[]

Tantra masajı yaptırmak aldatmak sayılır mı?

tabi aldatmanın sınırları her ilişkiye ve ilişkinin tipine göre değişir ama işte ben sizin görüşünüzü merak ettim.




 
Masaj ile aldatma arasında bir korelasyon kuramadığım için “tantra” masajına internetten bakma ihtiyacı hissettim.

Çiftlerin birbirine yaptığı masaj da aşağı yukarı böyle bir şey değil mi zaten ben mi yüzeyselim bilmiyorum ama. Bu masajı profesyonel birisine yaptırmak için özel bir hevesi/isteği varsa yaptırsın yani ne diyeyim. Fakat sonrasında duygularımı aynı şekilde bulamaz. Swh
  • ruhen hastayim ben  (15.10.22 18:21:37) 
Sadece benim görüşümü merak ettiysen; hayır

Ama her çift farklı elbet
  • hewit  (15.10.22 19:06:51) 
çok özürdilerim ama tantra masajı bildiğimiz handjob değil mi?


  • ekinuzbay  (15.10.22 19:20:40 ~ 19:21:08) 
nerede yaptırılıyor?


  • ala09  (15.10.22 19:46:31) 
@ala09

Kölnde var mesela.
  • AlsterWasser  (15.10.22 19:52:58) 
normal masaj değil ama tantra masajı tamamen kişinin cinselliğiyle ilgili bir masaj olduğu için cevabım evet.

mutlu sonlu masaj diye basite indirgemek istemiyorum, eğer gerçekten profesyonel ve ne yaptığını bilen biri yaparsa ruhsal bir boyutu da olabilir ama sonuç olarak sonu "mutlu" bitiyor.
hatta bazı çiftler bunu fantezi olarak falan gerçekleştiriyor (partneri tantra masajı yaptırırken izlemek), yani sıradan bir masajdan bahsetmiyoruz.

türkiye'de de tantra masajı yapanlar var bu arada.

edit: tantra masajı direkt yoni masajıyla ve benzerleriyle aynı olmamakla birlikte, cinsel uyanışı hedefleyen bir masajdır, önemli olan o.
yani o anda orgazm ulaşmasanız da, buna giden farklı yollar için beden farkındalığı yaratmaya yöneliktir.
dolayısıyla çoğu direkt vajina ya da penis teması olmadan mutlu sonla biter.
  • blatta hiberna  (15.10.22 19:59:07 ~ 22:47:31) 
bir duzeltmeye gideyim bilgim olcusunde;

tantra masaji cinsel olabilir ancak cinsel bolgelere egilmek zorunda degildir, herkes kendi yogurt yiyisine gore tantra masajini deneyimleyebilir, bunun cinsellikle alakasini belirleyen renkler vardir, tantra sex zart zurttan ibaret bir sey degildir her ne kadar her yerde boyle pazarlasalar, yahut insanlarin sadece bu yonu ilgisini cekse de...

mesela gidip lingam masaji alirsaniz bu sadece penisiniz, yahut yoni masaji alirsaniz bu sadece vajinaniza yogunlasacaktir. ancak "tantra masaji mutlu son" vs gibi genellemeler yanlistir. bazi yerlerde bu ticari kaygilarla boyle tanimlaniyor olabilir.

bu kadar.
  • hewit  (15.10.22 21:28:01) 
[]

Kadınlara soru, seks dönen bir iş yerinde çalışır mısınız?

Kazancı iyi fakat patron gelen müşteriler ile veya başka çağırdıklarıyla diğer katta gönül eğlendirip duruyor. Çalışan kadınlara karşı bir sarkıntılığı yok fakat genci yaşlısı herkesle birlikte oluyor.

Böyle bir ortamda "bana ne ya maaşımı alır otururum" mu dersiniz yoksa "ben böyle bir ortamda çalışamam" mı?


 
patron şirketinde çalışmam. seks dönen patron şirketinde hiç çalışmam.


  • gabe h coud  (14.10.22 12:24:30) 
Çalışmam.
Genel olarak içeride patron titrinde birinin olduğu yerde de çalışmak istemem.

  • pike  (14.10.22 12:29:44) 
Game of thrones film seti mi bu kanka


  • baldur2  (14.10.22 12:31:52) 
Böyle bir yerde çalıştım. Bir şey de demedim. Pembe dizi seti gibi oluyor. Kaos bitmiyor.


  • Kahvedesu  (14.10.22 12:32:55) 
çalışmam.


  • candide  (14.10.22 13:07:48) 
yapmazsan da derler. o yüzden hayır


  • Hallegadola  (14.10.22 13:16:40) 
erkeğim, böyle bir şirkette çalıştım.

+1 hallegadola , yapmasan da yaptı derler. birebir şahidim buna.
  • coldegezenkutupayisi  (14.10.22 13:30:22) 
Evet yıllar evvel mesleğe ilk başladığımda yüzlerce işçinin çalıştığı bir fabrikada benzerini yaşadım. Patron uçanı kaçanı odasında götürüyordu. Kendisiyle direkt munasebetim olmamasına rağmen (en uzak kısımda laboratuvarda çalışıyordum) istifa ettim. Kadın kişisiyim adamın bakışları da tacizkardı. Çok rahatsız hissettiriyordu.


  • old possum  (14.10.22 15:44:09) 
çalışabilirim


  • ala09  (15.10.22 12:47:21) 
sandalcının birinin namı bütün istanbul'a "çapkın" diye yayılmış..
rivayet oymuş ki sandalına binen hiçbir kadın elinden kurtulamıyormuş.. bunu duyan zamanın biraz da feministi dişli bir kadın "olur mu canım öyle şey. ben bindiğim gibi inerim" demiş. gitmiş bulmuş sandala binmiş. "çek göksu'ya" demiş. çekmeye başlamış sandalcı kürekleri.. kadın da sandalcıyı incelemeye almış tabii..
sandalcı kadına hiç bakmadan kürek çekerken kendi kendine de mırıldanıyormuş..
"derler derler derler!.."
bir üç beş.. kadın dayanamamış.
"ne derler be adam?''
sandalcı kadına bakmış bıyığını burmuş ve gülmüş..
"valla güzelim sen bu kayığa bindin ya!.. vermesen de verdi derler!"
  • abelardo  (15.10.22 13:12:16) 
çalışırım. banane ki. paraya bakarım ben.


  • baldan kaymak  (13.03.24 10:49:45) 
çalışmam benim de adım çıkar.


  • geveze yazar  (13.03.24 11:20:59) 
[]

Kız meselesi

Herkese selamlar. Direk konuya giriyorum. Çalıştığım yerin yanında bakkal işleten bir kız var, ilk karşılaştığımızda hoşuma gitmişti, numarasını istemiştim ama veremem diyerek instagramını vermişti. Sonra takibe başladım ve aynı gün mesaj attım ama cevap yazmadı. Erte gün mesajımı görüp görmediğini sordum, görmemişimdir falan diyerek ciddi bir ifade ile savsakladı. Sonra ben de pek siklemedim. 2 aylığına kayboldu, geri geldi zaman bile ben sigaramı alıp, parayı veeip çıkıyordum.(konuşmayı sevmeyen ve selam vermeyen bir tipim) son 2 haftadır beni görünce gülümsüyor, hemen sigaramı uzatıyor. Daha dün ben para uzattığımda parayı bir süre alamadı, gülümseyip, yere bakarak kalakaldı 3-4 saniye. Bugün benim sigaramın kalmadığını, aradığını falan söyledi. Ben de tamam dedim çıktım.
Sorum: ne oluyor amk?
Hergün tek kelime etmeden alışveriş yaptığım kız aniden böyle davranmaya başladı. Gerçi numarasını istediğim zamanlarda saçım uzundu ve pek yakışmıyordu. Yaşlanmadan deneyeyim dedim ama vazgeçtim. Ama yine de saçını kestirdi diye de hoşlanılmaz ki.


 
bence saçınızın yeni halini beğenip sizinle ilgileniyor olsa instagramdan mesaj atabilirdi o da.


  • alaimisema  (13.10.22 23:00:17) 
Gülümseyip sigaranızı uzattı diye hoşlanmaya başladığını mı düşünüyorsunuz?
Bence ilgi durumunun değiştiğini gösteren somut bir ibare yok ortada.

  • pike  (14.10.22 12:35:14) 
bence evlenecek.


  • deartheodosia  (15.10.22 06:21:05) 
O değil de bakkala bak, instagramı var. Telefon kullanamayan dayılardan nerelere geldik.


  • d max  (18.10.22 11:34:40) 
konunun saç olduğunu nereden çıkartıyorsunuz ki, tavırlarınız etkilemiş olamaz mı?

red edilmeyi kabul edip hayatınıza devam etmişsiniz, kıza yavşamamış, işinize gücünüze bakmışsınız, şimdi de "ona" özel biri değil bakkal gibi davranıyorsunuz. bunlar ilgiyi çeken davranışlardır.

Tip önemlidir, ancak tavır/karakter/duruş vs. her şeydir.
  • selam  (18.10.22 12:00:02 ~ 12:00:26) 
[]

Reddedilen evlilik teklifi

Yeni görüstügüm kiz 4. bulusmamizda "Eski erkek arkadasim evlilik teklif etmisti ama kabul etmedim." dedi. Sonra ne oldu diye sorunca, "Bir süre daha devam ettik, toksik bir iliskiye dönüstü ve sonra kötü sekilde ayrildik." tarzi bir seyler söyledi. Hic beklemiyordum böyle bir sey anlatmasini, biraz hassas bir mevzu gibi gördündü, daha cok soru sormaya cekindim. Simdi oturup tekrar o konuyu acmak da istemiyorum. Biraz saskinim, cevremde hic normal iliskisi devam ederken evlilik teklifi alip bunu reddetmis bir kadin, ya da teklifi reddedilen bir erkek tanimadigim icin sanirim biraz anlamakta güclük cekiyorum. Anladigim kadariyla bu olay cok uzak olmayan bir gecmiste, iki taraf da 30'lu yaslardayken yasanmis. Eski iliskiler konusunu hic kafaya takan bir insan degilim, cok da merak etmem, konuyu da kendi acti zaten. Fakat yine de agzimin tadi kacti gibi hissediyorum, haksiz miyim?




 
Bi önceki manitasina takılmalık bakıyormuş, sen acaba bana da mı öyle bakıyor acaba ikilemindesin sanırım. o ihtimal var ama bence bunu düşünme hatta sal gitsin


  • olaylar olaylar  (11.10.22 01:49:39) 
Benim bir kız arkadaşım da hayatında 2 kez evlilik teklifi reddettiğinden bahsetmişti. Güldüm geçtim, bence kafaya takılacak bir şey yok. Kadınlar böyle şeylerin muhabbetini yapmayı seviyor olabilir :)


  • jonas  (11.10.22 02:02:01) 
Erkek arkadaşı ona evlilik teklif etmemiş, bu da o yüzden ayrılmış bariz. Bu durumu gurur yaptığı için de sana değiştirerek anlatıyor, teklif etti ben kabul etmedim diye. Hiçbir kadın sevgilisine takılmalık bakmaz.


  • ekinuzbay  (11.10.22 02:36:57) 
Kendisini size değerli göstermeye çalışmış bence, red ettigi değil de, teklif almış olduğunu sanırım belirtmek istemiş. Hani olur da bu yasa kadar neden bekar kalmış, kimse istememiş mi diye düşünme diye. Belki yani, sallıyorum. Bence çocukça ama takma, seni etkilemez.


  • bir varmis bir yokmus  (11.10.22 05:03:14) 
Bence tat kaçıracak bir durum yok ortada. Şu bilgi, bir kişi hakkındaki düşüncelerimi değiştirmezdi benim.


  • pispinti  (11.10.22 08:40:01) 
haklısın. bana da işin başında eskiden nişan atıldığından bahsetmişti ve enerjimizi değiştirmişti. sonra toparladık ama anlatma eskileri anlatma diye diye dilimde tüy bitti. konuşmaya başladığında eskilere doğru gidiyorsa hemen müdahale ettim ve bu konuda başarılı oldum. benim eskilerimi hiç bilmez. eskiler neden konuşulur ki, kime ne faydası var. anı güzel yaşamak lazım ilişkilerde.


  • gabe h coud  (11.10.22 09:00:23) 
Samimiyetiniz ilerledikçe eski ilişkilerinden bahsetmesi anormal değil bence, özellikle de evlilik aşamasına gelenleri. Nasıl soyledigi ile de alakalı biraz.


  • sanguine  (11.10.22 11:45:35) 
Bu sizin neden tadinizi kaciriyor ki? O kismi anlayamadim. 4. Bulusmada soylenmeli mi bilmiyorum ama eger aranizda ciddi bir seyler yasanacaksa illa ki soylenecekti. Ben bilmek isterdim.
Hicbir kadin sevgilisine takilmalik bakmaz, size yalan soylemis ya da size kendini degerli gostermeye calismis diyen arkadaslara ithafen de bu gözler daha neler okuyacak acaba.
Neden erkeklere takilmalik gozle bakmayalim? Her kadin evlilik hayaliyle mi yasiyor? Gayet takilmalik gozle baktigim, birlikte cok eglendigim ama ciddi bir seyler yasamayi planlamadigim erkek arkadaslarim da oldu benim. Hala da oluyor. Bunun kadini erkegi kaldi mi artik? Bazen sadece eglenmek istersiniz.
  • balpolen  (11.10.22 12:15:02) 
Balpolen +1
Gayet evlilik teklifini reddettiğim insanlar oldu hayatımda. İki görüştük diye niye evleneyim elin adamlarıyla asgsh.
Bence önemsiz bir detay diye anlatmıştır. Bazen yıllar önce gittiği kampta yediği yemeği de anlatıyor insan. Her anlattığı şeye anlam yüklemeyin.
  • kaptan maydanoz  (11.10.22 15:46:27) 
@balpolen +1

Hayatınızdaki insan birisine teklif edip reddedilseydi ağzınızın tadının kaçmasını anlayabilirdim. Ama şu durumda karşı taraf ha evlilik teklifi almış ha dm kutusundan mesaj almış, çok da şey değil.

Evlilik teklifi reddeden bir kadın olarak bunu flörtüme söyleme ihtiyacı bile hissetmezdim. Havalı olmaktan ziyade “oha salağa bak kabul alıp almayacağını önceden tahmin bile edememiş” durumu oluyor çünkü.
  • ruhen hastayim ben  (11.10.22 16:12:07) 
Balpolen,kaptan,ruhen+1
Hepimiz evlilik teklifi hayaliyle yaşamıyoruz. Gayet normal bir durum,takılacak bir şey yok.

  • asteriks  (11.10.22 17:27:23) 
ben hoşlanmıyorum böyle şeylerden. evlenmeden önce de eşim bi kadını anlatmıştı evlilik için görüşmüşler işte ailesi çok ısrar etmiş hatta olsun diye ama sonra kadın reddetmiş hatta ghosting yapmış falan. benim de aynı şekilde tadımı kaçırmıştı sonra bir de kadının uzaktan tanıdığım biri olduğunu öğrenince. eğer sen anlatmış olsan ve sana karşılık olarak o da böyle bir şey anlattıysa ayrı tabii ki. ama ne gerek var ya? ben şununla evlenmek için görüşüyordum ama o istemedi ya da ben istemedim vesaire aşırı gereksiz açıklamalar.


  • deartheodosia  (12.10.22 19:13:55 ~ 19:14:50) 
[]

Boşanmış erkek ?

Ve hic evlenmemis kadın ilişkisine ne dersiniz?
Kadın tarafı benim ama ben daha kabul etmeli miyim bilmiyorum,
Aile ,çevre vs. tepki verecek bundan da cekiniyorum
Bir yandan da ciddiye giden bir ilişki var ve benim kafam çok karışti
Keşke hiç evlenmeseydi diyorum:(
Ek olarak şu an farklı ulkelerdeyiz bu da ayrı bir sorun:/

 
Yani sene olmus 2022, artik insanlarin bosanmisligini sorgulamasak mi diye dusunmeden edemiyorum. Eger bu kisi karisini dovdugu icin, aldattigi icin falan bosanmadiysa, yani evlenmis sonra yurumedigini fark edip bosanmis gibi bir durumsa, ya ne olacak idi diye dusunun. Sirf bir kere evlendi diye mutsuz eden bir iliski icinde yillarca surunen insanlar "yok bu boyle olmuyor" diyenden daha mi kiymetli.

Keske hic evlenmeseydi diye dusunun tabii de, dusuncelerinizle gecmisi degistiremiyorsaniz manasiz, zira bu sey olmus artik.

Burda sizin oturup bu benim icin bir dealbreaker mi degil mi diye dusunmeniz gerekiyor. Eger oyle ise, biz burdan 'hmm okay' desek nolur demesek ne olur. Dealbreaker degil ise neden kafaya takiyorsunuz.

Aileniz ve cevreniz boyle bir seye tepki verecekse ve bunu yonetemeyeceginizi dusunuyorsaniz hic bastan adamin da agzinin tadini kacirmayin.
  • sopiro  (10.10.22 04:38:52) 
18 yıl önce tamda böyle bir evlilik yaptım,o yaşımda neysem simdi de oyum. Kim evlenmiş kim boşanmış zerre umurumda olmaz.. kişiliğine başka uymuna bak gerisi boş.
O konuşanlar 2 gün ya konuşur ya da konuşmaz,başkası değil kendin karar ver hayatına..

  • brnbrs  (10.10.22 06:14:52) 
Evet çevre ne der diye düşünmek çok yanlış ama geleneksel aile arkadaş çevresi olunca tabiki düşünmem gerekiyor. Ilişki biraz ilerledikten sonra bunu söylemesi beni sarstı bir yandan da. Ya da ben şu an farklı bir ülkedeyim, uzaktayız, zaten güvenebilir miyim hala emin değilim üstüne bunu da öğrenince geri çekildim biraz


  • incelikler yüzünden  (10.10.22 06:15:24) 
bazi seyleri goze alamiyorsaniz bence daha fazla ileriye gitmeyin. mahalle baskisi gozunuzu korkutmus gibi. adam buyuk ihtimalle kendince dogru bir zamanda soylemis, iliskinin ciddiye gittigini siz soyluyorsunuz. benim gorusum adami daha fazla oyalamayin ve ayrilin. ayrilirken de sebebin mahalle baskisi ile mucadeleyi goze alamadiginizi soylerseniz, iyi ki daha fazla ilerlemeden bitmis diyecektir karsinizdaki. boyle bir aciklamayi hak ediyor bence.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (10.10.22 07:25:33) 
Bu ilişkinin bekar erkek -boşanmış kadın versiyonundayım. Hatta bununla ilgili duyuruda sorduğum zaman linç yedim denilebilir:) sevdiğin ve sevildiğin birini bulmak zor, durumu ailem de kabullendi bazen ben bu durumu ara ara takıntı yapsam da güzel giden bir ilişkimi bu nedenle mahvetme yerine devam ediyorum. Bu konudaki yersiz takıntı ve mahalle baskısına karşı çıkabilmek içinde sevgilimin de önerisi ile terapiye de başladım.


  • ercu cozer  (10.10.22 07:51:16) 
ilişki yaşayan erkekle/kadınla arasındaki fark hukuki bir sözleşme oluyor
çocuğu yoksa, boşanma sebeplerini her 2 taraftan da dinlediysen
rol yapmıyorsa
normal bir insan olarak düşünebilirsin
  • bir soru sorcam  (10.10.22 09:15:06) 
Bana söylediği boşanma sebebi çok haklı bir gerekçe, tabi eğer doğruysa.
Ben aslında kabul edebilirim ama çevreyi düşünüyorum sanırım tamamen. Yoksa onun dışında uzak mesafe olmamız dışında sorun yok ve gerçekten seviyorum.
@aman üstüme geliyorlar Ailemden saklamak istemiyorum. Belki çok rahat kabul ederler kestiremiyorum şu an.
Ya da ben karşı tarafla güven sorunu yaşıyorum bilmiyorum. Uzaktayız ve öncesinde çok zaman geçirmedik ama bir şekilde bu doğrultuda ilerledik. Olduğundan farklı yansıttığı bir şeyler var mı diye de düşünmeden edemiyordum zaten. Bir de evlilik eklenince iyice dağıldım
  • incelikler yüzünden  (10.10.22 10:20:55) 
@bir soru sorcam boşanma sebebini tek taraftan dinledim, eski eşi ile su an hiçbjr şekilde görüşmediğini söyledi. Çocuğu yokmuş


  • incelikler yüzünden  (10.10.22 10:27:29) 
güven sorunu yaşamasınız bunları sorguluyor olmazdınız. bence sizin ilişkinizdeki temel sorun güven. bir miktar da hızlı ve atlaya atlaya ilerlemiş sanki ilişki. ne kadar zaman geçirdiniz birlikte? hep mi uzak mesafeydi tanıştığınızdan bu yana? ne zamandır bu şekilde görüşüyorsunuz?


  • Phoebe  (10.10.22 11:17:48) 
@Phoebe , hızlı ilerledi evet, yüzyüze tanışmıştık zaten, sonra ikimiz konuşmaya başlayınca niyetinin evlilik olduğunu söyledi direkt. Üstüne biz birkaç kere baş başa buluştuk sonra bir süre görüşmedik bir sebepten ama onu konuşup çözdük.
Şimdi de uzak mesafedeyiz. Toplamda 7-8 aya yakındır tanışıyoruz ama iletişimde kaldığımız süre 3 ay bile degildir

  • incelikler yüzünden  (10.10.22 11:45:36) 
Siz doğru düzgün konuşup görüşmemişsiniz bile. Ne evlenmesi. Ben olumsuz diyorum.


  • dissendium  (10.10.22 13:53:31) 
boşanmış ve bekar kadın - erkek ilişkisinde bir sorun yok ama siz hiç ilerletmeyin.


  • gabe h coud  (10.10.22 16:07:41) 
hakikaten bu ne acele? böyle evlilik kararı almak rus ruleti gibi bir şey. bence mesele onun evlenmiş boşanmış olması değil, içgüdüleriniz sizi güven duygusu üzerinden uyarıyor yanlış bir yolda olduğunuza dair.


  • Phoebe  (10.10.22 16:35:44) 
ya şimdi linç edilmek istemiyorum ama boşanmış kadına güvenilmez gözle bakmazken erkek konusunda şüphelerim oluyor; kimbilir eşine neler çektirdi de kadın tüm toplum baskısını, “boşanmış ikinci el kadın” (!!) algısını ve benzer şeyleri göze alıp bu adamdan boşandı diye düşünüyorum. çocuğu varsa özellikle, nafaka veriyor mu (vermemek için neler yaptıklarını bilseniz), karısına davada hangi iftiraları atmış incelemek gerekir bence.

aslında kadın erkek ayırmadan boşanma dava dosyalarını incelemek gerekiyor, evet.
  • deartheodosia  (10.10.22 19:14:16) 
bosanmıs erkek evlenmemis kadın ilişkisine ne diyebilirim hiçbir şeu. ama sizin ilişkiniz için sağlıksız bir başlangıç olmuş ve çok kaygılısınız. muhtemelen sağlıksız devam edecek. evlenilecek bir durum görmedim niuye evleniyorsunuz ki


  • ala09  (10.10.22 21:04:48) 
Karşımdaki kişi evlilik istiyor bu bana tuhaf evet ama hemen evlenmiyorum yahu. Bu ilişkiyi sürdürmeli, ileriye taşımalı miyiz yoksa daha da bağlanmadan bitmeli mi diye düşünmediğim bir tek gün yok :/


  • incelikler yüzünden  (11.10.22 03:38:40) 
Boşanmış kişilerde bence 3 nokta önemli. Bunları çözerseniz, ilişkiye devam edebilirsiniz:

* Çocuğu var mı? Bu durumda pek çok etkiyi göz önüne almak lazım. Çok iyi düşünmeniz lazım.
- Eski eşiyle mecbur devamlı görüşecek.
- Çocuk sizinle mi yaşayacak? Size nasıl davranacak? vs. vs.

* Boşanmasındaki sebep. Örneğin eşini aldatıp, boşanmışsa büyük bir soru işareti gibi.

* Aileniz, ailesi olaya nasıl bakacak? Bunu da önceden aileyle konuşmalı, gerekirse tanıştırıp, onay almalı. Türkiye'de evlilik sadece eşler arasında değil, aileler arasında da oluyor.


.
  • kartallar yuksek ucar  (11.10.22 08:51:05) 
@kartallar yuksek ucar , çocuğu yok zaten olsaydı bu en büyük sorun olurdu. Boşanma sebebi anlattığına göre karşı taraf ama bunu bilemem tabiki.
Problemim aile evet, turkiyede yasayınca aile faktörünü göz ardı etmek benim için imkansız malesef. Ailem de okeyse zaten en büyük yuk üstümden kalkmış olacak

  • incelikler yüzünden  (11.10.22 16:11:08) 
Boşanmış erkek ısırılmış elma gibidir. Ben olsam görüşmem.


  • ruhen hastayim ben  (11.10.22 16:20:46) 
Boşanmış çocuksuz bir insan ile daha önce sevgilisi olmuş ama evlenmemiş insan arasında ne fark var tam olarak?

Adamın tadını kaçırırsınız. Bulaşmayın +1
  • synesthesia  (17.10.22 18:03:10) 
[]

Geçmeyen enerjisizlik

daha nasıl ifade edebilirdim bilmiyorum ama. içimden kelime anlamıyla (literally) HİÇBİR şey yapmak gelmiyor. birkaç şey dışında (coinlerde paramı kaybetmiştim aylar önce ama artık onu da takmıyorum aklıma bile gelmiyor açıp bakmak ne oldu diye) öyle büyük bir derdim yok. hatta şu aralar tam istediğim gibi gidiyor her şey. düzenimi, evi barkı oturttum, yarım bıraktığım okula bile afla geri döndüm. işimden memnunum, spor yapacak ve kısmen okula gidecek kadar vaktim oluyor gün içinde.

buna rağmen yazla birlikte yaklaşık 4 aydır sabah kalkıyorum işe gidiyorsam işe gidiyorum, gitmiyorsam genelde erken uyanıyorum 8 gibi, 12ye 1e kadar elimde telefona bakıyorum, oyun ya da finans programları falan da yok, sosyal medya, youtube vs. sonra bir şeyler yiyorum sonra gene telefon, tv arada uyukluyorum, sonra tekrar yemek yiyorum yatıyorum. faydalı bir şey asla yapmıyorum, yeni bir şey izlemek, dışarı çıkmak, etkinliğe katılmak, spora bile gitmeyi bıraktım neredeyse. işe gittiğimde de işimi erkenden bitirmeme rağmen evde sıkıldığım için 6-7de çıkıyorum oyalanıp. Haftasonu son zamanlarda markete bile gitmemeye başladım. işin tuhafı hiçbir şey yapmamama rağmen sıkılmıyorum da, zaman çok hızlı geçtiği için üzülüyorum o kadar.

otuz yaşındayım ilk defa bu kadar boşlukta hissediyorum, üniversitedeyken de çok boş yaşadım gene insan içine çıkmadığım günler olurdu ama derse giderdim bir şey yapardım. şu an dönmek için can attığım okulda aldığım derslere gitmek, makale okumak, spora gitmek hepsi zulüm geliyor. sadece işe gitmekten ve çalışmaktan keyif alıyorum. olan işi bitirmekten fazla çalışmanın hiçbir fayda sağlamadığı ve beklenmediği bir işim olduğu için de çok çalışmamın hiçbir faydası olmuyor ne yazık ki. hatta aylar sonrasını da önceden halletmiş olduğum için sadece o gün gelen şeyleri yapıp gene internette telefonda salak salak dolanıyorum.

bu zamana kadar hep kendimi zorlayarak bir şeyler yaptım, spor yapmak olsun iş bulmak olsun. diğer yandan bakıyorum millet kıçını yırtıp kendini yurtdışına atıyor, yüksek lisans yapıyor, sosyalleşiyor etc. içimde zevk aldığım şeyler için bile bir çaba göstermek gelmiyor. m*asturbasyon ya da s*ks bile yapasım yok. artık psikolojim bozulmaya başladı cumadan beri hiç evden çıkmadım. sadece yarın işe gideceğim için mutluyum o kadar.

durumu belki biraz yazıya dökersem üzerinde düşünürüm bir şekilde eyleme geçerim vs diye de yazdım bunları. nasıl aşıyoruz bu durumu? tatile falan gideyim dedim ama param yok, olanı binancede rehin olduğu ve birkaç yıl dokunmayacağım için. yeni bir şey izleyeyim desem saniyesinde sıkılıyorum, bilgisayar oynamayalı aylar oldu çok istememe rağmen.

 
faaliyet birden olan seyler degil. bi ortamdasindir birinden feyz alirsin veya bir sey okursun izlersin fikirlenirsin. fikirsizlik var biraz sanki. sizin su an tercih ettiginiz gibi ne etliye ne sutluye ne kendimi inciteyim ne bi yol alayim sifir oldugun yerde kendini korumak coook yaygin bir sey. millet soyle soyle yapiyo demissiniz ama sizin gordukleriniz azinlik aslinda. belki akranlar icin biraz daha fazladir toplum genelinde azinliktir.

bana gore sizin ihtiyaciniz okumak. cunku okudukca neye ilginiz oldugunuz ortaya cikacak. sacma bile gelse bi seyler okuyarak baslayabilirsiniz he zaten tembelkesin belgesel izle. yaz buraya ne izleyeyim aksam diye doseyelim altini listelerde. ben de cok tembelimdir ama bu huzursuzlugu cok iyi anliyorum ve zaten hicbir seyden tatmin olmuyorum. hep daha fazlasi istegi harekete geciriyor. sanguine kimdir nelerden hoslanir dedigimde bir seyler siralanmali
  • ala09  (09.10.22 22:15:56) 
Ben default o moddayım bilmem kaç senedir. Beni o durumdan çıkaran şeyler hep başkalarının dürtüklemesi sayesinde oluyor. Biri diyor hadi şuraya, hadi bunu yapıcaz, eh meh diyip yapıyorum ama iyi geliyor sonra.

Senin de ihtiyacın elinden tutup sana bişi yaptıracak birileri. Arkadaş olur, sevgili olur, etkinlik grubu olur.

Tabii bunlar hep semptomatik tedavi, biraz bu hayata tutunma motivasyonu geliştirmen lazım. Bunun için de belki terapi, belki özdeğer yükseltici bakış açısı kazanmak için bakış açısı kazanman lazım.
  • Bruce  (09.10.22 22:54:34) 
ben yazmışım gibi... Bu sene bu rutini kırmak için tekrar sınava girip sanki oyunu bitirip başa dönmeyi bekliyorum. Zamana oynuyorum sanki... sadece yalnız olmadığınızı bilmeniz için yazayım dedim. Kendini geliştirecek insanların arasında olmak insan veriyor belki çalıştığımız yerler bu şeyleri sağlamıyor. bilemiyorum.


