turkrock.com

studyo24.net

ekşi duyuru

muzikfakultesi.com

istanbulda isen beyoğlunda atatürk kitaplığında epey bi eskiye kadar gidebiliyorsun.

yakın zamana dair bişeyler istiyorsan gazetelerin kendi sitelerinin arşivlerinde olması gerek.

üniversitelerin kütüphanelerinde de bulunuyor olması lazım. İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphane'de bulunuyor diye biliyorum.

ankara, milli kütüphane.

bir çoğunda o istemediğin ibare olacaktır, üstelik netten bulduklarında boyut problemi de yaşabilirsin. en mantıklı çözüm gazetelerin arşivleri olacaktır.

burada hiç bir ibare yok sayfaların üstünde bayağı geniş bir arşiv üstelik. bir bak bakalım;

www.nuveforum.net

Sadece Android bile Desire HD'yi seçme nedeni.

Türkiye'deysen BB alma. Sırf BB kullandığın için her ay 25-35 TL arasında para vereceksin. Ayrıca HTC Desire HD birçok yönden çok çok daha üstün bir telefon fakat BB'nin de hiçbir HTC ya da iPhone'da olmayan ve hiçbir zaman olmayacak özellikleri var (iş/e-posta gibi konularda). BB os6 çok güzel olsa da hala BB işletim sistemleri için yapılan çok az app var ve kimse BB için app yapmıyor bile artık. Android app store apple'ı geçer yakında. Apple için ne varsa aynısı android için de var.

o civarlarda bir iki profesyonel kayıt sütdyosu var. sizin istediğiniz tarzda bir prova stüdyosu benim bildiğim kadarıyla yok. kızılay ve esat tarafına gelmeniz gerekiyor.

önerim stüdyo coda. fiyatları normal, insanlar çok çok iyi. amatör grubuz demişsiniz, ekipmanlar da fazlasıyla yeterli olur.

www.facebook.com

www.garaj.org/studyolar

en.wikiquote.org

şuraya baktım ama bulamadım. bir de siz deneyin isterseniz.

şu quotes'ların yarısından fazlasını okudum yakın bir şey bulamadım deli oldum.

italyancasını aradım yok

En yakın bulabildiğim, "Fool's Parade" filmindne "Mattie Appleyard"ın sözü:

"God uses the good ones. The bad ones use God"

ben de adamın bütün sözlerini okudum böyle bişey yok. birisi bi kitap yazarken falan uydurmuş bu sözü herhalde diye düşünmeye başladım artık.

ben herkese önerdiğim aracı poloyu oneriyorum.

poloya da baktım hocam şimdi 1.4 31.000/1.2 tdi 34.000.
acaba 1.4 almak yerine 1.2 tdi almak daha mı mantıklı? hem ibiza hem polo birbirine yakın arabalar fiyat ve özellik olarak.

1.2 arabalar bir alt vergi diliminde. her yıl 400 lira kadar karın olur. nasıl ödeyeceksin o önemli. bu paranın ne kadarını peşinat verebilirsin. ikinci el almak istemiyorsan biraz düşün donanımlı bir araba almak zorunda kalabilirsin. 10.000 lira peşinat veririm diyorsan ford options seçeneklerini incele derim. ama ford'da bir de son ödeme var toplu. dediğim gibi nasıl ödeyeceğine göre değişiyor. 2011 corsa ya da ford fiesta düşünürdüm ben olsam.

clio ya da clio grandtour olabilir.

agamemnon'a da bir danışın.

yarise bi bakın

hyundai getz veya accent öneririm. parçasıda ucuz ve yaygındır. garanti süreside epey uzun (5yıl)

seat ibiza beni cok cezbetti ozellikle yeni kasasindaki hiz ve devir gostergesine vuruldum. bide metalik vites kolu super olur. Ama arabayi satarken biraz zorlanabilirsin cunku piyasasi pek yok. Biraz arastirmistim yol tutus olarak iyi oldugu soyleniyor genel olarak.

fiat 500

clio 1.6 110hp otomatik full 30-33 arasi alirsin, ama cok benzin yakiyo soyleyim.
seat in arkadaslarin da dedigi gibi 2. eli tırt. ama yok ben cok uzun kullanırım diyosan tabi zevk.

en güzeli test sürüsü yapmak.

hard diski çıkar. bi tane 2.5" hdd kutusu al (ucuz). başka bir bilgisayara harici hdd olarak tak. sonra ontrack easy recovery ya da benzeri bir programla içinden ne istersen al. 4-5 kere format atmış olsan bile kurtarabilirsin içindekileri. metin dosyaları bozuk çıkabilir. diskte fiziksel hata yoksa sorun yok zaten o zaman.

var hatta yırtılmakla kalmamış ikiye bölünmüştü ve bölünen kısım bir süre çıkmamakta ısrar etmişti.

ahaha istesen yırtamazsın ki 10 tane prezervatifle araba bile çekilir bence

çok düşük bir ihtimal ama mümkün.
mümkün olduğunca kaliteli olanlarından alın.

benim de basima gelmisti bi keresinde.

ok çikolatalı.
çöp poşeti gibiydi zaten.
tarihine baktım ama tabiki geçmemişti.

yüzük gibi takılar takılınca yırtılabiliyor, aman dikkat.

en kalitelisi, en pahalısı da olsa patlayabiliyor. o yüzden %100 koruma sağlar yazamıyorlar kutuya.

dışarıda biraz fazla kalırsa ya da bayatlamışsa(:))yani çok zaman olmuşsa üretileli) yırtılabiliyor...
üstelik en iyileri bile bunu yapıp(ok) size ve sevgilinize tedirgin bi 1 ay geçirebiliyor...

takmayı bilmezsen patlar.

yag bazli kayganlastirici kullanirsanda hemen yirtilir..

ucundaki boşlukta hava kalmaması lazım, patlamaz o zaman.

vazelin kullanirsan da ne oldugunu anlamadan patlayi verir.

