Ekşi Duyuru

Bi aydır düzenli yapıyorum. İki gundur hiç yapasim gelmiyor. Görev gibi kendimi zorlayarak yapmaya devam mı edeyim, bi sure ara mi vereyim? Zorlayarak, içinden gelmeyerek yapılandan hayır gelmez diyorlar. Siz ne diyorsunuz?




 

Yani tam tersi olması gerekmiyor mu? Görece dengeli bi ruh haliyle gitsem de terapiden çıktığımda berbat hissediyorum kendimi. Her seferinde aynı şey oluyor. Sorun nerede?




 

Selamlar.

Daha önce gönül isleri duyurularimda anlattığım bir durum vardı. Biz bu abiyle bayağı ciddi kavga ettik. Çok büyük tepki verdi, "kendinden nefret ettirdin, yüzünü görmek istemiyorum" falan bi ton sacmaladi. Bunları telefonda konuştuk bu arada. Yarından sonra da yine aynı ortamda bulunucaz. Tepkisel bi tip, ne yapacağını kestiremiyorum. Arkamdan atıp tutacak, insanları hakkımda dolduracak burasi kesin de, en fazla ne yapabilir? "Aramıza sınır koyalım" lafina cevaben önce vicdan somurusu yapıp sonra da terbiyesizligimden, nefretligimden dem vuran birinden bahsediyoruz.

Bugün ortak bi arkadaşımızla konuşmuş. Kız, burnundan doluyordu, çok sinirliydi falan dedi. Daha önce böyle bi kriz yasamadigim için kafam karışık, ne yapılır çok kestiremiyorum. Teşekkürler.

 

Cevrenizde böyle bi şey yapan kimse var mı?




 

sabah dediğim 11-12. yeni uyanmışım, hala yataktayım. bilmediğim bi numara arıyor ve aramızda şu diyalog geçiyor.

tuhaf kadın: +
ben: -

+alo, damdanakan (ismimi söylüyor), nasılsın?
-iyiyim, sen nasılsın? numarayı çıkaramadım?
+telefonunda kayıtlı değil miyim?
-değilsiniz? kimle görüşüyorum?
+söyliycem ama ama önce telefona bir alo der misin?
-nasıl?
+telefona bir alo der misin?
-neden?
+söyliycem nedenini. önce bir alo de!
anlamadım, niye böyle bi şey istiyorsunuz? kimsiniz?
-onu da söyliycem ama nolur önce bi alo de (neredeyse yalvarıyor burada)
+ne yapmaya çalıştığınızı anlamadım. kapatıyorum.

sesinden orta yaşlı biri olduğunu çıkardım. bir daha da aramadı. neydi şimdi bu?

 

en son 2009 da girmiştim öğrenci seçme sınavına. şu an aldığım puan+ sıralamamın ne anlama geldiğini bilmiyorum. örgün öğretimde psikoloji okumak istiyorum. ygs 5 puanına bakmak gerekiyormuş sanırım. puanım ve sıralamam şu şekilde:

393,41943
49082

bu puan yeterliyse lys'de yapmam gereken net sayısı nedir?

teşekkürler.

not: evet, ikinci üniversitem (hatta üç) olacak.

 

Beş sayfalık basit bi web sitesi ve ayrıca bir logo hazirlamam gerekiyor. Logo için CorelDraw indirdim ama exceli bile cozemeyen ben iki saat ugrasip bi doğru bile cizemedim. Final ödevi bunlar bu arada. Youtube'daki tutoriallara bakıyorum ama ilerleme kaydedemedim pek. Salaga anlatır gibi anlatan videolar, siteler önerebilir misiniz? Zor durumdayım.




 

Çevrenizde böyle insanlar görmüşsünüzdür her iki cinsten de. Karşi cinsle iletişimi flört yoluyla kurarlar, başkalarının yalnızca hoşlandığı insanlara yapacağı jestleri, hareketleri gözüne güzel gelen herkese yaparlar falan. Böyle insanlarla bir derdim yok. Zaten ben de biraz böyleyim. Fakat son zamanlarda tanıştığım biri bu konuda ufkumu bayağı bir aştı. Baştan söyleyeyim, abazan değil. Ama kadınlara karşı tuhaf bi durumu var. Çok mu masumane davranıyor, kadınları mı tanımıyor, anlamıyorum. Aşırı sosyal bir tip, her türlü insanla çok rahat iletişim kurabiliyor. Ama hani karşı cinsle iletişimde yanlış anlaşılmamak için araya bi sınır koyarız, hemcinslerimizle olduğumuz kadar rahat değilizdir falan. Bunda o yok. Gidiyor çok samimi olmadığı bi kıza laf arasında "Gözlerin çok güzel" diyor. Saçımı kestirdim, bütün gün çevremde dolandı "Çok güzel olmuşsun, taş gibi olmuşsun. Bu ne güzellik, gözlerimi alamıyorum." vs.

