jesterdvine
Arkadaş İsviçredeki bir arkadaşı sayesinde ipaddir iphone'dur vs getirtmek ve satmak istiyor. Karşılaşabileceği zorluklar neler? (kayıt-harç işlerini falan bilmiyorum)
Arkadaş İsviçredeki bir arkadaşı sayesinde ipaddir iphone'dur vs getirtmek ve satmak istiyor.
Karşılaşabileceği zorluklar neler? (kayıt-harç işlerini falan bilmiyorum)
Karşılaşabileceği zorluklar neler? (kayıt-harç işlerini falan bilmiyorum)
0
pasaporta kaydettiremez. iki yılda yalnızca bir kayıt yapılabiliyor. onun dışında alıcı bulamama sorunu var. burada duyuruda bile aynı duyurular defalarca açılıyor. iPhone 4s satıyorlar falan.
0
Pasapoorttaki giris cikis damga ve tarihleri net okunmuyorsa emniyete gidip bir belge aliyorsunuz.
Iki yilda bir kayit yapiliyor.
Imei numarasi ve kayit sureci sancili, turlu sahtekarliklar dönuyor.
Internette magduriyetler hakkinda bolca yazi var.
Iki yilda bir kayit yapiliyor.
Imei numarasi ve kayit sureci sancili, turlu sahtekarliklar dönuyor.
Internette magduriyetler hakkinda bolca yazi var.
0
isviçre'de elektroniğin ucun olduğunu sanmıyorum. Uzakdoğudan falan daha ucuza alıp satıyorlar.Elinde kalabilir, önce satacak insan bulsun ya da başka ürünler denesin bence, kindle falan belki.
0
kayıtsız telefonu tableti almak istemeyebilir insanlar işte. alsalar da ucuza kapatmak isterler bak kayıtsız vs. gibisinden... karşılaşacağı zorluklar bunlar.
0
isvicre pahali, kar edemez, etse de cok cuzi olur. Ugrasitigina degmez.
Telefon vs icin pasaport kaydi vs.
Diger urunler icin kargo ve gumruk riski.
Telefon vs icin pasaport kaydi vs.
Diger urunler icin kargo ve gumruk riski.
0
Alici bulmakta zorlanir. Cunku bu iste sahtekarlik diz boyu, guven sorunu var.
0
Geçti onlar parayı vuran vurdu 2000+ satılırken şimdi getirse her taraf ABD malı iphone doldugu için maliyetine bile zor satar, girsin baksın forumdonanım vs sitelere sakın iphone getirmesin, ipad zaten abd den getirilmediği sürece avrupa ile türkiye arasında 100 lira oynuyor , isviçreden saat vs getirsin...
0
ekaterina
Merhaba, pazartesi günü kaynak yaptırdı bir heves sonra fön falan çektiler ay bir güzel bir mutlu eve geldim fakat sabah uyandım o da ne, taktığı saçların uçları kırık kırık mahvolmuş bildiğin ölmüş, eski saç mı taktı naaptı artık bilmiyorum. ne yapabilirim buna? bugün gidecektim salı günü kuaförler
Merhaba, pazartesi günü kaynak yaptırdı bir heves sonra fön falan çektiler ay bir güzel bir mutlu eve geldim fakat sabah uyandım o da ne, taktığı saçların uçları kırık kırık mahvolmuş bildiğin ölmüş, eski saç mı taktı naaptı artık bilmiyorum. ne yapabilirim buna? bugün gidecektim salı günü kuaförlerin tatili burda gidemedim o yüzden. gidip kafasına atıp paramı geri ver diye haykırsam mı yoksa sakin sakin "bu ne ha bu ne mısır püskülü taksaydın" mı diyeyim. napim ya?
0
sakin sakin çıkışa bak hafız. neyse bence durumu anlat, ya paramı iade edin ya da düzgün yapın falan dersin işte.
0
Git güzelce konuş ama mutlaka konuş. En azından seninkinin geri dönüşü var, ben yıllardır kendim saçımı kesen biri olarak kardeşimin aklına uyup geçen hafta kuaföre gittim kesim için, çok kısaltmayın sadece kat verin dedim ve tek tarafı kısa, tek tarafı uzun emo saçıyla çıktım kuaförden. Hayır kısa olan tarafta kaynak tutacak kadar saç bile kalmadı, o kadar vahim. Para ödemeden çıktım ama dedim ya geri dönüşü yoktu. Mutlaka gidip konuş ve gerekirse ücretsiz olarak yenilemesi konusunda ısrarcı ol, tatlı diline aldanma, seni kandırmasına da fırsat verme.
0
gayet şirret biçimde konuş bak ben söyliyim. hiç yapamam ama kibar kibar konuşmak sökmez. seni ikna edecek bir şey bulup üste çıkar, sen de kös kös eve gelirsin, oturup düşündükçe sinirlenirsin. paramı geri istiyorum diye tuttur.
0
@ya küçük olunca çok belli olmamış, çatal çatal hep uçları ikiye ayrılmış. öyle söyleyeyim ben.
0
kibarlık sökmez onlara, cazgır ol ki senle baş edemeyeceklerini anlasınlar yoksa baş edemezsin.
0
Benim normal saçım da kuaför beni emoya çevirmeden önce böyleydi ama ben onu hazır almamıştım tabii :)
Fotoğrafı büyütünce daha iyi belli oluyor, ikinci el olma ihtimali var bence.
Fotoğrafı büyütünce daha iyi belli oluyor, ikinci el olma ihtimali var bence.
0
kesinlikle haklısın ve çemkir. yukarıdaki bir arkadaşın dediği gibi kuaför muhakkak kendini haklı göstermeye çalışcak zaten biz normalinden uzun taktık bu kadar uzun takılmaz ay keselim onun uçlarını düpdüzgün olur bu alemde benden kalitelisini bulamazsın falan diyecek ve kesmeye kalkacak. her şeyi düşün. laflarını hazırla. ayrıca yanına her türlü yumuşama ihtimalini göz önünde bulundurarak bir arkadaş al. eğer istanbul avrupa yakasında isen ben gelirim. ben bir keresinde abuk subuk çok para verip bioform denilen aptal saptal bişi yaptırdım saçıma ve olmadı bir daha yaptı o da olamdı saçım bok gibi oldu. ben zayıftım saçım bok gibi oluşu ve paramın gidişiyle kaldım. sen öyle olma. sen savaş!
not: benim saçımında ucu böyle:/
not: benim saçımında ucu böyle:/
0
ya benim de gerçek saçımın ucu böyle ama arkadaşım almış, ipek gibi görmeniz gerek. hiç işlem görmemiş ham saç çünkü bunlar o yüzden pahalı falan oluyor bi dünya para verdim ya, çok mutsuzum :(((( uzun olsun diye yaptırdım zaten kesse benim saçımın hizasına gelecek o zaman ne anladım ben bu işten.
