[]

neredesin firuze filmini izlemiş olanlar

firuze'yi tanımlamak gerekse hangi sıfatları kullanırdınız? deli, saf, iyi niyetli, temiz kalpli, vb. aradığım bir kelime var, bulamıyorum. şöyle ki, firuze aslında gerçekliği yitirmiş, fakat bu ortaya çıkana kadar da güçlü bir kadın imgesi çiziyor. işte bu merkezden çevreye çekilme, yani firuze'nin imajının bir anda tersine dönüşmesinden sonraki o yeni imajı tanımlayacak bir kelime bulmaya çalışıyorum. çünkü firuze'nin öyküsü tam olarak bu kelimede saklı aslında. evet, o iyi niyetli, temiz kalpli biri filan ama bütün bunları da içerecek şekilde daha genel bir kavram olmalı. var yani, inanıyorum.

belki işe yarar bir şey çıkar buradan...


 
garip mi meczup mu?

"ya elleşme meczup işte" falan...
  • ya ben lan neyse  (01.05.20 19:03:42 ~ 19:03:52) 
@ya ben lan neyse, yani meczup sanki acımasız bir sıfat. firuze bizde acıma uyandırıyor. daha şefkatli bir kelime var sanki. garip? belki...


  • osuran imam  (01.05.20 19:21:01) 
Şu an aklıma gelmedi aradığınız kelime.t
ennessee williams’ın arzu tramvayı oyununu okumanızı ya da oyunu (marlon brandolu olan versiyon) seyredip
blanche dubois karakterine bakmanız işe yarar belki. Karakter ona gönderme bi yerde. Beyazlar (blanche) içinde falan bi tip firuze aynı patetiklik falan.
  • jimjim  (01.05.20 19:45:55) 
paranoid şizofren


  • elestirman  (01.05.20 21:09:23) 
[]

w10'da güncelleme sonrası ses azaldı

bilgisayarın sesi iyice azaldı. eskiden filmleri 20'de izlediğim halde şimdi ses seviyesini 50'ye getirsem zor duyuyorum. biraz araştırdım ama bir şey çıkmadı.

nasıl halledilir bu? aynı sorunu yaşayan vardır illaki...


 
Benim kuzenimin başına geldi dün, bugün söylediğine göre güncellemeyi alıp bilgisayarı yeniden başlatınca sorun çözülmüş.


  • burka  (15.04.20 21:53:18) 
[]

Hepsiburada, ucuzluk, orijinallik, vs.

Tencere seti alacağım.

Hb'ye bakıyorum (www.hepsiburada.com), 450 liraya satıyor bir satıcı.

Halbuki ürün, korkmaz'ın kendi sitesinde bile 500 küsur lira (www.korkmazstore.com.tr).

Fiyat farkı çok uçuk değil ama yine de insan kıllanıyor. Çakma falan olabilir mi?

 
tencerelere özel indirim var ondan.


  • alkolik imam  (15.03.20 00:23:01) 
[]

Türkü eksperlerine

Bu ezgi neydi? Veya böyle bir ezgi var mıydı?

voca.ro


 
alevi türkülerinin ritmine benziyor, bugün bize pir geldi mesela


  • freebird5406_2  (08.02.20 21:08:56) 
deyişlere ya da nefeslere başlanmadan önce böyle bir başlangıç, giriş olarak çok kullanılır bu, daha çok ritimle ilgili. bir alevi deyişi açıp bu ritimle dinle, rahatlıkla uyacaktır.


  • ardolf rendall  (08.02.20 21:42:07) 
ali ekber cicek'in bir eserine benzettim ama sozler aklimda degil.


  • tabudeviren  (08.02.20 21:47:49) 
Sanırım aşık sulari. hamamlı bir türküsü vardı onun müziği bu.
Bulursam ismini yazarım.

  • kirmizipilotkalem  (08.02.20 21:50:26) 
Suları. Ey hamamcı.


  • kirmizipilotkalem  (08.02.20 21:51:45) 
Alevi türkülerine benzer olabilir, ama benim aklımda daha spesifik bir şeyler vardı. Mesela Atım Arap'a benziyor biraz. Orta Anadolu olabilir veya bir tür (karşılama, vb.) olabilir. Sulari'nin türküsünü andırıyor, ama tamamen çalım tekniğinden sanırım, yoksa ezgi farklı. Bakalım, belki bulan çıkar.


  • osuran imam  (08.02.20 22:00:03) 
[]

Finansbank kredi kartı aidatlarını geri alabilir miyim?

Yasa gereği vermesi gerekiyormuş bankaların sanırım. Finansbank için deneyip olumlu sonuç alan oldu mu? Ona göre, olmuyorsa hiç uğraşmayayım.




 
Bu ilcenizdeki tuketici heyetleri ile alakali. Bi ilcedeki heyet iade karari verirken baska bi ilce iade etmiyor.


  • müptezel dostoyevski  (16.01.20 16:35:44) 
ilk önce bankayı arayın red alırsınız muhtemelen. sonra şikayet vardan şikayet edin. yine red alabilirsiniz. en son e devletten bankalar birliğinden şikayet oluşturun. yazılı olarak şikayetvardan aldığınız red cevabı ile başvurun. bunlar oturarak kolayca yapabileceğiniz işlemler. ben 2 senedir böyle geri alabiliyorum. Bu sene de yanı yolu denedim cevap bekliyorum.


  • un  (16.01.20 16:46:42) 
[]

Radyo dinlemenin pratik yolu (analog)

İnternet radyosu değil de analog radyo dinlemek için en pratik yol hangisi? Eskisi gibi evlerde radyolar yok. Taşınabilir bir cihaz alayım diyorum. Ama tek işlevli bir şey daha mı pratik olur, yoksa radyolu mp3 çalar türünden bir şey mi daha kullanışlı olur? Çünkü bu mp3 çalarlı olanlarda istasyon aramak işkenceye dönüşüyor. Hepsini bırakıp şöyle görece pahalı masaüstü radyolarından mı alsam, bilemiyorum. Siz nereden dinliyorsunuz radyoyu?




 
ben cep telefonundan online radyolar dinliyorum.

ayrıca kulaklık taktığımda da son derece güzel karasal radyo yayınlarını alıyor.

hoparlöre falan bağlayınca da dediğiniz el masa üstü radyolarından daha kaliteli ses alabiliyorum.


ha bana sorarsan ne yapayım diye, abi radyo biraz nostaljik bişey, böyle cızırtılı falan hafiften flat tonlarda bir soundu olan, lambalı eski antika radyolardan almanı önerebilirim.

www.youtube.com
  • hem şişko hem deli  (12.01.20 22:15:29 ~ 22:17:40) 
i.ebayimg.com

şu resimdeki alarmlı saatten var bende. gece ve gündüz alarm olarak radyo kurulabiliyor. onun dışında internet radyosundan gece matrax dinliyorum birde...
  • Tears of Devil  (12.01.20 22:21:06) 
ben radyoyu sadece arabada işe gidip gelirken dinliyorum. onun da %30-40 reklam, kalanı hep aynı şarkılar...

yani radyo dinlemek hiçbir şekilde kullanışlı olamaz.
  • Hakan1980  (12.01.20 22:21:17 ~ 22:22:00) 
aslinda mp3 calarli olanlar daha islevsel. frekans sabit oluyor. cark ile cevrilenlerdr frekans kayabiliyor.

tasinabilir istiyorsan radyolu mp3 player en iyisi.
  • tabudeviren  (13.01.20 00:43:21) 
ayrica cep telefonumda radyo uygulamasi var. internet radyosu degil. yani internetsiz de calisiyor. kulaklik takinca kullanilabiliyor.


  • tabudeviren  (13.01.20 00:48:09) 
[]

SGK gözlük hakkı

6-7 yıldır gözlük değiştirmedim. Merak ettiğim, çerçeve ve cam hakkı bu geçen 7 yılda devir mi ediyor? Yani her yıl devletin ayırdığı para, kullanılmayınca bir sonraki seneye mi devrediyor? Şimdi gitsem iyi bir çerçeve ve inceltilmiş camları epey ucuza alabilir miyim?




 
devir diye bir durum yok.


  • sutlu nescafe  (22.12.19 13:12:34) 
Hayır. Hakkınız dolduktan sonra meblağ artmaz.


  • filipis  (22.12.19 13:32:53) 
[]

Neydi bu müzik?

