avukatın dosyayı ne zaman işleme koyacağına bağlı. yasal olarak ilk ödeme gecikmesinden itibaren 90 günlük bir süreç var. bu süreç geçildiyse bayram vs. saymaz isek tebliğ edilmesi + 7 günlük süreç toplamda 10 gün gibi.

ödeme imkanın varsa avuktlık masrafları, gecikme faizleri vs binmeden bir şekilde bunu banka ile görüşerek taksitlendirerek ödeme yoluna gitmen en sağlıklısı olur.

90 + 10 oluyor o zaman. eve geliyorlar mı peki eşya almak için vs?

gelebilir, ayrıca üzerine kayıtlı taşınır-taşınmaz mallara ve varsa maaşına haciz koyabilir.

bu kadar kötü olamazdık. dolar max 5-10 tlydi belki de. belki de 3 tlydi hala.

25 yıl önceye bakarak fikir yurutebiliriz. En azından adalete olan güvenimiz bu kadar sarsılmış olmazdı diye düşünüyorum. Ötesini bilmek zor olabilir

Burada önemli olan ülkeyi kimin yönettiği değil; ülkenin tek bir Erk tarafından yönetilmemesi: kuvvetler ayrılığı ilkesinin isletilebilir olması.

Akp öncesinde çok mu iyi işliyordu? Hayır. Ancak akp bunu hepten yok etti.

Cumhuriyet kurulduğunda bile öncesinde Osmanlı'da bunun denemeleri yapılmıştı; Mebusan kurulmustu, kanun-i esası vardı vs tamamen sıfırdan kurulmamisti yani.

Ülke şu an o kadar büyük bir enkaz halinde ki, RTE sonrası donem sıfırdan kurulacak. O da artık sansliysak iyi bir adam gelecek de, o "başkan" olmanın olağan üstü yetkilerini kötüye kullanmayacak da vs

Buradaki soru o yüzden kafadan yanlış, hiçbir şekilde bir gücün bir ülkeyi 25 yıl yönetmemesi lazım. Olayın özü bu.

Soruyu bu şekilde yanlış olarak gören varsa 25 sene AKP değil de CHP yönetse nasıl olurdu şeklinde okuyabilirler, sorunun içinde bu seçenek de var zaten.

Oyumu CHP'ye verdim tüm bu süreçte. AKP'den bir farkları yok. Onlar da kendi tanıdıklarını koyardı.

makbur +1

Ekonomi süper olmazdı ama böyle bitik durumda da olmazdı.
Türkiye AKP öncesinde sosyal açıdan müthişti. Şimdilerde çatık kaşlı mafya dizileri, ağlayan kadınlar TV yi ele geçirmiş durumda. Toplumda şiddet tavan yapmış halde. Türk kültüründeki mizahi yön kalmadı. Bir ortadoğu ülkesiyiz şuan. İşte tüm bunlar olmazdı.

kısacası ekonomik açıdan orta halli ve eğlenceli bir ülke olarak yola devam ederdik.

25 sene değil akp, chp; atatürk bile yönetmemeli. kim olursa olsun az çok aynı olurdu sonuç
yönetimde rotasyon olmalı. iki dönemden fazla sürmemeli, değişmeli.

yine de; aynı durumda akp değil chp olsaydı bu kadar kötü olmazdık.
1 - seçmen kitlesi aynı değil, akp'nin yaptığı kadar hukuksuzluk olmazdı.
2 - rte zaten 2000 öncesi dönemde bile ne yapacağını, neden yapacağını hep söylüyordu (Bop'un eşbaşkanıyım, doğuyu farklı yere konumluyorum, diyarbakırı başkent planlıyoruz vs)

başka bir partinin yönetmesinin temel sonucu değiştireceğini düşünmüyorum.
Sorun partide değil, bir partinin uzun süre iktidarda, kalması.

Bu konuyu anlamak için aşağıdaki konulardada fikir sahibi olmak faydalı olur.

-Güç zehirlenmesi
-yolsuzlukların, iktidar değişimden sonra ortaya çıkması gibi kötü bir huyu olması

tek başına bu kadar süre iktidarda kalamazdı, koalisyon falan yapardı belki ama koalisyon ortağı resti çekince seçime gidilirdi. anayasayı iki defa değiştiremezdi.

Hiç birşey değişmezdi.yine aynı sorunlara bu sefer farklı kişiler sebep olurdu.
Bu sefer dinle,kuranla değil Atatürkle kandırırlardı.

Bunu dincilerden başka hiç bir kimse yapamazdı. Adamlar partiden önce örgütlü ve biatlı olarak geliyor. Chp en fazla 2 dönem yönetirdi. Şu an da bile parti içi muhalefer var. Kk bile yıllarca uğraştı baykalcıları temizledi. Şimdi imamson kkcıları temizlemeye çalışıyor. 25 sene chp yönetseydi adalet bu kadar kötü olmazdı en azından. Menderes hariç hiç bir iktidar bu kadar ideolojik ve kötü olmadı. 25 sene herhangi biri yönetse bundan her türlü daha iyi olurdu. Bu adamlar 94te ibbde bir sürü yolsuzlukla gelip memleket devraldı. Dahası yok yani.

Dincilerden başkası yapamazdi +1
Belli seviyenin üstündeki kesimi 25 sene kandiramazsin. Ama dinle kafayi bozmus kesimi 50 sene keklersin.

Chp en son iktidar olali 250 sene oldu, hala sanki ülkeyi CHP yönetmiş de bu halde olmus gibi konusan milyonlar var.

Ha ek olarak denildiği gibi 25 sene kim yönetirse güçten cildirir. Ondan gelişmis ülkelerde olmaz bu iş de iste bizimki gibi ülkelerde oluyor.

ofiste Glory GFS 220 CS kullanıyoruz. Çalıştığımız döviz bürosuna da danışarak almıştık, çok memnunuz. hem hızlı hem de fazla titiz, bazen bi banknota takınca tam takıyor.

almam

Reglin ilk günleri gebelik riskinin en düşük olduğu zaman. Muhtemelen ben de almam ama içiniz rahat etmeyecekse ve önümüzdeki bir ay boyunca tedirgin olacaksanız kullanabilirsiniz.

Ben de almak istemiyorum. Yanci ariyorum biraz da kendime

Reglun ikinci günü seks ne ya.
Almazdim gerek yok. Yumurta patlamis zaten.

Ama baska hastaliklara davetiye cikarir bunu yapan ayrica igrenc bir sey

Kişiliğinize bağlı olarak;

Mortal Kombat 11 de olur Lego Star Wars: The Skywalker Saga da.

It Takes Two

It takes two yapan ekibin yeni oyunu; Split Fiction.

Shazam’ladım:

Karel Šejna & Czech Philharmonic Orchestra’den Slavonic Dance in A-flat Major, Op. 72, No. 8: Sousedská. Grazioso e lento, ma non troppo, quasi tempo di Valse (2024 Remastered, Prague 1959)

youtu.be

@m e b

Çok teşekkür ederim, ellerine sağlık, zahmet verdim...

@wayfarer

O programlardan haberim yok zira İngilizce bilmiyorum, kullanamıyorum.

@respect

Benim niyetim o şekilde değildi, günahımı aldın, bir de güzel iftira ettin.

@muhayyer
Bu tarz müzik radyosu şu olur mu mesela?

www.radio-norge.org
e.radio-norge.org

@Mirket

Oooo hem de Bolero çıktı. Harika. Çok teşekkür.

letgo'ya koyun. meraklısı olan arşivciler alabilir.

2. el kitap sahaf temalı facebook grupları var oralarda da alıcı bulabilirsiniz.

Mesaj gönderdim.

Bir tür gövde gösterisi ve erken seçim çağrısı olacak. 28 milyon rakamı Tayyibin son seçimde aldığı 27,8 milyon oya istinaden belirlendi.

Bunu neden sen düşünüyorsun bacım. Bir yolu yordamı vardır ilan ederler

belli ki imzayı atabilmek için soruyor. ayrıca birilerinin bir şeyleri düşünüyor olması lazım değil mi? :')

her şehirde kurulan oy sandıkları gibi belirli yerler ayarlanır. insanlar gider imza verir. bunu tahmin etmek bu kadar zor değil geçen seçim nasıl olduysa öyle

Mardin'den uçakla Ankara'ya neden geçmeyi düşünmüyorsunuz?

Uygun sefer yok, çoğu aktarmalı ve aşırı pahalı.

Can sikintisi?

kim troll isim ver

@momento

Geçenki duyuruların birinde; biri eşiyle/evliliğiyle ilgili şikayetlerini yazmıştı. Altında; birçok kişi, troll olduğunu ima etmişti.

Anlattığı hikaye, gerçekten hayatın doğal akışına uygun değildi. Ben de troll olduğunu düşünmüştüm.

Ne boş şeylerle uğraşıyor insanlar. Ne garip demiştim.

www.eksiduyuru.com
şu sanırım

bazıları mı? sözlüğün %90'ı troll zaten.

Sony ericsson life mı ? Programın tamamında değil ama bir bölümünde oyun da konuşuyorlardı

Benim hatırladığım Sunucuları 2 erkek 2 kadındı. Max Payne oynadıklarını hatırlıyorum. Tatlı bir programdı.

