yalaka ol veya olma, patronuna ne kadar kazandırdıgına bakar günün sonunda.

Ben mesela her toplantıda şu şu şu yanlış derim, kavga ederim herkesle, patronla.
en yüksek maaşı ben alıyorum şirkette, maaş harici hak da en fazla bende.

Adamın her söyledigine çok iyi fikir diyen dingiller var, çeyrek maaşımı alıyorlar, toplantı bitince de, adamın arkasından sallıyorlar.

O adam 10 dakikada yerine konulabilecek bir eleman, benim alanımdaki bilgim sayesinde bütün şirketler bizimle anlaşıyorlar, hepsi de patrona bu adam yüzünden seninle anlaşıyoruz diyorlar.

Ben o adam gibi 10 dakikada degiştirilebilecek bir adam olsam belki beni sallar, o yalakayı tutardı, bilemeyecegim.

cruseo durumu özetlemiş , benzer düşüncelerdeyim.


önemli olan senin neyi kattığındır. yalaka adamı tutan bir yönetici fazla uzun süre barınmaz bulunduğu koltukta. günü kurtarır .

ayrıksı düşünce , muhalif yapıcı duruş , farklı bakış açısı herhangi bir işi mükemmel ve eksiksiz yapmak için gerekli en önemli şeydir.



söylediğin şeyler devlet görevleri içinse evet doğrudur yalaka olmazsan , ayrıksı durursan biyerlere gelemezsin. o yüzden ülke bu kadar boka bulanmış vaziyette ya..
özel sektörde bir anlamı yoktur yalaka olmanın. aile şirketi değilse..

yalaka olmak demek amirinin her dediğini onaylamak demek.
sen fikirlerinle organizasyona birşey katamayacaksan, sorunları görüp düzeltmeye çalışmayacaksan, onun dediğini onaylayacaksan, "ulen bu adamın da bi faydası yok bana" dediği gün muhasebeye uğratırlar seni.

kıçı başı oynamayan insan her zaman tercih sebebidir.

durum vahim

walla bana da öyle geliyor bence anormal bişey yok. sayısal zekası olan insanları tercih et.beni ancak onlar kesiyor.

aferin çok zekisin, böyle devam et.

(bkz: bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim)

tahammülsüzlük seninki. veya sosyal sorunların olduğu için de olabilir.

diğer bi ihtimal, bu insanların çoğu kültürel açıdan filan seninle aynı kafada değildir. bu yüzden sinir oluyorsundur... o zaman onlar salak değil, sen kibirli herifin teki oluyosun. hatta aptal durumuna düşüyosun. fazıl say gibi mesela.

eğer tahammülsüzüm, gergin olduğumdan böyleyim diyorsan bu değişebilir biraz kendini zorlarsan.

Çözüm önerin nedir? Yani ne olmalı?

toplumun büyük bir kısmı koyun. kimse hiç birşeye ses etmiyor, etse de geçip gidiyor. İşin kaymağını yiyen yiyor.

Albay işi yüzbaşına söylüyor, yüzbaşı teğmene, teğmen de ya direk ere, ya da uzman çavuşa söylüyor, ülkede herkes elindeki işi başkasına yıkma peşinde. En altta olanlar da eline alıyor işte böyle durumlarda.

sehit, sehitlik diye bisey bulmuslar, bunu diyince akan sular duruyor.

adamin gencecik oglu birilerinin sikinin keyfine oluyor, ama sehit diyorlar, iki gaz veriyorlar adam da 'bi oglum daha olsa onu da gonderirim, vatan sagolsun' diyor.

kandirilmaya bu kadar musait, cocuklarinin olmesine bu kadar gonullu insanlar varken kaymak tabakaymis, yukardakilermis, kimseyi suclamamak lazim.

askerde öğreniyor insan türkiyedeki askeriyenin neden bu kadar büyük olduğunu neden bu kadar çok askere ihtiyaç duyulduğunu.
en sonunda da askeriyenin yarı yarıya küçülse hiçbir şey kaybetmeyeceğimizi hatta yüksek meblağda kar edeceğimizi.
erler rütbeliler için var anlayacağın.

