[]

Kira artışı
Arkadaşlar selam;
Öncelikle şu bilgiyi vermek isterim: Ev sahiplerimizle (50’li yaşlarda bir çift) inanılmaz iyi bir ilişkimiz var. Aynı sitedeyiz. Doğum günlerini kutlarız, arada ufak tefek sürprizler yapıp kapılarını çalarız; onlar da aynı şekilde bizim çocuğumuza küçük sürprizler yaparlar; birlikte yemekler yer, kahvaltılar yaparız. Her daim değil tabi ki ama en azından 1-2 ayda bir olur bu dediğim şeyler.
Bu hafta 2. senemiz doluyor ve bugün aradım kira artışı için. Evi ilk tuttuğumuzda 21.000 idi ve geçen sene tüfe artışıyla 35.000 yapmıştık. Ben hiç yüzde 25 olaylarına girmemiştim. Bu seneki artış için bugün aradık; yine hiç pazarlığa girmeden direkt tüfe artışı ile 52.000’den devam ederiz diye düşünüyordum ki ev sahibimiz sitede evlerin 70-75’e gittiğini söyledi ve 60.000’den devam etmeyi düşündük biz dedi. Ya arkadaşlar o kadar koydu ki bu bana anlatamam, 5 saattir moralim bozuk dolaşıyorum. Eşimle aklımızdan geçen düşünce “biz geçen sene yüzde 25’i mevzu bahis ile yapmamıştık, 52 yerine düz 50’den devam edelim derler herhalde” iken bu şekil olması sarstı ikimizi de. Maddi kısmından çok manevi yara almış gibi hissediyorum. Ben de orta yol bulalım madem, biz bir konuşalım eşimle deyip 1-2 gün süre istedim.
Sizce ne yapmalıyız? Teşekkürler…
Öncelikle şu bilgiyi vermek isterim: Ev sahiplerimizle (50’li yaşlarda bir çift) inanılmaz iyi bir ilişkimiz var. Aynı sitedeyiz. Doğum günlerini kutlarız, arada ufak tefek sürprizler yapıp kapılarını çalarız; onlar da aynı şekilde bizim çocuğumuza küçük sürprizler yaparlar; birlikte yemekler yer, kahvaltılar yaparız. Her daim değil tabi ki ama en azından 1-2 ayda bir olur bu dediğim şeyler.
Bu hafta 2. senemiz doluyor ve bugün aradım kira artışı için. Evi ilk tuttuğumuzda 21.000 idi ve geçen sene tüfe artışıyla 35.000 yapmıştık. Ben hiç yüzde 25 olaylarına girmemiştim. Bu seneki artış için bugün aradık; yine hiç pazarlığa girmeden direkt tüfe artışı ile 52.000’den devam ederiz diye düşünüyordum ki ev sahibimiz sitede evlerin 70-75’e gittiğini söyledi ve 60.000’den devam etmeyi düşündük biz dedi. Ya arkadaşlar o kadar koydu ki bu bana anlatamam, 5 saattir moralim bozuk dolaşıyorum. Eşimle aklımızdan geçen düşünce “biz geçen sene yüzde 25’i mevzu bahis ile yapmamıştık, 52 yerine düz 50’den devam edelim derler herhalde” iken bu şekil olması sarstı ikimizi de. Maddi kısmından çok manevi yara almış gibi hissediyorum. Ben de orta yol bulalım madem, biz bir konuşalım eşimle deyip 1-2 gün süre istedim.
Sizce ne yapmalıyız? Teşekkürler…

Simdi oncelikle sunu soyleyeyim gecen sene %25 olayina girmemis olmaniz sadece sizin insafli insanlar oldugunuzu gosterir, zammin normalde %25 olmasi gerektigini ancak sizin fazla yaptiginizi gostermez. Cunku Enflasyonun %60 oldugu bir ortamda kiraya %25 sinir koymak gercekten cok sacmaydi. Her zaman soyluyorum her ev sahibi zengin degil.
Gelelim bu seneki duruma. Bir ev sahibinin evine Tufe kadar zam beklemesi gerekiyor. Turkiyede hem ev sahipleri hem de kiracilar genel anlamda cok kotuler. Herkes birbirini enayi yerine koymaya calisiyor. Dolayisiyla bir ev sahibinin evinin kirasinin yeni verilen kiralara gore her zaman dusecegini ongormesi gerekiyor. TUFE bence gayet ideal bir rakam bu konuda.
Olay yasal cerceveye tasinirsa kiraci olarak buyuk ihtimalle korunursunuz. Kiraci tahliye etmek zor is. Tahliye taahhutnameniz bile olsa en az 1-1.5 yil yine rahatsiniz (tabi noter onayli taahhutname yoksa) Hele bir de taahhutname yoksa sizi cikarmasi imkansiz. Ama bunu istiyor musunuz bunu da dusunun. Yani ev sahibiyle kotu olmak da zor is. Keyfin kaciyor bostan yere. O yuzden yapici olmaya calismanizi oneririm. Mesela siz bu sene yuzde kac zam aldiniz. Al ev sahibini koy karsina anlat abi ben bu kadar zam aldim bu kadar odeyebilirim de mesela.
Mumkunse olayi yapici bir sekilde cozmenizi oneririm. Ayni anda hem ev sahibi hem de kiraci olan birisi olarak yaziyorum bunlari.
Gelelim bu seneki duruma. Bir ev sahibinin evine Tufe kadar zam beklemesi gerekiyor. Turkiyede hem ev sahipleri hem de kiracilar genel anlamda cok kotuler. Herkes birbirini enayi yerine koymaya calisiyor. Dolayisiyla bir ev sahibinin evinin kirasinin yeni verilen kiralara gore her zaman dusecegini ongormesi gerekiyor. TUFE bence gayet ideal bir rakam bu konuda.
Olay yasal cerceveye tasinirsa kiraci olarak buyuk ihtimalle korunursunuz. Kiraci tahliye etmek zor is. Tahliye taahhutnameniz bile olsa en az 1-1.5 yil yine rahatsiniz (tabi noter onayli taahhutname yoksa) Hele bir de taahhutname yoksa sizi cikarmasi imkansiz. Ama bunu istiyor musunuz bunu da dusunun. Yani ev sahibiyle kotu olmak da zor is. Keyfin kaciyor bostan yere. O yuzden yapici olmaya calismanizi oneririm. Mesela siz bu sene yuzde kac zam aldiniz. Al ev sahibini koy karsina anlat abi ben bu kadar zam aldim bu kadar odeyebilirim de mesela.
Mumkunse olayi yapici bir sekilde cozmenizi oneririm. Ayni anda hem ev sahibi hem de kiraci olan birisi olarak yaziyorum bunlari.
- nuevo
(09.05.25 21:53:34)

Geçmiş olsun. Tanımış oldunuz. Uzun süre kalmayı düşünüyorsanız 60bin yapın geçin. Bundan sonra görüşseniz de ev sahibi-kiracı ilişkisini korumaya çalışın. Evin eksiklerini tamamlayıp kiradan düşün, Sitedeki demirbaş aidatlarını ödemeyin vs.
Zaten çıkarız diyorsanız da yasal olan neyse onu yapıp geçin. Hatta 21'in yüzde yirmi beşinin tüfe artışını yapın. Uğraşsın dursun. Beni de kızdırdılar.
Zaten çıkarız diyorsanız da yasal olan neyse onu yapıp geçin. Hatta 21'in yüzde yirmi beşinin tüfe artışını yapın. Uğraşsın dursun. Beni de kızdırdılar.
- nickini vermek istemeyen uye
(09.05.25 21:55:01 ~ 21:55:47)

Sizin beklenti kiranız ile ev sahibinin beklenti kirası arasında aman aman bir fark yok.
Bence durumunuzu, düşündüklerinizi anlatıp ara bir yol bulmaya çalışın. Taşınması, ev bulması falan çok daha fazla masraf çıkarır gibi.
Ha ben burada her türlü sorun, anlık sıkıntılara rağmen yaşarım derseniz o da ayrı bir bakış açısı. O zaman yasal zammı yapıp ev sahibi ile iletişimi kesip devam edebilirsiniz.
Bence durumunuzu, düşündüklerinizi anlatıp ara bir yol bulmaya çalışın. Taşınması, ev bulması falan çok daha fazla masraf çıkarır gibi.
Ha ben burada her türlü sorun, anlık sıkıntılara rağmen yaşarım derseniz o da ayrı bir bakış açısı. O zaman yasal zammı yapıp ev sahibi ile iletişimi kesip devam edebilirsiniz.
- en bi orijinal
(09.05.25 22:05:23)

60 yaparsaniz seneye 100 olunca üzülmeyin.
Burada vardı böyle ev sahibi ne derse he diyip sonra çevredeki evlerden bile pahaliya oturmak zorunda kalanlar.
Bunu aklinizda tutun yani, sonuçta diyelim seneye de aynı Tüfe oldu. 90 oluyor kira. Ve ev sahibi yasal olarak haklı oluyor.
Yüzde 25 ne kadar haksizsa kontratta yazandan fazlasini isteyen de haksız.
Burada vardı böyle ev sahibi ne derse he diyip sonra çevredeki evlerden bile pahaliya oturmak zorunda kalanlar.
Bunu aklinizda tutun yani, sonuçta diyelim seneye de aynı Tüfe oldu. 90 oluyor kira. Ve ev sahibi yasal olarak haklı oluyor.
Yüzde 25 ne kadar haksizsa kontratta yazandan fazlasini isteyen de haksız.
- logisticsmanager
(09.05.25 22:14:08)

öncelikle duygusal olarak takılmayın. bunlar normal şeyler, ülkede bütün fiyatlamalar zıvanadan çıktı herkes en az zarar görecek şekilde yol bulmak istiyor. nezaket içinde görüşülüyorsa gayet olağan, akışında işler. geçen sene %25 yapmamak da gayet doğal. zaten aklı selim bütün insanlar bir noktada uzlaşmaya çalıştı.
yerinizde olsam tüfe'de ısrar ederdim. zaten daha 2. sene dolmuş, kira eşitlemek için çok erken. eski kiracının bir avantajı olmak zorunda. en kötü ihtimalle 55 bin tl'yi de geçmezdim. hala 60 istiyoruz derlerse 52 bin atar geçerdim.
not: kiracıyım.
yerinizde olsam tüfe'de ısrar ederdim. zaten daha 2. sene dolmuş, kira eşitlemek için çok erken. eski kiracının bir avantajı olmak zorunda. en kötü ihtimalle 55 bin tl'yi de geçmezdim. hala 60 istiyoruz derlerse 52 bin atar geçerdim.
not: kiracıyım.
- awlmi
(09.05.25 22:30:59)

Ağa yol verin yeni eve çıkın. Boyun egmeyin
- uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(09.05.25 22:35:20)

Acıma yetime döner koyar g*tune.
- Mcfly
(09.05.25 22:40:36)

biz de ev sahibiyle öyleydik, bir gün gelip mümkün olduğunca erken çıkın bilmem kim taşınacak diye baskı yapmaya başladılar. kanuni haklarımızı kullansak sittin sene çıkaramazlar ama yapamıyoruz işte.
- parka
(09.05.25 22:53:46)

52binden bir kuruş fazla vermeyin.
normal şartlarda geçen sene 26,25 yapacaktınız. bu sene de 39bin lira gibi bir şey olacaktı. ev sahibi 60 demiş. 21 bin lira fark var. bir asgari ücret yapar. uğraşsın dursun sizi çıkartmak için. ne yapabilir ki? hiç dert etmeyin. milletin enayisi siz misiniz?
normal şartlarda geçen sene 26,25 yapacaktınız. bu sene de 39bin lira gibi bir şey olacaktı. ev sahibi 60 demiş. 21 bin lira fark var. bir asgari ücret yapar. uğraşsın dursun sizi çıkartmak için. ne yapabilir ki? hiç dert etmeyin. milletin enayisi siz misiniz?
- co2s2
(10.05.25 13:23:17)

İlk önce ne yaparsanız yapın muhabbetiniz bitecek, dediği kiraya ok derseniz siz ilişkiyi koparacaksınız, hatta bu saatten sonra 52 dese bile ayıp etmiş, gene sonuç değişmez. pazarlık yaparsanız veya hakkınızı ararsanız karşı taraf aynısını yapacak
Evler gerçekten o fiyattan gidiyorsa mevcut rakamı kabul etmek veya tam ortasında buluşmak mantıklı.
Ben kendimi tutamaz gidip %25 arkasına sığınıp kimseyi mağdur etmedim, bana kalkmış bunu yapıyorsunuz, evinizi her sene yeni kiracı parasına kiralamak istiyorsanız mahkemeye taşıyalım derdim. Yeniden değerleme için 5 sene geçmesi lazım.
Benzer senaryoda geçen sene 100k masraf edip evi taşıdım, kiram 2 katına çıktı ama kafam pamuk gibi.
Önümüzdeki ay kiram artacak, ev sahibini aradım, ben de kiracıyım, ev sahibim Tüfe'den yaptı biz de o şekilde yapalım dedi anlaştık, hatta küsüratı vardı onu da düz hesap aşağı yuvarlattım.
Evler gerçekten o fiyattan gidiyorsa mevcut rakamı kabul etmek veya tam ortasında buluşmak mantıklı.
Ben kendimi tutamaz gidip %25 arkasına sığınıp kimseyi mağdur etmedim, bana kalkmış bunu yapıyorsunuz, evinizi her sene yeni kiracı parasına kiralamak istiyorsanız mahkemeye taşıyalım derdim. Yeniden değerleme için 5 sene geçmesi lazım.
Benzer senaryoda geçen sene 100k masraf edip evi taşıdım, kiram 2 katına çıktı ama kafam pamuk gibi.
Önümüzdeki ay kiram artacak, ev sahibini aradım, ben de kiracıyım, ev sahibim Tüfe'den yaptı biz de o şekilde yapalım dedi anlaştık, hatta küsüratı vardı onu da düz hesap aşağı yuvarlattım.
- kimlanbu
(10.05.25 15:31:12)

ben 55 teklif eder orta yolu bulalım derdim. zaten kafanızdakine çok yakın.
moraliniz bozulmamalı iş başka-arkadaşlık başka gibi düşünün. onlar sizin aileniz-akrabanız değiller. iyi insanlar olabilirler ama sizi kayırma zorunlulukları yok.
moraliniz bozulmamalı iş başka-arkadaşlık başka gibi düşünün. onlar sizin aileniz-akrabanız değiller. iyi insanlar olabilirler ama sizi kayırma zorunlulukları yok.
- orpheus
(10.05.25 19:45:56 ~ 19:46:28)
[]

Hacettepe Üni. Beytepe Kampüsü
Selam arkadaşlar,
Beytepe mezunu olarak uzun bir ayrılık sürecinin ardından Ankara’ya döndüm. Şimdi arada sırada birtakım okumalar yapmak için güzel bir yer bakınıyorum. Bugün BAM’daki Arabica’daydım 3-4 saat, fena değildi. Caaaanım kampüsüm değişmiş görmeyeli :) O yüzden size danışayım: Böyle bir amaç için nereler uygundur?
Teşekkür ederim.
Beytepe mezunu olarak uzun bir ayrılık sürecinin ardından Ankara’ya döndüm. Şimdi arada sırada birtakım okumalar yapmak için güzel bir yer bakınıyorum. Bugün BAM’daki Arabica’daydım 3-4 saat, fena değildi. Caaaanım kampüsüm değişmiş görmeyeli :) O yüzden size danışayım: Böyle bir amaç için nereler uygundur?
Teşekkür ederim.

rez :') belki ben de uğrarım yakınlarda
- Mossy
(18.03.25 02:48:24)

Arabicada devam bence:)
- primetime
(18.03.25 05:24:56)
[]

Günlerin bomboş geçmesi
Arkadaşlar merhaba,
Brain rot mu oldum ne oldum bilmiyorum ama bir süredir bu duyguyu inanılmaz hissediyorum ve acayip huzursuzum. Umarım yazıya döktüğümde zihnimden geçenleri tam olarak yansıtabilmiş olurum.
Günlerim bommmmboş geçiyor ve bu yüzden üniversitedeki dolu dolu yaşadığım ve beynimi kullandığım günlerimi özlüyorum. Üniversiteden mezun olalı 16 yıl olması dışında sorun yok.
Ayda 10-12 gün falan çalışıyorum, kalan zamanda boşum. Üniversite mezuniyeti sonrası da bu hep böyle süregeldi. İlk zamanlarda güzeldi. Yoğun çalışmamak, finansal özgürlük, planlarını uygulayabilmek ve bir nevi kafana göre takılmak dream life gibi geliyordu. Belki de hala öyle ama ben kendimi gün geçtikçe içi boşalan bir insan gibi görmeye ve hissetmeye başladım.
Günde 6-7 saat telefon ekran sürem var ve bu sürede yaptığım faydalı hiç ama hiçbir şey yok. Ekşi, watsapp, instagram, YouTube; bu kadar. Kitap okuyamaz oldum ki üniversitede 3-4 günde bir kitap bitirirdim. İşimle ilgili ciddi bir bilgi belge döküman okuyamıyorum, sıkılıyorum. Bu aralar İngiltere vizesine başvuracağız, hangi evrakların gerektiğini bile öğrenmeye üşeniyorum.
Boş günlerimde fitness yapıyorum uzun süredir, 10 yıldır falan. Eve geldiğimde, kızımla oyun oynamadığım anlarda, o uyuduktan sonra tek istediğim şey L koltukta ayağımı uzatıp altına da yastık koyup dizi film izlemek oluyor (çünkü iş günlerinde devamlı sandalyede oturuyorum, bari evde bu şekil uzanayım düşüncesi hasıl oluyor); ama ona da odaklanamıyorum. Üniversitede dersten yurt odasına geldiğimde 1-2 saat uyur, sınav varsa masamın başına geçip ders çalışır, sınav falan yoksa da kitap okurdum. Beyin devamlı aktifti. Şimdi düşünüyorum da beynim günün uyanık olduğum 15-16 saati asla aktif değil ve ben bunu yaşlandıkça fena hissetmeye başladım.
Mutlu mesut bir evliliğim ve bir kızım var. Aile hayatımda, kızımızı büyütme sürecinde vs her şey yolunda. Eşimle de ara sıra saçma tartışmalar olsa da :D normal ve olağan sürecinde ilerliyor her şey. Bu bilgileri de neden verdim bilmiyorum :D belki cevaplarınızda bir faydası olur.
Dönelim üniversite günlerine. O zamanlar boş anlarımda yaptığım şeylerden çok ama çok fazla zevk alırdım. Şimdi o dönemki boş anlarım hayatımın hepsi olduğundan mıdır nedir anlamını yitirdi. E durum böyle olunca da çoğu zaman kendimi üniversite günlerini hayal ederken ve bu günleri düşündüğümde mutlu olurken buluyorum. Bazen gidip eski kampüsüme çimlere oturup öğrencileri falan izliyorum. Bu bile mutlu ediyor. “Ulan içinde bulunduğunuz günlerin kıymetini bilin” falan diyorum kendi kendime :D
Liseliler bilmez, 8 yıllık eğitim öncesi 5. Sınıfta Anadolu Lisesi sınavına girmiş son öğrencilerden biri olarak hep gayet iyi bir ingilizce seviyem oldu. Üniversitede de kendi bölümümü ingilizce okudum. İngilizcemin de günden güne daha kötüleştiğini hissediyorum.
Evimde bir çalışma odam yok. Bazen şöyle loş, güzel bir çalışma odası yapayım diyorum odanın birini. Güzel bir masa, masa lambası, kitaplar vs vs. Bunu yapınca bendeki bu sorunu çözmek adına yaptığım diğer girişimler gibi çok kısa süreceğini, anlık bir heves olacağını düşünüyorum.
Rahatlık, tüketim, sosyal medya, telefon… Bunlar mı sizce beni bu duygulara iten, bu şekil kötü hissettiren? ve sizce kendimi üniversite yıllarımdaki gibi dolu, rahat, boş zamanlarımda yaptığım şeylerden keyif alan biri haline geri döndürecek olan ne?
Valla yazıya başlarken bu kadar uzun olacağını tahmin etmemiştim, sabredip okuyana teşekkür ederim.
Brain rot mu oldum ne oldum bilmiyorum ama bir süredir bu duyguyu inanılmaz hissediyorum ve acayip huzursuzum. Umarım yazıya döktüğümde zihnimden geçenleri tam olarak yansıtabilmiş olurum.
Günlerim bommmmboş geçiyor ve bu yüzden üniversitedeki dolu dolu yaşadığım ve beynimi kullandığım günlerimi özlüyorum. Üniversiteden mezun olalı 16 yıl olması dışında sorun yok.
Ayda 10-12 gün falan çalışıyorum, kalan zamanda boşum. Üniversite mezuniyeti sonrası da bu hep böyle süregeldi. İlk zamanlarda güzeldi. Yoğun çalışmamak, finansal özgürlük, planlarını uygulayabilmek ve bir nevi kafana göre takılmak dream life gibi geliyordu. Belki de hala öyle ama ben kendimi gün geçtikçe içi boşalan bir insan gibi görmeye ve hissetmeye başladım.
Günde 6-7 saat telefon ekran sürem var ve bu sürede yaptığım faydalı hiç ama hiçbir şey yok. Ekşi, watsapp, instagram, YouTube; bu kadar. Kitap okuyamaz oldum ki üniversitede 3-4 günde bir kitap bitirirdim. İşimle ilgili ciddi bir bilgi belge döküman okuyamıyorum, sıkılıyorum. Bu aralar İngiltere vizesine başvuracağız, hangi evrakların gerektiğini bile öğrenmeye üşeniyorum.
Boş günlerimde fitness yapıyorum uzun süredir, 10 yıldır falan. Eve geldiğimde, kızımla oyun oynamadığım anlarda, o uyuduktan sonra tek istediğim şey L koltukta ayağımı uzatıp altına da yastık koyup dizi film izlemek oluyor (çünkü iş günlerinde devamlı sandalyede oturuyorum, bari evde bu şekil uzanayım düşüncesi hasıl oluyor); ama ona da odaklanamıyorum. Üniversitede dersten yurt odasına geldiğimde 1-2 saat uyur, sınav varsa masamın başına geçip ders çalışır, sınav falan yoksa da kitap okurdum. Beyin devamlı aktifti. Şimdi düşünüyorum da beynim günün uyanık olduğum 15-16 saati asla aktif değil ve ben bunu yaşlandıkça fena hissetmeye başladım.
Mutlu mesut bir evliliğim ve bir kızım var. Aile hayatımda, kızımızı büyütme sürecinde vs her şey yolunda. Eşimle de ara sıra saçma tartışmalar olsa da :D normal ve olağan sürecinde ilerliyor her şey. Bu bilgileri de neden verdim bilmiyorum :D belki cevaplarınızda bir faydası olur.
Dönelim üniversite günlerine. O zamanlar boş anlarımda yaptığım şeylerden çok ama çok fazla zevk alırdım. Şimdi o dönemki boş anlarım hayatımın hepsi olduğundan mıdır nedir anlamını yitirdi. E durum böyle olunca da çoğu zaman kendimi üniversite günlerini hayal ederken ve bu günleri düşündüğümde mutlu olurken buluyorum. Bazen gidip eski kampüsüme çimlere oturup öğrencileri falan izliyorum. Bu bile mutlu ediyor. “Ulan içinde bulunduğunuz günlerin kıymetini bilin” falan diyorum kendi kendime :D
Liseliler bilmez, 8 yıllık eğitim öncesi 5. Sınıfta Anadolu Lisesi sınavına girmiş son öğrencilerden biri olarak hep gayet iyi bir ingilizce seviyem oldu. Üniversitede de kendi bölümümü ingilizce okudum. İngilizcemin de günden güne daha kötüleştiğini hissediyorum.
Evimde bir çalışma odam yok. Bazen şöyle loş, güzel bir çalışma odası yapayım diyorum odanın birini. Güzel bir masa, masa lambası, kitaplar vs vs. Bunu yapınca bendeki bu sorunu çözmek adına yaptığım diğer girişimler gibi çok kısa süreceğini, anlık bir heves olacağını düşünüyorum.
Rahatlık, tüketim, sosyal medya, telefon… Bunlar mı sizce beni bu duygulara iten, bu şekil kötü hissettiren? ve sizce kendimi üniversite yıllarımdaki gibi dolu, rahat, boş zamanlarımda yaptığım şeylerden keyif alan biri haline geri döndürecek olan ne?
Valla yazıya başlarken bu kadar uzun olacağını tahmin etmemiştim, sabredip okuyana teşekkür ederim.

