Giriş
(4)

Zaradaki çakma derili biket montlar

regina phalange
Zaradan alınanların Derisi bi süre sonra pul pul oluyor mu, zara diye bi tık kalitelidir diye ümit ediyorum. Bu sene almayana dövecekler sanırım bütün vitrinler biker mont dolmuş.
Zaradan alınanların Derisi bi süre sonra pul pul oluyor mu, zara diye bi tık kalitelidir diye ümit ediyorum. Bu sene almayana dövecekler sanırım bütün vitrinler biker mont dolmuş.
0
regina phalange
(20.10.24)
Suni Deri bir süre sonra illa ki dökülüyor maalesef. Benim gördüğüm 3 4 yıl gidiyor ortalama. Zara ve mango için böyle oldu bende en azından
0
kullanicadi
(21.10.24)
Leş onlar ya. Berbat gürünüyor
0
ferenc
(21.10.24)
biker deri ceketler doğası itibariyle kalın dana ya da manda derisinden yapılır. orijinali budur. amazon üzerinden amerika ya da almanyadan alın. ben öyle yaptım.
0
yurtsuz john
(21.10.24)
Zara'dan 3 defa deri mont aldim. (evet, ilk 2sinde uslanmadim, 3.yü de aldım). 3ü de bahsettiginiz gibi pul pul soyuldu çöp oldu. Zaten deri mont giyilebilecek gün kisitli, yilda bir kac hafta giyiliyor, 3. Senede de parcalaniyor. Ama cok begendim illa almak istiyorum diyorsaniz da alın ve gule gule giyin. Sanki her aldigimiz sey ömürlük mu
0
apartman teyzesi
(21.10.24)
(2)

coca cola - CCI - Master Data Specialist mayış tahmini

bcdhms
merhaba,şu ilandaki Master Data Specialist için maaş tahmininiz ne kadardır?atış serbest..https://careerscci.com/job/%C4%B0stanbul-GO-Master-Data-Specialist/1132260401/teşekkürler,
merhaba,

şu ilandaki Master Data Specialist için maaş tahmininiz ne kadardır?
atış serbest..

careerscci.com

teşekkürler,
0
bcdhms
(20.10.24)
2024 maaşı 100-120 bin TL brüt
0
gabe h coud
(20.10.24)
50 000 TL. Data science oversaturated bir alan. Ben asgari x3 veya asgari x4 derim. Yeni başlayan için de asgari x1.5
0
ferenc
(21.10.24)
(6)

2025 sonu dolar kuru beklentiniz nedir?

green eyed penguin
ekstra soru : pahalılık, enflasyon vs. her şey katlanarak ilerlerken dövizin artışı nasıl durdu?
ekstra soru : pahalılık, enflasyon vs. her şey katlanarak ilerlerken dövizin artışı nasıl durdu?
0
green eyed penguin
(20.10.24)
60 lira civarı olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
2024'te 7 lira artmışken gelecek yıl 30 liraya yakın artmasını bekleme sebebiniz nedir?
0
🌸green eyed penguin
(20.10.24)
Newton'un hareket yasaları madde 3 nedeniyle böyle düşünüyorum, dolar kurunu ne kadar baskılarsan bu baskının karşılığı aynı derecede ve ters yönde büyük olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
normal şartlarda TL'nin değer kaybetme hızına bakıp tahmin yapılabilirdi.(Bronson, covid, savaş vs. ekstra bişey olmazsa) Yani yıllık enflasyon %30 olacaksa dolar şimdiki değerinden %30 yüksek olacak gibi. Fakat tam işlemiyor gibi sanki.
0
nhk ni youkosu
(20.10.24)
iç savaş çıkacak bence. 45 veya üstü diyorum ben
0
ferenc
(20.10.24)
Bu yılı 36 bitirse, gelecek yılı da 45 civarı bitirmesi makul olur. TL'deki reel değerlenme hedefi sebebiyle %30'lara düşecek resmi enflasyondan fazla artmaması istenir. Faiz konusunda beklenmedik bir şey yapılmadıkça da ulaşılabilir.

1. Pahalılık enflasyon vs doları aralıksız artırmaz. Dolar artışı bunları artırır. Asıl yön dövizden mal enflasyonuna olur.
2. artışı nasıl durdu? dolar uzayda kendi kendine artan bağımsız bir değişken değil. birileri ellerindeki TL ile dolar aldığı için artıyordu. neden alıyorlardı? TL getirisi çok kötü olduğu için. şimdi neden almıyorlar? TL getirisi iyi olduğu için.
3. Bir yılın ortalama kuru, yılın kapanış kuru demek değildir. 250 günlük dolar kurlarının ortalamasıdır...

ÖZET: FAİZ.
0
507
(21.10.24)
(2)

Fare kovucu?

jackyr
Köy evinde arpa, buğday, un, mısır vs vs koyduğumuz bir alan var. Fareler basmış durumda. Bu fareleri neyle kovabilirim. Ses dalgası yayan iyi bir alet var mı bildiğiniz? Öldürmek istemiyorm. Öldürmeyle de bitmez zaten.
Köy evinde arpa, buğday, un, mısır vs vs koyduğumuz bir alan var. Fareler basmış durumda.

Bu fareleri neyle kovabilirim. Ses dalgası yayan iyi bir alet var mı bildiğiniz? Öldürmek istemiyorm. Öldürmeyle de bitmez zaten.
0
jackyr
(20.10.24)
Kedi istihdam etmek öncelikle en etkili çözüm su tip tuzaklar yapıp günlük olarak toplayıp götürüp başka yerlere dokebilirsiniz ama bu sefer başkalarının başına dert olurlar çok hızlı ureyip cogalabilen hayvanlar maalesef o yüzden öldürmek en etkili çözüm...

m.youtube.com
0
apocalipy
(21.10.24)
Youtube'daki kovucu sesler işe yarayabiliyor bunları dene. Olmazsa cihazlara bak. Köy evi gibi bir yerde fare ile mücadele çok zor
0
ferenc
(21.10.24)
(13)

Yüzmeyi Öğrenmek

rock n roll
40 yaşında yüzme öğrenilir mi? Grup dersi mi, özel ders mi iyi olur?
40 yaşında yüzme öğrenilir mi? Grup dersi mi, özel ders mi iyi olur?
0
rock n roll
(20.10.24)
Öğrenilir ama yaş ilerledikçe insanın korkularından kaygılarından kurtulması ve suda kendini güvende hissetmesi daha zor oluyor, bunu tıpkı bebeleri suyu atınca rahat rahat su üstünde kalmalarından anlayabilirsin zira öyle bir korkuyu bilmedikleri için suyun kaldırma kuvvetinden doğal olarak faydalanabiliyorlar ama korkuyu öğrenen insan panikleyip batıyor suda, bunu aşmak zor ama imkansız değildir diye tahmin ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
Öğrenilir yahu şöyle diyeyim spor için otele gidiyorum
Akşamları genellikle hocalar geliyor yüzme dersleri için yetişkin inanlarda kursa katılıyor.
Hatta bir kaçı ile tanıştım Ankara için saatlik 600 tl -800 tl falan gibi bir rakam demişti. Ama seni yanıltmayayım yine de diğer şehirler nasıldır bilmem.
0
spacevan
(20.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet

Ben sudan hiç korkmam. Benim sorunum, nefesim çok çabuk kesiliyor suyun altında. Yoksa benim suda yaptığım hareketleri görsen korkuyor demezsin.
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
@spacevan

Ben de Ankara'da yaşıyorum.
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
İstediğim şey bir spor salonunun havuzuna üye olup, havuz kapanana kadar çıkmamak. Benim için çok keyifli olur. Suyu çok seviyorum. Yüzme bilmeyince bir anlamı olmaz.
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
Özel ders al. Bütün gün yine havuzda kal ama bir saat de özel ders al hocadan.

Benim naçizane tavsiyem paletle denizde öğrenmen olur. Paletle daha nizami hareketler yaparsın ve yaptığın hareketlere alışınca paletsiz de yaparsın. Deniz seni kaldırır, daha kolay öğrenirsin.
0
gabe h coud
(20.10.24)
@gabe h coud

Ben Ankara'da yaşıyorum. Yüzme öğrenmek için deniz olan bir şehire taşınmam gerekecek o zaman :)

Özel ders fikri güzel.
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
öğrenilir hem de çok kolay şekilde, bisikleti 30 yaşında öğrenen benden selamlar, hayat her zaman düz çizgide ilerlemez. Özel dersle maks 4-5 derse çözersiniz, ankarada olimpik havuz var ( mesela etlikde vardı bildiğim) onlarda ders veren hocalar oluyor, 4-5 saat ders alsanız yeter.
0
tuborg yesili
(20.10.24)
Hala açıksa Mavi Ada yüzme kursu özel ders tavsiye ederim. Farklı semtlerde spor salonu havuzlarında ders veriyorlardı. Gördüğüm diğer kurslardan açık ara daha iyiydi.
0
zihua
(20.10.24)
Öğrenilir. Dersin çok faydalı olacağını düşünmüyorum. Öncelikle kolluk veya simit kullanarak yüzmelisin. Sonra tek kolluk, sonra kolluksuz yüzme gibi aşamalarla öğrenebilirsin. 2-3 ayda öğrenilir.

Denizde öğrenmek daha hızlı ve kolay olur. Havuzda yüzmek yorucu, daha zor
0
ferenc
(20.10.24)
Sudan korku vs de yoksa çok hızlı ogrenirsiniz.

Yalniz öğrenince gaza gelip bir anda çok yuzmeyin, özellikle bu yaşlarda eklemler vs hayat boyu alışkın olmadığı hareketleri bir anda yapmaya başlayınca sakatlık riski büyük. Rotator cuff -omuz- sakatlığı yaşamamak için temkinli olun, iyi ısının, vücudunuzu dinleyin ve yoruldugunuzda ara verin bırakın.

En önemli şey, güzel bir havuz gözlüğü. O kafa o suya girecek :)
0
makbur
(20.10.24)
@makbur

Nefesim kesilmese suyun yüzeyinde durmam hiç. Bir de benim en büyük hayalim dalış yapmak. Deniz gözlüğümü takıp çok derin yerlere dalıp su altı yaşamını gözlemlemek istiyorum. Hatta okyanus olursa daha iyi olur. Yüzme öğrenmek istememin en büyük sebebi bu.

Mariana çukurunu çok merak ediyorum ama oraya yemez. Artık belgesellerden o merakımı gidereceğim :))
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
Dalmadan da sadece yuzeyden gözlükle deniz altını gozleyebilirsiniz :)

Serbest -tüpsüz- dalış aslında çok fazla detayi olan tecrübe isteyen ve tek başına yapılmaması gereken riskli bir spor.

Dışarıda süper nefes tutabilirsiniz akciğer kapasiteniz sahane olabilir ama dalmak, Dalarken nefesi tutmak bambaşka bir olay. İnanılmaz bir sakinlige ve dinginlige sahip olmak -nabzını dusureceksin ki şu altında daha çok kalabil- mümkün olan en az enerjiyi harcayacaksin ki yine nabzın yükselmesin ve oksijen ihtiyacın artmasın. Her 3-4 metrede bir kulakları dengeleyeceksiniz; tüm bunlara rağmen yine de kulaklar iltihaplanabilir. En tehlikelisi de vurgun yemek, bunun için kesinlikle tek başına değil mutlaka dalislarda ekürin olmalı vs vs

Ben dalan biri değilim ama yüzeyden denizi ve altını seyrederek yüzmek çok hoşuma gidiyor; Ege'de vatoz ' dan kaplumbağaya dev deniz anasından Ege'de görülebilecek bir çok balığa bir sürü deniz canlısı gormusumdur.

Bunlari dalma konusundaki sevkinizi kırmak için değil, yüzmek için olanı arttırmak için yazdım.
0
makbur
(20.10.24)
(17)

suv araba niye çok seviliyor

alp9900
çevremde herkes suv araç alma peşinde bunun genel sebebi nedir? aile olanları anlıyorum ama bekarlar bile suv peşinde aynı paraya skoda superb vb araç almak yerine niye suva yönelmekteler.
çevremde herkes suv araç alma peşinde bunun genel sebebi nedir?

aile olanları anlıyorum ama bekarlar bile suv peşinde aynı paraya skoda superb vb araç almak yerine niye suva yönelmekteler.
0
alp9900
(19.10.24)
Daha havalı olduğu algısı
0
Mirket
(19.10.24)
benim çevremden duyduğum tek sebep yüksek olması.
0
nhk ni youkosu
(19.10.24)
pahalı olması ve bizdeki klasik "pahalı olan havalıdır" algısı

bana göre 360 derece kamerası yoksa hiçbir anlamı olmayan bir araba, buldozer gibi kullanıyorlar
0
titanyum22
(19.10.24)
peder steysin araba hastasi ama artik inip binmekte zorlandigi icin soverek SUVa gecti, baya rahat etti hastasi simdi..
0
cooperr
(19.10.24)
Hatchback’ten suv’a gecmis bir kadin olarak;

-En onemlisi yolda kadin sofor diye zaten ciddiye alinmazken, araba hb olunca kucuk araba diye de onemsenmezken, suv ile birlikte biraz daha ‘gorulur’ olunuyor. Bu da ustune kirma gibi durumlari bir nebze olsun azaltiyor.
-Diger neden; daha genis ve konforlu. 4 kisi de olsa arabada, cok tikis tikis olunmuyor.
-Bagaj daha genis. Bavullar sigiyor.
-Kisisel sebep; yere yakin arabalardan bunalmistim. Yuksek olmasi yolda da rahat ettiriyor.
-cok guzel gorunuyor. Daha cok benzin yaksa da konforu her seye deger.^^
0
mor oje
(19.10.24)
cok rahat cünkü.

-bagajlar genis. iki büyük bagaji icine kaydirarak sokabiliyorsun
-arka yolcularin mesafesi genis oturmasi cok rahat
-arabaya binerken hic egilmiyorsun
-sokakta park etmek vs zor olabilir ama arabalarin alanlarinin belirlendigi park yerlerine de rahatca girebiliyor
0
robert bosch
(19.10.24)
bu ara popüler, yüksek hb araç popüler bence. sonunda suv hb işte ürettiler tutuyor.
0
baldan kaymak
(19.10.24)
Yüksekte olmak güvende hissettirip kontrolün sende olduğu özgüvenini yaşatıyor, yüksek bir yere çıkıp seni izleyen bir kediyi düşün aynı onun gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.10.24)
Türkiye'de biraz araba gelince insanlar neden suv almali anladim.
Yollar kötü, tümsekler kafadan savma yapilmis ne yaparsan yap altı vuruyor vs.
Ben sirf bu sebepten tr'de yasasam suv ya da yüksek araç alirdim.
0
logisticsmanager
(19.10.24)
Hepimizin sadece kasislerden rahat geçmek icin, ara ara araziye çıkmak icin aldiimizi saniodm...

Female
0
abuzer
(19.10.24)
2 ay önce Suv (C suv) alan biri olarak, sebplerim (Bekarspor)
en önemlisi araçta kredi kampanyası vardı cazip geldi. :)
Superb'i çok istiyordum açıkçası ama Superb'e param yetmedi Octaiva'ya da 1.8 milyon vermek ne bileyim :) Cupra da radarımdaydı ama doğuş otomotiv sağosun yardım olmadı fiyatta
Bagaj derdi olmaması. (haftasonları kampta tek balıma araçta bile yatabiliyorum :))
Başka bir nedeni yok bunlar sadece.
0
spacevan
(19.10.24)
ben bunu trend olarak görüyorum, yakın zamanda da fastback ve liftback araçlar moda olacak herkes onlara yönelecek.
0
gezegen olan pluton
(20.10.24)
Türbanlılar çok seviyor. SUV türbanlı aracıdır.
0
ferenc
(20.10.24)
Bende alana kadar ne gerek var diyordum, simdi cok seviyorum. Bahsettiğim suv gercek suv ama yuksek hatchback değil. Wj kasa grandcherokee var bende.

Sebepleri;
Cocuk ve köpekten dolayı bagaja ihtiyacım var.

Yüksek, çevre görüşü iyi

Gerçek 4 çeker, araziye girmek hoşuma gidiyor.

Çoğunlukla hanım kullanıyor, sıkıştıramiyorlar.

Dizel, arac 2.5 ton ama yakıtı çoğu düz benzinliden az.

Altını vurma derdi yok.
0
mirty
(20.10.24)
big car means small *icks. ozguven pompaliyor
0
ala09
(20.10.24)
Büyük araba olayını küçük sikle ilişkilendirme varoşluğunda bulunmanın bir anlamı yok, benim 1,55 boyunda kadın bi komşum var Ford Ranger Raptor kullanıyor, zannediyorum siki yok ama güvende hissediyor kendisini o arabayla, Kia Picanto alsa itiyle serserisiyle uğraşacak neden uğraşayım diyor muhtemelen.
0
Bir ben var benden şurada
(20.10.24)
valla ben arabadan pek anlamam, belki daha iyidir ama türkiye'de gösterişten başka bir şey olamaz ya.
0
nothing in my way
(20.10.24)
(12)

Icimi Dokuyorum - Avustralya - Gocmenlik

baldur2
arkadaslar selam, cok cok cok cok uzun olabilir ve oncelikle tam 11 sene once soyle bir duyuru yazmistim ve 10 senedir de avustralya'da yasiyorum. https://www.eksiduyuru.com/duyuru/661164/avustralya-ya-gitmek-ya-da-gitmemekaradan gecen tam 10 sene sonra su anda 34 yasindayim ve gecenlerde soyle bir
arkadaslar selam, cok cok cok cok uzun olabilir ve oncelikle tam 11 sene once soyle bir duyuru yazmistim ve 10 senedir de avustralya'da yasiyorum.

www.eksiduyuru.com

aradan gecen tam 10 sene sonra su anda 34 yasindayim ve gecenlerde soyle bir entry'ye denk geldim. ben yazmadim ama hissettiklerim tamamen bunlar. yani gocmenlik olgusu daha iyi ifade edilemezdi, tam olarak da ben buradaki yazar gibi dusunuyorum ve hissediyorum.

eksisozluk.com

simdi 10 senede ne yaptim:
ilk work and holiday vize ile bir sey cikmadi, sonra 7 ay sonra muhasebe alaninda yuksek lisans'a basladim avustralya'da, 2017 sonlarina dogru yuksek lisans'i bitirdim, yuksek lisans'i bitirince kalici oturumu yeterli puanim olur diye alirdim ama puanlar firladi. turkiye'de cekmedigim sefaleti bu ogrencilik surecinde cektim, parasizlik, imkansizlik, sacma sapan isler vs. bu sacma sapan isleri yapmayi sonrasinda da devam ettim, cunku aslinda muhasebeci veya finans elemani olarak kazandigim parayi zaten kazaniyordum, oyle cok da kariyer delisi biri de degildim, yani biraz gamsiz ve vurdumduymaz diyebilirim kendim icin, veya hirssiz hatta. neyse bu sirada 2018-2020 arasi bir iliskim oldu ve o kisiyle kalici oturumu alacakken, ayrildik ve direkten dondum gene. 2 sene daha onun vizesinde kaldim ve cok boktan olmasa da profesyonel olmayan isler yaptim, yani retail, satis danismani tarzi isler. tabii iliskiye konsantre olunca nitelikli gocmenlik sartlarini yerine getirmeyi rafa kaldirdim. son 2 senedir de adamlar covid'e ozel vize cikarmislardi maksat is gucu avustralya'da kalsin gecici olarak. bu sirada da duz memurluga yakin bir ofis isi yaptim, kalifiye veya profesyonel degil ama rahat, masa basi isti en azindan. hos bu tip isler aslinda en kotu isler ya, ne kariyer yaptirir ne de para kazandirir. simdi de sacma sapan bir ogrenci vizesine basvurdum, ekstra para odemem sorun degil ama buyuk ihtimal vize cikmayacak. itirazdi, mahkemeydi derken 4-5 sene daha tam calisma hakkiyla burada kalmam mumkun.

10 senedir kalici oturum alamamis olmak elbette koyuyor. belki inanmazsaniz cesitli sebeplerle ve yillarda ielts'e, pte'e 20 kere girmisimdir toplamda. ielts'ten 8,5 alacak kadar iyi bir ingilizcem var. ama benim meslek geregi resmen super insan istiyorlar. ielts yetmiyor, bir de tercumanlik belgesi istiyorlar, yuksek lisans yetmiyor, bir de uzerine ekstra 1 yillik kurs yapmani istiyorlar, is tecrubesi istiyorlar, avustralya'nin koylerine gidip orada bir sey okumani daha istiyorlar. sistem resmen kalici oturum vermemek uzere.
ben de hayata karsi cakalligi sevmeyen bir insanim. yasli kadin, sahte evlilik, iltica gibi sebeplere basvurmadim. hep durust yollardan kalici oturumu almak istedim ama olmadi. bir sure sonra da kendinizi bu cikmazin icinde buluyorsunuz, o kadar emek sarf ettim bari doneceksem de kalici oturumu alayim oyle doneyim derken, beklerken, sabirli olayim derken yillar gecti, resmen sagildigimi hissediyorum bazen bu ulke tarafindan, yalan yok. ki bu konuda yalniz da degilim, hani ekstrem bir ornek olsam gam yemeyecegim ama burasi avrupa ulkeleri gibi 3-5 senede vermiyor maalesef kalici oturumu.

bir yandan artik bu maceranin sonuna geldigimi hissediyorum, diger yandan 10 yillik hatta turkiye'de gelmeden once bos zamanlarimda ingilizce calistigim, ielts'e girdigimi birkac defa ve para biriktirdigimi varsayarsak belki de 12-13 yillik emegi cabayi karsiliksiz birakmadan donersem de icimde ukte kalacagima eminim. cunku burada ne guzel bir kariyer yapabildim ne de kalici oturumu alamadim. inanin bu kadar ingilizce kasacagima keske ilk geldigimde iltica bassaydim simdi ferrari'ye biniyordum. ask icin bile kalici oturum soruyorlar :D buradaki belirsizlikten, hep bir geri sayimdan, izolasyondan, turkiye'ye uzakligindan, yalnizliktan, her seyimi kendim halletmeye calismaktan inanin biktim ve cok yoruldum. ielts lafini duyunca artik midem bulaniyor, 40 yasinda da mi ielts calisacagim diye kufrediyorum. bu emeklerimin karsiligini soyle aldim, burada en son 20 dolarim kalinca haril haril is aradim ve hafta sonu gece gunduz demeden calistim, iki is yaptim, evin diger odasini airbnb ile kiraya verdim vs derken biriktirdigim pararla covid oncesi ve sirasinda 1-2 yil icerisinde 4 tane apartman dairesi 1 tane de dukkan aldim istanbul'dan. malum epey degerlendi hepsi dolar bazinda 3-4 kat, bilenler bilir. hicbirinin borcu yok ve su anda 70k civari kira gelirim var. yani parasal olarak dibe vurmamin verdigi hirsla, buradaki alim gucunun yuksekligiyle ve biraz da asosyal yasam tarzim sayesinde bir nevi kendimi zengin yaptim. yani super zengin degil elbette ama planlamadan, hesaplamadan yaptigim bir yatirimla ekonomik olarak epey bir refah olacagim gibi turkiye'de eger donersem. ve annemden de 1 tane daha daire miras kalacak bana, muteahhite verdigi arsadan 2 sene icinde. o da samsun'da su anin parasiyla 20k getirir gibi.

3-4 sene avustralya'da kalacaksam en azindan hayatimi yasayayim, turkiye'de alma imkanimin olmayacagi bir luks bir araba alayim, luks bir apartman dairesinde oturayim, olmadi butun ulkeyi de gezeyim sonra da doneyim senaryosu en kotu senaryo. burada eger bir sekilde kalmak istersem de halen firsatlar ulkesi olmasi ve kendi alanimda kariyer yapamasam bile farkli alanlarda kariyer yaparak ya da kendi isimi yaparak fazlasiyla refah bir hayat yasamaya devam edebilme ihtimali. yoksa ciddi manada yoruldugum, artik fedakarlik yapmaktan yoruldugum, buradaki cikmazlardan, kisitlamalardan, belirsizlikten ciddi anlamda biktigim, gencligimi verdigim, hayatimi yasamayi erteledigim gercekleri de kafamda zonk etmiyor degil elbette.

avustralya olmadi diyelim veya ustteki paragrafi yaptim, turkiye'ye dondum. turkiye'de neler yapabilirim? ya da soyle ki, hemen don der misiniz? bosver daha fazla zaman kaybetme, turkiye'de ingilizceni, sermayeni ya da yurtdisi yuksek lisansini kullanmak icin son raddeler mi diyorsunuz?

haydi diyelim dondum:
oncelikle 6 ay 1 sene dunyayi gez, keyfine bak diyorsaniz, yapilmayacak sey degil benim acimdan. sonra turkiye'ye dondum diyelim:

a) memurluga donus. sanirim halen hakkim var ama bilmiyorum ne geregi var?
b) ozel sektor-beyaz yaka satin alma, audit, finans gibi bolumlerde calisma? tecrubem sadece biraz ve cok eski, yas da sorun olacak sanirim ozel sektor acisindan. ingilizcem fark yaratir mi? bilmiyorum.
c) belki su siralar ogrenilebilecek bir machine learning, ai ile alakali ya da yazilim ile alakali freelance veya remote olarak calisabilecegim bir yetenek katsam kendime?
d) cafe, restaurant acmak? veya bir yerin franchise'ini almak?
e) en iyi oldugum konu olan ingilizce'ye dayali bir is. gezi rehberligi, tercumanlik veya ingilizce ogretmek? tesl alip? bu alanlari severek yapacagima eminim.
f) emlak isiyle ugrasmak? kuzenim muteahhit ve buyuk projeler yapiyor, onunla ortak is yapilabilir belki. gayrimenkul ilgimi cekiyor.
g) avustralya olmasa bile irlanda,da kalici oturum, singapur'a gitme veya ispanya, yunanistan'dan ev alip ab vatandasligi almak gibi seceneklere de acik olabilirim. hatta amerika da olabilir. ama bunlar hakkinda her turlu bilgiye ve alternatif oneriye acigim. illa turkiye olmasin gibi bir derdim yok gelismis ulke vatandasligi almak isterim eger alabilirsem.

cok cok tesekkurler arkadaslar buraya kadar gelebildiyseniz. simdi yatiyorum tickleri sabaha atarim artik :)
0
baldur2
(18.10.24)
dostum gecmis olsun. zor zamanlardan gecmissin, hep bir belirsizlik vs kolay degil. göcmenin derdini en iyi göcen anlar.

ama sen ne is yapiyorsun? ne okudun da meslegini yapamiyorsun? bu saydigin isleri avustralya'da da yapabilirsin? seni durduran vize anladigim kadariyla.
o diplomali meslegini yapip sana kalici oturumu aldirtacak meslegin ne ve neden yapamiyorsun? bu kismi anlayamadim.

bir de vize alabilmek icin kimseye bel baglama derim. senin durumun cok zor. sen su anda birine ajandan olmadan yaklassan bile karsidaki bunu benle evlenmek istiyor vize icin vs diye anlar. ben seni anlayabiliyorum
0
robert bosch
(18.10.24)
www.youtube.com

hacı 4 daire bir dükkana hiçbir şey yapmasan da yuvarlanır gidersin buralarda ya
0
deranzo1
(18.10.24)
@robert bosch

turkiye'de iktisat, burada da professional accounting okudum, okurken burs falan bile kazandim ama sirf nitelikli gocmenlik listesinde diye okudum, yoksa sevdigim bir meslek degil. ya isler vize istiyor, vize is tecrubesi istiyor derken, bir yerden sonra motviasyonumu kaybettim ve vazgectim, gunu kurtarmak icin ve borclari kapatmak icin buldugum islerde takilip kaldim, elimden tutan olmadi, yol gosteren olmadi diyeyim. ayrica dedigim gibi zaten muhtemelen ayni parayi kazaniyordum diger islerde ama sonucta tatmin etmiyor bir sure sonra. kariyer degisikligine acigim, o kariyerlerle de o isten daha fazla para kazanmam da mumkun zaten.

o ask konusu zaten oyle. resmen oturum olmadan ask bile yasayamiyorum. yani oturum'u olan da olmayan da, kalici oturumum mu var mi yok mu onu soruyor. o yuzden evlenerek alma umudum kalmadi. dedigin gibi beni sevmiyorsun pasaportum icin benimlesin muhabbetini duymak bile istemiyorum.
0
🌸baldur2
(18.10.24)
yurt dışına yerleşme, kalıcı olma, yabancı olarak tutunma vb süreçleri kolay değil malesef. sonuçta istanbulda ev dükkan alabilmişsiniz. Aklınıza yatarsa Avustralya, expat olmak ingilizce sınavları gibi konuları youtube da anlatabilirsiniz. Uğraştırıcı olabilir ama bahsettiğiniz işler de en az bunun kadar uğraştırıcı. Bu arada düşünürseniz konsolosluk, büyükelçilik sınav açıyor takip edin.
0
pembediken
(18.10.24)
okumadım ama kesin sen haksızsındır baldur iki. sonra okıcam işim var. tam on yıl önce ben de avustralyaya gitmeye kalktıydım anam bana gitmen dediği için kaldım içümde uktedir. bi nebze olsun pişmanlığımı azaltmak için okıcam sakın silme

edit: okudum göçmenlikten tiksindim. ileri yaşta baştan başlamak kendi memleketinde bile zorken gurbette düşünemiyorum. ama o on yıldan sonra sen artık buralarda yapamazsın gibi geliyor. inşallah amerika avrupa bir şey tutturursun da kalırsın. ne yaparsan yap buraya gelme derim. bekar adamsın ayağına dolanacak çoluk çocuk da yok. burada insanlık namına bir şey kalmadı. bir yolunu bul rahat edebileceğin ama kanunu nizamı olan bir yere kapağı at.
0
titanyum22
(18.10.24)
Senin durumda bence iki seçenek var:

-Türkiye'ye dönüp memur olmak
-Bir ülkeye iş teklifi alarak gitmek.

Oturumdur, vatandaşlıktır.. bence bunlar için kasma. Bunlar zaman ve para gerektiren süreçler ve garantisi yok. Senin durumunda olan Avustralya ve Kanada'da çok kişi var. Senin durumun Amerika versiyonu da kaçak takılmak 10-15 yıl ve hiçbir şey elde edemeden dönmek.

Bir yerde olmaktan ziyade ne iş yapacağına bak. Mavi yaka değilsen, öğrencilik sürecine girmek istemiyorsan göçmenlik süreci zor.

Ticarete gelirsek de risk dolu. Çırağı olmadığın işin ustası olamazsın derler..

Benim şahsi fikrim memuriyet + small business. Bir ülkeye göç edeyim fantazisinden ziyade paraya odaklan.

Göçmenlik düşünüyorsan da yatırımcı vizeleriyle iş kurarak bir şeyler yapmayı düşün. Daha zorlayıcı gibi ama uzun vadede getirisi daha büyük..yolun ve ne yapacağın belli.

Yapabiliyorsan evlilik işini zorla. Bu da en temiz yollardan biri.
0
ferenc
(18.10.24)
Ev alıp ab vatandaşlığı diye bir şey yok. Size oturum izni sağlar ama o ülkede sağlar. Buna ek olarak en az 250-500 bin euro falan yatırım yapmanız gerekir (yunanistan böyleydi). Yunanistan'da ev alıp gidip almanya'da calisamazsiniz. Ek olarak mevcut tecrübe vs ile bahsettiginiz ulkelere gitmek de zor, ancak gene okursaniz olur.

Eğer Türkiye'ye dönmek size temel bir sorun yaratmiyorsa dusunulebilir, bilmiyorum. Ben hayatta dönemem çünkü 2 haftada bile bayiliyorum ülkede. Temelden sorunum var, parasal değil.

Türkiye'de özel sektör rezil. Kimse de deneyiminiz yokken sizi sırf yurtdışı gördünüz diye almaz. Türkiye'deki özel sektör işleri çoğunlugu da dandik yani. Beklentiniz düşükse olabilir. Ben tavsiye etmem pek. Uzun yıllar yurtdışında özel sektörde çalışmis olsaniz o zaman olurdu büyük firmalarda üst yönetim vs.

Franchise kol gibi pahalı. Örnek verirsek burger king 500 bin dolar+kdv. Çevremde burger king vs olanlar baya zengin olan kişiler. 500 bin dolariniz varsa zaten bize bu sorulari sormazsiniz diye düşünüyorum.

Kafaniza bir milyon tilki var. Bence bilmediginiz islere girip elinizdeki parayi kaptirma riski yapmayin. Bildiginiz bir şey varsa onu düşünün.

Bence üç seçenek var;
- Avustralya'da kalmak ve bir şekilde kalıcı olmak.
- Türkiye'ye gelip salla başı al maaşı bir hayat yasamak. Bunda yanlış bir şey kesinlikle yok ve bu size göre olmasa bence sormazdiniz bile.
- Türkiye'ye gelip bildiginiz bir iş yapmaya calismak.

Onun dışında ai, özel sektörde iyi iş, ab falan bence uzak seçenekler.
0
logisticsmanager
(18.10.24)
Yanıt veremeyeceğim ama hikayenizin ikinci senesine yeni girdim. Dertleşmek isterim. İsterseniz mesaj gönderebilirsiniz.
0
dusunemedim
(18.10.24)
acil donmen lazim +1

yurtdisinda kalmak icin sahte evlilik falan yoluyla dandik white trashlere parayi kaptirma, dolandirilirsin.

4-5 mulk var 70-80bin kira geliyor diyorsun. bu zaten cepte ki buyuk avantaj.
yasin da gelmis, yerinde olsam donup once duzgun bir hatun kovalarim. bu sirada da ticaret, ithalat ihracat islerine falan bakarim.
memuriyet ile isim olmaz, zaten baglantin yoksa o isten bir cacik olmaz.

cok cok kritik bir donum noktasindasin. donmezsen boka batarsin. ben battim ordan biliyorum.

commonwealth pismanliktir.
0
cooperr
(18.10.24)
Hocam bence orada göçmenlik olayının tamamen bittiğine emin olmadan dönme. Almak için de zor ama mücadeleye devam et. Bilmiyorum artık gelsem mi Türkiye'ye diyorsan bir kaç ay gel bak. Fakat bu son seçenek olsun. Yani başını yastığa koyduğunda keşke şöyle yapsaydım böyle yapsaydım yerine yaptım ama olmadı dersin. Bu nedenle mantıklı olan orası veya başka ülkede kalmaya bakmak olmadı en kötü burada seni 40 yaşında da 50 yaşında da gelsen zaten geçindirecek mal mülk var. Burada kaybedeceğin bir fırsat yok.
0
dedeminhirkasi
(19.10.24)
Son 10 senede Türkiyede maaşlı çalışarak nakit parayla İstanbul'da değil 4 daire ve dükkan, 1 daire alabilen istisna olmuştur. Yani sorunun psikolojik gibi duruyor. Ayrıca sistemi kullanmak istemeyen biri için Türkiye son 10 yılda daha da kötüleşti. Karar vermeden önce arada ziyaret edip deneyebilirsin.
0
osssy
(20.10.24)
Kuzeninize ne oldu bu arada?

Gocmenlik zor ama bu kadar degil, soyle ki 10 yilda baya bir sey olmus olmasi gerekiyordu. Ancak Avustralya faktoru,bence, cok fark ediyor. Soyle ki, cok uzak, sadece fiziki olarak degil, bu fiziki uzakligin getirdigi acayip bir duygusal uzaklik oluyor, haftasonu atlayip bir yere gidip gelememek, bildiginiz alistiginiz dunyanin bambaska bir saat diliminde yasiyor olmasi, vs beni cok zorlamisti acikcasi. Dolayisiyla sizi cok iyi anladim. Ancak 10 yili cope atmis gibi hissetmeyin, mal mulk edinmissiniz. Sizin yerinizde olsam sanirim hollanda basta olmak uzere, almanya ikinci secenek olabilir, ya da ingiltere, eger enerjiniz varsa yuksek lisansa basvururdum. Para sorununuz yok. Hollanda da masterlar makul fiyatta, Almanya'da da, her ikisinde ingilizce fazlasiyla master var, alaninizda bir yuksek lisans yapip o arada is bakmak, master sonrasi is aramaza izinlerini kovalamak, oradan sartlari zorlamak daha mantikli. Avrupa daha cazip cunku bu anlattiginiz yalnizlik hissi ciddi derecede azalacaktir, haftasonu cok ucuz biletlerle bir yerlere ya da Turkiye'ye kacip o ihtiyaciniz olan guvenli cemberdeki arkadasliklariniz vs sizi ayakta tutacaktir. Avustralya'da Turkiye'den bir dostunuzu aramak isteseniz bile bir dert. Kendi adima ben orada, halihazirda baska yerde gocmen olarak, hic tatmadigim bir yalnizlik ve izolasyon yasamistim ve beni cok zorlamisti.
0
kassiopeia
(21.10.24)
(3)

Bu kişi vize alabilir mi?

dejame
Bir arkadaşım önümüzdeki yaz 10 gün kadar Portekiz, İspanya ve İtalya turu yapmak istiyor. Uzun zaman önce bir Schengen vizesi almış, fakat şu an sigortasız gözüküyor ve bir gelir gösteremiyor. Ama üstüne arabası ve bankada varlıkları varmış.Bildiğim kadarıyla son zamanlarda vize reddi çok oluyordu.
Bir arkadaşım önümüzdeki yaz 10 gün kadar Portekiz, İspanya ve İtalya turu yapmak istiyor. Uzun zaman önce bir Schengen vizesi almış, fakat şu an sigortasız gözüküyor ve bir gelir gösteremiyor. Ama üstüne arabası ve bankada varlıkları varmış.