batının iyi yanlarını almaya gidiyorlar onlar. sonra da...

cunku bu memleket yalan, abisi. ses cikaranlari itinayla temizliyorlar, cunku. bildiginiz meshurlarin ailelerine bir bakin, hangisi bir sekilde vurguncu degil, bulamayacaksiniz. pasazadelerin disarda okutulmus veledi bu memlekette kursu sahipleri. 80'de kovusturduklari soru soran adamlarin yerlerine gecen somurge aydinlari ve talebeleri, hepsi... ve muhakkak bir ayaklari disarda. bir karisiklik olursa, derhal cekip gitmek icin.

egitim kalitesi cok daha yuksek. alman lisesiyle, uskudar amerikan ile bir pertevniyal, vefa kiyaslanamaz. ornegin, turkiyedeki bazi yabanci liseler direk bagli olduklari ulkenin formatini uyguluyorlar, tutup da cocuga siktiriboktan, dersler vermiyorlar. eger yurtdisinda olmazsam,ben de cocugumun iyi bir egitim almasi icin yabanci bir liseye gondermekte tereddut etmem. ders disi imkanlari da cok daha fazla, diploma tanilirliligindan, sosyal ve kulturel gelisime katkilarina kadar arti sanirim, dil egitimleri de cok iyi.

çocuklarının parlak, zengin, aydın yöneticiler olması için türkiye'deki okullar yerine doğru düzgün eğitim veren okullara gitmesi gerekli. haliyle hristiyan diye el sıkışmayacakları adamların okullarına bin bir torpille çocuklarını yerleştiriyorlar lise için.

sonra o diplomalarla, amerika'da en güzel üniversitelere gidiyorlar. nasılsa para sıkıntısı yok hiç birinde. fakir adamı en kıçı kırık sendikanın başkanı bile yapmazlar ya zaten.

osmanli da boyleydi enderuna rum ermeni ne varsa alir anadoludaki cocuklar okuma yazma bilmez sadece harbe giderdi oldukca ilginc tarih tekerrurden ibaret

saçma.

Başlıktan yola çıkarak pek mantıklı değil efem, deizmle teizmin en klasik ayrımı ikisinde de bir yaratıcının olmuş olduğunu kabul etmelerine rağmen sonrasında teistlerin onun müdahale ettiğine, deistlerin etmediğine inanmalarıdır. Haliyle esasen mantıklı bir önerme değil eğer ki bu ayrımı net kabul edersek.

Edit: İzledim efem, yer yer doğru şeylerden bahsediyor lakin klasik inanan kafa yapısını bana kalırsa çok bariz bir şekilde zorlanarak esnetmeye çalışıyor. Hani "dinde her zaman mantık olmaz, olursa da iman olmaz" diyen arkadaşlar vardır ya, onun sıkıntısını besbelli daha bir yoğun çekiyor gibi.

Ama anlattıklarının hepsini bir arada alacak olursak bir laf salatasından farkı yok bence.

Oluşur tabi. seni de tanrıları ilan ederler.

ne önemi var ki.

bunu daha çok(bildiğim kadarıyla) ineklerde(kaliteli süt amaçlı) ve atlarda yapıyorlar diye biliyorum.

sokağa salarsan hayır oluşmaz.
yeni bir cins oluşması iki yolla olur;
ya insan eliyle seçilmiş hayvanlar belli bir amaçla çiftleştirirler.
ya da yıllarca süregelen doğal seleksiyon sonucunda.

üstelik sokaktaki kedilerin bir kısmının zaten adı var.
misal; tr.wikipedia.org(kedi)

adamı dershane müdürü öğretmenleri destekliyor.

114000inci olacak biri olsa salak mı o kadar insan arkasında dursun.
ÖSYMnin bok yemesi.

