[]

felsefede bir terim

Arkadaşım bir çeviriyi yetiştirmeye çalışıyor da, şu cümledeki "Man, enlightened by Reason, is “self-born"" reason us olarak çevirilebilir mi, karşılığı o mudur, bir de en önemlisi self-born Türkçeye nasıl geçmiştir? Türkçede bu nasıl karşılanmıştır?




 
reason us diye cevrilir. self-born da kendi kendini var eden demek.


  • thewizardofearthsea  (15.12.15 22:58:58) 
çok teşekkürler @thewizardofearthsea; peki akademik makalelerde vs self-born tam olarak kendi kendini var eden diye mi geçer?


  • bak ne diycem simdi  (15.12.15 23:09:24) 
akademik makalelerde "causa sui" diye gecebilir belki.


  • xfestos  (16.12.15 01:08:40) 
self born doğuştan gelen ama gelirken biraz insanın kendi kişisel durumundan dolayı etkileri de içine alıyor.
Eğer tamamen hiç bir etki olmadan doğuştan gelen, yıllardır doğada bu şekilde var olmuş anlamındaki şeylerden bahsedecekseniz, ben akademik essaylerde falan instinct , instinctive kelimelerini kullanıyodum.

  • dimia  (16.12.15 09:46:32) 
[]

alyans problemi

35 yasindayim, evli bir kadinim. Hic alyans, taki vs kullanmadim, dolayisiyla yok. Simdi cok cok uzak diyarlara ataniyorum. Ve bir ic ulkenin tasrasinda alyans takmamin cok iyi olacagina karar verdim. Evliyim aha bu da nisanesi diye. Cunku ben her ne kadar onem vermesem de insanlarin buna baktigini gozlemledim. Ozellikle yolculuklar esnasinda yanimda oturan er kisilerin iletisime gecme istegi karsisinda siddet gosterecegime takarim rahat ederim diyorum. Ama buna para harcamak istemiyorum. Once dedim ki yuzuklerin efendisindeki guc yuzugunu alayim kendime. Biraz acelece lazim nerede iyisi var bilemedim. Sonra alyans bakayim dedim. Sahte bir sey mi alayim uzun sure dayansin altin mi alayim bilmiyorum. Bunlarin fiyatlari nedir, ucuz yolli nasil kurtaririm ne yapayim size sormak istedim. Yanitlari bekliyorum.




 
lotr yüzüğü o işe yaramaz.

sadece düz altın olanlar çok eski model derseniz beyaz altın olsun. ama onlar da anlaşılamayabiliyor.

www.hayridarendekuyumculuk.com

şunu 70 80 liraya bulabilirsiniz heralde.
  • elorelia  (24.06.14 22:53:32) 
şu şekilde olanlar bijuterilerde 3-4 tlye satılıyor.
www.ensonmoda.com
bende gümüş rengi olanı var, seninkiyle aynı hesap, sevgiliyle yollar ayrı diyarlara düştü.iş ortamlarına ilk girişte herkesin fazlaca flörtöz olması rahat iletişim kurmama engel oluyor, taktım bende işe başlamadan önce, vallahi kafam çok rahat.
bence değerli bir şey hakikaten bir şeylerin nişanesi olacaksa alınmalı. onda(eşin) da olacaksa, içine tarih isim yazılacaksa filan. yoksa özenmenin bir anlamı yok bana kalırsa. ama bahsettiğim modeli illa taklit metal alman gerekmez, beyaz altın da alabilirsin. bence modeli oldukça hoş, sade.
  • shubulubapshubaptishaluva  (24.06.14 23:00:21 ~ 23:00:34) 
Elorelia eğer o altın ise 70-80 tl ye bulman imkansız ...


  • sapkasiz cikmam abi  (24.06.14 23:02:26) 
Alyans gibi düz gümüş yüzükler var, onlardan alın. Hem altından daha ucuz, hem de dayanıklı, kaliteli malzeme olmuş olur. Alyansın illa ki altın olması gerektiğini savunanlara "beyaz altın bu" dersiniz.


  • green knight  (25.06.14 00:27:35) 
[]

Çok acil: Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi'ne İstanbul'dan gidiş

Arkadaşlar,

En güvenli ve rahat bir biçimde bu üniversitenin Umuttepe Yerleşkesi'ne İstanbul'dan nasıl gidilir, ne olur acil yardım, yarın sabahtan bir öğrencim gidecek ve yolu, nasıl gidileceğini bilmiyoruz. Bana aptala anlatır gibi anlatır mısınız?


 
Harem veya Esenler'den Efe Tur otobüsüne binsin. İzmit'e gitmek üzere bilet alsın. Umuttepeye gideceğine dair muvini bilgilendirsin, muavin müsait bi yerde indirecek onu, efe turun ücretsiz servisiyle kampüse çıkacak.


  • roket adam  (23.06.14 21:26:25) 
sabah ilk otobüsler doğrudan umuttepeye çıkıyordu eskiden, çıkmasa bile cezaevi durağında okula çıkan servisi var. efetur a kadar gitsin yeter


  • angelofdeath  (23.06.14 21:29:14) 
[]

Telefondan Youtube'a

Telefonum Android, şu son yasaktan sonra youtube açılmasına rağmen giremiyorum. Ne yapmam lazım; küçük bir çocuğa anlatır gibi anlatır mısınız? Kafam çok basmıyor.




 
yahu yasaklı değil ki artık neden tunnelbar indireyim?


  • bak ne diycem simdi  (22.04.14 01:56:29) 
valla yasak kalktı-girdi-çıktı kısmını takip etmedim ama tunnelbearı veya başka bi vpn'i kurduktan sonra video izleyebildim. yoksa ağ hatası uyarısı alıyordum videolarda.


  • rabban  (22.04.14 02:04:28) 
hala yasaklı.
(bkz: spotflux)

  • tanrı  (22.04.14 02:06:48) 
@rabban, ama bilgisayarımızdan herhangi bir tünel olmadan girebiliyoruz, neden illa ki vpn kurmak gerekiyor, saçma değil mi?


  • bak ne diycem simdi  (22.04.14 02:06:57) 
yasak kalktı mı ki ya ? ben de giremiyorum cepten youtube'a.


  • 1 saat bende 50 dolar  (22.04.14 02:07:40) 
@tanrı nasıl hâlâ yasaklı? olur mu, kalktı yasak, kalkmadı mı?


  • bak ne diycem simdi  (22.04.14 02:08:18) 
kalkmadı


  • tanrı  (22.04.14 02:09:08) 
twitter yasagı kalktı. youtube yasagı duruyor. oyle biliyorum.


  • Skey295  (22.04.14 02:09:10) 
@1 saat bende 50 dolar kalktı yasak, hiçbir şey olmadan bilgisayardan ben girebiliyorum. kalktı yahu.


  • bak ne diycem simdi  (22.04.14 02:09:22) 
DNS yi sıfırla giremezsin


  • tanrı  (22.04.14 02:10:15) 
anaaam, hâlâ yasaklıymış da benim yeni haberim oluyor. @tanrı çok sağol. gerizekalılığıma yanıyorum.


  • bak ne diycem simdi  (22.04.14 02:14:58) 
yassah hemşerim, yassah.

bir kere de ben yazayım.
  • mea maxima culpa  (22.04.14 04:23:23) 
Twitter yasağı kalktı, Youtube hala yasak.
Android Market'e "hotspot" yazarak ilk çıkan programı indirirsen istediğin tüm sitelere sorunsuz erişebilirsin.

  • bana da mi lolo  (22.04.14 09:37:09) 
[]

Hak, hukuktan anlayanlar için: Sanırım dolandırıldım.

