Ekşi Duyuru

www.spl.com.tr

büyük ihtimalle
ayarlar-genel ayarlar-hesaplar (ve senkronizasyon)-google kısmındadır. orada silmek istediğiniz hesabı görebilirsiniz.

bu şekilde ulaşamasanız da gmail uygulamasını açın ve sol üstteki yatay üç çizgiye tıklayın. orada abc@gmail.com gibi kullandığınız hesaplarınızı göreceksiniz. "hesapları yönet" kısmına tıklayın. devamı da yukarıdaki son adım gibi.

Youtube falan var cok guzel.

kartı biçimlendirip yeniden taktıktan sonra bu kartı ne olarak tanısın diye soruyor. orada seçmen gerek. ha ama uygulamayı tutuyor mu hatırlamıyorum.

revo uninstaller'ı yükle. bunu kullanarak chrome'u sil.

sonra "AdwCleaner" programını indir. bunla temizlik yapıp chrome'u tekrar yükleyip bir dene.

garanti olması için bunların üstüne antivirüs programı ile de tarama yapabilirsin.

Tabela oranı 0,89 ise ve daha önce yeniden yapılandırma yapmamış iseniz yapmak zorunda. Ama şu banka 0,89 yapıyor ya da şu müşterinize 0,89 yapmışsınız siz neden yapmıyorsunuz derseniz veya daha önce yapılandırma yaptırmışsanız evet hakları var.

Bankaya 'dilekce' ile basvuru yapin, eger sartlari tasidiginiz halde reddediyorlarsa, yazili belge ile tuketici mahkemesine basvurun.

Tercihiniyap.net e bak hocam sorularının cevabı çok uzun. Burada yazsam sabah olur. Ama zorlu bi süreç. Özellikle bu yıl darbe olayından sonra düzgün ilan gelmemesi tüm adayları bezdirdi. Uzun uzun düşünmek lazım bu yola girmek için

Çok enteresan değil mi?

o kadar memur çıkarıldığı söyleniyor ama ilan yayınlanmamış.

en çok kadro açılan gelir uzman yardımcılığının 2016 kadrosu açılmadı bile. bence bulaşma.
1-) 4 ay tüm dersler için pek yeterli değil ama günde 10 saat robot gibi kapanırım diyorsan başlayabilirsin.

2-) dersane iyi oluyor tabi. ben gitmiştim. iktisat, muhasebe önemli ve faydasını gördüm. daha önce hiç almadığım maliye dersini ilk defa kursta gördüm. dersane gayet iyi oluyor o nedenle.

3-) kişiye göre değişir. ben iktisatta zorlanıyordum. hukuklarım daha iyiydi.

4-) ben kadıköy çözüm akademi'ye gittim. deneme sınavlarını az yaptılar. hocalar gayet iyiydi ama. kadıköy beyaz kalem'in de tekrar derslerine gittik. onların da hocaları güzel anlatıyordu.

5-) torpil şart hacı. sınavdan 90+ alamazsan bi yerde tanıdığın olacak :)

yamulmuyorsam bu sene tek sene olduğundan sadece polis ve öğretmen alımı oluyor. bunun dışında açıktan atamalarda işe yarıyor. ayrıca yine hatırlıyorum ki başbakan kamu kurumlarına ikinci bi emre kadar alımları durdurduk demişti bu darbe kalkışması yüzünden. bilginiz olsun.

taksim midpoint? yemek yenmeyecekse fiyat çok yükselmez.

meşhur inci Profiterol olabilir . geç saatlere kadar sürmeyecek uzun bir görüşme olmayacaksa tabi .

dilek restaurant var . tam aile mekanı

Lamina protez diyollardı ama

iki ön dişim de kırıktı benim, porselen lamine yapıldı. kendi dişini törpüleyip iyice küçültüp üstüne yapıştırıyorlar, doğal duruyor gayet.

@bxgx

bende biraz önce porselen lamine yaptırdım gayet güzel oldu. kırık olan bölgenin izi bile görünmüyor. bakalım gittiği yere kadar gitsin.

internet genel olarak yavaş, dünkü ışid meseleleri yüzünden yavaşlattılar

VPN bile çalışmıyor. Işid videosunu izlemeyelim diye önlem almışlar akıllarınca.

yavvaş

yavaş mı? baba akü komple yok! ben sabahtan beri giremiyorum.
şaka değil hakikaten ciddi soruyorum, ne olucak böyle ya

uf akşam tepkikolik yeni bölüm yayınlıycak, danla bilic de yayınlar. bıktım yeminlen bıktım :(

olursa kazara olmalı. riskli olursa daha heyecanlı.

erkeğin baba olması için 34-35 yaş en iyisi bence.
hatta bazısının 40'a kadar falan beklemesi bile mantıklı.
sonuçta babalık biyolojik anlamda annelik gibi bir şey değil.
1-2 yıl hiçbir şey kaybettirmez, tam tersine kazandırır erkeğe.

bence 3 yıl çok uzun.
ama evliliğin ikinci yılında olabilir.

ben de ilk yılı karı-koca geçirmenin daha iyi/sağlıklı/doğru olduğunu düşünüyorum.

çiftlerin yaşına bağlı,
özellikle kadının ama burada sizin yaş sıkıntılı.

evlenir evlenmez yapın.

İlişkisi evliliğe doğru giden yalnızca çok az kişi evleniyor. O evliliğe giden kısım biraz evcilik oyunundan ibaret :) haddime değil belki ama, bu soru için daha çok erken. Zamanla göreceksiniz.

İmza: türk kadınlarından bıkıp, sonunda moskovaya yerleşen kamil.

hiç bir zaman

Olmalı-olmamalı tadında bir şey söyleyemeyeceğim ama ben de kız arkadaşın gibi düşünüyorum. Öncesinde sevgili ile birlikte yaşanıyorsa daha erkene alınabilir ama onun dışında evlilikte baş başa bir miktar geçirmek evliliğin tadına varmak için ya da iki taraf insan gibi anlaşabiliyor mu yoksa bu evlilik bitmeye yazgılı mı onu tespit etmek için gerekli gibi geliyor bana. 1 sene, 1 buçuk sene bir şeyleri oturtmak için kısa bir zaman, çocuk yapmak da gerçekten çok önemli bir karar, dolayısıyla ben 2-3 sene geçsin taraftarıyım.
Bu arada ikinizin de yaşı çok genç. Erkek için 34 daha olgunlaşmanın yeni yeni tamamlanmaya başladığı bir yaş, o yüzden hiç geç değil baba olmak için. Bence erkek için 35+ daha uygun hatta.

Zaten beraberseniz bir suredir, evliligin tadi iliskiden nasil farkli olacak ki:/
Yani bence biraz dogru dusunuyorsun, 1,5-2 sene diyin, tam olsun3 seneyi gec buldum ben de.

