[]

[Askerlik] Sevk Olup Gitmemek veya Geç Sevk

Sonuç beklediğim iş görüşmelerim var, Nisan'a da epey zaman var. İş olmazsa gitmek istiyorum, ama iş çıkarsa da fırsat tepmiş olacağım. En azından birkaç hafta daha beklemem gerekiyor. Ne yapmalıyım?

Biri "Sevkini yaptır, iş bulursan gitmezsin, bakaya kalırsın" dedi. Kötü bir şey mi bu?


 
bakaya kalırsan hakkında dava açılıyor. bir sonraki dönem gidersen sorun ortadan kalkıyor.
(ya da çok ciddi yamuluyorum)

para cezası mevzu bahis olabilir. eskiden vardı ama uygulanmıyordu. artık uygulanmaya başlanmış olabilir.
  • can see  (18.01.09 23:27:54 ~ 23:52:44) 
2000 küsür lira cezası olması lazım bakaya durumunda.


  • dorian greyfurt  (18.01.09 23:40:33) 
yedek subay adayı mısınız?
"En azından birkaç hafta daha beklemem gerekiyor." demişsiniz, bekleyin iyi de, işe girince tecil hakkınız yok ki, yine gideceksiniz.
en güzeli rapor almak. 76 doğumlu tanıdığım var, 6 yıldır raporla idare ediyor.
mazeretsiz bakaya kalırsanız, 2000 liraya yakın bir para ödemeye mahkum olabilirsiniz ama olmayabilirsiniz de. ben de mahkemeye çıktım, beraat ettim ama para ödeyen tanıdıklarım var. raporla bakaya kalırsanız para ödemiyorsunuz.
  • marcelorios  (19.01.09 00:21:26 ~ 00:23:10) 
Tecilim daha epey var, hatta gerekenden fazlası bile var. Master da yapmaya çalışacağım, başvurular mülakatlar bu hafta onun da.


  • fadetoreality  (19.01.09 01:19:56) 
artık rapor da para etmiyor. 1-2-3 üne rapor almak yetmiyor bütün ay boyunca raporlu olmak lazım. doktora vereceğin parayı devlete vermek daha mantıklı. tabi bakaya kalırsan ilk gördükleri yerde öperler.


  • ozdek  (19.01.09 07:14:24) 
[]

Askerlik ve Full Metal Jacket

Öyle tuvalette yapamam ben. Artık biri yüz binlerce pipi görmeyeceğimi söylesin lütfen, içimi rahatlatın lütfen...




 
askerlikle ilgili seni en son rahatlatacağım şey tuvalet olur herhalde hocam. vaziyet içler acısı ne sen sor ne ben söyleyeyim.

bak bu var bir de: (bkz: vicdani red)
  • coffee and cigarettes  (16.01.09 17:17:33) 
bence görülecek kıç, pipiden daha beter :)


  • edip  (16.01.09 17:19:31) 
onlar filmlerde oluyor arkadaşım. sen gez dal daşşşak, bak neler oluyor. o kadar gözünde büyütme.
ha senin zorun militarizmleyse, ona yapacak bir şey yok.

  • hollowlife  (16.01.09 17:51:57) 
askerliğimi yapmadım ama ona yakın konforda bir lisede yatılı okudum. tuvalet problemine alışırsınız, merak etmeyiniz. koku problemini sigara içerek çözerdim, tuvalet kokusuna yeğdir.

özellikle biri çıkarıp size doğru sallamadığı sürece pipi de rahatsız edici bir şey değildir.
  • yavlum mithat  (16.01.09 17:56:02) 
Olayın daha çok çıplaklık tarafını soruyorum; zira pipiler her yerde. Hijyen konusu zaten belli.

Vicdani red ise pek vicdani değil henüz.

Bir de, madrigal askerlik yapmak istemişti bizlerle, vazgeçmiş olmalı.
  • fadetoreality  (16.01.09 18:11:01) 
@fadetoreality yok hocam ben isteğimden vazgeçmedim modlar silmiş :) ama zaten vatan için görev yaparken bunları unutursunuz.


  • madrigal  (16.01.09 18:19:07) 
yok öyle bir sey.


  • trimpot  (16.01.09 18:22:38) 
hocam o tür hassasiyetlerin varsa uzun dönem yap askerliğini. yani yine de çok şey bekleme askerlik sonuçta ama uzun olur ince olur biraz.


  • yoldaki isaretler  (16.01.09 20:08:21) 
yok hocam öyle bir şey. film o film :S ama banyo muhabbeti var bildiğin hamam. 30 kişi aynı anda yıkanıyor tabi herkes peştemal ilen.


  • axijazz  (16.01.09 20:59:16) 
her birliğin durumu farklıdır. askerlikle ilgili verebileceğim en iyi öğüt 'miş' li geçmiş zaman eki kullananlara inanmaman. en iyisi kendin görmen.
rahatlıkla öyle birşey olmadığını söyleyebilirim. kütahya er eğitim tugayında tuvaletler mis gibiydi (hele bi olmasın o zaman gör o bölüğün halini) banyo ise evet hamamda peştemal ileydi. bursa ulaştırma birliğinde ise bildiğin duşakabinler vardı. usta birliğiydi nihayetinde. pipi görmeyeceğine emin olbilirsin.

ek bilgi : fekat sünnet kontrolü yaptılar bizim acemi birliğinde. çekingen olma. korkmadan göster :)
  • soul cancer  (16.01.09 22:10:36) 
[]

[Web] Başka Siteden Metin Almak

Kendi sunucumda 'echo "ekşi";' diye bir Php betiği olsun. Sunucu tarafına müdahale edemediğim bir sayfaya o "ekşi"yi yazmak istiyorum.

<embed src="eksi.php"> gibi bir şey, ama biçimleyebileceğim şekilde, sadece o metin olsun istiyorum. Ne önerirsiniz?


 
<embed src="eksi.php?metin=hobarey">
?

  • yuxel  (05.01.09 08:18:11) 
embed yaptiginisayfa uzerinde javascript ile her turlu oynayabilirsin (class'lari degistirmek, style'leri acip kapamak).

veya embed yapmak yerine fopen('www.hedehodo.com) seklinde sayfayi okursun, kendi betiginde parse edersin, icinde yazani istedigin formatta bastirirsin. Ama her sayfa yuklendiginde, senin sunucundan diger sunucuya bir trafik olacak bu durumda.

bilmem dogru anlamis miyim?
  • armish  (05.01.09 08:22:59) 
[]

Mekatronik ve İşaret İşleme

İşaret işleme ile mekatroniğin kesiştiği yerler var mıdır? Varsa zar zor mu kesişir, yoksa ciddi bir çalışma konusu olabilir mi? Hiç örnek gelir mi aklınıza acaba?




 
tabii ki kesişir,

işaret işleme titreşim/kontrol konularında oldukça yaygın kullanılır. (her yerde fourier transform çıkıyor karşına) bunlar aynı zamanda mekatroniğin ilgi alanındadır. eğer işaret işleme öğrenmen gerekip gerekmediğini kestirmek için soruyorsan, bence kesinlikle öğren.
  • makineci  (16.12.08 12:25:53 ~ 12:27:30) 
İşaret işlemeyle ilgiliyim zaten. Mekatronikle ilgili bir iş olasılığı var. Acaba o işe girersem işaret işlemeyle ilgili çalışma fırsatım olur mu diye merak ettim.

Teşekkür ederim.
  • fadetoreality  (16.12.08 12:50:29) 
genelde piyasada hem mekanikten hem de dsp konularından anlayan adam az bulunuyor. her halükarda işler matlab ile yapılır, ama çıkan sonuçları değerlendirmek gerektiğinde iyi bir işaret işleme bilgisi seni bir adım öne geçirecektir.

mekatronik candır...
  • makineci  (16.12.08 20:24:59) 
[]

Ankilozan Spondilit Mağdurları

Öncelikle geçmiş olsun.

Atak sırasında uyguladığınız diyet var mı? Un, nişasta gibi şeylerin arttırdığına dair bir fikir var. Atak sırasında bunları yememek gibi bir şey mesela?

Ağrı kesiciler de alerji yüzünden sınırlanınca çok kötü oluyor.

 
kardesimde var. ona iyi gelen tek sey duzenli spor yapmak. haplarini da birakti cok agir geliyor diye. iyi bir doktor ariyoruz, bildigin varsa konusalim mosyo.


  • pyro clustic flow  (11.12.08 23:23:50) 
www.ashad.org --- burayı belki biliyorsunuzdur ama yine de yazayım dedim.

ankilozan spondilit'in en kötü tarafı hemen hemen herkeste farklı şekillerde devam etmesi. birine iyi gelen öbürüne iyi gelmeyebiliyor. ben ısırgan çayı içmesini öneririm bol bol.
---tamamen şahsi düşüncem--- nişasta diyeti belki başlangıç aşamasında uygulansa hastalığın ilerlemesini bir nebze durdurabilir diye düşünüyorum ama yine de ağrılar üzerinde gözle görülür bir etki göstereceğine inanmıyorum.
  • uz  (11.12.08 23:59:13) 
ankilozan spondilit başlığına yazan bazı arkadaşlara msj atabilirsin. duyuruya her zaman bakmıyor insanlar sonuçta. bir dönem doktorlar bende olduğunu düşünmüşlerdi, sonraları vazgeçtiler bir garip şekilde ama benim aklımı kurcalamaya devam etti. birkaç kişiye sordum ve yardım ettiler saolsunlar ama hatırlamıyorum kim olduklarını. bu arada çok çok geçmiş olsun her kimde varsa, çok berbat bir hastalık.


  • rpmcmurphy  (12.12.08 11:22:15) 
[]

Mızıka Çalan Var Mı?

Kromatik mızıka öğrenmeye çalışıyorum. Varsa başka insanlar haberleşelim, kayıt gönderelim, nota ve bilgi paylaşalım. Bend yapmaya başlayabilsem diatonik için de geçerli olacak bu teklifim.




 
ben çalmaya çalışıyorum biraz.

bend olayı da o kadar zor değil aslında. ilk başlarda çok zor gibi geliyor ama doğru pozisyonu yakalayabilirseniz gerçekten çok kolay olduğunu anlarsınız :)
  • murqx  (11.12.08 18:36:07) 
yaw ben bunu öğrenmeye kasıyorum kaç zamandır, aslında bu işe hevesli 4-5 kişi bir araya gelsek kendimize ders verebilecek birini bulabiliriz sanki.


  • uz  (11.12.08 23:45:18) 
youtube'da baya ders veren var.
Harmonica - How to Play Notes on the Harmonica.flv arayin bulunur.
downloadyoutubevideo.com ile de isim degistirip indirin.

zevkli ama ilk basta zorlaniyo insan.
oksurerek cal, yok dilini vurup cal, genizden cal. bayaa teknik'i var.
bol sanslar.
  • rusdemezale  (12.12.08 00:32:31) 
zamanında Sahte Rakı'dan Dinçer bi kaç link verdiydi,
belki işinize yarar:

www.angelfire.com
hem.passagen.se
www.harmonicaclub.com
www.bluesharp.ca
  • arkturus  (12.12.08 12:52:44) 
ingilizce faydali bayagi bir ekitap var; faydalabilirsiniz.


  • SevmeBeni  (29.10.10 16:15:45) 
[]

Grid Computing ve Sağlık Araştırmaları

Kanserin, AIDSin araştırıldığı gibi başka hastalıklar için de yapılabilecek şeyler var mı? Ne tür hesaplamalar yapılıyor, işlemci gücümüz neye yarıyor anlamıyorum ben, ondan soruyorum.

Hiç tedavisi olmayan ya da başarımı düşük tedavi yöntemleri olan her hastalık için böyle bir şey yapılabilir mi? Örneğin alerji, romatizma, hepatit... Eğer böyle bir imkan varsa, bu muazzam güçten niye daha çok yararlanılmıyor?


 
acele işim olduğu için 1-2 soruya cevap vereyim:
işlemci gücü bilgisayarın daha hızlı ve böylece daha kısa zamanda daha çok iş yapabilmesine yapıyor.
başka şeyler var elbet boinc diye bakarsan bir şeyler bulabilirsin. world community grid de ilk çıktığında sadece aids için destek veriyordu ama şu anda 6-7 şey daha olması lazım.
edit: ekşi sözlük cpu power'da bu konu biraz daha ayrıntılı inceleniyor.
  • sanal uyku  (09.12.08 23:23:40 ~ 23:25:17) 
Bu isin uzmani falan degilim ama bildigim kadariyla birseyler yazayim. Gridlerin bir uygulama tarafindan kullanilabilmesi icin yapilacak isin paralellestirilebilmesi gerekiyor. Islenmesi gereken veri cok oldugunda ve verilerin paket paket islenmesi birbirine bagimli islemler olmadiginda bu paralellestirme isi kolaylasiyor. Tiptaki bilinen uygulamalari molekuler duzeyde yapilan benzetimler (protein katlanmasi, molekul eslestirmesi) ve DNA parcalarinin butunu olusturacak sekilde dizimi. Bunlari yapan algoritmalarin temelinde deneme-yanilma ve genis bir uzayda arama yapmak var. Bunlar da bol-parcala yontemiyle paralellestirilebilen isler oldugu icin gridlere dagitilabiliyor. Bahsini ettiginiz hastaliklarin tedavilerini bulmak icin kulllanilan yontemleri bilmedigimden gridlerin faydali olup olmayacagini da bilemiyorum. Ama bana sonlu eleman benzetimi herseyi cozermis gibi geliyor.


  • sethi  (10.12.08 11:44:47) 
[]

Yol Tarifi (İst, Y. Dudullu)

Atatürk Caddesi, Esenşehir, Yukarı Dudullu.

Buraya Avcılar'dan gitmem gerekiyor, nasıl gidebilirim? Bir de ne kadar sürer tahminen? Kadıköy, Üsküdar gibi bir yerden gideceksem vapurdan sonraki süreyi söylerseniz de olur, öncesini kendim hesaplarım.


 
alternatif yollar var ama ben olsaydım için kadıköy'e gidin. 14 es 'e binin. imes yakınlarına geldiğinizde şöföre atatürk caddesinin neresinde ineceğinizi söylediğinizde yardımcı olur. süre kadıköy'den 45 dk - oo


  • yazar kasa  (10.11.08 06:24:00) 
metrobüsle cevizlibağ yapıyorsunuz, ordan 500T ye binip, bostancı köprüsünde inin(şoföre söylerseniz yada muavine indirir orda). indiğiniz duraktan köprüye çıkın. köprüden yukarı tarafa yukarı dudullu minibüsleri kalkıyor. minibüse binin. şoföre ineceğiniz caddeyi söylerseniz yakınlarında yada orada indirir.


