bir tanıdığım, dünyanın en iyi yeri karadeniz bölgesidir, diyordu. oranın da en iyisi uzungölmüş. ben hiç gitmedim oralara, da resimlerde güzel görünüyor.

en iyisi kadıköy sanırım

bizim köy lan bu, biraz reklam yapayım :)
insanlar süper cana yakındır, acayip güvenlidir, havası suyu on numaradır, suyu için köye gelenler, havası sayesinde ağaçlarda yaşayanlar var inanır mısın, yemyeşil, deniz görüyor, ilçeye 7, ile 15 km, ulaşım rahat, her türlü meyve sebze var, altınçileğinden kivisinden kirazından (kirazı meşhur) cevizine kestanesine ıhlamurundan kekiğini kadar... atatürk'ün gelip gittiği, çınar ağaçlarının altında takıldığı bir köy,
(bkz: gacık köyü)

eski foça olabilir bu dediğiniz yer.

@tamamtamambuldum

doğu karadeniz tarafları diyerek cevap vermişsin sonuçta. gitmek isteyen gider zaten. deşifre etmek, facebook falan gereksiz olmuş, yazmaya gerek yoktu öyle şeyleri.. güzel bir soru sorduk işte..

@rodeocu kara kirazını çok severim gacığın:)
Fazla uzağa gitmene gerek yok Marmara'da bile onlarca var.
Not:çınarcıklıyım

ben de doğu karadenizliyim. ulaşım dışında köyler aynı tarif ettiğin gibidir oralarda. rize'de çayeli,hemşin taraflarını bir gez mesela.

bir baba tarafından İnebolu'lu olarak kesinlikle Karadeniz diyorum.

karadeniz dışında herhangi bir köy olabilir bence. karadeniz'in bencil, çıkarcı ve kavgaya her an hazır insanı(alınmaca yok, doğruya doğru) olduktan sonra, karadeniz ilk maddeden direk eleniyor maalesef. bir arkadaş da deşifre falan demiş, komik olmuş. istanbul'un çoğu ilçesini karadeniz'in tamamına milyon kere tercih ederim.

kayaköy diyeceğim, denize yakın değilse de, kalıntılarıyla, likya esintileriyle, insanlarının yarısının akrabam olmasıyla pek sevdiğim köydür, fethiye'ye yolu düşen gitsin, mahrum kalmasın derim.

(bkz: vakıflıköy)

kayaköy.. bir hafta kaldım, insanlar evlerini kiraya da veriyor..
kahvaltıları, gözlemeleri hala aklımda...

bizim böyle bi projemiz vardı yapacaktık ancak maç verilerini almak aylık 3000 bin dolar civarıymış.oda öyle hayal oldu :(

@portnoi, 18 yaş sınırı varmış oraya kaydolmak için ya. olmadı bu.

@foster, illa resmi olarak almak zorunda mısınız ki? altı üstü tahmin paylaşma platform olacak. best10 üyesi birinin hesabını kullanarak bi bot yazarsınız mesela her gün o günün maçlarını çeker. bets10 olmaz gamesliga olur, site bol.

ligfutbol.com var. dediğinin biraz daha fazlası gibi..

Yeteneğini sinayip hatta ödül kazanabileceğin bir site var hatta derli link vereyim benim de kazancım olsun :) www.beticious.com

resmi veride adam maç kodunu bahis oranını gibi şeyleri veriyor.anlık maç sonucu veriyor. hatta verdiğin paraya göre kırmızı kart sarı kart sakatlanma vs bilgiside veriyor.kullanıcılar maçları izleyip anlık veri girseler tadından yenmez.

@foster,
tüm sitelerde veriliyor ki oran. varsın mac kodunu da vermesin, tonla site var canlı sonuc veren. iddaa'da zaten az maç var. aynı şekilde takımın 5 maçında ne yaptığı vs verileri de yayınlayan siteler var.

yani ihtiyacınız olan her şey internet üzerinde açıkça var aslında, yapmanız gereken sadece onları bot scriptleriyle gündelik olarak çekmek.

