Ekşi Duyuru

m.imdb.com

Ona sor birlikte karar verin öncelikle. Zaten 20 yaşın üzerindeysen artık arkadaş gibi konuşabilirsiniz bence.

Sonra sinemada Fakir diye bir film var. Hintli bir adamın birkaç ülke gezmesini anlatıyor. Hatta sabah ben de izlemeyi planlıyorum. Fragmanina bakın.

the intouchables'ı izledik. bayılmıştı ona :D

İzlemedim aslinda ama bildiğim kadariyla aklima life of pi geldi. Hem harika görüntüler var, hem hindistan temali hem de bi bakima seyahat hikayesi.

m.imdb.com

Hala vizyonda duruyorsa, beraber Ahlat Ağacı'na gidin bence.
Tam iki kuşak birlikte izlemelik.

m.imdb.com

Muhteşem görüntülerin olduğu, harika bir baba barındıran tam tailor made sizin sorunuzun cevabı olan film.

En azından basit kavramlar oturana kadar yapabileceğiniz muhtemel yanlışlar tamamen oturmasın diye biraz işin ehli gözetiminde takılsanız fena olmaz.

Online eğitim hizmetleri hakkında bilgim yok, ama kendi kendinize debelenerek 3 4 ayda keşfedeceğiniz şeyleri 1 ayda atlatırsınız birinin yardımı ve gözetimi ile derim ben.

Merhabalar. Sözlerime üniversitede müzik bölümünde okuduğumu ve anadalımın gitar olduğunu söyleyerek başlayayım :) ben ne internet üzerinden gitar öğrenmeyi ne de tab okumayı tavsiye etmiyorum. İnternet üzerinden öğrenmek tekniğinizin yanlış gelişmesine sebep olabilir ve size hatalarınızı söyleyecek biri olmaz. Bir öğretmenin gözetiminde öğrenmek çok daha yararlı olur. Zayıf olduğunuz noktalara odaklanırsınız.

Tab okumak ise insanı tamamen tembelleştiriyor. Sizin seviyenizde zor ama parçaları kulaktan çıkarmak çok daha yararlı olur ve duyumunuzu geliştirir.

Bir de çalmayı öğrenirken teorisini de öğrenmeye çalışın. Genel olarak armoni konularına, gamlara vs. Göz atın :)

maalesef iyi bir koruyucu çok pahalı. insan sağlığına faydalı ne varsa ötv'ye kurban gitti. özel olmaması gereken şeyler bunlar ama yapacak bir şey yok. benim cildim de çok hassas. sebamed iyi gelmişti bana ama tabii ciltten cilde fark var.

solante ve babe de olabilir fakat biraz pahalı

Simon Adebisi ve beresi.

Ryan O'Reily olabilir. Eh belki biraz Miguel Alvarez. Hepsini izlemek keyifliydi aslında.

Ayrıca bu düet
www.youtube.com

Augustus Hill, Tobias Beecher (schillenger'in agzina sictigi - gercek anlamda- sahne harikaydı) ve chris keller.

vern schillinger

omar white. boyle bir aksan yok. boyle bir konusma tarzi yok. adam duygulari hep uclarda yasiyor.

asil efsane ise dino ortolani. o yasasa ryan o reily pek uzun yasamazdi.

Beecher, O'Reily , Said, Adebisi aslında hepsi

Ryan O'Reily tabi ki. çok uyuz olurdum ama ileride çok sevdim. müthiş karakterdi.

Cyril O'Reily, Bob Rebadow (çatal reis) bir de tipi orjinal Chucky Pancamo abi.

kareem said tabii ki

miguel alvarez.

Tabi ki ve tabi ki...
Ryan O'Reily

Hepsinin yeri ayrıdır ama manyaklıkta çığır açmış Adebisi'nin önünde ceketlerini ilikler, tövbe istiğfar getirirler.

miguel alvarez.

Augustus tabi. Kareem de çok kral adamdır.

MIGUEL ALVAREZ.

aşkım...

Ryan O'Reily, Adebisi ve Omar

kareem said. gururumuz

mümkün olduğunca vücut seviyesinden yukarıda tut, soğuk su veya buz ile ara ara bası yap.

derinizin altına kan toplanmış. soğuk değil de sıcak uygulamak daha doğru olur. bir şey yapmasanız da geçecektir kendi kendine.

Randevusuz sabah erken saatte gidip sıraya girmen gerekiyor. 7 gibi kuyruk başlıyor

gölbaşı çok rahat

olabilir, seçim için gideceğim haberleşelim.

Dallas Buyers Club geldi aklıma.

Django

No country for old men üzerine tanımam.

Hell or High Water

www.movie-locations.com

Neo Western olarak

John carpenters Vampires
Escape From L.A
Cold Harvest
From Dusk Till Dawn

Sarı :(

sarı değil gayet güzel dişlerin var. hiiiç gerek yok.

Bize gösterilen inci gibi dişlerin çok büyük bir çoğunluğu kaplama zaten. TV, sinema yıldızları falan. Alt dişlerine bak anlayabiliyorsun. Bazılarının parası yetmiyor, alta yaptırmıyorlar herhalde. Sigarayı bırak, kahveyi azalt faydası dokunur.

malesef dişin bir kemik rengi var. temiz ve parlak tutabiliyorsunuz iyi bakarak ama kimyasal müdahale haricinde bu kemik renginden öteye geçemiyorsunuz. sarışınlarda özellikle bembeyaz olması çok zor.

Sarı olmasına sarı ama dişin kendi rengi dert değil. Lekelerin varsa onlardan kurtul.

yaptırma bişe yazık günah. normal gayet

Nasıl ki aşırı zayıflık popülerleştiriliyor sahte beyaz diş olayı da onun gibi birşey bana çok yapay geliyor
Kendini nasıl mutlu hissedeceksen onu yap dişlerin gayet güzel ve sağlıklı duruyorlar sen bilirsin

Beyazlatıcı diş macunu, ağız suyu vs kullanabilirsin, düzenli kullanımda çok fark ediyor. Zaten aşırı sarı değil dişlerin...

Sari mi? SARI OTESI. Ayrica plak var fazlasiyla. Dis fircalama tekniginde ya da fircanda problem var.

Captain Fantastic
Little Miss Sunshine
Kelebekler
American Honey

Hahhahahhahha spoiler vereyim mi? Hı?

Evet güzel bir akşam olacak, keyfini çıkar ^^

sahne ışıkları sürekli renk değiştirecek, patlayacak, flaş yapacak bu nedenle sahnedeki ışıklarla başınız baya bir dertte olacak. aynı pozu birden fazla çekin. hafıza kartlarınız bol ve boş olsun. benim önerim, fotoğrafları raw format çekmeniz. bu hamle hatalarınızı sonradan da bir noktaya kadar iyileştirme imkanı sağlayabilir. ben flaş kullanmayı çok sevmiyorum. yani flaş kullanırken bulunduğunuz nokta önemli. yoksa daha kötü oluyor. tepe flaşına bir derece tamam diyebilirim ama makine üzerinde bulunan ve direk olarak karşıya patlayan o flaşa ben hayır diyorum. ben flaş kullanmanızı önermem ama duruma göre bakın.

