Ekşi Duyuru

Yanilmiyorsam ara sinif kayitlara ve yeni kayitlar ayni zamanda degil. Bir de diyelim ki ayni zamanda, oncelik yeni kayitlarda olur, evet.

evet öncelik var ilk önce başvuru yapanlar girer. açıkta kalanlar kyk yurdunda yer varsa misafirhane'ye yerleştirilir ve yedek olurlar. en geç ilk dönem sonunda boşalan odalara geçip asil olurlar. ara sınıflar eğer kyk başvurusu yaparsa direk misafirhaneye alınıyorlar. gene yer boşalırsa ilk dönem sonunda boş odalara yerleştirmeleri başlıyor...

( akdeniz kyk'da böyleydi... )

200 lira fazla bir fark bence. düz harddiskliyi al.

genel bir e-mail provider olmayabilir. eğer şahıs ya da kurum sitesiyse ihtimal çok fazla.

@aol.nl olabilir mi??

Resim koymaya çalıştım ama oldu mu bilmiyorum Link vereyim bir de.

Gözlüğün resimleri :

p1308.hizliresim.com


t1308.hizliresim.com

kaliteli bir şey değil, kullanmakta da bir sakınca yok.

madem temizlemişsin kullan gitsin ne olucak.

çok zor. hem de uzun yıllar götürsün diyorsun.

forum.donanimhaber.com

burayı takip et, fırsatları yayınlıyorlar. oradan güzel bir bilgisayar bulursun.

dediğin fiyata en yakın şunlar var.


www.vatanbilgisayar.com

www.vatanbilgisayar.com


ama ben bütçeyi 2ye tamamlayıp şunlardan birini almanı öneririm kesinlikle:

www.vatanbilgisayar.com

özet: işte şunu al
www.vatanbilgisayar.com

Az önce bunun siparişini verdik, kısmetse yarına gelir. Size de tavsiye ederim:

www.gold.com.tr

www.vatanbilgisayar.com

bu nasıl arkadaşlar ?

www.vatanbilgisayar.com

efenim g740m ekran kartı var her oyunu açar. masaüstü performansı bir başkadır tabi ama ekran kartı açısından açamayacağı oyun yok bildiğim. 2.6 ghz gayet hızlı. 8 gb de ram var e daha ne olsun.

ancak uzun ömürlülük konusunda aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. kaliteli olsun uzun ömürlü olsun diyosan www.vatanbilgisayar.com buna bakabilirsin ancak bu da performans açısından biraz düşüktür. ekran kartı yine aynı.

ben ingilizce egitim veren bir universitedeyim. turkce'yi cok iyi bildigim halde [:)] alanimla ilgili turkce teknik bir metin okuyunca bir sik anlamiyorum. terimleri inanilmaz sacma ceviriyorlar turkce'ye. fakat ders kitaplarini ingilizcelerinden kullanirsan sorun cikmaz.

girme şansın var evet.. puana bakma sıralama olarak 100bin civarlarında bu kadar oynama olma ihtimali var.. yaz kesinlikle..

şansın az ama var.
önemli olan puan değil sıralamadaki yerin +- 10 bin kişi oynaması zor ama imkansız değil.

İkinci öğretimine girme olasılığınız çok yüksek.

kontenjanların arttırıldığı düşünülürse (tıp ve hukukların %25 kadar artmış sanırım) senin girme ihtimalin oldukça var. ha bana sorarsan 2.sene tekrar gir, çalışırsan 60binden önde bitirirsin bence.

özellerde bir miktar burslu düşünür müsün illa devlet mi olmalı bunları belirtirsen yardımcı olan çıkabilir

%50 burslu düşünürüm evet ama çok pahalı olmamalı. İstanbulda yaşıyorum.

kemerburgaz üniversitesi %75 burslusu, istanbul sabahattin zaim üniversitesi %50 burslusu FSMVÜ ve Beykent üniversitesinin %50 lerinden biri gelir bence bi araştır istersen

Dokuz Eylül bilgisayar mühendisliği için konuşuyorum. Yazılım mühendisliği bölümlerinde gösterilmeyen Computer Architecture, Logic Design, Data Communication, Circuit Theory gibi iğrenç, zor ve hiç bir zaman kullanılmayacak(benim için) dersleri görmek ve bunlardan geçmek zorundasın. Şimdiki aklım olsa yazılım mühendisliği tercih ederdim. Ama bölüme de bağlı. İngilizce olması şarttır bana göre. Ayrıca uygulama derslerinin ağırlığına dikkat etmelisin. Uygulama yapmak için proje dersleri var mı onlar da kontrol edilmeli.

küçük cam parçası şeffaf ama keskin bişey de olabilir. eğer öyleyse o batan yere kan birikmesi olur oradan anlayabilirsiniz.
acı şiddetliyse doktora görünün mutlaka ihmallikten sıkıntı çekmeyin sonra.

metrobüse bin, metrobüsten zincirli kuyuda inip beşiktaşa giden otobüse bin.

www.istanbul-ulasim.com.tr
metrobüse binip, zeytinburnu'nda tramvaya aktarma yapıp kabataş'a gidebilirsiniz. kabataş'tan beşiktaş iskeleye doğru yürümelisiniz, 20 dakikalık bi yürüme mesafesi. otobüse de binebilirsiniz, kabataş'tan kalkan her otobüs o istikamete gider zaten, 1 durak sonra beşiktaş meydan ya da iskele durağında inersiniz, okul orda.

trt haber'i aç hemen.

hem puanının yetmesi, hem boş kontenjanı olması hem de notlarının iyi olması gerekiyo bildiğim kadarıyla.

