Giriş
(10)

Alman sineması

benim de soyleyeceklerim var
sevgili duyuru sakinleri;Alman sinemasına ait şöyle güzel filmler arıyorum, ne bilim 68 kuşağını anlatan, yakın siyasi tarihi anlatan (berlin duvarı, batı - doğu almanya). Bir buldurun size zahmet. Aşağıya da izlediklerimi yazayım tam olsun...(bkz: der baader meinhof komplex)(bkz: die fetten jahre s
sevgili duyuru sakinleri;

Alman sinemasına ait şöyle güzel filmler arıyorum, ne bilim 68 kuşağını anlatan, yakın siyasi tarihi anlatan (berlin duvarı, batı - doğu almanya). Bir buldurun size zahmet. Aşağıya da izlediklerimi yazayım tam olsun...

(bkz: der baader meinhof komplex)

(bkz: die fetten jahre sind forbei)

(bkz: der tunnel)

şunlara benzer filmler de olabilir;

(bkz: lammbock)

(bkz: das experiment)
0
benim de soyleyeceklerim var
(01.07.09)
Hmm... Bilmiyorum tatmin eder mi, yine de:

(bkz: Der Untergang)
(bkz: Das Boot)
0
Struttin
(01.07.09)
struttin;

teşekkür ederim, ama her ikisini de izledim...

Aradığım filmler, çok bilinenler değil de; daha çok kıyıda - köşede kalmış, hikayesi güzel kurgulanmış filmler ...
0
🌸benim de soyleyeceklerim var
(01.07.09)
hiko seijuro
(01.07.09)
hiko seijuro;

evet o da çok güzel filmdir, onu da izledim. diyeceksiniz ki ulan izlemediğin film var mı? olur da kıyıda köşede kalmış, gözümden kaçmış olanlar vardır diye sorayım dedim...
0
🌸benim de soyleyeceklerim var
(01.07.09)
her ne kadar tarihsel film değilsede,eğer özellikle alman filmi arıyorsan benim tavsiyem -Nicotina- olur..

www.imdb.com
0
blowup
(01.07.09)
aaa, kimse alman pornosu ile ilgili şaka yapmamış :) ben mi yapsam acaba? ya da neyse, şu güzel ortamı bozmayayım.
0
hakkibulut
(01.07.09)
goodbye lenin de alman filmiydi sanırım.
0
passion rules the game
(01.07.09)
edip
(01.07.09)
"Europa Europa" Yönetmen:Agnieszka Holland Yapım:1990 Almanya, Fransa, Polonya
"SIRADAN FAŞİZM" / Ordinary Fascism Yönetmen: Mikhail Romm Sovyet yapımı/1968
"AMEN" Yönetmen: Costa Gavras Fransa-Almanya-Romanya / 2002
"TENEKE TRAMPET" / Le Tambour Yönetmen: Volker Schlöndorff Alman - Fransız - Yugoslav - Polonya ortakyapımı /1979
0
anki06
(01.07.09)
petekdoku
(01.07.09)
(15)

İngiliz aksanı konuşulan filmler

bitti
Evet arkadaşlar İngiliz aksanı konuşulan güzelinden film önerileri bekliyorum. İngiliz filmi olması şart değil tabi, The Prestige'dir, Sweeney Todd'dur bu tarz filmler de olur. İngiliz aksanı olsun yeter.
Evet arkadaşlar İngiliz aksanı konuşulan güzelinden film önerileri bekliyorum. İngiliz filmi olması şart değil tabi, The Prestige'dir, Sweeney Todd'dur bu tarz filmler de olur. İngiliz aksanı olsun yeter.
0
bitti
(18.09.08)
(bkz: lock stock and two smoking barrels)
(bkz: green street holigans)
harry potter'ın vizyona giren son filmi (adını hatırlayamadım)
(bkz: layer cake)
(bkz: snatch)
0
kahvegibi
(18.09.08)
0
orange coffee
(18.09.08)
(bkz: my fair lady)
0
chavezding
(18.09.08)
petekdoku
(18.09.08)
This is England denen film çok tatlı ingilizce aksanına sahip
0
sifatsiz
(18.09.08)
millions
bank job

#not: iki filmde eğlenceli, neşelendirir.
0
lejant
(18.09.08)
jude var.

#not: bu film biraz sarsar adamı, sallar şöyle filan, "fena be!" diyebilirsin, depresiftir, moralini bozabilir, hele bu mevsimde izleme istersen.
0
lejant
(18.09.08)
Çoook teşekkürler herkese aralarından bi' "the millions"u izlemişim. Bunları edinmeye başlıyorum, hâlâ da önerilere açığım.
0
🌸bitti
(18.09.08)
this is england
0
szqnn
(18.09.08)
(bkz: kes)
ve diğer ken loach filmleri faideli olabilir. eğlencelik olarak da mean machine olabilir.
0
uzunbinik
(18.09.08)
0
solipsist
(18.09.08)
(bkz: trainspotting)

iskoc aksani gerci ama ne biliyim, yakin sonucta.
0
osuruklu
(18.09.08)
(bkz: cassandra's dream) woody allen filmi, tavsiye ederim.
0
gaia
(18.09.08)
bence direk ilk cevabı dikkate alıp guy ritchie nin 2 filmini de izlemelisin. snatch ve lock stock and two smoking barrels.

normalde pek dikkat etmezdim aksanlara hele ingiliz aksanınıda çok soğuk bulurdum ama lock stock u izleyince hayran kaldım. jason statham tek başına yetiyor zaten iki filmde ama bunda giriş sahnesinde yakalıyosun zaten tekerleme gibi bidaha da kopamıyosun :)

snatch deki brick top u da unutmayalım tabi :)
0
kojiro
(19.09.08)
(bkz: match point)
0
solipsist
(20.09.08)
(11)

troll ne lan?

kibritsuyu
sözlükte bir troll'dür gidiyor. ne lan bu troll? cahil kalmışız.başlığına bakınız verecekseniz sözkonusu troll ile ilgili entry'e veriniz lütfen. balık ağı diyor, uzun saçlı uğurlu oyuncak diyor, wow diyor, lotr diyor, ihtiyar adam diyor, iskandinav diyor, diyor da diyor. sözlükte son zamanda açılan
sözlükte bir troll'dür gidiyor. ne lan bu troll? cahil kalmışız.

başlığına bakınız verecekseniz sözkonusu troll ile ilgili entry'e veriniz lütfen. balık ağı diyor, uzun saçlı uğurlu oyuncak diyor, wow diyor, lotr diyor, ihtiyar adam diyor, iskandinav diyor, diyor da diyor. sözlükte son zamanda açılan başlıklarla bağdaştıramıyorum hiçbirini.

ne lan bu bi yazıverin.
0
kibritsuyu
(15.08.08)
Sözlükte biraz anlam kayması var. Saçma sapan konuları gündeme getirip mide bulandıran, boş yazılar yazan arkadaşlara troll diyoruz kısaca. Provakasyon kısaca.
0
ataturkiye
(15.08.08)
abi sanirim bu "troll" denilen sey, bildigin "denyo" anlamina geliyor. oyle olmali.
ben de anlamamistim ilk baslarda, zamanla bu sonuca ulastim.
0
petekdoku
(15.08.08)
kıro demenin sözlükçesi gibi geldi bana.
0
deckard
(15.08.08)
benim gibi düşünmeyenlere nasıl bir laf söylemeliyim düşüncesinde olan ezik insanlar için karşıt düşüncede bulunanlara söylenen bir kelime, içeriği söylendiği gibi olursa kime göre neye göresi çıkar olayın, ayrıca ifade şeklini eleştirmekte saçma, adamin biri kemla'i sevmiyorsa bunu yazı üslubu farklıysa troll, peh peh peh
0
marmara34
(15.08.08)
peki tuzak başlığa , tuzak cevap yazan yok mu :D
0
ermanen
(15.08.08)
@mrtksn,

sazanlık kariyerim yok:) ama fikrimde sabitim. inatcıyım, agrasifim.
0
marmara34
(15.08.08)
(bkz: sözlükteki troller) olabilir mi acaba?
0
sui
(15.08.08)
boyle ibne gibin pu$t gibin bi$ii..
0
katafalk
(15.08.08)
"Troll"ler için "saçma sapan konuları gündeme getiren, boş yazılar yazan arkadaşlar" demek yanlıştır. Sözlükte kimin ne yazacağı belli değildir. İsteyen istediğini istediği şekilde -sözlük kurallarına uyduğu müddetçe- entry olarak girebilir. Ha girdiği şeye gıcık olur ayara kalkarsınız (bkz: ayara kalkmak) tamamen hakkınızdır vs. dir. Fakat "yazacak bunu mu buldunuz" tavrı, tavır değildir mekruhtur.

Detaylı bilgi için (bkz: sözlüğün konsept limitleri/1)
0
fredi
(15.08.08)
en.wikipedia.org(Internet)

çok güzel anlatmışlar burada. kısaca konuyla çokta alakalı olmayan provakatif yazılar yazan kişilere denir.
0
darknum
(16.08.08)
en basitinden sözlüğün ne hale geldiğinin göstergesi. 2-3 adamın eğlencesi olmuş be. nereden nereye..
0
dambil
(16.08.08)
(3)

tekerleme soruyorum

demlikposet
"isveç norveç danimarka belçika belçika hollanda" diye başlayan tekerlemeyi hatırlayan var mı yoksa böyle bir tekerleme yok da ben mi uydurdumgurbetçi tekerlemesi gibi kendimden şüpheye düştüm
"isveç norveç danimarka belçika belçika hollanda" diye başlayan tekerlemeyi hatırlayan var mı yoksa böyle bir tekerleme yok da ben mi uydurdum

gurbetçi tekerlemesi gibi kendimden şüpheye düştüm
0
demlikposet
(15.08.08)
(bkz: #8008778)
0
petekdoku
(15.08.08)
isveç norveç danimarka
belçika belçika hollanda
türkiyenin başkenti ankaradır ankara
ankara meslek lisesi
çıldırmış öğrencisi
öğretmenler ne yapsın
yoktur bunun çaresi
si si pepsi
demirkapı aralık
kızlar beşbin liralık
erkekleri sorarsan
sudan çıkmış pis bir balık.

lol. rofl. hatta rof rof.
0
uz
(15.08.08)
of of eskimişiz.

isveç norveç danimarka
belçika felemenk hollanda
yere batsın almanya
türkiye'nin başkenti ankara

anlaşıldığı gibi ikinci dünya savaşı yıllarına dayanıyor bu tekerleme. ben dayanmasam da orijinalini hatırlıyorum belli ki...
0
calendil
(16.08.08)
(6)

Aktarmalı Uçak

ermanen
Aktarmalı uçakta, aktarma yapılan ülkenin vizesi gerekiyor mu?edit: Kanada'ya gidecem, en rahat nasıl giderim kısaca
Aktarmalı uçakta, aktarma yapılan ülkenin vizesi gerekiyor mu?

edit: Kanada'ya gidecem, en rahat nasıl giderim kısaca
0
ermanen
(15.08.08)
ülkesine göre, durumunuza göre değişiyor. nereden nereye gideceksiniz, nerede aktarma yapacaksınız?
0
386 dx
(15.08.08)
Kanada'ya çalışmaya, Türkiye'den gideceğim
0
🌸ermanen
(15.08.08)
Nereden aktarma yapacaksın? Mesela İsviçre transit vizesi istiyor.
0
jazzblues
(15.08.08)
Vize istemeyen ülke aktarması olsa daha iyi olur işte, transit vize almak kolay oluyor mu? Bir de aktarmalı olacaksa illa, Amerika aktarmalı daha iyi..
0
🌸ermanen
(15.08.08)
Hollanda, Almanya, Fransa aktarmali ucuslarda bu ulkeler icin herhangi bir vize gerekmiyor.
0
petekdoku
(15.08.08)
hollanda ve almanya için normalde havalimanı transit vizesi gerekiyor.
bunlar dışında türk vatandaşlarından havalimanı transit vizesi isteyen yunanistan, çek cumhuriyeti, ingiltere var benim bildiğim.

kanada vizeniz varsa almanya istemiyor. ayrıntılar şurada: www.istanbul.diplo.de

diğer ülkelerin istisnai koşullarını bilmiyorum.

onun dışında aktarma süresince havalimanından çıkacaksanız vize gerekiyor her durumda.
0
386 dx
(15.08.08)
(4)

network problemlerimden biri daha

co2s2
evet, bitmek tükenmek bilmeyen network problemlerinden biri ile daha karşınızdayım.tam anlamıyla problem sayılmaz ama diğer problemlerden bazılarının kaynağı olabilir diye düşünüyorum. olay şu:bir adet ana makine var ve ana makinenin üzerinde iki ethernet girişi var. ikisine de network kablosu takıl
evet, bitmek tükenmek bilmeyen network problemlerinden biri ile daha karşınızdayım.

tam anlamıyla problem sayılmaz ama diğer problemlerden bazılarının kaynağı olabilir diye düşünüyorum. olay şu:

bir adet ana makine var ve ana makinenin üzerinde iki ethernet girişi var. ikisine de network kablosu takılı. bağlantılardan biri local isminde ve 10.0.0.1 ip'sini alıyor, subnet mask olarak da 255.0.0.0 girilmiş, gateway girili değil. diğer bağlantı ise internet isminde ve ip olarak 192.168.1.200 , subnet mask olarak 255.255.255.0 girilmiş ve gateway olarak 192.168.1.1 girilmiş.

bu neden böyle yapılmış olabilir? problem yaratır mı? çünkü diğer bilgisayarlar network üzerinden bu bilgisayardaki dosyalara erişmekte bazen problem yaşıyorlar. bu erişim problemini de kaç haftadır bir türlü çözemedim.
0
co2s2
(11.08.08)
Bilgisayarlarin kullandigi ip adresleri nedir? 10.0.0.0 mi 192.168.1.0 mi? Eger bilgisayarlarda 192.168.1.0 networkunde ise 10.0.0.1 ip li baglantiyi iptal edebilrsiniz.
0
petekdoku
(11.08.08)
öyle yapılmış çünkü ilk kart dahili ağ bağlantısı için ve 10.*.*.* ip'leri kullanılıyor, diğeri ise internet bağlantısını sağlayan router için ve onda da 192.168.1.* ip'leri kullanılıyor. gayet mantıklı. diğer bilgisayarların ayarları nasıl?
0
386 dx
(11.08.08)
diğer bilgisayarlar 10.x.x.x'li ip'ler kullanıyor. ancak benim anlamadığım bu aslında ne işe yarıyor? neden böyle bir şey yapılmasına ihtiyaç duyulmuş?
0
🌸co2s2
(11.08.08)
herhangi bir problem yaratmaması gerekiyor. Eğer o makine bi yerlerlere ulaşmakta sorun yaşasaydı defaultgateway i yok yazınlan static routelara bakın diyebilirdik. Ama dışarıdan gelen makinelerin sorun yaşaması lazım. Belki active directory tarafında birşeyler olabilir yada o makinenin işletim sistemi tarafında...Ayrıca 10 lu ip verilmesinin mantığı internet networkü ile local networkü ayırmak olabilir.
0
ned flanders
(11.08.08)
(7)

Konsantrasyon problemleri için kitap tavsiyesi

kahvegibi
Arkadaşlar,Uzun süredir konsantrasyon sorunları, bir süredir de epeyce unutkanlık çekiyorum. Bunu yenmeme yardımcı olacak düzgün bir kitap biliyor musunuz? İngilizce de olur sorun değil, yeterki kolayca bulabileyim. Kitap dışındaki önerilere de açığım. Teşekkürler...
Arkadaşlar,
Uzun süredir konsantrasyon sorunları, bir süredir de epeyce unutkanlık çekiyorum. Bunu yenmeme yardımcı olacak düzgün bir kitap biliyor musunuz? İngilizce de olur sorun değil, yeterki kolayca bulabileyim.
Kitap dışındaki önerilere de açığım.
Teşekkürler...
0
kahvegibi
(06.08.08)
Robbins Basic Pathology:

www.amazon.com
0
hlathguth
(06.08.08)
acil b12 vitamini destegi al. igne ya da hap olarak. tabii önce bir doktora görün. sikayetlerin çok tipik b12 eksikligi.