  • sakince  (09.10.22 23:28:14) 
Eger dikkat bozuklugu/ADHD vs gibi herhangi bir eyleme gecmenizi zorlastiran bir durumunuz yoksa, birseyleri yapmak icin motivasyona sahip olmaniz gerekmedigini hatirlayarak baslayabilirsiniz. Bahsettiginiz bir suru seyi caniniz istemeye istemeye de yapabilirsiniz. "Motivation follows action" diyor uzmanlar, bir seyi yaptiktan sonra onu yapmayi istemeye basliyorsunuz yani.
Birinci adim, dediginiz gibi sosyal medyada telefonda saatlerce vakit gecirmekten vazgecmek olabilir. Bunun icin de uyandiginizda telefonunuzu baska bir odada birakabilirsiniz, yastigin arkasina koyabilirsiniz, alarm koyabilirsiniz "telefonu birak" diye, normalde yaptiginiz sey yerine kahvenizi disarida icip, podcast dinleyip, "habit chunking" denen seyi yapip -yapmak istediginiz seyi yapmak istemediginiz seyle birlestirip- biraz daha faydali zaman gecirmeye calisabilirsiniz.

  • sopiro  (10.10.22 04:44:31) 
[]

Date/Görüşme öncesi çöken aşırı gerginlik hissi!

Merhabalar duyuru ailesi.

Yıllardır kurtulamadığım ve hiç sevmediğim bir olayım var; biriyle "ilk görüşme" öncesindeki süreçte aşırı bir gerginlik hissi çöküyor üstüme. Rutin uyku düzenimi bozacak, iştahımı kaçıracak, nabzımı normalden yükseltecek kadar etkiliyor. Bunun temelinde de "beğenilmeme/reddedilme" türü hayal kırıklığı endişeleri yatıyor. Ben kendim görüşmeye değer bulduğum insanları her açıdan çok beğendiğim için görüşmek istiyorum, işin o tarafı benim açımdan tamam oluyor yani.

Pandemi sağolsun uzun zamandır bu tanışmalarım tamamen de dating app'lere yönelmiş durumda. Biriyle görüştüğümüzde pozitif geri dönüş alış yüzdem gayet yüksek seviyelerde diyebilirim, yani beğenilme ve alaka görme konusunda büyük problemler yaşamayan bir erkeğim. İlişki, takılma vs. azımsanmayacak oranda bunları yaşıyorum. Fakat her yeni insanla yüz yüze ilk görüşme öncesinde aynı sıkıntılı hisler çöküyor, sanki her şey hayatımda ilk kez olacakmış gibi bir hale geliyor.

37 yaşındayım, lisede beni bir kızla tanıştıracaklarında da aynı şey olurdu, o yıllardan beri bu huyumda hiç değişim olmadı :) Mesela yarın yine biriyle görüşeceğiz Bumble'dan, 3 gündür gerim gerim geriliyorum. Bugün iştahım da kaçtı. "Alkol al, rahatlatır" harici bu duygulardan kurtuluş yok mu ya? Var mı benim gibi görüşme öncesi süreçte böyle kasılanlar?

 
Başka şeylerle ilgilen. Bilgisayar oyunu falan. Buluşmayı hayatının merkezine alırsan kurtulamazsın.


  • dissendium  (09.10.22 17:06:24) 
Birkaç kadeh bir şeyler için bence de. Öncesinde m*sturbasyon yapabilirsiniz cinsel dürtülerin mantığın önüne geçmesini engellemek için. Ve spora giderdim mutlaka date in öncesinde pump görünmek için.


  • sanguine  (09.10.22 17:09:38) 
@sanguine Mesajımın son kısmında alkol seçeneğini ekarte etmiştim ama. Sürekli içmem lazım yoksa :)

@summer timetable Görüşünce, yani fiziksel olarak yan yana gelince rahatlıyorum, o kısımdan sonrası benim için rahat akıyor zaten. Olay şu ki o görüşme anına gelene kadar, yani öncesindeki günlerde aşırı geriliyorum ve o günlerimi o şekilde geçirmekten de hiç hoşlanmıyorum.
  • Berck  (09.10.22 17:23:30) 
Bu heyecan olmazsa date in ne anlamı var ne güzel işte :)


  • freebird5406_2  (09.10.22 17:38:02) 
buluşmadan önce etkilendiğim biri değilse zerre gerginlik hissetmem. hayatımda bir kez yaşadım söylediğiniz şeyi.

siz de söylediğinize göre tecrübeli bir insansınız. e bumble da kullanıyorsunuz, sürekli bir aksiyon var haliyle. olursa olur olmazsa 37 senedir olmadı zaten diye düşünebilirsiniz, rahatlatır belki.
  • coldegezenkutupayisi  (09.10.22 17:38:34) 
Aslında alkol önerisi vermeye gelmiştim ama istemiyormuşsunuz. O halde daha sık date’e çıksanız? Haftada iki üç farklı kişiyle buluşup olaya normallik katma şansınız yok mudur? (Haftada iki üç insan sağlam psikoloji gerektirir, evde denemeyiniz.)


  • ruhen hastayim ben  (09.10.22 19:10:56) 
Knk, en kötü ne olur ki diye düşün. Sonuçta pembe .ıçmıyor.
O olmazsa yeni ufuklar yeni yelkenler.
Rahat ol. Gerçekten, en kötü ne olabilir ki?
  • Mirket  (09.10.22 19:27:42) 
Bence de kesinlikle iyi yanından bak; keyif al bu heyecandan :D


  • lüzumsuz adam  (09.10.22 20:46:57) 
date öncesi hayal kurma, day dreaming vs. yapma.


  • selam  (11.10.22 15:20:02) 
[]

Almanya için Dating Uygulaması önerisi

Herkese selamlar,
Almanya'da kullandığınız, duyduğunuz, güzel insanlarla tanışmama aracı oldu vs. dediğiniz Date uygulamaları var mıdır? Varsa ve yeşillendirebilirseniz çok sevinirim.
Teşekkürler şimdiden


 
[]

Sevgiliyle romantik bir gün

Sevgiliyle romantik bir gün nasıl olmalı? Anı romantik kılan detayları merak ediyorum.

Teşekkürler.


 
sevgilinizin hoşlandıgı şeyleri ayarlamanız romantik. benim için çok var pasta cok severim ve eski sevgilim sürekli pasta alıp mum yakardı skjfg bence romantik. film izlerken uyuyakalmak bile romantik geliyor. çiçek, mum klişelerini çok seviyorum, romantiktir. durduk yere içerken a toast diye dikkatleri toplayıp komikli konuşma yapmak romantik. yorgunken masaj romantik. küvet hazırlamak, yıkamak romantik. sevdiğiniz şarkıcının konserinde manitanın sevdiği şarkıyı istemek romantik. maalesef sevmesem de manita uyanmadan kahvaltı hazırlamak romantik(pancakeli şeyler) kaçamaklar da romantiktir.
benim kadar duygusal olmayabilir karşınızdaki askfghfgjl o yuzden onun hoşlandığını düşünerek yaptıgınız her şey sayılabilir bence. duruma göre sürekli evde vakit geçiriliyorsa dışarıda program yapmak veya evde olmak isteniyorsa evde özenli vakit geçirmek ve karşı tarafı yormadan her anı düşünerek kaliteli vakit geçirmek=romantiktir. playlist hazırlamak da vardı dur dur. müzik en önemlisi. ormana veya beache giderken hoparloru getirmek de epeyi hoş hareket.

  • ala09  (05.10.22 00:39:18 ~ 00:40:09) 
Buluşmaya çiçekle gidebilirsin. Sinemada güzel bir film izlemek olabilir. Şehrin kalabalığından uzak yerler olabilir. Deniz kenarı, koru, dağ evi gibi. Bu çok geniş bir soru. Onu düşündüğünü gösteren şeyler yapabilirsin. Sevdiği bir şarkıcının konserine alınmış iki bilet göstersen ve o gün konsere gitseniz romantik olabilir.


  • dissendium  (05.10.22 00:41:43) 
plan program yapılmalı. dümdüz yola çıkarsan şansa bırakırsın, olmaz. sahilde yürüyüş yapılacaksa örneğin, caddebostan'dan güneş batışı yakalanmalı. öğlen sıcağında ya da yağmur çamur içinde olmaz.

haftasonu sabah kahvaltı yapılacaksa mekanı çok önceden rezerve etmeli.

ben mesela 1-2 ay öncesinden üst kalite bir çok mekana aynı anda rezervasyonlar yaptırırım. bebek divan'a gidip dışarıda deniz kenarındaki masada yemek var, içeride esnaf lokantası gibi ortamda yemek var. dediğim gibi olay biraz planlı yaşamaktan geçiyor. beğenmediğin anda çıkıp alternatif mekana gidersin. emek verdiğini gördüğünde ve onu yönlendirdiğini, idare edebildiğini gördüğünde özellikle zeki kızların çok hoşuna gider.

biraz da sürprizlerle desteklenmeli. çiçekçide minik bir şey hazırlatırsın. arabayla giderken çiçekçinin yanındaki dükkanın önüne çekersin, burada sanırım güneş gözlüğüm, vs. bir şeyim kaldı geçen gün dersin. 2 dkya geliyorum der, gider çiçeği alır gelirsin. bunu sürekli yapma tabii askdasjd bir kere yaparsın, romantiklik kredini yazarsın hanene.

Sabah Belgrad Ormanı'nda el ele yürüyüş yapın, ormandaki gölün sazlığından bir demet kır çiçeği hazırla, dönüşte Bebek Divan'da kahvaltı, sonra Çemberlitaş Hamamı'nda kese köpük masaj, akşam kendin ya da beraber hazırlayacağınız yemek ya da güzel bir mekanda yemek mekanın öncesinde yine el ele yürüyüş.
  • gabe h coud  (05.10.22 10:32:17 ~ 10:51:07) 
sadece üzerinde bornozla elinde iki kadeh şarapla gelsin kafi.


  • Hallegadola  (05.10.22 12:00:05 ~ 12:00:15) 
geriye dönüp baktığımda romantik olan anların genellikle normalde yapmadığım bir aktiviteyle ilişkili olduğunu görüyorum. bunun illa pahalı bir etkinlik olmasına gerek yok. ama spontan gelişen ve hayatın normal akışının dışında gerçekleşen ve duygu yoğunluğu yaşatan şeyler en çok aklımda kalmış olan romantik anılar olmuş.

herkesin hayatında farklı aktiviteler var ama eğer normalde yapmadığınız bir şeyse:

-ormanda bisikletle dolaşmak, sadece bir termos kahve/çay ve sandviç ile piknik yapmak
-sakin bir koyda denize girmek
-iskele dans gibi grupların balfolk etkinliğine katılmak
-genel olarak jazz müzik çalan cosy mekanlar
-buz pateni yapmak
-feel good bir kitap seçerek, bir ağaç altında beraber okumak
-tek gösterimli bir film gösterimine gitmek
-kentin az bilinen rotalarını inceleyip, yürüyüşe çıkmak
-perseid meteor yağmurunu izlemek + kamp

benim naçizane önerilerim. herkesin hayattan keyif alış biçimi farklıdır tabii. bol şans diliyorum.
  • bir an evvel  (26.10.22 22:44:20) 
[]

İlişkiye bir hafta bilinçli ara verme

Eskiden beri aşık olduğum hatun kişi ile yaklaşık bi 40 gündür falan tekrar konuşmaya başladık. Biraz agrasivitesi yüksek bi kişi. Doktora yapıyor ve proje için başka bir şehire bir haftalığına gitti. Gitmeden önce de bu stresli dönemlerde çok sinirli olduğunu ve kırıcı olabildiğini söyledi. Çok yoğun olacağını ve her şeyi bir hafta sonra döndüğü zaman anlatacağını söyledi. Ben de tamam dedim kolay gelsin. Bir hafta yarın dolacak ve hiçbir şey yazmadık birbirimize aramadık da. Ben aşırının aşırısı meşgul olduğunu söylediği için aramadım. Kendi zaten aramadı. Doktora tezi aralıkta bitiyor. Merak ettiğim doktora tezi olan herkes böyle mi yani yemek yiyecek zaman bulamıyorlar mı? Ya da günde bi 5 dk bi insana nasılsın demek bu kadar mı vakitlerini alıyor ve doktora sürecinde bu kadar gergin oluyorlar?




 
gergin olduğu için kavga edersiniz diye yazmak istememiştir belki ama günde beş dakika hal hatır soracak kadar vakit bulunamayan bir meşguliyet dünya üzerinde yok. kişinin öncelikleri farklıdır, boş vakitlerini sizinle konuşmak yerine başka şeylerle değerlendiriyordur ama yemek yiyemeyecek kadar boş vakit bulamamak dümdüz yalan. maddenin doğasına aykırı bu durum.


  • coldegezenkutupayisi  (03.10.22 09:16:18) 
Ne kadar iş biriktirdiğine, hangi konuda çalıştığına, danışmanının nasıl bir tip olduğuna kadar çok şeyin etkisi olur yoğunluğuna. Bir şey demek doğru olmaz, ancak söylediği şeyin doğru olma ihtimali yüksek.

Bir de nasılsın, merhaba demekle de olmuyor ki. Birine dikkatini yöneltmeden nasılsın, merhaba vs. yazınca ilişki yıpranıyor. Eğer karşılıklı sohbet edecek vakit yoksa bence de anlaşıp görüşmeye ara vermek daha sağlıklı. Bir hafta çok da anlaşılmaz bir süre değil bunun için. Ama ilişkiye ara vermek sayılmaz ki bu? Yani birisi size çok yoğunum bir süre bana müsaade et dediğinde ilişkiye ara vermiş oluyor musunuz ki? Bence olmaz. "İlişkiye ara verme" konusu genelde ilişkinin kendisinin yarattığı bunalımdan, kafa karışıklığından kaynaklı tanımlanmış bir konsept.

Yani "ben hayvanları severim" ve "ben hayvanseverim" arasındaki fark gibi bir şey gibi bu da bence.

Çok takmayın, insanların nefes alamayacak zamanları olabilir. Aranız iyiyse iyidir zaten.
  • akhenaten  (03.10.22 09:17:49) 
valla dostum kızma ama bence arkadaş seni çok önemsemiyor. Birine 5 dk nasılsın demek çok vakit almaz. + olarak agrasivitesi yüksek insanlar doğru kişiyi bulunca kuzu gibi oluyorlar merak etme. bence sal gitsin. enerjine, dikkatine değecek bir kişi değil belli ki.


  • roket adam  (03.10.22 11:00:00) 
“ Doktora tezi aralıkta bitiyor.”
Kilit cümle bu. Doktoranın son aylarında herkes eve kapanıp deliriyor gerçekten yıkıcı bir süreç. Yıllarca çalıştığın şeyin hala bişeyleri eksik çıkıyor danışman bişey diyor şekil şartlarını ayarlamak zorluyor vs derken evet kafa yedirir.

Tabii çok seven yapmaz diyebiliriz ama 4-5-6 yıldır doktorayla ilişkisi var, 40 gündür tekrar yazıştığı kişiyi öne almaz kimse.
  • nhk ni youkosu  (03.10.22 12:58:29) 
@roketadam +1


  • havadakarada  (03.10.22 13:00:32) 
Yani evet ara vermek değil tam olarak. Onu da anlıyorum. Ben olsam belki daha da bi gergin olabilirdim çünkü biliyorum ki sabah 7’den akşam 1-2’ye kadar sürekli tez ile uğraşıyor. Söylediğiniz gibi, tam olarak da sevgili değiliz evet ama özlüyorum be ne yapayım.
Bu noktadan sonra da @roketadam +1 de benden.
Aslında ben kendisinden beş kat daha agrasifim ama bu zat-I şahaneye karşı pambık gibiyim ve bu da beni şaşırtıyor açıkçası. Sanırım kartları yeniden karmam lazım. Ona patronun kim olduğunu göstermem falan mı gerekiyor ya ne yapayım kafam çok karışık. Kırmak da istemiyorum.
  • dakota  (03.10.22 14:29:57) 
ben akhenaten gibi dusunuyorum. bazen kafanda bin tane sorun/soru varken dikkatini vermeden nasilsin demek olmuyor. herkes ayni degil, olmak zorunda da degil. bu nedenle bence genelleme yapmak dogru da degil:)
cok ozlediyseniz eger bir karsilik beklemeden "sadece ozlendigini bil istedim" gibi cevap verilmesi gerekmeyen/beklenmeyen bir mesaj atin. bunun karsi tarafta bir karsiligi varsa eger size geri donus yapmasi muhtemeldir, bence.

  • 65 derece  (03.10.22 14:52:29) 
Soru belirsiz. Hem ilişki demişsiniz hem de tekrar konuşmaya başladık demişsiniz. Eski sevgili mi yani? Ne kadar ayrı kaldınız? Eskiden beri aşıksanız hiç sevgili olmadınız mı? Bunlara göre değişir cevap. Çok yoğunum deyip bir hafta hiç konuşmamak olmaz. Arayın bence.


  • dissendium  (03.10.22 15:10:47) 
ne olursa olsun isteyen istediğine vakit ayırır. gerekirse 2 dk arar konuşur. kimse o kadar yoğun olamaz.


  • jelly bear  (03.10.22 15:30:35) 
[]

bir ilişkide sıkışıp kalmak..

evet. tam olarak böyle tarif edebilirim. sıkışıp kaldım bir ilişkide.

eskiden böyle şeyler duyunca ayrıl ya derdim. ayrıl. nolucak. o kadar kolay değilmiş. seviyorum çünkü hala onu. değer veriyorum. özlüyorum. merak ediyorum. ama aşık mıyım? gelmiyor içimden. eskisi gibi kur yapmak gelmiyor mesela içimden. cıvıl cıvıl sohbetler de etmiyorum artık. öyle. çok enerjik de değilim yanına giderken. ama diyorum ya, bir yanım hala seviyor onu.

bir yanım da işte.. korkuyor. yani yeniden yalnız kalmaktan korkuyor. onun gidişiyle açılacak boşluğun beni yutmasindan korkuyor. onsuz olmayalı çok uzun zaman oldu. tek başıma kalacak olmaktan korkuyorum. ve merak da ediyorum, acaba o özlem dediğim, sevgi dediğim onu o olduğu için mi, yoksa beni yalnızlığa düşüp kafayı yemekten kurtarıyor olduğu için mi?

aslında bilmiyorum da. yalnızlığa düşüp kafayı yiyecek miyim? ne malum. ama ne bileyim. olmadı değil çünkü eskiden. ve onsuz kalmayalı gerçekten öyle uzun zaman oldu ki. yani onsuz hayatımın olduğu kısımlarda ben çocuktum zaten. onunla büyüdüm, büyüdük.

şu sıralar onu da üzüyorum galiba. o hala iyi. neşeli. özlüyor, seviyor, kur yapıyor. belli. ama bende o enerji kalmadı artık. utanıyorum da ama içimde ben de özlüyorum onları. yeni bir ilişkinin heyecanı, birisiyle yeniden öyle cıvıl cıvıl olabilmek.. ama hepsi buraya bağlanmıyor mu diyorum kendime. yani aşk sönüp böyle bir duyguya, bağlılığa dönüşüyordur belki de. nereye kadar flört, yeni insanlar.. bir yerde durulmak lazım diyorum. sonra da diyorum ki daha gençsin. ne durulması.

bir soru yok. iç dökmek istedim. belki başından böyle bir şey geçenler varsa anlatır. yoksa da bir şeyler anlatmak isteyenler anlatsın, konuşalım dertleşelim.

 
Henüz ciddi ilişkiye hazır değilsiniz. Kırmadan derdinizi anlatın kendinizi de onu da kandırmaya gerek yok


  • olaylar olaylar  (01.10.22 01:07:29) 
Kaç yaşındasınız bilmiyorum ama belli ki uzun süredir berabersiniz.

Sanırım ilişkilerde direnç noktaları var yani biriyle tanışıyorsunuz her şey çok güzel ancak bir yerden sonra bir aşama geliyor o heyecanı korumak için artık o bağın adını koymak gerekiyor çünkü insan yaşadığı şeyin gerçekten "bir şey" olup olmadığını anlamak istiyor. Adını koyarsanız devam ediyor, yoksa sönüyor. Sonra başka bir aşama geliyor bu sefer sözlerin devreye girmesi gerekiyor, söz verirseniz ilişkiniz gelişiyor, yoksa ayrılıyorsunuz. Başka bir aşamada aile tanışıyor, nişan oluyor, evleniyorsunuz ya da bakış açınıza göre evlilik yerine geçen bir söz veriyorsunuz "biz artık hep beraberiz" gibi mesela.

Bu aşamaların adı değişebilir, ancak temelde bunlar aynı yönde ilerlediğinizin bir onayı. Karşılıklı onay veriyorsunuz.

Bu aşamaların herhangi birinde bazen çiftlerden biri takılıyor. Daha ileri taşımak istemiyor ilişkiyi. Sizde de olan bu sanırım. Ne kadar severseniz sevin daha sıkı bağlanma arzunuz yok gibi.

Bu bazen bir hata da olabilir, kısa değil ama uzun ilişkilerde dikkate almak gerek brnce bunu. Yani bu şey gibi de olabilir; bazı insanlar olur kronik mutsuz. Her zaman bir şey hedefleyip "bu olursa ben mutlu olacağım, iyi olacağım" der ama o şey olunca hiçbir şey değişmez ve yeni bir hedef belirler. İş değiştirir, eş değiştirir, araba alır, yurtdışına taşınır, iş kurar ama olmaz. Eğer sizin için durum bu değilse sanırım ilişkinizin sonu da görünmüş sizin için.
  • akhenaten  (01.10.22 08:18:45) 
Abi bi yedeğin bi alternatifin şu an için olmadığından ayrılasın gelmiyor. En ufak bi flört edinsen direkt sepet havası çalarsın hiç telaş yapma.


  • Deathrow  (01.10.22 11:10:55) 
[]

35 inden sonra aşk mı, mantık evliliği mi?

iki aday var. birisiyle yeni tanışılmış. hoşsohbet, güzel, iyi de eş olur ama heyecan hiç yok. diğeri ise yuzune bakarken dahi bu yaştaki koca bir adamın yüreğini pırpır ettiriyor ama eş olur mu konusu tam bir muamma. adamın başından berbat bir evlilik geçmiş, maceralara aksiyona doymuş. daha çok detay var anlatılması gereken tabi ki ama ana hatlar bu şekil.

şimdi bu adam hangi yoldan gitsin. sakin ama garantili yoldan mı, yoksa uçurumlu ama manzarası güzel yoldan mı :)


 
İkisini de haklı olduğunuzu düşündüğünüz bir konuda eleştirin.

Hangisi sakin kalıyorsa onu tercih edin.
  • psmstc  (30.09.22 16:46:34) 
Bu anlattiklariniz kadarıyla tabi ki ilgi duyduğunuz ile devam edin. Ama ilgi duyduğunu kişi ile tartışamıyorsanız, kafanız uymuyorsa o zaman ikisini de salın.

Saygı, sevgi, cinsellik, sadakat vs. Bir evlilikte olmazsa olmaz etmenler bunlar. Biri bile olmasa o evlilik çatlar. Siz daha tam olarak bir sevgi(romantik anlamda) olmadan ilk seçeneği değerlendirmeye almışsınız. Bu gidişle cinsellik de biraz zor olur. Bunların ikisi olmadan da evlilik asla yürümez.

2. Seçenek ile bu 4 lüyü yakalayabiliyorsanız knunla devam edin bence.
Ama önemli olan size ne hissettirdiği. Mantık evliliği yaparsanız karşınıza kalbinizi pırpır ettiren biri çıktığında çok zorlanırsınız.
  • zimbirik  (30.09.22 16:56:45) 
Asksiz tutkusu heyecandiz iliski olmaz. Ev arkadasi bulun daha iyi.


  • mor oje  (30.09.22 17:46:29) 
İki aday da sizinle evlenmek istiyor mu?

Evlenmeyin. Sırf evlenmiş olmak için evleniyorsunuz çünkü.

Edit: Ayrıca başka seçeneklere kafa yorabiliyorsanız ikincisi aşk değildir.
  • ruhen hastayim ben  (30.09.22 17:49:08 ~ 17:49:55) 
normalde aklınızda kimse yokken, illa bir daha evlenmek istiyorsanız birinci seçenek belki o zaman incelenebilir.
o zaman bile bence sağlıklı olmaz ama tartışılabilir.

ama sizi zaten heyecanlandıran biri varken diğer seçeneği düşünmek resmen gelecekteki mutsuzluğunuzun garantisi olur.
aşkın da yaşı olmaz zaten, yani "25ken aşk mantıklı, 35ken olmaz" diye düşünce kalıplarından çıkın bence.

diğer yandan, madem başınızdan bir evlilik geçmiş, acele etmenize gerek yok.
evlenmeyin, birlikte yaşayın anlamında demiyorum, ki o da bir seçenek her zaman.
ama zaten evlenmişsiniz, kadın da değilsiniz, doğum vb. derdiniz yok.
isterseniz 50 yaşında evlenirsiniz tekrar.
  • blatta hiberna  (30.09.22 17:55:37 ~ 17:57:54) 
Evlenmeyin. Sırf evlenmiş olmak için evleniyorsunuz çünkü. +1

Evlenmek zorunda mısınız? İki aday da evlen benimle diye ayaklarınıza mı kapanıyor? Siz niye illa ikisinden biriyle evlenmek istiyorsunuz? Bunların cevaplarını kendinize verin, sonra heyecan olmayan kadıncağızı bırakın, karşılıklı heyecanlanacağı birini bulsun. Heyecan olan kadıncağızı da bırakın, "eş olur mu" diye düşünmeyen birini bulsun.
  • kobuzchu kiz  (30.09.22 18:00:23) 
Siz eş mi arıyorsunuz heyecan mı? Heyecansa evlenmeyin, eş arıyorsanız da 1'e temkinli yaklaşın. Belli olmaz belki tanıdıkça cozutacak veya tanıdıkça mıknatıslanma oluşacak.


  • muhayyer divan  (30.09.22 18:23:38) 
@ruhen hastayım ben. evet birincisi ile baştan evlilik maksatlı bir tanışıklığımız oldu. öbürü de uzun yıllardır alttan alttan mesaj veriyor ama cesaret edemiyordum. şimdi bana bir cesaret bir özgüven geldi.


  • atar ramazan  (30.09.22 18:38:55) 
@kobuzhcu kız yani kimse kimsenin ayağına illa evlenelim diye kapanmaz diye düşünüyorum. sorduğum soruda da cinsiyetçi bir yaklaşımım oldugunu düşünmüyorum. artık düzen istiyorum hayatımda bu yüzden de evlenmek istiyorum. bu ayıp mı günah mı? ve ortada iki alternatif var ikisinin de artıları ve eksileri var kafam aşırı karıştığı için de sizinle paylaşıyorum. insanlar keşke hayata bakış açılarına göre yargı dağıtacaklarına karşıdaki ne diyor diye anlamaya çalışsalar.


  • atar ramazan  (30.09.22 18:44:08) 
@muhayyer divan ben ikisinin kombinasyonunu arıyorum galiba. hem tembel pazar kahvaltıları yapabileceğim hem de bundan 5 sene 10 sene sonra bile içimi titretecek birini arıyorum.


  • atar ramazan  (30.09.22 18:46:29) 
@sofrabezinde kuruyup kalan pirinç tanesi ya evet bu kadar korkmamdaki temel sebep bu zaten. ama herkesin hikayesi farklı. bu heyecanlandıran arkadaşı 10 yıldır tanıyorum aşağı yukarı. ufak bir manitacılık geçmişimiz de olur gibi oldu ama hiçbir zaman birbirimizden kopamadık. aradan 6 ay geçse bu sürede hiç görüşmesek te muhabbetimize kaldığımız yerden devam edebiliyoruz. ki bu bence çok önemli birşey.
diğer yandan 1 nolu aday kişisi de çok aklı başında, mantıklı, rasyonel yani muhtemelen evlenirsek sorunsuz ama sıkıncı bir evliliğimiz olur.

  • atar ramazan  (30.09.22 18:51:04) 
atar ramazan çok yanlış yoldasın. Evlendiğin kadın hasta olsa heyecan duymadığın birinin zor zamanında yanında olacak mısın? Mantık sadece mantık gerektiren durumlarda işe yarar. Hayatın büyük bir kısmı mantık dışıdır. Sevdiğin insanı tercih etmelisin.


  • dissendium  (30.09.22 19:22:00) 
@dissendium size göre öyle olabilir. ben gerçekten severek evlenen çift sayısının çok az oldugunu düşünüyorum. kaldı ki aşkından ölsen de sonunun mutlak mutsuzluk oldugu bir ilişkiye başlamak ta mantıksızlık. yani tutkulu ilişkilerde bile bir mantıksallık aranmalı. hasta olsa demişsiniz de hasta olunca yanında olmak sevgiyle ilgili değil insanlıkla ilgili bence. Asla öyle bir durumda yalnız bırakmam evlendiğim insanı. konuya çok farklı yerlerden bakıyoruz. ben bu hayatın büyük kısmının mantık içi oldugunu düşünüyorum. :) önemli olan mantıklı olacağız derken hayatı ıskalamamak.


  • atar ramazan  (30.09.22 19:59:34) 
Arzuladığın kadını seç.


  • Hallegadola  (30.09.22 20:15:36) 
İkisinde de içine sinmeyen şeyler var.
Zamana bırak.
Acele etme.
Bunun üçüncüsü var, dördüncüsü var.
'Kesinlikle budur.' demiyorsan O değildir.
  • Mirket  (30.09.22 21:40:30) 
Mantık evliliği diye yola çıkarsınız Allah karşınıza birini çıkarır aşık olur herşeyi unutursunuz.

Sakin ama garantili yol varken macera niye?
  • beemaker  (01.10.22 10:22:24) 
yüzüne bakılmayacak kadar çirkin, ya da hiç konuşulmayacak kadar muhabbeti kötü değilse kesinlikle 1.


  • nuisance  (01.10.22 13:14:27) 
akliniza en sefil en caresiz oldugunuz halinizi getirin
en parasiz, en rezil

hangisi destek olurdu size?
ben esimle sevgili olduktan 3 4 ay sonra, eski kiz arkadasima verdigim borcun geri gelmemesi sebebi ile maddi olarak zorluk cektim 6 ay kadar, arabami sattim.

3 4 aylik kiz arkadasim bana "bana lazim degil sen kullan" diye kendi arabasini verdi
baska kiz olsa, "araban yok, gorusmemiz artik zor ayrilalim" derdi

guvenebildiginizle evlenin
  • Corc  (01.10.22 13:58:56) 
Yazı tura atın ciddi ciddi, çıkan kadına bilinçaltınızın verdiği ilk tepki üzülmek olursa diğerini seçin. Rahatlama olursa da çıkanı seçin.


  • inawen  (01.10.22 15:35:11) 
[]

fotografta sansürlenmisim

Arkadaslar,

Aramin kötü oldugu birine hediye foto albüm yapiliyor, 5 yillik sürecte olanlarin arasindan secerek fotografini eklemisler.

Benim bu kizla bir tane fotografim var, o fotoyu eklemisler, beni de masmavi gökyüzü seklinide kapatmislar. ayni fotografta birkac kisi daha var, ama hep ayni insanlar, özel birisi vs yok.

