tabi ki verilebilir, vekalet verecek kişinin olması yeterlidir.

edit: kimlik bilgeleri tabi ki olacak, kişinin varlığını soruyorsanız o gerekmez.

hayır vekalet vereceğiniz kişinin kimlik bilgileri ve vergi numarası ile giderek vekalet verebilirsiniz. daha sonra vekalet kağıdını posta yolu ile ulaştırarak işleminizi gerçekleştirebilirsiniz.

bi de 13. yedeksin aklından bile geçmesin sana sıra gelebilecegi. ben zamanında 1. yedektim yine gelmedi :D başka bölümde olsa 1. yedektim

yabancısı olduğun fazlasıyla belli :))) bırak yürüme mesafesini 1 saat arabayla giderek girebileceğin yer bile yok.

haritada deniz keesinde gözüküyoruz ama :D

geldiğinde ne kadar lanet bi yermiş diyeceksin..trafiğin sıkışık olduğu şehrin göbeğinde bir yer işte..ne plajı ne denizi

geldim de trafik sıkışık değildi. İstanbulda trafiğin alasını yaşıyoruz buralar bizi kestirmez. bornovalılar nerde denize giriyo burda

yahu bornova denize yakın değil haritada kıyıda filan değil zaten. en yakın urla'ya filan gidersin o da nerden baksan 1-1 buçuk saat.

ege üniversitesine yürüme mesafesinde ege üniversitesi havuzu var ancak ilginizi çekerse :) eğer yakın diyerek konağı fln kastediyorsanız canınıza kastetmiş olursunuz. en yakın yer de 1-1,5 saat uzaklıktaki seferihisar.

havuz nıye aklıma gelmedi ki

Bornova denize 20 dk ama deniz girilecek bir deniz değil. Senin haritada gördüğün yer Bayraklıdır heralde orda denize girmeye kalksanda tımarhaneye atarlar :). Anlayacağın yakında deniz var ama girmek için deniz yok. 1 Saat ilerde Urla ya da Çeşmeye gidebilirsin çok istiyosan.

toplu taşımayla en kolayı foçaya gitmek olur deniz için.

okulun misafir öğrenci yurdu olması lazım. ona bak bi. oteller var pansiyon tarzı, dandik ama 50tl flan. zaten misafir öğrencide 50tlydi sanırım. okulun misafir yurdunu ara. googledan bulursun telefon numarsını.

Bornova öğretmen evi var. kampüse biraz uzaktır ama fiyat olarak çok yüksek olmadığını duydum.
bornovaogretmenevi.com
burdan bakabilirsin.

bence cizim yapmaniz yersiz. siz bu sinava mental olarak hazir degilsiniz anladigim kadariyla. kendinize daha cok guvenmenizi saglayacak seyler yapin, basaracaginiza inanin zira eger mental olarak hazir olmazsaniz istediginiz kadar iyi olun hic bir seyi degistirmez diye dusunuyorum.
bu arada bahsettiginiz sinav hakkinda hic bir fikrim yok maalesef. soyle cizim boyle gelirse once suradan baslayin gibi oneriler veremiyorum bu yuzden.
basarilar

Marmara gsf öğrencisiyim...
Aynı sitresi bende yaşadım zamanında.Sana önerebileceğim tek şey kendini 10 yere bölmek yerine tek bi yeri hedefleyip orada sınava girmendi.İzmire gelince 9 eylül bu konuda çok vukuatlı.Biçok yerde sınava girdim ve hiçbir yerde elenmememe rağmen 9 eylülde iyi geçtiğini düşündüğüm bi baraj sınavında çaktım.Oraya gidenlerin,sınava girenlerin ve şahit olduklarımdan yola çıkarak orada gsf okumanın biraz zor olduğunu söyleyeiblirim...

Deu için torpil vb. söylentiler çok var.Hocalar kendileri kurs açıyorlarmış.Buraya katılanlar yetenek sınavında 1 adım önde oluyorlarmış.Deu gsf resım bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışıp istifa eden biri söylemişti.

@zola
Aynen sana katılıyorum.Benim anlatmaya çalıştığımda buydu.Sadece açık açık torpil istiyor diyemedim :D

balkonda müzik dinlerim. çok güzel oluyor. çocuklar koşuşuyor falan.

film izlerim, pasta ya da canım ne yemek isterse onu yaparım, müzik dinlerim, yürüyüş yaparım, ufak tefek şeyler satın alırım, ya da oturup hiçbir şey düşünmemeye çalışırım ki beyni susturmaya çalışmak baya vakit alıyor ve değişik bir his.

(bkz: reddit)

koşarım.

kulağına sevdiğin müzikleri takıp dışarı çıkmak, yürümek, sıcaksa gölgeden yürümek, banklara oturup insanları izlemek, iç hesaplaşma yapmak, salim kafayla düşünüp silkelenip kendine gelmek.

emin olmamakla birlikte noterden aslı gibidir diye bir suret alsan belki işe yarayabilir ya da varsa ehliyet de işe yarayabilir. aç marmara üniversitesine sor böyle böyle diye.

esas ben salı günü dişçiye gideceğim adam kaplama yapacak ama elinde ölçü kalıp yok neye göre yapacak? merak konusu.

aslı gibidir suretini de alamam. çünki bugun evraklarımı arkadaşa vereceğim. gidecek şehir dışına. senin dişçi de gittiğinde alır yapar bence.

pasaportun varsa o da geçerli bir kimlik olabilir bir ihtimal

muhtardan nufus ornegi alsan bari, ne kadar gecerliligi var emin degilim. bir de muhtar tanidiksa daha hizli ve kolay olur.

evet veriyor,

sağlık ocakları hastalık raporu veriyorlar ama kayıt için istenen raporları hastanelerden alman lazım bildiğim kadarıyla

memuriyete başlarken gereken sağlık raporunu veriyorlar ama özel yetenek sınavı için röntgenli möntgenli kan örnekli şatafatlı raporlar gerekiyorsa sanmıyorum.

geldi bahar ayları titredi gönül yayları. millet sevgili buluyor, sevgili bulan adamın burda işi ne :)

he tabi tatile gidenler de var

ben it gibi çalışıyorum valla

ben de çalışıyorum. pastırma gibiyim. sıcakta eriyip gideceğim resmen :S

çalışmaca.

sözlük'te sub-etha'ya girince chrome hata veriyormuş. onla ilgili olabilir.

ben de çalışıyorum, işte yok bugün fazla ölüciim sıkıntıdan az kaldı.

çalışıyorum, çaılşıyorum, çalışıyroum...

yazık la size.

valla demeden geçemeyeceğim, asıl sevgili bulanlar düşüyor buraya patır patır :)
"dün bana şöyle güzel davrandı, bugün napayım üzerine gidiyim mi?"
"dün çok pis kavga ettik. aramız limoni, napayım da düzelsin"
"yarın doğum günü, fikir verin tıkandım kaldım hacılar" :))

eminonu/sirkeci dolaylarinda pazar gunleri in cin top oynar. dukkanlari kastediyorum. onun disinda seyyarci, turist, vatandas doludur.

Kişisel durum sicilindeki kaydın düzeltilmesi, çekişmesiz yargı işidir. (6100 S. K. m. 382/II-a-5)

*** Çekişmesiz yargıda eğer özel bir düzenleme bulunmuyorsa, görevli mahkeme kural olarak sulh hukuk mahkemesi, yetkili mahkeme de talepte bulunanın veya ilgilerden birinin oturduğu yer mahkemesidir (6100 S. K. m. 383, 384). Ancak mahkeme kararı ile yapılan nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır (5490 S. K. m. 36).