Bildiğim kadarıyla son zamanlarda vize reddi çok oluyordu. Bu kişi vize alabilir mi, hangi ülkenin verme ihtimali daha çok?
0
dejame
(17.10.24)
Şahsi düşüncem: çok zor
0
kojonotsuki
(17.10.24)
Denesin. O durumda olup da çok alan var. Herkes maaşlı çalışmıyor
0
ferenc
(17.10.24)
çiftçi alır arkadaşın alamaz.
bu arada arkadaşlar çiftçi belgesi olanlar çoğu beyaz yakalıdan daha hızlı vize alır. isveç konsolosluğunda çalışan arkadaşım söylemişti.
0
jamswety
(18.10.24)
(3)

Amerika vizesi

ırene adler
Amerikaya hiç gitmedim. B1-B2 vizem var. 2032ye kadar varmış.Bu vizeyle ne yapabilirim? İs bulsam rahatça gidip çalışabilir miyim? Cebimde 5-6 ay idare edecek para olsa is bulmadan da gidebilir miyim?Amerikada hiç tanıdığım yok maalesef.
Amerikaya hiç gitmedim. B1-B2 vizem var. 2032ye kadar varmış.

Bu vizeyle ne yapabilirim? İs bulsam rahatça gidip çalışabilir miyim?

Cebimde 5-6 ay idare edecek para olsa is bulmadan da gidebilir miyim?

Amerikada hiç tanıdığım yok maalesef.
0
ırene adler
(17.10.24)
Tezgah altı işler dışında (türk lokantalarinda garsonluk gibi) hiçbir yerde calisamazsin.

ABD çalışma vizesi h1b. Bunu almak için ABD den master derecesi aldıktan sonra bir kuraya girmen gerekiyor. Çıkma ihtimali %15 gibi.

Bu vizeyle Max 6 ay kalip gezip donebilirsin.
0
ferenc
(17.10.24)
Riski seviyorsan çalışılabilir ama illegal olmuş olur. Ha böyle çok insan var ama o tedirginliği hissetmek istemezdim şahsen.
Bu şartlar altında artık ya çok paran olacak ya da h1b için çabalayacaksın Amerika ya kapak atmak için
0
benaslindayohum
(17.10.24)
vizeniz olması abd'ye girebileceğinizi garanti etmez. abd vizesi aslında bir ön onaydır, asıl vize orada verilir.
0
nuisance2
(18.10.24)
(18)

Zayıfladıkça kilo vermenin imkansızlaşması :(

silverleaf
Bugün iphone'daki sağlık verilerime baktım ve şok geçirdim. Diyor ki,Attığım adım sayısı: 15.125Aktif Enerji: 378 KCALDinlenme Enerjisi: 1269 KCALYani ben bütün gün ayakta oradan oraya koşturdum ve 378 KCAL yakmışım. Tamam depar atmadım ama gerçekten yoruldum ve bu akşam spor yapacak enerjim yok mes
Bugün iphone'daki sağlık verilerime baktım ve şok geçirdim. Diyor ki,

Attığım adım sayısı: 15.125
Aktif Enerji: 378 KCAL
Dinlenme Enerjisi: 1269 KCAL

Yani ben bütün gün ayakta oradan oraya koşturdum ve 378 KCAL yakmışım. Tamam depar atmadım ama gerçekten yoruldum ve bu akşam spor yapacak enerjim yok mesela. Ve buna rağmen bu kadar kalori yakmışım?? 378 KCAL aslında bir öğün bile değil.

Normal bir öğünde yaklaşık 500-600 kalori alınmaz mı? Benim kilo vermek için günlük 1000 kalori altında beslenmem lazım ama bu da aktif yaşantısı olan birisi için az değil mi? Yani kendi sorumu cevaplamış gibi olacağım ama gerçekten çok az. Peki bu kilo nasıl verilecek gerçekten açlıktan ölmeden?

Bir de, madem böyle demek ki biz çok çok az yiyerek hayatta kalabiliyoruz. O zaman etrafımızdaki insanlar gerçekten gereksiz yere çok mu yiyor? Anlamıyorum artık kimin çok kimin az yediğini :( 49 kilolara düşenler nasıl düşüyor aklım almıyor.

168 cm, 58-59 kiloyum. 55'e düşmeye çalışıyorum. Her türlü yardıma öneriye açığım :(
0
silverleaf
(15.10.24)
378 KCAL çok çok az. Dün 3731 kalori yakmışım 24 000 adım ile. Kilo verme hedefim de yok. 184 e 73 kg ım

Belli ki hareketsizsin.
0
ferenc
(15.10.24)
Ben sana çok az kişinin bildiği bir sır vereyim de moralin düzelsin: Sistem sadece vücut sıcaklığını 37 derece çevresine sabitlemek için 1200 kalorilik bir enerji harcar, senin tüm gün harcadığın enerjinin yanında ne kadar fazla öyle değil mi? Onun dışında diğer sistemlerin (dolaşım solunum beyin vs) çalışması için ortalama 400-500 kalorilik enerji ihtiyacı olur, sistemde enerjinin çoğu buralara gider. Diyet için total kalori hesaplanırken de senin günlük aktivitelerin için 300-400 kalorilik bir enerji ihtiyacının gerekli olduğu hesaplanır çünkü ağır bir fiziksel iş yapmıyorsan sistem çok az enerji harcar, yani senin günlük harcadığın enerjinin aslında çok bir önemi yok, kilo verme sürecinde önemli olan toplam enerjiden kalori açığı bırakmak, kilo verdikçe de kalori ihtiyacı azalır, o nedenle toplam kalori miktarını ara ara güncellemek gerekir, bu işler de hep hesap kitap işi ne yazık ki, özellikle nispeten düşük kilolarda bu hesaplamalar daha önemli.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
@ferenc, Valla ben iphone'un yalancısıyım, bana öyle diyor. Sırtımda en az 6-7 kilo malzeme ile 15000 adım atmışım, Sağlık uygulamasında bunun karşılığı 378 kcal görünüyor :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Çok teşekkür ederim cevabınız için. Ama şu an kalori açığı bırakmak demek yediğimden gerçekten kısmak demek çünkü bir tek öğle yemeğini normal bir yemek yedim? Sıfır ekmek, sıfır tatlı.

Sabah: 1 haşlanmış yumurta, 4-5 zeytin, 2 salatalık, 1 domates, 3-4 çiğ kaju.
Arada bir elma yedim.
Öğlen: 3 tane kadınbudu köfte.
Akşam: 1 haşlanmış yumurta (sabahtan kalmış), 1 domates, birkaç zeytin daha, bir domates ve bir elma daha.

Bu haliyle bile 1200 kalori oldu. Ekside kalmak için başka bir şey yemedim ama düzgün beslenmedim ki :( Vücudum bana, çok bile yedin mi diyor :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Hocam sorunun çözümü genelde yanlış yerde arıyorsunuz sizin probleminiz zaten düşük kalori almak bu tabloda. Bak yukarıda ne dedim? Sistem sırf vücut sıcaklığını sabit tutmak için 1200 kalori harcıyor, diğer sistemlerin çalışması için de 400-500 kalori harcıyor, bu kaloriler nereden harcanıyor? Normalde senin dışarıdan verdiğin kaloriler bu işler için kullanılıyor ama sen dışarıdan yeteri kadar kalori vermediğinde ne oluyor? Sistem dramatik seviyede düşük kaloriler geldiği için yağ yakımı gibi işleri minimuma çekip sadece hayatta kalmasını gerektirecek işlerin yürümesi için kalori harcıyor, bunlar için de biraz senin verdiğin kalorileri biraz da vücut yağlarını kullanıyor ama en düşük seviyede kullanıyor.

Bu örneği burada çok verdim ama yine vereyim: Dünya'ya bir göktaşı çarptığını ve tüm gıda kaynaklarının tükendiğini, elinde sadece 1 kiloluk yemek kaldığını ve 6 ay bununla idare etmen gerektiğini düşün. Bu 1 kiloluk yemeği anında yer misin yoksa küçük küçük 6 ay idare edecek şekilde mi yersin? İdare edersin değil mi? Vücut yağlarını da böyle düşün o bir rezerv kaynak ve tek görevi seni yoklukta hayatta tutmak, sen çok düşük kalori alırsan çok az yağ kaybı yaşarsın; kalorileri düzgün hesaplayıp ona göre beslenirsen daha çok yağ kaybı yaşarsın.

Bunun için internette kalori hesaplayıcılar var onları kullabilirsin. Misal bugün yağ kaybı için kalori alımını hesaplasan en az 1700-1800 kalori falan çıkar alman gereken kalori miktarı, sen bazal metabolizmanın da altında kalori alıyorsun, o nedenle de rezerv kaynaktan kayıp yaşamıyorsun ya da çok düşük yaşıyorsun, senin sorunun ekstra düşük kalori almak, ben diyet yapacağım zaman neredeyse 3000 kaloriden başlıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Bu yazdığınız şeylerin 1200 kalori olması imkansız. Ancak 400 gr falan kadınbudu yerseniz olur galiba ki sanmıyorum o kadar yediginizi.

Uygulamaların kalori hesaplarına bakmayin. Bunlarin fazla yazdığı ya da metabolizmanın durduğu yerde yaktigi kaloriyi hesaplandığı falan çok söylendi. Siz bazal metabolizmanızın bir tık altında yemelisiniz. Yürümeniz vs size ek olur ancak.

Malesef, esim de 45 kilo insan olarak, kısa boylu ve az kilolu kişilerin kilo vermesi daha zor çünkü kalori miktarı düşüyor.
0
logisticsmanager
(15.10.24)
Tdeecalculator ile hesapladım;
Bazal metabolizma (yani hiçbir şey yapmasaniz yakilacak) 1495 kalori çıkıyor.
Kısacası çok hareketli değilseniz (Masabasi is) en az 1300 kalori almanız lazım.
Günlük hareket ediyorsaniz en kötü bazal almaniz lazım. Iphone vs guvenip 300 kalori fazla alirsaniz tahminen kilo veremezsiniz (biz de Dustuk bu hatalara)
0
logisticsmanager
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Siz bazal metabolizmamın üstünde yememi söylemişsiniz, @logistic altında yememi :( İkiniz de mantıklı diyorsunuz da ne yapacağım ben??
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Sen zaten bazal metabolizmanın altında besleniyorsun ve kilo veremediğini söylüyorsun değil mi? :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Evet :( Bence ben az yiyorum ama kilo veremedikçe yeme algım değişti. Yediğim de mi çok, demek ki vücuduma yetiyor aldığı kalori diye düşünmeye başladım işte arkadaşlar öğle arasında şnitzelleri gömerken. :( Sizin hesabınıza göre 1700-1800 kalori civarı mı almam gerekiyor? Verdiğim kiloyu da geri almayayım sonra ya :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Total kalori hesaplanırken iki araç vardır TDEE ve BMR. TDEE Toplam Günlük Enerji Harcaması'nı BMR de Bazal Metabolizma Hızı'nı belirler, total kalori hesaplanırken BMR ile TDEE aarsında kalori alırsın, TDEE üstüne çıkarsan kilo alırsın TDEE kadar kalori alırsan kilonu korursun TDEE miktarından açık verirsen kilo verirsin, BMR senin müdahale edeceğin senin ayarlayacağın ya da manipüle edeceğin bir faktör değil o sistemin kendi yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için ihtiyacı olan kalori miktarıdır, eğer onun altına düşersen yağ kaybı yaşamazsın, nedenlerini yukarıda anlattım.

Hayır ben sana 1700-1800 kalori al demiyorum bu senin kendi fiziksel özelliklerine ve günlük aktivite değerlerine göre bulman gereken bir miktar, internette Günlük Kalori İhtiyacı Hesaplama diye arat sana bununla ilgili hesaplama araçları çıkartır, oraya girip hesapla, sana ne kadar kaloriye ihtiyacın var gösterir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Siz çok az yiyorsunuz sorun orada.

Şöyle ki benim de kalecinin de bmr yüksek çıkar. Misal benim 2100. Ben 100 kalorilik bir açık bırakırsam bmr'dan ben bmr'in 95ini alıyor olurum.

Sizin yemek listenizi hesapladigimda ben max 1000 kalori bulurum ki yediğiniz kadinbudu ne kadar gr bilmiyorum. 1000 olsa 1450 bmr desek siz yüzde 68 bmr kalorisi aldiniz. Ki 100 kalori az almis olsaniz yüzde 94 olacaktı. Aradaki farkı görüyorsunuz. Yani bmrdan 100-150 kalori az yemek kişiye ciddi bir sorun yaratmaz. Ama 500 kalori altı özellikle sizin gibi az bmrda sorun çıkarır.

Bir de bu işler deneme yanilma işi. Ben açıkçası bmr üstü yemem. Çünkü spor vs yaparken bazen abartabilirim. Bundan garanti olarak bmr-200 kalori vs yapıyorum plani. Ve böyle kilo vermiyorum hep. Ne zaman üstü yapsam alıyorum.

Ama ben açık konuşayım; 1800 kalori alirsaniz kilo vereceginizi sanmıyorum. Ha ama bugünkü yemek gibi hesaplarsaniz 1800 kalori derken 1500 aliyor da olabilirsiniz:)
0
logisticsmanager
(15.10.24)
@logistics, tdee hesaplamasını ben de yaptım ve cutting senaryosunda şöyle diyor:

Basal Metabolic Rate 1,334 calories per day
Sedentary 1,601 calories per day
Light Exercise 1,834 calories per day

Bence ben bugün light exercise geçirmiş olabilirim 15 bin adımla.

Siz ve Kaleci farklı şeyler söylüyorsunuz bana ya da bu saatte ben artık anlayamıyorum :D Basitçe biriniz en az 1800 kalori almalısın diyor, diğeriniz o kadar alırsan veremezsin diyor.
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Zig zag diyetler vs var ya da arada fazla kalori alınan yöntemler.

Yoksa vücut kıtlık moduna geçiyor.

Weight loss plateu diye de araştırabilirsiniz

Bmr vücut hiç bir şey yapmazken yakılan kalori. 15bin adım atmasanız bile günlük işlerde de kalori yakımı oluyor. 1300 mantıklı gibi sizin için.

Bence de o yedikleriniz 1200 etmez
0
jülsezar
(15.10.24)
Sedentary den 200 düşün, ben öyle yapıyordum
0
jülsezar
(15.10.24)
Ben sana 1800 kalori al demiyorum, az önce de söyledim, ben sana TDEE ile BMR arasında TDEE miktarına en yakın şekilde kalori açığı vererek kalori al, BMR altına düşme diyorum. Sen hem düşük kalori alıyorsun hem de fiziksel aktiviteni yüksek tutmaya çalışıyorsun, bu yağ kaybı için olumlu bir hareket değil, herkesin yaptığı en büyük yanlış açıkçası.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Bunun çok kolay yöntemi var; hesaplayin ve o kaloriyi alin. Bir iki hafta içinde kilo veremezseniz bir tık daha düşürün. Bir noktada bulacaksiniz.

Benim açıkçası tdee yerine bmr üzerinden hesaplama sebebim tdee'lerin fazla hesapladigini düşünmem. Bu yüzden bmr üzerinden yaparım ve hiç sorun yaşamadım.

Amma lakin Her diyet her bünyede olmaz. Ben iyiyken başkası kötü olabilir. Misal low carb diyet bana cehennemken başkası çok mutludur. Sıfır şekerde de çok kötü olurum. Ondan aslında herkese uyan bir cevabi yok dünyada.

Ama sizin mevcut sorununuz benim görüşüme göre bmr alti almaniz değil bmr cooook altında almaniz ve yemek hesaplamanizin doğru olmamasi. Daha fazla yiyebilirsiniz.

Bir de kaleci dediği gibi; çok hareketliyseniz ona göre alın. Ben spor yapsam da daha çok güç antrenmanı olduğu için öyle çok kalori yakan şeyler yapmıyorum. Siz gerçekten yapıyorsaniz ona göre ekstra almaniz gerekecektir.
0
logisticsmanager
(15.10.24)
Herkese çok teşekkür ederim gece gece çilemi çektiğiniz için. Biraz daha kalori arttırarak deneyeceğim bakalım :)
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
(16)

RTE bugün ölse ne olur?

Bir ben var benden şurada
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
0
Bir ben var benden şurada
(15.10.24)
şu dönemde olursa çok kötü olur.
gerçekten dış güçlere alan açılır. ben sempatizanı veya partizanı değilim. sadece reel bakıyorum.

başka da siyasi yorum yapmayacağım.
0
janderzel zartanyan
(15.10.24)
Temizlik mi ?
Soruyu diğer yandan düşünürsek mesela :
Fetöcüler sevinçten havalara uçar. Yeniden resmi kurumlara geçmeyi ve kripto yapıları ile dışarıya bilgi,belge sızdırma hayalleri kurarlar.
Diğer terör örgütleri de aynı şekilde.
Asla bu gibi tehlikeler tam olarak bitmiş değil.
Beni İsrail, hazır savaşı bölgeye yaymaya çalışırken bu arada Türkiye'yi de asla göz ardı etmez.

Tabi daha başka çok şeyler var söylenecek.
0
diyecevaplandı
(15.10.24)
Rte 2002'de başa geldiğinde kurduğu partide pek çok farklı yerden gelen öyle ya da böyle liyakat sahibi insanlar vardı. 1 mart 2003 tezkeresini Rte meclisten geciremeyince partide kıyıma başladı. (Çünkü kendi partisinden de red verenler olmuştu)

O zamandan bu zamana bu kıyım öyle bir hale geldi ki "artık bundan daha Vasıfsızı da gelemez amk" dediğin her mevki makama daha da Vasıfsızları geldi.

Geçen yine burada eskiden dış işlerinde çok iyi eğitim almış yetişmiş Rte'nin "monşer" dediği devlet çalışanlarından bahsetmiştim. Hani bırak eğitimi yetişmeyi, yabancı dili olmayan adamları doldurdu dış işlerine.

Bütün bunları sunun için anlattım, Türkiye şu anda bomboş. Nasıl yürüyor nasıl gidiyor aklım almıyor :)

Ve inanin bundan daha da kötü olamaz.

Rte ölünce muhtemelen avaneleri de çil yavrusu gibi dagilacak sağ sola. Erken seçime gidilir.

Tukiye'ni kaderini de malesef seçilen o kişinin merhameti belirleyecek :) -Rte gibi olma ihtimali çok yüksek çünkü o yetkiler en aklı selim adamı bile yoldan çıkartır-
0
makbur
(15.10.24)
Orta ve uzun vadede ABD BOP için başka bir işbirlikçi bulana kadar mirasyediler birbirine düşer. Eğer cumhuriyetin bütün kurumlarının içi boşaltılmamış ve güçler ayrılığı yok edilmemiş olsaydı hiçbir şey olmadan direkt güzel günlere geçerdik.

PKK'lılar ve yeni Fetö olma yolunda yol alan tarikatlar ile ülkeyi parsel parsel satın alan araplar üzülürdü. Doğru düzgün bir vatansever devlet refleksimiz kalmadığı için kısa vadede işler nasıl ilerler bilmiyorum ama erken seçim yoluna gidilmesini engelleyip yönetimi gasp etmeye çalışırdı ya tarikatlar ya da dağılan AKP grubu. Öyle ya da böyle 2025 yazında seçim olurdu herhalde. Cahil halkı tek adama tapar hale getirmenin kötü yanı da bu. Sonrasında kime tapacaklarını bilmedikleri için aralarında toparlanamazlar.

Bir şekilde erken seçimde vatansever bir parti göreve gelirse seyreyle cümbüşü. Bütün haramzadeler birbirlerini satıp kendilerini kurtarmaya ya da yurt dışına kaçmaya çalışırlar. Orta yollu her devrin adamı haramzadeler ise yeni hükümete yanaşıp zenginliklerine zenginlik katmaya çalışırdı.

@diyecevaplandı -1 AKP dönemi aksine cumhuriyet kurumlarının çalıştığı, yaptım oldu değil hesap verilerek ve denetlenerek yönetilen bir ülkede terör örgütleri de sızıntılar da en fazla 90'lardaki gibi masaldan mağduriyetler oluşturup cahil halkı kandırmaya çalışırdı. Türkiye Cumhuriyeti AKP döneminde olduğu kadar aciz ve güçsüz dönem yaşamadı. En yakını Düyun-ı Umumiye+Herkese Tavizler/Kapütilasyonlar+Toprak Kayıpları+Rüşvet+Ordunun yıkımı+Türke korku imparatorluğu ile II. Abdülhamid dönemi.
0
nawar
(15.10.24)
Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem. Rte sonrası dönemle ani bir şekilde yüzleşmek zorunda kalırsak vay halimize. Ha bir sonraki seçim olur rte aday olmaz, bir adayı destekler ve o da kaybeder, o zaman daha yumuşak bir geçiş olur tabii. Rte’nin elindeki gücün paylaşılması için ne ocaklar sönecek kim bilir.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Ooo sozlukteki RTE sempatizanlari basmis burayi. Cevabimi vereyim.Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz. Gul gibi olur
0
turkuaz
(15.10.24)
Bence biz ülke olarak hem siyasi hem ekonomik hem de sosyal olarak kendi Hindistan'ımız Pakistan'ımız Afganistan'mız olmuş durumdayız, tabii ayrıcalıklı ve çok süper yaşayan bir gürah da var ama konumuz değiliz, ne olursa olsun mevcut durumumuzdan daha kötü olmayız muhtemelen parmağımıza batıp rahatsızlık huzursuzluk veren kıymığın çıktığında yaşadığımız rahatlığı yaşarız, tabii bizim neslimiz pozitif değere geçtiğimizi görür mü bilem ama en azından negatifden çıkmaya başlarız, hiç öyle RTE ölürse başımıza şu işler gelir gibi bir durum olmaz o başımıza büyük işler gelir algısı RTE ve güruhunun inandırdığı yoktan varedilmiş bir korku, bütün dünyanın işi gücü yok RTE ölse de şunlara çöksek diye gün saydığını sanmıyorum hiç.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
"Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem" - Bu hayatımda duyduğum en komik söylem.

Akp ve RTE şuanda bir tane faydalı iş yapamıyor ve yapabilme ihtimali yok. Akp ve vatandaşın menfaati birbiriyle çelişiyor.

Sigara örneğindeki gibi kademeli olarak iyileşme olur ancak bu oldukça uzun sürecektir. En önemlisi de Türkiye ne olursa olsun bir süper güç olamaz. Bir ekonomik dev olamaz. 90'lar ortamı gibi bir ülke olur.

Ekonomik düzelme vatandaşın 90'lardaki gibi ev-araba alabilme güçlerinin yerine gelmesi kadar olsa bile yeterli. Tek maaşla ailelerin geçindiği günler vardı. Bu seviye bile çok çok iyi.
0
ferenc
(15.10.24)
Dağda aç kalan aktroller şehre inmişler:)

Döviz dibi görür, yabancı yatırımcı akar, avrupalı turist akımı başlar. Tabi yerine soylu, Bilal gibi bir isim seçilirse hiçbir değişiklik olmaz.
0
HellKeePer
(15.10.24)
Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz +1000 hatta +yüzbin

Bişeyler kötü olursa da daha iyi olacağı için kötü olur. Günün en karanlık zamanı gün doğumundan hemen öncesidir.
Hepsinden öte milyonlarca insan yarına umutla bakmaya başlar, ülkenin yarısının motivasyonu artar. Diğerleriz zaten fakirlikten kırıldığı için en fazla vah vah çeker, yerine gelene biat etmeye devam ederler o yüzden onlar için bişi değişmez.
0
Bruce
(15.10.24)
@ferenc

Bu tespit bana değil TR’nin yetiştirdiği en büyük siyasi tarihçilerden birisi olan Fahir Armaoğlu’na ait. İlk cümleden bahsediyorum.

Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeden de sorulan soruya cevap verebilirsiniz. Beğenmedikleri cevapları verenleri bu hızda yaftalayan şu güruh bu denli sıkıntıya rağmen mevcut iktidarın hala iktidar olmasını açıklar nitelikte.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Numan Kurtulmuş cumhurbaşkanı olur. akp dağılır. 45 gün içinde seçim olur. Yatırımcılar, siyasi istikrar ve güven ortamını ararlar. bu süreçte piyasalar dengesiz ve bence negatif hareket eder. gıda, enerji ve ithalata dayalı sektörlerde fiyatlar yükselir. hisseler düşer. bu belirsizlik sürdükçe olağan ve beklenen bir durum. ama aşırı bir şey olmaz.
sonra seçim olur. bir parti veya ittifak kazanır. ve bence bu ak parti tarafı olmaz. yeni iktidar partisi, ekonomi, hukuk, adalet, eğitim, dış politikada değişimler yapar.
zamanla biraz daha düzeleceğimizi düşünüyorum.

sonra bir bakmışız biz de ölmüşüz. çocuklarımız torunlarımız döngüyü sürdürmeye devam edecek. değişik bir şey.
imam hatiplilerin şu an yetişme aşamasında olduğunu ve bu neslin ileride partileşip ülke yönetiminde tekrar rol alacağını, Erdoğan'ın ideolojisini baz alarak yol alacaklarını düşünüyorum. inşallah o günleri görmeden ölürüm:) bir tane daha görmeye dayanamam.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.10.24)
Size %100 olacağı söyleyeyim chp, akp iktidar olsun diye gerekirse Tayyibi mezarından çıkarır aday yapar tekrar seçtirir.
0
olaylar olaylar
(16.10.24)
duyuruyu da troller basmis. akp aninda yok olur. akp diye bir parti yok su an, tayyip'in partisi var. oldugu an chp de facto yonetim olur akpliler birbirine saldirirken. akpdeki ic savas sebebiyle su an bildigimizden cok daha fazla yaptiklari pislikler ortaya cikar.

su an olan durumdan daha kotusu olamaz emin olun.
0
aguen
(16.10.24)
Taht kavgalarını izleriz fetönün kaçarken yabinda götürdüğü arşivler ortaya çıkabilir etkisiz ana muhalefet güven vermediği için sağ cenahtan akp dışı bir partinin yıldızı parlar ve koalisyon hükümeti görürüz bence. Neticede hiç kötü olacağını düşünmüyorum. Cumhurbaşkanı İmamoğlu olabilir. Parlementer sistemi hiçbir cumhurbaşkanının istemeyecegini düşünüyorum ama ekonomi ve hukuk şu andakinden daha iyi olabilir:)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
güç ayrılığı kurulmadığı sürece sadece kaos bekliyor bizi.

daha kötü olmaz diyenlere, kısa vadede escobarın ölümünden sonra kolombiya da ne olduysa onlar olacak, en büyük güç, diğer minnak güçleri kontrol altında tutuyor, o ipler boşalınca herkes kafasına göre hareket etmeye başlayacak. mafya savaşları bekliyor bizi, hem kurumsal olarak, hem de gerçekten sokakta yaşanacak.

çoğunluk tayfa zaten tarikatçı, dinci (muhafazakar falan değil, dinci, din satıyorlar), 18-30 genç nesil güç ayrılığı, etki alanı vs. ne farkındalar nede umursuyorlar (ki gayet normal), hayatta kalmaya çalışıyorlar sadece.

gelecek olan kişi kim olursa olsun, faşist bir tavırla tüm kurumları tek tek yeniden yapılandırması ve güç ayrılığını kurması gerekiyor.

daha kötü olamaz diyenlere de murphy kanunlarını hatırlatmak isterim,
bir şeyin kötü ihtimali varsa kesinlike kötü gidecektir.

geri kalanda leonardo+1, döngü devam edecek.
0
selam
(18.10.24)
(3)

abd'de corporate islerde calisanlara bir soru

xportant
abd'de calisma iznine sahip olan (evlilik veya green card cekilisi yoluyla) ve baska ülkelerde özel sirketlerde calisma tecrübesi bulunan insanlar abd'ye gittiginde oralarda sirketlerde calisabilecek isi cok fazla zorlanmadan bulabiliyorlar mi yoksa kalifiye islerde is bulma konusunda sikinti cok mu
abd'de calisma iznine sahip olan (evlilik veya green card cekilisi yoluyla) ve baska ülkelerde özel sirketlerde calisma tecrübesi bulunan insanlar abd'ye gittiginde oralarda sirketlerde calisabilecek isi cok fazla zorlanmadan bulabiliyorlar mi yoksa kalifiye islerde is bulma konusunda sikinti cok mu? egitimini abd'de almamis ve abd'de calisma tecrübesi bulunmayan insanlar icin ne derece zor bu durumlar? yoksa bu tarz islerde isci acigi sikintisi cekiyor mu abd (özel sektörden kastim ise IT, finans vb. alanlar)?
0
xportant
(14.10.24)
Merhaba,

her ulkenin kendine has is yapma ve iletisim kulturu var, ve mulakatlarda tamamen buna uygun davranmaniz bekleniyor. aslinda is bulmak asiri zor degil, ama

1- tum dunya rakibiniz, bazen siz iyi olsaniz dahi daha iyisi cikabiliyor,
2- giriste belirttigim gibi mulakattaki tavir fark edebiliyor.

"yapariz ederiz biliyorum" diye cevaplamak yerine elle tutulur ornekler vermeniz bekleniyor, ve cevabinizin STAR metodunu (situation, task, action, result) karsilamasi gerekiyor, ozellikle buyuk sirketlerde.

bu aralar finans alaninda outsourcing basa bela, hindistana ve filipinlere ayak islerini yaptirip buyuk resim icin abd'de genel merkezde kararlar veriliyor, haliyle senior ya da analyst konumunda iseniz isiniz daha zor, ama manager ve uzeri icin her daim talep var.

ben uzun suredir (birkac) SP100 sirketlerinde calisiyorum, ve ondan once de big 4 denen denetim sirketlerinden birisinde idim, haliyle musterilerim de cok buyuktu, genel gozlemimi paylasmak istedim. daha spesifik sorulariniz varsa onlari da bilgim dahilinde cevaplarim
0
adrianapole
(14.10.24)
Çok kolay değil. Amerikan bir arkadaş IT sektöründe çalışmasına rağmen 8 ayda iş bulabildi. Kalıcı oturumu olan birinin corporate ortam takıntısı varsa abd'de işi zor. 10 000 USD altında özel sektörde çalışılmaz bence. Cafede çalışan adam zaten 3500 yapıyor.

Benim tanıdığım bir Türk mühendis hediyelik eşya dükkanı açtı, bu adam green'li. Amerikanlar da iş garantisi nedeniyle devlet işi tercih ediyor veya business yapıyorlar. Büyük şirketler California, Washington gibi eyaletlerin pahalı şehirlerinde. Maaşlar yüksek olsa da yaşam giderleri de çok yüksek. Aynı İstanbul'da yaşamak gibi. Özel sektör çok ama çok rekabetçi.

İş bulma zorluğu zaten bilindiğinden ötürü green'li birinin hesapta para göstermesi bir zorunluluk. Minimum 1 yıl idare edebilmeli.
0
ferenc
(14.10.24)
2022'den beri zor. su an ciddi isten cikarmalar var hala (2 yildir) ve isten cikarilanlar yeni is bulamiyor cunku faizler yukseldiginden para deger kazandi ve saga sola dagitilamiyor.

aylardir is arayan arkadaslarim var. isini kaybedip 1 yil issiz gezmek duyulmadik sey degil bu iklimde. normalde amerika'da is bulmak asiri kolaydir. su ulkeye 90'larda, 2000'lerde gelenler o kadar guzel doneme denk gelmis ki. tam american dream'i yasamislar.

su anda is bulmak zor yani. hele hele abd is tecrubesi yoksa gercekten zor. baska ulkelerdeki sirketlerin marka isimleri buyukse avantaj. ama dedigim gibi faang'da calismis insanlar bile aylarca is ariyor. oyle disaridan gelip is bulmak su iklimde hayal.
0
antikadimag
(16.10.24)
(17)

Köfteci Yusuf olayı

makbur
Hanımlar beyler nedir bu olayın aslı astarı sizce?Önce domuz eti çıktı dendi, sonra 2021'de adamların mekanına çökmeye çalışılmış vs vs.Çok derinlemesine takip edemedim ve merak da ediyorum..Yani komplo teorisine olmaz diyemiyorsun ama diğer taraftan Türk insanının inanılmaz bir yüzsüzlüğü ve arsızl
Hanımlar beyler nedir bu olayın aslı astarı sizce?

Önce domuz eti çıktı dendi, sonra 2021'de adamların mekanına çökmeye çalışılmış vs vs.

Çok derinlemesine takip edemedim ve merak da ediyorum..

Yani komplo teorisine olmaz diyemiyorsun ama diğer taraftan Türk insanının inanılmaz bir yüzsüzlüğü ve arsızlığı da mevcut, hani yedikleri bütün pislikleri haltları "yeğenim bunlar komplo montaj" şeklinde geçiştirmeleri..
0
makbur
(12.10.24)
ağa ne çıkarsa çıksın umurumda değil. o an seçeneklerime bakarım, mantıklı olan köfte yusufsa yerim.
0
pavlis
(12.10.24)
Tum linçlere rağmen coca cola satmaya devam ettiği icin kalemi kırıldı.
0
duster
(12.10.24)
2021deki çökme olayları yeni değil, o yıllarda olmuştu. Çok haber olmadı galiba o günlerde o haberleri okuduğumu hatırlıyorum.

O sebeple domuz eti meselesini hiç inandırıcı bulmadım ben.

Yeğenim bunlar komplodan ziyade yönetimde koltuk sahibi olup da neler neler ne yalanlar söyledi kimileri. O gücü çökmeye çalıştığı firmanın bedelini düşürmek için de kullanabilirler pekala
0
biseysorcaktim
(12.10.24)
ilk fırsatta köfteci yusufa gidip antrikot yiyeceğim. fiyatı çok uygunmuş. ben de yeni inceledim. sadece köfte yemiştim önceden artık antrikot ve pirzola yiyeceğim
0
abelardo
(12.10.24)
Alıp oyalanmamız için her hafta önümüze bir konu konuyor.