Weeds.
Çok klasiktir.

scrubs.

chuck o tarz değil zaten. himym ve tbbt 30 (reklam hariç 22) dakikalık sit-com. chuck full-hour comedy/drama. ukalalık yaptıktan sonra şunları önerebilirim:

(bkz: arrested development)
(bkz: mike and molly)
(bkz: two and a half men)
(bkz: the office)
(bkz: two guys and a girl) (adı önceden two guys, a girl and a pizza place'di)
(bkz: it's always sunny in philadelphia)

klasik derken dizi türünü değil, dizi önerisi duyurusunun klasikliğini kastettim :)

halen gösterimde olan diziler tercih sebebidir.

the it crowd derim. ilerde bana edecegin hayir dualar yere goge sigmayacak, demis olayim :)

blue mountain state kesinlikle

how not to live your life deneyebilirsin. big bang theory e benzemese de başarılı bir ingiliz komedisi.

black books ve friends derim ben. friends, himym'nin falan babasi olur zaten =)

trendyol,markafoni falan takip et derim hem güvenli hem de indirimli alırsın

www.maxioutlet.com 'dan vans aldım geçen ay.

önce dükkandan aynı modeli dene.ondan sonra al

@şaman
hacıt izmirdeyim ve burda doğru dürüst vans satan bir yer yok malesef. olsa internete başvurmam hiç.

alsancak'ta bi mağaza vardı la orda vardı vans.hatta baya genişti ürün yelpazesi

yok ya iğrenç ordakiler bakmıştım geçenlerde :/

kesinlikle trendyol.com

@e1c1e1m, einherjar
arkadaşlar ben ayakkabıları göremedim burda yav?

sürekli olmuyo zaten takip et yakınlarda kampanyası olur yine.

markafoni

btjunkie.com'a bakabilirsin. yorumlarda yazıyorlar gerçek mi değil mi diye.

katz.cd 'de bir aratın, muhtemelen bulursunuz.

internetteki extendendler çok garip. normal filmden uzunlar çıkarılmış sahneler var ama tüm çıkarılmış sahneler yok. bende 12 gblık var. indirdiğim 3. lotr bu. sürümleri farklı olsa da içerik hep aynı

özür dileyip çıkardılar türk bayrağını sonunda derginin kapağından. bi dertleri yok, cahilliklerinden.

Kısaltma kullanmayın "I'm", "doesn't" gibi. "my name is" güzel olur.

when I was 9 we moved to Istanbul for my dad's new job. So I can say that I have grew up in there.

I'm x, "ben x'im" demektir; my name is X ise "benim adım x" demektir.

Türkçe'den bakınca "my name is" kalıbı daha resmi gibi gözüküyor ama ben emin değilim.

"have grown"...

bir de "in" olmasa daha iyi olur gibi.

edit: eğer present perfect kullanılacaksa "have grown up" olmalıydı. lakin şimdi düşündüm; "I grew up there" daha mantıklı.

@adukyuenides:
"for my dad's new job" bir kalıp mıdır? Birebir çeviride "because of" olması gerekmez miydi?

When I was 9 years old we moved to istanbul because of my dad's work. that's why, I have grown up there

zagg invisible shield al. başka bişey alma. internetten bulabilirsin. sadece ekrana değil bütün telefona al.

<üstü çizili>Yurtiçi satan mağaza / websitesi var mı bildiğiniz? Internetten alışverişe pek ısınamamış birisiyim ve doğrusu henüz yurtdışından alışveriş gerçekleştirdiğimi söyleyemem :)</üstü çizili>

Edit: Aramaya inandım; hepsiburada'ya bu ürün uğramış bir ara. Ayrıca shield.com.tr adında resmi adresi varmış sanırım.

O adres resmi değil aslında ama yine de getirip satıyorlar. Bence almakta bir sakınca yok.

Teşekkür ederim yardımların için :)
Bu arada hepsiburada'ya ürünü sordum, verdikleri yanıt:
"Zagg desire modelinin stokları şuan için tükenmiş olup yeni ürünler önümüzdeki hafta içersinde stoklarda olacaktır."

Sayfası 20 liraya çeviririm. Kelime ya da karakter sayısı söylerseniz daha sağlıklı olur.

ful paket vs farkı olmasın ?

donanım paketi farklıdır.

www.skyscanner.net

bunu bılıyorum ! promosyon donemlerınde, e-mail adresine bilet fiyatlarını bilgi mesajı atan bir site sordum .

orbitz.com
expedia.com
priceline.com

oyun başında dealer'ı belirlemek için kullanılır.

tam olarak nasıl kullanılıyor peki 5 tane var?

5 kişi zar atar en buyuk atan dealer olur ..

vay anasını avradını. bu seti hazırlayan mı laz, yoksa bizimkiler mi cimri? niye tek zarı 5 kişi sırayla atmıyor da 5 tane zar koyuyorlar? altı tane vesikalık çektirmek için altı tane fotoğraf makinesi getiren temel fıkrası vardı bi tane.

okey setine de 8 tane zar koysalar, dört kişi için ayrı ayrı. bi de okeyi belirlemek için iki sefer atılıyo ya. toplam 8.

