Ekşi Duyuru

sıcak soğuk top muhabbeti var da yapılmış mıdır bilmem.

Iclerine minik bi titresim motoru koyabilirsin.
Kutuyu gostermeden direkt atiyor.

Soguk sicak muhabbeti de var tabi.

açılın açıklıyorum :) abd de eğitimini aldım böyle şeylerin :P

tabi ki böyle bir şey yok ama inandığım benim şudur

4.37 örneğiyle açıklayayım..

çöpe yumurta mı atıyor taş mı atıyor..

küt diye ses çıkıyor çöp kutusundan..

artık bir sensör yardımıyla titreştirirler mi, ısıtırlar mı küçük pille size bırakıyorum..

kamera da bir yumurta açılırken yakın çekim yapmadı..

realty show bu biiyorsunuz..

herkes salağa yattım gibi yapabilir normaldir..

sinan engin çok şaşıramıyor olaya çünkü hazırlanırken yumurtaların yanındaydı

çok belli..

bunların hepsi bana kalırsa :)

peltier malzemesine elektrik verirsen ısınır veya soğur.

lab ortamında biraz daha yüksek performanslı bir malzeme üretebilirsin.

basit bir pil, basit bir radyo, basit bir devre kesici ile sistemi tamamlarsın.

toplar istediğin sırada ısınır veya soğur.

monopoly deal. ilk 4-5 el çok sarmıyor gibi ama sonrasında eğlenceli olmaya başlıyor.

Tam olarak kart oyunu sayılmaz ama Catan baya iyidir.

Dixit

Dixit +1

kart oyunu değil ama catan + 1

illa kart oyunu olacaksa "epik büyü savaşları" diye bi oyun var eğlenceli oluyor. munchkin e de bakabilirsiniz.

herkese hitap ederler, çok detaylı değiller.

magic the gathering.

monopoly deal +1 bir de codenames de güzel ama kalabalık oynanınca

Dün ilk kez oynadık, öğrenmesi hızlı, kalabalığa uygun, Saboteur. boardgamegeek.com
Bir de Dixit +1

5 kisi besiktasta gezecekler deyince eve 6. sandim seni :) 4+1 4 kisi biraz hayat tarziniza ve ozgurluk anlayisiniza bagli. bence ev buyukse cok sorun olacagini dusunmuyorum calisan kesim ogrenci kesimden iyidir yani gerekirse cikabilecegin denemeye deger bi seneyim olarak dusunuyorum. ps: hic ev arkadasiyla vs yasamadim

He ekleyelim. 1200 cooook normal kisi basi olarak daha dusugune bulamazsin bence. bulursan da cabucak bunalirsin kira/maas oranin gayet ideal ustelik merkezde oturacaksin

Çalışan kişi için dubleks bile olsa 5 kişi çok fazla, iş yerinde iyice yorulunca kafa dinlemek istiyor insan, öğrenci evi tarzı sakinliği seviyorsanız zor. 1200 iyi bir fiyat Beşiktaş için, nelerden vazgeçibilirsiniz ona göre düşünmek gerek.

İstanbul'da araba beni çok yoruyor. Marmaray hattında Anadolu Yakası, Üsküdar İcadiye, Bostancı İdealtepe ya da Sarıyer tarafları düşüneilirsiniz 1 arti bir. Ancak 4500 ile değil de 6000 bin ile mümkün olur.

Daha lüks bir yaşam istiyorlarsa neden beş kişi birlikte yaşıyorlar o da garip. Bir kişi bile çalışan insanı zorlar ama şu durumda beş kişiden iyidir. Hem evde dört oda varken beşinci nerede uyuyacak?

Sırf beşiktaş diye 5 kişi aynı evde asker koğuşu hayatı yaşayacağıma esenler’de yalnız yaşarım..

neresi olursa olsun 3 kişiden fazla aynı evde yaşanmaz. hatta bazı durumdalarda 3 kişi bile fazla. kararınızı dikkatli verin derim.

5 kişi bir arada çok zor. Öğrenci evi değil bu çalışırken çok yorucu olur.

Ben olsam biraz daha uygun fiyatlı bir semtte, daha az insanla yaşarım. Hemen 10 dakikalık bir motor yolculuğu uzaklıktaki üsküdar, salacak, fıstıkağacı, bağlarbaşı gibi yerlere bakarım mesela. Ya da altunizade metrobüse yakın yerlere bakarım. Buralarda daha uygun ve daha yaşanılası evler bulmak kolay. Bu arada hakikaten anadolu yakasının birçok semti, çok daha yaşanılasıdır.

5 kişi mi? yuh.

sims oynarken bile 5 kişiyi idare edemiyordum gerçeğini hayal edemedim. Tuvalet, temizlik, yemek işleri çok sıkıntılı. bir mal sahibi olabilme ihtimaliniz varsa o tarafa yönelmeniz daha mantıklı bence.

4 artı 1 evde topluca lüks yaşam isteyen insanlar da 4500 TL ile boğaz hattında ev de tutarlı görünmüyor. Ama Arkadaşlarla bir süre idare edilebilir kafa netleşene kadar. Acele etmeyin. Kazandığınızın yarısını falan eve yatırmaya kalkmayın. Para eriyor.

spotify'da olanlar.
* fularsız entellik - immanuel tolstoyevski /genel kültüre ciddi katkısı var.
* emre alkin -emre alkin /piyasa hakkında konuşmaları iyi. kısa ve günlük
* ulus baker -ulus baker /birileri youtube konuşmalarını atmış. ulus hoca iyidir.
* zihnimin kıvrımları -serdar kuzuloğlu /bitti. genel kültüre katkısı var.
* cenk ve erdem atasözleri atölyesi -storytel / bitti. geyikleri her daim taze.
* barış özcan 111mhz -podbee /tek kayıt var. devam eder mi bilmem. ilk kaydı beğendim.
* tedx istanbul - Uucaroglu /tedx istanbul konuşmaları burada. takip edilebilir.
* evrim ağacı ile bilime dair herşey -evrim ağacı /evrim ağacı konuları ilgi çekici
* ted talks daily -ted /ted konuşmaları ingilizce

----ingilizce dinleme & öğrenme üzerine
* easy stories in english
* speak better english with harry
* 6 minute english -bbc radio
* english learning for cruious minds

Yukaridakilarin çoğunu ben de takip ediyorum. Ek olarak Nevzat Kaya izlemeye başladım, hastası oldum adamın. Bunu yazmaya geldim sırf.

42 dakika podcast.müthiş bir tarih podcasti. Son bölüm de çok iyiydi.

Socrates dergi youtube kanalı.
Nebuch youtube felsefe kanalı.
Coşkun aralın youtube kanalı eğer izlemediyseniz iyidir.

İçinde yaşamak, kamp yapmak için karavan parklarını kullanmanız ya da kırsalda (yani kimseyle muhatap olmadan) konaklamanız lazım.