@hjarteblod benim hala aklımda bu iş var.çünkü cidden böyle bi şey lazım.bu projeyi bi yapsam ah.mobil versiyonuda gelir facebook versiyonuda :(

starbucks, tchibo.

yapı marketlerin mutfak reyonlarında da oluyor

esse, ankara'daysanız kentpark rossman'da da olabilir.

mudo

bilkent real de vardı en son gördüğümde ama saplıydı.

(bkz: Aladdin ) o tarz malzemelerin en iyilerindendir

içinin plastik olmamasına dikkat et, 2 keyif yapayım derken sağlığından olma

tantitoni'de bu ürünlerde indirim vardı.

Cumadaaan cumaya.

haftada bir. şuradan takip edebilirsin.
www.bim.com.tr

çimento standardı yok, kat sınırlaması rüşvete dayalı, imar izni planı adamına göre, adam gibi inceleme yok, zemin etüdü zart zurt hep kağıt üzerinde hallediliyor..

şimdi gel de müteahhiti suçla.

devleti mi hapse atsaydık?
hükümeti mi?
belediyeyi mi?

"ama o izni bizden önceki dönemin başkanı çıkartmış"

desinler diye.

mevzuatta açıklar vardı diyelim de, bu kadar büyük bir olaydan sonra hiç mi bunun sorumlularına bir şey olmadı yahu? vay anasını.

"Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitleri ve teknik sorumlularına 2 bin 100 dava açıldı. Bu davalardan 1800-ü rahşan affı olarak bilinen Cezaların ertelenmesi ve şartlar salıverme yasası ile cezasız sonuçlandı. geriye kalan 300 davanın birçoğunda sanıklara verilen cezalar ertelendi. Diğer davalar iste 16 şubat 2007 tarihinde 7,5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için düştü" şeklinde gazetede okumuştum

boşver burası türkiye de ve valizini toplamaya başla.

veli göçer serbest bırakılmadı silivri açık cezaevinde yatıyor şu an. önce serbest bırakıldı sonra yeniden tutuklandı.

olay sadece veli göçer değil ki, sözlükte de yazdığı gibi 17 bin insanın öldüğü bir felaket sonucu tek sorumlu bu insan mıdır? kaldı ki sözlükte 168 kişinin ölümünden sorumlu olduğu söyleniyor. geriye kalan insanlardan kim sorumluydu diye düşündüm ama clones sağolsun cevap vermiş aydınlandım.

eğer bir bölgedeki tüm binalar yıkılırsa bir suçlu aranmaz deprem doğal bir afettir.

Bunu hukuk nasıl işlemiş sorusuna teorik bir cevap olarak verdim. yoksa 17 ağustos bambaşka bir olay.

size daha ilginç bir şey söyleyeyim;
veli göçer müteahhit değil sadece ve sadece bir pazarlamacı. yani evleri o yapmadı, planını çizmedi tek suçu müteahhitten yetkiyi alıp malı satmak :) bana göre o adam masumdur. burda adamın yıllarca sesini duyurmayan basının da suçu var. dahası o veli göçerin sattığı evlerin planını çizen, denetlemeyen -yani asıl suçlu- kadını çok iyi tanıyorum 10 yıl kaçtı şimdi çınarcıkta dolanıyor :)

imza: veli göçerin ve sattığı evlerin müteahhitini yakından tanıyan çınarcıklı.

uymamakla birlikte, tiksinirim hatta yanaktan öpüşme olayından ama

erkek erkekle tokalaşmalı, yanaktan öpme olayı beni rahatsız eder.

erkek kadınla genelde yanaktan yanağa öpüşür, çok resmi ise tokalaşma.

kafa tokuşturma milliyetçi stayla, sarılma da aşırı samimi, yine erkek kadına olabilir

ilk defa olduğunda tokalaşılır zaten. onun dışında da samimiyet derecene göre davranırsın, en yakın arkadaşınla yılda 2 kere görüştüğün adam aynı olmaz sonuçta.

kafa tokuşturma nolur. kafa tokuşturanları bir de ben tokuşturasım geliyor.

birader nasıl yönleneceğeni karşı tarafa bırak ona göre hamleni yap..

ilk tanışmada elbette yalnızca tokalaşmalı. (hafif sıkarak ehhe)
bir iki görüşmeden sonra samimiyet derecesine göre tabii yanakları değdirmek yeterli.
e yakınlarını da öpersin işte.
ama nolur kafa tokuşturma

