Giriş
(4)

Viyana Hostel, Hotel, Kalacak Yer

petekdoku
Viyana'da oyle cok pahali olmayan(maksimum 50 euro) nezih hotel-hostel lazim. Bizzat onceden kalmis oldugunuz ve onerebileceginiz bir mekan var mi? Tesekkurler.
Viyana'da oyle cok pahali olmayan(maksimum 50 euro) nezih hotel-hostel lazim. Bizzat onceden kalmis oldugunuz ve onerebileceginiz bir mekan var mi? Tesekkurler.
0
petekdoku
(04.06.09)
hiç kalmadım oralarda ama şöyle bir şey var: www.hostelworld.com
0
aithra
(04.06.09)
ne yaptın sen öyle 50 euro, 35 bilemedin 40 euro'ya krallar gibi bir hostel de kalırsın ki bu bile çok.

bu da yardımcı olur mesaj atarsan; sozluk.sourtimes.org
0
arigold
(04.06.09)
asteroid b612
(04.06.09)
wombat hostel veya wombats emin değilim. 2 şubesi var, barı filan güzeldi.
0
turkuazz
(04.06.09)
(4)

Uzatmaya ve penaltıya kalan futbol maçlarının hakemleri fazla mesai alır mı?

petekdoku
Nasıl olur bu işler? Yanıtlar için şimdiden teşekkürler.
Nasıl olur bu işler? Yanıtlar için şimdiden teşekkürler.
0
petekdoku
(03.06.09)
almaz.
0
coffee and cigarettes
(03.06.09)
bence calisma sartlarinda belirtiliyordur. 90 dakika+uzatmalar diye. bir nevi mac 90 dakika bitince hakem isten eve erken gitmis oluyor. calisma saatleri sabah 9 aksam 6 olan bi yerde, her gun 3'te isten cikmak gibi. bayagi kiyak bi meslek yani.
0
terp
(03.06.09)
hem uzatmalarda, hem de penaltılarda fazla mesai alıyorlar. hatta devre sonlarında ekledikleri 2-3'er dakikalık uzatmaların da mesaisini alacaklar bu seneden itibaren. mesela ingiltere'de bu devre sonlarındakileri aldıkları için 4-5 dakikadan aşağı uzatma olmuyor.
0
co2s2
(03.06.09)
o zaman bu uygulama suistimal edilecek gibi duruyor şimdiden.
0
ground
(03.06.09)
(3)

hava durumunun cok sicak oldugu filmler.

petekdoku
simdi soyle bir durum var. ne zaman ki bir film "amma da sicak var, cehennem gibi yaniyoruz, bilmemne sehrinin tarihinde boyle bir sicak gorulmemistir!" seklinde baslar, o film sinema dunyasinda kendine hatiri sayilir bir yer edinir. gayet guzel filmlerdir bunlar. benim aklima gelenler, dog day afte
simdi soyle bir durum var. ne zaman ki bir film "amma da sicak var, cehennem gibi yaniyoruz, bilmemne sehrinin tarihinde boyle bir sicak gorulmemistir!" seklinde baslar, o film sinema dunyasinda kendine hatiri sayilir bir yer edinir. gayet guzel filmlerdir bunlar.

benim aklima gelenler, dog day afternoon, 12 angry men(eski olani), do the right thing. konuyla, yasananlarla falan alakasi olmasa da bu filmlerin hepsinde de hava cok sicaktir.

benim siz sevgili insanlara sormak istedigim, havanin cok sicak oldugu baska hangi filmler var? simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(16.08.08)
falling down in girisinde de öyle bir durum var sanki.
0
atmacaged
(16.08.08)
u turn
0
ayanux
(16.08.08)
(6)

at yarisi oyunu

petekdoku
Var mi bilgisayarda oynayabilecegim at yarisi oyunu? Ornegin atim olsun, onu egiteyim buyuteyim, yarislara sokayim. jokey olup ata da binebileyim. ya da atimi engellerden falan atlatip rahatlayayim. (bircok web sitesi var, ati seciyosun yaris kosuluyor falan, oyle bir sey aramiyorum. bayagi oyun ben
Var mi bilgisayarda oynayabilecegim at yarisi oyunu? Ornegin atim olsun, onu egiteyim buyuteyim, yarislara sokayim. jokey olup ata da binebileyim. ya da atimi engellerden falan atlatip rahatlayayim.

(bircok web sitesi var, ati seciyosun yaris kosuluyor falan, oyle bir sey aramiyorum. bayagi oyun benim sordugum)
0
petekdoku
(09.08.08)
ille yarış olmalı mı? mesela mount&blade var at üstünde kılıç kullanırım dağlarda taşlarda adam keserim cinsinden

çok çılgın bence
0
reeper redeemer
(09.08.08)
ps de öyle bir oyun vardı.ismini hatırlayamadım.olmadı onu bul emulator ile oynarsın.
0
wampex
(10.08.08)
pc'de de vardı hatta bende vardı ama güzel değildi. adını da unuttum zaten.
0
mevta
(10.08.08)
Sanirim "Horsez" ve "Petz: Horsez 2" işinizi görür.
Ufaklıktan seçip, eğitip, bakımını yapıp yarışmalara falan giriyormuşsunuz.

www.amazon.com

www.amazon.com
0
silhouette
(10.08.08)
ps'de gallop racer diye eglenceli bi oyun vardi vaktiyle.
0
jack o lantern
(10.08.08)
playstation için gallop racer var evet. pc için ise 2 adet oyun var. bir tanesi melbourne cup diye geçiyor fakat onda at yetiştirebiliyor muyduk unuttum. diğeri ise horse racing manager. bunun 1 ve 2.'si var. ikincisi fransızcaydı en son çevrilmemişti diğer dillere. fakat birincisinde at yetiştirip koşturabiliyorsun.

bu arada at yarışı oyunlarıyla baya yakından ilgileniyorum bu aralar :)
0
bodom
(10.08.08)
(4)

el ve ayak parmaklari olmayan birinin imzasi ne sekilde gecerli olur?

petekdoku
soru baslikta. simdiden cok tesekkurler.
soru baslikta. simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(06.08.08)
hep zor yerden soruyorsun.
eli olmayan ya da kolunu kullanamayanlar ağzıyla kalemi tutarak imza atabiliyor. öyle bir sahne var kafamda. peki tamamen felçliyse? akıl melekeleri sağlam ama tüm vücut felçli? sanırım bu durumda da yasal vasisinindir söz hakkı :s
0
pyro clustic flow
(06.08.08)
noter tasdiği derim... her işede nasıl noter çağırır bilemem
0
luke skywalker
(06.08.08)
Mühürleri olabilir çok daha kolayı. Eskiden okuma yazması olmayanlar mühür kullanıyordu, özellikle de varlıklıysa galiba biraz. Parmak basmaktan daha klas sanırım.
0
sui
(06.08.08)
tebligat dersinde bize el ve ayakları (parmakları) olmayan insanlara nasıl geçerli tebliğ yapılaxcağı anlatılmıştı.

en azından tebliğ konusu için, postacı muhtar ve bir üçüncü kişi bulacak, muhtar ve diğer kişi el imza atamayan kişinin huzurunda belgeyi tebliğ alacak ve bu durum mazbataya işlenip postacı-muhta-3.kişi tarafından imza edilecek...

böyle de bir seçenek olabilir.
0
arpaci kumrusu
(07.08.08)
(14)

Irkcilik uzerine cekilmis filmler?

petekdoku
American History X gibi, Crash gibi.. Baska bu konu uzerine yapilmis hangi filmler var?Simdiden cok tesekkurler.
American History X gibi, Crash gibi.. Baska bu konu uzerine yapilmis hangi filmler var?

Simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(28.07.08)
0
ayanux
(28.07.08)
coldbound
(28.07.08)
hotel ruanda
mississipi burning
0
atmacaged
(28.07.08)
missisippi burning güzeldi bir kaç sene evvel cnbc e de vermişlerdi
malcom x var tam ırkçılık sayılmaz ırkçılıkla mücadele eden malcom x i anlatır
0
vincenzo
(28.07.08)
benim de aklima ilk olarak "this is england" geliyor. son zamanlarda cekilmi$ ve irkciligi konu alan carpici bir filmdir.
0
dengesiz pamuk
(28.07.08)
film demişsin ama aklıma 2 dizi geldi. 80'lerin başlarıydı sanırım trt'de gösterildiğinde.
the roots - kökler
uncle tom's cabin - tom amcanın kulübesi
0
pyro clustic flow
(28.07.08)
0
sheba and the albino girls
(28.07.08)
kizillik
(28.07.08)
aslında tüm kurgu ırkçılık üzerine olmamakla beraber coenlerin yorumunu da görmek lazım:

(bkz: o brother where art thou)
0
tannhauser
(28.07.08)
Şurayı araştırarak da güzel ve az bilinen filmleri bulabilirsin:

www.imdb.com
0
ermanen
(28.07.08)
im2shy
(28.07.08)
Alman fasizmi ve Yahudi soykirimi:

(bkz: Jakob the Liar) (film hakkindaki nacizane yorumum: #11110017)

Bu film cok kisi tarafindan bilinmez ama Kitle Iletisim Kuramlari dersinde bir hocamiz tarafindan tavsiye edilmisti, cok da begenmistim. Adi bilinmeyen ama tas gibi olan filmlerdendir. (Bulamazsaniz yardimci olabilirim sanirim)
0
vita vinum est
(28.07.08)
taking sides
max
0
quinza
(28.07.08)
bull
(29.07.08)
(7)

bu espiri anlayisi denilen olay insanlarda neye bagli olarak olusuyor?

petekdoku
kalitimsal mi? cevre mi? yoksa bambaska bisi mi? daha gecenlerde on bes yildir seyredip de kahkalarla guldugum mr bean'e gene anirirken, adamin teki geldi, "bunda bu kadar komik ne var ki?" dedi gitti, benim de aklima bu soru dustu. biraz arastirdim, freud'un bu konu uzerinde cok derin arastirmalari
kalitimsal mi? cevre mi? yoksa bambaska bisi mi? daha gecenlerde on bes yildir seyredip de kahkalarla guldugum mr bean'e gene anirirken, adamin teki geldi, "bunda bu kadar komik ne var ki?" dedi gitti, benim de aklima bu soru dustu. biraz arastirdim, freud'un bu konu uzerinde cok derin arastirmalari varmis ama yeterli bir bilgi bulamadim. ("size larry'nin selami var, hangi larry'nin, orhan gencebay klasiklerinin!")

simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(23.07.08)
esprinin en çok ilişkili olduğu yer zeka. zeka da olaylara farklı bakabilme, yeni olaylarla uyum sağlayabilme yeteneği.

yani espriye konu olmuş bir olaya dinleyenin nasıl baktığıyla ilgili.

zekayı besleyen unsurlara bakmak lazım, kalıtım, çevre, yetişme şartları, yaşantılar vs.

