunlu ama Almanya kampları iyi diyorlar. Bazı ülkeler mültecileri adalarda tutuyor ve bildiğin işkence yapıyorlar vazgeçmeleri için.

Almanya mülteci kampı senin evinden daha konforludur.
0
ferenc
(22.08.24)
(7)

Hırsızlık Karşıtı Sırt Çantası (yurtdışı gezisinde)

put it in your appropriate place
Barselona'ya gideceğim önümüzdeki ay. Barselona'da acayip hırsızlık oluyormuş. Sırt çantası acayip işime yarıyor ve mevcut kullandığım çanta görece kullanışsız. Yani bir şekilde idare ediyorum ama şimdi ortalama birkaç saatte bir hırsızlık ve kapkaç yaşanan bir şehre tedbirli gitmek istiyorum.Daha ö
Barselona'ya gideceğim önümüzdeki ay. Barselona'da acayip hırsızlık oluyormuş. Sırt çantası acayip işime yarıyor ve mevcut kullandığım çanta görece kullanışsız. Yani bir şekilde idare ediyorum ama şimdi ortalama birkaç saatte bir hırsızlık ve kapkaç yaşanan bir şehre tedbirli gitmek istiyorum.

Daha önceki gezilerimde (sadece Avrupa şehirlerine gittim) acayip rahattı. Oralarda da oluyormuş ama Barselona nam yapmış bu konuda.

Hazır gidiyorken bundan dolayı yeni bir çanta alayım, yenilenmiş olurum çantayı ama nereden ve ne alayım hırsızlık Karşıtı Sırt Çantasını?
0
put it in your appropriate place
(21.08.24)
abartmaya gerek yok. normal cantayla gidin tersten onunuze takin ve biraz dikkatli olun yeter. oyle honduras'taki gibi millet gasp, kapkac yapmiyor. birazcik dalginlik, bosluk oldu mu affetmezler.
0
buenosdias
(21.08.24)
Ben de bu çantalardan arıyorum bir süredir.
-XD Design markasının var ama çok pahalılar.
-Mavi'de bir tane buldum, çok kaliteli sayılmaz.
www.mavi.com
0
kendi helvasını kavuran zombi
(21.08.24)
@buenosdis İşte Birazcık dalgınlık ve boşluğun olabilme ihtimali çok. Kendi adıma çok gezdim ve defalarca daldığım, boşluk bıraktığım çok oldu rahatlıktan.

@kendi helvasını kavuran zombi, Gün içinde araştırırken Mavi'deki gördüm. Ben beğenmiştim. Bir ara gidip bakacağım.
0
🌸put it in your appropriate place
(21.08.24)
bu 1-2 hafta once de sorulmustu. ben bel cantasi gibi bir cantayi capraz takiyorum omzumdan genelde. canta kismi diger koltuk altima geliyor. onun haricinde pasaportumu yanima almam ve sadece bir kredi karti alirim yanima. hirsizlik ihtimalini 100% yok edemezsin ama onlem alabilrsin bu sekilde.
0
hot potato
(21.08.24)
Samsonite securipak,110-130 euro normal mağazalarda outlette 90 a falan bulursun yeni versiyon olanı.
0
duptıs
(21.08.24)
Sırt çantasının fermuarlarına kilit tak. Küçük çanta kilitleri oluyor. Sırt çantasının her gözüne tak.

Kapkaç konusunda yapacak çok bir şey yok. Tehlikeli bir yere gidiyorsan yanında fazla nakit taşıma.

Otelde değerli eşya veya pasaport falan bırakacaksan valiz ve çantayı kilitle.
0
ferenc
(22.08.24)
Securipak+1
Para ayiramazsan ona ferenc +1 kucuk kilit. Iki fermuar duzenegi olan herhangi bir cantaya takarsin.
0
Kittie
(22.08.24)
(10)

amerika gerçekten demokrasinin kalesi mi ?

WithWorth
Gerek "Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir." kuralının dönemlerdir çalışması,gerek Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında yine dönemlerdir gitgellerin yaşanması:https://tr.wikipedia.org/wiki/Amerika_Birle%C5%9Fik_Devletleri_ba%C5%9Fkanlar%C4%B1_listesikomplo teorilerine girilmezse, ka
Gerek "Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir." kuralının dönemlerdir çalışması,
gerek Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında yine dönemlerdir gitgellerin yaşanması:

tr.wikipedia.org

komplo teorilerine girilmezse, kağıt üzerinde bu demokrasi işini hakikaten oturttuklarını söyleyebilir miyiz ? nasıl söyleyemeyiz ki ?
0
WithWorth
(21.08.24)
ABD sisteminde başkanın bizde olduğu gibi bir etkisi yok, etki alanı çok kısıtlı, 2 defadan fazla seçilememesinin nedeni ortama biraz heyecan katmak başkanlığığı 2 parti arasında dönem dönem paylaştırmak gibi bir şey, yoksa 10 defa da seçilse bir şey değişmez pek, bu demokrasinin bir sonucu değil bence, ayrıca sistemin 2 parti arasında turnikeye alınması bile başlı başına demokrasiye aykırı bir olay.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
"komplo teorilerine girilmezse" kismi tartismayi cocuklastiriyor oncelikle. direkt "benim inanmadigim her sey komplo teorisi o yuzden kenara birakalim onlari" seklinde basliyoruz.

"demokraisinin kalesi" ilan etmek icin sectigin o iki olcut cok keyfi bence. ozellikle iki parti arasinda gidip gelmesi ovgusu sacma. zira kurtaj, escinsel evliligi gibi genele vurunca aslinda kucuk meseleleri kenara birakirsak, iki partinin ideolojileri, politikalari cok cok benzer. cesitlilige izin yok. haliyle halkin buyuk cogunlugu ya oy kullanmiyor ya da o piti piti yapip rasgele birini seciyor.

bir de bu iki partinin, ucuncu, dorduncu partilarin olusmamasi icin verdigi savas var, butun zenginliklerini ve guclerini kullanarak. bu nasil demokrasi? mesela demokratlar habire yesil partiyi mahkemeye veriyor eyaletlerde, secim pusulalarinda yer almasini engellemek icin. legal sistem de buna izin veriyor. yersen demokrasi.

iki defadan fazla secilememe olayi da abd'ye ozel bir sey degil.
0
hot potato
(21.08.24)
@hot potato, "yani komplo teorilerine girilmezse" ile söylemek istediğim somut deliller ile tartışmak. mesela verdiğiniz yeni parti açılmasına müsade edilmemesi gibi somut, internet araştırması ile doğrulanabilir deliller.

iki defa seçilememe olayı'nın kendinden ziyade uygulanması. bir ülke biliyorum mesela 20 küsür yıldır aynı parti iktidarda.
0
🌸WithWorth
(21.08.24)
Amerikalıların bazılarına sorunca da ABD faşizmin beşiği diyorlar valla orada da kafalar karışık.

Çok detaylı fikrim yok ama seçim bölgelerini belirleme yöntemleri sorunlu diye biliyorum. (bkz: gerrymandering)
0
peki madem
(21.08.24)
Evet.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
amerika tamamen kar amacli kurulmus cok buyuk olcekli ozel bir sirket.
ozel sirketlerde de demokrasi falan olmaz.
karliligin geregi ne ise o yapilarak ilerleyen bir olusum..
0
cooperr
(21.08.24)
ABD'yi sadece demokrasi ile tanımlamak çok eksik olur. Paranın gücü diğer ülkelerdekinden de çok daha fazla sanırım.

1973'ten bu yana her zaman başkan/başkan yardımcısı olarak soyadı Biden, Clinton veya Bush olan biri olmuş mesela. İlginç değil mi?
0
michael_knight
(21.08.24)
Sanıldığının aksine yolsuzluk çok fazla.

Cooper'ın yorumu tam olarak abd'nin tanımıdır:"amerika tamamen kar amacli kurulmus cok buyuk olcekli ozel bir sirket"

Sistem siyasetten eğitime sağlığa kadar her anlamda para ile dönüyor.
0
ferenc
(22.08.24)
Güncel bilgi mi emin değilim, bir yerde Amerika'da seçimlere sponsor olunabildigini okumuştum. Onlardaki ismi ne bilmiyorum, mesela bizdeki bir milletvekili belediye başkanı adayı falan seçimlerden önce x holdingin seçim kampanyasına sponsor olduğunu düşünün. Filmlerde de var bir unsur olarak bu, the adjustment bureau filminde matt damon'in karakteri mesela.

Bakınca "paran kadar konuş" ülkesi gibi görünüyor.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.24)
alakasi yok. abd'nin su anda iyi durumda olmasinin tek sebebi cok yuksek bir refah ve zenginlige sahip olmasi. bunu cikardigin anda amerika bir hic. zamanla bu zenginlik de azaliyor zaten.
0
antikadimag
(23.08.24)
(25)

2024 yilinda su entry'nin debe'ye girmesi cok ilginc degil mi?

bohr atom modeli
https://eksisozluk.com/entry/167390026insanlar artik boyle seyleri asar diye beklerken bu entry'nin girilmesi, hadi munferit diyelim eksi sozluk gibi bir yerde en begenilen entry'lerden biri olmasi falan.buralar harbiden karsi cinsle dogru duzgun iletisim kuramamis on binlerce insanin bulustugu yer
eksisozluk.com

insanlar artik boyle seyleri asar diye beklerken bu entry'nin girilmesi, hadi munferit diyelim eksi sozluk gibi bir yerde en begenilen entry'lerden biri olmasi falan.

buralar harbiden karsi cinsle dogru duzgun iletisim kuramamis on binlerce insanin bulustugu yer olmus galiba. eksi duyuru eskiden beri boyleydi de sozlukteki ortalamanin da bu hale gelmesi cok sasirtici degil mi?
0
bohr atom modeli
(16.08.24)
cringe ve ötesi.

herkes bir anda nasil bakire oldu anlayamadim ben.
0
robert bosch
(16.08.24)
Valla cringe'in de ötesinde tehlikeli duruyor. Kendisi böyledir demiyorum ama haberler bu düşüncedeki insanların terk edilmiş versiyonlarının yaptıklarıyla dolu. Gerçekten de kaldıramıyorlar.

Şaşırtıcı evet.
0
akhenaten
(16.08.24)
evlenmeden olmaz diyen çok kız var. hatta erkeğin deneyimi olmasını sorun etmiyorlar. yeter ki evlendikten sonra olsun.

bakire arayan da çok erkek var. birbirini bulurlar artık. ilginç değil trdeyiz.
0
jelly bear
(16.08.24)
internette gün boyu takılanların çoğunluğu incel. öyle tipler debeye sokuyor bu entryleri. yarın aynı başlığa "evlilik öncesi seks harikadır" minvalinde bir şey yazar biri o da girer debeye. çok anlam yüklememek lazım.
0
bussuru1
(16.08.24)
Amma çok varsayım yapmışsın sen de :)
0
gabe h coud
(16.08.24)
debe en cok oy alan entryler degil. bir moderator kafasina yatan ve ilgi gorecegini dusundugu seyleri seciyor. eksi sozlugun de profili asiri kalitesiz zaten. yani genel olarak hic bir acidan ilginc degil.
0
hot potato
(16.08.24)
facepalm.


context dışı olacak ama debe çok ilginç birşey. 15 senedir sözlükteyim, 3 kelimelik entryim debeye girerdi ama üstüne titrediğim upuzun bilgi içerikli entry debeye girmezdi. bence sözlük'ün şu anki durumunu en iyi şekilde debeye giren entryler açıklıyor.
0
false pretension
(16.08.24)
Şimdi biz bu duyuru altında neyi ayıplıyoruz, tam olarak anlamadım ben.
Bir kadın kişisi dini saiklerle olur, başka sebeplerle olur, bekaretini evleneceği kişiye saklayacağını söylemiş,
Onu mu ayıplıyoruz,
Birçok kişi onu takdir etmiş, beğenmiş,
bunu mu ayıplıyoruz.

2024 yılında neyin uygun olduğuna hanginiz karar verdi?

Eski ahit, yeni ahit, avesta, Kuran. Hangisini okursan oku. Emredilmiş bir hüküm var ve buna inanan milyonlar var. Sen gayet inanmıyor olabilirsin de, buna da saygı duyarım da, inananı 2024 dışına itecek gücü, donanımı nereden aldın?

Bir başkasının yaşam tarzına, inancına, doğru bildiğine, ucu sana dokunmadığı taktirde yapmak istediğine, beğendiğine ya da beğenmediğine karışmak 2024'ün neresinde yazıyor?

Cidden siz elitsiniz, seçkinsiniz, felsefeyi yalamış yutmuş, filozofları cebinden çıkarırsınız,en doğruya ermişsiniz. Biz avamız. Bi düşün yakamızdan. Bi salın bizi.
0
Mirket
(16.08.24)
Mirket supply i dusuruyolar. Demand de fazla olunca tc kizlari bi halt saniyo kendini
0
lapaz
(16.08.24)
Microecon 101
0
lapaz
(16.08.24)
@lapaz
Bana bir şey diyorsan Türkçe yaz Abi.
Benim yabancı dilim yok.
0
Mirket
(16.08.24)
@mirket nasil yok abi gecmis yorunlarina gore baya kulturlu birisin benxe
0
lapaz
(16.08.24)
Bu kultur turkce kaynaklarda pek yok genelde. Cevirmenlerimiz haylaz
0
lapaz
(16.08.24)
Türkiye'deki kizlarin çogu bu kafada maalesef. Orta dogu kafasi klasik.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.08.24)
hayat tecrübesi az olunca böyle oluyor. bende eskiden beraber olduğum kişi beni aldatırsa kesin intihar ederim, onu da vururum diye düşünüyordum.

hayat ilerledikçe, kimi şeyleri görüp analiz ettikçe malmıyım ben, biri beni aldatıyorsa onun karaktersizliği, niye kendimi vurayım, niye başkasını vurup 15 sene yatayım ki demeye başladım.

ve bir ortamın bu hale gelmesi diye bişi yok, ortam hep aynı ortam, insan hep aynı insan, hayat aynı hayat. değişen tek şey koşullar. eskiden tarım için öküz arabası varken şimdi traktör var, geri kalanı aynı.

hani diyorlar ya aslında sadece 7 farklı senaryo var, her film bu senaryolardan birini işliyor, teknoloji/zaman değiştikçe, konuyu işleme biçimi de değişiyor ancak özü aynı.
0
selam
(16.08.24)
debe algoritmasına bakmak lazım. Kimsenin okumayacağını bildiğiniz ilginç ve orijinal şeyler de debe oluyor. Yani keyfilik söz konusu bence.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(16.08.24)
@Mirket başlık biriyle seks yapılmasıyla ilgili ama sorudaki entry bununla ilgili değil ki. Entryi yazan kişi "seviştiğim kişinin bir gün beni terk etmesini veya ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam." Demiş

Bu artık başka bir şey. Her dinde boşanma var, ayrılık var. Boşanmayla ilgili en katı kurallar katoliklerde onlarda dahi belli durumlarda boşanma izni veriliyor. Ayrılık hayatın acı bir parçası. Sağlıklı bir insan bununla baş edebilmeli.

Entry'deki durum "Ben evlilik dışı cinsel ilişkiyi uygun bulmadığım için aile kurmadan kimseyle seks yapmam" olsa dediğinde haklısın ancak yazan kişi "ben seviştiğim kişinin benden ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam" diyor. Bu nerden bakılırsa bakılsın en hafif haliyle desteklenmemesi gereken bir düşünce değil mi sence de?

Örneğin birgün bu kişi evlenir ve eşi de ondan boşanmak isterse ve bu kişi "hayır ben bunu kaldıramam, ayrılmıyorum, ben bunun için evlenmeyi bekledim" gibi şeyler söylerse bu masum bir şey olmaya devam edebilir mi gözünde?
0
akhenaten
(16.08.24)
@akhenaten,
2024'e yakışmayan o mu?
0
Mirket
(16.08.24)
Bir insanın herhangi bir çağda "seviştiğim kişinin bir gün beni terk etmesini veya ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam" demesi dünyanın en normal cümlesi olabilir ya.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
@bohr ne kastetmiş onu kendi açıklasın ama ondan bağımsız üstüne konuşulan entrydeki sözler bunlar. baya borderline özellikleri gösteren bir düşüncenin debeye girecek kadar destek bulması da 2024'e yakışmıyor gerçekten de. bunlar baya takıntılı eski sevgili/eş sözleri gibi görünüyor.

geleceğe yönelik edit: bu tarz fikirlere sahip brinden bin türlü rezillik yaşayarak yakamı zor kurtardığım için tarafsız bakamıyor olabilirim, ama böyle sözlere temkinli yaklaşmasını tavsiye ederim herkese. Şişede durduğu gibi durmuyor çünkü cidden. Dedikten sonra ben çekileyim artık.
0
akhenaten
(17.08.24)
Türkiye'de bunu 2124 olsa da aşamayacak çok insan var. Bu insanlar ekşi'ye giremiyordu sadece, o değişti.
Yoksa şuraya verilen cevaplar ve savunmalar bile durumu özetliyor.
0
Bruce
(17.08.24)
Normal aslında. Muhafazakarlaşma var. 10 sene önce duyuruda bile kadınlardan gelen sorular ve yakınmalar çok daha farklıydı. Toplum fakirleşti ve muhafazakarlaştı. Bunların olduğu yerde gayet normal
0
ferenc
(17.08.24)
benim sasirdigim nokta suydu, eksi sozluk gibi on yil oncesine kadar milletin dini, milli, geleneksel tabulariyla ilgili son noktaya kadar elestirel olunan ve hatta gecenin bir yarisi gozaltina alinan bir platforma uye olmus entry girecek pozisyona gelmissin. hadi buraya gunluk hayatinda al fistaninla yoldan gecen yavukluna bakis atan bir koylu kizi gibi entry'ni de girmissin bunu da anladim.
bu mentalitede bu kadar insanin bu entry'ye sukela vermesi nasil mumkun olabiliyor bunu anlayamiyorum.

ne olur abi sevisse ayrilsa yani. elindeki aletle 10 bin km otedeki hemcinsinin gunluk hayatina bile tanik oluyorsun. kaldi mi boyle seyler dunyada? ilginc.

ya benimsin ya kara topragin kafasini bile daha asamamisiz. insan iliskileri cok problemli bu memlekette.
0
🌸bohr atom modeli
(17.08.24)
Eskiden sözlük daha kısıtlı bir kesime hitap eden ve o çevre tarafından kullanılan bir komüniteydi, şimdi daha çok bilinen ve her çevreden kullanıcının olduğu bir topluluk, o nedenle şu an senin "lan böyle düşünceler hala var mı ya" dediğin tüm tabular bu insanlar tarafından hala sonuna kadar yaşanabiliyor, sana bana garip gelen bu insanların bir gerçeği olabilir, ha bu kullanıcı troll de olabilir o ayrı ama troll olması hayatın böyle bir gerçeği olduğu sonucunu değiştirmez, aynı fikirde olan insanlar de bu entry'yi debe'ye taşıyabilir, biz ülke olarak Norveç falan mı olduk da bu kadar şaşırdınız anlamadım ben ülkenin belki de %20'si falan açık fikirli insanlardan oluşuyordur, o nedenle bu düşünceler normal, debe'de olması da normal.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
ulkede bazi seyler cok hizli degisiyor. yeni nesilde dinsizlik orani 20 yil oncesine kiyasla tahayyul edilemeyecek kadar yuksek. siyasetin muhafazakarlik ekseninde donmesi bir tepkiye neden oluyor. bu nedenle yeni nesil cok hizli bir sekilde bu kafadan uzaklasiyor.

biz eskiden de aslinda yeniliklere acik bir toplumduk bence. bu arabesk kafa ayri bir sey. ondan kurtuluyor gibiyken boyle ibrahim tatlisesvari dusuncelerle karsilasmak beni halen sasirtiyor hepsi bu.

ozetle 2024 yilinda boyle bir seyin eksi sozluk'te bu kadar pozitif oy almasi bence sasirtici. kizlarsoruyor'da alsaydi belki bu kadar sasirmazdim.
0
🌸bohr atom modeli
(17.08.24)
(9)

Amerikan vatandasligi olan insanlar neden TR'de ikamet ediyor

Yourcousinmarvinberry
Bunca akliselim insan gelismis bati ülkelerine kapagi atabilmek için ugrasiyorken, US vatandasligi olan kimseler neden bu ülkenin kosullarina teslim oluyor ? Mantik bunun neresinde ?
Bunca akliselim insan gelismis bati ülkelerine kapagi atabilmek için ugrasiyorken, US vatandasligi olan kimseler neden bu ülkenin kosullarina teslim oluyor ? Mantik bunun neresinde ?
0
Yourcousinmarvinberry
(15.08.24)
yani bu sorunun tam olarak mantığı nedir çözemedim? bu mantıkla 80 ildeki tüm insanlar istanbul'a da göç etmeli çünkü en güzel ve sosyal şehir, imkanları olan şehir orası. veya 200 ülkedeki tüm insanlar abd-eu tarafına göçmeli.

hayat böyle bir şey değil. manhattan'da hayale gelmeyecek bir penthouse'un vardır ama annen baban çocuğun biri çok hasta ve yaşlıdır, anadolu x ilindedir ne bilelim yani çok şey vardır. ben londrada 6-7 restoranı olan adam tanıdım "işlek ve dar bir sokakta, dükkan önüne arkadaşlarla sandalye çekip çay içerek boş oturarak geçse keşke ömrüm diyordu.

hayat tamamen mantık üzerinde ilerlemiyor. mantığı da var tabi. tüm fakir ve savaş gören araplar tr'ye geliyor bu mantıkla mesela, tüm eğitimli türklerde abd'ye eu'ya gidiyor. alman doktorlar deli gibi kanada'ya kaçıyor.
0
avatar is back
(15.08.24)
insan kendinde olmayanı sever. Daha geçen gün bir İngiliz arkadaş İstanbul'daki sürekli aktif yaşamı, kuralsızlığı ve yemekleri övdü, eşi Türk zaten, bir noktada belki de Türkiye'ye gidip yaşayacaklar.