Sahte değil bence

belkide ailesini ve ösymyi kandırdı.sonuçlar açıklanıncada foyası meydana çıktıgından veryansın ediyor.

yahu saçmalamayın. sırf ösym'ye bok atacaksınız diye destekliyorsunuz resmen.

hiç bi bok anlamadım ben bundan.

bu tip iddialar sayesinde ösym eski itibarını kazanmaya başlıyor bence. en azından benim gözümde. ha gayret.

ben oyumu ''ikinci kere girdiği sınavdan ikinci kez sıçıp , rahat bir tatil geçirmek için kompleks yalan uyduran ergen'' den yana kullanıyorum.

çok ilginç ya. netleri bellidir, sınav kağıdına bakarlar anlaşılır.

öyle olsa dershane hocaları niye öyle desin

Yalan söylemiş dallama.

www.haberturk.com

Veriyorsa dahi kriterleri çok zorlayıcıdır sanıyorum.
Şişkin banka hesapları, ülkede kaldığınız süre boyunca bloke edilebilecek nakit para vb. şeyler istediler arkadaşımdan Kanada için..

amcam avustralya vatandaşlığına geçti ama uzun bir süre (10 yıl kadar ) maden mühendisi olarak orada çalışmıştı.Diğer ülkelere göre vatandaşlığına geçmek daha basit.

"cnm" hitabının özellikle hastasıyım. Şımarıklık resmen. Hiçbir tanışıklığı olmayan insana neyin canımı? Tarz olmuş artık.

sen kız mısın erkek mi onu anlayamadım ama erkeksın kadınlar klübünde ne işin var kadınsan da samimiyetten öyle diyorlar ya da samimi olmaya çalışıyorlar ya da über yapmacıklar :)

want2die, ayni malca hitaba erkeklerde de karsiyim cok salakca geliyor bana

malesef universiteler artik bireyden ziyade civik bir hamur bile yetisitrmiyor toplumsal bilinc sifir liseliden beter ogrenciler cikiyor unilerden her bok var hem sulu hem kuru sanirim bu yuzden

(bkz: 2012 Uğurlu Olsun,Göbüşlerimize Bebiş Dolsun.)

(bkz: vajişim )

Ortalama bir okul puanın olduğunu varsayarsak
Fizik bölümü için :
ygs de Türkçe 30, matematik 35 , sosyal 30, fen 30
lysde mat 40 , geo 25 , fizik 20 , kimya 20 , biyo 20

Matematik bölümü için :

ygs de turkce 35 , mat 35 , sosyal 30 , fen 35
lys de mat 43, geo 25 , fizik 25 , kimya 25, biyo 25



Bunlar çok genel puanlar tabi. Kafanda oluşturabilmen açısından söyledim. Yoksa birinden az yaparsın, ötekinden fazla yaparsın değişir elbet.

Okul puanı da epey önemli. Ben 60 varsaydım eski sistemde. Ortalama bir puan yani.

Dostum o kameralar her sokak başında yok ki. Ayrıca bu konuda bizden çok daha ileri teknoloji kullanan ülkerde (ABD, İngiltere, vs.) bile seri katilleri bulamayabiliyorlar onca teknolojiye rağmen.

bu gibi seylere takilirsaniz baya bir filmi sevmezsiniz. 24 dizisini falan hic izlemeyin hele :P

gercek degil miydi o

Ben varım, kendime güvenim var. 500'e anlaşırız.

400'e fitim , her türlü wizard büyüsü atarım, atılmış büyüleri dispel ederim.

not ; level 18 altındaki rogue'lar talepte bulunmayın.

@adramelekh, ya genelde yapmamaya çalışıyorum ben, ama tutamadım kendimi bu sefer :)

hayır için büyü mü olur dalyaprak
edi: pardon hocu gözümden kaçmış
büyücü veya hoca bilmiyorum

dalyaprak büyü mü yaptırcam demişim ii oku mal gibi atlama

masonluk var tabii de öyle keçi kanı şeytana tapmalar filan hikaye, daha çok siyasi ve ekonomik erk olarak çalışıyorlar kendileri.

