oh en sevdiğim! uzun yazı! (ben de uzun yazıyorum da :D )
adam silmek bu kadar kolay. ben de sana lise grubumdan örnekler vereyim, adamları 10 yaşımdan beri tanıyorum (bkz:
anadolu lisesini 7 sene okumuş nesil)
bak ben bu sefer özet geçeyim: 1o yaşımdan beri arkadaşım olan iki kız, bir erkek için sırtımdan vurdular, sonra da onların da arası açıldı bu adam yüzünden. şimdi diyeceksin ki "la bunlar hep kızlarda oluyor?" o dediğin böyle kızlarda olmaz zannediyordum, ama oluyormuş.
gene aynı gruptan bir erkek arkadaşım, arkamdan bir sürü laf etti. aynı elemanla şu yukarıda bahsettiğim kızlardan biri yüzünden kavga da ettim -bahsettiğim kız, erkek arkadaşı yüzünden ortak arkadaşımla kavga etmişti, ben de kızı savunmak için bir posta bu ortak arkadaşla kavga ettim. sonra bu mal arkamdan konuştu falan -biraz kronolojik olarak karışık oldu, neyse- uzun süre bunla küs kaldık, ta ki düğünü için şahit olmamı isteyene kadar -çünkü şimdiki eşi benim ev arkadaşımdı ve ben tanıştırmıştım- ha özür bile dilemedi, "sence ben öyle bir şey yapar mıyım? zaten yaparsam herkesin arkasından yapıyorum!" şeklinde saçmaladı, ben de daha fazla ses edip olay çıkarmasın diye gönülsüzce de olsa şahit oldum -cidden istememiştim de, neyse işte, ben de ayrı yumuşağım :( - ha, şimdi bu yukarıdaki arkadaşların bir kısmı -o kavga eden iki kızdan birisi, bu erkek arkadaşım, bu arkadaşın eski sevgilisi ve eşi, arkadaşın kendi eşi, sonra hepsi uşağa....alsdkaildasi şeklinde tatillere falan çıkıyorlaaar, ne bilem, bir başka arkadaşın çocuğunu görmeye gidiyorlarrr, ve bizim lise grubundan kimse benimle ne buluşmak ne görüşmek istiyor, çünkü ben çok yoğundum şu zamana kadar ve çoğu zaman ailemi bile göremiyorum -zaten ailemden ayrı yaşıyorum- ama onların bir kısmı beni zaten görmek istemiyor, bir diğer kısmı da yoğunum gelemiyorum diye çağırmıyor, ama whatsapp grubumuzdan yazdığım şeylere de cevap falan vermiyorlar. tatillerini falan facebook'tan gördüm, hatta şu en başta arkamdan vuran kızlardan biri evlendi, düğününe bile çağırmadı, kaç ay sonra öğrendim evlendiğini.
ha bu arada, hep kazık yiyen benim, hep aptal, enayi yerine konan benim. bir kere, sadece bir kere, yaptıkları şeyleri yüzlerine vurdum, hanfendiler pek bir bozulmuşlar -hatta söylemedim bile, yazarken sözlükte yazmıştım, birisi de nickimi biliyordu, okumuşlar çok bozulmuşlar, ki o kadar iğrenmiştim ki davranışlardan, konuşasım gelmemişti, yüz yüze konuşmak istemedim, onların aşağılık davranışlarının seviyesine inmek istemedim. belki de hata ettim bilmiyorum. ama zerre güvenim yok, bir yandan da çağırmasalar da olur, diyorum. ha, eskiden hep beraberdik, çok eğlenirdik, konserler, haftaiçi bile içmeye gitmeler, dans etmeler, felsefik memleketi, dünyayı ve evreni kurtarmalar....vs.vs hasılı, o arkadaşlığı özlüyorum, evet. çağırmadıklarında da bazen kırılabiliyorum, ama sonra düşünüyorum, yani ben bunların nesine güveneyim ki de arkadaşlık etmeye devam edeyim ki? yanlarına gidince geriliyoruım misal, öyle diyeyim. bir de ben zaten okb hastasıyım, garip garip takıntılarım var, mesela kırıldığım insanın adına utanır, suratına bakamam, ama onlar arsız arsız bana bakmaya devam ederler, nefret ederim o vakit onlardan -ben de az manyak değilmişim ha! :D -
neyse, o o.ç. arkadaşına gelirsek, işte o yukarıda bahsettiklerim gibi bir insan. o yüzden onu siktir et. kalan arkadaşlarına güven. istanbul'daki kıza gelince, hakkaten de kendine ayrı bir düzen kurduysa, kalan arkadaşlarından vazgeçmiş olabilir. çok klişe olacak ama, senin ona verdiğin değeri sana vermemiş demek ki, bu kadar basit.
sen de çıkar insanları hayatından. bak öylesi daha rahat. ohh hafif hafif! kalabalıksızlıklar iyidir ;) ve evet, insan çıkarmak cidden kolaydır. klişe espri: vefa'ya nerden gidiyorduk? ;)