Giriş
(4)

Hepsiburada sipariş iptali ve bankaya yansıma durumu hk

dedeminhirkasi
Hepsiburada üzerinden bir ürün aldım. Satıcı ürünü gondermedigi için hepsiburada siparişin iptal edileceğini iletti. Şu aşamaya kadar henüz iptal olmadı.Kredi kartımdan ücret çekilmiş durumda.Kartımın son hesap kesim tarihi 26.4.24Son ödeme tarihi 5.5.2024Bu durumda örneğin hepsiburada iptal işlemin
Hepsiburada üzerinden bir ürün aldım. Satıcı ürünü gondermedigi için hepsiburada siparişin iptal edileceğini iletti. Şu aşamaya kadar henüz iptal olmadı.
Kredi kartımdan ücret çekilmiş durumda.
Kartımın son hesap kesim tarihi 26.4.24
Son ödeme tarihi 5.5.2024

Bu durumda örneğin hepsiburada iptal işlemini 26 sindan sonra yaparsa bankaya ulaşması bankanın yansıtması vs durumlar nasıl oluyor. Benim isteğim kredi kartı ödemelerinde o parayı ödememiş olmak.
0
dedeminhirkasi
(23.04.24)
yetişir merak etme ödemezsin daha var.
0
jelly bear
(23.04.24)
Peki hocam bu işin 26 sına kadar mı yoksa 5 ine kadar mı çözülmesi lazım ödememek için
0
🌸dedeminhirkasi
(23.04.24)
5ine kadar.
0
jelly bear
(23.04.24)
hepsiburada bankaya gönderdikten sonra 1 gün içinde yansıyor. eskiden uzun sürüyordu ama artık aynı gün yansımayan iade görmedim ben. yetişir sizin durumda.
0
elorelia
(24.04.24)
(4)

Çocuklu aile

karincaezmezuo
Selamlar, 2 yaşındaki kızımın rahatsızlığı nedeniyle motor becerilerinin gelişmesi için yoğun tedavi alıyoruz. Ancak ayna nöronların tetiklenmesinin de son derece önemli olduğu bu süreçte, yaşıtı bir çocukla bol vakit geçirmesi de son derece önemli. Yakınlarımızın çocukları ile ve parklarda sık sık
Selamlar,

2 yaşındaki kızımın rahatsızlığı nedeniyle motor becerilerinin gelişmesi için yoğun tedavi alıyoruz. Ancak ayna nöronların tetiklenmesinin de son derece önemli olduğu bu süreçte, yaşıtı bir çocukla bol vakit geçirmesi de son derece önemli.

Yakınlarımızın çocukları ile ve parklarda sık sık vakit geçirmeye çalışsak da gerek kızımızın tedavi yoğunluğu nedeniyle, gerekse de yakınlarımızın yoğunluğu nedeniyle süreyi çok artıramıyoruz.

Çocuğu olup evimize düzenli gelebilecek biri en optimum çözüm gibi görünüyor ancak nerden nasıl, ücret konusu nasıl dillendirilir, abes mi vs. kafamız karışık haliyle.

Fikir ve tavsiyelerinize muhtacım :)
0
karincaezmezuo
(22.04.24)
bizim mahalle muhtarı 23 nisan için etkinlik yapıyor. sizin muhtarınızın da böyle bi çalışması varsa yarın gidip ortamı gözlemleyebilirsiniz ve kendisinden fikir alabilirsiniz belki.
0
elorelia
(22.04.24)
Düzene bindirmek adına 3vinize o yaşlarda çocuğu olan bir çocuk bakıcısı veya yardımcı alabilirsiniz. Ev işlerini çocuğu da yanında olduğu için çok yüklemezsiniz belki sadece yemek yapar. Tanıdıklarla biraz zor olur bu iş.
0
mellifica
(22.04.24)
Bizim eve gelen temizlikçi kadınlar genelde çocuklarını da getiriyor. Muhtemelen biraz araştırmayla bulursunuz böyle bir kadın. Hem çocuğa da iyi olur sıkılıyorlar evde annesi temizlik yaparken.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.04.24)
Çocuğu olan bir yardımcı / temizlikçi bulabiliriz evet. Böyle bir yardımcıya ihtiyacımız olmadığı için maliyetli olur ancak denenebilir.

Bu arada Kadıköy’de oturuyoruz belki etrafta tanıdığı olan vs vardır.

Yorumlar için teşekkürler.
0
🌸karincaezmezuo
(24.04.24)
(5)

Bebekler için güneş kremi/losyonu?

gameofannen
merhaba. detaylı araştıran var mı hangi markayı tavsiye ediyorsunuz? mineral bazlı demişler ama hangisi mineral bazlı nerden anlıyoruz? bir de bunu büyükler de kullanabilirler mi*
merhaba. detaylı araştıran var mı hangi markayı tavsiye ediyorsunuz? mineral bazlı demişler ama hangisi mineral bazlı nerden anlıyoruz? bir de bunu büyükler de kullanabilirler mi*
0
gameofannen
(22.04.24)
bebekler/çocuklar için olan güneş kremlerini yetişkinler de kullanabilir. tersi durumda geçerli değildir.

siveno'ya bakabilirsiniz.
0
elorelia
(22.04.24)
peki losyonla kremin farkı ne?
0
🌸gameofannen
(22.04.24)
bildiği kadarı ile biri yağ bazlıydı. doğal olarak atıyorum krem yağ bazlı ise ve senin de cildin yağlı ise losyon kullanmalısın gibi. hangisi yağ bazlı onu hatırlamıyorum. ama çocuk için farketmez diye düşünüyorum.

www.instagram.com
şu hesabın güneş kremi ile ilgili postuna ve önerilerine bakabilirsiniz.
0
elorelia
(22.04.24)
Biz Badger kullandık. Yoğun kıvamlı bir krem ama bebekler için uygun içerikte. Mineral bazlı demek titanyum ve çinko içeriyor anlamına geliyor. Kimyasal filtreler ciltten emilebiliyor. Titanyum ve çinko emilmiyor. Sürdüğünüz yerde beyaz beyaz kalan güneş kremleri mineral filtrelidir. Bu şekilde ayırt edebilirsiniz.

Losyonla kremin farkı kıvamları.Losyon daha likit olur kolay sürülür.
0
curukturpkokusu
(22.04.24)
Badger mineral filtreli ve çinko oksit içeriyor. Bu sebeple badger.
0
eisberg
(22.04.24)
(14)

Bu saat nasil

Kittie
https://www.swatch.com/tr-tr/trendy-lines-in-sienna-so28o703/SO28O703.htmlIlk defa boyle bi soru sordum.Kucukken babam arada dogum gunlerimde bana swatch saat alirdi.Saat tutkum yok ama bu acidan bi swatch sevgim var.Basit tasarimlari seviyorum.Kendime de bi sebepten bi hediye almak istiyorum. Bi ne
www.swatch.com

Ilk defa boyle bi soru sordum.
Kucukken babam arada dogum gunlerimde bana swatch saat alirdi.
Saat tutkum yok ama bu acidan bi swatch sevgim var.
Basit tasarimlari seviyorum.

Kendime de bi sebepten bi hediye almak istiyorum. Bi nevi odul olacak bana.
Bunu alayim mi?
30+ kadin icin komik mi sizce. Cocuksu mu?
Veya cok gosterisli bi renk mi?
0
Kittie
(19.04.24)
30+ için çocuksu.
0
adivar
(19.04.24)
ben de sade seviyorum, model iyi ama rengi farklı seçmeniz lazım.
0
candide
(19.04.24)
Böyle çocukça tasarımları severim, herkes sevmez tabi
0
grimavi
(19.04.24)
güzel saat alınır, komik ya da çocuksu değil, çok gösterişli de değil tam kıvamında bence.
0
gule gule
(19.04.24)
baya kötü :(
0
robert bosch
(19.04.24)
saatin kendisi de kötü renk de kötü. ucuz duruyor bir de.
0
elorelia
(19.04.24)
swatch severim ama bu dandik çocuk saati gibi duruyor.
0
sir gawain
(19.04.24)
Elorelia ve sir gawain: swatchun olayi o zaten cogu modelinde. Renge odaklanalim, renk oksa alicam :)
0
🌸Kittie
(19.04.24)
Bence de gayet tatlı. Seviyorum Swatch tasarımlarını, alınır
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.04.24)
turuncu, fosforlu yesil, civciv sarisi vs..bunlar iddiali renkler.
Serra Yılmaz kafasinda bir hatunsa takan olur.
Yoksa bir $eye kelebek konmus gibi de olabilir.
tikkat etmek lazimdir.
0
cooperr
(19.04.24)
Hocam bu çok kişisel bi karar. Kendinize güvenin. Hoşunuza gittiyse alın. Dış kapının dış mandalıyız biz. Neden burada dışarıdan görseniz tarzını beğenmeyeceğiniz insanlardan fikir alıyorsunuz. Belki de biz kısa kollu çizgili gömlek giyen, kösele ayakkabı giyen biriyiz. Gerçekten fikrimizi merak ediyor musun?

Benim fikrime gelirsek, Tarzı böyle olan insanlara bu tarz saatler çok yakışıyor. baya güzel saat, ben de alıp takardım bu rengi. Bence kotla ve beyaz renkli üstlerle falan baya güzel durur.
0
zimbirik
(19.04.24)
Swatch bence tam olarak böyle renklerle alınması gereken bir saat. Bu renk elbette her zaman her yerde kullanılmaz ama iş ortamınız elveriyorsa uygun giyimle bence gayet güzel kombine edilebilir. Hafta sonu ve tatiller için zaten harika bir renk.

Swatch az paraya güzel görünecek saatler üreten bir marka. Bu tip aykırı renkler Swatch ve benzeri markalara çok yakışıyor. bir Rolex ya da Omega alacak olsanız elbette böyle bir renk olmaz ama Swatch bu renklerin saati. Beğendiyseniz alın.
0
10551037
(19.04.24)
kadınsan soruya gerek bile yok. Kadınlar her şeyi kendilerinde hoş gösterebiliyorlar. Enerjik çocuk ruhlu kadın olursun ne olacak.

Ayrıca mesela Dan Brown romanlarındaki profesörün mickie mouse'lu saat takması gibi, alanında uzman vs. biri aşırı çocuksu veya saçma bişey yapınca da cool durabilir. Senin nasıl taşıdığına bağlı.

edit: titanic kemancısı güzel örneklerle gelmiş.
0
nhk ni youkosu
(19.04.24)
TV ya da bilişim sektöründe değilsen kötü bence.
0
nawar
(19.04.24)
(7)

Gereksiz yapılan bebek alışverişleri

wild honey suckle
Sayın sözlükçüler,Hamileyim ve bu konulardan zerre anlamıyorum:)Bebek ve çocuk ürünleri bildiğiniz gibi adam silkeleme şiarıyla oluşturulmuş bir derya. Milyar tane ürün var ve çoğu fahiş fiyatlara. Siz tecrübeli anne babalara soruyorum,Şunu şunu aldık almaz olaydık bir kere kullanmadık dediğiniz şey
Sayın sözlükçüler,

Hamileyim ve bu konulardan zerre anlamıyorum:)

Bebek ve çocuk ürünleri bildiğiniz gibi adam silkeleme şiarıyla oluşturulmuş bir derya. Milyar tane ürün var ve çoğu fahiş fiyatlara. Siz tecrübeli anne babalara soruyorum,

Şunu şunu aldık almaz olaydık bir kere kullanmadık dediğiniz şeyler neler? Mesela bana sürekli sterilizasyon makinası çok gereksiz diyorlar. Siz heves edip neler aldınız ve kullanmadınız? Tabi aynı şekilde kesinlikle al dedikleriniz neler?

Teşekkürler
0
wild honey suckle
(18.04.24)
Kıyafet konusunda çok dikkatli olman lazım. Arkadaşlarınız falan bir anda birçok kıyafet hediye edebilirler, giyemeden küçük kalır. Ayrıca, kıyafet/ayakkabı konusunda geleceğe yatırım yapma. Seneye kış için palto, yaz için tshirt alma. Kış sıcak geçebiliyor, yaz soğuk geçebiliyor, bedeni olmuyor vs.

Kanguru diye bir şey var, süper. Bebeği oyalayacak bir şey bulamadığında yüzü dışarı bakacak şekilde bindirip mahallede (hatta evde) dolaştırıyorsun. Hem kendin nefes alıyorsun, hem bebek eğleniyor.

Şunu aldım birkaç ayda küçük geldi: i0.shbdn.com
Keşke en başından tahta karyola alsaymışım.

Park yatak ödünç aldık. Hiç kullanamadık. Bebek gündüzleri oynamaya oraya girmek istemedi. Geceleri de orada uyutmak mümkün değil. Geceleri bebekle aynı seviyede olmak lazım, yanyana yatıyor gibi.

Şu tarz bir şey al, katlanır bebek bakım seti: encrypted-tbn0.gstatic.com

Hasta oldu nebulizatör aldık. Nefret etti, ağzının önünde bir cisim istemiyor.
0
kanepeee
(18.04.24)
insanlar gidiyor bebege gidip dünya kadar kıyafet alıyor. sonra bebek biraz iri dogunca kıyafetler çöpe. bir de bebekler çok hızlı büyüyorlar bunu hesaba katmıyorlar 20 tane zıbınlık alıyorlar. en fazla 5 tanesini giyiyor. sonra digerleri bebegin büyüme hızına yetişemiyor ve olmuyor. hadi onlarda çöp. bez olayı da öyle . mesela dünya kadar bez stok yapıyorlar. bunların bir kısmı bebegin büyüme hızına yetişemiyor. boşa çıkıyor. veya aldıgı dünya kadar stoklu marka bez bebegin teninde alerji yapıyor. hoppp onlarda boşa..

benim akraba gitti bebek dogmadan otomatik sallanan ana kucagından aldı. dünya kadar para verdi. sonra bebek dogunca ona yatırdı. bebek onun üzerinde hiç durmadı huzursuz oldu. niye çünkü uyurken sallanmaktan hoşlanmıyordu. ama gidip düz yataga yatırınca uyuyordu. hadiii o da çöpe.

bir çok çılgın anne baba gaza gelip daha oturamayan bebege gidip spor ayakkabısı alıyorlar. bunlar da dünya para. bazıları gidip 5 çift ayakkabı alıyorlar. bebek o ayakkabıyı en fazla 1 ay giyebiliyor. digerleri tabiki çöpe gidiyor.

Akrabanın dedesi çocuk dogunca gitmiş akülü araba almış. çocugun o akülü arabaya binebilmesi için en az 4 yaşına gelmesi lazım. gel gelelim bu oyuncakların aküsü 2 sene bile kullanılmayınca ölüyor çöp oluyor. adamlar o heyecanla bunu düşünemiyor
onun için alacagınız şeyler için sakın acele etmeyin. zaten lazım olacak şeye kısa sürede ulaşabilecek çagdayız.
0
limonlu eksi
(18.04.24)
az ve mumkunse ikinci el kiyafet +1

zorunlu seyleri onceden alin, zorunlu olmayan seyleri gerektiginde alirsiniz. zorunlu olanlari da sayiyla alin, abartmayin. hem dosek, hem yatak, hem karyola, hem besik almayin mesela. sterilizasyon makinesi eger biberonla besleniyorsa gerekli olabilir, sadece anne sutuyle besleniyorsa hic gerek yok. bebekten bebege degisiyor.

yani en gerekli seyler, bez, krem, islak mendil, 3-5 takim kiyafet fazlasina gerek yok, bir suru agizlik bez, 1-2 tane battaniye, yatak odasinda yatirmalik yer, diger odalarda yatirmalik yer, bebek arabasi, kanguru dedikleri vucut temasini saglayan zimbirti (uzun bi bez parcasi genelde). Ates olcme aleti falan alacaksaniz onu en kalitesinden alin, dandik olanlar fazla olcuyor bosa panik yaptiriyor. "white noise" yapan seyler guzel. uyku tulumu. ilk aklima gelenler bunlar. bunlarin ustune alengirli seyl almaya gerek yok ilk etapta. yeriniz paraniz ve ihtiyaciniz olunca alirsiniz.
0
icim urperiyor
(18.04.24)
Sterilizasyonu ben çok az kullandım, makina olmadan da sterilize edebilirsiniz kullanıyorsanız biberonları ve emzikleri.

Bebek arabası şart.
Alt değiştirme ünitesi hiç almadım ve ihtiyacım olmadı.
Araba kullanıyorsanız oto koltuğu da şart.
Bez çok almayın, büyüdükçe olmayabilir ve elinizde kalabilir.
Kıyafetler çok sık yıkanıp kirlendiği için yedekli olması iyi elbette ama yine aşırıya kaçmayın derim, bende kullanılmamış/az kullanılmış çok bebek eşyası vardı, ihtiyacı olanlara ulaştırdım en sonunda. Ayakkabı özellikle, giydiği zaman alın ve bence çok çeşitli almayın bütçeniz kısıtlıysa.
Bebek kitapları, oyuncaklar hiçbir zaman fazla olmuyor :) oğlum eski oyuncaklarını hala çıkartıp oynuyor ara ara, yaş aralığından bağımsız.
Park yatak hiç kullanmadım, kanguru almıştım hiç kullanmadım -benimki durmadı içinde. Ama tam tersi şu sallanan ana kucakları (isveçli bir firmadan almıştım, ismini unuttum şu anda ama bayağı ünlüler) elim ayağım olmuştu benim, en çok kullandığım üründü.
0
deartheodosia
(18.04.24)
Biraz karışık ve uzun yazdım maalesef.
İlk 2-3 ayın eşyası dışında bir şey almayın. Her şeyi zamanı gelince alın. Tercihleriniz değişebiliyor, bebeğin davranışları değişebiliyor, birilerinden hediye gelebiliyor, bir akrabanın eski eşyaları gelebiliyor vs.
Mümkün olan her şeyi ikinci el alın çünkü çok kısa sürede gereksiz hale geliyor.

- Park yatak: Kullanmadım diyenlerin nasıl kullanmadığını anlayamıyorum. Bebeği içine koyuyorsun uyuyor. Kendi yatağının da kenarına getiriyorsun, istersen yan tarafını açıyorsun. Bebekle aynı seviyede uyumuş oluyorsun.
- Bebek arabası: Arabanız varsa travel sistem almanızı öneririm, büyük kolaylık oluyor ve oto koltuğu masrafı yapmamış oluyorsunuz.
- Küvet ve file: Trendyol'da en çok satan modeli aldık, katlanıp küçülebiliyor. Memnunuz ama diğer çeşitleri denemedim, bilmiyorum.
- Ana kucağı: Babybjörn'ün taklidi olan Pierre Cardin'i aldık. İşimizi gördü ama şimdiki aklım olsa onu almam. Biraz daha bebeği kavrayan bir model alırım. Elektrikli ana kucağı alan arkadaşım çok memnun kaldı. 8 bin liralık bir ürün aldı, 3bin 500 liraya sattı. Ana kucağı ilk 5-6 ay kullanılabiliyor, sonra çöp.
- Emzik: Kullanıp kullanmamaya karar vermeniz gerek. İnsanlar %50 - %50 ayrılıyor genelde emzik konusunda. Çocuk doktorunuz, büyükleriniz ve internetteki kaynaklara bakarak kendi kararınızı verin.
- Kanguru: kanguru değil de sling'i mutlaka denemek isteyeceksiniz. Basit bir kumaş parçası, çok para vermeden bir tane alın, denersiniz.
- Telsiz: Videolu alayım diye düşününce fiyatlar çok yüksekti, paraya kıyamadım, karar veremedim alamadım. 6 ay oldu. İhtiyaç hissetmedik. Bizim hayat şeklimizle ilgil sanırım. Bence siz de ihtiyacınızın ses mi video mu yoksa kullanmamak mı olduğunu anlayınca satın alın.
- Müslin bez: Ne kadar çok alırsanız o kadar iyi.
- "Keçe Anne Bebek Bakım Çantası" adıyla satılan sepet gibi şey bizim evde çok kullanılıyor. Pek çok bebekli ailede görüyorum.
- Oyuncak: Çok fazla oyuncak almamaya çalışın. Zaten ilk aylarda neredeyse hiç gerekmeyecek. Ben pilli ve düğmeye basınca ses çıkaran oyuncakların zararlı olabileceğini düşünüyorum. Mümkün olduğunca çıngıraklı oyuncaklar tercih ediyorum. Siz de bebeğiniz büyürken farklı tercihler yapabilirsiniz, şimdiden almayın.
- Koku geçirmeyen çöp kutusu: Çok gerekli. Korbell marka bu alanı domine etmiş sanırım. Biz de ondan aldık. Yedek poşetlerini almak da önemli olduğu için bilinmeyen bir marka almayın.
- Çanta: Doğum yaptığımız özel hastane güzel bir çanta verdi, kullanıyoruz. Yaklaşık 1200 TL verip bir çanta daha almıştık, onu daha az kullanıyoruz. Bebek arabası alınca ondan da bir çanta çıktı. Hastane verecekse almasanız da olur. İhtiyacınızı anlayınca daha bilinçli bir seçim yaparsınız.
- Battaniye: En azından 3-4 tane mutlaka gerekli. Yaza yaklaştığımız için belki geciktirebilirsiniz yine de 1-2 tane alın derim.
- Hastane pompası kiralamayın. Bir aylık kira fiyatına alacağınız pompa aynı işi yapıyor. Boşuna kira vermeyin. Almakla, geri götürmekle uğraşmayın.

