yurtta kalıyorsanız öyle yapıyorsunuz sanırım. evde yaşıyorsanız bağlı olduğunuz muhtarlığa gidip sonra nüfus müdürlüğüne gitmeniz gerekiyor.

öğrenci belgesine falan ihtiyaç yok, ikametgah bilgilerini nüfus müdürlüğüne gidip yenile yeter.

duruma göre belge isteyebilirler ama öğrenci belgesi istemeyecekler :D

Hayir devlet o gözle bakmaz. Hakkini alirsin. Isveren boku yer.

6 sene cok onemli bir zaman. Mutlaka hakkini ara sonra kafani taslara vurursun.

İşyerinde yerel denetimi gerçekleştiren Sosyal Güvenlik Denetmeni sigortasız çalışan kişiye işyerinde ne zaman işe başladığını sorar, eğer kişi işyerinde yapılan denetim tarihinden önce işe başlamışsa, denetim tarihinden önceki çalışmalara delil olacak belgeler işçinin elinde mevcutsa ya da şikayet sahibi sigortalının, işyerinde çalışan diğer sigortalıların, denetim sırasında işyeri mahallinde bulunanların, işyeri adresinde yapılan çevre soruşturmasında veya işyeri işvereninin beyanından sigortasız çalışan kişinin önceden beri o işyerinde çalıştığı tespit edilebiliyorsa, sigortasız çalışan kişiye denetim tarihinden geriye dönük olarak hizmet kazandırılabilir.


Bunu okuyabilirsiniz sgkrehberi.com

benim annemde olmuştu aynısı. işten atılınca mahkemeye verdi aldı primlerini.

sigortasız çalıştırma konusunda devlet hassas diye biliyorum. geriye dönük primlerini kazanabilirsin. belge, fotoğraf, şahitler vs ile bi şekilde kanıtlaman gerekebilir. mutlaka peşine düş derim. bi kaybın olmaz, aksine kazancın olur.

delillerini topladıktan sonra önce şirkete yatırmasını talep et, gidip kendi yatırırsa çok daha az para ödeyecektir. ancak böyle bir konuşmanın işe yaramayacağını düşünüyorsan cezalı olarak ödeyecektir.

Tabi gerçekçi bakarsak hakkını alıp işsiz kalabilirsin.

yardımlar için teşekkürler önemli bir konuydu bu. arkadaşım ısrar ediyor uzun süredir çalıştığını adamları satmak istemediğini söylüyor. belki alacağı miktar yardımıyla kandırabilirim :D
teşekkürler...

elinize nakit para geçmez, sigorta primini işveren ödemek zorunda kalır.

ben kötü niyetli işveren olsam, sizle de sözleşmesi brütse, daha önce verilen paralardan sgk'nızı keser ve iade etmeniz için dava açardım. (size yardımcı olması için söylüyorum, bunu yapabilir yani)

sgk konusunda çok büyük cezalar mevcut, ödeyeceği primleri 3'e 5'e katlar cezası.

@douchebag sgk'yı kesmek işçiler için işverenin sorumluluğunda size brütü verip hadi git sgk nı yatır diyemez ki zaten isteseniz de yatıramazsınız. bir kere şirketteki kişilerin sgk sı ayrı ayrı görünmez ödemede. Bunun tek bir yolu var, yabancı diplomatik bir kurum olup, doğrudan siz Türkiye'ye vergi vs. ödeyemeyeceğiniz için, Türkiye ile anlaşıp brüt maaş ödersiniz, çalışanlarınız kendi sorumluluklarını yerine getirir. ki bu durumda daha çok gelir vergisi için uygulanır, sgk yine neredeyse hepsi tarafından ödeniyor.

@modesttiago eğer sgk primi ödeyeceklerse biz bunu 6 yıldır unutmuşuz gibi bir şey deme şansları yok, yani denetim veya şikayet olmadığı sürece geriye doğru kayıt oluşturup borç ödeyemezsiniz, yani her şekilde o prim borcunu faizi ve cezası ile öderler bir de kendilerini ihbar etmeleri gerekir. Ancak kendini ihbar da anlaşma isteyebilir ki bu cezayı affettirmiyor ancak faizde ödeme kolaylığı sunabilirler belki. Ama demek istediğiniz anlaşın parayı kendinize alın şeklindeyse onu da önermem sonradan bir denetim birşey olur başı yanar arkadaşın, bildiğin tehdit ile para almaya girer bu durum.

cursor, 3000 brütten anlaşılmış ve 3000 ödüyorsa, aradaki gelir vergisi ve sgk'yı isteyebilir.

arkadaşımın kazancı olmaz mı maddi yönden?

emekliliğinde olur.

@douchebag isteyemez, brütten bile anlaşılmış olsa kesintileri yapmak işverenin görevidir, sgk ödemeyi aktaramaz, ancak belli durumlarda gelir vergisi sorumluluğunu işçiye bırakabilir. işçi her yıl gelirini beyan eder ve vergisini öder. isteğe bağlı sigorta hariç sgk başlangıç ve diğer işlemlerini ancak işletme yapabilir. Brütten anlaşmak sadece iş verenin yıl sonuna doğru masrafı arttıran gelir vergisi kalemlerinden kurtulmasını sağlar.

mesleğin ne bilmiyorum, eğer yanlış biliyorsam beni de aydınlat, ben de işverenim bu arada.

