[]

Kendimi savunamıyorum dilimi yutmuş gibiyim :(( İşyerinde ezilmek

Herkese merhaba, sorunum bu, tartışma anlarında donup kalıyorum. Kendimi savunamıyorum. O an geçtikten sonra aklıma söylemek istediklerim geliyor ama iş işten geçmiş oluyor. Fiziksel de yansıması oluyor mide ağrısı gibi şeyler yaşıyorum. Hastalıklar oluyor. Ailede psikolojik ve fiziksel şiddet, tüm eğitim hayatım boyunca da akran zorbalığı gördüm sanırım temeli bu. İyi bir işyerinde prestijli bir konumdayım. Ama ben yeterli saygıyı alamadığımı düşünüyorum. Yönetici konumundayım dışardan duyan insanlar waov diyor. Ama ben içerde mutsuzluklar yaşıyorum. Mesela bir olay anlatayım: birlikte çalıştığımız bir kız vardı o da yöneticiydi, ama benden önce başladığı için daha kıdemliydi. bir de benden 3 yaş küçüktü. Bir iş için saha ziyaretine çıkmıştık, minibüste genel müdürler falan vardı. Bana herkesin içinde "sucukluuu çantam nerde" diye bağırdı çok üzülmüştüm. Sonra minibüste birşeyi tutmaya çalışıyordu herkes bakıyordu ama herkes, bu kız sadece bana bağırdı "sucuklu ne bakıyorsun tutsana" diye. o gün mideme ağrılar girdi evde tek başıma ağlama krizine girdim. sinir krizi geçirdim kimseler duymadı. olan bana oluyor yani ben mahvoluyorum.

Artık kendimi ezdirmicem diye karar aldım. Ofisboy izinliydi mesela, onu aramam gerekti, teefonda "ben sucukluyla konuşmam" dediğini duydum. yine midem ağrımaya başladım baktım mahvolucam yine. kendimi zorladım telkin verdim kendime ve aradım ofisboyu. "Ben sizin amirinizim arayınca açacaksınız, yoksa siz bilirsiniz" tadında konuştum. İnanın nası yaptım bilemiyorum mucize gibiydi. Tel.i kapatınca başka mucize oldu karnımdaki ağrı silindi o ferahlık hissini asla unutamıyorum. Ofisboy o günden sonra bana bir nebze daha saygılı olmaya başladı bunu hissetim selam falan vermezdi sallamazdı şimdi veriyor.

Ve son olayı anlatayım. Bir çaycı var, bazen patronun şoförlüğünü de yapıyor. Bu kişiyle ilgili yaşadığım çeşitli olaylar var. Aslında iyi bir insan özünde, komik halk insanı bir abi yani yardımcı olduğu konular oldu çünkü şehre yabancıyım tavsiyeler falan verdi. Ama alaycı ti'ye alan tavırları da oldu bana karşı.Örnek veriyorum:

- Nisan ayında havalimanına gittik. Pandeminin en kötü olduğu zamanlar avrupa'da her gün binlerce insan ölüyor. yalnızım hasta olmak istemiyorum, bulduğum bir maskeyi taktım bir de eldiven. o en başta bahsettiğim yönetici kız da vardı arabayı da bu adam kullanıyordu. korkuyorum falan dedim. Sonra bu adam dalga geçer gibi konuşmaya başladı "hepimiz ölcez heheheee mahvolucaz hehehehe" falan şeklinde ağız eğerek konuşuyo bariz dalga geçiyo. ben de ciddi şekilde dalga geçilcek konu değil bu dedim ben böyle deyince yönetici kız o da "offf sucuklu tab dalga geçicez ciddiye mi alcaktık bi de" diye bağırdı. sustum.
- İkincisi 3 ay önce açık havada bir fuar da vardı bu çaycı da vardı. benim maske tüylenmiş bana geldi maskeniz tüylenmiş filan dedi. ben de farkında değilim değiştirdim. bunda sorun yok tabi. ertesi hafta "ben maskemi her gün değiştiriyorum" diye laf soktu bana.
- Bir diğeri ben bunu bir kere iş için 2 defa üst üste aramak zorunda kaldım. ikinci arayşımda öyle bıkkın bir ses tonuyla açtı "efndiiiiimmhhhh" yani öyle bıkkındı ki afalladım. ve ben yöneticiyim düşünün. bozuldum. saygı duymuyordu çünkü.
- Son olay ve karnıma ağrı giren olay geçen hafta yaşandı. Kültür sanat etkinliği yapacaktık ve ben şehirde birlikte iş yaptığımız firmalardan eğitimli, kültür sanata önem veren kişi isimleri sordum sekretere. Bu da odadaydı dalga geçer gibi ağzını yaya yaya konuştu "hee bizim ihsan var ilkokul mezunu olmaz mı , hee sahneye mi çıkarcaz ne kültür sanatı hahah, o zaman onu kenara ayıralım uymuyor mu , olmazsa ali beye top sakal yapalım"

yani gıcık oldum ve 5 dakika sonra yine midem ağrımaya başladı. midem o günden beri ağrıyor alev alev yanıyor. kafamın içinde gitmeyen üzüntü var.işe de odaklanamyıyorum çok zor oluyor çok zor. ofisboyla konuşabilmiş ve tepkimi verebilmiştim ama bu sefer nalet birşey tuttu beni, sonuçta otomatik pilot gibi değil yıllarca suskunluğu içselleştirmişim çünkü. sizce ben mi abartıyorum adamın hareketlerinde birşey yok mu sizce ? ben mi hassasiyet gösterdim ? ve sizce adamla konuşayım mı odaya çağırıp ? üstnden zaman geçtiği için komik duruma düşer miyim ?

 
hepsine sert konuşacaksın. sen sert olmadığın, ses etmediğin için onlar da bu kadar rahat yanında.


  • jelly bear  (18.01.21 23:17:41) 
Ya ne boktan ortammis Cidden


  • kisa  (18.01.21 23:22:06) 
@jelly mesela o yönetici kıza karşı öyle değillerdi onunla muhabbet de ediyolardı ama saygılarını da koruyolardı hissediyodum çünkü o kız aşırı baskın karakterliydi. nasıl diyeyim, ufak tefek cinayetler dizisi vardı mesela o kız oradaki merve aksak gibiyse ben de doktor oya toksöz gibiyim.


  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:23:54) 
@kisa dünya hassas insanlar için cehennem diye bir laf var her gün yaşıyorum ben bunu :(


  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:24:36) 
@jelly bear peki sence son anlattığım adamın tavırları sorunlu mu yoksa ben mi abarttım ? gerçi cevabı biliyorum, seni üzen birşey varsa orada sorun vardır.


  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:25:23) 
Bulunduğun pozisyona bi başkasının aracılığıyla gelmiş olabilir misin? Şu duruma düşmek için özel bi çaba harcamış olman lazım yoksa. Dişlerini en baştan gösterseydin keşke biraz.


  • IncredibleMau  (18.01.21 23:26:04) 
hepsi sorunlu sevgili sucuklu. bu yüzden net ve sert bir tavır koymalısın. tatlı dilden de anlamaz bunlar.


  • jelly bear  (18.01.21 23:26:48) 
@incredible hayır, güleceksin ama 1.likle kazandım. abd'de master yaptım burslu, lisans tr.'de en iyi üni.lerden biri, 3 dil biliyorum. ama kahretsiz ne demişler çocukluk insanın anavatanı. özgüvenli yetiştirilmedim ortaokul lisedeki zorbalıklar tuz biber ekti. değişemiyorum. 13 yaşımdayken babam bacağımı kırdı benim. mecaz değil gerçekten kırdı.


  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:27:02 ~ 23:30:19) 
Hocam hala "ben mi abartıyorum" diyorsunuz. Hayır abartmıyorsunuz, bunlar leş gibi insanlar, size böyle davranmalarına izin vermeyin.

Bu noktadan sonra güzellikle düzeleceğini de sanmam. Ama madem yöneticisiniz, gözünüze kestirdiğiniz kimse ilk davranışında herkesin ortasında bağırıp çağırıp azarlayın, işi büyütün, sonra da kovun gitsin. Ondan sonra diğerleri size seve seve saygı duymaya başlar zaten.
  • plutongezegendegilmi  (18.01.21 23:29:47) 
@pluton kovma yetkim yok ama bağırmak gerekiyor sanırım.

bir de o yönetici kız birlikte çalıştığım aynı işi yaptığım insandı o bile bana iğrenç davrdanıyordu, o zaman sorun bende demek ki :(
  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:31:27) 
Ne yazık ki verebilecek pek tavsiye Yok.
Yani hassasiyet sizin bir özelliğiniz bir şekilde bunu değiştirmek lazım ama zaten başlı başına bir iş.
Genelde Zaman öğretiyor bunu
  • kisa  (18.01.21 23:32:27) 
@kisa ben artık doldum taşıyamıyorum 3 gündür lanet mide ağrısıyla yaşıyorum korkuyorum :(

insatgramda takip ettiğim bazı hesaplar var psikolojinin insanı nasıl hasta ettiğini anlatıyorlar. gerçekten de insanı hasta ediyor psikolojisi.
  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:33:58) 
Diğer duyurularına da baktım şimdi. Kendini baştan yaratacak durumda değilsin. İhtiyacın olan tavsiye değil, rol model. Örnek alabilirsin birini kendine. Taklit edersin tavırlarını, mizacını. Zamanla özgünleşirsin sen de.


  • IncredibleMau  (18.01.21 23:35:14 ~ 19.01.21 00:15:55) 
@incredible sorun bende, yani toplumda herkes hassas insana yüklenr mi bu bilinçaltından mı kaynaklanan birşey

@incredible dişini gösterseydin derken özel oalrak diş göstermelik birşey olmadı kendi halinde işini yapan bir insandım. öbür yönetici kız daha muhataptı bunlarla. sessiz sakin işini yapan biriyim yani.

ben kendimi baştan yaratmak istiyorum ama, ciddiyim.
  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:36:54 ~ 23:39:24) 
@IncredibleMau +1

Ben de baktım, yani spesifik şunu yap bunu yap önerilerinden ziyade bir terapiste gitmeniz ve assertiveness training almanız lazım.
  • plutongezegendegilmi  (18.01.21 23:39:50) 
@pluton teşekkürler, ilk defa duydum bunu. online oluyor mu zira hiç vakit yok, online bu eğitimi veren var mı


  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:40:52) 
(bkz: youtu.be deoyu gülün diye attım. Hepimiz bu durumları yaşıyoruz zaman zaman. Abartmıyorsunuz. Nasıl tepki verme aşamasına gelirsiniz bilmiyorum. Belki kendi kendinize çalışarak olur. Ya da sizi itekleyen bir arkadaşınız da olabilir.


  • skywalker.anakinn  (18.01.21 23:45:03 ~ 23:46:38) 
@sucuklu yumurta, tanıdığım bildiğim birisi yok, ama illa ki vardır. Bir de sizin durumunuzda olsam uykudan yemekten feragat eder zaman yaratıp giderdim. İş güç her zaman olur, kendinizi ihmal etmeyin.


  • plutongezegendegilmi  (18.01.21 23:49:13) 
ya o anda mal gibi kalıyorum gözüne far tuutulmuş tavşan gibi. mesela keşke diyorum bıkkın sesle telefonu açtığı zaman "hayırdır burda çalışmaktan çok mu bıktınız ? o zaman biz sizi tutmayalım madem, hiç kimse vazgeçilmez değil" gibisinden şeyler söyleseydim. ama ben naptım normal normal konuşmaya devam ettim. ben böyle birşey olmamışçasına davranışlar sergileyince benim mal olduğumu düşünüyorlar.


  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:50:00 ~ 23:50:56) 
O çaycıyı falan ez. Onlar ona alışmışlar. Ezmezsen böyle olur. Mesafeli ol. İş ortamında kendinden alt konumdakiyle samimi olma. Yüzüne bile bakmadan konuş.


  • kickboxer  (18.01.21 23:50:34) 
@kickboxer ama o diğer yönetici kız mesela muhabbetini de ediyordu ama ona karşı yılışmıyolardı. saygılılardı ona ve adeta tapıyolardı özel işlerine bile yardım ediyolardı. bana asla böyle davranmadılar.

bir de şu var, benim yaşım var 3o'lardayım ama görünüşüm çok ufak görünüyor. 23 yaşında falan sanabiliyorlar. gerçi o kız da ufaktı boyu da kısaydı ama saygı duyuyolardı ona.

bir de bizim işyeri küçük pek ayrım yok gibi herkes herkesle konuşup muhabbetini ediyor. menajerimi ara dizisinde bir çaycı karakteri var mesela o nasıl menajerlerle komik komik takılıyor aynı onun benzeri. bir de küçük bir işyeri olunca. ama görünmez saygı duvarla var tabi bi bana işlemiyor.
  • sucuklu yumurta  (18.01.21 23:53:16 ~ 23:55:20) 
Küçükken sessiz sakin cılız bir çocuktum. Akran zorbalığına falan da maruz kaldım. mesleğim gereği hanzo tiplerle muhatap olurken ricaen ve kısık sesle konuşunca ustalar beni takmıyordu. Takmadıkları için iş düzgün gitmiyor ve sürekli patrondan azar yiyordum. İş yaptıramıyordum. Yavaş yavaş psikolojik durumumun değişiyordu ama bunu hissetmiyordum. Özellikle mobbing altında öfke patlamalarıyla olur olmadık herkese bağırır duruma gelmiştim. Sonra o işten ayrıldım. Sakinleştim. Yeni iş yine aynı şeyler.

İnsanların psikolojileri de iyi olmadığı için sizinkini de bozuyorlar bu döngü bu şekilde gidiyor.

Öncelikle en ufak hatalarını yüzlerine vurun. Olsun, bir şey olmaz demeyin. İkinci olarak da evet “üslubuna dikkat et karşında amirin var, size bağırıp çağırmıyorum diye hadsizliğin lüzumu yok. Bir daha böyle davranırsan farklı şekilde muamele görürsün” tarzında bir ufak konuşma yapın.

Kıdemli olana da, “üslubunuza dikkat ederseniz sevinirim, biz sadece iş arkadaşıyız” deyin o mesajı alır.
  • Unde bach canim  (19.01.21 00:12:33) 
Bana çaycıdan daha çok diğer müdür sorunlu gibi geldi. Sanki onun size olan tavrından diğerleri yüz buluyor olabilir mi? Çocuklukta yaşadığımız olaylar psikolojik olarak olumsuz etkilemdiğimiz olaylar onları hatırlatan herhangi bir şey(koku, renk, benzer biri,) ile karşılaştığımızda beynimizde o olayı yeniden yaşıyormuşuz gibi etkileşime girer. Vücudumuzda bizi korumak için sizde olan mide ağrısı veya titreme gibi tepkiler verir. Bu konuda "beden kayıt tutar" kitabını tavsiye ederim. Bitirmedim ama neyin neden olduğunu anlarsanız iyileştirmenin yolunu daha kolay bulacağınızı düşünüyorum. Bu konularda izzet güllü youtu.be içerik üreticisini çok tavsiye ediyorlar. Konuşması biraz itici ama önceliği para olmayan insanlara faydalı olmaya çalışan biri gibi geldi bana. Birde meditasyon yapmanızı tavsiye ederim. Youtube da probleminize uygun bir meditasyon yaparsanız farkındalığınızın arttığını göreceksiniz. Mesela dikkatinizi be dağıtıyor, ilginizi neden o tarafa veriyorsunuz, ne olduğunda duygu durumunuz değişiyor. Youtube da sinan canan ı da tavsiye ederim. Bazı arkadaşlar bu iş arkadaşlarınızı uyarmanızı söylemiş öncelikle yapmanız gerekenin kendinize saygı duymanız ve sevmeniz siz bunu yaptığınızda onlar zaten size saygı duyacaklardır. Birde fazla önemsemeyin onları sonuçta siz ne kadar özgüvensiz biri olsanız kimsenin müdürüne, iş arkadaşıba (hırsız katil vs seğilse) bu şekilde davranması normal değil. İnsanlar sesi yüksek çıkanı haklı sesi az çıkanı güçsüz olarak algılıyorlarsa gerçekte böyle olduğu anlamına gelmez. Sonuçta siz bu konuma emeğinizle gelmişsiniz, size saygı duymaları gerekiyor yapmıyorlarsa bu onların kusuru.


  • rapisa  (19.01.21 01:16:20) 
caycinin sohbeti asiri gereksiz ve sacma geldi. yaptigi laf sokma degil, gevseklik, laubalilik ve mallik. cahil ve zekasiz. ciddiye alma umursama, dinleme o konusunca. baska bir seyle ilgilen. geldi yine tipini s... bakisi at en fazla.

ilk dedigin kisiye acayip uyuz oldum. ona ezdirme kendini. bagirdiginda "yeter, artik bana bagiramazsin" de. sacma sapan emirlerini de yerine getirme. sen super, mukemmel, iyi ve harikasin. kiskanc bu belli. ezdirme kendini. havalanman bile lazim.

herkesin onunde yapmayin yapacaklarinizi. herkes size dusman olmasin. arkadassiz kalirsiniz sonra. sizi kucuk gorenlerin haddini yalnizken bildirin.

sinif farkiymis bilmem ne. yok oyle bir sey. insanlarin meslegine/maasina gore sinif ayrimi yapip sohbet edilmez. onu yaparsan asiri itici olursun. ay ne insanlar var onerilere bak ya.

size kotu davrananlara kotu, iyi davrananlara iyi olun sadece.
  • batlegolas  (19.01.21 05:24:45) 
Sayın Sucuklu, sen bu adamları bol bol tersleç çaycıya da laubalı laubali konuştuğunda herkes işine baksın saçma sapan da konuşmasın şeklinde şeyler söyle. Yani genelde insanlara pek iyi ve sıcak davranma. Ara sıra sıcak şeyler söyle böylece kıymetli olursun saygı görürsün. Ne yazık ki toplumda yumuşak yüzlü, efendi insanı ezme huyu var. Ama senin farklı yüzünü görünce bu da çetin ceviz dikkat edelim moduna giriyorlar. Sizinle bir kere diyalog kurmak için kırk tane takla atıyorlar. Yaklaşık 10 yıldır çalışıyorum bunlar benim tecrübelerim. Hayatta en önemli şey sağlığın bu sırada, kimsenin senin sağlığına etki edecek atraksiyonlara girmesine izin verme.


  • kraldan cok kralci  (19.01.21 08:37:22) 
Oncelikle @kurremkamerruk +1. En kisa surede ibretlik bir iki olayla hadlerini bildirmek gerekiyor. Sonrasinda gelecek olan “-sen cok degistin” veya “-neyin var hayirdir” gibi yorumlara da ayni sertlikle cevap vermelisin. Isi gucu birakip sizinle mi ugrasacagim ben arkadaslar??? Veya begenmedigin bir soru ya da cumleye karsilik “-simdi bunu bir de saygili olarak sor!” Vb salvolarla “-aman bu basa bela, bulasmayalim” izlenimi yaratmak en iyisi.


  • lynda.com  (19.01.21 08:46:35) 
Mesafeli, ciddi ve bagirmadan hafif baskin olmaya baslayin. Aciksozlu olun. Bu yaptigin hos degil, lutfen dikkat edelim tavrimiza gibi cumleler kurmaya baslayin. Siz ezildikce sayginliginiz azalir ki oyle olmus.
Bir de terapi destegi alin bence, niye bu kadar eziliyorsunuz, kesin bir cocukluk donemine adreslenecek bu konu.

  • mor oje  (19.01.21 08:46:59) 
***"kendi sınıfından olmayan insanlara arkadaşın gibi davranırsan bu durumu yaratırsın gayet doğal"***

şu inanılmaz doğru bir tespit. toplum içinde eğitim ve gelir seviyesine göre bir çok sınıf var. bu sınıfların sınırları var, bunların korunması gerekiyor. müdürsen çaycıyla arkadaş olmak zorunda değilsin, arkadaş olur muhabbet edersen sonuçları da bu oluyor. mesafeni koru yani, herkesle arkadaş olmana gerek yok. hele ki cinsiyetin kadınsa bu sınır işini çok daha dikkatli ayarlaman lazım.

müdür noktasında da arkadaşlar zaten belirtmiş, rahatsız olduğunu belirtmediğin sürece aynen böyle devam eder. belli noktalarda tepki koymak gerekmekte. kötü bir şey değil bu, gayet normal.
  • roket adam  (19.01.21 10:33:39) 
eski duyurularına da baktım. tedavi olman lazım kesinlikle. benzer soruları 7-8 senedir sormuşsun. demek ki tek başına halledemiyorsun.


  • elorelia  (19.01.21 10:58:23) 
Köpek çekmeye başlaman lazım böyle tiplere. O diğer yönetici kızın tavırlarından gaz alıp abartmışlar. Sende sıkıntı yok sadece bu konularda deneyimsiz ve kötü bir geçmişin olduğu için baştan yanlış yapıp samimi kalmış, insan gibi davranmışsın sanırım. Bundan sonra aniden soğuk davranmaya başlayacaksın bak nasıl saygılı davranmaya başlıyorlar. Ofisboy'da örneğini görmüşsün zaten, adamı azarlamışsın hemen nasıl düzgün davranmaya başlamış.

Ben ilk iş yerimde böyleydim, böyle arkadaşlarımla bu konuyu konuşa konuşa kendi kendime düşüne düşüne neleri hatalı yaptığımı iyice not ettim kafamda. Bir sonraki iş yerimde asla o hataları yapmadım, köpek çektim herkese, başta böyle davranmak hiç hoşuma gitmiyordu ama sonradan insanların beni ezmemesi, bana saygı duyması daha çok hoşuma gitmeye başlayınca umursamadım. Kendi akıl sağlığımdan feragat edip milletin benim üzerimden eğlenmesine izin mi vereceğim bir de?
  • nolmus yani  (19.01.21 12:14:40) 
sana deli manyak bir arkadas lazim, nasil davranilir bilmiyorsun ögrenmen lazim ya da youtubetan laf sokmali ne biliyim atarli dizileri falan izle, arkadaslar örnek versin.

bir arkadasima ailen sana o kadar cok laf söylemis ki, sen insanlarin sana laf soktugunu anlamiyorsun az kendini savun, uyanik ol demistim, bu sende de var galiba.

bir de kendi tarzin olmali, ben mesela herkes bana laf söyleyebilir, laf sokabilir, ben insanlari durduramam o an lafta söylemem, kibarligimi asla bozmam, karsilik verince etkilendi izlemini verecekmis gibime geliyor ama kindarimdir, unutmam itibar suikasti yaparim (bunu da bir arkadasim isimlendirdi). yaranmaya calistigi biri varsa, hoslandigi biri varsa, patronu, hocasi varsa onun yaninda rezil ederim. oyle basa böyle tarak.
  • durgunfoton  (19.01.21 13:41:35 ~ 13:42:08) 
@elorelia, evet fakındayım. yıllarca kendim aşarım sandım. kariyerde en tepe noktaya gelirsem özgüvenim de olucak diye düşündüm. çalıştım çabaladım, ve mezun olabileceğim bölümden gelinebilecek en iyi yere geldim bunun sonu yok artık. ve hala böyle davranışlara maruz kalıyorum. içinde bulunduğum ortamlar değişiyor ama yaşadıklarım değişmiyor. ve ben artık şöyle düşünmeye başladım "ben başbakan olsam cumhurbaşkanı olsam hatta dünyanın hakimi olsam bile insanlar beni ezecek"

@durgunfoton, ya benim pek arkadaşım da yok. insanların arkadaş olmak için birbirini çiğnediği biri olamadım ne yazık ki. itibar suikasti deyince ben de sinirimden birşey yapmıştım bir kere ama pek suikast sayılmaz tabi. bizim işyerine bağlı başka bir birim var başında 50 yaşında kadın var, bu kadın ilk geldiğim günden itibaren bana soğuk davrandı halbuki ben ona hiçbirşey yapmadım ağzımı dahi açmamıştım. bu kadın benim yanımda diğer yönetici kızı överdi o kıza yalakalıklarda bulunurdu. neyse bu kadın patronumu etkiledi ve benim bir etkinliğe katılmamı engelledi. benim patronun gıcık kaptığı nefret ettiği bir adam var, hah işte bu kadının o adama övgüler yağdırdığı bir videoyu buldum patronun görmesini sağladım bir şekilde. patron şaşırmıştı işe yaramadı o ayrı hala tapıyo o kadına.