Bir ara benden hoşlandığını düşündüm. Bir hafta sonra geldi "Sevgilim var artık" dedi. Bugün laf arasında "Ben doğuluyum, batılı bi kızla evlenmem çok zor. Mesela senle evlensem seni alıp Mardin e mi götürücem? Gelir misin?" falan diyor. Lan, denir mi bu ya?

Birkaç aydır bu kadar yakın davranınca bende de güzel bir hareketlenme oldu, ne yalan söyleyeyim. Bakıyorum, bunda da var mı bi olay, vaziyet alayım mı diye. Tam diyorum ki, "Yok ya, flörtözlüğün bokunu çıkarmış. Herkese aynı davranıyor. Gitmiş memleketten sevgili de yapmış zaten. Saçmalama!" diyorum kendime. Sonra bir geliyo doğum günü partisi hazırlıyo bana, bi geliyo "Oo taş gibisin, gözlerimi alamıyorum senden.", yok "Benle evlensen Mardin'e gelir misin?" Sonra noluyo, Whatsappta muhabbet açıyorum, doğru düzgün cevap vermiyor. O bana içinden geldiği gibi dokunuyor, her istediğini söylüyor. Ben dokunmaya yeltenince cin çarpmış gibi geri kaçıyor.

Nasıl davranacağımı şaşırdım. Duygularım zaten nefes aldırmıyor, tam kendimi "Senle ilgilenmiyor"a inandırıp ilişkimizi arkadaşlık eksenine kaydırıyorum, farklı bir sinyal geliyor. Sınava da az kaldı, bi de bunu düşünüyorum. Bilerek mi yapıyor? Çok da saf bi tip aslında. Bütün bunları kurgulayıp yaptığını sanmıyorum da tarzı, mizacı bu herhalde. Çok hoşlanmadığı ama az hoşlandığı kızlara böylere mi davranıyor? İnsanlar insanları ne kadar gereksiz yoruyor ya.

Napayım? Sürekli dip dibeyiz haftanın beş günü. Napayım?

Yaşlar az değil bu arada.

 

Matematik dersi icin bIR problemi somutlastiracak animasyon hazirlamam gerekiyor. Hoca anlatti ama daha once PowerPoint kullanmadigim için anlamadım. İnternette gezindim, pek bi şey bulamadım. Üçgenleri, dortgenleri hareket ettirerek basit bi modelleme yapicam. Nerelere bakayım?




 

Bazen cidden birbiriyle hic alakası olmayan farklı kültürlerden, farklı yaşam tarzlarına sahip yanı fotosopla yan yana getirsen bile siritacak iki apayrı insan (tek ortak noktaları bir sure aynı ortamda bulunacak olmaları ve meslekleri) arasında bi elektriklenme olur. Cidden akla, mantığa sigmaz ama. Nasıl bu kadar aptallasabiliyorum bu yaşta diye sorar insan kendine, huzuru kaçar. Karşılıklı git geller, bi sıcak bi soğuklar, kardeşimsin sen sana o gözle bakmam yalanları, kafa karışıklığı, küçük sürprizler (iki haftadır tanidiginiz birine sürpriz dogumgunu partisi hazırlar misiniz?), yan yanayken konuşmadan anlasiyor gibi hissetmeler, aynı yerde aynı tepkileri vermeler, görmezden geldikçe yaklasmalar falan. Sahi napiyorduk?




 

Uç aydır haftada bir düzenli olarak Bakırköy mazhar osman nevroz kliniğinde bi doktorla gorusuyorum. Majör depresyon ve depersonalizasyon şikayetleriyle başvurdum. Su an ismini hatırlayamadığım bi teknik uyguluyor. Sorunlarinla savaşma, onlarla yaşamayı ogren gibi bi şey. Doktorumu seviyorum, söylediklerini de uyguluyorum ama bu terapi şekli beni tatmin etmiyor. Eksik, bana gore değil. Açıkçası ise de yaramıyor. Terapiler de de surekli aynı şeyleri konuşuyoruz. Kendimi ifade etmekte zorlaniyorum. Rahatsız ve kötü hissediyorum kendimi. Ne yapmalıyım?