Ben elini mi sıkayım ya da öpeyim mi bilemediğim zamanlarda öpmeye karar verirsem "gel bi öpeyim seni" ya da ne bileyim "dur öpeyim" falan diyorum. tabii böyle söyleyince komik oldu ama o an doğru tonlamayla falan oluyor yani böylece o can sıkan saniyelerden kurtulmuş oluyorum

Kafa tokuşturmaya çalışlanı ise direk uyarıyorum saçmalama napıyorsun diye. Bir daha yaparsa görüşmüyorum. Çok ciddiyim.

unutmadan birde şöyle bir sorunum var sizler ilk hamleyi bekle dediniz ama boyum 1.95 olduğundan millet benim eğilmemi bekliyor yani ilk kararı veren ben olmalıyım gibi bir şey hissediyorum.
bir sorum daha var:
öpüşürken yada yanak değdirme hareketi yaparken aynı anda tokalaşır mısınız?

nasil yonlenecegini karsi tarafa birakma. bir kalip belirle ve o kalip ustunden devam et.

Tavsiyem -
erkeklerle el sikis, kesinlikle opusme
tanidigin kadinlarla opus, yeni tanistiklarinla el sikis.

Ne yapacaksan yap kararli davran. Ikilemde kalma, opeceksen op.

budur.

benim boyda 187, özellikle aile selamlaşmasında kamburum çıkar eğilcem diye. genellikle eğilirim el öpüp eli bırakmadan yanak dokundurrum. arkadaş ortamındada aynısı. genel için sıralama yapcak olursan;
%100-90 samimiyet, sarılma
%90-60 samimiyet, yanak dokundurma(kızlara) kafa tokuşturma(erkeklere) ve elleri bırakmadan yanak dokundururum
%60-20 samimiyet, el sıkma
%20-0 samimiyet, he he der gibi sırıtık gözleri yumarak selamsı bişey verme.

buna göre eğilirim, hatta bazen dalgasına çok kısa olan arkadaşlara karşı diz çökerim şövalye usulü. hem sempatik görünür hemde çok iyi olur çokta güzel olur.

kafa tokuşturma da istersen french kiss yap. öyle diyim.

dkny sanırım en marka ve makul fiyatlı saat olacaktır. bana göre aynı zamanda şık.

longines ama fiyatları biraz pahalı olabilir. türkiye distrübütörünün(seninkinden kopyaladım) konyalı saat olması lazım

biraz daha pahalıdır ama

(bkz: tag heuer)

www.quantumwatches.com

ben de satıyorum. gayet kaliteliler.

www.konyalisaat.com.tr

baya bi saat modeli ve fiyatı varmış :)

armani işini görür 700 800 liraya güzel bir saat bulursun

tissot şahanedir. alışverişsaati gibi bir internet sitesi vardı, sanırım orda bulabilirsin marka marka model model :)

fosil miydi fossil miydi neydi öyle bi marka var =D bi de pulsar var.

Kimse diesel yazmamış ilginç, hem şık hem de çok resmi durmayan saatleri yapan diesel'dir bana göre .

diesel +1

Günlük kullanım için Slazenger da gayet güzel.

www.slazengerwatches.com

panasonic es-la 63 4 4bıçaklı hoş bir alet. tavsiye ederim türkiyede 500 lira civarı amerikada ise 150 dolar civarı.

www.amazon.com

bir ay once aldim, baya memnunum.

şu isimlere bi bak:
(bkz: kevin durant) (son iki sezonun sayı kralı ve aynı zamanda nba tarihindeki en genç sayı kralı)
(bkz: russell westbrook)
(bkz: serge ibaka)

seattle da kötü bir takım değildi ki zaten. kevin durant'ın gelişmesi, russel westbrook'un coşması ve sezon arasında alınan kendrick perkins ile oralara kadar gelmeyi başarmaları normal.

kadrosunda,nba'in en iyi şutörlerinden kevin durant,

nba'in en hızlı-atletik, oyun zekası düşük ama patlayıcı gücü olan oyun kurucularından russell westbrook,

nba'in muhtemel yeni zo mourning'i ibaka,
çok iyi pota altı savunmacılarından perkins,
iyi yakın savunmacılarından collison,
iyi dış savunmacılarından sefolosha,
hem atletik hem de iyi bir dış şutör olan harden.
iyi bir maskot olan nate robinson.

