Ekşi Duyuru

Doğa için çal parçaları fena değil.

Benzer durumlardayız. Ben de 70-80-90 o kadar yoğun dinledim ve millete alıştırdım ki artık gına geldi desem yeridir.

şöyle bi uygulama var mesela dinlediğim belki işini görür; eksisozluk.com

onun dışında amatör stand-up dinliyorum youtube'tan, metin-zeki, nejat uygur tiyatroları falan, iyi gidiyor.

Ben göksel baktagir dinlerim.

merve deniz dinliyorum bu ara iyi gidiyor

tarzina gore secip aksama kadar dinlemelik : www.yesmuzik.com

Spotify free

rte canlı yayında "ülkenin anasını sikim" dese de, ülkede değişen bir şey olmaz. biz bunları hep yazdık. değişen bir şey olmayacak.

Ne belgesi arkadaş çıkmış yine bir şeyler sallamış millet gaza gelmiş.

Eğer gerçekten elinde bir şey varsa wikileaks gibi bir site açar paylaşır şu anki yöntemle devam ettiği sürece merak edip haberlerini okumuyorum bile.

tam gg'lik birşeyler yazmıştım. şimdi bir de yok yere mahpuslara düşmeyelim.

yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor, olan bu.

muaviye'nin şamlıyla olan hikayesi de var ortada, zübük denen bir başyapıt da...

ne desek boş, hiçbir anlamı yok. güce, paraya, betona, asfalta tapıyor insanlar.

Zarrab olayının gündemde olduğu bir zamanda bu belgelerin ortaya çıkarılması tesadüf olamaz. Önceki iddialar gibi öylece kalır. Chpli ulusalcı kanat, ne günlere kaldık diye düşünüyorlardır.

Denge yok ki değişsin.

@1adam, sen nasıl 1adam'sın ya?

yahu bu zerrabı sevgili cumhurbaşkanı, gözaltına alındığı dönemde "hayırsever bir işadamı olarak biliyorum" diye savunmadı mı?

iki bakan buna plaket vermedi mi?

a hbr adlı şeye, arkasına türk bayrağı yerleştirilmiş bir şekilde röportaj yapılmadı mı?

cari açığı kapatan adam, milli kahraman muamelesi çekilmedi mi?

şimdi bir akpli çıkmış "gizli bilgi" diyor, diğeri "sahte" diyor, cumhurbaşkanı "ticari belge" diyor. karar verin yalan mı, gerçek mi?

daha düne kadar memur, işçi, esnaf olan adamlar; boş gezen adamlar milyon dolarlarca havale yapıyor. hiç mi vicdanınız yok sizin?

utanç verici şu durumunuz. hayatında bir kez olsun hakkı tuttun mu hiç? güçlüyü, zengini değil ha!! firavun döneminde yaşasan bir numaralı firavuncu mu olurdun? taş üstüne taş koyuyor diye!!!! çünkü dünya tarihinde en çok taş üstüne taşı o koydu.

hiç allahtan korkmaz, kuldan utanmaz mısınız? hiç yüzünüz de mi kızarmaz? alemi kör, sersem mi sanırsınız?

düne kadar kanka olduğunuz hocaefendiniz, barzani, zerrab... satan satana.

gerçekten bu olan bitenin ticaret olduğuna inanmamızı mı bekliyorsunuz?

cidden daha bu 15-20 yıl önce alt-orta sınıf vatandaşların bir anda milyon dolarcıkları olmasını sorgulamayalım mı?

ve sen de burada akp ile din ile ilgili bir duyuru olduğunda hemen gelip bilgiç bilgiç yazacaksın. sen dindarsın he? muhafazakarsın? sen müslüman? yarın allaha karşı da şahitlik edersiniz ha? münker nekire de "nereden edinmiş bu bilgileri" falan dersiniz?

@runagain ben üstteki soruya cevap verdim. Senlik bir şey yok.
24 Kasım öğretmenler gününün kutlamasını bile sabote ettin duyurunla.
Bak bu kadar karamsarlık iyi değil. radarların benim yazdıklarımı algılama konusunda çok keskin :) forget me. be happy

Din konusunda yazdıklarım kaynaklara dayanır. Siyasette ise düşündüklerimi söylüyorum. Tuhaf bir şey yok bunda

Adam belgeler gercekse istifa ederim dedi. Demek ki gerçek değil. Ayrıca Arakan'a Somali'ye gönderiyorsa helali hoş olsun reisime.

@1adam, allah seni bildiği gibi yapsın :)


islam diye bir din varmış... orda dermiş ki: hak yiyenin, yedirenin, destek olanın, omuz verenin allah belasını versin.

hoca efendi bozuntularının ne bot olduğu çıktı ortaya. diğerleri de çıkacak şeker :)

ne takip edeceğim seni ve yazdıklarını? bir bilgi kırıntısı mı var, en ufak fikir mi? goygoydan başka bir şey yok. sıkışınca, cevap veremeyince de üç beş ingilizce yeahhh mannn be happy :) güldüğünü göreceğim inşallah... buraya yazıyorum. inanıyorsun di mi şeker :) o hesap gününde tatlı :) münker nekire de dersin bunu :) i'll be happy man... be cool.

arkadaş almış, sudan hala çeşme suyu kokusu geliyodu ben hiç beğenmedim. gece kalkınca sürahiden doldurmak kolay oluyo çeşme meşme sallamayıp içiyosun o yüzden puanım 2/10.

ben kullandığımda tam aksine tüm kokuyu alıyordu, tadından memnundum. ama filtrelerin ömrü var (x litre gibi) sonra değiştirmeniz gerek. ben tadı bozulunca değiştiriyordum. 3-4 ay değiştirmezsen filtre içindeki aktif karbonlar suyun içine dökülüyor, minik siyah partiküller. ama sağlığa zararlı değil.

@evde likayat, acaba filtre tam oturmadı mı? sızıntı yapıp filtrelemeden mi geçiriyordu?

@sttc yeniydi abi, belki belirli bir süre kullanmak birkaç su değiştirmek mi gerekiyordu bilemiyorum.

Annen yaşlıysa kısalmış olabilir. Onun dışında fitness yapanlarda dik durmaya başlamayla uzun görünme oluyor, bundan da olabilir.

ya da postürdür.

menopoz sonrasi kadinlarin boyu biraz kisalir kemiklerin etkilenmesi ile beraber.

tramway ile gitseniz?

otobüsle kabataş, ordan tramvay.

edit: harbi, denizden nası gitmeyi düşünüyordun?

deniz? tramvay pek tabii.