Ne olduğunu bir türlü hatırlayamadım. Film müziği filan da olabilir. Tam olarak böyle olduğundan emin değilim. Fakat sanki böyle telli bir enstrümanla bu tonda çalınıyordu.

voca.ro


 
yedi bela hüsnü'den ferdi tayfur - merak etme sen geldi aklıma. o değilse de kemal sunal'ın olduğu bir filmdeydi.


  • ryhmer  (01.12.19 20:54:28) 
[]

unless

Most children have a very high ideal of their parents that can hardly stand up to realistic evaluation unless the parents themselves have been unsatisfactory.

unless'ten sonrasını nasıl anlamak gerekiyor? "Ebeveynlerin kendisi yeterli olmadıkça" şeklinde mi?


 
yeterliden ziyade memnuniyetsizlik sanki..


  • tabudeviren  (22.11.19 14:33:56) 
Mantığınız doğru "Ebeveynlerin kendisi yeterli olmadıkça". Çocukların çoğu anne babalarının yüksek ideallerine sahip olabilir diyor. Ama bu ideallerin çok azı gerçekçi bir değerlendirmenin karşısında durabilir. Yani bu ideallerin hayata geçirilmesi çok zor. Ebeveynin kendisi yeterli değilse, iyi, başarılı değilse (unsatisfactory ise) iş değişir ideali daha düşük, erişebilir olur diyor kısaca


  • neck_and_neck  (22.11.19 16:43:18) 
[]

short of?

Hydrogen atoms always have a single electron and a single proton, so their electron shell (orbital) is one electron short of being full.

"so"dan sonraki kısımda "elektron yörüngeleri, dolu olmaları haricinde, tek elektrondan oluşur." mu diyor?


 
Hayır. En dış orbital dolu olmaya 1 eksikmiş. Yani 1 tane daha elektron geldiğinde orbital dolu olacakmış.

Hydrogen atomu sadece 1 S orbitaline sahip olduğundan kabuk orbitali 2 elektron alır. Doğal durumunda 1 elektron içerdiğinden 1 elektronu ortaklaşa kullanmalı tekli bir bağ yaptıklarında kararlı hale gelirler.
  • nabrukk  (25.10.19 13:14:46 ~ 13:16:49) 
dolu olmasına 1 elektron kalmış, nabrukk +1


  • gkhncnzdgn  (25.10.19 13:15:57) 
[]

cümle

What we dream at night isn't as important to how we feel in the morning as the number of people who populate our dreams.

biri çeviriverse hayrına...


 
cümle çorbaya dönmüş, orijinal metinden çok kötü bir makine çevirisine benziyor.

yazan şey bu değil ama şöyle bir anlama geldiğini tahmin ediyorum:

önemli olan gece gördüğümüz rüyaların bizi sabah nasıl hissettirdikleri değil, o rüyalarda kaç kişi gördüğümüzdür.

ya da...

sabahları nasıl hissettiğimizi belirleyen şey gece gördüğümüz rüyalar değil, o rüyalardaki kişi sayısıdır.
  • sir gawain  (21.10.19 14:34:13 ~ 14:37:07) 
Sabah nasıl hissettiğimizi esas belirleyen gece rüyada ne gördüğümüz değil kaç kişi gördüğümüzdür diyor. Kalabalık bir cümle ama yanlış kullanılan bir kalıp yok. İlk çeviren arkadaşımızın çevirisi de yanlış.


  • nabrukk  (21.10.19 15:45:02 ~ 15:48:46) 
[]

help = kendini almak?

When we consider that most people in the United States expect to live only half that long and that people in some parts of the developing world will live only one third that long, we cannot help wondering what the causes of such long life are.

bu cümledeki "help"i "kendini almak" şeklinde anlayabilir miyiz? Yani "bu denli uzun bir yaşamın nedenlerini merak etmekten kendimizi alamayız." diyebilir miyiz? yoksa başka bir anlamda mı kullanılmış?


 
diyebiliriz.


  • orijinal nick bulamadim  (07.10.19 12:51:29) 
Merak etmeden duramamak anlamında burada doğru dusunmussunuz.


  • uzun kulaklı yalnız tavşan  (07.10.19 12:51:58) 
Anlam doğru ama "biz.... kendimizi alamayız" şeklinde kullanım pek yok, kötü duruyor, "kendimi alamıyorum" olsa sorun yoktu, ben olsam
"..... sebeplerini merak etmemek mümkün değil." diye çevirirdim.

  • mikro patlama  (07.10.19 16:04:57) 
[]

closest to home?

The man who had the problem closest to home, and studied it there, was George T. Singleton, an ear, nose and throat man at the University of Florida.

was'a kadar olan kısımda ne diyor tam olarak?


 
"bu sorunu en somut şekilde yaşayan ve onu araştıran adam..."

böyle anladım ben.
  • sir gawain  (03.10.19 12:49:56 ~ 12:58:33) 
bu tür soruları tüm paragrafı vererek sorsanız daha doğru olur. gürültü ile alakalı sorunu evinde yaşayan (yani başına gelen manasında) bir adammış, anladığım kadarıyla kızıyla alakalı mevzu. adam kulak burun boğaz uzmanı zaten.

The man who had the problem closest to home, and studied it there,
was George T. Singleton, an ear, nose and throat man at the
University of Florida. He noticed that, when he picked up his teenage
25 daughter Marsha after a dance, she couldn't hear what he said in the
car on the way home. Singleton recruited a research team and tested
the hearing of ten fourteen-year-old ninth-graders an hour before a
dance. Then, the investigators went to the dance hall, and found the
average sound intensity to be very high in the middle of the dance
30 floor. Directly in front of the band, it peaked to extremely high levels.
The test crew had to move forty feet outside the building before the
level dropped to a safe, but still uncomfortable, level.
text bu sayfada archive.org
adam www.gainesville.com
  • orijinal nick bulamadim  (03.10.19 12:56:21 ~ 12:57:13) 
close to home

1
involving someone directly

Bu sorunu yakinen yaşayan ve (yakından) araştıran adam
  • kobuzchu kiz  (03.10.19 13:04:38) 
[]

Kızılok şarkılarında çalan

O klasik enstrüman hangisi? Hani bir harmanım bu akşam'ın, gönül'ün girişinde çalan nefesli olduğunu tahmin ettiğim enstrüman?




 
klavye?


  • kablelvuku  (27.09.19 16:59:11) 
hayır hayır.

www.youtube.com

hemen girişte... fonda gitar, o tamam. bir de önde nağmeyi veren bir şey var. onu merak ediyorum?
  • osuran imam  (27.09.19 17:56:34 ~ 18:02:38) 
sitar? dinleyemiyorum su an ama tahminen yazdım


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (27.09.19 18:09:58 ~ 18:22:19) 
Flüt değil mi ?


  • jackyr  (27.09.19 18:10:22) 
Yan flüt


  • el conquerador  (27.09.19 18:22:56) 
yan flüt mü? o nasıl yan flüt, anlamadım. daha egzantrik bir ses geliyor bana. okarina filan.


  • osuran imam  (27.09.19 18:42:52) 
Burada çalan pan flüt değil demi youtu.be


  • olaylar olaylar  (27.09.19 18:59:26) 
Düz ıslık, kalvye, synthesizer ya da söylediğin okarina.


  • podrostok  (27.09.19 19:45:19) 
Olaylar, pan flüt bu. Ama kızılok'unkinde farklı, daha yumuşak bir şey çalıyor. Vurgular o kadar belirgin değil. Muhtemelen kamışı ağzın içine giren bi şey (o da nasıl bi tarif olduysa artık).


  • osuran imam  (27.09.19 19:52:07) 
  • podrostok  (27.09.19 19:55:48) 
  • alperz  (27.09.19 19:56:52) 
Burada da dökümü var;

www.discogs.com
  • podrostok  (27.09.19 20:01:29) 
podrostok, onu gördüm ama pek inanmadım. ebow muydu neydi, onunla mı elde etmiş o sesi? biraz zor geldi bana ama bunların işi belli olmaz. klavye daha yakın sanki.