Ben bunu tesadüfen gördüm, aldiklari ciktiyi yazicinin orada unutmuslar, baskiya gitmeden önce kontrol icin. normal sartlarda haberim yok.

Bu normal bir davranis mi? bir sürü fotografalari varken beni sansürlemek yani bilemiyorum.
o kizda bunu görmek istemez sonucta, benim aklima gelen resmen benimle dalga gecsinler diye yapilmis.

aramizdaki olayda su, ben bu kizi irkciliktan avukata sikayet ettim, ama patron uyari aldi, bana cok tavirli o günden beri ve fotograflari hazirlayan da patron.

 
Sızın başka bir şirkete geçme firsatiniz yok mu? Çünkü çok uzun zamandır benzer şekilde duyurularinizi görüyorum. Bu is yerinde siz sürekli böyle olaylar yasayacaksiniz gibi.


  • logisticsmanager  (30.09.22 11:56:39) 
kızlar o fotoda iyi çıktıklarını düşündükleri için onu seçmişlerdir. sen de ol istememişlerdir fotoda.

bence iş bak sen bu arada.
  • Hallegadola  (30.09.22 12:59:08) 
Sallamayın geçin. Ben olsam gülerdim. Hem ırkçı hem işsizler anlaşılan.


  • ruhen hastayim ben  (30.09.22 13:16:17) 
sağa sola şikayet ettiğiniz birinin sizi kalpli fotoğrafla mı karşılamasını bekliyordunuz? olması gerektiği gibi sizi yok saymışlar işte, yanlış bir şey yok. fotoda sen olsan bir türlü olmasan bir türlü. bu tarz alınganlıkları bir kenara bırakıp işine odaklan derim.


  • roket adam  (30.09.22 14:54:36) 
Ahah, fotoyu kapatırken ne düşündüler acaba, yani çok saçma. Eklemezsin geçersin, başka fotoğrafa geçmek eminin ki fotoşop yapmaktan daha kolaydır. Ne saçma, o hediyeyi vereceği kişiye de saygısızlık. Kötü şeyler yaşanmış mesela aklına gelecek.


  • wishmaythşngs  (30.09.22 15:29:03) 
roket adam+1

eski duyurularınızı hatırlıyorum.
şikâyet ettiğiniz, size karşı tavırlı olan biri zaten ne yapacaktı ki?
o fotoğrafı mecburen kullandıysa sansürlemesi normal.
eğer küçük dünyası olan biriyse sırf bunu yapmak için bilerek o fotoğrafı kullanmış da olabilir.
ama her iki durumda da bunlara takılmak çok çocukça, iş ortamının kaldırabileceği şeyler değil.
  • blatta hiberna  (30.09.22 17:59:57) 
Tek fotoğraf o değilse art niyetli. Normal değil.senin haberin yok. ya kişisel olarak istemezsin diye senin açından (bunu düşünmüşse iyi), ya da o kıza espri olsun diye. Ama tuhaf gerçekten.
Kışkırtmak için de olabilir belki

  • Ley  (30.09.22 19:20:31) 
Yaptıkları kişilik haklarınıza saldırı olabilir iyi bir avukata danışın.


  • beemaker  (30.09.22 21:51:45) 
Hediye size degil, sizden yardim istememisler, size fikrinizi sormamislar, katilmaniz icin davet etmemisler vs vs olayin sizinle alakasi yok. Fotografi da begenmislerdir, onlar icin onemlidir falan filan. Uzun sure hatirlama ve saklama ihtimali olan bir seyde sizin de olmanizi tercih etmemisler.
Onceki mevzularda hakli da olsaniz haksiz da olsaniz (onceki mesajlarinizi okumadim tekrar) bu durumda haksizsiniz. Karisabileceginiz bir sey yok.

  • sopiro  (02.10.22 08:49:57) 
[]

Şu başınıza gelse ne düşünürsünüz?

Bir aile whatsap grubunuz var. Oraya sanatsal bir çalışmanızı atıyorsunuz. Herkes yorumunu yazıyor.

Babanız 66 yaşında hemen üstüne alakasız bir siyaset makalesi atıyor. (Çalışmanızla ilgili asla bir yorum yapmıyor)

Ve özelden herhangi bir konuda bir şey yazdığınızda size cevap yazmıyor. (Tamam, olur, bakalım, teşekkürler gibi(teşekkür kelimesini zaten günlük hayatta ağzından hiç duymadınız)

Grupta herkesin yazdığı (başsağlığı dileme, birisi bir okul kazanmış, gibi temel şeylere herkes yazıyor, kendi yazmıyor.)

Ve bu insan topluluğa da hitap eden, iş yöneticisi, konuşmacı birisi. Bilerek yazmıyor yani kısacası.

Kendini ağırdan satıyor, çocuklarını şımartmak istemiyor, grup gönderisine yetişemiyor desek gündelik hayatta da aferin, sizi seviyorum, yaparsını eskiden beri yok. Daima bir işin risklerini anlatır. Lafı yapamazsına getirir. Sürekli etrafındakileri kendi hedefi doğrultusunda manipüle eder. Para konusunda acayip kaygılı. Mal varlığı olsa da hiç yokmuş gibi davranır. Acıtasyon yapmayı sever. Hayır der ters hareket yaparsan tehdit eder, sinirlenir.

Muhatap öz çocukları, torunları. Çok kırıcı oluyor.

Siz ne düşünürsünüz?

 
Bir insan daha önce ailesinden ne gördüyse tecrübe korku ve endişe veya hırslarını biriktirip onları kullanıyor olabilir. Saygı duymak lazım.


  • Gebeş kaplumbağası  (29.09.22 12:40:43) 
Ne düşünürüm:
1) belli bir yaşın üstündeki insanları değiştirme imkanın yok, uğraşmaya gerek de yok.
2) kendi motivasyonumu ailem ya da başkaları üzerinden değil, kendim üzerinden ilerletmeye çalışırım. kırıcı bir durum yok yani bence.
  • roket adam  (29.09.22 13:02:54) 
Aynı benim baba. Bence bu kıskançlıktan kaynaklı yani rekabet duygusu ön plana çıkıyor. Kendi çocuğunu kıskanan onunla rekabet etmeye çalışan birine de saygı duyulmaması gerektigini düşünüyorum


  • sassot  (29.09.22 13:15:02) 
Roket adam +1

Hiçbir şey düşünmem ve kırılmam. Yani eğer bu bahsi geçen baba kişisi, çocuklarının belli bir yaşa kadar ihtiyaçlarını karşıladıysa, artık 66 yaşından sonra da "afferin harika bir çalışma bu" diye gaz vermesini, tebrik etmesini beklemezdim. Yani adam aşağılamamış, ilgisini çekmediği için umursamamış.
  • GoodMorningTeacher  (29.09.22 13:41:19) 
Klasik baba tavrı. Uzun süredir böyleyse bir yerden sonra umursamayı, kırılmayı bırakmanız gerekir çünkü babaları otuz yaşında da altmış yaşında da değiştiremezsiniz maalesef.


  • black holes in the sky  (29.09.22 14:16:37) 
Bence bu klasik baba tavrı değil. Çocuklarını çok seven ve ilgi gösteren babalar var. Ben bu kadar ciddiye alınmadığım bir gruptan çıkardım. Zaten aile WhatsApp grubu gibi bir şeyi hiç anlamadım. Bu tip şeyler bence iletişimi değersizleştiriyor. Anne ve babayla sesli şekilde konuşmak daha sağlıklı. Zaten 66 yaşındaki birinin davranışları için fazla alınganlık göstermişsiniz. Sanatsal çalışmanız da size kalsın.


  • dissendium  (29.09.22 14:24:19) 
E siz zaten cozmussunuz olayi. Bunun uzerine daha bi sey dusunmeniz sizi sadece yorar ve yipratir suanda oldugu gibi. Dusunecek bir sey yok. O kisiyi boyle kabul edeceksiniz.


  • balpolen  (29.09.22 15:54:34) 
60 yaş üstü erkekler genel olarak böyle. buna kırılmak için çok hassas olmak gerekir. umurumda olmaz kısacası.


  • abelardo  (29.09.22 19:47:18) 
[]

İlişkiye ara vermek

Sorunların baş gösterdiği bir ilişkiye anlaşarak ara vermek, tarafların bir süre birbirini özlemesi, belki de yokluklarında değerini daha da bir fark etmeleri gibi şeyler, bir ilişkiyi kurtarabilir mi?

Yoksa bu ara verme kararı sonu belli olan bir filmin, yani o ilişkinin bitişinin bir adımı olmaktan öteye gidemez mi?

Ne düşünüyorsunuz?

 
sorunları beraber atlatabilirseniz o ilişki daha da güçlenir. öbür türlü araya soğukluk girer.

evlilikte öyle bir şey yapma şansımız yok tabi. ya çözüyoruz ya boşanıyoruz ya da halının altına süpürüp ileride patlamasını izliyoruz.
  • lazpalle  (28.09.22 15:24:48 ~ 15:25:52) 
ara verme teklifini GENELDE hayatında bir süre sorumluluk altında olmak istemeyen tarafın teklif ettiğini gözlemliyorum. o taraf genelde ilişkiyi bitirmeye daha yakın taraf oluyor. bir ilişki ciddiye bindikten sonra araya 'nasıl olsa ayrıyız' gibi bir dönemin girmemesi gerektiğini düşünüyorum.

kafayı bir ay toplama ihtiyacı hissettiren bir ilişki sağlıklı bir ilişki değildir gibi geliyor bana. ayrıl barış, ara ver devam et ilişkileri büyük çoğunlukla hüsranla neticeleniyor ve herkes kendi ilişkisinin büyük çoğunluk içinde olmadığı düşünerek hareket ediyor.
  • coldegezenkutupayisi  (28.09.22 15:28:17) 
Ayrılıp barışıp daha sonra sorunsuz giden bir ilişkiye şahit oldum, ama ara verilip de süren bir ilişki ben görmedim.

Neye ara veriliyor ki ben bunu da çok anlamıyorum. Yani eğer kendinize alan açmak ve biraz düşünüp taşınmak ya da gerçekte neler olup bittiğini sorgulamak istiyorsanız bunu ilişkiniz içinde yapabilirsiniz, insan zaman zaman kendi başına kalmak isteyebilir. Seksi ve ten temasını azaltabilirsiniz ara vermeden, zaten hep aynı tempoda gitmesi gerekmez ki? E seviyorsanız sevmeye ara verebilir misiniz örneğin, nasıl olacak ki bu?

Ara vermek bana hep "şimdi aniden ayrılırsak çok boşta kalacağım, brexit gibi planlı bir çıkış yapalım" isteği gibi geliyor. Bunu kötü bulduğumdan değil ama bu ara verme konuları açılınca genelde söz edilen niyet bu olmuyor.

Ortada bir sorun varsa bu o sorun çözülmeden bekletilerek düzelmez bundan emin olabilirsiniz. Bu sorunları konuşup bir ortak noktaya varmalısınız ya da sorunların çözülemeyeceğini kabullenip yolunuza bakmalısınız. Ya da eğer sevginiz kalmadıysa kendi kendine geri geleceğini çok sanmıyorum, ilişkiye ara verince kimse kimseyi özlemiyor. Ayrılmaya meyilli olan taraf kendi ilişki sonrası hayatını hazırlayıp ayrılığa yaklaşırken, bu ara verme teklifine hazırlıksız yakalanan taraf boş umutla sağlıksız duygular geliştiriyor.
  • akhenaten  (28.09.22 16:04:46 ~ 16:11:44) 
Nerede olduğunu, ne yaptığını bir ay, iki ay, neyse bilmediğin birine nasıl tekrar sevgili gibi davranacaksın? Bunun mantıklı bir açıklaması yok bana göre. Bu aynı zamanda bir risk. Belki hiç özlemedim diyecek. İlişki içinde kalarak, güveni yok etmeden iletişimi biraz azaltmak bana daha mantıklı geliyor. Sorun varsa kişiler kendilerini, davranışlarını düzeltmeli. Ara vermek sorunları sadece ertelemek olur.


  • dissendium  (28.09.22 16:25:45) 
Aksine. Ara vermek bir ayrılık provası olur ve kişi ayrılığı benimser. Gözden ırak gönülden de ırak misali.


  • ruhen hastayim ben  (28.09.22 18:26:39 ~ 18:29:55) 
Ara verilen ilişki bitmiş demektir. Eger ara verilecek bir durum var ise ilişkide iletişim ile çözülemeyecek bir durum vardır.


  • mirty  (28.09.22 20:17:33) 
Ara verme talebi kimden geliyorsa ayrılalım diyemeyen odur. Ara vermek ayrılmanın yolunu yapmaktır. Öyle olmasaydı ara vermek kimsenin aklının ucuna dahi gelmezdi.


  • muhayyer divan  (28.09.22 22:51:36) 
Karşılıklı anlaşıldıysa belki olur
Ama ben şahsen böyle ara vrelim olayına asla girmem

  • basond  (29.09.22 17:20:34) 
kurtarmaz. kızı bıraktıgından daha geniş bulman olası.


  • abelardo  (29.09.22 19:50:45) 
Ara verme kararı aldıktan sonra tekrar dönüp ilişkinin düzelmesine %3 falan ihtimal veririm. Taraflardan biri o sırada başkasını bulamazsa geri döner. Yoksa ilişki dediğin şey bir yerden sonra sevgiden çok alışkanlığa dönüyor. Onsuz yapabildiğini anlayan çiftler bir yerden sonra özleme değil ilişki sırasında bilinçli ya da bilinç dışı şekilde göz ardı ettikleri sorunları fark etmeye başlıyorlar.


  • nawar  (29.09.22 20:51:58) 
Bu olay tamamen kolpa. Ara verince komple kopuyor. Mantıklı bir şey değil.


  • westblack  (29.09.22 21:05:56) 
[]

Aldatadan evli kadının fake hesabına girilebilir mi?

Fakülteden bir hocam ulaştı erkek bir kuzeninin eşi bir süredir kendisini aldatıyormuş. Karısının fake hesabını şans eseri telefonu açık iken şüphelenip yakalıyor ama o an görüntü falan alamıyor çaktırmadan bırakıyor.

Gördüğü kadarı ile yakınlarda bir adam ile kendilerine ev açmışlar. Kendisi işteyken bu kadın arkadaşıma gidiyorum deyip o evde diğer adam ile takılıyorlarmış, yoğurt lazım mı ekmem lazım mı diye konuşmalarını falan da görmüş.

Şimdi boşanma yoluna gitmek istiyor ama bana şeyi sordu, elimizde hem eşinin fake hesabı hem de adamın fake hasabının adresleri var.

Bunlara girilip de konuşmaları delil olarak alabilir miyiz? Ücreti mukabilinde yapabilir misin diyor. Ben de öyle bir şey mümkün mü bilmiyorum hocam hiç girişmedim belki fake bir link atılır, oltalama yapılır açılan linke hesap bilgileri isteni o şekilde alınabilir ama başka nasıl olur bilmiyorum bir araştırayım dedim.

Şimdi bunun için kendi çabalarıyla bir şekilde birisi yardımıyla hesaplara girmek mantıklı mı? Yapılabilir mi?

Yoksa savcılığa durumu anlatsak bu fake hesaplara girebilme yetkileri var mı? Eğer varsa hiç gerek yok aksiyona onlar ulaşsın işte.

 
Sakın böyle bir şeye bulaşma. Adam karısının telefonunda baya zaman geçirmiş, öyle bir anlık değil baya kurcalamış, tekrar kurcalayıp ekran görüntüsünü kendi telefonundan bile çeker. Kadın demeyecek mi bana komplo kurdular hesap bana ait değil diye. Bu arada öyle erkekler evliliklerinde aldatılmalarını bu kadar yaymazlar. Alır telefonu avukata gider. Bu işin altından başka şeyde çıkabilir gibi geldi bana. Avukatını yanına alıp o evde bassa daha mantıklı.


  • GoodMorningTeacher  (26.09.22 11:28:46) 
Konunun savcılıkla falan ilgisi yok. Aldatma işlerine savcılar bakmıyor.

Böyle bir durumda madem ev vs var birisini takip ettirip fotoğraf çektirsin.
  • ihanet kac kisilik  (26.09.22 11:31:36) 
Hayır usülsüz aldığınız için delil sayılmaz.

barandogan.av.tr

Ancak mahkeme gerekli gördüğü takdirde operatörlerden veri talep ediyor. Ancak bu veri konuşmanın içeriğini değil ne sıklıkla bağlantı kurulduğu, hangi saatlerde bağlantı kurulduğu, kadar süre konuşulduğu gibi şeyleri içeriyor.

www.pinarileri.com
  • akhenaten  (26.09.22 11:33:06 ~ 11:35:24) 
Özel dedektifler var. Takip edip belgeyle fotoğrafla dosya veriyorlar.
Yapılması gereken bu ve bir avukatla konuşmak.

  • kisa  (26.09.22 11:33:12) 
siber güvenlik alanında çalışan biri olarak yazıyorum, bir üçüncü kişi olarak senlik hiç bir şey yok. ne yaparsan yap bu işten zararlı çıkma ihtimalin yüksek. kesinlikle karı koca arasına girme.

soruna gelirsek, savcılığın fake hesaplara girebileceğini sanmıyorum. daha fazla delil lazım, o da özel dedektifle falan hallolur herhalde.
  • roket adam  (26.09.22 11:58:44) 
Postegro var. Arada acin bakin.


  • Kahvedesu  (26.09.22 12:06:14) 
Girilir de. Siz neden giriyorsunuz? Suç.


  • ruhen hastayim ben  (26.09.22 12:39:26) 
Savcıyla işi yok bu durumun savcılık uğraşmaz zaten adam açısından bakarsak çok haklı fakat şekillendirmek zor bir de delillerin hukuka uygun şekilde toplanması lazım.


  • beemaker  (26.09.22 13:43:26) 
Örnek karar geziyordu internette ama siz aslı astarı için avukata yönlendirin. Şifresini ele geçirip mesajları ede ederseniz bu suç ama yanımda telefonu vardı yabancı bir adamdan mesaj geldi baktım bu suç değil. Düzenek kurulmaması gerekiyor.
Boşanma alanında uzman bir avukattan 1 seans danışmanlıkla çözer bu işi o hack işleri hem size zarar hem kendisine

  • cilekli pasta  (26.09.22 15:52:00) 
Hayır usülsüz delil elde ettiniz sayılmaması gerekli.


Ancak mahkeme veya savcılık gerekli gördüğü durumda telefon operatörlerden veri talep ediyor. Ancak bu veri konuşmanın içeriğini değil ne sıklıkla arama yapıldığı, hangi saatlerde bağlantı kurulduğu, kaç dakika konuşulduğu vb. şeyleri içeriyor.

bence kvk verileri gereğince uzak durmalısınız. suça iştirak olabilir.

muratkiziloz.com.tr
  • hmk50  (10.10.22 17:57:46 ~ 17:58:14) 
[]

bu yalana ortak olmak mi olur

bi arkadasim var. universitede birlikte okuduk ama kendisi bitirmedi. 4 yillik diplomasi yok. calistigim yere basvurdu. bana elbet sorarlar. bi sey demeyi dusunmuyorum bu konuda. sizce yalanda payim olur mu? bana olur gibi geliyor. sonucta bolum arkadasindi e bitirmemis haberin yok muydu denir mantik olarak. napsam?

not: napican evrak tesliminde dedim. kayip diye gecistiricem, sonra aciklicam durumu. benden vazgeceklerini sanmam. diploma olmadan da o isi yaparim sonucta diyor. o kismi dogru. bi muhendislik isi falan degil bu.


 
kayıp demesinin bir anlamı yok, diploma kayıt örneği almasını isterler okuldan.


  • durbakalim  (24.09.22 16:57:19) 
durbakalim: belki zaman aliyor falan diyecektir. ben de gecici belge isterler dedim ama laf kaynadi arada.


  • Kittie  (24.09.22 16:59:22) 
E devlette diploma artık var, bu durum işe yaramayacaktır zaten, siz de yanmayın durduk yere. Bölümden arkadaşım demenizde sakınca yok tabii nereden bileceksiniz tek dersini verdi mi vermedi mi vs ama arkadaşınızın planı işe yaramayacak teknolojik gelişmeler sebebiyle.


  • kullanıcıadımbuolsun  (24.09.22 17:07:53) 
E devlet +1

Kendi isimi ve guvenilirligimi baskasi icin tehlikeye atmam.
  • kuzey li  (24.09.22 18:01:23) 
Evet o işi diploma olmadan da yapabilir ama bu diplomam kayıp, şöyle böyle diye yalan söylemesini gerektirmez kesinlikle. Yalana alet olmayın, siz de yanarsınız.


  • black holes in the sky  (24.09.22 18:06:19) 
@black holes in the sky +1

Yalana ortak değil alet olmuş olursunuz. Yalana ortak olan birinin ondan çıkarı olmalı, sizse karşılıksız olarak kendinizi riske atıyorsunuz. Müdahil olmak istemiyorsanız soran olursa bölümden arkadaşımdı, çok tanımıyorum deyip geçin.
  • akhenaten  (24.09.22 18:12:00) 
Diploma istenmiyor zaten. E-Devlet'ten mezuniyet belgesi isteniyor. 10 saniyelik iş o da. Kısaca yalana ortak olmak olur.


  • dissendium  (24.09.22 18:32:07) 
Bu devirde bu söylediğini yapabileceğini zannetmesi enteresan, o yalan çok kısa sürede ortaya çıkacaktır hiç ortak olmayın.


  • uvcray  (24.09.22 21:47:09) 
Siz işe başlarken edevletten mezun belgesi istemediler mi?
Edevletten alınabildiğini bilmediğinize göre ordan istemediler muhtemelen.
Mezun olup olmadığıyla ilgili hiçbir şey demeyin.
  • sevilen progressive türkücü  (24.09.22 22:33:47) 
Benim eski is yerinde benzer bir şekilde çalışanın evrak eksiği olduğunu öğrendikleri anda cat diye işten çıkardılar, hiç karışmayın.


  • mirty  (25.09.22 09:55:28) 
sana sormadılarsa ölü numarası yapabilirsin ama senin arkadaşın olduğu aktif görüştüğünüz biliniyorsa pek saklamanı önermem.


  • basond  (25.09.22 15:01:15) 
tek seferlik mailler işte bu yüzden var :)


  • rakicandir  (25.09.22 17:12:30) 
şirketten sorarlarsa kendisi hakkında pek bilgim yok dersin, kesinlikle sorumluluk alma.


  • tantunisultansuleyman  (26.09.22 08:52:59) 
[]

Ayarı kaçmış empati

Birkaç hafta önce bir olaya şahit oldum. Arkadaşlar ve arkadaşların arkadaşları falan grup olarak bir yemeğe gidecektik. Ben bizimkileri almaya gittim, öğrendim ki birinin hoşlandığı kız da orada olacakmış. Bu da evde hazırlanıyor, ama ne hazırlanma; soruyor soruşturuyor ne yapayım ne giyeyim falan diye, baya heyecanlı. Neyse, giydirdik süsledik falan gittik. Sonra kız, sen tut resmen dalga geç çocukla. Yani dalga geçmek derken, ortamı bozan garip bir şey değildi ama tamamen "arkadaşlar arası" ortama uygun bir yaklaşım. Sadece bir an çocuğun gözünde bir bakış yakaladım, böyle tam bir hayal kırıklığının resmi, bir an ama.

Nasıl kalbim kırıldı, nasıl kötü hissettim, nasıl etkilendim anlatamam. Kendime yapılan hiçbir şey beni öyle etkilememişti.

Her neyse bu olaydan sonra saçmalamaya başladım. Örneğin birkaç gün önce yerel ürün satan bir yerden tereyağı aldım, yağ bir tuhaftı acı gibi. İade edeyim dedim sonra aklıma geldi acaba belki orda duran kadın dükkanını çok seviyor, yağını falan beğenerek oraya koyuyor da birisi beğenmeyip getirirse kalbi kırılacak, üzülecek falan gibi hissettim iade etmedim. Gözümde böyle elinde tereyağıyla depoya gidip sessizce iki damla ağladığı falan canlandı teyzenin.

Başka bir sefer butik, şirin bir cafede yediğim hamburgerin köftesi baya balık kokuyordu, ama buram buram. Ne alaka işte... Baktım garsonlar baya güleç falan, dedim acaba şimdi söylesem beğenmedi burgerimizi diye içerlerler mi... Demedim bir şey.

Deli saçması tabi, eş zamanlı olarak bunun da farkındayım ama engel olamıyorum. Fena travma yaşadım nedense :D çıkmıyor ağzımdan.

Geçer mi acaba bu kendi kendine.

 
hocam belki o çocuğun o tavırla yüzleşmesi gerekiyordu duygusal olgunluk kazanmak için

dükkandaki teyzenin de belki yağının biraz acılaştığını bilmesi yeni ürünleri için iyi olur

aynı şekildeki restoranın yağ konusu da böyle

doğru şeyleri uygun bir dille iletmek daha iyi olur
  • freebird5406_2  (22.09.22 20:36:47) 
önceden de var mi boyle asiri empati? ben de asiri hisliyim uzuluyorum biri uzulunce hemen. biraz psikoloji kitapları, makaleleri okumak iyi geliyor. bir de daha duyarsiz kisilerle aynı ortamda bulundukca onlar gibi davranmaya calisiyorum. yapacak bir sey yok demeyi ogreniyoruz az biraz.

ustteki yorumun dedigi gibi o tavirla karsilasip duygusal olgunluk edinir ki olgunluk guzel bir seydir :) hangimiz ret yemedik ki?
  • ala09  (22.09.22 20:56:30) 
zamanla düzelir, daha önce gözünüzün önünde yıkıcı bir hayal kırıklığı yaşayan birine denk gelmediyseniz normaldir. beğenilmemek, sevilmemek insanı olgunlaştırır. arkadaşınızın hevesi kırılmıştır ama uzun vaadede işine yarayacak bir hayat tecrübesi kazanmış.

Sizin aşırı empati sıkıntınız geçmesine geçer de bu aralar üç boyutlu figürdür, ne bileyim tasarımdır ihtiyacınız varsa göndereyim hemen. Beğenmediği ürünü iade etmeyen müşteri bulmak zor bu ekonomik ortamda.
  • coldegezenkutupayisi  (22.09.22 21:01:23) 
@ala09 normalde de empati yaparım ama bu kadar absürt şekilde olmazdı hiç, şu sıralar baya yolundan saptı iş.

@coldegezenkutupayisi, ahahahahah :D
  • akhenaten  (22.09.22 21:07:04) 
Asiri empatiden otr kendi hakkinizi savunmak, kendi fikrinizi soylemek ve sesinizi cikarmak konusunda bir sikinti var gibi geldi. Bunu da baskalarinin hissine asiri kendini acarak regule etmeye calisiyormussunuz gibi hissettim


  • mor oje  (22.09.22 22:28:13) 
Ben de boyleyim, baskasi adina ondan daha cok ve daha uzun sure uzuluyorum. Kirilmasinlar diye ses etmiyorum vs.

Terapistime bundan bahsettigim bir seansta, 'neden diger insanlara olan inanciniz bu kadar az?' dedi. Nasil yani dedim. Neden insanlarin elestiriyle basa cikamayacaklarini, zor birseyler yasarlarsa kirilip dokuleceklerini falan dusunuyorsunuz ki? Neden kapleri kirilsa da zor durumlardan gecseler de toparlanip hayatlarina devam edebileceklerini dusunmuyorsunuz?' dedi.
Aaa, dedim icimden.
Karsinizdakiler de yetiskin insanlar. Onlarin da sizin gibi dogru kararlar verip dogru sureclerden gecebileceklerine inanmaya calisin bence, dedi.

Ikna oldum.
  • sopiro  (23.09.22 04:56:58 ~ 04:59:40) 
Hanımefendi kendisinden hoşlanan beyefendi ile biraz flört etmek istemiş ancak beyefendi bunu anlamamış. flört aşamasında kadınlar erkekler ile dalga geçmeye meyillidir, beyefendi eğer bu dalga geçmeleri savuşturabilseydi bir umut bir şeyler olurdu.

sizin bundan etkilenip de başkalarına vermediğiniz tepkiler gereksiz nezaket örneği.

hamburgercideki şef severek yaptığı bir şeyin beğenilmediğini öğrendiğinde yapacağı şey neden beğenilmediğini, düzeltebileceği bir şey ise daha iyi nasıl yapacağını düşünmek.

belki bir önce o tezgahta balık yapıldı ve bu nedenle kokusu sizin hamburgerinize sindi, veya etin bulunduğu dolaba iş güzarın biri balık koydu, siz bunu söylediğinizde bundan sonra buna dikkat edecek belki etrafındaki kişileride uyaracakken hem sizi kaybetti, hemde sizden sonrakileri.

gereksiz nezaket göz çıkarır.
  • selam  (24.09.22 23:16:47) 
[]

takside yasadigim bi olay

gecen bi aksam istanbulun tekinsiz bilinen bi semtine gitmem gerekti. metrobusle bi yere kadar gidip oradan otobus minibus yapilacakmis gitmeden ogrendim. yolda otobus bekle falan derken zaten yol uzun baya gec oldu saat, hava karardi ve bilmedigim bi yerdeyim.
minibusu bosverdim taksi ariyorum. yuruyorum bu arada bi yandan cunku taksiler durmuyor. bir an isiklari yanan bi taksi gordum yani arac kenarda ama belli soforu bi yere kadar gitmis gelecek. bakkaldan bi adam cikti. baktim taksinin soforuymus. bos mu dedim hemen. "kor musun bosum hahaha" dedi taksici. saat ilerledi, acim bi de, eve donucem bi ton yol daha, dedim kittie sus ve bin bu araca.

araca bindik son ses muzik acildi. taksici duymuyor beni. kisar misiniz nereye gidecegimizi duymuyorsunuz dedim. gene guldu. kisti. neyse soyledim. "amma sinirlisin sen oyle hahaha" dedi.