9- 9.30 olması lazım

10:00 müşteri girişi.

avm'ler genelde 10'da acilir

ben marmara parkın karşısındaki migros avm ye saat 9.15 te girdiğimi hatırlıyorum daha yeni açılıyordu

Bildiğin baz istasyonunun üstü kapatılmış hali.

Eve 150 metre uzaklıkta falan kalıyor, zararlı bi yanı var mı ?

olmaması mümkün mü?

ne yapılabilir bu konuda ?

pek bir sonuç almazsınız bir şey yapsanız da. bilmiyormuş gibi davranmaya devam edin bence.

biz baz istasyonlarını bütün mahalleli bir olup tek teeekk kırmıştık.. =)

ayrıca tabikii radrasyondan dolayı çok zararı var..

başka bir müzik aleti çaldım seninki gibi bir şeyi yaşamıştım zamanında. elini fazlaca kastığın için oluyor. çok kasmadan daha rahat kavrarsan o ağrı azalır..

1 - Akustik gitar klavyesi klasik gitar klavyesine göre zor. Dandik akustik gitarlarda çok daha zor.

2 - Sol el ve bilek pozisyonunda yanlışlık olabilir.

Ha her iki durumda da buradan yazarak destek verilmesi pek mümkün değil.

öncelikle ara ara sol eli dinlendirmek gibi bir durum yok onu bil.

duyuruna gelince, hotel california introsu maksimum 2 aylık bir süreç sonrası özel bir yeteneksizliğin yoksa çalman gereken bir bölüm zaten. hele nothing else matters introsu boş tellere arpej zaten. bu durumda "her türlü bareyi basabilirim" kalıbını kullanma bence. sanırım sadece düz majör ve minör bareleri basabiliyorsun. çalışmalarına ağırlık vermeni öneririm, bu şekilde çok yavaş ilerlersin.

ağrı konusunda da yapabileceğin bir şey yok malesef. kolunu çok zorlamamaya çalış, düzenli akor geçişi egzersizleri yap.

ilk akustik gitarımdan biliyorum, eşik & sap ayarı sorunu falan olabilir. Öyle bir durum varsa zorluyor olabilir. Fırsatın varsa bir müzik mağazasına gidip birkaç akustik dene bakalım seninkiyle karşılaştırınca nasıllar.

ikincisi, şimdilik light ya da extra light tension bir tel taktırabilirsin. Ama onlar da istediğin sesi vermeyebilir gerçi şu an anlamazsın büyük ihtimalle :D

powerball ... çok iyi bir el ve bilek eğzersiz oyuncağıdır.
kesinlikle faydalı olur.
(bkz: ) www.youtube.com

aslına bakılırsa son 3-4 aydır elime gitar almadım yoğun bi dönemde olduğum için fazla ilgilenemiyorum, ancak elimden düşürmediğim zamanlarda bu ağrı yine vardı şimdi yine var..

iyi aklima.getirdin ben oynicam. crissstiano ronnnaldooo :) dicek o spiker

real elense de büyük ihtimal yenecek. ronaldo atar bence de.

Ben de teşekkür ediyorum aklıma getirdiğin içn bu bahsi,
fakat bir Real taraftarı olarak hele 4-1'in rövanşında Ronaldo stres kaynaklı kötü oynayabilir, ben 2,25 orandan Lewandowski'ye oynayacağım, R.Madridi geçip finale çıkacak olmak ayrıca gol kralı olabilme iddaası artı bir motivasyon sağlar diye düşünüyorum...Herkese bol şans...

ev sahibinden ilk golü ronaldo atar bahsine de 4.00 verilmiş. bi 10 lira atılır bence :)

Birşey olacağı yok kapına , geldik evde yoktun şubeye gel diye kağıt yapistirip bırakırlar sende kimliginle beraber şubeye gidip ödemesini yaparak zamazingoyu teslim alırsın .

Zamanın göreceli olmasının nedeni zaten bu. Hız dediğin şey zaten yol/zaman. Senin aracın içinde algıladığın zaman ile dışardaki insanların algıladığı zaman farklı. Yani burdaki öenmli bir değişken olan zaman senin ışık hızına geçmeni engelliyor.

Not: Sözelciyim, fizikçi arkadaşlar daha net açıklayacaktır.

Yani bir bakıma aracın içindeki kişi için zamanın yavaşladığını mı düşünmeliyiz. O hızlandıkça zaman onun ışık hızına geçmesini engelliyor mu böyle mi anlamalıyım ?

Emin olmamakla beraber okduklarımdan bunu çıkarttım.