  • osuran imam  (27.09.19 20:31:22) 
[]

çeviri

What looked like pebbles from a distance grow into car-size pieces of rock, each placed according to size, like a mosaic, by a machine with a monstrous ami.

sondaki "ami" yanlış çıkmış sanırım, ne olduğunu bilmiyorum. cümlenin "by a machine"le bittiğini farz ederek; ne diyor tam olarak?


 
uzaktan çakıl taşlarını andıran şeyler, dev kollu bir makine tarafından mozaik gibi boylarına göre yerleştirilmiş araba büyüklüğünde kaya parçalarına dönüştü.

cümleyi arattım, ami arm'mış.
  • sir gawain  (26.09.19 11:30:28) 
[]

Davul fırın

Daha önce aldığımız bütün fırınlar iki sene dayanmadan çöpe gitti. Ya bizde sorun var, ya bu cihazlarda (ilki daha muhtemel olabilir). Şöyle en azından 3-4 yıl kadar kullanıp da bozulmadığını test ettiğiniz davul fırın marka/model tavsiyelerinize açığım.




 
annem luxell alıyor hep, düğmeleri eriyip düşene kadar da kullanıyor ama yeni serileri bilmiyorum. yeni luxeli alalı 2 seneden fazla oldu hala sağlam.


  • 9kuyruklukedi  (23.09.19 16:33:25) 
sizde sorun var

en büyük kural, fırın sıcakken milim kıpırdamayacak yerinden.

ikincisi varsa eğer ki hiç görmedim, alt ve üst ısısı ayrı ayarlanan bi fırın alın.

yani şöyle bu fırınlar tipi gereği alt rezistansa yakın, üst rezistansa uzak kalıyor.

öyle olunca altı pişince üstü pişmemiş oluyor. sadece alt rezistansı kapatırsan, üst rezistans sürekli çalıştığından bu sefer üstünü yakıyor.

hakkıyla pişirmek için de başında beklemek gerekiyor.

şimdi altı 150 dereceye, üstü 200 dereceye ayarlayabilsek mesela tam istediğim gibi pişiricek uğraşmadan etmeden.

bu yüzden eğer alt ve üst termostat ayarı olan fırın varsa öyle alın.

bu fırınların çok şahane pişirenleri eski olanları tel rezistanslı. şimdi sorsan kalitelisi blok rezistanslı olanlar diyolar ama bana sorarsan telin tadı hiç bişeyde yok.
  • hem şişko hem deli  (23.09.19 16:38:21 ~ 16:39:29) 
ben bir ara çok araştırmıştım. buradan da sordum. şu an ki aldığım çok şükür sorun çıkarmadan çalşıyor. eve gidince bir bakıcam marka model yazıcam size.


  • charlotte blanc  (23.09.19 17:16:30) 
[]

Scart girişi olmayan tv'ye uydu nasıl bağlanır?

Şu tv'yi almak istiyorum: www.hepsiburada.com

Fakat yazdığına göre scart girişi yok. Bunlara uydu nasıl bağlanıyor? Yeni uydu mu almak gerekecek? Yoksa dönüştürücü filanla halledilir mi?


 
HDMI


  • dolan dolmuş  (17.09.19 01:54:50) 
Hocam yanlış bilgi vererek yanıltmak istemem ama tam enin olmamakla birlikte sanırım bu daha çok monitör vazifesi görsün diye geliştirilmiş bir alet.
Yani evde tv olarak kullanmaktan çok, misal bir işyerinin duyuru ekrani, kuyumcunun veya döviz bürosunun bilgi ekrani gibi bir işte kullanılmak üzere.
Ben iki üç yıl önce ucuz bir TV bulduğum için sevinirken, mağaza görevlisi aslında onun pek de tv olmadığını söylemişti bana :))
  • yesil basli govel santor  (17.09.19 01:56:20) 
Aynı tür alet olabilir.


  • yesil basli govel santor  (17.09.19 01:57:02) 
TV olarak da kullanılıyormuş ve evet HDMI denen bir girişi var, yalnız benim anlamadığım HDMI çıkışını bütün uydulardan alabiliyor muyuz acaba, yoksa HDMI çıkışı olan bir uydu mu almak gerekiyor?


  • osuran imam  (17.09.19 02:01:17) 
Elbette TV olarak kullanmak da mümkün ama Uygun TV alıcısı bulunabilirse :) ben HDMI üzerinden bağlantı sağlayan bir alıcı hiç görmedim. Belki vardır ama görmedim.


  • yesil basli govel santor  (17.09.19 02:04:47) 
HDMI - RGB Composite çeviriciler var nette bulabilirsin. Eski konsolları 4K TV'lere bu şekilde bağlıyorlar zaten.


  • Avoiding The Puddle  (17.09.19 02:09:18) 
Yeni tvlerde scart olmuyor pek. Yeni uydularda hdmi oluyor. Dönüştürücü ile falan uğraşma. Bok gibi görüntü verir çalışırsa da. Uydu al ucuzundan.


  • glamdr1ng  (17.09.19 02:31:33) 
HD yayın çıktığından beri, uydu alıcılarının çıkışı HDMI oldu.
Mevcut uydu alıcınızı kullanamazsınız. Yeni uydu alıcı almanız lazım.

  • ycaycayca  (17.09.19 07:25:13) 
Arama kelimelerini veriyorum; "hdmi mini uydu"

Mesela; urun.gittigidiyor.com
  • John Bloor  (17.09.19 09:41:00) 
[]

carry along

Water takes into solution a vast number of substances, that is, dissolves them, but those it cannot dissolve are simply carried along.

carry along ne oluyor tam olarak acaba? "aynı yapıda olmak" diye salladım ama...


 
carried along, yani cozulmemisler ama suyla birlikte hareket ediyorlar, tasiniyorlar. carry along zaten tasinmak (valizle bir sehirden digerine degil de, irmakta akintiyla tasinmak gibi) yerine kullanilir.


  • kurbanlik koyun  (12.09.19 13:22:33) 
Su ile birlikte Taşınıp giderler


  • theconqueror  (12.09.19 13:26:21) 
[]

türk telekom lira yükleme - "iş yeri kapalı" uyarısı

türk telekom'un sitesinden lira yüklemeye çalışıyorum, kart bilgilerini girdikten sonra iş yeri kapalı uyarısı veriyor. baktım, aynı sorunla başkaları da karşılaşmış. kredi kartıyla mı ilgili acaba? yaşayan var mı bu sorunu?

bu arada sorunu sabahtan beri yaşıyorum. bu saat oldu, lira yükleyemedim.


 
türk telekomun kullandığı sanal pos ile ilgili.


  • inheritance  (10.09.19 15:37:27) 
[]

ssd'ye geçmek ve ram değişikliği

selam dostlar,

bilgisayarım şu: www.epey.com

kısaca özetlersem; amd a8 işlemci, 500 gb hdd'si var. ram 4 gb (ddr3l imiş bu). bilgisayar çok yavaş, ikide bir takılıyor falan. dvd romu da bozulunca dedim ki buna ssd ve yeni 8 gb'lik bir ram takayım.

ssd şu: www.hepsiburada.com

ram'e henüz bakmadım.

ilk olarak; bu ssd iyi mi sizce? önerebileceğiniz başka bir marka/model var mı?

ikinci olarak; bir ram marka ve modeli önerirseniz minnettar kalırım.

son bir soru olarak, sizce bu kadar masraf yapmaya değer mi? cihazın ömrü bunlarla birkaç yıl da olsa uzar mı?

şimdiden sağ olun, var olun.

 
ssd olarak samsung 860 tavsiye ederim. ram olarak bir 4gb daha takınca kullanılabilecek hale geliyor.


  • bahoho  (03.09.19 21:26:23 ~ 21:26:40) 
ssd'ler uç aşağı bes yukarı birbirinin aynısıdır. bence o kısma çok takılma
ram'in uyumluluğu önemli o yüzden ezbere model verilemez. marka olarak kingston veya crucial'dan sapmam.

son olarak bu masrafları yapmaya değer ama ram sistemde ısı artışı yaratabilir o yüzden fan da elden geçirilirse sizi +2.5 yıl idare eder.
  • zaoaratu  (03.09.19 21:36:09) 
@zaoaratu, hocam bu uyumluluk meselesini nasıl anlayabiliriz? ddr3 olan herhangi bir ram takılabilir mi? bir arkadaştan almak istiyorum, 4 gb'lik ddr3 var elinde. onun uyumlu olup olmadığını nasıl anlayabilirim?


  • osuran imam  (03.09.19 21:45:03) 
2 yolu var
1- satın alacağın ram markası neyse, sitesine girip bakabilirsin. uyumlu cihazlar arasında kendi bilgisayarını arayacaksın.
2- 100% olmamakla birlikte hertz ve DDR tipi uyuyorsa çoğunlukla uyar.
  • zaoaratu  (03.09.19 22:01:48) 
aynı sorunu geçen hafta ram ve ssd upgrade ederek hallettim. ram bilgisayarın açılış hızını vs çok etkilemiyor. yüksek performans gerektiren uygulamaları kullanırken işe yarıyor. ssd dramatik ölçüde etkiliyor çok memnunum değiştirdiğim için.
aldığım ürünler bunlar:
ram: urun.n11.com

ssd: www.hepsiburada.com
  • war of the world  (03.09.19 23:00:32) 
ddr3 mü ddr3l'mi emin olmanız gerek. ddr3l ise ddr3 çalıştırmaz.