Masonlar tabi ki var. Türkiye masonlarının büyük üstadı Remzi Sanver tvde bile anlatıyor. www.youtube.com
Şeytana tapma olayı falan yalan tabi.

mason var da ben mason olan var mı demek istedim

var
gercek değil
masonların tek yaptıgı oturup ondan bundan konusmak, toplantılar yapmak, yemege fln gitmek, piknik duzenlemek heh

remzi sanver yani büyük üstad bizim üniversitenin(bilgi) rektörü ve okulda gayet açık seçik "mason toplantıları" yapıyorlar. ama daha keçi getirdiklerini görmedim.

fazla bilgi sahibi değilim de kısaca "beyaz türk"ler işte. gereksiz zenginler, mevkileri fazlasıyla yüksek, enseleri oldukça kalın, çocukları tenis oynuyor falan filan klasik beyaz türkler. gizli amaçları olduğunu düşünmüyorum, olsa dahi amaçlarını gerçekleştirecekleri kadar güçleri yok.

keçili kanlı ayin yapan örgüt var, mason olarak gösterildi onlar da.
ama senin ve diğer kişilerin bahsettiği masonlardan değil onlar. şu illuminati denen zamazingonun zamazingosu diye sallayabilirim.

diğer masonlar; hür masonları arkadaşlar anlatmış zaten.

Bizimkiler feyz falan almaz, feyz almış olanları zaten yurtdışında o adamları gördükleri için gelip burada o tatta işler yapıyorlardır, onları çoğunlukla iyi üniversiteler kapar... Yurtdışı doktora zorunluluğunun altında biraz da böyle bişi vardır.

Bunun haricinde bizim ortalama akademisyen buradaki dinozor hocasından gördüğünü devam ettirir. Ders hazırlığı falan kitaba bir bakmak bir de yayınevinin sitesinden slaytları indirmek şeklinde tezahür eder. Derste gidip slayt okur, kendi de uyur, öğrenci de uyur. Sınavda da slayttan ezberletir falan. Herkes böyle değil elbet ama çoğunluğu böyle. Gidip o dediğin linkleri falan da seyretmez, zaten çocğunlukla ingilizcesi de yetmez, doçentlik için ÜDS den 70 alma şartı var, onu bile alayan bir milyon doçent adayı memurlar.nette ÜDS şartı aşağı düşürülsün, İngilizceye ihtiyacımız yok diye ağlanıyor. 70 düzeyi bir ingilizceyle üzgünüm ama makale bile okuyamazsın adam gibi, bırak konuşulanı anlamayı...

Gidip başka iş bulsun, niye bulsun abi, ortam güzel, soranın görüşenin yok, pek çok devlet üniversitesinde yıllık yayın şartın martın yok, girmiş adam, takılıyor... Vakıflar öyle değil ama sözleşmeli personelsin orada, yayınını yapmadığın zaman falan fesh ediliyor sözleşmen... Aman neyse konuşturma beni bak kızdım yine...

Not: Doçent düzeyinde öğretim üyesiyim.

yurtdışında doktora tek neden değil bence yurtdışı görmüş hocalarım da oldu. tek farkları ingilizce bilmleri ve çalışmaları okadar mükemmel değil. ne bileyim odtu veya bilkentte doktora yapmış biri bunlardan misli iyi yayın yapıyor başka bir arıza var zihniyettte çok ciddi bir sorun var sanki kasıtlı olarak istemiyorlar ama mecburlar gibi

sadece dil veya yayın değil dili olmayan orta üzeri yaşlı bir hocanın dersine girdim tamam ulaşamıyor dünyaya ama ne yapmış gitmiş bilmem kimin yurtdışındaki türkçeye çevrilmiş tez çalışmasını okumuş falan derste birşey vermeye uğraşıyor kendince iyi veya kötü çaba sarfediyor ama bildiği okadar yine de benim gözümde o insan devlet parasıyla yurtdışında okumuş tiplerden bin defa üstün.