80 km/h ile giden bi otobüste 1 km/h ile hareket edersen saatte 81 km hızla hareket etmiş olmazsın. saatte 1 km ile yürüyor olursun. öyle bir toplama olayı yok yani. fizikte iş konusunda da mesela, araç içerisinde giden bir insanın yaptığı iş 0 olur. işi yapan araçtır çünkü.
bu bağlamda misal, star wars'ta hiperuzay'a geçen bi ayrılıkçı kruvazörü düşün, hiperuzayın ışık hızı olduğunu varsaysak, general grievous paytak paytak yürüse geminin içinde, geminin gittiği yöne doğru, kendisi için ışık hızını geçmiştir diyemeyiz.

böyle saçma sapan şeyler uydurdum, muhtemelen yalan yanlış şeyler. elimden gelen bu kadar ama napayım :(

loser blueser, 80 km hızla giden bir aracın içinde 1 km hızla yürürsen yere göre 81 km hızla hareket etmiş olursun.

ilk iki cevap her şeyi anlatıyor, ve loser blueser'ın söyleidiği de doğru.

hız birimlerine dikkat ediniz: otobüs yere göre (hızı 0 olan yer) 80 km/saat ile gidiyor. otobüsün üstünde yürüyen adam da otobüse göre 1 km/sa ile gidiyor ANCAK otobüsün üstündeki 1 saat ile yerdeki 1 saat aynı değil. adamın yere göre hızı asla 81 km/sa olamaz, 80.999999999999999 km/sa olur.

80.99999999999 km/h olayını açar mısınız ?

loser blueser, 80 km hızla giden bir aracın içinde 1 km hızla yürürsen yere göre 81 km hızla hareket etmiş olursun.

hız belirli bir referans noktası üzerinden hesaplanır. örneğin dünyanın kendi ekseni etrafındaki hareketi ortalama(ekvatorda en yüksek, kutupda en düşük) dakikada 27 kmdir. yine tüm güneş sisteminin ve tüm galaksinin bütün oalrak hareketleri düşünüldüğünde gözlemcinin lokasyonun göre hızın yüzbinlerce kilometre olduğu veya 0 olduğu noktalar olabilir.

tüm olası gözlem noktalarında yapılan tüm olası hareketlerin tamamının ortak özelliği ise ışık hızından daha yavaş olmalarıdır.

tekrar söylüyorum, ilk iki cevap her şeyin özeti ama yine toparlamakta fayda var.

ışık hızına yakın hızlar söz konusuyken newton fiziğini artık terketmelisiniz. bağıl hız denklemi [ v(bağıl)=v(cisim)-v(gözlemci) falan] artık işlememeye başlar. çünkü burada v, "birim zamanda alınan yol" diye tanımlanıyor. sorunun kaynağı burası, çünkü bu model "birim zaman evrende her yerde her zaman aynıdır" diye bir varsayıma dayanıyor ki artık bunun yanlış olduğunu biliyoruz.

önceki örneğe dönersek: otobüs önümden 80 km/s ile geçiyor. üstündeki adam da 1 km/s hızla yürüyor. ben bunları 1 saat seyrettim (otobüs 1km'den uzunmuş tabi adam yürürken düşmesin diye)

kronometreye bastım, 1 saat geçti, otobüs 80 km yol aldı. ben de diyorum ki "bu otobüs 80 km/s ile gidiyor" - burası ok.

otobüsteki adamda benle beraber kronometreye bastı, 1 saat yürüdü, 1 km yol aldı. bu adam da diyor ki "demek ki ben 1 km/s hızla yürümüşüm"

ben de bu adama gidip "nah" diyorum.

olay burada kopuyor. otobüsteki adamın saati daha yavaş çalışıyor. o 1 km'yi 1 saatte aldığını sanıyor ama aslında benim saatime göre bu iş 1 saatten fazla sürdü. hareket ettiği için zaman o adam için daha yavaş işledi. yani 1 km'yi 1 saatten uzun sürede aldığı için aslında hızı 0.999999 km/s. bana göre ise 80.99999999 km/s

daha yüksek hızlarda örnek daha anlaşılır olabilir: siz 0,5 ışık hızı ile giden bir uzay gemisinde kolbastı oynuyorsunuz, ben de dünya'dan (ortalık karışmasın şimdi dünya sabit düşünelim) sizi bir teleskopla izliyorum. sizin hareketleriniz benim için yarı hızıdna olacağından kolbastı değil zeybek oynadığınızı düşüneceğim - zaman size daha yavaş işliyor. ama siz bunun farkında olamayacaksınız çünkü karşılaştırabilecek bir şey yok ortada. karşılaştıralım derseniz:

sizi 0.5 ışık hızı ile güneşe göndereyim, sonra oradan geri gelin. bu iş kabaca 8 dakika sürecek. benim kronometrem 00:08:00 gösterirken, dünya'ya indiğinizde sizin kronometreniz 00:04:00 gösterecek.

artık bundan basit anlatamıyorum, hala akla yatkın gelmediyse genel rölativiteyi komple reddetmeniz gerekiyor.

yok reddetmem ama tatmin olmadım diyorsanız, artık en somut örnek bu (bkz: #18047751) - www.phys.lsu.edu