çok değişik poker çeşitleri var. hold 'em oynamadan önce biraz eğlenmek için kısa kısa bunlar oynanabiliyor. bazılarında zar da kullanılıyor. ayrıca poker masasında bazen ufak iddialara girilebiliyor (dışarıdan yemek söylenecekse mesela en küçük atan öder). o zaman herkes zarını atıyor.

arkadaşım, set işte koymuşlar içine. benim sette tek zar vardı. isteyen kart çeksin, isteyen zar atsın deyu.

the it crowd!

her gün bir it crowd yanıtı vericem. yeni hedefim bu lskjfd

buldum işte: the IT Crowd

edit: ahh çok geç kalmışımmm =D

drank diye indiriyorum teşekkür ediyorum. başka başka?

(bkz: that '70s show)
(bkz: malcolm in the middle)

(bkz: arrested development) ama hemen "öeh" dememen lazım. insanın kafasının bu dizinin şaka anlayışına adapte olması için zaman gerekiyor.

it crowd +1
arrested develeopment +1
ayrıca
it's always sunny in philadelphia

çok uzaklara gitme az önce şen yuva die bi dizi gördüm iki saniyede kopardı beni ama başını sonunu bilmem

(bkz: two and a half men)

onu şaşırt.

romantik olun.

@divit
@einherjar
@oldugörüşürüz

çok aydınlattınız, cidden.

kendine seksi iç çamaşırları al.

jartiyer!

montla seviş.

edit: havalar soğudu.

onu şimartin.

bence +18 oldu bu noktadan itibaren.
...
yataga dogru giderken, icinde guzel ic camasirlari olsun. jartiyer filan da olabilir.
yatakta daha once yapmadigin bisey yapabilirsin. pozisyon olur, farkli(!) bir seks cesidi olur. dirty talking olur.
yataga gidip bir kez ciktiktan sonra icerde hazirlanmis bir baby doll olabilir. woohoo efektiyle yataga geri donmek icin :)

sagdfh
strap on al kendine bi tane
aeaccayip bi renk gelsin ilişkiye

ne jartiyeri ya?

uç şeyler kasıt nedir onu anlamadım yalnız. kime göre neye göre. çok içmeyin bol bol sohbet edin en önemlisi bu yoksa hersey bom bok olur.

tavsiyem bordo ya da eflatun iç çamaşırı kombinasyonu. esmersen bordo iyi olur. kumral sarısınsan eflatun.

@haskoylu deli hasan: bence bir-iki kadeh bisey icebilir arkadas. rahatlatir. utangacmis da hem.

o zaman dirty talkin' der susarım :)

içki içsinlerde çok içmesinler dedim zaten.

lan o degılde bı ton öküzlükler yaptım bunalmaktan dun kız arkadasım terk ettı benı bend eburda mıllete akıl verıyorum :S

10 kasımda dogum gunu benı nasıl affederkı ya:s

yalniz yasadigini varsayiyorum, o gelmeden eve kapidan yatak odana kadar kisa notlar yapistir, davetkar notlar. onu odaya yonlendir boylelikle. eve bavul birakma derdin yoksa tabi. geldiginde disari cikin yemek filan, biseyler icmeye de gidersiniz herhalde. biraz biraz tahrik et onu, ev icin sabirsizlansin, eve gececeginiz zaman da onu bi bahaneyle markete falan gonder, eve gir, odada onu bekle.
bide ic camasiri icin pembe ustune siyah dantelli sutyen+siyah string tavsiye ederim

cinsel hayatınızda şu ana kadar o sana ne yaptıysa, bu kez sen ona yap.

(bkz: dildo)

şaşıracaktır. hem de çok

yatak arkadaşı bir kadın bul, sana kraliçe muamelesi yapmazsa adam değilim.

ya madem +18'e girdik, yatakta bugüne yapmadığınız şeyleri yapın. illa yatağa gitmeye gerek yok. durup dururken bir anda önünde çömelip bilocan yapmaya teşebbüs edebilirsiniz mesela daha önce yapmadıysanız. şaşırmazsa adam değilim.

bugüne kadar giymediğiniz bir şey de olabilir. evet jartiyer +1 diyorum. ummadığı bir anda görsün.

dirty talking'i her erkek sevmez. "kanırta kanırta .. beni" falan derseniz "ööeeh o ne lan" diyecek çok erkek vardır. benim hiç hoşuma gitmez mesela o kadar dirty'si.

vize basvurusu kabul edildiginde 2-3 gun icerisinde adresinize postalaniyor pasaport.. hangi tur vize icin basvurdugunuz bi onem teskil etmemekte bildigim kadariyla..

Adınız Ahmet Öztürk, babanızın adı Mehmet Öztürk, annenizin adı Ayşe (Demir) Öztürk ise uzun sürebilir güvenlik araştırmasından dolayı.

tahmini süre?

gecen gun basvurdum 1 gunde cikti. 21 ekim'de konsolosluktaydim, 22 ekim oglen 12'de vize kapidaydi.

hiç çıkmayabilir de. ben iki günde aldım. halihazırda amerika'da master yapan arkadaşım hem tatile hem de pasaport yenilemeye geldi ve vizesi hala çıkmadı. bir dönem kaçırdı.