Muhtemelen sizin söylediğiniz değildir.

benim hatırladığım 20'lerinde iki kişi sunuyordu. yeni çıkan pes'in grafiklerinin gerçeğe ne kadar yakın olduğunu anlattıkları bir bölüm vardı. sahne sahne aklımda ama isim yok. umarım bulunur.

Chatgpt'ye sordum.

Ben bir araştırma yapayım, belki bir şeyler çıkar!

Anladığım kadarıyla, 2000-2003 yılları arasında Number One TV'de yayınlanan ve yeni çıkan oyunları inceleyen bir programın adını arıyorsunuz. Bu konuda net bir bilgiye ulaşmak zor olsa da, çeşitli kaynaklarda bazı ipuçları mevcut:​

Ekşi Duyuru platformunda bir kullanıcı, 2003-2005 yılları arasında Number One TV'de hafta içi saat 4-5 civarında yayınlanan bir oyun programından bahsetmiş. Diğer kullanıcılar ise bu programın adının "Game Over" olabileceğini belirtmişler. ​
www.eksiduyuru.com?

ShiftDelete.Net forumunda da benzer bir arayış mevcut. Burada da programın adı net olarak hatırlanmasa da, "Triple Play" olabileceği yönünde bir öneri sunulmuş. ​
forum.shiftdelete.net?

DonanımHaber forumunda ise, Number One TV'de üç genç sunucunun (iki erkek, bir kadın) yer aldığı bir oyun programından bahsediliyor. Bu programda PlayStation 2 oyunlarının tanıtıldığı ve stüdyo konuklarıyla oyunlar oynandığı belirtilmiş. ​
forum.donanimhaber.com?

İki erkek eleman sunuyordu net. Hatta bir detay vereyim, o zamanlar Playstation 2 yeni çıkmış, bunlar da Metal Gear Solid 2 oynuyorlardı-tanıtıyorlardı. Grafikler ve oynanış aklımızı almıştı.

Ericsson Life değil, Triple hiç değil. Game Over da 2010'ların programı maalesef. Bize 2000lerin başındaki program lazom. :( Multiplayer ismi geliyor aklıma ama o da yakın dönem. Çemberimde Gül Oya dizisinde rol almış bir eleman da vardı sanki.

Kolektif hafızayla bulacağız ha gayret.

Kartal Balaban - Genç Magazin, bu da değil, Kanal D programı bu.

ericsson life değil kesin olarak. ericsson life şuymuş;
www.facebook.com

eminim ericsson life ya da sony-ericsson life. ben de izliyordum çünkü.

mgs 2'yi de orada izlemiştim ben çok eminim.

@unorthodox 2 eleman dediğine göre teknoloji tv'deki kapanış sayfasıyla karıştırıyor olabilirsin.

www.youtube.com

www.youtube.com

Süreyyaplajı.

kortej idealtepeden baslar ama gec kaldim sanirim cevaba

Malum yerlerden bulabilirsin. Mesaj atarsan bakabilirim

bazen kanallar web sitelerine de program videolarını ekliyorlar. kanalın sitesine bakabilirsiniz.

özel değilse hangi kanal ve program? biz de bakalım

mayası beyaz undan olabilir
%100 tam buğday olmayabilir

bir fırıncıdan duymuştum. tam buğday ekmeği için kakao kullanıyormuş bazı fırınlar. rengi tutturmak için yapıyorlarmış. gerçi kakao masum umarım esmer ekmek diye başka şeyler katmıyorlardır.

benim oturduğum yerde bir fırın vardı. sarı buğday ekmeği satıyordu. bir kaç kez almıştım. içi nasıl sarı inanılmazdı. doğada öyle bir sarı yoktur yani. muhtemelen gıda boyası kullanmışlardı. (umarım gıda boyasıydı)

Gıda boyası denen bir olay var. İsterseniz mavi ekmek bile yapabilirsiniz.
Her gıdada olduğu gibi ekmekte de üreticinin insafındasınız.

Fotoğraflayıp zabıtaya şikayetçi olabilirdiniz ama sonuç alınır mı, bilemiyorum.

Misal çavdar ekmeği denen ekmekte bile eser miktarda çavdar varken tam buğday diye satılan ekmek de ne olabilir ki?

İstanbul da ibb ye bağlı olan halk ekmek vb. kurumsal işletmelerin ürünleri güvenle satın alınıp tüketilebilir.

bir süre önce bu soruyu benzer endişe ile sormuştum. hilesiz tam buğday ekmeği yemek istiyorum. yüzde yüz olmasa da olur, yüzde 70-80 tam buğday olsun ama hile olmasın istiyorum.

www.eksiduyuru.com

ihe organik tam buğday aldım, ekşi mayalı, tadi güzel ama yemekle yiyince bayıyor. zaten paketli ekmeklerin tadı, tazeliği iyi değil ve koruyucu oluyor.
bizim burda 30 yıllık tanıdık fırından alıyorum artık, tadı güzel oluyor, umarım hile yapmıyorlardır, insaflarına kaldım.

ayrıca, benzer doruyu chatgptye sormusum ve aşağıdaki yanıtı verdi.

Türkiye’de fırınlarda satılan tam buğday veya çavdar ekmeklerinde bazı hileler ve sağlıksız katkı maddeleri bulunma ihtimali vardır. İşte dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:

1. Hileli Uygulamalar
Renk Hilesi: Tam buğday veya çavdar unu yerine, beyaz una karamel (yanmış şeker), kakao veya malt unu eklenerek koyu renkli hale getirilebilir. Bu tür ekmekler tam tahıllı gibi görünebilir ama besin değeri daha düşüktür.

Düşük Kepek Oranı: Tam buğday ekmeği adıyla satılan bazı ekmekler, tam buğday unundan tamamen yapılmak yerine, beyaz una az miktarda kepek eklenerek üretilebilir.

Düşük Çavdar Oranı: Çavdar ekmeği diye satılan bazı ürünlerde çavdar unu oranı çok düşük olup, büyük kısmı beyaz un olabilir.

2. Sağlığa Zararlı Katkı Maddeleri
Asidik Karbonatlar (Soda, Kabartıcılar): Ekmeklerin daha hacimli görünmesi için kullanılabilir. Uzun vadede mide rahatsızlıklarına neden olabilir.

Koruyucu Maddeler: Özellikle marketlerde satılan uzun ömürlü ekmeklerde kullanılabilir. Fazla tüketildiğinde sindirim sistemini olumsuz etkileyebilir.

Bromat (Kullanımı Yasak): Eskiden bazı fırınlarda hamurun kabarmasını sağlamak için kullanılan bir kimyasaldı. Kanserojen olduğu için yasaklandı ama kaçak olarak kullanılma riski az da olsa var.

Nasıl Anlaşılır?
Rengine Dikkat Edin: Eğer tam buğday veya çavdar ekmeği aşırı koyu renkliyse ve homojen şekilde dağılmışsa, karamel veya başka bir katkı maddesi eklenmiş olabilir.

Dokusuna Bakın: Gerçek tam buğday veya çavdar ekmeği daha yoğun ve sıkı olur, kolayca dağılmaz. Aşırı yumuşak ve süngerimsi ekmekler genellikle katkı maddesi içerir.

Tadına Bakın: Gerçek çavdar ekmeğinin hafif ekşi bir tadı olur. Eğer tadı normal beyaz ekmekten pek farklı değilse, büyük ihtimalle çavdar oranı düşüktür.

İçindekiler Listesini Kontrol Edin: Market ekmeklerinde mutlaka içindekiler bölümünü okuyun. Uzun ve karmaşık katkı maddeleri listesi olan ekmeklerden kaçının.

Daha Güvenli Seçenekler
Güvendiğiniz fırınlardan alışveriş yapın.

"Tam" ibaresinin yer aldığı ve resmi denetimlerden geçen ekmekleri tercih edin.

Evde ekmek yaparak içeriğinden emin olun.

Özetle, Türkiye’de bazı fırınlar tam buğday veya çavdar ekmeği konusunda hile yapabiliyor. Kaliteli ve güvenilir ekmek almak için dikkatli olmak gerekiyor.

Arkadaşlar, konuya bu kadar hassassanız, alın birer tane ekmek yapma makinesi

www.n11.com

10 yıldır ekmeğimi kendim yapıyorum. 10 yıllık tecrübemle her türlü bilgi desteğini seve seve veririm.

Ne yediğinizi bilirsiniz. İçiniz rahat eder.

Yeni mahkemeler açıldığı için artık her şey daha hızlı sonuçlanıyor. 1,5 yılın ardından ev sahibimin aynı apartmanda 2 dairesi olmasına ve kendine ait başka bir evde oturmasına rağmen “oğlum oturacak” gerekçesi ile bana da tahliye kararı çıktı. Bu karar çıktığında 4 yıllık kiracıydım.