tek tek ele alınacak olursa şu an nba'in en iyi kadrosuna sahipler ve bu oyuncuların neredeyse tamamı daha kariyerlerinin başındalar. bu kadroyu ellerinde tutabilirlerse ve bir de iyi bir yedek guard gelirse önümüzdeki 10 seneye damga vurur thunder.

bence dj mbenga bu takıma gelmeden şampiyon olmaları biraz zor. unutmadan şunu söyleyeyim perkins hariç bütün kilit oyuncuları 24 yaş ve altında yani aşırı genç bir kadro gelecek senelerde buralarda daha çok göreceğiz

Ahım şahım kadro değil dediğin kadroda kevin durant gibi bir sayı makinesi var adam nba nin gelmiş geçmiş en genç sayı kralı bu sene ve geçen sene sayı kralı oldu ve dünya şampiyonasında amerikayı tek başına şampiyon yaptı guard pozisyonunda russell westbrook gibi savunmayı yaran bir oyuncu var biraz kafasını çalıştırıp pas atsa oklahomayı yenicek takım yok ama kafasızın teki işte 2 numara sefolasha var tam bir savunmacı görev adamı power forwad'de air kongo yani serge ibaka var çok atletik bir oyuncu ve center'da şampiyonluk yüzüğü takmış tecrübeli ve takımın abisi olan kendrick perkins var 6 ıncı adamları james harden skorel bir oyuncu gerektiğinde ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyor işte Oklahoma City Thunder bunun için konferans finalinde çok gençler tecrübeye ihtiyaçları var bu takım gelecekte çok büyük işler yapıcak

bağlantısı var mı bilmiyorum ama cemaat mensupları (genellikler nur cemaati) kendisinden söz ederken üstad diye hitap ederler.

kendisinin şiirleri genelde ilahi aşk ile alakalı olduğu için, cemaatleri öven eseleri olabilir.

1934 tasavvuf tarikat şeyhlerinden arvasi ile tanışınca kendini tasavvufa haliyle cemaate vermiştir. ve sonraki hayatı o çizgide devam etmiş

network'e bak.

abi genelde lise mezuniyetinde çok kasılmaz, üni. olsa neyse takımını çeker gidersin ama lise mezuniyetinde ideali şık bi kot, güzel bi gömlek, isteğe göre gömleğe uygun kravattır. lise ortamı sonuçta, çok ciddi takılsan dalga falan geçerler :D

kanvas pantolon ve güzel bir gömlek yeterli olur bence dostum.

Ya ne bileyim gecen senelerde falan herkes takım falan giymişti, aslinda bizim donemin yarısı takım giyeyim falan diyor hatta bir kısmı aldı bile. Ben de kendime smokin çeksem diye düşünüyordum ama kararsız kaldım şimdi

smokin çok aşırı olur, ama madem yarısı takım giyiyo, dediğim gibi bi dalgaya kurban gitmezsin sen de al o zaman :)

Kampanya yapmışlardır. Alakasız ama gecen sene uzun bir süre BMW 3.16 BMW 3.20 den pahalıya satıldı

100 ml stoklarını bitirmek istemişlerdir.

Allah allah benim de boy 1.90, bugüne kadar hiç sıkıntı çekmedim. Mesela Mavi'ye girdiğim zaman alıp çıkabiliyorum. Acaba senin bacaklar mı çok uzun, bilemedim.

Benim de boy 192 kilom 90 t shirt olarak genelde maviyi tercih ediyorum. Pantalon olarak ise mavi ve levi's i tercih ediyorum.( kot bedenim : 34-36 ) yaklaşık bir ay sonra mezuniyetim var ve ne giyeceğimi bilmiyorum ve nerden alacağımı da bir el atabilecekler varsa sevinirim.

quicksilver

allah allah benim de boy 176 ama buluyorum.

kıskandırmayın ipneler!

dostum kot pantolonu terzide özel diktiremeyeceğin için akşama kadar gezmek, yahut anlaştığın bir mağazaya ihtiyacın olduğunda sipariş vermek durumundasın.

bir sor bakalım bağlantıları vardır büyük ihtimalle. isteyince getirttirirler.