(evet e.r. izledim o yüzden "tipik"li falan konustum) :)
0
hakkibulut
(06.08.08)
b12 hangi meyve/sebze/ivir zivir'da var peki?
0
x daemon
(06.08.08)
konsantrasyon kesinlikle bir veya birkaç kitapla çözülebilecek bir sorun değil. öncelikle iyi analiz edilmeli ve konsantrasyonun yapısı ve olası nedenler anlaşılmalı.

Bir psikologa danışabilirsiniz.
0
bu nick kullanimda
(06.08.08)
@x daemon: b12 bu sebze meyve olayinda yok. et(ozellikle karaciger ve bobrek), balik(uskumru), peynir, sut, yumurtada var.

kisacasi bu vitamin tamamen hayvanat ve urettikleri ile ilgili. vejetaryen isen sictin.
0
petekdoku
(06.08.08)
B12'nin et ve et ürünleri tüketmeyenler için kür halinde uygulanan iğneleri de mevcut.
0
think martini
(06.08.08)
aynı dertten bende de var. ben biraz araştırdım bunu, beynin ön bölgesinde dopamin diye bir şey oluyormuş, bunun azlığı da aynı türden sorunlar yaratıyormuş.
ben revir.com da bunu sordum (daha dün) cevap bekliyorum. cevap gelirse buradan sende takip edebilirsin..

www.revir.com
0
2day2die
(07.08.08)
(4)

hacettepe spor?

gxix
futbolla alakalı biri değilim ancak yeni bir takım duydum "hacettepe" diye. bu takım hakkında sormak istediklerim:1) üniversite kaynaklı mıdır? nedir?2) süper ligde adı geçtiğine göre daha önceden 2. ligde falan bulunmuş olması gerekmiyor mu?3) süper lige çıkabilmek için başka liglerde oynamak gerek
futbolla alakalı biri değilim ancak yeni bir takım duydum "hacettepe" diye. bu takım hakkında sormak istediklerim:

1) üniversite kaynaklı mıdır? nedir?

2) süper ligde adı geçtiğine göre daha önceden 2. ligde falan bulunmuş olması gerekmiyor mu?

3) süper lige çıkabilmek için başka liglerde oynamak gerekmiyorsa neden bir sürü takım 2. ligde top koşturup süper lige çıkınca deliler gibi seviniyor?

4) bu "hacettepe" olayını kısaca özetlerseniz çok sevineceğim.
0
gxix
(01.08.08)
1.universite kaynakli degil.
2.gerekiyor.
3.cumhurbaskani falan ozel bir kararla bir takimi birinci ligde oynatmaya karar vermezse her takim alt liglerde oynamak zorunda oldugundan seviniyor adamlar.
4.genclerbirligi oftas renk ve isim degisikligine giderek hacettespor adini aldi. ve bu genclerbirligi oftas ise alt liglerden gelip super lige kadar cikabilmis bildigimiz genclerbirligi takiminin genc oyuncularindan olusan bir takimdi. hacettepe oldu.
0
petekdoku
(01.08.08)
2) süper ligde adı geçmesi ikinci ligde daha önce mücadele etmesi anlamına gelmiyor. üç büyükler hiç küme düşmedi mesela.
3) bu takım yeni kurulup pat diye birinci lige konmadı, sadece ismi değişti.
0
baldur2
(01.08.08)
hacettepe 1945'te şimdiki üniversitenin (merkez kampüsün) olduğu yerde kurulmuş bir kulüp. 1962'de 1.lige yükselmiş, 1968'de düşmüş. harbiyeliler ile hacettepe mahallesi sakinleri arasında yaşanan bir kavgadan sonra bölge istimlak edilmiş ve buraya üniversite kurulmuş. dolayısıyla üniversite ile hacettepespor arasında bir bağ yok. takım sahipsiz kalınca giderek daha aşağı liglere kadar düşmüş, sonra da melik gökçek ismini değiştirmeyeceğine söz vererek 1988'de takımı sahiplenmiş.ama tabiki değiştirmiş ve hacettepe olmuş keçiörengücü. bu açıdan bakıldığında şimdiki hacettepe ile geçmişteki hacettepe arasında bile bir bağ kurmak zor. zaten yeni hacettepe'nin logosu da değişti.

şu adreste konuyla ilgili bir yazı var: www.ortakafagol.com
0
stardustbenim
(01.08.08)
aynı şeyi göztepe amatör kümedeyken, 3.ligdeki aliağasporu alarak yaptı.
0
frant1c
(02.08.08)
(7)

Köpeem hasta mı ya?

ophelia
Efenim bizim veteriner biraz ilgisiz. Ya da ben sapıttım köpek gak dese vet.e gidiyorum o yüzden sorularıma "bişe olmaz" gibi cevaplar veriyor. İnternette arattım bulamadım. İzmir'de oturuyorum ve şu günlerde gayet sıcağız yani. Sıcaklar basıyor köpeklere de bana da. ama şu an köpeem balkonda güneş
Efenim bizim veteriner biraz ilgisiz. Ya da ben sapıttım köpek gak dese vet.e gidiyorum o yüzden sorularıma "bişe olmaz" gibi cevaplar veriyor.

İnternette arattım bulamadım. İzmir'de oturuyorum ve şu günlerde gayet sıcağız yani. Sıcaklar basıyor köpeklere de bana da. ama şu an köpeem balkonda güneşin altında yatmış durumda. bunu son bir haftadır her gün bir süre tekrarlıyor.

Bir hafta önce traş oldu sebebi o mudur? Yoksa halsiz/sağlıksız mı hissediyor kendini o yüzden mi güneşlenmeye çalışıyor?
0
ophelia
(30.07.08)
normalde de guneslenmiyorlar mi zaten? yani benim kedilerim de kopegim de ozellikle sabah gunesinde guneslenmeye cikiyorlar yillardir kendi istekleriyle. bence bir sey olmaz, suyunu ihmal etmeyin yeter.
0
kayranin kedisi
(30.07.08)
ay hayır. odanın içinde höh höh terlerken (sıcaklarken ya da neyse işte) bi de dışarı çıkıp güneşin altına yatıyor. sonra içeri girince telef olmak üzere oluyor yani. teşekkürler cevap için
0
🌸ophelia
(30.07.08)
bunun bir hastalik belirtisi olacagini sanmiyorum ama bir baska veterinere daha danisin bence. kedilerin günesi sevdiklerini biliyordum ama oyle günese karsi uzanan köpek ben de duymadim. kerata :)
0
palyacopapi
(30.07.08)
benim kopegim, sabahlari ozellikle odamin gunes alan (daha dogrusu haliya gunes degen) yerine ozellikle gider bir sure yatar. onun mu sapitmasi yoksa geneli mi bu bilmiyorum : )
0
la traviata
(30.07.08)
kopegin cinsi ne? gerci cinsi ne olursa olsun kopeklerin gunes altinda fazla kalmamasi lazim. hele boxer, buldog falan ise ve de hava sicak olmasina karsin gidip de gunesin altina yatiyorsa kesin bir sey anlatmaya calisiyordur. en guzeli gunesin altina yattiginda kafasini derisini soguk suyla islatip rahat etmek.

(ayhan isik öldüydü balkonda gunesleneyim derken, dag gibi adam)
0
petekdoku
(30.07.08)
tüyleri uzayınca geçer. ha çok evhamlandıysanız köpeğin vücut ısısını ölçün 39 derece civarı bir şey çıkmalı, daha da halsiz ise, konserve veya ufak boy performans mama verin. veterinere performans mama deyin, o anlar ;) suyunu da unutmayın, hatta buz verin. yalasın dursun.

bir de köpekler arada yatarlar öyle, merak etmeyin, bişe olmaz.
0
galahad
(30.07.08)
benimki de güneş bulduğu yere yayıyor kendini, bir bildiği var heralde deyip ellemiyorum.
0
kurukafa
(31.07.08)
(2)

Ata dede serisi

omer460
Merhabalar arkadaşlar sene 90 lı yıllar küçüğüz falan.hatta tam olarak 93-96 arası show tv de afrikada çekilmiş bir komedi filmi serisi vardı.ata dede fln.vampir bi adam vardı çocukları kovalıyodu fln.gök yüzünden kola şişesi düşüyodu afrikal yerlilerden birisinin başına.hatta bu şişe köyde olay olu
Merhabalar arkadaşlar sene 90 lı yıllar küçüğüz falan.hatta tam olarak 93-96 arası show tv de afrikada çekilmiş bir komedi filmi serisi vardı.ata dede fln.vampir bi adam vardı çocukları kovalıyodu fln.gök yüzünden kola şişesi düşüyodu afrikal yerlilerden birisinin başına.hatta bu şişe köyde olay oluyodu.bu serinin orjinal ismi nedir.beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.
0
omer460
(29.07.08)
"tanrilar cildirmis olmali"? (the gods must be crazy)
0
petekdoku
(29.07.08)
çok teşekkür ederim :)
0
🌸omer460
(29.07.08)
(1)

Kanada vizesi

ermanen
Kanada'da, geçici vasıflı işçi olarak çalışmak için gereken vizeyi almak için hangi dökümanlar gerekiyor? Bilen biri söyleyebilir mi acaba? Ya da ayrıntısına kadar yazan bir yer var mı? Birçok yere baktım kafa karıştırıcı. http://www.cic.gc.ca bu sitede de ayrıntılı yazılmamış. Bir de medical examin
Kanada'da, geçici vasıflı işçi olarak çalışmak için gereken vizeyi almak için hangi dökümanlar gerekiyor? Bilen biri söyleyebilir mi acaba? Ya da ayrıntısına kadar yazan bir yer var mı? Birçok yere baktım kafa karıştırıcı. www.cic.gc.ca bu sitede de ayrıntılı yazılmamış. Bir de medical examination kesin isterler mi, 1 sene kalma için? Ne kadar sürer o, 1 aydan az süre var...
0
ermanen
(29.07.08)
Vasifli isci olarak nerede calisicaginiz onemli. Cunku eyaletlere gore belgelerde degisiklik olabiliyor. Ornegin Quebec eyaletindeki bir sehirde(Montreal vs) calisacaksiniz belgeler disinda Fransizca da bilmeniz gerekir. Konsoloslugu aradiginiz zaman size gereken belgeleri soylemiyorlarsa, Ankara'da bir arkadasin varsa gitsin ogrensin. Cunku bu gecici vasifli isci olayi biraz karisik. Gocmenlik, calisma izni falan gibi degil.

6 ay ve ustu kalislar icin medical examination isteniyor. Konsoloslugun belirledigi hastaneler ya da muayenehaneler(istanbul icin amerikan hastanesiydi bu onceden)sizi kontrol ettikten sonra sonuclarinizi Fransa'ya(neden Fransa bilmiyorum) gonderiyor. Ordaki elemanlar da saglik durumunuzu konsolosluga bildiriyor. 20-30 gun falan suruyor ama DHL,UPS gibi amcalarla sure daha da kisaltilabilir.(benim dort yil once yaptiklarim bu sekildeydi, sanirim su anda da asagi yukari boyledir.)
0
petekdoku
(29.07.08)
(4)

Resul Balay'in albumleri

vita vinum est
Arsivci damarim yuzunden soyle bir bilgiye ihtiyacim var: `Resul Balay` adli efsanevi sesin albumleri hangi yillarda cikmistir?1. `Nazli Yarim Haber Salmis` ??2. `Sahipsizim` ??Bulan, bilen varsa cok super olacak.
Arsivci damarim yuzunden soyle bir bilgiye ihtiyacim var: Resul Balay adli efsanevi sesin albumleri hangi yillarda cikmistir?

1. Nazli Yarim Haber Salmis ??
2. Sahipsizim ??

Bulan, bilen varsa cok super olacak.
0
vita vinum est
(28.07.08)
1. 1986 olmali.
0
petekdoku
(28.07.08)
Alakasız ama, Resul Balay gerçek midir? Şu anda ne yapmaktadır? Bu albümler çıktığında kaç yaşındadır?
0
hlathguth
(28.07.08)
Gercek. Youtube'da ya da diger video sitelerinde kendisini aratirsaniz, Flash TV'de -sanirim- gecen sene cikan roportajini dinleyebilirsiniz. Su anda bir fabrikada isci olarak calismaktaymis.

Hatta usenmedim buldum, aha: www.youtube.com

Album ciktiginda da yanlis hatirlamiyorsam 10-11 yaslarindaymis. Album kapagindaki fotograftan da yasi anlasiliyor zaten :)

Kisiye ozel not: Cazi YasatiCaz baslikli duyuru icin de tesekkur edeyim istedim. Mesaj atacaktim ama kapatmissiniz, bari buradan yazmis bulunayim. :)
0
🌸vita vinum est
(28.07.08)
Rica ederim, bütün bunlar caz için!
0
hlathguth
(28.07.08)
(14)

organize suc filmleri

sanio
arkadaslar sole guzel, kaliteli yapimlar ariyorum. organize suc filmleri olcak, godfather serisi gibi. izledigim filmlerin disinda onerisi olan var mi? izledigim filmler: godfather serisi, american gangster,city of god, oceans eleven serisi, simdilik hatirladiklarim bunlar.
arkadaslar sole guzel, kaliteli yapimlar ariyorum. organize suc filmleri olcak, godfather serisi gibi. izledigim filmlerin disinda onerisi olan var mi? izledigim filmler: godfather serisi, american gangster,city of god, oceans eleven serisi, simdilik hatirladiklarim bunlar.
0
sanio
(23.07.08)
inside man
the bank job
crank *
the italian job

ayrıca godfather nasıl organize suç filmi olur yahu? bildiğin kara film o.
0
deckard
(23.07.08)
Usual Suspects, The Departed, Lock, Stock & Two Smoking Barrels, Snatch, Reservoir Dogs, Scarface..
0
underdose
(23.07.08)
heat
the score
swordfish
goodfellas
tam olarak suç sayılmasa da twenty one
organizeliği şüpheli olsa da "dog day afternoon"
gibi gibi.
0
unexpected error
(23.07.08)
matchstick men (nicholas cage - sam rockwell - alison lohman)
the score (robert de niro - edward norton)
0
koparnick
(23.07.08)
lucky number slevin (josh hartnet, bruce willis, lucy liu, morgan freeman, ben kingsley)

yeni izledim hosuma gitti. kara komedi/suç filmi. birkaç kişiler yalnız, çok organize değiller godfather'daki gibi.

www.imdb.com
0
fdegir
(23.07.08)
film değil de dizi: hustle
0
radikalherif
(23.07.08)
(bkz: donnie brasco)
0
petekdoku
(23.07.08)
LA Confidential (1997)
Lord of War (2005)
Snatch. (2000)
0
trimpot
(23.07.08)
oceans 11 12 ...
0
natnan
(23.07.08)
türkiye'den organize i$ler olabilir sanırım. godfather olabiliyorsa neden olmasın.

hem gülersiniz belki. "cem yılmaz" falan.
0
robinbook
(23.07.08)
küresel çapta organize: Syriana
0
geldiler
(23.07.08)
(git: 22774)
0
ermanen
(23.07.08)
heist vardı bi de.
0
bryan fury
(23.07.08)
axijazz
(23.07.08)
(4)

iddaa hakkında...

tabudeviren
iddaayla uğraşan bir sürü insan görüyorum ve tanıyorum.fakat adam gibi para kazanan hiçkimse tanımıyorum.iddaa'dan bir şeyler kazanan (dağlar kadar kaybedip soğan cücüğü kadar kazananlardan bahsetmiyorum) tanıyor musunuz?püf noktası nedir bunun?kazananlar nasıl başarıyor?
iddaayla uğraşan bir sürü insan görüyorum ve tanıyorum.
fakat adam gibi para kazanan hiçkimse tanımıyorum.