 

Kimi 5, kimi 4 diyor. 7 diyen bile var. Yakın zamanda gidip gelmiş kimse var mi? Sabah saatlerinde istanbul esenler otogardan eskişehir otogara kaç saatte gidilir?




 

Engin Gectan'in "İnsan Olmak" kitabı gibi mesela. Satır aralarında akademik bilgiler de verebilir ama kullandığı dil anlamayı zorlastirmasin. Ornegin aynı yazarın "Psikodinamik Psikiyatri ve Normal dışı Davranışlar" kitabına başladım ama dili, diğer kitaba oranla daha akademik ve içeriği daha yoğun geldi. Çok kavrayamadim.

Böyle neler geliyor aklınıza? İyi Hissetmek dışında. Irvin Yalom olur mu mesela? Adler okusam anlar miyim?


 

sb

Yolda dinleyeceğim.


 

Bu gece binip yarın akşam geri dönmek üzere. Formasyon için gidiyorum. Dersler haftada bir. Yoklamayı sıkıntı yapıyorlarmış.




 

Arkadaşları yardım etmiş, facebook hesabı açmış. Demin "Nereden giriliyordu, su facebooka bi girsene" dedi. Açtım sayfasını internet tarayıcısından. Şeytan durttu, azıcık da baktım. Sonucu tahmin edebilirsiniz. Anneme citlatsam mi durumu yoksa hic karismayayim mi?




 

Bir damdanakan vs ATM cihazı vakasiyla daha karşı karsiyayim. Yıldız teknik yüksek lisans başvurusu için türkçe eğitim veren bölümlere girecek adaylardan kendilerinin hazırladığı İngilizceyeterlilik sinsınavına katılma ve sınavdan belli bir puan alma şartı koymuş. Sınav tabii ki ücretli. Bi ziraat hesabı vermişler, bugün başvurunun son günü bu arada. Ben de ziraat atmden parayı yatırdim. Buraya kadar sorun yok ama işlem sonunda telefonuna bir şifre geliyor ve sen o şifreyi ATM ye girerek işlemi bitirip makbuz aliyorsun. Tam o esnada benim telefonum kitlendi, kurcala, ac kapa derken atm kendini sifirladi. Ama parayı da geri vermedi.

Subeye bağlı bi ATM değildi. O yüzden subedekilere soramadim. Kontorum olmadığı için müşteri hizmetlerini de arayamiyorum. Şimdi bu para ilgili hesaba yatırılmış sayılıyor mu? Öyleyse bunu nasıl kanitlayabilirim? Bugün akşam dorde kadar basvurumu yapmam lazım. Zamanim kısıtlı. Eğer param ilgili hesaba havale edilmediyse benim parama ne oldu? Paramı geri alabilir miyim?


 

Bu sene KPSS ye giricem. Genel kültür, genel yetenek + eğitim bilimleri + oabt (matematik). Dersaneye kaydoldum ama gidesim yok. Dersane ortamlarını oldum olası sevmemisimdir zaten. Çok yapay, samimiyetsiz geliyor. Hocaların o son surat ders işleyişleri, su kadar net su puan, bugün falanca dersten ne kadar soru cozdun, ee calismazsan yapamazsın tabii gibi bin yıldır surekli kullandıkları ezber cümleler bunyemde alerji yapıyor ya. Aşırı mutsuz oluyorum. Dersanede çalışırken de böyle hissediyordum, üniversite hazırlık için gittiğimde de. Yanı yoğun bi önyargı var, kırmak için çaba lazım. Kısaca sevmiyorum.

Dersler bi hafta önce başladı ama ben sadece bir derse gittim. Onda da hocanın ruhsuzlugu, tukenmisligi ruhumu emdi. Gitmeden olmaz mi? Kazanılamaz mi bu sınav?


 

Bi de 24 saat açık değil mi?




 

Mimar Sinan matematik mezunuyum. Diploma notum 2,69, ales 84. Odtü yl başvurularının son günü bugün. İngilizce sınavını kendileri iyapıyorlarmış. 75 tele para istiyorlar önkayıt için. Kayıt yaptırayım mı ya? Belki yedeklerin yedeklerinden bi yere girer miyim yoksa hayaller & gerçekler mi?

Acımasız olabilirsiniz.

İngilizcem çok süper değil ama sınavı geçme şansım da yok değil. Eğitim Bilimleri için başvurucam.