Nu haftanın konusu bu idi.
0
Mirket
(12.10.24)
youtube videosunu izledim. adamin temiz oldugu 10 km oteden belli oluyor. turkiye mafya cumhuriyetinde adamin kurdugu deger yaratan isletmeye salca olmaya calismislar. milyonlar yeniyor boyle ve sadece haydutlukla krallar gibi yasayan haramzadeler var bu ulkede. hatta son 10 yildir sadece onlarin borusu otuyor.
0
antikadimag
(12.10.24)
Şu olay bile ülkenin ne hale geldiğini göstermek açısından ibretlik. Adalet söz konusu olduğu zaman her olay "Schrodinger'in Kedisi" durumuna geliyor; suçlu da olabilir ama haklı da olabilir bizzat şahit olmadığımız sürece bilemeyiz.
0
salihdt
(12.10.24)
domuz olmasa da başka bir hile hurda olduğu zaten belliydi...

adam sıfırdan gelerek burger king, mcdonalds gücüne erişti. bunu yapmak bir destek olmadan çok çok zor. çakmış domuzu olay bu. adam temiz falan değil
0
ferenc
(12.10.24)
koskoca köfteci zincirinin domuzdan elde edeceği kazanç ne olacak, ne kadar olacak ki böyle bir riske girsin? mahalle köftecisi yapar, 10.000 olan cirosunu 15.000 yapsa faydadır. katmayı bırak, köfteleri komple %100 domuz etinden yapsa kazancı ne kadar artacak, adamın buna ihtiyacı mı var?

var bir iş, bana da komplo gibi geliyor.
0
kibritsuyu
(12.10.24)
Valla benim bu tür işletmelere güvenim çok düşük o yüzden birisi bana baya büyük ölçekli bir firmanın domuz eti kullanarak nasıl kar ettiğini anlatırsa inanacak durumdayım :D

Küçük bir yer olsa anlarım işletme köydeki avcıdan bir domuz alsa belki bir iki günlük ucuz et demek bu. Ancak yusuf gibi büyük bir işletmede bundan kar etmek için cidden büyük miktarda domuz eklemek gerekir sanırım. Denetime yakalanıp ciddi iş döndüren işletmeyi batırma riskini almak da bu kar beklentisini daha da yükseltiyor olmalı. Bu kadar büyük ölçekli bir şeyi de saklayamazsınız, nasıl saklanabilir ki? Yani, işçilerin birçok fabrikada çıplak ayaklarıyla bir şeylerin üstüne basarken tiktoka videolar attıklarını falan gördük. İş devlet denetimine gelene kadar bir yerden patlardı bu olay.
0
akhenaten
(12.10.24)
Bu adamın tipi bakışları tişörtü tişörtünden çıkan meme uçları bana hiç domuz eti kullanacak bir insan izlenimi vermiyor: pbs.twimg.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.10.24)
Çok net çökecekler
0
jackyr
(12.10.24)
Pişmiş ette çıkmış. Çiğ örnek almamışlar. Pişmiş ette benim bile DNA'm çıkabilir istersen. Çökme olayı konusu geçti. Siyasal islamcı kanadı yok kokakola, yok domuz, yok bilmemne diye laf ediyor. Köfteci Yusuf'un sonucunda ise vatan, millet, ezan, dış mihrak falan geçmiyor. Açıkçası ben ikna oldum.
0
nawar
(12.10.24)
Hic kofteci yusuftan alisveris yapmadim ama bilseydim domuz eti katmislar siparis verirdim. Cunku cok lezzetli oluyor.
0
Zetnikov
(12.10.24)
Neden at eşek daha ucuzken değil de domuz? Dini bütün arkadaşlara oynamak için yapılmış gibi geliyor bence de çökmek için.
0
mirty
(12.10.24)
fetöynen aynı. lahanayı yerken, olmadık yerlere çöküp her şehre en az bir şube açarken kıtır kıtır, bize attığın sakalı artır denince meeeğğ. tamamen çıkar çatışması. sömürgeci yusufun eline verilmesi.

akp Türkiye'sinde 1200 şube açmış adama temiz demezsin ya :)))))))

edit: ayrıca yeni öğrendiğim bir şey var. bu dayı meb ile anlaşma yapmış. meslek lisesinde yemek bölümlerinde okuyan öğrenciler yusufta saat doldurmadan mezun olamıyorlarmış. öğrenci başka yerde staj yapmak istese olmuyormuş. illa yusufta üç kuruşa, onun karar verdiği saatlerde çalışıyormuş küçücük çocuklar. asgari ücretin çok çok altına bir paraya. elemanları akp bağlantısı sayesinde beleşe getirmiş tosuncuk. sorarlarsa "garip kuşum" dersin.
0
titanyum22
(12.10.24)
belkide hiç işletme ve yöneticilik tecrübesi olmayan kişiler bile kalkıp yorum yapıyor, bir kere bu kadar şubenin operasyonlarını yönetmek kolay bir şey değil, kaldı ki bu gıda raporu siyası bağlantıları olan birilerinin yusuf a kumpas yapmadığını kim iddia edebilir. Biliyoruz ki başta tuik olmak üzere devlet kurumlarının şeffaflığı konusunda türlü şüpheler mevcut.

Diyelim ki adamlar içerisine domuz eti koyuyor, bu şekilde mi büyüttüler şubelerini, madem bu eti kullanıyorlardı şimdiye kadar neden bir rapor yayınlanmadı. ?

Diyeceğim o ki bu ülkede , her türlü olumlu ve olumsuz haberlerin peşin hüküm vermeden sorgulanması gerekir.

Şansen benim için değişen bir şey yok, gider köftemi de yer çayımıda içerim. Hatta ben gitmeden bile online sipariş verip, siparişin ihtiyaç sahibi birisine teslim edilmesi notunu yazdım.

Ha olurda içime kurt düşerse, küçük bir parça alıp gıda tarım müdürlüğüne bir numune göndermeye bakar.
0
Rao
(12.10.24)
(6)

Sadece özel dersten geçinen birilerini tanıyor musunuz?

dejame
Bu iş modeli sürdürülebilir mi?Düşünün ki sadece hafta içi günde 4 saat çalışan biri net 80.000 TL gelir elde ediyor. Bunun bir kısmı vergi ve sigortaya gidiyor. Niş bir öğrenci portföyü var, yıllarca süreklilik sağlanabiliyor.Bu model sizce yıllarca yürütülebilir mi? Çevrenizde bu şekilde uzun yıll
Bu iş modeli sürdürülebilir mi?

Düşünün ki sadece hafta içi günde 4 saat çalışan biri net 80.000 TL gelir elde ediyor. Bunun bir kısmı vergi ve sigortaya gidiyor. Niş bir öğrenci portföyü var, yıllarca süreklilik sağlanabiliyor.

Bu model sizce yıllarca yürütülebilir mi? Çevrenizde bu şekilde uzun yıllar boyunca geçinen insanlar var mı? Bu modeli geliştirmek ve daha verimli/kârlı bir hale getirmek için önerileriniz olur mu?
0
dejame
(11.10.24)
hali hazırda müşteri portföyü var değil mi ?

yoksa öğretmenler bir anda ilgili bölgede popüler olup özel ders öğrencisi yağmıyor.
okulda dershanede tarzını beğenip tanına tanına özel ders öğrencisi buluyorlar.

müşteri portföyü varsa ve tanınıyorsa sürdürülebilir.
0
jülsezar
(11.10.24)
Böyle birini tanıyorum evli çoluğu çocuğu var ve özel ders vererek geçiniyor ama babası zengin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
Şuan imkansız bu. ChatGPT ve diğer AI tool'lar matematik ve yabancı dil açısından büyük kolaylıklar sağlıyor. Sadece matematik çözen AI uygulamaları var.

Günümüzde özel derse para vermek mantıksız ve israf. Ancak geçmişte özel dersten çok iyi kazananlar tanıyorum. Matematik özel dersi sayesinde ev-araba-yazlık kombosu yapan fen lisesi öğretmenleri tanıyorum.
0
ferenc
(11.10.24)
Var öyle bir tanıdığım,ciddi çevre edindi özel okulda çalışırken. Okuldan aldığının çok fazlasını özel dersten kazanarak ev araba arazi aldı. Simdi kendi etüt merkezini kurdu.
0
brnbrs
(11.10.24)
Eskiden çalıştığım özel okulda böyle bir arkadaş vardı. Bir süre sonra okulu bırakıp sadece özel ders verdi evinde ama ne kadar kazandı falan bilmiyorum. Zaten kendi evinde oturuyordu ve arabası vardı hali vakti yerindeydi.
0
kullanicadi
(11.10.24)
evet ama ev sahibi. yani kira ödemiyor.
0
janderzel zartanyan
(11.10.24)
(3)

En hızlı şekilde yüksek lisans nasıl bitirilir

dedeminhirkasi
Amacım sadece herhangi bir alandan yüksek lisans mezunu olmak. Tezsiz yl veya online vs. En hızlı me kadar sürede ve hangi şekilde alabilirim. Teşekkür ederim.
Amacım sadece herhangi bir alandan yüksek lisans mezunu olmak. Tezsiz yl veya online vs. En hızlı me kadar sürede ve hangi şekilde alabilirim. Teşekkür ederim.
0
dedeminhirkasi
(11.10.24)
Birlesik Krallik'ta yuksek lisans genelde 1 sene. Daha hizli olmasi zor.
0
sertac akin
(11.10.24)
En hızlı 1 senede olabilirsin, ister uzaktan istersen ikinci öğretim (tezsiz) olması gerekir.
Normalde yüksek lisans 3 dönemden oluşuyor. 2 dönem dersler, 1 dönem proje sunumu
Yalnız 2. dönem projeyi de dersle birlikte alabiliyorsun ama gerçekten çok yoruyor.

Güz dönemini kaçırdığın için ocak şubat aylarında kayıtların açılmasıyla bahar dönemi için kayıt yaptırıp seneye güz dönemi dersleri verip ve projeni sunup mezun olabilirsin.
0
c0sh_kun
(11.10.24)
tezsiz 1 yılda bitebilir. özel üniversitelerde fazladan ders alarak 1 yılda tamamlarsın. 1 yıl dediğim eylül-mayıs arası. 8 ay
0
ferenc
(11.10.24)
(6)

hastane veya karakolda diploma olmadan çevirmen olarak nasıl çalışılır?

Zetnikov
arkadaşlar hastaneye yada karakola gidiyorum görüyorum yabancı dil bilen yok en azından benım basıma gelenler boyleydıyabancı arkadas goturuyorum mesela hastaneye yada karakola kımse yok cevırecekben cevırıyorum sureklıbende dusundum acaba nereden bu tarz ılan vs iş bulabılırız?ozellıkle hastanelerd
arkadaşlar hastaneye yada karakola gidiyorum görüyorum yabancı dil bilen yok

en azından benım basıma gelenler boyleydı

yabancı arkadas goturuyorum mesela hastaneye yada karakola kımse yok cevırecek

ben cevırıyorum sureklı

bende dusundum acaba nereden bu tarz ılan vs iş bulabılırız?

ozellıkle hastanelerde vs tarzı yerlerde calısabılırım bellıkı eleman lazım
0
Zetnikov
(10.10.24)
karakolda bilmiyorum ama özel hastanelerde var genelde zaten. hasta ilişkilerinde çalışan 2-3 kişi ingilizce, arapça, rusça, farsça biliyor. yurtdışı hastalarıyla ilgileniyorlar.

özel hastaneler için Uluslararası Hasta Hizmetleri departmanlarına başvurabilirsiniz. (acıbadem ve liv bu işte baya ilerdeler)
0
brkylmz
(10.10.24)
Böyle bir ihtiyaç var haklısın. Diploma da gerekli değil.

Nasıl çalışılır sorusuna gelirsek, böyle işleri tanıdık olmadan bulmak zor. Çevreye haber sal. Bir şekilde hastaneye seni tavsiye edebilecek biri bulmaya çalış. Şimdi buraya CV at falan öyle olur derler. Tanıdık bulamıyorsan hiç uğraşma.
0
ferenc
(10.10.24)
bilirkişilik bu. meb'de ilan açılıyor, dil bilen öğretmenler başvurabiliyor.
0
oyokbuyoknevar
(10.10.24)
tamamen polislerin iş bilmezliği. her karakola yakın oturan birkaç dilde çevirmenlerin listesi vardır. gider tercümanlar kayıt yaptırır, ayda yılda bir de olsa iş çıksın para kazanalım diye. ama çok çok mecbur kalmadıkça polis asla çağırmaz. kendileri halletmeye çalışır veya çalışmaz. yoksa ellerinde hazır gelecek tercüman listesi olur hepsinde.

not: tercümanım, bu dediğimi yapan arkadaşlarım var.
0
titanyum22
(10.10.24)
arkadaşlar hepinizin mesajını okudum

ben daha cok boyle semtimizdeki hastaneleri kastetmiştim cok bılındık yerlerde olabılır bılemıyorum

hastanede mesela cok ılgınctır doktorların da hepsi ingilizce bilmiyor malesef buna cok sasırmıstım
karakolda zaten dedıgım gibi kimse yardımcı olamadı ben destek olana kadar

soyledıklerınızı dıkkate alacagım olmadı gırer bı sorarım bu tur elemanlar nasıl ıs buluyor dıye resepsıyona gırısken bırıyım zaten.
0
🌸Zetnikov
(11.10.24)
zetnikov kuru kuru teşekkür edeceğine cevapları tiklesen de bir işe yarasa
0
titanyum22
(11.10.24)
(15)

Kedi maması yiyen komşu çocuğu

duygusalatasi
Aynı mahalledeki başka bir binada oturan, 12-13 yaşlarında, otizmli olduğunu düşündüğüm bir çocuk var. Aylardır mahallenin kedilerini gelip kovalar, yakalarsa kafasını sıkar, ayağıyla kuyruklarına basmaya çalışırdı. Anne babasına söyledim ama çocuktur yapar dediler. Tatlı dille çocuğu uyardım. O da
Aynı mahalledeki başka bir binada oturan, 12-13 yaşlarında, otizmli olduğunu düşündüğüm bir çocuk var. Aylardır mahallenin kedilerini gelip kovalar, yakalarsa kafasını sıkar, ayağıyla kuyruklarına basmaya çalışırdı. Anne babasına söyledim ama çocuktur yapar dediler. Tatlı dille çocuğu uyardım. O da sadece seviyorum dedi ve devam etti. Pek bir sonuca varmadı yani.

Bir iki haftadır ortalıkta yoktu. Bu hafta geri gelmeye başladı ve mahalle olarak kediler için koyduğumuz mamaları yiyor. Dakikalarca avuç avuç hem yaş mama hem kuru mama yiyor. Sonra da binanın kapısının önüne kusup gidiyor. Az önce aynısını yine yaptı.

Başka komşular bu sabah toplanıp annesine gitmişler. Kadın evde sıkılıyor diye dışarı salıyorum ama bir çocuğu mahalleye sığdıramadınız, kimseye zararı yok evladımın, tadına baktı diye ölmez ya, kedileriniz ve mamalarınız ne değerliymiş, benim evladımdan kıymetli mi demiş.

Biz bu çocuğa ne yapacağız? Nasıl kovarız diye sormuyorum. Ailesi okuldan gelince dışarı bırakıyor ve 21-22 gibi eve giriyor. Kimse ilgilenmiyor yazık. O yediklerinin çocuğa zararı olacak. Taş toprak da yiyor galiba. Kapıcımız dün kusmuğu temizlemeye çalışırken sinir krizi geçirdi. Çok mahzun yani höt zöt yapmaya zaten kıyamam. Ki olan biteni de anlamıyormuş gibi bakıyor etrafa. Psikolog arkadaşıma sordum. Kedilere birlikte mama yedirin dedi ama zaten mama verirken çocuk hep etrafımızda ve bizi görüyor. Napalım bilemedik. Mantıklı, uygulanabilir, sevgi temelli önerilere açığım.
0
duygusalatasi
(10.10.24)
vatan ve millete hayırlı bir iş yapmak ve çocuğun hayatını kurtarmak istiyorsan, çocuk bir daha bir şeylere zarar verdiğinde suratına bir fiske atarsın. şaka veya zalimlik olsun diye söylemiyorum.

çocuk otizmli değil ilgisiz büyüdüğünden öyle. ben dağ başında yaşıyorum beş yıldır, burada örneği çok. bildiğin sokak köpeği gibi, 3-4 yaşında çocuklar gece yarılarına kadar dışarda kafalarına eseni yapıyor. çocuk neticede, ana babaya ilgiye muhtaç. sınır çizilmesine muhtaç. hayvan gibi yetişiyor. bu noktaya gelmiş çocuk anca dayakla düzelir.

edit: ayrıca apartman görevlisinin temizlediği kusmuğu anasının kapısına bırakmanız gerekirdi.
0
titanyum22
(10.10.24)
Engeli olduğu bariz olan bir çocuğa vurmaya kalkma salata. Hatta engeli olmayan çocuğa da vurma. Bin tane yol bulunabilecekken akla ilk gelenin bu olması garip.
0
potasyum bebek
(10.10.24)
Psikolog arkadaşınız kedilerle birlikte mama yedirin derken ona da yiyecek bir şeyler (cips vs gibi) verin mi demek istedi? Benim de aklıma o geldi.
0
peki madem
(10.10.24)
Bence kedileri beraber besleyin demek istedi
0
kisa
(10.10.24)
Şımarık bir çocuk olduğunu düşünmüyorum, mahzun duruyor etrafına olup biteni anlamaz gözlerle bakıyor diyorsunuz. Burada bir ilgisizlik var, annenin el atıp çocuğu özel eğitime terapiye falan götürmesi lazım siz kendiniz bu işi yapamazsınız. Ya anneyi bir şekilde ikna edeceksiniz ya da geçici çözümler bulacaksınız. Çünkü sorunu asıl çözmenin yolu annenin çocuğunda bir sıkıntı olduğunu kabullenip işe koyulmasından geçiyor.

Yeterli zamanı ve şefkati olan bir arkadaş çocuğa görevler verecek bir süre yanında tutacak, takip edecek. Kediye zarar verdiğinde ısrarla ve sabırla bunun kötü olduğu uyarısını yapacak, kedileri beslediğinde olumlu pekiştireç verecek. Anne babasının 3 4 yaşlarında yapması gerektiği şeyi 12 13 yaşında yapacaksınız özetle. Okulda nasılmış acaba? Böyle bir çocuğun annesini okuldaki rehber öğretmen kim bilir kaç kez çağırmıştır bilmemeleri imkansız. Aklından zoru olmayan bir 12 13 yaş çocuk taş toprak yemez. Sırf pislik olsun diye kedi maması yemiyordur yani.
0
kullanicadi
(10.10.24)
Kedileri birlikte besleyin dedi ama kediyi beslerken çocuğa cips vermek de iyi bir fikir olabilir. @peki madem
0
🌸duygusalatasi
(10.10.24)
Çocuk kesinlikle engelli zaten, konuşmasından da belli. Asla vurmam garibana. @potasyum bebek

Annesiyle tekrar konuşmaya çalışacağım :/ @kullanicadi
0
🌸duygusalatasi
(10.10.24)
sosyal hizmetlere ihbar edin, engelli çocuk var, ailesi ilgilenmiyor sokaktaki kedi köpek mamalarını, taşı toprağı yiyor diyin. hatta abartın çocuğa yemek vermiyorlar heralde diye. iki tane polis kapısını çalıp sosyal hizmetler uzmanı eşliğinde annenin ifadesini alsın da kıymetli evladını sokağa samak neymiş akılları başına gelsin. bu devirde ben bu yaşımda sokağa tek başıma çıkmaya korkuyorum, bu analar babalar ne rahat çocuğun başına bişey gelir mi demeden saldım sokağa mevlam kayıra.
sosyal hizmetler devreye girince hiç değilse çocuğun gerçekten engelli olup olmadığı ortaya çıkar, engelliyse ihtiyacı olan doğru düzgün bir eğitim alır.
0
halanne
(10.10.24)
halanne'nin dediğini okurken aklıma geldi. hatta görevlilere göstermek için çocuğun videolarını çek derim. mesela akşam saati, herkes evdeyse ve çocuk yalnız başına geziyorsa ortalıkta, videosunu çek. toprak yerken, hayvan mamasını yerken hep çek. biriktir. yoksa yetkililerin kuru kuru şikayetle ilgileneceklerini sanmıyorum.
0
titanyum22
(10.10.24)
bak sana devlet kurumu geçmişi olan birisi olarak ek bir tavsiye vereyim.

asla tek bir kurumla bırakma ihbar olayını.
her şeyden önce elinde delil olması açısından çocuğun bu olumsuz davranışlarını kanıtlayabileceğin fotoğraflar, videolar vs. kaydet.
o sorumsuz anne bozuntusu mahluk olur da "yok öyle bir şey" vs. derse, at polisin ya da sosyal hizmetler görevlisinin önüne susar tek kelime edemez.

her zaman önce polisi ara, abart abartabildiğin kadar. getirt o polisleri o sokağa muhakkak.
sonra ambulansı arayıp yabancı madde tüketen, zar zor yürüyen, kusan ve "yalnız" (burası en önemlisi) çocuk ihbarında bulun. yalnızlığı özellikle vurgulayın ve etrafta anne-babasını göremediğinizi kesinlikle söyleyin. (eğer sorarlarsa)
en sonda da sosyal hizmetleri arayıp gerekli ihbarda bulunun.

edit: hatta üstteki listeye vali, kaymakam, ilgili belediyenin sosyal hizmet müdürlüğü vs. gibi yerel yönetim organlarını da ekleyebilirsin. sakın çekinme, sen dediğim yoldan git. devlet bunun için var. sakın endişen de olmasın "ay acaba abarttım mı?" falan diye. vatandaşlık görevini yerine getiriyorsun bu dediklerimle.
0
thedepressed
(10.10.24)
İlgili kurumlara bildir ama aile zaten her şey yolunda gibi görüyor. Aile çok ikna edilebilir gibi durmuyor.
0
rock n roll
(10.10.24)
Buna pika sendromu deniyor. Besin eksikliği ve psikolojik sorunların bir sonucu
0
ferenc
(10.10.24)
benzer şikayette bulunmuş biri olarak thedepressed'i dinlemeni öneririm.

iş için gittiğim orta anadolu'nun bir ilçesinde alt kattaki kadın çocuğu bağırıyor çığlıklar atıyor, çocuk da ondan daha çok çığlık atıyor vs. dövüyor mu bilemedim. polisi aradım.

tüm toki bana düşman oldu. sosyal hizmetler ilgilenmedi. aile beni tehdit etti ve ben yalan söylemek zorunda kaldım, haberim yokmuş gibi davrandım.
0
janderzel zartanyan
(10.10.24)
Kedi köpek maması sorun değil ki :(
Bu çocuğun başına her an her şey gelebilir. Önce ailenin sonra devletin özenli davranması lazım bu çocuk için. Çok çok zor bir durum.
Mama yememesi için bir sürü şey yapabilirsiniz ama konu daha derin, daha üzücü. Umarım o çocuk kötü insanların radarına girmez.
0
mrvln
(11.10.24)
Pika+1
Yarın avuç avuç çivi de yutabilir. Cam da yer. Sonu yok.
Besin eksikliği olabilir de olmayabilir de. Ama gözetim altında tutulması gereken bir çocuğu salıyorlar. Kedi meselesinden bağımsız olarak. Vincent Cassel filmi vardı Hors Normes, aklıma geldi. Ne kadar ciddi önlemlerle yaklaşıldığını hatırladım.
0
sibertenik
(11.10.24)
(1)

isviçre'de yüksek lisans

fistikthecat
30 yaş üstü, maddi gelir problemi olmayan bir kişi kolay kabul alacağı bir üniversite var mı? (not ortalaması yüksek)bir de üniversite kabul alınırsa eş de vize alabiliyor mu?
30 yaş üstü, maddi gelir problemi olmayan bir kişi kolay kabul alacağı bir üniversite var mı? (not ortalaması yüksek)
bir de üniversite kabul alınırsa eş de vize alabiliyor mu?
0
fistikthecat
(10.10.24)
Yüksek lisans bir nakit akış olarak görülüyor. Bölümü fonlamak için para kaynağı. Para tamamsa kabul almak kolay
0
ferenc
(10.10.24)
(8)

Macbook yanına iPad gerekli diyenler?

dejame
Günümün çoğunu ekran başında geçiriyorum ve bundan zevk alıyorum. Yıllardır kalemiyle birlikte iPad alma hevesim vardı ama bir türlü ikna olamadım. Bir şey alacağım zaman 6 ay düşünürüm.Macbook Air M1 kullanıyorum ve çok memnunum. Ama bir yandan istiyorum ki sağa sola giderken, kafede, yolda tableti
Günümün çoğunu ekran başında geçiriyorum ve bundan zevk alıyorum. Yıllardır kalemiyle birlikte iPad alma hevesim vardı ama bir türlü ikna olamadım. Bir şey alacağım zaman 6 ay düşünürüm.

Macbook Air M1 kullanıyorum ve çok memnunum. Ama bir yandan istiyorum ki sağa sola giderken, kafede, yolda tabletimi ve kalemi çıkarıp sunum hazırlayayım (iş gereği), notlar alayım, bir şeyler karalayayım istiyorum. Belki yaratıcı tarafımı bile körükler?!

iPad Air M2 çok uygun gözüküyor, 5k fiyatı olan Apple Pencil Pro ücretsiz gelecek. 24,699 TL toplam.

Fikirlerinize ihtiyacım var.

A) Bende Macbook ve iPad var, hiç heves etme. Telefon ve bilgisayar yeterli.
B) İkisini birlikte kullanıyorum ve zevk alıyorum, ayrıca işlerimi kolaylaştırıyor, çok pratik. Bence al.
0
dejame
(09.10.24)
ipad'im vardi sattim. gereksiz, bana gore degil. macbook kullaniyorum. bi ara heves ettim kalemini falan aldim not alayim dedim ama olmuyor.
0
antikadimag
(09.10.24)
ipad sevengillerdenim, epeydir yenilemedim ama şu an o kadar eskidi ki yok sayılır.
Yine almayı da düşünüyorum. Kullanacak yer buluyorum yani.

Ama m1 air taşınırlık açısından sıkıntısı olmayan bir alet şarj ömrü de baya iyi aslında kafede çalışmak için yeterli.

Tamamen sizin kullanım senaryonuza göre aşırı işinizi de görebilir, bu ne be de diyebilirsiniz. Üretim tarafında hala tırt bence ipad, (bir çok uygulama var üretim için, o uygulamalarla yapılmış geçerli sonuçlar da var ama çizim harici ipad ile daha kolay oldu diyebileceğimiz bir şey yok gibi. ekstra kısıtlama katıyor iş akışına) hele macos ile kıyaslayacak olursak. Ama sidecar vs 2. ekran yaparım macos uygulamasını kalem ile kullanırım senaryoları için çok iyi.
0
hedep
(09.10.24)
Bende Mac ve Ipad var, iş için iyi olur demiştim. 3 yıl oldu iş için kullandığım süreyi toplasam 10 saati geçmez sanırım. Yemek yerken youtube’dan bir şey izlemek ve FM oynamak için iş görüyor :) ha unutmadan, tabii ki kalemini de aldım :)
0
but that was just a dream
(09.10.24)
iPad çok güzel tablet ama tabletler üretimden ziyade tüketime daha uygun cihazlar. Tabletle üretirim ya da bilgisayardaki üretime tablet katkı sağlar diyorsanız alın.
0
10551037
(09.10.24)
air varken ipad cidden gereksiz.
0
jelly bear
(09.10.24)
Ipad bence dokunmatik ekranlı laptoplardan sonra gereksiz kalmaya başladı. İlla kalem, dokunmatik ekran, taşınabilirlik diyorsan microsoft surface pro al. İşlemcisi bir m4 veya m3 olmasa da kötü değil. Sıradan kullanıcıyı üzmez.
0
ferenc
(09.10.24)
hevesin varsa bi noktada ipad alırsın sanırım ama macbook varsa yanına esas yakışan şey iphone bence. (birlikte her işini görürler)

Macbook Air yeterince hafif ve güzel, ipad'e küçülmene gerek yok işini laptopla tertemiz hallet derim ben.

bu arada bende ipad air 4 var, artık 4-5 yıllık oldu herhalde. O bile her işi görüyor bazen macbook'a ikinci ekran olarak kullanıyorum. Zamanında foto düzenlediğim de oldu. Ama hayatım artık macbook oldu, tablet sadece yemek yerken bişey izlemelik ekran gibi duruyor. Kalem de var bazen not alıyorum ama meh.

bu arada, tablet yerine macbook'u satıp 15" air'e geçmeyi düşünebilirsin bence.
(ben pc ve m1 macbook air'imi satıp 14" m1 pro mbp'ye geçmiştim. Çok memnunum. Video işleri yaptığım için m1 pro işlemciyi seçmiştim normal insanın ona da ihtiyacı yok.)
0
nhk ni youkosu
(09.10.24)
2010 dan beri sadece ipad kullanıyorum,üretimsel bir durumum yok sadece tüketiciyim.bütün işim,gücüm herşeyim iki ipad üzerinden faal şekilde yürüyor.birisi tamamen ticari,diğeri kişisel kullanım.ilave bir ipad de ticari olanı backuplıyor.watsapp ı da direk yukleyebilsem telefon kullanmayı da bırakabilirim.

Bence al.
0
duptıs
(09.10.24)
(9)

Hangi ayakkabı

but that was just a dream
Sb1: https://www.tradeinn.com/trekkinn/en/columbia-crestwood-hiking-shoes/138711761/p?tqw=EU%20452: https://www.tradeinn.com/trekkinn/en/columbia-peakfreak-venture-lt-hiking-shoes/136364833/p
0
but that was just a dream
(09.10.24)
1 bence.

ama columbia almasan çok daha iyi
0
ferenc
(09.10.24)
Ben de 1 diyorum
0
kullanicadi
(09.10.24)
1 numara
0
mchslmdnc
(09.10.24)
Ben kontrastı sevdiğim için 2 diyeceğim müsadenizle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.10.24)
1 şu an ayağımdaki ayakkabı
0
oekuklu
(09.10.24)
1
0
nawar
(09.10.24)
daga cikmayacaksan ikiside degil
0
foster
(09.10.24)
Çok kalitesizler yav. O dikişler ne öyle. İkincidekinin önündeki yama abooo. Birincinin tabanı çok kalitesiz görünüyor. Başka ayakkabı vardır illa onlara da bak
0
Shepard
(09.10.24)
kaleci +1

2
0
cooperr
(09.10.24)
(5)

yurtdisi alisveris turizmi

baldur2
turkiye'de yasasaniz ve sunlari daha ucuza getirmek icin yurtdisindan almak isteseniz ve ayni zamanda gitmisken tatil de yapayim demek isterseniz hangi ulkelere gidersiniz?kiyafet ve ayakkabielektronik esya: tablet, belki ps5, laptop, belki akilli saat, mekanik saatparfum, kozmetik urunleri, vitamin
turkiye'de yasasaniz ve sunlari daha ucuza getirmek icin yurtdisindan almak isteseniz ve ayni zamanda gitmisken tatil de yapayim demek isterseniz hangi ulkelere gidersiniz?

kiyafet ve ayakkabi
elektronik esya: tablet, belki ps5, laptop, belki akilli saat, mekanik saat
parfum, kozmetik urunleri, vitamin haplari.

genel olarak avrupa mi? abd mi? dubai mi?
0
baldur2
(08.10.24)
bence abd.
0
jelly bear
(08.10.24)
abd. abd'ye dunyanin her yerinden mal akiyor. satis vergisi olmayan bir eyaletten alinir.

bati yakasinda oregon, dogu yakasinda delaware veya new hampshire. montana ve alaska'ya yolu dusmez insanin.
0
antikadimag
(08.10.24)
Teknoloji ve kıyafette abd. 2. el temiz telefon, laptop da çok temiz ve uygun fiyata alınabiliyor illa sıfır olması gerekmiyorsa.

Spor ayakkabı, mont, kot pantolon vb ürünlerin fiyatları da iyi
0
ferenc
(08.10.24)
Avrupa'da yer yer iyi fiyatlar olabiliyor ama ABD ve Dubai ile yarismasi zor. Avrupa'da zaten outlette falan kayda deger fark cikar, ona da gitmesi falan ugrastirabilir.
0
mbond
(08.10.24)
Bu sorunun cevabı net Japonya bence. Elektroniklerin bir çoğu ABD'den ucuz, özellikle PS5. Doğrudan vergisiz alışveriş yapıyorsunuz.
0
tss
(08.10.24)
(7)

Su için fatura ödemek saçma değil mi?

Bir ben var benden şurada
Yani hadi elektriği üretiyoruz bi maliyet var doğalgazı satın alıyoruz ona da tamamım ama çeşmeden akan su bildiğimiz yağmur suyu değil mi, evet onun da ufak tefek maliyetleri vardır filtreleme tesislerin bakımı bize ulaştırılması şu bu gibi ama neticede bu üretilmiyor ama ben elektrikten doğalgazda
Yani hadi elektriği üretiyoruz bi maliyet var doğalgazı satın alıyoruz ona da tamamım ama çeşmeden akan su bildiğimiz yağmur suyu değil mi, evet onun da ufak tefek maliyetleri vardır filtreleme tesislerin bakımı bize ulaştırılması şu bu gibi ama neticede bu üretilmiyor ama ben elektrikten doğalgazdan daha fazla su faturası ödüyorum, hadi sembolik sabit bir şey alınsa ona da bi şey demeyeceğim ama sürekli zam da geliyor, nasıl oluyor bu?
0
Bir ben var benden şurada
(07.10.24)
pompalama tesisleri var, onlar da elektrik tüketiyor.
0
inheritance
(07.10.24)
tüketilen uyun yarısı kadar da atık su bedeli alınıyor. tükettiğin suyu temizleyip doğaya karıştırmanın da bir maliyeti var.
0
kibritsuyu
(07.10.24)
doğada suyun depolanması+suyun arıtılması+pompa maliyetleri+su dağıtım altyapısı ve bakımı+atık su toplama altyapısı+atık su arıtma+atık su deşarj istasyonları vs.

bütün bunlar hep maliyet.
0
biergarten
(07.10.24)
Mesela Ekrem İmamoğlu'nun dediği bi cümle vardı seçim dönemi, Türkiye'de elektrik dağıtım şirketlerinin en büyük müşterisi İSKİ diyordu. Ki sadece elektrik de değil yani yeni arıtma tesisi yapım maliyeti, alınan kimyasallar, yol çalışmaları vs gibi masraflar da var

Ama ayrıca ben tek başına yaşadığımdan beri su faturasına hep çok ufak meblağlar ödedim. Denizli'de yaşarken fatura sistemi vardı, elektrik faturasının üçte biri harcıyordum. Şimdi Eskişehirdeyim, burda fatura sistemi yok kart bakiyesi var. 200 lira atıyorum baya bir ay kullanıyorum. Yani su faturası elektrik faturasından fazla gelen insanlar hangi şehirlerde yaşıyor, suyu nasıl kullanıyor çok merak ediyorum
0
nundu
(07.10.24)
su ucuz bile.
nasıl ne şekilde geldiğini, ekonomik ve doğal maliyetinin ne olduğunu bilsek ucuz bile deriz. kamusal alanlarda, sokaklarda, okullarda, hastanelerde, camilerin tuvaletlerinde, askeriye bölgelerinde boşa akan o kadar fazla su var ki gördüğümde üzülüyorum. bazen müdahale ediyorum bazen edemiyorum.

bakınız istanbul'a su gelmesi için yapılan melen barajı.
www.indyturk.com

baraj yapımı ayrı, baraj yapmak için istimlak edilen arazilerin bedeli ayrı, doğaya verilen zarar ayrı.

irili ufaklı 900e yakın baraj var türkiye'de.
binlerce su pompası, inanılmaz bi elektrik tüketimi.

bazen inşaatlarını görüyorum, yeni bi su hattı çekilirken koyulan boruların içinden araba geçebilir boyutta oluyor. otoban kadar yer kaplıyor boru hattının geçtiği yer. çoğu kez üzerine bir şey yapılamıyor o arazinin. onlarca km sürüyor bu boru hatları. milyarlarca liraları geçiyor altyapı maliyeti.

tüm bunları karşılamak için zam yapılıyor haliyle.

bir de arıtma maliyetleri var tabi.

şebeke suyunu daha az kullanmamızı sağlayacak, yağmur sularını toplayıp bina bazında kullanmamızı sağlayacak sistemler geliştirilmeli.

el yıkadığın suyu klozette kullanabileceğin sistemler geliştirilmeli.

tabi yine de tasarrufu vatandaştan beklemek yangına kovayla su taşımak gibi oluyor. endüstriyel amaçla kullanılan su inanılmaz boyutta.
0
biseysorcaktim
(07.10.24)
Avusturalyada icme suyunu parklarda spor salonunda falan ucretsiz icerdim
0
Zetnikov
(07.10.24)
Bu yüzden millet duş almıyor Türkiye'de. Kıyafetlerini yıkamak istemiyor. Bedava olmasa da en azından çok daha ucuz olmalı.
0
ferenc
(07.10.24)
(12)

Tas kafa arızalı erkek saç modeli ilk kimden çıktı?

Cesario
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSB_Y3t2r-U1IbklZAf9LVBz59_ZS3-GnT2FuXBcS7jOJI1wo_5cK1lvxyj&s=10İlk kimden yayıldı bu akım?Çoğu neden arızalı gerçekten, kavgaya meyilli vs?Saç şekli böyle olan birini gördüm mü uzak durmaya çalışıyorum hır gür çıkmasın diye.
encrypted-tbn0.gstatic.com

İlk kimden yayıldı bu akım?

Çoğu neden arızalı gerçekten, kavgaya meyilli vs?