Eşim batıl inancı sebebiyle 7. aya kadar bebek için alışveriş yapmamıza izin vermedi. Son anda alışveriş biraz zor oldu bize.

Ek: En önemli kısmı unutmuşum. Şimdiden çocuğa yatak almayın. Odasını boğmayın. Benim en beğendiğim yatak bu ama saçma sapan bir fiyatı var. Uygun fiyat böyle yatak yapan bulunca alacağım ama daha zamanımız var sanırım. goodnightkid.com
0
michael_knight
(18.04.24)
biberon ve emzik de kullandık ama sterilizasyon makinesi almadım. temiz içerikli deterjan almıştım. ara ara da kaynattım. çoğu emzik mikrodalgada su içinde temizlenebiliyor zaten. emzik ve biberon da tercihe bağlı biraz. ilk 40 gün önerilmiyor ama illaki emzik veririm diyorsanız bir tane alın, dursun. ne zaman kafayı sıyıracağınız belli olmaz çünkü. damaklı ve kauçuk uçlu olsun ama bir tane yeterli çünkü almayabiliyor bebekler ya da belki sen tercih etmezsin. biberona da hemen gerek yok. zaten gerek olursa ilk başta şırınga ya da kaşık biberon kullanırsınız. ama dediğim gibi şu an gerek yok, ihtiyaç olursa alınır.

ana kucağı fıtık garantili bir ürün. bebeğim kilolu olmamasına rağmen ben çok zorlandım ve kullanmadım. hediye gelmişti, işe yaramadı. para verip almazdım. hani deneme imkanın varsa birinde deneyip alabilirsin belki ileride. yoksa bence gereksiz. zaten bazı bebekler sevmiyor.

park yatak ve beşik hediye geldi. ikisi de kullanıldı ama şöyle. 5 aylıkken işe başladım. park yatağı eşimin ailesine kuruldu, beşik bizim eve kuruldu. ikisi de işe yaradı yani. ama böyle bir durum yoksa ben olsam anne yanı beşik alırım büyük boyutlu. çünkü bebekle aynı hizada olmak ilk aylar çok iyi olurdu. almadığıma pişmanım. mesela biz bebekle yattığımız için bi süre sonra beşik yatak kenarı koruma görevi gördü sadece. 1 yaşından biraz sonra montessori tipi yatağa geçtik rahat ettik. yani büyük hantal bi beşik almaya bence hiç gerek yok. anne yanı beşikten sonra direkt montessoriye bile geçilebilir oda ayrılacaksa. ayrılmayacaksa basit bir beşik yeterli. park yatak alacaksanız da içine mutlaka ekstra sert bir yatak alın bebek sağlığı açısından.

kıyafet konusu da şöyle. aman lazım olmaz diye çok da az alma. yaz bebeği olursa mesela çok terler, günde iki üç zıbın gidebilir mesela. asla bir sürü eldiven şapka vs alma. eldiven zaten ilk hafta sonrası önerilmiyor. şapka da aynı şekilde soğukta dışarı çıkmadığı sürece evde gereksiz ilk günler sonrası. yani hastane çıkışı denilen pahalı pahalı takımlara gerek yok. 5-6 zıbın, 3-4 yakım yeterli. hepsi de aynı kalıp olmasın tabi, büyüklü küçüklü olsun. ilk ayı atlattıktan sonra yine ihtiyaca göre çıkıp alınabilir zaten. 10 mendi yeter. kışın doğacaksa iki pamuk battaniye, yazın doğacaksa 2-3 müslin örtü. alacağın yatak türüne göre sadece çarşaf. yastık-yorgan kılıflı takımlara gerek yok zaten kullanmıyoruz.

her markanın ayakkabı kalıbı farklı. vicco küçük kalıp mesela. o yüzden biraz riskli ama biz yürümeye başlayınca aralıklı beden olacak şekilde stok yaptık. mevsim denk geliyor bi şekilde. bot belki beklenebilir.

alt açma örtüsü al mutlaka paket paket ve alt değiştirirken örtüyü bölgeyi kapatacak şekilde kaldır. o kadar çok kaka ve çiş kazası yaşadım ki. iki saniyede değiştiririm, ne var ki diyorsun ama öyle tazyikli kaka yapıyorlar ki inanamazsın. başlangıç için bir beden bebek bezini günde 15 tane gidecek gibi hesapla. belki daha fazla. bizimkine bu be yeter dedikleri bez yetmedi mesela. ama stok yapmak riskli. iki paket alıp duruma göre stok yapılabilir. ıslak mendil de aynı şekilde. doğru ıslak mendili bulduktan sonra koli koli depolayabilirsin yer varsa. ben öyle yapıyordum. korbell çöp kovası asla aldığıma pişman olmadığım bir ürün. ikinci el de bakabilirsin. poşeti muadil alıyoruz biz ama.

ana kucağı otomatik vs alanlar çok gördüm ama bende dümdüz bi model vardı. fazlasına ihtiyaç duymadım. zaten bu tip şeylerde uzun süre yatması sağlıklı değil. uyutmayı da önermiyorlar. bebek ölümleri bile gerçekleşmiş. kullanacaksan da sen uyanık ol yanında ve kemeri takılı olsun mutlaka. ve bir iki saatten fazla yatmasın.

bebek oturma minderi kullandım hafif oturmaya başladıktan sonra. ucuz bi modeli iş görür.

mama sandalyesi en uygunu alıp geçmek mantıklı. bime filan geliyor, onlar bile olur.

minder ve sandalye 6. ay sonrası için. ama türkiye enflasyonu düşünülürse eğer yerin varsa şimdiden alınabilir şeyler.

otuz tane oyuncağa, kitaba şuna buna gerek yok şimdilik. siyah beyaz kartlar ve bir tane çıngırak yeterli emin ol. saklama kabıyla da oynayabiliyorlar zaten bebeklikte. büyüdükçe alırsınız.

www.hepsiburada.com bu şart. özel sırt çantası uygun bi şey alınmalı. normal çanta verimli olmuyor. çünkü ilk başlarda bir yere giderken yanına bir ton şey alman gerekiyor. ve çok bölmeli, özel gözlü bi çanta iş görüyor. ama bir sene sonra filan boşa çıkar. ama dediğim gibi ilk sene çok işe yarıyor.
bendeki şu. www.hepsiburada.com

işe erken başlayacaksan bi elektrikli sağım pompası şart. yoksa manuel de iş görür. süt-meme durumu değişken olur mu bilmiyorum ama ben olsam şimdiden bi manuel alırdım. ne zaman lazım olacağı belli olmuyor. sütler boşa gitmesin diye bi paket saklama poşeti alınabilir. gümüş kapak aldım, kullandım, işe yaradı mı bilmiyorum. meme başı yarası fena bi şey. ben silikon uç kullandım yara olduğunda. pazar günü nöbetçi eczanelerde aramıştık. yani herkesin başına gelmeyebilir ama şu anki aklımla ilk alacağım şeylerden biri. bir tane meme ucu kremi lansinoh vs bir tane de medikal bir krem, madecassol gibi. lansinohu silmeye gerek yok ama diğeri bebek emmeden silinmeli mutlaka. gümüş kapak almayacaksan da meme başını kıyafetten korumak için muadil kapaklardan al bence. bir de göğüs pedi çok kullandım ben ilk aylarda. emzirme sütyeni almadım. normalde sütyen kullanmıyorsan rahat edemezsin zaten. pedli sporcu sütyenleri filan da iş görüyor.

araba varsa yine enflasyonu düşünerek bir tane oto koltuğu şimdiden. 360 derece dönen modeller pratik oluyor.

bebek arabası ise şöyle. gidin deneyin. en pratik katlanan, sürülen hangisiyse onu alın. koca koca modeller bir süre sonra çöp oluyor. çok pahalı bir şeye gerek yok. zaten bir süre sonra tamamen katlanır modellere ya da baston modellere geçiliyor pratiklik açısından.

telsiz ilk aylar olmasa da sonrasında gerekli. görüntülü filan almadık biz ama.

saydığım hemen her şey ikinci el alınabilir. sıfır olsun diye uğraşma. yatak harici belki hiçbiri ömürlük değil çünkü. dediğim gibi mesela 1 yaşından sonra o hantal bebek arabasına binmeyecek, 8. aydan sonra anne yanı beşikte yatırmak tehlikeli olacak.
0
elorelia
(19.04.24)
yazılanlardan sonra aklıma gelenler oldu, onları da ekleyeyim;

benim aldığım sallanan ana kucağı babyjörn’dü, çok çok memnun kaldım. inanılmaz memnun kaldım. bebeğimi koyup minik minik sallayarak uyuttum hep.
park yatak kullanmadım :) kullanmayan kullanmıyor işte. ihtiyacı olan bir hamileye gönderdim daha sonra.
okbaby’nin banyo aparatını almıştım, bebekken ona koyarak yıkadım hep. büyüdükçe şu ebebek’te satılan minik küvetlere geçtik. benimki banyo yaparken doldurup içinde yıkanmaya bayılıyor.
süt sağma makinası da aşırı kullandığım bir şey olmuştu benim. çok sütüm vardı, maalesef bir çoğu da çöpe gitti ama sadece psikolojik etkisinden dolayı bile alırdım.
telsiz vs. hiç kullanmadım, ev geniş olsa da duyuyordum zaten ya da bulunduğum odada uyuyordu.
mama sandalyesi ilk ikea’dan almıştım, idare etti ama sonra sığmamaya başladı. chicco’dan alarak güncelledim. şu an 3.5 yaşında, yemek yerken hala o koltuğa oturmak istiyor.

ayrıca ne güzel öneriler yazılmış <3 hamileler kaydetsin :)
0
deartheodosia
(19.04.24)
(8)

Evin Çok Sık Tozlanması Sorunu

royalguard
Arkadaşlar merhabalar;Evim 1+1, ayrı mutfaklı ve kot ta yer alan 2 yıllık bir bina. Zemin ile biraz farkı var. Şöyle ki ayakta durduğumda 1.77 felan boyum, kaldırım ile hemen hemen aynı hizada oluyorum (Bu bilgileri verme sebebim tozlanmaya etki edip etmeyeceğinin anlaşılabilmesi adına). Ev kat bilg
Arkadaşlar merhabalar;

Evim 1+1, ayrı mutfaklı ve kot ta yer alan 2 yıllık bir bina. Zemin ile biraz farkı var. Şöyle ki ayakta durduğumda 1.77 felan boyum, kaldırım ile hemen hemen aynı hizada oluyorum (Bu bilgileri verme sebebim tozlanmaya etki edip etmeyeceğinin anlaşılabilmesi adına). Ev kat bilgisini verdikten sonra esas konuya geleyim:

Evi her gün silip temizlesem bile ertesi gün toz oluyor. Bu tozlarla nasıl savaşırım acaba yukarıdaki katlarda oturanların evleri daha mı az tozlanıyor. Nedir bu işin olayı? İstanbul da ikamet ediyorum. Pencerelerin hepsinde sineklik var onu da ekleyeyim.
0
royalguard
(17.04.24)
Bizim ev de bahçe katında ve çılgınlar gibi tozlanıyor. Evin önünden yol falan da geçtiği yok, yola en az 30 metre uzaklıktayız ki yol dediğimden tek tük araba geçiyor. Eve ilk taşındığımızda yeni tadilattan çıkmıştı, ev yenilendiği için ve bizim de eşyalar sıfır olduğu için onun etkisidir heralde demiştik kendimizce. Ama 2 yıl oldu hala aynı. Sanırım bizimki de sizinki de zeminde olduğu için böyle. Orta katlardan oturan insanların evi de, en üst katta oturan annemin evi de bu kadar tozlanmıyor. Bizdeki tozları 1 hafta kenarda biriktirsem 2 kişilik yastık yaparım.
0
pianeta
(17.04.24)
evet yolun tozu geliyor araba vs gectikce. etrafta insaat vs varsa da artar
0
ala09
(17.04.24)
air purifier
0
buenosdias
(17.04.24)
Ben de zaman zaman bu konuda hayıflanıyorum (temizliği geciktirip tozlar çoğaldığında). 12. Katta yaşıyorum, evde halı yok (bambu bir halı dışında), hav bırakacak örtüler/kumaşlar minimal seviyede ama gün aşırı da temizlesem yine de tozlanıyor.

Gözlemim yatağın kendisinden ve nevresimlerden çok toz çıktığı yönünde (hepsi pamuk). O tozların çoğu deri döküntüsü gibi sanki. Bir de elbette dışardan gelen şehir tozları var. Çünkü yazın camlar kapalı ve 7/24 klima çalışan dönemde tozlar azalıyor.

Yazlıkta, her yerin bağ bahçe olduğu müstakil evde sürekli camlar açık olsa da bu kadar toz olmuyor.
0
orient blue
(17.04.24)
hava temizleyici +1 üstelik sürekli değiştirmen gerekebilir filtresini
0
eja
(17.04.24)
8. katta ve trafik vs olmayan neredeyse şehrin kıyısında olan evi şimdi süpürsem beş dk sonra toz oluyordu. şu an oturduğum ev 1. kat ve yokuşta olduğu için bahsettiğiniz konumla benzer gibi ve böyle bir toz sorunu yaşamıyorum.
0
elorelia
(17.04.24)
Herkes benzer sorunları yaşıyor anlaşılan. Kıyafetler ve örtülerden toz çıkması durumu kulağa mantıklı geliyor. Temizlik yapmayı artık anlamsız buluyorum bazen bu kadar toz olunca. Camları açmasan da olmuyor... Hava temizleyici konusunu da araştıracağım. Teşekkürler herkese
0
🌸royalguard
(17.04.24)
hava temizleyici ve camasır kurutucu. kurutucu kıyafetlerdekı tozu topluyor, bir de dikine olan el dyson ı eger alablioyrsanız hayat boyu kullanırsınız.
0
mavicorap
(17.04.24)
(4)

Göğüs kıllarını tıraş makinesi ile almak gürleştirir mi?

norules
Merhaba. Çok aşırı olmayan ama bu dönemler itibarıyla kısa tutmak istediğim göğüs kıllarım var. Merakım şu; tıraş makinesiyle göğüs kıllarımı almaya başlarsam, bir süre sonra makineyle almayı bıraktığımda eskisinden daha da gür bir hale ulaşmış olurlar mı acaba?
Merhaba. Çok aşırı olmayan ama bu dönemler itibarıyla kısa tutmak istediğim göğüs kıllarım var. Merakım şu; tıraş makinesiyle göğüs kıllarımı almaya başlarsam, bir süre sonra makineyle almayı bıraktığımda eskisinden daha da gür bir hale ulaşmış olurlar mı acaba?
0
norules
(16.04.24)
hayır. kılların kalınlığı, uzunluğu, rengi genlerinizle alakalı bir durum. örneğin tıraş edildikten sonra yeni uzamaya başlamış sakal köklerinin daha koyu ve gür görünmesinin sebebi kıl köklerinin uçlara göre daha kalın olmasının yarattığı bir optik illüzyon.
0
orient blue
(16.04.24)
hayır.

jiletin kılları gürleştirdiği söylenir. ama bu da yalan diyor doktorlar.
0
elorelia
(16.04.24)
orient blue +1

istediğiniz yöntemle yok edin kılları, gürleşmeyecektir.
0
jülsezar
(16.04.24)
jilet veya traş makinesinin kıl üzerinde böyle bir etkisi yok.
0
thor44
(16.04.24)
(8)

yunanistan mı kıbrıs mı tatil için daha uygun

Kediyi üzdün
evet arkideşler ikisine de hiç gitmedim. sorum başlıktaki gibi.edit: Asıl öğrenmek istediğim şu; ikisine de gidip para harcadıysanız aşağı yukarı hangisi daha ekonomik bir ülke bilirsiniz. Kıbrıs Yunanistan'dan daha pahalı değilse ilk tercihim olur neticede yavru vatan ama fiyatlar iki katıysa yapac
evet arkideşler ikisine de hiç gitmedim. sorum başlıktaki gibi.

edit: Asıl öğrenmek istediğim şu; ikisine de gidip para harcadıysanız aşağı yukarı hangisi daha ekonomik bir ülke bilirsiniz. Kıbrıs Yunanistan'dan daha pahalı değilse ilk tercihim olur neticede yavru vatan ama fiyatlar iki katıysa yapacak bir şey yok Yunanistan'a gidip yarı fiyata tatil yaptım diye mutlu olurum.

Bu amaçla sordum bu soruyu, detayların önemli olmadığını düşünüyordum ama öyle değilmiş :)

2 kişi kurban bayramı tatilinde gitmeyi planlıyoruz. Butik otel, airbnb veya 3 yıldızlı otel bütçemize uygun olan seçenekler. Tüm maliyetleri 2 kişi bölüşeceğimiz için bütçeyi esnetmemiz mümkün.
0
Kediyi üzdün
(16.04.24)
Vize sorun değilse Yunanistan daha uygun
0
kaptan memo
(16.04.24)
Arkidiş, 6 çocuklu aile misin, tek başına üniversite öğrencisi misin, 5 yıldızlı otel mi seversin, 12 kişilik hostel odasında mı kalırsın, asgari ücretli misin, gayrimenkul zengini misin? Edirne'de mi oturuyorsun, Mersin'de mi yaşıyorsun? Hiçbirini bilmeden nasıl tavsiye versinler?
Yunanistan tatil için daha uygun.
0
michael_knight
(16.04.24)
@kaptan memo, kapıda vize olayı ile gitmeyi düşünüyorum diğer türlü vizeyi almaya enerjim yok hiç.
0
🌸Kediyi üzdün
(16.04.24)
yunan tabi ki. pasaporta kıbrıs damgası vurdurursan yunana gidemezsin.
0
mikahakkinen
(16.04.24)
www.flypgs.com

kapıda vize için de önceden başvurmak gerek diyorlar. bi araştırın derim.
0
elorelia
(16.04.24)
@michael hocam tavsiye istemedim, hangisi daha uygun diye soruyorum. her türlü özellikteki birisi soruyor olabilir, tüm seçeneklerde bu iki ülkeden hangisi daha uygun. her ikisinde de aynı seçeneği istiyor olabilirim zaten. Size hostel mi 5 yıldızlı mı diye sormuyorum ki, 5 yıldızlı ise hangisinde daha uygun maliyet olarak bunu soruyorum.
0
🌸Kediyi üzdün
(16.04.24)
michael_knight +1
elorelia +1

acentalar aracılığı ile başvuruluyor, sınırda parayı vereyim vize versinler durumu yok maalesef

eksisozluk.com bu başlıktaki son girdileri okuyun, ,

neredeyse schengen gibi uğraşacaksınız randevu vs işleri yok galiba bi tek

üstteki yanıtınıza edit: ama siz ne tarz bir tatil istediğinizi belirtirseniz ona göre daha net bilgi verilir, bu şekilde uzun uzun ikisinin her olasılık için artısını eksisini yazmak gerekecektir
0
jülsezar
(16.04.24)
Kapida vize o kadar yanlis anlasiliyor ki. Yine belge veriyosun, yine saglam para veriyosun ama evet daha az ugrasiyorsun. Ama evet 9 gun icin aliyorsun sadece.
9 gun icin 60 euro vermektense daha fazla zaman icin 100 euro vermek daha mantikli. Belgeler de artik isin olmazsa olmazi
0
mor oje
(16.04.24)
(2)

yakın zamanda konut kredisine başvurarak 1-3m tl arası kredi alabilen

baldan kaymak
var mı?2.5m tl için 1.5m tl almak istiyoruz. hangi bankadan aldınız.
var mı?

