Ekşi Duyuru

Sen kacirma git tabiki, tecrube olur, o da onemli
Sakin orda zaten beni almazsiniz ayaklarina da girme gider gelince devam ederim dersin. Sansini zorla

Orta parmak ile tetiği çekemez misin? bence çekersin.

Askerde işaret parmağının ucu olmayan tertibim vardı, orta parmakla çekerdi tetiği.

Uğraş belki muafiyet alırsın.

en az iki parmağın hiç olmaması gerekiyor. normal standart bu ama heyetten heyete değişkenlik gösterebiliyor. gözler için mesela +7 derece üst değerdir. 8 olan bir elemen gelmişti acemiliği falan yapmış. usta birliğinin tabibi niye aldılar seni diyip geri gönderdi. bu adam en az iki sefer muayeneden geçmiş bir adam. gözleri 8 olan ve askerlik yapan başka bir çocuk vardı gel göndereyim seni dedim "abi askerlik yapmayana kız vermezler bizim orda" dedi gönüllü yapılabiliyor yani.

komple işaret parmağı olmayan çavuş vardı bizde gayette silah kullanıyordu öyle bükememeye falan muafiyet kolayca vermezler.
biraz şans meselesi.

Aklıma ''avukat; aristokrat mesleğidir, sakaryada tavuk döner yiyemez'' sözünü getirdi. Neyse;


Aksesuar olabilir, kol düğmesi seviyorsa güzel bir kol düğmesi alınabilir, bir müzik aleti çalıyorsa onunla ilgili küçük bir maskot alınabilir, takım tutuyorsa tuttuğu takımın büyük bir maskotu alınabilir. Şu minik ağaçlar var ya(yakından çekince devasa ağaç gibi olanlardan, onlardan alınabilir) imza kalemi alınabilir. bitti.

Avukatlik asgari ucret tarifesini açıp bakin. Maskot falan bunlar komik. İyi niyetinizden eminim, arkadasiniz da muhtemelen bir bekletiye kapilmadan yardim etmistir ancak ben olsam bana maskot alinacagina hic alinmada daha iyi olurdu diye dusunuyorum, zira o emegin karsiligi o degil, tarifeye göre 1000 maskot falan eder en az. Buna gore bir sey alirsaniz emegini takdir etmis olursunuz diye dusunuyorum...

@her girişte şifresini unutan adam sanırım bana cevap vermiş ama; ya hiç maskot almamış, ya avukatlık ücret tarifesi (bi gülme geliyor) konusunda ''takılmış'' ya da matematikte küçük problemleri var, vallahi ne yalan söyleyeyim benim de birkaç problemim var matematikte, gece duyuruda sormayı düşünüyorum.

Neyse, benim de bilgim olmadan fikir beyan ettiğim çok fazla duyuru var o yüzden olur böyle şeyler diye es geçeceğim ama ''avukatlık asgari ücret tarifesi'' olayı derin bir yaradır bende, orayı bari kanatmasaydın diye de küçük bi' şaka yapacağım. Emek konusuna ise hiç girmiyorum, iyi günümdeyim bugün. bi' de şarkı güzel: www.youtube.com


format dahilinde ''tek akıllı'' ben olduğum için de soruya cevap şunu ekleyeyim: arkadaşsa eğer akşam bi' yemeğe götürülebilir.

ofisi vardır diye düşünüyorum. şimdi yeni yeni moda olan hani fanusun içerisinde ufak ağaçlar var kudurun bahsettiği gibi. çok şık duruyorlar. bene gayet klas bir hediye olur.

avukatlık asgari üret tarifesi de neymiş arkadaş. fazlaymış çok. maskot 25 kuruş falan değilse.

@mete kudur
Meslek meslek diye her danisma sorusuna tuzlukla kosulan duyuruda asgari tarifeden sikayet etmemek gerek, bu birincisi. İkincisi ben cevap vermedim ama bir cevap gibi algilanacaksa elbette bir avukatin bilgisini emegini imza kalemiyle takdir edenleri tesvik eden herhangi bir yorumu benimseyemem. Orada da belirttim, taraflarin samimiyetleri ve beklentileri tartisilabilir bir alan degil. Ben kendi hissedecegim seyi yazdim. Size de sundugunuz hizmete karsilik gidip kalem alsinlar, bol bol “hayir” isi yapar sevdiklerinizi mutlu edersiniz.. (bu yorumu da isin ucretsiz yapildigi varsayimina dayanarak yaptigim sanilmasin, belki arkadas avukatin ucretinin yanisira bir hatira vs. Almak istemistir, bilemem. Degindigim sey bu degil)

@her girişte şifre unutan +1

hjsfsks "veganlık hediye et" yazmaya geldim, adam kendisi burada bile konuyu veganlığa getirmeyi başarmış bir şekilde. bence bi şey alma, senden öyle bi beklentisi yoktur.

Ahahahaha izninle screenshot alıp ofistekilere göstereceğim. Nasıl bir "yardım" bu biraz bahsedersen "hediye"nin mahiyetini de birlikte belirleyebiliriz.

Edit: Keşke vegan döner sucuk vermeseydin, küfür gibi olmuştur o biraz.

%60 support çok sıkıcı. hatta %20 bile sıkıcı. bence gitme.

icraya verdikten sonra ödemeyi verdiğiniz icra dairesine yaparlar. İcraya istediğiniz zaman verebilirsiniz 21 martta gitmeniz şart değil.

ilk yazdığın ikisini biliyorum. ama iş görüşmeleri hakkında bilgim yok. biri bizim iş ortağı öteki de aynı bölgede çalışıyoruz ve bir arkadaşım çalışıyor.

Bugün oradaydım. dahiliye muayenesi 50 tl. endoskopi 460 tl ve ultrasona 255 tl verdim. sgk'lıyım.

koca bir yılın üç ayında yatan birine ben de prim vermezdim. zammı da enflasyon oranından bir tık fazla yapmazdım.

edit: saldırgan tutumla yazdım, burada "yatan" tabiri işveren gözündedir. onun için önemli olan işyerine gelmendir. sen evden şirketi kurtaran işler yapsan da işveren gözünde değeri olmaz.

hukuken de bir şey alabileceğini sanmıyorum.

Belirttiğim gibi sağlık sorunu var ve kafasına göre prim zam verilmiyor. Belirli hedefler koyuldu.