Sadece aracı park etmek, karavan olarak kullanmadan park etmek için park yasağı olmayan yerlere park edebilirsiniz.

Ama park yasağı yok diye karavanı park edip, kamp kurulumu yapıp Beşiktaş'ta park edemezsiniz.

Hatırladıklarım bunlar.

TR'de karavan konusunda yasa ve uygulama arasinda ciddi farklar var.

Karavanda yasama kavrami toplum ve devlet tarafindan hos bulunmadigi icin yasal olarak bulunabilecegin yerlerde kolluk gucleri tarafindan rahatsiz edilmen cok olasi.

cleric'in dediği evet

stealth camper denilen dışarıdan sıradan bir minübüse benzeyen tipte karanvanlar tercih ediliyor şehirde sıkça park halinde kalınacaksa içinde.

Alkovenli falan motokaravan görünce yerlisi de deliriyor, kolluk da saçmalayabiliyor.

Maalesef karavan kampları dışında rahat kamp yapamazsınız.

Ezberden söylemek zor. Kutsal Kitap'ın benim elimde bulunan tercümesinde her bölüm kendi içinde alt başlıklara ayrılmış, o alt başlıklara bakarak okumak üzere olduğun kısımda seni nelerin beklediğini az çok kestirebiliyorsun. Tapınak görevlilerinin özel giysileri, tapınağın mimarisi, tapınma ve sunu düzeni vb. gibi can sıkıcı detayların anlatıldığı kısımları okumadan geçmek istiyorsan bahsettiğim tarzda alt başlıklarla bölümlenmiş bir metin edinmeni tavsiye ederim.

isa'nın roma valisi tarafından çarmıha gerilmesi çok klasik ama olaylı

kutsal kitabın özellikle eski ahit kısmı (tevrat) neredeyse tamamen bir hikaye kitabıdır, devasa bir kitap ve her yerinden bir öykü fışkırır. benim aklıma gelen en popülerleri mesela bu krallar bölümünde yaşanan şeyler, davud'un hikayesi, musanın yeğeni olan yeşunun seferleri, süleyman dönemi, babil esareti ve sonrası. bunlar ilk akla gelenler. başka da tonla vardır. diğer kısımlar da genelde işte yeşaya gibi peygamberler çıkıyor milleti uyarıyor falan böyle şeyler oluyor, bir bölüm de süleymanın meselleri, ezgilerin ezgisi falan onlar da bu zebur denilen kısım. ama galiba onların ikisi de değil de sadece biri zeburdu hangisi şimdi aklıma gelmiyor internette vardır.

thk'nın paraşüt eğitimi var ücretini ödeyen sağlıklı herkes katılabilir

@reanarchy şu an bütün paraşüt eğitimleri genç kanat tandem atlayış olarak gözüküyor sitesinde -kontenjan 1-

cekilin parasutcu geldi!
thy disinda bir suru ozel kurs var ben fly anatolia'ya gitmistim kartal'da
teorik ders aliyorusun en baslarda 6 seviye var toplamda. onlarin hepsini bitirdiginde her yere ucar kacarsin. maliyetler de 3-5 arasi kurslarindi en son.
dilersen fly anatolia'ya benim referansimla gidersin bir indirimde ayarlariz.

parasut alman gerekiyor p2-p3 seviysinden sonra , yoksa olmaz. onun da bir maliyeti var. 2. el bakarsan fiyatlar duser sifirlari daha

baska bi sorun varsa sorabilirsin

yapma

Karadenizin neresindesin bilmiyorum ama ben İğneada dan toplarım seni eğer karşı taraftan gelceksen. Karadenizde denize ancak fırkateyn ile girerim.

Bear Grylls'e inanip birşeyler yapmaya çalışmadan önce bear Grylls fake yazip videolara bakarsaniz iyi olur.
youtu.be

Bence o odunlardan yaptigin seyi evin küvetinde deneyebilirsin, hem bogulmazsin da.

ölürsün.

5 litrelik su şiseleriyle dene olmadı. amaç heyecan ise farklı bir tat katar.

Bear Grylls bu işler için referans alınacak son insan olabilir. Her videosu, her programı bangır bangır ben gerçek değilim diye bağırıyor. O adama güvenip Karadeniz'e 2 kütük bağlayıp çıkarsanız cesedinizi karşı kıyıdan toplarlar.

Böyle videolara ve programlara ilginiz varsa Ed Stafford izleyin. En azından diğer şovmenden daha gerçekçi işler yapiyor.

Bear Grylls'i çok yanlış anlamışsın. Adam çok büyük ölüm tehlikesi içeren durumlarda hayatta kalmak için yapabileceğin şeyleri anlatıyor. Sal yapıp denize açılırsan muhtemelen ölürsün, ama elindeki en iyi seçenek buysa şansını denersin tabi.

bear grylls iğrenç şeyler yiyebilmesi dışında hiçbir numarası olmayan bir adam. programlarındaki neredeyse her şey kurgu. o salı 1 kendisi yapmamıştır, 2 onunla muhtemelen denizde 50 metre bile gitmemiştir.

bear grylls ile ilgili yazılan her şeye +1

ayrıca karadenizde şişme botla da açılma.

anca fırkateynle açılırım +1

Karadenize güvenilmez. Bari önce sapanca gibi durgun göllerde deneyin. En azından tecrübe edersiniz. Karadeniz sizi akıntıyla açığa aldı mı geçmiş olsun.

Deniz bisikletiyle biraz acilip geri gelin bence.

İlan sitelerinde aynı semtte benzer ev ilanlarına bakmak, yazılan fiyatları not etmek, o ilanlardaki evler satılıyor mu kontrol etmek gerekli bir süre.

Emlakçıyı aramak en temizi ama birkaç emlakçı ile görüşmek lazım mutlaka.
Sana hemen satılacak fiyatı ve biraz beklersen piyasa ederini yaklaşık olarak söylerler.

öncelikle insanın kendine bir noktada "dur" diyebilmesi lazım. üniversite için ankara'ya hayallerimin okuluna giderken orayı hep hogwarts gibi hayallerdim. öyle değilmiş. sonra bende başladı bir "ya istanbul çok güzeldi, ankara da bok gibi şehir!" sızlanmaları. asıl o zaman hayatı kaçırdığımı fark etmem birkaç yılımı aldı. ben hep ankara'ya bok attım ama hiç ankara'nın da güzel yanlarını keşfetmeye çalışmadım. kendime hiç dur demedim. sonuçta elime ne geçti? hiçbir şey. oysa biraz çabalayınca ankara'nın da kimi açılardan istanbul' a kıyasla çok daha güzel olduğunu keşfettim. ki siz anladığım kadarıyla istanbul'da yaşıyorsunuz. istanbul'un güzellikleri saymakla bitmez. sadece hangi pencereden baktığınıza bağlı. sürekli daha iyisini, farklısını istemek gibi bir olaya yer yok hayatta, ben buna inanıyorum. isteyeceğimiz zamanlar olmalı, gelişim ve değişim bu şekilde sağlanıyor. ama her zaman değil. elimizdekinin güzelliklerini görmediğimiz zaman asıl hayatı kaçırmış oluyoruz. pişman olmadan bu hatadan dönmek gerek.