  • girl in a coma  (10.11.08 10:10:53) 
522 diye bir otobus var dudullu'dan geçiyor diye biliyorum ama "yukarı dudullu" neresi bilemedim. bir de metrobusle mtrobusun son duragında inerseniz, ordan yani köprülü kavşaktan karşıya geçen bütün otobusler geçiyor. onlardan biriyle kadıköy'e ya da ümraniye'ye yakın bi yerse 522'ye binip ordan da dediğiniz adrese geçebilirsiniz.


  • light beam  (10.11.08 10:56:51) 
[]

Freelance İş Siteleri

Getacoder, Odesk gibi sitelerden hangisini önerirsiniz? Bunların masrafı, riski nedir? İşi yapamazsak tazminat ödüyor muyuz mesela? Eski affiliate sitelerinin gönderdikleri çeki bozdurma masrafı kendi ederinden fazla oluyordu, bunlardaki ödeme sistemi nedir?

Bir de programlama ve grafik işleri haricinde ne yapılabilir? Zira zamanında yaptığım şeyleri elimde tutmayı akıl etmediğimden elle tutulur yazılım referansım yok.


 
bir arkadaşım rentacoder kullanıyordu. memnundu.


  • kahvegibi  (27.10.08 09:54:18) 
rentacoder iyidir, güvenilirdir, iş çoktur ama komisyonu fazla sanırım biraz diğerlerine göre.
paypal, western union ve çek ile ödeme yapıyorlar. bir de debit card çıkmış sanırım şimdi. karta doldurup yolluyorlar, onunla harcıyorsun.

  • 386 dx  (27.10.08 12:42:47 ~ 12:43:16) 
scriptlance.com vardi bir ara.


  • boshi  (27.10.08 14:24:46) 
rentacoder kullandim fena degil. Hintlilerin fiyatlari ile bas etmek biraz zor, cok spesifik bi yazilim yapmiyosan fiyatlar cok dusuk oluyor. Bide elance.com vardi hatirladigim ama orda isi alanlar para verip uye oluyordu.


  • badseed  (27.10.08 16:17:08) 
Bir de işi yapamazsak tazminat filan ödüyo muyuz, onu söyleseniz? :) Üç beş kuruş para kazanmaya çalışırken cepten yemeyelim de :)

Ha, bir soru daha... Hangi ödeme yöntemi? Western Union'ın masrafı daha çok oluyormuş. Ama PayPal için kredi kartı, banka hesabı gibi bir şey gerekiyorsa ikisi de yok. Ne önerirsiniz?
  • fadetoreality  (27.10.08 20:00:21) 
[]

Özel Üniversitelerde Asistan Olmak

Pratik şartları nedir? Bir lisans mezununun, "yüksek öğrenime devam edeceğim" sözüne inanırlar mı? Girmek çok mu zordur? Ücretler ne durumdadır?

Tavsiye eder misiniz, yoksa "aman" mı dersiniz, "hiç bulaşma" mesela?


 
ales gerekebilir bir çoğu için


  • passion rules the game  (21.10.08 00:39:02) 
öyle geniş bir şey sormuşsun ki sen de... hangi bölüüüm, hangi üniversiteee, ne masterııı...


  • mortifera  (21.10.08 00:44:46) 
bu yaz uygulamaya konulan yeni kanunla yeni baslayanlarin ya da okul degistirenlerin kpds'den en az 70 almalari gerekiyor. bazi okullar sizi aliyor ama x sure icinde al diyor vs.. mortif'in de dedigi gibi okuluna, bolumune gore alengirli bi sey. yuksek lisansa bile baslamadiysa bi ogrenci, sadece lisans mezunuysa, isi zor kanimca. hele bir de ogrenciyi tanimiyorlarsa.


  • pyro clustic flow  (21.10.08 00:54:52) 
Elektronik, haberleşme gibi bölümler. Bunlarla ilgili master veya biyomedikal master'ı. İstanbul'daki küçük üniversiteler. Örneğin Koç'un kabul şartları herhalde diğerlerinden ağırdır, o yüzden hedefleyemiyorum.

Bahar dönemine yüksek lisansa başlayacağım, umarım. Devlet üniversitelerinde bir yerde asistan olup başka yerde master yapmak mümkün değil, özellerde nasıl bilmiyorum. Henüz master öğrencisi değilken de asistan yaparlar mı ki...
  • fadetoreality  (21.10.08 01:00:21) 
mastera başlamadan asistan olabilirsin. ben de koçta master yapmaktayım, öyle yapmış birçok arkadaşım var.


  • mortifera  (21.10.08 01:10:51) 
girmenin zor olup olmaması, ücretleri hepsi okuldan okula değişmekte. ortalama olayıyla ilgili bir örnek için; (bkz: yüksek lisans mulakat sinavi/@light beam )

(entryde de belirtildiği gibi hem yüksek lisansa hem asistanlığa aynı anda başvuruldu,yani asistanlığa başvuruldugunda önceden bi yerde yüksek lisans yapılmıyordu, ve bu mulakat sonucunda kabul aldı)

aklıma gelen şartları kpds veya üds'den en az 70, sanırım ales için de öyle. bir de özel üni.ler de çok sıcak bakmıyor başka yerde master yapıp kendi okullarında asistanlık yapmaya. istisnaları vardır muhakkak ama çoğunda devlet memuru zihniyeti işliyor; "elemanım elimin altında bulunsun" diyorlar. ücretleri çok tatmin edici olmayacaktır. (bkz: asistan maaşı) ne kadar çok olabilir ki? bu da okuldan okula değişiyor ama sağladığı imkanlar (okula ücretsiz ulaşım+yemek) bu gibi faktörlerle çoğu asistanın aldıgı maaş nerdeyse eşitleniyor.

iş yükü de tamamen bölümden bölüme değişir, bol labları olan bir bölümse, okullar açılınca labtan çıkamayabilirsiniz. sadece labta deney yapmakla kalsa iyi sayfalarca biriken lab raporları, sınav zamanı sınav kağıdı okuma, saçma sapan gözetmenlikler + kendi yüksek lisans derslerin ve tezin.

tavsiye eder miyim bilemedim. research asistanlık oluyorsa eğer kesinlikle önce onu düşün derim. başvuracağın okulda tübitak vb. projeler yapan hocalar var mı yok mu araştır, varsa eğer çalıştıkları konu da sana uyuyorsa onu düşün. böyle olunca sadece kendi projen/tezinle ugrasiyorsun, saçma sapan angaryalıklarla vakit kaybetmiyorsun.
  • light beam  (21.10.08 08:00:00) 
Bir çok vakıf üniversitesinde bu müessesenin adı artık asistanlık değil bursiyerliktir. Bildiğin araştırma görevlisiyle aynı işleri yaparlar, yani okulda vakit geçirirler, hocalara yardım ederler, yazıp çizerler, bu esnada da bir aylık alır ve yüksek lisans-doktora ücreti ödemezler. Kabul koşulları üniversiteden üniversiteye değişmekle birlikte genelde iyi bir ALES, iyi bir not ortalaması ve bir araştırma görevlisinin yapması beklenen en can sıkıcı işleri yapmaya azimli olmalarıdır (ki zaten akademisyenlik böyle bişi).

Doktora, lisansüstü, burs, bursiyer kelimelerini aratmanızı tavsiye ederim.
  • sui  (21.10.08 09:34:44) 
[]

C Soruları

Merhaba, string ve pointer'larla sorunlarım var. Biraz uzun, ama okuyup yardım edebilecek varsa benim için süper olur.

1)
main() {
char *a;
printf("%d", strlen(a));
}

Bu kod "0" yazıyor. Ama yanına bir de b[10] diye bir char tanımlarsam 11 yazmaya başlıyor. Bu durumda a'nın tanımını char *a="" şeklinde yaparsam yine 0 yazıyor. Burada Codeblocks kullandım, Mingw ve Gcc var içinde. char satrını b'li veya b'siz halde main'in dışına çıkarırsam derleyip çalıştırdığımda bozulup kapanıyor.

DevCpp'de ise "char *a;" tanımı main'deyken çalışmıyor. yanına b[10] ekleyince 0 yazıyor. Tanımı b'li veya b'siz halde main dışına çıkardığımda çalışmıyor. Yine a'ya ="" şeklinde ilk değer verince sorunlar çözülüyor.

Hatam ne, bu fark neden? Örneklerde ilk değer vermeden kullanıyorlar, ben ne yapmalıyım?

2) Asıl sorunum... Yazılan satırı getchar ile alıp mesela \n karakterine kadar bir diziye atamak istiyorum; ama dinamik olsun istiyorum. Yani c!='\n' ise *a'yı bir genişlet ve c'yi ona ekle şeklinde. Aşağıdaki kod olmuyor ve pek işe yarar değil, ama düzene girer mi?

main() {
char *a = "\0", *b = "\0";
char c;
int i = 0;
while ((c = getchar()) != '\n') {
b = (char *)malloc((strlen(a) + 1) * sizeof(char));
strcpy(b, a);
b[strlen(a)] = c;
b[strlen(b)] = '\0';
free(a);
a = (char *)malloc(strlen(b) * sizeof(char));
strcpy(a, b);
free(b);
}
a[strlen(a)] = '\0';
printf("%s, %d, %d", a, strlen(a), strlen(b));
}

 
sorunun tamamına bakamadım kusura bakma ama ilk örnekte bir pointer deklare ediyorsun ama pointerı initialize etmiyorsun. hafızada rastgele bir noktaya point ediyor. bu durumda bunu strlen içine sokmanın sonucu belirsizdir diye düşünüyorum.


  • kurukafa  (20.10.08 00:17:30) 
Bazı belgelerde, forumlarda initialize etmemişler, hatta etmeye gerek yok yazan bile var. Edince sorun kalmıyor zaten, ama ="" şeklinde sıfır byte olarak tanımlamak doğru mu bilemiyorum. Teşekkür ederim.


  • fadetoreality  (20.10.08 00:21:58) 
1. char *a; şeklinde yaptığınız deklarasyonda bir initialization olmadığından a bir null pointer olması lazım çoğu derleyicide. bu bağlamda üzerinde strlen() çağırmak tehlikeli ve anlamsız. underflow olması riski var ama sanırım strlen() de bunun için bir kontrol koymuşlar ki 0 veriyor. yanına bir array ekleyince 11 vermesi a nın rastgele bir değere sahip olması ve b nin hemen +1 adresinde bulunmasıyla alakalı.

2. c de dinamik bellek yönetimi biraz zor bir konu. kodu incelemek gerekirse,
gece vakti yanlış söylüyor olabilirim ama, b[strlen(b)] indisler 0dan başladığı için legal olmayan bir statement olsa gerek? aynısı a için de geçerli.
bir de bu ödev falan değilse, çoğu api nin çok güzel string implementasyonları var, hiç biri olmadı standart kütüphanenin(STL) içinde çok güzel bir array<> template i var dinamik bellek yönetimli.
  • talemon  (20.10.08 00:34:39) 
char e[]={'x', 'y', '\0'}; tanımıyla strlen(e) "2" döndürüyor. Yani e[strlen(e)]=null oluyor sanırım. Hatta dizide birden çok '\0' da olsa yine 2 çıkıyor sonuç.

Stl C++'da galiba, ama onda zaten string tipi de var.
  • fadetoreality  (20.10.08 00:48:28 ~ 00:51:35) 
\0 string sonlandiricisidir. milyon tane de koysan strlen ilk \0'e kadar olan yeri dikkate alir.

yani char e[]={'x', 'y'} de yapsaniz \0 default olarak sona eklenir.
  • fdegir  (20.10.08 11:51:36 ~ 11:52:26) 
kodu mumkun oldugunca degistirmemeye calistim farklari gorebilmen acisindan. Birde b degiskenine temp dedik daha okunabilir olsun diye.

//char *a = "\0", *temp = "\0";

//a'yi allocate edip bos bir string olarak yaratalim
char *a = (char *)malloc(sizeof(char));
a[0] = '\0';

char *temp = NULL;
char c;

//int i = 0;
while ((c = getchar()) != '\n')
{
//a'nin boyutundan 2 fazla yer ayirmamiz lazim biri yeni eklenecek karakter icin
//digeri null karakter icin
//temp = (char *)malloc((strlen(a) + 1) * sizeof(char));
temp = (char *)malloc((strlen(a) + 2) * sizeof(char));
strcpy(temp, a);

temp[strlen(a)] = c;

//temp'de henuz string'in sonu belirten null deger yok ondan strlen ne dondurur mechul
//temp[strlen(temp)] = '\0';
temp[strlen(a)+1] = '\0';

//loop'a girmeden a'yi dinamik olarak olusturdugumuz icin burda artik bir sorun cikmamasi lazim
free(a);

//a icin temp'in uzunlugundan 1 fazla yer ayirmak lazim sondaki null degerler beraber
//a = (char *)malloc(strlen(temp) * sizeof(char));
a = (char *)malloc((strlen(temp)+1) * sizeof(char));
strcpy(a, temp);
free(temp);
}

//buna gerek yok zaten strcpy ile temp'i kopyaladiginda sondaki null karakterde geliyor
//a[strlen(a)] = '\0';

//temp pointeri loopdan cikarken free edilmis ondan burda strlen'e veremezsin.
//printf("%s, %d, %d", a, strlen(a), strlen(temp));
printf("%s, %d", a, strlen(a));
  • badseed  (20.10.08 22:19:23) 
[]

Avize, Tasarruf Ampulü ve Tayf

Şu kesme camlı avizeler var ya, bissürü taş var üstünde. Onun içine bu ampullerden takınca duvarda oluşan gökkuşakları kayboldu. Neden?




 
demek ki tasarruf ampulünün yaydığı farklı dalga boyunda çok fazla ışık yok? cam avize normalde farklı frekanstaki dalga boylarını ayrı kırar.

tasarruf ampülleri genelde mat oluyor. saydam olmuyor yani dışları. homojen yayıyorlar ışığı. bunla da ilgilidir bir ihtimal.
  • mortifera  (15.10.08 22:57:40) 
Bazı dalga boylarındaki bileşenlerin olmaması zararlı görme sistemi için, değil mi? Fluoresan lambalarda öyle ya hani, yoksa aynı yapı mı?