Güvenlik araştırması ilginç bir şeymiş (ben yaşamadım). Bir ay bekleyen de var, altı ay bekleyen de.

eğer bir bölüm falan yakalamışsa ve dünyadan çok habersizse desperate housewives'ı soruyor olabilir. lynette'in kanser olduğu sezon.

the big c? bi kadın, ve yasadışı değil de hayatı dibine kadar yaşamak şeklinde?

desperado ..... (çaresiz ev kadınlar)
her bölümü farklı farklı olabilir.

ya abi o bulunamıyo bi türlü =/

reklamın linki var mı?

Ya işin entresanın reklam filmi bile yok sadece televizyonlarda goruyorum

6 yıldır telleri değiştirmemiş birinin tellerin kalınlığını umursayacağını sanmıyorum ama gitarın markası/modeli neyse internet sitesinden (hala üretiliyorsa) fabrika çıkışı ne marka ve boyut tel takılmış öğrenebilirsiniz.

13 çok ya. 13 üstü görmedim sanırım. çok gergin olur keser parmakları. 10 11 iyidir. 11 iyi.
şu gitara şu kalınlıkta tel takılır diye bişi de yoktur. tercihtir. 9 gevşek 13 gergindir normal akortta.

10 al derim...6 yıldır tel değiştirmeyen biri için kalın tel daha zorlayıcı olacaktır kanaatimce. bend falan yapar mutlu olur gariban :)

10 luk ideal. genelde 13 12 gibi kalınlıkları akortu 1 yada daha fazla ton aşağıda yapanlar kullanır. neden diceksen sanırım ses tonu ile alakalı birşey. standart akort harici kullanıyorsan bi araştır derim.

acikcasi gitari sahibinden cok ben caliyorum ve uzerindekilere benzer gerginlikte bir set takmak istiyordum ki sap ayariyla ugrasmayayim. neyse artik www.amazon.co.uk adresindeki telden siparis verdim bile. medium diyor ona kandik.

hangi sanatçının seslendirdiğinde belli mi?
bende 3 farklı versiyonu var misal.

son 1dk içinde yan flüt solo yapıyor kısa kısa, son 1.5dk'da trompet solo var.
dakika da önemli tabi.

Hangi versiyon?

"frank sinatra - nothing but the best" burdan. 2:28 süresi. 1:12'dekini soruyorum. 1:40'larda tekrar coşuyor.

trompet.

Arkada birkaç alto ve tenor saksofon, trompet var. bir de önde surdinli trompet var.

julie london'dan da dinleyin.

Nat King Cole'dan dinlemeden ölmeyin. Frank Sinatra yorumunu sevmiyorum bu şarkının.

(bkz: blue moon) aromalı denir mi bilmiyorum ama portakal kabuklu.

peki ya internetten?

ben her kanalin kendi web sitesinden izliyorum, hayatimdan memnunum.

www.digiturkwebtv.com

(bkz: clone wars)

daha fazlası için ise, star wars çizgi romanlarına giriş yapmalısın.

aramıza hoş geldin.

Öncelikle filmleri birkaç kere daha izle. Sonra Clone Wars'un filmini izle sonra da dizisine başla. 3. sezonun başındayız şu an. Extended Universe kitaplarını oku diyeceğim ama sadece dizilerde falan yapılan göndermeleri anlamak için filmleri izlemek zaten yeterli.

brian daley'in klasik han solo üçlemesini okuyup han solo karakterini daha iyi tanıyabilirsin.

fanboys. :p

ebay.com ama tek tel alınca shipping batıyor biraz insana. Takım alınca oldukça uygun oluyor.

tek olarak satılanlar alt 3 teldi galiba.la telini tek olarak bulamayabilirsiniz.

bi de bakarım ki daddarionun varmış mydükkanda. 2-3 tane la teli alırsınız.diğer elixirler eskiyene kadar bunları karardıkça değiştirirsiniz. tavsiye sadece :)

yanlış. "yarım saate kadar gelirim" veya "yarım saate gelirim" olur.

yanlış kullanılmayı bırakın kullanıldığını duymadım hiç. cümleye göre yarım saate gelirim yarım saatte gelirim

"yarım saatten gelirim" ne demektir. türkçe karşılığı ne oluyor bunun bir yer adımı burası yarım saatten geliyorum gibi :D mermaid doğru demiş.

(bkz: ben yaptım oldu )

Ben 55 yaşındayım öyle bişey görmedim.

Genelde Kayseri li kardeşlerimizce kullanılır :) Büyük ihtimal diyen Kayserili

saçmalık

doğru şeklillerini bilmekle beraber bu şekli kulağımı tırmalamadı sadece...teşekkürler

lubeck?

quebeck, canada ya da quebeck, tennessee.

@einherjar, o "quebec" diye yazılıyor sanırım, en azından Kanada'daki

olsun belki fonetik olarak aynı olması lazımdır sadece. neyse tennessee'de olan doğruymuş en azından.

ayrıca:

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org

hepsine girip ctrl+f yapın çok lazımsa. ben iki tane buldum 30 saniyede. groesbeck, tx ve van vleck, tx.

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org

maksat bolca ter atmaksa eliptik bisikletler bence daha iyi, fitness yapan ve koşu bandı-bisiklet-eliptik üçlüsünü her antrenmanda kullanan biri olarak vücudu daha iyi çalıştırdığına ve efor sarfettirdiğine inanıyorum.

kendine gerçek bir bisiklet almanı tavsiye ederim.