Problemin kaynagi buyuk olcude telefona bakmak. Ben de ayni durumdayim. Bazen naptigimi bile farketmiyorum, otomatik olmus, bi buraya bakiyorum, sonra youtube, sonra baska bir sacmalik. Oyle ki mesela instagram bagimlilik yapti birakim dedim biraktim diyelim, bu sefer soz gelimi sahibinden de buluyorum kendimi. Bu konu uzerine tonla bilgi var, sosyal medyada biraz da bu konuda takilin, sonra da birakin bence. Cal Newport diye bir eleman var ona bir bakmanizi tavsiye ederim. Birkac video izleseniz yeter, yoksa sonra o da bir kotu aliskanlik haline geliyor.
Biz insanlar, bana kalirsa, bir seyler ureterek, projeler yaparak, basararak mutlu hissediyoruz. Spor yapiyormussunuz, yetmez ama evet, bunun yanina bir de proje eklemek lazim. Cocuk yetistirmeyi de bir nevi bir proje olarak degerlendirebilirsiniz. Yalniz su tuzaga dusmemek lazim, hallac pamuguna donen beynimiz, yeni bir beceri ogrenmeye kalktiginda, tam verimli olacagi noktada artik sikiliyor ve birakiyor. Cunku Youtube Shorts cok daha eglenceli.
Biz insanlar, bana kalirsa, bir seyler ureterek, projeler yaparak, basararak mutlu hissediyoruz. Spor yapiyormussunuz, yetmez ama evet, bunun yanina bir de proje eklemek lazim. Cocuk yetistirmeyi de bir nevi bir proje olarak degerlendirebilirsiniz. Yalniz su tuzaga dusmemek lazim, hallac pamuguna donen beynimiz, yeni bir beceri ogrenmeye kalktiginda, tam verimli olacagi noktada artik sikiliyor ve birakiyor. Cunku Youtube Shorts cok daha eglenceli.
- mbond
(28.01.25 01:26:12)

Telefon ve televizyon bagimliginiz olusmus, bunun yaslanmakla bir ilgisi yok bence, ha Turkiye'de yasamakla ilgisi olabilir orasini bilemem. Kendinizi zorlayacaksiniz, disiplinle o telefonu ve televizyonu keseceksiniz. Zaman hizla akip geciyor hocam, yazik yasaminiza. Bu demek degil ki atom parcalayacagiz ama yasami deneyimlemek de telefon televizyon degil.
- kassiopeia
(28.01.25 02:23:41)

Beni ve benzer dertlerden muzdarip arkadaşlarımı tarif etmişsin, özellikle şu vizede gerekli evrakları öğrenmeye üşenme kısmında kendimi gördüm, köklü değişikliklere hazır olmamak tamam da basit bir yazıyı bile okumaya üşenmek sanırım gerçekten brain rot. Bendeki his şu, hayat çok hızlı akıyor yetişemiyorum, bir ucundan tutamadıkça hepten dışında kalıyorum.
Çözümü bilemiyorum ya da bilsem de uygulayamıyorum ama çalışma odası hazırlamanın çözüm olacağını hiç sanmam.
Bir de hedefi küçük tutmak ya da güncellemek gerektiğini düşünüyorum, artık üniversite yıllarındaki parlak zamanlarımızda değiliz.
Çözümü bilemiyorum ya da bilsem de uygulayamıyorum ama çalışma odası hazırlamanın çözüm olacağını hiç sanmam.
Bir de hedefi küçük tutmak ya da güncellemek gerektiğini düşünüyorum, artık üniversite yıllarındaki parlak zamanlarımızda değiliz.
- Gı
(28.01.25 06:07:53)

Yaşadığınız şey, kendim dahil pek çok insanın yaşadığı temel bir sorun. Bir sorunu çözmenin en iyi yolu onun kök sebebine inmektir. Önce neden böyle hissettiğimizin sebebini bulmalı, doğru teşhisi koymalıyız. Ekran bağımlılığı, ülke gündemi, rahat batması vs bunlar birer faktör olabilir ama kök sebep değiller.
Temele, en temele indiğimizde benim gördüğüm şey, yaşadığımız hayatın insan doğasına olan uyumsuzluğu oldu. Neredeyse sadece 100 sene öncesine kadar günün büyük kısmını gün ışığının altında geçiren, fiziksel yoğun hareket eden, buna göre bir beslenme düzeni olan ve maksimum bir köy kalabalığı kadar insanla muhatap olan, sorunlarını dertlerini bilen canlılardık. İnsan tarihini yaklaşık 300 bin yıl kabul edersek son 100 sene bir insan ömrünün birkaç dakikası bile etmez. Yani bu örneği açarsak, hayatı boyunca köyünden dışarı çıkmamış ve ilkel aletlerle çiftçilik yapmış dünyadan izole birini alıp, günümüz istanbuluna bırakmaya sonra da neden mutsuzsun demeye benziyor bu.
Mutsuz hissediyoruz çünkü genetik olarak mevcut hayatı yaşamaya henüz adapte olamadık. Çok hızlı bir değişim gerçekleşti ve ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Sanki hayat hep böyleymiş gibi davranıyoruz, düşünüyoruz ama bu sadece bir yanılgı. Gün ışığına, hareket etmeye adapte olmuş vücudunuz, tüm gün kapalı bir ortamda bir ekran karşısında oturduğunda bir şeylerin ters gittiğini anlıyor ve stres hormonu salgılıyor. Stres hormonu insanoğlunun bugüne kadar gelmesinin en büyük sebeplerinden biri. Bizi bir şeylerin yanlış gittiğine karşın uyarıyor. Ama biz bu uyarıyı yatıştırıcılarla, daha fazla para kazanarak, daha iyi hayat diye pazarlanan şeylere ulaşmaya çalışarak görmezden geliyoruz. 100 sene öncesine kadar sadece komşularımızın, etrafımızda yaşayan tanıdığımız bildiğimiz insanların dertleri ile dertlenirken şimdi resmen bir bilgi ve acı bombardımanı altındayız. Sürekli dünyanın farklı yerlerinden felaket, acı, savaş, çekişme vs haberlerine maruz kalıyoruz. Ekranda her gün dünyanın farklı yerlerinde birbirini öldürenlerin, kavga edenlerin, birbirine laf yetiştiren didişen insanların türlü hallerine maruz kalıyoruz. Bir gün meksika, öbür gün afrika, çin, her gün ülkenin farklı yerlerinde olanlar... Bu kadar acıya, kavgaya, çekişmeye şahit olmanın, bu duruma adapte olamamış beynimize ne kadar zor geldiğini tahmin edersiniz. Her gün yolda yürürken bile beyniniz binlerce reklam tabelası görselini, trafik tehlikelerini, kornayı, türlü sesleri işlemeye çalışıyor. Her gün binlercesi. 100 sene öncesine kadar tüm insanlık tarihi boyunca buna alışık olmayan bir beyin için ne kadar büyük bir yük olduğunu bir düşünün.
Tabii ki söylemeye çalıştığım şey istifa edelim ve ağaçlara tırmanarak bitki kökü kemirelim gibi bir şey değil. Ama bu gerçeği akılda tutmak da bulacağımız çözümler konusunda bize yardımcı olabilir. Kendi adıma ben doğa ile daha fazla temas edeceğim aktiviteleri arttırdım. Uzun yürüyüşler olabilir, mümkünse bisikletle küçük turlar olabilir. Sosyal medya ile arama büyük bir mesafe koymaya çalışıyorum. elbette alışkanlıkları terk etmek pek kolay değil ama bunu sürdürmenin de bir faydası olmadığı açık. Ellerinizi kullanabileceğiniz bir hobi de tavsiye ederim. artık marangozluk mu olur, yeni bir enstürman öğrenmek mi olur, tamir tadilat mı olur size kalmış. ama bu tarz hobiler de iyi geliyor. Sizi bir izleyici olmaktan alıp aktif bir katılımcı olmaya zorluyor. Bir şeylerin adım adım geliştiğini, ilerlediğini görmek de pek çok şey için motive edici oluyor.
Özetle bu perspektiften bakıldığında yaşadığımız sorunlar biraz daha anlaşılır oluyor. En azından benim için.
Temele, en temele indiğimizde benim gördüğüm şey, yaşadığımız hayatın insan doğasına olan uyumsuzluğu oldu. Neredeyse sadece 100 sene öncesine kadar günün büyük kısmını gün ışığının altında geçiren, fiziksel yoğun hareket eden, buna göre bir beslenme düzeni olan ve maksimum bir köy kalabalığı kadar insanla muhatap olan, sorunlarını dertlerini bilen canlılardık. İnsan tarihini yaklaşık 300 bin yıl kabul edersek son 100 sene bir insan ömrünün birkaç dakikası bile etmez. Yani bu örneği açarsak, hayatı boyunca köyünden dışarı çıkmamış ve ilkel aletlerle çiftçilik yapmış dünyadan izole birini alıp, günümüz istanbuluna bırakmaya sonra da neden mutsuzsun demeye benziyor bu.
Mutsuz hissediyoruz çünkü genetik olarak mevcut hayatı yaşamaya henüz adapte olamadık. Çok hızlı bir değişim gerçekleşti ve ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Sanki hayat hep böyleymiş gibi davranıyoruz, düşünüyoruz ama bu sadece bir yanılgı. Gün ışığına, hareket etmeye adapte olmuş vücudunuz, tüm gün kapalı bir ortamda bir ekran karşısında oturduğunda bir şeylerin ters gittiğini anlıyor ve stres hormonu salgılıyor. Stres hormonu insanoğlunun bugüne kadar gelmesinin en büyük sebeplerinden biri. Bizi bir şeylerin yanlış gittiğine karşın uyarıyor. Ama biz bu uyarıyı yatıştırıcılarla, daha fazla para kazanarak, daha iyi hayat diye pazarlanan şeylere ulaşmaya çalışarak görmezden geliyoruz. 100 sene öncesine kadar sadece komşularımızın, etrafımızda yaşayan tanıdığımız bildiğimiz insanların dertleri ile dertlenirken şimdi resmen bir bilgi ve acı bombardımanı altındayız. Sürekli dünyanın farklı yerlerinden felaket, acı, savaş, çekişme vs haberlerine maruz kalıyoruz. Ekranda her gün dünyanın farklı yerlerinde birbirini öldürenlerin, kavga edenlerin, birbirine laf yetiştiren didişen insanların türlü hallerine maruz kalıyoruz. Bir gün meksika, öbür gün afrika, çin, her gün ülkenin farklı yerlerinde olanlar... Bu kadar acıya, kavgaya, çekişmeye şahit olmanın, bu duruma adapte olamamış beynimize ne kadar zor geldiğini tahmin edersiniz. Her gün yolda yürürken bile beyniniz binlerce reklam tabelası görselini, trafik tehlikelerini, kornayı, türlü sesleri işlemeye çalışıyor. Her gün binlercesi. 100 sene öncesine kadar tüm insanlık tarihi boyunca buna alışık olmayan bir beyin için ne kadar büyük bir yük olduğunu bir düşünün.
Tabii ki söylemeye çalıştığım şey istifa edelim ve ağaçlara tırmanarak bitki kökü kemirelim gibi bir şey değil. Ama bu gerçeği akılda tutmak da bulacağımız çözümler konusunda bize yardımcı olabilir. Kendi adıma ben doğa ile daha fazla temas edeceğim aktiviteleri arttırdım. Uzun yürüyüşler olabilir, mümkünse bisikletle küçük turlar olabilir. Sosyal medya ile arama büyük bir mesafe koymaya çalışıyorum. elbette alışkanlıkları terk etmek pek kolay değil ama bunu sürdürmenin de bir faydası olmadığı açık. Ellerinizi kullanabileceğiniz bir hobi de tavsiye ederim. artık marangozluk mu olur, yeni bir enstürman öğrenmek mi olur, tamir tadilat mı olur size kalmış. ama bu tarz hobiler de iyi geliyor. Sizi bir izleyici olmaktan alıp aktif bir katılımcı olmaya zorluyor. Bir şeylerin adım adım geliştiğini, ilerlediğini görmek de pek çok şey için motive edici oluyor.
Özetle bu perspektiften bakıldığında yaşadığımız sorunlar biraz daha anlaşılır oluyor. En azından benim için.
- thracia
(28.01.25 09:23:30)

Hocam merhaba, samimiyetle yazacağım, umarım alınmazsınız. Günlük 6-7 saat ekran süresi korkunç, gerçekten korkunç, sizi gerçek hayattan soyutluyor resmen. Benim hafta içi iş gereği 4 saat gibi, Haftasonları 2 saati bulmuyorum ( uygulamalara süre sınırı da koydum ) Ben sadece telefon olarak yazdım bunu ama haftasonların da maç syretme harici çok çok uçmuyorum yani tv ya da laptopta.
Daha önce tek başıma yemek yerken youtube açardım, zararlı olduğunu okuduktan sonra video seyretmeden yemek yemeyi denedim, bende gerçekten farkettirdi, yediğim yemeğe odaklandım ve bunu zorlayarak yapmadım, onun dışında kafamdan başka düşünceler geçtiğini farkettim ki video izleyerek yeseydim bunlar olmayacaktı. Sizde işe yarar yaramaz bilmiyorum ama İnsan dijitale yoğunlaştıkça gerçeklikten kopuyor çünkü, porno gibi düşünün.
Spor yapın diyeceğim de onu da yapıyorsunuz ama bence uzun ve tempolu yürüyüş çok iyi gelecektir size, mümkünse koşu tavsiye ediyorum, hem de şiddetle, ya da sevdiğiniz başka bir spor ( nabız 120 üzerine çıkacak ). Terlemek, oksitosin atmak, faydalı hormonları salgılamak, bunlar çok öenmli şeyler.
Evde çalışma odasında bahsetmişsiniz, çok çok iyi fikir, tabi o odaya telefonla ve tablet laptop vb. girmeyecekseniz.
Genelde kendinden bahsetmişsin diyebilirsiniz, ben bana iyi gelenleri yazdım ( bitki yetiştirmek de var, yemek yapmak, mutfakta vakit geçirmek de:) siz uyarsa bunları deneyebilirsiniz ya da size iyi gelenleri bulmaya çalışabilirsiniz ama çaba lazım.
life rewards action, not intellıgence ( Anadolu lisesi çıkışlıyız:)
Daha önce tek başıma yemek yerken youtube açardım, zararlı olduğunu okuduktan sonra video seyretmeden yemek yemeyi denedim, bende gerçekten farkettirdi, yediğim yemeğe odaklandım ve bunu zorlayarak yapmadım, onun dışında kafamdan başka düşünceler geçtiğini farkettim ki video izleyerek yeseydim bunlar olmayacaktı. Sizde işe yarar yaramaz bilmiyorum ama İnsan dijitale yoğunlaştıkça gerçeklikten kopuyor çünkü, porno gibi düşünün.
Spor yapın diyeceğim de onu da yapıyorsunuz ama bence uzun ve tempolu yürüyüş çok iyi gelecektir size, mümkünse koşu tavsiye ediyorum, hem de şiddetle, ya da sevdiğiniz başka bir spor ( nabız 120 üzerine çıkacak ). Terlemek, oksitosin atmak, faydalı hormonları salgılamak, bunlar çok öenmli şeyler.
Evde çalışma odasında bahsetmişsiniz, çok çok iyi fikir, tabi o odaya telefonla ve tablet laptop vb. girmeyecekseniz.
Genelde kendinden bahsetmişsin diyebilirsiniz, ben bana iyi gelenleri yazdım ( bitki yetiştirmek de var, yemek yapmak, mutfakta vakit geçirmek de:) siz uyarsa bunları deneyebilirsiniz ya da size iyi gelenleri bulmaya çalışabilirsiniz ama çaba lazım.
life rewards action, not intellıgence ( Anadolu lisesi çıkışlıyız:)
- kumandanim
(28.01.25 09:35:12 ~ 10:25:56)

yaslilik yada evlilikle alakasi yok. sagliksiz rutinlerlerden dolayi beyniniz pekmeze donmus bu da pismanliga ve cozumsuzluge sebep oldugu icin psikolojinizi etkilemis. spor yap, kursa git hocam gibi tavsiyeler cok sacma olur su asamada.
1. durumu kabul edin: bu durum sagliksiz, ama olmedik cok sukur. yavas yavas degistirecegim.
2. degisime zemin hazirlayin: motive edecek birseyler yapin. uygulamalari silmeyin ama her canininiz sikildiginda telefonu elinize almiktan kacinin ve uygulamada aptal saptal seyler izlemek yerine sizi motive edecek, ogrenme, sosyallesme isteginizi arttiracak seyler izleyin.
3. sagliksiz rutinlerin yerine koyacak kisa, orta, uzun vadeli hedefler bulun: meditasyon, yeni seyler ogrenmek, kisisel bakim, yuruyus yapmak, kiziniza biseyler ogretmek, onunla vakit gecirmek, kursa katilmak vs..
1. durumu kabul edin: bu durum sagliksiz, ama olmedik cok sukur. yavas yavas degistirecegim.
2. degisime zemin hazirlayin: motive edecek birseyler yapin. uygulamalari silmeyin ama her canininiz sikildiginda telefonu elinize almiktan kacinin ve uygulamada aptal saptal seyler izlemek yerine sizi motive edecek, ogrenme, sosyallesme isteginizi arttiracak seyler izleyin.
3. sagliksiz rutinlerin yerine koyacak kisa, orta, uzun vadeli hedefler bulun: meditasyon, yeni seyler ogrenmek, kisisel bakim, yuruyus yapmak, kiziniza biseyler ogretmek, onunla vakit gecirmek, kursa katilmak vs..
- buenosdias
(28.01.25 11:38:30 ~ 11:42:43)

Tek çaresi var interneti iptal ettirmek.
- komando kani var bende
(28.01.25 12:52:25)

10, 12 gun degil daha fazla calis.
- Sour
(28.01.25 17:22:53)
[]

VW T-Roc EPC ve start stop arızası…
Arkadaşlar selam, hızlıca özet geçmeye çalışayım:
2 ay önce yolda giderken araba teklemeye başlamış ve artık tekleme inanılmaz bir seviyeye geldiği için kenara çekmiştim. Ekranda “hata: start stop” ikazı çıktı. Kapatıp açınca düzeldi.
2 aydır çıkmayan arıza bu defa dün yokuş çıkarken yine oldu ama bu defa ekrana ekstradan EPC yazısı da geldi “hata: start stop” un yanına ve sarı motor ışığı yandı.
Yetkili bir VW servisine götürdüm bugün arabayı. Arıza teşhis için 3.000 lira fiyat çıkardılar. Arızayı anlattığımda ise pazartesi arıza tespit yapacaklarını, muhtemelen 60.000 tl’ye yakın bir masraf çıkabileceğini, kesin sonucu pazartesi söyleyeceklerini söylediler. Geçen hafta da bir Polo gelmiş bu arızadan dolayı ve bu kadar masraf tutmuş.
Sorum şu ki bu arızayı yaşayan oldu mu? Nedir bu EPC tam olarak? Bu kadar para vermek yerine sanayiye bir ustaya mı götürsem? Çok ekstreme geldi 60k.
Teşekkür ederim…
Ekleme not: araba 3 yaşına girmek üzere 56.000 km’de.
2 ay önce yolda giderken araba teklemeye başlamış ve artık tekleme inanılmaz bir seviyeye geldiği için kenara çekmiştim. Ekranda “hata: start stop” ikazı çıktı. Kapatıp açınca düzeldi.
2 aydır çıkmayan arıza bu defa dün yokuş çıkarken yine oldu ama bu defa ekrana ekstradan EPC yazısı da geldi “hata: start stop” un yanına ve sarı motor ışığı yandı.
Yetkili bir VW servisine götürdüm bugün arabayı. Arıza teşhis için 3.000 lira fiyat çıkardılar. Arızayı anlattığımda ise pazartesi arıza tespit yapacaklarını, muhtemelen 60.000 tl’ye yakın bir masraf çıkabileceğini, kesin sonucu pazartesi söyleyeceklerini söylediler. Geçen hafta da bir Polo gelmiş bu arızadan dolayı ve bu kadar masraf tutmuş.
Sorum şu ki bu arızayı yaşayan oldu mu? Nedir bu EPC tam olarak? Bu kadar para vermek yerine sanayiye bir ustaya mı götürsem? Çok ekstreme geldi 60k.
Teşekkür ederim…
Ekleme not: araba 3 yaşına girmek üzere 56.000 km’de.