Olaylar şöyle gelişti: Baymak marka 10 yıllık bir kombim var ve arızalandı. Arızası ise sürekli 60 derecede yanması ve dolayısıyla ateşleme yapmasıydı. Bunun üzerine bir servis numarası buldum ve servis çağırdım. İstanbul Bayrampaşa'da bulunan Miray Isı Teknik Servisi'nden Ayhan Bey diye birisi geldi; ben evde yoktum, bizden servis bedeli dahil 310 TL aldı, kombinin elektronik beyninde arıza olduğunu söyledi ve bunu değiştirdiğini belirtti. Kombiyi yapar yapmaz çalıştırmış ve kombi o ilk dakikalarda normal çalışmış. Eve gelip kombiyi çalıştırdığımda arızanın devam ettiğini gördüm. Tekrar Miray Isı Teknik Servisi'ni aradık; usta gelip üç yollu bilmem ne vanasını değiştireceğini söyledi ve tam 1 hafta boyunca bizi "geliyorum" diye oyaladı, en son telefonlarımıza çıkmamaya başladı. Üstelik değiştirdiği parçanın eskisini de bırakmakla yükümlü olmasına rağmen bunu yapmamış. Sonra Baymak'ın Dr. Teknik Servisi'ni arayıp servis istedik, geldiler, yaptılar, sorun giderildi. Ancak bu Miray Isı Teknik Servisi gelip sorunu halletmemesine rağmen bizden para aldı; eşim de bu adamın faturasını imzalamış, "cihazı çalışır durumda teslim aldım" ibaresinin altında imzamız bulunuyor, eski parça da teslim edilmediğinden bu adamın ne yapıp yapmadığını ispatlayamıyoruz. En son dün telefonumuza çıktı, ben geleceğim, beni çekemiyorlar vs benzeri şeyler söyledi. Polisi aradım, savcılığa dolandırıcılık ile ilgili dilekçe yazmamı, ardından savcılığın beni polise yönlendireceğini belirtti. Şimdi elimde değiştirilen parça yok, 310 TL uçtu gitti, faturanın altında eşimin imzası var, gerçek teknik servis gelip sorunu tespit edip giderdi, bu ahlaksız adamın parçayı değiştirip değiştirmediği meçhul. Ben ne yapabilirim?

Not: Soğuk su içtim ancak dindiremiyorum bu kazığın ve dolandırıcılığın etkisini.


 
Baymak'ın kendi servisini aradığımı zannedip aramamışım, bu gelen Miray Isı diye bahsettiğim maalesef özel servismiş. Peki bu durumda yapılabilecek bir şey var mı? adamın adını biliyorum ama soyadını bilmiyorum, şirket sahibi de aynı adam yani eve gelen usta.


  • bak ne diycem simdi  (13.11.13 20:41:37) 
elinizde eşinizin imzaladığı üzerinde tarih olan belge var. o belgeye göre adam tamir ettim teslim ettim diyor. sonra baymak'tan aldığınız daha yeni tarihli belge (bir kağıt bırakmışlardır herhalde?) tamiratın baymak servisi tarafından gerçekleştirildiğini söylüyor. bu durumda baymak servisinin beyanına göre geldiklerinde kombi çalışmaz durumdaydı. bunu kullanarak ve telefon kayıtlarıyla (adamı defalarca aradığınızı gösteren) belki bir şey yapılabilir? o adam büyük ihtimalle savcılıktan kağıt vs gelirse tutuşur, sizinle anlaşma yoluna gider.


  • quasiromantic  (13.11.13 21:46:26) 
[]

kombi meselesi, anlayan beri gelsin

Baymak marka eski, bacalı bir kombim var. 2-3 hafta önce sürekli ateşleme yapmaya başladı ve en düşük ısıya ayarlı olmasına rağmen petekler alev gibi. İnternetten bir servis numarası buldum, aradım geldiler, elektronik beyni mi ne varmış onun değişmesi gerektiğini söylediler. 310 TL aldılar değiştirmek için. Dün değiştirildi ve bugün aynı sorun devam ediyor. Kombi işinden anlayan arkadaşlara sorum, servis gelince ağzımı ayırıp bakacağıma, beni önceden sorunun ne olabileceği konusunda bilgilendirebilir misiniz?
Kazıklanmaya ve aldatılmaya çok açık bir insan evladıyım.



 
genelde bu tarz işlerde usta kısmı çakarsa işten anlamadığınızı çok alakasız parçaları değiştirip iş yapmış gibi görünürler. fazla para almak için...
önce pazarlık yap abi, nedir sorunu ne çıkar falan...
adam işi yapmadan önce konus ki sana makul seyler söylesin. hatta pazarlık dedim ya yap . utan be abii .. offffff. gidiyorum ben.
  • farrytikki2  (06.11.13 23:09:16) 
bu gibi durumlar için her zaman yetkili servisler ile çalışın. onların değiştirdiği parçanın garantisi var. sorununuz düzelmezse ücret almadan gelip düzeltmeleri lazım.

özel kombi servisleri çok üç kağıtçı. diyelim basitçe halledilecek bir sorun var. atıyorum sadece vida gevşemiş mesela. adam geliyor, diyor ki beyin arızalı. 400 liraya değiştiririm. "ben bir düşüneyim" dersen de diyor ki "ama bak değiştirmezsen başına iş açar. sonra da içerideki soketli kablolardan birini yerinden çıkarıp, aleti toplayıp gidiyor. adam gittikten sonra bi bakıyorsun kombi hiç çalışmıyor. aha beyni iyice yandı diye adamı çağırıyorsun. adam beyin değiştirdim diye 400 lirayı alıyor, kabloyu yerine takıyor, deminki vidayı da sıkıp gidiyor.

arkadaşım anlattı. ben bir düşüneyim'den sonra kombi iyice arızalanınca yetkili servis çağırmış. servis demiş bu kablo yerinden çıkmış ve kendi kendine çıkabilecek bir kablo değil diye. resmen dolandırıcılık.
  • kibritsuyu  (07.11.13 14:40:59) 
[]

Türkçe karşılığı

the implications of scale'in Türkçe karşılığı nedir?




 
ölçeğin (ölçümün) sonuçları yada etkileri

not: duz mantık
  • bigman  (06.11.13 00:41:11 ~ 00:44:12) 
nerede geçiyor? mesela ekonomi ile ilgili bir yazıda ise bir firmanın büyüklüğünün üretime olan etkileri kastediliyordur.


  • yakuza123  (06.11.13 02:22:48) 
buyuklugun (cesametin) etkileri


  • compadrito  (06.11.13 03:09:18) 
[]

Buzdolabımız öldü...

10 yıl önce Indesit marka bir buzdolabı almıştık; artık ne soğutuyor ne kapağı kaldı ne de başka bir şeyi, öldü. Şimdi Samsung ve Siemens arasında kaldım. Samsung'un iç tasarımlarını çok kaba buluyorum ama Siemens'in çok beğendim. İç hacmi geniş bir şey lazım bize, bir de az enerji harcasın, no frost bilmemnesi olsun, ama başka özellik bilmiyorum. Hangi markanın hangi modelini tavsiye edersiniz? Sadece yarına kadar vaktim var, artık yemek yapıp buzdolabına koymak ve günlük yemek yapma derdinden de kurtulmak istiyoruz. Siemens'i tavsiye eder misiniz misal?




 
ailem yıllarca neredeyse her markadan beyaz eşya aldı. 4 tane falan buzdolabı değiştirdik ve son olarak Samsung aldılar, çok memnunlar.
2.buzdolabımız siemens'ti ve annemin rutin olarak buzdolabına küfrettiğini biliyorum.
Neyse, deneyimlerim ve gözlemlerimle bu kadar yardımcı olabildim sanırım ^^
  • korkumdanagladim  (30.10.13 19:18:36 ~ 19:19:10) 
biz bosch aldik daha yeni. kocaman dolap. bir bakin bosch modellerine.


  • evreka  (30.10.13 19:31:23) 
ilk buzdolabımız aeg'ydi, 15 yıl falan kullanmışızdır. ikinci olarak bosch aldık, 4-5 yıl oldu bu zamana kadar hiç sıkıntı yapmadı. gardolap gibi zaten. ben kendi evimde vestel kullanıyorum. o da büyük, ama daha geçen sene aldım uzun süre dayanır mı bilemem de şu zamana kadar kendisinden oldukça memnunum.


  • blues buzz  (30.10.13 19:48:19) 
abi küçük cihaz alıcaksak samsung buzdolabı alıcaksanda hotpoint yada siemens anneannemin evinde 25yıllık bir hotpoint var yazın klima olarak falanda iş görüyo o derece :)


  • denizrocket  (30.10.13 21:27:03) 
[]

Porselen tabak neden çizilir?