***Çekişmesiz yargı işlerinde, niteliğine uygun düştüğü ölçüde, basit yargılama usulü uygulanır.

*** Çekişmesiz yargı işlerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça resen araştırma ilkesi geçerlidir.

*** Mahkemeler dışındaki resmi makamlara bırakılan çekişmesiz yargı işlerinde uygulanacak usul, ilgili özel kanunlarında belirtilen hükümlere tabidir.

*** Çekişmesiz yargı işleri arasında yer alan mühürleme, deftere geçirme ve yemin tutanağı düzenleme gibi işlerin icrası sırasında dikkate alınması ve düzenlenecek belgeye yansıtılması sırasında gözetilecek olan hususların ayrıntıyı gerektirmesi sebebiyle bu detaylandırma, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.

*** Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, özel kanuni düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde, istinaf yoluna başvurabilirler. (6100 S. K. 387, Geç. m. 3)

*** Kanunlarda aksine hüküm olmadıkça, çekişmesiz yargı kararları maddî anlamda kesin hüküm oluşturmaz.

*** Çekişmesiz yargı işleri adli tatilde de görülür. (6100 S. K. m. 103)

*** Bölge adliye mahkemelerinin çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (6100 S. K. m. 362, Geç. m.3)

*** Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecek olan ihtiyati tedbir kararı, niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. (6100 S. K. m. 445)

*** DAVA İÇERİĞİNE DAİR BİLGİLER;

*** Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.

*** Aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiştirilir, boş bırakılır veya silinir.

*** Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.

*** Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.

*** Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir.

*** Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder.

*** Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular İçişleri Bakanlığınca incelenip sonuçlandırılır.

*** Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ve nüfus müdürlükleri, mahkemece verilen kararlar hakkında her türlü kanun yoluna başvurmaya yetkilidir.

*** Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ve nüfus müdürlükleri kanuni harç ve her türlü mahkeme masraflarından muaftır.

*** Aile kütüklerine tescil edilmesi gereken bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtlar maddi hata kapsamında değerlendirilir. Bu tür maddi hatalar Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nce ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltilir veya tamamlanır.

*** Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, nüfus kayıtlarına göre vatandaşların hicri veya rumi tarihle yazılmış nüfus olaylarının tarihlerini miladi yıla çevirerek aile kütüklerine geçirmeye, doğum tarihlerinin ay ve günü belli olmayanların da eksikliklerini tamamlamaya yetkilidir.

*** Doğum tarihlerinde doğum yılı yazılıp, doğum ayı ve günü yazılmamış olanların yaşlarının hesaplanmasında doğduğu yılın Temmuz ayının birinci günü, ayı yazılıp da günü belli olmayanlar için de o ayın birinci günü başlangıç olarak alınır.

*** Usulüne göre düzenlenmemiş bir belgeye dayanılarak tesis edilmiş nüfus kayıtları Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün ya da nüfus müdürlüklerinin göstereceği lüzum üzerine mahkemece verilecek kararla iptal edilir. Nüfus kütüğüne düşülmüş olan şerh ve açıklamaların iptal edilmesi de aynı usule tabidir.

*** Vekil, hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. (6100 S. K. m. 74, 18.HD 2011/4594 E. 2011/6804 K.)

*** 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 218. maddesinin 2. fıkrası gereği; kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde; mahkeme, ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir. (6.CD 2011/639 E. 2011/1856 K., 5.CD 2010/9484 E. 2010/9841 K., 5.CD 2009/496 E. 2009/4536 K.)

*** BKNZ.

18.HD 2011/1373 E. 2011/3798 K.
18.HD 2011/4595 E. 2011/6805 K.
18.HD 2011/212 E. 2011/2745 K.
18.HD 2010/12143 E. 2011/689 K.
18.HD 2010/1772 E. 2010/3022 K.
18 HD. 2010/748 E. 2010/4586 K.
18 HD. 2010/5491 E. 2010/8684 K.
18 HD. 2009/10866 E. 2010/2139 K.
18 HD. 2009/9888 E. 2010/376 K.
18 HD. 2009/1267 E. 2009/5066 K.

eğer varsa, küçük kardeşinden daha küçük olacak şekilde küçültmüyorlar diye biliyorum.

her makinanın kendi motor gücünü ve çektiği kw yı ayrı ayrı yazacaksın

2
edit: (1,0) demek x=1 y=0 demek, buradan çözersin

(1,0)'ı yerine koyarsak:
0 = a + b + c
(-1,4)'ü yerine koyarsak:
4 = a - b + c
iki denklemi toplarsak:
4 = 2a + 2c
a + c = 2

2 saatlik kiralama ücreti, 100-150 lira arası değişiyor spor salonlarının.

alış faturalarını muhasebeye eksik göndermişsiniz.

siz faturası gelmiş gibi tutar üzerinden hesaplıyorsunuz ama faturası ortada yok/daha gelmemiş.

her şey olabilir. detay bilmeden bir şey söyleyemeyiz.

eksik göndermedim. bazı faturaları ve fişleri işlememişler. ayrıca faturaların aslı da yok. eminim gönderdiğime hepsini bir yerde topluyorum çünkü. bize girdi tabi :/

işlemedikleri şeyler ne faturası? işle alakasız fatura ise işlememeleri normal. bana da evinin elektrik faturaları, giyim alışverişleri falan geliyor, ben de onları işlemiyorum. muhasebeci gönderdiğiniz her faturayı işlemek zorunda değildir.

fişler mutfak-yakıt gideri. neden işlenmiyor ? ayrıca satıcıların 2 faturası kayıp. nüshası bende aslı ortada yok.

fişler işlenmiyor zaten.
yakıt ve mutfak için faturaları işlemeleri gerekir, eğer ki fatura şirkete kesiliyorsa.

Aracınız şirketin demirbaşlarına kayıtlı değilse işlenmesi mantıksız zaten yakıt giderlerinin.

Nüshası sende ise adama sorsan bu faturalar işlendi mi diye. veya ver ben arıyayım muhasebeciyi..

araç şirketin demirbaşlarına kayıtlı. fişler şirket adına kesili değilki. marketten vs mutfağa alınan şeyler gider kategorisine girmiyor mu. boşuna mı fiş yolluyoruz o zaman ?

@dokuzonbeş sordum faturalar kayıp onlar da da yok bende de yok.

fişleri ben işliyorum nihayetinde üzerinde alınan ml yada hizmetin açıklaması var. izah edebileceğim bütün giderleri işliyorum...

bişey olmaz yazsınlar bir düzeltme.. ind kdv 800 lira fazla olması gerekiyor yazık...

ama vermişler dün onaylanmış beyanname S:

düzeltme vermelerini iste.. yada faturayı gelecek aya işlesinler

daha olmaz dediler. faturaları faxla B bişiysini yapalım dediler yolladım.

Bu eğitimsiz halinse mutlaka üzerine git. En azından bu konudaki kitaplardan faydalanabilirsin, yeni teknikler öğreterek çizimlerinin üzerine bir şeyler katar mutlaka.

yazınızı okudum. derdinizi anladım. çözüm olarak önerebileceğim şey üniversiteyi kazanmanız. okumak zor degil. kyk (devlet yurdu) da kalıp, maddi anlamda giderinizi en asgari düzeye çekebilirsiniz. asgari ücretle çalışıp, kyk da kalarak okuyan arkadaslarım var. okunabiliyor yani. ailenz konusunda ise; sanırım üniversiteye gittiğinizde çözülebilecek bir sorun. uzak kalmak iyi gelecektir.

özetle eldeki doneler:

* hayat deneyiminiz var. olumlu.
* aöf de olsa üniversite öğrencisisiniz. ki baska universite de okuyacaksiniz, isteklisiniz. olumlu.
* size destek en azindan kardesler var. olumlu.
* maddi sıkıntı var. olumsuz.
* anne baba baskici. olumsuz.