şimdiden iyi eğlenceler.

maalesef

balkon biletleri var sanki? kötü mü müdür hiç gitmedim?

bi 3lu koltuk ve 2 kapili kucuk giysi dolabini goztepe'den pendik'e 200 liraya tasimisti. 20 lira da sofore vermistim yardim ettigi icin.
ikea'nin parkyerinde gormustum de orada almistim numarasini.

Ankarada seans başı 75 tl idi seans sayısı doktora bağlı oluyor.

1 aylık fizik tedaviyi ücretsiz olarak doktorunuza yazdırabiliyorsunuz diye biliyorum. Emin değilim ama olması lazım gibi sanki. Küçük şehirlerde 35 ₺ filan. Belinize sıcak havlu koyup küçük yapışkanlı şeyleri belinize yapıştırıp hafif dalga veriyorlar skolyozda annem yeni gitti ordan biliyorum. Belki daha kapsamlısı da vardır.

Bel fıtığı hastası olarak elektroterapiden kalıcı ve etkili bir sonuç alamadım. Skolyoza da ciddi bir etkisi olmayacaktır.

Manuel terapi araştırın mümkünse. Ben 5 seansta fıtıksız halime döndüm. Terapi, masaj, egzersiz ile birlikte ciddi ölçüde toparlanıyor. Sonrasında da aletli pilates önerecekler duruşunuzu düzeltmek için. Mutlaka değerlendirin onu da. Keşke daha önce yapsaymışım dediğim 2 şey bunlar. Şu an inanılmaz sağlıklı hissediyorum.

@desdenova elektroterapi dediğiniz @medre'nin dediği şey mi?

zaten ben de plates-egzersiz tarzı bi şey kastetmiştim sorarken.

İleri derecede skolyozunuz yoksa fizik tedavi yerine evde uygulayabileceğiniz basit hareketler var. Hatta bşr spor salonuna giderek skolyozun vermiş olduğu etkiyi kaslanarak azaltmanız mümkün (sırt ve üst göğüs)

@yeteramadenedimherseyi evet @medre'nin dediği şey elektroterapi.

Pilatesi terapilerden sonra yapmanız daha faydalı olur. Manuel terapide omurga dokularını uyararak kendine getiriyorlar. Uyandırıyorlar aslında ve bu da oradaki dokuların beslenmesi hızlandırdığı için iyileşme sağlıyor. Rahatlama sonrasında da pilates ile güçlendirme seçeneğini hayata geçirebilirsiniz. Direkt böyle bir spora başlamanız çok sağlıklı olmayabilir.

Pilates için de en doğru tavsiyeyi eğitmenler verir fakat reformer pilates adı üstünde vücudu güçlendirme ve doğru şekle sokma üzerine çalıştığı için en ideali. Benim de fıtık harici hafif dereceli kifoz ve skolyoz vardı. Topluyorum hızlı bir şekilde.

Geçmiş olsun.

La casa.

oz

farklı bir tarz: "utopia"


not: lütfen duyuruyu silme.

Oz +1
The wire
Westworld
Homeland

oz ve the wire ile de boşalırsınız artık

www.filmlerinsesi.net

senin ilacın;

(bkz: emmanuelle )

Oz (seninle dizi zevkimiz aynı hemen hemen)

Oz a başla bana teşekkür edeceksin.

the mentalist benim için.

ve shameless, o dediklerinizin hepsini yaşatan bir dizi :P

teşekkürler hepinize. oz'a başlıcam galiba.

gönül isterdi hepsini izleyebiliyim ama zaten dizileri çok yavaş izlyen bi insanım. oz da 6 sezonmuş, bi seneye biter artık asmdkjas.

derhal mindhunter izle.

La casa de papel bir sezon (netflixden izlersen iki sezon) şiddetle tavsiye ederim :)

Ucaga alirken mirin kirim edebiliyorlar, hizli tren en temizi

Hızlı tren

hızlı trende gitar taşımak en mantıklısı. deneyimle sabit.

Hard case varsa otobüsle de gayet rahat oluyor.

Hard case uçakta bagaja vermek için yeterli değil ekstra flight case denilen ebesinin gözü sağlamlığında kılıflar var. Olur da uçağa karar verirsiniz bir şekilde, hard case'e sakın güvenmeyin, insan gibi fırlatmıyorlar zira.

bagaja vermem zaten de, uçakta kabinde yanıma alabilir miyim acaba? ayrıca sırt çantam da olucak çünkü.

Diablo 2

red alert 2 yuri

Don't starve together

hangi su kesintisi?

guncelkesintiler.com
guncelkesintiler.com
guncelkesintiler.com

Ben kullaniyorum 4-5 yildir tam da anlattigin sekilde. Su ana kadar bir sey olmadi. Bundan sonra ne olur bilmiyorum.

7-8 yıldır böyle kullanıyorum. Genelde 1,5 ay. Bişi olmuyo.

tabi ki önermiyorum ama benim lensle uyuduğum çok oluyor. suyunu 2 günde bir değiştiriyorum. buna rağmen 2-2,5 ay gidiyor. 4 yıldır sorun yaşamadım.

11 yıldır lens kullanıyorum, batma yapana kadar kullanırım. nadiren lens ile uyurum. herhangi bir problem yaşamadım şimdiye dek.

millet ne güzel ya aylık lensi 2-3 ay kullanıyor, benim gözlerimde aşırı temiz kullanmama rağmen batma oluyor ay sonuna doğru. max 1.5 ay kullanabilmişimdir aynı lensi aksi halde batmanın yanında bulanık görmeye başlıyorum.
batma veya görmede azalma olana kadar kullanın bence. max 2 ay olsun ama ne olur ne olmaz.

Vakti zamanında bir Epiphone SG modeli ile gayet mutlu olmuşluğum var. (Sahnede ve orta ayar kayıtlarda)
Squier'a göre, (Studio olmayan) Epiphone modelleri genellikle daha iyi oluyorlar.

Başlangıç için iyidir efendim yani, bir de Roland Cube 15x falan bir amfi alırsanız gayet keyif ile başlarsınız verem olmadan fazla.

Ekonomiye geç. Politikada ilerde master yap.

İkisi de bilim değil, ekonomiye geç güzel iş bulur sağlam para kazanırsın, başarılı bir öğrenci olursan tabii ki. Master'ı da siyasette yapma MBA yap.

Edit: Siyaset bilimi de bilim, yersen. Piyasa ne isterse onu söyleyen bilim dalı olmaz.