 

500 tl üst sınırlı, şehir içinde kısa mesafee, hobi amaçlı kullanabileceğim bi bisiklet arıyorum. Neler önerirsiniz? Cinsiyet:K

Peşin edit: O paraya bisiklet olmaz demeyin, bütçem bu kadar.


 

Üniversiteyi geçen sene bitirdim. Birkaç başarısız iş deneyimim oldu. Öğretmen olmaya karar verdim. Formasyona kaydoldum, haftada bir istanbuldan boluya gidicem cumartesi günleri. Haftaici sabah 8-12 arası kpss kursu. Birkaç tane öğrenci buldum özel ders için. Bu arada matematik mezunuyum. Kendimi çok niteliksiz, hayatı çarçur etmiş, boşa salliyo, kolpa yapiyo gibi hissediyorum. Aslında çok da tembelim. Bu program zaten yeterince yoğun mu yoksa araya bir de yüksek lisans sikistirayim mi? Kendimi ne kadar çok meşgul edersem o kadar iyi hissedicem gibi geliyo ama. Yoksa harcim değil mi? Bilemedim. Siz ne dersiniz?




 

Formasyon başvurusu yapıyorum bi suredir. Haftabasi kendi üniversiteme de başvurdum (MSGSÜ) çıkmadı. Ben de şehiriçi &dışı üniversitelere başvurmaya devam ediyorum. Bugün de anadolu üniversitesine başvurmak için eskişehire geldim.

Gün içinde mimar sinanin sayfasından formasyon kaydına hak kazanan yedek listesi açıklandı. Ama akşam 16.30 a kadar kesin kayıt yapmamız istendi. Yedeklerde ismim var yanı kayıt hakkı kazanmisim ama sehirdisinda olduğum için gidip kaydimi yaptiramadim. Duruma aydigimda saat dort falandi zaten (bütün gün eski şehirdeki başvuru işleriyle uğraştım). Öğrenci işlerini kırk farklı numaradan aradim ama cevap vermiyorlar.

Sizce pazartesi sabahtan öğrenci işlerine gidip durumumu anlatsam yardımcı olurlar mi yoksa "Bize ne karsim, zamanında kayıt yaptirsaymissin. Yerine başkasını aldık" derler mi? Yedeğin de yedeği gibi bi liste varmış sanırım. Dörde kadar kayıt yaptirmayanlarin yerine son yarim saatte bu yedeğin yedegindeki arkadaşları alıyorlarmis (bu ne mk, açlık oyunları mi?). Su an eskişehir trenindeyim, istanbula geliyorum. BBütün bilecik i öğrenci işlerine ulaşmaya çalışarak geçirdim. :/

Sizce ne olur? Teşekkürler.

 

Muhtarlık kapalı olduğu için osmanbeyde bi noter bulup nüfus cüzdanı fotokopimi onaylalttim. Muhtar beş lira alıyordu, bunlara 33 lira bayıldım :/ Neden böyle oldu? Nette en fazla onbeş lira alırlar demişlerdi. Beni mi kazikladilar?




 

Bunu nasıl duzelttiriyorduk? ÖSYM sınav koordinartorluklerine giderek mi?




 

Selamlar. Mimar Sinan GSÜ 2014 matematik mezunuyum. Not ortalamam 2,69. Haftabaşı formasyon önkayıtları başladı. Kendi üniversiteme de başvurdum ama kabul alamadım. İstanbuldaki diğer üniversiteler için de umut yok gibi. İzleyebileceğim alternatif bir yol var mıdır? Bu yoldan geçmiş deneyimli duyurucuların yardımlarını arz ederim. İyi akşamlar.




 

Ne onerirsiniz?




 

Yaklaşık bi saattir yediğim hicbi şeyden tad alamiyorum. Çikolata karton gibiydi, çorba içtim sadece sıcaklığını hissettim. Çok stresli bi gün geçirdim. Bunla ilgili olabilir mi?




 

Önerebilir misiniz? Şöyle bol kanlı, sadistik.

Teşekkürler.


 

Haftada bir gün bir dernek vasıtasıyla Suriyeli çocuklara türkçe ogretiyorum, yine haftanın bir günü bir lise oöğrencisine ücretsiz matematik dersi veriyorum. Akut gönüllü eğitimlerine katıldım, gönüllülük için gerekli belgeleri teslim ettim, aramalarını bekliyorum. Bunların dışında başka ne yapabilirim? Nerelerle iletişime gelebilirim?

