Ekşi Duyuru

usb*c doğrudur, normal usbli bi ürün yok artık appleda.
eski kutularda olur anca.

Midedeki problemlerin sebebi stres olabiliyor ve bazı mide problemleri ağız kokusu yapabiliyor. Ama midenizde problem olsa herhalde başka şikayetleriniz de olurdu. Reflü olabilme ihtimaliniz var mı örneğin?

reflüyü bende düşündüm. Gece acıkıyorum vs. ama şundan yola çıkıyorum. Sürekli ağız kokusu yok. Birşeyler yediğim zaman mesela hemen kesiliyor. bu anlık öfke stres heyecan zamanları ortaya çıkıyor.

anlık öfke ve stres, stres hormonlarını tetikler. bu da vücuttaki dengeyi etkiler. ağız floranızdaki bakteriler veya midedeki bir sorundan kelli ağzınız kokuyor olabilir.

boğaz enfeksiyonunuz var mı? kronik farenjit de koku yapabilir, diş çürüğü de. diş eti hastalığı da. mide problemi de. ve bunların sürekli kokması da gerekmez.

bu arada ağzınızın koktuğunu nasıl teyit ettiniz o da önemli.

Ailem söylüyor. Boğazımda bir ağrı yok. Geceleri kalkıp geri yattığımda midem yanıyor evet. Dişlerimi desem; her gün diş ipi kullanmak suretiyle fırçalıyorum. Anlık olması beni şaşırtıyor.

o zaman mide probleminiz için bir hekime gidiniz. o geçtiği halde kokuyorsa diğer olağan şüphelilere bakmak lazım.

www.mayoclinic.org

www.youtube.com

cankaya veteriner

cinnah a yakin

cok duzgun insanlar

www.cankayaveteriner.com.tr

kesinlikle paragoz degiller, bilgililer olanaklari var.

fakat bidigim kadariyla kedilerde zate normal ates 40, yani 39.2 yuksek olmamali. fakat salya akmasi vs tabi sorun. kesin arayin gidin buraya.

veteriner ücretleri maalesef çok yüksek ama üç gün bu şekilde hasta hayvan için çok uzun süre, vakit kaybetmeden müdahale edilmesi lazım.

maalesef ücret açısından tavsiye edebileceğim bir yer yok.
üstte yazmış olan arkadaşın dışında veterinerlik fakültesini araştırabilirsiniz belki alternatif olarak.
ama bir an önce götürsünler.

Kedilerde normal ateş 40 değil, genelde 38 +/- 1 derece. Eğer tuvaletini yapmıyorsa, zehirlenme başlangıcı olabilir. Ama kusmanın birçok sebebi var. Başka bir gözleminiz yoksa malesef tahlil gerekir (bence tabii, vet değilim).

Bir de belki belediye ücretsiz yardımcı olabilir. Hasta kedilere mudahale yapıldığı yazıyor web sitesinde, ama tahlil cihazları yok. Belki belediye veterineri gözle bile olsa tecrübeye dayalı teşhis koyabilir. Görüşün derim, bir şey kaybetmezsiniz: www.bel-pa.com.tr

youtube'dan bir video bile olabilir. ekrandaki adam tanınmış biri değil. vedat milor videolarına benzettim

Dosya açılıyorsa PDF'e çevirip herhangi bir PDF editor kullanarak düzenleyebilirsin.

Örnek pdf editor: sejda.com

Model çizmeyi bilemem ama eşim pandemi döneminde dersleri one by wacom ile anlatıyordu. Gayet de rahat kullanıyordu.

Herhangi birini tanımak ne demekse insanın kendini tanıması da aynı anlama geliyor. Yani saydığınız ve onların dışında kalan her şeyi kapsıyor tanım. Sadece bunların bir ya da birkaçını değil.

Birini gerçekten tanıdığınız zaman o kişiyle ilgili fikirleriniz olur, ona tavsiyeler verebilirsiniz. Örneğin o kendini bir konuda çok yetenekli sanıyorken siz dışardan bir bakış olarak esas yetenekli olduğu konuları yok saymasına şaşırıp zamanını harcıyor olduğunu fark edebilirsiniz. Bu kolaydır, çünkü bu tespitlerin doğruluğu karşısında şimdi yaptığı şeyden vazgeçip, başka bir şey yapma riskine girecek olan kişi siz değilsinizdir. Siz sadece söylersiniz.

Ancak çoğu zaman insan kendine bu kadar dürüst olamaz.

Kendinizi sevip kendinizle barışık olmak da illa ki size çirkin görünen detaylarınızla ilgili hayır çok güzel diye tutturmak gibi bir şey değil. Bu durum sürekli üstünüzde baskı oluşturur. Kimse mükemmel değil. Atıyorum gözlerinizi beğenmiyorsanız "bence gözler insandaki tek önemli şey" diye düşünen insanları etkilemek için uğraşmayın. Boşvermeyi öğrenin.

arkadaşlar +1

Yoksa neyi neden sevdiğini veya neden nefret ettiğini kısacası neyi neden yaptığımızı bilmemiz midir?

bunu bilip bunun önemini çözmek. kim seni sen olarak seviyor anlayacaksın, etrafında bu insanlar olacak. bu sefer gizli saklı, toplum baskısı vb. şeyleri hissetmek zorunda kalmayarak huzurlu hissedeceksin. yaşama stratejini kazanacaksın eğer kendini seversen hayatta kalmayı da seveceksin.

mesela iş yerinde mobbinge uğruyorsun. genelde o bataklığa düştüğümüzde onun mobbing olduğunu farketmemiz bile zor. sonra, ben neden bu mobbinge neden buna izin veriyorum? diyelim sen iş yerinde gerekenden fazla ezik kalmışsın bu sefer bu sorunu çözüp seni bastırmalarına izin vermeyeceksin. diyelim senden kaynaklı değil sana mobbing uygulayan çok kötü bir insan ve sen mobbinginle işine devam ediyorsun. neden bu işi yapıyorsun? çünkü para kazanman lazım. ama aslında sen başka bir iş istiyorsun diyelim. o sana daha iyi geleceğini düşündüğün iş ortamı veya başka işi bulana kadar bu mobbingin seni bastırmasına izin vermeden, yine kazandığın paranın hakkını vererek işini yapmaya devam edeceksin. bunu içten hissedersen artık "off ayaklarım geri geri gidiyor" diye değil, o işe bi amaç uğruna gidiyosun. daha iyisi olana kadar aç kalmadan hayatımı idame ettireceğim diyeceksin ve sana zarar veren mobbing vb durumları ciddiye almamayı öğreneceksin.