Mesela kurallardan bıkmış olanlar, soğukluktan (hem hava hem insan) bıkmış olanlar Akdeniz insanı ve iklimini çok beğeniyor. Tabii neden İspanya-İtalya-Yunanistan değil de Türkiye dersen, orada da gördükleri bişey vardır belki ekonomik durumlar belki Türk halkının onlara özenerek bakıp hayatlarını çok kolaylaştırması vs.
0
nhk ni youkosu
(15.08.24)
sen onlarin gordugu gibi bakmiyorsun anadolu'ya. bikmissin. insanini sevmiyorsun havasini suyunu sevmiyorsun.

onlar oraya bakinca bambaska bir sey goruyor. simdi tek tek yazsam uzun surer ama bu sey gibi mesela, atiyorum fadime genc bir kadin icin kotu bir isimdir ya, ama sen fransizsindir ve bu adin telaffuzu sana hos gelir. bu ismin sende uyandirdigi tek sey fonetigidir. oyle bir sey.
0
bohr atom modeli
(15.08.24)
bunun tek bir cevabi var: mecbur olmamanin verdigi rahatlik.
adam türkiye'ye mecbur degil. ister tatil olsun, ister emeklilik gecirmek icin olsun, ister daha genc yasta gelip yerlesmek olsun fatk etmez. abd vatandasligi olan adam en kötü abd'ye dönerim diyor. bu sebeple sana cok batan seyler ona batmiyor. senin bir alternatifin yok. onun var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.08.24)
Yaşanacak ülke seçimi düşündüğünüz gibi basit bir karar değil.

Birçok faktör olabilir. Abd’de ekonomik şartlar iyi olabilir ama 0 iş güvencesiyle çalıştığınız bir yer. Her an kapı önüne konabilirsiniz. Eğitim ve sağlık aşırı pahalı. Sosyal çevreniz olmayacak. Aileden uzakta yaşamak zorundaysanız mesela bu bir problem olabilir. Vs vs vs
0
but that was just a dream
(15.08.24)
Çünkü cevap herkes için gelişmiş ulke değil. Ben de böyle düşünüyordum ama dinamikler cok farklı. Sosyal hayatını bitirecek yer gelişmiş olsa da cok bir ise yaramıyor.
0
mbond
(16.08.24)
Amerika herkes için iyi değil o yüzden doğma büyüme abd vatandaşı olup başka ülkeye göç etmek isteyen çok kişi var.

-kişi fakir aileden geliyorsa genelde fakir kalıyor. eğitimden sağlığa herşey ücretli.
-gelir vergisi ve sağlık sigortası ciddi bir yük. abd'de gelir vergisi yüzdeliği zengin fakir herkes için aynı. elon musk ile market tezgahtarının ödediği yüzdelik aynı.
-çalışma hayatı zor. işten atılma çok fazla.

Greencardla gelip tutunamayan çok Türk var. Aldığı eğitimlerin denkliği olmayabiliyor, uygun bir mesleği olmayan dolu insan var falan filan..
0
ferenc
(16.08.24)
kanada vatandasi olup an itibariyle bodrum'da yasayan bir tanidigim var.

- remote calisip dolar kazaniyor, tl harciyor. Aylik geliri tahminim 10 asgari ucret falandir.

- bodrum gibi turistik bir yerde 365 gun yasama luksune sahip, surekli deniz/kum/gunes

- gunluk hayatinda kanunlar insanin bogazini sikmiyor, yok bahcenin cimi uzun ceza, yok arabani buraya part ettin ceza, yok 10km hizli gittin ceza, vs..

- anavataninda anadilini konusma luksu

- gerekirse hizmetci tutup evini butun gun temizletebilme, yemek yaptirabilme vs.

daha da sayarim..

"bati ulkelerine kapagi atabilme" plansiz programsiz parasiz yapildiginda pek de akliselim insan isi degil malesef, direk salaklik. para problemi olmayan bir beyaz yaka isen ucuncu dunya ulkelerinde yasayacagin hayati sana bati sunamaz, adamlarin sistemi buna uygun degil zira ortalama bir mavi yaka ortalama bir beyaz yakadan fazla kazaniyor.
0
cooperr
(16.08.24)
Adam abd vatandasi olunca kafasina gore takilma sansi oluyor hocam

Adam isterse vietnama gider isterse cine gider imkan genis

Bide genelde uzaktan calisiyorlar dolar kazaniyorlar

Adama koymuyor nerede yasadigi

Birde cogu kisinin bilmedigi bir durum var
Eger b.k gibi paran olursa tr gibi ulkelerde sinirsiz zevk yapabilirsin

Suanda guvenlik iyi durumda, adamin dolar maasi var, internet hizli, kira bu adama gore uygun, ayrica 1 ucakla bi kac saate avrupadasin.

Dilimiz karmasik harflerden olusmuyor.

Birde egede yasasigini dusun insanlar daha duzgun anlayisli.

Sen kalmaz misin.
0
Zetnikov
(16.08.24)
(2)

Mpox 2. Korona olur mu?

lapaz
?
?
0
lapaz
(14.08.24)
Olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.24)
Olur. Kapanma şart. Baştan kapanma sonraki sorunları engeller.
0
ferenc
(14.08.24)
(8)

Yıl sonu Seoul mu Los Angeles mı

orangesandsea
Siz olsanız hangisine giderdiniz?
Siz olsanız hangisine giderdiniz?
0
orangesandsea
(14.08.24)
bir sene los angeles'ta yasamis biri olarak 100% seul. kisaca ozetlemek gerekirse, los angeles'in turist atraksiyonlari asiri sentetik. ustune hos vakit gecirecek sehir atmosferi de yok. iyi bir is ve cevre varsa yasamak icin guzel yer ama turistik kesinlikle gitmezdim.
0
hot potato
(14.08.24)
Seul
0
but that was just a dream
(14.08.24)
ikisine de gittim ikisi de ayrı güzel, los angeles'da araba kiralayıp las vegasa falan giderim san diegoya giderim vs derseniz(vakitiniz ve bütçenizle alakalı) los angeles derim ama sadece los angeles ve seul arasında iseniz seul derim.
0
basond
(14.08.24)
Bence de Seoul.

Hot potato'nun dediği şehir atmosferi olmama durumu amerika'da kronik bence. Şehirler yürünebilir şehirler değil. Arabaya bağımlısın.

İlla abd diyorsan gerçek abd tadını alabileceğin yerleri gez. Bu Colorado olur, midwest olur vb.
0
ferenc
(14.08.24)
New York'ta okudum, aman Amerika göreyim diye bir derdim yok ama Los Angeles'ta yakın arkadaşım var, değerlendireyim dedim.
0
🌸orangesandsea
(14.08.24)
Seoul +1 Tıka basa yemek yerdim
0
peki madem
(14.08.24)
Uzak Asya daha ilgimi çekiyor.
0
anon1m
(14.08.24)
LA ile Seoul'u kiyaslamak Ferrari ile Opel'i kiyaslamak gibi bir sey.
0
Yourcousinmarvinberry
(14.08.24)
(8)

Hindistan ın olimpiyat başarısızlığı

benaslindayohum
Ya bu adamlar nasıl bu kadar başarısız olabiliyor? Bir milyar nüfus var bir altın bile yok. Ne biçim ülke böyle
Ya bu adamlar nasıl bu kadar başarısız olabiliyor? Bir milyar nüfus var bir altın bile yok. Ne biçim ülke böyle
0
benaslindayohum
(12.08.24)
Kriket dışında başarılı oldukları pek spor yok. Kriket delisi tüm ülke ve muhtemelen ülkedeki spor algısı krikette başarılı olmak üzerine. Sporun diğer alanlarına yönelik pek altyapı sistemleri de yok. Tokyo 2020'de ciritte bir altın madalya almışlardı da baya olay olmuştu yani (ilginç bir şekilde bu olimpiyatlarda da Pakistan altın madalya aldı aynı branşta hem de olimpik rekor kırarak).

Mesela aynı coğrafyada Bangladeş'in 170 milyon nüfusu var ve henüz hiçbir olimpik madalyaları yok. Pakistan'ın da 240 milyon nüfusu var ve toplam 11 madalya almışlar tarihleri boyunca. Yani bu bölge dünyada genç nüfusun afrika ile beraber en yüksek olduğu yer ama spora gerekli altyapı desteği ve önem verilmiyor kriket hariç. Bunun sonucu olarak 17 milyon nüfuslu ve çoğu yaşlı nüfus olan Hollanda sadece Paris 2024'te 15'i altın 34 madalya alırken bu üç ülke tarihlerinde toplamda bu sayıyı zar zor geçiyor
0
nundu
(12.08.24)
nufüs da bir parametre bu işlerde ama nüfustan çok daha önemli parametreler var.

- güçlü bir ekonomi lazım ki devlet tesis yatırımları yapabilsin antrenörler ve sporculara düzgün para kazanma imkanı sunulsun ki insanlar spora yönlensin ve tek odakları spor olabilsin.

- spor kültürü lazım ülkede. yukarda ekonomi dedim ama dünyanın en zengin ülkesi de olsan spor kültürüne sahip değilse ulusun spora doğru düzgün yatırım yapmazsın. spesifik spor branşlarından ziyade genel olarak bir spor kültüründen bahsediyorum burada. mesela abd'de eğitim sistemine spor çok entegre ve atletizm, jimnastik, yüzme, basketbol vs. hepsini kapsıyor bu, çocuklar ilkokul lise çağında birçok spor dalını deneyimliyebiliyor, buradaki yetenekler teşvik ediliyor ve böylece ulusal bir spor kültürü oluyor. böyle genel bir kültür yoksa da ne kadar çok branş özelinde bir ulusal kültür olsa o kadar iyi bizdeki futbol, voleybol veya hindistan'daki kriket kültürü gibi. hindistan'da genel bir spor kültürü yok ve kriket dışında özel olarak bir spor kültürü de pek yok.

- başta güçlü ekonomi dedim ama ondan daha da önemlisi gelir eşitsizliğinin mümkün olduğunca az olması lazım. hindistan'ın devlet ekonomisi büyük olabilir ama gelir eşitsizliğinin yüksek olduğu bir ülke. bu ne demek küçük bir kesim çok zenginken büyük kesimler çok fakir. çok fakir kitlelerin de pek sporla işleri olmuyor doğal olarak. avrupa'da abd'de o seviye fakirlik daha az yaygın.

- genetik faktörler. iyi sprinterlerin çoğu siyahi (hatta karayip kökenli), iyi basketbolcularun çoğu siyahi, iyi uzun mesafe koşucularının çoğu afrikalı, iyi masa tenisçilerinin, badmintoncuların çoğu asyalı oluyorsa bir sebebi var. kültürel sebepler de var tabi ama genetik yatkınlıklar da söz konusu. uzak doğuluların çevikliği, siyahların hızı ve dayanıklılığı onlara avantaj sağlıyor. ortadoğu bölgesi ve güney asya bölgesi sportif açıdan en dezavantajlı fiziksel yapıya sahip bölgeler. uganda, botswana, saint lucia çıkıp altın alabilirken hindistan'ın türkiye'nin altın alamamasında bu da önemli bir sebep. (hindistan'la bu konuda aynı kefede değiliz tabi bizde genetik çeşitlilik çok daha fazla balkan genleri, kafkas genleri, ortadoğu genleri, orta asya genleri, lazı, çerkezi, vs derken farklı farklı fenotipler mevcut ama bizim de çoğumuz spora bir avrupalı veya afrikalı kadar yatkın değil. hindistan'da çeşitlilik de az)

yukarda saydığım faktörler senin nüfusunun spordaki başarı yüzdesini belirler. bunlarda çok kötüysen hindistan gibi milyar nüfusun da olsa bir başarı elde edemezsin. ancak bu parametrelerde iyiysen nüfusun arttıkça başarın da artar. bu parametlerde iyi tek ülke abd ve çin değil ama biri 300 küsür milyon diğeri de 1 milyar nüfuslu olduğu için olimpiyatları onlar domine ediyor. almanya, italya bir yere kadar gelebiliyor, isveç, finlandiya da bir yere kadar.
0
semaforo de medianoche
(12.08.24)
Olimpiyata bağlı olarak çok başarılı olabiliyorlar.

Örneğin satrançta çok iyiler. Fizik, matematik olimpiyatlarında çok iyiler. Ama atletizm yok bunlarda
0
ferenc
(12.08.24)
ben olimpiyatlardan şu çıkarımı yaptım; iyi ve kaliteli beslenen madalyayı alır.
0
gameofannen
(12.08.24)
Gameofannen +1

Birde hibdistanla ilgili belgeseller izlemistim 1 tane ortam yokki spor yapsin egitim alsin yada saglikli yemek yesinler. Çöplük gibi ülke.
0
Zetnikov
(12.08.24)
egitimli bireyler olmak ve güruh olmak arasindaki farkin farkina variyorsun yavas yavas duyurucu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.08.24)
Orta çağda yaşamıyoruz. Salt nüfus lütuf değil zulüm. Bizim ülkede genç nüfus, kalabalık cart curt itelemeye çalışıyorlar ama göğüs göğüse çarpmışmaya ya da tarla sürmeye göndermeyeceksen hiçbir işe yaramıyor.

Nüfusun yüksek olmasının geniş havuz oluşturarak birçok aday çıkarmaya yaraması için eğitim, disiplin ve beslenme şart. Türkiye'de bu konuda 0/3 bizim durumumuz. Bizden 15 yaşında çıkan sporcu ile nüfusu yakın olup madalyaya doyan ülkelerden çıkan sporcuların vücutları ve eğitimleri arasında büyük fark var. Müsabakalarda çocuğu gibi duruyor bizimkiler, sikletlere ayrıldığında ise disiplin ve eğitimdeki eksiklikler yüzünden hepsinde bir aşırı heyecan ve panik var. Yüzüp yüzüp kuyruğunda patlıyoruz.

Hindistan bundan daha beter eğitim ve beslenme sorununa sahip. Orada artık havuz inanılmaz büyüdüğü için arada denk gelebiliyor bazı sporcular. Biraz da görece daha iyi bölgelerinde bu konuda istekli ve destek alabilecek kişiler çıkabiliyor.
0
nawar
(12.08.24)
Adamlar benim sorumu çalmış analiz yapmış adiler
edition.cnn.com
0
🌸benaslindayohum
(15.08.24)
(15)

Abu Dhabi vs USA

erbium
Merhaba gençler,Abd'de fena olmayan bir işte çalışıyorum 6-7K USD net kazanıyorum. Abu Dhabi'den teklif geldi neredeyse iki katını ödüyorlar. Pek seveceğim bir iş değil gibi ama para aklımı çeliyor. ABD vatandaşlığına bir kaç ay kaldı, sonrasında gidebilirim gibi ama bi yandan da buraya alıştım, key
Merhaba gençler,
Abd'de fena olmayan bir işte çalışıyorum 6-7K USD net kazanıyorum. Abu Dhabi'den teklif geldi neredeyse iki katını ödüyorlar. Pek seveceğim bir iş değil gibi ama para aklımı çeliyor. ABD vatandaşlığına bir kaç ay kaldı, sonrasında gidebilirim gibi ama bi yandan da buraya alıştım, keyfim yerinde, doğa vs. harika, ortam da fena değil.İşimden de memnunum, uzun vadede paradan daha fazla getirisi olan bir imkan sağlıyor bana.

bekar 38 yaş.

Siz olsaydınız ne yapardınız?
0
erbium
(11.08.24)
çok değişken var evlilik işin kendisi çocuk yaş vs gibi ama vatandaşlıktan sonra gitmeyi düşünebilirdim.
0
basond
(11.08.24)
Abu Dabi'deki ev kiralarına ve dahi diğer masraflarının fiyatlarına bakarsan o iki katın komik bir para olduğunu görürsün. Kal bence olduğun yerde.

Hem çok sıcak.
0
Mirket
(11.08.24)
6-7k dan vergi ve sağlık sigortası düşüyorsan gidilir. greencardlıysan veya vatandaşlığı alabileceksen yine gidilir.
0
ferenc
(11.08.24)
Abi ben bu tarz spesifik sorulari duyuruda pek sormam.
Reddit abudhabi senin mekanın.
Misal bahsettiğiniz 36k aed'yse çok iyi yasarsin demisler;
www.reddit.com

www.reddit.com

Bekar kişiye böyle yerler iyi olabilir. Bana olmaz misal. Benim oralardan Avrupa'ya vs geçen tanidiklarim var çünkü hayat bir noktadan sonra yetmiyor yani.

Vatandaşlığı alıp birkaç sene çalışılabilir gibi bekarken.
0
logisticsmanager
(11.08.24)
Abd’de nerdesin?
Güzel bir eyaletteysen düşünmen bile sacma ama iowada falansan ve daha iyi bir eyalete gecmek zorsa düsünebilirsin.

Ben sahsi olarak degistirmem bu arada. Abd de olsa demokrasi ülkesini birakip uae ye falan gitmem.
0
sonsuz
(11.08.24)
florida'dayim.
0
🌸erbium
(11.08.24)
Florisayi birakip anca cali‘ye giderim:) sacmalama
0
sonsuz
(11.08.24)
abdye de abu dhabiye de gitmedim. ama abd vatandaşlığına bir kaç ay kaldıysa, floridada yaşıyorsam, keyfim yerindeyse, işimden memnunsam kalkıp ta abu dhabiye gitmezdim.
0
abelardo
(11.08.24)
Florida da uçak mühendisi olarak çalışan bir arkadaşım "çölde yaşıyorum sanki" demişti. Detaylı Bilgi sahibi olmadan yorum yapmak yanlış olur.
0
HellKeePer
(11.08.24)
her ikisinide gormus her ikisinde de yasamis biri olarak oraya vatandaslik alarak gitmek harika bir firsat.

dakika dusunmez vatadaslik aldiktaan sonra giderdim.

nedenlerini yazayim.

120 bin usd ye kadar amerika gelir vergisinden muaf olavacaksiniz.
hayat oldukca kolay ve guvenli.
sistem inanilmaz online duzenlenmis, tek tusla araba alip satabildiniz id degisebildiginiz bir sistem var.
turkiye ve asya ya cok yakin, 4 saate istanbul 5 saate taylandta ucup tatil yapabiliyorsunuz.
fazla fazla verilen yillik izin.
saglik sigortasinin sirket tarafindan odenmesi ( usa da genelde indirimli olarak maasinizdan kesiliyor)
dubaiye yakinligi ve dubainin muhtesem gece hayati.
bekar biri icin yillik 70-80 bin dirheme cok guzel evler bulunur.
vergi olmamasi
coklu kulturler ile calisip deneyim kazanma.
marketler falan emin olun usa'dan daha pahali degil.

ben olsam giderdim, vatandaslik aldiktan sonra.
0
cairo
(11.08.24)
kesin giderim, şahsi olarak yazdığımıza göre şahsen abd zerre ilgimi çeken bir yer değil. türkiye’ye ve avrupa’ya uzak. buna ek arada inanılmaz bi maaş farkı var. abd vatandaşlığını alıp, abu dhabiye gidip 3-4 sene para kasıp dönerim komple türkiye’ye daha da çalışmam. makas çok fazla.

cairo’nun dediği gibi bir çok artısı da var en başında güvenlik geliyor
0
garavel
(12.08.24)
Amerikadan bildiriyorum. 6 7 k amerika icin dusuk bir maas, saniriim bekarsiniz. Evli olsaniz 6 7 k ile amerikada guzel bir gelecek kurmak zor. Mortgage + araba finance faturalar fln derken elinizde pek birsey kalmaz. Bekar iseniz ben olsam vatandaslik alir giderdim
0
oscar
(12.08.24)
Florida için 6-7k maaş çok değil. Zaten normal yaşamak için minimum 3500 USD ye ihtiyaç var florida'da. Türkler için Abd rüya ülke olduğundan bu soruya direkt gitme derler ama abd ortasınıf için kötü bir ülke.

Abu Dhabi'nin bir artısı da sağlık hizmetleri olur. Florida sağlık sistemi çok kötü.
0
ferenc
(12.08.24)
Niçin git diyenlere tik atıp gitme diyenlere tik atmadin? İnsanlarin fikrini almak için mi yoksa onaylanmak için mi actin bu duyuruyu?
0
abelardo
(12.08.24)
soruya soruyla cevap vermek olacak ama hangi sektördesiniz?
0
iwillsee
(12.08.24)
(2)

Amerika'da Banka Hesabı

klassno
Selamlar,TR'den Amerika'da banka hesabı açmak mümkün mü? Sevgiler.
Selamlar,

TR'den Amerika'da banka hesabı açmak mümkün mü?

Sevgiler.
0
klassno
(10.08.24)
Değil. Amerika'da olsan da banka sosyal güvenlik numarası istiyor.
0
ferenc
(10.08.24)
Bildiğim kadarıyla oturum izni gerekli başka ülkede banka açabilmek için.
0
substituent
(10.08.24)
(7)

evde kan şekeri ölçümü diyabet hakkında fikir verir mi?

ferenc
bir kişinin diyabet hastası olup olmadığı evde kan şekeri ölçümü yoluyla belli olabilir mi?
bir kişinin diyabet hastası olup olmadığı evde kan şekeri ölçümü yoluyla belli olabilir mi?
0
ferenc
(08.08.24)
Diyabetten kastın Tip2/İnsülin direnci sanırım, gerekli ölçüm cihazları varsa açlık kan şekeri ölçümü ve tokluk kan şekeri ölçümü yapıp diyabet için gerekli referans aralığında olup olmadığına bakarak bir fikir sahibi olabilirsiniz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.08.24)
Evet tip 2 için sormuştum.
0
🌸ferenc
(08.08.24)
O cihazlarla tanı konmaz. Tanı konduktan sonra ilaç dozunu ayarlamak için fikir verir. 3-5 eksik/fezla olması ilaç dozu için o kadar da önemli olmadığından biraz hatalı ölçmesi tıbben dert değil. Ama tanı koymak damgalamak gibi bir şey. O yüzden daha kesin cihazlarla su karar verilir.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(08.08.24)
tanı zaten evde konmaz da fikir verir mi, evet hem de kralını verir.

ev tipi cihazlar son derece doğru ölçüm yapıyorlar. hastanede yatarken bile her gün şeker takibi yapılıyorsa hemşire gelip onunla ölçüyor, her sefer damardan tüple kan alıp laboratuvara yollamıyor. demek ki sonuçları güvenilir.

diyebet demek açlık glukozunun 125 üzeri olamsı demek. ama ölçtün 130 çıktı, hemen paniğe gerek yok. her gün aç karnına aynı saatte ölçüyorsun, baktın hep 125 üzeri veya o civarda çıkıyor, hemen dahiliyeden randevu alıyorsun, açlık ve tokluk glukozunuza, açlık insülinine, hba1c ismi verilen üç aylık şeker durumuna bakıp diyabet olup olmadığınıza karar veriyor ve ilacınızı planlıyor.

ha ölçtün ölçtün hep 70-90 civarı çıkıyor, paniğe gerek yok, dahiliyeye de genel kontrole gidersin sadece.
0
kibritsuyu
(08.08.24)
açken mi ölçmek daha doğru tokken mi?
0
🌸ferenc
(08.08.24)
takip yapacaksan sabah en az az 8 saatlik açlıkla ölçmen gerekli.

tokluk ölçeceksen ağzına ilk lokmayı attıktansonra saate bakıp tam 2 saat sonra ölçeceksin. ama açlık ile tokluk arasındaki analizi doktor yapar.

fikir edinmek için her gün, ya da günaşırı sabah açken ölçüp kaydedebilirsin. büyük oranda fikir verecektir.
0
kibritsuyu
(08.08.24)
tip 2 için inisülüne de bakmak gerekiyor sanırım. en iyisi doktora gitmek.
0
ravenudon
(09.08.24)
(9)

Couchsurfing üzerinden host'luk yapmak intihar mı bu devirde?

winston insani
MerhabalarYaşadığım küçük şehirde misafir olarak gelebilecek insanları Couchsurfing üzerinden ağırlamak günümüzde inhitar mı sizce?Amacım yeni insanlarla tanışıp şehri gezdirmek. Tabi bu insanları referanslarına göre kabul etmek birinci önceliğim, güvenliğimi en üstte tutuyorum bu konuda.Siz ne düşü
Merhabalar

Yaşadığım küçük şehirde misafir olarak gelebilecek insanları Couchsurfing üzerinden ağırlamak günümüzde inhitar mı sizce?