Kendi başınıza gerçekleştirdiğiniz hedefler var mı yoksa gerçekleşen hedefler hep grup çalışması gerektiren hedefler mi? Bu dava açtığınızda desteklemeniz gerekecek olan bir durum. Şirket diyebilir ki "tamam da bu arkadaşın "gerçekleştirdim" dediği hedefleri aslında hep gruptan başkaları yaptı", o zaman bir şekilde toplantı notlarından sizin de örneğin bir takım ara görevleri üstlendiğiniz ve yerine getirdiğiniz anlaşılabilir mi? Yoksa sadece toplantıya fiziken katıldığınızı mı ispat edebiliyorsunuz? Çünkü bu biraz zayıf kalıyor. Elbette dava açabilirsiniz, bu sizin hakkınız da örnek verdiğim gibi veriyle desteklemek gerek.

KEndi başıma gerçekleştirdiğim hedef, her gün toplantılara katılmak :D o da raporsuzken.

Takımnın gerçekleştirdii hedefte benim de katkım var ama. Mesela her ay şu kadar bug'dan fazla çıkmamasında katkım var.


benim kayıtlarımı silmişlerdir, o yüzden ortalama zam ve prim üzerinden verirler kazanırsam.

Para için değil de çok sinir oldum. Arabulucu görüşmesinde çok katı konuştu avukat.

kara cumada tüm herkese yarım altın dağıtmışlardı. Bunu arabulucu görüşmesinde istedim ve ona ikna ettim mesela.

Adam diyor ki haksızlığa uğramanı istemeyiz, elemanımızken diğer elemanlar ne aldıysa sen de onu almalısın diyor. PRim zam da aynı şekilde olmalı. Olağanüstü bir durum var, raporluyum. Prim zamdan önce kovsalar böyle bir şey olmayacaktı.

Almayı beklediğiniz miktar ne kadar? Yani çabanız çok abartı ve gereksiz geldi bana. Prim de performansa bağlı olan birşey sonuçta, toplam 6 aylık bir çalışmanız var. Toplantıya katılmak bir başarı değil ki ayrıca. Ben olsam utanırdım bu kadar ısrarcı olmaya.

Şirket ortalamasına bakılırsa yüzdeleri öyle hesaplarsam 2500e yakın (verilerimi silmişlerdir, o yüzden hesaplayamazlar, şirket ortalamasından verirler diye düşünüyorum.)

eğer silmemişlerse de takımsal hedefleri tam hatırlamasam da en az 1000 lira ediyordur.

en son ilkokulda lisede utanmıştım. İş hayatında utanmak nedir :)

en trafiksiz ve en hızlısı

taksim - 4 levent metro

4 levent metro - baltalimanı dolmuş olur.


trafiği kestiremiyorum sahilde eğer açık olursa yol 1 saate rahat gider otobüs.

işe almazlar ki bence işe girmeyi isteme. elinde koca bir sıfırla işe alırlar, 2 3 ay sonra kenarda kıyıda saçma sapan boktan bi poz atarlar. maaş zammı zamanı dibi verirler, performans düşüklüğü diyerek prim vermezler

alacakların üzerinden iskonto yapıp tahsil etmeye bak ve yoluna bak

Alacağım sadece özel sigorta. prim zam hariç. iskonto yapmayacağım. dava açarım. Sonra açtığım davayla şirketadını ifşa ederim. parmağı kırık işçisini tedavisi devam ederken işten attı. raporlarım çelişkiliymiş gibi şeyler uydurdu. kendi kaybeder :D

kaybetmez. ticari itibarı zedelemekten sizi dava eder üstüne. bu yaptıklarınızı da işe iade davanızda karşısına koyar.

dava açtınız ok, kazandınız ki en iyi ihtimal 2 yıl sürer temyizle beraber. 2 yıl sonrs inat ettiler gel işe başla derler ise ne olacak ? işe başlamazsanız davayı kaybedeceksiniz, başlar iseniz eğer aldıysanız kıdem ve ihbar tazminatlarını geri ödemek zorundasınız

fazla film izlememenizi öneririm

İsteyeceklerin çok açık, alacakların da çok açık;

1) kıdem tazminatını isteyip alacaksın
2) ihbar tazminatını isteyim alacaksın
3) brüt üstünden 8 maaş isteyecek aksi halde mahkemeye gideceğin konusunda dayatacaksın. 4 maaş teklif edecekler. Yerinde olsam 6 maaşa anlaşırım (mahkeme süresi düşünüldüğünde 6 maaşa ikna olmak bana göre mantıklı). Bu bedeli de alacaksın.
4) SGK primlerini e-devlet’ten kontrol et, eksik varsa bu eksiğin tarafına ödenmesini isteyip alacaksın.
5) mesaiye kaldığın günlerin/saatlerin bedelini isteyip alamayacaksın! (Çünkü estra saatleri ispatlayamayacaksın mahkemede, firma da bunu biliyor). O nedenle 6-8 maaş ektra ücret alıp iş aktini karşılıklı fesh edip yoluna bakacaksın.

Bu dediklerim dışında kim sana azıyla yetin derse bil ki patron yancısı, grev kırıcı zihniyetindedir. Bunlar hakların ve mahkemeye gitsen de mahkeme sonunda alacakların bunlar ve firma bu şartlara razı şekilde masaya oturup sana “mahkemeye gidersen git, senelerce sürünürsün mahkemede” resti çekecek. Yeme, sonuna kadar zorla. 1-2-3.maddelerdekini hemen teklif edecekler ki bu lütuf değil yasal hakkın. 3.madde ise iş bulana kadar ki mağduriyetini gidermek için seninntalebin olacak.

Yasalar işçi ve kiracının her türlü yanında. Haklısın ve kazanacaksın.. Dik dur, onların rest çekip “keyfin bilir” restlerini yeme. Göreveksin sonunda senn dediklerin olacak.

Bol şans..

mahkeme uzun sürse de yasal faiziyle alıyorsun. eğer ortada çok falso bir durum yoksa senin adına muhtemelen de kazanırsın. o açıdan çok taviz verme

yasal faiz değil pardon o kademedeki birinin maaşı neyse o oluyordu galiba. yani 2 sene zam almış gibi olacaksın

iyi de bu iş endüstriyel boyuta ulaşmadı mı?
yani öyle sağdan soldan toplanıp satılmıyor ki birçok çiçek, sırf satılmak için özellikle tarlalarda, bahçelerde ekiliyor, büyütülüyor ve satılıyor.

hatta birçok çiçek türü ithal ediliyor.

köylerde büyütülen inekler de istanbuldaki evlerdeki tabaklara gelmiyor, mezhabalardan geliyor artık. endüstriyel olması veya köyde bahçede yapılması bir şeyi değiştirmiyor. Mesele etik. Bir can var ve insan gibi, o hayvanın da yaşama hakkı savunulmalı.