@nolmus yani o kız gideli aylar oldu hala böyleler. bence patronun tavırlarından cesaret alıyolar. allah için patronum bağıran çağıran biri değil. ama mesela o kızın odası yayla gibi, televizyonlu lüks oda. benim oda daha küçük. o kız gidince bana "sucuklu sen de şu odaya geç" demedi. yeni bir görevli gelir diye düşündü ama aylar geçti gelen giden yok. mantıken o odaya benim geçmem lazım çünkü o oda, patrondan sonraki en yetkili kişi içindir. e adamlar görüyo tabi. bu arada davranışlarını değiştirebilmişsin başarmışsın ne güzel. ben her yeni ortama girerken değişicem kendimi ezdirmicem diye kendime söz veriyorum sonra hooppp eskiye dönüyo otomatik olarak. içselleştirmişim artık ezikliği.
  • sucuklu yumurta  (19.01.21 13:46:05 ~ 13:58:34) 
Anlattığın iki kişi de cahil. Yönetici kız eğitimli cahil, öbürü hepten cahil. Bu kişilerle iş dışında muhattap olmamak lazım. İş konularında da az söz.


  • oyokbuyoknevar  (19.01.21 14:02:25) 
o yönetici kiza, ailenizde lise ve üstü egitim alan insan tek siz misiniz diye sor, ustlerin, caycilarin vs yaninda, yönetici olmussunuz ama su caycidan farkiniz yok, davranislarinizin ucuzlugundan böyle düsündüm de. üstten üstten konus ama

ikisine de lafi gecirmis olursun, ama sonucta biz ortami bilmiyoruz, olasiliklara göre gelecek cevaplari hesaplayip ona göre davranirsin. benim yapabilecegim tavsiye bu.

laf sokan biri bile olsan bunlara degmez ya. bizim de ofis boyumuz falan var yani hic böyle bisey görmedim. igrendim, ki bana laf sokmaya calisanlara baktigimda hicbiri benden üstün insanlar degil, kiskanclik vs bagliyorum ben.

ama sen orada en düsük rütbeli de olsan, en yüksekte de olsan kimsenin bu sekilde konusmasina izin verme, laf sokmak zorunda degilsin, en azindan benimle bu sekilde konusamazsin haddini bil demeyi refleks haline getir.
  • wishmaythşngs  (19.01.21 19:57:53 ~ 20:23:26) 
[]

Kendimi Böcek gibi Hissediyorum

az önce instagram dan aynı işyerinde olduğumuz bir kızın profilini stalkladım. Kız çok güzel, bir kere beline kadar uzanan sarı saçları, iri mavi gözleri var. Türkiye'de sarışın mavi gözlüysen tamam zaten. Ben çirkin değilim belki, makyaj ve giyimle güzel oldğum söylenir, ama bu kız gibi çarpıcı güzel değilim işte. Kızın annesi üniversitede saygın bir prof, babası avukat. El bebek gül bebek büyütülmüş yani, belli. Özgüven ve mutluluk fışkırıyor gözlerinden. Kızın annesi 50'li yaşlarda ama kadında makyaj, bakım o biçim. Benimse annem ilkokul terk ev kaıdını, babam lise terk işçi . Özgüvenim iğdiş edilerek, değersizlik hissiyle büyütüldüm. Hala da şaşırırım bu şekilde büyümüşken geldiğim bu noktaya.

Kızın arkadaş çevresi dehşet. Yüzlerce binlerce arkadaşı var. Hani bir geyik vardır ya "güzel kızların kız arkadaşı olmaz, kızlar güzel kızları kıskanır" diye. Külliyen yalan. Güzel kızlarla en çok kızlar arkadaş olmak istiyor. Kızlar güzel kızlara çok değer veriyor. Kızın bütün fotolarının altında "bu ne güzellik, maşallah, harikasın, ölürüm sana " yorumları var hepsini de kızlar yazmış. Devamlı parti fotoları. Bense her haftasonu evde pineklerim. Bir tane arkadaşım yok. Sanırım lanetliyim. Hangi yeni sosyal ortama girsem "belki bu sefer arkadaş edinirim" umuduyla girerim, insanlarla muhabbet kurmaya çalışırım, insanlar da başta benle konuşsalar bile bir süre sonra uzaklaşırlar. Lanet var.

Bu kadar güzel bir kız, ailede şanslı, aşkta şanslı, sosyal hayatta şanslı. Bu kızla aynı konumdayız iş olarak, ama bu kız sosyal ilişkiler olarak da güçlü. Bütün genel müdürlerle arkadaş olmuş. Ben genel müdürlerin odasına girmeye çekinirken, suratlarına bakamazken, genel müdürle konuşurken heyecandan sesim tir tir titrerken, bu kızın sosyal becerileri o kadar yüksek ki demek, hepsiyle arkadaş olmuş, muhabbet kurmuş :( Kızın aşk hayatı da süper, kendisine aşık bir erkekle evli belli, adam çok yakışıklı değil, ama iyibir işi var, kızı seviyor, kız telli duvaklı gelin de olmuş. Hayatı dört dörtlük. Eksik aksak tek bir yön biler yok.

Kendimi kötü hissettim, paylaşmak istedim. Hata yapıyorum, şükretmek önemli ve ben hep şükür etmeye çalışırım. Ama bu duygular fışkırıyor içimden. Ben de bu kız gibi olmak isterdim gerçekten. Siz de böyle duygular hissediyor musunuz zaman zaman?Nasıl aşıyorsunuz?

 
Hissetme öyle neden hissediyorsun :) Ona göre artı birçok özelliğin vardır eminim fakat değersizlik duygusuna kapılmışsın. Aile eğitimi, yetiştirilme şekli vb o kadar önemli ki, insan hayatı boyunca taşıyor bunun etkisini.


  • msb  (25.03.18 22:04:41) 
Bakış açın yanlış bana göre. Birilerini yüksekte görüp de iç geçirmek, kıskanmak ya da gıpta etmeyi çok doğru bulmuyorum. Hekres kendi hayatını yaşar.

Kendin söylüyorsun aynı konumda çalışıyorum diye. O tepeden inmiş, sen belki cırmalayarak gelmişsin, bu seni gururlandıracağı yerde eğip bükmemeli.

Ayrıca sosyal beceriye sokayım. Evet. İnsan la, en iğrenç bi pislik ölüsü dirisi ayrı pis kokan, boktan boktan şeyler yiyen domuzdan hallice bir yaratıktan bahsediyoruz.

Aç bak çağının ve içinde bulunduğu toplumun önünde olan insanlara hiçbiri sosyal yönden çok mükemmel değildir. Ha bu her antisosyal hımbılı dahi yapmıyor ama sosyal olmak, sevilmek bilemiyorum. Beni sevmesinler zaten lan ben tiksiniyorum insanlardan.
  • bos gezenin bos ustasi  (25.03.18 22:05:22) 
@msb çok haklısın :( kişilik 2 yaşında oluşuyormuş. benim babam yozgatlı, annem çankırılı. kız evlat olduğum için ezilerek, baskıyla büyütüldüm. sindirildim. ailem bana özgüven kazandırmaya kasmadı. sonradan okul hayatımda çok akran zorbalığına uğradım. evet değersizlik hissim var. kendimi iyi ve güzel hiçbir şeye layık görmüyorum sanki. bilinçli yaptığım birşey değil bu, otomatikman oluyor :(


  • sucuklu yumurta  (25.03.18 22:07:34) 
@benaaymi, benim çekindiğim genel müdürlerle kız kanka muhabbeti yapıyor, teklifsizce arıyor, arkadaş oluyor. öyle bir özgüveni var. bense çok eziğim galiba :(


  • sucuklu yumurta  (25.03.18 22:10:08) 
benim annem de prof, babam da avukat olsaydı, üst düzey okumuş bir ailede büyüseydim ben de bu kız gibi olabilirdim.

ben nasıl büyüdüm ama anlatayım mı ? annem ilkokul terk ev kadını. 3-4 yaşlarındayken beni kucağına oturtur, "bak a..ndan kan gelirse hayatın mahvolur. a..dan kan gelirse hayatın söner. a..dan kan gelirse söyle bana" diye diye büyüttü !! yaşadığım travmayı anlatamam. 30 küsur yaşındayım karşı cinsle ilişkim olmadı, gönül ilişkisi de kuramıyorum, kabullendim evde kaldığımı. hayatım mahvedildi.
  • sucuklu yumurta  (25.03.18 22:13:02) 
Instagram kullanmayın. Kendinize karşı acımasız olmayın. Hiçbir hayat dışarıdan göründüğü gibi mükkemmel değil. İyi yönlerinizi düsünün.


  • Amaranta ursula  (25.03.18 22:15:17) 
güzellik veya iyi bir fiziksel yapı aynı zamanda iyi bir referans maalesef. fakat bu gerçekliği değiştirmek güç. bakıp bakıp iç geçirmenin de manası yok. özellikle sosyal medya platformlarının bu konuda yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. orada insanların, sadece mutlu anları görüyorsun ya da onların görmesini istediği şeyleri görüyorsun. onun dışında arkadaş olayı belli bir yaştan sonra cidden zor fakat belli de olmaz güzel şeyler birdenbire olur derler değil mi ?


  • biravekahve  (25.03.18 22:16:21) 
valla olabilir daha süperleri de olabilir bunda sıkıntı yapacak bir şey yok,
kendi durumunuzla onu kıyaslamaktan vazgeçin başka insanları referans alırsanız daima mutsuz olursunuz.

  • basond  (25.03.18 22:21:23) 
şu yazdığından bile sorunun yalnızca senden kaynaklı olduğu o kadar anlaşılıyor ki... 23 yaşındayım, hiçbir yerim tutmuyor, dombilinin tekiyim, param pulum da yok ama o kızdan daha özgüvenli olabilirim sjsjfs. nasıl aşıyorsunuz kısmına cevap vereyim kendimce,

en başta kendi değerini yaratman ve kendini insanlarla kıyaslamaktan vazgeçmen lazım. bu hayat senin. mutluluğunu başkalarının tayin etmesine izin verme. tabii ki sosyal varlıklar olarak belirli çevrelerle iletişim kuruyoruz, onların yaşamlarından veya davranışlarından etkileniyoruz ki bunda yanlış olan hiçbir şey yok ama ipleri tamamen onların eline bırakırsak asla mutlu olamayız. böyle bir dünya yok. mutluluğu kontrol edebileceğin, yönlendirebileceğin, bir birey olarak tayin edebileceğin şeylerle bulman lazım. uzun lafın kısası kendine bakman, kendinle mutlu veya mutsuz olman gerekiyor.

benim annem de ilkokul mezunu ve ben annemle gurur duyuyorum. saygın bir profesör olsa çok daha fazla gurur duyardım belki de, kendimi daha güçlü hissederdim ama sonuç olarak ben kendi yaptığım her işte, kendi attığım her adımda daha iyi hissediyorum. ilkokul mezunu kadının yetiştirdiği çocuk olarak üniversite okuyorum mesela. bundan 12 sene sonra belki ilkokul mezunu kadının çocuğu olarak profesör olacağım. neden başkasının annesi profesör olduğu için ezilmem gereksin ki? aksine, bundan güç alırım; benim annem ilkokul mezunuysa eğer, kendi çocuğumun annesi bir tık daha eğitimli olsun diye uğraşırım, eğer illaki bunu sorun edeceksem. bu konularda pozitif düşünmek, olumlu tarafından ve değiştirilebilecek kısımlara yaklaşmak gerekiyor. "NİYE İLKOKUL MEZUNUSUN LAN" diye annemi sopayla dövebilirim ama bu sadece bizi mutsuz eder.

hadi annen hem ilkokul mezunu hem de ultra cahil, insan içine birlikte çıkmaktan utanacağın biri olsun, öyle varsayalım... yine sorun değil. anneni sen seçmedin. sevmiyorsan, iyi anlaşmıyorsanız, pekala arana mesafe koyup da kendi hayatına devam edebilirsin. bu biraz yurtdışında türkiye'yi gömmeye benziyor: unutma ki annesini, ülkesini, etrafındakileri küçümseyen insan başkalarına daha karizmatik ve büyük görünmez. aksine, "çıktığı deliği beğenmiyor" diye ayıplarlar, başkalarının üzerine basarak yükselmeye çalışan ezik ve zayıf karakterli biri olduğun düşünülür.

kızın hayatına bu kadar takılman ise tam anlamıyla facia. yahu onun pırıl pırıl bir hayatının olması seni niye üzüyor, manyak mısın affedersin? bak işte ne güzel, etrafında mutlu ve özgüvenli birisi var. demek ki böyle şeyler olabiliyormuş. illa bir şey yapacaksan bundan güç almaya çalışsana. çirkin hissediyorsan spor yap, kendine değer ver. hem fiziksel hem mental olarak geliştir kendini. keyif aldığın şeylerle ilgilen, kendini iyi ve değerli hisset. gerçek şu ki dünyanın her yerinde, her an çok sayıda mutlu ve mutsuz insan var, olmaya devam edecek. bunları düşünerek, bunları takip ederek hayat yaşanmaz.

bence sorunun sosyal medya bağımlılığı. insanların fotoğraflarına, mutluluklarına bakıp da depresyona girmenin başka sağlıklı bir açıklaması yok benim gözümde. insanlara bakma, kendi hayatını yaşa. sen kendine değer verirsen, insanların da sana değer verme ve seni "adamdan sayma" ihtimali aynı ölçüde artar. herhangi bir insandan daha değerli veya değersiz değilsin, bunun belirleyicisi büyük ölçüde senin yaşamın ve tavırların. çok donanımlı, çok zeki olup evden çıkmayan birisi "arkadaşım yok" diye ağlayıp kendini değersiz hissedebilecekken; seviye olarak o kişinin yarısı dahi olmayan birisi çok güzel arkadaşlıklara sahip olabilir. benzer şekilde, senin o çok iyi sandığın arkadaşlar özünde pek iyi de olmayabilirler...

hiçbir şey siyah veya beyaz değil. insan hayatı 1 ve 0'lardan oluşmuyor. kendine bu kadar yüklenme. sosyal becerilerin zayıf olabilir. güzel olmayabilirsin. bunlar sorun değil. sorun bunları belirleme yetkisini insanlara vermende. tabii ki birisi iltifat edince iyi hissedersin, tabii ki sevgilin olunca daha özgüvenli olursun vs. ama hayatını ve güzelliğini başkalarının sözüne bağlama tamamen. çünkü birisi güzel buluyorsa birisi çirkin bulacak. bu şekilde mutlu olmak imkansız.

böyle yaşanmaz. başka birisi gibi olmayı isteme, hoşuna gidiyorsa eğer sen kendinden o kızı yarat. ben açıkçası en özgüvensiz ve iğrenç hissettiğim zamanda bile başkası olmayı istemedim. iyi olacaksam kendi halimle iyi olayım. gerisi hikaye.
  • der meister  (25.03.18 22:21:32) 
peki neden hiç şöyle düşünmüyorsun? o kız bütün bu özgüvenine rağmen, bütün bu aile yapısına rağmen seninle aynı konumda? hatta şöyle diyelim, sen o beğenmediğin kendine rağmen o özgüvenli kızla aynı konumdasın. sen çok daha iyisin!! sadece görmen lazım.


  • mehmed resad  (25.03.18 22:30:48) 
Onun üzerinden kendi mutsuzluğunu görüyorsun. Sevgilin olsa, çok sevdiğin arkadaşların bulunsa, hobilerinle mutlu olsan o kadını gözünde bu kadar büyütmezsin. Hayatı tek kişiye indirgemenin hiçbir faydası yok. Her zaman için bizden daha güzeli, zengini, mutlusu var. Bu durumu kabullenmek lazım.

Ailemiz çok farklı değil. Anadolu insanında sana yapılan baskı olağanlaşmış artık. Evet, suçun büyük çoğunluğu ailende ama kendini bu işin içinden sıyıramazsın. Bir şekilde tutunmak zorundasın.

Kendine aksiyon yaratmıyorsun gibi geldi bana. Arkadaş edinemediğini söylemişsin ama edinmek için pek bir şey yaptığını sanmıyorum. Evde pineklemenin tadı ayrıdır fakat harekete geç biraz da.
  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (25.03.18 22:43:36) 
ya iyi de kızın hayatında tek bir aksak olmadığını nereden biliyorsun. instagram'a aksak yönlerini koyacak eğil ya?

ayrıca kişilik iki yaşında oluşuyor diye bir şey yok. karakterimizde çevremizin etkisi olsa ben insanın kendini var ettiğine inanıyorum. şu anki hayatını beğenmiyorsan içinde olmak istediğin hayat için çabala. partiye mi gitmek istiyorsun? git. bir kere arkadaş bulmazsın iki kere bulamazsın 15.'de bulursun..

bu kadar drama yaratılacak bir durum yok bence.
  • playing star again  (25.03.18 22:52:03 ~ 22:52:54) 
Maşallah ya, kimmiş o kız? Ben ilkokuldayken aşık olduğum kız, en yakın arkadaşımı seviyordu. Çocuk da sarışın, mavi gözlü falan. Keşke ben de o çocuk gibi olsam diyordum o zamanlar. En yakın arkadaşıma özeniyordum yani. Sonra ortaokula doğru benim boyum falan uzadı. Okulun en çalışkan, hatta en güzel kızlarından biriyle sevgili oldum. Sonra başka birine özenmenin kendimizi harcamaktan başka bir işe yaramadığını fark ettim. Sen o kız olsaydın eğer, kendinden vazgeçmiş olacaktın teorik olarak. Kendini az da olsa seven bir insan kendinden asla vazgeçmez. Ben de kendimi vazgeçilecek biri olarak görmüyorum. Ben zaten başkası olsaydım, ben diye bir şey olmazdı.


  • dissendium  (25.03.18 22:53:47) 
Agustos ayinda hayatimin en zor donemlerinden birindeydim. Aslinda o kadar zor donemlerinden birinde degildim ama uykusuzdum, yorgunluktan geberiyordum. Bir enerji icecegi bulmustum, hayatima onunla devam ediyordum. Ictigim icecegim anksiyete ve depresyon gibi yan etkileri oldugunu bilmiyordum. Zaten zorlu bir donemde enerji icecegi diyetiyle kendimi daha manyak hale getirdim ve her seye aglar hale geldim. Hatta, bazi gunler buldugum nadir bos zamanda yatagin tepesinde tavana bakip agliyordum. Yine boyle bir zamanda universiteden bir arkadasimi Facebook'ta gordum. Kiz Almanya'ya tasinmis ailesiyle, deli gibi para kazaniyor ve ustune de Maldivlere bir ay tatile gitmis. Oyle mutlu guluyordu ki kiz, o mutlulugu gorunce aglamaya basladim. Hayatima lanet ettim, "Bu kadar ugrastim, bunun icin miydi" diye kendimi dagittim. Bir de bu kiz universitede hic kimsenin sevmedigi, herkesin kavgali oldugu bir kiz olunca iyice "Tamam, ilahi adalet yok da, bu kadar mi yok" diye aglamaya basladim.

Bir hafta sonra kalp carpintilarim siklasinca, "Bir de bunlarin ustune olmek uzere miyim" diye iyice bir sinir geldi. Meger bu gozyaslari ve moral bozukluklari cogunlukla enerji icecegi kaynakliymis ve icmeyi birakinca 3-4 gun sonra kendime geldim. Aglamalar durdu, moral yine bozuktu ama rahatsiz edecek kadar degil. Psikiyatra gittim "Bir hafta once sana ilac yazacagimdan emindim ama ilaca ihtiyacin yok. Kimyasallara karsi cok hassassin demek ki" dedi. Maldivler'deki arkadasin fotografini yine gordum. Aglayasim gelmedi amaititaf edeyim, icimden bir Sezercik dikip "Bi gun ben de yiycem o sekeyleyden, ben de goyucem Maldiv'leyi" deyiverdi. Sonra da Ekim sonuna kadar arkadakasi da, Maldivleri de unuttum.

Ekim sonunda Facebook'ta arkadasimin cok guzel, kocaman gulen bir fotografini gordum. Kocasi altina "Melek yuzlu sevgilim, melek oldun gittin" yazmis. Meger arkadasim 4 yildir bir hastalikla bogusuyormus ve o tatil son tatiliymis. O zaman anladim ki, kizin bu kadar buyuk gulmesinin sebebi yakinda olecegini bilmesi ve kalan zamanini en iyi sekilde gecirmeye calismasiymis. Bir kere daha kafama dank etti ki, ne diledigine dikkat etmek gerekiyormus. Boyle seyleri zaten biliyoruz ama boyle zamanlarda hatirliyoruz ve dank ediyor kafamiza.

Simdi burada "O zengin olabilir ama yarin da olebilir. Isteme oyle seyler" demeyecegim, cok sacma ama buradan cikarilacak bir iki ders var.

1. Kimsenin icini, hayatini, vb. bilemezsin. Mutluluk hicbir derdin olmamasi, hayatin kolay gecmesi degil. Sadece sen gozunde ideallestiriyorsun. Sosyal medyadaki iki fotograftan kizin hayatini bilemeyiz, kimse bilemez.

2. Hayat dedigimiz sey asiri kaygan. Hatta, Monte Kristo'nun dedigi gibi "Hayat bir fırtınadır, genç arkadaşım. Tam güneşin tadını çıkartırken, bir de bakmışsın ki kayalıklardan aşağı düşmüşsün". Obur gun yine gunesin tadini cikarabilirsin. Su haldeyken piyango sana cikar, istediklerinin cogunu elde edersin ve bugunku dertlerin kucuk gorunur. Yine su anda doktorun biri "Su kadar omrun kaldi" der, pesinden "Niye bu kadar uzdum kendimi" dersin. Bu kontrol edebilecegin degil, sadece kabul edebilecegin bir sey.

3. Baskasinin sahip oldugu bir seyi istemekte sorun yok ama baskasinin yerinde olmayi istemekte sorun var.

4. Ilk zamanlar ben de sucu "Ama ben boyle yetistirildim"e bagladim ama durum su ki, icinde bulundugun durumun (eger travmatik bir olay olmadiysa) sadece ve sadece seninle ilgisi var. Icinde bulundugun duruma "Ama bana boyle ettiler", "Ama ben boyle dogmadim ki" diye bahanelerle isyan etmek sana hicbir sey kazandirmayacak ve %100 dogru da degil. Sorumlulugunu al, "Ben hayatimin icine ettim" de ve baslangic noktani burasi belirleyip "Tamam, simdi ne yapayim" diye ilerle. "Insanlar benimle konusmuyor" degil, "Ben baska biri olsam kendimle gelip konusur muydum? Neden konusurdum, neden konusmazdim" diye bakmak onemli. Belki yanlis ortamdasin, belki kendini sevmiyorsun, belki de baska bir sey. Eseleye eseleye nedenlerini bulabilirsin. Sorun sensin, uzaklarda arama sorunu. Bunlarin sosyal adaletle ilgisi var ama mutlulukla yok.