0
ya sakin olun arkadaslar, niye bu kadar fevriyiz, git bi sakin konus, eger ayak yapar gibi olursa direk cirkefles:)
0
redskull
evet bu diziyle ilgili yorumları alalım favori karakteriniz hangisi benimki tabi ki justin :)
evet bu diziyle ilgili yorumları alalım favori karakteriniz hangisi benimki tabi ki justin :)
0
Tabiyki o oglanlarin birinin anasi olan kivircik sacli garson kadin.
Izleyeli uzun zaman oldugu icin ismini unuttum sorry.
Muzik secimi guzel bi dizi.
Bi de biraynin modern dizaynli evini ve o barselona koltugunu sevdim.
Izleyeli uzun zaman oldugu icin ismini unuttum sorry.
Muzik secimi guzel bi dizi.
Bi de biraynin modern dizaynli evini ve o barselona koltugunu sevdim.
0
ahmetcan44
Sevgiliyle Taksim'e 5-10 dakikalık bir mesafede kalacağız önümüzdeki 3 gece. Bize takılabileceğimiz mekanlardan seçmece bir liste yapabilir misiniz? İstanbul'a yabancıyız ikimiz de. O yüzden 3-5 araç değiştirilecek yerler olmasın mümkünse. Önceliği yürüme mesafesi yerlere verirseniz sevinirim. Balık
Sevgiliyle Taksim'e 5-10 dakikalık bir mesafede kalacağız önümüzdeki 3 gece. Bize takılabileceğimiz mekanlardan seçmece bir liste yapabilir misiniz? İstanbul'a yabancıyız ikimiz de. O yüzden 3-5 araç değiştirilecek yerler olmasın mümkünse. Önceliği yürüme mesafesi yerlere verirseniz sevinirim. Balık-ekmek de yenecek, ekmekarası da yenecek ayrıca, o konudaki favorilerinizi de alalım. :)
0
öğle yemekleriniz benden olsun.
1-karaköyde balık ekmek; karaköyde balıkpazarına gidin, pazarın sonundaki balıkçının yanından geçen yolu takip edin, yol bir bahçeye çıkıyor, bahçede masalar var, masalarda milelt balığını yiyor. alkol de var isterseniz.
ya da, kadir has üniversitesinin tam karşısında, teknede balıkekmek satılıyor ordan da yiyebilirsiniz. bu ikisinin dışında bir yerden yemeyin. lezzetli yapan kadir hasın karşısındaki adamdır, bu adam gerçek odun kömüründe yapar, ekmekleri ızgarada ısıtır ve içine domates-soğan koyar, soğanı taze doğranmış ve suludur... eminönü vs.de satan dallamalar domates koymazlar, soğanları da saatler öncesinden doğranmış ve kurumuştur.
2-pizza; ama bildiğin pizzalar gibi değil, gerçek el yapımı, gerçek italyan pizzası (tabi türk motifi var içinde) mekanın adı, la fontana di trevi, istiklaldeki barcelona pastanesinin yanıdaki sokağa giriyorsun, sokağın sonuna kadar yürüyüp sağa dönüyorsun, 20 metre sonra karşında pizzacı.
3-esnaf lokantası; mekanın adı balkan lokantası. gs lisesinin önünden geçen ve istiklali dikine kesen bir cadde var, ingiliz konsolosluğuna çıkar o cadde. şimdi o caddeyi takip et, hsbcyi, denizbankı, avrupa pasajını geç hemen ilerde sağa dönen bir sokak var, sokağın sonu balıkpazarına çıkar. şimdi sen o sokağın sonunu boşver, sokağın başında hemen sağ tarafında bir esnaf lokantası vardır, o lokantaya gir ve yiyebileceğin en güzel sulu yemekleri ye. çorba olarak mutlaka kemik suyuna çorba iç. eğer geç gidersen kalmaz o çorba, o zaman rica et patrondan, haşlamanın suyundan iste, içine limonunu sıkıp çorba niyetine iç.
(lokantada, fötr şapkalı, şemsiyeli 70-80 yaşlarında, istanbul beyefendisi bir müşteri görürsen, av.ismail beyin selamı var de)
tatlı olarak; karaköyde balıktan sonra, karaköy güllüoğluna git,
la fontana di trevide pizza yedikten sonra hemen yanındaki pastaneden çikolata ye, süperdir. pastanenin adı da j'adore, pastane küçüktür, orda yer yoktur. ama pizzacıdaki garsona söylersen sana ordan da çikolata getirirler ve pizzacıda yiyebilirsin. zaten pizza menüsünün yanında çikolatacının da menüsü geliyor.
lokantadan sonra da, o civarda karadenizli bir pideci var, o adamların da sütlacı meşhurdur, orda sütlaç ye. zamana ayak uydurma adına, sütlacı wafflea çevirip içine üstüne muz-bal-kivi- vs koyuyor bu adamlar(adamlar hakkaten dangalak ama sütlaçları çok güzel), sen üstüne ıvır zıvır koymak gibi bi eşşekik yapma, adam gibi sütlaç iste, üstüne de sadece fındık koydur. (sütlacı seçerken, üstü iyice kızarmış-yanmış olanını seç, kanser yapar diye çekinip de yanmamış olanı alma.
bir akşam da sur kebaba gidin, sur kebap için googlemapsten faydalan ve mekanın yerini kabataslak öğren, sonra da tarlabaşından taksiye bin git, ingiliz konsolosluğunun oralardan binersen max. 6-7 lira yazar.
diğer günleri de başkası yazsın, benden bu kadar.
1-karaköyde balık ekmek; karaköyde balıkpazarına gidin, pazarın sonundaki balıkçının yanından geçen yolu takip edin, yol bir bahçeye çıkıyor, bahçede masalar var, masalarda milelt balığını yiyor. alkol de var isterseniz.
ya da, kadir has üniversitesinin tam karşısında, teknede balıkekmek satılıyor ordan da yiyebilirsiniz. bu ikisinin dışında bir yerden yemeyin. lezzetli yapan kadir hasın karşısındaki adamdır, bu adam gerçek odun kömüründe yapar, ekmekleri ızgarada ısıtır ve içine domates-soğan koyar, soğanı taze doğranmış ve suludur... eminönü vs.de satan dallamalar domates koymazlar, soğanları da saatler öncesinden doğranmış ve kurumuştur.
2-pizza; ama bildiğin pizzalar gibi değil, gerçek el yapımı, gerçek italyan pizzası (tabi türk motifi var içinde) mekanın adı, la fontana di trevi, istiklaldeki barcelona pastanesinin yanıdaki sokağa giriyorsun, sokağın sonuna kadar yürüyüp sağa dönüyorsun, 20 metre sonra karşında pizzacı.
3-esnaf lokantası; mekanın adı balkan lokantası. gs lisesinin önünden geçen ve istiklali dikine kesen bir cadde var, ingiliz konsolosluğuna çıkar o cadde. şimdi o caddeyi takip et, hsbcyi, denizbankı, avrupa pasajını geç hemen ilerde sağa dönen bir sokak var, sokağın sonu balıkpazarına çıkar. şimdi sen o sokağın sonunu boşver, sokağın başında hemen sağ tarafında bir esnaf lokantası vardır, o lokantaya gir ve yiyebileceğin en güzel sulu yemekleri ye. çorba olarak mutlaka kemik suyuna çorba iç. eğer geç gidersen kalmaz o çorba, o zaman rica et patrondan, haşlamanın suyundan iste, içine limonunu sıkıp çorba niyetine iç.