bu hiç kolay bir yüzleşme değil. belki aşırı maddi kaygıların var(tr de yaşamak), belki özgür hissetmiyorsun, belki sorumlulukların çok vs. yüzleştiğin zaman maddi kaygın da azalacak diğer anksiyetelerinle birlikte, sorumluluklarını daha güçlü üstleneceksin, idare etmeyi de öğreneceksin.

ne kimseeye zarar ver ne de kimsenin sana zarar vermesine müsaade et. her sabah uyanıp nefes almak bile çok büyük bir güçtür. pes etmek veya kötülük yapmak kolaydır. kendini sever ve olduğun gibi kabul edersen eet çok komik ama bir yaprağa bakıp IMHHH NE GÜZEL BİR YAPRAK BİZE OKSİJEN VERİYOR kafasına gireceksin... kusurlu fotolarına bakıp -ki fotoğraf kendimize bakarken yargılamamız gereken en son şey herhalde bütün o ışık açı vs sebebiyle- ulan şu göze bak kurbağa gibi çıkmışım deyip gülebilirsin.

doğan cüceloğlunu beğenirim bana çok yavaş geliyor ama yazılarını okurken öğrenebileceğim şeyler var.

cok sey yazmak isterim ama bu kadar gevezelik yeter! selamlar

6 ayda cikarsa, bu bir mucize olur.

Evi alır almaz noterden ihbarname çekin, daha sonra çıkmazsa tahliye davası açmadan bu ihbarname gerekli oluyor.

aynısı kuzenimin başına geldi. evlenmeden önce ev aldılar, ihtarname çektiler. üzerinden 1 sene geçti kiracı halen evde. kuzenim de şu anda başka bir evde kirada oturuyor. zor süreç, sabırlar dilerim.

bunları evi almadan araştırsa veya kiracı ile konuşsa iyi olurmuş.

inatlaşma olursa o 6 ayın başına bir de "en az" gelir, mahkeme vs derken süreç seneleri bulabilir. o yüzden tatlı dille hatta belki biraz parayla falan çözmeye çalışsınlar ve kesinlikle yasal süreleri geçirmeden ihtar vb işlemleri halletsinler.

Öncelikle hepinize teşekkür ediyorum. Alternatif yollar olarak, kuzenimin bu süreçte yaşadığı kaybı tazminat olarak alabilir miyiz?

Kuzenin kirayı aldığı sürece bu süreçte bir kayıp yaşamıyor ki, kiracının yasal hakkı bu. Eğer kuzeninizin o bölgede oturacak başka bir evi yoksa, noterden evi aldım ve bu evde oturacağım vs vs ihtarname çekeceksiniz, 6 ay içinde çıkmasını isteyeceksiniz. 6 ayda çıkmazsa da dava açacaksınız, o da 1-2 sene sürüyor. Evi satın almadan önce konuşulması gereken bir konuydu bu.

Benim senaryomda 2 kira civarı peşin para verdim, gönüllü bir şekilde çıktı kiracı. Ters düşerseniz 2-3 yıl sürecek bir sürece girersiniz.

çözebilmek için gerekirse üstüne cepten para verecekler hocam ne tazminatı. kira sözleşmesini de tapuyla birlikte aynen devraldı kuzeniniz. hatası işin bu kısmını soruşturmamış olması.

saçma şekilde, kirasını ödemeyeni bile evden çıkartmayı önlese de ortada yasalar var ve o yasalar olmasa şu krizde hiçbir kiracı evinde kalamazdı bazı paragöz ev sahipleri yüzünden. şanslıysa konuşarak, duruma göre taşınma masraflarını falan paylaşmayı teklif ederek anlaşırlar. yoksa çok daha fazla zarar ederler çünkü.

Nerden baksanız en az 2 sene sürecek bir sürece girilmiş. Kiracı ile uzlaşmaya çalışın başka bir yolu da yok keşke evi almadan önce kiracı ile konuşup meseleyi ögrenip ona göre evi alsaydınız

ihbarname çektikten sonra 6 aylık süreç başlıyor.
bi miktar para ile belki çıkar ama sanmam bedavaya oturuyor.

Bakma.

Yap gitsin bişey olmaz. Kafanı çevirdikçe bakmaktan çekindiğin şey büyür kafanda. Ben ilgi duyduğum şeylere/kişilere basitliği bulana kadar yaklaşmaktan yanayım. Senin durum tabi daha farklı ama temel mantık bence aynı.

Bakma +1
Gözden irak gönülden irak. Ben bir kere baslayinca, sürekli stalklamaya devam ediyorum.

Hayır.
Bir hafta bir ay sonra yine "son bir kez stalklasam mi" diye düşüneceksiniz. Eğer bu döngüye girmek istemiyorsanız bakmayın. Bunun sonu yok çünkü

Bence takipten bile çıkarmalısın. Son bir kez dediğin bir süreç yok. Son bir kezin sonu yok ve hiç bir işine yaramayacak.

Yani muhtemelen oyle, bizdekini kapatip acip deniyorum bir fark gormedim.
ise yarasa kuaforler alirdi diye dusunuyorum.

Bir kere statik elektrigi bir yere aktarmadan kurtulma yontemi yok, havayi iyonize ederek ne amacliyorlar anlamiyorum.

Erkegim bu arada, sacim kisa. Bence olay nemin ucup gitmesinden kaynaklaniyor.

45cm gibi

kalan üçgen kısmın kenarları eşitse 45 cm. ama 18 cm bu kadar yüksek değil, görsel yanıltıcı gibi duruyor.

verilen bilgilerle bulunamaz.ancak görselden orantılıyıp yaklaşık bulunabilir fakat o da arkadaşın dediği gibi çok yanıltıcı

görsel yanıltıcı. ama o kısım toplam uzunluğun yarısı civarındadır. o yüzden 33cm diyorum.
edit: fikir değiştirdim. dizden aşağı bacağınızı ölçerseniz bir fikir verir. o nedenle 40cm civarıdır.
i.ebayimg.com

Bu bilgilerle bulunamaz ama aşağı yukarı ayak bileği-diz arası mesafesi kadar işte. Anca böyle.

Peki kalçadan itibaren eğimini hesaplayabilir miyiz? bu yastığın yüksekliği 25 cm olanını buldum da.

