Giriş
(6)

fransız meşhur spor gazetesi? neydi adı?

pescador
kafayı yicem, çıkaramadım bir türlü. gazzetta dello sport'un fransız olanı. en büyüklerinden. ibrahimoviç'in yediği yemeğe kadar yazıyolardı. neresiydi orası?
kafayı yicem, çıkaramadım bir türlü. gazzetta dello sport'un fransız olanı. en büyüklerinden. ibrahimoviç'in yediği yemeğe kadar yazıyolardı. neresiydi orası?
0
pescador
(17.05.14)
l'equipe?
0
darkinsideyou
(17.05.14)
L'Équipe olabilir mi ?
0
akeara
(17.05.14)
internet sitelerine girebiliyor musunuz? ben açamadım, emin olamıyorum o yüzden. ama sanırım değildi. numaralı bir şey olabilir, öyle hatırlıyorum. hatta 24 diye hatırlıyorum ama sports24 diye bi şey var o değil.

edit: şimdi girdim, aradığım şeyi bulamadım ama arayüzü böyleydi sanki. sakat listesini arıyorum. ligue 1 bölümünde yok. normalde vardı. başka siteydi sanırım. allah allah.
0
🌸pescador
(17.05.14)
i was me but now he s gone
(17.05.14)
ikisi de olabilir. emin olamıyorum. ya arayüzü değiştirdiler ya ben kafayı yedim. bunlardan biri olmalı ama. ben aradığım şeyi bulamadım herhalde.
0
🌸pescador
(17.05.14)
LE GAZETA DELA SPOR
0
hjarteblod
(17.05.14)
(6)

adam dövmenin suçu?

pescador
tarafların ikisinin de "savcı tanıdığı" yok. kaş göz patlamış ama kırılan bir yer yok. suç aleti olarak kafa-yumruk-tekme kullanılmış sadece. tarafların sicilleri temiz, kavgayla gürültüyle işi olmayan çocuklar.böyle bir durumda, nefis bir dayak şöleninin ardından kafası gözü patlayan taraf diğerine
tarafların ikisinin de "savcı tanıdığı" yok. kaş göz patlamış ama kırılan bir yer yok. suç aleti olarak kafa-yumruk-tekme kullanılmış sadece. tarafların sicilleri temiz, kavgayla gürültüyle işi olmayan çocuklar.

böyle bir durumda, nefis bir dayak şöleninin ardından kafası gözü patlayan taraf diğerine dava açarsa ne ceza alınır? herhangi bir kavga için "hmmm kavga neden çıktı?? hmmm, nasıl vurdu??" diye detaylı sorgulama oluyor mu? tut ki oldu, hasarsız atlatan "tipini sevmedim dövdüm" dedi, her türlü haksız yani. hapis cezası mı olur, para cezası mı olur, "lan oğlum bunlarla uğraştırmayın bizi, öpüşün barışın" deyip salarlar mı?
0
pescador
(16.05.14)
Kavgadan pek birşey çıkmaz
Döven adam yoldan geçiyordum, ana avrat küfür etti diyebilir
Karşı taraf red bile etse, şahit olmadığı için tahrik unsuru eklenir.

Polise gidilirse, polis iki tarafı da azıcık korkutup gönderir, iki tarafta şikayetçi olacağız diye tutturursa nezarete atar, 4 5 saat sonra hala şikayetçiler mi diye bi kontrol eder, genelde milletin direnci kırılır o sürede.

2 kişinin, taş, sopa, silah kabzası gibi ek unsurlar olmadan, elle dövüşmesinden hiç birşey çıkmaz (yaşları ve cinsiyetleri denkse tabii, 6 yaşında çocuk döversen götünden kan alırlar)
0
cruseo
(16.05.14)
bişey olmuyor. bi ara ben o kadar abartmıştım ki her hafta sonu erenköy karakolunda kan içinde birkaç kişiyle gidiyordum. adamlar uğraştırmayın bizi amua goyim diyip yolluyordu
0
GibsonRulesv2
(16.05.14)
mobildeyim edit yok, kavganın olayı öyle sarhoş kavgası. ben döverim sen döverim vs. iki tarafta şikayetçi değildi hiç bir zaman yani. hatta karakoldan çıkıp bira içmeye gidiyorduk
0
GibsonRulesv2
(16.05.14)
Benim amcam yol kavgasında bir adamla kavga etmiş, dayanamaz dalar hemen, sonra ortaya çıktı diğer adamın emniyet amiri olduğu, davalık oldular ama bulunulan yerdeki kamera kayıtlarından adamın amcamı tahrik ettiği falan belli olmuş, küfür ettiğini duyanlar şahit olmuş galiba net bilgim yok ama bir şey çıkmadı sonunda.. Bir iki kez mahkemeye gidildi sonra bitti.. Para cezası vs. de olmadı..
0
mutekebbir
(16.05.14)
adam şikayetinde ısrarcı olursa, doven muhtemelen para cezası alır mahkemeden ama hükmün açıklanması geri bırakılır yani ceza ertelenir.
0
jangbogo
(16.05.14)
yıllar önce böyle davalık bir kavgam oldu. karşı tarafın 6 kaburgası kırılmış, kafa travması yaşamış ve 1 gün gözetim altında tutulmuş hastanede. suçlu tamamiyle bendim. 3 ay hapis cezası aldım, para cezasına çevrildi.
0
brotha b
(16.05.14)
(5)

MR sonucunu yorumlayabilecek olan var mı? (kağıt sadece)

pescador
doktora gidene kadar çok meraklanırım şimdi. röntgende sağ bileğimde çatlak olduğunu söylemişti doktor. burda her şey tabii diyor. sorun yok mu yani? ayak bilekliği verdi ama 2 haftada gevşedi bile o, yine ağrımaya başladı. çatlak varsa niye her şey normal, çatlak yoksa niye ağrıyor? şöyle bir şey,h
doktora gidene kadar çok meraklanırım şimdi. röntgende sağ bileğimde çatlak olduğunu söylemişti doktor. burda her şey tabii diyor. sorun yok mu yani? ayak bilekliği verdi ama 2 haftada gevşedi bile o, yine ağrımaya başladı. çatlak varsa niye her şey normal, çatlak yoksa niye ağrıyor?

şöyle bir şey,

i.imgur.com

bir de tabii cd var içinde ayağımın içinin olduğu. nasıl atabileceğimi bilmiyorum, takınca bilgisayarı bas bas bağırtıyor ama bakarım diyen olursa göndermeyi deneyebilirim onu da. teşekkürler şimdiden.
0
pescador
(14.05.14)
Hiçbir şeyin yok gibi görünüyor. Her şey doğal, olması gerektiği gibi bulunmuş. Mr yumuşak dokuyu incelediği için çatlak görünmez. Doku hasarı için bakılmış. Bir şey gözlenmemiş. Geçmiş olsun.
0
bass solo take one
(14.05.14)
mr ile kemik yapılar görüntülenmez. kemik yapıları görmek istese tomografi isterdi. bunu büyük ihtimalle bağlarda yumuşak dokularda bir zedelenme, yırtılma olup olmadığını görmek için istemiştir. mrda da öyle bişey yok diyor. yani çatlak varmış sadece anladığım kadarıyla.

cdye bakmaya luzum yok radyoloji uzmanı bizim için bakmış zaten :)

doktorunun da bakacağını sanmam. geçmiş olsun.
0
vendorth
(14.05.14)
peki o zaman bunu alıp tekrar doktora gitmeme gerek yok mu? bana bileklik konusunda bir şey söylemedi, "al bunu kullan" dedi. bilekliğin kullanım şeysinde de "3 ay boyunca kullanın" yazıyor.

ama dediğim gibi, şimdiden gevşedi. kullanmaya ilk başladığımda ağrı sızı yoktu, çatır çatır yürüyordum. şimdi tam sıkmadığı için yine hafif de olsa uzun süre yürüdüğümde ağrı oluyor.

bende bu ağrı sızı 1 yıldır vardı, dayanamayıp gitmiştim. çatlaksa 1 yıldır mı çatlak anlamıyorum. neyse, başka bir doktora gidip ona soracağım sanırım. tekrar çok teşekkürler.
0
🌸pescador
(14.05.14)
bence önce aynı doktora git tekrar eğer seni geri çağırdıysa. başka doktora gidince her şey baştan başlayacak.
0
vendorth
(14.05.14)
kesinlikle gel demedi ama madem öyle, hazır MR'ı da çektirmişken göstereyim bi.
0
🌸pescador
(14.05.14)
(3)

kadıköy'de internet kafe önerisi

pescador
kaliteli bilgisayarları, nezih ortamı, tercihen dota'si olan ve uzun saatler açık kalan bir yer önerebilir misiniz? bilgisayarımı servise vereceğim için 1-2 hafta süreyle, saçmasapan saatlerde hem iş hem de keyif için gideceğim. bildiğim kadarıyla 24 saat açık tutulamıyor bu işletmeler ama sabahın 6
kaliteli bilgisayarları, nezih ortamı, tercihen dota'si olan ve uzun saatler açık kalan bir yer önerebilir misiniz? bilgisayarımı servise vereceğim için 1-2 hafta süreyle, saçmasapan saatlerde hem iş hem de keyif için gideceğim. bildiğim kadarıyla 24 saat açık tutulamıyor bu işletmeler ama sabahın 6'sında gitmem icap edebilir yerine göre. veya geceden.

var mı öyle bir yer? en geç kaça kadar açık oluyor bunlar, en erken kaçta açıyorlar?
0
pescador
(12.05.14)
hah süper, çok yakın orası. peki fiyatı hakkında net bir bilgin var mı? uzun saatler kalmam gerekebilir, bu ara sıkışığım o yüzden günde 15-20 lira gömmek de istemiyorum.

ya yan sandalyeden kamşat yeme korkusu yaşamayacağım tekinsiz bir yer olmaması yeterli, nasa bilgisayarlarına ihtiyacım yok. gerçi internet kafe alt tarafı, çok pahalı olmasa gerek. bakiyim bi oraya.
0
🌸pescador
(12.05.14)
şifanın orası sanırım adeks. burası biraz daha pahalıdır çevreye göre. onun bir üst paralel sokağı var ufak bir üçgen yeşillik alan var hemen orada. adı orange. benim favori mekanım orası. odasına bağlı olarak adekse göre biraz daha sıkışık gelebilir. ama kaçta açılır kapanır bilmiyorum.
0
bass solo take one
(12.05.14)
trip'e gece 1'de alkollüyken girip sabah 5'e kadar age of partisi yapmışlığımız var 4 arkadaş. ama sahibi de yakın arkadaşımızdır. daha doğrusu yakın abimizdir.

adeks dediğin yer, şimdiki zocco, çok harika bilgisayarları olup bildiğin internet kafelerin swiss otel'i les ottomans'ıdır. yani sokar. sen trip'e git, sktret et diğerlerini.
0
vedat chili peppers
(12.05.14)
(5)

buzdolabındaki sütün donması?

pescador
2 gün önce süt aldım. karton kutu bildiğimiz. hiç açılmadı. dün kaseye döktüm, baktım sütlaç gibi bir şey oldu topaklar var. tadına baktım, sütün tadında gariplik yok ve o topaklar da çok soğuk. ağzıma geldiği an eriyorlar zaten. "buz bu" dedim gömdüm.bu sabah içeyim dedim, baktım daha da fena donmu
2 gün önce süt aldım. karton kutu bildiğimiz. hiç açılmadı. dün kaseye döktüm, baktım sütlaç gibi bir şey oldu topaklar var. tadına baktım, sütün tadında gariplik yok ve o topaklar da çok soğuk. ağzıma geldiği an eriyorlar zaten. "buz bu" dedim gömdüm.

bu sabah içeyim dedim, baktım daha da fena donmuş, katır kutur ediyor artık içi. donmamış kısmını döktüm, onu da içtim. hala sağlamım.

soru şu: buzdolabında kapalı duran süd nasıl oluyor da donuyor? dolabın ısı ayarının olduğunu dahi zannetmiyorum, ki içerdeki diğer hiçbir şeyde bu tarz bir acayipliğe rastlamadık, hepsi "buzdolabında olması gerektiği gibi" durmaya devam ediyor.

aslında hafiften bir karın ağrısı yok değil ha.
0
pescador
(12.05.14)
benim de corba donuyor bizim dolapta bazi yerlerde. dolapta sorun var bence. tespit et oralari koyma ben oyle yapiyorum artik.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(12.05.14)
sütün donması fizik kuralları ile alakalı. kutusunun açık ya da kapalı olması fizik kurallarını yani donma ısısını etkilemez.
0
mea maxima culpa
(12.05.14)
açık kaldıysa falan başka bi şey olmuş olabilir diye dedim onu. nasıl donduğunu anlamadım ben. 19 yıldır süt içiyorum ilk kez donduğunu gördüm. bize öğretilen fizikte böyle şeyler olmuyodu....
0
🌸pescador
(12.05.14)
bozdolabı artık değişik bir boyuta geçmiştir bence :) süt de belki dolabın arka duvarına yakın kalmıştır.
0
mea maxima culpa
(12.05.14)
bize ogretilen fizik normal sartlar altinda, surtunmesiz alanda, bok pusur yokken, her sey mikemmelken ise yariyor. yani ise yaramiyor :)
0
babamasoliimbananickaldirsin
(12.05.14)
(25)

mısır gevreği tüketiyor musunuz? evetse, ne amaçla?

pescador
"amaç"tan kastım, ne zaman yiyorsunuz yani? kahvaltılık mı, sırf tadını sevdiğiniz için öylesine mi? nesquik'tir nesfittir cheerios mudur nedir o tarz sütle yenen kıtırlı her şeyi gevrek kabul ediyoruz.geçen yıl bi ara kahvaltı etmeye üşendiğim için nesquik almıştım. bırakın tok tutmayı daha çok acı
"amaç"tan kastım, ne zaman yiyorsunuz yani? kahvaltılık mı, sırf tadını sevdiğiniz için öylesine mi? nesquik'tir nesfittir cheerios mudur nedir o tarz sütle yenen kıtırlı her şeyi gevrek kabul ediyoruz.

geçen yıl bi ara kahvaltı etmeye üşendiğim için nesquik almıştım. bırakın tok tutmayı daha çok acıktırıyordu. geçen gördüm markette, heves edip aldım, bu sefer sırf tadı güzel diye yiyorum, yine aynı şey. yemekten kalkıp bunu yesem karnım acıkıyo.

evet elin gavuru tabii ki pazarlamak için "kolay kahvaltı" diyecek, çok besleyici diyecek ama bunun bir sınırı olması gerekmez mi? nesi besleyici, doyurucu bunun? ben kendimi çıkıp "seksi" diye pazarlasam insanlar dava açmaz mı, "neyin seksi" demez mi?

ciddi ciddi mısır gevreği tüketip karnı doyan birisi var mı? yararını zararını sağlık kısmını bir kenara bırakıyorum, evden çıkmadan önce mısır gevreği yiyip öğlene kadar karnı ağrımadan, acıkmadan durabilen bi insan var mı?
0
pescador
(11.05.14)
yılda 1 defa yerim yada yemem oda sırf tadını seviyorum diye şekerli sütle falan mısır gevreği güzel oluyo yada o top şeklindeki neskuikler
0
basond
(11.05.14)
Nesquik, usendigim icin yemek yemeye. Yarim saat sonra daha fazla acikmak olarak donuyordu bana da.
0
Idonthaveausername
(11.05.14)
sabah evden çıkıp işimi bitirene kadar yada yolda gevrek bulup yiyene kadar idare ediyor düzenli alırım ilaç v.s içmeden önce midem dolsun falan diye.
0
exodia
(11.05.14)
bir ara bayağı corn flakes tüketiyordum. gayet de doyurucuydu. sonra sağlıklı yemek için çabalamaya başladım. bıraktım o tip şeyleri. ama doyurucu yani. karnım falan da ağrımıyordu. süte katınca renk verenleri yemeyin diye de bir şeyler okumuştum bir ara...

yalnız nesquik ile başım bir ara belaya girmişti. bir ara sıkıldığımda ağzıma atmak için amıştım. her gün birkaç avuç tüketince hayatımın en berbat ve ağrılı kabız deneyimini yaşamıştım. hele bir de sütsüz aldığım için daha da fena olmuştu. tavsiye etmiyorum.
0
kisa bisey olsun istemistim
(11.05.14)
tüketmiyorum, sevmiyorum.
0
rock n roll
(11.05.14)
başıma bişey gelmeyecekse ben nesfitle doyuyorum.
0
blossom
(11.05.14)
Gevrekler beni daha çok acıktırıyor. Çünkü şekerli hepsi. Yedikçe yiyesim geliyor. Tatları güzel genel olarak bence. Ama yemiyorum.
0
ay nov kung fu
(11.05.14)
Şıtandart kahvaltı
0
sevgili sen masada değil yatakta güzelsin
(11.05.14)
@kisa bi sey olsun istemistim, bende laktoz duyarlılığı ve ülser var. hem senin dediğin şekilde hem de sütle karıştırarak günde yarım paket yemiştim bi kere. acını en iyi ben anlarım :(
0
🌸pescador
(11.05.14)
@pescador

çare duphalac.:)
0
kisa bisey olsun istemistim
(11.05.14)
İşteki yemekler bazen iğrenç çıkıyor, o zamanlar bir kase yoğurda bir iki kaşık karıştırıp yiyorum. Onun dışında yemiyorum. Yoğurtla yediğim için haliyle doyuruyor ama bir paketi iki-üç ayda bitiriyorum.
0
aychovsky
(11.05.14)
eskiden bu şekerli tadı yok iken kuru kuru cips niyetine akşamları yerdim.

sonra hepsini şekerli yaptılar o zamandır yemiyorum
0
efrasiyab87
(11.05.14)
yemek yapmaya usendigim zaman yiyorum ama dedigin gibi aciktiriyor. yiyip yiyip duruyorum o yuzden 1 kase yetmiyor.

oyle bir insan yok, onu yapan insan nesquik degil yulaf ezmesi yiyordur bol meyveli falan
0
babamasoliimbananickaldirsin
(11.05.14)
Hayir, aklima kotu benzetmeler geliy
0
cecilia
(11.05.14)
Hala var mı bilmiyorum ama bir dönem bu tip şeyleri yiyerek sağlıklı beslendiğini, kilo verebileceğini falan düşünen insanlar vardı. Sonra sonra iyice semirip obezleşince bıraktılar, şimdi sadece tembeller tüketiyor sanırım.
0
angelus
(11.05.14)
ben mısır gevreği yemiyorum ama yulaf ezmesi veya müsli yiyorum. içine muz doğrayıp, laktozsuz süt ve çiğ badem koyuyorum. doyurucu oluyor.
0
m e l t e m
(11.05.14)
ben kakaolu falan değil de normal sade olanından arada cips gibi yemek için alıyorum. sütle falan karıştırmam. arada bir ancak gece falan acıkırsam yiyecek bir şey yoksa sütle karıştırıp yerim.
0
anil
(11.05.14)
kilit tabir: daha çok acıktırıyordu.

neden acaba?
0
compadrito
(11.05.14)
kilit tabiri kilit bahir şeklinde okudum neyse,
bildiğim kadarı ile insan vücudu önce şekeri tüketiyor sonra yaz onra protein kaynağını tüketiyor.

Şekerli yiyecekleri vücut hemen depoluyor ancak vücuttan atmıyor sen acıkıyorsun ancak yediklerin kiloya dönüşerek vücudunda yanmayı bekliyor.

Genel olarak bu tip yiyeceklerin üretilme mantığı hemen acık hemen tüket hepsinden uzak durmak gerekli.
0
basond
(11.05.14)
Bir ara meyve ve bunlarla beslendim. Acıktırmama gibi bir durumu yoktu, ben şartlandığım için başka bir şey yemiyordum. Şimdi çok çok nadir yiyorum. Sebep? Çeşit olsun.
0
armagan
(11.05.14)
Bir de hiçbir şey sabah kahvaltısında peynirin zeytinin yumurtanın yerini tutmaz. Hatta günümüzde tavuklara antibiyotik verildiği, günde birkaç defa yumurtlatılıp 6 gramlık protein miktarının bir grama kadar düştüğünü düşünürsek eğer tüm bu olumsuzluklara rağmen yine de bu tip paketlenmiş ürünlerin yanında dünyanın en besleyici gıdalarıdır.

Bu arada mısır gevreği yemeyip daha sağlıklı diye müsli falan yiyorsunuz ama onlar da en az mısır gevreği kadar gereksiz karbonhidrat kaynağıdır. İçindeki şeker oranı insülininizi zıplatacak kadar yüksektir, tıpkı mısır gevreğinde olduğu gibi yedikten kısa bir süre sonra tekrar acıkmanızla sonuçlanacak bir süreci başlatmış oluyorsunuz.
0
angelus
(11.05.14)
yemiyorum. hepsinde glikoz şurubu var onların.

başka seçeneğim yoksa ya da çok nadiren canım çekerse yiyorum.

yurttayken yiyordum.
0
goldentitan
(11.05.14)
kilo takıntın yoksa, emco denilen markanın çikolatalı-vişneli bir müslisi vardı, yok böyle bir lezzet bak. ve gayet de doyuruyordu, diğerlerine nazaran çok daha iyi bu konuda. kahvaltıda yiyordum ben her hafta alıp ama gereksiz pahalı geldiğinden bıraktım kendisini. yediğim zamanlarda beni öğlene kadar nispeten tok tutabiliyordu. yine de yumurta kadar başarılı değil tabii, artık 5 dakika fazladan ayırıp yapıyorum ıspanaklı omletimi, bakıyorum keyfime.
0
tonoto
(11.05.14)
Nesfitler nesquikler hakkaten hic tok tutmuyor ama dr oetkerin vitalis adindaki yulaf ezmesinin hem tadi cok guzel hem de beni cok tok tutuyor sabah kahvalti olarak yiyorum oglene kadar hic acikmiyorum
0
pastörizesüt
(11.05.14)
ne kadar çok "gevrek" sorusu sorulmuş bir akşamda :)

"yararını zararını sağlık kısmını bir kenara bırakıyorum"un arkasına yaslanarak ve sorunun kendisine dönerek bir şey anlatacağım:
bir market kampanyasından kellogsun variety packi çıkmıştı bana (şuna benzer bir çeşitleme: ecx.images-amazon.com ) o zamanlar henüz sütü bırakmadığım yıllar :P tabii böyle bedava bir şey çıkınca ve evde eziyet gibi arzı endam edince her sabah "hadi bugün de şundan deneyeyim" şeklinde yiyordum. bütün mide-bağırsak sistemim 1 haftada bozulmuştu. en son o zaman yemiştim, bazıları yerken güzel, sonrası eziyet ama bazıları yerken bile kötü. parayla ise hiç satın almadım sanırım ben mısır gevreği.
çocukken evde olurdu ama... arada yerdik, hatırlıyorum.

yulaf ezmesi, kepeği türevlerini lakin, çok severim. keşke bu kadar sevmeseydim hatta.
0
icemint
(12.05.14)
(15)

istanbul'da böyle bir ortamda yaşamak ne kadara patlar?

pescador
- insanların birbirinden nefret etmediği, kız/erkek arkadaşlar hakkında dedikodular yapmadığı, apartman veya toplum huzurunu kaçıracak davranışlarda bulunulmadığı sürece birbirini rahatsız etmediği,- şehrin göbeğinde olmasa dahi taksim, çapa, kadıköy, beşiktaş gibi yerlere 1 veya 2 vasıtayla maksimu
- insanların birbirinden nefret etmediği, kız/erkek arkadaşlar hakkında dedikodular yapmadığı, apartman veya toplum huzurunu kaçıracak davranışlarda bulunulmadığı sürece birbirini rahatsız etmediği,

- şehrin göbeğinde olmasa dahi taksim, çapa, kadıköy, beşiktaş gibi yerlere 1 veya 2 vasıtayla maksimum 1 saatlik mesafede bulunan,

- gece sokakta yürürken diğer bölgelere nispeten daha az tedirgin olunan, insana kendini kafeste ve boktan hissettirmeyen bir bölgede,

- mümkünse sadece 1 ev arkadaşıyla, mutfağı ve banyosu yeni/temiz, boyası sıvası dökülmemiş, pimapenleri neyin olan bir daire istiyorum.

bakmam gereken semtler hangileridir? bu semtlerde, bahsettiğim şekilde eli yüzü düzgün, 2+1 evlerin kiraları ne durumdadır?

***

normalde internet üzerinden harçlık sayılabilecek bir miktar karşılığında çalışıyorum ama eğer böyle bir yerde yaşamama yetecekse, patronla konuşup ofise geçmeyi düşünüyorum.

daha önce beylikdüzü'ndeydim ama 1+1'di ve iki kişi haliyle sıkıntılı oluyordu bir odanın kapısı olmadığı için. ayrıca fazla küçüktü ev.

help plz. plan program, hesap kitap ypamam lazım.
0
pescador
(11.05.14)
teker teker saymaya gerek yok cehape'li belediyelerin rahat kazandığı semtlere bakacaksın bunlar için.

kadıköy'de mesela sanırım 700-1500 tl arası değişiyor moda ve civarında. acıbadem'e geçersen de minimum 1500 tl'den başlıyor. ataşehir de yine o civarlarda bir şeyden başlıyor sanırım. diğerlerini bilemeyeceğim.
0
nawar
(11.05.14)
Fulya? 1.000 TL'ye filan zemin katlar bulabilirsin sanırım.
0
pandispanya
(11.05.14)
şu an moda'dayım ama apartman çok eski. mutfak-banyo takıntısı olan biriyim, hani yaşanmayacak gibi değil ama küçük işte. duşakabin desen minicik, banyoda diş fırçası koyabileceğin yer yok vesaire. benden önceki arkadaşlar çok güzel kapatmış, nasıl becermişler bilmiyorum ama zamlı hali 1100 lira, üç kişiyiz.

önümüzdeki dönem için çıkmayı düşünüyorum ama bu gidişle sktir olup eskişehir'e falan gidicem ben, skerim böyle şehri çok affedersin. çalıştığım halde adam gibi bi yerde oturamayacaksam hiç "öğrenciyken olur bunlar... sabret..." diyemicem açıkçası, öğrencilik bitince sanki 5 bin lira sayıcaklar elime. sokarım boğazına denizine, bana çok faydası var sanki. öf.
0
🌸pescador
(11.05.14)
ben süreyyaplajı'nda yasıyorum. tam olarak anlattığın gibi ama sahile açılacak marina sonrasında da böyle olur mu bilemiyorum.
0
zartanyan
(11.05.14)
@zartanyan, yerden ziyade masraf kısmı önemli benim için. kaç kişi kalıyorsunuz, aylık masrafınız ne kadar oluyor gibi şeyler.
0
🌸pescador
(11.05.14)
hacı bahsettiğin şeyi başarabilmen için istanbul'un buglarını çözmen gerek. bak kadıköy'de oturman, acıbadem'de oturman falan şart değil. oturacaksan da kırık döküğe razı olacaksın. içerenköy'de 800 liraya tam bahsettiğin gibi, harika daireler var. metro durağına 5 dakika yürüyorsun, 20 dakikada kadıköy'de oluyorsun. yani yaklaşık yarım saate kadıköy'de olabiliyorsun. diyeceksin ki geceleri eve nasıl döneceğim, 12'den sonra metro yok bilmemne yok. korsan taksi diye bir şey var mesela, kadıköy'den içerenköy'e 12 lira mı ne. ayrıca kadıköy'de o otobüslerin kalktığı fantastik yerde, 17 diye bir otobüs var, sabaha kadar gidiyor o. ona bineceksin. çapa'ya da aynı şekilde, metro var tramvay var, max. 1 saate gidersin. taksim'i de sktret, zaten tek gitmezsin taksim'e, dönüşte de illaki arkadaşlarınla kadıköy'e dönüp oradan dağılırsın, ve oradan sonra 17. dediğim gibi böyle bir sürü yer var içerenköy bunlardan sadece bir tanesi. ki gayet nezih mahalleleri var içerenköy'ün, yemin ederim moda'da gibi hissedersin kendini. ki bunu moda aşığı olan biri olarak söylüyorum sana. it kopuk yok, saçma sapan komşular yok, esnaf samimi, manavın olur hep gittiğin, ne bileyim güzel şeyler bunlar yani.

fatura işlerini benden daha iyi biliyorsundur zaten, o konuyu açmama gerek yok.

öyle yani, karmakarışık yazdım kusura bakma, malladım bugün biraz.

edit: çok basit bir sahibinden araması ile karşıma çıkan ilk daire: www.sahibinden.com
0
vedat chili peppers
(11.05.14)
kusura bakmayın ama bahçelievlerde yrrak gibi her hani.
0
pomaks
(11.05.14)
abi içerenköy çok uzak geliyor bana ya, bir arkadaşım ordaydı ona gitmiştim de yani laleli'deki okula her gün git-gel çok sıkıntı olur. gezme tozma işi için 2 saat de yol giderim problem değil ama okula çok uzak kalıyor içerenköy. yok ya olmaz bu, ya %500 zam isticem ya da erzurum'a falan gidicem.
0
🌸pescador
(11.05.14)
Bahçelievler yrrk gibi +1 ..

Bakırköy derim ben
0
Leporidae
(11.05.14)
istinyeye gel sen.
0
crucio
(11.05.14)
@vedat, abi bizim ev bundan güzel ki. benim dediğim yeni, dayalı döşeli evler. tabii ki bu kadar sağlam bi şey değil ama hani böyle kaliteli bi mutfak: encrypted-tbn0.gstatic.com

ben bunlarla büyüdüm, böyle fakir yaşamaya dayanamıyorum. ve buna uygun zam alma ihtimalim var yani, gözüme bir semt-ev kestirebilirsem oranın masraflarına göre "şu kadar atın babanızın cebine :))" diyebilirim.

istanbul'da böyle lüks daireler için anamızın babamızın çok zengin olması mı gerekiyor illa, yok mu alternatifi? ya da 9 kişiyle mi çıkmak lazım?
0
🌸pescador
(11.05.14)
merter 1200 kira
2+1 geniş, otoparklı ev.
0
basond
(11.05.14)
Bahçelievleri nasıl önerdiniz adama ya ahahahhahahha.