Ya yok yurtdışı şart anlamında yazmadım bunu zaten, sadece üniversitelerin hoca alırken "yutdışı doktora şartı" diye bir şeyi var şimdilerde, altında biraz bunu bulmaya çalışıyorlar. Yoksa yurtdışında kalmış olmak tabii ki yeter şart değil, yurtdışında okumuş ve bi halt olamamış bir ton adam olduğu gibi, senin dediklerini sadece memleket sınırlarında kalarak yapan adamlar da var. Bu bir vizyon meselesi her şeyden önce, ama dille yine de oldukça alakalı...

hocam tecrubeniz nedir açıklarmısınız hiçbir okula kabul alamamı

money talks.
girersin.
2.75 ile giren arkadaşım var.

hangi okul yazarmısnız başvurayım yabancı forumlar pahalı okulların kolay kabul oldugunu belirtmiş ama facedeki grup çok zor diyor

biraz da hangi konu üzerine master istediğine bağlı. sanırsam mba programları daha yüksek ortalamayla kabul ediyor mesela.

arkadaş mich.state gibi bi okula 2.75 ortalama ile girdi bu bursla. deu mezunuydu ve toefl 96 idi. siyaset bilimi gibi competetive bir bölüme girdi, ama araya hatır gönül işlerini de soktu.
amerika mali krizde.
MIT bu ortalama ile kabul etmez ama, Boston, Northeastern gibi parayı da dikkate alan üniversiteler alır. Türk hoca falan bulursan, işin daha da kolaylaşır.
Kısacası üniversite seçerken uçmaman lazım
ama ilk bir YLSY de yerleş bunları düşünmekten önce.

türk hocalar torpil yapar mı acaba o konuda emin değilim daha önce bir arkadaş türk hocaya başvurmuş ama hoca ilgilenmemiş hintliye gitmesini söylemiş

evet yerleşmek önemli ama alesim iyi o yüzden en kötü doğuya yerleşirim diyorum fakat toeflim olduğu için spring de basvurup gitmek istiyorum

ivy league 2.8 le olmaz. top20 dışındaki okullara bakın.

gitmekteci amacini bence bi gözden gecir.

ne yapmak istiyosun ona göre bi düsün tasin.

bakacaz bakalim bu ulkede kalip aptalliklarla debelenmekten iyidir en azindan ama yine de ivy okullara ve diger iyi okullara asilacam cunku burada okudugum okul cok sikikti ve bilkentten olmakla oradan mezun olmak arasinda daglar kadar fark var hoca kalitesi falan cok kotuydu ve cogunun iq sunun dusuk olduguna inaniyorum. neyse abd de yine bu tip adamlarla ugrasmak istemiyorum burs da olsa milletin parasina yazik

C++ ogren sirtin yere gelmez.

Oyun sektörünü düşündün mü hiç? Düşünmediysen düşünmeye başla derim.

algo trading istiyorsan, istatistik, matematik öğrenmeye başla, abd de top20 okula phd ye git stats ya da machine learning alanlarında

top20 phd cok zor imkansiz
zaten rudini okuorum su an math subject gre kasmaya bakacam

math subject gre baya zordur, ama onu math phd bölümleri ister. stats bölümleri genelde istemez. math subject gre yerine not ortalamanı yükselt, research yap

Başına böyle birşey gelirse bu ihmalkarlıktan çok kaderdendir o derece düşük ihtimal var.

Git diş hekimine. Oradan da psikoloğa.

tavsiye edilen birisine gidin, "ne kadar steril olduğunuzu görmek isterim" deyin.

güvene güvene gösteriyor ve de siz bunu onaylıyorsanız orada işleminizi gördürürsünüz efenim.

Açık yara olacak her işlemde bu mevcut, misal berberler benzer risk taşır, traş olma mevzusu nedeniyle.

tanidigim cok fazla dis hekimi var,ben hepsinin gayet steril ortamda calistiklarina sahit oldum.sizin saydiginiz derecede dikkatsiz dis hekimlerinin oldugunu zannetmiyorum.varsa bile cok nadirdir bu.

kendi dis aletimi alirsam cok para tutarmi,

ayrica berberde makineyle tras oluyorum bu durumda nasil bulabilir ki kan cikmiyor sonucta ustura ve jilet kullandirmiyorum

bunu bilmiyordum gidip test yaptiracagim 3 ay sonra

yav takma o kadar elbette sterilizasyon yapıyorlar.Özel klinikler daha temizdir.

sen bu kafayla milli olamışsındır daha

neden gec olsun hiv testi 3 aydan once cikmaz hepatitse zaten yapacak bir sey yok

bence diş hekiminden önce psikologa gidin. böyle pimpirikle kendilikten hiv olursunuz alimallah.