@odiyus arkadaşın şuan kıdem tazminatı ve emeklilikten yararlanamıyacak durumda, bu da ilerisi için çok büyük gelir kaybı ve sorun teşkil eder.

Arkadaşlar bilmeyen yorum yazmasın lütfen ki bilgi kirliliği olmasın. sigortasız içşi çalıştırmak tamamiyle işverenin suçudur ve işçiden hiçbir şey talep edemez. deli gibi ceza yer.

bunun haricinde, arkadaşın büyük ihtimal ile kovulunca ya da işten ayrılmaya karar verince şikayet etmeyi düşünüyordur ki hemen işsiz kalmasın :D ama dikkat etsin. şirketin anlaşmaları varken, para kazanıyorken hakkının peşine düşsün. sonra şirket batar duruma gelir veya işveren işlerini başka bir şirkete kaydırır, bu şirketi de sürekli zarar gösterip batırır. adam da ortadan kayboldu mu işte o vakit anca 3'ün 1'ini alır.

cursor
bir bebe mağazasında çalışıyor hem satış hem montaj falan yapıyor bebe mobilyası beşik çocuk arabası vs..

sonuç olarak şuan kaybım yokmuş sanmakta ama mesela işten atıldığında 6 sene için 12 brüt maaş kıdem tazminatı hakkı var, sonra uzun süre çalıştığı için işsiz kalacak olursa işsizlik maaşı hakkı yanmakta şuan, ayrıca emeklilik dersen hak getire...

hem ayrıca şuan sigortasız görünüyorsa bir de boş yere gss ödemesi gerekecek,yani nereden bakarsan zarar. hele allah korusun montaj sırasında işte başına birşey gelirse sonra daha fazla uğraşması gerekir.

ayrıca yasa önünde bilerek sigortasız çalışmak suç değil, işçiyi bu şekilde çalıştırmak suç. hani başıma birşey gelirse diye korkuyorsa, bilgi vermek istedim.

edit: imla

teşekkür ederim yardımlar için son olarak diyelim ki mahkemeye düştü ve kazandı arkadaşım. yine işten çıktığı için kıdem tazminnatı işsizlik maaşı vs faydalanabiliyor mu?

o mahkeme sonuçlanasıya kadar işsizlik maaşı yalan olur. ama diğer haklarını kazanırsa alabilir, tabi eğer şirket batıp iflas etmez ise.

teşekkür ederim yardımlar için :)

ne olduğun değil, nerede olduğun önemli, ikisi de bir şekilde geçiyor sonuçta.

şehir içi bir yerde asteğmensen memur gibi gidip gelirsin askere, maaşını da alırsın rahat olur, eğer karakola verirlerse mal gibi 1 yıl askerlik yaparsın bütün herkesin de derdini çekersin.

bu bir örnek ama iyi-kötü daha bir sürü örnek verilebilir, önemli olan yerin ve görevin ne olacak.

gideceğin görev için mezuniyetin de önemli, bir kere iibf mezunu falansan asteğmenlik gelmesi zor en azından eskiden öyleydi.

yy in geyigini yapayim yerine gore degisir.
ben ankarada astek olarak yaptim cok kraldi.
ama ayni donemde sirnak cakirsogute giden adamlar da oldu tim komutani olarak.
onun disinda standart bir astegmenlik devlet memurlugudur.

Türkiye'nin en iyi üniversitelerinin birinden inşaat mühendisliği mezunuyum. Her ne kadar askeriyenin işine akıl ermese de , mayıs celbinde başvuru az olduğu için; astek istemem halinde geleceğini düşünüyorum. Maaşım güzel ama iş hayatından inanılmaz sıkıldım , değişiklik lazım. Askeriyeye gidince rahat olacağımı tabiki düşünmüyorum ama , para alıp haftasonu filan takılma düşüncesi hoş geliyor açıkçası.

kuzenim astek sınavına girdi yetkili birisi kimler uzun dönem yapmak istiyor dediğinde tüm sınıf el kaldırmış. herneyse 5 ay falan yaptı rahatta yaptı astekde kafana göre emir yağdırırsın yanlış hatırlamıyorsam parada veriliyordu

kısa dönemliğin avantajı askerliğin kısa olması ve az çok da el üstünde tutuluyorsunuz. dezavantajı hapçı, esrarkeş, psikopat, çoluk çocukla falan muahattap olmak zorunda kalıyorsunuz. sizden yaşça ve beyince küçük astsubay çavuşlar gider yapıyor.

asteğmenliğin avantajı maaşlı çalışmak ve akıllı insanlarla muhattap olmak. dezavantajları sürenin çok uzun olması, komuta kademesindeki yavşak üstsubaylar(bnb, yb, alb) ve sizi sikmeye uğraşan tğm. ve ütğm.ler. Astğm. olarak komutan olmadığınız bilincinde olmanız gerekir. Öyle ki okuma yazma bilmeyen torun er bile sikine takmaz sizi :D

hayırlı tezkereler.

