Ekşi Duyuru

yok, öyle yüksek alkollü içkiler zamanla bozulmaz şarap gibi. kapakları da iyi kapalıysa tatda da herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum, gönül rahatlığıyla demlenebilirsiniz. nazdarovya !...

viskilere bir şey oluğunu düşünmüyorum. red label lar orijinal tadından biras uzaklaşmış olabilir. black label için test ettiğim rekor; rarafa çıkış tarihi + 8 yıldı.
eğer tad da değişiklik var ise iki küp buzun bir miktar sulanmasını bekleyip tüketin derim.

www.milliyet.com.tr

yukardaki adreste soyle bir soru ve cevap var.

Soru: Acaba ağızları kapalı viski, cin ve tekila gibi içkiler yıllar geçtikçe bozulur mu? Bozuldukları nasıl anlaşılır? Acaba bozulmuş viski, cin içeni alkol zehirlenmesi yapar mı? Son bir sorum, teneke kutu içindeki bira ne kadar bozulmadan saklanabilir? (M. Erdoğan)
Cevap: 40 derece ve üstündeki yüksek alkollü içkiler, alkolün koruyucu etkisi nedeniyle yıllarca da kalsalar bozulmazlar. Ancak sıcaktan dolayı kapaklarından alkol buharlaşır ve şişe içindeki seviyeleri azalırsa bozulabilirler. Bu durumda dahi zehirlenme yapmazlar, sadece ağız tadınız bozulur. Teneke kutu içindeki biralar ise üretim tarihinden itibaren birkaç ay içinde tüketilmelidir.

bana verin bi bakıyım.

yok kesinlikle compiz degil. sunuma gore gayet windoz suruumu gibi duruyor.

Benzeri durumda bizimde arsamız var. Arsanın bağlı olduğu belediyeye gidip o vatandaşın sadece ismini alabiliyorsun. Ancak eğer mahkemeye verme durumun olursa avukatın adamın bilgilerine mahkeme aracılığıyla erişebiliyor.

tapu kadastrodan bir tanıdık ayarlayın ya da orda tanıdığı olan inşaatçı, emlakçı vs.. birini bulun. emlakçı, inşaatçı dememin sebebi genelde işleri çok düşer ve ordaki herkesi tanırlar. kişinin adını soyadını tc kimlik nosunu alın. bu çok zor aslında nazınızı ya da paranızı geçireceksiniz. hemen adres bulabilmek için ise nüfustan bir adam bulun. malum merkezi adres kayıt sistemimiz var. artık tanıdık, naz, para ne olursa sistemde kayıtlı adres bulabilirsiniz. şu da olabilir tüm gsm ve telekomdan bu isme ve tc kimlik nosuna kayıtlı telefon isteyebilirsiniz.

sahibi tek kişi ve yaşıyor olsun eğer çok mirasçılı bir yer ise ölme eşeğim ölme. hepsini satış için ikna etmek başlı başına derttir. satmaya niyeti olan olacaktır, olmayan olacaktır. başka şehirler de belki de ülke de yaşayan olacaktır.

şansınız yaver gitsin. yeri aldıktan sonra inşaat ile uğraşmak çelik gibi sinir sahibi yapacaktır sizi. başıma geldi ordan biliyorum.

(bu yöntemi uyguladım ve çoğu işi tanıdık vasıtasıyla çözdüm ve beş mirasçıyı iki yılda ikna edebildim. bir tavsiyem de mirasçılarla, satıcıyla uğraşacak olursanız ne olursa olsun öyle acil, çok paralı alıcı gibi görünmeyin 50m2 yere 500m2 parası çekecek kadar utanmaz olabilirler. )

muhtara sormayı denediniz mi?

cevap üzerine; muhtarın bilgisi olabilir. adamın bilgilerini vermese bile haber yollayabilir. bence denemekte yarar var...

@roadrunner_merlin ve phonex teşekkür ederim.

@Lazor, muhtara sormayı denemedim ama oradan bir şey çıkacağını sanmıyorum.

hafta sonu lig tvden canlı yayınlanan maçları full 90 dakkasını hafta içi trt3 veriyor:

www.trt.net.tr

perşembe günü gece yarısıymış..

forza kara kartal

potansiyel sevgiline laf söyletmek istememişsin normal bir şey bu aslına bakarsan..ama arkadaşınında halden anlayıp devam ettirmemesi gerekirdi sonuçta sen kızı savunmak istemişsin arkadaşında biraz eğlenmek istemiş..pek büyütücek bir şey olduğunu sanmıyorum samimiyetinize göre değişir

çok samimi arkadaşınsa geyiğe vurulabilir bir konuşma. sonuçta henüz sevgili değilsiniz. Yalnız rahatsızlığını belirtmene rağmen devam etmiş, bence sen haklısın.

"Bu sayfada ki yazilarin hepsini okudum ve Mahmut, sen
haksizsin (sansür). Seni kiniyorum, ve sana laflar
hazirladim."

hayır kardeşim. sen bu tavrı yüzünden arkadasını (sansür)mek hakkına sahip olmasan da darılmak hakkına sahipsin. Herifin seninle ne kadar yakın olduguna baglı olarak beğendiğin bir kız hakkında saçma sapan konusması bro-code'a göre yasaktır.

bence çok iyi arkadaş olsanız bile B nin söyledikleri kabul edilir bişey değil. özür dilemesi gerekir, sonuçta arkadaşının hoşlandığı kişi hakkında böyle konuşması hiç doğru değil.

b mallık yapmış

ana-bacı-sevgili(potansiyel de olsa) dokunulmazlardandır. alınganlık yapmamışsınız, arkadaşınız ayıp etmiş...

b haksiz tabi ama cok samimiyseniz olabilir bu durum. sen tam olarak belirtememissin. yani rahatsiz oldugunu yine kufurle belirtiyorsun, kufurle belirtilen bir rahatsizlik ciddiye alinmaz :)

en yakın arkadaşımla "koçum benim be, hastanım senin" demek üzere en sık kullandığımız cümle "annemi sik babam ol" ve muadilleri. ama o adamdan başkası yapsa dalarım.

anahtar nokta samimiyet yani. ne kadar samimi olduğunuza göre değişir alınganlık mı etmişsiniz yoksa başka bişey mi.