iddaa'dan bir şeyler kazanan (dağlar kadar kaybedip soğan cücüğü kadar kazananlardan bahsetmiyorum) tanıyor musunuz?

püf noktası nedir bunun?
kazananlar nasıl başarıyor?
0
tabudeviren
(22.07.08)
(bkz: #6110760)

gercekten de ise yarayan bir yontem. ve fakat bu yontemi uygularken kesinlikle taviz vermemek gerekiyor. ornegin sectiginiz takim o hafta guclu ya da sempati duydugunuz bir takimla karsilasiyorsa, "nasil olsa puan alamaz" seklinde dusunup oynamamak yapilabilecek en buyuk hata. gecen sene ben bu yontemi her hafta kasimpasa'nin galibiyeti icin uyguluyordum. "galatasaray'i da yenecek halleri yok ya!" diye dusunup oynamadim, kasimpasa galatasaray'i yendi ve cok kotu patladi. o yonden aman diyim.
0
petekdoku
(22.07.08)
@petekdoku gerçekten de işe yarayan bir yöntem olabilir ama o ancak bahis sitelerinde oynanabilir, çünkü iddaa'da en az 4 maç oynanıyor, 4 beraberlik bulmak da çok zor.
0
baldur
(22.07.08)
iddaa gercekten de yasal soygun. yabanci sitelerde tek maca oynayabiliyorsunuz, burda en az 3 veya 4. bu arada petekdoku'nun degindigi beraberlik teorisi'ni skor tahmini oyununa entegre etmek mumkun. ben bi aralar sormustum. hangi skor daha fazla gelir diye. mesela her hafta sectigin bi takima 1-0 galibiyet oynuyorsun. kaybettiginde iki katini veriyorsun. bu sekilde de yapilabilir.
0
osuruklu
(22.07.08)
(bkz: #13500095)
0
hasnicktir
(22.07.08)
(2)

farklı kaydet a.k.a. save as

fakeinvoice
bir iş arkadaşım laptopunda kurulu bulunan wordünden farklı kaydet seçeneğini kaybemeyi başardı. bunun nasıl mümkün olduğunu ve nasıl düzeltilebileceğini bilen var mıdır?
bir iş arkadaşım laptopunda kurulu bulunan wordünden farklı kaydet seçeneğini kaybemeyi başardı. bunun nasıl mümkün olduğunu ve nasıl düzeltilebileceğini bilen var mıdır?
0
fakeinvoice
(17.07.08)
tools-->customize-->commands'a gidip "categories" olayinin altinda "file" i sectikten sonra karsisinda "new", "open", "save" ve "save as" falan gibi komutlar olmasi lazim. iste oradan "save as" i istediginiz menuye drag and drop usulu ile tasiyabilirsiniz. bu bahsettigim word 2002 + sp3 icin ama diger versiyonlarda da boyle olmasi lazim.
0
petekdoku
(17.07.08)
bence hiç uğraşmayın, hatta bi' kısayol daha keşfetmek için bahane olarak görün ve bundan sonra f12 kullanın
0
supercalifragilisticexpialidocious
(17.07.08)
(9)

japon filmleri

nomukasonduka
yazın ortasında sonbahar havası yaşamaktan mıdır, yoksa tamamen benim ilgincligim mi tam bilemyiorum fakat sabahın erken saatlerinden beri deli gibi uzakdoğu filmleri izlemek istiyorum. (uzun zamandan beri ilk kez 12 saat uyudum belki de ondandır) özellikle japon. oralı yönetmen çekmese bile az bira
yazın ortasında sonbahar havası yaşamaktan mıdır, yoksa tamamen benim ilgincligim mi tam bilemyiorum fakat sabahın erken saatlerinden beri deli gibi uzakdoğu filmleri izlemek istiyorum. (uzun zamandan beri ilk kez 12 saat uyudum belki de ondandır) özellikle japon. oralı yönetmen çekmese bile az biraz orayı anlatan filmler bile olabilir. (kill bill gibi) çok ihtiyacım var birileri film önerisi yazar mı?
0
nomukasonduka
(16.07.08)
shichinin no samurai
zatoichi
0
lhun
(16.07.08)
kore nin sineması daha iyidir zengindir
0
thinkbeforedoing
(16.07.08)
rhapsody in august
0
petekdoku
(16.07.08)
wpi
(16.07.08)
akiro kurosawa's ran
0
archetype
(16.07.08)
akira kurosawa filmleri, bir de takeshi kitano'dan dolls
0
calaquendi
(16.07.08)
takeshi'den ano natsu ichiban shizukana umi
0
sethi
(16.07.08)
dolls, zatoichi öneririm
0
krasotkin
(16.07.08)
izlemedim ama battle royale güzel derler.
0
arwear
(17.07.08)
(11)

İki cücenin çocugu da cüce mi olur?

merope
soru başlıkta
soru başlıkta
0
merope
(08.07.08)
Cücelik kalıtımsal bir olay değil. Kemiklerin, salgı bezlerinin filan düzgün çalışmamasından ya da bunlara bağlı hastalıklardan ortaya çıkıyor. O yüzden olmaz herhalde.
0
petekdoku
(08.07.08)
bence olur gibi. bence.
0
gerrain
(08.07.08)
Kesin degil.

Wikipedia guzel guzel anlatiyor: en.wikipedia.org
0
wpi
(08.07.08)
bu pamuk prenses filmindeki yedi cucelerden biri(merakli) bizim mahallede oturuyordu. bir cuceyle evlenmisti ve bir ogullari olmustu. cocukta alti yedi yasina kadar bir cucelik belirtisi yoktu sonradan da ben bir daha gormedim cocugu. ayrica bu meraklinin filmde oynayan diger arkadaslarindan biri(sanirim korkak) karisi(cuce) ve cocuguyla bazen mahalleye gelirdi, o cocukta da cucelik yoktu. hatta mahalle maclarinda kaleye gecerdi. ama gene de olabilir tabi.
0
petekdoku
(08.07.08)
ya csi ın bi bölümünde cüceligin kesinlikle kalıtımsal oldugunu söylüyolardı hatta cüce adam normal boyda olan kızı bi başka cüce ile evlenecegi için çocukları olursa %50 cüce olma olasılıgı var diyerek damat adayı cüce yi öldürüyordu..
benim de içime merak oldu esasen, ama petekdoku gibi düşünüyorum ben de.bide cücelik cidden az rastlanıyor eger genetik olsa yani cücelerin cüce cocukları olsa çok daha fazla cüce olması gerekmez miydi dünya üzerinde?
0
🌸merope
(08.07.08)
Anektodlar Wikipedia makalelerinden daha cok seviliyor sanirim. Oyleyse anlatayim: cuce bir ciftin ailesinin konu oldugu reality show vardi Amerika'da. 3 cocuklarindan ikisi normal boyda (normal demiyorlar arada, ortalama diyorlar) idi, biri cuce.
0
wpi
(08.07.08)
sizin cüce diyeceğiniz görüntüye sebep olan gelişimsel hastalıklar da var. dolayısıyla böyle bir durumda, olmak zorunda değil.
0
lhun
(08.07.08)
xy-xx hesabının bu cücelik işine uygulanabileceğinden emin değilim. bütün genler o tip formülle çalışmıyor, çok fazla yere çok fazla unsur halinde dağılmış olabiliyorlar diye biliyorum. bence. ama bence iki cücenin çocuğu yüzde seksen cüce olur. bunlar benim fikrim.

nereden olduğunu hatırlamadığım bir alıntıyla başbaşa bırakıyorum sizi:

(bir şey ödülü olarak bir "cüce" kazanmış bir adam, sahnede cüceyi havaya kaldırmış, teşekkür konuşmasını okuyor):

- i'd like to thank the academy and all those.. boy, these things are heavy!
0
gerrain
(08.07.08)
rahat cüce olur abi.
0
gerrain
(08.07.08)
bence ayı gibi olur. çok gürbüz olur en azından.
0
darashikoh
(08.07.08)
dwarfism kalıtsal bir durum. bu durumda hem anne hem baba'da genlerin dominant- çekinik olması (bu hastalığın çekinik mi dominant mı olduğunu teee lise 1de mi ne görmüştüm unuttum artık) ihtimaline göre kombinasyon yaparak ihtimal hesaplanabilir.
0
darknum
(08.07.08)
(24)

dünya turu

guybrush threepwood
selamlar,yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyoru
selamlar,

yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyorum. hep hayalimdi.

şimdi soruma gelince; belirli bir route'um yok, route hakkında bir fikrim de yok; araca da karar vermiş değilim, motorsiklet mi olur, bastonla mı olur, bisikletle mi olur, araba ile mi olur bilemiyorum, baston, tren, otobüs daha mantıklı geliyor; ne kadar para gider kestiremiyorum, her gittiğim yerde beş yıldızlı otelde elbette konaklamayacağım, işin esprisi o zaten. aylık ne kadar sabit bir gelir bana dünyayı dolaştırır merak ediyorum; birden mi gezmeliyim -ki özlem dolayısı ile ufak geri dönüşler olacaktır- yoksa belli periyodlarda atıyorum 3'er ay, 3'er ay bölge bölge mi gezmeliyim.

velhasıl, bunu yapan eden var mı? internetten hangi sitelerden bilgi toplayabilirim. malum belli gezginlerin blogları var, bunlara nasıl ulaşabilirim. aramızda böyle bir şey yapıp da bana yol göstermek isteyen olabilir mi?

sözlük, duyuru harici; [email protected]
0
guybrush threepwood
(08.07.08)
türkiye'de sabit masrafın olacak mı ama? yani kiralık ev, beslenmesi gereken aile, yatırılması gereken stopajlar gibi?
0
gerrain
(08.07.08)
@gerrain: işim gereği, elbette yatırılması gereken stopajlarım, kiralarım -ev değil-, maaşlar, vergiler falan var, fakat bu iki senelik kalkınma planına bu sorunları çözmek, bunlardan bir şekilde kendimi sıyırmak da dahil. en kötü ihtimal bu tip masraflar ben yokken de karşılanabilir -en azından öyle umuyorum-. eşim ile beraber gerçekleştirmeyi planlıyorum zaten bu turu, beslenmesi gereken bir aile durumu mevcut değil.

@cosmicstring: planladığım dünya turunun içinde kaçınılmaz olarak, elbette türkiye de var.

çok mu hayal kurdum? götümü keserler mi benim uzak diyarlarda nedir?
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
bence götünü kestirmeden dolaşmayı başarabilirsin. ama şöyle tahmin ediyorum, ölçüp biçersin "şu kadara patlar bana" diye bir meblağ çıkarırsın aylık. hah işte, o meblağı çıkardığın zaman, ona bir yüzde elli ekle, ben de geliyorum sıkıldım burada. (cümlenin son kısmını tashihte çıkarın kızım!)
işte o meblağ çıktığı zaman, ona bir yüzde elli ekle diyorum, bunu dememin sebebi de hep böyle oluyor bu işler.
0
gerrain
(08.07.08)
ben de tam olarak öyle düşünüyorum. fakat işte, "ayda nerden baksan şu kadar harcarım" noktasında bu işe bir şekilde bulaşmış birinden akıl almam gerekiyor ki ayda o kadara göre kendimi ayarlayayım şu iki sene içerisinde. artık sayısala mı abanırım, malı mülkü kiraya mı veririm, banka mı soyarım hep şekillendirmek lazım bunu.

yüzde elli meselesi allahın emri zaten. evdeki hesabı hiçbir zaman çarşıya uydurmuşluğum yok bu güne kadar. machu picchu'nun tepesinde beş parasız kalma ihtimalim çok yüksek. işte o zaman en iyi ihtimalle göte yapacakları, kesmek olur.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
80 günde devri alem tarzı bir iddiaya girmediyseniz öbek öbek bir geziş tavsiye ederim. hem parasal olarak hem de gezinin geri kalan kısmı olarak planlaması daha kolay olur.

bunun için de, sizin de bir gezgin olarak urban survival tecrübesi kazanacağınızı hesaba katarsak, nispeten daha kolay yerlerden başlamanız daha mantıklı. bakarsınız yapmak istediğinizin gerçekten bu olmadığına ikna olursunuz falan.
kolaylıktan kastım, navigasyon, ulaşım, normalde ne kadar turistik oılduğu gibi şeylerin yanında sağlık, rehberlik vs gibi worst case hizmetlere ulaşım kolaylığınız.

bu açıdan avrupanın herhangi bir fraksiyonu uygun bir başlangıç olabilir.
bu öneride karar kılarsanız ben dahil detaylı bilgi verebilecek pek çok kişi bulabilirsiniz.
0
lhun
(08.07.08)
en uzun sureli ne kadar yurtdisinda gezdin? paket tursuz, independant traveler denen cinsten ozellikle. kisiye gore degisir ama seyahat 4 haftadan sonra bayabilir, yorabilir, ozlem hasil olabilir vs. seyahat yorgunlugu (tropik kumsalda iki seksen yatsan da)kanimca en potansiyel sorun. yolda tanistigim ve aylardir gezen tiplerde fiks bi uygulama farkettim, su ki: adamlarin bir noktasi oluyor, biraz uzun kaldigi, benimsedigi bi yer ve seyahat yordugunda o sabit mekana donuyorlar. biraz kafa dinleyip, tekrar yollara koyuluyorlar. neyse karar ve plan icin onunde zaman var ya, ilk yurtdisi seyahatinde lonely planet onderligini bi yap bakalim, nasil gitcek?
bir de harcancak para senin harcamak istedginle de ilgilidir. bir seyahati ucuz, orta halli ve de pahalisindan seklinde yapabilirsin, butcene gore.
0
pyro clustic flow
(08.07.08)
bu iş için sponsor bulunma ihtimali nedir
0
demlikposet
(08.07.08)
nerden bulursun bilmiyorum ama mesela atlantiki bir yelkenli ile geçmek için fln yanına denizcilikten azcık anlayan insan alan gezginler oluyor
0
kokomichu
(08.07.08)
valla pyro, senin kadar tecrübeli değilim bu konuda, en fazla birer haftalık avrupa seyehatleri yaptım, onlar da paket turlardı zaten.

seyehat yorgunluğu benim de kafamı kurcalayan bir sorun, bu sebeptendir ki lhun'un dediği gibi parça parça bir seyehati seçeneklerim arasına aldım. fakat senin karşılaştığın o arkadaşların yöntemi de çok mantıksız değilmiş. ve elbette daha kolay routeları izleyeceğim öncelikle, avrupa kıtası, başlamayı düşündüğüm kıta.

işin maddiyatına gelince, elbette benim isteklerim bu konuda belirleyici etken fakat şöyle izah ediyim: yatacak yer seçeneklerim arasında düzgün bir yer varsa onu seçerim bunun sebebi eşim, sonuçta askerlik güzel bir tecrübe oldu yatacak yer seçmeme konusunda, çok da önemli değil, her yerde yatarım. bunun dışında eve hediyelik eşya alma gibi bir takıntım yok, temel harcalamalarım olacaktır, yemek-su gibi. ama işte otobüs-tren-uçak-vapur gibi giderlerin ynaında, olası sağlık giderleri gibi giderler -ki düşününce o kadar çok var ki- kafamı kurcalayan. bunlar benim isteklerim dışında gelişen şeyler.

ben istesem amipten farksız yaşayabilirim yoksa.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
gidilen bolgelerin ne sekilde gezilecegi de onemli. gezmek derken gidilen ulkenin baskenti, muzesi, sergisi, meshur yerlerini mi gormek amac, yoksa bunlarla birlikte olayi dolu dolu yasamak mi? ornegin, rusya'yi ele alirsak, moskova ve st petersburg dolu dolu uc haftada gezilebilecekken, sibirya'yi da gormek istemek geziye kafadan bir 25 gun daha katmak oluyor. (sirf trenle gidis 5 6 gun) bununla alakali olarak da masraf ve harcanilan sure de artmis oluyor.

benim tavsiyem iki uc yil beklemektense, cok pahali olmayan bolgelere bu sure icinde birkac aylik deneme seyehatlari yaparak tecrube kazanmak. Ukrayna-Rusya(Sibirya)-Belarus-Polonya-Cek Cumhuriyeti deneme icin oldukca guzel bir rota. Hem hesapli hem de cok guzel tecrubeler kazandirabilir. Turkiye'den gemiyle Ukrayna'ya ordan trenle Rusya ve Sibirya'ya, ordan gene trenle Belarus'a, oradan da otobusle Polonya ve Cek Cumhuriyeti'ne gitmeyi deneyin. Bir bucuk ay falan surer. Zorludur ama sahane tecrube kazandirir, zaten cekilen acilar degil midir bizleri guclu kilan?
0
petekdoku
(08.07.08)
@demlikposet: ben sponsor bulabilme ihtimalini çok seviyorum, ama nasıl yaparım bir fikrim yok. kandaz3'ün bahsettiği şeyleri deneyebilirim.