türklere çok komik gelen bir fıkra başka millete çok saçma gelebilir ayrıca.
0
efruz
(23.07.08)
espri anlayışı kültürle çok değişebilmektedir. 10 sezon friends izlemiş birisi joey'i yarılarak izleyebilirken, hiç izlememiş birisi la bu ne ki şimdi diyebilir. sadece bir "how you doin'?" ile güldürebilmek sadece onun hikayesini bilmekle mümkündür.
zeka ile alakası olduğunu da düşünüyorum ama türk milleti zeki olduğu için bu iddia dayanaksız kalıyor. ya zaten hayatta kalabilmek için 80 civarı bir iq yeterli gerisi deneyim vs.
0
ozdek
(23.07.08)
bence insan ömrühayatında en çok kimin esprilerine gülmüş ya da kimin alaylarıyla bozum olmuş ise onun tarzını benimseme yoluna gidebiliyor..
0
smy
(23.07.08)
Efruz doğru demiş, ben de eklemek istiyorum espri anlayışı aynı kalmayabilir. Gülmediğimiz birşeye daha sonra gülmeye başlayabiliriz ya da tam tersi, bu biraz çokyönlülük, daha geniş bakabilme ve efruz'un saydıklarıyla ilgili.. Sonra alışma meselesi, ilk defa görme/izleme, toplulukla izleme, gülme isteği, psikolojik durum falan çok farklı durumlar herşeyi değiştirebilir.. Ama kalıcı durumlarda yok değil tabiki insanın her zaman izlediği ve her zaman güldüğü diziler de olabilir. Yani sonuçta cevabı tek birşeye bağlayamayız bunlar insan özelliklerinin derin konuları...
0
ermanen
(23.07.08)
psikolojik mi sosyolojik mi bilmiyorum ama mr. bean hakkatten rezalet bişey.
0
uz
(23.07.08)
aynisi degil ama yakin bi muhabbeti surda yapmistik,aklima geldi.
www.eksiduyuru.com
kultur, egitim, zeka, beklenti, halet-i ruhiye ve mizac. misal ayni/ yakin egitim, zeka, kulturel gecmis, beklenti ve ruhayiltiye sahip iki insan ayni seyi izlese, dinlese, okusa ikisi de ayni seylere ayni oranda gulmeyebilir. burda mizac devreye giriyor sanirim ve zamanla da kendi tarzin olusuyor, sekilleniyor, degisiyor ya da degismiyor. yazarken aklima bir de sey geldi: kendimizle ya da yasamimizla iliskilendirebildiklerimiz kisiye daha komik gelebiliyor olabilir. bu acidan her bireyin dunyasinin/ kendisinin essiz, tek oldugu farzedersek bu durumda espri anlayislarimiz da essiz ve tek, insan olmanin ortak noktalarini paylasarak bittabii.
0
pyro clustic flow
(23.07.08)
tamamiyle beynin çalışma mekanizmasıyla alakalı,
(bkz: beyni optimum kosullarda yasatma yontemleri)

beyne kaydedilmiş verilere göre hangi espriye gülüneceği belirleniyor.
0
areels
(25.09.08)
(3)

hatirlanamayan iki adet film

petekdoku
1.eski bir film. bir grup cocuk var bir de bunlarin basinda ogretmen gibi bir kadin var. bunlar bir magaradan gecmeye calisiyorlar. peslerinde noel baba kiligina girmis adamlar var. bir de herkesin korktugu ama aslinda iyi niyetli bir canavar var. hatirlayabildigim ayrintilarin hepsi bu. 2. insani b
1.eski bir film. bir grup cocuk var bir de bunlarin basinda ogretmen gibi bir kadin var. bunlar bir magaradan gecmeye calisiyorlar. peslerinde noel baba kiligina girmis adamlar var. bir de herkesin korktugu ama aslinda iyi niyetli bir canavar var. hatirlayabildigim ayrintilarin hepsi bu.

2. insani boyle bayagi bir etkileyen eski bir gerilim filmi. seri cinayetler isleyen bir katil vardi. maalesef tek hatirladigim sahne katilden kacan kadinlardan birinin camasir makinesine saklanmasi.

simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(16.07.08)
1. The Goonies olabilir mi?
www.imdb.com
0
sheba and the albino girls
(16.07.08)
2. net hatirlamamakla beraber american psycho olabilir diyecegim.
0
turkish tekila
(16.07.08)
2) copycat olabilir.
www.imdb.com
0
edge_nabby
(16.07.08)
(1)

odullu film.

petekdoku
bir adam vardi muzisyen olmasi muhtemel ve yanniz yasayan. haftanin belli bir gununun belli bir saatinde bir kadin bu adamin evine geliyordu, sevisiyordu bunnar konusmadan etmeden, sonra gidiyordu kadin. birbirlerini falan tanimiyorlardi. sonra adam kadinin pesine dusuyordu, kadinin kocasiyla falan
bir adam vardi muzisyen olmasi muhtemel ve yanniz yasayan. haftanin belli bir gununun belli bir saatinde bir kadin bu adamin evine geliyordu, sevisiyordu bunnar konusmadan etmeden, sonra gidiyordu kadin. birbirlerini falan tanimiyorlardi. sonra adam kadinin pesine dusuyordu, kadinin kocasiyla falan tanisiyordu. kadinin kocasi bira icip bilardo oynayan bir adamdi. yedi sekiz yil oncesinin odullu bir filmiydi bu, hatta ben de hakkinda bisiler yazmistim da yok hatirliyamiyorum simdi, deli olacagim. hatirlayan var mi bu filmi? simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(08.07.08)
cevap verilmiş ama serbest çağrışım yoluyla aklıma "paris'te son tango" filmi geldi. söylemeden edemedim. :)
0
nihavent uvertur
(09.07.08)
(4)

TRT1

petekdoku
Eskiden bu TRT1 kanali askeri toren ve istiklal marsi esliginde kapanir ve acilirdi. Ha iste bana bu kapanis ve acilis saatleri lazim. Hatirlayan, bir fikri olan? Simdiden cok tesekkurler.
Eskiden bu TRT1 kanali askeri toren ve istiklal marsi esliginde kapanir ve acilirdi. Ha iste bana bu kapanis ve acilis saatleri lazim. Hatirlayan, bir fikri olan? Simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(07.06.08)
sabah 7 aksam 12 diye dusunuyorum, acaba hata mi ediyorum?
0
osuruklu
(07.06.08)
trt 1 değil de trt 4 ve trt 3 öyle kapanıyor artık. kapanışı 12, hadi taş çatlasın 01:00. açılışı bilemiyciim.
0
rectoa
(07.06.08)
trt3-4 haftaiçi 6'da, haftasonu 7'de açılıyor. geçmişteki saatleri soruyorsanız onu bilmiyorum ama trt'nin bilgi edinme formunu deneyebilirsiniz. genelde tersliyorlar ama denemekte fayda var.
0
704
(07.06.08)
trt-3'ün 9'da kapandığından eminim. 8de laserion başlardı, sonra bişey daha, 9'da da kapanırdı.
0
karapolisnas
(07.06.08)
(6)

vizenin suresi gecerse neler olur?

petekdoku
simdi diyelim ki ben bir ulkeye turistik bir amacla on bes gunluk bir vize aliyorum ve ulkeye girisi yapiyorum. ve fakat ulkeyi o kadar cok seviyorum ki donmek nedir bilmiyorum ve vizemin suresi bitmis olmasina karsin o ulkede iki uc gun daha fazladan takiliyorum. boyle bir durumda ulkeden cikis ani
simdi diyelim ki ben bir ulkeye turistik bir amacla on bes gunluk bir vize aliyorum ve ulkeye girisi yapiyorum. ve fakat ulkeyi o kadar cok seviyorum ki donmek nedir bilmiyorum ve vizemin suresi bitmis olmasina karsin o ulkede iki uc gun daha fazladan takiliyorum. boyle bir durumda ulkeden cikis anindaki pasaport kontrolunde ne gibi sorunlar olur? ceza mi oderim, sinirdisi mi ederler, pasaporta "sahtekardir" damgasi mi basarlar, "yoksa iki uc gun nedir ki, gec gec" mi derler? bir bilgisi olan? Tesekkurler.
0
petekdoku
(30.05.08)
çıkmasına çıkarsın ülkeden de sonra bir daha girer misin bilmem. vizeyi oradayken uzattırman lazım. zaten yolda gezerken yakalansan direk sınır dışı edebilirler vizesiz takılmak çok sakat.
0
ozdek
(30.05.08)
cikarken farkedilir ve bir dahaki girisinde ve vize alma denemende zorluk cikar. duruma gore bir daha giremeyebilirsin.
0
wpi
(30.05.08)
Sınırdışı edilirsin. Pasaportuna damga da vurulur. Sistemlere de işlenirsin. Bir daha da afedersin nah girersin o ülkeye. Hatta seni sınırdışı eden ülkenin diğer başka ülkelerle bilgi paylaşımı varsa o ülkeler de bayağı bir zorluk çıkarır.

Kesinlikle "iki üç gün nedir ki, geç geç" demez hiç kimse. Uçağını kaçırsan, pasaportunu kaybetsen, kaza geçirsen bile bunu tolere etmezler. Bunlar gibi bir acil durum söz konusuysa derhal o ülkenin polisine gidip durumu belgeleyip özel bir çıkış vizesi alman gerekir. Havalimanında derdini kimseye anlatamazsın.
0
386 dx
(30.05.08)
Buna benzer bir olay başıma geldi. Almanya'dan Türkiye'ye dönerken vizemin çok önceden bitmiş olduğunu sandılar(konsolosluk toplam gün sayısını yanlış yazmış). Ofislerine götürdüler. Vizemi araştıracaklarını söylediler. Geçersiz olması halinde işleme sokacakları bir form imzalattılar hem türkçe hem almanca. Sınır ihlali, ülke topraklarında izinsiz barınma falan gibi şeylerden suçlu olabileceğim yazıyordu. formu imzaladım, serbest bıraktılar, uçağa zor yetiştim.
Form işleme koyulmadı muhtemelen çünkü tekrar almanyaya sorunsuz dönebildim.

Böyle de bir anım var.

Ek: acil sebeplerden ötürü vize geciktirilirse, doktordan birkaç günlük uçamaz raporu alınıp durum kurtarılabilinir.
0
neronas
(30.05.08)
mesela turkiye'deki bir yabanci turistik vizesini gecirirse vizesini uzatamaz artik. sinir disina cikmasi gerekir ve tekrar turkiye'ye girmesi gerekir. cikarken de guzel bir meblag ceza oderler o ayri.

yurtdisinda da boyle bir prosedur olsa gerek. bittiyse vizen yasadisi olursun ve ulkeden cikmak disinda pek secenegin olmaz.
0
kezzy homeros
(30.05.08)
benim yazdığım empirik bir bilgi değil, yorumdur:

3 aylık bir vizenin bitiminden 2 gün sonra ülkeden çıksan hiç bir şey olmaz, olmamalı. vizenin öncelikli amacı senin o ülkede "kaçmanı" engellemektir ki sen zaten ülkeden çıkmakla amacının bu olmadığını göstermiş oluyorsun. ben amerika'da vizem bittikten sonra 1 hafta içinde çıktım. hiç bir sorun çıkmadı, daha sonra da bir sorunla karşılaşmadım. ama dediğim gibi yazdığım sadece yorum, arif değilim.
0
desdinova
(30.05.08)
(5)

cocuklara ayni ismi vermek, koymak vs.

petekdoku
pembe panjurlu bir evim, bes tane erkek cocugum ve bu bes oglanin da adi "basri" olsun istiyorum. ya da iki adet "basri" uc adet "feyyaz" olsun. her neyse ve kisacasi cocuklara ayni ismi vermek hukuken mumkun mudur? nufus mudurlugunde falan sorun cikar mi? cok tesekkurler.
pembe panjurlu bir evim, bes tane erkek cocugum ve bu bes oglanin da adi "basri" olsun istiyorum. ya da iki adet "basri" uc adet "feyyaz" olsun. her neyse ve kisacasi cocuklara ayni ismi vermek hukuken mumkun mudur? nufus mudurlugunde falan sorun cikar mi? cok tesekkurler.
0
petekdoku
(23.05.08)
epeyce, hatta devamlı bir karışıklık olacağı kesin ama. babalar oğullarına aynı isimleri verebilmiş zamanında, misal kaya çilingiroğlu. ahmet basri, mehmet basri olursa olur ama diğer türlü nasıl olur bilemiyorum.
0
baldur
(23.05.08)
çaktırmazsanız olur bence, 40 cocugu olan adam var en az 3 tane mehmet vardır.
0
sourlemonade
(23.05.08)
tüm çocuklara aynı ismi vermek mümkün, kendimden biliyorum

(bkz: #10511612)
0
ravioli
(23.05.08)
mantıksız.
0
banker yakup
(23.05.08)
Ev içi karışıklık harici devlet işlerinde de sorun çıkabilecegi için sorun çıkabilir. yani bütün çocuklar x oglu y olacaklar. Bi farkları yok. Dogum tarihinden ayırt edilebilecekler. Sınava girişler onlar bunlar bi ton sorun.
0
bissell
(24.05.08)
(9)

dostum aksamdan kaliniyor demissin ama sabahlar farkli

petekdoku
simdi bir tane insanimiz var. bu eleman bir hafta iki hafta ya da neyse iste her aksam kuruyor cilingir sofrasini ve rakisini iciyor. ornegin on gunluk bir sure boyunca olayda gecen verilerimiz soyle olsun:-icilen raki miktari: bir buyuk(75lik)-mezelerin miktari ayni, yenilen ekmek dilimi bile ayni.
simdi bir tane insanimiz var. bu eleman bir hafta iki hafta ya da neyse iste her aksam kuruyor cilingir sofrasini ve rakisini iciyor. ornegin on gunluk bir sure boyunca olayda gecen verilerimiz soyle olsun:

-icilen raki miktari: bir buyuk(75lik)
-mezelerin miktari ayni, yenilen ekmek dilimi bile ayni.
-sigara yok, olsa bile her aksam 10 tane, asla degismiyor.
-cilingire aksam saat sekizde cokuluyor , saat on birde raki bitirilip siziliyor ve ertesi sabah yedide uyaniliyor. rakinin icildigi sure, alinan uyku hep ayni.

ve fakat bu kisi bu aksamlarin bazi sabahlarinda gayet normal uyanip canavar gibi isine gucune giderken, bazi sabahlarda yasli coban kopeklerine donmus bir suratla, butun gun bas agrisi, mide bulantisi gibi bir suru rahatsizlikla ugrasiyor.

merak ettigim, neden alinan alkol miktari ayni iken, bazi sabahlar aksamdan kalma sendromu yasanir, bazi sabahlar yasanmaz? simdiden cok tesekkurler.