2.5m tl için 1.5m tl almak istiyoruz. hangi bankadan aldınız.
0
baldan kaymak
(15.04.24)
geçen hafta kendi evimizi sattık. Satın alan gençler konut kredisiyle aldı 1.3m kısmını kredi çektiler. Banka Akbank
0
alaimisema
(16.04.24)
geçtiğimiz ekimde iş bankasından kullandık
0
elorelia
(16.04.24)
(4)

bebekli tatil yeri önerisi

haintospik
merhaba,10 aylık kızımızla yaz tatili yapmak için araştıralım diyoruz fakat ege'de nereler uygun olur, neresi bizi kazıklamaz, nerede çocuk rahat eder size soralım istedim. balıkesir, çanakkale tatil yerleri hakkında bilgim yok ondan dolayı bodoslama iş yapmak istemedim.teşekkürler.
merhaba,

10 aylık kızımızla yaz tatili yapmak için araştıralım diyoruz fakat ege'de nereler uygun olur, neresi bizi kazıklamaz, nerede çocuk rahat eder size soralım istedim. balıkesir, çanakkale tatil yerleri hakkında bilgim yok ondan dolayı bodoslama iş yapmak istemedim.

teşekkürler.
0
haintospik
(15.04.24)
Assos'ta kumsal yok, bebişi suya sokamazsınız. Küçükkuyu ve diğer içeride kalan yerlerde deniz bence temiz değil, siz de girmeyin. Bozcaada'da su çok soğuk olur ve medeniyetten uzakta olacaksınız. 10 aylık bebekle bunu yapmak istemezsiniz herhalde.

ayvalık bana çok mantıklı geldi. sarımsaklı tarafında uygun fiyatlı otel de vardır. denizi temiz. soğuk değil.
0
co2s2
(15.04.24)
bebekle en rahat edilen yerler çocuk dostu herşey dahil oteller oluyor genelde, biz kuzenler küçükken en çok böyle rahat etmiştik ama balıkesir ve çanakkalede herşey dahil konsepti pek yok. egeye kayabilirseniz bir çok otel var bu şekilde.
her saatte yemek var, bebekle aman bez değiştirmek için otele geri döndüm aman temiz su nereden bulucam aman sütü nasıl ısıtcam derdi yoktu
0
eja
(15.04.24)
kendi plajı olan her şey dahil otel dışında 10 aylık bebekle zorlanırsınız diyorum ben de. zaten düşününce çocuk olduğu için mutlaka 3 öğün yiyeceksiniz, ara öğünleriniz olacak vs... e böyle hesaplayınca yine her şey dahil parasına yaklaşacaksınız.

ayrıca o bölgelerin suyu da çocuk için çok soğuk olabilir.

şu listeye bi bakabilirsiniz.
tatildenizkeyfi.com
0
elorelia
(16.04.24)
bence 10 aylık bebekle tatil köyü ortamı biraz verimsiz. evet açık büfe var ama bebeğin yedikleri sınırlı. hatta gidip açık büfeden tabak doldurmak bile zor bebekle. alakartta birşeylerin masaya gelmesi bana daha mantıklı geliyor. bunun dışında çocuk kulubu, kaydırak, aksam animasyonundan da faydalanamayacaksınız onun yerine denize sıfır küçük otelleri daha uygun geliyor. neresi olur derseniz birkaç isim vereceğim ama son dönemde nasıldır biraz yorum vs araştırmanızı tavsiye edeceğim.
çanakkale gelibolu kum otel, gökçeada kefalos otel, asos dove otel. güneye gidecekseniz de çıralı sahilinde çok güzel küçük oteller var ama yazın sıcakta zor olabilir.
0
delidiyorum
(16.04.24)
(2)

bez beyaz ayakkabı köklü beyazlatıcı çözüm

baldan kaymak
yarı gri yarı krem renkte kaldı.ne yapsam bunu tam kar beyazı olsa?
yarı gri yarı krem renkte kaldı.

ne yapsam bunu tam kar beyazı olsa?
0
baldan kaymak
(14.04.24)
asperox veya çamaşır suyunu bir düşünün.
0
diyecevaplandı
(14.04.24)
çamaşır suyu olmaz kesinlikle. asperox bilemiyorum. ben olsam lostrada bi baktırırım.
0
elorelia
(15.04.24)
(5)

3 cisim problemi yavaş mı ielrliyor

condom kurşunu
İlk sahne bitti jenerik girdi şu an. ama bu kadar izlemeyle bana çok abartılmış gibi geldi o kadar sürükleyici bi tarafı var mı ilerde?
İlk sahne bitti jenerik girdi şu an. ama bu kadar izlemeyle bana çok abartılmış gibi geldi o kadar sürükleyici bi tarafı var mı ilerde?
0
condom kurşunu
(08.04.24)
Netflix olanından bahsediyorsan sadece konu sürükledi beni. Oyunculuklar çok kötü, yine de hızlıca bitirdim. Çin versiyonunu deneyeyim dedim, yorumlar baya iyiydi ama o da çok ağır ilerliyor, çeviri de boktan olunca devam edemedim. Kitabını da merak ettim ama onun çevirisi de kötüymüş.
0
Godless
(08.04.24)
Konu boka bağlanıyor ama güzel dizi
0
basond
(08.04.24)
İlk sezonu izledim, ilk kitabı okudum; bence genel olarak eserin kendisi sorunlu. Bazı kurgu sorunları vb. var. Yazar ilginç bir fikir bulmuş ama sanki pek sonunu getirememiş gibi hissettiriyor.
0
salihdt
(08.04.24)
Mantık hatalarını görmezden gelirsen izleniyor aslında.
0
elorelia
(08.04.24)
Diziyi izlemedim ama kitap serisi gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu serisi arasında rahat yerini alır. Kült denilen birçok bilimkurgu kitabı okumuş biri olarak yorumum bu. Eğer kitabın kurgusuna sorunlu diyen varsa Barış Özcan geçen haftalarda bu seriyle ilgili video yayınlamıştı, ona bakabilir.
0
pianeta
(08.04.24)
(9)

Kategori bulamadım biraz duygu karmaşası

bana da mi lolo
Merhaba. 2015 yılıydı sanırım bir arkadaşımın annesinin şirketine internet sitesi yaptım. Yaşım küçüktü ve ergendim, biraz girişimcilik hevesiyle güzel bir site yaptım. O zamanlar arkadaşıma da annesine de ismimi misal veriyorum Berk olarak tanıtmıştım. Site tuttu, kadın dokuz yıldır siteden inanılm
Merhaba. 2015 yılıydı sanırım bir arkadaşımın annesinin şirketine internet sitesi yaptım. Yaşım küçüktü ve ergendim, biraz girişimcilik hevesiyle güzel bir site yaptım. O zamanlar arkadaşıma da annesine de ismimi misal veriyorum Berk olarak tanıtmıştım. Site tuttu, kadın dokuz yıldır siteden inanılmaz ekmek yedi. Bu süre boyunca bana da çok paralar gönderdi ama hiç yüzyüze gelmedik. Yakın şehirlerdeydik ama ben üniversiteyi bitirdim, iş sahibi oldum, evlendim. Velhasıl şimdi o kadının olduğu şehre bu yaz yerleşeceğim. Kendisinin bir erkek çocuğu yok ve dokuz sene içinde o da yaş aldı takdir edersiniz. Durumumdan haberdar olmuş ve gel işi sen devral diyor. Ama yıllardır bana Berk diye sesleniyor. :/ Velhasıl iş resmiyete dönerse, yaz tatilinde kendisiyle çalışmayı düşünüyorum ama gerçek adımın misal veriyorum Abdulkerim olduğunu kadına nasıl itiraf edeceğim…

Arkadaşım dediğim kızıyla iletişimim kalmadı, kendisi gerçek adımı biliyordu ama söylediğim isimle de hitap ediyorlardı. Velhasıl annesi de ilk ne duyduysa öyle gitti. Dokuz yıldır bir şey demedim. Böyle saçma bir çıkmazdayım…
0
bana da mi lolo
(07.04.24)
Gençken arkadaşlar arasında bana böyle sesleniyorlardı ama gerçek adım şu deseniz olmuyor mu? Şaşırmayın diye söylüyorum falan diye eklersin. Kadının kızıyla hala iletişimi vardır herhalde. Şüphelenirse arayıp ona da sorar.
0
gnosis
(07.04.24)
Boşu boşuna dert etmişsiniz. "Ya o zamanlar çocuktum kendime Berk dedirtiyordum aslında adım Muhittin" diyip geçiverin ne olacak.
0
pispinti
(07.04.24)
Arkadaşlar öyle sesleniyor ama gerçek adım abdulkerim
0
abuzer
(07.04.24)
İşte sorun kadınla dokuz senedir telefon üzerinde görüşüyoruz hep o isimle sesleniyor. Madem farklıydı ismin dokuz senedir sana ödeme yapıyorum insan düzeltmez mi demez mi?
0
🌸bana da mi lolo
(07.04.24)
Dokuz senedir ödemeyi elden mi yapıyordu? kısmını anlamadım ben.
0
Mirket
(07.04.24)
Dert etmeye değmez.
Berk diyen de oluyor ama asıl adım apo diyeceksin. Garip bir durum yok. Dedesinin adını Mahmut bilirken öldüğünde Osman olduğunu öğrenen arkadaşım vardı avsnsbsj
0
yenibirgüzelnick
(07.04.24)
Size parayı nasıl gönderiyordu yani mesela bir hesaba gönderiyordu ve o hesap sizin isminizle kayıtlı mı?

Benim kardeşimin bir arkadaşının asıl ismini söylemeyip başka bir isim söylüyorlar. Ben de öğrenince değişik geldi ama saçma bulmadık.
0
sevilen progressive türkücü
(07.04.24)
nüfus kaydındakinden farklı isim kullanan kişi sayısı tahmin ettiğinden fazla. hele çok demode bir ismin varsa hiç çekinme. "benim ismim nüfusta ... ama ben hep berk'i kullandım" dediğinde herkes anlayışla karşılar. hatta niye değiştirmedin diye bile sorabilir, isim değiştirmek çok kolay çünkü eskisine göre.
0
hrskrs
(07.04.24)
Eski iş yerimde de vardı. Biz ismini Ayşe biliyorduk, kimlikte ayşeydi. Ama tüm akrabaları Fatma diyordu. Olabiliyor böyle bir şey. Çok sorun edilecek bir şey değil. Arkadaşınız da biliyormuş madem. Ondan teyit edebilir. Ödemeyi nasıl aldığınızı ben de anlamadım ama.
0
elorelia
(08.04.24)
(3)

Burun akıntısı ve öksürük için polikliniğe gitmek saçma mı?

hincaluluc
Merhaba ahali,Normalde hastaneye yolu neredeyse hiç düşmeyen biriyim. Dünden beri burnum fena halde akıyor ve tıkalı. Orta derecede de öksürük var. Halsizlik veya ateş yok. Önümde birsürü iş var, bayramda her yer kapalı ve çalışmam gerekecek. Özel sigortam olduğu aklıma geldi ama hangi branştan rand
Merhaba ahali,

Normalde hastaneye yolu neredeyse hiç düşmeyen biriyim. Dünden beri burnum fena halde akıyor ve tıkalı. Orta derecede de öksürük var. Halsizlik veya ateş yok. Önümde birsürü iş var, bayramda her yer kapalı ve çalışmam gerekecek. Özel sigortam olduğu aklıma geldi ama hangi branştan randevu almak gerek bilemedim. KBB'ye gitsem saçma mı olur? Hiç hastalık hastası biri değilim, aksine çok sallayan relaks bir insanım ama bu hafta ayakta olmam gereken işlerim olduğu için doktora gitmek istedim. Özelde acile gitsem acil değil durum, o da doğru gelmedi. Yardımcı olabilecek biri çıkar mı? Bir bilen?
0
hincaluluc
(05.04.24)
dahiliye
0
elorelia
(05.04.24)
aile hekimine veya varsa işyeri hekiminize de gidebilirsiniz.

devlet hastanelerinde aile hekimliği diye ayrıca bir poliklinşk oluyor. özelde var mı bilmiyorum ama varsa gidebilirsiniz.
0
inheritance
(05.04.24)
kbb'ye de gidebilirsin. hatta bence dahiliyeden ve aile hekiminden ziyade kbb daha iyi olur.
0
nolmus yani
(05.04.24)
(6)

dark tarzı dizi aramaktayım.

drako
Merhaba;Dark-lost,fringe vs. tarzı dizi önerileri aramaktayım. 3 cisim problemini de izleyeceğim o listede. Onun harici?
Merhaba;

Dark-lost,fringe vs. tarzı dizi önerileri aramaktayım. 3 cisim problemini de izleyeceğim o listede. Onun harici?
0
drako
(04.04.24)
Westworld ve 1899 aklıma ilk gelenler.
0
kent sakini
(04.04.24)
bodies
0
elorelia
(05.04.24)
İzledim onları da.

:/
0
🌸drako
(05.04.24)
Severance
0
ermanen
(05.04.24)
The 100
Travelers
Stranger Things
0
iwasbornonamountainside
(05.04.24)
Stranger Things harici diğerlerini izlemedim. Bakayım teşekkür ederim.
0
🌸drako
(05.04.24)
(2)

ankarada iftar için mekan önerisi?

islergucler
sb.hamamönü, hacıbayram gibi mistik bir çevre olması tercih sebebi. çok farklı yerlerde olabilir.açık hava da tercih sebebi olabilir.teşekkürler.
sb.

hamamönü, hacıbayram gibi mistik bir çevre olması tercih sebebi. çok farklı yerlerde olabilir.

açık hava da tercih sebebi olabilir.

teşekkürler.
0
islergucler
(28.03.24)
Kasibeyaz
Fevzi usta
Sıralı
Beykoz Çayyolu-Gölbaşı
0
dedeminhirkasi
(29.03.24)
ankara kalesi kınacızade konağı
0
elorelia
(29.03.24)
(2)

Sifir iade ile iptal edilebilir ucak bileti var mi?

Kahvedesu
Sb.
Sb.
0
Kahvedesu
(28.03.24)
Var. Mesela THY'de Business Class'in en ust biletini alirsaniz iptal durumunda tum bedeli geri oduyor (biletleme ucreti haric). Ayrica bilette degisiklikler de ucretsiz oluyor.

Kendi sitesinde Business altinda yaziyor: "Uçuşa 12 saat ya da daha uzun süre kala bilet üzerinde yapılan iptal ve iade işlemlerinde kesinti yapılmaz."

www.turkishairlines.com
0
sertac akin
(28.03.24)
esnek bilet olsun diyorsanız esnek olmayandan daha fazla ücret ödeyip alabiliyorsunuz. yani hem ucuz sınıf olsun hem de tümünü iade etsin gibi bi seçenek yok doğal olarak.
0
elorelia
(29.03.24)
(5)

Klozetin beyazini korumak için

sanguine
Yeğenimin ishal bombardımanı sonucu ne kadar temizlesem de bazı noktalar kahverengi gölgeli kalıyor. Çamaşır suyuyla ayrı sildim banyo sprey temizleyiciyle ayrı. Ne iyi gelir buna, nasıl daha beyaz yaparım
Yeğenimin ishal bombardımanı sonucu ne kadar temizlesem de bazı noktalar kahverengi gölgeli kalıyor. Çamaşır suyuyla ayrı sildim banyo sprey temizleyiciyle ayrı. Ne iyi gelir buna, nasıl daha beyaz yaparım
0
sanguine
(27.03.24)
hipokloroz asit deneyebilirsiniz, fakir in hypoclean diye bir urunu var ben cok memnunum ama cın malı versiyonları cıktı sonra, sanki onların da gideri var gibi.
0
mavicorap
(27.03.24)
jel olan domestosları biraz sıkıp bi kaç saat üstünde bekletmeyi denediniz mi hemen silince içine işlememiştir belki
0
nahtoderfahrung
(27.03.24)
static.ticimax.cloud
şunu bi deneyin
0
elorelia
(27.03.24)
Banyo mobilyaları üstünde koruyucu tabaka oluyor aslında. Yoğun çamaşır suyu gibi şeyler kullanınca bu tabaka da yıpranıyor be böyle lekelenmeye açık oluyor. Ben de hunharca çamaşır suyu boca eden biriydim. Eve yeni klozet takılınca öğrendim. Sizde olan olmuş zaten. İnatçı leke için jel domestos döküp üstüne peçete kapatıp bekletiyorum en son da fırçalıyorum.
0
ya volna
(27.03.24)
tuz ruhu kullarak ben konuyu çözdüm, dikkatli kullanın, mutlaka eldiven takın

www.migros.com.tr
0
akiskan
(27.03.24)
(5)

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası

sanguine mcqaer
Biz çocuk düşünüyoruz ama şimdi TSS yaptırmak istesek 12 ay içindeki hamilelikle ilgili şeyleri üzerine ekstra para ödediğin halde karşılamayacakmış. Ben de o kadar beklemeyi düşünmüyorum açıkçası ayrıca sanırım hastanenin SGK anlaşması olması yetmiyor doktorun da SGK ya bağlı olması gerekiyormuş. Ö
Biz çocuk düşünüyoruz ama şimdi TSS yaptırmak istesek 12 ay içindeki hamilelikle ilgili şeyleri üzerine ekstra para ödediğin halde karşılamayacakmış. Ben de o kadar beklemeyi düşünmüyorum açıkçası ayrıca sanırım hastanenin SGK anlaşması olması yetmiyor doktorun da SGK ya bağlı olması gerekiyormuş. Örneğin Acıbadem'e baktığımda 6-7 tane kadın doğumcu var sadece 1 tanesi SGK'ya bağlı. O da seneye hala bağlı olacak mı belli değil.

Ayy çok kararsız kaldım sanki mantıksız TSS yaptırmak bu durumda. Tecrübeli arkadaşlar fikir verirse çok sevinirim.
0
sanguine mcqaer
(27.03.24)
Özel sağlık sigortası genelde daha pahalıya geliyor.

Benim bildiğim en az 5 ay beklenen versiyonu var hamilelik açısından.
Sigortanın 5. ayı hamilelik başlayınca mecburen iki yıl boyunca sigorta yaptırıyorsunuz. 2 yıllık sigorta parası da hamilelik için özel hastanede harcayacağınız paradan fazla veya aynı oluyor.

Olur da 5 aydan önce hamile kalırsanız boşa gidiyor.
Olur da o yıl hamile kalamadınız yine boşa gidiyor.

Hamilelik için özel sağlık sigortası yaptırmak pek avantajlı değil bence. Hamile kaldığınızda hastanelerin "gebelik paketi" altında paketleri var. Onları incelersiniz.

Paranız cebinizde olsun, istediğiniz yerde istediğiniz zaman harcayın derim.

(Bu konuyu yeterince iyi bilmediğimi, bunların kulaktan dolma bilgi olduğunu da ekleyeyim.)
0
michael_knight
(27.03.24)
anadolu sigortanın hiç süre olmadan doğumu da kapsayan sigortası var. biz onu yaptırmıştık. ama her şeyden önemlisi dediğin gibi "doktorun" anlaşması olması lazım. çalışmak istediğiniz doktorum anlaşmasının olup olmadığını mutlaka sormak lazım sigortayı yapmadan.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.03.24)
ben de tss tam bittikten sonra hamile kalmıstım o zaman da cok uzulmustum, sıgortamız varken keske olaydı dıye, fakat simdi geriye bakıp dusununce zaten sıgorta pek cok seyı karsılamıyor kı, yani hem hastanenin hem doktorun anlasması olması lazım ve o anlasmanın bozulmayacak olması lazım.
gebelık/dogum paketlerını ınceleyın, biz acıbadem ankaradan cok memnun kaldık bu arada, daha sonra baska saglık problemlerınde cok aradım acıbadem ın servisini...
0
mavicorap
(27.03.24)
doğum teminatlı tss yaptırabilirsiniz. siz sadece 12 ay beklemeli firmadan fiyat aldınız sanırım. 1 ay beklemeli olan da var, hamileyken yapılan da var. hepsini araştırın bi.

