Ekşi Duyuru

hayır çıkmıyor.

4 levent'ten beşiktaş'a neden direkt geçmiyorsun? tüm minibüsler beşiktaş'a gidiyor oradan.

ekmek değil bildiğin kıymalı pide yapmış şerefsiz.

nasıl fikri olur ki insanın :/ koynuna saklamış olamaz ya. insanlar neler yapıyor yahu. ben burda çekirdek çitliyim

Hiçbiri gerekli değil linkler de burdan www.livefootballol.tv

DNS gerektirebiliyor.

Google'da sopcast link diye aratınca siteler bulabilirsiniz.

Sopcast linkine tıklayınca internet explorer, chorme vs bir uyarı verip diyor ki, bu link bir program çalıştırmak istiyor... çalıştırsın mı? evet diyince program açılıyor ve yayın bir süre sonra başlıyor.

Temel kavramlar için;
www.workcube.com

search'den güzel şeyler de bulabilirsin ayrıca...

2. sorun için ise kendine kesin bir üçlü belirle yardımcı olayım sana ama üçlü kombinasyonunun mantık çerçevesi içinde olması gerekir...

Bak açıköğretimin nette notları var daha doğrusu kitapları. Oradan yönetim bilgi sistemleri dersine ait kitapların herbirinin sonunda sözlük diye bir bölüm var. O sözlükten faydalanabilirsin. Veri madenciliği kesin çıkar bu arada. Ayrıca 2. soruna ait örnek vaka analizleri de bu kitaplarda mevcut bir göz gezdirmeni tavsiye ederim.

1. iş garantisi olmasa da bir.

tartışmasız 1

1.

o isi yapmak istiyorsan uzun vadeli dusunmen lazim. insanlar genelde bir yere girip para kazanmaya baslayinca oraya cakilip kaliyor, hayaller yalan oluyor.

1

1

1 ama o an paraya çok ihtiyacın varsa 2.
yoksa kesinlikle 1.

İkisi de. Birincisi daha öncelikli tabii. İkincisi için şunu diyebilirim nereden ne öğrendiğinin ne zaman işine yarayacağını bilemezsin. Çok şey katabilir o alakasız iş.

zaten cevabı kendiniz çoktan vermişsiniz.

askere git!

hepsinin aynı anda gerçekleşmesi biraz ütopik.

işkur stajyerliği; başlı başına düzenli eğitim gerektiren bir şey.Dolayısıyla çalışmayı çok istediğiniz firmada staj yapamayacaksınız.

Sigortanız olmamalı ve işkur'a kayıtlı "işsiz" olmalısınız.
Ayrıca şöyle bir şart da var:
Öğrenci olmamak (Açık öğretim, beklemeli öğrenciler, kayıtlarını dondurmuş olanlar ve ikinci öğretime devam eden öğrencilerin programlara katılmalarına, program sonunda da istihdam edilmelerine engel teşkil etmediği hususunda, İl/Şube Müdürlüklerinin uygun değerlendirmeleriyle stajyer olabilirler).

Anlatırsanız İl Ş.Müdürlüğü'nden uygundur yazısı alırsınız sanırım.


Detaylı bilgi için; www.maligundem.com

ne sorduğunu tam anlayamasam da z tablosundan satır 1.9 ve sütun 0.06'nın kesişim noktası sana 0.025'i veriyor. umarım sorduğun budur.

tarım çok (çooooooooooooook) sonra. herhalde ilki avcılıkla ilgilidir. resim de hemen o sıralarda gelişmiştir. resim için alet yaptıklarını sanmıyorum başta. ağza alıp püskürtüyolarmış veya parmakla boyuyolarmış.
bi de belki av aletinden önce giysi yapmış olabilirler çünkü hem göç halindeler hem buzul çağları vs oluyor filan. sonuçta giysi de avdan olduğuna göre artık denktir sanıyorum zamanları.

bence resim yapma malzemeleri çeşitli yapraklardı.

yani ben küçük ve ilkelken çok güzel resimler yapıyodum farklı renkli yapraklarla.

silah

taş balta, kemikten bıçak, taştan kesici aletler.

sperm ?

üretme kavramından ne anladığınıza bağlı. sonuçta herhangi bir araç/gereç yapmış olsalar da, bunu başkalarına aktarmak için dil gerekli.

kemikten delici ve tastan yapilma kesiciler. oldovan'in ilk ornekleri. aratin, cikar karsiniza. tarim harbiden cooooooooooooooooooooooooooooook sonra.

insanların ilk ürettikleri şeyler ya da başka deyişle en eski insan yapımı şeyler taştan aletlerdi. etiyopya'da 2.6 milyon yıl öncesine ait kuartzdan yapılma kesici alet bulmuşlar mesela. ondan sonra el baltaları falan yapmışlardır işte, aletler giderek gelişmiştir. en eski silahlar da odundan mızraklarmış.

en eski duvar resmi 40 bin yıl öncesine aitmiş ve ispanya'da bulunmuş.