Saç şekli böyle olan birini gördüm mü uzak durmaya çalışıyorum hır gür çıkmasın diye.
0
Cesario
(06.10.24)
tüm dünyada yaygın bir model, bizim ülkeye özgü değil.

ülkedeki genç erkeklerin büyük çoğunluğu arızalı, saç kesiminden bağımsız. saç modeli arızayle bağlantılı olsaydı yurtdışındaki gençler de öyle davranırdı.
0
titanyum22
(06.10.24)
Hiç bilmiyorum ama aşırı itici geliyor "aaa bak buna da yakışmış şimdi" dediğim olmadı şu ana kadar.
0
kullanicadi
(06.10.24)
O modele Kürt tıraşı deniyordu. Bayadır var yeni bir şey değil.
0
ferenc
(06.10.24)
Bizim ülkede keko arabesk müptezel rapçiler ve T*kT*k ile yayıldı. Diğer ülkelerde ne ile bilmiyorum.
0
nawar
(06.10.24)
90'ların ortasında doğudaydım.
ergenliğe yakın zamanlarımız.
Doğulu kürt arkadaşlar "oğlan traşı" derdi. Oğlandan kasıt gay tabi.
Güney Amerika ülkelerinde de yaygın bir şekil.
Şimdilerde ise suça meyilli 3-5 kişilik gruplarda yaygın
0
diyecevaplandı
(06.10.24)
1. Dünya Savaşından kalmadır. 2. DS öncesi ve sonrasında da çok yaygındır.
Asker tıraşı ya da Amerikan tıraşı da denir
Savaş zamanlarında temizlik zordur. Hastalık yaygındır.
Saçlar 0 sıfıra vurdulurdu. Fakat bazı uyanıklar yanları sıfır, üstü 2-3 yaptırırdı.
0
ankarakecisi
(06.10.24)
Valla ilk demek dogru olmaz belki ancak benim aklimda bu tarz sac ilk olarak (bkz: kim jong-un) ile vucut bulmustur. Belki daha oncesinde falan bircok kisi bu tarz sac tirasini tercih etse de oyle dikkat cekici bir yani yoktu. Tabii diger yandan belki (bkz: inglourious basterds ) filmi de etken olmus olabilir. Klasik berber dukkanlarinda hep brad pitt resmi oldugundan o tarz bir olayla da tarz birazcik degismis olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(06.10.24)
yanlar kısa üstler uzun kalsın diye diye bu model çıkmış olabilir
bu kesime uygun kafa yapısı çok az
ama inatla niye kestiriyor herkes onu da bilmiyorum

genelde futbolculardan yayılıyor bence
0
bir soru sorcam
(06.10.24)
Sıfır bir den sonra patladı bence
0
rodeocu
(06.10.24)
Benim berber Adana'da cekilen 01 diye bir dizi varmis, onun sayesinde populer oldu demisti. Yani ilk o diziden cikmamistir ama o sayede yayilmis.
0
sertac akin
(06.10.24)
Diyarbakır tıraşı bu.
0
mikahakkinen
(06.10.24)
merhaba. "the hitler youth haircut" olarak görsellere bakabilirsiniz. wiki de "undercut" başlığıyla toplanmış.
0
libertine
(06.10.24)
(19)

çocuk sevmeyenlere sorum - neden?

mark greg sputnik
BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium
BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.

bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium üye, çocukla keyifli vakit geçirip sıkılınca anasına babasına verebiliyorlar.

ama genel olarak hani mesela işte arkadaşıyla buluşurken onun bebeğini de getirmesine bile kızan, bebeklerle, çocuklarla aynı ortamda bulunmayı hiç sevmeyen insanları merak ediyorum.

ben her zaman çok sevmişimdir mesela, yaş çok fark etmez, ergenliğe kadar hepsini aşırı sevimli buluyorum. bi yandan çok saflar, diğer taraftan bizim asla aklımıza gelmeyecek düşünceleri olabiliyor. bebek zaten sevimli ve saftirik, biraz daha büyükleri "anaa harbi lan!" dedirtecek bissürü enteresan fikir üretebiliyor vs...

bir çocuğun devamlı sorumluluğunu almak dünyanın muhtemelen en zor işidir, ona itirazım yok ama neblim hani çocuk deyince yüzü düşen insanlar var. onu merak ediyorum. niye sevmiyosunuz? ağladığı için mi? makul bi şekilde iletişim kurulamadığı için mi?
0
mark greg sputnik
(05.10.24)
Çocuk bence çok büyük sorumluluk. ekonomik açıdan ve ilgilenme açısından bana yük geliyor.
0
ferenc
(05.10.24)
Ben çocuk sesinden nefret ediyorum bağran çağıran zırlayan bi çocuk hayattan soğutuyor beni.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.10.24)
e arkadasinla oturup iki muhabbet edeceksin ya cocuk orda ses yapacak ya ilgilenilmesi gereken bi seyler olacak. laf bolmek zaten hepsinin yaptigi bi sey sonuc olarak rahat degil. hele is yerine getirmek, daha fazla yorum yok
0
ala09
(05.10.24)
Çok çocuklu ailede büyümüş (birisi 3 diğeri 4 kardeş) iki arkadaşım da çocuk istemiyor. Kardeşlerine anne babalık yapmak durumunda kalmışlar ve bıkmışlar öyle söylüyorlar
0
kullanicadi
(05.10.24)
Sürekli bitmeyen bir ses... Ve o ses kulaklarini tirmalayacak seviyede olmadığında bile ilgini çekecek herhangi bir şey anlatmiyor
0
abuzer
(05.10.24)
Ben o yüzü düşen kişiyim. Çünkü doğası gereği hareketli, meraklı ve gürültülü oluyor. Sınır kavramları da yok. Duygusal bağımın olmadığı çocuklar sevimli gelmiyor o yüzden. Bir çocuğa sevgi besleyip tahammül edebilmem için ya öğrencim ya da kan bağımın olması gerekiyor. Diğer türlü uzaktan seviyorum yetiyor.
0
ruhen hastayim ben
(05.10.24)
Çocukları değil ebeveynlerini sevmemek aslında konu. Tek vasfı hamile kalmak-hamile bırakmak olan kişiler anne-baba olunca şımarık, sürekli ağlayan, bağıran, etrafı dağıtan, olay çıkaran insanların 2 saat dinlenmek için gittikleri yerin içine sıçan veletler ile hayvanlara ve kendilerinden daha küçüklere işkence eden p*çler doğuyor. Yoksa insan evladı gibi çocuklar ile ilgili sorunum yok. Baldan tatlı çocukları olan arkadaşlarım var.
0
nawar
(05.10.24)
@nawar, güzel nokta hocam. buna kesinlikle katılıyorum. bebek istediği kadar saçmalasın neticede birkaç senelik insan evladıdır, laf anlatsan da anlamaz ama çocuk yaptığı için kendini takdire layık gören sorumsuz ve dangalak ebeveynler gerçekten çekilmiyor.
0
🌸mark greg sputnik
(05.10.24)
Kaleci sacli +1
Nawar +1
0
mor oje
(05.10.24)
Çocukları "sevmeyen" biri değilim, onlarla iletişimi beceremeyen, kısa süre sonra elinde olmadan bunalan, darlanan, zaman zaman (çocuğun şımarıklığına, ailesinin ona yaklaşımına göre) sinirlenen biriyim. Hiçbir zaman hiçbir çocuğa hiçbir şekilde zarar gelmesini şstemem ve zarar vermem. Fakat çocuklarla bir arada olmak beni fena halde darlar, bunalırım, bazen sinirlenebilirim. Uzaklaşırım, elimden geldiği kadar da sorumluluk almam,bir arada durmam.

Dediğin örneği de cevaplayayım,

Arkadaşımla buluşmaya gelirken bebeğini getirmesi beni çok bozmaz, ama 2 yaştan itibaren o bir bebek değildir çocuktur ve çocuk sürekli anne ilgisini üzerinde ister, ben ise annesini ondan çalıyormuş gibi hissederim ve bu histen nefret ediyorum. Ayrıca bir çocuk hiçbir zaman büyüklerin kendi aralarındaki sohbetleri dinlememeli, duymamalıdır. Çünkü bilinçaltı bunlaro kaydeder ve kendi hayatımda yaşadığım gibi hayata dair bazı şeylerden nefret yahut korku geliştirebilirler. Bunu çok şiddetli yaşıyorum, onun için arkadaşımla görüşürken yanımda çocuk istemem.

Çocukları severim, çocukluğun o hesapsız ve korkusuz coşkusuna çok imrenirim ama bir arada duramam, bunalırım. Belki ben baskı altında (kime göre neye göre baskı) büyüdüğüm içindir, bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(05.10.24)
Bebeklere agucuk gugucuk yapmak hoşuma gitmiyor. Yani bebekler sevimli gelmiyor bana, bi de kontrol edilemeyen, iletişime geçilemeyen canlılar olması da rahatsız ediyor. Gürültü de zaten söylenmiş.

Şöyle 7-8 yaşından itibaren en azından sohbet edilebilir seviyedeki çocuklarla bir sorunum yok. Hele böyle spesifik bir ilgi alanı olan, meraklı ve hafif büyümüş de küçülmüş çocuklarla sohbet etmekten keyif de alırım. Ama ne bileyim gel boyama yapalım, evcilik oynayalım tarzı işlerde de yokum :D

Ben genelin aksine ergenler konusunda daha pozitifim. Tabii ki bu salak kanzi tip ya da zevzek ergenler değil de biraz okuyan eden ergenlerle sohbet etmek keyifli oluyor.

Benim kardeşimle aramda 11 yaş var, bebekken doğru düzgün zaman geçirmişliğim yoktu neredeyse. Büyüdükçe, bir şeyler paylaşabildikçe yakınlaştık ve şimdi 17 yaşında bir ergen olarak kendisini çok seviyorum. Kendi öz kardeşimi bebekken pek sevmiyodum yani, elin veledi de kusuruma bakmasın :D
0
nundu
(05.10.24)
Neyi neden sevip neden sevmediğimizi pek bilmeyiz aslında. Çok daha derinden gelen şeyler bunlar en fazla justify edebiliriz bi bahane açıklama uydururuz hemen aslında şundan dolayı diye.

Yani seven anlaşan bi şekilde seviyor, sevmeyen de sevmiyor dünyanın en bayağı dandik yanıtı gibi dursa da mevzu böyle cidden.

Ben sevmeyen taraftayım niye sevmiyorum diye düşündüğümde ne yapacağı belli olmayan kontrolsüz, ayarsız, salyalı yüksek sesli inanılmaz dikkat edilmesi gereken bi yaratık sonuçta diyorum. Tanımadığım çocuklarla ilgili sıkıntım var sanırım. (bunu beni tanımadan okuyunca vay g*t herif deniyor çok doğal olarak da öyle değil durum yani dediğim gibi mantıklı bi sebep aradığımda aklıma bunlar geliyor)

Ha çocuk görünce goblin görmüşüm gibi kaçmıyorum çok iyi anlaştığım çocuklar da oldu, yeğenlerimle gayet güzel vakit geçirdim ufaklıklarında çok da seviyordum. Ama 20 yaş altı olmayan bi yere gönder beni ay çocuk seveyim göreyim demek aklıma 20 sene gelmez sanıyorum.
0
hedep
(05.10.24)
sevgi dolu ortamda buyumemistir, genel olarak iletisim sorunu da vardir muhtelemen.
cok kalabalik ortamda buyumustur nefret etmistr
bir suru sebep olabilir
0
kurcalamabozarsin
(05.10.24)
Ben de pek sevmem ya çocukları çünkü anlaşamam ve onu anlamaya çalışacsk sabrı gösteremem.

*geçen gün havuza gittim, çalışanlardan birinin çocuğu da gelmişti. Suya atlayıp bağrınıp çığrınıp duruyodu. Sabahın 8inde 2 kulaç atıcam, yarım saat 1 saat yüzüp gidicem, çocuk huzur bırakmadı.

*metroya biniyorum, bebek arabasıyla terör estiren biri biniyor, zaten sıkıl tepiş gidiyoz, bi de arabadaki çocuk zırıl zırıl ağlıyor, moral filan kalmıyor.

*bayram günü akraba evine gidiyorum, kahvaltımı yapıp kahvemi içip milletle sohbet edicem sanıyorum, çocuk eğlemekten başka bi şey yapmadan dönüyoruz eve. Acıkıyolar oyun istiyolar.

*bi ara amcamın evine gidemiyorduk çünkü kızı 4-5 yaşındaydı, gittiğimiz andan çıkana kadar barbi bebeklerle oynama simülasyonuna giriyoduk, oynamazsak mızmızlanıp ağlıyodu. Korkunç bi dönemdi.

Bu gibi şeyler yani. Ben de sevmiyorum. Zaten şöyle bi söz duymuştum çocuklar osuruk gibidir kimse kendisininkinden başkasına katlanamaz fjfkfkgk

Bi gün kendi çocuğum olursa bu bana yük gelmez muhtemelen içgüdüler sayesinde ama şu an başkasının çocuğunu pek de sevecek bi psikolojide değilim fmgkgkf
0
turuncu tonlarda
(05.10.24)
çok yeni bir şey söylemeyeceğim görünüşe bakılırsa:

çocuklarla çalışmayı seviyorum ama arkadaşlarımın çocuklarıyla ilgili toplumsal zorunlulukları yerine getirmek (örneğin, ilgilenmek, sevgi gösterisinde bulunmak, beğeni ifade etmek, hediye almak) istemiyorum. içimden gelirse bunları zaten yapıyorum, ama çok zaman söz konusu çocuk, benimle arkadaşımın arasındakı kopuşun "sorumlusu" oluyor. çünkü birlikte geçirilen zamanlarda çocuk bir şekilde odakta oluyor, veya çocuksuz bir insan olarak çocuklu akranlarınla geçirdiğin zamanlarda görünmez kalıyorsun senin bir hayatın yokmuş gibi. bezin kaç para olduğu da ilgimi çekmiyor, 3 yaşındaki çocuklarını kreşe vermek için milyor milyar gerekmesi de.

genelde de çocuktan çok, sorumsuz veya umursamaz ebeveynlerine kızıyorum. çocuğa yapacak bir şey yok, çok günahı veya sorumluluğu yok davranışlarında (mizaç olarak kiminin yamyam olduğunu kabul etmek gerek. ayrıca hepsinin öyle çok saf olduğunu da hiç düşünmüyorum).

arkadaşlarımın çocukları bir yana, hiç alakam olmayan insanların çocukları söz konusu olduğunda tahammülüm kendilerine ve ebeveynlerine çok çok daha düşük.
0
harfitarif
(06.10.24)
Açıkçası benim şahsen en zorlandığım şey çocuklu bir arkadaşla buluşup sohbet edebilmek. Sohbetin "Tamam yavrum, efendim canım, yapma evladım" gibi bir şeyle bölünmeden 10 saniye devam edebilmesi mümkün değil. Haliyle insan konuştuğundan da buluştuğundan da bir şey anlamıyor. Ha bir de tabi çocukla gelen kısıtlar var; oraya gidemeyiz, o saatte ayakta olamayız, onu yapamayız; o da zaman zaman zorlayıcı oluyor.
0
salihdt
(06.10.24)
güzel noktalara değinilmiş aslında insanların sevmediği eğitimsiz şımarık çocuklar, ailesi biraz kaliteli ilgi alaka gösterip doğru şekilde ahlak kurallarını verirse insanları rahatsız etmeyen oyun oynayıp başkalarını üzmeyen çocuklar ortaya çıkabiliyor.

ha bazı çocuklar o yaşta o eğitimi reddediyor bazısı reddetmiyor olay çok değişkenli.

ben küçükken düzgün aile eğitimi almış çocukları seviyorum ama her bir halta ağlayan zırlayan mızmızlanan şımarık çocukları sevemiyorum. deniyorum oynamayı iletişimi vs baktım olmuyor hadi yoluna diyorum yok güzelce anlaşırsak tüm gün oynuyoruz.
0
basond
(06.10.24)
Ben anneyim ve kendi çocuğumu çok seviyorum ama başka çocukları hiç sevmiyorum maalesef. Doğurmadan önce de sevmezdim çocukları.

Çünkü çok gürültü yapıyorlar, kontrol etmek zor, strese giriyorum, sürekli korumak gerekiyor, ilgi istiyor. Sevmiyorum arkadaş buluşmasında çocuk.
Ama kendi çocuğumda bunları kontrol edebildiğim için çok seviyorum.
0
kaptan maydanoz
(06.10.24)
çocukları sevmeyenler bence sevenlerden fazla. çoğu insan seviyormuş gibi rol yapıyor.

çocuklar sevilmez çünkü ağlarlar, zırlarlar, inatçıdırlar, şımarırlar
sürekli oyun oynamak isterler, yorarlar.
agucuk gugucuk yapmayı sevmiyorum. yapmadığım zaman ay ne soğuk diyorlar. bizim çocugu sevmedi, bizi de sevmiyor diyip gönül koyuyorlar.
agucuk yapıp çocuğu eğlendirince şımarıyor, bu sefer yapışıyor hep istiyor. ciddi olman gereken yerde de yapışıyor. hatta geçen başıma geldi, ciddi bir şey konusuluyor çocuk yapıstı konusup duruyor 4 yaşında falan. bir sus da diyemiyorsun anlamıyor.
ayrıca çocuklar her şeyi hemen söyler. adamı ipe götürür valla. anne bu bana böyle dediii diye hemen ispiyonlar. olay yanlış anlaşılır saçma sapan yerlere gider. bu sefer annesi ile aran kötü olur.
çocukların çoğu çirkindir. kirpi yavrusunu pamugun diye severmiş. herkese kendi çocugu yegeni güzel geliyor ama çogunlugu çirkin. foto gösteriyorlar bak ne kadar güzel diye, halbuki güzel falan değil.
geçen gün şöyle dedi diye anlatır dururlar halbuki her çocugun söyleyeceği normal şeyleri söylemiştir. ama annesi teyzesi öyle bir anlatır ki çocuk süper zeka sanki.
olur olmadık şeylere ağladıklarını söylemişmiydim
0
abelardo
(06.10.24)
(3)

Ticaret yapmak istemek ama ne yapacağını bilememek

ferenc
Ek iş olarak bir ticari faaliyet yapmak istiyorum. Ama ne yapacağımı bilemiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim?
Ek iş olarak bir ticari faaliyet yapmak istiyorum. Ama ne yapacağımı bilemiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim?
0
ferenc
(04.10.24)
Arkadaşım binlerce insan böyle duyurular açıyor veya sözlükten mesaj atıyor. Ancak doğru sorular soranlar doğru cevaplar alırlar. Bir bakın bakalım bu soruya cevap verilir mi? Yaş, şehir,sermaye, beklenti,boş zaman,yetenek. Hiçbir done yok. Soru ne? Nasıl bir yol izlemeliyim. E5 e çıkın ne diyelim simdi
0
deer hunter
(04.10.24)
Doğru diyorsun hiçbir veri olmadan cevap vermek mümkün değil. Ama kafa cidden boş.
0
🌸ferenc
(04.10.24)
Ben yazacağım ama, amaaaan onu kim yapar diyeceksin. Yine de yazıyorum.
Ticaretin döndüğü bir işletmeye git. Toptancı diyelim. İşe gir. Gör ve öğren. İnsanlarla iletişim kur(alıcılarla) ve kendi işini kur. Bitti.

Sermaye lazım, çelik gibi sinirler lazım, gerektiğinde borç alabileceğin insanlar lazım.
Bam güm bunları yapmadan da dalabilirsin, ama sonucun olumsuz olma ihtimali yüksek olur. Bilmediğin işin ticaretini yapmak zor iş. Sığ soruna anca bu kadar.
0
Shepard
(04.10.24)
(12)

Tez danışman hocam dönüş yapmıyor, ilgilenmiyor nasıl davranmalı?

gezegen olan pluton
Bir tez yürütmeye çalışıyorum ama tez hocam attığım mesajlara çok geç cevap veriyor bazen hiç vermiyor. Ben aynı soruyu tekrar tekrar yazıyorum. Öyle olunca cevap vermek zorunda kalıyor.Arıyorum cevap vermiyor, artık arka arkaya günlerde 2-3 kere arayınca cevap vermek zorunda kalıyor. Konuşurken çok
Bir tez yürütmeye çalışıyorum ama tez hocam attığım mesajlara çok geç cevap veriyor bazen hiç vermiyor. Ben aynı soruyu tekrar tekrar yazıyorum. Öyle olunca cevap vermek zorunda kalıyor.

Arıyorum cevap vermiyor, artık arka arkaya günlerde 2-3 kere arayınca cevap vermek zorunda kalıyor. Konuşurken çok iyi, gayet iyi niyetli davranıyor ama hocaya ulaşamıyorum, basit bir formu bile doldurtmak aylar sürüyor. Tezi bitirmek için makale yazmam lazım, orası nasıl ilerleyecek bilmiyorum.

Nasıl davranmalı, hocaya bu konuda bir sitem mi ileteyim yoksa hocayı mı değiştireyim, değişim konusunda yeni hoca bulmak da zor tezin ortasında bir de bu hoca bölüm başkanı, ne yapsam?
0
gezegen olan pluton
(04.10.24)
Danışmanınla açık açık konuş, konuşmanın gidişatına göre danışman değiştirmeyi öner. Ama haber vermeden değiştirme, sıkıntı olur.
0
prole
(04.10.24)
Bi şekilde kendi kendine bitir tezini. Bitmeyecek gibiyse bırak başka bi yerde başla.
0
1917
(04.10.24)
Ben okula kanıtlarımı sunarak dilekçe vermiştim. Zaten tez zor bir süreç, bir de bununla mı uğraşacağım?
0
charbiel
(04.10.24)
Hayaleti oyna ve bir an once tezini bitir. Baktin ki tez duzeltme almadan veya minor degisiklikle gecebilecek bir tez, hemen savunma tarihi alip juriye gir. Ciddiyim, "danismanim bolum baskani, form icin bile pesinden kosturuyor" diyorsun otesi yok. Bir de "yanina gidince gayet iyi niyetli, konusunca iyi" kismina takilma, aldanma. Sende bir degisiklik oldugunu fark etmeyecegi sekilde mesafe koy arana, uzak dur ve dedigim gibi bir an once bitir.
0
birnevibahar
(04.10.24)
Birebir aynı durumdaydım. Danışmanım ayni zamanda bölüm başkanıydı. Ben aramiyordum da çünkü utanıyordum. Hatırlatma maili yazıyordum. Bir form için üç hafta bekledigimi bilirim. Geciktirdigi için bir dönem uzadı tezi .

Baktım olacak gibi değil. Kendi kendime tezimi yazıp komple bitirdim. Çok desteğe ihtiyacım varsa arkadaşlarıma sordum, istatistik kısmında lisans hocama mail atıp danıştım ve bitirdim.


Hocaya bitmiş halini mail attım. O durumda lütfedip düzeltme vs verdi. İlgilendi. Bir yerde kendi akademik kariyeri için de pozitif puan çünkü. Bence siz de yapabiliyorsaniz bunu yapın. Bu çok zor geliyorsa çok geç olmadan danışman değişikliği isteyin.
0
fraise
(04.10.24)
Prof sa direk değiştir. Görevlerini yapmadıkları gibi bi de yükmüşsün gibi hissettiriyorlar. Benim zamanımda atılma yoktu o prof oyaladı da oyaladı. Yolladığım analizlere maillere 4 sene boyunca hiç cevap vermedi bi de üstüne hele bi dur gibi şeyler söyledi. Gemileri yaktım hakaretlere varana kadar.
Danışman değişikliği dilekçesi verdim bi doçentle konuşup. Doçentken ilgilendi prof olunca yüzünü gören cennetlik.
Oturdum kendim yazdım bitirdim. Savunma tarihi alacağım geri dönüş yok. Okumuyor. En sonunda sinir krizi geçirdim babam aradı hop noluyoruz diye. Doktor olcaz babamıza arattık adamı. Tek satır bile okumadığına eminim. Hemen 1 hafta içinde savunma tarihi aldı bana.
Demem o ki profları çalıştırmak çok zor angarya görüyorlar. Hiç geciktirmeden değiştir ve aptal numarasıyla başına çök. Maille olacak iş değil. Daha çok beklersin. Al bilgisayarını çök odasına.
0
Mirabel
(04.10.24)
Hocanın önceliği sen değilsin. Seninle pek çalışası yok. Sana danışmanlık yapmaya istekli hoca bulabiilrsen danışman değişikliği yap.
0
ferenc
(04.10.24)
1kg baklava yaptir gotur..
dislilerdeki lubrikasyon azalmis, biraz bakim yapman lazim..
0
cooperr
(04.10.24)
Başına gelen bu durum sistemsel bir sorun aslında. Sana baştan kimse tez danışmanlığı yaparım diye söz vermiyor. Sistem gereği yapmak zorunda da değil çünkü bunun için ek bir kazanımı yok. Baştan tez konunun ne olacağı da belli değil.

MREs veya MPhil gibi sadece araştırmaya dayalı bir master olsa, öğrenci araştırma önerileri görülerek kabul edilse öğrenciler bu olmaz. Hocaya kendini bir şekilde sevdiremiyorsan değişiklik yap. Gerekirse yemek falan ısmarla..bunları söylemek acı ama bu iş böyle olur
0
ferenc
(04.10.24)
Frenc, herkes için ayni şey geçerli değil maalesef. Benim hocam bana kendisi teklif etmişti danışman olmayi keza diğer arkadaşlarım da tez danışmanı formunu doldurmadan önce hocalarla gorusup, onaylarini aldıktan sonra o hocalarin isimlsrini enstitüye ilettiler. Başka okullarda nasıl bilmiyorum ama bizde, en son siz hiç form doldurmazsaniz otomatik ataniyordu hoca.
0
fraise
(04.10.24)
@fraise

Devlet üniversitesi değildir o muhtemelen. Devlet üniversitelerinde tez öğrencisi hocaya ciddi yüktür. Birkaç öğrenci seçilip onlara gerçek danışmanlık yapılır. Diğerlerine de yap getir sen diyerek başından savarlar.
Boğaziçi, odtü dahil hiçbir devlet üniversitesinde hocalar tez öğrencisiyle uğraşmak istemez
0
ferenc
(04.10.24)
Ferenc, sosyal bilimler mi bahsettiğiniz? Mühendislikte hiç öyle değil çünkü.

Öğrenci tez yazacak ki, makale için veri çıksın sonra makale yazılsın
Yoksa deneyleri kim yapacak ?
0
jülsezar
(05.10.24)
(15)

Issiz birine Schengen vizesi cikar mi?

bohi213
Merhaba,Schengen bolgesinde yasiyorum. Kardesim ise Turkiye'de yasiyor, su an issiz ve bu nedenle psikolojik olarak cok iyi degil. Bu nedenle ona davetiye mektubu yollayarak 1 haftaligina bile olsa degisiklik yapmanin ona iyi gelecegini dusunuyorum.Ancak cevremde gordugum kadariyla Turkiye'de hali v
Merhaba,

Schengen bolgesinde yasiyorum. Kardesim ise Turkiye'de yasiyor, su an issiz ve bu nedenle psikolojik olarak cok iyi degil. Bu nedenle ona davetiye mektubu yollayarak 1 haftaligina bile olsa degisiklik yapmanin ona iyi gelecegini dusunuyorum.

Ancak cevremde gordugum kadariyla Turkiye'de hali vakti gayet yerinde insanlari bile reddediyorlar. Belirttigim gibi kardesim issiz, ne benim ne de onun banka hesaplarinda dogru duzgun bir para yok.

Olur da basvuru reddedilirse daha kotu etki edebilecegini dusundugumden soruyorum.
0
bohi213
(03.10.24)
hocam işssizlik bence etken. iş geri dönüş için kuvvetli bir neden olarak görülüyor bence.

geçen sene kız arkadaşım iş arıyordu, başvurdu reddedildi. bir kaç ay sonra işe girdi. onun üzerine 1-2 ay sonra başka ülkeden başvurdu aldı tam seyahat tarihini kapsayan şekilde. ondan 1-2 ay sonra da yunanistandan 3 aylık vize aldı. bankada parası vardı.
0
jülsezar
(03.10.24)
hocam maalesef imkansıza yakın ya.

genç ve işsiz adam, üstelik schengen bölgesinde abisi var... bundan daha ideal "ülkesine geri dönmeyip gittiği yerde kaçak yaşayacak adam" imajı bulamazsın maalesef.

turist vizesinde en başta bu kişi gerçekten gezmeye mi geliyor, vizesi bittiğinde ülkesine geri dönecek mi diye bakıyorlar. para da önemli tabii ama mevcut durumda hesabında 100 bin euro olsa bile vermeyebilirler vize. daha önce kendim yaşadım çünkü. koskoca firma sponsorluğum vardı ama liseyi yeni bitirmiştim, üniversiteye başlamamıştım, işsizdim. "lise diplomasını almış, akrabasını kafalayıp sponsorluğunu yapmış, avrupa'ya kaçıyor eşşoooleşşek" diye düşündüler herhalde. halbuki schengen vizesi için gereken her belgeyi fazlasıyla sunmuştum.
0
mark greg sputnik
(03.10.24)
Daha yeni kendi isi olan parasi pulu yerinde erkek bir arkadasima ret geldi. Bi de issiz diyorsunuz sikintili.
0
mor oje
(03.10.24)
geçen aralıkta isveç'ten reddilmiştim.

sebep olarak aktif ssk olmayışım (işsizlik, (freelance ve remote çalışıyordum, ssk ödemiyordum yasal olarak işsizdim)), erkek, bekar oluşum gösterilmişti. red kodu 13 müydü neydi: "şengen bölgesine girdikten sonra türkiyeye dönmek için sebebin yok" maddesiyle reddedildi.

sonra itiraz ettim, işim gücüm , ailem şuyum burada, yaşam standartım bu ülke için başka yerde yapamam falan yazdım. kabul edildim.

ben kız arkadaşımla gidiyordum, davetliydim, bir de orada 5-6 ay kalacak kadar param vardı.

çok para göstermek sanırım o bakımdan olumsuzdu. az para göstermek de öyle.

bu günlerde zaten vize almak zor. ama makul bir başvuru (neden gidiyorsun, dönmek için sebepler neler gibi) ve geri döneceğine dair ikna ile kabul edebiliyorlar.
0
biseysorcaktim
(03.10.24)
uf ayni sorunu yasiyorum. kardesimin yanima gelip biraz kafa dagitmasini cok isterdim ama calismiyor epeydir. pasaportu bile yok. cikartirdim, para da uc bes bi seyler gosterebilirdik ama sadece onun bi ise yarayacagini sanmiyorum.

sanirim sadece basimiza bir sey gelirse ayricalik taniyorlar...

davetiye attim serbest calisan bir arkadasima, reddettiler.
0
supergirl
(03.10.24)
Tam ustune geldi daha bugun 40 yas ustu yengeme red geldi. Calisan biri, Hollanda'ya kacak olarak kapak atmasi icin hic bir sebep yok. Yani arkadaslara katiliyorum ozellikle pandemi sonrasi iyice igrenc bir hal aldi. Turkiye'de olsam hic girmezdim Schengen islerine bu aralar.

Sizinle alakasi yok ama genel olarak bu yuksek ret oranlari talebi daha cok artirmis gibi hissediyorum. Sevilmedikce cosuyoruz.

www.facebook.com
0
mbond
(03.10.24)
Ya neden herkes bilmeden, denemeden atıyor? Çalışırken, şengene başvurdum baya uğraştırdılar. Bir sürü belge istediler. Kardeşimin düğünüydü üstelik.

Ben de diğer şengen başvurularımı çalışsam da işsizim dedim. Böyle diyince bordro da istemediler ama hep döneceğime dair kanıtlar sundum. Gireceğim sınav gibi ailem gibi. Mesela yds sınavına yazılsın ya da açıköğretime gidiyorsa sınav tarihini göstersin. Daha sorunsuz çıkıyor. Böyle 4 şengen aldım.

Freelance çalışıyorum derseniz de gidecek gelmeyecek gözüyle bakıyorlar.
0
Kahvedesu
(03.10.24)
Çıkabilir ama yanıltıcı bilgi vermesin.

Gerçekte ne için gidiyorsanız ona başvurun. Banka hesabında para olmayan (geçmişinde de küçük küçük çekip yatırmış) ,sgk'sı olmayan, mal varlığı olmayan bir tanıdığım d tipi vizeye başvurmuştu geçen sene verdiler.

Aracı firmaya bile gitmedi.
0
hebanon
(03.10.24)
geçen 2 işssiz yakınıma aldım. doğru belgeler ve davetiye ile şansın yüksek.
0
buenosdias
(03.10.24)
Kendi tecrubemi yaziyorum yazanlara katilmiyorum

Işsiz adama neden vize versinler?

Vize almada en onemli sey senin adamlari kendi ulkene geri donecegine ikna etmendir.

Işsiz adam demek kaçmak ve geri donmemek demektir.

Bir ihtimal belki hayat meyat meselesi durumlari falan olur bilemem orasini

Adamlar pasaportunda herhangi bir ulkeye son zamanlarda girdin ve ulkene duzgun bir sekilde dondun mu sorun cikarmadan ona bile bakiyorlar

Dusuk maas aliyorsan sahi killaniyorlar

Daha yazmiyayim bu kadar yeter heralde
0
Zetnikov
(04.10.24)
"Işsiz adama neden vize versinler?"

Issiz adam gezemez mi? Neden vermesinler?

Asil calisan donmemeye en musait kisi. Belli bir geliri var. Issiz adam nasil gecinecek? Donecek elbet.
0
Kahvedesu
(04.10.24)
"Işsiz adama neden vize versinler?"

bu tek başına bi kriter değil ki.

"adamın işi gücü yok türkiye'de, gelecek avrupaya kapak atacak dönmeyecek" düşüncsi olabilir. işsize vize verilmez meselesi buradan kaynaklı. asıl freelance çalışan kimse alamamalı bu durumda.

bu düşünce külliyen yanlış değil ama yine de hatalı. burada kilit nokta "ülkenizde kalmayacağım, geri döneceğim. yemedik ülkenizi" diyebilmek ve ikna edici belgeler paylaşmak.
0
biseysorcaktim
(04.10.24)
@Kahvedesu

"Işsiz adama neden vize versinler?"

işsiz adam gidecek, kaçak yollarla çalışacak ve dönmeyecek. o yüzden çok zor.
0
brakgn
(04.10.24)
@brakg, Avrupa'da kaçak işçi çalıştırana günlük 6000 euro ceza var. Vizeyi verenler bunun mümkün olmadığını sizden daha iyi biliyor. Çalışma iznin olsa bile o niteliklerde işe girebiliyorsun.
0
Kahvedesu
(04.10.24)
İşsizlikten ziyade sorun Türkiye'nin imajı. Vize alanlardan iltica eden çok fazla var. İltica etmeyen de overstay yapıyor, iş arıyor, akrabası varsa dükkanında çalışıyor falan...İşsizlik bence başlıca bir kriter değil. Bir avrupalı, amerikalı çalışmıyor ve 1 yıl dünya turu yapıyor. İşini falan soran yok.

Türkiye şuanda suri, afgan ve iranlı dolu. Özellikle afganlardan avrupaya iltica etmek isteyen çok var.

Hatta vizeyi falan geçtim meksikada kartellere para ödeyip sınırdan giren ve hemen iltica eden Türklerin sayısı çok ama çok fazla. Youtube'da görülen şu ülkeye taşındım falan diyenlerin çoğu böyle yapıyor.
0
ferenc
(04.10.24)
(12)

çekici bir kadın/erkekle tokalaştığınızda

deartheodosia
bir amerikayı yeniden keşfetme sorusu olacak ama bir şeyler hissediyor musunuz? hissedilebilecek olması bana göre çok saçma ama insanların çoğu hissediyor-muş (etkilenme). sizde durumlar nasıl? insan biyolojisi gerçekten bu kadar basit mi ilerliyor? medenileşme konularını bir kenara bırakarak yanıtl
bir amerikayı yeniden keşfetme sorusu olacak ama bir şeyler hissediyor musunuz? hissedilebilecek olması bana göre çok saçma ama insanların çoğu hissediyor-muş (etkilenme). sizde durumlar nasıl? insan biyolojisi gerçekten bu kadar basit mi ilerliyor? medenileşme konularını bir kenara bırakarak yanıtlarsanız? tokalaşma yani bu en basitinden. dini yasaklar çok mantıklı değil mi budurumda?
0
deartheodosia
(03.10.24)
Hissetmiyorum
0
abuzer
(03.10.24)
Hissetmiyorum.
0
rock n roll
(03.10.24)
Sırf tokalaşmayla ilgili bişi değil bu bence, tipini beğendin diksiyonu beğendin giyimi beğendin, üstüne temas oldu kibarlık yaptı göz göze baktı falan filan; paket olarak etkilenilir.