--

kisisel dusuncem su sekilde:
aile her zaman onemlidir. koruyucu dusunceyle fazla sıkan bir aile de olsa, eger arada hala sevgi varsa, biseyleri degistirme sansi bence var. ciddi anlamda onlarla oturup tum bu konulari konusmayi denediginizde sonuc cok mu olumsuz oluyor ona bakmak lazim. işbu noktada kardesler size yardimci olmali, ki olabilecek potansiyelde gibiler yaslari kac olursa olsun, hatta rest bile cekebilirler bir yere kadar.

sinavlara dogru sekilde hazirlanirsaniz, istanbul'u da kazanabilirsiniz. istanbul'u kazanamam anlayisi bastan kaybetmek gibi geliyor bana.

istanbul disini kazansan (ki ben olsam bunu da secebilirdim) ailem gondermez diyorsunuz ama sonucta 18 yas alti degilsiniz, kendi kararlarinizi kendiniz verirsiniz, okuma hakkinizi da kimse elinizden alamaz.

eger ailenize karsi koymaniz durumunda, size siddet uygulayacak kadar sapitmamissa aile, bence her turlu gidersiniz o sehre. tabi onaylarini alip yapmak daha guzel bunu. aile konulari cok ince, en iyi sen bilirsini ic dinamiklerinizi.

para konusunda ise, bir yerlerden burs alamiyor musun? ben basbakanlik bursu almistim mesela, aöf'de bu mumkun degil mi? degilse bile yeni okulu kazandiginda mumkun olur. (krediden bahsetmiyorum ama direk burs)
bunun disinda gidip "çydd" ile görüsebilir durumunu anlatabilir ve burs alabilirsin belki.

ayakta saglam durmanin ilk yolu paradan geciyor maalesef ki.

ozetle diyecegim,
fevri davranarak hareket etme, kendini cok uzup sagligini bozma bunlarla. her seyin bir caresi, cozumu olduguna inaniyorum.

durumun zor. benim aklıma şöyle birşey geliyor. kardeşlerin sana manevi anlamda destek gösteriyorsa seni anlıyorlardır diye düşünüyorum. kardeşim yurtta kalıyo demişsin. nacizane fikrim. kardeşinin okuduğu üniversiteyi kazanıp onunla eve çıkman yönündedir.

en azından ailenden uzak olmuş olursun. bir nebze olsa rahatlarsın diye düşünüyorum.

evet bu kardeşlerle eve çıkma hadisesi iyi bir seçenek gibi, mümkün olabilirse. şu an benim bunca sıkıntı arasında gördüğüm en olumlu şey senin bir amaç için çalışıyor olman, salmamış olman kendini. o amaç için çoooook çalış ve en güzel yere girmek için çabala. bir de bu çabanın boşa gitmemesi için uygun bir bölüme, sana belki de okurken de para kazandırabilecek bir yere girmen lazım. veya ne iş yapıyorsun bilemiyorum ama onu sürdürebilmen lazım. başka şehre göndermezler demişsin ama böyle olacak diye seçmezlik etme sen yine de yaz, çıkarsa da GİT. başından evlilik geçmiş, herhalde artık kendi başına senin için en iyisinin ne olduğuna karar verebilirsin gibi geldi bana, o yüzden tek başına başka bir şehirde de idare edebilirsin bence. başta kabul etmeseler bile kardeşlerinin de yardımıyla ikna olurlar, kötü bişey olmadığını gördükçe de alışırlar, küs kalmazlar.

aileniz tutucu ise cemaatların yurtlarında kalmak iyi bir çözüm olabilir. sonuçta bu yurtların ders çalışmak için iyi bir ortamı olduğunu ve ordaki insanların ders çalışanlara yardım ettikleri söyleniyor. bu yurtların olumsuz taraflarına katlanırsınız eğitiminiz için.

ayrıca istanbul'a birçok özel üniversite açıldı, bunların burslu bölümlerini kazanabilirsin.

hayatınız çok zor, Allah yardımcı olsun. söyleyebileceğim herkesin hayatının kendine göre zorluklarla dolu olduğu, uzaktan bakıp da "ay ne rahat insanlar, bende olmayan her şey bunlarda var" dediğiniz insanların da kendilerine göre sıkıntıları olduğunu, sizin gülüp geçebileceğiniz şeylerin onlar için çok önemli sorunlar olduğudur.

önemli olan moralinizi iyi tutmanız, sabırlı olmanız. arkadaşların dediği gibi planlı davranın, fevri hareketlerde bulunmayın.

(bkz: gemileri yakmak) var.

tuvalette ekmek yemiş,burnun lens mi panpa.incicilerin bu tarz şeyleri var

bak bu sefer soldaki iyi olmuş.

oran orantı konusuna dikkat edebilirsin( soldaki desende leğen kemiği ile diz arasındaki mesafe ve leğen kemiği boyun arasındaki mesafe aynı olmalı yani dizini çenenin altına çektiğini düşün). saçlar başta olmak üzere 3 boyut etkisi belli olmalı: bunu sadece tek bir çizginin valör etkisiyle ya da tarama tekniği üstüne çalışarak yapabilirsin.

saçları o şekilde tarama. modelleri tam yandan ya da tam önden görmemeye çalış, hafif açılı olsun. çalışmaya devam.

önden görmek daha zor. her açıdan çalışmam gerekiyor. hocamız saç önemli değil. tarama yeterli diyor?

olmamış. çizgilerin çok mekanik ve kasıntı

soldakinin göğsü olmamış, iman tahtası kısmında senin sıkıntın oluyor hep bu yan duruşlarda. kürek kemikleri yok, dümdüz. dolayısıyla göbek de yukarıdan başlamış.
bence sağdaki daha başarılı. hem de gayet iyi, ağırlığı, duruşu...

soldakine "memintolar tombiktoymuş" diyebilmek istiyoruz hepimiz, ama değil. kusura bakma, bizimle deyılsın

soldakinde belden aşağısı ile belden yukarısı arasında orantısızlık var gibi,
bacaklar,ayaklar,kalça(hatta kollar) daha büyük bir insana ait gibi duruyor

saçta formu vermen yeterli. seninkinde 2 boyutlu durmuş saçlar, çalakalem koyuya boyama zorunluluğun yok onu demek istiyorum. er-art'a mı gidiyorsun?

güzel sanatlara hazırlandığını varsayarak sana şu tavsiyelerde bulunayım; koyu renkli objeleri koyu ile tarama. 3 boyut herşeydir ve çok önemlidir. El, ayakkabı gibi şeyleri detaylı çizmek çok sinir bozucu olsa da onları detaylı çiz ama kontür kontür yapma. Figürde bazı pozisyonları sürekli çalışarak eline ezberlet, illa ki sınavlarda figür çıkacak. Figürü de obje gibi gör, ezberden insan çizme.

notre dame'ın kamburu değil mi bu?

adam demesen cariye çizmişssin zannederdim. bence bırak bu işi.

pazu öyle görünmez, eli çok iri olmuş, önkol da kolun üst kısmından daha kalın temel reis sendromu oluşmuş.. erkek mi bu cidden?

caravaggio'nun biraz efemine modeller ben ne yapayım ?

@abartakus ciddi misin ?

Sen buna verir miydin? Öyle düşün..

abartakus +1 ben de kadın sanırdım..

edit: "yakışıklı oluyor mu" diye soruyo, "kadına benziyo" diyoruz, "model belki gaydir" diyor. He arkadaş gay. Çizgiler mizgiler hepsi şahane. Ömrümde böylesini görmedim..

Modelin de gay falan olduğu yok, adonisli diye bok atıyorlar çocuğa..

valla ben resimde, tip olarak bagcilarli; ama kilik kiyafetle kendini romali sanan sisko bir gollum goruyorum.

ben temizlikçi kadına benzettim,çalışmaktan kas yapmış.