Motorla üsküdar'a, üsküdar'dan vapurla eminönü'ne. Saatleri iyi ayarlarsan 25 dk'ye oradasin. Adsdgfgjk

besiktastan sirkeci'ye motorla (deniz tabii ki) gecmekten bahsediyorum arkadaslar. 17.15te ve 18.00'da 2 sefer var ama 17.15tekiyle gitsem isten 16.45 50 filan gibi cikmam gerekiyor. o da cok erken oluyor. o yuzden kararsiz kaldim.

Bunu ben de cok merak ediyorum. Bi destek hatti bile kurabiliriz bunun icin. Duyuruyu fava aticam arastirdikca yazarim ve diger tavsiyeleri okurum.

Abi eğer rakı içelim derseniz. Canlı müzik olmasın. Müziğin sesi kısık olsun bol muhabbet olsun derseniz. Emekte zarif meyhane. Ben pek severim. Ama işletme aile işletmesi olduğu için belki kapalı bile olabilir. Kârı koca evde takılırlar :)

Meyhanemiz var bir bakın derim :)

trilye restaurant var gop'ta. gayet nezih bi ortam. fiyat kişi başı 150 falan olur max.

Ekoorganik var güvenilir olduğunu okudum, ben hiç alışveriş yapmadım. Onu bir araştırabilirsiniz.

Nazilli'nin bir köyünde Köy Tadında diye küçük bir işletme var, ürünlerinin tanıtımı ve kalitesi iyi, tek sorun bence 12 lira kargo ücreti sebebiyle nadiren ve toplu alımın daha mantıklı olması.

Sanırım işletme biraz büyümüş göze hoş bir web siteleri de olmuş, inceler bakarsınız, ama organik sertifikası yok sanırım, yerli tohum-geleneksel tarım falan demişler, kimyasal ilaç/gübre kullanılmamaktadır demişler. koytadinda.com

eskitadinda.com var bir de, gerçi kullanmadım hiç.

aksiyon vs yok dram filmi gerçek hikayeden uyarlanmış
ucuz bir sinema bulursanız gidin girin derim yoksa kişi başı 25 tl vermeye değmez.

Ama güzel bir film.

Film guzel ama oscar a aday olacak bir film degil ustelik oyle cok aglanacak bir filmde degil ama gidilebilir

peki dogu ekspresinde cinayet nasil?

o filmin 1970 lerde yapılanını izledim fena değildi.
Sporiler olmasın ama dedektif katili arıyor trende. hep aynı mekanda geçen bir filmdi ancak beğenmiştim ben.

ben beğenmedim açıkçası, çokça sıkıntıları var.

@pluton, hangisini?

daha cok belgesel bence.

Bence orta, normal. İzlenir ama çok beklentiye girmemek lazım.

Ben çok beğendim, her türlü izlenmeye değer. Pişman olacağınızı sanmam gidin bence.

Lades.

ben onu sormadim ki. sanal kart numarama para yatirilabiliyor mu diye sordum. kredi kartina para yatirilinca arti bakiyeye geciyor mesela, sanal karta para yatirilabiliyor mu?

Yatırılıyor. Asıl kartın hesabına geçiyor para.

Hareketli fotoğrafın formatı nedir? gif mi? Yoksa telefonun birkaç jpeg'i birleştirip animasyon şeklinde gösterme özelliğinden mi bahsediyorsun?

telefonun kendi ozelligi ile olusturdugu kisa videolar. gif degil yani. yanilmiyorsam iphonelarda da var oyle bi ozellik hatta. bilgisayara aktardigimda duz jpeg formatinda atiyor. telefondaki haliyle olan formatini bilmiyorum ama bilgisayara aktarmadan, sadece bilgisayara bagliyken telefon hafizasi uzerinden bilgisayardan goruntuleyince de jpeg formatinda gosteriyor.

SaveAs gibi bir seçenek varsa o incelenebilir.

fotograflari telefondan watsapla birilerine gondermek istedigimde video mu goruntu mu paylasilsin diyr soruyor ama save as seklinde video olarak bilgisayara kaydetmeyi denemedim acikcasi. cunku sadece video veya sadece fotograf olarak degil telefonda ulasabildigum haliyle saklamak istiyorum bilgisayarda da.

rotterdam'da bisey yok 1 gunde gezilir, amsterdam'dan trenle 1.5 saatte varirsiniz.

ha ama derseniz ki annasini aglaticam biz neredeyse bir gunu casino'da yemistik, vakti nasil degerlendirmek istediginize bagli. ama sehir kucuk pek bisey yok.

rotterdam'i sevmistim, bence gidin ama günübirlik yeter gibi geldi. amsterdam'a 2.5 gün yeter, hatta ben olsam bayardim bile. cok bi olayi yok bence, bi de herkesin dagitmaya gelmis olmasi birazcik yoruyor insani.

yakinligini hatirlamiyorum ama saydiklarinizin haricinde delft'e de bakabilirsiniz vakit kalirsa. kücük sokaklarina, kanallarina vurulmustum.

zaanse schans (amsterdama 45 dk)
rotterdam a 1 gün yeter (müze gezilmeyecekse)

volendam çok güzel geçen ay oradaydım mutlaka uğramanızı öneririm. ancak sabahtan gitseniz akşam geri dönseniz sizin için yeterli olur. eğer ekonomik olarak sizi rahatlatacaksa kalın ancak ben yerinizde olsa bütün geceleri amsterdam'a bırakırdım. roterdam'da aynı şekilde bana kalırsa. amsterdam nord'da bisiklet kiralayıp çevredeki çiftlikleri gezebilirsiniz güzel olur. ben 10 güne yakın kaldım, gene doyamadım amsterdama.

volendam edam zaanseschans bir günde üçü birlikte gezilecek yerler, ayrıca orada konaklayacak bir durum yok.