(lokantada, fötr şapkalı, şemsiyeli 70-80 yaşlarında, istanbul beyefendisi bir müşteri görürsen, av.ismail beyin selamı var de)
tatlı olarak; karaköyde balıktan sonra, karaköy güllüoğluna git,
la fontana di trevide pizza yedikten sonra hemen yanındaki pastaneden çikolata ye, süperdir. pastanenin adı da j'adore, pastane küçüktür, orda yer yoktur. ama pizzacıdaki garsona söylersen sana ordan da çikolata getirirler ve pizzacıda yiyebilirsin. zaten pizza menüsünün yanında çikolatacının da menüsü geliyor.
lokantadan sonra da, o civarda karadenizli bir pideci var, o adamların da sütlacı meşhurdur, orda sütlaç ye. zamana ayak uydurma adına, sütlacı wafflea çevirip içine üstüne muz-bal-kivi- vs koyuyor bu adamlar(adamlar hakkaten dangalak ama sütlaçları çok güzel), sen üstüne ıvır zıvır koymak gibi bi eşşekik yapma, adam gibi sütlaç iste, üstüne de sadece fındık koydur. (sütlacı seçerken, üstü iyice kızarmış-yanmış olanını seç, kanser yapar diye çekinip de yanmamış olanı alma.
bir akşam da sur kebaba gidin, sur kebap için googlemapsten faydalan ve mekanın yerini kabataslak öğren, sonra da tarlabaşından taksiye bin git, ingiliz konsolosluğunun oralardan binersen max. 6-7 lira yazar.
diğer günleri de başkası yazsın, benden bu kadar.
0
istiklalden yürüye yürüye galataya inin oralarda turlayın sonra karaköye inin. vapur iskelesine gelmeden orda bi haliç panoromik turu gibi bişi var. normal fiyata ona binip halici gezebilir en sopn durakta inip teleferikle pier lotiye gidebilirsiniz. vasıtalı oldu ama buradaki vasıtalarda eğelenceli olduğundan ve siz istanbula yabancı olduğunuzdan bence hoşunuza gidecektir. balık ekmek için gözünüzü kapatıp galata köprüsü altında yiyebilir ya da beşiktaşa gidebilirsiniz. kabataşa finukilerle gidip ordan boğaza giden otobüslere binip ortaköy, bebek, arnavutköy, sarıyer falan gezebilirsiniz.
3 günde gidilir mi bilmem ama haftaiçi bu mevsim ada pek sakin pek güzel olabilir.
3 günde gidilir mi bilmem ama haftaiçi bu mevsim ada pek sakin pek güzel olabilir.
0
Vasıtalı olsun da, hani çok fazla olmasın. Ne bileyim, metroyla bağlantılı olabilir, tramvayla bilmem neyle olabilir mesela. İki otobüs işin içine girerse biraz sıkıntı olabilir diye düşündük.
0
Stetska
oje bir gün dayanmıyor. hemen çıkıyor. kullandığım markalar flormar, golden rose, alix avien. bide 2-3 kat sürünce kuruduktan sonra pürüz pürüz oluyor. tavsiyelerinize açığım kızlar...
oje bir gün dayanmıyor. hemen çıkıyor. kullandığım markalar flormar, golden rose, alix avien. bide 2-3 kat sürünce kuruduktan sonra pürüz pürüz oluyor. tavsiyelerinize açığım kızlar...
0
ojelerin markalari cok iyi degil.Ben deborah,bourjois,l'oreal kullaniyorum,en az 4 5 gun gidiyor.Ojeyi surmeden once cila surdukten sonra tekrar cilayla rotus yapmayi deneyin.Bir de bulasik filan yikiyorsaniz cabuk cikmasi normal,eldiven kullanin.
edit:ciladan once ojenin kurumasini bekleyin tabii.
edit:ciladan once ojenin kurumasini bekleyin tabii.
0
oje kurutuculardan alabilirsin istersen 5 kat sür son kat olarak oje kurutucu atarsın bişeycik olmaz.
oje koruyucular var. istersen tek kat sür üstüne oje koruyucu atıyorsun 5 güne kadar dayanıklılığı test edildi. ama 5 gün aynı oje çok sıkıcı.
bu arada bulaşıkta yıkıyorum çatır çatır. belirteyim dedim.
oje koruyucular var. istersen tek kat sür üstüne oje koruyucu atıyorsun 5 güne kadar dayanıklılığı test edildi. ama 5 gün aynı oje çok sıkıcı.
bu arada bulaşıkta yıkıyorum çatır çatır. belirteyim dedim.
0
^ o bahsettiğiniz ürünler için hangi markaları tavsiye edersiniz?? fikir güzel.
0
hali hazırda kullandıklarım;
kurutucu olarak pastel quick dry www.pinkar.com
koruyucu olarak pastel gloss up www.pinkar.com
pastel reklamı gibi oldu ama.
kurutucu olarak pastel quick dry www.pinkar.com
koruyucu olarak pastel gloss up www.pinkar.com
pastel reklamı gibi oldu ama.
0
eldiveni sadece oje icin degil deterjan ellere zarar vermesin,kurutmasin diye de kullanmak gerekiyor zira catir catir bulasik yikanmasina yikanir da eller mahvolur sonra,gerek yok.
Bu arada kurutucular da iyi fikirmis,evet.Hatta bakim yagli olanlari var,onlardan alirsaniz daha iyi olur bence.
Bu arada kurutucular da iyi fikirmis,evet.Hatta bakim yagli olanlari var,onlardan alirsaniz daha iyi olur bence.
0
lynyrd skynyrd
yeni yeni muhabbet kuşu beslemeye başlamış ve tecrübesi olmayan kişilere kuşa neler yapıp yapılmayacağını, kuşun nasıl beslenmesi gerektiğini kısacası tecrübelerinizi paylaşır mısınız? zira o kadar hassas kuşlar ki, her an bir şey mi oldu, diye tedirgin oluyor insan?
yeni yeni muhabbet kuşu beslemeye başlamış ve tecrübesi olmayan kişilere kuşa neler yapıp yapılmayacağını, kuşun nasıl beslenmesi gerektiğini kısacası tecrübelerinizi paylaşır mısınız? zira o kadar hassas kuşlar ki, her an bir şey mi oldu, diye tedirgin oluyor insan?
0
Maddeleyecek olursak;
- Dediğiniz gibi hassas hayvanlar olduğu için kaba hareketlerden kaçının, zaten bir damla bir şeyler.
- Eğer yavru olarak aldıysanız yavrulara özel yemler var onları kullanın.