ilk giyecek veya en eski giyecek 170 bin yıl öncesine dayanıyormuş. sondan bir önceki buzul çağında giyinmeye başlamışlar. bunu da, saç bitinin giysi/vücut bitine 170 bin yıl önce evrilmesine dayanarak bulmuşlar. bir de insanlar maymun gibi vücut kıllarını kaybettikten çok sonra giyinmeye başlamışlar. afrika'dan kuzeylere göç ettiklerinde modern giysilere benzer daha gelişmiş giysiler giymeye başlamışlar.

en eski ayakkabı ise 5500 yıl öncesine dayanıyor. bir mağarada koyun bokunun içinde bulmuşlar.

ilk kullanılan silah. sonuçta taş. ama üretim için işleme gerekli diye üretime sayamam onu. şekil verme opsiyonu da var. üretimin tanımına göre sayabiliriz de saymayabiliriz de sonuçta kemik bıçaklar var.

ama ilk "üretilen" giyim amaçlı. muhtemelen deri/bitki karışık bişiler.

barınağı genelde hazır şeylerden yaptıklarından üretim saymıyorum.

Resimler daha sonra. önce ilk işleri temel ihtiyaçlardı. maymun alet kullanmaya başlayınca işler değişti. resim sanat veya hikye anlatma derdi çok daha sonra.

ilk aletler çok ilkel olduğu için taşlardan ayırt etmek pek mümkün değil.

yani taşlarla bir şeyler yaparak başlamışlar.

bu yıl 1001 belgesel film festivalinde "kara vagon" diye bir belgesel izledim dersim'i anlatan. şöyle kısa bir videosu mevcut: www.facebook.com

Sabah gazetesi vermişti bundan 8-10 sene evvel. Bir 2. dünya savaşı belgeseli. 10 Numaraydı. Bulabilirsen tam istediğin gibi bir şey.. 16 cd miydi neydi.

ben tuzla belediyesinin sayfasını çok beğeniyorum. www.tuzla.bel.tr beyoğlu şişli gibi büyük belediyelerle kıyaslarsan çok tasarım ve işlevselikte çok önde.

1)güzel dizayn adı üstünde göze güzel gelendir en başta,ama web sitesi olunca konu,belli başlı kriterler söz konusu.bunlar son kullanıcı alışkanlıkları ile ilgili şeyler.örnek verecek olursak arama çubuğu sitede her zaman sağ üstte olur.bunu sebebi kullanıcıların buna alışmış olmasıdır gibi etkenler var.bunun dışında günümüz teknolojisinde artık table değil div kullanılıyor.ve css3 de yine artık ön planda.bu konuları biraz araştırman lazım.
eyüp belediyesinin sitesine ben 10 üzerinde 8 veririm.sebeblerini aşagıda sıralıyorum.
-renk uyumu tam olmuş...mavi ve turuncu rengi güzel kullanmışlar bir arada.
-anlaşılır bir arayüzü var.
-kullanıcıyı yormuyor,herşey daha önceden alışık olduğum yerde.
-güzel bir css kodlaması yapmışlar.

2)sitenin güveli olup olmadığı özellikle kredi kartı konusunda ssl sertifikası olayı var. ve w3c onayı.bunlar önemli o konuda da.

Oncelikli kriter kullanilabilirlikdir(usability).
Usability'nin basarili olmasi icin, acik ve kolay anlasilir bir navigasyonu(menusu, linkleri, butonlari) ve mantikli bir site akiskanligi(site flow) ve kullaniciyi amaclanan hedefe yonelten dogru bir hiyerarsik sayfa yapisi olmasi lazim. Ikinci kriterde sitenin estetik ozellikleri. Yani farkli icerik kisimlarinin, menulerin birbirinden acikca ayirilmis olmasi, linklerin butonlarin dogru yerlesimleri gibi.
Eyup sitesine bakinca 2.kriteri yeterince karsiliyor, yani sayfa duzenli, renkler, basliklar, yazi karakterleri uyumlu. Fakat 1.kritere gore bazi problemleri var, mesela slideshowun icindeki resimlerin bazilarina tiklayinca baska sayfaya gidiyor bazilari ise sadece resim olarak orada. Ayni sekilde yandaki belediye baskaninin portresinin oldugu paneldede panelin ortasina tiklayinca hareket yok ama panelin ust kismina tiklayinca baska sayfaya aciliyor. Asagida kan bankasi, eyup'e ulasim gibi linkler mevcut, onemli olduklarini dusundukleri icin buraya koymuslar ama bunlarin yukaridaki ana menudede yer almasi iyi olurdu cunku bazisi orda var bazisi yok bu biraz daginik bir navigasyon sistemi ve bir cok kullanici icin kafa karistirici. Bu sayfalari degerlendirirken sanki 60 yasindaki bir internet kullanicisi gibi dusunmek gerek saglikli sonuc cikarabilmek icin, belki o kadar yasli insanlar girmiyor ama onlarin anlayis seviyesinde cogu ziyaretci. Son olarak bu bahsettigim problemleri asmak icin sayfalarin mumkun oldugunca sade tasarlanmasi lazim yani ana sayfa oldugu icin herseyi buraya doldurma mantigi maalesef kullanimi ve planlanmasi zor siteler yaratiyor. Anasayfa tasarlanirken sorulmasi gereken soru su; ziyaretcileri ilk olarak nereye yonlendirmek istiyoruz, ilk hedefimiz ne, sonra ikinci olarak nereye yonlendirebiliriz, 2. hedefimiz ne? seklinde sayfayi belli hiyerarsiye gore duzenlemek. Bir sayfaya girdiginde ben simdi ne yapacagim diye dusunuyor ve sezgisel olarak bir yere yonlenmiyorsan o sayfa yeterince basarili degildir.