Her ilişkinin dinamiği farklıdır ama ben de mümkün mertebe geç çocuk sahibi olunması gerektiğinden yanayım. Hayatınızı yaşayın ve olabildiğince geç anne-baba olun çünkü bu işin geri dönüşü olmayacak.

Kaldı ki 34-35 yaş gayet normal, neden geç olsun?

29 yaşındayım, yeni evlendim. En az 2-3 sene çocuk istemiyorum ben de:( Aslında genel anlamda çocuk istemiyorum. Öyle bir içgüdüm yok.

Bu arada 34 erkek için geç değil.

Daha genç olsaydım birkaç yıl kendimizi tanımayı isterdim ama şu anki yaşımda evlensem ertesi gün çocuğu yaparım.

Bence kız arkadaşınızın fikri daha mantıklı. çocuk olmadan önce 2-3 yıl gezip dolaşıp keyfini çıkarmak lazım. çocuk olunca hayat tamamen ona endeksleniyor. en basitinden ilk zamanlarda sabaha kadar uyutmuyor, işe kan çanağı gözlerle gidiyorsun. bu en basiti. daha neleri var neleri. kısacası çocuk büyük sorumluluk ve aslında yaştan ziyade bu çocuğu yetiştirmeye, bakmaya hazır mısın değil misin, bu sorumluluğu almaya hazır mısın bunu insanın düşünmesi lazım.

eğer yaş konusundan bakarsak kadının yaşı daha önemli tabii ki. 34 yaş geç değil normal bile sayılır. benim babam ben doğduğumda 34-35 yaşındaydı. erkek 40 yaşında bile baba olabilir yani.

ama dediğim gibi yaştan ziyade esasen iki tarafın da bu sorumluluğu almaya hazır olduğu zaman en uygun zamandır.

Arkadaşlar şu nokta da önemli. Ben çocuğumla aramda çok yaş farkı olmasını istemiyorum sorun bu. Yoksa tabi ki bazı insanların geç baba olması gerek. Ben mesela 22 yaşında baba olmak istemezdim o olgunluğa sahip değildim. Ama 35 ve sonrası da geç olacak. çocuk 20 yaşına gelince ben 55 olucam :/

20-55 arasındaki yaş farkı eskiden büyüktü, çünkü millet 60 yaşında ölüyordu. Şimdi azıcık kendine bakarsan 80 yaşına kadar kafan sapasağlam kaliyor. Sen 80 yaşına gelene kadar insan ömrü olur 90 zaten.

Ben de evliyim 3 yıldır, yaşım 31. Hiçbir zaman çocuk düşünmüyorum.

32 kadın. evliyim. cevabım hiçbir zaman.
bu zamanda bu ülkeye çocuk mu yapılır.
neyse bari ille yapacaksanız hayatınızı yaşayın biraz, kaçmıyor çocuk. kadın tarafı haklı.

e 1 sene sonra olsun diyorsan hemen hamile kalacak? 9 ay sürüyor zaten hali hazırda yapımı :( kadın yaşı olarak 32den önce olmasa daha iyi gibi geliyor bana.

hesabı diğer tarafa göre yapmak daha mantıklı. şöyle ki,

siz ailenizin desteğine ihtiyaç duymamaya ne zaman başladınız? yani ne zaman tam olarak kendi ayaklarınız üzerinde durdunuz? bu yaşa X diyelim.

anne/baba olmak istediğiniz yaşa da Y diyelim.

Kaba bir hesapla sizin çocuğunuz da size (X+Y) yaşına kadar ihtiyaç duyacak. O yaşa kadar çocuğunuza destek olmayı kabul ederek hesap yapın derim.

Bu "Hayatınızı yaşayın, 2 ila 3 yıl sonra yapın" diyenlerin büyük çoğunluğu 2 yıl sonra çocuk yapmak istemeyecek haberin olsun, kadınlar artık eskisi gibi değil, çoğu çocuk gibi bir şeyin sorumluluğunu almak istemiyor, bir süre sonra tahammülsüz bir hale geliyor çocuklar konusunda, 1 tane sevimli bebek görüyorlar tamam ama ondan daha fazla yaramaz ve ebeveynlerine işkence yapan çocukları gördükçe çocuk fikrinden uzaklaşıyorlar, ha bir de klişe "bu lanet ülke ve dünya üzerine çocuk mu yapılır" olayı var, o başka bir şey, "dünya ne zaman harika bir yer oldu ki?" diye sormak lazım kendilerine, dünya içinde tek hakim olgu "kaos"tur, biz kaos içinde doğduk büyüdük, onlar doğacak olursa farklı bir biçimi ve derecesinde var olacaklar sadece.

Orta yolu bularak hareket etmelisiniz, ama bu konularda illa taraflardan biri gönülsüz oluyor.

çocuk erkeğin hayatında çok bir şey değiştirmiyor para vs düşünmezsen. ama kadının hayatını bitiriyor. kız arkadaşınızın fikri daha önemli .

23 /kadın 30 dan önce kesinlikle çocuk yapmam gibi geliyor.

doğrusu, birlikte yaşamak istediğinizde birlikte yaşamaya başlamanız, çocuk sahibi olmak istediğinizde de çocuk sahibi olmanızdır.

tamamen iki kişinin şahsi tercihlerine bağlı ve keyfi bir şeyi böyle yaşa bağlayıp standartlaştırmaya çalışırsanız mutsuz evliliklere ve ayakbağı gibi görülerek yetiştirildiğinden ilgi budalası olmuş mutsuz çocuklara sebep olursunuz.

bu ülkede çocuk yapmak?

20 aylık evliyim 29 yaşındayım eşim 10 aydır çalışmıyor çocuk yapmak için tüm şartlar uygun ama bu ülkede çocuk yapmak çocuğa yapılmış bir terbiyesizlik gibi geliyor bana.

kendim yaşamaktan zevk almadığım bir ülkede bir başka canlının keyif alabileceğini düşünmek biraz ahmaklık gibi.

İyi de abi 30 sene önce de bu ülke yaşanılabilecek harika bir ülke değildi hiçbir zamanda olmayacak. Siz neden evleniyorsunuz ? Mutlu olmak için. Çocukta bir mutluluktur. Eğer bu ülkede yaşıyorsanız ve evleniyorsanız bir mutluluk peşindesiniz demektir. Evleniyorsanız da çocuk yapmak gayet normal. benim fikrim bu.