samimiyet de olsa nerden almış olabilir ki bu cesareti, yani acaba şu baştaki bıdı bıdı kısmında siz mi, x le ilgili öyle bir sinyal verdiniz ona istemeden. acaba sizin için pek de önemli olmadığını mı düşündü. belki. gerçi öyle de olsa arkadaşınız da terbiyesizmiş baya.

her ihtimalde haklısınız. diyelim çok samimisiniz; o zaman böyle bi durumda nası cevap vereceğini bilmesi gerekir, böyle bi şaka(!) yapmaması gerekirdi. ha diyelim şöyle böyle bi arkadaş, o zaman kendisine "neyine güvenip böyle bi şaka yapıyosun" diyip defterden silinmesi gerekir diye düşünüyorum.

vallah bence adidas sambalari dene ben 4 sene önce almistim ayni bu ayakkabilardan ve hala cok iyi duruyorlar
gercek deriler ve baya dayanakli ayakkabilar

link vereyim bak nasil bir sey :)
www.planet-sports.de

tiger dene. hem acayip rahat hem de dayanıklı:)

tank gibi bir ayakkabı istiyorsan eğer adidas nrtn. 5 senedir giyiyorum, hala çok sağlam duruyor.
www.spormarketim.com

buna benzer bir sikintiyi bende yasiyordum boy olarak 45 e denk ayaklarim olmasina karsin tarakli ayaklarim yuzunden 47 giymek durumundayim ve bende surekli adidas ve puma giyiyordum ta ki outdoor ayakkabilar ile tanisana kadar.

columbia ve lafuma nin sehir icerisinde de giymeye musait oldukcada dayanikli ( sonucta outdoor faaliyetler icin uretiliyor) ayakkabilari mevcut ustelikte cok rahatlar ki onca adidas ve pumadan sonra ayaklarim bayram ediyor. seklen pek ic acici olmasalarda dayaniklilik ve rahatlik uzerinde daha iyisini giymedim.

ayak yapınızı basit testlerle öğrenerek buna uygun ayakkabı alın

Karluk söylemiş. Ben biraz daha açayım. İsveç Ayak Sağlığı Merkezi gibi yerlere gidip, bir-iki yer daha var, yürüme testi filan yaptırın. Anatomik bir bozukluk veya yürümeden kaynaklanan bir bozukluk varsa işte, öğrenin. Yürürken nerelere ağırlıklı bastığınızı filan tespit edip, size yol gösterirler. Naçizane benim önerim ise; her gün aynı ayakkabıyı giymeyin. Ayakkabılar aynı model ve aynı renk olsa bile, her gün değişik ayakkabı giyin. Aslında kapalı bir ayakkabının tüm gün ayakta kalmasından dolayı, ertesi gün giyilmesi herkes için yanlıştır. Temizlenip, bırakılmalı. Ertesi gün başkası giyilmeli. Markaları yazmış arkadaşlar. Kadın olduğum için, o konuda bir fikrim yok. Hiç eskiyen ayakkabım olmadı. Bu benim için böyle olabilir. Benimle aynı cinsten kardeşim, sizin gibi bir ayda ayakkabılarını tanınmaz hale getiriyor. Nasıl yaptığını anlayamadım hala. Aynı ayakkabıyı bıcırgasını çıkarana kadar giyiyor diye, yorumluyorum.

ben de july14'e katılıyorum eğer her gün giyecekseniz geceleri ayakkabınızın içine tablet şeklinde formaldehit koyun dezenfekte amaçlı

erken boşalıyor

alper erken boşalıp adayı tatmin edemediğini düşündüğü için özür diliyor..ilerleyen dakkalarda hatasını telafi ediyor,sonra full sıçıyor.

auuuğğğrrhhh diye boşalıyodu bence öyle bağırdığı için özür diledi.

Sunlar var ama ise yarar mi ki?

www.gregthatcher.org
www.webqc.org

bazi yazicilarda ethernet uzerinden paylasim secenegi var. bu sayede bagimsiz olarak kullanilabiliyor.

www.hepsiburada.com adresindeki gibi "wireless print server" denen aletle yapabilirsiniz. almadan once yazicinizin uyumlulugunu kontrol edin tabii.

ya bir şey diyecem de; 6 saatin altında uyku kanser riskini arttırıyor. tamam göz altı torbaları falan da kötü de, ama yani ilerde ciddi sağlık problemleri ile karşılaşabilirsin. elinde olmayabilir tabi 6 saat uyumak ama mümkün mertebe şu anki mevcut düzenini değiştirmelisin.

Uyku ve yemek düzeni önemli tabi, bunu biliyormuşsunuz zaten. Ciltte eğer böyle bir durum sözkonusuysa dışardan bir müdahaleden önce bu ikisine dikkat etmekte fayda var.

Ayrıca..

İhtiyarlamaya başlamışsınız. Ben de...

- karanlıkta uyuyun, aydınlıkta uyumaya mecbursanız uyku maskesi kullanın.
www.medikalhersey.com

- buzdolabında soğutulup göze konan içi jelli maskeler var, gözaltı morlukları arttığında gözleri rahatlatmak için işe yarayabilir.
www.binbirmarka.com

- gözaltı morlukları ve kırışıklar için binbir çeşit krem var. fakat bunlar genellikle pahalı ürünlerdir. en iyisi cilt bakım ürünleri satan bir yere gidip oradaki uzmanın önerdiği ürünü kullanmak. yves rocher ürünlerini tavsiye ederim, sitede anti-age başlığı altındaki inositol végétal serisi size uygun olabilir, diğerleri daha ileri yaşlar için: www.yvesrocher.com.tr

medobalm diye bi krem varmış iyiymiş. bi de kan tahlili yaptır kansızlık varsa ilaç kullan

şimdi hem uyumam hem meyve yemem olmasın.
eğer uyku düzeniniz zorunlu olarak bu şekildeyse, zorla da olsa düzenli beslenmeye çalışın.ben hayatında 3 mevye yememiş, sütü tatlıdan alan bir insan olarak, günde 3 meyve, 2 kase yoğurt, 1 yumurta, portakal suyu içmeye başladım bir kaç aydır.
inanılmaz zor geliyor ama yapmam lazım, yoğurdu hap gibi lüp lüp yutuyorum.
yani hem gözümün altı güzel olsun hem de düzenli yemeğim diyemezsiniz.çünkü öyle sürelim kremi hoop düzeldi, yutalım hapı hop süperim gibi bir imkan yok.

