koskoca kirpi
Gençler merhaba,Bilgisayar toplamaya niyetlendim fakat internetten bileşenleri nereden alabilirim karar veremedim, hangi sitenin yorumlara baksam bir sürü şikayet var. Parçalar da hepsiburada'da bile olan sıradan parçalar, ama o siteden memnun olmadığım bir kaç eski siparişim olduğu için oradan alma
Gençler merhaba,
Bilgisayar toplamaya niyetlendim fakat internetten bileşenleri nereden alabilirim karar veremedim, hangi sitenin yorumlara baksam bir sürü şikayet var. Parçalar da hepsiburada'da bile olan sıradan parçalar, ama o siteden memnun olmadığım bir kaç eski siparişim olduğu için oradan almak istemiyorum.
Özetle, internetten bilgisayar parçası aldığınız güvenilir ve kullandığınız bir site var mı? Ya da Şişli Mecidiyeköy civarı, marketvari şekilde bilgisayar parçası satan yerler var mı bildiğiniz?
Bilgisayar toplamaya niyetlendim fakat internetten bileşenleri nereden alabilirim karar veremedim, hangi sitenin yorumlara baksam bir sürü şikayet var. Parçalar da hepsiburada'da bile olan sıradan parçalar, ama o siteden memnun olmadığım bir kaç eski siparişim olduğu için oradan almak istemiyorum.
Özetle, internetten bilgisayar parçası aldığınız güvenilir ve kullandığınız bir site var mı? Ya da Şişli Mecidiyeköy civarı, marketvari şekilde bilgisayar parçası satan yerler var mı bildiğiniz?
0
istedigim islemci sadece sinerji bilgisayar'da vardi. orasi da kullandigim kredi kartini desteklemedigimden baska bi tek sanalmarketim.com'da bulabildim. sozlukte de sanalmarketim'e cok giydirildigini bildigim halde ordan siparis ettim. acayip hizli ve sorunsuz bir sekilde geldi. fiyatlar da deli gibi yuksek degil. son olaylardan agizlari yanmis olsa gerek. sinerji bilgisayar ya da sanalmarketim diyorum ben.
0
Sözlükteki yorumlara bakıp karar vermeyin zaten. Genel olarak Türk insanında olumlu sonuçlanan alışverişlerde yorum yapmaya üşenme durumu var, ama nergatif bir olay olduğunda haliyle üşengeçlik kalmıyor. Sanalmarketim' i çok defa kullandım, n11 aynı şekilde. 50 siparişim varsa 45 i sorunsuzdu, diğer 5' i de geç geldi vs. Olabiliyor yani böyle şeyler, yorumları falan mevcut zaten satıcıların. Çekinmeyin yapıştırın.
0
ben inventus'tan bu hafta topladım. ilgi ve alakaları iyi. fiyatları bazı ürünlerde fazla, bazılarına da az. çözemedim.
0
eksen bilgisayar ve teknobiyotik^ten pc topladım geçen aylarda herhangi bir sorun ile karşılaşmadım.
0
pillimiyango
Selam, sorularım şöyle.Kaç yıl önce bu operasyonu geçirdiniz ve şu anki yorumlarınız neler? Memnun musunuz?Hangi hastanede gerçekleştirdiniz?Kaç yaşınızda oldunuz?''Şu kadar bekle daha iyi bir yöntem geliyor'' denilecek bir durum söz konusu mu?Teşekkürler şimdiden.
Selam, sorularım şöyle.
Kaç yıl önce bu operasyonu geçirdiniz ve şu anki yorumlarınız neler? Memnun musunuz?
Hangi hastanede gerçekleştirdiniz?
Kaç yaşınızda oldunuz?
''Şu kadar bekle daha iyi bir yöntem geliyor'' denilecek bir durum söz konusu mu?
Teşekkürler şimdiden.
Kaç yıl önce bu operasyonu geçirdiniz ve şu anki yorumlarınız neler? Memnun musunuz?
Hangi hastanede gerçekleştirdiniz?
Kaç yaşınızda oldunuz?
''Şu kadar bekle daha iyi bir yöntem geliyor'' denilecek bir durum söz konusu mu?
Teşekkürler şimdiden.
0
visionsimulations.com
Üstte "SİMULATORS" kısmına git.
Ameliyattan sonra orada gösterilen görüş problemlerinden yaşayacaksın. Kalıcı olarak, hayat boyu. Derecesi hiç öenmsemeyecek kadar çok az da olabilir, çok fazla da.
Senin yaşın kaç? Eğer riskleri göze aldıysan ve olmaya kararlıysan 30 yaşından önce olma. Bu işi yapan doktorlara inanma çoğu yalan söyler. Ticaret bu. Netten araştır ve öğren.
Üstte "SİMULATORS" kısmına git.
Ameliyattan sonra orada gösterilen görüş problemlerinden yaşayacaksın. Kalıcı olarak, hayat boyu. Derecesi hiç öenmsemeyecek kadar çok az da olabilir, çok fazla da.
Senin yaşın kaç? Eğer riskleri göze aldıysan ve olmaya kararlıysan 30 yaşından önce olma. Bu işi yapan doktorlara inanma çoğu yalan söyler. Ticaret bu. Netten araştır ve öğren.
0
20 yaşındayken Alman Hastanesi'nde oldum. 11 yıl oldu. Gayet memnunum; ama astigmat tamamen iyileşmedi. Pek sıkıntı yaratmıyor yine de.
0
3 sene önce 19 yaşındayken dünya gözde oldum. Memnunum ama 0.50 miyop 0.50 astigmat çıktı yine. Araba kullanırken, sınıfta vs takıyorum mecbur gözlük. Ama numaram çok çok yüksekti benim, her türlü memnunum yani, biraz daha beklemeliydim sadece. Artmasının tam durması gerekiyor.
Daha iyi yöntem çıkar mı çıktı mı bilmiyorum, intralase lasik dedikleri yöntemle olmuştum ben.
Daha iyi yöntem çıkar mı çıktı mı bilmiyorum, intralase lasik dedikleri yöntemle olmuştum ben.
0
pescador
bize ilkokulda "yenileyemeyen tek hücreler sinir hücreleridir" diye öğretmişlerdi. ama periferal sinir sisteminin kendini yenileyebildiğiyle alakalı makaleler falan gördüm. gördüm ama okuyamadım, beynim yetmedi.konuya tamamen yabancıyım. kendi rahatsızlığımla alakalı olabileceğini düşündüğüm için ok
bize ilkokulda "yenileyemeyen tek hücreler sinir hücreleridir" diye öğretmişlerdi. ama periferal sinir sisteminin kendini yenileyebildiğiyle alakalı makaleler falan gördüm. gördüm ama okuyamadım, beynim yetmedi.
konuya tamamen yabancıyım. kendi rahatsızlığımla alakalı olabileceğini düşündüğüm için okuyorum öyle, bakıyorum neymiş diye. (google kansersin diyor)
sinirler hasar görünce asla adam olmuyorlar mı? yoksa düzelebilirler mi? tam olayı nedir bu abilerin gerizekalıya anlatır gibi anlatır mısınız? güzel bir örnek,
"elin yandığında yanmasını hissetmene sebep olan şey sinirlerdir. onlar yanıp bittiği zaman, elin de acımaz çünkü his yok olur. elin kesildiğinde deri tekrar yerine gelir ama o his tekrar gelmez, çünkü sinir hücreleri kendini yenilemiyor bitch."
bu tarz bir kısım açıklamalar çok tatlı olur.
(verdiğim örnek de tamamen sallama, doğru değildir belki bilmiyorum)
konuya tamamen yabancıyım. kendi rahatsızlığımla alakalı olabileceğini düşündüğüm için okuyorum öyle, bakıyorum neymiş diye. (google kansersin diyor)
sinirler hasar görünce asla adam olmuyorlar mı? yoksa düzelebilirler mi? tam olayı nedir bu abilerin gerizekalıya anlatır gibi anlatır mısınız? güzel bir örnek,
"elin yandığında yanmasını hissetmene sebep olan şey sinirlerdir. onlar yanıp bittiği zaman, elin de acımaz çünkü his yok olur. elin kesildiğinde deri tekrar yerine gelir ama o his tekrar gelmez, çünkü sinir hücreleri kendini yenilemiyor bitch."
bu tarz bir kısım açıklamalar çok tatlı olur.