Ten uyumu, dokununca elektrik alma da öyle bi tokalaşma ile anlaşılacak şeyler değil.

Hissedenler paket olarak beğenip, temas anına kadar yükselip, temas olduğunda bunun farkına varanlar olabilir. Yoksa her tokalaşma bi yükseliş olurdu, mümkün mü?
0
Bruce
(03.10.24)
günde 100 kişi ile konuşan/el sıkışan bir pazarlamacı artık bir şey hissetmez bence kolay kolay.
onun dışında, genel için türkçemizde dahi bir tabir var "kız/erkek eli tutmamış" diye.
insan ne kadar sakınırsa o kadar hissedilir derim.
0
WithWorth
(03.10.24)
Tokalaşma formal bir durum tıpkı selamlaşma gibi. Birisi sana selam verdiğinde nasıl etkilenmiyorsan tokalaşınca da etkilenmezsin.
0
Yourcousinmarvinberry
(03.10.24)
Cinsel, duygusal bir şey hissetmiyorum ama ilk gördüğüm bir kişiyse izlenim zaten o bir kaç saniyede oluşuyor.
0
gabe h coud
(03.10.24)
Ergenken ereksiyon oluyordum. Şuan bir şey yok
0
ferenc
(03.10.24)
o anki duygusal boşlukla alakalı
hisssetme değil ama istemsiz gülüş oluyor öyle birini fark ettiğim zaman
0
bir soru sorcam
(03.10.24)
birkac saatligine asik olma sonra azalarak bitme.

nasil kimse bir sey hissetmiyor olamazzzz please
0
sonsuz
(03.10.24)
Hissetmiyorum +1

Bir şey söylemek için bana döndüğü anda göz göze gelince kalbime ritim atlatıp ne diyeceğimi unutturan kadınlar oldu ama tokalaştığım anda şafiler gibi kendimden geçtiğim kimse olmadı.
0
nawar
(04.10.24)
sonsuz+1 genelde goz goze geldigim kisilere tutuluyorum cok. 2 saat ask, sonra bitiyo. el temasi ilk gorustekinden daha etkili degil bence
0
ala09
(04.10.24)
İnsanlarla tokalaşmaktan hiç hoşlanmıyorum. Pandemi öncesinde de hoşlanmıyordum. Hemen ıslak mendil çıkarıp elimi siliyorum.
Ellerini doğru düzgün yıkamayan bir toplum bu.

Tokalaşmam gerektiğinde tokalaşıyorum. Kimseden etkilenmiyorum.
0
kalemdefter
(04.10.24)
(33)

hayatımın ilk darbı, ne yapmak lazım?

fakat
hep haberlerde gördüğümüz o şey benim başıma geldi.ergenekon caddesi 16/A da bulunan migros mağazasında darp edildim, hiçbir sebep de yokken.anlatayım. 19.45 sıralarında, cips almak için bu magazaya gittim. kasada ödeme yapıyordum, manav tarafından bir adam bana çarparak başka bir kasaya ürün koydu,
hep haberlerde gördüğümüz o şey benim başıma geldi.

ergenekon caddesi 16/A da bulunan migros mağazasında darp edildim, hiçbir sebep de yokken.

anlatayım. 19.45 sıralarında, cips almak için bu magazaya gittim. kasada ödeme yapıyordum, manav tarafından bir adam bana çarparak başka bir kasaya ürün koydu, bir şey demedim, sonra arkadan gelip bilinçli olarak çarparak bir şey daha koydu. bende 'yavaş' dedim ama kendimi haklı çıkarmak için söylemiyorum, gerçekten son derece normal bir şekilde söyledim, zaten gün boyunca bütün keyfim yerindeydi bugün. adam ters baktı hatta, başımı eğip devam ettim. belki de hata buydu, birden sen kime dikleniyorsun dedi. işte bu sefer cevap verecektim, ama boğazımdan tuttu, arka arkaya vurdu başıma. neye uğradığımı şaşırdım, 31 yaşındayım, hiç kavgaya karışmadım, hiç dayak yemedim. hemen biraz uzaklaştım polis çağrdım, duydu, döndü, yerde düşen gözlüğünü aradı, taktı, sen dedi polisi mi arıyorsun dedi aynı şekilde bir daha vurdu. çevre acayip kalabalık, hiç kimse karışmadı, ama suçlamıyorum, belki bir husimet var zannettiler. yani adam beni, istanbul'un en işlek caddelerinden birinde, evire çevire dövdü.

neyse, maalesef polis gelmedi arkadaşlar. 45 dakika sonra beni aradılar, adam orda mı dediler, tabi kaçtı dedim, darp raporu alıp feriye polis amirliğine gelin dediler. ben zaten şaşırdım, evet hala şaşırıyorum. neyse gittim hastaneye burnumdan falan kan geliyor tabi, tetanoz falan vurdular, iki ilaç yazdılar, görüntüleme cihazına girdim, acil kbb baktı, bulguları yazıp darp raporu verdiler.

feriye polis amirliğine gittim. bakın, üç kere polis ile konuştum, bir keresinde beni özelden aradılar, ve feriye polis amirliği dediler ama bu sefer de şişli polis amirliğine yolladılar. burada ordan oraya taksiyle gidiyorum, toplam 400 tl taksiye verdim eve gelinceye kadar, şişlideki polis de önce yollayacaktı ama herhalde ben ağlamaklı olunca bir şeyler yapası geldi. bir kağıda olayı yazdı, benim bilgilerimi aldı, kamera kayıtlarından tespit edelim direkt adamdan şikayetçi olun dedi.

biraz uzun oldu ama, kısaca ben galiba dayağı yediğimle kaldım. üstelik hala burnuma elimi götürünce kan geliyor. kendimi çaresiz hissediyorum, aileme de yarın anlatacağım. siz ne yapıyorsunuz, yanınızda biber gazı falan mı taşıyorsunuz? kendi adeletmizi kendimiz mi sağlayacağız ya da dayak yiyip yiyip oturacak mıyız?

not: eğer kamera görüntüleri ya da kimlik tespiti falan olursa paylaşacağım. yani sonuçta bu kurtuluşta markete girdiğine göre o civarlarda birisidir. en azından hapse girmese bile, hiçbir ceza alamasa bile, kim olduğunu bilelim. ama kime anlatsam üstüne düşme boşver diyor, lan ilk defa dövüldük, öylece eyvallah mı diyeceğiz, anlamadım ki.

şimdi aklıma gelmeyen öneriler varsa alabilirim, daha detaylı bilgi isteyen varsa yazabilir.
0
fakat
(02.10.24)
Gecmis olsun.
Pesini birakmayin elemanin mevcutta hagb varsa mesela direk hapse girer ilk alacagi cezada

yalniz merak ettim eliniz armut mu topluyordu?
0
nuisance2
(02.10.24)
geçmiş olsun. dün ekşide biri motoru ezen araba başlığına yazmıştı, "ben daha haksız olduğu halde başına bir şey gelmeyeceği için bu kadar rahat hareket eden bir topluluk görmedim" diye. adamdaki rahatlığa bak, keyfi adam dövmüş.

biber gazı diyorsun da olay o kadar saçma ki sen daha kendi elini kaldıramamışsın şaşkınlıktan, biber gazını nerede bulup da adama sıkacaksın? olur şey değil. filmini yapsalar oha yok artık kurguya bak deriz.
0
titanyum22
(02.10.24)
Geçmiş olsun. Kuzenime de benzinlikte bi adam kafa attı aynı böyle saçma bi nedenden. Şikayetçi oldu, mahkemeyle uğraştı, tehdit edildi vazgeçmedi. Adam da en son adam yaralamaktan ceza aldı ama yatmadı diye biliyorum.

Sizin markette de görüntü vardır. Son dönemde epey bi sosyal medya baskısı yaratılabiliyor. Görüntüleri edinirseniz paylaşalım gündem yapalım sözlükte. Kendinizi blurlayıın ifşa olmak istemezseniz.
0
awlmi
(02.10.24)
Geçmiş olsun, her erkeğin hayatında dayak attığı dayak yediği bir dönem olmuştur, sen bununla biraz geç tanışmış olduğundan biraz gururun incinmiş olabilir ama üzülme herkes bu yollardan geçmiştir, senin ilk deneyimin biraz barzo çağına denk geldiği için orantısız olmuş sadece acemiliğine denk gelmiş ama bu da bir tecrübe sayılır senin için, ben de böyle destek vereyim sana.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
bir de ilave olarak yanlış bilmiyorsam kasten adam yaralamada kamu davası açılıyordu. şikayetten dönseniz bile zaten kamu davayı devam ettiriyor olmalı. bir avukata da danışabilirsiniz. devlet işlem yapmak zorunda siz isteseniz de istemeseniz de diye aklımda kalmış.

edit: biraz bakındım sanırım kırık olunca böyle oluyormuş (kuzenimin burnu kırılmıştı). kırık yoksa uzlaşma oluyormuş galiba.

şurdan baktım;
barandogan.av.tr
0
awlmi
(02.10.24)
Geçmiş olsun. Malesef buna bişey yapmazlar. Cinayetler de bile verdikleri cezalar ortada. Artık bu olay geçmiş bitmiş böyle bakın.
0
ferenc
(03.10.24)
Arkadaşlar gerçekten o kadar saçma ki hiçbir şey yapamadım, ben tabi ki can havliyle kendimi korumaya çalıştım, ama benden çok güçlüydü, ben zayıf biriyim herhalde zaten o yüzden gözüne kestirdi. Yani öyle dövsun diye beklemedim, ama gücüm yetmedi. Ve kimse karışmak istemedi, polis de gelmedi, ki o cadde çok kalabalık. Şimdi biber gazı falan araştırıyorum. Başka bir şey tasisam herhalde o da bana döner, o yüzden girmeyeceğim. Ama nasıl manyaklarla yasiyoruz. Dediğim gibi en azından biz bilelim yayalım. Görüntüler ortaya çıkınca göreceksiniz, adam resmen dövmek için bahane arıyor, ya başka bir şeye kızdı, ya da madde falan kullanmış.
0
🌸fakat
(03.10.24)
Geçmiş olsun, sıkıntılı bir insana denk gelmişsiniz. Şu noktada yapılacak bişi yok beklemekten başka. Umarım kimliği tespit edilir, ben şu anlattığınız senaryodaki insanın suç kaydı olmaması ihtimalini pek olası görmüyorum. Bence de hagb'si falan vardır. Gelişme olursa paylaşın lütfen
0
kullanicadi
(03.10.24)
toplum çok hasta. eğitim, medya, ekonomi, kötü beslenme vs. ile bilinçli bir şekilde hasta edilmiş bir toplum.
ve eğitim müfredatı değişti yozlaşma daha da artacak. kimse de çıt yok
0
bahçedekisandal
(03.10.24)
gücünüz yetmeyebilir normaldir kendinizde sıkıntı aramayın. benim bi ruh hastası bilmem kaç kuşak dövüşçü arkadaşım var, gerçekten gözlerimin önünde 3 kişiyi dövmüşlüğü var ama onun da bir sonu yok. sen döversin bu sefer bıçak/silah çıkarır biri ki başına da geldi götüm götüm kaçtı bi şekilde. napıcaz silah mı taşıycaz. ortalık manyak kaynıyo hangi birine yeteceksin. mümkün mertebe bulaşmadan devam etmek lazım. yasal olarak hakkınızı arayın, yapılabilecek tek şey bu.
0
awlmi
(03.10.24)
Çok geçmiş olsun.

Karşılık vermemeniz çok yerinde olmuş. Kavga edebilen ya da gerçekten güçlü iyi dövüşen biri dahi olsanız bu ülkede kimseyle kavgaya girilmez -normal şartlarda da asla taraftari değilim tabii-

Biri çıkarır takar kelebeği bıçağı, tabanca çıkarır vs.

Türkiye'de fight club filmindeki gibi takilacaksin. En iyisini yapmışsınız aslında farkında olmayarak belki de..
0
makbur
(03.10.24)
Sadece karate gibi gerçekte işinize yaramayacak şeyler öğrenmeyin diye geldim. Boks veya kickbox öğrenin, öğrenecekseniz. Karate ve gibileri adam olsaydı boks gibi müsabakaları olurdu. Yumruk veya tekmeyi gerçekten yemeden verilen eğitimler gerçekten uzaklar. Blok yapmayı öğretirmiş ama karşınızdakinin de size karateci olarak saldırması gerekiyor çünkü karateciye karşı blok öğretiyorlar. Güreş de olur bu arada.
0
Shepard
(03.10.24)
Ya ben de kas yok zaten, ince zayıf bir şeyim. Boks falan belki öğrenirim ama biraz uzun iş ve 10 saat ayakta çalıştığım için bilemiyorum fırsat olurmu, yine de teşekkürler. Şimdi kartta para yokmuş, nakit var sadece, yarın yükleyip biber gazı muşta falan alacağım. Napayım en azından uzaklasmama yeter belki, muşta bilemiyorum da biber gazı kesin hep cebimde kalsın
0
🌸fakat
(03.10.24)
Geçmiş olsun, 7 kişiye 2 kişi dalıp dayak yemişliğim vardır. O sırada eğitimim yoktu.

olaydan seneler sonra 2 sene haftada iki kez eğitim aldım, yediğim dayağın belki 100 katını eğitimde yedim. kaburgam çatladı, defalarca gözüm morardı, vücudumda morarmayan, darbe yemeyen yer kalmadı.

İlk günler insanın gururu azıcık incinir, zamanla geçer. Dövüş eğitimi almanıza gerek yok, ben hayatımda daha başka kavgaya karışmadım çok şükür.

Yasal olarak hakkınızı aramak için sağlam bir avukat tutun, adam belki içeri girmez ama hem sağlam bir tazminat koparırsınız, belki karşı tarafın denetimli serbestliği vardır, 3-5 ay da olsa yatmasını sağlarsınız.

iftira atmasına karşı şahit mutlaka bulun, bana küfretti der yırtmaya çalışır.

Tekrar geçmiş olsun, daha kötüsü olmadığı için şanslı sayın kendinizi.
0
kimlanbu
(03.10.24)
kamera görüntüleri varsa yüzüne de vurduysa arkadaş ceza alır. iyi bir avukatla çözülür. polis savcılık türkiyedeki tüm memurlar çalışmak istemiyor. ülkemizde ne yazık ki adalet yok ve adalet sistemi çökmüş durumda.
0
mikahakkinen
(03.10.24)
Insallah yakalanir ve siciline isler ilerde sicil istenen isleri yapamasin en azindan
0
Zetnikov
(03.10.24)
Geçmiş olsun...

Bu iş sizin çözebileceğiniz bir iş değil maalesef. Hükümet ve yargının çözmesi lazım. Ama onlarında çok umurunda değil. Savcıları da dövmeye başladılar, dur bakalım. Bir kaç milletvekili de dayak yerse, belki...


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.10.24)
Geçmiş olsun bende 2 kişiyle kavga etmiştim tek başına imkanınız varsa boksa gidin.
0
slm ben yalnız komando yasin
(03.10.24)
kardeşime pazarda yan baktın diye esnaf saldırmıştı. dava açtık. adam baya yüklü para cezası aldı. peşini bırakmayın.
0
xrated
(03.10.24)
kardeşim erkek adam dayakta yer dayakta atar. bir keresinde bende dayak yedim bir yumruk o yüzden yapacak bir şey yok. boşver. olan olmuş biber gazı al iyi olur olmadı sıkarsın. sende 2 tane sallabilirdin.
0
sizofren06
(03.10.24)
'Boşver, uğraşma, sineye çek.' diyenlere anlam veremiyorum.

Toplum hastalıklı bir hal almaya başladı.

Normal insanlar bu gibi olayları sineye çektikçe, hakkını aramadıkça, hastalıklı insanlar yaptıkları yanlarına kar kalmış olarak meydanı boş buldukça daha da azıtacaklar.

Böylelikle normal vatandaşların konfor alanları iyice küçülecek.

Hakkınızı arayın. Polis, işten kurtulmak için sizi iknayla dosyayı kapamaya çalışsa bile ikna olmayın. Dosyanın savcılığa ulaşmasını sağlayın. Şahsa bir şey yapılmaz sanmayın. Bu davada bir şey yapılmasa dahi kayda geçecek bir dahaki sefere daha ağır ceza almasına sebep olacaktır.

Eğilmeyin. Hakkınızı arayın.

Geçmiş olsun.
0
Mirket
(03.10.24)
Geçmiş olsun.
Benim şahsi düşüncem failin yaptığının aynısı, halkın da göreceği bir yerde kendisine yapılmadıpı sürece adalartin gelmeyeceğidir.
İşleyişte sözde insanilik adı altında faili arka planda ödüllendiren bir sistem var maalesef.
Gerçekte işlediği suç sebebiyle bir ceza alan suç işlemekten artık korkmalı. Ama yok..
bizde hapse giren Miroğlu, Polat Alemdar olup çıkıyor.
İşin peşini bırakmayın.
İşin sonu tazminat olsa bile en yükseğini almaya gayret gösterin.

Başka türlü anlaşma/uzlaşma yollarına girmeyin.
0
diyecevaplandı
(03.10.24)
çok normal şeyler. istanbul gibi çöp şehirde böyle bir olay yaşamamış olmakmucize. bulaşmamak bulaşınca da önemsememek lazım. bir kaç güne zihinden silmek lazım yoksa kafayı yedirtir düşündükçe
0
ShadowOfMoon
(03.10.24)
annem de boşver uğraşma adresini bulur kafaya takar diyor ağlıyor, doğru ne bilemedim. teoride herkes iyi, şiddet magduru olduk, sanırım öyle evde oturacağız. gerçeklerle yüzleştim ülkenin. o rahat rahat gezsin...
0
🌸fakat
(03.10.24)
Bence memur olayı unutup vazgeçeceğini düşünüyor. Kendiliğinden gidip kamera falan araştıracağını sanmam.

Adliyeye git nöbetçi savcılığı bul ifadeni ve raporunu ver sonra gönül rahatlığıyla uyuyabilirsin.

Raporun olduğu için ceza alacaktır.
0
hebanon
(03.10.24)
Dövüş sporu falan ne alaka yahu. Olay dayak yemek falan olsaydı her gün trafikte en az 10 tane arabayı çiğnerdim ben. Güzel güzel de dayağımı yerdim, cinnet seviyesine geldiysem ben de tekme tokat döverdim. Öyle medeni medeni yere düşene kadar falan yok ki artık. Herkes bıçaklı. Seçim günü sokağımda bir şeyi olmayan toplamda 3 daire falan vardı. Saat üçe kadar savaştaki gibi silah sesi dinledim ben.
Yok erkek adam dayak yer yok döver falan düşüncesi 2005 yılında falan kaldı. Şu an öyle bir ortam yok.
Soruya gelirsek şikayetinizin peşine düşün. Evet size yaptığının karşılığını allah kahretsin ki görmeyecek ama bir gün yanlış kişiye çatacak. O gün sizin şikayetiniz bir sürü şeyi değiştirebilir. Benim istanbulda yaşama nedenlerimden en büyüğü en büyük balığın olmaması. En kötünün en ruh hastasının en mafyasının vs. vs. Her zaman daha kötüsü bir yerlerde var. Böyle biri de tamam bu sene bi tane adam dövdüm yeter artık seneye demeyecek, devam edecek. İşte o gün için sizin de başınıza gelen bu temizlenmesi gereken virüsün geçmişinde bulunsun. Siz de yapabileceğinizi yapın yeter.
0
mrvln
(03.10.24)
Güncelleme: Polis beni aradı, kamera kaydını incelemiş, olay çok basit bir nedenden çıkmış dedi, önceden bir vukuatiniz var mı diye sordu. Yok dedim, adamı hayatımda görmedim. O sırada telefon çalıyor bakmaliyim dedi, bir buçuk saat sonra ben aradım, açmadı. Şimdilik bu kadar.
0
🌸fakat
(03.10.24)
yerinde olsam biraz herifi sorustururum, eger civarda yasiyorsa ve o markete sik sik geliyorsa 3-5 kisi toplarim, herifi kolay kolay hastaneden cikamaycak sekilde benzetirim.
boylelerini sakat birakmak lazim ki kolay kolay baskasina dalamasin.
0
cooperr
(03.10.24)
Güncelleme: Arkadaşlar, polis beni aradı, yabancı olabilir mi dedi, ben adamın 'bir adım daha atarsan seni öldürürüm' dediğini, polisi kimi ararsan ara dediğini söyledim, Türkçeyi herhangi bir aksan olmadan konuşuyordu yani.

Anlamadığım şey, şu aşamada kayıtları neden alamıyoruz, biz silideyiz, ben bilmiyorsam başkası biliyordur, adamı paylassak çok kısa sürede bulan gören çıkar, zaten darp suçu görüntülerde sabit? Çok daha kısa sürebilir bu şekilde. İlla kimlik tespitini polisin mı yapması gerekiyor?
0
🌸fakat
(04.10.24)
hocam geçmiş olsun. bence bir psikoloğa da gitmenizde fayda var.
bir şikayetiniz olmasına gerek yok. "insanlar görünmemi önerdiler geldim" dersiniz.
olayı farklı bakış açılarından size sunarak daha sağlıklı atlatmaya yardımcı olabilir.

derdiniz başınızdan aşkındır belki şuan ama sormak istiyorum;

şuan çarşıda pazarda, bir kaba insanın yine bir suçsuzu darp ettiğini görseniz, müdahil olur musunuz ? yoksa sizin migros'takiler gibi seyirci mi kalırsınız ? bu konuda fikriniz değişti mi çok merak ettim.
0
WithWorth
(04.10.24)
Seyirci kalan sadece migros değildi, tüm Ergenekon caddesiydi. Ajitasyon için söylemiyorum, orası çok kalabalık bir yerdir ve olayın çoğu caddede oldu, kimse karışmadığı gibi maalesef ben gulen insan bile gördüm. Kaldırımdan kimse gecmek istemedi. Açıkçası ben zor durumdaki insanlara yardım etmek taraftarıyım dir her zaman, ama gördüğünüz gibi kaba kuvvete geldiğinde kendime hayrim yok. Bu yüzden zaten kimseyi de suçlamıyorum olay anında müdahale etmedi diye. Ama bir noktadan videoya cekebilirdi, polis ambulans konusunda yardımcı olabilirdi, sonrasında ne bileyim nasılsın falan deyip bir kolanya verebilirdi. İnsanlar esnaf falan hiçbir şekilde yardımcı olmadı. Açıkçası onların hiçbirinden alışveriş yapasim gelmiyor bu yüzden. Çünkü kavga anında, kendine bir şey olur diye uzak durmayı anlarım, ama sonrasını anlamam. Ben orda oturdum yarım saat polis bekledim, onlarda gelmedi gerçi. Hiç kimse yanıma gelmedi, bu adam burnu kanıyor, morluklar var, ne oldu falan demedi sıradan vatandaş da.
0
🌸fakat
(05.10.24)
Hiçbir sonuç çıkmadı, adamı bulamadılar, aradılar mı bilmiyorum
0
🌸fakat
(20.11.24)
yuh bee sen ciddi misin??

adam rteye küfretti deseydin sülalesini dizmişlerdi nezarete
0
titanyum22
(20.11.24)
(3)

Dövme fiyatları

Mirket
Bugün bir kağıt toplayıcının her iki kolunda ve boydan boya ve yapanın hiç kasmayıp sanatını konuşturmuş olduğu dövme gördüm.Sektöre aşırı yabancı biri olarak sorayım dedim; Dövme işi mi çok ucuz, kağıt toplama işinde mi çok para var?Yani her iki kol, boydan boya, sanat eseri gibi, olunca kaç liralı
Bugün bir kağıt toplayıcının her iki kolunda ve boydan boya ve yapanın hiç kasmayıp sanatını konuşturmuş olduğu dövme gördüm.

Sektöre aşırı yabancı biri olarak sorayım dedim;

Dövme işi mi çok ucuz, kağıt toplama işinde mi çok para var?

Yani her iki kol, boydan boya, sanat eseri gibi, olunca kaç liralık bir meblağdan bahsedilir?
0
Mirket
(02.10.24)
Dövme yaptırmak genel olarak ucuz değil. Yapan kişiye göre astronomik rakamlar bile olabiliyor
0
ferenc
(02.10.24)
Dövme yaptırmak genel olarak pahalı bir şey. Yeni başlayanlar bazen sırf deneyebilmiş olmak için cüzi fiyata yapar ya da çok yetenekli olmayan daha düşük seviyede çalışan stüdyolar illa ki vardır. Ama ben ufacık şeylere bile para biriktirdiğimi bilirim.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.10.24)
nerde kim hangi malzemelerle yaptığına göre çok değişken. kadıköy'de, Cihangir'de bilindik bir dövmeci ile bağcılarda no name biri arasında ciddi fark oluyor. malzeme kalitesi vs de farkeder.
0
awlmi
(02.10.24)
(6)

Evi komple bakteri ve mikroplara karşı nasıl dezenfekte ederim?

ferenc
Göz iltihabı geçirdim. Bakteri kaynaklı dediler. Evi komple temizlemek istiyorum. Nasıl bir malzeme kullanmalıyım?
Göz iltihabı geçirdim. Bakteri kaynaklı dediler. Evi komple temizlemek istiyorum. Nasıl bir malzeme kullanmalıyım?
0
ferenc
(01.10.24)
Geçmiş olsun. Havlular, nevresim takımları (özellikle yastık kılıfları), son zamanlarda giydiğiniz kıyafetleri yıkayıp ütüleseniz yeter aslında. Bir de kapı kollarını dezenfektanlı bir bez ile iyice silersiniz tamamdır.

Göz iltihabı da çeşit çeşit konjonktivit, üveit, keratit, blefarit bunların hepsi apayrı göz iltihabı. siz acaba nasıl bişi geçirdiniz doktor mu detaylı temizlik önerdi?
0
kullanicadi
(01.10.24)
konjonktivit. 1 haftadır geçmedi.
0
🌸ferenc
(01.10.24)
Hekim daha iyi bilir ama ben bakteriyel olanlar nispeten daha hızlı geçer, en azından antibiyotikli damla başlar başlamaz geriler diye biliyorum.

Adenoviral konjonktivit çok uzun sürüyor yaşadım onu da iki hafta sürdü. Baya gözümün beyazı kıpkırmzıydı. Sizi kontrole çağırmıştır bir daha danışın gerekirse ilaç değiştirsin
0
kullanicadi
(01.10.24)
Dezenfekte etmek için limon kolonyası kullanabilirsiniz. Kiloluk (hesaplı) olanları Migros'ta filan var. Spreye koyun, su yerine katıksız kolonya ile temizleyin. Sabuna filan gerek kalmaz. Kokusu hoşunuza gitmiyorsa... en fazla 2 gün kalır.
0
alfired
(01.10.24)
Bir yeri bakterilerden arındırmak, tamamen bakterisiz ortamda yaşamak sanıldığı gibi sağlıklı bir şey değildir.

Ne kadar çok bakteriyle muhatap olursak o kadar bağışık oluruz.

Ortamdan kimse etkilenmeyip sadece siz hasta oluyorsanız sizin bağışıklığınızda bir sorun var demektir. Ona çözüm arayın.

Ortam ve kendiniz için standart hijyen kurallarına uymanız yeterli.

Ayrıca gözünüze dokunmayın. Oğuşturmayın.
0
Mirket
(01.10.24)
Ortamı antibakteriyel hale getirmek mümkün de değil bu arada. Bir kere yaptım bakteriler gitti, bir daha gelmez diye bir şey yok çünkü.

Bu yüzden doktorlar bu durumlarda her zaman ellerimizi düzenli aralıklarla sabunla yıkamayı, ellerimizi gözümüze, ağzımıza ve burnumuza götürmemeyi tembihler çünkü mikropların vücuda giriş yollarından en popülerleri buralardır.

Siz normal temizliğinizi yapın, ellerinizi makul aralıklarla sabunlayın ve yüzünüzde bir yerlere sürmeyin yeterli.
0
inawen
(02.10.24)
(18)

Sizce psikologun hacamatla alakası olur mu?

Kahvedesu
Psikolog olduğunu iddia eden bir kadın şunu dedi ''Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi''Sallıyor mu?
Psikolog olduğunu iddia eden bir kadın şunu dedi ''Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi''

Sallıyor mu?
0
Kahvedesu
(30.09.24)
Hacamat ve sülüğün muhtemelen kan değerlerine olumlu bir etkisi vardır, onu kastediyordur. Ama psikoloji eğitimi almak hacamat ve sülük eğitimi almış olmak demek değil. Bunların eğitimini ayrıca aldı ise belgelemesi gerekir, cv'sini ortaya koyması gerekir. Özgeçmişini veya hacamat ve sülük uygulama uzmanlığını belgelemesini isteyince verdiği cevaba göre vaziyet almak lazım diyorum.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Ruh çağırma seansları düzenleyip tarot falı da bakıyorsa ona, 'Olmuş' derim ben.
Yoksa olmamış.
0
Mirket
(30.09.24)
dolandırıcı sürüsü
0
ala09
(30.09.24)
hacamat ve sülük yaptıran ve faydasını görmüş bir bireyim. ama bunlar işin tezeğini çıkardı artık, ne alaka aw?? dolandırıcı bence de
0
titanyum22
(30.09.24)
Ben 3 psikolog değiştirdim isteğimi bulamadım ancak eşim kendi psikologundan oldukça memnun. Denk mi geldi nedir bilmiyorum deneme yanılma sanırım.
0
mirty
(30.09.24)
Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi üzerine de tez yazıyormuş.

Lisansı da çocuk gelişimmiş. Bütünleşik doktora yapıyormuş beynim yandı.
0
🌸Kahvedesu
(30.09.24)
hmm. eminim o doktorayı ya fatih sultan mehmet ya da ibni haldun ünisinde yapıyordur abla.
0
titanyum22
(30.09.24)
Sülük ve hacamat uygulamaları için ayrı ayrı sertifika iste özellikle de resmî evrak numaraları görünecek şekilde. Hatta bunu da belirt, araştırmam gerek, gerçek ise düşüneceğim de. Çekinme sor bunları. İçin rahat etsin, bedenine müdahale sonuçta. Uzmanlık ister.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Ne sülüğü ne hacamatı ya. Saçma sapan işlerle zaman kaybetme hiçbir işe yaramayacak, zırvalar. Doğru düzgün bilimsel yöntemlerle tedavi edecek birine git. Sağlığına, zamanına ve parana yazık yani üçü de risk altında bu durumda
0
nundu
(30.09.24)
Salliyorsa dolandiricilik, sallamiyorsa salaklik, cunku hacamat ve suluk bilimsel yontemler degil, bilimsel bir yonteme saygisi olan ve etige uyan biri bunu yazmaz. Her turlu uzak durulmali bence.
0
gibicibicis
(30.09.24)
Bunu yapan seni badelemeye falan da kalkar. Temkinli ol, badelenme.
0
ferenc
(30.09.24)
@gibicibicis

Hacamat ve sülüğün dünya üzerinde çeşitli üniversitelerde çalışıldığını biliyorum. Onun için uzmanlık belgelerini sorsun dedim soru sahibine.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
@mirket ve @gibicibicis +1

Klinik arkadaşın CV: pbs.twimg.com

Bu tip şeylere inananlar tabii ki bu tip şeylerden etkilenir (bkz: plasebo etkisi). Onun dışında dışında bir faydası yok. Sabahtan akşama kadar üniversitelerde üzerine çalışsınlar. Bu onların işe yarar olduğunu değil, öncelikle işe yarama ihtimali var mı diye merak edildiğini gösterir. Alternatif olarak ise üniversite ve profesör kavramlarını çok da ciddiye almayın. Bizim ülkedekilerin %90'ı üniversite bile değil. Dünya çapında da birçoğu işte öylesine eğitim kurumu. Klinik psikoloji de aşırı donanımlı ve kaliteli insanlarla dolu değil. Temel kavramları bile karıştıran bomboş insanlar var ya torpille ya da piyasadaki eksikle bir yerlere gelen.

"İsrayil istibaratı ve ciaye cinlerle çalışıyormuş."
0
nawar
(30.09.24)
psikolojide hacamat,salavat,rüya tabiri,fal,burç vb spiritüel şeyler kabul görmez. çünkü psikoloji bir bilimdir. herhangi bir alanda uzman psikolog bu tarz şeyleri önermemeli.
ayrıca psikoloji bölümü mezunu olmayan; çocuk gelişim uzmanı, aile danışmanı, pdrciler terapi de yapamaz. sektör perşembe pazarı oldu. milletin ne doktora ne bilime saygısı kalmıyor bu tarz yalancı pazarlamacılar yüzünden.
0
mikahakkinen
(01.10.24)
çocuk gelişimi lisans mezunu olan biri nasıl klinik psikoloji bütünleşik doktorasına alınabilir, klinik psikolojiyle yakından uzaktan alakası olmayan bir konuda doktora tezi yazabilir. kaçın uzak durun rezalet
0
red g
(01.10.24)
"Bu tür şeylerin bunlara inanan insanlara plasebo etkisiyle olumlu yansımaları oluyor" tarzında bir bakış açısıyla destekleyenler var.

Şayet doğruysa bile ben bunu desteklemiyorum. Herkes kendi rolünün gerektirdiği şeyi yapmalı. Bir psikolog sırf işlevsel olduğunu düşünüyor diye hacamat önermemeli ya da yapmamalı. Bazı sınırlar olmalı. Ben psikoloğa gidiyorsam psikoloji disiplininin bana verdiği imkanlardan yararlanmak için gidiyorum. Burada psikolog olan kişi kendi disiplininin hizmet sağlayıcısı. Ben ona giderek psikolog olan X kişisinden medet ummuyorum. Psikoloji biliminden medet umuyorum, psikoloğun kendisi sadece bir kaynak. Temsil ettiği şeye uygun hizmet vermeli.

Ne yazık ki sadece bu konuda değil hiçbir konuda ilkesellik kalmadı gibi geliyor ülkede. Herkes çok işlevsel bakıyor. Üstüne vazife olan olmayan her konuda bir önerisi oluyor. Üzücü bence.
0
akhenaten
(01.10.24)
Kaçarak uzaklaşın
0
master of ceremonies
(01.10.24)
öncelikle bu kişi psikolog değil. bence onu unutmayın.
0
red g
(01.10.24)
(14)

sucuk cig yenir mi? yenmezse neden yenmez?

antikadimag
sonucta icindeki baharatla bir nevi pismis olmuyor mu bu arkadas? neden cig yememeliyiz? pastirma cig yeniyor mesela sucuktan farki nedir?
sonucta icindeki baharatla bir nevi pismis olmuyor mu bu arkadas? neden cig yememeliyiz? pastirma cig yeniyor mesela sucuktan farki nedir?
0
antikadimag
(29.09.24)
Fermente sucuk, gerçekten fermenteyse yenir. Çocukken hep yerdik memlekette.

Isıl işlem görmüş sucuğu ben pişse bile yemem. Kırk yılda bir pizza içinde falan ancak yiyorum Allah affetsin.
0
Mirket
(29.09.24)
Pastırma yüksek oranda tuzla saklanır ve o tuzda pişer. Sucuk öyle değildir, baharatlar onu pişirmez, normal pişirme işlemi gerekir. Çiğ yenirse bir süre sonra bağırsaklarda kurt oluşur, sonuçta tenyalar bağırsakta yaşar bağırmasak da. :/
0
muhayyer divan
(29.09.24)
Kiyma bile cig yendigine gore sucuk da yenir, ama ben az pismis sucugu tercih ederim.