içki sigara yokmuş ne güzel.gece 23.00-03.00 arası uyumak iyidir derler.illa az uyuyucam diyorsanız, ama ne kadar doğru bilemem.

bir de dermalogica total eye care.bu dediğiniz konularda iddalı olan bir krem.ben nemlendirici olarak anti aging olamayanını kullanıyorum, çok büyük bir sorunum yok, çok faydasını gördüm o sebeple diyemem.
böyle sorunu olan biri kullanmaya başladı, "o da bilmiyorum işe yarıyordur işallah" dedi.

neidü belirsiz, abidik gubidik yüzdeyüz doğal olduğunu idda eden ürünleri denemeyin.gözaltı şakaya gelmez.ciddi bir ürün kullanın.

bir de son olarak gözünüze morluğu geçiriyor diye buz sürmeyin, iyi bir hareket değil o.

www.mobipocket.com

Bayağıdır kullanıyorum çok memnunum, pc ye ve telefona kuruluyor, pc'deki versiyonda pdf ve word dosyaları da e-book formatına çevrilip program vasıtasıyla telefona aktarılabiliyor.

1- sanırım durmaz ama eminde değilim belki çaresi vardır
2- osurrrrr

not: 2 gün önceki duyuruya gelen cevapla işe yaramamış anlaşılan :)

Edit: bak hacı şöle bişi buldum
Burun akıntısını tedavi etmek için aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Limon, su.
Hazırlanışı : 1 su bardağı ılık suya 10 damla limon suyu konup, karıştırılır. Burna azar, azar çekilir. Günde 3 kere tekrar edilir.

akıntıyı kesen ilaçlar var(clarinese miydi neydi adı) bir de bol bol temizleyin burnunuzu, çekmeyin içinize

1- sudafed ve benzerleri... dekonjestan ve/veya antihistaminik ilaçlar ve burun spreyleri. spreyleri uzun süre kullanmayın ama.

2- metsil çiğneme tableti. ileri vakalarda pankreoflat hap.

1. o akıntıyı durdurma, o iyi bir şey.
2. bilmiyorum. soda iç?

2- elini karnında saat yönünde uzunca ovala.

Tarçın'ın gaz söktürücü etkisi vardır,çubuk tarçını kaynatıp içmek zorsa bildiğiniz nescafenin içine koyup da tüketebilirsiniz.Turp da aynı işe yarar.

bunun bir alt modelini kullanıyorum kardeşim... kullanıyorum dediysem 4-5 senedir kullanıyorum yani. hakkını vere vere...

kelepire kapattirmazlar kimseye. cesitli adamlar yaniniza gelir gerekli vergiyi veya boynunuzu keserler. her bolgeye bakan birileri vardir, girince anlarsiniz, belli ederler.
ufak ivir zivirlar icin dusunun bu isi. araba-ev yalan olur. yoksa emlakcilar oralardan cikmazdi dimi ama:)
1980 model mercedes alayim diyorsaniz baska ama 2008 x5 kapattirmazlar kimseye. adliyenin dibinde de olsa maalesef orada da bu isi kosturanlar var, ses cikaranlar yok.

olay tam olarak iyilik yağ pitbull'un açıkladığı gibi. üzerine bir şey yazmak gereksiz.

gözün yeteri kadar kara ise gir ihaleye. bir şey olmaz. örneğin borçlusunu bul, onunla anlaş ve onun yerine gir ihaleye, tabi kendi adını yazdır. soran olursa da ben ma sahibiyim de, işin raconu gereği mal sahibi ihaleye girince pek karışmıyorlar.

Öncelikle "icra ihalelerinde kimseye kaptırmazlar malı", "kafanızı keserler" "köyünüze veba mikrobu getirirler" gibi yetkin olmayan kaynaklardan alınan bilgilere kulak asmamanızı öneririm. Bu işi yapıyoruz, benim size örnekler vermem doğru olmayacaktır. Ancak örneğin adliyeihaleleri.com adresinde Türkiye'de ilk defa uygulanan arabululuculuk ve uzlaştırma sistemi sayesinde istediğiniz malı henüz ihaleye girmeden borçlu ile anlaşarak bile alabiliyorsunuz. Bunun yanında, uzlaşma sağlanmaması durumunda sizin yerinize ihaleye de girebiliyorlar. Neticede siz uğraşmmıyorsunuz, muhatap da olmuyorsunuz gereksiz insanlarla.

En doğrusu siteye girerek veya 0216 5198756 numaralı telefondan iletişime geçerek konu ile ilgili her türlü sorunuza ve itiyacınıza yanıt alabilirsiniz.

Adım Ömer. Benim yönlendirdiğimi ilettiğinizde hemen yardımcı olacaklardır size.

1-Gom Player - KM Player - K-lite Codec Pack bu üçlüyle açamadığım video olmadı.

2-K-lite yüklü değilse hemen yüklemenizi tavsiye ederim.

3-Gom gerçekten birçok şeyi açıyor ama bulamadığı olursada güzel yönü find codec'e basınca anında bir sayfaya yönlendirip o ihtiyacınız olan codec'i gösteriyor.Hemen indirip kurabiliyorsunuz bikaç tıkla.

vlc player ya da km player.

k-lite mega codec pack yüklü olsun.

codec'siz açmayacağı videolar mevcut, asıl olayı codec'leri kendisinin otomatik bulabilmesi. ama k-lite mega codec pack yüklersen o tür dertlerin zaten kalmaz pek.

gom playerin son versiyonunda bir sorun var herhalde. klite mega codec pack yuklu oldugu halde bildigimiz eski tarz xvidlerde find codec diyebiliyor. kaldi ki diger yandan arkada calismaya basliyor video =) oyle olmus olabilir diyecegim.

ben bsplayer (2 versiyonundan oncesi) + klite mega codec pack ikilisinden otesini tanimiyorum.