Yaklaşık 1 hafta oldu, Kütahya Porselen'den tabak aldım. Normal çatal bıçakla yemek yedim, bir baktım ki tabaklar çizilmiş böyle üzerlerinde gri çizgiler oluşmuş. Neden? Bu normal mi? Annelerimizin ta evlenirken aldıkları tabaklara hiçbir şey olmuyor da daha 1 haftada bu tabaklar nasıl bu hale gelebiliyor?




 
seramik mi acaba? makinada yıkadın mı?


  • april12th  (29.10.13 16:02:16) 
bulaşık makinesi sorunu gibi duruyor


  • niye ama  (29.10.13 16:20:23) 
yok seramik değil, porselen. makinada yıkadım. makinaya atınca ne oluyor ki?


  • bak ne diycem simdi  (29.10.13 16:30:27) 
makinenin tuzu çiziyor.çay bardaklarınız da çizik mi?


  • AWD  (29.10.13 17:04:33) 
@AWD evet evet çizik. peki ne yapmam lazım?ne olur çözüm.


  • bak ne diycem simdi  (29.10.13 17:08:15) 
makinenin tuz ayarı muhtemelen makineyi getirip kuran kişinin yaptığı gibi kalmış.Yani tuz kireçli suyu yumuşatmak yerine bulaşıklarınıza zarar veriyor.Yani suyunuz o kadar da sert değil. Makinenin kitapçıklarını bulabilirseniz oradan bakıp makinenin tuz ayarını en düşüğe getirin.

Aslında suyun sertliğine göre renk değiştiren test çubukları var.Hangi renge karşılık tuz ayarı ne olmalı o kitapçıkta yazıyor.

Bizde de aynı dert vardı, test çubuğuyla suyu bi test ettik, çok da yumuşakmış çeşme suyumuz. Makinenin tuz haznesini komple boşalttık.Yıllardır öyle kullanıyoruz. Tuz ışığı sürekli yanıyo ama bulaşıklarda filan sorun yok.
  • AWD  (29.10.13 17:14:52) 
çok çok çok teşekkürler AWD.


  • bak ne diycem simdi  (29.10.13 17:19:42) 
[]

Arapsaçı bitkisi bakımı

Geçen hafta arapsaçı denilen, yeşil küçük yaprakları olan bir saksı bitkisi aldım. Satan adam, haftada bir sulasan yeter, fazla güneşin dibine koyma dedi. Dediklerini yaptım ve bitki şu an ölmek üzere, tam ölmemiş ama bayağı kurumuş. Ben bu bitkiyi nasıl kurtarırım, bakan, anlayan, annesinin olan, ona sorabilecek olan yok mu?




 
imgur sitesine resim yüklersen sorun nedir daha iyi anlaşılabilir.

Fazla sulamış olabilirsin.
Bitki kendini saldıysa pörsümüş gibiyse çok güneş altında kalmış olabilir.
Çok az sulamış olabilirsin.

Neyse şuraya bir bakmanı tavsiye ederim

www.agaclar.net
  • orhan tv  (18.10.13 22:17:18) 
[]

arkadaşıma yardım, akıl, fikir

Hayatımda Toefl'a girmedim, nasıl hazırlanılır bilmem, hiç fikrim yok. Şimdi arkadaşım sormuş, Toefl'a hazırlanmak istiyormuş, hazırlıkla ilgili tavsiye edebileceğiniz web sitesi, kitap vs var mıdır, ben de size sorayım dedim.




 
cambridge'nin kitabı var, diğer alternatiflere göre kolay anlaşılır, ingilizcesi varsa, alsın otursun çözsün soruları. cd'de örnek sınav vs. de var, sınav tipini anlarsa düzgün bi puan alır.


  • gurur  (16.10.13 22:47:38) 
[]

televizyonumuz ölmek üzere ve dahi buzdolabımız

İkisini de alalı 10 yılı geçti. Buzdolabı artık öldüm ben diyor; tüplü televizyonumuz ise can çekişiyor. Bu ikisi için bütçemiz çok yok; makul bir şey düşünüyoruz ama sağlam olsun. Smart TV istiyoruz misal, alırken hangi marka ve nelere dikkat etmeliyiz?Aynı şey buzdolabı için de geçerli. Her zaman sizin sözünüzü dinledim; sormadan bir şey yapmadım, buna da el atarsanız çok makbule geçer.

ikisi için toplam bütçe 3000 TL'yi aşamıyor.


 
400 TL'ye de televizyon var, 4.000 TL'ye de. Bütçeyi belirlemek önemli. Elektronik mağazalarındaki danışmanlar yönlendirme yapabilirler.

Ama buzdolabı televizyondan daha kritik, bence önceliği ona verin.
  • cakabo  (17.09.13 14:31:15) 
beyaz eşya kaliteli diyorsan bosch simens uygun diyorsan arçelik.
tv de samsung veya lg işini görür.

  • uykulu_fb  (17.09.13 14:40:55) 
TV kousunda bir fikrim yok ancak buzdolabı konusunda regal in buzdolapları uygun fiyatlı oluyor. ben kullanıyorum ve bir sorunla da karşılaşmadım. temkinli yaklaşıyor insanlar ama ileride evlilik vb. bir durum varsa yani ne bileyim değiştirme ihtimali filan bence regal i tercih edebilirsiniz.


  • idlsdzdl  (17.09.13 14:44:27) 
A101'de ayın 26'sına samsung smart tvler olacak, 1300 lira imiş. büyük de bir şey, almayı düşünürsen önceden ayırtmakta fayda var.


  • april12th  (17.09.13 14:57:20) 
[]

sormadan iş yapmam: telefon hakkında

akıllı telefon falan bilmezdim geçen mart ayında kadar. telim bozuldu ve gittim en ucuzundan bir telefon aldım samsung corby; çünkü vermem/veremem telefona çok para. sonra bu telefon haziran'da çok işime yaradı benim; kullandığım şeyler ilk etapta sadece email'di. haziran'da facebook ve twitter. son dönem köpeğimiz kayboldu, onda da harika bir biçimde işe yaradı bu sosyal medya olayı. şimdi bana samsung corby yetmiyor; daha hızlı gireyim, daha net göreyim, hatta anında göreyim falan istiyorum. ve gerçekten de ihtiyacım. birçok işimi de email üzerinden hallediyorum. bu arada çok cimri bir insanım; eşyalarımı özenle ama canı çıkasıya senelerce kullanırım, kullanılamaz hale gelmedikçe asla atmam. ömrü çabuk biten şeye de sinir olurum. iphone 4 ucuzlamış, bu telefon iyi midir, alayım mı? bütçem 1000 TL'yi hayatta aşamaz. hatta her 1000 yazdığımda asabım bozuluyor, vazgeçebilirim de, ne yapayım?

not: cimri demeyeyim kendime de bayağı tutumlu diyeyim, bayağı ama.


 
1000 lira bütçen varsa iphone 4 ve 4slerin ikinci ellerine bak. 1000 liranın altında bulursun ikinci ellerini rahat. İstersen 300-400 tl civarında iphone 3gs de bulabilirsin ki eğer anlattığın kadar tutumluysan senin için en iyisi bu bence. Bütün işlerini görür. Eğer mükemmel kamerası falan olsun demiyorsan iphone 3gs senin için en iyisi. 700-800e alabileceğin diğer markaların sıfır birçok ürününden çok çok daha iyi hatta.

edit: 4si 1000 liraya bulur musun bilemedim şimdi.
  • fuerteventura  (27.08.13 02:17:27 ~ 02:18:13) 
sakin iphone 4 almayin şurda 6 ay sonra guncelleme namina hic birsey gelmiycek ve telefon gittikce yavasliycak. bunlari 4 yil iphone kullanan biri olarak söylüyorum ve once hangi yazilimi kullanmak istediğinize karar verin derim ben. telefoncuya gidin bi android birde ios cihazlari kurcalayin sonra butceniz bin liraysa temiz ikinci el olarak android için samsung note 2 yada s3, ios içinde iphone 4s alabilirsiniz. gerci bu gidişle 4s lerde bir buçuk yil sonra guncelleme sorunu yasayabilir ama butcenize en uygun telefon o olcak gibi görünüyor.


  • camiroquay  (27.08.13 03:17:39) 
Nexus 4 tek geçerim o bütçeye. Kaymak gibi akan bir telefon.


  • rosencruz  (27.08.13 03:40:40) 
htc chacha. kullanıyorum "saniyede 23514325 sayfa açsın" gibi bir beklentin yoksa 5-10dan fazla uygulama yüklemezsen kaldırır seni.