Amacım yeni insanlarla tanışıp şehri gezdirmek. Tabi bu insanları referanslarına göre kabul etmek birinci önceliğim, güvenliğimi en üstte tutuyorum bu konuda.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Bu uygulamada bu tarz tecrübesi olanlar varsa paylaşabilir mi?
0
winston insani
(07.08.24)
Couchsurfing'in populer olduğu zamanlar 2010 yıllarıydı. son 5 yıldır adını bile duymadım. paralı oldu, airbnb çıktı vs.

gelen insan olarak bakarsan benim 2-3 misafirim oldu ve pek bir sorun yaşamadım ama ciddi bir arkadaşlık da olmuyor. gelen misafir ya senden onu gezdirmeni istiyor ya da kendi planı varsa sabah erkenden basıp gidiyor, gece geliyor. görmüyorsun bile.

başka arkadaşlarımın çok fazla misafiri oldu. içlerinde çok sıkıntılı tipler de çıktı. evden gitmeyen, gece 3te sarhoş gelen, evi çok ciddi kirleten, ayakkabıyla gezen vs.

özetle iyilik yapacam dersen tamam, aktivite çıksın sıkılıyorum diyorsan değmez.
0
orpheus
(07.08.24)
Bu tue uygulamalari oldum olasi anlamiyorum

Abi bu kadar mi yokluk icindesiniz.
Hani hicmi cevrenizde insan yok yada tanisamiyorsunuz. İnternetten ne oldugu belirsiz bi insani eve almak bana cok ust level geliyor.

Bide gezdirme olayini anlamiyorum hava sartlari belli yazin sicakta kisin sogukta baharda ayaz da bedavaya iyilik adi altinda insan gezdirmek olayinida tam anlamiyorum. Hani en azindan yemek falan ismarlama sarti olsun emege yazik.

Karsi taraf bana tamamen belesci zihniyet gibo geliyor. Bedava evimde kalnye ic sic bide gezdireyim fln.

Neymis yeni birbinsan kultur tanicam. Oldu bide para vereyim ustune.

Anlamadigim nokta nedir bana ters boyle seyler.

He gidersin mesela yabanci ulkeye kultur tabicam dil gelistircem diye adamin baginda bostaninda calisirsin bi faydan olur sonra evinde kalirsin yada seni gezdirir anlarim. Ama bu belesci gibi herseyi kullan evi ve beni sonra kultur alisverisi sacma
0
Zetnikov
(07.08.24)
denenebilir, referansları iyi okurum herkesi kabul etmem, seçerim diyorsan olur. kalite çok leşti uzun süredir, son zamanlarda biraz düzelme var gibi ama yine de eski günlerinden çok uzakta. 5 parasız, otele para vermeyeyim de çöp evde bile kalırım diyen çok fazla kişi var. çok fazla gay var. host olarak beklentilerini profilinde güzelce yaz, isteyen ona göre request yollasın.
0
zeleno
(08.08.24)
Tehlikeli bile olabilir. Belki hasta, belki uyuşturucu bağımlısı belki psikolojik sorunları var. Belki suçlu...

Gereksiz tehlike
0
ferenc
(08.08.24)
Ben bı dönem sürekli tanışmak için gelen mesajlar sonrası vazgeçmiştim. Demek ki profil çok iyi değil demiştim.

Bı de duyuruda bile kendi halinde sıradan ezik buzuk görünen tiplerin içinden nasıl canavar çıktığını gördük ;) gereksiz aksiyon gibi artk bnc
0
abuzer
(08.08.24)
Referansı fazla olan insanlarda problem olmaz.
0
HellKeePer
(08.08.24)
Online tanisanlarin cevresi olmuyor muymus? Plak boyamaya gidersin ogrenciler gelir, pilatese gidersin yaslilar gelir.

On yil once couchsurfing ile tanistigim kiz, bu yil bana odasini verdi. Baska boyle cok iyi insanlar tanidim, cevre edindim.

Evimde birini agirlamadim ama gezdirdim falan.
0
Kahvedesu
(08.08.24)
ben bir ara yaptım, kore ve irandan misafirlerim oldu, iranlılar kısa süreli kaldılar, koreliler de bir hafta diye gelip iki hafta kaldılar, ikisi ile de daha sonra facebook, instagram üzerinden de muhabbetim devam etti bir süre.

hiç sorunum olmadı, ayrıca sadece yabancı değil yerli de kabul ederdim ben. muhabbet olsun amaç.

benim şartlarım çok basitti, yemeğinize karışmam, gezdirmem, öğretirim sen gezersin. kimse de beni gezdir demedi, daha çok nasıl giderim, hangi araçlara binicem, para pul işlerini nasıl çözeyim vs. diye soruyorlar kendi işlerini hallediyorlar.

en güzel yanı benim için değişik yemekler yedim.
0
selam
(08.08.24)
Doktora gittiğimizde akşamında sosyal medyadan ekliyorlar, evet intihar.
0
ruhen hastayim ben
(08.08.24)
(6)

arkadaşın para istemesi

baldan kaymak
karşı cins yakın bi arkadaşım para istedi. bu 2.kez oluyor.ona para vermek istedim ama emin de olamadım. bi sevgilisi var evlenecek.çocuk aklıma geliyor bu olaydan dolayı araları açılır diye -çocuktan istiyor mu bilmiyorumbugün de oldu param vardı ama bu sebepten hayır dedim.kendimi kötü hissediyoru
karşı cins yakın bi arkadaşım para istedi. bu 2.kez oluyor.

ona para vermek istedim ama emin de olamadım. bi sevgilisi var evlenecek.

çocuk aklıma geliyor bu olaydan dolayı araları açılır diye -çocuktan istiyor mu bilmiyorum

bugün de oldu param vardı ama bu sebepten hayır dedim.
kendimi kötü hissediyorum.
çözdü gerçi ama yine de kötü hissediyorum.

ne yapmalıyım, nasıl düşünmeliyim. yol gösterin
0
baldan kaymak
(07.08.24)
kredi +1.

ayrıca sana gelene kadar bu kişinin akrabası yok mu, kardeşi, anası babası yok mu? Hadi bunlar yok diyelim o zaman kredi çeksin.
0
ferenc
(07.08.24)
Ölüm kalım hastalık gibi bir durum olmadığı sürece borç para verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bence iyi yapmışsın.
0
dedeminhirkasi
(07.08.24)
ferenc +1 bir bir insan akrabaları dururken gelip senden istiyorsa düşüneceksin. demek ki akrabaları daha önce borç vermiş geri alamamışlar bu yüzden senden istiyor.
0
komando kani var bende
(07.08.24)
kardeşlerim hariç borç vermem.

illa vereceksem uzmeyecek seviyede olur. yani geri gelmese uzulmeyecegim kadar 10 bin, 20 bin falan.

onu bile yapsam havale cekerken "borç" diye açıklama yazarım.

herhangi bir kötülük aninda elinde kanıt olsun. belki yargıya başvurursun.
0
tabudeviren
(07.08.24)
En son bunu yaptığımda hiç istemediğim bir şey yapmaya evrildi konu. Bugün yarın derken 300-400 TL'lik bir borcu bekletti bir arkadaş 3-4 ay çeşitli bahanelerle. Ben de niyetimi bozdum ve (tanıdığım icin) eşine dostuna söyler seni rezil ederim dedim, ancak öyle alabildim.

Dava vb olsa yine aynı şey.
Bozusmayi ve/veya alamamayi ya da gecikme sebebi olan tavri sindiremeyecekseniz, miktardan bağımsız olarak vermemek en makulü gibi düşünüyorum bu olayda dönüştüğüm canavarı gördükten sonra.
0
encokbenisevinnolur
(07.08.24)
Ben direk arkadaslarimla arama para meselesinin girmesini istemiyorum diyorum. Hic yalan atmaya gerek yok.Direk bunu soyleyin
0
turkuaz
(08.08.24)
(9)

Suriyeliler gönderiliyor mu?

mabl
Pek Suriyeli nüfusu olmayan bir şehirde yaşıyorum. Olanlarda işinde gücünde, ailesiyle yerleşmiş kişiler. Öyle sap Afganlar falan zaten barınamaz burada.Son günlerde bu ailelerden bir kısmı deport edilmek üzere alındı götürüldü.Farklı bir durum mu var? Göçmen politikamızda bir değişiklik mi var, bir
Pek Suriyeli nüfusu olmayan bir şehirde yaşıyorum. Olanlarda işinde gücünde, ailesiyle yerleşmiş kişiler. Öyle sap Afganlar falan zaten barınamaz burada.

Son günlerde bu ailelerden bir kısmı deport edilmek üzere alındı götürüldü.
Farklı bir durum mu var? Göçmen politikamızda bir değişiklik mi var, bir operasyon mu var acaba?
0
mabl
(07.08.24)
Genellikle iş yerinde, yolda, toplu taşıma araçlarında sürekli kendisine laf atılan suriyeli kadın, erkek veya çocuklar bazen özellikle sıcak havalarda ve hayatın getirdiği stresle dayanamayıp cevap verebiliyor.

Tartışma genelde sığınmacı karşıtlarının müdahalesiyle uzayabiliyor.

Kolluk olaya tesadüf ederse karakolda şikayetçi olunan Suriyeli taraf için çileli süreç başlıyor.

Gerisini anlatmama gerek yok. Google'da aratabilirsiniz. Baroların konuyla ilgili yayınları var.
0
hebanon
(07.08.24)
öyle bir şey olsa duymamak imkansız. el altından yapmazlar bunu
0
ferenc
(07.08.24)
Oturduğum mahalleye bir suriyeli aile daha taşındı.
0
HellKeePer
(07.08.24)
Cocuk yapmakla mesguller hocam 11. Yoldadir ondan goremiyorsundur
0
Zetnikov
(07.08.24)
ben el altından yapıldıgını düşünüyorum. ben de duydum suriyelerin evlerine gelip deport etmek üzere alınıp götürüldüklerini.
Suriyede savaş bitti. artık burda durmaları dünyanın en anlamsız en saçma bir şeyi
umarım yaygınlaşır
0
limonlu eksi
(07.08.24)
İlginç bir şekilde geçen içişleri bakanı 3 milyon küsür göçmenin 700 küsür bininin adresinde bulunmadığını ve adresinde olmayanlar için işlem yapılacağını açıkladı.

Kardeşim de göç merkezinde geçici olarak hekimlik yaptı. Orada da epey bi kişinin deport edildiğini söylemişti.

x.com
0
chicha_v2
(07.08.24)
umarım vardır. fakat duymadım
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.08.24)
Cok pahali diye suriyeye kendi rizasiyla gitmis olmasinlar artik

Ekonomi duzelsin geri gelirler merak etme

Adamlarda taş gibi tc kimlik var kim nereye gonderebilir
0
Zetnikov
(07.08.24)
(9)

Bu hükumetin halkla alıp veremediği sorun nedir?

the sound and the fury
Zaten çok düşük ve gereksiz olan 150 euro sınırını 30 ve 60 a çekmişler. Duygularımı küfürsüz dile getiremiyorum. Neden eziyet ediyorlar.
Zaten çok düşük ve gereksiz olan 150 euro sınırını 30 ve 60 a çekmişler. Duygularımı küfürsüz dile getiremiyorum. Neden eziyet ediyorlar.
0
the sound and the fury
(06.08.24)
1-Battılar, saldıracak yer arıyorlar.
2-Topluca intihar edelim istiyorlar.

Huzur bırakmadılar, nefes alabileceğimiz bir alan bile bırakmamaya yemin etmişler.
Bu saldırganlık nedir asla anlayamıyorum.
Bıktım artık.
0
mutekebbir
(06.08.24)
Eziyeti karşılıksız para basarken yaptılar. O zaman belliydi neler olacağı.
0
gabe h coud
(06.08.24)
şu örneği veririm. iki toplumsal sınıf karşı karşıya gelse; sekülerler ve dinciler. iki taraftan birinin diğerini yok etme şansı olsa; seküler grup boş ver değmez, insanlar hakları vb. der ve uğraşmaz. ancak dincilerin eline sekülerleri yok etme şansı doğsa asarlarda keserlerde. çünkü sen onun gözünde şeytanın askerisin durum net bu. halayının bilinç altında bu yatıyor.
0
mikahakkinen
(06.08.24)
bu olayın faydası ne anlamadım?

dışarıdan alışveri yapmayı azaltalım ve para ülke içinde kalsın mı? ama zaten başka şirketler, bizim 3 paraya alacağımız ürünü ithal edip 5 paraya satacak. o ürün yine alınmış olacak yurtdışından. kazanan aracı ithalatçı olacak.

30euro'ya kadar ürünlerden de vergiyi arttırmışlar. ne kadar olacak bu işin vergisi ülkenin toplam vergilerinin yanında. onların deyişiyle çerez parası değil mi. değer miydi yani, olayın anlamını çözemedim.


"bizden değil dışarıdan alıyorlar" diye trendyol vs mi bu yasayı fişekledi acaba
0
biseysorcaktim
(06.08.24)
Instagram'ı ciddi ciddi açmayacaklar mi acaba? Oradan kestikleri vergilerin yerine gümrük vergisi mi koyuyorlar?
0
sekizdokuzon
(06.08.24)
@sekizdokuzon;
Instagram'la ilgili olduğunu sanmam, zaten uzun zamandır vergilere saldırıyorlar.
KDV oranları,
Telefon harcı,
Yurtdışı çıkış harcı....

Instagrama da zaten vergi getirmişlerdi, bu tamamen anlık bir ego sonucu atılan yanlış adım, kabul etmemek için bir süre kapalı tutarlar ama sonra açmak zorunda kalırlar çok ciddi bir sektör çünkü oradaki geliri kaybetmeyi göze alamazlar. Herkesi, her sektörü etkiliyor.
Bizim bile reklam görünürlükleri düştü ve mekana rezervasyon gelmiyor ki büyük yerler, daha büyük çaplı reklam verenler kim bilir ne haldedir. Birazcık ses çıkarmaya cesaret edecek birileri olsa uzun sürmezdi de işte alıştık artık.

@biseysorcaktim; Spesifik olarak bir sitenin oturup bu konuda talep göndereceğini sanmıyorum.
Trendyol zaten gayet iyi iş yapıyor başlanan boykot bile birçok kişi tarafından devam ettirilemedi resmen domine ettiler sektörü.
Yabancı sitelerden alınan ürünlerin temel mantığı aslında burada pahalı olmasından ziyade burada bulamadığı ürünü alıyor müşteri.
Yoksa uzun süre kargo bekleme, gümrük vergisi vs. düşününce gider trendyoldan alırım biraz daha fazla verip diyor.
Burada satışı olmayan ürünler için yabancı sitelere muhtacız.
En basitinden bir yelpaze beğendim araştırdım türkiyede yok bir tane yabancı sitede buldum mecbur oradan alacağım, aynısı burada olsa bir tık fazla verip buradan alırdım.
0
mutekebbir
(06.08.24)
Fatih Sultan Mehmet döneminde yaşasaydınız da aynı şeyi sorardınız. Bir çok tarihçiye göre Fatih sultan mehmet vergilerle halkı bezdirmiş bir padişahtı. bir çok kişi vergilerden, pahalılıktan ve devalüasyondan şikayet ediyordu. ama günümüzde baktığımızda, yerli yabancı herkesin hayran olduğu Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı Devleti’nin bir numaralı padişahıdır, Fatih‘tir, İstanbul’u fetheden komutandır.

Günümüzü de objektif değerlendirmek için en az 1 yüzyıl gerekiyor.
0
füt
(07.08.24)
Şeriat is loading. Ha buraya yazdım.
0
gabe h coud
(07.08.24)
yüzyıl beklemeye gerek yok. akp oy kaybettiği için halka eziyet ediyor. kendisine destek vermeyenin yok olmasını istiyor.

birçok seküler insan son yıllarda türkiye'de varolabilmek için akp'li oldu.
0
ferenc
(07.08.24)
(9)

Amerika sınırında kaçak geçişe polis neden müdahale etmiyor

iddaaci
Merhaba videolar izliyoruz. Bir şekilde Meksika’yı geçiyorlar hadi orada kartel var takip gevşek. Amerika neden tedbir almıyor. Tamam duvar var ama ne bilim sınırı geçiyorlar polis gelip onları alıyor ve kampa götürüyor. Ne bilim duvarı iki katına çıkar, gelenleri geri Meksika’ya gönder, sınır dışı
Merhaba videolar izliyoruz. Bir şekilde Meksika’yı geçiyorlar hadi orada kartel var takip gevşek. Amerika neden tedbir almıyor. Tamam duvar var ama ne bilim sınırı geçiyorlar polis gelip onları alıyor ve kampa götürüyor. Ne bilim duvarı iki katına çıkar, gelenleri geri Meksika’ya gönder, sınır dışı et. Falan filan. Neden?
0
iddaaci
(05.08.24)
iltica hakkı her ülkede var ama abd'nin sınır bağlantısı bu yönden savunmasız kılıyor. işin bir uluslararası hukuk boyutu var.

demokratların seçmen devşirme stratejisi de etkili.

ancak iş gücü ihtiyacına gelirsek bu pek doğru değil. türklerden iltica edenlerden doktor, diş hekimi, mühendis bile var. bunlar ortalama abd vatandaşından çok daha avantajlı. vergi ödemeden direkt sisteme tabii olacaklar.

ancak bu şekilde giriş bedava değil. kartele verilen para ve iltica sonrası iş bulana kadar 1 yıl cepten yenilecek bir süreç. bu kadar parası olanın bu yola girmesi bence baştan sorunlu.

abd'de düzgün bir iş bulmak çok kolay değil. vasıfsız iş çok. bu vasıfsız işlerde çalışan saatlik asgari ücret alıyor. vergi ve sağlık sigortası sonrası eline geçen parayla yaşaması için haftada 7 gün, günde 10 saat çalışması lazım. Uber vb. de aynı şekilde. İltica eden Türklerin çoğu iyi durumda değil.
0
ferenc
(05.08.24)
Hukuk devleti oldukları için sınırdaki görevliler prosedür neyse onu uyguluyorlar.

Genel politika olarak da vasıfsız işçiliğe gerçekten ihtiyaçları var. Sınırdan geçen insanlar kimsenin yapmadığı işleri yapıyorlar
0
hebanon
(05.08.24)
Kendi yasaları sınırı geçip ABD topraklarına adım attıktan sonra yaptırım uygulamayı engelliyor ama mesela okyanustan falan gelmeye çalışan olursa vuruyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.08.24)
youtube.com

Peter santanello meksika sınırı bölümleri çok iyi, listede 9,9 milyon izlenen videodan başla
0
grimavi
(05.08.24)
ABD çok büyük ülke. Sadece çiftliklerde bile onbinlerce isci ihtiyacı var
0
alimcgraw
(06.08.24)
Etmeleri için bir sebep yok. Amerika'nın yüz ölçümü Çin'den biraz daha küçük. Çin nüfusu 1,4 milyarken ABD nüfusu 330 milyon. ABD'de NYC, LA ya da Chicago gibi büyük şehirler var ama nüfusun çoğu dengeli şekilde dağılmış hâlde küçük/orta büyüklükteki şehirlerde yaşıyor. ABD'ye yasadışı giren kişi zaten Miamide villada yaşayayım diye girmiyor. Nerde ne iş olsa yaparım kafasında. Wyoming'de kuş uçmaz bir kasabadaki markette, Nebraska'da bir tarlada ya da Montana'da bir inşaatta çalışacak insan lazım ve ABD nüfusu hem yaşlanıyor (Avrupa ve uzak doğu kadar olmasa da), hem de bunları yapacak yeterli insan bulamıyorlar. Bu kadar geniş alanda binlerce ufak şehirde basit işleri yapacak kişiler için yetişmiş ya da yetişebilecek insan gücü kullanmak yerine gelen mültecilere okey diyorlar. Mülteci olmakla suç işlemek arasında bir korelasyon da yok ABD'deki istatistiklere göre. Bu yüzden sınıra duvar inşa etmek falan hep halkın gazını almaya yönelik saçma vaatler. ABD tarihi boyunca olduğu gibi şu an da dışarıdan gelecek hem vasıflı hem vasıfsız göçe muhtaç
0
nundu
(06.08.24)
iltica edenlerin hiçbiri çiftlikte, yarım işinde ya da ağır işlerde çalışmıyor. bu işler için abd'nin tarım işçisi istihdam vizesi var. 2-3 yıl çalışma izni verip sonra gönderiyor. iltica edenler american born gibi tüm haklara sahip, sadece oy kullanamıyorlar.

turist vizesiyle takılan kekolar ancak restoranlarda saatlik 8-10 dolara paket atıyor.
0
ferenc
(06.08.24)
Tamamen ucuz is gucune adam lazim. Su an ny da tum bisikletle paket dagitanlar ufacik boylu latinolar. Kisin - 10 da bisiklet ustunde paket dagitacak bu adam ve saati 10 15 arasi bir sey kazanacak. Bunu hic bir beyaza yaptiramazsin, siyahiler de yapmiyor ( afrolar haric ) butun ayak isleri kacak gocmenlerin eline kaliyor ve ucuza yaptiklarindan maliyetlerde asagida kaliyor. Ciftlikte domuz pisligini beyaza temizletirsen ( ki yapmaz kendi ciftligi degilse kolay kolay ) saati 30 ister, ayni isi kacak meksikali $9 bile yapar haftada 7 gun gunde 14 saat calistirirsin. Sonra o steak de ny da restoranda sana $45 gelir, kacak isci olmasa $70 yersin ayni steak.
0
oscar
(06.08.24)
@oscar

onları yapanlar iltica edememiş kişiler. iltica eden en kötü ihtimalle doordash veya uber yapar. hiç olmadı burger king, mcdonalds.

dediğin işleri yapanlar turist vizesiyle ülkeye girmiş kamiller.
0
ferenc
(06.08.24)
(9)

gelin damat düğün sonrası direkt evine mi gitmeli yoksa tatile mi? sizde?