28 yasındayım. Eşimle evleneli 1 yıl oldu. Geçen burada duyurmuştum. Eşim şu an hamile 2 aylık :)

Çocuk 20 yaşındayken sizin 51 ya da 54 yaşında olmanız çok bir şey fark ettirmeyecek ama 27-30 yaşında yeni evliyken gezmenin, dolaşmanın, eğlenmenin tadını çıkarmamak bence eşinizi daha çok üzebilir.

4 sene sonra normal

En az 2 sene sonra bence. Evlilik içinde de birbirinizi iyice tanıyın.

Tarafların önceki yaşantılarına bağlı olarak değişir. Özgürlükle ve birbirleriyle ilgili yeterince doyuma ulaşmışlarsa hemen olabilir. Ulaşmamışlarsa ulaşana kadar 2-3, hatta 5 yıl sonra falan bile olabilir. Gerçi bana kalırsa bu ülkedeki çoğu insan hiçbir zaman çocuk yapmamalı.

Cocugu sonraya ertelemeden evvel, smear testi vs. yumurtalik rezervi ve spermiyogram testine baktirdiktan sonra beklemenizi tavsiye ederim. Bir doktor arkadasim 27 yasinda menapoza girmek uzere oldugunu tesadufen ogrendi ve esinin de azosperm oldugunu fark ettiler. Su an bebekleri oldu fakat bu sureci yasayinca pismanlik duyulabiliyor, keske beklemeseydik vs. gibi. Testlerden sonra karari vermek de iciniz rahat bir sekilde size kalir yine.

yaşlar erken değil, geç de değil. annenin istemesi daha önemli.

Cafe Kafka güzeldir. Galatasaray lisesinin hemen yan sokağında.

ara kafe var yine lisenin yakınlarında.

bir de bizim sıklıkla gittiğimiz bir yer vardı kafe bi' melek diye. biz yemek yemeye gidiyorduk ama çay kahve de içilebilir. tatlı insanlar, muhabbetimiz falan olmuştu. öyle romantik bir ortam değil ama olsun. yeri de zara'nın oradan içeri girince bir yerlerdeydi.

avam kahvesinde gazoz için :) hayri ustanın olduğu sokaktan biraz daha düz devam edince solda kalıyo.

urban cafe var bi de ben seviyorum. galatasaray lisenin yanında genelde toma'nın durduğu sokaktan girince.

Coffee brew lab. Galatasarayin asagisi yada cukurcumadaki

aynı konu 2 gundur benım notebook ta da var, telefon aynı wifi a baglanıyor, notebook baglanmıyor, gun ıcınde gelıp gıttıgı oluyor, sabah baglanmıyor, telekom kaynaklı sanki...

@deepness

içim rahatladı biraz bu cevabınızı okuyunca :) gerçekten telekomla alakalı olabilir. gerçi modeme diğer cihazlar bağlanabiliyor ama belki laptoplara has bir sıkıntı olabilir. umarım böyledir. onun dışında mantıklı bir şey yok çünkü

telefonun rehberinde kayıtlı olanlar da görünüyor bazen orada. eğer bir eşlik varsa. aklında olsun.

Evet hatta pencerede gösteriyormuş rehberinizde kayıtlı diye. O zaman bazı kişileri numarayı silerek çıkartabilirim.

Ama arkadaşlık listemde olmayan sadece mesajlaştığımız insanda artık listemde ve online olarak görülüyor. Bunu nasıl engelleyebiliriz acaba :S İlla o kişiyi mi engellemek lazım

Bende de aynısı, sadece bir kez mesajlastık, arkadas olarak eklemedik. O kisi online.Deli oluyorum.

heves kırmak istemem ama bu lisansla kolay kolay iş yapamazsın.
sektörde çok fazla iplenen bir lisans değil, biraz daha çalış değerleme uzmanlığı lisansını al hazır kolayken. zira eskisi gibi zorlaşacak diye düşünüyorum.

tecrübe şartı da en son eğitimler ile gideriliyordu. bu eğitimleri spk veriyor ve bu eğitimlerle tecrübe şartın ortadan kalkıyor.

teritori +1

tecrübe şartı 3 yıldı kalktı
bırak bu lisansı bunu 1 üstü olan gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansı bile şu an çok bir artı sağlamıyor denetçi falan olmazsan.

ilerde lisansı olmayan yapamayacak dendiği için almaya çalışıyoruz bu lisansı.

eğer 2 yıllık bir okul mezunuysan 2 dersi geçip konut değerleme alabiliyorsun ama bu çok kısıtlı bir lisans

4 yıllık mezunu 4 dersi geçip gayrimenkul değerleme alabiliyor esas işe yarayacak olan bu.

Siz mesajları yazmadan biraz da son günün heyecanıyla konut değerlemeye başvurmuş bulundum. Sizce 1 ay yeterli mi gayrimenkul değerleme dersleri için(3 ders) gerekirse başvururum gerçi 360 tl olacak ama :) İki lisansın olması bir avantaj sağlıyor mu?

hiç konut değerlemeye başvurmadım ama bildiğim kadarıyla şöyle bir durum var,

değerlem uzmanlığı lisansına başvurup, konut değerlemesi derslerini geçersen bu lisansı (konut değerleme) yine alıyorsun.

sınav ücreti o kadar olmuş mu amk ya

40 liraymis tek mac. Standart kalite. Yüksek kalite icin de 50 lira. Telefonla ulaşın bence. Bir de hesap açın öyle bakın siteden.

bu eski ve ucuz bir çakallık örneği. senin elinde sözleşme olmadığında, karşı taraf sözleşme hükümlerini tek taraflı kullanır ve sen elinde belge olmadığından hiçbir şey yapamazsın.

sözleşme ile ilgili tavrın doğru, eğer güvene dayalı iş yapmak istersen tercih elbette senin. ama sonunun hüsran olması neredeyse kesin.

Başka yayıncı bakın. Basılı yayın yapan bir yerde günde yüzlerce baskı mektup işi olur. Bişeyden dolayı kıvırıyorlar.

Yakın zamanda arkaşın bastırdığı kitapta ekstra paralar istediker, vermezsen toplarız kitapları dediler.

ben lisansı haziranda aldım. SErmaye piyasası araçları diğer ikisine göre daha kolay. Herkes takas zor der ama asıl pis olan yatırım kuruluşları.

Ben mesajı yanlış yazdım aslında. Yatırım Kuruluşlarından 32 aldım ben ve lisansı almak için o dersi vermem lazım. Ortalamamın da 60 gelmesi için sadece bu dersten 72 almam gerek. Buda pek mümkün görünmediği için Yatırım kuruluşlarından 60 civarı bi not alıp 52 aldığım diğer dersten 70 civarı almak daha mantıklı. Sizin yorumunuza göre de sermaye piyasası araçlarını almak mantıklı görünüyor. Teşekkürler.

yatırımdan 50 al mevzuattan da ortalamayı 60 yapacak bir not al bu iş huzur içinde çözülsün :D

Seyahat acentasi acmak yani?