@kokomichu: denizcilikten anlamıyorum. keşke anlasaydım.

@petekdoku: güzel fikir, sanırım bu parça parça gezme işi her açıdan daha akla yatkın. bakalım teşekkürler, yavaş yavaş şekilleniyor kafamda bir şeyler. verilen linkleri de okuyorum.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
asya'nın tamamını günlük 8 dolara getiren bir arkadaşım var ama insanı olmayan koşullar bunlar.. baştan belirteyim..

bunun haricinde bir araç ile gezmeyi planlıyorsanız mümkünse mekanik aksamı ağırlıklı olan bir araç seçiniz.. misal bir bmw enduro yerine basit bir suziki yamaha africa twin v.b. şeyleri öneririm. hatta kondisyonunuz varsa bisiklet en iyisi... sonuçta yol tepmekten baydığınız bi anda bisikleti küt diye gemiye trene otobuse sokabilirsiniz..

inşallah başarırsınız..

sevgiler..
0
ayanux
(08.07.08)
Aslında "gezmek" olarak değil de yerleşik yaşamı bırakıp göçebeliğe geçmek şeklinde olan bir dünya seyahati planı hep aklımdadır.
Hiçbir yerde yerleşik bir düzenin olmayacak, misal gidip 3-5 ay Paris'te bir lokantada bulaşıkçılık yaparak geçimini sağlayacak ve orda yaşayacaksın. Ardından 6 aylığına Machu Picchu muydu neydi oraya gidip çobanlık yaparsın.
Ha diyeceksin ki pasaporttu vizeydi çalışma izniydi nasıl oluyor bu işler öyle kolay mı? Orasını da ben bilemem artık. Kaçak maçak yapacaksın bir şeyler. Tıhehe.
0
felina
(08.07.08)
bence çok iyi organize edilirse oldukça uygun bir fiyata yapabilirsiniz.
öncellikle ne şekilde seyahat edeceğinizi belirlemeniz lazım ama bence, mesela artık birçok bölgede ucuz uçak şirketleri var (misal avrupa içi-ryanair,easyjet,vb.)
mesela ben 1 aylık bir program için ryanair'dan 2-3gün arayla 4-5 bilet bulabilmiştim ve bunlar genelde 40 euro falan civarındaydı.
yani demek istediğim gitmek istediğiniz bölgeleri belirleyip, o bölgeler arasını uçakla geçerseniz ve de bunun biletlerini önceden alırsanız hem daha ucuza gelir, hem de planlı bir gezi olur.
öte yandan, kalmak için de hosteller uygun bir yol. ama couchsurfing ve hospitality'de uygun alternatifler. en kötü ihtimalle o sitelerden birşeyler içmek için birilerini bulsanız bile onlar size o bölgenin gezilesi,yenilesi,içilesi yerlerini tavsiye edebilir.
bunun dışında lonelyplanet tarzı sitelerin kitaplar da var. bu tarz bir kitap çok işinize yarar. elinizin altında böyle bir kaynak olması, gittiğiniz yerin tehlikeli yerleri, uygun ulaşım araçları, vs yazar. (benimkinde türkiye için, akbil'e kadar anlatmışlardı mesela.)
son olarak, umarım gerçekleştirirsiniz bu dileğinizi, iyi eğlenceler.
0
gioberg
(08.07.08)
tipik bir kıta avrupa harcama günüyle masrafların dağılımına dair fikir vermek mümkün.
ortalama 20 eur kişi başı kalış (hostel 3-4 kişilik oda, bed and breakfast)[bu oran gayrimenkul piyasasının bir fonksiyonu aynı zamanda]
ortalama 15 eur kişi başı yemek (süpermarket veya mcdonalds. içki, local restoran vs. ile 20-30 eur bulabilir)
ortalama 20-50 eur tren. bu en değişkeni. bir de interrail/eurorail gibi bir pass ile daha da farklı oluyor, bundan emin değilim dolayısıyla. konfor /hız ayrı bir parametre tabi.
turistik hadiselere item başı 10 eur kabaca. bedava da olabilir bazen.
eser miktarda toplu taşıma. yürürseniz bedava :). bisiklet (ki çok tavsiye edilir) değişiyor. kendi bisikletlerinizi götürürseniz, trenlerde çoklukla taşınabildiğini unutmayın. parisin içindeki çoğu landmarkını gezecek bir rota yaklaşık 15 km mesela. yürümek tüm gününüzü alıp dolayısıyla yemek, yatmak vs. masraflarınızı boşa harcarken, bisikletle bu mesafeyi çok daha hızlı katederek günden ve dolayısıyla günlük masraflardan tasarruf edebilirsiniz. toplu taşımaya bulaşmayışınızı katmıyorum bile.
bunun yanında sabit costlar da var elbet.
çıkış harcı, vize parası, pasaport(defter veya uzatma), sigorta, seyahat lojistiğiniz derken adam başı 1k ytl rahat buluyor. bu tabi schengen için. çoklu vizeler daha karın ağrısı. üstelik gideceğiniz yerlerin sırasını da ayarlamak gerekebiliyor. yeşil pass.ınız olsa bile.

son olarak ne yaparsanız yapın yola çıktığınızda bir blog ile bizleri haberdar etmeyi unutmayın :) yaptığınız şeye o kadar çok insan özeniyor ki, bir miktar da olsa gözlerimiz kulağımız olursanız şahane olur.
blogun şöyle birkaç avantajı da var. birincisi eğer high profile, güncel tutulan birşey olursa, sık sık takip edilen, sponsorship, reklam (örneğin seyahat malzemeleri) gelirleri gibi finansal kazançlara nail olmak mümkün. ama bunun olabilirliği biraz kumar, biraz da sizin dünyaya aktaracağınızın cezbediciliği.
yine gezinizi adım adım tasarlarken her adımı için insanlardan yorum toplayabilmeniz de mümkün.
kocaman bir kolay gelsin.
0
lhun
(08.07.08)
boyle dunya turu yapan insanlari 2 kategoriye ayiralim oncelikle,
1-) hippi tarzi, ne bulsam yerim, nerde olsa yatarim, otostopla giderim diyen salas tipler. boyle bir tarz secersen fazla giderin olmaz. ama esinden oturu secemiyorsun sanirim..
2-) round-the-world-ticket adiyla satilan belli basli 8-10 guzergaha ucak bileti aliniyor 1800-3000$ arasina. sahip oldugun parana uygun kalitede geziyorsun.

simdi de senin sorunlarina gelelim;
1-) vize. eger sadece tc vatandasligin ve laci.pass. varsa boyle bir gezi kabus olur
2-) esin maceraperest bir insan degilse, durmadan yakinan eden biri ise simdiden gecmis olsun, hatta hic kalkisma bile. kizlarla seyahat etmek iskence, bir kac istisna haric. umarim senin esin istisna olanlardandir. (hic maceraperest takilmayacagim desen bile senin ve onun fiziksel yapisi,kondusyonu bir olmayacak)
3-) dondugunde tekrardan burdaki hayatina donmek zor olacaktir. "pause" a basinca her sey kaldigi yerden devam etmeyecektir.

sefin tavsiyesi;
her yeri dolasacagina 8-10 ulke dolas, git gel devamli. 1 haftalik sureler icinde. 3 ay yeterli olacaktir.

sef kim ? kendisi dunya turu yapmamis olmasina ragmen gezi forumlarini hatmederek ve kimi şeyleri gozleyerek bir takim bilgiler elde etmiş, maceraci bir genc
0
no christ requiress
(08.07.08)
denizcilik olayına gir bence, al bi 8-9 metrelik yelkenli, denizden gez dünyayı. bu iki senede bol bol eğitimini al teorik ve pratik, sadun boro vardı zamanında gezmişti dünyayı, sen de yaparsın, kıyıdan kıyıdan gidip. çok şahane olur.
0
karapolisnas
(08.07.08)
öncesinde ufak gezi/seyahatlerde bulunmalısın. seyehat konusunda tecrübe edinilmeden bu iş olmaz.

misal, istanbulda cevizlibağ'dan 500T otobüsüne bin, tuzlada in!
kusmadıysan tamam testi geçtin, bünyen sağlam.

hazırlan, istanbuldan doğu ekspresi trenine bin, van'a gidiyorsun. van'da inip van gölü kıyısında bir kahvaltını yap soluklan yiğenim. gez dolaş. ancak bu tren yolculuğu esnasında bir ara günleri karıştırmaya başlayacaksın; "kaç gündür gidiyor ya bu tren? bugun çarşamba mıydı yoksa cuma mı?" gibi. yolculuk esnasında insan profillerini incele not al. van'da yeteri kadar gezdikten sonra şehirlerarası otobüse binip kurtalan'a geç. orada da biraz gezdikten sonra güney ekspresine bin ve istanbula dön.

yukarı çık karadenizde bölgesel trenlerle bir tur at, uçağa bin akdeniz inip oradaki bölgsel trenlerle gez şimdide.

bitmedi. interrail ile başvur bu deneyimleri ora da yap dicem ama bir ay fazla gelir bunca tren gürültüsünden sonra. bir haftalık flexy alıp gözünde bir ülke kestir(balkanlar olmasın) bi o tren, bir diğer tren. ardından yurda dön.

yine bitmedi, gemi seyahat acentelerine başvur şöyle bir mısır, kaihre, şarm el seyh, turlarına katıl bir haftalık filan bu keser seni. akabinde yine yurda dön.

buraya kadar ilerlediysen ve halen kusmadıysan eline bir kağıt kalem atlas alıp yaşadığın bunca tecrübelere dayanarak planını programını çizerek dünya turuna çıkabilirsin. çünkü artık yeteri kadar tecrübe edinmiş oldun. bitti.
0
winsome
(08.07.08)
Kıta kıta ayırmak?
0
ich
(08.07.08)
bu iki senelik hazırlık süreci kapsamında bir görevin daha olsun. başta macera kanalları olmak üzere birkaç kanalla konuş. yanına minik bir el kamerası al. gittiğin yerleri kendi gözünle anlat. sonra o görüntüler üzerinden alacağın telifi de bu gezi için harca, hatta kanalın olanaklarından yararlan.

yani illa ki bir firma bulamıyorsan bir kanala bu görüntüleri satmayı / böyle bir işbirliği içersinde bulunmayı teklif et. onlar bu görüntüleri bir araya getirip yayınlarlar isterlerde. sonuçta büyük kanalların hazırladıkları bu tip programlar var ancak bu iş hand made bişi olacağından özellikle bu alanda yayın yapan kanalların dikkatini çekecektir.

hele bi de tutarsa zaten çadırı, kamuflajı felan yağacaktır :)
0
yedek ruh
(08.07.08)
Arabaya atlayıp sadece elimizdeki yırtık Türkiye Karayolları Haritasına güvenerek 2000 km. yapmışlığımız (ne yapalım, olayımız bu kadar bizim) vardı ama bu rehavet, bu aymazlık tamamiyle anavatanımızda olmamızdan kaynaklanıyordu. İcabında "dayı Zortikkaya yolu ne tarafta kaldı" diye sorabiliyorduk gördüğümüz birine. Bu sebeptendir ki, yurtdışına yapacağın gezinde herşeyden önce ulaşım/araç sorununu halletmeye bak. Yaban ellerde iz bilmeden yol bilmeden dımdızlak kalmak her zaman keyifli gelmeyebilir (hele yanında bir de bayan varsa). Bayağı bir ulaşım önerisi verilmiş bu sayfada. Ayriyetten, bölge bölge gezmeni tavsiye ederim. Atıyorum bir seferde Doğu Avrupa'yı, başka seferde Ortadoğu'yu falan. Böyle yaparsan, hem ülke çorbası yapmamış olur, hem de o çorbadan çıkmış balık konumuna düşmezsin. Seyahatlerinden alacağın tadı maksimize edebileceğine de inanıyorum bu şekilde.

Bonus Track: Ayrıca biraz da paralıysan bırak kestirmeyi, öptürürsün bile.

(İç Ses: Biz Fethiye'ye gitme planları yapalım en fazla, siz dünyayı gezin anasını satayım.)

Kolay gelsin, iyi yolculuklar ve iyi eğlenceler şimdiden.
0
shangrilla
(08.07.08)
surekli zulada 1500 yuro ve 1500 amerikan dolari bulundurun. o para acil bi durum olduunda ulkeye donmek icin kullanirsiniz. her ulkede ayri ulasim araclari mevcuttur. mesela avrupada en cok tercih edileni demiryoludur. avrupada onu kullanirsiniz. ne biliim her havaalaninda, tren istasyonlarinin bazilarinda araba kiralama sansiniz war. bu arada hergun turkiyeden birine rapor verin suraya geldik die. su ulkedeyiz die. kaybolursaniz, gotunuzu keserlerse haberleri olur turkiyedekilerin. yaninizda kesinlikle gideceginiz ulkelerdeki turkiye konsolosluklarinin adreslerini, telefon numaralarini alin.
0
sanio
(08.07.08)
alın sırt cantalarınızı kuzey hındıstan'a gidin 3 haftalıgına ama turla degil. işte o geziden sonra hiç bir yer sizi zorlamaz, her bi şey kolaylaşır, bağışıklık kazanırsınız. garanti veririm, en güzel gezi dayanıklılık ölçme ve arttırma kursu ordadır :)
0
pyro clustic flow
(15.07.08)
bence 1 aylık balkan flexipass bileti alıp tcddden balkan ülkelerini hatmedin önce, yanınızda bisiklet de götürürseniz tren seyahati bedava zaten diğer yerleri de bisikletle halledersiniz ve avrupanın 3 te 1 ini gezmiş olursunuz 1 ayda. daha sonra diğerlerini düşünebilirsiniz. yunanistandan feribotla italyaya geçip oradan da takılabilirsiniz diğer yerlere.
0
nihilanth
(04.08.08)
(7)

Askerlik, Yoklama Kaçağı

marmara34
79 doğumlu ancak üniversite öğrencisi biri olarak bugün karakoldan gelen aramada yoklama kaçağı olduğumu öğrendim. Üniversiteye yurtdışından yatay geçiş yaptığımdan dolayı son 2 senedir askerlik şubesine öğrenci belgesi vs. yollamadım, üniversite kendiside yollamıyormuş.Malum 29 yaş sınırı nedeniyle
79 doğumlu ancak üniversite öğrencisi biri olarak bugün karakoldan gelen aramada yoklama kaçağı olduğumu öğrendim. Üniversiteye yurtdışından yatay geçiş yaptığımdan dolayı son 2 senedir askerlik şubesine öğrenci belgesi vs. yollamadım, üniversite kendiside yollamıyormuş.

Malum 29 yaş sınırı nedeniyle erleme hakkım 2008 31 Ekim, acaba şu an alcağım öğrenci belgesi ile 4 aylık erteleme yapabilir miyim? aksilik olarak karşıma "zaten ekim 31 son tarih, okulda bitmemiş, gel pisi pisi" derler mi? hakları mıdır?