İnciraltı-Turkuaz gayet güzel bi seçim olabilir mesela =) Canlı müzik te var =)

www.inciraltiturkuaz.com şurdan bakabilirsiniz =)

capslar yokolmus q@nq@. ayrica pttye telefon actin mi?

pttnin öyle bir mallığı var. yurtdışından 2 günde türkiyeye gelen paketi bir haftada anca teslim ediyorlar.

geliyor bir kaç hafta bekleyeceksiniz. ptt memurunun keyfine kalmış.

gelir gelir ayın onunda türkiye'ye giriş yaptıysa bi 20 gün ekle üzerine. Olmadı ara yurtdışı paket servisini birebir bilgi al. Gene olmadıysa ptt paket servisine git. işlemleri hızlandırmaya bak.

tanıdık yokmu tanıdık?yoksada sıkıştır telefonla felan.

şu an sanırım ciddi bir sıra var, kart teslimi de kartların basımı da sıkışmış durumda. yılbaşından önce başvurduğum kartım geçen hafta basıldı. arkadaşınızın da bir haftaya basılır. eski kartları da 28 şubata kadar kullanabilirsiniz.

o kullanımlar sınırlı zaten :) ttnet wifi noktalarından kendi abone numaran ile 3 saatlik bi kullanım hakkın vardı sanırım. aylık. ttnet sitesinde yazıyo olsa bi saat sınırlaması var ama 3-5 onu hatırlamıyorum.

www.ttnetwifi.com.tr

www.ttnetwifi.com.tr

bunlar varmış.

Şu an bizimde içinde bulunduğumuz (urla)'da bir arsa ile ilgili mahkeme durumu mevcut. sanırım özellikle izmir için konuşacak olursak urla-çeşmealtı tarafında bu tip onlarca sonuçlanamayan (tapu-kadastro-sahipli arsa) dosyası var. yaklaşık 10 yıldır da çözülemiyor. bu konulardan pek anlamadığımı tarzanca anlatışımdan anlamışsınızdır fakat bi fikir verecekse eğer ucu size çok dokanmıyorsa yada mesleğiniz avukatlık değilse bulaşmamanız.
ben kendi problemimi de anlatayım olay şu.
dedem'in eski tapuyla bir arsası var fakat yeni tapu başkasına ait. bu arada o arsa o kadar çok el değiştirmiş ki bir türlü yeni tapuyu kendi adına çıkartanı bulamıyoruz ve üstüne üstlük bizim sülaleyi toplayamıyoruz hatta avukatımız öldüğü için başka bir avukat bulmak zorunda kaldık ilk avukatın ömrü yetmedi zaar.

iddaada sistem biraz değişti. yanında 1 olunca handikap seçeneği var sadece, yani normal yollardan oynadıysan ve kuponun altındaki h seçeneğini işaretlememişsen handikaplı olmuyor malesef.
ama 2 handikaplı maçlarda seçme şansın yok (inter maçı gibi, ben interden 2 haftadır para kazanıyorum, adamlara hep 2 handikap veriyorlar şaka gibi, interin 3 farkla kazandığı maç yok ki zaten:), işte o maçları kafadan handikaplı oluyor yani h seçeneğini işaretlemesen bile handikap var o maçlarda. handikapsız oynayamıyorsun.

hatırlıyorum o entry'yi, hatta gerçek midir diye düşünmüştüm, kim yazdıysa bir ses etse?

"godless killing machine" olması gerekiyor. evet doğruymuş, başlığına baktım 25. entryde bi gönderme yapılmış sanırım o entrye de. geyiğine değil miydi zaten o entry. entry çok da bi şey anlatmıyordu diye hatırlıyorum :)

haa bi de ek yapayım, uçurulmuş.

yaz gelince ben kasanın kapağını açarım havalar soğuyunca tekrar kapatırım. :)

sanmıyorum.

çok ısınırsa çok azalır. bir yerden sonra kapanır durur hatta :P.

Yazın oyun oynayın anlarsınız :P

çok etkiler.

aynı kaynımda eltimde annemde olduğu gibi bel fıtığı bu. seni felç edip yataklara düşürmediyse henüz, sert zeminde yatacaksın, kas gevşetici sürüp masaj yapacaksın ve bel hareketleri yapacaksın, bel hareketlerini iyileşsen dahi yapmaya devam edeceksin, iyi olursun, aman çektirme, bir faydası olmuyor. bir e ağrı illa fıtığın olduğu yerde olacak diye bir şey yok, bacağında bile ağrı gösterebilir kendini.

çok ilerlemeden doktara gitmen senin faydana

kıl dönmesi olabilir.

ayni kaynim... bende de var. bi kere 15 gun ne oturabildim ne yatabildim. fitik diil o, poc batmasi diyos biz ona.

kaykilmadan otur, uzerine agirlik vermemeye calis. 1 haftaya gecer.

Ben çok oturabilen bir insanım gün geliyor hiç kalkmıyorum yerimden.Aynı şey bana da oluyor.Ve peşinden kıl dönmesi de oluyor.Tam kuyruk sokumumda.Felaket ağrıyor.Kara melhem var ondan sürüyorum geçiyor.Ama bu bana iyi gelen şey.Umarım ağrın geçer...

karşı tarafın avukatı senden parayı aldıktan sonra bunu icra müdürlüğüne bildirip dosyayı kapatmak zorunda.
ama bunu yaptığı zaman tahsil harcı ödemek zorunda icra müdürlüğüne, o parayaı ödememk için de dosyayı kapatmıyorlar, ama dosyada herhangi bir işlem de yapmadıkları için, bir süre sonra dosya zaten mahzene gidiyor, panik yapmanıza gerek yok.
eğer elinizdeki borcu yoktur yazısıyla (ibraname deniyor buna) icra müdürlüğüne giderseniz dosyayı kapattırabilirsiniz ama muhtemelen icra müdürü sizden tahsil harcı isteyecektir, başınız ağrıyacaktır... bence umursamayın, bir süre sonra dosya zaten kapanır gider, karşı tarafın avukatı bir işlem yapmazsa.
yaparsa da elinizde zaten ibraname olduğu için avukatın başını belaya sokabilirsiniz.

parayı icra dairesine öderseniz dosya kapanır. ama icra dairesi dünya masraf vs. ister. o yüzden para genellikle karşı tarafın avukatına ödenir, sulh olunur. dava açık kalır evet, ama karşı tarafın avukatı da ilgilenmediği için takipsizlikten rafa kalkar gider. icra dairesi kendiliğinden "haa böyle bir dosya vardı, borç vardı dur şunu tahsilata girişelim" demez.