@bordeaux, konaklama nispeten ucuz oldugu icin volendami tercih ediyoruz. daha uyguna kalinacak az da bi turistik olan daha iyi bir yer varsa tavsiyeni alabilirim.

ben bütçemi zorlar amsterdam'da kalırdım açıkcası. özelilkle amsterdam geceleri çok hoşuma gidiyor benim. volendam'da gece pek bir şey bulamazsınız.

bu arada volendam'da haring'i deneyin, salamura çiğ balık seversiniz damak tadımıza uygun. oranın peynirleri de çok güzel özellikle amsterdam old çok iyi. amsterdam'da hediyelik eşya pahalı, volendam'dan daha ucuza alabilirsiniz. peyniri de bence albert'dan çözün, amsterdam da bulabilirsiniz bu ucuzluk marketini. istediğiniz kadarını kesip veriyor, öbür türlü pahalıya denk gelebilir. amsterdam'da patates kızartmasını mutlaka deneyin.

merhaba,

Aralik ayinda gidecekseniz eger hava 1-4 derece arasi degisiyor, genelde yagmurlu ve surekli ruzgar var. Gunes 8:30 gibi dogup 16:30 gibi batiyor. Oncelikle bunu hesaba katin.
Bu sartlar altinda ben bisiklete binerim, sokaklarda yururum, sehir disina cikip acik havada takilirim derseniz eyvallah.

Volendam ve zaanse schans gibi yerlerde kapali alanda yapacak pek bir sey bulamazsiniz.

Aralik ayinda Amsterdam icin konusursak yapilacak en mantlikli seyler muze, coffeeshop, kafe/bar. Aksamlari da konser, bar ve clublar.

@free bird, zaten diger 4 gece amsterdamda kalicaz sadece 1 gece icin farkli bir yer olsun istedik. en makulu volendamdi.

@whisky, onceki gidisimde de subat ayiydi neredeyse diz boyu kar vardi. zaten ayni ekibin kış mevsiminde kars seyahati deneyimi var daha once, bize cok koymayacaktir soguk vs. diye dusunuyorum :)

tabi ki gideceği ülkenin dili ile olması. buraya göndereceği zarfta türkçe karakter kullanmayabilir, o da büyük mesele değil.

Baska bir sorun da Turklerin adreslerini bilmiyor olusu.

Nevsehir Merkez Aynacilar Carsisi Garanti Bankasi karsisi Hatay Doner ustu 2.kat

Bu normal bir adres degil!

Caddenin adi.Bina numarasi/Daire numarasi

Mahalle Adi Ilce Adi

Posta Kodu Il Ulke
dogru olan. Zaten boyle yaparsan hangi dil oldugunun anlami kalmaz.

Ihlamurdere Caddesi.13/2

Turkali Besiktas

34537 Istanbul Turkey

ulke haric kismi turkce yazilir.
turkce karakter kullanilmaz.

turkce

dimi turkce olmali yoksa postaci ne bilecek street ne. tesekkurler.

Ben uzun yıllardır düzenli olarak kullanıyorum. Otrivine tarzı ilaçlar gibi süper açıcı etkisi yok ama nemlendiriyor ve kısmen de olsa açıyor. Sterilize edilmiş deniz suyu olduğu için, Otrivine ve benzerlerinin verdiği zararı vermiyor diye biliyorum.

Yani sevinçten midir bilmem ama mesela arkadaşlarımın bi çoğunun nikah töreninde gözlerim dolmuştur. Benzer şekilde ilk öğrencilerimi mezun ederken, çok değer verdiğim kişiler tarafından övülürken vd.. gururla karışık mutluluk durumlarında oluyor bana sanırım.

istedigim okulu kazaninca sevincten aglamistim.
mutluluktan agladigim da cok oldu.

Oldu birkac kere, genel olarak hayatimi degistiren olaylardi.

Bir de genel olarak arkadas dugunlerinde gozlerim doluyor ama hungur hungur agladigim mesela su an yasadigim ulkenin vatandasligina kabul mektubu aldigimda olmustu.

bazen sevgilime karşı hislerim yoğunlaştığında bile ağlıyorum. hatta dışarda bir çiçek bir hayvan gördüğümde bazen. ' ne kadar güzel' mutlulugundan agladıgım çok olur.

Sağlığım için ağlamıştım. Patoloji sonucunu sabah 8 buçuk gibi bana arayıp söyleyecekti, geceden sabah telefon çalana kadar gözümü kırpmadım. Hayatımın en mutlu anıydı ve mutluluktan ağlarken uyumuştum. Bir tane daha var, hayatımın en güzel doğum günüydü. Bi daha öyle bir gün yaşar mıyım bilmem.

Ben hayatimda sevincten ilk defa dogacak cocugumun cinsiyetinin kiz oldugunu ogrendigimde aglamistim.

Ikinci defasi da kizimin dogdugu andir.

Dusunuyorum da hayatimda beni aglatan, gulduren, yasama tutunduran yegane sey kizimmis zaten. Beni bu hayatta aglatacak da guldurecek de tek varlik o.

Birkaç kere.

Doğduğum ve büyüdüğüm şehirden uzaklaşmıştım, o şehirdeki evimizi satmıştık. İlk 17 yılımın tamamını, sonraki 5 yılı da yılda 4 ay geçirdiğim şehri 4 sene hiç görmemiştim. Rüyalarımda üstünden uçup konamıyordum, yüzüyordum ama oraya ulaşamıyordum. 4 sene sonra adım atınca sevinçten önce elim ayağım kitlendi, dilim tutuldu, ne yapacağımı ve nereye bakacağımı şaşırdım. Sonra gözlerim dolmaya başladı, sonra da birden koşmaya başladım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. En sonunda da dizlerimle yere oturup avucuma biraz toprak alıp koklamaya ve daha çok ağlamaya başladım. Bir anda kavuşunca öyle kısa süreli bir delilik oldu. Şimdi o kadar özlemiyorum ama, o zaman çok özlüyordum. Kavuşunca çok çarpmıştı.

Bunun dışında, bazen huzur dolunca da gözlerim dolar. O anı yakalamak, oama sahip çıkmak isterim.

ben ilk defa kedim doğum yaptığında mutluluktan ağlamıştım. hiç anlam verememiştim, ne diye akıyor bu gözyaşları diye düşündüğümü hatırlıyorum.

ikincisinde ise kabak koyu'nda şelaleye çıkarken durduğumuz, tersi fena ya da tersi dünya denilen kayalıklarda ağladım mutluluktan. yanımda çok sevdiğim adam, önümde dünyanın en güzel manzarası vardı. hiçbir kötülüğe yer olmayacak kadar güzeldi her şey. "çok güzeeğğll" diye hüngür hüngür ağlamıştım.

ben de bu sorudaki hikayeleri okuyunca alamaklı oldum şu an biraz. sizlerin adına sevindiğimden.