- Yemliğini gün aşırı temizlerseniz iyi olur, zaten kolay bir işlem. Üstte kalan boş yemleri üfleyerek temizleyebilirsiniz.
- Kafesin altına temiz olması için kağıt havlu veya bir A4 kağıdı koyabilirsiniz (Bunları da tırtıklayıp yiyebiliyor, koymasanız temizlemesi daha zor ama daha sağlıklı kuş için). Sakın ola gazete kağıdı koymayın boyalı olduğu için kuşu hasta edebilir.
- Marul, elma vb. meyve ve sebze parçalarını ufak olmak kaydıyla kafesinin içine bir yere takabilirsiniz. ama çok sık yapmayın ishal olabiliyorlar.
- Kesinlikle elinizle yıkamayın. Onlara özel banyoluklar pet shoplarda satılıyor. O banyoluklara gerek yok derseniz, ufak bir tabağa ılıtılmış bir su koyun ve karşısına geçip izleyin :)
ayrıca konuşturmak ve size yakın olmasını istiyorsanız;
- Kesinlikle ilgilenmelisiniz. Kafesinden çıkmayan bir kuş ne konuşur ne de size yakınlık gösterir.
- Yavruyken yavaş yavaş dışarı salın. ilk başlarda sağ sola istemsiz uçacaktır muhtemelen ama zamanla evi tanıdıkça alışacak. Araştırmaya başlayarak, zamanla size de yaklaşacak. Sizde ürkütmeden (elinize kolay kolay gelmez :) mesela omzunuza geldiğinde onunla konuşun, rahat söyleyebileceği kelimeler söyleyin (aşkım, cicikuş vb.).
- Kuşu kafesten dışarı çıkardığınızda size ve eve alışmış bile olsa kesinlikle pencereleri ve bilumum dışarı ile olan bağlantıları kapatın. Bir anda kaçtığında ne olduğunu bile anlamıyorsunuz.
aklıma gelmeyen diğer bilgiler için uzman tv nin yardımı dokunabilir.
www.uzmantv.com
- Dediğiniz gibi hassas hayvanlar olduğu için kaba hareketlerden kaçının, zaten bir damla bir şeyler.
- Eğer yavru olarak aldıysanız yavrulara özel yemler var onları kullanın.
- Yemliğini gün aşırı temizlerseniz iyi olur, zaten kolay bir işlem. Üstte kalan boş yemleri üfleyerek temizleyebilirsiniz.
- Kafesin altına temiz olması için kağıt havlu veya bir A4 kağıdı koyabilirsiniz (Bunları da tırtıklayıp yiyebiliyor, koymasanız temizlemesi daha zor ama daha sağlıklı kuş için). Sakın ola gazete kağıdı koymayın boyalı olduğu için kuşu hasta edebilir.
- Marul, elma vb. meyve ve sebze parçalarını ufak olmak kaydıyla kafesinin içine bir yere takabilirsiniz. ama çok sık yapmayın ishal olabiliyorlar.
- Kesinlikle elinizle yıkamayın. Onlara özel banyoluklar pet shoplarda satılıyor. O banyoluklara gerek yok derseniz, ufak bir tabağa ılıtılmış bir su koyun ve karşısına geçip izleyin :)
ayrıca konuşturmak ve size yakın olmasını istiyorsanız;
- Kesinlikle ilgilenmelisiniz. Kafesinden çıkmayan bir kuş ne konuşur ne de size yakınlık gösterir.
- Yavruyken yavaş yavaş dışarı salın. ilk başlarda sağ sola istemsiz uçacaktır muhtemelen ama zamanla evi tanıdıkça alışacak. Araştırmaya başlayarak, zamanla size de yaklaşacak. Sizde ürkütmeden (elinize kolay kolay gelmez :) mesela omzunuza geldiğinde onunla konuşun, rahat söyleyebileceği kelimeler söyleyin (aşkım, cicikuş vb.).
- Kuşu kafesten dışarı çıkardığınızda size ve eve alışmış bile olsa kesinlikle pencereleri ve bilumum dışarı ile olan bağlantıları kapatın. Bir anda kaçtığında ne olduğunu bile anlamıyorsunuz.
aklıma gelmeyen diğer bilgiler için uzman tv nin yardımı dokunabilir.
www.uzmantv.com
0
yaseka'nın dediklerine ek olarak aklıma gelen bazı şeyler:
- kesinlikle hava akımında bırakmayın. bulunduğu odada ani ısı değişimi bile olsa (cam açılması gibi) hemen hasta olabiliyorlar. kışın mümkün olduğunca sıcak tutun ama kafesi kalorifere de yapıştırmayın.
- kafese gaga taşı koyun. alçıdan yapılanlardan değil de çakıl taşları yapıştırılmış gibi duran daha kaliteli bir şey var. onu kullanın mümkünse. o kendi gagasını törpüleyip şekillendirir, gagasını kesmeye kalkışmayın.
- tırnaklarını törpüleyecek diye sakın törpülü tüneklerden almayın. hayvan ayaklarını basıyor ona, canı acıyor. ayak derileri çok hassastır. yara bile yapabilir.
- özellikle gece ışık kapandıktan sonra gagasını çıtırdatır, bu mutlu olduğu ve uyumaya hazırlandığı anlamına gelir.
- hayvanı çıldırtmak istemiyorsanız kafese veya yakınına ayna koymayın. her gün bizzat ilgilenin, oynayın, konuşun.
- avucunuza almadan sevin. kuşlar ele alınmaktan nefret eder. onun yerine zamanla yanaklarını, başını kaşımanıza izin verecektir.
- sulukları zamanla yosun tutabiliyor, o yüzden ara sıra bir diş fırçasıyla suluğu fırçalayarak yıkayın.
- kesinlikle bit spreyi adı altında satılan spreyden kuşa ya da kafese sıkmayın. kuşu zehirlemesi bir yana, kuşunuz zaten evden çıkmadığı için bitlenmeyecektir.
ileride başka sorunuz olursa bana buradan ya da sözlükten ulaşabilirsiniz. yeterince ilgi ve sevgi gösterirseniz kedi-köpekten farksız sevilecek mükemmel bir canlıdır muhabbet kuşu :)
- kesinlikle hava akımında bırakmayın. bulunduğu odada ani ısı değişimi bile olsa (cam açılması gibi) hemen hasta olabiliyorlar. kışın mümkün olduğunca sıcak tutun ama kafesi kalorifere de yapıştırmayın.
- kafese gaga taşı koyun. alçıdan yapılanlardan değil de çakıl taşları yapıştırılmış gibi duran daha kaliteli bir şey var. onu kullanın mümkünse. o kendi gagasını törpüleyip şekillendirir, gagasını kesmeye kalkışmayın.
- tırnaklarını törpüleyecek diye sakın törpülü tüneklerden almayın. hayvan ayaklarını basıyor ona, canı acıyor. ayak derileri çok hassastır. yara bile yapabilir.
- özellikle gece ışık kapandıktan sonra gagasını çıtırdatır, bu mutlu olduğu ve uyumaya hazırlandığı anlamına gelir.