(bkz: anti silence)

ahaahahasha biliyorum; 2 bira.

carrefour

(bkz: delirium cafe)
deliriumcafe.be
en.wikipedia.org

biraoyu.blogspot.com Daha çok Türkiye de nerelerde bulabileceğinizi anlatan ama üşengeçlikten yazılmayan blog.

birasevdasi.blogspot.com Acayip kültürlü bir beyefendiden farklı türleri keşfetme imkanı

face time mi ne nane varya onu kapat.

evdeki wifi den bağlı şu anda , yoksa ben de kıllandım internet tüketiminden dolayı mı diye ama , yok olamaz wifi bağlı.

facetime ı kapatayım ok umarım işe yarar.

imessage'ı da kapatmak lazım. bi de wi-fi'den baglıysan da hücresel veri açık mı diye kontrol et.

wi-fi ya bağlı olsan da özellikle ekran kapalı olduğu zamanlarda arada hücresel veriyi de kullanır, kullanmaması için kapatman gerekiyor. wi-fi ağa bağlamak çare değil.

pardon i message diyecegidim yanlis yazmisim. ama haritemetod yazmis gerci. o serefsiz kullaniyor 3g yi

events'ta çıkmıyor mu?

events'ta silen bilgisayarın ismi ve sildiği dosyaların isimleri çıkıyor. Ortak hesap kullanıyoruz da

silinse de 1 ay kayıtlı kalıyor dropbox hesabında. web'ten girip tamamen sil demediyse dosyalara ulaşabilirsiniz en azından.

yukarıda yazmışlar biraz daha açık anlatayım, web browser dan dropbox a gir, arama kutucuğunun yanında çöp kutusu işaretini göreceksin, o tuş ile silinen dosyaları gösterebilir veya gizleyebilirsin.
Silinen dosyaları görünür duruma getir, sonra da geri getireceğin dosyalara tıklayıp yukarıda çıkacak restore a bas.

mac adresi ile neyi tespit edeceğini anlasam daha iyi yardım edeceğim ama sanırım aradığın bu.

www.coffer.com

mac adresinin ilk 6 karakteri vendor(üreticiye) aittir. bu sayede mac adresinden cihazın markasını bulabilirsin. ürün modeli vs bulamazsın. ürünün dünya üzerindeki yerini de bulamazsın. internette neler yaptığını da bulamazsın. öyle.

evet hoşuma giderdi.gayet hoş gözüküyor.

bence hiç fena değil

geçen tchibo mağazasında gördüm bunu, bu şapkaları seven biri olarak hediye gelse hoşuma giderdi ama gidip kendime almazdım..

çok güzel, dedem bildim bileli bunlardan kullanır bence çok güzel bi şapka.

gitmez

gider

bu tarz şapkalar çok az insana yakışıyor onu biliyorum. yani pek tercih etmemelisiniz bence.

hepsi duruyor aslında tl düşüyor, hatta çakılıyor.

Cikip durmayacak bence. Hep boyle cikacak. Paranin yanina 6 sifir gelene kadar. Sonra biz yine atacagiz.

siyasi olaylar düzene girene kadar böyle devam eder sanıyorum

100 milyar euro paranın çalınabileceğine inanıyorsun da nasıl taşınabileceğine akıl erdiremedin öyle mi?

100 milyar euro 500 lük banknotlar ile 2 milyon adet para destesi yapar. (bir deste 50 bin euro)

bir destesi 160x82x15 mm ölçülerinde, yani deste hacmi 196.800 mm3.

kabaca 200 cm3. çarp 2 milyon deste ile 400.000 cm3.

yani toplamda 40 m3.

40" lık dediğimiz büyük boy konteynerlar 65 m3, hani tırların taşıdığı.

demek ki 100 milyar euro bir tırı bile doldurmuyor.

şimdi gelelim tescillimarka nın dediğine, çalınabileceğine inanıyorsan gerisini siktir et.

yanlız sabah sabah bana bunu hesaplatıp kafamı açtınya senin de alacağın olsun.

cidden, böyle büyük bir paranın çalınabileceğine daha doğrusu rüşvet yolsuzluk vs ile iç edilebileceğine inanıyor musun?

bitcoin denen bir nane var:)) kara para aklamak icin harika

öyle bir şey yok zaten. uydurmasyon.

@tescillimarka: 100 milyar euro diye bahsedilen dönen paranın ciro hali. çalınmasından bahsetmedim, döndürülmesinden bahsettim, memlekete taşınmasından bahsettim. soruya saçmasapan bir soruyla yanıt vermişsin, teşekkür etmiyorum.

@cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam: teşekkür ederim hesaplama için, espresso etkisi yaptıysam da ne güzel :) ama sanırım ben bu cm3 m3 dönüşümlerini iyi ezberleyememişim, hesap doğru mu? 200 cm3 2 ile çarpılınca 400.000'den daha fazla ediyor :P eğer mal bir davranış sergilediysem kusura bakmayın eheh

@crucio: o da doğru, hatta bir komplo teorisi atayım, bitcoin'in düşüşü neredeyse operasyonla eş zamanlı olmadı mı?