5 dk gecti. bi kiz yolun orda arac bekliyor. belki taksi bile beklemiyordu. yaninda da birileri var cunku. bana minibus bekliyorlar gibi geldiler. bizim taksici "yaa dur su kizi da alayim, bu saatte araba zor buralarda" dedi. yagmur yok, kar yok yani. neyse, ben bi sey diyemeden kiza nereye dedi. ve gel sen de dedi kiza. kiz da sagol abi diyip on koltuga gecti hemen.

benim yolum degisecek mi dedim. yok ayni yol dedi. kiz oraliymis. o semtten. nereye gidiyorsun dedi bana kiz. soyledim. ben de ondan hemen sonra inicem ayni yol merak etme dedi.

kiz bagira cagira sagolasin abi falan diyip duruyor. bi minnet, bi minnet. bedava gidecek sanki diyorum icimden o an. bunlar bu arada semtin sorunlarindan falan bahsediyorlar muhabbeti de kurdular bagir cagir. bi yanda da muzik var ya ondan bu bagirislar. harika bi yolculuk yapiyorum.

bi yerde durdu. geldik dedi. baktim aradigim yer. kac para dedim. taksimetre 50 tl gosteriyor. -simdi bu kiz isten cikmis belli. 50-60 tl verecegi bi taksi beklemiyordu bence.-

neyse 100 verdim. bana 50 lira geri verdi. ben de 50 liranin hepsini mi alicaksin dedim. taksimetreyi gosterdi, "e yani hahaha" dedi. yok hani iki kisi olduk ya biz dedim. e gerisini de ondan alicam dedi.

ne guzel hesap yapiyosunuz siz dedim guldum ben de alayci bi tonda ve indim. neyse bu da bana ders olsun dedim. arkamdan da taksimetreyi gordun ne istiyosun sen anlamadim diye seslendi, cevap vermedim donup. yol boyu susmayan kiz da suspus oldu bu arada.

bir: taksici nasil boyle teklifsizce yolcu alabildi? ilk kez karsilastim.

iki: bu kiz benden sonra hadi 15 tl daha versin cok cok. e diger yolu bedavaya gelmedi mi

uc: kiz da hic bindigi yerden gidecegi yere en az 60 lira verecek hava yoktu. o kiz bi isten cikmis evine gidiyor. e plaza vs calisani da degil yani. kiz neye guvendi de bindi, nasil anladi karli bi yolculuk olacagini. (bu kismi hissettiklerim dogrultusunda sordum)

not. kizin dikkat cekici bi guzelligi, cazibesi falan yok. normal kiz. hani taksici hoslandi aldi da diyemem.

 
Oluyor böyle şeyler. Sizin karşı taraftan para beklemeniz bana tuhaf geldi. Olay ingiltere'de geçse
olay bastan asagi tuhaf derdim de, ikametgah İstanbul. Karşılaşılan bir durum. Siz de tekin olmayan bir yerde o kızın tek başına beklemesini neden normal karsiliyorsunuz ki? Belki de korktuğu için o kadar teşekkür etti.

  • allah yazdiysa bozsun  (19.09.22 22:49:43) 
Kör müsün ne demek ya. Sıkıntılı birine denk gelmişsin.

Sana sormadan başkasını almaması lazım. Taksi özel bir şey. Halk otobüsü değil.

Kızın para vermemesi de mantıksız.
  • dissendium  (19.09.22 23:23:31) 
Garip bi olay olmuş. Baştan aşağı faul. Ben olsam direk 35 tl falan vermeye çalışırdım. Ya da diğer kız binince o zaman bölüşeceğiz dimi vs derdim.

Ankarada bunun daha çakalını yapıyordu taksiciler, iki kişiden de tam alıyordu. O daha da absürt.

Başta o taksiye binmekle hata etmişsiniz. Ama insan ilk kez yaşadığı olaylarda hemen düşünüp karar değiştiremiyor. Kör müsün cevabını duyduğunuz an vazgeçmeniz gerekirdi. Ki zaten boş görünen taksinin uygun çıkma ihtimali yüzde elli. Sizin sorduğunuz soruda en ufak bir mantıksızlık yok.
  • zimbirik  (19.09.22 23:37:24) 
Sıkıntılı tipler işte, takılma. Kız da taksiciyle aynı tarz insan demek ki, taksicinin teklifini geri çevirmemiş. Bedavaya getirmiş bile olabilir.
Karlı yolculuk olacağını taksicinin teklif etmesiyle anlamıştır.

  • sevilen progressive türkücü  (19.09.22 23:43:26) 
taksici ondan da tam istemiştir. böyle teklifleri direkt reddedin. siz varken başkasını taksiye alamaz.


  • baylarbayi  (20.09.22 00:22:12) 
Kızın bindiği yerden itibaren parasını almıştır o, özellikle iş saatlerinde çok yapıyorlar bunu taksiciler. Herkesten de tam yol ücretini alıyorlar bölmüyorlar. Tipik taksici.


  • uvcray  (20.09.22 09:21:52) 
uvcray: yok almadi eminim. kizin yaninda cok normal bi sey gibi soyledi adam. 50 tl yazdi ya, bundan sonrasini da ondan alicam dedi. yani kiz indiginde taksimetre 60 ise atiyorum, kiz 10 lira odeyecek. burasi cok net.


  • Kittie  (20.09.22 09:59:27) 
Baştan aşağı garipliklerle dolu gerçekten. Ben sanırım hem lokasyondan ötürü hem de taksici sıkıntılı bi tip diye bi an önce iniyim de kurtulayım diyip garipliklere ses etmezdim. Ama olaylar merkezi güvenli bi semtte geçse bastaki tavrından itibaren her şeyde olay çıkarılır


  • rebecca  (20.09.22 11:44:54) 
[]

Bugün benim doğum günüm

Tam 30 yaşına bastım.Hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor.
Ve başarısız olduğumu kabullendim.Ne bir sevenim var ne arayanım soranım.Kötü bir insan olduğumuda düşünmüyorum.Ne bir insanla kavga ettim ne de bir hayvanı incittim.Boşa yaşanmış isteyerek ya da istenmeyerek heder edilmiş bir hayat.Çoğu şey için artık çok geç.Keşke bir hiç olup yok olsam.



 
Doğum günün kutlu olsun, iyi ki doğdun.


  • duster  (19.09.22 00:44:42) 
Dgko. Hep kullanmak istemişimdir :)

Geçip gidiyoruz sırayla. Yaşı 60’ı geçenlerle görüşüyorum, bizden geçti artık, sıra sizde diyorlar. Ben 38 yaşındayım yani 20 sene var hepsi önümde. 2002’de üniversiteye girişimi dün gibi hatırlıyorum. Hayat harbiden çok kısa. E oturmaya mı geldik abi buraya. Kalk hopla zıpla bir şeyler yap. Aklına ilk gelen 10 kişiyi ara. İlla seni aramaları gerekmiyor. Ablamın Ağustos sonunda doğum günü ve unuttum. Bu onu sevmediğimiz anlamına gelmiyor. Kendisi bile unutmuş. Her şeyin telafisi var. Kendini hatırlat. Bir adım at. Hadi koçum.
  • gabe h coud  (19.09.22 00:53:42) 
Bugün benim de doğum günüm. Doğum günümüz kutlu olsun hocam. Hangi birimiz gerçekten seviliyoruz ki? Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi değiştirebilirseniz duygularınızı da değiştirmiş olursunuz.


  • ruhen hastayim ben  (19.09.22 00:56:13) 
Dgko. Öncelikle hissettiklerin konusunda yalnız olmadığını bilmelisin. Aynı şeyleri yaşayan, yaşamış ve yaşayacak belki milyonlar var. Geç kalınmışlık hissi geçmişinle kurduğun bağlantıdan sanırım. Yoksa geleceği görüyor olmalısın :) Geçmişini yalnızca bugününü ve yarınını daha iyi anlamda şekillendirmek icin kullan. (Hatalarını tekrar etmemek için örneğin). Geçmiş adı üstünde geçmiştir. orada durmak yerine önüne bak. İyi bir insan olduğunu düşünüyorsun peki sence iyi insanların hepsi bir hiç olup yok olsa dünya yaşanabilir bir yer olur muydu :) Hayatta bir anlam arama boşa vakit kaybı. Ona anlam katan sen ol :)


  • melancholia  (19.09.22 01:47:22) 
Keşke bir hiç olsam sözü kesinlikle bir uzman desteği almanız gerektiğine dair bir ibare, lütfen bunu atlamayın. Bugüne kadar hayatınızda dilediğiniz şeylerin olmaması bundan sonra olmayacağı anlamına gelmez. Öğrenilmiş çaresizlikten sıyrılın. Kendinize bir iyilik yapın, bu yaşınızı yeni bir başlangıç, milat olarak görün ve gün geçtikçe ufak adımlarla istediğiniz hayatı inşa etmeye çalışın. Ha yine olmayabilir ama topal karıncanın hikayesinde olduğu gibi en azından mücadele vermeye değer bulduğunuz bir hayatın peşinde koşarken ölürsünüz, kendi kontrolünüz dışında şeylere odaklanıp kendinize acıyıp, üzülerek değil. Doğum gününüz kutlu olsun. Nefes aldığınız sürece mucizelerin olma ihtimali vardır unutmayın. Bol şans.


  • elvan abeyiylegezse  (19.09.22 02:13:35) 
Bir gün gecikmede olsa mutlu güzel yaşlar diliyorum.
Baktım son duyuların hemen hepsi gönül işi kategorisinde. Bu başarısızlık hissi oldukça yoğun bir şekilde mevcut belli ki.
Uzun uzun akıl verecek bir ukalalık yapmak istemem ama düşündüklerimi de söylemeden geçmeyeyim.
Sevilmek için hiç kimseye zarar vermedim sineği bile incitmedim yaklaşımı çok doğru değil. Hatta sevilmek için iyi ya da kötü olmanın da çok büyük bir önemi olmadığını söyleyebilirim.
Amacınız gerçekten sevilmek mi bu hayatta?
Bunun daha kolay bir çözümü bu sevilme ihtiyacının neden kaynaklandığını bulmak ve aslında o sorunun üstesinden gelmek gibi geliyor.
Çok genel geçer olsa da vereceğim en temel tavsiye kendinizi tanıyıp önce kendinizi sevmeyi öğrenmenizdir.
Başarısızlık hissi ise her konumda olan insan için yaşanan bir şey. Ama bunları burada Allah'ın tavsiyelerle değil imkanınız varsa düzgün bir terapi ile çözüme ulaştırmanız çok daha sağlıklı olacaktır
  • kisa  (19.09.22 09:02:01) 
Memnun değilseniz ve boşa zaman gectiğini düşünüyorsanız zamanı geri alamayacağımıza göre yapabileceğiniz şey artık bir şeyler yapmak olmalı. İlginize göre hedefler koyun ve hobiler de edinin. Bir şeyler için çaba harcayın, konfor alanımızda çıkın. Bir şeylerde başarı yakalamaya çalışın. Olmak istediğiniz kişi olmaya doğru hareket edin. Bu hem kendinize bakışınız değiştirir hem de hem mevcut çevrenize uyudunuz artırır hem de yeni sosyal çevreler edinmenizi sağlar.

Doğum gününüz kutlu olsun.
  • havadakarada  (19.09.22 14:44:20) 
[]

İlişkide bir zamandan sonra beraber yaşamak "olması gereken" midir?

Aynı şehirde yaşayan, 30+ yaşlarda, ilişkileri gayet mutlu mesut gitmekte olan bir çift düşünelim. Bu tip bir süreçte bir zamandan sonra beraber yaşamak, ilişkide olması gereken midir sizce?

Taraflardan birinin "Ben beraber yaşayabilmemizi istiyorum artık. Bu olmayacaksa da devam ettirmek istemiyorum" tavrı nasıl karşılanmalıdır?


 
Taraflardan birinin bir şey talep etmesi için illa ki normlara uygun olması gerekmiyor ki? Aynı şekilde gelen talep sırf normlara uygun diye istemediğiniz bir şeyi de kabul etmeniz gerekmez.

Birlikte yaşamaya başlamak belli bir aşamaya gelen bir ilişkide alınması olası ve alışılmış bir karar. Çok anormal gelmedi bana talep. Burada karşınızdaki kişinin bununla ne hedeflediği önemli bence.

Örneğin hedefi ilişkinin ilerlediğini hissetmekse ancak sizin bakış açınızdan bu ailenize açıklayamayacağınız vs. bir durumsa o zaman bunu sizin de istediğinizi, ancak evlilikten sonra bunun olabileceğini anlatabilirsiniz. Bu kişiyi büyük ihtimal zihnen gevşetecektir.

Eğer kişinin hedefi evlenmeden önce birlikte ya da hiç evlilik planı olmadan birlikte nasıl yaşadığınızı görmekse o zaman seçim sizin.
  • akhenaten  (13.09.22 16:50:35) 
youtu.be

şu yarım saatlik videoda evlilikle ilgili aynı evde yaşamak şart mı ve başka konularla ilgili tatlı bi sohbet var
  • freebird5406_2  (13.09.22 17:10:36) 
dinen yanlış obviously
beraber yaşamak evlenmek zaten sadece hukuki bağ yok
boşanması kolay
  • bir soru sorcam  (13.09.22 17:18:06) 
7/24 birlikte yaşamak fikri bana biraz korkunç geliyor. Eğer zaten birlikte yaşıyor gibiyseniz arada kendi evlerinize dağılıyorsanız bunu talep eden kişiden uzaklaşırdım. Fakat 30+ olmanıza rağmen birlikte yaşayamıyor, aile gibi engellere takılıyorsanız karşı tarafın bu istekle gelmesi hem olağan hem de haklı bence.


  • ruhen hastayim ben  (13.09.22 18:36:59) 
Ruhen'e kismen katiliyorum. bence beraber yasamadimtan sonra o birliktelikte bir bosluk kaliyor. iki ayri ev olsa bile birinin evine odaklaniliyor genelde. zamanla iki ayri ev manasizlasabiliyor yakin iki arkadasimda bu sekilde uzun sure kalip en son birlikte kalmaya basladilar gayet mutlular. ev krizi vb sebeplerden dolayi bana da mantikli gorunuyor ama atiyorum ikisi de home office olabilir, biri muzikle fazla ilgilidir veya ailesi sik sik yanina geliyorsa iki ayri evi de elde tutmaya okeyim.

30+ oldugumda beraber yasamayacagim biriyle neden birlikte oldugumu sorgularim. pek sevmiyorumdur muhtemelen
  • ala09  (13.09.22 21:18:14) 
Eğer 7 24 sevgilinizle yaşama fikri korkunç geliyorsa AMA karşınızdaki de bu fikri paylaşıyorsa burada bir problem yok. İki taraf da memnun demektir. Senin durumda karşındaki insan net bir şekilde bunu istemediğini belirtip resti çekmiş. Resti görmek ya da görmemek senin bileceğin iş.

mesela ben eninde sonunda aynı eve taşınmak isterim, karşımdaki istemezse de beni kalıcı biri olarak görmediği, ancak vakit geçirmek için kullandığı biri olarak görüyor diye düşünürüm. Bir terslik ararım yani.
  • roket adam  (14.09.22 00:22:47) 
Gayet makul bir istek olarak görürüm. Ama herkes aynı şeyi isteyecek diye bir şey de yok. Yine de derim ki keşke ortak amaçlara sahip olmadığınız biriyle ilişki içine girmeseydiniz. Bunlar ilişkinin başlarında, belli bir noktada konuşulmalıydı.


  • inawen  (14.09.22 09:27:12) 
1- ilişkinin başları mı yoksa olgunlaşan bir ilişki mi ona göre değişir. ancak genel anlamda aynı evde yaşamaya tahammülüm olmayan biriyle sevgili kalmaya ne gerek var diye düşünürüm.

2- normal bir beklenti olarak karşılanmalıdır. cevap samimiyetle verilmelidir. sırf ilişki biraz daha devam etsin diye tutulamayacak sözler verilmemelidir.
  • zgrydn  (16.09.22 14:33:03) 
[]

Kız kardeşimin müstakbel eşiyle tanışacağız

Merhaba. Kız kardeşim Hollanda'da yaşayıp çalışıyor, oradaki Hollandalı sevgilisiyle evlilik kararı almışlar. Biz henüz tanımıyoruz kendisini. Önümüzdeki günlerde müstakbel eşini ailemizle tanıştırmak için beraber Türkiye'ye geleceklermiş.

Daha önce kardeşimin hiçbir erkek arkadaşıyla tanışmışlığım olmamıştı, şimdi böylesi bir tanışma ilk olacak. Şu aşamada iki noktayı merak ediyorum;

1. Tanışma günümüzde abi olarak adama karşı nasıl bir çizgide olmam gerektiğini pek kestiremiyorum şu an. Mesafeli mi olayım, sıcakkanlı mı davranayım?

2. Kendisi 33 yaşında bir Hollandalı. Neticede farklı kültürlerden olan insanlarız. Bu türde bir olayın ilk tanışması kapsamında kendisiyle neler konuşsak, neler üzerine muhabbet edilebilir?

 
1. boyle bir deneyimim yok ama bence normal bir arkadasla tanismis gibi davranmak makul bence. ne mesafeli, ne de cok samimi.
2. hollandalilar acik fikirli insanlardir genelde. her konuda konusabilirler. yine de bence din ve siyaset meselelerine baslarda girmemek daha iyi. havadan konusmayi sever hollandalilar, havalardan konusun :) bir de hobiler, kulturel farkliliklar falan olabilir.

  • lemmiwinks  (12.09.22 14:00:35) 
Mesafeli olmanı gerektirecek bir şey olduğunu düşünüyor musun? Bunun üzerine düşünerek ilerleyebilirsin.
Kardeş yaridmci olacaktır sohbet konularında. Neleri sevdiğiniz sorup neleri sevdiğini anlatabilirsin. Sohbet açılır bir şekilde

  • kisa  (12.09.22 14:01:48) 
Bu adam iyi değil, bu adamla evlenme deme ihtimali olan biri değilseniz ve kız kardeşiniz de sizi dinleyip evlenmekten vazgeçecek biri değilse nasıl davrandığınızın bir önemi yok.

İyi ya da kötü bir yaklaşım göstermek zorunda değilsiniz.
  • dissendium  (12.09.22 14:19:34) 
Sıcak kanlı olmak, kapsayıcı olmak en iyisi. Karşı tarafı zorlamanız, soğuk olmanız, karşı tarafta türklere karşı bir ön yargı geliştirebilir. Bu ön yargıdan da kardeşiniz dolaylı yönden etkilenir. Siz de hollanda kültürünü bu çocukla tanıyacaksınız, eğer size soğuk olursa diğer tanıdığınız hollandalıları bu pencereden görmeye başlarsınız.

Konuşacak konu ise muhabbetin akışına göre. Öyle bi ortam oluşur ki inanç meselesi bile konuşulur. ama bu konuyu konuşmamak daha iyi.

Ailesini sorabilirsiniz, kardeşleri, herkesin işi gücü vs.
Türkiyede daha önce bulunmuşmu vs.
Biraz iş dedikodusu ayarında devam edebilir.
Hobiler sorulur kesin, bu hobileri nerede icra ettiği sorulur.

Biraz enerjinizin tutmasına bağlı yani
  • zimbirik  (12.09.22 19:39:43) 
kendini bir davranış yapmaya zorlama. içinden geldiği gibi, içinden adama pataküt yanaşmak gibi tuhaf şeyler gelmeyecekse tabi. doğal olarak kızkardeşinle sevgi dolu, arada didişmeli gibi bir ilişkin vardı bilemiyorum belki. eşi olacak beyle de böyle olacaktır, havadan sudan konuşmalar olacaktır baştan, sonra samimiyet artacaktır zamanla. tanımaya çalış, kendinizi de olduğunuz gibi tanıtın. kardeşinize mutluluklar.


  • sanemz  (12.09.22 21:04:34) 
1 nci soruya cevaben, normal, tanıştığın kişi'nin senin üzerinde henüz bir rütbesi yok, (iyi biri, kötü biri, öyle biri, böyle biri) saygını kazanacak da bir şey yapmadı henüz, saygısızlık/düşüncesizlik/cahillik yaptığı anda tepki ver yeterli

2 nci soruya cevaben, tamamen goygoy, ne olacak bu EU'nun hali gibi konulara girmeden, esprili goygoylu muhabbet.
  • selam  (14.09.22 02:51:35) 
[]

Bir insan ömrünü neye vermeli?

mesela evlenmediyse pişman olur mu? çocuk istemezse sonradan pişman olur mu? bir sürü kişiyle imkanı olduğu halde sevişmezse sevişmediği için sevişirse de seviştiği için pişman olur mu? hayatın sizce ölçüsü nedir?




 
“Evlenirsen, pişman olursun; evlenmezsen pişman olursun; evlenirsen ya da evlenmezsen, her iki şekilde de pişman olursun, evliysen ya da evli değilsen yine pişman olursun. Hayatın çılgınlıklarına gül, pişman olursun; ağla, pişman olursun, hayatın çılgınlıklarına gül ya da ağla, iki şekilde de pişman olursun; birisine inan, pişman olursun; inanma, pişman olursun; inan ya da inanma, iki şekilde de pişman olursun. Kendini asarsan pişman olursun, asmazsan yine pişman olursun; kendini as ya da asma, her iki şekilde de pişman olursun. Kendini astın, yine pişman olursun; kendini asmadın, yine pişmansın; astın ya da asmadın, her şekilde pişmansın. İşte, pratik aklın özeti budur.”

Søren Kierkegaard
  • zihua  (11.09.22 21:38:08) 
o kişinin canı ne istiyorsa hayatın ölçüsü odur. canın isteyip de kendini uzak tuttuğun ne varsa yakanı hiç bırakmıyor.


  • roket adam  (11.09.22 23:40:18) 
Yeterince sevişmediği için ve çocuk yapmadığı için pişman olabilir.
Ömrünü sağlıklı olmaya, üretken olmaya, para kazanmaya ve hayırlı bir evlat yetiştirmeye vermeli.

Yaşlandığında bile deli gibi cinsel çekim duyacağın bir eş de bulabilirsen, ooh tereyağlı ballı ekmek.
  • gabe h coud  (12.09.22 01:18:39 ~ 01:21:35) 
bence insan kendine hedefler koyar ve bu hedefleri başardıkça mutlu olur. bu bağlamda hedefleri makul biçimde belirli bir azimle gerçekleştirilebilir ve kişiye değer katacak bir biçimde seçmek de önemli. cinsellik konusunda bir erkek olarak üzülerek söylüyorum ki, çok güzel bir kadın ile de birlikte olsanız bir süre sonra çekici gelmiyor, seks yapmak istemiyorsunuz, hep yeni ve farklı heyacanlar arıyorsunuz, belki de ben anormalim. bir ara çok güzel fakat psikopat bir kadınla az daha evleniyordum, bir mucize oldu ve son anda kurtuldum, şimdi bir başka kadınla uzun süredir birlikteyiz ama o imzayı atmak gündemde dahi değil, zaten o da farkında ve escort falan takılmama da göz yumuyor. bence çoğu erkek böyle ama çaktırmıyor veya aldatıyor, ben ise hiç aldatmadım, kartlarımı açık oynuyorum. çocuk yapma konusu benim için hala çok uzak geliyor, yeterince gezip tozmadığımı hissediyorum, hem istiyorum hem sorumluluk alacak olgunlukta hissetmiyorum.


  • rca  (12.09.22 02:30:44) 
Insanlarin genel olarak yaptiklari degil yapmadiklari seylerden pismanlik duymalari bildigim kadariyla uzun sureli mutluluk calismalari vs ile de kanitlanmis gercek bir durum. Ama bu daha cok olumlu seyleri yapmamak ustune bir pismanlik, yani insanlar "keske cinayet isleseydim ya" diye uzulmuyor da "keske zam isteseydim, keske asik oldugum o adamin pesinden gitseydim, keske daha cok tatil yapsaydim" gibi serzenisler yasayabiliyorlar.

Bu konuda cok fazla kitap okudum ve cocuk konusunda pismanlik neredeyse hep cocuk yapanin yapmaktan pisman olmasi seklinde gerceklesiyor. (Ozel mesajla falan saldirmadan once butun cocuk yapanlarin pisman olmasi demedigimi bir kez daha okuyun lutfen, pisman olanlarin daha cok cocuk yapanlardan cikmasi dedim.) Bunun kaynagi Seth Stevens-Davidowitz'in Google bazli big datayi kullanarak yazdigi 'Everybody Lies/Bana Yalan Soylediler' kitabi.

Ayrica bir seyi yapmak isterken yapmama, yapmamak isterken yapma konusunda pismanlik duymanin da fikrimizi degistirmemizde rol oynayan faktorun ne oldugu ile ilgili muhtemelen. Hasta annemize omrunun son gunlerinde bakmak icin bir is teklifini geri cevirmek ile 'ya kendimi agirdan satayim, istemiyor gibi goruneyim' diyerek kacirdigimiz bir is teklifi muhtemelen farkli duygularla hatirlanacaktir.

Ha boyle hayat degistiren onemli kriterlerden bagimsiz olarak surekli ay onu mu yapsaydim bunu mu secseydim keske vs diyerek yasiyorsaniz da karar verme mekanizmanizda bir gariplik vardir demek ki. O durumda da bir seyi yapmadan once kararinizi etkileyecek kriteri "bunu yapinca ne kazanacaginiza" degil, "bunu yapmak icin neyi yapmamam gerekecek" dusuncesi belirleyerek ilerleyebilirsiniz.
Ornegin bir suru kisiyle imkaniniz oldugu halde sevismiyorsaniz 'uuu ne cok seks yapmis olurum' dusuncesi yeterince etkilemiyorsa 'surekli baska insanlarla iliski yasamam cok yuksek ihtimalle duzenli bir iliski surdurmemi imkansiz kilar' diye dusunerek karar verebilirsiniz.

Benim soruya direkt cevabim da insanin kendi kendine yalan soylememesi gerektigi sanirim. Disariya ne dersek diyelim, nasil gorunursek gorunelim kendi icimizi biliyoruz yani, bizi neyin mutlu ettigini, kararlarimizdaki gercek motivasyonu vs. Bu detaylarla yasayabiliyorsak pismanlik cok fazla olmaz.
  • sopiro  (12.09.22 05:16:28 ~ 05:17:15) 
Evlendim. 9 yıl çocuk yapmadım. Gezdim tozdum. Hatta millet benim ve eşimin kısır olduğunu düşünüyormuş. Sonra kardeşimin çocuğu oldu ve çocuğa benim ismimi verdi.

Gözlerim doldu. Benimle aynı isim soy ismi taşıyan bir yeğenim vardı artık.

Bu beni çocuk fikrine ısindirdi.birer yıl arayla iki çocuk yaptık. Şimdi diyorum ki kafama tüküreyim şu güzellikler için neden 9 sene beklemişim.

Çocuk var ya çocuk, sadece sahip olanların bileceği bir his. Umarım herkese nasip olur.
  • soper  (12.09.22 09:47:15) 
insan pişman olmak istedikten sonra varlığından bile pişman olabilir. hayatın ölçüsü bir sürü şeyden biraz biraz, bir şeyi çok iyi ayarında görüyorum ben. Bu ayarı iyi gibi geliyo bana. arada bir de silkelendin mi süper işte.

evlenmedim, pişman değilim. çocuğum yok pişman değilim. bazı şeylerden pişmanım, bazı şeylerden değilim. hatta aynı olay için bile bazen pişmanım bazen değilim. okulu biraktım mesela, bazen keşke bırakmasaydım diyorum bazen iyiki bırakmışım diyorum ama o kadar da umursamıyorum.

hayatın bir ölçüsü yok aslında herkesinki kendine durumu biraz. kimine çalışmaktır, kimine ailedir, kimine hayvandır, bitkidir, ilimdir, bilimdir diye gider böyle. bunları toplayınca bir istatistik çıkar ancak ama o kadar. yani bence biraz öyle.
  • selam  (14.09.22 03:22:26) 
[]

"Şimdi bir şey demiyorum ama bunun hesabını soracağım" edası nasıl verilir?

mesela iş yerinde müdürünüz bir yamuk yaptı.

"neden böyle yaptın." dediniz, "ben öyle uygun gördüm." deyip gülümsedi.

dayak, hakaret vs. olmaz. belki haklıyken haksız duruma düşülür.

öyle bir tavır takınmalısınız ki o anda, müdür anlamalı ki "bu adam bunu kenara yazdı, hesabını soracak..."

ne yapardınız?

ben böyle bir şey yaşamadım ama öğrenmek istiyorum.

 
Somut ayrıntılar olmadan net bir cevap bulmak zor geldi bana.

Ama gulunebilir ya da kahkaha atılabilir eğer o müdür onun size ters bir şey olduğunu biliyorsa. Yani soğukkanlı olduğunuz ve o durumu umursamadiginizi göstermek adına bir güç gösterisi minvalinde.

Olumsuz sonuç ya da basarisizliklarin size yıkılma ihtimali varsa "neden böyle karar verdiğinizi xyz açılardan anlamadım ama ben bu konuyu ABC olarak ele aldığım için bu açıdan sorumluluğu üstlenmek istemiyorum, mümkünse sizin karariniz olduğuna dair tutanak vb düzenleyelim"
  • encokbenisevinnolur  (11.09.22 15:07:57) 
Gayet sakin bir sekilde “peki”


  • 65 derece  (11.09.22 15:49:04) 
Hatta “peki, anladim”
*Mobildeyim editleyedim

  • 65 derece  (11.09.22 15:49:51) 
“Umarım pişman olmazsınız” denebilir belki.


  • Mihendiss  (11.09.22 16:54:55) 
Bu söylediğiniz şeyden ziyade nasıl söylediğinizle daha çok ilgili bir şey.

Gerçekten bunu hissederseniz karşıdaki kişi de ister istemez anlayacaktır zaten. Eğer karşınızdaki kişinin idrak kabiliyeti zayıfsa açıkça söyleseniz dahi anlamayabilir. Aptal insanları zor yapan da bu anlama kapasitesi zaten. Zeki biriyle iletişim kurmak kolay, ancak aptal insanlarla uğraşılmıyor.
  • akhenaten  (11.09.22 18:14:28) 
basarsınız istifayı, ben de böyle uygun gördüm dersiniz. hayat kısa, günde 8 saat muhattap olduğunuz kişilerle çekişmeye değmez. şansen böyle rest çekip ya zam ya imtiyaz aldığım çok oldu. not: işinizde iyi olduğunuz ve sektörünüzün kısıtlı olmadığı varsayılmaktadır.


  • rca  (12.09.22 02:43:57) 
"Siz bilirsiniz"
Bunu dediğim her durumda, sonradan o zamanki yöneticim dönüp yaptığını düzeltmek zorunda kaldı. Ego meselesi değildi benimki. Ben işi bilen senior elemandım, o havadan üzerime getirilmiş yönetici. Ben yönetici olduktan sonra insanları dinlemeye önem verdim.

  • SiyamkedisiZorro  (19.09.22 14:24:59) 
[]

hangisi daha buyuk olay?

sevgilinizin size cinsel yolla bulasan ama tehlikeli bir strain olmayan bir hastalik bulastirdigini, korunmasiz olarak beraber olduktan sonra soylemesine mi daha cok bozulursunuz; yoksa bunu sadece birkac saatligine tanidigi ve o kadar da hoslanmadigi biriyle yine de korunmasiz olarak birlikte oldugu icin kaptigini ogrenmenize mi?

gerekcelendirirseniz daha enteresan olur.


 
ilk dediğin cok daha acımasız


  • taha1907  (09.09.22 18:28:34) 
korunmasiz olarak iliskiye girmesi igrenc geliyor banaa ya asiri aptalca bi sey. fakat korunsa bile hastalik kapma ihtimali oluyor malesef


  • ala09  (09.09.22 18:34:51) 
ikincisinde senin de seçme şansın var, başkasıyla birlikte oldum dediğinde senin de bu ilişkide kalmak istemiyorum deme hakkın var

fakat ilk durumda tamamen habersizsin ve kendini koruma, seçim yapma hakkını elinden almış ve sağlığını tehlikeye atmış

bu yüzden birinci durum daha önemli ve ciddi diye düşünüyorum
  • freebird5406_2  (09.09.22 18:52:16 ~ 18:59:00) 
Birinci durum tüyler ürpertici. Bayağı kandırılmak bu. Hem de öyle böyle değil. Hastalık söz konusu. Kendi zevki için sizin sağlığınızı iplememek. Bundan daha kötü çok az şey duydum.