(verdiğim örnek de tamamen sallama, doğru değildir belki bilmiyorum)
0
Yenilemez diye bilinir genelde. ama son zamanlarda yenilenebildigini one surenler de var. Mesela seker hastasi sekerini uzun sure kontrol altinda tutarsa periferik sinirlerde yenilenme olabilir deniyor. tabi cok uzun bi sure lazim bunun icin. Bu konu hakkinda kesin bilgi varmi yokmu bilmiyorum. Siradan bi insan olarak gorusum yenilenmedigi yonunde.
0
Mesela cene ameliyatlarindan sonra mandibular sinir (isminden emin degilim.) hasar gorebiliyormus ve dudakta hissizlik olusabiliyormus. Bazi durumlarda 6 ay icinde sinirler kendini onarip hissiyat geri gelebiliyormus. Yani bu yenileme mi oluyodur bilmiyorum ama, okudugum seylerden boyle anladim.
0
mitozla bölünerek yenilenemiyor ama onarım yapabiliyor. bissürü sinir hücresi var ya, başka bi sinirle bağlantı kurabilir mesela. önemli olan kimyalar uyarı (ach, adrenalin vs) alıp-vermesi..
ayrıca yenilenemeyen tek hücre o değil. mesela çizgili kas ve kalp kası da mitozla bölünemiyor ama scar tissue diye bişey oluyo (mekanizması çokarışık). yama yapıyo gibi düşün.
rahatsızlığın ne bu arada? internette yazanlara bakma, başın dönse aids çıkıyosun.
ayrıca yenilenemeyen tek hücre o değil. mesela çizgili kas ve kalp kası da mitozla bölünemiyor ama scar tissue diye bişey oluyo (mekanizması çokarışık). yama yapıyo gibi düşün.
rahatsızlığın ne bu arada? internette yazanlara bakma, başın dönse aids çıkıyosun.
0
tekilabambam
Uzun zamandır spor mağazalarından alışveriş yapmadığım için sektörün çok uzağında kaldım o yüzden fikir sahiplerine ihtiyacım var. Dışarıda yürüyüş yapmak için spor ayakkabı alacağım, ne tavsiye edersiniz? Limit 200 ₺
Uzun zamandır spor mağazalarından alışveriş yapmadığım için sektörün çok uzağında kaldım o yüzden fikir sahiplerine ihtiyacım var. Dışarıda yürüyüş yapmak için spor ayakkabı alacağım, ne tavsiye edersiniz? Limit 200 ₺
0
new balance 420 aldım daha yeni 200 liraya ama tempolu yürüyüş için filan kullanmıyorum, günlük giyiyorum.
tempolu yürüyüş için nike free önerebilirim ama 200'ü aşabilir fiyatı.
adidas tavsiye etmem. originals serisindeki ayakkabıları iyi ama spor amaçlı ayakkabıları nike'a göre kötü.
tempolu yürüyüş için nike free önerebilirim ama 200'ü aşabilir fiyatı.
adidas tavsiye etmem. originals serisindeki ayakkabıları iyi ama spor amaçlı ayakkabıları nike'a göre kötü.
0
el yazisi
Merhaba, laserle miyop ameliyatı olmayı düşünüyorum, karar veremedim.lens takmaya çalıştım ama olmadı o iş. lasik vb operasyona girip de pişman olan tanıdığınız oldu mu?benim birebir tanıdıklarım hep memnun, ama ben yine de güvenemedim bu işe.Teşekkürler.
Merhaba,
laserle miyop ameliyatı olmayı düşünüyorum, karar veremedim.
lens takmaya çalıştım ama olmadı o iş.
lasik vb operasyona girip de pişman olan tanıdığınız oldu mu?
benim birebir tanıdıklarım hep memnun, ama ben yine de güvenemedim bu işe.
Teşekkürler.
laserle miyop ameliyatı olmayı düşünüyorum, karar veremedim.
lens takmaya çalıştım ama olmadı o iş.
lasik vb operasyona girip de pişman olan tanıdığınız oldu mu?
benim birebir tanıdıklarım hep memnun, ama ben yine de güvenemedim bu işe.
Teşekkürler.
0
oldum, memnunum. tek tek saymaya gerek bile duymuyorum aslında, kısaca şöyle söyleyeyim
kuruluk, hassasiyet, gece görüşü kaybı vs. gibi sık söylenen de, daha az söylenen diğer sorunlar da olmadı. lens kullanırken oluşan kuruluk da düzeldi lasik sonrası.
tam yöntem: wavefront-intralase lasik
doktor: sinan göker
tavsiye edeceğim tek doktordur, çünkü en iyisinden başkasını tavsiye etmem.
kuruluk, hassasiyet, gece görüşü kaybı vs. gibi sık söylenen de, daha az söylenen diğer sorunlar da olmadı. lens kullanırken oluşan kuruluk da düzeldi lasik sonrası.
tam yöntem: wavefront-intralase lasik
doktor: sinan göker
tavsiye edeceğim tek doktordur, çünkü en iyisinden başkasını tavsiye etmem.
0
"kesinlikle tavsiye ediyorum" vay anasini bu kadar kolaymi ya. bunun riski getirisi goturusu yokmu. herif lazer olduktan sonra goz kurulugum gitti bile demis yalanin boylesi. bide doktor ismi vererek cevap veriyo akilli. 2000li yillarda abartili reklamlarla cok reklami yapildi bu lazer isinin ve paranin ve yalanin bol oldugu bi ticaret. senin soruna gelince yaptirdigin taktirde yasayacagin sorunlarin boyutu kucukte olabilir buyukte. mobildeyim bana ozelden ulasirsan musait bi zamanda yardimci olurum
0
@zzrex yalan söylemek için bir sebebim yok, ki o kadar para verip de gözümle ilgili en ufak bir sorun yaşamış olsam etmeyeceğim laf kalmazdı... nedense sorun yaşayan herkes doğru söylüyor ama memnun kalanlar yalancı...
"yasayacagin sorunlarin boyutu kucukte olabilir buyukte."
küçük de olabilir, büyük de olabilir, hiç de olmayabilir...
yaşayabileceği en büyük sorun(ki gerçekten çok büyük bir sorun, ama gerçekleşme ihtimali iyi bir doktorla on binde bir bile değildir) kornea nakli gerektirebilecek seviyede hata yapılması.
yaşayabileceği küçük sorunla mikrokeratomla yapılan daha ucuz ve riskli yöntem ile genel yaşanan ve lasik hakkındaki şikayetlerin büyük bölümünü oluşturan sorunlar...
bu ameliyat sonrası kuruluğu önleme amaçlı kullanılan yapay gözyaşı damlaları ve iyileştirmek için kullanılan kortizonlu damlalar var, ameliyat olmadan da onları kullansam muhtemelen kuruluğu azaltırdı, ancak kullanmazdım. ayrıca tekrar lens kullanmayacağımdan ilerleme durdu kurulukta...
nasıl da yalancıymışım, doktor adı vermişim bikbikbik... lan gidip en iyi yöntemle en iyi doktora ameliyat olup memnun kaldıktan sonra git herhangi bir doktora ol mu diyecektim? diğer ameliyat olmadığım yüzlerce doktora mı güvence verecektim? tabiki şahsen memnun kaldığımı tavsiye edeceğim.
adam benim hayatım boyunca bana yapılmış en büyük iyiliği yaptı, gözlükten lensten kurtardı, adını vermem suç oldu... bir gün gitsen orada sırasını beklesen zaten emin olursun reklama ihtiyacı olmadığına, haftalar sonrasına zor randevu alıyorsun, kapısında saatlerce bekliyorsun.
i3.minus.com
i2.minus.com
i3.minus.com
i2.minus.com
"yasayacagin sorunlarin boyutu kucukte olabilir buyukte."
küçük de olabilir, büyük de olabilir, hiç de olmayabilir...