Tursabdan belge alma zorunlulugu oldugunu duymustum.

Bir de bu isleri yapan buyuk sirketler var, herkesin torunu-akrabasi-mahalleden genc komsusu bu isleri biliyor artik. Pek seyolmaz bence.

sultanahmet'e git tarihi eser ve tarihi eser benzeri eşya satan yerler var. ofisin müsaitse bir kısmında sergileyebileceğin şeyler bulabilirsin. şark köşesi gibi, halı kilim gibi, işlemeli taşlar gibi...

turistlerin oldukça ilgisini çekiyor böyle şeyler. uygun fiyata bulup güzel kar elde ederek satabilirsin.

istanbul üniversitesi beyazıt kampüsü'nün hemen yanındaki ara yoldan giriyorsun, ana giriş kapısını karşına al, sol taraftaki yoldan bahsediyorum. biraz ileride iktisat ek binası var, onu görünce hastaneyi de görürsün. geçmiş olsun.

bir ara ben de soruşturmuştum. aşırı pahalıya geliyordu ve akıl işi değildi. sonra bir öneri duydum. kitabı ptt ile kendi adresine ve kendi adına yollayıp açmazsan olası bir itilaf durumunda "bu benim kitabım, bakın taa ne zaman kendi adresime postalattım" diyerek kanıt olarak sunabiliyormuşsun. doğruluk payı ne kadar bilmiyorum ama birkaç farklı kaynaktan duydum. araştırmak lazım.

ayrıca edebiyat dünyasında koca bir kitabı çalıp kendi adıyla çıkarmak milyonda bir görülen bir durum. en fazla intihal yapılabilir ya da fikir çalınabilir. noterdeki tasdik zaten bunları kapsamıyor. sonuçta telif hakkıyla noter tasdiki farklı şeyler. o nedenle notere para vermek çok gereksiz.

Kendi e-posta adresinize gönderin word formatında. Notere ihtiyacınız yok.

yazarodasi.blogspot.com.tr

BmSystemSettings sağ click, compatibility. Run as admin (Yönetici olarak çalıştır). Dosya izinleri olarak da herkes ulaşanbilir/yazabilir olarak değişiklik yap. Salt okunu varsa kaldır.

Virüs değil de üye kazanma amaçlı sitelere yönlendiriyordur o linkler.

oha benim de başıma geldi. ama link yollayan olmadı henüz. iki üç kadın kişisi ekledi. ben de msj attım kimsin fln diye :/

Selam doktor değilim ama maligniye ve lezyon negatif ise sevinmelisiniz korkulacak bişey yok.

atrofiyi bilmiyorum.

"Bozulma var, fakat yayılmaya müsait tümör yok" manasında olması lazım.

NOT: Doktor değilim.

temiz.

Hastalığı her ne olursa olsun, her ne tahlil yapılmış olursa olsun, internetten araştırma yapmayın. Hep kötü şeyler yazılıyor, her türlü belirti birbirine sokuluyor, sapasağlam insanın gözünün toprağa baktığı endişesi oluyor kişilerde. Moral bozmaya hiç gerek yok. Sabretmek zor ama yine de doktorun söyleyeceğini beklemekte fayda var (genel olarak).

E-Sigara satışı yapmak normalde yasak. Fakat benim bir tanıdık bunun küçük parçalarını getirip ilan yoluyla satıyor. Bana daha çok karlı olduğunu söylüyor.

satış yasak diye biliyorum ama tabii getirtebilirseniz karlı.
50 dolarlık sigara burada 350 400 tl'ye satılıyor. ama nasıl sorun olmuyor bilemiyorum.
biz yurtdışından bir tane getirtelim dedik gümrüğe takıldı geri gönderdiler. onu bile alamadık. bir de toplu getirtseniz nasıl olacak. anca birileri sürekli git gel yapacak getirecek.

Oi va voidir muhtemelen
Şarkı adı ladino song

benim zihnimde şöyle bir şey canlandı...

"şuraya git, şunları şunları hallet, sonra şuradan şunu al, sonra şuraya getir ve ardından şunlarla ilgilen"

şirketlere geçici iş gücü sağlayan bir firmada operasyon elemanı olarak kısa bir süre çalıştım . şirketlere eleman götürüyordum.
Bir zaman sonra bir nakliye firmasında operasyon elemanı olarak çalıştım onda da arayan müşterilere uygun nakliye araçları ayarlıyordu.
firmadan firmaya değişiyor anladığım kadarıyla

operasyon elemanı olarak bence bilgisayar başında bookingleri al - yerleri ayırt - doğru kişileri doğru yere gönder - müşterilerin isteklerini karşıla vs şeyler olacak. operasyoncu ofistedir gezmez genelde.

formu mail olarak yollayin bana, ben doldurup size yollarim diyin.

Her firmanın farklı başvuru formu oluyor. Yani siz herhangi bir kariyer portalından da başvuru yapsanız, mülakata davet edildiğinizde yine kendi başvuru formunu da doldurtuyor çoğu şirket. Prosedür diyelim :) Ama bizzat form doldurtmak için çağıranını ilk kez görüyorum. genelde ya internet üzerinden ya da mülakata davet ettiklerinde doldurtuyorlar. Bence şirketi arayıp bilgi alabilirsiniz aynı gün mülakat da olup olmayacağına dair. Fakat işiniz yoksa uğrayıp doldurmanızı öneririm.

İlki doğru, ikincisi yanlış, üçüncüsünde yok. Dördüncüsünde ikisi de olur. Beşincisinde hanım küçük olmalı.

Cevhercim ise, ciğim ekinin kısaltması. Ciğimler ayrı yazılmaz, bu nedenle cim de yazılmaz.

Yanlışım varsa düzeltirler. :)

1- bi şey diyemeyeceğim bunun hakkında. ben olsam küçük harfle başlatır ayırmadan yazardım ama tdk A büyük olacak diyor.
2- ...yokum" dedi. nokta olmaması lazım yokum'dan sonra dolayısıyla dedi de küçük harfle. ha nokta olsa bence gene küçük harf.
3- yok. ortada bir soru yok çünkü. (kim bilir ayrı ama)
4- bence 4-5 uygun.
5- galiba büyük harfle başlıyor Abi ve Hanım. şahsen ben sevmiyorum ve kullanmıyorum bu şekilde ama maalesef tdk öyle diyor. www.tdk.gov.tr
6- Cevherciğim. Dolayısıyla Cevhercim. kesme işareti yok.