Gerçekten sterilizasyona ve çapraz kontaminasyona yeterince inanmayan(!) pek çok abuk diş hekimi var. Özen göstermekte gayet haklısınız. En azından gittiğiniz klinikte ağzınızda kullanılan aletlerin sterilizasyon paketinden çıkıp çıkmadığına dikkat edin. O paketleri kullanıp sterilizasyon yapmayan var mı var tabii. Yine de siz önleminizi alın.

Diş çekiminde de kanal tedavisinde de eğer sterilizasyona dikkat edilmemişse, hastalık geçebilir.

ben olsam şimdiye kadar çıkmış bütün büyük ikramiye numaralarını toplar, aynılarını oynamamaya dikkat ederim. hatta örneğin daha önce tutmuş bir altı numaranın dördüne aynı kolonda yer vermem.

bir adam vardı. ntv'de ''mirgün cabas'la her şey'' programına çıkmıştı. tahmin falan değil bildiğin yöntemini bulmuştu güya sayısalın. patent alacağıydı filan. tutturmuştu da heralde ki programa çıkmıştı. bilmiyorum niye çıkmıştı programa. belki de konu yoktu o gün. zaten mirgün cabas epey dalga geçmişti. madem biliyorsunuz yöntemi niye size çıkmıyor hep diye. adam da çalışıyoruz öyle kolay değil bu işler filan demişti.

benden tavsiye "fibonacci" yoğunlaş ;)

istihare yatınca rüyanda görüyormuşsun diyorlar.

Bütün olasılıkları oynarsan kesin çıkar :)

(bkz: expected value)

sayısal loto beklenen değeri eksi olan bir oyundur. oynama.

turist çıkar, gir interview'a, kazanırsan öğrenciye çevirirsin

interview için "biz çağırdık adam olun" belgesi vermezler mi rica etsen, daha kolay olur sanki?

@der meister

o zaten allahin emri fakat her halukarda yesil pasaportlu memur bebelerinden olmadigim icin koskoca alamanyaya girmek icin muhakkak bir vize turunu kullanmak gerkir kanaatimce gerci turklere vize yok falan diyorlar anakra antlasmasindan oturu ama emin degilim

okuldan çağırdıklarına dair bir kağıt iste öğrenci vizeni al rahat rahat

prooflardan çok anlamıyorsanız şu kitaptan başlamanızı tavsiye ederim.

www.amazon.com

bu kitaptaki proofları yaptıktan sonra proof nasıl yapılır kısmını biraz öğrenmiş oluyorsunuz. ondan sonra bahsettiğiniz rudin e geçmeniz, konuları anlama bakımından daha iyi olur, en azından ben öyle yaptım.

eğer matematikle aranız çok iyiyse direk rudinden de başlayabilirsiniz

pardus projesini durduklarında bittiler zaten benim gözümde ... ayrıca son dönemde bilimsel projelere verilen destekleri de ciddi bir şekilde düştü hatta çok nadir projeleri kabul eder oldular ... eskiden bir makale yazdığında kitap kataloglarını gönderirlerdi istediğiniz bir tanesini seçin evinize gönderelim derlerdi şimdi artık onu da yapmıyorlar.
anlayacağın yazdıklarına çok da şaşırmadım.

devlet eliyle bilim olmaz su devirde.bürokrasisi inovasyonla ayni hizda ilerlemez ve asilmasi gereken cok sürecler dogurup sekteye ugratir sürecleri.

ayrica soruyu sen(aka iplikci) sordugun icin cevaplamayacaktim fakat ciddi bicimd elestirilmesi gereken bir kurum oldugu icin cevaplamayi tercih ettim.

benim kurumla ilgili şahsi fikrim ilgili başlık altında yer almakta zaten.