1 ay beklemeli doğum teminatlı alırsanız ama 2 ay içinde filan hemen hamile kalmanız lazım ki parasını ödediğiniz yıl içinde doğurabilesiniz. atıyorum hamile kalma işi sarktı, ikinci sene de doğum teminatlı paket almanız gerekir.

hastanelerden doğum paketi fiyatı alın bir de. 2019 yılınca üstte saydığım sebepten dolayı o stresi çekmek saçma geldi ve hastane paketi almıştım ben ama arada aşırı derecede bir fark yoktu 2 yıllık sigorta ile. yanlış hatırlamıyorsan iki senelik doğum teminatlı sigorta 7küsürdü. ben hastaneden 8500e paket almıştım. ama şu an aynı hastane 40.000 diyormuş. ki en uygunu bu. 100.000 fiyat veren de var. doğum teminatlı sigorta atıyorum 15 bin bile olsa 2 senelik fiyatı yine daha mantıklı oluyor.

evet doktor gidebilir, anlaşması bitebilir vs. ama yapacak bir şey yok. yenidoğan yoğun bakımı da olan bi hastanede, iyi bi doktor bulup şansınıza güveneceksiniz mecbur.
0
elorelia
(27.03.24)
Acıbadem Hastanesinin bildiğim kadarıyla SGK anlaşması yok ve dolayısıyla da herhangi bir sigorta şirketiyle TSS anlaşması da yok olarak biliyorum.

Acıbadem'le ilgili bir düşünceniz varsa öncelikle SGK anlaşması konusunu bir araştırın derim.
0
Mirket
(27.03.24)
(4)

Vakumlu hurçlar birkaç kez kullanılabiliyor mu

regina phalange
Açtık bir kez kullandık sonra kullanmak istersek verimli oluyor mu yoksa tek seferde işi bitiyor mu?
Açtık bir kez kullandık sonra kullanmak istersek verimli oluyor mu yoksa tek seferde işi bitiyor mu?
0
regina phalange
(16.03.24)
kalitesiz olanlar hemen parçalanabiliyor ama kaliteli olanlar sonradan da kullanılıyor. paketin içinden bir tane kilit aparatı çıkıyor, onu saklayın yeter.
0
penceredengorunenmorbina
(16.03.24)
Yırtık vs olmamışsa kullanabilirsiniz ama hava sızdırmayanına denk gelmedim. İllaki şişiyor bir süre sonra.
0
elorelia
(16.03.24)
Bir zamanlar kaliteli bi markanın 7-8 tane almıştım. İlk kullanışta şişen de oldu, beş altı kez kullandığım da. Biraz şans gibi.
0
Mirket
(16.03.24)
Bunun yerine deliksiz elbise poşeti kullanın. Hem çok ucuz hem sızdırma derdi yok. bir iki denemeyle halledersiniz
0
topkapiaksaray
(17.03.24)
(8)

Uzun yola gidince gider paylasimini nasil yapiyorsunuz

kafamdabiseyvar
Ben tekBir cift( kari koca evliler)Uzak bir yola gittik ve yol masraflarini ikiye bolmusler. Yani biz evliyiz tek butce diye dusunuyorlar. Boyle bir kural mi var?
Ben tek
Bir cift( kari koca evliler)
Uzak bir yola gittik ve yol masraflarini ikiye bolmusler. Yani biz evliyiz tek butce diye dusunuyorlar. Boyle bir kural mi var?
0
kafamdabiseyvar
(15.03.24)
3 kisi = 3e bolunur.
0
fakyoras
(15.03.24)
yol masrafından kasıt yakıt masrafıysa evet 2'ye bölünmesi gerekir.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.03.24)
Biz beş kişilik çok yakın arkadaş grubuyuz. 2 evli çift + 1 arkadaşımız şeklinde. Yıllardır bir sürü yere gitmisizdir.

Biz evli çiftler hesaplama yapınca 5e boleriz her şeyi ve öyle öderiz. Tek olan arkadaşımız ısrarla 3e boler. Biz bunun saçma olduğunu yıllardır kendisine anlatamadik.

Sizin durumunuzda da doğrusu 3e bölmek.

Ayrıca böyle durumlarda (tatil başlangıcında vs.) Bir kişiyi kasa olarak belirleyip kişi başı belirli miktar para koymak en temizi. Kimsenin başı ağrımaz.


Bu arada yemek için vs biz de hesap yapmayız. Yol masrafı ve kalınacak yer masrafı için konuştum ben.
0
fraise
(15.03.24)
araba ile gittiniz, araba çiftin arabası ise ve kadın tarafı da çalışmıyorsa ikiye bölünmesinde bi gariplik yok aslında.
0
elorelia
(15.03.24)
Bizim arkadaş gruplarında ortak masraflar genelde kişi ve sayısından bağımsız olarak herkesin bir şeyler atması ile ödeniyor. O yüzden bu tip hesaplarla ilgili tecrübem pek yok fakat bölünmesi gerektiği yerlerde hep kişi sayısına bölündü bölünen şeyler. 1 evli çift ve 2 bekar arkadaş olarak gittiğimizde 4'e bölüyoruz yani.
0
nawar
(15.03.24)
valla ben de once 3 diye dusundum ama araba onlarinsa 2 ye bolunmeli sanki, sonucta sizi almislar onlar, sizin arabanizsa bilemedim. bu benzin icin. yemek vs. elbette kim ne yediyse onu oder.
0
songforsomeone
(15.03.24)
Benzin+otoban parası üçe bölünür.
İkiye bölen insan kendisini haklı hissetmek için bir sebep bulacaktır ama kabul edebileceğim bir sebep gelmiyor aklıma. İkiye bölen ayıp ediyor.
0
michael_knight
(15.03.24)
Kendi aracimla goturuyor olsaydim ve illa odiycez derlerse ben de 2ye bolerdim. 3e bolmek aklima gelmezdi hic.
0
brkylmz
(15.03.24)
(3)

yaralı bölgeye uygulanacak jel ve kremlerle ilgili

istististist
10 Şubat'ta kaşımın üst bölgesinde bir yarılma meydana geldi. 5 tane dikiş atıldı. 18 Şubat'ta dikişler alındı. O dönem muayene olduğum doktorlar, dikişler alındıktan sonra, yaralı bölgeye, günde 2 kez CONTRACTUBEX uygulamamı istedi. Bunun yeterli olduğunu söylediler. Yaklaşık 1 aydır, düzenli olara
10 Şubat'ta kaşımın üst bölgesinde bir yarılma meydana geldi.

5 tane dikiş atıldı.

18 Şubat'ta dikişler alındı.

O dönem muayene olduğum doktorlar, dikişler alındıktan sonra, yaralı bölgeye, günde 2 kez CONTRACTUBEX uygulamamı istedi. Bunun yeterli olduğunu söylediler.

Yaklaşık 1 aydır, düzenli olarak, günde 2 kez CONTRACTUBEX uyguluyorum.

Dün kontrol için gittiğim başka bir Cildiye hekimi ise, FİTO 40 GRAM KREM ve BEPANTHOL ANTİ SCAR JEL yazdı ve bunları kullanmamı istiyor.

Benim bu noktada iyice kafam karıştı.

Her doktor farklı bir jel ve krem veriyor.

Sizce bu aşamada ne yapmalıyım?

Bu 3 ilacı da aynı anda kullanmak daha mı mantıklı olur?
0
istististist
(15.03.24)
Ben daha önceki duyurunuzda fito önermistim kullanmamissiniz simdi bisey diyince dediklerimize güvenip yapacak misiniz asdad

Doktorunuza güvenin dediklerini yapin
0
eja
(15.03.24)
@eja;

:))) estağfurullah güvenmemek değil de son gittiğim doktora kadar diğer doktorlar FİTO kullanmamı önermemişti.

FİTO'nun, CONTRACTUBEX ile birlikte kullanımının nasıl olacağı konusunda bir bilginiz var mı?

diğer duyruda ilk olarak MADECASSOL'u önermişsiniz. FİTO ile MADECASSOL arasında çok bir fark var mıdır?
0
🌸istististist
(15.03.24)
parol da ağrı kesici majezik de ağrı kesici. kimi doktor parol yazar kimisi majezik. bunda bu kadar kafa karıştırıcı bir durum yok aslında. 3. bi doktora gitseniz o da apranax yazabilir.

eczacına danış, sorun olmaz derse üçünü birden kullan.
0
elorelia
(15.03.24)
(5)

Ehliyeti yenilemek için sağlık raporu

put it in your appropriate place
Nereden alınır? Aile sağlık ocağı yapıyor mu ve bunun için illa randevu almaya gerek var mı, gitsem Merhaba, Selamın aleyküm bir sağlık raporu almam lazım desem yardımcı oluyorlar mı?
Nereden alınır? Aile sağlık ocağı yapıyor mu ve bunun için illa randevu almaya gerek var mı, gitsem Merhaba, Selamın aleyküm bir sağlık raporu almam lazım desem yardımcı oluyorlar mı?
0
put it in your appropriate place
(14.03.24)
Sağlık ocağı verir. Randevu alın ama. Hoş, kimi yerlerde randevusuz da bakıyorlarmış ama 2 dakikada alırsınız zaten.
0
orient blue
(14.03.24)
e-devletteki sağlık bilgi formunu doldurup aile hekimine başvurabilirsiniz. randevu işi asmden asmye değişiyor, genelde kabul ediyorlar randevusuz.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(14.03.24)
Sağlık ocağı test için hastaneye yönlendirir. Özele gidin 100-200 tl ye 5 dk da veriyorlar
0
substituent
(15.03.24)
gözlük kullanmıyorsanız ve tansiyon, kalp, gibi tanı konulmuş bi hastalığınız (psikolojik de olabilir) yoksa sağlık ocağı veriyor. saydıklarım varsa hastaneye yönlendiriyor.
0
elorelia
(15.03.24)
e-devletteki bilgi formunu doldurup aile hekimine gidin, hastaneye sevk etmeden halleder. ama arada tek tük cins aile hekimleri çıkıyor hastaneye gidin diyen ama hastanede de yapmazlar tekrar sizi aile hekimine yönlendirirler.
0
piyade binbasi er
(15.03.24)
(16)

Hediye gelmiş çeyrek altın sahte çıkarsa verene söyler misiniz?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(14.03.24)
Söylemem. Belki o da dolandırıldı sahte altın sattılar. Belki de gerçekten sahte altın aldı yüz göz olmak istemem.
0
rock n roll
(14.03.24)
Söylemem.

Farkında olmadan yaptığını düşünüyorsam konuyu unuturdum.
Bilerek getirmiştir sahte çeyreği diyorsam da saklarım çeyreği onun önemli gününde geri götürüm.
0
nuevo
(14.03.24)
söylerim, "bu ne iş?" derim
0
noxie
(14.03.24)
Söylerim, eğer dolandırıldılarsa gidip hesap sorarlar.
0
salihdt
(14.03.24)
tabii ki söylerim. sonuçta dolandırılmışlar.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.03.24)
söylerim.
0
jelly bear
(14.03.24)
Söylemem.
Bilerek de yaptılarsa dolandırılarak da yaptılarsa o dramayı, o "çok özür dileriz, telafi edeceğiz, nasıl olur, inanamıyorum, hayatımda hiç başıma gelmedi, hesap soracağım" gibi sözleri hareketleri dinlemek bana çeyrek altından daha ağır gelir.
Büyük ihtimalle de zaten gerçek altınla değiştirmezler onu.

Bir de üstüne "neden bize iftira atıyorsun?" diye hesap sorma ihtimalleri de var.

Bu konuya hiç girmezdim.
0
michael_knight
(14.03.24)
aileme, çok yakın çevreme söylerim. onun dışında söylemem.
0
elorelia
(14.03.24)
tabi ki söylerim ya öyle saçma şey mi olur. ayrıca altını veren kişi de farkında olmadan mağdur olur söylemezseniz.
0
neira
(14.03.24)
tabii ki soylerim. en azindan onu aldiklari yerden bir daha almasinlar.
0
hot potato
(14.03.24)
çoğu aile stoklarında ki altınları yakınlarına dağıtıyor. yani eskiden gelen bir altın olabilir. boşu boşuna keyifsizlik. değmez.
0
jamswety
(14.03.24)
söylerim dolandırılmışsın derim.
0
mikahakkinen
(14.03.24)
söylemek lazım .
belki bir kaç tane daha almışlardır kendilerine. Aydınlatmak gerek
0
diyecevaplandı
(14.03.24)
söylemem.

kendisi yaptıysa zaten terbiyesizlik. o durumun içine girmek beni daha çok rahatsız eder. kendisi yapmadıysa da mahçup olur bu sefer. suçlu olmadığı halde zan altında kalır. gerek yok.
0
paintov
(14.03.24)
söylemem. muhtemelen bilmeden o da dolandırılmış olabilir. ben de yakın zamanda bir kaç düğün için kuyumcudan gram vs aldım. ama sahte mi gerçek mi sorgulamadım ve gidip taktım. sahteyse ve bana söylenirse çok üzülürüm.
0
exlibris
(14.03.24)
Tabii ki söylerim. Kendileri dolandırıcı değillerse, dolandırılmışlar demektir. Hediye olduğu için ben zarar görmedim diye neden dolandırıcıların rahat gezmesine ya da bana altın hediye eden birinin dolandırılmış olmasına göz yumayım?

www.eksiduyuru.com

Şu duyuru ile birlikte görünce bir "acaba?" dedim tabii :P
0
nawar
(14.03.24)
(39)

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

ustapasta
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş ki
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
0
ustapasta
(13.03.24)
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
0
grimavi
(13.03.24)
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
0
achilles
(13.03.24)
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
0
gabe h coud
(13.03.24)
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
0
nic cage
(13.03.24)
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
0
fraise
(13.03.24)
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
0
OgutucuRecep
(13.03.24)
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(13.03.24)
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
0
sanguine mcqaer
(13.03.24)
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.
0
veritaslibertas
(13.03.24)
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
0
drako
(13.03.24)
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
0
elorelia
(13.03.24)
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
0
mirty
(13.03.24)
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
0
noxie
(13.03.24)
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
0
tabudeviren
(13.03.24)
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
0
ananiyimioguz
(13.03.24)
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
0
basond
(13.03.24)
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
0
yenibirgüzelnick
(13.03.24)
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
0
nuisance2
(13.03.24)
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
0
nuisance2
(13.03.24)
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
0
instant crush
(13.03.24)
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
0
lambırcek
(14.03.24)
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
0
Hallegadola
(14.03.24)
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
0
turkuaz
(14.03.24)
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
0
wild honey suckle
(14.03.24)
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.
0
suyin
(14.03.24)
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.
0
Coma
(14.03.24)
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
0
Rao
(14.03.24)
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
0
ananiyimioguz
(14.03.24)
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
0
Rao
(15.03.24)
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
0
nuisance2
(15.03.24)
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
0
sarahkerrigan
(16.03.24)
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
0
🌸ustapasta
(16.03.24)
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...
0
suyin
(16.03.24)
(1)

Çift Pasaport Sorusu

milletin efendisi olmaya gelen adam
Selam romalılar,Umarım hepiniz iyisinizdir. Öğrencilikten dolayı devam eden yeşil pasaportum var. Yüksek lisans başvurularında kullanmak üzere bordo pasaport da çıkartacağım. İlk pasaportu iptal ettirmeden ikinci pasaportu çıkartmak için nüfus müdürlüğünden randevu almak dışında bir şeye gerek var m
Selam romalılar,

Umarım hepiniz iyisinizdir. Öğrencilikten dolayı devam eden yeşil pasaportum var. Yüksek lisans başvurularında kullanmak üzere bordo pasaport da çıkartacağım. İlk pasaportu iptal ettirmeden ikinci pasaportu çıkartmak için nüfus müdürlüğünden randevu almak dışında bir şeye gerek var mıdır? Yakın zamanda tecrübe eden ya da bilen varsa aydınlatırsa harika olur
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(12.03.24)
hayır. standart belgeler harici bir şeye gerek yok. eski ve mevcut pasaportunuz da yanınızda olsun. matbu bir dilekçesi var, orada doldurursunuz.
0
elorelia
(13.03.24)
(6)

2 yaş öncesi kreş

michael_knight
2 yaşından önce çocukları kreşe vermek pek yaygın değil galiba. Kreşler mi bu hizmeti vermiyor, aileler mi tercih etmiyor ya da yanlış mı biliyorum?Sizin bu konuda bilginiz, fikriniz var mı? 5 aylık bir bebek için. (Annenin çalıştığı, kreş dışındaki seçeneğin bakıcı olduğu durum için soruyorum)
2 yaşından önce çocukları kreşe vermek pek yaygın değil galiba.
Kreşler mi bu hizmeti vermiyor, aileler mi tercih etmiyor ya da yanlış mı biliyorum?

Sizin bu konuda bilginiz, fikriniz var mı? 5 aylık bir bebek için. (Annenin çalıştığı, kreş dışındaki seçeneğin bakıcı olduğu durum için soruyorum)
0
michael_knight
(11.03.24)
ben 2,5 yaşında verdim. pedagog, mecbur değilseniz 3'ten önce vermeyin demişti hatta.
0
summerjam0306
(11.03.24)
Pedagog'u da geçtim, kresler hiç de gönüllü değil o yaşta cocuk almaya. 3 yaş öncesine hizmet veren yer de çok nadir bulunuyor. Kimse o sorumluluğu almak istemiyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.03.24)
temel tuvalet eğitimi önemli bir faktör, otomatik olarak 2 yaş sonrasına atıyor hemen hemen. onun dışında çocuğun kendisini belirli bir düzeyde ifade edebiliyor olması da önemli, onun için de 2 yaş erken biraz.
hele bir de 5 aylık bebeği 10-15 çocuğun 1-2 bakıcıyla takip edildiği bir kreş ortamına bırakmak hiç akıl karı değil, birebir bakım gerekir. öyle bir hizmet verecek kreşin en fazla 2 çocuk başına 1 çalışan ayırması gerekir ki maddi olarak bakıcıdan daha pahalıya gelir eğer amaç maddi olarak daha uygun olsun düşüncesi ise.
0
hrskrs
(11.03.24)
Evet oldukça az, bazı şehirlerde hiç yok gibi. Amaverenler oluyor. Sonuçta bazen bu durum mecburi oluyor. 4 aylıkken bile kreşe vermek zorunda kalan arkadaşım olmuştu. Tabiki bu durumda bile Süt/mama olaylarını düzenlemeniz gerekiyor ve her kreşin şartları farklı oluyor.
0
yeninesiltupcu
(11.03.24)
genelde tuvalet eğitimi almış olmasını istiyor kreşler. tuvalet eğitimi almamış bebekleri kabul edenler daha pahalı ve sayıca az hatta. 5 aylık bebek sürekli ilgi, alaka bekler. arkadaşın dediği gibi 2 bebek hadi olsun olsun 3 bebek başına bir çalışan verilmesi lazım. bundan daha kötü bi senaryo bebek için çok kötü olur. hatta üç bebek bile düşününce fazla geldi. tabi ki her durumu anne baba olarak değerlendirip düşünüyorsunuzdur eminim ama söylemeden edemeyeceğim. güvenilir bakıcı bulamıyorsanız ve üstte söylediğim şartı sağlayan bir yer bulamıyorsanız şartları zorlayıp kendiniz bakın çok daha iyi. aksi türlü gerçekten bebek için çok üzücü olur ya.
0
elorelia
(11.03.24)
5 aylık çok küçük kreş için. çünkü bir sürü çocuk oluyor birebir ilgilenemez kimse.
ben de aynı dönemde bakıcı tutmayı düşünüyorum. eve de kamera döşeteceğim. kreş ortamı epey sağlıksız.
0
kaptan maydanoz
(12.03.24)
(11)

Evin duvarlarını boyamaya yardım için komşuya ne kadar verilir?

ananiyimioguz
Ufak bir yazlığımız var 55-60 m2 falan. Kiracı çıkınca boyatalım dedik çünkü biz de boyasız teslim etmiştik, onlar da boyatmamış.Annemler de aynı yerde yaşıyor. Emekli genç ruhlu bir komşuları var, tüm sokağın işlerine koşturuyor. Adamın her iş elinden geliyor. Bazen hatır gönül, bazen de 3-5 bişey
Ufak bir yazlığımız var 55-60 m2 falan. Kiracı çıkınca boyatalım dedik çünkü biz de boyasız teslim etmiştik, onlar da boyatmamış.