yaşayabileceği en büyük sorun(ki gerçekten çok büyük bir sorun, ama gerçekleşme ihtimali iyi bir doktorla on binde bir bile değildir) kornea nakli gerektirebilecek seviyede hata yapılması.
yaşayabileceği küçük sorunla mikrokeratomla yapılan daha ucuz ve riskli yöntem ile genel yaşanan ve lasik hakkındaki şikayetlerin büyük bölümünü oluşturan sorunlar...
bu ameliyat sonrası kuruluğu önleme amaçlı kullanılan yapay gözyaşı damlaları ve iyileştirmek için kullanılan kortizonlu damlalar var, ameliyat olmadan da onları kullansam muhtemelen kuruluğu azaltırdı, ancak kullanmazdım. ayrıca tekrar lens kullanmayacağımdan ilerleme durdu kurulukta...
nasıl da yalancıymışım, doktor adı vermişim bikbikbik... lan gidip en iyi yöntemle en iyi doktora ameliyat olup memnun kaldıktan sonra git herhangi bir doktora ol mu diyecektim? diğer ameliyat olmadığım yüzlerce doktora mı güvence verecektim? tabiki şahsen memnun kaldığımı tavsiye edeceğim.
adam benim hayatım boyunca bana yapılmış en büyük iyiliği yaptı, gözlükten lensten kurtardı, adını vermem suç oldu... bir gün gitsen orada sırasını beklesen zaten emin olursun reklama ihtiyacı olmadığına, haftalar sonrasına zor randevu alıyorsun, kapısında saatlerce bekliyorsun.
i3.minus.com
i2.minus.com
i3.minus.com
i2.minus.com
0
reklama ihtiyaci olmadigini soylemissin evet o bahsettigin mikrokeratomla yapilan ameliyatlarda nasil tvlerde billboardlarda reklamlarin dibine vurup hastalara risklerin hicbirinden bahsetmeyip "hicbi zarari riski yok" diyerek goz gore gore yalan attiklarini para icin insan sagligini nasil riske attiklarini cok iyi biliyorum hem muayene odalarinda hem tvlerde vs. bu sadece senin doktorun icin gecerli degil geneli icin soyluyorum meshur olan olmayan bu yolla para kirmayi aklina koyan cogunluk... yani o zaman da ve suan da senle ayni agzi konusan bu doktorlar riskleri gizleyerek insanlari bu masalara yatirip bircok insanin magdur olmasina sebep oldular. yani o yuzden suan risklerin daha az olmasi bu tip garantici yaniltici yorumlari dogru kilmaz. neyse bu isin ahlak boyutuydu konu disi.. risklere gelirsek gozun ilerleme ihtimali her zaman var o yuzden 30 yasina kadar bekleyip oyle yaptirmak lazim deyip bazi tuccarlarin adaylari yaniltma ihtimalini dusureyim bi nebze. bunun haricinde teknolojininde surekli ilerlemesi de yaniniza kar kalir az once bahsettigim gibi bundan 7 8 sene once yaygin olan yontemlerle ne kadar cok insanin magdur edildigine bakarsak daha iyi anlasilir demek istedigim. ha yaptirmak isteyen yaptirsin tabi artisi da var iyi tarafi da var ama ilerleyen teknolojide var unutmamak lazim. daga fazlada yazardim ama yeter simdilik.
0
bunun haricinde operasyon yontemi degismis olsa bile yapilan operasyon ayni oldugu icin hemen hemen ayni riskler soz konusudur. yukarda yazdigim yanlis anlasilmasin suanki yontemlerde risk yok diye bise yok yani. bir iki unsurda etki eder belki. geri kalan riskler aynidir. o yuzden suan yonteme cok takilmamak gerek. numaranin geri gelme veya ilerleme ihtimallerinin iyi dusunulmesi lazim bence. bu ameliyati bir kez yaptirdiktan sonra bir hakkiniz daha yok ve olusacak sorunlardan geri donuste yok. ayrica operasyon gecirmis olan gozler ileride olasi diger operasyonlara karsi daha zayif daha toleranssiz olacak haliyle.
0
operasyon sonrası kalan kornea dokusu yeterli kalınlıktaysa ikinci operasyon yapılabiliyor, katarakt vs. diğer ameliyatlar için de bir engel teşkil etmiyor. özellikle sordum... hatta istersem ileride 40+ yaşlarda çıkan prespiyobi ameliyatını bile olabileceğim söylendi. kısacası kişinin korneasına göre, ölçüm sonucunda doktor daha net bilgi verebilir.
yöntem hem flap kaldırılırken(üst kısmından kesilip açılan kapak) bıçak kullanmayan, baskı yapmayan ve hatalı kesim şansı olmayan otomatik sistemle daha ince bir tabaka kaldırılarak yapılıyor. bu şekilde oluşan kapak daha düzgün olduğundan sorunlar da iyileşme süresi de azalıyor...
hem de asıl ameliyat kısmında kişiye özel(wavefront burada devreye giriyor) ölçüm ve tedavi yapılarak gece görüşü, parlama vs. sorunları minimuma indiriliyor(bende sıfır seviyesinde) hem de makinelerdeki otomatik gözü takip sistemi ve otomatik durma sistemleriyle hatalı tedavi riski alete yanlış değer girilmedikçe sıfırlanıyor.
tüm dünyada milyonlarca insanın yaptırdığı, bademcik aldırmaktan sonra belki de en basit ve risksiz işlem. pahalı ve yaygın olduğundan da çok hızlı bir şekilde gelişti... haliyle bir kaç yıl önceki sorunların neredeyse hiç biri kalmadı günümüzde eğer gerçekten uzman bir doktora yaptırırsanız.
göz numarası işi de doktor tarafından belirtiliyor, en az 1 yıl, ancak tavsiye edilen 2 yıl numaraların ilerlememiş olması. benim 3 yıl sabitti, ameliyat sonrası geçen 10 aylık süreçte de ilerleme olmadı henüz.
risk yok diye bir şey yok elbette, bademcik ameliyatında da ölebilir insan, her an insan hatası yapılabilir. ancak risk olması bu riskin yüksek olduğu anlamına gelmez. benim hayatım boyunca verdiğim en doğru karar olarak görüyorum 5 numara üzeri miyoptan kurtulup gözlük, lens gibi rahatsızlık kaynaklarını atmayı.
yöntem hem flap kaldırılırken(üst kısmından kesilip açılan kapak) bıçak kullanmayan, baskı yapmayan ve hatalı kesim şansı olmayan otomatik sistemle daha ince bir tabaka kaldırılarak yapılıyor. bu şekilde oluşan kapak daha düzgün olduğundan sorunlar da iyileşme süresi de azalıyor...
hem de asıl ameliyat kısmında kişiye özel(wavefront burada devreye giriyor) ölçüm ve tedavi yapılarak gece görüşü, parlama vs. sorunları minimuma indiriliyor(bende sıfır seviyesinde) hem de makinelerdeki otomatik gözü takip sistemi ve otomatik durma sistemleriyle hatalı tedavi riski alete yanlış değer girilmedikçe sıfırlanıyor.
tüm dünyada milyonlarca insanın yaptırdığı, bademcik aldırmaktan sonra belki de en basit ve risksiz işlem. pahalı ve yaygın olduğundan da çok hızlı bir şekilde gelişti... haliyle bir kaç yıl önceki sorunların neredeyse hiç biri kalmadı günümüzde eğer gerçekten uzman bir doktora yaptırırsanız.
göz numarası işi de doktor tarafından belirtiliyor, en az 1 yıl, ancak tavsiye edilen 2 yıl numaraların ilerlememiş olması. benim 3 yıl sabitti, ameliyat sonrası geçen 10 aylık süreçte de ilerleme olmadı henüz.
risk yok diye bir şey yok elbette, bademcik ameliyatında da ölebilir insan, her an insan hatası yapılabilir. ancak risk olması bu riskin yüksek olduğu anlamına gelmez. benim hayatım boyunca verdiğim en doğru karar olarak görüyorum 5 numara üzeri miyoptan kurtulup gözlük, lens gibi rahatsızlık kaynaklarını atmayı.