Yüzde 28 eğim

hayır yok, prolarda var.

13 mini kullanıyorum ve maalesef yok. makro deneyince bulanık bir resim alıyorsunuz :)

yani şu mükemmel boyuta koy işte:) teşekkür ediyorum.

evet otele girince resepsiyoma gidip rezervasyonum vardı şirket aracılığıyla falan filan dersin sonra kimliğini isterler büyük ihtimalle. orda bi iki dk işlemlerle uğraştıktan sonra oda anahtarını verecek ve kahvaltının yemeklerin saatini ve nerede yendiğini anlatacak. aklında tutamazsan odandan resepsiyonu arayıp sorarsın. otelin termal havuzu vs varsa odada zaten bilgilendirme broşürü gibi bişe olur büyük ihtimalle. restoran menüsü de olur. ücreti mukabilinde odaya da söyleyebilirsin. çıkış yaparken alıyorlar bunların ücretini.

havluyu falan veriyorlar zaten. otelin şampuan ve duş jelleri çok kötü oluyor. eğer kendi küçük seyahat kutuların varsa biraz yanına almanı tavsiye ederim. bir de duş terliği iyi oluyor. herkesin duş aldığı yere çıplak ayak basmamış oluyorsun.

cok sevimli sormussunuz:)
giriste direkt resepsiyona gideceksiniz, kimliginizi verip kaydinizi yaptirinca size oda kartinizi verecekler ve bellboy sizi odaniza goturecek, imkaniniz varsa biraz bahsis verin ona odayi size teslim ettiginde. 50 lira falan

oda kartinizi kaybetmeyin, onunla odaya gireceksiniz bir nevi elektronik anahtar,

ayrica odaya giriste genelde sagda bir soket olur karti oraya takinca elektrik acilir isiklar vs...

oda paketinizi bilmiyorsaniz resepsiyona sorun, kahvalti, ogle aksam yemegi dahil mi diye

bunlarin zamanlarini ve nerede olacaginizi sorarsaniz soylerler

genelde kahvalti 10'a kadardir mesela.

sinava odaniz da lobby de her yerde calisabilirsiniz, wifi sifresini istemeye cekinmeyin

termal otelse havuzu spa si vardir

yaniniza mayonuzu ve terliginizi alsaniz yeter, havlu vs onlar verirler.

yemekler acik bufe ise gidin bufenin basina tabaklar orda dizilidir alin bir bos tabak doldurun ne isterseniz, bos bir masada yiyin:)

restoran girisinde oda numarasini sorarlar mutlaka

cikista tekrar resepsiyona gidip check-out-cikis yapmak istediginizi soyleyeceksiniz

ekstra bir harcamaniz varsa cikacaraklar (mini bar kullanimi, odaniza dahil olmayan bir hizmet aldiysaniz veya) eger bir harcamaniz varsa odeyip otelden cikacaksaniz.

bu kadar

oda kartini kaybederseniz panik olmayin, resepsiyondan isteyin yenisini tanimlarlar.

çok teşekkür ederim iyi ki varsınız. @olutaklidi @cairo @hot potato

bazi otellerde odada isiklarin/elektirigin calismasi icin oda kartinin yukarida bahsedilen sokete takili olmasi lazim. yani odadayken karti sokette birakiyorsun surekli, odadan cikarkan aliyorsun.

sinava calisacaksan giris yaparken resepsiyona benim odada calisabilecegim masa var mi diye sor. belki masali odaya koyarlar, zaten tum odalarda masa yoksa.

Teknik şeyler anlatılmış. O otel 2004 yılında benim de ilk kaldığım oteldi. Ayrı bir yeri vardır. Sabahları çam kokusu müthiş olur.

bu devirde kart aidatı verilmez ya. maaş bankanızdan alın ya enpara falan kullanın. kampanyalar puanlar mı çok iyi mevcut kartta?

maaş bankandan çıkar, ya da aidatsız kart çıkar.
iptal et gitsin.

Maaş bankam ziraat diye tercih etmek istemiyordum. Dediğiniz doğru ama kalan taksitlerimi bankadan ödeyecekmişim. zoruma gitti dijitalden görememek.

ararlar. aradıklarında sundukları teklifi kabul edin. en kötü vazgeçtim açık kalsın dersin. henüz iptal olmamıştır.

Karta puan yükleyebilirler. Bence başka kart da edinin ama kapatmak konusunda çözüm üretebilirler kararlı olunca. Benim de tmm kapatalım demişlerdi ama sonra puan yüklendi.

Ziraat'i neden tercih etmiyorsun ki? Kartı çok başarılı.

Hesabınızı kapatmadıysanız bankadan ödemek gerekmiyor, ben de kapattırdım ama hesabımdan otomatik ödemeyle ödemeye devam ettim. Ayrıca en kötü başka banka hesabından ödersiniz, niye bankaya gitmeniz gereksin ki?

İş bankası kartımı kapattırıp Ziraat'e geçtim, çok memnunum, Ziraat taksit yapılmayan yerlerde bile uygulamadan 4'e bölüyor çoğunlukla, nefes ayları falan var, kampanyalarla epey de bi puan veriyorlar. İş bankası kartlarının avantajı kalmadı eskisi gibi, maximiles kullanıyordum milleri kuşa çevirdiler, üstüne aidat isteyince kapattırdım, hiç pişman olmadım.

Acı çekmeden olmuyor çok klasik olacak ama ben de yaşayarak öğreniyorum bu durumu kesinlikle zamana bırakmalısın

Oldum. Çok yanlış bir deneyimdi, keşke olmasaydı. Geleceği olmadığı için ve çok zarar gördüğüm için yara bandı gibi çekip attım.

Sürekli gün boyu aynı havayı teneffüs ederken nasıl başedeceğim. Kendimi derslere verdiğim zaman bir nebze unutuyorum. Ama sağ tarafımda aklım hep onda ne yapıyor diye? hiç konuşmasam bundan da kötü etkileniyorum. Selam vermeden yerime oturuyorum moralim bozuluyor. Normal davransam geçmişi düşünüp yaptıklarıma sinirleniyorum. Doğum günü geldiğinde kutlamak istemiyorum mesela sonra beni silip atmasından da korkuyorum. O izinliyken kafam çok rahat.

senin sıkıntıdan birine vurulup acı çekesin gelmiş onu yaşıyorsun sadece. kendi kendini üzesin var yani.

kesin tırt biridir.