Annemler de aynı yerde yaşıyor. Emekli genç ruhlu bir komşuları var, tüm sokağın işlerine koşturuyor. Adamın her iş elinden geliyor. Bazen hatır gönül, bazen de 3-5 bişey alıp yapıyor tüm tadilat tamirat işlerini.

Onunla bir boş eve gider misiniz dedim annemlere, bi baksın çok iş var mı diye. Para falan konuşulmadı hiç başta.

O da ilk bakmış burasının yine biraz işi var ya bunu biz yapamayız öyle ufak iş değil demiş.

Bizimkiler de ne olacak ya biz de yardım ederiz, hem ustaya vereceklerine sana verirler işte cocuklar demiş. Öyle deyince (ilk hiç vermiycez mi zannetti bilmiyorum) e şöyle bi baktım da tekrar neyse boyanır ya falan demiş sdfsgjh

Fakat yine rakam konuşulmadı. Öyle bir insan değil az biraz tanıyorum. Sorsak da kesin ne verirseniz işte ya falan diyecek.

Sadece duvarlar boyanacak. Ben 15kg boya kargoladım onlara. Başka ufak tefek şeyler de lazım dediler onları da kargoladım. Annemler de yardım edecek ama genel olarak boyayı o yapacak.

Mesela daha önce annemlerin diğer komşularının bahçesini düzenlemiş, budamış falan 300 vermişler yani bir yemek parasına koşturuyor öyle çok bir beklentisi de yok gibi geldi. Yine de emeği neyse vermek lazım ufak tefek bizimkilerin motoru veya bisikleti bozuluyor mesela yardımcı oluyor da şimdi boya için düzgün bir ödeme yapmak lazım.

www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(08.03.24)
bin lira atarım ben olsam. 300 neymiş ya çok az.
0
entropik
(08.03.24)
en az bin lira vermelisiniz. şu an 5-10 bine falan boyuyor millet.
0
summerjam0306
(08.03.24)
@entropik, o işte bahçe işi için ya örnek verdim. onun için de az ama bence de.

@summerjam0306, piyasıyı bilmiyorum ama evet bizim de kafamızda 1-2bin göndermek vardı da işte az mı çok mu bilemedim.
0
🌸ananiyimioguz
(08.03.24)
bilemedim ama bana sorsanız 1000 tl bile para değil bu iş için. Kaç gün sürecek ki iş? yani 2-3 günlük bre işse ki bana öyle geldi en az 2000 tl diyorum.
0
kumandanim
(08.03.24)
- Asgari ücretin günlüğü 700 TL civarında,
- Günlük temizlikçi fiyatları 1000 TL civarında,
- Günlük inşaat işçisi fiyatları (tam emin değilim) 1200 TL civarında.
Bu kişilere yemek de veriliyor.

İşin ne kadar sürdüğüne, kalitesine, aranızdaki iletişime göre yukarıdaki örnekleri kullanarak bir ücret belirleyin derim.

Belirlemeden önce komşunuza ısrarla sormanınızı da öneririm, belki de aklında bir fiyat vardır.
0
michael_knight
(08.03.24)
Şimdi armut.com'a sordum. 2.500 ile 6.500 lira arası fiyat verdi.

Bu durumda 1.500 uygundur diyorum.
0
Mirket
(08.03.24)
60m2'yi 5 ay önce babamın arkadaşına boyattık, adam boyacılık yapıyor, 3500TL verdik. Tanıdık olmasa belki 5000TL'ye boyardı. Bence en az yarısı kadar vermek doğru olur. Uğraşmak istememiş ama parayı başkasına vereceğimize sana veririz deyince adamı beklenti içine sokmuşsunuz, yani orası 5000TL'ye boyanacaksa adama da 5000TL verecekmiş gibi konuşulmuş bence. Çok güzel boyayamayacağını düşündüğüm için yarısını verirdim.
0
Tutkun
(08.03.24)
1000 tl az 2000 gönderin yüz yüze bakıyorsanız ilerde çıkacak işlerde yardım istediğinizde yüzünüz olur.
0
eja
(08.03.24)
1000 lira nedir yahu çok az. 2500 civarı verirdim ben en az. boya işi öyle kolay bir iş de değil.
0
elorelia
(08.03.24)
2500'den aşağı ayıp olur.
0
adivar
(08.03.24)
Sadece salonsa 25...
0
nop
(08.03.24)
(12)

Çamaşır Kurutma Makinesi Alınır Mı?

edaddy
Bunları kullanıp memnun olanlar yazabilir mi?Electrolux (19K) ve Bosch (25K) modellerine bakıyorum.
Bunları kullanıp memnun olanlar yazabilir mi?

Electrolux (19K) ve Bosch (25K) modellerine bakıyorum.
0
edaddy
(08.03.24)
modelleri bilmiyorum ama alınır. hoover var bizde. gider gerektirmediği için odada duruyor. hafta sonu 5-6 makine yıkıyoruz resmen, hafta içi fırsat olmadığı için. diğer türlü ser, bekle, topla çok uzun iş. bi de kıl tüy toz meselesi de var tabi.
0
elorelia
(08.03.24)
bosch aldık aldığım en iyi beyaz eşya çok kullanışlı
0
basond
(08.03.24)
Bosch 25k nedir? link varsa? kendinden temizlemeli modeli mi?
bosch un kendinden temizlemeli enerji tasarruflusunu aldım çok memnunum elektrik faturasına çok yansımadı. evde hayvan olduğu için aldım tüy toz ne varsa alıyor çamaşırdaki.

kısa program yüksek ısıda hızda kurutmaya çalışırsan tüm pamuklular çeker marka farketmeksizin.
0
eja
(08.03.24)
alınır. bende hoover ısı pompalı var. daha pahalı daha iyi diye bir şey yok bunda. sentetik ve hassas ayarlarını kullanıyorum. çekeceğini bildiğin kıyafetleri bile bile atma, çeker :) hassas ayarda bile çeker. sadece havlu, nevresim, iç çamaşırı bile kurutma makinesinde kurutulsa çok ciddi rahatlık.
0
gabe h coud
(08.03.24)
Siemens kullanıyorum. Bosch ile birebir aynı ürün zaten. Gayet memnunum.

Sadece kazak gibi bazı kıyafetleri kurutmaya atmak sağlıklı değil onları ayrı kurutuyorum onun dışında güzel. Hem giderli hem gidersiz çalışıyor. İlk başta gidersiz kullanıyorduk sonra gidere bağladık daha rahat oldu.
0
nuevo
(08.03.24)
Cevaplar için teşekkürler ilgilendiğim ürünler:

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com
0
🌸edaddy
(08.03.24)
tabi ki alınır. almadıgım günler için pişmanım. bizde grundig var cok memnunuz.
0
sizofren06
(08.03.24)
Kesinlikle alınır, çok işe yarıyor.
Alacağınız modele karar verdikten sonra yakınınızdaki bayiye bir telefon edip fiyat sorun.
Beko'nun bir makinesini aldık. İnternetten 500 TL civarında daha ucuz fiyat verdi ve bayi elemanları bir gün sonra cihazı getirdi, kurdu, çalıştırdı.
İnternetten alınca lojistik firması ile gelecekse sıkıntı. Daha pahalı bile olsa bayiden alırdım ben.
Ek: Bizim aldığımız modelin kazanı çelikmiş bir ucuzundaki kazan başka bir malzemeymiş, ne kadar önemlidir bilmiyorum.
0
michael_knight
(08.03.24)
hoover kullanıyoruz 4 senedir hergün çalışıyor 1-2 sefer. çok memnunuz. ayarlarına bakmanızı tavsiye ederim mesela bizimkinde yünlüler için ayrı bir ayar var sorunsuz kurutuyor yünlüleri. bir arkadaşımda beko var o atamıyo yünlüleri.
0
entropik
(08.03.24)
modellerini bilmiyorum ama makine aldık çok memnunuz, alınır.
0
hrskrs
(08.03.24)
Alınır ancak çamaşırları yıpratıyor. Gardrobu maksimum 2 yılda bir yenilemeniz gerekecek. Değer mi bence değer
0
ferenc
(08.03.24)
arçelik var bende. gayet memnunum.
0
inheritance
(08.03.24)
(5)

Bebek bakıcısına ne sorular sorulur?

michael_knight
Bebeğimiz için bir bakıcı aramaya başladık, 4 aylık. Bir de 5 aylık kuzeni var. İkisine birden anneannelerinin evinde bakacak bir bakıcı arayışındayız. (İstanbul - Avrupa yakası)Tek çözüm ajanslardan yardım almak galiba, değil mi? Bilmediğim bir sistem, web sitesi vs. var mı bu konuda? Ajansa 1 maaş
Bebeğimiz için bir bakıcı aramaya başladık, 4 aylık. Bir de 5 aylık kuzeni var. İkisine birden anneannelerinin evinde bakacak bir bakıcı arayışındayız. (İstanbul - Avrupa yakası)
Tek çözüm ajanslardan yardım almak galiba, değil mi? Bilmediğim bir sistem, web sitesi vs. var mı bu konuda?
Ajansa 1 maaş komisyon vereceğiz diye biliyorum.

Genellikle Özbek ve Türkmen oluyorlarmış. Ne sorular sormak nelere dikkat etmek gerekebilir? "Çalışma izni var" diyorlar ama bana pek inandırıcı gelmedi. Bu kişiler nasıl Türkiye'de kalabiliyorlar?

Bir bakıcıyla çalışmaya başlamadan önce sorulması gereken ve aklıma gelmeyen sorular neler olabilir?
Her türlü bilgi ve önerinize talibim. Bakıcınız varsa fiyatını buradan veya özelden yazarsanız pek sevinirim.
0
michael_knight
(06.03.24)
Aklıma gelenler: Daha önceki deneyimleri ve referansları (kaç yaşındaki çocuklara bakmış, o ailelerle kaç yıl çalışmış), sigara içiyor mu, kronik rahatsızlığı var mı, çocuk bakımı dışında yardımcı olabileceği konular var mı (çocuklar uyurken yemek veya ufak temizlik gibi), hangi saatlerde çalışabileceği, yaşadığı yerin uzaklığı

Ben özellikle Türk olsun istemiştim, düzgün Türkçe konuşması ve kitap okuyabilmesi için. Şansımıza bize daha önce temizlikte yardımcı olan hanımın kuzeni bebek bakıcısıydı, işinden de yeni ayrılmıştı. Siz de çevrenizdekilere muhakkak sorun derim.
0
fotrsapka
(06.03.24)
Yabancıysa dikkatli inceleyin. Fuhuş muhuş her şey olabilir. Tehlikeli oluyorlar. Takip yok bir şey Türkiye'de.
0
ferenc
(06.03.24)
özbek hasta bakıcılar ile 10 sene uğraştım, alayı hırsız ve yalancı bebeğim için bile olsa çok zor durumdaysam alırdım. evde her odaya kamera koyun, pasaportunun fotokopisini alın ve sürekli 2 günde bir yeni bir bakıcı değiştirmeye hazır olun, genel taktikleri bu şekilde 2 gün çalışıp ben gidiyorum diyorlar böyle böyle 1 sene adam gibi iş yapmadan sizi oyalıyorlar ama siz sinir ve stress sahibi oluyorsunuz.
mesela bize gelen bir tanesi youtubeda korkunçlu kötü videolar izliyordu işten çıkarttık sonra duydukki bebek bakmaya başlamış.
ne kadar çok para verirseniz o kadar kalma süresi artar daha iyi maaş bulduklarında çıkıyorlar, şu an piyasası 20-25 bn aylık olarak değişiyor ama 2 bebek bakacaksa fiyatta değişebilir.
Referanslı bulmaya çalışın ve mümkünse türkiyeye ilk defa yeni gelmiş bir kadın olsun ki daha saf ve gözü açılmamış taktikleri bilmeyen biri olsun
0
eja
(07.03.24)
çalışma izni almak için oturum izni almak gerekmiyor mu? oturum izin belgesi de kimlik kartı gibi bir şey, onu göstermelerini istersiniz. çalışma izni de illaki sorgulanabiliyordur ya da belgesi vardır.


ama ben olsam ben de türk isterdim.


dahil olduğum anneler grubunda şu firma tavsiye edilmiş.
kaliteik.com
grupta baktım biraz asgari veren de var asgari artmadan önce 15-20 arası veren de varmış. ama yabancılar dolarla çalışıyor diye biliyorumç
0
elorelia
(07.03.24)
Daha önce kaç çocuk baktınız? Yaş aralıkları neydi?

Bebek bakma konusunda kaç yıllık tecrübeniz var?

Daha önce uzun süreli bir aileyle çalıştınız mı? Neden ayrıldınız?
Ağlayan bir bebekle nasıl başa çıkarsınız?
kaliteik.com

Oyun saatlerini nasıl değerlendirirsiniz? Gelişim için ne tür aktiviteler yaparsınız?

Fazla mesaiye kalabilir misiniz?
0
nıç
(22.07.25)
(2)

Yüz keselemek zararlı mı?

veritaslibertas
Kozmetik açıdan soruyorum. Cildi çizersin, kırışır falan diye korkuttular, yıllardır duşta keselerdim. Zararlı mı cidden?
Kozmetik açıdan soruyorum. Cildi çizersin, kırışır falan diye korkuttular, yıllardır duşta keselerdim. Zararlı mı cidden?
0
veritaslibertas
(06.03.24)
Gerek yok.
Sabunla ovalamak yeterli.
Yoğun sıcak su ve buharın olduğu yerler bildiğim kadarıyla ciltte kırışıklıklar yapıyorken ayrıca keseyi düşünemiyorum bile.

Sıcak ortam buhar ve kese bazılarının yanaklarında pembiş pembiş bir görüntüye de sebep olabiliyor.
0
diyecevaplandı
(06.03.24)
plastik tırtıklı yüz temizleme cihazları bile zararlı diyorlar. yüzün keselendiğini de ilk defa duyuyorum.
0
elorelia
(07.03.24)
(6)

Pirinç pilavının beklemesi sakıncalı mı?

chicha_v2
Geçen bir videoda görmüştüm, bağlantısını bulursam eklerim daha sonra.Bir tanıdığımız da diyetisyen yeğeninden böyle bir şey duyduğunu artık pirinç pilavını ikinci güne bırakmadığını söyledi.Bekledikçe pirince özel bir küf/mantar oluşuyormuş. Uzak doğudakilerin de her gün yeni pirinç lapası pişirmes
Geçen bir videoda görmüştüm, bağlantısını bulursam eklerim daha sonra.

Bir tanıdığımız da diyetisyen yeğeninden böyle bir şey duyduğunu artık pirinç pilavını ikinci güne bırakmadığını söyledi.

Bekledikçe pirince özel bir küf/mantar oluşuyormuş. Uzak doğudakilerin de her gün yeni pirinç lapası pişirmesinin sebebi buymuş.

Doğruluk payı nedir? Her gün pilav mı yapmalıyız?
0
chicha_v2
(06.03.24)
Eskiden ısıtıp ısıtıp yerdim. Hiç de ölmedim. Ama bir gün internette bir yazıya rastladım. 24 saatten fazla buzdolabında dahi olsa bekletmek sakıncalıymış, o süre içinde de normal ısıtmak sakıncalıymış benmari şeklinde ısıtılabilirmiş falan

O güne kadar ölmedim gerçi ama ne olur ne olmaz dedim. Artık günlük yapıyorum.
Sporculuk olduğu için de her gün yerdim oysa.
0
Mirket
(06.03.24)
Valla varsa bile insanlar asırlardır pilav yapıyor, ertesi güne bırakmaktan kaçınanı da görmedim açıkçası. Dışarda araba çarpma ihtimali çok daha yüksektir heralde. Hatta çoğu yerde önceki günkü pilav çorbaların içine girer falan, demek istediğim yemek kültüründe bile yer edinmiş yani bir "dünkü pilav" konusu. Ancak bu zamana kadar hiç bunla ilgili bir uyarı vs duymadım yetkin bir yerden. Ciddi bir durum olsa bu kadar gölgede kalacağını sanmam.

Örneğin konserve gıdalarda da böyle bir durum var, botulinum zehirlenmesi olarak da biliniyor, pirinçten çok daha yaygın bir durum olsa gerek. Hayati tehlikesi yüksek. Düzgün konservelenmemiş gıdalarda biriken bakteri toksinleri sonucu ortaya çıkıyor. Yine de konserve tüketiyorum açıkçası, hatta yapıyorum.
0
akhenaten
(06.03.24)
hayatimda hic tek gun icin pilav yapmadim. muhtemelen ailemde kimse yapmamistir. o pilavin ertesi gun isitilip yenmedigi bizim sulalede gorulmemistir herhalde.
0
bohr atom modeli
(06.03.24)
taze pilavin yerini hicbir sey tutmuyor tabi ama her aksam da pilav pisiremedigim icin 3 gunluk yapip yiyecegim kadar isitiyorum. herhangi bir zarari varsa da cok umrumda degil acikcasi.
0
bay b
(07.03.24)
ısıtılması sakıncalı yiyeceklerin başında geliyormuş. instagram doktorlarından duymuştum. beklemesiyle ilgili bilgim yok. soğuk zaten yenmez. günlük yapmak mantıklı o yüzden.
0
elorelia
(07.03.24)
Kuf/mantar olayini instagramda ben de gordum ama bi huzur vermiyorlar, yok beyaz pirinç seker cikariyormus glisemik indeksi yuksekmis, yok arsenik iceriyormus, yok ikinci gun kuf olusuyormus. Bir huzur versinler de pilavimizi sucluluk hissetmeden yiyelim ya.
0
instant crush
(07.03.24)
(7)

noktalama işaretleri sorusu

nerthus_
Teknolojinin ışığında, sektördeki yenilikleri takip ederek, kendimizi sürekli güncel tutmayı; müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında çalıştığımız iş ortaklarımızı yol arkadaşlarımız olarak görerek, birlikte
Teknolojinin ışığında, sektördeki yenilikleri takip ederek, kendimizi sürekli güncel tutmayı; müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında çalıştığımız iş ortaklarımızı yol arkadaşlarımız olarak görerek, birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz.

noktalama işaretlerinde hatalar var mı?
0
nerthus_
(06.03.24)
fiilimsilerden sonra virgül konmaz. ederek ve görerek kelimelerinden sonraki virgüller olmamalı.
0
elorelia
(06.03.24)
bence şöyle olmalı;

Teknolojinin ışığında sektördeki yenilikleri takip ederek kendimizi sürekli güncel tutmayı -ve- müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında çalıştığımız iş ortaklarımızı yol arkadaşlarımız olarak görerek birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz.
0
orient blue
(06.03.24)
"Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında" ifadesinden sonra virgül eklenebilir. Bu, cümleyi daha da netleştirecektir.

Onun dışında bence bir sorun görünmüyor.
0
mustafakesekci
(06.03.24)
virgüller gereksiz, sürekli dura dura okutmaya neden oluyor, akışı bozuyor. "tutmayı"dan sonra virgül koyun yeter. ama orient blue'nun dediği gibi "ve" de güzel olur orada. "memnuniyetiyle" şeklinde yazmak da okumayı kolaylaştırır.
0
kesmekes laleler
(06.03.24)
Fiilimsiden sonra virgül gelmez. Noktalı virgül sıralı cümlelere gelir.
Teknolojinin işığında sektördeki yenilikleri takip ederek kendimizi sürekli güncel tutmayı, müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz SIrasında çalıştiğımiz iş ortaklarımızı yol arkadaşlarımız olarak görerek birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.03.24)
merak ettiğim için gemini'ye sordum. verdiği yanıtlar :)

"Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında" ifadesinden sonra virgül koyabilirsiniz.