  • zazazaraeta  (27.08.13 04:25:36) 
s3 düştü o fiyata al geç işte.

onu beğenmiyorsan nexus 4 mis gibi.
iphone 4 bu saatten sonra olmaz.
2 yıldır kullanıyordum bu kış yavaş kaldığını hissedip salladım kız arkadaşa 5 aldım. yavaşlığa katlanırım illa aypon olsun diyosan bir psikologo git önce, zaten sonra telefona bütçe kalmaz. hadi iyi sabahlar.
  • nudistadam  (27.08.13 06:46:52) 
2.el iPhone 4 aldım 700 tl. Şimdide iOS 7 çıkmış onu yükledim oh mis. Kesinlikle 2.el iPhone 4 al. Tüm işini görür


  • Absinthe75c  (27.08.13 07:14:46) 
@nudistadam benim tek bildiğim iphone diye alayım mı dedim, yoksa illa iphone olsun gibi hiç takıntım yok. ucuz olsun, takoz olsun, bütün işimi görsün yeter ki. kullandığım da atla deve değil, email, facebook'tan misal kayıp hayvanlar konusunda kim ne paylaşmış, anında görmek altındaki yorumları okuyabilmek. çünkü yapamıyorum ben bu telefonla onu.


  • bak ne diycem simdi  (27.08.13 12:19:38 ~ 12:19:52) 
samsung s3 ya da nexus 4 al kafan rahat etsin..

bütçeni yukarı çekersen tabii ki htc one :)
  • asabi  (27.08.13 13:14:52) 
[]

İstanbul Kozyatağı'nda Kayıp Sibirya Kurdu / Husky Mişa Bulundu

Aşağıdaki metinde durumu anlatılan Mişa herkesin paylaşımları sayesinde bulundu! Aramaya inanmak bu olsa gerek. Yardımcı olan herkese teşekkürler.

13 yaşındaki Sibirya Kurdu cinsi köpeğimiz Mişa, Kozyatağı'nda bulunan RV Veteriner Kliniğinde tedavi görmekteyken 16 Ağustos gece saat 1.00- 2.30 civarı kaçmıştır. Sağ arka bacağı sakattır; sağ kalçasında yaralar vardır. Bir gözü mavi diğeri kahverengidir. Mişa diye seslenirseniz tepki verir. Çok rica ediyorum sizden, ben Beyoğlu'nda oturuyorum; Kozyatağı'nı hiç bilmem. Mişa hasta, tedaviye devam etmesi gerekiyor. Lütfen görenler duyanlar hem RV Veteriner Kliniğine hem bize haber versin. Çok kötü durumdayız.


 
Umarım bulunur. Yalnız nasıl bir klinikmiş ki orası tedavi gören köpek kaçabiliyor? Hayret bir şey yani.


  • auroraaurora  (17.08.13 01:57:21) 
kaşla göz arasında olmuş; gece yarısı gelen bir hasta vekili kapıyı açık unutmuş ve mişa'm da kaçmış.


  • bak ne diycem simdi  (17.08.13 02:00:19) 
Kozyatağında çalışıyorum iş arkadaşlarıma da söyleyeceğim umarım denk gelirim.


  • sbryldrm  (17.08.13 02:11:09) 
çok üzüldüm, umarım hemen bulursunuz.. yemek ramak için çöplerin toplandıgı yerlere gider hayvanlar genelde oralar bakılabilir belki, restaurant falan artıklarının atıldıgı yerler. bir de ilan olayına girmeniz faydalı olabilr..


  • chezsoi  (17.08.13 02:13:09) 
bugün saat öğlen 12.00'de haber aldık; facebook vs paylaştık,ilan bastık, bütün parkları, yolları gezdik; çöp konteynerlerinin üzerine, direklere, parklardaki direklere yapıştırdık ilanımızı. umarım bir çare olur.


  • bak ne diycem simdi  (17.08.13 02:35:54) 
çok tatlı.. bir gören çıkacaktır illa ki.. yüreginizi ferah tutun..


  • chezsoi  (17.08.13 02:57:41) 
facebookta da bir post açarsanız daha çok insana ulaşır, biz de paylaşırız.
kozyatağıdna oturuyorum bende, etrafa söyleyeceğim.

  • innerbliss  (17.08.13 12:22:30) 
arkadaşlar yanıtlar için çok teşekkürler, biz hala bulamadık. bir sayfa açtık mişa nerede? diye facebook'ta takip ederseniz, ilanımızı paylaşırsanız gerçekten çok seviniriz. yok çünkü, hala bir haber yok. çok kötüyüz.


  • bak ne diycem simdi  (17.08.13 23:24:13) 
dostunuz için çok üzüldüm yalnız tsirkul'un yanıtına kulak verseniz iyi edersiniz. negatif bir şey söylemek istemiyorum. moraliniz iyice bozulmasın :(


  • headredhead  (20.08.13 10:03:34) 
[]

kumrudan anlayanlar için

Yaklaşık 15 gün önce kumru evimize yuva yapıp, kuluçkaya yattı; bugün de yumurtalardan yavrular çıktı. dişi ve erkek kumru hala yuvanın üzerinde sanki kuluçkaya devam ediyorlarmış gibi. bundan sonra süreç nasıl gelişecek bilgisi olan var mı? devam mı edecekler kuluçkadaki gibi yatmaya ya da yavrular ne zaman ses çıkarır, yaşayıp yaşamadıklarını nasıl anlarız?




 
yavrular ciktiysa onlarla ilgileniyorlar

1 haftada falan yavrular tuylenmeye basliyor. ilk baslarda cok cirkin oluyorlar

bu surede yuvaya ve yavrulara hic dokunmayin. anneyi/babayiğ kusturebilirsiniz. hatta yuvaya yem su falan da vermeyin onlar kendileri buluyorlar sokaklardan. eger camekanli balkonsa annenin girip cikabilmesi icin pencereyi acik birakmakta fayda var.

yuvaya temas etmeden anne yokken ya da anne varsa da urkutmeden sandalyenin uzerine cikip bakabilirsiniz. biizm balkona da yapmislardi cok yaklasmadikca kacmiyorlar. ama urkutmeyin
  • exlibris  (28.05.13 22:20:17 ~ 22:21:52) 
[]

ne yapmak lazım? (kuş yuvası)

penceremizin önünde nicedir kuş besliyoruz. karga, martı, serçe her tür kuş gelir. kumrular da yazın evin içine girerler. neyse, bugün bir çift kumru hayli zamandır gözlerine kestirdikleri portmantonun üzerine kaşla göz arasında yuva yapmış. bunların daha evvelden de çabaları olmuş, daha yuvayı yapmadan malzeme taşıma aşamasında engellemiştik. ancak bugün yuvalarını kurmuşlar. herhalde dişisi oturmuş üzerine yuvanın. çıkmıyor, erkeği gitti. ama dişisi şu saat oldu yuvada; orada öyle oturuyor. ürkütemeyiz, kovamayız bu saatte avcılara yem olur. öte yandan çok güzel yuva yapmışlar; sabahtan kuşu kaçırdık diyelim yuvayı bozamayız. şimdi bu kumru yuvaya oturduğuna göre, kuluçkaya mı yatmıştır, hemen yumurtlar mı, kovsak felakete yol açar mı (kuşun sağlığı açısından)? ne yapmamız gerekiyor? evde olmaz çünkü, karşıda bir sürü ağaç varken niye biz? ne olur bir çözüm, kumru olayını bilen kişiler aranıyor.

edit: yanıt veren herkese çok teşekkürler. biz kumrularla yaşamaya karar verdik; yumurtadan yavru çıkarsa da adını "canıtın" koyacağım. merak edenler için fotoğraflar ekte. yarın sabahtan mutlaka okaliptüs yaprağı alacağım ve kuşun ne yuvasını ne de yumurtasını kesinlikle ellemeyeceğim. şu an sabah 5 ve dişisi kuluçkada. umarım yumurtadan yavru çıkar, umarım uçtuğu günleri de görürüz. bu da bizim kısmetimizmiş.

edit 2: bugün yavrular çıktı yumurtadan, çok mutluyuz.

 
kuytudur daha az rüzgar alıyodur daha sıcaktır.
muhtemelen yumurta var ya da bırakmak üzere..