Bence de eskişehire dön abi, kurtar kendini. Bok gibi paran yoksa o istanbul hayalini unut, çilesi kalıyor geriye.
0
roket adam
(11.05.14)
@roket adam, abi eskişehir'den gelmedim, ordan geliyor olsam arkama bile bakmazdım. hani öğrenci şehri falan diye eskişehir dedim ama benim bölümüm orda yok. olsa düşünmezdim bi saniye. ankara'yı da düşünmüştüm uzunca bir süre ama anlamsız olur, kiralar daha az değil dediler. eskişehir... 650 liraya 2+1 falan diyolar böyle dalga geçer gibi, laminant parkeli tertemiz mutfaklı nasıl ya.
0
🌸pescador
(11.05.14)
ben de aynı sorulara cevap alırsam hoş olur. lüks olması luzumu yok ama düzgün ve yeni dairelerin 1000TL'yi aşmadığı yerler olursa hoş olur düzgün bir muhitte.
0
vendorth
(11.05.14)
(2)

ever been to / ever been in farkı

pescador
ben bunu hep kafama göre kullanıyorum. şöyle düşündüm ama emin olamadım, doğrusu bu mudur?have you ever been in istanbul? = istanbul'da bulunmuşluğun, kalmışlığın, oraları görmüşlüğün var mı?have you ever been to istanbul? = hayatında hiç istanbul'a gittin mi?***gerçi yine pek farkı yok gibi sanki.
ben bunu hep kafama göre kullanıyorum. şöyle düşündüm ama emin olamadım, doğrusu bu mudur?

have you ever been in istanbul? = istanbul'da bulunmuşluğun, kalmışlığın, oraları görmüşlüğün var mı?

have you ever been to istanbul? = hayatında hiç istanbul'a gittin mi?

***

gerçi yine pek farkı yok gibi sanki. nasıldı bu?
0
pescador
(10.05.14)
var. örneğin have you ever been in france during bicycle tour ? kullanılır have you ever been to france during bicycle tour denmez. have you ever gone vs have you ever been to desen neyse.
0
acukali ekmek
(10.05.14)
Have you ever been to dersen soruyu sordugun kisi su an istanbul'da degildir, sen ona daha once bulunup bulunmadigini sormus olursun.

Have you ever been in dersen o istanbuldadir belki sen de istanbuldasindir, oraya daha once de gelip gelmedigini sormus olursun.

Bilgilerim bu yonde. ingilizce hocasi degilim ama.
0
kegums
(10.05.14)
(13)

çok yazıyorum. yazmayı çok seviyorum. varoluşbuddy'm terk etti. dardayım.

pescador
çok uzun ya da çok kısa olabilir ve sorudan ziyade bir iç dökme bu. yine duyuruda bahsedeceğim yazma ihtiyacımı karşılamama yardımcı olacak basit bir yazı sadece. ister okuyup geçin, ister okumadan geçin, ister sevin ister öldürün. beni iyi kötü tanıyan birisi, anlatmayı çok sevdiğimi bilir. çok bas
çok uzun ya da çok kısa olabilir ve sorudan ziyade bir iç dökme bu. yine duyuruda bahsedeceğim yazma ihtiyacımı karşılamama yardımcı olacak basit bir yazı sadece. ister okuyup geçin, ister okumadan geçin, ister sevin ister öldürün.

beni iyi kötü tanıyan birisi, anlatmayı çok sevdiğimi bilir. çok basit bir şeyi bile detay vererek, her yönüyle anlatmayı severim. her şeyi geçiştiririm ama mesele yazmak olunca bazen öyle kaptırıyorum ki, konudan sapıyorum.

benim 2-3 hafta öncesine kadar tanıdığım, daha doğrusu tanıdığımı zannettiğim bir kadın vardı. kendimi sorgulayışlarımı, tüm gözlemlerimi, ona karşı hissettiklerimi (yaşça benden bayağı büyüktü ama aşık gibi bi şeydim) ona yazıyordum. yani nasıl desem... hepimizin kaygıları vardır. birbirimizden bir şeyler saklarız. çoğunlukla kendimize bile itiraf edemediğimiz pek çok şey vardır. veya, bir şey görürüz ama onu inceleme ihtiyacı hissetmeyiz, "he" deyip geçeriz.

bu kadın benim için deneme tahtası gibi bir şeydi. sokağa çıkar, ona yazardım. içerdim, ona yazardım. müzik dinler, ona yazardım. yazdıklarım "ona" değildi, ama ona aitti. her gün muhabbetini yaptığımız klasik günümüz problemlerinden tutun da, kendimle alakalı en derin sorgulayışlara, kafayı yemelere kadar, hepsini "ona yazıyorum" motivasyonuyla yapmıştım.

aramızda iletişim yoktu aslında. ben yazıyordum, o okuyordu. buydu mevzu. daha sonra sanırım erkek arkadaşı benden rahatsız olduğu için (bu durumu en başından beri biliyordu, ne oldu da sonradan yan çizdi bilmiyorum) herhalde, tamamen koptu film. yani zaten aramızda iletişim yoktu evet ama artık hiçbir şekilde ilgilenmiyordu da.

böyle olunca bıraktım. ona bu kadar aşkla yazmamın en önemli sebebi, ona karşı hissettiklerimdi. haliyle, şimdi word'ü açıp, "hmm. bugün çok garip bir insan gördüm. kesin çok mutsuzdu. ayrıca ben de sanırım çok salağım." yazmak istemiyorum. o okumayacak. başkası da okumayacak. zaten herhangi birinin okumasını istiyor değilim. o yüzden blog mlog açmak istemiyorum, blog açıp ona yazdıklarımı aktarırsam tımarhaneye kapatırlar.

içimde engellenemez bir yardırma isteği var. ben klasik romanları severim, öyle sado-mazoymuş, efendime söyliyim yeraltı edebiyatıymış, bunlarla pek haşır neşir olmuşuğum yoktur 3-5 eser haricinde. kısmetse bi 20 sene sonra kendim efsane olucam, pescadorizm diycekler akımın adına da.

kafayı yicem. bi şarkı dinliyorum mesela. bi şeyler çıkıyor ordan. yani nasıl desem, duvardan geçiyosun ya mesela, şarkıyı dinlerken başka boyuta geçiyorum. işte orda ne var ne yok, onu anlatmak istiyorum.

ama ben ona anlatmak istiyorum. o artık yok. çok sevdiğim başka bir insan var, ona anlatıyorum ama öyle değil ki o. yazık hem, çok manyak bi görüntü oluşuyo yani böyle yapınca.

kendi istediğimi, kafamdakini yazamadığım için deli dana gibi duyuruda dolaşıyorum. yok. olmuyor. oturuyorum, üç satır yazıyorum. devamı gelmiyor. yazamıyorum çünkü. beyin sanki "kardeş okunmuyorsa çalışmam ben boşuna, benden bu kadar :))" deyip bırakıyor. dediğim gibi, bu şeyler "aa ne kadar güzel" denilecek, paldır küldür sağda solda paylaşılacak şeyler değil. rahatsız hissederim.

çok sıkıldım. kolay bulunmuyor böyle şeyler. bi de böyle saçmasapan şeylerden dolayı kaybedince insan varoluşbuddy'sini ekstra üzülüyor. bunu böyle şuraya bi yere sıkıştırmış olayım. dediğim gibi içim daraldığı için yazdım bunu. gidip anama babama mı anlatıcam, tabii size anlatıcam. anama anlatsam "oğlum seni cinselleştiriyo mu o kız??" diyecek.

zahmet edip buraya kadar okuduysanız gerçekten çok teşekkür ederim, büyük insansınız. ooo vallahi bi rahatlama geldi şimdi.
0
pescador
(10.05.14)
''varoluşbuddyim'' diye bi blog aç.
tüm yazdıklarını oraya koy. okucam.
işim gücüm yok zaten. okuduğum kitaplar da sarmıyo bi türlü.

daha yazar olmadan yazar kaprisi yapma bi de. bize de mi lo lo lan?
0
sadecece
(10.05.14)
ben okudum kardeş. güzel yazmışsın. konuşurken ince detaylara girmek dinleyici ne yönde etkiler bilmiyorum ama bence o kadar çok detaya girme.
bu arada Allah kurtarsın
0
asilyis
(10.05.14)
yok, olmaz! bunları hikaye ya da biraz daha zorlayıp roman şeklinde yayınlama fırsatım bile oldu, aslına bakarsan hala var. hatta bunu yapacak kişi de çok yakın olduğum birisi ama ona göstermekten bile utanıyorum. paylaşmam. birkaç küçük parçasını gösterdiğim birkaç kişi olmuştu ama sadece küçük şeyler.

mesele onları paylaşmak değil, onlar zaten okundu bitti gitti. ama yeni şeyler yazamıyorum. yazar kaprisi değil, öyle algılanmasın. ben iş olarak yapmıyorum bunu, kesinlikle yazar olduğumu da iddia ediyor değilim. ama müthiş deşarj oluyordum, keyifleniyordum. artık beceremiyorum. canımı sıkan bu.

canımı sıkan bir diğer şey de, kaybetmekten korkmayacağın ve seni güya kaygıdan uzak yaşatacak olan kişinin, pıt diye ortadan kayboluvermesi. yazdıklarımdan korktu galiba, kaldıramadı. başka bi şey gelmiyo aklıma açıkçası mantıklı sebep olarak.
0
🌸pescador
(10.05.14)
yaz yazabildiğin kadar. ister blog aç oraya yaz, ister kağıda yaz, ister duvara yaz. okuyacak birileri elbet çıkar.
kitabını çıkaracağım abi dersen ben sana yardım ederim lan ayrıca.
0
battal gemalmaz
(10.05.14)
ona anlattıklarını ona anlatmak yerine yazsan da, başkasına anlatsan da, onun boşluğu dolmayacak. başkalarına anlattığına aynı tatmini duymayacaksın. ona anlatmayı, onun dinlemesini, onun anlamasını seviyordun. mal gibi geçecek zamanlar seni bekliyor. bir süre dönmesini bekleyeceksin, bir sonraki aşamada anlatmak istediklerini kafanda ona anlatacaksın. zooorr geçen bir sonraki aşamada dönecek, bu kez de o eskiden hissettiğin gibi hissedemeyeceksin çünkü geçen zamanda ikiniz de değişmiş olacaksınız. en iyisi kendine zaman ve mekandan bağımsız yeni bi varoluş badisi bulmak. dostoyevski olur, freud olur onlar sana anlatsın ama o boşluk yine uzun bir süre dolmayacak.
0
passive aggressive
(10.05.14)
@passive aggressive, "mal süreç" hakkında haklısın. çok güzel bir noktaya değindin: zaman ve mekandan bağımsız varoluşbuddy. o, benim için böyleydi. güya, ben de onun için böyle olacaktım. yazıda eksik bırakmışım. şu bölüm,

"hepimizin kaygıları vardır. birbirimizden bir şeyler saklarız. çoğunlukla kendimize bile itiraf edemediğimiz pek çok şey vardır. veya, bir şey görürüz ama onu inceleme ihtiyacı hissetmeyiz, "he" deyip geçeriz."

bu kadın benim için kaygıdan uzak olmak demekti. istediğim her an, her şeyi paylaşabileceğimi biliyordum çünkü onu kaybetmekten korkmuyordum. biz birbirimizin bir şeyi değildik. aramızdaki bağ asla kopmasın istedik, bu yüzden onu güçlendirmeye çalışmak ya da ona sıkı sıkıya tutunmak yerine, yoksaydık. hiç kurmamayı tercih ettik ya da, her ne dersen, bilmiyorum ne yaptık.

tabii bunlar hep benim kendi kafamda kurduğum şeylerdi. yazdıklarımı okuyordu evet ama bir şey hissetmiyordu. yapayalnızdım, o var zannettiğim zamanlarda bile. bunun hayal kırıklığıyla, şimdi dostoyevski dirilip karşıma çıksa dese ki "anlat panpa dinliyorum", ona da anlatmam.

yağmurdan kaçarken doluya tutuldum gibi bir şey oldu. olmayan birinin varlığını unutmaya çalışmak çok garip.
0
🌸pescador
(10.05.14)
kendi kendini kurmuş gerçeklikten kopmuşsun, amk mesajlarını sallamıyordur bile belki, gene ne sikime saçmalamış bu diyordur belki sonlara doğru, okumadan kapatıyordur, senin bu arayışın böylece anlamlanmış olmuş merak etme bir süre sonra yine yazmaya başlarsın o arayış devam eder. mesajıma da cevap vermedin ne bok yiyorsan ye.
0
yol
(10.05.14)
onun gidişini kabulleneceğin zamana kadar ağzından çıkarmaya cesaret edemediğin kelimeler zihninde ona konuşacak ona dizilecek. bundan kaçışın yok kesinlikle.

yazmayı bırakma onun okumayacağını bilsen de aklındakileri ona anlatır gibi yazmaya devam et. yazmanın önüne engel koyamazsın bu seni yer bitirir.

kağıda döktüklerin zihninin düzen bulmuş halidir sen iyi okuduktan sonra yazdıklarının başkaları tarafından okunup okunmamasının hiç bir önemi yok.

ama günün birinde dersen ki yazdıklarımı birileri okusun ben okumaya gönüllüyüm. en iyi yaptığım iş bu zaten.
0
legolasin son oku
(10.05.14)
zevkin öldü. enerjin öldü. yasini tutacaksin, sonra aniya donusecek. umarim karakteri etkileyecek kadar kemiklesmeden gecer. boyle bir durumda ben yine kendimi sucluyorum. ulan diyorum bu kadar igrenc bir adam miymisim? icim disimdan bu kadar cirkinmis de fark edememis miyim? insan kendisine cok yakin, bazi seyleri fark edemiyor cunku. aynaya cok yakindan bakmak gibi. ama sen kendini suclama. insanlar korkuyor bir bag kurulmasindan. belki sen ne kadar aksini hissettirmeye calissan da "ulan bu iyice baglaniyor, daha fazla uzmeden kacayim" dedi, kim bilir?

ben oraya yazdiklarimi kendime bile gosteremiyordum. anliyorum biraz ne demek istedigini. icinden yazmak gelince yaz ama. sonra yirt at. ne olacak? bunu bile ne guzel yazmissin. illa ayni sekilde yazmak zorunda degilsin. aglak seyler olur belki, "allah belami versin bu ne?" dersin. bosver. hissettiklerin yonlendirmiyor mu? bosalmak degil mi sonucta? seks daha zevkli ama masturbasyon da bosaltiyor insani. sonra baska bir motivasyon kaynagi bulursun. baska bir orada olmayan insan belki. ya da nasil olsa asla orada olmayacaklar diye kendin yaratirsin sifirdan bir yazma nedeni.
0
John Finn
(10.05.14)
Ne kadar sacma, sapik seyler yazabilirsin ki? Annemi oldurmek istiyom, ablama cinsel yakinlik duyuyom tarzi seyler mi? Ki bunlari boyle yazmak bile cok orijinal, cok.irrite edici degil. İsimsiz blog ac iste, bi konsepti olsun. Zamanla duzenli yazmaya baslarsin.
0
damdanakan
(10.05.14)
@damdanakan, biraz obsesif ve fazla benmerkezci birisiyim. dolayısıyla bu yazdıklarımın bana karşı kullanılmasından, suistimal edilmesinden çekiniyorum. yoksa yazdığım şeylerden dolayı utanıyor ya da pişmanlık duyuyor değilim kesinlikle. hepimiz kaka yapıyoruz ama burada duyuru açıp "arkadaşlar sıçıorm" yazmıyoruz... bunun gibi biraz. o yüzden pek istemiyorum paylaşmayı. en azından, o şeylerin etkisinden kurtulup, yazdıklarıma uzaktan bakabilinceye kadar.

yani sözlükteki bir entry yüzünden bile taciz edilmişliğim var, ben böyle durumlarda "GEL AMK PİÇİ GEL" diyebilen birisi değilim, durduk yere gerilmek ve saçmasapan tepkiler almak istemiyorum. diyebilecek hale gelirsem bir gün, blogda falan da yayınlarım.

ben bunları şu gün kitap olarak yayınlatsam "aq çocuğu asosyal ergen itovlit" derler, 30 sene sonra, iyi kötü birkaç şey ortaya çıkarmış, ucundan kıyısından "yazar" sıfatını hak edebilmiş birisi olarak, "19 yaşındaki halim" diye yayınlasam vaoooouu efsane aooouuu derler. o yüzden şimdi mal gibi ortaya atlamanın lüzumu yok.
0
🌸pescador
(10.05.14)
@pescador: geri dönüşün minimum olabileceği bir ortamda yazman lazım. bloglarda yorumu kapatabiliyorsun sanırım. mail adresini falan da gizlersen geri dönüşleri engellersin. yaz mutlaka ama, bırakma.
0
damdanakan
(10.05.14)
(2)

doktor arazi olmuş, başkasına gitsem olur mu? bi de ekstra soru

pescador
"üzülme be kardsm sana doktor mu yok..." diyeceksiniz fakat emin olamadım. şöyle ki, doktor röntgen ve MR istemişti. röntgeni aynı gün çektirdim, kadın "doktor bilgisayardan görecek sonuçları" dedi. çıktım, gerçekten görüyordu. ama MR'ı ileri bir tarihe verdiler. onun sonuçlarını da 14'ünde alacağım
"üzülme be kardsm sana doktor mu yok..." diyeceksiniz fakat emin olamadım. şöyle ki, doktor röntgen ve MR istemişti. röntgeni aynı gün çektirdim, kadın "doktor bilgisayardan görecek sonuçları" dedi. çıktım, gerçekten görüyordu. ama MR'ı ileri bir tarihe verdiler. onun sonuçlarını da 14'ünde alacağım ama bizim doktor en erken 30'una randevu veriyor. devlet hastanesi.

ben MR'ı başka doktora göstersem olur mu? röntgen sonuçlarımı o doktor görebilir mi, ona göre bir şey diyebilir mi? yoksa illa bu doktora mı ulaşmam lazım?

sonuç göstermek için randevu almaya gerek yok diye biliyorum ama "sonuç göstericem" diyerek randevu saatimden 1 saat geç girmeme neden olan insanlardan hiç hazzetmediğim için, ben yine randevu alıp efendi gibi gitmek niyetindeyim.

son olarak, gölcük gibi küçük bir yerde MR randevuları 1 ay sonrasına verilirken, haseki'de nasıl 2 gün sonraya alabildim ben? nasıl bu kadar büyük bir fark olabiliyor ki?
0
pescador
(10.05.14)
sonuçlarını tamamlayınca direk doktorun yanına git.
0
vfgerty
(10.05.14)
doktorun hastanede olup olmadığını bile bilmiyorum ama. ayrıca dediğim gibi randevusuz gitmek de istemiyorum. internetten almayıp oraya gidince alırsam 5 saat beklemem gerekecek. başka doktor olsa olmaz mı yahu, şikayetimi söylesem adama, "doktor böyle böyle dedi, aha bir de bunu verdiydi" deyip MR sonuçlarını versem? ne fark eder ki?
0
🌸pescador
(10.05.14)
(1)

gonçarov, oblomov'u kimden ilham alarak yazmış?

pescador
veya kitabın yazılış öyküsü var mı ayrı olarak? o zamanlarda bir insanın, kitaptaki lavuk gibi yaşaması nasıl mümkün olabiliyor ki? tamamen kurcama mı? eğer öyleyse, adam o hissi nasıl verebilmiş? istediğin kadar müthiş gözlemci ol, yaşamadığın ama gerçek olan bir hissi öyle kaliteli veremezsin ki?y
veya kitabın yazılış öyküsü var mı ayrı olarak? o zamanlarda bir insanın, kitaptaki lavuk gibi yaşaması nasıl mümkün olabiliyor ki? tamamen kurcama mı? eğer öyleyse, adam o hissi nasıl verebilmiş? istediğin kadar müthiş gözlemci ol, yaşamadığın ama gerçek olan bir hissi öyle kaliteli veremezsin ki?

yıllar önce okumuş ve bayılmıştım ben buna ama o zaman haftanın en az 5 günü sokağa çıkan bir insandım. 2 senedir, elimde mail adresi olmadığı için gonçarov'a "GEL LAN OBLOMOV NASIL YAZILIYOMUŞ GÖSTERİYİM" diye mektuplar yazdığım için deli gibi hissediyorum.

çok merak ediyorum, romanla ilgili ayrıca bir hikaye, bilgi varsa okumak isterim. ingilizce ya da türkçe olabilir. kendim aradım ama işe yarar bir şey bulamadım.

klasik tribi de atayım,

(bkz: yazar burada beni anlatmış)
0
pescador
(10.05.14)
oblomovla dönemim rus insanına gönderme yapıyor. puşkin'in onegin'i de aynı şekilde ki bir çok açıdan benzer karakterler. o dönem oblomov gibi baskın olmasa da bu şekilde olan onlarca karakter sayabilirim. örneğin turgenyev'in rudin'i. hepsi tembel, ne istediğini bilmeyen, hareketsizler. toprak sahibi bir efendi olması oblomovun konumunu beliriyor mesela. çoraplarını giymez, ekmeğini kazanmak için pis işlere girmez vs. hepsini zahar yapar. eğer toprak sahibi olmasaydı oblomov olamazdı. toplumun yararı için hiçbir şey yapmayan insanlara bir eleştiri niteliğinde ki o dönem dediğim gibi oblomov gibi bir sürü karakter romana konu olmuş.
oblomov'un daha baskın karakterde olmasından dolayı hepsi de oblomovluk çatısı altında toplanmış.
gonçarov ştolst ile rusya'nın ihtiyacı olan insanı yaratmış. yani toplumdaki bireyler nasıl olsa iyi olurdu.
oblomov'un tek iyi yönü başkalarını kazıklamak için çaba göstermemesi. çünkü buna da üşeniyor.
gonçarov'un daha ön plana çıkmasının nedeni, bir zamanlar dikkatini çekmiş bir olayın yakasını bırakmayan biri olması ve rastlantısal bir tipi oblomov gibi roman kahramanlığına yükseltmesi. gonçarov'un betimlemelerindeki sanatsallık muhteşem gerçekten. ben bize verdiği hissi bu şekilde tanımlıyorum.
0
leadzeppelin
(10.05.14)
(5)

bilgisayar çok donuyor, çok kasılıyor, üzülüyorum

pescador
bu windows 8.1'in allah bin çeşit belasını versin ya.hiçbir şey yoktu başta. sonra saçmasapan donmaya, 2 saatte tepki vermeye falan başladı. win 8.1'deki aşırı disk kullanımıyla ilgili bir sürü şey okudum. cidden sebep buydu, hiçbir şey çalışmasa bile eşek gibi disk kullanımı vardı. aradım taradım,
bu windows 8.1'in allah bin çeşit belasını versin ya.

hiçbir şey yoktu başta. sonra saçmasapan donmaya, 2 saatte tepki vermeye falan başladı. win 8.1'deki aşırı disk kullanımıyla ilgili bir sürü şey okudum. cidden sebep buydu, hiçbir şey çalışmasa bile eşek gibi disk kullanımı vardı.

aradım taradım, ne yap diyorlarsa yaptım. skydrive'ı sktir ettim, kayıt defterine bi şeyler yaptım, aklıma gelmeyen bissürü şey...

yok. oyuna giriyorum, çıktıktan sonra 5 dakika falan kendine gelemiyor alet. ısınma sorunu yok. virüs neyin yok. şu aptal disk kullanımı problemi olmadığı zamanlarda, disk normal çalıştığında cayır cayır performans alıyorum.

kafayı yemek üzereyim. hard diskin bozuk olduğunu zannetmiyorum çünkü bu neredeyse tüm win 8.1'lerde görülen bir sorunmuş. bozulması için bir sebep de yok zaten.

ne olabilir bu? daha ne yapayım ben? ne yapayım yani hiçbir şeyi çalıştırmayayım mı, anasını skim böyle işletim sisteminin, becerebilsem linux minux kullanıcam yeter aq
0
pescador
(09.05.14)
aslına bakarsan en temizi windows 8 ile format atıp kurtulmak. ama bunu yapmak istemezsen başka şeyler deneyebilirsin. bilgisayarında 8.1 yüklü geldiyse eğer, firmaların kurduğu programlar olur hard diski şişiren. onları kaldırmayı deneyeblirsin. ayrıca açılışta çalışan programları silmek de işe yarayabilir. bunları yaptıktan sonra bi disk defragmantasyonu yap. onlar da kar etmezse yerinde olsam format atardım.

revo uninstaller kullanabilirsin bu işlemler için.
0
winston
(09.05.14)
başlangıçta sanırım artık hiçbir program yok, onları tamamen devre dışı bırakmıştım. revo'yu deneyeyim bir de.

minik donut canavari duymasın ama format atmaktan çekiniyorum, bi kere defragmantasyon bi kere de format sırasında nasıl bilmiyorum ama çökertmiştim bilgisayarı. gerçi bu samsung'da çok daha kolay, seçiyosun pıt diye sistem geri yüklemeyle toparlıyo ortalığı ama güvenemiyorum kendime. iş için kullanıyorum, iş de internet kafeye gidemeyeceğim saatlerde olduğu için korkuyorum. yani bu bilgisayara bi şey olursa çok sıkıntı yaşarım, o yüzden servise falan götürmeyi de istemiyorum.
0
🌸pescador
(09.05.14)
seçiyorsun ediyorsun sistem geri yüklüyor dediğine göre üretici firmanın yüklediği sistemi kullanıyorsun. o işletim sistemlerinde yaşadığın sorunlar bence normal. çünkü o pıt pıt geri yükleme yapıyor olan ve onun gibi programlar bu kasmaları yapıyor. iş bilgisayarı dediğin için üst düzey işlemler yapmamanı tavsiye ediyorum. çalıştığın yerde bu işlerden sorumlu biri varsa, içindeki bilgi ve belgeleri yedekledikten sonra format atmasını istemelisin.
0
winston
(09.05.14)
yalnux
(09.05.14)
@yalnux, ilk yaptığım buydu. işe yaramıyor. yani hepsi kısa süreliğine işe yarıyor da, 8-10 saat sonra falan yine sapıtıyor.
0
🌸pescador
(09.05.14)
(10)

bir haftadır arayıp bulamadığım şarkı

pescador
[eski duyurunun üzerinden 4 gün geçti, imha ettim]şöyle bi şeydi, kendim kaydettim sesimi, dın dın dın hızlanıyo falan, elektronikli bi şeydi,http://vocaroo.com/i/s1GET2qCvB2O
[eski duyurunun üzerinden 4 gün geçti, imha ettim]

şöyle bi şeydi, kendim kaydettim sesimi, dın dın dın hızlanıyo falan, elektronikli bi şeydi,

vocaroo.com
0
pescador
(07.05.14)
nerde dinledin bana tanıdık geldi bakıcam şincik
0
mula
(07.05.14)
emin değilim. bayağı meşhur bir şarkı olmalı. kafayı yicem. papillon7'nin de aklına iş düşürdüm, o da yataklara düştü. bulamıyoz.
0
🌸pescador
(07.05.14)
güzel kardeşim yataktan yazıyorum; ha-la bu-la-ma-dım! :/
0
papillon7
(07.05.14)
şarkıyı biliyorum, benim şeker şarkım. ne ısmarlarsın söylersem?
0
3003
(07.05.14)
@3003, İSTEMEDİĞİN KADAR ŞEKER
0
🌸pescador
(07.05.14)
ankaradayım. PPK-RESURRECTION
0
3003
(07.05.14)
ağlayarak yazıyorum, allah tuttuğunuzu şeker etsin!
0
🌸pescador
(07.05.14)
bana sorcaksın kanka sen o şarkıları. hepsi bende :d
0
3003
(07.05.14)
BU ARADA WHERE ARE MY CANDIES?
0
3003
(07.05.14)
3003, güzel kardeşim, adamsın!

bu arada meisterciğim harika bir ses kaydı almışsın, kutlamak gerek.
0
papillon7
(07.05.14)
(3)

iddaa minimum bahis sayısı sorusu

pescador
beynim durdu, emin olamadım bir türlü. diyelim ki bir kupona MBS'si 3 olan bir maç ekledim. diğer iki maçın MBS'si 4. bu durumda kuponu 4 maça tamamlamam gerekir mi, yoksa 3 maç yeterli mi?MBS 1 olan maçlarda iki maç falan kombine edebiliyoruz. MBS'si 3 olan maç eklediğimizde de 3 maç yeterli olur m
beynim durdu, emin olamadım bir türlü. diyelim ki bir kupona MBS'si 3 olan bir maç ekledim. diğer iki maçın MBS'si 4. bu durumda kuponu 4 maça tamamlamam gerekir mi, yoksa 3 maç yeterli mi?

MBS 1 olan maçlarda iki maç falan kombine edebiliyoruz. MBS'si 3 olan maç eklediğimizde de 3 maç yeterli olur mu o halde? nasıl işliyor bu, "MBS'si 3 olan maç varsa 3 maç yeterlidir" şeklinde mi, yoksa "MBS'si 4 olan maç varsa 4 maç gerekir" mi?

son olarak, ben aynı soruyu niye üç kez sordum?
0
pescador
(07.05.14)
en az 4 maç eklemen lazım.
0
biz siz onlar bensiz daha mutlular
(07.05.14)
MBS:Minimum Bahis Sayısı. Yani bundan az oynatmaz. En az kupondaki MBS si en yüksek olan maç kadar oynanmalı.
0
transall
(07.05.14)
olm bunu bilyoner'den falan deneyebilirdin kolaylıkla. :( yakıştıramadım sana.
en az 4 maç.
0
xenophobe
(07.05.14)
(4)

the it crowd'u bitirenlere bi sorum var - spoiler yok

pescador
roy'u oynayan chris o'dowd bildiğim kadarıyla irlandalı. ben çok bilmem ingiliz aksanı irlanda aksanı... en çok dikkatimi çeken şey herifin u'ları bastırarak o olarak okumasıydı. much'ı moç, just'ı cost diye telaffuz ediyodu falan.üçüncü sezondan itibaren daha bi "ingiliz"leşti sanki bunun aksanı, o
roy'u oynayan chris o'dowd bildiğim kadarıyla irlandalı. ben çok bilmem ingiliz aksanı irlanda aksanı... en çok dikkatimi çeken şey herifin u'ları bastırarak o olarak okumasıydı. much'ı moç, just'ı cost diye telaffuz ediyodu falan.