OgutucuRecep
8 yıldır her sene aklıma gelen bir soruyu sizler soracağım.arkadaşım evlendi düğündü falandı filandı saat akşam 11 oldu. 6-7 araba olmasına rağmen 2 araba ile götürüp evlerine bıraktık.. evi de normal mahalle ortamında bir yer ama bağcılar değil semt iyi.o zaman çok tuhaf hissettim.. gelin üstünde g
8 yıldır her sene aklıma gelen bir soruyu sizler soracağım.

arkadaşım evlendi düğündü falandı filandı saat akşam 11 oldu. 6-7 araba olmasına rağmen 2 araba ile götürüp evlerine bıraktık.. evi de normal mahalle ortamında bir yer ama bağcılar değil semt iyi.

o zaman çok tuhaf hissettim.. gelin üstünde gelinliği damat üstünde damatlığı böyle ne bilim sanki akşam misafirlikten döner gibi evlerine girdiler..

korna falan basmadan biz akşam evlerime getirdik millet rahatsız olmasın diye ama 2-3 kişi görmüştür evlerine girerken.

garip değil mi? böyle mi oluyor normalde? böyle sessiz sedasız damat ve gelinlikle evlerine girmeleri garip.

belki ne bilim düğün sonrası gelinliği çıkarabilir normal bir kıyafet giymesi mi gerekli ? ya da direkt otele mi gidilir ne bilim bir tuhaf hissetmiştim.

normal mi? sizde nasıl oldu?
0
OgutucuRecep
(04.08.24)
Düğün evinizin olduğu şehirdeyse eve gitmek normal, bir de düğün salonuysa.
Otelse zaten düğün paketi gibi içinde size suit de veriyorlar yukarı çıkıp orada kalıyorsunuz. Tamamen koşullarla ilgili.
0
kullanıcıadımbuolsun
(04.08.24)
Düğünümde beni pataklamak isteyen ve arabanın önünü kesip para almak isteyenleri gaza basıp atlatarak eve gittik, biraz takip etmeye çalışanlar oldu ama nal topladılar. eve girince o kadar yorgunduk ki üstümüzü değiştirip direkt bayıldık.

Bazı arkadaşlarım düğün sonrası üstünü değiştirip gece kulübüne seçmece arkadaşları ile gittiler, ötesini görmedim.

özetle gayet normal, damat ve gelin o stresten koşturmacadan o kadar bitik düşüyorlar ki, düğün sonrası ev dışında bir yere gitmek ızdırap olur.
0
kimlanbu
(04.08.24)
bence evlenmenin sembolik olarak da gerçekleşmesi için eve gidilmesi güzel bir şey. hem evleniyorsun hem "ev"leniyorsun.

zaten salonda kırda falan yapılan bir düğünse (nikah dairesinde olup biten bir şey değilse) gelin ve damat yorgun oluyor. o yorgunlukla tatili veya otele gitmeleri saçma olur.

bazı evlenen arkadaşlarım var. eve gittikten sonra spor kıyafetler giyip arkadaşlarıyla partilediler.

bazıları ertesi gün sabahında yurtdışına veya yurtiçine tatile gittiler.

bazıları nikah dairesinde yapılan düğünden sonra ailelerle yemeğe çıktı.

herkes kalbine göre birini bulsun. evlensin. hayat bayram olsun. <3 (kamu spotu)
0
tabudeviren
(04.08.24)
Eve girmemle yatıp uyumam 10 dakika sürmemişti, eşim de aynı şekilde. Ertesi gün öğleden sonra uyanıp yola çıkmıştık balayı için.
0
mirty
(04.08.24)
Eve gidip gelinlik ve 1500 tel tokadan arınıp duşa girmek ve sonra da altınları sayıp o moralle uyumak en güzeli bence. Ben böyle yapmıştım. Tatile gidilecekse de ertesi gün ya da bir gün sonra valiz yapıp gidilir.
0
marla is in my head
(04.08.24)
Herkesin isteğine göre değişebilecek bir durum.
0
boray eris
(04.08.24)
Tatile gitme nedeni otelde seks yapmak. İlk seksleri evde yapınca komşular senfoni orkestrası dinler gibi dinler
0
ferenc
(04.08.24)
evlenme gelenekleri aslinda tarihsel olarak cok yeni ve uydurma seyler. isteyen istedigini yapiyor artik. benim is arkadasim ocakta evlendi. paralari yoktu, is yogundu vs derken balayina agustos ayinda gidiyor keyfine gore. yani ne olacak ki bu kurallari bozunca.

@ferenc abi ne diyosun "ilk seks" falan, 1940larda mi yasiyoruz.
0
hot potato
(04.08.24)
“Düğün” çıkışı arabaya/uçağa atlayıp balayına gidebilen babayiğitleri tebrik ederim. İnsanlar ya kendi evinde ya da düğün otelde ise otelde kalır benim bildiğim gördüğüm. Aynı gün balayına gitmek ciddi bünye ister sabahın göründen beri koşturmaca içinde oluyor insan zaten.
0
cilekli pasta
(04.08.24)
(8)

Nereye kadar kaçabiliriz?

ananiyimioguz
Önce mahallemiz bozdu, mahalle değiştirdik.Sonra şehir bozdu şehir değiştirdik.Sonra bölge değiştirdik. Yetmedi, yapabilenimiz ülke bozdu dedi ülke değiştirdik, kıta değiştirdik.Atalarımız gibi göçebe mi yaşayacağız?Nasıl bir yere ait hissedecegiz böyle yaşayarak?Dünya bozdu artık dedigimiz noktada
Önce mahallemiz bozdu, mahalle değiştirdik.

Sonra şehir bozdu şehir değiştirdik.

Sonra bölge değiştirdik. Yetmedi, yapabilenimiz ülke bozdu dedi ülke değiştirdik, kıta değiştirdik.

Atalarımız gibi göçebe mi yaşayacağız?

Nasıl bir yere ait hissedecegiz böyle yaşayarak?

Dünya bozdu artık dedigimiz noktada ne yapacağız? Mars planları yapıyor yolculuk oraya mı?

Gelecek planınızı nasıl yapıyorsunuz bu gidişat doğrultusunda?

Çünkü X bir yer, bu yurt disinda gelismis bir ulke bile olsa, bir onceki yillara göre yine "bozmuş" olmuyor mu orada yasayan icin? Tabi finlandiya norvec falan belki bu dedigimin disindadir oralarin degisiml konusunda bir bilgim yok.
0
ananiyimioguz
(03.08.24)
valla bence her yerde sıkıntı var. afgan, paki, bangladeşli, hintli gittiği yeri mahvediyor.
0
ferenc
(03.08.24)
Avrupa hatta dünya şu an üçüncü dünya ülkelerinden göçmen saldırısı altında. Nereye gidersen git o aradığını bulmayacaksın. Zaten aitlik hissi aramak asıl sıkıntı, boş bir umudun peşinden koşturmaktan farksız.
0
sincap ve mavi tuborg
(03.08.24)
Arkadasim zurihe mi ne gitmisti
Sok olmus hoc multeci yokmus
Ve asiri pahaliymis

Ama kaldirimlari bile cilalamislar falan diyordu mukemmel falan

Oraya salca olunabilir bi arastir
0
Zetnikov
(03.08.24)
Çok kötü avrupa aynen sakın kimse gelmesin, çok kötüyüz de kurulu düzenden gelemiyoruz.
0
logisticsmanager
(03.08.24)
@zetnikov

çok net hatırladığım bir olay var ama hayatta araştırıp bulamam. isviçre olduğuna eminim ama zürih mi bilmiyorum. türkün teki fener formasıyla gezerken hevaller bunu kovalıyor, isviçre kürtlerindir türkler defolsun burdan diye.
0
titanyum22
(03.08.24)
Ben bu kaçma gitme işini doğru bulmuyorum, her ne kadar bir şey diyemesem de... Ama geri geliniyor ve gelince de eski tas eski hamam devam ediyorlar ya, hiçbir şey öğrenmeden hiçbir ufukları açılmadan... İşte ona çok ayar oluyorum. Bir şey kat şu memleketin yaşantısına ne, bir iyiliğin olsun. Plastikleri ıslak çöplerle atma ayır öyle at mesela. Bişey yap. Yok. Sonra herkes değişimi başkasından bekliyor.
0
muhayyer divan
(04.08.24)
avrupa'yı çok idolize (ya da idealize, bilemedim) ederdim eskiden. ukrayna savaşından beri fikirlerim fazlasıyla değişti. farkındayım haberler veya politikacılar ile ülkenin yaşam koşulları, halkın refah düzeyi veya tepkileri arasında doğrudan ilişki yok elbette ama çok soğudum. eskisi kadar sevmiyorum.

biraz da yaşlandığım için galiba ben açıkçası pes ettim, çocuğum filan olmadığı sürece çok düşünmem üzerinde.

şöyle düşün yani koca insanlık tarihi zaten savaşlarla ve felaketlerle dolu. bugün perişan olmuş afganistan, ırak, suriye gibi yerlerde dahi milyonlarca insan HÂLÂ yaşıyor.

madem bize bu denk gelmiş, olabildiği en iyi şekilde yaşamaya gayret ediyorum. kolay değil elbet. insan bıkıyor, üzülüyor vs. ama yapacak daha iyi bir şey var mı? bilmiyorum.

"avrupa bitmiş yeğenim" diye söylemiyorum bunu ama mesela sunderland, leeds, southport vs. karıştı. sokaklarda aşırı sağcılarla vatandaş karşı karşıya geldi. neblim mültecilerden rahatsız olup isveç'e taşınsan orada bir mültecinin kafanı kesmesi ihtimali sıfır değil (hatırlıyorum benzer bi olay olmuştu geçen yıllarda, göçmen değil de oralı bir kızcağızı öldürmüşlerdi).

dünyada hiçbir zaman hiçbir şeyin garantisi yok. biz galiba sosyal medyayla büyüdüğümüz, stabil yaşam gördüğümüz için en ufak terslikte çok fazla panikliyoruz, herhalde 50-60 yaş altındaki çoğu insan bu gruba dahil edilebilir.

ya mesela 69 sonunda abd'de yaşıyor olsan çat diye kendini vietnam'da korkunç bir savaşın içinde bulabilirdin. 90'larda balkanlarda olsaydın keza. savaştan, toplumsal hareketlerden, düzenin bozulmasından, mülteciden, ekonomik krizden vs. kaçış kolay değil. biraz da şans işi bence.

o yüzden ben hayatımın geri kalanında ucuz avrupa marketi fişi videosu çekemediğim için kahrolmak yerine elimde olana odaklanmaya çalışıyorum şahsen, yoksa kafayı yer zaten insan. ne olursa olur, ben kendi hayatımı en iyi şekilde yaşamaya gayret edeceğim, gittiği yere ve olduğu kadar. bi kere geldim dünyaya, "vay neden norveç'te doğmadım" diye üzülerek yaşamak istemiyorum artık.
0
mark greg sputnik
(04.08.24)
cevrenizde biseyler bozulunca hemen kacmak yerine belki bir yere ait olmayi, anlamli iliskliler/arkadasliklar kurmayi deneyebilirsiniz belki. bozulan seylere karsi savasmayi, veya bozulmalari cok kafaya takmamayi, akisina birakip gitmeyi deneyebilirsiniz.

her yerde basiniza her turlu sacmalik gelebilir, ama birlikte vakit gecirmeyi sevdiginiz insanlarla keyifli bir yemek yerken akliniza gelmeyebilir dertler tasalar. ters giden seylere odaklanmak yerine ufak basarilara odaklanmayi tercih edebilir, cevrenizi genisletmek icin yeni hobiler edinmeye calisabilir boylece daha farkli dertler edinebilirsiniz (ne olacak bu ulkenin hali vs. yeni hali saha ayakkabim ne kadar da sahane). mutlu olmak cogunlukla kafa yapisiyla ilgili bisey.

bunlari 5 yil once kanadaya tasinmis biri olarak soyluyorum, evet burdaki hayat kalitem istanbuldakinden daha iyi ama mutluluk seviyem asagi yukari ayni. istanbulda en keyifli hatirladigim anilari burda da yaratabiliyorum. ya da istanbulda mizmizlandigim zamanlar ile simdi arasinda cok bir fark yok, icerik farkli ama his ayni.

1 tanecik hayatimiz var, zaman cok suursuzca akip geciyor. bizim icin onemli olan seyleri belirleyip onlara odaklanmaya baslamak gerekiyor bir an once. aksi takdirde geriye donup ‘ulan ne kadar da bombos yasayip gitmisim’ dememiz kacinilmaz.
0
taurina
(04.08.24)
(6)

Vpn üzerinden banka mobil uygulamasına girmek tehlikeli m

sonhakan
Sonuçta şifre giriyoruz
Sonuçta şifre giriyoruz
0
sonhakan
(02.08.24)
daha güvenli. özellikle paylaşımlı bağlantılarda
0
ferenc
(02.08.24)
Vpn de hangi vpn? Vpn var vpn var...
0
prole
(02.08.24)
Ücretli ve sağlam VPN kullanıyorsanız daha güvenli olur. Ama ücretsiz bilinmedik VPN kullanırsanız Allah'a emanetsiniz :D
0
telliahmet
(02.08.24)
daha güvenli olmasının sebebi nedir?
sonuçta yine tr hizmet sağlayıcıdan çıkmıyor mu?
0
tabudeviren
(02.08.24)
herkese açık bir kablosuz ağa bağlıysanız vpn kullanmak daha güvenli hatta gerekli. ama kendi ağlarınızda kullanmada kayda değer bir faydasının olduğunu sanmıyorum.
0
kesmekes laleler
(03.08.24)
nasıl daha güvenli olduğunu savunuyorsunuz anlamıyorum. çok basitleştirerek anlatmaya çalışacağım. normalde internete evden bağlanıyorsunuz diyelim. bilgisayarınız modeme bağlı modem de internet sağlayıcısına veriyi iletiyor. sağlayıcı da bankanın sağlayıcısına iletiyor oradan da veri bankaya gidiyor.

vpn kullanırken veriniz bilgisayardan modeminize, modeminizden de vpn hizmeti aldığınız firmaya gidiyor. artık onların sunucularında ne olur ne biter allah bilir. oradan da sağlayıcılara uğrayıp bankaya iletiliyor.

yani baktığınız zaman güvenli veya değil demek çok da kolay değil. ayrıca aradaki veri iletişimi https üzerinden yapılıyor yani verileriniz şifreli olarak iletiliyor. ancak ssl sertifikalarını değiştirmek için de bazı yöntemler var. bu yüzden vpn veya wifi kullanmak yerine mobil veriden banka işlemlerini tamamlamak en temizi diyebiliriz.
0
bravoteam
(03.08.24)
(19)

Bazı insanların aşırı şanslı ve haketmedikleri hayatı yaşanması

Mcfly
Sizin de sinirinizi bozmuyor mu ? Nasıl başa çıkıyorsunuz ? Mesela tanıdığım biri hiç bir vasfı yok bu devirde İngilizce bile bilmiyor yazamıyor dahil. şansa bi is buldu brüt istediği maaşı karşı taraf net anlayıp kabul etmiş 3 haneli maaş alıp hiç çalışmıyor. Ben gotumu yırtıyorum onun kadar alamiy
Sizin de sinirinizi bozmuyor mu ? Nasıl başa çıkıyorsunuz ?

Mesela tanıdığım biri hiç bir vasfı yok bu devirde İngilizce bile bilmiyor yazamıyor dahil. şansa bi is buldu brüt istediği maaşı karşı taraf net anlayıp kabul etmiş 3 haneli maaş alıp hiç çalışmıyor.

Ben gotumu yırtıyorum onun kadar alamiyorum.
0
Mcfly
(31.07.24)
İstisnaları dikkate almıyorum. Genel olarak da kıyaslama yapmam. Benim hayatım da benzer şekilde. Eski işimde canım çıkardı, insomnia, anksiyete, depresyon gelişti. Şimdiki işim inanılmaz rahat, çok daha fazla kazanıyorum. O zamanki kendime göre şu anki kendim hak etmiyor mu? Hayır.
0
gabe h coud
(31.07.24)
Hiç kasmaz beni başkasının ekonomik durumu, kendi durumuma bakarım. Beyaz yakalı herhangi birini kıskanamam sanırım CEO vs dahil. Her gün işe geliyor bizim Türkiye’deki CEO neyini kıskanacağım :)
0
vedatchilipeppers
(31.07.24)
Yapmayın.
Sürekli kendimizi böyle başkalarıyla kıyaslarsak yaşayamayız.
Kendimize bakacağız, olabilecek en iyi seviyeye gelmek için uğraşacağız.
Evet bazı insanlar şanslıdır ama yapacak bir şey yok.
Çözümü olmayan şeyler için kendimizi üzmeyelim.
0
mutekebbir
(31.07.24)
Kendini başkalarıyla değil kendi geçmişinle kıyasla.
O kendi payına düşeni alıyor sadece.
Başkalarının kazandığını/hayatını düşünmekle boşa zaman harcamamalısın.

Benim sinirimi daha çok liyakatsiz kişilerin çok maaş alması değil de iş bilmemezlikleri, bilgiye dayalı değil de hisse dayalı aldıkları ani kararlar yüzünden çalışma ortamında işlerin uzaması, sonuç almanın imkansızlaşması, üst üste hataların yapılması ve diğer 3. şahısların alınan bu yanlış kararlar yüzünden zaman kaybı yaşamaları ve zarar görmesi bozar.

Bir de bu tiplerin yakınlarında kendilerinin bu zaafiyetini bilen fırsatçı kişilerden akıl almaları işin tuzu biberi olur.

Alınan para, kağıt üstünde aslında çalışmanın karşılığı olarak bilinir.
Uygulamada ise o sadece makam/konumda olmanın karşılığı olmuş durumda.
0
diyecevaplandı
(31.07.24)
kişisel gelişim lafları ("takma kendine bak" gibi) çok da geçerli değil bence.

Maymunlar arasıda yapılan testlerde bile birine bişey verilip öbürüne verilmeyince verilmeyen sinirleniyor. İnsanlara yapılan anketlerde de "senin maaşını 2x yapıcaz ama hak etmeyen arkadaşınınki 3x olacak" veya "seni %50 artırıp ona hiç zam yapmayacağız" diyince insanlar %50 zammı seçmek gibi aslında mantıksız ama kendilerince hakkaniyetli olan tercihe gidiyorlar. İnsan sosyal bi varlık işte. Fakat yapacak bişey de yok, hayat böyle.
0
nhk ni youkosu
(31.07.24)
Bence onların başka alanlarda sınavları var bu dünyada. Kolayca zengin oluyorlarsa veya kolaycacık kazanıveriyorlarsa bence bunu ihtiyaçlılarla paylaşmayı öğrenmeleri gerekiyor, kazanç dengesi oluşturmaya katkı sağlamaları lazım. Bu örnek için böyle düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
Türkiye'de kimseye özenmiyorum. Muhatap olduğun insan belli hangi pozisyonda olursan ol. Özellikle Türkiye özel sektörü leş gibi. Özelde çok kaymak işleri herkese yedirmezler. Git plazalara bir sürü taşra üniversiteli görürsün.

İlla birine özeneceksem odasının kapısını çekip pc'de oyun oynayan devlet memuruna özenirim.