3 yaşında bile olmayan arabada bu ne saçmalıktır böyle, insani delirtir cidden. Cevrenizden bir soruşturup bu işlerden anlayan bir ustaya götürürdüm şahsen. Burada da lokasyona gore usta tavsiyesi alinabilir.
- mbond
(11.01.25 06:42:07)

60 bin liraya neyi değiştiriyor servis?
Bence öncelikle bir akü servisine gidin ve aküyü ölçtürün, bence akünün ömrü doluyor.
Bence öncelikle bir akü servisine gidin ve aküyü ölçtürün, bence akünün ömrü doluyor.
- orient blue
(11.01.25 09:21:54)

abi arıza teşhisi önemli, 60 tutabilir tutmayabilir çok basit bir şeyde olabilir baya sorunlu bir şeyde olabilir. servise gitmeden bi forumları vs araştırın. Servis sorgusuz deneme yanılma her haltı değiştirir tamir etmez baya kalın fatura çıkarır.
düzgün aklı başında usta bul bence.
edit: EPC lambası araçtaki gaz kelebeği lambasında bir sorun olması durumunda görülür. Ayrıca ABS ve EFS fren sistemlerinin arızalanması durumunda yine bu ikaz lambası yanacaktır. Bu sorunun nereden kaynaklandığını anlamayan hangi arıza ışıklarının yandığını kontrol etmesi gerekecektir.
EPC Arızası Nasıl Giderilir? EPC arızasının giderilmesi için izlenecek tek yol, aracı bir yetkili servise götürmektir. EPC lambası zaman zaman yazılım hatalarından dolayı yanar ve böyle bir durumda aracı stop edip yeniden çalıştırmak ışığın sönmesini sağlayabilir.
düzgün aklı başında usta bul bence.
edit: EPC lambası araçtaki gaz kelebeği lambasında bir sorun olması durumunda görülür. Ayrıca ABS ve EFS fren sistemlerinin arızalanması durumunda yine bu ikaz lambası yanacaktır. Bu sorunun nereden kaynaklandığını anlamayan hangi arıza ışıklarının yandığını kontrol etmesi gerekecektir.
EPC Arızası Nasıl Giderilir? EPC arızasının giderilmesi için izlenecek tek yol, aracı bir yetkili servise götürmektir. EPC lambası zaman zaman yazılım hatalarından dolayı yanar ve böyle bir durumda aracı stop edip yeniden çalıştırmak ışığın sönmesini sağlayabilir.
- basond
(11.01.25 09:30:12 ~ 09:32:15)

start stop akü sorunu olabilir.
epc kötü yakıt gibi basitten başlayıp turbo yemeye kadar gidebilir.
epc kötü yakıt gibi basitten başlayıp turbo yemeye kadar gidebilir.
- mutlu yillar sana
(11.01.25 10:29:41)

scala ile ben de start stop arızası almıştım. Sebep aküdendi
EPC ile karşılaşmadım
EPC ile karşılaşmadım
- bepicolombo
(11.01.25 11:02:34)

3 yaşındaki aracın garantisi olduğu için yetkili servise gittiniz diye düşünüyorum. Garantisi olan aracın star&stop arıza masrafı neden sizden talep ediliyor? Garantisi yoksa servise götürmek masrafi 3-4 katına çıkarır. Ozel servise gidin
- mirty
(11.01.25 11:13:52)
[]

Fitness’ta plato dönemi
Arkadaşlar merhaba,
Bir süredir çok yerimde saydığımı düşünüyorum. Kendime plan, program da yapamaz oldum.
Alt vücudu da ihmal ettim çünkü squat ve deadlift sonrası bel ağrılarım başladı son zamanlarda. Yanlış formda yaptığıma delalet galiba. Squat ve deadlift olmayınca da alt vücut, bacak çalışasım gelmiyor. Her neyse önümde temiz bir 8 gün boşluğum var. 2 dolu 1 off 2 dolu 1 off 2 dolu şeklinde yoğun geçirmeyi düşünüyorum. Nasıl bir plan yapabilirim? İçinde her bölgenin olduğu. Varsa önerileriniz alırım. Teşekkür ederim…
Bir süredir çok yerimde saydığımı düşünüyorum. Kendime plan, program da yapamaz oldum.
Alt vücudu da ihmal ettim çünkü squat ve deadlift sonrası bel ağrılarım başladı son zamanlarda. Yanlış formda yaptığıma delalet galiba. Squat ve deadlift olmayınca da alt vücut, bacak çalışasım gelmiyor. Her neyse önümde temiz bir 8 gün boşluğum var. 2 dolu 1 off 2 dolu 1 off 2 dolu şeklinde yoğun geçirmeyi düşünüyorum. Nasıl bir plan yapabilirim? İçinde her bölgenin olduğu. Varsa önerileriniz alırım. Teşekkür ederim…

Yani verilen bilgilerde net olarak ne zamandir yapiyorsunuz vs yok ama plato diyorsaniz ve özellikle strength trainingse iki yöntem var;
7 haftada bir en kötü deload week yapmak. Programınıza göre bunun tipleri vardır.
Ikincisi mevcut ağırlığı yüzde 10-15 düşürup tekrar başlamak.
Programınızı kendiniz mi yaziyorsunuz? Oyleyse bence yazmayin.
7 haftada bir en kötü deload week yapmak. Programınıza göre bunun tipleri vardır.
Ikincisi mevcut ağırlığı yüzde 10-15 düşürup tekrar başlamak.
Programınızı kendiniz mi yaziyorsunuz? Oyleyse bence yazmayin.
- logisticsmanager
(22.11.24 20:53:45)

@logisticsmanager
2014’ten beri fitness yapıyorum ve programı hep kendim yazıyorum evet. Son 1 yıla kadar hiç supplement kullanmamıştım, son 1 yıldır weider whey kullanıyorum. Bir diğer bilgi de 6-7 aydır boksla birlikte götürmeye çalışıyorum. Teşekkürler.
2014’ten beri fitness yapıyorum ve programı hep kendim yazıyorum evet. Son 1 yıla kadar hiç supplement kullanmamıştım, son 1 yıldır weider whey kullanıyorum. Bir diğer bilgi de 6-7 aydır boksla birlikte götürmeye çalışıyorum. Teşekkürler.
- don’t panic
(22.11.24 20:58:07)

Squat ve deadlift sana yaramıyorsa alternatifleri değerlendir leg press ve leg curl yap, burada morali bozacak bir şey yok neticede güç sporcusu değilsin diye tahmin ediyorum bu hareketleri yapmak zorunda değilsin, ha yok ben aşığım bu hareketlere diyorsan zamanının bir kısmını egolift yapmadan düşük ağırlıklarla formunu mükemmelleştirmeye ayır, aslında compound hareketlerde gereğinden fazla ağırlık kaldırmaya çalışmıyorsan insan mekaniğine uyumlu hareketler olduğu için hareketleri yanlış yapmak çok mmükün değil, formlar genelde yüksek ağırlık denemelerinde bozuluyor o da ağrı sızı getiriyor.
İkinci olarak Push-Pull-Legs antrenmanı yapabilirsin: A gününde itiş (Göğüs-omuz-triceps) B gününde çekiş (Sırt-triceps-abs) C gününde bacak 1 gün Off sonra ilk 3 günün tekrarı.
Bunların dışında yerinde sayanların yaptığı en büyük yanlış kalori alımını düzgün yapamamaları oluyor. Gym'de deli gibi çalışan onca insan var, konuşurken kaç kalori alıyorsun diyorum bilmiyorum diyor, diğeri diyor 100 gram karbonhidrat alıyorum öteki diyor ben kalori saymıyorum, halbuki ne kadar yoğun çalışıyorsan o kadar yüksek kalori almak gerekiyor, bu tıpkı 5000 motor arabaya 200 liralık benzin alıp Kuzey Marmara otobanına çıkmaya benziyor fayda alamayacağın bilakis zarar göreceğin bir yanlışlık.
İkinci olarak Push-Pull-Legs antrenmanı yapabilirsin: A gününde itiş (Göğüs-omuz-triceps) B gününde çekiş (Sırt-triceps-abs) C gününde bacak 1 gün Off sonra ilk 3 günün tekrarı.
Bunların dışında yerinde sayanların yaptığı en büyük yanlış kalori alımını düzgün yapamamaları oluyor. Gym'de deli gibi çalışan onca insan var, konuşurken kaç kalori alıyorsun diyorum bilmiyorum diyor, diğeri diyor 100 gram karbonhidrat alıyorum öteki diyor ben kalori saymıyorum, halbuki ne kadar yoğun çalışıyorsan o kadar yüksek kalori almak gerekiyor, bu tıpkı 5000 motor arabaya 200 liralık benzin alıp Kuzey Marmara otobanına çıkmaya benziyor fayda alamayacağın bilakis zarar göreceğin bir yanlışlık.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.11.24 21:08:00)

Günde ne kadar whey alıyorsun desem, makroları dengelemek için gerektiği kadar değil de günde şu kadar ölçek diye cevap vereceksin diye korkuyorum.
Eğer ikinci şık doğruysa, sporcu beslenmesi konusunda destek almalısın.
Ve ayrıca 10 yıldır bu işin içinde olup hala tekniğin konusunda şüphelerin varsa bir PT desteği almalısın.
Eğer ikinci şık doğruysa, sporcu beslenmesi konusunda destek almalısın.
Ve ayrıca 10 yıldır bu işin içinde olup hala tekniğin konusunda şüphelerin varsa bir PT desteği almalısın.
- Mirket
(22.11.24 21:27:43)

Abi sen bilirsin de plato yasiyorum, ne yapayim diyorsun.
Supplement kullanıp kullanmaman önemsiz detay.
Squat deadlift form sorunu diyorsun.
Ben su veriler ile sorunun senin kendine yazdığın programlar olduğunu söylerim. burada da hep aynısını derim zaten. Ben misal hayatimda kendi programimi yazmadim, 2010dan beri yapıyorum.
Bence sen bir adet reddit fitnesswikide olan ppl yap. Layne norton var galiba ppl onun programi iyi misal.
Isi bu olan adamlar varken kendine yazma, program yazmak özellikle bodybuilding vs için zor iş.
Supplement kullanıp kullanmaman önemsiz detay.
Squat deadlift form sorunu diyorsun.
Ben su veriler ile sorunun senin kendine yazdığın programlar olduğunu söylerim. burada da hep aynısını derim zaten. Ben misal hayatimda kendi programimi yazmadim, 2010dan beri yapıyorum.
Bence sen bir adet reddit fitnesswikide olan ppl yap. Layne norton var galiba ppl onun programi iyi misal.
Isi bu olan adamlar varken kendine yazma, program yazmak özellikle bodybuilding vs için zor iş.
- logisticsmanager
(22.11.24 21:47:44)
[]

Watsapp, Instagram ve Nezaket
Arkadaşlar yaşadığım 3 örneği anlatmak istiyorum, biriyle ilgili çok önceden bir duyuru açmıştım ama hızımı alamadım :D
1- Geçenlerde bir arkadaş beni arayıp evliliğiyle ilgili sıkıntılarını anlatmıştı. Bu konu üzerine yaklaşık 1 saat konuştuk. 3-4 gün sonra watsapp’tan yazdım “ne durumdasın abi, ne var ne yok?” diye. Cevap yazmadı. 2 gün sonra alakasız bir Twitter linki yolladı bana futbollu, komikli…
2- Şimdilerde çok samimi olmadığım liseden sınıf arkadaşım Dubai’den foto paylaşmış. Fotoğrafta ayağı alçıdaydı, “geçmiş olsun” yazdım. Cevap vermedi. Storyler son hız devam etti sonrasında…
3- Başka bir arkadaşın doğum günüydü, doğum günüyle alakalı hoş bir resim koymuş, benim de içimden geldi, normalde pek adetim değildir ama o anda da mutluydum herhalde; güzel bir mesajla kutladım doğum gününü. Sadece beğendi, cevap yazma zahmetine girmedi.
Şimdi düşünüyorum da bana bir arkadaşım, hele ki çok samimi olmadığım bir arkadaşım halimi hatrımı soracak, geçmiş olsun diyecek, doğum günümü kutlayacak… yaw ona minnet duyup çok hakettiği güzel bir cevap yazabilmek için özen gösteririm. İnsanlar artık herhangi bir şeyi sadece kendi istediği zamanda yapıyor. Canı istemezse nezaketen de olsa zahmet etmiyor hiçbir şeye, mesaj yazmaya dahi. Bu tür şeyler yaşayınca da etrafımda olan en yakın dostlarım bana yeter diyorum ve onlara daha sıkı sarılıyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Yani tam soru gibi de olmadı :D galiba, içimi dökmüş oldum.
1- Geçenlerde bir arkadaş beni arayıp evliliğiyle ilgili sıkıntılarını anlatmıştı. Bu konu üzerine yaklaşık 1 saat konuştuk. 3-4 gün sonra watsapp’tan yazdım “ne durumdasın abi, ne var ne yok?” diye. Cevap yazmadı. 2 gün sonra alakasız bir Twitter linki yolladı bana futbollu, komikli…
2- Şimdilerde çok samimi olmadığım liseden sınıf arkadaşım Dubai’den foto paylaşmış. Fotoğrafta ayağı alçıdaydı, “geçmiş olsun” yazdım. Cevap vermedi. Storyler son hız devam etti sonrasında…
3- Başka bir arkadaşın doğum günüydü, doğum günüyle alakalı hoş bir resim koymuş, benim de içimden geldi, normalde pek adetim değildir ama o anda da mutluydum herhalde; güzel bir mesajla kutladım doğum gününü. Sadece beğendi, cevap yazma zahmetine girmedi.
Şimdi düşünüyorum da bana bir arkadaşım, hele ki çok samimi olmadığım bir arkadaşım halimi hatrımı soracak, geçmiş olsun diyecek, doğum günümü kutlayacak… yaw ona minnet duyup çok hakettiği güzel bir cevap yazabilmek için özen gösteririm. İnsanlar artık herhangi bir şeyi sadece kendi istediği zamanda yapıyor. Canı istemezse nezaketen de olsa zahmet etmiyor hiçbir şeye, mesaj yazmaya dahi. Bu tür şeyler yaşayınca da etrafımda olan en yakın dostlarım bana yeter diyorum ve onlara daha sıkı sarılıyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Yani tam soru gibi de olmadı :D galiba, içimi dökmüş oldum.

Ben de genel olarak mesajlara görece vakitli bir şekilde cevap verilmesi taraftarıyım ama diğer yandan da karşı taraf bu şekilde davranmayınca da takılmamayı öğrendim. Anlık mesajlaşma, email, sosyal medya vb. derken sürekli bildirim bombardımanı altındayız, keza bunlarla birlikte daha bir sürü uygulama daha dikkatimizi çekmek için bildirim gönderip duruyor. Herkesin whatsapp grupları vb. var, oradan da mesajlar yağıyor... Sanırım bu nedenle insanlarda karşılıklı iletişimin tanımı da farklılaştı ve daha açık uçlu bir şeye dönüştü. Sizin verdiğiniz örneklerdeki gibi bir mesajı görüp uzunca bir süre cevap yazmamak, bazen tamamen kayıtsız kalmak, ya da birkaç mesajla sohbet etmek yerine bir emojiyle geçiştirmek de iletişimin normal parçaları olarak görülüyor.
- salihdt
(17.11.24 06:28:31)

ben eskiden cok takilirdim, artik hic takilmiyorum.
zira ben de bazen cok cok gec cevap veriyorum bazi mesajlara. bazen da iyice fazla sure gecti diye artik yazmaya cekiniyorum, hic cevap yazmiyorum.
ya da 1. ornekteki gibi yapabiliyorum ben de.
onemli bir soru degilse o anda cevap vermiyorum, kaliyor. 3 gun sonra cevap vermek de sacma olabiliyor bazen, sohbetimiz komple kesilmesin diye komikli bi sey atabiliyorum karsiya son mesajina cevap vermeden.
ama tabii ki bunlar hep samimiyet derecesine gore degisen konular.
yakin arkadaslarima daha hayvan gibi davraniyorum galiba. daha az yakin tanidiklara nezaketen de olsa kisa cevaplar atmaya calisiyorum.
zira ben de bazen cok cok gec cevap veriyorum bazi mesajlara. bazen da iyice fazla sure gecti diye artik yazmaya cekiniyorum, hic cevap yazmiyorum.
ya da 1. ornekteki gibi yapabiliyorum ben de.
onemli bir soru degilse o anda cevap vermiyorum, kaliyor. 3 gun sonra cevap vermek de sacma olabiliyor bazen, sohbetimiz komple kesilmesin diye komikli bi sey atabiliyorum karsiya son mesajina cevap vermeden.
ama tabii ki bunlar hep samimiyet derecesine gore degisen konular.
yakin arkadaslarima daha hayvan gibi davraniyorum galiba. daha az yakin tanidiklara nezaketen de olsa kisa cevaplar atmaya calisiyorum.
- fevzi123
(17.11.24 07:33:41)

"- Şimdilerde çok samimi olmadığım liseden sınıf arkadaşım Dubai’den foto paylaşmış..."
Butun her seyi özetleyen tek cevap.
Butun her seyi özetleyen tek cevap.
- feastofthedamned
(17.11.24 09:31:42)

1 ve 2 ile Bir daha kendi işim düşmedikçe konuşmazdım.
3 like etmiş işte daha ne olsun. En azından bir tepki vermiş.
3 like etmiş işte daha ne olsun. En azından bir tepki vermiş.
- eloharp
(17.11.24 11:20:03)

Sana neden cevap vermeliler adamlarin cikari yok anladin mi
Mesaj atmayip yedek kulubesine aliyorlar lazim olunca kardesim nerdeydin testislerin opem die yazarlar sana ihtiyac olunca
Hayat boyle kabule gec
Mesaj atmayip yedek kulubesine aliyorlar lazim olunca kardesim nerdeydin testislerin opem die yazarlar sana ihtiyac olunca
Hayat boyle kabule gec
- Zetnikov
(17.11.24 15:34:55)

İnsanlara değer verme anlayışın çok güzel. Verdiğin değeri onlara yaşatmayı önemsiyorsun. Onlar bu konuda epey sorunlular, uzak durmalısın, sadece işin düştüğünde iletişime geçmelisin. Çünkü hak ettikleri tarz bu.
- muhayyer divan
(17.11.24 18:43:30)
[]

Herkesin bir rolünün olması
Nasıl anlatsam, hayatta herkes kendine çizilmiş rolü oynuyor/yaşıyor. Misal birine üniforma giyeceksin demişler, üniforma giyiyor; diğerine işe giderken takım elbiseyi uygun görmüşler, onu giyiyor. Çalışmaya gidiyoruz her ne şekilde olursa olsun ve nihayetinde de bu rollere bir şekilde uyum sağlamışız veya sağlamamışız ve herkes bir şeylerin peşinde, derdinde… bu sizi rahatsız ediyor mu? Ben ise gündüz spora gitmek istiyorum, gün ve akşam boyu evde eşofmanlarla samimi arkadaşlarımla muhabbet etmek istiyorum…

Etmiyor. Herkes ekmeğinde ve nasıl istiyorsa öyle yaşıyor
- wd40
(14.11.24 21:00:38)

tamam, gunduz spora gittin, enerji harcadin. tekrar eneji kazanmak icin besin tuketmen gerek. besin bulman icin de emek harcaman gerek. ya avlanacaksin, ya yetistirip takas edeceksin, ya da bir zanaatin olacak ki emeginle besin satin alacaksin. yani canlinin varolmasindan bu yana duzen boyle.
- arakaali
(14.11.24 21:18:37)

Hayat biz fakirler için böyle bir şey değil
- yuvarlanantencereninkapagi
(14.11.24 21:59:58)

Pasif gelir lazim sana
- Zetnikov
(14.11.24 22:45:19)

Herkes npc bence
- anon1m
(14.11.24 23:28:50)

herkes bir şeylerin peşinde, derdinde. hayat böyle bir şey zaten. rahatsız olacak ne var?
sen gündüz spora gitmek, gün boyu eşofmanla durmak istiyorsan, bunu yapabilirsin zaten. kimse sana zorla takım elbise veya üniforma giydirmiyor ki.
sen gündüz spora gitmek, gün boyu eşofmanla durmak istiyorsan, bunu yapabilirsin zaten. kimse sana zorla takım elbise veya üniforma giydirmiyor ki.
- abelardo
(14.11.24 23:29:30)

Tek anladığım senin bundan rahatsız olduğun. Doğru mu anlamışım?
- muhayyer divan
(15.11.24 00:23:52)

çoğu insan için ortada oynanan roller yok zorunluluklar var, hem maddi hem de sosyal anlamda. var olmak için "bir şey" olmalısın. "bir şey" olursan para kazanabilirsin yada arkadaşların olabilir. o yüzden bir meslek sahibi olup para kazanman gerekiyor hayatını sürdürebilmek için, buradaki zorunluluğu anlamışsındır diye düşünüyorum. sosyal olabilmek için de "bir şey" olmalısın, esprili olmalısın, entelektüel olmalısın, karizmatik olmalısın, fırlama olmalısın, bir şeylerin ön plana çıkıp seni tanımlaması gerekir, basitçe maskeler takmalısın daha doğrusu sana en uygun en çok yakışan maskeyi... ki sosyal çevren olsun, cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilecek birini bulasın, arkadaş ortamında senin için "sağlam/bilgili/eğlenceli" gibisinden sıfatlar takılsın.
böylece var olabiliyorsun. bunun aksi istikametinde "hiç bir şey" olmak var. o biraz sıkıntılı, olmaya çalışanlar pişman oluyor. o yüzden elden geldiğince huzurlu olacağını düşündüğün bir işle geçimini sağlamaya bak. sosyal çevrende ise yalın, maske sevmeyen bir insan isen olduğun gibi davran, et için, popohlanmak için, ortam için agd olma. hee maske seviyorsan da bol bol tak, devir kendini pazarlama devri son 20 yıldır.
bir de diğerlerinin kendilerine biçilen rolleri oynadıklarına dair hezeyanları bir kenara bırak, sen de dahil kimse farklı değil, hepimiz zavallı insancıklarız bu fani dünyada.
böylece var olabiliyorsun. bunun aksi istikametinde "hiç bir şey" olmak var. o biraz sıkıntılı, olmaya çalışanlar pişman oluyor. o yüzden elden geldiğince huzurlu olacağını düşündüğün bir işle geçimini sağlamaya bak. sosyal çevrende ise yalın, maske sevmeyen bir insan isen olduğun gibi davran, et için, popohlanmak için, ortam için agd olma. hee maske seviyorsan da bol bol tak, devir kendini pazarlama devri son 20 yıldır.
bir de diğerlerinin kendilerine biçilen rolleri oynadıklarına dair hezeyanları bir kenara bırak, sen de dahil kimse farklı değil, hepimiz zavallı insancıklarız bu fani dünyada.
- issiz karga
(15.11.24 00:46:18)

ben işe giderken kardeşim sordu. ulan biz işe giderken bu elemanlar kafelerde nasıl rahat oturup çalışma saatinde takılıyor?. baban zengin olursa o istediklerini yaparsın kardeşim. ben de yapmak istiyorum dediklerini ama işe gitmem lazım. kapitalist sistem bu.
- mikahakkinen
(15.11.24 09:45:55)
[]