(kisinin alkol aldigi aksamlardaki ruh halinde bir degisiklik olmuyor.)
0
petekdoku
(23.05.08)
onu bilmem de alkol tiryakiliğine doğru hızlı adımlarla gidiyor bu arkadaş.
0
banker yakup
(23.05.08)
bu kisi bence bir cetele tutsun, cilingir gunlugu. gunluk soyle isliycek. cilingir aksaminin tarihi ve ertesi gun raporu.
cilingir aksami 23.05. cuma
ertesi gun durumum: aksamina da bunu kaydedecek. 'mis gibiydim ya da 'maymun etti gunumu'en az 1 ay belki daha saglikli veri icin 6 hafta ila 8 hafta arasi ertesi gun raporlarimiz hazir olduktan sonra da veriyi degerlendirmeye gelecek sira. misal hangi aralikla iyi ya da kotu hissediliyor? belli bir ritmi olabilir vucudun kendini toplamasi icin. misal iyi hissetmeler 10 gunde 1 oluyorsa bu kez, 10 gun aralikla icip duruma bakilip vucut takvimi cikartilabilir.
not: simdi uydurdum fikri ama gelistirilebilir. misal o cilingir aksamina kadar olan son gunler yorgunluk durumu vs gibi..
0
pyro clustic flow
(23.05.08)
akşamdan kalma günlerde bi kaç tane alka seltzer atarsa sorun kalmaz.
0
babatema
(23.05.08)
içilen su miktarında farklılık olabilir, bol su içmek lazım
0
lilidance
(23.05.08)
gecesi aynı ama belki bazı günler çok yorulup bazı günler az yoruluyordur.

günün yorgunluğu + alkollü akşam = bok gibi bir ertesi sabah veya
rahat sakin bir gün+alkollü akşam= günaydın kuşlar günaydın kelebekler...

ne diyeyim, azı karar çoğu zarar hoca.
0
ezeriko
(23.05.08)
metabolizmanın oyunu da olabilir. kalbin atış hızı, kanın dolaşım hızı, tuvalete gidiş periyodu, alkolün vücutta kalış süresi.

bir dilim ekmek yiyip üstüne bir duble rakı içmekle, bir duble rakı içip üstüne bir dilim ekmek yemek (örneği abartarak verdim, yeme-içme sırası diye genelleyelim) bile fark ettirebilir.

dinlenen müzik, edilen muhabbetin tatlılığı (ki tek başıma oturup iki kadeh içsem kafam beton gibi olurken, karşılıklı içtiğim adamla bizzat çalıp söyleyerek fasıl yaptığımızda 6-7 bile dokunmuyor.
0
kibritsuyu
(23.05.08)
morali bozuk olduğunda içtiği içkinin etkisiyle, mutlu ve neşeliyken içtiği içkinin bünyeye etkisi farklı olabilir sanki. bende olur
0
mermaid
(23.05.08)
sızmadan evvel içilen domates suyunun miktarı ertesi gün yaşanılan içki sonrası sendromla ters orantılıdır.
0
pain
(23.05.08)
karaciger alkolü parçalamak için su harcıyor. Ertesi sabahki baş agrıması ve hoşaf gibi olmanın da sebebi susuzluk. Ne kadar bol su içilirse o kadar rahat edilir.
0
bissell
(24.05.08)
(11)

insanlar neden şiir severler? siirden ne anlarlar? ben neden nefret ediyorum siirden?

petekdoku
cok denedim. gittim kitaplar aldım, cumhuriyet kitap'in cevat capan tarafindan dunyadaki unlu sairleri ve siirleri tanittigi kosesini uzun sure takip ettim ama sevemedim, sevemiyorum. kendimi bildim bileli kitap okurum. oyku roman deneme gibi edebiyatin diger kollariyla ilgiliyim ve fakat siir gorun
cok denedim. gittim kitaplar aldım, cumhuriyet kitap'in cevat capan tarafindan dunyadaki unlu sairleri ve siirleri tanittigi kosesini uzun sure takip ettim ama sevemedim, sevemiyorum. kendimi bildim bileli kitap okurum. oyku roman deneme gibi edebiyatin diger kollariyla ilgiliyim ve fakat siir gorunce bir tuhaf oluyorum. dunyada bu kadar seveni olan bir sanat dalini "bu ne ya boyle?" diyerek de bir kenara atmadim. dedigim gibi okumaya anlamaya sevmeye calistim. ama anlamiyorum, sevmiyorum. boyle siir dinletilerinde kendinden gecen insanlara hayretle bakiyorum. su anda kendimi yataga uzanmis bir sekilde siir kitabi okurken hayal ettim, tuylerim diken diken oldu. ben de mi bir tuhaflik var?

"sende hayal gucu yok, siir seven insanlar dus kurmayi seven insanlardir." disinda cevap veren herkese simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(16.05.08)
aynı problem benim esimde de var. ben cok siir severim, kendim de yazmaya calisiyorum bişüler. fakat gelin görün ki, eşim bi türlü şiir okuyamıyor. çok sevdigim çok etkilendigim şiirleri mısraları paylaşıyorum, ne var ki bundan simdi diyor :)
dogru yoldan açık açık söylemek anlatmak varken neden benzetmeler, neden imalar, niye gizli anlamlar diyor. sıkıcı diyor.aynen su siir okurken tuylerin diken diken olması (keyifsizlikten) onda da var. zevk meselesi bu sanırım =)
ben de artık ben futbolu sevemedim, o da şiiri sevemedi diyor geciyorum. çok takmayın bence siz de. sonucta bale yi düşünün, o da bir sanat dalı ben de bale izledigimi dusununce sıkıntıdan patlyıorum =) herkes herseyi sevmek zorunda diil ki .. dimi yani
0
merope
(16.05.08)
bana gayet rahat yazılabilir birşey gibi geliyor şiir. hiç birşey ifade etmiyor. insan zaten bir huşu içerisinde, duygusallıktan ölecek gibi olan bünyelere altalta yazılmış yarımşar cümlelik bir metin verince, zaten "ahh ne kadar güzel yazmış" tepkisi alıyor.
ama tabi muhtemelen ben sığ biriyim ondan böyle geliyodur bana ayrı konu. kimse çıkıp "sen anlamazsın zaten heyt höyt" demesin. onu diyorum zaten ben de anlamıyorum...
0
kisa
(16.05.08)
petekdoku abi kasma boşuna zorlamakla olmuyo, ben hiç denemedim bile şiir okumayı falan ilk okul 1 de okumayı öğrendiğim andan itibaren kılım şiir olayına.bir insanın gerçekten şiiri sevebileceğine pek inanasım gelmiyor.abi bu şiir severlere mikroçip mi takmışlar yoksa yazılımmı atmışlar bizim bilmediğimiz kanalları çekiyolar :)
abi günümüzün dünyasında çok güzel sinema filmleri var,tiyatro var,artık neredeyse kişisel müzik denilen bir olay var.eee abi ne bu hamlet olayları şimdi?
yahu asenanın oryantel dansı bile daha duygusal şiirden :)
ayrıca bir sürü şarkı sözü yazma denemem oldu.çoğu yakın arkadaşlarım tarafından beğenildi fakat hiç zorlanmadım çatır çatır yazdım abi.ayrıca müzikle ilgilenmekteim.son derece duygulu bir insanımdır(hayvan olmadığım zamanlarda)
ama bilmiyorum abi.yok böyle bişi...
0
omer460
(16.05.08)
şiir minimum kelime ile maksimum şey anlatma sanatıdır. ama her sanat gibi birşey. sevmek zorunda değilsin.
yani mesela tiyatro da güzel bir sanat ama ben de tiyatroya gidemiyorum. böyle yapay, yapmacık vs geliyor her zaman.

kaldı ki, bazen şiir yazan insanlar bile şiir okumaktan hoşlanmayabilir. birisi uzuuun uzuuun şiir okuduğunda karşımda ter basıyor yeminlen.
0
kahvegibi
(16.05.08)
edebiyat mezunuyum, zevk alarak okudum, ama şiir sevmiyorum şahsen.. ya da genel olarak şiir sevmiyorum diyeyim, arada "hmm enteresan, güzel bak" dediğim vardır üç beş tane.. sebebi de çoğu şiirde bir derinlik görememem..

ortaokul-lisede herkes şair olur mesela, üç beş satır bir şeyler yazıp dünyanın en güzel eseriymiş gibi davranır.. buna hormon patlaması, duygu yoğunluğu sebebiyle bir şey diyemiyorum, acı çeksin ki ergenlikten çıksın gençler..

ama kocaman insanların dudaklarını titrete titrete, gözlerini belerte belerte şiir okuması gayet itici geliyor.. örnek vermeyeyim şimdi, "o nasıl sevilmez" diye polemik çıkmasın :)

eğer şiir sevmek istiyorsanız tavsiyem; farklı türleri farklı akımları deneyin, olmuyorsa kasmayın.. hepimiz duygu topu değiliz sonuçta, bir sonbahar yaprağının döne döne yere düşmesi herkese bir şey ifade etmek zorunda değil.. şahsen üzerine basar geçerim, çıkan "çıtırk" sesinden zevk alırım, nasıl düştüğü beni ilgilendirmez..

bu vesileyle bir de mesaj vermek isterim: bugüne kadar "ya sen edebiyatçısın bak bakayım güzel olmuş mu" diyen / gelecekte diyecek hisli arkadaşlara.. nazik davranmak zorunda bırakmayın, güzel değil şiirleriniz.. ya da ben hislenmiyorum sizin kadar.. cezmi ersöz'e gönderin, istediğiniz cevabı alacaksınız..
0
sharpenter
(16.05.08)
ulen ben de yıllardır yalnız olduğumu sanıyordum.
utancımdan söyleyemezdim, insan içine çıkamazdım be!
vay vay vay..
nası sevindim yani şu an anlatamam =)
ben de sevmiyorum ulan!
napim bayık geliyor bana şiir miir!
arkadaşlar, birleşip örgüt kuralım.
ilk eylemimiz de ibraam sadri yi dövmek olsun.
0
punkertifo
(16.05.08)
ben de zerre kadar zevk almam $iir okumaktan. ben de tek basimayim saniyordum ama gercekten bi suru insan varmi$ ayni $eyi payla$tigim. bir de arkadaslarim vardi bir ara, "ben sana $iiri sevdiririm, adam gibi $iir duymamissin sen de o yuzden sevmiyosun" derdi.

burdan ona bay bay yapiyorum.

sizi seviyorum :)
0
safepassage
(16.05.08)
Şiir derken; Şiir var,şiir var,şair var şair var. Beş hececiler,yedi meşaleciler,ikinci yeni gibi bin bir çeşit akım mevcut örneğin türk şiirinde. Cumhuriyet dönemi şiiri ile günümüz şiiri de birbirine benzemez mesela. Şöyle diyelim yine örneğin; genç şairler daha soyut yönü ağır basan bir nevi sürrealist şiirler yazarlar, edebiyat dergilerinde kimi kez rastlıyorum. O tarz şiirleri bende pek tutmuyorum, hani tabir-i caizse ayakları yere basan şiirden hoşlanıyorum. Yani özetle arayan belasını da bulur istediği şiiri de. :D

Hürmetler
0
villeneuve
(16.05.08)
son derece normal bir durum. herhangi bir seyin eksikligiyle, yanlisligiyla yorumlanamaz kesinlikle. siir de siir okuyan insan da oldum olasi germistir beni de..