  • ruhen hastayim ben  (09.09.22 23:22:07) 
birinciye daha çok bozulurum çünkü sağlığıma yönelik direkt bir kasıt var. ayrıca dürüstlük dahilinde bir hareket olmadığından sorunlu bir karaktere de işaret ediyor.


  • zgrydn  (10.09.22 03:56:23) 
İkisine de bozulurum, 1. ay ve 3. ay bitişlerinde hiv ve hepatit dahil tüm testlerimi yaptırır, sonuçları alana kadar da acaip bir şekilde psikolojim bozulur.

Gençler, sevgili kardeşlerim, yapmayın Allah aşkına. Uzun bir süre tanımadan, uzun bir birliktelik geçirmeden, tek eşliymiş gibi bir yaşam sürmeden korunmasız ilişkiye girmeyin.

Geri dönüşü olmayan hastalıklar var, bu kadar riske atmayın kendinizi. Bırakın şu "et ete değecek ağa" sokak ağzı jargonu, kondom ile de çok kaliteli bir seks hayatı mümkün. Zaten penetrasyon süresinin en babası kaç dk? Zevkli olan ondan önceki süreç değil mi?

Kondomsuz sevişmek için ısrar ediyorsanız tek eşli olacaksınız, öbür türlüsü büyük risk.

Sadece kendinizi düşünmeyin, sonraki sevgililerinizi de riske atıyorsunuz. Kız erkek farketmez hepimiz dikkat etmeliyiz.
  • John Bloor  (10.09.22 11:28:54) 
Birincisi kasıtlı olarak hastalık bulaştırmak. Yani zehirlemek gibi bir şey. Hukuki olarak da suç teşkil edebilir.

İkincisi ise kendi sağlığını umırsamamak yani aptallık.

İlki kesinlikle daha kötü. Ama aptal insanları da hayatından çıkarmak her zaman iyidir.
  • cek  (10.09.22 15:30:35) 
ben şiddete karşı birisiyim ama bu durumda kesin şiddet gösterirdim bunu lafla sözle tavırla falan geçiştiremem. strain olmayan bir hasarla konuyu kapatırdım.


  • andlee  (18.09.22 01:05:13) 
[]

Psikolog veya psikiyatriye gitmek istememek

Kesinlikle gitmem gerektiğini düşünüyorum ama hiçbir şekilde canım gitmek istemiyor.Sorunları mı bile anlatacak takat bulamıyorum kendimde.
Aşırı derecede mantık insanıyım vereceği tavsiyeleri biliyorum saçma geliyor ve yapacağımı zannetmiyorum.Kısır döngü içerisine girmiş durumdayım.Nasıl çözeceğimide bilmiyorum.



 
Merhaba, geçmiş olsun öncelikle. Psikoloğum ve terapiye de gidiyorum kendi sürecim için. Şunu söyleyebilirim, terapide tavsiye verilmiyor, hatta tavsiye vermemek için kendimizi kontrol ediyoruz. Terapi daha farklı bir süreç. Bazı örnek diyalogları profesyonel kitaplardan okuyabilirsiniz belki görebilmek adına. İçinde bulunduğunuz durum fazlasıyla sizi aşağı çekiyorsa, biyolojik olarak da zorlanıyor olmalısınız. Başlangıçta belki de uzmanlar ilaç
Kullanmanızı tavsiye ederler, bilemiyorum. Kolaylıklar dilerim.

  • damba  (07.09.22 21:17:53) 
Benim sorunlarım kendi açımdan konuşacak olursak çözümsüz.Çözümsüz olduğu için sürekli depresyon tükenmişlik tetikliyor.Okb vs gibi sorunlar değil.Kronik mutsuz halde hayat sürüyorum uzun zamandır.


  • E.R.W.  (07.09.22 21:45:26) 
Merhaba yeniden, terapi sorunlarınızı çözmeyi de hedeflemiyor, aslında çözülemeyen problemler varsa, onlarla birlikte hayat nasıl çekilir kılınır bunun yöntemlerini de öğretiyor. Dilerseniz zihninden çık hayatına gir kitabına bir bakın, terapi hakkında az çok fikriniz olur. Bşr kendine yardım kitabı.


  • damba  (07.09.22 23:38:49) 
Benim de destek alarak çözmeye çalıştığım bazı problemlerim vardı. Ancak psikolog ile görüşme sürecinde bahsi geçen problemlerin aslında psikolojik değil farklı konulara dayandığı konusunda sonuca vardık. Gerçekten görüşmeye başlamak bile farklı bir pencere açabiliyor. Ne olursa olsun bir uzman ile masaya oturun derim. Zaten görüşme sonrası memnun kalmazsanız yine devam etmezsiniz.


  • gazozailacatmauzmani  (08.09.22 07:35:16) 
Psikoloğa gittiğiniz zaman sorunlarınızı anlatarak işe başlamak gibi bir zorunluluğunuz da yok ki. Gidin ve sorunlarımı bile anlatacak gücüm yok deyin o halde, başlangıç noktasını bu durum temsil etsin.

Sizin dediğiniz biraz şey gibi geldi bana, yediğiniz bir şeyden zehirlenmişsiniz sancıdan duramıyorsunuz ama şimdi hiç hastaneye gidecek halim yok sancım geçsin öyle giderim der gibi.

Mantık insanı olmanızla da bir alakası yok ki aslında durumun. Aşırı mantık insanıysanız psikoloğunuz da muhtemelen başka biriyle değil, mantık temelli düşünen bir kişiyle konuşur gibi konuşacaktır sizle.
  • akhenaten  (08.09.22 11:52:41 ~ 11:55:11) 
Yıllardır aynı sorundan muzdariptim. Şimdi gitmediğim zamanları düşünüp pişman oluyorum.


  • ruhen hastayim ben  (08.09.22 13:11:25) 
[]

Sevgili ile din sorunsalı

Çok eskiden beri aşık olduğum kızla konuşmaya baladım. Yalnız ben bi 10 yıl oldu herhangi bi dinim yok. Yalnız bu kişi bazen bana laf vuruyor dinle alakalı. Bugün de Tanrıya inanmıyorsun ya mesela dua ederken kimden nasıl istiyorsun dedi. Ben de kimseden bir şey istemediğimi söyledim ve bu konuyu neden sürekli açtığını sordum. Sonra tamam açmadım konu falan dedi kapattık. Din konusunun kendisi için önemli olduğunun farkında olduğumu, bu konuda elimden gelen bir şey olmadığını, belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim. Yani bazen de şöyle düşünüyorum doğru olmadığını bilerek bütün dünya salak da bi tek ben mi akıllıyım, tüm dünya neredeyse bir yaratıcıya inanıyor. Siz hepiniz ben tek gibi bi durum var gibi oluyor. Ama sonra bilimsel olarak yaklaştığım zaman bu aklıma gelen şey de uçup gidiyor.
Bu din konusunu onu da kırmadan nasıl çözerim ?



 
Bilimsellikten bahsetmişsiniz de bilimsel düşünce dine karşı değildir sadece din ve tanrının varlığı bilimin konusu değildir bu durum bilimin dini reddettiği anlamına gelmez siz bilimi yanlış anlamışsınız sanırım hatta bilim felsefesinde tek tip düşünce yoktur.

Kırmadan konusuna gelirsek herkesin inancı kendisinedir
  • beemaker  (03.09.22 23:53:23) 
İnanan birisi için karşısındakinin inanıp inanmadığı elbette önemlidir çünkü inançlı birisinin hak kitaplara inanmayan birisiyle evliliği caiz değil.


  • usudum ustumu ortsene hande  (04.09.22 00:02:59) 
Ekşi Sözlük'teki liboşlar hariç herkes bilir ki dini görüş ile ilgili konu açılıyorsa oradan bir halt olmaz. Olursa da toksik olur. Burada ama çıkar birileri babam rakı içerken başörtülü annem ona kavun kesiyor ama sofraya oturmuyordu diye.

İnsanların dini görüşü farklı insanlarla birlikte olması değil, o konuyu açıp çaktırmadan muhafazakar seviyesi laf sokma çabasında olması. Sene olmuş 2022 hatta bitmek üzere ya hu.
  • nawar  (04.09.22 02:30:21) 
Usudum +1
Siz de belki ileride değişir fikrim deyip açık kapı bırakmışsınız, arada sırada yoklamaya devam edecektir muhtemelen.

  • black holes in the sky  (04.09.22 02:52:00) 
“belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim.“

Çok yanlış yapmışsınız. Kimseyi böyle bir beklentiye sokmayın. Kimseden de fikirleri değişir beklentisinde olmayın.

Şahsi fikrim çok oluru yok böyle bir ilişkinin. Hayata bakış açınız farklı. İlişki dediğin insanı huzurlu hissettirmeli, sürekli din gerilimli, fikir çatışmalı ilişki yürümez.
  • Gradient_tabanlı_mor  (04.09.22 03:53:06) 
Usudum +1
Gradient +1

Doğrudan ben buyum demeliydiniz. İnanç meselesini sürekli gündeme getiren biriyle yürümez.
  • pro9it9is9  (04.09.22 08:33:28) 
Bana öyle geliyor ki (belgeselci gibi konuştum :D) ilerde fikrinizin değişebileceğini söylediğinizde karşınızdaki insan bunu "hımm olur belki değişebilir" olarak algılamıyor. "Evet, zaten kafası karışık, onu inandırmak için elimden geleni yapmalıyım" olarak algılıyor ve kendine bir hedef koyuyor. Bu hedefinde başarısız olduğunu hissettiğinde de sizden vazgeçme eğilimi artıyor, çünkü "görev başarısız oldu" düşüncesine kapılıyor.

Bunun yerine konuşmak ve sorduğu sorulara kendi bakış açınızdan cevap verip sohbet etmek daha doğal bir sonuca ulaştırıyor bence. O zaman ya ortak bir noktada dengeye ulaşıyorsunuz ya da biriniz sağlıklı bir şekilde yeni bir bakış açısı kazanıp fikrini değiştiriyor.
  • akhenaten  (04.09.22 10:11:27) 
Onu kırmadan cozemezsiniz hele böyle konusarak.

Bunun tam tersini siz yapsaniz kendisi ağlar büyük ihtimal (yani inanan kişiye laf sokma). Genelde böyle oluyor çünkü, inancima saldirdin muhabbeti dönüyor, çok gülüyorum.

Siz ya bu konuyu tamamen kapatacaksiniz ya dine inanacaksiniz ya da böyle laf sokusturmalarla dolu hayat olacak. Inanan biriyle bunun ortasi olmaz.
  • logisticsmanager  (04.09.22 12:49:52) 
inanan biri inanmayan birinin kimden ne istedigini anlamak zorunda degil ki.istemiyorum hic kimseden bir sey bu bir hayat tarzidir. senin yerinde olsam "dinsizler azinliktadir bu tarz sorulara cok maruz kaliyoruz bizim icin rahatsiz edici olabiliyor" de ki karsi taraf tamam kapattim konuyu falan demis. sen de bi gun inanabilirim falan sanma oyle bir sey yok. senin dinle veya dinsizlik uzerine ozel bi caban yok (nacizane dusuncem)

hemen bi ornek verecegim eski bi iliskimde sevgilim yavas yavas dinsizligi kabullenmeye baslamisti normalde ailesinden fazla dinle ilgiliydi namaz kiliyordu vs iken hem ortami hem hayat tarzi cogu sey degisti. uni cagindayiz normal tabii bi yerde. ben bu degisimden rahatsiz oldum ve yurumedi. sanirim ordaki nokta dinsizlik degil derin degisimlerdi cunku hemen ardindan Allahsizligin kitabini yazmis biriyle askin dibine vurduk. istemedigim halde evliligin esigine kadar gelmistik(evlenmedik). onun dinsizligi sorun degildi, ben muslumanim bu arada, cunku onu hep dinsiz olarak taniyip sevmistim
  • ala09  (04.09.22 13:00:58 ~ 13:04:07) 
Sizi ciddiye almıyor, ama "belki yanlış düşündüğümü..." demenizden dolayı bence siz de kendi inanç durumunuzu ciddiye alamıyor gibisiniz.


  • encokbenisevinnolur  (04.09.22 14:06:03) 
islam'da, Allah'a inanmayan biriyle evlilik yasak
bu konu hakkında ne düşündüğünü sor

  • bir soru sorcam  (04.09.22 14:22:57) 
hala seninle görüşüyorsa seni "doğru yola" getirebileceğini düşündüğündendir. ancak inanç konusu oldukça önemli ve hayatını bu düşünce ile temellendirmiş birisi ile bugün olmazsa yarın ciddi sıkıntı yaşayacaksınız. o zaman da ya siz ya da karşınızdaki taviz vermek zorunda kalacak.


  • tantunisultansuleyman  (05.09.22 07:57:12) 
muhafazakar aile çıkışlı eşim ile bu konuyu ilişkimizin ilk haftasında 1 saatlik muhabbetle çözdük. anladığım kadarıyla ailesini inançlarından dolayı hor görmeyeceğimden emin olmak istedi. başımdan çok büyük, ultra spiritüel bir olay geçmezse deizme bile dönmemin zor olduğunu, müslüman olmamın ise herhangi bir şekilde mümkün olmadığını, konuya yaklaşımımın bundan ibaret olduğunu söyledim. müslüman olmam durumunda zaten kuran-ı kerim'de yer alan kurallara göre yaşayacağımı, ondan kapanmasını vs. talep edebileceğimi, dışarıya öyle kolay kolay tek başına çıkamayacağını şakayla karışık söyledim. "valla sen uğraşırsın." dedim.

taviz vermeye hazır olduğun izlenimini vererek çok yanlış yapmışsın. bu konuda en yakınının dahi seni suçlama, hor görme hakkı yoktur. konuyu kafanda oturt ve kendini anlat, seni böyle kabul edebiliyorsa ne ala. yoksa güle güle.
  • zgrydn  (05.09.22 09:13:02 ~ 09:15:24) 
[]

gönül işleri

Herkesin daha da bireyselleştiği, Bu hayat pahalılığında nasıl sevgili bulup evleniyorsunuz ? Ayrıca bu kadar enerjik nasıl oluyorsunuz ?Ben kendimi bildim bileli o derece bir enerjim yok. İnsanlara bakıp şaşırıyorum gerçekten. :)




 
Yaş 28, ilişki düşünüyorum ama kimseyle tanışamıyorum. Gerçi zamanımın büyük bölümü çalışarak geçiyor. Normal işim ve freelance işim var. Kalan kısımda da fitness ve boks ile vakit geçiriyorum. Çocukluk arkadaşlarıyla kafede bir şeyler içiyorum. Turist tanıdık gelirse Istanbul'da geziyoruz. Bu işin sonu nereye varacak bilmiyorum.


  • havadakarada  (03.09.22 20:08:29) 
Tam da bu pahalilikta iki maaşın geçimi kolaylastiracagini düşünen insanların evliliğe sıcak baktığını dusunuyorum


  • sonhakan  (03.09.22 21:53:36) 
[]

evlilik ve ilişki hakkındaki düşüncelerim üzerine

son 4 yılıma baktığımda ilişkilerimde başarılı olamadığımı, normalde olgun ve akıllı olmakla beraber ilişkilerimde aptalca haraketlerim olduğunu farkettim. sonra bunun sebebinin 4 yıl önce biten ilişkim, o kişiye değer verdiğim halde beni aynı şekilde görmeyip ayrılıkla noktalanması üzerine olduğunu farkettim. tek etken bu değil elbette.

--
benim için şuan ilişkide olmak, hayatta yapmak istediğim şeylere karşı beni bağlayan, engelleyen bir etmen. ancak bu böyle olmak zorunda değil ve sanki bu düşüncem patojik bir hal alıyor gibi. ilişkide olmak ve evli olmak, düzenli bir yaşam sürüp o kişiden başka kadına bakmadan yaşamak istiyorum ancak öte yandan da, bunun imkansız olduğunu düşünüyorum.

ilişkilere olan inancımı kaybetmiş gibiyim. seveceğim bir insan olmayacak gibi hissediyorum. halbuki, geleceğe dair engellenecek bir hayalim de yok. bir ilişki beni yapmak istediğim herhangi bir şeyden engelleyemez.

kadınlara eskisi kadar heyecanlanmıyor, aşk hissetmiyorum. 30 yaşımı doldurdum bir kaç gün önce. sanırım seçici olmaya başladım.
önceki ilişkilerim hep olumlu katkılar sağladı bana. ancak artık hissettiğim bir ilişkide olmak bana engel olacak, özgürlüğümü kısıtlayacak gibi. halbuki, sevdiğim şeyleri sevdiğim insanla yapabilmek gibi bir ihtimalim de var. sıkıntı şu ki, ben buna dair inancımı kaybettim. üstelik bunlar benim için yabancı duygular değil. hiç bir ilişkim beni kısıtlamamıştı, tam aksine özgürleştirmişti. peki ilişki hakkındaki benim tecrübelerime uyuşmayan önkabullerim nereden geliyor?

---
ilk paragrafta bahsettiğim 4 yıl önce biten ilişkim üç yıl sürmüştü, yarısında beraber yaşamıştık. birbirimize olumlu onlarca katkımız olmuştu. kendisini sevgili gibi değil, ruh eşim gibi görüyordum. bizim bir kaç aylık ilişkimiz bile yıllara bedel olacak kadar dolu doluydu. bir kaç gün önce bu kız benimle görüşmek istedi, görüştük ve saçma sapan nedenlerle ayrıldığımızı farkettik. tekrar beraber olmak istemiyorum ve ilişki düşünmüyorum çünkü tekrar aynı saçma yanlış anlaşılmalar devam edecek bir ilişkide olsak bile. ama hala çok iyi anlaşıyoruz bir kaç konu dışında. saatlerce, günlerce sıkılmadan beraber vakit geçirebilir, beraber her yola çıkabiliriz.

---
net bir soru soramadım. ancak benzer duyguları yaşamış olanların söyleyecekleri vardır elbette.

teşekürler, iyi günler/akşamlar.

 
Bir şeyin zirvesindeyken o şeyden koca bir sıfır ile dönmek heves kaçırır. Sizin de hevesiniz kaçmış. Yaş ilerledikçe de insanın enerjisi azalıyor. Daha fazla sakinlik, olgunluk bekliyor. Bu durum isteksizlik yaratıyor olabilir. Bir de her şeyin, herkesin mükemmel olmasını beklememek gerekiyor. Çocuklar Duymasın dizisinde bir karakter eşi her şeye tamam dediği için, ilişki tamamen sorunsuz olduğu için boşanıyordu. Sorunsuz, kavgasız ilişkiler de bitebiliyor. Bu işin tuzu bu gibi klasik bir şeye bağlamak istemiyorum ama tartışmaların olması normal bir şey. İnsan yeri geldiğinde kendine kızıp kendiyle bile tartışabiliyor.


  • dissendium  (02.09.22 01:16:03 ~ 01:16:33) 
Aynı durumdayım, ruh eşine inanmıyorum. Belli bir zamanda ve yerde yaşanılan bir illüzyon var. O an çok yakın hissediyorsun. Şimdi ona çok uzaksın sadece bir gün gelecek ve yine bu illüzyonu yaşayacaksın. O yüzden buna kafa yorma eninde sonunda bir yerde o an gelecek


  • olaylar olaylar  (02.09.22 01:17:55) 
Seni anladim. Ama bu düşüncelerin çok da önemli olmayabilir. Yine kafana göre biriyle karşılastiginda iliskinin içinde bulursun kendini :) bisolmaz


  • abuzer  (02.09.22 07:31:37) 
[]

bi kadin iyi gozukmek icin illa elbise mi giymeli

lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)
salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim. bi gun bana sendeki vucut bende olsa neler giyrrdim sen giyinmeyi hic bilmiyosun falan demisti. haftada bir serbest kiyafetti okul. orada goruyordu. etek, elbise giymeliymisim.

universitede 4 yilimi kot-tisort-konversle gecirdim. ama saclarimi hep yapardim, makyaja da cok merakliydim. gotik falan da degil, seftali pembe tonlari falan kullanirdim. yani demek istedigim maskulen bi havam falan yoktu. diploma torenine beyaz duz bi elbise (hicbir ozellligi yok, dumduz beyaz) altina topuklu bi ayakkabi. sac, makyaj yine kendim yapmistim. bi kiz beni gordu. en sonunda seni bi sik gorduk mu demisti guzel gorduk mu demisti oyle bi sey. onunla birlikte bikac kisi daha beni goruyor vauvv diyip sasiriyorlardi ciddi ciddi. cok pespayeymisim demek ki diyorum 4 yil. halbuki baskalari da kotla falan gelirdi ama onlara ayni tepki verilmiyordu.

gecen bi yere gittik arkadaslarla hafta sonu. koyu lacivert kot, beyaz duz tisort, spor ayakkabi ve pahali bi cantam var buyukce cok arada kullaniyorum. klasik bi canta. onu taktim. bana gore o canta ustumdekileri yukseltti. ama bi arkadas yahu soyle bi yere gelmisiz giydigin seye bak dedi. hic modadan anlamiyormusum. zevkime de guvenirdim ama demek ki disaridan cok kotu gozukuyor bu "sade" halim.
sade sik kavramini yanlis anlamisim galiba jkjdk

diger arkadaslar hep elbise giymis. bunu diyen kiz da.

isin sirri illa elbise mi yani? nerde yanlis yapiyorum? sade giyinenler iyi gozukemiyor mu? sizin detaylariniz neler gunluk olarak?

 
Hayır.önemli olan ne giydiğin değil ne hissettiğin. Kadın hisseden eşofman da giyse şık bulunur, kadın hissetmekten çekinen ne giyerse giysin silik olur.


  • kirmizikalemucu  (01.09.22 22:40:54) 
hayır. hatta bazıları fazla zorluyor.

tarz farklı bir olay.

biri çıkar kot-tişört-spor ayakkabı yapar ama öyle bir uydurur ki kendisiyle havasıyla olmuş dersin.

ama bazı yerlerde bazı şekilde giyinilmesi lazım gelebiliyor tabi yazılı olmayan bir dresscode gibi..
  • AlsterWasser  (01.09.22 22:49:47 ~ 22:49:52) 
Üniversitedeyken sizin durumunuzdaydım aynı. Kot giymeyelim veya tişört çok özensiz duruyor demiyorum kesinlikle ama her gün kot tişört giymek dışarıdan gerçekten de özensiz durabiliyor. Pantolonun altına bir topuklu giymek bile bir anda havayı değiştiriyor. Ki elbise ve etek giymeye başladıktan sonra canınız hiç pantolon giymek istemiyor zaten. Kışın bile etek giyen kadınlara dönüşüverdim bu yüzden.

Bir de işin sırrı illa elbise değil. Binbir çeşit pantolon modeli var. Bence işin sırrı her gün aynı tipte giyinmemekte.
  • ruhen hastayim ben  (01.09.22 23:08:33 ~ 23:09:37) 
tabiki değil, çekememiş arkadaşlar. işin özü özgüven, kimseyi sallamak yani özü. kot, tshirt ve o sade şıklıkla gayet havalı olabilirsiniz. aslında bazen insanlar fazla abarttığını düşünüp "normale" bok atabiliyorlar, bi de bu açıdan düşünmek lazım. tarzdan ödün vermemek gerek. +bence elbiseden daha cool.


  • sinematikcrop  (01.09.22 23:22:35) 
Tarz farklı bir olay +1
Dediğiniz kıyafetlerle de çok iyi gözükülüyor. Tarzına bayıldığım kadınlar genelde spor şık giyinenler. Önemli olan içinde özgüvenli hissettiğin kıyafeti giymek bence.

  • juliette  (01.09.22 23:49:22) 
ben bazen giyinişime özen gösteriyorum, etek elbise vs. normalde giymediğim şeyler giyiyorum. sonra kot tişörtlü bir kadın görünce diyorum ki benden daha şık daha güzel durmuş. bir süre öyle giyinmekten vazgeçiyorum o yüzden hatta, bir anlamı yok diyerek. sonra tekrar aynı şey yaşanıyor.

bence çok alakası yok elbise giymekle. şık olmak, tarz olmak başka bir şeyle alakalı sanırım ama ben de tam bilmiyorum.
  • melodramaticfool  (02.09.22 00:14:58) 
yazanların hepsi kadın sanırım. erkek yorumu katayım :P

tarz farklı bir olay diyen arkadaşlara katılıyorum da düz kot + tshirt ile çekici bir seviyede şıklık biraz... yani genelde vücut hatları belli olacak şekilde ya da aslen bir başka şekilde ünü/şıklığı yakalayıp da giyenlerde sanırım. gri (ya da yeşil ya da siyah) eşofmanlı, tulumlu, kot+tshirtlü hatta taytlı olup da şık bulduğum çekici bulduğum neredeyse kimse olmadı. çok çok nadir. bana da kot+tshirt giyenler genelde pek özenmemiş gibi geliyor. internette denk geldim ama böyle şık olanlara tabii. sade olup da şık olanlar var tabii ama kot+tshirt/bol sweatshirt+spor ayakkabı genelde bana yarım saatliğine kahve içmek için inmiş izlenimi yaratıyor. tabii beğenilmeye engel değil bunlar.

bu arada ona hayır, buna hayır dedim. diğer uçta yer alacak şekilde beğendiklerimi yazayım bari :D yazlık elbise mi deniyor (sundress) veya etek+askılı ikilisini çok güzel buluyorum. Özellikle şu kırmızı veya mavi olup da hafif desenli ya da çiçekli falan olan kızılayın dağıttığı elbiseler çok yakışıyor kadınlara. onun dışında sadece ve şık elbiseler de çok çekici. sırt dekoltesi ya da uygun bir etekte yırtmaç vs. ile.
  • nawar  (02.09.22 01:38:06) 
ya vücudun gerçekten güzelse çuval bile giysen yakışır orası ayrı.

ama spor giyinirken de vücudundaki güzel yerlerini gösterecek vücuduna tam oturacak tişört kot alabilirsin. büyük ihtimalle aldığın tişörtler bluzler üzerinde emanet gibi duruyor. kendine vücuduna uygun parçalar seç. takı tak saçlarını yap vs vs

etek ve elbise gerçekten dünyadaki en rahat giyecekler bu arada. bir süredir pantolon giydiğim an çok azdır. kışın da kışlık kalın çorap etek veya tayt takılırım. koton'da mağazalarda ve internet sitesinde klasik düz parçalar var onlara bakabilirsin istersen.
  • Hallegadola  (02.09.22 10:09:00) 
İşin biraz moda yanı da var. Bazı zamanlar elbise moda olur, bazı zamanlar pantolon. Onu herkes aynı hararetle takip edemiyor.


  • d max  (02.09.22 11:59:58) 
@juliette +1

Elbise giydiğinizde rahat etmeyecekseniz, sürekli bir yerim açıldı mı diye gergin olacaksanız o elbise de güzel durmaz üstünüzde zaten. Sade giyim de bence çok güzel oluyor. Belki kişiliğinizi yansıtan aksesuarlar kullanabilirsiniz, ha işte bu Kittie dedirtecek bir takıdır, çantadır, eşarptır gibi.

Gerçi siz beni dinlemeyin, çünkü annem de hep sizin arkadaşlarınız gibi tepki verirdi bana, artık bir şey demiyor çünkü fayda etmediğini gördü :D

Daha sade giyinen ama yine de kendine özgü tarzı olduğunu düşündüğüm birkaç youtuber var onları aşağıya yazayım, belki size fikir verir:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
  • peki madem  (02.09.22 14:06:40) 
erkeğin takım elbise giyince adama benzemesi, karizmatik gözükmesi gibi düşünebilirsin

ortama göre, elbiseye göre değişir
üni.de aldığın tepki yıllar sonra insanların alıştığından çok daha farklı görünmenle ilgili
her gün öyle gitsen yine aynı sıradanlık olurdu

bunlar umrunda olmalı mı?
sen rahat hissediyorsan olmamalı
  • bir soru sorcam  (02.09.22 14:14:49) 
genelleme yapacak olursak etek elbise giyince daha güzel gözüküyor. uç örneklerle, bir tane geçende kot giyip yakıştıranı görmüştüm demek kuralı doğrulayan istisna oluyor. vücut güzelse kot giyince de güzel gözükür ama elbise etek giyince daha güzel gözükür.


  • gabe h coud  (02.09.22 15:38:09) 
Sabit insan işte aynı ben.
kot-tişört çok güzeldir, hoştur amma altında şu çizgili adidas spor ayakkabılar oldu mu pek güzel olmuyor bence.Şık bir ayakkabı olursa takı ve çantayla mükemmel oluyor. Mesela: www.instagram.com
kot-gömlek ya da kot-bluz değişimlerine gidilebilir:) ben bu şekilde yaşıyorum.
Alt kısımda kot yerine kumaş pantolonları da aynı bluz ve gömleklerle kullanabiliyorum.
  • oyokbuyoknevar  (02.09.22 17:24:39) 
eskiden calistigim isyerinde bir hatun vardi, boy kisa, kilolu. cenesi dusuk, durmadan konusuyor. bunu satisa koymuslar haliyle gidip is bagliyor.

yurtdisinda zaten hatunlar tr'deki gibi pek makyaja, manikure falan onem vermiyor. o yuzden bu hatun da salmis, tirnaklar les, kuafore 6 ayda bir falan gidiyordu. neyse..

sirt sirta oturuyoruz, bunun masasinin altinda bir tane kirmizi yuksek topuklu ayakkabi dikkatimi cekti,hayirdir diye sordum. bu benim ihale kazanma ayakkabim dedi, bunu giyip alamadigim is yok!

topuklu ayakkabi onemli, kimin aklina gelmis bilmiyorum ama bence buyuk icat. kesinlikle bacaklari ve totoyu oldugundan cok daha guzel gosteriyor, hava katiyor. bir de zaten ayaklar falan da guzelse, homerun olur.
  • cooperr  (02.09.22 18:46:44) 
Kot-tisort-spor ayakkabi kombininin karsiligi surekli elbise giymek degil bence. Pantolon giymeyi seviyorsaniz kot disinda baska kumaslara ve vucudunuza uygun kesimlere bakabilirsiniz (cigarette, havuc, palazzo, slim vs). Beyaz duz tisort yerine arada gomlek ve bluz da giyebilirsiniz. Hava serinken atiyorum bomber ceket yerine bir blazer alabilirsiniz uzerinize.

Elbise giymenin rahatligi hicbir seyde yok, kolay bir siklik sagliyor. Elbise sevmiyorsaniz, asiri sade ve casual giyinip sik olmanin sirri ayakkabidan geciyor bence. Duz pantolon+tisort kombinini kaba bir spor ayakkabiyla giymek ile topuklu ayakkabiyla giymek arasinda cok fark var.
  • pike  (02.09.22 19:34:12 ~ 19:36:31) 
[]

Bugün Benim Doğum Günüm

7. Geleneksel Ekşi Duyuru Doğum Günü Kutlama Törenine hepiniz hoşgeldiniz.
Diğer senelerde olduğu gibi, bana hediye vermek isteyen sevgili arkadaşlarım aşağıdaki linklerden bağış yapabilirler veya sadece buradan iyi dileklerini iletebilirler. Teşekkürler. Sevgiler.