@hepiniz oleceksiniz: de get :) hadi hadi. uydurmasyonmuş. hehe.

@uykusunu yakalayan adam: evet öyle aslında.

para olması şart değil, hisse senedi olarak taşırsın, altın olarak taşırsın, tahvil olarak taşırsın, bono olarak taşırsın vs. vs. ...

@cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam 400m3 olacak o ama yine de çok bir yer tutmaz. tabi para olarak taşımak çok da mantıklı olmaz.

@swallowed arsenic 40 değil 400m3 olacak tamam da 400.000 ne? ne yaptın sen. (insan yine de doğru mu hesapladım diye tekrar düşünmüyor değil.)

@cursor: 2 milyon yazacağıma 2 yazmışım :) iki milyon deste var ya hani

2 milyon deste X 200 cm3 ne yapıyor?

200cm3 x 2.000.000
= 400.000.000 cm3
= 400.000 dm3
= 400 m3

ulen bu hesabı da yaptırdınız ya, kaçıncı sınıftan terksiniz.

inciswf.com

bir kaç sıfırlık bir hata yapmışım sabahın 9 unda, ne var lan bunda :p

Bak boyle:

smart.aksam.com.tr

tecrübeler?
yabancı diller?
yaşlar?

soru ankara vs. bilkent değil de ankara vs. bilkent+odtü olmalı. odtü masterı aranızda ki farkı açıyor tabi ki. şimdi şöyle düşün sen dört sene boşuna okumuyorsun lise mezunu ile aynı ücreti almıyorsan o da lisan mezunu ile aynı ücreti alamaz.

reva hacı, en azından iki yıl fazladan okumuş o arada aldığın maaşı böl ve ekle yine yeter.

Tecrübeler aynı (daha doğrusu benzer). Yaşlar aynı. Diller aynı, İngilizce.

Dediklerin aynıysa değil. Ama eminim gözden kaçırdğın özellikleri vardır. Ayrıca odtu Master farkı var.

eğer söylediğiniz gibi aranızdaki tek fark okullar ve +odtu masterı ise yöneticinizi epey etkilemiş.

master zaten fark ettirir de, universite de uzerine tuz biber olabilir.

ya işini senden daha iyi yapıyorsa ve sen bunu fark edemiyorsan?

Ben de bu işe başladığımda "bu işte" tecrübesizdim o da aynı şekilde tecrübesiz dolayısıyla işini benden daha iyi yapma gibi bir durumu olamaz. Anlaşılan o ki master herkese göre bir fark yaratıyor. Eh okul farkı da... Bana rakam farkı uçuk geldi, hala da geliyor. Ben yönetici olsaydım en fazla 300 dolarlık bir fark koyardım açıkçası.

olay şundan ibaret herkesin eğitim/iş ve yaşam standartı farklı ve bu dışarıdan belli oluyor. örnekse;

anadoluda bir okulda okumuş (okul 1.si olarak mezun olabilir) , ailesiyle kalan bekar birine teklif edilen ücretle,
top5 okullardan birinden mezun , daha önce kısa süreli de olsa çok kurumsal bir yerde çalışmış, evli birine teklif edilen ücret aynı olmuyor.

adil mi tartışılır ama böyle.sebebi bu yani. senin patronuna has değil.

erkek olmadığın sürece (yani askerlik derdin yoksa)
bence çok mantıklı bir karar. Ancak zaten lisans diploman var ise yüksek lisans okuyup devam etmeni öneririm hem girmen daha kolay hem de yıl konusunda avantajlı olur ve kendi yaşındaki kişiler ile okursun.

başvuracağın bölüme danış lisansın farklı bir bölümden olsa bile bilimsel hazırlık okuyup yüksek lisansa başlamana izin verebilirler.

okudugum universitenin yok denkligi yok malesef. erkek degilim bu arada.

denkliği de yoksa diyebileceğim tek şey.
go girl go...

bence hiç durma başvur. (başvurular yılbaşından sonra başlıyor diye duydum.)

ilk 200e falan girmen lazım

500,21882 puanla 640.'yı almış en son Boğaziçi İngiliz Dili ve Edebiyatı. 52 kişi alıyor Dil-1 puanıyla. Aşağıdan hesaplayabilirsiniz hangi netleri yapmanız gerektiğini.

www.birey.com

Özel ders piyasası ingilizce için düşük, çok umutlu olma. Ders bulusun iki üç tane de eğer şanslı değilsen pek fazla para kazanamazsın. Network bulmak önemli özel ders için. Arkadaşların paslar falan öyle. Benim o bölümden mezun arkadaşlarım öğretmenlik için kpss peşine düştüler. Akademisyenlik için gereken disipline ve azme sahip değilsen boşver derim. Entellik için güzel bölüm de sonrası meçhul. Ekstra bir dil de bilmiyorsun, önceden de öğrenmediysen ne var elinde anca ingilizce. Akademisyen olucam kafaya koydum diyosan dediklerimi boşver kolay gelsin.

National University of Singapore'a denklik vermeyeni döverler.

bir kaç yıl öncesinde mühendislik ve fen bilimleri için türkiyeden gelen öğrencilere çok güzel burs imkanları sağlıyordu singapur. hala öylemi merak ettim.