Ayrıca 3 haneli rakam artık normal. Kamu'da öğretmenler 50binden fazla alıyor. Bunlar 3 ay yaz tatilinde çalışmıyorlar. Yıl içi tatillerle yılda 4 ayları full boş. Özel sektör beyaz yakası mülayim sert modunda
0
ferenc
(31.07.24)
kıskanç bir insan olmadıgım için sinirimi bozmuyor
0
abelardo
(31.07.24)
peşine düşersen sonu gelmeyecek bir düşünce bu, o yüzden en başta hiç üzerinde durmayıp kendime odaklanmaya çalışıyorum. hayat çocukken duyduğumuz masallardaki gibi değil. neredeyse her şey denk güçlerin kendi arasında "anlaşması" üzerine oluşur; güç dengesi bozulduğunda da güçlü olanın borusu öter. demek istediğim şu: sen bu akşam evinde rahat oturuyorsan, birisinin kapını kırıp seni öldürmek istemeyeceğini biliyorsan bunun sebebi toplumca yapılmış sessiz bir anlaşmadır, insanların ortak güvenlik ve sakinlik ihtiyacıdır. benzer şekilde adalet, hukuk, adliye vb. kavramların hayatımızda yer ediyor oluşunun başlıca sebebi biz "sıradan"ların yaşamlarının düzenlenmesi gerekliliğidir. gücü elinde bulunduranın, çok zenginin bunlara ihtiyacı olmaz; onlar bir sorun varsa kendi aralarında çözerler mesela, çağlayan'a gitmezler bunun için.

hayat çok fazla rastgelelikle dolu. dün belki bir alt sokaktan geçmiş olsaydın kafana kiremit düşecekti, felç geçirecektin. ne bileyim üç sene sonra belki bir karar alacaksın ve onunla hayatın tamamen değişecek.

haliyle "hak etmek" bence ucu çok açık bir kavram. kime göre, neye göre? hangi hayat iyidir, hangi hayat kötüdür? kim ne kadar şanslıdır? mesela oğlu 22 yaşında uyuşturucudan ölen bir holding sahibi senden daha şanslı birisi mi? adaleti, şansı sorgulamak çok spesifik olay ve örnekler dışında sana asla hiçbir şey kazandırmayacak ama seni üzecek, yere çalacak bir şey...

ben o yüzden olabildiğince uzak kalmaya çalışıyorum. bana bu el verilmiş, bunu en güzel nasıl oynarım sorusuna odaklanmaya çabalıyorum. "reva mı lan bu?" sorusu tabii ki çok doğal ve insani bir refleks ama bunu soran bazı adamlar devrim yaparken diğerleri (benim gibi) tımarhanelik olabilir. o yüzden insan kendi dengesini iyi ayarlamalı. ben bu işlerin bana fazla geldiğine kani oldum, kendime yönelmeye çalıştım o sebeple. söylemesi kolay elbet ama sana da onu tavsiye edeceğim. yoksa bu hesapların içinde boğulmak, moralini ve motivasyonunu tamamen yitirmek, amiyane tabirle kafayı yemek işten bile değil. peki bu dünyayı daha iyi, adil, şanslı mı yapacak senin için? hayır. o zaman ne ki?
0
mark greg sputnik
(31.07.24)
Peki aileden ev araba yazlik ve is yeri kalanlari izlemeside ayri bi zevk

Arkadasimin yazligi bodrumda mesela adam gitmiyor sıkıldim diyor agzina tekmeyi vurasim geliyor 40 derece sicaklikta

Hak veriyorum sana ve burada uyuz olmuyorum diyenler yalan konusuyor

Sirf amcasinin yaninda calisiyor diye mudur olup tek isi masada oturup beklemek olan 50bindennfazla maas alanlar var
0
Zetnikov
(31.07.24)
bu tarz hikaye duyduğum zaman hemen heyecanlanırım ve acaba ben nasıl girerim öyle bir işe diye yollar ararım. hiç sinir olmam çok mutlu olurum demek ki o yapıyor ben de yapabilirim.

baskasının başarısına mutsuz olan birinin bence bu hayatta başarıya kavuşması çok zor, bir kere enerjisi düşük. hemen kıskançlık ve yetersizlik duygularına çalışmaya başlaması lazım, hayat çok kısa.
0
kurcalamabozarsin
(01.08.24)
Ben de şeyi anlamıyorum, dünyada bakkal bile emanet etmeyeceğimiz adamlar milyar dolarları götürüyorlar resmen oyunda para hilesi yazmış gibi takılıyorlar gerçek dünyada. Onların çocukları torunları 7 sülalesi spor arabalarda koko partilerinde keyif yapıyorken

Onlar kimsenin umrumda değil, ama etrafınızdaki dötü poklu birkaç kişinin haksız bir şeyler kazanması zorunuza mı gidiyor gerçekten? Sana giren çıkan yoksa boşver kim nereye geliyorsa gelsin ne kazanıyorsa kazansın ama onlara kurulacağına insan kendi geleceğine etki edenlere kurulmalı bence.

Normalde eskiden en küçük haksızlığa bile sinirlenirdim. Ama haksızlık çıtasını o kadar yukarıya taşıdılar ki çoğu şey önemsiz geliyor artık.
0
ananiyimioguz
(01.08.24)
yaş ilerledikçe bu durum sinirimi bozmaya basladı.

onceden sanırım onlar boyle ama ben de emeğimle başarılı olucam diye saftiriklik vardı.

öyle olmadığını anlayınca insan daha zor hazmediyor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.08.24)
o kadar çok var ki. ayrıca potansiyelli olup potansiyelini kullanamadan ortalama olarak yaşadıklarını da gördüğümde var. artık yeni dünya sindirme dünyası, kefir ve soda yardımcı oluyor.
0
mikahakkinen
(01.08.24)
Zenginliğin üst sınırı yok. Fakirliğin de alt sınırı yok. Hayatın size verdiklerine Şükretmek, memnuniyet duymak aradığınız huzuru verir. Kıskançlığa düşerseniz çok fazla insan bulabilirsiniz kıskanacak. Haset size can sıkıntısı kazandırır sadece. Elinizdeki ile de mutlu olabilirsiniz.
0
hasmetizm 2046
(01.08.24)
Çok güzel yorumlar var sağolun ancak bazıları “kıskançlık yapmam ben” sığlığında maalesef

Benim başarılı, donanımlı insanların başarısı ya da zenginliğiyle bi derdim yok aksine ilham veriyor. Buradaki kastım hiç bir vasfı olmadan şansa veya torpile dayalı bi yerlere gelen insanlara karşı öfke.
0
🌸Mcfly
(01.08.24)
Ben erkeğim çevremde bazı hemcinslerim var bazıları şerefsizin teki, kötü kalpli, yalancı, ikiyüzlü ama gel gelelim evlendikleri kadınlara bakıyorum dünya iyisi. hepsi kocalarına aşık, uyumlu, feminen, kötülük nedir bilmeyen hani derler her yönden dört dörtlük kadın diye işte onlardan.
bu adamlara nasıl aşık oldular bu adamlarla nasıl evlendiler anlayamıyorum
birde çok iyiler ticaret yapıyorlar. çalışanlarının paralarını vermez, sigortasını yatırmaz her türlü çakallığı yapıyorlar ona rağmen zenginler.

bunların bi eğitimide yok çoğu ilkokul mezunu konuşmasını bilmez.

Ben kıskanıyorum kardeşim yalan yok. hem zengin oldular hem de iyi kadınlarla evlendiler.

birde derler ya kalbin temiz olsun dünya ayağına gelir yalan amk.
0
komando kani var bende
(01.08.24)
Hissettin şey öfke ise eğer yaptığın şey kıskançlık olmasa da karşılaştırma yapmak oluyor. İsyan etmek oluyor dağlara taşlara. Bu öfkeyi adamın yüzüne vursan ne değişecek, o adam kumarda tüm parasını kaybedip hayatını mahvetse ne değişecek senin için? Eşit mi hissedeceksin? Adaletin sağlandığını mı düşüneceksin. Öfkelisin çünkü öfkelenmekte haklı görüyorsun kendini, çünkü tembel, çünkü şanslı çünkü vb. Başka insanlarla kendini karşılaştırmak kıskanmaktan çok da farklı değil senin üzerindeki etkisine baktığımızda. Tavsiye istersen eğer, hayatının sorumluluğunu eline almandır. Çok çalışıyorum ama hiç bir şeyim yok diyorsan neyi niye istediğini fark etme vaktin gelmiştir. Dinlemek mi istiyorsun? Tatil mi? Villa mı, spor araba mı? Bunlar hayatında ne değiştirecek sahip olsan? Başka insanlara öfke duymayı bırakıp kendine sorular sormaya başladığında netlik kazanır ve huzuru bulursun ancak.
0
hasmetizm 2046
(02.08.24)
o işlere girerseniz kendiniz için çok büyük kötülük yapmış olursunuz :) her zaman için sizden şanslılar da olacak şanssızlar da. ne taraftan bakmak istediğinize bağlı
0
sweetoffice
(02.08.24)
(19)

Sokak hayvanlarına yönelik yasa

buff
Malesef süreci ve prosedürü net olarak bilmedigimden soruyorum, bu noktadan sonra geri dönebilir mi? Yoksa resmi gazetede yayınlanacak vw yürürlüğe girecek ve bitti mi?
Malesef süreci ve prosedürü net olarak bilmedigimden soruyorum, bu noktadan sonra geri dönebilir mi? Yoksa resmi gazetede yayınlanacak vw yürürlüğe girecek ve bitti mi?
0
buff
(30.07.24)
Onaylandı bitti. Geçmiş olsun.

Milletvekilleri tatlı yiyerek
kutladı, mutlu bir şekilde
tatile çıktı, meclis Ekim'e kadar kapandı.
0
alfired
(30.07.24)
Yürütmeyi durdurma kararı aldıramaz mıyız? Bu savcılarla hakimlerle çok zor ama...
0
muhayyer divan
(30.07.24)
durdurmaya kalkan olursa halkın gazabından korksun bu saatten sonra. derdi gerçekten köpek olanların bir an önce etrafındaki hayvanları sahiplendirmesi gerekiyor.
0
titanyum22
(30.07.24)
Titanyum artı1
Sokakta köpek istemiyorum. Meraklısı sahiplendirsin
0
Cezcez
(30.07.24)
CHP, AYM'ye başvuracaktı en son. Bir sonuç çıkmaz ama, bu ülkenin adaleti ne zaman gariban ve mazlumun yanında olmuş ki?

İktidar ve yandaşlarının ne olduğu belli de muhalefetin yetersizliği gözlerimi yaşarttı yine. İYİ Parti ve DEM Partili birçok isim günlerdir tweetti, açık oturumdu, söyleşiydi, yürüyüştü derken desteklerini açıkladı ve tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yasaya karşı çıkacaklarını belirtti. İbrahim Akın başta olmak üzere, gece oylamaya gitmemiş bile çoğu. Sayelerinde yasa geçti gitti. Basiretsiz, niteliksiz muhalefetten ne beklenir zaten? Bunlar anca tweet atsın. Türkiye'nin kocaman bir RTE ülkesine dönüşmesinin sebebi de bunlar. Çok öfkeliyim.

x.com
0
moonie
(30.07.24)
Geri dönülemez. Ancak bireysel çözümler mümkün.

Türkiye'de sokak hayvanı açısından çok hassas bireyler var. Bu kişiler 3-4 köpek sahiplenip evinde tutarak sorunun çözümüne bireysel katkıda bulunabilirler.

İş devlete kaldı mı herkes vergi ödüyor. Suriyeliye bedava sağlık-eğitim, sokak köpeğine bakım masrafı gibi harcamalara vergi ödeyen herkes karşı çıkabilir. Türkiye'de sokak köpeği, LGBT'clik, göçmen övücülüğü ile hayat süren bir kitle var malesef. Çalışan vergi ödeyen insanların emeklerini hunharca israf ediyorlar.

Çözüm devlette değil, bireyde. Evinize 5 köpek alarak kendinizce gerekeni yapmış olacaksınız..fazlasıyla
0
ferenc
(30.07.24)
Kurtulacağız resmi gazete kaldı.
0
pavlis
(30.07.24)
Yani kurtulmak için destekliyosanız da bu yöntem işe yaramayacak. Hayvanları öldürmek insani olup olmamasının ötesinde bilimsel bir çözüm değil. Popülasyon artışına ve hastalıkların yayılmasına da yol açabiliyor. Ama neyse bunu da deneyelim görelim çok istediniz belki mutlu olursunuz
0
nundu
(30.07.24)
Cevap veren herkese tik atıyorum düşüncelerini paylaştıkları için ama tabi ki desteklemiyorum, o sebeple geri dönüş olabilir mi diye sordum
0
🌸buff
(30.07.24)
olayın saldırı yönünden ziyade ekonomik yönü hatta ekonomik YÜKÜ var.

Örneği kuduz aşısı, ısırılanların tedavisi, çevre sorunları, barınak bakım masrafları... bunların hepsi bir yüktür. Bu paralar vatandaşın cebinden çıkıyor. Amerika'da Obama bedava sağlık sistemi getirmek istedi. ABD'liler biz asalak bakamayız, benim vergimle başkasının hizmet almasının istemem diye reddeddiler. Olay budur.

Türkiye niye fakir?? Niye ekonomik kriz var. Neden kronik fakirlik var. Cevap burada işte.

"Bir şey bedava gibi görünüyorsa onun parasını veren birileri muhakkak vardır" kapitalist ekonomilerin mottosudur
0
ferenc
(30.07.24)
sonuç değişmeyecek diyenler olmuş. hala birileri bağış toplama adı altında olmadık yerlere öbek öbek mama dökerse olmaz tabii. halka başka çare bırakmadıktan sonra hala aynı kafa devam ederlerse görecekleri de var. bezmiş halkın da eli armut toplamayacak bundan sonra. kadın oldukları için kimse bir şey yapamaz sanıp bağırıp çağırıyorlardı o devir bitti. gerekirse dinsizin hakkından imansız olarak geleceğiz.

gereksiz edit: ben de kadınım, sesim gür çıkar.
0
titanyum22
(30.07.24)
@titanyum22

yapmanız gereken şey köpekler için bireysel bir efor göstermek. sizin gibi 100 bin insan vardır bu ülkede. bir dernek kurun ve aylık 2000 TL bireysel bağışlarınızla köpeklere bir yaşam imkanı sağlayın. Buna hiç kimse karışamaz. Ama 80 yaşında emekli kişini vergisiyle bu işi yapamazsın
0
ferenc
(30.07.24)
ferenc kardeşim aynı şeyi söylüyoruz yanlış kişiye yazıyorsun bunu
0
titanyum22
(30.07.24)
Şikayetler köpekler özelinde var ama yasa kedileri de kapsıyor yanlış anlamadıysam. Kedilerden ne istiyorsunuz be putkalar?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.07.24)
breederlar yasaklanmamisken cozulecegine inanmak ya saflik, ya iki yuzluluk. burada karsi olanlarin da breederlara pet shoplara seslerinin cikmadigina eminim.
0
aguen
(30.07.24)
Kısırlaştırma para ayırmayan devlet uyutmaya para ayıracak yani, bu mu geçti?

Umarım buna da para ayırmazlar.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
Ben engelliyim ve bazı sokaklarda akülü aracımla dolaşmaya korkuyorum. Çete halindeki köpekler agresif şekilde havlayıp peşimden koşuyor. Yanımda başka insan olmasa beni de hüpletebilirler.

Sokakta hayvan olmaz. Burası Hindistan değil.
0
boray eris
(31.07.24)
geri dönülmez. umarım ivedilikle uygulanır. vahşi hayvanların insanın yaşam alanında ne işi var. tam bir ilkellik. ayrıca bu popülasyona ulaşmasının sebebi de yine kontrolsüz besleme.
0
xrated
(31.07.24)
Bu bizim vergimizle buna para ayıramazsın insanları beni bitiriyor. İyi abi ben de benim vergimle sabah akşam benim gibi insanlara sapkın diyen diyanete para verilmesini istemiyorum. Bana faydası dokunmamayı bırak aktif olarak zarar veren bir kurumu finanse etmek istemiyorum. Benden tek kuruş diyanete gitmeyecek desinler iki katı vergi veririm. Gerçi burada LGBTci(!) olduğum için zaten beni ciddiye almayacak insanlara dert anlatmaya çalışmanın ne anlamı var. Hepimiz vergi veriyoruz. Hepimiz halkız, siz gerçek halksınız da ben dış kapının mandalı değilim.

Buna para ayırmayacaklar zaten. Ya barınakta birbirlerini parçalayacak hayvanlar, ya hastalık kapıp ölecekler, ya da işte döverek, silahla, damarına çamaşır suyu enjekte edecekler. O ilaca para verilmeyecek asla.
0
peki madem
(31.07.24)
(2)

İstanbul Anadolu yakasında nereden boyoz siparişi verebilirim?

sonhakan
Getir de yok. Varmı bildiğiniz bir yer?
Getir de yok. Varmı bildiğiniz bir yer?
0
sonhakan
(28.07.24)
Kozyatağı Carrefour da oluyordu
0
ferenc
(28.07.24)
TrendyolYemek ve TrendyolMarket'i genel olarak da tavsiye ederim. Fiyatlar, çeşitler çok daha iyi. Özellikle market kısmında.
İstanbul Şişli'de şu anda adresime boyoz getiren 10 farklı yer var TrendyolYemek'te. Sizin orada da mutlaka vardır.
0
michael_knight
(29.07.24)
(5)

Doktora tezleriniz okunuyor mu?

sekizdokuzon
Takip ediyorsunuzdur mutlaka; okuyorlar mı, size ulaşıyorlar mı, "İyi ki yazmışım." diyor musunuz? Yoksa "Okunması çok önemli değil, kişisel gelişimime katkısı oldu." gibi bir nokta mısınız?Teşekkür ederim.
Takip ediyorsunuzdur mutlaka; okuyorlar mı, size ulaşıyorlar mı, "İyi ki yazmışım." diyor musunuz? Yoksa "Okunması çok önemli değil, kişisel gelişimime katkısı oldu." gibi bir nokta mısınız?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
Kimsenin bir şey okuduğunu sanmıyorum.
0
prole
(27.07.24)
Eşimin doktora tezi çok okunup çok atıf alıyor bazı yabancı makaleleri de çok atıf ve teşekkür maili alıyor.
Teze bağlı kimisi işe yaramaz kimisi işe yarar
0
basond
(27.07.24)
Tüm tez değilse de ilgili yerler okunuyor. Ha ben birinin tüm doktora tezini okumuştum ama tam da benim konumla alakaliydi. Onun dışında okuyup çok beğendiğim makale ve kitapların yazarlarına teşekkür mailleri atıyorum, okunduğunu bilmek güzel bir his diye.
0
Amaranta ursula
(27.07.24)
Bu aslında konuya bağlı. Ben mesela kendi tezimi yazarken tezinden faydalandığım kişiyle iletişime geçip bazı sorular sormuştum. Neredeyse 10 yıllık bir tezdi.
Kendi tezim için ise henüz bana ulaşan olmadı. Lakin tezden çıkan makaleler için ulaşan oldu.
Tezin türkçe olmasına bağlıyorum bunu biraz da. Yök tez aramadan herkesin tezine ulaşmak mümkün olsa da çoğu araştırmacı gözlemlediğim kadarıyla genellikle makaleler üzerinden kaynak araması yapıyor.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(27.07.24)
Türkiye'deki doktora tezleri çöp. Türkiye gibi Amerikan sistemi uygulayan ülkelerin tezleri genelde çöptür. Ayrıca tez okunmaz, tezden çıkan makale veya kitap okunur.
0
ferenc
(27.07.24)
(6)

Sorun çıkma ihtimali düşük, parçası ucuz araçlar

ferenc
Bu açıdan önerileriniz var mı?
Bu açıdan önerileriniz var mı?
0
ferenc
(26.07.24)
Clio ve sandero stepway olarak açılışı yapıyorum
0
limonlu eksi
(26.07.24)
Özellikle toyoya corolla ve toyota camry hakkındaki yorumları merak ediyorum
0
🌸ferenc
(26.07.24)
Japon araçları kesin.
Bunun üstüne basit araclar. Misal dacia araclari.
Buna ek olarak misal kia rio, hemen savagegeese incelemesi!
youtu.be

Ne kadar az teknoloji o kadar ucuz, o kadar basit. Ne kadar çok teknoloji ne kadar çok turbo vs vs o kadar pahalı.
0
logisticsmanager
(26.07.24)
toyota
0
bohr atom modeli
(27.07.24)
Ford fiesta
0
HellKeePer
(27.07.24)
Toyota ve Honda gerisi fasa fiso
0
mirty
(27.07.24)
(7)

Acil Amerika Vizesi Hk.

Nature Works
Merhaba,Acil vize başvurusu yapacağım ancak öncesinde aklıma takılan bazı sorular oldu, bilen olursa danışmak istedim. Normal şartlarda randevuyu 2026 nisan-mayıs civarına veriyor. Etkinliğe davet edildiğim için tüm başvurumu kalacağım yer/süre/ziyaret amacı vs. onun üzerine kurgulayarak yaptım. Aci
Merhaba,

Acil vize başvurusu yapacağım ancak öncesinde aklıma takılan bazı sorular oldu, bilen olursa danışmak istedim. Normal şartlarda randevuyu 2026 nisan-mayıs civarına veriyor. Etkinliğe davet edildiğim için tüm başvurumu kalacağım yer/süre/ziyaret amacı vs. onun üzerine kurgulayarak yaptım. Acil randevu onaylanmazsa farklı bir tarihte yapacağım görüşmenin anlamı kalmıyor. Acil randevu onaylanmadığında 2026 yılına verdiği bu randevu hala geçerli olur mu ve gitmem gerekir mi?

Daha da önemlisi aciliyetin ikna ediciliği konusunda şüphelerim var. Forbes'ın dünya geneli iki binden az üyesi olan bir topluluğunun üyesiyim, bu topluluk yakın zamanda oluşturulmaya başlandı, haliyle bilinen bir oluşum değil. Üye olduğum için de summit'e davet ettiler. Olay henüz gelişti ve bugün giriş belgesi alabildim. Etkinlik normal şartlarda halka açık ve biletini alanlar gidebiliyor. O kısım pek elzem ve ikna edici değil, tek önem arz eden şey davet edilmiş olmam. Bu yeterli bir acil başvuru gerekçesi olur mu?

Teşekkürler
0
Nature Works
(25.07.24)
Aile ile ilgili cenaze, mezuniyet gibi şeyleri kapsıyor benim bildiğim. Yanlış hatırlamıyorsam geçen ekşi sözlükte bir yazar bununla ilgili rezalet başlığı açmıştı. Oğlu abd’deki bir kursa gidecekti ama acil vizeden red almıştı. Yine de başvurun tabii.
0
ruhen hastayim ben
(25.07.24)
Normalde olur ama şimdilerde olmayabilir. Özellikle ergenler ve cahil tayfa youtube videolarından etkilenerek abd'de turist vizesiyle çalışabiceklerini düşünüp geliyorlar. Bu da Türklerin imajını olumsuz etkiliyor.

Ayrıca iranlı, afgan, suriyeli ve bazı afrika ülkeleri Türkiye'yi vize alma konusunda aracı olarak kullanıyor.
0
ferenc
(25.07.24)
Etkinlik, konferans vb sebepler acil vize basvurusu icin gecerli görülmüyor.
0
feliss
(25.07.24)
maalesef buna acil vermezler. hayat memat meselesi olmasi gerekiyor cidden.

sacmaliga bak 2 yil sonraya vize mi alinir. cok cok sacma.
0
antikadimag
(25.07.24)
Sık sık randevuları kontrol edip öne çekmeye çalışmaktan başka çare yok. Biraz şans işi. 1 hafta sonrasına randevu bulan bile oluyor. Ankara'ya da bakın.
0
auroraaurora
(25.07.24)
elorelia
(25.07.24)
2 mayısta ben ve eşim için ds-160 formunu doldurup 1 hafta boyunca randevuyu öne çekmeye çalışıp yılınca bir danışmanla anlaşıp eşimin randevusu 14 mayısa benim de 31 mayısa almışlardı ikimiz de turist vizemizi aldık pasaportlar randevudan 4-5 gün sonra gelmişti öyle birşey deneyebilirsiniz isterseniz
0
sen supersin
(25.07.24)
(13)

Gelecektekileri kıskanmak

ananiyimioguz
Normalde kıskançlık duygum pek yoktur ama nedense benden sonraki olaylara ben olmadan şahit olacak olanları kıskandığımı fark ettim.Mesela geçmişteki olaylara şahit olanları kıskanmıyorum. Çünkü aşağı yukarı neler olmuş biliyoruz tarihten. Tabi o zamanda orada olmanın verdiği deneyim başkadır belki
Normalde kıskançlık duygum pek yoktur ama nedense benden sonraki olaylara ben olmadan şahit olacak olanları kıskandığımı fark ettim.