LÖSEV: www.losev.org.tr
TEMA: www.tema.org.tr
TEGV: tegv.org

 
doğum günün kutlu olsun


  • isimsiz uye  (01.09.22 03:53:52) 
Dgko


  • 2027  (01.09.22 05:33:04) 
İyi ki varsın!


  • kirmizikalemucu  (01.09.22 22:47:26) 
[]

Bu kıza bir şey yazsam mı?

Merhaba. Dün gündüz vakitleri OkCupid'de bir kızla eşleştik. Dolu dolu ve enerjisi bayağı güzel bir sohbet oldu. Akabinde yine dün iletişimin devamı için WhatsApp'a geçtik, sohbet haline oradan devam ettik. Gece sohbet halindeyken ben ona en son bir şey sormuştum ama sesi çıkmamıştı. Olabilir uykuya dalmıştır dedim, çok olağan. Ama böyle bir durum bana olduğunda sabah "Günaydın, şöyle böyle vs." veya bir şekilde gün içerisinde "Merhaba, şöyle böyle vs." şeklinde mutlaka cevap yazarım şahsen. Düzgün iletişim adabı bunu gerektiriyor bana göre.

Bu saate dek o son mesajımın ardından hala sesi çıkmadığı gibi, OkCupid'de de full online kendisi. (Bugün 14 sularına kadar OkCupid'e girmemiştim, bir merak edip girdiğimde online'dı, online kalmaya da devam)

Bir şeyler yazsam mı kendisine? Yoksa yazmadığı sürece ben de ona yazmayıp mevzuyu öylece bıraksam mı? Karar veremedim.

 
Valla yazmadıysa yazma. Ben soruma cevap vermeyeni bırakırdım.


  • Amaranta ursula  (30.08.22 19:07:14) 
kasmaya gerek yok bence, ben de yazmazdım


  • superb  (30.08.22 19:24:44) 
sen yenisin galiba:) yazıp da bir tarafını kaldırma.


  • nothing in my way  (30.08.22 19:27:42) 
Kanka bırakın hakkaten şu dating applerini insanların bi yerleri kalkıyor. Emin ol senden başka 50 kişiye de aynı samimiyette konuşuyordur.


  • olaylar olaylar  (30.08.22 19:44:32) 
Yazmayın.


  • juliette  (30.08.22 20:14:53) 
Sohbet etme artik. cagir geliyorsa bulusursunuz. Gelmezse silebilirsin numarayi sarhosluk onlemi olarak.


  • ahmet oturum cerezi  (30.08.22 22:05:42) 
Sosyalleşin.


  • melancholia  (31.08.22 00:26:01) 
Kesinlikle Yazma


  • soper  (31.08.22 00:26:49) 
Sordugunuz sorudan rahatsiz olma ihtimali var mi?


  • pike  (31.08.22 01:05:48) 
@pike Yok, sorunun içeriğinden dolayı olacak bir şey değil. Rahatsız edici türde bir şey değildi, normal bir soruydu.


  • norules  (31.08.22 01:32:21) 
flört'ün kuralları no bilmem kaç;

1 - online dating'de ve hatta online mecralarda insanlarla saatlerce yazışmayın, günde 20 dakikayı geçmeyin.

tanışmadan sevişmeye geçen süre'nin ortalaması 7 saattir, bu süreyi geçirdikten sonra yeni biri ile tanışıp sevişmek, 7 saati geçirdiğiniz kişi ile sevişmekten çok daha kolaydır. Bu 7 saatin içerisinde tanışmanızdan itibaren yaptığınız yazışmalar, telefon görüşmeleri, buluşmalar dahil.

2 - Karşı tarafı merak içerisinde bırakın, mesleğiniz, nerede oturduğunuz, yaşınız, eğitiminiz vb bilgileri vermeyin, esprili şekilde geçiştirin. Bu bilgiler sizin ile ilgili çok fazla bilgi verir. karşılaştırmalara, ön yargılara maruz kalırsınız. Daha tanımadığınız, dolandırıcı mı, katil mi, hırsız mı, yalancı mı olduğunu bilmediğiniz birine bu bilgileri vermenin anlamı yok.

Muhabbetin en koyu yerinde sohbeti sonlandırın, gitmeniz gereken bir yer, yapmanız gereken bir iş vs. bir bahane ile muhabbeti bitirin, böylece muhabbetin tadı hem sizin hemde karşı tarafın damağında kalsın.

3 - Soru sormayın, soru sormak nedir? birini tanımak için soru sorulmaz, muhabbet edilir. yarışma programı hazırlamıyorsun, flört ediyorsun. film izlerken kadın erkek dialoglarına dikkat edin, erkek kaç soru sormuş, kadın kaç soru sormuş, erkek hangilerine nasıl cevap vermiş, kadın nasıl cevap vermiş, gerekiyorsa kağıda yazın tekrar tekrar okuyun.

Senin için düzgün olan iletişim biçimi olan görünce cevap vermek; bir flört için veya bir başkası için yapışkan, canı sıkılan, çaresiz, işi gücü olmayan biri izlemini verir. öylesin demiyorum, seni tanımayan, hakkında bir çok önyargısı olan biri için durum budur.

En fazla bir defa daha yazarsın, baktın karşı taraf muhabbet başlatmıyor, o halde muhabbet başlatmak istediği, muhabbetinden daha fazla keyif aldığı birileri var yada senin muhabbetin yeterince sarmamış ki bir başkasını arıyor.

Bu arada burada yazdıklarına bakarsak sen çoktan kızın hayallini kurmaya başlamışsın, izleme takip etme gibi işler yapıyorsun. hatta kıza full online diyorsun ama onun full online olduğunu bilebilmen için seninde full online olman gerekiyor. o da seni görüyor online olarak ve içinden şunu geçiriyor, bu çocuğun işi gücü yok mu sürekli online? yapabileceği daha iyi bir şey yok mu sürekli okcupid'de zaman geçiriyor? görmüş olduğun gibi bu soruları sorması bile senin hakkında bilgi veriyor ve ön yargıya neden oluyor.
  • selam  (31.08.22 03:02:39 ~ 03:05:35) 
Yazmayin, kiz egleniyor. Ayni andan bicok kisi ile yazisiyordur zaten.


  • balpolen  (31.08.22 14:35:28) 
Darlanmaz, eleye eleye yine sen kalırsan döner zaten.

Maalesef talep çokluğundan kadınlar seçici konumda bu tarz durumlarda.

Sürekli mesaj atınca senin tek seçeneğinin kendisi olduğunu düşünebilir.

Aciz görünmemek lazım.

Rehbere eklediyse sosyallik içeren whatsapp hikayeleri payşalabilirsin belki dikkatini çeker.

Whatsapp hikayesi paylaşmak da aşırı leşlik gibi geliyor ama aklıma başka bir şey gelmedi illa dikkatini çekmek istiyorsan diye dedim..
  • ananiyimioguz  (31.08.22 15:08:55 ~ 15:09:16) 
Size göre düzgün iletişim adabının böyle gerektirdiği, gerçekten de öyle olduğunu göstermez bence.


  • bi winston box lutfen  (31.08.22 16:31:43) 
[]

Kızlık zarı sizin için önemli mi? Olmazsa olmaz bir şart mı gençler?

Bence sevdiği kişi için beklemeli bir kız. İlk olmak ayrıdır




 
Zar anlamında ilktir ama ruh anlamında, sürtünme, ön sevişme, ters ilişki, flört anlamında çoktur. O zaman okey misin?

Her haltı yiyeyim ama sevgilim bakire olsun kafası bana çok ilkel gelmiştir.

Bir erkek bakir ise bakire seçmesinde bir sakınca yok bence.

Ama ben bir şeyler yaşadıysam, karşımdaki insan da yaşamış olabilir sorun yok.

Ne istediğini bilsin, kafa ve beden olarak sadık kalsın da gerisi önemli değil.

Hem bu zar takıntısı olanların korkulu rüyası diktirme ameliyatı var öyle denk gelirse çok gülerim.
  • ananiyimioguz  (30.08.22 03:39:24) 
90'li yillarda eksisozluk = kizlik zari tartisma platformu gibiydi. Sonraki yillarda o basliklarin yerini envai cesit erasmus basliklari aldi. duyuruyu gorunce aklima o geldi.

neyse... dengi dengine diyip cekileyim.
  • WithWorth  (30.08.22 04:48:54) 
Eskiden insanlar 18 ine gelmeden evlenirdi. O zamanlar onemliydi. Simdilerde is bulma egitim para meselesi gibi turlu sebeplerle evlilik yasi cok ilerledi. Evlilik oncesi seks bu yuzden cok artti.


  • halk  (30.08.22 07:54:15) 
Sevdiği kişi için derken? İnsan her sevgilisini seviyor hangisini beklesin mesela?

Erkek de beklemişse “sevdiği” kız için o zaman tamam ama bu kutsal görev sadece kadınlardan bekleniyorsa çok yanlış. Kadınların da el değmemiş erkek bekleme hakkı doğuyor bu durumda.
  • kaptan maydanoz  (30.08.22 07:58:07) 
O devir o muhabbetler geçti artık. Önemli gören çok azaldı, önemsiz demiyorlar ama üzerinde de konuşulmuyor.


  • Mihendiss  (30.08.22 08:03:01) 
kizlik zariyla ilgisi yok , turkiyedeki kizlar kamuflaj anlaminda uzman:) belki oral sex, anal sex yapiyor nereden bileceksin?
burada olay kizin daha onceki kisilerden neden ayrildigi? karsidaki adamlarin mi yoksa kizin mi can sikintisindan ayrildigi. duygusal zekasi, size adanmisligi, empatisi vs.
ayrilmaya karar verdik iliski monotonlasti diyen kizlardan uzak durabilirsin mesela.
cok seks kimi zaman kizlari travmatize edebiliyor. bunu rahatlikla anlayabilirsin.
  • kadirulu  (30.08.22 08:56:37 ~ 08:57:28) 
Küçük yerlerde hala önemli. Büyük şehirlerde de tecrübe arıyorlar. +1 ananiyimioguz. Özellikle öyle birini arayana.


  • Kahvedesu  (30.08.22 09:37:09) 
vay, nostalji başlık.

15 sene önce tartışılıp bitmedi mi olm bu kızlık zarı meselesi? yemin ediyorum sosyal medyada 10 sene olmuştur görmeyeli. geçmişe gittim.

cevap: olmazsa olmazımdır.
  • sir gawain  (30.08.22 11:14:04 ~ 11:14:26) 
Bu beklenti kendine karşı özgüveni düşük insanların beklentisidir, ya başkaları ile birlikteliğinden benimki ile olduğundan daha zevk aldıysa vb. düşünceler içerisindeler.

Halbuki bu dünya öyle bir dünya değil. nedense ilk ve son olmakla ilgili bir ilinti var. yani kişinin ilk beraber olduğu kişi aynı zamanda son birlikte olduğu kişi de olacak.

ilk olmak önemli ise kim kimin hangi konuda ilk'i olacak? ilk tekne gezisini beraber yapınca oluyor mu? ilk yamaçparaşütünü beraber yaptık, oluyor mu? ilk motor gezisini beraber yaptık, oluyor mu?

Sex dediğin bir saat, hadi seni mi kıracağım 2 saat olsun, sen kralsın 4 saat diyelim. eee sonra? koskoca hayatı bu 4 saat ile mi değerlendiriyorsun?

Hadi hepsini geçtim, daha kendisi ile ilgili şeyleri bilmeyen biri ile nasıl hayat geçecek? keyif alınan şeylerin kendisi için keyifli olup olmadığı konusunda bir fikri, düşüncesi olmayan biri ile ne yapcaksın? konu sadece cincellik değil yani. o çok küçük bir parçası.
  • selam  (30.08.22 11:24:05) 
25-30 yaş arası erkek grubumuzun fikrine göre sevgili olmak için önemli değil ama iş ciddiye binecekse ve evleneceksek çok önemli sırf bu yüzden evlenmeyen arkadaşlarım oldu.

şuan ne kadar önemsiz diye pompalansa da önemli.

ama yeni tip erkekler türedi zar önemli değil diyen. sonuçta herkesin terrcihi
  • alp9900  (30.08.22 11:24:22) 
genelde kendine güvensiz erkeklerin hissettiği gereksiz bir takıntı. bir kadının başkalarını deneyip, sende karar kılması daha ego okşayıcı bir durum, çünkü ömrü boyunca tek bir kişiyle yatan birinin içindeki merak duygusunu asla öldüremezsin. evliliğği boyunca başkalarıyla nasıl olurdu acaba diye fantezi kurmasındansa deneyip öyle evlenmesi daha mantıklı geliyor bana. ayrıca evlilik öncesinde orgazm olabiliyor mu, vajinismus gibi bir problemi var mı gibi cinsel sorunların tamamını da bu yolla çözmüş oluyorsun (hiç küçümsemeyin inanılmaz yaygın bu hastalıklar, kolay da tedavi edilemiyor ve boşanmaların - aldatmaların da en büyük sebeplerinden biri bu). son olarak 15 dakikalık bir işlemle sonradan da zar yaptırılabiliyor, yani hiç bir zaman orjinal mi değil mi bilemiyorsun. bu şartlar altında hala bekarete takılan hemcinslerimi komik buluyorum.

hiç ilişkiye girmediğiniz biriyle kolaylıkla yanlış bir evlilik yapabilirsiniz, çünkü dikkatiniz başka bir yerdedir, mantıklı düşünemezsiniz. erkeklerin evlendikten sonraki "ulan ben ne yaptım" pişmanlığı hep buradan geliyor.
  • roket adam  (30.08.22 11:31:37 ~ 12:04:39) 
İlk olmak kız için de ayrıdır erkek için de ayrıdır bence.

Madem ayrıdır, ikisi de o ayrıcalığı "sevdikleri" kişiye sunmalılar.

Ama sorun şu, cinsel anlamda ilk olan kişi güvenilir sayılıyor ama çok daha farklı konularda hiç de güven vermiyor hatta hayatı zindan ediyor mesela. Onu ne yapalım? Gitti elden "ilk"... ne olacak?

Saçma. Kızlık zarıyla güven elde edilmez. Kızlık zarı değil önemli olan...

Sen ruhu masum olan kadını tanıyamıyorsun kızlık zarına yüklüyorsun koskoca bir sorumluluğu. Önemli olan bu.
  • muhayyer divan  (30.08.22 11:32:45) 
20'lerimin başında önemsizdi, ancak artık önemli. 30'larına merdiven dayamış biri bu yaşına kadar cinsel ihtiyaçlarını tümden bastırdıysa tuhaf hissettiren çok fazla problem ortaya çıkıyor. Onun için hiçbir cinsel deneyimi olmamış biri beni geriyor.

Cinsellik biyolojik bir ihtiyaç, eğer hayatınızın büyük bölümünde cinsel arzunuzu bastırdıysanız bu sizde bir şeyleri kötü yönde değiştirir.

Çok değer verdiğiniz, ancak sıradan bir şeyi yıllar boyunca korumak için bir çok şeyden vazgeçtiyseniz o koruduğunuz şey sizin için o kadar önemli hale gelir ki sizden başka kimse ona o değeri vermez. O açıdan bekaret takıntısı olanlara önerim, fazla geç kalmadan evlenmeleri olur heralde. Bir yerden sonra kendilerinden daha çok "evlenecekleri kişiye vaadettikleri o şeyi" öne çıkarmaya başlıyorlar, bir nevi hayatını adadığı tek şeyi size verip vermeme konusuna evriliyor olay. Her olayda, her durumda, sizin yaptığınız fedekarlığı ve ortaya koyduğunuz her emeği onun size vaadettiği ve kendince bir değer biçtiği şeyden değersiz ve yetersiz buluyorlar. Ne yapıyorsanız "e tabi yapacak" olarak görüyorlar.
  • akhenaten  (30.08.22 11:51:22 ~ 12:04:06) 
Bence önemli. 2022'de hala bunu dert edinen ve tartışma konusu haline getiren kafaların kalıp kalmadığını gösteriyor. Çomar turnusolü diyebiliriz.


  • himmet dayi  (30.08.22 12:42:46) 
yanıma almadan dışarı çıkmam, öyle söyleyeyim.


  • sparkle kiddle  (30.08.22 13:33:59) 
Kızlık zarı bisiklete binerken bile yırtılabilen bir şey, hiçbir anlamı yok.


  • peki madem  (30.08.22 13:36:29) 
38 yaşında erkeğim. Önemli değil.

Cinsellik bakımından daha sıkı olma durumu var mı bilmiyorum. varsa, güzel bir şey.

30-35’ini geçmiş hala bekaretini evleneceği adama saklayan ama o zar hariç yapılmadık aktivite bırakmamış kızlardan uzak dururum.

Erkeğin onlarca farklı kişiyle cinsel ilişkisi olsun ama evleneceği kızın bakire olmasını istemesi de üstteki insan tipiyle aynı seviyede benim için. Bu iki cins insan birbirini çok iyi tamamlar. Match made in heaven.

Tam tersinde de, bakir erkeğin bakire kız istemesi hakkıdır sözüne katılmıyorum. Önce bekaretin böyle bir şey olmadığını, alınacak, verilecek hak olmadığını ifade edeceksin sonra da bakirsen bakire beklemen normal diyeceksin. Çelişki bu da.

Bir de onlarca erkekle birlikte olup son sevgilisine ya da evlendiği kişiye “sen ilksin” diyenler oluyor. Kapıya çarptım bekaretimi kaybettim vs. Onlar da ayrı bir kategori.

Son olarak fikir beyan etmek serbest. Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. Fikirleri baskı altına almak hiç kimseye, kuruma, organizasyona, topluluğa yakışmaz. Düşünmek, ifade etmek serbest olduğu kadar düşüncesini beğenmediğin kişiden uzak durmak da serbest.
  • gabe h coud  (30.08.22 14:19:37) 
tr şartlarında x y kuşağında önemliydi. z kuşağında durum be bilmiyorum. yani çok önemli olmamalı ama tr şartlarında beklenti bu. insanlar cinselliği çok geç yaşıyor ülkemizde bu da salak muabbetleri açıyor. dönemsel değişir bu cevap 2000 sonrası doğumlularda bence çok sıkıntı değil.


  • mikahakkinen  (30.08.22 15:07:55) 
Himmet dayı + 1 milyon


  • Phoebe  (30.08.22 15:14:06) 
küçük bir azınlık ve bu şekilde kızları kafaya alacağını sanan bir erkek grubu hariç hala baya önemli.

i.pinimg.com
  • nuisance  (30.08.22 17:03:34) 
ben aksine hayatında hiç sevişmemiş kızlardan kaçmaya çalışıyorum ama hep beni buluyorlar. tecrübesiz kız istemiyorum ya. evlenmelik de olsa. ben öğretmen olmak istemiyorum. te.rübesiz kızı anca libidosu yüksekse iyi sevişiyosa isterim.

-bence bir erkek hiç sevişmemişse hiç sevişmemiş bir kız isteyebilir. ama kızlık karı bunu kanıtlamaz o ayrı bir konu.

-kızlık zarını kocasına saklayan çok kız tanıdım. erkeğin sevişip sevişmediğini dert etmiyolardı. onlarak göre erkek yapabilir. kadın saklamalı vs. saçmalık resmenç
  • jelly bear  (31.08.22 23:37:28) 
[]

bu şarkıda ağlayanlara iyi geceler diliyorum

youtu.be




 
[]

Lisede sevdigim kiz megerse cirkinmis

öss zamaniydi beraber ders falan da calisiyorduk ama bu beni fazla sallamazdi ben baya takmistim kafaya dershanede cikisa denk getirmek icin beklerdim bunu 2-3 saat

Sonra ayni puani aldik neredeyse o tip yazdi ben muhendislik ayrildik

10 yil oldu gormedim. Bir iki kere baktim da ama bulamadim. Gecen hafta instagram şakkk diye karsima cikardi. Profili de acikmis.

Aman tanrim.

Bu seinfeld'de bir bolum vardi jerry liseden turuncu elbiseli bir kizi hatirliyordu cok guzeldi falan diye sonra bulusmaya gidince mahalle karisi cikiyordu.

Aynisi oldu. Kiz doktor olmus ama bu nasil bir pacozluk. Vay be... inanamadim.

Ki ben bu kizi cok guzeldi diye dusunuyordum hep. Zaten kafalarimizda uyusuyordu.

Neyse bana ondan sonra bir hal geldi ;

Ya dedim benim tum secimlerim de boyleyse? Butun kararlarimi yanlis verdiysem? Yanlis degerlendirdiysem ? Genel degerlendirme algoritmam asli da tirtsa?

Bundan nasil emin olabilir insan?

yoksa öss falan derken psikolojik olarak kendimimi baskiladim acaba hatuna ilgi duyarak?

Vay arkadas profiline ikinci kere bakamadim yeminle.

 
Yalnız değilsin ki bence hepimizde vardır bu olay. Zamanın beğeni anlayışı, giyim tarzı, dinlenilen müzikler vs bile çok fark ediyor. Şimdiki seni sen yapan şeyler de o dönemki anlayışın.


  • olaylar olaylar  (29.08.22 21:32:47 ~ 21:33:38) 
Objektif bir güzellik ölçüsü olmadığı için normal. Bir insan nasıl bu kadar net sınıflandırılır hiç anlamadım zaten, bir kişiye çirkin diyebilmek kolay değil, ben güzel bulmuyorum denebilir mesela.


  • signore  (29.08.22 21:41:16) 
Guzel bulmuyorum bile bir klasmandir yani. Orada olsa onu derim. orayi da gecmis.

Gostersem evet haklisin abi dersiniz sadece.

i.hizliresim.com
Net bir sekilde bu
Soldaki hatirlanan
Sagdaki gercekte olan
  • duyurukullanıcısı  (29.08.22 21:57:23 ~ 22:03:10) 
Lisede, sınav döneminde hoşlandığınız kişiyi kafanızda idealleştirmiş de olabilirsiniz. Belki o dönemde de çok güzel değildi ama siz öyle buluyorsunuz. Siz onu tekrar görene kadar kafanızda nostaljinin etkisiyle de hala o şekliyle kalmış. Şu an o duygulardan arınmış bir şekilde eskisi kadar güzel gelmemiş olması normal.

Bir de doktorluk yorucu zaten, insanı çabuk yıpratır. Sağlığına dikkat edemesiyse, stres altındaysa vs kolay yaşlanır, cildinde problemler oluşur çok anormal bir şey değil yani.

Bir de böyle bir olay üzerinden bütün kararlarınızın yanlış olabilme ihtimalini düşünmeniz çok doğru değil. İyi kötü, doğru yanlış birçok karar veriyoruz gün içinde ve hepsinin doğru olmasına da imkan yok. Mutlaka yanlış kararlarımız olacak çok normal bir şey bu. Zaten böyle böyle daha doğru kararlar vermeye devam ediyoruz. Sizin durumunuzda işin içinde duygular ağırlıkta olduğu için zaten yanlış karar vermek çok da anormal değildi hele o yaşta öyle bir dönemde. Can sıkılacak veya hayatınızdan, seçimlerinizden şüphe ettirecek bir şey yok.
  • black holes in the sky  (29.08.22 23:02:23) 
"Ya dedim benim tum secimlerim de boyleyse? Butun kararlarimi yanlis verdiysem? Yanlis degerlendirdiysem?"
kusura bakma da burada biraz narsisizm var. benim gibi 10 uzerinden 10 erkek sadece 10 uzerinden 12 kizlara layik, nasil oldu da gecmiste cirkin kizla ciktim diyorsun ve seninle ayni fikirde olmamizi bekliyorsun. oncelikle seni tanimiyoruz, tipini falan bilmiyoruz. neye layik oldugunu nerden bilelim. belki bu kiz cok zekiydi sana fazlaydi bile vs vs. dedigim gibi bunu yargilayamayiz. varsayimlarinin temeli cok saglam degil.

diger sacma kisim gecmiste olmus bitmis bir seye hayiflanmak. o donemde taliplilerin arasinda gigi hadidler madidler yoktu ki neticede, lisede mecburen sinifta kim varsa onunla cikacaktin. yani bunun neresi garip de "acaba senelerdir hatali algoritmam yuzunden kendimi hafiften mi satiyordum" diye hayiflaniyorsun.
  • hot potato  (29.08.22 23:18:43 ~ 23:25:20) 
hocam yaş kaç bilmiyorum ama zaman çoğu kişiye pek acımıyor. sevgiyle de ilgili ama o kadar da değil bence. yani ben kendimi de çok seviyorum, ama şimdi bir zamanında silip atmak istediğim 20 yaş resmime bir de şimdiki en janti resmime bakıyorum, parlayan güneşten it.n g.tüne dönüşmüşüm resmen. bir çok ünlü ünsüz insan için de böyledir bu.


  • kaichi  (29.08.22 23:24:58) 
Abi kafadan 10 yıl geçmiş. Benim lisede üniversitede "güzel kız" diye hatırladıklarım teyze olmuş, çökmüş. Erkeklerde henüz belli olmuyor o kadar ama kadınların durum fena benim çevremde.

Çok da seninle ilgisi olmayabilir yani.
  • plutongezegendegilmi  (29.08.22 23:38:31) 
Zevkler zamanla da değişiyor ki. Mesela bir arkadaşımla nostalji olsun diye bir bölüm Çılgın Bediş izleyelim dedik, arkadaşım dedi ki ulan küçükken bu Oktay'ı çok beğeniyordum, bu muymuş? Oluyor yani.


  • peki madem  (30.08.22 13:17:29) 
[]

kaç yaşında adamım hala numara isteyemiyorum

nasıl çat diye numara istiyonuz siz bi deyiverin hele? az önce bir hatun kişisi ile küçük bir muhabbetimiz oldu. hoş biriydi. konuştuk ettik muhtemelen o da benden hoşlandı ama ayrılırken mal gibi görüşürüz dedim ben. o da iyi akşamlar dedi ve noktayı koyduk. hiç tanımadığım birinin numarasını istemek doğru gelmiyor sanki bana. ya da o durumda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. şey mi demeliyim hoş birisiniz, acaba numaranızı alabilir miyim gibi bir şey mi. ulan niye bu kadar zor geliyor böyle şeyler bana?




 
muhabbet zaten tutmuşsa sonradan iltifat etmene gerek yok, doğrudan numaranı alabilir miyim ? diye sorman yeterli, olumlu cevap verirse telefonunu uzatırsın numaranı kaydeder misin diye


  • freebird5406_2  (29.08.22 21:06:55) 
Numaraya gerek yok +1
Telefonu çıkarmaya çalışırken bir yandan "yaa şöyle mi yapsak" de, o arada telefon çıkmış olucak, instagram'dan arama kısmını açıp telefonu kıza uzat pişmiş kelle gibi sırıt.

  • Bruce  (29.08.22 21:17:03) 
Bu casual flört olayında numara almak daha cool ve sağlam, herkesin instagram hesabı olmayabilir fakat telefonu olan herkesin numarası vardır :)


  • freebird5406_2  (29.08.22 21:26:37) 
Muhabbet esnasında laf yediğiniz güzel bir yemeğe içtiğiniz güzel bir kahveye getirilir, sıradan bir şekilde, tamamen önerir bir tavırda istersen birlikte gidebiliriz diye sorulur; cevap olumluysa hem numarayı alırsınız hem de bir date'i garantilemiş olursunuz.


  • akhenaten  (29.08.22 21:54:20) 
Soyadını biliyorsan hala instagram’dan bulup ekleyebilirsin.


  • duma duma dum  (29.08.22 23:00:51) 
sana görüşürüz dediğinde dumanla mı diyebilirsin, tamam ben sana güvercin gönderirim diyebilirin vs. vs. yok bunlar aklına gelmiyorsa numaranı versene diyebilirsin, en fazla ne diyebilir? bıçak çekecek hali yok ya kibarca red eder sende peki dersin. kafanda kurdukça düşündükçe çıkmaza girersin, düşünme.

Öyle hoş birisin, aman çok güzelsin, ben seni beğendim gibi bişi demene gerek yok ki numarasını istemen zaten karşı tarafı beğendiğin anlamına geliyor.

Instagram konusuna girme, naapcan arkadaş mı olcan? okey'e 4 ncü olarak mı çaarcan?
  • selam  (30.08.22 01:56:35) 
dostum insanların birçoğu dürüst, kendine güvenen, ne istediğini bilen kişilerden hoşlanır. tam zamanı artık dediğin an direkt söyle. lafı evirip çevirme. pozitif bir dönüş alacaksın...


  • shane.rp  (02.09.22 07:30:12) 
Sevgilisi olup/olmadığını bilmediğiniz birinin numarasını nasıl alacaksınız? SOhbette ortak konu varsa, o konuyla ilgili haberleşmek üzere numara isteyebilirsiniz. Atıyorum iş ilanı, etkinlik gibi.


  • Kahvedesu  (02.09.22 09:26:20) 
Numara alınmıştır, görev tamamlandı.


  • lionel andres  (06.09.22 19:53:05) 
dediğimi yaptın değil mi minik kazanova ahahaha


  • shane.rp  (09.09.22 07:17:01) 
[]

rafine zevkleriniz neler?

sb




 
Nitelikli kahve.
Geisha varyete bir çekirdeğe ulaşmak için ne gerekiyorsa yapıyorum. Panama geisha bulursam zevkten dört köşe oluyorum.

  • Bruce  (29.08.22 13:00:02) 
Sarap. Sarabi gastronomiden ayirmak imkansiz ancak gastronomiye olan ilgim de sarap odakli. Onun yaninda 10 tane daha "zevk alani" yaratamam, cünkü zaten kendisi hayatimin cok büyük bir bolumunu kapsiyor.

Iyi sarabin arayisinda olunca; iyi kahvenin de iyi baharatin da ne bileyim iyi kampot biberinin de pesindesiniz. Italyan zeytinyaglarinin bolgesel farkliliklarini da ogreniyorsunuz. Cünkü, gövde-aroma-denge, bunlar sadece sarabin unsurlari degil. Bu ogeleri sarapta anlamaya baslayinca diger alanlara da ilginiz olusuyor.
  • buf-e kür  (29.08.22 14:26:55 ~ 21:23:50) 
Galiba üzerine en çok kafa yorduğum konu kahve. Daha sonra da tazedirektin organik diye sattığı tatları denemek


  • kablelvuku  (29.08.22 17:48:19) 
[]

Aşırı heyecan için ne yapmalıyım?