- hayvanı çıldırtmak istemiyorsanız kafese veya yakınına ayna koymayın. her gün bizzat ilgilenin, oynayın, konuşun.
- avucunuza almadan sevin. kuşlar ele alınmaktan nefret eder. onun yerine zamanla yanaklarını, başını kaşımanıza izin verecektir.
- sulukları zamanla yosun tutabiliyor, o yüzden ara sıra bir diş fırçasıyla suluğu fırçalayarak yıkayın.
- kesinlikle bit spreyi adı altında satılan spreyden kuşa ya da kafese sıkmayın. kuşu zehirlemesi bir yana, kuşunuz zaten evden çıkmadığı için bitlenmeyecektir.
ileride başka sorunuz olursa bana buradan ya da sözlükten ulaşabilirsiniz. yeterince ilgi ve sevgi gösterirseniz kedi-köpekten farksız sevilecek mükemmel bir canlıdır muhabbet kuşu :)
0
hem ortalık batmasın diye, hem de yemini her gün kontrol etmek zorunda kalmayın diye kabuksuz yem kullanın. (tabii gözlemleyin, eğer kuş kabuklu yeme alışkınsa kabuksuzu yemeyebilir)
mutlaka ayna alın, altında zili olanları öneririm. aynadaki görüntüleriyle konuşmayı pek severler.
kafesinden çıkarmak istediğinizde kapağı açık tutun, izin verin kendisi çıksın. kafese koymak istediğinizde kuşu işaret parmağınıza alıp, kafesin kapağını açıp elinizi kafesin girişine doğru uzatın, kendisi içeri girer zaten.
arada kulaklığın sesini açıp kafese yaklaştırarak müzik dinletebilirsiniz. ilgisini çekip hoşuna giden şeylerde kafa sallamaya başlarlar. aynen böyle sağa sola giderler; www.youtube.com
ıslık çalarak ona seslenebilirsiniz. ıslıklara cevap veriyorlar, bir süre sonra taklit etmeye başlıyorlar. konuşturmak isterseniz ş,c,m,ç,r gibi sesleri çok rahat çıkarırlar.
ilk günlerde kafesin yeri değişmesin, kafesten çıkarmayın. ortama ve size alışsın.
ilk uçuşta elinize vs gelmiyorsa kafesteki aynasını çıkarıp sallayın, ayna altındaki zilin sesine gelecektir mutlaka.
kafese girmek istemezse yine aynasını çıkarıp onu kullanarak adım adım kafese sokabilirsiniz.
gaga taşı olarak mürekkep balığı kemiği kullanın.
kuş kumu kullanmayı da unutmayın.
aralarında zıplayabileceği iki tünek olursa çok daha eğlenceli bir hal alabilir kafesin içi. aynı şekilde kafese asılan ballı yem çubukları var, onlardan da alabilirsiniz, zaman zaman kafes renklenir.
hastalanınca kabarırlar, halsizleşirler, bazen ishal olurlar. o zamanlarda suyuna bebe aspirininin 1/4ünü ezip suyuna karıştırın. ve suyu gün aşırı yenileyin, taa ki iyileşinceye kadar.
mutlaka ayna alın, altında zili olanları öneririm. aynadaki görüntüleriyle konuşmayı pek severler.
kafesinden çıkarmak istediğinizde kapağı açık tutun, izin verin kendisi çıksın. kafese koymak istediğinizde kuşu işaret parmağınıza alıp, kafesin kapağını açıp elinizi kafesin girişine doğru uzatın, kendisi içeri girer zaten.
arada kulaklığın sesini açıp kafese yaklaştırarak müzik dinletebilirsiniz. ilgisini çekip hoşuna giden şeylerde kafa sallamaya başlarlar. aynen böyle sağa sola giderler; www.youtube.com
ıslık çalarak ona seslenebilirsiniz. ıslıklara cevap veriyorlar, bir süre sonra taklit etmeye başlıyorlar. konuşturmak isterseniz ş,c,m,ç,r gibi sesleri çok rahat çıkarırlar.
ilk günlerde kafesin yeri değişmesin, kafesten çıkarmayın. ortama ve size alışsın.
ilk uçuşta elinize vs gelmiyorsa kafesteki aynasını çıkarıp sallayın, ayna altındaki zilin sesine gelecektir mutlaka.
kafese girmek istemezse yine aynasını çıkarıp onu kullanarak adım adım kafese sokabilirsiniz.
gaga taşı olarak mürekkep balığı kemiği kullanın.
kuş kumu kullanmayı da unutmayın.
aralarında zıplayabileceği iki tünek olursa çok daha eğlenceli bir hal alabilir kafesin içi. aynı şekilde kafese asılan ballı yem çubukları var, onlardan da alabilirsiniz, zaman zaman kafes renklenir.
hastalanınca kabarırlar, halsizleşirler, bazen ishal olurlar. o zamanlarda suyuna bebe aspirininin 1/4ünü ezip suyuna karıştırın. ve suyu gün aşırı yenileyin, taa ki iyileşinceye kadar.
0
Elime alip o istemese de seviyorum.kafesten cikinca basima konup saclarimi kirmayi seviyor..ilgi konusmaya bayiliyor..tek kalmasi beni uzuyor..aynaya bakmaya bayiliyor..az ilgiyle deliye donuyor..bazen hey yarabbim hayvan bile ilgi istiyor diye tamamliyorumm.bazen tug dokme donemlerinde agresif oluyor gakmaliyor sasirrmayin..ama onu cook seviyorumm..
0
Los isikta az goruyor..ucmasi gerek..fosfor pembe ve kirmizi renkten nefret edip yesili seviyor .cips yemeyi cok seviyor
0
dedebayt
Amerikan Bristol denen kartonun bir tarafı mat diğer tarafı kuşe bildiğiniz üzere, şimdi buna el ile çizim yapılacak fakat hangi tarafına ?
Amerikan Bristol denen kartonun bir tarafı mat diğer tarafı kuşe bildiğiniz üzere, şimdi buna el ile çizim yapılacak fakat hangi tarafına ?
0
el çizimini bilemem ancak ofset baskıda kuşeye yapılıyor. kuşeye çizmen lazım zannımca.
0
Bysb
üninin mevzuatı bu:Tek ders sınavıMADDE 27 – (1) Mezuniyeti için azami öğrenim süresini kullanmamış öğrencilerden, devam şartını yerine getirmiş olduğu tek dersten sorumluluğu kalan veya mezuniyeti için GANO’sunun en az 2,00 olma şartı hariç tüm gerekleri yerine getirmiş öğrencilere; bu sınav sonucu
üninin mevzuatı bu:
Tek ders sınavı
MADDE 27 – (1) Mezuniyeti için azami öğrenim süresini kullanmamış öğrencilerden, devam şartını yerine getirmiş olduğu tek dersten sorumluluğu kalan veya mezuniyeti için GANO’sunun en az 2,00 olma şartı hariç tüm gerekleri yerine getirmiş öğrencilere; bu sınav sonucu alacağı notun katkısıyla GANO’sunu en az 2,00 düzeyine çekebilecek durumda olması koşuluyla, yarıyıl/yıl sonunda yalnızca bir dersten tek ders sınav hakkı tanınır. Tek ders sınav günü akademik takvimde
belirtilir.
benim sorum okulu uzatıp şuan 5.senesini okuyan biri tek dersten kalınca sene sonu tek ders sınavına girebilir mi?mevzuattan anladıgıma gore okulu uzatan bu sınav hakkını kaybetmişmi oluyor?