  • war of the world  (03.09.19 23:01:34) 
@war of the world, hocam ddr3l.

arkadaşta şu ram var, almak istedim ama sanırım uymuyor: www.amazon.com
  • osuran imam  (03.09.19 23:15:23) 
maalesef. çift slot varsa 4gb ram alın zaten 8gb olanlar pahalı. sahibinden üzerinden cüzi fiyatlarda bulabilirsiniz.


  • war of the world  (03.09.19 23:33:32) 
Boş slot varsa bir adet 4 gb 1600 mhz ddr3l alıp takabilirsin.

Ama ram bulmak için acele etmene gerek yok, SSD hemen al tak geceyle gündü gibi fark edecek.
  • John Bloor  (04.09.19 10:39:51) 
[]

while rats?

The experiments showed how easily many types of sharks learned 1 to distinguish between right and wrong targets, which is a skill they developed as quickly as laboratory while rats.

"while rats" ne anlamda kullanılmış burada? az çok anlamı sezdiriyor; laboratuvar ortamındaki fareler kadar hızlı geliştirdikleri bir yetenek. ama neden "while"?


 
zaman belirtmek için while.


  • babilbaligi  (02.09.19 12:25:35) 
Bu bir yazım hatası gibi duruyor. While orada bir fazlalıktan başka bir şey değil. Onu çıkartınca " as quickly as laboratory rats", istenen "laboratuar fareleri kadar hızlı" anlamını veriyor zaten.
Cümle bu şekilde bitip, while ile bir sonraki cümle falan başlayacakmış da, yazım hatası yapılmış gibi duruyor.

"while rat" diye bir fare çeşidi falan olma ihtimali var mı? tek mantıklı açıklama o gibi.
  • cay koy geliyorum  (02.09.19 12:26:46 ~ 12:28:05) 
White rats. Metnin geri kalaninda oyle.


  • hot potato  (02.09.19 12:37:34) 
[]

whom?

We may also be persuaded by people whom we admire to select a career for which we are unsuited.

Bu cümleden "Bize uygun olmayan bir kariyer seçtikleri için hayran olduğumuz insanlar tarafından da ikna edilebiliriz." çıkıyor. Doğru mudur?


 
dogru degil. "bize uygun olmayan bir kariyer secmeye de sevdigimiz/takdir ettigimiz insanlar tarafindan ikna edilebiliriz"


  • der meister  (28.08.19 12:27:29) 
der meister +1


  • mezzosprite  (28.08.19 12:30:14) 
[]

Leave out of?

Ne diyor tam olarak: "You feel lonely because you feel left out of things."




 
yalnız hissediyorsun çünkü kendini her şeyden dışlanmış hissediyorsun.


  • sir gawain  (26.08.19 11:25:00) 
[]

Bir tablo vardı, kimindi o?

Hani böyle evin içinde, iki eli arkada kavuşmuş, bir resme bakan biri var. Evin ortasında bi şeyler yanarken açık kapıdan içeri sel mi, deniz mi ne, su giriyor. Gerçeküstücü bir çalışmaydı. Neydi o?




 
  • tepedeki psychedelic adam  (20.08.19 20:43:53 ~ 20:44:24) 
Dominique Appia


  • fxinturevi  (20.08.19 22:07:26) 
henüz tasvirini okumadan, sorunun başlığını görünce içimden ben de bu tabloyu geçirdim, tablo sorsam bunu sorardım diye. oha


  • xlero  (20.08.19 22:09:49 ~ 22:10:03) 
[]

Ikea'dan tabak çanak alınır mı?

Bu ucuz tabaklardan yüklü miktarda (20-30 civarı) almak istiyorum. Bunlardan kullanan oldu mu? Birkaç yıkamadan sonra hacamat olurlar mı acaba? Dediğim ürünler şunlar:

m.ikea.com.tr

m.ikea.com.tr

 
tum tabaklarimizi bu modelle degistirdik yakin zamanda, cok hafif ve dayanikli.
kirilirsa da tekrar aliriz :)

  • ekyil  (29.07.19 18:48:58) 
Alinmaz kesinlikle.

Ben modellerini cok begendigim kahve kupalarindan ve pasta tabaklarindan hediye istemistim. Icleri cok cabuk ciziliyor hepsinin, kotu gorunuyor. Kupalarda da ince catlaklar olusmaya basladi, maalesef cope gidecekler. (Hepsini 3 yildir kullaniyorum.)
  • buf-e kür  (29.07.19 18:53:07) 
Günlük kullanım icin Ikea kullanıyoruz. Herhangi bir problem yaşamadık. Çatal bikac konusunda aynı şeyi söylemem. Kolay paslaniyor.


  • chavezding  (29.07.19 19:44:07) 
bütün tabaklarımız ikea. 6 aydır her gün makinede yıkanıyorlar daha hacamat olmadılar.


  • ozdek  (29.07.19 20:43:46) 
biz bunları kullanıyoruz yaklaşık 1 yıldır, hiç sorun olmadı


  • Tam1Hi0n3  (29.07.19 21:54:37) 
ikea'dan her şey alınır.

eğer bütçeniz varsa, evi kaliteli döşemek istiyorsanız fiyatları piyasadaki aynı kalitede ürünler ile 200-300tl civarı pahalı oluyor. hatta bazen piyasadan uyguna denk geliyor. yeni evlendim hem dışarıdaki esnaftan hem de ikeadan baya malzeme baktım. özellikle büyük parçaları ikea'dan almak mantıklı.

yemek masaı, tv ünitesi, kitaplık vs gibi.
  • ergenpezeveng  (29.07.19 22:37:16) 
ikeanın tüm tabakları için yorum yapamam ama bu tabakları kullandığım için yapayım. Bu tabakların yüzeyleri çok kaliteli değil, bu sebeple özellikle kaşık çatal temas ettiğinde huzursuz edici bir duygu oluşturuyor. bunlar yerine uygun fiyatlı porselen tabak alırsanız daha memnun olursunuz diye düşünüyorum.


  • re noreno  (30.07.19 09:55:41) 
[]

Filmden bir sahne mi bu?

Öyleyse hangi film?

www.google.com


 
  • rotten head  (22.07.19 00:04:29) 
[]

yds'ye girmeli mi?

halihazırda 55 puanım var. bir yıldan fazladır her gün az da olsa çeviri yapıyorum. mesela şöyle bir cümleyi ilk olmasa da ikinci okuyuşta çevirebiliyorum: "Although it is hard to define hypnosis, because it has many aspects and degrees, it might be said that hypnosis is a kind of trance (a sleeplike condition) in which the subject responds strongly to the suggestions of the hypnotist."

en son sınava gireli epey oldu (5-6 yıl); şimdi durum ne bilmiyorum. acaba şimdi sınava girsem şöyle 70 civarı bir puan alabilir miyim? yoksa biraz da bekleyip kasımdaki yökdil'e mi girsem? tereddüdüm şundan: hem param yok, hem de puan düşük gelirse muhtemelen motivasyonum düşecek. tecrübeli dostlar vardır? o 70 gelebilir mi?


 
Deneme sınavı çözüp kendiniz hesaplasanız 70 alıp alamayacağınızı?


  • sekersiz turk kahvesi  (20.07.19 14:22:50) 
Puanın yetişmesi gereken bi başvuru vs var mı? Ona göre yds veya yökdil arasında seçim yapabilirsiniz. Sistem genel olarak aynı ancak bol soru çözmek tricklerini bilmek ve soru tiplerine aşina olmak gerekiyor iyi puan alabilmek için. Bence de bikaç deneme çözerek durumunuza bakabilirsiniz. Süreli çözün muhakkak. Ankara dil akademisinin sitesinde üç tane ücretsiz deneme var, ordan başlayabilirsiniz. Çözümlü videoları var YouTubeda sınavdan sonra da onları izlersiniz iyice netleşir. Başarılar şimdiden


  • pegi  (20.07.19 15:19:33) 
[]

Sosyolog (doktora öğrencisi, vb.) var mı buralarda?