@expressive işi bırakmak konusunda şaka yapıyorum tabi de :) erkeğe pek benzememiş,baksana dudaklarına gözlerine.

arkadaşlar sizden oran orantı, çizgiler anatomi hakkında yorumlar istiyorum model gaydir belki. orjinalini de paylaşıyorum.

tamam o zaman, yüz ifadesi epey farklı olmuş diyeyim, aynı kişinin farklı bir pozu mu desen, o da olmamış sanki, nedenini bilmiyorum, özür.

ben bi dudak gördüm

anatomi oran yine, bir eli yüzüne kapattığında el, yüzün yarısını kapsamalı.

şevkin kırılmasın. biraz çalışmayla bu ufak tefek sorunları aşıp iyi bir çizer olursun sen. o potansiyele sahipsin gördüğüm kadarıyla.

tek yapman gereken şey çalışmak.

derinlik olayında ve orantı olayında bir sıkıntı var hacım. kolla gövdenin oranı ve kolun kendi içinde oranı sıkıntılı. ama yine de uğraşırsan, çalışırsan düzelir.

caravaggio gibi zor bir örnekle başlamak cesaret ister :)
boynu az daha eğmeliymişsin, el de büyük. dolayısıyla bilek de. genel proporsiyona değil de elemanların birbirine oranına bakarak yapıyorsun o zaman olmuyor. genel proporsiyon oturtmalısın önce.
bu arada model de caravaggio nun oğlanı yani :) tabi ki efemine, özellikle kiliseyi sinirlendirmek için erkek o.. kullanarak çizen bir kişi kendisi.
www.ibiblio.org
şuradaki judith i de çizsene ne eğlenceli.

o kol o bedene ait değil, hellboy veya hulk'un kolu.

kol biraz büyük olmuş
www.youtube.com

güzel ancakk;
3 kişinin gölgeleri daha dorusu ışık almayan yerleri orantısız gibi olmuş. adamın gölgesi çok koyu, yatan kadınınki az, oturanınki ise hiç yok.
not; teknik vs hiç bir bilgim yok. bodoslama eleştirimdir.

sizin önceki çalışmalarınıza da denk gelmiştim, sürekli nedense insanlarda anatomik bozulmalar seziyorum, ama hiç bilmiyorum bu mevzuları ve nasıl düzeltilebileceğini falan, ama bu vesileyle çizilen işteki insanlar fan artlarda çizilen ünlü resimleri gibi orantısız gibi geliyor bana nedense.

Yatan kadının boynu orantılı gibi durmuyor.
Yatan kadının sarkmış elinin başparmağı başparmak yapısında değil, diğer parmaklarla aynı gibi
Yatan kadının kafasının yattığı tarafla yatmadığı taraftaki saçları aynı gibi
Yatan kadınla oturan kızın arasında kalan bölümde (yatan kadının belden aşağısı ile oturan kızın önü) sanki yatak yokmuş gibi, örtüye gölge koymamışsınız
Oturan kızın ayakları havada gibi.

o kadar kumaş yığını arasından yine de fena çözmemişsin deseni ama kumaşın tüm kıvrımlarını aynı değerde işleyince göz aşağıdan yukarı çıkmıyor zaten. bu kadar kıvrımın hepsini yapmak zorunda değilsin ele mutlaka ele bence. sadece hareketin yönünü vurgulayan büyük kıvrımlar yeter. kol değil de sanırım sağ elde bir sıkıntı var gibi.

uzman olmamakla birlikte gördüklerim;

sağdaki: kıyafet çizgileri fazla keskin, gözler de anormal biraz. fazla basit. bir de kadının sağ kolunun dirsekten bileğe kadar olan kısmı biraz tombul sanki.

soldaki kız: yüzünün sol yanı (bize göre sağ) sanki yana doğru çekilmiş gibi. hatta o gözünde de hafif bi anormallik söz konusu. diğer gözüyle karşılaştırınca bariz bir şekilde farkediliyor hatta.

çocuk portren iyi, ilhamlanacağın yapmaktan keyif aldığın konuları seç arada.

resimden hiç anlamayan biri olarak 1. resimdeki kızın saçları bir garip gibi geldi bana.

uzun zamandır göremiyoruz çalışmalarını expressive :)
sonunda suratlara girişmeye başlamışsın. kulak burun dengesi diyorum sana. boynu kısa göğsü de biraz fazla düz gibi, yani köprücük kemiklerinin bu pozda belirgin olması gerek sanki, yanılıyo olabilirim.
ikincisi dee
oğlanın kafasının havada kalması dışında fena değil. ilüstrasyon olarak daha başarılı gibi, gerçekçi resimden çok. he imgesel demişin zaten.

evet büyük olmuş da sen madem farkındasın neden silmedin, arada uzaktan bakmalısın desenlerine. imgesel olan daha iyi, eller özellikle iyi ama kadının oğluna uzanan kol kırık.
evet ben de merak ediyorum nasıl gittiğini, arada yolla desenlerini:)

2. resimde çocuk havada durmuş şahitleri var teması işlendiyse mikemmel olmuş :)

cocugun saclari yercekimini inkar ediyor.

evet çocuk hatta tahta gibi olmuş :d 50-70 imgesel o. dur bırkaç çalşma daha koyayım.

genel olarak en çok yüklenmen gereken proporsiyon. ==> drawinghowtodraw.com

ilk desende özellikle baş kısmında kılavuz çizgileri daha çok kullanabilirsin. gözlerini kısıp desenine bakmanı öneririm açık ve koyu tonları daha iyi algılayabilirsin böylelikle; en az 5 farklı koyu açık ton yakalayabilirsen ve koyu lekeli gördüğün kısımları desene homojen ve dengeli bir şekilde dağıtabilirsen figürlerin boyutlanır.

ben söylerim bile be.lay layyyy laalaayyalalay filan diye.

kahkaha bile atarım kendi kendime yolda

stayout +1

bende kahkaha atip gülüyorum filan.

delimiyim mütemadiyen...

ben mırıldanmıyorum en kalabalık caddelerde bile söyleye söyleye yürüyorum

ben otobüste söylüyorum daha çok. hem gürültüden duyulmuyor, hem de zaman geçiyor. ehehe

ayrıca işbu soruda toplananlara benden naçizane bir hediye: www.siirdefteri.com

en ön sağdaki kitaplığın dikey tahtaları var ya onların yere dik olması gerek. dibi çok dar olmuş koridorun. neden serbest çalışıyorsun da cetvelle şablon oluşturmuyosun? perspektif hata kabul etmiyor. göz hizasıysa bu o zaman ufkun aşağıda kalması lazım, yok diz hizasıysa o zaman da kitaplık yanlış.
kompozisyonu beğendim ama. gölgelerin filan gelişmiş, çalışmaya devam, ganbatteee!! :)
he bi de monotonluktan kurtulmak istiyorsan kitapları farklı kalınlık ve büyüklükte çiz, aralara cilt gibi aynı boy olanlardan koy. bir ikisine, önlerdekilere az biraz harf çiziktir filan. detay yani.