Size babanızdan intikal etmiş olacak. Babanız zamanında tapuyu kendi üzerine geçirmediyse hem dedenizin hem babanızın veraset ilamlarına ihtiyacınız var. Dedenizin ve babanızın son ikametinin bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine başvurmanız yeterli.

web sitesi olmasına gerek yok . eğer şirket yetkili servis olarak orayı gösterdiyse belli ki oranın bu konu hakkında deneyimi var. Bilgisyar teknik servisleri (çoğunlukla9 elektronikten anladığı için büyük ihtimal sorunu halledecek. herhangi bir elektronikçi bile yapabilir elinizdekini fakat yetkili servis müdahale ederse garanti dışı kalmaz. yetkili servisin tek iyi yanı budur zaten.

ayrıca ola ki yapamadılar. merkeze gönderme gibi bir şansları mevcut.

Bir zincir mağazadan almışsanız çok kolayca çıkartabilirler ama bu tip olaylarda ben muhasebecime yönelmeyi tercih ediyorum, daha kolay oluyor.

imei'den ya da seri numarasından kontrol edilebiliyor garanti durumu.

nokia telefonum var. faturası yoktu ama garanti kapsamında tamir edildi.

bootable disk yapıyor musunuz flashı? direk windowsu atıp yüklenmiyor bildiğim ve şimdiye kadar uyguladığım kadarıyla. önce bootable disk yapıp sonra yükleme yapmanız gerek.

eee pc kullanıcılarının forumlarında flash diskten windows yüklemek ile ilgili çok başlık ve yöntem var. eee pc'lerde cd/dvd sürücü bulunmuyor.

forum.eeeuser.com forumlarına bi bakın derim.

bir önerim daha var ama daha uzun sürecek.

lili live usb adlı program ile slax adlı düşük boyutlu bir linux dağıtımını kurun önce bilgisayara. slax'ı sitesinden image olarak indirin. cd versiyonu. 200 mb birşey. sonra onu lili ile usb'ye kurun. internet bağlantısı olan çalışan bir bilgisayarda yapmalısınız bunu. program çalışırken de interneti kullanıyor.

usb hazır olduğunda bilgisayarınıza takın ve boot ayarlarından önce hard diski o flash olarak gösterin sonra first boot disk yapın. bilgisayar slax ile açılacak ve usb'den çalışacak. cd romu çalışır hale getirdikten sonra windowsunuzu cd'den kurabilirsiniz.

edit: dvd-rom problemini çözdükten sonra cd'den boot etmen için dedim ama şimdi bakınca mantıksız geldi. linux'ten çalıştırma gibi bir durum söz konusu değil yani.

Valla açıkcası bios un dvd rom u görmemesi gibi bir durum olacağını sanmıyorum. (bios update yapılmadıysa). çünkü daha önceden birileri belli ki windows kurmuş. benim sana tavsiyem HDD ye giden ID kablosunu söküp DVD rom a bağlaman olacak. sonra biostan kontrol edip hala görüp görmediğini anlaman lazım. Buna ek olarak eğer bios ta primary slave (secondery master) auto şeklinde falan ayarlıysa onu manuel olarak dvd rom haline getir.

Kısaca yapman gerekenler; kabloların tamamen çalıştığına ve yerlerine tam oturduğuna emin olmak.

not: ayrıca hiçbir şeyden bahsetmemişsin. HDD nasıl bağlı (Sata/IDE), Tek ID kablosuyla mı bağlılar. Bilgisayar çalışır durumdayken DVD-Rom çalışmıyor muydu. Eğer öyleyse format atmaya çalıştığın arkadaşın bunu niye söylemedi. Laptop mu ? Masa üstü mü?

@cro magnon 3 defa usb'den boot ettim, üçünde de farklı problemler çıkardı, hatta en sonuncusunda da "end user licence"'ı bulamadı.

mantıken linux içinden cd kurmak mümkün olsa da windows kurmak imkansız, exe dosyası çünkü.

@janavarorion kabloları değiştirdim, hatta en son tek dvd-rom kalacak şekilde ayarladım ama yine de okumadı. Bios'tan boot seçenekleri zaten cd-olacak şekilde.

Bilgisayar çalışırken dvd-rom çalışıyordu, ancak şu an çalışmıyor. Sanki sanal sürücü anasını satayım. Bilgisayarın sahibi elemanın da bunu bildiğini sanmıyorum. Kablolarda sorun yok, her şey yerine oturmuş durumda.

Açıkcası bana yazılımsal bir problemmiş gibi gelmeye başladı.



-Bozuk bir dvd-rom (veya her cd yi okumayan)
-Bios ta First boot device olarak CD seçili demişsin ! Fakat burada Dvd-Rom dan bahsediyoruz ?
-Biosun kafası karışmış olabilir varsayılan (default setting) ayarlarına bir dönün derim.
-Farklı bir CD ile deneyin(hatta farklı marka)
-Mümkünse (ev yakınsa) kendi cd-rom'unuzu getirin.
-Biosta first boot olarak HDD secondary boot olarak DVD yi ayarlayın ve f10 a basarak kaydedip çıkın. bilgisayar yeniden başlarken siyah ekrandayken boot için F(bilmem kaça) basın der o şekilde boot ayarlayın
-Bilgisayarın tüm fişlerini çekin. ekran bağlantısını sökün. sonra balkona çıkıp karı kız kesin... kafanız rahatladıysa sakin kfayla tekrar girişin.
-Ayrıca nereden yazıyorsunuz şuan ???? yazdığınız makinanın parçalarını kullanın. (yaratıcı olun)
-Son olarak bahsi geçen hdd yi söküp kendi bilgisayarına takıp orada xp kur (driver falan kurma). eğer şanslıysan büyük ihtimal diğer makinaya götürdüğünde çalışacaktır. eğer otomatik yüklenmiş bir driver var ise güvenli modda açıp kaldırabilirsin ve tekrar yükleyebilirsin.