alakali olarak: (bkz: siir sevmeyen insanlar)
0
zakk
(16.05.08)
sanat dediğimiz $ey biraz burun gibi. kurcalamadıkça verdiği hazzı tarif edemiyoruz.
0
durum serserisi
(16.05.08)
Ben de yazmayı severim mesela, okumayı yazmak kadar çok sevmem ama öyle çok çok seviyorum diyemem, duygulanmam yani okurken falan, sadece güzel gelir. Yani sevmenin de bi seviyesi olabilir insandan insana değişir. Tuhaflık ya da tartışma konusu olmaması lazım böyle şeylerin tabi seviyeli tartışabiliyorsanız ne ala.. Hayat böyle birşey işte..
0
ermanen
(16.05.08)
(2)

"ne furuyon gerisekali!"

petekdoku
maalesef aklimda tek kalan basliktaki bu replik. bu bir derbi maci sonrasi futbolcular arasinda cikan kavgada(ya da taraftarla futbolcularin kavgasinda) bir futbolcu tarafindan kendisini engellemeye calisan polise soylenmisti. kimdi o futbolcu, kavga edenler kimlerdi, hatirlayan var mi? cok tesekkur
maalesef aklimda tek kalan basliktaki bu replik. bu bir derbi maci sonrasi futbolcular arasinda cikan kavgada(ya da taraftarla futbolcularin kavgasinda) bir futbolcu tarafindan kendisini engellemeye calisan polise soylenmisti. kimdi o futbolcu, kavga edenler kimlerdi, hatirlayan var mi? cok tesekkurler simdiden.
0
petekdoku
(14.05.08)
valla keto ile medyum memişin kavgasında, keto memişe "ne vuruyon salak!" diye bağırmıştı ama, bunu çıkaramadım.
eğer yazdığın gibi söylediyse, peltek dilli biri olması muhtemel. buradan yola çıkarak; benim aklıma ya beşiktaşlı tayfur ya da ibrahim geliyor ister istemez =)
0
punkertifo
(14.05.08)
Bir flash oyun vardı, kendi takımınıza göre seçtiğiniz rakip taraftarını dövüyordunuz. İşte orada dövülmek üzere GS'li seçilirse, o karakter söylüyordu bunu. Buradan bu futbolcunun GS'li olduğu sonucuna varabilir miyiz? Belki.
0
sui
(14.05.08)
(3)

canli yayinlara telefonla baglanan unluler.

petekdoku
tartisma olsun sov olsun ya da hangi konuda olursa olsun, bu tip canli yayin programlarinda "konuklarimiza soru sormak icin su numarayi arayin!" diyorlar ve millet aramaya basliyor ve sorusunu soruyor falan...ve fakat bu programlarin bir cogunda ulke capindaki unluler gerek programdaki tiplere jest
tartisma olsun sov olsun ya da hangi konuda olursa olsun, bu tip canli yayin programlarinda "konuklarimiza soru sormak icin su numarayi arayin!" diyorlar ve millet aramaya basliyor ve sorusunu soruyor falan...

ve fakat bu programlarin bir cogunda ulke capindaki unluler gerek programdaki tiplere jest olsun diye, ya da "bana biri laf soktu cevabini vermeliyim!" amaciyla bu programlara baglaniyorlar.

simdi ben sanmiyorum ki bu unluler de millet gibi telefon basinda olayin numarasi dussun diye durmadan numara cevirsinler(yoksa harbiden oyle mi?). nedir bu isin asli? bu unlulerde kanallarin ozel numaralari mi var da direkt o numarayi ariyorlar?

ornegin ben alakasiz bir insan olarak, bu programlarin numaralarini bir sekilde dusurup de, "ben profesor bilmemne, bana laf soktular, cevap vericem?" diye sallasam, benim harbiden de o insan oldugumu nasil anlayacaklar?

ya da bu tip programlarda "abi abla senin hakkinda soyle atip tutacaz, sonra da seni arayip, senin bizi aradigini soolucez." kurnazligi mi var?

simdiden cok tesekkurler cevap veren herkese...
0
petekdoku
(07.05.08)
menajerleri halleder bu işleri. işin içinde olan birisi daha iyi bilir tabii...
0
kimlanbu
(07.05.08)
kanalı arıyorsun, böyle böyle diyorsun, santralden direkt aktarıyorlar. tartışma programlarında falan cevap hakkı doğduğunda kişiyi arayıp "cevap hakkınızı kullanmak istiyor musunuz?" diye sordukları da oluyor.
0
radioheadbanger
(07.05.08)
bir televizyoncu olarak cevap vereyim:

bu tip durumlarda, örneğin bir tartışma programında cevap hakkı doğması ihtimali varsa, program başlamadan önce ilgili kişi aranır. denir ki: "bugün böyle bir tartışma olacak programda, sizi de bağlayabiliriz, uygun mudur?" eğer olumlu yanıt alınırsa, program sırasında yeri geldiği zaman KANAL o kişiyi arar ve bağlantı kurulur. yoksa kişinin kanalı araması söz konusu değil çoğu zaman.

tv'deki o sürpriz telefon bağlantılarının vesaire de çoğu yalan dolan, inanmayın :)

bazen de ne oluyor, beklenmedik bir zamanda o ünlünün bağlanası geliyor. zaten kişi ünlü olunca bir şekilde her kanalda birçok tanıdığı oluyor. programlar müdürünü (koordinatör, her neyse) arıyor mesela, diyor ki: "ben bağlanmak istiyorum, rejiyi bir haberdar etsen de bağlasalar beni."

sonrası malum.
0
actionary
(07.05.08)
(4)

pisuvar

petekdoku
malumunuz yakinda baslayacak olan euro 2008 bol biraya ve sonucunda surekli cisi gelen bir suru adama neden oluyor. evdeki banyoya ya da tuvalete pisuvar takmak mumkun mudur? pisuvar nerden bulunur?(boole bildigin klozet, kuvet satan yerlerde yok). bir sekilde bulunsa montaji falan nasildir? komple
malumunuz yakinda baslayacak olan euro 2008 bol biraya ve sonucunda surekli cisi gelen bir suru adama neden oluyor. evdeki banyoya ya da tuvalete pisuvar takmak mumkun mudur? pisuvar nerden bulunur?(boole bildigin klozet, kuvet satan yerlerde yok). bir sekilde bulunsa montaji falan nasildir? komple su tesisatini degistirmek gerekir mi? bu konu hakkinda bilgisi ya da evinde pisuvari olan var midir?
0
petekdoku
(05.05.08)
klozete, helaya işemek niye zor geldi onu anlamadım ben. klozet kapağını kaldırma üşengeçliği ise pisuvar alacağınıza kapağı kapatmayın bence (hatta komple sökün böle pisuvar gibi oluyor o zaman).

ankara için ulus rüzgarlı sokak'taki inşaat malzemecilerinde vardır pisuvar. bir de fayansları kırmam diyorsanız pisuvarın montaj edildiği yerden pis su giderine bir boru, klozetin kıç yıkama ve rezervuar doldurma yerinin duvar çıkış yerlerinden de temiz su borusu hattı çekilerek montaj edilebilir. ortalıkta biraz boru dolaşır. sadece sıvı transferi sözkonusu olduğundan zor değildir montajı ve tesisatı.
0
kibritsuyu
(05.05.08)
evde pisuvar olur mu ya? sen şimdi diyosun bunlar ortaya işeyecekler falan ama inan pisuvar temizliği daha zor bir konudur. askerde çok temizletmiş biri olarak düzgün kullanılmazsa pisuvarın zararı yararından çoktur diyebilirim. misal tuvalet kağıdı denen nesne pisuvarın içine sıçar! bir tıkanır sonra elikolu sokup açmaya çabalarsın. tavsiye etmiyorum. şişeye işet onları egoları ezilmesin diye de 5 litrelik damacana ver ellerine. şimdi 1 lt lik coca cola şişesi verirsin bozulurlar bu ufak diye.
0
ozdek
(05.05.08)
modern banyo dekorasyonunda pisuvar gayet de normal bir şekilde kataloglara girebiliyor artık. evine taktıran hiç görmedim ama. bir de "asma klozet" diye adı geçen nesne varya, hah işte o bildiğin pisuvar =)
ben öylesine bir araştırma yaptım ve bunu buldum:
www.batiteknik.com.tr
vitra, artema, toprak gibi önde gelen firmalarda araştırma yapılırsa çok daha ayrıntılı sonuç çıkacaktır.
0
punkertifo
(05.05.08)
klozete, helaya işemekten daha rahattır, yapımı mümkündür.. bir arkadaşımın yazlığında görmüşlüğüm vardır, 6 erkek içerek geçirdiğimiz o yılbaşında kullanımı oldukça yoğundu..

kısmet olur da param olursa ve kendime güzel bir ev yaptırabilirsem kesin taktırıcam.. tavsiye ederim.. ama bayanların hoşuna gitmiyor, evde iki tuvalet var ise alafranga olan yere değil de (ki genelde banyoda olur) alaturka tuvaletin olduğu yere yapılabilir..

eve sonradan takılacaksa, tesisatı da biraz kır-dök'ten ibarettir diye tahmin ediyorum.. sıfırdan yapılacaksa sadecen projede belirtilir ona göre hazırlanır..
0
p shadow
(27.10.08)
(4)

takim sporlarinda yapilan kasti faullerde ve hareketlerde hak hukuk arayisi

petekdoku
takim sporlardan en populeri fitboldan ornek vereyim hemen: simdi bir macta bir futbolcunun ayagi, rakip takimdaki bir futbolcunun kasti tekmesi sonucu kiriliyor. adamin ayagini kiran bu futbolcu hakem tarafindan kirmizi kart, ilgili federasyon tarafindan belirli sayida mac oynamama cezasi ile cezal
takim sporlardan en populeri fitboldan ornek vereyim hemen: simdi bir macta bir futbolcunun ayagi, rakip takimdaki bir futbolcunun kasti tekmesi sonucu kiriliyor. adamin ayagini kiran bu futbolcu hakem tarafindan kirmizi kart, ilgili federasyon tarafindan belirli sayida mac oynamama cezasi ile cezalandiriliyor.

benim merak ettigim, peki bu ayagi kirilan adam, gitse savciliga, "herif bana kasti tekme atti, ayagimi bacagimi kirdi, futbolculugumu yedi bitirdi, o tekme olmasa buyuk yildiz olacaktim!" diye sikayette bulunsa, savcilik tarafindan gereken yapilir mi?

kasti yapilan bu faulleri gectim, rakibe kafa atma, rakibin suratina tukurme, rakibe agir kufur etme gibi durumlarda da magdur olan sporcu ayni sekilde sikayette bulunsa ornegin, kafayi atan ya da agir kufurler eden diger futbolcu gozaltina alinir mi? yoksa, savcilik "zaten bu adamlarin cezasi hakemler, federasyon tarafindan veriliyor, acaip acaip islerle bizi ugrastirma!" mi derler?
0
petekdoku
(02.05.08)
Ben derim ki;
Şimdi hukuk terminolojisinde hakimin takdir yetkisi vardır. Örnekleme yaptığımız durumlar özel hukuk alanında bir dava konusu olarak karşısına geldiğinde(gelebileceğini düşünüyorum)ilgili mevzuatı da göz önüne alarak bu şekilde bir karar verebilirler. Mesela ciddi anlamda direk rakibe giren oyuncular halihazırda çıkabiliyor. Allah muhafaza o darbe neticesinde gerçekten futbol hayatını bitirebilir bir darbe oyuncunun.Burada bir illiyet bağı vuku bulabilir. Hakimde işte bu takdir hakkını objektif olarak ve pek tabii hakkaniyet çerçevesinde kullanarak karar alabilir. (Örneğin maddi tazminat kararı gibi )
Baştan da belirttiğim üzere tamamen kişisel bilgilerim doğrultusunda yazmış olduğum şahsi fikrim bu. Doğruluğu konusunda iddiam yok.
0
villeneuve
(02.05.08)
burada yapılan hareketin spor müsabakası çerçevesinde kalıp kalmayacağına bakılır. yani adam bilerek ağzınızı burnunuzu kırmak için girişiyorsa burada suçtan söz edilebilir. ama dediğim gibi tek ölçüt, yapılan hareketin spor hareketi içinde kalıp kalmayacağı. eğer abartı varsa bunun ucu haksız fiile girer ve kasten yaralamaya kadar gider. şimdi o tv'lerde gördüğümüz maç sonrası kavgalarını fitbolculardan biri şikayet etse karşı tarafa ceza -hatta hapis cezası bile- verdirebilir. şikayet etmiyorlar o ayrı konu.