Duygusal biri değilim. Sadece evlenme teklifi aldığımda ağlamıştım (istemsiz bir iki damla yaş sadece). Evde otururken durduk yere gelmişti teklif, çok huzurlu ve rahat olduğum bir anda yakalamıştı. Restoranda orda burda olsa ağlamazdım yine.

ağlanıyor tabi.

ben galiba en son 6 sene önce ağlamıştım, başka hatırlamıyorum bile.

diğer örneklere göre biraz tırt olacak ama djokovic roland garros'u kazandığında ağlamıştım. benim için de öncesinde bu durum bir mevhumdan ibaretti, nasıl olur falan diyordum. sonrasında da şaşkınlığım sürmüştü. ama olabiliyormuş hakikaten.

Hiç sevinçten ağlamadım. Benim için çok onemli olan şeyler de yaşadım, sevinçten havalara ucmam lazım olan durumlar da oldu gayet sakin davrandım hep. Sadece üstume gereksiz bir huzur çöker öyle durumlarda.


Üzüntüden, kizginliktan agladigim cok olur ama. Anahaber izlerken ağlayan biriyim.

Bana olmuyor oyle seyler. Tabii erkek kisisiyim, onun da etkisi vardir.

Su da cok tatli:) www.youtube.com

Arayıp bir ihtiyaç var mı diye sor. Benden kupa istemişti biri mesela su içecek bardakları yokmuş. Karı koca için iki tane şık kupa görüşmüştüm.

butcen nedir?

kucuk elektrikli ev aletleri alabilirsin
misir patlatma makinesi. maluk kis geldi. evde patlatip film izlerler
www.hepsiburada.com

ya da tost makinesi olabilir
www.hepsiburada.com

h&m in home kısmına git, basit ama ucuz görünmeyen bir sürü şey bulabilirsin.

yanlış hatırlamıyorsam decathlon mağazalarında hangi matın ne amaçla kullanılacağı ile ilgili açıklama vardı reyonlarında. tabi yakınınızda decathlon varsa :)

yoga için ince, pilates için biraz daha kalın almalısınız. ama tavisyem kalın olmasından yana

decathlonda şu model var daha önceden almıştım, tavsiye ederim. yoga, pilates, fitness hepsi için uygun. 1,5 cm kalınlığında. diz üzerindeki hareketlerde canınız yanmaz. yumuşak ve güzel.

www.decathlon.com.tr

evde yapıyorsan bir tık kalın olmasında fayda var.

givemesome +1

Onemli bir sey degil o kadar da. Pazarlama politikalari geregi hep abartirlar.
Uygun fiyatli bir tane al gec.

ben ilk başladığımda www.hepsiburada.com almıştım. ancak özellikle plank pozisyonunda mat çok yumuşak olduğu için esniyordu ve duruşumu bozuyordu. sonra @givesomesubstance nin linkini verdiği matı kullanmaya başladım, oldukça güzel ve kullanışlı geldi. aradaki fiyat farkını kesinlikle hak ediyor.

20-30 dk isinmak icin uzun bir sure degil mi? Ben 5 dk genel isinma hareketleri yapiyorum jumping jack, high knees, squat vs. Sonra kaldiracagim agirliklarin 1/4'u ve yarisiyla yapacagim hareketleri birer set yapip basliyorum.

o zaman en kolayi ve relative olarak sessizi kondüsyon bisikleti.

Julian kalp ben
30 day shred ya da insanity e baslaya bilirsin

ortam müsaitse ip atla..

P90x3 en temiz evde spor programı budur bence.

20-30 dakika isinma mi olur yav? Cardio yapiyor olmayasin? Youtube'da hiit workout diye ara. 5m^2 yerde cardionun allahini yaparsin.

Abimin eski eşi bana geldiğinde ilaç alıyordu. Daha uzun süre aynı ortamda bulunacağınız için alerjik etkisi sokaktaki kedilerden daha şiddetli olacaktır diye tahmin ediyorum.

aşıları var diye biliyorum, düzenli iğne vurulduğunda alerji belirtileri ortadan kalkıyor.

diğer konu hakkında yorum yapamayacağım :/

Benim kedi alerjim 2 kedili bi evde kaldigimda ortaya cikti. Kedili her eve gittigimde alerji ilaciyla gidiyorum, onceden almiyorum.

Mesela cok yakin bi arkadasimin kedisine alerjim yok kesinlikle ama diger hepsine var.

o zaman alerji yapip yapmiycagini bi goreyim sonra kullanayim ben de ilaclari madem?

zencilerle çok işli dışlı dizileri sevmiyorsanız the sopranos izleyebilirsiniz. the wire'la aynı kulvardadır ve 6 sezon boyunca gözüken zenci sayısı 2 elin parmaklarını geçmez sanıyorum.

4. bölüme kadar sabredersen güzelleşiyor hareketleniyor. Ama genelde zenciler ve polisler ilgili bir dizi. Sevilmesinin sebebi oyunculuklar çok iyi. Karakterler çok benimseniyor. Samimi bir dizi yapmacık değil. Hee ayrıca her sezonu farklı bir hikaye anlatıyor, 1. sezondaki başrolü, ikinci sezonda 4.plana atıldığını falan görebiliyorsun. 1. 2. sezondaki başroller 3. sezonda hiç beklenmeyen anlarda pat diye ölebiliyor.

5. bölüme kadar sabret, sarmazsa bırakırsın.

the wire bir karakter dizisi. yani öyle acayip hikayeler etrafında dönmekten ziyade acayip karakterler etrafında dönüyor. onların gelişimleri, birbirleriyle etkileşimleri vs.bunların sizi sarması için biraz zaman vermelisiniz en az 3 bölüm en fazla 1 sezon. ama amerikan zenci kültürü sizi çok itiyosa sevmeniz zor az itiyosa bile bence biraz şans verin. bu arada beni (itiyor fakat) az itiyor o kültür, ona rağmen efsane dizilerimden değildir ama sevdiğim bi dizidir, 8/10 veririm.

Baltimore gibi %65'i zenci olan bir yerle ilgili dizi the wire. zencilerin olduğu dizileri sevmiyorsanız niye başladınız ki zaten?

wire uzun soluklu bir dizi. gün geçtikçe karakterleri tanıyorsunuz. bazılarına kanınız ısınıyor sonradan. 1. sezon sonuna doğru sevmiştim ben...