Ekonomi bilim dalıdır yalnız. Politikayı bilmiyorum ama iktisadın önü daha açık. Yine Boğaziçi'de okuyacaksan iş bulma şansın zaten yüksek. Boğaziçi'de okumayacaksan da yine İngilizcesi en az Boğaziçi kadar iyi olan bir okula git. Olmazsa da Koç, Galatasaray, Sabancı gibi yerlere gitmeye çalış.

matematikten korkmuyorsan kesinlikle gec. politikadan secmeli ders vs. alip o istegini de giderebilirsin. coursera'dan suradan buradan dersler alip okuma yapip da ogrenebilirsin. iktisat derecesi cok daha ise yarayisli olur. akademisyen olmayacaksan da politikadan master yapmak hemen hemen herhangi bir ise yaramaz, tabi bi sonraki asama.

ben her turlu bogazici'ni birakip galatasaray'a gitmezdim bu arada. sabanci ve koc ok

iktisat iş imkanı açısından çok daha iyi bence. ha diyorsan ki boğaziçini bırakabilirim, o zaman puanın hukuk falan tutuyorsa geç başka üniversitede oku. iş imkanı açısından kendini sağlama almış olursun.

Politika mezunu arkadaslaeimin bi cogu ekonomi mezunlariyla ayni isleri yapiyor. Gerci okul oncesi okuyan bir arkadasim da marketing sektorundeydi en son :D

Ekonomide daha rahat olacagini dusunuyorsan oraya gec. Mezun oldugun bolumden bagimsiz, universitede kendine ne yatirimlari yaptiysan mezun olunca o alanlarda calisiyorsun.

ekonomi.

kesin geç. kararsız adamdan manager olmaz bari uzman olursun ekonomide.

Olabilir, doktora gidin.

Bir şey olmaz.

Scarface mode on ;)

yakışıklısın evet :)

''bana derler scarface yüzümden de belli''

Bebek yüzlü katil.

temiz yüzlü, yakışıklı genç.

şaka maka vesikalık paylaştı adam, helal olsun.

Kışın içlik giyen ifşa.

Bir siyasi partinin gençlik kollarına üye olabilirsin. Bu şekilde siyasi konuları daha yakından inceleyebilirsin. En az 20 söyleşiye, konferansa katıl. Üniversitene tarihçi, gazeteci geldiği zaman mutlaka git, soru sor. Okuma listesi yap. Tarih, coğrafya ve edebiyat bil. Bu alanlar da siyaset ile yakından ilişkilidir. Mümkünse bir devlet kurumunda staj yap. Ben mühendislik öğrencisiyim. İki tane zorunlu staj yaptım. En azından mezun olunca nerelerde çalışabileceğimi, benden neler beklendiğini biliyorum. Sen de staj yap ki, çalışabileceğin yerleri öğrenciyken keşfet. Stajlar işe girerken seni öne geçirir.

bir yaz tatilinde dil kursu olur, erasmus olur, bir şekilde araya kısa da olsa bir yurtdışı deneyimi muhakkak yerleştir.

dissendium+1

Bunlari yap yeter. Zaten iyi ortalama yapmak icin baya ders calismak okuma yapmak zorundasin, zamaninin cogunu alacaktir. Tam bu siralamada devam et. Basarilar dilerim karsim.

İngilizce çok önemli ve orta seviyede 2. bir dil. bunun üstüne de mutlaka ama mutlaka gelecekte yapmak istediğin işle ilgili staj. ne kadar deneyim o kadar ekmek

kötümser davranmak istemiyorum ama iş bulmak istiyorsan öncelikle bölümünü değiştir. siyaset bilimi mezunu olarak nerede iş bulmayı umuyorsun? (laf olsun diye sormuyorum gerçekten merak ettim) onun dışında

1-not ortalamasını yüksek tutmak daha sonraki lisansüstü çalışmalarında başvuru aşamasında sana faydalı olur. yoksa bir işe yaramıyor. ama sen yine de yüksek tut.
2-ingilizceyi iyi seviyeye çıkarmaktan kastın yds'den alacağın yüksek not olmamalı. alanındaki terminolojiye hakim olman ve gündelik hayatta etkin bir şekilde kullanman gerekiyor.
3-hemen herkes ingilizce bildiğinden (iki kelimeyi bir araya getiremeyenler bile orta seviyede biliyorum diyor) ikinci hatta üçüncü bir dil gerekli. ama bu da çalışmayı düşündüğün alana yönelik olmalı. mesela daha teknik-mühendislik alanıysa almanca, ithalat ise ispanyolca veya çince, emlak ise arapça vs.
4-mutlaka öğrenci kulüplerine üye olup aktif görev al. kimlerle tanışacağını hayal bile edemezsin. ama o kulüp uniFB veya halk oyunları kulübü gibi eften püften olmasın. işe yarar olsun.
5-mutlaka bi yerlerde staj yap. her yaz tatilinde farklı bir sektör ve yerde staj yap.
6-önüne gelen fırsatları değerlendir. aman bu ne işime yarayacak, hiç uğraşamam, vs. demeden mümkün mertebe çok şeyi tecrübe et. bin deneyimden 1-2'si işine yarayacak. ama hangi 2si olduğunu şimdiden bilemediğinden hepsini yap. sonrasında iyi ki yapmışım diyeceksin.

not: sıradan bir üniversitenin sıradan bir bölümünde okuyup daha mezun olmadan önde gelen yerlerden iş teklifi almış sonrasında ben sizi değil bunu istiyorum diye istediğim alanda ve yerde çalışan biri olarak yazıyorum bunları. ve 15 dakikadır bunları yazıyorum işimi gücümü bırakıp. az biraz dikkate almanı rica ediyorum.

@yemrem

Teşekkürler cevap için.

Nerdeyse her bölüm için ilk söylediğin cümleleri kuruyolar. Artık acaba bölümümü değiştirsem mi diye düşünerek aklımı meşgul etmek yerine bulunduğum bölüme odaklanmayı düşünüyorum.

Staj konusunda çok bilgisizim. Mesela örnek vermek gerekirse yazın nerelerde staj yapabilirim? Örneğin geçen dışişleri bakanlığının stratejik araştırma merkezi için staj ilanını gördüm. Tabi daha 1. Sınıftayken başvuramıyorum buna ama hedeflerim arasına koydum. Bunun dışında nereler olabilir?

Work and Travel ve Erasmus yapmayı düşünüyorum bu arada.

sat

bunların hiçbiri öyle iki günde olacak işler değiller artı bazı konularda yetenek de lazım.

selam sorduğun şey çok karışık, yazıcam, silme duyurunu.

tfsf yarışmalarında şansın var, ben bi kaç defa katıldım, yüzlerce fotoğraf seçildi, gönderdiğim hiç bi fotoğraf seçilmedi.

seçilen fotoğraflara baktığımda ise, bir sürü teknik hata, kompozisyon, kadraj, konu alakasızlığı ve klişeleri gördüm. artık katılmıyorum. boktan fotoğraf çekiyorsan eğer kesin kazanırsın.