Matematik bölüm mezunu, 28 yasında, kadınım.

Teşekkürler.

 

Randevusuz kabul ederler mi? Sabah saatlerinde?




 

Artık ciddi bir problem olmaya başladı. Tedavi görüyorum, hatta yarın randevum var doktorla. Evde herkes çalışıyor, akşam yediye kadar yalnızım. Bazen zor bela atiyorum kendimi dışarı ama çoğunlukla yataktan çıkacak takatimolmuyor. Bugün bayağı zorladi bu intihar düşüncesi. Ve giderek daha olası geliyor, gerçeğe çok yakın planlar yaparken buluyorum kendimi. Uyuyorum, ağlıyorum bi müddet geçer gibi oluyor, yine başlıyor. Ne oneriyorsunuz? Aileme bahsetmek istemiyorum bu durumdan ama böyle ne kadar dayanabilecegimi bilmiyorum. Yarın büyük ihtimalle ilaclarim değişecek. Değişen ilaçlar intihar dusuncelerini engellemede yardımcı olur mu?

Buraya yazmak ne kadar sağlıklı emin değilim ama günüm çok zor geçti. Korkuyorum ve çaresiz hissediyorum. Tavsiyeleriniz benim için önemli.

Teşekkürler.

 

Sizde de cikiyo nü yoksa telefonuma virüs mu bulaştı? Telefondaki virusu nasıl temizliyorduk?




 

Yeni çekilen filmleri, kısa filmleri, yeni yonetmenleri, kalburüstü olanların son filmlerini vs takip edebileceğim bi kaynak var midir bildiğiniz? Yoksa altyazı dergisini mi didikliyeyim?

Teşekkürler.


 

Kim var? Şiddet, seks, uyuşturucu, heroyin, karamsarlık, keder, melankoli vs barındıran filmler çeken genç, yasli, kadın, erkek, gay yönetmenler arıyorum.

Teşekkürler.


 

Voscreen e biraz baktım, basit geldi. Gerçi giderek zorlaşiyormus level atladikca ama yine de sorayim. Bunun bi tik ustu, aynı tarzda başka bi site var mi bildiğiniz, ingilicce gelistirmelik?

Teşekkürler.


 

Sahil olur, park olur. Aklınıza nereler geliyor?




 

Günlük gibi bi şey tutucam. Basit bi blog sitesi önerebilir misiniz?




 

Bi suredir psikologa gidiyorum. Uzun sure antidepresan kullandım, bir senedir birkaç kez ciddi bırakma denemelerim oldu ama hep aynı noktaya geliyorum. Tamamen birakamiyorum ilaçları. Durumum kritik, major depresyon diyorlar. İş buluyorum, calisamiyorum, evden hatta yataktan dışarı cikamiyorum. Son bir aydır ilaç kullanmayı bıraktım çünkü artık cidden çok sıkıldı m. İlaç tedavisine yanıt verdigimi düşünmüyorum.

Dunki psikolog gorusmemde, psikolog bir doktor ismi verdi. Çok iyi, ilgili bi doktor olduğunu söyledi. İnternette araştırdım kartaldan devlet hastanesinde görev yapıyormuş. Hem evime çok uzak hem de gitsem bile benle yalnızca on dk ilgilenebilecek. Derdimi tam anlamıyla anlatabilir miyim, bilmiyorum. İlaç kullanmam gerekiyor belli ki ama ben minimum miktarda kullanmak istiyorum. En son başladığım tedavide dirt farklı ilaç verildi ve ben bütün gün yataktan çıkmayan halimi özler hale geldim. Tedaviyi ve ilaçları bıraktım dolayısıyla.

Benim istediğim dediğim gibi minimum ilaç tedavisiyle biraz ayaklanıp iş yapabilir hale gelmek, hayatima bi yön vermek. Bunu kendi irademle bassrmaya çok uğraştım fakat belli ki kazın ayağı öyle değil. Psikologum intihar dusuncelerimin kritik boyutlara ulaştığını soyluyor ve şiddetle psikiyatrik tedavi öneriyor. Yakinlarimi bile arayıp bilgilendirdi intihar riskim bulunduğuna dair.