  • onikionikibinonalti  (14.05.13 04:33:43) 
bozun pişman olursunuz o yuvalar pislik yuvası evi pire bit vs sarması riski var. benim balkonumda güvercin yuvası vardı ve haftalarca elektronik aletlerimin arasından beyaz böcekler çıktı. alın bence.


  • yuto  (14.05.13 09:13:53) 
Valla apartmanın içinde doğalgaz saatlerinin üstüne yaptılar ve o bile bildiğin pislik. İkisi de yokken kaldır at derim kuş doğmadan. Alışırlarsa üçer beşer gelirler. Sokak kuşları hiç sağlıklı şeyler değiller. Hele evin içinde...
Tabii hayvan düşmanı değilim, o saatlerin üzerindekini de kaldırıp atamadım ama her sene biri geliyor, diğerinin yumurtasını atıyor yuvadan, etraf pislik doluyor falan, of yani. Atın, eve her nasıl giriyorlarsa onu da engelleyin.

  • whoosie  (14.05.13 09:25:52 ~ 09:26:14) 
sabah dişisi gitti, yuvaya bir baktım ki yumurtlamış!
@whoosie eve girmelerini engellemek istemem; üç senedir böyleyiz, yani evde bahar-yaz kuşlarlayız. korkutamam, girmeyin diyemem. öte yandan bit vs haklısınız.
@yuto yumurtlamışken nasıl alayım, mümkün değil.

elim kolum bağlı kaldım.
  • bak ne diycem simdi  (14.05.13 09:56:00 ~ 09:58:15) 
artık mecbur o kuş yumurtadan çıkıp büyüyene kadar duracak orada, yerini değiştirirsen ya da ellersen genelde yumurtayı ya yuvadan atıyorlar ya da bir daha üzerine oturmuyorlar. çok rahatsız olmam diyorsan bırak büyüsün, çok güzel oluyor yavruyu izlemek. uçabildiği zaman gelince hepsi birlikte gidiyor zaten o zaman izin vermezsin tekrar girmelerine sorun çözülür.


  • yue  (14.05.13 10:01:33) 
e bebeğe uçmayı nerede öğretecek, evin içinde mi? kuş beyinli yaa fghsfdsh
yuvayı bozmaya vicdanın el vermeyecek sanırım, keyfini çıkar. herkese nasip olmaz böyle bir şey, benim başıma gelse ellemezdim.

  • kadifepanter  (14.05.13 10:17:23) 
peki bit sarıyormuş diyorlar allah aşkına evin içinde ben ne yapacağım, yani ne yapmam, nasıl bir önlem almam gerekir? bir de evde köpeğimiz var.


  • bak ne diycem simdi  (14.05.13 10:36:26) 
bit açısından bir şey diyemeyeceğim çünkü bizde hiç öyle bir sorun olmamıştı. biraz pisliği oluyor ama bit böcek vs. görmedik hiç. anneannemin evinde yüklüğün üzerine yuva yapmıştı. torunlarım diye seviyordu :) hatırladığım kadarıyla 20 güne falan yavrusu yumurtadan çıkıyor. biz seslerinden rahatsız olmuştuk sabahın köründe manyak gibi bağırıyorlar :)

edit: yumurtlamasaydı balkona falan taşınabilirdi ama bu saatten sonra taşınmıyor diye biliyorum. yerini değiştirmeden sadece yumurtaya dokununca bile kabul etmiyorlar. aslında köpekten korkarlar yavrusunu yiyebilir diye ama sizdekiler cesurmuş anlaşılan :D
  • yue  (14.05.13 10:53:21 ~ 10:59:26) 
yavrularını yumurtadan cıkarsın, ucursun, ondan sonra temizliginizi yapıp yuva yaptıkları alana oyuncak bebek vs koyun. korkululk gibi görüyorlar ve bir daha gelmiyorlar.
bizim de balkonumuza yaptılar, hiç bit böcek vs olmadı. dünya tatlısı yavruları oluyor, yazıktır kıymayın.

  • maral  (14.05.13 11:15:35) 
@maral yok kıyamam zaten, imkânı yok.


  • bak ne diycem simdi  (14.05.13 11:36:06) 
Bitler için aktardan okaliptus yaprağı alıp bulunduğu yere koyabilirsiniz...


  • rebelmummy  (14.05.13 12:45:57) 
[]

başımda zebellah gibi ağrı

bugün adet gördüm. baş ağrısından öleceğim. sağ gözümden şakağıma kadar bir ağrı ama nasıl anlatamam. 15 eylül'e kadar günde 10-12 saat belki daha fazla çalışmam gerekiyor, zamanım yok, tez yetiştiriyorum, 1 saat bile benim için kayıp. bilgisayara bakamıyorum, kafamı kaldıramıyorum. 2 ağrı kesici aldım bana mısın demedi. çalışmak zorundayım yapamıyorum. doktorlardan ricam, var mı bir öneriniz, bir şey çayı, ilaç dışında herhangi bir şey, çalışamıyorum yahu çalışamıyorum.




 
2 gün önce regl oldum, tezimi yetiştirmeye çalışıyor(d)um. doktor ise değilim.
gecen 2 gece bu hale geldim. ama bende aynı zamanda mide bulantısı da vardı.
ekmek-zeytinyağına bandırma combosu mide bulantımı geçirdi.
baş ağrısına majezik aldım.
türlü bitki çayları da sakinlik ve stabilite verdi.

sanırım tezimin son anlarındayım diye vücudum iyice stres yaptı bitirmemek için.
ben günlerce son kısmı yazamayıp, uyuyakaldırdım kendimi.
kolay gelsin, cidden.

kendimle mücadele etmekten bitkin bir vaziyetteyken, sana da acil şifalar, hızlıca yetiştirmeler diliyorum.

edit: çaylar:
doğadan - ballı yeşil çay
doğadan - active (relax'ı da var, ama onu korkup içmedim uyku getirebilir diye)
doğuş - mistik chai (bana bal-süt-tarçın gibi geliyor tadı)
normalde sıcak içeceklerde şekerden nefret ederim ve (aktardan alınmış) yaseminli yeşil çay, papatya çay yaparım; ama bu dönemde böyle ballı*tatlı çaylara yöneldim nedense.. ama içinde şeker olmadığı için mide bulandırmıyor.
bir de nedense tarçın zihni açık tutuyor gibi bir hissim var.

p.s.: go girlfriend mode:on.
  • fauxhumanitas  (31.08.12 03:34:51 ~ 04:03:43) 
Bana da aynısı oluyor bazen ve ben kafamın ağrıyan, ağrımayan yerlerine Vicks sürüyorum. Mesela şakak bölgesi, başın üst kısmı, ense tarafı biraz da burnuma yakın bölgelere. Sonra da kafamı yumuşak bağlayıp yatıyorum. En azından nefesi açıyor ve derin nefes almamı sağlıyor. Bir de yatmadan önce odayı havalandırdım mı 10 numara oluyor. Derin nefes demek beyne çok oksijen gitmesi demek oluyor bu yöntemle. Belki de öyle olmuyordur ama bana iyi geliyor. Sabah kalkınca daha iyi oluyorum.

Rumuz: Adet olmayan.
  • insanlik icin buyuk bir adim  (31.08.12 04:32:46 ~ 04:35:28) 
[]

hakkında bilgisi, tecrübesi olan var mı?

İstanbul Medipol Üniversitesi Diş Hastanesi, hani şu Unkapanı'nda olan eski tekel binasındaki hastane hakkında bilgisi olan var mı? İyi kötü deneyim varsa, paylaşırsanız sevinirim. Çünkü SGK ile anlaşması olan bir diş hastanesine ihtiyacımız var.




 
Hayatimda gittigim en iyi dis doktorlarina orda gittim. Abartmiyorum.