Köylüler
Küçükken aşırı sevdiğim, bayramlarda 3-4 gün önceden gittiğim köyümden son 5-10 yıldır tiksinmeye başladım. Büyüyüp gözüm açılmaya başladı galiba. Şehirde yaşıyoruz, yılın 2 ayı falan köyde yaşıyor anne babam. Ben de günlük veya haftalık kısa süreliğine gidiyorum. Son yaşadığımız birkaç olayı özet geçmek istiyorum: Bizim arsanın kenarına diktiğimiz dut ağacını kurutmuş yan komşu, gelecekte kendi evinin önüne sarkar da güneşini keser diye. Arsanın diğer tarafına da zeytin dikmiştik. Ordaki komşu da millete laf ediyormuş bunlar da geldiler bizim evin dibine diktiler diye. Bu noktalarda sizce suçlu muyuz? 850 metrekare arsa ve içinde küçük bir köy evimiz var. Arsamız dahilinde evin bahçesini, önünü falan güzelleştirmeye çalışıyoruz. Bu iki olay dışında şu an anlatamayacağım ve tartışmaya kapalı çok sayıda pislik gördüm, görmeye devam ediyorum.
Tüm baba tarafım köyün mezarlığında ve bu köy benim için bir mabeddi. Annem babam bu dünyadan gidince o evle başbaşa kalacağız ve çevredeki herkesten, tüm akrabalarımdan nefret ediyor, tiksiniyorum. Geleceği düşündüğümde orayı satmayı da yediremiyorum kendime, babama ihanet edermişim gibi hissediyorum. Öte yandan köyün içinde tarla bahçe falan da var. Konuyla ilgili bana söylemek istediklerinizi dinlemek istiyorum arkadaşlar. Gelecekle ilgili, durumla ilgili ne gibi tavsiyeleriniz olur? Teşekkürler…
Tüm baba tarafım köyün mezarlığında ve bu köy benim için bir mabeddi. Annem babam bu dünyadan gidince o evle başbaşa kalacağız ve çevredeki herkesten, tüm akrabalarımdan nefret ediyor, tiksiniyorum. Geleceği düşündüğümde orayı satmayı da yediremiyorum kendime, babama ihanet edermişim gibi hissediyorum. Öte yandan köyün içinde tarla bahçe falan da var. Konuyla ilgili bana söylemek istediklerinizi dinlemek istiyorum arkadaşlar. Gelecekle ilgili, durumla ilgili ne gibi tavsiyeleriniz olur? Teşekkürler…

dut agacini sinira degil de kendi alaniniza niye dikmediniz anlayamadim. "kurutmus" dediginiz olay nedir bir de. siz sulamiyor musunuz zaten karsi taraf nasil kurutmus.
- robert bosch
(01.11.24 22:02:56)

Anlattıklarınız içimi sıktı. Şimdiden köydeki herkesle aranızı bozun. Herkes sizi aksi ve kavgacı biri olarak bilsin. Anladığım kadarı ile ancak bundan anlarlar. İyi niyetinizi anlatabileceginiz ya da anlayabilecek birilerine benzemiyorlar. Bu komşular yaşlı insanlar mı yoksa yasitiniz insanlar mı? Yaşlı iseler çok dert değil. Ya da siz en iyisi daha oldun ve soğukkanlı bir kullanıcının tavsiyesini dinleyin. Yazdıklarımı okuyunca ben de beğenmedim ama bir bakış açısı işte. Böyle hissettim.
- aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(01.11.24 22:04:03)

sanki bizim köyü tarif ediyorsun. çocukluğumda tarla yüzünden insanların birbirine balta ile giriştiğini hatırlıyorum. bu hiç değişmeyecek galiba.
- izole
(01.11.24 22:04:30)

@robert bosch
Kendi alanımıza diktik her iki ağacı da ama büyüyünce yukardan dalları kendi evlerinin güneşini keser diye kimyasal bir işlem uygulayıp kurutmuşlar dutu. Özeleştiri yapıp acaba daha içeri mi dikseydik falan diyorum ama ona da kesin bir şey bulurlardı sonucuna ulaşıyorum, bilemedim.
Kendi alanımıza diktik her iki ağacı da ama büyüyünce yukardan dalları kendi evlerinin güneşini keser diye kimyasal bir işlem uygulayıp kurutmuşlar dutu. Özeleştiri yapıp acaba daha içeri mi dikseydik falan diyorum ama ona da kesin bir şey bulurlardı sonucuna ulaşıyorum, bilemedim.
- don’t panic
(01.11.24 22:08:06)

@aslagülümseyenbirkediyegüvenme
Yaşlı insanlar ve onların köyde büyüyen 30’lu yaşlardaki çocukları…
Yaşlı insanlar ve onların köyde büyüyen 30’lu yaşlardaki çocukları…
- don’t panic
(01.11.24 22:09:30)

size danismadan böyle bir sey yapmalari harbiden cok ayica olmus o zaman.
sizinle konusmamislar, bu dut ileride büyür bize gelir mi vs
yuh diyorum. böyle bir cevrede yasanmaz. degerlenir ki mi orasi? degerlenmeyecek gibiyse satin gitsin.
sizinle konusmamislar, bu dut ileride büyür bize gelir mi vs
yuh diyorum. böyle bir cevrede yasanmaz. degerlenir ki mi orasi? degerlenmeyecek gibiyse satin gitsin.
- robert bosch
(01.11.24 22:14:33)

oncelikle diger tarafi da dinlemek lazim. ama anlattiginiz sekildeyse diktiginiz agac onlarin gunesini engelliyorsa veya manzarisini bozuyorsa veya bahcelerini kirletiyorsa haksiz olan sizsiniz bence. koylu insanin kotu tarafi hak yer. iyi tarafi da hakkini yedirtmez.
- roylemonia
(01.11.24 22:42:24)

Kırsal kesimlerde böyle cahillikler yoğundur. Kimse kimsenin hakkında pek olumlu da konuşmaz.
Onun bunun malı, kazancı, yeni yaptırdığı evi,yeni doğan çocuğu, aldığı inek, aldığı araba vs. orada yaşayan cahillerin derdi tasası, hased sebebi olur.
Yıllarca bölünemeyen neredeyse artık 100'den fazla kişinin varis olduğu tarla gibi miras meseleleri,sürekli devletten beklenen desteklemeler, olabildiğince her tür yardımdan faydalanma arzusu, bunun yanında hayvan alış verişi ve mahsül satışından devletin kazancının ne olduğu belirsizdir.
Şurası kesin ki küçük yaşanan yer küçük ölçekli olduğundan zihindeki hayaller, dünya algısı da gerçekte küçük oluyor.
Ama o hayali kuran için bunlar büyük şeyler.
Kişinin dünya algısı sadece kaldığı yer ile sınırlı.
Dışarı başka şehirlerde bulunmayan, ortam görmemiş bir kesmin bunu anlaması da belli bir yaştan sonra imkansız.
Bunu en iyi anlatan örnek,
muhtarlık seçimleri ve sonrasında olanlar..
Tavsiye olarak ne diyeyim bilemedim.
Bir yeri satmak zorunda olmanız tabi ki babanıza ihanet olmaz.
Ama yeri satacağınız kimsenin vasıflarını iyi düşünün. Biraz dişli olsun.
Onun bunun malı, kazancı, yeni yaptırdığı evi,yeni doğan çocuğu, aldığı inek, aldığı araba vs. orada yaşayan cahillerin derdi tasası, hased sebebi olur.
Yıllarca bölünemeyen neredeyse artık 100'den fazla kişinin varis olduğu tarla gibi miras meseleleri,sürekli devletten beklenen desteklemeler, olabildiğince her tür yardımdan faydalanma arzusu, bunun yanında hayvan alış verişi ve mahsül satışından devletin kazancının ne olduğu belirsizdir.
Şurası kesin ki küçük yaşanan yer küçük ölçekli olduğundan zihindeki hayaller, dünya algısı da gerçekte küçük oluyor.
Ama o hayali kuran için bunlar büyük şeyler.
Kişinin dünya algısı sadece kaldığı yer ile sınırlı.
Dışarı başka şehirlerde bulunmayan, ortam görmemiş bir kesmin bunu anlaması da belli bir yaştan sonra imkansız.
Bunu en iyi anlatan örnek,
muhtarlık seçimleri ve sonrasında olanlar..
Tavsiye olarak ne diyeyim bilemedim.
Bir yeri satmak zorunda olmanız tabi ki babanıza ihanet olmaz.
Ama yeri satacağınız kimsenin vasıflarını iyi düşünün. Biraz dişli olsun.
- diyecevaplandı
(01.11.24 22:44:40)

Sadece köy için değil her yerde böyle aslında. Sebebiyle ilgili benim bir gözlemim var kendi çapımda. Artık sayıca çok azalan saygın bir yaşlı kesim vardı. Bunlar kibar ve yol yordam bilen insanlardı. En kötüsü dahi sırf zorunda hissettiği için usulünce davranırdı. Bu insanlar bilgiye de saygı duyardı, "ben cahil kaldım evladım" demekten çekinmez, bunun farkında olarak yaşarlar, nerde durmaları gerektiğini de bilirlerdi. Elbette aralarında kötü olanlar da vardı ama ağırlıklı genel bir karakterden bahsediyorum. Bu insanlar her nedense çocuklarını kendileri gibi yetiştiremediler. Şimdinin yaşlılarını oluşturan kesim benim çocukluğumda yine böyle rezil insanlardı. Kendi anne babalarının hatrına belli bir çizgide kalırlardı. Bunlar sürekli anlatırlar zaten biz anne babamızdan çok çektik diye. Bunun sebebi belli bence :D
Sizin hatırladığınız köyünüz bu makul insanların söz sahibi olduğu, diğerlerini bir çizgide tuttuğu yerdi. Tabi siz de daha az sorumluluk taşıyordunuz, bunun da etkisi var kuşkusuz.
Şimdi kendini tanrı sanan ve boş boş konuşmaktan inanılmaz keyif alan aynı zamanda sosyal medyada gördüğü bütün komplo teorilerine inanarak beynini kullanılmaz duruma getirmiş halde bulunan, hiçbir adap bilmeyen, hiçbir sınırı olmayan, cahillikle gurur duyan bir kitle yaşlı kesimi oluşturuyor. Özellikle küçük yerleşimlerde bu yaşlı insanlar her şeyi yöneten görünmez bir el gibi işlev görüyor. Genç ve yetişkin kesim bu kitleyi kendilerine ahlaki dayanak görerek seviyeyi iyice düşürüyor. Haliyle bu yerlerde inanılmaz bir kokuşmuşluk hakim. Aynı zamanda siz de yetişkinsiniz, artık sorunlarla daha çok muhatapsınız. Olayı derinden hissediyorsunuz.
Bence evi satmayın, ama yapacak bir şey de yok.
Sizin hatırladığınız köyünüz bu makul insanların söz sahibi olduğu, diğerlerini bir çizgide tuttuğu yerdi. Tabi siz de daha az sorumluluk taşıyordunuz, bunun da etkisi var kuşkusuz.
Şimdi kendini tanrı sanan ve boş boş konuşmaktan inanılmaz keyif alan aynı zamanda sosyal medyada gördüğü bütün komplo teorilerine inanarak beynini kullanılmaz duruma getirmiş halde bulunan, hiçbir adap bilmeyen, hiçbir sınırı olmayan, cahillikle gurur duyan bir kitle yaşlı kesimi oluşturuyor. Özellikle küçük yerleşimlerde bu yaşlı insanlar her şeyi yöneten görünmez bir el gibi işlev görüyor. Genç ve yetişkin kesim bu kitleyi kendilerine ahlaki dayanak görerek seviyeyi iyice düşürüyor. Haliyle bu yerlerde inanılmaz bir kokuşmuşluk hakim. Aynı zamanda siz de yetişkinsiniz, artık sorunlarla daha çok muhatapsınız. Olayı derinden hissediyorsunuz.
Bence evi satmayın, ama yapacak bir şey de yok.
- akhenaten
(01.11.24 22:57:08)

Konu hakkında bir yorumum yok.
Ancak ağaç konusundan anlayan biri olarak ağaç kurutmak için kimyasal işlem konusu bana mantıklı gelmedi. Doğal sebeplerden kurumuş olma ihtimalini değerlendirin bence.
Ayrıca bana ait alana gelecekte gölge yapacak şekilde ağaç dikilmesi benim de kabul edeceğim bir şey değil.
Ancak ağaç konusundan anlayan biri olarak ağaç kurutmak için kimyasal işlem konusu bana mantıklı gelmedi. Doğal sebeplerden kurumuş olma ihtimalini değerlendirin bence.
Ayrıca bana ait alana gelecekte gölge yapacak şekilde ağaç dikilmesi benim de kabul edeceğim bir şey değil.
- Mirket
(01.11.24 23:04:09)

şehir merkezinden uzak yeşillik bir yerde yaşıyorum, buranın yerlilerinin de aynı seninkiler gibi ağaç düşmanlığı var çözemediğim. biri güneş keser diye keser, biri "hava gelmiyor(???) diye keser. diğeri bilmem neresi hoşuna gitmez keser. kestiği de çamdır eriktir, kıymetli ağaçtır. kalanları görsen için acır. fino kuyruğu gibi, upuzun ağaçlar tepesinde üç tane yaprakla kalmış. cahil desen, kestirenler arasında emekli öğretmenler de var. kafayı yersin.
bir tanesi geçen arabulucuya 20 bin ödemiş sosyal medyada chplilere hakaret ettiği için. mesele ne yaşlılık ne köylülük. hepsinin ortak noktası ahlaksızlık partisini tutmaları.
tavsiyem şikayet edebildiğin her yere et bunları.
bir tanesi geçen arabulucuya 20 bin ödemiş sosyal medyada chplilere hakaret ettiği için. mesele ne yaşlılık ne köylülük. hepsinin ortak noktası ahlaksızlık partisini tutmaları.
tavsiyem şikayet edebildiğin her yere et bunları.
- titanyum22
(01.11.24 23:04:59 ~ 23:05:56)

Mafya babalarının meksikadaki evleri gibi etrafı üç insan boyunda duvarlarla öreceksiniz.
Ben bunların bir de şehir görmüşleriyle uğraşacağım diye kafayı yiyordum. Hatta birazını yedim. Yanlarında biraz daha kalsaydım hitler benzeri bir nefretle dolup taşacaktım. Şu an sadece insan olarak görmüyorum.
Tarlanız, eviniz, bağınız bahçeniz… Değerli ya da değersiz hiç önemli değil. Böyle kocaman sağlar duvar öreceksiniz evinize. Tarlanızın etrafını saracak üstüne de dikkat elektrik çarpar yazacaksınız.
Sevgi, saygı, komşuluk bilmem ne. Tam böyle ağaçlarla derdi olan bi bilmem ne amcam bana istanbulun ortasında bir daire kaybettirdi. Yamyamdır bunlar. Bildiğin yamyam. Diri diri yemeye çalışırlar insanı.
Malınızı mülkünü koruyup çevip çevreleyin. Bu tiplerin başka işi gücü de yoktur. Kafaları sadece başkasının malına mülküne çalışır. Düşünü düşünür düşünürler. Adam öldürmekten de korkmazlar. O yüzden kredi çekin altınınızı bozdurun biraz zorlayın o ay kendinizi yaptırın o duvarı. Ama böyle tatlı tatlı yazlık evi duvarı değil. Senin ben yedi sülaleni duvarından.
Şimdi komşularla iyi anlaşmak lazımcılar da gelebilir. Anlaşılacak insan var anlaşılmayacak insan var. Ama artık anlaşılacaklar çok az.
Ben bunların bir de şehir görmüşleriyle uğraşacağım diye kafayı yiyordum. Hatta birazını yedim. Yanlarında biraz daha kalsaydım hitler benzeri bir nefretle dolup taşacaktım. Şu an sadece insan olarak görmüyorum.
Tarlanız, eviniz, bağınız bahçeniz… Değerli ya da değersiz hiç önemli değil. Böyle kocaman sağlar duvar öreceksiniz evinize. Tarlanızın etrafını saracak üstüne de dikkat elektrik çarpar yazacaksınız.
Sevgi, saygı, komşuluk bilmem ne. Tam böyle ağaçlarla derdi olan bi bilmem ne amcam bana istanbulun ortasında bir daire kaybettirdi. Yamyamdır bunlar. Bildiğin yamyam. Diri diri yemeye çalışırlar insanı.
Malınızı mülkünü koruyup çevip çevreleyin. Bu tiplerin başka işi gücü de yoktur. Kafaları sadece başkasının malına mülküne çalışır. Düşünü düşünür düşünürler. Adam öldürmekten de korkmazlar. O yüzden kredi çekin altınınızı bozdurun biraz zorlayın o ay kendinizi yaptırın o duvarı. Ama böyle tatlı tatlı yazlık evi duvarı değil. Senin ben yedi sülaleni duvarından.
Şimdi komşularla iyi anlaşmak lazımcılar da gelebilir. Anlaşılacak insan var anlaşılmayacak insan var. Ama artık anlaşılacaklar çok az.
- mrvln
(02.11.24 01:03:42)

Benim bakış açımda da benzer bir dönüşüm olmuştu. Küçükken köy şehrin tam tersine herkesin iyi olduğu, ilginç bir yerdi. Ancak yavaş yavaş büyüyünce gördüm ki köy bir nevi cehennem. Özel hayat diye bir şey yok, herkes herkesin bütün hayatını biliyor. Ancak bu bir sürü rezillik yaşanmasını da engellemiyor; yine kimse yapacağından geri kalmıyor. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir ortam. Üstüne de hiç bitmeyen mal mülk kavgası, genelde de olabilecek en adi şekliyle; senin koyunun neden benim çitime sürttü, ağacının yaprağı neden bahçeme düştü, ineğinin tezeğine gelen sinek canımı sıktı gibi şeyler üzerinden başlayıp yıllarca devam eden düşmanlıklar. Hayvanlara yapılan eziyetleri saymıyorum bile... Şehir hayatı çok mu matah bir şey o da tartışılır tabi de, en azından belli ölçüde yaşayacağın sosyal çevreyi seçip, "özel hayat" diye bir şeye ucundan da olsa sahip olabiliyorsun.
- salihdt
(02.11.24 05:49:23)

tipik köylü kafasi. anlattiklarinda yeni hicbir sey yok. türkiye'nin hicbir köyünde kendimi güvende hissetmem. sat gitsin evi arsayi.
- alice in potatoland
(02.11.24 13:05:26)

Duvar dikmek mantıklı görünüyor. İşi olmayıp başkalarına saran tiplere benziyor bunlar. Bunlarla minimum iletişim iyidir
- pembediken
(02.11.24 17:31:30)

Kusura bakmayın ama haksızsınız. Önce siz onlara düşman gibi davranmışsınız. Köylülerin bu yaptıklarınızdan hoşlanmamak için mantıklı sebepleri var.
Sınıra dikilen ağacın dalı, gölgesi diğer komşuya taşar. Adam oraya bir şey ekemez. Ekse de yetişmez çünkü. Pisliği de cabası. Üstelik dut ağacının dökülen meyve-yaprak pisliği ve bunlara gelen sinek çok olur. Aynı şekilde ağaç toprak altından da komşunun arazisine taşar. Ağaç kökleri çok derine inmez toprağın 30cm altında ağ gibi metrelerce yayılırlar. Dalı kesse, güneş bahçesine düşmese de yine o alana ektiğinden verim alamaz yani. Aynı şekilde ağaç eve çok yakın dikilmez çünkü kökler temele zarar verir.
Sınıra dikilen ağacın dalı, gölgesi diğer komşuya taşar. Adam oraya bir şey ekemez. Ekse de yetişmez çünkü. Pisliği de cabası. Üstelik dut ağacının dökülen meyve-yaprak pisliği ve bunlara gelen sinek çok olur. Aynı şekilde ağaç toprak altından da komşunun arazisine taşar. Ağaç kökleri çok derine inmez toprağın 30cm altında ağ gibi metrelerce yayılırlar. Dalı kesse, güneş bahçesine düşmese de yine o alana ektiğinden verim alamaz yani. Aynı şekilde ağaç eve çok yakın dikilmez çünkü kökler temele zarar verir.
- gnosis
(02.11.24 19:38:03 ~ 19:43:48)

Dut ağacından döküntü çok olur. Tam sınıra diktiyseniz yan komşunun bundan rahatsız olması çok normal.
Sizin komşuluk hakkını gözeterek ağaç dikmeden bir danışmanız gerekirdi. Onların da size olası sorunu dile getirip bunun yerini değiştirin demesi gerekirdi. Siz farkında olmadan bir hata yapmışsınız ama onlar bile isteye bir hata yapmışlar. Gerçi kuruttular demişsiniz ama nasıl oldu bu? Bakım yapmasını istediniz de yapmadılar mı veya ağacın köküne sizin orada olmadığınız zaman zararlı maddeler falan mı döktüler?
Diğer ağaç konusu da aynı bence. Bir ağaç dikecekseniz ve bu komşuyu etkileyecekse rızasını almanız lazımdı.
Sizin komşuluk hakkını gözeterek ağaç dikmeden bir danışmanız gerekirdi. Onların da size olası sorunu dile getirip bunun yerini değiştirin demesi gerekirdi. Siz farkında olmadan bir hata yapmışsınız ama onlar bile isteye bir hata yapmışlar. Gerçi kuruttular demişsiniz ama nasıl oldu bu? Bakım yapmasını istediniz de yapmadılar mı veya ağacın köküne sizin orada olmadığınız zaman zararlı maddeler falan mı döktüler?
Diğer ağaç konusu da aynı bence. Bir ağaç dikecekseniz ve bu komşuyu etkileyecekse rızasını almanız lazımdı.
- emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.11.24 21:36:15)
[]