@ceo
hem hava soğuk, hem de bisiklete binmek için uygun bir yol yok.

koşu bandı al. günde 40 dakika sabit hızda belli bir eğim (incline) ile yürü. yorulunca 2-3 dakika koş (şaka değil koşmak daha kolay). sonra tekrar yürü.

25 kilo; eritilmesi için uzunca zaman isteyen fazlalık. Sağlıklı olanın ayda ortalama 2 kilo civarında vermek olduğunu hesaplarsak, fazlalık olarak belirttiğin miktar için en az 1 sene boyunca sıkı diyet ve çok düzenli spor yapman gerekecektir. Diyet için elbette diyetisyene gitmen gerekli. Spor kısmına gelince, sadece spin bike ile ve profesyonel desteği olmadan yapacağın aktivite istediğin sonucu vermeyebilir. Bisiklet yanında yürümek, merdiven çıkmak, yokuş tırmanmak gibi aktiviteler de gerekebilir. Elbette doğal ortamda, yani dışarıda spor yapmak en güzeli ancak bu şansın yoksa, spor salonlarını denemende fayda var.

Öyle yaparsan çok uzakta inersin. Beytepe'den inince Hemen Sıhhiye Köprüsü'nün altına in. Ordan otobüse bin. Hangileri olduğunu hatırlamıyorum ama birçok otobüs tam sahnelerin olduğu yerden geçiyor.

bi ihtimal baruter.

arkadaslar, bahadir baruterin cizimlerine baktim da pek bir alakasi gozukmuyor.

www.google.com

sizin sunabileceginiz, cizerin benzer eserleri var midir?

Bence kesinlikle Baruter değil. Ayrıca birkaç çizim farklı elden gibi geldi bana.

baruter değil kesinlikle, yabancı bi çizer olma ihtimali yüksek.

1) bizzat kendi gözümle anlamında.

2) "why? thank you." nun vurgusuzlaşmış hali. ne gerek vardı, teşekkürler anlamında.

2- why thank you? olursa "sana teşekkür etmek neden" yada "neden sana teşekkür edilmeli" manası çıkar diye düşünüyorum.

@berketoy: Why, thank you! imiş tekrar baktım.Dediğin anlam değil duruma göre. Kadın adama iltifat ediyor. Adam "Why, thank you!" diyor.

why, thank you.

burdaki why biraz karışık. neden niçin değil kesinlikle.
hatta tanımlamakta zorluk çektim, al direk bak sen de dikşinaryadan. berkertoy haklı gibi.

(used as an expression of surprise, hesitation, etc., or sometimes a mere expletive): Why, it's all gone!.

(bkz: why hello)

"niye ki ya şimdi, heheh, sağolasın" ya da "nerden esti şimdi anlamadım ama teşekkürler" gibi düşünülebilir bence.

answers.yahoo.com

demiş. Oynadığım oyun eski baya. Acaba eskiden mi kullanılıyordu

2) agatha christie kitaplarında çok geçerdi, "well, thank you" gibi bi anlamı var. sanırım daha çok eski dönem ingilteresinin kullanımı.

www.eksisozluk.com

mütevaziliğin bi parçası gibi bişey olabilitesi muhtemel ve yüksek.

wild ones. worms'un facebook versiyonu.

urban-rivals, facebook'a da taşınmış.

mafia wars

mafia wars ve gangster city var. onları oynadım bi süre 150. levela falan geldim bıraktım.
zynga nın yaptığı treasure isle vardı onu da 50. levelda bıraktım.
bola var futbol oyunu menajerlik gibi.
bunları oynamıştım da artık oynamıyorum.

şu an 2 tane oynadığım var biri nightclub city diğeri de fifa superstar

quiz matic

vay be, bu soruyu tam bir sene önce sorana istisnasız herkes farmville derdi.

Scramble. 238 yaptım geçebilen varsa gelsin.

bejeweled blitz

kodlayanı sikim.

Magnolia'dan en sevdiği tatlıyı getirmesini söyle :)
Central Park'ta kuşlara yem veren adamdan, bir paket yem kapıp gelmesini söyle.
42nd Street'ten, kaldırım taşını sökmesini iste.

Gibi şeyler olabilir :)

Strand'ın nadir kitap katından bir kitap isteyin :) Hepsi pahalı değil.

line iste.

Shakeshack'ten burger iste. direkt ny - istanbul uçuşundaysa tadından çok kaybetmeden, gelir gelmez 30 saniye mikrodalgaya atıp yersin.

Newyork usulü (Domuz etli) Pizza iste.

Iphone 4 ama çok para hacı yaa. ucuz alabiliyorsan (700-900 dolar gibi) kesin Iphone 4

alırkenki parayı gözden çıkardım da sonrasında harcayacağım para korkutuyor beni.

Android işletim sistemli bir HTC'yi eline almadan karar verme. Sonra bir başkasında görünce çok pişman olursun.

Whatsapp bb'de de çok güzel çalışıyor.