Telaşa gerek yok, böyle şeyler olabiliyor. İstinaf davasına başvurmanız yeterli. Tahliye kararı ardından istinaf davası açalım diyene kadar 4 ay geçti zaten. Şunu unutmamak gerek ki ev sahibi eninde sonunda evine yerleşecek. Buna hazırlıklı olmanız ve süreci uzatmanız lazım. Sonra bir yer bulur çıkarsınız zaten sokaklarda kalmıyor kimse.

Ayrıca uyap üzerinden davanızı okuyun, belki de avukatınız yeterli şekilde savunamamıştır.

abi çıkın milletin evinden ya insan çileden çıkar. şunu okumak bile beni yordu.

@dearth vallahi kusura bakma yok öyle kendi evi olmasına rağmen ikinci evini kiralama kararı aldıktan sonra fikir değiştirmek insanlar da düzenini ona göre kuruyor ya hani. Ev sahibimiz bize taşındığımızın daha ikinci senesi çıkın dedi. Çok istiyorduysa bu ev sıfırken kendisi buraya taşınsaydı. İnsanların hayatları da oyuncak değil yani…

Neresinden baksan saçma. İstinaftan döner diye tahmin ediyorum. Kat irtifaklı/mülkiyetli olması bir şey değiştirmez. Daire 1 yazıyorsa usulden reddolması lazımdı. 7 senedir diyen herifi yalancı şahitlikten dava edin. Avukatı değiştirin böyle saçmalık olmaz.

Kira zamlarini nasil yapiyorsunuz? Ucuza mi oturuyorsunuz Cevreye göre yoksa paralel mi gidiyorsunuz?

@c1b2k3 dava açtığı için %25 ten yapmıştık çünkü %200 istemişti bir anda.

eski akpli belki de ondandır.

derin devlet muabbetini hiç sevmedim ancak bu adam o kişiler tarafından net korunuyor. en son videosundan sonra da içeri alınmıyorsa.

Gençler fatih altaylıyı youtube personasından tanıyıp ne kadar doğrudan cesur ve dobra adam diye biliyorlar fakat faltaylı her devrin adamıdır ve ihtiyaç olduğunda devlet tarafından yemlenir bazı bilgiler servis edilir

Sözün özü muhalif değildir
youtu.be

Güçlüye yanlama işini çok hassas yapar, keskin dönüş yapmaz o yüzden dün öyle diyordun bugün böyle diyorsun diye dikkat çekmez, bugünlük değil 20 senelik bir zaman dilimine geniş ölçekte bakılırsa manevraları açığa çıkar

Ama kabul ediyorum bunu gençlere anlatması zor, sadece bugünü bildikleri için inandırıcı gelmiyor

fatih altaylı, emin çölaşanın yumuşak versiyonu
ciner ile alo fatihlerdeki 2. fatih olarak senelerce idare etti
seçimde yanlış ata oynayıp patlayınca emin çölaşan moduna döndü

sözlük cahil dolu, görüş almak için en berbat yerlerden. bi vidyoyla iş hallediyorlar.

10. Türkçe olimpiyatları, Mit müsteşarının tutuklanmasından sonra, akp-fetö savaşı net başladıktan sonra, chpli isimlerin götüm götüm fetöye yanladığı, yani yeni olası iktidara yanladığı zamanda yapıldı. fatih de oraya yeni havaya uyum için gitti.
Koç'un ana sponsor olduğu, fetullah gülenle ananaslar hediyeleştiği bir fetö organizasyonu akp organizasyonu değil.
5. türkçe olimpiyatları olsaydı o zaman başka olurdu

Araştırıp ortaya döktüğü adam akıllı bir şey yok. Gazetecilik yapmıyor, gündem yorumluyor. Düzenli takip edenler ne kadar kaypak bir adam olduğu bilir ayrıca. Türkiye'nin f35 programından çıkarılmasıyla ilgili s400 var tabii ki vermezler entegre olamaz bunlar vs. gibi büyük laflar edip, yıllar sonra hangisi olduğunu hatırlamadığım bizim gibi s400 satın almış ama f35 programına da bir şekilde dahil edilmiş bir ülkenin haberini yaparken geveş geveş gülebiliyor mesela. esad'ın rusyaya kaçışının hemen öncesine kadar bile erdoğan esad'la görüşmeli der, adam devrilince zalimdi zaten rusya suyuna zehir katar belki öldürür der. bunun gibi bir sürü falsosu var. özellikle dış politikada çok atıp tutuyor, söylediğinin tersi çıkınca da müthiş salağa yatıyor.

Hala azılı bir muhalif ama söylediklerine çok öyle itibar edilecek biri değil.

Levent Kırca ile tartışması vardı bulamadım. Göya muhalif.

fatih altayli cakal bir insan. gücsüzü ezer güclünün yaninda durur.

fatih altaylıyı begeniyorum ve bu eleştirileri haksız buluyorum. kendisinin muhalifliğine inancım tam. zamanında yönetici oldugu kanalın çıkarı için bazı şeyler yaptı ama artık daha özgür ve tam muhalefet yapıyor. içeri alınmamasının sebebi o kadar aşırıya kaçmaması ve sivri olmaması. her muhalif içeri alınmıyor ki

Yaşı büyük olanlar bilir söylendiği gibi Fatih Altaylı her dönemin adamıdır.

Yaşı ve hafızası olanlar bilir, her devrim adamıdır. Öve öve bitiremediği servetine rağmen böyledir.

fatih altaylı her sözü savunulacak biri değil ancak her devrin adamı olmak için örnek verilecekse süleyman soylu falan örnek verilir... altaylı şu an islamcıların saldırısı altındaysa uyduruk hakaret davaları ile mahkemeye veriliyorsa nasıl bu devrin adamı oluyor ki?

ayrıca bazı cahillerin iddiaları ise ayrı komikç.. neymiş o tarihten sonra akp katılmamışmış.. chpliler fetöye yanlamışmış.. neyse birazcık araştırma ruhu olan insan çok rahat gerçekleri bulabilir.

10 değil 1 yıl sonraki 11'e katılan bir başbakan
(git: hizliresim.com)

10. olimpiyata katılan tam liste
(git: hizliresim.com)

fetö'ye yanlayan bir içişleri bakanı
(git: hizliresim.com)

iktidar ortağını televizyondan izleyen bir çete lideri
(git: hizliresim.com)

altaylı mahkeme kararları
(git: hizliresim.com)
(git: hizliresim.com)

işi almanya’dan mı arıyorsunuz türkiye’den mi? türkiye'den arıyorsanız şans ne yazık ki çok az. çünkü almanya’ya gelmek isteyen binlerce hintliyle, çinliyle yani tüm dünyayla rekabet ediyorsunuz ve şirketler headhunt yapmıyorsa genelde vize sorunu olmayan halihazırda almanya’da yaşayan adaylara yöneliyorlar.

son işimi bulmadan önce 150’nin üzerinde işe başvurdum ve sadece 3 olumlu dönüş aldım, bir tanesine kabul edildim. evet piyasada bir durgunluk olduğu doğru ama öyle sıfır derecesinde değil. azmederseniz eninde sonunda bulursunuz diye düşünüyorum. büyük şirketler pandemi sonrası tüm dünyada olduğu gibi almanya'da da layoff yaptı ama piyasa bence yeniden canlanıyor. özellikle almanya'da IT sektöründe çok fazla startup kuruluyor.

bir de almanya’da iş bulma şansınızı artıracak cv formatları, cover letter’lar, portföy sunumları vs. ile ilgili internette çok fazla kaynak var, onlardan da yararlanabilirsiniz.

Ben de bir İT olarak yıllardır almanyada iş aramaktayım. Ama maalesef yok. Türkiyede kurumsal ve global bir şirketteyim.

Benden sonra ugraşan arkadaşlarım hepsi gitti harika hayatları var. Ama onlar benim gibi tr'de yaptıgım işi orada yapayım gibi boş bir hayalin peşine düşüp benim gibi zaman kaybetmediler. Şu lanet ülkeden kurtulayım da ne iş olsa yaparım kafasıyla gittiler. Biri amazonda kurye digeri bir yapı markette etrafı toparlayan bir personel.

ha bir de almanca yoksa NRW’deki işleri bu yüzden alamıyor olabilirsiniz. almanca yoksa almanya’da IT’de bile iş bulmak zor. belki berlin, hamburg gibi şehirler daha new wave şehirleri olduğu için orada şans daha fazla olabilir. ama NRW’de pek sanmıyorum.

Ben NRW'de calisiyorum ama IT disinda bir sektorde. NRW'deki ITciler Turkiyedeki maaslarin daha yuksek oldugundan bahsediyorlar son donemlerde.Dediklerine gore para icin gelmeye gerek kalmamis.Baska motivasyonlar varsa bilmem tabii ki

bankaya göre değişiyor. enpara tatil günü olsa bile günlük faizi yatıyor. ing de tatil sonunda tek seferde yatıyordu.

5 günlük yatar. çarşamba çekebilirsin sorunsuz. enpara değilse böyle. resmi tatillere bankalar dahil değil

18.00 - 18.30

sorunuza tam cevap olsun. hakemler maçtan maksimum 120dk, takımlar maçtan 90dk önce stadyumda olmak zorunda.

macin nerde olduguna, onemine gore degisir. ama mantik yurutmek gerekirse.

ulke disi bir macsa: tatilde degiller. erken kalkiyorlar. muhtemelen kahvaltidan sonra sabah 9-12 arasi cikarlar. sehir turu vs..
lig maciysa: 3-4 saat oncesi.