Peki normal ampullerin "soft"ları var ya, onlarda tayf oluşur mu ki? Yoksa dışının ışık geçiren opak madde olmasından yine oluşmaz mı ki?
  • fadetoreality  (16.10.08 00:54:56) 
gözlük takabilirsiniz (:

dansdata.blogsome.com
  • kimlanbu  (16.10.08 20:28:19) 
[]

Ücret (Haberleşme sektörü)

Efendim, tüm kariyer planımı buradan yaptım neredeyse, mezuniyet ve iş arama, mülakat yerine ulaşım sorularım çok yer kapladı.

Şimdi de ücret soruyorum. Elektrik-elektronik mühendisliğinden yeni mezun oldum. Bir yer ikinci görüşmeyi iptal edip gel başla dedi. Ücret, sigorta gibi konuları ne ara konuşacağız, tutumum ne olmalı bilemedim. Çok kolay sorabilecek biri değilim, yüzüm kızarır para isteyeceğimde. Ama sonra arkadaşımın başına geldiği gibi, üç ay çalıştırıp sonraki ay 750 lira ile başlayacağını söylüyorlar. Çocuk ilk gününden istifa etti tabii, üç ayı da boşa gitti.

Bir de ne kadar verirlerse iyidir, şunun altını kabul etme, git başka iş ara dediğiniz bir değer var mı? Başka yerler de arıyor, henüz eli mahkum durumda değilim, ama burayı da istiyorum. Gözüm çok parada değil, ama benim ayarımdakiler ne alırsa elbet ben de isterim.

Şirket network alt yapısı sağlayan bir şirket. Sertifika filan istemiyor, kendi yetiştirecek, ben de milyarlarca lira verip sertifika alamazdım zaten. Ha bir de, İstanbul'da. Aylık yaklaşık 250ytl yol parası bile vereceğim :(

 
bence işe baslamadan önce gorustugun kişi(ik'da sanırım) ile tekrar gorus.tamam gel basla dedınız ama bazı seyler hakkında bilgi almak istiyorum falan dersin.calışma seklini konusmadıysanız mesela bununla baslayıp ücrete getirebilirsin.o arkadasının yasadıgı gıbı bı sorun yasamak ıstemıyorsan bence işe girmeden hallet bu olayı..


  • isott  (09.08.08 01:11:25) 
ücret konusunda konuşmaktan çekinmeyin, iş hayatının en temel gerçeği bu :) ayrıca ikinci görüşmeyi iptal edip "direkt başla" diyen bir kurum ilk üç ay maaş vermeyeceğini beyan ederse "bana müsaade" diyebilirsiniz. niyetiniz staj değilse sembolik de olsa her durumda bir maaş almalısınız.
yani, "direkt gel başla" diyen bir kurum varsa karşınızda, siz de direkt "o halde ücret konusunu konuşalım" diye girebilirsiniz. evet, biliyorum, zor ama alışıyor insan zamanla :) üstelik yapılması gereken şey bu.

  • actionary  (09.08.08 01:18:35) 
3 ay para vermemek ne demek ya?
öyle şey mi olur?
hadi para vermedin adama. bari yol parası ver. bari yemek parası ver.
bir de sonra 750 lira verecekler!!

oldu.

sap işine giren bir arkadaşım, eğitim sürecinde 1000 ytl kadar para aldı. 1.5 sene sonra da 2000 lira ile devam ediyor. yol+yemek de adamlardan.
  • co2s2  (09.08.08 01:38:15) 
Uc ay para vermeden calistirmak gene iyiymis. Basin-Is kanununa gore medyada calisan insanlar 6 ay boyunca stajyer olarak calistirilabiliyorlarmis. Sosyal Politika hocamiz anlatmisti gecen yil. Hatta buyuk medya gruplari milleti beles beles calistirip kopek etmek icin, mesela 6 ay posta gazetesinde calistirip sonra ordan cikartip 6 ay daha radikal gazetesi'nde calistirabiliyorlarmis. Ayni yayin grubunun farkli kollarinda yani.. Yasanin bir acigiymis bu. Haliyle emek somurusu ortaya cikiyor. Hocamiz bize aciyarak anlatmisti bunlari. Neyse ki biraktim okulu anasini satiym.

Bu da boyle bi animdir. (Alakasiz oldu ama 3 ay ucretsiz calismaya oha diyenleri tenzih etmek icin, 3 yil o sekilde calisan adam var sen ne diyorsun, demek istedim, dayanamadim.)
  • vita vinum est  (09.08.08 01:59:53) 
Efendim o üç aylık kısım staj adı altındaydı ama yine bir miktar para alacaktı, kendileri demişti bunu. Neyse, sonra o olmadı, maaşı da gelecek ay verecez artık, 750 alacan bugünden itibaren deyince çocuk bıraktı tabii.

Benim durumum muhtemelen ilk gün konuşulacak, ama konuşmazlarsa ben ne yapmalıyım diye fikir almak istedim sizden. Bir de tabii miktar konusu var ki niyeyse sevgili mezun bölüm arkadaşlarımdan filan bilgi edinemiyorum. Anlamıyorum, "şu kadar para alıyorum" diyen birine sanki "o zaman şu kadarını bana ver" filan mı diyeceğim? Piyasa hakkında bir fikir edinmedek gerekiyor, çünkü ısrarla ne kadar istiyorsun diye sorabiliyorlar.
  • fadetoreality  (09.08.08 02:40:15) 
adam gibi bir şirketse yeni başlayana verecekleri ücret 1500 YTL civarında olur.


  • canliceset  (09.08.08 04:54:34 ~ 04:54:59) 
elektrik elektronik müh. başlangıç maaşı için 1500-1750'den aşağı kabul etmemeli. vasıfsız işçi mi çalıştırıyor denyolar, ödesinler hakkımızı.

Sadece ilk bir kaç ay deneme sürecinde düşük maaş kabul edilebilir, o da en az 1000tl olmalı.
  • kimlanbu  (09.08.08 10:24:13) 
[]

Estağfurullah ve Rica Ederim

Biri hatalı olduğunu söylediğinde ne demeliyiz? "Önemli değil, sorun değil" gibi şeyler olabilir mi? Bu da bebeği doğan birine "güle güle kullan" demek gibi, çiğ geliyor.

Ya biri "sen iyisin, ben iyi değilim" dediğinde? Estağfurullah uygun bir cevap gibi geliyor, ama sırf alışkanlıktan böyle söylüyorum, anlamını bildiğimden değil.

Estağfurullahın bir onay anlamı da taşıdığı söyleniyor, hem de biraz fazla İslamî duruyor, ya da eski ağzı. Söylemek, yazmak da zor.

"Rica ederim" ise yine garip geliyor. Teşekküre veya özür dilemeye karşılık rica etmek galiba "rica ederim, ne gerek var teşekküre filan" diye bir alçakgönüllülük göstergesi oluyor.

Dilime dolanmış bu sözcükten kurtulmak istiyorum. Mümkünse Türkçe ve anlamı tam karşılayan bir sözcük önerebilir misiniz?

 
ben ikisine de "eyvallah" diyorum.

çok eski ağız geliyorsa "eywallah"ı deneyebilirsin.
  • swallowed arsenic  (27.07.08 15:34:07 ~ 15:36:22) 
özür dilemeye önemli değil demek bence gayet düzgün/normal.
teşekkür ederime de ben teşekkür ederim diyebilirsiniz :P

  • natnan  (27.07.08 15:48:23) 
- özür dilerim
+ önemli değil / sorun değil

  • deckard  (27.07.08 15:57:57 ~ 15:58:03) 
estagfurullah'ın onay anlamı yok aslında.
istiğfar diye ararsanız, göreceksiniz.
çok şık olabiliyor estağfurullah, kullandığınız yere göre.
"canın sağolsun" var, aynı yaşlarda iseniz.
  • cedilla  (27.07.08 16:43:43) 
bir de şöyle bir durum var: arkadaşa ''sen şunu yapamıyorsun bana bırak'' deyince ve ''ne yani sen bana beceriksiz mi diyorsun'' gibi bir karşılık aldığınızda kullanılan 'estağfurullah' da var.
ben de sevmiyorum bu kelimeyi.

  • insanimsi  (27.07.08 16:54:22) 
"estağfurullah" allah istiğfar etsin (allah esirgesin) anlamına gelir. dolayısıyla onay anlamı yoktur yaygın kanının aksine. samimiyet söz konusu değilse belirttiğiniz örnekler için çok fazla seçenek yok gibi türkçe'de. ama karşınızdaki samimi olduğunuz biriyse "salla" bile denebilir...


  • uyuzcan  (27.07.08 20:32:55) 
[]

Telekom Saha Çalışmaları & Yükseklik Korkusu

Önce nereye baksam network çıktı karşıma, şimdi nereye gitsem "yükseklik korkun var mı?" diye sorar oldular.

Bu baz istasyonlarının, wifi, wimax filan sistemlerinin kulelere, bina tepelerine yerleştirilmesinde bir haberleşme mühendisinin işlevi nedir? Yüksekten korkmuyorum ama herkes tekrar tekrar sorunca şüphelendim biraz. Aşağı bakmak başka, dengesiz bir vaziyette iş görmek başka. Zor bir iş midir, atletik, sporcu, esnek olmak, iyi fiziksel kondisyon mu gerektirir?

Elime matkabı çekici alıp tırmanıp ben mi takacam bu alet edevatı? Kimisi diyor yok sen yönlendirecen tekniker takacak... Yapayım edeyim de, al şu 20 bin dolarlık 30 kiloluk aleti, tırman 90 metreye, aman düşürme, aman düşme mi diyecekler? Ya da "çatı buz tutmuş ama napalım birader hadi kolay gelsin" mi diyecekler? Neyle karşılaşacağımı bilemedim, görüşmede de yaparım diyemeyince iyi olmadı. "Eh çatılarda direklerde gezmiyorum tahmin ettiğiniz üzere, o yüzden denemeden bilemem" dedim :)

 
Beni işe alırken gerektiğinde yan keskiyi alıp kendin girişeceksin işe dediler. bakımım/onarım yapılması gereken devreler vs benim için oldukça yüksekte sayılır ve kıytırık bir iskele üzerinde çalışman gerekebiliyor.

Bana işe alırken sormadıklarından işime gelmeyen bir şey oldu mu, çıkamam oraya korkuyorum diyorum, sıyrılıyorum, usta veya çırakları hallediyor.

Senin görevin sadece teknikere bağlantının nasıl yapılacağını göstermek, tabi bunu teknikerle birlikte yüksekte yapman gerekecek. Hamallık işini sen yapmazsın, en kötü şarlar altında sadece kablo bağlantılarını sen yaparsın.
  • kimlanbu  (26.07.08 10:10:33) 
dostum, öncelikle böyle bir şeye mecbur değilsin. sonuçta aleti teknikere verirsin, o da bağlar. ama işe girdikten sonra anlıyorsun ki olay bu kadar basit değil.
tekniker arkadaşlar senin dediğinden pek anlamayabiliyor. ilerleyen zamanlarda sorunlar çıkabiliyor. bağlantıyı yapamıyorlar, kablonun şaşesini gereksiz diye kesebiliyorlar. vs. vs.
başına iş açılmaya başlayınca da mecburen kendin bağlamaya başlıyorsun.
90 metre sandığın kadar yüksek değil. bir iki kez çıktıktan sonra alışırsın. direkler ve kafesler güvenlidir. ben sürekli çıkıyorum fazla bir fiziksel güç gerektirmediğini söyleyebilirim.
ha sen çıkamam diyorsan, teknikerin eline kaldın demektir. çıkan arızaları başka bir ekip üstleniyorsa, sen sadece kurulumdan sorumluysan daha rahat olabilirsin.

acil işlerim var tam cevap veremedim. kusura bakma. biraz daha açabilirsen tam bir cevap yazmaya çalışırım.
  • buzkran  (26.07.08 20:14:10) 
çalışacaksanız eğer gerçekten dikkat edin, mühendissiniz zaten bilirsiniz o kulelerin rüzgarda kaç metre esnediğini eheh.


  • radikalherif  (27.07.08 01:51:41) 
yok efendim, estağf... şu yeni mezun cehaleti mevcut.


  • fadetoreality  (27.07.08 02:31:32) 
[]

[İş Hukuku] İzin, Sigorta ve İş Değiştirme

Bir yere girdik, bir yıl çalıştık ve o 14 günlük bitmez tükenmez izni hak ettik ve başka şirkete geçtik. Ya da henüz hak edemeden başka şirkete geçtik. Bu sıfırlanır mı? Aynı şey SSK primleri, sağlık karnesi için nasıl olur?

Bir de bu primlerin ücrete eşdeğer mi yatırılması gerekir? Şirketin bizi kandırıp asgari ücretten yatırma ihtimali var mıdır mesela?


 
izin çalışılan işyeri için geçerlidir.başka işyerine geçtiğinizde izin hakkınız sıfırlanır.ssk primleri ve sağlık karnesi kaldığı yerden devam eder.primleri de işveren kafasına göre yatırabilir evet.


  • karamell  (25.07.08 19:48:53 ~ 19:49:19) 
Peki primlerin olması gerekeni net veya brüt ücret kadar filan mıdır?


  • fadetoreality  (25.07.08 19:54:38) 
tam olarak emin değilim ama primler brüt maaş üzerinden hesaplanıyor sanırım.ama neye göre hesaplandığını bilmiyorum malesef.


  • karamell  (25.07.08 22:41:59) 
primler brüt maaşınız üzerinden hesaplanır. prim matrahı en düşük asgari ücret kadar, en yüksek de asgari ücretin 6,5 katı kadar olabilir.

izin süreleri yeni işyerine geçildiğinde sıfırlanır. ama eğer hak edip de henüz kullanmaya fırsat olmadan işten ayrılmışsanız izin süresi kadar ücreti işverenin nakit olarak ödemesi gereklidir. hak ettiğiniz izin havaya gitmez yani.
  • kibritsuyu  (26.07.08 10:13:28 ~ 10:14:09) 
sorunun son kısmını görmemişim. primler brüt ücretiniz üstünden yatarama elbet işveren sizi kandırıp asgari ücret üzerinden yatırabilir. hatta çoğu işyeri de böyledir. daha doğrusu işverenini kandırmazlar da açık açık söylerler "senin sigortanı yapacam ama asgari ücret üstünden" diye. yasal değidir ama kurumsallar hariç çoğunluk böyle yapar.

"sigortamı gerçek ücretim üzerinden yatıracağını söyledi ama yatırıp yatırmadığını bilmiyorum. ne yapayım" derseniz iki yolu var.

birincisi internetten girip hizmet dökümünüze bakabilirsiniz.

ikincisi de, işveren kimi ne kadardan gösterdiğinin yazılı olduğu aylık prim ve hizmet belgesinin duvara asmak zorundadır. sırf işçiler görebilsin diye asmak zorundadır. hatta "bu işyerinde na şu kadar asgari ücret uygulanır" yazısını da asmak zorundadır ki işçi "haa asgari ücret bu kadarmış, e işveren de beni bu tutar üstünden göstermiş. vay şerefsiz kandırmış beni" diyebilsin.
  • kibritsuyu  (29.07.08 13:51:41) 
[]

Web Reklamları Ne Getirir?