Çiçeğe gelince, çiçek de bir canlı ve karton bir kukla gibi endüstriyel bahçelerden koparılıp öldürülmeyi haketmiyor. Maydanoz gibi yiyecek de değil. İNsanın görsellik zevki uğruna bir kaç gün vazoda dursun diye

Sonuçlar aynı gün çıkmıyor ise ben randevu alıp gidiyorum aradan dalmamak için. Ama muayene parası çıkabilir.

10 güne kadar bilgi işlemden kontrol için barkot alıp öğlenden sonraları gösterebiliyorsun.

Devlet hastanesinde muayene parası çıkabiliyor mu? Hiç denk gelmedim.

her randevudan para alınıyor. Ödemeleri eczanede yapıyorsunuz.

devlet, özel vs. farketmiyor, her muayene başı ücret çıkıyor. emeklilerin maaşlarından kesiliyor, çalışanların ise eczaneye gittiğinde ödemesi yapılıyor.

eczaneden bir ilaç almazsam sorun yok ozaman. değil mi. Almıyorum çünkü

eczaneden ilk reçete ile ilaç aldığınızda daha önceki tüm muayene ücretlerini tek seferde alırlar.

Tabiki hakları yok sence olabilir mi? İçeri diğerlerini rahatsız etmeyecek ve yasak olmayan herşeyi sokarım kimse de bir şey diyemez. Yasak dediğim yasalarla yasaklamış olan şeyler. Sinema salonu kafasına göre dışardan yemek getirmeyeceksin diyemez. Sen kimsin sen kim yaaa!

Çantamı aratmadım da. elimde torba vardı. süpermarketin. belli oluyordu cips olduğu. küçük şeyleri ve mısırı ceplere doldurup cipsi bıraktım mecbur.

"Sinema salonu kafasına göre dışardan yemek getirmeyeceksin diyemez."

Derler, orası kamusal alan değil, özel mülk.

Ama çantanı falan arayamazlar, torbayı da arayamazlar ama barizse sokmayın diyebilirler.

i.dailymail.co.uk

Gene erkene almışsın İstanbul'da sağlık hizmetine ulaşmak çok zor. Başka şehirlerde çok daha kolay oluyor.

cerrahpaşada sıra bekliyorum yatmak için. 3 sene oldu galiba :))
listeden çıkartılmışımdır da insan bir haber verir. bahçelievlerde yatarak tedavi için tanıdık lazım.

Klasörde saklamak biraz mantıksız değil mi daha doğrsuu telefonda?
Her zaman diyorum en az iki fiziksel yedek ve bulut kullanılmalı.

Google Photos Albümler özelliğini kullanabilirsiniz gruplamak için. Kişi tanıma, konum, ortam tanıma gibi özellikler de arama yaparken büyük kolaylık sağlıyor.
PC'de ise istediğiniz gibi tutabilirsiniz, ben bir dönem picasa kullanıyordum ki hala yüklüdür, bence gayet güzel bir yönetim uygulamasıydı.

Fotoğrafları klasör mantığında tutmaktansa, albüm-etiketler ile desteklemek daha mantıklı.

Ha dersen ki hepsi bir klasörde mi bilgisayarda? Hayır, picasa ile içe aktar yapıyorum, çekildiği tarihli klasörlere konuyor fotoğraflar.

Galeriden seçip "add to albüm" diyerek albüme ekliyorum aslında. Klasör değil ama her albüm için klasör yaratıyor telefon kendi. Ama ben galeriye gidince albümleri klasörler halinde gördüğüm için, galeride oyalanmadan bulabiliyorum istediğimi.

google photosta ise tüm görseller yüklendikten sonra tek tek seçip albüm oluşturuluyor. Çeker çekmez albüme attığım görseller oluyor telefonda, google photosta çok zahmetli. önce resmi çek sonra internete yükle snra orda albüm oluştur.

ben google'a birakiyorum o isin cogunu. Uzun vadede telefonda degil google'da tutuyorum zaten fotograflari. Bir sikinti olmuyor. Google'in album ozelligini kullanin. Kullanmasaniz da google photos'un olaganustu algoritmasi fotograflari cok yuksek bir dogruluk oraniyla ayirt ediyor sizin icin.

google photosa atmak sonra albim yapmak uğraştırıyor. Çeker çekmez albüm yaratıyorum ben telefonda. Bu albümleri de google photos, albüm olarak yüklemiyor.

Bu yazıyı hiç okumamıştım, ancak aynen bu şekilde düşünmüştüm hep. Zaten filmde adamımızın arkadaşını satmayacağı açıkça söyleniyor ancak satmış olabileceği şüphe ettiriliyor ve seyirci öyle düşünmek isterse fırsat veriliyor buna. Biraz sos katmak için iş güzarlık yapıp ekledikleri buradan belli bence.

Filmde nerde deniyor satmayacağı, ilk baştan beri satıcı olduğunu belli ediyor bence.

Ben buna rağmen niye adam kahraman olarak görülüyor diye araştırnca, öyle bir şeyin olmadığını gördüm linkteki gibi.

Kensisine tekliften bahsedildiğinde, hallediyoruz biz deyince bağırarak öfkelenmiyor mu adamlara. Ben mi çok görmek istediğim gibi görmüşüm yoksa?

bence evet, adam masum değil filmde :D ajanı şoför yapıyor bile bile. öldürsün diye. o gizli knouşmadan bahsetmiyor sal e. sal sorduğu halde.

1.)üçüncü filmdeki son sahnede savaşa değil gerekirse ölmeye gidiyorlar maksat great eye'ın dikkatini çekip frodoyu rahatlatmak.mesele elfler değil aragorn. 3.)çünkü aragorn isildur'un varisi yani kral soyundan geliyor.efsaneye göre yüzüğü yok edecek kişi kral soyundan geliyormuş.souron bu yüzden korkuyor.

2.) elfler o diyara gitmeyince ölümlü oluyorlar tıpkı arwen'in, o diyara gitmeyip aragornla beraber yaşamak istemesi ve ölümlü hayatı seçmesi gibi.hatta tam o diyara göçerken gelecekteki çocuğunu görüyor ve geri dönüyor.