Bence kendinle gurur duymalisin. Beyninin alt tarafı sürekli evde bıraktığın küçük bebeğin için kaygilanirken sen iş hayatında ayakta durmaya calisiyorsun.

size gelen teklif ciddi ise kabul etmemeniz şu an içinde bulunduğunuz durumdan farklı olarak bence kendinize yaptığınız bir kötülük. ha mesaisi,toplantısı fazladır o yüzden etmemişsinizdir farklı, ama kendi anlattığınız nedenden ötürü etmediğinizi söylüyorsunuz. ileri zamanlarda junior dedikleriniz başınıza yönetici olur, sonra siz ayrı mutsuz olursunuz.

kodları anlama işine gelince, bence düzenli not tutmanız lazım. örneğin obsidian.md genellikle yazılımcıların kullandığı ücretsiz bir not alma uygulaması. hatırlamadığınız yerler büyük ihtimalle birkaç kez yazıp geçtiğiniz, bir daha da görmediğiniz kısımlardır. bunlar working memory'e yerleşmez, short term memory'de kaybolur gider. not alırsanız, arada boş zamanınızda bunlar neymiş diye baktığınızda hafızanıza perçinlernir.

çocuk doğduktan sonra ilk zamanlarki beyin sisi denen olay bu, bir süre sonra düzeleceksiniz merak etmeyin. hormonlar, ara vermek, beyni bir süre sadece çocuk odaklı kullanmak böyle etkilere sebep oluyor. zamanla düzelecek :')

doktorunuza beyin sisi için multivitamin kullanıp kullanamayacağınızı sorun, belki başka önerileri de olabilir emziriyorsanız.

ben ağır bir covid sonrası bu beyin sisi denen lanet şeyi yaşadım 2-3 ay, 1 saat önce verdiğim fiyatları hatırlayamaz duruma gelmiştim ki normalde 8 yıl önceki müşteriyi bile hatırlarım. nörolog bir ilaç verdi, onun önerdiği multivitaminleri de kullandım, kendime geldim hızlıca.

belki bir psikologla görüşmek de iyi gelebilir lohusalıktan kaynaklı duygu durum değişikliklerini toparlayabilmek için.

uyku düzeni nasıl? yani kızım 7 aylıkken ben kesintisiz 2 saat bile uyuyamıyordum. eğer böyle olsa normal yani beyninin bu halde olması.

Eski çalıştığım yerde bir abi daha önce çalıştığı bir kadını anlatmıştı. Hamile olup doğurduktan sonra kod yazamaz oldu demişti.
Sen yazıyorsun. Bence hormonal olabilir.

Yaşla falan alakası yok, o kısmı bir geçelim.
işi bir kenara koyunca; normal hayatta biri sizi övdüğünde de hızlıca geçmek mi istiyorsunuz, kendinize o övgüleri yakıştırabiliyor musunuz?

bahsettigin mefhumun bir adi var.
gebelik icin: pregnancy brain
dogum sonrasi icin: mommy brain
beyin sisi ve unutkanlikla kendini gösteriyor ve istedigin vitamini de kullansan fayda etmiyor cünkü asil sorun hormonal. bir süre sonra vücudun bu duruma da alisacak ve düzeliceksin.
normal bir durum yani. 3.5 aylik bebegi evde birakmak bile basli basina büyük stres kaynagi, kendine bu kadar yüklenme.

Gebelik ve doğum bir kadının mental ve entelektüel kapasitesinde ciddi bir düşüşe sebep oluyor bence. Bunu gösteren çalışmalar da var, ve kimle konuşsam aynı şeyi deneyimlemiş oluyor. Gıda takviyeleri almak gerek. Bir de anemi, tiroid fonksiyonları, vs genel bir kontrolden geçmek iyi olur. Ben çocuk 1 yaşına gelene kadar mamayı ne kadar vereceğimi hesaplayamıyordum.
Uykunuzu, beslenmenize dikkat edin. Aramıza hoş geldiniz :)

Zamanla geçecek bence kendinizle gurur duyun. Ben bebeğim 3,5 aylıkken bırakın işe dönmeyi günlük faaliyetlerimi dahi yerine getiremiyordum, uykusuzluktan mal gibi geziyordum. Şu an 3 yaşına yaklaşmış olmasına rağmen hala eskisi gibi değilim çünkü beynimde sürekli açık sekmeler var bir yandan sürekli çocuk ile alakalı şeyleri planlamam gerekiyor ve beynimi full kapasite kullanmama engel oluyor bu durum. Ama daha iyi oluyor zamanla diyebilirim.

doğuran doğurmayan herkes doğum sebepli demiş ama sizin aklınıza niye gelmedi doğumun bizatihi kendisi diyecektim ki zaten zihninizi şu an -normal olarak- perdeleyen şey doğum.
3.5 ay erken bence. örnek olarak da karşımızda. esasen çocuk 10 yaşına kadar öz bakım ister. 20 aylık olana kadar da anne sütü. imkanınız varsa izin alın derim. bu yasaların ve düzenin değişmesi lazım

3.5 ay çok erken +1

Bizim şirkette çocuğu 7 aylıkken işe dönen takım lideri sendeki tüm belirtileri gösteriyor. Normalde bilgisayar mühendisi ve zeki bir kadın ama şu an afedersin mal gibi dailyde birkaç dk önce konuştuğum ve gayet net ifade ettiğim şeyi bana özelden soruyor. Başka toplantılarda da sürekli şunu anlamadım, bunu kaçırdım paso bir şeyleri tekrarlattırıyor.

Başta gıcık oluyordum beni de eşim uyardı bak böyle bir fenomen var doğum sonrası kadının suçu yok biraz alttan al diye. Burada da yazmışlar işte zamanla geçecek demek ki. Bebeğinizle sağlıklı ve mutlu bir gelecek diliyorum. Kolay gelsin.

bir süre ara verdikten sonra yazdıklarını hatırlamaman, beğenmemen, allahım ben neler yapmışım böyle demen çok normal. hepimiz öyleyiz, sadece unuttuğumuz için değil, zihinsel olarak geliştiğimiz içinde.

cursor kullan derim, kod sitilini de tanıyarak oluşturuyor, dolayısı ile ileride birisi bunnu gpt'ye yaptırmış deme şansı azalıyor.

gpt kullanmakta ayıp değil, sonuçta spec'leri sen belirliyorsun, o promptu sen yazıyorsun. tek başına kendisi bişi yapamıyor.

eski konuları, algoritmaları, kavramları gpt ile üzerinden geç, olmuyorsa çok zorlama, kendine yüklenme, bir kere yapmışsın, bir kere daha yaparsın, garantisi var.

geri kalanı bilgi, tecrübem dışında :)

kartuşlu alma, tanklı veya lazer al lazerler siyah beyaz hızlı çıkartır, tanklılar biraz daha yavaştır ama sarf malzemesi daha ucuzdur ve renkli de alabilirsin. lazerin renkli basan makineleri çok pahalı.

gocmenlik isleriyle alakaliysa köln'de bi arkadasim var. ingilizce ya da almanca biliyor olmaniz lazim ama.

berlin: İsa Şahmuhammed +491795125903
veya
Av.Ali Fuat Özbakır Antalya'da ama yardımcı olur.

Bayram ve tatil kalabalığı olur yüksek ihtimal ama Bolu deyince ilk aklıma gelen Yedigöller, Abant, Mudurnu, Gölcük de düşünülebilir, Abant genelde kışın tercih edilen bir yer ama baharda da güzel olur.

Yedigöller, Abant, Gölçük gidip gezebileceğin en güzel yerler. mudurnu da yerleşimi ve güzelliği bakımından iyi bir yer.

adalet bakanlığında böyle bir şey yok. ama dayın amcan teyzen varsa olur.

Yazı bize de geldi. İl içi değişikliğe izin verilmeyeceği yazıyordu. Ama kontrol edin tabi yazıyı

becayiş kelimesini duydun mu

İl içi sıkıntı olur. Şöyle kurumlara belli sayıda ve belli unvanlar için becayiş kadrosu atanacak. Bu kadroların da il içi değerlendirileceğini çok büyük tanıdıkların yoksa pek sanmıyorum. Evet toplu sözleşme ile üniversite personeline böyle bir sürecin önü açıldı gene de sonuçlanması için hem karşılıklı talep olması hem de iki kurumun da olur vermesi gerek.
O yüzden istanbulda bir üniversitenin personel daire personeli olarak çok da heveslenme derim.

Spor ve örgü.

Kanaviçe yapıyorum, akşamları telefonu elime alıp doomscrolling'e düşmeyeyim diye başladım. Sonra kendi desenlerimi tasarlamaya başladım. O yüzden hem kanaviçe tasarımı hem kanaviçe yapıyorum bağlantılı ama iki ayrı hobi niyetine.

İspanyolca öğreniyorum (Duolingo + yeni online kursa başladım.)