tutkularla ilgili de şunu söyleyebilirim: bazen sadece sevdiğiniz için seversiniz. bu benim hayatımda insanlar için de hep böyle oldu. onu deliler gibi seviyordum ama başka insanlara göre bir artısı, muhteşem özellikleri olduğu için değildi. sadece seviyordum yani, bu kadar.

buradaki esas mesele o tutkuyu hayatın en merkezine koymamak bence. ben gezmeyi deli gibi severim, farklı yerler görmeyi, farklı insanlarla tanışmayı, yeni kültürler tanımayı.. bir sebebi yok vallahi, öylece hoşuma gidiyor. ama bunu ne zaman hayatın merkezine koyuyorum, bokunu çıkarır gibi yapıyorum o zaman bir soğuma geliyor. yani yine bir yerlerde "dur" demeyi bilmek lazım. ki bu saydıklarım birçok tutkudan çok daha farklı. sürekli ortam değişiyor, insanlar değişiyor, bilgiler değişiyor.. ama sıkıyor. farklı şeylerin içine daldığınızda özlüyorsunuz bunu yapmayı. bunu yaparken de başka şeyleri. futbola aşık insanlar bile -psikolojik sorunları olanları hariç tutuyorum- sürekli futbolla yaşamıyor. o maçları beklemenin bir heyecanı vardır.

ellerine sağlık @2 :))) çok teşekkür ederim

Bu soruyu levent cinemre ye ulaşıp sorsana, iş kültür yayınlarından çıkan kitapların çevirmeni, jack london a sevgisi ve merakı çok fazla, youtube dan jack london üzerine konuştuğu videolar var, bu soruya da cevap o verebilir diye düşünüyorum :)

Örnek yayın
youtu.be

manfrotto compact action kullanıyorum gayet kolay kullanımı var. fiyatını bilmiyorum ama euro üzerinden geldiği için muhtemelen pahalılanmıştır.

bende de manfrotto element var. hem küçük hem yeterli hem işlevsel. 200 mm lensi bile sağlam tutuyor. ben de yakın zamanda çok araştırdım fakat anladım ki dandik tripod almak paranı çöpe atmak gibi bir şey.

sublight diye bi uygulama kullanıyordum bi ara. hala çalışıyorsa göz atın

www.redgiant.com

Redgiant diye bir eklenti var deneme sürümü var ben kullandım çok iyi

aescripts.com

buraya bak derim. bir çok plugin ve preset bulabilirsin premiere için. işini kolaylaştırır. biraz araştırırsan böyle çok yabancı kaynak var. Kolay gelsin.

8.1'de calistirana kadar alnimin derisi catlamisti. Calistiramazsan iade edersin en kotu

En son indirimlerden bir hevesle satın aldım. Çalışmadı.
Ivırını zıvırını kurcalayarak oluyormuş. Ben becerememiştim.

Çok hevesliyseniz pc'ye 2. işletim olarak XP kurabilirsiniz. PC açılırken standart olarak win 10 ayarlarsınız, xp lazım olduğunda yeniden başlatır işletim sistemi seçeneklerinden XP seçersiniz.

Yani eskiden birden fazla OS kurar ve pc açılırken istediğimizi seçebilirdik, hala geçerlidir sanırım bu kural.

arkadaşlar çalıştı bende. hiçbir kurcalama yapmama da gerek kalmadı. bilginiz olsun

çok çeşitli aşı çeşitleri var ve aşının da zamanı var. ben senin yerinde lsam bilen birine aşılatırım ağacın olduğu yere dikerim 3 5 tane

aşılamaya nazaran tohumdan ekmek en az 2 yıl kaybettirir.

aşıyı da geçtim, dalları kesip suya koymak, çeşitli köklendirici kimyasallara koyup köklenmesini sağlamak da mümkün. bu daha kolay bi yol, youtubeda bolca kaynak var.

ağacın cinsini ve fidesini aramak yerine o ağaçtan fide üretmenin yollarını arayıp sonra kendi ağacınızdan aşılama yapın.

PlantNet uygulamasıyla ismini öğrenebilirsiniz

Ağaç şu an hala çiçek açıyor ve meyve verebiliyorsa, çelikten çoğaltma yapabilirisiniz.

Şu an tam zamanı, hem çeşitli yöntemler ile ağaçtan çelik alıp köklendirmeye çalışın.

Hem de en süper yöntem olan havai köklendirmeyi (air layering) uygulayın. Bu yöntemle başarılı olursanız o dalı kesip bahçenize ektikten sonra ilk sene bile meyve alırsınız.

Hem air layering hem de diğer çelik yöntemleri için youtubeda bir çok yöntemi izleyin ve öğrenin, hepsini de deneyin bence.

Ya da elinizde bir erik ağacı fidanı varsa, sevdiğiniz ve verimli olan ağaçtan aşı alıp bu fidana aşılarsanız oradan ağaç büyümeye devam eder.

xiaomi'ninkini kullanıyorum, çok memnunum. özellikle gidişatı göstermek bakımından çok iyi. ama kas yağ oranı vs gibi şeylere çok güvenmiyorum açıkçası.

Xiaomi var bende de.

Önceden diyetisyene gittim, sonrasında kendimi gözlemlemek için tartıyı aldım. Diyetisyenin tartısına kıyasla yağ oranım 1-2 birim farklı çıktı. Tartıdaki değere göre sonraki haftaları takip ediyorum. Geçen hafta kaç birimmiş, önceki aya göre kaç birim arttı azaldı gibi. Bence çok faydalı.

Xiaomi dogru olcmuyor. Bayagi ciddi sapmalari var. ben sadece kilo icin kullaniyorum artik

çıkan sonuçların hassasiyeti konusunda bir şey diyemem ama tahminim hepsi benzer ölçüm yöntemlerini, ölçüm sensörlerini kullanıyordur. bende yunmai vardı. memnundum. bana bedava gelmişti diyetisyenimin hediyesi olarak. günlük kilo değişimini takip ediyordum. önemli olan telefonun sağlık app'ine bağlabiliyor mu?

Omron marka kullanıyorum. Bu tarz aletlerde omron en iyilerdendir. Düzgün ölçüyor hiçbir sorun yok.

Hiç tecrübeniz yok ise ve zevkli uğraş için basit olta takımı. Fotoğraftaki yerde avlanacağım zevk almasamda olur balık olsun derseniz fanyalı germe ağ almanız lazım. Suya belinize kadar girip yavaşça dökersiniz , daha uzunu olur mu olur elbette ama basit bot veya kayık lazım olur.