4.) saruman'ın ordusu bunu başaracak kadar fazlaydı.gandalf gelmese başarıyolardı.

5.) attan inip o yaratıklara biniyolar işte:)

dol guldurdaki sahneden sonra o yaratıklardan pek inmiyolardı.heralde o yaratıklar orda yetişiyor:)

2. Elflerin gittiği yer sonsuza kadar yaşayabildikleri "Uzak Diyarlar". Silmarillion kitabında bununla ilgili daha detaylı bilgi bulabilirsiniz.

3. Aragorn kral soyundan geliyor, zaten filmin sonunda da Minas Tirithe'de taç takıyor. Sauron da korkuyor çünkü onun parmağını kesip yüzüğü ele geçiren de bir insan kraldı.(Çok kral adamdı, şendi, güleçti...)

4. Sauron ile Saruman insanlara saldırdılar ama işin temelinde ortak değiller. Saruman yüzüğe sahip olmak istiyor, Sauron ise geri istiyor. Saruman'ın Uruk Hai'leri bu yüzden Meryl ile Pippin'i öldürmeyip Saruman'a götürüyorlardı çünkü yüzük hakkında bilgi almak istiyorlardı. Saruman yüzüğü kendisi kullanma niyetinde ancak zamanla Sauron'un tesiri altına gireceğini öngörebiliriz.(Piç Saruman!)

5. Ulaşım aracı o, hem de kale filan kuşatıyorlar. Çığlık atıp surlardaki askerleri parçaladıkça çok büyük bir dehşet saçıyor. At en fazla kişner, şaha filan kalkar :)

teşekkürler :) şunları unutmuştum.

6- niye sadece arwen etkileniyor, legolasa bir şey olmuyor mesela karanlık gücü artınca?

7- aragorn gondor kralı oldu, eomer rohanın, değil mi? daha sonra kitapta, nazgul-witchking- sauron, hiçbir şekilde canlanamıyor mu?

8- kral oldukltan sonra legolas gimli noluyor kalıyor mu aragornla?

9- hobbitte torin ölünce kuzeni kral oluyor ama lotr da onun öldüğünü gördük moriada. hatta tüm ulusu da ölmüş. 5 farklı ulus vardı, diğerleri yaşıyor galiba, değil mi?

6. Aslında herkes bir şekilde etkileniyor, mesela garip yaratıklar türüyor ormanlarda ya da orc, goblin cesaret bulup ona buna musallat olmaya başlıyor. Sezgileri daha yüksek olanlar içten içe hissediyorlar bunu, mesela Galadriel, Gandalf, Eldron gibileri. Arwen ile Legolas'ı kıyaslayınca birisi nakış ören prenses, diğeri okla savaşan bir adam. Arwen biraz daha nazlı üstelik, okuldaki serseri çocuğa aşık kız gibi. Sen git onca elf arasından insanı bul ona gönlünü kaptır. Legolas koca fül öldürdü kuyruğundan yağ gibi kaydı indi de hiçbirşey olmamış gibi Gimli ile sohbet etti. Şimdi bu adam mı daha fazla etkilenir kötülükten, şerden yoksa diğeri mi ?

7. Sauron daha geri dönemez çünkü yok edildi. Yüzüklerin oluşturulması sırasında kendi yüzüğüne o kadar güç bahşetti ki neredeyse herşeyi onda topladı. Parmağı kesilip yüzükten ayrı düşünce bile sadece bilinç olarak bedensiz bir varlığa dönüştü, göz şekline bürünüp kulesine bağlandı. Hoş Silmarillion'da söylediğine göre onca savaş, tantana olup biterken daima kendi şatosunda olduğu yazıyordu ancak yeterli bilgim yok. İşte bu yüzden yüzükle birlikte Sauron da yokolabildi. Bak mesela Sauron'un yüzüğü ile Voldemort'un hortclux benzerliği çok fazla. İkisi de onları bedenlerinden ayıran şeyden sonra bedenlerini yitirdiler.

8. LOTR sonunda galiba Gimli ile Legolas "Şu savaş bitse de biraz kafamızı dinlesek" muhabbetleri yapıyorlardı. Elf ve cüce arkadaşlağı pek görülen şey değil ama bunlar dost olmuşlardı. Gimli'nin bildiği kristal mağaraları varmış galiba Legolas'a "Seni oraya götürücem çok güzel" diyordu, Legolas da "Olur kanka gideriz, başım gözüm üstüne" diyordu.

o saatte en mantiklisi sari dolmus.

Dolmuş sıklığını ve ücretini bilmiyorum ama mecidiyeköyden taksiyle 13 14 lira tutar.

incirli'den de sarı dolmuşlar kalkıyor taksime. meydandan fiyatı 5 liraydı metrobüsün oradan da aynıdır diye tahmin ediyorum ama gene de öğrenmekte fayda var.

Cevizlibagdan dolmus

Evet tramvayim ordan kalkiyor normalde ama gece taksi duraginin orda yol ustunde de bekleyebikiyorlar.

Alerjik ya da genetik heralde. Bende de yıllaaaardır olan bişey, kışın ve baharlarda, yani yaz hariç her zaman öksürüyorum, adaçayının, ıhlamurun, balın, ananasın, ilaçların faydası yok, azaltıyor yumuşatıyor ama geçmiyor.

İnsanlar tarafından abartma artık denilmesinden sıkıldım.

nedeni için en iyisi bir doktora danışın. geçmesi için bir kuru soğanı dörde bölüp cam bir kaba koyuyorsunuz ve üstüne bal ekliyorsunuz. en az dört saat bekleyecek. sonra o baldan yiyorsunuz. kabın ağzı kapalı olsun. baş ucuna soğan kesip koymayı da öneriyorlar tiksinmezseniz. alerjikse de faydalı olur mu bilmiyorum yalnız.

Değmez.

Değmez

kendin degistir, bu sayede ucuza halledersin.

dava açmanın işten ayrıldıktan sonra 1 ay süresi var, dikkat edin o süreyi kaçırmayın. oyalıyor olabilirler o zamanı geçirmek için. kimi işyeri yapıyor. 3 hafta grçti diyorsunuz, yollamıyorlar ise avukata danışın noter kanalıyla şirkete ihbar çekmeniz gerekebilir

Orda hazır ihtarnameler yok değil mi. ben kendim yazacağım?
www.dilekceburada.com
burdaki gibi

O kağıda gerek yok ki. Çıkışınızı yaptılarsa szaten sgk’dan görebiliyorsunuz hangi kodla çıkarıldığınızı.