üçüncü sezondan itibaren daha bi "ingiliz"leşti sanki bunun aksanı, o kadar keskin değil telaffuzlar. buna dikkat eden bi ben miyim? ya da sizce öyle bi şey yok mu götümden mi uydurdum?

bu adamın ingiltere'ye bu diziyle geldiğini sanmıyorum. ne oldu ki buna, dizi çekimleri sırasında aksanı mı değişti herifin, londra'ya mı ayak uydurdu naptı? yoksa "çok irlandalısın keşke ölsen" deyip bilerek mi yaptırttılar adama?

bu arada ben henüz bitirmedim, 2-3 bölüm kaldı, bununla ilgili spoiler'lık bir şey varsa (hiç zannetmiyorum gerçi) söylemeyin lütfen :p
0
pescador
(06.05.14)
niye öyle oldu bilmiyorum ama son sezon aksan falan kalmadı nerdeyse muazzam fark var arada evet. ama dizi kaynaklı bişey oldugunu sanmıyorum
0
thujone
(06.05.14)
diziyi izleyeli baya oldu ama ben böyle bir şey fark ettiğimi hatırlamıyorum adamın aksanı hep aynıydı bence. -ama merak ettim bir bakıcam değişmiş mi-

ilk bölüme ve son bölüme baktım arada çok bariz fark var, adamının o aksanı kaybolmuş resmen.
0
legolasin son oku
(06.05.14)
sanırım dizide de bir ingilizi değil irlandalıyı oynuyordu, onunla alakalı olabilir çünkü bir bölümde lafı geçmişti.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(07.05.14)
@kamber, kendisi irlandalı ve darknum'ın da dediği gibi, oynadığı karakter de irlandalı. başta bariz bir biçimde ayrılabilen sempatik aksanı yok oldu gitti herifin. neyse ki fark eden tek ben değilmişim. üzüldüm yahu. çok komikti o çok hoştu.
0
🌸pescador
(07.05.14)
(8)

ağır sosyal fobik olmak ama sokağa çıkınca özgüven patlaması yaşamak

pescador
bugün çok yoğun bir şekilde hissettim bunu, artık kişilik bozukluğu olduğuna falan inanmaya başlayacağım.normalde son derece takıntılı, asosyal ve aynı zamanda sanırım sosyal fobisi olan bir insanım. kalabalık bir caddede olmak bile çoğunlukla gerer beni. karşıdan karşıya geçerken, önünden geçtiğim
bugün çok yoğun bir şekilde hissettim bunu, artık kişilik bozukluğu olduğuna falan inanmaya başlayacağım.

normalde son derece takıntılı, asosyal ve aynı zamanda sanırım sosyal fobisi olan bir insanım. kalabalık bir caddede olmak bile çoğunlukla gerer beni. karşıdan karşıya geçerken, önünden geçtiğim arabadakilerin bana baktığını düşünüp ürperirim. bazen, sadece "insanlar var" diye bir işi yapmaktan vazgeçtiğim olmuştur.

çocukken sessiz sakin, çekingen, korkak bir heriftim dışardan. ama dahil olduğum ortamlarda çenem durmazdı, öğretmenim çok kızardı mesela. yine de yapı olarak sakin, uysal, mal bi tiptim hep. topluluk önünde konuşamam, lisede bin rica minnet, kurayla çekildiğim bir programdan çıkmıştım.

fakat şöyle bir şey var, sokağa çıkıp bir şeyler yapmam gerektiğinde rahatsız edici derecede özgüven patlaması yaşıyorum eğer kendimi iyi hissediyorsam, hani mesela iyi giyinmişsem, işlerim yolunda gitmişse.

10 tane insanın önünde başkalarıyla tartışabiliyorum, karşıdan karşıya geçerken "arabadakiler bakıyor" demek şöyle dursun, sesli bir şekilde elimi de sallayarak teşekkür falan ediyorum yol verdiği için. tramvayda birini görüyorum mesela nereye gideceğini bilemiyor, yanaşıp soruyorum yardımcı olabilir miyim diye.

şu sıfatla geziyorum sokakta,

encrypted-tbn1.gstatic.com

***

"dışarı çıkmıyosun, çıksan açılırsın" demeyin. böyle açılacaksam hiç açılmayayım lütfen. iğrenç görünüyor dışardan, gerizekalı gibi hissediyorum. HAHAHA BAKIN LAN, NASIL SOSYAL OLDUM AQ der gibi bakıyorum insanların suratlarına.

nasıl dengeleyebilirim bunu? aynı evdeki diğer insanlarla iletişim kurmaktan bile çekinen birisi olarak, yarım saat sokakta kalınca hiç tanımadığı insanlarla sohbet etmeye başlayan bir tipe dönüşmek rahatsız hissettiriyor.
0
pescador
(06.05.14)
bi dayak yesen her şey çok güzel olacak. şaka yapıyorum tabii ki.
ne güzel olm işte. lehine çevir bu durumu. gidip hatunlara yanaş.
0
hayvan herif
(06.05.14)
ahgsdghasd kendimi okur gibi oldum bi an ürperdim. doktorum teşhis koyamıyorum şu an demişti son gittiğimde bi öyle bi böyle hallerime. manik depresif dicek oldum on dk önce ama baktım hayır manik atak da değil şu an ne yaşıyosunuz bilmiyorum verdiğim ilaçları da kullanmayın önümüzdeki ay tekrar görüşelim dedi kovdu resmen beni=)

bipolar mıyız neyiz acep=)
0
thujone
(06.05.14)
hah o yönü var mesela. badaklığım lisede kaybolmuştu, kızlarla falan sıkıntısız konuşabiliyodum arkadaş olabiliyodum. sonra üniversiteye başladığım gün terk edilince yine mala bağladım, güzel kızlardan korkar oldum. hala konuşuyorum problem yok da, öncesinde çok geriliyorum. yanına yaklaşırken altıma sçıyorum mesela, selamlaştıktan sonra asker arkadaşıyla konuşurmuş gibi devam ediyorum ama.

böyle "dışarı çıkıp açılma" durumlarında o korku da tamamen kayboluyor. iki tane gişe var mesela ibneliğine güzel kadının olduğunu seçebiliyorum. hayır yani bunu yapacak göt varsa niye bu kadar sıkıyorum kendimi, e yoksa niye yapıyorum.

dayak gerçekten güzel bir alternatif ama hiç yemedim, o yüzden korkuyorum ondan da. oy, dayakla tanışınca o yüzden de ekstra bi' açılma gelir bana şimdi, dayaktan da korkmaz olurum, iyice şerefsiz bi şey olup çıkarım.
0
🌸pescador
(06.05.14)
Bence sosyalfobin yok senin. Baya genc bi kardestin sen, kafanda surekli oyle mi boyle mi diye kurdugundan ve kendi kendine teshis koydugundan boyle celiskili durumlar yasiyor olabilirsin. Bir de her turlu psikolojik rahatsizligin dereceleri var. Her sartta cekingen, sus pus olmazsin hafif bi sosyofobi varsa. Yoksa da ciddi dengesizsin yani.
0
damdanakan
(06.05.14)
Değersiz benlik algısıyla ilgili olabileceğini düşünüyorum. Güvenli alanlarda gerçek olmayan bir benlik oluşturup ruhun ihtiyaç duyduğu sosyal ilişkiler kuruluyor böylece gerçekliğinizde yaşamaya katlanabilmeye devam ediyorsunuz.
0
buraya yalniz uyanmak icin geldim
(06.05.14)
nasıl dengeleyebilirim bunu?

profesyonel yardım diye bir şeyler diyorlar. bir psikologdur, bir psikiyatristtir bunlar faydalı insanlar.
0
mea maxima culpa
(06.05.14)
kendi yapabileceğim kısmı için sormuştum, biliyorum faydalı insanlar olduklarını.
0
🌸pescador
(06.05.14)
ne burada ne de gerçek hayatta sana söylenen sözlerin pek fayda edeceğini sanmıyorum.

üstelik "ağır sosyal fobi" diyorsun. söylenecek herhangi iyi niyetli sözü yanlış anlayabilirsin, belki sana zararı bile olabilir.

o yüzden profesyonel yardım şart.
0
mea maxima culpa
(07.05.14)
(11)

MR çekil(eme)mek

pescador
belim ve ayağım için MR çekilmem gerekiyor. düne kadar MR'ın nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum, biraz araştırınca ürktüm. ben o kadar kapalı bir alanda duramam, dursam hareketsiz kalamam. bırakın 40 dakikayı 5 dakika bile olmaz, yok yani sikseler duramam, 1. dakikada açın lan diye bağırırım, hareke
belim ve ayağım için MR çekilmem gerekiyor. düne kadar MR'ın nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum, biraz araştırınca ürktüm. ben o kadar kapalı bir alanda duramam, dursam hareketsiz kalamam. bırakın 40 dakikayı 5 dakika bile olmaz, yok yani sikseler duramam, 1. dakikada açın lan diye bağırırım, hareket ederim, bozarım aleti.

doktor henüz şu "in aşağı bunu göster" kağıdını vermedi. diğer doktor MR tetkiki istedi, yarın sabah başka bir doktor verecek muhtemelen MR şeyini.

ben ona bu durumu izah edeyim mi? "bu adam gerizekalıdır" diye not düşse, açık havada çekseler falan olmuyo mu mesela? kafam dışarda kalsın? kollar dışarda kalsın? imkanı yok mu? bunu doktora mı söylemek lazım yoksa MR için inince, radyoloji sanırım, oraya mı?

ne bileyim bayıltsınlar? ben 40 dakika hareketsiz duramam. imkanı yok. millete rezil olmayı da, insanları boşuna uğraştırmayı da istemiyorum.
0
pescador
(05.05.14)
açık alanda MR çekilemezsin. MR ın yaydığı manyetik alan var, cihaz desen baya büyük. kısaca seni bi tüpe alcaklar. 40 dakka sürer mi bilmiom ama benm dizim için 8 dakkaydı. dizime silindirik bişi taktılar o büyük cihazın içine girdim belime kadar. 8 dakka sora çıktım.

yıllar evvel de beyin tomografisi için girmiştim öle bişeye ama kaç dakkaydı bilmiom.
0
indescribable
(05.05.14)
açık hava kısmı abartı tabii, yani mezarın içine komple vücudumu değil de belden aşağısını koysalar mesela daha iyi olur. böyle bir opsiyonumuz var mı, "vurun lan beni, vurun, bağlayın ulan" diyebiliyor muyuz onu merak ettim.

çünkü gerçekten kafayı yerim ben orda, 10 saniye durmuyor elim kolum. tutamam.
0
🌸pescador
(05.05.14)
Ben de sen gibiydim hocam.beyin mr ı çektirdim.düşün tüm vücut aletin içinde.alışırsın :)
0
sapkasiz cikmam abi
(05.05.14)
Sakin ol deluganli!

Emin degilim !

Butun vucut mr in icine herkesi sokmuyolar.
O aletin karizmasi sende yok , herkesi de sokmazlar oncesinde tomografi var mesela ( beyin icin boyleydi , zirzir cahilim bise biliyorum sanma)
Soru diye actigin icin atip tutuyorum, saglik diye acsan salca olmam mesela ( acaba?, emin olamadim)

Bilegim icin dizime kadar, dizim icin baldirlarima kadar falan soktular.

Bel isini bilemedim?
Omurlar falan hmmm komple sokarlar mi ki ?

Sordum da geldim editi: fitik icin tum vucut sokuyorlarmis seker cocuk.
Bu durumda salliyorum, seni de sokarlar gibin.

40dk degildi ki ben dizimden bilegimden girdigimde , 3 5dk bisi idi gibi.
0
cecilia
(05.05.14)
Diz cekilirken kafan disarda kalıyo belde icerde ama disari yakin oluyo.devlet hastanesinde cekiliyorsan ikisi yarim saat bile sürmez korkacak bişey yok gözlerini kapa sevdigin sarkilari mirildan. Acik havada mr yok ama acik mr var ondada görüntü kalitesi cok dusuk bi ise yaramiyo.sık disini :)
0
queensalvoo
(05.05.14)
açık mr diye birşey var ama pek sağlıklı görüntüleme yapmıyormuş diyorlar.
0
sutlu nescafe
(05.05.14)
Babamda yılbaşında ilk defa mr çektirecekti.ama yok bağırarak çıktı içerden bide koskoca adama fırça attı sekreterimsi biri.aptal şeyler olabiliyor haklısın çekilemeyebilirsin sonra psikiyatriste gitti anlattı adam dolabından 1 tane xanax isimli ilaç verdi.mrdan 1 saat önce iç dedi.kuzu kuzu çekildi.bu taktiği uygulayabilirsin ama xanax tehlikeli bi ilaç ve yeşil reçete sanırım.dozunu da hatırlamıyorum zaten.önce psıkıyatrıste gıt.rıca et.o verecek ne yapman gerekeceğini söyleyecektir.geçmiş olsun.
0
00 08
(05.05.14)
Gözlerini kapa, işe yarıyor.
0
puc
(05.05.14)
beyin mr'ı çekilmiş bir adam olarak şöyle diyeyim.

beyin mr'ında mesela mecburen gövdenizin üst kısmı o cihazın içinde kalıyor. ancak elinize bir buton veriyorlar ve eğer daralırsan buna bas seni çıkaralım diyorlar. alet biraz fazla gürültü çıkarıyor. seslere odaklanmadan dikkati dağıtacak bir şeyler bulmak lazım. ben içimden bir şeyler fısıldamıştım işte. bu arada benim mr 12 dk sürmüştü. öyle anlıyorum ki çekilen yere göre süre değişiyormuş.
0
kuul
(06.05.14)
sesten korkmuştum ben irkildim yani çünkü o kdr yüksek olacağını kimse söylememişti, onun dışında ilaçlı mrdı yani kolumda serum vardı ve kyukarı doğru tutup kıpırdamamam gerekiyordu, nasıl telkin ettiysem kendime 40 dakika durmuş olmama rağmen o kadar da uzun gelmedi hayal kurmaya çalıştım vs. bence yapabilirsin zaten bel yani iç organlar olmadığı için biraz daha kısa durursun diye düşünüyorum zaten o senin performansına bağlı sanırım. bence yapabilirsin.
0
m7rv7
(06.05.14)
ben beyin mr'ı çekildim.uzun süren bir şeydi ve hani neredeyse sadece ayak uçlarım dışarıdaydı.şahsen bıraksalar ben daha kalırdım.sesler olağan üstü.doğada bir daha asla duyamazsın.onları iyi dinle.her geri dönüş bir kesit olacak.

ayrıca o kadar dar değil yahu içerisi.bence sıkıntı çekmeyeceksindir.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(06.05.14)
(44)

hangi konularda "yetkin" olduğunuzu düşünüyorsunuz?

pescador
hangi konular hakkında "bunun hakkında konuşabilirim, bayağı şey biliyorum" dersiniz? kendinizi küçük görmeyin, yani keman çalıyorsanız "e ama paganini varken benimki de müzisyenlik mi şimdi..." demeyin, "keman çalıyorum ben, kemanda iyiyim" deyin.yaptığınız iş olabilir, ilgi alanınız olabilir... am
hangi konular hakkında "bunun hakkında konuşabilirim, bayağı şey biliyorum" dersiniz? kendinizi küçük görmeyin, yani keman çalıyorsanız "e ama paganini varken benimki de müzisyenlik mi şimdi..." demeyin, "keman çalıyorum ben, kemanda iyiyim" deyin.

yaptığınız iş olabilir, ilgi alanınız olabilir... amatör ya da profesyonel anlamda fark etmez, bilgi sahibi olduğunuz, "şuna danışalım bunu" cümlesindeki "şu" olmanızı sağlayan alanlar neler?
0
pescador
(05.05.14)
uçak teknolojisi ve havacılık hakkında iyiyimdir.
Teknik anlamda çok çok iyiyimdir.
0
basond
(05.05.14)
Aman tanrim! Hicbir sey :<
0
Idonthaveausername
(05.05.14)
keman çalıyorum. paganini değilim. canan anderson'un kemanı çaldım. orkestrası bana eşlik etti. fen lisesi kazanmaktan sonra hayattaki en büyük ikinci başarım.
0
optum kib bye
(05.05.14)
çok temiz içerim
0
GibsonRulesv2
(05.05.14)
kitaplar
0
sayns
(05.05.14)
grafik tasarim, tipografi, desktop&digital publishing konularında iyiyimdir.
ayrıca iyi mızıka çalarım.
0
battal gemalmaz
(05.05.14)
rus edebiyatı ve age of mythology.
0
leadzeppelin
(05.05.14)
Metasezgisel optimizasyon konusunda iyiyim, tabii "Bunlar günlük hayatta ne işimize yarayacak" sorusu hariç. Danışılabilirim.

Resim ve heykel konusunda 1900 öncesi sanat tarihi ve Yunan Mitolojisi hakkında danışılmasa bile konuşabilirim.
0
aychovsky
(05.05.14)
ingilizcede çok iyiyim, çevirmenim zaten. süper otostop çekerim, günde bin km gitmişliğim var. genel kültürüm ve hafızam da bayağı kuvvetli. bu kadar sanırım, azmış yav.
0
trachemys scripta elegans
(05.05.14)
yalan soylemek ve gunu kurtarmak konusunda son derece yetkin oldugumu dusunuyorum. bir de soyledigim yalanlara kendimi inandirmakta da cok basariliyimdir.
0
bedbed
(05.05.14)
hukuk/fikri mülkiyet hukuku(marka, patent, telif)/ceza hukuku, fotoğraf, sinema, komedi, kedi bakımı, saç ve makyaj, moda, vücut dili

ilave: yabancı dili yazmak tuhaf kaçmazsa ingilizce'yi de ekleyebilirim.

psikoloji alanında okuduğum kitaplardan dolayı biraz psikoloji bilgim var. internet ve teknolojiyle aram genel olarak çok iyidir. mantık bulmacalarında da kendime güvenirim. bilimkurgu, fantastik edebiyat, çizgi roman bilirim. british rock bilirim.
0
m e l t e m
(05.05.14)
bu nasıl çalışıyor sorusunu sorduğunuz anda yanınızda bitebilirim.

edit:herhangi bişey
0
sttc
(05.05.14)
@sttc, ney? herhangi bir şey mi?
0
🌸pescador
(05.05.14)
verniciatura a polvere elettrostatica.
0
g7mor
(05.05.14)
spor
roman
şiir
müzik
giyim
aksesuar
saç
gidilecek/gezilecek yerler


bir çırpıda aklıma gelenler. (gerçi senin şarkıyı da bulamadık ya neyse)
0
papillon7
(05.05.14)
inkılap tarihi ve türkiye tarihi.
0
tescillimarka
(05.05.14)
bilgi değil de yatkınlık diyeyim ben. resmi konuşma yapabilirim. hiç hazırlık yapmadan resmi bi makamdaki memurla(cumhurbaşkanından herhangi bi şube müdürüne hiç farketmez) sanki 15 yıllık bürokrat gibi iletişim kurabilirim. arkadaşlar falan müdürle konuşulacağı zaman hep error sen konuş derlerdi. pek bi halta yarayan bişey değil ama öyle işte.
0
error522
(05.05.14)
türkçe öğretimi ve kaligrafi. ahan da blogum
katibeg.tumblr.com
0
yarmasimo
(05.05.14)
Bilgisayarda iyiyim. Hacu torrent nası kuruyoz dedikleri adamım ben. Bugüne kadar bir hayrını görmedim.
0
MouseP
(05.05.14)
hint sineması hakkında saatlerce konuşabilirim, 2000ler sonrası için yetkinim diyebilirim
0
raavann
(05.05.14)
uç olmasa da ilgi alanım doğrultusunda ortalamanın üstünde bilgimin olduğunu düşündüğüm alanlar var sadece.

psikoloji, ilgi alanım. az çok bilirim.
çiçek, çiçek bakımı, bitki olayına da ilgim gayet fazladır.
türk kahvesi yapımında bahsettiğin 'şu' kişisiyim bak en iddialı olduğum alan bu galiba.
0
uzunuzunilgi
(05.05.14)
çeşitli programların serial keys ini kırmışlığım var kraker diyolardı ben lisedeyken bana

mükemmeliyetçiyim bi ödev hazırlarım akıllara zarar hem 100dür notum. eksik bırakmam

ince eler sık dokurum her işimde ilişkimde düşüncemde

deli dehşet zeytinyağlı yaprak sarması yaparım üşenmem ertesi güne 2 tane sınavım olsun şuan elimde malzemeler olsun oturur sararım.

iyi bisiklet kullanırım.

paten de iyiyim

araştırmacıyım en ufak bi ders notu olsun bulamazsın deseler bile inat eder türkçe olmasa bile ingilizcesini bulurum
amazon da falan satışı olan kaç kitap indirdim torrent den.

ne zaman sıfır bi cihaz alsam herhangi teknomarketten aldığım cihaz sorunlu çıkar ve bu yüzden sorunlu cihaz bulmada üstüme yok

extra uyuz biriyim mükemmelliyetçi oluşumdan heralde, aldıgım her ürünü incelerim çizik varmı sökük var mı delik var mı yırtık var mı.


10 dakka da kağıt gibi fön çekerim


...
...
..
..
.
0
indescribable
(05.05.14)
dil öğrenme konusunda iyiyim çabuk kavrarım. amerikan ve ingiliz edebiyatı hakkında bilgiliyim/kendimi geliştirmeye devam ediyorum. konu kitaplar olunca söyleyecek fazlaca lafım olur. çok fazla film(dandik, çerezlik filmler değil)izledim/izliyorum sinema muhabbetini bir yerinden yakalarım. kedi bakımında da gayet iyiyimdir.
0
legolasin son oku
(05.05.14)
Kedi bakımı ve yeni türk edebiyatı. (19. yy ve sonrası yani)
Klasik batı edebiyatını da dahil edebilirim sanırım
0
mutlusismankedi2015
(05.05.14)
ha bak günde 400-500 sayfalık kitap bitirmişliğim de mevcut.
0
indescribable
(05.05.14)
Kuyumculuk
Basketbol
Yabancı dil öğrenimi
0
charlesbukowskiineksi
(05.05.14)
gömülü sistemler ve elektronik tasarım konularında iyiyim. harikalar yaratırım.
0
nop
(05.05.14)
1. sırada borsa. limitless'taki elemanın eline veririm.
2. finans (vergi, muhasebe, IFRS, şirket birleşmeleri, değerleme, SPK, BDDK, EPDK raporlaması, transfer fiyatlandırması, danışmanlık, mali tablolar analizi, banka, aracı kurumlar ve sigorta ve reasürans şirketlerin işleyişi, muhasebesi, raporlaması, finansal enstrümanlar)
3. ingilizce
4. koşu, şimdiki yaptığım işi yapmasaydım koşucu olurdum. bir bekele olmak isterdim ve olurdum.
0
[silinmiş]
(05.05.14)
raylı sistemler,teknik resim
0
essoist
(05.05.14)
kapitalizm
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.05.14)
emlak brokerlığı. çevremde tartışmasız bir isimim, o kadar ama.
0
gates
(05.05.14)
resimle uğraşıyorum ama iddiam yok
0
rock n roll
(05.05.14)
Türk filmleri. Ölümüne Planet Türk. :)
0
bana da mi lolo
(05.05.14)
Eycof iki
0
seksen9
(05.05.14)
vay amk. hiçbiri lan. üzüldüm.

coğrafya belki.
0
ya ben lan neyse
(05.05.14)
her konuyu biraz bilirim. bu da demek oluyor ki hiçbir şey bilmiyorum aslında. öyle şu konuda çok iyiyimdir diyebileceğim özel bir konu aklıma gelmiyor malesef düşününce. bu yüzden şu hayatta okuyup kazandığım mesleğim haricinde bir işe yaradığım yok. onda bile iyi değilim açık konuşmak gerekirse. o da olmasa aç kalırdım sanırım.
0
fayfim
(05.05.14)
arayüz geliştirme, genel olarak teknolojik gelişmeler falan.
0
hjarteblod
(05.05.14)
beslenme ve ülkeler coğrafyası hakkında konuşabilirim. sohbeti sevdiğim konular bunlar. yetkin olduğumu düşünüyorum diyemem aslında, dipsiz kuyular çünkü ama ilgiliyim diyelim.


"şuna danışalım bunu" boyutunda ise online alışveriş ve vize-seyahat işleri. bu konularda çok danışılıyor bana. yetkin değilim, sadece karşılaştığım kadarını biliyorum oysa ki. ama ortalamadan daha çok bildiğim için sanırım, danışılan kişi oluyorum.
0
icemint
(05.05.14)
1. ayaktayken herhangi bir şeyi çok güzel anlatırım, en zor konuları bile dinleyene 6 yaşındaki çocuk gibi anlatırım, ancak otururken aynı performansı gerçekleştiremiyorum

2. sanırım doğuştan baba olmak için yaratılmışım

3. kadınların ilgisini çekme
0
yemrem
(05.05.14)
Audiophile ekipman hobim var
Bilgisayardan, internetten iyi anlarım
Kendimce web tasarım hobim var
Jazz müzik sever takip ederim
0
anil
(06.05.14)
Jack of all trades but master of none der ecnebiler. Ben tam o hesabım. Benim yetkinliğim de bu olsun o halde: Her tarakta bezimiz var işte.

Dönercilik de yaptım kahvehanecilik de ana akım medya için televizyon programı da.

Öte yandan düşününce bak edebiyatta iyiyimdir. Okuyucu olarak.
Güzel bir hikaye anlatıcısıyımdır.
Sosyoloji, psikoloji, antropoloji ve hukukta da ortalama üstü bir yetkinliğim, hakimliğim var. Sonuçta 2 tanesinin okulunu okuduk.
0
g man
(06.05.14)
-Jilet gibi gömlek ütülerim.
-El yatkınlığım çok iyidir.Mesela birisi karşımda ağaç oyma yapsın biraz izledikten sonra iyi işler çıkarabilirim.
-Süper uzlaşmacıyımdır.Çözüm odaklı yaşarım.
-Zor bir işlerle karşılaşsam hemen onu nasıl daha kolay yapılacağına dair bir makina tasarımı gelir aklıma ama bu zamana kadar bir şey yapmadım.
0
Evocati
(06.05.14)
İletişim.
Seyahat.
El pratikliği.
Yabancı dil.
0
dessy
(06.05.14)
-dış ticeret
-alman dili
-kitap da olabilir
-amatör olarak futbol
0
gece lampulu
(06.05.14)
(12)

"tane baklava"nın 8 lira olması?

pescador
bugün aylık kaçamak günüm. tatlı yemek istiyorum. güzel bir yer buldum yemeksepeti'nde fakat baklavanın adedi 8 lira olarak görünüyor. ekstra açıklama yok.bu, porsiyon fiyatıdır değil mi? öyleyse eğer, bir porsiyonda kaç baklava oluyor? eşek gibi para gömüp 2 baklava yemeyi istemiyorum, "azmış bu" d
bugün aylık kaçamak günüm. tatlı yemek istiyorum. güzel bir yer buldum yemeksepeti'nde fakat baklavanın adedi 8 lira olarak görünüyor. ekstra açıklama yok.

bu, porsiyon fiyatıdır değil mi? öyleyse eğer, bir porsiyonda kaç baklava oluyor? eşek gibi para gömüp 2 baklava yemeyi istemiyorum, "azmış bu" deyip yarım kilo baklava almak da istemiyorum.

bir baklava 8 lira olamaz, değil mi?
0
pescador
(05.05.14)
tanesi yarım kilo ise olağandır.
0
basond
(05.05.14)
en fazla 3 adettir bence.
0
disfori
(05.05.14)
Gulluoglunda kilosu 60 ti gecen baktim ve alamadim:(
0
mula
(05.05.14)
ucuz bir yer değil ama öyle çok pahalı bir mekana da benzemiyor. baklavanın pahalı bir şey olduğunu biliyorum ama bir dilimi 8 lira edecek bir tatlı değil yahu, öeh.

daha önce güllüoğlu'ndan da almıştım, yakın fiyatlardı ama onlar 4 tane getirmişti. şu an servis dışı oldukları için kontrol edemiyorum, onlarda tane mi yazıyordu porsiyon mu ya da başka bir bilgi var mıydı vs
0
🌸pescador
(05.05.14)
bence bi tanedir ama büyükçedir. normal boyutlarıyla 2 tane olarak düşünebilirsin.
0
tepedeki psychedelic adam
(05.05.14)
genelde 2 adet standart boyda veya 1 adet irice olur. babacan esnaf 3 tane standart koyar. hiç 4 görmedim.
0
507
(05.05.14)
4 tane olması gerek ama.
0
ibomiu
(05.05.14)
ortalama büyüklükte iyi baklavanın tanesi 2 liraya falan geliyor. porsiyondur o.
0
nereye bu gidis
(05.05.14)
şimdi kendilerine de ulaştım, porsiyon fiyatıymış. faith in humanity restored. jsfskl
0
🌸pescador
(05.05.14)
Genelde 4 tane olur porsiyonda.