Bir yirmilik dis cektirdim, iki de dolgu yaptirdim, onceki doktorlara gore falan bayaaaa iyilerdi.
  • i always win  (08.07.12 19:43:47) 
[]

ingilizce tekerleme gibi değil gibi

oyunculuk eğitiminde ya da telaffuz sorunları yaşayan insanlara hani aynı harfle başlayan tekerleme gibi şeyler okutulurdu, misal, a harfi, ali'nin aniden ailesinin ananelerini alevlendirip astım aksanı alan avcıyla avdet aşinalığı (salladım) gibi cümleler... bunların ingilizcesine ne denir? ingilizce örneklerini nereden bulabilirim?
ağzıma kalem alıp okuyacağım ve çalışacağım da ondan soruyorum, yanıtlayan olursa sevinirim.



 
benim favorim:

Three switched witches watch three Swatch watch switches.
Which switched witch watch which Swatch watch switch?


bir de şu var:

how much wood would a woodchuck chuck if a woodchuck could chuck wood?
  • lancelot du lac  (19.03.12 01:25:39) 
[]

windows 7 starter bozuk görüntü hatası-yardım edene minnettar olacağım

Arkadaşlar,
Eşimin bilgisayarında neye tıklarsanız tıklayın bozuk görüntü diye bir pencere açılıyor. birkaç kere bu hata penceresinin üzerine tıklamadan da programlar açılmıyor. nedir bu, nasıl çözülür bir bilginiz var mı?



 
kendim sordum, maalesef hiç ses seda çıkmayınca yine kendim yanıtlayayım dedim. bu sorunu yaşayanlar olursa belki yardımcı olur bu yanıt. öncelikle bir sistem onarma diski yarattım; sonra da bu diski çalıştırarak sistemi onar dedim. sorun çözüldü.


  • bak ne diycem simdi  (19.03.12 00:41:03) 
[]

modem ve telsiz telefon çakışması

1,5 yıldır telsiz telefonu ve kablosuz modemi, splitter ile kullanıyorum. ilk telsiz telefon aldığımda, telefonla bir yeri aradığımda internet hattı kopuyordu. bu kopmayı engelleyebilmek için modemin arayüzünden kanalları değiştirdim ve sonra internette kopma olmadan telefonu kullanmaya başladım ta ki bugüne kadar. bugün telefon görüşmesi yaptığımda internet kopmaya başladı.
her bir yeri aradım hiçbir çözüm olmadı.
sürekli ev telefonu ve internet ile bir kısım işlerimi yürütüyorum; modem airties 5340 kablosuz.
bana yardım edin ne olur, gerçekten çok zor durumda kaldım...

 
hat dogrudan splittera mi bagli.


  • lostandloser  (16.03.12 21:17:06) 
[]

fakir ama gururlu/onurlu

içinde "hatırladınız mı? bir zamanlar kapınızdan kovduğunuz fakir ama gururlu" repliğinin geçtiği, aklınıza gelen, bildiğiniz yeşilçam filmleri varsa ve yazarsanız çok sevinirim. zor durumdayım, tez yazıyorum, ne olur...




 
kartal tibet.


  • wessago  (05.02.12 02:11:50) 
[]

nasıl açıklayacağımı bilmediğim tuhaf bir şey

benim sorum yine psikologlara... tam olarak nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, yanlış ifadelerim, bilmediğim tanımlar olabilir lütfen mazur görün. sorunum şu, daha doğrusu şöyle başlamalıyım sorunumu anlatmaya. evimiz genelde sessizdir, herhangi bir ses, özellikle ritmik bir ses, beni çıldırtmaya yetiyor. örneğin eve gelen birinin sert bir zeminde elini tıkırdatma hareketinde gerçekten o ses büyüyor ve kafam patlayacakmış gibi oluyor. bu tür seslere ne ad verilir bilmiyorum. biz genelde evimizde yavaş yürür, sakin konuşur, çok ses çıkarmamaya, gürültü yapmamaya çalışırız. ama bunu yapmak için kasmıyoruz kendimizi, alışkanlığımız böyle. evde uzun süredir bir misafirimiz var, oldukça sık bir biçimde parmak çıtlatıyor, eklem yerlerini ileri geri hareket ettirerek tak tak ses çıkarıyor ve bunu belirli periyodlarla yapıyor, geri kalan zamanlarda ise ayaklarını, bacaklarını ritmik ya da aritmik olarak ve ses çıkararak oynatıyor. her şeyi oldukça sert ve gürültü yaparak icra ediyor kendisi: ışık açıp kapama, topuklara basarak dan dan yürüme, kapıları açıp kapatırken sanki kavgaya gidiyormuş gibi sert davranışlar, elbette onun kabahati değil, birazcık sorunlu kendisi. ama ben bu sesleri duydukça özellikle ritmikse fena oluyorum, nefesim daralıyor, göğsüm sıkışıyor. bu bir tür takıntı mı, eğer öyleyse buna verilen bir ad var mı?
şunu eklemeyi unuttum, ben ders veriyorum, sınıf mevcudu ne kadar çok olursa olsun, öğrencilerin aralarında konuştuklarını, birbirlerine fısıltıyla söyledikleri sözleri duyup yanıt veriyorum; bu kadar çok şey duymak pek hoşuma gitmiyor.



 
bi ara bende de olmuştu bu..uzun sürmedi geçti..stres kaynaklı olduğunu zannediyorum kendi kendimin psikoloğu olarak.


  • izole  (24.12.11 23:54:08) 
normalde zaten gerksiz ve rahatsız edici olan bu seslere, aşırı bir hassasşyetin var demek ki.
benim babamın eşinin hiçbir uzvu durmuyor, çok ses çıkarır, evde topuklu terlik ile koşar, yemek sofrasında dahi o bacak masaya dan dan vurur.

nefret ettiğim bir olay ama alıştım. çünkü bunu yapan insan kendisi farkında olmuyor. "o kşinin farkında olmadan yaptığını" kabul etmeye çalışırsan belki bir yararı olur.

mesela ben otobüste yksek sesle konuştukları zaman senin gibi oluyorum. bak abartmıyorum bildiğin terliyorum ve yüzüm yanmaya başlıyor. öyle tepki verebilen bir insan da değilim ve gelecek durak ne olursa olsun iniyorum otobüsten. dayanılacak gibi değil. ama bazen hiç rahatsız olmuyorum. yani en azından alakasız bir durakta inecek kadar.


(bkz: izole) haklı.
dönem dönem coşuyor bu ama sonra yine sakinliyor.
  • vakumlu  (25.12.11 00:02:26) 
bende aynı var aynı şey. hatta bu olayın bir adı var mı diye araştırmıştım bir ara internetten ama bulamadım.

yemek yerken çıkan her türlü ses sinirlerimi bozuyor. ağız şapırdatması, çatalın tabağa veya dişe sürtmesi, sert yiyeceklerin ağızda çıkarttığı kırt kurt sesleri ve sakız caklatması. hele ben yemek yemiyorsam iyice sinir oluyorum. o sırda bir işim varsa ona konstanre olamıyorum. elim ayağım kesiliyor resmen ve sinirlerim harab oluyor.

yemek dışında bir de uyurken çıkan sesler öldürüyor beni: horlama, tıslama, nefes sesi. daha bir sürü bile sayabilirim böyle.
  • dracox  (25.12.11 00:14:17) 
bunun bir ismi var ama üzerine gidip daha da araştırmak yerine boşvermeye çalışıp kendinizi olduğunuz gibi kabullenmeye çalışmanızı tavsiye ederim. konuyu deşerek çözmek pek iyi bir yöntem değil. seslerden rahatsız oluyorsanız, yapan kişiye daha sessiz olmasını söyleyebilirsiniz mesela, içinizde kalmaz rahatlarsınız hem. bir de kulak tıkacı kullanmayı önerebilirim size eğer çok çok rahatsız olursanız.


  • s e  (25.12.11 00:21:34) 
@s e yanıtınız için teşekkür ederim ancak, dikkat ederseniz yazdıklarımda "bunu nasıl çözerim" gibi bir soru bulunmuyor. ayrıca herkesin kendine göre sorunların üstesinden gelme tarzı vardır. bu nedenle genellemelerden de kaçınmalı insan, işin uzmanına gitmeye erinen bir insan değilim. yalnızca buna verilen bir ad olup, olmadığını sordum, sağolsun birkaç kişi de yanıt verdi. benim sorunları aşma, aşmak için kendimi yönlendirebilmemde etkili olan şey, bilmektir. bilmek ile kastettiğim, takıntılı bir biçimde, "ah bu da bende var" deyip, önüme gelen şeyi hastalıklı bir biçimde okumak değil, araştırmak, merak etmek... eğer bir şey beni rahatsız ediyorsa, "olduğu gibi kabullenme" gibi bir düşüncem hiçbir zaman olmadı, olursa da ben ben olmam zaten...
ayrıca bir şey beni rahatsız ediyorsa, emin olun karşımdaki kişiyi uyarabilecek minimum zeka düzeyine sahibim, siz lütfedip "uyarın" demişsiniz, bunun benim aklıma gelmediğini sanmak, gerçekten çok tuhaf, çok üstten bir bakış... özetle, bu durumun bir adı olup olmadığını sordum, ancak yanıtınız, yanıt değil...