Ağ alırsanız o kumsalda uzunlamasına açıp (suyun içinde hayal edin) sonra bir yere sağıp bohça halinde gidin yoksa onuda seremezsiniz. Olta iyidir , keyiflidir, rast gele :)

O bölgenin kıyısında çok sayıda yengeç türevi kabuklular olabiliyor. Tecrübesiz biri için tuzak kurmak uğraştırır.

Olta ile şansınızı deneyin.

Oltayla da tutacak olsanız, Amatör Balıkçı Belgenizin olması zorunludur.

izmir.tarimorman.gov.tr

Gerçi kimse sormuyor ama olsun. Kural kuraldır.

Yakınlardaki balık yemi ve av malzemesi satan dükkanlara ya da kıyıdan balık tutanlara sorun öncelikle. Orada olta atmak mümkün olmayabilir.
burada ne tutulur nasıl tutulur ne almalıyım diye sor onlar yönlendirir. eğer deniz tabanı, sahil ve balık varlığı uygun değilse avlanmaya, durum çok canını sıkabilir ve boşa para harcayıp saatlerini günlerini harcamana sebep olabilir.
resimde gördüğüm kadarı ile kamış, 40-60gr. kurşun ve uygun iğne tipi ile şansını deneyebilirsin. sahil uzun ve derinlik ilerilerde gibi görünüyor. youtube dan kamuş kullanma uzağa ağırlıklı olta atma tekniklerini izle, pratik yap.
ama önce bölgedeki balıkçılara sor onlar seni yönlendirir.

standart türk ailesi celal şengör falan dinlemez. yani sen onu koysan önüne kapatır. başka şeye bakar.

ben bu tür kültürel testi standart türk ailesinin çocukları ile olan konuşmalarım sayesinde deniyorum.

insanlar youtube'da ne kadar çöp içerik varsa onu izlemek istiyor. çünkü çöp içerik kafa boşaltıyor. evet belki standart türk ailesi zaten fazla yükleme yapmıyor neyi boşaltıcaksın diyeceksin ama onu bile boşaltmak istiyor.

mesela atıyorum ben günde 100birim bilgi alıyor ve akşam 1-2 saat piano çalarak bu bilgiyi sindirmek istiyorsam

standart türk ailesi bireyleri 3 birim bilgi alıyor ve bunu da dizi olsun, saçma tartışma programı olsun, spor programı olsun, acun olsun atmak istiyor.

yani öncelikle giriş çapını arttırman lazım 3'ten 50'ye ki celal şengör'ün 2 buçuk saatlik yayınını anlayabilecek düzeye gelsinler. daha mevzu orada değil yani sen düşün.

peki bunu nasıl yapıcaksın?

işte burda romantik sosyologlardan ziyade realist sosyologlara ihtiyacımız var. yani kulağa hoş gelen ama türk toplumunda bir işe yaramayan tanımlamaları unutmak gerekiyor.

türk halkının en sevdiği şey nedir?
laf sokmak.

şengör, ortaylı, demirsoy'un falan kahvehane ortamında kullanılabilecek laflarını alıp kolaj yapman gerekıyor ki insanlar bunu kullanabilsinler, kullanabilirlerse merak ederler o zamanda araştırırlar.

o sebeple o iş senin dediğin gibi sadece playlist oluşturarak olacak iş değil.

ali nesin her gün canlı matematik anlatıyor bak bakalım chat e insanlar ne yazıyor?

Tv, youtube veya sosyal medya bu konuda faydadan cok zarar getirir bir seyler ogrenmek ve gelisim icin kitap ve makale okumak faydali olabilir zira akademik konular medyada yer almiyor alsa bile medyanin manipulatif yonu ve reyting amaci oldugunu unutmamak lazim dediginiz gibi surekli medyaya (yazili,gorsel, sosyal) maruz kalip medyanin her turlu manipulasyonuna ugrayan her turlu cop bilgi ve dezenformasyona inanan kitleler mevcut zaten.

Ha bu arada celal sengorun havali konusmalari genc nesil arasinda etkili oluyor belli ki ne de olsa topluma aykiri konusanlar cezbedici oluyor ama celal bey kendi alani disinda bir cok konuda tarafli ve dogru soylemiyor ne yazik ki

mesela aslı şafak bence bomboş bir insan. direk silerim o playlisti.

ara sıra annem whatsapp resimlerini sil diyor mesela. işte millet whatsapp'tan bir dünya resim göndermiş.

hepsi laf sokmalı özlü söz.

gündem özel programları (youtube)

barış özcan (youtube)

trt belgesel kanalı (youtube)

trt dinle uygulaması

trt 2 kanalı (youtube)

psikolojiyle ilgili: tülay kök (youtube). genelde kadınlara hitap ediyor.



aklıma geldikçe eklerim.

Üstün Dökmen'i mesela izletemezsin bizim millete çünkü adam tam senin yarana dokunuyor diğerleri acımasın diye sıvazlıyor.

Ne olurdu derken? Şiir olarak mı müzik olarak mı tarz olarak mı ne demek istediğin anlaşılmıyor.

Mansur Ark - gazla gitsin

sallama dünyayı keyfine bak
bir taş üstüne taş koy da öyle yat
durgun suya ilişme azgın nehre dal
varoluşun sebebini bulda öyle ebedi uykuya dal

marş dediğin 4/4'lük olmalı malum. o yüzden ferdi özbeğen, eskimeyen dost diyorum.

o olmadı radiohead'in lucky'si

Hits from the bong

spoti haftalık keşf
www.spotify.com

www.youtube.com

Teşekkür ederim ama çocuk hikayeleri bir sonraki aşama. Onun için Berenstain's bears kullanacağım. Şimdilik dergiler lazım

fotografli dil ogrenme kitabi var.
res.cloudinary.com

belki isini gorur.

Başkan ofisten iki kişi Covid oldu.
Hasta 1
Aradığımızda çok solgundu.
İlaçlarını kullandı.
Bir maraz dogurmadan çekti gitti. virüs.

Hasta 2
Aradigimizda solgundu.
İlaçlarını kullanmadı.
Bir maraz dogurmadan çekti gitti.

Her ikisi de ailesi dahil tamamen izole hayata geçiş yaptı. İlaç kullanmayanın süreç bir iki gün daha uzundu. Ama ilaç kullanmayan daha iyi görünüyordu.

Geçmiş olsun.

1) Virüsün nerede olduğunu belirtilere bakara söyleyemeyiz. Ciğerlerine inerse ağır bir süreç geçiriyorsun. Koku/tat kaybı ağır sürecin göstergesi değil. Ablam sadece koku/tat kaybı ile atlattı.
2) İlaç almak için geç değil. Zaten bir çok kişi bu belirtilerden sonra test olup pozitif çıktıktan 1-2 gün sonra ilaca başlıyor. Ama ilaç ne kadar etkili orası muamma.
3) Favira ise ilk gün sabah akşam 8'er adet. Sonraki 4 gün sabah akşam 3'er adet içiliyor. 5 günde 40 hap bitiyor zaten. Potansiyelini bilmem ama yan etkileri prospektüste yazar zaten.