Tek ders sınavı
MADDE 27 – (1) Mezuniyeti için azami öğrenim süresini kullanmamış öğrencilerden, devam şartını yerine getirmiş olduğu tek dersten sorumluluğu kalan veya mezuniyeti için GANO’sunun en az 2,00 olma şartı hariç tüm gerekleri yerine getirmiş öğrencilere; bu sınav sonucu alacağı notun katkısıyla GANO’sunu en az 2,00 düzeyine çekebilecek durumda olması koşuluyla, yarıyıl/yıl sonunda yalnızca bir dersten tek ders sınav hakkı tanınır. Tek ders sınav günü akademik takvimde
belirtilir.
benim sorum okulu uzatıp şuan 5.senesini okuyan biri tek dersten kalınca sene sonu tek ders sınavına girebilir mi?mevzuattan anladıgıma gore okulu uzatan bu sınav hakkını kaybetmişmi oluyor?
0
Öyle bir olay yok. Bir de artık azami süre olayı kalmadı. Yani ölene kadar okuyabiliyorsun. Muhtemelen eski yönetmelik bu. Yani Soruna cevaben tek ders sınavına girebilirsin.
Not:Marmara üniversitesi 5. senem
Not:Marmara üniversitesi 5. senem
0
mavicorap
uyduneti dun aradim, ben size varicam ama biraz ikna olmam lazim minvalinde, telefona cikan call center calisani gayet duzgun konusan bir kizcagizdi, tonlarca salakla konusmus olarak ilk bunu bir takdir ettim, hele bismillah en azindan turkce biliyordu. sordugum sorulara yeterli cevaplar geldi fakat
uyduneti dun aradim, ben size varicam ama biraz ikna olmam lazim minvalinde, telefona cikan call center calisani gayet duzgun konusan bir kizcagizdi, tonlarca salakla konusmus olarak ilk bunu bir takdir ettim, hele bismillah en azindan turkce biliyordu. sordugum sorulara yeterli cevaplar geldi fakat bu cocuklara yalan soylettiklerini bildigimden gelen cevaplara guvenemiyorum mesela ben buna sordum ankara incesu mah. icin portlarin doluluk oranini ogrenebilir miyim dedim, bu bilgiyi paylasamayacaklarini fakat zaten eger bir bolgede portlar belli bir doluluk oranina ulastiysa bu bolgeye yeni kullanici kabul edilmedigini soyledi, simdi mantiken bu super bir yaklasim olarak duruyor ama guvenmiyorum. bazi baska sorular da sorduktan sonra telefonda 1mbps uydunet ve teledunya icin basvuru yaptim, sadece kimlik bilgilerimi aldilar, nasil olsa eve kurulduktan 7 is gunu sonrasina kadar cayma hakki varmis.
benim simdi aklima takilan
1- gercekten portlarin doluluk oranini ogrenme hakkim yok mu?
2- bana soylediklerine yani port dolu olsa zaten almayiz yeni kullanici olayina siz inanirmiydiniz?
benim simdi aklima takilan
1- gercekten portlarin doluluk oranini ogrenme hakkim yok mu?
2- bana soylediklerine yani port dolu olsa zaten almayiz yeni kullanici olayina siz inanirmiydiniz?
0
2- inanırım. belli bir doluluk oranı demiş zaten. yani %100 olduğunda doluluk oranı yeni kullanıcı kabul etmezler. o belli oranı %100'ün altında bir değer olarak belirtmiş olsaydı inanmazdım.
0
erol egemen
Ben çok özledim lan, hele birde kar yağıyor ki, iyice bok ediyor adamın içini.
Ben çok özledim lan, hele birde kar yağıyor ki, iyice bok ediyor adamın içini.
0
memere
vücüda oturan pantolanlarda erkekler için var mı varsa ismi ne
vücüda oturan pantolanlarda erkekler için var mı varsa ismi ne
0
Tayt gibi yapışsın diyosan skinny veya extremely skinny.yok abi sadece otursun o kadar da hipster değiliz diyosan slim fit.en başarılı örneği için levis 511'e bak.
0
pierre bezukhov
bir cümledeki zorunlu öğeler ve seçimlik öğeler hangileri oluyor ? biri anlatabilir mi final var yarın bir bok anlamadım
bir cümledeki zorunlu öğeler ve seçimlik öğeler hangileri oluyor ? biri anlatabilir mi final var yarın bir bok anlamadım
0
mega idea
Ey koca kartacalılar ve tarih yazıcıları, tarih tekerrürden ibaret sözünden ne anlıyorsunuz? Alınan verilen bütün şehirler, ülkeler tekrar el değiştirecek mi diyorsunuz, yoksa yaptıklarımızdan hiç ders almıyoruz mu diyorsunuz?
Ey koca kartacalılar ve tarih yazıcıları, tarih tekerrürden ibaret sözünden ne anlıyorsunuz? Alınan verilen bütün şehirler, ülkeler tekrar el değiştirecek mi diyorsunuz, yoksa yaptıklarımızdan hiç ders almıyoruz mu diyorsunuz?
0
"Durup durup aynı haltı yiyoruz, tarih yazıcılığının tadı kalmadı"yı anlıyoruz. El değiştiren kaleler falan aklımıza bile gelmiyor.
0
dahinnotha
selamlar dostlar.adam gibinin tanımını yapayım öncelikle;küfür ya da nefret içerikli olmasın, eski sevgilisini yaftalamasın, dinlemesi rahat olsun. cezanın türk marşını dinledikten sonra başka rap şarkılar dinlemek istedim. türkçe istiyorum.
selamlar dostlar.
adam gibinin tanımını yapayım öncelikle;
küfür ya da nefret içerikli olmasın, eski sevgilisini yaftalamasın, dinlemesi rahat olsun. cezanın türk marşını dinledikten sonra başka rap şarkılar dinlemek istedim. türkçe istiyorum.
adam gibinin tanımını yapayım öncelikle;
küfür ya da nefret içerikli olmasın, eski sevgilisini yaftalamasın, dinlemesi rahat olsun. cezanın türk marşını dinledikten sonra başka rap şarkılar dinlemek istedim. türkçe istiyorum.