Wire'a 2 3 kere başladım bıraktım. Daha sonra 5 6 bölüm birden izleyince sardı ve şuanda favori dizim. Dizi popülist kaygılar taşımayan gerçekçi bir dizi. Olayı kavramanız için gereksiz diyaloglar türetmez Bu sebepten diziye alışmak vakit alsa da pişman olmazsınız.
Zenciler ise dizinin en güzel yanıdır. Başlangıçta kim kimdi tanımazken 1. sezonun sonunda hepsinin farklı bir yönünü seviyor oluyorsunuz. Bence 1 sezon izleyin şans verin, o kadar insan sevdiğine göre denemeye değecektir.

Baya bi sıra var 10-15 kilometreydi en son, arkadaşım motor ile yeni geçti sıra beklemedi. sen de sıra beklemezsin.

Çok kalabalık trakya gümrük diye bir yer var. Canlı veriyor. Ama akşam ki haberlerde kuyruk erimeye başladı diye geçmişti. Bayram itibarıyla artar diye düşünüyorum. Yılda 1.5 milyon Türk'ün Yunanistan'a gittiğini varsayacaksak.

Sadece yeşilde isteniyor

geçen ay aynı şekilde yunanistan'dan giriş yaptım, yeşil dışında istenmiyor.

ocak ayında çıktım. herhangi bişey istemediler.

eksiduyu.ru

Bişey olmaz. Daha fazlasını solunum yoluyla vücuduna alıyosun, ölüyo musun? Hayır. Arada telefon eline yapış yapış gelirse sil, ekranı da görüntü netleşecek kadar kuru bezle ovala, yeter.

cep telefonlarimiz emin ol o bahsettigin yyerlerden daha pistir. yani once dumbellara dokunduktan sonra tele dokununca kirlenmez. zira daha pistir :)

ben iki gunde bir 80 derece kolonya ve kagit pecete ile siliyorum telimi. mikrobu kiriliyordur en azindan

Yabancilarin rubbing alcohol dedikleri, yuzde 70lik (izopropil alkol veya etanol) yardimi ile silebilirsin duzenli araliklarla

izlenir. daha ziyade farklı dizi ama baya yakın tatlar da alırsın.

Farklı dizi. Ama soul u çok sevmiştim ben. O yüzden baktım ama bitirmedim.
Tavsiyem, breaking bad biter bitmez izleme. Önce bi nefes al. Yoksa kıyaslar ve hiçbir diziyi beğenmezsin :)

hayır komedi değil ama jimmy'nin (saul) kendi içinde bir mizahı var malum zaten bu adamın bir türlü tutunamaması devamlı tırmalaması, uğraşısını jimmy mcgillken nasıl suçluların avukatı saul'a evrildiğini anlatıyor dizi. çok güzel işlenmiş sinematografi muazzam, bb öncesini anlatıyor ama yavaş yavaş tanıdık yüzler de katılıyor onların da evveliyatını görmüş olyoruz kesin izleyin.

Bb sevdiysen sevmemen için neden yok, aynı kalite. Üstelik Saul Heisenberg ten çok daha başarılı 1 karakter bence.

ben tavsiye etmiyorum.

Biraz nefes al dinlen oyle basla better call saul'a lovemyself'in dedigi gibi. Guzel dizi. Sevdigimiz karakterler var icinde. Isim verip icine etmeyeyim

ben büyük bir breaking bad fanıyım.

better call saul da çok çok çok güzel. kesinlikle şuan piyasadaki en izlenir dizilerden bir tanesi. bir breaking bad değil tabi ama breaking bad izliyormuş hissi yaratıyor insana.

better call saul'u bb'den daha çok sevdim ben. En yavaş bölümlerin bile nasıl bittiğinin farkına varmıyordum. Aklıma düşürdüğün iyi oldu, akşam baştan başlayayım.

sen de başla bence. iki bölüm izle, sarmazsa bırak ama ilk bölümden yakalıyor zaten.

hatta bence boynuzun kulağı geçmeye başladığı bir dizi. breaking bad tadını dibine kadar verdiği yetmiyormuş gibi kimi zaman ondan bile iyi sanki diyorum.

çok güzel, izlenir.
sinematografisi ve verdiği his braking bad'le aynı ama farklı diziler.

sıkıcı. ergensen ve boş vaktin varsa izlenir. sezonun son bölümüne kadar durağan son bölüm biraz haraketli geçiyor. saulın abisiyle olan çekişmesi şu anki ruh haline nasıl geldiği falan..

boş vaktini izlemediğin diğer kaliteli dizilere harcamanı tavsiye ederim. breaking bad gibi keyif vermiyor.

ben zaten sikayetin de pek sallandigini dusunmuyorum o yuzden takip etmek istemistim ama polis imdat hattina 5 dakika operator dinleyerek ancak ulasabilirken takibinin mumkun olabilecegini de hic sanmiyorum aslinda.

Ben olsam güvenmezdim. Üsküdar'daki pek çoğunu kaldırdılar. Kontrol ettiklerini sanmıyorum.
Denemek için kendine bi kart atsana :)

Bende hiç şahit olmadım kontrol edildiğine.

İstisna kelimeler bunlar. Doğrusu yumuşatmadan kullanmak.

Hukuka, blogun gibi.

Kelime Türkçe olmadığı için Türkçedeki ses özelliklerini taşımıyor olabilir. Zaman içinde kullanıla kullanıla başka bir şeye de dönüşebilir fakat bugün için "stoka" demek gerek. Alışık olmadığım, kulağıma garip gelen böyle durumlarda cümleyi uzatmak pahasına başka birkaç kelime ekleyip aynı anlamı sağlamaya çalışıyorum, belki bunu deneyebilirsiniz.

@olanlaolunmaz aynen ben de oyle yapiyorum ama daha iyisi var mi diye bi sorayim demistim. anlasilan yokmus :(

Hatirladigim kadariyla bu durumdaki kelimeler, mesela "stoka" yazilirken, stoga seklinde okunuyor.

Okunuşu da böyle, yazıldığı gibi. Yukarda verilmiş ama "hukuk" bunun en iyi örneği. Kelime Türkçe olmadığı için bu gibi kurallara uymuyor, "k" ile yazıp "k" ile okumalı.

bence saflığı etkiliyordur.