Not: Eğer hala çalışmıyorsa, sakın bir daha elinde yeterli donanım olmadan, bir bilgisayara format atma. (driver,yedek xp,ID kablosu,yedekleme HDD'si,Yedek Cd-rom)

sanki kullandığınız windows'ta sorun var gibi geldi bana. başka bir yerden indirip deneseniz bir de.

3 gündür uğraşıyorum arkadaşlar, sanırım sorunu buldum. İşlemci fanı durmuş. Fan durduğu için setup yarım kalıyor. Fanı değiştirince sorun muhtemelen çözülecektir. Hepinize ilginiz için çok teşekkür ederim.

evet baya kez yaşadım. işlemci aşırı ısınınca bilgisayar donuyor. fandandır o çok büyük ihtimalle.

Zaten tam olarak o olur : )

işlemci intelse genelde pat kapanır. açarsan da temik hata der. zorlama işlemcinin yanmasına nedne olabilir. ayrıca ekran donuyorsa belki ekran kartının fanından da olabilir. hele de soğutmak için metal kullanılıyorsa olma ihitmali yaz aylarında yüksek oluyor. ona da bir dikkat et.

kanzuk'ta vardır kayıtları, diye tahmin ediyorum.

olan bitende pdf halinde vardı onlar sanki mahkeme kararının çıktısını almışlardı

olan bitende yayınlanan çıktılarda entryler yoktu. kanzuk'a ulaşamam abi dersen sadece modlog'dan entry numaralarına ulaşabilirsin. onlarda da entrylerin içeriği gg olarak silindiği için görünmez.

aman diyim cok dikkatli ol, aci kavun cok keskin ve etklidir, 1-2 litre cekersen burundan olursun. Bir su bardagina 3-5 damla gibi bir orani var ama tam orani iyi ve yasli bir eczacidan ogrenebilirsin. Tekrar uyarmak istiyorum tip varken aci kavun cok tehlikeli bir yontemdir kesinlikle onermiyorum.
ama bilgilendirme amacli olarak yazmak istedim belki vazgecersin diye yada en azidan 1-2 litre cekmemen icin, ege bolgesinde yol kenarlarinda vardir aci kavun, dokununca patlayan minik cagla badem benzeri bitkilerdir, bun bitkinin suyunda cok fazla sayida gozle gorulmeyen dikenimsi yapilar var, bunlar buruna cekilince burnunun surekli akmasini sagliyor ve sinuslerdeki iltihap bosaliyor(ama buruna cekince boyle kovalarca sumuk cikacak burundan,deneyenler boyle diyor), ama belirttigim gibi cok tehlikeli bir madde, korlugu gectim zehirleyebilir,oldurebilir.

şuna bir bak birader.

www.seydisehirhaber.com

ne uğraşıyorsun kavun cart curt... Git dalış okuluna bir dönem .. hem senin için eğlence olur hemde ilk dalışta sinüzit ameliyatı olursun :D

janavarorion + 1

hakikaten gidin dalis yapin,ilk dalista butun sinusleriniz bosalacaktir. zamaninda sinuzitten cok cekmis biri olarak soyleyebilirim deneyin, zaten madem her yolu deneyebilecek raddeye gelmissiniz.

başkasının albümünde bulunan fotoğrafı paylaştıysa, o başkası kim oluyorsa onun gizlilik ayarlarından yapılır. fotoğrafı kendi bilgisayarına indirip, kendi albümüne upload edebilir.

aranan kan grubu bulunamıyorsa en son çare olarak 0 grubundan kan verilir diye biliyorum. hani baktın adam gidecek yoksa, gitmesin diye verilir.

teoride o dediğin doğru. ama pratikte bazen a+ bile diğer a+'ya kan veremez. ab genel alıcıdır (teoride) fakat a veya b grubundan kan alırsa kısmi çökelme olur kanında.

siz yinede gidip kan bağışlamayı deneyebilirsiniz. eğer çok acilse "protein benzerliği" varsa (kanın genelde aile mensuplarından istenme sebebidir kendisi), hastaya verirler.

Galatasaray'ın efsane futbolcusu Cevat Prekazi'nin önerdiği Jovanovic ile ilgili açıklamalarda bulunan Adnan Polat "Biz Belgrad'a gittiğimizde, Prekazi bana bu oyuncunun kasedini verdi. Ben de bunu teknik heyete verdim izlediler. Rijkaard bana "Bu iyi bir futbolcu fakat, son 4 senede 30 maç oynamış, bunun nedenini bulmamız lazım. 24 yaşındaki iyi bir futbolcu ancak sezon başına 7-8 maç oynamış. Bu çok düşük bir rakam." dedi. Biz tabii transfer yoğunluğundan Prekazi'yi davet edemedik. Sonra telefonla konuştuk, İstanbul'a davet ettik. Bana Prekazi'nin söylediği "Jovanovic'in bonservisi elinde, menajeri de yanımda alıp getireyim".. Aldı, geldiler. Florya'da ağırladık, bana Prekazi'nin söylediği "Bu futbolcu çok iyi bir futbolcu, menajeri burada siz konuşun. Ben işin ekonomik taraflarına karışmam" şeklindeydi. İki tane menajeri vardı, onlara Rijkaard'ın sorduğu soruyu yönelttim. "Neden bu futbolcu 4 sezonda 30 maç yapmış". Onlar değişik açıklamalar yaptılar, kendi kulüpleri içindeki teknik heyetin, başkanların, değişik insanların politikaları yüzünden böyle olduğunu söylediler. Bu cevap bizi tatmin etmedi. Bu arada futbolcunun bonservisine 1 milyon dolar, kendisine de yıllık 500 bin dolar istediler. Biz de şöyle bir teklifte bulunduk "Biz futbolcunun 500 bin dolarını verelim, bunu sezon sonuna kadar 300 bin dolara kiralayalım, eğer beğenirsek seneye 1 milyon dolar verip satın alalım", yani onların 1 milyon dolar istedikleri oyuncunun bonservisine 1 milyon 300 bin dolar verelim dedik. Menajeri şöyle bir baktı ve "Kiralık olarak siz bize 500 bin euro verin, sezon sonu almaya kalkarsanız 1 milyon euro verin" bir anda teklif 1.5 milyon euroya çıktı. Biz de dedik "Peki biz bunu kime ödeyeceğiz", o da dedi "Bana ödeyeceksiniz", biz de dedik "Kusura bakmayın karşımızda bir kurum olmazsa böyle bir parayı ödeyemeyiz. Ayrıca 1 milyon dolardan 1 milyon euroya nasıl çıkartıyorsunuz bu teklifi?" dedik. "Siz kiralamak istiyorsunuz" dedi. "Peki" dedik, ve onları oteline geri gönderdik. Prekazi'nin kırgın olması için bir neden göremiyorum çünkü, Prekazi işin ekonomik tarafına karışmadı, böyle bir yaklaşımdan sonra da bizim o futbolcuyu almamız söz konusu değildi" dedi.