3) favi bilmem ne olanı kullandım. “8 tane hap mı yutulur” deme lütfen. Bu hapın kullanım şekli bu. Favi bilmem neyi doktorun dediği gibi kullan. Bende bi yan etkisi olmadı, olana rastgelemdim
Plaquenil gibi bi ismi olan bi ilaç var sıtma ilacı imiş bunun kalp ve gözde ciddi yan etkileri var. Bunu kullanmadım. Bence insanlar bu iki ilacı karıştırıyorlar

2) geç değil bende tat koku gittikten sonra başladım. Sadece koku mu gitti normal bir grip olabilir benim bildiğim tat koku birlikte gidiyor ve hani çok net gitti bende “acaba ağzımın tadı mı yok yav” şeklinde değil yani.

1) ciğere inmeyebilir. Çoğunluk inmiyor. Bol bol su iç

Bana göre o bilgi sana ne kadar lazim. Yani ihtiyacın sadece sınavda geçeyim üzerine ise sayfalarca gereksiz şey okumaya gerek yok elbette. Ama bunu yazan kişi de sonuçta bir metot kullanmak zorunda. Atıyorum evrimle alakalı bir konuyu özet geçeyim diyemezsin. Ama bana lazım olan sadece 'dogal seçilim'. Bu bana evrimi anlamak için yetiyor olabilir ama bunun tarihsel, fiziksel bir sürü koşulu var. Şahsen ben derinlemesine öğrenmem gereken konuları iki YouTube videosuyla geçiştiremem ama o anki merakımı gidermek içinse ( sınava hazırlık vs) bi kaynaktan anahtar kelimeyi bulup gerekli olanı alıyorum

Sorunuz şuna benzemiş. Sayısal derslerde “hoca soru çözse de anlasak, teorilere boğdu bizi”
Sonra sınavda teoriyi dinleyip konuyu anlayan yüksek not alırken, çözülen soru tipi gelmeyince yapamayan düşük alıyor. Soru çözülünce anladığını sanıyor ama sadece çözüm yolunu ezberliyor, mantığını öğrenmiyor.

Mesela 2. Dereceden bir bilinmeyen denklemin formülünü ezberle öğren delta=b^2-4ac. Bu formül nereden geliyor, niye bu formül. Teorisini bilmek gerekiyor en basit örnekle.

FiZik-hidrolikte hayvan gibi formüller var. Bir sürü ifade. Adam ezberliyor formülü, sınavda kavramlar değişince formülde feedback yapamayınca soru gitti. Halbu ki teorisini bilse...

Ama akademik yayınlar haricinde size bu konuda hak veriyorum. Özellikle akademik olmayan “eğitim” kategorisi altındaki kitaplar böyle. Böyle şeylere ihtiyacım varsa görsel ve işitsel kaynaklara başvuruyorum. Yazılar bu konuda dediğiniz gibi maalesef

Paul Watson'ın Ayağa Oyna Pohnpei adlı kitabı da beni çok etkilemişti. dili çok sadece ve akıcı. futbola yeteneği pek olmayan ama istekli gençlerden oluşan bir adaya giden genç ve teknik direktör olma hayali kuran bir adamın hayalini gerçekleştirmeye çalışmasını anlatıyor. sanırım gerçek bir hikaye aynı zamanda. acayip etkilenmiştim ve fm'ye saldırmıştım bu kitabı bitirdikten sonra :D Ali Ece'nin futbol ile çok alakası olmayan ama çok da güzel bir kitabı var onu da öneririm. 12 azizeye 12 ağıt

Wow çok teşekkür ederim golgi)))) evet onu da biliyorum ilginç bir adam bu aliece :p

Ben yakın zamanda futbol ve siyaset ilişkisi ile alakalı geniş bir çalışma yaptım. Yararlandığım kaynaklar şunlar:
Artun Ünsal - tribün cemaatinin öfkesi
Tanıl Bora - futbol ve kültürü
Mehmet Ali gökaçtı - bizim için oyna
Can kozanoğlu- bu maçı alıcaz
Simon kuper - Ajax Hollandalılar ve savaş
Tuğrul Akşar endüstriyel futbol - bu abinin çok kitabı var futbolla alakalı.
Aytaç özeldi - TFF nin Türk hukukundaki yeri
Eduardo Galeano- gölgede ve güneşte futbol (başlangıç kitabıdır herkes okumalı bence)
Sema Tuğçe dikici- futbol,fada,fiesta (bu kitabı da çok sevmiştim, inceleme yazısı yazmıştım hatta)
Mahmut Sert- gol atan galip (sosyolojik açıdan incelenmiş bir kitap, çok sevdim, kesinlikle okunmalı)

@hallegadola çok teşekkür ederim! Çalışmanızı yayınladınız mı?

Kamu kurumunda çalışıyorum ve hizmete özel çıkartıyoruz çalışmaları. Şu anda dönüşümdeyim, başarabilirsem size gönderebilirim, gerekli izinleri alıp. :)

Çok mersi :))

Mehmet Şenol'un taze çıkan Gayriresmi Futbol Tarihi kitabını öneririm. Bunun dışında şöyle sıralayayım, ki hepsi çok başarılı kitaplardır:

* Korsanlar, Punk ve Siyaset. FC St.Pauli: Radikal Bir Futbol Kulübüne Aşık Olmak (Nick Davidson)

* Kârhanede Romantizm (Tanıl Bora)

* Gölgede ve Güneşte Futbol (Eduardo Galeano)

* Futbol Ateşi (Nick Hornby)

* Lanet Takım (David Peace)

* Erkeklik Ofsayta Düşünce (Burcu Karakaş)

* Çizgilerle Dünya Futbol Tarihi (David Squires)

* Kökler: İngiliz Futbolunun Yakın Tarihi (David Winner)

Not: İthaki ve İletişim futbol üzerine çok başarılı eserler yayımlıyor. Takip ediniz :)

Kobo Aura 2 var bende. Ben alirken en onemli kriterim arkadan isikli olmasiydi. Simdi hepsi oyledir belki bilmiyorum ama karanlik okumalarinda olmazsa olmaz bi durum. Ha bir de dosya formatlari cok onemli.

Bu arada telefonlardaki okuma moduyla e-kitap okuyucunun calisma mantigi bambaska, o yuzden karsilastirmak dogru olmaz.

Kobo Glo Hd almıştım 2016 Nisanında. Piyasadan kaldırıldı. Genel olarak Kobo +2

Ben Kobo Clara HD kullanıyorum. Hem boyut olarak, hem de yazılım/özellik olarak gayet memnunum.

Ayrıca telefonla hiç alakası yok bu aletlerin.
Elektronik mürekkep denilen teknoloji kullanılıyor bu aletlerde ve bildiğin kitap sayfasından okuyor gibi oluyor.