0
allame feat hayki - manifesto
abluka alarm - kısmetsizlik
abluka alarm - rüyalar ve insanlar
abluka alarm - ruhum eski bir gemi
eminem - hallie's song
fuat ergin - okyanuslar
silahsız kuvvet - buralarda ayaz var
sancak - sen yanımda olunca
sancak - burada her şey aynı
sancak - veda
saian - feleğin çemberine 40 kurşun
saian - boykot
saian - mafya şarkısı
patron feat pit10 - deliren dengeler
patron - değirmen
patron - savaş vakti
nefret - 2. şok
nefret - şahi
nefret - istanbul
dr. fuchs - bu dünyada yaşadıkça savaş
dr. fuchs feat sansar salvo - öldü sanma
ceza - med cezir
ceza - kendi kendine
sagopa kajmer - analiz
sagopa kajmer - bir pesimistin gözyaşları
şimdilik bunlarla idare et
abluka alarm - kısmetsizlik
abluka alarm - rüyalar ve insanlar
abluka alarm - ruhum eski bir gemi
eminem - hallie's song
fuat ergin - okyanuslar
silahsız kuvvet - buralarda ayaz var
sancak - sen yanımda olunca
sancak - burada her şey aynı
sancak - veda
saian - feleğin çemberine 40 kurşun
saian - boykot
saian - mafya şarkısı
patron feat pit10 - deliren dengeler
patron - değirmen
patron - savaş vakti
nefret - 2. şok
nefret - şahi
nefret - istanbul
dr. fuchs - bu dünyada yaşadıkça savaş
dr. fuchs feat sansar salvo - öldü sanma
ceza - med cezir
ceza - kendi kendine
sagopa kajmer - analiz
sagopa kajmer - bir pesimistin gözyaşları
şimdilik bunlarla idare et
0
banx
merhaba arkadaşlar ne zamandır yüzüklerin efendisi kitaplarını okumayı planlıyordum bir türlü fırsat olmadı. hobbiti izledikten sonra kitapları almaya karar verdim.iki sorum var.1- üçlemeyi tek ciltte toplamışlar.siz olsanız tek cilt mi alırdınız yoksa 3 kitabı ayrı ayrı mı alırdınız? tek cilt ciltl
merhaba arkadaşlar ne zamandır yüzüklerin efendisi kitaplarını okumayı planlıyordum bir türlü fırsat olmadı. hobbiti izledikten sonra kitapları almaya karar verdim.iki sorum var.
1- üçlemeyi tek ciltte toplamışlar.siz olsanız tek cilt mi alırdınız yoksa 3 kitabı ayrı ayrı mı alırdınız? tek cilt ciltli olması yönünden güzel hemde uzun yıllar sorunsuz saklanabilir gibi ama diğer tarafatan da tek cilt olduğundan çok kalın ve yolculukta felan yanında taşıması sorun gibi.
2- sizce üçlemeyi okumadan önce hobbiti okumaya gerek var mı yoksa direk yüzüklerin efendisindenmi başlasam?
1- üçlemeyi tek ciltte toplamışlar.siz olsanız tek cilt mi alırdınız yoksa 3 kitabı ayrı ayrı mı alırdınız? tek cilt ciltli olması yönünden güzel hemde uzun yıllar sorunsuz saklanabilir gibi ama diğer tarafatan da tek cilt olduğundan çok kalın ve yolculukta felan yanında taşıması sorun gibi.
2- sizce üçlemeyi okumadan önce hobbiti okumaya gerek var mı yoksa direk yüzüklerin efendisindenmi başlasam?
0
Tek cilt okunmaz bence, kucağına bile koyamazsın.
Önce hobbit'i okumak zorunlu değil ama öncesinde ya da sonrasında oku tabii. Filme göre bayağı daha sade, sakin ve kısa tabii.
Önce hobbit'i okumak zorunlu değil ama öncesinde ya da sonrasında oku tabii. Filme göre bayağı daha sade, sakin ve kısa tabii.
0
1- ayrı ayrı alırdım. öteki gereksiz kalın olur.
2- ben sadece lotr okudum. hobbiti okumaya gerek var mı yok mu bilemedim.
2- ben sadece lotr okudum. hobbiti okumaya gerek var mı yok mu bilemedim.
0
tek cilt al kesinlkle. kitapları okuduktan sonra heves edeceksin zaten o tek cilde.
önce yüzüklerin efendisi, sonra hobbit. daha sonra silmarillion. silmarillion'u not alarak okumanı tavsiye ederim. sonra bitmemiş öyküler. onlardan sonra kalan kitapları hangi sırayla okuduğunun önemi yok.
önce yüzüklerin efendisi, sonra hobbit. daha sonra silmarillion. silmarillion'u not alarak okumanı tavsiye ederim. sonra bitmemiş öyküler. onlardan sonra kalan kitapları hangi sırayla okuduğunun önemi yok.
0
Yüzüklerin Efendisi'nin kalınlığını bilmiyorum ama çok çok kalın kitaplar yırtılmaya daha yatkın oluyor. Tek tek almak daha iyi gibi.
0
alikavazinmahmut
aslan, kartal, kanarya falan var ya...ne olsun bizimki?
aslan, kartal, kanarya falan var ya...
ne olsun bizimki?
ne olsun bizimki?
0
kallesnikof
İnternette çok güzel tarifler var. Ancak süt tozu katmak lazım diyorlar. Yahu Türkiyeden yoğurt getirebildik sadece. Süz tozunu nereden bulalım. Ben de duyuruya sorayım. Hamarat kızlarımız bilirler. Süt tozu olmadan yapabilir miyiz? Evde yoğurt yapmanın püf noktaları var mı? ayrıca zahmet olmazsa 1
İnternette çok güzel tarifler var. Ancak süt tozu katmak lazım diyorlar. Yahu Türkiyeden yoğurt getirebildik sadece. Süz tozunu nereden bulalım. Ben de duyuruya sorayım. Hamarat kızlarımız bilirler. Süt tozu olmadan yapabilir miyiz? Evde yoğurt yapmanın püf noktaları var mı?
ayrıca zahmet olmazsa 1 litre süttten yola çıkarak malzeme listesi istiyorum.
Dipnot: hazırı al ulen diyecekler için peşinen söylemeliyim rusyada bizim bildiğimiz tarzda yoğurt yok. her türlü meyvelisi var ama hepsi tatlı. ayran yapabileceğimiz tarzda bir sade yoğurt yok. ancak arkadaş türkiyeden getirdi. bir kavanoza 6-7 kaşık kadar koyup sakladık. yoğurt yapmak için. bugün ilk denememizi yapacağız. hayırlısı.
son olarak teşekkürlerimi sunarım efenim :)
ayrıca zahmet olmazsa 1 litre süttten yola çıkarak malzeme listesi istiyorum.