Benden biri hoşlanmıştı. İşten ayrıldıktan sonra söyledi. Görüştük ama yürümedi. Bazı şeylerin olmamasında bir hayır vardır. Kendisi çok mutlu, sen de öyle olacaksın.

1-evde durma, en olursa olsun arkadaş eş dost birilerini bul ve vakit geçir, sosyalleş, dating uygulamalarını kullan gerekirse.
2-zamana bırak, zaman çözecek, yeterince vakit geçmesi için sabret.

Hocam sen kendi kendine niye triplere giriyorsun. Takipten cik.alar, gunaydin dememeler falan. Tavsan daga kusmus hesabi.

Bu sekilde olacagi varsa da olmaz. Biraz cool ol yav, yine muhabbet et canin istiyorsa ama fedakarlik yapma. Gunaydin de gec ama devamini bekleme. Ha getirirse devamini konus.

Asil su an sekilden sekile giriyorsun. Oncekileri salla, unut gitsin artik.

Hocam sen kendi kendine rollenmişsin. Bu bildiğin platonik aşk. Belki kız, senin ona olan ilginden bile bihaber. Şimdiye kadar bir elektrik olsa karşılık bulurdu zaten.

siradaki gelsin diyeceksin.

@duyurukullanıcısı gerçekten beni yakından tanımış gibi doğru bir tespit yapmışsın. Bunu son zamanlarda bende farkettim. En mutlu olmam gereken zamanda bile ne düşünüpte mutsuz olayım diye düşünüyorum. Gerçekten sizin tabirinizle tırt biri.

@brkylmz hocam onunda farkındayım. İlk zamanlar stajyerimdi. sürekli bana kimse senin gibi ilgilenmedi falan gibi bolca cümleler kurunca benim dengem yavaş yavaş bozuldu.

@arthur benim ilgimi hiç bilmesin hocam zaten gerçekten istemiyorum. Diyorum ya bundan düşünce olarak kurtulmak istiyorum.

@geçerkenugradım teşekkür ederim yorumunuz için inanın böyle birşey karşılık bulsa oluru zaten olmaz. kafa yapılarımız farklı. Ben sadece kendimi sevmiyorum galiba ki veya egoma mı yeniliyorum anlamadım.

@herkese teşekkür ediyorum derdimi dert edenlere... umarım geçer. insanın burnunun dibindeyken zor gibi ama sizlerin tecrübesi bu yönde gibi.

Kusura bakmazsan yokluktan kendini aşık etmişsin gibi duruyor.

sen iflah olmazsın. düşüncelerinden karakterin belli.

tek soru..

sence seni beğeniyor mu? çıkma teklif etsen kabul eder mi? çıkma teklif et. yemeğe falan gideli gibi bir şey de. devamı gelir.

(bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler )
Valla sadece sinav zamanlarinda ortaya cikan biseyse takilma bu kadar. Hepimiz o donemlerde ders calismamak adina ne gerekiyorsa yaptik. Sende de kendini boyle gosteriyor demek bu durum.

abi sıkıntı olduğu kesin de delirmiyorsun. her insanın başına gelebilecek, muhtemelen çözümü olan psikolojik/ruhsal sıkıntılar bunlar. deliren adam kendisine "deliriyor muyum?" diye sormaz çünkü, hasan mezarcı gibi 25 aralık'ta ben cizısım deyu doğum günü partisi filan düzenler. senin gerçeklik algında sorun yok; varsa bile bunu idrak edebilecek noktadasın, delirmek öyle kolay bir şey değil.

belli zaten canın sıkılmış, üstüne bir de deliriyor muyum diye gereksiz stres yaratma kendi üstünde. "şu an kontrol etmekte zorlandığım bazı duygu ve düşüncelerim var" diye düşün, mücadele etmesi de daha kolay olacaktır.

wellcome to the okb club. obsesif kompulsif bozukluk.

okb sadece takıntı olarak biliyordum. Kendimle ilgili arada gelen "ne yapıyorum ben" hissi garip. Ofiste işi olmadığı halde oyalanabilen insanları kıskanıyorum. Ben boş zamanımda sadece ofiste olduğum için hobilerime bile odaklanamıyorum. Keşke hemen eve ışınlansam diyorum. Sonra huzursuzluk kaplıyor içimi. kendimi gereksiz işlere veriyorum ve biraz rahatlıyorum. Benle dertleşen insanların kendisinden daha çok dertlendiğim içselleştirdiğim oluyor. Bu gereksiz empatiden kurtulmak istiyorum. Şimdi yazdıkça aklıma geliyor. Yaşıtlarım olan tanımadığım kızlar ortama girince extra kasıyorum kendimi bu da beni huzursuz yapıyor. Kasmaktan kastım durgunlaşıyorum. beğenilme arzusunun verdiği ilkel tepkiler mi anlamadım. Sanırım beni en çok korkutan şey davranışlarımın nedenlerini bilememek. Teşekkür ederim cevaplar için.

benim bildiğim, okb, genellikle olumsuz düşünceleri kafadan atamamak, kafanın bu düşüncelerle boğulması, oluyor. sadece belli fiziksel şeylere takıntı yapmak olmuyor.

Excel ile yapılabilir ama Excel bu iş için doğru program değil. Veri koruma açısından uygun olmaz. Ne demek bu? X kişisi verileri göreyim diye dosyayı açar, içindekileri siler, üzerine kaydeder: Tüm veriler uçar. Hadi onun için sadece okuyabilir şifresi oluşturdun ve dağıttın, bu kez de her açılışta şifre ister vs. vs.

Ben olsam şöyle yaparım: Visual Basic ya da muadili bir programlama diliyle çok basit bir arayüz çizip bunu Access veritabanına bağlar, görüntüleme için de ikinci bir arayüz yapardım. Kayıt giren ilk arayüzden girer, görüntülemek isteyen ikinci arayüzden. Veritabanını da server'da bir yere koyardım. Böylece ağa bağlı her yerden bu verilere erişim sağlanabilir.

Bu zor diyorsan Excel'i server'da bir yere koyup kaydı girecek kişinin masaüstüne kısayol yollarsın. ama o kişi hata yapıp silerse o dosyayı geri getiremezsin.

@himmet dayi öncelikle teşekkür ediyorum her zaman yetişiyorsun. Veritabanını serverda bir yere koyma kısmını anlamadım. Bu programı web arayüzlü yapmayacağım anlamına mı geliyor?