Ayrıca internetten indirdiğiniz dosyaları da Calibre programı ile yükleyebiliyorsunuz, onun da videolu anlatımları falan var Youtube'da.

5 yıldır Kobo kullanıyorum. Yaklaşık 5 aydır da kobo libra modeline terfi etmiş durumdayım. İnanılmaz memnunum, tavsiye isteyen herkese ilk tavsiyem kobo olur zaten.

Format çeşitliliği açısından zaten kobo çok iyi, Türkiye'de resmi olarak da satılması da bir diğer önemli avantaj.
Rahat rahat pdf okumak isterseniz eğer 6 inç bir model almayın. En azı 7 inç olsun. Libra 7 inç, ben çok rahat pdf okuyabiliyorum. Bir tık büyüğü de kobo forma 8 inç.

ben tp link kullanıyorum, genel olarak memnunum . bütçene uygun birşey al. üst modeller bir ara 1000 lira gibi birşeydi.

Neden gına geldi? Çekmiyor mu? Kopuyor mu? Bozuluyor mu?

Dupleks ve geniş evler için tek bir modemle bütün alanı kapsamak verimli olmuyor yada maliyet artıyor.

Mevcut modeminizde çalışma sorunu yoksa, repeater, extender, accesspoint vs. wifi alanınızı genişletici çözümlerinden birini deneyin.

Örneğin airties, xiaomi, tp-link markası modellerinden biri olabilir.

Yada bunların elektrik hattından wifi dağıtanları da var, onlara da baksbilirsiniz.

okyoy hocam başlık sahibi haklı, bu Ttnet'in dağıttığı über dandik bir modem. İki kat üstümdeki daire sahibinin internet sinyali benim sözüm ona evimdeki bu modemden daha güçlü ve daha geniş alanda etkili. Özellikle evin uzak noktasında bile hiç çekmeyebiliyor veya sinyal gücü aşırı zayıf.

modem kalsın, modeme ek olarak linkteki cihazdan alın. avm, otel, hastane gibi yerlerde bu cihazlardan kullanılır. 2.4 ve 5ghz yayını aynı ssdi ile yapar. aynı anda 200 kişi bağlanabilir ve çekim gücü çok yüksektir. poe adaptörü olduğu için de sadece cat6 kablo ile istediğiniz yere uzatabilirsiniz.

www.hepsiburada.com

starteri sök çalışmaz

oda arkadaşınla konuşsan, bir şekilde ortak noktada buluşsanız daha sağlıklı olmaz mı ?

aç kapa yaparak floresan patlatmaya çalışırsan önce sen patlarsın o derece dayanıklı bir arkadaşımızıdır kendisi. @killerbee'nin dediği gibi starteri sökebilirsin veya bozabilirsin o zaman çalışmaz ama tamiri kolaydır. yenisi de ucuzdur. yurt gibi bir yerde isen kasti olarak bozduğun için başın belaya girebilir. ışık istemiyorsan göz bandı deneyebilirsin.

Starter'ı nasıl bozacağım?

Oda arkadasinla anlasma, bos yere iletisim cabasi olur. Oyle gidip floresana dokunma vs yapma kendine birsey falan yaparsin. Neden cunku belli bilgisizsin. Onerim ise arkadasini degistir.

arkadaşım sen onu pert edeceksin sonra adam nerede çalışacak? kendinize bi program yapın. belli saatlere kadar ışık açık kalsın sonrasında söndürün uyuyacak olan uyusun. sen yurtta senden başka kimse yaşamasın istiyosun.

Arkadaşın masa lambası ile çalışmaya karşı olan biri mi?

Bir masa lambasi alip nicin her ikinizin de sorununu basit ve ucuz bir sekilde cozmuyorsunuz?

Nicin ilk akliniza gelen cozum yapici degil de yikici oluyor?

uyku gözlüğü tavsiye ediyorum sana bırak insanı ders çalışsın. sen o floresanı bozsan yenisi takılmayacak mı ?

İngilizce'si nasıl? İyiyse bol bol light novel okusun.

İlk önerim: Melancholy of Haruhi Suzumiya(Suzumiya Haruhi no Yuutsu) olurdu.

Edit: Ayrıca madem Japonya'ya ilgisi var. Mutlaka iyi bir Japonca kursu bulup gönderin. Bir zaman sonra Japonca Yeterlilik Sınavları'na(Nihongo Noryoku Shiken) da hazırlansın. Japonya'yı daha derin tanıdıkça dünyasının epey genişleyeceğine eminim.

o yöntemi boş ver, 13 yaşında biri için uygun değil, daha küçük olsaydı olabilirdi, ona kitap okumayı sevdir. macera tarzı oliver twist gibi kitaplar okusun.

Kitap okumayı sevdirmek için japon sevgisini kullanmak fena fikir değil bence

panathinaikos www.youtube.com
olympiakos www.youtube.com
aek www.youtube.com
paok www.youtube.com
aris www.youtube.com
panionios www.youtube.com
asteras tripolis www.youtube.com
ofi www.youtube.com
ksanthi www.youtube.com
kerkyra www.youtube.com
panaitolikos www.youtube.com
panthrakikos www.youtube.com
kavala www.youtube.com

buna bayılırım www.youtube.com
bu da efsanedir www.youtube.com

Ben bircok Amerikaliyi Turklere benzetiyorum.

1. Turkler kendilerini dunyanin en onemli ulusu sanar, irkcilik vardir. Amerikali tum Araplardan ve Ruslardan nefret eder, Turk tum Ermenilerden, Kurtlerden, Yahudilerden nefret eder.

2. Kapitalizm iki ulkede de en acimasiz sekilde isler. Ama halki sosyalist olmadiklari icin mutludur.

3. Ikisi de dindardir. Ikisi de birbirinin dininden nefret eder.

4. Ikisi de muhafazakar olma egilimindedir.

5. Ikisi de birbirini dunyanin sonunu getirecek seytani guc olarak gorur.

6. Dunya cografyasiyla ilgili hicbir sey bilmezler. Haritada kendi ulkelerini bile gosteremezler.

7. Kendi ulkeleri disinda ne oluyor hic takip etmezler.

8. Yabanci dil konusamazlar.

9. Kitap okumazlar. Son model bilgisayari ya da cep telefonunu almayi gelismislik olarak gorurler.

10. Araba olmazsa iki metre uzaga gidemezler. Petrole bagimlidirlar.

11. Bazi bolgeleri asiri gelismis bazi sehirleri asiri geri kalmistir.

12. Obur ve asiri kilolular.

13. En buyuk eglenceleri yemek yemek, dizi izlemek, icmek, sicmaktir... Kaliteli zaman gecirmek soz obegini anlayamazlar.

14. Zengin ve fakir arasindaki ucurum fazladir.

15. Iki millet de disa kapali yalnizca kendi ulkesini gezen kendi ulkesini taniyan kendi ulkesinin dizilerini filmlerini izleyen asiri milliyetci insanlardir.