Herkese benden baklava, fakirler yesin.
0
[silinmiş]
(05.05.14)
porsiyon demişken kaç tane çıktı içinden, istedin mi?
0
tepedeki psychedelic adam
(05.05.14)
evet, 4 tane çıktı. ikisi ortanın biraz büyüğü, diğer ikisi de ortanın biraz küçüğüydü. netice itibariyle, ortalama büyüklükte bir baklava 2 lira civarı ediyormuş, öğrenmiş oldum.
0
🌸pescador
(05.05.14)
(10)

panini'nin dünya kupası çıkartmaları

pescador
ne zamana kadar satışta olur acaba? şöyle ki sıkışık olduğum için bunlara para vermek istemiyorum şu an, ama albümü tamamlamayı da çok istiyorum. önümüzdeki ayın ilk günlerinde bitirebilir, eksik çıkartmalar için takas işlerine girişebilirim ama o zamana muhabbet bitmiş olur diye korkuyorum.eskiden
ne zamana kadar satışta olur acaba? şöyle ki sıkışık olduğum için bunlara para vermek istemiyorum şu an, ama albümü tamamlamayı da çok istiyorum. önümüzdeki ayın ilk günlerinde bitirebilir, eksik çıkartmalar için takas işlerine girişebilirim ama o zamana muhabbet bitmiş olur diye korkuyorum.

eskiden yabıştırmış olanlar, koleksiyoncular hatırlar belki... ne zamana kadar sürüyor bu terane? 3 haziran'da mesela "elimde 120 tane fazla var, şunlar şunlar lazım" desem adam bulabilir miyim? "gardaş 10-15 günü kaldı onun, dünya kupası'na bir hafta kala çoktan bitmiş olur hikaye" derseniz eğer, böbreğim için teklifleri bekliyorum. bitiricem bunu.

eğer elinde fazla çıkartma olan varsa, onlara da talibim. beklemek istemiyorum koca ay. ulan fakirlik çok zor be.
0
pescador
(04.05.14)
panini nedir ya? ne var onlarin icinde? ne ise yariyor? ne olur aydinlatin, ucuz da degiller, cok merak ediyorum.
0
dnznc
(04.05.14)
panini firmanın adı. hiçbir işe yaramıyor. dünya kupası albümünde, dünya kupası'na katılacak takımların logoları, oyuncular, stadyumlar falan var. çıkartmaları var hepsinin, onları yapıştırıyosun. fikstür var, sonuçlar var. yani 5 sene sonra "bak 2014'te toparlamıştım bunları, hmmm bak yunanistan'da mitroglou oynuyomuş o zaman, at hırsızı gibi aynı pezevenk" demek için topluyosun genelde sadece.

şöyle bir şey, daha önce çekmiştim bunu,

imgur.com
0
🌸pescador
(04.05.14)
sakiz cikan cikartma mantigi yani. her pakette farkli cikartma mi var? nasil anliyorsunuz sizde olmayan cikartmayi satin aldiginizi? benim de ne bos meraklarim varmi, hos gorun
0
dnznc
(04.05.14)
evet aynen öyle ama ordaki gibi çakallık yok. onlarda "şunu tamamlarsan futbol topu veriyoruz" diyorlardı, 35 futbolcu var diyelim, bir tanesi olmuyordu. kimseye çıkmıyordu yani o, tamamlanamıyordu o yüzden. ya da belki şehir efsanesidir bu bilmiyorum. ama yıllarca onlar için bissürü sakız aldım, hiç bitiremedim. bazı futbolcular çıkmıyodu çünkü, ne bana ne arkadaşlarıma.

burda da kimin geleceğini bilemiyorsunuz elbette. benim bahsettiğim pakette 300 çıkartma var (629 çıkartma gerekiyor tamamlamak için sanırım) ve bunların 50 tanesi aynı futbolcu çıkabilir. tamamen şans.

böyle durumlarda durumda internet üzerinden diğer çıkartmacılarla iletişim kurup takas yapıyoruz. onlara elimizdeki fazlalıkları gönderiyor, onların fazlalıklarını alıyoruz. böyle böyle bitiyor. yani bitecek, umarım. sanırım en iyi ihtimalle 120-130 lira gerekiyor albümü tamamlamak için.

az para değil, ama her gün çıkartma albümü tamamlamadığımız düşünülürse şikayet edilecek bir miktar da değil bana kalırsa. 2 yılda bir zaten bi dünya kupası bi avrupa şampiyonası. çocukken beceremiyordum, çocuk aklımla internete girip kargo-takas işleriyle uğraşmaktan çekiniyordum (küçük bi yerdeydim, elden takasla bitirmem imkansızdı) hem de zaten param yetmiyodu. büyüdüm, şimdi de kendi paramı kontrol etmekten aciz bi dangalak olduğum için bitiremiyorum.
0
🌸pescador
(04.05.14)
anladim, tesekkurler pescador.
0
dnznc
(04.05.14)
hala var mı bu? küçüklüğümün harçlıklarını yutan şeydi bu çok pahalıydı ama. 2002 mi ne idi 5 çıkartmalı paket 3.750.000 tl idi. abimle paralarımızı birleştirir alırdık vay be dur ben de araştırayım :D
0
eleutheiros
(05.05.14)
2006'dan hatırladığım kadarıyla Kupa devam ederken de bulabiliyorduk. Hatta en verimli çağımız oydu. 3 Haziran'da çok rahat bulursun yani.
0
nickini vermek istemeyen uye
(05.05.14)
Ben fransa98i biriktirmistim eksik cikartmalari taaa italyaya yollamistim ordan aylar sonra o cikartmalar gelmisti...hey gidi gunler be
0
condom kurşunu
(05.05.14)
hacı kitabı bulamadım ya, bir yardım edin ?
0
psyence fiction
(05.05.14)
şurada şahane bir paket var: urun.gittigidiyor.com/oyuncak/fifa-world-cup-2014-brasil-cikartma-111747706
0
🌸pescador
(05.05.14)
(5)

bilgisayarı televizyona bağlamak ve onu nasıl yapmalıyız

pescador
geçtiğimiz ağustos gibi samsung ativ bilmem ne laptop almıştım, sanıyorum ki bu arkadaşın HDMI girişi vardır.ben istiyorum ki bu bilgisayarı televizyona bağlayayım. football manager'ı televizyonda oynayayım, the international 4'ü televizyondan izleyeyim.bunun için benim neye ihtiyacım var yürekten b
geçtiğimiz ağustos gibi samsung ativ bilmem ne laptop almıştım, sanıyorum ki bu arkadaşın HDMI girişi vardır.

ben istiyorum ki bu bilgisayarı televizyona bağlayayım. football manager'ı televizyonda oynayayım, the international 4'ü televizyondan izleyeyim.

bunun için benim neye ihtiyacım var yürekten başka? HDMI kablosu mu? nerden alabilirim bunu, adı nedir?

(televizyona haziranda kavuşacağım için şu an eldeki kablolarla deneme yapma şansım yok maalesef. televizyon modeline göre değişiyorsa kablo onu da söyleyin lütfen, ona göre alayım boşuna masraf yapmayayım. gerçi zannetmiyorum öyle bi şey olduğunu, LG televizyon "ya cnm biz samsung kablosuyla çalışmayız yaa... girişimiz uyuyo ama olmaz yani istemiyoruz..." demiyodur herhalde.)
0
pescador
(04.05.14)
adı: hdmi kablosu.
dediğin işlem için gerekenler: hdmi kablosu.
alabileceğin yerler: herhangi bir teknoloji market.
yapman gereken pc ve tv'yi hmdi ile bağlamak.
tv ayarlarından görüntü kaynağı olarak hdmi seçmek.
sonra da klavyeden f7 ile geçiş yapmak. sadece tv mi yoksa hem tv hem pc de mi görmek istiyorsun anlamında yani...

bu kadar...

ayrıca aldığın laptop'un hdmi girişi olup olmadığını bilmiyor musun? bak hüsranla sonuçlanabilir. büyük ihtimal vardır ama mini hdmi da olabilir. onun için de dönüştürücü gerekebilir...

edit: kablo kalitesi konusunda illegalstar + 1
0
kisa bisey olsun istemistim
(04.05.14)
hdmi kabloları standarttır. ancak kalitli olanları daha standarttır. 10-15 tl lik olanlardan alma.40 -50 tl olam hitachi falan al dandik olanlar elde patlar sonra.
0
illegalstar
(04.05.14)
hdmi girişinin neye benzediğini bilmiyorum. alırken dikkat etmemiştim, ilgileneceğim son şey olurdu hdmi girişi. sol tarafında şu çirkin, çivili şeylerin girebileceği türden bir giriş var. orası da değilse hiçbir yer değildir herhalde. orası mı?

modelini hatırlasam netten özelliklerine bakcam, modelini de bulamadım ki.
0
🌸pescador
(04.05.14)
ya üzerinde yazıyormuş zaten kocaman HDMI diye öf, iki saattir "bu mu acaba hmmm" diyorum ben de. yanlışlıkla klavyeyi 50 kez sokup bilgisayarı kapatmıştım bununla. zekasızlıktan ölücem.
0
🌸pescador
(04.05.14)
25 yıllık vga girişi orası. hdmi girişi şöyle oluyor:
thumbs.dreamstime.com
0
argent dawn
(04.05.14)
(3)

galatasaray türkiye kupasını alırsa

pescador
eskişehir avrupa ligi'ne katılıyor mu? kaçıncı turdan katılıyor eğer katılıyorsa?eğer cimbom kaybederse, eskişehir'in katılacağı turda bir değişiklik oluyor mu? bizim şampiyonlar ligi zaten garanti, eskişehir her türlü avrupa'ya gidecek sanırım?
eskişehir avrupa ligi'ne katılıyor mu? kaçıncı turdan katılıyor eğer katılıyorsa?

eğer cimbom kaybederse, eskişehir'in katılacağı turda bir değişiklik oluyor mu? bizim şampiyonlar ligi zaten garanti, eskişehir her türlü avrupa'ya gidecek sanırım?
0
pescador
(04.05.14)
katılıyor.
0
westblack
(04.05.14)
eskisehir avrupaya kesin gidiyor
0
lanc
(04.05.14)
eskişehir her türlü avrupaya gidecek ama kupayı alıp almamasına göre oynayacağı eleme sayısı değişecek. süper lig statüsüne göre türkiye kupasını kazanan takım, avrupa ligine gidecek ilk takım oluyor. yani doğrudan gruplarda mücadele etmeye hak kazanıyor. ancak türkiye kupasını kazanan takım, aynı zamanda lig sıralamasıyla şampiyonlar ligine gitmeye hak kazanırsa, bu durumda ligi 4. bitiren takım gruplardan avrupa ligine katılıyor.

kaynak: www.tff.org
0
isiz ajun
(04.05.14)
(8)

Yaz aylarında hangi sıklıkla duş alıyorsunuz? [anket var]

pescador
katılırsanız memnun olurum, tez için falan değil sırf can sıkıntısı,http://strawpoll.me/1628361"mağaradayım ben" seçeneği herhangi bir sorumluluğu olmadığı, dışarıya hiç çıkmadığı ve kişisel bakımını da zerre iplemediği düşünülen ağır asosyaller için eklenmiştir, lütfen kötü amaçlarla kullanmayalım.
katılırsanız memnun olurum, tez için falan değil sırf can sıkıntısı,

strawpoll.me

"mağaradayım ben" seçeneği herhangi bir sorumluluğu olmadığı, dışarıya hiç çıkmadığı ve kişisel bakımını da zerre iplemediği düşünülen ağır asosyaller için eklenmiştir, lütfen kötü amaçlarla kullanmayalım.

2 dakikalık bir "vücut su görsün" seansı da, yarım saatlik enikonu bir banyo da "duş" kabul edilmekte. bazen günde 2 kez, bazen 2 günde bir duş alıyorsanız "günde bir" seçeneği daha uygundur.

bunun dışında ekstra ekleyeceğiniz bir şey varsa buraya yazabilesiniz diye duyuru olarak değil de soru olarak açtım.
0
pescador
(03.05.14)
günde birden fazla +1
0
papillon7
(03.05.14)
gün aşırı:))
0
aklimdakisorular
(03.05.14)
her gün ve hatta marmarisli ve yazları orada geçiren bir insan olarak bazı günler 2-3-4 defa. 5'e çıktığımı bilirim 45 derece sıcakta.
0
asyamaris
(03.05.14)
günde 1.
0
baldur
(03.05.14)
her gün
0
sayns
(04.05.14)
yaz-kış her gün.
0
strangerinhere
(04.05.14)
günde 3 defa
0
thx 1138
(04.05.14)
günde 1.
0
lionel andres
(04.05.14)
(3)

sözlükten mesaj atmasını engellediğim biri var, tekrar atabilsin

pescador
ben bir ara buna çok sinirlenmiş, tüm iletişim yollarını kapatmak için sözlükten mesaj için de engellemiştim. fakat ilgili kişi troll'lerde yok, ki troll'ler zaten sadece entrysini görmek istemediğimiz kişiler oluyor sanırım...ben bu vatandaşın şu andan itibaren atacağı mesajları almak için nerden n
ben bir ara buna çok sinirlenmiş, tüm iletişim yollarını kapatmak için sözlükten mesaj için de engellemiştim. fakat ilgili kişi troll'lerde yok, ki troll'ler zaten sadece entrysini görmek istemediğimiz kişiler oluyor sanırım...

ben bu vatandaşın şu andan itibaren atacağı mesajları almak için nerden nasıl bir ayar çekmeliyim? yoksa mesaj engelleme diye bir şey yok da ben mi hayal kuruyorum? alala.
0
pescador
(03.05.14)
mallara bak ayarlarda
0
sutlu nescafe
(03.05.14)
sen hayal kuruyon :) troller'e ekleyince mesaj atmasını engelliyorsun zaten. tek yolu bu. troller'de yoksa mesaj da atabilir sana.
0
localhost
(03.05.14)
geçmişe baktım da, "mesaj atma burdan" yazmışım jshafskfsl. bilinçaltıma işlemiş kezoluk :(
0
🌸pescador
(03.05.14)
(15)

tatlı-şeker krizine giriyorum

pescador
bir ay öncesine kadar, özellikle meşrubatlar nedeniyle korkunç miktarda şeker tüketiyordum. günde 2 litreye yakın kola-ice tea içiyor, beyaz ekmek yiyor, çaya kahveye 2 kaşık şeker atıyordum. gofreti çikolatayı yediğim zaman da yine normal değildim, tek başıma browni kutusunu bitirirdim. pasta yapıl
bir ay öncesine kadar, özellikle meşrubatlar nedeniyle korkunç miktarda şeker tüketiyordum. günde 2 litreye yakın kola-ice tea içiyor, beyaz ekmek yiyor, çaya kahveye 2 kaşık şeker atıyordum. gofreti çikolatayı yediğim zaman da yine normal değildim, tek başıma browni kutusunu bitirirdim. pasta yapılmıştır mesela, herkes 1 bilemedin 2 dilim yer, ben gidip 5 tane yerim.

fakat bir aydır şeker yok. meşrubatı tamamen kestim, çayı-kahveyı şekersiz içiyorum, beyaz ekmek yemiyorum. bu durumdan gayet memnunum, şekeri hiç aramıyorum ama kriz zamanları kafayı yiyorum. birkaç haftadır, 2-3 günde bir, çok şiddetli tatlı-şeker krizlerine giriyorum.

resmen güçten düşüyorum, reset tuşum olsa da bassam diye düşünüyorum, vücudumun buharlaşıp yükselmeye başladığını hissediyorum.

tüm bunlara ve iradesiz birisi olmama rağmen, bu krizlerin hiçbirinde ağzıma şeker sürmedim. markete gidip çikolata almaya üşendim çünkü.

yine geldi bu tipini sktiğim, terledim. vücut bu zehri 10 günde falan atamıyor muydu? ne kadar süre beklemem lazım benim böyle şiddetli kontralardan kurtulmak için? gerçekten durduk yere tüm moralimi, motivasyonumu dağıtıyor. hiçbir şeye odaklanamıyorum.
0
pescador
(03.05.14)
tarçın şeker isteğini engelliyor.
0
rock n roll
(03.05.14)
bir ay yemedim ben nutella, tatlı felan. artık kaşığın ucuyla bile yemiyorum nutellayı normalde de canım tatlı istemiyor hiç.
0
mula
(03.05.14)
sorunun cevabını bilmiyorum ama tarçın işe yarayabilir bence. tarçınlı süt/yoğurt/su ne olursa.
0
mayaa
(03.05.14)
bir şey yiyip yutmadan yok etmek mümkün olmaz mı ki? zamanla geçmez mi, ömür boyu böyle mi olcak? ara sıra yiyebilirim, zarar gelmez herhalde, ama kendimi kontrol edememekten korkuyorum. şu an baklava yeme imkanım olsa mesela bayılana kadar yerim eminim. her an her durumda tarçın ya da isteği giderecek bir şey olmayabiliyor çevrede. hadi evdeyken bulunur da, yolculuk sırasında falan olursa mesela çok rahatsız edici olabilir. başım ağrıyo resmen, baklava istiyorum.
0
🌸pescador
(03.05.14)
meyve yesen?
0
rock n roll
(03.05.14)
yok kesmiyor. tatlı tatlı mis gibi yeşil elma yiyom hem de.
0
🌸pescador
(03.05.14)
2 aydan sonra canım hiç çekmemeye başladı benim. 1 yılı geçmiştir şeker yemeyeli.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(03.05.14)
Bir anda kesmek yerine yavaz yavas mi kesseydin acaba?

Canin tatli cekince sundan falan yesen olmaz mi?
www.ortakalan.com.tr

Cok guzel tadi da bayiliyom
0
Idonthaveausername
(03.05.14)
insülin direncini bi araştır netten.
0
mrthany
(03.05.14)
iki günde bir 1.5 saat iki saat spor yapınca yani her yerin ağrıyana kadar, ne hormon salgılatıyorsa ne tatlı ne sigara canım çekmiyor o zaman.
0
tescillimarka
(03.05.14)
bişy yiyip yutmadan yok etmenin yolu, bişey yiyip yutmamak.
senin kendine dair bahsettiğin halet-i ruhiyye ile, filmlerde vb. tasvir edildiği minvaliyle uyuşturucu bağımlılarının rehabilite edilirken yaşadıklarının farkı var mı, yahut sigarayı bırakma aşamasında olan birinin triplerinden? yok.

- güçten düştüğünü hissetme
- vücudunun buharlaşıp yükselmeye başladığını hissetmen
- iradesiz biri olduğuna dair inancın
vb.

dayanacaksın geçecek.
0
dafaiss
(03.05.14)
şekerini ölçtür bence.
0
irsh92
(03.05.14)
hurma + findik kombinasyonu guzeldir.
kuru incir falan da fazla abartmadan yenilebilir.
yani dogal sekerleri dogal halleriyle, yanindaki liflerle posasiyla birlikte yersen o kadar da kotu degil. tabi yine abartmamak lazim ama kriz zamanlarinda kurtarir.
0
chavezding
(03.05.14)
hurma ya da kuru kayısı alternatif olabilir.

ya bir de kulağa hiç hoş gelmiyor ama bir kuzenim böyle durumlarda yemek istediği şeyi çiğneyip yutmadan çıkarıyordu...
0
legolasin son oku
(03.05.14)
Abimin spor hocasi tatli krizleri geldiginde git kuruyemisciden 1 liralik leblebi al ye gecer o his demisti sahiden denedik oluyormus. Sen de dene istersen bi.
0
duzsac
(04.05.14)
(4)

bilgisayarda garip bir donma problemi

pescador
football manager 2014 oynamaya başlayınca oldu bu. 1 saat civarında oyunda kaldığımda, bilgisayar ciddi şekilde yavaşlıyor. google chrome özellikle çökme noktasına geliyor. sekmeler çok geç açılıyor. mesela SON CEVAPLANANLAR'da duyurunun üstüne geldiğiniz zaman tıklanabilir hale geliyor, altında çiz
football manager 2014 oynamaya başlayınca oldu bu. 1 saat civarında oyunda kaldığımda, bilgisayar ciddi şekilde yavaşlıyor. google chrome özellikle çökme noktasına geliyor. sekmeler çok geç açılıyor. mesela SON CEVAPLANANLAR'da duyurunun üstüne geldiğiniz zaman tıklanabilir hale geliyor, altında çizgi çıkıyor ya... o şey bende 30 saniye sonra falan oluyor.

çok yavaşladı anlamsız bir şekilde. neden olduğunu anlamıyorum. aşırı ısınma ya da ona benzer bir problem yok. dota'nın çok daha fazla yoruyor olması lazım bilgisayarı, onu oynarken bir şey olmuyor.

yaptığım tek şey masaüstündeki şeyleri klasörlerde toplamak ve fm 2014 oynamaktı. sktim attım resmen bilgisayarı, hiçbir şey yapılmıyor adam gibi.

formattan başka çözümü yok mu bunun? ne bileyim güzel bir antivirüsle taratsak falan? neyle taratalım, ne yapalım?

football manager 2014'ü kaldırmak kesinlikle bir alternatif değil. çok özlemişim keratayı, çökertse de oynıycam.
0
pescador
(02.05.14)
sen torrentten fifa14 diye virüslü keygen falan indirmiş olma prenses, vallahi bitcoin mining yapıyo bile olabilirler senin alette.
0
hjarteblod
(02.05.14)
gözlerime bak hayarteblud, sence ben o kadar aptal mıyım?

madem öyle yarın gelip bi bak bakalım format at abine, bilgisayarcı değil miydin sen????
0
🌸pescador
(02.05.14)
şimdi toplum içinde ayıp olmasın diye evet demiyorum da, yapmışsındır bi dalgınlık cnm ya :))

ısınmadığına nasıl emin oluyorsun bu arada? takla at da görelim. fm14 ile eşzamanlı olarak aç speccy falan ısıyı görebileceğin program, 2 saat sonra çat diye alt+tab yapıp speccy'e geç bak, 70+ ise çok sakat var.
0
hjarteblod
(02.05.14)
benzer bir saçmalık yaşayan varsa diye not düşeyim buraya: problem bilgisayardan, programlardan falan değil windows 8'den kaynaklanıyormuş. görev yöneticisine baktığımda disk kullanımımın çok fazla olduğunu (hiçbir şey yapmadığım halde) ve kafasına göre değiştiğini fark ettim.

siz de buna benzer donma-takılma problemleri yaşıyor ve w8 kullanıyorsanız öncelikle bu problemi çözmeyi deneyebilirsiniz temizliğe, formata vs. girişmeden önce.

onlarca şey denemeniz gerekebilir, farklı sebepler olabilir ama benim sorunumu şu çözdü pat diye: biliblog.com

şimdi maksimum 30 oluyor. dünya varmış be.
0
🌸pescador
(03.05.14)
(7)

pilot olmak isteyen edebiyat öğrencisi (uzun yazı içerir)

pescador
son zamanlarda "işim yok ne yapayım" gibi sorulara "pilot ol" önerileri artmaya başlayınca ben de cesaretimi topladım, sormak istiyorum.şöyle ki çocukluk hayali pilotluk ve yazarlık olan, fakat matematikle anlaşamadığı için (matematik hocalarımın matematiği sevmememde inanılmaz büyük etkisi oldu, bu
son zamanlarda "işim yok ne yapayım" gibi sorulara "pilot ol" önerileri artmaya başlayınca ben de cesaretimi topladım, sormak istiyorum.

şöyle ki çocukluk hayali pilotluk ve yazarlık olan, fakat matematikle anlaşamadığı için (matematik hocalarımın matematiği sevmememde inanılmaz büyük etkisi oldu, bunu göz ardı edemem. yine de ihaleyi onlara kitlememem lazım elbette) ikinci yola giren, yabancı dil bölümünden mezun olmuş esmer kavruk bir delikanlıyım. boyum 1,78.

ilk seneyi yanlış bölüm seçiminden, ikinci seneyi safi gaflet ve dalaletten kaybettiğim için, "İTALYAN DİLİ VE EDEBİYATI MEZUNUDUR, DZZZT" belgemi 24 yaşında alabileceğim.

lisede "sayısal okumadım ki... pilotaja giremem ki..." diyerek vazgeçtiğim bu hayale tekrar sıkı sıkıya tutunmuş durumdayım son 3 aydır. kendimce araştırmamı yaptım ama bilgisi olan varsa paylaşmasını rica edeceğim. yani pislik, şerefsiz gibi görünmek istemiyorum kusura bakmayın ama işsiz adamlara önerebildiğinize göre çok kolay bir meslek bu. pilottan çok pilotçuyum.

aslında net sorular ve cevaplar dışında, genel bilgilere ihtiyacım var. örneğin, matematikten sınava girip üniversite kazanma şansım yok. özel uçuş okullarına da 200 bin dolar veremem. olsa veririm, yok. "ne yapabilirim?"

THY akademi var, orası da edebiyat mezunu olduğum için almıyor. kamu yönetimi mezununu alıyolar ama. işletme mezununu alıyolar. kriterleri neyse, niyeyse artık.

ben bununla ilgili bir yazı yazdım THY'ye uzunca. elbette ki siklenmedim. THY'yi aradım, pilot istihdam bilmem nesine yönlendirdiler, "mail adresini vericem oraya mail atın" dediler, oraya mail attım, yine siklenmedim.

bir kokpit aero yazarıyla iletişime geçip durumumu izah ettim, "yaşın çok genç, hiç sıkıntı etme. önce bölümünden mezun ol. senin gibi edebiyat mezunu olup, çalışarak kurs parasını çıkaran arkadaşlarım var. kafana takma şimdi pilotluğu, sen önce burdan mezun ol, gerisi kolay" dedi. soramadım "200 bin dolar mı kazanıyo edebiyat mezunu arkadaşlarınız o.O" diye.

***

daha sonra kafamda şimşekler çaktı. işletme mezunlarını alıyorlar dedim... AÖF'te işletme okuyabilirim. kabul ediyorlar mı peki? yine THY'ye sordum, aynı yere yönlendirdiler. yine mail attım, cevap vermediler. "böyle bi mevzu var, kime sormam lazım bunu" dediğimde başka bir yere yönlendirmiyorlar. o yüzden kime soracağımı da bilmiyorum.

birkaç pilot, açıköğretimde işletme bitirip akademiye girdiğini yazmış ama okuduğum diğer yazılar da çelişkiliydi. işte kimisi olur diyor kimisi olmaz. neye, kime güveneceğimi bilemiyorum. ha tabii thy akademi'nin sistemi değiştirme ihtimali de var önümüzdeki 4 yılda... işletme mezunlarını almıyoruz da diyebilirler, edebiyat mezunlarını alıyoruz da diyebilirler, "sktirin gidin lan almıyoruz pilot milot, kapattık dükkanı" da diyebilirler.

gördüğünüz gibi tek rakibim THY. bu tarz, ücretsiz başka bir akademi bilmiyorum. bu noktada herkesin tavsiyesi "yurtdışına çık" oluyor... çok çok isterim, yurtdışında pilotaj okusam sevinçten kudururum herhalde ama türkiye'de okuyamayan adam hangi parayla yurtdışında okuyacak? ki ben önce mezun olmak istiyorum, bölümü seviyorum. 2 sene kaybettiğime değsin, diplomasını aliyim şunun 4 sene sabredip.

"e gardaş ne soruyon sen" derseniz... bu durumdaki birisi, bir şeyler yapabilir mi? yani danışabileceğim, "gel lan biz sana öğretelim" diyebilecek bir yer, bir şey? her türlü bilgi işime yarar. daha önce de belirttiğim gibi net bir sorum yok, hiçbir şey net olmadığı için sorular da net değil.

ANTİ-KLİŞE TİMİ NOTLARI,

* yabancı dilim var, daha da iyi olacak umarım.

* lise seviyesinde matematik-fizik yeterli olur, gözünü korkutma diyor pilot abiler. önümüzdeki 4 yılda halledebilirim, sorun değil.

* hosteslerin kucağımıza atlamadığını, bayramda cenazede çalışmak zorunda kalacağımı, eşimi doğumda yalnız bırakmak zorunda kalabileceğimi vs. biliyorum. evlensem dahi ben alışırım buna, ki pilot olursam evlenmem. uçuyorum lan, evlenip napıcam. uçak falan var altımda.
0
pescador
(02.05.14)
seninle konuşmuştuk sonra cevap vereceğim sana.
0
basond
(02.05.14)
Ha deyince pilot olunamadığını, çok zorlu eğitimlerden geçildiğini ve en önemlisi pilot olamama ihtimalini göz önünde bulundurmalısın. Pilot olmak için yaklaşık 100,000 euro harcanıyor. Bazı firmalar bunu sözleşme karşılığı pilot adayına ödetmiyor. Sözleşmeye göre ise uzun süre o firmaya çalışıyorsun maaşından belli miktar kesiyorlar. Süre dolmadan ayrılınca parasını alıyorlar. Bu dediğim süre de 10 yıl.

Hevesini kırmak değil amacım, ama bu etmenleri kesinlikle göz önünde bulundurmak gerekiyor.

not: klişelerde gözüme çarptı, cenazede çalışmak zorunda kalmazsın. çünkü pilot psikolojim kötü derse uçuştan vazgeçme yetkisine sahip kişidir. Fakat patron pek hoşlanmayabilir tabi ki.
0
fuzzy olmak istemistim
(02.05.14)
@fuzzy, biliyorum. benim için zor olan kısım sadece okula girmek. oradaki sınavları, testleri geçemezsem yapacak bir şey yok elbette. ücretsizden kastım, firmanın masrafları üstlenip maaştan kestiği programlar, tıpkı thy akademi gibi.

100 bin euro'm zaten yok ama parayı basıp (her ne kadar eğitimini alarak olsa da) pilot olmayı çok istemezdim açıkçası. thy akademi daha şirin görünüyo insanın gözüne, daha klas. elbette ki parayı basıp pilot olunmuyor ama "100 bin euro basıp oldum"dan daha hoş geliyor kulağa "üniversiteyi bitirdim, sonra da akademiden mezun oldum" deyince. heyt be.
0
🌸pescador
(02.05.14)
Matematik istemelerinin sebebi sana havada türev integral çözdürmek değil tabi ki analitik düşünce yeteneğine(ne demekse) sahip misin bunu ölçmek, yani matematik insana değişik bakış açıları verir pilotlarda bu bakış açısı istenir, yani matematik sana bu sebeple gerekli. Edebiyat mezunlarında matematik dersi yok ama işletmede var böyle düşün.