Iphone ağır basarsa araştırmalar neticesinde kendisini satın alıp Ipodu satıyorsunuz sorun çözülüyor.

kesinlikle ı phone 4

ipod touch ve blackberry gayet iyi bi kombinasyon gibi duruyo

i4

formula 1 için bildiğiniz eczanede satılan 3m marka turuncu sünger tıkaçlardan kullanıyoruz. güzel sonuç alıyoruz. ucuz da bişey alın bi tomar dursun.

peki sesi ne oranda kesiyor bunlar?

sanırım istediğiniz sesin 'aşırı' olan kısımlarını kısmak. bunun için gene eczanelerde satılan silikon kulak tıkaçları var. kulak kanalı içine girmediği için sesi tamamen bastırmıyor. ama (sallıyorum) %60-70 oranında perdeliyor. iş görür.

abicim eczaneden alınmış bir çift balmumundan tıkacım var kulak kanalına sokuyosun bunları yüzde 80 kesiyor yani gürültü fln kalmıyo çok sessizlikte de kendi nefesini dinliyosun. bazen bunları takıp iş makinası izliyorum :)

iş makinelerini hayranlıkla seyreden insanlar

vay be! tam benim konum. bak, ben bunu kullanıyorum ve yaptığı işi söyleyeyim sana.

hmm, ürünü bulamadım ama pembe bir sünger. yuvarlak, kulağa dikine girecek şekilde. derinliği 2cm falandır ama kulağa öyle bir sıkıştırıp oturtuyorsun ki onu, dışarı hiç taşmıyor ama rahatlıkla da çıkarabiliyorsun. güzel bir şey. her kullanımdan sonra sabunla da yıkarsan hiç sorun olmaz. ben zaten kulakiçi kulaklık kullandığım için her gün kulaklarımı ve kulaklığımı temizliyorum, pek sorun olmuyor yani bu da.

yaptığıysa senin kulağını rahatsız eden frekansları yumuşatmak diyelim. nasıl desem, tüm rahatsız ediciliği gidiyor sesin ama duyuyorsun da. zaten stüdyoda kullanılmak üzere üretilmiş bu sünger ve ben de stüdyoda/sahnede kullanıyorum.

bulabilirsen mutlaka ondan al derim. ben mydukkan'da bulamadım şu anda ama.

(bkz: tampon)

@nesrin.yolcu Ohaa!

sözlükte "türkçe" ile ilgili başlıkların hiçbirinde kesme işareti yok ama bir yandan da özel isim değil mi bunlar? karar verememek..

word da altını çiziyo kesme işareti kullanınca. yahu özel isim değil mi bunlar kesme işareti kullanılmaması saçma değil mi?

özel isimlere bir kez yapım eki gelmeye görsün, bir daha kesme işareti kullanamıyorsun.
ikincisi doğru.
ayrıca bkz. tdkterim.gov.tr

ingilizceyi doğru.

Dil gelişen, değişen bir varlık. Bugün biri, yarın diğeri doğru olabilir. Bugün için en doğrusu yine tdk.gov.tr'de kısa bir aramayla öğrenilebilir.

Türk Dil Kurumu'nun web sayfasında yazık kılavuzu bölümünden bakabilirsiniz:
"Dil ve lehçe adları büyük harfle başlar: Türkçe, Almanca, İngilizce, Rusça, Arapça; Oğuzca, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe, Tatarca."
Yani diller özel isimdir, büyük harfle başlar, gelen ekler de ayırma işareti ile ayrılır: "İngilizce'yi" doğrusudur.

Eagle is free'in açıklamasından sonra: büyük harfle başlar, ama kesme ile ayrılmaz diye konuyu bağlayabiliriz.

Dil ve din adlarına gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılmaz. Bir spoiler veriyorum. TDK'nin sitesinden "kesme işareti" madde başlığındaki "h" bendinin uyarısıdır:

"UYARI : Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hollandalıdan, Hristiyanlıktan, Atatürkçülüğün."

Bu da linki: www.tdk.gov.tr

Ayrıca Türkçe öğretmeniyim. Öğrencilere hep bu şekilde öğretiyoruz. Bana güvenebilirsiniz :)

gizlilik ayarlarından sadece istediğiniz kişilerin görebileceği sekilde ayarlayabilirsiniz. ama o insan paylaşırsa onun arkadaşları da görür.

o kadar vampir kitabı okumuşluğum var. davet meselesini the vampire diariesten önce hiç duymadım...

Eşiklerin tarihî anlamda önemli bir sembolik değeri vardır ve bir vampir davet edilmediği sürece eşiklerden geçemez. Eşiklerle vampirler arasındaki ilgi, suç ortaklığı ve izinle alakalı bir olgu gibi görünmektedir. Kötülere bir defa izin verildiği takdirde kötülük tekrar tekrar o eşikten içeri girebilir.

kaynak:
www.onemlibilgiler.com

Bu geleneğin ilk olarak görüldüğü yazılı kaynak bilinmiyor. Yalnızca vampir mitolojisinde ve sözlü anlatımda başından beri var olan bir olay. Bu olayın tam tersini, yani vampirin davetini geri almayı, ortaya çıkışını ise Stephen King'in Salem's Lot adlo romanında görüyoruz. Günümüzde de birçok vampir mitolojisi ürününde kullanılıyor bu geri alma işi. Hatta True Blood'da vardı bu sezon birkaç örneği.

İçeri davet edilme geleneğinin köküne ait bilgiyi aşağıdaki kitapta bulabilirsiniz. Çok detaylı değil ama.

Spence, Lewis (1960). An Encyclopaedia of Occultism. New Hyde Parks: University Books. OCLC 3417655

@yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin aynı olay angel ve buffy de, true bloodda da var.

dead man's shoes. tek geçerim.