Böyle güncel ve doğru istatistik var mıdır? Şu kadar günlük ziyaretçi için Adsense şu kadar getirir ortalama, banner reklamları şu kadar getirir, site Türkiye'ye yönelik değil de evrensel ise değerler şöyle değişir gibi?

Facebook için reklamla dönüyor yazıyordu bir yerde, aklım almıyor.


 
adsense'in tık başı 0,001 lira gibi bir şeyi vardı tabi gelen reklamın türüne göre de değişiyor sigorta reklamları çok getiriyodu bi ara şimdi hangisi bilmiyorum ama adsense zaten site temasına göre koyuyor reklamı


  • yuto  (15.07.08 15:57:26) 
[]

Evde Doğuran Sokak Kedisi

Kaç kez dedik, "ablacım git, kadının yeri kocasının yanıdır, azcık edeb ya hu". Yok, bizimki her akşam gelmeye devam etti. Ağaçtan balkona tırmanıp kapıdan, pencereden içeri dalıyor, sabahın beşinde yatağın altında gezinip uyandırıyor. Karnı kocamandı ve biz "ne yapsak ne yapsak bu yavrulayacak şimdi o zaman atamayız da ağacı mı kessek lan napsak" diye düşünürken olan oldu, bu sabah kalktığımızda nurtopu gibi dört ufak pisimiz vardı.

Bahçe dururken niye bizim ev? Ne yapacağız bunları? Sokağa atamayız artık. Bu kedi denen şey ne yer, ne içer? Bize ne tür hastalıklar bulaştırır? Kedi kumu kanser yapar mı?


 
Ayni sey bizim de basimiza gelmisti. Bir kere yavrularinin basinda olmadigi bir zaman yavrulari disari biraktiydik da gene geri tasidiydi. Hatta ikinci sefer daha ulasilmaz, dolap alti bir yerdi. Canilik edip tekrar disladik. Kontrollu sekilde yavrulari disari biraktik, gelmesini bekledik. Cami kapadik. Geri geldiginde yavrularini baska bir yere tasimak zorunda kaldi. Mahalle de kedi kralligi gibiydi mubarek. Evcillestirilen biz miydik onlar miydi belli degildi.


  • sethi  (03.07.08 17:38:28) 
valla evde an itibariyle 6 yavru 2 ebeveyn ve 1 orta boy (4 aylık) toplam 9 kediyle yaşayan biri olarak; öncelikle bi veterinere gidin, sizi sakinleştirsin. Yavrular zaten 1-1,5 ay sadece anne sütü içecekler ama anneyi sağlıklı beslemelisiniz, evde düzenli yemek yapıyorsanız onların kalanları ve yanında da yaş mama takviyesi yeterli olabilir, kedi kumu kanser yapmaz silika falan alırsanız kokudan da kurtulursunuz.

yavrularla da çok eğleneceksiniz, bol bol fotolarını çekin bition a koyarsınız :)
  • gereksiz insan  (03.07.08 18:12:26) 
[]

[İst Ulaşım] Fulya?

Yine bir ulaşım sorusu.

Aksit Plaza'ya nasıl gidebilirim? Ayazma Dere Caddesi, Fulya, Beşiktaş yazıyor. Otobüs, taksi gider mi? Gitmezse nereden yürünür, ne kadar sürer?


 
Fulya, bildiğim kadarıyla mecidiyeköy'ün arka tarafı oluyor. Hatta İnönü Stadı'nın sol tarafında kalan bir yerde muhtarlığı bile var. Ancak, adresi tam olarak bilemiyorum.


  • nuage  (02.07.08 15:02:14) 
Valla biraz cenabet yer orası. Her yere yakın ve her yere uzak. 6-7 ay çalışmışlığım var orada.

Eminönünden 26B var önünden geçiyor. 26A Fulya'dan yakınından geçer. Beşiktaş'ta ATV nin yanında yokuş aşağı yürürsen 3-5 dk lık mesafede.

Uzun yeşil bir binadır. Akşit plaza dersen gösterirler , meşhurdur oralarda özellikle yemekle ilgili yerlerde. Önündeki yol da OTİM yolu diye geçer, OTİM'i bilmezlerse Polat Tower var, eski BJK antrenman tesisleri var (şimdi plaza yapılıyor yerine).
  • tolginho  (02.07.08 15:25:03) 
[]

Yurt Dışında Çalışmak

Çok mu zordur bu? Bir yeni mezun gidip yaban ellerde çalışabilir mi? Hayalcilik midir yoksa?

Bir de, ne yapmak gerekir? Yahoo Jobs'tan iş arasak, email atsak bi yerlere olur mu?

Hayatımda yakından bir pasaport bile görmedim.

 
calismak istedigin ulkeye gore ve ne yapmak, ne iste calismak istedigine gore degisir. bazisi vatandaslik ister bazi ulke hicbisey istemez. mesela amerika arzu ediyorsan mezun.com'a bak


  • coolblue  (12.06.08 02:33:21) 
www.monster.com dan istediğiniz ülkeler için cv oluşturup iş arayabilirsiniz. Benim bi kaç arkadaşım bu şekilde türkiye deyken almanya da iş buldu. Yani zor değil olabiliyo bu şekilde yeterki sen bunun için uğraş...


  • selimse  (12.06.08 13:59:25) 
[]

[Ulaşım] Avcılar-Gebze

Yarın 13.00'da Gebze'de Tübitak Uekae'de olmam gerekiyor ve Avcılar denen yerde yaşıyorum. Nasıl giderim? Ne kadar sürer?

Gebze'ye ulaşınca Uekae'yi bulmak zor mu, çok zaman alır mı?


 
1 ) Esenler'e gidip Gebze Koop midibüslerine binip Gebze'de inebilirsin (minibüs duraklarına gideceğini söyle) Oradan Gebze-Beşevler minibüslerini sor ve Tübitak'a gideceğini söyle. Tübitak'ın yanında seni indirirler ve orada Uekae'yi sorabilirsin.
Bu yol uzun sürebilir. Esenler'den Gebze'ye gelmek 1.5-2 saati bulabiliyor.

2 ) Karşıda H.Paşaya geçip Gebze'ye H.Paşa'dan trenle gelip Gebze istasyonundan bir taksi tutup Tübitak'a geçebilirsin. Daha rahat olur bu yol sanırım. Gebze H.Paşa Tren 1 saat 15 dakika sürer. İstasyondan taksiyle Tübitak'a geçmek 10 dakika falan sürer maksimum.
  • nihilanth  (04.06.08 20:30:14) 
1)500t halk otobüsü
2) Harem-Gebze dolmuşları
3) Gebze-Beşevler minibüsü
  • annem bana kiz bul evlen dedi  (04.06.08 22:19:50 ~ 22:20:06) 
bir yol da şöyle. avcılar -> deniz otobisi bostancı veyahut pendik -> pendik veyahut bostancı tren-> gebze -> taksi -> tübitak

yalnız zaman koordinasyonu konusunda bi fikrim yok. avcılardan erken saatte deniz otobisi olmalı. bakılmalı
  • aquattro  (05.06.08 19:06:47) 
[]

Ön Dişte Küçük Kırık

Dün çatalı ısırdım ve ön dişimin biraz çatırdadığını hissettim, sonra da onu çiğneyip yuttum.

Kırık dilime ve parmağıma geliyor, ama göremedim bir şey.

Hekime gitsem "yok bunda bi şey, o çatırdayan çataldır, kemiktir taştır" filan diyebilir göremediğinden. Der mi?

Böyle ucundan azcık kırıklar için ne yapılabilir? (sıfır numara zımpara mesela?)

 
dolgu ile yamıyorlar.
çok rahatsız etmiyorsa dişçiye gitmeden de zamanla kendi kendine zımparalanır.

  • pain  (29.05.08 14:30:58) 
Yok ağrısı sızısı, sadece yeni olduğu için dilim takılıp duruyor oraya. Benim korkum dişe zarar vermesi, çürütmesi, zayıflatması filan.

Annem kızdı dün, "Yoğurt yemiyosun, süt içmiyorsun... Ablan da sen de hiç dikkat etmiyorsunuz beslenmenize..." :)
  • fadetoreality  (29.05.08 14:37:31) 
eger disin kirildiysa disci MUTLAKA gorur merak etme
seni rahatsiz etmiyosa bile git bi gorun derim sinirlerin onunu acmissa bi sure sonra yemek yerken kotu olursun cok..

  • orange coffee  (29.05.08 14:42:26) 
mutlaka dişçiye gitmelisin, vücudunun sağlığı sindirimin başladığı ağzında başlıyor unutma. sadece sindirimle değil, kalple vs ile ilgili sorunlarda da ağız sağlığı belirleyici.

kırığı bırak küçük bir çaylak bile olsa, bu ilerleyen dönemde dişini kaybetmene sebep olabilir.

senin için aradım sordum bir hekime, 15-20 dakikalık bir çalışmayla sorunun ortadan kalkabilirmiş.

geçmiş olsun.
  • tannhauser  (29.05.08 15:13:21) 
dişiçiye gitmezsen çürüyor.


  • sourlemonade  (29.05.08 23:48:33) 
ben de yıllar evvel kemancı'da bira içerken, bira bardağı ile ön dişlerimden birini aynı şekilde kırmıştım. diş hekimine gidince dişinize yama yapıp dişinizle aynı renk dahi yapıyorlar lazer ile.


  • rachel  (30.05.08 12:02:14) 
[]

[İst. Ulaşım] Eyüp Anadolu Lisesi

Pazar sabahı sınava gireceğim orada. Avcılar'dan gitmem gerekiyor. Metrobüs + 39D ile gidiliyor sanırım.

Bahariye Caddesi'ndeymiş, kolay bulunur bir yerde mi acaba? İnmem gereken durağın adını biliyor musunuz?


 
bahariye sahildeki uzun cadde sanırım ve de beyazıt'tan kalkıp aksaray üzerinden giden 39 ile gidilebiliyor. hatta link vereyim:
www.iett.gov.tr

39D de aynı işi görür tabi.

esas soruya cevap vermemişim pardon. feshane'den 1 ya da 2 durak diyeyim. tam bilemiyorum.
  • supergirl  (02.05.08 06:42:13 ~ 06:46:08) 
feshaneden sonraki ikinci durak.
Pierre Loti'ye çıkan teleferiğin dibi.

  • guitarman  (02.05.08 09:09:42) 
İett web sitesi iddia etse de 39D Cevizlibağ metrobüs durağından geçmiyormuş. Telefon açtım kafam daha da karıştı.

Eminönü'ne gitsem oradan kolay ulaşır mıyım hani tek otobüsle filan?
  • fadetoreality  (02.05.08 15:35:38) 
eminönünü'nden de ulaşılabilir ama bence en güzeli aksaray'dan aktarmak. hem daha yakın hem de eminönü'nden 1 tane otobüs kalkıyor. aksaray'dan ise en az iki otobüs geçiyor.


  • supergirl  (02.05.08 16:49:41 ~ 16:50:36) 
avcılar-mecidiyeköy otobüsüne binip, ayvansaray da inin en fazla 5 dakika yürürsün.otobüs yavaş metrobüsle geleceğim illa derseniz, cevizlibağ dan mecidiyeköy otobüsüne binin.


  • gregory  (02.05.08 18:26:53) 
[]

MySpace Adetleri

Efendim,
Bu sitede bir profilim var da, fazla kurcalamadım. Üç dört şarkımı koydum, bir daha da pek girmedim.

Tanımadığım kişilerden "friend request"ler geliyor arada. Kabul ediyorum. Gidip onun sayfasına "Thanks for the add/ekleme için teşekkürler" mi yazmalıyım? Bu sözler bu durumda mı kullanılıyor?

Bir de, niye herkes tanımadığı kişileri arkadaş listesine ekliyor? "Profilim, şarkılarım daha çok kişiye ulaşsın, ünüm şanım yürüsün" diye mi? Eğer öyleyse, uyduruk bi gitarcıyı niye Steve Vai listesine eklesin mesela?

 
ünlülerin myspace sayfalarını, çoğunlukla başka birileri düzenler. menejerlik, kayıt şirketi gibi bir yerden düzenleme yapılır. o yüzden o kişiler de kimseyi reddetmiyor.

illa thanx 4 the add gibi bir şey yazmak zorunda değilsiniz, zira çoğu zaman bu mesajların tek yaptığı duvarınızı flood etmek oluyor. ama sorunuzun cevabı, evet, biri başkasını eklediğinde böyle bir kelime kullanıyor. ama adet değil.

tanımadığı kişileri arkadaş listesine ekleme durumu myspace'in aslında temeli oldu artık. ben de ayda yılda bir girdiğimde tanımadığım kişilerden birçok arkadaşlık talebi görüyorum. bunların bazıları spam olabiliyor, yani gerçek profil olmuyor.
  • tom riddle  (22.04.08 17:05:49) 
[]

Yine Utf-8

Efendim, üçüncü gün oldu, hala bununla uğraşıyorum. Sorunlar birikimli olarak gelişiyor.

Utf-8 "Case insensitive" olmasına rağmen, Mysql'e kaydettiğim "i, ı, İ, I" harflerinde bir gariplik oluyor. İ, I ve i aynı karakter olarak algılanıyor sorguda, ı farklı.