Mesela geçmişteki olaylara şahit olanları kıskanmıyorum. Çünkü aşağı yukarı neler olmuş biliyoruz tarihten. Tabi o zamanda orada olmanın verdiği deneyim başkadır belki onu da kıskanan/imrenen vardır fakat sonuç olarak geçmişimize dair az çok bir bilgi var elimizde. Dünyanın oluşumu, evrim, insanlık tarihi, savaşlar vs.

Şimdiden geçmişe bakınca kendimi şanslı hissediyorum nedense. Çünkü diğerlerine göre daha fazlasını bilmek değişik bir haz veriyor. Mesela milattan önce 5000 yılında ölen var.

Kıyamam, yazık. Dünyadan haberi yok.

E ama belki bizim de yoktur ileriyi düşününce? Birinin 1000 yıl sonra, 10bin belki 100bin sonra bize tarihi eser gibi bakıp "kıyamam şu zamanlarda daha internetin ve yapay zekanın temelleri yeni atılmış. atalarımız ilk gezegeninden henüz çıkamamışlar bile" diyecek olması sinirlerimi bozuluyor, haksızlık değil mi ya?

Herkesin 1 tane ölümlü bir ömrü var, ben veya başkaları neden daha azına şahit oluyor da diğerleri daha fazlasını biliyor?

İmkanım olsa kıyamet olur mu olmaz mı bilmiyorum da, olacaksa onun son zamanlarında doğmak isterdim. Yani tüm insanlık bilgi birikiminin en fazla olduğu zamanda. O zaman daha mı sağlıklı bir yaşam olur, kaos mu vardır bilemiyorum tabi ama en azından dediğim gibi 0 dan 100 e bir sayı doğrusunda yaşayacaksa insanlık, şuan 5te miyiz 20de mi 50 de mi bilmiyorum ama en sonda olmak isterdim. Hatta mümkünse kapanışı ben yapayım :3

Bu size kötü hissettirmiyor mu?
0
ananiyimioguz
(24.07.24)
Bunları bazen ben de düşünüyorum ve 1 milyon yıl sonra yaşanacak gelişmeleri uçan arabaları falan düşündükçe bunlara şahit olamayacağım ve o zevki yaşayamayacağım için kendimi kötü hissediyorum. Umarım 450 yıl sonra Dünya'ya 17 futbol sahası büyüklüğünde bi göktaşı çarpar da medeniyet 1500 yıl geriler diye umut etmek beni kötü biri yapmaz :(
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.07.24)
Tam bir akademisyensin bence. Bilgiyi kıskanmak var onu biliyorum ama bu derecesi aklıma gelmezdi. Bilgiyi bu derece kovalamak, bu kadar fazla ciddiye almak ilk defa gördüğüm bir şey ve bu anca akademisyen kafasında olur.

Hayır kötü hissettirmiyor, benim yapım daha insana topluma yönelik şeyleri önemsiyor. Mesela dünyanın yuvarlak ya da düz olduğu tartışmalarını aşırı derecede saçma buluyorum, bunu araştırana kadar dünyanın iyiliğine, doğanın ve insanın iyiliğine çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum.

Herkes bir şeylere meraklanacak, bir şeyleri sevecek. İlerleme böyle oluyor.
0
muhayyer divan
(24.07.24)
@arbre'nin bahsettiği şey kıskançlıktan çok imrenmeye girer bence. Ölmüş kadın örneği hariç. Kıskançlık başka bir şeyi görüp beğenip edinmek tecrübe etmek istemek başka. Önce kıskançlık mı duyuyorsun yoksa imreniyor musun bunu anlamak isterdim. Benim bildiğim kıskançlıkta "onun olmasın benim olsun" düşüncesi var. İmrenmekte "benim de olsun" var. Hangisi?
0
muhayyer divan
(24.07.24)
Bende de var bu his. Hem teknolojik hem de tarihsel olaylar açısından gelecekte yaşanacak ve şahit olamayacağım olayları düşündükçe sinirim bozuluyor. Hatta hayata devam etme içgüdümdeki en büyük etken ölürsem kaçıracağım şeyler :D

Bunu yaşamayan insanı garipserim ben hatta, herkes yaşıyor diye düşünüyordum :)

Son dediğine istinaden de, yıllaaar önce bir soru görmüştüm, kırmızı butona basarsanız tüm evren yok olacak, basar mıydınız diye. O zaman niye basayım ya çok saçma diyordum ama şimdi olsa basardım sanırım :') kapanışı yapıp gidelim hissim baskın gelebilir :d
0
nundu
(24.07.24)
zaten olmus olacagim neyine kotu hissedeyim. kotu hissedebilmek icin hayaletimin ortalikta takilip hayiflanmasi lazim "ah ne guzel teknoloji ah ben bunlari kacirdim" falan diye. oyle bir sey olacagini sanmiyorum.
0
hot potato
(24.07.24)
Yaşamları daha da zor olacak.

-Artan nufus artışı tarım alanlarını azaltacak. Bu da herkesin yiyeceğe erişemeyeceği ya da hayat pahalılığı demek
-Konut sorunu olacak
-İklim değişikliği kaçınılmaz
-Su kaynaklarının yetersizliği

bir sürü sorun da beraberinde gelecek
0
ferenc
(24.07.24)
bunu kestirmek mümkün değil önümüzdeki 40-50 senede büyük bir dünya savaşı çıkıp ortalık toz duman olabilir. terör örgütleri nükleer silah üretecek seviyeye gelebilir. nufus artışı ve global ısınma nedeniyle büyük kuraklıklar buna bağlı büyük sorunlar çıkabilir ve medeniyetin ilerleme hızı hayal ettiğimiz gibi olmayabilir. bana kalsa insan ömrü şöyle 150-200 yıl olmalı. doğdun, okudun, iş meslek para kazandın derken emekli olduğunda zaten ömür bitiyor yaşamaya vakit kalmıyor. ömür 150+ sene olsa 60-70den sonra iş güç derdi olmadan yaşanacak 70 sene daha kalır.
0
orpheus
(24.07.24)
bana gelecek daha korkunc geliyor teknoloji, farkindalik vs ilerlese de. su anki super teknolojilerden ucak bile tatsiz bir ton prosedur derken hic de gorundugu gibi heyecan vermiyor. nufus, gida, enerji krizleri derken ucan arabadan zevk almam beklenemez:( 1 pessimist
0
ala09
(24.07.24)
Yahu tamam da ben her şey çok güzel olacak da onu göremeyeceğim demiyorum ki.

Sonuçta iyi de olsa kötü de olsa yaşanacakları göremeyeceğim. Taşa mızrağa da dönsek, kuraklıkla da boğuşsak, beyinlerimizi bilgisayara da aktarsak veya başka gezegen ve galaksileri de görsek, bilemeyeceğim.

Ona bakarsanız hiç elektriğin bile olmadığı zamanda köyde doğup ölen için hayat çok güzeldi belki. Belki elektrik geldi makinalaşma başladı mertlik bozuldu. Bunun sonu yok ki. Her kuşak bir sonrakini kötü görebilir. İnsanını da, gidişatı da.

Derdim o değil, derdim, ben şu ana ve geçmişe az çok hakimim ama geleceğe hakim değilim. 1000 sene sonra ortam wall-e deki dünyaya bile dönmüş olsa, oradaki adam bu geçen 1000 senede neler olduğunu bilecek, ben bilemeyeceğim. (tabi büyük bir felaket, savaş, dünya dışı müdahale olmadığını varsayıyorum) Bizim ne eksiğimiz var gelecekteki adamdan ya bak yine sinirim bozuldu. Veya bizden öncekilerin ne suçu var adam belki medeniyet görmedi, ev görmedi, araba görmedi, elektrik veya teknoloji görmedi. Uçmadı belki hiç hayatında.

Yani evren veya canlı yaşamı diye bir film var diyelim, hepimiz başında ortasında bir yerinde çıkıyoruz.

En sonu görenler, aynı zamanda baştan sona her şeyi "biliyor" olacak. O bilme eylemi ile benimkinin aynı olmayacağı kesin. O işte sinirimi bozuyor.

En sonunda bu dünya boş önemli olan öbür dünya deyip tasavvufa yönelicem, ben de afyonumu alıcam az kaldı sdfjsg

Derdim ölümsüzlük de değil bu arada. Ölüm bence yaşamı anlamlı kılıyor. Ama işte ileriyi bilmemek rahatsız ediyor.

Keşke ölünce kenarda izleme yeri olsa. Gerçi öldükten sonra bir şey olacağını sanmıyorum boşuna kendimizi eğlemeyelim de bari şu vücudu dondurup çözme işlemi başarılı olsa da 50 yılda bir 1-2 gün uyandırılıp tekrar dondurulsam. O arada ne olmuş ne bitmiş araştırmış olurum. Gerçi kişisel tatminlik dışında bu bilgiyi ne yapıcam? Ona yaşamak mı denir? Sanırım içimizdeki ego ve tanrı olma iç güdüsünün bir parçası bu her şeyi bilme isteği.
0
🌸ananiyimioguz
(24.07.24)
gelecekte dünyayı korkunc şeylerin beklediğini düşünüyorum. kıskanmak değil üzülüyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.24)
herkes böyle hissediyor sanıyordum +7

Kıyamet diye bişi yok ama olsaydı onu görmek istemezdim, oeh gerek yok o kadar
0
abuzer
(25.07.24)
abi pardon da daha günümüzdeki tüm olanakları, teknolojilerin hepsini kullanamıyorsun ki 300-500 sene sonrasına göz diktin :)
0
kumandanim
(25.07.24)
aksine gelecekteki insanlara zavallı, bahtsız insanlar gözüyle bakıyorum. x ve y kuşağının muhtemelen hayatın en güzel zamanlarını yaşadığını düşünüyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.07.24)
(3)

ayağın dış üst noktasında aniden beliren kramp atakları

yanlishayvan
sol ayağımın en dış kısmında kramp atakları oluşmaya başladıçok sık olmamakla beraber gün içinde belki 5-10 kez yaşıyorumkasılmalar ağrı verici ve takriben 5-6 saniye sürüyordaha evvel bu tarz bir şeyden mustarip ola var mıdıralakalı alakasız bilgi: iş masa başı, ayakkabı da nike air max, rahat bi m
sol ayağımın en dış kısmında kramp atakları oluşmaya başladı
çok sık olmamakla beraber gün içinde belki 5-10 kez yaşıyorum
kasılmalar ağrı verici ve takriben 5-6 saniye sürüyor

daha evvel bu tarz bir şeyden mustarip ola var mıdır

alakalı alakasız bilgi: iş masa başı, ayakkabı da nike air max, rahat bi model
0
yanlishayvan
(24.07.24)
magnezyum eksikliği yapabilir. fazla kahve içiyorsan magnezyumu azaltıyor.
0
ferenc
(24.07.24)
Ne kadardır devam ediyor bilmiyorum ama günde 5-10 kez yaşamak tuhaf geldi, fizik tedavi veya nöroloji bakabilir, önce fizik tedaviye git, ağrıyla önce onlar ilgileniyor sanırım.

Somut bir şey çıkmazsa magnezyum eksikliğidir. ferenc +1
0
muhayyer divan
(24.07.24)
Kas kasılma mekanizmasında rol alan başlıca etkenler kalsiyum sodyum ve potasyumdur, magnezyum eksikliği de krampa neden olabilir ama 47 bin derecelik hava sıcaklığı aşırı terleme ve su kaybı nedeniyle oluşabilecek su-elelktrolit dengesizliğini düşününce bence asıl problem sodyum kaybı olabilir. Günlük 1 adet maden suyu tavsiye ederim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.07.24)
(11)

iş başvurularında neden maaş yazmıyor?

hsktr
sb. amaçları ne ki? niye yazmazlar? baştan bileyim ona göre başvurayım...
sb. amaçları ne ki? niye yazmazlar? baştan bileyim ona göre başvurayım...
0
hsktr
(24.07.24)
maliyeti düşürmek.
0
jelly bear
(24.07.24)
Mehmet hakli, calisanlarin maasinin paylasmasini da ayip/yasak olarak goren bircok yer var. Ayni sebep. Kimsenin gelip de, falanciyla ayni isi yapiyorum, neden daha az aliyorum sorusunu cevaplamakla ugrasmak isteyecegini sanmiyorum. Ozune inilince hep acik acik soylenmek istenmeyen seylerden kacinma goruyorum.
0
mbond
(24.07.24)
İşinize gelmeyen, sizi zarara sokacak bir şeyi yasal zorunluluk olmadıkça yapmazsınız çünkü, neden yapasınız ki bunu?
0
akhenaten
(24.07.24)
Bu biraz kültürle, biraz da ekonomiyle alakalı. Ekonomisi stabil, enflasyon oranı düşük ülkelerin bazılarında ilanlarda maaç aralığı yazıyor çünkü piyasadaki maaş belli. Bu maaş hiçbir zaman içerde aynı işi yapan insanlarından uçuk derecede yüksek olmuyor. Halbuki enflasyonun yüksek olduğu Türkiye gibi bir ülkede piyasadaki maaş ortalaması içerdeki maaşlardan daha hızlı artıyor. Maaş gizliliği geyiği biraz da bu "Mevcut çalışanların maaşını enflasyona ezdiriyoruz ama yeni aldığımız elemanlara piyasadaki yüksek maaşı veriyoruz, aman herkes çenesini tutsun da huzursuzluk çıkmasın" durumu. Ha işe yarıyor mu? Kimse salak olmadığı için yaramıyor tabi ki.
0
salihdt
(24.07.24)
Türkiye özel sektörü köle aradığı için asla yazmaz.
0
ferenc
(24.07.24)
Cunku yazacaklari maas cok dusuk olacak ve kimsede basvuru yapmayip s*k gibi ortada kalacaklari icin.

Bide sen basvurunca onlar seni secmis oluyor yada eliyorlar buda ayri bi zevksel döngü

Sen is ariyorken mecbur basvuruyorsun diyelim cagirdilar seviniyorsun gidiyorsun sana asgari ucret vericez diyorlar sende o kadar yorulmusun zaten kabul ediyorsun

WELCOME TO KÖLELİK OWWWW YEEEAH BRO
0
Zetnikov
(24.07.24)
1- Çalışanın maaş bilgisi de kişisel veridir. Siz o işe başvurup girdiğinizde, firmanın çalışanları ve ilanı görenler dahil herkesin maaşınızı öğrenmesi gibi durum ortaya çıkıyor.
2- Firmaların bazı pozisyonlar ve işlerde görece bazılarında ise net bütçeleri olur. Bunların bir kısmı başka ihtiyaçları karşılamak için ayrılan bütçeden geri döner. Kalan durumlarda ise firmaya kar olarak döner.
3- Mevcut çalışanların, benzer pozisyonlardayken farklı maaşlar almaları sebebiyle zam talebi ile gelmesinin önüne geçmek.
4- O pozisyona başlayan Olabildiğince düşükten maaş vermeye çalışmak. Bu da anlaşılabilir. Sonuçta burada da ilanlarını ve duyurularını gördüğümüz gibi herkes her işi en ucuza yaptırmaya çalışıyor. Hepimiz bir tamir işi olduğunda son derece kalifiye bir ustaya 50000 TL'den iş yaptırmak yerine 5000 liraya iyice öldürmeyecek usta arıyoruz sonuçta.

Vicdan ve mağduriyet sıralaması ile yazdım :)
0
nawar
(24.07.24)
çünkü düşük yazsa kimse başvurmaz, ayrıca aynı pozisyona sahip şirketler arasında açık bir rekabet olur ve maaşlar yükselir.

yüksek yazsa düşük maaşa razı olan adamları kandırıp düşük maaş veremez.
mesela o pozisyon için bütçesi 100bin lira olan şirkete başvuran adam bunu bilmezse 70bin lira isteyebilir, şirket 30bin lira daha düşük maaşla eleman çalıştırmış olur. köle arayan özel sektör için bulunmaz nimet
0
abelardo
(24.07.24)
yaklaşık 1 aydır yeğenimle almanya'da ilanlara bakıyoruz. bazı ilanlarda saat ücreti yazıyor bazılarında maaş aralığı brüt olarak tabiki. bazılarında ise hiç yazmıyor. zaten çalışanlar da birbiriyle maaş konuşmuyormuş hiç. türkiye'deki durum ise bambaşka yukarda arkadaşlar yazmış zaten.
0
izole
(24.07.24)
Mehmettheslim+1

almanya, abd, türkiye fark etmez. bunun tek sebebi pazarlıkta çalışan kısmın elini güçlendirmemektir. bakın kaç ay önce yazmışız: eksisozluk.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.07.24)
Isveren, isciyi daha iyi somursun diye.
0
Kittie
(25.07.24)
(12)

site mi apartman mi

antikadimag
su devasa sitelerde yasayanlar memnun musunuz? 3-4 katli yeni yapilmis apartman mi yoksa 30 katli ortak alani olan site mi daha iyidir?
su devasa sitelerde yasayanlar memnun musunuz? 3-4 katli yeni yapilmis apartman mi yoksa 30 katli ortak alani olan site mi daha iyidir?
0
antikadimag
(23.07.24)
hem site yönetimi firmasında çalışmış hem de emlakçı olarak yazayım.
büyük binaların olduğu, aktiviteli sitelerde giderler çok yüksek. düşük aidat vereyim, her imkan olsun mantığıyla maalesef olmuyor. insanlarımız da maalesef bu düşüncede. sorunlar da hiç bitmiyor. bir de zaten site imkanları da %100 olarak kullanılmıyor.

o yüzden yeni yapılmış 3-4 katlı apartman. binaların sıkıştırmadığı, ferah bir ortamı olan.
0
MtKrt
(23.07.24)
Ne site ne apartman bahçeli otoparklı müstakil ev diyorum. 62 daireli sitedeyim ve sürekli problem çıkıyor sürekli masraf oluyor, insanlar isyan halinde.
0
muhayyer divan
(23.07.24)
İkisi arasında kesinlikle site. Güvenliği düzgün olmak şartıyla.
0
pispinti
(23.07.24)
Semtteki insani gelişmişliğe göre değişir. Cahil cühela arasında yaşıyorsan site iyidir. Semt komple elitse site içine hapsolmaya gerek yok. Bu durumda etkileşim tam tersi güzel oluyor.
0
ferenc
(23.07.24)
çoluk cocuk varsa site.
tek yaşayan erkek veya çocuksuz çift için apartman.

sitenin kendi içerisinde bir sürü sorunları var, bir dolu insanla bir arada yaşamak zorundasınız ve onlarla ortaksınız.
0
nuisance2
(23.07.24)
semte gore+1 siteler zaten genelde varostan bozulan yerlere yapiyorlar o yuzden elit semt duz otoparkli bina tercihimdir. sitelerde gereksiz bi aidat gideri var btw havuza falan girmezsin ama odersin. yabancilar, yatirim icin falan site mantikli
0
ala09
(23.07.24)
Benim için sitenin tek artısı güvenlik.
Bunun dışında ben mahalle insanıyım öyle hapishane gibi tek tip binalardan birinde oturmaktansa mahallede normal bir apartmanda oturmayı tercih ederim.
0
mutekebbir
(23.07.24)
Sehir insaniyim, hic sevmem site. Turkiye o kadar tehlikeli bir yer degil zaten genelde, guvenlige gerek bana gore. Zaten site guvenlikcileri de sus daha ziyade, bir sey yapmak isteyen asgari ucretli guvenligi rahatca asip gecer.
0
hot potato
(23.07.24)
Tercihimi tek blok apartmandan yana kullandım havuzsuz. büyük sitelerin giderleri çok fazla oluyor ve asla itiraz edemiyorsun verdiğin aidat olarak da büyük farklar var şu anda arkadaşımın kaldı normal bir site 7.000 lira aidat veriyor Ben bin lira veriyorum
0
eja
(23.07.24)
30 katli devasa sitenin ne olduguna bagli bu soru benim icin.
Dip dibe degilse binalar ve bir suru bina yoksa hatta tek basina yukselen bi seyse istanbloom gibi direkt onu secerim.
Esenyurt, yenibosnadaki kule evlerse apartmani secerim tabii ki.
0
Kittie
(23.07.24)
Yine duyuruda herkes istanbulda yasiyor sanarak cevap verdim :) Istanbulda degilsen de aciklayici cevabim gerci
0
Kittie
(23.07.24)
3-4 katlı yeni.
Deprem, yangın gibi afet-acil durumları düşün. Asansör de iptal
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.07.24)
(14)

30'una varinca senle evlenirim diyen

lapaz
Arkadasiniza noldu?
Arkadasiniza noldu?
0
lapaz
(23.07.24)
40 demişti, 40'i bekliyorum.
0
sekizdokuzon
(23.07.24)
Baktım hala bunalım takılıyor, bana faydadan çok zararı oluyor bir de başka şehre taşınınca yol verdim haberim yok şu an kendisinden.