Çok teşekkürler sıkıntı şu istediğim lisans bölümü 120 kredi ama 3 yıllık. Şeklen sıkıntı çıkar mı acaba diye düşünüyoruö.

@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

gözlük alalı 6 ay oldu.yeni sayılır.hipermetrop değerini çok arttırmış,astigmatı değerinden fazla vermiş. kafam takıldı açıkcası. deneme lensleri de alamıyoruz yasaklanmış sanırım. direk sipariş 70-80 lira oluyor..

öncelikle doktor bunları sana vermeden önce sana bir muayene yapmıştır elbet, diğerini alalı da bir süre geçmiş fark olabilir. Ancak şunları da unutma;
1- çoğulukla eğer gözlüğün ilk gözlüğün ise numarayı başta arada fark bırakıp küçük başlatmak sık sık uygulanan bir uygulamadır. Bu nedenle de, gözlük numaraların küçük olabilir.
2- lens almadan önce muayene yapıldığında, daha öncesinde çok bilgisayar kullandıysan ve doğrudan doktora geldiysen veya çok az uyuduysan yani kısacası gözlerin yorgunsa özellikle ilk baktığın makinalar göz numaralarını yanlış ölçebilirler.
3- gözlüğü düzenli kullanmadıysan, affetmez artar hocam, tabi burada bünye de önemli kişiden kişiye değişir.

@cursor

yok yorgun değildim.gözlüğü düzenli kullanıyorum 25 senedir :)
benim aklıma takılan astigmat'ım 2.5 olduğu halde 2.25 lens uygun gelmediyse 2.75 lens de uygun gelmeyebilir mi?

genel olarak açılmıyor çünkü

hadi ya. ama genel olarak açılanlara da giremiyorum. mesela www.egm.gov.tr

dnsler proxyler vpnler falan sorun yaratıyor olabilir?

Ben de giremiyorum, delirciim

@utkucbkc, peki ne yapmam nasıl kontrol etmem gerekir? sayfa açılmadığında proxy ayarlarını orda yazıldığı şekilde kontrol ettim uygun görünüyor ama tam da bilmiyorum. neredeki ayarlardan nasıl bakayım?

ben giriyorum la. google dns var sadece.

dns 4.2.2.2 4.2.2.3 operadan girilebiliyor.

1 saat önce giremiyordum, bu saat içerisinde browser i bile kapatmadım hiç bir ayar değişikliği yapmadım ama artık girebiliyorum.

kısacası karşı tarafta bir problem vardı.

tax-free olayı eyaletten eyalete değişir, bazı eyaletlerde vergi var bazılarında yok.
edit: daha doğrusu vergi sistemi Amerika'da eyaletten eyalete değişir.

tax-free için amerika da çalışan global blue gibi bir şirket yok amerikada ama eğer ürünleri satın aldığın aynı eyaletten çıkış yapıyorsan ve çıkışta havalanı gümrüğünden satın aldığın eşyaları yanında götürdüğüne dair, faturalarına mühür, bilgi düştürtebilirsen daha sonra "belki" geri alma şansın olabilirmiş. Arkadaşın yalancısıyım.

amerika'da tax refund yok diye okudum ama.

Tesekkur. Evet ben de baktim adamlar refund yapmiyormus

valla ben böyle durumlarda şuradan falan bakıyorum,
(git: www.neredeyesek.net
)
kullandığım benzer başka sitelerde var ama şimdi hatırlayamadım.

Maria'nin bahcesi.
Idealtepe sahilde.

bir de romantika var fenerbahce parkinda ama mevsim pek uygun degil sanki

Moda doubletree by hiltonun en üst katında 360east var olabilir.

bakaya mı, yoklama kaçağı mı?

belgede aynen şöyle yazıyor,
milli savunma bakanlıgı kayıtlarında yoklama kacagı/bakaya olarak aranan asagıda açık kimligi yazılı hükümlü .. tarihinde polis merkezi amirligimiz görevlileri tarafından yapılan uygulamada ele geçirilmiştir.

o zaman bir şubeyi ara öğren bence. Bakaya ise birliğin bellidir zaten, eğer değiştirmezlerse. e-devletten bir bak derim

earthquake.usgs.gov

bunu görmüstüm ama sadece yunanistan lazim bana, bir de bölge bölge ayrilmis olsa daha hos olur sanki.

portal.tee.gr

news.kathimerini.gr

3.bp.blogspot.com(Small).jpg

bu da sesmic harita değil ama muhtemel tahmin haritası
www.geodifhs.com

bunun ne olduğundan ise tam emin değilim :D
www.gscp.gr

fazlası tabiki yağ yapar. dahası şekerin fazla yükselirse bu genel sağlığın için hiç de iyi olmaz.
kas olarak kilo almak istiyorsan, beslenmen protein öncelikli olmalı ama protein yıkımına uğramamak için de kararında karbonhidrat ve yağ(az ve yanmamış) alacaksın.

peki, şöyle tekrar sorayım o zaman, sabah kalkınca 3 kaşık fındık-fıstık ezmesi, pekmez ve bal yesem sorun olur mu? ya da günde iki kere yapsam bunu? nası yapsak.