Forumlarda, bloglarda okumadığım ileti kalmadı Php-Mysql-Utf8 üçlüsü için. Daha JS ve Ajax da girecek araya ve sorunlar artacak. Ben de yine buraya soracağım korkarım :(

 
mysql e bağlandıktan sonra kullandığın database in dilinin(karakter kodunun) ne olacağını belirtirsen problem düzelebilir.
mesela;


$conn = @mysql_connect('localhost', 'senin_user', 'senin_password');
if (!$conn) {
die('Could not connect: '); //. mysql_error()
}
@mysql_select_db('senin_data', $conn);


/* burada karakter kodunu belirt. mesela burada türkçe karakter kodu kullan denmiş mysqle. sen utf-8 olanını yaz.
mysql_query("SET NAMES 'latin5'");
mysql_query("SET CHARACTER SET latin5");
mysql_query("SET COLLATION_CONNECTION = 'latin5_turkish_ci'");

başka yollar da olabilir. mesela web sayfasının karakter kodunun meta kısmına

content="text/html; charset=utf-8"
şekinde yapmayı dene bir de.
  • fizikopat  (18.04.08 17:53:08) 
valla ben de günlerce uğraştım.. eğer joomla ile uğraşıyorsan hosting şirketi ile görüşüp safe mode'u kapattırman gerekir ondan sonrası için yardımcı olurum


  • enola gay  (19.04.08 00:09:29) 
Efendim yaptım, hepsini yaptım. Php'nin input, output ve internal kodlamasını utf-8 yaptım. Formun accept-charsetini utf-8 yaptım. Meta ile charset belirttim ve php'den header gönderdim utf-8'li. Phpmyadmin'de veritabanı oluştururken her şeyi utf8_unicode_ci yaptım. O kutsal üç satırı da yazdım (names filan). "ş" harfini kaydedebiliyorum, browser ve Phpmyadmin'de düzgün görünüyor. Hatta sorgularda da "ş" harfini filan kullanabiliyorum. Ama i,ı,İ,I sorunlu.

*Browser derken Firefox'u kastettim. IE4'te bir sorun var, ama ona daha sıra gelmedi.

enola gay, Joomla ile uğraşmıyorum henüz, öğrenmeye çalışıyorum. Sunucu da yerel zaten, Wamp kullanıyorum.
  • fadetoreality  (19.04.08 00:12:31) 
kodlarını göndermek ister misin ? belki öyle daha kolay yardımcı olabilirim sana... belki wamp'ın mysql'inde sorun vardır... my.cnf dosyasına bişiler eklemen gerekiyordur...

phpmyadmin'de söz konusu karakterler doğru olarak insert ediliyor ve çekilebiliyor mu ?
  • huzursuz  (21.04.08 08:57:28) 
Cevaplar mesaj olarak gelmiyordu, şimdi birkaç haftalık cevaplar mesaj kutumu doldurmuş, tekrar okudum.

Kodları çok karıştırdım, düzenleyebilirsem gönderip yardım isteyeceğim Huzursuz.

Hepinize teşekkür ederim.
  • fadetoreality  (09.05.08 02:17:18) 
bir de php dosyanın charsetine bak, ANSI mi UTF8 mi.

dosya charsetini dğeiştirmeyle ilgili olarak notepad++ çok iyi view menüsünden değiştiriyorsun anında.

ayrıca .htaccess dosyasında aşağıdaki gibi bir satır olmalı artık utf istiyorsan değiştirirsin:

AddDefaultCharset iso-8859-9
  • tolginho  (02.07.08 15:27:37) 
[]

Ales Sözel Mantık Soruları

İki tane soru var, çözümler hatalı göründü bana.

1) Berfin, Tolga, Ayla ve Cüneyt sahne almış. Sahneye ilk olarak Berfin, son olarak Tolga çıkMAmıştır. Ayla Cüneyt'ten sonra sahne almış ve arada bir kişi daha varmış.

Çözümde verilen bilgilere göre şöyle sıralamışlar: T-C-B-A.
Bence C-T-A-B sırası da oluyor. Sizce?

2) Bir beldede evler iki ya da üç katlıdır. Bazıları çatılıdır. İki katlı evlerin bazıları beyazdır. Mavi evlerin bazıları üç katlıdır. Hangisi kesinlikle vardır?
a) İki katlı ve çatılı ev
b) İki katlı ve mavi ev
c) Üç katlı ev
d) Üç katlı, beyaz ev
e) Mavi, çatılı ev

Cevap B demiş, bir de açıklama yapmış da, bence C. Sizce?

 
evet 2. kesin c. mavi evlerin bazıları üç katlı ama geriye kalan mavi evler 2 katlıdır demek olmaz, kesin değil yani.

1. soruda ikisi de oluyor.
  • crayze horse  (18.04.08 02:45:59) 
1) c t a b doğru sizin dediğiniz gibi.
2) İki katlı evlerin yarısı beyaz yarısı kırmızı olabilir. Evler mavi ya da beyazdır diye bir açıklama yok, başka renkler de olabilir neticede. Bu sebeple sadece c şıkkı kesin doğru.

  • crown  (18.04.08 09:07:28) 
2.soruda evlerin kesin 2 ya da 3 katlı olduğunu biliyoruz. mavi evlerin bazıları üç katlıdır dediğinden, "bazıları" lafının tüm mavi evleri kapsamayacağını düşünüp mavilerin geri kalanı da 2 katlıdır demiş olabilir. b de c den daha kapsamlı olduğu için b yi cevap kabul etmiş olabilir...


  • toxxicfox  (18.04.08 14:10:50) 
[]

Yine Ajax: Karakter Seti Sorusu

Php'den dönen "ekşi" diye bir cevabı sayfadaki bir bileşene yazdıracağım diyelim. Türkçe karakterler yamuluyor. Html'ye charset filan yazsam da olmuyor. Php'den de header denedim ama beceremedim.

Bir de, Php'den "echo" haricinde nasıl çıktı alınır şu XmlHttp nesnesine? (Anahtar sözcükler yeter, nereye bakacağımı bileyim...)


 
.htaccess dosyasına şu satırı yazınca düzeliyor:

AddDefaultCharset windows-1254
  • enola gay  (16.04.08 14:24:06) 
utf-8 kullanmayı deneyebilirsin eğer vaktin varsa... ama php dosyalarını da utf-8 (bom olmadan) olarak kaydetmen falan gerekir... biraz daha uğraşırsın ama bence asıl doğru olanı böyle yapmak.

"printf"

var çıktı fonksiyonu olarak echo dışında çok az kullandım ben böyle bir şeyi bunu neden sordun anlamadım :)
  • huzursuz  (16.04.08 16:10:42) 
Cevaplar için teşekkür ederim de, beceremedim ben :( Hatta Javascript'i aradan çıkarıp tek Php ile denedim.

header('Content-Type: text/html; charset=utf-8');
iconv_set_encoding("internal_encoding", "UTF-8");
iconv_set_encoding("input_encoding", "UTF-8");
iconv_set_encoding("output_encoding", "UTF-8");
echo "ş";

"?" yazıyor bu ekrana. Utf-8'de "ş" olmadığına inanıyorum artık.
  • fadetoreality  (16.04.08 20:28:21) 
eğer yapmadıysan , php dosyasını da utf-8 şeklinde encode edip kaydetmelisin.

bir de ajax vs. için jquery kullanın derim, ne karakter seti ne bişey, bodoslama her bi haltı yazdırabilirsiniz.
  • alwaysdrunk  (16.04.08 21:58:47) 
Ah... yaptım sanıyordum, ama editöre güvenmekle hata etmişim.

Şimdi de Mysql ile sorunları çözmeye çalışıyorum. Sizlere bol bol soru soracağım sanırım bu aralar... Teşekkür ederim.
  • fadetoreality  (16.04.08 22:25:16) 
haha utf-8'de ş yok demen bana arkadaşların beraber çalıştığı hıyar bi programcıyı hatırlattı... o da öyle demişti utf-8'de türkçe karakter yok demişti... capchta için tasarımcıdan 5000 tane imaj yapmasını istemişti falan... garip bi adamdı :)


  • huzursuz  (18.04.08 10:31:46) 
:) Umarım bir metafor yoktur hıyar derken, alınmamaya çalışıyorum :)


  • fadetoreality  (09.05.08 02:19:13) 
[]

Ajax ve sayfa yönlendirme

Bir "login" sayfası yapmaya çalışıyorum. Hatalı giriş uyarılarını filan aynı sayfada Ajax ile gösteriyorum, sayfa yeniden yüklenmeden. Giriş yapıldığında ise başka bir sayfaya yönlensin istiyorum, ama "head" dışında olduğu için "meta http-equiv" çalışmıyor.

Öneriniz var mı?


 
şu işini görebilir mi acaba ?

www.pageresource.com
  • huzursuz  (14.04.08 12:53:14) 
location.href='yonlendirlecek.sayfa' olabilir pekala.


  • ccompiler  (14.04.08 13:10:57) 
[]

ps domain

.ps uzantılı domain nereden alınır, kaç paradır? Bir yerde 5€, bir yerde 90€ filan yazıyor, birinde nasıl ödeneceği yazmıyor, birkaçının sayfası bile açılmıyor... Ve bunların hepsi "certified".




 
www.pnina.ps

bu site yardımcı olabilir mi acaba?
  • belixuis  (09.04.08 04:06:19) 
  • trimpot  (09.04.08 09:48:47) 
[]

Siyaset ve tarih kitapları

Bu yaşta hala siyaset cahili olmak utanç verici. Kitap okumak istiyorum. Kapitalizm, komünizm, sosyalizm nedir, sosyal demokrasi, liberalizm nedir, Türkiye siyasi tarihi (ihtilaller, idamlar, utanılanlar, takdir edilenler)...

Ne önerirsiniz?


 
türkiye tarihi için eric jan zührer'in kitabını öneririm.


  • moontaxi  (20.03.08 21:17:48) 
ayrıca tarihe yeni başlayanlar için tüsiad'ın liseler için hazırlattığı tarih kitabı muhteşemdir. kesinlikle tavsiye derim. çok rahat okunan ve iyi organize edilmiş bir tarih kitabı. ahmet insel, ferhat kentel, ahmet kuyaş hazırlayanlar arasında. 1945'ten bu yana tüm dünya ve türkiye tarihi ve ideolojiler çok iyi anlatılıyor.

www.tusiad.org$FILE/tarih.pdf (22mb)

ek olarak tüsiadın web sitesinde raporlar bölümü 2002 yılında, felsefe ve coğrafya kitapları var onlara da göz atın. liseler için hazırlanmış olması basit gelmesin.
  • moontaxi  (20.03.08 21:31:05) 
ayferi göze'nin mavi kaplı bi kitabı vardı. o, bu aradıgın tüm konular hakkında yazılmış mükemmel bir kitap.herhangi bir kütüphaneden bulabileceğini düşünüyorum...


  • x factor  (20.03.08 21:57:37) 
Platonun eşsiz eseri devlet ile başlamalısın derim her şeyden önce.Arkadaşın dediği gibi bence mutlak surette felsefe ile ilgilenmeli herkes.Felsefe sorgulamayı geliştirirken beyni de dogmalardan arındırmaya çok çok yardımcı oluyor.Saplantı haline gelmiş düşüncelerden kurtararak çok yönlü bakabilmeyi sağlıyor olaylara. İdeolojiler ile ilgili çok fazla birşey öneremem ama Devletten sonra B.Russell ın felsefe sorunları ve Thomas Nagel'dan her şey ne anlama geliyor kitapları çok iyi gelir.

Tarih ile ilgili önerebileceğim isimler ortaya karışık olarak şu şekilde : Oral Sander,Fuad Köprülü,Halil İnalcık,Fahir Armaoğlu,İlber Ortaylı,Ahmet Taner Kışlalı(Siyaset ve siyasal sistemler kitabı),Emre Kongar( 21.yüzyılda Türkiye kitabı mesela)
...
Bu liste elbette saymakla bitmez,sürekli okumamız gerekiyor,en büyük eksikliğimiz çünkü. Kolay gelsin
  • villeneuve  (20.03.08 22:55:13) 
oral sander'in "siyasi tarih" isimli kitabı tam da sizin gibi yeni meraklılar için fazla derine inmeyen ama ana hatları çok iyi işleyen bir kitaptır.


  • temasettin  (20.03.08 23:03:51) 
giriş seviyesi çok temel, basit tavsiyeler:

1. Sofie'nin Dünyası (Felsefeye giriş) -Bulması çok kolay, link vermeye üşendim-
2. (bkz: felsefenin oykusu/@immanuel tolstoyevski)
3. 20. yy politik düşünürleri
www.kitapyurdu.com
4. 20.yy siyasi tarihi
www.kitapyurdu.com

Daha temel seviye:
Junior Larousse (Milliyet 95'te vermişti)
Eğer bu kitabı bulabilirsen kaçırma, zira içinde olabilecek en kaba hatlarıyla büyük patlamadan ilk insan'a; rönesans'tan ekim devrimi'ne dünyanın seyrini etkileyen her olayın/akımın özetin özeti şeklinde bir konsept içinde tanıtımı var...
  • thunder thunder thunder thundercats  (20.03.08 23:32:22) 
sahsi tavsiyelerimi vereyim hemen;

uygarlık tarihi -alkım- server tanilli
prens -yayınevi farktemez- machiavelli
utopia -iş bankası- thomas more
siyasi tarih -imge- oral sander
insanlık tarihi-avrupa tarihi -imge- yazarları hatırlayamadım
anarşizmin tarihi -imge- peter marshall

bunlar genel kitaplar.zaten cogu kaynak kitaptır ve cok iyilerdir.baslangıc icin fazlasıyla yeterler
  • lurgee  (20.03.08 23:55:28) 
yukarıdaki kitapların hiç birisine itirazım yok, ama başlangıç için makyavelli'nin prens'i(hükümdar diye de çevriliyor yanılmıyorsam) ya da özellikle server tanilli'nin kitaplarıyla başlamayın bence. yetersiz ya da kötü olmalarıyla ilgili değil tam tersine fazla gelebilecekleriyle ilgili.
tüsiad'ın kitabını basılı bulabilirseniz oldukça iyi bir seçenek gibi duruyor. ortaçağ, rönesans, feodalite dinler tarihi vs. konular hakkında temelinizi attıktan sonra makyavelli vs. gibi temel eserleri okumak çok daha yararlı olur. bu konuda türkçelerinden emin değilim ama ingilizceniz varsa bir sürü "yeni başlayanlar için" tarzı seriler de bulabilirsiniz.

  • eksi daglarinin aslani  (21.03.08 08:48:02) 
[]

[Ulaşım] Pazar Sabahı Avcılar'dan İTÜ Maslak'a

Önümüzdeki pazar sabah 9.30'da ÜDS var. Ben Avcılar'dayım ve İTÜ Maslak Kampüsü'nde gireceğim sınava. Toplu taşıma araçlarıyla en kısa yol algoritması uygulamak istiyorum, ne önerirsiniz? Metrobüs + Mecidiyeköy otobüsü + metro ile 4. Levent + minibüs ile İtü'den daha iyi bir yol var mı? Ne kadar sürer?