5. Bu daha da kisisel bir not. Sukretmek ne kadar guzel olsa da ben sicak bakmiyorum. Cunku, cok tek tarafli ve acikcasi bana bencilce geliyor. Senden kotu durumdaki birine bakip "Oh, hele sukur soyle degilim" demek cok asagilayici geliyor. Illa bir kisi olmak zorunda degil, "Oh, hele sukur ki isim var" gibi bir sey soylerken aslinda bircok issizi asagiladigimizi dusunuyorum. Ayni sekilde, birileri de bizim durumumuza bakip "Oh, iyi ki bunun gibi degilim" diyordur eminim ki. Yani, atiyorum, o kizin sana bakip "Sukur ki ev hanimi ve isci kizi degilim" demesi hosuna gider mi? Yani, bircok insanda sukur iyi isleyen bir mekanizma, Iyi hissettiriyorsa ne guzel ama beni bencil ve dusuncesiz hissettiriyor sukretmek. Benim icin dogru olan "Oh,suyum buyum yerinde" degil; "Benimki yerindeyken, bununki neden degil" diye sormakta, sukretmenin de bunu engelledigini dusunuyorum. Yine de, bu fazla kisisel oldu. Eger sukretmek mutlu hissettiriyorsa, ne guzel.

6. Sorun sensin dedim ama bu elinde tuttugun keskin kilicin ucunu sana dondurmesin. Kendine adaletli davranmak apayri bir ust mekanizma, bunun altinda kendini sevmek var. Kendini sevmeyen kisi kendisine adaletli de davranamaz. Daha dogrusu soyle acayim. Kendine iyi davranmak, kendini sevmek kendini elestirmeye engel degil ama Maslow hiyerarsisi gibi dusun. Kendini sevmeden acimasizca elestirme. Ozetle, kendini yargilama, kendini dinle ve anla. "Dusene bir de ben vurayim" misali, hem dusen hem de dusene (kendine) vuran olma.

7. Bunu simdi yazmam ayip gerci ama isin gucun yerindeyse mutlaka profesyonel yardima basvur. Dinamik psikoterapiyi dusun. Bazen bu bataklik icinden kendi kendimize cikabilecegimiz kadar sig olmuyor.
  • aychovsky  (25.03.18 23:17:11 ~ 23:29:44) 
benim annem babam mühendis ve doktor, ama bunun ailenin mesleğiyle ilgisi olduğunu düşünmüyorum. kuzenimin babası sarhoş, ayyaş bi taksici, annesi ev kadını mesela ve öyle iyi bi kadın da değil, olaysız günleri yok. ama benden daha mutlu ve başarılı. instagramı da öyle.

bence üstündeki bu kötü düşünceyi at. biraz daha konuşkan girişgen ol. kendi hayatında değiştirmek istediğin şeyler varsa değiştir.
bir de ben başka okulda devam ettim yüksek lisansa, hocalarla konuşuyorum. bana dediler ki nasıl hocayla samimi oldun, biz kaç yıllık öğrencisiyiz, korkuyoruz. yani o kişiyi sen niye gözünde büyütüyosun ki? herkes değerli, onlara saygılı olup önemsedikten, kandırmadıktan sonra muhabbet zaten geliyo.

bir de betül mardin örneği var mesela. youtube tan izlemeni öneririm.
  • wishmaythşngs  (25.03.18 23:27:33 ~ 23:42:29) 
----- spoiler ----

ben nasıl büyüdüm ama anlatayım mı ? annem ilkokul terk ev kadını. 3-4 yaşlarındayken beni kucağına oturtur, "bak a..ndan kan gelirse hayatın mahvolur. a..dan kan gelirse hayatın söner. a..dan kan gelirse söyle bana" diye diye büyüttü !! yaşadığım travmayı anlatamam. 30 küsur yaşındayım karşı cinsle ilişkim olmadı, gönül ilişkisi de kuramıyorum, kabullendim evde kaldığımı. hayatım mahvedildi.

----- spoiler ----

insanları karşılaştırmayı sevmem ama o kızın anası avukat babası prof ve bu anlattıklarına rağmen ikiniz de aynı konumdasınız?

burada aslında senin ciddi bir başarın var. gazlamak için yazmıyorum. hayatta her insanın bir diğerinden muhakkak artıları oluyor. her birimiz farklıyız. ama yaşadığımız dönem tek tip bir insanı idealleştiriyor, herkes de onu olmaya çalışyıor.

orta çağ tablolarında mesela kadınlar hep -günümüz değerlerine göre- bıngıl bıngıl kilolu, basenleri geniş, memeleri küçük v.s. o zamanın güzellik anlayışı o çünkü. sarışınların güzel kabul edilmesi de bizim dönemimize has bir olgu.

anlattığın kız bana hiç çekici gelmedi mesela. müthiş güzel olsa bile instagram'ı yoğun kullanan, habire gittiği partileri v.s. falan paylaşan birine hayatta aşık olmazdım ben. (ha muhafazakar falan değilim aman ha:))

otur bir fight club izle bacım. 1984, fahrenheit 451, demir ökçe v.s sistem eleştirisi yapan şeyleri okumaya izlemeye takip etmeye çalış. bu döngünün içine fazlasıyla girmişsin ve dışına çıkamıyorsun, o yüzden alternatif bir hayat bile hayal edemiyorsun.

ergenlik dönemi kahramanlarımdan kurt d. cobain'in de dediği gibi, "hayal ettiğin insanı olmaya çalışmak, içindeki insanı öldürmektir"
  • makbur  (25.03.18 23:55:28) 
1. yanlış: kıskançlık, başkalarına kendini kıyaslayıp gereksiz bir tüketim kafa yapısına giriyorsun.
2. yanlış: ilgi görmediğini düşünüp ilgi aramaya buraya geliyorsun.
3. yanlış: 'Özgüvenim iğdiş edilerek, değersizlik hissiyle büyütüldüm.' bilmediğin, anlamsız benzetmeler kullanıyorsun.
4. yanlış: kendince 'gözlem' yapıp hikayeler yazıyorsun.
5. yanlış: iyiyi ve kötüyü gereksiz yere abartıyorsun.
6. yanlış: hayattan beklentilerin basit ve davranışların beklentilerinle derin biçimde çelişkili.

Ben böyle duygular hissetmiyorum, başka duygularım var.
Böyle duygular içerisinde olsam olgunlaşmaya çalışırdım.
Olgunlaşmak = deneyim sahibi olmak demek.
Deneyim = yanlışlardan öğrenmek demek.
  • idexo  (26.03.18 00:13:01) 
benim babam ve annem lise mezunu. babam işçi emeklisi. hayatım boyunca çalışmakla kazanamayacağımı düşündüğüm bir miktarda maaş alıyor, işini seviyor-du, hala iş arkadaşlarıyla görüşüyor ve çalışma saatleri de çok iyiydi. ona baktığım zaman boşuna okumuşum gibi hissediyorum. asgariden öteye zor gidebildim. artık onu da alamıyorum. lise, üniversite mezuniyetine bakmıyor bu işler. gerçekten kızı bu kadar dert ediyorsan instagram'ı kapat. benzer sebeplerle facebook'u kapattım, 6 ay oldu. twitter zaten kullanmıyorum. ne kadar fazla hesap, o kadar toksik his benim için. kapattığımdan beri enerjim yerine geldi.


  • nice tnetennba  (26.03.18 00:13:56) 
ya sen arada böyle duyurular açıyorsun. gerçekten depresyondaysan psikolojik yardım al. eğer değilsen de ilgi çekmek için mi yapıyorsun yoksa içten içe acı çekmekten mi hoşlanıyorsun anlamadım. diğer duyurularından da yola çıkarak söylüyorum ki, bir insan kendinden bu kadar nefret edemez bence. daha önceki duyurularında da birçok insan yardımcı olmaya çalışmıştı ama sen hiçbir şey yapmayıp paso burada duyuru açıyorsun, olmuyor.

profesyonel yardım almadan düzelemezsin. bir an önce yap bunu.
  • dedimmidemedimmi  (26.03.18 11:50:13) 
kaç yaşındasın bilmiyorum ama bunu kabullenmen ve öyle yaşaman gerekiyor. bazıları mükemmel hayata doğuyor, bazıları doğmuyor. bazıları çok şanslı oluyor, bazıları çok şanssız oluyor. senin elinden gelen sahip olduğun hayatı en iyi şekilde yaşamak.

bu arada instagram tamamen gösteriş dünyası.
  • xvyz  (26.03.18 12:26:28) 
[]

Ailemden Nefret Nefret Nefret ediyorum ! Hayatımı Mahvettiler

Küçüklüğümden itbaren beni ezdiler. Evet karnımı doyurdular, okula gönderdiler ama psikolojik olarak ezdiler, ego tatmin aracı yaptılar. 7-8 yaşlarımdayken yarım saat geciktim diye babam beni arkadaşlarımın önünde dövdü. O gün hissettiğim ezikliği, utancı unutamam. Eve gelen akrabalar "bu kız pısırık galiba hiç konuşmuyor" dediğinde "onun yaşı 13 ama zeka yaşı 3" diye beni aşağılar, bense ölmek isterdim. Ortaokuldayken bir erkekle konuştum diye sokak önünde dövdü beni. Sonuç olarak ben pısırık, ezik, sessiz biri olup çıktım işte. Lisedeyken akran zorbalığına uğradım, onur kırıcı lakap takıldı. Her gece ağlardım için için. Dayanamayıp babama söylediğimde babam beni koruyacağı yerde, o lakapla bana hitap etmeye başladı, sonra annem, sonra abim.. Şu anda Özdeğer, özgüven namına hiçbir şey yok bende, sıfır hatta eksi. Bu çocukluk ve gençlik yıllarımın bendeki acı bir tortusu,acı bir hediyesi olarak yapıştı kaldı.

Annem babama nazaran daha iyiydi anne sonuçta, ama evkadınıydı, ilkokul mezubuydu, psikolojik baskıyı o da yaptı. Şu an 30'una gelmiş bir yetişkinim. Allah'tan tek şansım derslerim iyi oldu hep, okudum, kendimi kurtardım güya ama hayat tatsız. Hayat tuzsuz. Tek bir tane arkadaşım yok. Ezik ve özgüvensiz yetiştirildiğim için yok. Her haftasonu sabahtan akşama kadar nette vakit geçiriyorum. Sevgili zaten yok. Ezik olduğum için bana en ufak ilgi kırıntısı gösterene koşuyorum, sonuçta oyuncak ve ego tatmin oyuncağı olmaktan 1 adım dahi öteye geçemiyorum. Sevgilimin olması da hayal yani, 1 tane bile olmadı bugüne kadar. Nefret ediyorum, beni hayata bağlayan hiçbirşey yok.Ot gibi işe gidip geliyorum. Allahım diyorum neden, bana değer veren, beni pamuklara saran bir ailem olsa herşey daha farklı olurdu,neden bu aile ya neden neden neden ?? suçum neydi ??

Ailemle yaşıyorum,annem odamın düzenine karışıyor devamlı, bazı kıyafetlerimi kafasına göre çöpe atmış halbuki seviyordum ben onları giyecektim. Tartıştık. Bana lisede takılan onur kırıcı lakabı söylemeye başladı. Ne zaman tartışsak zaten annem bana lisedeki onur kırıcı lakabı söylüyor,amacı sırf canımı yakmak,maalesef bu konuyu kafaya taktığımı anlamış durumda. Çıldırdım, çık odamdan diye haykırdım, Çıkmadığı gibi bana "or.pu" dedi. Bana sen or..pusun, fa..şesin deedi. Gözüm döndü sensin or.pu dedim, dememliydim ama o lakap bana ezik sindirilmiş psırık geçmişimi hatırlatıyor. Zaten çocukluğumun gençliğimin içine sıçtılar, şimdi de 30'lu yaşların içine sıçıyorlar itinayla. Zaten annem abimi erkek olduğu için daha çok seviyor. Onu çağırdı ve abimden dayak yedim.Nefret ediyorum.nefret ediyorum. Szilerle paylaşmak istedim..

 
o evden ayrılıp ailenle bütün bağını kopararak başlayabilirsin.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.12.17 21:00:04) 
30 yaşında, işi olan bir kadınsın. Ailenle yaşaman için herhangi bir sebep yok. En kısa zamanda ayrı bir eve taşın ve kendi düzenini kurmaya çalış. Onlarla iletişimini de minimuma indir.

Bu süreçte kesinlikle psikolojik destek almalısın aksi takdirde yaşadıkların ömür boyu senin önünü keser.
  • fragile lady  (16.12.17 21:00:58) 
çok isterim ama yapamıyorum. bakın ezik yetiştirilmek, ezilmek, aşağılanarak büyümek öyle birşey ki, hayata karşı çok korkak oluyorsunuz. başkaları için bebek oyuncağı olan şeyleri yapamıyorsunuz ya da adım dahi atamıyorsunuz. Açıklayıcı olabildim mi bilmiyorum. Zatebn bana ev bulma vs.konularında manevi bakımdan destek olabilecek 1 tane bile arkadaşım yok.Yoksa istemem mi bu aileden kurtulmayı.


  • sucuklu yumurta  (16.12.17 21:02:09) 
@fragile kaldı zaten, bu yaştan sonra zaten ben iflah olmam ki.

ayrı ev konusunda dediğim gibi ben bir hayat korkağı oldum çıktım, ezik pasif biri oldum çıktım.
  • sucuklu yumurta  (16.12.17 21:03:43) 
Öncelikle muhakkak bir psikolojik destek alın, emin olun size çok iyi gelecektir. Sonrasında en kısa sürede o evden ayrilin. Sırf kan bağınız var diye ömrünüzü sevmediğiniz insanlarkaberaner geçirmek zorunda değilsiniz. Tamamen hayatınızdan çıkarın demiyorum zira aile, belki zamanla onlar da hatalarını anlarlar ama evden ayrılın, mesafe koyun.

Geçmis geçmişte kalmış, lakap konusunu vs de çok kafanıza takmayın. Artık belirli bir yasa gelmiş, kendinizi geliştirmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınsıniz.

Ama psikolojik destek almayı lütfen ihmal etmeyin.
  • fraise  (16.12.17 21:06:44) 
Kendini iyi ifade ediyorsin ama çok da ezik değilsin bence. En azından hissettiklerini yazıya dökecek kadar güçlüsün. Ben de şu an annemle sorunlar yaşıyorum ama bunu anlatamıyorum. Asıl ezik benim. Az önce sinir krizi geçirdim.


  • for day to break  (16.12.17 21:08:41) 
Yani evet o evde iş yürümeyecek gibi, ekonomik bağımsızlık varsa ayrı yer mantıklı.
prof. destek de gerekli olabilir denildiği gibi ama şu an alma imkanın yoksa bakış açını minnacık da olsa değiştitmeye çalışman iyi olabilir. ama ev sıkıntı.

  • passion rules the game  (16.12.17 21:12:09) 
Ayri ev ve psikolog +1


  • chavezding  (16.12.17 21:13:44) 
ayri eve cikma, baska sehre tasin.


  • icim urperiyor  (16.12.17 21:14:04) 
@fraise o lakaba üzülmemek mümkün değil, onur kırıcı bir lakap, lise yıllarımı lanet ederek hatırlıyorum.Onurum gururum kırıldı, kişiliğimin geliştiği yıllarda buna maruz kaldım. Aşamıyorum bu aşağılanmışlığı.


  • sucuklu yumurta  (16.12.17 21:16:07) 
küçüklükten itibaren "sen edenemzsin, yapamazsın, beceremezsin" diye büyüttüler beni. korkuyorum işte, hayatla başa çıkamamaktan.

bir de hayat enerjisi düşük, son derece bezgin bir insanım. işyerine zor gidiyor yapmam gereken işlere binbir güçlükle konsantre oluyorum. kaldı ki ayrı ev, bir sürü sorumluluk binecek sırtıma. bu bezgin bekir, herşeyi erteleyen sonsuza kadar devamlı erteleyen biri olarak altından kalkamam gibi gelyor.
  • sucuklu yumurta  (16.12.17 21:18:02) 
30 yaşına gelmişim, paramı kazanıyorum ama bu bile bana saygı duymalarına yetmiyor. Hani para önemli ya güya. Onlara göre ben hala küçükken ezdikleri çocuğum. Benim odamı alıp kafana göre eşyalarımı atamazsın diyorum anneme, annem bunu anlamıyor. Tabi atarım diyor. Çıldırıcam. Çıldırıcam.

Bu da yetmiyor, canımı yakmak, tartışmada bana üstün gelmek için lisede bana takılan lakabı söylüyor. Bu nasıl anne ? Yanu elalemin anaları çocuklarının üzerine titriyor. O yeter k mutlu olsun diyor. İnsanlar çocukları özgüvenli olsun istiyor. Benimki de sıkışınca bana lakap takıyor. Sonra da orosğu diyor.
  • sucuklu yumurta  (16.12.17 21:21:27 ~ 21:23:12) 
Burada sizin yaşıtınız çok güzel insanlar var. Eminim yardımcı olmak isteyeceklerdir size.


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (16.12.17 21:22:26) 
Hemen ayrıl tek başına yaşamaya başla korkulacak hiçbir şey yok emin ol. Şartlar durumlar iyiye gitmeden önce mutlaka kotu gider. Anne veya baba kim olursa olsun. Resti çek kendi yolunu ciz . öğrenci bir arkadaşla eve çıkabilirsiniz.


  • opitseri  (16.12.17 21:25:49) 
30 yasinda bir kadin olarak dayak yeme ve onur kirici ithamlari yasamaya devam etme cesaretini gostermek ayri eve cikma cesaretinden daha ciddi... once bunun farkina var. Sonra tekrar konusalim..


  • lcha  (16.12.17 21:32:19) 
Icha, benim özdeğer bilincim yok. özdeğer duygum yok. ben kendimi değersiz görüyorum.

Sadece aile de değil, istisnasız girdiğim her ortamda bunu yaşadım, yaşıyorum, istsnasız ezerler beni her ortamda.
  • sucuklu yumurta  (16.12.17 21:34:57) 
yaşayamadığın ergenliği şu anda yaşıyor gibisin. avantajın kendi durumun hakkında aslında çok da negatif olmayan ancak objektif bir durum analizi yapmışsın. farkına varmak aslında çözüm olduğunu anlamanın ilk adımı.

maddi durumun yeterli ise aileden ayrıl. belki bie ev arkadaşı ile ortak eve çıkarak çok daha düşük maliyetlerle bunu yapabilirsin. ikincisi bir psikologdan yardım alabilirsin. var mıdır bilmiyorum ama online olarka benzeri sorunlar yaşayan community ve destek gruplarına ulaşmayı deneyebilirsin.

ailenin bu tavırlarını kendi ezikliklerini yansıtma ile senin üzerinde gidermeye çalışması olarak tahmin ediyorum.

çözülmeyecek şeyler değiller. geç de kalmış sayılmazsın.
  • orpheus  (16.12.17 21:35:12 ~ 21:36:53) 
Yargilamak gibi dusunmeyin, bilmedigim şeyler de olabilir ama "anlattiginiz kadariyla" para kazanıyor olmaniza ragmen bunca yıl yardim almamaniza sasirdim acikcasi. Bunlari tek basiniza aşamayacaginiz için uzmanlar var.

Ailenizden saygi gormemissiniz evet ama once kendinize saygi duymaniz ve kendiniz için bir seyler yapmaniz gerekiyor. Yardim alip da sonuc alamadiysaniz bilemem tabi. Bircok insan bu tip aileler icinde yetişiyor. Sırf duyuruda bile bunun orneklerini gorduk defalarca. Neden ben tarzinda kendine acıma savunmasi yapmak yerine harekete geçmek lazim. Bunu 30 yasinda isinde gucunde bir kadın oldugunuz icin soyluyorum. Buraya boyle açıkça ifade edebiliyorsunuz, aynisini bir uzmana da yapabilirsiniz. Evi ayirmak ve uzman yardimi almaktan baska tavsiye verilebilecegini sanmiyorum. Mutlaka düzelebilir, öyle düşünün.
  • aquarium  (16.12.17 21:38:27) 
O zaman yeni cevap: Hocam tum sorunlarini fark etmissin ama destek almiyor aksiyon almiyorsun. Simdi bizim sana nasil bir katkimiz olsun bilemedim ki?! Doverek evden mi cikaralim? Zorla es mi bulalim? Yani bunun ucu yok, farkindaligin var ama uzgunum bi insan cozumu goruyor ama aksiyon alamiyorsa baskasi ona hicbir sey yapamaz. Sadece yaz buraya icini dok agla, aksiyon almadikca yarin yine aynisi olacak. O nedenle ozdeger farkindalik vs deme. Git efendi gibi profesyonel destegini al.


  • lcha  (16.12.17 21:38:32) 
daha hafif düzeyde ancak yine de psikolojik baskı-şiddet gördüm, görüyorum ailemden. öğrenciyim henüz, ayrı eve çıkamıyorum, en ufak bir karşı çıkışımda ekonomik desteği kesmekle tehdit ediyorlar. çok kavga ettim ama en azından yurda çıkmayı başardım. yani tam anlamıyla kopamadım annem evde kalan eşyalarımı karıştırmış yerini değiştirmiş falan yine, haftasonları gittiğimde aynı sorunları yaşıyorum başlarda iyi olsak da.

yaşça daha küçüğüm, öneri vermek de bana düşmez ama kazancınızla en azından terapi almaya bakın, birden eve çıkmak korkutucu geliyorsa. ama ben yurda çıktığımda dahi (ki şu an beş kişiyle aynı odayı paylaşıyorum, iyi bir yurtta değilim) çok daha fazla huzurluyum. yani süper koşullara geçmediğim halde ailemin baskı ortamından uzaklaştığım için iyiyim. en azından bireysel sorunlarıma boğuluyorum artık.

değil 30 yaşımda, 20 yaşımda "çayı getirmeyi unuttuğum" için tekme yemek bile unutamayacağım şekilde beynime kazınmış durumda. ne olur yapmayın bunu kendinize. manevi destek konusunda elimden bir şey gelirse yapmak isterim. lütfen kendinizi kurtarın.
  • haykorsamdunyaya  (16.12.17 21:43:29) 
özdeğerim yok yazmışsın ama sevgili sucuklu yumurta, bunların farkında olman ve hepsinin yanlış olduğunu, hiçbirini hak etmediğini bilmen aksine özdeğer bilincinin olduğunu gösteriyor.

adım atamaman korkmandan, ama korkmadan çık o evden ve uzak dur. saygı duymuyorlarsa duymasınlar, sen onların seni yapmak istedikleri kişi değilsin. paranı kazanıyormuşsun, ayaklarının üzerinde durursun.
  • pinkpeony  (16.12.17 21:45:35) 
zor bir ailede büyümek kitabı da yardımcı olur.

ev bulma vs. konularında manevi bakımdan biz sana destek oluruz. sen başla gerisi akar gider.
kendi evin olunca, psikolojin düzelince bezgin bekirlik kalmaz merak etme. hatta tam tersi olur, şevklenirsin.

yazılması gereken her şey üstte yazılmış tekrar etmedim. hepsine +1
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (16.12.17 21:51:55) 
Herkesin travmaları var, neden diye sorgulamak sana vakit kaybettirir sadece.

Ailenden ayrı eve çıkıp çok görüşmemek tek çare. Ve tabii denildiğini üzere bu süreçte ve sonrasında psikolojik destek almak.
  • kendi kendine yasayan yavrucak  (16.12.17 22:04:45) 
aile ile tartışma diyince hepimiz "evden ayrıl" kısmına odaklandık, istiyorsan yap tabi bunu. Hele de 3. ev arkadaşı olarak bir eve girersen, işine de yakın bir yerde neredeyse yol paran kiranın yarısını öder.

Ama asıl odaklanman gerekeni sen daha iyi biliyorsun, özsaygı, özdeğer, kendine kıymet vermek.
İster profesyonel yardımla yap, ister Tinder'la yap bir şekilde o konuya eğil.