Neyse açık öğretimle ilgili bilgim olmadığımı önceden söylemiştim. Sistemin çok fazla değişeceğini düşünmüyorum pilotluğun göründüğü gibi bir meslek olmadığını da önceden söylemiştim. Kolay iş değil.
0
basond
(03.05.14)
Matemtik istemelerinin sebebi sana problem çözdürmek aslında. mesela motor sustuğunda ne kadar süzüleceğini hesaplıyorsun. veya acil iniş yaparken kaç ton yakıt boşaltman gerektiğini hesaplıyorsun. sadece analitik düşünce için istemiyorlar.
0
fuzzy olmak istemistim
(07.05.14)
bunun farkındayım, elbette ki matematik bilgisi gerekecek ama 2 sene pilotluk eğtimi verdikleri adam bunları zaten hesaplayabilecek seviyeye gelmiş olur sanırım. yani oraya kimseyi mühendislik mezunu diye alıp pilot yapmıyorlar.

hadi mühendisleri zaten anlıyorum, pilotaja çok daha yatkın olurlar sayısal bilgilerinden dolayı. edebiyatla kıyaslandığında tabii ki işletme falan da öne çıkar. ama esprisi ne yani onu anlamıyorum. işletme mezunu bir adam pilotaj okuyabiliyorsa edebiyat mezunu niye okuyamıyor? konu pilotaj olunca bu ikisini ne ayırıyor? ya da kamu yönetimi işte... anlamıyorum bizi niye almıyorlar.

sadece mühendisler deseler anlarım. kol gibi sayısal okuyor herifler. pilotaj da bir çeşit mühendislik sayılır. ama işletme, kamu yönetimi ne alaka. neye göre belirliyor bunu thy anlamıyorum.

yani diyorum ya, mülakata alsınlar, geçemiyosam yine geçemiyim. siz 2 sene pilotaj eğitimi veriyo musunuz, veriyosunuz. e bu alımı mühendislerle sınırlı tutuyo musunuz? hayır, bissürü bölümden adam alıyosunuz. e o zaman bana niye başvuru şansı tanımıyosunuz ki?

ben bu konuyla alakalı resmi dille yazılmış şahane bir şey de gönderdim kendilerine ama iplemediler tabii.
0
🌸pescador
(07.05.14)
yok yanlış anlaşılmasın ben edebiyat mezunları yapamaz demek istemedim. yukardaki arkadaşın mesajına istinaden bilgi vermek istedim.

bu arada kamu yönetimi eşit ağırlık sanıyorum? yanlış da biliyor olabilirim tabi. matematik gördükleri için belki başvuru şansı veriyorlardır.

ayrıca bölüm pilot olmayı etkileyen bir durum değil. ama şirket senin masraflarını kendi karşılayacak ve bu yüzden sayısal bölüm mezunları tercih ediyor. ölü yatırım yapmamak için risk almıyor. herkes matematik yapamayacak diye bir şey yok ama illa ki yapamayanlar da vardır içlerinde.
0
fuzzy olmak istemistim
(09.05.14)
(3)

NBA finalinde formatın farklı olmasının sebebi var mı? (2-2-1-1-1 vs 2-3-2)

pescador
ve bu format niye tercih ediliyor? emin olmamakla birlikte, 1-2 ve 6-7. maçları evinde oynayan, yani saha avantajını elinde bulunduran taraf normal sezonu daha yukarda bitiren takım diye biliyorum.takımların daha az yolculuk etmresi dışında bu formatın bir faydası, esprisi var mı klasik 2-2-1-1-1'e
ve bu format niye tercih ediliyor? emin olmamakla birlikte, 1-2 ve 6-7. maçları evinde oynayan, yani saha avantajını elinde bulunduran taraf normal sezonu daha yukarda bitiren takım diye biliyorum.

takımların daha az yolculuk etmresi dışında bu formatın bir faydası, esprisi var mı klasik 2-2-1-1-1'e kıyasla? ayrıca doğu ile batı arasında bayağı güç farkı var gibi görünüyor. doğu'nun 4.sü, batının 5.sinden önde diye saha avantajını alırsa adaletsiz olmaz mı?

nasıl oluyor hele duyurunun kaan kuralları açıklayabilir mi? ya da hem doğudan hem de batıdan üçüncüler finale çıktı mesela? hoop, n'oldu? kapatıyo muyuz nba'i, error mu veriyolar?
0
pescador
(02.05.14)
2-2-1-1-1 kısmında takımlar yolculuktan ötürü gereksiz zaman ve enerji kaybederler son 3 maçta. Amerika'da Doğu-Batı kıyıları arası uçakla 5-6 saat civarında.

Sıralamada genel galibiyet yüzdesine bakılıyor diye biliyorum.
0
cakabo
(02.05.14)
2-3-2'nin mantığı yolculuk süresini azaltmak. başka bir mantığı yok diye biliyorum.

saha avantajında ise doğu 2.si batı 3.sünü geçer durumu yok. toplam galibiyet sayısına göre. örneğin doğu 1.si 60 galibiyet aldı, batı 3.sü 61, bu durumda batı 3.sü finalde ev sahibi avantajını alır. eşitlik durumunda da bir çok kriter oluyor tabi. yani nba'i kapatmalarına gerek kalmıyor :)
0
kivanc1
(02.05.14)
Format konusunda tartışmalar var zaten yıllardır. Dediğin gibi yolculuk konusu sıkıntılı biraz. Boston-Los Angeles üç buçuk saat sürüyor olmalı mesela.

Bir de galibiyet sayılarına bakıyorlar Finaller sırasında diye biliyorum. Dallas Toronto finalinde Dallas ev sahibi mesela bu sene.
0
lode runner
(02.05.14)
(11)

hazır çorba ve makarna, kalori sorusu

pescador
bu vatandaşların üzerindeki kalori bilgileri, pişmemiş ürün için veriliyor. peki, piştiklerinde ne oluyor?mesela kremalı mantar çorbasının 100 gramında 297 kalori varmış. biz 100 gramlık tozu aldık, pişirip yedik. ne kadar kalori almış oluyoruz? sadece su eklendiğini, başka hiçbir şey olmadığını var
bu vatandaşların üzerindeki kalori bilgileri, pişmemiş ürün için veriliyor. peki, piştiklerinde ne oluyor?

mesela kremalı mantar çorbasının 100 gramında 297 kalori varmış. biz 100 gramlık tozu aldık, pişirip yedik. ne kadar kalori almış oluyoruz? sadece su eklendiğini, başka hiçbir şey olmadığını varsayarsak?

aynı şekilde, makarna... bir çay kaşığı sıvıyağı, yarım veya bir adet et bulyon atılmış 100 gram makarnanın kalorisi ne civarda olur?

sanırım net rakam zaten verilemez ama en azından yaklaşık değerler çıkarsa çok sevinirim. makarna da hazır çorba da pek güzel şeyler değil ama hem yapması kolay hem de dürümden pizzadan daha ucuz, daha az göbeğe gidiyo.
0
pescador
(01.05.14)
su: 0 kalori.

edit: sorduğun bu değilmiş sanırsam.
0
armagan
(01.05.14)
uzerinde olan kaloriyi almiyorsunuz aslinda. glisemik indeksle daha cok alakali bu konular. bizde genelde direk icindekilerin kalori olarak miktari yaziliyor glisemik indeksten ziyade.

icme suyunun da kalorisi oldugunu sanmiyorum. o yuzden degismez.
0
gel gel sarisinim sag yap gel
(01.05.14)
evet, pişince kalorisinde nasıl bir değişiklik olur onu sormuştum. su kalorisiz ama zaten sadece su eklenerek yapılıyor çorba, "pişmiş" değerini vermedikleri için, farklıdır diye düşündüm. hani ne biliyim pişince çok gaza gelip 400 kalori oluyodur mesela sjfskl

@gel gel sarisinim sag yap gel, glisemik indeks hakkında bildiğim tek şey makarnanın, beyaz ekmeğin, şekerin vs. çok daha çabuk acıkmaya neden olacağı... bunun kalori sağlamasını yapmak için test yaptırmak gerekir sanırım, yani "glisemik indeksim 3, o zaman 5 kalori alıcam" diye kafadan hesap yapılamıyor galiba.

ya ben çok sıkıldım, hiç kaloriyle falan uğraşmayıp hayvan gibi yemek, kiloyu spor yaparak vermek istiyorum ama ayağım iyileşene kadar böyle salak salak vay efendim 3 yumurta vay efendim küçük porsiyon öf
0
🌸pescador
(01.05.14)
makarnaya niye et bulyon atıosun lan vahşi herif
0
hjarteblod
(01.05.14)
@hayarteblud, abi tuzu ayarlaymaıyorum ya. ya çok tuzsuz oluyor, ya çok tuzlu oluyor, ya tuza bulasam bile tuzlu olmuyor vs... az yiyeceksem yarım, orta-çok yiyeceksem 1 tane atıyorum, tam oturuyor. mis gibi dengeli tuzlu güzel tatlı makarna oluyor. tavsiye ederim.
0
🌸pescador
(01.05.14)
bu kadar kalori hesaplayan birisinin sağlıksızlığın dibine vurmuş et bulyonu kullanması da garipmiş.
0
ykyt
(01.05.14)
derdim gün içinde 2000'in altında kalmak, o yüzden sıkça tükettiğim şeylerden aldığım kaloriye dikkat etmeye çalışıyorum. çok sağlıklı beslendiğimi ya da öyle bir amacım olduğunu söylemedim.
0
🌸pescador
(01.05.14)
Genelde pişmiş çorbanın 100ML üzerinden yazıyor. Yanlış bakmış olmayın? Ya da sizinki bir değişikmiş... Benim çorbada mesela pişmiş çorba 100ML 22 kcal diyor. İçine 1LT su koyduğumuzu düşününce, totali 220 kcal ediyor. Aşağı yukarı aynıymış.
0
trachemys scripta elegans
(01.05.14)
maalesef kilo verme ve sağlıklı vücudun %90'ı boğazdan ne geçtiğine bakıyor. o yüzden hayvan gibi yeyip spor yaparak kilo vereceğim fikrine kendinizi çok alıştırmayın derim.
0
trachemys scripta elegans
(01.05.14)
@trachemys, evet knorr'da sizin söylediğiniz gibi yazıyor. başka bir markaydı sanırım akşam yaptığım, onda 100 gram diyordu. çünkü 297 kcal yazıyordu, 100ml için çok absürt bir rakam sanırım.

evet tabii ki ne yediğime bakıyor, minik bir çikolatanın kalorisini yakmak için yarım saat yürümek gerektiğini biliyorum. ama daha çok spor, daha fazla yeme imkanı demek. belki bir michael phelps hayvanı olmayacağım ama olsun, kendi çapımızda yakarız biz de.
0
🌸pescador
(01.05.14)
1) daha çok spor daha çok yeme imkanı demek değildir sevgili pescador.
yani teoride öyle gibi görünür belki ama pratikte öyle değil. ne demiştik daha önce: "ne yediğin, ne kadar yediğinden daha önemli". özellikle de sağlıklı beslenmeyi öğrenmeye ve oturtmaya çalışan genç bir adam için bu kesinlikle böyle.

2) "makarna ve hazır çorba dürümden daha az göbeğe gidiyor" diye bir durumu da nereden çıkardın merak ettim :)
hayır anlamadığım, adam makarna yapmaya üşenmiyor, içine bulyon mulyon bile koyuyor ama "bir tavuk haşlayayım, hem tavuğunu yerim hem de o tavuğun suyuna bir çorba yaparım mis gibi, içine istediğim malzemeleri koyarım" demiyor.

3) (soruya cevap) çorbaların 1 kepçesini 75 kalori, makarnanın da 2 yemek kaşığı kadarını 75 kalori gibi hesaplayabilirsin. bunlar aynı zamanda 1 normal dilim ekmeğin kalorisine eşittir. tabii kabataslak ve genellenmiş rakamlar ama senin için yeterli olur. hani mecbur kaldın ve yedin ve ille hesaplamak istersen bu rakamları kullanabilirsin.
0
icemint
(02.05.14)
(13)

en güçlü rakiple yüzleşmeyi mi tercih edersiniz yoksa kolay yoldan gitmeyi

pescador
mi?bir turnuvadasınız diyelim. ister futbol takımı olsun, ister satranç, ister "kim daha güzel giyiniyor" tarzı bir mevzu... yarışmanın türü önemli değil.bu yarışmada birinci olabilmek için, teker teker 3-4 kişiyi/takımı elemeniz gerekiyor diyelim.ilk fırsatta, en güçlü olduğu iddia edilen kişi/takı
mi?

bir turnuvadasınız diyelim. ister futbol takımı olsun, ister satranç, ister "kim daha güzel giyiniyor" tarzı bir mevzu... yarışmanın türü önemli değil.

bu yarışmada birinci olabilmek için, teker teker 3-4 kişiyi/takımı elemeniz gerekiyor diyelim.

ilk fırsatta, en güçlü olduğu iddia edilen kişi/takımla yüzleşmeyi mi tercih edersiniz, yoksa en kolay şekilde finale ilerleyip, en güçlüyle finalde karşılaşmayı mı istersiniz? cevabınızı sebepleriyle birlikte açıklar mısınız? bu ikisi değilse, nasıl bir eşleşme istersiniz, ne düşünürsünüz?

futbolseverler için şöyle spesifikleştireyim: galatasaray, fenerbahçe veya beşiktaş'la şampiyonlar ligi'nde 2. tura yükseldiniz. olası rakipleriniz chelsea, bayern münih, psg. fakat diğer yanda bir tane de maribor var. nasıl becerdiyse ikinci tura çıkmış sempatikler.

"olm maribor gelsin ya yenelim, çeyrek final görürüz işte" mi dersiniz, "şampiyonlar ligi'ne maribor'la oynamaya mı geldik aq, chelsea gelsin" mi?

sadece bu örnek bile pek çok faktör içeriyor. örneğin parayı ve sıralamayı önemseyen birisi maribor'u seçecektir ama daha fazla kişi tarafından izlenmek, adını duyurmak isteyen birisi, chelsea'yle eşleşmeye daha çok sevinecektir. bu basit bir örnekti.

o yüzden bu tip bir durumda neyi neden seçerdiniz, ayrıntılı olarak kendi kafanızdaki faktörlere göre cevaplarsanız sevinirim.

soruyu sorma amacım sadece merak.
0
pescador
(01.05.14)
benim için inan fark etmez,
O yarışmaya girdikten sonra ali gelmiş veli gitmiş hiç önemli değil.

İlla ikisinden birisi olacaksa ilk turda karşılaşmayı isterdim.
0
basond
(01.05.14)
bu soru daha önce de sorulmuş muydu ? :)

ilk başta en güçlü ile karşılaşmak istemem, fakat adım adım her zaman benden bir üst basamaktaki ve sonunda en güçlü ile finalde karşılaşacak şekilde ilerlemek isterim, anlatabildim mi :)
0
freebird5406_2
(01.05.14)
devamlılık sağlanması gereken bir durum varsa en güçlüyle karşılaşmak isterim. herkesi alt edebilecek kapasiteye sahip olmak gerekir o zaman. futbolda böyle olmalı misalen. tek sefer katılınan bir turnuvayı kısa yoldan, şansla falan kazansam sevinirim; yemişim en güçlüsünü.
0
henrikirinkil
(01.05.14)
zorluklar kademe kademe gelsin isterim.

kademe kademe gelsin ki kendimi detaylıca irdeleyebileyim.
0
papillon7
(01.05.14)
Hangi alanda olursa olsun o şartlarda benim rakibim olmuşsa o anda benim en güçlü rakibimdir.

Maribor o sezon ŞL'de oynuyorsa haketmiş ve benim karşımdaysa rakibimdir. Seçme gibi bi durumum olmaz. Empati yapıp Chelsea'nin de bana öff Skey ile oynamaya mı geldik ŞL'ye yaa diyebileceğini düşünüp ona göre değerlendirme yaparım.
0
Skey295
(01.05.14)
Finale kadar gelecek gücüm varsa kazanamasam bile hak ettiğim kadar yükselmek isterim. Yani en güçsüzden en güçlüye doğru sıralanmasını tercih ederim.
0
robep
(01.05.14)
En gucsuzden sıralarım satranç olmasa da taraftar toplamam gereken bir yarışsa finalde diğer elenen gucsuzlerin destekçileri de iki finalistten birini destekleyecek maksat oylar bölünmesin. İlk dakikadan en güçlü rakibi elersem keyfi çıkmaz.
0
Lim5
(01.05.14)
güçsüzden güçlüye doğru geçeyim ki hem baştan elenme ihtimalim azalsın hem de yapılan müsabaka sayısı artacağı için alacağım zevk, duyacağım heyecan artsın. fazladan müsabakaya katılmanın daha garanti yolu bu olduğu için bunu seçerim. hepsine aynı ciddiyetle çıkarım orası ayrı.
0
bass solo take one
(01.05.14)
güçsüzü isterim ki şans faktörüyle diğer güçlülerden birisi elenir belki. 2002'de milli takım senegalle falan oynayacağına 2. turda italya ile oynasaydı direk elenecekti belki ama şansa gitti güney kore hepsini eledi adamların. sonuç olarak bize daha zayıf rakipler kalmış oldu. dünya kupasının kura sistemini biliyorum, anlatmak istediğim mantık sadece.
0
fayfim
(01.05.14)
eğer öncekiler beni yorup final enerjimi düşürecekse önce en güçlü rakiple yüzleşmeyi,
eğer öncekiler beni yavaş yavaş en güçlü rakip için ısınmamı sağlayacaksa sırayla gitmeyi tercih ederim.
0
goldentitan
(01.05.14)
sırayla. çünkü o turnuva dahilinde yapacağın karşılaşmalar da sana tecrübe olarak dönecek. örneğine göre maribor mesela, zayıf bi takım da olsa senin kendini test edeceğin bi fırsat sağlar, ya da onlardan bi şey öğrenirsin ama yine de öğrenirsin. en basitinden bi satranç turnuvası olsun konu, heyecanını kontrol altına almanı sağlar daha fazla karşılaşma yapmak o turnuvada. karşında zayıf bi rakip olur kendine güvenin artar, hem de ilk turda diğer rakiplerin de neler yaptığını izlersin, mesela gözüne kestirdiğin adam chelsea'ysa, onun da bi maçını izleyip gözlem yapacak fırsatın olur.
böyle yani bence. zaten çat diye en zorla başlamak iyi olsa ısınma diye bi şey olmaz.
0
cilgin korsan ces
(01.05.14)
bir daha o yarışın içinde yer al(a)mayacaksam, güçlüyle olabildiğince geç karşılaşmak isterim fakat her sene veya sene içerisinde 2 ve üzeri defa o ekiple/kişiyle yarışa gireceksem güçlü olan baştan gelsin isterim ki elenirsem eksiğimi veya onun benden fazlasını göreyim sonraki karşılaşmalarda da geçebileyim.

güçlü olanı baştan elersem geriye kalan yarışmacı arkadaşların önünde "yarış mı istiyosun kamoon" diye gezerim ve muhtemelen sonraki rakibi küçümsediğim için elenirim ama elenmezsem kupa benim olur binerim üstüne vururum kırbacı.
0
azizakin
(01.05.14)
ben de kademeli olarak artmasini tercih ederdim. guclu bir rakiple karsilastigin zaman elinden gelen ne varsa sahaya koyman gerekiyor, bu da yipranma payini artiriyor. sonraki turlarda bunun sonuclari kendini gosterebiliyor (zihinsel/fiziksel yorgunluk, kart cezasi, sakatlik gibi). bu da daha zayif rakibe karsi elenme ihtimalini artirabilir. ornegin teniste daha rahat taraftan gelen sporcu finalde denk bir rakiple oynarken taze kalmanin avantajina sahip oluyor. ayrica esas rakibi eledikten sonra zafere erme psikolojisiyle daha zayif bir rakibe karsi konsantrasyon kaybi da yasayabilirsin. tabii bunlar favoriler icin gecerli. kucuk isimlerin favorilere karsi ilk turlarda bir surpriz yasatma ihtimalleri daha yuksek bence. ama o durumda dahi herhalde sukse yapmaktan ziyade bir ust tura cikmanin derdinde olurdum ben.
0
John Finn
(02.05.14)
(2)

şurdaki para birimi paund değil mi? ben mi yanlış hesapladım?

pescador
http://watch.nba.com/nba/subscribeşurdaki fiyatlarda bir gariplik yok mu? 130 paund olan şey nasıl 65 dolar oluyor ki? "para birimini çevirdik, tahmini değer" diye not düşmüşler altına, anlamadım. ben ilkini alsam 65 dolar, ikincisini alsam 45 dolar mı vericem şimdi? yoksa 130 veya 90 paund mu?anlam
watch.nba.com

şurdaki fiyatlarda bir gariplik yok mu? 130 paund olan şey nasıl 65 dolar oluyor ki? "para birimini çevirdik, tahmini değer" diye not düşmüşler altına, anlamadım. ben ilkini alsam 65 dolar, ikincisini alsam 45 dolar mı vericem şimdi? yoksa 130 veya 90 paund mu?

anlamadığım nokta şu, 130 paund 65 dolar değil ki?
0
pescador
(01.05.14)
"Approximate local currency pricing. Actual billing will be in U.S. Dollars."

Bundan kasıtları bence sizin kendi biriminize çevirdik. Ordaki pound işareti de generic gibi duruyor. TL yazması lazım
0
Haldamir
(01.05.14)
tl isareti yerine pound isareti koymuslar. asagida da yazmis zaten tahmini yerel ppara birimi karsiligidir diye. 130tl olacak o
0
crucio
(01.05.14)
(5)

futbolseverler! bu takım yükselmeyi garantilemedi mi?

pescador
neyi yanlış hesapladığımı bilmiyorum. palermo'nun garantilemiş olması gerekmiyor mu? kendi sitelerinde bile "çok yaklaştık" yazmışlar maçtan sonra. işin içinden çıkamadım, bir de siz baksanız? tablo şurda, ilk sırada yazan puan, ikincisi maç sayısı,http://it.wikipedia.org/wiki/Serie_B_2013-2014#Clas
neyi yanlış hesapladığımı bilmiyorum. palermo'nun garantilemiş olması gerekmiyor mu? kendi sitelerinde bile "çok yaklaştık" yazmışlar maçtan sonra. işin içinden çıkamadım, bir de siz baksanız? tablo şurda, ilk sırada yazan puan, ikincisi maç sayısı,

it.wikipedia.org

ilk 2 direkt yükseliyor. palermo'nun yükselememesi için, üçüncü sıradaki latina tarafından geçilmesi gerekmez mi? latina kalan 6 haftada 18 puan alabilir maksimum. o zaman puanlar eşitlenir.

puan eşitliğinde,

> kendi aralarındaki maçlarda alınan puanlar,
> kendi aralarındaki maçlarda yapılan gol farkı,
> genel averaj

diye gidiyor.

latina dışarda 2-1 yendi, evinde 3-1 yenildi. puanlar 3-3. o yüzden gol farkına geçiyoruz. palermo toplamda 4-3'le geçiyor. yani latina'ya geçilme şansları yok.

e bu takım nasıl hala garantilemedi o zaman? çok çok basit, aptalca bir hata yapıyorum sanırım ama bir türlü bulamıyorum.
0
pescador
(30.04.14)
sende bir hata yok onlar yükselme yerine matematiksel olarak şampiyon olmayı kastediyor olmasın çok yaklaştık kısmıyla? öyle düşünürsek, 6 hafta var ve 16 puan fark var şu an. yani palermo kazanırsa matematiksel olarak garantiliyor. bu bence. başka bir hata göremedim ben de.
0
xenophobe
(30.04.14)
ama bu tablonun normalde "yükseldi ama şampiyon da olabilir" şeklinde düzenlenmesi gerekiyor o durumda. örneğin juve stabia küme düştü, verdetti kısmına çat diye eklediler onu. aradım taradım, palermo'nun yükseldiğine dair bir tane işaret bulamadım. kafayı yemek üzereyim.
0
🌸pescador
(30.04.14)
aha yemin ederim buldum! üçlü averaj! empoli ve latina'yla üçlü averaja kalırlarsa geride kalıyorlar. of. ben üçüncü sıradaki takıma odaklanınca gerisini unuttum. oh be.

empoli 1-1 palermo
palermo 1-2 empoli
palermo 1-2 latina
latina 1-3 palermo
latina 2-1 empoli
empoli 3-1 latina

empoli 7 puan
latina 6 puan
palermo 4 puan

oh ulan.
0
🌸pescador
(30.04.14)
matematik olarak şu anda yükselme garanti ama ligi birinci (şampiyon olmak) bitirmek anlamında (yani ikinci ile farkın tam oluşması) ise daha var demek isteyip öyle yapmışlar bence. başka açıklaması yok.
0
gece lampulu
(30.04.14)
yok yok, matematik olarak da değil. latina hepsini kazanırsa, empoli 6 maçın 5'ini kazanıp birinde berabere kalırsa ve palermo hepsini kaybederse üçlü averaja kalıyorlar. o tabloda da palermo 3. olup yükselemiyor.

bir haftadır çıldırıyorum resmen, duyuruyu açınca kafam çalışmaya başladı. acayip rahatladım.
0
🌸pescador
(30.04.14)
(3)

çamaşır makinası uygunluk sorusu - kafası çalışanlar bi bakın hele

pescador
bizim makina bozuk olduğu için ben ara sıra toplayıp çamaşırhaneye götürüyordum bunları. bir makinaya 8 lira alıyordu. bizim sokağın başında var küçücük bir yer, lan baktım içerde makinaları var, dedim siz böyle çuvalla getirsem yıkar mısınız onu, yıkarız dediler. kaç para bir makina dedim, "makina
bizim makina bozuk olduğu için ben ara sıra toplayıp çamaşırhaneye götürüyordum bunları. bir makinaya 8 lira alıyordu. bizim sokağın başında var küçücük bir yer, lan baktım içerde makinaları var, dedim siz böyle çuvalla getirsem yıkar mısınız onu, yıkarız dediler. kaç para bir makina dedim, "makina değil, kilosu 8 lira" dediler.

baskül, tartı, terazi neyin olmadığı için hesaplayamadım ben şimdi kafamda. sizce hangisi daha uygun? 6-7 parça iç çamaşırı, 2 eşofman, 1 hırka, 1-2 tane de tişört olduğunu varsayın. hangisi daha iyi olur?

bunlar tahminimce bir makinaya sığar. normalde gittiğim çamaşırhanede 8 liraya kapatırım bunu. ama 1 kilodan fazla ederse eğer, burdaki daha çok para isteyecek.

son 8 liram olduğu için hepsini götürüp "bunları kaça yıkıyosunuz" diye milletin önüne donlarımı dizmek istemiyorum. tahmin plz.
0
pescador
(30.04.14)
bir kilodan fazla tutabilir. kilosu 8 lira çok pahalı, bence normalde götürdüğünüz çamaşırhaneye götürün.
0
nilmiye
(30.04.14)
genelde makinalar 5-6 kilodan başlıyor. ev tipi makinalar yani. benimki 7 mesela. kapasitesi yani.
makina başı 8 lira = kilosu 1 lira yapıyor muhtemelen, o yüzden sokağın başındaki kuru temizlemeciye inanma seni sikecek.
0
hjarteblod
(30.04.14)
oha kilosu 8 lira mi? agzina kadar doldursan 50 lira bayilcan yani. cok pahali la.

ayrica dediklerin en az 3 kilo gelir.
0
osuruklu
(30.04.14)
(1)

dünya kupası açılış maçı

pescador
türkiye saatiyle kaça denk gelecek? gece 11 diye hesapladım ama emin olamadım.
türkiye saatiyle kaça denk gelecek? gece 11 diye hesapladım ama emin olamadım.
0
pescador
(29.04.14)
www.fifa.com

change to your time yazan yere tıklayıp hepsinin saatine bakabilirsin.
0
montauq
(29.04.14)
(18)

dizi önermece - neye başlayayım

pescador
çok dizi-film adamı değilim. az önce black books bitti, mutsuz oldum. game of thrones izliyorum, breaking bad'i izledim, the big bang theory'yi izliyorum, two and a half men'i 7 sezon izleyip bıraktım.siz ne önerirsiniz? bu 20 dakikalık, kafa dağıtmalık komedi dizilerini çok seviyorum. bir de amerik
çok dizi-film adamı değilim. az önce black books bitti, mutsuz oldum. game of thrones izliyorum, breaking bad'i izledim, the big bang theory'yi izliyorum, two and a half men'i 7 sezon izleyip bıraktım.

siz ne önerirsiniz? bu 20 dakikalık, kafa dağıtmalık komedi dizilerini çok seviyorum. bir de amerika değil de ingiltere taraflarından olursa daha memnun olurum, black books gibi.

devam ediyor olabilir bitmiş olabilir çok fark etmez. amerikan da olabilir aslında yani yok kriterim. "şu dizi güzel" deyin gömeyim.
0
pescador
(28.04.14)
helix
almost human
0
oku oku yazar ol
(28.04.14)
continuum
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(28.04.14)
Shameless
0
foreverhkn
(28.04.14)
how not to live your life

ingiliz komedi dizisi 20 dakikalık. izlediğim en komik dizi
0
disfori
(28.04.14)
shameless +1
sonra new girl
sonra scrubs
0
tescillimarka
(28.04.14)
işte genel olarak black books sevenler it crowd da seviyor hani, ona da bakarsın kesin. spaced'e de bak, beğeneceksindir.

ama özellikle peep show'a başlamalısın bence, harikadır.

extras tam anlamıyla komedi olmasa da, çok iyi dizidir.

skeç seviyorsan, chris morris'in jam'ini de izleyebilirsin, farklı tarz ama hoşuna gidebilir.

dizi olmasa da komedyen stewart lee'nin comedy vehicle serisi de izlenesi.

amerika'dan da louie ve curb your enthusiasm.
0
tonoto
(28.04.14)
Mentalist
0
bass solo take one
(28.04.14)
episodies izle. ingiliz senarist çiftin amerikaya gidip dizi çekmesini anlatıyor. friends'den joey oynuyor başrolde. farklı bir stili var dizinin. 7 bölüm 20şer dakikadan 4. sezon başlamadı galiba.
0
kallesnikof
(28.04.14)
spaced
the office
it's always sunny in philadelphia
0
feykalade
(28.04.14)
the it crowd
0
lehim ve havya ile mikrocip yapan adam
(28.04.14)
Mini-dizi;
The lost room.
0
ramagic
(29.04.14)
sokağa çık onurlu yaşa oç
0
hjarteblod
(29.04.14)
house of cards, true detective
0
sylow
(29.04.14)
it crowd
0
thujone
(06.05.14)
the it crowd'u bitirmek üzereyim :) black books'la birlikte harika gitti. aynen bu tarz, mümkünse ingiliz dizisi, ne var başka? coupling böyleymiş sanırım. ingiliz dizisi istiyom bu ara, sıkıldım klasik amerikan şeysinden.
0
🌸pescador
(06.05.14)
hjarteblod
(06.05.14)
@hjarteblod, ahahaha önersene
0
🌸pescador
(06.05.14)
spaced
the office
iasip
0
feykalade
(07.05.14)
(3)

9gag esprisi (ne demek istemiş?)

pescador
http://d24w6bsrhbeh9d.cloudfront.net/photo/a2N9jWO_460s_v3.jpgmevzuyu anladım da, laughed yerine laguhed yazmış, nesi komik ki? laguh diye bi fiil falan mı var, başka bir anlam mı çıkmış? yok eğer ifade komikse sadece, niye laguhed'e odaklanılmış?
d24w6bsrhbeh9d.cloudfront.net

mevzuyu anladım da, laughed yerine laguhed yazmış, nesi komik ki? laguh diye bi fiil falan mı var, başka bir anlam mı çıkmış? yok eğer ifade komikse sadece, niye laguhed'e odaklanılmış?
0
pescador
(28.04.14)
normalde "prosecuted"(dı galiba) yazması lazım ama prostituted yazılmış.
0
i was me but now he s gone
(28.04.14)
ha yani o typo ayrı, üstüne bunu yazan eleman yine typo yapmış, o mu olay? ben sarıyla LAGUHED'in işaretlenmesine takıldım, prostituted'a bakmadım bile o yüzden.
0
🌸pescador
(28.04.14)
sarıyla işaretlenen yerde ağır ironi var. typo'ya gülen birinin typo yapması...
0
sen git ben geliyorum
(28.04.14)
(5)

football manager 2014 ile ilgili birkaç soru

pescador
bendeki korsan öncelkle onu söyliyim :(1) kaç tane resmi yaması var bunun? bendeki 14.1.3 versiyonu diyor, daha sonra çıkan var mı? 5-6 yıldır fm oynuyorum, şunların listesini falan hala bulmayı beceremedim internette... isim verseniz yeterli, gerisini hallederim.2) italya ve ingiltere arasında çok
bendeki korsan öncelkle onu söyliyim :(

1) kaç tane resmi yaması var bunun? bendeki 14.1.3 versiyonu diyor, daha sonra çıkan var mı? 5-6 yıldır fm oynuyorum, şunların listesini falan hala bulmayı beceremedim internette... isim verseniz yeterli, gerisini hallederim.