  • bak ne diycem simdi  (25.12.11 00:29:34 ~ 00:32:29) 
doğru haklısınız. sorununuzun adı selective sound sensitivity. hiperakuzi belirli seslere takılmakla alakalı değildir, tüm sesleri daha yüksek duyma ve bundan acı duyma durumudur. umarım kısa zamanda geçer sorununuz, geçmiş olsun.


  • s e  (25.12.11 00:38:02) 
@ s e çok teşekkür ederim, evet kastettiğim durum budur.


  • bak ne diycem simdi  (25.12.11 00:46:23) 
öncelikle bunu soru haline getirdiğin için teşekkürler. 3-4 sene önce, yaklaşık 1 yıl süreyle aynı sorunu yaşamış, sormaya utanmış ve haliyle üstteki akademik adını öğrenememiştim. iyi oldu.

nasıl geçti diye sorarsan, zaman + stres - olunca farkında olmadan geçiyor derim. yeni bir işe girmiştim ve her şey boktandı. en ufak bir şey batıyordu. tv'den gelen ses, müzik, ağız şapurdatması vs. gün içersinde duyduğun şeylerden soğuman ve bir çeşit duyma anksiyetesi kazanmanla ilgili birşey sanırım. bir keresinde annemin kalbini kırmıştım işten eve gelir gelmez bir soru sordu diye. konserlere git, bağır çağır, hatta maça git. stresi atmanın ve azaltmanın yollarını ara, bul. kesinlikle geçecektir.
  • dogumdansancili  (25.12.11 01:21:30) 
[]

ölüme şahit olmak

sorum psikologlara... kendimi soğukkanlı olarak tanımlayabilirim, kan vs gibi şeylerden tiksinmem, korkmam, aksine müdahale gerektiğinde yapabilirim. bugün gözlerimin önünde bir ölüm gerçekleşti, adamcağız kalp krizi geçirmiş, ne kadar süre hareket edemediğimi bilmiyorum ama, çok uğraşmama rağmen, sanki bir şey, beni oraya mıhlamış gibi kaldım, hareket etmeye çalıştım edemedim, sanki yine o şey kafamı avcunun içine almış da zorla baktırıyormuş gibi. kalp masajı yapılıyordu, bip sesleri kulağımdan gitmiyor, adamın vücudu o anı aklımdan çıkaramıyorum, öldü dediklerinde ancak kıpırdayabildim yerimden. göğsüm sıkışıyor, arada nefes alamıyorum halen, sonra bu geçiyor, hiç olmadığım kadar sakin oluyorum, sonra tekrar nefes alamama sorunu. kendi kendime nasıl üstesinden gelebilirim, uyumaya korkuyorum.
bu soruyu yazmaktan da utanıyorum, adam ölmüş, ardından bir sürü insan kalmış, ben neyin derdindeyim.

yanıtlardan sonra: arkadaşlar çok teşekkür ederim. bugüne kadar birbirinden kötü hikayelerle annem dahil, birçok kişiyi kaybettim. duygularımı bastırmayı sevmem, mutlaka dışavururum. dün gece kendimi zorla da olsa uyutmayı başardım. herhalde bu durumu kalbullenmeyi, en azından travmatik bir anıya dönüştürmemeyi istediğim için bir rüya gördüm. şimdi biraz daha iyiyim, çok teşekkür ederim.

 
gayet normal bir durum 5 yaşında bir bakım evine girmiştim belki 20 yaşına kadar orada düşkün insanların görüntüsü gözlerimden gitmedi nedir bu derece beni etkileyen hep irdeledim.

senin ki şok durumu insan öleceğini tabii bilir ama bunu hiç hatırlamaz, insan beyni için ölüm şaka gibi bir imgedir, asla ölümü olduğu gibi görmek istemez, varoluşçu psikiyatri bu olayı inceler istersen göz at.
bazı ruhsal hastalıkların sebebi de ölümü kabullenemeyiş olarak karşımıza çıkabiliyor....
senin durumunda ölümü görmek şok etkisi yaratmış travmatik bir durum olmasa gerek fakat lüzum görürsen bir kaç seans psikolog ile görüşebilirsin.
  • Çuvaldızı  (22.12.11 23:34:44) 
senin için iyi olmamış. ölüm bazen en olmadık yerde en olmadık şekilde karşımıza çıkıyor. bu bizim ölümümüz manasına gelmiyor sadece. anlattığın şekilde, başkalarının ölümü de olabiliyor. öncelikle kendini suçluyorsan yardım edemediğin için, bundan vazgeç. bir şekilde yapamamışsın. bazen çakılıp kalırız bir şekilde herhangi bir durumda, olayda. bunun haricinde biraz zor olacak senin için ama ölümün de bu dünya için, bizim için olduğunu telkin et kendine. hepimiz öleceğiz öyle ya da böyle. yalnız yaşıyorsan, birkaç gün arkadaşlarını davet edebilirsin evine ya da sen onlara misafir olabilirsin. düzenini bozmamaya çalış. çünkü düzenin bozuldukça, sen bunu daha fazla kafana takacaksın emin ol.


  • bilmemkacincinick  (22.12.11 23:38:35) 
Canlı canlı ölüm izlemek öyle bir etki yaratıyor cidden. Dedem bir hastanenin kardiyoloji bölümünde yoğun bakımda yatarken (şimdi sağlam maaşallah) yanında refakatçi olarak kalıyordum. Onu yoğun bakımın 2'li odalarına almışlardı kurtardı diye, sonra bi ara asıl yoğun bakımın olduğu geniş kısımdan sürekli sinyal sesleri gelmeye başladı, 1 dakika sürdü, 2 dakika sürdü gelen giden yok, doktorlar da yoktu, bi bakayım dedim, bi baktım köşede yatan amcanın aletler çılgın atıyor. Kalp ritmini izliyorum, eli havadaydı birini çağırır gibi, yavaş yavaş aşağı indi ve yatağa hızla düştü bi yerden sonra, o an ritm sıfıra indi, birkaç dakika sonra doktorlar koşa koşa geldi, herkesi içeri soktu ve bayaa bi süre kalp masajı yapmışlardı, amca muhtemelen gitti tabii.

Herifin elinin yatağa düşüşünü unutamıyorum ben de. Korkunçtu.
  • roket adam  (22.12.11 23:48:32) 
ptsd değildir inş.
gerçi bi gunde olmaz dimi o

  • partizan  (22.12.11 23:57:47 ~ 23:58:53) 
ilk kez ex'le karşılaştığımda bende senin gibi olmuştum ama zamanla alıştım. evet alışır oldum, hemde çok kötü ex'lerle karşılaştım, yanmış, boğulmuş,kafası kolu kopmuş falan.
ama tabi ilk seferdeki psikolojiyi atlatamıyor insan ama sonuçta itfaiyeciysen herşeye hazırlıklı olmak zorundasın en azından benim için.

sana tavsiyem işin duygusal boyutundan sıyrılmak için kendini mutlu hissettiğin şeylere yönelmelisin, bu süreci düşünmemelisin. sonuçta bu bir döngü ve hepimiz o sürece gireceğiz birgün.
bu yaşam ölüm sürecini bir dizi gibi düşün, başlıyor ve bitiyor.

kendini başka şeylere yönelt mutlaka, o lokasyondan bir süre geçme, ne bileyim sevdiğin şeylere ağırlık ver.
geçmiş olsun...
  • icemanr  (23.12.11 09:52:45) 
[]

pikabımın hoparloru için tamirci ve plaklarım için raf arıyorum

Phillips marka bir pikabım var, annemden yadigâr. hoparlorundan ses gelmiyor, sanırım bozuldu. taksim civarında, güvenebileceğim, tamir ettirebileceğim, gönül rahatlığıyla 1-2 gün bırakabileceğim bir tamirci arıyorum. Deli para almayacak ama, ben bıktım kazıklanmaktan.
Bir de böyle plakların konulduğu, bulaşıklığa benzer metal şeyler var, dik dik koyuyorsun plakları, onları nereden bulabilirim?