Her konuda kendini değersiz hissetsen de "sucuklu yumurta'yı en iyi tanıyan ve anlayan" ünvanı sende :)
Bu arada çalışıyorsan bir değerinin olduğunu her ay başında somut olarak görüyorsun,

Kendine gel,
  • michael_knight  (16.12.17 22:19:26) 
Cevap yazan herkese teşekkür ederim. Paylaşmak iyi geldi. İnsan kendi durumunu kanıksıyor, ve hep kendini suçluyor. Duruma objektif bakabilmek zor oluyor. Sarsılmam gerekyordu.

Ayrı ev konusunu araştırmaya karar verdim. Hayat korkağıyım, evet, bilgsizim. Ayrı ev ararken nelere dkkat edilmeli konulu bir duyuru açmayı düşünüyorum hatta birkaç gün içerisinde. Değişmek istiyorum, bu bezgin, yılgın moddan kurtulmak istiyorum. Kendime değer vermek istiyorum. Beni ezenlere had bildirmek istiyorum. Ama hiçbirşey yapmadan da değişim gelmiyor. Bana dua edin, umarım başarırım.
  • sucuklu yumurta  (16.12.17 22:28:59) 
Allah yardımcın olsun. Her anlamda daha iyiye gitmen dileğiyle,


  • kendi kendine yasayan yavrucak  (16.12.17 22:48:47) 
Ben de herkes gibi o evden ayrıl diyorum. Ama tek başına eve çıkmak sıfırdan bir düzen kurmak bu aşamada senin için biraz zor olacak gibi. Ev arkadaşı aranıyor ilanlarına bakmanı öneririm. Böylece hem hazır düzeni olan bir eve çıkmış olursun hem de ev arkadaşın ile iyi anlaşırsan yakın bir arkadaşın olur. Böylece yeni bir sosyal çevre edinirsin. Ayrıca tek başına çıksan pahalı olabilecek merkezi bir yerde oturabilirsin.


  • road_tanker  (16.12.17 22:55:13) 
Arkadaşlar kız hayattan korkuyorum diyor siz ayrı ev diyorsunuz. Ev şimdilik dursun, BİR AN ÖNCE YARDIM ALIN! Maddi gücünüz var, lütfen bunun kıymetini bilin ve kendinizi destekle beraber yenileyin! Tüm korkularınız ancak terapiyle gücünüzün farkına varmanızla zamanla eriyecek, değişiminizle aileniz bile size saygı duyacak. Yaralarınızı tek başınıza ya da bir arkadaşla atlatamazsınız, malesef ailevi travmalar paylaşmakla düzelemez, anlık hafifletir. Eğer adım atarsanız yakında çok güzel haberler okuyacağız sizden, inanıyorum=) allah yardımcınız olsun.


  • mslny  (16.12.17 23:29:56) 
Ben ayrı bir eve çıktım rahat ettim. Her şey zor oldu, makarnayı bile yapmayı arkasındaki tarifine bakarak yapmaya başladım. İlk günler duvarlar üzerine üzerine gelir. Ama zaman varsa alışırsın. Ayrıca psikolojik destek alman da şart. Ben ancak askere gitmeden önce başlayabildim. O da birinin içine çok kapanıksın sen demesiyle. GerçeklerI psikiyatr hekimden öğrendim. Askerde de devam ettim tedaviye. İşin zor ama şans olmasa da zaman bizden yana. Onlar gidecek, biz kalacağız döngüye göre.


  • ceyhan prensi adana  (17.12.17 20:21:48) 
her sefer benzer şeyleri yazıp burada anlatıyorsun..

hala anlamadın mı buradan sana bir olumlu dönüş olmayacağını. atılan msjlara da geri dönüş yapmıyorsun. valla kimse yemez.
  • attila  (15.02.18 23:17:19) 
yaşayacağınız ne olabilir acaba bahsedilenlerden daha kötü? Zaten yaşanılanların olumsuzluğu fark edilmiş, istenmediği anlaşılmış. Şimdi o zaman, bunlardan kurtulmak için, hala bir şeylerin hesaplarına girmek, öyle mi olur şöyle mi olur, denebiliyorsa, anlatılanlar o kadar da acıtmıyodur. öyledir, gider o.

böyle hikayesi olan birine, "şöyleyim böyleyim dedikçe, bataklığın içindesin" derdim. Bişey değiştirmek isteyen adım atar. Ama adım atmak ve bişey değiştirmek zorunda değil kimse. Zorunlu olmadıkça da bişey yapmıyor insan.
Su yolunu bulur, derdim.
  • neynep  (15.02.18 23:47:41) 
Aynı şeyleri yaşamışız ama başkasından duyunca hadi oradan şımarık diyesim geldi


  • her gece aç  (13.03.19 20:22:34) 
duyuru hortlamis:)

eksiup.com

tedavi ol her seyden once. psikolojik destek sart.
  • Leonardo~Da~Vinci  (13.03.19 21:09:28) 
[]

Bu Eziklikten ve Dışlanmışlıktan Bıktım

Bu duyuru muhtemelen fark edilmeyecek ya da fark edenler de okumaya üşenecek belki, ama ben gene de yazacağım çünkü içimdekileri bu kadar uzun bir yazıya dökecek kadar doldum. Bu kadar dolmama neden olan yaşadıklarımdan ziyade bu yaşadıklarımın kısır döngü olduğu ve bu döngüden hiç kurtulamayacağım düşüncesi. Yaşadığım her şey ve kendi zayıflığım bu düşünceyi sürekli körüklediğinden ve kuvvetlendirdiğinden artık bu düşüncenin doğruluğuna kendimi inandırdım. Belki bu yazıyı okuyan biri çıkar, belki benle benzer durumları yaşayanlar vardır. Bunlar da dert mi diye düşünecek kişiler de olacak belki ama bizzat yaşayan bilir, bunlar çok ağır geliyor insana ve ben bu döngüden çıkamama gerçeğine daha fazla dayanamayacağım.

Küçüklüğümden beri hep grupların dışında kaldım, girdiğim grupların da zayıf halkası hep ben oldum. Bir kişi oyun grubu oluştururdu, ben oluşturmaya kalksam kimse katılmazdı bile. Sanki yokmuşum gibi. Arkadaş gruplarında bir yere gidileceği zaman unutulan tek kişi ben olurdum. Öğle teneffüsü olurdu, grupça kantine inilirdi, işi uzayan sona kalan kim olursa olsun grup o kişiyi beklerdi, benim dışımda. Eğer sona kalan ben isem grubun çok umrunda olmaz ve sınıfa çıkarlardı. Sona kalan Ayşe, Fatma bilmem kim ise onlar beklenirdi. Bu çocukluk zamanlarımla sınırlı kalmayıp ergenliğime de sıçradı. En iyi arkadaşım dediğim kişilerin en iyi arkadaşları hiçbir zaman ben olmadım. Ergenlik dönemimde beraber sinemaya gidelim diyeceğim ya da beni davet edecek bir arkadaşım hiç olmadı. Elimden geleni de yapıyordum halbuki, sıcakkanlı davranıyordum, fazla yılışmıyordum her şeyi kararında götürüyordum ya da ben öyle sanıyordum. NE ZAMAN BİRİYLE TANIŞSAM İLK ZAMANLARDA ÇOK SICAK DAVRANAN BU BİRİ, İLERİKİ ZAMANLARDA SANKİ HAKKIMDA UTANÇ VERİCİ BİR DEDİKODU DÖNMÜŞ GİBİ BENDEN HIZLA UZAKLAŞIYORDU. Lisenin bahar şenliklerine " yanımda kimse yok tek başıma nasıl eğleneceğim ki" deyip hiç gitmedim. Yalnızlığımdan utanırdım ama kaçamıyordum da üstümde bir kara büyü varmış gibi. Okulda ya da dershanede sanki vebalıymışım gibi sınıfta yanı boş olan kişi hep ben oldum,istisnasız, inanın.

Üniversitede de bu durumdan kurtulamadım. Bu sefer bir tane arkadaş edinebilmiştim kendime ancak o arkadaşın da bir arkadaşlığını göremedim. Yine de yalnızlıktan iyidir deyip attığı kazıklara rağmen yanında olmaya devam ettim. İlk defa sinemaya gittiğim arkadaşım oydu, cafeye gittiğim de. Asosyal değildim ama bilmediğim bir sebepten insanlar hep benden uzaklaşıp bana karşı tiksinti ya da acıma dolu bakışlar atıyordu. Tanımadığı kişiyle bile notlarını paylaşan öğrenciler nedense bende hep bir bahane buluyordu. Mezuniyet günümde de bu dışlanılmışlığın utancını ve kaygısını yaşadım. Diploma için ismi anons edilen her kişi alkışlanıyordu. Ben ise alkışlanmayacağımı biliyordum ve ailemin bu dışlanmışlığa şahit olmasının vereceği ağır utanç duygusu beni daha da streslendiriyordu. Evet dışlandığımdan utanıyordum ve ailemin de bu dışlanmışlığımı ve ezikliğimi görmesinden çok korkuyordum. Ama ilginçtir orada ismim anons edildiğinde alkış sesleri geldi çok olmasa da. Sanki hiç hazırlanmadığım çok önemli bir sınav birkaç ay sonraya ertelenmiş gibi müthiş bir rahatlık ve mutluluk yaşadım. Bu alkış herkes için olağandı ama benim için imkansız gibi bir şeydi.

Şu an 29 yaşındayım ve çalışmaktayım. Ofiste 6 kişiyiz. Tahmin edeceğiniz gibi tek dışta kalan kişi benim. Günaydınına cevap verilmeyen iyi akşamlarına kem küm ses çıkartılan kişi benim. Yemekhanede genelde yalnız yemek yiyen, ya da ofisteki grubuyla gittiğinde sona kalırsa beklenmeyen tek kişi benim. Hiç sevgilim de olmadı, dostum da. Sadece arada bir iki yazdığım üniversite arkadaşım var yukarıda bahsettiğim.

Bunları hak etmek için ne yaptım bilmiyorum, hayatımın her anında ve her ortamda böyle ezik ve dışlanmış olmak için bilmeden insanlara hakaret falan yağdırıyorum herhalde. Milletin telefonları susmazken bana haftada anca bir iki kere gelen whatsapp mesajı, ona da şükür diyorum aylarca kimsenin mesaj attığı olmadığı zamanları da yaşadım çünkü. Daha fazla böyle devam edebilir miyim bilmiyorum. Birkaç kez intihara kalkışmıştım ergenken, şu an da aklıma gelip gelip gidiyor. Hiçbir psikolog psikiyatr da çözüm etmiyor sanki hepsi para tuzağıymış gibi, boş boş dinliyorlar ve seans bitimini bekliyorlar.

 
kendini gruba zorla kabul ettirmen gerekiyor. Soğuk davranıldığında "bu onların problemi" deyip ısrarla günaydınlarına filan devam et ya da ne bileyim evinde davet ver. Bir de insanlara karşı hassas olmamayı öğren. Alınganlığında yüzde yüz haklı olabilirsin ama çoğu bunu anlmaz.

ne ypmış olabilirsin? muhtemelen hassas ve kibar birisin insanlr da bunu eziklik sanıyor.
  • kendi kendine yasayan yavrucak  (05.10.17 22:43:36) 
bazen ağır ve üstüme vazife olmamasına rağmen konuştuğum için bu halleri çok tecrübe ettim. genel kabulün aksine farklı olanı söylediğim ve yaptığım ve söylediğim için genelde ters, aksi hatta kimilerince gereksiz olduğum yüzüme pek çok söylenmesine rağmen bir gün amann deyip saldım. ne bileyim umursamıyorum kimseyi.

bence sen de göge bakacağım diye ayağının dibindeki çicekleri görmüyorsun. biraz farklı yönlere bakmanı tavsiye ederim. ben de işe yaradığını söyleyebilirim.
  • secrexv2  (05.10.17 22:44:08) 
bu duyurunu okuyunca insan yardımcı olmak istiyor ama tüm dünya neden böyle davranıyor bilemiyoruz gerçekten seni tanımadan bununla ilgili bir şey diyemeyiz.

Sosyal çevre aile baskısı senin farkında olmadan insanları kırıcı şeyler söylemen her şey olabilir.
Daha sosyal olmak gerekli buradaki zirvelere vs katılabilirsin.Yada dil kurslarına el işi kurslarına(ahşap,maket) katılabilirsin.

secrex +1 diyebilirim.
  • basond  (05.10.17 22:46:33 ~ 22:47:29) 
gereksiz takıyorsun. yani olmazsa olmaz arkadaş grubu ofiste ne var bunda. öyle kafadan bacaklı değilsen de erkek arkadaşın da olur, mutlu da olursun, neler gördü bu gözler.
eskiden ben de öyleydim, hele lise ve üniversite başları, arkadaşlar hala dalga geçerler yaptıklarımla dsfsd. sonra işte böyle gitmeyeceğini kavrarsın, ben üniversite biterken açılmıştım zaten, sonra yurtdışında yüksek lisans yaparken zaten ipin ucunu kötü yönde bile kaçırmış olabilirim ahah.
kimseyi fazla aramam etmem, ama arada buluşuruz yani. hatta millete laf sokmayı çok severim, öyle kabul ediyorlar artık.
fake it til you make it
  • passion rules the game  (05.10.17 22:47:00) 
inanın her ortamda böyle oluyor. istisnasız. her yeni ortama girerken umutlu oluyorum, bu sefer bambaşka olucak, arkadaşlarım olucak.. Başlangıçta herşey iyi, insanlar çok sıcak, mutlu oluyorum. Ama zaman geçtikçe bu insanlar benden uzaklaşıyor. İnanın kırıcı davranmıyorum,inanın, sıcakkanlı davranıyorum, çok da yılışık olmamaya dikkat ediyorum,kendimce dozunu ayarladığımı düşünüyorum. Ama yine hüsran yine hüsran. Benim lanetim sanırım bu durum, kurtulamadığım.


  • sucuklu yumurta  (05.10.17 22:50:48) 
  • passion rules the game  (05.10.17 22:54:18) 
Psikolog-psikiyatr kısmını biraz hızlı geçmişsin; gittin mi yoksa önyargın mı var anlayamadım. Konuyu ciddiyetle ele alarak bir psikologla görüşmeni öneririm. Uzaktan ne desek boş olur.


  • manuel mandalina  (05.10.17 22:57:43) 
gittim Ankara'da bir dolu,ama birişe yaramadı hiçbiri.


  • sucuklu yumurta  (05.10.17 22:58:47) 
Bendede aynı sorun var ama bazen yalnızlığı istediğim içinde oluyor örneğin millet batak atıyor belki 4-5saat ben katlanamıyorum hergün uzaklaşıyorsun o şekilde yani tahammül edebileceğin insanlarla vakit geçirmen lazım ayrıca biraz arayıp soran olman gerekiyor yorum yapan katkıda bulunan fikirlerini söyleyen.
Birde bu sorunu çok problem etmemek lazım şöyle bir şeyde var insanlarla iletişim kurmadıkça kurduğun cümleler kelime seçimlerin filan biraz abes kalıyor bunlarda konuştukça düzeliyor. Saçmalıyormuyum sıkıyor muyum diye düşünüp utanmamak lazım.
Psikiyatrik ilaçlar doktor kontrolünde olduktan sonra yaklaşık 4-5 ay üstünde devamlı kullanınca iyi etkiler alınıyor.
Psikologlar malesef pek yardımcı olmadığı için o konuda bir şey demiyorum.ama iyisini bulursan git. Onun yerine kişisel gelişim ve terapi kitapları önerebilirim.
Fikirlerinin oluşması ve düşünceler için ise ilgi duyduğun,klasikler gibi kitaplar okumanı film izlemeni dizi izlemeni öneririm. Kurs veya kulüplerde iyi geliyor mecburen konuşup birşeyler öğreniyorsun.
Benim tespit ettiklerim bunlar kendim için etkilerini gördüm en azından herkesle daha rahat konuşabilecek seviyeye geldim.
  • kararsızataletfilozofu  (05.10.17 23:41:25) 
8 Eylül'de intharın eşiğindeyim diye duyuru açmıştınız. Haftalar sonra böyle bir yanlış yapmadığınızdan emin olmak için sizi hiç tanımayan ama derdinizi önemseyen biri olarak, size sadece merhaba yazan bir mesaj atmıştım geçenlerde. Ona cevap vermediniz ve ben cidden üzülmüştüm belki de hayatınızı kaybettiğinizi sanarak. Ama neyse ki yeni duyuru açtığınıza göre hayattasınız buna sevindim ama aynı zamanda mesajımı sallamadığınızı da görmüş oldum ve aklıma başka düşünceler geldi böyle olunca. Örneğin, bence siz bu anlattıklarınızı değil başka bir şeyler yaşıyorsunuz gibi geldi.
Belki de insanlar sizi önemseyip dinliyordur ama siz göremiyorsunuzdur!
Bu yüzden diyorum ki siz üstte anlattıklarınızı yaşadığınızı sanıyorsunuz.

Hem zaten çok küçük yaşlardan beri bu kadar fena insanlarla karşılaşmak çok mümkün değil. Arabesk bir anlatım seziyorum üstte ve bence bu gerçekten de sizin yaşadığınızı sandığınız hayat olabilir.

"Aslında olan" başka olabilir.


Edit: passion rules the game +1
eksisozluk.com
  • jamiro  (05.10.17 23:58:31 ~ 06.10.17 00:01:10) 
bazen ne yaparsan yap olmuyor. ben arkadaş çevresi konusunda inanılmaz şanslıyım çok şükür. ama tek arkadaşı olarak benim olduğum 2 tane arkadaşım daha var. tutturamıyorlar bir türlü. kurslar okullar hobiler vs. bir türlü arkadaş edinemiyorlar. bazen akışına bırakmakta fayda var. ben eminim arkadaşlığın çok kıymetli olurdu ama üzme kendini. önce bir kendini sev. motive ol hayata karşı. yaşamayı sevmek lazım. bunu düstur edin kendine. insan sadece kendiyle de bir başka mutlu oluyor. 6 ay yalnızlığımda bunu tecrübe etmiştim. hala anarım o günleri:)


  • hemsta  (06.10.17 00:28:34) 
İlacını yazıyorum. %100 başarılı. Okuduğunda hemen farkedip şok olacaksın. Ben oldum.
Bu bir kitap:
Tanrı Daima Tedbili Kıyafet Gezer

Bu kitabı sadece bilenler bilir.
Kendi hikayeni okuyacaksın
  • herşeyi soran adam  (06.10.17 01:06:24) 
cinsiyetiniz nedir?


  • guldum gectim genceciktim  (06.10.17 02:35:44) 
Bütün dunya bu sekilde davrandığına gore sorun senin bakis acın ve davranışlarında. Sosyal fobi tedavisi eğer kendi kendine yenemiyorsan iki antidepresana bakar. Bence iyi psikolog ve psikiyatriste ya denk gelememissin ya da dediklerini pek dinlememissin. Özgüvensizlik siliklik getirir. Bi yere girdiğinde gnydn diye agzinin icinde yuvarliyosan kimse cevap vermez, konuşurken sesin yuksek ve kelimeler net cikmali. Sen kendine saygi duymazsan kimse duymaz. Bu sekilde olmana sebep olan seni baskalarinin yaninda kucuk dusuren bir ailen vardi muhtemelen ve bu senin suçun değil. Normalde yapamayacagini düşündüğün seyler yap ve hatalarina gül gerisi gelecek. Hayati kendine daha fazla rezil etme kararli ol kendine guven.


  • instant crush  (06.10.17 09:07:15) 
Seni anlıyorum.
Çözülmeyecek bir sorun değil, çözülüyor. Bu iyi haberdi. Kötü haber de kolay olmayacak, emek vermen üzerinde çalışman gerekecek. En zor kısmı da kendine ayna tutma kısmı. Bunun için davranışçı psikolog yardımı iyi olur. Gittim faydasını görmedim diyorsun. Vazgeçmeyeceksin. Vazgeçtiğin anda kaybedersin. Başkasını dene bu kez araştırarak dene. Öneri al, çalışma alanlarına bak...

Bir de yalnız olmadığını bimende fayda var. Senin yaşadığını yaşayan insanlar tanıyorum. Yani nedenini ben de tam çözemedim ama bazen oluyor bu durum.
Benim kızımın lise sınıfında bi çocuk vardı senin gibi. Yalnız oturuyomuş, kimse onunla konuşmuyormuş, anlattığın her şey onun için de geçerliydi. Kızımla bunu çok konuştuk, sen yakın davran diğerleri yapmıyorsa diyordum. Ancak niyeyse kızımın çabaları sonuçsuz kaldı. İlişki tek taraflı kurulmuyor, Ayşe o topa giremedi bi türlü. Aynı zamanda topluluk psikolojisi, davranış modeli diye bir durum var ve onu kırmak pek öyle kolay olmuyor. Ayşe lise son sınıfa kadar yalnız kaldı, sonrası ne oldu bilmiyorum.

İlk ve orta okulda yanına oturulmak istenmeyen, oyunlara dahil edilmeyen, tam anlamıyla dışlanan bi çocuk tanıyorum. Yakından tanıdığım biri. Şimdi sağlam kemik bi arkadaş gurubu var, yeni arkadaşlar da ediniyor. Ama durup dururken olmadı bu. Tavsiyelere önerilere kulak verdi, kendi de epey çabaladı ve en önemlisi vazgeçmedi.

Başka örnekler de var.

Sana yardımcı olacak bazı araçlar önereyim.
Kitaplar; %100 düşünce gücü, Duygusal Zeka, İyi Hissetmek ilk aklıma gelenler. Sen araştırıp dahasını bulursun. (ne kadar emek o kadar ekmek :)
Ted konuşmaları; kısa olması, görsellerle örneklerle desteklenen deneyim ve çalışmalar olması yönünden iyidir. Yararlı, ulaşımı kolay ve ekonomitir.

İlk yapman gereken şey de kurduğun cümlelere dikkat etmek. Mesela " ben bu döngüden çıkamama gerçeğine daha fazla dayanamayacağım" cümlesini ve benzerlerini kurduğun sürece ne yaparsan yap sittin sene bu döngüyü kıramazsın. Asla kendini proveke edecek cümleler kurma, kelimeler seçme. Acil olarak tam aksi yönde cümleler edin, kullanımına al.
"Döngüden çıkmama gerçeği" diye bişey yok, döngüden çıkma veya çıkmama olasılığı var. Sen hangisini seçersen o gerçek olacak. Çünkü bizi biz yapan, ona gönderdiğimiz bilgi ve duyguları işleyip aklımızı düşüncemizi oluşturan beynin çalışma şekli böyle. Senin yollamadığın bişeyi bilemez, uygulamaya alamaz, işleyemez, kullanamaz. Döngüden çıkıyoruz diyeceksin ki o da "hımm döngüden çıkıyomuşuz" diyecek, gerekenleri yapmaya başlayacak. Beyne yolladığın bilgiler 2 üzeri olarak ifade bulur. O katlayacak onu hiç merak etme. Sen sadece doğru, olumlu düşünmeye geç ve bırakma.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (06.10.17 11:49:10 ~ 14:46:28) 
Maalesef ki insanlar dış görünüme ve etiketlere çok önem veriyor. Yani bunu bilinçli yapmasalar bile bilinç altında önem veriyorlar. Hani "hiç olmasın öyle arkadaş" desek bile belki biz de öyleyiz bilinç altımızda.

Bu konulara çok önem veriyor musun veya yapıyor musun bilmiyorum ama, yapmıyorsan, bakım yap kendine biraz. Saçlarını boyat veya kesimini değiştir, tırnaklarını yaptır, güzel kıyafetler al, güzel giyin. Bir kursa git. Dans olabilir mesela, latin dansları. Sosyal fobisini dans ile yenen birçok insan gördüm.
Çalışıyorsun ve bunlara biraz para ayırabileceğini düşünüyorum. Zamanla etrafındaki insanların sana önem vermeye başladığını göreceksin.