Her gün değil ama bazı hafta sonları mutfağa kapanıp saatlerce hamurla oynuyorum, tabletten dizi izlerken ekmek, kurabiye, süslü pasta vs yapıyorum.

Kitap okumak ve yürüyüş yapmak bana iyi hissettiriyor. Hiçbir şey yapmayıp kanepede pineklesem bile telefonda vakit geçirmemeye çalışıyorum. Bir de şu bildirim kontrol etme takıntımdan kurtulsam harika olacak.

iskolik biriyim o farklı.
Ama stresten uzak durmak için;
- sigara yardim eder diye düşünüyordum ama fark ettim ki anksiyete yapıyor. O yüzden sosyal iciciligi de bıraktım.
- spor, özellikle strength training.
- dagda yürümek.
- bombos youtube twitch falan izlemek. Galiba beynimin durduğu tek zamanlar bunlar ve çok rahatlatiyorlar. Yoksa kitap vs derken beynim sürekli çalışıyor.

oyun oynamak ve kitap okumak gerçekten stresten uzaklaştırıyor.

Uzun mesafe koşmak, koşamadığım zamanlarda uzun mesafe yürümek.

kitap okuma bağımlısıyım. şu an hayata böyle tutunuyorsam okuyacak daha çok kitabım olması ve daha da bir sürü alacak kitabımın olması sayesinde. saat öğlen 3 gibi heyecanlanmaya başlıyorum eve gidip kitap okuyacağım diye.
onun dışında bilgisayar oyunlarını da seviyorum ama kitap okuma süremi azalttığı için son zamanlarda çok da oynamıyorum. ama arada arkadaşlarla sarıyor, oynuyoruz.
youtube, instagram reels falan kaydırmak da güzel ama onu akşamları ya da yoldayken yapıyorum. yolda kitap okuyamıyorum çünkü metrobüs çok kalabalık ve üstüme üstüme geliyolar kitap okuyacak alan kalmıyor.

psde oyun oynamak kafamı dağıtmaya çok yardımcı oluyor. akışta hissediyorum kendimi.
kitaplar, özellikle iyi bir bilim kurgu da aynı şekilde.
bir de bir bölüm film veya dizi izleriz eşimle. kızımla oyna vs derken dahasına da vakit kalmıyor.

Nasıl unuttum, bira içmek.

İlk olarak 1-2 İpa içmek mesela, sonrasında farkli 4-5 lager, en sona varsa dark bi' bira bırakıp kapanış yapmak.

Yemek yapmak.
Hayvan sevmek.
Yetiştirdiğim bitkileri budamak, toprağı temizlemek.

müzik dinliyorum,
kitap okuyorum,
spora gidiyorum (vücut geliştirme)
bazen dizi, bazen film
dışarda kafede içme,
konser, tiyatro
fırsat bulursam yurtdışı tatili
etkinlik çok bende.
hayat bana güzel.

Merhabalar, evet kendiniz ayarlayabiliyorsunuz, kimisi çok yakın aralıklarda reklam koyuyor, kimisi ise dikkat bozulmaması bakımından daha az reklam gelecek şekilde ayarlama yapıyor.

Ne yazık ki oluyor.

Ben yıllar önce yüklediğimde telefon rehberi ile senkronize olmama seçeneği vardı. Bende olmadı, kendi haber verdiklerim dışında kimsede de görünmüyorum telegram da. İyice araştırmak lazım sanki.

Eğer rehbere erişim izni vermezsen olmaz

Eğer indirimden faydalanarak ödersen, davayı kazandığında ödediğin parayı alırsın; cezayı ödemeden dava açıp davayı kaybedersen, indirim süresini geçireceğin için indirim hakkını da kaybedersin. Onun dışında kesilen ceza fotoğraf vs ile delillendirilmemişse ve sende video varsa muhtemelen itirazın kabul edilir.

Avukat değilim.

Hocam fahri yazmissa veya emniyetin elinde kayit yoksa hakim %90 cezayi iptal ediyor. 2 sefer ifiraz ettim sulh hukuka ikisi de iptal oldu. Sizin elinizde video kaydi varsa %99 iptal eder. Ama once ödeyin +1

öde-itiraz et

herkese teşekkürler. ceza 19 martta yazılmış ama e-devlete ve mail adresime 26 martta geldi. normalde tebliğ tarihidir ama araya bayram girince kafam karıştı hiçbir kuruma güvenim kalmadı her şey olabilir diye. 19 martı başlangıç alırsak 7 nisanda dilekçe versem 15 günü geçmiş oluyor. yarın mutlaka gitsem diye düşünüyorum ama daha videoyu falan editlemedim. 15 günlük itiraz hakkı süreci resmi tatilleri kapsamıyordur değil mi?

son dönemde fahri müfettiş cezaları genel olarak iptal ediliyor ki sizinki kesin gibi. rapordaki saat ile sizin görüntü saati uyuyor mu peki?

aylik ortalama hane geliri x 12-15 bandinda max. BENCE.

Benim gözümde araba bir yatırım değil harcanan giden para. O sebeple araba konusunda kriterim arabanın pert vb olması durumunda beni üzmeyecek tamamen gözden çıkarabileceğim para neyse o kadarlık bir araba. Bu kazandığın paradan ya da bütçeden bağımsız. Şu an kullandığım arabanın piyasa değeri 400 bin tl. İstesem 4 milyonluk araba da alabilirim gücüm var, ama gerek yok.

benzer bir soru sormustum gecenlerde: (git: 1599438)

200 daha borca girip 1700'e araba bakardım

Zikardo +1

Hocam yaşım 20-30 arasındayken en iyisini almaya uğraştım uzerine bütçem ne el verdiyse. Yas 35ten sonra aile kurup pasif gelir kaynaklarıyla gayrimenkul vs. ile cok daha büyük bir dönüş almaya başlayınca araba işinin sadece bir ihtihaç olduğunu, masraf cikartmayan ve optimum dolulukta ihtiyaçlarımızı karşılayan bir araçla işimizin çözüldüğünü gördükçe bu yola girdim. Ihtiyaclarimizi belirleyip vazgectigimizde ne kaybederiz diye düşünüp karar veriyorum. 1.4 egea sayesinde gayerimenkuller alabildim zamanında.

Para akisinda problem yoksa ve baska bir yere borcum yoksa paranin hepsini harcardim. Hatta ustune kredi cekmek bile dusunulebilir. Tabi araba sirketlerinin sagladigi dusuk faizli kampanyalar ile. Su anda bankadan kredi cekmek mantiksiz yuksek oranlar sebebiyle.

Aynı durumda 900’e clio 5 aldım. Sıfır gibi. Kalanı da kripto altın döviz değerlendiriyorum.

Şu ortam arabaya para verilecek ortam değil. Çok önemli bir sağlık durumu vardır, iş için mecbur lazımdır vs. o zaman parasına bakılmaz, en uygunu alınır. Ancak hayati bir durum yoksa, araba almak yerine birikim yapın.

Araba direkt bir masraf kalemi. Kontak çevirmeseniz bile vergisi, muayenesi, kaskosu, sigortası, lastiği vs. vs. bir sürü gideri var.


.

önce arabaya ne kadar ihtiyacım var ona karar veririm.
ayrıca araba bir yatırım aracı değildir. önce alayım piyasa artınca satarım mantığı çok yanlış.
onun yerine daha uygun yatırım araçlarına yönelirim.
arabayı aldım bitti gibi bir durumda yok. vergisi, sigortası,kaskosu, bakımı, muayenesi, benzini, otoparkı, otoyol-köprü ücreti hep masraf.

ihtiyacını görecek optimum arabaya bakmak gerekiyor. öncelikle güvenli bir araba olmalı, ucuz arabaya binmek için imkan varken güvenlikten feragat edilmemeli, çok yaşlı bir araba tercih edilmemeli kanaatindeyim. ikincisi kolay satılabilir, işletme ve sabit giderleri de mümkün mertebe bütçeye uygun bir araba olmalı. bu şartlar altında araç büyüklüğüne ve prestijine ne kadar ihtiyacınız var buna karar verip hareket edilmeli. gerçekten ihtiyaç varsa 2019-2020 model altına inmeden 1 milyon bandında bir araç tercih ederdim. yok arada binerim çok aşırı ihtiyaç yoksa 750-800 bin bandında kalmaya çalışırdm.

zikaro ve karabiberim'a katiliyorum.

"haneye giren gelirin kaç katı olmalı?" ideali elbette sifir. o da mumkun olmayacagi icin bir sonraki soru "ihtiyacin ne ve bu ihtiyaci en ucuz ne kadara gorebilirsin?" olmali.

kari kocanin calistigi uc cocuklu, her haftasonu sehir disindaki anneannenin evine giden bir ailenin 1.5 milyona (veya ne kadarsa) mecbur genis bir suv almasiyla 26 yasindaki bekar adamin tum varligini ayni arabaya gommesi ayni sey degil.
esktrem ornek olarak benim arabaya ayirdigim butce sifir, zira hem ev hem is sehir merkezinde, ikisinin arasindaki mesafe toplu tasimayla 20 dakika, hem ev hem isin bulundugu mahallelerde ihtiyacim olabilecek her sey mevcut. dolayisiyla hic araba bile yetiyor bana. bu sartlar altinda yarin havadan 50 bin dolar gelse bile almam zira borsa hesaplarima eklerim, evin kredi borcunu azaltirim vb onun yerine.

ozet olarak: kendi oncelikleri ve gereksinimlerini kendin anlaman lazim.