şimdi buna bir cevap vermek manasız ve imkansız ne antreman saatlerini ve yükünü, ne de sağlığın ile diğer değerlerini biliyorum.
1- doktor ve diyetisteye başvur
2- abartma, ölçüsünde ye
3- yaşın ne bilmiyorum ama emin ol belli bir yaştan sonra bir anda kilo almaya başlayabilirsin

benim tanidigim bi iskeletor vardi, simdi duba gibi. kilo almaya calismayin. nasil olsa ileride, degil kilo almak, o kilolari nasil vereceginizi dusuneceksiniz.

beni dinlemiyceksiniz muhtemelen ama gene de icim rahat etmedi...

compadrito sonuna kadar haklısın direk kendimden örnek verebilirim. durum çoğunlukla dediğin gibi oluyor.
neredeyse 10 yıl gram kilo alamadım, kilo almaya da hiç uğraşmadım ama bir oturuşta 2 porsiyondan az yemeyen bir günde 4000 üzeri kalori alan birisiydim. sonra bir anda kilo almaya başladım ve 9 ayda 20 kilo aldım. ki bu sürecin büyük bir kısmında diyet yapmaya çalıştım ancak kilo almam durdu şimdi yavaş yavaş veriyorum.
işin özeti sen kilo almaya çalışma çok büyük bir problem yoksa zaten onlar seni bulacaktır.

sagolun cursor hocam.

laptop abi/apla belki bilmiyodur benim manyakliklari:

(bkz: insülin direnci/@compadrito)

aslında yakıt masrafından tasarruf amaçlı o gemi. okuduysan savaş amacıyla değil, taşıma amacı ile kullanılacağı yazıyor. yani sen dünyanın bir noktasına 100 tane uçak göndereceksen hepsini uçurmaktan ziyade gemiyle götürmek çok daha ekonomik.

o gemiler nükleer olmak zorunda diye biliyorum ben. nükleer enerji santrallerinde elde edilebiliyor diye de biliyorum onun yakıtı. tam emin değilim çok pis sallamış da olabilirim. fakat yani benzinle mazotla gitmez abi o. olmayan uçağın gemisini niye yapıyoz la biz? 55 taksitle ayfon alan ergen gibi.

"Kriz ortamlarında kullanılacak geminin TSK'nın deniz üssü olması planlanıyor" demiş ya, salt taşıma maksatlı olsa da bu demektir ki aksiyonda da işe yarayacak.

"uçakların da iniş kalkış yapabileceği şekilde düzenlenebilecek."
Bir de bizde uçak gemisine iniş yapabilecek fonksiyonda uçak var mı? Bildiğim kadarıyla yok.

onlar nükleer olmak zorunda ama bizimki olmayabilir. zaten gideceği en uzak yer akdenizin mısır tarafı falan olur. abd'nin gemileri nerden nereye geliyor ona yakıt dayandıramazsın. bizimki zaten savaş amaçlı da değilmiş. uçak gemisini napacaksak savaş amaçlı değilse onu da anlamadım.

levatto sıralı gaz tüp taktırırsak bence sorun kalmaz.

askerlikte mantık aranmaz.

savaş dışı kullanılacaksa neden alınıyor?? Türkiye sağa sola uçak gönderiyor, bunun maliyetinden kurtulmak için mi? hiç sanmam. hem savaşta "zaman" diye bir kavram vardır. ne kadar hızlı olursan o kadar iyisindir!! bence amerika, elindeki eski bir uçak gemisini çıkarıcak gibi. kaldı ki türkiye'nin elinde f-16, f-4 ve f-105'ten başka uçak yok. f-4 ve f-105 artık ömürlerini tamamlamış uçaklar.. f-4 akdenize çakıldı malum.. f-35 alıcaz deniyordu ama alınan f-35'lerin dikey havalanabilme özelliği olmayacakmış.. yani bir uçak gemisi için olmazsa olmaz. güzel yurdumun saçma sapan savunma politikaları!!!

@Bilmemkaçıncınick uçak gemileri f35 ve harrier hakkında ne biliyorsun bilmiyorum ama normal uçaklarda (f16 gibi) o gemilere iniş yapabiliyor.

Ülkede yanlış politikalar var doğru ama bunu harrier, f35 ve uçak gemisiyle bağdaştırmak mantıksız.

Ben olması gerektiğini düşünüyorum ha bunu kendimiz üretebilirsek süper ama kal olmuş eski modelleri almak ne kadar doğru ölçüp biçmek lazım.

sivil ve insani amaçlar için kullanılacağı, çin'in yağtığı gibi, uçak gemisi yaparken söylenen masum yalanlardan biri olabilir.

akulu denizlati almis bir orduyuz hic sasmazdim adam gibi ucagimiz yokken israftan baska birsey degil aselsan gibi verimsiz kurumlar fuze yapacak diye bekleyene gidip adam gibi bir merkez kurmuyoruz.