çok çalışıp kafayı yemeden o tıkanıklık geçmiyor. ışığı görene kadar kafa patlatman lazım. ben de tasarımcıyım.

tabi çiz çiz bir yere kadar... sıkıntı duyduğun konu resmin hangi ögeleriyle ilgili? kompozisyon mu? anatomi mi? çizgi tadı mı? probleme göre farklı çözümler var. örneğin;

anatomi için diyecek fazla bir şeyim yok. onun yolu belli zaten. bol bol incelemek çizmek. nü modelden çalışmak çok katkı sağlıyor. arkadaşlarından bu konuda yarım alabilirsin, rica edersin modellik yaparlar sana. yok utanıyorlarsa geç aynanın karşısına, soyun kendini çiz, ben böyle yapardım. bunun dışında anatomi ile ilgili bilimsel görselleri incele. kas ve iskelet yapılarını filan...

kompozisyon olayı biraz karışık. yani resimlerini görmeden hangi yönde ilerlemen gerektiğini söyleyemem tam olarak. ancak geliştirmenin öncelikli yolu, bugüne kadar denemediğin kompozisyonları denemen. değişik açılardan çizmen. grafik romanları incele(çizgiroman demedim bak)... adam nasıl kadraj almış onu gör. iyi fotoğrafçıları takip et. hatta grafik sanatçılarını bile incele. hoşuna giden film karelerini resimle.

bunların dışında bileğini geliştirebilmen içinde çeşitli yöntemler var. örneğin;

kullandığın malzemeyi değiştir. kurşun kalemle çiziyorsan mürekkepli kaleme geç, tarama ucuna geç, fırça mürekkebe geç, gerekirse sulu boya kullan. bu sayede kontrast ve leke algın gelişecek, tekrar kurşun kaleme geçtiğinde daha zengin tonlar yakalayabileceksin. ayrıca attığın çizgiyi silme şansın olmadığı için yeni çizgi değerleri görme şansın olacak.

ikincisi, gazete kağıdına çalışman. beyaz kağıda çizmeye kıyasla, üzerinde zaten bir sürü şey bulunan bir yüzeye resim yapman arasında dağlar kadar fark var. özellikle elini korkak alıştıranlar, gri tonlardan kurtulamayanlar için şahane bir etüdtür bu.

kullandığın kağıt ebatını değiştir. a4e çalışıyorsan 50ye 70e geç mesela veya 702 100e... ek olarak kullandığın kalem, fırça her neyse, ucuna bir spoa bağla ve sopanın ucundan tutarak uzaktan çiz. farklı çizgi tatları ortaya çıkacaktır.

sağ elini kullanıyorsan sol, sol elini kullanıyorsan sağ elin ile çalış. ama bunu arada bi yap, hep yapma.

çizim yaptığın süreyi kısalt. bir deseni çizmen 15-20 dakika sürüyorsa bunu 3-4 dakikada bitirmeye çalış. hız, çizgine deişiklik katar. sonra tekrar normale dönersin.

bunların yanı sıra van gogh'un kardeşine yazdığı mektuplardan oluşan theo'ya mektuplar adlı kitabı okumanı tavsiye ederim. adam desen konusunu üzerine epeyce kafa patlatmış, nasıl yaklaşman, nasıl bakman konusunda epeyce fikir edinirsin.

iyi çalışmalar dilerim...

gereksiz taramalardan kaçın.

ya eleştiri yapmak çok artizce kaçabiliyor. pek sevmiyorum o yüzden ama acımasız eleştirilerinizi alayım dediğin için samimi bulacağını düşündüm(bir de bu tip resimleri pek sevmem) :) perspektif çalış, kumaş çalış, maddelerin materyallerini belli etmeye çalış. örneğin burada tahta da masa örtüsü de çaydanlık da aynı materyalmiş gibi duruyor. onun dışında bir de resim komple gri gibi. açık ve koyuları daha çok belli et, gözünü kısıp bakarsan daha rahat görebilirsin. uzun zamandır çizmiyorsan fena değil :)

büdü: aydınlık alanları ve çaydanlık benzeri eşyalardaki parlamaları yapmak için hamur silgi oldukça işine yarayacaktır.

Bence buraya sunduğun çalışmalardan bir tanesini seçip eleştiriler doğrultusunda baştan çizmeyi dene. Yeni şeyler çizmene rağmen eski hatalarını tekrar ediyorsun. İlk mesajlardan beri perspektif, malzeme, gölge uyarıları yapılıyor, hala aynı sorunlar devam ediyor.

ingilizcesi suymus,

lyricstranslate.com
Wow, wow
You're gonna kill me that way
Ah when I get my hands on you, (poor you)
Ah when I get my hands on you, (poor you)

Delicious, delicious
You're gonna kill me that way
Ah when I get my hands on you, (poor you)
Ah when I get my hands on you, (poor you)

Saturday party night
Everyone began to dance
The hottest girl of the place passed me by
So I got the guts up and began to say to her

Wow, wow
You're gonna kill me that way
Ah when I get my hands on you, (poor you)
Ah when I get my hands on you, (poor you)

Delicious, delicious
You're gonna kill me that way
Ah when I get my hands on you, (poor you)
Ah when I get my hands on you, (poor you)

bunu google translate'de cevirirsen fikir verir : )

kadinlarin yuzleri yok.

*

bence sol resimde kolların kalınlığı eşit değil.sol kol daha kalın gibi. sağdaki resimde ise kolun duruş şekli ve kalemi tutuşu.

sağdaki fena değil. soldakinde ise boyun daha çok gölge istiyor. omuzlar o kadar çıkıntılı olmamalı, daha düşük olmalı.

sagdakinin kalem tutusunda bi tuhaflik var. ya kalem cok uzun. ya serce parnagi. bilemedim

sol resimde omuz mesafeleri eşit değil. sağdaki daha kısa. göğüsler biraz yukarda kalmış. bir de boyun çok sırıtıyor.

sağ resimde kalem tutan el sorunlu. bir de sırt ve bel çok düz olmuş. biraz kıvrım olmalıydı.

2. resimde bayir asagi bi oturus var gibi. minder egik bir duzlemde sanki. ayni resimde kadinin sag kolu baskasina ait gibi diger kolu ve ustundekilerle ayni tona sahip olmali bence. bir de radyatorle sirt arasi ayrica bacakalrin alt taraflarinin daha koyu golgeli olmasi gerekmez mi? isik cok homojen gibi gelde bana.

bunlari cizerken olabildigince dogal ve gercekci olmasi amaclaniyor degil mi? ben ona gore cevaplar veriyorum cunku.

acilin ben eski gsfliyim.

solda dirsek mesafesi sorunlu. boyun cizgisi de o sekilde inmez. boyun cizgisi icin burun hizasinda bir referans cizgisi alabilirsiniz, isinizi kolaylastirir.

sutyeni memeyi oyle gostermiyorsa gogus mesafesi de dar gorunuyor o kafaya gore. kollarin formu da biraz ozensiz. arastirma cizgileriniz guzel golge yapmis, golgelendirmeyi kolaylastirir o.

sagdakinde bacak sakat. eller kucuk gorunuyor. biraz rahat cizseniz, iskelet olusturup uzerine oturtsaniz bedeni pek kolaylasir isiniz. kolda mesela iskelet olsa kol kivrimlari belli olur.

yukarıda söylenenlere ek olarak, sağdaki kadının kolu kısa. O şekilde kalem tuttuğunuzda, dirseğiniz yaklaşık bel hizasına kadar gelir. Arkadan görünen diğer kol da kısa. Ayrıca belinin arkası kütük gibi, daha yumuşak olmalı orası. Yüzleri ablak, ama hani ablak yüz çizmek istemişseniz bilemedim hayatta ablak yüzlü insanlar da var.

yetenek sinavinda kabaca goz, burun, dudak, alin, cene, kas yerlerini arastirma cizgileriyle belli etseniz ve detaya girmeseniz de olur. bu anlamda gene bir iskelete ihtiyaciniz olacak yuz icin.

bazi modellerin gercekten belinde duz bir form oluyor. bu genelde cizerin hatasi saniliyor ama biliyorum var oyle modeller (: soldakinin sol omuz da sakat. simdi tekrar baktim. olacak ama 3-4 ay var daha sinavlara. biraz daha siki calisin.

pillerin ömrü bitmiş olabilir. benimkiler de artık calısmıyor.
eminönünden geçen hafta, hiç şarj etmeden 6 ay dayanan pillerden aldım. flash ıcın kullanıyorum. panasonic, yenı cıkmıs. 4 tanesı 25 tl. 6aydan sonra yıne sarj edıyosun falan. dene derim.