savcılık fitbolcuyu gözaltına da alır davayı da açar hiç acımaz. federasyonun verdiği ceza mahkemeyi hiç mi hiç bağlamaz çatır çatır içeri bile atabilir.
0
colg fusion
(03.05.08)
ılgılı federasyonlar bu olaylar ıcın tahkim kurulu olusturmuyomu?
mesela bende sana bariz bilerek yapılan bi suc soyleyım..
bir atlet doping maddesi alıyo.kosmaya baslıyo.bırıncı gelıyo.daha sonra dopıng yaptıgı anlasılıyo ve madalyası alınarak ıkıncıye verılıyo ve ilgili federasyonun tahkim kurulu o atlete belırlı bı ceza verıyo..

bu olay ıcın kımse kımseye dava acmıyo.yanı bildigimiz mahkemede dava acmıyo.

uluslararası spor mahkemesi vardır.orada acılır dava ve sadece spor hayatı ıcın bı karar alınır.tutukluluk vs olmaz.futbolcular ıcınde bu boyledır diye dusunmekteyim..

en yakın ornek NBA de yasandı.detroit macında bilerek ve ısteyerek bırlırıne yumruk, tekme attı.bunun neticesinde ilgili organizasyona baglı ceza kurulu basketbolculara mac oynamama ve para cezası verdi.
0
isott
(03.05.08)
federasyon ile sporcular arasında (ya da en azından takımlar vasıtasıyla) bir sözleşme olduğunu düşünüyorum. "maç sırasında ayağım da kırılsa, bir daha futbol oynamayacak duruma da gelsem, öyle de olsa, böyle de olsa, cezayı federasyon ve oluşturduğu kurullar verecektir. mahkemeye başvurmayacağıma yemin ederim, mahkemeye gidersem, ekmek kuran çarpsın" şeklinde mesela.

yoksa ortalık çok karışır. lisans çıkarılırken böyle bir sözleşmenin zorunlu olması çok mantıklı geldi birden.
0
co2s2
(03.05.08)
(4)

yurtdisinda olmek

petekdoku
gerci sozlukte de ayni baslik var ama konu hakkinda cok detayli bilgi yok. simdi ben yurtdisinda yalniz yasayan biri olarak burada bir anda beklenmedik bir sekilde olsem ne olacagini merak ediyorum. nereye gomulurum? naasim falan ne olur? bu isin masrafini falan kim oder? almanya, hollanda, belcika
gerci sozlukte de ayni baslik var ama konu hakkinda cok detayli bilgi yok. simdi ben yurtdisinda yalniz yasayan biri olarak burada bir anda beklenmedik bir sekilde olsem ne olacagini merak ediyorum. nereye gomulurum? naasim falan ne olur? bu isin masrafini falan kim oder? almanya, hollanda, belcika gibi turklerin yogun yasadigi ulkelerde bu isleri yapan kuruluslar falan varmis da burasi turklerin pek olmadigi bir ulke. oyle dernek falan da yok. her turlu bilgi icin simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(02.05.08)
Öldüğünün haberi bir şekilde ama mutlaka ailene gelecek. Sonra ailen gelerek ya da gelmeden devreye konsolosluğu sokacak, akil danışacak ve tarifeli bir uçağın kargo bölümünde yerini alacaksın muhtemelen. Memlekete mutlaka gelirsin bence yani, tamamen sahipsiz kalmazsa naaşın.

Daha çocuktum, almanya'da uzak bir akeaba öldüydü, ailesinden kimse gitmedi, uçakla tabut geldiydi.
0
delikan76
(02.05.08)
yurt dışında gurbetçi psikolojisi bambaşkadır..

niceleri açlıktan olur niceleri çirkefleşir
ama hiçbir meftaa yı orda bırakmazlar
paralarını toplar yollarlar memleket
bu da ayrı bir gerçek
0
demlikposet
(02.05.08)
bazı ülkelerde vefat ettiğiniz zaman yakını olmayan kimseleri, hastane konsolosluğu arayıp haber veriyor.

ailenizden biri olmasa da, komşunuz, arkadaşınız vs. de mi yok. illa ki birileri çıkar kovalicak. en olmadı kaza geçirdiniz biri sizi kucaklayıp getirdi hastaneye, o ilgilenir.

bu arada uzun ve sıhatli bir ömür dilerim...
0
sijwocaq
(02.05.08)
gecen yil ingilterede enistemiz vefat etti. kalp hastasi idi ve orada yasamiyor idi. oğlunun yanina gitmisti gecici bir sureligine. diger avrupa ulkelerinde durum nedir bilmiyorum. her olene otopsi yapiyolar mi vs. ama bizim enistenin naasi bi sürü bürokratik işlemden sonra ancak 15 günde türkiye'ye getirilip defnedildi. allah gecinden versin boyle bir durumda eger bulundugunuz yerde kacak diilseniz kimliğiniz varsa bir sekilde elçilik konsolosluk vs. sizin mevta oldugunuzdan haberdar olur. ona görede işlem yapılır. sağlıklı uzun ömürler diliyorum..
0
palyacopapi
(02.05.08)
(10)

esnaf dukkanlarinin duvarlarindaki belgeler.

petekdoku
simdi ben boyle kasap, bakkal, berber gibi esnaf mueesselerinde duvarlara bakiyorum, duvardaki belgelerde bu tukkanlarin asil sahibinin bir takim kadinlar(muhtelemen bu esnaflarin esleri) oldugunu goruyorum. sadece esnaf degil, ofislerde ozel ders veren ogretmenler, noterlerde de ayni durum sozkonus
simdi ben boyle kasap, bakkal, berber gibi esnaf mueesselerinde duvarlara bakiyorum, duvardaki belgelerde bu tukkanlarin asil sahibinin bir takim kadinlar(muhtelemen bu esnaflarin esleri) oldugunu goruyorum. sadece esnaf degil, ofislerde ozel ders veren ogretmenler, noterlerde de ayni durum sozkonusu. neden boyle yapiyorlar? bir kurnazlik mi var isin icinde, yoksa eslerine olan buyuk asklarindan dolayi mi boyle yapiyorlar? yoksa ben manyak miyim? bir bilgisi olup da paylasan herkese cok tesekkurler.
0
petekdoku
(02.05.08)
vergi indirimi filan degil soz konusu olan, o belgeler turkun kivrak zekasini gostermektedir. adam zaten o dukkanda calisiyor, yani emekli olacak elbet. peki ya esi? esi calismiyor yani emekli olmayacak ve esinin emekli parasini alamayacak adam haliyle. iste bu sorunun ustesinden gelmek icin, adamlar kendilerini isci gosterip, eslerini de dukkan sahibi yapiyorlar. hem de kadin kendini patron filan hissediyor, boylelikle -guya- karisina ne kadar onem verdigini de ispatliyor; mutlu oluyor kadin vs... en azindan benim bildiklerim boyle yapiyor.
0
egotm
(02.05.08)
olay tamamen kurnazlık. şirket bir başkasının üstüne kuruluyor ama bütün çeklere, senetlere vb. yetkili imzayı şirketin sahibi sanılan kişi atıyor.

yani herhangi bir borç çıktığında şirkete haciz gelmiyor.
0
lancelot du lac
(02.05.08)
Aynı şey benim dikkatimi de çekmiştir. Teknik sebepleri bilmem ama bir görüşüm var:

Türkiye'de hanehalklarının geçimi, miras üzerine döner ve mirasın gövdesi de gayrimenkul, yani ev, dükkan ve arsalardır. Eğer bu olmasa işsiz Türk toplumunun %90'ı aç kalırdı emin olun. Afrika ülkeleri gibi olabilirdik.

Türk kültürü miras paylaşımında evleri kızlara, arsa ve dükkanları erkeklere dağıtacak şekilde evrimleşmiştir. Hani arsaya, inşaat, müteahhit işleri ile kız çocuk uğraşmasın, dükkanda erkek varis bir iş kurup çevirsin, kızın da başını sokacak evi olsun gibi düşünülür. Mantıklıdır da.

O gördüğün patron hanımlar muhtemelen erkek kardeşi olmayan ve kendine dükkan kalmış evlatlar. Burada klasik enişte-damat devreye giriyor. Mülk kaynağı kadının tarafı olduğu için sembolik olarak kadında kalıyor, erkek dükkanı işletiyor.

Eeee, sonuçta toplumun yarısı kadın ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet kanunlarına göre erkeklerle eşitler. Dolayısıyla çevrede gördüğün dükkan mülklerinin ciddi (>%50 değil ama ayrıntı da değil) bölümü kadınların üstüne...

Biraz sosyolojik analiz oldu ama...
0
delikan76
(02.05.08)
bu işin sebebi eşinin emekliliği olamaz. öyle olsa adam zaten adi ortaklıkta emeğini koyan kişi olarak sigortalı olur, karısını işçi gösterir, onun primini yatırır.

bundaki kurnazlık lancelot du lac'ın dediği türden bir şey olabilir.
0
sijwocaq
(02.05.08)
kasap adam ne için çekine imza atmaktan çekinsin ki(:
0
demlikposet
(02.05.08)
daha önceden çeşitli sebeplerle, bankalardan kara listeye alınmıştır. çeki senedi dönmüştür. eşinin/kızının üzerine yeni bir firma kurup ticari hayatına devam ediyordur.
0
guybrush threepwood
(02.05.08)
harika, yaratıcı atışlar gelmiş. Dogrusunu yazayim;

Babamin islettigi marketimiz annemin üzerineydi. cunku market, berber, kasap gibi dukkanlarin 2 saatligine bile kapatilmasi buyuk zararlara yol acar (neden diye sormayin cunku bu basli basina bir tatisma konusu). Vergi gibi devlet isleri icin dukkandan ayrilmak soz konusu olamaz bu sebepten. Ondan dolayidir ki dukkanin annemin üzerine olmasiyla devlet dairelerine babamin gitmesi zorunlulugu ortadan kalkiyor ve dukan her zaman acik kalmis oluyordu.
0
theli
(02.05.08)
genellıkle kucuk ısletmelerde yasanır bu durum..

sebebine gelince..efendim dukkan sahıbı bir bayan..orada patron diye duran adam onun kocası.
banka hesapları adamın ustune acılır.çekler adamın adınadır.herhangı bi çek döndügü zaman dukkanın adı lekelenmez.haciz geldiginde adamın adına hıc bırsey olmadıgı ıcın haciz işlemi yapılamaz.
bu aradada hanım bağkura baglanmıs olur..adamda ssk dan para yatırır..
bu işletmelerde genel olarak 1 yada 2 kısı calısır.onlarda sigortasızdır.adam kendıne sigorta yaptırırkı dukkanda hıc kımse calısmıyo gorunmesın dıye.
oyle deıl hanımada sıgorta yaptırıp onu calısıyo gosterebılır dıyebılırsınız ancak denetlenemeye geldıklerınde bu durum daha mantıklı gorulmektedır..
0
isott
(02.05.08)
yazanlar çoğu doğru ama eklenecek olan birşeyler var...
şimdi şirketin battığını farzedelim...bu şirketin piyasaya 100.000 ytl borcu var.. herkes hacze geliyor.. ve adamın 1 arabası ve 1 evi var...
işte bu araba ve evi alacaklılar cebri icra yoluyla alamıyolar çünkü şirket(yani asıl borçlu) kadının üzerine kayıtlı... ama eğere şirket erkeğin olsaydı alacaklılar o araba ve evi de icra dairesi aracılığıyla sattırıp alacaklarını da oradan gelen parayla tahsil edebileceklerdi ve iflas eden karı kocanın elinde hiç bişey kalmayacaktı..
ama tükkanı karının üzerine yaptırınca batsan bile en azından köşede bir dairen araban falan kalıyo.. kendini garantiye alıyosun..
0
undarist
(02.05.08)
bizzat şahit olduğum bir durum daha var ki konuyla ilgili, şöyle;

babanın evlilik dışı bir evladı daha var, hemi de nüfusu üstüne. şimdi baba vefat edince miras nüfusundaki evlatlar arasında bölünecek ama bu evlilik dışı kişiye kalsın istemiyor resmi anne, kendi resmi evlatlarının hakkı bölüşülsün istemiyor. böyle bir yola başvuruyorlar. böylece baba vefat etse bile tükkan annenin olduğu için evlilik dışı arkadaşa bişey kalmıyor.
0
VivaLaMuerte
(03.05.08)
(3)