Burundan çekilerek kullanıldığı için büyük tanecikler etkisini göstermeyebilir ve küçük tanecikler daha hızlı etki gösteriyor olabilir

Büyük olmasının ne önemi var diye bir şey yok aslında. Bir maddenin kristal bir formu varsa onun ortalama büyüklüğü bellidir zaten. Walter dışındaki meth üreticileri kimya bilmedikleri için yeterli boyutta kristalleştirme sağlayamıyorlar. Walter kimya bilgisiyle aslında doğru yöntemle meth üretmiş oluyor. Aslında büyük olan kristaller normal olan kristaller. Diğerlerinin yaptığı doğru değil. O yüzden normalini görünce şaşırıyorlar. Nasıl olsa toz olacak diye düşünmemek lazım. Küçük kristaller hatalı üretildikleri için büyüklerle aynı kalitede değil.

genellikle burundan çekilerek değil de özel edevatında ateşle buharlaştırılıp kullanılıyo. kokain gibi kullanımı nadir sanıyorum. sözlük keşleri düzeltebilir.

kristalin büyük parçalarda, kırıksız olması da saflığının göstergesi olabilir. kırık leblebi örneğin, daha ucuzdur. aynı mantık.

Dilekce yazdirmadi Almanya icin Idata, diger seyahatin baslangic ve bitis tarihini de ekletti sadece forma.

Editleyeyim, seyahat sigortasi hic aklima gelmemisti o yuzden ilk seyahat icin yaptirdim ben sorun cikmadi Almanya'da. Ama Yunanistan vizeleri kismis,2 ay filan veriyor. O yuzden kosmosa sorun derim.

Yunanistan aynı senaryo için Temmuz ayında 6 ay vize verdi. Son schengen 6 ay olduğundan 1 sene beklerken ikinci seyahat hayalleri suya düştü.

Motoin, louis gibi Türkiye'ye gönderim yapan sitelere baktınız mı?

Bazıları uzun yol için pedli bisikletçi taytı giyiyor ama günlük kullanım için zor.

Seleyi bi kaplamaciya goturup icindeki sungeri degistirtebilirsin.

merkezde kalmayın ya, saçma sapan bir yer. köylere, koylara, sahillere gidin.

gün içinde motorla çevre köyleri ve merkezlerini gezin. akşamları da kalacağını yerdeki tavernalara gidin.
yollar virajlı ama virajlar keskin değil.

şahsi fikrim, adanın merkezinin adada gidilebilecek en kötü yerlerden biri olduğu yönünde. bana kalırsa taverna, uzo, sirtaki, canlılık falan, bunları boşverip içkilerinizi alıp en güzel ve huzurlu koylardan birinde sabaha kadar kafa çekip muhabbet etmeniz. önerim olacak koylar: mavra volia, elintas (elinda), agia dynami, vroulidia, trahili. buralarda akşamları kimseler olmaz. gündüz ise mutlaka bu koyları gezin, hepsinin denizi ayrı güzel.

komi plajında, kuzeydeki volissos köyünde, bir de batıda kalan lithi adlı kasabanın sahilinde birçok restoran ve kalmaya yer falan var. gece gündüz çok kalabalık olurlar. (tabi eğer kalabalık seviyorsanız.) onun dışında; mesta ve vessa birbirine çok yakın ve çok tatlı köyler, görmeden geçmeyin. ama gece büyük ihtimalle sakin ve sessiz oluyorlardır.

karfas ise sadece fazlasıyla popüler ve herhangi bir vasat türkiye sahilinden daha iyi değil. zaten türk dolu. gerçekten ada havası istiyorsanız ilk paragraftaki yerlere mutlaka gitmelisiniz.

motorla rahatça gezersiniz, özellikle merkezin güneyi ve batısında kalan bölgelerin yolları çok düzgün ve asfalt.

taverna önerim: meltemaki.
otel önerim: ostria

Yetişir.
Bizim yunanistana girişimiz 5 ağustos, dün başvurduk daha.
Gişedeki kadın "Pazartesi çıkar tık tık veriyolar yoğun diye" dedi direk.

Çıkar, yeni aldım gittim geldim.

gayfe daha iyi bilir ama benim bildigim omonia tarlabasi gibi bir yer ya

merkez akropolis. omonia biraz çevresi kötü bi yer. orda kalmışlığım var ama akropolis tarafında uygun yer bulursanız daha iyi olur. motorunuz olacaksa yine akropolis'te kalıp etrafa gün içinde gitmeniz daha iyi bence.

2 gece 3 günde pek gezemezsiniz atina'yı. omonoia da akropolis de merkezi yerler, ben akropolis'i tercih ederdim. metro hattı var her yere ulaşabilirsiniz.
gezilecek yerler tabi başta akropolis, arkeoloji müzesi, olympia zeus tapınağı, syntagma meydanı ve parlamento binası, eski olimpiyat stadı, lykavittos tepesi, monastiraki meydanı, ulusal bahçe, üniversite, eski meclis vs vs vs yazmaktan yoruldum :)
yemek için monastiraki'deki thanasi'de mutlaka souvlaki yiyin. goody's yerel fast food zinciri orandan da yiyebilirsiniz hamburger vs. thanasi'nin karşısında bayraktaris var orayı ben beğenmedim. döner de yiyebilirsin gyros adı. dana, tavuk ve domuz olarak 3 çeşit. bi de bizim ucuzcumuz var kallithea'da kafe ouzeri adriana diye. ozu içip yemek ye daha 25 yurodan fazla hesap ödemedik oraya :)
omonoia meydanına yakın 28 ekim caddesinin oralarda bir girit restoranı vardı. inanılmaz güzel yemekleri var.
brettos diye bir yer var plaka'da, renk renk içkileri var çogzel www.brettosplaka.com
bir de denize gireceksen tram'a binip, voula yönüne, kalamaki veya zefiros durağında inin, bolivar beach club'ı şiddetle öneririm.
iyi gezmeler
ha bir de milli içecek frappe için mutlaka

edit: der meister haklı bu arada omonoia junkie place. ha bu arada exarheia diye bir semt var anarşistlerin kontrolünde, orayı da gezebilirsiniz çok güzel grafitiler var. güvenlik açısından sorun yok hatta yabancısınız diye sizi daha çok severler. karargah gibi bir binaları var oranın fotosunu çekmeyin sıkıntı yaparlar. link açılırsa bknz www.google.gr

2009'da interrail yaparken, Akropoli'de bir akşam 2 kızla tanıştık. Kendileri teklif etti bizi gezdirmeyi. Gecenin sonunda Exarchia'da bir parkta 10-15 anarşist kardeşlerim ot çekip muhabbet ediyorduk.Arada satranç filan oynuyorduk. Hayatımın en güzel gecelerinden biriydi. Pek bir tavsiye içermiyor ama niyeyse bu anımı yazasım geldi:)

episodecalendar.com

trakt.tv

Imdb

Imdb var. Application olarak da tv time

her iki sınırı da geçtim, karadan arabayla, denizden yaya olarak... Hiçbiri diğerinden sıkıntılı değil, hepsi kolay.