@yoggi yokumdan sonra nokta olmak zorunda.

bir de, bilmiyorum yanlışlıkla mı yazıldı ama alıntıdan sonra boşluk lazım: ...yokum." dedi.

ekstra olarak; bana kalırsa ...basit davaları alıyor, 4-5 ayda... olması lazım.

@yoggi

ben de emin olmamakla birlikte tırnak içindeki cümlenin de sonuna gerekli işaret gelmeli diye biliyorum. hatalıysam ya da yanlış anladıysam kusura bakmayın.

onun dışında abi, bey gibi yazımlarda özel isimin peşine geliyorsa, büyük yazıyorum ben.

tırnak içindeki cümlenin sonuna nokta konulması konusunda haklı olabilirsiniz. ama "dedi" küçük harfle başlıyor hâlâ di mi :)

sizin örneğinizde sonunda nokta olmayınca ben öyle algıladım. bence de küçük sonrası. matematikteki paranteze almak gibi bence.

1. "Akrabalık bildiren kelimeler küçük harfle başlar." diyor TDK. Bakınız 2. maddenin uyarı kısmı: www.tdk.gov.tr
2. Küçük harfle başlar.
3. Bu biraz muallak. Okulda öğretilen, her durumda soru işareti konulması gerekliliğiydi ama aslında elle tutulur bir yanı yok. Çünkü ortada yanıt beklenen bir soru yok aslında.
4. Tamamen sana kalmış.
5. Osman abi ve Makbule Hanım olacak, doğru yani. "Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar."
6. Emin olmamakla beraber "Cevherciğim" olmalı diyorum.

gelen bilgiler doğrultusunda şöyle bi toparlayacak olursak;

1- Osman abisinde
2- "Artık ben yokum." dedi.
3- soru işareti yok
4- 4-5
5- Osman abi - Makbule Hanım
6- Cevherciğim/Cevhercim

kiralayın?

Yanlış oldu. Anneme ait derken ofis kiralık zaten. Biz kiracıyız. Yanlış yazmışım.

Zippo getirip satın, bunu bir süre yaptım ben çakmak başı modeline göre değişmekle birlikte 30₺-150₺ arası kazanırsın. Amazon ve ebay dan getirin. Ebay da özellikle satıcılar ile konuşun toplu alımda kargo çok ucuza geliyor. Armor serileri iyi gidiyor. Bir instagram hesabı açıp burdan reklam yapın.

şöyle bir şey var ama;
eksisozluk.com

Tumb reydır go oynayın sevecek gibisiniz.

Yeni bir sözleşme hazırlanmasını isteyin. Öyle değiştirirseniz ilerde sıkıntı yaratır.

onlar sana sadece word mu yolladı? yani sen iki çıktı alıp imzalayacaksın, sonra onlara göndereceksin, onlar da kaşeleyip imzalayıp bir nüshasını sana geri mi gönderecekler? genelde süreç böyle işliyor. böyle olacaksa sen değiştir. maille de belirtirsin şurasını değiştirdim bilginiz olsun diye.

Daha önce imzalanmamış, dijital ortamdaki bir sözleşmeden bahsediyorsanız, adamların kabul ettiğine dair e-postanın üstüne düzeltilmiş ve imzalanmış sözleşmeyi gönderirsiniz. E-postada da "konu anlaşma üzerine düzenlenmiş ve imzalanmış sözleşmeyi ekte gönderiyorum" dersiniz. Sorun olmaz.

E-posta yoksa da, telefondaki görüşmemizin üzerine ... diye e-posta atın. Yine sorun olmaz.

yüzde 2den yüzde 50 de iyiymiş

yüzde 2 teklif edip siz itiraz edince % 50 çıkan bir kurumdan size zarar gelir fayda gelmez. o sözleşmeyi de teliflerle ilgilenen bir avukatla beraber imzalayın. sanırım bu işte yenisiniz ve karşı taraf bunu anlamış bir çakal

@oscar

ben şöyle düşünüyorum. bu sözleşmeyi teklif ettikleri kişiler bu işi bilmiyor benim gibi. bu nedenle oraya yüzde 2 yazıyor. çoğu kişi dikkat bile etmiyor. zaten oraya lisans vs devri diyor. bir çok insan bunun film ve dizi hakları olduğunu bile bilmiyor. bende şüphelendim ve araştırıp buldum. ben farkedince de tabi itiraz edemediler olması gerekeni söylediler.

Kesinlikle kabul etmezdim.

hocam ilk kitabınız mı?

İlk kitabım. Belki böyle olduğu için kabul etmem gerektiğini düşünebilirsiniz ki zaten kitabın haklarıyla ilgili hiçbir beklentim yok. Kitabın basımıyla alakalı zaten çok komik bir rakam veriliyor. Benim için önemli olan kitabın çıkmış olması. Ama ben bir gün kitabın dikkat çekip film vs olabilme ihtimali olduğunu düşünüyorum ve açıkçası bunun haklarının yüzde 98'ini yayın evine devretmek çok saçma geliyor.

Şurada benzer bir soruyu cevaplamıştım, belki işine yarar. eksiduyu.ru

Endüstrideki birçok şirketin bakış açısı aşağı yukarı böyle :))

Kitabın dizi ve film olma ihtimali çok düşük, ama neden %2'yi kabul edesin ki? Bu arada J.K Rowling bile %50 alamaz, önce onu söyleyeyim. Burada önemli olan nokta film ve dizi haklarını senin için kimin pazarlayacağı, eğer pazarlama işini yayınevine bırakırsan alacağın komisyon %2 olur çünkü onlar işe "ya bu işler aslında çok zor, büyük ihtimalle olmaz zaten" gibisinden bakıyor, o yüzden neredeyse tamamını istiyorlar.

İşin bir de katma değer meselesi var, tamam, sen kitabı yazdın da, o kitap filme uyarlanınca karakteri oynaması gereken oyuncu x para istiyorsa mecbur onu oynatacaklar (Filmden maksimum geliri elde etmek için).

en.wikipedia.org

Yukarıdaki listeye göre eser sahibi genelde toplam bütçe üzerinden ~%5-10 gelir elde etmiş.

Arnold Terminatör 3 için 29 milyon dolar peşin + net gelirin %20'sini alacak şekilde anlaşma yapmış çünkü Arnold olmadan Terminatör çekemezsin.