Lost - The Constant
Lost’u baştan sona 3 defa dönmüş biri olarak soruyorum: bu bölüm neden dizinin en iyi, diziler tarihinin de en iyi bölümlerinden biri olarak kabul ediliyor. Lost’un ilk sezon finalleri başta olmak üzere çok daha muhteşem bölümleri vardı. Tabi ki zevkler ve renkler; ama bu bölümde kaçırdığım ne var? bana mı o kadar hitap etmedi acaba?
Teşekkürler…
Teşekkürler…

Bölümün adı çağrışım yapmadı; bir baktım neymiş diye. Seveni çokmuş gerçekten. İlk üç sezonun herhangi bir bölümü, diğer sezonların toplamından daha iyi bence.
- auroraaurora
(23.10.24 10:32:44)

buna nasıl bir cevap verilebilir ki "çünkü öyle olduğundan"dan başka. epeydir izlemedim hafızamda güncel değil ama dizinin içinde tek başına film gibi olan, baştan sona heyecanla izlenen, yüksek duygular yaşatan bir bölümdü hatırladığım kadarıyla. benim de en sevdiğim bölümdür.
- semaforo de medianoche
(23.10.24 11:08:01)

çünkü desmond lost'un en mükemmel karakteridir. onun hikayesini anlatan ve zaman yolculuğu, paralel evrenler, aşk, sevgi, sürpriz son gibi şeyleri barındıran bu bölüm lostun en iyi bölümüdür
- abelardo
(23.10.24 12:16:42)

çünkü öyle +1
lost'un nirvanası bu bölümdür. desmond david hume dude
lost'un nirvanası bu bölümdür. desmond david hume dude
- Improbable
(23.10.24 13:15:06)
[]

Burda kim haklı sizce?
Az önce fitness salonunda şöyle ufak bir diyaloğa şahit oldum:
Deadlift yapan arkadaş hareketi tamamladıktan sonra 20 kg’luk plakaları bardan çıkarıp diğer plakaların asılı olduğu yere koyuyordu. Antrenör geldi, “20’ler en alta gelecek yalnız hocam, onların yeri o üst taraf değil” dedi plakayı yerine koyan arkadaşa. Plakayı yerine koyan da “yaw hocam kimse yerine bile koymazken ben çıkarıp olması gerektiği gibi yerine koyuyorum, sen nereye koyacağıma takıyorsun” dedi.
Şöyle bir düşündüm de ikisine de hak verdim gibi oldu ya :D siz ne düşünüyorsunuz? Birine direkt hak verdiniz mi? Veya taraf oldunuz mu? Ben olamadım.
Deadlift yapan arkadaş hareketi tamamladıktan sonra 20 kg’luk plakaları bardan çıkarıp diğer plakaların asılı olduğu yere koyuyordu. Antrenör geldi, “20’ler en alta gelecek yalnız hocam, onların yeri o üst taraf değil” dedi plakayı yerine koyan arkadaşa. Plakayı yerine koyan da “yaw hocam kimse yerine bile koymazken ben çıkarıp olması gerektiği gibi yerine koyuyorum, sen nereye koyacağıma takıyorsun” dedi.
Şöyle bir düşündüm de ikisine de hak verdim gibi oldu ya :D siz ne düşünüyorsunuz? Birine direkt hak verdiniz mi? Veya taraf oldunuz mu? Ben olamadım.

işte bir şey yapmaya kalkınca böyle üstüne çıkıyorlar.
hoca da haklı ama o adama bunu söyleyebilmesi için plakayı yerine koymayan adamlara da laf ediyor olması lazım.
eksiği söylemekte bir sakınca görmüyorum ama bu üslup olmamalı.
hoca da haklı ama o adama bunu söyleyebilmesi için plakayı yerine koymayan adamlara da laf ediyor olması lazım.
eksiği söylemekte bir sakınca görmüyorum ama bu üslup olmamalı.
- kisa
(03.10.24 14:06:38)

İki tarafta kendince haklı, antrenör haklı çünkü kilosu fazla ağırlıklar üste değil alt tarafa konur. Nedeni de asıldıkları yerin hasar görmesi durumunda yüksekten düşmesini önlemek, smith machine gibi makinelerde ise makine gövdesinin ağırlık merkezini bozup öne veya arkaya düşürebiliyor.
Spor yapan kişi de haklı kimse bu tip şeylere dikkat etmiyor.
Spor yapan kişi de haklı kimse bu tip şeylere dikkat etmiyor.
- Northern Mariner
(03.10.24 14:09:30 ~ 14:10:24)

İkisi de haklı.
Eğer kullanmadan önce olması gereken yerden alıp kullandıysa bence de olması gerektiği yere koyması daha iyi.
Ama malzeme yerinde değil kendi gidip bambaşka bir yerden aldıysa ve işi bitince de olması gerektiği yere koyduysa adam haklı.
Hocalar bunların takibini anlık yapamayabilir tabii ki kim neyi nereden aldı bilmeyebilir, kimin yerine koymadığını bilmeyebilir aslında herkes yapması gerekeni yapsa ne güzel olacak ama işte ortada olmayan birilerinin yaptıkları yüzünden iki insan gerilmiş :)
Eğer kullanmadan önce olması gereken yerden alıp kullandıysa bence de olması gerektiği yere koyması daha iyi.
Ama malzeme yerinde değil kendi gidip bambaşka bir yerden aldıysa ve işi bitince de olması gerektiği yere koyduysa adam haklı.
Hocalar bunların takibini anlık yapamayabilir tabii ki kim neyi nereden aldı bilmeyebilir, kimin yerine koymadığını bilmeyebilir aslında herkes yapması gerekeni yapsa ne güzel olacak ama işte ortada olmayan birilerinin yaptıkları yüzünden iki insan gerilmiş :)
- mutekebbir
(03.10.24 14:13:03)

doğru yere koymazsa antrenör uğraşacak çünkü. oranın düzeninden sorumlu oldukları için doğru olanı yapmış. antrenörün görevi milletin yere bıraktıklarını yerleştirmek değil çünkü. garsona fotoğraf çektirtmek gibi bu biraz. hocaya laga luga yapanın tavrını doğru bulmadım. aldığın yere koyacaksın. bir işi yapacaksan tam yap yani yarım yapmanın anlamı ne onu geçtim laf yetiştirmenin anlamı ne?
- neira
(03.10.24 14:18:54)

Çok gereksiz bir diyalog.
Deadlift yapan arkadaş bu gereksiz diyaloğu yaratmış. Tamam deyip yerine koyabilirdi. İnsanlar konuşmayı seviyor herhalde.
Deadlift yapan arkadaş bu gereksiz diyaloğu yaratmış. Tamam deyip yerine koyabilirdi. İnsanlar konuşmayı seviyor herhalde.
- rock n roll
(03.10.24 14:38:23)

deadlift yapan arkadaş haklı. o parasını verip geliyor oranın düzenini sağlaması gereken hoca.
- mikahakkinen
(03.10.24 15:55:38)

hangisis daha kaslıysa o haklıdır
- bir soru sorcam
(03.10.24 16:24:07)

plakayı koyan haksız. zaten yapman gereken şeyi yapıyorsun diye o işi de yarım yamalak yapmaya hakkı olduğu anlamına gelmez.
sadece antrenör haklı.
sadece antrenör haklı.
- nolmus yani
(03.10.24 16:33:36)

Ikisi de haklı ama çok çok daha haklı.
Spor salonunda kafasina göre plaka koyanlardan bıktım. Herif 1.25 kg üstüne 4 tane 25 atiyor. 25 alıp en üste koyuyor bu sefer o diger yerlere koyulmasini engelliyor falan.
Roket mühendisliği değil ama yok yani insanlar anlamıyor.
Ha ama yerine koymayan da var ama o çok az. Aksine plakalari saçma sapan yerlere koyan çok fazla. Ve bu sadece hocanin isi de değil.benim sporumu da etkiliyor. 1.25 kg almak icin enerji harcayacakken 4 tane 25 kaldirmam gerekiyor önce.
Spor salonunda kafasina göre plaka koyanlardan bıktım. Herif 1.25 kg üstüne 4 tane 25 atiyor. 25 alıp en üste koyuyor bu sefer o diger yerlere koyulmasini engelliyor falan.
Roket mühendisliği değil ama yok yani insanlar anlamıyor.
Ha ama yerine koymayan da var ama o çok az. Aksine plakalari saçma sapan yerlere koyan çok fazla. Ve bu sadece hocanin isi de değil.benim sporumu da etkiliyor. 1.25 kg almak icin enerji harcayacakken 4 tane 25 kaldirmam gerekiyor önce.
- logisticsmanager
(03.10.24 19:44:38)
[]

Avustralya vizesi
Ankara’da Avustralya vizesi işlemlerini halledebileceğimiz güvenilir bir danışmanlık şirketi var mıdır arkadaşlar? Teşekkürler…

vize konusunda şirket olarak vizemerkezi.com (keni turizm) ile çalışıyoruz, gayet memnunuz.
- mustafakesekci
(01.10.24 11:48:53)
[]

Kimseye bir şey yazasım gelmez oldu
Eski işyerimde üstüm olan abi bir foto paylaşmış. Cevap yazdım “aaa abi, x bey en son şuradaydı, upgrade olmuş ne güzel” diye. Bana verdiği cevap: “orda değildi, akıllı adamsın biraz güncelle kendini”
Bunun üzerine cevap yazdım; “y abi söylemişti orda olduğunu, o yüzden dedim abi” diye. Bu defa da; “y’ye mi inanıyorsun? :D” diye cevap yazdı. “Y’ye inanmamam için ne gibi bir sebep var ki, geçen gün nikahta denk geldik, ayak üstü konuşurken söylemişti” dedim.
Kendi bu defa alakasız bir konudan devam etti; “bu şirkette çok alakasız kişileri müdür yapıyorlar” diye. Ben de “şu anki müdür kim bilmiyorum abi” diye cevapladım. Bu defa da bana; “y’ye sor” yazdı.
Benzer şekilde değişik diyaloglara çok denk gelir oldum. Yazışmalarda jest mimikler görünmüyor diye asla öznesiz konuşmuyorum soğuk bir görüntü vermemek adına. Karşıdakinden benzer şeyler beklerken daha da fecaat şeylerle karşılaşıyor olmak yordu beni. Bu diyalogda bir gariplik var mı? Ben mi alınganlık falan yapıyorum sizce?
Teşekkürler…
Bunun üzerine cevap yazdım; “y abi söylemişti orda olduğunu, o yüzden dedim abi” diye. Bu defa da; “y’ye mi inanıyorsun? :D” diye cevap yazdı. “Y’ye inanmamam için ne gibi bir sebep var ki, geçen gün nikahta denk geldik, ayak üstü konuşurken söylemişti” dedim.
Kendi bu defa alakasız bir konudan devam etti; “bu şirkette çok alakasız kişileri müdür yapıyorlar” diye. Ben de “şu anki müdür kim bilmiyorum abi” diye cevapladım. Bu defa da bana; “y’ye sor” yazdı.
Benzer şekilde değişik diyaloglara çok denk gelir oldum. Yazışmalarda jest mimikler görünmüyor diye asla öznesiz konuşmuyorum soğuk bir görüntü vermemek adına. Karşıdakinden benzer şeyler beklerken daha da fecaat şeylerle karşılaşıyor olmak yordu beni. Bu diyalogda bir gariplik var mı? Ben mi alınganlık falan yapıyorum sizce?
Teşekkürler…

"Akıllı adamsın biraz güncelle kendini" ne alaka mesela? Birinin terfisini haber almamış olmakla zekanın ne alakası var?
Hödük bir arkadaş sanırım konuştuğunuz insan, manasız diyaloglar yaşatmış. Çok kafaya takmaya gerek yok bence.
Hödük bir arkadaş sanırım konuştuğunuz insan, manasız diyaloglar yaşatmış. Çok kafaya takmaya gerek yok bence.
- salihdt
(10.09.24 04:58:45)

Eski işyerinden biriymiş verssne ağzının payını, papağan gibi ne abi abi abi
Hanzonun teki
Şirket gerçekten tuhaf bir yer. alakasız kişileri müdür yapıyorlar, hanzolara da yetki veriyorlar
Hanzonun teki
Şirket gerçekten tuhaf bir yer. alakasız kişileri müdür yapıyorlar, hanzolara da yetki veriyorlar
- respect
(10.09.24 07:07:55)

çok abi abi çekme. "uzakta olduğum bir yeri nasıl bilebilirim akıllılıkla ne alakası var?" diye yazıp bozacaksın. boş ego şişirmişler abiye.
- xrated
(10.09.24 08:02:29)

Bende karsimdakine hocam tarzi degilde abi deme aliskanligi vardi
Eskiden. Garsonlarada abicim bakar misin falan diyordum. Cakal bi arkadasim vardi beni uyardi dedi sen bu insanlara abi cekersen seni ezmeye calisirlar kimseye abi deme bu yastan sonra. Hakkatende dogru soyledigine kanaat getirdim. Yasin kac bilmiyorum ama komseye abi dememeye calis.
Eskiden. Garsonlarada abicim bakar misin falan diyordum. Cakal bi arkadasim vardi beni uyardi dedi sen bu insanlara abi cekersen seni ezmeye calisirlar kimseye abi deme bu yastan sonra. Hakkatende dogru soyledigine kanaat getirdim. Yasin kac bilmiyorum ama komseye abi dememeye calis.
- Zetnikov
(10.09.24 08:38:46)

çok yavşak bir herifmiş tanımadan tiksindim. o diyaloğu okuyan aklı başında herkes tiksinmiştir. artık bu dallamayla aynı iş yerinde çalışmadığın için kendini şanslı sayabilirsin. yerinde olsam adamı engellerim. istediğini konuşsun arkamdan.
- titanyum22
(10.09.24 08:56:34)

sürekli abi abi deyip durmuşsun böyle konusmak cok itici. sadece ilk seferde abi diyebilirdin. hele seninle böyle ters konusan birine inatla abi abi demen şaşırtıcı.
- sizofren06
(10.09.24 09:29:10)

İnsanların sana verdikleri tepkiler kendileriyle alakalı. Bu arkadaşın nasıl bir derdi varsa artık, o gün ne yaşadıysa, kendisiyle alakalı nasıl bir ezikliği varsa sana patlamış. Muhatap bile olmazdım ben olsam. Güya seni ezerek kendisini önemli hissedecek
- kullanicadi
(10.09.24 09:40:39)

kullanicadi +1
bu tür insanlar genelde "topraklama" için diğer insanları kullanıyorlar. yaptığın yanlış değil, kendini bozmadan efendice yazışmışsın. kafaya takmaya değmez, onun hanzoluğu.
bu tür insanlar genelde "topraklama" için diğer insanları kullanıyorlar. yaptığın yanlış değil, kendini bozmadan efendice yazışmışsın. kafaya takmaya değmez, onun hanzoluğu.
- MtKrt
(10.09.24 10:14:35)

x'i çekemememiş, senin üzerinden egosunu şişirmiş. bi daha muhattap olma bence böyle toksik bi insanla. kendisinden giden hiçbir şey yok ama senden insanlara yazma hevesini almış.
- nolmus yani
(10.09.24 10:30:28)

malin biriyle konusmussun sadece, abartmaya gerek yok.
- bay b
(10.09.24 10:43:08)

hödük +1.
bu diyalogta senle ilgili bi problem yok.
illa bulacaksan, öyle tiplere karşı sert olmak lazım. nereden bileyim abi :( dememek lazım.
bi de yine böyle tiplere soru anlamına gelecek şeyler yazarken de dikkat etmek lazım. "x kim bilmiyorum, y'ye inanmamak için ne sebebim var" falan filan gibi şeyler sağlıklı diyaloglarda anlam kazanır.
bu diyalogta senle ilgili bi problem yok.
illa bulacaksan, öyle tiplere karşı sert olmak lazım. nereden bileyim abi :( dememek lazım.
bi de yine böyle tiplere soru anlamına gelecek şeyler yazarken de dikkat etmek lazım. "x kim bilmiyorum, y'ye inanmamak için ne sebebim var" falan filan gibi şeyler sağlıklı diyaloglarda anlam kazanır.
- biseysorcaktim
(10.09.24 11:01:32 ~ 11:01:49)

Ben olsam daha ilk cevaptan sonra ya devamini getirmezdim akilli adamsa hoduklugunu anlardi yada karsiyi bozacak bir cevap verirdim.Aklimi ise yarar yerlerde kullanmayi tercih ederim vb.
Yapmayacagim tek sey boyle hodukce cevap veren birine abi cekmek olurdu
Yapmayacagim tek sey boyle hodukce cevap veren birine abi cekmek olurdu
- turkuaz
(10.09.24 11:38:33)

Bunu yazan adam salça olacak yer arıyor bence muhtemelen psikolojik olarak zor günler geçiriyor millete laf sokuyor :D
- titanic kemancısı
(10.09.24 12:09:53)

Sizin hatanız, bu kişi abuk konuştukça iyi niyetli davranmak olmuş. Muhabbetinizi bilmeden yorum yapmak doğru olmaz ama adam açıkca size veya bahsettiğiniz kişiye bilenmiş. Bunu anladığınız anda muhabbeti kesmeniz veya beni ilgilendirmez demeniz lazımdı.
Bu kişiyle muhabbeti minimumda tutun, mümkünse görüşmeyin.
Toptancı tepkiler vermek doğru değil. Kurunun yanında yaşları da yakmayın! Ancak size karşı, yazdıklarınıza karşı bu şekil davranan kişilere yazmayın. Yazmak zorunda kalırsanız da resmi tutun, az yazın.
.
Bu kişiyle muhabbeti minimumda tutun, mümkünse görüşmeyin.
Toptancı tepkiler vermek doğru değil. Kurunun yanında yaşları da yakmayın! Ancak size karşı, yazdıklarınıza karşı bu şekil davranan kişilere yazmayın. Yazmak zorunda kalırsanız da resmi tutun, az yazın.
.
- kartallar yuksek ucar
(10.09.24 12:20:09)

upgrade olmak iş hayatında ne demek bilmiyorum ama bence x'i kıskanıyor bu lavuk.
hatta y'den de hoşlanmıyor.
bu gibi sebeplerden dolayı kendini pek iyi hissetmiyor sana üstünlük kurmaya çalışarak egosunu beslemek istemiş.
ilk cevabından sonra ya haddini bildirecektin, ya da cevapsız bırakacaktın.
hatta y'den de hoşlanmıyor.
bu gibi sebeplerden dolayı kendini pek iyi hissetmiyor sana üstünlük kurmaya çalışarak egosunu beslemek istemiş.
ilk cevabından sonra ya haddini bildirecektin, ya da cevapsız bırakacaktın.
- abelardo
(10.09.24 12:25:50)

söv geç
- NowWeAreFree
(10.09.24 14:03:42)

Fazlasıyla küstah ve dikkate almaya değmeyen bir profil gibi duruyor
- kondansator
(10.09.24 18:23:46)
[]

Karikatür buldurmaca
Umut Sarıkaya’nın galiba, havalimanında X-Ray’den geçerken adam kemerini çıkarıyor. Çıkarırken ya kendisi ya da etrafındaki birisi “işte sekse en yakın olduğu(m) an” diyor. Bi buldurabilir misiniz? Teşekkürler…

:) son naber dergilerinden birinde var bu.
eve varınca atayım.
eve varınca atayım.
- theconqueror
(21.08.24 14:02:24)

@theconqueror
Buldum, çok teşekkürler. Sen “son Naber dergilerinden birinde var” deyince arkadaşa yazdım, yolladı sağ olsun.
Buldum, çok teşekkürler. Sen “son Naber dergilerinden birinde var” deyince arkadaşa yazdım, yolladı sağ olsun.
- don’t panic
(21.08.24 14:06:07)
[]

Tıraş olma süresi
Son zamanlarda bana mı denk geliyor bilmiyorum, farklı berberlere de gittim; hepsi hepi topu maximum 10 dakikada tıraş edip olayı bitiriyorlar. Yalapşap veya özensiz diyemeyeceğim buna çünkü sonuçtan da memnun kalıyorum. Eskiden bu tıraş olma işlemi nerden baksanız bi yarım saat sürmez miydi? Berber yavaş davranırdı falan. Şimdi adeta seri üretime döndü. Makineye sokup çıkartıyorlar gibi her şey çok hızlı gelişiyor. Bilmiyorum sizde de öyle mi? :D

daha da eskiden neredeyse 1 saatti. geçen bizim berber ile aynı muhabbeti yaptık, bu şarjlı el makinaları süreyi çok kısalttı dedi. bir de şu an tıraşlar genelde yanlar arkalar makine ile alındığı için çok kısaldı. evet max 15-20 dakikada yıkama dahil bitiyor artık.
- surprise
(13.08.24 10:09:37)

Saç kesiminden bahsediyorsanız ben de aynı şeyi hissediyorum. Şimdi daha fazla makine kullanıyorlar sanki. Makas kullanımı azaldığı için de çabuk oluyor, hele bir de enseyi jiletle falan değil yine o makinelerden biriyle alırlarsa, oradan da birkaç dakika kısalıyor.
- salihdt
(13.08.24 10:10:07)

10 dakikada bitirene denk gelmedim. makas az kullaniliyorduk muhtemelen; farkli farkli berberlere de gidiyorum sac-sakal 45 dk. ile 1 saat arasi suruyor
- sweetoffice
(13.08.24 11:03:37)

Bence cok haklisin. Adam gibi bi berber bulamadim. Her seferinde farklı bi berbere gidiyorum. Sadece saç en fazla 15 dk sürüyor. En son gittiğim berber düzgün kesti o da o günlük desteğe gelmiş.
- krmzbvl
(13.08.24 18:15:16)