Turing'den motor için yeşil sigorta yaptırmanız lazım, eğer ehliyetleriniz yeni tipse başka bir şeye gerek yok. Ehliyetleriniz eski tipse ehliyetinizi değiştirin vaktiniz varken. Yoksa bir de uluslararası ehliyet almanız gerekir ki size çok masraflı olur.

Son olarak çerçeveniz çok geniş. Deniz yoluyla çıkacaksanız Sakız Adası'nı öneririm, ben çok sevdim orayı. Thassos da güzel, (kara sınırından çıkıp gidiyorsunuz oraya.)

Ama sırf kara tarafında kalarak deniz - kum - turistik gezi düşünüyorsanız 10 günde;

İpsala çıkışından sonra Kavala ve orada denize de girebilirsiniz. Halkidiki var Selanik tarafında denizi çok güzel olan. Selanik, Atina ve Meteora da görülmeye değer yerler.

Utopia izle.

utopia +1

dark net diye bi belgesel dizi de var cok fena degil.

Utopia ve Humans izle

Piast diye bi otel-yurt var. Piastowska caddesinde. Günlüğü baya ucuz oranın. Merkeze yurunebilir veya tramvayla 10 dk.

Piast'ta iki kişilik odalar var ve bencd ortam güzel olmasina ragmen sartlar kötü. 2000 xlotyr her halükarda ya cok merkezi bir oda ya da stüdyo bulursun. Birkac tane emlakci vardı. Hatta bir tanesi Diyarbakırli :) onlarla iletişime geçebilirsin. O dönemde ogrenci de olmadığı icin bence rahat bir yer bulunur.

Bu arada 3 ay mi 2000 yoksa tek ay mi? Tek ay ise piast veya Diğer yurtlar tek secenek olur.

tek ay icin 2bin. baktigimiz merkezi her yer 5bin zl ve min. 6 aylik kiraliyor. piast'a bi bakalim. emlakcinin ismi cismi var mi?

Guzel bir parkur olur mu emin degilim ama Beykoz - Cumhuriyetkoy, Degirmendere taraflarini bayagi bir begenmistum gol filan da var. Orada ciftlikler de var koy yumurtasi meyve sebze de alabiliyorsunuz aklinizda bulunsun.

İğneada biraz uzak olabilir ama longoz ormanı iyidir

çok az kokusu hoşuma giden yumuşatıcı atıyorum içine.

makinanın filtresini temizle. bide sirkeyle boş çalıştır sonra tekrar dene

Yıkanmış çamaşırlar için koku spreyleri ve koku tabletleri var ancak bunların hepsi sağlığa zararlı onun da altını çizmekte fayda var. Rossmannlarda bulabilirsiniz bu bahsettiğim şeyleri. Yumoş'un da büyük marketlerde spreyleri oluyor. Bir de balkon gibi açık bir alanda kurumuyor ve evde rutubet vs varsa o da etkiler. Yapabileceğiniz en basit yöntemlerden birisi de kokulu kalıp sabunlardan alıp katlanmış kıyafetlerinizin arasına koymak, bunu da deneyebilirsiniz ancak etkisi çok uzun sürmez parfüm gibi.

şekerli süt

konsantre şekerli süt.
bi de soğuk yerde saklayınız filan işte. hollanda'da üretilmiş.

alttaki kisimda ne diyor peki?

serin ve kuru yerde saklayınız.
açtıktan sonra buzdolabında saklayın ve kısa süre içinde tüketin.
imalat yeri hollanda

yeşil pasaporta vize muafiyeti sadece turistik seyahatleri kapsıyor diye biliyorum. Gidiş amacına uygun vize almanız gerekebilir.

yeşil pasaporta sadece turistik giriş hakkınız var. erasmus stajına vizeye gerek var, ama çalışma iznine gerek yok. bu vize işi 1 haftalık iş kısaca.

ben gene yeşille giderim derseniz hayatınızın hatası olabilir. benim kuzenim o hatayı yaptı, birebir aynı şekilde erasmus stajına vize almama akıllılığını yaptı. yurt dışı burslu doktora kabulu vize alamadığı için yandı. burada "yeaaa gidersin, ben gittim yeaaa" diyen varsa buyursun yazsın.

@usttekiler, ama konsolosluk sorun olmaz demis yine de olur mu ki?

konsolosluğub demesine güven olmaz, yazılı şekilde verirlerse ancak kabul edin, onuda size vermeyeceklerinden adım gibi eminim.

vizeye başvurmaktan neden korkuyorsunuz anlamadım, 1 haftada çıkacak maksimum. dediğim gibi çalışma iznine gerek yok zaten. orada başınıza iş gelince "ama siz çalışmaya gelmişsizniz vizesiz" derler, diyorlar.

korkudan degil kardesim basvuracak, vize almasi gerektigine ikna edemiyorum ondan. ne vizesi olarak basvurulacak peki?

Cepteteb ile mumkun. Her ulkede bir anlasmali bankasi var, o bankanin bankamatiginden, direkt EUR hesabindan herhangi bir masraf odemeden cekebiliyorsun.

Almanya icin Deutsche Bank ile anlasmali, merkezi yerlerde bankamatik bulmak cok zor olmuyor.

olmuyor genelde illa tlden kur farkini gecirmek istiyor bankalar. bi de komisyon geciriorlar ohhh. en guzel yontem yaninizda goturmek vallahi. ziraat biraz daha az mastaf aliyor.

geçenlerde italya'ya girerken pasaport kontrolü sonrası bavulu alıp tam çıkacakken çevirdiler. daha doğrusu türkiye uçağından inen herkesi çevirdiler. teker teker ne kadar paramız olduğunu, kaç gün kalacağımızı, sordular.

Dün Prag'a Moskova'dan uçan arkadaşım "Türkiye uçağı ile aynı zamanda indik, bir saat bekledik kontrolde" dedi. Ben ne zaman uçsam Türkiye uçağının kapısında karşılıyor polis Prag'ta, daha kontrole gelmeden.