ürün fotoğrafı çekebilmen için, en basitinden ışığının olması lazım, ucuz yollu sabit ışıkla mı çekersin? ürün çekim masası, ürün çekim çadırı mı alırsın, gider flaş mı alırsın bilmem, nerden baksan 2000 tl lazım.

bunun dışında sen bu işleri pek kolay sanıyorsun sanırım.

beyaz üstüne bi ürün fotoğrafı çektim diyelim, sırasıyla, fotoşop da camera raw açarım, lens correction, dehaze, renk doğruluğu(kalibre ekran), temel pozlama ayarlarını yapar çıkarım, daha sonra arka planın rengini fffff yaparım, eğer şeffaf, cam, üstünde çok beyaz barındıran bir ürünse biraz vaktimi alır, değilse 2 dakkada kaydeder yenisine geçerim.

bunun dışında çok profesyonellik gerektirmeyen çekim işleri dediğin instagramda falan milletin beleşe çektirmeye çalıştığı fotoğraflar.

hacı şunu çek yolla fotoğrafları al paranı tarzında işler, bu işlerden kazanan görmedim.

elinde ne lens var onu da bilmiyorum.

stok falan diyorsun, hiç fotoğrafı olmayan bi fotoğrafçının 16bin fotosu var ortalama. ne fotoğrafı çekeceksin?

set kurabiliyomusun? ışığın var mı? fotoğraf çekmek için rabet gören yerlere gidebiliyormusun?(maldivler falan), makinan, lensin mi çok iyi? çok iyi bir fotoğrafçımısın? modelin, modellerin var mı? fotoğraflarda görünen her kişi için ayrı ayrı model release formu doldurup imzalatman lazım, ne kadar sabırlısın, şu gün yüklediğin fotoğrafın dönüşü ortalama 1 sene sonra olur. fotoğrafı da vektöre illüstrasyonla desteklenmen lazım. illüstrator, photoshop'u iyi derece kullanman lazım.

bekli son 6 ayda 100 kişi başladı stoklara(takıldığım bi site var, stok öğretme amaçlı) ilk gelenler, öyle çekerim, böyle çekerim, şunu yaparım bunu yaparım diyor, adam spagetti üstünde ketçap ile kaç göz çizmiş çekmiş, makarnalar taba rengi, ketçap patlıcan moru, şopladım diye geldi.

ekran önemli ,kalibre ekranın olmayabilir ama en azından bi macbookpro, ipad ekranı şart.

bu işler yani öyle dışardan gözüktüğü gibi kolay değil, üç gün sonra sıkılır bırakırsın.

ayrıca, ben 7 senedir bu işlerle uğraşıyorum, 6 ay önce çektiğim fotoğrafı beğenmiyorum, çünkü insan gelişiyor sürekli.

geçen shutterstock'un bi açıklaması vardı, sitedeki yüzbinlerce üyeden sadece yüzde 15 i yeni içerik üretiyor, ötekiler bırakmış gitmiş.

ürün çekiminde de, bi sürü detay var, gölgeli mi, gölgesiz mi? gölgesiz çekip sonra mı gölge yapacaksın, gölgeli çekip gölgeyi mi sileceksin?

çekersin adam der ben gölsesiz istiyorum, şunun şurası şöyle olsun,burası şöyle olsun, bunları bana izole et tiff olarak gönder, psp file olarak gönder. bin türlü şey.

bir de şey var dikkatimi çeken, belediyenin falan kursları, fotoğrafçılık kursu, arkadaş gidiyor, ömründe eline makina almış insan değil kursa başlamasının 3. haftasında artiz oldu, bitirmiş kursu, yakında özel gün fotoğrafçılığı(düğün falan) ona gidecekmiş.

50 tane kursa gitsin gene bi bok olmaz ondan ama bu insanlar 3 5 gün sonra fotoğrafçıyım diye senin benim karşıma çıkıp sorun yaratacak.

görüyoruz gelin fotoğrafı çektirmişler ucuza, gelin damat maymun gibi, ayağında terlik falan.

öğrenicem yaparım diyorsan, youtube da milyon tane tutorial videosu var, fotoğrafçılık, photoshop, illustrator için. aç izle bak. stoklar için de var.

stok sitelerine kayıt olduktan sonra kimliğini doğrulamak için de pasaport lazım.


stoklar da ikiye ayrılır, makro stok ve mikro stok diye.

makro stok siteleri, getty images, offset.com, alamy gibi yerler

mikro stok siteleri adobe stock, shutterstock, 123rf, istock esp, dreamtimes, bigstock,

makrostoğa görsel kabul ettirmek zordur, sattın mı 50 100 200 500 dolar hatta bazı özel durumlarda 1250 dolara kadar satabilirsin

mikro stoklara hemen herşeyi kabul ederler, iyi kötü bakmazlar, 25 cent, 50 cent, 1 dolar, 5 dolar hadi bilemedin ayda yılda bi kere 15 20 dolara görsel satarsın.

@photographer

ya ben de biliyorum tabi ki öyle kolay bi iş olmadığı ama hani ufaktan başlayıp yavaş yavaş kendimi geliştiririm belki diye düşündüm. gerçi şimdi düşününce cidden zibilyon tane stok fotoğrafı var, yani birinin arayıp da bulamayacağı fotoğraf yok gibi bi şey. hem teknik açıdan kusursuza yakın hem de orjinal olmak lazım. düşündüğümden daha zor gibi hissettim şu an.

neyse ben de tfsf yarışmalarında şansımı denerim. onun dışında kendi halimde takılıp tekniğimi geliştirmeye çalışırım.

görsel satmak için kural çok basit.

1 premium görsel üretmeye çalış. ne çekersen çek, jilet gibi keskin olsun, doğru kompozisyona sahip olsun, doğru renklere sahip olsun.

2 flood yapma, versiyon dediğin 2 tane yapılır, 3 tane yapılır, kalkıp 30 tane versiyon yüklenmez. sen 30 tane versiyon yüklersen portfoyuna bakan müşteri kaybolur gider.

3 konsept, set kuramayacak durumdaysan beyaz ve siyah izole obje çek.

4 stok takvimi diye bişey var, bu işin altın kuralı fikirdir, sen yeni yıla görsel hazırlamazsan, sevgililer gününe görsel hazırlamazsan, gördüğün herşeyi stok diye çekip yüklersen anca avcunu yalarsın.

5 düzenli görsel üret ve yükle. senin göndereceğin görseller ilk başlarda yeni sayfalarda gözükecek sonra eskidikçe görünmez olacaktır, haftada 3 4 defa yükleme yaparsan, sürekli yeni sayfalarda gözükeceğin için, oradan görseline bakan insanlar portfolyonu da ziyaret edecektir.

6 beğenmediğin hiç bişeyi yükleme, ekipman, ışık imkansızlığı dolayısıyla çekemiyeceğin hiç bişeyi deneme, moralin bozulur, görselin de bişeye benzemez.

7 youtube'da binlerce photoshop videosu var, izle kendini geliştir, fotoğraf çekmek kadar shoplayabilmek de önemli.

7.5 photosoplamak demek, kalkıp ilüstrasyon yapmak değil, beyaz dengesi, kontrast, lens kalibrasyonu, crop, gerekiyorsa color correction ve levels yapmaktan ibarettir. ara sıra da çektiğin şeydeki kusurları giderirsin, cam çektiysen toz, ufak parlama gibi şeyleri silmeye çalışırsın. bir fotoğrafı çekerken şurasını şoplarım, burasını şoplarım diye düşünmem. bir fotoğraf için ayıracağım şop zamanı maksimum 1 bilemedin 2 dakikadır. şoplayarak yapamayacağın hiç bişey yok ama benim buna ayıracak vaktim de yok.