O zaman Prekazi yalan söylüyor? Enteresan işler dönüyor Güntekin.

Teşekkür ederim milesh.

bulucak.com

tipik türk vatandaşı: bir diğer türk kardeşimi nasıl sikerim!

ne caiz ne etik. zaten bu pezevenkler değilmi ramazanda fiyatları iki katına çıkaran.

sorun bu 1,5 tl ücret nedir diye. normalde kablodan ücret alınmaz.

oralar çok da tehlikeli yerler değil bildiğim kadarıyla ve fazladan para kablo içindir sanırım. (:

kabloyı satmış demek ki. alıp gitseydiniz.

ekran kartı sürücülerini güncellemeyi denediniz mi?

evet. yukarıda da yazıldığı gibi ekran kartınız windows aero için yeterli performansı veremiyor olabilir. ekran kartı sürücülerini güncelleştirseniz bile, pc'nizin sahip olduğu donanım yüzünden bilgisayarınızda oyun oynarken veya birkaç programı aynı anda çalıştırken bu sorunu sık sık yaşarsınız.

mümkün tabii. d'den gelecek kısmın boş olması şartıyla. windows 7'nin disk yöneticisinde bu fonksiyon var. eski işletim sistemleri için ve fat32 diskler içinse partition magic idealdir.

mudur o dedigin yıllardır mumkun olan bişi. tek sartla, o 20gb kısım bos olacak. ustunde data olmayacak.

partition magic le sorun cıkabiliyor acronıs bunun piridir.

GParted'la bu işi rahatça yaparsın. Gparted'ın güzelliği onu Windows'a kurmak zorunda olmaman. ISO dosyası olarak indir ve boş bir CD'ye yak. Daha sonra bu CD ile bilgisayarı boot et. Ana ekrana ulaştığında önce D partition'u küçült ve onayla. Daha sonra D partition'unu küçültünce sürücüde sağ tarafta boşalan yere kaydır ve onayla. En son da C partition'unu büyüt ve onayla. Bu kadar... :-)

gparted.sourceforge.net
sourceforge.net

Not: İşlemden sonra Windows ilk açılışında sürücüleri tarayacak; sürücülerin tamamen taranmasını bekle ve Windows açılsın. Kolay gelsin...

bozulur

hatta dvd-rw liklerin özelliği durdugu yerde bozulmasıdır.

tam silme/format deneyebilirsiniz. bazi programlarda utility olarak geliyor.

Kullandığınız bir AV yazılımı varsa şüphelendiğiniz program'ın executable'ini bu AV'in lab'ina gonderebilmeniz lazim program araciligi ile.

Var mi oyle bir opsiyon?

Ya da wireshark vs kurup kendi makinanizin ethernetinden cikan paketlerin icerigine bakmaniz lazim.. Neler gönderiyor o program diye.

Ne alaka yaa..
Adamlar okyanusun altindan bile fiber optik geciriyorlar..

Yok kardesim oyle birsey.
Ha free space optics teknolojisinde belki yagmur sinyalin bozulmasina sebep olabilir ama superonline da onu kullanmiyor zaten.

ayrıca yer altından giden bir sistemin yagmurdan etkilenmesi de komik olurdu.

süper yazmış onu diyeni lütfen ifşa edin ki nasıl bir firma olduklarını herkes görsün. 1 yılı aşkın süredir fiber internet kullanıyorum. ataşehirdeyim. kesilmeler nadir olarak yaşanıyor ve hepsi ttnet kaynaklı. 1 kere yolda kazı yapıldığı için kabloları yenilemek zorunda kaldılar onun haricinde yağmur çamur vs sırasında internet kesildiği olmadı. ttnet mi bu canım? aaa. =)

kablolar evlere yerin altından ulaşıyor ve korunaklı ve bayaa kalın kablolar. zaten su o kablolara zarar vermez suyun içinden de geçirilebilir o kablolar. ben kullanıyorum kötü hava koşullarında kesilme yaşanmıyor. bunun dışında ara sıra arıza olursa kısa süreliğine gidiyor bağlantı.

Neden olmasın, herşey mümkün. Bundan beş yıl önce kablonet varken her fırtınada, yağmurda kesiliyordu. Belki kişiye has bir durum olabilir, yağmur yağınca apartmandaki quiknet tesisatı siki tutabilir.

telefon hatları kötü havalardan etkilenir, özellikle yıldırım gibi olaylarda sık sık hasar oluşur, dial-up zamanlarında sık sık modem yanması da bundan kaynaklanıyordu. Ama fiber kablodan elektrik geçmediği için öyle yıldırımdan şimşekten falan etkilenmez. Sudan da etkilenmez, adamlar okyanusun altından geçiriyorlar. En kötü ihtimalle, ezilir, kopar falan, onun da yağmurla alakası olacağını sanmam.

bu sefer sadece şükrü saraçoğlu stadı gişesinden satıldı diye biliyorum

memleketinde en ucuz 20 dolara satıldığını gördüm ama en dandiklerinin

amerika'da abercrombie and fitch, outlet zincirlerine katılmayan nadir firmalardan. yani 5$'a inanmadığımı söylemek istiyorum.

ben sen diyego'ya 3 kere gittim. bir tane bile outlet'te yok abercrombie and fitch.

ege ve akdenizde herkeşler yoğuşmasız kullanıyor halbuse. bosch kombi öneririm.

avrupayı bilmem de yogusmalı alın. dg yanma sonucu su buharı cıkarıyor, bunu yogusturup extra ısı kazanıyorsunuz fln.