çok güzel, cidden. herkes uyumuş, yalnızlığın güvenliği hakim.

gece çok güzel de... geceden bıkıp geri dönüldüğünde yatağı ısıtan bir bedenin yatakta olmayışı yok mu; işte o, işte cehennem gibi.

değil önemli olan iç huzur. o olmayınca güzel değil ama senin adına sevindim tadını çıkar.

valla çok güzel.

ama mesela odtü'de yurtta kalırken daha güzeldi. çık dolaş gel. temiz hava. oh mis gibi. şimdi mecidiyeköy'de kaosun göbeğindeyim. hala ses geliyor dışardan. neyse. yine de gece güzel.

ahmet haşim aklıma geldi bunları yazmışsınız. evet geceler naif ve dinlendirici. hiç bir şeyi aksatmadan yaptığın tek yarı. sabah ve öğlenleri ise karmaşık, nerede ne yapacağını, nereye gidileceğini, ne ile ilgileneceğini göstermeyen bir yarı. cidden.

320kbps mp3 ideal hafız. urbanears ben de kullanıyorum, gayet estetik şeyler. ses kalitesinde bir akg, bir sennheiser değildir tabi ama 320kbps ile zaten alacağını alırsın urbanears ile. üzerine pek düşünmen gereken bi durum değil yani bu.

sennheiser HD 650 450 dolar civarı fiyatı var, gördüğüm en mükemmel kulaklık diyeyim. ses kalitesine gelince apple ve sony bu işi en iyi yapan markalar zaten ama apple sanki biraz daha üstün.

Ses kalitesi ve Apple? Ne zamandır birlikte anılıyorlar ki? Önce kaliteli bir kulaklık, sonra COWON, iRiver, Sony, Creative gibi ses hususunda rüştlerini ispatlamış markaların ürünleri gelmeli. Hatta gerekirse önce kulaklık, sonra kulaklık amfisi (misal; Fiio), sonra da müzikçalar gelmeli.

evet kesinlikle bilekelri kalinlastirir ve guclendirir. surekli klavye basindaysaniz agrilarinizi da azaltir

elbette doğubank ı denemelisin direkt

3. nesli nereden bulacaksin abi. dogubank'ta olmaz oyle cag oncesi aletler :)

ancak ikinci el.

Bence apple kulaklığı al yine.

sony mdr ed21

philips she 8500

www.youtube.com

bu videonun gerekli kismini kesip kullan.

Burdan seç beğen al:

www.youtube.com

Video'yu indirmek istersen:

(bkz: DownloadHelper/#30312621)

dar kalca - genis omuz. daha ne istiyon ki?

popo estetiği yaptırcan o zaman ya da külotlu çorap giy içine çorap falan koy popo kısmına. kilo al demeyelim de ne diyelim.
pantolon tercihini bu duruma göre yapabilirsin mesela arka cepler önemli, hem sen buna neden takıyorsun ki bence erkek için çok gerekli bişi değil.
bir de başlık bi el atmayın da olmalı.
son olarak benim burada ne işim var ki elin adamının popo ufakmış büyükmüş banane değil mi.

bence vücudun baya iyiymiş. düşük bel yakışır yani. kilo ve boy da tam ayarında. hiç takma panpa, al bi dockers. öperim.

@crimsonlady yani kilo alırken belli bi spor yapıp oraya yönlendirebileceksem olur da, normal kilo aldığımda oraya gitmiyor. öyle bir şey varsa, onu bilmek istiyorum aslında.

squat, romanian deadlift gibi seyler yapacaksin.

kendimden biliyorum, dumduz gotum vardi. simdi rajrex'inkiyle yarismasa da bir seyler var.

Karpuz yata uata büyür derler bilmem anlatabildim mi

squat lunge deadlift leg press kolay gelsin

Ben hiç bardak içiyorum. İçersem türk kahvesi. Bir keresinde günde 5-6 bardak içtiğim oluyordu, bir zararı yoktu görünürde ama sağlıksız şeyler bunlar. 2nin üstüne çıkma gitsin.

bir ara günde 8 bardak içiyordum..bildiğin bağımlılık durumuna gelmişti..