İşe İade Davası Açabilmek İçin Feshin Geçerli Bir Sebebe Dayanmaması Gerekir: diyor.

diyor. uzun raporu bahane ettiler ve kod 4 ama.

İşyerinde çalışan işçi sayısı en az 30 ise ve işçinin işyerindeki kıdemi de en az 6 ay ise, işveren geçerli bir nedenle fesih yapmak zorundadır. Bu durumda işçi, feshin geçerli nedene dayanmadığı iddiasıyla işe iade davası açabilecektir.

diyor ama fesihi göremiyorum ki.

Feshin size bildirilmesinden itibaren dava açabilirsiniz. İşi bilen bir avukat bulun.

SGK'daki koddan başka bir sebep bildirmeleri zaten kendileri için saçma olur. Siz itiraz da ederek davanızı açın.

'İşe iade davası fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay içinde açılmalıdır. Bu davayı açmak için süre fesih tarihinden değil, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren başlar.'

kaynak: guncelishukuku.com

edit: Sen aç davayı, madem çıkışın da belli işte.

1 ay dolucna dava açılamıyor ve fesih yok hala elimde.

hocam kendi başınıza iş yapmayın bir avukata gidin. şimdi avukata 1000 tl vermemeye kasıyordunuz daha sonra zararınız çok daha büyük olacsk

Bu arada mesela fesihteki çıkarma sebebiyle sgkda ki kod arasında fark olursa davayı kazanmanız da garanti. Kardeşimin kazanmasında çok etkili oldu o

Fesih bildirgesinin elinizde olmasına gerek yok ki, sonradan tamamlarsiniz bunu beklerseniz dava süresi kaçacak. Başlangıçta işten çıkarıldığınızı bilen tanık, sms, mail bile yeterli, fesih kağıdını sonradan edinirseniz dosyaya sunarsiniz .

Tek başınıza altından kalkamayabilirsiniz, once arabuluculuğa gidecek sulh olunmazsa yine o davayi açmanin da süresi ve usulü var. Tek başiniza iş yapmayın derim. Kendi kendinize yazdığınız dilekçe muhakkak eksik olacaktır.

Elimdwe sgkden aldığım kağıt var. 04 yazıyor. imzaladığım kağıtta hatırladığım kadarıyla uzun rapor dolayısıyla takım arkadaşlarını zor durumda bırakmak ve aldığım raporların çelşkili olması (bir hastane 3. parmak kırığı diğeri 2. parmak kırığı yazmış, oysa ki 2.de olduğu belli filmlere röntgenlere bakılırsa.).

Ben dava açarsam şirketi kıllandırır mıyım peki, iş görüşmelerinde kendim ayrıldım diyorum. Onları ararsa bilgi vermeyecekler ama şu an sıkıntı yaratır mı böyle bir şey?

whatsapptan ik den biriyle konuşuyorum ama bir türlü atmıyor fesihi. başka çare b ırakmıyor.

yasal olarak alınacak rapor süresini aşan rapor aldım, haklı fesih aslında ama 4 le kovdular. madem haklı niye 4le kovdular, kurumsal şirket diye belki.

ve 1 ay dolmasına kaç gün kalaya kadar haletmek lazım arabulucuyu? benim alacağım para yok bu arada, arabulucu sadecesaatlik para kazanacak. o da 2-3 saat sürecektir.

bir de şirketle direk iletişime geçmeden onlara demeden direk arabulucuta gitmek etik olur mu ve biraz sert?

hocam sanırım bu konulardan bir habersiniz. ne alaka şirkete haber vermek. siz arabulucuya gidersiniz onlar karşı tarada da tebligat yapar. şirket bize haber vermedi ayıp etti mi diyecek =)

para alacağım yok diyorsunuz, büyük ihtimal ihbar ve kıdem tazminatınızı verdiler. ancak kaç yıl çalıştığınıza bağlı olarak 8 ile 12 maaş arası tazminat hakkınız daha var.

şirket çıkarmak da haklı olabilir ama çıkarmanın usulleri var, sizin savunmanızı almaları daha sonra size yeni pozisyon önermeleri fln lazım, bunları yaptılar mı ?

burada herkes avukat diyor hala kendi kafanıza iş yapmaya çalışıyorsunuz.

30 gün dolmadan başvurmanız lazım, yarın ilk iş avukata gidin ve uzlaşmaya gidin!!!

avukat değilim ama kardeşim haksız işten çıkarıldı ve avukat sağolsun onun sayesinde davayı kazandık

ik ile whatsapptan konuşmak nedir ayrıca. adam gibi mailleşin. ileride gerekirse bunları da kullanacaksınız.

işe iade davası. açabilmek için belirli kriterler var karşılıyorsanız açabilirsiniz. önce arabulucuya başvurulur, olumsuz sonuçlanırsa dava açacaksınız. avukatsız zor olur.

arabuluculuk isi uzatmak harici bir sey yapmiyor, iki taraf anlasiyorsa zaten paket verip yollarlar

www.eksiduyuru.com

şurda da başka soru sordum. fesih kağıdın vermiyorken anlaşmam zor. arabulucu mecbur devreye girecek?

ssk anlaşmalı özel hastane olmaz mı?

medipol var mesela ssk'lılara seanslar ücretsiz. sıra olmuyor, mesai sonrası da açık.

Firmadan talep etmeleri durumunda görebilirler.

o iskenderi yemeyecektin chico.

Maltepe'de Marmara var

o civarlarda
Haseki, Vakıfgureba var.

bezm-i alem
medeniyet aka. göztepe eğitim araştırma

*marmara'nın hastanesi pendik'te.

haseki üniversite hastanesi değil.

Görüşmeyi yaptıktan sonra pek etkili olacağını sanmıyorum kallavi bir hocadan referans götürmeyeceksen. Moralini bozma, diğer adaylara bağlı sonuçta, özel sektörden katılım da katkı sağlıyor. O nedenle kabul de edebilirler.

eve çıkma gibi bi durumum olsa bu yerlere yakın ama içinde olmayan bi yerler düşünürdüm. kadıköy özelinde konuşmak gerekirse vıcık vıcık merkezin 2-3 blok ötesinde bi sürü sessiz sakin sokak/cadde var, merkezi bi yerde yaşamak gibi bi derdim olsa buraları tercih ederdim muhtemelen.