ışık hızı aşılmamış mıydı zaten?
benim bildiğim ışıktan daha hızlı dalgalar var fakat kütlesi olan birşey (parçacık) yok ışık hızını aşabilen şu an bildiğimiz kadarıyla
sadece bir süre nötrinolar konu olmuştu ses soluk çıkmadı ondan hiç denk gelmedim

nötrino olayı yanlış ölçüm çıktı, şu an hala ışık hızını geçen bir parçacık gözlemleyemedik. en.wikipedia.org

einstein 90 yıl sonra hala haklı çıkıyor.

odtü fizikte okuyan arkadaşım var ki kendisi über zekidir, 6 yıldır bölümü bitirmekle uğraşıyor ve girdiği güne lanet ediyor ne yazık ki.

şimdi konuştum kendisiyle hocalar iyi sınavlar çok zor diyor :)

boğaziçininde farkı yoktur sanırım zorluk konusunda :)

yani boğaziçi fizikte her dönem 3'ün üstü taş çatlasa 3 kişi falan oluyo.. ama bi tanıdığım 4 yılda bitirip bu yıl caltech'ten kabul aldı, ama experiment kısmına alamıyorlar, odtü'lüler alıyor mu onu da bilmiyorum.

şu ana kadar fizik bölümü hakkında kime sorduysam çok zor dedi. bakalım hayırlısı :)

astrofizik beni daha mutlu ederdi sanırım :)

Boğaziçi candır.

sınırsız gibi bir şey çünkü whatsapp çok az yiyor kotadan. 100 mb+ bbm veriyorlar.

1.altınova ilçe değil kasaba.
2.yok
3.tatilde canın sıkılacak.
4.genç insanlar tatil için gelmez genellikle yaşlı insanlar vardır.

daha fazla bilgi istersen mesaj kutumu aydınlatabilirsin her sorunu cevaplarım.

Sabah yapılan sporun pek faydası olmuyor dostum gerçekten. 16.00'dan sonra yapılan sporlar daha sağlıklı deniyor. Yine işe yarar tabii ama 3 aydır yapıyormuşsun, beklentini karşılamaz sanırım.

3 ay idare etsin beni yeter aslında, sabah kalktığım gibi bir protein barı yiyip ( içinde whey,soya,kazein proteinleri ve baya bi karbonhidrat var )yarım saat sonra antreman çaksam performansım artar mı sizce ?

bu vücut geliştirme olayında öğrendiğim bir şey varsa o da kesin doğruların olmadığıdır. her bünye farklı reaksiyonlar gösterebiliyor. kendin deneyip durumu gözlemleyeceksin. verim alıyorsan aynen devam.

protein bardaki karbonhidrat miktarını bilmiyorum fakat ben olsam yulaf da yerdim bir kase.

kaseini gece yatmadan önce alırsanız daha iyi olur. whey'e oranla çok daha yavaş sindirilir çünkü. sporu sabah yapacaksanız da erkenden kalkıp vücudu hazırlamalısınız. yumurta, peynir gibi şeylerle protein ihtiyacını hallettikten sonra karbonhidrat gerekecek size. bunu da yulaf ve bal gibi yavaş/hızlı karışımlarla halledebilirsiniz. yani spor yapmadan en az bi 2-3 saat önce falan beslenmeye başlamalısınız ki vücut güzelce sindirsin.

aç karnına olursa enerji sıkıntınız olabilir. yani kısacası bu yöntemle alacağınız verimi baya düşürüyorsunuz, ama hiç yoktan iyi tabi.

Ben bikaç aydır kullanıyorum. saçlarımın daha az döküldüğünü gerçekten farkedebiliyorum, daha bi tutundular saçlarım hayata ;D

ben bir aydır zeytinyağı sabunu kullanıyordum. bir iki haftadır defneye geçtim.
memnunum.
dökülmesi azaldı gibi.
sert sert yapmadı beklediğimin aksine.
zeytinyağı sabunu gibi saçı mumsu bir tabakayla kaplıyormuş gibi hissettirmiyor.
daha uzun süre yağlanmadan dayanıyor.

duyuru'da primetime nickli biri var. hataydan gönderiyorlar güzelini, tavsiye ederim.

kesinlikle tavsiye ederim. çok daha sağlıklı. ayrıca saçı fabrika üretimi diğer suni sabunlar gibi kurutmuyor. şampuanı hiç aramayacaksın.

mutlaka kullan insan bir kere o tür sabunlar ile temizlendiğini hissediyor

kardeşim hatay'dan defne sabunu aldı -defne mahallesiymiş aldığı yer hatta onu da belirteyim, orijinal, işlemsiz, el yapımı, doğal sabun- yüzü için kullanıyor, sivilcelerini azalttığını söyledi ki biz de öyle düşünüyoruz. ama saç için kullanmadım bilemiyorum. kardeşim sakallı bıyıklı bir genç bu arada. sakallı yüze iyi geliyorsa saça da iyi geliyordur bence :) çok uzman yorumu yaptım :D

Artık yeni girişliler öğretmen olamıyor da ondan. Devam eder diye düşünüyorum.