ölmezsin ama böyle devam edersen kafeinden kendine hakim olamayabilirsin gözlerin seyirmeye başlar aşırı sinirli olursun

2lt içiyordum biri ara. 2. haftanın sonunda akşamları elim ayağım tutmuyor ve uyku da ciddi sorun yaşıyordum. 1 lt gün içine yayıyorum şu sıralar iyi.

genel olarak günlük 3 kupayla sınırlamanın sağlık açısından iyi olacağı söylenir. ha beni deli gibi işetmesi dışında, bir de aç karna çok sigarayla tüketince midemin felaket kazınması dışında bir zararını görmedim. ama bokunu çıkarmamak, 3-4 kupada (devasa kupalardan değil bu arada, normal boyutlu bir kahve fincanından bahsediyorum) kalmak lazım.

valla ben baya içerim(5-6 kupa)ve artık azaltmak niyetindeyim.

ben de gecen hafta makinasını aldım daha önce french press ile yapıyordum, günde en fazla 2 bardak oluyor o da her zaman değil, bi de starbucks tan aldığım kahve şurubu ile aroma katıyorum daha bi güzel oluyor. abartmamak lazım tabi.

orta boy fincanla 2 fincan içerdim her gün, midem büyük zarar gördü doktor günde bir parmak (enine) içebilirsin dedi. ayrıca 49 kilo olan birine göre oldukça fazla selülit sahibi oldum.

Sınav zamanı çok içiyorum. Espresso,Türk kahvesi,filtre... Ne bulursam. Normalde, günde bir fincan filtre kahve ya da Türk kahvesi. Aç karnına içtiğim zaman midem ağrıyor. Mideyi hassaslaştırıyor, dikkat edin.
Çok içmeyin, hatta 2 bardağın üzerinde içmeyin. Şekerli içiyorsanız daha da kötü. Ciddi manada fazla şeker alıyorsunuz demek olur bu. Yağlı sütten hiç bahsetmeyeyim? Beyazlatıcıda da kimyasallar var. Tabi kafein bağımlılık da yapıyor. Gerek yok, keyfini çıkartarak için.

fazla kahve kalp çarpıntısı ve mide problemine neden olabilir. ayrıca kahveden ölmek istiyorsan günde 80-100 bardak civarı içersen içindeki kafein oranı vücudunda ölümcül düzeye ancak ulaşıyor diye okumuştum bir yerlerde.

Günde 1tane ama bazen maksimum 2 bardak içerim sütlüsünden. Kupalar var ya hani onlardan.

100-120 bardak/gün seviyesinde ölürsün.

max. 3-4 kupayı güne yayarak içmenin, şekersiz ve sütsüz olması şartıyla zararı olmaz diye düşünüyorum. özellikle spordan 1 saat önce tüketirseniz yağ yakımına da yardımcı olur ki en güzel bişey... ama sigara kullanan için daha fazla tüketime sebep olur ki bu yönüyle de dezavantajı yok değil.

ben de aynı dertten muzdaribim.nedenini ben de merak ediyorum.

çünkü arılar gerizekalı. valla bak. köyde geçirdiğim aylar sonunda ben bu neticeye vardım. gerizekalılar sineklikten geçip içeri girmek için dolanıyırlar dolanıyorlar bir delik arıyorlar. bizim pencere de biraz hatalı olduğu için buluyorlar girecek bir yer. neyse içeri giriyorlar, bu sefer dışarı çıkmak için uğraşıyorlar. geldikleri yerden geri dönmeyi de akıl edemiyorlar. sonra bu gerizekalılar pencereler kapatılınca havasız kalıyorlar, beyne oksijen gitmiyor. mal gibi tavanda daireler çizerek dönmeye başlıyorlar. dönerken tavana çarpıyorlar. 5-10 kez tavana çarptıktan sonra ölüyorlar. ayrıca bu arıları sineklik vasıtası ile öldürmeye kalktığınızda da zıplayarak ölüyorlar. çok ilginç değil mi? vuruluyo ve son hamlesi 1 metre öteye zıplamak oluyor. yalnız bahsettiğim bu arılar bal arısı değil yabani arı. söyleyeceklerim bu kadar.

arılarda son yıllarda bir gariplik var avrupa özellikle de amerikada toplu halde ölümler var. yavaş yavaş da dünya geneline yayılıyor bildiğim kadarıyla. bir de havalar bi anda düştü ondan olabilir.

ne ekonomisi laynnn bizi bogaz tokluguna calistiriyorsunuz desen kafi aslinda.

diğer bakımdan bir iki ekonomi dergisinin web sayfası ile gazetelerin ekonomi sayfaları yeter.

genel manada gelmiş geçmişi kastediyorsan türkiye ekonomisi başlığında tonla üniversitede okutulan ders kitabı var onlara bak.