1 ay içinde yurtdışına çıkıcam, yoklama kaçağı olmanın pasaport geçişinde kontrollerde polis amcaların ekranına geliyor mu?

kestane kebap, acele cevap...
0
marmara34
(23.06.08)
gelmese heralde havalaninda yakalama denen birsey olmazdi diye dusunuyorum
0
blackidom
(23.06.08)
cok kritik bir durumdasin dostum. ben de boyle kritik bir noktada tecil islemine girismistim direk askere aldilar. okul da tabi bir yere kadar idare ediyor. dgs sinavi sayesinde yeni okula dikey gecis yaptigim donemde basima boyle bir olay geldi. 4 ay bir derece idare edilebilir gibi geliyor bana ama hic emin degilim. son care seni karakoldan arayan elemanla gorusmen veya derdini acik acik kayitli bulundugun asal subeye anlatman.

ayrica yurtdisina cikacagini da belirtmissin. boyle bir durumda zaten yoklama kacagi oldugundan pasaport ve bilgisayar kontrolundeki gecisinin de sorun cikartacagini dusunuyorum. hadi yurtdisina ciktin diyelim, geri donusunde seni bu kez aninda goz altina alirlar. yoklama kacagi gorundugun zaman da askerlik suben seninle ilgili kayitlari bulundugun birlige gonderir ve hakkina yasal islem yapilir.
0
n tee
(23.06.08)
n tee, ama 29 yaş bitimi eylül ortasında oluyor ve erteletme hakkım var gibi bir sonuç çıkıyor düz mantık ile, tabi mantık aranır mı askerlik işinde orası ayrı konu.
ben şu askerliği 3-4 ay ertetlme hakkımı kullanmak zorundayım, açıkcası yurtdışına çıkıcam ama dönmeyi pek düşünmüyorum. şu an dediğinden anladığım, kocaman bir risk beni bekliyor, ki karakol ya da askerlik şubesinden bir yararda çıkmaz gibi.
0
🌸marmara34
(23.06.08)
aynı saçmalığı yaşadım. dikey geçiş yaptığım okul intibak yılını geçene kadar mânen öğrenci saymadığı için mi nedir göndermeyip beni kaçak durumuna düşürmüştü. sonra ne kadar dil döktüysem kaya kafalı okul sekreterine göndertememiştim. babamı gönderip askerlik şubesinden faksla talep ettirmiştim okuldan öğr. belgesini.
polisin jandarmanın ekranına her yerde gelir. ekran yoksa da telsizden isim kontolü yaptırıp alırlar nezarete. aman diyim
0
geldiler
(23.06.08)
bi madde numarası vardı 66. maddemiydi neydi onndan faydanlanmak istediğini söylersen ve bakaya durumuna düşmediysen 2 ocağa gün veriyorlar askerlik için ama dönüşü yok karar aldırıyorsun kesni yapman lazım onun harici gbt diye bir olay var polis kimliğini sorguladığı zaman kabak gibi çıkıyosun ama yaka paça almazlar
0
delidir yakalayin
(23.06.08)
Okul öğrenci belgesi yollamadığı için ertelenmemişse belgeleri götürüp durumu düzeltebilmeniz gerekir.

Belgelerinizle gidip yoklamanızı yaptırın.

Ben kağıt üzerinde bakaya iken yurt dışına çıkabilmiştim. Bildiğim kadarıyla hakkınızda bir yakalama emri yoksa çıkabiliyorsunuz.
0
386 dx
(24.06.08)
Yoklama kacagi olduguna dair belge eger bugun geldiyse henuz hakkinizda henuz yakalama emri cikmamistir. Bu yuzden de 386 dx'in dedigi gibi belli bir sure(en az alti ay) yurtdisina cikisinda bir sorun olmaz ama gene de bu gibi durumlarda yapilacak en guzel sey bir tanidigin bagli olunan askerlik subesini aramasi ya da direkt gidip konusmasi. Eger derlerse "yakalama emri cikti", havaalaninda yakalarlar. Eger derlerse "su an yoklama kacagi, bekliyoruz ediyoruz" o zaman cikis yapilabilir. (bazi askerlik subeleri bilgi vermiyor olabilir, benim bagli oldugum askerlik subesi her turlu bilgiyi veriyordu, o kadarini bilemiyorum.)
0
petekdoku
(24.06.08)
(1)

Bay Börek

vulpius
Rus edebiyatından olmalı, hatta tam Dostoyevski'lik bir tipleme. Adam birisinden dayak yiyor, üzerine gidiyor börek yiyor! Soyadı da Rusçada "börek" anlamına geliyordu galiba.Kimin eseriydi, eserin adı neydi?
Rus edebiyatından olmalı, hatta tam Dostoyevski'lik bir tipleme. Adam birisinden dayak yiyor, üzerine gidiyor börek yiyor! Soyadı da Rusçada "börek" anlamına geliyordu galiba.

Kimin eseriydi, eserin adı neydi?
0
vulpius
(04.06.08)
gogol'un neva bulvari(nevski prospekt) adli oykusu bahsettiginiz. dayak yedikten sonra borek yiyen eleman da tegmen pirogov.
0
petekdoku
(04.06.08)
(9)

futbolla ilgili epeyce bir soru

baldur
1- seri penaltılar sırasında kalecilerden biri sakatlandı diyelim ne olur? oyuncu değişikliği hakkının bitmiş olması ve bitmiş olmaması fark eder mi?2- seri penaltılar kaça kadar sürer? kesin bitene kadar mı yoksa 60-60 olduğu zaman hakem maçı tatil eder mi eeh eytere beah deyip?3- inter milan ve ac
1- seri penaltılar sırasında kalecilerden biri sakatlandı diyelim ne olur? oyuncu değişikliği hakkının bitmiş olması ve bitmiş olmaması fark eder mi?

2- seri penaltılar kaça kadar sürer? kesin bitene kadar mı yoksa 60-60 olduğu zaman hakem maçı tatil eder mi eeh eytere beah deyip?

3- inter milan ve ac milan'ın stadı bir şampiyonlar ligi finaline ev sahipliği yaptığı zaman hangi isimle anılıyor? guiseppe meazza mı san siro mu?

4- taç atışından ofsayt olur mu? taç atışı geri pas olarak kullanıldığında kaleci eline alabilir mi?

5- geçen bolu-eskişehirspor maçı vardı ya hani bu maçta hangi takımın isminin önde hangisinin sonda yazılacağı nasıl belirleniyor? isteyen istediği gibi yazamıyor sanırım bir sırası var kesin.

şimdilik bu kadar... şimdiden herkese teşekkürler.
0
baldur
(23.05.08)
1-oyuncu degisikligi hakki bitmisse sahadaki oyunculardan biri gecer kaleye, bitmemisse kaleci degiskligi yapilir.
2-normalde 5-5 ama daha erken ya da gec bitebilme ihtimali de var. 5-5 bieterse bundan sonra kim penalti kacirirsa elenir.
3-san siro daha taninmis oldugundan san siro diyorum ben.
4-tac atisindan ofsayt olmaz, kaleci topu eline de alamaz diye biliyorum yamuldugumu da düsünmüyorum.
5-hangi takimin ilk önce finale cikarsa onun adi ilk yazilir

@pyro clustic flow: soruyu yanlis anlamisim cevabi düzelttim.
0
pembeli kiz
(23.05.08)
1.evet farkeder. eger oyuncu degisiklik hakki bittiyse, takim icinde herhangi bir oyuncu sakatlanan kalecinin yerine girer, kaleyi korur.

2.seri penaltilar takimlardan birisinin ustunlugu olana kadar devam eder. esitlik bozulana kadar gerekirse bir hafta dahi surebilir.

4.tac atislarinda ofsayt kurali gecerli degildir. geri pasi olarak kullanilan bir tac atisini kaleci eline alimaz. eger alirsa pozisyonun durumuna gore kartlarla ve rakip takim aleyhine verilen vurusla cezalandirilir.

5.finale cikan ilk takimin ismi once yazilir.
0
petekdoku
(23.05.08)
@pembeli kiz: bolu - eskisehir super lig'e cikma maciydi istanbul'da ( tarafsiz saha) oynandi da o yuzden soruyor sanirim. bu soru icin sallama hakkimi kullanarak alfabetik sira diyorum :s
0
pyro clustic flow
(23.05.08)
1) oyunun genel kuralları içinde bakarsak kaleci sakatlanırsa yerine oyunculardan birisi geçer.
3) hangi takım ev sahibiyse onun adıyla anılıyor.
4) taçtan ofsayt olmaz. kaleci eline alamaz topu.
5) çekilen kuraya göredir büyük ihtimal.
0
teritori
(23.05.08)
3) uluslararası arenada Giuseppe Meazza kullanılıyor. Ama bu eski futbolcu Interli olduğu için Milanlılar bunu kabul etmeyip San Siro demeye devam ediyorlar.
0
507
(23.05.08)
5.kupalarda kuralar cekılırken belirlenir ev sahibi statusunde kimin olacagı..
4.taç dan ofsayt olmaz.
3.2000/01 giuseppe meazza stadinda oynanmıstır final macı..isim bu sekilde gecer..
0
isott
(23.05.08)
@teritori; ac milan ve inter milan'ın oynamadığı maçta hangi isimle anıldığını sormuştum, pek açık olmamış galiba..
@pembeli kız: evet normalde 5-5:) ama uzarsa kaça kadar uzar onu merak ettim, sağolsun petekdoku cevaplamış.
0
🌸baldur
(23.05.08)
2- petekdoku'nun dediği gibi, bir taraf kazanana kadar atışlar devam eder. iki takımın da penaltı atışı için toplam 4 olasılık var; ya ikisi de atacak, ya ikisi de atamayacak, ya ilk takım atıp ikincisi kaçıracak, ya da ilk takım kaçırıp ikinci takım kaçıracak. her iki takımın penaltı atışından sonra maçın devam etme olasılığı 1/2. bu her ikili atış için tekrarlanır, fakat şu da var ki atışlar tek olay olarak değil de birbirine bağlı olarak düşünülürse, yani her ikili atıştan sonraki diğer ikili atışın da aynı olasılıkla bitme olasılığı giderek düşüyor (1/4, sonrakinde 1/8 vs.vs.. bunun daha anlaşılır bir açıklaması vardır da ben şimdi kafamı toplayamıyorum) yani tek atışlarda dördüncü veya beşinciden sonra maçın devam etme olasılığı çok çok düşük oluyor.
0
deckard
(23.05.08)
3- Tam bilmiyorum ama tahminen şöyle söyleyeyim final için başvuruyu yapan kulübün verdiği isimle anılabilir.
0
yorkasef
(23.05.08)
(11)

bu öldüren keneler ne ayak?

ravioli
bildiğimiz kene mi bunlar yoksa ayrı bir tür mü? eskiden hatırlıyorum sağda solda görürdük kene mene ama böyle tehlikeli değildiler. ne oldu da ölümcül hale geldiler?
bildiğimiz kene mi bunlar yoksa ayrı bir tür mü? eskiden hatırlıyorum sağda solda görürdük kene mene ama böyle tehlikeli değildiler. ne oldu da ölümcül hale geldiler?
0
ravioli
(23.05.08)
bildigim kadariyla bunlarin oldurucu olanlari virus tasiyor. bu virus de bir sekilde ortaya cikan diger oldurucu virusler gibi ikinci dunya savasi sirasinda bir sekilde ortaya cikmis ve gunumuzde kadar yayilmis. bin cesit kene var, bunlarin yaklasik elli altmis tanesinde virus var. kirim kenesi var kongo kenesi var, iste bunlar yakaladi mi affetmiyor. bu yuzden herhangi bir kene yapisir yapismaz hastaneye gitmeli. orada yapilan testler sonucunda virus falan olup olmadigi anlasilip ona gore tedavi uygulaniyor.
0
petekdoku
(23.05.08)
benim de bir doktordan dinlediğim kadarıyla 600 küsür kene var ve bunlardan sadece 30'u ölümcül virüs taşıyor. bunlardan korunmak için parkta bahçede çorap pantolon giyilmeli ve hatta çorapların içine sokulmalı... keneleri neden çıkarmak sakıncalı sorusuna da eğer çıkartırsanız yada yapışmışken öldürürseniz kenenin içinde ki bir madde istemeden kana karışıyor ve bu da kanamalı ateş yapıyor. ama hastahane de bunlar daha risksiz çıkartılabiliyor. ve petekdokunun dediği gibi tedavisi de ona göre yapılıyor.
0
SoLfej
(23.05.08)
okumakta fayda var, buyrun:
www.kirim-kongo.saglik.gov.tr

surda da ek bilgiler var, artmasina dair vs..
www.ntvmsnbc.com
0
pyro clustic flow
(23.05.08)
abi bunlar hastalıgı inek den falan alıyolarmıs..elemanın teki zamanında demiş bakın arkadaslar gelin bu sorunu kökten cozelım hastalık kene de deıl inekte.yediginden dolayı ineklerde falan bu hastalık oluyo kene gidip ondan alıyo sonra taşıyo bunu demiş.turkiye geneli bi ilaclamaya gıdelım bitkilerdeki zararlı varlıkları yok edelim demiş..

tabi dedigi ile kalmıs..ben haberlerın yalancısıyım..
0
isott
(23.05.08)
bir ilaç firmasının, kenelere karşı sprey ürününü satması için ajanvari insanlara verip ormanlara, hava alanlarına, şehir merkezlerine, dağıttırdığı sonra salgın bir hastalık başlattığı söyleniyor. zaten keneler biraz farklı bazı keneler var yapışıyor emiyor, emiyor fark edersen bi şekilde çıkarıyosun önlem alıyosun..
bunlar öyle değil ısırdığı an öldürüyo var bu işte bişey..
0
cozepo
(23.05.08)
keneler daha çok kuşların göç yolları üzerinde ve hayvancılık yapılan yerlerde bulunuyor. yani kuşlar üzerinden seyehat ediyorlar çoğunlukla.

öldürme riski olan keneler "kkka" hastalıgına sebep olan virüsü taşıyan keneler. bunlar da daha çok kelkit vadisi (tokat-sivas civarında) görülüyor.

kkka virüsü taşıyan bir kene tarafından ısırılan kişinin ölme ihtimali %5 imiş.. ama ülkemizde 97 vakada 7 kişi ölmüş.

hmm allah korusun da ısırılırsanız aklınızda bulunsun özel değil devlet hastanesine gidiniz. devlet hastaneleri daha deneyimliymiş bu konuda sanırım.

bir de sizi hastahanede tutacaklar keneyi çıkardıktan sonra, belirtileri bekleyecekler. bir kaç gün içinde hiç bir belirti (kanama vs.) olmazsa bilin ki kurtuldunuz. tedaviye gerek kalmayacak yani.

bu virüse karşı ne bi aşı ne bir ilaç var. sadece mücadele için bağışıklık sisteminizi güçlendiriyorlar ve bulguları yok etmeye çalışıyolar.
0
nihilanth
(23.05.08)
bu keneler sizi ısırdığında kendiniz çıkarmaya kalkmayacamışsınız. siz çıkarırken bacakları sizin teninizde kalıyormuş, buda öldürücüymüş.
en son ölümle gerçekleşen bir vakkada, çoban bu yüzzden ölmüştü.
Bilginiz olsun.
0
2day2die
(23.05.08)
@2day2die: yukarda yazdigim saglik bakanligi'nin sitesinde kenenin nasil cikarilacagiyla ilgili bilgi ve video var ve orda kenenin vucuda mumkun oldugunca az temas etmesi gerektigi, fark edilir edilmez cikarilmasi gerektigi yaziyor. kafam karisti :s
not: dogru cikarilmazsa bacaklari ve kafanin bir kismi vucutta kaliyor. kopeklerde mesela bu sekilde kene parcalari kopegin govdesinde kalirsa zehirleyebiliyor hayvani.
0
pyro clustic flow
(23.05.08)
zehirsizde olsa keneyi tutup çekerek çıkartmaya çalışırsanız kenenin çenesi deride kalıyor ve iltihap oluyor oradan da bir çok mikrobik hastalık kapılabilir.
0
darknum
(23.05.08)
bu is icin asi bile var, hatta ben gecen ay oldum. fakat gelin görün ki bu olay memleketimiz de var mi bilemiyorum. aslinda asi ne kadar gereklidir? ben sürekli ormanlarda daglarda tepelerde gezindigim icin önlem amaci ile oldum. hic ormanla, kirlikla alakasi olmayan birine de kene kafayi gecirmis. yani bu is biraz sansa bagli. ama korunma yollari kismi olarak var.

ne sekilde olursa olsun kene´nin türünü ayirt etmeden vücuda asilmis bir keneyi asla cikarmamak gerekiyor. bunu uzman bir doktar ile cözümlemek her zaan icin en dogrusudur.


not: umarim bir mal cikip, siz söylentilere kulak asmayin keyifle yiyiniz aman cikariniz, sökünüz kopartiniz demez. ( bu aralar pek denk gelir oldum da)
0
aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(23.05.08)
konu üzerinden epey zaman geçmiş, ancak ben yinede linki vereyim dedim.
kidshealth.org

burada geniş çaplı bilgi bulabilirsiniz.
0
2day2die
(26.05.08)
(4)

Outlook 2002 "Mark as read" sorunu..