Hoşlandığım kişi değil sevgilim. Yarın yurtdışına çıkıyor ve ben haftalardır ağlama krizleri, heyecan nöbetleri geçiriyorum. Zaten bir anksiyete problemim vardı ama bu kez anlam veremiyorum. Sabah kalktığımda yüreğim hoplamış gibi oluyor mesela. Sürekli endişe korku içinde oluyorum. Bir süredir daha iyiydim çünkü meşguliyet aradım kendime ve kafamı dağıttım ama zaman yaklaştıkçaya gitmeden hemeb önce yine kötü olurum da herkesin canını sıkarım diye korkuyorum. Bu heyecan durumuna karşı aktivite, bitki çayı, yiyecek vs önerilere açığım.




 
"Hoşlandığım kişi değil sevgilim" cümlesini anlayamadım.

Sevgiliniz hoşlandığınız kişi mi değil, yoksa bu giden kişi yalnızca hoşlandığınız kişi değil de sevgiliniz mi?
  • akhenaten  (29.08.22 06:34:08) 
@akhenaten yani kaybetme ihtimalim yok, şu an bağlıyız, ona rağmen korkuyorum anlamı çıkar.

Bence problem fiziksel değil ne içip yerseniz yeyin durum ya nötr kalır ya da daha şiddetlenir (bkz: alkol kötü yapabilir).

İnsan bilmediği şeyden korkar, içinde kurar, kafasında büyütür. Oturup karşılıklı konuşursanız, size yurtdışında yapacağı işleri, rutinini, ''ayrıntılı'' olarak anlatırsa, her gün sonunda gün değerlendirmesini birlikte yapacağınıza söz verirseniz kaygılarınız çok yüksek yüzdelerle azalmış olur. inanılmaz rahatlarsınız. maksimum normalleşmeye yaklaşırsınız. bu durumun 5 yıl sürdüğünü düşünün, pek heyecan kalmaz sanki hı? işte bu süreci hızlandırmanız lazım o kadar.
  • onemoremile  (29.08.22 08:51:49) 
Ben meditasyon yapmayı öneririm. oturmak da zor gelebilir tabi. Nefes çalışması yapılabilir. Oturup icinizden nefeslerinizi saymaya başlayın. 4e kadar alın 8e kadar sayarak bırakın.


  • faredenkorkankedi  (29.08.22 09:21:37) 
Kaygılı bağlanma durumunuz var.

İlacınız bu kitap: www.dr.com.tr

Okuyup anlamaya çalışın, mümkünse sevgiliniz de okusun. Altından kalkamazsanız destek şart.

Öyle çayla çorbayla geçiştirilecek bir şey değil maalesef.
  • Cesario  (29.08.22 11:58:36) 
[]

Sevgiliniz ve aile fertlerinizle birlikte programlar yapar mısınız?

Merhaba. Kuzenim ciddi ilişki formatında ilişki yaşadığı çoğu kızı annesiyle tanıştırır mesela, beraber kahvaltıya falan giderler, organizasyon yaparlar. O bunu seviyor, buna alışmış. Ben ise şahsen bu tür şeyleri çok gerekli bulup da kendi hayatında tercih eden biri değilimdir, anca evlilik moduna gireceğim biriyle düşünürüm.

Sizin aile fertlerinizle birlikte plan, program yaptığınız sevgilileriniz oldu mu, genel itibariyle seviyor musunuz bu olayları?


 
Cok oldu, babamla mac seyretmekten ablamla kahvalti yapmaya, annemle kahve icmeye vs bir suru sey yaptik.
Ortada sifir baski var, dolayisiyla tanistirmak "Bu benim helalim, gelecekteki esim" falan gibi dramatik bir anlam yuklemiyor. Ama yasim ilerledikce, ben kimsenin ailesiyle tanismak istemedigimden esitlik olsun diye bir araya getirmek icin ozel bir caba sarf etmedim. Herhangi bir sebeple ayni ortamda olurlarsa engellemeye calismiyorum, ama ozellile bir araya gelsinler gibi bir arzum da yok. Dedigim gibi, ben de kimsenin ailesiyle tanismak istemiyorum. Bir de annem sagolsun, merhaba diyene aile travmalarindan 45 sene once olmus olaylara kadar her seyi anlatir. Ayri tutmakta fayda var.

  • sopiro  (28.08.22 11:08:17) 
yapmam. evlenme yoluna girdiğim biriyle yaparım sadece.


  • benibulmanlazim  (28.08.22 11:26:41) 
Ben de yapmam. Evlilik yolunda kafamda her konu netleştiyse, ozaman tanıştırırım.
Bana gereksiz geliyor bu tarz işler ama her ailenin yapısı farklı.
Bu şekilde tanışma gerçekleşti diye hemen evleneceğini sanıp kaç minnoş kalp kaçarak kayıplara karışmıştır; kaç minnoş kalp ise ortada kalmıştır kim bilir…
  • megalomaniac  (28.08.22 13:45:27) 
Ben de senin gibi düşünüyorum. evlenmeden önce ailemi bu işin içine hiç sokmadım.


  • roket adam  (28.08.22 16:17:42) 
denk gelİrse kaçırmam. denk gelmedİyse ortam oluşsun dİye zorlamam. uzak tutmak daha mantıklı


  • abuzer  (28.08.22 16:29:17) 
Yapmam, yapanı da sevmem.


  • ruhen hastayim ben  (28.08.22 17:01:23) 
[]

bir arkadaşım..

netflix izleye izleye mi böyle oldu bilmiyorum ama bir arkadaşım liseden beri tanıdığı en yakın arkadaşından (hemcinsinden) hoşlandığını söyledi.

bunlar da birbirlerinin evine falan sürekli çift olarak giden tipler; biri 6 yıllık biri 3 yıllık evli.

öğüt almak için de yazmıyorum da ne bileyim, silerim duyuruyu yorumları merak ettim.

 
belki senelerdir seviyordu ama gizliyordu.
belki biseksüel olduğunu fark etti.

eşcinsel ya da biseksüel olup da evli çoluklu çocuklu bir sürü insan var.
  • candide  (25.08.22 00:09:32) 
O insan uzun süredir öyledir de yeni yeni söylemeye cesaret ediyordur. Bu hormonal bir şey netflix izleye izleye değişeceğini zannetmiyorum.


  • ilgeru  (25.08.22 00:14:20) 
Netflix belki biraz cesaret vermiştir en fazla. Onun dışında böyle bir eğilim insan doğasına aykırı bir durum değil.


  • olaylar olaylar  (25.08.22 00:21:24) 
yeni farketti+1
evli olduğu için daha iyi keşfetmiş olabilir istediği ilişki olmadığını. biseksuel ise ikisini de seviyordur tek sorun evli olması, hoşlamdığı kişi muhtemelen heterodur. ben boyle bir cikmaza girsem baska bir hemcinsle iliski yasardim gizlice, gercekten deneyimledikten sonra esime acilirdim aldatmamisim gibi:/ duyuruyu silersin umarim...

  • ala09  (25.08.22 00:25:07) 
  • nibba  (25.08.22 02:56:46) 
ahahahaha, 20 yıl önce bu kadar gay içeren filmler/diziler yoktu, e o zamanlar gay'ler, biseksüeller yok muydu? onlar böyle filmler izlemediler nasıl gay oldular o zaman?

en fazla açılmak için biraz cesaretlenmiştir. örnek verdiğin gibi bir sürü insan var gay/biseksüel olan ve bunu herkesten saklamayı başaran. hatta yakın zamanda bir ifşa çıkmıştı sedat peker'den, o adamlarda evli barklı çoluk cocuk sahibi insanlar? onlar da mı netflix izlediler?
  • selam  (26.08.22 00:18:20) 
[]

Hayatınız nasıl geçti?

Kendimden örnek verecek olursam her konuda aşırı zorlanarak geç kaldıktan sonra elde ettim.Murphy kanunları resmen benim için yazılmış.Her zaman en kötü ihtimal önüme geldi.Nasıl başlarsan öyle gider derler ya bundan sonraki hayatımında aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum.




 
Bok gibi geçti. 37 yaşında bir hiçim. Ilişkilerim felaketti, okul okuyamadım, arkadaşım yok, işimden nefret ediyorum. 2 satır kitap okuyamayaı 15 sene oldu, bir şeyi bir yerden alıp bir yere koyacak halim yok. Isteyip yapamadığım hiçbir şey olmadı bakarsan dışarıdan ama hiçbir şey istemiyorum.

Lens solüsyonu belki.
  • habarbey  (23.08.22 22:39:52) 
Pavyona gitmek istiyorum evet, belki o olabilir, gel gidelim.


  • habarbey  (23.08.22 22:42:15) 
Bu yolda 2015 yılına kadar git gide hızlanarak, keyifle giderken 2015'ten itibaren triger kayışı koparmışım gibi bir hayat. Gelecek ne getirir bilmem.


  • uvcray  (23.08.22 23:01:11) 
Hayatı çok kötü geçenler de var, çok iyi geçenler de var. Ben ortalamayım. Ortalama olmak bazen iyidir.


  • dissendium  (23.08.22 23:03:28) 
orta-iyi. pek zorluk yasadigim soylenemez. sansli bi hayatim oldu. disardan herkes cok sansli dolayisiyla mutlu oldugumu dusunuyor ama hicbir sey beni tatmin etmiyor. sevmek ve sevilmek ayakta tutuyor


  • ala09  (23.08.22 23:21:24) 
dişi ağrıyan dişi ağrımayanları mutlu sanarmış. diye bir söz denk gelmişti. evet mükemmel hayatı olan şanslı insanlar var fakat hep bir denge gerektiriyor. zorluk görmemiş insanın karakterinin olgunlaşacağını düşünmüyorum. benim ise ne iyi ne kötü, şükür bir hayat.


  • marlonbranda  (23.08.22 23:49:27) 
16 yaşına kadar, yani 2000 yılının Aralık ayına kadar rezalet. Daha kötü bir hayat yaşadım diyemezsiniz, o kadar iddialıyım :)

Babam 4 çocuk yaptığı annemi, ben 3 yaşındayken, kardeşim kundaktayken boşamış. Sebebi annemi çirkin buluyormuş (burnu büyükmüş) ve annemin babası çok zenginmiş, gurur yapmış. Dedem de babamla düşman olmuş, o adamın çocukları bu eve giremez demiş, annem baba evinde bir ömür oturmuş. Bize babam anneniz öldü demiş, ben hiç hatırlamıyorum bile. 1990-2000 arası üvey anne vardı. Bir kaç kere anlattım burada. Kendisi ve sülalesindeki herkes ayrı ayrı biz 4 kardeşe her gün işkence etti. Çivili sopayla dövdü, kulaklarımızdan kaldırıp kaldırıp duvara atıp tuttu. Çocuklara demir verip dövdürdü. Zorla sabahtan akşama kadar sabit durmamızı istedi, bana bir şey olmadı, kardeşimin bacakları kangren oldu, kesilmekten son anda kurtuldu. Yaşadığımız sürece günlerimizin %95’i böyle geçti. İki ablam var, onları da aç bıraktı. Günde sadece şekerli çay ve yarım kuru ekmek verdi. Kuru ekmeği fırından özellikle isterdi bizim için. 20 yaşında bile 38-40 kilo kaldılar. Bana acı biber yedirdi. Kilolarca en acısından sivri biber alırdı. Elini dokununca yandığın acı biberden sabah kahvaltıda yarım kilo bir kilo zorla yerdim. Biberden başka bir şey yemezdim. Oturup beni izlerdi. Kulaklarım kızarır, gözlerimden ateş çıkardı. Daha çok anlatırım. Yüzlerce farklı işkence. 8 yaşımdan 16 yaşıma kadar çalıştım ve kazandığımı ona verdim. Yaz aylarında, aylarca gece 4’te kalkıp simit fırınına gittim. Tüm gün simit, halley, ay çekirdeği, maç sırasında ekmek arası kıyma, su sattım. Hamallık yaptım. Ayakkabı boyadım. Sebze sattım. Köylere gidip yeşillik, sebze alıp, şehirde sattım. Alkolik abisi kasaba kasaba gezer seyyar satıcılık yapardı, pazarda biraz satış yapınca parayı alıp içki alır evine karısını dövmeye giderdi, ben onun bilmem ne kasabasında kalan kasa kasa domateslerini şehirler arası yolda seyyar arabasını 20 km sürerek eve getirene kadar yolda satardım. Maraton koşan adam bunu yapamaz. 12 yaşındaydım. Pazarcılara el arabasıyla su taşımaktan ellerimin üstü siyah keçe gibi kabuk bağlamıştı. Ablam elime kese atarak çıkarmaya çalışınca kan içinde kalmıştım. Benden günlük o zamanın parasıyla 1 milyon lira isterdi. Fazla para kazanınca dayak yerdim. Eksik para getirince dayak yerdim. Gece 12-1 gibi eve girer bir kaç saat uykuyla tekrar yola çıkardım.

Neyse, hayat böyle geçti bir süre. 2000’e geldiğimizde beni dövemiyordu artık. 28 Aralık günü olmalı, okuldan eve geldim. Büyük ablamı yere yan yatırmış kafasında zıplıyor. Erkek kardeşimi de alaturka tuvalette yere yatırmış deliğe kafasını tekmeleyerek sokuyor. Bir ona bir buna gidiyor. Elinden ikisini de aldım. Duvara yapıştırdım dümdüz ettim kadını. Bir daha kardeşlerime yan gözle bile bakmayacaksın dedim. El kaldırmaya kalktı, kolunu arkaya kıvırıp yere ağzının üstüne yapıştırdım. Bağırış çağırış evden gitti. Ertesi gün kamyonla geldi, evdeki her şeyi aldı, götürdü. Bir daha da görmedik kadını.

Hayatım boyunca hep çok hırslı biri oldum. Çalıştım, uğraştım. Bir an yerimde durmadım. Hep de karşılığını aldım. Şimdi 38 yaşındayım. Alman bir şirketin genel müdürüyüm. İki ablam da doçent oldu. Küçük kardeşim de aynı şekilde çok mutlu, çok başarılı. Biz her şeye rağmen temiz kaldık ve şimdi çok mutluyuz.

Annemle 4 sene önce tanıştım. Bir annem olduğunu o zamana kadar bilmiyordum :) şimdi çok cutie, çok samimi bir ilişkimiz var.
  • gabe h coud  (24.08.22 00:30:20 ~ 11:30:31) 
Ben doğumumdan üniversiteyi bitirene kadarki süreçte hep uyumlu, insanlara güvenen ve bir uyuşmazlıkta her zaman fedakarlık yaparak iyi niyeti ilk gösteren kişi oldum ve çok afedersiniz ama üstümden geçtiler.

Ne zaman ki insanlar kırılmasın diye kendimi zora sokacak hateketler yapmayı bıraktım ve (tabi ki makul sınırlar içerisinde) önce kendi haklarımı ve mutluluğumu gözetmeye başladım hem insanlarla ilişkim beni daha mutlu yönde etkileyen bir yönde ilerledi hem de o bahsettiğiniz kötü ihtimaller daha az gerçekleşmeye başladı. Burada kesinlikle bencilce ve umarsızca sadece kendini düşünmekten bahsetmiyorum ama, bu çok yanlış anlaşılıyor.

Eğer siz sürekli taviz veren, insanları hoş tutmaya çalışan bir yapıdaysanız insanlar genelde en az tehlikeli seçenek olarak sizi görüyor ve gerek istemli gerel istemsizce çoğu kötü durum sizin üzerinize yönleniyor. "O anlar" diyorlar, "o becerikli yapar" diyorlar, "millet deli, hiç gerek yok erw burda o halleder" diyorlar.

Eğer çok bencil bir yapınız varsa da sürekli size karşı birleşen kişileri aşt etmeye uğraştığınız bir savaş içine giriyorsunuz. İnsanlar sizden hoşlanmadığı için sürekli tetikte kalmanız gerekiyor.

Bunların ikisi de kötü.
  • akhenaten  (24.08.22 08:47:14) 
duygusal biri olmamanın ekmeğini hep yedim. hayatta hiç borcum olmamıştır. hiç alacağım da olmamıştır. ben istemedikçe kimse bana bir şey yaptıramadı. o yüzden geçmişe dönük keşke yapsaydım/yapmasaydım demiyorum.

dilenciye acımam, fakire acımam... (istisnaları veya beklenmedik felaketleri bir kenara bırakırsak,) herkesin bulunduğu konuma bir sebepten hak ederek vardığını düşünürüm. kendimi asla acılara boğmam. ölüm kalım olmadıkça 'dert değil' der geçerim. bir süredir iyice ortaya dökülen ilişkilere bakıyorum; başıma hiçbir kötü şey de gelmemiş, fakat şanstan değil karakterimden dolayı.

hayatım orta şeker geçti/geçiyor. illa ki isteyip henüz yapamadığım şeyler çok, genelde idealist meraklar... fakat isteyip zamanında yaptığım şeyler de çok var. milletin telefon alacak parayı bulamadığı zamanlarda yurtdışı görmek istedim, bugünün güncel beş-on iphone parasına gittim gezdim.

arkadaşlarım work&travel'a gidiyorlardı. amelelik yapıyorlar diye düşünüp heves etmedim, onun yerine avrupayı gezmeye gittim.

hep akıntının tersine yüzdüm. bu yüzden kendimi mutlu hissediyorum. şimdi bu kadar gurur da yapmak yersizmiş diyorum. millet askerden kaçarken gidip tadına bakayım dedim. bedelli çıktığında askere bile altı ay gittim.

hayatın tadını almak için mutlaka 'yes man' kafasında olmak gerekmiş, bugunkü aklımla geçmişte work&travel'da ucuz işçi olmanın dahi tadını çıkarırdım. (aslında tek gitmeme sebebim amelelik değildi. ingilizcem zaten liseden beri akranlarıma göre epey iyiydi. gidenler hep ingilizce pratiğine gidiyordu. ben de o sıralarda fransa'ya fransızca pratiğine gitmiştim...)

bugünlerde dağda bayırda taş üzerinde yatan 'maceracı' kafasına gelmek üzereyim. fransadan bisikletle çıkıp orta doğu turu yapanlar gibi doğada sürünmenin hazzını merak ediyorum.

Kendimi bildim bileli aradığım cevaplar vardı. bunları bulalı yaklaşık 4 sene oldu. o gün bugündür artık neyin değerli neyin değersiz olduğunu çok iyi anladığıma inanıyorum. masallarla uyutulan insanlara da acımıyorum.
  • idexo  (25.08.22 11:47:54) 
Aile ve imkanlar olarak çok şanslı, bunları sevilen bir hayata dönüştürme becerisi 0.


  • peki madem  (25.08.22 12:26:42) 
Dayak, umursamazlıkla geçen bir çocukluk, mutsuz değildim. duygusal biri olmamdan dolayı insanlarla aram pek iyi olmadı içe dönüktüm, okulu lise 1'de bu nedenle bıraktım ancak bir şeyler yaptım bir şekilde ismim bilinir hale geldim, günde 3-5 saat uyuyarak çok çalıştım, rekabet ettiğim kişiler üni mezunları idi ve onlarla denk olabilmek için bir sürü şey okudum, denedim kurcaladım. bunları yaparken zevkle yaptım, sevmediğim işlerde de çalıştım, genel olarak şu anki mesleğimi çok sevdim, hatta o kadar çok sevdim ki çok şeyimi de aldı. bu süreçte bir çok değişik insanla, yetenekle karşılaştım onlardan bir şeyler öğrendim (pek işime yaramadılar ama öğrenmeyi seviyorum)

içe dönük biri olarak doğru düzgün hayatın zevklerini tatmadım, 40 yaşına kadar sevgilim olmadı, arayıp soranım, neredesin öldün mü diyenim olmadı. ne zamanki bu duygusallığa isyan edip değişime gittim daha mutlu biri oldum, aranır biri oldum. keyfim yerine geldi.

nasıl başlarsa öyle gider lafı çok doğru ancak bu laf yanlış anlaşılıyor. burada konu "olay" değil, o "olay"a verdiğin tepkiler. Bunlar senin karakterini belirliyor.

Daha gençken elinden birşeylerini alana sesini çıkartmayınca 30 yaşında elindekini alanada sesini çıkartamıyorsun. İşte bu nasıl gelirse öyle gider kısmı. Senin verdiğin tepkiler ile alakalı.

hayat önümüze bir şeyler koyar iyi yada kötü, işte bu koyduğu şeylere verdiğimiz tepkiler, onları anlama biçimimiz bizim karakterimizi oluşturur.

şimdiye kadar gelenlerle verdiğin tepkileri, yarn gelecek olanlarda değiştirmediğin sürece aynı kalacaksın. unutma ki dünya etki tepki üzerine dönüyor. senin verdiğin tepki bir başka etkiyi dolayısı ile bir başka tepkiyi getiriyor.

mutsuz olmakta, mutlu olmakta senin elinde, nasıl yapacaksın? tepkilerini değiştireceksin ki etkin değişsin.
  • selam  (25.08.22 15:42:48) 
[]

yalnizlik korkusu, konfor alani

selamlar,
medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz seyi de isaretleyecegim. bilmeyenler icin "yazdigim yerlerden hicbiri cikmazsa devletin atadigi yere gidip gorev yapacagim" demektir. 40 secenekten hicbiri siralamama yetmezse herhangi bir yere atanabilirim.

28 yasina kadar istanbuldan ayrilmadim. en fazla yurt disinda vakit gecirdim tr icini pek tanimadim. butun cevrem istanbulda oldu bu sayede. ilkokul, lise ve uniden arkadaslarimla gorusen biriyim. su an ailemin evi var hali hazirda ve ekstradan butun masraflarini ailemin karsiladigi ikinci bir evim daha var. canim isterse ailemde, yalniz kalmak istersem kendi evimde kaliyorum. burda kazandigim para bana tamamen harclik olarak kaliyor fakat sektor cok duzensiz gece gunduzumuz yok ve burda ilerlemek icin yapmam gereken seyler bana aykiri oldugu icin iyice isten sogumus durumdayim.

atama seceneginde baska sehire gitmek beni inanilmaz korkutuyor. hem ogretmen maasinin dusuklugu, kira vermem gerekecek ve yapayalniz kalacagim. diger yandan izin konusunda daha belirli olacak ve yazin yurt disindaki akrabalarimda kalabilirim istedigim kadar. ya da istanbulda kalirim yazlari.

muzikle cok ilgiliyim istanbul hayrani biri olmasam da cogu katildigim etkinlik burada gerceklesiyor ve katilim gosteriyordum. sozun ozu bu konforu yasarken sektor degistirdigim anda aradigim "kendine zaman ayirma, kendi meslegini yapma" isine kavusacagim. muzikte gelismeye calisirim bu sayede. ama kendimi bes yasindaki cocuktan farksiz hissediyorum sorumluluktan korkarim:( hayat tecrubesi anlaminda. belki de bir basima gitmek beni olgunlastirir mi?

ilk kez kontenjana girebildim puanimla ve bu yuzden 41i acmak istiyorum. cesaretlendirebilir misiniz? gercekten sehir disina gitmek o kadar korkunc bir sey mi? istifadan once cok sey icin cabaladim ama karsiligini alamadim. sektorel anlamda en iyisi oldugu icin de baska is geriye ogretmenlik kaldi.

 
Doğrudan konuşmak gerekirse aykut kocaman ın dediği gibi bazı çiçekler bazı topraklarda olmuyor, sen de şimdiye kadar kültürünü çevreni batıda kurmuşsun, o yüzden 41i açtırma, doğuya atandığında ilk sene dolmadan istifa eder istanbula dönersin, tek başına uzakta yaşamak insanı olgunlaştırır fakat bu yaştan sonra doğuda bir kaç yılı kaldıramazsın


  • freebird5406_2  (22.08.22 18:46:21) 
Ben bir ara sizin ülkenin doğusu ile ilgili ayrımcı/ otekilestirici bir dille yazdığınız asla orda yaşayamam temalı bir duyurunuzu okumuştum. Onları yazan kişinin 41'i actirmasina şaşırdım. Kendiniz zaten İstanbul dışına çikmadiginizi yazmışsınız. @freebird5406_2 gibi düşünüyorum ben de bu yüzden.


  • Amaranta ursula  (22.08.22 19:12:21) 
25 yasinda Antebe gittim. 2 sene kaldim. Isteyerek gitmedim. Ankara'dan oteye gecmemistim. Istanbul'u cok seviyordum. Ailemi kirmamak adina atandim. Istanbul'da keyfim yerindeydi cunku. Ogretmenligi seviyor musunuz? Cocuklarla olmayi, ogretmeyi? Cevabiniz evetse 41'i acin. Antepteki senelerim cok yogundu, yorucuydu, yasarken cogu zaman cok zordu. Ilk aylar ruh gibiydim, mutsuz ve her seyden bir haber. Suan bakiyorum da iyi ki hayatimda o 2 sene var. Inanilmaz guzel arkadasliklar kurdum, cok keyifli anilarim var hala gulumseyerek hatirladigim, anlattigim. 2 sene kaldim, belki 10 sene olgunlastim. Dogu zordur, idareler genelde sıkıntılıdır, anlayissizdir fakat hayatin size hangi suprizleri hazirladigini bilemezsiniz. Ogretmenligi seviyorsaniz 41'i acin. Benim icin hayatimin en dogru kararlarindan biri atanmakti cunku.


  • balpolen  (22.08.22 19:14:02) 
Seni olgunlaştırmaktan çok gerçek hayatla tanıştırır. Ben anlattığınız kadarıyla mantıklı bulmadım. Yaşanacak yer var, yaşanmayacak yer var. Seçenek öğretmenlikse özel sektör düşünülebilir. Ama şöyle bir şey de var, insanlar gittikleri yerleri sevebiliyor. Eniştem polis. Kars'ta görev yapmıştı. Arkadaşları orayı beğenip orada biraz daha kalmıştı. Düşük de olsa böyle bir ihtimal de var.


  • dissendium  (22.08.22 19:16:19) 
istanbuldan ayrılmamış, başka şehre gitmekten korkan birinin sırf memur olmak için en alakasız şehirlere bile gitmeyi göze alması bana çok garip geldi. muhtemelen atandıktan 3 ay sonra istifa edip hayata baştan başlayacaksınız. ben yerinizde olsam mesela bir Antep, bir Hakkari, bir Rize, bir Sinop, bir mersin, ne bileyim bir konya bileti alıp bir tur atardım oralarda. etkinlik peşinde koşan biri için 3 büyük şehir ve tatil yerleri dışında yaşam alanı yok Türkiye'de.


  • roket adam  (22.08.22 20:58:32) 
bence konfor alanindan cikmak biraz overrated. maddi durum iyiyse ve istanbulda kira odemeden yasaniyorsa ben amacsiz bir sekilde doguya gitmezdim herhalde. istanbul'da sartlari suankinden daha iyi baska is bulursun belki. bir de dogu var dogu var. yukarida antep ornegi verilmis mesela, antebin merkeziyle iyi mahallesiyle tasrasi varosu arasinda dahi cok fark var. herkese gore olmayabilir.


  • hot potato  (22.08.22 20:58:56 ~ 20:59:42) 
Yapma derim, üzülürsün. Konfor alanında kal.


  • gabe h coud  (22.08.22 21:08:02) 
Alakasız yerlere tek başına gitmek seni olgunlaştırmaz, zorluklarla baş etmeyi öğrenirsin ama bundan güçlü çıkmazsın, aksine psikolojin bozulur travmatik olabilir. Balpolen'in dediği gibi öğretmenliğe tutunur, yaptığım iş tüm bunlara değer dersen belki dayanabilirsin ama onu da ciddi düşün cidden bu kadar tutunabilir misin öğretmenliğe diye.

Bi de illa şark görevi gibi bişi mi gelmek zorunda? Belki Muğla gelicek İzmir gelicek, yaşam tarzına uygun yerler olursa ortamını yaparsın orada. En kötü geri dönme ihtimalin olabilecekse o zamana kadar idare edersin. Mevcut işinden kurtulmana değer bu kadarı.
  • Bruce  (22.08.22 21:16:13) 
istanbul'da doğdum büyüdüm, ailem de aynı şekilde.
istanbul'da bile çok izole bir ortamda, izole bir arkadaş grubuyla, belli bir sosyal ve kültürel bir çevrede oldum.
geçen yıl ankara'ya taşındım durup dururken.
bana çok iyi geldi.

mesele kendini kanırtmak ve perişan edip sürünmek değil ama ben her zaman kendine meydan okumaya inanan biri oldum, kendi hayatımda da uyguladım.
deneyim, yaşamadan sahip olunamayacak bir şey.

bu hayatın dayattığı zorunlu bir değişim veya deneyim olsa elbette çok daha yıpratıcı olurdu.
ama burada en azından maddi kaygı yok, yani çok sıkışılsa aile destek çıkar anladığım kadarıyla.
ki bu zaten en önemli faktörlerden biri.
gerçi aile destek çıkmasa da, o da göze alınabilir bir şey bence.

mesele sadece olgunlaşmak değil.
insanın 40'ına, 50'sine geldiğinde anlatacak hikâyeleri olmalı.
sadece kendinle "yapamadım" diyecek kadar barışık olabilmen lazım, yani kompleks ve hırs yapmamalısın, yapamazsan kendini başarısız olarak görmemelisin.
herkesin yapabilecekleri ve yapamayacakları var.
sen de bunu öğrenmiş olursun.
yaşın müsaitken kendini tanımak ve sınırlarını öğrenmek için iyi bir şans bence.
dümdüz yaşamak anlamsız, dene gör derim ben.
  • blatta hiberna  (23.08.22 11:12:09 ~ 11:17:30) 
kendini daha fazla geliştirmek istiyorsan ve bi kaç yıl sonra devlette/özelde batıya gelme imkanın olacaksa biraz da çile çekmeyi göze alabilirim diyorsan go

bence bu değişikliği esas yapma sebebini de göz önünde bulundur, listeyerek hepsini
  • bir soru sorcam  (23.08.22 13:55:58) 
gurbetin bir güzel yanı her tatilde istanbul'a dönebilmek, eğer makul bir uzaklıktaysa yolculuklar
diğer şehirlere ulaşımın daha yakın olması

  • bir soru sorcam  (23.08.22 13:58:40) 
Şu anki ekonomik koşullar nedeniyle İstanbul fazla tercih edilmiyor. Bu nedenle 41’i açıp İstanbul’a atanan da duydum, normalde tayin hakkı dolmadan İstanbul’a tayin hakkı verilip gelen de duydum bu günlerde.

Aynı şey size de olur diyemem ama başka yere atandığınızda da bir kaç yıl dişininizi sıkınca istanbul’a dönmek yine diğer şehirlere göre daha kolay oluyor.

41’i açmak bana göre bir tür survivor cesareti, o cesareti ne kadar kendinizde bulduğunuz önemli. Diğer yandan tercih ederek gittiğiniz yerden memnun olacağınızın da hiç garantisi yok. Şehir iyi olur, okul berbat olur, okul iyidir idare facia olur canınızdan bezdirir, hepsi iyidir arkadaş ortamı uymaz vs bir dolu bilinmezlik var. Ya da hiç ummazsınız ama acaip güzel olur her şey, nasip kısmet bu işler.

Hayırlısı olur inşallah, gönlünüze göre olsun
  • epitaf  (23.08.22 20:07:12) 
[]

Aile ici anlasmazliklarda nasil davranmali?