Kendi başıma sosyoloji okumaları yapacağım. Doktora yeterlilik listelerinden yürüyeceğim, ama başlangıç ve sıralama konusunda belki tavsiye veren olur. Hatta belki mesela tüketim toplumu'nu rahatça anlayabilecek olgunluğa ne kadar sürede gelinebileceği konusunda fikir veren çıkar.




 
Tüketim toplumunu anlamak istediğin için bu kitapları önerebilirim:

Tüketim Köleliği - Ivan Illich
Lükse Övgü , Thierry Paquot
Bireysellik ve Kültür, Georg Simmel
  • ykyt  (08.07.19 19:59:34) 
[]

çetrefil cümle

An application of the method has occurred in Italy, for example, where the largest hydroponic installation - 50,000 square expansion of such a bar, due to heating, may be used to operate switches and valves.


özellikle tireden sonraki kısımda ne diyor?

 
İtalya’da bu yöntemin bir uygulaması yapıldı, Örneğin; en büyük topraksız kurulum - böyle bir çubuğun 50.000 metre kare genişlemesi, ısıtma nedeniyle, şalterleri ve valfleri çalıştırmak için kullanılabilir.

square meters demiyor ama yorum kattım. : )
  • draconas  (02.07.19 17:55:35 ~ 17:57:24) 
[]

ne diyor tam olarak?

Hydroponics is not a new process. As long ago as the 1690's, an English physician tried growing plants in water in a laboratory experiment. However, it was not until the 1800's that German researchers used this method to develop many of the formulas for plant nutrient solutions still in use today.

However'la başlayan cümlede ne diyor tam olarak?

Teşekkürler...

 
ancak alman araştırmacıların bu yöntemi kullanarak bitki besin çözümleriyle ilgili günümüzde halen kullanılan formüllerin birçoğunu geliştirmesi 1800'leri buldu.


  • sir gawain  (30.06.19 12:45:59) 
[]

Önemli bilgiler içeren dosyanın kargoda kaybolması

24 saatte teslim edileceğini taahhüt ettikleri evrak dosyasını 48 saat geçmesine rağmen yerine ulaştıramadılar. Dosyanın kaybolduğunu düşünmeye başladım. Bütün kimlik bilgilerimi içeren bir dosyadan bahsediyoruz.

Dosya hakikaten kaybolduysa şirket dava edilebilir mi? Sonuç olumlu olur mu? Hukukçular ne der bu işe?


 
Nereden nereye yolladinız? kargo takip sayfasında ne diyor? Dağıtıcı şube evet kaybettik dedi mi? Belki hala dagitimdadir. Sakin olmakta fayda var.


  • elorelia  (19.06.19 13:59:49) 
Transfer merkezinde olduğu görünüyor. Varış şubesine ulaşsa yine kabul edilebilir, ama iki gündür transfer merkezinde ne aradığı belli değil. Arıyorum, bekletildiği söyleniyor, neden bekletildiği belirsiz.


  • osuran imam  (19.06.19 14:13:21) 
[]

reduce drilling?

Exploration for oil is a long, difficult and expensive process. However, it reduces drilling, which saves money.


ikinci cümle "fakat para tasarrufuyla sondaj maliyetlerini azaltır." mı diyor?

 
hayır "drilling" rastgele delikler kazıp o noktada petrol olup olmadığına bakma yöntemi. önce "exploration" yapılırsa bu sağa sola delik açıp rastgele petrol aramaktan daha az maliyetli olur diyor.

"petrol aramak pahalı, zor ve uzun bir süreçtir. yine de bu yapılacak (rastgele) kazıları azaltır ve daha az maliyet gerektirir."
  • bohr atom modeli  (16.06.19 13:11:53 ~ 13:15:42) 
[]

nota okuyabilenlere bir soru

şurada bir nota var: www.turkuler.com

şunu merak ediyorum: söz kısmının hemen başında "çiçek" kelimesine karşılık gelen notalar 16-32-32 (boşluk) 32-32-16 şeklinde oluşmuş. ama hemen ileride, yeniden "çiçek" kelimesinin geçtiği ilk notalar 16-32-32-32-32-16 şeklinde bir araya gelmiş. merak ettiğim, bu ilk şekilde o aradaki boşluğun bir anlamı var mı? yani birleştirme çizgisi orada neden 32'lik notaların arasına çekilmemiş? ve çalımda bunların farkı ne?


 
bu islerden pek anlamam.

ancak soyle olabilir.

birisinin soylenimi ve çalimi "ciiiiicek"

digeri "ciiceeeek" olabilir.

sesin yukselmesi vs farklidir. oyle bir seyler..........
  • batlegolas  (07.06.19 02:34:16) 
şöyle oluyor:

dam başındaa sarııı çiçeeek oooy oooy
dam başındaa sarııı çiğiçeeek oooy oooy
  • kibritsuyu  (07.06.19 07:56:18) 
İkincide bazı notalara bassan da tellere vurmuyorsun, üstteki işaretler nedeniyle, ilkindeyse tüm notalara basıyorsun. Farki bu, turku bir yoreye ait, beste degil yani. Dolayisiyla notasyon sırasında kulağına öyle mantikli geldi demek ki sarisozen’in...


  • her giriste sifresini unutan adam  (07.06.19 09:23:34) 
her ne kadar notayı okuyanlar profesyonel olsada bilgisayar yardımı ile yazılan notasyonlarda işaretler, boşluklar, noktalar mükemmel ve birbirinin aynı olduğundan okunan yerin karıştırılması, yerini kaybetme gibi problem ortaya çıkıyor, bunu önlemek adına geliştirilen font'lar veya eşit aralıklı fontları düzenleyen uygulamalar var. bu da öyle bir uygulama ile yazılmış olabilir. aradaki fark da buradan kaynaklı olabilir.

yazım farklı olsa bile çalım biçimi aynı. tabi bağlama işaretlerinden bağımsız konuştum.
  • selam  (07.06.19 09:24:57 ~ 09:27:33) 
@selam’ın verdigi bilgiyi ben de yeni ogrendim, programlarin bunu yaptigini bilmiyordum ama,

Muzaffer sarisozen’in yazdigi notalari degistirecek yurek kimsede yoktur, sanmiyorum. Sarisozen’in de bilgisayari yoktu:)

Kesinlikle çalım biçimi farklı. Tezeneyi üstteki bendin başladığı notada vurursun, devamındaki notaya sadece basarsin ancak tezene vurmazsin. Farkli yazilmasi önemlidir, farkli çalınır...
  • her giriste sifresini unutan adam  (07.06.19 09:33:00) 
[]

bul karayı al parayı

bu tür oyunların genel bir adı var mı? kumar mı deniyor genel olarak? ya da bunları oynatanlar için kullanılan özel bir sözcük?




 
Üçkağıt onun adı.


  • ykyt  (06.06.19 09:09:54) 
[]

Kendini izlettirecek film

Geçmişteki bir durum yüzünden film izleyemez oldum. Halbuki çocukken film koleksiyonu yapmaya başlamış adamım. Bu gece teze ara verip kafa dinlemek istedim, ama kendini zorla izlettirecek bir film lazım. Yoksa youtube'da oradan oraya zaplayıp bütün geceyi yiyeceğim.

Gerilim değil de gizem filmi olsa şöyle fena olmazdı sanki. Mesela Avusturya yapımı sihirbaz mıydı neydi, öyle bir film vardı. Hem tarih, hem gizem. Altın orta burada sanırım. Bu tanıma uyan bir film var mı mesela? İlk on dakikada insanı saracak?


 
el secreto de sus ojos


  • mukremin citir  (31.05.19 00:19:17) 
Gone girl, belki seversin


  • cemallamec  (31.05.19 00:57:30) 
[]

ne dinlemeli?

1990-2010 arasında etkin olmuş, kıyıda köşede kalmış ama ölmeden önce dinlemenin zorunlu olduğu iddia edilebilecek kimler, hangi gruplar var? şu sıra eskileri başa sarıp dinliyorum. yeni bir şey de keşfedemiyorum. tıkandım iyice.

tür fark etmemekle birlikte atonal, arabesk, pop ve elektronik hariç olmak üzere türkçe müzik yapan kimleri, hangi grupları dinlemeli?

daha eski isimler de kabulüm bu arada...

 
ayna.