Bir de bizim toplumda kibarlık maalesef eziklik olarak algılanıyor. Çok fazla kibar olmamaya çalış.

Ben ortaokul lise zamanımda senin gibiydim. Hep o sessiz, bir iki arkadaşı olan, yalnız kızdım. Herkesin muhabbeti beni sıkıyordu yani bir arkadaş grubunun içine girsem muhabbet edemiyordum, söylecek bir şey bulamıyordum resmen, onlara katılamıyordum. Benden borç isterlerdi, hayır diyemezdim (hepsinin durumu benden iyi olmasına rağmen), sonra borç aldıklarını bile unuturlardı -umursamadıklarından- , bir de üstüne 5 parasız kalırdım ve isteyemezdim:D Okul kulüplerine gidiyordum, ama sadece gidip geliyordum.
Oturup saatlerce ansikolopedi okuduğum ve ders aralarında sınıfta kalıp sadece walkman/discman dinlediğim zamanlar:D Rehber hocası benimle özel ilgileniyordu bu yüzden ama bir işe yaramadı. Lise sonda biraz daha çabalayıp sosyalleşir oldum. Üniversitede ise ilk dönem okula gitmedim, ikinci dönem başladım. Daha kötü çünkü ben gittiğimde arkadaş grupları oluşmuştu bile. Ama ne oldu bilmiyorum, bir iki öğrenci kulübüne katıldım. Ve kendimi zorlaya zorlaya insanlara alıştım. Tam tersine, popüler oldum birden. Çünkü kendime bakmaya başladım. Eskiden yırtık pırtık demeden elime ne geçiyorsa giyip çıkıyordum, giyimime özen göstermeye başladım, saçlarımı yapmaya, hafiften makyaj yapmaya başladım. İlk defa sevgilim oldu.
Üniden sonra şehir değiştirdim, çalışmaya başladım. Şimdi üni.deki arkadaş grubum yok. En iyi arkadaşım yurt dışına yerleşti. Şu an eskilerden sadece 1-2 tane arada görüştüğüm arkadaşım var. Bu şekilde mutluyum.
  • peggy  (06.10.17 12:51:08) 
nezaketin ve her seyi icsellestirmenden oturu bu boyle. digerlerinin daha cok sallaniyor olmasi onlarin harika insanlar olmalarindan degil kendilerini kale aldirmayi bilmelerinden kaynaklaniyor. insanoglu 'challenge' seviyor. karsindakine kotu davrandiginda, onemsemediginde lan bu beni niye sallamiyor diye daha cok ustune dusuyorlar. ayarinda bir terslik ise yariyor yani. ama sadece ters olmican, arada sevip guzel seyler de soylicen ki ayyy sucuklu bizi ovdu desinler.

o diger kisiler (kadin grubu bence bu, erkeklerin dunyasinda pek yasanmiyor boyle durumlar) kendilerini zorla Kabul ettiriyor. mesela 9 kisi x'e gidelim derken 1 prenses y'ye gidelim diyor ve diretip, gerekirse kusup dedigini yaptiriyor. kusmesi cok gerizekalica ama ise yariyor iste. boyle boyle ilerliyor iliskiler.

ha bence butun bu numaralar falan cok salak salak isler. illa ki bir yerde kafana gore biri denk gelir. ama arada her seyi kabullenmek yerine karsi oldugun seyi belirtmeyi, dedigini yaptirmayi ogrenmeyi deneyebilirsin.
  • jimicik  (06.10.17 13:17:00) 
merhaba

doktor ya da psikolog değilim ancak şöyle bir tezim var.

küçükken, 0-7 yaş arasında çok sevdiğin ve güvendiğin birileri tarafından çok ezildin ve dışlanmışlık yaşadın mı? örneğin anne babandan. bilerek isteyerek yapmışlardır demiyorum. mesela kardeşin olmuştur, bir dönem onunla çok fazla ilgilendikleri için sen çok ilgi istediğin bir anda seni sallamamış olabilirler. bunu sürekli yapıyor olmalarına gerek de yok, çok anlık bir olay da olabilir. 100 seferin 1 seferinde ilgilenmemişlerdir ama o gün o dışlanma hissi öyle koymuştur ki hala acısı canlıdır içinde.

ya da çok sevdiğin deden senin yerine başka torununu parka götürmüştür mesela ne bileyim.

en sevdiğin insan vefat etmiştir ve ondan başka sana güvenen, seni benimeyen kimsenin kalmadığını, bir daha da öyle birini bulamayacağını düşünmüşsündür çocuk aklınla.

şimdi diyeceksin ki; öyle olduysa bile ne alaka, 29 yaşıma geldim koca kız oldum. niye hala sürüyor bu dışlanmışlık hissi. valla sürer. 0-7 yaş arasında yaşanılanlar çok önemli. o dönemler yaşadığın anlık bir olay beyninde negatif bir kayıt olarak yerleşmişse, hayatın boyunca o negatif kayıda saplantılı olarak yaşarsın. (eğer şu an aklına böyle 0-7 yaş arası yaşadığın bir negatif kayıt gelmiyorsa psikanalist'e gitmeni tavsiye ederim. ben de hiç gitmedim ama gidenlerden duyduklarım çok etkileyici.)

örneğin; anne babanın kardeşini senden daha çok önemsediğini ve seni dışladıklarını hissettiğin bir an olduğunu düşünelim. 5 yaşındasın ve ilk defa kendini dışlanmış hissediyorsun. hem de en güvendiğin, sevdiğin insanlar tarafından. sonra bilinçaltın diyor ki; "bak gördün mü, en çok güvendiğin iki insan bile seni dışladı. kimseye böyle fazla güvenme. dışlanacaksın."

sen de bu bilgi ışığında insanlara o kadar fazla güvenemedin. çünkü biz farkında olmasak da bizi bilinçaltımız yönetir. eh, arada böyle bir güven olmayınca güçlü bir bağ ve arkadaşlık da kurulamadı. ve onlar seni çok fazla sallamadı çünkü hiçbirinin en yakın arkadaşı olacak kadar güvenmemiştin onlara. sen sandın ki onlar seni dışlıyorlar. oysa sen kendini dışarıda tutuyordun. bu arada ilkokulda kantinde yalnız bırakıldığında, kimse senin yanına oturmadığında, yalnız yemek yediğinde falan bilinçaltın da dedi ki, "bak gene dışlandın işte. ben demiştim, herkes bir gün seni dışlayacak." ve sen bu dışlanmışlık hissini benimsemeye başladın. hem kendine, hem de çevrendekilere güvenin kalmadı. kimsenin arkadaşlığı için uğraşmadın.

yok ben aslında arkadaşlarıma çok güvenirim uğraşırım falan deme, bir düşün daha girişken olup daha çok çabalayabilir miydim diye. iyi biri olduğun halde bütün dünya seni umursamıyorsa sende bir yetersizlik var demektir. yetersizlik de, HER ZAMAN ama HER ZAMAN istediğimiz bir şeyi yapabileceğimize inanmamaktan dolayı olur.

yogaya gidiyorum, derslerde her zaman söylenen şey şu: eğer kendinize "ben şu kız kadar eğilemem, hele ellerimin üstünde asla duramam. onun kadar esnek de değilim" derseniz esnemeniz OLANAKSIZDIR. ama yapabileceğinize inanırsanız er ya da geç bütün hareketleri yaparsınız.

denemekten zarar gelmez. şunu düşün. en kötü ne olabilir.
diyelim biriyle çok yakın bir ilişki kurmaya çalıştın, ilk adımları sen attın, günaydın'ları bağırarak söyledin, duymadılar bir daha söyledin. yemeğe indin iş arkadaşlarının masasına oturdun çat diye, afiyet olsun dedin. birilerinin seni unuttuğunu hissettiğinde zorla aralarına girdin, arkalarından koştun yetiştin, gülmeye devam ettin. ve diyelim ki onlar gene bir yere gittiler ve gene seni çağırmadılar. en kötü ne olabilir? şu an bulunduğun noktada olursun. geri gitmezsin. ama eğer önce kendine sonra çevrendekilere güvenerek bu girişkenliğini sürdürürsen, bana öyle geliyor ki bu yaşadıkların düzelecek.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (06.10.17 14:33:15 ~ 14:39:10) 
sıkıcı birisin net, bunu hakaret babında söylemiyorum. tespitim bu. bu durumları cok kafana takma ve olduğu gibi davran. kasıntı olma.


  • nuisance  (07.10.17 23:10:46) 
önceki duyurulardan da anlaşıldıgı üzere sert otoriter bir baba ve biraz da hassas bir kişilik bu sonucu doğurmuş. insanların sen yokmuşsun gibi davranmaları ve sana acır gibi davranmalarının sebebi özgüvensiz davranışların. özgüvensiz yürüyüşün, kısık ses tonun, karşındakinin gözünün içine bakmayan gözlerin, hakkını savunamayışın insanların sana saygı duymamasına yol açıyor. düğün salonunda ayağa kalkmana bil karışan bir aile ile bundan daha fazlası olamazdın zaten. ilk iş ailenden koparak kendi kararlarını alan bir birey olmak.


  • bezginbekir  (07.10.17 23:34:25) 
[]

Hayatım Karardı, ,İntiharın eşiğindeyim.

Hayatım karardı artık dayanamıyorum. Herşey bir kaç ay önce saf bir şekilde şerefsiz bir dişçinin iltihaplı dişimi çekmesiyle başladı.

Ardından dişin çekildiği tarafta yemek yerken tık tık ses gelmeye başladı. Gittiğim doktor çene ekleminin yapısı bozulmuş çaresi olmaz dedi.Çöktüm, depresyona girdim. İntihara kalkıştım, annem son anda farketti.

Ama çilem dolmamış. Sorun kulağıma sıçradı. Her yutkunmada sağ kulağımdan ses çıkıyor, kafayı yiyorum. Her yutkunmamda sağ tarafıma basınç oluyor ve çatır sesleri çıkıyor. Çene eklemi yüzünden olduğuna yüzde 100 eminim. Dayanamıyorum. Lütfen bana bişeyler söyleyin. Dayabamıyorum..

 
Geçmiş olsun. Tedavisi vardır. Biraz zaman alabilir. Dayanman ve zor günleri geçirmen lazım. Hayattan vaz geçmek o kadar kolay değil. Herşey kontrolümüzde değil. Daha başına neler gelecek kim bilir pes etmemeye çalış.


  • intihar etsem de kendime gelsem  (08.09.17 23:10:25) 
Lütfen saçmalamayın, sakin olun. Benim hiçbi sebep yokken bikaç yıl önce aynen dediğiniz gibi yemek yerken arada o şekilde takılıyor çıkar gibi, bazen o tık sesini duyuyorum, bi ara çok takmıştım ama umursamadığım zaman unutuyorum belki de olmuyor. Kuzenim aynı sizin gibi yemek yerken o tık sesini herkes duyar, onun da sebepsiz olmuş ve doktor çaresi yok demiş, umursamıyor ve ölmedi yaşıyor yani gayet mutlu şekilde. çaresiz sağlık sıkıntısı olanları düşünün ve halinize şükredin lütfen, beterinden beteri var lafı boş değil. İntihar ne ya, saçmalamayın!


  • mslny  (08.09.17 23:12:18) 
intihar etsem, nick,in yapmak istediğim şey. 1 sene öncesi meğer ne güzelmiş ne iyi durumdaymışım. 1 senede hayatım karardı. bazen önce o dişçiyi öldürüp intihar etmeyi kuruyorum


  • sucuklu yumurta  (08.09.17 23:12:46) 
çene cerrahisine görünsen.. Tek doktorla olmaz bu iş... Çene yapısı bozuldu da sorun ne. Çaresinin olduğuna inanıyorum...


  • gotic  (08.09.17 23:13:35) 
@puc doktorlara da güvenim kalmadı. ya paragöz ya ilgisiz. illa babamızın doktor olması gerekiyor galiba ilgi görmek için.

kulaktan ses gelmesi sinir bozucu.nette araştırdım benim gibi birkaç kişi var, intihar etmeyi düşünüyorlar. o denli sinir bozucu ki. her yutkunmada kulaktan sesler çıkıyor
  • sucuklu yumurta  (08.09.17 23:14:42) 
@mslyn en azından kulağına vurmamış. beni,m kulak da gitti.

ayrıca boynumdan da çıt çıt sesler geliyor boynumu çevirdikçe.

okuyanlar ibret alın benim durumumdan.1 diş çektirdim hayatım karardı.
  • sucuklu yumurta  (08.09.17 23:16:07) 
kardeş sen bunun için intihara kalkışıyorsan hayatında daha başka sıkıntılar vardır. dünya savaşında falan yanak bölgesi tamamen kopan binlerce asker var. kolu bacağı olmayan milyonlarca insan mevcut. hayat her an trilyon farklı ihtimal getiriyor önüne, böyle saçma sapan sebeplerden ötürü vazgeçilebilecek bir şey değil.


  • slhmlr  (08.09.17 23:18:16) 
@gotic çene yapısı bozuldu diyorlar. gittim gitmez olur muyum

ilk prof a gittim 500 tl paramı aldı. ameliyat ederim dedi. şok oldum.

2. başkent üni.de profa gittim. ne ameliyatı dedi, ameliyat çok riskli çene ekleminde dedi. hap verdi.

3. medicana kbb'ye gittim. sprey verdi savdı.

ben de manyak oldum. beni de manyak ettiler. nefret ediyorum doktorlardan artık.
  • sucuklu yumurta  (08.09.17 23:18:29 ~ 23:19:21) 
Źamana bırakacaksınız ve odak noktanızı değiştireceksiniz, arkadaşın da dediği gibi o zaman dünyada insan kalmaz. Tıklasın çınlasın kendinizi kandırın o an, zamanla duymayacaksınız, azalacak ve belki de geçecek. Doktorun verdiği hap ve spreyi de kullanın.


  • mslny  (08.09.17 23:23:58) 
Çenen için ve psikolojin için doktora git.

Ayrica @slhmlr +1
Gerçekten sağlam bi psikolojin olsa sırf bu sebepten intiharı düşünmezsin. Altında başka bişeyler de vardır.

Ayrıca yutkunurken hemen herkesin kulağından ses gelir. Sen senin durumu ona bağlayıp yanlış yorumluyor olmayasın?
  • elorelia  (08.09.17 23:35:32) 
ben de derdim var diye üzülüyordum. ne hayatlar varmış.


  • nocturness  (08.09.17 23:44:11) 
eğer sizi rahatlatacaksa şunu söylemek isterim. her yutkunduğumda kulaklarımda bende de çatırt diye ses geliyor. bazılarının sadece rakım değişimlerinde yaşadığı kulak açma çatırtısı gibi değil mi? her lokmamda her yutkunuşumda var... bunun için ölünecek olsaydı ben doğar doğmaz ölmeliymişim o zaman. ayrıca bence doktorlara bir danış. bu işte harikalar yaratan doktorlar muhakkak vardır. ülkemizde işini düzgün yapan muhteşem hekimler de var.


  • jamiro  (08.09.17 23:59:54) 
Bunun için intihar edilmez, yazık. Çözüm bulunur. Psikiyatriye git, intihar etmeyi düşünüyorum başıma bunlar bunlar geldi de. Seni yatırırlar. KBB, Ağız, Yüz&Çene, Plastik gelir sırayla bakar.


  • Lim5  (09.09.17 00:03:42) 
rahat ol moruk.
o dişi ben hem de bir kurban bayramında dana gibi yanakla bundan 15 sene evvel kaybettim.
dişçinin hanımı diş hekimi kocası için "bok gibi yapmış bunu" dedi.
o çıt seslerini uzjn süre aldım. hala arada olur. kulağımda arada uğultu olur. o dişi yaptırmadım orada boş şekilde duruyor.
o ibineye de parasını tak tekmil vermiş idim. sonra duydum galiba karısından ayrılmış. benlen alakası yok valla. ama götoş işte. hala unutmadım. dişim gitti la. çene çıtı ve kulak vuruldaması da yadigar amk.
raad ol. bunlar için kendinden geçmene ne gerek var.
bu mevzudan sonra, bissürü kız arkadaşım oldu. dünyanın bissürü ülkesinde yaşadım. bişe olmuyo. dişim hala yok. soldan 5. diş üst taraf. takma moruk.
not: buna karşın, gazi üni. diş hekimliğinden 93lerde lübnan veya filistinli bir asistanın yaptığı porselen dolgu ise, canavar maaşallah. nasip işte.
  • fempusay  (09.09.17 00:36:46 ~ 00:37:09) 
TMJ yada TME bende de var. Kulak cinlamalari, parazitli gorme yasiyorum. Cene eklem bozuklugunu kanser gibi anlatmissin ki kanser hastalari bile boyle tepki vermiyor hayata tutunuyor


  • imelih  (09.09.17 01:29:17) 
bana da oldu aynısı alkollü bir dr dolgu yapacam diye abandı çeneme çenem yarraaa yedi..8 senedir de düzelmedi.biftek felan yerken çook çiğnediğimde çenem kitlenyor sağa sola yamuluyor..
üniversiteelre çene cerrahi bölümüne gittim plastik bir dişlik yaptırdım dünya parasına b sikime yaramadı..

bende durum böyle istersen intihar et istersen benim gibi kabullen...
  • jamswety  (09.09.17 02:05:18) 
senin derdin diş/çene değil bence. intihar etmek için bahane arıyor gibisin


  • dafuq  (09.09.17 02:35:07) 
geçmiş olsun öncelikle.

bir dişçi hatası nedeni ile bimer'e yaptığım şikayette "adam olsa" dediğim için yargılandım, kamu görevlisine hakaretten 1 yıl hapis cezası aldım. 6 bin küsur tl para cezasına çevrildi cezam ve 5 yıl ertelendi, o da doldu çok şükür. ha doktoru hastanede rezil ettim o ayrı. ama bir diş çekiminden sonra ben bir hafta acı çektim, yemek yiyemedim, günde birkaç majezikten heder oldum. neyse...

2 gün sonra evsiz kalacağım mesela, ne kaldığım evin parasını verecek ve ne de yeni bir eve çıkacak param var. hattım kapalı, iki adet ödenmemiş fatura var. ödenmesi gereken yaklaşık 6 bin tl borç... son iki aydır perişan oldum. ekmek ve su ile geçirdiğim gün oldu.bir paket bim bisküvisini (50 kuruş) 3 gün yediğim filan...

hala da toparlayamadım ama acayip bir umudum var. sanki bunları yaşayan ben değilmişim gibi hala hürriyet okuyorum, sözlüğe, duyuruya takılıyorum. (laptop da, cep de para etmez gençler. telefona ancak 50 tl verirler, samsung galaxy grand neo. laptop da acer aspire 5738p, kaç para eder bilmiyorum. onları sat diyecekler için açıklamış olayım)

diyeceğim o ki, ailenlesin ve sigortan var. ne güzel... biraz zorlanarak da olsa tedaviyi karşılayacak paran var, o da güzel. değişik hastane/doktor seçeneklerin var. ve bunun tedavisi de var. yapma... o kadar kolay intihara meyletme hemen.

daha zor durumda olanları düşünüp şükret. ben buna inanırım, inanmayan inanmasın. ama bir de şuna şükret ki, sorununu çözecek imkanlara sahipsin.

tekrar geçmiş olsun.
  • runagain  (09.09.17 07:09:43) 
[]

Yaşlanınca Size Kim Bakacak ?

Sb: Yaşlanınca size kim bakacak ?

Naçizane düşüncelerim: Evliler için cevap belli, eşi ve çocukları bakacak, torunu torbasıyla bir arada vakit geçirecek. Peki evlenmeyi düşünmeyenler ya da evliliği çok istediği halde evlenemeyenler? İkini gruptanım ben ve huzurevi seçeneği var ama düşünmesi bile can yakıcı. Huzurevlerinde çalışan bakıcıların yaşlılara bakarken sert olduğunu duymuştum. Ve yaşlılar arasında kavga vs. tatsızlıklar da çıkabiliyormuş ve kast sistemi gibi birşey varmış, çocuksuz yaşlılar kimsesi görülüyomuş çocuklulara göre. Ama ailesiz kişiler için huzurevinden başka bir seçenek de yok gibi.


 
@brian inşallah. ama gençken bile hasta olduğumuzda ana babamıza muhtaç olduğumuz kadar kötü hale gelebiliyoruz. insan ister istemez düşünüyor şimdi böyleysem yaşlanınca halim ne olacak diye.


  • sucuklu yumurta  (18.02.17 20:17:50) 
Ak Parti başta oldugi müddetçe bakıcı veriyor.


  • partizan  (18.02.17 20:18:44) 
allah öyle bir duruma düşürmesin (yani huzurevi, bakımevi vb.) ama o zamana dek bir şekilde intihar etmiş olurum diye düşünüyorum. zaten ölmek, intihar etmek hiç aklımdan çıkmayan şeyler.


  • m e b  (18.02.17 20:19:52) 
@partizan işte o bakıcılar candan, içten severek bakmaz ki. mesela nasıl bakıcılar bebeklere işkence ediyor, dövüyor, e insan yaşlanınca bir nevi bebekliğine dönüyor. yine kötü muamele olur hele ki sözkonusu yaşlı kimsesiz bir zavallıysa.


  • sucuklu yumurta  (18.02.17 20:21:12) 
@meb amin, intihar hep benim de aklımda olan birşey ama dini nedenlerle yapamıyorum. Allah halimizi görür de en kısa zamanda hayırlı bir hayat arkadaşı verir umarım. Duadan başka çare yok maalesef.


  • sucuklu yumurta  (18.02.17 20:22:46) 
@cesario ama orta halli insanlar için sıkıntı olabilir bir durum, ömrü boyunca sahip olduğu tüm birikim gidebilir elinden bi hastalıkla sonuçta hazıra dağ dayanmaz.


  • sucuklu yumurta  (18.02.17 20:24:07) 
Huzur evi ya da bakıcı asla düşünmem, kimseye güvenmem. Millet anasına babasına bile neler ediyor.
Dinç olduğum müddetçe yaşayıp sonra intihar etmek var aklımda.

  • mutekebbir  (18.02.17 20:28:34) 
bilmiyorum. cevabını bilmediğim sorulardan beri.


  • market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava  (18.02.17 20:29:00) 
@mutekebbir intihar da ömrü sona erdirmek için korkunç gelmiyor mu kulağa? :( ara ara ben de intiharı hayal ediyorum dini nedenlerle yapamıyorum. ama düşününce korkunç. adam ailesiz mesela, yuvasız,ama başarılarla dolu bir hayat yaşamış, bilim yapmış örneğin, yaşlanınca da ailesizlikten kafasına sıkmış.. herkesin acıyıp "oh iyi ki böyle olmadım" diye ego tatmini yaptığı biri olunacak.


  • sucuklu yumurta  (18.02.17 20:31:36) 
Umarım o zamana kadar bir şekilde bu işlerle ilgili teknoloji ilerler hajum. Yoksa ben de sıçtım.


  • razvan rat  (18.02.17 20:37:45) 
@cureforlove en iyisi aslında yaşlanmadan hayat arkadaşını bulup aileni kurmak ama çok zor evlenmek en azından benim için. bazı insanlar 2. hatta 3.kez bile evlenirken bazıları için bunun imkansız derecede zor olması hayat adil deil dedirtiyor. çoğu insanın kolayca yaptığı şeyi ben beceremiyorum ve kara kara yaşlılığımı düşünüyorum.