Oraların tam merkezinde yaşamak bir süre sonra yorar bence. Gürültü, kalabalık, amaçsızca yürüyen insan yığını..

ortopedi ile mi görüştün yoksa doğrudan fizyoterapi ile mi?
ortopedi farklı bir rapor yazabilir belki

dün entry'ni görmüştüm yazmamıştım, demekki bir cevapa ulaşamadın.

şimdi devlet hastanesinde muayene olduğunda, doktor sana fizizk tedavi önerdiğinde, normalde rapor veriyolar ben çalışıyorum, evim uzak gelmem gitmem zor oluyor deyince. kimisi de diyor ki, yok yahu senin raporluk bişeyin yok, madem öyle akşama al fizik tedavi saatini diyebiliyor.

o yüzden sen hangi bölümle alakalıysan git, anlat doktora, doktora bey böyle böyle, ben bu kadar idare edebildim, durumum da ortada, fizik tedaviye de devam ediyorum diye, rapor verir büyük ihtimalle.

ama senin o fizik tedavi gördüğün devlet hastanesindeki doktora gitmen lazım

özel hastanede fizik tedavi falan oluyorum dersen devlet hastanesinin doktoru rapor yazar mı bilmem

bu raporlar da iki çeşit oluyor ya sana 10 gün verir bitince gel bi 10 daha vereyim der, ya da uzun süreli tedavi için 20 günden fazla rapor verir buna heyert raporu deniyor, heyete girer çıkar durumuna bakarlar ona göre karar verirler.

benim diyebileceklerim bu kadar.

bi doktora gittin vermedi, bi hastanede 10 tane doktor var, hepsine gider anlatırsın derdini olmadı.

ben özelde görüyorum bu arada. yani göreceğim. evime yakın diye. hem de sigorta varken devletle uğraşmayayım diye.

heyet raporu almam lazım çünkü öncesinde de rapor aldım 1adan fazla. ondan dolayı heyet almam gerekiyoır diye biliyorum.

ortopediyle alakalıyım ama fizyo terapiye mi gitmeliyim ortopediye mi?

Hastanede 10 doktor var da farklı farklı branşlar da mı olabiliyor?

rapor pazar bitiyor diyelim, ben pazartesi işe gitmeyip böyle bir risk alırsam bayağı sıkıntılı olabilir.

öneri var mı peki, cerrahpaşa tıp gibi?

ortopediye gitmen lazım diye tahmin ediyorum ama yanılabilirim, hastanede sorarsın. ortopedide olmuyorsa eğer seni sevk eder zaten fizyoterapiye falan.

devlet hastanesi lazım, üniversite hastanesi özellikle cerrahpaşa gibi berbat ötesi bi hastanede boşuna uğraşma.

son güne kesinlikle bırakma, önceden randevunu al git zamanında.

Özel hastanenin raporunu kabul etmiyorum diye birşey diyemezler. Özel hastaneler de raporu sgk’ya Bildirmek zorunda zaten.

Ayrıca fizyoterapi için rapor vermeyebilirler.

Çok iyi yapıyorsun, bence devam et. Kitap için yaparsan Goodreads de kullanabilirsin.

Sizi mutlu ediyorsa bize laf dusmez.

İzlediğim filmleri bir süre sonra hatırlayamadığım için 1 yıla yakındır küçük bir not defterine yazıyorum fakat son zamanlarda ona da yazmayı unutuyorum=) keşke daha önce aklıma gelseydi diye hayıflanıyorum, hiç saçma değil bence.

ayrıntıya girdiğinden dolayı her anı kaydetmek zor geliyor olmalı.
filmlerden pek değil ama sık olmasa da not olarak çeşitli tv programlarındaki konuşmacıların sözlerinden ve kitaplardan (araştırma inceleme tarih genel kültür türünden) bazı alıntılar yaparım.

bence sacma degil hic. iyi yapiyorsun. film icin yapmiyorum ama swarm uzerinden yaptigim check inlerin amaci bu oluyo bende.

kitap için: goodreads
film için: letterboxd
dizi için: trakt.tv

Ben de yapıyordum. Film, kitap, botanik vb. bi çok konuda yaptım. Not almak gibi oluyor, yazarken bi daha düşünüyorsun, değerlendirmeler yapıyorsun, dönüp bişi aramak kolay oluyor. Gittiği yere kadar devam et bence.

Ben bilgisayar patlayınca moralim bozulup bırakmıştım. Yedekleme yapmak şart.

iyi yapıyorsun tabiki de yazmak kaynak bırakmaktır. Bence dünyadaki herşey kayıt altında ve sürdürülebilir olmalı-keza olsaydı şimdi çok daha gelişmiş hayatlarımız olurdu, ya da çakılmış. ikisi de aynı şey.

Ama ben şahsi olarak yazmanın hissedilen duyguları yansıtmadığını düşünüyorum, yazmak köreltiyor. bilinçsizce 3.şahısa dönüştürüyor. Yazarken ne kadar dikkatli ve özenli davranırsan o kadar yabancılaşıyor. Ya da bende öyle oluyor.

his, düşünce çok hızlı akan şeyler. kendini kaptırınca(yoğunlaşınca) bütün enerjini emerek gerçek yaşamında hızına yetişemeyeceğin bir silsileyle gelişiyor ve devam ediyor. Ama yazıya dökmeye kalktığında fiziksel hareket kabiliyetin yüzünden engelleniyor o duyguların ve koptuğu anda geri dönülemiyor.

Beyin tuhaf bir organ. öyle kol-bacak gibi değil.

Mesela şimdi, telefon çaldı ve buraya ne yazdığımı ne yazacağımı unuttum. Önemini de yitirdi. Bir de aklıma geldi, birilerinin kitaplar hakkında kitaplardan alıntılarını yazması; okuyan açısından güzel birşey. çünkü betimlemeleri biraz da olsa hafifletip hap bilgi haline getirebiliyor. Ama kendi yaklaşımını yazması ''instagram'' gibi birşey, herkesin çirkin poposuna-fikrine maruz kalınıyor 2 satır kayda değer birşey okuyabilmek için. Yazmak ya da okumak çok yüceltiliyor. bu son söylediğimin konuyla bir ilgisi yok ama yine de belki birilerine faydası olur diye şunu da eklemek istiyorum; ''10 tane kitabı birer kere okuyacağınıza iyi bir kitabı 10 kere okuyun'' ben sanırım d.cündioğlundan duymuştum. Çok da anımsamıyorum.