ODTÜ geçen sene 320 puan ile almış nasıl bu kadar düşebilir aklım almadı.

sadece puanı mı düşüyor yoksa hem puan hem sıralama mı ?

Ana universitelerdeki fen bolumlerinin puanlari ve ogrenci kalitesi maalesef cok dustu. anadoludaki universitelerin bolum kontenjanlari ise tamamen bos kaldi. bu bolumlerin kapanmamasi adina yok tekrar pedagojik egitimle ogretmen olma yolunu acacaklar bence. eski yok baskani gitmeden once fen edebiyat fakultelerini tercih etmeyin dedigi icin bu rezillikte su an puanlar. Puanlar dusse de egitim kadrosu degismedi sonucta ve nitelikli ogrencilerin sivrilme sansi dogdu diyebilirim. fizik dusunuyosan, isim yapmis bir universiteden sasma ama sakin.

bazı kuruyemişler görmez mi bu işi acaba? kavurga falan ya da.

Bilmiyorum ki ne zaman kuruyemiş yesem yüzüm sivilceleniyor ayrıca her gün kuruyemiş yemek biraz pahalı kaçabilir :)

biskuvilerin tamami, LDL seviyenizi siker atar. palmiye yagi ile yapiliyorlar, o yoksa bile hidrojene bitkisel yag ile yapiliyolar. karbohidrat olarak, yulaf talasi veya kepek ekmegi yiyin.

caninizi seviyosaniz, duzenli biskuvi tuketmekten kacinin.

bibip: futbolcu + 1. abartmadan ayva, elma, portakal.

sadece müsli önerebiliyorum bisküviye alternatif olarak. bisküvi tüketmeyin bence o kadar sağlıksızlar ki

karbonhidrat için meyve yiyin. iyidir, sağlıklıdır. elma, ayva falan.

50 liraya aldım ben.fiyatları sadece internetle sınırlı değil.spor salonlarına da denk geldikçe sor.son kullanma tarihi ve markasını kontrol edip sıkıntısız bi şekilde alabilirsin.

o boy ve kiloda karın bölgendeki kaslar gözükmüyorsa ben bunu yağlanmaya değil yeteri kadar çalışmamış olmana bağlarım. üç ay supplement kullanımı için fazla erken bence.

ben aldım herhangi bir sıkıntısını görmedim
likit olduğu için kana hızlı da karışıyor
daha ucuza bulamazsın

www.neosante.com

Ya şimdi evet boyuma göre kilom normal ama yağsız değilim 2 sene önce 85 kiloyken kilo verip 65'e düşmüştüm ve karnıma yağlanma var yani oturunca ayaktakine göre daha bariz bi şekilde görebiliyorum.

gel sen beni dinle.yemeklerden sonra omega 3 al.göbek simidinde biz bunu kullandık işimize yaradı.hiç girme karnitine.

Valla ne yalan söyliyim hiçte girmek istemiyorum bu işe onun yerine protein tozuna falan para harcamak istiyorum şimdi evde balık yağı var işe yarar mı diyorsunuz ?

biraz iştah yapar.bi de yemekten sonra içmeye dikkat et.ayrıca bu doktor tavsiyesi.

balık yağı markası önerir misiniz ? şu an evde marincapın 500 mglik kapsülleri var.

185 boy 70 kg isen l-carnitine'e girme, zararı olabilir zira. ben 179 boy 79 kiloyken denedim bende işe yaradı ama yine sana önermem, onun yerine 1 ay ciddi pedal bas, daha iyi yağ eritir.

tabi alt karın kaslarını çalıştıracak karın hareketlerini de es geçme spor sonrasında. kısa sürede kasların ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum.

yaklaşık 30 gramlık oluyor içinden çıkan ölçekler. 2500/30=83.3 80 85 kez falan kullanırsın işte.

beslenmene bağlı. sabah yumurta,öğlen tavuk,akşamda et yiyebileceksen gerek yok zaten toza

Optimum Nutrition'un 24'lük paketleri ucuz.

cumartesi maçlarına bakmadım daha ama benim stratejime göre bu kupon mantıklı değil. 1,95 oranlı(ki normalde bu 2 küsür oran dünyada ve 2 küsür oranlı maçlar tahmini çok zor maçlardır.) ve deplasman takımına verilmiş. deplasman her zaman tehlikelidir. 1,95 oransa amaç, aynı oranlı herhangi bir iç saha takımı galibiyeti daha mantıklı bir tercih olur. ne biliyim bu riski alacağıma bu oranla, birazcık araştırmayla bi 4-6 gol maçı bulurum, sanırım 4-6 golde de benzer oranda para kazanılabilir. avrupa dönüşü olayı var juvenin. avrupa dönüşü her zaman sakattır. rakip roma sonuçta zonguldak kömürspor değil.

mainz'a ben güvenmiyorum. 2-3 hafta önce mi ne, augsburgla oynadı bunlar, maçı izledim, kepaze bi formları vardı. güvenimi kaybettim, schalke,schalkedir sonuçta, yenilmese kim sürpriz diyebilir?

ha juvede, mainz de yenerse şaşırtıcı olmaz ama risk-tercih şeysinde bana karlı gelmedi.

güzel maçlar. büyük ihtimalle gelir.