Dracool
Merhabalar,Geçenlerde Outlook 2002'de bir dizi rule ekledim. Bu rule lara göre gelen mesajları kendi oluşturduğum inbox altındaki klasörlere otomatik taşıyordu. Bütün rule'lar sorunsuz çalışıyor fakat problem şu, ilgili klasörlere ilgili mailleri taşıdıktan sonra mesajları as read olarak işaretliyor
Merhabalar,

Geçenlerde Outlook 2002'de bir dizi rule ekledim. Bu rule lara göre gelen mesajları kendi oluşturduğum inbox altındaki klasörlere otomatik taşıyordu. Bütün rule'lar sorunsuz çalışıyor fakat problem şu, ilgili klasörlere ilgili mailleri taşıdıktan sonra mesajları as read olarak işaretliyor alet. System tray icon da ortadan kayboluyor böylece. Eğer PC başında değilsem yeni mail geldi gelmedi anlayamıyorum. Buna bir çare?
0
Dracool
(21.05.08)
eylemler'de mark as read işaretli olmalı.
ileti kurallarına gelip kural üzerinde değiştir'den düzenleyebilirsiniz.
0
supergirl
(22.05.08)
Malesef eylemlerde mark as read işaretli değil ve kural içindeki ayarlarda da mark as read işaretli değil
0
🌸Dracool
(22.05.08)
Bir dizi rule dediginiz kac tane? Outlook cok fazla rule tanimlandigi zaman genellikle sacmalar.:) Bunun disinda office 2002 icin son service pack yuklu mu? eger yuklu degilse yuklenmesi gerekir. Ayrica bilgisayarinizda "autoread" vb. 3rd party programlar yuklu ise de bu sorunu yasarsiniz.
Bunun disinda, outlook'u "/cleanclientrules" switch'i ile calistirip deneyin. Denemeden rule'larin bir yedegini alsaniz iyi olur.
0
petekdoku
(22.05.08)
office service packleri yuklu. cok fazla da rule yok. sadece 8 tane. outlook 2002 de cleanclientrules switch i yoktu sanirim o 2003 te gelmisti. autored gibi 3rd party program da yok. yalniz bugun gelen bir iki mailde bu sorunu yasatmadi. bakicaz gorucez. yine de tesekkur ederim.
0
🌸Dracool
(22.05.08)
(1)

outlook - imza

sleepy99
outlook'ta birkaç farklı imzayı kolay bir şekilde kullanmanın yolu yok mu?default dışında bir imza kullanmak istediğimde her seferinde options/e-mail signature'daki imzayı copy paste yapmak kasıyor :((
outlook'ta birkaç farklı imzayı kolay bir şekilde kullanmanın yolu yok mu?

default dışında bir imza kullanmak istediğimde her seferinde options/e-mail signature'daki imzayı copy paste yapmak kasıyor :((
0
sleepy99
(21.05.08)
Microsoft Outlook mu, Outlook Express mi?

Gerci her ikisininde de "insert" menusunden "signatures" kismindan istediginiz imzayi koyabilirsiniz.
0
petekdoku
(21.05.08)
(16)

Avrupa içinde kendi çapında gezmek?

there is nothing left for me
Bir arkadaşımla kendi imkanlarımızla (interrail değil hemen belirteyim) gezeceğiz. Yaklaşık 1 ay sürecek geziyi en ekonomik hale getirmek istiyoruz. Yine belirtmeliyim ki gidiş uçak biletimiz ve vize cart curt tamam. Sadece geriye 1 ayı programlamak kaldı. Gezmeyi düşündüğümüz ülkeler: Kuzeyde Alman
Bir arkadaşımla kendi imkanlarımızla (interrail değil hemen belirteyim) gezeceğiz. Yaklaşık 1 ay sürecek geziyi en ekonomik hale getirmek istiyoruz. Yine belirtmeliyim ki gidiş uçak biletimiz ve vize cart curt tamam. Sadece geriye 1 ayı programlamak kaldı.

Gezmeyi düşündüğümüz ülkeler: Kuzeyde Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa; Orta ve güneyde Avusturya, İtalya.

Sorunlarmız:

1) Hangi ülkeler arası hızlı tren var ve ülkeler arası yolculuklar nasıl kısa sürebilir? Ulaşım hatlarına nerden bakabiliriz?
2) Kalacak yer sorunu (hostel, pansiyon) ne kadara patlar, yer bulunabilir mi?
3) Aman abi şuna dikkat edin dediğiniz bir şey var mı?
4) Hacı şurayı görmeden dönersen gözüme gözükme dediğiniz yer va mı? Şu şehre git, şu ülkeye uğra gibi

Şimdiden cevapları acilen ve dört gözle bekliyoruz.
0
there is nothing left for me
(21.05.08)
Belcika'da Delirium Cafe her bira-severin ugramasi gereken bir yer. Birkac kere.

Otel/pansiyon yerine mumkun oldukca couch-surfing olayina girmeye calisin. Sirf maliyet degil, sizinle biraz sohbet edecek, ilgilenecek, tuyo verecek bir yerli olmasi buyuk bir arti.
0
wpi
(21.05.08)
1.hizli treni bilemeyecegim de, eurolines var otobus olarak bu ulkelerin hepsinden hepsine ulasim var. www.eurolines.com

2.www.hospitalityclub.org (bu sitede hangi ulke olursa olsun mutlaka ama mutlaka cok ucuza bazen bedavaya bile kalacak yer bulursunuz)

4.avusturya'ya gitmisken, cek cumhuriyeti'ni(ozellikle prag ve karlovy vary) gormemek olmaz. viyana-prague trenle ya da otobusle 3-4 saat. hatta cek cumhuriyeti-slovakya bile yapilabilir sonrasinda.
0
petekdoku
(21.05.08)
1)fransa,belçika,almanya arasında hızlı tren var. ama hızlı trene bu kadar takılmayın derim. imkan olduğunda gece trenlerini kullanın. hostel masrafını azaltırsınız. gittiğiniz şehrin istasyonunda bütün güzergahları görebilirsiniz.
2)kalacak yer ve yemek masrafları falan için günlük 50 euro ayırın. bütçenizi bu şekilde ayarlayın. genelde bu kadar tutmaz ama beklenmeyen masraflar da olacaktır arada. az kişiyseniz yer bulabilirsiniz ama gitmeden 1-2 gün önce internetten yer ayırın.
3)çantanıza dikkat edin. para, bilet ve pasaportu gizli bir kesede üzerinizde taşıyın.
4)belçika da brugge çok sevimli bir şehir. görün derim.
0
chavezding
(21.05.08)
bir aralar Thalys'in kampanyası vardı, Fransa Belçika Almanya arası hızlı trende çok komik paralarla ulaşım sağlıyordu. Özellikle bu firmaya bi bakarsan sana yardımcı olabilir.
ayrıca olabildiğince ulaşıma dikkat edin, gezmek görmek maliyetinden iki kat daha fazlasını ulaşıma harcayacaksınız çünkü.
gezi planınızı daha çok kuzey tarafından yaparsanız daha az maliyete daha çok yer görmüş olursunuz, tabi hareket noktanız neresi olucak bi bilgim yok ama, kafamda çizdiğim rota şu şekilde oldu: Paris - Amsterdam - Köln - Nürnberg - Prag - Viyana - Milano (Como Gölü) - İstanbul
Bu açıdan şimdiden söyleyim en ucuza mal olabilecek rota bu olsa gerek ki bu bile pahalıya patlar ama eğer rotanızı baştan çizer ve ilgili uçak biletlerini bir an önce satın alırsanız maliyetiniz epey düşer. Ama tabi İtalya'ya gidilmişken bi floransa'yı görmemek, Almanya'da Duvar önünde resim çekmemek, brüksel'in meydanında oturup bir bira içmemek olmaz tabi ama dediğim gibi maliyetli olur. bu yüzden bir an önce geçiş ülkelerini belirleyip uçak bileti mi tren bileti mi artık neyse bir an önce satın alınması.
Bunun yanında hosteller geceliği 50 Euro dan başlıyor bunu bir yana not edin, gerekirse gideceğiniz yerde sabahlamayı tercih edebilirsiniz, mesela paris dediğiniz yer 1 günde kesinlikle bitmez, 3 gün en azından bütün güzelliklerini görmek için anca yetecektir. hele hele musee de louvre için en azından 2 ila 3 saat tour eiffel için ise yine 1 saat kurukta beleyeceksiniz ki hani daha versailles fln... yani kalacak yer için ucuz yerleri tercih etmeniz yanı sıra -formula 1 hostelleri mevcut en ucuz olarak benim bildiğim- tekrar söylüyorum mümkün olduğunca sabahlamaya trende uyumaya özen gösteriniz.
0
chemsuk
(21.05.08)
1- kesinlikle ryan air ve easy jet'in sayfalarında gezin! ben geçen yaz madrid paris uçak yolculuğu gidiş dönüş vergiler dahil(aslında sadece vergiler var:)) 35 eur'a yaptığımı bilirim.

2- yunanistan italya arası feribotlar oldukça uygun interrail biletin olmasa bile
2005 yazında bari-igumenitsa feribotu 54 eur. idi

3- interrail biletin yoksa ülkeler arasaı tren yolculukları oldukça sarsıcı olabilir. yine geçen seni ryan air'e yönelmeden evvel ispanya fransa arası tek gidiş biletin 212 eur. (öğrenci tarifesi) olduğu dumurunu yaşamışlığım vardır. bu örnek dışında sen de araştırırsan göreceksin ki tren oldukça sarsıcı olabliyor.

4- yine de bastıra bastıra söylüyorum EASYJET RYANAIR ve GERMANWINGS bu üçü kolunda altın bilezik:)) kesin ama kesin olarak bir düşün derim.

5-içimden bir his turkmsic gibi birşeye dahil olduğunu söylüyor. haklıysam beni uyar sana birsürü ayrıca tavsiye vereyim. TurkMSIC ne la? diyorsan boşver bu maddeyi yoksayabiliriz
0
october swimmer
(21.05.08)
neronas
(21.05.08)
paris konusu açılmışken 3 günlüğüne gidiyorsan louvre gerçekten fuzuli oluyor hele ilk seksiyonundan sonra adeta çıkmak için koşarak geziyorsun. 3 günlük paris gezisinde ne louvrede harcayacağın 1 gün(yarım gün gezme yarım gün de ancak dinlenme,ne de eiffel kulesi önünde bekleyeceğin 4-5 saat lüksün var. bu ikisini yaparsan pişman olursun uyarayım. ve evet paris'i mutlaka görmelisin bence
0
october swimmer
(21.05.08)
Cevaplar için çok teşekkürler. İlk eklemem gerek şey uçak biletlerimizi aldık, vizelerde tamam ve interrail olayıyla alakamız yok.

Yaptığımız planı en azından kafamızdaki şeyi söyliyeyim. Yine sizden "mantıklı olmuş", "mantıksız olmuş de git ya" şeklinde yorumlar bekliyorum.

İlk olarak gidişimiz İzmir - Stuttgart olacak. Ablam orada doktor olduğundan o noktaya gidiyoruz., kendisi bizi karşılayacak. Yaklaşık 3 hafta gezme süremiz var çünkü 31 Temmuz'da Hamburg yakınlarında Wacken Open Air'de olacağız, olmamız lazım Opeth, Bodom izleyecek deli gönül. Bu 3 hafta'yı şu şekilde değerlendireceğiz:

Stuttgart -> Munih -> Viyana -> Uçak ile Roma akabinde Floransa, Venedik, Milano (4-5 gün İtalya yaparız diyoruz) -> Marsilya, Bordoex oradan Uçak ile Paris (6-7 gün Fransa olur diyoruz)-> Hollanda - > Hamburg

Sonra yaklaşık 8-9 günümüz kalıyor ki onda da Almanya'yı gezip Dortmund uçağıyla döneceğiz.

Aklımıza takılan sorun şu ki 4-5 gün İtalya'da 3 şehir gezmek için yeterli olur mu? Çok mu yorucu olur? Veya 1 haftada Fransa'da Marsilya, Bordoex ve Paris yapmak uçak kullanılmazsa yorugunluktan adamı öldürür mü? Biraz daha rahat ve dinlenerek gezmek için aradan İtalya'yı çıkarsak mı ne yapsak? Yoksa 2 kez 2 nokta arasında uçak kullansak mı daha iyi olur?

Dipnot: TurkMSIC'tan değilim ama kıyısından köşesindan EBAT olarak bulaştık :)
0
🌸there is nothing left for me
(21.05.08)
interrail bileti alman daha mantıklı. o kadar ülkeyi gezmeye yürek dayansa cep dayanmaz. misal münihten prag a ikinci sınıf tren bileti 40 euro. 1 ay içerisinde hiç gezmesen 14 15 şehir gezersin ve interrail biletin yoksa çok tuzlu olur.
0
banker yakup
(21.05.08)
selam hamburg´ta nerede kalacaksiniz fikiriniz var mi sizlerle ilgilenebilirim hamburg´ta zamanlari ayarlarsak. kesinlikle italya´yi cikarmayin derim ben interrail kullanin pasa pasa gezersiniz
0
pembeli kiz
(21.05.08)
Ekonomik olmasını istiyorsunuz fakat hızlı trenlerden bahsdiyorsunuz. Hızlı trenler pek ekonomik bir çözüm değil. Interrail ile alakamız yok demişsiniz fakat interrail bir ulaşım tercihi neticede ve sizin gibi biri için daha hesaplı olacak. Eğer güzergahınızı iyi ayarlayabilirseniz flexipass'lere bulaşabilirsiniz.

Sonuçta zevklerinizi, ilginizi biz bilmiyoruz. İlgisiz biri için Roma 1 günde gezilebilecekken bazıları her şeyi görmek isteyebilir. Demek istediğim, planınızı sadece gideceğiniz ülkeler, şehirler üzerine yapmayın. Neler görmek istiyorsunuz? Görmüş olmak için olmayın. Gideceğiniz yerde ilginizi çeken neler var? Oraya gitmeniz için değer mi? Avrupa'nın yarısını gezmekten bahsediyorsunuz. Çok şey göreceksiniz, çok eğleneceksiniz, fakat her şeyi kısıtlı sürede bitiremezsiniz. Daha fazlasını görmek isterseniz, çok daha fazla yorulacaksınız. Aradaki denge size kalmış.