Aynı pilleri başka bir cihazda denerseniz, pil ömrü yüzünden olup olmadığından emin olabilirsiniz.

güdümlü terlik yeme istegi olabilir.

isteyin,isteyinde önce ingilizce ögrenin,sonra eger firsat bulursaniz ögrenin bence korede yasamayacak,koreli sirketlerde yükselmek istemiyorsaniz cok gereksiz ve sacma ama size bagli hobi mobi filan falan iste

çok yanlış bir mantık, önce ingilizceyi neredeyse anadilin kadar bilmen lazım ki 2. dil öğreneyim ben diyebilesin, 2 yarım dilin kimseye faydası olmaz sonuçta. bundan sonra mantıklı gelebilir belki o zaman bile almanca öğren, fransızca öğren arkadaşın dediği gibi korede yaşamayacaksan, koreli firmayla bi alakan olmayacaksa saçma.

yapildiginda mutluluk hormonu salgilaniyorsa yapilabilesi olasi birseydir..

bir zaman bir yazı okumuştum. bu yazıya göre isteklerimiz bize varlıklarıyla heyecan, tatmin veriyormuş. yani ben korece öğrenmek istiyorum yav diye ortalıkta dolaştıkça veya bu planı paylaştıkça tatmin oluyormuşuz, neredeyse öğrenmiş kadar memnun oluyormuşuz bu isteğimizden ve isteği gerçekleştirmenin çok bir değeri kalmıyormuş ve bu nedenle vazgeçiyormuşuz.

hayatta her şey kariyer için değil. keyif alacağına inanıyorsan yardır gitsin.

elemanin poposu cok buyuk gibi geldi bana. ayrica sag omuz daha gelismis gibi. belki onu amacladiniz ama cok geometrik olmus.

sağ omuz gelişmiş derken?

Kıvrımlar fazla köşeli, kumaşın doğasına uygun değil :)

kumaş bu her türlü kıvama giriyor jokerciğim.

fazla gelismis derken sag omuzla sol arasinda boyut farki var gibi geliyor bana. ama hayatimda cop adam bile cizmedim belirtiyim. popodan kastimda sanki oturdugu yerden daha yuksek bir yere oturuyor gibi.

popo biraz sağa kaysa daha normal görünür gibi geldi bana

sağ kolda rakursi var onu beceremedim. oturduğu yerden yuksekte oturmasınıda düzeltmeye çalşıcam. boyun omuz bölgesıne henüz girmedim sayılır.

Parabolun tepe noktasinin x koordinati -b/2a ile bulunmuyor muydu? O sekilde yapinca x=2 buluyorsunuz onu da esitlikte yerine koyunca y=8 oluyor.

birinci türevinin 0 a eşit olduğu yer x, formülde bulduğun sayıyı da koyunca y bulursun yani:

4x-8=0 , x=2
y=2^2-8.2-16=4 ; (2,4)

ilk aklıma gelen yulaf.

elma epey tok tutuyor. ayva da öyle. ayrıyetten un tuz ve şekerden uzak durursan ve yediklerine biraz dikkat edersen(kola çikolata abur cubur) ayda 1-3 kilo verebilirsin rahatlıkla

ben bi arkadaşıma çaya şeker atmayı ve kolayı bırakmasını telkin ettim (evet ısrar ettim iyi de ettim)
günde 1 su bardağı şeker almamış oldu 10 kilo filan verdi. yemekte hiç bir değişiklik yoktu.
sabahları yumurta, kahve olarak da türk kahvesi tok tutucuymuş

gereksiz abur cuburu çıkarmak (gereklisi var mı bilemedim bak) ve yulaf mantıklı. Bir aydır çok acıktığım zaman olan akşamüstleri müsliyi yoğurtla yiyorum, feci tok tutuyor. yulafın şekeri düşürücü etkisi varmış, bir de meret bilmemkaç kat şişiyormuş suda. kısaca yulaf iyidir. (müsli'yi şekersiz, sadece kuru meyveli aldım meyve de zaten eser miktarda, diğerlerinin içinde doğrudan şeker olduğundan faydalı olmayabilir)

kadının burnu çok küçük :P
pencere ve altındaki sehpa bi acaip duruyor yani sanki pencere eskimiş de vidaları sökülüp aşağı sarkmış gibi. o pozisyonda kapatmaya kalksan kapanmaz yani :)
sehpaya da sivri kenar süsü vermissin ama ortası oyuk gibi duruyor ve önünde kese gibi bir sey var o da ayaklarıyla birlesik olduğundan bağlantılı gibi duruyor ne olduğunu anlayamadım. sehpanın üzerindeki seyin de ne olduğunu anlamadım.

öncelikle seramiklerde ciddi sorun var zaten, muhtemelen farkındasın. pencerede de perspektif sorunu var gibi. arkadaki tablo çok öylesine konmuş oraya, olmasa daha bile iyi olurmuş. adamın sakalı şapkası filan biraz açık renkli mi yoksa fotoğraftan mı anlayamadım. tablonun sol altına bakınca da gereksiz tarama var gibi.

bence perspektif sorunu var bu resimde.
özellikle karolarda çok belli. ufuktan göze gelişe doğru olması lazım perspektifin. ama bu resimde sanki sağdan sola doğru olmuş gibi.

şöyle;
resimde belirli aralıkta yer alan görünmez yatay çizgiler olduğunu düşünün. her çizgi aralığındaki figürlerin büyüklüğü de eşit olur. misal karolar için, her yatay çizgi aralığındaki karoların büyüklüğü eşit olur. ama bu resimde aynı yatay hat arasındaki karoların sağda olanları daha küçük, solda olanları daha büyük gibi görünüyor.

sandalyenin altındaki kare çıtaların da birbirine perspektifi yok. yani her iki karenin birbirine paralel olması gerekirken alttakinin sağ tarafı küçük, üstekinin sağ tarafı büyük gibi görünüyor..

perspektif için;
ufukta istediğin yatay (veya dikey) düzlemde bir nokta alırsın ve tüm diğer figürlerin perspektif çizgileri o noktadan çıkar.

1) Perspektif bozuk. Perpektif çalış bence.

2) Kontrast az. Kullandığın kalem sertlik yelpazeni genişletebilirsin. Bütün gölgeleri daha koyu, ve contourlari daha belirgin yapabilirsin.

3) Tablodaki komik şekiller ne allasen?

4) Kadın kolu problemli gözüküyor.

Güzel çalışma.

www.metrolyrics.com

soğan hangisi?
elma yazan kutunun üstündeki nesnenin ve çekmece kulbunun gölgesi ile fincan tabağının gölgesi farklı yerlere düşüyo gibi sanki
bu bardak da hiç olmamış yani
öbürü içön bir şey diyemicem pek anlamadım ztn

fincanin tabagi ayri duzlemde takiliyo sanki.

ayrica necefli masrapada da dik durma sorunu var gibi.

soğan ikinci sürahili resimde

ilk gördüğüm, iki resimde de resmin sol tarafında aşağıya doğru bir eğim var. hele ki şu kahveli resimde kutu gibi şey bildiğin yokuş aşağı duruyor. diğer resimde ise sürahinin ağız kısmında bir orantısızlık var. sürahinin ağız bölümünde kolay dökülsün diye bir dar vadi oluşturulmuş, bizim gördüğümüz açıdan tamam ama tam paralel kısmındaki (yani sürahinin diğer tarafında) paraleliyle aynı oranda ayarlanamamış

birinci resim:
kutu, bardağa göre çok eğik duruyor.
bardağın kulpunun perspektifi çok yanlış.
neiranın dediği gibi kutunun, kulpların ve bardağın gölgesi hepsi farklı bir yere düşüyor.
kutunun üstündeki şeyin ne olduğu hiç anlaşılmıyor.
kaşık bardağa göre çok çok büyük olmuş.
bardağın tabağı yamuk.
masanın üstündekiler kahve çekirdeği ise eğer; bardak, kaşık, kahve arasında çok saçma bi büyüklük orantısı var.