  • diffarentiationation  (27.05.19 22:59:55) 
ünlü


  • Fodera  (27.05.19 23:01:36) 
Bilal Karaman dinle mesela

www.youtube.com
  • Mirket  (27.05.19 23:12:06) 
bu adamın çok daha iyi yerlerde olması gerektiğini düşünüyorum:

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
  • hrskrs  (27.05.19 23:18:04) 
nekropsi, replikas, baba zula, zen, anima, kupka, kafabindünya, change of plans, cemiyette pişiyorum, tamburada, dandadadan, dinar bandosu, fairuz derin bulut, gevende, haossaa, hayvanlar alemi, kırıka, istanbul blues kumpanyası, kim ki o, muammer ketencoğlu, pilli bebek, proudpilot, saska, she past away, telvin, the ringo jets, tsu! gibi farklı türlerde türk gruplar var.


  • tepedeki psychedelic adam  (27.05.19 23:21:42) 
Aslı Gökyokuş, Grup malatya, Grup laçin, Gülhan, grup 110(Özledim seni), Sibel Gürsoy, Flört(Yalnızlık Mevsimi), Cansu Koç, Ahmet Koç, Cemali, Çin Seddi, Piiz, Nükleer başlıklı kız, Esra Kahraman, Grup 6. cadde var aklıma gelen.


  • ceyhan prensi adana  (28.05.19 17:50:06) 
[]

manufacture ile produce arasındaki fark ne?

İlki sanki daha sınai, ikincisi daha tarımsal/hayvansal gibi mi?




 
Evet


  • brkylmz  (21.05.19 13:19:48) 
manufacture: imalat. belli bir miktar hammaddeyi alırsın, tezgaha koyarsın, eğip bükersin, düzeltirsin, şekil verirsin, kaynak yaparsın, ısı uygularsın vs özel imalat yöntemleri kullanırsın ve eşi benzeri bulunmayan bir tek ürün meydana gelir. bu imalat olur.

produce: üretim. imalatı da kapsayan bir kelimedir bu aslında. anlam bakımından her şeyin üretildiğini söyleyebiliriz, ama kullanım açısından daha çok yapılan işlemler sonucunda pek çok ürün çıkıyorsa buna üretim deniliyor.

örnek vereyim. kunduraclar ayakkabı imalatı yapar ama nike ayakkabı üretir.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (21.05.19 13:26:13) 
Manufacture baya sanayi üretimi ancak produce bireysel şeyler için de kullanılabiliyor. Productivity, being productive olayları mesela. Gün içinde sabahtan akşama tez yazan, tabloları hazırlayan biri de akşamına "I had a productive day, I produced a lot for my thesis" diyebilir.


  • senolll  (21.05.19 13:54:14) 
kunduracılar ayakkabı imalatı yapar ama nike ayakkabı üretir +1


  • onemoremile  (21.05.19 15:21:23) 
türkçe karşılıkları imalat ve üretim. tarımsal imalat denmez, tarımsal üretim denir mesela.


  • babilbaligi  (21.05.19 22:45:09) 
birinde öz kaynak var, birinde yok. biri pek çok yerden farklı malzemeler alır başka bir şeye iş gücü ile dönüştürür, imal eder. diğerinde ise öz kaynak vardır bunu destekler ve üretir, çoğaltır.


  • selam  (21.05.19 23:02:14) 
[]

ne diyor bu?

These city-dwellers generally have nearly as much sensitivity as the plastic flowers they leave behind - they are polluted with strange ideas about change and improvement which they force on to the unwilling original inhabitants of the villages.

hiçbir halt anlamadım. yani bu şehirliler, köylüler isteksiz olmalarına rağmen onlara ilerleme ve ıslah etme adı altında birtakım şeyler dayatma gibi tuhaf fikirlere mi sahipmişler? öyleyse bunun plastik çiçeklerle ne ilgisi var?


 
kentteki plastik çiçekleri (yapay hayatı) terkedip köylerde aslını (doğal yaşamı) arıyorlar ancak kendileri aslında en fazla o yapay çiçekler kadar duyarlı/hassas kimselerdir. gibi bir anlam çıkıyor. ancak tabi paragrafın öncesine ne geçiyor da plastik çiçekler referans alınıyor bilemiyorum.


  • 4grammaton  (16.05.19 13:23:20) 
şöyle ki
diyor ki bu şehirlilerin arkalarında bıraktığı plastik çiçek kadar hassasiyeti var (sarkazm var-yani hiç hassasiyetleri yok). değişim ve gelişimle alakalı acaip fikirlerle kirlenmiş olan şehirliler bu fikirleri köylerde asıl yaşayan ve bu değişimlere gönülsüz olan insanlara empoze etmeye çalışıyorlar.

  • interview with the vampire  (16.05.19 13:27:56) 
[]

cd'leri korumak

şimdi tabii neticede teknolojik aletlerin ömrü diye bir şey var mı bilmiyorum. yani bir kitap 1000 yıl sonraya kalabilirken bir pikabın ömrü 1000 yıl olabilir mi? olamaz sanırım. fakat en azından bunları korumanın bir yolu vardır.

çocukluktan beri biriktirdiğim cd koleksiyonum var. müzik, film falan. bunların bir kısmı kendi kendine üzerindeki manyetik bant mıdır nedir o sıyrılınca bozuldu haliyle. belki nemden olmuştur, bilemiyorum. bunları korumanın bir yolu yok mu? yani ne bileyim mesela müstakbel torunum (öyle biri var olursa tabii) 100 yıl sonra bunları açıp dinleyemeyecek mi? bozulmak bunların kaderi mi? bunun önüne geçilemez mi?


 
90lı yıllardan beri cd dvd biriktiriyorum(son 6 7 sene hariç malum işte teknolojisi geçmeye başladığından beri)

zamanında en kaliteli ve en pahalı serileri almama rağmen verbatim, hepsi tek tek kutularnıdan duruyor bile olsa pul pul olup dökülmeye başladı cd de dvd de öyle

fakat orjinal audio cdlerin hiç birisi zarar görmedi şu ana kadar.
  • killerbee  (11.05.19 18:42:39) 
siyah cd/dvd alıp ona yükleyin. nispeten daha kaliteli.


  • semenderr  (13.05.19 04:28:31) 
[]

bu cümleyi şöyle çevirsek?

"I tell people I am likely to see regularly that I suffer from epilepsy."

"İnsanlara, muzdarip olduğum epilepsinin düzenli aralıklarla meydana geldiğini kabul etmek zorunda olduğumu söylüyorum."

motamot olmuyor ama anlamı verir sanıyorum?

 
yanlış anlamışsın.

"düzenli olarak rastlama durumum olan insanlara epilepsiden muzdarip olduğumu anlatıyorum" demiş.
  • bohr atom modeli  (07.05.19 13:05:08 ~ 13:06:32) 
Mota mot çeviri :

Düzenli görme ihtimalimin yüksek olduğu insanlara epilepsiden çektiğimi söylüyorum

Ben çevirecek olsam :

Düzenli görüştüğüm insanlara epilepsi hastası olduğumu söylüyorum.
  • kimlanbu  (07.05.19 13:32:35) 
Kırk yılda bir, bir şey anladım, onu da yanlış anlamışım.

Sağ olun dostlar.
  • osuran imam  (07.05.19 13:37:05) 
[]

"the more"?

He took every opportunity of visiting the zoo, and the more he saw of the
creatures that seemed to have stepped out of the remote past, the more his fascination grew, until it embraced all reptiles.

cümledeki "the more"u nasıl çevirebiliriz?

 
x oldukça y oluyor/olur.
aslında bu "the more x the more y" şeklinde iki "the more" kullanılan bir kalıp.

misal "the more I see you, the more I like you"

tr: "seni gördükçe daha da seviyorum"
  • bohr atom modeli  (30.04.19 12:54:15 ~ 12:55:05) 
"... gördükçe hayranlığı daha çok arttı" ya da "... gördükçe daha da büyülendi" şeklinde çevirebilirsin.


  • sir gawain  (30.04.19 12:54:27) 
The more I listen, the more I understand; ne kadar çok dinlersem; o kadar anlıyorum.

The more .. the more.. kalıbı. biri diğerini etkiliyor.

"daha çok gördükçe.... , daha da (o kadar daha) arttı ... ."
  • bilemedik biz onu  (30.04.19 12:57:15) 
[]

Mobil oyunda kullanılan müzik nasıl çıkarılır?

Çıkarma derken yani müzik dosyası halinde nasıl ulaşılır buna. Telefondaki dosyalara bakıyorum, yok.




 
shazam'ladınız mı?


  • baldan kaymak  (22.04.19 16:41:38) 
Sistem Android ise; Solid Explorer kurup oyunun apk dosyasını zip şeklinde açmanız gerekiyor.