  • sucuklu yumurta  (18.02.17 20:38:16) 
umarım bakıma muhtaç olmadan ölürüm. insan eti ağırdır derler şimdi bile hastalandığımda kimse bakmıyor herkes kendi derdinde komşu bi tas sıcak çorba bile getirmiyor. yaşlanıncasını hiç düşünmek istemiyorum o yüzden.


  • dedim ben sana  (18.02.17 20:42:03) 
@dedim ben sana aynen, ben de bunu kafaya taktım, gençken hasta olunca bile insana muhtaç oluyoruz yaşlılıkta hiç evlenmemiş, çocuk yapmamış olursak gelecek daha karanlık görünüyor.


  • sucuklu yumurta  (18.02.17 20:43:50) 
Ayni seyler her hasta oldugumda aklima dusuyor ve cok korkuyorum.
Cozum de bilmiyorum henuz.

  • kuehles blondes  (18.02.17 20:52:51) 
@kuehles çözüm yaşlanmadan hayırlı bir hayat arkadaşı bulup aile kurmak da, inşallah o şans bize de nasip olur.


  • sucuklu yumurta  (18.02.17 21:09:21) 
Bu başlık altında yazan herkes tanışıp kaynaşsın bence, birbirimizle evlenelim, bu sorun da çözülmüş olur :)


  • razvan rat  (18.02.17 21:10:59) 
Zengin kocadan olma zengin çocuklarım LOL


  • elorelia  (18.02.17 21:14:05) 
Evlenince hep öyle gideceğini nasıl düşünebiliyorsunuz, ilginç yav.

Boşanmayacağınızın garantisini nasıl verebiliyorsunuz? Hadi boşanmadınız diyelim, çocuk sahibi olacağınızın garantisini nasıl veriyorsunuz?

Evlenip eşinden boşanan/eşini kaybeden o kadar çok insan var ki. Çocuğu olup da çocuğunun hayrını görmeyen.. İbret alınacak çok hikaye var.

Evlilik ve çocuk.. Bunların geleceğe dair hiçbir garantisi yok maalesef.
  • mandalina kokusu  (18.02.17 21:16:08) 
@sucuklu yumurta; korkunç bir tarafı yok bence, ölüm sonuçta. Her şekilde olacak. Ben en sancısız şekilde atlatmak isterim, kafama sıkamam mesela ama hap gibi daha acısız bir son düşünmekteyim tabii ileride neler gelişir ne yöntemler bulunur bilemiyorum.
Geçen gün evdekilerle bu meseleyi konuşurken "kafana sıkamayacak kadar canın kıymetli ama intihar edeceksin hadi oradan" dediler, çok mantıklı geldi :):)
Ama o zamanın şartlarına göre bakınca ne yapabilirsin ki. Dediğin gibi başarılarla dolu bir hayatım olacağını düşünmüyorum kendi halinde bir insanım kendi halinde bir hayatım olur. Kimseninde de umurunda olacağını sanmam.
Sanatçı olsam üretebildiğim yere kadar gitmek isterdim böyle bir şey düşünmezdim şu an düşündüğümse bakkaldan ekmek alma işini bile halledemeyecek bir duruma geldiğimde ne yapacağım.
Kim alacak ekmeğimi? Faturamı kim yatıracak?
İşte bunlar için birine muhtaç hale geldiğimde benim için ömür bitti demektir.
  • mutekebbir  (18.02.17 23:23:15) 
3. Karım, ya da 12. Metresim. Kim bilebilir ki başına gelecekleri?


  • kargn  (18.02.17 23:55:45) 
Mandalina ve tcnserap+1
Eş ve çocuklar bugün olur, yarın kimin ne olacağı belirsiz. Eşi ölen var, çocuğun bırakıp gittiği durumlar var. Ayrıca ben çocuğuma yük olmak, onu hayattan soğutmak asla istemezdim. Hele bir de ömrün fazla uzamasına bağlı olarak artık bunama, alzheimer gibi sıkıntılar da sıklıkla yaşanıyor. Sorumluluk diye, günah diye, elalem yargılar diye, "zamanında bana baktı şimdi ben bakmalıyım" diye çocuğum bana bakacak, hayatı kararacak, ben de mutlu mu olacağım?
Belli bir yaştan sonra hala yaşayıp sürünüyorsak, sevdiklerimizi süründürmenin anlamı yok. Huzurevine versinler, istanbul dışı daha ucuz olur hatta, belki sıkıntı çekmeden parasını verebilirler.
Düşkünleşmeye başladığımda intihar etme veya beni öldürmelerini isteme mantıklı olabilirdi ama korkarım hem acı çekmekten hem de günaha girme/sokma riskinden.
  • Sulfoxaflor  (19.02.17 00:53:35) 
[]

Patrona rezil oldum :((((

Bugün yaşadığım olay beni çok üzdü. Konu şu, patronum beni gubün yabancılr için verile kokteyl tarzı bir etk,inliğe götürdü. Normalde beni götürmezdi bu tarz lere içinden geldi herhalde. Neyse içeri girdik, patron patron olduğu için onu herkes tanıyor tabi herkes konuşmak istiyor. Bir 5 dk dan sonra göt gibi kaldım ortamda.

Herkes birbiriyle sohbete dalmış. Yani insanların sohbetine dalmak da kendime yediremedim çünkü herkes dikkatini sohbet ettiği kişiye vermiş. Yaklaşık 25 dakika kadar öyle sap sap dolandım. Sonra allahtan kanepe servisi filan başlkadı, yemek için bir kokteylmasasına geçtimm ve bingo ! ordakilerle muhabbete başladım. Masadakilerin hepsiyle tanıştım, özellikle bir kız vardı çok iligiliydi çalıştığım yeri öğrenince devamlı sorular sordu vs.. Sonra masa değiştirdim başka bir kızla sohbetederken patron geldi, araç geldi sen kalmak istersen kal dedi, yok dedim ev,im uzak olduğu için neyse arabaya bindik.

Aarabada dedim teşekkür ederim beni getirdiğiniz için. Ve patronun cevabı "ya gerçekten mi? ben üzüldüm ama senin için. sen yalnız kaldın. endişelendim ben senin için. böyle davetlerde kaynaşmak zordur. neyse ki ben bir adamı tanıyordum da o soktu beni gruplara. gerçekten zevk aldın mı? ben sana çok üzüldüm." ben bu lafı duyunca inanılmaz üzüldüm. zaten sosyal eksikliklerimi kafama takan bi yapım var. üstelik sonradan kaynaşmıştım insanlarla,patron da bunu görmüştü, neden böyle söyledi ki diye düşündüm. Sizile paylaşmak istedim dertleşme amaçlı ve belki tavsiyeler verirsiniz. Ayrıca patronumun böyle demesi, tamam belki kötü niyetli demedi ama daha yapıcı olamaz mıydı, sonuçta orda kızlarla sohbet ettiğimi gördü yani

 
ya böyle durumlarda direkt içimden ne geliyorsa onu söylüyorum. duygularını açık açık dile getirmek zor gibi gözükse de aslında iletişim kurmanın en doğal hali. yok ben aslında ilkin yalnız kaldım ama sonradan birkaç kişiyle sohbet iyiydi, ben keyf aldım diyebilirdin, bunları söylemekten çekinmemek gerek.


  • Goddard  (20.05.16 23:07:17) 
yani ben patron sanki kimseyle sohbet etmemişim gibi "ya ben sana üzüldüm ya" deyince, halime acır gibi, ne bileyim moralim bozuldu. bişey yapıcı bi şekilde de, karşındakini motive edici şekilde de söylenebilir. üzüldüm sonuçta kalbim kırıldı, rezil olmuş gibi hissettim.


  • sucuklu yumurta  (20.05.16 23:10:18) 
onun üzüntüsü seni neden üzüyor :)
o zaten bunu söylemeyi daha seni götürürken düşünmüştür. salla gitsin o öyle sansın.

  • Goddard  (20.05.16 23:11:34) 
yok üzüntüsü değil de acır gibi yapması üzüyor. ne konuştuk kızlarla diye de sorabilir, birkaç kişiyle sohbet ettiğini gördüm nasıldı diye de sorabilir vs. yani ezmek ego tatmini için bilerek mi götürdü diyosunuz


  • sucuklu yumurta  (20.05.16 23:13:47) 
Niye rezil olasin ya. Belki patron ilk yarim saat icerisinde senin sap sap durdugunu gorup uzulmustur, muhabbet olsun diye de yolda bahsetmistir. Kafana takma.


  • evde liyakat kalmamis  (20.05.16 23:14:48) 
Senin asosyal olduğunu düşünerek Sohbet edemeyeceğini düşünerek götürmüş ve seni insanlarla konuşurken görünce gicik mi olmuş acaba, gizli gizli senden huylaniyo olabilir mi


  • pamuk helvalar cebe  (20.05.16 23:15:01) 
patron çok içten konusmus, bır cok patron bılıyorum asla elemanı ıcın senın ıcın uzuldum ya da endiselendim demez.
rezil falan olmamıssın, herkes hayatta her konuda ıyı olmak zorunda degıl, sosyal yonunden daha kuvvetlı yonlerın vardır onlara yogunlas, ustelık kendı adına sohbet ederek basarılı bır aksam gecırmıssın bunun ıcın mutlu ol.

insanın hayattaki en büyük rakibi kendisi olmalı, bu kokteyl de sonlara dogru muhabbet ederek kendini yendin bence onemlı olan bu
  • hopp  (20.05.16 23:15:01 ~ 23:15:42) 
ya senin için üzüldüm demesi pek hoş olmamış ama rezillik bi durum yok bence ortada. hem kendi de demiş zaten böyle ortamlarda kaynaşmak zordur diye. direkt deseydin keşke başlarda ortama ısınamadım ama ilerleyen vakitlerde kaynaştım, keyif aldım diye. neyse bence bi sıkıntı yok.

ek olarak belki ben orada olsaydım bi iki yüzeysel konuşma yapıp eve dönüyor olurdum ama asosyal yönümü bu kadar kafaya takmıyorum. iyisin iyi.
  • olutaklidi  (20.05.16 23:15:40 ~ 23:18:14) 
cok takmissin ayrintilara, takma. patron yalniz kalacagini dusunup seni cagirirken yasadigi bi tedirginlik oldugunu anla, lan ne okuz herif hem beni cagirdi hem sap gibi birakti diye dusunme diye incelikle ve samimiyetle konusmus bence. abartma, buyutme. abuk bisi yok bu konusmada.


  • in vino veritas  (20.05.16 23:19:14) 
Sen kadınsın di mi? Şu iş hayatında sizler olmasanız o kadar güzel olacakki çalışmak anlatamam. Bu olaya bu kadar takılan abartan büyüten kişi ve bundan patron bana acıdı sonucu çıkartabilecek tek canlı sizlersiniz...


  • enkolaykullaniciadi  (20.05.16 23:19:36) 
@enkolaykullaniciadi

insanların hassas oldugu şeyler değişebilir emin ol senin önemsediğin bir konu da onun için aptalcadır bu durumda iş hayatında olman seninde mi gereksiz?

biraz olgunlaşın yahu herkes mi ergen
  • hopp  (20.05.16 23:22:35) 
rezillik bir durum yok sucuklu, patronun seni dusunmus iste, sevin bence.


  • sorusuolaninsanmodeli  (20.05.16 23:23:46) 
@enkolaykullaniciadi sizin gibi önyargılı seksist insanlar olmasa da insanca yasam cok kolay olacak farkındasın di miggg?

@sucuklu kardeş, abartmıssın bence patron ezik esas. zorla sosyalleşebilen bi insan oldugu icin senin de sosyallesmiş olman gözune batmıs olabilir. ama bu zorlama bi yorum, bence kötü bişiy yok bu muhabbette:) gayet normal
  • galandar kostumu  (20.05.16 23:29:53) 
bence patron iyi niyetli falan değil. gördüm üzüldüm :(((( diyeceğine seni de tanıştırabilirdi veya yanına çağırabilirdi. yarım saat seni izlemiş sonradan gelmiş üzüldüm diyor. enteresan.


  • sanguine mcqaer  (21.05.16 00:23:26) 
patronun bence hatalı bişe söylememiş. ben bir art niyet göremedim. keza patronum beni oyle bir ortama soksa ilk sefer, ben de zorlanırım ortama girmeye kimseyi tanımıyosun sonuçta. adam senin adına endişelenmiş böyle patrona sahip olduğun için mutlu ol bence.


  • KidLazer  (21.05.16 01:13:12) 
"teşekkür ederim" diyen birine "yaa ama ben sana üzüldüm :((" demek densizliktir bence. madem ortamı bilen o, yanında götüren o, yalnız bırakmaması gereken de o. senin yerinde olsam "başta öyleydi ama sonradan insanlarla kaynaşmaya başladım, üzülünecek bir durum yok" derdim.


  • devilred  (21.05.16 01:17:27) 
patronda yamukluk, seni kimseyi tanımadığın bir ortama getirip ortada bırakıyor. bir de yalnız kaldığını görüp ardından "oew çok üzüldüm." diyor. seni insanlara tanıştırıp en azından yanlarında dikilmeni sağlayabilirdi. biraz kötü niyetli geldi.
senin de "haa yarım saat pek konuşamadım ama sonrasında şununla şınunla tanıştım, muhabbet ettik bayağı. iyi bir gece geçirdim." vs demen gerekirdi.
çok alınacak bir şey yok aslında.
  • maq  (21.05.16 12:03:05) 
patron densizmiş müdehale etmemiş abartmış nasıl kafalardasınız yahu?

5 yasında cocuk mu elinden tutup gel abilerle tanıs desin adam, üzülmüştür içinden de demiştir ki bu kız-adam boyle ortamlarda rahat degıl bır daha getırmeyeyım. bu kadar basit.

ustelık tesekkur ederım cok guzel gectı demese adam bısey demıcektı belki de oyle deyınce ben de sen sıkıldım sandım manasında demıs ne var bunda? yapıcı olmak zorunda değil yazan kısının boyle bir beklentiye girmesi gereksiz. şirkette herkesın problemlerine cozum bulsun yaşam koçumu lan adam, senı cıkarır hazır sosyallesmişi var onu alır
  • hopp  (21.05.16 12:13:44) 
bence genel nezaket kurallarına dahildir bu. birini hiç tanımadığı bir ortama götürüyorsan (parti olur, toplantı olur, yemek olur.) yanindakilere kibarca tanistirirsin, konusulan konular da ayaküstü sohbetlerdir zaten.
seni davet eden kisi yapmiyorsa da, soru soranin yaptigi gibi ayaküstü tanisirsin diger insanlarla. sonra "yaa ama sen sıkılıyordun, çok üzüldüm." demek saçma geliyor. patron orada belki de "ben sıkıldığını fark ettim, ama gördüm sonra kaynastin." demek istedi ve sadece muhabbet acmaya calisti. belki de soru soranin alinganligi ve bakis acisi.

  • maq  (21.05.16 12:32:50) 
maq+1 ya seni tanıştırması lazımdı. patronun yaptığı saçma.


  • mit dir stehen die sekunden  (23.05.16 10:17:41) 
kusura bakma ama sende bi eziklik var sanırım. ben olsam direkt lafını kesip hiç öyle bişey olmadığını ve tanıştığın insanların nerede çalıştığı isimleri vs söylerdim. ben sonradan açılırım gibi konuşsaydın.


  • sarlatan  (23.05.16 10:44:40) 
Patron seni seviyor, büyük şeyler bekliyor ama sosyal ilişkilerde biraz yetersiz, içine kapanık bir yapın olduğunu düşünüyor.

Demek ki bir test olarak veya biraz açıl diye seni davete götürmüş. Ara arada kesmiş napıyor diye.

Şirkette ileriye dönük yükselmek istiyorsan, ufak adımlarla, çok abartıya kaçmadan bu imajı kırman lazım...
  • kartallar yuksek ucar  (23.05.16 10:57:04) 
[]

Kendine değer vermeyene hiçkimse değer vermez..

derler ya hani, işte kendimie değer verdiğimizi nasl belli edebiliriz, açık açık "ben kendime değer veriyorum" diyemeyeceğimize göre, ne yapmalı da karşı tarafın bunu anlamasını sağlamalı?

yapı olarak özgüvensiz bir insanım, kendimle derdim var. eskiden daha da özgüvensizdim ama iyi okul bitirmek, işe girmek gibi durumlar az özgüven kattı. ama genelde özgüvensizim, istinaen bir özgüven oluyor ama zorlayıcı durumlarda hemen uçuyo bu özgüven, karşı tarafın dalga geçen bir mimimi sözü yetiyo. diğer insanları fazla ciddiye alıyorum, default olarak üstün olduklarını düşünüyorum. hele br de arkadaş çevresi çok olan bir insansa kendimi böcek gibi filan hissediyorum.


 
@cigerdelen, özellikle şu son 2 yılda kendime dair farkındalığım çok arttı, ama biliyor musun bu bir yandan da çok acı veriyor.

geçmişte yaptığım hatalar, kendimi başka insanlara kullandırmam, başka insanlara suistimal ettirmem filan o kadar çok ki, deli gibi vicdan azabı çekiyorum, "ben buna nasıl izin vermişim" diyorum. şu son zamanlarda kabus gibi yaşıyorum.
  • sucuklu yumurta  (29.05.15 23:45:30) 
bence şu soruları yanıtlamaya çalış:

- kendini yetersiz hissetmene, başkalarını kendinden üstün görmene sebep olan ne/kim? yani bu durum neyin sonucu? bu duruma sebep olan ne? sana açık açık hiç yetersizsin, beceriksizsin diyen biri mi oldu? hep başkalarıyla mı kıyaslıyor seni ailen örneğin? eğer böyleyse sorun sende değil ailende zaten.

- başka insanlara kendini neden kullandırdın? sen karşılığından bundan nasıl bir duygusal/manevi fayda sağladığın için buna izin verdin? şimdi neden o zaman sana normal gelen şey artık normal gelmiyor, üzücü geliyor, algını değiştiren şey ne oldu? vicdan azabı suçluluk duygusundan olur, ne yaptın ki suçluluk duyuyorsun? "kendime bunu nasıl yapabildim" diye mi? kendi kendine yeten biri olmaya çalış, başkaları yanında olmadan da var olabiliyorsun. çevrende birileri olsun diye kendini kullandıracağını yalnız kalman daha iyi. "less is more", yani "az çoktur".
  • whimsical  (30.05.15 00:16:18) 
@whimsical, ilk sorun için şunu söyleyebilirim: tabi ailemin de çok katkısı var, özellikle babam beni toplum içinde rencide ederdi. ama ben küçükken pısırık bir çocuktum ve ortaokulda lisede diğer çocukların mobbingine çok uğrardım. keşke şimdiki farkındalığım o zaman olabilseydi.. ama ben bana yapılan tüm eziyetleri sessizce sineye çekerdim.

ikinci yanıtım da gene ilkiyle bağlantılı işte. diğer insanların bana kötü davranışlarını sineye çektim, ben sineye çektikçe kötü davranışlar çığ gibi büyüdü. ayrıca üni yıllarım sevgilisiz geçtiği için mezun olup iş hayatına girince biri beni sevsin istedim, bu yüzden saçma sapan insan kılığındaki pisliklerle muhatab oldum. ben 26 yaşıma kadar normal sevgililik nedir bilmedim.
  • sucuklu yumurta  (30.05.15 00:44:33 ~ 00:46:16) 
hepimiz benzer duygular yaşıyoruz. yoğunluk derecesi kişiye göre değişse de yaşıyoruz. hata yapıp çıkardığımız derslere de tecrübe diyoruz. sen alttan aldıkça tepene çıkıldığını yeni fark edebilmişsin belki, ya da yeni bir şey yapmak gelmiş içinden buna karşı. artık son noktaya gelmişsin. bardak dolmuş taşmış.

e ne güzel işte! yeni bir başlangıç yap o zaman. kendini ezdirme insanlara. bunu da nasıl yaparsın, biri sana kendini kötü hissetmene neden olan bir davranışta bulunduğunda/bir şey söylediğinde buna sessiz kalmayarak. buna tepki vererek. tepkiden kastım bağırmak çağırmak, yüz göz olmak değil. susmak da, hiç konuşmadan kalkıp oradan uzaklaşmak ve bir daha o kişiyle muhatap olmamak da gayet güçlü bir tepkidir.

kısacası kendine saygı duyarsan ve buna uygun davranırsan o zaman insanlar da bunu fark eder ve ya davranışlarını değiştirirler ya da artık seni rahatsız etmezler, koyduğun mesafeyi aşmayıp uzaklaşırlar.
  • whimsical  (30.05.15 01:03:37) 
zaten bir süredir yeni başlangıç yapmış gibiyim, kullandırmıyorum kendimi eskisi gibi. bunu farkeden bazı insanlar artık arayıp sormuyor ama umrumda değil. benitek acıtan vicdan azabı ve pişmanlık duygusu.sanki farkındalılığım geç oluştuğu için hayatımı ziyan etmiş gibi hissediyorum, sonuçta yaşadığım kötü olaylar kişisel tarihimin bir parçası oldu ve maalesef kişiliğimi etkiledi, sonraki hayatıma set çekti. böyle şeyleri hiç yaşamayan,süper lise hayatı yaşayan, özgüveni yara almayan çok insan var keşke onlardan olabilseydim


  • sucuklu yumurta  (30.05.15 01:13:37 ~ 01:14:34) 
yine dönüp dolaşıp iş ortamsızlık ve sevgilisizliğe geliyor. her zaman diyorum o yaşlarda bu konularda eksik/geride kalınca özgüven gidiyor. ''baskasının sana değer vermesine mi bakıyorsun'' diyen artistler çıkacak şimdi ama onlar sevilmemenin, tüm öğrenim hayatın sevgilisiz geçmiş olmasının ne demek oldugunu bilmedikleri için anlamaları mümkün değil, her daim bu konuda tuzları kuru olmus çünkü.

bu şekilde hissetmenin yegane sebebi bu uzakta arama, bende aynı şeyleri hissediyorum.

her ne kadar acı olsa da, evet dediğin gibi, 26 yılın çöpe gitmiş. ama her acıdıgın an devam edecek bu. o yüzden her ne kadar söylemesi kolay olsa da geçmiş zamanın acısını çıkartacak şekilde yasamını değiştirmen gerekiyor.
  • fransizkalanadam  (30.05.15 03:12:14 ~ 03:14:03) 
kendinizde olumlu gördüğünüz noktalara yönelin. gerekirse diğerlerini aşağılayabilirsiniz. emin olun çoğu beş para etmez. güçlü görüntülerinin ardında zayıf kişilikler yatar. güvendikleri değerlerin neredeyse tamamını dışarıdan alırlar.gerçekte onlara ait olan neredeyse bir hiçtir. dahası diğerlerinden değer beklemek de boş bir çaba. çünkü bugünün dünyasında insan değer görmez, sahip oldukları değer görür. bu sizi tatmin edecekse mümkün olduğunca fazla sahip olmaya bakın.


  • harvey  (30.05.15 10:43:49) 
[]

içine kapanık-eziklerin değişimini anlatan Film Önerileri

bildiğiniz bu tür ilham verici filmler varsa önerilerinizi bekliyorum. Ya da daha girişken olma hakkında önemli tavsiyeler barındıran filmler de olabilir. Teşekkürler.




 
  • tubaya  (31.01.15 20:33:24) 
tam istediğin tarzda öyle ilhamlı falan bir film sayılmaz ama das experiment eziğin eline güç verince nasıl coştuğunu göstermesi açısından güzel bir film.