ikinci reim:
sürahinin sağ tarafı ile sol tarafı birbirine eşit değil.
kavanoz gibi şey eğri duruyor.

eğer sınavlara hazırlanıyorsan, öncelikle fincan sürahi vs olmamış elipslere bakarsan anlayacaksın. ilk resimde o dolap sol taraftan aşağı düşecek gibi görünüyor. 2. resimde de eger kağıdın tamamına bakıyorsak kompozisyon çok sıkışık, aşağıda değil de üstte daha çok boşluk bıraksan daha iyi görünecek.
bana sorarsan sırayla yoğunlaşman gereken konular
-komposizyon: bol bol tablo fotograf vs incele, eline içi boş bir cerceve al ve önündeki objelere onun içinden bak, hangi yerleşim daha iyi?
- perspektif: hem iyi gözlem yapman hem de elini rahatlatman gerek, önüne basit bir boru, şişe vs aşağıdan yukarıdan vs bakıp defalarca çiz. kagıt üzerinde daireler elipsler calış.
-ışık-gölge.
-doku.

bence gölgelerin baya gelişmiş. ilk resimdeki düzlem hatası dışında baya iyi. bazen çizilen şeyler biraz yamuk olduğu için ne kadar gerçekçi çizersen çiz yanlış çizilmiş gibi durur, soğanda bu olmuş galiba :) gölgeler tek tek iyi gibi ama resmin genel olarak gölge-ışık değerini iyi bulman lazım ki bütünlük olsun.

düzeltmeler yapacağım olduğunca. ama o kahve kutusu cidden yamuk duruyo fincan tabağı daha hatalı gibi.

www.radikal.com.tr bunu hatırlattı bana.

her konusmada dunyanın bı sorununa mı care buluyorsun nedir.

ortama yeni oldugunuz icin bos geliyordur. ortada bir gecmis olunca o espriler cok farkli bir baglama giriyor. yani genelde bana oyle oluyor. sonra bir bakmisim daha bos muhabbetleri, esprileri ben de yapiyorum.

veya cok klas bir insansiniz, bos insanlarin ortamlarina giriyorsunuz. daha klas ortamlara giriniz.

henüz yeni girdiğin için olur o ortama. yoksa samimi panpalarında en saçma muhabbetlere bile yarıla yarıla gülüyorsundur deyil mi?

@bryan fury: dünyanın bir sorununa çare bulmak değil maksat. ben daha çok dinleyici konumunda oluyorum.
@natnan:biraz katılıyorum söylediklerinize. zaten çok sosyal ortamım yok.işyerinde bile yalnızım. belkide yalnızlıktan kaynaklanıyordur ama sanmam.ben kendi içimde kalabalığım. bazen ortam seçme şansı olmuyor insanın yeni başlayan okulda aynı dersleri aldığımız bir grup insan oluveriyor örneğin. yada başladığım bir kursta.
mesela resim kursuna gidiyorum onların yanında daha çok eğlenıyorum benden yaşça epey küçükler liseliler sanırım bi geçmişe dönüklülük var bende o yılların özlemi olabilir bilmıyorum.
geçen hafta ders çıkışı arkadaşın biri yan taraftakı kızın espirisini duydu. kıza çok saçma geldi. ama bana çok komık geldi ve yarıla yarıla güldüğüm oldu:) yol boyunca onlara o espiriyi yaptım sadece kendim güldüm yeter dediler ama nafile:D
ama bişey eksik yada espiri anlayışlarımız farklı bilemedim yaa:S

bana bişeyler katabilecek, öğretebilecek bilim,sanat,felsefe kısacası bilgi sahibi olabileceğim,sorgulayabileceğim, her konuda konuşabileceğim, sıkılmadan dinleyebileceğim ortam yada arkadaşlar arıyorum

biraz hayatı hafife al dostum ya.

öyle istediğin gibi bir ortam zor maalesef, çünkü insanların içlerindeki kibir çeşitli konulardaki bilgi vermeyi kolaylaştırsa da almayı imkansız hale getiriyor.

ben de öyle bir ortam isterim şahsen ama malum bu konu kızlarla konuşulmuyor genelde, hemcinslerimle de adamakıllı olmuyor bu muhabbetler, ama sana tavsiyem bazı derneklere falan katılabilirsin ki ben yakın bir zamanda böyle birşey yapmayı düşünüyorum

kibir kötü bişey arkadaşım, cool olmak bişey kazandırmaz sana orda.

9 gibi açılıyor randevu, 8:30 - 9:30 arası sürekli kontrol et.

8e çeyrek kala 20 kala denedim yine dolu yine dolu

telefon açıp durumu izah et, eğer iyi niyetli bir memura denk gelirsen "sen gel, araya sıkıştırırız" diyorlar.

aynı gün öğleden sonra pasaport başvurusunda bulunmak için sabah telefon açtım, adam yoğunluk var ama yardımcı oluruz dedi, gittim ve gördüm ki yarım saatte bir kişi alıyorlar. onun da işi 10 dakikada bitiyor parmak izi derdi yoksa.

balık yağı uzun soluklu bir şey öyle bir kaç defa kullanınca sihirli bir etki beklememek gerek.. üstüne gitmeye çalış sürekli unutkanım unutkanım dersen bilincinin unutkanlığa meyil olur ayrıca bir kere düzeni zaman kaybı olarak görüp nasıl olsa arkamdan birileri benim dağınıklığımı toparlar diyerek bunu yaşam felsefesi haline getirmenin kökeninde yatan neden ile ders çalışırken yaşadığın aşırı unutkanlık birbiri ile ilişkilidir kim bilir..

birde üşenip sıkılmazsan şu kitabı okumanı tavsiye ederim belki "benim düzenim dağınıklıktır" inancını kırmana yardımcı olabilir:

www.kitapyurdu.com

sağolasınız, benim sorunm tam anlamıyla unutkanlık değil, çünki biliyorumki zihnimi toparlayıp kendimi verebilsem unutkanlık diye bir problemde kalmayacak, zihnim dağınık + odam dağınık bütün evi ben toplamak zorunda olduğum için dolayısyla evde dağınık.
joehigashi maselef arkamdan kimse toplamıyor:d

hayatta herşey zıtlıklardan ibarettir, güzel, çirkin, iyi, kötü, dağınık düzenli.. bende dağınığım illa düzenli olmak şartmı:) şu zihnimi toparlayıp düzenli derslerimi çalışıp okuyabilsem yeterdi bana .. :S

simetri ve elipslere dikkat, hele ki küçük sürahi gibi objenin ağzı

çok uzmanı olduğum bi konu değil ama resimlerini takip ettiğime göre 3. boyutu daha iyi vermelisin. bu da daha çok gölge yapmak anlamına gelmiyor aslında. sadece nesnelerin ağırlığı, maddesi filan daha belirgin olabilir. mesela püskürtücünün gövdesi gayet güzel ama kapağı 2 boyutlu kalmış, birbirine tam oturmamış. gugıla pencil drawing bottles yaz ve çıkanlara bi bak. kimi iyi kimi kötü, sen değerlendirmesini yap. mesela www.paintingsilove.com
bu tip örnekleri inceleyerek de geliştirebilirsin. mesela siyahlardan korkuyorum çekiniyorum yazmıştın
www.jdhillberry.com
bu mesela bu kadar koyu olmasına rağmen ne kadar ışıklı bir resim olmuş. yani biraz daha çabayla güzel şeyler çıkacak senden :)

eğitimsiz biri olarak yorumum: güzel olmuş bence. çekicin sapındaki desenler ve ters çay bardağı sevimli, limon ve en soldaki cam tüp iyileştirilebilir.