(bkz: tartare de boeuf)
0
sertac akin
(29.09.24)
Bağırsakta kurt yapabileceği söyleniyor. Isıl işlem görmüşse hiç yememek en iyisi kanserojen olduğundan ötürü
0
ferenc
(29.09.24)
marketten aldiklarimiz isil islem mi fermente mi nereden anlayacagiz?

isil islem mikroorganizmalar olsun diye yapilmiyor mu? eger oyleyse neden cig yenmiyor, hala net degil bende burasi.

bu da bir sehir efsanesi gibi geliyor bana, kurt yapmasi vs. zamaninda besin koruma yonergeleri falan yokken belki ama gunumuzde boyle bir risk olamaz gibi geliyor.
0
🌸antikadimag
(29.09.24)
Şahsen sucuğu çiğ yemeyi severim, tadını ancak öyle alırım ama bizzat bende kurt yaptığını çok iyi biliyorum, rahatsızlığını çekiyorum. Şehir efsanesi falan değil yani. Çiğ et yemek her zaman bağırsaklarda kurt yapar.
0
muhayyer divan
(29.09.24)
Fermente sucuk çiğ et değildir. Fermentasyona uğramış ettir. Hatalı üretimdir, bir şeyleri yanlıştır bilemem ama geneli suçlamayalım. Fermente sucuk kurt yapmaz.

Ayrıca baharatın yeterli olmayacağı da söylenmiş de, hiç hakiki çiğ köfte yemediniz mi? Ya da çiğ köfte yiyen herkes kurtlu mu dolaşıyor.

Fermente sucuk mandıralarda satılıyor ama ben olsam bilmediğim yerden almam.

Doğal ürün pazarlarında falan rengi ete benzemeyen fiyatı etten çok ucuz sucuklar satılıyor mesela. Sucuk, baharatlı kıymanın kurutulmuş kuzu bağırsağından kılıf içinde kurutulmasıdır. Etten ucuza satılıyorsa tağşiş var demektir.

Tekrar söylüyeyim ısıl işlem görmüş sucuk benzeri şeyleri konu etmiyorum. fermente sucuğu anlattım ben.
0
Mirket
(29.09.24)
neden sucuk yiyorsunuz ki
sucuk demek kasapta bayat, kararmış ya da bayatlamaya ramak kalan etlerin, kırıntıların değerlendirildiği şey demek
0
bir soru sorcam
(29.09.24)
o günümüz koşulları dediğin şeyler kağıt üzerinde, kimi ciddi insanların umursadığı geri kalanının sallamadığı şeyler.

cips paketinden fare, sucukta falan at eti vs. bir sürü şey çıktı/çıkıyor.

o günümüz koşulları dediğin şeye çok da inanma, adamın 100 ineği var, 10 tanesi hafif hastalanınca hepsini kesip satıyor, hasta, sağlıklı kim nereden bilecek.
0
selam
(30.09.24)
17-18 sene olmustur.. bir gun yine cig sucuk yedim ve midem bozuldu. sari renkte ve su gibi istifra ediyordum deli gibi. doktora gitmistik ulser baslangici mi demisti baska bir sey mi tam hatirlamiyorum. soyle dusun atiyorum bir lokma bir sey yesem bile hemen istifra ediyordum. iyilesene kadar canim cikmisti ondan sonra da tovbe ettim bir daha cig sucuk yemedim.
0
arakaali
(30.09.24)
Marketteki sucukların paketinde fermente veya ısıl işlem şeklinde yazar zaten. Alırken fermente olanları tercih edin. Kırk yılda bir canınız çiğ sucuk çekerse yiyin bişi olmaz ama yine de çü tüketmek çok sağlıklı değil diye biliyorum.
0
Phoebe
(30.09.24)
Çiğ yemeseniz daha iyi olur. Neticede çiğ et konuyor içine.

Fermente ile ısıl işlem arasında şöyle bir fark var. Fermente sucukta, sucuğu bir yere asıp içindeki su oranını azaltıyorlar. Bu da belli bir süre alıyor. Isıl işlemde, bu sucukları büyük fırınlara koyup, suyunu o şekilde azaltıyorlar.

Bu işin uzmanı değilim ama kanserojen vs. hikaye geliyor bana. O zaman fırından hiçbir şey yemememiz lazım. Sucuktaki tek etmen : içine konulan et ve baharatın kalitesi bence.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.09.24)
@mirket +1 fermantasyon önemli. fermente değilse bakteriler yaşıyor içinde. fermente çiğ yenen sucuklar dünyada var ama türkiye de olmayabilir. sucuk işi başlı başına hijyenik olmayan bir sektör. ispanyolların kandan yaptığı morcilla sucukları var. çok da kafaya takmamakta lazım tartare de boeuf yiyor adamlar.
0
mikahakkinen
(30.09.24)
Ben full gomuom knk
0
Zetnikov
(30.09.24)
(18)

Ülkedeki suç olayları psikolojinizi etkiliyor mu?

norules
Güçlü kuvvetli adamım ama buna rağmen geceleri sakin, tenha ara sokaklarda yürürken bir tedirgin olmaya başladım artık. Her an her şey başıma gelebilir gibi bir psikoloji hakim.Ülkede her gün manyak manyak adam vurmalar, bıçaklamalar, cinayetler, gasplar vs. gırla gider oldu. Belki de hep böyleydik
Güçlü kuvvetli adamım ama buna rağmen geceleri sakin, tenha ara sokaklarda yürürken bir tedirgin olmaya başladım artık. Her an her şey başıma gelebilir gibi bir psikoloji hakim.

Ülkede her gün manyak manyak adam vurmalar, bıçaklamalar, cinayetler, gasplar vs. gırla gider oldu. Belki de hep böyleydik ama artık mobese güvenlik kameralarının artmasıyla daha somut bir şekilde haber olarak karşımıza çıkar oldu bunlar.

Etkileniyor musunuz ülkedeki bu tip artan suç olaylarından?
0
norules
(27.09.24)
evet etkileniyorum ama sokakta gezmeme derecesinde değil. sadece kimseye bulaşmamaya, tartışmamaya çalışıyorum.. zaten insan sevmediğim için çok zor olmuyor.
0
matilda
(27.09.24)
Etkilenmiyorum diyen yalan söyler. Mesele bununla nasıl başaçıktığımız sanırım. Genel eğilim ise daha kapanık ve korumacı olmak. Sorunu çözmeye yönelik motivasyon yok gibi.
0
prole
(27.09.24)
geceleri mümkünse arabayla geziyorum
0
telliahmet
(27.09.24)
çok etkileniyorum.
0
screamshot
(27.09.24)
Etkileniyorum tabii ki, etkilenmemek mümkün mü.
Ben şu an metro beklerken bile arkadan gelip insanları metronun altına itenlerin videolarını hatırlayıp duvara yanaşıyorum.
Yüzde yüz haklı olsam bile haksızlıklara sesimi çıkaramıyorum, göz devirip geçiyorum.
Akşam eve dönüş saatim geçse mutlaka taksi paramı ayarlayarak hareket ediyorum.
0
mutekebbir
(27.09.24)
Bu tarz haberler genelde operasyon öncesi köpürtülüyor, sonra bir anda kesiliyor.

Akp-mhp kavgasının artçı şokları bunlar. Mhp, yargı kanalında çok güçlü. Muhtemelen yakında "bak halk böyle istiyor" diye bir operasyon yaparlar, bir kaç tane baskın ve tutuklama haberi yaparlar, hepsi unutulur.

Çok endişelenmeye gerek yok. Kimseyle çok gerekli olmadıkça dalaşmayın, ortalık polisten ve yargıdan korkmayan, kaybedecek bir şeyi olmayan, bir yerlerde dayısı olan insanlarla dolu.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.09.24)
Ülkede insan tipolojisi ve mantalitesi değişti bence suç normalleşiyor hatta övgü alıyor. En ufak bir uyuşmazlık öldüresiye kavgaya dönüşüyor. Organize suç çeteleşme zaten tarihin en vahim seviyesinde.
Kurallara uyan sıradan bir insan olarak her gün sabır çekip geçiyoruz.
Kendimi geçtim ailem için endişe etmemek mümkün değil.
0
anon1m
(27.09.24)
evet etkiliyor. kaygı durumumu stabil tutmaya çalışıyorum. ayrıca sadece fiziksel saldırılar değil ki, daha iki gün önce ofis arkadaşımızın annesinin bütün birikim hesabı boşaltıldı, üstüne iki farklı bankadan yüksek tutarlarda kredi çekildi. o ağladıkça bizimde moralimiz bozuluyor ve stres yaşıyoruz hem şahsi hem şirket hesapları için çünkü savcılık, banka her türlü işlemi yaptılar ama o bankadan hiç sonuç alabilen olmamış.
0
Phoebe
(27.09.24)
heryer kalabalık, kaba insanlar, mutsuz insanlar, trafik sesi, haftasonu doğru düzgün gidebileceğin konsept cafe veya etkinlik yok, sahil kalabalık, flirt etmek imkansız herkes sağlıksız beslenmekten ödemli gibi, güvensiz sokaklar, düşük gelir...

ben şahsen türkiyede hala nasıl yaşıyorsunuz şaşıyorum.
0
plastic_angel
(27.09.24)
Bütun haberlerde iyi olan kisim belki yuzde 5 falandir.Acunun haberleri tv sine koymama nedeni de buydu galiba.
0
essoist
(27.09.24)
Etkileniyorum.

Mesela, kadın kaldırımda yürürken adamın teki geliyor kadına yumruk atıyor. Gerilmemek mümkün mü? Yolda yürürken sürekli etrafı kontrol ediyorum. Yanımda kim var, arkamdan kim geliyor? diye.
0
rock n roll
(27.09.24)
Geleceğin çok daha karanlık olduğunu, üstüne bir de beslenme sorunu yaşayacağımızı düşünüyorum.
Evden çalışan ve maddi sorunu olmayan biri olarak, yeterli bahçesi ve panik odası da olan bir dağ köyü evinde minimal bir yaşam hayali kurmaya başladım.
0
Mirket
(27.09.24)
90 larda mafya vardı. Ama sadece mafya mafyalık yapardı. Şimdi bu halka sıçramış durumda. Ufak ufak mafyalaşmalar var. Bence endişe verici. Kimse konuşmuyor ama bireysel silahlanma çok fazla.
0
ferenc
(27.09.24)
Tv ve haber izlemiyorum
0
Zetnikov
(27.09.24)
adam vurma bıçaklama cinayet, ne kadar da türkiyeye uzak şeyler oysa
sorun yanlış
medya psikolojinizi etkiliyor mu diyecektin, tivitırı reelsi shortsu bırakacaksın
herifler hit almak için en rezil şeyleri bulup yaymakta beis görmüyor
geçen hürriyet gazetesinde 5inci kattan yere düşen 6 aylık bebeğin yere çarpmadan hemen önceki fotoğrafını gördüm
0
lambırcek
(27.09.24)
eskiden çok etkilerdi, artık pek etkilemiyor. çünkü,

1) ana akımı geçiyorum güya özgür platformlar bile belli kişilerin/grupların kontrolünde çoğunlukla. istedikleri gibi basıyorlar haberleri. iddia ediyorum bugün bir deney yapılsa, atıyorum türkiye'deki medya patronları zort partisine seçim kazandırmak için işe koyulsa o parti bir sonraki seçimlerde en kötü ihtimalle barajı geçip koz sahibi olur, en iyi ihtimalle tek başına iktidar.

2) haberlerde gördüğümüz şeyler adı üstünde "haber" niteliği taşıdığı için orada. bu ülkede 85 milyon insan her gün uyanıyor, yiyip içiyor, yaşıyor vs... evet keşke daha az olsa ama şurada birisi vurulmuş, şurada şu ölmüş filan bunlar ülkenin güvenlik düzeyini gösteren veriler değil. sen karadeniz'in bir ilçesinde yaşıyor olsan, sosyal medya-televizyon pek kullanmasan belki bunların hiçbirinden asla haberin bile olmayacak misal.

ülke sıkıntılı durumda, bunu asla reddetmiyorum. çok fazla problem var. bu tabii ki huzursuzluğu, suç oranını vs. bazen insanın kaçınamayacağı şekilde arttırıyor.

ama genel olarak medyadaki tabloya göre pozisyon almıyorum şahsen. bugün 85 milyonluk ülkede dört kişi vurulduysa akşam haberlerinde arka arkaya cinayet haberi izliyorsun. öyle düşün işte.

öfkeli, anksiyete düzeyi yüksek, etrafındakine düşman insan her zaman daha iyidir tepedekiler için. bak türkiye'de ortamı görüyorsun. millet birbirine giriyor öğretmen maaşı, doktor maaşı, suratsız kasiyer vs... diye. lan hepiniz aynı toplumun, aşağı yukarı aynı sınıfın insanısınız be. düşmanınız doktor mu, kasiyer mi, öğretmen mi sizce? ama öyle olduğuna inandırmak için şahane tezgahlamışlar olayı. biz birbirimizi yiyelim, savaşlarda ölelim, sabahtan akşama it gibi çalışalım. küçük bir kesimin tadı kaçmasın yeter ki.
0
mark greg sputnik
(27.09.24)
x.com

x.com

Bugünümüz de bu gibi iğrenç şeylerle geçerken bu duyurum geldi aklıma. Bu duyuruyu açarken acaba sorun bende mi diye düşünmüştüm ama gerek burada gelen cevaplara, gerek sosyal mecralardaki yazılanlara bakılırsa psikolojimizi sağlam tutabilmek için ülkece terapiye girmek gerekecek bu gidişle. Herkese çelik gibi bir psikoloji diliyorum.
0
🌸norules
(04.10.24)
eksi sözlük dahil hicbir yerde haber okumuyorum türkiye hakkina. eksi duyuru'yu bile kullanmamin tek nedeni anadilde bir seyler okuma, yazma, günlük konusma dilinden kopmama ve arada da yeni jargonlari ögrenme ihtiyacindan. burasi da olmasa herhalde türkiye ile tek bagim senede 15 gün ailemi görmeye geldigim zaman olur sadece.

hicbir gazeteyi okumadan, haber kanali izlemeden, fb'da, twitter'da hicbir sey takip etmeden yasayabiliyorsaniy cok tavsiye ederim. harika bir duygu. ben haberleri rt eden hesaplari bile takip etmem. inanilmaz özgürlestirici.
0
alice in potatoland
(04.10.24)
(9)

Kıyafet kumbaralarına atılan kıyafetler

kullanicadi
Doğru düzgün bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor mu?Hastalıktan kırılıyoruz evden çıkmıyoruz diye kendimi dolap düzenine verdim. Bir Dünya eşya ayırdım kumbaraya atmak için arkadaşım oraya alakasız çöp atan falan da oluyor o kıyafetler leş gibi oluyor. Uğraşıp da temizleyip vermiyorlar ihtiyacı
Doğru düzgün bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor mu?

Hastalıktan kırılıyoruz evden çıkmıyoruz diye kendimi dolap düzenine verdim. Bir Dünya eşya ayırdım kumbaraya atmak için arkadaşım oraya alakasız çöp atan falan da oluyor o kıyafetler leş gibi oluyor. Uğraşıp da temizleyip vermiyorlar ihtiyacı olan insanlara atıyorlar dedi. Bana arada yardıma gelen abla almıyor bizdekileri, küçük çocuğum yok bir de senin eşyaların bana olmuyor diyor. Başka da kime veririm bilmiyorum açıkçası o yüzden kumbaraya atıyordum ama bir işe yaramıyorsa üzülürüm.
0
kullanicadi
(26.09.24)
Bireysel olarak yapılmayan hiçbir yardımın ihtiyaç sahibine gittiğine inanmıyorum.
0
ferenc
(26.09.24)
Çingeneler oralardan toplayıp bit pazarlarında satıyor. Muhtara götürün onlar toplayıp organize ediyorlar.
0
my fault
(26.09.24)
o kumbaralar ihtiyaç sahipleri için değil, direk tekstil geri dönüşümüne gidiyor ekseriyetle. belediyeler burda topladıklarını tekstil geri dönüşümüne gönderip karşılığında temiz yeni kıyafet alıp ihtiyaç sahibine dağıtıyor. oraya atılan hiçbir üründen kimseye hayır gelmez zaten. çok temizse elden tanıdığa verin. ben biriktirip kağıt toplayan bana benzer ölçülerde birini görünce ona veriyorum.
0
awlmi
(26.09.24)
Bir zamanlar bir gazetede okuduğum bilgiyi aktarayım efendim. Doğru mu yanlış mı bilemem.
Bu kumbaraların tamamı bir geri dönüşüm firmasına ait.
Firma kutu üzerindeki kurumlardan isim haklarını kiralıyor. O kurumlar sadece kira alıyor ve olayla bir alakaları yok.
Firma biriken ürünleri toplayıp ayrıştırıyor. Kullanılabilir olanları temizleyip tasnif edip Afrika ülkelerine pazarlıyor.
Kullanılamaz olanlar tekstil geri dönüşümünde değerlendiriliyor.
0
Mirket
(26.09.24)
Facebook'ta ikinci el kıyafet grupları var oraya bağışlayabilirsin.
Bir de şurası var.
maps.app.goo.gl
0
Bruce
(26.09.24)
Kiyafetler 3 kategoriye ayriliyor

1) cok kötü durumda olanlar cidden fakir yerlere gidiyor. Yiyecek yemege muhtac afrikali ülkelere falan
2) eskimis kiyafetler hindistan, sri lanka, cin gibi gelismekte olan ülkelerin ihtiyac sahiplerine
3) yenilerse ( iclerinden etiketli olanlar bile cikabiliyor) gelismis ya da en azindan kiyafet alabilmenin hatri sayilir bir kesim icin sorun olmadigi ülkelelerin ikinci el dükkanlarina
0
robert bosch
(26.09.24)
o kumbaralara hiç giyilebilecek eşya koyan yok. kirli ve yıkamaya değmeyecek eşyaları atıyorlar ki bence çok ayıp.

bizim burada roman mahallesi var, konu komşudan da topluyoruz bebek kıyafeti falan oraya gidip evinin önünde veriyoruz insanlara. kurbanı da bu sene öyle yaptık. millet onlara roman diye, hırsızlık yapıyorlar diye çöpünü vermiyor. e adamlara zekatını kurbanını vermezsen gecekonduda pislik içinde yaşayan insan nasıl karın doyuracak düşünen yok. o yüzden roman bulursan onlara ver derim.
0
titanyum22
(26.09.24)
bana bu kutular bi çeşit iyi niyet istismarı gibi geliyor.
biz hayır olsun, ihtiyaç sahipleri kullansın diye atıyoruz ama onlar geri dönüşümde kullanıyorlar.

sizin yüzlerce liraya aldığınız ve gayet giyilebilir durumda olan kıyafetler kilosu bi kaç liraya satılan ipliğe dönüştürülüyor.

balatta bulunan bu yere yıllar önce gittiğimde ihtiyaç sahiplerinin ücretsiz yararlandığı bir kıyafet depoları vardı. buraya bağış yapılabiliyordu ve ihtiyaç sahiplerine gidiyordu. (hala bağış alıyorlar mı bilmiyorum)
www.delilerveveliler.org.tr
0
biseysorcaktim
(27.09.24)
yaşadığınız muhitin facebook'ta bir yardımlaşma grubu, derneği olabilir. bizim mahallenin var, ben oradan veriyorum. ya da atmaver grupları oluyor. yine ya da anne dayanışma whatsapp grupları oluyor, oradan ihtiyaç sahibine ulaştırılıyor.

kıyafet kumbaralarıyla ilgili bir sürü haber çıktı medyada zaten.
0
kullanıcı adı
(06.10.24)
(12)

Sıradan memur araba alabilir mi?

muhayyer divan
Evet ise nasıl?Bilgi: hiç birikmişi yok, maaşı 40.000 TL.
Evet ise nasıl?

Bilgi: hiç birikmişi yok, maaşı 40.000 TL.
0
muhayyer divan
(26.09.24)
Alır yahu kademe kademe 200 300 lük ten başlanır kademe kademe yükseltir
Onun için de kredi, ek hesap, kredi kartı altın alış satıştan kendine nakit çıkartır. Bir kaç ayda dişini sıkacak artık
0
spacevan
(26.09.24)
O neymiş ya.. hiç anlamadım.
0
🌸muhayyer divan
(26.09.24)
Sıfırdan c d segment sıfır araba alamaz. Böyle şeyler enflasyona yedirilerek alınır, şu ortamda öyle bir şey mümkün değil.
İlla araba almak istiyorum bana seçenek sun dersen; şöyle bir seçenek olabilir:
Kredi kartına 12 taksit yapan bayileri gezebilirsin. Ya da senetle çalışan az da olsa yer var. Aylık ödeyebileceğin maksimum 30 bin lira olsa 360 bin liralık araç alabilirsin. Biraz daha sıkabilirsen üstüne kredi ekleyip 500 bin liralık araç bakabilirsin. Ocak 2025’e kadar kredi kartına abanıp idare edebilirsen maaşın artınca faiz dışı fazla vermeye başlar, yavaş yavaş temize çıkarsın.
0
gabe h coud
(26.09.24)
Alır bir şekilde. Arabanın masraflarını kaldıramayabilir. Maaşının %20 si arabaya gider.
0
ferenc
(26.09.24)
Hiç birikmiş yok, 40 bin maaş var. Tahminen gideri de var sıfır birikmişse. Şu an 400 binlik kredide 24 bin ödeme var 36 ayda ki 400 bine de efsane bir şey zaten olmaz. Hiçbir masrafini saymazsak ki arabanin kol gibi masraflari var Türkiye'de (mtv, bakım, trafik sigortası, kasko, tuv turk) bu kişi araba alırsa batar. Çünkü tahminen ayda 30 bin kadar arabaya gider.

O yüzden bence alamaz.
0
logisticsmanager
(26.09.24)
Alamaz.

Araç kredisi çıkan arabalar 700binlerden başlıyor, yaş rayiç bedel gibi şartları karşılaması lazım arabanın. 300 liralık arabaya banka kredi vermez.
Tüketici kredisini de o kadar vermiyorlar.
0
Bruce
(26.09.24)
Alamaz (nokta).
0
jackyr
(26.09.24)
kirası yok, aile evindeyse alır. yoksa alamaz
0
avatar is back
(26.09.24)
bence bu kisi neden hic birikmisi yok diye düsünüp bir muhasebe yapmali.
biraz standartinin altinda yasayabilsin ki para biriktirebilsin. kisacak bir sey yoksa zaten araba olunca onun masraflarini karsilayacak?

önce bir gelip gider tablosu, nerelere gereksiz para gidiyor vs onlarin kisilmasi.
ardindan arabayi düsünsün. bu durumda finansmanina krediyle mi yapacak nakit mi yapacak o zaman düsünsün.
0
robert bosch
(26.09.24)
alamaz. deveye hendek atlatırcasına planlarla bir şekilde alabileceğini söyleyen veya neden alamıyormuş - neden birikmişi yokmuş diyen arkadaşlar umarım yokluk yaşamazlar. yokluk bile değil aslında, 40 bin lira maaşla şehrine göre güzelce geçinmek mümkün olabilir ama araba vs söz konusu olunca işler dramatik bir hal alıyor. 3 yıl önce mezun olmuş birisi olarak maaşım gayet iyi olduğu halde bu yokluğu iliklerime kadar hissediyorum. mevzuyu anlayamayanlar varsa birkaç ipucu vereyim: aileden intikal eden borçlar, aile evinin dışında sıfırdan hayat kurma masrafları, sağlık vs. gibi plansız harcamalar...
halihazırda 3 yıl öncesinin 10 katına satabileceğiniz bir arabanız veya peşinat için destek verecek aileniz yoksa en dandik sıfır arabayı bile maaşlı bir çalışan olarak alamazsınız. ikinci elde de Allah yardımcınız olsun, kaportası düzgün bir japon arabası bulmaya bakın.
0
mazrufsezici
(26.09.24)
şahinden başlar sırayla devam eder.
0
mikahakkinen
(27.09.24)
1 sene boyunca her ay 2 çeyrek. 1 sene sonra 24 çeyrek + üstüne krediyle 200-300k 20-25 yaşında bir araç alır. 2 senede 1 aynı döngüyü devam ettire ettire devam eder işte. gidip sıfır alamazsın ama 5-6 sene içinde sıfır alabilirsin. önemli olan ilk adımı atabilmek
0
birmilyonunvarmi
(27.09.24)
(14)

mouse bozulma sıklığı

panamera
selamlar, hep logitech kullanageldim. nedense 2-3 yıl civarında sol tuş kafasına göre takılmaya başlıyor. dosya taşırken veya bir nesneyi sürüklerken kendiliğinden bırakma problemi yaşıyorum genelde. biraz fazla kullanıyorum (oyun yok; grafik tasarım, yazı vb amaçlı kullanıyorum) ama yine de 2-3 yıl
selamlar, hep logitech kullanageldim. nedense 2-3 yıl civarında sol tuş kafasına göre takılmaya başlıyor. dosya taşırken veya bir nesneyi sürüklerken kendiliğinden bırakma problemi yaşıyorum genelde. biraz fazla kullanıyorum (oyun yok; grafik tasarım, yazı vb amaçlı kullanıyorum) ama yine de 2-3 yıl biraz erken değil mi? sizin de benzer şikayetiniz oluyor mu?
0
panamera
(26.09.24)
benim de genelde 2-3 yılda bir bozulurdu, mx master 3 aldım, uzun zamandır kullanıyorum şimdi hatırlamadım ama 4 sene olmuş gibi geliyor.
0
ravenudon
(26.09.24)
2017de mx anywhere 2 aldım 7 sene doldu hiç bir problemi yok. Haftanin 5 günü ortalama 8 saati kullanıldı
0
Mcfly
(26.09.24)
Belki 15 senedir logitech m185 seri mouse kullanıyorum. Tabii tek bir mouse değil. Hepsinin max 3 senede tekerlek tuşu basmamaya başlıyor. Sayfa içinde gezinirken, yeni sekme açarken, sekme kaparken vs çok kullanıyorum tekerlek tuşunu. Sol tuş problemi yaşamadım hiç mesela ben de. m185 hesaplı ve ergonomik geliyor bana o yüzden senede bir de alsam koymaz yani. Mouse performansının belirleyici olacağı bir oyun da oynamıyorum. İşimi görüyor.
0
nundu
(26.09.24)
logitech m185 9 senede bozuldu benim:) sadece ışığı biraz erken bozulmuştu. 2-3 sene biraz erken olmuş.
0
nothing in my way
(26.09.24)
@nothing in my way

eski üretimler baya dayanıyodu da son üç senede iki tane eskittim ya bunlarda da kalite düşüşü oldu sanırım :( ortalamaya vurunca üç senede bir oluyor gibi hesapladım kafamdan ama saymadım da şimdi kaç mouse eskittim kaç senede diye :D
0
nundu
(26.09.24)
Cok yogun kullanmadigimi belirteyim, evde kullandigim mouse epey dayaniyor, 5-10 sene diyelim. Ofiste kullandigim mouse 5-6 ay gibi kisa surede bozuldu, benim hatam da olabilir, en az birkac kez yere dusurdum.
0
mbond
(26.09.24)
ben de 3. logitech'i aldim 5 senede. ilkini ilk sene icinde bozuldugu icin onlar degistirdi. ikincinin ömrü de sadece 2.5 sene oldu. simdikini 1.5 yildir kullaniyorum ama bir daha logitech almayi düsünmüyorum. cok hizli bozuluyor.
0
alice in potatoland
(26.09.24)
Logitech mouse u 10 yıldır kullanıyorum, babam dandik marka mouselar alıp her sene bozardı, sağlam oluyor diye ona da logitech aldım, her sene bir logitech bozuyor artık nasıl yapıyor bilmiyorum

Benim mouse hala çalışıyor logitech m185
0
grimavi
(26.09.24)
Logitech kullanıyorum ve memnunum. Çok uzun süre dayanıyor.
0
ferenc
(26.09.24)
5-6 senede bir değiştiriyorum tuşu bozuluyor.
0
ananiyimioguz
(26.09.24)
şirketin it ıvır zıvırlarını ben alıyorum :)

son üç senedir logitech kesinlikle çok bozdu buna katılıyorum. eski kalitesi ile alakası yok. 5 - 6 sene çalışan klavye mouse'lar vardı. onlar bozuldukça aynı model yenisi ile aldık onlar max 1-2 sene dayanıyor.

baktık o tarafta kalite gitmiş, sessiz tıklı modellere yöneldik. daha üst seri hesapta ve daha pahalı. fakat onlar daha kötü çıktı. 4 tane aldım denemek için üçü de 6-8 ay dayandı.

şimdi yine deneme amaçlı a4 tech aldım kendim kullanıyorum acayip memnunum. dayanıklılığı da iyiyse değiştireceğim. bu marka ile.
0
delidir yakalayin
(26.09.24)
son 20+ senedir logitech kullaniyorum.
5-6 senede bir bozuldugu icin degil sikildigim icin degistiriyorum, ya da laptop cantasindan dusuyor kaybediyorum.

2 senede bir bozuyorsan sende bir sikinti var derim.
0
cooperr
(26.09.24)
15 yıldır logitech trackbalları kullanıyorum, (çünkü ülkede başka trackball yok) 6. yılda bir halt oluyor aletlere çalışmıyor. bunun tıklama sayısı sınırlı olan çipleri varmış meğer içlerinde, atıyorum 100 bin tıklamadan sonra çalışmıyormuş. redditte çinden çip getirip yenileyenler ve aynı mausu yıllarca kullananlar vardı.
0
titanyum22
(26.09.24)
Logitech MX Vertical kullaniyorum. Carpal tunnel nedeni ile ergonomik sebeplerle aldim. Bence pahali bir urun. 5. yilda bahsettiginiz gibi belirtiler basladi.

Bir buton basili iken birakabiliyor. Switchleri bozulmus artik. Aynisindan yeni bir tane daha aldim ama buton da satin aldim orijinal Omron marka. Bozulan mouse'un switchlerini de degistirecegim. Sadece buton yuzunden atilamayacak bir urun bence.
0
nop
(27.09.24)
(14)

AB vatandaşı birinin Anadolu'nun bağrında öğretmen olması?

dejame
Düpedüz mantıksız bir durum mu sizce?Tabii ki kişiye göre değişir, idealist ve yaşadığı yeri çok seven kişi mutlu olabilir ama bu kişi her gün ağlıyor, orta doğunun kalbinde bir konumda, kaba, anlayışsız, şiddetin ve pisliğin hakim olduğu bir şehirde öğretmenlik yapıyor.En son tırnakları ojeli olduğ
Düpedüz mantıksız bir durum mu sizce?

Tabii ki kişiye göre değişir, idealist ve yaşadığı yeri çok seven kişi mutlu olabilir ama bu kişi her gün ağlıyor, orta doğunun kalbinde bir konumda, kaba, anlayışsız, şiddetin ve pisliğin hakim olduğu bir şehirde öğretmenlik yapıyor.

En son tırnakları ojeli olduğu için linçlenmiş öğretmen çevresi tarafından, abdestsiz nasıl gezermiş.

Kendisi İngilizce öğretmeni, bir de yüksek lisans bitirmiş biri. MEB'de görebileceğiniz standart biri değil.

Diyorum ki niye duruyorsun, git alakalı iş bulamazsan vasıfsız bir işe gir, AB vatandaşı olduğu için hemen yarın başlayabilir.

Siz ne diyorsunuz bu duruma?
0
dejame
(24.09.24)
önce bir onu dinlemek lazım

niye duruyorsun deyince ne cevap veriyor ?
0
jülsezar
(24.09.24)
"AB vatandaşı olduğu için hemen yarın başlayabilir."

Bu kaniya nasil vardiniz? Avrupa'da issizlik yok mu? Bazen insanlar gercekten konu hakkinda bilgi sahibi olmadan cevap veriyor. Sanki siz burada doktorsunuz, Avrupa'da ben geldim, bana is verin diyince size is veriyorlar mi?

Ben olsam ben de bir yerde duzenim garantiyse kisa donemlik isler icin duzenimi bozmazdim.
0
Kahvedesu
(24.09.24)
Hiçbir detayı bilmeden sadece senin anlattıklarından yola çıkarsak, kişi bir şekilde bir düzen kurmuş ve konfor alanını terk etmek istemiyor.

Bunu özgüveni yokluğu ile de taçlandırabiliriz.
0
VIPCH
(24.09.24)
Ben hala Turkiye'de calisirken, bizim firmaya bir cocuk gelmisti. Ingiliz/Turk orada buyumus okumus, ailesi hala Ingilterede yasiyordu. Arastirmis, Turkiyede en cok girilmek istenen firmaya Ingiltereden basvurmus, kabul almis buraya tasinmis. Kafamiz bir turlu almiyordu, kac sefer sorduk gecirsitrdi Turkiyeye gelme sebebini.
Ufak ufak bilgiler geldi sonra kulagimiza, irkciliga maruz kalmis, hic oraya ait hissedememis gibi. Hala gidip geliyor, ama Turkiyede yasamayi tercih ediyor, sehir sehir geziyor.
Binlerce sebep olabilir birinin yurtdisina gitmemesi icin, ki ornekte adam orada dogmus buyumus Turkiyeye geri geliyor.
0
quaker
(24.09.24)
çevresel faktörlere rağmen mesleğinden vazgeçmediği için hem tebrik hem de teşekkür ediyorum.

birinin hayata bakışı sizden farklı diye yaptıkları neden "mantıksız" oluyor? vakıfların, sivil toplum örgütlerinin, birleşmiş milletlerin, dünya sağlık örgütünün, unicef'in, sınır tanımayan doktorların vs. afrikada ne işi var demek gibi.
0
tnz
(24.09.24)
ozguven eksikligine bagli konfor alanini terk edememe sendromu. aynisini kendimden biliyorum.
0
baldur2
(24.09.24)
@jülsezar, evlenmeyi bekliyor. uzun süredir bir ilişkisi var, yalnız gitmek istemiyor. muhtemelen seneye evlenecek, birtakım durumlar gelişti.

@Kahvedesu, yarın başlayabilir. babası, kardeşi sürekli git - gel yapıyor hollanda ve almanya'ya. biraz çalışıp dönüyorlar, çok vasıf gerektirmeyen binlerce iş var, hazır bekliyor.

@VIPCH, bir sene durup gitme niyetiyle atanmıştı. önce depremden etkilendi, evi yıkılınca yakınlarda başka bir şehre atandı. kendisini çok yakından tanıyorum. aynı şehirde üniversiteden iki yakın haricinde hiçbir düzeni yok. iliğiyle, kemiğiyle nefret ediyor bulunduğu yerden.

@quaker, Türkiye'nin nezih yerinde yaşayabilen, gezebilen kişileri anlayabiliyorum. durumu olan için bana da mantıklı geliyor. fakat kendisi yalnızca suriyeli öğrencilerle muhatap olup her gün bıçaklanmamak için çabalıyor.

@tnz, haklısınız. kendisi mesleğini gerçekten çok seviyor. öğretmenlik yapabildiği her saniye çok mutlu. ama ders saatleri içinde bile öğrenciler iletişim kurulacak halde değil, disiplin, saygı sıfır. her gün birbirlerini hastanelik ediyorlar, dışarı çıkınca da cehennemi yaşıyor, bugün ojelerinden dolayı linçlenmesi çok küçük bir örnek. fakat "dünya sağlık örgütünün, unicef'in, sınır tanımayan doktorların" dönecek bir evi var. onlar harika misyonlarla müthiş işler yapıyorlar ve kendi hayatlarına dönüyorlar. eğer bahsettiğim kişi başka bir yere gitmezse hayatı o şehirde yaşadığı çileden ibaret olacak. ayrıca hayata bakışı zaten her gün o şehirden gidip yurtdışında yaşama hayali üzerine kurulu. ben dışarıdan eleştiri getirmiyorum, olanı anlatıyorum.
0
🌸dejame
(24.09.24)
Bırakın BND işini yapsın kardeşim.

İdealist kafalar olabilir tabii ki. Şikayet ettiğiniz tipleri eğiterek şikayet etmediğiniz kişilere çevirmek istiyor olabilir.
0
nawar
(24.09.24)
Bildiği dillere göre değişir. AB’de İrlanda dışında İngilizce konuşulan bir ülke yok. Türkiye’den alınmış öğretmenlik diplomasıyla o ülkenin dilini bilmeden kendi mesleğini yapması imkansız. Hadi diyelim gitt Aldi’de işe başladı ki o ülkenin dilini bilmeden bu bile zor ama Alacağı üç kuruş para, düzensiz mesailer vs. Avrupa’da birçok ülkede ev krizi var. Yabancı düşmanlığı, olmayan sosyal çevre, yalnızlık vs de çabası.

TR’de ise itibarlı bir meslek, fena olmayan bir maaş, sosyal çevre, varsa aidiyet duygusu vs var.

Kısacası random bir yere gidip vasıfsız bir şekilde tek başına hayat kurmak kolay değil.