Her yer trenle yakın. Çok uzak sıçramalar yapmayacaksanız uçağı kullanmanıza gerek yok bence. Ancak önceden çok ucuza ayarlayabilirseniz işe yarayabilir. Konaklamaya vereceğiniz parayı gece trenlerine verebilirsiniz. Bir de sizi ağırlamak, gezdirmek isteyenleri geri çevirmeyin. Her zaman bilen birilerine takılın.
0
paranormal
(21.05.08)
- Bir kere bence programı baştan yanlış yapmışsınız. Batı Avrupa, özellikle kuzeybatı çok pahalıdır. Daha ortaları, doğuları ya da bilemediniz güneyleri gezmeliydiniz. Gezilecek görülecek şeyler her yerde var.
- Hızlı treni de boşverin. Bu trenler otobüse ve normal trene değil, havayoluna alternatiftir. Heves ettiyseniz denemek için 1-2 kere binin ama tasarruf yapmaya niyetliyseniz kesinlikle size gelmez.
- Avrupa'da trenler otobüslerden pahalıdır. Eurolines'a bakın siz. Yazın ucuz uçak bileti bulmak zor iş.
- Hospitality club ya da couch surfing imkanları bulamazsanız (ki daha önceden tecrübeniz yokken bulmanız zor) hostel için www.hostelworld.com kullanın. Hem yeriniz garanti olur hem de walk-in fiyatlarından kesinlikle daha ucuza rezervasyon yaparsınız. Milletin yorumlarını da görmek mümkün. Ama bence hosteli de boşverin direkt bir dandik çadır (20-25 liralıklardan), birer de uyku tulumu ve mat alın kendinize. Her Avrupa şehrinde çok güzel ve donanımlı kamp alanları var.
- Açık söyleyeyim, o kadar yeri 3 haftada gezemezsiniz. Yani gezersiniz de, pek bir şey anlamazsınız gezdiğinizden.
- Roma'yı görün yeter. Gerisi yalan :)

İyi yolculuklar.
0
386 dx
(22.05.08)
Yorumlar için teşekkürler. Genel olarak bir toparlıyayım:

- ilk olarak batı-kuzey batı avrupa'yı gezmek bizim değişmez planımız. çünkü hem almanya'da ablam+arkadaşımın akrabası var. hem de zati kuzeyindeki wacken'daki festivale gideceğiz. ayrıca fransa'yı görmek istiyoruz. zaten ikisinin arasında hollanda kalıyor. yani abi buralar pahalı misal ispanya+portekiz çakalım gibi bir şey söz konusu olamaz, teklif dahi edilemez :)

- hızlı tren olayı zamandan kazanmak için aklımıza gelmişti ekonomik olduğundan değil. fakat bir çok kişinin "amman ha" tepkisi ile karşılaştım. yolculuk + ekonomi için bir gün gece treni, bir gün hostel şeklinde olacak gibi gözüküyor. ayrıca yardımcı olan bir hayırsever kullanıcın bahsettiği gibi germanwings'ten aldık uçak biletlerini. ucuz bilet bulursak direk alıp rotada rötüşlar yapacağız.

- hostelling club'a üye başvurusu yaptım, bekliyorum. fakat sıfır referansla yeni bir üyeye gel buyur denilir mi orası şüpheli.

- "pembeli kız" wacken'dan sonra (ki tam olarak 3-4-5 ağustos'a tekabül ediyor) hamburg-berlin civarını gezmeyi düşünüyoruz. irtibatı nasıl sağlayacağız? he bu arada başka bizi bizi ağarlamak ve gezdirmek isteyen sevgili okuyucular! beklediğiniz an geldi. işte size fırsat :)

- 386dx kocaman köşeli bir jetonu düşürdün bende çok sağol :) zaten wacken'a gidip çadır kurucağız. çadırı wacken'dan hemen önce almayı düşünüyordum da yola çadırla çıkarsak hakkaten de bayağı bayağı ucuza getirebiliriz yolculuğu. aklıma gelmemesine hayret ediyorum. muhteşem öneri cidden tekrar çok sağol.

- en temel şeyi sona saklıyayım, gezmek benim için oranın yemeğini yemek, içkisi içmektir her şeyden önce :) fransa'nın güney sahilinde içip çadırda sızmak ve elde harita tekrar yola koyulmak şu an bayağı sempatik geliyor kulağıma. ha 2. haftada hal kalmazsa görürüm ben seni derseniz tabe ona da bir şey diyemem.
0
🌸there is nothing left for me
(22.05.08)
bana mail adresimden ulasirsan sizi hamburg´ta gezdiririm kalacak yer de ayarlariz hostel falan.oradan da berlin´e postalarim sizleri ;)

[email protected]
0
pembeli kiz
(22.05.08)
www.couchsurfing.com

kalacak yer problemini kolaylar ve de çok ucuza getirirsiniz.

her memleketten, her yerden insanlar var. size kendi evlerini açıyor, yatacak yer veriyorlar ya da şehri gezdiriyorlar ya da benzeri şeyler. bunlar için de ücret talep etmiyorlar. tabii türkiye'den bir hediye götürmeniz yerinde olur. siteye bakmadan yola çıkayın derim.
0
co2s2
(22.05.08)
hızlı tren olmasa bile normal trenlerin çoğu da 200'e çıkıyor batı avrupa'da.
0
kamile necaset
(20.07.18)
(11)

Neden futbol fanatiği olunur?

actionary
Evet, ben futbolla pek arası olmayan biriyim, ama bir spor ve oyun olarak futbolun bu kadar sevilmesini garipsemiyorum.Takım tutma hadisesini de - çok doğal bulmasam da - garipsemiyorum esasında. Ama fanatizme varan futbol taraftarlığını anlamadım gitti. Fanatizmden kastım holiganlık değil, Sözlük't
Evet, ben futbolla pek arası olmayan biriyim, ama bir spor ve oyun olarak futbolun bu kadar sevilmesini garipsemiyorum.

Takım tutma hadisesini de - çok doğal bulmasam da - garipsemiyorum esasında. Ama fanatizme varan futbol taraftarlığını anlamadım gitti.

Fanatizmden kastım holiganlık değil, Sözlük'te de her gün örneklerini görebildiğimiz "kendisini hiçbir şekilde umursamayan bir varlık (işbu durumda futbol takımı) için tanımadığı insanlara hakaret edebilecek kadar gaza gelme" hali.

Nasıl oluyor da oluyor? "22 adam bir topun peşinde koşturuyor işte" boyutuna indirgemiyorum hadiseyi kesinlikle. Ama takım dediğin, futbolcusuyla, teknik direktörüyle, birkaç senede bir neredeyse tamamiyle değişiyor. Demek ki aktif kadrosuyla bir ilgisi yokmuş.

Takımın politikasını, oyununu, transferlerini belirleyen yönetim desen, yönetim de değişiyor? Hayır, zaten çok az taraftar tuttuğu takımın yönetimine küfretmiyor. Yani yönetim de değil takımı bu kadar sevdiren.

Başarı desek? Türk futboluna amatör bir gözle baktığımda, oldukça istikrarsız bir futbola sahip olduğumuzu görüyorum. Birkaç sene tüm dünyayı sallayıp, sonraki birkaç sene aynı başarıların onda birini gösteremeyebiliyor Türk takımları. Demek ki başarıyla da pek bir ilgisi yok.

Peki neyle ilgisi var? Gerçekten sadece o "renklere gönül verme" olayı mı her şey? Eğer öyleyse çok fena, çok fena... Ama öyle olmasa gerek. Taraftara gönül verme mi? E, hepsi Türk halkı işte? Aklımda her takım için bir taraftar stereotipi var, ama en nihayetinde hepsinin ortalaması, ortalama Türk insanı?

Nedir insanlara heyecandan (ve zamanla birbirini nötrleyen sevinç ve üzüntü) başka bir şey yaşatmayan bir takıma olan bu kökten bağlılığın sebebi? Takımı yenilince niye çok üzülür insanlar?

Nedir yahu?!
0
actionary
(06.05.08)
Her insan bir şeyler başarmak ister, düzen çok az kişiye bu fırsatı verir. Çoğu "pil" olarak kullanılır, birey dahi olamaz. Energizer tavşanı kadar anonim oluverir. Sonra mecburen insan o enerjiyi başka bir şeye yönlendirir, aklını kaçırır. Açıklaması budur bence. (Futbol/spor iyidir güzeldir, izlemesi de oynaması/yapması da. Burada neyi söylediğim anlaşılıyor umarım)
(bkz: #12988134)
0
kurukafa
(06.05.08)
Olay sadece "verili spor anlayışı" ile ilgili arkadaşlar. Birilerinin Gladyatör boşluğunu doldurması, her Türk gencinin kendini en az bir konuda uzman sanması gerek. Hep söylerler, ne demiş fakir bir Latin Amerika Ülkesinin başkanı: "3F yeter bu insanara, Futbol, Fiesta, Festival." Bizim durum daha vahim, bize sadece futbol yetiyor. Özetle: Futbol fanatiği olunmaz, futbol fanatiği oldurulur. Budur.
0
inatci kahraman aga
(06.05.08)
Bunun daha vahim bir yani ise toplumumuzda takim tutmayanalarin tam bir weirdo muamalesi gormesidir. ayrimciliktan iceri attirilmali bunlar vallahi.
(bkz: ayrimcilik sucu/1)
0
egotm
(06.05.08)
green street hooligans filmini izlemeni tavsiye ederim. orada taraftarlık olgusunu maç dışında anlatıyor.
"Bence Galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım'' demiş mesela metin oktay eheh.
0
x factor
(06.05.08)
egotm
(06.05.08)
Efendi gibi takımını tutana saygım sonsuz ama abartan da çok fazla, holiganları da zaten Allah'a havale ediyorum...

Niye bu kadar çok para dönmesi gerekiyor bu işte ben de onu anlamıyorum, başka sporlarda da oluyor ama futbol abartı yani, bu kadar dengesizliğe kimse birşey demiyor mu, diyemediği içindir belki de...
0
ermanen
(06.05.08)
kesinlikle renklere gönül vermek ile alakalı. elbette sarı ve kırmızı rengi çok sevmek değil bu gönül vermek dediğim. bir şeye tutku ile bağlanmak.

ben de futbola, takımına tutku ile bağlı olmayanları anlamakta zorluk çekiyorum mesela. anlamadım, anlayamayacağım, anlamak için zorlamıyorum kendimi.neyi kaçırdıklarının farkında değiller.

ha kamyonla hobim var, bir o kadar da kitabım. sinema-müzik konusunda da allah'a şükür iki kelime edebiliyorum; siyasetle de ilgileniyorum, üstelik aktifim.

anlatmak istediğim kişiden kişiye, yapıdan yapıya, bakış açısına göre değişiyor.

ben maça gittiğimde, binbir zorluk çekiyorum, uzun yol katetmek zorunda kalıyorum (tekirdağ-mecidiyeköy), hele bir de yağmur-çamursa iyice eziyet haline dönüşüyor; girmesi ayrı, çıkması ayrı dert anlayacağınız. fakat ne zaman ki merdivenlerden çıkıyor, kafamı kaldırdığımda ali sami yen'in çimlerini görüyorum, o an dünyada başka bir yerde olmak istemediğimi fark ediyorum.

bunu anlatabilmem çok zor. bir insanın bana futbolu neden sevmediğini anlatabilmesi de.
0
guybrush threepwood
(06.05.08)
sebebi gayet acık bence..cocukken bir top bulursun yada bakkaldan 500 bin liraya alırsın.sonra bos bir arazi ve alsana spor.cocukken bı cok ınsanın bıldıgı spor seklıdır.voleybol oynayamazsın file yok, basketbol oynayamazsın pota yok gibi nedenlerden dolayı cocuklar sadece futbol a ılgı duymaya baslıyolar..ayrıca bunların dısında futbol gayet ucuz bır spordur.yanı cocuk aıleye deseki ben kayak yapmak ıstıyorum yuzmek ıstıyorum falan dıye.ailenin maddi imkanları cercevsınde gerceklesır bu olaylar..

okulda sadece futbol konusulur.arkadasları ben gs liyim sen hangı takımlısın dedıklerınde cocuk kendı kendıne dusunur ve takım tutması gerektıgını zanneder..o sen hangı takımlısın dıye soran cocukta babasının arkadaslarıyla muhabbettınde duymustur aslında futbol klublerını..

son olarak : bu ulkede hangı takımı tutuyosun sorusu tanısılan bı ınsana burcun ne soru cumlesınden önce sorulabılecek kadar önemlidir kimi cevrelerce..
0
isott
(06.05.08)
guybrush threepwood: işte, o "renklere gönül verme" durumunu biraz açar mısınız? rengin dalgaboyuyla ilgili olduğunu ben de düşünmüyorum, peki ama nedir bu?

ayrıca takım tutmayan birini anlamak kolay olmalı: futboldan uzak büyümüştür, ailesi futboldan hoşlanmıyordur, çocuk futbolu tanımaz, dolayısıyla takım tutmayı yersiz bulur.
0
🌸actionary
(07.05.08)
Aslinda futbol fanatikligi ile futbol takimi fanatikligini birbirinden ayirmak gerekir. Futbol fanatigi bir insan futbola asiri derecede ilgi duyar. Bu diger spor dallari icin de gecerlidir. Ornegin tenis fanatigi insanlar da vardir, F1 fanatigi insanlar da. Bu insanlar futbolla ilgilenmeyebilir ama tenis turnuvalari ya da F1 yarislari oldugu zamanlar televizyonun basindan kalkmazlar, maddi durumlari iyi olanlar bu sporlar icin ulke ulke dolasir. Ornegin bir cok arabanin vin vin vin son surat gidip de birbirini gecmeye calismasi bana sacma gelmesine karsin bunu buyuk bir heyecanla seyreden insanlar var. Yani bir spora ilgi duyuyorsun ve o sporun kurallari yapilis tarzi, yasattigi surprizler sana zevk veriyor ve o spor ile ilgili bir takim ya da sporcuya bir sekilde((bir zamanlar kazandigi buyuk bir basari, bir karsilasmada hakkinin yenmesi, sen cocukken cevrenin(abi, baba, dayinin) o takimi tutmasindan etkilenmek ya da yarattigi ters etki gibi nedenlerle) sempati duyup desteklemeye basliyorsun. Sevdigin bir yazari, sarkiciyi, aktoru, yonetmeni surekli takip edip onlarin yapitlarini seyrederken, dinlerken, okurken aldigin zevkten pek bir farki yok aslinda. Bir spor dalini seversin, o sporla ilgili bir takimi ya da sporcuyu desteklersin ve kazanilan basari ile sevinir, yenilgi sonrasi uzulursun.