2) italya ve ingiltere arasında çok kararsız kaldım. 10 kişiyle savunma yapmayı, sürprizlerle dolu serie b'de dan dun top oynatmayı seviyorum. empoli, bari, trapani falan sempatik takımlar. öte yandan elma dilim patates yiyip millwall'u çalıştırasım, premier lig mücadelesi veresim de var.

hangi ülke/lig/takımı tercih edersiniz siz olsanız? ingiltere'nin daha alt ligleri de olabilir.
0
pescador
(28.04.14)
2)daha önce film izleyerek gaza gelip millwall'u almışlığım var benim de. çok da zevkli olmadı. bonservis bedeli ödemeden tecrübeli adamlar alayım, genç arkadaşlarla sentez oluştursunlar dedim. hıııaaaamına yatıp durdu puştlar. sonra yönetimden baskı tabii. bence alt liglerden seçilecekse de, üst lige çıkma hedefiyle oynayan bi takım seçilmeli.

hayatım boyunca da madrid, barca, city gibi ekipleri almışlığım yoktur ha.
0
john lee hooker
(28.04.14)
2)
oooooooLEEEEEEEY
adanaDEMİRSİPOR oooooooLEEEEEY
0
hjarteblod
(28.04.14)
yükselmesi beklenen takımlarda o baskı çok daha rahatsız edici oluyor hocam, o yüzden ben böyle ligin en gerizekalı en aptal takımlarını seçmeyi tercih ediyorum genelde. mesela fm 13'te empoli'den üç kez kovuldum sanırım. çıkacaksın diyor çünkü adamlar. ben ilk sezon takımı tanırım. sezon öncesinde hiç uğraşmam transfer falan, ilk sezonu eldeki kadroyla oynatırım.

gornik polkowice (polonya 2. ligi) en eğlenceli kariyerlerimden biriydi mesela fm 12'de sanırım. herkes kesin düşer diyodu, 5-6 puanla ligde kalmıştık. sonra ordan da kovmuşlardı ama olsun.
0
🌸pescador
(28.04.14)
valla ben de ilk sezon takımı beklentilerin çok altında kalmayacak performansta tutmaya çalışır, ona göre transfer yaparım bir iki. asıl önemi scout ve koçlara gösteririm ama. sonra sezon içinde paso genç arkadaşları tararım, scoutları dört bir yana gönderip. işte milwall gibi çok dipte (nispeten) kulüpler bu antrenör/scout olayına çok sınırlama getiriyor. biraz da o nedenle ben zevk alamıyorum. zaten bu antrenörlere bi haller olmuş. bi havalar falan. gençlik gelişim sorumlusu ney la, herif ille de titrım o olacak diyor. höst.

benim de en zevk aldığım oyunum fiorentina ile olmuştu mesela. koçların üstüne nasıl düştüysem, yol arkadaşı olmuşuz. ekmeğimizi bölüp de yemişiz. herifler ben gidince anılarımın olduğu yerde devam edemedi. hatta flying dutchman'de çıkmıştı vaktiyle. buldum şimdi hehe. vliegendenederlander.blogspot.com.tr
0
john lee hooker
(28.04.14)
7 sezon surdu en alt liginden ingilterenin altrincham i premier lige cikarttim :D ayri bi eglence oluyo bence oyle bi sey denemelisin arada kafayi da yiyosun ama sabirli oynayabiliyorum diyosan en alt ligden predictionlarda en ust sirada olani al oyna derim 2 sezon lig tekrarladim sadece altrincham iyiydi. Davide petrucci falan daha manu gundeminde falan degilken almistim adami hayat kurtarirdi. Onun disinda fmyi hep orijinal alirim tavsiyem de odur. Ilk ciktiginda dahi 80 lira cok ucuk bi fiyat degil ve satisi pompalamak icin turkce cikartti ekip deger yani desteklenmeye
0
ozymandias10
(28.04.14)
(4)

ben sende tutuklu kaldım (şınavda 30'dan öteye geçemiyorum)

pescador
iyi hafta sonları protein dostları,ben 3 hafta kadar önce sabah-öğle-akşam, çekebildiğim kadar şınav çekmeye başladım. sırf alışkanlık olsun, devam ettiğim bir şey olsun diye. böylelikle, tek seferde 5-6, günde 15-16 yapıyordum.sonra hundredpushups.com'daki programı uygulamaya başladım ama çok ağır
iyi hafta sonları protein dostları,

ben 3 hafta kadar önce sabah-öğle-akşam, çekebildiğim kadar şınav çekmeye başladım. sırf alışkanlık olsun, devam ettiğim bir şey olsun diye. böylelikle, tek seferde 5-6, günde 15-16 yapıyordum.

sonra hundredpushups.com'daki programı uygulamaya başladım ama çok ağır geldi. ilk haftayı sorunsuzca yaptım. fakat ikinci haftada setler şöyle (set araları 1 dakika dinlenme): 9-11-8-8. bundan sonra bir de yapabildiğimiz kadar yapıyoruz en az 8 olmak kaydıyla.

iki haftadır bu ikinci haftayla uğraşıyorum ve ilerleme sağlayamıyorum. iki gün önce 9-11-8-6-3 yapabilmişim. bugün 9-11-8-3'te kaldım.

genelde bu saatlerde, yemekten birkaç saat sonra, kendimi zinde ve rahat hissettiğim vakitlerde yapıyorum. iki haftada gelebildiğim noktanın "30" olması (ki aralıksız çekersem max. 20 olur sanırım) canımı sıkıyor.

ben bu hundredpushups'ı sevmedim açıkçası. 3 günde 100'e çıkmayı beklemiyordum ama iki haftadır 25-30 gidip geliyorum. ne yapayım ki artsın bu rakam? protein alımında sorun olduğunu zannetmiyorum, günde 60-65 gram kadar gömüyorum, boy 178 kilo 86 - kilo vermeye çalışıyorum aynı zamanda. yumurta mumurta işte pis pis şeyler.

sorum şu: bu ilerle(yeme)me normal mi? ne zaman "hmm sanırım bi şeyleri yanlış yapıyorum" demem lazım?
0
pescador
(27.04.14)
zorlayacaksin haci. ozeti bu. askere gittin mi bilmiyorum da, kendi animi anlatirsam: yaziciydim. spora falan pek katilmazdim. bi gun komutan beni de aldi.

4x25 yaptik kalkmadan(aralarda 10 saniye kollarimizin ustunde durduk sadece) ki 5'ten sonra birakirim normalde. adam bagirarak saydikca biz yaptik yani. :)
0
she was my baby
(27.04.14)
sinav tutus sekillerini degistirerek yap, bir yerden yakaliyorken baska yerden kaybediyorsundur muhtemelen. tutuslarla alakali mükemmel bir örnek:galleryplus.ebayimg.com

bunu gectiysek simdi diger kisim. kendini cok zorlamiyorsun ya da cok zorluor recovery dönemlerini atliyorsundur.

her türlü, devam.

edit:tutus sekillerini degistirden kastim tek bölgeye yüklenerek ayni hareketle gelisim alamazsin diyeydi. sinavda bel incitmek konusunu bilemeyecegim yasamadim yasayana da rastlamadim ama tek hareketle gelisim beklemek de sikintili. bu konuda hakli. ip falan atla, ya da daha hiite yönelik seyleri kombine et. o zaman net sayi artisi görürsün.
0
wiillii
(27.04.14)
@divit, yeterince seksi abi memintolar zaten, daha güzel olamaz. bana da anlamsız geldi program biraz, dengesiz ilerliyor sanki.

@wiillii, ben şınav düz hareket diye klasik yapıyordum hep. değiştirerek de deneyeyim o halde. kolum iflas edene kadar çekiyorum, yani yerden kalkamayıncaya kadar bırakmıyorum. fazla da zorladığımı sanmıyorum çünkü ağrı sızı olmuyor devamında, yani sadece çalışmanın ağrısı oluyor.

@she was my baby, en gaz müziği açıyorum, en çılgın şekillerde motive olmayı deniyorum ama kaslar "arap sen çekme bokunu çıkarıyosun" deyip 30'u görünce bırakıyolar.
0
🌸pescador
(27.04.14)
simdi vaktim var adam gibi yazmaya calisacagim.

@divit - sinav zor harekettir, gelistirilmesi o kadar zor degildir yavas gelisebilir benim gibi 80 üstü adamda, 70lik adamsa idmansiz alir beni. dogaldir. kola binen yük katlaniyor haliyle. bir kilo dahi fark yaratabiliyor bazen. ama bence sinav güzel gelistiren iyi bir harekettir. ama dedigin gibi tek basina bir halt etmez.

bu konuda cok fazla sinav cesidi var pescador, ilki hepimizin bildigi sinav pozisyonu. eller omuz hizasi acik, ayaklar birlesik, gögus yre 5 cm kalana kadar inmeli. iyidir hostur. bunda da elleri daraltir ve kalcaya yaklasirsan gögse binen yük artar, yok omuz hizasinda uzaklastirirsan omuzlara binen yük artar. elin acisini degistirirsen triceps ve kanat kasabilir, t push up gibi bir el yukari bir el asagi ile obliquelere abdominallere kadar inersin. güclenir, sismez, sertlesir, belirginlesebilir. kisinin bünyesi metabolizmasina bagli. bunun Plyometric Push-up deneni vardir, o durum ise ani bir kalkisi gerektirir, sadece kendini itmez bir de üstüne ziplatmaya kalkarsin, ilerlersen alkis vs tutarsin. bu önemlidir cünkü ani gücünüzü gelistirir. bir de isometric deneni vardir, son dönemde hatta big sally up and down challenge diye ünlendi bu tarz, yavas yavas yapmaktan gecer. bu da kaslarin yorulmasini geciktirir zamanla. alternatif olarak plank hareketine kasarsan güzel olur.

bunlari karistir benim diyecegim, bir normal cek bir baska gün yavas yavas max zorla. kimi günler tutusu degistir, kimi günler ayaklar yerden yukarda olsun, egimli yerde cek. sadece sinavla dahi cok ilginc sonuclar gördüm. liseden arkadas vardi, zamaninda iddiaya girmistik, 100 sinav diye, ben bogazdan kesemeyince basaramamistim, o ise sadece basket oynayip sinav cekerek 6pack bile yapmisti. bünye de etkili tabi ama sinav candir. sevilesidir. sürekli ayni sekilde yapma sadece. youtubeda cok fazla tutorial var.
0
wiillii
(28.04.14)
(14)

biradan şeker tadı almak

pescador
(durumu olmayanlar, yıldızın altına geçsin)1 ay kadar önce, şekeri tamamen değilse de büyük ölçüde kesmeye karar verdim. çaya kahveye şeker atmadım, meşrubat tüketmedim. birkaç kez yemeksepeti siparişlerimde menü olduğu için kola söylemek zorunda kalınca da zero'yu tercih ettim. sonra, sanırım 2 haf
(durumu olmayanlar, yıldızın altına geçsin)

1 ay kadar önce, şekeri tamamen değilse de büyük ölçüde kesmeye karar verdim. çaya kahveye şeker atmadım, meşrubat tüketmedim. birkaç kez yemeksepeti siparişlerimde menü olduğu için kola söylemek zorunda kalınca da zero'yu tercih ettim.

sonra, sanırım 2 hafta kadar önce, adetim olduğu üzere maç izlerken 90 dakikaya yaydığım bir 4 bomonti + kuruyemiş seansı gerçekleştirdim. bunu ayda 2, bazen 3 kez yaparım ve çoğunlukla maç izlerken olur.

hayatımda ilk kez seans bitişinde ağzımı çap çap çap yapıp "bu ne lan şeker şeker! hepiniz çiçeksiniz ama işte böyle şeyler yapmayın!!" derken buldum.

birada mı bir gariplik var, yoksa şeker hassasiyeti oluşmuş durumda mı? eğer öyleyse, içemicem mi bi daha ben bira? kolayı falan zaten içmek istemiyorum, iğrenç şeker tadı gelmesi problem değil de, birada olmasın o ya. OKAZYON içicisiyim zaten, çözelim şu işi plz.

****

şeker tüketimimi azalttıktan sonra, bomonti'nin ağzımda çok şekerli bir tat bıraktığını fark ettim. içtiğim birada mı sorun vardı, şeker duyarlılığıyla ilgili bir şey yüzünden mi rahatsız oldum, yoksa başka bir şey mi var? neden olmuş olabilir bu? olmasın.
0
pescador
(27.04.14)
Sağlıktan pek anlamam; ama ben herhangi bir sağlık problemim olmamasına rağmen şişe Efes'ten şeker tadı alıyorum bazen. Bu biranın o anki haliyle de ilgili olabilir diye düşünüyorum.
0
g man
(27.04.14)
bir bomonti daha içerek cevabı bulabilirsin bence. daha önce hangi bira içtin, arpa birası mı buğray birası mı vs
0
emfuzi
(27.04.14)
@emfuzi, o kritik bilgiyi atlamışım... bahsettiğim seansların hepsinde ki 2 yıla yakın zamandır gerçekleşiyor, bomonti içtim. daha önce hiç yoktu bu.

@g man, aldıktan sonra 5 saat falan dolapta beklediler. ve belirttiğim gibi, daha önce hiç karşılaştığım bir durum değildi. aklıma gelen ilk şey, vücudun kendini toparlayıp "aa şekerli lan bu" diye tepki vermesi oldu ama bilmiyorum. hatta bira ne kadar şekerli onu da bilmiyorum, belki şeker bile yoktur yani, bir fikrim yok.
0
🌸pescador
(27.04.14)
dolapta tatlı falan var mıydı yakınında? meyve falan? bazen kokusu sinebiliyor. şişeden içmişsin muhtemelen.

ayrıca her biranın içinde glikoz var bildiğim kadarıyla. senin savın gayet makul göründü bana.
0
emfuzi
(27.04.14)
uzun zamandır şeker kullanmadığın için en ufak tatlı tadı alıyorsun. Bende de durum öyle.

Problem yok.

Not: 4 senedir şeker kullanmıyorum.
0
yatagants
(27.04.14)
bira fermente olan bir içki olduğundan, bazı şişelerde fermantasyon daha yüksek olduğunda şeker tadı alınabiliyor. bana da oluyor ara ara, hatta efes içmeyi bu yüzden bıraktım. sanırım şişeyle doğrudan bağlantılı, hep depozitolu şişelerde denk geldi bana. çikolat dışında ben de şeker tüketmeyen bir insanım bu arada.
0
saygilarefendim
(27.04.14)
yok hayır dolap bomboştu diyebilirim. normalde şişeden içiyorum ama arkadaşım bomonti bardağı getirmişti, heves edip onda içtim. o bardağı da geceden yıkamıştım, tertemizdi.

cardiff taraftarıyım, bugün cardiff ve liverpool'un maçı var üst üste. yine içmeye niyetlendim ama ağzımda şeker tadıyla komaya girmekten çekiniyorum.
0
🌸pescador
(27.04.14)
g man+1 o tadi efes içerken alıyordum, özellikle de ılınmaya başladığı zaman.
mayalanma şekliyle ilgili olduğunu düşünüyorum.

ayrıca yumurtadan sonra maşallahın var bakıyorum, götür...
0
kaymaktutmayansicaksut
(27.04.14)
butikbira.blogspot.com.tr

şekeri kestikten sonra daha net algılar olmuş olabilirsin
0
kaymaktutmayansicaksut
(27.04.14)
bomonti'nin içinde fazlasıyla şeker olduğu için şeker tadı alman çok normal.
0
m e l t e m
(27.04.14)
sadece ilk biramda olmuştu böyle bir olay. bildiğin şerbet gibiydi, yarısını içememiştim.
0
kayan kayin
(27.04.14)
compadrito
(27.04.14)
Pekmez gibi bi tad geliyor bomonti içtiğimde o yuzden hiç sevmiyorum. Efes malt veya tuborg dene bi aynısı olacak mı
0
jamalbsf
(27.04.14)
Ben de sekeri kestim. Ve evet, Bomonti cok tatli. Ama bira dedigin sey sivi karbonhidrat zaten, agizdaki enzimler parcalayip sekere donusturuyor. Vucut da onu seker olarak isliyor. Karbonhodrattan uzak durmaya calisiyorsaniz bira icmeyin.
0
trachemys scripta elegans
(27.04.14)
(10)

iki kelimelik rusça çeviri

pescador
merhaba,dizide geçiyor ama çevirmemişler o bölümü. polis memuru elemanların birine soruyor "siz anladınız mı mevzuyu" diye, o da "hayır" diyor.http://imgur.com/zDuJ0Akbir anlamı var mı bu kelimenin/cümlenin her ne ise, yoksa rastgele yan yana getirilmiş harfler falan mı? alfabeyi okuyabiliyorum, tra
merhaba,

dizide geçiyor ama çevirmemişler o bölümü. polis memuru elemanların birine soruyor "siz anladınız mı mevzuyu" diye, o da "hayır" diyor.

imgur.com

bir anlamı var mı bu kelimenin/cümlenin her ne ise, yoksa rastgele yan yana getirilmiş harfler falan mı? alfabeyi okuyabiliyorum, translate'ten falan da baktım ama anlamsız bi şey çıktı.
0
pescador
(26.04.14)
jri tvarı mı yazıyo orda?
0
compadrito
(26.04.14)
"jri tvar" yazıyor. "yaratık ye" diye birşey ("bok ye" gibi bir anlamda kullanmış olabilirler mi diye düşünüyorum, dizinin gidişatına göre sen çözebilirsin burayı sanırım)

jri -jrat fiilinin emir kipinden geliyor, "ye!" demek. tvar da zaten yaratık,mahluk demek.
0
lesmiserables
(26.04.14)
begin-english.ru

evet, yaratık ye demekmiş. sağolasın sefiller.
0
compadrito
(26.04.14)
özel bir anlam çıkmadı, ama onunla ilgili bir sahne vardı. sanırım "koyduk mu?" gibisinden yazmışlar öyle. aynı şekilde iade ettiler orospu çocuklarına iyi oldu hehe

(başka bi şey yazmıştım, "dizi bitince editlicem" diye de eklemiştim. yeni cevap zannedip bunu tamamen editlemişim)
0
🌸pescador
(26.04.14)
@compadrito,

o sondaki işaret "I" harfine benziyor ancak değil, "myagkih znak (inceltme işareti)" o yüzden karıştırdın sanırım.

ь (myagkih znak) / ы (I)
0
lesmiserables
(26.04.14)
"gorge it beast"
0
kayranin kedisi
(27.04.14)
@kayranin kedisi, mükemmelsin. dizi ismi bile vermedim ama yine de izleyen falan olursa diye spoiler'la vercem bu bilgiyi,

----spoiler----
adam o yazının aynısını kağıda bastırıp, diğer elemanın ağzına tıkıştırıyor sonunda hehe
----spoiler----
0
🌸pescador
(27.04.14)
@kayranin kedisi, @pescador

"ye, hayvan!" anlamında yazılmış, evet doğru. ancak rusça hemen hemen herşeyiyle tonlama üzerine kurulu olduğu için iki çeviri de doğru. "ye, hayvan!"ı duymadan çıkarabilmek için arada virgülü görmek lazım, ki yazmamışlar.

tüm çeviriler doğru yani.

"yaratık ye" de olur, "ye, hayvan!" da olur. fakat dizide kullanılan sanırım kayranin kedisi'nin dediği gibi "ye, hayvan!"

o kadar yazdık ama yanılmıyorumdur umarım, hehe.
0
lesmiserables
(27.04.14)
yok yok gayet mantıklı, tutarlı çeviriler hepsi. dediğim gibi, sonunda da ne olduğunu açıkça belli etmişler zaten. hem bunu anladığım için hem de final yüzünden çok mutlu oldum, yine aklıma geldi şimdi siz yazınca yine mutlu oldum haha
0
🌸pescador
(27.04.14)
tvar'ın argo karşılığı aşağılık herif olduğundan "ye, aşağılık herif" diye de çevirebiliriz.
0
kallesnikof
(27.04.14)
(9)

son yeme tarihi geçmiş yumurta

pescador
24 nisan diyor. 10-15 tane var. küçükmüş zaten. 2, bilemedin 3 günde gömerim ben bunları. ölmem di mi? lütfen ölmezsin deyin, yazık olsun istemiyorum. yani öleceğimi bilsem de yiycem zaten ama daha gencim, ölmesem daha iyi olur.
24 nisan diyor. 10-15 tane var. küçükmüş zaten. 2, bilemedin 3 günde gömerim ben bunları. ölmem di mi? lütfen ölmezsin deyin, yazık olsun istemiyorum. yani öleceğimi bilsem de yiycem zaten ama daha gencim, ölmesem daha iyi olur.
0
pescador
(26.04.14)
deme yahu? 5 günde o kadar çirkefleşir mi yumurta?
0
🌸pescador
(26.04.14)
yumurta, tavuk falan... bunlar şakaya gelmeyecek gıdalar. riske girme.
0
zgrydn
(26.04.14)
abi manyak mısın yenir mi o? yumurta bi de. hazır popkekten zehirlenmiş birisi olarak söylüyorum, yumurta riske atılacak şey değil.
0
reavelyn
(26.04.14)
bir şey diyeceğim de, şimdi bakkaldan çakkaldan yumurta alsanız üzerinde tarih yazacak mıydı tabii ki hayır? bugüne kadar duyuruda bahsettiğiniz şekilde yumurta yediniz mi, tabii ki evet.

yumurtayı kırın, kırdıktan sonra akının yogunluguna bakın, su gıbı olmuşsa veya normal akıskanlıgından daha akıskan bır halde ise yemeyın. yoksa problem olacagını sanmıyorum.
0
kaymaktutmayansicaksut
(26.04.14)
son tüketim tarıhının yaklasması gibi durumlarla yeniden karsılasırsanız aklınızda bulunsun bu gibi durumlarda yumurtayı kaynatıp saklamayı düşünebilirsiniz 3-4 boynca.
0
kaymaktutmayansicaksut
(26.04.14)
ben bi kere hastanede serum yemek zorunda kalmıştım onun ardından
0
birisi.
(26.04.14)
takma kafana, buzdolabında kalmışsa 1-2 günden bir şey olmaz. götür.
0
[silinmiş]
(26.04.14)
Ben 15 gun falan gecmis yumurta yedim bikac defe en az hicbi sey olmadi.

Yatirim tavsiyesi degildir ben ne yersem yiyim hastalanmayan bir insanim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.04.14)
bir bardak soguk suya koy yumurtayi, batarsa bayatlamamistir yenir, yuzerse bayattir. yumurtayi kirinca bayatsa dagiliyor. goruntusu ele veriyor.
0
eick
(25.06.14)
(9)

avrupa ülkelerinden "yerel" dizi önerisi

pescador
avrupa olması zorunlu değil, peru veya tayland falan da olabilir mesela. ama avrupa'dan olursa daha iyi. önerebileceğiniz, "izle kardsm çok süper" diyebileceğiniz diziler var mı?istediğim şeyi biraz daha açayım... şu klasik, meşhur amerikan-ingiliz dizileri iyi hoş ama, daha yerel bi şeyler istiyoru
avrupa olması zorunlu değil, peru veya tayland falan da olabilir mesela. ama avrupa'dan olursa daha iyi. önerebileceğiniz, "izle kardsm çok süper" diyebileceğiniz diziler var mı?

istediğim şeyi biraz daha açayım... şu klasik, meşhur amerikan-ingiliz dizileri iyi hoş ama, daha yerel bi şeyler istiyorum. mesela bir ara heves ettim, ingilizce altyazısını bulup brigada'yı izledim. sergey bezrukovmuş, yekaterina gusevaymış, görmüş olduk. "rus oyuncu say" derlerse iki tane insan söyleyebilirim en azından. bayağı keyif aldım, rusya'ya gitmiş kadar oldum, cidden çok da beğendim diziyi yani iyi kötü kültür kastım falan güzel oldu.

eminim almanların, slovakların, çeklerin, efendime söyleyeyim ispanyolların da bu tip dışarıya pek açılmayan dizileri vardır.

tek isteğim, ingilizce veya türkçe altyazısının bulunabilmesi. mini dizi de olabilir. ülkede ses getiren, bayağı sevilen ama dünyada takip edilmeyen bir şeyler.

siz aslansınız, kaplansınız. bulursunuz.
0
pescador
(25.04.14)
(bkz: the returned)
0
mula
(25.04.14)
film diyo ama bu? zombiliymiş hem de? :(
0
🌸pescador
(25.04.14)
@pescador hayır film değil dizi fransız dizisi konusunu okumadan izlersen çoook güzel bir dizi pişman olursan gel bul beni, çok güzel olum.

edit link: www.imdb.com
0
mula
(25.04.14)
nasıl bulcam ki seni, "iyi misin" deyince "iyiyim eyvallah" deyip resti çekiyosun, çok terbiyesizsin
0
🌸pescador
(25.04.14)
bron/broen (isveç-danimarka) ; 2 sezon bitti 3. sezon 2015 eylülünde.

braquo (fransa) ; 3.sezonuyla beraber tamamen bitti.

les revenants (fransa) ; 1.sezonu bitti , 2.sezonu 2015'e sarktı. geçen yıl emmy ödülü aldı.

altyazıları var ; braquo'nun 3. sezonu çevrim aşamasındaymış.
0
montauq
(25.04.14)
bron broen çok ağır işliyo sonu da saçma sapan returned diyorum. çok taş dizi.

seneye 1. sınıfta kaldığımız yerden karşılaşırız, tabi gelirsen(!)
0
mula
(25.04.14)
Güney Koreden: Mianhada, saranghanda (I'm sorry I love you)
Türü - konusu sarmayabilir ama 2-3 bölüm izler bakarsın, oralarda neler yapıyorlar, izliyorlar bir fikrin olur.
0
icemint
(25.04.14)
(bkz: forbrydelsen) the killingin uyarlandığı danimarka dizisiymiş. ikisini de izlemedim gerçi.
0
inheritance
(25.04.14)
top of the lake de çok hoş
0
utkucbkc
(30.04.14)
(23)

iradesizlik

pescador
bunun çözümü nedir? "sorun" saydığım şeylerin tamamı iradesizlikten kaynaklanıyor. e kiminle konuşsam, "irade..." deyip geçiyorlar.bunu kuvvetlendirmek için bir şey yok mu? ya cidden 6 yaşındaki çocuktan farksızım, canım çikolata istiyorsa onu almak zorunda hissediyorum. 11'de uyumam gerek ama istem
bunun çözümü nedir? "sorun" saydığım şeylerin tamamı iradesizlikten kaynaklanıyor. e kiminle konuşsam, "irade..." deyip geçiyorlar.

bunu kuvvetlendirmek için bir şey yok mu? ya cidden 6 yaşındaki çocuktan farksızım, canım çikolata istiyorsa onu almak zorunda hissediyorum. 11'de uyumam gerek ama istemiyorum mesela, uyumuyorum. dışardan kesinlikle yemek söylemeyeceğim diyorum, hop, gelsin pizza.

inzivaya çekilesim var ama o da çok uzun iş şimdi git mağara bul işi bırak okulu bırak falan.

gerçekten çok klasik cevapların dışında bir şeylere ihtiyacım var. "bi hafta bira içmicem de, içme mesela!" demeyin. o tarz şeyleri yapamıyor olmak sıkıntım zaten. kötü ve aptal hissediyor insan kendini kendine söz geçiremeyince.