@basond harrier ve f-35'lerin diğer uçaklardan farkı dikine kalkış yapabilmeleri. ama bizim ısmarladığımız f-35'lerin dikine kalkış yapabilme özelliği yok. f-16lar da uçak gemilerine inebiliyorlar, kalkış yapabiliyorlar ama onlar dikine iniş yapamıyor. kaldı ki bizim f-16'ların iniş-kalkış kancaları mevcut mu?? bunların da olduğunu pek sanmıyorum. bizim savunma stratejimiz nitelikten çok niceliğe önem verdiği için az özelliğe sahip ucuz uçaklardan daha çok almak yönünde.

savunma sanayisi özellikle savaş uçaklarına oldukça meraklıyım. sadece f-16 ve f-35 ile bu olmaz. nereye göndereceksin bu uçak gemisini? okyanuslarda dolaşmasının sana artısı nedir?? kaldı ki amerika abin ne diyecek buna? taşeronluk mu yapacaksın. güzel yurdumun, uçan her jete f-16 diyen güzel insanları...

sen meraklı olabilirsin bu çok güzel bir olay, bende savunma sanayinde havacılık sektöründe çalışmış, hali hazırda sivil havacılık sektöründe çalışmakta olan bir insanım, uçaklar konusunda inan bana çoğu kişiden fazla bilgi ve tecrübeye sahibim, uçakları modifiye etmek zor bir olay değil zamanındada yapıldı hali hazırdada yapıyoruz. Ülkeye artısı eksisi konusunda sen yada benim fikrimizin olmadığı planlar sözkonusu olabilir. ABD taşeronluğuda olabilir.

Ama ben sonuç olarak ülke olarak bu donanıma sahip olmamız gerektiğini düşünüyorum

amerika gibi dünya imparatoruyum demiyorsan stratejik olarak gereksizdir uçak gemisi. Yanılmıyorsam amasya'da jet üssü var. Diyarbakır'da jet üssü var. Balıkesir'de, İzmir'de jet üssü var. Türkiye'nin stratejik olarak her noktasına kısa zamanda erişmeyi sağlayabilecek jet üslerimiz mevcut. Akdenizden karadenize, karadenizden akdenize bu gemi git gel yapacaksa gereksizdir diyorum ben de. Ayrıca sivil havacılıkta yapılan modifiye-geliştirmeler ile askeri anlamda yapılan modifiyeler-geliştirmeleri bir tutamayız. Yazılımları farklıdır. En basitinden "kaynak kod" diye bir şey var.. Amerika f-16'ların sadece -bak sadece diyorum- silah entegrasyonu için gerekli kodlarını daha geçen sene verdi bize. Bu da, bizim ürettiğimiz yerli füzelerin/bombaların f-16'da kullanılmasını engellediği içindi. Amerika'dan o kodları yalvar yakar almasaydık şimdi bizim kendi füzelerimizi kullanamazdık uçaklarımızda.

Uçak gemisi harcaması yerine AR-GE üzerinde çalışsınlar. Amerika'ya olan silah, teknoloji bağımlılığını minimum düzeye çekmeye çalışacak sistemler geliştirsinler. Uçak gemisine şu an için gerek yok.

yine savunma uzmanlarımız ortaya çıkmış. abicim bunun yerine argeye yatıralım parayı diyosunuz da, bu aleti kendimiz yaparken zaten araştırmış ve geliştirmiş oluyoruz, yani yine ülkeye katkısı var, bu bir.

ikincisi de uçak gemisine sadece vtol tarzı iniş kalkış yapabilen uçakların inebileceği geyiği. yani hiç mi youtube'u açıp uçak gemisinden kalkış yapan bi video izlemediniz anlamadım ki. gayet de kalkabiliyor f16'lar yatay olarak, kanca manca sıkıntı değil yani, onlar halledilir :)

üçüncüsü, türkiye kıtalararası demokrasi götüren bi ülke değil tabii, ama bu proje mantıklı, hiç kullanamazsak satarız amk, ar-ge'si yanımıza kar kalır.

@roket adam yazdıklarımı biraz dikkatli okuma zahmetine katlansaydın f-16'ların da uçak gemisine inip kalkabildiğinden bahsettiğimi görürsün. sizin anlamadığınız şey şu. f-16'yı biz her durum için kullanıyoruz ama f-16, bir f-15, bir f-22, bir f-18, bir f-35, bir f-14 değil. biz f-16'yı joker olarak kullanıyoruz. kaç tane uçağın var ki uçak gemisine bindireceksin ve bunlara görev yazacaksın? o geminin üstünde sadece f-16 mı olacak? eğer böyle bir planınınz varsa afedersiniz ama bi bok bilmiyorsunuz demektir. senin envanterinde şu anda işe yarayan f-16, f-4, f-105 var. f-4 ve f-105 ömürlerini tamamladı. f-4'ün ne olduğunu akdenize düştüğünde gördük.

bir uçak gemisi tek başına mı dolaşıyor sanıyorsunuz? üstünde 7/24 uçan uçaklar, etrafında onu koruyacak savaş gemileri... böyle bir görev gücünü ayırabilecek misiniz stratejik ve ekonomik olarak? hayallerde yaşamayın. ayaklarınız biraz yere bassın. idealist olmakla hayalperest olmak arasında çok kalın bir çizgi vardır ama siz onu aşmak için yırtınıyorsunuz.