8 milletin görsellerini taklit etme, etiketlerini başlıklarını kopyalama, sana ait olmayan hiç birşeyi de görsellerinde kullanma, ban yersin.


9 skril ve payoneer kart çıkar, bankalar bazen 3 dolar komisyon parası kesiyorken, bazen de 25 euro kesebiliyor. sebebini sorduğunda da, aracı bankalardan kesiliyor bizim alakamız yok deyip işin içinden çıkıyolar, 10-15 dolar karşılığında bu kartları alırsan, tüm stok sitelerinden gelen gelirleri, herhangi bir ortak nokta atm den maksimum 2 3 dolar masraf karşılığında çekebilirsin.

ben kendim iyiyim, süperim, çok kazanıyorum, deli gibi satıyorum demiyorum ama bu işin ana hatlarını ve bazı detaylarını öğrendim, öğrenmem de daha önceden fotoğraf üstüne iyi bilgim olmasına rağmen 1 sene sürdü.

fikir dedim ya, adaptasyon süresi lazım oluyor 2 3 ay gibi. adapte olduktan sonra ne yapsam, nasıl yapsam demiyorsun.

fotoğraf çekerim, canım sıkılınca oyun oynayacağıma ilüstratör açar iki vektör çizerim, bazen fotoşop da ilüstrasyon yaparım, böyle böyle ilerliyorum.

kararlıysan gözünün korkmasına gerek yok, 3 gün sonra sıkılır pes ederim dersen hiç bulaşma. atla deve değil bu işler, sebat eden öğreniyor.

biraz daha yazayım madem meraklısın.

stokçular 2ye ayrılır, birisi hobi amaçlı part time(ara sıra çektiklerini, boş zamanda çizdiklerini yükleyenler)

bir de tam zamanlı olarak stokçu olarak çalışanlar.

ikisi de iyidir, aylık 300 400 dolar kazanan arkadaşlarım da var birinci tipteki. sadece bu işten evini geçindiren arkadaşlarım da bu da ikinci örnek.

fotoğrafın aslen zor olmasının sebebi şu, makinalar lensler, ışık ekipmanları aşırı derece pahalı.

ayrıca modelli çekim yakmak istiyorsan daha önce dediğim gibi eşin dostun bile olsa model release form doldurtman lazım

mesela kaç zamandır, ahşap bir masa yapmak istiyorum, eski kalasları yanyana koyup, yapamıyorum, kalas diyorsun 400 liraya geliyor, alsan koyacak yer lazım, fon perdesi istiyorum kaç zamandır, türkiyeden alınacak gibi değil, yurtdışından da isteğime uygun bir tek avustralya ebayda buldum o da amerika dışında gönderim yapmıyor.

zor yani çekecek obje bulmak da zor, ne isterdim biliyormusun, babamın kırtasiyeci olmasını, beyaz fona hiç zorlanmadan o kadar güzel şeyler çekerdim ki,renkli kalemler boyalar, ataçlar, şu an onu çekebilmem için hepsini satın almam gerekiyor mesela.

Sebepsiz zenginleşmeden dava açıp yine alırlardı.

İki katıyla geri alırlardı

isterlerdi, vermezsen avukati salardi ustune, eger uzerine hic bisiyin yoksa yani cok fakir bi insansan, alamazlardi parayi senden.

Banka kapitalizmin kalesidir. Aksine kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar.

daha önce söylenmemiş, homeless olsan donunu alırlardı öyle diyeyim.

@want2die: nasıl yani, bir süreden sonra borçlarımız hapis cezasına dönüşmüyor mu?

@azeriturku eğer söz verip ödemezse o zaman hapis cezası olabiliyor

@azeriturku ve @hosein

borç nedeniyle hapis cezası yok. o durum eskidendi. @hosein'in dediği şey tazyik hapsi oluyor. bu da nafaka için geçerli oluyor. 90 güne kadar hapis kararı veriliyor. ama saçma bir yasa.

borctan dolayi hapis cezasi yok ama taahhudu ihlalden var

çalmayı adam akıllı öğrenmeden çok para verme çünkü atıyorum fender aldın diyelim, baktın ki sert şeyler çalmayı sevdin, ibanez'e gözün kayar. ibanez aldın, baktın clean tone'a kaydı tarzın, fazla sert gelecek. o yüzden şimdilik ne tarz dinliyorsan ona göre bir başlangıç gitarı al ve piyasada bilinen bir şey olsun ki onu satıp yükseltme yaparsın, satarken kolay olsun. nasıl başlamak istediğini belirtirsen öneriler daha net gelir.

@Bruce

mesela şu paylaştığım şarkılardaki gitar tonları gibi şeyleri çalmayı isterim daha çok:

youtu.be

youtu.be

o zaman bi les paul lazım sana, epiphone les paul standard sıfıra o fiyat aralığına var mı bilgim yok ama 2. elle başla derim ben de.

1000 yerine 1500 ver senelerce çal, o iş zor .

sektördeki marka modeller az çok belli

fender strat, tele, jaguar serisi

gibson lespaul

musicman, jackson, ibanez'in üst serileri örnekler çoğaltılabilir.

nerden baksan bak en az 1000-2000 dolar aralığındadır standart modelleri.

signature, ıvır zıvırı saymıyorum bak.

signature dışında da aşırı uçuk markalar var, mesela prs gibi

o ki yepisyeni başlayacaksın, klavyesi rahat herhangi bir ikinci el ucuz gitarı al. şimdi strat alsan ne olur, jem777 alsan ne olur? dahası, dinlediğin şarkıların helalinden yarısında pedallar var. ya wah var, ya bilmem ne var. sen tonu siktiret, "gitarı" öğreneceğin bir şeye bak. baktın ki öğreniyorsun, o zaman düşünürsün hangi gitarı alacağını.

amma ki bence bunlardan önce/evvela ucuzundan ve, yukarıda da bir yerde dendiği gibi, klavyesi rahat bir şey al. ben akustik ararken "hemi ucuz hemi iyi olsun" dedim, gittim yamaha f310 aldım misal. tamam, sesi güzel. büyük kasa, basları güzel veriyor filan ama klavye öyle sert ki bare bastığım anda baş parmağımın bedenimden ayrılmaya çalıştığı hissine kapılıyorum. telleri de indiremiyorum köprüyü törpüleyip. resmen işkence çekiyorum bazen. öte yandan eski elektro-gitarımın markasını bile hatırlamam ama öyle güzel klavyesi vardı ki otur, saatlerce çal. o derece.

ha, baktın çalıyorsun ve devam edeceksin. o zaman "her albümünü" dinlediğin gruplar varsa o gruptaki elemanların gitarlarının markalarına bak. kolayı bu. esp mi olur, ibanez mi olur, yamaha mı olur görürsün böylece. amma ki şimdi gidip strat alsan malmsteen olmayacaksın, ondan siktiret bu detayları.

gitarla alakalı enteresan bir anım var benim, yazayım bari.


bir arkadaşım var, tekstilci, adamın durumu falan bayağı bir iyi.