Cümleyi biraz daha geliştirmek için:


"Sektördeki yenilikleri takip ederek" yerine "Sektördeki yenilikleri takip ederek ve kendimizi sürekli güncel tutarak" şeklinde bir ifade kullanabilirsiniz. Bu, sürekli güncel kalmaya verdiğiniz önemi daha da vurgulayacaktır.

"Müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak" yerine "Müşteri memnuniyetine ve güvene odaklı çalışarak" şeklinde bir ifade kullanabilirsiniz. Bu, daha özlü ve akıcı bir ifade olacaktır.

"Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında" yerine "Mühendislik ve uygulama hizmetlerimizde" şeklinde bir ifade kullanabilirsiniz. Bu, daha sade ve anlaşılır bir ifade olacaktır.

"Teknolojinin ışığında" yerine "Teknolojinin rehberliğinde" veya "Teknolojinin sunduğu imkanlardan yararlanarak" kullanılabilir.

"Sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz" yerine "Sektörde öncü bir kuruluş olmayı hedefliyoruz" kullanılabilir.

"Müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak" yerine "Müşteri memnuniyetini ve güveni ön planda tutarak" kullanılabilir.

"Müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak" ifadesindeki "ile" bağlacını "ve" ile değiştirebilirsiniz. Bu, iki kavramın eşit derecede önemli olduğunu vurgular.

"Birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz" yerine "Birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyonumuz olarak kabul ediyoruz" kullanılabilir.

"Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında" yerine "Mühendislik ve uygulama aşamalarında" kullanılabilir.

"Çalıştığımız iş ortaklarımızı" yerine "İş birliği yaptığımız firmaları" kullanılabilir.

"Yol arkadaşlarımız olarak görerek" yerine "Paydaşlarımız olarak kabul ederek" kullanılabilir.

"Birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz" yerine "Ortak bir gelecek inşa etmeyi vizyonumuz olarak belirliyoruz" kullanılabilir.
0
jepa
(07.03.24)
@jepa gayet faydalı bir cevap olmuş. yazarsınız galiba Teşekkürler:)
Gemini uzun uzun yazıyor bazen kafa karıştırıyor. Zaten bilgim olmayan bir alandı makalenin konusu. iyice yandı beynim:)
0
🌸nerthus_
(07.03.24)
(5)

Bebek Sağlık Sigortası

yeninesiltupcu
Merhaba yakında bebeğimiz dünyaya gelecek. Doğum için bir sigortamız yoktu, ama sonrası için bebeğimize sağlık sigortası yaptırmak istiyoruz. Bu konuda tecrübesi olan var mı?Bazı yerlerde bebeklere tek başına sağlı sigortası yaptıramayacağımız yazarken, bazı yerlerde de mümkün olduğu yazıyor.
Merhaba yakında bebeğimiz dünyaya gelecek. Doğum için bir sigortamız yoktu, ama sonrası için bebeğimize sağlık sigortası yaptırmak istiyoruz. Bu konuda tecrübesi olan var mı?

Bazı yerlerde bebeklere tek başına sağlı sigortası yaptıramayacağımız yazarken, bazı yerlerde de mümkün olduğu yazıyor.
0
yeninesiltupcu
(04.03.24)
bazı firmalar yapmıyor, bazıları yapıyor. sigortam.netten filan topluca fiyat ve bilgi alabilirsiniz aslında. yoksa tek tek araştırmak lazım.
0
elorelia
(04.03.24)
Anneyle yapılıyor, tek olmuyor.
Özellikle düzenli olarak hangi çocuk doktoruna gideceksiniz, onun anlaşmalı olduğu şirketle çalışın.
0
etna
(04.03.24)
Biz anadolu sigorta kullanıyoruz anneye ek olarak yapıldı yukarıdaki arkadaşların da söylediği gibi.
0
nuevo
(04.03.24)
öncelikle şimdiden hayırlı olsun, biz de aynı durumdaydık. Bebek doğduktan sonra kimliği çıkardıktan sonra yaptırabilirisiniz, biz Allianz sigorta'yı tercih ettik.
0
mysql34
(04.03.24)
Bir de dogumdan sonra ilk 14 gun icinde yaptirinca omur boyu yenileme garantisi oluyor cocugun. (Madem yaptiracaksiniz sureyi kacirip da bu haktan mahrum etmeyin)
0
brkylmz
(06.03.24)
(5)

robot süpürge soruları

semaforo de medianoche
bu zamana kadar gereksiz gördüm aslında nasıl olsa haftada 1 kadın gelip evi temizliyor diye. bir de verimliliklerine çok ikna olamıyordum yani dağınık bir evi gerçekten düzgünce dolaşabiliyor mu küçük haznesi, şarjı falan çok uğraştırıyor mu gibi sorular vardı kafamda. ama 2 kedili bir evde yaşadığ
bu zamana kadar gereksiz gördüm aslında nasıl olsa haftada 1 kadın gelip evi temizliyor diye. bir de verimliliklerine çok ikna olamıyordum yani dağınık bir evi gerçekten düzgünce dolaşabiliyor mu küçük haznesi, şarjı falan çok uğraştırıyor mu gibi sorular vardı kafamda. ama 2 kedili bir evde yaşadığım için yerlerde kırıntı mırıntı çok oluyor son zamanlarda biraz batmaya başladı alayım diyorum artık da bazı sorularım var.

ev dubleks, dubleks olmasına rağmen dar bir ev koridorları odaları falan biraz garip bir yapısı var. bunun bir önemi var mı bu evde de düzgün çalışır mı? bir de dediğim gibi 2 kedi var kedili evde nasıl oluyor kediler korkuyor mu veya kediler sürekli önüne çıkıyorsa düzgün gezmesini engelliyor mu? şu özelliğin olmasına dikkat et dediğiniz şeyler var mı veya direkt marka model tavsiyesi de olabilir? almışken iyi bir şey almak isterim astronomik pahalıları varsa onlar da ters tabi de almışken ucuza kaçmak da istemiyorum.
0
semaforo de medianoche
(03.03.24)
İki kedili evde iki günde bir çalışıyor, haznesinin ne kadar hızlı dolduğuna inanamıyoruz. Ve birkaç gün çalışmadığında direkt fark ediliyor. Kediler başta korkabilir ama alışırlar, muhtemelen korkmak yerine meraklanıp peşinde gezerler ama düzgün gezmesini engellemezler. Üç kedili ve dubleks dairede yaşayan arkadaşım sürekli robot kullanıyor, hatta galiba her gün çalıştırıyor ama iki kat arasında taşıması gerekiyor tabii.

Kapılarda eşik, yükselti falan yoksa, püsküllü kilimler halılar yoksa rahat rahat gezer. Dağınık derken ne kadar dağınık? Yerlerde çoraplar, ipli kedi oyuncakları falan varsa onlara takılır, fırçasına toplar sonra da ben "bi şeye dolandım, yetiş" diye bağırır.
0
kobuzchu kiz
(03.03.24)
iki kedi bir dikey süpürgem var. ne zaman süpürge açsam muhakkak doluyor. robot süpürgeyi sık sık çalıştıyorum. bekar evinden hallice bir evim var. çorap, şarj kablosu, başka kablolar, yere düşen şeyler muhakkak oluyor. onlara ya da benzeri şeylere takılıyor muhakkak. sağ salim kendi kendine gidip temizlediği yuvasına döndüğü pek nadir. ama bu biraz da benim sorunum. ev dağınık olmayınca sorun olmuyor. ya da robot süpürgeyi ayarlayıp (her modelde değil ama çoğunda var sanırım) buraya gitme, şurayı süpürme diyebiliyorsunuz.

roborock s5 bendeki. yakınımda da vacuum mob pro var. ikisi arasındaki bariz fark, ben üç yıldır kullandığım halde ne wifi ne bataryada bir sorun yaşamadım. yakınım ise 1buçuk sene sonra servise gönderdi pil yüzünden. münferit bi olay mıdır bilmiyorum ama ucuz modellerde pil sorunu olabiliyormuş.

bütçeniz elveriyorsa alın. yarım litre kadar bir haznesi var her çalıştırdığımda bir şeyler topluyor. bir iki günde bir doluyor. kedili ev için gerekli. cep telefonu ile komut verip ya da zamanlayıcı ile ayarlayıp evde olmadığınız zamanlarda temizletebilirsiniz dilerseniz. yerde çorap, kablo vs olmayınca robot çok güzel şekilde temizleyip yuvasına dönüyor. hiç farketmiyorum bile çalıştığını evde değilsem.

yüksekten, merdivenden düşmeyecek şekilde bir çok model. yaklaşık bir cm kadar engellerden geçebiliyor ama bundan daha yüksek eşik, basamak gibi engelleri aşamaz.
0
biseysorcaktim
(03.03.24)
3 kedili evden bildiriyorum. robot süpürge şart. s5 max +1
0
unalub
(03.03.24)
kedimiz yok ama 4 yaşında çocuğumuz var günün en az 12 saati yüksek devirde evi dağıtıyor bu sebeple pek çalıştıramıyoruz sebebi etrafta oyuncak çorap vs yakalarsa emiyor ve parçalıyor yada kendi bozuluyor.

çalıştırmak için evi toparlaman gerekli ki bu yeterince yorucu bence bu sebeple öyle duruyor bizimkisi
0
basond
(03.03.24)
dubleks evde çalıştırabilmek için ayrı harita kaydetme özelliği olan modellerden bakmak lazım. o da fiyatı yükseltir diye tahmin ediyorum.

bizim evde kedi var. biz evde yokken çalıştırıyoruz, muhtemelen kaçıp saklanıyordur. kedi önüne çıksa yönünü çevirip dolanır geçer sorun olmaz.

ama şu var yani o robot her yeri temizlesin yerde dağınıklık, sepet, oyuncak, sandalye, kablo vs ne varsa toplamak gerekiyor. yoksa bir mantığı kalmıyor. bu da yorucu bi iş.
0
elorelia
(04.03.24)
(3)

Konut kredisi en mantikli hangi banka

screwedup2
Konut kredisi icin hangi banka tercih edilebilir?
Konut kredisi icin hangi banka tercih edilebilir?
0
screwedup2
(01.03.24)
Ziraat veya diğer kamu bankaları. Tabii alabilirsiniz
0
doharkoman
(01.03.24)
kamu bankalarının verdiği konut kredisi miktarı çooook düşük. 300 ya da 500 diyorlardı en son. onun dışında hangisi en düşük faizi veriyorsa. gidip görüşmek lazım.
0
elorelia
(01.03.24)
En düşüğü Akbank sonra da İşbankası veriyordu çok yakın zamanda. Akbankın faiz oranının 2.80 olması lazım.
0
biryazgünü
(01.03.24)
(3)

Zabita eve neden gelir?

glittering
Zabita normal sahis evine neden gelir?
Zabita normal sahis evine neden gelir?
0
glittering
(29.02.24)
gürültü şikayeti olabilir
ortak alanın uygunsuz kullanımı olabilir
0
elorelia
(29.02.24)
Daha once gelip bulamamis, simdi geldi buldu. Ptt masrafi olmasin diye tebligatlari onlar getiriyorlarmis artik.
0
🌸glittering
(29.02.24)
daha demin ptt kapıma tebligat kağıdı yapıştırdı. muhtarlığa bırakıldı diye. o sizin eve gelen ne ayak ya? araştırdım yok öyle bir şey.
0
neira
(29.02.24)
(14)

Evlilik teklifi fikri (Çok mu basit?)

furry burns
Arkadaşlar merhaba,3.5 yılı doldurduğumuz mutlu bir birlikteliğimiz var, evlenme fikrimiz de bayadır netleşti gibi, geçtiğimiz 4-5 ayda evlenme teklif etmeyi planlıyordum ama bir türlü olmadı. Yaptığım planlar sarpa sardı, planladığımız yerlere gidemedik, çok uzadı ve artık hani ekstra bir plan yapm
Arkadaşlar merhaba,

3.5 yılı doldurduğumuz mutlu bir birlikteliğimiz var, evlenme fikrimiz de bayadır netleşti gibi, geçtiğimiz 4-5 ayda evlenme teklif etmeyi planlıyordum ama bir türlü olmadı. Yaptığım planlar sarpa sardı, planladığımız yerlere gidemedik, çok uzadı ve artık hani ekstra bir plan yapma şansım kalmadı. Bir serzenişle bile karşılaştım geçenlerde, "her ay farklı planlar yapıyorsun ben de evlilik teklif edeceksin sanıp heyecanlanıyorum ama arkası boş çıkıyor." şeklinde :(

Bu bilgilerle birlikte, artık ekstra sürpriz bir etkinlik de yapamayacağım için ben de birkaç kere gittiğimiz, bizim için anlamı olan, ilk buluştuğumuz cafe/restaurantta evlilik teklif etmeyi düşünüyorum. Bilenleriniz vardır belki Taksim'deki Limonlu Bahçe. Gitmeyeli de aylar oldu şimdi tekrar girip fotoğraflarına bakınca nedense bir kötü geldi, bizim için tatlı-güzel bir yerdi ama fotolarda işte masalar ufacık, aralar dar. Ne bileyim diz çökülecek bir yer gibi durmuyor. :)

Sizler ne düşünürsünüz. Başka bir çıkış yolu var mıdır bu garip için?
0
furry burns
(29.02.24)
Bence nasıl evlilik teklif ettiğinizden daha önemli bir şey varsa zamanında teklif etmek :D sizin durumunuzda mesela karşınızdaki kişi "hadi artık teklif et" deme ihtiyacı hissetmiş. Bu sürprizin bir kısmını baltalayan bir şey. Bu kişi bunu söylemek istemezdi, kendiliğinden olsun isterdi. Bundan sonrası yokuş aşağı olur, tadı kaçar, arıza çıkar, hevesiniz kursakta kalır, en iyi planla da gelseniz birkaç ay önce yaptığınız vasat bir plandan daha az sevinç yaratır vs. Neticede yine evlenirsiniz önemli değil, ama hani kaygınız en iyiyi bulmaksa diye söylemek istedim.

Gidin cafede teklif edin.
0
akhenaten
(29.02.24)
ve belediye otobüsü beklerken evlilik teklifi alan ben ortama giriş yapıyorum :D

ya bir kere restoranda diz çökmek mi kaldı derken asıl diz çökmek mi kaldı??? basitliğini geçtim aşırı manasız bir durum. yani yemeğin ortasında şimdiki eşim diz çöküp yüzük çıkarsa ay ne oluyoruz derdim. üstelik insanlar da bize bakacak vs... özel bir durumu genel hale getirmek aşırı saçma geliyor bana. kız istemeye meşale yakarak gitmek gibi bir durum.
...

bence baş başa olduğunuz bir an çıkar ver. eve çağır, otele götür ne bileyim bungalovlar meşhur bu ara... hepsi olabilir yani.
0
elorelia
(29.02.24)
@edmond honda Çok da değil aslında, abartılı veya büyük şeyleri sevmez. O zamanından ve sürekli beklenti yapıp bir türlü edemeyip sarkıtmamdan rahatsız oldu. Yoksa yolda yürürken teklif etsem bile mutlu olacak bir insan.
0
🌸furry burns
(29.02.24)
@dissendium Çok klasik geliyor ve sık yaptığımız bir şey değil, özel gün haricinde boğaz manzaralı bir yerde yemek yemek. Direkt niyeti ortaya çıkaracak bir şey gibi.
0
🌸furry burns
(29.02.24)
Kadınım. Sizi seviyorsa evde etmeniz bile çok mutlu eder/etmesi gerekir. O yüzden samimi bir anınızda edin.
0
ruhen hastayim ben
(29.02.24)
Oncelikle diz mi cokeceksin gercekten. Cokme : D

Cikar yuzugu ver yemek esnasinda. Limonlu bahce ilk bulustugunuz yer madem bence guzel olur. Hic gitmedim oraya, cok sikisiksa dedigin gibi yani yan masalar her seye sahit olacaksa yakinen baska yere gidin.

Sizin durumunuzdan ayri konusuyorum ben genel olarak bi yemekte, aksiyonsuz sade bir teklifi tercih ederim. Belki bu yuzden hic teklif asamasina gelememis de olabilirim, gosteris seven kadinlar daha talep goruyor : D

Ama naparsan yap diz cokme plz djdj
0
Kittie
(29.02.24)
fotograflara baktim bana cok tatli ve sirin bir yer gibi geldi ya. yapi olarak öyle abarti seyleri sevmeyen, zamaninda kalabalik ortamda evlenme teklifi istememis biriyim.

pazar kahvaltisi icin yer ayirtip sonra uygun bir anda teklif edilebilir gibi geldi bana. manevi bir degeri de var mekanin sonucta. organizasyondan cok söylediginiz seyleri düsünmek önemli bence, dümdüz teklif etmeden öncesinde bi kac güzel söz vs.
0
mamu
(29.02.24)
Evlilik teklifi çok abartılacak bir şey değil aslında. Çok uzun uzadıya plan program yapmaya gerek yok. Evlilik teklifinde dikkat edilmesi gereken tek şey diz çökmemek :)
0
rock n roll
(29.02.24)
Ben limonlu bahçeye bundan Birkaç yıl önce gitmiştim Bence tatlı bir yer. Yani bence evlenme teklifi olayı tamamen karşındakine bağlı bir mesele. karşındaki Eğer böyle abartılı ve Instagram'da paylaşması için böyle havalı bir yer bekliyorsa limonlu bahçe olmaz fazla sade kalır.

Benim bir arkadaşımı sevgilisi Karaköy'de yemeğe çıkartmıştı Boğaz manzaralı rakı içmeye gitmişlerdi ama kız direkt de anlamıştı bugün bana evlenme teklif edecek galiba Çünkü bana güzel giyin falan dedi demişti. Yani eğer öyle bir ortam bekliyorsa anlayıp anlamaması önemli değil öyle bir yere götür.

Ama zaten mütevazı ve böyle daha sadelikten hoşlanan biri ise yemek yedikten sonra tatlınızı yerken yüzüğü çıkarıp işte teklifini yapabilirsin.

Ya da mesela Taksim'de Bir Şarap Evi bulup gel şarap içmeye gidelim Yarın akşam deyip böyle şarap içtikten sonra biraz Çakır keyif olduktan sonra yüzüğü çıkarıp romantik bir konuşma yapıp o şekilde de teklif edebilirsin.

Bu arada Bence de diz çökme hiç güzel bir hareket değil. Benim eşim evlenme teklifi ederken böyle insanların içinde diz çökseydi pek hoşlanmazdım.
0
turuncu tonlarda
(29.02.24)
her zamanki yerde teklif yapma bence. daha özenli olduğunu hissettirebilirsin de asıl mevzu evliliğe hazır olduğunda teklif etmek diyeyim ben de. teklif edip 2 sene sonra evlilikse sevgililigi bozma hiç
0
ala09
(29.02.24)
Şöyle bir fikir geldi aklıma. Bu fikir için ayrı duyuru açabilirsiniz sizce nasıl diye.

Gayrettepe metro durağının altında Diyalog Müzesi var. Sessizlikte diyalog ve karanlıkta diyalog diye 2 bölümden oluşuyor. Sessizlikte diyalog duyma engellilerle empati yapabilmek için kurulmuş karanlıkta diyalog ise görme engelliler için.

Sizin yerinizde olsam Sessizlikte Diyalog'a katılırdım.
www.istanbuldiyalogmuzesi.org

İşaret dili kullanmaya çalışıyorsunuz. Cafe bölümünde işaret diliyle sipariş veriyorsunuz falan. Kulaklık takıyorsunuz, sağır oluyorsunuz o an yani gerçekten. 3-4 aşamadan oluşuyor. Oyun gibi düşün bazı aşamalar oluyor.

Ben olsam etkinlik sonunda işaret diliyle evlilik teklifi ederdim yüzüğü de o an çıkarırdım.

Hiç beklemediği bir anda sürpriz bir teklif olur. Böyle bir etkinliğe davet ettiğiniz için ve duyarlı bir insansa daha fazla etkilenir. Çıkışta da metroya binin, taksim'e gidin, önceden manzaralı bir yerde rezervasyon yap, geceyi yemekle taçlandır. Bitti gitti, hayırlı olsun..