Excel'in tek sıkıntısı veri koruma, anladığım kadarıyla, sadece veri ekleyen kişiyi üzerinde değişiklik yapamayacağı şekilde yetkilendirebilir miyim? Müşteriler zaten standart yani sürekli bir sirkülasyon olmuyor. Eğer excel de karar verirsem araştırmamı nasıl yapıyım hangi anahtar kelimeleri kullanıyım?

excel olmaz. himmet dayı güzel açıklamış ama bu iş böyle kalmayacaktır, şu da olsun bu da olsun derken işin içinden çıkamayabilirsin, kapsam büyüyebilir, yapmak istemeni anlıyorum ame talebi alırken iyi netleştir sonra "sakince'ye verdiydik yapamadı" olmasın.

@kenarortay onuda düşündüm hocam, patron açıkca basit bişey olsun derken üzerine basa basa söyledi. Zaten bu işin benim asıl işimi olmadığını özellikle vurguladım. Ama bir yanımda belki uğraşa uğraşa kendime başka kapı açarım diye.

Selamlar, yapmak istediğin şey çok zor bir şey değil. Bence işi al.
Basit bir web arayüzü yapacaksın, online sunucu kullanabilirsin. Gerisi Veritabanina kayıt ekleme silme işlemi.
Bence yaparsın :)

Çok bilgim yok ama Excel yerine web üzerinden olması daha kolay olur diye düşünüyorum. Bir sitede siz yönetici olursunuz. Veri girişini sadece siz yaparsınız. Sizden başka ya da erişim izni verilenlerden başka kimse verilere ulaşamaz. Bir de kullanıcı hesabı oluşturursunuz. O hesabı da müdüre verirsiniz. Kendi bilgisayarından giriş yapıp son durumu görebilir.

Programlama yapmakla uğraşmamanızı öneririm bu aşamada.

Google Forma kullanın, müşteri kaydı için basitçe bir form oluşturun. Şubeler o form üzerinden veri girişi yaptıkça Google Spreadsheets üzerinden Excel formatında görür, filtreler, arar ya da artık ne isterseniz onu yaparsınız.

Toplamda 15 dakikanızı alır. İsterseniz bir deneyin, biraz uğraşın. Hoşunuza giderse, hızlıca böyle çözdüm dersiniz :)

Web arayüzüyle de olur. Nasıl olduğu size kalmış.

Server'a koymaktan kastım da şu; örneğin Visual Basic ile yazdınız programı ve veritabanı olarak Access kullandınız diyelim. Bunun için Access ile bir veritabanı tasarlayıp bunu kaydetmeniz lazım ilk etapta. Vertabanını tasarlamak kolay. Excel gibi sütunları olan ve sütun başlıkları birbirinden farklı olan bir tablo olacak. Bu dosyayı kaydedeceksiniz. Tıpkı excel gibi bir dosya oluşacak. Siz bunu alıp şirketin serverında ortak erişim olan bir klasöre koyacaksınız.

Atıyorum:
\\server\ortak\veritabani
ya da
\\192.168.16.85\ortak\veritabani

gibi bir dizine koyacaksınız. Önemli olan bu programı çalıştıracak kişilerin bu dizine erişiminin olması. Ortak klasör var ise zaten ağa bağlı herkes erişir. Herkesin erişmesi şart değil. Programı kullanacak kişilerin erişebildiği bir dizin olması yeterli.

Web arayüzüyle de benzer mantık olacak ama web kodlaması bilmediğim için access ile olur mu yoksa SQL mi kullanmak lazım onu bilmiyorum.

edit: bu arada @kaptankedi +1
ilk olarak basit bir şeyle başlayın. Excel ya da Google Forms mantıklı. O tablo son halini alsın, biraz veri girişi olsun, daha sonra ihtiyaç halinde program yazma kısmına bakarsınız.

Şimdi bir şey yazacaksınız. Sonra talepler gelmeye devam edecek vs. Veri girişi sırasında önceden aklınıza gelmeyen şeyler çıkacak ortaya vs. Var olan bir şeyi sürekli değiştireyim deyince yamalı bohçaya dönüyor. En mantıklısı veri girişi stabil hale geldikten sonra program yazmaya girişmek.

yazan derdimi dert eden herkese çok teşekkür ediyorum tek tek. Baştada söylediğim gibi profesyonel bir iş beklenmiyor. Kişi bilgileri ekleme diğer görevli personel tarafından yapılacak. Patronda listeleyip arama yapabilecek bu kadar.

php mysql apache üçgeni ile 1 saatlik iş.

ben mate 20 lite'tan hiç gereği yokken xiaomi redmi noter 9 pro'ya geçtim.
geçmeseydim de olurmuş. hiçbir farkı yok. kamerası daha iyi ama pek fotoğraf çekmiyorum zaten. ama telefon yenilensin derseniz değiştirin.

teşekkür ediyorum nokta atışı cevabınız için, bende masraf etmek için uğraşmıyım madem. Şimdi bana gelir bozulursa moralim daha çok bozulur:)

3 senelik kullanımdan sonra Mate 20 lite'tan Poco X3 pro'ya geçtim. Kamera dışında hiçbir fark hissetmiyorum. Bence Mate 20 hala yeterli bir telefon. Gayet güzel de güncelleme alıyordu. Pille ilgili bir sıkıntı da yoksa fanteziye gerek yok.

pilini 2 sene önce değiştirdim. şuan için hiçbir sıkıntı yok teşekkür ediyorum.

tabanpuanlari.net


Su sitede 2021 kontenjanlari ve gecen seneki son siralamalar yer aliyor.

cesario +1
ürünü kim gönderiyor bu çok önemli.
trendyolda; channel blue 100 ml erkek parfümünü 238tl fiyatla gördüm.
parfüm zaten ithal hadi olsun olsun 200tl indirimli olsun ama diğer türlü bana güven vermiyor. yurtdışında gittikçe alıyorum kafa rahat, douglas www.douglas.de

Zaten fiyatlar o kadar farklı ki insan şüpheye düşüyor. Peki yurtdışından alsak olur mu? internetten.

@sakince
Olmaz, gumrukten kozmetik gecmiyor.

Yurtdisindan ulkeye kargoyla kozmetik urunu girmesi yasak

davetiye kodu yok. rehberden numara seçip davet yapılıyor.

uygulamayı yüklemişsen var işte.

Ben yükledim oldu

Hayır, temel frekans o zaten. Gerek olursa 3.60'a çıkıyor.