derken bu müziğe merak saldı, sene 2007 de müzik üstüne tanıştık falan, benim ufaktan home stüdyom falan vardı. gitarlar, klavyeler, ses kartı, monitörleri ıvırları zıvırları, kontrabas falan.

neyse 2010 da bu özel yapım gitar yaptırmaya başladı bi arkadaşına, 5 tane falan. neyse üstünden de 2 3 sene rahat geçti. gitarlar en sonunda bitti.

internetten yazışıyoruz iki de bir. 5 tane gitar var, 3 klasik, 1 akustik(1 tanesini göremedim ben) klasiklerin birini gitmiş ceviz yaptırmış, ötekini gül yaptırmış, abzürt abzürt tonlar çıkıyor gitarlardan :)

bir de bi akustik var, jumbo akustik diyor. bakıyorum bakıyorum o kadar güzel gözüküyor ki, tam benlik, fisherman'ın en iyi preamplisini falan taktırmış, etrafına sedef yaptırmış, ağacın rengi,tonu , deseni falan süper.

ufaktan ufaktan arkadaş beni gazlamaya başladı, akustiği satayım sana, bak bu parya bunu bulamazsın, pazarlık mazarlık 400 dolara kadar düştü.

ya diyorum bu adam neden bunu 400 dolara satıyor, üstündeki preampli hemen hemen o kadar.

merakıma dayanamadım atladım gittim istanbula yanına.

neyse, gitarı getirdi kucağıma bi verdi.

abi ben 180 küsür adamım, 4/4 kontrabas çalıyorum, gitar kucağımda sağ elim tellere erişemedi. kolum gitarı kavrayamadı, gitmiş bu jumbo jumbo diye, 20 cm kasa kanlığı yaptırmış, yetmemiş bir de yüksekiğini de büyük yaptırmış.

7 yaşında çocuğun eline akustik gitar verilmiş gibi kaldım öyle :)

senelerce durdu o gitar, sonra ne yaptı bilmiyorum. gitar ortadan kayboldu hehehe

ton efsaneydi hakkaten, al gitarı çık sahneye, tesisata gerek yok, davulcuyu da bastırırsın, saksofuncuyu da ama 2 kişi lazım, bi kişi akor basarken ötekisi ritim atacak :D

@killerbee

ahaha iyiymiş. zaten ben de custom yazan gitarlardan uzak durmaya çalışıyorum her ne kadar çok güzel gözükse de.

şarkı değil de grup? the devil's anvil.

şarkı da söyleyeyim: iron maiden - the nomad.

orphaned land, pentagram, rush'ın yyz'si nedense bana oryantalist geliyor.

led zeppelin-kashmir

rachid taha - barra barra

ah, nasıl unuturum?!

moonspell - breathe

şarkının son kısmı bildiğin arabesk.

Racid taha şarkıları
Desert rose
Myrath parçaları
Yemen blues

mobildeyim. böyle takip edeyim. umarım silmezler...

yine de cevap orphaned land

(git: www.youtube.com )

(bkz: boogie balagan )

Parası kadar eder kesinlikle fakat prime müşterilere şu anki fiyatı.

Gördüğüm kadarı ile indirimde şunlar var:
www.amazon.com
www.amazon.com
Kargo+gümrük onlar hallediyor. Süre stokta olan için 10 iş günü denebilir. sipariş sırasında yazıyor zaten.

tastemade ve feeling peckish güzel kanallar tavsiye ederim.

budgetbytes.com
tarifler fotoğraflı da olduğu için daha rahat yaparsın yemekleri.

aşağıdaki linkte öğrenciler için(de) bayağı basit ve güzel tarif var.

www.youtube.com

(bkz: bekarlar için kolay ve leziz yemek tarifleri)
(bkz: refika'nın mutfağı) youtube.

Kulak üstü düşünüyorsanız Sennheiser PX 100-IIi kullanıyorum gayet memnunum.

Ayrıca Sennheiser alacaksanız N11'de SennheiserTürkiye mağazası paket hasarlı ürünleri çok uygun fiyata satıyor, ben yarı fiyatına almıştım bahsettiğim kulaklığı.

sony'nin mdr serisi clip on kulakligindan aldim hicbir beklenti olmadan. kendisinin 2 kati pahali seinnheiser iem momentum'ddan kat be kat iyi ses veriyor. ki iem dedigim senin cx300'den daha iyi.

Donanımhaber çek ve kupon satışta d&r'den alacaksanız jestini yap hediye çeklerini yok pahasına verenler var. 150tl/75 tl'ye veriliyor. garanti bankası 100/25 veriyor onla birleştir ve d&r 1dklığına güzellessin.
EK:
100/50 enpara kampanyası
100/25 garanti bankası kampanyası

Yurtdışından sennheiser momentum in ear olabilir.

100 videoluk seri. işini görür.

www.youtube.com

ne tür müzik seviyorsun?
hangi grupları veya gitarcıları beğeniyorsun?

@idexo
genelde rock başlığı altındaki çoğu şeyi dinlerim ama ağırlıklı olarak progressive rock.

@tute
güzelmiş bu. ingilizce de olabilir bu arada daha iyisi var dersen.

Umarım ingilizcen iyidir: www.youtube.com

Sıfır yerine ikinci el tercih edersen daha iyi marka ve daha iyi modelleri de bulabilirsin.

Genelde:
Overdrive veya cayır cayır distortion = Les Paul modeli tercih edilir.
Temiz veya overdrive = Strat modeli tercih edilir.

Les Paul de temiz ses verebilir fakat yüksek gainli tonlarıyla ünlenmiştir.
Strat da distortiona gidebilir fakat yine temiz tonlarıyla ünlenmiştir.

Bunlar dışında süperstratlar, V şeklinde gitarlar ve çok çeşitli özel yapım veya fabrikasyon modeller de var. Bu modellere şimdilik bulaşmasan daha iyi. Zamanla keşfedersin.

Google'dan Strat players veya Les Paul players diye aratırsan bir çok gitarcının birden fazla gitarı da kullandığını göreceksin. Hem ton arayışından hem de bakım onarım kolaylığı zorluğu gibi diğer sebeplerden bazı gitarları tercih edenlerle de karşılaşabilirsin.

Ben senin yerinde olsam bu bütçeyle ikinci el Epiphone LP standard veya yine ikinci el Meksika Fender Strat araştırırdım.

Bu arada gitar için ihtiyaç duyacağın çeşitli ekipman ve aksesuarlar da bazen gitarın kendinden pahalıya mal olabilir.

onlarda fatura kaydı vardır. yalnız sennheiser'in teknik servisi biraz sıkıntılıdır haberiniz olsun. üstünden çok zaman geçti ama benim bozulan kulaklığımın yerine içinde kulak pisliği olan farklı bir kulaklık göndermişlerdi.

@fxintürevi


Tam tarihi hatırlamıyorum ama zorlarsam tahmini bir şey söyleyebilirim. Mailime baktım, bulamadım bi şey.

bir alternatif gün tespit etme yöntemi olarak, eğer kredi kartıyla aldıysanız ekstrelere bakın.

5 litre su 2 lira falan. alın dökün nefasetle işeyin.