Yoğuşmalı kombi, uzun vadede daha ekonomik olacaktır, güzel bir şey. Yoğuşmasız serbest olsa bile tavsiye ederim.

ek olarak,
kombi seçerken yoğuşmalı kombilerde lan bunlar %104 verimle çalışıyorlarmış nasıl oluyorki derseniz bi mesaj atın anlatayım.

verim=alınan/verilen

Bildiğim kadarıyla ayın 6'sı olmadan ödemenizi yapabilirsiniz.

bankacı değilim, deneyimlerime dayanarak söylüyorum ki hesap kesilene kadar yapacağınız ödemeler borcunuzdan düşülür. yani 5'in sonuna kadar ödeme yaparsanız borcunuz görükmez.

ben de merak etmiştim bu konuyu ve müşteri hizmetlerine sormuştum. saati kesin değil o yüzden sabit bir bilgi veremeyeceğini söylemişti ama tam saat olarak merak ediyorsanız diyelim ki 5 kasım saat 10:00'da müşteri hizmetlerini arayıp "dönem hesabım kesilmiş mi?" diye sorabilirsiniz.

krediyi alacak kişi çalışıyorsa en kolayı maaş hesabı olan bankaya başvurmaktır.

ödenmeyen kredi borçları her bankanın erişebileceği KKB (kredi kayıt bürosu) sisteminde tutulur. bankada çalışan bir arkadaşınız bir ihtimal bu konuda bilgi verebilir.

eğer kredi borçlarını geciktiriyor, tü pis kaka şeklinde KKB de bir damgalanma durumu olmuş ise haliyle bu kredi alabilme ihtimalini ya da alabileceği max. meblağı düşürür. 5 yıl içinde siliniyor bunlar.

bir de şu var başvurduğunuz bankadaki sizinle ilgilenen elemanla geçecek olan konuşmanız da çok etkiler olayı. yani bu elemanlar insiyatif kullanabiliyor bir derece. en azından benim izlenimim bu olmuştu.

normal şartlarda, gerekli evraklar tamamlanınca bu rakamlarda bir kredi aynı gün yahut 1 gün içinde çıkar.

kredi kartı borcuyla ilgili borç kısmında da, merkez bankasında bu tür durumlarda bir nevi sicil bilgisi vardır. bu bilgi, bankalar tarafından sorgulandığından dolayı böyle bir sorun görülüyorsa kredi almanda sorun çıkartırlar.

ama öte yandan çeki döndüğü halde, (daha 5 sene dolmadan) başka bir bankada üst düzey bir yönetici insiyatifiyle çek defteri verildiğine tanığım. yani senin durumunda aksama olursa da böyle bir şey mümkün diye söylüyorum. ancak o tip detayları bilemeyeceğim şimdi...

Yeni bilgi ekledim arkadaşlar.

5030'a TC kimlik numaranızı mesaj atın.

tüketici kredisi, bireysel kredi en kolay ve hızlı ziraat bankasından çıkar. hele ki 2 bin lira aynı gün alınabilir bile. kişinin 2006 da 130 liralık borcu kredi kayıt bürosundan gözükür, ödendiği de gözükür ama asıl sorun borcun yatırıldıktan sonra bir daha kredi kartı kullanılmamış olması, yani borcu ödedikten sonra kredi müşterisinin moralitesini, finansal durumunu görecek inceleyebilecek bir veri olmamış olması bankanın size bi şüpheyle yaklaşacağı anlamına geliyor, ama 2 bin lira için bu kadar zahmete girmezler.

geçenlerde iş bankası'nın ilanını gördüm. 5000Tl ye sıfır faiz, 400tl komisyon istiyorlardı (10 aya kadar taksit)

tak diye gelir evet. kredi ile tüm işlemler ortak bir havuz dahilinde kontrol ediliyor. bankaların hepsi erişebiliyor zannedersem ki çünkü müşterisi olmadığım bir banka çalışanı arkadaşım kontrol etmişti kredi puanımı. moderatör gibiler lan!

"Ziraat Bankası" ve "internet şubesi" kalıplarını aynı cümlede kullanmak doğru mu? Bence değil. Bir hata olmuştur büyük ihtimalle. Ziraat Bankası dediğine dilekçeyle başvurulur, bişiler tahakkuk eder filan. Kaşe etek altına seksenlerden kalan topuksuz çizmelerini giymiş, boğazlı kazağın üzerine kolye asmış memure görmeden o iş bitmez.

kredi puanı diye birşey varmış. aldığın krediler, ödemediğin, geç ödediğin taksitler, kredi kartları vs. işlemleri bu puanı etkiliyormuş. Eğer bu puanın belli bir seviyenin altındaysa bankalar direk red cevabı veriyorlar. Ki bu puanı görmeleri de birkaç saniye sürüyor tc kimlik no ile.
işin kötü yanı bu puan kötü olunca yapabilecekleri birşey de yokmuş bankadakilerin. sistem otomatik reddettiğinden değerlendirmeye bile alınmıyormuş başvurular.

(bkz: kkb)

evet pat diye cevap veriyorlar insanın canı sıkılıyor, taşıt kredisi alırken aynı sorunu yaşadım yıllar önce komik bir rakamda kredi kartı borcumu zamanında ödemediğim için hiç bir banka onaylamadı talebimi. araba alacağım servis aracılığıyla finansbanka başvurdum 1 günde çıktı, finansbank ı deneyebilirsiniz mümkünse...

bi terminalde TOP yazıp kaynak kullanımlarına bakın derim. server dağıtımı mı client dağıtımı mı diyeceğim ama.. server dağıtımı ise GUI de çok performans beklememek lazım. zira üzerindeki video card yeterli olmuyor olabilir.

browser degistir.

server üzerinden nereye girdiğini falan logluyordur muhtemelen. admin şifren yoksa linuxta kendi kendine bir çözüm üretemezsin zaten. eğer varsa çeşitli antivirüsler denenebilir ama bence serverdan loglama yapıyordur şu sıralar mail şifrenden çok hangi porno siteye baktın onunla daha çok ilgileniyor. kişisel mailinizi de halka açık yerlerde kullanmayın. gmail e otp desteği gelse de sevinsek ama zor galiba.