Bende alt düşünüyorum o maç için birde bjk maçı içinde alt düşünüyorum herkes üst diyor

beşiktaş üst bence. bu hafta orta sahada oğuzhan da yok. ferdi tek başına. yol geçen hanı olur. mutlaka gol veya goller yer beşiktaş. zaten atma konusunda pek sıkıntısı yok.

anormal değil, bastırma bir de.

yakında geçeceğini tahmin ediyorum tecrübelerime dayanarak.

1-2 güne geçiyor o, takma kafaya.

tutmaz

neden ?

bu tip kuponlar genelde son maçtan yatar.

galibiyetler garanti gibi bence handikaplar sıkıntı yaratabilir

bayern arsenal deplasmanına gidiyor. ligi açık ara götürdüğü için wolfsburg maçında rotasyon yapabilir.

milan kendi sahasında barcelona ile oynayacak. bu maçı düşünerek onlar da rotasyon yapabilir. bir de parma zor takım. maçı berabere kitleyebilirler.

bu iki maç için kadrolar önemli. misal napoli avrupa ligi'ni çok önemsemediğinden ideal kadrosuyla çıkmadı ve plezen'e kendi sahasında üç sıfır yenildi. dortmund şampiyonlar ligi'ne ağırlık verdiği için hamburg'a kendi sahasında dört bir yenildi.

riskli bir kupon olmuş.

kupon tuttu :)

alınır o fiyata saglamsa.
ekran kartının modeli önemlidir.

thy sponsoru diye olabilir.

ara sıra böyle haberler çıkıyor. bence twitter lokeyşın'a göre muamele yapıyor. atıyorum majör markaların ve milyonlarca takipçisi olanlara yönelik bi özellik. ingilizce bişey yazıyorsun. o tiviti gören insanlar hangi ülkenin ip ile giriyorsa oranın diline çevirip şeyediyor.

sayfada gönderi yayınlarken hedef kitle seçimi var, türk kullanıcılarına da kendi dillerinde seslenmeyi seçmisler, real madrid de yapıyor bunu zaten

@dokunmakalbime

öyle translate gibi über seyler olmuyor ya, gönderiyi yazıyorsun ve hangi ülkedeki kullanıcılara gözükeceğini seçiyorsun

www.gezginler.net

Spesifik bölümler dışında (türk dili edeb. vs.) tüm bölümler ingilizce.

kredi kartına ait bir banka hesabının olması lazım oraya çekersin.

ve 300 tlden aşağı çekim işlemi yapılmıyor.

düşünüyorum, öyleyse varım. karşımdaki de düşünüyor, öyleyse o da var :/

kime desem matrix diyip taşak geçiyor ama matrixle alakası yok benim düşüncemin. artık takmıyorum kafaya.

Rüyadayken de düşünebilirsiniz :)

it's called mescaline, it's the only way to fly.

atomu parçaladıkça daha küçük taneciklere ulaşıyorsun. tanecikleri kimi kütle kimi kütlesiz. biz insanlar da aynıyız. herşey kendinden daha büyük bir sistemin parçası. öldüğümüzde taneciklere dönüşüp uzaya salınıyoruz.

emin olmak için yüzde yüzlük bir kanıt gerekir benim için ve yüzde yüzlük bir kanıt yok. ha seana önerim descartes, faucoult ve barthes okuman. şiddetle tavsiye ediyorum. çok seversin.

Emin olmamakla birlikte; bilimden dolayı. Hayat rüya olmak için çok ayrıntılı. Simülasyon olması için de bir şekilde ruh falan olması lazım. Yani "ben"i simüle edecek bir kavram. E ruh filan da yok, öyle bir şeye gerek yok, biyoloji filan var, ölünce eksilmiyoruz, ölmüş oluyoruz sadece. Şu haliyle durum tutarlı yani.

Nebileyim ya, öyle bir beyin fırtınası yaptım işte :/

çimdik?

farklı bir yorumda bulanacağım. saçmalamış olabilirim.

eğer agnostik veya ateistsen bu sorularla neden kafanı yoruyorsun ki yahu? bilime inandığın sürece, gerçekliğin ne olduğunu biliyorsun.

eğer teistsen, sorgulama olmadan iki hayatlı bir düzende olduğu kabul ediyorsun ve düzenin nasıl olduğunu da biliyorsun. dünya ve ahiret hayatı gibi. ortada iki hayatlı bir sistem varsa, sistemi kuracak birinin de olması gerekir. matrixde mimar mı vardı?

deistsen, bu soruya cevap veremem. eğer kutsal kitaplardaki gibi iki hayat söz konusu değilse, tanrının ne yaptığını nerden bilebiliriz ki?

düşününce panik atak geçiriyorum. o yüzden düşünmüyorum:)

news.yahoo.com

topac ceviriyom ben.

holografik evren
ho'oponopono
bunlar bu konuya çok değişik bakış açıları... benim bakış açım değil ama bu konuda fikir çeşitliliği iyi olabiliyor.