@proletarier

saat geç oldu :(

dolapta ice-tea kola falan da mı yok :(

Getir’den isteyin.

nereye isediniz?

@dilemma

hayvanlar gibi tuvalete işedim mecbur. iğrenç koktu ama öğlen su geldi en azından, çektik sifonları.

Az önce şişlide oturduğumuz restoranda da kesikti sular.

Sular kesik, yer Beyoğlu.

Var, ayarlarda local files directory var oraya atabilirsin ya da mp3 u direkt listebe sürüklersen de ekler

Ozalit işini görur diyenler gelir simdi

ozalit işini görür

ozalitçilere bi sor bence.

bence ozalitciye gitmelisin

ozalit işini görür

www.decathlon.com.tr

f1.media.brightcove.com

En kötü bi smiley koy senden günah gitsin.

Trip atmak icin bahane mi ariyor insanlar ya. Duydugum en sacma trip atma nedenlerinde ilk 5e girer bu. :d

yok..karşıdaki kişi muhabbet etmek istiyor belli ki.

ilgini çekmeye bilir, meşgul olabilirsin vs. vs. soru sorduğunda cevaplamamış ya da bir yere bağlanmadan ortasında bırakılmış, yani sanki karşıyı yoksaymış gibi bir durum olmadıkça bir sıkıntı yok.

en kötü "he he" smileyı hatta random bir smiley koy o dumur yetiyor zaten bi süre.

bu tarz durumlarda trip atan kişileri çok kale almamak lazım. Bazıları çok boş muabbet çeviriyor çünkü.

nasil ki yüzyüze sohbet ederken çat diye sırtımızı dönüp gitmiyoruz, iletişim yazismayla yapılsa da bir vedalasin en azından.

"şimdi gitmeliyim, izninle. sonra görüşürüz." ya da "yine konuşuruz, şimdilik hoscakal" yazıp bitirin.

nereye... vb yazarsa da cevaplamayın. bu sizin kapanış cümleniz olsun. bir sure sonra alışıyorlar.

ayrica trip atmak da enteresanmış gerçekten. alinganligin hududu yok desenize :)

çekirdek kahve soruyorsan, pike place bana kalırsa en güzeli. bir de yeni yıla özel christmas blend çıkardılar, o da güzel ama genelde bitmiş oluyor. ve ben pike place'i daha çok beğeniyorum.

Starbucks cok fahis ya tchibodan falan al.

@istanbul Çekirdek değil ya normal toz filtre kahve. Filtre kahve makinesi var evde sadece.

@yeteramadenedimherseyi
tamam işte, çekirdek kahve alıp "filtre kahve makinasına göre çekin" diyeceksin :)

@istanbul. haa öyle mi oluyo alskdk. Tamamdır çok teşekkürler.

starbucks'un paketleri iyidir ama bütçeye göre belki fiyatı pahalı gelebilir. jacobs fiyatına göre tatmin eder. tchibo'nun kahveleri de iyidir ama damak zevkinize uygun olanını bulana kadar deneme yapmak lazım. kahve dünyasının paketlerindense kesinlikle uzak durmak gerekir.

pike place aldım ben. içimi güzeldi. yılbaşına özel christmas blend çıkıyor bu aralar dün de ondan aldım o çok övülüyor bir de onu deniycem.

Tchibo Guatemala derim ben.

tchibo bencede starbuk çamur.

metro'dan mokka al. kilosu 30 lira mı neye geliyor. starbucksta 250 gramı o paraya

migrosta french press hediyeli jacobs 1 kg filtre kahve 55 tl civarı

www.kahvefabrikasi.com
www.kahvefabrikasi.com
boşver starbucksı falan :)

ben on yıldır kullanıyorum. daha bir kere mikrop kaptırmış değilim (lütfen maşallah eşliğinde popomuzu kaşıyalım). sabah uyanır uyanmaz takarım, gece de yatacağım zaman çıkartırım. lensle uyuduğum da oldu. ellerimi yıkamadan çıkardığım oldu. lens suyunu günlerce değiştirmediğim oldu. yanlış anlaşılmasın kesinlikle övünmüyorum. ama hiçbir sorun yaşamadım. senede bir defa mutlaka göz doktoruna muayene olurum, lens kullandığımı söylerim o da uzun uzun muayene eder. lenste ve solüsyonda ucuza kaçmam. dikkat ettiğim şeyler bunlar. temizliğine oldukça dikkat eden ablamın gözü iki kez mikrop kapmıştı mesela ama o da senelerce lens kullanmış olmasına rağmen kalıcı bir hasar olmadı gözünde.

Ameliyat olmayı düşünürsen korneaya zarar verdiği için ya zor yöntemle olabilirsin ya da kolay yöntem başarılı olmayabilir. Emin olmak için göz doktoruna sorabilirsin. Geçen sene ameliyat olduğumda doktorun söylediği böyleydi.

Uzun süreli lens kullanımı (günlük kullanılan süreden değil toplamda lens ile geçen yıllardan bahsediyorum) korneanın yavaş yavaş incelmesine sebep olabiliyor. Aynı lensi çok uzun süre kullanmak lensin oksijen geçirgenliğini düşürüyor, lensle uyumak vs gibi şeyler de korneanın az oksijen almasına sebep olabilir. Kornea topografisine bakılması lazım. Ben de uzun süredir lens kullanıyorum. 4 sene önce korneam gayet iyi durumdaydı.

yaklaşık 5 6 sene kullandım. daha sonra gözüme taktığımda gözüm kızarmaya ve yaş gelmeye başladı. doktor kullanmamı göz sıvısında azalma olduğunu belirtti. o günden beridir hayatta kullanmam dediğim gözlüğü kullanıyorum. çizdirmeyi düşünmedim. çünkü göze kendini yenileyebilen bir organ değil fazla müdahale ettirmemek lazım.

Lensmarket'ten 3 kere lens alışverişi yaptım. Sitede "yasal düzenlemeye göre reçete ibrazı şarttır, lütfen satın alırken reçeteyi gönderiniz" vs. yazmasına rağmen hiç reçete göndermeden satın aldım 3'ünde de. Ki reçetem var, ama özellikle istemediler.

Gözünüzün çapı, yapısı farklı olduğundan ve göz çok önemli olduğundan daha önce kullanmadıysanız doktor reçetesi ile alın. beyoğlu göz hastanesi'nde ücretsiz muayene olabilirsiniz.

bilimsel yanit: 2-3 haftada anlayamazsin tek ornekle. 1-2 sene sonra gel.

Muhtemelen saç dipleri soğuktan dolayı gerginleşiyor. Bundan dolayı dökülmüyor. Eski bir yöntemdir.

Muhtemel sonuç: kronik sinüzit ve ani tansiyon değişikliği.

Saçlarınız dökülmeyecek diye sağlığınızdan olmayın annem.