m.akakce.com sizinki biraz pahalı geldi Arastirdim 300 tl daha ucuza buldum

Ben bin liraya aldim. Bir haftalikti sahibinden.comda satiliyordu, sifir Turkcellden alinma. Gayet guzel bir cihaz. Parasini hak ediyor. Dokunmatigi ve ozellikleri guzel. Tek eksigi led flasi olmamasi. Mail senkronizasyonu falan da iyi. Internet deneyimi ve medya ozellikleri super. Muzik calarda rastgele modu yok ya da ben bulamadim. Pisman degilim aldigima. Bu arada cihazi mutlaka silikon kilifla kullanmalisin arka yuzu kolay ciziliyor. Sonuc olarak kesinlikle tavsiye ederim. Ama bir telefona 1300 verilir mi telefon sonucta alo derim yeter dersen sana kalmis. :)

bunlar yardımcı olur:
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com
forum.donanimhaber.com

bu tarz sorularda soru başlığını kopyalayıp sonuna donanımhaber ekleyip google da aratıyorum :) balık tutma

Ben daha çok sizlerin yorumlarını istemiştim ama

ayağa oturuyor ve sıçaramak içinde ideal ama çok kaba. basketbolcu adam air jordandan şaşmaz arkadaş. kimliğimizdir.

90 liraya bulmusken kaçırmayayım o zaman

Kevin love ?

www.nba.com

evet, kevin love.

ben de öss ye son 2 hafta kala çalışmayı bıkramıştım. çalışasım gelmiyordu senin gibi. bence bırak gitsin. çalışma canın istemiyorsa. sadece arada sayfalara falan bak istersen

bu arada deneme sınavları daha zor bilyiorsun. yani orada yaptıgın puan dan daha fazlasını yapıcan sanırım.

ygs büyük ölçüde belirleyici bir sınav değil. lys'de yardırman lazım bunun için de yeterli zamanın var. yok hacı yardıramam ben diyorsan hedef başka meslekleri düşünebilirsin. bu ortalama puanla kötü bir yere gitmezsin zaten tercih hatası yapmazsan.

Ygsnin belirleyici olmadıgını biliyorum ama en azından moral acısından bence önemli üzerine düşmek istiyorum ama düşemiyorum yani motive edecek oneriler sunsanız daha güzel olmaz mı?

boşver çalışma istemediğin bir bölüme girince o yıl aklın başına gelir, okulu bırakıp başlarsın çalışmaya artık...

rubicks cube'un dediği durumdayım şu an. düşük bi bölüm kazandım ve artık yeter çalışmak istemiyorum deyip o bölüme gittim. 1.sınıftan bıraktım şu an ve tekrar hazırlanıyorum. istersen çalışma.

dershaneye gidiyorsan evde de dikkatin dağılıyorsa orada otur çalış daha çok. dikkatin dağılmaz. kütüphanede falan arkadaşlarınla çalış ufaktan. bi de ygs çok zor olmaz yaparsın hani. lys de çalışmazsan eleniyosun baya ama.

tabiki de var.

vermeyin ya. ben ortaokul lise boyunca bir tane spor parası okul aidatı vermedim. onlar isterken ne kadar yüzsüzleşebiliyorsa kardeşiniz de o kadar yüzsüzleşsin vermesin. o okulun devletten gelen ödeneği yok sanki. alacakları iki top bir sürü para topluyorlar sonra da topları da vermiyorlar. vermeyin sakın.

kendi okulumdaki hoca bizlere memur maaşını bir rakamla çarpıp okuldaki öğrenci sayısına bölüp aldıkları paranın yasal olduğunu ve her dönem 1 kere toplanabileceğini söylemişti okulumuz 250 kişi kadardı ve maksimum 5 lira alırlardı. vermeyen tabikide var durumunuz müsaitse verin derim

www.evrensel.net

OKUL SPOR KULÜPLERİ YÖNETMELİĞİ
Okul Spor Kulübünün Bütçesi, Gelir ve Giderleri

Madde 25- Okul spor kulübünün yıllık bütçesi bir öğretim yılı için düzenlenir. (Değişik ikinci ve üçüncü cümle: 9.4.2009/27195 RG) Spor kulübünün gelirleri, kamu bankalarının herhangi birinde açılan hesaplarda saklanır. Paralar, bankadan yönetim kurulu başkanı ve saymanın ortak imzaları ile çekilir. Gelir ve giderleri aşağıda gösterilmiştir.