futbolda sari(kirmizi) kart cezasi

petekdoku
diyelim ki ben simdi futbolcuyum. sampiyonlar liginde yari final ikinci macinda oynarkene sari ya da kirmizi kart gorup bir sonraki macta cezali duruma dusuyorum. ve fakat mac sonunda oynadigim takim elenip finale cikamadigi icin bu pek sorun olmuyor. ve fakat ben bu arada sampiyonlar ligiyle falan
diyelim ki ben simdi futbolcuyum. sampiyonlar liginde yari final ikinci macinda oynarkene sari ya da kirmizi kart gorup bir sonraki macta cezali duruma dusuyorum. ve fakat mac sonunda oynadigim takim elenip finale cikamadigi icin bu pek sorun olmuyor. ve fakat ben bu arada sampiyonlar ligiyle falan alakasi olmayan baska bir takima transfer oluyorum ve bu takim ancak dort yil sonra sampiyonlar ligine gitmeye hak kazaniyor. sormak istedigim benim dort yil onceki cezam gecerli midir, yoksa takim degistirdigim icin cezam sifirlanmis midir? ayni soru yerel ligler, yerel kupalar ve diger uluslararasi organizasyonlar icin de gecerlidir. nedir bu isin asli. simdiden bilgisi olan herkese cok tesekkurler.
0
petekdoku
(29.04.08)
hiç yazmasam daha iyiydi ama takım değiştirince değil de belirli bir süre sonra değişiyor sanki,ama süresini bilmiyorum uefa.com da falan vardır elbet bir izahatı... beni bu satırları yazmaya iten ; fenerbahçe veya galatasaraydan birinin geçtiğimiz 1-2 yıl içerisinde yaptığı bir yabancı transferinde bu tip bir durumla karşılaşılmıştı yanlış hatırlamıyorsam.iyi bir yabancı oyuncu transfer edilmişti fakat ön elemede mi ne oynayamadığı ve takım elendiği için eleştirilmişti yönetim diye hatırlıyorum yardımcı olamadım biliyorum ama en azından denedim :)
0
marsli efsane cocuk
(30.04.08)
uefa'nın sitesinde, şampiyonlar ligi'nde uygulanacak kurallar bütününe şuradan ulaşabilirsiniz: www.uefa.com

şimdi, bu belgenin 21. fıkrasında sarı ve kırmızı kartlar ile ilgili kurallar açıklanmış. şu üç madde dikkate değer;

21.03 Single yellow cards and pending suspensions are always carried forward
either to the next stage of the competition or to another club competition in
the current season.

21.04 Exceptionally, single cautions from the qualifying phase that have not
resulted in a suspension expire on completion of the qualifying phase in
question.

21.05 Cautions and pending yellow-card suspensions from club competition
matches expire at the end of the season.

buradaki ilk maddede sarı kart uyarılarının (tek ya da çoklu) şampiyonanın ileriki safhalarına taşınacağı söyleniyor. bunu zaten biliyoruz. ikinci maddede ise eleme turlarında (yani gruplar oluşturulmadan önceki turlarda) gösterilen tek bir sarı kartın, gruplar oluştuğunda taşınmadığını görüyoruz. yani tüm eleme maçlarını sadece tek sarı kartla geçerseniz, gruplarda sıfır kartla başlıyorsunuz. en alttaki madde de sizin sorunuzu yanıtlıyor; sezon sonunda bekleyen bütün sarı kart cezaları (yani bir, iki ya da üç sarı kart görüp de ceza almayanlar) sezon sonunda sıfırlanıyor.

umarım çevirilerde hata yoktur, yardımcı olabilmişdimdir.
0
demcan
(30.04.08)
- takım değiştirmek avrupa kupası için alınan cezayı silmez. futbolcu nereye giderse ilk avrupa maçında cezalı olur. zaman aşımı var mı yok mu bilmiyorum ama olması için bir neden göremiyorum, yoktur herhalde.

- ligde alınan cezalar o ülke organizasyonu için geçerlidir. türkiye liginde maç cezası olan adam başka ülkeye gidince o cezadan yırtar ama türkiye'ye geri dönünce o cezayı çekmesi gerekir mi, mantıken gerekir yahut burda da zaman aşımı var mıdır, bence gene gereksiz zaten adamların futbol hayatı 10 sene topu topu o kadar kaydı kuydu da tutuversinler. tff disiplin yönetmeliği gibisinden bişeyler vardır bununla ilgili hüküm içeren. buna istisna olarak ciddi bir suç işlerse eğer oyuncu, misal hakem dövmek gibi, o zaman global ceza veriliyor süreli, 6 ay gibi mesela... o zaman uzaya gitmediği müddetçe cezalı oluyor futbol müsabakalarından.
0
hulleci
(30.04.08)
(4)

haltercilere koklatilan madde

petekdoku
Bu halterci abilerin ablalarin bazilarina halterin basina gecmeden(elleri pudralamadan) once antrenorleri tarafindan bisi koklatiliyor. Nedir o bilen var mi? Neden koklatiyorlar? Tesekkurler simdiden.
Bu halterci abilerin ablalarin bazilarina halterin basina gecmeden(elleri pudralamadan) once antrenorleri tarafindan bisi koklatiliyor. Nedir o bilen var mi? Neden koklatiyorlar?
Tesekkurler simdiden.
0
petekdoku
(20.04.08)
amonyak olması gerekiyor.

Bayılan kişilerede aynısı uygulanıyor.
0
alkolik imam
(20.04.08)
@alkolik imam

nasıl yani bayılmadan bayılmasın diye mi veriyorlar?
amonyak koklayan bayılmaz mı?
0
demlikposet
(20.04.08)
Tam bilgim yok. Lise yıllarından biyoloji derslerinden aklımda kaldı.

Bayılan kişiye amonyak koklatılması çok çabuk ayılmasına yardımcı olur demişti sanırım hocam.

E tuvalete girince püüüüü bu koku ne diyerek açılan beyin damarları destekliyor mu acaba tezimi:)
0
alkolik imam
(21.04.08)
lisede hoca amonyak koklattıydı da cin gibi olmuştum anında.
0
eskimo
(21.04.08)
(2)

futbol hakemleri ve bolgeleri

petekdoku
turkiye liglerindeki futbol maclarinda, spikerler hakemleri tanitirlarken bu insanlarin bolgelerini de soyluyorlar. tokat bolgesinden ali veli, ankara bolgesinden cem can, isparta bolgesinden hasan huseyin gibi... bir hakemin hangi bolgeden oldugu neden onemli? neden hakemin geldigi bolge belirtiliy
turkiye liglerindeki futbol maclarinda, spikerler hakemleri tanitirlarken bu insanlarin bolgelerini de soyluyorlar. tokat bolgesinden ali veli, ankara bolgesinden cem can, isparta bolgesinden hasan huseyin gibi... bir hakemin hangi bolgeden oldugu neden onemli?
neden hakemin geldigi bolge belirtiliyor?

milli maclarda ya da uluslararasi kupalarda oldugu gibi liglerde de, ornegin bir hakem tokat bolgesindense tokatspor'un macini yonetemiyor da, o yuzden mi belirtiliyor geldigi bolge? ya da geyik olsun da seyirciler, "hakem sivas bolgesindenmis delikanlidir!" diye dusunsunler diye mi boyle bir yorumda bulunuyor?

cok tesekkurler simdiden.
0
petekdoku
(15.04.08)
sanırım dediğin sebepten. tarafsızlığın tam sağlanması adına.

sadece bizde değil yabancılarda da var bu durum. fm 2008 oynarken gelecek maçın hakemi ali veli from manchester falan yazıyor.
0
hareket saati gecmis otobus kaptani
(15.04.08)
eğer spikerin maç esnasında söylediği herşeyi anlamlı mı değil mi sorgulamaya kalksaydık, çok uzun bir liste bizi beklerdi.

ancak hakemlerin bölgeleri hakkında şunu söylemek istiyorum: maçın gidişatına bu kadar etkili bir insan hakkında söylenebilecekler çok az. hangi bölgeden olduğu, mesleği, bu seneki istatistikleri. daha da fazla söylemek mümkün değil ancak futbolcular hakkında dolu dolu transfer haberleri, geçmişi hakkında istatistikler falan söylenebiliyor. hakemler hakkında da o kadar şey söylensin artık.
0
co2s2
(16.04.08)
(7)

telekutu

petekdoku
Cenk Koray'in zamaninda(yirmi yil kadar once) sundugu efsane telekutu yarismasinda verilen hediyeler aklima dustu, isin icinden cikamadim.O zamanlar daha mutevazi bir ulkeydik, sanmiyorum oyle yatlar katlar arabalar verildigini...Neydi bu yarismada verilen en sahane hediye?Hatirlayaniniz var mi?
Cenk Koray'in zamaninda(yirmi yil kadar once) sundugu efsane telekutu yarismasinda verilen hediyeler aklima dustu, isin icinden cikamadim.O zamanlar daha mutevazi bir ulkeydik, sanmiyorum oyle yatlar katlar arabalar verildigini...Neydi bu yarismada verilen en sahane hediye?
Hatirlayaniniz var mi?
0
petekdoku
(15.04.08)
saç kurutma makinası verildiğini hatırlıyorum, yamulmuyosam..
da büyük hediye neydi hatırlamış değilim ben de..
0
t3
(15.04.08)
buzdolabı gibi kalmış aklımda.
0
lykos
(15.04.08)
benim aklımda da buzdolabı kalmış büyük ödül olarak...
0
pispinti
(15.04.08)
ödülleri hatırlamıyorum ama kutular boş çıkınca 'zoooort' diye bi ses çıkıyordu bi de canavarımsı bi resim geliyordu ekrana.
ödül çıkınca da 'bombooooo' diyen bi filcik vardı galiba
0
ravioli
(15.04.08)
Benim hatırladığım kocaman oyuncak bir ayıydı.

bir de haymana tatili vardi, ama onu kimse istemezdi. Hatta bir gazeteye haber bile olmuştu, kimse tatili istemiyor diye,
0
prdeay
(16.04.08)
Ödül olarak "Tuşlu Telefon" vardı bir de.O zamanlar pek yoktu bu aletten o yüzden benim favori ödülümdü.
0
frown
(16.04.08)
0
egotm
(16.04.08)
(5)

bir basketbolcu adi soruyorum hemen siteps yapicam

petekdoku
Gerci sozlukte vardi sanirim ama simdi bulamiyorum. Bir basketbolcu vardi yabanci... Bu adam bir macta sinirden kendine hakim olamayip pota diregine kafayi koymustu ve ardindan ne yazik ki oracikta can vermisti. Hatta bu uzucu olayin yasandigi mac canli olarak yayimlaniyordu da gozumuzun onunde gitm
Gerci sozlukte vardi sanirim ama simdi bulamiyorum. Bir basketbolcu vardi yabanci... Bu adam bir macta sinirden kendine hakim olamayip pota diregine kafayi koymustu ve ardindan ne yazik ki oracikta can vermisti. Hatta bu uzucu olayin yasandigi mac canli olarak yayimlaniyordu da gozumuzun onunde gitmisti dag gibi adam... Bu basketbolcunun adini hatirlayan var mi?
0
petekdoku
(15.04.08)
kafayi degil de elini vurup kiran falan vardi ama oyle bir olay ne gordum, ne duydum. karistiriyorsun gibi ama...
0
zakk
(15.04.08)
zamaninda mehmet bolukbasi, fevzi tuncay gibi ne babayigitler kafalarini direklere sangirdata sangirdata vurdulardi da en ufak buzusme bile olmadiydi suratlarinda. sanmiyorum ki o dedigin basketbolcu olmus olsun...
0
no christ requiress
(15.04.08)
bileğini kıran basketbolcu bora sancar'dı. kafayı koyup ölen bir basketbolcu sanki yunanistan liginde vardı diye hatırlıyorum ben hayal meyal.
0
pispinti
(15.04.08)
boyle bir seyi sanki ben de hatirliyorum ama asparagas haber ornegi miydi yoksa gercekten mi olmustu orasindan tam emin olamadim simdi. kafa atisi gozumun onune geliyor halbuse ama...?
0
entrapmen
(16.04.08)
ich sagolsun bulmus. elamanin adi boban jankovic, mac yunanistan finali ve panionios panathinaikos arasinda. benim tek yanlis hatirladigim, adam olmemis de felc gecirmis.
0
🌸petekdoku
(16.04.08)
(2)

pasaport kaybetmek hakkinda

petekdoku
Ben seneler once mal gibi iki kere pasaportumu kaybedip de yenisi icin basvurdugum zaman gorevli polis amca "bir hakkin daha kaldi, bir kere daha kaybedersen, icisleri bakanligi'nin bilmemne kararina gore, bir daha sittin sene pasaport alamazsin" demisti. O gunden sonra, ben de pasaport paranoyasi b
Ben seneler once mal gibi iki kere pasaportumu kaybedip de yenisi icin basvurdugum zaman gorevli polis amca "bir hakkin daha kaldi, bir kere daha kaybedersen, icisleri bakanligi'nin bilmemne kararina gore, bir daha sittin sene pasaport alamazsin" demisti.