ara ara takıl derim www.mahfiegilmez.com

sinestezi.wordpress.com

content.csbs.utah.edu

www.tek.org.tr

www.sde.org.tr

ekonomiturk.blogspot.com

www.youtube.com

www.sabah.com.tr

www.bddk.org.tr

www.aksam.com.tr

yazarlar.gazetevatan.com

hurarsiv.hurriyet.com.tr

abi en fazla imleçle kopyalamayı engellersin bak şu kodu sayfaya koy yada script falan kullanıyosan header.php vardır oraya koyarsın
<script type="text/javascript">
//form tags to omit in NS6+:
var omitformtags=["input", "textarea", "select"]
omitformtags=omitformtags.join("|")
function disableselect(e){
if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1)
return false
}
function reEnable(){
return true
}
if (typeof document.onselectstart!="undefined")
document.onselectstart=new Function ("return false")
else{
document.onmousedown=disableselect
document.onmouseup=reEnable
}
</script>

Yazıyı kopyalayamamak diye birşey yok aslen.. Kullanıcının ekranında gözüküyorsa her şekilde kopyalanır. Programa da gerek yok ayrıca.. "Kaynağı görüntüle" dedikten sonra herşeyi alabilir sitede gözüken..
Yok "text" olarak editlenebilir şekilde alamasın derseniz, yazıyı photoshopta yazıp JPG kaydedip sitede gösterebilirsiniz. Anca resmi kopyalar, ama editleek isterse tek tek yazması veya bi OCR programıyla okutması gerekir..

www.gezginler.net söyle bir şifrelme aracı var. Ufak bir deneme yaptım gayet güzel çalışıyor. Ama decoderlarla falan çözülebilir sanırım.

yazıyı gif uzantılı imaj şeklinde ekleyin. jpeg olursa yine bir şekilde metine çevrilebiliyor, ama gif baya bir uğraştırıyor.

Her türlü görüntü formatını okuyarak, yazıya çevirebilen programlar uzun süredir var. Türkçe karakterleri de okuyorlar. Yani o yazıları isteyen her türlü alır. Boşuna uğraşma istersen.

bende şundan var ve işimi gayet güzel görüyor:

www.ikea.com.tr

metro son durakta inip yürünebilir.. uzun sürer tabii.. ya da metrobüs ile yenibosna'ya gel.. oradan taksiye bin..

indirdiğin şablonun içinde licence hede hödö diye birşey vardır. onun içinde kullanma şartları yazar. eğer o şartlar yoksa. sitesinden bak. şartı şurtu yoksa direkt kullan. fakat css, html içine comment reklamları koymuşsa onlara karışma.

geçen hafta herkes duruyordu herhalde daha gelmedi.

galata ve unkapaninda istavrit, izmarit ve kefal harici gormedim ben daha. mevsiminde eminonu tarafinda sarikanat yakalayan da oluyor.

keranedir :D

Evet quest yerleri haritada gösteriliyor. J tuşuna basıp quest ekranını aç, istediğin queste E ile tıkla. Daha sonra haritayı açtıgın zaman gitmen gereken yer gözükecek.

Skill bar diye bir şey yok. Sağ eline ve sol eline, büyü yada silah alacaksın. Bu kadar. Sınıf seçimi diye birşey de yok, bu oyunun özelliği kendi sınıfını kendin yaratman. Level atlayınca önce tab tuşuna, sonra da yukarı tuşuna bas. Health, magika, stamina birisine ver. Sonra da istediğin perke ver. Böylece zamanla kendi sınıfını kendin yaratmış olacaksın

Öncelikle mage,warrior,rouge gibi sınıflar seçemiyorsun.Bu oyunun özelliği de bu,karakterini nasıl geliştirirsen oyun içinde öyle oluyorsun.Ayrıca oyun içinde "J" ye basarak questlerini görebiliyorsun ve buradan haritanda çıkmayan görevleride seçip haritada gözükmesini sağlayabiliyorsun(diye hatırlıyorum) ...
Bunun dışında evet altta bir skill bar olmayacak.Yine oyun içinde tab tuşuna basarak ulaşabiliyorsun herşeye.Oyunda bi dezavantaj çabuk heal basamaman evet kısayol olarak "Q" ya atadığın yerden potion içerken de oyun durucak hep ya da altarnatif olarak spell yoluyla arttırıcaksın canını ...

a1208.hizliresim.com
a1208.hizliresim.com
a1208.hizliresim.com
b1208.hizliresim.com

bu zamana kadar o dizinin müziklerini erol evginin oğlu murat evgin yapmıştı. muhtemelen bu da onun işidir ve diziye özeldir.

uyku yapmaz aksine uyku açar.

uyku da yapabilir uykusuzluk da kişiden kişiye değişir. aynı şekilde iştahsızlık yaşayanların yanında iştahı artanlar da olabilir.