Ya da, telefonu root'layıp ES dosya yöneticisini indirerek belli yönergelerle yapabilirsiniz. (bunun detayını özelden paylaşabilirim)
  • Beherit  (22.04.19 16:49:11 ~ 23.04.19 13:58:36) 
[]

Bu kurumlar telefon numaralarını nereden alıyorlar?

Bilmem ne beko mağazası kampanya mesajı gönderiyor. Bilmem ne dil kursu indirim var diye mesaj atıyor. Halbuki bunların kapısına dahi uğramış değilim. Nerden temin ediyorlar bunlar bu numaraları? Yöntemleri yasal mı? Değilse bunlar hakkında suç duyurusunda bulunsak olumlu bir ve emsal bir karar çıkar mı? Peşine düşen oldu mu hiç? Hem telefon numaralarının bu kadar kolay paylaşılması rahatsız ediyor, hem de bu ağı merak ettiğimden...




 
GSM operatörlerinin hizmeti var yanlış hatırlamıyorsam. Mesela Kadıköy'de bulunan, belli demografiye sahip kişilere SMS gönderebiliyorlar. Yani reklam yapan firma sizin numaranızı bilmiyor, o operatörden hizmeti alıyor sadece.

Bunu kapatmak için de Turkcell'in ayarı vardı, her operatörün vardır.
  • crown  (18.04.19 13:16:22) 
Bu numaralar satılıyor: www.ntv.com.tr


  • angelus  (18.04.19 13:17:02) 
Telefon numaralari, e-mailler toplu halde satiliyor.

Sizdirma isi her yerden yapiliyor olabilir, takibi cok zor. Hastaneler, kargo sirketleri, havayolu firmalari, e ticaret siteleri... telefonunuzu verdiginiz herhangi bir yerden sizmis olabilir.
  • brkylmz  (18.04.19 14:04:09) 
çağrı merkezleri cayır cayır satıyor. öyle adam falan da seçmiyorlar parayı veriyorsun datayı alıyorsun artık topluca küfür mü edersin bahis sitesi reklamımı basarsın 300 lira iphone xs mi satarsın sana kalmış.


  • Efoody  (18.04.19 14:30:19) 
[]

Şu cümleyi...

"Not any more, though, as Scotland and Northern Ireland have taken over the lead."

nasıl çeviririz?


 
keşke başını da yazsan. belli ki önceki cümleyle anlamsal bir bütünlüğü var. bu haliyle çözmek zor.


  • sir gawain  (15.04.19 12:59:40 ~ 13:01:02) 
paragraf şöyle:

Their case is not unusual for Pirkko and Heikki, aged 46 and 47. They live in Finland, where the death rate from heart disease used to be the highest in the world. Not any more, though, as Scotland and Northern Ireland have taken over the lead.
  • osuran imam  (15.04.19 13:09:13) 
"İskoçya ve Kuzey İrlanda liderliği aldığından beri değil"


  • ilkot  (15.04.19 13:27:30) 
[]

bir kelime vardı, neydi o

hani böyle zorlu bir durumla karşı karşıya kalınca başarısız olmak anlamında. mesela herhangi bir konuda böbürlenen biri böbürlendiği konuda sınava çekilince başarısız oluyor. takılmak anlamında yani... bocalamak geliyor dilimin ucuna ama o değil, bocalamakla karıştırıyorum hep. neydi bu?




 
çuvallamak? argo gerçi biraz.


  • QweAsdZxc  (07.04.19 00:51:18) 
kotarmak/kotaramamak


  • freebird5406_2  (07.04.19 00:53:19 ~ 00:54:14) 
batırmak, patates olmak, sıçızlamak var bunlar da ama en güzeli çuvallamak +1


  • engelbert humperdinck  (07.04.19 01:01:53) 
"usturanın ters yüzüyle kesmek".
esip, esip gürleyemeyen veyahut hakkını veremeyeceği laflar eden insanlar için kullanılır.

  • pangea  (07.04.19 02:44:44) 
madara olmak


  • mikro patlama  (07.04.19 10:38:24) 
[]

kendi kendine fransızca öğrenmek

mümkün mü? kendi kendine derken tabii vahiy olarak değil de gerekli materyalleri edinip, az buçuk ingilizcem var, bunun da olumlu etki edeceğini varsayarak, bugün başlasam, 6 kademe üzerinden düşünürsek üçüncü seviyeye gelmem ne kadar sürer?

yani kısacası böyle bir şey var mı? varsa ne kadar zaman alır?


 
Fransızca B1 seviyesine ismek kursları ile gelmiş biri olarak söylüyorum, kendi başınıza fransızca zor. çünkü telaffuz farklı, geçmiş zaman çekimleri farklı vs vs
bi de motive edici bir kuvvet olmalı öğretmen veya sınıf arkadaşları gibi. ingilizce gibi aşına olunan bir dil değil çünkü. bi yerde sıkılıp bırakmak mümkün.

  • interview with the vampire  (29.03.19 14:35:12 ~ 14:35:34) 
Peki o seviyeye ne kadar zamanda geldiniz?


  • osuran imam  (29.03.19 14:48:39) 
Çalışmanın %90'ını telaffuz için harcarsanız olabilir.

3. kademe dediğiniz B1 ise, tek başınıza 7-8 ay sürer.
  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (29.03.19 14:50:11) 
3 dönem sürdü kurlar.
3-4 ay ilk kur (A1)
3-4 ay ikinci (A2)
2 ay gibi de son kur (B1)
  • interview with the vampire  (29.03.19 14:51:51) 
orta seviye için yaklaşık 1 yıl... eh, denemeye değer. ama tabii bu kurs yardımıyla olmuş. kendi başına deneyen birileri olsaydı fikir edinebilirdim.

bu arada telaffuzu pek önemsemiyorum hocam, amacım tamamen okuma ve yazma. akademik düzeyde okuma yapmak yeterli benim için.
  • osuran imam  (29.03.19 14:56:29) 
okuma için de şunu söyleyeyim, fransızların yazı dili konuşma dilinden çok farklı. şu açıdan; yazı dilinde çok benzetmeler kullanabiliyorlar, biraz ağdalı yazıyorlar. kısa sürede bunu anlayacak seviyeye gelmeniz nerden baksanız yine 1 yılı bulur bence. yine de sizin öğrenme eğrinize göre değişir. (bu benim fikrim onu da belirteyim)


  • interview with the vampire  (29.03.19 14:58:40 ~ 14:59:40) 
Kimisi beceremez kurssuz öğrenilemeyeceğini iddia eder, kimisinin disiplin becerisi düşüktür herkesi yine öyle zanneder. Bence en iyisi buraya sormak yerine şimdiden kendi kendine öğrenmeye başlamak. Herkesin kapasitesi, öğrenme yöntemi birbirinden farklı. Kimisi bireysel daha hızlı ilerlerken kimisi grupla öğrendiğinde daha başarılı olur. Deneyip görmen lazım.

Sıfırdan 5 ayda almancada b1.1 olmuş birisi olarak bugün başla diyorum.
  • ruhen hastayim ben  (29.03.19 15:08:45) 
[]

cümlede anlam bozukluğu mu var? (ingilizce) - 2

We are aware that the decline in casualties among motorists seems likely to leave pedestrians the largest single road-user casualty group in the 1990's.

bunu ben "Sürücüler arasındaki kayıpların azalmasının, 1990'larda, karayolu kullanıcıları arasındaki en büyük kaza grubu olan yayaları geride bırakacak gibi göründüğünün farkındayız." diye çevirdim ama hiçbir şey de anlamadım. decline yanlış mı olmuş, düşüş yerine artma gerekmez mi?


 
leave geride bırakmak anlamında değil. birinci motorcularmış. motorcularda ölüm oranı azalınca birinciliği yayalara bırakmışlar.


  • sir gawain  (22.03.19 12:50:24) 
[]

cümlede anlam bozuklu mu var? (ingilizce)

We know from the work of Professor Ian Howarth at the
University of Nottingham that most casualties occur in residential
areas hardly because children ignore drivers, but it is just the other
way round.

anlam bozukluğu mu var bunda?

 
Yok bence. Kaba taslak şöyle çevirdim:

Nottingham Üniversitesi'den Howarth'ın çalışmasından biyoruz ki yerleşim yerlerinde çoğu kaza nadiren çocukların sürücüleri dikkate almamalarından kaynaklanır. Durum bunun tam tersidir.
  • auroraaurora  (21.03.19 14:29:51) 
doğru ya ben yanlış algılamışım.

aurorauroaura +1
  • bohr atom modeli  (21.03.19 14:32:18) 
hardly yerine hardly ever mı olsa acaba?