0
Teşekkürler arkadaşlar, yine de argümanlarınızı okudukça kararsızlığımın bir müddet daha süreceği belli oldu :)
Yaptıran arkadaşlarım da büyük ölçüde memnunlar (birinde gece ışık kırınımı oluyor, o kadar).
Yeter ki karşılaşılan hekim dürüst olsun, operasyon parası uğruna kornea topolojisi vb hakkında yalan söylemesin (ablamın başına geldi, neyse ki bir sonraki dr. aynı model cihazla kontrol ederek, operasyonun tehlikeli olacağını ve önermediğini söyledi).
Yaptıran arkadaşlarım da büyük ölçüde memnunlar (birinde gece ışık kırınımı oluyor, o kadar).
Yeter ki karşılaşılan hekim dürüst olsun, operasyon parası uğruna kornea topolojisi vb hakkında yalan söylemesin (ablamın başına geldi, neyse ki bir sonraki dr. aynı model cihazla kontrol ederek, operasyonun tehlikeli olacağını ve önermediğini söyledi).
0
Mackinaw
bir köpek edineceğim lakin kafamda 'işte bu' dediğim bir ırk yok, çiftlik çiftlik dolaşacak ne vaktim ne param var, özellikle belirteyim mix ırk istemiyorum.hatunun kafasına en çok yatan cins labrador, benim kafama en çok yatan cins ise german shepherd, bize hem bekçilik yapabilecek hem de yılışık o
bir köpek edineceğim lakin kafamda 'işte bu' dediğim bir ırk yok, çiftlik çiftlik dolaşacak ne vaktim ne param var, özellikle belirteyim mix ırk istemiyorum.
hatunun kafasına en çok yatan cins labrador, benim kafama en çok yatan cins ise german shepherd, bize hem bekçilik yapabilecek hem de yılışık olmayacak bir cins lazım, malum burası da türkiye olduğu içün pek bir seçenek yok elimizde.
edineceğim köpekten en büyük beklentim yılışık olmaması, ve ağırbaşlı davranması.
not: insanlara karşı haddini aşmayı pek bir seven, über zoofili arkadaşlara özellikle söylüyorum bunu, sakın ola ki benim köpekler hakkındaki bilgi dağarcığımı ve niyetimi sorgulamayın, cidden kalbinizi kırarım.
hatunun kafasına en çok yatan cins labrador, benim kafama en çok yatan cins ise german shepherd, bize hem bekçilik yapabilecek hem de yılışık olmayacak bir cins lazım, malum burası da türkiye olduğu içün pek bir seçenek yok elimizde.
edineceğim köpekten en büyük beklentim yılışık olmaması, ve ağırbaşlı davranması.
not: insanlara karşı haddini aşmayı pek bir seven, über zoofili arkadaşlara özellikle söylüyorum bunu, sakın ola ki benim köpekler hakkındaki bilgi dağarcığımı ve niyetimi sorgulamayın, cidden kalbinizi kırarım.
0
Cevap veriyorum.preso canario.pesinen uyariyorum kendisi yapmaz yannda yilisiklik yapilmasina musade etmez.seninde agirbasli olman gerekir .o derece.
0
Bahcede bakmayacaksaniz ses sorunu ve salya sorunu olmadigi icin ayrica dediginiz gibi agirbasli oldugu icin labrador iyi tercih olur. Bekcilik vb gorevleri ogretebilirsiniz. Evde bakacaksaniz tek sorun buyuk irk olmasi soyle devriye gezebilecegi bir alani da olacaksa tercihinizi labradordan yana degistirmenizi tavsiye ederim.
German shepherd evde kalmak icin fazla cevik ama kopek dedigin citlerin uzerinden ziplayip attigim hedefi getirecek, buz gibi suya girip cikip gomdugum kemigi kumlardan cikaracak gibi dusunceniz varsa yani tamamen itaat etmeye programli asker ruhlu bi sey istiyorsaniz hayatinizda o daha cok uygun olur.
Bence sehir icin yilisik isteniyorsa golden, agirbasli isteniyorsa labrador, gorev adami isteniyorsa german, karizmatik lider isteniyorsa husky olur.
German shepherd evde kalmak icin fazla cevik ama kopek dedigin citlerin uzerinden ziplayip attigim hedefi getirecek, buz gibi suya girip cikip gomdugum kemigi kumlardan cikaracak gibi dusunceniz varsa yani tamamen itaat etmeye programli asker ruhlu bi sey istiyorsaniz hayatinizda o daha cok uygun olur.
Bence sehir icin yilisik isteniyorsa golden, agirbasli isteniyorsa labrador, gorev adami isteniyorsa german, karizmatik lider isteniyorsa husky olur.
0
köpeğin karakteri size ve nasıl eğitildiğine de bağlı ama belli başlı bekçilik yapabilecek cinsler var tabii. "dogo" olabilir mesela ama büyünce zaptetmesi zor bir cins. çok iyi eğitmek lazım ve zeki cinsler arasında değil.
alman çoban köpeği en zeki köpekler arasında ve bekçiliğe yatkın. labrador bekçi köpeği olabilecek cins değil pek. ama köpeğin karakteri artı eğitimle alakalı tabii bunlar.
bol bol araştırın. biçok cins var. kriterler sadece bunlarla kalmaz.
alman çoban köpeği en zeki köpekler arasında ve bekçiliğe yatkın. labrador bekçi köpeği olabilecek cins değil pek. ama köpeğin karakteri artı eğitimle alakalı tabii bunlar.
bol bol araştırın. biçok cins var. kriterler sadece bunlarla kalmaz.
0
şimdi şöyle bir ek yapayım, köpek eğitimi konusunda tecrübeliyim, köpek edindiğimde de gayet disiplinli bir eğitim programından geçireceğim.
rottweiler, dogo argantino gibi ırklar türkiyede ticari amaçla üretiliyor ve satılıyor o açıdan 'rottweiler' denilebilecek bir köpeği edinmek için nereden baksanız 700-800 lira civarı bir parayı gözden çıkarmak gerekiyor, bu da maddiyata bakan bir şey.
hani asıl merak ettiğim nokta şu, koruma yapabilen ırklar haricinde örneğin labrador hizasındaki ırklarda bana uygun olabilecek bir köpek var mıdır?
bir de ankara civarında köpek edinebileceğim düzgün bir yer tavsiyesine ihtiyacım var, ekleyebilirseniz çok güzel olur.
rottweiler, dogo argantino gibi ırklar türkiyede ticari amaçla üretiliyor ve satılıyor o açıdan 'rottweiler' denilebilecek bir köpeği edinmek için nereden baksanız 700-800 lira civarı bir parayı gözden çıkarmak gerekiyor, bu da maddiyata bakan bir şey.
hani asıl merak ettiğim nokta şu, koruma yapabilen ırklar haricinde örneğin labrador hizasındaki ırklarda bana uygun olabilecek bir köpek var mıdır?
bir de ankara civarında köpek edinebileceğim düzgün bir yer tavsiyesine ihtiyacım var, ekleyebilirseniz çok güzel olur.
0
boxer, rottweiler, american pitbull. sert görünse de gayet uyumlu köpeklerdir güzel eğitilirlerse.
insanımızın beğendiği sevimli, gülen köpek kategorisine girmiyorlar ama istediğin özelliklere uygun bunlar geldi aklıma. labradoru şımartırsan gayet yılışık olabiliyor.
insanımızın beğendiği sevimli, gülen köpek kategorisine girmiyorlar ama istediğin özelliklere uygun bunlar geldi aklıma. labradoru şımartırsan gayet yılışık olabiliyor.
0
Rhodesian Ridgeback olabilir ama bulabilir misin bilmiyorum. German shepherd mantıklı dediğin gibi. Onun dışında genelde agresif ırklar var seçebileceklerin arasında. Bullmastiff falan. Bir de Great Pyrenees var.