bitmiş bir iş, belli ki çalışmayı seviyorsun, devam:)
kompozisyon her zaman önemli,kağıda yerleştirirken sence de havada kalmamış mı?
bir de çekicin perspektifine dikkat et

tamda bitmiş sayılmaz, pürkürtücünün kafasına girmedim bile.çekicin önünde anahtar vardı onada zamanım yetmedı çizmedim bende:d evet kompozisyon havada kaldı.püskürtücüden başladım çizmeye dolayısyla onun ölçüsünü yanlış alınca diğerlerinede yansıdı :)

aklında olsun çizmeye başlarken önce nesnelerin yerini bul. yani tek birinden başlamak yerine önce sayfadaki genel oranlarını oluşturman lazım. resmi ve baktığın şeyi bütün olarak görüp sora parçaları çalışman gerek. izlediğim bir belgeselde normal insanla ressam gözü arasındaki fark buydu. biri detaylara bakıyor biri bütüne ve onu oluşturan parçaların birbiriyle ilişkisine odaklanıyor vs.sen de detaylara iyi odaklanmışın ama mesela püskürtmenin arkasına çizdiğin soda şişesi önde duruyor. bence bol bol deneme çizgisi yapmaktan da kaçınma temiz iş çıkıcak diye. perspektif çizgileri çek filan, ilk çizdiğini devam ettirmişsin, hiç düzeltme yok gibi sanki. dilediğin kadar cesur çalışabilirsin bence sonuçta deneme-yanılma dönemindesin, sınavda değilsin henüz, bol bol çizip en güzelini geliştir. amma yazdım be öf. :)

proporsiyon 0

tonlama, gölgelendirme çok iyi değil sanki hani o çizgiler belli oluyor hoş durmuyor. bilirkişi değilim anlamam pek ama görünüşü söyledim. acemi olduğunu düşünüyorum bu haline göre yine de güzel bence.

Yine kardeşe sordum, dedi ki "olayın mantığını kavramamış bu arkadaş" herşeyden önce bol bol elma armut çizmesi ve oranı oturtması gerekiyormuş. Ayrıca çizgi değerleri, buna dikkat edince ton değerleri de gelecek. Ve daha garip adlı bir dolu şey.

Özetle, daha işin çok başındaymışsınız. Çook çalışmak lazım.

aslında yeteneğin var lakin tecrüben mi eksik bir şey eksik.
işi bilen arkadaşların tavsiyelerine uyarsan var sende birşeyler.

Basılı fotoğraf ve resimlerden çalışmamalısın bu dönemde. Olabildiğince gerçek model karşısında çalışman gerekiyor. Çünkü gerçek algı içerisindeki hacim duygusunu kavrayışımız çok farklı.


Gözünü eğitmek ve gördüğünü kağıda yansıtmak konusunda kendini geliştirmek için eşten, dosttan rica et. Otursunlar, sen de onları çiz.

reyals doğru demiş. anatomik bilgi eksikliğin var. vücudun orantılarında ince sapmaların var. daha sık çalışmalısın ve önceliği anatomik oranlara vermelisin.

valla eski kız arkadaşım marmara'ya girdi geçen sene, onlar bu dönemlerde nu model falan çiziyorlardı atölyelerinde hazırlanırken. baya da yetenekli bir kızdı. marmaraya bile kastırdılar.

Ama bu soruya cevap verebilecek olanlar biz değiliz ki?! Doğru cevaplayanın güzel sanatlarda hoca veya hiç olmadı o sınavlardan geçmiş biri olması gerekir.
Kardeşim o sınavlardan geçti. İsterseniz akşam ona sorarım.

Resimde çizgi değeri denilen bir kavram var. Uzaklık yakınlık, ön arka ve senin ön veya arka plana itmek istediğin şeyleri farklı çizgi kalınlıklarıyla ifade etmen gerekiyor. Kağıt üzerine çizime lezzet katan en önemli unsur budur.

Senin çizimlerinde çizgi değerleri o manada yok, her şey aynı değerde gözüküyor.

Bununla ilgili önerebileceğim basit bir egzersiz şudur;

Al 35*50 veya 50*70 kağıdı. Elini kaldırmadan kolunla beraber düz çizgiler çiz. Fakat bu çizgilerin bazıları daha hafif, bazıları daha baskın olsun. Bu hem kalem üzerinde uyguladığın baskı konusunda seni geliştirecektir hem de çizgi değerleriyle ilgili çalışmış olacaksın.

Bunun dışında hacimlendirmeyle ilgili sıkıntıların da mevcut. Her şey aynı malzemeden yapılmış gibi. Bunun içinde çizdiğin objeleri biraz daha incele. Bazıları üzerinde ışık diğerlerinden daha farklı kırılır. Bazıları lokal olarak koyu renklidir vb...

Sordum kardeşe telefonda, bu çizim şu anda Mimar Sinan için yetersizmiş, Marmara için de genelde hayalden sordukları için belki belkiymiş. O da diyor ki geliştirmesi gereken çok şeyi var. Oranlar, tonlamalar vb

arkadaşlar cevaplarınız için çok çok teşekkür ederim bu çalışmalar henüz bitmiş çalışmalar değil.
ama ben koyuya girmekten korkuyorum sanırım.koyu yavaş yavaş gelıyor bende. marmara ve mimar sinan tabiki aklımda yok bu sene için onlar çok uçuk. benm aklımda trabzon, çanakkale, kocaeli var nü falanda çalşıyorum. ama obje daha öğretici oluyor.

hem aöf okuyorum hemde çalışıyorum hemde resim kursuna gidiyorum. dolayısyla hoca ile buluşmaya buluşsakta uzun uzadıya konuşma şansım olmuyor. bıkaç daha resim paylaşacağım bakın bakalm

yok yahu ağustosa kadar koca bir 6 ay var, bu sürede sıkı çalışırsan çok yol alırsın.
dalga geçilecek ne var ortada en azından çizimleri tamamlamışssın kendi çizgini bulmaya da çalış.
evet teknik açıdan bir çok yorum yapılabiliri, malzeme farklılığını göz ardı etmişssin, hangisi ahşap, hangisi metal hangisi cam anlamıyoruz ama genel olarak objeler iyi yerleştirilmiş diyorum ama bu arada gerçek objelerin boyutlarını ve kompozisyonu bilmediğim için de bir şey söyleyemiyorum ama bence çalışırsan olur.
objeler arsı ilişki, ön, arka ve orta, ışık ve gölge, oranlar ve kompozisyon
zaten bildiğin şeyleri tekrarlıyorum ama istiyorsan yapman gereken sadece çalışmak, kolay gelsin.
ön bir değerlendirme için en azından mart sonunu beklemelisin, zaman önemlidir.

reyals ın dedikleri çok doğru. bu tür obje desenleri çizmenin amacı boyut, doku, hacim, ışık gibi konularda pratik yapmak. çalışırken farklı kalemler kullan. mesela ölçü alırken hb kalem eskizlerden doğru çizgileri belirlerken 2b, ışık ve gölge değerleri verirken 4b vb. gibi. olabildiğince büyük kağıtlarda çalış. hacime faydası olmayan sırf boşluk doldurmaya yarayan dekoratif çizgilerden kaçın..

bunların sonucunda soruna gelince biraz daha bilinçli çalışman gerek sanki. figür desenleri çalışmalısın. hızlı desen diye birsey var. 10-15 dk da hızlı şekilde modelin genel çizgi ve ışık bilgilerini aktarmaya çalışıyorsun kağıda. sınavda zaman da önemli. bunlara dikkat etmeni tavsiye ediyorum.