Man on fire

herkes oldboy diyecek nasıl olsa diye ben de dead man's shoes demiştim, hayret, oldboy diyen yok, kill bill diyen yok =) herkes özelden mi gönderiyor nedir cevapları eheh..

the count of monte cristo. kesinlikle :)

(bkz: the brave one)
(bkz: death wish): haksızlığa uğradığı için değil de karısı öldürüldüğü için intikam peşinde.
(bkz: cape fear)

Son günlerde nedense intikam filmleri beni baya bi sardı. Çok teşekkürler arkadaşlar hepsini izleyeceğim. :)

Payback

www.imdb.com

şöyle ki: sympathy for lady vengeance, sympathy for mr. vengeance ve old boy üçlemesi var. (yine mi oldboy?!)

(bkz: Death Sentence)

fracture (tam intikam filmi denilemez ama tüm olaylar bir intikamın üzerine gelişiyor)

bi de kadir inanır'ın ceza diye bir filmi vardı :)

Sleepers (Kardeş Gibiydiler)

Ezel var işte her hafta,
intikamsa intikam, plansa plan...

yıllar sonra gelen cevap.

death race

Fiyat dısında Ford Fiesta, ama zaten acıklama yapmıssınız . fordun dizellerinden seçim yaparsanız 1,2,3 numaralı maddeleri ve zorlayarak 5.yi de halletmiş olursunuz

dizeli var mı bilmiyorum ama jazz acayip geniş ve ferah.

citroen c3.

Honda Jazz dizel değil ama dizeller kadar yakıyor nerdeyse ve diğerlerinden iyi bence.

annemin babamın araba değiştirme manyaklığı sebebiyle citroen c3'ü de honda jazz'ı da kullandım. citroen'in tek avantajı dizel seçeneğinin olması, başka olumlu bir özelliğini hatırlamıyorum. honda jazz da yakıtta cimri bir araç, özellikle de randımanlı kullanılırsa. iç hacmi ve bagajı geniş, yeni modellerindeki cam tavan olayı arabayı daha da ferah hale getirmiş. peugeot 206 ve citroen c3'e gore daha yuksek, bu da yolu daha iyi gorme avantaji sağlıyor. [hayır pigme değilim, gayet uzun boylu bir insanım ama alçak arabadan hoşlanmıyorum] bence tek dezavantajı diz hizasının hemen altındaki raf (sofor tarafında da var), bacaklarınız uzunsa ve direksiyona yakın oturmayı seviyorsanız bazen "neden buradasın raf?" dedirtebiliyor.

Golf 5 1.9 TDI. Motor hacmi sizi yanıltmasın çok az yakan bir araba.

2. araba olarak 0 km. Polo almıştı babam zamanında (2004 modeldi), geçen yıl sattık. Hiç tavsiye etmem.

arabanın az yakmasını sağlamak sizin elinizdedir. polo 1.4 sahibiyim istanbul trafiğinde olabildiğince ekonomik kullanmaya çalışıyorum ve az benzin harcıyorum. dizel araştırmadan önce şöyle düşünün. dizel ile benzinli arabanın arasındaki fiyat farkları baktığınız modellerde 6.000tl'ye kadar çıkıyor. bu arabayı kaç yıl kullanacaksınız ve aldığınız ilk 5 sene 12.000km'den fazla yapacak mısınız? eğer 3-4 sene içinde değiştireceğiz ve zaten senede 10.000'i geçmiyoruz derseniz dizel almak pek mantıklı değil.

üstte yazdıklarımı eledikten sonra kendim de kullandığım polo'dan örnek vereyim. ben poloyu lazer kaynak kullandığı ve vw sağlamlığını bildiğim için aldım. 1 seneyi geçti ve hala inanılmaz memnunum. 20.000km yaptım ve tek bir kere sorun çıkarmadı. sadece sağ kısa farı(15tl) değiştirdim o kadar.

fiesta 2010-11 model düşündüğünüzü sanıyorum gerçekten güzel bir tasarıma sahip. ancak bagaj yükleme konusunda beni çok düşündürmüştü. ayrıca gezdiğim forumlarda yeni sahiplerinin hemen bir tıngırdama vs duydukları canımı sıktığı için almadım.

honda jazz gerçekten çok güzel bir araç. bir kere polo ve fiesta'dan bagaj hacmi olarak çok üstün. (bagaj konusunun üstünde neden bu kadar duruyorum daha sonra değineceğim) yakıtı gerçekten koklar ancak baktığınız diğer arabalara nazaran pahalıdır. honda kalite olarak vw'den geri kalmasada sağlamlıkta onu takip eder.

madem araba alacaksınız önemli bir kaç başlık vereyim. zira 1 yıl önce tam benim baktığım modellere bakıyorsunuz.

1- arabayı kaç kişi kullanacak? (içine kaç kişi girecek)
polo ve fiesta'da 4 kişi kullanımda arka koltuktaki yolcular (öndekiler 175'den uzunsa) bacak sıkıntısı çekebiliyor.

2- kullanacağınız şehirde trafik azsa ya da iş güzergahında trafik yoksa;
yukarda da bahsettiğim gibi dizeli elemeyi düşünebilirsiniz.