a) Gelirler:

1) Bakanlık tarafından gönderilecek ödeneklerden,

2) (Değişik: 2.5.1997/22977 RG) Kişi başına yılda, devlet memurları aylığına uygulanan kat sayı x 50 gösterge tutarı TL.'nı geçmemek üzere spor kulübü üyelerinin aidatlarından,

3) Okul kooperatifleri kârının %5'inden,

4) Koruma derneklerinden,

5) Üyelerin, velilerin, özel ve resmî kuruluşların bağışlarından,

6) Okul içinde ve dışında düzenlenecek piyango ve yarışma gelirlerinden,

7) Banka faizlerinden,

8) Çay, eğlence, şölen gibi faaliyetlerden elde edilen gelirlerden sağlanır.

b) Giderler;

1) Okula ait saha, tesis yapımı ve onarımına,

2) Yarışmaların düzenlenmesi ve yönetiminde görev alanların zorunlu harcamalarına,

3) Beden eğitimi dersleri, spor kulübü faaliyetleri için gerekli görülen malzemelere,

4) Yarışmalar sonunda derece alan takım ve sporculara verilecek ödüllere,

5) Sporcu öğrencilerin antrenman, müsabaka, ulaşım, sağlık ve besleme masraflarına, harcanır.

Spor kulüpleri, gelirlerini aşan harcamalar yapamazlar ve bir sonraki bütçe yılına borç devredemezler.

Doğru vermeyin. Hatta bu para isteyen "yüzsüz" hoca ve idarecilere de bir güzel haddini bildirmek lazım. Nasılsa zengin bir İskandinav ülkesiyiz ve devletin en çok yatırım yaptığı, bütçeden ödenek ayırdığı kalemlerden biri de eğitim. Devletin gönderdiği muazzam para zaten çocuklarımızı ısıtmak için kömür alıp; elektrik, su, donanım masraflarını karşılayınca hemen bitivermiyor ki. Daha bir ton para kalıyor. Bir okulun zaten ne masrafı olur ki?

İşte böyle bir ülkedeyiz yani "eğitim parasız" güya ama okullarımız da para toplamak zorunda. Kayıtta 1000 TL'den açılış yapan okullardan, bağış paralarını cukka yapanlardan bahsetmiyorum tabii ki.

satranç oyna düzenli olarak

öncelikle hiç de uzun olmamış yazdığın şey. işe inci'de çok takılmamakla başlayabilirsin :)

şahsen senin bu bahsettiğin öss'ye hazırlanan hemen herkeste var. çok az bir kesimde yok onlar da derece yapacak inekler zaten. yani sorun tek sende değil. çevrende büyük ihtimalle aşırı çalışan tipler vardır; sen yattıkça daha da moralin bozuluyordur.tavsiye mi? abi sıkacaksın dişini be. kalmış şurada yedi ay. her şeyi siktir edip başla.
ilk yapacağın şey de program olsun. hayal kurmayı, asılmayı, yatakta mal mal yatmayı ders olmadığında yaparsın. program yap ve uy. en fazla iki hafta zorlanırsın. sonra moda giriyorsun zaten.

aynılarını yaşamışlığım var. hayallerini olmak istediğin üniversiteye odaklı kur ve kamçılasın seni.

hadi başarılar sana. takma çok be, hayat her şeye rağmen güzel işte.

(bkz: üniversitede kızlar teklif ediyormuş )
yalan da olsa bu seni motive eder umarım :)

incide max 15 dk takılırım 1.nesil yazarım ama pek zevk vermiyor sözlüğün hali ,
aşırı çalışan 1-2 insan var ama gene sıkıntıya sokuyorlar :/
birde programa 15 dk ders koysam yine çalışamam program bana aykırı daha başka tavsiye alsam? ama çok teşekkür ediyorum biraz da gaza getirebilirseniz duacınız olurum :)
@madyb adam yok ki bilgisayar karşısındada sevmiyorum

gaza mı gelmen lazım? hedefin ne abi? okul ve bölüm.