  • der meister  (31.01.15 20:37:20) 
fargo


  • kozm  (31.01.15 20:55:12) 
kick ass


  • [silinmiş]  (31.01.15 21:13:59) 
  • kosun lan mevzu var  (31.01.15 21:17:27) 
Recep ivedik (bkz: swh)


  • her gece aç  (13.03.19 20:19:59) 
[]

28 yaşından sonra Özgüven sahibi olmak ???

mümkün mü sizce ? artık insanlarla konuşurken sesim kısık çıkmasın istiyorum. işyerindeki oda arkadaşlarım yanımda saatlerce telefonda konuşurken, ben her defasında telefonda konuşmak için dışarı çıkmamak istiyorum artık. insanlar odada 1 saat bpyunca çaylı kahveli çen çen çene çalarken "çalışamıyorum, lütfen susun" demek istiyorum. iş arkadaşım olan kız patrona gevrek gevrek espri yaparken, ben de patrola rahat konuşabilmek istiyorum. iş arkadaşlarım odada oturduum semti aşağılarken onlara cevap verebilmek istiyorum.

yeter artık çok sıkıldım :(

edit: cinsiyet bayan

 
değil.


  • sanal hayvan  (02.01.14 21:08:46) 
bunların hepsini yapabilirsin. ne söylemek istiyorsan söyle, insanlar içten içe hayran oluyorlar.


  • rock n roll  (02.01.14 21:08:54) 
neden olmasın


  • basond  (02.01.14 21:09:37) 
insanda iki şey sonradan kazanılabilir bence, birincisi ritm duygusu, ikincisi kendine güven. yaşla ilgisi olmaksızın. zor bir süreç ama, bugünden yarına olmaz belki ama 2-3 yıl içerisinde toparlarsın.


  • gochebe  (02.01.14 21:11:11) 
ama yapamıyorum ben çooook zor geliyor :((( iflah olmaz bir eziğim galiba yenemiyorum bu durumu. bi laf söylersem kızarlar diye korkuyorum. onlara katlanmaya devam ediyorum.


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:11:34) 
@gochebe nasıl peki ? kişisel gelişim kitapları mı ? yoksa psikolog desteği mi ?


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:12:11) 
eğer psikoloğa gitseniz yavaş yavaş bunları çözebilirsiniz bence. mucize aramamak lazım. mümkün olabilir yani.


  • merena  (02.01.14 21:12:12) 
mesela yarın işe gittiğinde oda arkadaşlarına 'naber gençlik' de mesela, bak çok eğlenceli olacak :)


  • rock n roll  (02.01.14 21:12:32) 
hangi semtte oturuyorsun?


  • mahone  (02.01.14 21:13:25) 
@rockn roll onu derim mesele değil :) benim derdim rahatsız olduğum konuları söyleyebilmek. resmen oturduğum semti aşağıladılar ve ayıp olur mu diye düşündükleri yok.


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:13:57) 
@mahone normal bir semt ama yok bu semtte asılmışlar bilmem ne hikayeleri anlatıp duruyolar. hadi onu geçtim, bilkent burslu mezunum okulumu bile küçümsüyorlar. odada ben varım ve sallanmıyorum !


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:14:57) 
Ben rahatım bu konularda biraz çevren ve arkadaşlarında önemli. Yani benim yakınımdaki arkadaşlarımla ben her türlü geyiği yaparım küfür olmadıktan sonra dalga gırla gider onlarla konuşa konuşa bu jargona bu tip konuşmalara alışığım ve korkmadan söyleyebiliyorum, kimin ne düşüneceği pek de umurumda olmuyor.

Ama ota boka üzülen ne derseniz kırılan arkanızdan dedikodunuzu yapan arkadaşlarınız olduysa hayatınız boyunca iş sıkıntılı biraz.

Ha grupdan dışlanmışsan ve hep aşağı görülüyorsanda birgün sağlam birkaç çıkış yaptığında o ezik arkadaşlarını kaybedersin ama özgüvenini kazanırsın.
  • basond  (02.01.14 21:17:37 ~ 21:18:49) 
karşındakiler de senin gibi insan. ne gibi bi fark var ki aranızda bu kadar ezilip büzülüyosun? söylemesi kolay biliyorum ama sürekli bunu hatırlat bence kendine. ben de çok rahat sayılmam insan ilişkilerinde ama naçizane önerim bu.


  • walser  (02.01.14 21:17:55) 
sosyal fobin olabilir böyle durumda terapi veya düşük dozda yan etkisi çok az olan bi kaç antidepresan var onlar da işini görür ve bi anda istemediğin kadar özgüvene sahip olabilirsin ama ilacı bırakıp tekrar eski haline dönme riski de var.bu yüzden ilaç ve terapi daha uzun ömürlü olur.bir de bi kere atlattığında bu çekingenliği daha sonra üzerine gitmesi daha kolay olur.


  • bi sigara bi bacardi  (02.01.14 21:18:18) 
muhtemeln bu durum hiç düzelmeyecek ve sen hep ezilen alay edilen ezik bir tip olacaksın.

bilkentte burslu okumuşsun ve bununla alay edebilen insanlar var etrafında. çok merak ettim lan o ortamı. bunu nasıl/neden küçümsüyorlar lan. ne diyorlar yani? eğer şaka yollu yapıyorlarsa bunu, sende onlara deki, siz okuyamadığınız için çatlıyorsunuz amınıa kyayım de. böyle demediğin sürece onlar senle hep dalga geçecekler.
  • mahone  (02.01.14 21:18:26) 
oluşumumuz bu tip sık rastlanılan loser lık vakaları için gerçek çözümler sunar. bir çok erkeği değiştirdik , hakedenleri değiştirmeye devam edeceğiz. ve bu çözümler çoğu kişiden duyacağın sikko motivasyon kalıplarının ötesinde olur.


  • emm  (02.01.14 21:18:36) 
@basond durum şu: zorunlu olarak bulunduğum ortamlarda çok kasılıyorum.

mesela dışarıda da eziktim ama son 2 yıldır kendi kendime telkinle aşmaya başladım. mesela pastanede kuyrukta beklerken benden sonrasına "ne istediniz" diye sorarlarsa "ben vardım sırada" diyebiliyiorum. yani bu benim için büyük gelişme, bunu başarab,iliyorum !!!

ama zorunlu olarak bir ortamda bulunuyorsam, mesela işyeri. o insanlara mecburum gibi düşünüyorum. ki çalıştığım birime sonradan geldim, onlar kaynaşık beni almadılar. bu da beni geriyor ve sadece onlara katlanamıyorum. işyerine el mahkum olduğum için patlayamıyorum.
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:20:18) 
rahatsız olduğun ne varsa çekinmeden söyle, bak sana söyleyim bunların hepsi mal. bunları rezil et, böyle kalırlar cevap dahi veremezler.bana güven ya :)


  • rock n roll  (02.01.14 21:20:44) 
@mahone direk dalga geçmiyorlar. kendi aralarında sohbet ediyorlar. 2 si de bilkentte master yapıyor, işte hiç sevmediklerini filan sölüyorlar. ben öleee susuyorum. kendi aralarında sohbet ettikleri için lafa karışamıyorum.


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:22:04) 
çok kasma dediğim gibi birkaç çıkış sonrasında zaten alınmadığın bir grubu kaybedeceksin ama özgüvenini kazanacaksın bence güzel bir takas.
İş yerinde mecburum diye düşünme sen onlara mecbursan onlarda sana mecbur.

  • basond  (02.01.14 21:22:28) 
@rock n roll önceki konuma da bir bakar mısın . bunlar işyerindeki departmanda çete olmuş çete. aşırı kaynaşık bi grup. yani ne bilim çk güçlü görünüyorlar gözüme. bense kendimi çok güçsüz, zayıf hissediyorum onların yanında.


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:23:15) 
@basond mecburum dediğim, departmanda resmen kemik bir arkadaş gurubu olmuşlar birbirlerini çok kolluyorlar. o yüzden güçlü görüyorum onları.

düşün her gün odamda 2 saat muhabbet ediliyor, ben konsantre olamıyorum ve sadece muhabbetlerini dinliyorum. muhabbete de giremiyorum, zaten beni dahil etme çabaları koca bir SIFIR !
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:25:17) 
Cidden hangi semtle dalga geçiyorlar birader, bence özgüven sahibi olmaya semtini savunmakla başla.


  • mountaincat  (02.01.14 21:25:33) 
kendine güveneceksin, istedikleri kadar kaynaşsınlar güçlü görünsünler. sen tek başına yetersin onlara. bunlar tek başına kalsa var ya insanın suratına bakamazlar o derece garibanlar aslında. birbirlerinden güç alıyorlar. sen istesen onlar hazır ol pozisyonu alır.


  • rock n roll  (02.01.14 21:27:44) 
lan aralarında bilkent muhabbeti yapsınlar sanane. senin orda yapman gereken "haha ben orda okudum amk" havasına ve surat ifadesine girip coolluğun dibine vurmak. sen onlarla muhabbete girme onlar senle muhabbete girmeye çalışsın. oturdugun semtle ilgili istedikleri kadar konuşsunlar.

iş arkadaşlarından ve ortamdan hoşlanmıyorsan eğer, tamamen profesyonel bir şekilde iş dışında hiçbir muhabbete girme.

yya yeter birader. olm anlattıkalrına göre en nihayetinde odandaki sürekli sohbetler senin iş yapmanı engelliyor. ve tahmin ediyorumki kurumsal bir yerde çalışıyorsun. üstine git durumu anlat. bu sikkolar bıdı bıdı edip duruyorlar. kendimi işime veremiyorum. verimli olamıyorum de.
  • mahone  (02.01.14 21:28:32) 
@mountaincat, bunlar 3 kız. benim oturduğum semtte bunlara erkekler fena asılmış da "yaa orası tehlikeli yaa haha" diye gülüşüp durdular.

aslında cevap vermek çok istedim ama kendime "ben onları sallamıyorum ki, muhatap olmuyorum ki" diye teselli verdim. ama sonradan içime çooook oturdu. ya onlar kendi aralarında muhabbet ederken muhabbetlerine dalamıyorum sorunum bu :(( sanki sesim duyulmayacak, arada kaynayacak gibi geliyor.
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:29:28) 
@rock n roll sen de garibanı gaza getirmeye mi çalışıyosun napıyosun, senin yüzünden yarın iş yerinde dayak yiyip öyle gelecek eve.


  • mountaincat  (02.01.14 21:29:49) 
@sucuklu yumurta hee bir semte tehlikeli eleştirisi yapmak o kadar da üzerine alınılacak bir şey değil bence. Bazı semtler tehlikelidir evet. Ben de aşağıladıklarını sandım.


  • mountaincat  (02.01.14 21:32:50) 
@mahone, evet ortamdan nefret ediyorum. işyerinde bir ciddiyet olmalı ama bunlar baya baya işyerini arkadaş ortamı yapmışlar. her türlü geyiği, özel hayatlarındaki detayları bıdı bıdı anlatıyorlar.

amir de onları kolluyor çünkü işlerin çoğunu onlar yapıyorlar doğal olarak.
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:33:04) 
gerçekten canımdan bezdim arkadaşlar. bir gün intihar edicem o kadar bezdim.


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:33:53) 
mauntaincat, arkadaş gariban değil, kendinin farkında olsun istiyorum. oradaki hiç kimseden düşük değil. yeri geldiğinde sesini çıkarsın diyorum.


  • rock n roll  (02.01.14 21:34:45) 
bir de işyerinde bu tiplerle konuşurken sesim çok cılız çıkıyor :((( bunu engelleyemiyorum bir türlü. nası aşarım bu durumu


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:35:09) 
evet rockn roll durum bu yani.

anadolu lisesinde okudum, bilkentte burslu okudum, yani bakarsan hiçbir eksiğim yok ama neden böyleyim bilemiyorum :(( ailem ortahallidir, babam lise mezunu annem ilkokul. acaba bundan mı diyorum, orta halli muhafazakar eğitimi olmayan bir anadolu ailesi yetiştirdi beni. ama onları ailesi de ne kadar öğretmen memur olursa olsun benle aynı konumdalar, aynı işyerindeler. peki nieden ben eziğim, neden ?
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:37:13 ~ 21:37:57) 
@sucuklu yumurta git bir hobi edin, saklı yeteneğini keşfet ya, sesin çok çıksa ne olur çıkmasa ne olur? Yarın öbür gün yaşlanıcan bari öldükten sonra da isminin anılacağı bir şeyler bırak dünyaya. Küçük hesaplar yapma.


  • mountaincat  (02.01.14 21:39:43) 
@mountaincat ben küçük hesaplar yapmıyorum. sadece sesim artık güpgür çıksın istiyorum. deminde yazdım, hiçbi eksiğim yok onlardan. onlar ted kolejinde okuyup gelmiş ben anadolu lisesinden geldim aynı konumdayız. peki ben neden ezsiğim ??


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:41:50) 
annen, baban çok iyi eğitim alamamış olabilirler, belki onların koşulları iyi değildi. ama bak sen anadolu lisesinde okumuşsun, bilkenti bitirmişsin. eminim çok donanımlı birisindir. kendini ezik görme. bir silkin kendine gel. bir de ne intiharı allasen? hiçbir şey için ölmeye değmez, böyle birşey için hiç değmez.


  • rock n roll  (02.01.14 21:41:51) 
@sucuklu yumurta hala sesim gür çıksın diyosun, eziksin sen yavrum ezik. Üç beş denyonun ilgisini çeksen ne olur, çekmesen ne olur. Büyük düşün diyoruz.


  • mountaincat  (02.01.14 21:43:34 ~ 21:44:25) 
Uarin sabah kalkinca radikal bir degisimle ozguven sahibi olamazsin.buradan gaz yiyip hoyt sikerun konusmayin basimda,vay benim mahalleme nasi kaka dersiniz diye ayaga kalkarsin.ozguven olmaz antipatik olursun.hatta allah korusun karsi taraf baskin cikar laf sokar kaldiramazsin.

Bu durumda ne yapiyoruz.en etkili silahimiz kendimizle dalga geciyoruz.hemen ornek.ne sikuk bi mahalle lan burasi dendi.hemen gulumseyerek lafa girip muhtardan duydum sehir merkezine artik pasaportla gidecekmisiz.o kadar sikuk isteye getirip.guzel bir gulusme pesine yavsaklar ne istiyonuz mahallemden diye girisirsin hem sempatik hem trend hem legend olursun.orjinali bu muhabbeti yapan alayinda asagilik kompleksi vardir.alinacak bir durumda yoktur.

Bide bu emm bu duyurudan cok agir ekip toplar.bence yerinde olusumdur.
  • cizgilipijama  (02.01.14 21:43:49) 
bir şeyler başarman şart.bu bir hobi olur spor dalı kendinle ilgili bir karar anca bu şekilde özgüven kazanırsın yaş ile alakası yok.yakın bir arkadaşım senin gibiydi ciddi bi şekilde diyetle 30 kilo verdi sonra gittik yeni kıyafetler aldık gitti bi kız buldu okuldan.neyse kısa kesiyim hayatında kimseyle kavga etmemiş adam bayağı bildiğin tırsak adam kız arkadaşına laf atan birine uçan tekme attı şok oldum kaldım ama işte özgüven böyle bir şey


  • allstar  (02.01.14 21:44:09) 
@rock n roll verdiğin moral için çok teşekkür ederim. evet durumun böyle olduğunu ben de biliyorum, ama bir türlü bu minvalde davranamıyorum. ailemle gurur duyarım bu arada. koşulları kötüymüş, köyde doğum büyümüşler. babamın ailesi çok fakirmiş. annem kız olduğu için okutulmamış, dedem yatırımını oğullarına yapmış. itiraf ediyim ergenlikte bunu kafama takardım, anne-babası doktor avukat olanlara imrenirdim. o zamandan kompleksliymişim demek ki. bir de muhafazakar, pek de ileri görüşlü olmayan bir aile olunca... işte bu düşünceyi hala aşamaıoyurm. sanki onlar benden üstünmüş gibi geliyor, sanki onlar özgüvenlerini öğretmen annelerinin vizyonuna borçluymuş gibi geliyo. saçma ama atamıyorum bu düşünceyi :((


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:46:09) 
Al benden de o kadar
Odtüden geldim ama ktüde okuyan düşük zekalı adamların benden üstün olduğunu düşünüyorum şu an. Kezban kezban kızların karşısında eziliyorum. Güzel de değiller zeki de ama kendilerini çok iyi ambalajlamışlar. Ben onlar gibi olamıyorum. İntihardan korkmasam bi dakka beklemem

  • zarpandi t  (02.01.14 21:47:29) 
@zarpandi işte bu, aynen beni tariflemişsin ! kendilerini çok iyi pazarlıyorlar ben beceremiyorum işte bunu !!

2 senedir bu departmandayım. 2. dilim almanca. ama departmanda almanca denince hemen merve diye bir kız akla geliyor. mervenin almanca bilmesi üzerine konuşmalar dönüyor. hatta avusutyadan birileri gelecekmiş, amirimiz merve'ye döndü "sen ilgilenirsin artık mervecim" dedi, orda bir de ben vaırm ama farkında bile değil !!!
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:51:38) 
sonra bir gün amirimiz iş paylaştırıyo, yemin ederim 4 kişiyi farklı kombinasyolar halinde söyledi her defasında !!!!

en son bir işte bahsederken beni de söyledi aynen şu şekidle: "bu işi de ayşe, merve, recep, hatta sucuklu yumurta birlikte yapsın ! "

hatta nedir ya, hatta nedir !! sırf onların benden daha çok sesi çıkıyo diye, sırf ben sessiz ötesi bi insnaım diye görmezden geliniyorum.
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:53:37) 
dimdik yürüyeceksin ben öyle yürürüm, sana birşey sordukları zaman söyledikleri zaman onların gözlerinin içine bak. ben böyleyimdir mesela. gözünü kaçırmayacaksın kesinlikle, başka yöne de bakmayacaksın. nasıl hissedersen dışarıya öyle yansır, beden dili yani. karşı taraf da bunu anlıyor. kötü niyetliler ve bunu kullanıyorlar. kendi ezikliğini seni ezerek kapatmaya çalışıyor.


  • rock n roll  (02.01.14 21:53:53) 
yarın iş yerine nazi üniformasıyla git belki ilgisini çekersin


  • mountaincat  (02.01.14 21:54:28) 
@mountaincat nedir bu laf sokma çabaları ! sanki sende ilgi çekme arzusu daha çok var gibi


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 21:56:17) 
Laf sokmuyoruz be bunu bu kadar dert etmenin saçma olduğunu söylemeye çalışıyorum hepsi bu


  • mountaincat  (02.01.14 22:00:22) 
İşte ezik imajını çizmişsin bi kere. Artık değişmez o ama ben de değiştiremem.
Sıfırdan başlamalıyız ki her şey yenilensin. Yeni bir iş, yeni imaj, yeni arkadaşlıklar falan.
Sen işini bırakma tabii ama imajını değiştirebilirsin. Kiloluysan zayıfla mesela. Veya saç stilini değiştir. Bunlarla da kendini iyi hissedemiyorsan bi doktora git ve antidepresan iç. Çünkü seninki biraz da sosyal fobiye giriyor.
Ben de kendimi gösteremiyorum. Kezban kızların yanında silik oturuyorum belki ama biri yanımda odtüyü falan eleştirse bi dakka beklemem dalarım kafa göz ki sen bilkentte burslu okumuşsun. oturduğun semti aşağılayacak kadar kompleksli insanlarsa onların seviyesine hiç düşme dicem ama bi kere yüz bulunca bunu tekrar edecekler. Vallahi üzüldüm şu an durumuna.
  • zarpandi t  (02.01.14 22:01:14) 
@zarpandi evet maalesef baştan böyle başladı. arada çok nadir, kendimi telkin ediyorum ve kendimi ifade ediyorum, şaşkın şaşkın bir bakışları var ki görmelisin.

imajla olucak iş değil maalesef :( inan ayaklarım geri geri gidiyo işe giderken. ortamdan o kadar nefret ediyorum ki sabah kalkamıyorum bile. iyi hissedeyim kendimi diye her gün güzel giyinmeye çalışıyorum, makyaj yapıyorum ama bir işe yaramıyor çünkü ortam aynı :((

iş değiştirmek değil de departman değiştirmek gibi bir niyetim var. o kadar eziğim ki bu isteğimi amirime söyleyemedim bile. haa belki öbür taraf da böyledir, belki onlar da kaynaşmıştır bilemiycem ama şu anki tek çarem departman değiştirmek :((

ha onu da becerebilir miyim bilmiyorum. kamudayım, zor gibi bu işler. arkam da yok, torpilim de yok. bir de departman değiştirmenin "geçimsiz" imajı çizeceği söyleniyor, şaka gibi ya !! çirkef bir yapıdan frsah fersah uzaktayım, sessizliğin dibiyim ama departman değiştirirsem çirkef olduğum düşünülürmüş :(( çok ironik gerçekten.
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 22:05:20 ~ 22:07:13) 
Öncelikle bi doktora gidip durumunu izah edeceksin. Burda yazdıklarını aynen anlatacaksın. Sonra o sana ilaç verecek ve o ilacı içeceksin. Daha sonra dilekçeni verip departmanını değiştireceksin. Değiştiremiyorsan da üzülmeyeceksin ama değişene kadar mücadele et. İlacın etkisiyle zaten sesin gür çıkacak. İlaç tedavisinin yanında mutlaka bir psikologla da görüş. Haftasonları için bir kursa yazıl. Yeni arkadaşlıklar kur. 3. Dil için bir kursa gidebilirsin veya almancanı geliştirebilirsin. Fiziksel görüntü de önemli. Mutlaka fit ve bakımlı ol. Şu an depresyondasın ve durumun daha da kötü bir hal almadan tedavine başlamalısın. Her şey düzelecek. İnan bana.


  • zarpandi t  (02.01.14 22:13:22) 
@zarpandi t, tavsiyelerin için çok teşekkür ederim.

doktora muhakkak gitmem gerek biliyorum. ama antidepresan olayına pek güvenemiyorum. nasıl yani, ilaç içince birdenbire sesim gür çıkacak, özgüvenli mi olucam ? bu bana ütopik geliyor biraz. ben daha önce de antidepresan kullandım, bir gönül yarasından ötürü. evet rahatlattı, uyuşturdu ama bu kadar. mucize yaratmadı.

aslında ben hipnozu denemek istiyorum. regresyon terapisi diye birşey varmış, hipnozla yapılan bir bilinçaltı temizleme çalışmasıymış. valla bir umut işte, bundan yaptırmak istyiyorum.
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 22:18:33 ~ 22:20:11) 
onlar ted mezunuysa, muhtemelen ana babaları da öyleydi. ama sen annen ve babanın eğitim seviyesini baya aşmışsın, sırf bu sebepten bile onlardan iyi durumdasın. ayrıca her ikisi de seni böyle okutacak vizyona sahip insanlarmış, yani bir artı daha. sesini çıkarmayı, hatta kime, ne zaman çıkarıp ne zaman çıkarmaman gerektiğini (evet, bazen saç baş girişmemek istiyorsan ses çıkarmayacaksın) dışarıda öğreneceksin önce, sonra yavaştan iş yerinde uygularsın. pastanede "sırada ben vardım!" diyebilmek bile iyi hissettirmiyor mu kendini? devam et işte öyle. psikoterapiyi kesinlikle öneririm, ayda bir kere bile olsa da hafiften "neden öyle olduğunu" lazım. bu arada da şunu okuyabilirsin: (git: www.ilknokta.com)


  • argaladhel  (02.01.14 22:21:07) 
@argaladhel, tavsiyelerin ve kitap önerin için çok teşekkür ederim.

evet, kesinlikle iyi hissediyorum. sesimi çıkaramadığım durumda ise bütün gün kafamı buna takıyorum. ama 5-6 sene önce hayatta "sırada ben varım" diyemezdim, önüme geçeni beklerdim. o derece vahimdi durum. ama işte yaş ilerleyince, okulu bitirince, iş hayatına atılıp toplumda biryere gelince "artık sesim çıkmalı" durumuna geldim. ama işte benim az da olsa özgüvenli olabilmem okul, iş ve kemale eren yaştan oldu. ama diğer insanlar özgüven için buna ihtiyaç duymuyorlar, özgüven onların hayatta sahip olduklarının bir sonucu olarak gelişmiyor, onların kişiliğinin bir parçası olarak başlıyor. bu durum üzüyor beni :((
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 22:27:00) 
Amirin yine atıl personel imâsı yaparsa, ortamdan memnun kalmadığını, arkadaş grubunun cok ice kapalı olduğunu, paylasimlarinin cok az olduğunu falan falan anlat. Digerlerini kotule. Gerekiyorsa evet. Onceki birimde boyle bir seyle karsilasmadigindan bahset. Laflarini da onceden hazirla, kafanda hazir beklesin. Bak sonra nasil aliyorlar seni iclerine.