Takim fanatikligi ise cok farkli. Futbol fanatigi oldugum ve destekledigim takimimin bir cok macina gittigim icin rahatlikla soyleyebilirim, takim fanatigi insanin aslinda yapilan sporla pek bir alakasi yoktur. Oraya kufur ya da kavga etmeye gider. Hayatta alinan bir cok yenilginin, basarisizligin telafisini destekledigi takimla yok etmeye calisiyordur. Daha fazla yenilgiye tahammulu olmadigi icin destekledigi takimin kazandigi basarilar onu sevindirmektedir ve bu basarinin kazanilmasi icin de gosterilen her yol mubahtir.
0
petekdoku
(07.05.08)
youtube'a erişebilsem fanatizm ve holiganizm hakkında çok iyi bir video linki yollayacaktım. yurtdışında olanlar, youtube'a erişebilenler vs. için söyleyim yine de; arama kutusuna cimbom old boys yazın, izleyin. karşınıza çıkan video holiganlık ile ilgili.

renklere gönül vermek küçük yaşlarda meydana gelen bir şey. 15-16 yaşına kadar futbolla ilgilenmeyip sonradan fanatik olan birini tanımıyorum. herkes kendi çocukluğunda incelenebilir. ben hatırlıyorum çocukken iki apartman arasındaki bahçede uygun ağaçları seçip kale yapardık ve mahallenin abileri ile birlikte burada futbol oynardık. o abilerden biri galatasaray altyapısında oynuyordu ve antreman olmadığı zaman vs. yanımıza gelirdi. bize de galatasaray formaları getirirdi (benim yaş 6-7), ne zaman sarı ile kırmızıyı yanyana görsem aklıma galatasaray gelirdi. evdekilerin de galatasaraylı olduğunu idrak ettiğimde o artık benim vazgeçemeyeceğim takımım olmuştu. şimdi elimden geldiğince maçlara gidiyorum.

uzun lafın kısası, çocuğun o yaşlarda başkalarından gördüğü her şeyi yapmak istemesi, bir şeye (bu durumda renklere) tutkuyla bağlanmak istemesinde yatıyor olay. ben kendim için bu sürecin nasıl geliştiğini anlattım, fenerbahçelisi de beşiktaşlısı da eminimki benzer süreçlere sahiptir. bir de şöyle bir şey var, her ne kadar taraftarları düşman olarak gösterilsele de üç büyüklerden biri bile olmasa, bu lig çok zevksiz olurdu.
0
deckard
(07.05.08)
(3)

koduğumun toneri - ACİL

kibritsuyu
efendim xerox workcentre pe16 denen hepsi bir arada modeli bir faks/fotokopi makinesi var ofisimizde. şimdi bu aletin ekranında günlerdir toner low yazıyordu ama gayet güzel fotokopi de çekiyordu, faks da yazdırıyordu. bugün bu aptal alet "toner empty" demeye başladı. faksları döktürmüyor. hafızasın
efendim xerox workcentre pe16 denen hepsi bir arada modeli bir faks/fotokopi makinesi var ofisimizde. şimdi bu aletin ekranında günlerdir toner low yazıyordu ama gayet güzel fotokopi de çekiyordu, faks da yazdırıyordu. bugün bu aptal alet "toner empty" demeye başladı. faksları döktürmüyor. hafızasında biriktiriyor. ama biliyorum ki o toner empty mempty değil. içinde daha bir sürü döküm alacak kadar toner var. nereden bu kadar eminim? çünkü fotokopi çekince biip biip toner empty diye sinyal veriyor ama gayet güzel ve net bir şekilde çekiyor fotokopiyi. tipik bir türk olarak bu toneri son kırıntısına kadar kullanabilmek istiyorum (gavur yapmış sinyal verince at yenisini al diye. biz türküz. eskiden biten kartuşları da çaydanlık buharında ısıtıp daha fazla kullanırdık). sabahtan beri bir sürü faks geldi ama yazdıramıyorum malesef. bu gerizekalı aletin, aptal tonerinin bitme dedektörü müdür nedir nasıl iptal ederim de daha fazla kullanabilirim?
0
kibritsuyu
(05.05.08)
Valla askerdeyken hp yazıcılarda tonerin kutusunu sallıyorlardı, biraz daha yazıyordu alet
0
vincenzo
(05.05.08)
yok salladım epey. yemedi. hani bi metal kontak vardır, yazıcı tonerin orasına değerek doluluk bilgisi alıyordur. orayı ojeyle kapatırım da dolu zanneder falan. öyle bir trick arıyorum.

ne işgüzar dallama makineymiş. sen yazdır kardeşim silik bitik neyse yazdır. ben elime bomboş sayfa alana kadar kullanacam yahu. artık boş sayfalar çıkarmaya başlayınca anlarım ben bitmiş olduğunu. sana ne bundan. daha en az 100 sayfa kullanırım ben onu.
0
🌸kibritsuyu
(05.05.08)
buna benzer bir aletten biz de kullaniyorduk ve bu cihaz toner bittigi zaman faks olayini iptal ediyordu. ama ayni zamanda otomatik olarak destegini veren firmaya "abi benim toner bitti, gelip yenisini takin" sekinde faks yolluyordu ve gun icinde firma yeni toner gonderdigi icin sorunumuz cozuluyordu.

ne kadar yardimci olur emin degilim ama "tonerim bitince gereken yerlere faks gonder" olayini iptal ederseniz bir ihtimal uyariyi kesip faks basmaya devam edebilir. bunun icin de "maintenance" ---> "clean drums" bolumunde "notify toner" secenegini "off" yapmayi bir deneyin. menu isimleri tam olarak aklimda degil ama buna benzer bisiler olmali. umarim yardimci olur.
0
petekdoku
(05.05.08)
(2)

cm 2001 2002

zeox
merhabalar şimdi ben bu oyunun full sürümünü internetten indirdim tabii ki normal olarak laptopta çalışmayıp memory hatası verdi. daha önceden burdaki duyurularda ve sözlükteki cm başlığında yazılan şeyleri denedim fakat yine de çalışmadı başka neler yapmak lazım bi bilgisi olan??
merhabalar şimdi ben bu oyunun full sürümünü internetten indirdim tabii ki normal olarak laptopta çalışmayıp memory hatası verdi. daha önceden burdaki duyurularda ve sözlükteki cm başlığında yazılan şeyleri denedim fakat yine de çalışmadı başka neler yapmak lazım bi bilgisi olan??
0
zeox
(16.04.08)
Oyunun kısayoluna sağ tıklayıp, Uyumluluğu Windows 98/me yaptınız mı?
Sözlükte yazılanlara bakmadım ama denemediyseniz diye.
0
indeed
(16.04.08)
eger indirdiginiz versiyon 3.9.62 yani ilk versiyonsa calismaz. 3.9.68'e apgireyd etmeniz gerekir.
0
petekdoku
(16.04.08)
(5)

bir basketbolcu adi soruyorum hemen siteps yapicam

petekdoku
Gerci sozlukte vardi sanirim ama simdi bulamiyorum. Bir basketbolcu vardi yabanci... Bu adam bir macta sinirden kendine hakim olamayip pota diregine kafayi koymustu ve ardindan ne yazik ki oracikta can vermisti. Hatta bu uzucu olayin yasandigi mac canli olarak yayimlaniyordu da gozumuzun onunde gitm
Gerci sozlukte vardi sanirim ama simdi bulamiyorum. Bir basketbolcu vardi yabanci... Bu adam bir macta sinirden kendine hakim olamayip pota diregine kafayi koymustu ve ardindan ne yazik ki oracikta can vermisti. Hatta bu uzucu olayin yasandigi mac canli olarak yayimlaniyordu da gozumuzun onunde gitmisti dag gibi adam... Bu basketbolcunun adini hatirlayan var mi?
0
petekdoku
(15.04.08)
kafayi degil de elini vurup kiran falan vardi ama oyle bir olay ne gordum, ne duydum. karistiriyorsun gibi ama...
0
zakk
(15.04.08)
zamaninda mehmet bolukbasi, fevzi tuncay gibi ne babayigitler kafalarini direklere sangirdata sangirdata vurdulardi da en ufak buzusme bile olmadiydi suratlarinda. sanmiyorum ki o dedigin basketbolcu olmus olsun...
0
no christ requiress
(15.04.08)
bileğini kıran basketbolcu bora sancar'dı. kafayı koyup ölen bir basketbolcu sanki yunanistan liginde vardı diye hatırlıyorum ben hayal meyal.
0
pispinti
(15.04.08)
boyle bir seyi sanki ben de hatirliyorum ama asparagas haber ornegi miydi yoksa gercekten mi olmustu orasindan tam emin olamadim simdi. kafa atisi gozumun onune geliyor halbuse ama...?
0
entrapmen
(16.04.08)
ich sagolsun bulmus. elamanin adi boban jankovic, mac yunanistan finali ve panionios panathinaikos arasinda. benim tek yanlis hatirladigim, adam olmemis de felc gecirmis.
0
🌸petekdoku
(16.04.08)
(8)

Bes kirmizi kart ve hukmen maglubiyet

petekdoku
Bir futbol takiminin oyuncularinin eger 5 tanesi kirmizi kart gorurse(takim sahada alti kisi kalirsa) sonuc ne olursa olsun o takimin 3-0 hukmen maglup sayilacagini biliyoruz. Diyelim ki bir macta bir takimin 4 dort oyuncusu kirmizi kart gordu ve o takim maca 7 kisi devam ediyor. Bu sirada bu takimi
Bir futbol takiminin oyuncularinin eger 5 tanesi kirmizi kart gorurse(takim sahada alti kisi kalirsa) sonuc ne olursa olsun o takimin 3-0 hukmen maglup sayilacagini biliyoruz.

Diyelim ki bir macta bir takimin 4 dort oyuncusu kirmizi kart gordu ve o takim maca 7 kisi devam ediyor. Bu sirada bu takimin yedek kulubesinden bir oyuncusu bir sekilde terbiyesizlik yapti ve kirmizi kart gordu. Yani sonucta gosterilen kart sayisi 5 oldu ama sahadaki oyuncu sayisi hala 7. Bu durumda o takim hukmen maglup sayilir mi?

(Eger gozumden kacmadiysa fifa'nin 136 sayfalik kurallar olayinda boyle bir durumdan bahsedilmemis. Bir bilen varsa soylesin de, beynimiz bayram etsin.)
0
petekdoku
(13.03.08)
cevabını bilmiyorum ama yazdığınız açıklamadan yola çıkalım. o kurallar kitabında "aynı takım oyuncularının beş tanesi kırmızı kart görürse" mi diyor, "sahada bulunan oyuncuların beş tanesi kırmızı kart görürse ve takım sahada altı kişi kalırsa" mı diyor? yani öncelikli olan hangisi? yani özellikle belirtilmiyor olsa bile o kural maddesini anlatan cümleden bunun mutlaka anlaşılıyor olması lazım.
0
kibritsuyu
(13.03.08)
Kesin cevabı bilmemekle beraber kendi düşüncem şu yönde:yedek de olsa takımın oyuncusu olduğuna göre o oyuncu,totalde 5 kırmızı ya ulaşıldığı an otomatikman o takım hükmen yenik sayılır.yani sayılmalı.Evet mantık bunu gerektiriyor :)
0
villeneuve
(13.03.08)
üşenmedim buldum, açtım okudum.

fifa, sahada oynayan 11 kişiye "player", yedeklere ise "substitute" diyor. ve diyor ki:

"Subject to the overriding conditions of Law 3, the minimum number of players in a team is left to the discretion of member associations. The Board is of the opinion, however, that a match should not continue if there are fewer than seven players in either team."

yani diyor ki: "sahada oynayan oyuncular (player demiş. seven players) yedi kişinin altına düşerse maç durdurulur". olay kırmızı kart olsun, başka bir şey olsun fark etmiyor. önemli olan sahada oynayan oyuncuların en az yedi kişi olması. bu durumda yedeklerden birinin yedek kulübesindeyken kırmızı kart görmesi maçın durdurulmasına, yani hükmen mağlubiyete sebep değil. maç devam eder. sadece yedekler bir kişi eksilir.

ayrıca hükmen mağlubiyet de dememiş. maç devam edemez demiş. hükmen mağlubiyetle ilgili bir şey göremedim. acaba maç durdurulup da tekrar mı ediliyor, yoksa oyuncuları yedinin altına düşen takım hüken yenik mi sayılıyor bilemedim.
0
kibritsuyu
(13.03.08)
2004 yilinda oynanan samsunspor besiktas macinda, besiktas 5 kirmizi kart gorunce, mac bitirilmis ve besiktas hukmen maglup ilan edilmisti. yani macin tekrari olmuyor bu durumda.
0
🌸petekdoku
(13.03.08)
gereksiz bilgi:
diyelim maç 5-1 gibi bir skorken mağlup takim 5 kırmızı kart görür de 6 kişi kalırsa 5-0 biter.
0
os
(13.03.08)
peki diyelim ki bizim takım 5-0 önde ve maçın bitimine 10 dakika kaldı.. ama bu esnada bir kırmızı kart daha gördük ve kırmızı kart sayısı 5 oldu.. ne olacak? biizm devam etmek istiyoruz 6 kişi belki.. olamaz mı?
0
kimyon
(13.03.08)
@kimyon: şöyle diyor fifa:

Minimum number of players:

If the rules of a competition state that all of the players and substitutes must be named before kick-off and a team begins a match with fewer than 11 players, only the players named in the starting line-up may complete the 11 upon their arrival.

In the opinion of the International F.A. Board a match shall not be considered valid and shall be abandoned by the referee if fewer than seven players remain on either team.

However, if a team has fewer than seven players because one or more players has deliberately left the field of play, the referee is not obliged to stop the match and the advantage may be played. In such cases, the referee should not allow the match to resume after the ball has gone out of play if a team does not have the minimum number of 7 players.

yani anladığım kadarıyla maç başlamadan önce 7 oyuncudan azsa, kulübedeki yedekler eklenerek sayı tamamlanabiliyor. maç oynanırken 7 kişinin altına düşerse, f.a. board dedikleri neyse onlar diyor ki maç durdurulur.

ama son paragrafta da diyo ki; f.a. board böyle diyor ama hakem de 7 kişinin altına düşünce maçı durdurmaya mecbur değildir. 7 kişinin altında da olsa maçı devam ettirebilir.

yanlış anlamışsam düzeltin lütfen.
0
kibritsuyu
(13.03.08)
bir takımın sahadaki 5 oyuncusu kırmızı kart görünce bu disiplin suçuna giriyor. sezon içerisinde bir kez daha tekrarlanırsa takım küme düşürülüyor. o yüzden "biz devam etmek istiyoruz 6 kişi" denemiyor.

trabzonspor bu olayın kıyısından dönmüştü. sezon içinde bir maçta seyirciler yüzünden maç tatil edildi, hükmen mağlup sayıldılar. daha sonra sezon sonuna doğru bir maçta 4 kişi atıldı sanırım trabzon'dan.. 1 kişi daha atılsaydı takım küme düşecekti.
0
pispinti
(13.03.08)
(9)

Arjantin'in en ünlü şeyi nedir?

derectus
Arjantine giden birisinden "gelirken bana .... getir" cümlesindeki boş yeri doldurunuz.
Arjantine giden birisinden "gelirken bana .... getir" cümlesindeki boş yeri doldurunuz.
0
derectus
(13.03.08)
milli takım (veya boca veya river) forması
0
ezeriko
(13.03.08)
maradona diyeceğim ama saçma olacak
0
elinherifi
(13.03.08)
Bu adamlarin bildigim kadari ile malbec uzumunden yapilan saraplari cok meshur. Ayrica bardaklari ve kahve kupalarinin da dunyada hatiri sayilir.
0
petekdoku
(13.03.08)
TANGO
Gelirken bana tango getir...
Zor olacak gerçi.. Ama tangoyla ilgili kitap yada eğitim filmi falan olabilir mesela; öğrenmek istiyorsan elbette.
0
malmoth
(13.03.08)
gelirken bana futbol taraftarı getir olabilir. futbol taraftarı da gayet ünlüdür.
0
sijwocaq
(13.03.08)
sağ sağlim git, sağ sağlim dön getirsin.

üstadım arjantin arjantin olalı böyle zulüm görmemiştir, adamların her bir şeyi spor veya ekonomi üzerine. misal kalpazanlık teknikleri kitabı getirilebilir. aklıma aslında ilk arjantin bardak geldi, ama arjantin bardak arjantin menşeili değil, vaşinkton portakal gibi.

siz en iyisi gümüş bir şeyler isteyin, arjantin' in gümüşü güzeldir ve özeldir.
0
galahad
(13.03.08)
bence arjantin'den değil de duty free'lerden veya o tarz dükkanlardan alkollü içki, parfüm, çikolata, mp3 player falan isteyin. ücreti mukabili tabii.
0
kibritsuyu
(13.03.08)
torrentes sarap
0
virtuoso
(14.03.08)
(bkz. mate)

bir de gaucho kıyafeti filan olabilir ama o çok fantastik olur tabii

minerallere ilgi duyuyorsanız malachite'i ünlüdür arjantinin. güzel incik boncuk olur.
0
calendil
(18.03.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.