Eskiden bol bol havaya makas atıp boşluğu kırpıyorlardı. O olay kalmadı. Bizim rahmetli bir akrabamızın kuaförü vardı Bağdat Caddesi'nde. Birkaç defa ona kestirdim. O zaman da berberde 40 dakika tıraş olurken onda kısa sürüyordu.
Şimdi makine ile yapıyorlar büyük oranda kısaltma işini. Eski makinelerden daha güzel ayarları var. Sonra rötuşta makas kullanıyorlar. Epey kısa sürüyor. Ben de fark ettim ama.
Şimdi makine ile yapıyorlar büyük oranda kısaltma işini. Eski makinelerden daha güzel ayarları var. Sonra rötuşta makas kullanıyorlar. Epey kısa sürüyor. Ben de fark ettim ama.
- nawar
(13.08.24 18:39:51)
[]

Kasları belirgin hale getirme
Merhabalar,
Müsabık sporcular müsabakalardan önce kasları belirgin hale getirmek için tam olarak ne yapıyorlar? Veya aynı soruyu sahile inecek olan :D fitnessçılar için de soruyorum ?
Karın kaslarını arz-ı endam için son günlerde su içmiyorlar mı mesela? Neler yapılıyor o son birkaç gün?
Teşekkürler…
Müsabık sporcular müsabakalardan önce kasları belirgin hale getirmek için tam olarak ne yapıyorlar? Veya aynı soruyu sahile inecek olan :D fitnessçılar için de soruyorum ?
Karın kaslarını arz-ı endam için son günlerde su içmiyorlar mı mesela? Neler yapılıyor o son birkaç gün?
Teşekkürler…

Yarışma ya da fotoğraf çekimi öncesi yapılan bazı manipülasyonlar var, bunun en bilineni su manipülasyonu. İlk gün 7 litre su içilir ertesi gün 4 litre su içilir ertesi gün 3 litre su içilir ertesi gün hiç su içilmez son gün de 3 gram tuz yenir, bu şekilde deri altında hiç su kalmaz ve tuz yenilerek de deri altında kalan son sular kaslara gönderilir böylelikle hem pumplı hem detaylı hem de tüm damarlar görünür hale gelir ama bunlar tabii riskli hareketler su-elektrolit dengesi bozulur, podyuma genelde destek alarak çıkar yarışmacılar.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.08.24 11:05:26)

MMA, ufc maçları öncesi de atletler sikletleri tutturmak için 1 hafta cut yapıyorlar. Tartıya yardımla çıkıp maç günü Herkül gibi gelenler var. Tuz banyosu falan da yapıyorlar bildiğim kadarıyla. Süper sağlıksız bir olay elbette. Birden fazla siklette yarışan manyaklar var su dengesini sürekli manipülasyona uğratarak.
- hasmetizm 2046
(06.08.24 11:37:17)
[]

AST yüksekliği
Hiç beklemediğim bir şekilde kan tahlilimde AST yüksek çıktı arkadaşlar. 7-42 arası olması gerekirken 80 çıktı. Geçen sene 22 imiş. ALT ve GGT normal değerlerde bu arada.
Spor hayatımda son 10 yıldır hep var ama son 2 aydır çok ağır spor yapıyorum. Şöyle ki haftada ortalama 4 gün, günde 3 saat. Fitness - boks karışık aynı antrenman içinde. Kan tahlilinden önceki 2 gün de tükenene kadar salondaydım. AST yüksekliğine bunun sebep olabileceği yazılıp çizilmiş, doğru mudur? Başına gelen var mı?
Doktor ilaç kullanıp kullanmadığımı sordu. Son 3-5 yıldır bırakın ilacı, doktora gitmişliğim bile yoktur. Bunca yıldır spor yapıyorum ama sadece son 1 yıldır Weider protein tozu (whey) kullanıyorum (haftada 3-4 defa sadece spor sonraları 1 ölçek). Bunu söyledim sadece doktora, “protein tozundan dolayı olabilir, 1 ay kullanmayın, diyetinize dikkat edin, 1 ay sonra bir daha tahlil yaptırın” dedi.
Ok dedim. Bu arada zaten feci diyet yapıyorum six pack kastığım için. Intermittent fasting olsun, aç karnına spor yapmak olsun, akşam 7’den sonra bir şey yememek olsun zaten son 2 ayda 10 kilo verdim.
Neyse çok uzattım AST yüksekliği durumu yaşayan var mı benim bu yaşadığıma benzer şekilde? Sizce sebep nedir? Birkaç yerde tahlilden önce 3-5 gün spor yapmamak lazım falan yazıyor. Bunu deneyimleyen var mı? İnşallah sebep budur diye temenni ediyorum ve size soruyorum :) teşekkürler.
Spor hayatımda son 10 yıldır hep var ama son 2 aydır çok ağır spor yapıyorum. Şöyle ki haftada ortalama 4 gün, günde 3 saat. Fitness - boks karışık aynı antrenman içinde. Kan tahlilinden önceki 2 gün de tükenene kadar salondaydım. AST yüksekliğine bunun sebep olabileceği yazılıp çizilmiş, doğru mudur? Başına gelen var mı?
Doktor ilaç kullanıp kullanmadığımı sordu. Son 3-5 yıldır bırakın ilacı, doktora gitmişliğim bile yoktur. Bunca yıldır spor yapıyorum ama sadece son 1 yıldır Weider protein tozu (whey) kullanıyorum (haftada 3-4 defa sadece spor sonraları 1 ölçek). Bunu söyledim sadece doktora, “protein tozundan dolayı olabilir, 1 ay kullanmayın, diyetinize dikkat edin, 1 ay sonra bir daha tahlil yaptırın” dedi.
Ok dedim. Bu arada zaten feci diyet yapıyorum six pack kastığım için. Intermittent fasting olsun, aç karnına spor yapmak olsun, akşam 7’den sonra bir şey yememek olsun zaten son 2 ayda 10 kilo verdim.
Neyse çok uzattım AST yüksekliği durumu yaşayan var mı benim bu yaşadığıma benzer şekilde? Sizce sebep nedir? Birkaç yerde tahlilden önce 3-5 gün spor yapmamak lazım falan yazıyor. Bunu deneyimleyen var mı? İnşallah sebep budur diye temenni ediyorum ve size soruyorum :) teşekkürler.

benimde aynı şekilde basit bir grip sonrası ast alt yüksek çıktı doktor 1 ay sonra testleri yenileyip bakalım demişti, ben 1 ayı beklemeden başka doktora gittim baya yüklü tutan böbrekle-karaciğer ilgili ek testler istedi ve ultrason istedi, hepsi temiz gelip 1 ay sonra tekrar gidip testleri tekrarladığımda değerler normale dönmüştü.
doktor fark edilmeyen enfeksiyon sonrası veya az bir alkol tüketimi sonrası bile bu testlerin yüksek çıkabileceğini söylemişti.
gastreontolojiye gittim ek testler ve ast alt yüksekliği için, kafanızda soru kalmaması adına gidin derim.
doktor fark edilmeyen enfeksiyon sonrası veya az bir alkol tüketimi sonrası bile bu testlerin yüksek çıkabileceğini söylemişti.
gastreontolojiye gittim ek testler ve ast alt yüksekliği için, kafanızda soru kalmaması adına gidin derim.
- eja
(26.07.24 07:54:22 ~ 07:56:15)
[]

Instagram’dan arkadaşın doğum gününü kutlama.
Doğum günü olduğunu gördüğüm, çok da samimi olmadığım bir arkadaşıma doğum günü kutlama mesajı attım. Sadece beğendi :D inanın bu tür şeylere zerre önem vermeyen birisiyimdir; ama nedense tilt etti beni bu. Oysa ki ben doğum gününü görüp kayıtsız kalmak istememiştim, o an içimden gelmişti. Siz olsanız sosyal medya samimiyetsizliğiyle paralel bir şekilde sallamaz mıydınız? Yoksa en azından bi cevap bekler miydiniz?
Teşekkürler.
Teşekkürler.

İki satır teşekkür ederim yazsa daha şık olurdu ama çok da üzerinde durmazdım. Bir daha da kutlamazdım ama. :)
- pispinti
(22.06.24 01:53:36)

Ben cevap beklerdim. Ama sanirim dogumgununu kutladigin insanla aranda samimi bi bag yokmus. Fakat siz sallamayin :) icinizden geldigi gibi davranmak en guzeli, hicbi sey kaybetmemissiniz.
- Feriyaanim
(22.06.24 02:13:30)

Aksine samimi olmadığım biri kutlarsa, daha bi çok teşekkür falan ederim. Karşılık veirirm.
yaptığı şeye tilt olmakta haklısınız. Ben daha fazlası oldum okuyunca ve hayal edince.
Ben olsam çok gerekli biri değilse silerim bile instagramdan.
yaptığı şeye tilt olmakta haklısınız. Ben daha fazlası oldum okuyunca ve hayal edince.
Ben olsam çok gerekli biri değilse silerim bile instagramdan.
- saturn
(22.06.24 03:13:12)

asiri sosyal cevresi genis bir insan olmamama ragmen bana bile en az 30-40 tane dogum gunu mesaji geliyor o sekilde. layk verip geciyiorum konusmak istedigim biri degilse.
- hot potato
(22.06.24 03:28:03)

Bana çok normal geldi. Görüp hiçbir tepki de vermeyebilirdi. Samimiyet yok zaten, bir daha kutlamazsın olur biter.
- pavlis
(22.06.24 11:33:14)

doğum günümü telefon dahi etmeyin öyle mesajla kutlayana ben de aynı karşılığı verirdim.
- neira
(22.06.24 11:52:00)
[]

Kaygı bozukluğu
Çocuğum olduktan sonra (4 yaşında şu an) bende sanırım kaygı bozukluğu oluşmaya başladı. İzlediğim veya duyduğum kötü olan her şeyi kızımın başına gelecekmiş gibi düşünüp zehir ediyorum o anı, o birkaç saati kendime. Az önce bi ayakkabının yürüyen merdivene sıkıştığı ve parçalandığı bir video izledim ve ya aynısı kızıma olursa diye düşünüp içime öküzü oturttum. Bununla ilgili çözüm önerilerinizi veya benzer şeyler yaşıyorsanız neler yaptığınızı dinlemek isterim arkadaşlar, teşekkür ederim.

Sadaka verin. İnsanların haklarına karşı dikkatli olun.
Bunlar manevi önlemlerdir.
Çocuğa tamamen hissettirecek derecede aşırı korumacı tavır gütmeyin. Bazı alınan önlemler gizli olmalı.
Kendisine bazı önlemleri almasını da telkin edin. Tv'de izledikleri de bu yönde olsun.
Bunlar manevi önlemlerdir.
Çocuğa tamamen hissettirecek derecede aşırı korumacı tavır gütmeyin. Bazı alınan önlemler gizli olmalı.
Kendisine bazı önlemleri almasını da telkin edin. Tv'de izledikleri de bu yönde olsun.
- diyecevaplandı
(11.06.24 01:10:45)

Sadaka gibi olmadık, metafizik şeylerden medet ummayın. Bilimsel yoldan çözmeye çalışın, psikolojik destek alın. Ha benim çocuğum olsa ben de aynı şeyleri düşünürdüm ki çocuk istememe sebeplerimden biri de bu zaten. Ama gerçek dünyanın sorunlarına karşı yaşadığınız şeyleri olmadık yöntemlerle çözmek yerine mantıkla ilerleyin.
- pianeta
(11.06.24 02:06:42)

benzer sekilde ben araba surerken inanilmaz kaygi bozuklugu yasiyorum. normalde epey sakin ve serin kanli biri olmama ragmen, araba kullanirken surekli gozumun onune felaket senaryolari geliyor, onumdeki tirin alev aldigini fln goruyorum, ya da direksiyonu yarim derece daha cevirirsem koprunun kenarina carpip ter donup zincirleme kazaya sebep oldugumu, ya da solda kendi seridinde giden arabanin bir anda onume kirdigini, ya da viraji alamayip taklalar attigimi fln. bunlar sadece ben araba surerken oluyor, baskasi surerken ruhum duymuyor. eger akilli saatimi taktiysam araba surdugum sure boyunca kalp atislarimin sacma sapan yukseldigi goruyorum durana kadar, saatim beni tebrik ediyor kardiyo yaptigim icim.
ustelik arabanin sorumlulugu bendeyse ve bi yerlere gittiysek "anahtari naptim? el frenini cektim mi? ya kapilari kilitlemediysem?" gibi sacma sorularla gece panik halde uykumdan uyanabiliyorum ve herseyin yerli yerinde oldugunu gormeme ragmen sakinlesmem 1 saati bulabiliyor.
nasil basa cikacagimi henuz bilmiyorum ama sadaka vermek hic aklima gelmedi sahsen, pek bi ise yarayacagini da zannetmiyroumn benim durumumda. genel olarak kendimi surekli telkin etmeye calisiyorum, her sey yolunda, sorun yok, seridimde gidiyorum, onumdeki kamyonla aramizda epey mesafe var, alev alirsa saga cekerim, soldaki onume atlarsa yavaslayabilecegim yer var, koprunun kenarina o kadar yakin degilim ucup gitmem durduk yere vs gibisinden seyler soyluyorum. bazen de ya bin turlu insan trafikte arac kullaniyor her gun sorunsuz bi sekilde, alkollusu, ergeni, sorumsuzu vs. ben de kullaniyorum iste gidiyoruz guzel guzel diye dusunmeye calisiyorum. etraftaci araclarin da kazaya karismak istemeyecegini ve onlarin da belli bir miktar dikkate sahip oldugunu hatirlatiyorum kendime (evet etraftaki herkesi mal kabul etmek daha dogru ve guvenli ancak bu kadar kaygiliyken o is oyle olmyuor). ozetle aklima/gozumun onune korku filmi senaryolari geldikce ben tersine odaklanmaya calisiyorum. olmaz degil, herkesin basina her turlu sacmalik gelebilir, ama ihtimallerin cok dusuk olduguna odaklanmaya calisyorum.
sizin icin de onerebilecegim sey aynisi olursa diye dusundugunuzu fark ettiginiz anda belki bir cozum senaryosu uretmeniz. salliyroum kizinizin yanindayken boyle bisey olursa kizinizi kucaklayip ordan alabileceginizi, ayrica boyle bir olasiligin gerceklesme ihtimalinin asiri dusuk oldugunu hatirlatmaya calisabilirsiniz kendinize. etraftaki insanlarin dikkatini cekecegini, insanlarin yardima kosacagini da hatirlatabilirsiniz. soruna odaklanmak yerine cozumlerine odaklanmaya calisabilirsiniz (ben oyle yapinca yeni sorunlar uretiyor beynim gerci)
ancak imkaniniz varsa, ve gercekten gunde birkac saatinizi bu sekilde kaygiyla geciriyorsaniz keisnlikle profesyonel destek alin. sizin dusunmediginiz, akliniz agelmeyen ama "aa evet mantikliymis bu" diyebileceginiz bor cok bakis acisi ile karsilasabilirsiniz bu vesileyle. boyle boyle beyninizi yeniden programlamis olursunuz. hayat kaygisiz cok daha guzel.
ustelik arabanin sorumlulugu bendeyse ve bi yerlere gittiysek "anahtari naptim? el frenini cektim mi? ya kapilari kilitlemediysem?" gibi sacma sorularla gece panik halde uykumdan uyanabiliyorum ve herseyin yerli yerinde oldugunu gormeme ragmen sakinlesmem 1 saati bulabiliyor.
nasil basa cikacagimi henuz bilmiyorum ama sadaka vermek hic aklima gelmedi sahsen, pek bi ise yarayacagini da zannetmiyroumn benim durumumda. genel olarak kendimi surekli telkin etmeye calisiyorum, her sey yolunda, sorun yok, seridimde gidiyorum, onumdeki kamyonla aramizda epey mesafe var, alev alirsa saga cekerim, soldaki onume atlarsa yavaslayabilecegim yer var, koprunun kenarina o kadar yakin degilim ucup gitmem durduk yere vs gibisinden seyler soyluyorum. bazen de ya bin turlu insan trafikte arac kullaniyor her gun sorunsuz bi sekilde, alkollusu, ergeni, sorumsuzu vs. ben de kullaniyorum iste gidiyoruz guzel guzel diye dusunmeye calisiyorum. etraftaci araclarin da kazaya karismak istemeyecegini ve onlarin da belli bir miktar dikkate sahip oldugunu hatirlatiyorum kendime (evet etraftaki herkesi mal kabul etmek daha dogru ve guvenli ancak bu kadar kaygiliyken o is oyle olmyuor). ozetle aklima/gozumun onune korku filmi senaryolari geldikce ben tersine odaklanmaya calisiyorum. olmaz degil, herkesin basina her turlu sacmalik gelebilir, ama ihtimallerin cok dusuk olduguna odaklanmaya calisyorum.
sizin icin de onerebilecegim sey aynisi olursa diye dusundugunuzu fark ettiginiz anda belki bir cozum senaryosu uretmeniz. salliyroum kizinizin yanindayken boyle bisey olursa kizinizi kucaklayip ordan alabileceginizi, ayrica boyle bir olasiligin gerceklesme ihtimalinin asiri dusuk oldugunu hatirlatmaya calisabilirsiniz kendinize. etraftaki insanlarin dikkatini cekecegini, insanlarin yardima kosacagini da hatirlatabilirsiniz. soruna odaklanmak yerine cozumlerine odaklanmaya calisabilirsiniz (ben oyle yapinca yeni sorunlar uretiyor beynim gerci)
ancak imkaniniz varsa, ve gercekten gunde birkac saatinizi bu sekilde kaygiyla geciriyorsaniz keisnlikle profesyonel destek alin. sizin dusunmediginiz, akliniz agelmeyen ama "aa evet mantikliymis bu" diyebileceginiz bor cok bakis acisi ile karsilasabilirsiniz bu vesileyle. boyle boyle beyninizi yeniden programlamis olursunuz. hayat kaygisiz cok daha guzel.
- taurina
(11.06.24 03:29:29)

Sosyal medya kullanıyorsanız twitter'ı hayatınızdan çıkarın bence. ilginç bir algoritması var. 15-20 tane ilgi alanınızla ilgili video gösterdikten sonra 1-2 tane 'o gün unutamayacağınız ve gün boyunca sizi kötü etkileyecek' bir video gösteriyor. insan sürekli bunları izleyince de sanki dışarda sürekli bunlar oluyormuş gibi hissetmeye başlıyor. kendi yöntemim sosyal medyayı hayatımdan çıkarmak oldu (8-9 sene önce yaptım bunu ve sadece youtube'u aktif olarak kullanıyorum. diğer mecraları da işim gereği takip ediyorum fake hesaplardan.)
yürüyen merdivende sıkışan ayakkabı, araba çarpan çocuklar, ani gelişen felaketler. bir süre sonra bunlar sanki rutinmiş, dışarıda sürekli oluyormuş gibi hissediyor insan. halbuki milyonda bir olan olaylar sürekli size zorla izletildiği için böyle bir yanılsama yaşıyor insan. bu kaygıyı bastıramayınca da çocuk da kaygılı hale geliyor ve hata yapmaya başlıyor.
yürüyen merdivende sıkışan ayakkabı, araba çarpan çocuklar, ani gelişen felaketler. bir süre sonra bunlar sanki rutinmiş, dışarıda sürekli oluyormuş gibi hissediyor insan. halbuki milyonda bir olan olaylar sürekli size zorla izletildiği için böyle bir yanılsama yaşıyor insan. bu kaygıyı bastıramayınca da çocuk da kaygılı hale geliyor ve hata yapmaya başlıyor.
- brkylmz
(11.06.24 11:57:40 ~ 12:04:21)

izlemeyin oncelikli olarak, neyi okudugunuz ve izlediginiz sizin kontrolunuzde. eger sizi negatif etkiledigini goruyorsaniz ve izlemeye devam ediyorsaniz bunu secmemek de bir secenek. yayinlanan her videonun kurbani degilsiniz. bu gerceklerden kacmak degil, bedeninizi ve dusunce yapinizi saglikli sekilde yonlendirmektir. zira gordugunuz abuk subuk videolar surekli olan seyler degil, herkes surekli ayakkabisina dikkat eder sekilde gezmiyor . neyi 'normaliniz' yaptiginiz sizin kontrolunuzde. surekli bunlarin icinde bogulursaniz yasami bunlardan ibaret sanarsiniz.
dunya o kadar korkunc bir yer degil ve milyonlarca cocuk, sizin cocugunuzdan cok daha tehlikeli sartlarda yetisiyor, buyuyor. ayrica gucunuzun farkinda olun, cocugunuza en oncelikli ornegi siz teskil ediyorsunuz, eger siz yasamdan surekli korkak bir halde yasarsaniz cocugunuzun da oyle olma ihtimali yuksek.
ebeveyn olmak iki ucu boklu degnek, hem caninizdan sakindiginiz bir parcanizi her kotu ihtimalden korumak istiyorsunuz hem de saglikli bir yetiskin olabilmesi icin onu gercekci risklerle basbasa birakmak zorundasiniz. kalbi de kirilacak, fiziksek olarak kazalar da yasayacak, onemli olan bunlarin olmayacagi bir ortam yaratmak degil (ki zaten bu mumkun degil zira kontrol edebileceginiz bir sey degil) onemli olan bunlarla bas edebilecek, bunlari yasadiginda tekrar ayaga kalkacak biri olmasini saglamak. bunun icin de oncelikle sizin bu ihtimallerle bas edebiliyor olmaniz lazim. bas edemeyeceginizi hissediyorsaniz, ozellikle duygu regulasyonu ile ilgili destek alin.
dunya o kadar korkunc bir yer degil ve milyonlarca cocuk, sizin cocugunuzdan cok daha tehlikeli sartlarda yetisiyor, buyuyor. ayrica gucunuzun farkinda olun, cocugunuza en oncelikli ornegi siz teskil ediyorsunuz, eger siz yasamdan surekli korkak bir halde yasarsaniz cocugunuzun da oyle olma ihtimali yuksek.
ebeveyn olmak iki ucu boklu degnek, hem caninizdan sakindiginiz bir parcanizi her kotu ihtimalden korumak istiyorsunuz hem de saglikli bir yetiskin olabilmesi icin onu gercekci risklerle basbasa birakmak zorundasiniz. kalbi de kirilacak, fiziksek olarak kazalar da yasayacak, onemli olan bunlarin olmayacagi bir ortam yaratmak degil (ki zaten bu mumkun degil zira kontrol edebileceginiz bir sey degil) onemli olan bunlarla bas edebilecek, bunlari yasadiginda tekrar ayaga kalkacak biri olmasini saglamak. bunun icin de oncelikle sizin bu ihtimallerle bas edebiliyor olmaniz lazim. bas edemeyeceginizi hissediyorsaniz, ozellikle duygu regulasyonu ile ilgili destek alin.
- kassiopeia
(11.06.24 15:19:02)
[]

Ankara İç Mimar Proje Yöneticiliği
pozisyonu için eşim iş görüşmesine gidecek. Bir süredir çalışmadığı için ortalama maaşlar hakkında pek bir fikri yok. Ne kadar maaş talep etse normal olur arkadaşlar sizce? Teşekkürler…
[]

Trafik cezası
Merhaba, trafik cezası internet bankacılığına yansımadan beyan ile ödemiştim birkaç hafta önce. Şimdi internet bankacılığına yansımış. Ne yapmam gerekiyor bu durumda? Teşekkürler.