@yavrucak ama çıkınca hemen kurutuyorum ve dışarıya çıkmıyorum.

valla her sene para kazanmak için giden tanıdığım vardı alaskaya balık ayıklamaya. öyle düşünürseniz o parayı bi şekilde çıkarırız babında gözünde küçülür bedel. tabi gezme olayı yalan olur, bi iki iphone alır dönersin okutursun burda

dolar kurundan dolayı böyle. 2013 yılında giden arkadaşım uçak bileti dahil 5000 tl harcamıştı sadece.

Dolar çok yüksek ondan dolayı, 2013 te gittim gayet makul fiyatla gitmiştim.

Son Iki yil dolardaki degisime bak. Turkiye hayvan gibi fakirlesti.

2008 de gitmiştim ben Alaska'ya, yukardaki cevaplar aynen geçerli. ben gittiğimde toplam masraf 3-4 bin liraydı

2007'de ben gitmiştim. Dolar 1.3 TL falandı. 600 dolar şirkete vermiştim. Bir o kadarda uçak ve vize için harcamıştım.

Isi kendin bulup araci kurumu aradan cikarirsan sadece ucak bileti alman yeterli oluyor

Ingilizcen iyiyse bunu rahatlikla yapabilirsin hemde iyi islerde calisir hemde iyi para kazanirsin

isi kendin bulup araci kurumu aradan cikarmak hic kolay degil. denedim biliyorum. 30 kuruma mail attim, hepsinde sadece partnerleri araciligiyla basvuru kabul ettikleri cevabini aldim. karsi taraf kabul etmiyor en basta.

görmeden söyleyemeyiz tabi yağmurdan mı oldu borudan mı oldu, hatta görsek bile belki diyemeyiz.
Eğer borudan şüpheleniyorsan zaten evde yoklarmış vanalarını kapat. Hem eve geldiklerinde fark edip bakarlar, sorarlar.

Hayatiniz boyunca bunun sıkıntısını cektiyseniz goz seklinde bir sorun olabilir. Ben yillarca duzenli uyumaya, bol su icmeye, goz cevremi nemlendirmeye dikkat ettim fakat gozlerim hep karanlikti. Sonradan ogrendim ki goz cevremde sorun yokmus goz seklim “cukur goz” denen bi sekilde oldugu icin oyle gorunuyoemus.

göz altı kapatıcıları kısa süreli de olsa çözebiliyor...

siddhartha vardı grup olarak.

buyrunuz Kramp'tan gelsin -> www.youtube.com

Ihtiyac Molasi geliyor aklima:

www.youtube.com

www.youtube.com

Nekropsi - mi kubbesi

Eskilerden Hardal'ın bazı parçaları da girer bence, örneğin

www.youtube.com

www.youtube.com

Daha yeni olarak ise genelde İngilizce vokali tercih eden Nemrud rahatlıkla bu türü de içinde barındıran müziği icra ediyor diyebiliriz (İngilizce kulağınızı tırmalayabilir ama sonuna kadar şans verin derim müzikal açıdan).

www.youtube.com

www.youtube.com

Her iki grup da kanımca Türkiye konjonktürü itibariyle zamanının ilerisinde işler yapmış ya da yapıyorlar.
Aklıma gelirse başka editlerim.

Çerçeve güzel ama içi bana verimsiz geldi, bir sürü beyaz var ufacık yer bırakmışlar.

Neyse ben olsam beğendiğim bir ünlünün yüzünden yakın çekim bir fotoğrafını koyardım.

@i was made for you


çerçevenin tamamını da kullanabiliyosun 23x23 şeklinde. ben de senin gibi düşünmüştüm çünkü ilk gördüğümde.

Güzel çiçek yaprak fotoğrafları-çizimleri. Çerçeve renginden dolayı sarı-turuncu ağırlıklı olabilir. lila-mavi olabilir.

Doğal şeyleri seviyorum evin duvarında.

Einstein'ın dil çıkardığı foto olabilir.

birkaç tane daha alıp bir konsept üzerinden giderdim ben olsam. en sevdiğiniz albüm kapakları olabilir.
benim duvarımda ilham aldığım karakterler olarak gagarin, jack nicholson, johnny cash, thom yorke siyah beyaz portre fotoğrafları var mesela.

26 27

24 falan?

27

21

22 de olabilirsin 28 de.

26-28

22 - 23

25+ rahat

23-24

24-25

25

şaka yapıyosunuz di mi :D

20

20-23

+25

20

25

gösterme 24, gerçek 19-20

kardeş daha fazla gerilim vermeden söyle yaşını, bu kadar insan "ayh acaba bildim mi" sorusuyla yanıp tutuşuyor.
tepkiden anladığım kadarıyla 19'sun herhalde, max 20. ben 21 demişim işte, bakma sen bunlara.

Bana da 25 +- 2 opsiyon gibi geldi.

bence de 26-27

doğru cevap 19. bi de sakalsız attım lan.

19-20 diye düşündüm. Göz altlarından anlaşılıyor genç olduğun ama saç, sakal, kaş rengin koyu siyah olduğu için oradan büyük duruyorsun.

26-27 diye düşünmüştüm.

iyi ki ben cevap vermeden önce yazmışsın gerçek yaşını. yoksa çok merak ederdim gerçek yaşını.

yaşını büyük göstermeni takmıyorsundur umarım.

15

@runagain takıyorum ya, yaşımda göstermek istiyorum.

24. hacu bana da yaşıtlarım abi abi diyor, yapacak bir şey yok.

25

Sinek kaydı takıl o zaman her daim

Ilk fotograf 27-28 digeri 20-22

@yeteramadenedimherseyi, yapacak bir şey yok. bence tadını çıkar sen yine de.


@fusha'nın önerisi iyi. traş, ona göre bir saç sakal, giyim tarzı olabilir.

26

Oha 19 ne alakasi yok. :))

İlk fotoğrafta büyük duruyorsun da yatmaktan olmuş o, sakallı da olsan 2. fotoğrafta küçük olduğun belli en fazla 20 demiştim.

26-27

Biyolojik yaş 22
Zeka yaşı 17 gibi geldi bana

korkmayın, kemik yapınız yaşınızı geniş bir aralığa koyuyor sadece. yani büyük göstermek ve yaşlı göstermek farklı şeyler olduğu gibi sizde tahmini yaş aralığı büyük çıkmış. 19 yaşında olduğunuzu söyleyince gayet 19'luk duruyorsunuz. yani 19 yaşında insan böyle yaşlı gösterir mi, durumu söz konusu değil.
neyse neden kalpli kategoride bu soru anlayamadım ama çekimser bir şekilde gözümün yaşardığını söylemek istedim. "aa sebep sahibi bir ifşa, sorusu bilem var" dedim kendi kendime yani :D

@godoşu beklerken asldld, başlığa “ifşa+kaç yaşında gösteriyorum” yazıcaktım zaten unutmuşum

28

21-22 gösteriyorsun.

24 ten fazlasi degildir

Ben tipini baya baya Mor ve Ötesi solistine benzettim. Şaka yapmıyorum. Tabi adamın tipi son görüşüm de bundan 10 sene vardır herhalde, şimdiki yaşı da muhtemelen 40'ların başları. Ben 77'li halimle 40 olmuşum, o da benden büyüktü. Gerçi o eleman da küçük gösterirdi o zamanlar.