Ben epeydir yurtdışında yaşıyorum. Eşimle birlikte taşındım. İşim hazırdı, maaşımız iyiydi vs. Ama yine de hiç kolay olmadı yeni bir hayata uyum sağlamak.
0
but that was just a dream
(24.09.24)
Belli bir yaştan sonra keskin değişiklikler yapmak zor. Özellikle başka bir ülkede sıfırdan başlamak hiç kolay değil. Eksi sozlükteki türkiye'den siktr olup gitmek tarzı başlıklar gibi olmuyor.

Öğretmenliğe gelirsek dünyanın her yerinde az kazandıran bir iş. Hatta Türkiye maaşları ve çalışma koşulları iyi bile denilebilir. Avrupa'da alım gücü çok yüksek değil.

Ben Türkiye'de ciddi bir konfor yaratmış olsam ülkeden çıkmazdım - ki benim yaşadığım yerde alım gücü Türkiye'ye göre ekstrem yüksek. Buna rağmen yalnızlık hissi bazen doruk noktalara ulaşabiliyor.
0
ferenc
(24.09.24)
Buradan diyebilecek hiç bir şey yok bu durumda.anadoluda ya da büyükşehirlerden birinde durum çok farklı değil,devlet okullarında aşağı yukarı durum aynı.kendisi bir tercih yapmış,evlenecem edecem diyip bunun sonuçlarını yaşıyor.çok yaşamak istemezse istifa eder,ailesiyle beraber aynı şekilde yaşar.

Ben uzun zamandır bulgaristanda iş yapıyorum.dediğin koşullarda yüzlerce kişi tanıyorum.en son şu an bizim turkiye ofisine aldığımız kadın var.eşinden boşanmış hollandaya 3000 euro civarında maaşla işe başlamış,amsterdamda bulabildiği ev 1500 euro.çocuk okuldan geliyor bu işte,kısaca yapamamış,o firmadan bana söyledi başka bir çalışan arkadaşım,geldi şimdi turkiyede bizde çalışıyor.evine 10 dakika,çocuğa annesi babası bakıyor.

Arkadaşında bu şartlar uymuyorsa yeni bir yolculuğa çıkacak,bir düzen kurmaya çalışacak.becerebilirse gelip evlenip yeni hayatını kuracak.kısacası atacağı doğru adımları ondan başka bilen yok.bizim bulgaristanda çalışan elemanlar 1000 euronun altında maaş alıyorlar ama kalkıp almanya gitmiyorlar.akşam işten çıkınca apartmanın önündeki bankta bira içip sohbet etmek onlar için paha biçilemez.germanyaya gidip ,işleyip,bir odada 5 kişi kalmak istemiyorlar.
0
duptıs
(24.09.24)
AB vatandasi,tirnaklari ojeli bir Ingilizce ogretmeninin esiyim.Esim de standart biri degil,onun da elleri ojeli falan.Almanyaya tasindik ama vasifsiz bir ise girmesini bir saniye bile aklimizdan gecirmedik. Hayatta her sey para degil. Herkesin hayata karsi bir durusu var.Turkiyede ogretmen olarak calismak Avrupada vasifsiz bir iste calismaktan daha iyi bence.
0
turkuaz
(24.09.24)
AB vatandaşı da değil, genellikle çok daha yüksek standartlara sahip olduğu düşünülen bir ülkenin vatandaşıyım. Üstelik o ülkede büyudum, çekirdek ailem de orada yaşıyor. 18 yasimdan-29 yaşına kadar İstanbul'da yaşadım; iki üniversite+ yüksek lisans mezunuyum. Kötü sayılmayacak bir mesleğim var. (Zaten yurtdışında denklik de alabildim).

Eşim mühendis, iyi bir kariyeri var, anadili seviyesinde de ingilizce biliyor. Vatandaşı olduğum ülkeye tasindigimizda İngilizceyle iş bulması zor değildi kısacası.


Ben tüm bunlara rağmen yıllarca ama yıllarca İstanbul'dan tasinmamak için direndim. Çünku arkadaşlarımı, kurduğum düzeni, yaşadığım hayatı (ülkenin içinde bulunduğu lanet duruma rağmen) seviyordum (bu konfor alanına giriyor). Aynı düzeni kuramama korkusu vardı. Bir de "ben neden ulkemden gideyim, onlar eninde sonunda gidecekler tabii ki" diye düşünüyordum.

Onlar gitmedi, biz de en sonunda geçen ilkbahar'da taşındık. Düşündüğüm kadar zor olmadı, düşündüğüm kadar kolay da değil. İstanbul'daki fotoğraflarımizi görünce burnumun direği sızlıyor. Beni kendi ülkeme yabancı edenlere hakkım bir gün bile helal değil ama guvenli, refah seviyesi yüksek ve yeşillikler içinde bir ulkede yaşamak şimdilik beni tatmin ediyor.

Herkesin hayattan beklentileri farklı, bir de cesareti. O ilk adımı atmak herkes için öyle kolay değil.

Bahsettiğiniz kişi kışın ekstra dil, aile uzaklığı ve meslek konuları gündeme geliyordur. Eşim öğretmen olsa, alıp buraya getiremezdim mesela. Gelmezdi.

Ayrıca istediği zaman yurtdışında yasayabilecegini bilmek bilinçdisinda arkadaşınıza bir rahatlık sağlıyordur zaten, istediği zaman gidebilir. En azından benim için böyleydi durum.
0
fraise
(24.09.24)
hanımablanın yaşı kaç? gençse normal.

benim de almancı kankeytolarım var, aileleri parayı vurup komple buraya dönüş yapmışlar. almanyaya gitse gider ama kalacak yeri yok. yaşları 30 altı. aileler yobazoğlu yobaz. evden iş dışında burun çıkarmıyorlar, bütün hayatlarını aile yönlendiriyor. var baya böyle mavi kartlı gacı. birimizle evlensin diye bekliyoruz :P
0
titanyum22
(24.09.24)
(6)

Yurt dışında yl kabul kolay mi

abuzer
Alan psikoloji. Ücretler ne kadar? Dil okeyse parayı veren net düdüğü çalıyor mu, yoksa zorlu yollardan geçip mi ulasilabilen bisi
Alan psikoloji. Ücretler ne kadar? Dil okeyse parayı veren net düdüğü çalıyor mu, yoksa zorlu yollardan geçip mi ulasilabilen bisi
0
abuzer
(22.09.24)
Büyük oranda paraya bakıyor. Yüksek lisans öğrencisi = cash cow. Psikoloji gibi bir dal için para daha ön planda. Çünkü zaten bitiren ülkesine dönecek.
0
ferenc
(22.09.24)
ülkeye ve senin akademik geçmişine bağlı bir durum.
0
NowWeAreFree
(22.09.24)
Not ortalamanız, dil, akademik planınız okul için uygunsa; çok da zor değil. Tabii maddi olarak da güçlü olmak gerekiyor. En çok dikkat ettikleri noktalardan biri bu.

Benim sınıfımdan yüksek lisansını yurtdışında tamamlayan cok arkadaşım var. Özellikle Almanya'dan kabul alan kişi sayısı fazlaydi. Alan olarak da noropsikoloji ön plana cikiyordu. Sanıldığı gibi hemen donmenizi isteyecekler diye bir şey de yok. Hayatını yurtdışında devam ettiren psikologlar da gayet var.

Ben de yüksek lisansımi da Türkiye'de yapmama rağmen denklik aldim mesela.
0
fraise
(22.09.24)
Yurtdışından kasıt nedir? Her ülkenin sistemi farklı. Almanya’da çok kolay değil mesela ama okullar da ücretsiz çoğunlukla. UK’de inanılmaz kolay ama senelik 20k pound. Hollanda’da kolay denilebilir 10-15k euro bir ücreti var. Her ülke farklı kısaca.
0
but that was just a dream
(22.09.24)
parayi veren dudugu calar. dunyada egitim hep boyleydi ama sonradan anlasildi bazi sosyal siniflar icin.
0
antikadimag
(23.09.24)
kuzey amerika icin:

parasi olan tezsiz yapar, supervisor falan ile ugrasmaz.
parasi olmayan bi tane prof bulup onun totosunu yalar iki sene boyunca. bu sekilde hem okulu buyuk olcude bedavaya getirir, hem de ekstra asistanlik falan sayesinde cep harcligi yapar.

kuzey amerika'ya gelenlerin %99u ikinci sikki kovalar, o yuzden baya saglam rekabet vardir, kolay degildir acik yer bulmak.
0
cooperr
(23.09.24)
(11)

kisin yazlik ev nasil isitilir?

antikadimag
dogalgaz yok. en guvenli ve uygun yontem nedir? soba, elektrikli soba vs.
dogalgaz yok. en guvenli ve uygun yontem nedir? soba, elektrikli soba vs.
0
antikadimag
(22.09.24)
bizimkiler soba ve klima kullanıyor.
0
ferenc
(22.09.24)
elektrikli kalorifer
0
NowWeAreFree
(22.09.24)
Uzun vadeli dusunuluyorsa isi pompasi olabilir.
0
sertac akin
(22.09.24)
Konvektör sobalar da fena değil taşıması kolay olur güzel de ısıtıyor.

Yazlık evler genelde açık mutfak merdiven vs kapalı pek yeri olmuyor orası can sıkabilir ama ne seçerseniz seçin.
0
hedep
(22.09.24)
Klima
0
etna
(22.09.24)
en ucuz yollu klima
0
jamswety
(23.09.24)
Elektrikli konvektöre geçtik geçen sene biz çok memnunuz. Ondan önce klima kullanıyorduk uyumak zulüm klimayla. Ha iyi klimalar okey, bir samsungunuz var salon mutfak birlikte ısıtıyor çok memnunuz ama bir iklimsa bizi helak etmişti. Ofiste bosch klima var aslında soğutmadı mükemmel ama oraya da konvektör alacağım bu kış yoksa kesinlikle her kış düzenli donuyorum.
0
kullanıcıadımbuolsun
(23.09.24)
Yazlık evlerin genelde 3-4 cephesi açıkta kalıyor ve özellike egedeyseniz yazın pufur pufur esip rahatlatan o rüzgar kışın Ayaz şeklinde oluyor.

Kışın kalinacaksa mantolama şart yoksa kışın özellikle aksamlari geceleri isitamazsiniz o evi. Bizim evin tadilat öncesi ocak-subatta bir kaç kere kalmıştım hatırlıyorum soba vs hiçbir şey fayda etmiyordu.

Ne zaman tadilat sonrası mantolama oldu, klimalarla baya kış geçirilecek bir ev haline geldi.
0
makbur
(23.09.24)
çok soğuklarda klima yetmez, klima + elektrik sobası
0
jülsezar
(23.09.24)
canakkalenin guneyinde yaz kis oturulan bir yerimiz var, dogalgaz yok.
mantolama + soba + klima + isitmali battaniye.
0
cooperr
(23.09.24)
Sera tipi odun sobalarından 2-3 tane olursa iş görür.
0
joooper
(23.09.24)
(15)

Türkiyedeki insanlar neden boyle davraniyor anlayamiyorum. Sizi dinliyorum

Zetnikov
Amacim oetaligi karistirmak degil bu aralar ;Cok dikkat ettim deMesela amerika bebek katilidir, kakadir, kafirdir allah belalarini verecek insallah diyen kisiler neden ilk firsata sahip olduklarinda amerikaya kaciyor, vatandaslik aliyor ayrica cocuklarini orada okutuyorlar?En basiti green karta basv
Amacim oetaligi karistirmak degil bu aralar ;

Cok dikkat ettim de

Mesela amerika bebek katilidir, kakadir, kafirdir allah belalarini verecek insallah diyen kisiler neden ilk firsata sahip olduklarinda amerikaya kaciyor, vatandaslik aliyor ayrica cocuklarini orada okutuyorlar?

En basiti green karta basvuranlar hep onlar oluyor cevremde

Yada adam facebooktan israile kufur mesaji yayinliyor atiyor abi facebook kurucusu yahudi degil mi? Sen israil urunu ile israile yorum yapiyorsun bu normal bisey mi

Boykot diyorlar cep telefonu kullaniyorlar mesela martin cooper da yahudi abicim?

Sen yahudi telefonuyla yahudiye kufur ediyorsun ben anlamiyorum

yahudi savunucusu degilim arkadaslar hemen tribe girmeyin sadece ülke yada insanlar güzel seyler yapıyor uretıyor fakat bu ınsanların topluma mıllete dunyaya faydası yok cevreye kufur edip sonra amerika yada israil gibi ülkelerde yasıyorlar. sımdı dıceksınız ısraıl de kım yasıyor? benım tanıdıgım araplar var israilden nefret eden ama israile tasınan cok.

bu arada konumuz abd ve israil degil konumuz insanlar sizcede yuzsuz degil mi?
bana abd suraya gırdı ısrail bomba attı diye sacmalamayın bunu zaten fırsat bulan her ulke yapıyor gecmısı tertemiz bahama adaları bile yoktur heralde neyse.

Ben daha cok halki ornek verdim unluler yada millet vekili degil arkadaslar yani herkes bunu yapiyor neden boyle insanlar
0
Zetnikov
(22.09.24)
Bunu böyle yaparak bir bakıma ulu orta günah çıkartıyorlar diye dusunuyorum. Medya baskısı toplum baskısının da sonucu. Örnek verdiğiniz şeylerde şu benim umurumda değil ne halleri varsa görsünler tavrını takinirsaniz dost meclisinde bile linç edilmeniz işten bile değil.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.24)
Zeka eksiliği ve eğitimsizlik.
0
NowWeAreFree
(22.09.24)
Klasik olacak ama müslümanlığı yaşamıyorlar. böyle yaparak vicdanlarını rahatlatıyorlar. Çoğu kul hakkı yer islamla müslümanlıkla alakası yoktur böyle yaparak hem kendilerini hemde çevrelerini kandırdıklarını zannediyorlar.
0
komando kani var bende
(22.09.24)
çünkü kimse tutarlı olmak zorundayız diye size bir söz vermedi.
0
abelardo
(22.09.24)
Cikarci ve bencil olduklari icin.

Yaptigi boykotu ya da elestirdigi seyi derinlemesine dusunmuyor ki. Vicdanini(!) rahatlatip geciyor. Yine amerika icin de cikarlarina uydugu icin orayi tercih ediyor.

Ikisinin birbiriyle cakismasi umrunda degil. Cikarina hizmet etmesi yeterli. Senin burdaki oksimoronu ona ispat etmen de zerre umrunda degil. Bos yere kendini paralama.
0
brkylmz
(22.09.24)
cikarci ve bencil olmalari. bunun uzerine utanmaz olmalarini da ekle. oldu bitti.
0
baldur2
(22.09.24)
Ezbere yaşamak. Sahip oldukları düşüncenin temeli yok. Ne sağ tarafını düşünüyorlar ne altını, ne üstünü ne de solunu.

Dümdüz bir düşünce ve yaşam anlayışı.
0
put it in your appropriate place
(22.09.24)
Bunu yapmayanlar da var. Mesela "bu elimdeki telefon, kullandığım uygulama vs yahudi malı olduğu için yahudilerin yaptıkları zulümlere ses çıkarmamalıyım, ne de olsa onların icadını kullanıyorum, bunu onlara yapamam" diyenler.

Zulme sessiz kalmayı tercih edenler yani.

Bence bu tür insanlardan iyidir bahsettiğin insanlar.
0
muhayyer divan
(22.09.24)
Türk insanı değil de sen tipik AKP liyi tanımlamışsın.
0
ferenc
(22.09.24)
duyuruda ne çok insan ''tek eksikliği, eğitimsizlik, bencil vs'' demiş.

boykot edilmesi gereken ne kadar ürün varsa boykot eden ve sosyal medyamda boykot çağrısı yapan biri olarak cevap vereyim. bazılarının deyişiyle, eğitimsiz ve bencil biri olarak :P

daha önce filistin'e gittim, 11 gün Filistin'de ülkenin farklı yerlerini gezdim, Gazze hariç toplamda 8 iline gitmişimdir. bu geziyi Filistinli öğrencilerle yaptım, oradaki bir üniversitenin etkinliğiydi. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Filistin'de zengin ailelerin çocukları bile Amerika'da okuyor, hem de çok iyi üniversitelerde. Fırsatını bulan Filistinli birçok arkadaşım Amerika'ya yerleşti Ramallah'tan. Amerika'ya yerleşen Filistinli dostlarımdan biri İsrail'e sesini çıkarmıyor mesela, ama oradaki kadınların kalkınması için güzel projeler de yapmıştı Filistin'deyken. Ailesi Hamas karşıtı, ve siyaset o ülkede de var gibi düşünün. Onlarda da fikir ayrılıkları var başlarına geleni farklı şekilde anlamlandırıp yaşıyorlar. Onun dışında, Amerika'da çok iyi kurumda çalışan Filistinli arkadaşım, olanlardan sonra Amerika'ya lanet etmeye devam ediyor. Ama insan düşünüyor, ne yapsın, orada kalsa canından ruh sağlığından olacaktı. Herkesin nasibi değil mücahide olmak, ya da herkesin buna kapasitesi yeterli değil düşünürseniz. Hanginiz savunduğunuz bir davanın uğruna istikrarlı bir şekilde elinizde ne varsa verdiniz? Hiç mi düşmediniz, kalkmadınız?

Türkiye'dekileri sormuştu arkadaş, kendi üzerimden yanıtlayayım. İsrail'in ürettiği ürünler gerçekten çok konforlu, boykot ettiklerim de öyle. Amazon mesela... Ne güzel günlerde sipariş veriyorsun tak kapıda bir hizmet. Ama kullanmıyorum şu an, rahatımdan ödün veriyorum. Telefonum bozulsa, apple alamayacağım mesela, bu beni üzüyor mu, kesinlikle. Neden rahat varken zoru tercih edeyim? Ama işte değerleri uğruna ediyor insan. Yarın öbür gün Amazon'dan bir şey almam gerekse alır mıyım, bilemem. Dünyanın binbir türlü hali var. Belki yorulacağım, belki halim enerjim kalmayacak direnmeye? Şu an enerjim var konforumu feda etmeye.

Yurtdışına gelince... Bu ülkede yaptığın her adımda eleştirildiğim, çoğu zamanda sokakta dışlandığım bir ülkede yaşamaktansa, elimde imkan olsa belki ben de giderdim. Vicdanım sızlar ama yapacak bir şey yok, Türkiye'de ruh sağlığımı uzun süre koruyamam. Bir yerde tercih yapılırken, vazgeçtiğiniz şeyler de vardır, illa kazancınıza odaklanmayın.

Bence biraz daha ''insanları anlamaya'' empati kurmaya yaklaşırsanız, işte o zaman aldığınız eğitimler bir işe yarar. gördüğünüz şeylere ''zeka geriliği, eğitimsizlik, bencillik'' demek zira en kolayı. Ve kendini ülke tarihinden ayrıştırmamak da en kolayı dostlar.

Hepimize kolay gelsin.
0
damba
(22.09.24)
Soruya şaşırdım cevabı çok basit.

1-Mantık ve alaka örgüsünde bir icadı yapmış olanın düşman olması onu kullanmayı ve
ondan faydalanmayı yanlış yapmaz.

2-Düşmanın senin icadını kullanması ya da faydalanması da onun açısından yanlış
değildir.

3-İslamda'da başka inançlarda da bunu men eden kural yoktur. Uygulamada da düşmanla
savaş halinde ticaret yapılmıştır.

4-Cebiri müslümanlar buldu ,ikinci üçüncü derece denklemleri cebirle Müslümanlar çözdü
sinüs cos tan kotanjant gibi temelleri müslümanlar öğretti ve bunları teknikte
kullanıyorlar. Onların kullanması da yanlış değil

5-Amerika yahudilerin ülkesi değil. Sen daha güçlü lobi yaparsan senin ülken olur.

6-Arabistan ya da İran la ticaret yapan çok fazla batılı ve seküler Türk var.

7-Bu insanlara çıldırmışçasına yüzsüz, ikiyüzlü vs diyenler bence hayata küsmüş, vize
sırası bekleyen militanlar.

Agresif yaklaşımları hayranlık duydukları Avrupalıların müslümanlarla iyi olan iletişimine anlam veremeyip huzursuz olmalarından kaynaklanıyor.

İslam bütün dünyada yükselirken kendileri sosyokültürel ve ekonomik olarak Hindistan gettolarına yakınsıyorlar. Buna da anlam veremiyorlar.
0
hebanon
(22.09.24)
İkisinin birbiriyle alakası yok ki. Telefonu alırken paramı ödemişim öyle almışım sanki sadaka mı verdiler de yüzsüzlük olacak yahudi malı kullanmam?

Ben boykot filan yapmadım açıkçası şu an hayat akışım uygun değildi ama boykot yapana da niye yapıyorsun telefonun Amerikan malı demek salakça geliyor. Aldığımız ürünleri parasını verip alıyoruz ya hani??
0
kaptan maydanoz
(22.09.24)
insanlarin soylediklerine bakmayin. insan genelde sosyallesmek ve value signalling icin konusur. siz de ben de hepimiz oyleyiz.

insanlarin yaptiklarina bakmak daha mantikli. o zaman tutarsizlik kalmiyor.
0
antikadimag
(23.09.24)
vicdan mastürbasyonu, kültürel alışkanlıklar, iki yüzlülük, ahlaksızlık vs. bir de şey var. mesela cola'yı protesto ediyorlar ama mercedes'i protesto eden görmedim. mercedes'in ceo'su isral'e bağış yaptı mesela. starbucks'ı basanlar mercedes kullanan siyasetçileri protesto ettiler mi? hayır.
0
nick bulamadim
(23.09.24)
midem bulandı. facobook'u yahudi icat etti diye çocukların sırf yanlış yerde doğdu diye soykırıma uğramasına sessiz mi kalınacak? insan değilsiniz.
0
patronaj1
(23.09.24)
(3)

xiaomi pad 6 alınır mı sizce?

ferenc
Yanımda taşımak için bir tablet almak istiyorum. Xiaomi pad 6'nın özelliklerini beğendim. Bu tablet ile ilgili ne dersiniz?
Yanımda taşımak için bir tablet almak istiyorum. Xiaomi pad 6'nın özelliklerini beğendim. Bu tablet ile ilgili ne dersiniz?
0
ferenc
(20.09.24)
Yanımda taşımak derken ne amaçla kullanacaksınız? İçerik tüketimi için ben olsam düz iPad alırdım aynı bütçe ile. Kâğıt üstünde Xiaomi üstün görünse de pratikte bence iPad daha iyi, hele apple ekosistemindeyseniz.
0
orient blue
(20.09.24)
Amaç içerik tüketimi ama Apple'da en üst levelden girmeyince verim düşük oluyor. Ayrıyetten aradaki fiyat farkı fazla.

Ipad pro düşünmüştüm ama aşırı pahalı bence.
0
🌸ferenc
(20.09.24)
Klavye dahilse al geç. Baktım, yorumları da iyi özellikleri de. İpad'e o kadar para verilmez bence.
0
prole
(20.09.24)
(7)

Devlet hastanesinden randevu almak için torpil, rüşvet vs mi lazım? :)

Cesario
Cerrahpaşa hep dolu, mhrs sistemine giriyorum randevu için uygun tarih bulunamadı diyor.Otomatik olarak Sarıyer Şişli Etfal'e veriyor bana 2-3 saat uzaklıkta.Bakırköy Lepra, haseki vs hak getire.Bu hastanelerden randevu almak için torpil, rüşvet falan mı kovalamak lazım?Bonus Soru: En son gittiğimde
Cerrahpaşa hep dolu, mhrs sistemine giriyorum randevu için uygun tarih bulunamadı diyor.

Otomatik olarak Sarıyer Şişli Etfal'e veriyor bana 2-3 saat uzaklıkta.

Bakırköy Lepra, haseki vs hak getire.

Bu hastanelerden randevu almak için torpil, rüşvet falan mı kovalamak lazım?

Bonus Soru: En son gittiğimde suratına bakmıyorlardı insanın, hala aynı mı?

Cilt doktoruna gitmem lazım, İstanbul için öneriniz var mı?

O değil de tıpta hani çağ ağlamıştık, bay kemal döneminde kuyruk vardı, batırmıştı sgk'yı. Şimdi daha kötü değil mi, parasız olan nasıl randevu bulup muayene oluyor?
0
Cesario
(20.09.24)
tam saat 16.00da deneyin. eskiden o satte yeni randevular açılıyordu. hala öyledir heralde.
0
elorelia
(20.09.24)
Saat gece 12'den sonra da sanırım gün içinde iptal edilen randevular için boş alan oluşuyor.
0
akhenaten
(20.09.24)
cildiyeye kosuyolu validebag'a gittim ozeldekiyle ayni ilaci verdi. 10 saniye falan surdu muayene
0
ala09
(20.09.24)
Mhrs saat 10da 15 gün sonrası için yeni randevu açıyor. Gün içinde özellikle saat 20den sonrası sisteme bakmak lazım randevusunu iptal edenler olabiliyor.
Cildiye bulunması zor bir bölüm.
Cerrahpaşanın kendi randevu sistemi var aynı şekilde tam saatinde saat 20de hızlı davranmak lazım.
Ayrıca doktorların çalışma günlerine bakmak lazım mhrs açılıp doktor yoksa muhtemelen o gün doktor poliklinik yapmıyor demektir. Bu programda hastanelerin sitesinde mevcut.

Torpilden çok o hastanede tanıdık sağlık çalışanı, hasta bakıcı, temizlikçi falan varsa ancak onlar aradan hasta sokabiliyor.
0
my fault
(20.09.24)
Suriyeli olman lazim
0
Zetnikov
(20.09.24)
hocam yazilmis zaten, tam 14 ya da 15 gun sonrasina her gun sabah 10:00'da randevu aciliyor. eskiden ogleden sonra 16:00 idi ama degismis, o zaman bulabiliyorsun.

bir de alarm olustur eger yoksa, bildirim geliyor su hastane su servis bos randevu var diye, onun disinda baska yolu yok.
0
bay b
(20.09.24)
Rüşvet değil de içeride tanıdık olursa işe yarıyor. Bizim hastanede çalışan tanıdık istediğimiz randevuyu ayarlıyordu. MR, Röntgen vb işlemler içinde sıra beklemiyorduk. Ayrıca doktorlara tahlil sonucu yorumlatıyordu.
0
ferenc
(20.09.24)
(4)

kanada'da is bulmak

antikadimag
kanada'da bir sirket bizi ise almak istediginde hangi vizeyi cikartiyor?intra-company transfer icin mevcut sirkette 1 sene calismak lazimmis. benim mevcut ulkedeki vizem bittiginde 1 seneden az calismis olacagim. bunun istisnalari yok mu? sirket icin yeterince senior olmak bir cozum degil mi?
kanada'da bir sirket bizi ise almak istediginde hangi vizeyi cikartiyor?

intra-company transfer icin mevcut sirkette 1 sene calismak lazimmis. benim mevcut ulkedeki vizem bittiginde 1 seneden az calismis olacagim. bunun istisnalari yok mu? sirket icin yeterince senior olmak bir cozum degil mi?
0
antikadimag
(19.09.24)
Kanada da puana dayalı PR sistemi var. Avrupa'dan farklı olarak is teklifiyle değil oturumla giriyorsun sonra ne iş yaparsan yap.

PR olayının son yillarda zorlaştığı söylenmekte.
0
ferenc
(19.09.24)
intra company transfer için eğer orada (people) manager olacaksanız ayrı bir statüde uzun süreli (süresiz gibi birşey) visa alıyordunuz. visa ismini filan hatırlamıyorum. bunun içinse oradaki firmanın başvuru yapması gerekiyordu (eskiden). abd için de benzeri şekilde.
0
alfired
(19.09.24)
intra-company bile olsa buna kolay kolay hicbir firma yanasmaz, hele issizlik rekor duzeyde iken. asiri kalifiye, kanada'da bulunmasi imkansiza yakin birisi olmaniz lazim. bir de adam seni ulkende saati $10'a calistiriyorken neden buraya getirip saatine $50 vermek zorunda kalsin, o da ayri mesele.
0
cooperr
(19.09.24)
@cooperr; amerika'da bir faang sirketinde calisiyorum, adamlar ict yapiyor ama bana uymuyor. burada 2x kazanirken kanada'da x kazanacagim. adamlarin her turlu isine geliyor zaten ama boyle sirketler o tarz kucuk hesaplara girmiyor. vizem bitecegi icin son care kanada dusunuyorum. baya dusecek maasim yari yariya ama 1 sene sonra tekrar amerika'ya alacaklari icin cok problem degil.

@truenorth; amerika'dan gelecegim ama burada vatandas degilim. nafta vatandaslar icin. henuz law firm ile gorusmedik sabredemedigimden kendim bakiyorum. IRCC maillere donuyorsa supermis.
0
🌸antikadimag
(20.09.24)
(13)

allaha emanet yasayan insanlar

buenosdias
cevremde o kadar cok var ki bunlardan acaba genel bir problem mi yoksa gercekten insanlarin cogu boyle mi? orn: asgari ucret alip sacma luks harcamalari olan.kredi, borc, kartla hayatini donduren. her aksam alkol alan. idda, kumar, oyun bilimum bagimliliklari olan.calismayip anne, babasina yuk olan.
cevremde o kadar cok var ki bunlardan acaba genel bir problem mi yoksa gercekten insanlarin cogu boyle mi?

orn:
asgari ucret alip sacma luks harcamalari olan.
kredi, borc, kartla hayatini donduren.
her aksam alkol alan.
idda, kumar, oyun bilimum bagimliliklari olan.
calismayip anne, babasina yuk olan.

sizin de cevrenizde var mi boyle tipler?
0
buenosdias
(18.09.24)
Şu an yok da, geçen burada kız arkadaşından bahsediyordu. Kendisine enayi denince postunu kaldırmış.
0
Kahvedesu
(18.09.24)
var ve ev, araba sahibi oldular. hayat felsefeleri borçlanarak mal sahibi olmak ve düşünmeden harcama yapmak. inanılmaz bir cesaret. ben çok özeniyorum.
0
violetsky
(18.09.24)
valla ben bazen doğrusu bu mu acaba diye düşünüyorum. biz borçlanmadık da ne oldu, bir şey sahibi olamadık:)
0
nothing in my way
(18.09.24)
yakin cevremdeki herkes basarili ve parali.
babam haric öyle mal birini tanimadim. o salak da zaten anasina babasina degil anneme yük oluyordu baska para yediren birini buldu da düstü yakamizdan.

benim cevremde öyle biri olamaz o yüzden. bagisikligim var, tahammülüm yok. cay bile icemem öyle loser tiplerle.

bunun altinda yatan sebep sorumsuzluk sanirim.
0
robert bosch
(18.09.24)
Yok valla çevrem hep zengin :P ama artık kredi, borç ve kartla hayatını döndüren kalmamıştır. Artık nakit çekim 25.000 TL ile sınırlı, taksitli nakit avans en fazla 3 taksit yapılabiliyor, alışverişte taksit yapan neredeyse kalmadı, kredi faiz oranları %4-7 arası ve istesen de kredi çıkmıyor. Taşıt ve konut kredilerinde de sınır var. İstesen de milyonluk kredi çekemiyorsun.
0
gabe h coud
(18.09.24)
Öyle biri yok çevremde.
0
Amaranta ursula
(18.09.24)
onlarin sizin bilmediginiz evleri, tarlalari vardir.
0
antikadimag
(18.09.24)
var. benim kuzen tek maaş. oğlunun sünnet düğününde 250 bin tl harcamıştır bir günde. tarlaları falan yok.. saç yaptırmaya 6000 harcamış sadece. şaşırdık duyunca
0
ferenc
(18.09.24)
Çevremde hiç yok. Yillar önce babam kredi karti batagina girmişti (2000 civarı). Onun dışında etrafımda hiç böyle denk gelmedim.
0
logisticsmanager
(18.09.24)
çok var. burda arkadaslar hıc yok yazmıslar yanlıs anlasılmak ıstemem ama sanırım guzel yerlerde yasıyorlar.

ben mesela varosumsu taraflarda yasıyorum egıtım sevıyesı falanda dusuk ve burada 10 kısıden 8'yi senın yazdıgın gibi hocam. mesela ailesini alıp bı cay bahcesıne gıdıp 2 tane cay almaz. ama 24/7 kahvehanede okey doner faln oyle ıste.
0
Zetnikov
(18.09.24)
1/3/4/5 hepsinden bolca var.
2 zaten benim.
0
cooperr
(18.09.24)
ben bu. nolmuskine
0
ala09
(18.09.24)
2 numarayım

diğerleri yok

nolmuşkine :d
0
baldan kaymak
(19.09.24)
(15)

ögretmenlerin maasi gercekten düsük mü?

robert bosch
atanamayanlardan, özelde calisanlardan bahsetmiyorum.biz ilkokuldayken bir hocamiz Atatürk 10 yil daha yasasa ögretmenlerin maasi cok daha fazla olur falan derdi. ayrica klasik olarak o ders anlatmasa da maasini alirmis falan.devlette atanmis ögretmenlerin maaslari hak ettiklerinden düsük mü?benim g
atanamayanlardan, özelde calisanlardan bahsetmiyorum.

biz ilkokuldayken bir hocamiz Atatürk 10 yil daha yasasa ögretmenlerin maasi cok daha fazla olur falan derdi. ayrica klasik olarak o ders anlatmasa da maasini alirmis falan.

devlette atanmis ögretmenlerin maaslari hak ettiklerinden düsük mü?
benim gördügüm cogunluk derse gec geliyor, dersi kaynatmak icin nasihat verip bos yapiyorlar, bunlarin bir denetimi yok, kendilerini gelistirmek zorunda degiller, isten kovulmak imkansiz, yazin calismadigin halde maasin yatiyor vs vs
kendileri yesil pasaportlu, sonra esleri cocuklari vs faydalanabiliyor.

herkes zaten az calismak, rahat etmek, "ideal kadin meslegi" falan diye ögretmen olmak istemiyor mu? neden sonra az maastan sikayet ediyorlar? istanbul'da yasayanlar icin az geliyor olabilir ama istanbul disinda yasayanlar icin de düsük mü gercekten?
0
robert bosch
(16.09.24)
az yeni başlayanlar 45 bin falan anca. 10 yıllıklar 55-60ı geçebiliyor ek derse göre.

memurlar bekçiler aynı parayı alıyor. öğretmenlik kolay bi meslek değil. günde az 4-5 saat 20-40 tane çocuğa ders anlatmak kolay değil.
0
jelly bear
(16.09.24)
Düşük ama dünyanın her yerinde düşük. Öğretmenlik para getiren bir iş değil
0
ferenc
(16.09.24)
yan faydalarını, çalışma şartlarını düşünürsek düşük değil.
başkası yazmış zaten öğretmenlik dünyada çok kazanan bir meslek değil.

kapısında yüzbinlerce atanmayı bekleyen bir ve sınava girilen bir meslek için yüksek bile sayılır.
0
nuisance2
(16.09.24)
on yıl çalışıp geçen senelerde çok basit olan sınavı geçerek uzman öğretmen olanlar, ek ders olmadan 50ye yakın alıyorlar. uzman öğretmen olmayanların sayısı çok az. kendi politik sebepleriyle bunu reddedenler dışında 10yıllıkların hepsi uzman diyebiliriz.

yeni başlayanlar 40a erişmiyor sanırım.

haftalık 18 saatten sonra ek ders alıyorlar.
ek ders olayı okula göre değişiyor. bazı okullarda öğretmenlerin sayısı fazla olabiliyor ve istese de ek ders alamıyorlar. bu durumda haftalık yaklaşık 20 ders. günde 5 ders desen haftada 4 gün çalışmış olurlar.

her gün dolu olsa sabahtan 9dan akşam 15'e kadar okuldalar.
her günleri dolu değil, 9da derse girip 12de çıkıyorlar bazı günler.

yani, az mı çok mu zor mu değil mi diye düşününce, evet zor günleri de oluyor ama saat/kazanç olarak bakılınca hiç de fena değil şartları.

ben öğretmen değilim, kız arkadaşım öyleydi. ondan biliyorum bunları.
onla ve arkadaşlarıyla tanıştıktan sonra öğretmenlerin şartlarının o kadar da kötü olmadığını farkettim. (eski saygınlıklarının kalmaması, müfredatın kötü olması, veli ve öğrencilerin vasatlığı gibi konuları bahse konu etmiyorum.)

istanbul dışında yaşayanlar daha iyi.