not: bu bilgiler prospektüs bilgileridir. kilo verdirmesi değil belki ama iştahı kesmesi diye bir şey varmış ki bu durum yan etkilerde geçiyor. aynı şey uyku yapması/yapmaması için de geçerli. siz de bu yan etkinin görülmemesi başkasında görülmeyeceği anlamına gelmez.

bende uyku yapmak yerine uyku açıyor.

ayrıca kilo verdirmesi diye bir şey yok, çok zayıfım ve psikiyatristim ilacın zamanla iştah açacağını söyledi (kullanmaya başladığım ilk bi hafta hafif hafif midemi bulandırdığı oldu ama sonra geçti).

antidepresanlar konusunda 15 yillik deneyimi olan birisi olarak diyebilirlm ki, uyku da yapabilir, uykusuzluk da yapabilir, kiloda aldirabilir, istah da kapatabilir.

bu tamamen kullanan kisiye bagli. ancak lustral diger antidepresanlara gore yan etkileri oldukca ama oldukca az olan bir ilac. zaten bu ilacin uretim prosesinde en cok uzerinde durduklari sey "yan etkileri minimize etmek" amaciydi.

ben senelerce kullandım. hep iştah kesti ve uykusuzluk yaptı. uykusuzluk yapma etkisi 15 gün sonra geçiyor ama iştahsızlık hiç geçmedi bende.

Bana hiçbir şey yapmadı. Sadece şekerli gıda isteğimi artırdı.

ya bu sanırım ttnet ile ilgili, ben aboneliğimi net limitsizden sınırsıza taşıdığımda sürekli çıkıyordu karşıma. birde ne zaman torrente abansam ve hat yoğun olsa web sitesi açılamayınca bu hatayı veriyordu

ttnet ile değil host ile alakalı olması lazım. nginx sitelerin bulundurulduğu yerlerde kullanılan bir tür uygulama çünkü.

okunaklı bir caps atsan iyi olur.

winrar ile rar dosyalarının içindeki iso'ları çıkartıp (bkz: extract) daemon tools gibi bir programla o iso'ları cd/dvd player'ınıza disk takmış gibi okutabilirsiniz.

ondan sonrası oyunun nasıl sıkıştırıldığına bağlı. kimisini yükleyip crack dosyasını kullanmak gerekiyor (nasıl yapılacağı bir readme dosyasında anlatışmıştır) kimisi yükleme gerekmeden çalışıyor kimisi de crack dosyası gerektirmeksizin yüklendikten sonra kendiliğinden çalışıyor. onu keşfetmek size ve klasörlerin içindeki bir .nfo dosyasında yazanlara kalmış.

birinci rar dosyasini bir klasore cikart. bu sayede diger tum rar' larin icindeki dosyalar tek bir klasor icinde otomatik olarak acilacaktir. daha sonra iso dosyasindan bildigin bildigin yontemle kur oyunu. muhtemelen calisacaktir.

evet haklılar toefl farklı bir sınav. çözme metotlarını iyi öğrenmelisin yoksa zaman yönünden sıkıntı olur.
1- evet iki çeşit toefl var. biri toefl itp diğeri toefl ibt. toefl itp kağıt üzerinde yapılıyor. yeni soru hazırlanmıyor. geçmiş yılların soruları biraz değiştirilerek ya da tamamen aynı şekilde yeniden soruluyor. geçerliliği çok az kalmış türkiye'de birkaç üniversitede ve erasmus programlarında işe yarıyor. ibt ise yeni sayılan bir sınav türü. tamamen bilgisayar üzerinde yapılıyor. oldukça zor ve sabır gerektiren bir sınav. gramer bölümü yok ama gramer bilgisi gerekiyor. listening reading writting ve speaking olmak üzere 4 bölümden oluşuyor. yaklaşık 4 buçuk saat sürüyor. speaking öncesi ara oluyor. 120 üzerinden değerlendiriliyor. 100 alman demek yurtdışında bütün kapıların sana açılacağı demek. oldukça prestijli bir sınav.
2- evde çalışarak iyi bir skor alabilirsin ama çok iyi bir skor için profesyonel destek gerekiyor sanırım. bruce rogers: The complete guide to toefl test (ibt version) piyasanın en iyisi. orijinali pahalı ama belirteyim. ayrıca longmanın da yazarı deborah philips olan bir ibt kitabı mevcut o da iyi sanırım. building skills ve mastering skills piyasadaki diğer iyi kitaplar. bunun yanında nerden bulursun bilmiyorum ama bilgisayar programları var. cambridge'in kaplan'ın falan. bunlar da yararlı olur.

www.ets.org bu arada bu resmi site. bir çok sorunun cevabı orda. itp 100 dolar ibt 180 dolar bunu da belirteyim.