 
şehir semt nedir acaba?


  • neira  (18.12.11 13:51:01) 
taksimmiş pardon görmedim
kadıköyde elden çıkmayı bekleyen çok güzel 3 adet plak dolabı var da

  • neira  (18.12.11 13:51:45) 
[]

makul fiyata dilsiz uşak arıyorum

Efendim bir dilsiz uşağa ihtiyacımız var, o gün giydiğimiz kıyafetleri şifonyerin üzerine atma alışkanlığından sıkılmış durumdayım. kırışmasın, buruşmasın, asılı dursun dilsiz uşağın üzerinde, derli toplu gözüksün. bana tavsiye edebileceğiniz yer var mı, şurada ucuz, şuradan al, şurada gördüm gibi?
200 TL'ye gördüm aklım başımdan gitti, İstanbul'da, gerçekten makul fiyata alabileceğim dilsiz uşak arıyorum, var mı gören bilen?

Not: bu eşyanın adıyla ilgili "espriler" kabak tadı veriyor, bu nedenle yapmayınız, çok rica ediyorum, komik değil...

 
sahibinden.com da bol bol görüyordum eskiden..
Birileri hevesle alıyor, kullanmayıp kurtulmaya çalışıyor. Hem yatak, koltuk gibi hijyen gerektiren bir şey de değil. Bence ikinci el ilanlara bir bakın.

  • michael_knight  (18.12.11 13:38:33) 
www.hepsiburada.com

ben ankara sitelerden 50 liraya almıştım, kıyaslama yapmak isterseniz.
  • bitter cikolata  (18.12.11 13:50:09) 
eminönü mısır çarşısının arkasındaki tahtacılarda vardı. 40-50 lira gibi bir fiyatı olması lazım. oyle göründüğü kadar ağır bir şey olmadığı için otobüs vs. ile rahatça taşıyabilirsiniz arabanız yoksa.

ayrıca dilsiz uşak ahşap olur yahu, ne o öyle çelik fln.
  • mcdonellmiller  (18.12.11 13:55:38 ~ 13:56:49) 
  • isminivermekistemeyenkullaniciiki  (18.12.11 14:07:11) 
[]

istanbul metrosu osmanbey'e neden ağır gidiyor?

Eskiden öyle gitmez idi; yaklaşık bir yıldır çok ağır gidiyor, nedendir?




 
osmanbey yönünde makas değiştiriyor. onunla alakalı diye biliyorum.


  • klassno  (17.12.11 21:05:49) 
eskiden de yavaş gidiyordu diyeceğim ama istanbul tarihim çok eksi değil. o yüzden geçen yıl eylülünden beri konuşmak gerekirse, değişen bir şey yok.


  • klassno  (17.12.11 21:20:55) 
bir ara sinyalizasyon yapıyoruz dediler metroyu erken kapattılar. ondan beridir böyle. önceden makas değiştirmiyordu galiba.


  • raikkonen  (17.12.11 21:22:13) 
Metro Maslak tarafına uzatılırken sinyalizyon sistemini yenilediler. O zamandan beri bir iki defa Taksim - Osmanbey arasında bildiğin bir iki dakikalığına durduğuna bile şahit oldum.


  • theodor  (17.12.11 21:26:49) 
türk usulü metro bu kadar oluyor. 10 yılda 4-5 durak. sonra ona ilave yaparken metroyu kapat, yavaşlat. 10 yılda ilave 5 durak daha falan filan. bu sürede zengin olan bi yığın taşeron firma.


  • ben smyrna  (17.12.11 21:41:23) 
benaaymi'nin cevabı doğru olanı. yeni metrolarla geldi bu.
benim tahminim yeni metrolar daha uzun olduğu için yavaşlıyor.

  • lorenzen  (17.12.11 22:03:43) 
klassno'nun cvbı doğru olanı.tebrikler klassno.
yeni metroların gelmesi, şişhane hattının açılmasına denk geldiği için birçok insana öyle geliyor.ama deilll.

  • rnks  (17.12.11 23:51:02) 
oğlum manyak mısınız lan? sinyalizasyon değişti işte, ray değiştiriyor tren orda. gelen giden trenlerle senkronize olması lazım ayrıca. bizim banliyö hatlarının sinyalizasyon da kötü. berbat resmen. bi de izmir'e bak, dört dakkada bir sefer kaldırabiliyor. bizimki 8-10 dakka anca. fark azalınca treni durduruyor. metro yine daha iyi yani, sevinmek lazım.


  • kutat kubilik  (13.05.12 20:48:41) 
[]

nasıl gidilir?

İstanbul Adalet Sarayı'na (yeni yapılan) metroyla Taksim'den nasıl gidilir ya da metroyla gidilir mi?




 
çağlayan otobüslerine bin metro gitmez


  • vaktiyle iyi biriydi  (26.11.11 21:36:44) 
Taksim'den metroyla Mecidiyeköy'e gidip oradan da metrobüse binip Çağlayan durağında inebilirsiniz.

İlla metroyla gitmek istemiyorsanız @vaktiyle iyi biriydi'nin seçeneği daha mantıklı olabilir.
  • a day at the races  (26.11.11 21:37:12 ~ 21:38:13) 
[]

arapça/osmanlıca kökü nedir?

Cahilliğimi mazur görünüz, arapça ve osmanlıca bilenler yanıtlarsa sevinirim.
adâlet ve adavet kelimelerinin kökü nedir? zalim, gaddar manasına gelen adâ kelimesiyle bağlantısı nedir?



 
nişanyan sözlük iyidir bu konular için:
www.nisanyansozluk.com

  • ermanen  (25.11.11 03:46:02) 
Adalet'in koku ‘adl’ eşitlik, eşit bölüştürmek, Adavet'inki 'adv' tecavüz ve uyuşmazlık.

Bu kelimelerde, once tdk.gov.tr'den kelimenin hangi dilden geldiğini daha sonra ona yönelik google sonuç veriyor genelde. Vermezse, Pdf'leri bulunan Osmanlıca, Turkce sozcukler, kelime safi arapça ise, ben tefsirlere bakıyorum.
  • huseyin riza  (25.11.11 04:08:48) 
[]

osmanlıca sözlük (eş ve yakın anlamlılar)

Merhaba,

Bana acilen osmanlıca türkçesi eş ve yakın anlamlılar sözlüğü gerekiyor; osmanlıca-türkçe sözlük olarak ferit devellioğlu'nunkini kullanıyorum, lakin eş ve yakın anlamlılar hakkında osmanlıca sözlüğe rastlamadım, bileniniz var mı acaba? bir tavsiye? intikam ile eş ve yakın anlamlarda osmanlıca kelimeler arıyorum. yardımcı olursanız çok makbule geçer.


 
manend ( halk arasında menend)osmanlıcada benzeri eşi anlamında kullanılırmış.
örn: onun manendini bulmak zordur.
bi-manend = emsalsiz, eşsiz

edit: şimdi sözlükte arattım;
asl_i manend = aslı gibidir demekmiş.

edit2:
intikamın eş anlamlısı sâr
arapça se'r den geliyor.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (25.09.11 12:47:55 ~ 12:57:30) 
ferit devellioğlu genelde bkz. verirdi ama intikam sözcüğüne bkz. vermemiş. seslisozluk.com'dan revenge olarak arattım, öç, hınç, kin vb. şeyler çıktı. ardından tdksozluk.com'dan hınç kelimesini arattım, gayz olarak çıktı. sonra ferit devellioğlunun lugatından gayz'a baktım: (a.i.) hiddet, öfke, kızma, kızgınlık;kızgınlık başlangıcı, hınç (bkz: gazab) diyor. gazab maddesi ise (a.i.) dargınlık, kızgınlık, darılma, kızma, hiddet, öfke. yani intikamı tam anlamıyla karşılamasa da bunlar işinize yarar sanırım.


  • sizofren hayaller  (25.09.11 12:55:18) 
buğz diye bir sözcük buldum. belki işinize yarar.


  • sizofren hayaller  (27.09.11 13:51:14) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.