Kim oynamis vs yazmak bence gereksiz de, filmle ilgili neler yazilmis bakmak ve kendin de yorum yapmak istiyorsan mubi'yi kullansana?

Güzel bir sey. Ben bunu yillar once bir forum sitesinde yapıyordum oyle. Kiz bile dusmustu oyle ohom ohom.

goodreads, imdb, icheckmovie kullanıyorum da kaydetmekiçin. bunlar bugün var yarın yoklar. o yüzden dökümanlara yazıyorum.

Özel şeyler odluğu için, ne bileyim filmdeki çocuğun ölmesi bana şunu hatırlattı gibi, online olarak paylaşmak istemiyorum. O kadar sanatsal ve düzgün de yazmıyorum. buraya yazdığım gi bi. anl am bozukluklarıyla dolu.


mesela arada filmde anlamadığım yerler oluyor, burda soruyorum. cevap gelince yazıyorum flan.(git: )

kitapları ben de altını çizerek okuyorum ancak not alıp bunları bir word dosyasında saklamak benim de hayalim. eleştirilecek bir yanı yok çok iyi yapıyorsun devam et böyle :)

5 ay kısa bi süre.

1 sene değil de en azından 1 yaşına kadar bekleseniz daha iyi olabilir. 5 ay çok küçük :(

5 ay çok küçük. Kızgınlık dönemi tam olarak atlatılmadan kısırlaştırılmaz zaten. 1 yaşını tamamlasın, kızgınlıkla alakasının olmadığı bir zamanda yaptırın.

1 yaşını tamamlamasına gerek yok, 6 aylıkken kısırlaştırabilirsiniz. Ancak kızgınlıktan çıkmış olduğu bir dönemde olmalı operasyon.

6 aylıkken kısırlaştırma olabişlyor da. BaZI vetler zararlı diyor.bbazıları 1 yaşına kadar bekleyin diyor. Bilimsel bir şeyler var mı bunla ilgili_

problem olmuyor, askerlik şubesine gidip yüksek lisansa başvurcam dediğinde 1-2 ay ek tecil veriyorlar.

archmage mahmut böyle bir şey göremedim araştırmalarımda. kaynak var mı

Benim eski şirkette de SGK onaylı rapor gereği vardı. Ya devlet hastanesi ya da anlaşmalı bir özel hastaneye gitmek gerekiyordu. Belki öyle bir şey vardır?

Ek: SGK iş görmezlik raporu istedikleri için öyleydi. Sizde de böyle bir durum olabilir mi acaba?

sgkya işleniyor zaten rapor. Yoksa zaten para ödemez sgk. bir de maili attığı gün gitmemi bekliyorlar. Sanki devlette hiç sıra yok.

İşverenin güveni sarsılmış, 3.taraf görüşü için devlet hastanesi görüşü istiyor bence.

Kırıkta 1-2 ay raporlu olmak normal mi bilemedim?

Süreyi uzun buldukları için devlet hastanesi istemiş olabilirler.

Basinda da ne zaman geldin tarzi bir sey var nasik gittin veya nasil gitti oncesi

Dediğin bence bu değil ama aklıma ilk geleni yazayım:
youtu.be

Erkek soyluyor bu arada

M1A metrosu ile yakınına gidebilirsin,oradan da minibüs vs olur belki.

metrobüs köprüsünün üst tarafından, 36ES 83O filan geçiyordu. bunlara binip fındıkzade'de inip yürümek en kolayı sanırım.

tezli bedava.

www.kemerburgaz.edu.tr

bu sayfada 5400 den ucuzunu göremedim ben ?

fiyatları bilmiyorum ancak eski bi üniv. çalışanı olarak başvurmayı düşündüğünüz tüm vakıf üniversiteleri ile görüşün. mümkünse yüzyüze görüşün. indirim talep edin. %5'ten %90'a kadar indirim alabilirsiniz.

tabi görüştüğünüz kişi bankodaki sekreter olmasın

evet 5400 işte 3 dönemlik.

derse girmeden fazla kasmadan okumak istiyorum

Hafta içi bir-iki akşam + cumartesi akşamı ve pazar günü beraberiz.

25 E İst

Şu sıra çok değişken olmakla beraber haftada en az dört gün görüşüyoruz.

Zaten iş var, e herkesin kendine göre planı vs. de olabiliyor o yüzden art arda iki üç gün görüşsek bile o günlerin tamamını birlikte geçirmedik henüz blok ders misali. Öyle de olabilir ama her hafta her hafta da olmaz sanırım, kişisel alan önemli.

27 E

her gün sabah akşam ve haftasonları.

ben sahsen ozellikle haftasonlari geceleri agirlikli olarak gorusmek ister idim haftaici de aksamlari
gorusmeyenler gorussun

Cumartesi pazar fiks.

Hafta içi de bazen bir-iki gün almaya gidiyorum.

%99 bakılmıyor.
%1 de sorumluluk kabul etmemek için.

Telefondaki tüm fotoğraflar yedekleniyor zaten o sebeple çoklu seçip albüm oluşturmak yeterli, genelde pc'de daha rahat oluyor.

Photosta bir suru resim oluyor. Instagram whatsapp bunlarin hepsi kategorisiz olarak geliyor. Bunlarin arasindan secmek zor degil mk tek tek

Telefonda olunca device folderstan tek tek bu klasorler secikebikiyor

Kamera dışını photos'a yedeklemiyorum ben. Whatsapp, instagram mükerrer'e gereksiz fotoğraflara sebebiyet verir, pc'ye yedekleyip onları da onedrive'da kendilerine ait klasörlere atıyorum.

98-2000'lerin başında bilim çocuk, bilim teknik, pc world gibi dergileri de takip ediyordum. Çevirmeli bağlantı vardı. Bugün bildiğimiz anlamıyla sosyal internet yeni yeni gelişiyordu.

Bu tarz dergileri eskiden takip ediyordum. Şimdi bir anlamı kalmadı.

Artık neredeyse her konuda internet derya deniz.

Ayrıca İz resim değil bir fotoğraf dergisi. İlk çıktığında birkaç sayısını almıştım.

Şimdi takip etsem belki Atlas'ı takip ederim. Konuları hala ilgi çekici.

yüksek lisans yapmayabilirsiniz hocam.

Bu mükemmel öneriyi de listeme aldım. Teşekkür ederim.