İş yerinde böyle şeylere kafayı takarsanız kanser olursunuz. Adınızın üst yönetimden kimsenin ilgisini çekeceğini zannetmiyorum. O sunumda yazan rakamlara bakarlar, sunum için teşekkür edip geçerler.

Yöneticinizden ya da işinizden memnun değilseniz o başka bir tartışma konusu.

ilk yöneticiniz biliyorsa yeter. bilmiyorsa laf arasında belirt. böyle yazma işlerine girme üniversitede ders notu paylaşır gibi hemen anlaşılır ters teper.

sag alt koseye gom, pdf yap yahut. bir de dosya da author olarak kendini yaz. (right click)

sunum ile ilgili contact olarak kendini belirt ilk ya da son slide`ta

Bence sunum hazırlama departmanı ya da sunum hazırlama memuruna bu rahatsızlığını bildirebilirsiniz. O zaman onlar size sunumlarda nasıl isimlerini sakladıkları sırrını eminim verecektir.

Diğer taraftan yöneticiniz istemediğiniz bu işi vermişse, kendisi ile konuşmanız daha makbule geçer sanırım.

Pps formatı ile direkt sunuş olarak kaydedebilirsiniz. Ayrıca pdf yapsanız bile, her şey değiştirilebiliyor.

Author'e eklerseniz de isteyen kaldırabilir.

Öncelikler iş üzerime kaldı. Haftasonumu ayırdım. Daha sonra üst yönetici şuraları buraları düzeltirmisin diye zarf attı. Okadar gereksiz bi iş ki. Angarya diye açıkca belirttim. Bana söz geçiremeyince, müdürüme msj atmış, emir kipiyle yaptır ettir gibisine. Bende ilk müdürümü sevdiğimden bakarız dedim. Tamamen üst makama yaranmak için. Toplantıda adımı bile geçirmedi. İzinli olduğumu bahane ederek.

@archmage, yönetimde adım duyulsun değil, sunumu kendi hazırlamış gibi sunması rahatsız ediyor.

@kelepir, üst yönetimden pek çekincem yok.

@camus teşekkür ederim.

@bunları yapacak elamanı bu dönemde bulamaz tabiki ama işlerini zorlaştırıyım yeter.

Sunumu ppt uzantili olarak degil de, pdf olarak insanlara paylasin gerekiyorsa. Pdf versiyonunu da secured hale getirip, copy-paste yapmalarinin onune gecebilirsiniz.

Sunumun basina ve sonuna da hazirlayanin kim oldugu ile ilgili bilgileri koyabilirsiniz.

Evet

Hayır. Denendi.
Kişiye özel olarak gönderdiğiniz fotoğrafin ekran görüntüsünü alınca bildirim gidiyor.

biz geçen gün arkadaşlarla denemek için aldık bildirim gitmedi ama gittiğini söyleyenler de var. güncellemeyle falan alakalı olabilir.

Foto değil adece yazışma vardı.

Gitmiyor

Çok sağolun arkadaşlar cansınız.

Dm'den değil de hikayeden ss alınca bildirim gidiyor kesin bilgi

Instagramdan hikayede dm’de ekran görüntüsü alınca bildirim gitmiyor, çok defa denendi, kesin bilgi.

cyber security expert/specialist

Lazer yazıcı lazım.

Bu duyuruyu tipine 10. Kez aynı şeyi yazıyorum.

Sizin için wifi elzem değilse 350-400 bandında HP LaserJet yazici bakıyorsunuz sahibindenden. En az problem yaşatan yazıcı tipi HP. Geçen ay 2 tane aldım. 1 wifili bir tane de düz. İkisini de sahibindenden aldım. Birine bizzat arkadaşımı yolladım diğerinde adam zaten yazıcı işiyle uğraşıyordu güvendim aldım. 0 problem.

Avantajları şunlar. Toner donmaz, 10-20 liraya toner dolumu yapılır. Muadil 0 toner 40 lira. Dakikada 36 sayfa civarı çıkarıyor. Sorun da yaşatacak makineler değil.

Hpnin bu modelleri genelde kamuda kullanılır. Kamuda uzun yıllar çalışan birilerine sorabilirsiniz HP ve diğer yazıcılar arasındaki farkı.

Ek olarak 1 tonerle 1200 sayfa civarı çıktı alabiliyorsun.

lazer+1

bir tane ricoh bir tane de hp lazer yazıcım var. hp yazıcının toneri herhalde 7-8 sene önce değişti 2 yıldır da fişe bile takılmadı ama şu an temizleyip taksam sorunsuz çalışır eminim.

ricohu da kampanyadan 150 liraya almıştım. masaüstü ufak birşey. 3-4 yıldır ayda 5-10 sayfa yazdırıyorum daha bir defa teklemedi.

bunların yerine bir inkjet olsa elli defa mürekkebi kurumuş, kafası tıkanmış, mekanizi sıkışmış olurdu.

ben ipad 7 ve apple pencil 1 kullanıyorum. Yazma hissiyatı bence çok iyi, elinizi koyup yaziyorsunuz zaten avuç içinizi algılamama gibi bir özelliği var ve çok çok iyi çalışıyor.

pdf için ben goodnotes 5 kullanıyorum aklınıza gelebilecek her türlü paylaşım özelliği var sorun yaşamassınız.

görüntü yansıtma işini bilmiyorum belli bir model yılı üstü macbooklarda direk yansıtma var apple'ın desteklediği, diğer türlü 1-2 uyguluma gördüm ama ne kadar sağlıklı çalışıyorlar bilmiyorum.

hz'leri bilmiyorum, 12.9 pro + pencil 2 aldım eğitim indirimi ile, gayet güzel. kağıda yazar gibi. uzaktan öğretimde kullanıyorum.
2 için evet. herhangi bir sorun olmadı.