Bir de cep telefonu gerçekten yasak mı? Girdiğim iki sınavda da herkes telefonunu yanında getirmişti ve sadece kapattırdılar.


 
metrobüs + 341t yeterlidir.cevizlibağ'dan maslak, pazar sabahı trafiğin fazla yoğun olmadığını da düşünürsek, 30 dakikadan fazla sürmez.
341t: sarıyer-topkapı cevizlibağ

  • temasettin  (18.03.08 20:42:59) 
[]

Terlemek

Çok terlemenin sebebi nedir? Sıcakta herkes biraz terlerken tişörtün sırılsıklam olması, kışın herkes donarken de bir yandan donup bir yandan kol altlarının sırılsıklam olmasını kastediyorum "çok"tan.

Guatr için tiroid testi yapıldı, sorun yok.
Bunun botoks ve ter bezlerini aldırmak dışında etkili bir çözümü yok mu?

 
geçen gün gastede okumuştum. kadının biri de böyle terliyormuş paso. sonra ter bezlerine giden siniri kesmişler. göğüs altında bir yerdeymiş sinir. laparoskopi ile hemen yapılıyormuş ameliyat ve hasta ertesi gün ayağa kalkabiliyormuş.
haber linkini vermek isterdim ama bulamadım.
galiba milliyet de okumuştum.
  • ben de bir gun yazar olurum belki  (12.03.08 00:33:04) 
linki buldum

www.milliyet.com.tr
  • ben de bir gun yazar olurum belki  (12.03.08 00:46:14) 
Kilo da büyük bir etken.


  • kimlanbu  (12.03.08 00:54:20) 
Kilom fazla değil. Yaklaşık 188cm, 72kg.
Kansızlık filan etken olabilir diyeceğim ama kan vermeye çalıştığımda sorun çıkmamıştı, kansız olsam almazlardı herhalde.

O sinir kesme işi de biraz korkuttu beni. Terlememek değil, daha az terlemek istiyorum.
  • fadetoreality  (12.03.08 01:05:38) 
hiperhidriosis rahatsızlığınız. bende de var ve ellerim aşırı terliyodu. galvanoterapi iyi geliyor ama koltuk altına sonuç vermez pek bu işlem.

sinir kesilmesi dışında o sinire şöyl bir işlem de yapılıyor:
www.terleme.com
"Operasyon sonrası bir gece (en az 10-12 saat) hastanede kalmak yeterlidir."
"Kalıcı etki gösterir. Hastaların %95-98'inde ömür boyu kesin tedavi sağlar."
"Yan etkileri çok azdır. Yan etki çıkarsa geri dönüşümlüdür."
bu işlemi öğrencisi olduğum üniversite hastanesinde de (ege) duymuştum, iyi bir yöntem ve en etkilisi.
  • there is nothing left for me  (12.03.08 02:12:58) 
cok asırı terleme bende de var.fazla hareket etmekten hiperaktiviteden bahsediyorlar ama deliler gibi terliyorum.yaz ayları cekilmez oluyor malesef.yalnız benim ellerim neredeyse hic terlemezken sırtım kan revan icinde.o bahsedilen hastalık ellerde zuhur etmesiyle mi alakjalı daha cok?


  • lurgee  (12.03.08 20:25:03) 
Hayır. Vücutta salgılanan toplam ter miktarının bir değerin üzerinde olması durumu ki bu kırk kata kadar çıkabiliyormuş. Yüzde, ellerde, ayaklarda, kol altlarında veya vücudun genelinde olabiliyor.

Hepsinin nedeni bilinmemekle birlikte tiroid bezleriyle filan da ilgili olabiliyor. Doktora gidip şikayetinizi anlatınca zaten kan testi filan yapıp çözümleri söylüyorlar. Çözümler de ilaç kullanarak ter kanallarını biraz tıkamak, ter bezlerinin botoksla bir süreliğine çalışmasının engellenmesi veya ameliyatla alınması, onların bağlı oldukları sinirlerin çalışmasının engellenmesi (ets) ya da alınması gibi tedaviler varmış.

Ben hiperaktif filan değilim de, zaten çok terleyen biriyken, bir de koşar gibi yürüme alışkanlığım olunca durum çekilmez oluyor.
  • fadetoreality  (14.03.08 15:05:42) 
[]

Bilgisayar soruları

1) Amd Athlon Xp 2800 işlemcim var. Windows sistem özelliklerinden ve SiSoft Sandra'dan 1.24GHz görünüyor bu işlemcinin hızı. Doğru mu bu değer? Bir web sitesinde bu hız için 2.25GHz yazıyor da...

2) MSI K7N2 anakartta 2 tane 256MB dual channel Twinmos ram vardı, yalnız biri mor, biri yeşil slotta duruyordu. Toplam üç slot var; iki mor yan yana, bir yeşil biraz uzakta. Bir 512MB ram daha taktım diğer mor slota. Acaba o 256 olanlar yine dual channel çalışır mı? Ya da yanlış yerlere mi takmışım?


 
1) İşlemcide Cool 'n Quiet teknolojisi varsa, yani işlemciye binen yüke göre işlemci hızını ayarlıyorsa, boşken düşük hızda çalışması normal. Bir de CrystalCPUID ile bakmayı dene istersen.

2) Eğer toplam RAM doğru görünüyorsa sorun yok demektir... diye biliyorum.
  • lapse of reason  (25.02.08 10:53:37) 
anakartınızın kitapçığına bakın, 2*256 ile 512'nin nasıl dual olarak çalışacağı gösteriliyordur. o şekilde takın.
toplam ram'in 1gb olarak görünmesi ramlerinizin çift kanallı olarak çalıştığını göstermez.

  • the mighty arms of atlas  (25.02.08 12:09:10) 
amd'nin default olarak gelen clock time ayarları bazen düşük frekansta olabiliyor. bende 2500 var, 1,8gh olması gerek ancak 1ghz civarı yazıyordu. bios'tan advanced tarzı bi yerlere girip, 100 olan frekansı 160 falan yaparsanız yüksek hızda çalışır ve buna bağlı olarak ısınır. işlemci sıcaklığı gösteren bi tane program ile dene, eğer çok ısınıyorsa daha düşük frekansa çekersin.


  • comex  (25.02.08 17:19:51) 
@lapse of reason: CrystalCpuid ile baktım, Cool'n'Quiet yokmuş. Windows'un sistem özelliklerinde o değer sabit, yani anlık işlem yoğunluğuna göre değişmiyor.

@comex: Overclock sanırım dediğiniz şey, yapmak istemiyorum, daha hızlı çalışmasına ihtiyaç da duymuyorum. Ama bios ayarlarında filan bir sorun var da olması gerekenden düşük veya farklı bir ayarda mı çalıştırıyorum diye kuşkulandım.
  • fadetoreality  (25.02.08 17:59:32) 
cpuid sanirim ramlarin hizini gosteriyordu.


  • compumaster  (25.02.08 22:22:12) 
[]

Serbest erişimli bilimsel dergiler

Elektrik, elektronik, biyomedikal, bilgisayar, genel mühendislik, fizik, matematik, ... üzerine serbest erişimli bilimsel makaleler, dergiler arıyorum.

Bir kavram karmaşası hissediyorum; open access, full-text, free access, ... "Full List" deyip liste yerine arama sayfası konması da ayrı bir geriyor beni. Aradığım şey evimde oturup okuyabileceğim yazılar işte, özet gösterip hevesimi kursağımda bırakmasın.

PubMed'den birkaç kitap içeriği görebildim, ama orada Pubmed Central, Entrez filan da var. ISI denen şeyde ise kafam feci karıştı ve kapattım. Siteler çok büyük hacimli olduğu için de hep bir şeyleri yanlış yapıyormuşum gibi hissediyorum.

Abiler, ablalar... Bir yol gösterin be...

 
açık kaynaklar,
www.doaj.org

ve bu siteye kaynaklık eden üniversitelere bakabilirsin kendi sitelerine girip belirli alanlarda yayınlanmış doktora çalışmalarına da göz atabilirsin,
www.doaj.org

avrupa patent ofisi
ep.espacenet.com

amerika patent ofisi
appft1.uspto.gov

burada patent araması yapabilirsin;
www.freepatentsonline.com

**patent ofisi sitelerine bakıp bir cihazın veya sistemin nasıl tasarlandığını, sistem hakkında detaylı bilgide yardımcı olur.

M.I.T. açık kaynak, ders notları ve sınıfta anlatılan konuların video kayıtları da var;
ocw.mit.edu

işletme, ekonomi, mühendislik, tıp kitaplarını bulabilirsin;
gigapedia.org
avaxsphere.com

ve tüm bu sitelerin haricinde sana en yakın üniversiteye gidip içeri girdikten sonra doğruca kütüphaneye gitmeni öneririm, orada üniversitenin üyeliği olduğu makale sitelerine (sciencedirect.com, isiwebofknowledge.com, springerlink.com, interscience.wiley.com vb. gibi) erşimin olabilir, buralardan kolaylıkla araştırma yaptığın konudaki makalelere ulaşabilirsin.
  • lejant  (16.02.08 12:29:53) 
[]

Doritos reklamı müziği

İki eleman bi de hatun dans ediyor ya üçer parça halinde hani. O reklamdaki parçaları bulamam değil mi? Ama kim yapmıştır, bilir misiniz?




 
cassius- toop toop


  • yuceonder  (21.05.08 21:19:19) 
Yav benim dediğim eski reklamındı :) Üç farklı music ürünü çıktıydı ya ne alakaysa...
Ama bu da çok güzel, teşekkür ederim.

  • fadetoreality  (21.05.08 23:16:04) 
[]

başucu eserleri - zamanının ötesindekiler ilişkisi

iki tane zamanının ötesinden entry'mi sildim. başucu eserlerim de bir azalmış.

bunların birbirine etkisi oluyor mu?


 
o arada başucu eserin de kötülenmiştir o yüzden. entrylerin birbiriyle bağlantısı yok.

not: galadnikov doğru söyler. "aynı başlıktalarsa olabilir tabii."
  • seviyorum ulan sezenimi deli gibi hem de  (08.02.08 20:07:35) 
ben de kötülenen entrylerimden sildim diye cezalandırılıyor muyum diye düşündüm. her başlıkta tek bir entrym vardı.

silinen başucu eserim hangi başlıktaydı hatırlayamıyorum, belki son oylananlardan biridir.

sağ olun.
  • fadetoreality  (08.02.08 21:30:40) 
[]

sosis ve salam çiğ mi?

sosisi pişirmeden yemiyorum, ama salamı da pişirerek yemiyorum.

boşuna mı "çiğ köfte yemiyorum ben" tribi yapıyorum ben?


 
Eskiden ikisini de pişirmeden de yiyebilirdim, ancak adını bile hatırlayamadığım bir ders yüzünden artık hiç bir çiğ et ürününü yememeye dikkat ediyorum. Size de yememenizi salık ederim. Neden(ler)ini de tam olarak kitabı bulup yazabilirdim, ama şu an pek vaktim yok. Ama emin olun işkembe-i kübradan atılmış bilgiler değiller...


  • late viper  (29.01.08 15:08:48) 
yani çiğ mi? çiğ et yemek istemiyorum zaten, hangisinin çiğ olduğunu öğrenmeye çalışıyorum :)

mesela çiğ köftenin baharatla filan piştiğine inanmıyorum. her kimyasal tepkime bir değil ya...
  • fadetoreality  (29.01.08 15:32:34) 
sosis cig. salam ise ha$lanmi$ et sanirim. cig degil yani.


  • sourlemonade  (29.01.08 15:37:04) 
ya bu tip et ürünlerinde fermente etler tebliğine uygundur falan yazar yamulmuyorsam. yani bunlar bir miktar fermantasyona tabii tutuluyor. aynı zamanda büyük fırın gibi yerlerde de bir miktar haşlanıyor gibi hatırlıyorum, ama çok fena götümden de sallıyor olabilirim.

edit: sosis tütsülenerek pişiriliyormuş. kaynak: www.pinar.com.tr
  • bladder  (29.01.08 15:46:26) 
pınar'ın hindi burger köfteleri var ya hani, iki tip onlar. biri ızgara, yani pişmiş. diğerinin üzerinde pişmiş filan yazmıyor, sadece çiğ sosis gibi görünüyor ve üzerinde "biraz yağda 1-2 dakika ısıtın" yazıyor. kasaptaki adama sordum, "galiba buharda pişmiş" dedi. tadı da sosis gibi aslında.


  • fadetoreality  (29.01.08 15:57:28) 
cig olan burgerleri iyice pi$ir sen. hafif yaglanmi$ tavada veya tost makinesinde falan.
pi$mi$ olanlari ise 1-2 dk isitmak yetiyor. (soguk da guzel oluyor bazen)

  • sourlemonade  (29.01.08 16:00:07) 
:)
efendim, hangisi çiğ onu öğrenmeye çalışıyorum en baştan beri :) adamlar üzerine "ısıtın" yazar mı ki çiğ bi şeyin? herhalde pişmiştir, ama hiç öyle görünmüyor.

üzerine biraz domates sosu veya salça, kekik, biber filan... lezzetli olabiliyor. hatta yapabildiğim en güzel yemek o :)
  • fadetoreality  (29.01.08 16:09:03) 
fikir verir sanirim.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
  • sourlemonade  (29.01.08 16:14:00) 
zannedersem "ısıl işlem görmüş" olarak geçiyor. yani ne tam çiğ, ne tam pişmiş. pişirmeye benzer bir işlemden geçiriliyorlar. mesela pastırma tamamen çiğ ettir. tuzlama ve kurutmadan başka bir işlemi yoktur. ama salam ve sosis pişirmeye benzer bir işlemden geçiyorlar. artık ısıl işlem dedikleri neyse. maret reklamında falan böyle dizi dizi asılı sosisleri tekerlekli askı gibi bi şeyle dev fırınlara sokuyorlar. o herhalde ısıl işlem gördürten makine.


  • kibritsuyu  (29.01.08 16:28:56) 
Çiğ falan sallamam, yerim, tavsiye de ederim.
Gündelik hayatta tükettiğimiz besinlerin içeriklerini öğrendikçe "Çiğ ete kurban olayım." görüşü bayağı bir güçleniyor.

  • carc  (29.01.08 19:47:06) 
benim bildigim salam, sosis ve sucuk, yani ucunun de uretim sekli ayni. ucu de cig yenebilir, ama yemeyin. riske girmenin geregi yok.


  • turkish tekila  (29.01.08 21:20:22) 
konuyla biraz alakasız ama bu büyük sosis, sucuk fabrikalarında staj yapan gıda mühendisi arkadaşlara göre sosisin etinin çoğu normalde yemediğimiz akciğerden yapılıyor. Sosisleri pişirken şişmesinin nedeni de içndeki alveollermiş. Yani çiğ yemem diye kastırıp sonra da yenmeyecek şeyleri pişirip yiyoruz anasını satayım...