Dizi oyuncularıyla ilgili bir örnek vereyim, Friends dizisinde oyuncular 1. sezonda bölüm başına $22.500 almışlar. Üçüncü sezonda birlik olup Warnes Bros'la masaya oturmuşlar ve bu rakam $75.000 olmuş. 7 ve 8. sezonda bu $750.000'a, son iki sezonda da kişi başı $1.000.000'a çıkmış. Düşün şimdi, yapımcısın, işler çok iyi gidiyor ve oyuncular birlik olup zam istiyorlar. İki seçeneğin var, ya diziyi iptal edeceksin ya da pazarlık yapacaksın. Onuncu sezondan sonra dizi bitti (2004), genelde oyuncuların ödemesi de bundan sonra bitiyor ama bu sefer bitmemiş. Son sezonlara doğru tekrar pazarlık yaparak anlaşmalarını genişletmişler ve şu an 2016 yılında olmamıza rağmen Warnes Bros diziden yılda 1 milyar dolar ($1.000.000.000) gelir elde ediyor (tv kanalları, dvd satışları, streaming, vb), oyunculara da yılda 20'şer milyon dolar ödeme yapıyor.

Ölüm ve vergi hariç hayatta her şey pazarlığa açık :)

mevzuat.meb.gov.tr

Khiron haklı. Hangi hakları devrettiğin sözleşme ile belirlenir.

sözleşmede şöyle bir husus var

-YAYINCI bu sözleşme ile devraldığı mali haklara ilişkin 3.şahıslarla yapacağı lisans ve devir durumu söz konusu olursa yazara yazılı bilgi vermek koşuluyla gelirden yazarında %2 oranında faydalanmasını sağlamakla yükümlüdür.

Bu sizce film dizi haklarına mı girer yoksa farklı bir şey mi vurgulanmış ? Bu madde dışında kitabın haklarıyla ilgili bir şey yok. Daha doğrusu hepsi kitapla alakalı maddeler.

Elbette. İsterseniz direk bu duyuruyu mesaj atayım.

Mesaj at bana

TS, TC, HDTS, HDTC, DVDSCR, DVDScreener, HDCAM, HD CAM Rip, HDRip, HC Rip filan indirmiyceksin.

BRRip, BDRip, Web DL, indirereceksin.

Yeni film indirme ısrarını bırakarak da fazla zorlanmadan çözebilirsin. Ben indireceğim filmi önce "bluray release date" araştırıyorum. bluray'i çıkmamışsa indirmiyorum sorun çözülüyor...

1: Belirli izler polis olmaya engel. Misal yüzünde ben varsa polis olamıyorsun. Ya da saçların dökülmüşse yine olamıyorsun. Bıçak yarası ve dövmeler de bu sınıfa giriyordur diye düşünüyorum.

2: Belli bir kilo sınırı yok. Boy/kilo oranına bakılıyor. Misal adam 1.70 boyuyla 105 kiloysa polis olamaz. Boy sınırı erkekte 1.67 bu arada. Beden kitle indeksine bakıyorlar.

Edit: İşe girerken zayıf da sonradan şişmanlamışsa kilo vermeleri konusunda uyarılıyorlar ama bu çok ciddiye alınan bir durum değil genelde.

3: Bilgi bilgidir, neden yapamasın. Kesin bilgim yok ama.

4: Kim olursa olsun normal şartlarda izin gerekir.

Diğer soruların hakkında hiç bir fikrim yok ama, liseden bir arkadaşım polis oldu ve kolunda dirsekten bileğe kadar uzanan kocaman bir dövme var, polis olduktan sonra yaptırmış sanırım ama şu anda da saklamıyor, tüm fotoğraflarda gayet görünüyor.

Vücudunun herhangi bir yerinde dövmesi olanlar ve 5 metreden yüze bakıldığında eşgal belirlemeyi sağlayan izi olanlar polisliğe alınmıyor.

Telefon dinlemesi için suçun varlığından yüzde beşyüz emin olsalar da savcılıktan izin almaları gerekir, yoksa yapılan dinleme kanunsuz olduğu gibi mahkemede delil olarak da kullanılamaz.

Böyle bir teknoloji var ama henüz gelişme aşamasında.

ben lisede iken yıllar yıllar once atv de cıkmıştı böyle bir haber. mavi renge cevirmek gibisinden.
o zamanlar bir hışımla araştırmıştım bunu. oyle kulaktan dolma haberler vardı anca. bir malum haberi yapan atv.
ama muhtemel o sıralan deneme aşamasında olan bu olay şimdiye coktan gelişmiştir.

edit: aratınca ilk sonuc mesela
www.stromamedical.com

edit2:

+18 but awesome!
www.youtube.com

O zaman o kızın gözleri orijinal. Çünkü öyle bir işlem yapılsa dahi videolardan gördüğüm kadarıyla orijinal bir göz olmazdı. Kızın fotolarındaki göz belli ki ona ait.

Araştırmalarım sonucu şöyle ilginçlikler buldum :)

www.youtube.com

Quadible Integrity diye bir şey var. Youtube'a arattırdığınızda çıkıyor videolar. Ben tam olayı anlamadım ama bu gençler bir tür meditasyonla haftalar sonra göz renklerini kahverengiden yeşile dönderdiklerini söylüyorlar. Ne kadar doğru bilemem ama meraklısı çok.

Hitler yapamamıştı.

ne tur hikayeler? merak ettim

Dağıtımını, reklamını, kapak tasarımını yapamazsınız. Çok para harcarsınız.

Yayınevi bassın, o işler yaş çünkü. İlk yazdığınız kitaptan kar etmeyi düşünmeyin derim. Ahmet Ümit vs gibi tanınmış yazarlar kitaptan para kazanıyor ancak.

kitabı sen bas ama sokakta tezgah açıp satmak gibi bi planın yoksa satamazsın.
1)kitapçılar senin kitabını niye alıp da rafına koysun? "ama wattpadde çok hit alıyorum abey" mi diyeceksin? küçük mahalle arası kitapçıları belki alır ama asıl satışın olacağı büyük kitabevi zincirlerine ulaştıramazsın
2) reklamını, pazarlamasını tek başına yapamazsın.

ilk kitaptan para kazanmayı bekleme. tanınmaya çalış, sonra zamanla para kazanırsın belki. onun dışında senle iletişim kuran yayınevini beğenmediysen roman taslağını büyük yayınevlerine kendin ulaştırabilirsin. beğenirlerse belki basarlar.

daha işten çıkarılmadı memurlar, sadece açığa alındı. o yüzden henüz yerlerine birilerini almazlar..

devlet sosyal politika gereği bütçesi dahilinde memur alır, ama şu dikkatle okunsun ZORUNDA değildir.

kpssye katılan herkesi alsalar bile yetmeyecek..

yuh arkadaş sadece İİBFden 500 bin kişi mi ne giriyor o sınava nereye yetmeyecek tüm galaksiye mi alıyoruz memuru?
alacakları öğretmen, polis, belki 3-5 bin kişi daha maliyeye filan olabilir onun dışında devletin fazla fazla yüzbin tane memuru rahat vardır. daha çıkardıkları değil görevden uzaklaştırdıları bile 50 bin kişi etmedi. her dairede sadece maaş alıp hiç iş yapmayan kaç adam var bir fikrin var mı? milli sporcuların hepsi kamu çalışanı 1 gün mesaileri yok.

hali hazırda da var KPSSsiz memur alımı güneydoğudaki kentsel dönüşüm için çevre şehircilik bakanlığı alıyor mesela, şırnakta sözleşmeli çalışacak mimarsan başvurabilirsin.