şikayetleri geçmiş yıllara göre saygınlıklarını yitirmeleri ya da daha sert bi özel sektör işinde çalışmamış olmaları yüzünden olabilir.

bu arada, bu şartlar mevcut öğretmenler için. şimdi yeni öğretmenler zor atanıyor. atanınca kazançları sanırım 30 civarında oluyor. ücretli öğretmenlik gibi garabet bir durum var ki asgari ücret bile almıyorlar ve iş garantileri yok. özel sektördeki öğretmenlerin durumu zaten malum.

bi de devlet iyide buluşturmak yerine kötüde buluşturmak istiyor. özel ve ücretli öğretmenlerin standartlarını yükseltmektense mevcut öğretmenlerin standartını düşürmeye hevesli.

meb bakanı zaten bildiğin öğretmen ve öğrenci düşmanı. mübalağasız.
0
biseysorcaktim
(16.09.24)
Siz sınıf ortamını heralde pür dikkat dinleyen , çıt çıkarmayan çocuklardan oluşan bir ortam zannediyorsunuz . çocukları susturup ders anlatmak deveye hendek atlatmaktan zor. Yeni sistemde öğretmenin hiçbir yetkisi yok. çocuklara bile sus diyemiyor. dersten kovma yetkisi yok. sınıfta bırakma yetkisi yok. çocuklarda bunun farkında olduğu için dersi dinlemeyor. zaten sınıfta kalmak bile bir mucize sınıfta kalma yok. bunu bilen çocuklarda neden çalışayım enayi miyim diyor.

derse öğretmenler geç giremez müdürler hemen ek dersini keser. dersi kaynatamaz çünkü sınıfın başarılı olması lazım. başarılı olmazsa öğretmen için sıkıntı yaratır bu durum. veli idare milli eğitim baskısı üstlerinde.
çocuklar bahçede oynarken kolunu kırsa başına bela olur velilere açıklayamazsın bu durumu. bütün öğretmenler diken üstünde. millet çocuklarını sana emanet ediyor. o çoçuğa bişey olsa gözünün yaşına bakmazlar ihraç olursun.

öğretmenlik yapılacak bir meslek değil.

asıl yapılacak meslek ofis işleri. tatilmiş falan çekici değil. ekşisözlüğe ve duyuruya bakıyorum rahatlar maaşlarıda öğretmenlerden yüksek.

asıl yapılacak iş ofiste çalışmak.
0
komando kani var bende
(16.09.24)
bence düşük değil. kamuda öğretmenlik kadar rahat meslek azdır.
0
NowWeAreFree
(16.09.24)
Degil. Ogretmenler şu an TC tarihinde en iyi maaşı aliyorlar. 2 yıl önce 350 dolar alıyorlardı, şimdi ise 1500-2000 dolar arasında maaşları.

Bir sürü öğretmen arkadaşım da, 3-4 ay tatilleri de göz onunde bulundurulduğunda, ülkedeki en şanslı çalışan kesim olduğunu söylüyor.
0
summerof69
(16.09.24)
Bir de bunlar haftanın 4 günü çalıştığı için ek iş yaparak da gelirlerini arttırıyorlar. Bu arkadaş anlatmış:

x.com


Bu da maaş değişimi :

soz.lk


Zaten öğretmenlere bu kadar iyi maaş verildiği ve bütçe de zorlandığı için artık öğretmen ataması yapılmıyor. Yeni ogretmenlerin hepsi ücretli.
0
summerof69
(16.09.24)
onlar nasıl bilgiler öyle ya:) 9 yıllık öğretmen maaşı 42.385. uzman olsaydım 3-4 bin arası bir şey fark olacaktı. ama değilim. ek dersimiz de bu eylülde 6-7 bin arası olur. o da herkese göre ayrıdır. benim yurt nöbetim var. herkes bu parayı almayabilir. fazlası da olabilir. nöbet diyoruz o da kolay değil 24 saat öğrencilerden sorumlusun koca binada.
bir de bazıları gerçekten sınıfı filmlerde, dizilerde gördüğü şekilde sanıyor. ders anlatmayı şöyle ifade edeyim günde en az beş tane sunum yapacaksınız ve karşınızda 40 tane çocuk var, yetişkin değil. rahatlık yok mu diyorsanız yarın sabah erkenden dersim yok biraz uyuyacağım. ama öğrencilerin en aç ve yorgun olduğu saatlerde ders anlatacağım. böyle şeyler.
yazın da tercih döneminde rehber öğretmenler çalışır. destekleme kurslarında branş öğretmenleri ders verir. öyle tatil oldu herkes rahat diye bir durum yok.
0
oyokbuyoknevar
(16.09.24)
Milletvekillerinden sonra en gereksiz yüksek maasi ögretmenler alir çünkü türkiyede yapilabilcek en kolay memurluk.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.09.24)
Alınan eğitime ve beklenen sorumluluğa göre düşük maaşları.

Kamuda çalışan hiçbir görevlinin iş yükü olarak farkı yok bundan. Ama maaşları öğretmenden yüksek. İmam ne iş yapıyor da öğretmenden fazla almayı hak ediyor?


Ben işini yapan polis memuru görmedim mesela. Denetimi yok, kendini geliştirmek zorunda değil, işten atılması imkansız, gün boyu sistem yok deyip masa başında otursan da maaşın yatıyor, yeşil pasaport vs her şeyin var.


Dolayısıyla evine hırsız girdiğinde, saldırıya uğradığında kıçını kaldırmayan polisten daha az maaş almak koyuyordur adamlara. Onlar da sallapati yapıyordur işleri. Madem maaş bu, iş de bu.

Sen çocuğunun öğretmeni dört dörtlük eğitim versin istiyorsan imamdan çok para verilecek. Yoksa özel derse bir zahmet.
0
lancelot du lac
(16.09.24)
sadece şunu düşün cevabı rahatlıkla bulacaksın.
bugün imkan tanınsa kaç kişi yaptığı işi bırakıp kamuda öğretmen olma imkanını kullanır, kamudaki kaç öğretmen başka bir şey yapma imkanını kullanır? sayıları çok ve ağlamaları da çok duyuluyor bu sebeple de haklı oldukları zannını yayabiliyorlar. hepsi bu.
0
Whily
(16.09.24)
öğretmenlikten, çocuklara söz dinletmekten, kalabalık sınıflara ders anlatmaktan şikayet edenlere;

ben mezun olurken formasyon alıp öğretmenliğine geçebileceğim halde bunları sevmediğim ve yapmak istemediğin için öğretmenliği bir dakika bile düşünmedim.
üstelik o dönemlerde öğretmenlerin öğrenci ve veli önünde hala bir saygınlığı vardı.

siz şimdi sırf memurluk kolay, izni bol, iş garantisi diye devlet kapısında sıra olup bir de şikayet ederseniz toplum size elbette iyi bakmaz.
0
nuisance2
(16.09.24)
kuzey ege bölgesini dolaşın yazlıkların bir çoğununun sahibi emekli öğretmen çiftler.

bahsettiğim yazlıklar en kötü 8-10 milyondan başlıyor.
0
nuisance2
(16.09.24)
Arkadaşlarım var, ham maaşa yakın bir de ek ders ücreti alıyorlarmış. Ham maaş çok yüksek değilmiş ama ek dersten de para geldiği sanırım 50 bin civarı. Üstelik sadece günün yarısında çalışıyorlar. Yazın da 2 ay tatil.

Avukatlar ise (ücretli çalışan) 20 bin, 30 bin bandında maaş alıyor. Haftada 45 saat çalışıyorsun üstelik. Müvekkiliydi hakimi savcısıydı duruşmasıydı, bunlarla uğraşması da başa bela.

Kendi ofisi olan, az çok çevresi olan tabi ki daha iyi kazanıyor o ayrı ama çoğu kişinin durumu gerçekten çok kötü avukatlık piyasasında.
0
turuncu tonlarda
(16.09.24)
(9)

Köylü amcanın çatır çatır İngilizce konuşması

tahirkemalbozoglu
Fethiye'de saklikent kanyonu var. Oraya varmaya yakın gozlemecide oturduk. Yan masamızda turistler de vardı. Yaşlı Bi amca geldi adamlarla bildiğin rahat rahat İngilizce konuşuyor. Hani daha önce yurtdisinda yaşamış vs öyle bir yaşlı amca değil. Bildiğin köylü mehmet ağa. Yani bu inkilicce işi orada
Fethiye'de saklikent kanyonu var. Oraya varmaya yakın gozlemecide oturduk. Yan masamızda turistler de vardı. Yaşlı Bi amca geldi adamlarla bildiğin rahat rahat İngilizce konuşuyor. Hani daha önce yurtdisinda yaşamış vs öyle bir yaşlı amca değil. Bildiğin köylü mehmet ağa. Yani bu inkilicce işi orada anladım ki tensle mensle başa does gelecek sona are gelecek yok cümlenin zamanlar vs bunlarla Bi alakası yok. Bu köyle bunları öğrenip de dil konuşmadı ya. Tamam belki kurallı konuşmuyor ama karşıdaki de anlıyor ve cevap veriyor. Yani akademik olarak işe yaramaz belki ama yurtdışında ve basit ikili diyaloglarda demek ki kural vs simple tense vs takılmadan yardıra yardıra konuşmak lazım demek ki. Bugün bunu anladım. Siz ne diyorsunuz bu işe
0
tahirkemalbozoglu
(15.09.24)
turist ingilizcesi öğrenmek çok kolay. iş akademik seviyeye gelince değişiyor.
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
Buna benzer bir durumla da ben karşılaşmıştım Antalyada dolmuşta. Dolmuştu bildiğin güzel konuşuyordu. Bence de bu işin okulda öğretmeye çalıştıkları işlerle alakası yok. Zaten öğretmiyorlar da.
0
dedeminhirkasi
(15.09.24)
Orası turistik bir yer ve öğrenmiştir. Bir de biz fazla kasıyoruz bence. Kimse bizden ana dilimiz gibi konuşmamızı beklemez.

Cem Yılmaz bir stand up gösterisinde değinmişti bu konuya. Pasaport kontrolünden geçerken " neither or lar use to be ler havada uçuşuyor halbuki visit diyip geçeceksin hepsi bu" diyor ya gerçekten öyle :))
0
rock n roll
(15.09.24)
Adam tarzanca konuşuyor, tarzanca konuşmakta bi şey yok yani bunu şimdi istesen yaparsın. Ben ülkemizde İngilizce konuşulmasında hata yapmaktan korkulmasını saçma bulduğum gibi turistik mekanlarda kuralsız konuşan köylüler için "Bak ne iyi konuşuyor" gazını da saçma buluyorum. İşine yarayacak kadar konuşuyor işte ama bunu sen de yaparsın yani şu yaşa gelip bu olaya hâlâ şaşırman ve bunu anladım demen çok tuhaf. Tense falan öğrenmeden makul cümle kuramazsın anca hayatta kalacak kadar iletişime geçersin, o sana yetiyorsa okay ama bu tarz konuşmayı yüceltmemek lazım
0
nundu
(15.09.24)
Niye konuşmasın ki? Sen üniversitede 10.defa inkılap tarihi, 20.defa türk dili dersini okurken o İngilizce konuşuyordu.
0
ferenc
(15.09.24)
"Yani bu inkilicce işi orada anladım ki tensle mensle başa does gelecek sona are gelecek yok cümlenin zamanlar vs bunlarla Bi alakası yok"

Bunu daha yeni anladiysan hayatında yabancı birisiyle hiç ingilizce konuşmadın demektir.
0
benarrivo
(15.09.24)
dil işini kesinlikle çok abartıyoruz bence de. geçimini yabancı dilde diyalog kurarak sağlayan biri olarak diyorum bunu. ingilizce konuşmayı bilmeyen ingilizce hocalarından öğrenince böyle oluyor. şimdi şanslıyız elimizde sayısız imkan ve yabancı dilde doneye erişim var. kitapta fill in the blanks yapacağına aç youtube'u netflix'i sen de dinle sen de öğren.
0
titanyum22
(15.09.24)
okulda, kursta ogrenilen ielts'le tescillenen ingilizce'yi kullanmak icin ancak akademisyen olmak gerek. diger turlu gereksiz.

dikkat ettiysen duyarak ogrenenlerin aksani da native speakerlara daha fazla benzer hatta istedikleri kadar egitimsiz olsunlar. cunku onlar dili 2 yasindaki bir bebek gibi duyarak, en dogal yoldan ogrenmislerdir.
0
baldur2
(16.09.24)
fethiye zaten ingilizlerin çok tercih ettiği bir bölge. oraya yerleşmiş olanı da çok. köylü amca için uygun ortam oluşmuş.
0
lazpalle
(16.09.24)
(10)

Sözlükteki aktrollerin amacı ne?

morca
Kendi kendilerine başlık açıyor, organize şekilde entry giriyorlar. Kalan herkes bunlardan tiksiniyor, troll olduklarına bilerek ya dalga geçiyor ya küfrediyor. Bunların nefret köpürtmek, kutuplaşmayı artırmak dışında dışında ne amacı var tam olarak? Karşı taraftan kimi düşüncesinden vazgeçtirip ken
Kendi kendilerine başlık açıyor, organize şekilde entry giriyorlar. Kalan herkes bunlardan tiksiniyor, troll olduklarına bilerek ya dalga geçiyor ya küfrediyor. Bunların nefret köpürtmek, kutuplaşmayı artırmak dışında dışında ne amacı var tam olarak? Karşı taraftan kimi düşüncesinden vazgeçtirip kendi doğrularına ikna edebiliyorlar mesela? Twitter'dakiler de aynı şekilde. Başkalarını saçma cümlelerle sinir krizine sürükleyelim misyonu bu kadar planlı, organize ve büyük meblağlarda paraların harcandığı bir iş için yetersiz değil mi?
0
morca
(15.09.24)
Z kuşağı internet üzerinden yapılacak her türlü manipülasyona AHaber izleyen 70+ dayılar kadar açık. Yeterince konuşup üstüne 2-3 edit yapınca ikna olmayanın da aklında "acaba?" oluşuyor. Sosyal medyada 2008 öncesi dönemi öven ve muhalif kanatta yer alanlar nasıl çıktı ortaya? CHP, İyi Parti, Zafer üzerinde dönen muhalif kaynaklı nefret ifadeleri ve saldırılar birden peydahlanmıyor.

Sosyal medyadaki başı açık, dekolte fotoğraflı sahte twitter hesaplarının sürekli "rte'nin de hataları var ama..." muhalifi fake paylaşımlar yapması ile birlikte incelemek lazım. Yeterli sayıda fake hesaptan paylaşılıp tutan 3 edit ile Vahdettinsever tweet ve entry doldurursun. Fahrettin, aldığı paranın karşılığında AKP tarafından istenilen hizmeti veren tek AKP'li olabilir.
0
nawar
(15.09.24)
Goebbels demiş ki:

Yeterince büyük bir yalan söylerseniz ve bunu tekrarlamaya devam ederseniz, insanlar sonunda buna inanmaya başlayacaktır. Yalan, yalnızca Devlet insanları yalanın politik, ekonomik ve/veya askeri sonuçlarından koruyabildiği sürece sürdürülebilir. Bu nedenle Devletin muhalefeti bastırmak için tüm güçlerini kullanması hayati önem taşır, çünkü gerçek yalanın ölümcül düşmanıdır ve dolayısıyla, gerçek Devletin en büyük düşmanıdır.

Konu şurada detaylı şekilde anlatılıyor.

en.wikipedia.org
0
Mirket
(15.09.24)
algı yaratmak, maaşlı parazitler işte.
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
@Mehmettheslim

Kardeş seni burada adam yerine koyan bile yok, ısrarla ve inatla hala yazman gözlerimi yaşartıyor. Yazdıklarını okumuyoruz, şansını başka mecralarda dene.
0
🌸morca
(15.09.24)
Biri de damlamış buraya hemen:)
0
nothing in my way
(15.09.24)
valla az once gordum ben de bu trollun ilk sorularini hemen kanitladi diger insanlari.

@morca size donersek, "iki taraf da ayni ya" algisi yaratmak ilk hedeflerinden biri. amaclari akp'ye oy kazandirmak degil, secmeni sandiga gitmemeye itmek.
0
aguen
(15.09.24)
Onlar çeşitli akp vakıflarında istihdam edilen veya el altından devlet kadrolarına sokulan kişiler. Ülkenin ekonomik durumu ve bu kişlerin düşük profilinden ötürü iş bulmaları imkansız. O yüzden akp ile bütünleşerek hayatta kalmaya çalışıyorlar. Bizim bir tanıdık bunlardan.. bir devlet işine aldılar bunu. Akp giderse biz ne yaparız diye korkuyorlar.
0
ferenc
(15.09.24)
Benim de merak ettiğim konu bu.
Şurada toplasan elli kişi falanız.hiçbir şeye etkimiz yok yahu, salın bizi.
0
parka
(16.09.24)
Aktrollerin amaci yekpare bir muhalefet soyleminin gorunur olmamasi.
0
turkuaz
(16.09.24)
Dedikleri gibi, bir yalanı uzun bir süre atarsanız inanan sayısı artacaktır.

gezi parkı eylemleri olduğu yıllarda -iktidar dahil- kimse buna terör eylemi demiyordu. en fazla "çapulcu" falan diyorlardı. ancak aktroller yıllarca bu kişilerin terörist olduğunu yazıp çizdi. şimdi baktığın zaman yeni nesil gezi parkı eylemlerine katılanları terörist olarak anıyor. görev tamamlandı işte.
0
jangbogo
(16.09.24)
(15)

Almancılar neden Avrupa ve ALmanya'yı övmüyor

the sound and the fury
Almancılar biz onlardan bir şey istemeyelim ve Avrupaya göç etmeyelim diye mi orayı yeriyor veya övmüyorlar. Sadece nadiren oranın refah ve kaliteli bir devlet olduğunu söyleyen nankörlük yapmayan kişiye denk geliyorum.
Almancılar biz onlardan bir şey istemeyelim ve Avrupaya göç etmeyelim diye mi orayı yeriyor veya övmüyorlar. Sadece nadiren oranın refah ve kaliteli bir devlet olduğunu söyleyen nankörlük yapmayan kişiye denk geliyorum.
0
the sound and the fury
(15.09.24)
Oralara adapte olamamanın ezikliği ve memleket hasreti bir araya gelince burayı daha bir toz pembe görüyorlar.

Çok kazanıyoruz ama neler çektiğimizi bilmiyorsunuz tribindelere.

İnsan hakları vs gibi üstdüzey konuları algılayacak ufuk sahibi değiller.

Euro ile kazanıp TL ile harcamanın yarattığı zenginliği algılayacak kapasite yok. TL ile kazananın durumunu ayırt edemiyorlar.
0
Mirket
(15.09.24)
Dün arkadaş ile konuşuyorduk; birçok arkadaşım gitti ama ruhen orada rahat olan bir sen varsın diyordu. Harbiden fransa'yı özlüyorum Türkiye'de tatildeyken. Fransız havalimanında kendimi daha rahat hissediyorum.

Birçok gurbetçide bu yok. Onlar 20 sene de geçse Almanya'da yaşayan Türk olarak takılıyor. Çocukları da bir benzeri. Ondan ne kendilerini fransa almanya ovecek sevecek kadar orali görüyorlar ne de Türkiye'ye dönecek kadar kafasiz (napacak adam Türkiye'ye gelip, onlar da biliyor da bunu diyemiyorlar). Fransa'da da böyle, al bunlari izmir buca gediz'e koy, hiçbir farkları olmaz. Burada da ülkü ocağı, kuran kursu, ülkücü konserleri takılıyorlar. Ha ayrı konu Kürt kısmı da aynı şekilde takılıyor çok komik yani ülkenin kürdü de türkü de Avrupa'da asimile olamadan takılıyor.

Iclerinde cahil adam çok tabiki ama genel olarak kendini yasadiklari ülkeye ait hissedememe ama oranın hayat sartlarini bırakacak kadar da salak olmamak bu sebepten binlerce euro ile Türkiye'de 1 ay gecirince buranin cennet olduğunu düşünme olaylari var.
Avrupa'da Türk ile muhatap olmadan iki kere düşünmek lazım. En son markette izmir'e Melih Gökçek lazim diyen bir abi ile muhatap olmuştum.
0
logisticsmanager
(15.09.24)
Almanya'dan bildiriyorum:

Milletçe insanımız hayatındaki eksi yönleri ön plana çıkarıp konuşmayı sever, ama hayatı ile ilgili kararları artıları ve eksileri birlikte değerlendirerek verir. Almancıların çoğunluğu Türkiye'de olsa işsiz güçsüz olacak meteliğe kurşun atacakken, Almanya devletinin ekonomik olarak gelişmişliğinden ve iş bolluğundan dolayı iş güç sahibi ve insanı hayat standartlarına sahip. Ama bunun yanında Almanya'da ikinci sınıf olarak görülüyor ve toplum tarafından itiliyor. Bu da kendi içlerinde bir fanus oluşturmalarına neden oluyor. Türk marketinden alışveriş yapan, Türk restoranlarına giden, Türk berberine tıraş olan ama evinde Almanca konuşan bir nesil oluşmuş durumda. Sorarsan aynı standartlarda Türkiye'de birinci sınıf insan olarak yaşamak istediği için "Almanya'da ırkçılık var, burası kötü" diye özetliyorlar. Ama gelin o zaman diyince de "kurulu düzen" muhabbeti başlıyor. Kurulu düzen dediği insanca yaşam standartlarına sahip olmak. Bunu Türkiye sağlarsa çoğu almancı vatana döner. İkinci sınıf olmak ve işsiz güçsüz olmak arasından seçimi ikinci sınıf olmaktan yana kullanıyorlar ama çok da mutlu değiller.

Karakan'ın şarkısında dediği gibi: "Elimdeki pasaportta ay yıldız var ya, ikinci sınıf insan diyorlar bana. Pasaportumda Alman bayrağı da olsa, Alman olamam çünkü saçlarım kara."
0
cek
(15.09.24)
çünkü "almancı" dediğimiz 50'lerde, 60'larda çocukken oraya götürülmüş, ya da orda almancı bir aileye doğmuş insanların çoğunluğu "Almanya'ya göre" gerçekten de çok iyi şartlarda yaşamıyorlar. (türkiye'ye göre yine de iyi ama bundan haberleri yok)

hangi yılın istatistiği bu bilmiyorum ama bulduğum bir istatistiğe göre almanların %34'ü gymnasium'a giderken, türk kökenlilerin sadece %8.6'sı gymnasium'a gidebilmiş. (gymnasium: akademik hayata hazırlayan, üniversiteye giriş için ideal olan en prestijli lise türü) bunun sebebi entegre olamama, dil yetersizlikleri, cahillik, eğitime önem vermeme, ırkçılık vs. olabilir.

bunun sonucunda bu insanların çoğu asgari ücret çevresinde maaş alıp, fiziksel olarak daha zorlu işlerde çalışıyorlar almanlara göre.

nesilden nesile düzeliyor diye düşünüyorum ve umuyorum ama belirli bir yaşın üzerindeki almancılarda durum böyle.

son 5-10 yılda almanyaya göçmüş, görece iyi işlerde çalışan türklerin instagram paylaşımlarına bakın. mesela bir kız ne kadar maaş aldığını paylaşıyor, ki bir ofis çalışanına göre oldukça ortalama bir giriş maaşı. yine de altı almancıların "yalan söylüyorsun", "almanya'da o parayı kim bulmuş", "o parayı kazanman imkansız" yorumlarıyla dolu.

edit: yukardaki bir yoruma katılmadan edemeyeceğim. adam asgari ücretle çalışıyor ama yine de bütün alışverişini türk esnaftan türkiye'den ithal edilen pahalı ürünler alarak yapıyor entegre olamadığı için. burda türk marketlerinin fiyatları, türkiye'de macrocenter neyse o, hatta daha da fark var. geçen biri market arabasını ve alışveriş fişini paylaşmış, bir alışverişim 300 euro tuttu diye. bütün sepeti ithal türk ürünleriyle doldurmuş, aynı alışverişi alman marketinden yapsa gerçekten 150 euro tutacak maksimum. bu yüzden de alım gücü yerlerde tabii ki.

son yıllarda göç edenlerle konuşursanız büyük ihtimalle %80'i hayatından oldukça memnundur ve almanya'nın iyi yanlarını övmekten çekinmezler pek. (ha kötü yanları da var tabii ki)
0
king lizard
(15.09.24)
He he sizinle paylasamadiklari için ovmuyor :))) ovseler hemen ikna olup gelip yerleseceksiniz sanki :D

Adam orada doğup büyümüş. Alışık olduğu, normal kabul ettiği ülkeyi ve düzenini neden durmadan ovsun durup dururken?

Ovse, sürekli ballandıra ballandıra anlatsa, bu sefer de neden sürekli anlatıyor diyeceksiniz.

Nedir bu Gurbetçilere olan nefret?
0
ismo
(15.09.24)
almanya ve fransa'yi karsilastirmamak lazim cünkü fransa'daki dislanan kesim faslilar, cezayirliler vs fransiz kolonilerinden gelmis kesim. ayrica cok seküler bir ülke. atatürk'ün de yaptigi seküler devrimden haberleri var okumus kesimin. yani oradaki algi almanya'dakinden farkli. ayrica fransizlar türkler renk olarak benziyorlar. almanlar genellikle cok sarisin. bir tip farki da var yani.

almanya icin sunlari söyleyebilirim.

almanlar genelde türklere nazaran cok daha soguk, biriyle yakin iliski kurabilmek icin daha fazla zamana ihtiyac duyan, hali hazirda kresten beri tanidir arkadaslariyla görüstügü icin yeni insan da aramayan tipler. bu durumda almanlar da birbirleriyle hemen isinamiyorlar. ama türk biri bunu kisisel algilayabilir.

almanlarin utangac yapisini azaltan, sempatik davranmasina yol acan sey alkol. eger müslüman biriysen bunlardan uzaksin. sadece gündüzleri is yerinde almanlarin is odakli calismalarini, az muhabbet etmelerini görüyorsun. halbuki aksamina onla icmeye gitsen dünyanin en sicakkanli insanina dönüse de bilir.

bu kültürel bir olay ama bunun disinda almanya'da irkcilik var. türkiye'de kürt ben kürdüm derse hayir sen türksün derler. almanya'da dogup büyümüs türk kökenli biri ben almanim dese hayir sen türksün derler.
almancilarin cocukluktan beri burada olanlari bu ayrima maruz kalmalari duygusal düsünmelerine ve almanya'nin iyi taraflarini görmelerine, kabul etmelerine engel oluyor olabilir.

ayrica almanya'da dogup büyümüs biri türkiye'de ya da baska ülkelerde calismadiysa calisma saatleri, haklar vs bakimindan ne kadar iyi sartlar altinda yasadigini fark etmeyebilir. sosyal yardimlar da burada yasayan insanlara göre devletin görevi. bir ayricalik degil. kafalari böyle calisiyor yani.

alman medyasi da cok karamsardir bu arada. sürekli almanya'nin ne kadar kötüye gittigine dair haberler cikiyor. bunlar hep objektif bakis acisina zarar veren etmenler bence.
0
robert bosch
(15.09.24)
@robert bosch; dediğinde haklisin. Ben misal Fransa'ya ne kadar asimile olduysam almanya'ya olamazdım. Hayatımda hiçbir şekilde uyusamadigim millet. 20 milletten adamin olduğu ortamda herkesle goygoy yaparken Almanlarla olamıyor.

Akdenize kiyi olması önemli galiba bir Türk'ün yaşamasi için. Ondan ben insanlara fransa'yı Almanya'dan çok öneriyorum hem havası hem insani.

Bu arada Avrupa'daki Türk marketlerinin kol gibi geçirmesi+1 normal pirinç kilosu 2.59. baldo pirinç 4.59. allahtan normal marketler bu işe girdi, Carrefour'dan yoğurt/ayran/yufka/sucuk falan buluyoruz da bu kol gibi fiyat azaldi.
0
logisticsmanager
(15.09.24)
Çünkü insan kendi yaşadığı ortamın pozitif yanlarını standardı olarak görüp birisi sorunca sadece kendini rahatsız eden olumsuz şeyleri söylüyor. Uzunca bir süre yurtdışında yaşayan ve Türkiye'yi sadece tatillerde ziyaret eden bir insan için de belli bir ölçüye kadar samimi bir şekilde "Türkiye ne kadar güzel lan bak biz Berlin'de öküz gibi kira ödüyoruz, işimizi halletmek için postayla uğraşıyoruz" vb. gibi iki ülke arasındaki ciddi seviye farkı yerine kendi sübjektif deneyimine odaklanması normal.
0
salihdt
(15.09.24)
Nankorler, ikiyuzluler. Buyur :


youtube.com
0
summerof69
(15.09.24)
Alım güçleri Tükiye'den iyi. Sosyal yaşam, toplumda kabul görme açısından Avrupa ülkeleri sorunlu. Almanların kendi aralarında bile diyalogu yok. Yalnızlık ve dışlanmışlık hissiyatı yaşıyorlar.

Diğer bir etmen de göç etme yaşı. Yaş 25 üstüne ne kadar çıkarsa o kadar zor veya sorunlu olur.

Genel olarak Avrupa ülkeleri göçmen ülkesi değil. Daima öteki durumunda oluyorsun. Ülkenin çıkarına hizmet etmek için oradasın..halkın yapmadığı işi yapıyorsun
0
ferenc
(15.09.24)
sonradan gidenler övüyor. orada doğan gurbetçi çocukları sadece şikayet ediyor. çünkü karşılaştırma yapacak durumları yok, türkiye'de yaşamanın ne demek olduğunu bilmiyorlar. almanya'da yaşamak onların standardı zaten.

ha bu arada almanya mükemmel mi, tabii ki değil. ama dünyada artık mükemmel denecek bir yer de kalmadı.
0
sir gawain
(15.09.24)
3 yıldır Hollanda'da yaşıyorum. İstanbul'dan geldim.

Öncelikle şunu belirtmeden edemeyeceğim, batı avrupadaki hayatın finansal boyutlarıyla ilgili Türkiye'de çok yanlış bir algı var. Burada şu an tek maaşla geçiniyoruz, maaşım çok yüksek değil ama ortalamanın bariz üzerinde. Videodaki amcanın anlattığı gibi öyle rahat rahat tatil falan yapamıyorum. Okul döneminde tatil döneminde Türkiye'ye gelmek istesem korkunç uçak bileti fiyatları var. Yani bir evin kira ödendikten sonra kalan parası 3000 euro ve altıysa, bu aile bildiğin fakir. Daha az paraya geçinen aileler var ama harcamalarına aşırı dikkat ediyorlar.

Burada olay biraz meslekle alakalı, Türkiye'den beyaz yaka olarak gelmek, %30 kuralından dolayı biraz kurtarıyor ama esasında finansal motivasyonla gelinmez. Zaten Türkiye'de 100 bin ve üzeri alacak adam burada 4-5 bin euro alsa aynı hesaba bile zor geliyor. Ancak burada mesleğe, ve iş yapma şekline göre büyük fark var. Freelance çalışanlar nerdeyse her alanda aşırı iyi paralar kazanıyor. Bunun yanında mesela Türkiye'de hiç değeri olmayan terziler deli paralar kazanıyor, üstelik bunların bir kısmı vergisiz. Eski topraklar da zaten az harcıyor, bir de üstüne eşi bir iki temizliğe gidiyordur, kendisi hafta sonu ek iş yapıyordur, kaçak veya resmi.

Burayla ilgili geçen bu süredeki hissiyatım, buradan gitmeliyim yönünde, sevdiğim yönleri var, ben de İstanbul'dan geri dönüş yolunda bir rahatlama hissediyorum. Ancak gene de insan burada yaşayınca gurbetçilerin saçma gibi gelen şeylerini iyi anlıyor. Tam tarif edemiyorum ama hayat yok, hapis gibi hissediyorum, yapacak bir şey yok, sosyallik olarak zaten kötü, bu saydıklarım bana da çok saçma geliyordu.

Özetle soruya cevap vermek gerekirse, böyle hisseden bir çok kişi vardır, belki spesifik durumlara göre kendilerinden bir şey talep edilmesin diye bokluyorlardır. Ya da kibirli görünmemek, hava atıyor gibi görünmemek için böyle konuşma gereği hissediyorlardır. Ancak gene de olay sosyal medyadaki market fişlerinde anlatıldığından çok farklı, market alışverişi zaten nispeten küçük bir kalem. Asıl olay, vergiler, harçlar, sigortalar ve benzeri alanlarda kendini gösteriyor.
0
mbond
(15.09.24)
@mbond, dostum avrupanin ekmegini cocugu olanlar yiyor biraz da zaten.
cocugun yoksa burda kalmana o kadar da gerek yok ama tr'de millet sadece devlet olmasin diye bir ton para bayiliyor cocuklarin aldigi egitim de soru isareti yani.

burda cocuk yaptiginda düsünmen gereken tek sey barinma ve tatil masrafi. tr'de egitim ve saglik biniyor üstüne.
0
robert bosch
(15.09.24)
Çocuk var aslında, çocuk parası da tabii olumlu faydası olan bir girdi, tabii çocuğun masraflarını tamamen karşılayacak bir rakam değil. Çocuk olunca başka paradoxal durumlar da var, bizde hanım bakıyor çocuğa gündüz ama çalışan kadınlardan day-care fiyatlarıyla ilgili farklı bilgiler aldım, özetle o da epey yüksek genelde. İki kişinin çalıştığı evlerde genelde birinin maaşı böyle sabit şeylerle buhar oluyor.

Eğitim ve sağlık harcamasının özel durumlar hariç pek olmaması olumlu. Eğitimin kalitesi konusu da enteresan, kağıt üstünde baksan, çok da sıkı değil, öğretmenlik eğitimi hiç olmayanlar bile belli oranda öğretmenlik yapabiliyor. Okuluna göre memnun olanlar/olmayanlar var. Zaten Türkiye'de de kafamda hayal ettiğim zaman çoğu sorun öğretmenden değil, içinde bulunulan ortamdan geliyor.
0
mbond
(15.09.24)
o gelmeyin diye soyleyenlerde var ama benim gorusum, TR'den bakinca almanya'nin iyi yanlari gorunuyor ama almanya'da yasamaya baslayinca referans sistemin degisiyor.
almanya, fransa, abd de arastirma merkezlerinde deneyimim oldu, yani okumus insanlariyla muhatap oldum, en adi insanlari almanya'da gordum. Oyle bir almanya-alman algisi olusmus ki, TR'de arkadaslarima anlatinca hicbiri bana inanmiyor. Almancilarin benden daha cok deneyimi oldugundan, alim gucu haric normal yani ovmemeleri.
Bir de Turkiye'ye tatile geliyorlar, gecirdikleri zaman cok guzel, alisveris, iklim, deniz, hizmet sektorunun olmasi, vs vs, almanya'da yasayamayacaklari bir hayat. bizi bunlara kolay ulasiyor saniyorlar.
0
durgunfoton
(16.09.24)
(4)

toronto-newyork kalacak yer önerileri

atar ramazan
ekim ayında önce toronto sonra new yorkta birer hafta bulunacağım. konaklama işini en ucuz nasıl çözebiliriz? :) airbnb demeyin otel fiyatlarını geçmiş durumda
ekim ayında önce toronto sonra new yorkta birer hafta bulunacağım. konaklama işini en ucuz nasıl çözebiliriz? :) airbnb demeyin otel fiyatlarını geçmiş durumda
0
atar ramazan
(15.09.24)
New York'ta NYC'de 1 haftalık yer bulmak airbnb dışında zor. Facebook Türk gruplarına bakmanı öneririm. Ayrıca öğrenci gruplarına da bakabilirsin belki bir şey denk gelir.
0
ferenc
(15.09.24)
www.booking.com

bu otel NJ de ama NY 10 dk en fazla. onunde otobüs durağı var oradan otobüse binerseniz 10 dk sürmeden NY da olursunuz, tren de var ayrıca.
0
oscar
(15.09.24)
airbnb batidaki buyuk sehirlerde otelleri geceli cok oldu.

hotels.com veya expedia'dan da bakilabilir, booking amerika'da cok populer degil ve her otel yok.

hedef ucuz olmasiysa merkezi yerde puani iyi hostel bakilabilir.

iki sehirde de kohne yerde ucuz otel aglatir bence.
0
hot potato
(15.09.24)
Toronto'yu bilmem ama NY'de konaklama işinde ucuza kaçmak kötü sonuçlar doğurabilir. Ben olsam şu kırmızı alan dışında tanıdık tavsiyesi olmadan kalmam/toplu taşıma kullanmam.

hizliresim.com
0
Mcfly
(15.09.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.