hayır ben de belirttim, 'zaten' ihtiyaç olacağını sanmıyorum. kıtalararası saldırı yapan bi ülke değiliz ki, bizim aksiyon kıbrıs, ege, güneydoğu. ama gerekirse kullanacak uçağımız olduğunu düşünüyorum, illa vtol bulmak zorunda değiliz.

dediğim gibi türk gemi inşa sektörüne ciddi katkı sağlayacak bi olay bu. ar-ge böyle yapılır asıl.

uçak gemisi taaruz sınırının kolay arttırılması için gerekli bir araç. bugüne kadar bize hep türkiye'nin stratejisinin vatan savunması olduğu, yurtta sulh vatanda sulh anlayışıyla saldırının ikinci plana bırakıldığı öğretildi.
demek ki stratejimiz vatan savunmasından saldırı, elalem jandarmalığı olarak değişiyor.
100 tane savaş uçağını barış için nereye göndereceksin.

Uzmanı olmasam da uçak gemisi sanırım benzinli de olur, her gün maersk in dev konteyner gemilerini de görüyorum, onlar da nükleer değil sonuçta.
Ama nükleer demek, sınırsız menzil, rota üstündeki ülkelerden benzin almama özgürlüğü, başına buyrukluk demek.
+ uçak gemilerinin içinde amfibi çıkarma araçları da bulunabiliyor.

Bunun haricinde eğer 3. ülkelere uçak gemisi üretip satacak duruma gelirsek o zaman memlekete daha çok faydası olabilir.

Bilgi sahibi olmadan yazılmış bazı yanlışları düzelteyim
1 Türk Hava Kuvvetlerine f105 olamamış 104 vardı neredeyse 25 sene önce kullanımı bitti
2 f16 uçak gemisine inmez ve kalkamaz belki farklı versiyonu olabilir ama bu gövde yapısı tasarımı ile hiç zannetmiyorunm

duyuru bilmeden sallama timi yine görevde

1- dünya'da amerika ve fransa(1 adet) haricinde nükleer güçle çalışan uçak gemisi kullanan bir ülke bulunmuyor. ayrıca amerika'nın da filo taşıyıcısı olan uçak gemilerinin dışındakiler yine konvansiyonel yakıtlar ile çalışıyor.

2- f16 uçak gemisi iniş/kalkışı için üretilmemiştir. Bir uçağın uçak gemisinden inip kalkabilmesini sağlamak öyle bir çengelin takılmasından ibaret değildir. ciddi bir tasarım/revizyon gerektirir. f16 için uçak gemisi versiyonu üretilmeye çalışılmıştır ama vazgeçilmiştir.

3- ayrıca bahsedilen 24bin Ton ve 140 m ölçülerine göre bir ip, çengel ne kullanırlarsa kullansınlar normal iniş kalkış yapan bir uçağı indirmeniz mümkün değildir. stovl iniş yapılabilen uçak gemileri bile en aşağı 250m uzunluğundadır. Stobar ve catobar sistemleri 300m üzeridir.

4- ayrıca yine planlanan geminin hem uzunluğu hem de yapısı bakımından, komuta kontrol ve helikopter platformu olduğu açıktır. ancak belki dik iniş kalkış yapabilecek uçaklara göre de tasarlanabilir.

5- yine açıklamadan görüldüğü üzere "100 araç" taşımak üzere planlanmış bir platformdur. Bu araçlar 100 uçak demek değildir. Yani temel amacı bir yere kara gücünü veya karma bir gücü sevk etmek. Sevk edilen kara gücünü yakın hava desteği ile desteklemek ve komuta kontrol üssü olarak çalışmak için planlanmış bir platform olduğu anlaşılabilmektedir.

6- dik inişe uygun uçak pisti yapılsa da bu büyüklükte bir gemi en fazla 20 civarı uçak taşıyabilecektir ve bu durumda da sadece bu göreve adanmış olması gerekir. ve bu büyüklükte bir gemide f35 ve diğer yeni nesil stovl uçakları kullanmamız mümkün olmayacağı için ancak eski nesil vtol kapasitesine sahip harrier'lerden kullanılabilir. En mantıklı tercih alabilirsek v-22 osprey olur(tabiki alamayız.) ama osprey de taş çatlasa 15 tane ancak sığar. Kara destek gücü olarak da diğer güçler ile birlikte 4-5 tane ancak olur.

Neyse daha yazılır da, uzatmaya gerek yok.
Sonuç olarak planlanan gemi, doğrudan bir savaş yeteneğine sahip olmayan, ancak hem komuta kontrol hem de güç transferi konusunda görev alabilecek ileri seviye konvansiyonel bir lojistik gemisi olacak gibi durmaktadır. uçak gemisi olarak da tipi en fazla landing helicopter dock olarak geçecektir ve eğer açıklanan ölçüler doğru ise, dünyanın em küçük uçak gemilerinden birisi yapıyor olacağız.

Not: bu ancak mısır'a kadar gider derken, Mısır'ın şuan fransız mistral tipi vtol kalkış yeteneğine sahip 2 uçak gemisi olduğunu da buraya not düşmek isterim.

benden bu kadar.