Milletin gözünde çok kişi çıktı herkesi alacaklar gibi görünüyor ama işin aslı öyle değil,

mesela öğretmen atamaları için geçen yıl atama izni çıktığı halde ve ihtiyaç olduğu verilen izinden 10 bin eksik atama yaptılar, bu yıl Ağustosta atama yapmayacağız da deseler 10 bin oradan 10 bin de kendi içinden jer türlü 20 bin atama gelecekti ve açığı azaltmak için şubatta onun da iki katı kadar atama bekleniyordu , (takip edenler bilir son 5 yıldır şubatta atama yok diyip atama yaparlar) neyse bir de bunların üzerine attıkları öğretmenler çıktı 20bin kadar.


Şimdi cb bile çıktı diyor ki 20bin atama yapacağız, ee zaten yapılacaktı bu 20 bin, atılanlar yerine öyle ben çok birşey koyacaklsrını sanmıyorum yoksa ağızlarosmam şuan em az 40-50 bin atama çıkıyor olması gerekirdi

kpsssiz alım da yapacaklar bazı alanlarda bence.
ayrıca kpssye milyonlar girdi, her açığa aldıklarının yerine birini alsalar bile 50bin açık var altı üstü. gayet yeter kpss, zaten adamlar normalde sadece kpssyle aldıkları kişileri bile, kpss+ mülakatla alacaklar.
bu arada normalde bütçede belirlenenin üzerine çıkacaklar bence de, ohal kapsamında khkyla çözülüyor bütçe konusu, sıkıntı olmaz.

uyarıyorsa bilgisayarın muhtemelen lisanslıdır. beleşe geçebilirsin. sonrası da beleş. ve geç win 10 basittir tasarımı güzeldir. geçmeden bi win10 incelemesi izle youtubedan.

ben de bayadır erteliyodum 8.1'le mutluyum gerek yok falan diye bu ayın başında geçtim ve mutluyum ya bi sorun yok arayüz de çok farklı değil başlat menüsü geri geldi sadece falan. geç bence

Win10 bazı şeyleri açmıyor. oyun falan oynamıyorsan geç.

Valla oynuyorum hacı oyun :S bayaa da sıkı oyuncuyum. Bak o sıkıntı olur.

W10 son windows. W11 gelmeyecek, buna update gelecek dedi yetkililer tanitimlarda.

Ha bu durum degisir bence de en az 5 yil degismez. Ücretsiz update sunmalari da öyle iyi niyetten degil. Xp destegi kesildi. Vista da kesildi, kesilmek üzere. W7, w8 ve w8.1 icin sürekli update vs gelecegine, sadece tek bir ürünle ugrasacaklar. O da w10. Resourcelari mantikli kullanmak amac. Kalani da mobil ve iot icin kullanacaklar zaten.

Istersen gecme, yakin zamana zorla gececeksin ya da updatesiz güncellemesiz xp kullanan adam gibi eski sürümlerde kalacasin. W10 ile tek bir program uyumsuzlugu yasamadim henüz.

hocam gecme
7 kalsin bi zarari yok.
10 da donanım vs. sıkıntı yasayabilirsin bir de gamer adamsin.

eğer teftiş bunu raporlamış ise geçmiş olsun. benim çalıştığım bankada herhangi bir sebep olmaksızın istifa eden kişiyi bile kurum politikası gereği geri almıyorlar. böyle bir durumda hiç almazlar. bankadan bankaya bu politika değişir elbet ama yukarıdaki duruma bakarsak ben çok olumlu olacağını düşünmüyorum

Sirket is aradigin alanla ilgiliyse cvde kalsin. Altinda isci calistirdiysan da kalsin. Bazi ikciler ciddi sekilde geri zekali oluyor, bunlara bakma. Isini bilen bir ikci senin bu deneyimlerden ne ogrendigini, sana ne kattigini bilmek ister. Bi de kaldirip calismadim desen niye calismadin, bunu gecerli bi sekilde aciklayamiyosun der trip de atar bu gerzekler. O yuzden birak kalsin kardes.

Aksine genelde pozitif katkı sağlar, girişimci bir ruhunuz olduğunu gösterir.

başka bi zamanda buna benzer bir şey tartışılmıştı. Birisi ben işveren olarak daha önce bir işte patron olmuş biri ile çalışmak istemem demişti. Belki bu ik'cı da böyle düşünmüş olabilir.

1. neden firma sahibi kişi işin içini bilir, bu sebeple çalışan olarak geçiştirmesi zordur.
2. neden firma sahibi kişi iş kurmayı bilir firmadaki bilgileri alıp başka bir yere pazarlayabilir
3. neden firma kurdum diye sıkıyor olabilir.

e görüşmeye gidince 2015ten beri ne yapıyorsunuz diye soracaklar? kendi firmam var diyeceksin. bu sefer neden yazmadın diyecekler. sonuçta anlatacağın bir şeyi oraya yazmamak anlamsız. ha tamamen saklamak da seçenek ama kimse 1 senedir boşta gezen adamı da almaz :) hatta 1 senedir boş mu niye çalışmıyo diye çağırmayabilirler bile. bence ikcı arkadaş biraz yanılmış. cv için çok iyi bir element olmasa da çıkarılması daha kötü sonuçlanır bence.

Yürütemedim deme, bireysel çalışmak banagöre değilmiş, sattım, takım çalışması arıyorum dersin. Gelsin ekstra puanlar.

ben de katılıyorum yaz ancak devam ediyor şekilde gösterme, bitmiş olarak göster 2015-2016 arası gibi, kapatma nedenini de süsle

yazılımcıyım, IK'cı değil, kendi alanımda personel alınacağı zaman IK'dan gelen CV'leri incelerim, benden üst kademede biri varsa onunla beraber görüşmeye girerim, illede istediğim biri varsa işe alınır ancak tam karar mercii olmadım.