Ben arabaları, araba kullanmayı seven bir insanım. Ama mevcut hayatımda arabaya ihtiyacım yok gibi bir şey. Evim merkezi konumda, evden çalışıyorum, her yere toplu taşıma ile gidebiliyorum. Buna rağmen şu an 1.4 milyonluk sıfır aldığım ve daha 21 binde olan aracımı satılığa çıkardım ve daha üst segment bir şeyler bakıyorum. Her yaşın güzelliği var 45 50 yaşında güçlü, güzel ve dikkat çeken bir araba alsam ne almasam ne. Dünyaya da bir kere geliyoruz kendimi ve ailemi sıkıntıya sokmadan arabamı değiştirmemde sakınca görmüyorum ben.

2 soruya da olumlu anlamda evet.

olmaması olumsuzluk yaratmaz tabi

Maañ m´ktari etkili degil.
2.evet, cok mal mulk varsa kacacak izlenimi veriyorsun.

Kesinlikle olumlu olarak arttırır

farklı bilgiler gelmiş kafa karışıklığı olmaması için açıklama yazayım.

anahtar kelimemiz denge.

azlık olsun çokluk dikkat çekecek miktarlar her halükarda olumsuz karşılanır.

örn:
-asgari ücrettten başka hiç bir geliri olmamak. (kaçaklık için sebep)
-yüklü birikim, yüklü gelir, (kaçaklık için sebep)

ideali: orta direk gelir ve birikim.

o tarihte 1 dolar kaç TL olacak. Onu bilmemiz lazım.

3300 bölü 28,35 çarpı bir doların TL cinsinden değeri eşittir bir gram altının kaç TL olacağı

Tam böyle olmaz ama. İthalat kotası falan var ya. Ama çok farketmez.

Sistemde ne kadar ram varsa işletim sistemi ve programlar o kadar esnek kullanır. Bu konfor sağlar. Yüksek ram gerektiren spesifik işteyse buna göre ram regüle edilir.

lale'nin dediği doğru. brave, opera vs ile de deneyin bi

Normal değil.

hangi tarayıcı chrome mu? kendisi tam bir ram canavarı. 10gb'tan fazla da kullanabilir.

tarayıcıda her sayfanın kullandığı ram miktarı farklı, eklentiler de epey harcıyor.

tarayıcının task manager'inden neyin ne kadar kullanıldığının alt kırılımlarını görebilirsiniz.

Daha bugün aynı sebeple arkadaşım honda jazz aldı.

hondanın bütün araçlarında magic seat özelliği var diye biliyorum. arka koltuklar hem dikine hem deyatay olarak katlanabiliyor.

citroen c5 aircross

dacia jogger vardı sanırım, hatta çift kişilik yatak kiti filan satılıyordu.

Tesla model y

Ford focus station wagon bunlardan birisi.

Hoca hrv, jazz
Tesla

MPV kasa arabalarda genelde oyle oluyor, ama cogu Turkiye'de ya az ya da nerdeyse hic yok. Renault Scenic(bu vardir az cok), Espace de olur ama o devasa, Mazda 5, Toyota Corolla Verso (ve diger Verso'lar da olabilir)

Fiat 500 L
Ama bagaj kısmını aynı seviyeye getirecek bir minder vs gerekebilir
www.reddit.com

ne alaka ya. çalışan çocukların zaten almaya hakkı olmuyor, neden feragat etsinler? ben sadece sgk'ya gittim çalışmadığımı söyledim o şekilde bağlandı. daha önce bağlanmadı çünkü o zaman çalışıyordum

not: emin değilim ama sanırım bi de bekar olma şartı var

Bekârsa ve çalışmıyorsa maaşı alır.
Ancak bu durumda üçte birini (veya eşini de sayarlarsa dörtte birini alır)

Cevaplar için teşekkürler, aslında asıl merak edilen gerçekten notere gidilip gidilmemesi gerektiği, cunku ilk defa boyle bir şey duyduk.

Noterle ne ilgisi olabilir. Başvuracak kendi hakkı neyse onu alacak diğer kardeşleri ilgilendiren bir durum yok. Maaş için değil başka bir şey için sorulmuştur o soru. Niye yasal hakkın için tutup kardeşini notere götürmek zorunda olasın?

Maaş alacak tek çocuk olduğunun belgelenmesi için istenmiş olabilir.
Aslında SGK ilçe müdürlüğüne gidip bir sormakta fayda var.

Arkadaşım sigortalı çalıştığı halde babasından kalan maaşı alabiliyor. Kardeşi işsiz ikisi yarı yarıya bölüşerek yatıyor hesaplarına. Yani üstteki bilgiler genelgeçer olmayabilir illaki işsiz olmak gerekmiyor başka şartlar sağlanınca çalışan da alabiliyor çünkü.

Çalışırken de maaş almanın şartı evli olmamak ve farklı kurumdan sigortalı olmak, anne 4c emeklisi, çalışan çocuklar 4a'ya bağlı çalışıyor ise, maaş hakları var, böyle bir durum varsa, diğer kardeşlerin feragat etmeleri gerekebilir.

köln değil de bonn'da sefa beef döner'i çok methediyorlardı, kaydetmiştim de gitmek nasip olmadı.

(git:g.co)

oruç kebap. türkiye'deki çoğu yerden daha iyidir.

@biergarten

hocam yanlis anlama da su doner turkiye'deki esenler otogari donerinden bile kotu gorunuyor.
scontent-dus1-1.xx.fbcdn.net

Koln'de yok ama yakinlardaki Sefa var ustte yazilmis.Gene de beklentiyi yuksek tutmayin

gidip yemeden önyargıda bulunmayın derim.

amacı kayyum gelmesini engellemekti, akpden kayyum atanmayacağı güvencesini alınca daha fazla uzatmanın bir anlamı kalmadı.
ayrıca istediği kadar kürt desteği alamadı, mansur yavaşın çıkışları(hatta bunun için özür bile diledi), incenin söylemleri, zafer partisinin devreye girmesi, daha çok atatürkçü ve milliyetçi gençlerin çoğunluğu sağlaması planlarını bozdu.
bahçeli ve erdoğanın imralı hamlesine karşılık kürtlerin oy verdiği imamaoğlu mağduriyeti
kürtleri etkilemede pek işe yaramadı.

@my fault +1 belediyenin işleyişine zarar verebilir diye çekildi. chpnin bu durumu yönetmesi çok zor. böyle bir halk talebini akp bile yönetemez.

belediye çalışamazsa al bak belediyeyi aldılar çalışmıyorlar olmasın diye de çekildi.

sadece saraçhanede olmak yeterli değildi. ilk günlerde iyiydi ama zaman içerisinde polis-öğrenci çatışması orası için tehlikeli bir boyuta varabilirdi.

çünkü oradaki toplaşma akşam 8buçuk ile 10buçuk arasında süren bir mitingti. hatta bir ara konser gibi yere seyretti. kazanım elde etmek zordu.

eylemin bir çok farklı noktada olması gerektiğini düşünüyorum. mesela dün (ya da önceki gün) maçka parkında toplanan binlerce vatandaş -büyük çoğunluğu öğrenciler- rumeli caddesini felç etti, tam bi saat yol kapandı. çok uzun bir kortejdi bu. böyle eylemlerin sayısı artmalı.

bu akşam 6buçukta cevahir avm'de toplanacakmış bir grup insan.

tüm şehirde herkesin katkısı ile tepki gösterilmesi saraçhanede miting yapmaktan daha evla.

Hadi o öyle diyelim tamam. Peki aynı zamanda neden 28 milyon imza toplama kampanyasına soyunuyor, tam da baskılar artarken? Sen zaten iki gün önce önseçim oylamasında müthiş sayıda imza topladın.

Tepkilerin sadece saraçhanede devam etme zorunluluğu yok. Her gün saraçhane enerjisini toplamak zor insanlar daha çabuk yorulur.

Artık yerellerde kadıköy beşiktaş maltepe sultangazi her neresiyse küçük gruplarda toplanıp gerektiğinde saraçhane gibi büyük çağrılar yapmak süreklilik açısından daha iyi olur.

Devam etseydi kan dökülecekti. Yavaş yavaş sokağa çıkmaya akapeliler ile sinirli Türk gençlerinin karşı karşıya gelmesine ramak kalmıştı.

Türkiye de bu işler sakat işler.20 li yaşlarda gençler bilmiyor tahmin etme deneyimleri de yok.
ülke ağır provokasyon a açık durumda.
İsrail ajanları-radikal dincisi-DHKP-C, TKP-ML ve TİKKO cu aportta bekliyor.
bunları bilen ne çocuğunu gönderir ne kendi gider.
sandık gelir basarsın oyunu .