0
eğitim konusunda tecrübeli olduğunuzdan yola çıkarak, bir veteriner hekim olarak ben de alman çoban köpeği'ni tavsiye ediyorum.
verilecek disiplin ve eğitim sayesinde çakı gibi olurlar.
dünyadaki bütün polis birimleri laf olsun diye alman çoban köpeği'ni tercih etmiyor. yılışmaz, disiplinini bozmaz, tav olmaz.
verilecek disiplin ve eğitim sayesinde çakı gibi olurlar.
dünyadaki bütün polis birimleri laf olsun diye alman çoban köpeği'ni tercih etmiyor. yılışmaz, disiplinini bozmaz, tav olmaz.
0
yılışıklığın cinsle alakalı olmadığını öğrenmekle başlamak lazım. yılışıklık köpeğin şahsi karakteri ile sahibin genel tutumunun bir sonucudur ve ırk bazlı bir durum değildir. her ırktan yılışık köpek kolaylıkla elde edilebilir. yılışık köpekle sosyal köpek de farklı şeylerdir bu arada. türkiye'de hemen hemen dünyadaki çoğu cinsin iyi örnekleri bulunabiliyor bu arada. biraz daha araştırmakta fayda var.
0
gidin hediyelik malzeme satan bi dukkana bi pelus alin siz. eve esya aliyosunuz sanki. barinaklar kopek dolu klisesini soylemek zorundayim. oradan kopek alip beslemek sevmek onun da seni sevmesi.... kardes labrador alacaksinda ne olacak yani kime sekil yapacaksiniz veyane isinize yarayacak. barinaklar guzel sevimli kopeklerle dolu hemde bedava. kopege yaptigin iyilik bi kenara eziyet eden hayvan tuccarlarina para kazandirmaman ayri bi guzellik. icinin huzuru da ayri..
0
bunun haricinde agirbaslilik yilisiklik insanda oldugu gibi hayvandada karaktere gore. yani onunda garantisi yok yine vakit harcaman gerekecek. hem yilisik olmasin hem bekci olmasin demissin ayri bi celiski ama alman coban kopegi one cikti genel olarak soylediklerine gore.
0
@zzrex yahu ne saçma sapan konuşuyorsunuz siz? karşınızdakini tanımazsınız etmezsiniz yahu, ne bu itici saldırganlık?
barınağa gidip "sevimli" görünen köpeği almanın erdem olduğunu mu düşünüyorsunuz siz? hıhı, evet çok haklısınız. hiç şekilci değilmişsiniz kardeş.
safkan labradorum var benim. barınaktan sahiplendim kendisini, görmemiştim bile. yardıma en çok ihtiyacı olan labrador bu dediler, yaşlı olduğundan talibi olmuyormuş. 5 yaşında diye aldım (evime glene kadar görmemiştim bile kendisini) 7-8 yaş civarında çıktı. kurban olurum kendisini hiçbir şeye değişmem. şükrediyorum aldığım için, ben almasam çok erken ölürdü muhtemelen ama, ben erdemliliğimden mi aldım? hayır efendim ihtiyacımı karşılayacak olması-labrador olması- öncelikliydi benim için. kusura bakmayın ama evde kedini< varsa alacağınız köpeği şansa bırakıp sokak köpeği alamazsınız. ben alamam en azından, çenesi güçlü bir hayvan çıkıverse, alışana kadar kediyi paramparça edebilir. yine bunun gibi sebeplerden eğer şu anki köpeğimin kedilerle yaşayabileceğini bilmesem alamazdım, bir arkadaşımın kedileriyle deneme süresi geçirdi, kediyle alışkın olduğnu görünce aldık hemen. eğer ırk göz önnüne almayacak olsaydım bile, anasının altından almam gerekirdi köpeğimi, bebeklikten alıştırabilmek için, barınağa gidip herhangi bir köpeği eve almak öyle o kadar kolay bir şey değil. size ne kadar basit geliyor yahu bunlar?
gelgelelim mackinaw insanı (<3) şu duyurudaki insanların çoğundan çok daha hayvanseverdir ve kaju adında dünyanın en tipsiz köpeğinin de sahibidir. tipsiz derken, hani sevme tipsizi değil, sokakta görseniz ay ne sevimli diyip başını okşayacağınız bir köpek değildir kendisi. (dostom biliyon ben hayvanı tipiylen değerlendiren biri değilim, bunlar hep nesnel gerçeklik işte. he pug hariç, onların ağzını götünü yerim tipinden dolayı evet) koruma görevini yerine getirmeyecek ve yılışık bir köpeği halihazırda bulunan sevgili dostum bu ihtiyaçları için bir köpek aramaktadı ve merdivenaltı üretim yapan, sırf para için hayvan sağlığıyla ilgilenmeyen işletmelere prim vermemek için de oturup çiftlik araştırmaktadır.
bazen ben hayvanseverim diye cins köpeklere karşı ırkçılı yapıyorsunuz, ben deliriyorum. amk hayvan cins diye yaşama hakkı, sevilme hakkı yok mu lan?
barınağa gidip "sevimli" görünen köpeği almanın erdem olduğunu mu düşünüyorsunuz siz? hıhı, evet çok haklısınız. hiç şekilci değilmişsiniz kardeş.
safkan labradorum var benim. barınaktan sahiplendim kendisini, görmemiştim bile. yardıma en çok ihtiyacı olan labrador bu dediler, yaşlı olduğundan talibi olmuyormuş. 5 yaşında diye aldım (evime glene kadar görmemiştim bile kendisini) 7-8 yaş civarında çıktı. kurban olurum kendisini hiçbir şeye değişmem. şükrediyorum aldığım için, ben almasam çok erken ölürdü muhtemelen ama, ben erdemliliğimden mi aldım? hayır efendim ihtiyacımı karşılayacak olması-labrador olması- öncelikliydi benim için. kusura bakmayın ama evde kedini< varsa alacağınız köpeği şansa bırakıp sokak köpeği alamazsınız. ben alamam en azından, çenesi güçlü bir hayvan çıkıverse, alışana kadar kediyi paramparça edebilir. yine bunun gibi sebeplerden eğer şu anki köpeğimin kedilerle yaşayabileceğini bilmesem alamazdım, bir arkadaşımın kedileriyle deneme süresi geçirdi, kediyle alışkın olduğnu görünce aldık hemen. eğer ırk göz önnüne almayacak olsaydım bile, anasının altından almam gerekirdi köpeğimi, bebeklikten alıştırabilmek için, barınağa gidip herhangi bir köpeği eve almak öyle o kadar kolay bir şey değil. size ne kadar basit geliyor yahu bunlar?
gelgelelim mackinaw insanı (<3) şu duyurudaki insanların çoğundan çok daha hayvanseverdir ve kaju adında dünyanın en tipsiz köpeğinin de sahibidir. tipsiz derken, hani sevme tipsizi değil, sokakta görseniz ay ne sevimli diyip başını okşayacağınız bir köpek değildir kendisi. (dostom biliyon ben hayvanı tipiylen değerlendiren biri değilim, bunlar hep nesnel gerçeklik işte. he pug hariç, onların ağzını götünü yerim tipinden dolayı evet) koruma görevini yerine getirmeyecek ve yılışık bir köpeği halihazırda bulunan sevgili dostum bu ihtiyaçları için bir köpek aramaktadı ve merdivenaltı üretim yapan, sırf para için hayvan sağlığıyla ilgilenmeyen işletmelere prim vermemek için de oturup çiftlik araştırmaktadır.
bazen ben hayvanseverim diye cins köpeklere karşı ırkçılı yapıyorsunuz, ben deliriyorum. amk hayvan cins diye yaşama hakkı, sevilme hakkı yok mu lan?