Ama tabi diyalog müzesini arayıp sorun etkinlik sonunda yüzük çıkarıp teklif etsem saygısızlık olur mu, o an eşlik edecek olan duyma engelli rehbere de bilgi verilir öncesinden. Ne olduğunu anlar en azından, insanlar alkış falan yapar. Bence onlar için de ilginç ve unutulmaz bir deneyim olur. Ben olumsuz bir şey diyeceklerini sanmıyorum. Max 2 dakikalarını çalmış olacaksın. Bunun için sıkıntı yapmamalılar.
0
Cesario
(29.02.24)
Cesario +1.

Tabii ben "Akşam birlikte yemek yeriz, balık aldım" diyen bir adamın evine gidip, balık, salata falan hazırlayıp; sonrasında koltukta dizi izlerken evlilik teklifi almış bir insanım. Hala neden böyle oldu diye düşünürüm. (Şovlu evlilik teklifleri beni utandırır ama benimki de çok özensiz bence, belki kabul etmesem bugün daha mutlu olurdum.)
0
marla is in my head
(29.02.24)
Güzel şık bi restoranda edin teklifinizi. Diz çökmeye, çok dikkat çekmeye gerek yok. Evet gönlü olan kadın için bunların hiç birine gerek yok, ama yıllar sonra da hatırlanacak bir anı olarak kalacak, arka planı güzel olsun.
0
anthemis nobilis
(01.03.24)
@cesario Fikir çok hoşuma gitti. Daha önce Karanlıkta Diyalog'a gitmiştik kız arkadaşımın isteğiyle. Sessizlikte diyalog'a da gidelim demişti birkaç kez ama gidemedik henüz fırsat olmamıştı. Değerlendireceğim bunu sağolun.
0
🌸furry burns
(01.03.24)
(3)

Aklımda kalan 2 sahneden film veya diziyi bulmak

inancsiz deve
çılgınvari bir kadın vardı, tavandan halatla bağlı ordan oraya sallanarak elinde fırçayla resim yapmaya çalışıyordu sanki.yine aynı film veya dizi olması lazım aynı kadın yatakta cenin pozisyonunda bacaklarını tutup kendine çekerek spermleri hızlandırdığını daha çabuk hamile kalacağını falan söylüyo
çılgınvari bir kadın vardı, tavandan halatla bağlı ordan oraya sallanarak elinde fırçayla resim yapmaya çalışıyordu sanki.

yine aynı film veya dizi olması lazım aynı kadın yatakta cenin pozisyonunda bacaklarını tutup kendine çekerek spermleri hızlandırdığını daha çabuk hamile kalacağını falan söylüyordu yanında yatan adama.

sherlock dizisi olduğuna ve kadının irene adler olduğuna emindim ama değilmiş.
çok aradım, chatgpt'ye falan sordum asla bulamadım.
0
inancsiz deve
(29.02.24)
the big lebowski

ikinci bu kesin. ama ilki bu mu bilmiyorum. kadın julianne moore

ilki de buymuş.
www.youtube.com
0
elorelia
(29.02.24)
evet ulan buydu ya. sağolasın 5 saniyede buldun. yapay zeka hikaye yemin ediyorum şunu bile bulamadı
0
🌸inancsiz deve
(29.02.24)
kadın Julianne Moore, film The Big Lebowski +1

chatgpt’nin dünyanın en meşhur filmlerinden birini en ikonik sahnelerden bulamaması da garipmiş.
0
sir gawain
(29.02.24)
(2)

Yurt dışı uçuşlarında keisntisiz iade

harmanyeri
yapan havayolu yok mudur? Vizesiz de olsa, önceden alındığı için gerektiğinde iptal edebilmek istiyorum. Ama gördüğüm kadarıyla genel olarak iadelerde kesinti yapılıyor.
yapan havayolu yok mudur? Vizesiz de olsa, önceden alındığı için gerektiğinde iptal edebilmek istiyorum. Ama gördüğüm kadarıyla genel olarak iadelerde kesinti yapılıyor.
0
harmanyeri
(29.02.24)
pegasus flex var mesela. bilet başına ekstra ücret ödüyorsunuz kesintisiz iade alabilmek diğer.

diğer türlü sizin mantığınızda herkes bilet alır alır iptal eder yani.
0
elorelia
(29.02.24)
Ya normal biletin 1.5 katı gibi bir fiyata sahip olanlardan alacaksınız ya da bizim şirketin yaptığı gibi "portal" kullanmanız lazım. Bu portal firmalarından bilet alırsanız son dakikaya kadar iptal ücretsiz oluyor, ayrıca gemi adamı iseniz indirimleri oluyor vs.
0
kimlanbu
(29.02.24)
(16)

Beni basgöz etmek istiyorlar

bonaparte
Almanya da yasiyorum, erkegim ve yasim 38. Uzun yillardir psikolojik problemlerim bulunuyor ve malulen emekli edildim. Enistem Türkiye de yasayan kuzeni ile beni basgöz etmek istiyor kadin 31 yasinda. 1 haftadir bana baski ve israr ediyor "cok iyi olacak" "iyi biri" gibi sözlerle. Ben ise konuya sog
Almanya da yasiyorum, erkegim ve yasim 38. Uzun yillardir psikolojik problemlerim bulunuyor ve malulen emekli edildim. Enistem Türkiye de yasayan kuzeni ile beni basgöz etmek istiyor kadin 31 yasinda. 1 haftadir bana baski ve israr ediyor "cok iyi olacak" "iyi biri" gibi sözlerle. Ben ise konuya sogumum nedenleri kadin basörtülü ve muhafazakar ben tam tersi, simdiye dek basörtülü biri ile evlenmeyi redettim tamamen dünya görüsü farkliliklari yüzünden. Kiz Zaza (Zazalar ile bir sorunum yok) ama Enistemde gördügüm intiba benim kültür anlayasim ile dogu insanin anlayisi arasinda da bir sürü fark oldugu seklinde.

Enisteme neden hemen hayir diyemiyorum? Enistem eger ben evet dersem konunun cantada keklik oldugunu söylüyor kizin da almanya ya gelme isteginin olacagini söyluyor. Rahatsizligim dolayisla Sosyal hayatim sifir ve ciddi olarak birisi ile tanisma firsati bulamiyorum ve gelecekte de zor gibi görünüyor, ve de rahatsizligimin insanlara sorun olacagindan cekiniyorum. Yukardaki örnekte rahatsizligimin bir sorun yaratmayacagi kanisindayim belki de? ve bir firsat gibi duruyor ama aklim ve kalbim konuya soguk. Enistem ise israrini devam ettiriyor.

Enistem ile insan olarak cok iyi anlasamadigimi da ekleyim.

Kendime olan güvenim yerlerde oldugu icin ne diyecegimi bilemiyorum. Ömür boyu bekar kalmak ta istemiyorum.
0
bonaparte
(29.02.24)
hayır de bence. zorla güzellik olmaz. yalnız kalcan diye kötü ilişki yapılmaz
0
jelly bear
(29.02.24)
Geçmiş olsun. Bir felaketin reçetesini yazmışsınız resmen. Sizi basamak olarak görecek bir kadın, sorunlu evlilik dinamikleri, çıkabilecek olası diğer durumlar...
Siz de başka bir şekilde evliliğe gidecek bir ilişki bulma konusunda umudunuzu yürüme yitirmiş olmalısınız ki düşündünüz.. En azından bir tanışın diyeceğim ama uzaktan ya da kısa sürede ne anlayabilirsiniz şüpheli. Bir de akrabanın akrabası olması işleri ileri zamanlarda daha karmaşık yapıyor.
0
anon1m
(29.02.24)
Enişte ve bahsi geçen kadın Almanya'da yaşayan paralı ve zararsız bir adamı gözlerine kestirmiş gibi görünüyorlar. Kadını begenmemissin ve kültürel olarak uyum olmayacağını düşünüyorsun. Bence alınacak bir risk değil.
Evlenmek istiyorsan daha güvenilir bir akrabaya şöyle bence.
0
benarrivo
(29.02.24)
öncelikle çok gecmis olsun. kesinlikle hayır demelisiniz. evlilik daha sonra dogacak bir cocuk olur. çocuğun da hayati mahvolur boyle bir evlilikte. Kadin anladigim kadar ile zaten almanya olduğu icin bu ise sıcak bakıyor. baslamadan direk hayır demelisiniz.
0
oscar
(29.02.24)
Hocam ilk olarak siz daha iyi bilirsiniz. Biz sizi tanımıyoruz, yönlendirmemiz belki yanlış olabilir. Benim kendime göre görüşüm ise olumsuz. Anlasamayacaginizi düşündüğünüz ve anlaşamadığınız birinin aracılık ettiği biri ile evlenmektense alternatif nasıl olur diye düşünüp daha iyi alternatif varsa o şekilde hareket edebilirsiniz. Sadece birinin aracılık teklif etmesini beklemek yerine kendiniz bir şeyler yapmayı deneyebilir veya daha makul aracılar bulabilir, onlardan daha uygun birilerini bulmalarını talep edebilirsiniz. Tabii ki tekrar belirtmekte fayda var: siz daha iyi bilirsiniz.
0
havadakarada
(29.02.24)
Gayım de. Homoseksüel ilişkim var de geç.
0
ferenc
(29.02.24)
Kadının niyeti Almanya,evlilik değil. Kötü bir evlilikle şu an yaşadığınız psikolojik sorunlar daha ciddi boyuta geçer. Aynı kafadaki insanlar evliliği zor yürütüyor. Sizde daha baştan bu kadar farklılık varken birbirinize uyum sağlamanız mucize olur. İnternetten insanlarla tanışmayı denediniz mi? Çok farklı sıkıntılar yaşayan insanlar var. Bir şekilde onlara ulaşabilirseniz kendinizi yalnız hissetmezsiniz.
0
asteriks
(29.02.24)
Anlattıklarına göre evlenirsen herşey daha kötü olacak gibi.
Enişte cevabım hayır bir daha konuşmak istemiyorum de kestir at
0
basond
(29.02.24)
ömür boyu bekar kalmak, kötü bir evlilikten çok daha iyidir.
0
elorelia
(29.02.24)
boşanırsınız, sizin psikoloji daha da gider. hiç düşünmeden red.
0
deartheodosia
(29.02.24)
Konunun sizinle ilgisi olduğunu sanmıyorum. Enişte, kuzenine Almanya bileti almaya çalışıyor gibi. "Bir aksilik olmazsa seneye ya da sonraki sene Türkiye'ye kesin dönüş yapmayı düşünüyorum, o zaman konuşuruz." dediğin anda baskı azalacak gibi.
0
nawar
(29.02.24)
aman abi sakın bu şekilde evlenmek gibi bir hataya düşme.
0
hrskrs
(29.02.24)
enisten gidip o kizla konusacak degil, kizin abisi, babasi vs ile seni kekleme pesine dusmuslerdir, kendi yerlerini hazirlamislardir bile.
rahatsizligini yaz bence ki insanlar yardimci olsun.
0
durgunfoton
(29.02.24)
yukaridaki butun yorumlara katiliyorum.

tanimadiginiz; begenmediginiz ve kafalarinizin/kulturlerinizin uymayacagini dusundugunuz biriyle 7/24 ayni evde yasadiginizi hayal edin. zaten otomatik olarak hayir diyeceksinizdir diye dusunuyorum.

eger enisteniz hayir dedigin halde illa bir sebep gostermenizi isterse "mutlu olmayacagimi dusundugum bir evlilik yapmak istemiyorum" diyin. mutlu olacagini dusundugumuz evlilikler bile ne halde, cevremizdeki severek anlasarak evlenmis insanlar; boyle bir evliligin hic sansi olacagini dusunmuyorum. kendinize yazik etmeyin.
0
111111
(29.02.24)
Enisten psikolojik sorunun oldugunu bildigi icin seni istismar etmeye calisiyor, emekli maasin var diye. Bu israr falan, baska aciklamasi yok.
0
hot potato
(29.02.24)
Acilin bari birisi pozitif bir yorum yapsin yahu..

Yaw eniste belki de senin iyiligini dusunuyor, yalniz kalmani istemiyor, bu ihtimaller dahilinde degil mi?Belki de hatunu taniyinca seveceksin, belki de sana iyi gelecek?

Yerinde olsam bir 3 ay turkiye ziyareti yapar hatunla biraz zaman geciririm. Sonra bir degerlendirme yaparim.
0
cooperr
(29.02.24)
(6)

antibiyotik kullanımı sonrası huzursuz bağırsak sendromu

kaleciyle karşı karşıya
selamlar. önce farenjit için augmentin, sonra dermatit için azitro kullandım. azitro bittikten bir iki gün sonra bağırsaklarımda fazlaca hareket, yarı ishal yarı kabız, şişkinlik başladı. zaten bunun olabileceğini tahmin etmiştim ama bunun için gene doktora gidip gitmeme konusunda kararsızım. bıktım
selamlar. önce farenjit için augmentin, sonra dermatit için azitro kullandım. azitro bittikten bir iki gün sonra bağırsaklarımda fazlaca hareket, yarı ishal yarı kabız, şişkinlik başladı. zaten bunun olabileceğini tahmin etmiştim ama bunun için gene doktora gidip gitmeme konusunda kararsızım. bıktım doktor doktor gezmekten. benzer sorun yaşamış birileri varsa tecrübelerini anlatabilir mi?
0
kaleciyle karşı karşıya
(28.02.24)
valla ben olsam doktora gitmek yerine markete gidip marul soğan limon alırım, zeytinyağ ve tuz zaten evde vardır, bunları kullanarak salata yapıp öğlen vakti fırından sıcak alınmış normal glutenli ekmeği banarak yerim, üzerine de şöyle doya doya da 600ml kadar su içerim. bunu günde 1 ya da 2 kez yaparsan kabız olman mümkün değil, ama kıvam hala cıvıksa artık bulmak çok zor ama migroslarda oluyor tamek şeftali suyu.

edit: dimes de olur.
0
gece abisi
(28.02.24)
Ben antibiyotik kullanırken reflor alıyorum. Sonradan işe yarar mı bilmem.
Probiyotik hapları da deneyebilirsiniz.
0
auroraaurora
(28.02.24)
reflor +1
antibiotiklerin ishal yapma olasılığı var, aynı şekilde dokunmuştu antibiotik, doktor reflor vermişti.
0
eja
(28.02.24)
ibs stresle alakalı diye biliyorum. böyle tıp dünyası tarafından hala gizemini koruyan bi hastalığı antibiyotikle ilişkilendirmen ve doktor doktor geziyor olmanı yanyana koyunca aşırı evhamlı, endişeli olduğunu ve dertlerinin stresle alakalı olduğunu düşünüyorum. zira stres o kadar şeyle alakalı ki..
0
buenosdias
(28.02.24)
probiyotik kullanın. kefir filan da tüketebilirsiniz.
0
elorelia
(28.02.24)
hocam doktor doktor gezmekten kastım sürekli bir araz çıkması. ibs ile ilgili değil. onun için de gitmeyeyim diyorum sadece. reflor deneyeyim.
0
🌸kaleciyle karşı karşıya
(28.02.24)
(8)

Doğum için hastane çok farkeder mi?

administ
Bizim nesil özel hastane bilmez ama büyük bir sektör haline gelmiş şu an. Biz de bebek bekliyoruz ve aldığım fiyatlar şu şekilde. Florence Nightingale > yaklaşık doktor parası ile 100 bini buluyor. Acıbadem 80bin, Medical Park 45bin tl. Florence'da ki doktor epey tecrübeli. Ancak konu doğum olunca h
Bizim nesil özel hastane bilmez ama büyük bir sektör haline gelmiş şu an. Biz de bebek bekliyoruz ve aldığım fiyatlar şu şekilde. Florence Nightingale > yaklaşık doktor parası ile 100 bini buluyor. Acıbadem 80bin, Medical Park 45bin tl. Florence'da ki doktor epey tecrübeli. Ancak konu doğum olunca hergün binlerce çocuk doğuyor. Bu konudaki fikrinizi merak ediyorum. Paradan kaçıp da risk alıyormuşum gibi hissettiriyor.
0
administ
(27.02.24)
her gün binlerce çocuk doğurtmak değil mesele. ilgi alaka tavır vs. devlet hastanesindeki doğumların çoğu kötü tecrübelerden oluşuyor. sancı çekerken farklı farklı ebelerin, doktorların gelip açıklık muayenesi yaptığını ya da 10 saatten fazla suni sancı verdiklerini düşünün. korkunç. konu sadece doğurtmaksa tabi ki yani evde siz de doğurtabilirsiniz değil mi, ama kalan durumlar anne için çok travmatik olabilir.

2022de ankara medicalde doğum yaptım. yine olsa yine yaparım, param yoksa durumumu zorlar yine özele giderim.

hamileyken yapılan tamamlayıcı sağlık sigortalarını aratın, daha uyguna gelebilir.

ama para varsa imkan varsa kesinlikle özel. ayrıca yani çocuğunuz doğuyor ya bundan daha kıymetli ne olabilir. kredi bile çekilir valla.

ha bu arada hastanede yenidoğan yoğun bakım var mı, buna bakın derim. varsa en uygununu alın geçin, devlet hastanesinden bin kat iyidir.
farklı bir durum, farklı bir ameliyat olsa devlet hastanesi derdim ben. kendim şu an ameliyat olacak olsam mesela, özele değil devlete giderim. ama doğum başka bir olay. ben de o zaman o parayı vermeyeyim, devlete gideyim diye araştırıyordum. şikayetvarda gidebileceğim hastanelerle ilgili şikayetleri okuyunca vazgeçtim. biraz ablamdan da biliyorum zaten. yani doğum yapıyorsun, eşin başka bi katta bekliyor, yanına gelemiyor vs. medicalde doğumhane kapısında babaya teslim ediyolar bebeği mesela.

yani hele kötü bi çalışana denk gelirsen vay haline.

bir de devlette normal doğumu sonuna kadar zorluyolar. tıbben doğru olan o olabilir ama annenin psikolojisi açısından diğer seçenek de masada bulunsun isterim ben mesela.
0
elorelia
(27.02.24)
hastaneden çok doktora bakın derim. önemli olan doktorla anlaşabiliyor musunuz? sizin isteklerinizi dikkate alıyor mu? sizi rahatlatıyor mu? istediğiniz zaman ulaşılabilir mi? yoksa sadece hastane önemli olsa, Zeynep Kamil'e gidin derim, ki bu saydıklarınızdan çok çok daha iyi/deneyimli bir hastane. o sebeple çevrenize sorun, arkadaşlarınıza danışın gidip görüşün doktorlarla ondan sonra karar verin derim.
ek olarak, medical park-centrum hospital vb. sgk anlaşmaları vardı, çok daha uygun olabilir, oradaki doktorlardan biri ile kafanız uyuşuyorsa iyi hastanelerdir
0
wendyangelamoiradarling
(27.02.24)
Arkdaşım Şişlideki Florence'da doğum yaptı memnun kalmıştı otel gibi doğum mu yaptım otelde mi kaldım anlamadım demişti.
Genelde doğum yapılan hastanede çocuk doktoru ile devam ediliyor, burda kadın doğum doktoru kadar çocuk doktoruda önemli unutmayın ilk 0 kontrolü çocuk doktoru yapacak.
0
eja
(27.02.24)
yakın bir arkadaşımız 2012'de kızlarını ankara medicana'da doğurdu. 4 yıl sonra oğullarını devlet hastanesi zekai tahir burak, daha bilinen ismiyle büyük doğum'da doğurdu.

büyük doğum tecrübeli doktor ve ebelerin olduğu bir hastane. ama medicana'da doğumhaneye kamerayla gidip doğumu çekme imkanı varken, kadın dedi ki yav aynı odaya açıklığın büyümesini bekleyen kadınları aynı odaya yan yana yatırdılar, karşımdaki kadının rahminin içine kadar bütün şeyini gördüm dedi. mezbahada kesim bekleyen dana gibi yatırmışlar hepsini yanyana, açıklığı tamam olanı alıp doğurtuyorlar. baba ise bırak kamerayla doğuma girmeyi, binanın içine bile giremiyor kadınlar var diye, bahçede bekliyor. ha belki bekleme odası vardır içeride ama bizim baba dışarıda bizimle birlikte bekledi. yani evet doğum kısmında problem olmayabilir ama "amaan sağlıkla doğsun da gerisini koyver" demiyorsanız anne ve baba için hoş bir deneyim değil.

benim oğlum da özelde doğdu. özel odada suni sanci verildi. başında sürekli bir ebe ve stajyer doktor. asıl doktor 10-15 dakikada bir kontrol edip gidiyor. hemşireler anneyi kaldırıp yürütüyor. açıklık tamam olunca yine özel doğumhaneye alınıyor, asıl doktor gelip doğumu yaptırıyor. aynı anda sezaryena dönme ihtimaline karşı ameliyathane hazır bekletiliyor. doğduktan sonra özel odaya alınıyor vs. bence de verilen paraya değer bir hizmet.
0
kibritsuyu
(27.02.24)
tamamen işin ticareti. tamamen beyaz yaka soğüşlemeye dönüştü bu iş.
ya burada yazanların kaçı özel hastanede doğdu. istanbul doğumluların çoğu zeynep kamil doğumlu. 80ler 90larda özel hastanede doğum mu vardı.

geçen sene kız kardeşim iki özel hastanenin yapmaya çekindiği ameliyatı zeynep kamilde oldu. sorunsuz atlattı. bir çok riskli ameliyatı yapan doktorlar doğum mu yaptıramayacak.

tek farkları otel konforu ve başında devamlı hizmetçi gibi doktor-ebe beklemesi. bu hizmeti aldın mı da kendini bir şey sanıyorsun.

ayrıca amerika, kanada ve ingiltere gibi ülkelerde doğumun büyük çoğunluğunu ebeler yapıyor. bir sorun olduğunda veya riskli bir doğumsa doktor dahil oluyor.

asıl bu kadar para bayılmaya niyetliyseniz az dişinizi sıkında gidin amerikada doğurun. çocuk için yapılacak en iyi yatırım amerika pasaportu almak olur.
0
my fault
(27.02.24)
FN'de cocuga bir gremse takmiyorlarsa dogunca Medical Park'i basip gecip. Hizmet olarak üc asagi bes yukari aynidir. 34 yasindayim, dogdugum hastane disinda dünyaya gözümü actigimdan bu yana devlet hastanesine gitmedim. Özellerin bircogunu tecrübe ettim yani. Öyle aralarinda ahim sahim fark yoktur.
Cok param var, o komaz diyorsan da doktora göre sec madem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.02.24)
Sağlık konusunda tavsiye vermek zor. En iyi yerde en kötü olaylar da yaşanabiliyor maalesef. Sağlık çalışanı değilim, yakın zamanda baba oldum.