Gezi olaylarından çıkan dersler var. Belli bir süre sonra ister istemez polislerle sürtüşmeler başlıyor. Sonra karşı tarafın bunları abartarak sakız gibi esnetiyor. Radikal gruplar dahil oluyor, hedef sapıyor.
Bir de süre uzadıkça ister istemez fiziki katılım azalacaktır. Kalabalık azalınca da "destek azaldı" izlenimi oluşacaktı. Bunun önüne geçmek çok zor. O yüzden enerjiyi ekonomik kullanmak lazım. Bence de birkaç gün Saraçhane sonrasında farklı bir günde yeniden biraraya gelmek uzun vade de daha sürdürülebilir ve konuyu gündemde tutar.

Özetle tepkiler böyle devam edemezdi.

Gaz alma operasyonuydu, muhalefetin gazı alındı ve yine hiçbir şey başaramadan sona eren bir eylem oldu.

chp yönetimi, açıkca akp ile iş birlikçi.

Türklerin çok büyük sorunları var, bir şeyler yapmaları lazım. Yoksa anayasadan adları, ülkeleri ve dilleri silinecek. Federasyon kurulacak.

Ancak neler yapılabilir, bunu kim örgütleyecek bir fikrim yok. Bu tarz eylemleri örgütleyebilecek parası, imkanı, milletvekili, belediyesi, insan kaynağı olan bir tek chp var ancak onlar da iktidar ile el ele çalışıyorlar.


akp de yurt dışındaki ortamı (Türk askerine mecburiyeti) ve ülkedeki dizayn edilen muhalefet olmayışını kendi diktatörlüğünü pekiştirmek için kullanıyor.


.

kesiği anaktarla kitlemedilerse evet.

evet tabii.

sırıngayla cekip aktar

soyle bir sey isinizi gorur

images.app.goo.gl

Valla cok iyi geldi bana fiyatlar. Hangi firma?

Doga sigorta falansa illallah ettiriyorlar da

Neova sigorta ikisi de

hasarsızlığınız az herhalde. 2024 model corsa için hemen hemen aynı fiyatları aldım. (kasko 13250TL, trafik 8000TL)

Yaptırım mı yani bu fiyatlara ? Sizce

2021 model clio 50 binde 8 sigorta 14 kasko çıktı. normal.

tamam sakin olun geldim :)
neye göre kime göre denir bu durumda, kendinize ve aracınıza göre iyi mi kötü mü bakmak için en az 15-20 şirketten bakmak lazım. ayrıca teminatlarınız ne? İMM limiti ne verilmiş mesela, anahtar kaybı, mini onarım, ikame araç vb. bir çok değişken var poliçelerde...

atın ruhsatı bakalım dilerseniz.

fiyat iyi ama firmadan emin olamadım. internet şikayet kaynıyor.

24 corolla dream 1.5,
Hasarsızlık 1. Yili,

Kasko 12900 lira-9 taksit,(koalay.com)turkiye sigorta 20milyon imm,14x2 kiralik araç pert dahil,

Trafik 10900 lira-pesin,hepiyisigorta(hepiyi.com.tr)

Teklif alinan siteler:
Sigortam.net
Sigortaladim.com
Dijipol
Hepiyi
Hangikredi
Enuygun
Koalay

Ayrica 500 lira ile 3000 lira hediye ceki veriyorlardı,

hediye bedelini sigorta ücretinden peşin düşen ile anlaşın.

hepiyi sigortaya bak

vize reddi olasılığını düşürmek için arkadaşı söylememen daha hayırlı olur.
çünkü turistik başvuruyuyla aile arkadaş ziyareti kategorileri farklı bi de. sen randevuyu hangi kategoriden aldın o da önemli.

ben schengenlerden hep 1-2 haftalık gezi gösteriyorum ona göre otel tutuyorum.

cekyadan ilk vizeniz ise belirtilen gun kadar vermeleri muhtemel. oyle yapiyorlardi bir ara

ilerlediğin yolla ilgili cevap:

-arkadaş davet mektubu iyi olur. turistik ile aile, arkadaş ziyareti aynı şey de olabilir. ben çekyaya gezmeye gidiyorum supportive döküman olarak davetiye gösteriyorum diyebilirsin.
-çekya giriş olacaksa çekya çıkış da isteyecekler. çekya'ya dönüp çıkıp yapmalısın.

ben olsam şöyle yaparım:

hollandanın vip hizmetine o yoksa instagramda falan vize randevusu alanlara, visa botlarla ilerlerdim. boşuna çekya ile enerji, para ve zaman harcamazdım

Arkadaşınız belediyeden davetiye gönderirse Hollanda için aile/arkadaş ziyaret vizesi alabilirsiniz. Ben bu şekilde Ankara'da baktığım ilk gün randevu bulup bir sonraki haftaya aldım yakın zamanda. 10 gün içinde de vizeyi verdiler.

ptt şubelerinde atm var oradan çekebilirsniz

TAM yazısı olan halkbank,ziraat bankası,vakıfbank,emlak bankası ve katılım bankalarının hepsinin atm sinden ücretsiz para çeker yatırırsın bence atma kullan

güzelhosting iyiydi sevilirdi en son

Ben de 3-4 yıldır Güzel Hosting kullanıyorum. Memnunum.

Guzel hosting alip gecin, sorun olunca yardimci olurlar, ssl sertifikasi icin 15 dolar istemezler...

güzel hosting iyidir. yıllardır kullanıyoruz. ek olarak veridyen ve hostinger.

onbinlerce kisiye taksirle adam oldurme isnati mi? yoh artik daha neler. muhtemelen bilir kisi atanir. sonrasi icin de tipik turk onlemleri devreye girer.

bu dava emsal teskil edebilir.
yada
cezalar daha da artar.

edit: sanirim bireysel vakalardan bahsediyorsunuz. eger oyleyse cevabini bilmiyorum.

olay anladığım kadarıyla şöyle oluyor; borçtan dolayı trafo binası hatbaşı hücresinden kesiciyi açıp, elektriği kesiyorlar. Sonrasında şantiye personeli binaya girip hattı tekrar besliyor(videoda ki şantiye personeli) kesici kapatılınca bunun bilgisi scada birimine gitmiş, tekrar kesmek için ekip yönlendirmişler, muhtemelen direk tarafından hattı ayıracaklardı, bu esnada hattın besli olduğunu bilmeyen işletme personeli akıma yapılmış. (birkaç alternatif daha var aklıma gelen ancak haberde detay verilmemiş)

Burada ki soru işareti şu direğe çıkmadan önce hattın açık mı kapalı mı olduğu kontrol edilmedi mi? Scada birimi tarafından uzaktan veya işletme personeli tarafından yerinde bakılması gerekirdi. Müdahale etmeden önce direkt tarafında da ıstaka ile de kontrol edilmesi gerekirdi.

Şantiye dediği de muhtemelen bir taş ocağı veya beton santrali, konkasör olmasından belli. Olaya karışan şantiye personelleri ve yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunurlar.

2-3 gün içinde tüketeceksen koyma. ilerisi için koyabilirsin ama kötü olur şerbeti donar vs

Konulmaz

Valla simdi kizanlar olacak ama ben donduruyorum, sonra yiyecegim zaman 2-3tane mikrodalganin buz cozme ayarinda cozduruyorum kisaca gayet guzel yeniyor. Elbette ilk gun tazeligi yok ama hic bayat mayat olmuyor

konmaz yahu..

illa bayrama kadar saklayacağım diyosan sanıyorum koymak gerekir, yiyeceğin zaman mikrodalgada biraz ısıtırsın şerbeti yağı çözdürmek için ama tazesi gibi olmaz tabi tadı kaçar biraz yani. bence tazeyken tüket tüketebildiğin kadar, tadını al 3 günde bitmezse kalanı da dolaba koyarsın.

Serin ve Kuru ortamda muhafaza ediniz ve kutuyu düz taşımaya özen gösteriniz. Ürün kendi ambalajında, buzdolabınının sebzelik kısmında 3 gün nefasetini korur. Buz dolabından çıkarılan baklavanın 30 dakika kadar oda sıcaklığında bekletildikten sonra tüketilmesi önerilir. Buzdolabı şartlarında muhafaza ediniz.

www.karakoygulluoglu.com

Dondurulmuş baklava almıştım bir küçük tepsi.
Yiyeceğimiz kadar dilim dilim mikrodalgada çözdürüp ısıtıp yedik.
Gayet lezzetliydi.

elevenlabs

www.instagram.com

marka bazlı boykot saçma geliyor. piyasayı yavaşlatmak gerekiyor.
para harcamayı minimuma indireceğiz ki hepsinin paçası tutuşsun.

kendi açımdan durumu şöyle yorumluyorum. açıklananlar + kendi bildiğim markalar ile durumu genişlettim. çevremdekilerle geçen her konuşmada da birbirimizden fikir alışverişi yapar olduk. yani kısaca yuvarlanan bir kar tanesi gibi büyüyor diyebiliriz.

ayrıca bence böyle durumlar için kimseden akıl almaya gerek yok, mantıklı olan çağrıları dinleyebilir, ama bilinçli bir vatandaş olarak her zaman üzerine kendimiz eklemeliyiz diye düşünüyorum.