Ben de 5 senelik evliyim, mutluyum.
0
chicha_v2
(23.07.24)
Hepsi evlendi :d
0
ruhen hastayim ben
(23.07.24)
30'a az kaldı ama arkadaşın adını soyadını unuttum. Facebook kullanmıyorum uzun zamandır. Bir ara arayıp bulacağım:D
0
gnosis
(23.07.24)
Trans oldu. Los angelas'ta porno sektöründe. Hem yapıyor hem yapılıyor
0
ferenc
(23.07.24)
evlendik :) ama başkalarıyla :)
0
in vino veritas
(23.07.24)
zaten onunla evlenmemek için söz vermiştim.

ne biliyim ne yaptı, umrumda değil. :D

başka bi tane var 40 ımda diye konuştuk. hatun taş, yürümelere, otobanlara doyamıyorum. ama nein, kaparlar onu. zor onunla da swh.

manchester ceylanından devam
0
baldan kaymak
(23.07.24)
Evet, vardı. 30'a gelmeden görüşmeyi kestik.
0
prole
(23.07.24)
Şakasına hatırlatmıştım kendisine bunu 2-3 sene önce. Geyiğini yaptık geçtik. O kendi hayatına bakıyor ben kendi hayatıma.

yaş 32
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(23.07.24)
Bekar. 3 kedisi var.
0
gabe h coud
(24.07.24)
Gençlik seçimiyle yanlış kişiye demişim, kibirli narsist gibi bir şey çıktı görüşmüyoruz.
0
Kediyi üzdün
(24.07.24)
Baskasiyla evlendi cocugu var.
0
invictae
(24.07.24)
Ben başkasıyla evlenince o da evlendi :p
0
mirty
(24.07.24)
evlendi. baya oldu
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.24)
(20)

Okumayı Öğrenen Çocuk

princess eugenie
Merhaba,5.5 yaşında bir oğlumuz var, kendiliğinden okumayı öğrenmiş. 2018 ekim doğumlu. ekim doğumlu olduğu için eylülde 2019'lular ile bir yıl daha anaokulu okuyacaktı ama okumayı da söktüğüne göre acaba ilkokula mı yollasak diye düşünmeye başladık. Diğer konularda da gelişimi iyi bir çocuk, ancak
Merhaba,

5.5 yaşında bir oğlumuz var, kendiliğinden okumayı öğrenmiş. 2018 ekim doğumlu. ekim doğumlu olduğu için eylülde 2019'lular ile bir yıl daha anaokulu okuyacaktı ama okumayı da söktüğüne göre acaba ilkokula mı yollasak diye düşünmeye başladık. Diğer konularda da gelişimi iyi bir çocuk, ancak yazıp çizme ilgisi pek yok.
0
princess eugenie
(22.07.24)
Okula erken başlayanlara genelde bu konuyu sorarım. Neredeyse %90'ı bu durumdan şikayetçidir.
Bir uzmanın ne düşündüğü elbette daha önemli ama ben çocuğu okula erken yazdırmanın onun hayatını zorlaştırdığına inanıyorum.
0
michael_knight
(22.07.24)
Beni herkesden 1 sene once okula yazdirdilar ve hayatim karardi


1 yas kucuk yastaki cocuk icin cok buyuk bir fark cok sikinti yasar hayat boyu
0
Zetnikov
(22.07.24)
Uzman değilim ama daha önceden okuduğum bir makalede Kanada'da buz hokeyi sporunda başarılı olan çocukların neredeyse tamamının ocak-şubat-mart doğumlu olduğunu çünkü küçük yaşlarda birkaç ayın bile vücut koordinasyonuna büyük ölçüde etki ettiğini ortaya koyuyordu.

Diğer yandan okuma yazma bilen çocuklarda ADHD yatkınlığı konusunda da çalışmalar var. Akranlarıyla sıkılıp dikkat eksikliği de yaşayabilir yani ilerleyen hayatında.

O nedenle en mantıklı olan şey bir uzmana danışıp, çocuğa özel bir karar vermek gibi görünüyor.
0
marla is in my head
(22.07.24)
Bu olay biraz kumar sanırım. Ben de erken başlayanlardanım. Benim hoşuma gidiyordu, üniversite bitene kadar her ortamda en küçük ben oldum. İnsanların beklentileri daha kolay karşılanıyordu. "Aaa daha kaç yaşındasın sen" muhabbeti çok dönüyordu ben de "yaa evet evet" deyip geçiyordum. Bir ortamdaki en genç insan olmakla ilgili bir problemim yoktu. Arkadaşlarımla aramda zaten sorun olmadı hiç. Bu tarz muhabbetler genelde hocalarla falan yapılıyor.
0
akhenaten
(22.07.24)
Ben de kendi kendimi ogrenmisim. Anaokuluna yazdirmaya goturmustu annem. Mudur ilkokula alalim demisti. Bana siniflari gostermisti. Bak burada oyuncak var, burada defter kitap var demisti. Ben birinci sinifi tercih etmistim. Annem daha kucuk diyip (cilizdim da) anaokuluna vermisti. Bende ters tepti. Yasim gelince ilkokula bi gectim kimse bi sey bilmiyor. Cok sikiliyordum. Ve butun yil ogretmen benle dogru duzgun ilgilenmedi bile. Cunku ben her seyi hemen yapiyordum. Yanima ugramiyordu. Sen zaten yapmissindir diye. Millet heceliyor (normal olarak) bana cok salak geliyordu herkes. Cocukluk iste. Hep bi adim onde oldum siniftakilerden. Zaten caliskan ve akilliydim yasitlarima gore hep ama ekstra bi sey olusturmustu bu durum. Kendimi farkli hissediyordum kotu anlamda. Garip bi duyguydu.

Bir yastan bi sey olmaz onun disinda. Vardi lisede bizden bir yas kucukler. Hic sorun olmuyordu.
0
Kittie
(22.07.24)
Ben de 5 yaşında öğrendim ama normal zamanda okula başladım, o zamanlar 7 yaştı. Sınıftakiler bilmiyor, ben biliyordum ancak öğretmen bunu farketmedi bile sessiz bir çocuk olduğumdan. Açıkçası kendi kendine okuma yazma öğrendi diye herkes genius çıkacak diye bir şey yok. Her şey vaktinde güzel, bence zamanında başlasın. İçimde hiç 'ayy keşke 1 sene erken yazılsaydım' hissi ya da pişmanlığı olmadı. Hayata 1 sene erken atılmaya bence gerek yok, oyununu oynasın çocuk.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(22.07.24)
2011 kasım dogumlu kızımı beklemeyip erken baslattık. okuması vardı, tekrarlı aktivitelerden sıkılıyordu, yeniden ana sınıfı onu bayar diye düşündük asıl etken, fiziksel olarak yasının ilerisindeydi. yani bir sonraki sene göndersem sınıfın en irisi olabilirdi. bu denklemde bir sorun yaşamadık. benim çevremde gördüğüm okula erken başlayan çocuk minyon ise büyüklerin arasında baya zorlanıyor, eğer mental ve de fiziken büyük duruyorsa gönderebilirsiniz. ek not, her çocuk kendi içinde değerlendirilmeli , siz yine kendi durumunuza bakın. son not, erken okuması eğitim hayatında acayip bir fark yaratmadı, dikkatli bir öğrenci o kadar.
0
delidiyorum
(22.07.24)
Okula bir şekilde gidecektir. Çocuktaki saklı becerileri ortaya çıkarmaya bakın. Yıllar süren sınavlar sonunda değil de , şimdiden belirli bir meslek hususunda ayrıca yönlendirme yapın.
0
diyecevaplandı
(22.07.24)
Beni de yaşıtlarımdan iri olduğum için 5.5 yaşında okula gönderdi ailem. Zorbalanma gibi bir durumla karşılaşmadım. Üniversitede de hazırlık atladım. Benden en az 2 yaş büyüklerle okudum. Sınıfın gerisinde kalmadım.
0
gnosis
(22.07.24)
ben yanlış mı biliyorum diye düşündüm ama zaten okul yaşı gelmiş, göndermek istemiyorsanız dilekçe vermeniz gerekecek, adresine bağlı okula kaydı düşmüştür bile. 2018 kasım doğumlu kızımızı yazdırıyoruz biz bu sene.
0
Improbable
(22.07.24)
Devlet okulunda zorbalık görür. Ayrıca çocuğunuz üstün yetenekli - üstün zekali olabilir. Bence bu konuda profesyonel bir destek alın.

Zorbalık riskine karşı uzaktan eğitim veya özel okul en temizi. Ayrıca sınıf atlamayı da düşünün.
0
ferenc
(22.07.24)
Bazı arkadaşlar sorun yaşamadık vs yazmış. bişeyler söylemek istiyorum.

ben 86 dogumluyum. 6 yasında okula yazdırıldıktan sonra ilk okulda herkes benden iriydi ezilmek kaçınılmaz oldu. orta okul ve lisede de o dönemde bilenler bilirler doğudan cok fena göç vardı. bu göç eden cocuklar okullarda gruplasarak teror estiriyorlardı.
devletin okullarından bahsediyorum. hele ki cok gelısmemıs yada varoşumsu bi yerde cok göç almıs bı yerde ise bu okul cocugunuzu baya ezerler.

dersenki bu durum bize uymuyor o zaman gönderin.
0
Zetnikov
(22.07.24)
Sınıf öğretmeniyim, yazdırmayın. Okul sadece okuma yazmadan ibaret değil. Yazıp çizmeyle arası yok demişsiniz çünkü ince motor becerileri henüz gelişmedi. Yaşını beklemeden gönderirseniz ite kaka bir şekilde sınıftakilere uyum sağlar ama ön plana çıkan bir çocuk olma ihtimali düşer. Kendi yeğenimi de bir yıl bekletmiştim hiçbir zararı olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(22.07.24)
Bazı aileler hiç okula vermeden evde eğitimi tercih ediyorlar. Bunu da düşünebilirsiniz. Okulun sosyalleşme yönü olsa da bazı açıdan zaman israfı. Şimdi sınıfında suriyeli olacak falan.. hiç gerek yok.
0
ferenc
(22.07.24)
ben de 5,5 yasinda baslamistim -ki basladigimda okuma yazma biliyordum. bir avantaji oldugunu dusunmuyorum. hatta onlardan kucuk oldugum icin sinif arkadaslarim dalga geciyorlardi. lisede bile siniftakiler dogumgunumde fenerbahce formasi alip arkasina dogum yilimi yazdirmislardi bu nedenle. ahaha

4 yil lise okuyup 21 yasinda muhendislik fakultesini bitirdim. o yasta avrupa'daki genclerin yarisi okula yeni basliyor.
0
bohr atom modeli
(22.07.24)
Bir hoca özellikle böyle çocukları istiyordu. Sonra bu öğrencileri yarışmalara, olimpiyatlara vs. girdirip madalya topluyordu. Bu çocuklar sonradan çok iyi bölümlere girdiler. Eğer çocuğun herhangi bir alanda yetenekli olduğunu düşünüyorsanız, o yönünü desteklemeye çalışın. Erken yaşta alınan kaliteli ve verimli bir eğitimin yerini tutacak hiçbir şey yoktur. Elalemin yaramaz çocukları bizimkini ezer korkusuyla çocuğun potansiyelini harcamayın.
0
emirleblebikemir
(22.07.24)
okul öncesi öğretmeniyim, yazdırmayın +1

ekim kasım aralık ayı doğumlular için ilkokulu öteleme hakkı tanıyor devlet. benim mottom her zaman devlet bi hak tanırsa kullanmak yönündedir. yılın son 3 ayında doğmuş çocuğu olan velilere bu hakkı kullanmalarını salık veriyorum. kimi dinliyor kimi dinlemiyor. dinlemeyenler 1.dönemin sonuna doğru ağlayarak geri geliyor. hocam siz demiştiniz ama biz yine de yazdırdık çocuğu ama olmadı öğretmeni oturmuyor diyor dersleri dinlemiyor evde ödev yaptıramıyoruz diyerek geliyorlar. normal çünkü çocuk henüz o hazırbulunuşlulukta değil. okuma-yazma öğrenmek ilkokula başlamak için kriter değildir. bizim çocuğun boyu uzun, bizim çocuk çok okula gitmek istiyor, bize çanta bile aldırdı, sayı saymayı biliyor, renkleri biliyor 1.sınıfa göndericez diyip götüren çok. ha uyum sağlayan da yok mu tabiki var. ama ne gerek var. 1 sene daha anaokuluna gitmesinde hiçbir sakınca yok. kasım doğumlu yeğenim ertelemeden başladı şu an 3.sınıfa geçti annesi inanılmaz zorlanıyor, çocuk da öyle. hep bişeylere yetişme derdinde. sınıftakilerin kolayca yapabildikleri, anlayabildikleri şeyleri o daha fazla efor sarfederek yapmaya çalışıyor. bi yerde de bırakmak istiyor çünkü alfa kuşağı her şeyden çok çabuk sıkılıyor.

çok uzun yazdım bilmem okur musunuz ama her zaman söylerim, ebeveyn olarak çocuğunuz için en iyisini siz bilirsiniz. çocuğunuzu en iyi tanıyan sizsiniz. çocuğun iyiliğine olacaksa yapın. 1 yıl eğitim-öğretimi ötelemek çocuğunuza hiçbir şey kaybettirmez.
0
dedim ben sana
(22.07.24)
Annem babam bir köyde ilkokul öğretmeniydi. (1-2-3 ve 4-5 birleştirilmiş sınıflar) , köy yeri olunca derslere kafama göre girip çıkıyormuşum , öğrencilerde bana bakıyormuş falan. Ben de beş yaşında öğrenmiştim okumayı. İlkokul birinci sınıfta yediğim dayağın haddi hesabı yoktu , sanırım sıkılıyordum millet okuma öğrenmeye çalışırken onlara sarıyordum.
Bende kötü olmuştu bu durum.

Bence anaokuluna gitsin , zaten yazma ayrı bir olay. Bu yaşta ince motor becerileri eksiktir , ondan size öyle geliyor. Her şey yaşında güzel.
0
ketcapli dondurma
(23.07.24)
herkese teşekkürler. öğretmeniyle de konuştum. bir yıl daha anaokulu okuyacak.
0
🌸princess eugenie
(24.07.24)
ben de 4 yaşında annem abime fişleri öğretirken öğrenmişim, yaşıtlarımla okula gönderildim ve iyi ki öyle yapmışlar. asla erken gönderilmeyi istemezdim. kendi oğlumu da 1 yıl geç göndermeyi düşünüyorum. kaçıracağı hiçbir şey yok.
0
deartheodosia
(24.07.24)
(10)

3 aylık Erasmus hakkınız olsa, hangi ülkeyi tercih edersiniz?

stringer
Amacınız: Farklı kültürleri gözlemleyip olabildiğince çok gezmek. Uzun bir tatil olarak görüyorsunuz bu etkinliği. Maddi sıkıntınız da yok. Nereleri, niçin tercih ederdiniz?
Amacınız: Farklı kültürleri gözlemleyip olabildiğince çok gezmek. Uzun bir tatil olarak görüyorsunuz bu etkinliği. Maddi sıkıntınız da yok. Nereleri, niçin tercih ederdiniz?
0
stringer
(21.07.24)
İsveç.
0
Amaranta ursula
(21.07.24)
Akdeniz'e kıyısı olan bir yere giderdim. İtalya ilk tercihim olurdu.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
viyana/avusturya

avusturya lokasyon olarak ortalarda.

farklı sınır komşu sayısı tatmin edici

güzel bir şehir.

havayolu ile yakında olmayıp daha uzakta olan ülkelere gitme konusunda da sorun olmaz.
0
AlsterWasser
(21.07.24)
seçenekler nereler?
0
ferenc
(21.07.24)
floransa ya da londra.
0
sonsuz
(21.07.24)
Polonya.
0
adwokat
(22.07.24)
çekya'yı tercih ederdim, ettim de zaten :)
0
in vino veritas
(22.07.24)
İtalya, en azından güneş var ve karnım doyar.
Ve bence avrupadaki en etkileyici ülke kendileri. Tüm avrupayı gezdim, Hollanda'da yaşıyorum, tekrar tekrar gitmek istediğim sadece italya var.
0
marla is in my head
(22.07.24)
Amerikaya git ingilizceni gelistir bi yandan deli para biriktir sonra owww yeahhh motherfcker diyerek geri dön.

Yada ikinci secenek italyaya git ne ararsan var yemekler ortam fena sicak kanli insanlar
0
Zetnikov
(22.07.24)
italyan kızları vermez, belki güneyliler azcık gösterir o kadar. ama international ortam zevkli olur.

italyanin ryanair hublarından birine yakın ol ispanya vb. de sıkıştırırsın. kuzeye yakın olursan tren opsiyonu da var tabi. gece treni var parise kadar misal. flixbus da akar.

italya iyidir. yoksa ispanya'ya giderdim ben.
0
kveldulv
(22.07.24)
(12)

Yurt disina tasinanlara soruyorum

Kittie
Ne vesile oldu? Meslek belirtir misiniz isle gittiyseniz.Nereye gittiniz? Kita olarak da soyleyebilirsiniz.Gitmek isteyenlere misal ben :)) onerileriniz var mi?
Ne vesile oldu? Meslek belirtir misiniz isle gittiyseniz.
Nereye gittiniz? Kita olarak da soyleyebilirsiniz.
Gitmek isteyenlere misal ben :)) onerileriniz var mi?
0
Kittie
(21.07.24)
Taşınıp geri gelenlerin cevapları da sayılıyorsa; Yunanistan'da yaşayan bir arkadaşımın gönderdiği link üzerinden merkezî orada olan bir çağrı merkezine iş başvurusunda bulundum. Türk bir ekiple Türkiye'deki müşterilere Atina üzerinden hizmet veriyorlardı. Her şey hir ay içinde olup bitti, iki yıl önce bugün Atina'da bir otel odasındaydım. Yedi ay sürdü benim yurtdışı maceram ama aynı şekilde oralara taşınıp düzenini oralarda kuran çok insan var. B2 İngilizceden ve işleyen bir kafadan başka bir şey istemiyorlardı. Çok da güzel bir deneyimdi. Şu an orada olmayı çok isterdim, özellikle yazları Atina'yı çok özlüyorum.

Şirketin ismi; Teleperformance Hellas, bakmak istersen.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
8910 tesekkurler bi bakayim.

Sonsuz: tamam git ama nasil? Tura katilip kacak mi kalayim mesela :)
Tatile gidip donmeyeyim mi? Nerden neyle baslayacagimi bilmiyorum
0
🌸Kittie
(21.07.24)
en hizli yontem vasifsiz is pozisyonlari: seralarda meyve sebze toplayicisi, call center, horeca (hotel restoran cafe) de servis vs. ama bu pozisyonlardan cikip daha iyi odeyen pozisyonlara gecme sansiniz dusuk cunku pozisyonlar vasif/egitim gerektirmiyor.

o yuzden ideal yol, mesleginiz ile ilgili bir pozisyon bulmak.

mavi yaka olabilir ama genelde gittiginiz ulkede ustalik belgeniz olmadan bu isi yapamazsiniz (elektrik, su tesisati, marangozluk vs), ama cirak olarak girer, bi yandan da ustalik egitimi icin ugrasirsiniz.

beyaz yaka da olabilir ama bunun icin size sponsor olacak bi sirket bulmak gerek genelde (calisma vizesi icin).

son yontem ise yuksek lisans programina yazilip gideceiginiz ulkede bi diploma edinmek. is garantisi saglamasa da sansinizi bi adim artirabilir.
0
sttc
(21.07.24)
"onerileriniz var mi?" veya yurtdışına nasıl gidilir tarzı soru soruyorsan %100 gidebilecek durumda değilsin, meslek farketmeksizin.

altın kural: sıfırdan herşeyi kendin yapmak zorundasın. yardımlaşma, tolerans başka ülkelerde düşük veya sıfır.
0
ferenc
(21.07.24)
anadilini bilmediğiniz bir yere gitmeyin. bilmiyorsanız da dilini öğrenmeyecekseniz gitmeyin. ya önceden öğrenin ya da orda öğrenin. 3. bir yabancı dile bel bağlamayın.

ayıp oluyor.
0
AlsterWasser
(21.07.24)
Master programı. Meslek işçi ama master programıyla alakalı değil. Öneri olarak master, dil kursları, indeed linkedn sitelerden iş bulma, esc.(Avrupa için) Dünyanın her yeri olabilir. Yerleşenlerin YouTube kanalları var ve hikayelerini anlatıyorlar.
0
pembediken
(21.07.24)
finansçıyım. Şirket içi transferle İngiltere'ye geldim 1,5 sene önce. ama 2 ay sonra İstanbul'a geri döneceğim. tamamen kişisel tercih benimki. Türkiye'de tuzum kuruydu, atraksiyon olsun diye atladım geldim. sıkıldım, dönüyorum. :)
0
juninho77
(21.07.24)
yuksek lisans ogrencisi olarak geldim kanada'ya. okul harcini turkiye'de lisans sonrasi 5-6 sene calisip yemeden icmeden biriktirdigim parayla karsiladim. ilk isime sinif arkadasimin kayinbabasinin yonetici oldugu bir bankada girdim. sonra oyle gitti.
0
hot potato
(22.07.24)
sanırım hayatta hatırladığım ilk isteklerimden biri yurtdışında yaşamaktı. baya baya 4-5 yaşımdan beri.

ülke dışına çıkmama babam vesile oldu. tam sözleri "bu millet katır kutur yer birbirini, kaç kurtar kendini" oldu.
gittiğim ülkeyi seçmemize babamın bulgaristan göçmeni iş arkadaşı vesile oldu. oğlu buradaydı.
üniversite için geldim.
18 yaşındaydım.
önce viyana'ya taşındım. 15 sene viyana'da yaşadım.
şu an hala avusturya'dayım ama orta büyüklükte bir köyde yaşıyorum.
üni bitti. çalışıyorum. evlendim falan. mutluyum.

önerim. iş bul git. kendi işini yap. gittiğin ülkenin dilini ilk sene abanarak öğren. yoksa yalan oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.07.24)
Ne amaçla gittiginizi kendinize belirleyin ve ona göre bir ulke secin.
0
funl
(22.07.24)
Evlilik yoluyla Hollanda'ya geldim. Yazilim isleri yapiyorum. 3 sene oldu, ulkenin duzeni, firsatlari vs guzel ama ben pek mutlu hissedemiyorum.
Sebepleri;
- Sosyallik,
- Bozuk hava(ki kasvetli havalari severim derdim ama insan biyolojisine hukmedemiyor.),
- Finansal.

Is bularak gidilebilir ama sanki biraz daha zor. Cok goz onunde olmayan meslekler de bazen iyi isler bulabiliyor. Zaten bazi arkadaslarinizin bulundugu ulkeye gitmek daha guzel olabilir.
0
mbond
(22.07.24)
sekizdokuzon gibi geldim ama 8 yil once geldim. hala da burdayim, baska sirkette calisiyorum ama su an Turkiye'den pek insan almadiklarini biliyorum. cunku Turkiye'ye tasindi musteriler.
0
supergirl
(22.07.24)
(18)

Neden Bu Kadar Nefret Dolular?

rock n roll
Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var. Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedi
Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.

Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var.

Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedikleri için sevmeyi bilmiyorlar ama vicdan da yok.

Bunun sebebi nedir, sizce?
0
rock n roll
(21.07.24)
Nefret etmek daha kolay.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
Yaşlı amca gibi olacağım ama sosyal medya bence çok etkili.
Kisilerin bir nick ardına saklanip haykirabilmesi, sonrasında kendisi ile benzer tipleri bulup birbirini desteklemeleri, gelen tepkiler karşısında daha da radikalize olmalari.

Bir de tabi çoğunun hayatı kötü. Yani buradaki örneği biliyoruz, bu kadar kötü hayatlari olunca ve sadece sosyal medyada kendilerine bir yer bulunca burada cosuyorlar.

Kısacası tedavi edilmeyen bazı psikolojik sorunlar, günlük hayatlarinin kötü olması, sosyal medyanın malesef çoğu kisinin kötü yanını cikariyor olması vs hepsi birleşiyor.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
Bu şikayet ettiğiniz ve haklılık payınızın yüksek olduğu durum, sosyal medya için geçerli çünkü sosyal medyada "düzgün" şeyler yazar ve söylerseniz, bu durum ilgi çekmiyor. "Trol" denen insan müsveddeleri daima çok ilgi topluyor.

Bence gerçek hayatta durum böyle değil. Elbette söylediğiniz tipler mevcut ancak oranları çok düşük. Zaten sosyal medyadaki tiplerin dağılımı gerçek hayatla örtüşse gerçekten boktan bir yer olurdu dünya.
0
10551037
(21.07.24)
İfade edemedikleri ve boşaltamadıkları öfkeleri var. Reddedişlerini gösterememişler vaktiyle, olması gereken anda. Susturulmuşlar, yutturulmuşlar, varlıklarına saygı gösterilmemiş ve en temel ihtiyaçları karşılanmamış, aksine var oldukları için suçlu hissettirilmişler muhtemelen.

Bu insanlar sevmeyi bilemezler. Cana saygıları olmaz, hâli anlamazlar, hayatta kendilerinden başka hiçbir şey olmaz. Ne ki onların bir işine yarıyordur, işe yaramaz hale gelinceye kadar en iyisi odur, işe yaramaz hale geldiği an tu kaka ederler.

Cana saygısı olmamayı anlamıyorum ve merak da etmiyorum. Hadi her şeyi geçerim, her konuda yarayı anlarım ama cana saygısızlığı anlamam ve anlamayı da kesinlikle istemem.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Bence bu bilinçli bir çabanın sonucu. Tüm dünyada genel retorik insanları sürekli "Ya bu, ya o" üzerinden kamplaştırmaya yönelik, ne yazık ki genel ekonomik iklim de bunu destekler vaziyette. Başta ekonomi olmak üzere insanların özellikle geleceğe dair bir sürü kaygısı var ve. Dolayısıyla insanlar gündeme gelen herhangi bir problemi bütün dertlerinin kökeni olarak görme eğilimindeler. Burada yukarda da bahsedilen sosyal medya etkisi de işin içine giriyor ve belki pek de bir anlamı olmayan bir konu sırf gündemde olduğu için bir anda "Bir çözülse tüm dertlere son verecek şey" olarak algılanmaya başlıyor.

Diğer tarafta bu iki kutuplu konuların özellikle siyasetçilerin çok işine gelmesi konusu da var; yani herkes tarafını seçip onun üzerinden kitlesini mobilize ediyor, popüleritesini canlı tutuyor. Bu aşamada belki bir sonraki neslin geleceğini etkileyecek yasalar, kanunlar, uygulamalar çatır çutur yasalaşırken insanlar buna oranla anlamsız şeyler için kavga ediyor oluyorlar.

İşin nefret boyutu ise bence bir nevi hastalık belirtisi. Açıkçası ben bu noktada da bizim yanıldığımızı düşünüyorum. Ya da en azından umuyorum; yani bu konuları siyah - beyaz olarak gören ve karşılıklı nefret hisseden insan sayısı bizim sandığımızdan az. Ancak biz de sosyal medyaya, sözlüğe vb. bakıp sanki herkesin bu konunun içinde olduğunu düşünüyoruz.

Diğer yandan sunulan çözümler bazı durumlarda insanların içindeki kötülüğü dışarı çıkartıyor. Örneğin sokak hayvanları ile ilgili konu aslında teknik bir husus; ortalama bir insanın direkt olarak ortaya koyamayacağı bir sürü girdisi/çıktısı var. Ancak buna rağmen insanların fikir sahibi olmalarını ve bir kısım insanın "Hiç bir hayvan zarar görmesin" derken diğer kısmının "Hayır hayvanların bir kısmını öldürmek zorundayız" fikrini savunması da anlıyorum, açıkçası kendimi en azından bunlardan herhangi birini yargılayacak kadar bilgili hissetmiyorum. Ancak hayvanların öldürülmesi gerektiğini düşünmekle toptan hayvan düşmanı olmak arasında hiç de ince olmayan bir çizgi var. Keza aynı durum sığınmacılar üzerinden de dönüyor. Ülkede çok sığınmacı olduğunu ve bunların ekonomik ve sosyal sorunlar yarattığını düşünülebilir ancak yine bu fikirle ırkçılık arasında da çok ciddi bir fark var. Beni asıl üzen insanların bu fikirleri hiçbir rahatsızlık belirtisi göstermeden olabilecek en ekstrem seviyeye taşıyabiliyor olmaları. Ve işin kötüsü bunu öyle habersizce yapıyorlar ki hayvan düşmanı ya da ırkçı olduklarının farkında bile değiller.
0
salihdt
(21.07.24)
Bu arada sokak hayvanı konusunda yurtdışında zamanında Türkiye'de istenen çözümler yapıldığı için rahatça bu dert olmadan yaşayan biri olarak iki yüzlü olamam ve ben de malesef radikal çözüm dışında çözüm olmadığını düşünüyorum ve Türkiye'de olsam bana da sorun olurdu bu (zamanında çocukken 15 köpek etrafimi sarmisti, sabit durup hiç hareket etmemiştim koklayip gitmislerdi. Bu baya üçüncü dünya ülkesi haberi).

Ama ben bunu isteyen kişilerin dilini de doğru bulmuyorum. Özellikle sözlükte denk geldiğim yorumlar iki tarafi da radikallestiriyor. Bu gene sosyal medya etkisi bence.

Mirket'i verdiği örnek de aslında konuya medya ilgisi toplasa da ters tepki veriyor ve ilgi negatif oluyor. Bu da gene bence sosyal medya ile normal hayatında mutlu olmayanlarin radikal düşüncelere saplanmasi.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
Mesele köpek ise Ssokak köpeği hiçbir yerde yok Türkiye dışında.

Sokak köpeğinin nedeni iş yapmayan belediyelerdir. Türkiye'deki belediyeler yüksek maaşla akraba istihdam edilen kurumlar. Düzgün bir işe alım prosedürleri yok. Kimin ne kadar maaş aldığı belli değil. 100-150k para alıp oturuyorlar. Köpekleri ksıırlaştırmayı ihmal edince de sayıları çok arttı.
0
ferenc
(21.07.24)
Kim kadına hayvana doğaya düşman? Ortaya bir laf atmışsın ne bir somut örnek var ne bir şey. Kadına hayvana doğaya "düşman" insan sayısı milyonda bir falandır.
0
abelardo
(21.07.24)
Trafikte bi korna çaldı diye birini bıçaklayan kadına çoluğa çocuğa tecavüz eden hırsızlık yapan döven söven insanlar bence sokakta başıboş dolaşan köpekten daha tehlikeli.
0
Bir ben var benden şurada
(21.07.24)
"Sokakta hayvan olmaz", "başka hiçbir yerde yok" vs diyen arkadaşlar, sokaklarında kedi köpek olmayan büyük başkentlerde hem de büyük cadde küçük sokak fark etmeksizin lağım farelerinin sağa sola koşturduğunu biliyorsunuz da söylemiyorsunuz bence. Lağım faresiz fındık faresi yılan şu bu hayvan değil de kedi köpek mi hayvan ve sokaklarda yeri yok anlamıyorum.

Şu dünyada, bırakalım hayvanları, insanlar dahi kendilerine zarar verenden intikam alıyorlar, zarar verene zarar veriyorlar. Hayvanlar ise zarar verilmediği müddetçe sevgi arayan, hiç değilse kimsenin dokunmayacağı bir barınak ve yiyecek arayan yaratıklar.

Bizim insanımızın dönüp önce kendine bakması gerekir. Hayvan da insan gibi bitki gibi bir can taşıyor. Terörist gibi hatta. Teröristi öldürmeyip onları anlamayı düşünenler bir zahmet hayvanların da canlarına en az aynı saygıyı göstermek zorundalar. Eğer adaletli olduklarını söylüyorlarsa, kendi adalet anlayışlarına güveniyorlarsa.

Kediyi köpeği öldürmenin aksine, onların doğru düzgün zarar vermeden yaşayabilmesi için projeler geliştirip uygulamak gerekir, hem belediyelere hem tek tek insanlara düşecek görevler olmalıdır çünkü doğanın dengesi kedilerin de köpeklerin de varlığını gerektiriyor. Arıları yok ettiğinizde 4 yıl içinde yaşam bitiyor, kedi köpeği yok ettiğinizde olacakları tecrübe etmek istemeyeceğiniz halde üzerinde oturup daha ayrıntılı düşünmek yerine kısadan öldürmeyi seçmek, çocuklara da tahammülsüzlüğe yol açar, kadınlara da tahammülsüzlüğe yol açar, ağaca da tahammülsüzlüğe yol açar.

Ben öldürmeyi seçenleri anlamam. Anlamayı da kesinlikle kabul etmem.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Belki de sana öyle gelmiştir hep, zira bazı insanlar düşmanlaştırma fetişine sahip.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.07.24)
Bir insanda bir çok şeye karşı yoğun nefret hisleri varsa; önce ailesine-yetiştirilme tarzına bakmak lazım, ebeveynlerde nefret varsa o da nefreti öğrenir, sevilmemişse sevmekte de zorlanır, ikinci sıradaki seçenek ise sağlıklı bir ruh sağlığına sahip mi sahip değil mi ona bakıyoruz.

Bunun yanında maalesef yaşadığımız ülkede bir çok alanda sürekli kutuplaştırma politikası izleniyor bilinçli bir şekilde ve bu da haliyle hayatın her alanına yansıyor.

Bu nefret dolu insanlar sayıca oldukça azlar ama sesleri çok çıkıyor özellikle sosyal medyada.
0
blue rebel motorcycle club
(21.07.24)
Neden onlara sormuyorsunuz? Toplumdan uzak kalmak ya da sağlıklı iletişim kuramamak başka insanlar hakkında böyle bir düşünceye sebep olabilir.

Bazen bakış açımızı değiştirip yeniden düşünmeliyiz. İnsanların eğer ırkçı olup zayıfları bertaraf etme gibi hayalleri yoksa başka insana, hayvana ya da kadınlara düşman olması kulağa anlamlı gelmiyor.
0
hebanon
(21.07.24)
Bu sorunun bile yine sokak hayvanları meselesine çekilmesi ne saçma. Sanırım patolojik bir problem var.
0
salihdt
(22.07.24)
Klişe olacak ama:
“İyi ve güzel olan şeyleri sevmezler, kıskanırlar; kendileri iyi ve güzel olamadıkları için iyi ve güzel olan her şeyi yok ederler.”
Maksim Gorki
0
auroraaurora
(22.07.24)
Sebepleri düşük IQ + yetersiz eğitim + İslam
Cevap olarak üçünden biri de seçilebilir.
0
hurt
(22.07.24)
ne romantize etmişsin ya cıvık cıvık
0
puding
(22.07.24)
kimsenin nefret ettiği yok. insanların haklı tepkilerini beğenmediniz diye onları kafada ötekileştirip kendinizi kutsal meryem gibi pirüpak ilan etmeye bayılıyorsunuz.
0
sir william jones
(22.07.24)
(4)

serbest piyasa ve ege turistik mekanları

WithWorth
https://eksisozluk.com/datcada-bir-mekanin-deniz-urunleri-fiyat-listesi--7853320?a=niceekşideki bu başlıklarda; serbest piyasa mekaniklerine, temel arz-talep dengelerine aykırı olan şey ne oluyor ?biri kafana silah dayamıyor ise, pahalı yere gitmezsin, adam balıklarını satamaz ve yaşamak için fiyatl
eksisozluk.com

ekşideki bu başlıklarda; serbest piyasa mekaniklerine, temel arz-talep dengelerine aykırı olan şey ne oluyor ?

biri kafana silah dayamıyor ise, pahalı yere gitmezsin, adam balıklarını satamaz ve yaşamak için fiyatları düşürmek zorunda kalır, fiyatlar düştüğünde o restorana gidersin.

eğer hiç bir yere gidemiyor isen, sen fakir bir insansındır. balığını evde yemen gerekir.

yada o işletme pahalı ise, ve sen daha ucuza temin edebiliyorsan, mafya sana engel olmuyorsa bir dükkan açarsın ve köşeyi dönersin.

bu aksiyomlarda hatalı/eksik ne var ?
0
WithWorth
(20.07.24)
Bence düşünce tarzın doğru. Dünya değişti, globalleşme doruk noktasında. Turistik mekan turiste hitap ediyor. Türk insanı bunu anlayamıyor. Ben Türkiye'de ucuza yemeliyim fikrinden kurtulamıyorlar.

Turizmci 3-4 ay iş yapıyor sonra iş yok. Maksimum kar etmek zorundalar.
0
ferenc
(20.07.24)
burada iki sıkıntı var:

1. insan sayısı aşırı fazla. Şikayet ettiğin şeyi yapan milyon tane insan bulunuyor ve protesto iş görmüyor. (mesela maaşlar konusunda da şikayet edilebilir, sen çıktığın anda yerine milyon tane senden "daha düşük" maaş alacak insan bile bulunabilir. ABD tarzı serbest piyasa olsa sendika vs. hakları olmasa, işveren çat diye 100 kişiyi atıp yerine düşük maaşı kabul eden insan bulabilir.)

2. mafya veya devlet engel oluyor. Daha ucuza yapmaya kalkarsan ya topuğuna sıkarlar, ya haksız rekabet bilmemne diye seni pahalılaştırmaya çalışırlar. Bir ara internet sağlayıcılara olmuştu bu ucuz olanı pahalı yaptılar :D yani serbest piyasa da tam serbest değil. Bir de turistik mekanda ucuzlatmanın anlamı yok açıkçası. Çok turist varsa ve o fiyatları veriyorlarsa, sen de aynı fiyattan verirsin.

Ayrıca evde yeme örneğine bile şöyle diyim, İngiltere'de bazı marketler son kullanma tarihi çok yaklaşmış veya o gün olan şeyleri yarı fiyatına falan satıyor. "too good to waste". Türkiye'de sanki bişeylerin ucuzlatılmasına karşı bir şeyler var. Çöpe gitsin yine kimse ucuza yemesin der gibi. Ha üzerindeki tarihi değiştirip sağlıklı gibi çakıyorlarsa o daha kötü. Ama benim bildiğim serbest piyasada talep yoksa o şey ucuzlar, Türkiye'de yiyecekler de, ev fiyatları da, ikinci el araçlar da talep olmasa bile ucuzlamıyor abi. Bir irrasyonellik var.
0
nhk ni youkosu
(20.07.24)
E Komşu’ya gidince niye veryansın ediyorlar o zaman? Bütçesine göre tatil yapıyor işte insanlar.
0
auroraaurora
(20.07.24)
Bence sorun su;
Pasaport 250€ mu ne
Yurtdışı çıkış harcı 15€
Vize de 130€ civarı mi ne

Şimdi misal pasaport normal para olsa, çıkış harcı olmasa, vize olmasa zaten emin ol bu kadar kişi takmayabilir. Ama devlet insanlar dışarı çıkmasın diye her yolu deniyor, içeride de her şey pahalı. Insanlar ne dışarı cikabiliyor ne içeride bir şey yapabiliyor.

Ha tabi bu fiyatlar sadece buraya ozelse sorun yok ama bunlar gibi hepsi yapiyorsa ki sözlükte fotoyu attığını soyleyen kişi bunlarin hepsinin kafayı yediğini söylüyor bu noktada sıkıntı var.

Bence devlet yurtdışına çıkış işini zorlaştırmasa, booking su bu yasaklamasa o zaman asıl "serbest piyasa" diyebiliriz ama değil.

Böyle şeylerin paylasilmasi da güzel çünkü ülkemizde fiyat çok hizli değişiyor. Bu şekilde insanlar gitmez (umarim) oralara. Ben misal güney fransa fiyatlarina ulaşmış bir yere gitmem.
0
logisticsmanager
(20.07.24)
(14)

İllet komşu/kiracı nereden bulunur?

mrvln
Bir evi kiraya vermek istiyorum. Böyle deccal gibi şeytan gibi etrafa saygısız, rezil, her türlü coğrafyadan kabulum birini nasıl bulabilirim? Depozito falan istemeyeceğim. Evi yakmak isterse hiç sorun değil, kalkıp yardım etmezsem beni taksime yatırsınlar. Böyle birini nereden bulabilirim ben? İlan
Bir evi kiraya vermek istiyorum. Böyle deccal gibi şeytan gibi etrafa saygısız, rezil, her türlü coğrafyadan kabulum birini nasıl bulabilirim? Depozito falan istemeyeceğim. Evi yakmak isterse hiç sorun değil, kalkıp yardım etmezsem beni taksime yatırsınlar.
Böyle birini nereden bulabilirim ben? İlana da kendim koyacağım. Hayatımda tanıdığım en korkunç insanın en büyük ayıbı trafik cezası. Tanımıyorum bilmiyorum. Nasıl anlayacağım? Nelere dikkat etmeliyim?
0
mrvln
(19.07.24)
Çok seçenek var aslında.
Ama zulmedene destek veren birine o zulmeden günün birinde musallat olursa hiç şaşırma.

Yiğidin harman ve ayrıca Polat alemdar olduğu yerlerde büyük artış var malum.
0
diyecevaplandı
(19.07.24)
kürt, arap ya da çingeneye ver. başka bir şey yapmana gerek yok:)
0
nothing in my way
(19.07.24)
Yahu başına bela mı arıyorsun, ne güzel sakin huzurlu güvenli bir hayatın var daha ne istiyosun ya. Çileye mi meraklandın birinden intikam almaya mı çalışıyosun napıyosun.

Sana kötülükler tavsiye edemem kusura bakma. Bence sen de uzak dur kötülerden kötülüklerden.
0
muhayyer divan
(19.07.24)
Meraktan soruyorum problem nedir?
Çingen bir aileye gidip çok cüzi miktarda bir kiraya verebilirsin. Çok kalabalık yaşarlar çok çocukları olur kavgacı ve çok gürültülülerdir. Kriminal olarak da sıkıntılılardır. Fakat bunu yaparken suçu günahı olmayan ve bu durumdan ekilecek diger komşularını da düşünmesin
0
limonlu eksi
(20.07.24)
Mevcut illet bir komşudan veya apartman yönetiminden intikam alma tadı aldım duyurudan.

Ne kadar bunalmış olursan ol, yapma. Başına bela alma. Komşuyu bezdiricem derken mis gibi evinden olma, değmez.
0
kibritsuyu
(20.07.24)
Bu noktaya geldiğimi anlatmayı gerçekten çok isterdim ama çok uzun konu. İnanın zarar görecek kimse yok. Ben iki yıldır buradan gidersem kapıda baktığım yaşlı kediye kim yemek verecek diye düşünüyorum. Sokak kedisini düşünen biri normal bir insanın zarar görmesini isteyebilir mi? Mümkün mü böyle bir şey?
Doğu avrupalı üç beş heyecanlı genç aramıyorum arkadaşlar. Bir allahın kulu şu evde kafasını yastığa rahat koyabilsin istiyorum. Benim gücüm, karakterim, vicdanım, kapasitem bu kadarına yetti. Artık yetmiyor. Yeten biri gelsin.
0
🌸mrvln
(20.07.24)
Kesin komsu gürültüsüdur.
0
Kahvedesu
(20.07.24)
Evi kiraya verdigin bu kisiler sana musallat olurlarsa kira vermeyi birakip evden cikmazlarsa napicaksin?

Cok uyuz olduysan kalabalik cocuklu aileye verebilirsin onlar yeterli zevki tadtiracaklardir
0
Zetnikov
(20.07.24)
@zetni dün gece sinirle evi yakabilirler yazmıştım. Şu an sakinim ve daha mantıklı olduğumu düşünüyorum. Dediğim gibi evi yaksın, yardım etmezsem yukarıdaki hala geçerli.
Zengin vs. değilim, üç hayat çalışsam anca çocuk odasının parasını çıkartırım. Cebimdeki parayı da yazsam gülersiniz, ciddiye almazsınız beni. Ama eve çökmeleri hiç sorun değil. Kira vermemeleri de sorun değil. Benim yaşadığımın milyonda birini yaşatsın yeter.
Ben hastanelik oldum diyorum, eve çökerlerse diyorsunuz. Aynı noktada değiliz. Ben saf kötülük saf nefret nedir onu gördüm. Allah muhtaç etmesin yeter. Başka hiçbir şey istemiyorum.
0
🌸mrvln
(20.07.24)
Biz seni tanımayız.

Kendini doğru düzgün ifade ettiğinden emin misin?
0
muhayyer divan
(20.07.24)
@muhay anlayamadım. Kime?
0
🌸mrvln
(20.07.24)
@mrvln

bize? Açtığın duyuruda ve aşağıdaki cevaplarında birbirinden çok farklı bilgiler var, vermediğin bilgileri bilmemizi beklemişsin filan.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
suriyeli, LGBT, kürt ve çok çocuklu bir kiracı seçebilirsin.
0
ferenc
(21.07.24)
seni tanımıyorum ama çok iyi anlıyorum. ev bana kalırsa eğer benim niyetim eski ev olduğu için karot aldırıp kentsel dönüşüm yasası sayesinde yıkım kararı çıkarmak. senin ev de eskiyse düşünebilirsin, 2 ay içinde apartmanı boşaltmak zaruri oluyor. yoksa emlakçıya git evi en yüksek fiyata yabancıya vermek istiyorum de, suriyeli işçileri doldursun.
0
titanyum22
(21.07.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.