nette bussuru beleş kitap var kaplan öneririm madem ing ii formatı bilmek gerek mutlaka deneme yapmalı yoksa sınavda şaşırabilir insan ama ing örenmek falan kitapla olmaz cumulative bir birikim gerektiriyor evde çalıştım 15 gun yuz aldım

ibt ye gircen diğerlerine girme

ben de ingilizce eğitim veren bir okulda okuyorum. Toefl ibt'ye girdim, girmeden bir ay alıştırma çözdüm. 104 aldım. beni en çok speaking zorlamıştı belki onun üzerinde yoğunlaşabilirsin.

mamun yumuşak değil.

mamun iyidir ama tazesinden al, beklemiş mamunlardan alma.

edit: mamun alırsan soğuk bir yerde muhafaza et.

eğer avlanacagın yer tekne turu düzenleyen yatcıların demir attıkları bir iskele liman rıhtım tarzı bi yer ise tavuk fileto dene .
imkanın varsa ve kayalık bi yerse deniz kestanesi çıkartıp , kırıp içini kullanabilirsin

cekirge, koyde uzun sopalarla 1 saatte 1litrelik siseyi dolduruyorum

Yazilanlar balikcilik terimi heralde ne olduklarini bilmiyorum, o yuzden benim soyleyecegimle ayni sey olabilirler. Biz su kilif gibi seylerin icinden cikan yesil solucanlarla gayet iyi verim aliyoduk. Yalniz baliklar kucukse bazen kancayi yutmak yerine etrafindan kemiriyorlardi yemi. Bir de onlari dograyip kancaya takmak hakkaten igrendirebiliyor bazen.

Format atmadan önce listeleri ve itunes'taki şarkıları xml olarak export etseydin şimdi bir sorunun olmazdı. bu şekilde nasıl kısa yoldan halledersin tam emin değilim ama listelerini elle tek tek yüklemen gerekebilir.

gel bak sıfırdan başlayacak gibisin mediamonkey kullan tüm dertlerin ortadan kalksın:)

yes man

al bi kalem kağıt, yaz. beyni uyutma, oyalama. çek acını, yaz kurtul.

sonra da keyif birası ve çipsi yap işte.

feyyaz dizisini izle ard arda film kadar sürer 7 bölüm. her saniyesinde gülme garantisi veriyorum

delice değil ama izlemediysen çakallarla dans güzel. yani isteidğini verir sana.

(bkz: mastürbasyon)

her daim işe yarar. mutlu eder.

--aklıma başka bir şey gelmedi ne yapayım :(

the blues brothers izledim ben bugün, kurtardı resmen şimdi evde sivit hoom şikagooo diye hoplayıp zıplıyorum

hangover ve 3 idiots denmemiş diyeyim ben bari
ve this means war var(a-ha redif oldu:) çok ahım şahım olmasa da eğlenceli bir film.

en kolay yolu sanirim flashla yapmak

incelemeniz gereken yerler: developer.apple.com ve developer.apple.com

flash professional ile yapabilirsin. lynda'nın videolarını indir torrentten. izle yaparsın istediğin gibi birşey.

(bkz: gideros mobile)

eğer bu ise:

qbasic.parkdalien.com

qbasic ile gelen örneklerden biriydi.

oynamak isterseniz bire bir flash için yapılmış versiyonu,
www.kongregate.com

Rastgele bir askerlik şubesini ara sor. En doğrusu bu şekilde olur. (Tabi kendi şuben neresiyse oraya sormanda da fayda var, bazen şubeler arasında farklılıklar olabiliyor istenilen belgeler açısından).

Hiçbir şey gerekmiyor. Girişte bir form dolduracaksın, o kadar.

250 tl gözden çıkardın ise git zara'dan al.
takım elbise giyilmeden alınmaz.

göğüs hastalıkları uzmanına git. adını unuttum testin, boru gibi bir şeye üflüyorsun orada belli oluyor nefes zorluğu çekip çekmediğin.

kalp hastalıklarında da olabiliyor nefes darlığı sorunu. ona da görün çok panik yaptıysan.

edit: testin adını hatırladım. solunum fonksiyon testi.

tabii ki göğüs hastalıkları ama yanında çarpıntı, aritmi veya buna benzer şeyler oluyorsa kalbinizde iyi bir kardiyologta olabilir.

göğüs hastalıkları ve kardiyoloji olabilir.

ben de aynı sıkıntıyı yaşıyorum. ama kronik bronşit olduğu için. belli zamanlarda çekilmez oluyor ve şu sıralar o belli zamanlardayım. sigara kullanıyorum bu da tetikliyor haliyle. ayrıca kan testi yaptırdım aşırı üşümeden ve unutkanlık sorunu yüzünden. kan değerlerim normal çıktı ve sonucun stresten olabileceği söylendi.demem o ki, stres bu nefes darlığını da tetikliyor olabilir, senin sigara kullanmadığını varsayıyorum.

solunum fonksiyon testi + göğüs filmi + alerji testi yaptır derim.

bende alerjik rinite bağlı hafif bir astım var. özellikle bahar aylarında ve toplu taşıma aracı kullandığımda rahatsızlanıyorum, test yaptırdığımda bazı bitkilerin polenlerine ve halı akarı, toz vblere orta seviye alerjim olduğu ortaya çıktı ve atakları bunlara bağladılar.
symbicort ve singulair kullanıyorum.

www.eksisozluk.com

Sizin için bir ekran görüntüsü aldım:

i.imgur.com

tesekkur ederim, fakat orası zaten seçili olmasına rağmen kontrol etmiyor. yazarken kontrol edeyim, diyor fakat ben yazılmışı kontrol edicem. o yüzden olabilir mi?