@sporty
bilimadamları gerçekliğin ne olduğunu bilmiyorken sen nası biliyosun?
buyrun hep birlikte izleyin bilimadamları gerçeklik konusunda neler demiş...
www.dailymotion.com

benim bu konuya cevabım da beynimizin gerçeklik konusunda bilincimize bilgi verecek kapasiteye asla ulaşamayacağıdır ama yine aynı beyin sayesinde meditasyonla mesela nelerin gerçek olmadığını veya izafi olduğunu hissedebilirsin az çok. (analitik düşünce bazı 'mantıksız' noktalarda kısır kalabiliyor) gerçeği birebir tanımlayamazsın ancak gerçek olmayan şeyleri aradan çıkarınca gerçek tüm çıplaklığıyla ortada kalır zaten, zen de bu oluyür.

ben son altı aydır yaşadıklarımın hepsinin bir yerde uyuyakalmış olmam ve kafamda bıdı bıdı konuşan insanlar etkisiyle rüya görüyor olmam olarak değerlendiriyoru. yan etki olarak iyi bi şey olduğunda rüya diye sevinmiyorum. ama tabi kötü bi şey olduğunda da üzülmüyorum.

hayatın gerçekliği insanın hayatta kalma içgüdüsü yani bir yerde isteği ile paralel gidiyor bence.

diğer açıklama maddesel ve düşünsel gerçekliklerin birbirinden ayrılması gerekliliği. ateş yakar, su ıslatır, asit eritir vs. gibi karşı konulamaz gerçekler var. burada ciddi ciddi atomların ve fizik yasalarının gerçekliği tartışılmaz.

diğer yanda düşüncelerinizin gerçek olup olmadığı bir muammadır. bu yüzden fiziki gerçeklik dışındaki sizin hayal dünyanız size ait olduğundan burada neyin gerçek neyin sanal olduğuna karar vermek yine size düşüyor. aksi ispatlansa bile kişi inanmak istediği şeye önyargıyla baktığı sürece onun doğrusu veya gerçek dışılığı yine sürüp gidecek ve sona ermeyecek bir savaşı meydana getiriyor.

ben fiziği tabii ki tartışamam ama onun dışında geriye kalan ne varsa gözlem ve tecrübelerime dayanarak bir şeyin sahteliğini veya gerçekliğini ayırt etmeye çalışıyorum. lan ne yazdık gece gece...

antremandan bir iki saat önce yediğin muzun yanına bişey daha ekle, toz alırsan onu içebilrisin..

bir yerde okumuştum, güçlü olmak ne kadar önemli değilse güçlü hissetmek de o derece önemli.. diye anladım ben

peki düzeltiyorum, "bir yerde okumuştum güç olmak o kadar önemli değil ama güçlü hissetmek önemlidir."

"...güçlü olmak şart değilse de güçlü hissetmek..."

birkac cümleyle anlatilacak bir hastalik degil sizofreni. tamamini okursaniz az cok birseyler olusur kafanizda. tr.wikipedia.org

bets10da iddaa dışında nasıl para kazanabilirim ?

ustteki arkadasa katiliyorum. betfair olursa daha guzel olur.

Oranların düşüklüğü ve bahis seçeneklerinin azlığından dolayı diğer siteleri önermişler. Yani sen gene yap futbol, basketbol bahisini.

gerçek olduğunu gösteren bir çok şey gördükten sonra diyorum ki,
korkutmayın insanı çok rica ediyorum

daha fazla konuşmasak. bu bünye korkmaya çok yatkındır zira.

yahu allah diyalektik aşkına, gerçek olsa bu kadar bilimadamı mal mı arkadaş, onlar da oturur laboratuarda tarot bakarlar koca gün. yapma allasen.

1 harften dolayı gerçek olabileceğine inanıyor olamazsın?

bu kadar bilgiyi bilmesi tesadüf olamaz abi yok yani baş harfi söylediği zaman daha ortada flört bile yok hatta tanışma bile yok.

iyide başka örnekleri de var, bende inanmak istemiyorum .

: “göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak allah bilir. onlar öldükten sonra ne zaman diriltileceklerinin de farkında değildirler.” (neml,6

tarotçunun olayı tahmindir. bazı varlıklar diğerlerinden daha iyi tahmin yapabilir...

bir harf bilmiş olması sizi gerçekliğine inandırıyorsa eğer şöyle söyleyeyim, bir buçuk sene önce bana da bir adam bakmıştı, o zamanki sevgilimle evlenmeyeceğimi, uzun saçlı bilmemne bilmemne (uzun tarif düşünün burada) biriyle evleneceğimi söylemişti. 7 aydır evliyiz.

isim muhtemelen genel bir isim olabilir, yani birine S harfinden bir erkek deseniz, çok geneldir mesela. 2 çocuk da ortalama zaten.

bu konuyla ilgili netleşmek isterseniz michael shermer'ın "why people believe weird things" kitabını tavsiye ederim.

bı ışık vardı...birisi bana geeel geeel diyordu.

gercek gercek.