Ödense bile ekranda görülebiliyor. Cezanız düşmüştür içiniz ferah olsun.
- odiyus
(12.02.24 05:13:35)
[]

Seoul’de ne yapılır?
3-4 günlüğüne G.Kore’de olacağım. Ne yapılır, nereye gidilir arkadaşlar? Teşekkürler…
[]

Fitness ile ilgili bazı sorular
Merhaba,
1- Kreatin kullanmadan ağırlık artırmak mümkün değil mi?
2- İstediğim seviyeye bir türlü ulaşamıyorum. Hep bir noktada plato oluyor. Bu durumlarda ağırlık artırmaktan ve hareketleri devamlı değiştirmekten başka ne yapıyorsunuz?
3- Squat ve Deadlift zararlı mı?
4- Leg Press yaptığım zamanlarda belim ağrıyor koltukta belimi dolduracak şekilde oturmama rağmen. Nerde yanlış yapıyorum?
5- Bazen koşu bandında yüksek incline ile hafif tempo yürürken elime dumbell alıp (8kg) omuz hareketleri yapıyorum. Overhead, lateral raise, front raise gibi. Çok fena terletmesi hoşuma gidiyor ama saçma veya zararlı mı?
6- Karın kaslarım belli bir seviye üstüne assssla çıkmıyor. “Mutfak” tavsiyesi dışında hareket olarak var mı söyleyebileceğiniz şeyler?
Teşekkürler efendim.
1- Kreatin kullanmadan ağırlık artırmak mümkün değil mi?
2- İstediğim seviyeye bir türlü ulaşamıyorum. Hep bir noktada plato oluyor. Bu durumlarda ağırlık artırmaktan ve hareketleri devamlı değiştirmekten başka ne yapıyorsunuz?
3- Squat ve Deadlift zararlı mı?
4- Leg Press yaptığım zamanlarda belim ağrıyor koltukta belimi dolduracak şekilde oturmama rağmen. Nerde yanlış yapıyorum?
5- Bazen koşu bandında yüksek incline ile hafif tempo yürürken elime dumbell alıp (8kg) omuz hareketleri yapıyorum. Overhead, lateral raise, front raise gibi. Çok fena terletmesi hoşuma gidiyor ama saçma veya zararlı mı?
6- Karın kaslarım belli bir seviye üstüne assssla çıkmıyor. “Mutfak” tavsiyesi dışında hareket olarak var mı söyleyebileceğiniz şeyler?
Teşekkürler efendim.

1- mümkün. Kreatine yuzdelik etkisi abartiliyor. Ama ise yariyor mu? Yarıyor.
2- max ağırlık yüzde 10-15 düşürüp tekrar oraya geliyorum ama bu sefer daha güçlü geliyorum. Buna ek olarak harekette ne sebepten takili kaliyorsam (misal deadlift gripse grip için) ona özel supplementary hareketler yapıyorum.
3- doğru yapıldığı sürece değil. Neden zararlı olsun? Ha 500 kg deadliftin sağlıklı olması zor tabi.
4- tahminen doğru yapmıyorsunuz.
5-sacma, riskli, hiçbir mantığı yok.
6-karin kaslari da kastir. Gereksiz calistirirsaniz overworkout olur gelismez. Haftada max iki yapin fazla da yapmayin. Gorselligi yag orani ile alakali.
11 yıldır falan 5/3/1 yapıyorum.
2- max ağırlık yüzde 10-15 düşürüp tekrar oraya geliyorum ama bu sefer daha güçlü geliyorum. Buna ek olarak harekette ne sebepten takili kaliyorsam (misal deadlift gripse grip için) ona özel supplementary hareketler yapıyorum.
3- doğru yapıldığı sürece değil. Neden zararlı olsun? Ha 500 kg deadliftin sağlıklı olması zor tabi.
4- tahminen doğru yapmıyorsunuz.
5-sacma, riskli, hiçbir mantığı yok.
6-karin kaslari da kastir. Gereksiz calistirirsaniz overworkout olur gelismez. Haftada max iki yapin fazla da yapmayin. Gorselligi yag orani ile alakali.
11 yıldır falan 5/3/1 yapıyorum.
- logisticsmanager
(20.10.23 18:57:17)

- logisticsmanager
(20.10.23 18:59:20)

Buradan creatine nasıl çalıştığını okuyarak öğrenebilirsiniz.
examine.com
Kısacası sizi güçlendiren şey creatine değil. Ama creatine yaptığı şeyler sonucunda guclenebilirsiniz. Kısacası etki ettiği şey güç değil ama etki ettiği şeyler guclenmeye de etki ediyor.
examine.com
Kısacası sizi güçlendiren şey creatine değil. Ama creatine yaptığı şeyler sonucunda guclenebilirsiniz. Kısacası etki ettiği şey güç değil ama etki ettiği şeyler guclenmeye de etki ediyor.
- logisticsmanager
(20.10.23 19:10:00)
[]

Arnold vs Stallone
Prime dönemlerinde hangisinin estetiği daha iyi sizce? Ben Stallone dediğim için ufak bir linç yedim de :D Tamam, Arnold bir efsane ama Mr. Olympia vücutları pek estetik değil diye düşünüyorum. Halbuki Rocky abimizin her ne kadar Arnold’a göre biraz daha ufak olsa da hayvan gibi sımsıkı bir boksör vücudu yok muydu? Sizin prime dönemi oyunuz kime?

boksör vücudu ile mr. olympia vücudu aynı şey değil fakat arnold rocky karşılaştırmasında rocky arnold’un önünde diz çöküp tövbe eder. konu sadece boyut ya da hacim değil. arnold heykel gibi piksel piksel işlenmiş bir vücuda sahip.
- orient blue
(08.10.23 23:32:58)

Dunyada herhangi bir vücut prime arnol önünde diz çöker tövbe diler +1
Tartışmaya kapalı bir konu.
Tartışmaya kapalı bir konu.
- logisticsmanager
(09.10.23 01:20:58)

estetiklik soruyorsan ikisi de estetik değil ki. yani biraz daha insani duran stallone olduğu için stallone denilebilir bu kıyasta ama bu 2 aygır vücudunu estetiklik yönünden kıyaslamak çok mantıklı gelmedi ikisinin de olayı bu olmadığı için. kendi olaylarında kıyaslarsak tabi ki arnold şüphesiz önde.
- pietro crespi
(09.10.23 01:43:21)
[]

Saç ekimi (takviye)
Arkadaşlar merhaba,
1,5 sene önce çok da kel olmadığım halde yer yer derisi görünen saçımın üst kısımlarına tepedeki açıklıklar kapansın diye saç ektirmiştim. Sonuçtan da memnunum aslında, müthiş bir yoğunluk olmadı ama gideri var. 15. ayda doktor kontrolüne gittiğimde kliniğin sahibi doktor pek tatmin olmadı yapılan işten ve yıl sonu gel yeniden bir operasyon yapalım, bu sana borcumuz dedi. Şimdi bendeki soru işareti şu: bu yeni operasyon, olan köklere ve saçlara da zarar verir mi? Yeniden böyle bir tantanaya gerek var mı? İkilemlerdeyim. Düşünce ve önerilerinizi bekliyorum, teşekkürler.
1,5 sene önce çok da kel olmadığım halde yer yer derisi görünen saçımın üst kısımlarına tepedeki açıklıklar kapansın diye saç ektirmiştim. Sonuçtan da memnunum aslında, müthiş bir yoğunluk olmadı ama gideri var. 15. ayda doktor kontrolüne gittiğimde kliniğin sahibi doktor pek tatmin olmadı yapılan işten ve yıl sonu gel yeniden bir operasyon yapalım, bu sana borcumuz dedi. Şimdi bendeki soru işareti şu: bu yeni operasyon, olan köklere ve saçlara da zarar verir mi? Yeniden böyle bir tantanaya gerek var mı? İkilemlerdeyim. Düşünce ve önerilerinizi bekliyorum, teşekkürler.

Ekimi yapacak personel dışında kimse net cevap veremez. Dönorleri boşluklara yerleştirdiği sürece sıkıntı olmaz fakat mevcut saçların üzerine ekerse problem olma ihtimali var. Saç ekimi sonuçları sitesinde buna benzer sorunlar vardı.
- useless
(08.10.23 23:50:37)
[]

Fitness ve/veya vücut geliştirmecilerin
Sahnede kasları iyice define ve parçalı görünsün diye sahhneye çıkmadan önceki birkaç gün uyguladıkları yöntemler vardı? Nelerdir arkadaşlar? Su içmiyorlar galiba son 1-2 gün gibi…

Su manipülasyonu ve karbonhidrat yüklemesi.
- Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.07.23 22:10:16)
[]

İstanbul nakliyat
Evden eve nakliyat şirketi var mı tavsiye edebileceğiniz arkadaşlar? Çok teşekkürler…

rönasans nakliyat çetin bey
- selimcigimisik
(15.04.23 15:37:13)
[]

Çocuk jimnastik ve yüzme
İstanbul Avrupa yakasında 2 buçuk yaşındaki bebeyi götürebileceğimiz jimnastik ve yüzme okulu/dersi tavsiyesi alınır arkadaşlar. Anadolu da olabilir bir ihtimal. Teşekkürler…
[]

ABD vizesi formu
Doldururken geçmişte bulunduğum ülkelerden birini yazmayı unuttuğumu şimdi farkettim ve çarşamba vize görüşmem var. Sorun olur mu? Gittiğim ülkeler: Yunanistan Ukrayna Japonya. Yazmayı unuttuğum Japonya.

Bi şey olmaz ya. Ben gitmediğim ülkeyi bile yazmıştım yanlışlıkla, hiçbir şey olmadı verdiler vizeyi çat diye.
- vedatchilipeppers
(14.01.23 15:45:35)

Verecekleri zaman zaten veriyorlar. En önemli etken dürüst olmak. Yani unutsan dalgınlığına gelmiştir vs çok şey değil. Orada belki sorarlar da ve dürüst ve samimi olarak unuttum denir.
- ckisc
(14.01.23 16:01:37)

Iran - kuba - afganustan fln olsa sorun olurdu da, japonyadan sorun olmaz
- oscar
(15.01.23 09:37:06)
[]

Futbolcuların bir şeyler içtikleri kahverengi şey.
Ya hemen hemen her futbolcuda aynı şeyi görüyorum: kahverengi, hindistan cevizine benzeyen bir matara gibi, suluk gibi, mug gibi bir şey. Basına görüntü verirken falan gümüş rengi bir pipet ile içiyorlar. O nedir? Marka vs ? Teşekkürler.

Mate çayı
- Take it away honey
(22.12.22 11:03:57)

Arjantinliler içiyor çoğunlukla onu. Bizim sabah akşam çay içmemiz gibi onlar da mate içiyorlar. Milli içecekleri denebilir
- nundu
(22.12.22 12:13:56)
[]

İstanbul plaka
Yeni araç aldım sıfır, ama farklı şehirden. İkametim istanbulda ve özel plaka istiyorum. Ne yapmam gerekir arkadaşlar? Teşekkürler.

Daha plaka tahsis edilmedi di mi? Satış danışmanınıza danıştınız mı? Genelde yardımcı olabilirler
- atom karincanin torunu
(30.03.22 18:46:45)

Satış danışmanı size belgeler gönderecek. İstanbul trafik (nerede bilmiyorum)de plakanın özelliğine göre bir bağış yapıp bastıracaksınız.
- 1917
(30.03.22 19:20:59)
[]

İç mimara bilgisayar
Artlantis, archicad, photoshop gibi programları rahatlıkla kaldırabilecek; bir yandan da Fifa, NBA2k oynanabilecek bir laptop bakıyoruz. Tavsiye var mıdır arkadaşlar? Teşekkürler...

Bütçe nedir? Monster çok iyi.
- dissendium
(15.02.22 20:16:43)

Bütçe 15-16-17 bin civarı.
- don’t panic
(15.02.22 20:32:44)

Lenovo Legion serisi olan bilgisayara bakın. Ryzen 5 (veya Ryzen 7) işlemcili ve hafızası 32GB (veya daha fazla).
Bu seri oyun bilgisayarı olarak da pazarlanıyor, grafik kartları çok iyidir. Soğutması da akıllıdır (fena değildir). Fiyatı da hesaplıdır.
Bu seri oyun bilgisayarı olarak da pazarlanıyor, grafik kartları çok iyidir. Soğutması da akıllıdır (fena değildir). Fiyatı da hesaplıdır.
- alfired
(15.02.22 21:10:44)
[]

Devamlı para konuşmak
Arkadaşlar ben çok sıkıldım ya. Tamam, herkesin maddi kaygıları var ama ortalama ve üzeri kazanan bir arkadaş çevrem var ve watsapp olsun, reel buluşmalar olsun devamlı para konuşuluyor. Detaylı maaş hesaplamaları, nft’ten ne kazanıldığı, kripto piyasası, borsa vs vs çok sıkıldım. Abi zaten maaş bordrosu çıkınca göreceğiz ne yattığını. Neden yüzde 2.5’lara kadar detaylı hesaplayıp ne yatacağını tahmin ediyorsunuz, etmeye çalışıyorsunuz?
Para konuşmayan çok az kişi kaldı etrafımda. Aslında ülke ekonomisiyle ilgili falan da değil diye düşünüyorum bir noktadan sonra; çünkü bahsedilen meblalar 100k’larda kazanma hayalleri nft’ten, metaverse’ten ordan burdan. Ya eskiden böyle değildi kimse. Neden buna evrildik? Sadece ekonomik durumla açıklayamıyorum bunu. Büyük ve korkunç, sonu gelmeyecek bir açgözlülük görüyorum insanlarda.
Para konuşmayan çok az kişi kaldı etrafımda. Aslında ülke ekonomisiyle ilgili falan da değil diye düşünüyorum bir noktadan sonra; çünkü bahsedilen meblalar 100k’larda kazanma hayalleri nft’ten, metaverse’ten ordan burdan. Ya eskiden böyle değildi kimse. Neden buna evrildik? Sadece ekonomik durumla açıklayamıyorum bunu. Büyük ve korkunç, sonu gelmeyecek bir açgözlülük görüyorum insanlarda.

Kriz veya panik zamanlarında herkes kendi derdine düşer. Ve sonucunda hayatı en çok etkileyen hususlar konuşulur. Ayakta durabilmek için de para lazım.
En yakın kimselerin arasındaki sohbetlerin yerini de maddi temelli şikâyet ve sızlanma aldı.
Geçenlerde dönercide çalışan biri anlatıyordu:
- dükkan çalışıyor ama patron para yok diye ağlıyor.. durum bu maalesef
Kendi çocuğunun işe yerleşmesini düşünen dahi gerçekte ondan gelecek meblağı düşünüyor.
En yakın kimselerin arasındaki sohbetlerin yerini de maddi temelli şikâyet ve sızlanma aldı.
Geçenlerde dönercide çalışan biri anlatıyordu:
- dükkan çalışıyor ama patron para yok diye ağlıyor.. durum bu maalesef
Kendi çocuğunun işe yerleşmesini düşünen dahi gerçekte ondan gelecek meblağı düşünüyor.
- Erva
(14.01.22 10:04:36)

En ucuz araba 400bin lira, en ucuz kira 3.5 4k,en ucuz düzgün ev 800 900bin lira olunca insanlar da sineğin yağını çıkartmanın yolunu arıyor. Ben de geçen seneye kadar fütursuzca hareket eder düşünmezdim ama bir senedir bir şeyler almak istiyorsam farklı yatırımlar yapmam lazım kafasındayım.
- bigcaptain
(14.01.22 10:20:36)

O hesap yapanlari ben de anlamiyorum.
Deli gibi elektrik faturasi ve maas hesabi yapiyorlar.
Yatinca gorursun iste sanki itiraz etme hakkin var :)
Para konusma olayi baska, su an herhangi bir hobini yapamiyorsun bu yuzden para hobimiz oldu.
Korona var diye zaten gezemiyorduk bir de ustune benzin zamlari derken eve kapandik.
Ne yapacaksin eldeki parayla oyna dur iste.
Deli gibi elektrik faturasi ve maas hesabi yapiyorlar.
Yatinca gorursun iste sanki itiraz etme hakkin var :)
Para konusma olayi baska, su an herhangi bir hobini yapamiyorsun bu yuzden para hobimiz oldu.
Korona var diye zaten gezemiyorduk bir de ustune benzin zamlari derken eve kapandik.
Ne yapacaksin eldeki parayla oyna dur iste.
- divit
(14.01.22 10:21:12)

bu coğrafyada para her şey. atasözü bile var parasız adam nokta nokta adamdır diye.
benim karakterime ve kişiliğime yaşam tarzıma ideallerime çok zıt bir durum ama ben de sevmediğim işi yapıp hayatta kalmaya çalışıyorum.
çoluk çocuk evlilik vs bu defterleri çoktan kapattım zaten. 10 bin kazanan biriyim bu arada.
benim karakterime ve kişiliğime yaşam tarzıma ideallerime çok zıt bir durum ama ben de sevmediğim işi yapıp hayatta kalmaya çalışıyorum.
çoluk çocuk evlilik vs bu defterleri çoktan kapattım zaten. 10 bin kazanan biriyim bu arada.
- çih
(14.01.22 10:29:42)

Kendine para dışında bir gündem oluşturmuş insanlar da var.
Benim çevremde de insanlar pahalılığın etkilerini yaşıyor, finansal sorunlarla boğuşuyor ama görüştüğüm bu az sayıdaki insan paradan söz etmiyor.
Paradan birbirimize söz etmenin ve hepimizin bildiği, duyduğu, tanık olduğu şeyleri yinelemenin faydası yok. Zihnimizi bir yere takıp oradan dünyaya bakmaktansa öğrenmeye çalışıyoruz.
Sürekli para ya da daha açık bir ifadeyle sosyal medyadaki gündem neyse bundan konuşan, bunu birbirine satan insanlarla rastlaşınca hemen uzaklaşıyorum.
Benim çevremde de insanlar pahalılığın etkilerini yaşıyor, finansal sorunlarla boğuşuyor ama görüştüğüm bu az sayıdaki insan paradan söz etmiyor.
Paradan birbirimize söz etmenin ve hepimizin bildiği, duyduğu, tanık olduğu şeyleri yinelemenin faydası yok. Zihnimizi bir yere takıp oradan dünyaya bakmaktansa öğrenmeye çalışıyoruz.
Sürekli para ya da daha açık bir ifadeyle sosyal medyadaki gündem neyse bundan konuşan, bunu birbirine satan insanlarla rastlaşınca hemen uzaklaşıyorum.
- kalemdefter
(14.01.22 10:37:17)

Ya durumu iyi bir grupta bile her gün herkes para konuşuyor ben de deliriyorum. Cidden hayatını etkiler insanın, haklı derim de; bu metaverse idi nft idi konuşanlarla iletişimi kestim.
İşyerinde hazır yeni başlamış birkaç kişi vardı onlarla bir arkadaş grubum oldu. Pandemide evine mini hobi bahçesi yapmış biri onu anlatıyor, diğeri geliyor kitap eleştiriyor kitabı topluca dandikliyoruz falan gerçekten yaşam kalitem arttı.
İşyerinde hazır yeni başlamış birkaç kişi vardı onlarla bir arkadaş grubum oldu. Pandemide evine mini hobi bahçesi yapmış biri onu anlatıyor, diğeri geliyor kitap eleştiriyor kitabı topluca dandikliyoruz falan gerçekten yaşam kalitem arttı.
- aguen
(14.01.22 10:50:04)

Kazanç ve özellikle yeniliklerle ilgilenmek (nft vs) bir hobidir. Mesela kimileri yeni ekran kartı çıkınca yeni telefon çıkınca özelliklerini araştırmak konuşmaktan zevk alır, buna da öyle bakın.
O bahsettiğin aç gözlülük sadece bizde yok(yani ekonomisi kötü ülkelerde), YOLO (you only live once) kültürü deniyor batıda bile gençler maaşla bir şey olmayacağının farkında ve “köşeyi dönüp” 35 yaşında emekli olmaya çalışıyor. Yani maaşlı çalışmayacağı kadar yüksek bir birikim, sonra o parayı işleterek yaşamak vs vs. Ki bu insanlara kızamayız dünya bu hale geldi. Diğer türlü 65 yaşında evi arabası olmayan hala çalışması gereken insanlar olacağız, bir yatırım yapmazsak emekli maaşı asla yeterli olmayacak. Gelecek kötü.(üstüne dünyanın 40-50 yıla ne durumda olacağı da belirsiz, pandemi ve iklim krizi böyle kaygıları da artırdı) O yüzden herkes tiktok, twitch, onlyfans vs ne varsa ona yönelip kazanabildiğini kazanmak istiyor. Nft ve metaverse de öyle. (Bu arada kazanan olduğu için duyuyoruz bunları, herkes boşa konuşuyor sanmayın ama Türklerin çok konuştuğu şey büyük ihtimalle fazla iyimser bi ponzidir onu söyleyeyim.)
O bahsettiğin aç gözlülük sadece bizde yok(yani ekonomisi kötü ülkelerde), YOLO (you only live once) kültürü deniyor batıda bile gençler maaşla bir şey olmayacağının farkında ve “köşeyi dönüp” 35 yaşında emekli olmaya çalışıyor. Yani maaşlı çalışmayacağı kadar yüksek bir birikim, sonra o parayı işleterek yaşamak vs vs. Ki bu insanlara kızamayız dünya bu hale geldi. Diğer türlü 65 yaşında evi arabası olmayan hala çalışması gereken insanlar olacağız, bir yatırım yapmazsak emekli maaşı asla yeterli olmayacak. Gelecek kötü.(üstüne dünyanın 40-50 yıla ne durumda olacağı da belirsiz, pandemi ve iklim krizi böyle kaygıları da artırdı) O yüzden herkes tiktok, twitch, onlyfans vs ne varsa ona yönelip kazanabildiğini kazanmak istiyor. Nft ve metaverse de öyle. (Bu arada kazanan olduğu için duyuyoruz bunları, herkes boşa konuşuyor sanmayın ama Türklerin çok konuştuğu şey büyük ihtimalle fazla iyimser bi ponzidir onu söyleyeyim.)
- nhk ni youkosu
(14.01.22 11:04:01 ~ 11:24:08)

kedicilerle takil sabahtan aksama kadar kedilerimizden bahsediyoruz...bugunluk kedi konusu bittiyse bebekligine donup biraz ordan anlatiyorum...... dun sarap aldim kasada kaldim kart dolmus ama bence de gundem baydi. isin icindeyiz, zor vs de boyle hayat gecmez. ilgilenen yine ilgilensin ok ama konusacak baska konu yokmuscasina dunyada
- ala09
(14.01.22 13:45:08)

bende çok sıkılmıştım yakın arkadaşıma bunu dile getirdim ben de sıkıldım dedi. daha en azından ikimiz arasında konuşulmuyor.
- belkider
(14.01.22 19:25:17)
[]

İstanbul saç ekimi
Bir yeri gözüme kestirdim. Ünlü bir estetik cerrahın açtığı, daha doğrusu ismini kullandırdığı bir yer. Fiyatı biraz uçuk. Sorum şu ki bu mevzuda neye göre karar vermeliyim? Tabi ki hakkında yazılan yorumları, şikayetleri falan okudum ama yine de burada size de sormak istedim. Başka yerde mesela 10.000 TL iken benim gözüme kestirdiğim yerde 20, 20 küsürlerde fiyat. Cevaplar için teşekkürler şimdiden...