  • Selimine  (29.01.08 23:21:09) 
çiğ ya da değil ikisini de yeme. bir üstte denildiği gibi hayvanın genelde kasapta satılamayacak, artık yerlerinden yapılıyor bütün bunlar. bunlara hazır köfte tarzı şeyler de dahil. zaten kilo yapar ne yiceksin. amad gibi peynir domates zeytin ye. illaki yiceksen sucuk ye. onu da çiğ yeme, çok yersen kurt yapar.


  • damagecase  (30.01.08 00:12:30) 
ya kurt niye çok yeyince oluyor ki? az yeyince niye olmasın? önemli olan yumurtaların taşınması değil mi?

valla makarna ve hazır köfteden öte bir yemek yapma becerim yok. birkaç kez kabak yemeği yaptım, eh işte...

alveol şeysi çok iğrençmiş...
  • fadetoreality  (30.01.08 08:35:01) 
İçine konulanlar elbette önemlidir, yersiniz yemezsiniz sizin seçiminiz. Ama yemeye karar verdiğiniz zaman başta söylediğim gibi pişirmeniz en önemli unsurdur. Gerisini kurcalamayın.

@damagecase
Çok yemek yalnızca risk oranını arttırır. Yoksa bir kere yemeniz bile yeterli olabilir.

@carc
Hocam o mantıkla zaten çiğ et kurbanı olursunuz...
  • late viper  (31.01.08 12:28:03) 
[]

belge biçimleri

Kullanılan belge biçimleri nedir? Ne öğrenmem gerekli? Latex gibi dil olur, pdf gibi dosya biçimi olur... postscript, ghostscript...

her ortamda aynı görünen ve her şeyi içinde (fontlar filan) taşınabilen, üstüne bir de matematik ifadelerinin yazılabildiği bir şey... nedir?

En azından neyin ne olduğunu öğreneyim de, nelere bakayım?

 
font, biçim, tablo varsayılanları gibi derdi olmayan standart biçim benim bildiğim pdf dir. nası hazırladıysan öyle açılır her bilgisayarda


  • efruz  (24.01.08 20:21:58) 
[]

dizüstü kurulum cd'si ve disk bölümleme

efendim daha önce de sormuştum, azcık karışık olduğu için gümbürtüye gitti, tekrar sorayım.

toshiba bir dizüstü var. içinde şu çat diye sistem kuran dvd'lerden var, windows vista ve diğer yazılımları kuran.

ama onunla kurunca 150gb sabit disk tek bölüm olarak görülüyor. disk bölümleme aracında yapılabilecek tek seçim, biçimlendirilecek ve sistem kurulacak bölümün boyutu. yani 50gb seçerseniz geri kalanı biçimlendirilmemiş alan olarak kalıyor ve görünmüyor. sistem kurulduktan sonra diski bölümlemek mümkün, ama işime yaramıyor.

100gb depo yapmak ve sadece 50gb'ı sisteme ayırmak istiyorsam, sorun olduğunda sadece o 50gb'ı biçimlendirmek istiyorsam ne yapmalıyım?

 
kurulumda 50 gb seç.
sistem kurulduktan sonra bilgisayar yönetiminden diğer 100 gb ı biçimlendir kullan.
sonra bir şey olursa 50 ye format 100 e yedek.
  • godless frog  (14.01.08 15:14:02) 
e sorunum da o ya zaten, "istediğim bölüm formatlansın, geri kalanı da olduğu gibi bağlansın sisteme, ikinci bölüm olarak kullanabileyim" diye bir seçenek yok.

acaba biçimlendirirken hep 50gb seçsem, geri kalanına dokunmayıp ikinci bölüm olarak algılar mı? yani ikinci bölümü her seferinde yeniden biçimlendirmek gerekmeyecek mi? niye böyle bir şey yapılmış ki? ya yanlış hatırlayıp 60gb seçersem, ikinci bölüm hepten gitmez mi o zaman? eskisi daha iyi değil miydi?
  • fadetoreality  (14.01.08 18:10:51) 
disk manager a gir ordan format at ikinci gorunmeyen kısma. sonra duzelir.


  • bryan fury  (14.01.08 18:45:21) 
2. bölüme format atmaz sadece sürücü atamaz onu da disk managerden ayarlarsın sorun olmaz.
50 yap devam et.

  • godless frog  (14.01.08 20:08:02) 
benim asus'umda aynen böyle çat diye sistem kuran dvd'lerden var, bir yerlerde soruyor nereye nasıl kurayım diye.. orada bir yerde bir seçeneği karıştırıyorsun gibi bir his var içimde.. fujitsu siemens'lerde de benim asus gibi..

iki markada da, birden fazla sürücü varsa, istediğin sürücüye format atıp sistem kurmana izin veriyor. diğerlerine dokunmuyor. bence bir daha kontrol et..
  • co2s2  (14.01.08 20:37:30) 
sanırım partition magic sonradan partitionları editleyebiliyormuş. kurcala istersen.


  • tolginho  (02.07.08 15:29:15) 
[]

öğrenim kredisine faiz mi?

31 Aralık'ta 2 lira "brüt faiz" yatmış, 0.3 lira da "matrah: 2" çekilmiş ziraat'teki öğrenim kredisi hesabımdan.

ne bu?


 
krediye faiz değildir. kredinin yattığı vadesiz mevduat hesabına yıl sonu itibariyle işlenen faizdir. vdesiz hesapların da çok düşük de olsa bir faizi oluyor. 0,3 ise faizin %15 stopajı. yani kesilen gelir vergisi. 2 lira matrah üzerinden %15 = 0,3 lira stopaj.


  • kibritsuyu  (09.01.08 08:18:46) 
[]

Adsl, download, hız, sorun

Efendim,
Dört bilgisayarın bağlandığı, dört portlu bir adsl modemimiz var, TTnet adsl hizmetinden yararlanmaya çalışıyoruz. Sınırsız, 1024Kb download hızımız var sözde.

Ancak download feci yavaş, bazen ufak bir web sitesi bile zor yüklenebiliyor. Bazen normale yakınsıyor, hani müzik, film filan da indirebiliyoruz.

Daha gıcık bir sorun var. %99 oluyor, öyle uzun süre bekliyor, sonra iptal ediliyor indirme işlemi. Rapidshare'dan da olsa, Flashget ile de olsa, başka yerlerden de olsa... Özellikle büyük dosyalarda (>50MB) oluyor bu dediğim, ama hep değil. Bazen 3MB bile zor geliyor, vazgeçiyor indirme yöneticileri.

Modemin web sitesine baktım, sürücü güncelleştirmesi yok.

Bir öneriniz var mı?

 
emule, torrent gibi p2p programı varsa bağlantıyı sömürüyor olabilir. o programları gece açmak, ya da normal internette gezerken o programları kısmak, ya da kapatmak feci tavsiye edilir, hep topu 100 kb, o program açıksa 100 kb ı zorlar.

net limitter ile kullanıcılara kota verilebilir sanki.
  • efruz  (26.11.07 15:05:34) 
Tabi, zaten öyle de yapıyoruz. Bahsettiğim şey kullanıcılardan birinin sömürmesi değil. Bu normalin ötesinde bir yavaşlık. Hatta tam bir ultra anormallik bile var, %99 şeysi.

Örneğin, Limewire çatır çatır indiriyor.
  • fadetoreality  (26.11.07 15:52:46) 
internet hızı seçici geçirgen bir nitelik kazandı son zamanlarda. resmen site ya da program seçiyor, neyi hızlı neyi yavaş indireceğini anlamıyorum. genel olarak TR internet bağlantısı ile alakalı olabilir yani.


  • can see  (26.11.07 18:25:48) 
cfosspeed kurun 2 gün optimize olana kadar bağlantı yavaşlar ama daha sonra güzel olur. bir de kendi dns serverınız olun şöyle ki: treewalk dns programını kullanın hiç bir yavaşlama kalmaması lazım ilgili bilgiler ekşi de treewalk ve cfosspeed başlıklarında


  • hayati yasayan adam  (26.11.07 21:30:48) 
[]

Düdük gibi bir şey

Efendim,
Küçükken Bakkal Yusuf Amca, Adem Amca filan satardı, hatta belki Hüseyin Amca da. Böyle düdük gibi bi şey. Üfleyince içinde bi pervane dönüyo ve giderek tizleşen bir ses çıkıyor. Üfleme şiddeti arttıkça frekans da artıyor, haliyle. Tepkili motor gibi görünüyordu sanki. Plastik, 3-4 santimetre uzunluğunda bir silindir.

İşte o ne? Bulabilir miyim bir yerden?

 
1 sene kadar önce yeğenimin elinde vardı öyle bir şey, daha dün gibi hatırlarım.
okul çevresindeki bakkallarda bulunur herhalde öyle abidik gubidik nesneler.

  • gregory  (31.10.07 04:36:11) 
cok iyi hatirliyorum.
belki naregatsi de vardir.

  • la traviata  (31.10.07 10:40:31) 
Otomobillerin egsozlarına takarlardı bunları "artistik" sesler çıkarsın diye. Otomobil derken, genelde doğan görünümlü şahin vs...


  • laugh  (31.10.07 10:42:49) 
fiuuuuuuuuuuuuuuuuuuuwwwwww:)))) ne aletti beah!


  • wolkymus  (01.11.07 01:31:03) 
Aklınızda olsun, daimi surette bu aletten aramaktayım, bir tane edinene kadar. Bir yerde görürseniz bi haber edin bi zahmet.

Müzik yaşantıma yeni bir soluk getireceğim bu aletle.
  • fadetoreality  (03.11.07 00:48:25) 
[]

Podcast / Audio Book

Efenim,
İngilizce'mi geliştirsem, eğlenceli ve acısız bir şekilde dinleme çalışmaları yapsam diyorum.

Güzel şeyler buldum elbet arayınca. Ama 10 saatlik bir yolda dinlenmeyecek cinsten çoğu. Bik bik bik bi teknoloji muhabbeti sıkar gibi.

Şöyle bir şey arıyorum: Kitap okur veya dizi izler gibi dinleyebileceğim, hatta hevesle yeni bölümünü bekleyeceğim, radyo tiyatrosu gibi bi şey filan. Tabi makul bir hızda ve anlaşılır konuşulması iyi olur.

Var mı böyle bildiğiniz, dinlediğiniz şeyler?

 
seinfeld'in standup showu var mesala. Baska standup'larda bulabilirsin. Birde bir suru kitabin mp3'u var ama anlayamazsan cok bayabilir. Radio interview falan diyede mp3 aratabilirsin dialog dinleyim dersen.


  • badseed  (13.10.07 04:17:38) 
  • muranyum  (14.10.07 00:41:36) 
bbc.co.uk adresinde ve torrent lerde bbc nin podcastleri ve radyo tiyatrolari var. ben agatha christie lere ulasmistim. pek güzel oluyor. bbc co uk de ise futbol dan dine ve uluslararasi politikaya kadar herbirsey mevcut.


  • atmacaged  (15.10.07 09:44:56) 
  • berkertoy  (15.10.07 20:50:17) 
[]

koro

istanbul'da amatör koro arıyorum. girip şarkı söyleyebileceğim bir şey, hobi olarak, sosyal etkinlik olarak...

ortaokulda teksesli marş ve halk müziği korosundaydım 3-4 yıl. istediğim çoksesli bir koro ve ağırlıklı olarak batı müziği; ama diğerleri de olabilir tabi.

bilen eden var mı?

 
eger kulagin varsa ve cok sesli muzige asina isen,
trt istanbul genclik korosu'nu oneririm (15 senelik korom, hey gidi : ). sehir ici, sehir disi, yurt ici, yurt disi pek cok konserler, yarismalar gormus, basarilara imza atmis bir bati muzigi korosudur. genis repertuvara sahiptir.
amator ruhlu profesyonel is cikaran bir korodur, basinda (bkz: gokcen koray) ve (bkz: seval irmak) vardir.

ekimin ilk cumartesi sezonu acacak. sinavla veya ozel dinleti ile girebilirsin sanirim. istanbul radyosunu arayip bir sorun bakalim sinav aciliyor mu?

asla pisman olmazsin zira cok guzeldir ortami da insanlari da, her ne kadar yas ortalamasi dusmus olsa da ve bizim donemdekiler ayrilmis olsa da.

(bkz: trt genclik korosu)

---

bunlar disinda,
istanbul avrupa korosu'nu da arastirabilir, sozlukte ona entry girenlere danisabilirsin.
  • la traviata  (09.09.07 11:24:56) 
[]

dalmak ve kulak

efendim,
kulağa uygulanan dış basıncı dengelemenin bir tekniği filan mı vardır? neden normal, yazlık denize giden, dipten kum çıkarma yarışı filan yapan biz kara insanları en fazla üç-dört metreye dayanabiliyorken başkaları çok daha derinlere dalabilir?

bir de, en fazla iki-üç metreye daldığımda iki farklı zamanda kulağıma su kaçtı ve çok şiddetli bir ağrı duydum, karaya zor arttım kendimi ve geçmesi de 20-30 dakika aldı önceden. o zamandan beri 1 metreyi geçmeye korkuyorum. kulak zarlarımda filan bir sorun yok sanırım, doktor baktıydı kamerayla filan. bu niye olur?

 
Kulak zarina disaridan uygulanan basinca aslinda iceriden ostaki borusu ile dengelenmeli. Ama olmuyor tabi bu cat diye cogu insanda. Yapabileceginiz bir sey burnunuzu kapatip hafifce (ama hafifce) burnunuzdan nefes vermeye calismak. Bu burun/agiz boslugunuzdaki basincin artmasina ve ostaki borusundan hava gecmesine sebep oluyor.


  • wpi  (13.08.07 21:53:54) 
daha çok cesaretle alakası var diye düşünüyorum. dediğin gibi bir sene ben de 50 metrelik havuzu dipten 2 kere boylamasına geçip üçüncüde sırt üstü pozisyonda hava alıp tekrar dalıyordum. sonra bir su kaçtı bir orta kulak iltihabı oldum o günden beri 2 metreye bile dalamam dalmak istemem.


  • ozdek  (13.08.07 22:29:22) 
bir de o başkaları genelde çakallık yapıp önceden mayosuna fln sakladığı kumu dipten çıkarmış gibi gösterebilio. dikkatli olmak lazım.


  • agharta  (13.08.07 22:35:57) 
  • ermanen  (14.08.07 01:49:22) 
bir arkadaşım kum çıkarırken sağır oldu. bilginize.