  • mandalina kokusu  (02.01.14 22:47:08) 
evet ama bundan sonraki her çaban sonucunda elde edeceklerin sana büyük bir tatmin hissi sağlayacak, onlarsa bu hisse yaklaşamaz bile. bu tatmin hissinin seni nasıl rahatlatabileceğini düşünsene bir? hep negatif tarafını düşünüyorsun, "onlarda var bende yok," diyorsun, evet ama senin de sahip olamayacağın bir şey değil ki? bu zeka değil, yetenek değil, yenilmesi gereken bir hastalık hiç değil, öğrenilen bir şey.
ayrıca daha evvel de sanırım benzer bir duyuru açmıştın, "kamuda çalışıyorum" yazdığını görünce hatırladım. gruba girmek için birkaç denemen olmuştu, sallamamışlardı bile, değil mi? gruba giremiyorsan grubu dağıtırsın. onu da yapamıyorsan bu tiplerin her an birbirlerine girebileceklerini düşünüp kendini rahatlat. giriyorlar, merak etme. sen görmesen de yapıyorlar. bu hızla giderse içlerinden biri yakında kanser de olacak, demedi deme.
klasik şakayı hatırlatayım: otobüste giderken iki kişi kavga etmeye başlar, biri "sen kimsin" diye atlar hemen. diğeri de "aynı otobüste gidiyoruz, kim olabilirsin ki?" der. aynı ofistesiniz, kimin havası kime lan? sinir ettiler beni de burada (:
  • argaladhel  (02.01.14 22:47:51) 
@mandalina kokusu, ima yapmış gene, değil mi :(

diğerlerini kötüler gibi davranmak istemiyorum. yani sonuçta amirimiz onları tutuyor. bir de "beni içlerine almadılar yalnız kaldım" demek koyar açıkçası.

bundan önce başka bir amirimiz vardı. bir oda mevzuu olmuştu, daha sessiz bir odaya geçicektim. son anda başka bir kızı geçirdiler, halbuki ben çooook önceden söylemiştim ve söz verilmişti buna rağmen böyle oldu :(( neyse, sonra ben kadının odasına konuşmaya gittim, "efendim ben konsnatre olamıyorum şimdiki odam çok merkezi" filan dedim hatta gözlerim doldu. sonra kadın pis pis sırıtarak "sen iş arkadaşlarının arasına mı giremedin, onlarla mı uyuşamadın" deyince beynimden vurulmuşa dönüp panik halinde "yooo yok öyle birşey" dediğimi hatırlıyorum :)

bu yeni amir diğernini laciverdi, gerçi bi nebze daha iyi inkar etmiyim ama esasta fark yok :((
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 22:54:14) 
özgüven geliştirilebilen bir şey. okuduğum bir kitapta ana karakter eziğin tekiydi ve hayatı başka bir adamın elindeydi. o adamın(tanrı gibi düşünebiliriz) dediklerini yapmazsa ölecekti.

ana karakterden şunları uygulamasını istedi(aklıma gelen birkaçı...)

1)fırına gir önce bir ekmek iste. sonra vazgeç başka bir şey iste. sonra vazgeç başka bir şey iste. sonra vazgeç başka bir şey iste. ve sonra hiçbir şey almadan çık.

2)lüks bir saat dükkanına gir 15 ürün dene hiçbir şey almadan çık.

3)taksiye bin ve taksi şoförünün her dediğinin tersini savun. tersini düşünsen de düşünmesen de tersini savun.

4)ofise berbat bir magazin dergisiyle git. her gün... her gün üç görgü hatası yap, kusurlu ol. günde en az iki kez başkalarının senden istediklerini reddet.

bunları yaptığını hayal ettiğinde bile midene kıramplar giriyor mu? :) adamın da girdi, ama yapmazsan öleceğini düşün yap gitsin. sal iplerini.
  • oztrink  (02.01.14 22:56:17) 
eski amirimle bir anımı daha anlatayım:

geçen sene antalya'da bir seminer düzenlendi, bilmem ne sivil toplumunu bilgilendirmek için. hepimiz görev aldık antalya'ya gittik. organizasyon baya yoğundu.

her neyse seminer akşam bitti, katılanlar dağıldı biz bize kaldık. kadın işyerinin afişi altında bizim iş ark.larıyla foto çektirdi. ve beni çağırmadı !!! ben de ordayım halbuki dikilmekteyim. birkaç defa foto çektirdiler, hatta kadın foto arasında "yaa recep nerde tühhh fotoya giremedi o da olsaydı fotoda yaa" falan dedi !!! bana nası koydu bu durum anlatamam.

edit: bir de şöyle oldu, hepimiz 5 yıldızlı otelde kaldık. insanları 2'şer 2'şer gruplamışlar, beni tek başıma kaldırmışlardı. neyse sokakta kaldırmadılar en azından diye halime şükredecektim nerdeyse
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 22:57:36 ~ 23:07:18) 
@sucuklu yumurta sen o firmada çalıştığına emin misin?


  • mountaincat  (02.01.14 23:00:42) 
@oztrink süpermiş ya :) kitabın ismini hatırlıyor musun, okumak istiyorum o kitabı ve taktikleri uygulamak.

sanki etrafımda görünmez duvarlar var. bir yıkabilsem bu duvarları herşey çok süper olacak.
  • sucuklu yumurta  (02.01.14 23:02:32) 
maalesef çalışıyorum mountaincat :( her gün lanet ederek çalışıyorum.


  • sucuklu yumurta  (02.01.14 23:03:17) 
tüm cevapları okuyamadım, ama soruya cevap vermek gerekirse; elbette mümkün.

kendinize neden güveniniz olmadığını çözün önce.
sonra da o neden üzerine çalışın.
  • blatta hiberna  (02.01.14 23:06:50) 
hepimizin kendiyle sorunları var, en azından bunu biliyor olman güzel. olduğun kişiden mutlu değilsen değiştireceksin. ben bugün "hayır diyememe" durumumu kafayı fena taktım değiştirmezsem namerdim:)))

kitabın ismi tanrı daima tebdil-i kıyafet gezer. klasik kişisel gelişim kitaplarından farkı kurgu barındırması. oku kendine kurallar koy ve yapmaya başla. baş edemezsen ve kendinden ısrarla memnun değilsen tabi ki psikologa görün. ama önce bi cesaretle dene burada kendini açıkça ifade eden biri dışarıda da edebilir.
  • oztrink  (02.01.14 23:08:25) 
ayrıl oradan. dava bile edebilirsin.

bir yerde işe başladığında orada çalışani insanların sana adım atması beklenir. sen gidip çılgın atmazsın. illa ki biri "gel yemek yiyelim öğlen" der. illa ki tanımak isterler. muhtemelen başka birisi adaydı ve sen alındın o pozisyona ve sana mobbing uyguluyorlar. (veya buna benzer bi önyargı) asla kendinden şüphe etme.

ayrıl ordan.

(bkz: mobbing)
  • serafettinn  (03.01.14 05:20:41 ~ 05:22:56) 
Olmadığın biri gibi davranmaya çalışma bu dönemde. Yumuşak huylusun ama bu fikirlerini beyan etmene engel değil. Bir şeyden rahatsız olduğunda kibarca söyle ve üstünden at. Fikrini beyan etmek senin sorumluluğun, uygulayıp uygulamamak ise karşındakine kalıyor. Şu anki durumuna alternatif olarak agresyonu seçme sakın, özellikle özgüven probleminden sıyrılmak isteyen kadınlar arasında çok yaygın ve aşırı sırıtıyor.


  • arnold schwarzeneger  (03.01.14 08:09:51) 
Bir de sana nacizane tavsiyem isinde cok iyi ol hakim ol. O isi en iyi sen yapmayi hedefle sonrasinda nasil saygi duyduklarini goreceksin. neden bana boyle davraniyorlar deme kendi degerini belirleyen sensin. Cok canini skiyorlarsa muhattab bile olma isini yap cik. Sonuclarla ilgili sabirli ol. Ve hayatinin yonunu mutlulugunu insanlarin sana olan davranislarina gore degistirme. Etkili insanlarin yedi aliskanligi basliginda uzun uzun yazdim proaktif olmaya cabala ve sabirla duzeltmeye calis. Benim de kendimde gordugum eksikler var herkesin vardir, ama degistirebilecegimi biliyorum.


  • oztrink  (03.01.14 16:55:30) 
[]

İşyerimde çoook mutsuzum :(( Dışlanıyorum ve başarısızım

iş değiştirin demeyin nolur. kamudayım, maaşım iyi, buraya girene kadar kpss'ydi kpds'ydi mülakatıydı kurumun sınavıydı çok emek verdim.

sorun şu: ben bir süre önce 4 senedir çalıştığım birimden farklı bir birime verildim. yerine göre asosyal bir yapım var, yani bir ortamda herkes yeniyse iyi kaynaşırım. ama herkesin kaynaşık olduğu bir ortama girersem bir ürkeklik siner içime, rahat olamam.

işte bu yeni birimde aynen öyle oldu. insanlar grup olmuştu. başlarda gruplarına girmeye çalıştım ama olmadı, ben de gurursuzluk yapmadım ve iyice kabuğuma çekildim. resmen arkadaş gurubu olmuşlar, bir sürü faaliyet yapıyorlar, mesela işyerine kek-pasta getirip 5 çayı partisi organize ediyorlar ben çağrılmıyorum. haftasonu bruncha giderler yine ben çağrılmam. ama bunlara ilişkin olarak da utanmadan yanımda konuşup dururlar.

hadi bunu geçtik, iş konusunda da birbirlerini çok tutuyorlar, gönüllü olarak birbirlerine yardım ediyorlar mesela. zaten yeni gelmişim herkesin işi belli, başta insanların kırıntı işlerini aldım ve durum hala böyle, kendimi gösteremedim.

güzel bir iş var diyelim, örneğin yabancılarla bol temas kurmayı ve yurtdışına seyahati gerektiren bir organizasyon işi. amir bu işi "sen daha önce benzer bişi yaptın" diye x'e veriyor ve x'e yanına 2 kişi al diyor. x de yanına tabi ki beni almıyor, samimi olduğu kişileri alıyor. bunun gibi şeyleri çokça yaşadım ve hala yaşıyorum :(((

Bütün bunlar beni birimden soğuttu açıkçası. şimdi hepsinden nefret ediyorum. bu durum sinir bozucu. zaten hayatımda birsürü dert var, bari tüm günümü geçirdiğim işyerinde huzurlu olsam diyorum olmuyor :(( geçen gün de amirim atıl kapasitede çalıştığımı açıkça yüzüme söyledi iyice fena oldum :((

tavsiyelerinize ihtiyacım var. ben birim değiştirmeyi düşünüyorum, aklımda başka bir birim var. ama kamuda bu işler pek kolay değil yani arkan olacak, denemeye değer mi bilemedim. ayrıca değiştirirsem bu 3. birim olacak, memuriyette bu kötüymüş insanlar geçimsiz diye düşünürmüş diye duydum. yani bir yandan elalem ne der baskısı diğer yandan şahsi huzurum, düşünmekten helak oldum :((

 
Ne kadar süre oldu başlayalı?

Ya kendi içlerinde birbirlerinin açıklarını da kolluyrdur onlar o yüzden ispiyon potansiyeli olan birinin aralarına girmelerini istememişlerdir. Güvenlerini kazanman lazım önce. Yapışmayan duruşunu muhafaza et, ve kontrollü ifşa yöntemiyle (dandik açıklarını anlatarak mesela) ben de sizdenim, sizi söylemem alt mesajını ver iyice.
  • kenarortay  (26.10.13 18:36:42) 
@kenarortay baya oldu. yanı bu saatten nsonra çok zor içlerine girmek.

hiç de birbirlerinin açıklarını yakalamak ister gibi halleri yok. ve ünşversiteden, yüksek lisanstan filan tanışıklıkları var yani iş evvelinde de arkadaşlıkları var. dışarda da hep görüşüyorlar.
  • sucuklu yumurta  (26.10.13 18:38:56) 
Ufak tefek bir şeyler yap ama göz çıkarmayacak şekilde. Börek götür mesela bir sabah ya da faaliyetler ne gibi şeylerse benzerini bulmaya çalış falan.


  • whoosie  (26.10.13 18:39:08) 
@whoosie bunları yapmadım mı sanıyorsunuz. ama olmuyor işte bir türlü sevemediler beni. ya da mobbing yapıyorlar ve mobbingi seviyorlar.


  • sucuklu yumurta  (26.10.13 18:42:29) 
@sucuklu,

açıklarını yakalıyorlardır demedim. birbirlerini kolluyorlardır. sen gözlerinde her şeyi ispiyonlayabilecek birisin. azıcık açık vermiş gibi davran. anlasınlar zarar gelmeyeceğini senden.
  • kenarortay  (26.10.13 18:44:45) 
@kenarortay yeterince açık verdim zaten. huzurum olmadığı ve saatler süren sohbetlerinden dolayı konsantrasyonumu toplayamadığım için işte pek de başarılı değilim. hepsi de farkında.

yani onlar sistemlerini iyi kurmuş. ben fazlalık gibi hissediyorum.

bir de ben ağzına vur lokmasını al türü bir profil çiziyorum. beni tehlike olarak gördüklerini de sanmıyorum. ki olamam da zaten amirimiz onları çok seviyor ve çok tutuyor.
  • sucuklu yumurta  (26.10.13 18:48:45 ~ 18:50:10) 
ben hiç ofis ortamında çalışmadım, hep freelance'tim. o yüzden bu tür konularda ne dersem sallamaya girebilir. ama tarif ettiğiniz tipitipler hayatın her alanında mevcut malum, insan başka şekillerde de deneyimleyebiliyor bunu.
bu anlattığınız kişilerin sizi aralarına almamalarının sebebi safi kıdemli oluşlarından da kaynaklanıyor olabilir. biz yeterince iyi anlaşıyoruz, yeni birisine ihtiyaç yok gibi bir düşünceden ziyade, yerimizi tuttuk, böyle de devam etsin çabası olabilir o. kek börek götürmekle, ikram etmekle kırılmaz o bence. valla ben sizin yerinizde olsam gider amirle konuşurdum. atıl kapasitede çalıştığınızı da yüzünüze söylemiş madem. ben de gidip "bu durumun farkındayım, ama çekingen de bir yapım var, atılgan davranıp iş kapamıyorum. bu atıl olma meselesini çözebilmek için siz beni görevlendirseniz bir konuda" derdim, bir sonraki gelecek işi getirip sana verebilsin diye. tabii amir şerefsiz bir tipse bu konuşmayı yapmaya değmez, daha büyük sıkıntı açabilir başına. ama böyle bir konuda konuşabileceğin kadar düzgün biriyse, sorunu kabul ettiğini ve onu çözmeye gönüllü olduğunu göstermen de çok işe yarayabilir. sen ancak o birimde doğru düzgün iş yapmaya başladığın zaman iş arkadaşların aralarına almaya başlarlar seni. eskiye dayanan arkadaşlıkları olabilir, ama iş yerindeki arkadaşlıklarını da işe yarama üzerinden kuruyorlardır muhtemelen.

memuriyet, ofis vs. bilmeden eyyorlamam budur.

başka birim şeysini görmemişim. millet ne diyecek diye can sıkmaya değer mi yahu? orada da benzer bir durumun yaşanmayacağından emin olun önce. ondan sonra deneyin şansınızı. burada böyle ömür geçireceğinize, millet arkanızdan atsa tutsa bile kendinizi iyi hissettiğiniz bir yerde çalışırsınız.
  • idyl  (26.10.13 19:00:13 ~ 19:24:04) 
Uff işyerinde benzer mutsuzluğu ben de yaşıyorum.canımı sıkıyor bu durum cidden.çok iyi anlıyorum sizi..tanıdığım,beni sevdiklerini bildiğim insanlarla konuşma arzusu içindeyim bi kaç zamandır.ilacı bulursak kafamıza sürelim beraber..sanırım ihtiyacımız olan şey sizi bilmiyorum da benim ihtiyacım olan şey işimi yapıp çıkmak ve dışarda aramak o mutluluğu.onlar ne börekler yerse yesin.ben dışarda sushi yiycem.onları da çağırmıycam işte.hıh..(ciddiyim iyi sushi yapan bi yer arıyorum.)iş çıkışları diğer arkadaşlarınızla buluşun,zaman geçirin.birilerine ihtiyacın var belki de onlara sarıyorsunuz.ben öleyim açıksası.


  • safsafinaz  (26.10.13 19:34:30) 
başka birime geç. böyle hayat geçmez. kaybedecek bir şeyin yok zaten kamu. çok birim değiştirsen ne olacak. sanki yolsuzluk yaptın rüşvet yedin bir suçun yok ki.


  • kelepir  (26.10.13 20:11:48) 
yemin ederim okudum ve üzüldüm senin icin ben ve arkadaslarim emrindeyiz. kimi indir diyosan indiririz. döner bicaklariyla dalariz abi.


  • kutsalbok  (26.10.13 20:23:03) 
Okurken ben daraldım, bunaldım ve gerçekten üzüldüm durumunuza. Ancak bu kadar sıkıntıya değer mi? @kelepir çok doğru söylemiş, geçin başka birime allasen rahatlayın hem belki şimdi geçeceğiniz birimde çok mutu olacaksınız belki boşuna çekiyorsunuz bu insanları şu an.


  • nevsenev  (26.10.13 21:21:32) 
Ben de benzer şeyler yaşıyorum. Ama şunu anlamadım asosyal biriysen yabancılarla bol temas kurmayı ve yurtdışına seyahati gerektiren bir organizasyon işi sana nasıl zevkli gelebilir ki? Bir de kontrollü ifşa yöntemiyle (dandik açıklarını anlatarak mesela) ben de sizdenim, sizi söylemem alt mesajını ver kısmını anlamadım


  • her gece aç  (13.03.19 20:00:18) 
[]

Öğrenim Kredisi Anapara Ödememden Faiz Kesmişler !!!!

800 tl anapara ödedim 200'ünü faize almışlar !! Çok sinirlendim çünkü amacım anaparayı ödeyip faizi bırakmaktı çünkü ilerde belki faize af gelir diye düşünüyordum !! Şimdi bu vergi dairesi beni çok fena sikti mi yoksa uygulama hakikaten de böyle mi ?? Ve nereye itiraz etmeliyim buna karşı ????




 
ana para yatırma diye bişey yok olarak biliyorum. banka gibi işlemiyor sistem. borcu bütün olarak düşünüyorlar. o yüzden af bekleyenler hiç birini ödemeden bekliyor.


  • ninque  (01.10.13 13:35:25) 
Peki af gelecek gibi mi ?? Devlet maaşları blokeliyor diye duydum gerçek değil mi bu


  • sucuklu yumurta  (01.10.13 13:39:25) 
Af maf olmuyor tek olan af faizin yüzde 25 inin silinmesi gibi oluyor oda kırk yılda bir. O da zaten bi şeye derman olmuyor.


  • patos64  (01.10.13 13:47:39) 
Einstein detected. Olm öyle bi açık bırakırlar mı sence, herkes öyle yapar yoksa :)


  • roket adam  (01.10.13 13:54:52) 
3-4 yılda bir af çıkıyor gibi genellenebilir. ama kafaları atar çıkarmazlar. kesin veriler yok maalesef. ama af çok çok işine yarar bişey olmuyor. affın kapsamına göre bazı aflarda faizin tamamı silindi bazılarında belli bir yüzdesi silinip vergi dairesi tarafından tekrar taksitlendirildi. sonuçta verilen paranın fazlasını senden alıyorlar. günlük faiz olayına dikkat et. kolay gelsin.


  • ninque  (01.10.13 14:00:16 ~ 14:00:50) 
kafalar müthiş lan.


  • esenboga  (01.10.13 15:42:39) 
[]

Öğrenim Kredisiyle Başım Belada :(( ödeme için memleketime gitmem isteniyor

geçen sene 1-2 ay gecikti diye, ödemem gereken yeri hemen benim memleket yapmışlar. yoğun çalışıyorum, izin almam imkansız dolayısıyla memlekete gidemiyorum. bugün baktım 578 lira gecikme faizi birikmiş, az buz para değil. ödeme yapmam gereken yer yine benim memleket görünüyor !! böyle bir dertle boğuşan var mı ? bir yol önerisi var mı ? en iyisi yurtkur'un kurtuluş'taki ofisine gidip birilerini bulmaya kasıp konuşmak mı ? yardımlarınızı ve önerilerinize muhtacım ey ekşi duyuru ahalisi.




 
lütfen bir yol gösterin ya batıcam bu gidişle :((


  • sucuklu yumurta  (25.09.13 15:29:41) 
ödemeyince sanırım borcunu ellerindeki ikametgah adresinin olduğu ilin vergi dairesine yönlendiriyorlar. ben sormuştum, ödeme aşamasında erteleme vs. olmadığını söylediler.


  • profmooreng  (25.09.13 15:37:29) 
vergi borcumuzu bile internet bankacığı ile ödeyebiliyorsak ya da her hangi bir vergi dairesine bile yatırabiliyorsak (misal ben bursa ertuğrulgazi vergi dairesi mükellefiyim ama borcumu istanbul şişli vergi dairesi veznesine yatırabilirim.) öğrenim kredisi neden başka daireye yatmasın? sizin için arayıp özellikle sordum yatırabiliyormuşsunuz.


  • kakao  (25.09.13 15:52:00) 
Profmooreng, benim derdim erteleme değil. Bu parayı yaşadığım şehirde yatırabilmek istiyorum ama kahretsin ki yapamıyorum :(((((((


  • sucuklu yumurta  (25.09.13 15:52:28) 
Kakao hangi numaradan aradınız ? Saatlerce aramaya çalıştım meşgul çalıyor, sinirden telefonu parçaladım.


  • sucuklu yumurta  (25.09.13 15:54:39) 
eğer vergi dairesine düştüyse bağlı olduğun ilçenin vergi dairesini aramalısın, artık o is yurtkurdan çıkmış oluyor.


  • yamıkprenses  (25.09.13 16:48:56) 
[]

hafızaya iyi gelen balikyaği önerisi ??

son zamanlarda hafızayla ilgili problemlerim var devmlı bişiyler unutuyorum. balıkyağının iyi geldiğini duydum.

şöyle netten bi baktım kafam karıştı bisürü çeşidi var, mesela karaciğerden yapılmış olanları o kadar iyi değilmiş falan kafam karıştı. bana öneride bulunursanız çok makbule geçer.. bu arada hap olmasında problem yok yutarım.


 
çok alakasız bir cevap gibi olacak ama: sudoku. ciddiyim.


  • neyleyim  (28.06.13 11:28:07) 
arifoğlu nun sitesine bakın yada telefonla mısır çarşısı şubesini arayıp sorun


  • female demon  (28.06.13 11:42:24) 
b12 vitamini lazım suda eriyen bir vitamin olduğu için uzun süre vücutta kalmaz sürekli alınması gerekir


  • qazwsx  (28.06.13 12:41:14) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.