O gunden sonra, ben de pasaport paranoyasi basladi. Yurt disinda yasadigim icin cogu zaman yanimda tasimak zorundayim. Dun gece de ruyamda pasaportumu kaybettigimi, polislere aglayarak yalvardigimi buna karsin pasaport verilmedigini gorup kan ter icinde uyandim. Bitsin artik bu cile!

Benim siz sevgili sozluk yazarlarina sormak istedigim, gercekten de boyle bir sey var mi? Yani iki ya da uc kez pasaport kaybedildigi zaman, bir daha pasaport alinamiyor mu? Yoksa o gorevli polis akilli olayim diye beni mi korkuttu?
0
petekdoku
(15.04.08)
öyle bir şey yazmıyor emniyetin sayfasında. www.iem.gov.tr
0
ozdek
(15.04.08)
2 kez kaybettikten sonra ucuncusunu almak icin Ankara'ya disisleri'ne gitmek gerekiyor diye duymuslugum var.( Turkiye'de ikamet edenler icin gecerli tabii ki mantiken) sanirim bu cuma gitcem pasaport polisine, yarim aklim unutmazsa sorayim bi.
0
pyro clustic flow
(15.04.08)
(8)

sigara, halsizlik, istahsizlik

petekdoku
Simdi ben ciddi bir saglik problemim olmadigi halde, ileride basima is acilmasin diye on alti yildir gunde ortalama iki paket ictigim sigarayi on uc gun once biraktim. Birakan tanidiklardan, okuduklarimdan ve duyduklarimdan biliyorum ki bu sigarayi birakan insan kendini dinc hisseder, istahi acilir,
Simdi ben ciddi bir saglik problemim olmadigi halde, ileride basima is acilmasin diye on alti yildir gunde ortalama iki paket ictigim sigarayi on uc gun once biraktim.

Birakan tanidiklardan, okuduklarimdan ve duyduklarimdan biliyorum ki bu sigarayi birakan insan kendini dinc hisseder, istahi acilir, super olur falan filan.

Ilginc bir sekilde ben de bunlarin tam tersi oldu. Sigarayi biraktigim andan beri istahim kesildi canim hic bir sey yemek istemiyor ve inanilmaz bir halsizlik durumu oldu. Onceden gunde maksimum alti saat uyuyan biri olarak, simdi gunde on iki on uc saat uyumama karsin, yataktan kalkmak bile istemiyorum. Surekli bir halsizlik, surekli bir uyuma istegi var. Bu arada canim da hic sigara istemiyor. Yani oyle bilinen kriz anlari, sinir, asabiyet falan da yok.

Internetten falan da bir bilgi bulamadigim, icin siz sevgili sozluk yazarlarina sormak isterim. Bu nedir boyle? Neden boyledir? Ne kadar surer? Yani bu boyle surecekse sigaraya baslayayim daha iyi, yemeyen icmeyen, hareket etmeyen acaip bir yaratiga dondum.
0
petekdoku
(12.04.08)
doktor değilim lakin anlattıkların başka bir hastalığın belirtisi gibi. belki sıgarayı bıraktığın zaman tesadüfen başka bir hastalığa yakalandın. bağlantısı olmayabilir yani. sen genede bir doktora görün derim.
0
insanimsi
(12.04.08)
beklediginiz belirtinin tam tersini gormeniz de tibbi acidan oldukca dogal. nikotin beyinde aktivator etki yapmaktayken aniden kesildiginde depresif etkiye yol acan yoksunluk sendromunda basrolde yer alir.

ortalama 1-2 ay icerisinde bulgulariniz tamamen duzelecektir, olur da duzelmezse psikolojik destek almaniz gerekiyor.
0
hlathguth
(12.04.08)
Bu kadar ağır bir tiryaki zınk diye bırakmamalı, doktorlar daha iyi bilir ama vücuda verdiğiniz nikotini azalta azalta sıfıra çekin. Nikotin bantları veya sakızından faydalanabilirsiniz.
0
kimlanbu
(12.04.08)
oncelikle azminizden dolayi sizi tebrik edip, gecmis oldun diyorum. ben de yasadiklarinizin psikolojik olabilecegini dusunuyorum. biyolojik yonden vucudun nikotini ozlemesi, bagimli olmasi, sigarayi yavas yavas birakmalisiniz vs. safsatalarina da inanmayin derim.

size tavsiyem, her ne kadar ilintili gibi gozukmese de, kime tavsiye ettiysem sigarayi biraktiran allen carr in kitabini okumaniz olacaktir. onceki duyurularda da deginilmis bu amcaya
www.eksiduyuru.com
bu kitabin hem turkcesini hem de ingilizcesini internette bulabilirsiniz(100 sayfa bisey zaten).

tekrardan gecmis olsun ve tebrikler
0
egotm
(12.04.08)
çok uzun süreli tiryakiliklerde benzer etkilerin görüldüğünü gözümle gördüm. dayımın oglu tekel ikibin içiyordu yıllardır. sigarayı direkt bıraktı. aynı senin dediğin gibi halsizlik, yorgunluk uyku problemi ve gözleri de sürekli kısık oluyordu. ama 1.5 ay sonra etkiler yavaş yavaş azalmaya başladı. tam iyileşmişken kendisi yeniden başladı.. sen sakın başlama bu kadar bırakabildiysen.

işte 1 ay sonra falan vücudun rahatlar ama bu seferde canın sigara çekmeye başlayabilir. çekirdekle, çayla, kahveyle idare etmeye çalış derim. spor yapmaya başlayıp daha kolay da kurtulabilirsin bu bitkinlikten.
0
nihilanth
(12.04.08)
detox dur o detox. madde bağımlıları ne olursa olsun kullandıkları hedeyi birden bırakmamalıdırlar. çeşitli yan etkiler olacaktır ve bu bedenin kendini temizleme sürecidir genelde. sıkıntılı ama geçer.
0
w fre
(12.04.08)
bildiğim kadarıyla nikotin bağımlılığı 3 gün falan sürüyor. muhtemelen vücudun adapte olmaya çalışması ya da psikolijiktir. ben de sigarayı bırakınca yemeyi azaltmıştım. çünkü sigara içerken midem kazınıyor habire, hani altlık derler ya, öyle bir şeyler atıştırmak istiyordum. sakın vazgeçmeyin
0
mermaid
(13.04.08)
tıbbi açıklamasını bilemem ama sigara bırakılınca çok uyuma kesinlikle oluyor. kendim de yaşadım, sigara bırakan başka bi arkadaşımda da gözlemledim. bi ay kadar sürebiliyo sanırım. normalde sürekli uykusuzluk çeken bi insanken, sigarayı bırakınca mışıl mışıl uyumuştum. iştah kesilmesi de olmuştu aynen, baya kilo verdim. ben de hiç krize girmemiştim, bıraktığım andan itibaren hiç canım da istememişti. yalnız bi gün çok kafam bozulduğunda, ihtiyaç hissetmememe rağmen, iyi gelir belki diye yaktım bi tane.. onu yapmamanızı tavsiye ederim. nasıl olsa rahat bıraktım, canım çekmiyo diyip gevşememek lazım. sonra toparlanamıyo olay bi daha.
0
cereal killer
(13.04.08)
(5)

boks ve kask

petekdoku
olimpiyatlar, dunya sampiyonalari vb. organizasyonlarda bir bakiyoruz ki, boks sporunu eyleyen elemanlarin kafalarinda kasklar(belki de bu kafa koruyucunun adi baska bisi de ben bilmiyorum) var. ve fakat boyle milletin saatler falan kurup da oran ayan esliginde seyrettigi, mayk taysin ve ekibinin ma
olimpiyatlar, dunya sampiyonalari vb. organizasyonlarda bir bakiyoruz ki, boks sporunu eyleyen elemanlarin kafalarinda kasklar(belki de bu kafa koruyucunun adi baska bisi de ben bilmiyorum) var. ve fakat boyle milletin saatler falan kurup da oran ayan esliginde seyrettigi, mayk taysin ve ekibinin maclarinda bu aygit kullanilmiyor.

bu boksun da fifa gibi bir federasyonu olmali. yani yumruksa yumruk, darbeyse darbe... bir ortamda kask takarken, diger ortamda takmamanin nedeni ne olabilir acaba, canim kanim sozluk yazarlari?
0
petekdoku
(07.04.08)
olimpiyatlar ya da dünya şampiyonalarında dövüşen boksörler amatör. amatör boksun da kendine göre ayrı kuralları var. mike tyson ya da lennox lewis gibi insanlar profesyonel boks yapıyorlar. onlarda kask olmuyor. maçlar 12 round, puanlamalar da farklı vs.

biri amatör diğeri profesyonel kısacası.
0
pispinti
(07.04.08)
sallıyorum: maddiyat söz konusu olduğunda kask kafadan çıkıyor galiba.
0
cryin
(07.04.08)
bence 1 siklet durumuna 2 amatör,yarı prof,tam prof,dünya şampiyonası yada ünvan maçlarına göre değişiyodur.
tahminlerime göre tam prof, dünya şampiyonası ve ünvan maçlarında çıkıyor kafadan kask :) neden? çünkü adamlar öqqüz gibi bi çaktımı kask mask kalmıyo ortada :)

ayrıca boks aptal sporudur diye bir deyim var.acaba iq testi yapsalar ne çıkardı ortaya?
0
omer460
(07.04.08)
biri puanlı oluyor zaten, kaskın beyaz noktalarına mı ne vurunca belli bi puan alıyordu. digerinde allah ne verdiyse ölümüne girişiyorlar. kask taksalar nakavt olmaz zevki çıkmaz.
0
sourlemonade
(07.04.08)
söylemişler zaten, birisi amatör birisi profesyonel diye. ayrıca yamulmuyorsam profesyonel sporcula olimpiyatlara katılamazlar.
kendi yorumuma gelirsek
aslında hep kask takılmalı, sonuçta ringde insanlar dövüşmek için değil spor yapmak için varlar.
0
vincenzo
(08.04.08)
(3)

ozel tren sahibi olmak

petekdoku
Gerci sozlukte bu baslikta isin geyigi yapilmis, ama bir tren asigi olarak benim ciddi ciddi merak ettigim bu olayin gercekten mumkun olup olmadigi? Yani bir lokomotifi ve yolcu tipi bir vagonu parasi neyse satin alip ve ayni ozel yat, ozel ucak olaylarinda oldugu gibi bu trenle ulkeleri gezmek mumk
Gerci sozlukte bu baslikta isin geyigi yapilmis, ama bir tren asigi olarak benim ciddi ciddi merak ettigim bu olayin gercekten mumkun olup olmadigi? Yani bir lokomotifi ve yolcu tipi bir vagonu parasi neyse satin alip ve ayni ozel yat, ozel ucak olaylarinda oldugu gibi bu trenle ulkeleri gezmek mumkun mudur?

Ayrica merak ettigim diger bir konu sadece hobi olarak tren kullanmak isteyenler icin boyle bir hizmeti ozel ders olarak veren kurumlarin olup olmadigidir?(TCDD'ye sordum yok.)