SGK geçse de gene çuvalla para istiyorlar, yani 50 lira verip yaptırabileceğin bir yer bulabileceğini sanmıyorum. Ha umarım vardır.

esmer vatandaşlardan alsan 250 liraya?

Cocuk bulmam lazim erkek cocugu.

pek görmedim.

www.akademikmecmua.com

Ben burdan takip ediyorum

güzel soru. resmi bir kaynaktan bakmadım ama benim de tahminim böyle olurdu:

"Instagram is showing you the names of users which are most likely to encourage you to also interact with the content those names have been"attached to, either postively, or negatively."

Yani diyor ki, konu seninle alakalı. Orada kimi görmek senin ilgini daha çok çekecekse onu gösteriyor sana.

Soru tam aynı değil ama senin soruna da cevap veriyor:
www.quora.com

Seni en çok stalklayan, senin en çok stalkladığın, yeni takibe başlayan ve en çok interactiona geçtiğin arasından bir sıralama yapıyor.

Mesela yeni takip etmiyorsam hiç mesajlaşmadı ve profiline de bakmadıysam ama 1. sıradaysa diyorum ki "çakaaal beni stalklamış <3"

öyle işte..

bahsi geçen şey basit de olsa bir aldatma ise yauşaklığa gerek yok. hem kadınlar asla unutmaz. ama daha küçük şeylerdense belki şans denenebilir.

maalesef o hayalkırıklığı yaratan olay gün geliyor hiçbir sebep yokken karşı tarafın aklına geliyor. yanyana da olsalar mutlu da olsalar insanın gözleri dalıyor en mutlu anında ve o kötü anılar canlanıyor.

bir de. kötü olan her zaman kötüdür. insanlar değişmez sadece içinde bastırır kötü olanı.

devam etse bile bu konudaki dırdırı çekilmez. yani hayal kırıklığı olan mevzu neyse, kadının ısıtıp ısıtıp alakalı alakasız gündeme getircek biri olup olmadığına bakmalı erkek tarafı.

Delinme ve sızma sorunları nedeniyle çok zor.

yasak. ama gizleyebilirsen yollayabilirsin. sallanınca ses çıkartmasın mümkünse.

torba içinde torbaya koysam, başka torbalar da koysam ve hepsini büyük bir torbaya koysam ne olur. açıp bakarlar mı

Gitmez. İzin vermezler.

Gönderdim.

h&m'e bi bakın, decathlon'a da

levi's'in kabanları var, 5 kg'lık. çıplak gezersin.

kaz tüyü olmayacaksa zor o.
www.trendyol.com

mesela bu montun altına istersen atlet giy üşümezsin. ama yağmur yağdığında su alır.

The North Face, Columbia gibi markaların kaz tüyü montlarıyla yapabilirsin.

Üstelik katlayıp cebine koyabileceğin tarzda montlar, taşıması dert olmaz.

kaz tüyü değil ama şunu giyiyorum ben
www.1v1y.com
otobüste falan hep çıkarmak zorunda kalıyorum, çok soğuk bir hava olmazsa da tişörtle falan üşütmüyor...
ayrıca cidden çok hafif...

Adam kaz tuyu olmasin diye belirtmis,ornekler kaz tuyunden gelmis.

Ben tshirt uzerine bir tane sweat shirt kullaniyorum fermuarli.,bir kac tane sisme yelegim var.elyaf dolgulu.vucudu tamamen sardiklari icin istesende usuyemiyorsun.olay vucudunu sarmasinda,soguk iceriye giremiyor.birazda bunye meselesi tabi bu isler,kan degerlerin vs onemli.
Parkada olacaksa ic astari ayrica kapatilabilen veya astari lastikli belini saran bir parkada vucut hava almayacagi icin fazlasiyla sicak olur.

www.google.com.tr

erkek arkadaşım şundan aldı dediğin şekilde giyiyor. benim aklım almıyor ama üşümediğini iddia ediyor kendisi.

columbianın içi parlak ince montları dediğin tarzda genelde. ama istanbulun mevsimine falan da çok gitmiyor bence. metroya otobüse falan bindiğinde çıkartmazsan terlemeye başlıyorsun.

hayvan sömürüsü olmadan üretilen kaz tüyü montlar var. ölü kazların tüyleri kullanılıyor. responsible down standart onaylılara bak.

hocam bırak baksın, yani ne diyebilir ki?

çıkar derse sorumlulugu alıyor musun ? diye sor. arkasına bakmadan kaçacaktır.

rapor bittiğinden teknik olarak tekrar çalışmaya başlaman gerekir. doktor çalışmaya uygun olup olmadığına bakmak için çağırıyordur.

haftalardı 10-20 gün rapor alıyorum. 3 aylık rapor almadım. keşke öylr alsaydım.

rapor bitiminde kontrol önerilir yazıyor çalışır değil. elimde atel varken bakamaz ki daha bükemiyorun bile parmağı.

O dediğin işe dönüş muayenesi sevk edecek zaten uzman olmadığı için

Hemen kendi tarifimi veriyorum. Bir bardak limon suyu, onu dengeleyecek ölçüde 4-5 bardak su. Ardından kendi damak tadınıza göre yemek kaşığı bazında şeker. Yaklaşık 5-6 olabilir. Sonra heyecan verici kısma geliyoruz. İnce ince kıydığınız bir avuç naneyle beraber bu karışımı blendıra atıyoruz ve cozzzzz sesinin verdiği hisle nanelerin yeşil rengini ve haresini limonataya bırakışını izliyoruz. Blendr ayrıca şekerin iyice çözünmesine yardımcı oluyor.
Daha sonra tadıp damak zevkinize göre su-şeker-limon ögelerinden ekleme yapabilirsiniz.
Afiyet olsun.

Ufak bir fantastiklik katmak isterseniz ekşi olmayan çeşitli sulu meyvelerin püresini de blendr’da limonatayla beraber karıştırabilirsiniz

Bal mıı? İlk defa duydum.

Ben şeker ile kıyılmış nane ve rendelenmiş limon kabuğunu önce bir güzel ovuyorum onlar bir iç içe geçiyor bir oluyorlar. Sonra limon suyunu sıkıyorum, karıştırıp dolaba atıyorum. 1 gün sonra sulandırıp süzüp şişeliyorum. Ölçülerim yok.

Mobildeyim editleyemedim; dolaba atmadan önce eğer istersen içine taze frambuaz ya da çilek suyu ya da passion fruit içi falan koyabilirsin.