Bağcılar Medipol Mega Hastanesi'ne de bakmanızı öneririm. Bildiğim kadarıyla İstanbul'da en çok doğum yapılan özel hastanelerden ve her türlü imkana, kadroya sahip bir hastane. Fiyatları da herhalde Medical Park bandındadır.

Paradan kaçıp risk aldığınızı düşünmüyorum. Hastanelere bakarken fiyatlarını bilmeden, sadece imkanlarını, bu operasyonu ne sıklıkta yaptıklarını düşünerek bakın, öyle seçim yapın. Baktığınız özel hastaneler sağlık imkanları değil otel hizmetleriyle birbirinden ayrılan hastaneler.
Doğum yaptığınız hastanedeki çocuk doktoruyla devam etme ihtimaliniz yüksek o yüzden ulaşımı kolay olsa iyi olur.

Hastane seçerken en önemli kriter annenin nerede kendini rahat hissedeceği, onu unutmayın.
Doğum fiyatı alırken, doğum sarılığı olursa bebeğin bir gün ışın tedavisi almasının kaç lira olduğunu da sorun bence, diğer tüm ekstra hizmetlerin fiyatıyla ilgili de fikir verecektir. Hastanede "yenidoğan yoğun bakım servisi" olmasına zaten dikkat ediyorsunuzdur.
0
michael_knight
(27.02.24)
80lerde ozel hastanede dogum mu varmis denmis de ben 82 cihangir alman hastanesinde dogduk, baya alman hemsireler falan varmis o zamanlar.

oncelikli secim doktor olmali diye dusunuyorum, doktoru secin ondan sonra o doktorun calistigi bir hastane ya da hastaneler vardir, o hastanelerden birinde mevzuyu halledersiniz.

mevzu cocuk olunca 60/80/100 bunlarin onemi yok. Zaten yeri geldiginde kendinden kisip cocuga harcayacaksin. Cocuk sahibi olmak gunumuzde bir luks.

Hayirli olsun..
0
cooperr
(27.02.24)
(7)

aile üyelerini sevmemek ?

the sound and the fury
bazı özel nedenlerden sevmemek değilse de kızıyorum affetmiyorum. sizce anormal mi?
bazı özel nedenlerden sevmemek değilse de kızıyorum affetmiyorum. sizce anormal mi?
0
the sound and the fury
(27.02.24)
normal özellikle türkiye'de
0
duyurukullanıcısı
(27.02.24)
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil elbette ama bunu değerlendirirken duygularının sana ve hayatındaki diğer ilişkilerine zarar verip vermediğini belirlemek önemli, bu noktada affetmeye karşı bakış açısı değişebiliyor insanın
0
evanesco
(27.02.24)
çevrede gördüğüm aileler ve çocukları ile olan ilişkilerinden sonra kendisine bakınca bir burukluk oluyor.

hayat bize bir rol yüklemiş.
beterin beteri var motivasyonu ile elindekilerin değerini bilmek daha Bi tatmin edici.
0
makinist
(27.02.24)
Son büyük deprem, herşey bittiğinde, tükendiğimde, bana sorgusuz sualsiz açılacak bir kapının, Dünya'daki en büyük zenginlik olduğunu bir kez daha hatırlattı.
0
Mirket
(27.02.24)
yani değil tabi ki ama aile ile olan kavga/kopukluk/mutsuzluk/kapanmamış her türlü hesap insanın hayatının diğer kısımlarına sızıp oralarda da mutsuzluğa yol açıyorsa sıkıntı işte.
0
elorelia
(27.02.24)
“yani değil tabi ki ama aile ile olan kavga/kopukluk/mutsuzluk/kapanmamış her türlü hesap insanın hayatının diğer kısımlarına sızıp oralarda da mutsuzluğa yol açıyorsa sıkıntı işte.”

Dünya ergen kavgalarından ibaret değil, gerçekten her insan anne baba olamıyor. Bu yüzden insanın anne babasını sevememesi de bence artık normalleştirilmeli. Böyle çocuklar da var çünkü. O yüzden kendinize toplumsal normlar nedeniyle birtakım vicdani yükler yüklemeyin. Siz zaten yaralısınız.
0
ruhen hastayim ben
(27.02.24)
Anormal degil.

Unutmayin ki ayni kandan olmaniz ayni ahlak ve etige sahip olmaniz demek degildir. Kendi kardeslerini sevmeyen ve tasvip etmeyen birisi olarak yaziyorum bunu.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.02.24)
(3)

hurma için tavsiye

haintospik
merhaba,mebrum yada acve hurma almak istiyorum ama hilesi çok diye güvenilir bir satıcı arıyorum. tavsiyeniz var mı?teşekkürler.
merhaba,

mebrum yada acve hurma almak istiyorum ama hilesi çok diye güvenilir bir satıcı arıyorum. tavsiyeniz var mı?

teşekkürler.
0
haintospik
(27.02.24)
ben en son şunu aldım: www.trendyol.com

çok kaliteli, etli etli. mis.
0
summerjam0306
(27.02.24)
elorelia
(27.02.24)
Hurmada ne gibi hile yapılıyor bilmiyorum ama en fazla hile İnternet üzerinden yapılan satışlarda özellikle pazaryeri sitelerinden gıda maddeleri ve takviye satın almamanızı tavsiye ederim.
0
doharkoman
(27.02.24)
(11)

House dizisi izlenir mi?

parka
Yoksa eskidi mı?
Yoksa eskidi mı?
0
parka
(27.02.24)
İzlenir.
0
yazdonumu
(27.02.24)
ya ben sıkılmıştım izlerken, bi yerden sonra bıraktım zaten. eşim devam ediyordu mesela. hep aynı olaylar, aynı sıralama, karakterler de sorunlu. bilmiyorum ya ben tercih etmezdim sanırım.
0
elorelia
(27.02.24)
bu sorunun cevaplarını okuyana kadar izlemek için açmış olmalıydın..
0
oldcosmos
(27.02.24)
araya 2-3 dizi katılarak izlenebilir. Tek başına house Bi yerden sonra yoruyor.

tripli Bi bunak izlemek sürekli...
0
makinist
(27.02.24)
house arka arkaya izlemek bir yerde sıkıyor. oynadığı zamanlarda haftalık izlediğimiz için çok efsane geliyordu house head bölümüne kadar izlenmeli (4. sezon)
eksisozluk.com

breaking bad arka arkadaya daha çok sarabilir
0
eja
(27.02.24)
izlemediğiniz bir dizi eskimemiştir. ben çok beğenerek izledim, vakalar enteresan. bu biraz konuya olan ilginizle de alakalı bir durum. ben de doktor falan değilim ama vakalar çok ilgimi çektiği için sarmıştı beni dizi. bir de house karakteri cidden çok iyi. ama ikinci kez açıp izlemem -ki bir çok diziyi tekrar izlemişliğim vardır-
0
mustafakesekci
(27.02.24)
5 sezon falan izleyip bırakmıştım. Aslında hep devam edesim de var ama artık 40-50 dakikalık ve sezonda 20 küsür bölümlük dizi "neyse ki" kalmadı ve bu tarz dizileri izlemek yoruyor. Mesela sezonda 10 bölüm olsa çok güzel izlenirdi de böyle uzun diziye sıfırdan başlayacak vakti ayarlamak zor biraz
0
nundu
(27.02.24)
oo baya once izlemistim. surukleyici ve degisik hastaliklari ogreniyorsun. arka planda hikayesi de var. sezon finalleri de guzel.
0
ermanen
(27.02.24)
İlk sezonlar çok eski hissettirir. Ama hala ben arada bir rastgele bir bölüm açıp izliyorum. İzlenir özellikle house karakteri için izlemek lazım.
0
sevilen progressive türkücü
(27.02.24)
izlenir
0
paintov
(27.02.24)
oturup sadece surekli izlemektense arada bi bolum atarak, 2. bir dizi gibi canin istedikce izlemek icin daha uygun
0
The_Lollok
(27.02.24)
(3)

Tabanca ruhsatı varsa tüfek ruhsatı almak isteyince sağlık raporu gerekir m

havadakarada
Tekrar hastaneden kurul raporu almaya gerek var mı yoksa direkt emniyetten başvuru yeterli mi?
Tekrar hastaneden kurul raporu almaya gerek var mı yoksa direkt emniyetten başvuru yeterli mi?
0
havadakarada
(27.02.24)
raporun geçerlilik süresi vardır, eskiden öyleydi. geçti ise yenisi gerekir.
0
elorelia
(27.02.24)
heyet raporu almanız gerekiyor. istanbul için baltalimanı ve sait ciftcide süreç biraz daha rahat diye biliyorum.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(27.02.24)
tüfek için söylüyorum, aldığınız raporun bir sene geçerliliği var. ikinci tüfek alırken buna bakıyorlar. tabanca için de aynıdır diye düşünüyorum. tüfek için illa ki hastaneden rapor almaya gerek yok, aile hekimi raporu da geçerli ama çoğu hekim vermek istemiyor, bir şansınızı deneyin .
0
delidir yakalayin
(27.02.24)
(7)

Bunun kurulumu kolay mıdır?

la traviata
https://www.ikea.com.tr/urun/fredde-siyah-185x74-cm-oyuncu-masasi-50219044Bunu sipariş verdim ama montajı işaretlemedim.Basit bişey midir, alan var mı?Yoksa hiç uğraşma al montaj hizmeti geç mi dersiniz?
www.ikea.com.tr

Bunu sipariş verdim ama montajı işaretlemedim.
Basit bişey midir, alan var mı?

Yoksa hiç uğraşma al montaj hizmeti geç mi dersiniz?
0
la traviata
(21.02.24)
montaj kılavuzunu indirip baktınız mı? çok zor gözükmüyor.
0
inheritance
(21.02.24)
ben tek başıma yaptım:) yapımı kolay. şarjlı matkap varsa daha kolay.
0
tolgan
(21.02.24)
fotoğrafa bakarak bile kurulabilir duruyor.
0
elorelia
(21.02.24)
Hayatinda bi kere lego yaptiysan bunu da yaparsin. Adimlari tek tek takip edeceksin, bu kadar.
0
brkylmz
(21.02.24)
şarjlı matkabı şundan yazdım. demir aksamı ahşap yere monte etmek için fazla güç kullanmak gerekiyor. ben yıldız ile döndüremedim o kadar sıkı tutmama rağmen. şarjlı ile torku arttırarak çevirdim.
0
tolgan
(21.02.24)
Montaj zorluk seviyesi 4/10. tolgan +1.
0
Jazz
(21.02.24)
yaptım yapmasına ablamla beraber ama şarjlı matkap olmayınca çok el ağrıttı. bir dahakine ver parasını geç yapacağım.
0
🌸la traviata
(24.02.24)
(9)

ağzı kokan biri kendisini bilir mi

benibulmanlazim
bugün güzel bir hanfendi arkadaşın ağız kokusunu hissettim. normalde hassas bir bünyem yok ama beni fena etkiledi. eminim o da bunun farkında değildir.sorum şu: bir insan ağzının koktuğunu nasıl anlar.
bugün güzel bir hanfendi arkadaşın ağız kokusunu hissettim. normalde hassas bir bünyem yok ama beni fena etkiledi. eminim o da bunun farkında değildir.

sorum şu: bir insan ağzının koktuğunu nasıl anlar.
0
benibulmanlazim
(18.02.24)
her zaman anlaşılmıyor. sarımsak yesem hissederim ama diğer türlü hissetmem heralde.

günde 2 kez diş fırçalayan birisinin ağzı kokuyosa başka sıkıntısı vardır doktora gitmesi gerekir.
0
jelly bear
(18.02.24)
Açtır, çürük vardır, normal bir kokudur. Diş hekimlerinin de kokuyor. İnsanlık hali ne var bunda suratına hohlamadıkça?
0
Kahvedesu
(18.02.24)
anlamak için bileği yalama filan gibi antin kuntin yöntemler var ama hiçbirinin kesin çözüm sunacağını zannetmiyorum, ben ağız kokusu konusunda çok hassas birisi olarak utanmasam bane gibi dolaşacağım ortalıkta, çok "test" etmişimdir kokuyor mu kokmuyor mu diye ama hiçbirinden güvenilir sonuç almadım.

cevaba gelecek olursak eğer mide rahatsızlığı, diş çürüğü vb. problemler varsa muhtemelen böyle bir sorun yaşayabileceğinin farkındadır. bunlar yoksa veya kendisi şuursuzsa ağzının koktuğunu hiç düşünmüyor olabilir. çünkü özellikle üzerinde durmuyorsa insanın kendi ağzının koktuğunu anlaması (birisi söylemediği sürece) gerçekten çok zor.

onun dışında diğer arkadaşlara da katılıyorum açıkçası, devamlılık arz etmeyen ve çok ağır olmayan ağız kokusu şu veya bu sebeple herkesin başına gelebilir. aç olabilir, rahatsız olabilir vs... başka zaman tekrar yaklaş bakalım :)
0
mark greg sputnik
(18.02.24)
Bilek yalamak gibi antin kuntin yöntemler işe yarıyor.
Bir diğer yöntem de ağzını burnunu maske ile kapatıp ağzından nefes verip burnunandan almak.

Durup dururken genelde farkedilmiyor. Acaba kokuyor muyum diye kontrol etmek lazım

edit: bende işe yarıyor en azından. belki mideden gelen kokularda ya da bazı tip kokularda sağlıklı bi çözüm değildir.
0
biseysorcaktim
(18.02.24)
@biseysorcaktim, abi nasıl yapılıyor o zaman, biliyorsan açıklar mısın? ben mi yanlış yapıyorum acaba? ya ağzımın koktuğundan yüzde bir milyon emin olduğum zamanlarda bile bundan ben hiç sonuç alamadım çünkü. burnum da aslında keskindir hani koku almıyor değilim. bende bu zaten takıntı düzeyinde. eskiden çok daha kötüydü, kendi sevgilimin yanında sakız çiğnemeden duramıyordum filan. o açıdan "ağzım kokuyo mu?" sorusuna net cevap bulabilmek sayko ruhumun yangınlarına su serpecek çok önemli bi şey benim için. ama yok yani bileğimi yalayınca kendimi sadece salak bi maymun gibi hissediyorum, hiçbi koku almıyorum.
0
mark greg sputnik
(18.02.24)
bilinmez sanki ya. ben koktugumu hissettigim oluyor ama belki kokmadigini dusundugum bir zaman da kokuyordur?? beslenmeyle dogrudan alaka kuruyorum curukten vs de ote. sagliksiz beslendiginde hizli aclik ve acliktan agiz kokmasi gibi bi dongu. bir de herkesin kendi kokusu oluyor bi sekilde cok yakinsan, ten kokusu gibi. sik sik temizlikle kokuyu bastirabilirsin
0
ala09
(18.02.24)
üzerine sıktığın parfümün kokusunu yada terlediğindeki kokuyu sürekli alıyormusun ki ağız kokusunu sürekli alasın?

kişilerin çoğu bunu fark etmez hele ki süre gelen bir rahatsızlıktan dolayı ise hiç fark etmeyebilir. çöp kokusu gibi bir koku ise mide rahatsızlığına işaret eder.
0
selam
(19.02.24)
ben hep anlıyorum sakız taşıyorum bu durumlar için.

anlamayan şaşıyorum. eminim ki kokan kendi koktuğunu biliyor sadece tembelliğinden önlem almıyor. valla yakın olduklarıma eşime arkadaşıma direkt sakız veririm ağzın kokuyor diye. yakın olmadıklarıma da sakız ister misin diye ikramda bulunurum napayım
0
Hallegadola
(19.02.24)
bence anlamıyorlar, anlasalar müdahale ederler. eski iş yerimde birinin ağzı kokuyordu, şu anki iş yerimde de birinin ağzı fena kokuyor. önde çürüğü var, muhtemelen o yüzden. ikisi de evli barklı filan ve günahlarını almayayım temiz insanlar. yani koktuğunu bilseler müdahale ederler.
0
elorelia
(19.02.24)
(3)

Hamilelik sürecinde okuduğunuz, tavsiye ettiğiniz kitaplar nelerdir?

esinikaybetmiscorap.
Merhaba, Soru başlıktadır. Hem anne hem de baba için tavsiye kitaplara açığız.Teşekkürler
Merhaba,

Soru başlıktadır. Hem anne hem de baba için tavsiye kitaplara açığız.

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(16.02.24)
okumadım ama çoook önerilen kitaplardan biri
www.kitapyurdu.com

www.kitapyurdu.com
şunu okudum. hafta hafta hamilik dönemindeki gelişmeleri, doğum sürecini ve sonrasında bebek bakımı ile ilgili bilgilerin olduğu bi kitap.
0
elorelia
(16.02.24)
bütün beyinli çocuk
dramsız disiplin
çocuğunuza kulak verin
oyun oynama sanatı
çocuğunuza sınır koyma 2 (1. kitabın daha genişletilmiş versiyonuymuş, boşuna 1.'yi alma demişti arkadaşım)
çocuklarda uyku sorunları ve çözümleri
sevmek için doğarız
çocuğunuzun ilk 6 yılı
0
pide
(16.02.24)
Ya soruya cevap değil, akıl vermiş gibi olmak da istemiyorum ama ben de hamileyim ve hiç kitap okumayı düşünmüyorum bu konuda.
Çünkü o kitapların bir çoğu piyasada daha çok yer edip para kazanabilme odaklı. En çarpıcı bilgiyi yazan best seller oluyor. Çok büyük kısmı psikoloji filan bilmiyor zaten. Hele ki yabancı yazarlar zaten bizim toplumdan uzak oldukları için kesinlikle uyumsuz olacaktır sizin hayatınıza da.
Sadece kişisel fikrim :)
0
kaptan maydanoz
(16.02.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.