0
john lee hooker
selamlar,yarın gözleri çizdireceğim. cuma günü uygunluk için tetkikler yapılmış, doktor lasik ya da prk yöntemlerinden ikisiyle de operasyona gayet uygun olduğumu söylemişti. tabakayı daha az inceltiyor diye prk'yı seçtim ancak doktor inatla daha ağrılı bir yöntem olduğunu vurguladı. daha önceden ya
selamlar,
yarın gözleri çizdireceğim. cuma günü uygunluk için tetkikler yapılmış, doktor lasik ya da prk yöntemlerinden ikisiyle de operasyona gayet uygun olduğumu söylemişti. tabakayı daha az inceltiyor diye prk'yı seçtim ancak doktor inatla daha ağrılı bir yöntem olduğunu vurguladı. daha önceden yaptıran var mıdır? ne kadar sürüyor, ne derece ağır oluyor? ya da lasik varken prk seçmek gereksiz midir?
yarın gözleri çizdireceğim. cuma günü uygunluk için tetkikler yapılmış, doktor lasik ya da prk yöntemlerinden ikisiyle de operasyona gayet uygun olduğumu söylemişti. tabakayı daha az inceltiyor diye prk'yı seçtim ancak doktor inatla daha ağrılı bir yöntem olduğunu vurguladı. daha önceden yaptıran var mıdır? ne kadar sürüyor, ne derece ağır oluyor? ya da lasik varken prk seçmek gereksiz midir?
0
Yas 24. Gozler 1,50. Tip konusunda bi fikrim yok, gozun tipi de mi oluyormus
0
miyop mu astigmatmi o anlamda sordum. miyop astigmat berabermi. neyse degmez 1 50 icin gozune tecavuz ettirmeye. internettrn yabanci siteler dahil arastir. goturusu de mutlaka olacak.zaten en az 3 sene daha gecsin oyle ol numara tam otursun. efendim biz kontrol ettik ilerlemesi durmus diyen tuccarlara inanma. lazerci doktorlarin hicbirine guvenme. kisaca ben 1 50 gibi kucuk bi numara icin yaptirmazdim o riske girme bence
0
Abi eyvallah da goz numaram sekiz senedir ayni. Doktorun biri dedi diye inanmiyorum hemen. Ayrica bu isin dusuk numarasi yuksek numarasi yok bana gore. Sonucta her turlu o gozlugu takiyorsun ve taktiktan sonra numarasinin bi onemi yok. Benimsorum yontemdi daha cok.
0
prk da numaranin geri donme ihtimali daha yuksek diye biliyorum. lasik daha kalici olur. ama dedigim gibi sonrasinda kuruluktan isik kirilmalarindan sikinti cikma ihtimali var. takintili biri degilsen sorun degil. neyse numarada ilerleme yoksa kafana da koyduysan yaptir. genelde lasik yaparlar zaten.
0
ben ilasik oldum babam bir goz ilasik bir goz prk oldu. uygun degilmis lasik e o gozu. baya sanciliydi onun icin ben ameliyattan 3 4 saat sonra haberleri izliyordum :) prk olan gozune koruyucu lens takilmisti bir kac gun sonra cikartilmak uzere bu her prk icin gecerli mi bilmiyorum acikcasi.
lasikte korneayi (korneaydi dimi lan yanlis soylemeyeyim) kesip kaldiriyorlar sonra lazer uyguluyorlar prk da direk lazer uyguluyorlar. doktor birinden birini daha cok onermedi mi? tavsiyem en iyisine gidin bu isler sikintili komplikasyon olursa sonuclari cok cok cok cok agir olabilir.
lasikte korneayi (korneaydi dimi lan yanlis soylemeyeyim) kesip kaldiriyorlar sonra lazer uyguluyorlar prk da direk lazer uyguluyorlar. doktor birinden birini daha cok onermedi mi? tavsiyem en iyisine gidin bu isler sikintili komplikasyon olursa sonuclari cok cok cok cok agir olabilir.
0
Evet lasikte 120 microna kadar inip islem yaptiklaribi, prk da daha yuzeyde islem yaptiklarini soyledi doktor. Fakat bu nedenle, lasikte tabaka (retina degil miydi ya o) daha cok inceliyormus prk ya gore. Doktor gozlerin ikisine de uygun sen sec dedi, ama prk ilerisi icin daha saglikliymis gibi konustu. Buyuk bi goz hastanesinde olacagim bu arada, sallama bi yer degil.
0
kimci
marka olarak tercihim LG ama çok kararsız kaldım üst limitim taş çatlasın 3000 5 ay vaktim var.şuan incelediğim 4 model var ama ışık sızması bulutlanma problemleri beni bu tvlerden soğuttu aslında samsungda iyi ama aktif gözlük olayı işi bozuyor. araştırdığım modeller eski modellerden LG 55LM860V LG
marka olarak tercihim LG ama çok kararsız kaldım üst limitim taş çatlasın 3000 5 ay vaktim var.şuan incelediğim 4 model var ama ışık sızması bulutlanma problemleri beni bu tvlerden soğuttu aslında samsungda iyi ama aktif gözlük olayı işi bozuyor. araştırdığım modeller eski modellerden LG 55LM860V LG LM660S yeni modellerden LG 55LA860V LG LA660S bunların dışında samsung öneriside olabilir
0
3000tl vereceksen niye sony toshiba kibi kaliteli markalara bakmıyosun.Philipsinde modeleri güzel ben 1 sene önce aldım şunun 47 inch olanı ambilight olayıda var yani tvnin arkası ışıklı duvara yansıtıyo ekranın rengini karanlıkta gayet güzel gider. tipide gayet güzel tvnin. bi bak pişman olmazsın yani 50 inch alırım diyosan.
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
0
birak bu isleri
0 kilometre, 80000 tl civarı araba tavsiyenizi istiyorum. aslında biraz spor bir araba olması tercihim ve mutlaka ve mutlaka otomatik vites olmalı. spor derken s2000 tarzı bir araba bu paraya olmaz biliyorum. baktığım arabalar a180, v40, a3. bunlar çok spor sayılaz ama v40 r design mesela hoşuma git
0 kilometre, 80000 tl civarı araba tavsiyenizi istiyorum. aslında biraz spor bir araba olması tercihim ve mutlaka ve mutlaka otomatik vites olmalı. spor derken s2000 tarzı bir araba bu paraya olmaz biliyorum. baktığım arabalar a180, v40, a3. bunlar çok spor sayılaz ama v40 r design mesela hoşuma gitti. siz ne dersiniz? o arabaların 0 ına bu para verilmez mi? çünkü ekstra farlar, navigasyon falan derken 90k hatta 100k yı buluyolar maalesef
0
asteğmenmişsin. kredi çekip alcan arabayı.
o kadar parayı bir arabaya bağlama. hele kendinin olmayan bir parayı hiç bağlama. yazık günah.
onun yerine al 35000 e bmw 1.16i keyfine bak
o kadar parayı bir arabaya bağlama. hele kendinin olmayan bir parayı hiç bağlama. yazık günah.
onun yerine al 35000 e bmw 1.16i keyfine bak
0
Bu para o arabalara verilirmi vverilmezmi onu sen bileceksin kim nereden bilsin. Paran çoksa verirsin, Orta halliysen verilmez. Senden başka kimse bişi diyemez buna
0
bende 2007 mercedes e200 avangarde var. bu fiyata en iyisi emin ol. herrrrr şeyyyy var.
0
bende 2007 mercedes e200 avangarde var. bu fiyata en iyisi emin ol. herrrrr şeyyyy var.
0
illa 0 almayayım diyorsan Giulietta'mı sana vereyim. = alacaksan da Giulietta al derim. 80000 TL'den ucuza gelir.
0
0 km istiyorsun tavsiye ama 0km aslında sadece marka alınıyor o paraya ne yazık ki, pek kaliteli bir şey alınmıyor. dizel olmayacak belli ki, en onemlisi test sürüsü yapman. ama a180 i geç. alfa romeo yu da scirocco yu da geç.
ikinci el güzel 320d falan alabilirsin. ya da 316.
ikinci el güzel 320d falan alabilirsin. ya da 316.