Çok benzer işlem yapacaklar, deneyime para veriyorsun. Üçlü ikili greftleri nereye, ne sıklıkla, hangi yöne doğru yerleştirdikleri vs. saçın son görünümünü etkiliyor aslında. Fakat kişinin saç tipi, sonrasında bakımı, (alırsa) aldığı takviye vs. de etkiliyor. Saçın ön çizgisini doğal yapabiliyorlar mı buna bak, özellikle herkese tavsiye ettiğim "sacekimisonuclari" websitesinden yaptıranların süreçlerini oku. Millet başlangıçtan itibaren 6-7 ay paylaşıyor en az.
Doğal düzgün bir ekim yapabileceklerine inandıysan, ekibinin deneyimli olduğuna inanıyorsan (bir doktor planlama yapar ama 3-5 ekibi günde birer kişiye eker genelde, rasgele bir ekip sana geldiğinde iyi yapacak mı güvenmen lazım) İlla pahalı iyi olacak diye bir şey de yok bu arada. Ama fazla ucuzsa işkillen tabii.
Doğal düzgün bir ekim yapabileceklerine inandıysan, ekibinin deneyimli olduğuna inanıyorsan (bir doktor planlama yapar ama 3-5 ekibi günde birer kişiye eker genelde, rasgele bir ekip sana geldiğinde iyi yapacak mı güvenmen lazım) İlla pahalı iyi olacak diye bir şey de yok bu arada. Ama fazla ucuzsa işkillen tabii.
- nhk ni youkosu
(27.11.21 23:56:40)

sacekimisonuclari.com bu site çok işine yarayacaktır. Bu sürecin öncesi ve sonrasında aradığın herşeyin cevabı h orada bulabilirsin
- goodyes
(28.11.21 01:55:52)
[]

Saç ektirmek veya ektirmemek
Tepeden eser miktarda, az biraz dökülüyor. Kısa kullanıyorum saçlarımı genelde, Şevket Çoruh gibi düşünebilirsiniz. Dökülme şekli de onunki gibi. Bilemedim ya saç ektirsem mi ektirmesem mi? Gönlüm hazır çok dökülmemişken ektirmekten yana çünkü mevzu ilerledikten sonra ektirirsem doğal görünmez diye düşünüyorum. Var mıdır tavsiye edebileceğiniz güvenilir ve ilgili bir klinik, Dr, hastane? Lokasyon İstanbul ve Ankara olabilir.
Çok teşekkürler...
Çok teşekkürler...

"mevzu ilerledikten sonra ektirirsem doğal görünmez"
ektirdikten sonra kendi saçlarınızın dökülmesini engellemek için bir planınız var mı?
Çevremde saç ektirip 5 sene fırça gibi dolaşıp sonra kendi saçları dökülüp yalnızca ekilenler ile seyrek kalan insanlar var.
ektirdikten sonra kendi saçlarınızın dökülmesini engellemek için bir planınız var mı?
Çevremde saç ektirip 5 sene fırça gibi dolaşıp sonra kendi saçları dökülüp yalnızca ekilenler ile seyrek kalan insanlar var.
- hedep
(19.11.21 22:44:25)

Ne kadar geç ektirirseniz o kadar iyi.
Şayet şiddetli dökülme hali aktif şekilde devam ederken ektirince, bu kez ekimden sonraki yıllarda başka bölgeler dökülecek, kötü duracak.
Ben 40 yaşında ektireceğim şahsen, az kaldı sayılır :) Kişisel araştırmalarım doğrultusunda bu yaşı ideal bulmuştum.
Şayet şiddetli dökülme hali aktif şekilde devam ederken ektirince, bu kez ekimden sonraki yıllarda başka bölgeler dökülecek, kötü duracak.
Ben 40 yaşında ektireceğim şahsen, az kaldı sayılır :) Kişisel araştırmalarım doğrultusunda bu yaşı ideal bulmuştum.
- Berck
(19.11.21 22:51:33)

sac ekilenlerin %90'i hic dogal durmuyor acikcasi. Bence bircok durumda kel veya seyrek olmak bariz fake goruntuden daha iyi. Dogal durmasi icin cok spesifik bir modelde kullanmak ve taramak vs lazim, onunla da ugrasilir mi diye dusunuyorum. zor karar.
- hot potato
(19.11.21 23:04:23)

çok dökülenlerin (bkz. ben) zaten 30'a kadar üstte saçı kalmıyor, senin gibi yavaş açılanların belki 40-50'de de biraz açılıyor ama az az.
Düzgün planlanırsa, kökler saç tipin falan da uygunsa gayet güzel olur. Ama çok kişisel bunlar. Hedep ve Berck +1. Sonra geri kalanı açılırsa kötü hissedebilirsin ama beklemekten başka yapacağın bişey yok şu an rahatsız ediyorsa ektirip sonra bi daha ektirme seçeneğini kullanacaksın.
%90 doğal durmuyor diyen, sadece kötü olanları görmüştür. Yani fark etmediği "doğal" dediklerinin bir kısmı da ektirme :D Doğal şekilde (yönleri, sıklığı) ekilirse normal saçın uzuyor işte niye özel bi model gereksin? Bazıları ön çizgiyi aşırı yapay yapıyor, o merkezlere de yaptırmayacaksın işte. Çevren açısından düşünürsen, insanlar unutuyor. Belli yıllar kafan açık da dolaşsan (tam açık değilse) dolunca sanki hep öyleymişsin gibi devam ediyorsun. Sadece eski fotolara bakınca "ne kötüymüş be kimse de bişey dememiş" diyorsun :D Tabii benimki baya açıktı, en son üstte saçım kalmamış gibiydi şu an iyiyim. (tepe yine açık, belki ikinci ekimi yaptıracağım ileride)
sacekimisonuclari diye bir forum var, orada takıl kafana yatan kişiyi sen bul. Sonuçları, ekimleri incele.
Düzgün planlanırsa, kökler saç tipin falan da uygunsa gayet güzel olur. Ama çok kişisel bunlar. Hedep ve Berck +1. Sonra geri kalanı açılırsa kötü hissedebilirsin ama beklemekten başka yapacağın bişey yok şu an rahatsız ediyorsa ektirip sonra bi daha ektirme seçeneğini kullanacaksın.
%90 doğal durmuyor diyen, sadece kötü olanları görmüştür. Yani fark etmediği "doğal" dediklerinin bir kısmı da ektirme :D Doğal şekilde (yönleri, sıklığı) ekilirse normal saçın uzuyor işte niye özel bi model gereksin? Bazıları ön çizgiyi aşırı yapay yapıyor, o merkezlere de yaptırmayacaksın işte. Çevren açısından düşünürsen, insanlar unutuyor. Belli yıllar kafan açık da dolaşsan (tam açık değilse) dolunca sanki hep öyleymişsin gibi devam ediyorsun. Sadece eski fotolara bakınca "ne kötüymüş be kimse de bişey dememiş" diyorsun :D Tabii benimki baya açıktı, en son üstte saçım kalmamış gibiydi şu an iyiyim. (tepe yine açık, belki ikinci ekimi yaptıracağım ileride)
sacekimisonuclari diye bir forum var, orada takıl kafana yatan kişiyi sen bul. Sonuçları, ekimleri incele.
- nhk ni youkosu
(20.11.21 02:03:09 ~ 02:06:23)
[]

Bu hesabın olayı nedir?
twitter.com
Her twit aynı ve hepsi yaklaşık 150k fav almış. Çarşamba’nın ve bu hesabın olayı nedir? Teşekkürler.
Her twit aynı ve hepsi yaklaşık 150k fav almış. Çarşamba’nın ve bu hesabın olayı nedir? Teşekkürler.

insanların ruh halini tanımlıyor işte :) twitter akışında gündemi ya da başka bir şeyi takip ederken bu resim önüne düşüyor birinin paylaşmasıyla ve sen de öyle hissettiğin için hoşuna gidiyor beğeniyor ya da paylaşıyorsun başkaları da senden görüyor aynı şekilde beğeni etkileşim sayısı artıyor, şu ara popüler olmuş bir resim ya da mim diyebiliriz, insanlar benzer hissediyor yani
- freebird5406_2
(19.11.21 11:47:39)

Twitterda en sevdiğim bot hesap muhtemelen. Zor bir hafta geçirirken bu tweeti görünce gerçekten o kaptanda kendini buluyosun. Hani o gün cumaymış gibi hissedersin, yorgunluktan ölmüşsündür ama daha çarşambadır. Tam o his işte :)
Hesabı takip ediyorum ve her denk geldiğimde favı çakıyorum, bazen rt ya da alıntı da yapıyorum ahdhdh
Hesabı takip ediyorum ve her denk geldiğimde favı çakıyorum, bazen rt ya da alıntı da yapıyorum ahdhdh
- nundu
(19.11.21 11:52:58)

Oo benim favori hesabım. Ben de denk geldikçe fav rt atarım :)
@nundu +1
Tam olarak böyle oluyor bazen, lan ne biçim bir hafta diyorum bir bakıyorum daha çarşamba :/
@nundu +1
Tam olarak böyle oluyor bazen, lan ne biçim bir hafta diyorum bir bakıyorum daha çarşamba :/
- chicha_v2
(19.11.21 12:08:15)

Biraz daha detay olsa. 15. El maybach tavsiyesi de gelir, sıfır scala tavsiyesi de.
- orient blue
(15.10.21 23:49:51)

İkinci el değil, sıfır olmalı. Marka konusunda ise her şeye açığım. Hatchback düşünüyorum. Teşekkürler...
- don’t panic
(15.10.21 23:54:10)

Kadjar. Ferah rahat yakışıklı
- mg3929
(15.10.21 23:56:26)

Yeni gelecek kasa 308
2021 model dolu bir 2008
Ya da kamiq mi ne var
Bunlardan birini alirdim ben.
Hic pejo ya da skoda kullanmadim. Tipleri ve ozellikleri hosuma gidiyor.
2021 model dolu bir 2008
Ya da kamiq mi ne var
Bunlardan birini alirdim ben.
Hic pejo ya da skoda kullanmadim. Tipleri ve ozellikleri hosuma gidiyor.
- Filinta61
(15.10.21 23:57:21)

Aklıma ilk 2008 geldi nedense...
- invictae
(16.10.21 00:12:28)

Skoda, toyota, kia falan bak bence. Fransız çöplerine para verme derim. Mesela Corolla hatchback. 350binim olsa ve araba için harcamam gerekse düşünmeden alırım.
- prole
(16.10.21 01:32:04 ~ 01:36:18)

pazarlık yaparak mini cooper 3 kapılı alırdım.
- false pretension
(16.10.21 02:08:47)

380'e Subaru XV var. Piyasada SUV diye geçinen birçok araçtan çok daha iyi.
- himmet dayi
(16.10.21 09:13:05)

Alınabilen en yeni model en düşük km mercedes ne ise o alınır geçilir.
- goklerdengelenkarar
(16.10.21 13:49:56)
[]

Şişli’de spor salonu
Devamlı faal bir saunası veya buhar odası olan spor salonu önerilerinizi alabilir miyim arkadaşlar?

acibadem sports var fulya'da.
- in vino veritas
(04.04.21 19:54:30)

Şişli sports international
Cevajirin yanında
Sadece yıllık üyelik alıyor 2.5k civarı fiyat verirler diye tahmin ediyorum.
Cevajirin yanında
Sadece yıllık üyelik alıyor 2.5k civarı fiyat verirler diye tahmin ediyorum.
- mg3929
(04.04.21 20:32:49)

saunalar pandemi döneminde çalıştırılmıyor.
- ghostinthemech
(04.04.21 20:35:59)

@mg3929, elit residence’ın altındakini diyorsanız, orası kapandı diye biliyorum
- kojonotsuki
(04.04.21 21:16:49)

@kojonotsuki
evet kapanmış ben de şu an öğrendim :/
evet kapanmış ben de şu an öğrendim :/
- mg3929
(04.04.21 22:37:36)
[]

Kyk borcu hakkında
Merhaba, yapılandırdığımız borcun ilk ödemesini 1 Mart’a kadar yapmadık. Şimdi girip ödeme yapmak istediğimizde “tecil dosyası ihlal edilmiştir” şeklinde uyarı veriyor. Ne yapmamız lazım şu an ödeyebilmemiz için arkadaşlar?

Aynısı başıma geldi ne yaparsam yapayım ödeme yapamıyordum aylarca kalmıştı öyle.
Sonra Vergi İletişim Merkezi'ni arayıp borcumu tekrar yapılandırıp hiç geciktirmeden ödeyip bitirdim.
Sonra Vergi İletişim Merkezi'ni arayıp borcumu tekrar yapılandırıp hiç geciktirmeden ödeyip bitirdim.
- mr rosebud
(04.03.21 23:15:43)

Hocam yapılandırman iptal oldu öncelikle, geçmiş olsun. mr rosebud’un dediği gibi vergi dairesine gidip yeniden yapılandırabilirsin.
- giovanne
(04.03.21 23:24:39)

Hayır.
- himmet dayi
(14.02.21 15:14:59)

seyahat sonrasında para çekiyor.
- co2s2
(15.02.21 11:22:28)
[]

Durant mi Curry mi?
NBA severler merhaba. Bir arkadaş ile tartışıyorduk da şu an “hangisi daha iyi şutör?” Sorusunda itilafa düştük. Sizce hangisi? Teşekkürler.

Curry..
- AlsterWasser
(24.01.21 17:04:55)

Curry.
- ravenclaw
(24.01.21 17:20:55)

Curry çoktan tarihin en iyi şutörü kabul edildi zaten
- adventchant
(24.01.21 17:35:27)

Durant
- portakal
(24.01.21 18:13:57)

Durant..
- anahtarr
(24.01.21 18:14:23)

Curry.
- westblack
(24.01.21 18:42:15)
[]

Erkek koşu ayakkabısı
Merhaba,
Bütçe max 700 TL. Önerileriniz varsa alırım bi dal. Dış alanda asfalt zeminde koşmak için.
Teşekkürler.
Bütçe max 700 TL. Önerileriniz varsa alırım bi dal. Dış alanda asfalt zeminde koşmak için.
Teşekkürler.

ben new balance aldım memnunum
- neira
(07.01.21 12:02:32)

bir tane alacağınıza bu fiyata 5 - 6 tane kinetix alabilirsiniz tabii tercih sizin.
- berkan11
(07.01.21 12:15:09)

Ucuz mal alacak kadar zengin değilseniz, 1 tane asics almanızı tavsiye ederim. Ben bu hataya düşüp aldığım nispeten ucuz ayakkabıyla ilk yol yarışı koşumu ayakkabıdan ötürü zor tamamladım. Ayakkabı ayağımı kestiği için 1 hafta antreman yapamadım.
Asfalt için sert tabanlı olması gerektiğini unutmayınız.
Asfalt için sert tabanlı olması gerektiğini unutmayınız.
- emininsel
(07.01.21 12:23:41 ~ 12:24:21)

Nike free RN kullanıyorum. 3.0 ve 5.0 modelleri var, 3 km ve 5 km için kullanılabiliyor. Belki en iyisi değil ama benim en rahat ettiğim koşu ayakkabıları bunlar oldu. ayağı çok iyi sarıyor. Yağmur için ise shielded versiyonları var.
- ludwig boltzmann
(07.01.21 12:24:47)

işe dışa basma sorununuz varsa stability birşey almanız gerekecektir
bu konuda bilinçliyseniz es geçebilirsiniz burayı :)
benim var mesela böyle bir ihtiyacım;
ben nike zoom winflo kullanıyorum baya memnumum
coachım under armour destekli, giysilerden çok memnun ama ayakkabılar eh diyor.
adidas o konuda baya iyi ama bütçenizi aşabilir.
bu konuda bilinçliyseniz es geçebilirsiniz burayı :)
benim var mesela böyle bir ihtiyacım;
ben nike zoom winflo kullanıyorum baya memnumum
coachım under armour destekli, giysilerden çok memnun ama ayakkabılar eh diyor.
adidas o konuda baya iyi ama bütçenizi aşabilir.
- summatinyourteeth
(07.01.21 12:26:35 ~ 12:27:22)

ultra boost 945'e düşmüş, azıcık daha eklerseniz bütçeye.
- stewie
(07.01.21 12:46:44)

asfalt zeminde koşmak için destekli bir şey almanızda fayda var. nike zoom pegasus olabilir.
- co2s2
(07.01.21 12:52:34)

ıslak zeminde koşacaksanız iki tane öneririm. biri decathlon long run bilek destekli sert zemin performansı iyi. bir tane olsun sağlam olsun derseniz asics gel 2X' ler.
- sarcophagus
(07.01.21 16:37:12)

co2s2+1
1 ay önce aldım, hiç fena değil.
1 ay önce aldım, hiç fena değil.
- kumandanim
(07.01.21 17:02:44)
[]

Travel Mug
Mannhart by Spigen almayı planlıyorum. Kullanan varsa memnun olup olmadığını söyleyebilir mi? 150-200 TL bütçem var; farklı önerilere de açığım.
Teşekkürler...
Teşekkürler...

www.bambum.com.tr
Ben bunu çok beğeniyorum. Benim yok ama bir arkadaşım kullanıyor, memnun.
Manhart hakkında bilgim yok.
Ben bunu çok beğeniyorum. Benim yok ama bir arkadaşım kullanıyor, memnun.
Manhart hakkında bilgim yok.
- megalomaniac
(26.09.20 10:18:04)

tavsiyem boyutunu uygun seç, benim önerim en az yarım litre olsun, büyük olmaz diyorsan 800küsür ml lik olan da güzel.
dışı çelik olması önemli, ben 2010da tchibodan aldığım termal mug'u hala kullanıyorum, hem de kaç sene işe götürdüm getirdim hergün, yetmedi gemilere götürdüm orada kullandım, günde 3 defa kullandığım oldu ve hiç bi yerinde bi sıkıntı çıkmadı.
dışı paslanmaz çelik, içi plastik olanlar iyidir, içi metal olursa asitli içecek falan koyarsan oksitlenme yapabiliyor diye duymuştum.
gösterdiğin ürün güzele benziyor, arkadaşın gönderdiği çok tırt geldi bana nedense, dışı böyle bambı gibi aşırı çakma duruyo, tasarım desen soba borusundan hallice. tabi zevk meselesi.
bu arada bi kaç sitede baktım hepsiburada'da fiyatlar 50 lira aşağıydı, belki iyi bir araştırmayla daha da uyguna bulabilirsin.
dışı çelik olması önemli, ben 2010da tchibodan aldığım termal mug'u hala kullanıyorum, hem de kaç sene işe götürdüm getirdim hergün, yetmedi gemilere götürdüm orada kullandım, günde 3 defa kullandığım oldu ve hiç bi yerinde bi sıkıntı çıkmadı.
dışı paslanmaz çelik, içi plastik olanlar iyidir, içi metal olursa asitli içecek falan koyarsan oksitlenme yapabiliyor diye duymuştum.
gösterdiğin ürün güzele benziyor, arkadaşın gönderdiği çok tırt geldi bana nedense, dışı böyle bambı gibi aşırı çakma duruyo, tasarım desen soba borusundan hallice. tabi zevk meselesi.
bu arada bi kaç sitede baktım hepsiburada'da fiyatlar 50 lira aşağıydı, belki iyi bir araştırmayla daha da uyguna bulabilirsin.
- hem şişko hem deli
(26.09.20 11:53:27 ~ 11:54:10)

jack wolfskin de çıkardı yeni bikaç model ama çok yorum yok henüz yeni olduğu için, fiyatı 150-200 hattında
- 9kuyruklukedi
(26.09.20 15:06:33)
[]

Deadlift
Merhaba,
İzlediğim videolarda, takip ettiğim powerlifterlarda deadlifte ağır girenlerin çoğunun diz altından kan geliyor. Bu tam olarak neden oluyor ve daha da merak ettiğim, performansı etkilemiyor mu da birkaç gün sonra yeniden aynı ağırlığa girilebiliyor?
Teşekkür ederim.
İzlediğim videolarda, takip ettiğim powerlifterlarda deadlifte ağır girenlerin çoğunun diz altından kan geliyor. Bu tam olarak neden oluyor ve daha da merak ettiğim, performansı etkilemiyor mu da birkaç gün sonra yeniden aynı ağırlığa girilebiliyor?
Teşekkür ederim.

Bar sürtüyor ondan. Sıkintı yok.
- cloudybloody
(04.09.20 03:53:12)
1