@ osssy almıyorum da liste dar diyorum, kitle yönlendirme bekler mantığıyla.
@ lazpalle doğru siz de haklısınız ama en azından bazı markaların akılda kalması iyi olur diye düşündüm.
@ bravoteam evet kesinlikle ben mesela müsiad üyelerinin firmalarıyla bu liste genişleyebilir diye düşünüyorum
@ Mirket bundan haberim yoktu mesela bir firma borsada işlem görüyorsa bunu boykot edelim demek hukuki açıdan uygun mu değil. ulan burjuva hukuku

belirli kanalları her gittiğin televizyondan silme challenge

boyotun genislemesi gerekiyor; ama oyle altini doldurmadan sadece marki adi paylasmak cadi avindan baska birsey degil. zira bununla ilgili hem internette arastirma yapip hem de burda baslik acip sormustum hangi marka neden boykot ediliyor diye hicbirine tatmin edici cevap alamamistim. yok onunde foto cektirmis, yok sunun akrabasiymis vs.. bunlar benim icin kriter degil.

su an en elle tutulur gorulenler bakanlara ait olan kuruluslar + medya kuruluslari.

Başka duyuruya yazmıştım bence bu:

Boykot işi biraz yanlış algılanıyor, sadece marka özelinde değil zaruri ihtiyaç dışında tüm tüketimi kesmek boykottur. Ha zaten akpli kimseye kuruş kazandırmamaya çaba sarf ediyordum bundan sonra ekstra özen göstereceğim.

Boykotun genişlemesi süreci çok tehlikeli. Herkes kafasına göre firma ekliyor. İsrail-Filistin konusunda İsrail karşıtı boykot listesinde yer alan firmaların çoğunun İsrail ya da Filistin ile alakası yok mesela. Benzerini şimdi paylaşılan geniş çaplı boykot listelerinde görüyorum.

Starbucks ve Ariel en sevdiğim örnekler. ABD, İsrail-Filistin, hükümet ve muhalefet konu hangisi olursa olsun bunlar boykot ediliyor. Starbucks'ın zaten İsrail'de şubesi yok, olsa İsrailliler boykot ederdi zaten arap firması diye. Bazı İsrailliler Türkiye'deki protestolardan sonra (İngiliz) Ariel'i boykot ediyorlardı mesela Türkiye'de şişelendiği/paketlendiği için. Fabrika Gebze'de ahshsjs

boykotun daha mantıklı düşünülüp hareket edilmesi lazım. tek tek marka ile gidilirse pek bir etkisi olmaz. sırbistan da bu hafta sonu alışveriş yapmıyoruz diyorlar ve o hafta sonu kimse alışveriş yapmıyor. daha kitlesel ve planlanmış olmalı. ayrıca boykotun bize geri dönüşü ne yazık ki enflasyon.

Bu arada bak üstte yazdığıma ek olsun. Ekşi Sözlük'teki provokatör ve troll başlıklarına baktım. Ekşi yönetimi sağ olsun parasına bakıp troll bastı. Mantar gibi her yerde troll başlık var.

Troll başlıklarına yazmıyoruz diye kampanya var 20 yıldır. Geçen yine güncellendi ve gaza gelindi. Orada destekleyenler dahil herkes yine kendi çapında ayar vermek için koşa koşa yazmış. Her biri 4 sayfa o başlıkların. Ülkede boykot kültürü maalesef sorunlu olduğu gibi aydın ve zeki olduğunu sananların da kola alıp dökenlerden pek bir farklı yok.

Vatandaşlık, millet ve birlik bilinci eksik yetişiyor bizim insanlar maalesef. Tamamen gazla çalışıyor.

boykot tamamen algı oyunuydu kahveciyle mobilyacıyı boykot edince ne geçecek eline.
boykot edeceksen 5li çeteyi et bakalım, emeği sömüren şirketleri, ülkenin topraklarını katledenleri et. ama buna güçleri yetmez.
kendilerinin ve belediyelerininde asıl gelir kaynağı bu çeteler. bütün sözde muhalefet belediyeleri bu 5li çete ve avaneleriyle iş yapıyor.

boykotun genişlemesi lazım. aslında iki boykot çweşidi oluştu son günlerde.
1-yandaş boykotu
2-genel boykot

yandaş boykotunda ana akım medya ve o patronların grup şirketleri var.
demirören, doğuş, turkuvaz medya vs. dnr, idefix turkuvaz'a ait olduğu için boykot ediliyor mesela.

bu listelere gratis, migros falan da girmiş. ne alaka? migros zamanında işçilerine kötü davranmış. depo işçileri eylem yapmıştı bi ara. gratis'te bir kıza hırsız muamelesi yapmış bir şube ve olay 2016'da olmuş.

isteyen istediği firmayı boykot etsin tabi ama 9 yıl önce bir şubedeki olayı baz alınca boykot amacından sapıyor. bu boykot listelerine bir de "israil malı" diye bir sürü marka girmiş. yazılanların yarısının israille ilişkisi bile yok.

bazı markalar yandaş kanallarda reklam yayınladığı için boykot ediliyor. bu etkili mesela, ama kim neden boykot ediyor bilsin ki etkili olsun.

genel boykotta olay zaruri olan şeyler dışında her şeyden el etek kesmek, elektronik ödeme araçlarını az kullanmak, nakit kullanmak, verilen vergiyi azaltmak vs.

bu bence iyi. ama o zaman da çarklar azalır ve enflasyon düşer ve sonrasında işsizlik artar mı? ben halkımızı tanıyorum; bu süreç uzasada dediğim gibi olur ama boykot iki üç gün sürer, o sürede de ne enflasyon düşer ne işsizlik artar.

bence boykot devam etmeli, ama iki günde bir şey olmaz. aylar-yıllar sürmeli bu. en azından bundan sonra büyük şirketler halkı daha az aptal yerine koyar belki.

'Her alanda harcamaları kısalım.' şeklinde bir boykot, Örneğin 'Bu hafta sonu' gibi, başı sonu belli ve çok kısa süreli yapılıp, halkın elindeki gücü göstermesi bakımından olumlu.

Anca bunun süresiz bir şekilde yapılması, ekonomiyi yavaşlatıp enflasyonu düşürür. Bu haliyle hükümetin işine yarar ve işsizliğe yok açar. Patronları cezalandırma silahı emekçiyi vurur. Yapılmamalıdır.

Yayınlanmış olan liste, benim zaten 20 yıldır ilişiğim olmayan şirketlerin listesi.

Ben kendi listemi, yandaş medya ve bu medyayı reklamlarıyla besleyen ticari kuruluşlar olarak belirledim. Yandaş medyayla ilgim olmadığı için de, 'reklam verenleri' bir şekilde sağda solda gözüme ilişenler ile tahmin ettiklerim olarak belirledim.

15-20 sene önceydi,
hatirlayan vardir belki,
Haberlerde izlemiştik,
fransada kırmızı ete cuzi bir zam yapılmıştı,
fransız halkı bu zammı kabul etmedi,
sonra zammı geri çektilerdi,
Halk yine satin almadi,
Et fiyatları eski rakamında altina çekilmek zorunda kaldı.

listede bugatti gördükten sonra dedim bu kafayla işimiz iş.
koskoca bir partinin bir kahve zincirini muhattap alması.
ardından ay milangaz bizdenmiş diye kıvırması.acemice hareketler.
marka vererek boykot yapılmaz.harcamazsın paranı fırından ekmek marketten suyunu alır oturursun aşşağı boykot öyle olur.

İstanbulkart uygulamasını indirip fiziksel kart almadan uygulamayla ödeyebilirsiniz.

İskeleye yürümek yerine söğütlüçeşme'den metroyla (1 ya da 2 durak galiba) geçebilirsiniz, o yol inişli çıkışlı, eşyanız da varsa ben olsam yürümem. En hızlı yol feribot, alternatif yol aramayın hiç.

Yürümek istemezseniz Söğütlüçeşme'den Üsküdar'a Marmaray ile geçip, Üsküdar'dan Beşiktaş'a yine vapur ile geçebilirsiniz. Daha hızlı ve pratik olur.

app ile hallolur +1 ve vapur opsiyonu daha güzel.

yok illa farklı bir şey isterseniz taksim sarı dolmuşuna nakitle binebilirsiniz. kadıköy sahilden kalkar ama boğanın ordan da binebilrsiniz. hatta söğütlüde iner inmez çıkışta da bekliyor olabilirler, ordaki minibus esnafına sorun taksim sarı dolmuşu geliyor mu diye.

beşiktaşın neresi o da önemli. google mapste tam gideceğin yeri yaz göstersin nasıl gidileceğini. metrobüsle de gidilebilir çünkü neresine gideceğine bağlı olarak.

sınırlı kullanımlı kartlar da var. sms ile de tek kullanımlık qr oluşturulabiliyormuş uygulama olmadan.

www.istanbulkart.istanbul

temassiz gecmiyor mu yahu? bebi hic yari yolda birakmadi.

feribotta geçiyor mu bilmiyorum ama marmaray gibi ulaşıma bağlı olan dışındaki ibb ulaşım hizmetlerinde kredi kartı da geçiyor