(bkz: tübitak/@demcan)

yalnız sizin serzenişinizde ufak bir hata var sanırım. bahsettiğiniz kıstaslar lisans öğrenimi sırasında tübitak bursundan yararlanan adaylar için. eğer siz lisans öğreniminizde bu burstan yararlanmadıysanız ya da başka bir bölümün lisansüstü eğitimine devam etmek istiyorsanız, bu şartları taşımak zorunda değilsiniz.

tübitak'ın sayfasında bu ayrım şöyle yapılıyor;

eski bursiyerler için -> doğrudan bursiyerlik
yeni bursiyerler için -> normal bursiyerlik

www.tubitak.gov.tr

aradıkları kriterleri ben de eleştiriyorum ama bu nüansı da atlamamak gerek.

Yine de bu kurumda da bir seyler yapmak icin cabalayan bir suru insan var, deformasyon olsa da onlarin hatrina bir sey diyemiyorum...

serabetan bazı alanlarda devlet desteği şart bütün araştırmalara özel sektör eliyle yapılmıyor özelsektör işine yaramayan şeye para yatırmaz sadece tüketir.
eski sovyetlerde benim en sevdiğim şey matematik fizik gibi alanlara yaptıkları teorik katkılardır özelsektör bilimi öldürüyor.
şuan kullandığımız bütün teknoloji aslında cepten yemekten ibaret eski ustaların geliştirdiklerini ürün olarak üretiyoruz.
ticari kaygı olmadan bilim teşvik edilmeli

devlet eliyle,ben bilim yapicam diye bilim yapilamaz,bunu devlet destegiyle ya üniversiteler ya da askeri kurumlar gibi kendi acisindan bagimsiz kurumlar yapabilir,ya da cok cok az dünyada örnekleri olan bagimsiz devlet kurumlari yapabilir.

özel sektörü delicesine elestirmemek lazim,her arastirma sirasinda bambaska bir sey cikar,bunu devlet rahatca saglayamaz.bu sürecleri atalatamaz.

özel sektör bilimi öldürmüyor tam tersi parasal kaynaklarla kamciliyor.evet o isten para kazaniyor ama devlet tarafindan hic yapilmayan bilimden kat kat iyidir bu.

sizin bahsettiginiz olaylar 80 li yillara kadar basarili olan ve olabilecek seyler,mesela ben adini vermemnin yasak oldugu bir amerikan devlet kurumunun projesi ile ilgilenme firsati bulmustum,orada kurumun tekrar yapilasmasini saglayacak bir öneri ariyorlardi cünkü icerdeki tüm basasrili insanlar kaciyo,knowledge management olayi cöküyor ve siz yatirimi kaybediyorsunuz.

devlet bilimi parasal olarak da destekleyemiyor anlayacaginiz ,bilim insani neden durcakki orda o zaman?

kisaca bürokrasi ve hukuksal yaptirimlar bu kadar yavas ilerledigi sürece teknolojiye nazaran özel sektörün önemi artacaktir.

eski ideolojilere göre düsünmek yersiz ve yanlis su anda.

sanirim bu arada teknoloji ve innovasyon kelimelerinin anlamindan cok haberdar degilsiniz,illa yepyeni bir icat olacak degil,innovasyon herhangi bir bulusun,ya da uygulmanin markete uygulanacak sekilde sürülmesidir(türkce cok iyi anlatamamis olabilirim kusura bakmasin kimse.).

yepyeni bir icat cok nadirdir dünyada.