itü - elektronik ve haberleşme mühendisliği istiyorum

ilk on bin? vay arkadaş, kasacaksın yani. ama inan bana taş gibi bölüm. acayip para varmış orada, ekşi duyuruda önceki zamanlarda soruldu hep. millet süper paralarla başlıyormuş işe.

zaten üniversite de çok iyi. şimdi bunu hedefleyip amaç edinip sütçü imam'a makineye gidilmez. çalışacaksın abi, kaçışı yok. bir sene sonra kendini orada gör. hazırlık okursun zaten, bir sene de fıstık gibi öyle geçer. gelecek kaygın olmaz çok. iyi bir haat seni bekler.

kalan yedi sekiz ayı feda et onun için. değer inan bana.

bir de şurdan bak: ben 2007 ege ziraate girdim. iki sene okudum. bıraktım okulu. sonra sınava hazırlandım tm'den. hayvan gibi kasıp tm ve ts'de derece yaptım. (ts'de 388. oldum)ve bunun tek sebebi ziraatte mutlu olmayışımdı. aynısı senin de başına gelmesin. mutlu olmayacağın yerde iki yılını kaybetme.

yedi ay lan. geçiyor hemen. çalış. kendine inan.

bugün kendimin son izin günü oturup çalışacağım belki de hayatımda ilk kez böyle bir karar aldım öncesinde hiç ama hiç çalışmadım ilköğretimde dahil olmak üzere yattım ama şimdi niyet ettim eksiklerimi kapatıp herşeyi yoluna koyacağım evde çalışamadığım zaman gidip dershanede falan çalışayım bari :/

helal olsun. başla. zor geçecek, bunalacaksın. ağlayacaksın sinirden ama elde ettiğinde bunlar hoş bir acı olarak kalacak.

başla bakalım. çok bunaldığında yaz yine duyuruya. biz olmasak başkaları olur yardım eder sana. bu ülkedeki hemen her genç geçti bu bok sistemden. senin sıran geldiğinde sık dişini sadece.

başarılar.

ben geçen sene hazırlandım ygs/lys'ye. hatta silmemiş olsam burada sorduğum saçma kaygılı duyuruların linkini de atardım. aklıma geldikçe güler geçerim şu aralar.
her neyse, sadece sorunu cevaplamak için login oldum.

çünkü sanki ben yazmışım gibi geldi soruyu. ben de fen'dim. dersanede en iyi sınıftaydım. okuldaki en yakın 5 arkadaşım hayvanlar gibi kastılar. ve biz (6 kişi) ilk 5000'e girdik. -en iyimiz ilk 2000'deydi-. beni o 5'liden ayıran tek şey çalışma farklarımızdı. adamlar tenefüslerde bile test çözüp hoca kovalardı. ben müzik dinlerdim. evde 15 dakikadan fazla oturamazdım sandalyede. sık sık molalar verirdim. hayal olayımız da aynı. aşk meşk olsun, okul olayları olsun neredeyse çalışmalarımdan fazlaydı. hatta hastalık olarak bile görebilirsiniz ama kendime kartvizitler hazırlardım "x üniversitesi y bölümü öğrencisi z" diye. üniversite uzantılı mail adreslerimin adaylarını belirledim. sonra, bir ağustos sabahı öğrendim ki o kartvizitler gerçek sayılır. mailleri de geçen hafta hallettim :))

konu eksiği konusuna geleyim; şaka gibi gelebilir ama bu başarıma rağmen biyoloji ve kimyada ısrarla kafama girmeyen 2şer konuyu riske attım. gelirse de yapmam diye. ösym sağolsun gelmedi. istesem kapatır mıydım? evet.

peki bunları neden anlattım? gördüğün gibi konsantrasyon ya da ergenlik sorunlarımızda pek bir fark yokmuş. fen lisesi öğrencisi değildim. tahmin ediyorum ki benim bu özellikteki arkadaşlardan sende birkaç kat fazla vardır. bıkkınlık durumu: hele bi soğuklan yeğenim diyeyim. şu mayıs ayındaki bıkkınlık var ya kafanı kemirecek. daha bir şey görmemişsin diyebilirim. hayatımdan hangi ayı atmak isteyeceğimi sorsalar mayıs2010 derdim.