Param olmadığı için özel kliniklere gidemiyorm. Devlet hastanelerine gitmekten de aartik bıkmış usanmış durumdayım. Psikoloğun önerdiği doktor evime çok uzak bi hastanede çalışıyor. Şimdi ben bu adamı görmeye gideyim mi? Bana faydası olmasi için bu olaya ne kadar asilmam gerekiyor? Yıllardır anlasabildigim bi psikiyatrist bulamadım, hastaligimin bir turlu sonumlenmemesi bundan midir? Yeniden bi tedaviye başlayıp tekrar yarıda birakmaktansa hiç baslamamak daha mi iyi? Yarın buradan ta kartala gidecek motivasyonu kendimde nasıl bulabilirim?

Beynimi kemiren asıl kilit soru su: yıllarım, hatta biraz arabesklesmek gerekirse gencligimin en güzel yılları 'hasta' olarak geçtikten sonra artık iyileşmenin, hayatı iyi kötü idame ettirmenin bi yolu bulunur mu? Diyelim ki iyilestim (gorece), harcadigim bütün o bos zamanı telafi edebilecek bi yol bulabilir miyim?

Artık hicbi şey yapmadan durayim mi yoksa tekrar başa dönüp tekrar cirpinmaya, hayatın akışına bi yerinden eklemlenmeye çalışmaya devam mi?

 

istanbul'da hangi devlet hastanelerinde kornea topografisi çektirebilirim?




 

İnsanı rahatlatacak, zorlamayacak, karakterlerinin artık enayilik boyutunda naif olduğu (hepsi böyle olmasa da olur), insanı hayat telasindan uzaklaştıracak bir film ya da dizi geliyor mu aklınıza?




 

Reglin başlamasıyla başladı. Normalde bi iki gün surer ve geçer. Bu sefer regl bitimine dek agridi, reglim bitti hala devam ediyor. Sizce endişe edecek bir şey var mi?




 

Bana da yeniden yaşama hevesini ver.

Verir mi sizcs? Sb.


 

Evde vodafone supernet kullanıyoruz. İnternet dünden beri kesik, 0850 542 0 542 yı arıyorum, sürekli meşgul çalıyor. Yarına kadar duzelttirmem lazım. Ne yapayım? Herhangi bir vodafone bayisine gitsem ilgilenirler mi?

Teşekkürler.


 

İnternette bir suru numara buldum. Aradim, hepsi meşgul. Doğru numarayı bilen var mi? Nereyi aramamiz gerekiyor?




 

Haftabasi yurtdışından misafirlerim gelecek, dort gün kalacaklar. Nerelere gidelim? Misal adalara götüreyim mi yüzmeye? Yuzmek için nereye gidebiliriz ya da? Bunun dışında neler yapabiliriz?

Teşekkürler.


 

Konu aşk, politika, sosyal adaletsizlik, melankoli vs olabilir. Brutal vokalli şarkılar kapsam dışı. Ornek veriyorum: Pain of Salvation- Ashea

Önerilerinizi bekliyorum. Teşekkürler.


 

Selamlar.

Son bir senedir sinirlerim çok bozuk. Sürekli yeni tedaviler deniyoruz, bırakıyorum. Kendimden umudu kestim gibi bi şey. Art arda kritik hatalar yapıyorum, hayatımı kendi ellerimle daha da dibe cekiyorum. İş buluyorum,çalışmiyorum. Şımarık, sorumsuz davranıyorum. Bu süreçte gerek ailem gerekse iş arkadaşlarım acima&ayiplamayla karışık inanılmaz bir hoşgörü göstermeye başladılar bana. Minnettarım. Elimden tutup dogrultmaya uğraşıyorlar ama düzen tutmayacak gibiyim. Bu insanlara da üzülüyorum. Ben evde ağlayıp sınır krizleri geçirip ise gitmedim iki gundur. Bugün işteki bi abi facebook tan kızkardeşime, hatta onun eşine kadar aramış, konuşmuş bu kız nerede, çok merak ediyoruz diye. Aradim, pzt mutlaka gel, dertleselim diyor. Simarikligimin insanlarıbu derece merakta bbırakması, infial yaratması da acaba kötü bi insan miyim düşüncesi doğurdu bende. Bir de borclaniyorum hepsine manevi olarak. "Ne güzel yanimdalar, saçmalıklar ima katlaniyolar" diye sevinsem mi, bu yaşta bu kadar attention whore, little sayko olduğuma icerlesem mi bilemiyorum. Bu insanlara yazık mi ediyorum?


 

Nasıl yapabiliriz?




 

Herhangi bir lisans bölümünden mezun olmak adlı 'sey'in kodu kaçtı? Baktım da göremedim (körüm).

Teşekkürler.