özel sektörde calismis ve gelecekte calisacak bir mühendis adayi olarak evet diyorum.

korkum yok acikcasi zaten isinde iyisen kimse gelip kapamaz onu.ama sürekli gelistirmek ve takip etmek zorundasin piyasayi ve gündemi,teknolojileri.

nasip kismet diye bisey yok bu dünyada,siz ne kadar iyiseniz o kadar talep görüyosunuz,o kadar takdir ediliyosunuz.

mühendis olmak demek ayrica asosyal olmak demek degil,calisirken olabildigince de network yapip cevre genisletmek lazim ,ama bunu cikar icin degil zewk almak icin,yeni persfektiflere sahip olmak icin yapmali böyle olan biri issiz kalmaz kolay kolay.

elbette belirsiz durumlar olabilir,sirket batabilir,bi anda beklenmedik olaylar olabilir ama bu durumlari kolay atlatacaktir bence basarili ve sosyal biri.

ayda bir iki defa aklıma geliyor sonra Konformist geldim giderim ya nasib diyorum

özel sektörde çalışıyorum ve altıma sıçıyorum. korkunç bir şey dostum. dediğin gibi büyük bir kaosa yol açacak bu durum. hedefim kendi işimi kurmak. gelecek ne gösterecek bekleyip göreceğiz.

bizim şirkete 45-46 yaşlarında bir mühendis aldılar. adam türkiyenin en büyük firmalarının birinde 18 sene çalıştıktan sonra işten çıkarılmış. emekliliğine 3-5 sene var. takım elbisesini giyip, özgeçmişini alıp iş görüşmesine geldi. tecrübesine güvenip işe aldılar ama adam kullandığımız programı 2 ayda öğrenemedi. kendini geliştirme, işi öğrenme gibi hevesleri de kalmamış. günü kurtarma derdindeydi. sonunda işten çıkarıldı.
bunun gibi 4-5 örnek daha var. 40 yaşın üstünde, yönetici pozisyonuna alınıp bikaç ayda işten çıkarılan.
bu örnekleri gördükçe kendimi düşünmeye başladım ve özel sektörde devam etmemeye karar verdim.
edit: o yaşa gelip havada kapılan adamlar da var. şu anda bize danışmanlık yapan bir mühendis haftada 2-3 gün gelip, bizim ofisteki tüm mühendislerin
toplam maaşından daha fazla alıyor.

sivirisinek peki tecruben 15 yıl olduğunda aynı maaşa razı olacakmısın ya da şöyle sorayım 15 yıl sonra senin yaptığın işi senden kat be kat ucuza birinin yapmayacağına garanti verebilirmisin.
ne iş yaptığını bilmiyorum ama ülkemizdeki çoğu firma yüksek teknoloji gerektiren bir iş yapmıyor adam çok temebel ve gerizekalı değilse maximum 5 yılda o şirketteki en baba işi yapacak konuma gelir ozaman onun yerindeki eleman ne yapacak ?
asılsorum bu sirkulasyon hakkında bence şuan 3 yıllık bir iş deneyimiyle olayı tam değerlendiremiyorsun gibime geliyor asıl sorumda zaten uzun dönemde nekadar iyi olursan ol geleceğin yer yani tavan sabit tavanı delecekmisin.
istisnalar var ceo manager vs. olmak falan ama aynı anda başlayan 100 elemandan sadece biri buna erişecek. gelişen teknolojinin birçok işi de ortadan kaldıracağı veya outsource edeceğinden bahsetmiyorum bile.

@ iplikci

gercek dünyaya hosgeldin.

her zaman cikican senden daha iyisi,ama onla rekabet etmen icin kendini gelistirmen lazim,bunu para amacli degil,zewk aldigin icin yapmak lazim.

zewk almak,basariyi,basari tatmini,tatmin ise parayi getirir herzaman.

kisacasi o ise daha dogrusu hayatinin bir parcasina tutkuyla bagli olmadan basari ve paradan söz etmek cok abes.

muhakkak kendini geliştirmek önemlidir ama turkiye faktoru var bahsettiğim nokta bu füze mi yapıyoruz ki sen ayrılınca geliştirme dursun dışarıdan getirip montaj yapıyoruz. makine mühendisi motor mu tasarlıyor ya da karamşık denklemler mi çözüyor elektronikçi devremi tasarlıyor tamam çok geliştin diyelim ama şirket için overqualified olacak kadar gelişince ne olacak neden yerine daha az maaşlı birini almasınlar