  • can see  (14.08.07 07:45:45) 
şimdi iki saat yazarım bu konu hakkında ama google da jak boeno + dalış teknikleri diye arattır. jak bey bu konuda bır profesyoneldır ve eğitici, öğretici iinanılmaz tekniklerler dolu bilgileri geç dalışçılarla paylaşır. alalnında bir fenomendir.


  • ayanux  (14.08.07 09:38:59) 
[]

php session şeysi

kitaplara, google'a filan baktım, bulamadım, anlamadım. kolaya kaçıyor, size soruyorum.

şu sessin_id() işlevinin döndürdüğü değer kişiye özel, sanırım ip adresine bağlı. yani farklı iki bilgisayarın birinden açılan oturumun başka biriyle karışma olasılığı sıfır.

peki, aynı kullanıcının, aynı serverda barınan iki siteden yalnızca birinde oturum açması nasıl sağlanır? id aynı olacak çünkü...?

 
bunu ancak veritabanıyla yapabilirsin. her login olana el yapımı bir id üretirsin ve bunu IP adresine atayıp veritabanına girersin. öteki siteye giren genç, aynı IP'yi kullandıkça bir veritabanı sorgusu ile login olup olmadığına bakarsın, login ise session id'sini veritabanından okursun ve kullanırsın.

php'ye bağlı session id yerine el yapımı bişey kullanman daha iyi olur,
$session_id = md5(microtime().rand());
gibi.

ancak IP tabanlı kontrolün kötü yanı, proxy kullananlar varsa birbirinin yerine login olup dururlar.

bir de ikinci yöntem var, aynı cookie'yi iki farklı sitede kullanmak. ancak hiç denemedim, o yüzden php.net'ten setcookie fonskiyonunu falan okursan fena olmaz.
  • harzem  (25.07.07 15:08:52) 
farklı domainler için farklı id'ler üretilir sanırım.
ancak yine de kendi çözümünüzü üretmek isterseniz $_SESSION['domain']="www.domain1.com"; dersiniz, sayfa ilk açıldığında buna yönelik bir kontrol yaparsınız.

  • yuxel  (25.07.07 15:15:54) 
proxy'yi düşünmemiştim; kafam iyice karıştı. aynı cookie iki farklı sitede kullanılmasın istiyorum ya zaten...

firefox'da ancak özel veriler temizlenince yeni id oluşuyor. ie6'da her yeni pencere için yeni id oluşuyor. her domain için yeniden üretilmesi de nasıl sağlanır bilmiyorum. benimkinde olmuyor.

eskiden cookie kullanıyordum. session daha güvenli yazıyor kitaplarda filan. ama iki gündür içinden çıkamıyorum.
  • fadetoreality  (25.07.07 15:26:23) 
"peki, aynı kullanıcının, aynı serverda barınan iki siteden yalnızca birinde oturum açması nasıl sağlanır? id aynı olacak çünkü...?"

demişsin, amacın her sitenin kendi logini farklı olsun, birine login olan diğerine olamasın falan. ama session id'leri aynı olsun. bu mudur? değilse nedir? bizde çare tükenmez, harzem php consulting insurance anonim limited şeyşi.
  • harzem  (25.07.07 15:44:40) 
efendim, amacımı uzun uzun anlatayım en iyisi.

kullanıcıların kendilerine has kullanıcı adı ve parolalarıyla ulaşabildikleri bir sayfa istiyorum. "üyelik sistemi" yani.

bunu yaparken, biri başka birinin hesabına giremesin. ayrıca, bir kullanıcı aynı serverda, aynı programcının elinden çıkma iki siteye de aynı kimlik bilgileriyle (bile) üye ise, bunların login bilgileri birbirine karışmasın; hangisine girmek istiyorsa sadece ona girebilsin. ikisine de girecekse, ayrı ayrı login olması gereksin yani.

güvenlik önemli.
  • fadetoreality  (25.07.07 17:28:05) 
aynı sunucuda aynı login bilgileriyle bile olsa zaten iki farklı site varsa ikisine de ayrı ayrı login olmak gerekir. birinin session'ı diğerini tutmaz. sen bir üyelik sistemi yaz, aynı sunucu üzerinde 10 tane siteye kur, her biri birbirinden farklı çalışır. en kötü ihtimalle $_SESSION['sessionid'] = md5(rand().microtime()); olarak kullanırsın güvenmiyorsan.

hosting işi yapıyorum bir yandan, 90+ tane forum barındırıyorum, hepsi aynı sunucuda ve üyelik gerekiyor, ama üyelikler hiç karışmıyor. merak etme.
  • harzem  (25.07.07 18:02:41) 
deniyorum, deniyorum, olmuyor.
firefox'ta özel verileri temizlemedikçe, her sekmede, her pencerede aynı id var.

dediğiniz gibi sorun teşkil etmeyecek bir şeydir belki. ama ben beceremedim. neyse, denemeye devam ediyorum. ayrıca, dediğiniz proxy sorunu nasıl çözülecek, çok gözüm korktu.

teşekkür ederim cevaplar için.
  • fadetoreality  (25.07.07 18:18:01) 
"firefox'ta özel verileri temizlemedikçe, her sekmede, her pencerede aynı id var."

Bu aynı domaine ait iki farklı pencerede mi yoksa farklı domainlerin pencerelerinde mi?
  • harzem  (25.07.07 19:22:52) 
kendi bilgisayarıma wamp kurdum. apache filan kuruyor bu, biliyorsunuzdur.
buradaki farklı dizinlerde dosyalar.

  • fadetoreality  (25.07.07 22:11:24) 
arkadaşım şunu baştan söylesene local wamp diye :)

localde tek domain vardır, "localhost" adında. o yüzden o domainin içindeki tüm klasörler aynı domaine ait kabul edilir, ve sessionlar aynı olur.

sana gerçek bir sunucu lazım bu tip bir test için. var mı local olmayan bir hosting hesabın? yoksa mahkeme size bir tane hesap açacaktır.
  • harzem  (25.07.07 23:07:49) 
eveet, ben de yeni fark ettim :)

peki subdomainlerde bu sorun yine olacak mı? :D
  • fadetoreality  (25.07.07 23:27:33) 
Subdomainlerde farklı olur (en azından ayarı vardı cookieler için). Eğer olmazsa, ayrı cPanel hesapları olarak bile açabilirsin subdomainleri, o zaman kesin farklı olur.


  • harzem  (25.07.07 23:31:25) 
server yönetmeyeceğim ki, sadece programlama ile uğraşıyorum.
tekrar teşekkür ederim cevaplar için, çok zamanınızı aldım.

  • fadetoreality  (26.07.07 00:38:44) 
[]

latex

şimdi bu latex kodları derleniyormuş ya; peki çıktısı ne oluyor?

direkt pdf oluyor mu mesela?


 
evet, direkt pdf oluyor.


  • mosmor  (22.07.07 00:02:59) 
ps ya da pdf olabilirsin. baska istedigin bi format mevcut mu dolayli yoldan hepsini alabilirsin. Isin cok acele deilse(1 gun mesala) ve tez tarzi bisi yaziyosan latexdir tavsiyem.


  • badseed  (22.07.07 02:04:01) 
dvi filan da olabiliyor. winedt kullanmak en iyisi. direk pdf verir temizinden.


  • papado  (22.07.07 11:23:47) 
latex direk olarak dvi çıktısı verir. onu daha sonra pdf ya da ps gibi formatlara çevirebilirsin. bazı tex programları direk pdf ya da ps çıktısı da verebiliyor. (win edit var mesela benim üstümdeki gayet şık gayet güzel).


  • zbam  (22.07.07 11:57:58) 
[]

cipsler, çerezler

bu patates, mısır cipsleri, hani ruffles doritos filan, ne kadar zararlı? kendine engel olamayan bir bünye söz konusu ise, ne sıklıkta ve miktarda tüketmek kabul edilebilir sınırlar dahilindedir?

çok yağlı olduğu, karbonhidrat içerdiği ve paketin en az yarısının direkt göbek olarak eklendiği kesin. başka zararları ne peki?

cnbce'deki bir dizide "anal akıntı"ya sebep olduğunu söylemişti biri bir zaman, doğru mu mesela bu?

 
onu bunu bilmem ama istanbul sokaklarında midye yemeyin. aman diyeyiğğrrhmm... [tuvalete ko$ma efekti]


  • ent2tel  (08.07.07 04:26:08) 
kilo problemin yoksa yenebilir. ama kilo problemi olan biri için 100 gramında 800-1000 kalori almaya neden olacak birşeyi yemenin bir yararı olmadığı da açık.bu çok diyetler falan günlük 1000 kalori esasına göre hazırlanıyor mesela sağlıksız da olsa yapın değerlendirmeyi.


  • ozdek  (08.07.07 09:23:58) 
cips,bisküvi gibi tüm ıvırzıvırları trans yağ diye farklı bir yağdan yapıyorlar.hatta tüm fastfood restoranlarındaki kızartma yağları da trans yağdır.yani patatesin,tavuk burger'in fln kızartıldığı yağ.kısa kesiyim;işte bu yağ çoook zararlı.google'da trans yağ diye aratırsanız demek istediğimi anlarsınız.bir de geçen gün cheetos'un kızartılmadan fırınlanarak yapılan yeni ürünlerini gördüm.bunlar öbürlerine nispetle çok daha iyidir...diye düşünüyorum.


  • atmosphere  (08.07.07 17:15:08) 
ben de bu patates ve mısır cipslerinin dişlere hayvani zararlı olduğunu okumuştum bir yerde..hatta dişlere en zararlı maddeler olarak sayılıyor bu cipslerin dişlerde kalan birikintileri..fazla yememek lazım..


  • tahret muslugu  (08.07.07 23:13:04) 
[]

Ses sürücüsü ve kaybolan dvd yazıcı

Efendim,
Bir samsung cd yazıcıyı çıkarıp lg dvd yazıcı taktıydım yerine, pek de güzel hemen çalıştıydı. Gün geldi, herşeyi yedeklemeyi başarabilip temiz bir sayfa açayım dedim ve format attım. Nforce2 çipsetli MSI anakartım var. Nvidia sürücü paketinin sonuncusunu yükledim, güzel. Sonra daha yeni bir ses sürücüsü var, onu yükleyince dvd yazıcı kayboluyor. E tanıtım diski filan yok, bi yolunu da bulamadım. Şu an eski ses sürücüsüyle kullanıyorum, ama yenisi de kullanılabilsin istiyorum. Sizce neden böyle?



 
konfigürasyonu tam olarak yazınız adamı deli etmeyiniz. saygılarımla.
msi (model number? seri?)
harddisk ata sata pata?
kabloların yerleriyle oynandımı?
jumperlara müdahale edildimi?
dur bir bios'u mıncıklayım dendimi?
---------------------------

peki ben soruyu okudum mu? (-he? söyle bana)

msi sitesinden ürün sayfasına bak son anakart driverını indir.
geçmiş ooolsun. (bilinen bir problem o) (bios update tam bilmeyen tarafından yapılacaksa tehlikeli olabilir. üreticiler bizzat "zorunlu olmadıkça yapmayın!" derler. örnek : msi.
  • can see  (03.07.07 17:51:11) 
efendim dellenmeyiniz. soruyu okudunuz mu diye ben de merak ettim şimdi.

sata. jumperlarla, kabloyla, bios'la filan oynamadım. windoz xp var. amd xp 2800 var. anakartın modelini hatırlayamıyorum; nforce2, sata ve amd uyumlu, tümleşik ses kartı var. bios update yapamam, ups yok.

hatırladım galiba: k7n2 lsr'li bişeylerdi anakart.
  • fadetoreality  (03.07.07 21:48:57) 
işte dediğim gibi. bu olayla karşılaşan insanlar bios update ile sorunun halloduğunu yazıyorlardı. donanimhaber'de epeyce insan çözüm arıyordu da update işe yaramıştı onlarda.


  • can see  (13.07.07 09:04:52) 
bios'umu güncellemedim sanıyordum; ama nispeten kararlı elektriği olan bir yere geldim, güncelleyeyim diye bir baktım ki zaten güncelmiş.

henüz çözemedim, deniyorum hala.
  • fadetoreality  (19.07.07 01:25:00) 
[]

virüs mü bu?

efendim, mp3 çalarda "recycler" diye bir klasör, içinde upuzun isimli bir "geri dönüşüm kutusu", settings.dat ve autorun.inf dosyaları beliriyor gizli olarak. autorun dosyasına baktım, o recycler'ın derinliklerinden bir mmc32.exe çağırıyor çeşitli işler için.

güncellenmiş avast'ım birşey bulamıyor. biçimlendiriyorum, siliyorum, tekrar giriyorum içine, yine oluşmuş recycler. bir yavaşlık da hakim. bazı dosyalar kendiliğinden kayboluyor sanki, ve mp3 çaların ışık rengi gibi ayarları da bazen bozuluyor, varsayılana dönüyor.

nedir?

 
biçimlendirme demek şekil verme demek, bilgisayar kendi kullanacağı şekle getirir onu, o yüzden kendi çalışma mekanizması olan aletleri, mp3 çalar, foto makinesi, ipod gibi.. bilgisayar ile değil kendi menüsünden biçimlendirmelisin.
sen mp3 çaları bilgisayar ile biçimlendirmişsin bilgisayar da onu sabit sürücü algılayıp çöp kutusu koymuş.

mp3 çaların kendi biçimlendirme menüsü varsa öyle biçimlendir. yoksa windows ile biçimlendirirken fat32 değil de fat olarak biçimlendir
  • efruz  (27.06.07 18:58:09) 
önceden oluşturmuyordu zaten. ayrıca bildiğimiz flash disk gibi biçimlendiriliyor. bu dediğiniz worm'dan sanırım. silmeye çalışıyorum, bittorrent'ten daha gıcık birşey ama. ayrıca sabit diskin muhtelif bölümlerinde de aynı recycler dizininden oluşuyor.


  • fadetoreality  (27.06.07 19:19:59) 
evet. bu tur tasinabilirlerde autorun.inf cok klasik, lame bir virus isareti. device tan bagimsizligi kolayca sagliyor virus bu sekilde...


  • detached  (27.06.07 20:21:55) 
avast pro, antivir ve avg'nin free sürümleri temizlemiyor.
trend micro galiba temizledi, ama tüm sabit disk bölümlerinde yine recycler dizinleri mevcut.

  • fadetoreality  (27.06.07 22:28:30) 
Bu konuda bryan fury'nin kapsamlı bi entrysi vardı ve ben yine unuttum neydi başlık. Bir de sanırım nod32 bu konuda etkiliydi.


  • colonizer  (28.06.07 06:30:33) 
kaizer killer temizledi


  • poseidon55  (07.07.09 00:20:49) 
123456   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.