mea maxima culpa :
valla sen de haklısın ama ben de ne istediğimi bilmekte ve sormakta haklıyım tabii.
Çünkü bu soruyu öylesine sormadım. Diyelim ben bu konu hakkında düşünüyorum, debeleniyorum diyelim, öyle ki aklımı kaçırmış, çıldırmış bir halde, sinir buhranları geçiriyorum. Böyle bir durumda insan iki şey yapar;
1 - başka çaresi olmadığı
yazar, ki bu eğer anlaşılma sevdası taşıyorsa, o adam yazar olsa bile sonu yaşasa da ölse de hiç hayırlı olmayacaktır (bkz:
trajedi)
2 - başka çaresi olmadığı halde, veyahut yaşayıp çıkışa dair bir şeyleri bulabilmiş insanların buhranları içinde yazılmış olanlarını
arar. nedir bu yani, kendi yaşamlarını bizler için kurban eden, günah keçileri yazarların romanlarıdır ki benim bu duyuruyu eklememin sebebi budur.
3 - başka çare bulur ve gene
yazar. eğer bu olacaksa, gene bu konu hakkında yazılmış olan her şeyin taranması gerekir.
sonuç olarak ben ne yaparsam yapayım, buradaki envai çeşit insanın bilgileri toplamından bu duyuruyla faydalanıp bir tarama yapmak zorundayım. ister kişisel buhranlar için olsun, ister ciddi ciddi bir roman yazmak için olsun, böyle bu.
ha, bir de mesele öyle aşağılık bir mesele ki, buradaki bence toplumumuz(yani sen ben) TİPİK olan bir çok genel sıkıntı var. Ama insanın doğası gereği, zayıflıklarını paylaşmaya meyilli olmayacağından ötürü, şimdi ben bir kitapçıya gidip bunun yazılı olduğu bir notu onun eline verip kendimi ele veremem. En azından daha o kadar yüksek bir medeni cesarete sahip değilim.
Bu sebeplerden ötürü, şimdilik buralara danışıyorum, sakıncası yoksa tabii.