Dipnot: hazırı al ulen diyecekler için peşinen söylemeliyim rusyada bizim bildiğimiz tarzda yoğurt yok. her türlü meyvelisi var ama hepsi tatlı. ayran yapabileceğimiz tarzda bir sade yoğurt yok. ancak arkadaş türkiyeden getirdi. bir kavanoza 6-7 kaşık kadar koyup sakladık. yoğurt yapmak için. bugün ilk denememizi yapacağız. hayırlısı.
son olarak teşekkürlerimi sunarım efenim :)
0
hamarat erkeklerimiz de biliyor.
süt tozu katmak gerekli değil. süt tozu sadece içindeki kuru madde oranını arttırıp daha koyu bir yoğurt elde etmenizi sağlar. biraz cıvık olsun derseniz hiç gerek yok. ama besleyiciliği önemli değil, önemli olan yoğurt gibi olması derseniz de sütü biraz kaynatın, içindeki suyunun bir kısmını buharlaştırın. tabii kaynadığı için besin değeri düşecek ama suyu buharlaştığı için daha koyu bir yoğurt elde edeceksiniz.
kaynatın veya kaynatmayın, sütün sıcaklığı 50 derece civarında olacak. ne daha soğuk, ne daha sıcak. daha soğuk olursa maya üremez, daha sıcak olursa maya ölür. termometreniz yoksa serçe parmak testi var. serçe parmağı batırdığınızda 7 saniye tutabilmelisiniz. daha uzun tutuyorsanız o süt soğumuş. 7 saniye tutamıyorsanız henüz sıcak, biraz bekleyin soğusun.
içine litre başına 1 çorba kaşığı yoğurt katıp iyice karıştırıyorsunuz, sonra da tencereyi güzeelce sarıp sarmalayıp kaloriferin yanı vs. gibi sıcak bir ortama koyuyorsunuz 7-8 saat duruyor. sonra sarmalarını açıp buzdolabına yallah. orada da birkaç saat durdu mu mis gibi yoğurt oluyor.
süt tozu katmak gerekli değil. süt tozu sadece içindeki kuru madde oranını arttırıp daha koyu bir yoğurt elde etmenizi sağlar. biraz cıvık olsun derseniz hiç gerek yok. ama besleyiciliği önemli değil, önemli olan yoğurt gibi olması derseniz de sütü biraz kaynatın, içindeki suyunun bir kısmını buharlaştırın. tabii kaynadığı için besin değeri düşecek ama suyu buharlaştığı için daha koyu bir yoğurt elde edeceksiniz.
kaynatın veya kaynatmayın, sütün sıcaklığı 50 derece civarında olacak. ne daha soğuk, ne daha sıcak. daha soğuk olursa maya üremez, daha sıcak olursa maya ölür. termometreniz yoksa serçe parmak testi var. serçe parmağı batırdığınızda 7 saniye tutabilmelisiniz. daha uzun tutuyorsanız o süt soğumuş. 7 saniye tutamıyorsanız henüz sıcak, biraz bekleyin soğusun.
içine litre başına 1 çorba kaşığı yoğurt katıp iyice karıştırıyorsunuz, sonra da tencereyi güzeelce sarıp sarmalayıp kaloriferin yanı vs. gibi sıcak bir ortama koyuyorsunuz 7-8 saat duruyor. sonra sarmalarını açıp buzdolabına yallah. orada da birkaç saat durdu mu mis gibi yoğurt oluyor.
0
şişelenmiş günlük taze sütler varsa onları kullanabilirsiniz. pastörizeyle hiç denemedim.
sütü kaynatıp ılıtın.
bir kaşık yoğurda bir miktar şeker katıp karıştırın.
ılık süte yoğurt mayasını katın, hafifçe karıştırın.
kapağını kapatın, sıcak kalmasını sağlayın.
yarım gün öyle bekletin.
çok sulu olmuşsa üzerine ince bir bez örtebilirsiniz, fazla suyunu alır. (tabii her kullanımda bu bezi çıkarıp, sıkıp tekrar yerleştirmeniz gerekir)
ayrıca cam kavanozda yoğurt çok iyi tutuyor.
sütü kaynatıp ılıtın.
bir kaşık yoğurda bir miktar şeker katıp karıştırın.
ılık süte yoğurt mayasını katın, hafifçe karıştırın.
kapağını kapatın, sıcak kalmasını sağlayın.
yarım gün öyle bekletin.
çok sulu olmuşsa üzerine ince bir bez örtebilirsiniz, fazla suyunu alır. (tabii her kullanımda bu bezi çıkarıp, sıkıp tekrar yerleştirmeniz gerekir)
ayrıca cam kavanozda yoğurt çok iyi tutuyor.
0
pastorize sütle yoğurt olmaz.
günlük süt bulunuz. kaynatınız. parmağınızı soktuğunda yanacak kadar soğutunuz. tencereyi bir yere sabitleyip (içine yoğurdu koyduktan sonra bi daha kıpırdatmamak gerek) tam göbeğine bir tatlı kaşığı kadar yoğurdu bırakınız. çok hafifçe, (karıştırmakla karıştırmamak arası) yoğurdu eritiyomuş gibi yapınız.
tencerinin kapağını kapatıp, üstüne yatak, yorgan battaniye ne varsa yığınız.
yaklaşık 2-3 saat sonra üstünü açın ama tencereyi kıpraştırmayın. biraz da öyle beklesin. afiyet olsun..
günlük süt bulunuz. kaynatınız. parmağınızı soktuğunda yanacak kadar soğutunuz. tencereyi bir yere sabitleyip (içine yoğurdu koyduktan sonra bi daha kıpırdatmamak gerek) tam göbeğine bir tatlı kaşığı kadar yoğurdu bırakınız. çok hafifçe, (karıştırmakla karıştırmamak arası) yoğurdu eritiyomuş gibi yapınız.
tencerinin kapağını kapatıp, üstüne yatak, yorgan battaniye ne varsa yığınız.
yaklaşık 2-3 saat sonra üstünü açın ama tencereyi kıpraştırmayın. biraz da öyle beklesin. afiyet olsun..
0
günlük sütler de pastörizedir dikkatinizi çekerim. pastörize sütle yoğurt pek güzel olur, ama uht yöntemiyle pastörize edilmiş ve uzun ömürlü diye satılan sütle olmaz. yoksa yine pastörize ediliş ama bu işlemde uht kullanılmadığı için daha az dayanan günlük sütlerle yoğurt olur. çünkü uht denen pastörizasyon işlemi çok yüksek sıcaklıkta yapıldığı için yoğurt olmaya yarayan bakterileri de öldürür.
0
seriouslysleepy
son zamanlarda sürekli böyle bi hissiyat içindeyim. sanki saç yutuyorum, boğazımda kalıyor, pislik bi his, çıldıracağım. öncelikle yutmuyor olabilir miyim? başka açıklaması var mıdır? yutuyorsam da sağlığa çok zararlı mıdır?speşıl tenks tu cevap verenler.
son zamanlarda sürekli böyle bi hissiyat içindeyim. sanki saç yutuyorum, boğazımda kalıyor, pislik bi his, çıldıracağım. öncelikle yutmuyor olabilir miyim? başka açıklaması var mıdır? yutuyorsam da sağlığa çok zararlı mıdır?
speşıl tenks tu cevap verenler.
speşıl tenks tu cevap verenler.
0
yok hiç saçımı ağzıma sokmam ya. yastığa filan döküleni ben yutuyorum gibi geliyor.
0