İpad miniden ipad pro 12.9 a ve pencil 2 ye geçiş yaptım,aynı sizdeki soru işaretleri vardı.çok memnunum.
1-)Elinizi yaslayarak yazabiliyosunuz.
2-)Pdf ve word olarak kaydedebilirsiniz.Goodnotes,notability gibi 3. parti çok başarılı uygulamalar var.Notability kullanıyorum.Yeni çıkan ipados 14 ile sanırım artık herşeyin üzerine yazılabiliyor kalemle,henüz denemedim.
3-)type-c to hdmi gibi dönüştürücülerle rahatlıkla yansıtırsınız.Muhtemeln smart tv lerde kablosuz yansıtma yöntemleri de vardır.

garanti yedek parçası yoksa yeni ürün versin neymiş o öyle, siz tamir etmeye kalkmayın sonra ellemişsiniz diye hiç almazlar. japon sürersen oraya erir orası.

hocam hiç sormayın, adamlar 1.5 sene önce aldığım fiyatı iade edelim size diyorlar. 1200 liraya aldığım ürün şimdi 2300 lira. Dalga geçer gibi birde üretimi yok onun diyorlar. Moralim de çok bozuk.

www.amazon.com.tr

www.amazon.com.tr

www.hepsiburada.com

freedos, gtx1650 ekran kartı var,işlemci bi tık düşük gibi ama çok hakim değilim o kısma modeli araştırırsınız çok yorum almış zaten, illa windowslu olsun diyorsanız

@atom karincanin verdiği ilk link. ama ekran kartları arasında ciddi fark var.

www.trendyol.com

hocam ne aldın

youtu.be

işe yarıyor valla bende mi band olmasa da sadece alarm özelliği ve telefon geldiğinde bildirmesi özelliği bile bana çok yardımcı oluyor. hani evde titreşimden telefon bildirimlerini fark ediyorsun da sokakta telefon çalıyor titreştiğini de fark etmiyorsun çaldığını da o yüzdem mi band her türlü işini görecektir.

Telefonu duymayanalardanım,bana da o yüzden aldılar mi band.hem gelen çağrı da hemde alarm kurmam gerektiğinde çok işime yarıyor.

bende mi band 4 var. ilk aldığımda ingilizceydi. sonra türkçe dil yayınlandı ve güncellediğimde türkçe oldu direkt. 5'in dili ne bilmiyorum ama türkçe yoksa illa ki gelecektir.

bildirim görme, telefon çaldığında titremesi vs. gayet güzel. o açıdan memnunum. adım sayarı biraz dandik.

4 alin. Saydiginiz ozelliklere gore 5’ten bir eksigi yok.

Bu arada evet, epey bir isine yarar! :)

urun satildikca dil guncellemesi cikariyor xiaomi, bu nedenle turkce dil destegi olmayan birkac yillik akilli saatleri var; yine de mi band 5 icin kisa sure icinde dil destegi gelecektir diye dusunuyorum. ancak bana soracak olursaniz mi band 5 almaya gerek yok, ben olsam mi band 4'u tercih ederdim.

www.log.com.tr

@freebird5406 diğeri biraz kadınlara göre değil gibi. Mi Band daha kibar duruyor. Teşekkür ederim.
@invictae @the end of time: Mi band 4 ü bende düşündüm ama şarj olayı bana çok uğraştırıcı geldi. mi 4 de plastik kordondan çıkar tak gözüme itici geldi ama denemediğim için bişey diyemeceğim. Yani tak çıkar zarar görmüyorsa mi 4 , direk alıyım.

Almadan once cok arastirmistim, takip ciksrmaktan zarar gormedigini yazmisti herkes. Hatta inceleme videolarini da izlerseniz falcatayla ozellikle kesmeye calisiyorlardi ve epey ugrasmisti. Saglam yani :)

Takip ccikarirken ugrasma konusu da tercihe bagli bir sey, evet... bana yaklasik 10 gun gidiyor sarji ve 10 gunde bir cikar tak yapmak beni zorlamiyor. Telefon gibi her gun sarj edilen bir sey olsaydi can sikici olabilirdi ama :)

tester diye bir sey yok. sahte o tester denenler.

Tester nedense sadece Türkiye’de satılıyor :)
Diğer ülkelere hiç tester vermiyorlar piyasada el altından satılsın diye :)

sizin secmediklerinize gitmez.

bu kadar abartmaniza gerek yok is dünyasiyla gercek hayati. istemediginiz biri eklerse filan kabul etmek zorunda kalirsaniz güzelce farkettirmeden blocklayabiliyorsunuz.

herkese haber gitmesin babında sanki oo sende mi burdasın imajı olsun istemiyorum bi yandan. @duygusuzromantik

sephora, sevil, boyner mağazalarında çeşit çok.

Ne büyüklükte bir alanınız var, nasıl bir yer? Yer uygunsa keson koyup çift amaçlı kullanabilirsiniz ya da ufak yüksekçe sehpalardan alırsınız.

www.ikea.com.tr bu indirimdeymiş.
Ya da böyle bir şey www.ikea.com.tr
urun.n11.com
urun.n11.com

Bin çeşit alternatif var.

Biraz garip bir soru olmuş, yazım hataları ve anlatım bozuklukları dolayısıyla anlayamadım pek. Anladığıma göre cevap vereyim; bana karakter, hayat tarzı ve ilgi alanları açısından hiç benzemeyen bir adamdan hoşlandığım ve onun bana olan ilgisini beğendiğim olmuştu geçmişte. Buna ne diyorlar, hoşlanma diyorlar işte. Berbat bitiyor sonu genelde böyle ilişkilerin ama, hem kendi hayatıma hem çevremdekilerin hayatına bakarak söyleyebilirim bunu.

Bi yere kadar ego tatmini sağlıyordur da o kişinin kredisi hiç olmuyor hoşlandığına göre. Ben bıraktım öyle tatmin olmayı, hoşlanmıyorsam belli ediyorum direkt

ego tatmini olabilir, karşı taraf da hoşlanıyor olabilir, karşıdakinin niyetini anlamaya çalışıyor olabilir... birçok sebep olabilir.

ben çok iyi anladım. tam da bunu yaşadım. ilgisi hoşuma gitti, sonra ben de onunla ilgilendim. sevgili gibi bir şey olduk. onunla mutlu oluyordum, onu mutlu etmek istiyordum. hoşlanıyordum, kıskanıyordum. yakışıklıydı, neredeyse tam hayalimdeki gibiydi. ama çocukla hiçbir ortak yönümüz yok hatta zıtız. ikimiz de baskın karakterliyiz. ilerisinin olmayacağını biliyordum ve zaten kavga ederek bitirdik.

mutsuz son; ama üzüldüm mü hayır.

yapıştırırken özel yapıştır dan (yapıştır butonunun altında) "biçimlendirilmemiş metin"i seçerek yapıştırman gerekiyor.