  • zero times infinity  (21.03.19 14:39:37 ~ 14:40:16) 
yani "hardly because" başlı başına bir söz öbeği alınmalı?


  • osuran imam  (21.03.19 14:55:00) 
Hardly ever ya da hardly because'la falan alakası yok. Cümledeki tek gariplik "hardly"nin yerinin farklı olması. Normalde "most casulties hardly occur" ya da "most casulties occur hardly" şeklinde olması lazımdı.


  • shangrilla  (21.03.19 17:29:42 ~ 17:32:46) 
shangrilla +1
hardly nin yeri sikintili. most casulties hardly occur denirse duzeliyor.

  • cooperr  (21.03.19 18:02:50) 
We know that most of casualties are hardly occurs in residential
areas because children ignores drivers, but it is mostly the other way around. Taken from the work of Professor Ian Howarth at the
University of Nottingham


Ben olsam buna benzer şekilde kullanırdım. We know from the work... gibi başlamak cümleyi niyetinden uzaklaştırıyor gibi. We know that ... bi cümle, kaynak bir cümle gibi.
  • new day new life  (21.03.19 18:13:08) 
@new day new life:

Siz yine de o şekilde kullanmayın zira yazınız gramer hatalarıyla dolu. Proofreading isterseniz el atabiliriz.
  • shangrilla  (21.03.19 18:20:53) 
know from biraz garip oluyor. Şöyle daha iyi sanki:

From/Based on the work of Professor Ian Howarth at the
University of Nottingham, we know that most casualties occur in residential
areas hardly because children ignore drivers, but it is just the other
way round.
  • theconqueror  (21.03.19 23:48:06) 
[]

Milliyetçilik öncesi ortalama insanın fetihe bakışı

Nasıldı acaba? Mesela Elâzığ'da yaşayan sıradan bir esnaf, "ulan şu padişah niye iran'ı alıp acemlere dersini vermiyor?" diye hırsla mı bakıyordu bu olaylara, yoksa tam tersine bütün derdi rahat bir yaşam sürmek miydi? Mesela bugün, görüyorum, iran'ın tebriz kentine türk şehri diyip oraları alma hayalleri kuranlar var. 1600'lerde olsak insanlar bu konuya nasıl bakardı acaba? "Madem türk şehridir, hemen alalım" mı derlerdi, yoksa "gene savaş, gene hay huy, gene kaos... dalaşmayı bıraksalar da rahat yaşayıp gitsek" mi? (İran'ı rastgele seçtim)




 
Bir tarihci olarak bunun cevabini bilimsel olarak vermek zor.

Donem insaninin devletten tek beklentisi can ve mal guvenligiydi. Yeni topraklar ve fetihler vatandasi degil, yeni vergi ve nufuz alani olarak devletin oncelikli meselesiydi. Ama super guc bir devletin vatandasi olarak bir bolgenin fethi vatandas icin de gurur vericiydi.

İsin aslina bakacak olursak, o donemlerde ozellikle İran sii bolgesi oldugundan sunni Osmanli vatandasi o bolgeyi Turk topragi olmasindan ziyade Siilerden alinip sunni topragi haline getirilmesini arzulardi. Katolik bir topragin alinmasi da ortodoks omsanli vatandasinin gururunu oksardi.

Topraklar etnisiteden ziyade mezhep topragi olarak daha fazla gorulurdu.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (31.10.18 01:59:30) 
yani kısacası herhangi bir milliyetçi fikir yoktu? ortaçağ insanı meselelere büyük oranda dini açıdan bakıyordu o zaman? peki mesela aynı mezhepten insanların yaşadığı bir yere sefere çıkılırken söylem nasıl olabilrdi? bu durumda gaza fikri ortadan kalkar. bu defa da olaya ganimet açısından bakılırdı herhalde? ama ganimetin esnafa doğrudan bir etkisi oluyor muydu? eğer doğrudan bir etkisi yoksa bu insanların fetihe sevinmesini gerektiren ne olurdu? doğrudan devletin kendisi mi? yani şunu demek istiyorum, olaylara dini açıdan bakmadıkları zaman temel motivasyonları neydi? milliyetçilik değil herhalde, ona eyvallah. liberal bir hayat da değil muhtemelen. geriye devlet mi kalıyor?


  • osuran imam  (31.10.18 02:20:28) 
Ben bu şurayı da alalım, ora da bizim, buraya çökelim diyenlerin konuyla ilgili bilgilerinin olduğunu düşünmüyorum. Bağlı bulundukları cemaatler, tarikatler ve bunların uzantılarının yaydığı konu başlıklarını ezberliyorlar. Kadir mısıroğlu diyor ki paris türk'tür geri alacaz. Camilerde, kahvelerde bunları dillendirenlerden yürüyüp gittiğini düşünüyorum. Yoksa Elazığ'daki esnafa doğu sınır komşularımız kim desek bilir mi, emin değilim.


  • baal  (31.10.18 08:11:34) 
Tarihci falan degilim.
Olan bitenden haberi olduklarino bile sanmiyorum. Allahin Iran'inda kimin ne yaptigindan haberleri bile yoktur. Tv yok, radyo yok, internet yok. Saraydan ne duyuru yapilirsa ondan haberleri oluyordur. Allahin Elaziginda uluslarari konjokturden haberleri falan olmuyordur muhtemelen.

  • stavro  (31.10.18 08:54:50) 
Cemal Kafadar'ın "Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken" isimli kitabında, İtalya'ya tüccar olarak giden Osmanlıların gördükleri ülkenin zenginlik ve ihtişamından etkilenip, bir duvarın kenarına "Sultanım Sen Bu Diyarları Fetheyleyesin İnşallah" diye yazdıklarını hatırlıyorum.

Elazığ'da yaşayan esnafın kendi dünyası muhtemelen Elazığ şehrinin sınırları ile çevrilidir. Modern çağın iletişim araçları olmadığı gibi zorunlu askerlik yapmak, zorunlu eğitimden geçmek gibi sınırları genişleten bir durum olmadığı için şehrinin dışında bir yaşam olmasının Elazığ esnafı için pek de bir önemi yok. Ama İstanbul gibi bir kentte yaşıyorsan, ya da balkanlarda sık sık el değiştiren, bir osmanlının, bir macarların, bir sırpların eline geçip duran bir şehirde yaşıyorsan işler değişebilir.

Sık sık anlatılır, cumhuriyet ilan edildikten sonra taşrada "Allah padişahımıza zeval vermesin" diye dua eden insanlardan söz edilir. Bunun gibi savaş var mı, barış mı aktedildi filan gibi bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum o dönemlerde insanların.

Tek mesele vergileri nasıl ödeyeceğiz, cennete girebilecek miyiz, bilmemnegillerin kızı da amma büyüdü, bizim oğlana mı alsak...
  • ucanokuz  (31.10.18 10:00:32) 
@osuran imam, aynı mezhepten olan bir yere fethe gidilecekse de öncesinde zaten şeyhülislamdan fetva alınır, zemin hazırlanırdı. İşte müminlerin emiri padişaha itaat etmiyorlar, din yolundan saptılar, o toprak darülharp oldu vs. gibi. Ya da sınır güvenliği vb. sebeplerle. Her savaşın görünen veya asli bir sebebi olur. Sebepsiz savaşa gidilemezdi.

Ganimetin esnafa ve halka doğrudan etkisi var. Sıcak para ve mal girişi oluyor ülkeye. Asker ve devlet o ganimeti ekonomiye sokuyor sonuçta.

Edit: İlk sorunuzun en temel karşılığı Yıldırım Bayezid - Timur savaşı mesela. Mezhep vb. faktörleri kenara koyarsak ikisi de Türk devleti ve hükümdarı. Bu sefer de ne oluyor, cihan hakimiyetini kim daha hakediyorun savaşı oluyor.

Bu konuda Osman Turan'ın Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi Tarihi'ni okuyun.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (31.10.18 11:30:10 ~ 11:32:29) 
[]

Gittigidiyor'dan kitap alan

Oldu mu hiç? Kitap alım satımı açısından işlek bir mecra mı, onu anlamak istiyorum.




 
nadir, tarihi kitaplar veya öss setleri satılıyor genelde. d&r, idefix gibi değil diye biliyorum.


  • mucaravci  (30.10.18 19:42:32) 
bulamadığım ikinci el kitap varsa alıyorum. Ama kitap için ilk baktığım yer değil.


  • gonulcelen87  (30.10.18 20:16:51) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.