Cok yakin olmasam da aramin iyi oldugu bir amcam var. Kendisi bazi ailevi konularda duygusuz ve bencilce davraniyor. Bu sebepten dolayi babamla aralari bazen bozuk oluyor. Babam amcamla ilgili olarak bana cok dert yaniyor ve babama temelde hak veriyorum. Sorunlari kendi aralarinda konusarak halletmeleri gerektigini düsünüyorum. Fakat babam bunlarla ilgili amcamla direkt iletisim kurmuyor, onla ilgili sikayetlerini ona acikca söylemiyor, kendi anlamasi lazim, bu yasta adama ne yapacagini da biz mi söyleyecegiz gibi seyler diyor. Fakat ben bu cözümsüzlükten geriliyorum. Tatillerde amcamla vakit gecirmem icap ettiginde babam gitme sunun yanina falan diye laflar söylüyor. Dedigim gibi amcamin süper bir insan olmadigini biliyorum, babamin aralarindaki meselelerde hakli oldugunu da görüyorum ama normal bir amca-yegen iliskisi sürdürebilmek istiyorum. Nasil davranilir böyle durumlarda?




 
babanizi dinlememelisiniz. onlarin sorunu ayri sizin iliskiniz ayri. kendi aile icimde benim gorusmedigim dayimla ailem gorusuyordu. arada cenazeler oldu biz yine konusmadik. yillar sonra bir sekilde biz de bir araya geldik hatta basbasa takilmaya basladik. yoklugunu hissetmedigim halde küslük bahsinin kapanmasi ruhuma iyi geldi.
babaniz ve amcanizin iliskisi zararli olabilir onlar gorusmesin ama sizin amca yegen iliskiniz size gore surdurulebilir. durduk yere kusemezsiniz belli ki cocuk yasta degilsiniz. bana gore ebeveynler herhangi bi seye "laf" edebilir. e hep o lafina gore hareket edecek de degiliz. kendi kardesi biz napalim. belki sizinki de vesileyle kuslugu bitiren bi iliski olabilir. uzun lafin kisasi laf etsin dursun

  • ala09  (22.08.22 22:01:01) 
Babam ve amcam 2 kardeş, 30 küsür yıldır konuşmazlar. Ama ne babam bize görüşmeyin dedi,ne de amcam çocuklarına böyle bir talep te bulundu.evet çok sık bir araya gelemiyoruz ama birliktede keyifli vakit getirebiliyoruz.

Bu onların sorunu sizi ilgilendirmez.
  • brnbrs  (23.08.22 13:09:50) 
[]

kuralcı olmak

geçende otururken aklıma düştü.

ailem memur ailesiydi. her zaman kurallara itaat eden bir aileydik. ondan dolayı ben de kuralcı bir insan oldum.

ilişkilerime bakarken bu kuralcılık karşı taraf için bir sıkıntı yaratmış olabilir mi diye düşünür oldum. mesela dışarı çıkıp güzel vakit geçirmek istiyorsunuz. sevgiliniz ya da flörtünüz alkol alırken siz almıyorsunuz. ısrar ediyor. araç kullanacağınızdan bahsettiğiniz halde bir tanecikten birşey olmaz diyor ama siz yine de almıyorsunuz. eşlik edemiyorsunuz kısacası. böyle bir durumda karşı tarafı sıkıcı mı bulursunuz yoksa saygı mı gösterirsiniz? bu sadece bir örnek, benzer örnekler de üretilebilir.

 
sıkıcı bulurdum. ben de kuralcılıkla çok şey kaybettiğimi düşünüyorum salınca hayat güzelleşti hatta aşırı eglenceli oldu


  • ala09  (21.08.22 18:15:01) 
Araç kullanacağımı söylediğim halde alkol almam için ısrar eden birinin zekasından şüphe ederim. Bir kerecikten bir şey olmayacağını düşünsem ben zaten içerim. Ayrıca bu tarz bir insan için de, başkalarının hayatını umursamayan bir bencil olduğunu düşünürüm.
Eğer karşımdaki insan araç kullanacağı halde alkol alıyorsa da arabaya binmem. Öyle de kuralcıyım yani.
Benim ailem de memurdu. Hatta çevremde ailesi memur olan arkadaşlarımın hepsi benim gibi. Bu güZel bir şey. ama aklı başında davranmak için memur çocuğu olmaya gerek yok bence.
  • irene  (21.08.22 18:33:03) 
Ortadoğululuğun başat alameti kuralsızlıktan haz duymaktır. Ortadoğuluları hayatınızdan çıkartın.


  • mevsimler  (21.08.22 18:33:37) 
bir cok seyde oldugu gibi cevabi "degisir". bahsedilen ornekte de gorsutugum kisiyi begeniyorsam ve cekim varsa kuralci olmasi iyi bile olabilir. mesela fit biriyse "su kadardan fazla icmem, su saatte yatmam lazim" falan diyorsa saygi duyarim irade neticede. sanirim burada onemli olan tercihlerini kendine guvenli ve net bir sekilde ifade etmek.


  • hot potato  (21.08.22 18:39:01 ~ 18:39:51) 
Konuya, duruma göre değişir.


  • Amaranta ursula  (21.08.22 19:39:00) 
Abi partner seçerken bu kişilik özelliklerinin birbirinden çok uzak olmaması lazım diye düşünüyorum. Yani sen çok kuralcısın diyelim, karşındakinin de az ya da çok kuralcı biri olması lazım. "Nolacak yea" diyen elemanı sen gevşek bulursun, o da seni sıkıcı bulur, normal böyle olması. Yani saygı gösterebilir, ama yine de sıkıcı bulur, uzun vadede sıkıntı.


  • plutongezegendegilmi  (21.08.22 21:01:22) 
Senaryoya göre değişir. Mesela benimle içsin ve arabayı orada bırakıp eve taksiyle dönelim atıyorum. Böyle alternatifler bulabilirseniz iki taraf için de daha keyifli olabilir.


  • inawen  (21.08.22 21:43:25) 
plutongezegendegilmi +1
inawen +1

eğer sıradan bir hafta sonu buluşmasıysa çok sorun olmaz ama eğlenmek için organize ettiğimiz güzel bir gece falansa ya da mesela rakı balığa gidilmişse içmesini beklerim karşımdakinin.
zaten öyle bir programa arabayla gelinmemeli.
ya da araba bırakılıp taksiyle dönülmeli.
genelde o işler öyle halledilir.

bir de tabii mesafeler ve içilen içki de önemli.
yani yetişkin ve sürekli içmese de sosyal içici kıvamındaki bir erkek bir bira ya da bünyesine göre bir tek rakı içtikten sonra yakın mesafe için (mesela bostancı-erenköy falan gibi aynı ilçe içinde) rahatlıkla araba sürebilir.
ama köprü geçilecekse araba orada bırakılsa daha iyi olur mesela belki.
yani kuralcılıkla uptight olmak arasında fark var, o sınır aşılmamalı.
  • blatta hiberna  (21.08.22 21:59:40 ~ 22:00:01) 
Ben sebebi ne olursa olsun bana veya cevreme zarar vermedigim bir davranis icin “x istemiyorum” demissem (x’ten emin degilim, sence x mi yapsam, x yapmaktan cekiniyorum falan degil de x yapmam, yapmak istemiyorum) hala bunda israr eden bir insanla neden sevgiliyim diye dusunurum daha cok. (“Banyo yapmak istemiyorum” “ilacimi almak istemiyorum” demissem israr edilebilir tabii belki.)

Ha ama genel hali tavri cok kasinti bir insansa sıkıcı bulurum tabii. Cok gencken bir sevgilim vardi, her ortamda oldugundan daha olgun, agir biri gibi davranirdi. Komik sakaya bile gulmezdi. Insanlara “cocuklar!” falan diye hitap ederdi. Icimi en cok bayan insanlardan biridir bugun bile.
  • sopiro  (22.08.22 02:20:11) 
[]

dating applerde nerde hata yapıyorum

öncelikle yaş 29 cinsiyet erkek konum ankara. malum bu yaşlarda yeni birileriyle tanışmak kolay değil bu sebeple bir süre önce bumble, tinder, okcupid'de hesap açtım toplamda 1 ay civarı aktif kullandım appleri. bu süre zarfında oldukça güzel bulduğum birçok (en azından bana göre makul bir sayıda) kadınla eşleştim ve konuştum. bazen muhabbet hiç ilerlemiyor onlar başta gidiyor zaten de bazılarıyla birkaç gün konuşuyoruz gayet iyi seviyede bir iletişimimiz oluyor. açıkçası ben yazışma işini seven bir insan değilim ama yapıcak bir şey yok bu işler böyle diye kendimi zorluyorum ve bir süre yazışmaya çalışıyorum karşımdaki kişiyle.

3 gün konuştuk görsel olarak beğendim, az çok muhabbet aktı, e o zaman artık bir de canlıda görelim diye buluşma muhabbeti açıyorum ama bir şekilde o buluşma işi olmuyor. ya o ara sınavları yoğunluğu falan oluyor 1 hafta sonrası uygunluktan bahsediyor ama tanımadığım insanla 1 hafta daha yazışma işini sürdüremiyorum ben de. ya da direkt daha erken diyor veya muhabbeti orada kesiyor. direkt evde buluşalım falan da dediğim yok normal bi kafe veya pub buluşması bahsettiğim. ben yüz yüze iletişim insanıyım, tanımadığım birisiyle yazışmak hem çok zor geliyor hem de (bazı insanlar kendini yazışırken de belli etse de) çoğu insanı yüz yüze görmeden size uygun mu, birlikte takılmaktan keyif alır mısınız, bir çekim hisseder misiniz tam anlayamıyorsunuz. o yüzden 2-3 gün yeterince konuşulduysa daha fazlası vakit kaybı bence. bu arada bazılarıyla muhabbet uzun sürse bile biraz zoraki ilerleyebiliyor ama bazıları gayet sıcak ve istekli konuşuyor o da anlaşılıyor. o istekli konuşanlarla bile görüşemedim anlayamıyorum olayı gerçekten.

şunu anlıyorum ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor. talep fazla olduğundan kadının adayları bir eleme sürecine sokması da normal gayet. ama 2-3 gün konuşalım orada artık kararını ver benle ilgili, 1 ay senin eleme sürecini mi bekliycem? karar dediğim de evlenip evlenmeme kararı değil neticede bu çocuğu yüz yüze görüşme aşamasına taşıyım veya taşımayım kararı. olmadı görüştükten sonra gene elersin yüzükle gelmiycez ya buluşmaya.

bir de bana aslında 3 gün yazışmak bile zor geliyor bazı günler o enerjiyi kendimde hiç bulamıyorum kısa bir konuşma sonrası direkt konuyu buluşmaya getiriyorum veya bazen konu o tarz konulara geliyor ben de gelmişken söylüyorum veya baktım kızla muhabbet akmıyor unmatch yapmak yerine belki görüşünce bi elektriklenme yaşanır diye görüşelim diyerek son kurşunu atıyorum. bunlar da olmuyor.

ankara'da tip olarak gayet yakışıklı olduğunu düşündüğüm birkaç arkadaşım da applerle ilgili aynı şeyleri anlatıyor, ancak başka illerde daha güzel kullanım tecrübeleri de duydum. ankara kızlarında mı bir sıkıntı var, bende mi bir hata var, yaklaşım şeklim mi yanlış, tipim mi böyle arada kalmış bir tip (eşleşilmiycek kadar kötü değil ama diğer adaylar arasından öne çıkacak kadar iyi değil) ama o da mantıklı gelmiyor sadece süper yakışıklılar mı iş yapıyor burada? anlayamadım mevzuyu gerçekten sizin yorumunuz nedir?

 
Süper yakışıklı veya Zengin pozların yoksa dating applerden medet umma. Ama buluşma mevzusunu da sen açma bırak isterlerse görüş bu konuda tavsiyem Instagramdan takipleşip biraz daha birbirinizi tanıyın zaten olacaksa görüşürsünüz.


  • olaylar olaylar  (21.08.22 15:04:05) 
Erkek olman hata. Gerisini okumadım bile


  • mevsimler  (21.08.22 15:29:15) 
Sorunuzun cevabını aslında kendiniz vermişsiniz: "ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor." Aynen öyle; öne çıkmak için de giyim-kuşam, yakışıklılık, sağlıklı vücut, mal varlığı, muhabbetin sarması vb. özelliklerden sizde olanları ön plana çıkarmanız gerekiyordur. Ayrıca muhabbetin akışına göre ilerler ama buluşma teklifini bence de karşı tarafa bırakın. Sizinle veya karşı tarafla alakalı değil de, yaşadığımız coğrafyadan dolayı olası tedirginliklerin önüne geçebilmeniz için söylüyorum.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (21.08.22 16:01:00) 
çok uzun yazmışsın ama ben üçüncü paragrafa takıldım. olaya bakış açın ne kadar yanlış belli ediyor.
eleme süreci diye bir şey yok. zaten senin hakkındaki karar ilk bir kaç dakikada veriliyor. o halde konusma niçin günlerce uzuyor diye düşünüyorsun. bedava ilgi görüyor kız ve bu hosuna gidiyor.
eleme süreci diye adlandırdıgın şey doğru kişiyi bulana kadar devam etmiyor zaten. tüm hayat boyunca devam ediyor.
  • abelardo  (21.08.22 16:55:00) 
karşı taraftan hamle bekle diyosunuz da ben de uzun uzun konuşmaya sabrım olmadığını söylüyorum. max sabrım 3-5 gün o sürede de ben söylemeden buluşalım diyen olmadı henüz. ha diyosanız ki buluşmanın yolu bu ama sabırla günler belki haftalarca yazışıp karşı taraftan adım beklemek o zaman ben sileyim appleri o bana göre değil çünkü.

@abelardo benim hakkımda verilen ilk bir kaç dakikadaki karar ne oluyor bu durumda "haftalarca yazışayım bununla hiç görüşmeyim" mi? ilgi görme muhabbetine zaten katılıyorum biraz da sormamdaki sebep o aslında soruyu. benim de teorim kadınların %99'u falan ilgi için kullanıyor bu appi inanılmaz ötesi bir tip denk gelmezse ileri seviyeye geçeceği yok zaten. ama eğer yanılıyorsam ve burada bu appi kullanıp bol bol date yapan erkekler ve kadınlar varsa onlar başka bi şey der mi acaba diye sordum.
  • semaforo de medianoche  (21.08.22 17:21:56 ~ 17:22:20) 
nasil bu kadar sabit fikirli olunabiliyor anlamiyorum. gercekten 99'un ilgi icin orada oldugunu dusunuyorsan ne isin var app'te. tabii ki ilgi icin, insta takipcisi arttirmak icin orada olan kitle var da cinsiyeti yok o grubun. ciddi ciddi oneri yazacaktim ama boyle bi yuzde varsa aklinda beklentin de olmasin diyebilirim sadece.


  • Kittie  (21.08.22 19:07:22) 
@kittie sabit fikirli olduğumu nereden çıkardın? yaşadığım tecrübelerden ve başka insanların dinlediğim tecrübelerinden elimde kalan en iyi tahmin bu. zaten oraya da yazmışım "eğer yanılıyorsam" bol bol date yapan kadın ve erkeklerden neyi yanlış yaptığımın yorumunu almak için sordum diye. sabit fikirli olsam yanılma ihtimalini düşünmem ve bu düşüncelerim de bir önyargı değil tecrübe sonucu elde edinilen fikirlerdi. ayrıca appleri kullanmayı da bıraktım zaten geçmiş zaman kipiyle yazdım soruda da kullandım diye. benim yaklaşımımdaki bir hatadan ötürü bu sorunun olduğunu fark edip o hata veya hataları nasıl düzelteceğimi tespit edersem geri dönerim. soruyu da buna yardımcı olabilicek var mı diye sordum.


  • semaforo de medianoche  (21.08.22 19:21:22 ~ 19:23:42) 
Türkiye gibi fakir ülkelerde insan ilişkilerinde en geçerli şey paradır. kimse senin tipine falan bakmaz. oradaki kadınlara her yerden yüzlerce mesaj geliyordur zaten. ilişki isteseler bulurlar. Alkol + yemek, 600 lira hesap, sonra da kadın sana düşünmem lazım diyecek.


  • OrangeYellow  (21.08.22 19:55:08) 
kittie +1

ankarada yasiyorum 26e. cok bir tipim yok bence ama karsi cins itiraz ettigi icin ortalamayim diyelim hadi. zengin de degilim su yilda orta sinifta kalan az kisiden biriyim.

bir senedir tinder kullanmiyorum gecmiste de hic bir iki haftayi gecmedi genelde uzun iliskilerle devam ettim hep. ankara'daki kadin profilinin cok iyi oldugunu dusunuyorum. buyuk bir cogunluk modern, ne istediklerini biliyor ve egolarindan arinmis diyebilirim.

karsi tarafta mi bi sorun var dediginiz kisimlar icin eksiyi basiyorum. olay buyuk ihtimalle sey, sizin de dediginiz gibi yazismak zor geliyor demissiniz ama yeni norm bu. karsi taraftan bakinca bir suru insanla yazisiyorlar hepsi bulusmak istiyor oyle de olmaz. maalesef bir cozum yok boyle ilerliyor.
  • aguen  (21.08.22 20:34:04) 
olaylar olaylar haklı. dating app'leri tek bakışta istisnai derecede iyi erkekler için sadece. ortalama veya ort altı tipe sahip veya dikkat çekici özelliği olmayan birinin başarılı olma şansı çok yüksek değil.


  • roket adam  (22.08.22 14:04:04) 
Erkeğin yoksa parası, çöpçatan arkadaşlarıdır kumbarası.

@mevsimler +1

Arz-talep dengesi talep artışı yönünde olduğu için 1 erkeği 50 kadın beğenirken, 1 kadını 5000 erkek beğeniyor. Ben bunu kendi gözlerimle gördüm. İş yerinde birine İngilizce pratiği için bu uygulamalardan birini tavsiye etmişler. Kız hesabı açtı daha 1 fotoğraf yükledi, 2 saniye dönüp konuşana kadar 20+ like geldi. Seçenek bu kadar çokken tabii ki daha seçici davranacaklar. Seninle konuşup kafalarında değerlendiriyorlarken, diğer seçenekleri de masaya yatırıp aynı şekilde devam ediyorlar. Daha sonra çan eğrisine yenik düşenler ya yedekleniyor ya da eleniyor.

Bunların sen de farkındayken neyin değişmesini bekliyorsun? O kısmı anlamadım. Bak bu arada benzeri yakışıklı bir arkadaşımın fotoğrafları ile (onun telefonunda bu uygulamalardan birini yüklediğimizde de oldu. Bir 5 dakika bekledik. Sonra kimi beğensek eşleşti. Eşleştiklerimize de birbirinden salak mesajlar attık çünkü amaç boş muhabbetti zaten. Hiçbiri de gelip "pff bu ne biçim muhabbet?" demedi. Aksine sürdürmeye çalıştı en aptal mesajları bile. Yani çok yakışıklı ya da zengin değilsen beklentilerini düşürmen ya da şansını denemeye devam etmen dışında pek bir seçenek yok. Arı kuşu gibi didinip ilgisini kendinde tutmak için kendini yırtmak istersen o başka tabii.

Sen ilgini çekenle konuş, çekmeyenin peşinden koşma. Sıkma canını. Uygulamanın doğal akışı bunlar.
  • nawar  (22.08.22 16:15:12) 
[]

bluetooth kulaklığıma bir kız bağlanmak istedi

kafede otururken telefona bir baktım x'in cihazı diye bildirim geldi bluetooth'tan. x de kız ismiydi. sizce bu nasıl bir mesaj ? altında ne yatıyor ? etrafıma baktım ama beni kesen bir kız göremedim maalesef.




 
Bence yanlışlıkla olmuştur, tercih edilesi bir yürüme yöntemi değil gibi pek:)


  • rebecca  (19.08.22 23:12:27) 
Yanlışlıkla bağlanmıştır. Çok sık başıma geliyor yeni eşleştirme yaparken.


  • mysticriver  (19.08.22 23:12:41) 
Marka benzerliği ya da parmak kayması olabilir, hatta yanındaki arkadaşının kulaklığına bağlanmayı deneyip bilmediği için sizinkine basmış olabilir. Eğer amacı yürümek olsaydı zaten size kendini belli ederdi, ancak böyle bir yürüme yöntemi de hiç duymadım şahsen.


  • akhenaten  (20.08.22 08:25:25) 
Macbook'a "yalniz da icilmiyor" diye foto gondereni gordum de kulakliga baglanma ekstrem olmus. Kulagina bise mi fisildiycakti acaba ahsbsnsn


  • brkylmz  (20.08.22 11:33:45) 
İyi baksaydın hocam, dumanla haberleşmeye çalışmış da olabilir.


  • himmet dayi  (20.08.22 17:29:38) 
[]

Diyelim ki yillar sonra size geri dondu..

Soyle dusunelim; birkac (siz deyin 3, ben diyeyim 5 yil) yil once kotu ayrildiginiz sevgiliniz sizinle bir ands iletisime gecti. Flortumsu bir tarzi var, normal bir bulusmaya ok dediniz ne degismis nasil olmus gormek icin. Karsi taraf sizi tekrar istiyor belli ki. Sonrasinda ne olsun isterdiniz?

1-kucuk jestler, niyetini belli eden flortoz tavirlar, kucuk tatliliklar
2-size fikrinizin sorulmasi, ciddili bicimde konuyu masaya yatirma
3-sana gidelim bana gidelim diyerek niyetin belli edilmesi. Gecmiste sevgiliyken her seyi yasamissiniz neticede.
4-hicbir sey konusmadan sizi olcup tartmasi, o taraklarda beziniz olmadigini goruyorsa uzaklasmasi

Donse naparsiniz?

 
#2

Diger secenekler zaten daha once gecilen asamalara ait gibi gorunuyor
  • parcxerox  (19.08.22 09:26:32) 
2.

kötü ayrıldığınız için diğer şıklar biraz nahoş olur.
  • blatta hiberna  (19.08.22 09:53:22) 
4. Hani iyi ayrılmış olsam tamam görüşülür de, neden kötü bitmiş bir şeyi 5 sene sonra eşeleyeyim. Buluşulacaksa yıllar sonra ne oluyor diye merak ettiğimden buluşurum derdin ne senin der giderim.


  • denizgonen  (19.08.22 13:44:36) 
Ben de 2 diyorum, dinlemekten zarar gelmez.

Bir eski sevgili geri dönüyorsa hiç drama yapmadan ciddi ciddi şu yüzden geri döndüm, şunu istiyorum, çünkü bu değişti, önceden anlamayıp şimdi anladığım şeyler bunlar şeklinde açık seçik konuşması bu olayı kabul edeceğim varsa etmemin tek yolu olurdu.

Diğer taraftan kalan bütün seçenekler vakit kaybı.
  • akhenaten  (19.08.22 15:44:29) 
hiç hayatımda böyle barışan ve mutlu olan bir çift görmedim. bir kere ayrılan yine ayrılıyor. o yüzden beklentim hayatımdan yok olması olur fakat madem konuşmak istiyor 2, ciddi ciddi konuşsun niyetini belli etsin belki bir şansı olur


  • kurcalamabozarsin  (20.08.22 22:25:45) 
[]

Erkek arkadaşıma hediye almam lazım fikir bulamıyorum

Hep hediye olarak kıyafet aldım. Şimdi farklı bir şey almam gerekiyor. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. 25 yaşında bir erkeğe ne hediye alabilirim? Kulaklık, mouse gibi şeyleri var bir sürü. Bütçem max 500 lira. Günlerdir aklıma bir şey gelmiyor. Düzgün bir şey bulamazsam en sevdiği yemeklerden tatlılardan bir hediye sepeti hazırlayacağım. Böyle bir bakım kutusu hazırlamayı düşünüyorum. İçine böyle saç fırçası, cilt bakım ürünleri, şampuan vs. koyabilirim. Ama bu da saçma olabilir.




 
www.peevv.com.tr

Buradan cüzdan olabilir mesela...
  • pispinti  (17.08.22 19:50:45) 
Masaj? Hatta çift olarak da olabilir


  • kisa  (17.08.22 19:52:51) 
Masaj +1


  • ruhen hastayim ben  (17.08.22 20:04:00) 
İstanbul Anadolu yakasindaysaniz sansai yi önerebilirim


  • kisa  (17.08.22 20:04:32) 
viski iciyorsa viski tasi bir cift de bardak al.


  • alperz  (17.08.22 20:16:32) 
çakmak,cüzdan,parfüm,kemer vs.


  • drako  (17.08.22 20:22:19) 
Tesbih?


  • etna  (18.08.22 07:23:18) 
Güzelinden bir çakı.


  • Hallegadola  (19.08.22 15:50:30) 
[]

Düğün nikah işleri

Arkadaslar simdi benim yakin tarihte düğünüm var. Nisanlimin memleketinde mevlidli düğün ve ardından kina olacak. Daha sonra ben de erkek tarafi olarak nikah yapacağım. Ancak bulunduğum konum gereği burada oyle bir nikah salonu yok ve ailem illaha uzaktan gelenler için yemek olsun isteyince düğün salonunda yapacagiz. Ancak dugun salonunda giriş, gelişme ( nikah töreni) alkışlar, takı ve foto ile is bitecek gibi.

Aranizda hic böyle bir sey rastgelen var mi. Ne bileyim ya oyun olmasin dedik diye sugun salonunda da nikah sacma mi olacak?


 
Yoo. Gayet de olur. Ben Denizli’de katıldım böyle bir organizasyona. Koskoca salona alındık, güzel süslü masalara oturduk. Nikah oldu. Takı oldu. Foto oldu. Bitti. Tek fark yemek yoktu, küçük ikramlar vardı. Siz o esnada yemeği de verirsiniz olur biter.


  • duma duma dum  (15.08.22 13:12:37) 
yemek icin dugun salonu dediyseniz dugun salonundayken yemek ikram edeceksiniz demek ki. daha nolsun. bizde cok var boyle dugunler bi de arkaya fon muzik yaparsiniz ne tarz istiyorsaniz


  • ala09  (15.08.22 13:28:25) 
Düğün davet organizasyonu yapan bir otel daha iyi olurdu sanki.


  • etna  (15.08.22 13:41:32) 
Ben bulundum. Yemek takı kısmında arkada canlı müzik vardı. Düğünün sonunda çok yakın akrabalar kalınca bir iki çiftetelli oynandı ama olmasa da bir şey olmazdı.


  • black holes in the sky  (15.08.22 13:54:05) 
İlla şarkıcı çıkıp coşturmak zorunda değil ki. Benim arkadaşımın teyzesi vefat etmişti 2 ay sonra düğünleri oldu oynamasız. İnsanlar ilk oturduğunda meyvesuyu felan oluyor zaten masada. Nikah kıyılır takı törenine geçilir. Bu sırada yemek servisi başlar, takıyı takan yemeği yiyen gider zaten. Bizim arkadaşın fonda türk sanat müziği çalmıştı. Klasik müzik de olur ney tasavvuf müzikleri de olur artık tarzınıza göre.
Semazen gösterisi de güzel olur bu arada oynamalı zıplamalı düğün sevmiyorsanız. Ben nişan yaptığımda öyle semazenli yapmıştım ama sıralama nasıldı hatırlamıyorum geçmiş zaman.

  • cilekli pasta  (15.08.22 22:55:53) 
[]

Bağlanma sorunları, sorunlarımız

Muhtmeelen birçoğumuzda olan bu bağlanma sorunlarından haberdarsınızdır.. ben kaçıngan bağlanma sorunundan uzdaribim.. bağlanmama konusunda karşıma en mükemmeli çıksa da bir kusur bulur, yok bununla olmaz diyebilme potansiyelim var. Danışmanlık alıyorum (psikologum başörtülü:) ben değilim) ama psikologumu çok severim, neyse bu başka bir konu.)

Karşımdaki bey bana aşık olduğunu hoşlanfığını ve görüşmelermizin bundan sonraki kısmını ciddi bir gözle yapmamızı istedi. Değilse arkadaşkalmak istemediğini nazik bir dille iletti. Ama gözlwmlediğim kadarıyla bu beyde kaygılı bağlanma durumu var. Görüşmediğimiz zamanlarda çok sık mesajlaşmak istiyor. Bana bir alan tanımayacak gibi..

Buna benzer bir durumda bulundunuz mu. Bem kaçarken o aşırı kovalama eğiliminde.. çok sık bir arada olmak istiyor. Sürekli girift halde..

Bağlanma konusunda da aşağı birkaç tanım bırakıyorum. Benzer bir ilişki yaşamış olanlardan yorumlarını beklerim..

Kaygılı Bağlanma

Kaygılı bağlanan kişiler, partnerlerinden yüksek düzeyde yakınlık, onay ve ilgi bekleme eğilimindedir. Onaylanmama ve reddedilmeye karşı önemli ölçüde duygusallık, endişe ve dürtüsellik sergileyebilirler.

Kaçıngan Bağlanma Stili

Kaçıngan bağlanan kişiler, yakınlık istemek yerine yakınlıktan ve bağ kurmaktan kaçınma eğilimindedirler. Kendilerini kendi kendine yeterli, bağlanma duygularına karşı savunmasız ve yakın ilişkilere ihtiyaç duymayan kişiler olarak görürler.

 
Kaçınganla kaygılının ilişkisi çok yıpratıcı olabiliyor fakat iletişimle çözülebilir

Kaygılı bağlanan kişi haftanın 7 günü yanyana olmak istiyor anlamına gelmez, birlikte olmadığınız zamanlarda da iletişimde olmak güven duymak istiyor olabilir, sen ona bu güveni gösterdikçe onun da kaygısı azalır, ben böyle her gün konuşamam diyorsan karşındakini yıpratma

Kaygılı bağlanma kontrolcülüğü beraberinde getirebilir, dediğim gibi aranızdaki güven ve stabil iletişim bu kontrolcülüğü makul düzeye düşürür, burda senin gözlemlemen gereken bu insan gerçekten kontrolcü mü yoksa kaygısından dolayı mı bu şekilde ortaya çıkıyor

Ezcümle kaygılı bağlananların isteği ve ilacı stabil bir iletişim, paylaşım
  • freebird5406_2  (14.08.22 17:00:52) 
aynisini cok yasadim. dusman basina… her seferinde bunaldim ve ilgisiz biraktim.


  • alperz  (14.08.22 17:50:48) 
İlginç olan şu ki kaçıngan olanlar kaygılı olanları çekiyor. Ya da tam tersi.

Benim deneyimlerimde kaygılı olanla konuşmak, iletişim kurmak, durumu izah etmek hiç işe yaramadı, koşarak kaçtım her seferinde.
  • Phoebe  (14.08.22 18:54:40) 
Bence yok ben de bağlanma sorunu var onda kaygılı bağlanma var ne olacak bizim iş diye düşünmeyin. Bir ilişkinin oluru olmazı bunlar değil bana kalırsa. Başka şeyleri sorgulayın düşünün.

Bu kadar kurcalamaya gerek yok. Başlayın mutlu musunuz devam edersiniz
  • Hallegadola  (15.08.22 10:02:30) 
1 ... •121314151617181920• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.