böyle ilginç ilgin olaylara girmeyin dedik zorla çekiyorsunuz arkadaş.

sen bi harf dedin di mi?

ben bundan 4 yıl önce hava alanında belki de 200 yaşında bi kadınla karşılaştım. hindistana gidiyordu. bu kadın yolda ölür amacı ne aca bu yaşta hindistanda ne yapacak ki diye düşünürken, kadın bana baktı 200 yaşında değilim güzel kız ama senden çok büyüğüm hindistanda ölmeyeceğim, hinduizmi yerinde öğrenmeye gidiyorum, urduca da öğrenmek istiyorum bakalım dedi. ben hebe hübe ama derken korkma uzat elini dedi. o anki bulunduğum psikolojik sosyolojik jeolojik durumu ortaya döktükten sonra sen çok güzelsin kıymetini bil, ayrıl o kalastan diyerek yanımdan kalktı gitti.

ben 1 ay etkisinden çıkamamıştım.

bana niye böyle rastlamaz ki hep deneme yanılma hep deneme yanılma
inanmayınız.

www.hepsiburada.com
forum.donanimhaber.com

burdakiler hard disk dönüştürücü cd-rom için olanları bulamıyorum

ekran kartını tanımıyor olabilir.

sanırım dediğiniz gibi, nasıl tanıtabilirim ?

yav pardus deposu hala çalışıyor öu ki pardus kurdunuz

pardus dağıtımını bilmiyorum ama gelen ekran terminal ekranı ise oraya komut olarak 'startx' yazarsanız gui moda geçebilirsiniz.

Yavaşlama sorunu büyük ölçüde çözülecektir. Kurulum 20 dakika sürüyor,driver yüklemenize gerek yok,kütüphaneden kendisi indirip kuruyor.Tamamı türkçe.Kurulduktan sonra son sürüme güncelleştirme yapmanızı tavsiye ederim. Hayırlı olsun :)

Not:Pardus kullanıcısı görmek güzel gerçekten.Sorularınız olursa çekinmeyin.

Şuan windowsu tamamen silmeden d sürücüsünden aldığım 10 gblık alana kuruyorum, bir sorun olur mu?

10 gb alan Pardus a gayet yeter.Açılışta ikisinden birini seçip açarsınız artık,canınız hangisini isterse.Daha fazla bilgi için www.pardus.org.tr ve www.özgürlükiçin.com :)

iki işletim sistemi olduğu için yavaşlama yaparmı ki acaba?

Sisteminizin gücünü bilmiyorum,garanti veremem ama zannetmiyorum ki yavaşlasın.

Crack'li mi oyun? Eğer öyleyse, orjinal almak çözümü.

araloyun'da şu aralar 29 TL.

poster iti = posterity = gelecek nesil
dan çın= dangeon= zindan
kazım = chasm= derin yarık
griydi,lokmalı falan beş on kelime daha

bunları 15sene evveli hbb de hatice aslanla çıktığı bir programda ezberletmişti hala unutmadım. Bir kaç da matematik tekniği öğrendim yine o programlardan. Adam senin hafızanı geliştirmiyor teknik öğretiyor. İşe yarar yani

evet bende çok önceden görmüştüm o poster iti olayını bende hatırlıyorum, demek bu adamınmış.

bunları bi ara toptan torrentini bulup indirmiştim

torrentte aratırsan bulursun belki

ücretsiz mail bültenleri var, üye olabilirsin.

ağır yükle çalışırsan durdurabilir. çoğu halterci bu yüzden kısadır.

yapma bence çok önemli değilse düşünsene yük biniyor kesin etkiler!

21 yaşındanyım hala yaptırmıyor salondaki hoca.

boy uzama işi yüzde 90 genetik olduğuna göre yapmanda sakınca yok.

normal koşullarda bırakırsan genetik olarak boyun ne kadar uzayacaksa uzar fakat squat gibi ağır antrenmanlar vücudun şeklini etkiler. bütün haltercilerin kısa olması bu sebepledir.

buyuk ihtimalle negatif etkisi olacaktır fakat squatsız vucut calismak da ne ise yarar diyorsan dumbell squat falan yap ne bileyim alternatif dusunmeye calıs.

el alıştırması yapmalısın. bir süre sonra rahat bare basabileceksin. çok zorlanırsan parmak yayı al parmaklarını çalıştır biraz.

var.

var evet, sgk'ları falan var yani çalışanların.

evet var.

genelevlerin hepsi yasal. hatta orada çalışanlar sigortalı ve her ay düzenli hastaneye kontrole gidiyorlar.

peki bu kadar din savunuculuğu yapan başbakan'ın bunlara izin verme nedeni ?

aynı başbakan devrinde şans oyunlarının sayısı 5 kat artmış ve iddaa ortaya çıkmıştır. adam kumarı devlet eliyle oynatmanın dibine vurdu..

yasal değilse yasadışı sınıfına girer ve kapatılır. fuhuş baskını yapılan ev olur. genelde ilçelerin sakin kısımlarında olurlar. genelevlerde çalışan kadınlar dendiğine göre düzenli olarak zührevi hastalık muayenesinden geçiyormuş.