önemli not: internet dışında hiçbir bağımlılığım olduğunu zannetmiyorum. çikolata, bira sadece örnek.
0
pescador
(24.04.14)
sanki okula geliyodun, lafa bak.

kitap oku bence. rus edebiyatı iyi gelir.
0
mula
(24.04.14)
evet 6 yaşında çocuktan farkın yok gerçekten. yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapmayacaksın, hayır diyeceksin. mesela çikolata mı istiyor canın ne yapıp edip almayacaksın. ben hayır dediğimde iş bitiyor.
0
rock n roll
(24.04.14)
yoo zaten okuyorum, kitap okumakla hiçbir alakası yok. işe yaramıyor. okul problemleri de büyük ölçüde iradesizlikten kaynaklanıyor aslında. uyumak tatlı geliyorsa "iyi uyuyayım madem" diyorum. aklım zihnim hala yerinde ama öye korkunç bir iradesizlik ve tembellik var ki, çok efsanevi bir dayak yesem mutlu olurum açıkçası.

@rock n roll, yok olmuyor işte, hayır diyemiyorum. niye diyim ki? kaç para ulan bi çikolata, kendime bi çikolata alamayacak mıyım? bak gördüğün gibi, anında meşrulaştırıyorum olayı. vicdan reseptörlerini de bozdum, yapmak istediğim şey her ne ise, en fazla 1 dakika içinde "makul" gelmeye başlıyor.
0
🌸pescador
(24.04.14)
bi bagimliya sormuslar iradem zayif degil ama tutkularim guclu demis.

irade yoksa tutku edin. bir seylere sar, onlara baglandikca duzelirsin. ters yonden kosullan olaya. sabah spor yapmaya tutul once ondan vazgecemedigin icin erken kalkmayi da tutku haline getir

oldu mu lan hahaha
0
madeleine elster
(24.04.14)
kendi kendini de kontrol edemiyorsan hiçbir şeyi başaramazsın bu hayatta. mesela şu andan itibaren 'hayır' demeye başla. iradeni kontrol etmeyi bu şekilde öğrenebilirsin. şimdi başlıyorsun, ilk sınavın şu;her duyuruda bana laf sokmamak. bunu başarırsan bu iş olmuş demektir.
0
rock n roll
(24.04.14)
abartma bence. sonucta uyusturucu kullanmiyorsun beyaz kadin ticareti yapmiyorsun iradesizim dedigin konu yemek o bu su. aynisi benim kaynimda da var(!) maymun istahlinin onde gideniyim ama bazi sinirlari asmadigim surece ben buyum diyip geciyorum.
0
kutsalbok
(24.04.14)
Seninki iradesizlik değil şımarıklık. Çok daha küçükken istediklerin hemen temin edildiyse eğer o neden olmuş olabilir.
0
angelus
(24.04.14)
Sıkıntının kendine karşı çıkma takıntısı olduğunu seziyorum. Obsesif kompulsif bozukluk başlangıcı gibi yorumluyorum. Böyle sezip yorumlicak kişi elbette ki ben değilim. Ama burası da Ekşi duyuru zaten.
0
foreignsilhouette
(24.04.14)
İradesizliğin kaynağında gizli depresyon yatıyor bence. Yani şöyleki hayatında memnun olmadığın şeyler, boşluk, mutsuzluk tarzı şeyler varsa seni o an mutlu eden fakat yapmaman gereken ya da anlık mutluluk sağlayan şeylere yöneliyorsun.(fazla uyumak, çikolata,pizza) Ben de bir dönem öleydim ama depresyon olduğunu farkedip, çözüme yönelik hamleler yapınca düzeldim.
0
Lola90
(24.04.14)
şimdik,

@rock n roll, benim için gayet sıkıntılı bir konu hakkındaki duyurumu kendine bağlamanı gerçekten takdir ettim. bambaşkasın.

@madeleine, iyi denemeydi. ama tutku ha deyince edinilebilecek bir şey değil ki.

@kutsalbok, bazı sınırları aşıyorum işte. sebep bulamıyorum. hani aynı hatayı iki kez yapmazsın ya, ben yüz kere yapıyorum. kendi kendini kontrol edemeyince çok aciz hissediyor insan doğal olarak, böyle olunca toparlaman da zorlaşıyor.

@angelus, aksine çok uslu bir çocuktum ve her istediğim alınmazdı. hatta bu açgözlülüğümü ona bağlıyorum kısmen, çünkü çocukken kurduğum en önemli hayallerden biri "kendi paramı kazanınca kasa kasa çikolata-kola alıcam!"dı. bunları herkes düşünüyordu ama 12-13 yaşından sonra vazgeçiyordu. ben takılı kaldım 9'da.

@foreign, kendime karşı gelme takıntım var ama bunu irademi kullanarak yapmak istiyorum. yani "çikolata istiyom" dediysem, "yok lan çikolata mikolata!" diyerek karşı koymak istiyorum. gerçi söylediğin şey de bu sanırım. ama yoruluyo insan işte yani kendisiyle saçmasapan şeyler için sürekli savaşınca.

hem iradesiz, hem sorumsuz, hem tembel, hem de şımarığım. bunların bir kısmı sosyalleşince geçiyor da, diğer kısmı olmuyor işte. bu kadar konuştuk bak cidden çikolata çekti canım şimdi, sabah 9'da ilk iş çikolata alıcam. hayatımı skiyim ya. buyrun siz de skin, lütfen buyrun.

@lola90, şahane dedin. en makul açıklama bu sanırım. ben aslında psikiyatriste gidecektim ama dışardan yemek söyleyip yedim onun parasını. maaşı bekliyorum şimdi. onunla da faturaları ve kirayı öderim, o da biter. fak.
0
🌸pescador
(24.04.14)
bu bence çağımızın belası procrastination ile de ilgili. ne olursa olsun milyonlarca insanın yaşadığı çok temel bir sorun bu, öyle iki satırla çözülecek iş değil. illaki vardır iradeyi geliştirmeyle alakalı kitaplar falan ama onu alacan da okuyacan da. neyse güzel bir çözüm bulursan bana da haber ver. bak ben bir buçuk ay önce sormuşum: www.eksiduyuru.com daha bir düzgün adım atamadım. galiba finallerime de son gece çalışıcam :q.
0
acccra
(24.04.14)
Hiçbir şey yapma. Şöyle sağlam çarpacak bir şeyle karşılaşıp düzeltirsin. 1 Müsibet > 1000 nasihat.
0
armagan
(24.04.14)
@armagan, abi ben cebimde 5 lira var, maaşa 10 gün var diye şok'ta gözümden yaş geldiğini, "neden harcadım paramı" diye depresyona girdiğimi biliyorum. maaşı aldığım gün yine bitirmiştim sonra asjhfashfjaks.

yani yok ben bunu kendime yakıştıramıyorum ama ciddi ciddi gerizekalıyım, 3 gün sonrasını düşünemiyorum. bu kadar salak birisi değilim, olmamalıyım.
0
🌸pescador
(24.04.14)
Kendini daha da zor durumlara sokmayı dene. İşe yarayacak. 5 lira kaldığında yardım alacak birini ya da idare edecek yöntemi bulmuşsun. Ama bunun sürekliliğinde deneyecek yöntem ya da yardım alacak biri kalmayacak. Ona kadar zorla.
0
armagan
(24.04.14)
bir de uyuşturucu bağımlılığı falan gibi hayatını derinden etkileyecek bir duruma düşecek kadar iradesiz değilsen ve ailen veya sen belli bir ölçüde maddi kaygı duymuyorsan koy neticesine, en kötü hayatta potansiyelini tam kullanamamış olursun. bazen kim olduğunu kabullenmek gerek, amaaan ben de işte sefa pezevenginin biriyim dersin işin içinden çıkarsın.

ayrıca internet zaten en kötü bağımlılık, zira diğerlerini de temelde o besliyor.
0
acccra
(24.04.14)
buzdolabına, dolaba, rafa zarta zurta yazı yazıp yapıştır.

'' Onu yersen dombili olacaksın, bi de sen irade diyordun di mi nah geliştirirsin onu. Hah al ye şimdi, zıkkımlan. '' falan de.

ya da ödül yöntemi kullan. 1 saat koşarsam bi tane çikolata yiyebilirim de. 1 saat koşmadan yeme sakın.
0
reavelyn
(25.04.14)
@reavelyn, onu yapıştırmakla uğraşamam. yapıştırırsam da en geç ikinci gün sökerim. çıkıp çikolata almak varken niye bi saat yürüyim şimdi.

şaka yapmıyorum. tabii ki belli bir noktaya kadar direnç gösterebiliyorum, ama hayatıma zarar verecek seviyede savunmasızım nefsime karşı. genel olarak düşünce yapım bu. çok sinir bozucu olduğunu biliyorum ama böyle. yetkililerden yardım bekliyorum.
0
🌸pescador
(25.04.14)
Psikoloğa git.
0
long live rock n roll
(25.04.14)
güç çatışması. iraden arada kalıyor ve daha kuvvetli olanı seçiyor. bir karar verdiğinde bu kadar kolay vazgeçmemeyi, kararında sabit kalmayı öğren. ever tried, ever failed, no matter, try again, fail again, fail better.
0
sayns
(25.04.14)
valla benim bir arkadaşım akapunktur sayeside insana dönüştü. Hem 16 kilo verdi, hem daha dinç daha enerjik oldu hem de ortalama zeka seviyesine geri döndü. 2-3 ay sonra ben de deneyeceğim. İstersen 3 ay sonra editlerim yine..
0
doktor sagbirakmayan
(25.04.14)
sizi iyiye ve güzele yönlendirecek arkadaşlar edinin.
0
alessandro del pieroglu
(25.04.14)
inanıyorsan oruç tut bence, ama bir gün falan değil aralıksız bir hafta mesela.
0
ben devemle hendege gidiyorum
(25.04.14)
cüzi bir fiyata dayak hizmetim var :)
0
hybrid427
(25.04.14)
(5)

gmail'de "okundu" özelliği

pescador
gugıl bunun sadece google business için sağlanabilen bir hizmet olduğunu söylemiş ama benim hala ümidim var. başka bir şekilde, kişisel gmail hesabımızdan yolladığımız bir e-mailin, alan kişi tarafından okunup okunmadığını anlamamızın bir yolu var mı? varsa eğer, bu yöntem sadece gmail'e mail atılır
gugıl bunun sadece google business için sağlanabilen bir hizmet olduğunu söylemiş ama benim hala ümidim var. başka bir şekilde, kişisel gmail hesabımızdan yolladığımız bir e-mailin, alan kişi tarafından okunup okunmadığını anlamamızın bir yolu var mı? varsa eğer, bu yöntem sadece gmail'e mail atılırsa mı geçerlidir, yoksa outlook yahoo veya başka bir ülkenin dandik servislerinden biri olsa da olur mu?
0
pescador
(23.04.14)
client kullanırsan oluyor. free olanda bile. (thunderbird outlook falan)
0
ben smyrna
(23.04.14)
yahoo'ya dandik demeniz çok ayıp. gmailin yaptığı bir çok şeyi yıllardır uygular ve abd'de en çok kullanılan mail servisi idi (sanırım halen öyle)
0
ben smyrna
(23.04.14)
yahoo'ya dandik demedim ki, "outlook, yahoo veya başka bir ülkenin dandik servislerinden biri" dedim. bir de, client kullanırsan oluyor nedir? çok cahilim bu konuda, gmail için client kullanmak ne oluyor, nasıl oluyor?
0
🌸pescador
(23.04.14)
hımm evet bi daha okuyunca şeettim :) client.. tunderbir kurun veya office varsa onda outlook vardır zaten. bilen biri yardım etsin size.
0
ben smyrna
(23.04.14)
streak diye bir şey var. www.huffingtonpost.com
0
acccra
(23.04.14)
(10)

gülme efekti olmayan sitcom yok mu?

pescador
pek dizi izleyen birisi değilim. two and a half men'i severdim eskiden. the big bang theory'yi izliyorum. arkadaşımın ısrarı üzerine black books'u izleyeyim dedim, dizi iyi hoş da her boka şu zorlama gülme efektini koymuyorlar mı çıldırıyorum.şu gerizekalı efektin olmadığı, nerede güleceğimizi söyle
pek dizi izleyen birisi değilim. two and a half men'i severdim eskiden. the big bang theory'yi izliyorum. arkadaşımın ısrarı üzerine black books'u izleyeyim dedim, dizi iyi hoş da her boka şu zorlama gülme efektini koymuyorlar mı çıldırıyorum.

şu gerizekalı efektin olmadığı, nerede güleceğimizi söylemeyen bir komedi dizisi yok mu? ben komik olduğunu anlıyorum amk, vermeyin şu sesi ya.
0
pescador
(23.04.14)
The office,
0
orhan tv
(23.04.14)
yok. o ses filmin/dizinin kurtarıcısı. o olmazsa olmuyor.
0
klassno
(23.04.14)
gülme seslerinin hepsi efekt olmuyor yalnız, bazıları seyirci önünde çekiliyor, gerçek gülmeler oluyor.

efektsiz komedi dizisi çook var: #34969494
0
m e l t e m
(23.04.14)
coupling
not:emin değilim ama tam hatırlamıyorum.
0
fayfim
(23.04.14)
parks and recreation (beğenmedim ama seveni bol)
peep show (3. sezondan itibaren iyi)
how not to live your life (2-3 bölümden sonra iyi)
it's always sunny in philadelphia (baştan sona kadar efsane)
modern family (bu da süper)

modern family'den başla. diğerleri zaman zaman absürd komediye kayabiliyor. belki sevmezsin.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(23.04.14)
izlediğim en komik dizi olan "how not to live your life" da yok gülme efekti.
0
disfori
(23.04.14)
Arrested Development'ta yoktu sanırım.
0
Yahuda
(23.04.14)
Arrested Development
Modern Family
Scrubs
Bored to Death
0
evilinacloset
(23.04.14)
Community ve Scrubs
0
aychovsky
(23.04.14)
Community +1

Hatta o gülme efektini dalgaya aldıkları bölümleri bile var
0
Haldamir
(23.04.14)
(16)

coca cola zero'da 0.5 kalori var da, göbeğe gitmiyor mu bu?

pescador
kilo verme işini kalori hesaplama yöntemiyle yapmayı seven bir insanım. "4 tane haşlanmış yumurta 320 kalori, göm baba bitsin!" derim, "sadece 500 kaldıaa! kral yedi 1300 olduaa!" diye gaza gelirim ve bu konuda bildiğim şudur: benim vücudum 7/24 yatsam dahi günlük ortalama 2000 kaloriye ihtiyaç duyu
kilo verme işini kalori hesaplama yöntemiyle yapmayı seven bir insanım. "4 tane haşlanmış yumurta 320 kalori, göm baba bitsin!" derim, "sadece 500 kaldıaa! kral yedi 1300 olduaa!" diye gaza gelirim ve bu konuda bildiğim şudur: benim vücudum 7/24 yatsam dahi günlük ortalama 2000 kaloriye ihtiyaç duyuyor çalışmak için. 1200'den az yersem tehlikeli. 1200-2000 arası yersem kilo veririm, daha çok yersem kilo alırım. bilmiyorum ne kadar doğru biliyorum.

bu noktada bu coca cola zero, sisteme güvenimi tamamen çökertmiş durumda. akşam yemeğimi yedim, 1600 kalorideyim o günlük. hatta bir de yürümüşüm falan, 100-150 kalori de cepte.

ben bunun üzerine 10 tane coca cola zero içsem elbette ki şişerim. ama kalori hesabına göre hiçbir şey olmaz.

ateistler bunu açıklayabilir mi? kalori hesabı çok saçma bir şey mi yoksa? ama ne bileyim şekerli içeceklerin kalorisi de ona göre yüksek oluyor... zero'da şeker yoksa ne var, aynı tadı?

olm çok şaşırmış durumdayım şu an ya, çaktırmak istemiyorum ama siz de anladınız di mi, ciddi ciddi deneyip göresim var, böyle böyle her şeyin diyetini yiyerek obez olcam kısmetse.

not: sebze, meyve, bol su, et tüketmeye falan dikkat ediyorum, yani diyet yapmaya değil de sürekli uygulanabilecek bir beslenme tarzı oturtmaya çalışıyorum, kalori hesabıyla kafayı çizip eti form bağımlısı olan çılgınlardan değilim.

not2: kolanın içindeki diğer maddelerden dolayı sağlığa zararlı olduğunun da farkındayım, merak ettiğim nokta sadece kiloya olan direkt ya da dolaylı etkisi.

not3: tikler gecikir ama her türlü gelir, yavuz bingöl sux
0
pescador
(22.04.14)
kalori hesabı çok saçma bir şey evet. kalorinin önemi çok düşük. hatta bana göre hiç önemi yok. ben de bir ara epey kilo vermiştim ve bir gün bile kalori saymamıştım, zerre önemsememiştim. sadece yediğim şeylerin içeriğine ve glisemik indekslerine dikkat etmiştim. ki önemli olanlar da bunlar zaten.

coca cola zero'nun içinde şeker yok ama bir milyon tane tatlandırıcı var. var olan her çeşit tatlandırıcıdan katmışlar nerdeyse.

ve sürekli bu yapay tatlandırıcıların obeziteye sebep olduğu ile ilgili araştırmalar yapılılıyor, haberler çıkıyor sürekli. vücudu kandırdığı için hormonların dengesini bozuyor vesaire kilo alımına sebep veriyor. yani 0 kalori diye sana kilo aldırmaz diye bir şey yok. içeriğindeki şeyler kilo almaya yol açan ve hatta obeziteye sebep veren şeyler.

dediğim gibi kalorinin önemi yok. önemli olan içerik.
0
localhost
(22.04.14)
abi şimdi kola konusunu bilmem de, sadece kalori hesabı yapmak sakat şey. kalori hesabı yaparken içerdiği yağ çok önemli eğer kilo vermek istiyorsan, diye biliyorum. yağdan ve şekerden uzak duracan her türlü.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(22.04.14)
Ozetliyorum sana:

Hani kufur olmayan ama kufur etkisi yapan sozler var ya, simdi bunu kolanin icindekiler icin dusun. Seker etkisi yapan seyler var ve bi kutu kola ~20 Kup seker degerinde.
0
she was my baby
(22.04.14)
gerçek kolanın içinde deli gibi şeker var.

diyet olanların içinde ise ne idüğü belirsiz bir sürü kimyasal madde.

bu kimyasal maddeler @localhost arkadaşın anlattığı gibi zararlı. içinde ne olduğu tam olarak bilinmiyor, obezite, diyabet, kanser her şeyi yapabilir.

bana da doktor diyet kolaların içinde bol miktarda tuz olduğunu söylemişti. fazla tuz almak da zararlı biliyorsunuz.
0
mea maxima culpa
(22.04.14)
hatta şunu diyeyim coca cola zero normal koladan daha zararlı bana göre. normal kolada tek çeşit şeker var en azından ve vücudu kandırmıyorsun. bu zeroda şeker almıyosun güya ama onun yerine çok daha fazla sayıda zararlı şey almış oluyorsun vücuda.
0
localhost
(22.04.14)
o şekerler de gerçek, doğal şeker değil zaten.

glikoz şurubu :(

bütün marketler yapay, hormonlu ve hatta bağımlılık yapan sağlıksız maddelerle dolu. biraz uyanalım.
0
mea maxima culpa
(22.04.14)
ayrıca zero gibi kolaların içinde ne olduğuna dair: (bkz: aspartam) çoğu light şeyin içinde bu aspartamdan var.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(22.04.14)
sağlıklı besleniyorum ayağına yapılan üç büyük yanlış var.
Kalori hesabı yapmak, ben kilo vericem deyip light ürünler kullanmak (yoğurt, bisküvi, cola, burger king falan) bir de doğal bir şeyy yersem kilo almam demek.

Birincisi vücudumuz termodinamik ilkelere kusursuz uyan bir makine değil dolayısıyla giren enerji, harcanan enerji hesabı mantıklı değil. Sen her üründen aynı kaloriyi elde demiyorsun, her ürünü aynı verimle işleyemiyorsun aynı zamanda aynı kaloride iki ürün de vücuduna aynı etkiyi yapmıyor. Aynı kaloriye sahip iki yiyecek aynı şekilde insülin salgılanmasını sağlamayabilir.

İkincisi, diyet denilen ürünler (light) işlenmiş bir ton kimyasal süreçten geçmiş ürünlerdir. Diyet olması için içine bir ton madde katıldığı da olur (kola, diyet bisküvi vs.). Hatta diyet çikolata falan yapmışlar geçen gördüm. Tamamen insanlara vicdan mastürbasyonu yaptırmaya yönelik bir endüstri haline geldi. Çikolata yiyorum ama bak kilo yapmıyor diye kendini kandırıyor insanlar. Sonra vay efendim su içsem yarıyor yhaa!!!bir111!!

üçüncüsü doğal olan her şeyin sağlıklı ve kilo aldırmayan şeyler olduğu yanılgısı. Meyve tatlı gibidir, oldukça yüksek şekerli meyveler var. Dolayısıyla bu meyvelerin diyet yapıyorum meyveye abanayım deyip çokca tüketilmesi de sağlıksız ve vücuda giren gereksiz şeker miktarını arttırır.

Bunun yanında yağdan uzak dur gibi bu üçü kadar olmasa da bir yanlış anlaşılma var. Yağ ama hangi yağ? Margarinden uzak dur. Eve margarin sokmaya çalışanı sopayla kovala. Ama gidip de yağsız yemek yemeye kasma. Eti yağsız alma. Zeytinyağlı yemekler ye (sadece zeytinyağlı yemek tüket gerisini boşver değil de zeytinyağlıdan kaçma demek istiyor şair), tereyağında yumurta yap ama yüksek sıcaklıkta pişecek yemeklerde kullanma tereyağını da zeytinyağını da. Yok kanolaymış, ayçiçekmiş, fındık yağıymış falan bunları kullanma. Zaten yüksek sıcaklıklarda hangi yağ olursa olsun pişirmemeye çalış. Yani kızartmalardan uzak durmaya bak.

Şekerin her türlüsünün alımını mümkün olduğunca azalt. Vücuduma şeker girmezse enerjisiz kalırım deme vücudunda yağlar boşuna depo edilmiyor. Vücut hazırda zaten harcamak için şeker bulunduruyor. O azaldıkça yağlardan yeniden enerji elde edebiliyor. Enerji için illa şeker yemene gerek yok.

Karbonhidratı kes yanına yaklaşma demek de doğru değil mesela. Fındık, badem, ceviz ye ama kavrulmamış olsun. Yüksek sıcaklıkta bunların kavrulması çok sağlıklı değil. Çiğ çiğ yiyebilirsin.


Dolayısıyla eğer amacın sağlıklı yaşamaksa da zayıflamaksa da bu dediklerimden uzak durduğun ölçüde amacına yaklaşırsın. İlla tatlı yiyecem ben öyle ömür geçmez diyorsan 10 günde bir ye tatlını nefsin körelsin. Ama tatlıyı hayatının parçası yapma. Her öğünde yeme mesela. Kola için de aynı şey geçerli. Kolasız olmaz illa içecem diyorsan 10 günde bir içersin. Hayatına devam edersin.

Ya da en olmadı her gün 10-12 km arası yürü kolanı da iç. Ama eğer bu kadar yürümem ben diyorsan başka yerlerden fedakarlık yapman gerekecek.
0
godsparticle
(22.04.14)
kalori önemli ama temiz beslenmek hepsinden önemli. az kalori alırsan zayıflarsın. zero ile beslen, zayıflarsın ama deri altı yağ % miktarın artar

edit: kolada ne olduğunu bilmiyorum hiç bakmadım. şeker olduğunu varsayıyorum.
0
ibomiu
(22.04.14)
selam!

özet cevap:
kalori hesabı yapmak, sağlıklı yaşama yeni geçiş ve bu işleri yeni yeni öğrenme aşamasında oldukça önemlidir. yediklerinde enerjinin yanı sıra içerik olarak neler olduğunu da bilmen lazım ama. yani kalori ve makro hesabı yapmalısın.
zero kola ise içerdiği yapay şekerden ötürü insülinini zıplatır, bu yüzden içilmemeli.


gelelim uzun anlatıma:
şimdi şöyle düşün, hiç kafanı zero ile falan karıştırmayalım.
örneğin 1 paket eti hoşbeş yaklaşık 200 kalori. senin hesabınla sen bu hoşbeşden istesen günde 9-10 paket yiyebilirsin başka hiçbir şey yemeyerek ve 2000 kalorini bu şekilde doldurabilirsin.
mantıken ve teorik olarak eğer sen 3000 kalori dolaylarında yakıyorsan günlük ve 1 hafta bu "hoşbeş diyeti"ni yapsan 1 kg net vermen gerekli 1 haftanın sonunda.(1000cal x 7 = 1kg hesabından)

peki verir misin gerçekten? olabilir, evet.
peki ne işe yarar? hiçbir işe.
niye? çünkü sağlıklı beslenmedin.
niye kilo vermek istiyorsun: daha sağlıklı olmak ve görünmek için.

eğer 2000 kalori ise günlük yemen gereken miktar, bu kaloriyi sana en faydalı besinlerle doldurman mühim olan. koşullar izin verdiği ölçüde elbette. %90 oranında "temiz" beslenmeyi (yani içeriğini bildiğin ve sana faydalı besinlerle beslenmeyi) başarırsan bu gayet iyi bir oran.

gelelim zeroya.
zero ne işe yarıyor: hiç.

peki zeronun bütün diğer sağlıksızlıklarını bir kenara itsek ve sadece teorik olarak kilo vermeye etkisini düşünsek: (not2ye cevaptır) evet kalorisi yok ancak vücut bunu o şekilde algılamıyor. aynen o oranda şeker tüketmişsin gibi algılıyor. yani insülinler, açlık hormonları vs.ler yine hopluyor sen zero içince. yani çok kısa süre sonra yine acıkıyorsun ve hormonlarının seyrini bozuyorsun vs. üstelik alışkanlık da yapıyor.
ama güzel tarafı diğer bütün pis alışkanlıkların aksine 1 hafta bile içmesen kendini unutturuyor.

yanisi: ayda yılda 1 bardak içeceksen normalinden iç. (hatta yeşili çıkmış şimdi bağzı ülkelerde, keşke ondan bulsan ondan içsen :P)
yanisi2: kalori hesabı yapman neyde kaç kalori olduğunu öğrenmen açısından önemli. kısa süre sonra, dışarıda bir şey yerken otomatikman "hmm bu olsa olsa 300 kaloridir" diyebilmeye başlarsın ve 3 aşağı 5 yukarı da tutturursun. ancak yediklerinin içinde ne var bunların da takibini yapmalısın. bir sistem oturtmaya çalış bu anlamda da. böylece bir tabak yemek yerken o tabaktan neler alıyor olduğunun sadece enerji anlamında değil içerik anlamında da farkında olursun. buna göre diğer öğünlerini ya da ertesi günününü dengelersin. atıyorum "dün az protein yedim, bugün biraz protein yiyeyim" gibi. "kaç gündür muz yemedim bugün bir tane yiyeyim de biraz potasyum alayım" gibi. "şu salataya 1 kaşık zeytinyağı dökeyim, yağsız beslendim bu ara" gibi.
0
icemint
(22.04.14)
vay arkadaş kimsede "göbeğe gitmiyor" diyememiş. Göbeğe gitmiyor.
Ayrıca termodinamiğe kusursuz uyan bir makina değil demiş bir arkadaş. Üzgünüm dostum bunu termodinamik ilkesiyle çürüteceğim. hehe :)

Göbek yağ demek yağ kalori demek.
Kola içerek yağ üretemezsin, o kola yağa dönüşecek kadar enerji barındırmıyor. O üretilen yağın kaynağında yağdan fazla bir enerji olmalıdır.
Dağılabiliriz.

Birde dilin kimyasal ile kandırılıyor o kadar.

Ha obeziteye neden olabilir. Bazı hazır yiyecekler, iştah açabildiği için, daha fazla yedirip doyma hissini kaldırabiliyor. Bu demek değildirki 0,5 kalorinin göbek yaptığı...
0
tanrı
(22.04.14)
Kesinlikle kalöri hesabına devam etmelisin doğru yoldasın. Aynen senin gibi yaparak günde 1400-1500 kalöri artı haftada 3 gün 2 saat sporla (1 saat kardiyo bir saat ağırlık) hem kas yaptım hem de 5 ayda 18 kg verdim.

Myfitnesspal isimli uygulamayı kullandım kalöri saymak için. Şu anda herhangi bir programa ihtiyaç duymadan her şeyin kalörisini aşağı yukarı hesaplayabiliyorum. Bu iş saf matematik, kilo vermek matematikle olur ancak. Bilerek ve bilmeyerek herkes matematiği kullanarak veriyor. Ama bunda önemli olan sadece kalöri matematiği değil. Aldığın besin maddelerinin oranı da önemli. Protein, karbonhidrat, yağ , vitaminler hepsinin matematiğini tutturmak lazım. Neyse bu uzun konu.

