[]

Kendine değer vermeyene hiçkimse değer vermez..

derler ya hani, işte kendimie değer verdiğimizi nasl belli edebiliriz, açık açık "ben kendime değer veriyorum" diyemeyeceğimize göre, ne yapmalı da karşı tarafın bunu anlamasını sağlamalı?

yapı olarak özgüvensiz bir insanım, kendimle derdim var. eskiden daha da özgüvensizdim ama iyi okul bitirmek, işe girmek gibi durumlar az özgüven kattı. ama genelde özgüvensizim, istinaen bir özgüven oluyor ama zorlayıcı durumlarda hemen uçuyo bu özgüven, karşı tarafın dalga geçen bir mimimi sözü yetiyo. diğer insanları fazla ciddiye alıyorum, default olarak üstün olduklarını düşünüyorum. hele br de arkadaş çevresi çok olan bir insansa kendimi böcek gibi filan hissediyorum.


 
@cigerdelen, özellikle şu son 2 yılda kendime dair farkındalığım çok arttı, ama biliyor musun bu bir yandan da çok acı veriyor.

geçmişte yaptığım hatalar, kendimi başka insanlara kullandırmam, başka insanlara suistimal ettirmem filan o kadar çok ki, deli gibi vicdan azabı çekiyorum, "ben buna nasıl izin vermişim" diyorum. şu son zamanlarda kabus gibi yaşıyorum.
  • sucuklu yumurta  (29.05.15 23:45:30) 
bence şu soruları yanıtlamaya çalış:

- kendini yetersiz hissetmene, başkalarını kendinden üstün görmene sebep olan ne/kim? yani bu durum neyin sonucu? bu duruma sebep olan ne? sana açık açık hiç yetersizsin, beceriksizsin diyen biri mi oldu? hep başkalarıyla mı kıyaslıyor seni ailen örneğin? eğer böyleyse sorun sende değil ailende zaten.

- başka insanlara kendini neden kullandırdın? sen karşılığından bundan nasıl bir duygusal/manevi fayda sağladığın için buna izin verdin? şimdi neden o zaman sana normal gelen şey artık normal gelmiyor, üzücü geliyor, algını değiştiren şey ne oldu? vicdan azabı suçluluk duygusundan olur, ne yaptın ki suçluluk duyuyorsun? "kendime bunu nasıl yapabildim" diye mi? kendi kendine yeten biri olmaya çalış, başkaları yanında olmadan da var olabiliyorsun. çevrende birileri olsun diye kendini kullandıracağını yalnız kalman daha iyi. "less is more", yani "az çoktur".
  • whimsical  (30.05.15 00:16:18) 
@whimsical, ilk sorun için şunu söyleyebilirim: tabi ailemin de çok katkısı var, özellikle babam beni toplum içinde rencide ederdi. ama ben küçükken pısırık bir çocuktum ve ortaokulda lisede diğer çocukların mobbingine çok uğrardım. keşke şimdiki farkındalığım o zaman olabilseydi.. ama ben bana yapılan tüm eziyetleri sessizce sineye çekerdim.

ikinci yanıtım da gene ilkiyle bağlantılı işte. diğer insanların bana kötü davranışlarını sineye çektim, ben sineye çektikçe kötü davranışlar çığ gibi büyüdü. ayrıca üni yıllarım sevgilisiz geçtiği için mezun olup iş hayatına girince biri beni sevsin istedim, bu yüzden saçma sapan insan kılığındaki pisliklerle muhatab oldum. ben 26 yaşıma kadar normal sevgililik nedir bilmedim.
  • sucuklu yumurta  (30.05.15 00:44:33 ~ 00:46:16) 
hepimiz benzer duygular yaşıyoruz. yoğunluk derecesi kişiye göre değişse de yaşıyoruz. hata yapıp çıkardığımız derslere de tecrübe diyoruz. sen alttan aldıkça tepene çıkıldığını yeni fark edebilmişsin belki, ya da yeni bir şey yapmak gelmiş içinden buna karşı. artık son noktaya gelmişsin. bardak dolmuş taşmış.

e ne güzel işte! yeni bir başlangıç yap o zaman. kendini ezdirme insanlara. bunu da nasıl yaparsın, biri sana kendini kötü hissetmene neden olan bir davranışta bulunduğunda/bir şey söylediğinde buna sessiz kalmayarak. buna tepki vererek. tepkiden kastım bağırmak çağırmak, yüz göz olmak değil. susmak da, hiç konuşmadan kalkıp oradan uzaklaşmak ve bir daha o kişiyle muhatap olmamak da gayet güçlü bir tepkidir.

kısacası kendine saygı duyarsan ve buna uygun davranırsan o zaman insanlar da bunu fark eder ve ya davranışlarını değiştirirler ya da artık seni rahatsız etmezler, koyduğun mesafeyi aşmayıp uzaklaşırlar.
  • whimsical  (30.05.15 01:03:37) 
zaten bir süredir yeni başlangıç yapmış gibiyim, kullandırmıyorum kendimi eskisi gibi. bunu farkeden bazı insanlar artık arayıp sormuyor ama umrumda değil. benitek acıtan vicdan azabı ve pişmanlık duygusu.sanki farkındalılığım geç oluştuğu için hayatımı ziyan etmiş gibi hissediyorum, sonuçta yaşadığım kötü olaylar kişisel tarihimin bir parçası oldu ve maalesef kişiliğimi etkiledi, sonraki hayatıma set çekti. böyle şeyleri hiç yaşamayan,süper lise hayatı yaşayan, özgüveni yara almayan çok insan var keşke onlardan olabilseydim


  • sucuklu yumurta  (30.05.15 01:13:37 ~ 01:14:34) 
yine dönüp dolaşıp iş ortamsızlık ve sevgilisizliğe geliyor. her zaman diyorum o yaşlarda bu konularda eksik/geride kalınca özgüven gidiyor. ''baskasının sana değer vermesine mi bakıyorsun'' diyen artistler çıkacak şimdi ama onlar sevilmemenin, tüm öğrenim hayatın sevgilisiz geçmiş olmasının ne demek oldugunu bilmedikleri için anlamaları mümkün değil, her daim bu konuda tuzları kuru olmus çünkü.

bu şekilde hissetmenin yegane sebebi bu uzakta arama, bende aynı şeyleri hissediyorum.

her ne kadar acı olsa da, evet dediğin gibi, 26 yılın çöpe gitmiş. ama her acıdıgın an devam edecek bu. o yüzden her ne kadar söylemesi kolay olsa da geçmiş zamanın acısını çıkartacak şekilde yasamını değiştirmen gerekiyor.
  • fransizkalanadam  (30.05.15 03:12:14 ~ 03:14:03) 
kendinizde olumlu gördüğünüz noktalara yönelin. gerekirse diğerlerini aşağılayabilirsiniz. emin olun çoğu beş para etmez. güçlü görüntülerinin ardında zayıf kişilikler yatar. güvendikleri değerlerin neredeyse tamamını dışarıdan alırlar.gerçekte onlara ait olan neredeyse bir hiçtir. dahası diğerlerinden değer beklemek de boş bir çaba. çünkü bugünün dünyasında insan değer görmez, sahip oldukları değer görür. bu sizi tatmin edecekse mümkün olduğunca fazla sahip olmaya bakın.


  • harvey  (30.05.15 10:43:49) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.