3- bagaj
3 ve üzeri kişiyi sıklıkla tatile çıkaracak ya da eşya taşıyacak bir araç istiyorsanız polo ve fiestayı eleyin. zira 1 büyük+ 1 orda + 1 küçük valiz alıyor o bagaj başka da bir şey almıyor. 2 kişi için çok ideal ancak 2+ için hiç yeterli değil.

son olarak;
sıfır baktığınızı düşünüyorum ancak ben 2. el de düşünmenizi öneririm. her ne kadar ben de sıfır km almış olsam da aklımda hala 2 3 lira altına 2 3 yıl eski ancak biraz daha büyük bir araba almamış olmamanın burukluğu var. daha geniş iç mekan, trafikte daha rahat görülme, daha büyük bagaj hacmi gibi etmenler çok önemli. bu araçlara örnek vermek gerekirse de misal bir ford focus, 2005 - 2006 golf ya da jetta, 2006-2007 civic ya da corolla.

uzun oldu biraz ama yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.

kesinlikle peugeot ve citroen tavsiye etmem. en azından kasko fiyatı bile o segmentteki diger araclara göre % 30+ daha pahalı. servisi, parçası çok pahalı v.s. ayrıca "it's french, french = sux " diyor ingilizler

gecen hafta ev arkadasima jazz aldık, ben dizel arac kullanıcısı olarak hem ekonomi hem performansı kıskandım diyebilirim. ayrıca donanımı aşmış durumda. (1 yaşında, 11.000 km de 27.500 tl ye aldık. full modeli.)

ben de fiesta, polo ve jazz öneriyorum

pindiğim en az yakan dizel araba reno clio . ortalama yüz kilometrede 4 litre yakarak 1200 km gittiğimi biliyorum. tabi donanım olarak yukarıdaki araçlardan daha düşük olduğunu söyleyebilirim. ama ucuzdur. bir avantajı da satmaya kalktığınızda değerini pek fazla kaybetmeden ve alıcı sıkıntısı yaşamadan elinizden çıkarabilirsiniz. honda jazz cillop gibin araba. lakin o kadar az yakmasının sebebi biraz da ilk alındığında arabanın üzerindeki o süpersonik pahalı lastiklerden kaynaklanıyor. orjinal lastikler anasının örekesi gibi pahalı. muadil lastik taktığınızda da yakıt tüketimi artıyor . gerçi jazz'ı eşten dosttan tanıyorum. kullanıcıları daha detaylı bilgi verecektir bu hususta.

bağdat caddesinde olduğunu iddia ediyor bir site ama bilemicem..

Company Name: Dunkin' Donuts
Address: Bağdat Cad. No:472 D:1 Çatalçeşme, Kadıköy, Istanbul - Asia
Phone Number: +90 216 372 62 32, +90 216 372 62 31

Kozyatağı Carrefour'da var diye biliyorum.

en son capitol'de vardı yıllar önce hala duruyor mu bilmiyorum :)

capitol'deki de krispy kreme oldu

Sabancı Üniversitesi'nin içinde vardı birkaç yıl öncesine kadar. Hala vardır sanırım.

ümraniye carrefourun içinde var

kim önerdi bu karbonat işini, hayatımda duymadım diyet olarak verildiğini?

Yahu yüzde yüz emin değilim, emin olamasam da bana göre de ikisi birbiriyle alakalı.

Şimdi tuz tüketmeyin falan denir ya, sofra tuzu dediğin şey NaCl (sodyum klorür). Vücuttaki sodyum miktarı sabit tutulmaya çalışılır, sen sodyum aldıkça aldığın miktarda vücudundan atarsın ama aynı zaman sodyum aldığında aynı oranda su da tüketmen gerek. Yani kıssadan hisse alınan sodyum vücutta su tutar ve haliyle tansiyon artar, vücut şişer. NaCl yerine NaHCO3 alsa yine sodyum giriyor bünyeye, yine su tutulacak, yine vücut şişecek gibi geliyor.

diet derken zayıflamak amacıyla yapılan değil. beslenme düzeni anlamında diet.

okuldayken biochemistry of nutrition dersi aldım ve kesinlikle bununla ilgili ne bir şey duydum ne de okudum. bana da sodyumla alakalı gibi geldi. ayrıca günlük alınması gereken tuz miktarı bile 4 tatlı kaşığının çok altındayken 4 tatlı kaşığı gibi bir miktarda sodyum bikarbonat alınması çok saçma bence. o yüzden sordum, doktor mu verdi, mineral eksikliği mi var ablanızda?

Dns ni google dns yap

8.8.8.8
8.8.4.4

Mahkeme kararı temizleyicisini indir ver kur.

www.makat.org

zaten o şekilde yaptım ama memafih açamadım :/

ben host dosyası ve dns işinden vazgeçtim. navige.com'dan hallettim.

(bkz: youtube için gerekli host dosyası/#20136818)

şöyle birşey var ki (git: 173084)

belki yardımı dokunur.

zaten bende aynı dertten muzdaripim.

Merhaba arkadaşım.
Az önce ürünü amazondan aldım.istersen yardım ederim.

isterim.

ben de yardım isterim.

Bu iki helikopteri de sakın almayın. Ben size marka model öneririm isterseniz. Özellikle köpük olan Chinook çok üzer sizi.

bu şekilde hazır formaları var mı beşiktaş'ın bilmiyorum ancak, formaları satın alacağınız spor mağazasında orijinal yazı tipiyle numara ve isim yazıyorlar. yani en azından burada yapıyorlardı. belki fiyat olarak bi 10 lira civarı bir şey farkedebilir.

kartal yuvalarında bu şekilde hazır tişörtler vardı bir yıl öncesine kadar. beşitaştaki ve mabeddeki mağazalarda görmüştüm bir yıl önce.

hepsine evet yalnız o karta 1000 lira limit vermezler.

limit yetmez evet. ama başka kartla alabilirsin. ama en temizi paranı bankaya yatırıp, banka hesabını paypal hesabınla eşleştirip öyle alışveriş yapmak. kesinti vs olmayacak o zaman.