Ben Google Chrome arama çubuğuna yapıştırıp oradan tekrar kopyalıyorum. Uğraştırıcı biraz ama pratik

@pillibebek hocam yapıştır diyorum kaynağı koru metni koru diyor bu özel yapıştırmayı bulamadım.

support.office.com
burada gösteriyor

Kopyaladıktan sonra CTRL+ALT+V ile Paste Special penceresini açabilirsiniz.

Eğer hesabınız hotmail outlook hesabı ise;
account.live.com

Adresine gidin e-posta ekle'ye tıklayıp yeni kullanmak istediğiniz adresi oluşturun ve birincil yapın, eski adresiniz ile ortak bir gelen kutusu oluşacak, böylece sıfır kayıpla güzel bir geçiş olacak.

Gmail hesabına da başka hesaplardaki mail adresini ekleyebilirsiniz.

Ben de şöyle söyleyeyim, diferansiyel denklem dediğimiz türev ve integral işlemleri sonsuz küçüklüklerin toplamıdır ve newton be leibniz tarafından bulunmuştur. Ne zaman yaşadıklarına bir bak. Biz de üniversitede bunun az gelişmiş versiyonlarını gördük. O da taş çatlasa 19.yy başına kadar gider zira mühendislik için gerekli olan matematik bu kadar. Kuantum matematiğine gerek yok mühendislik için. Tabi fizik ya da matematik bölümündeysen iş değişir.

Yapabilirsin. Ben olsam Excel'e bi buton ekler ona da makro atardım. Butonda başla yazar, bastığında başlama saatini kayıt eder arka planda ve butonda bitir yazar bastıktan sonra. Bi daha basınca da bitiş saatini farkli bir sütuna kayıt eder.

Üçüncü sütuna da aradaki farkı yazarsınız ve bunun grafiğini cikaetirsiniz

yapılması tarif etmese kolaysa yardımcı olabilir misiniz?

gantt chart ile yapmak en mantıklısı olur böyle bir şeyi eğer google'a excel gantt chart timetable falan diye yazarsanız orada adım adım anlatır.

Dostum özel mesajdan mail adresini yollarsan yarın atmaya çalışırım dosyayı.

Görev çubuğunda simgesine sağ tıklarsanız orada her zaman üstte diye bir seçenek olmalı.

alikev'e bağış yapın, onlar sizin adınıza ulaştırır.

alikev.org

TEV ya da ÇYDD

Kocası ölmüş, hiçbir sosyal güvencesi olmayan, bir kreşin temizlik vb işlerini yapma karşılığı yatacak yer alan bir kadın var. Kızı da çok küçük, ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Küçük görünen paraya bile ihtiyacı var. İstersen bilgilerini bulup iletirim özelden.

Öğrenci değil ama eğitim vakfı olarak Ziçev var. Çok araştırmadım ama iyi ilgileniyorlar gibi duruyor zihinsel engelli çocuklarla.

Bence çevrenden bildiğin ya da tanıdıklarının bildiği birine veriver hem seni görmesinler

bir arkadaşımın kardeşi bu sene tıpı kazandı, vermek isterseniz eğer burdan mesaj atabilirsiniz konuşuruz.

gördüğün gibi işler çok karışık,
kendince bir kime yardım etmek istiyorum listesi oluştur ona göre davran.

kurumlar yerine, kişilere direkt ulaştırabilirsiniz.

bağış yapacağınız vakfın; bina gideri, çalışan gideri vs bu bağışlardan karşılanır. tamamı öğrenciye gitmez. böyle küçük meblağları direkt vermeniz daha uygun.

alikev'i simdi duydum. bir gugullayayim dedim nasil bir kurummus. ali ismail anisina kurulmus burasi. derli tomlu temiz bir olusuma benziyor. ben de yaptim bagisimi. vesile oldunuz, tesekkurler. @temasettin @sakince

bir dahaki sefere darüşşafaka'ya bağış yapabilirsin.

www.darussafaka.org

eksisozluk.com

hiçbir özelliğine dikkat etmen gerekmiyor. Arçelik-beko grubunun en ucuz makinasını al geç.

yıllarca 6 programlı makinanın 2 programını kullandık (uzun-kısa) gerisi hikaye. paran cebinde kalsın.

Uzun araştırmalar sonucu Bosch sms44di00t aldık.
Kata çıkaran bir kargo firması olmasına dikkat et, bazıları apartman kapısında bırakıyor.

alacağın modelin yorumlarına bak, teknik servis açısından, arıza açısından vs. eks bir özellik aramana gerek yok, en temel model örnek veriyorum 3 programlı model bile iş görür. zaten sürekli aynı programda yıkıyorlar. yıllardır. aynı programda yıkıyor annemde, eşimde, kardeşimde, gördüğüm herkes. 5 progamlı makinesi olan da aynı sadece tek program kullanıyor, 3 program makinesi olan da...

Hepsiburada dan vestfrost aldım memnunum 1050 tl 5 program. Vestel boykotu varsa bilmiyorum. 3 yıl garantili. 8 program filan gerek yok sanırım.

bende siemens'in üç programlı basic makinesi var. 6-7 yıldır kullanıyorum alet tık demedi. kaliteli ve servisi iyi bir markanın düşük modelini seçebilirsin.

5 aydır şunu kullanıyorum www.n11.com
çok memnunum
tek eksisi bir tık daha sessiz çalışabilir ama ya gece ya da dışarı çıkarken çalıştırıyorum, sorun kalmıyor
pırıl pırıl yıkıyor

kurulamalı al

kazanı plastik olmasın. koku yapıyor.

arçelik alma da ne alırsan al!son makina arıza çıkardı her yıl istinasız 100-300.en son 800 deyince servis tamir ücretine,vestel aldım.şimdilik bir sorun yok.buzdolabı yada çamaşır makinası arçelik olabilir ama bulaşık asla!

arcelik en temel baslangic seviye neyse o, en fazla enerji harcamasi dusuk alabiirsin, 14 yildir tik etmedi.

sessiz mod çözüyor bu işi

Biz de babanneme almıştık. Valla marka model pek önemli olmuyor, kullanışlı olsun, rahat hareket etsin. Yatan hasta için onun kısmı hareketlerine göre rahat ettirsin kafi.
Hatta hastanizin durumuna göre devlet de veriyor sonra geri almak kaydıyla. Bizimkini onlar vermişti babanneme ölünce geri verdik.
Bir de zaten o yatağa yatak yarası olmasın diye havalı bir yatak almak da gerekecek.

ayarlar-genel-sıfırla-tüm içerik ve ayarları sil

şuna göz atabilirsiniz support.apple.com