Yazılmış metni kontrol etmek için sayfa açıkken F7'ye basın, hepsi bu...

aynı sorun bende de var, "cannot find Turkish proofing tools" hatası veriyor :S ne yapmalıyım?

mideyi bi kontrol ettir

nefes aldigini hatirladigin zamanlar zaten dogru bi sekilde nefes alip veremiyosun. bence de psikolojik, sürekli aklina nefes aldigin geliyor. nefes bilinçsiz alip verilen bi sey.

bence baska bi seye odaklan.

nefes egzersizleri öğrenip bunu yaşadığınız zaman yaparsanız sorun çözülür diye düşünüyorum. psikolojik bile olsa, ki zaten psikologlar da bunu öneriyor.

Derin derin nefes alamıyor olsa idin nefes darlığın var denilebilirdi. Özellikle nefes aldığını fark ettiğin anda ve bunaldığın anda yaşıyor oluşun da konunun nefes darlığı olmadığı kanısını güçlendirir nitelikte. Görünürde, ilk gittiğin doktor haklı gibi duruyor. Stres kaynaklı olması muhtemel. Nefes ölçümü, röntgen, vb. sonuçları nasıl çıktı? Ameliyattan sonra durum nüksettiğinde, burnun için kontrole gidip doktora şikayetini bildirdin mi? Bunlar dışında, spor yapmak için elverişli olup olmadığına dair kontrole girdin mi?

bende de var aynısı, çok stresli olduğum bir zamanda ortaya çıkmıştı. şimdi ne zaman strese girsem yine başlar nefes darlığı. doktorlara falan da göründüm hep.

psikolojik olduğunu varsayıyorum tabii seninkinin de. benimki psikolojik bir şey. derin derin nefes alıyorum öyle zamanlarda. kafayı boşaltmak lazım, psikiyatrist falan belki de.

Göğüs doktoruna gittiysen ve kalp problemin de yoksa çok üstüne düşme.
düşünmemeye çalış.

endustriyel robot saglayicilarinin sayfalarindan specs sheetlere baksaniz? Orda baska ozellikler de vardir.

programlama arayüzünün güncel, kullanımı kolay, çok yönlü olması,
tahrik motorlarının zorlanmaya karşı emniyetli ve hassas olması. yanlış bir harekette kendine veya karşıdaki cisme zarar vermemesi.
olabildiğince bakım gerektirmeyen
yerel distribütör desteği, yedek parça ve servis imkanı

Manipülatör ? Manipülatörün yapacağı işe göre robot manipülatörü seçilir.

edit: resolution zaten çözünürlük, hassaslık anlamına gelir.

(bkz: the smiths)

the mamas and the papas seven biri olarak son favorim koop. tarzları çok benzemiyor belki ama tanıma uyuyor, island blues ile başlamanı tavsiye ederim :)

sleep dealer.

(bkz: luar na lubre)

ellioth smith

öncelikle öyle bir grup ya da müzisyen yok, olamaz da.
ama buna çok yakın olan aynı dönemde kendisini kaybettiğimiz Nick Drake var.
toplamda 3 albümü var kendisinin, five leaves left, bryter layter ve pink moon.

dur ya hu varmış demek ki değil mi, evet Nick Drake aradığınız kişi:)

www.youtube.com

Beşiktaş- Sinanpaşa pasajının üst katından alıyorum ben yıllardır. Çin malı bir şey-30 tl verdim bir kere, miadını doldurunca götürüyorum, yenisiyle değiştiriyorlar bedavaya..2 sene garantisi varmış..hiç öyle sigorta attırdığı falan da olmadı..

tez2.yok.gov.tr

tez2.yok.gov.tr'de eğer izinli değilse yani indirilemiyorsa, gazi üniversitesi kütüphanesi'e gitmeniz gerek diye düşünüyorum. tez deposunda muhtemelen saklanıyordur.

www.jailbreak.me

hallettim arkadaşlar. problem yok.

sende de böyle bir sorun varsa algıda seçicilik yapıyorsundur.

saç ektirmiş insanlarla karşılaşıyor olabilir misiniz?

biraz once metroda bi eleman bindi aynı tarifindeki gibiydi. sac ektirmiştir diye düşündüm.

algıda seçicilik diyorum bende

@kuduz balik, dusunmustum ama ihtimal vermemiştim. www.sacekimiresim.com

tam olarak bu, evet.
ben de üzülüyordum saçları yanmış diye :)

teşekkürler.