Konu hakkinda bilgisi olan ve paylasan herkese simdiden tesekkurler.
0
petekdoku
(07.04.08)
Tren kiralama sistemi varmış mesela:
www.trainchartering.com
0
ermanen
(07.04.08)
Türkiyede tren işletmecılıgını sadece TCDD yapmaktadır.yanı tekeldir.bununda sebebi bana gore tek bir tren güzergah ının olması..
ancak hava ulasımı yada deniz ulasımı gıbı uygulamalar tekel degıldır.yurt dısında vardır cunku oralarda genel olarak birden fazla ray guzergahı vardır..

yanı sen bi vagon,lokomotif vs alsan bunu kullanabılecegın bi yer yok Turkiyede..ha dersen ben ray yaptırayım istanbul - ankara arasına parası neyse vereyım ozaman sanırım kabul ederler ancak o paraya bi kac adet ufak jet satın alabılırsın.. (:
0
isott
(07.04.08)
tcdd'den en fazla salon vagonu denen özel vagonlar var.
0
darknum
(07.04.08)
(1)

Harrison Ford - Bedri Baykam

petekdoku
Bu iki insanin yakin dostlugunu duymus birileri var mi? Harrison Ford derken bildigimiz Dr Kimble, Indiana Jones'dan bahsediyorum.Yillar once gazetede ya da televizyonda bu ikisinin cok yakin dostlar olduguna dair haberler cikmisti. Harrison Ford Istanbul'a gelmisti hatta ve sonrasinda bunlar sarili
Bu iki insanin yakin dostlugunu duymus birileri var mi? Harrison Ford derken bildigimiz Dr Kimble, Indiana Jones'dan bahsediyorum.

Yillar once gazetede ya da televizyonda bu ikisinin cok yakin dostlar olduguna dair haberler cikmisti. Harrison Ford Istanbul'a gelmisti hatta ve sonrasinda bunlar sarilip kucaklasmis muze falan gezmislerdi. Oyle uzaktan tanisiklik da degildi olaylari, bildigin kanka, kankardesti bunlar... Ya da ben boyle bir ruya gordum, emin olamiyorum simdi.

Emin olmak icin Interneti aradim taradim, bir sey yok, sozluge yazdim, "kicin acikta kalmis, ruyadir o!" dediler.

Kisacasi bu ikilinin benim gibi harbi bir dostlugunu hatirlayan var mi yoksa harbiden de ruya mi gordum? Simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(31.03.08)
ben ikisi de askerliğini vandallar topçu birliğinde yaptı diye biliyorum. ordan bi tanışıklık sanırım.
edit: hatta bedri baykam'ın meşhur selpağı aslında Harri'nin (biz öle dioruz aramızda ona) ona özel bir akşmdan sonra "sende kalsın" demek sureti ile verdiği hedaye imiş.
0
fearofthedark
(31.03.08)
(1)

zalak mahmut

petekdoku
pek sevgili sozluk yazarlari arasinda, behic pek'in efsane zalak mahmut'undaki neriman'in kiz kardesinin adini hatirlayan var mi? bu kiz kardes, neriman'in aksine ince yapili bir hanimdi. mahmut bundan da nefret eder, "gene mi geldi bu senin kardesin?" diye olaylar cikarirdi.
pek sevgili sozluk yazarlari arasinda, behic pek'in efsane zalak mahmut'undaki neriman'in kiz kardesinin adini hatirlayan var mi? bu kiz kardes, neriman'in aksine ince yapili bir hanimdi. mahmut bundan da nefret eder, "gene mi geldi bu senin kardesin?" diye olaylar cikarirdi.
0
petekdoku
(26.03.08)
zalak mahmut'un kızı değil miydi o? zeki'nin asıldığı?
neriman'ın erkek kardeşi yok muydu?
img239.imageshack.us
0
cedilla
(26.03.08)
(6)

Futbolla ile ilgili aslinda cok gereksiz ama bilsek etsek de ne guzel olur sorulari.

petekdoku
Degerli sozluk yazarlari, Baslikta da belirtigim gibi fitbol olayi ile ilgili aklima takilan bazi sorular var. Ayri ayri basliklarda soracagima hepsini bir arada sorayim dedim. Sorularla ilgili bir bilgisi olanlar, cevaplari soru numarasi ile verirlerse cok guzel olur. 1.Bildigimiz gibi eger bir mac
Degerli sozluk yazarlari,

Baslikta da belirtigim gibi fitbol olayi ile ilgili aklima takilan bazi sorular var. Ayri ayri basliklarda soracagima hepsini bir arada sorayim dedim. Sorularla ilgili bir bilgisi olanlar, cevaplari soru numarasi ile verirlerse cok guzel olur.

1.Bildigimiz gibi eger bir macin hakemi mac suresince sakatlanip, maci yonetemeyecek duruma gelirse, yerini dorduncu hakeme birakir. Peki dorduncu hakem de sakatlanirsa ne olur? Onun da bir yedegi var midir? Federasyondan cok acil hakem mi gonderilir? Mac iptal mi edilir? Eger dorduncu hakemin de bir yedegi varsa, bu yedek olayi sonsuz mudur? (Diyelim ki ana hakemden sonra, yan hakem de sakatlandi, hayat bu, ne olacagi belli olmaz.)

2.Eskiden teknik direktorler sigara icerlerdi. Sonradan ne olduysa bu olay da tarihe karisti. Fifa tarafindan bir yasak mi getirildi, yoksa butun bu teknik direktorler sigarayi mi birakti. (En son yapildan dunya kupasinda Meksika'nin teknik direktoru grup eleme maclarinin ilkinde tutturdu diye hatirliyorum ama cok da emin degilim.)

3.Bu hakemler maca cikarken ceplerine kac tane sari ve kirmizi kart koyarlar. Sadece bir adet sari, bir adet kirmizi kart mi bulunur, yoksa fifa'nin belirledigi bir standart var midir bu kartlarin sayisi ile ilgili?

4.Eskiden fitbolcularin formalarinda isimleri yazmazdi. Bu da mi hayatimiza fifa'nin koydugu bir kuralla girdi? Eger oyleyse ilk olarak ne zaman ve nerede basladi. Su anda bir takimin oyuncusu formasina ismini yazdirmak istemezse, eyvallah mi cekilir, yoksa yazdirmak zorunda midir?

Bilgisi, fikri olan herkese simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(23.03.08)
Başkan,affına sığınarak muzır bir cevap vereyim. Bu soruların yanıtını sensei ich bilir muhakkak :)
0
villeneuve
(23.03.08)
1. dördüncü hakem de sakatlanısa maç tatil olur. kaldığı yerden devam etmek suretiyle başka bir tarihe ertelenir. o sırada bir hakem belirleyip maça gönderilmesi
imkansız gibi görünüyor. hakemin evinin stadı yakınında olması gerek ancak:)

2. evet fifa yasakladı diye biliyorum ben.

3. belki soyunma odasında fazla vardır ama ceplerinde birer tane vardır bence.
0
baldur
(23.03.08)
3. ceplerinde birer tane vardır diye düşünüyorum. çünkü yanılmıyorsam sheringham hakem kartı ararken hakeme sarı kart göstermişti. hakem de ona göstermişti tabii sonradan : )
0
servscet
(23.03.08)
4. maçların hangi organizasyon kapsamında oynandığına bağlı. büyük liglerde her futbolcu 1-99 arasında bir numara seçer ve tüm sezon boyunca onu giyer. formada isim yazması da zorunludur. türkiye süper liginde de bu kural var. ama azerbaycan liginde yok mesela. uefa ve fifa'nın büyük organizasyonlarında da bu kural uygulanıyor (forma numarası 1-23 arası olmak üzere). tamamen organizasyona ve düzenleyen kuruluşa bağlı.
ilk uygulanma tarihi 90ların ortasına filan dayanıyordur diye tahmin ediyorum. hiç araştırmadım, ama premier league ile hayatımıza girmiş olabilir.
0
papado
(23.03.08)
Selamlar, ilk defa yaziyorum sanirim buraya :) bildigim kadar yazayim petekdoku'cum;

1: Dorduncu hakem de sakatlandigi zaman kıdemli yardimci hakem orta hakem olur. Mac gerekirse tek yardımcı hakemle biter.

2: Yedek kulübesinde sigara yasak evet. Zaten artık cogu stadyumda tribünlerde de yasak. bahsi gecen teknik direktor Arjantin'li La Volpe. Eski Meksika milli takimi ve Boca Juniors teknik direktoru. Arjantin'de fazla sallamadıkları icin bir nargile kurmadıgı kalıyordu kulübeye. ama Fifa'nın talimati ;evet yasak.

3: İkiser adet sarı ve kırmızı kartları var. Büyük ihtimal yanlarına alıyorlardır hepsini. Ama mesela Gazza Glasgor rangers'de oynarken hakemin düsen sarı kartını saklamis, sonra ona gostermisti. Ama kıc cebinde yedeklerini de tasimalari muhtemel.

4. İlk zaman sadece numaların büyük ve okunabilir olmasıyla ilgili bir zorunluluk vardı.Maç yayını yapılırken spikerler icindi sanırım. Benim bildigim ilk örnegi cok alakasız, yetmislerde Cosmos takımı. Amerika'da, Beckenbauer transferinden sonra formaya isim yazıyorlar.. Daha oncesi varsa bilemem, Avrupa'da sanırım ilk yapan seksenlerin basinda Ac Milan. Ama sürekli olmadigini seksenlerden hatirliyoruz.
0
ich
(24.03.08)
ich tüm sorulara doğru cevap vermiş aslında ama 2 ve 4üncü sorular ile ilgili bi ekleme yapmak isterim.

2. fifa yasakladı ve o zaman çok tartışıldı. yasak ilk geldiği zaman tiryaki hocalara karşı bi haksızlık olduğu vs söylenmişti. hatta bir kaç teknik direktörün cezaya aldırmam içerim gibi açıklamaları da olmuştu. amma velakin fifa lisanslarını iptal ettirmk gibi bir yaptırım uygulayacağını söyleyince kuzu oldu hepsi.

4. bununla ilgili bir zorunluluk bildiğim kadari ile yok. ancak forma numarasının trasnfer dönemi boyunca tek bir oyuncuya lisanslanması ile ilgili bi kural var. yani 10 numarayı mesela bir transfer dönemi boyuunca sadece bir oyncuya lisanslatabiliyorsunuz. hal böyle olunca da forma o oyuncuya ait olmuş gibi olouyor ve üzerine isim yazmakta sakınca olmuyor. bu hem oyuncu için bir güzellik hem de taraftarlara yönelik bir pazarlama stratejisi. formanın üzerindeki isim ona değer katıyor çünkü ve oyuncu değiştikçe yeni forma almaya zorlanıyorsunuz. eskiden formala numaralraında değişiklik yapılabildiği için üzerine isim fln yazılmadı. amatör kümede mesela kimse formaya isim yazman çünkü bugün sen giyersin 10u yarın ben giyebilirim.
0
sijwocaq
(24.03.08)
(3)

Satranc

petekdoku
Satranc olayinda, gorme engelliler icin ayri turnuvalar mi duzenleniyor, yoksa gorme engelliler, gorebilen insanlarla bir turnuvada karsilasabilirler mi? ("Ne alakasi var gormekle, butun olay beyinde!" diye sakin kizmayin cunku bildigim kadariyla olayin icine cinsiyet girdi mi, kadinlar ve erkekler
Satranc olayinda, gorme engelliler icin ayri turnuvalar mi duzenleniyor, yoksa gorme engelliler, gorebilen insanlarla bir turnuvada karsilasabilirler mi?

("Ne alakasi var gormekle, butun olay beyinde!" diye sakin kizmayin cunku bildigim kadariyla olayin icine cinsiyet girdi mi, kadinlar ve erkekler olmak uzere ayri turnuvalar duzenleniyor. Yani olay beyinse kadininki de beyin, erkeginki de...)
0
petekdoku
(12.03.08)
görme engelliler için ayrıca turnuvalar düzenleniyor. Ancak Türkiye'de katılımcı az olduğu için genelde turnuvalarda herkesle birlikte oynuyorlar. Zaman problemi olmadığı sürece de gerçekten çok iyi oynuyorlar. Selim ve Kerim Altınok kardeşler vardır ikisi de baya ödül toplamışlardır.
0
gereksiz insan
(12.03.08)
satrancda gozler cok onemli. senin beyninden o an icin giden bi şeyi tahtaya bakıp tekrar gorebilirsin. o en fazla sana rakibine veya baska birine notasyon kagıdını okutabilir.

asıl soru farklı turnuva ben görmedim ama herkesin katıldıgını turnavalarda görme engelli kişiler gordum. bir den fazla.
0
rurouni
(13.03.08)
@rurouni
görme engellilerin kullandıkları satranç takımları var. www.satrancokulu.com linkte görebilirsin. Elleri ile sürekli olarak oyunu takip ediyorlar, yaptıkları hamleyi rakibine söylüyorlar. Yukarıda bahsettiğim kerim ve selim abi'nin haberini de şurada buldum. bakabilirsiniz. arsiv.sabah.com.tr
0
gereksiz insan
(13.03.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.