belki bu duyuru sitesinde seni en iyi anlayacak kişi benimdir. çünkü daha 3 ay önce aynı dertlerden muzdariptim. aynı sınava girdik ve hatta neredeyse aynı sorunlara sahipmişiz.
ben koyduğum hedefe ulaştım. büyük ihtimalle bir seneden az süre sonra sen de ulaşacaksın. öyle ya da böyle... dolayısıyla bunu geçmen gereken bir süreç olarak gördüğünde inan her şey çok daha kolay olacaktır.

son not: eğer kafana takılan başka şeyler olursa duyurunun mesaj fasilitsiyle iletişime geçebiliriz. engin tecrübelerimi aktarmaktan memnun olurum :))

add olabilir.

dikkat eksikliği bozukluğu sendromu yani.

bir (psikolog değil)psikiyatra görünsen zararlı çıkmazsın.

not: doktor babalar çocuklarında bir rahatsızlık olduğunu asla kabul etmezler.

işte öğretmenlik mesleğinin yüceliği mi desem ne desem. giderken bile öğrencilerin yazılılarını düşünüyorsunuz. tebrik ederim gerçekten.

anında bulamayabilirler fakat okulda senden başka aynı branşın hocası varsa onu bir süreliğine derslere sokabilirler?

Sizin yerinize dersler boş geçmesin diye birini verecekler mi? Sınavı ona bırakın, o yapsın, size kağıtları göndersin, okuyup notlarını gönderin.

ilçe m.e.m bulur öğretmeni.gerçi bırakmanız tam kpss zamanına denk geliyor ama nihayetinde ücretlisiniz.yani kimse yok bırakma demeyecektir.şahsi fikrim; sınavı yapın ve gidin.gelen öğretmen nereden bilecek sizin öğretim yönteminizi,kaldığınız konuyu.sizin yapmanız sınavı daha geçerli ve güvenilir kılacaktır.

anında hoca bulurlar da sen yazılıları yap öyle git.

hocam neden illa ki kasım başında yapıcan ki. gitmeden önceki gün yap öyle git. erken felan dersen de emin ol her türlü başka birinin yapmasından iyidir.

@7c erkenliğinden değil de ben çocuklara şu tarihte yapıcam diye duyurmuştum. dediğiniz gibi olursa bu pazartesinden itibaren hafta içinde yapmam lazım, çocuklar itiraz edebilirler..
ayrıca devletle ilk defa haşır neşir oluyorum iş anlamında, istifa etmemin sebebi de resmiyet, fitil etti beni. 16 saat dersi baştan söylememe rağmen 5 güne yaydı adamlar,ulan 40 saat derse 4 günde giriyordum ben özel sektörde. iki vesayit değiştiriyorum ilk saatlere ders koymayın dedim sallamadılar, kadroluların borusu öttü onların ilk dersleri boş vs..
özetle; şimdi çocuklara üzülüyorum, keşke hiç bulaşmsaymışım, ama bu şartlar altında bırakmalıyım...
son not: bunları okuyup da heveslisi varsa bulaşmasın.

Hangi okul hocam? Tahmininde Ziya Gökalp- Mehmet Akif Ersoy gibi ama neyse sorununuzun çözümüne yardımcı olabilirim belki.

Yeni öğretmen bulurlar merak etmeyin. Öğrenciyi genel/kurumsal umursamadıkları zaten açık, kişisel çabanız bu nedenle etkisiz kalacaktır. Sınavı yapın, böyle önemli bir değişiklik için öğrenciler ne kadar itiraz edebilir ki? Öte yandan, başkası da sınav yapsa hayatlarında ehemmiyetli bir değişiklik olmaz emin olun.

6- itouch için kesinlikle derim ama classic hakkında pek bir bilgim yok ama kullansan seversin bence

1. evet o sol şeritteki ipod'un üzerine sürekleyip bırakabilirsiniz.

2. ipod'a yüklemek istediğiniz playlistlerin hepsini seçerseniz sorun olmaz. birini seçip birini boşta bırakırsanız boşta bıraktığınızı siler.

3. ben denemedim ama çok rahat, çok güzel olduğunu söyleyenler var.

4. ben playliste ekleyip eşleme yoluyla atıyorum.