Türkler amerikanlaştığı için mi acaba? Bizim bu özelliğimizden dolayı mı yoksa

Turkler dunyanin en disa kapali milletlerinden. Amerikalilar da oyle. Biz yabanci gorunce ilgimizi cekiyor cunku hic gormuyoruz. Amerika da goruyor ama beyazlar genelde hicbiriyle muhattap olmuyor. Avrupalilar Avrupa'yi ve Avrupalilari taniyor. Hicbir Avrupalinin ben su kadar Avrupa ulkesini gordum diye saydigini gormeyiz. Turkiye de bu durum var. Cunku biz yalnizca kendi icimizde yasiyoruz. Eksi sozluk kullanicilari benim tanimlarimdan bir miktar farkli. Disa donuk kisiler var burada genellikle. Ama Turklerin yuzde 50'si internete yasamlari boyunca hic girmemis.

Çalıştığım organizasyonda edindiğim tecrübeler sonucunda İtalyanlar ve Uruguaylılar. O muhabbet, o goygoy bir bizde var sanırdım.

yabancılara ilgi göstermeleri açısından olmasa bile her yerde bağıra bağıra konuşmaları ve komşulara saygısızlıkları ile, barcelona'da bile sokaklarının pis oluşu ile İspanyolları benzettim ben fazlasıyla. hatta saygısızlık konusunda daha ilerdeler bizden :)

ben de benzer bir soru sormustum:
eksiduyu.ru

italyanlar, yunanlar ve gürcüler.

hepsi farklı farklı konularda benziyor ama. saymaya üşendim.

İtalya

aynen italyanlar cok benziyor. italya'da kalmistim bir sure, orada evlendikten sonra otomobil gezmeden tut da bircok sey benziyor.

Arkadaşlar belirtmiş ama +1 de benden gelsin, tabi ki İtalyanlar. Futbolundan, siyasetine, taksicisine, yemeklere olan düşkünlüğüne kadar birçok konu sayılabilir.
Şu animasyonda İtalya yerine Türkiye olduğunu varsayın, daha da birşey söylemiyorum. :)
www.youtube.com

latin amerika ama özellikle arjantinliler.
zira ülke tarihleri, darbeler, politik süreçler vs birbirine çok paralel. bu da toplum ve devlet yapısında inanılmaz benzerliklere yol açıyor.

en cok yunanlilar. Bulgarlar, italyanlar ve ispanyollar, iranlilar, araplar ile de benzerlikler gösteririz. Yani biraz latin, biraz eski roma devami milletler, biraz farsi, biraz da arap özellikleri tasiyoruz.

daha az masraflı olarak o bölgenin insanlarıyla görüntülü sohbet ?

Olabilir tabi ama ne kadar iyi olur? Bölgenin bilgesiyle konuşsam anca.artık tüm dünya amerikan olduğundan İtalyan görünümlü amerikanlarla konuşmak ne kadar yardımcı olur bilemiyorum

Gezip görmeye ek olarak yaptığım bazı şeyler var. Tek başına tamamen günlük yaşam hakkında bilgi vermeyebilir ama kaba taslak bir şeyler verebilir.
- Ülkenin en sevilen şarkıcılarını bulabilirsin, hangi tür müziğin daha çok dinlendiğini ve bu şarkıların çevirilerini bularak, genel bir yaklaşım olabilir.
- Günlük haberlerine ulaşılabilir. Bir süreden sonra ülkede ne oluyor, ne bitiyor ve halk bunlara nasıl tepki veriyor kısmı ortaya çıkar.
- Çok izlenen dizilerini indirip izleyebilirsin. Ben öyle birkaç seri bitirdim. Böylece ne gibi esprilere güldüklerini veya nelerle duygulandıklarını çözebilirsin. Çok ipucu veriyorlar.
- Atasözleri ve deyimlerine bakabilirsin. Atasözleri ve deyimlerin hep hikayeleri olur ve bunlar internette yazar genelde. Açıkçası atasözleri halk hakkında çok şey anlatıyor.
-Genel olarak internette kültürü doğrudan aratabilirsin. Hangi çevrenin nasıl bir kültürü olduğunu okuyabilirsin.Orada yaşayan insanlar bloglara birçok şeyi anlatmıştır şimdiye.

Tezimi bu konu uzerine yaziyorum.

Ve aychovsky +1

Kisaca teknolojiden yararlan!

@aychovsky teşekkür ederim bunlar ülkeyi tanımak için akıllıca hareketler.ancak bizim ülkemizde olan ama bizim bile anlayamadığımız kültürler var.misal motorcu kültürünü herkes anlamaz.o ağızları falan.amerikan güreşi mesela.ya da samba.bir milleti,ülkeyi anlamak değil de hayyyde denildiğinde neden tüylerin diken diken olduğunu bilmek.

...hayyyde örneği gibi sihirli sözcüklere ve başka kültürel figürlere ihtiyacım var.@traveller bu konuda bilgin vardır belki.ülke anıldığında akla gelen, ama pizza,eyfel,Ayasofya,fesli osmanlı gibi değil; halkın içinde öğütülmüş figürler...

Rusya yı tanımak, sokaklarındaki insanların ne düşündüğünü bilmek.bu sorunları nasıl hallederiz?

sorun olarak neyi görüyorsun. başka kültürleri bilmek ve anlamak gibi bir zorunluluğu yok kimsenin. imkanların ve algıların doğrultusunda ortak noktada buluştuğun herkesten birşey öğreneceksindir. plan programla olacak birşey değil bu.

Masallah Bre Lan O.cocugu!!! Ibne herif! Oha Cus Eyvah...

Ben bunu istemiyorum "YHAAA!"

Bunun gibi sozcukler degil mi?

@il padrino elbette böyle bir sorumluluk yok ancak bu benim işim için gerekli ve ben bu konuda hevesliyim.kendimi sorumlu tutuyorum yani.o insanları anlayamamak,algılayışı keşfedememek benim için sorun

@traveller abi onlar argodan başka bir şey değil bence.hayde gibi bir kelime kültür yüklü ama çüş,yuh pek vurucu değil.

Nida ornekleri mi arasan acaba?

Ey bu vatanin hur dogmus hur yasamis evlatlari!

Burada Ey sozcugu de heyecan katiyor degil mi?

crusader kings 2
europa universalis 2
assassins creed serisi

Total War serisi diyorum.

Yeni nesil var mı hiç böyle? Strateji oyunlarının konusu mecburen tarih oluyor.call of duty classic bir savaş oyunu olmasına rağmen stalingrad a girerken çalan müziğinde etkisiyle çok etkilenmiştim ve Sovyet Rusya ya merak salmıştım mesela.tarih deyince strateji geliyor tabi akla hemen

crusader kings 2
europa universalis 4
victoria 2
Hearts of Iron 3

civilization v

type:rider

oynarken tipografi tarihini öğreniyorsun

www.youtube.com

Uncharted serisi biraz Indiana Jones'u çağrıştırıyor ve Avrupa'da keşifler dönemine ilgi uyandırıyor

hearts of iron iii

Sen şimdi öyle dedin ama, Silent Hill oynamalısın bence bi.

outlast

Outlast çok iyiydi bitti. Silent Hill oynamıştım terbiyesizlik sayıyor bizim bebeler :) deadspace i deneyeceğim.başka var mı? Dear esther gibi atmosferik oyunlar da olabilir.