+1

ben de arayıs ıcındeyım bu aralar. takipteyim

oyuncu koltukları veya yönetici koltuğu denen modeller genelde daha konforlu ve kaliteli oluyor. 400-600 lira arası.

forum.donanimhaber.com

ve amazon.de'ye bakmanızı öneririm, Türkiye'ye gönderimi olan güzel koltuklar var, oyuncu koltuğu olarak geçiyor ama ofiste de kullanılabilir bence.

sorunun onemli kismi aslinda o insanlarin oy kullanip kullanmadigiydi.

yanlis biliyor olabilirim de o ulkede oy kullanabilmesi icin yerlesim izni filan gerekmiyor mu?

oy kullanmadılar.

oradakiler oy kullanmadılar, kullanamadılar. çok da umurlarında olduğunu sanmıyorum.

tv8'e gelince, abicim her kanalın ayrı bir yayın politikası var. ülkede seçim var diye komple magazin üzerine kurulu bir kanaldan da seçim yayını bekleyemeyiz. kanalda haber bülteni bile yok. o bir eğlence kanalı. 24kitchen var mesela, yemek kanalı. şimdi adamlar çıkıp seçim yayını niye yapsın, kanal sadece yemek üzerine yayın yapıyor. zaten show tv falan da normal yayınlarına devam ediyorlar, sadece kenarda bantlar geçiyor. yandaşlar+haber kanalları full seçim yayını yapıyorlar.

inanilmaz gercekten. milletin kaderini belirleyecek bir secim var ortada, bu adamlar ve yayin ekibinin tamami keyfi sebeple oy kullanmiyor. bu isin bi cezasi var sonucta, alenen suc islemis oluyorlar. acun bey(!)in de bu konuda ses cikarmamasi ve bunun bu kadar ustunde bile durulmuyor olmasi gercekten cok ilginc.

cikti konusuyor ekrana biyiklinin biri. neyse.

çok da inanılmaz değil, yayın ekibinden türk olanların bir uçağa atlayıp oy kullanıp dönmesi çok zor değil. acun denen adam her hafta gidip gidip geliyor. zaten adada ekipten görevli olanların çoğu da yerli.

survivor başladığında henüz referandum kararı alınmamıştı. anayasa görüşmeleri meclis'te idi. bunlar gittikten sonra çıktı referandum olayı. yurtdışında yerleşik olmadıkları halde uzun süre konaklayanlar için uygulama nasıldır bilmiyorum ama bu yarışmacılar o pozisyona düştüler. sanmıyorum ama belki seçim tarihi açıklanmadan önce çıkış yapanlar ve uzun süre kalacaklar için de konsoloslukta kullanma gibi bir durum vardır.

Açık ara (bkz: Unbreakable Kimmy Schmidt), en çok güldüğüm dizi. Tina Fey senaristi. Karakterler bana çok komik geliyor. 20 dakikalık, 13 bölüm. 2. sezon bitti, 1 küsur aya 3. sezon başlayacak.

Yeni yeni Schitt's Creek izliyorum, 2 sezonu var. Her sezon 13 bölüm, her bölüm 20 dakika. Biraz Arrested Development'a benzetiyorum. Absürd komedi. İlginç.

Aynı şekilde, Crazy Ex Girlfriend de 2. sezon ve her sezonu 13 bölümlük ama 40 dakikalık. O da çıtır çerezlik. Romantik komedi gibi görünüyor ama espriler ondan öte.

Jane The Virgin var. O 3. sezonu bitirdi gerçi. Pembe dizilerle dalga geçen pembe dizi. Bu da 40 dakikalık. Hani, zaman kalırsa çıtır çerez.

Bir de eski ama Don't Trust the B in Apartment 23 'ye çok güldüm. İki sezon ve 4 yıl önce bitmiş ama yine de tavsiye etmek istedim. 20 dakikalık.

search party
13 reasons why

Sonuç ne çıkarsa çıksın ilk aşamada doların biraz düşeceğini düşünüyorum. tamamen atmasyon bu arada hiç bir ilgim yok ekonomiyle.

evet çıkarsa dolar az olsa da düşer.

hayır çıkarsa hükümete olan güven sarsılacağı için yükselir.

tamamen sonuca bağlı yani. tahminim %54 civarı hayır çıkacak.

evet çıkarsa düşer deiyordu ama zaten çıktı bir 10 kuruş.!0 kuruştan fazla düşer mi görürüz

karar vermek için erken.Ben uzun süre kalmasa da 3.60'ı test edeceğini düşünüyorum bu hafta içinde

dolma kalem satan mağazalar ya da dolma kalem tamircileri ve saat tamircileri bu işi yapıyor.

Roma icin www.summerinitaly.com

Pompi roma. Kesin biliyosundur gerçi de.

pisa cok gereksiz.
siena da guzel.
ayrica oralara kadar inip amalfi coast ve sorrento gorulmeli bence.

pisaya gerek yok floransaya 1 gün yetmez :( cinque terre'yi 1 güne çekip floransayı 2 gün mü şeyapsanız?

@herkes; floransada daha once 2 gun kalmistim ondan oyle o kisim. pisayi cikarabilirim daha onceki seferde de yarim gunde gezmistim zaten. tam ara durak da degil, ulasim vakit kaybi olur mantikli. sienaya gidis gelisi nasil kotaririz ona bi bakayim. amalfiye de gitmistim o sebeple omu da dahil etmedim mevzuya.

Turuçgil familyasından olabilir parlaklığı formu itibariyle benzettim biraz bekleyin büyüdükçe netleşir

atmisimdir. elime gecen cekirdekleri hep atarim saksi diplerine. boyle kalsinlar mi peki? ozel bir bakim gerekir mi buna? saksisini ayirmak, vs?

Limon diyorum ben de. Eğer normal limon çekirdeği attıysanız biraz büyükçe bir saksıya aktarıp boy atmasını bekleyin. Mümkünse ılık ortamda yeteri kadar ışık alacak bir yerde dursun. Uzadıkça yaprakları koku da vermeye başlar. Parmaklarınızla hafifçe ovalarsanız elinize siner kokusu. Göz kararı artık yeteri kadar uzadığını düşünürseniz bahçeye ekmek gerekir. Aksi halde büyüyemez, dolayısıyla limon da veremez. Ağaç olması gerekiyor ileride.

Bir de açık alana, bahçeye ektikten sonra kışın korunabilecek şekilde bir yere ekilmeli. Yağmura toleransı var diyebiliriz ama kar veya dolu yediği zaman verimsizleşir.