0
ciagra
öğrenciyim,ders dışında vaktimin çoğunu evde geçiriyorum ve köpek almak istiyorum.daha önce herhangi bir köpek besleme deneyimim olmadı.gönlümden geçen köpek rottweiler ancak ilk köpeğim olacağı için biraz eğitememek ve sosyalleştirememek gibi nedenlerden ötürü çekiniyorum acıkcası.Sizin önerebilec
öğrenciyim,ders dışında vaktimin çoğunu evde geçiriyorum ve köpek almak istiyorum.daha önce herhangi bir köpek besleme deneyimim olmadı.gönlümden geçen köpek rottweiler ancak ilk köpeğim olacağı için biraz eğitememek ve sosyalleştirememek gibi nedenlerden ötürü çekiniyorum acıkcası.Sizin önerebileceğiniz baka ırklar var mıdır ya da rottweiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
ilk kopegin olacaksa, rottweiler gibi agresif kopekler alma. sen onu egitmeden once, senin onu ogrenmen gerekiyor. ayni tur olsa bile, kopekler kendi iclerinde karakter farkliliklari gosteriyor. sen kopege alisana kadar sagda solda millete zarar vermesine sebep olursan, pisman olursun. yazik.
diger acidan, zamanimin cogunu evde geciriyorum diyorsun, bu tip agresif kopekler disari cikmak ister, evde bunalir daralir. senin ona ayak uydurman gerekebilir, bu da zorlayabilir. nitekim ogrenciyim diyorsun, ders calisman lazimdir ertesi gun finalin vardir, bu cildirir beni cikar diye, cikarana kadar da havlar tum binayi uykusundan uyandirir. olmayan seyler degil bunlar.
nacizane olarak golden retriever besliyorum, muhtesem bir kopek. ayrica apartman dairesinde beslemek icin birebir. kesinlikle tavsiye ederim.
diger acidan, zamanimin cogunu evde geciriyorum diyorsun, bu tip agresif kopekler disari cikmak ister, evde bunalir daralir. senin ona ayak uydurman gerekebilir, bu da zorlayabilir. nitekim ogrenciyim diyorsun, ders calisman lazimdir ertesi gun finalin vardir, bu cildirir beni cikar diye, cikarana kadar da havlar tum binayi uykusundan uyandirir. olmayan seyler degil bunlar.
nacizane olarak golden retriever besliyorum, muhtesem bir kopek. ayrica apartman dairesinde beslemek icin birebir. kesinlikle tavsiye ederim.
0
alacağım köpeğin koruma özelliğininde olmasını istiyorum o yuzden golden'a pek sıcak bakmıyorum
0
hem oyle olsun, hem boyle olsun gibi kistaslar koydugun zaman, uymayabiliyor. hem disari cikmayacagim diyorsun, yani pasif bir hayvan istiyorsun, hem de koruma icgudusu yuksek olsun istiyorsun, yani aktif bir hayvan istiyorsun. ikisini de yapabilen turler vardir belki, cok ugrasilirsa cikar ortaya ama, "golden'lar koruyamiyor" algisi cikmasin buradan.
tamamen verdigin egitim ile alakali. mesela benimkisi, evime yatiya es-dost-ahbap gelmis olsun, duzenli kalan birisi degilse ve onun bulundugu odaya yaklasiyorsa, kim oldugundan emin olana kadar hirliyor, susmuyor, seni de uyandiriyor. baslarda korkuyordu, bu konuda biraz agresif olmasini saglamaya calistim, basarili da oldum.
onerilerim bu kadar.
tamamen verdigin egitim ile alakali. mesela benimkisi, evime yatiya es-dost-ahbap gelmis olsun, duzenli kalan birisi degilse ve onun bulundugu odaya yaklasiyorsa, kim oldugundan emin olana kadar hirliyor, susmuyor, seni de uyandiriyor. baslarda korkuyordu, bu konuda biraz agresif olmasini saglamaya calistim, basarili da oldum.
onerilerim bu kadar.
0
vaktimin çoğunu evde geçiriyorum derken köpek için dışarı cıkmayacagımı ya da cıkamayacagımı söylemek istememiştim :)gene de sağol önerilerin için
0
İlk köpek için kimsenin sana rottweiler, dogo argentino ya da benzeri türler önereceğini sanmıyorum. Özellikle rottweiler ilk köpek olacak yapıda değil. En azından ilk köpek olarak öneren insan evladına rastlamadım.
Herhalde olsa olsa Alman Çoban Köpeği olur aradığın şey. Hem arkadaş olur hem de korur diye düşünüyorum.
Herhalde olsa olsa Alman Çoban Köpeği olur aradığın şey. Hem arkadaş olur hem de korur diye düşünüyorum.
0
git barınaktan beğendiğin bir köpeği al. hem bedava, hem gariban bir hayvanı kurtarmış olursun. ve günün birinde onu bırakmak zorunda kalırsan, terk edilmiş hayvanlara bir yenisini eklememiş olursun. şuan "hayatta bırakmam" falan diyebilirsin. ama aldığın köpek 12 13 yıl senle olacak. bu büyük sorumluluk. eğer hayvan da üzülmesin sen de üzülme istiyorsan barınaktan bir köpek al. günün birinde onu bırakmak zorunda kalsan bile vicdanın rahat olur. çünkü onu barınaktan sen almıştın ve ona bakmıştın.
önemli olan hayvanın seni sevmesi sadık olması. ve barınaklarda binlerce hayvan sahipsizken, gidip pet shoplara para vererek rottweiler sibirya kurdu falan almak , köpekle hava atmak istemekten başka bir şey değil bence.
dediğim gibi. barınaktan bir hayvan alıp, ona iyi bakarsan, gayet sağlıklı ve besili bir köpek olur. hem de kıymet bilir, seni sever.
önemli olan hayvanın seni sevmesi sadık olması. ve barınaklarda binlerce hayvan sahipsizken, gidip pet shoplara para vererek rottweiler sibirya kurdu falan almak , köpekle hava atmak istemekten başka bir şey değil bence.
dediğim gibi. barınaktan bir hayvan alıp, ona iyi bakarsan, gayet sağlıklı ve besili bir köpek olur. hem de kıymet bilir, seni sever.
0
daha önce köpek besleme deneyimin olmadıysa rotweiler gibi deneyim gerektiren ırklardan başlama. illa ondan alacağım diyorsan da çok ama çok iti teorik bilgi edinmen gerek ki deneyimsizliğini dengelesin.
ben yıllarca köpek istedim, annem izin vermedi. üniversiteye başladığımdan beri (3 yıldır) sürekli köpeklerle ilgili araştırma yapıyorum. sağlıkğından, beslenmesine, eğitiminden, çiftleştirirken dikkat edeceğin genetik özelliklerine kadar araştırdım. 50ye yakın yabancı yetiştirici ile konuştum. köpek cinslerinnin çoğunu (türkiyede bilinmeyen onlarca ırk var.) araştırdım, karakteri nasıldır, kime uygundur, apartmanda beslenebilir mi gibi.
neyse sonunda 3-4 tane ırk belirledim en çok sevdiğim ve bana uyabilecek. (ki hiçbiri türkiyede yok ne yazık ki.)
eğitilmemiş ve sosyalleştirilmemiş bir köpek (hele ki eğitilebilirliği yüksek bir ırk ise) sahibinin elinde heba olmuş demektir. hiç deneyimin yoksa yukarıda bahsettiğim gibi bir araştırma yapman gerek. bu da nereden baksan 1 yılını alır en az.
ikincisi şu an öğrencisin ana o köpeğe iş hayatına geçtiğinde de bakabilecek misin? köpek alacaksan 10 sene ilerisini de düşünmen gerek. yeterince sosyalleştiremediğin köpek çocuğun olduğunda onu ısırdı diyelim, bunun kendi hatan olduğunu idrak edecek misin, evleneceğin kişi köpek istemem diye tutturursa ne yapacağını düşündün mü? tatillerde köpeği ne yapacaksın?
bu ve benzer soruları (ki en uç noktalardan olsun, hayatta ne olacağı belli olmaz.)
bir de koruma özelliği olsun diyorsun; bunun için gerekli eğitimi vermen gerekir. eğer çok sosyalleştirirsen bir golden gibi davranır hırsıza. ama yeterince sosyalleştirmezsen de sana bile agresif davranan bir köpeğin olabilir.
korumanın dışında bekçi köpekleri düşünebilirsin. bunlar seni hırsıza karşı korumaz ama hırsız girmeden önce deli gibi havlar, sen de önceden farkedersin.
ki bekçilik konusunda bütün teriyer ırkları öne çıkar.