Diyet kolayı ben de kullanmıştım baya kalörisi yok diye ama denildiği gibi bununla ilgili araştırmalar mevcut. Normal koladan daha çok kilo aldırdığı vs. iddia ediliyor. Bununla ilgili net bir makale bulamamıştım ancak tekrar bakmanın zamanı gelmiş bir göz atacağım. Ancak vücuttaki hormonları etkiliyorsa ki özellikle insülini yağ yapımını arttırması olası. Çünkü karşılanmamış insülin yağ depolanmasına neden oluyor.
0
vendorth
(22.04.14)
uğraşıp uzun yazıyorum okumadan çıktım diyeni nick altında rezil ederim:

tanrı'ya cevap:
göbeğe kendi gitmez, gitmeyecekleri göbek yoluna düşürür.

metabolizma işlerinde belirli pathwayler var. mideden şekeri sokarsan, enerji üretirsin. enerji sana yetecek kadar varsa ama hala şeker sokmaya devam edersen o çat diye yağa dönüşür, zor günlere saklanır.
zerodaki aspartam mıydı neydi, o arkadaş sisteme girdiğinde bir şeylerin düzenini bozarak normalde yakmaya(yani ernerji üretmeye ) gönderilecek şekerleri de yağa dönüştürtecek şekilde yanlış uyarıyor sistemi.
bu nedenle kendi kalorili değil, kilo aldırmaz. ama kilo aldırır.

kalori hesabına gelirsek, kalori hesabı yemekleri bildiğin oksijenle ateşle yakarak yapılan bir hesap, laboratuvar ortamında.
vücutsa onları ateşle yakmıyor. sindirebildiklerini enerjiye dönüştürürken ortaya su karbondioksit falan çıkarıyor ama hiç biri bilinen yanma reaksiyonu değil. solunumun farklı farklı basamaklarının ürünleri bunlar. kafamız burada karışmış zaten.

üst paragrafta kilit nokta "sindirebildikleri". misal sen selüloz lifi al bi avuç,yak, oo kalori!
at onun yanmammışını ağzından, olduğu gibi s.ç sonra. ne oldu? e o kadar cetveldeki kaloriler?
tam tersi, glisemik indeks mevzu.
bu glisemik indeks denilen nane yediğin ve sindirdiğin besinlerin kana karıştığında pankreası uyarıp kana ne kadar/ne hızda insülin salgılayacağını söyleyen zımbırtı. insülin ne yapar, hücrelerin etraftaki sıvıda(kan/doku sıvısı) bulunan şekeri almanı sağlayacak hücre zarı reseptörlerini uyarır. yani insülini salgılarsan şekeri hücreye hop çekersin, kanda şeker düşer, hücrede artar, gereğinden fazla hücrede artarsa başa çıkmak için onları yağa çevirir
hücremiz. glisemik indeks de burada devreye giriyor. kanda yeterli şeker varsa insülini azcık azcık salgılatıp hem hücrelerin gözünü doyurmayı hem de kandan şekeri yavaşça çekip açlık hissini ertelemeyi sağlayabilirsin. bu da glisemik indeksi düşük gıdaların yaptığı şey.
yani, kalori hesabı kendini kontrol etmende iyidir, mistir. ama kesin doğruyu vermez, sana kendini görmene yardımcı olduğu için avantaj sağlar. tam kontrol için: lif içeriği yüksek, glisemik indeksi düşük, kalorisi kontrollü beslenmelisin.

oh bitti.
0
shubulubapshubaptishaluva
(22.04.14)
Vücut karbonhidratı şekere dönüştürür ==> Şekere dönüşen karbonhidrat, insülin yardımıyla, yakıt olarak depoalanmak için karaciğer ve kas hücrelerine girer. Bu noktada, siz eğer 10 tane kola içerseniz ihtiyaç fazlası şeker alımı yaparsınız. Muhtemelen yakıt depolarınız da dolu olacağı için o şeker hücrelere giremez, bu sefer de yağ sentezine başlarsınız. Fazla şekeri yağ olarak depolarsınız. Yani "Şu kadar kalori almam gerekiyor, onları koladan alsam da olur" diyeceğiniz kadar güzel bir dünya yok ne yazık ki.

Ek: eksisozluk.com
0
angelus
(22.04.14)
Kolanın içinde tatlandırıcı kalori içermiyor ama, erken acıkmana ve insülin direnci oluşmasına sebep oluyor. Normal kola'dan daha sağlıksız bir şekilde kilo aldırıyor yani.
0
zombi
(22.04.14)
Bu konu hakkında çok detaylı bir meta-analiz:

www.ncbi.nlm.nih.gov

Biraz uzunca, özet geç piç diyenler için;

Genellikle diyet ürün tüketenlerin kilo almaya meyilli olduğundan bahsetmişler. Yani diyet ürünler "kilo verdirmiyor" tezi vurgulanmış aslında. Ama metabolik olarak diyet ürünlerin şekerin yaptığı etkiyi yapıp yapmadığı konusunda tam bir netlik mevcut değil. Yapılan çalışmalarda çok değişik parametreler mevcut ancak hep birden fazla değişkenli.

Neyse özetten biraz fazla oldu ama netice olarak en iyisi şekeri tümden çıkarmaktır diyor. Yerine koymak yerine yavaş yavaş azaltmakmış. Yapay tatlandırıcı kullananlar psikolojik olarak daha çok kalöri alma eğiliminde oluyorlarmış.
0
vendorth
(22.04.14)
(9)

kimdir bunlar? iyiler mi, kötüler mi? genel olarak, plaza insanları...

pescador
haha başlığa bak, milliyet pazar ekine yazıyorum sanki. istemsizce oluştu. daha önce buna benzer bir duyuru vardı. bir arkadaşımız bir yıldır işsiz olduğunu, iş hayatına girmekten, özgürlüğünün kısıtlanmasından korktuğunu falan yazmıştı özetle. ben de okulu bitirmesine en az 4 yıl olmasına rağmen ay
haha başlığa bak, milliyet pazar ekine yazıyorum sanki. istemsizce oluştu.

daha önce buna benzer bir duyuru vardı. bir arkadaşımız bir yıldır işsiz olduğunu, iş hayatına girmekten, özgürlüğünün kısıtlanmasından korktuğunu falan yazmıştı özetle. ben de okulu bitirmesine en az 4 yıl olmasına rağmen aynı korkuları yaşayan biriyim.

sözlükte güzel bir beyaz yakalı entry'si girilmiş, tavsiye ederim: eksisozluk.com

***

sormak istiyorum, hem beyaz yakalılara hem de onları tanıyanlara... anlatılanlar ne kadar doğru? mesela siz starbucks ve fasıl tutkunu bir beyaz yakalı olmaktan memnuniyet mi duyarsınız, "ya işsiz güçsüz ibneler dalga geçiyo işte aklınca, işimiz gücümüz var çalışıyoz işte, paramız var çok şükür" falan mı dersiniz yoksa o ortamdan nefret ediyor musunuz?

ne ulan bu beyaz yakalı? hangimiz beyaz yakalıyız? kim bu insanlar? ne yerler, ne içerler? mutsuzlarsa eğer, neden beyaz yakalı olmuşlardır?

millet finalleri dert edip ağlar ben "okul bitince beyaz yakalı olursam pff :((" diye gaza geliyorum, işin ilginç tarafı okulu falan da bitirmiyorum.

beyaz yakalı abilerim ablalarım, anlatın, öğretin lütfen.
0
pescador
(21.04.14)
Az bile anlatmış, o kadar söyleyeyim.
0
calucifer
(21.04.14)
Aksiyona geçen, skeculına bakması gereken, toplantı set eden ve third partylerle devamlı bir alıp veremedikleri olan insanlar.

onedio.com

"ya işsiz güçsüz ibneler dalga geçiyo işte aklınca, işimiz gücümüz var çalışıyoz işte, paramız var çok şükür" kafasının olmadığına emin ol :D Geri kalanı için fazlası var, eksiği yok.
0
pandispanya
(21.04.14)
"ya işsiz güçsüz ibneler dalga geçiyo işte aklınca, işimiz gücümüz var çalışıyoz işte, paramız var çok şükür" gerçi ben hukuk danışmanlığı ve avukatlık yaptım. başka sektörlerde durum farklı olabilir.

unutma ki saçma sapan, gösteriş meraklısı, yapay ve şekilci insanlar her ortamda karşına çıkacaktır.

hem önyargılı olma, hem de office space'i seyret demek istiyorum.
0
m e l t e m
(21.04.14)
plaza insani diyorlar bunlara biraz da, maslak civarinda filan calisirlar istanbuldalarsa. "multi-national"in bir sirkette hatta.

maillerinin sonuna fyi yazarlar, ilk gordugumde random guldu bu kadin demistim ben, plaza kadini boyle mi oluyor la dedim. sonra internette arastirdim, "for your information" demekmis. bilginize demenin baska bir yolu. daha havali, daha "sofistike".

isin garip yani beyaz yakalilarla dalga gecenler genelde beyaz yakalilardir, kendileri de beyaz yakalidir. "ben onlar gibi starbucks'a gitmiyorum, cafe nero daha guzel bir kere" diyen bir tanidigim vardi. iclerinde saglam insanlar da yok degil tabi, genelleme yapmamak lazim.

sunun surasinda yakinda ben de beyaz yakali olacagim boyle giderse :) chai latte sevmiyorum, sicak cikolata iciyorum. biraz daha fazla calismam gerekecek onlardan biri olmak icin. ogle yemeginde kacamak yapip haci abdullah'a giderim ben de.


duzen: bu arada konusmalarina asiri olmadikca farkli dillerden kelime ekleyenleri normal karsiliyorum. universitede, belki lisede de ingilizce goruyorlar her seyi. yurt disina ciktilarsa oralardan da kelimeler kapiyorlar. "push edelim" gibileri elbette kotu ama "HR'a brief verelim" de normal gibi biraz.

kullanilan programlar da onemli, eger programlarda "assign" "schedule" gibi seyler yapiliyorsa konusurken bunlari turkce'ye cevirmek zor oluyor.
0
fakyoras
(21.04.14)
ilgili sözlük entrysini okurken sıkıldığım için yarıda bırakıp kısaca burada birkaç kelam etmek istedim.

bir beyaz yakalı çalışan olarak starbucks-fasıl gibi genellemelere girilmemesi gerektiğini düşünüyorum. ha çevremdeki beyaz yakalılardan bunu yapanlar yok mu? elbette var. ben kişiyle daha çok alakalı olduğunu düşünüyorum. mesela bir Starbucks karşıtı olduğum için tercih ettiğim başka cafe mekanları var ya da fasıl ortamları yerine rock barları tercih ediyorum. özünde hepimizin öncelikleri, tercihleri farklı, beyaz yakalıları genelleştirmek çok doğru olmaz sosyal yaşam konusunda, farklı farklı kriterler ve alışkanlıklar çerçevesinde şekilleniyor gezip tozulan eğlenilen, yenilen-içilen mekanlar.

bir beyaz yakalıyı mutsuz kılacak iş yerinden kaynaklı durumlar olabileceği gibi, beyaz yakalı olmaktan bağımsız mutsuzluklardan da bahsedilebilir. bazıları ise halinden gayet memnundur.

beyaz yakalıları genelleştirmemek gerektiği kültürel öğeler yanında ekonomik öğelerle açıklanabilir bence daha çok. Türkiye özelinde bakıldığında beyaz yakalı güruhun içerisinde düşük gelirli olanlar da var, yüksek gelirli olanlar da. bu durum da eğlence, gezme-tozma anlayışını doğrudan etkiliyor elbette.

son sözüm, hayattan ne beklediğinize/istediğinize bağlı olarak beyaz yakalı güruh içerisinde olmanın iyi ve kötü tarafları değerlendirilmeli. ilgili entrynin başlarında kılık-kıyafetten dem vurmuş yazar, haksız değil, ona hemen saç-sakal muhabbetini de ekleyebiliriz, alışamadım ben de ama hayatımın doğrudan bir meselesi değil, doğrudan bir mesele olarak görüyorsanız, şekilcilik-tektipleşme vs. olarak addediyorsanız baya can sıkıcı olabilir elbette.
0
candanag
(21.04.14)
Şöyle düşün;

Ortalama&standart bir maaş alıyorsun. Şirketin yemekhanesi olmasına rağmen her öğlen CHECK-IN yapılabilecek LÜKS restaurantlara yemek yemeye gidiyorsun iş arkadaşlarınla. Bir kişi de hayır dışarıda yemicem, bi' yemeğe 40 lira para veremem demiyor veya diyemiyor


Aynı şekilde ortalama bir maaşın var. Maaşının miktarını az çok herkes biliyor. Ama sen hava atmaya çalışıyorsun. Etiler'de tuttuğun evden bahsediyorsun, ne kadar fazla kira verdiğinden, evinin lükslüğünden vb.

Yani öyle çok bir maaşın olmamasına rağmen, köle gibi çalışmana rağmen, etrafındaki herkes hemen hemen aynı maaşı almasına rağmen, sen zenginmiş gibi davranıyorsun, yabancı dizilerdeki karakterlere özenip onlar gibi davranmaya çalışıyorsun, kendini olduğundan daha sosyete göstermeye çalışıyorsun ve bu -miş gibi davrandığının herkes farkında. Herkes -miş gibi davranıyor. Bu da -miş gibi davranmayan insanlara itici ve dayanılmaz geliyor.

Not: Henüz iş hayatına atılmış değilim. Kardeşimin çalıştığı yerden biliyorum.
0
benedict
(21.04.14)
şu plaza insanı genellemesi kadar sığ bir bakış açısı görmedim. 8 yıldır çalışıyorum, fabrikada da çalıştım, asmalımescitte reklam ajansında da, aksaray'da kendi işimiz için hamallık da yaptım, organize sanayideki ihracat firmasında da, basında da ve hatırı sayılır bir süre plazada ve "çokuluslu" firmalarda da. işin ucunda para olduğunda ve insanın olduğu her yerde çıkar, ego, hırs vs. kısaca birbirini sikmeye çalışma arzusu var. yok beyaz yakalı şöyle mal ama bilmem ne sektöründekiler über orjinal vs gibi bir durum yok.
herkes kendi kazancına göre kendini göstermeye, hava atmaya, iyi yaşadığına kendini inandırmaya çalışıyor. şu çok karikatürüze edilen plaza insanı fasıl geyiği eminönünde bilmem ne handa çalışan adamda da bilmem ne biranesinde kafa çekme muhabbetiyle aynı değil mi? mına koyim. (3-5 bişiler kazanıyoruz, ot değiliz, geziyorum, eğleniyorum falan filan)
girin kardeşim bir işe, doğru dürüst arkadaş edinmeye, hakkınızı yemeyecek patrona biraz da zevk almaya çalışın. hepimiz sikiliyoruz zaten boş beleş geyiğe kafa yormayın
0
yimirta
(21.04.14)
bu insanlarla beraber çalışsan da sıkı dost olmak zorunda değilsin. ayarı kaçırmamak lazım bence, kafi.

zaten bu samimiyetsizlikten şikayet eden arkadaşları dibine kadar samimiyeti hissedebilecekleri sanayiye bıraksan zıplaya zıplaya kaçar. her iş ortamının kendine göre zorlulukları oluyor. beyaz yakalarda yaptığından çok nasıl pazarladığın önemli. işe dair yaptıkları da bu yönde evriliyor dolayısıyla.
0
john lee hooker
(21.04.14)
@yumurta +1

değerli arkadaşım bir insan "görgüsüz" olduktan sonra nerde çalıştığının ne önemi var? bir kayısı tüccarı da olsa beyaz yakalı da olsa bir esnaf da olsa görgüsüzlük yapıp insanlara hava atmak gibi bir amacı taşıyorsa bilmemne kafesinde check in yapiyim millet eğlenmelerde bilsin "dostlar pazarda görsün" hesabı güdüyorsa o zaten bitik biridir.

"plaza insanı" nın günahını almayın. benim dayıoğlu mesela malatya'da kanalboyu en gidilen yerdir çeşitli mekanlar filan var. orada check in yapar, arabayla 200 km/h hıza vurur fotoğrafını çeker facebookta paylaşır. gider mangal yakarlar bi yerde etin içine kadar çeker koyar. kendisi de esnaftır.

görgüsüz bir esnaf. meseleği ne olursa olsun yaptığı bir işi veya kalkışacağı bir işi "millet çatlasın" "millet çok eğleniyor desin" gibi düşüncelerle yapan herkesin tek tek amına koyayım.

kendimize gelmeliyiz. yozlaşmanın da bir sınırı olmalı.
0
tutun kolonyasi
(21.04.14)
(5)

3 aylığına internet bağlatılabilir mi taahhütsüz şartsız yarın yokmuşçasına

pescador
iyi akşamlar,yazı memlekette geçirmeyi planlıyorum ama mayıs'ta internet kapanacakmış, kampanya süresi doluyor sanırım, annem de "her ay para veremem ona" diyor fakat yazın bana lazım olacak. vınn ya da ona benzer, idareten bir şey istemiyorum çünkü feci sömürüyorum, normal bağlantı lazım.orada kald
iyi akşamlar,

yazı memlekette geçirmeyi planlıyorum ama mayıs'ta internet kapanacakmış, kampanya süresi doluyor sanırım, annem de "her ay para veremem ona" diyor fakat yazın bana lazım olacak. vınn ya da ona benzer, idareten bir şey istemiyorum çünkü feci sömürüyorum, normal bağlantı lazım.

orada kaldığım süre içerisinde kullanabileceğim, ben dönünce kendini imha edecek türden 3-6 aylığına, kapatması sıkıntı çıkarmayan bir şeyler bulabilir miyiz? ev telefonu da olmayacak bu arada.

1 yıla bile razıyım aslında, orda olmasam da 1 yıl boyunca faturanın parasını gönderebilirim ona.

hangi kampanyaymış bu neymiş, bitince ne oluyormuş, parasını verip devam edemiyor muyuz onu da hiç bilmiyorum, kadın ısrarla "kapansın şuı hele bi, ben sorarım ttnet'e" diyor.
0
pescador
(19.04.14)
3 ay gibi bir süre için vınn tarzı şeyler daha mantıklı gibi..
0
avkatbey
(19.04.14)
onlara öğretsene kompiteri, beni geçen babam aradı "olm dizi izliyodum net gitti, kabloyu takıp çıkariyim mi düzelir mi" diye.

adamın son 2 yılda beni 2. arayışı, bu da 30 sn sürdü aq
0
hjarteblod
(19.04.14)
kardeşime falan da lazım olacak aslında, o yüzden ben direkt olarak sağlamından bağlantıyı çat çat gerekiyorsa 2 sene taahhütlü döşeme taraftarıyım ama masrafından çekiniyor. neyse ya 50-60 lira bi şey olmadı ben öderim anasını satiyim nolcak. yazın gelsene bize dağ tepe falan çok hoş gezeriz ;)
0
🌸pescador
(19.04.14)
üniversiteli ttnet yalın internet kampanyası kullanıom ben 44 lira, ona geçir olmadı. sadece kaydolurken öğrenci kimliğini gösteriyosun. eve telefon gerekmiyo yalın oldugundan.
0
hjarteblod
(19.04.14)
evet oluyor. ttnetin sitesine bakıver bi zahmet.
0
ben smyrna
(19.04.14)
(2)

çok acayip bi rüya gördüm, yorumlayabilen el atabilir mi

pescador
uzun bi şey değil, çok detayını hatırlamıyorum ama acayip garip geldi bana. hani her şeyden bi şey çıkarıp yorumluyosunuz ya rüyaları, yapabiliyosanız buna da yapsanıza çok merak ettim bilinçaltımda ne varmış falan filan. daha önce bi kaç kez gayet makul şeyler duymuştum çünkü, ayda bir rüya görüyor
uzun bi şey değil, çok detayını hatırlamıyorum ama acayip garip geldi bana. hani her şeyden bi şey çıkarıp yorumluyosunuz ya rüyaları, yapabiliyosanız buna da yapsanıza çok merak ettim bilinçaltımda ne varmış falan filan. daha önce bi kaç kez gayet makul şeyler duymuştum çünkü, ayda bir rüya görüyorum değerlendiriyim dedim.

ormandayım ben. ağaçlar çok sık değil, ama dize kadar yükselen çimen benzeri bir şeyle kaplı yerler. oradan böyle filmlerde gördüğümüz acayip LULULULU LELELELE şarkılarıyla, bir kısmı siyahi bir kısmı melezimsi bir kafile geçiyor. afrika kabilesi görüntüsü.

ben bunları ağaçların arasından geçerek takip ediyorum bir süre. sonra gözüme 3-5 tane beyaz çarpıyor, kafes tarzı bi şeye kapatmışlar bunları. kadın erkek karışık. yüz ifadeleri yoktu, boş bakıyolardı yani daha doğrusu.

bunu gören ben inanılmaz korkup kaçmaya başlıyorum. daha sonra haberlerde, bu olayın brezilya'da yaşandığını ve oradaki bir kabilenin, şehre inip bu insanları köleleştirmek için kaçırdığını, kaçırılan kadınlardan ikisinin kaçıp evlerine döndüğünü öğreniyorum. televizyonda işte duygusal anlar kucaklaşmalar falan oluyo.

son zamanlarda afrika kabileleri, brezilya, kölelik, interracial porno ya da ona benzer hiçbir şey izlemedim, görmedim.
0
pescador
(19.04.14)
çok yakında bir düğünde halay başı olacaksın. kendini çılgınca lululululu lelelelele zılgıtları atarken bulacak ve bu rüyayı hatırlayacaksın.
0
tthet
(19.04.14)
çok yakın değil ama 4-5 ay sonra katılmak zorunda kalabileceğim bir düğün var cidden. ama HALAYMEISTER rütbesine erişemedim ben, ustalara saygısızlık edemem.
0
🌸pescador
(19.04.14)
(9)

erkek kardeşim tam bir hıyarağası, napcaz biz bu keratayı?

pescador
ön bilgi: çocukluğu anne baba tartışmaları yüzünden pek rahat geçmedi. babasına çok düşkündü ama ana-baba ayrıldı ve annemle yaşamak zorunda, haliyle 2 küsür yıldır babasıyla çok az görüşebiliyor (farklı şehirlerdeler) ve şu an 10 yaşında. annem çocuklara bakabilmek için çalışmak zorunda, e akşama
ön bilgi: çocukluğu anne baba tartışmaları yüzünden pek rahat geçmedi. babasına çok düşkündü ama ana-baba ayrıldı ve annemle yaşamak zorunda, haliyle 2 küsür yıldır babasıyla çok az görüşebiliyor (farklı şehirlerdeler) ve şu an 10 yaşında. annem çocuklara bakabilmek için çalışmak zorunda, e akşama kadar iş, akşam da ev işi deyince anca ödevlerini yaptırabiliyor bu arsıza. elinden geldiğince ilgilenmeye çalışıyor ama ne yapacağını da bilemiyor.

"e sen ne yapıyosun eşşoleşşek" derseniz ben de farklı bir şehirdeyim ve benim sakin bir şekilde "bak beyim" diyerek yaptığım ılımlı, abi konuşmalarını da iplemiyor herif.

okuldan arkadaşlarıyla yetişkinlerin bile gitmeye korktuğu saçmasapan yerlere kadar gidiyor. annem keyfi bir harcama için para olmadığını söyleyince, gidip habersizce cüzdanından almış, istediği şeyi alıp geri kalanını da yemiş hayvan.

normalde kavgacı bir çocuk değil ve bir şey çalma alışkanlığı da yok. ama büyüdükçe sapıtıyor, ablasına falan da yumruk atmış geçen gün.

ben burdan elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum ama pek bir şey beceremiyorum, ki birlikte vakit geçirdiğimizde, karşıma alıp konuştuğumda da bir şey değişmiyor.

kesinlikle şiddet görmüyor ve ben anneme güvenirim bu konuda, annem olmasa çok daha manyak bi tip olurdu eminim.

ne yapılabilir bu çocuğa? bayağı hareketli bir eleman, basketbola yazdıracak sanırım annem bu yaz. bu kafasını dağıtmak için yardımcı olabilir ama yeterli olur mu acaba? yani daha sakin, söz dinleyen, sorumluluk sahibi bir velet olsa problem yaşamayız zaten, dediğim gibi çok tehlikeli haşarılıkları olan manyak bir çocuk değil.

kadıncağız zaten gün yüzü görmedi bi de bu velet piçlik yapıyo şimdi, bunun daha ergenliği var. ne yapalım da sakinleşsin bu çocuk, adam olsun?
0
pescador
(18.04.14)
abi çok normal. 10 yaşında çocuk. uslu sessiz sakin duruyor olsa anormal olur. kesinlikle yaptığı kötü şeyleri anlatın ceza verin ama yapmaya devam edecektir sonunda bitecektir. ve verdiğiniz cezanın sonuna kadar arkasında durun. korkacak bişey yok.
0
andy kaufman
(18.04.14)
pedagog.
0
enter saltman benim
(18.04.14)
pedagog şart
0
rock n roll
(18.04.14)
ergenlige erken girmis sanki. hep bu hormonlu yiyeceklerden.

7 yasindaki kardesim de guzel kiz bacagi gorunce cadiri kuruyor. ah ulan ne gunlere geldik. gerci yok benimkinde sorun 3 yasindayken mini etek/sort giyen butun kizlarin bacaklarini elliyordu gidip

abi yanlis mi hatirliyorum senin bacaksiz bilgisayar oyunu manyagi degil miydi? hareketli eleman nasil oturuyor bilgisayar basinda saatlerce.

spor bence de cok iyi fikir hem basketbol cidden takim icinde kardesligin guzel oldugu iyi ter attiran bir spor. arkadasliklarimin cogu basket sayesinde olmustur ilkokul ortaokulda. hazirani beklemeyin hemen baslasin bence. biz ortaokulda baslamistik bu jenerasyon da ilkokulda baslar kendine bir kiz arkadas bulur okuldan stresini oraya kaydirir :)

ergenlik doneminde hepimiz buyuk salakliklar yapmisizdir geriye donusu olmayan bir salaklik yapmadigi surece sorun yok bence o kadar buyuk.

edit: oha para asirmayi okumamisim. ben olsam otobuse biner memlekete gider cakardim iki tane. yok ya cakmazdim tamam ama sert konusurdum. abi figuru gorsun dendigi gibi mutlaka.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(18.04.14)
@babamsagolsun ya abi bir kere cüzdandan para aşırmış ya. tabii ki iyi bişey değil. ama adam daha 10 yaşında. anlatılsın diyorum ama tabii ki kronik bir hal alırsa pedagoga gidilmeli. fakat kronik bir durumdan bahsetmiyor. başına buyruk olur, inatçı olur, saçma arkadaşlar edinir, para aşırır, yapar da yapar.. ne kadar şukela aile bile olsa çocuk bu tip şeyleri arkadaş ortamından kapabiliyor. pedagogluk bişey olduğunu sanmıyorum. şuan bu durumların. enerjisini sporla, sanatla boşaltsın. bak cin gibi çocuk olur bu.
0
andy kaufman
(18.04.14)
babaya düşkün, anne baba ayrı ve anneyle yaşıyor.
okuyunca aklıma ilk olarak gelen, bu davranışlarının sebebi aslında aileye olan öfkesi. farkındadır ya da değildir bilemem ama zaten farkında olmadan duyulan öfke zarar veren.
sen de aileden birisin, sen de ondan uzaksın, sen de onun yanında değilsin vs. o yüzden seni de saymıyor olabilir tabi.

bu yüzden pedagog diyorum ben de. çevresinde yaşadıklarıyla alakası olmayan nötr biri olması avantaj öncelikle pedagogun. zaten yaklaşımı da bilen biri olacak. kardeşin üzerinde bu şekilde düşününce gayet aklıma yattı pedagog.
0
uzunuzunilgi
(18.04.14)
@babamsagolsun, böyle bir şey yapma imkanım yok ki yapsam da çok etkili olacağını zannetmiyorum. biz iyi anlaşıyoruz, genelde kimseye anlatmadığı şeyleri bana anlatıyor ama geçen anneme "abimi aradım geçen, ona da söyleyemedim" demiş.

çok heyecanlandığında falan kekeliyordu eskiden. geçti sonra. geçenlerde tekrar ara sıra yapar olmuş ama bilerek yapıyor gibiymiş, kız kardeşim "ya niye yapıyosun ki, bilerek yapıyosun resmen" deyince patlatmış kıza yumruğu "bilerek yapmıyorum" diye.

onu söyleyecekmiş bana işte güya, söyleyememiş. hatırlıyorum o gün bayağı sinirliydi, sesim az gidince "sesin gelmiyo yaa" falan diye bağırıyordu ki benden anlamsız bir şekilde çok korkuyor, sesini hiç yükseltmez normalde.

eh tabii "ablaya vurma çok ayıp :))" demiyorum ama "kırarım boynuzunu it herif" diye saldırmak da istemiyorum. yine de biraz fazla agresifim, bazen kendimi kontrol etmekte güçlük çekiyorum.

@babamasoliim, abi bilgisayar başındayken ya da tabletteyken uslu durabiliyor, nasıl onu ben de anlamadım. bu da çocukluğundan beri abazan. her çocuk kendi çapında cinsellik keşfi yaparmış ama bu pek bi şehvetli, 10 yıldır keşfede keşfede bitiremedi.

hadi şimdi çok canavarlık yapmıyor da lisede birine aşık olursa ortalığı yıkar bu, kızı kaçırıp babasını falan bıçaklar, ondan korkuyorum.
0
🌸pescador
(18.04.14)
basketboldan ziyade, tek kişilik yapılan sporlara yönlendirseniz daha iyi olur. tenis, boks, yüzme tarzı
0
mhmtt
(18.04.14)
Normal falan değil, bir uzmandan destek almanız şart.
0
mutlusismankedi2015
(19.04.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.