Şimdi senin durumuna gelince; ben senin gibi bir elemanı (işi olmuş batırmış vs.) işe almayı tercih ederim ancak batırma/yürütememe durumunun neden kaynaklandığını sorduğumda sorumluluğu almak yerine ekonomi,siyaset gibi (ailesel durumlar dahil) şeyleri öne sürenlere şüphe ile yaklaşırım, nedeni basit; bir yönetici şu şu hamleleri yapmakta geç kaldım/göremedim, şu konuda iyi değilmişim gibi şeyler söylemiyor ise yaptığı şeyi anlamış saymam. aksi halde 3 tane iş batırsın iyidir, kendi eksikliğinin (kimse mükemmel değil, bende iş batırdım, nedeni ise iletişim eksikliğim) hatalarını görebilen kişiler bu hataları telafi edildiğinde (kendileri tarafından yada başka insanların yardımı ile) çok başarılı oluyorlar ve çok iyi katkıları oluyor. ancak suçu başka tarafa atanlar için genelde ben bilirim havasından geçilmiyor iş yatırmakta zor oluyor, kendileri de yapmamak için bahane arıyor, X şunu geç yaptı bende kendiminkisini geç yaptım/yapamadım vs.

Vakıf şubatta yaptı. Ziraat her sene nisanda yapardı bu sene daha ses yok. Halkbank ağustosta yapıyor genelde. Ondan da ses çıkmadı. Garanti mayıs da yapar teftiş sınavını.

Bunlar uzman ve müfettiş kadroları. Memurluk için ara ara yapıyolar hepsi.

images-na.ssl-images-amazon.com

filtre kahve alın makina için çekilmiş. özellikle çektirmeyecekseniz normal marketteki vakumlu Jacobs alabilirsiniz yeşil olandan, o çekilmiş zaten. fotoğrafta solda gözüken en yukardaki plastik filtreye bardak başına bir dolu tatlı kaşığı gibi bir ölçüyle kahve koyun. zamanla miktarı sevdiğinize göre alıştırırsınız. kağıt filtre çok daha güzel yapar, isterseniz marketten onu da alın. kağıt alırsanız direkt o plastik filtreyi kullanmadan onu koyacaksınız içine. külah gibi kese gibi bişey zaten anlarsınız oraya oturacağını. kağıt filtre boyutu 4 numara gibi gözüküyor bu makina yeterli olacaktır 4. sağ üstteki yarım ay gibi açılmış olan kapağın altına da su koyacaksınız. kaç bardak içecekseniz o kadar koyun. sonra herşeyi kapatıp yerine koyup makinanın düğmesini açın. o yavaş yavaş ordaki suyu damla damla kahvenin üzerine atacak kahve de alttaki termosa dolduracak. bitince ya öter ya da sesi kesilir sadece ısıtma moduna geçer anlarsınız. zaten su bitmiş olur ordan da görürsünüz.

Çok teşekkür ederim

SATINALMA tabi.
muhasebe ne la.

satın alma,muhasebe sertifika ile zor.

@Lola90

en azından başlangıç olur diye düşündüm. Tecrübem yok.

Satın alma. Gözünün feri gitmiş tipler muhasebeciler hep.

ikisi de zor iştir tecrübeye bakarlar. bugün ilan ver ön muhasebe personeli diye, günde abartmıyorum 100 e yakın başvuru olur. aynı şey satın alma içinde geçerli. sertifakanın bir faydası olmaz. eğitim durumu ve yaş nedir? bunlar çok önemli faktörler

Satınalma dan muhasebeye geçmiş birisi olarak kesin tavsiyem satınalma yönündedir :)

Lanet olsun muhasebeye geçtiğim güne

naberabi +1

kesinlikle satın alma. muhasebe insanın içini çürütür.

bu fiyatlar fazla dusuk ama ne yazik ki piyasa da buna yakin zaten. eger diliniz varsa ingilizce yayin yapan siteleri arastirin. daha iyi oduyorlar. gerci artik paypal olmadigindan odeme guclugu oluyor.

@ardacan her konuda olabiliyormuş. konu kısıtlaması yokmuş.

Piyasadaki dip fiyatın yarısı bu fiyatlar...

r10.net'e bak. r10 hesabın olmasa bile adamlar skype adreslerini de yazıyor dışardan ilgilenen olursa diye.

orada kelime başı 1 kuruş alt limiti var.

500 kelime 2.50 tl? piyasayı bilmiyorum ama kaz mı yoluyorlar?

oha r10 bu tür ölücülerin buluşma noktasıdır orada bile bu kadar düşük ücret görmedim.

baktım şimdi 300 kelime 3-4 lira falan diyorlar. Seninkinin 2 katı.

Eğer uğraşmadan yazacağın bir şeyse belki, kelimeleri döndürüp dolaştırıp falan. Otomatiğe bağlayıp içeriği önemsemeyen biri çok yüksek sayılara çıkabilir bence.

açık söyleyeyim günde 50 makale yazsanız 500 er kelimeden 75 lira yapar. 50 makale ne yahu.

salatalık gibi, sindirirken harcadığınız enerji kazandığınızdan fazla, bilgisayarınızın, sizin harcadığınız enerji daha pahalı.

Biraz sizden biraz da R10dan aldığım bilgiler neticesinde bu fiyatların cidden ölünün de ölüsü olduğunu gördüm. Orada bile bir standart konulmuş la rana'nın da dediği gibi 100 kelime 1 tlden başlıyor. Yani 500 kelime 5 TL en az. bunlar cidden yolunacak kaz arıyormuş.

remax ya da realty world ofislerinden birine gidip oralardan basla.

realtyworld ucretsiz egitim ve sertifika veriyor danismanlarina.

remax ise uye aidati ve egitim odemesi aliyor 1000 tl gibi bir rakama geliyor.

danisman ya da emlakci degilim ama sektordeyim. kafana takilan bisi olursa sorabilin mesajla falan.

ofis acmani tavsiye etmiyorum.

Sen bana cv'ni gondermistin sanirim. E-ticaret sorumlusu eger tek basinaysa stok'tan pazarlamaya ve genel site yonetimine dek her seyi yapar. Senin patron direktor alip takim kurmak isterse ses et bana :)

ana kural olarak şunu soylemek isterim ki iyi patron yoktur, iyi patronu oynayan kurt patron vardır. O performansa göre maaş olayı muallak yani söyleyeyim.

Ama bence yardır gitsin, cv'ne ek olur isten cıkarılsan bile.

Yapacagın sey de ilk olarak sosyal kanallarda (linkedin,facebook,twitter) da profil oluşturmak, ürün gamını tanıtmak, belki linkedindeki ozel gruplara girip urunleri tanıtmak olacaktır.
Ek olarak ürünleri tanıtmak icin fuarlara katılabilir, yurt dısındaki fuarlara gidebilirsin.
Bunları yaparken tabi ürünlerin özelliklerini öğrenmelisin denye (denier) nedir, iplik cesitleri nedir, bunları ogren.

30 yaş olayına katılmıyorum, kendini kalıplara koymamalısın. ben de 30 yasındayım, senin gibi ticaret yaptım, kapattım, öleyim mi yani şimdi?
Yolun acık olsun.