@madafaka şimdi fotoğraflarına baktım Dead space in. Testis mi geçiyosun hocam? Baya yaratık var.robotik işler falan.öyle demiyorum ben ters mi anladın nedir.

amnesia muthistir. hem oynanisi, hem atmosferi bence gercekten olaganustu.

Bohr onu da oynadım hocam

kholat olabilir. korku değil (jumpscare yok) gerilim. cinimsi bişeyler var ama kendi hallerinde takılıyorlar. çabuk bitiyor o kötü

abi öyle canavarsız, doğaüstü canlısız korku oyunu biraz zor :/ ama dead space cidden geriyor insanı. Bence bir şans ver.

fear 2: project origin de ara ara geriyor ama tırt biraz.

slender ve serileri

edit: lucius, daylight

edit2: daylight biraz inli cinli gibi ya ben sevmemiştim pek ama lucius fena değil ona bak istersen.

Kholat ı oynadım.dyatlov ilgimi çektiğinden hoş vakit geçirdim.outlast in konusu da ilginçti,akıl kontrolü ve mk ultra göndermeleri olan akıllıca bi oyundu. Oynarken tüm yazıları okumaya gayret ettim ve normalde alacağım keyiften çok fazlasını aldım. O açıdan, hikayesi mantığa sığan oyunlar daha ürpertici.derdimi anladın herhalde abi.seri katil konulu oyun bile zombilerden daha gerer beni.

(bkz: alan wake)

yenilerden onerelim:

layers of fear
cry of fear
soma
among the sleep
the evil within

clive barker's undying

p.t. çok sayko bi oyun

Clive barker s da yaratık var ya hocam. inadına mı yapıyosun :D şu an ilk ilgimi çeken among the sleep.bebeğin algılayışı ve psikolojisi büyük ihtimal etkileyicidir. Bana göre zombilerden bin kat etkileyicidir.

gazete kağıdını top yap sok içeri, sonra sıçmaya çalış

@sour abartırsam ne olur?

bol bol muz ye :D

turuncu kakalarsın.

kuru ekme ye, sıvı alma. meyve yeme. tuvalete gitme.

Kabızlığın verdiği fiziksel acıyı özlemeyi bilmem ama
Haşlanmış patates
Cola
Şeftali
Cips

Su icme ve kakan gelince yapma tut

Kabiz bahane

ahahah teşekkürler bilgili ve samimisiniz.faydalanacağım.bi de şuraya gelseniz? eksiduyu.ru uzaylıları çözemedim ben

Sağlıksız ve sadece karbonhidrat odaklı beslen, 3 güne kabız olursun.

(meyve/sebze/ baklagil/et/yumurta olmadan sadece paketlenmiş hazır gıda)

kabızlık bahane, prostatik orgazm şahane.

bi tabak kara dut ye anında kabızsın, hayırlı şeyler sana.

50-100 yıla olamasa da mümkün

geçen gün bi makale okudum adamın gözüne klorin damlatıp bir geceliğine bildiğin gece görüşü veriyorlardı durun bulacağım :)

edit : buldum

io9.com

Bence mümkün, o kadar beklemeye gerek yok şimdi bile olur da oldurmazlar anasını satayım..

hayirsiz'ın verdiği linkteki boston dynamic bende direkt massive dynamic'i çağrıştırdı orada neler neler oluyordu , yoksa? :P

tahminim etik sebeplerden dolayı bu konuda yıllar süren denemeler , çalışmalar yapılamayağı ve dolayısıyla mümkün olmayacağı.

daha saç klonlayamayan bilimden bi bok beklentim kalmadı benim.

örümcek adam olunur da
süpermen'de sıkıntı var

çılgın bilim adamları örümcek adam değil de saç, penis ve göğüsleri doğal olarak büyüten (silikon yada ameliyatla değil yani) formüler üzerinde çalışması daha mantıklı (iyi para var o işlerde).

örümcek adam zorda batman kolay gibi, iron man'e ise daha çok var, hem jarvis hemde güç ünitesi bakımından.

Yok olmaz o iş.

Şu göz olayında da adamların enjekte ettiği madde ışığı soguruyor o şekilde gece de görüş artışı yapıyor. Madde de derin şu Balıklarından alınmış. Bizimkilerin yaptığı bir nane yok ortada yani

önce sucukları kızart. sonra yumurtayı at. istiyosan tuz da at. sarısının öyle top gibi kalmasını sevmiyosan oyna biraz onunla. o kadar.

sucuğun dışındaki zarı çıkar. dilediğin şekilde dilimle, yağı at tavaya ısıt, sucukları üstüne at hafif kızarsın, yumurtayı kır, tuz karabiber pul biber ne istiyosan ek. gözüne nasıl güzel geliyosa o an kapat altını koy sofraya.

Sucuğu koy tavaya, yağ koyma bir tarafi pişir, Cevir yumurtayi üstüne kir, yumurta da pişince ye. Afiyet olsun.

yoksa sen de "ay ben yumurta kırmayı bile berecemeeem. eeaannem yapar heap!" gillerden misin :((

ocağın altı kısık olsun. çok açma ki üstü pişmeden dibi yanmasın. yavaş yavaş kızarsın. sucuklar için de sakın uzun süre bekleme taş gibi olurlar. rengi hafiften değişirken çevir diğer taraflarını ve yumurtayı o dakika kır.

ilk yapışımda önce yumurtaları sonra sucukları atmıştım, olmamıştı.
bu da böyle bi anım.

Sucugu yikamak, tavaya su koymak gibi ham ervahlik yapma. Bir ileti paylastim in anlattigi en iyisi. Varsa sucuklari atmadan once azicik tereyag ekle.

sucukları dilimle, yumurtaları hazırla, tavaya yağ koy.
yak ocağı, kullandığın yağ margarinse erit, sucukları koy.
bir yüzleri pişsin hemen çevir üstlerine yumurtayı kır sonra sucukları yumurtaların üstüne çıkar ki yanmasınlar.
çatalı yumurtaların arasında gezdir üstü çiğ kalmasın.

sucuklar ne kalın dilimlensin ne de ince,
ekmekle yiyeceksen yumurtaların sarılarını dağıtmanı tavsiye etmem ama beyazlar iyi pişsin. bu yüzden dediğim gibi beyazları çatalla karıştır.
tuz ve baharat senin zevkine kalmış.
ocağı çok açma, elin biraz çabuksa orta ateş iyidir.

ekleme: tek elle yumurta kıracak kadar tecrübeli birisiyim. (bkz: #36615132)