eğer ben bir ırk seçtiysem ondan başkası olmaz tr'de yoksa bile yurtdışından getiririm diyorsan (ki doğu avrupada köpekler nispeten daha ucuz; sırbistan, hırvatistam gibi ülkelerde) sana önerebileceğim ırklar var. özel mesaj atabilirsin.
bir de iş hayatına geçip köpeğe daha az vakit ayıracağın dönem gelince ikinci bir köpek alman gerekecek, çünkü evde bütün güün tek başına olan bir köpektense evde sensiz kalan iki köpek daha iyidir. en azından birbirleriyle vakit geçirebilirler.
bir de rotweiler hem çok yiyen hem de çok egzersiz isteyen bir hayvan. her gün en az 4-5 kilometre yürütmen (bunun en az 1 kilometresi koşu olacak şekilde) gerekir. eğer yeterince egzersiz yaptırmazsan enerjisini atmak için kemirecektir. duvarlarını bile yeme kapasitesine sahip bir köpekten söz ediyoruz.
bu nedenle daha küçük (tercihen orta boy, çünkü küçük köpeklerin de başka zorlukları var.) bir köpek seçmen hem senin hem köpeğin hayrına olur. ikinci bir köpek alacağın zaman rotweiler alırsın. bir de öğrenciliğin bittikten sonra alman da daha iyi olur, benim yapacağım gibi. çünkü üniversite hayatının sağı solu belli olmaz. gece başkasında kalamazsın, hadi kaldın diyelim o köpek mutlaka evde bir şeyleri parçalamış ve halıya işemiş olacaktır.
ya da barınaktan sahiplenmeyi düşünebilirsin. ama barınktan alacağın köpeğin dezavantajları olabilir. senden önce kim tarafından ne koşullarda bakıldığını bilmediğin köpek; hiç tahmin etmediğin sağlık sorunları olabilir ki bu yüklüce para demek, öğrenci iken bunu finanse edebilecek misin? trawma geçirmiş olabilir, buna bağlı olarak aylarca depresyona girebilir. istenmeyen davranış bozuklukları geliştirmiş olabilir ve sen bu davranışları nasıl düzelteceğini bilmiyorsan o köpek kabus olabilir. ki çoğu köpeğin barınağa yeniden geri dönmesinin nedeni budur. her köpek böyle sorunlu olmaz ama önceden bilemezsin.
ama barınaktan al diye baskı yapanlar sana bunları asla söylemezler.
son olarak pet shoptan alma.
not: bir de tik atarsan iyi olur.
ben yıllarca köpek istedim, annem izin vermedi. üniversiteye başladığımdan beri (3 yıldır) sürekli köpeklerle ilgili araştırma yapıyorum. sağlıkğından, beslenmesine, eğitiminden, çiftleştirirken dikkat edeceğin genetik özelliklerine kadar araştırdım. 50ye yakın yabancı yetiştirici ile konuştum. köpek cinslerinnin çoğunu (türkiyede bilinmeyen onlarca ırk var.) araştırdım, karakteri nasıldır, kime uygundur, apartmanda beslenebilir mi gibi.
neyse sonunda 3-4 tane ırk belirledim en çok sevdiğim ve bana uyabilecek. (ki hiçbiri türkiyede yok ne yazık ki.)
eğitilmemiş ve sosyalleştirilmemiş bir köpek (hele ki eğitilebilirliği yüksek bir ırk ise) sahibinin elinde heba olmuş demektir. hiç deneyimin yoksa yukarıda bahsettiğim gibi bir araştırma yapman gerek. bu da nereden baksan 1 yılını alır en az.
ikincisi şu an öğrencisin ana o köpeğe iş hayatına geçtiğinde de bakabilecek misin? köpek alacaksan 10 sene ilerisini de düşünmen gerek. yeterince sosyalleştiremediğin köpek çocuğun olduğunda onu ısırdı diyelim, bunun kendi hatan olduğunu idrak edecek misin, evleneceğin kişi köpek istemem diye tutturursa ne yapacağını düşündün mü? tatillerde köpeği ne yapacaksın?
bu ve benzer soruları (ki en uç noktalardan olsun, hayatta ne olacağı belli olmaz.)
bir de koruma özelliği olsun diyorsun; bunun için gerekli eğitimi vermen gerekir. eğer çok sosyalleştirirsen bir golden gibi davranır hırsıza. ama yeterince sosyalleştirmezsen de sana bile agresif davranan bir köpeğin olabilir.
korumanın dışında bekçi köpekleri düşünebilirsin. bunlar seni hırsıza karşı korumaz ama hırsız girmeden önce deli gibi havlar, sen de önceden farkedersin.
ki bekçilik konusunda bütün teriyer ırkları öne çıkar.
eğer ben bir ırk seçtiysem ondan başkası olmaz tr'de yoksa bile yurtdışından getiririm diyorsan (ki doğu avrupada köpekler nispeten daha ucuz; sırbistan, hırvatistam gibi ülkelerde) sana önerebileceğim ırklar var. özel mesaj atabilirsin.
bir de iş hayatına geçip köpeğe daha az vakit ayıracağın dönem gelince ikinci bir köpek alman gerekecek, çünkü evde bütün güün tek başına olan bir köpektense evde sensiz kalan iki köpek daha iyidir. en azından birbirleriyle vakit geçirebilirler.
bir de rotweiler hem çok yiyen hem de çok egzersiz isteyen bir hayvan. her gün en az 4-5 kilometre yürütmen (bunun en az 1 kilometresi koşu olacak şekilde) gerekir. eğer yeterince egzersiz yaptırmazsan enerjisini atmak için kemirecektir. duvarlarını bile yeme kapasitesine sahip bir köpekten söz ediyoruz.
bu nedenle daha küçük (tercihen orta boy, çünkü küçük köpeklerin de başka zorlukları var.) bir köpek seçmen hem senin hem köpeğin hayrına olur. ikinci bir köpek alacağın zaman rotweiler alırsın. bir de öğrenciliğin bittikten sonra alman da daha iyi olur, benim yapacağım gibi. çünkü üniversite hayatının sağı solu belli olmaz. gece başkasında kalamazsın, hadi kaldın diyelim o köpek mutlaka evde bir şeyleri parçalamış ve halıya işemiş olacaktır.
ya da barınaktan sahiplenmeyi düşünebilirsin. ama barınktan alacağın köpeğin dezavantajları olabilir. senden önce kim tarafından ne koşullarda bakıldığını bilmediğin köpek; hiç tahmin etmediğin sağlık sorunları olabilir ki bu yüklüce para demek, öğrenci iken bunu finanse edebilecek misin? trawma geçirmiş olabilir, buna bağlı olarak aylarca depresyona girebilir. istenmeyen davranış bozuklukları geliştirmiş olabilir ve sen bu davranışları nasıl düzelteceğini bilmiyorsan o köpek kabus olabilir. ki çoğu köpeğin barınağa yeniden geri dönmesinin nedeni budur. her köpek böyle sorunlu olmaz ama önceden bilemezsin.
ama barınaktan al diye baskı yapanlar sana bunları asla söylemezler.
son olarak pet shoptan alma.
not: bir de tik atarsan iyi olur.
0
Sabac
Büyük Britanya, ABD, Norveç gibi ülkelerde devlet büyüklerine alenen küfür ve hakaret edilebiliyor gerek internet üzerinden, gerek sanat yoluyla. (şarkı, karikatür vesair) Hatta ABD'de devlet büyüklerine giydirmeyen adam yok gibi. Muhtemelen bir ceza da almıyorlar, bunu yapanlar.Peki Türkiye'de bir
Büyük Britanya, ABD, Norveç gibi ülkelerde devlet büyüklerine alenen küfür ve hakaret edilebiliyor gerek internet üzerinden, gerek sanat yoluyla. (şarkı, karikatür vesair) Hatta ABD'de devlet büyüklerine giydirmeyen adam yok gibi. Muhtemelen bir ceza da almıyorlar, bunu yapanlar.
Peki Türkiye'de bir devlet büyüğüne hakaret edildiğinde neden hemen içeri alınıyor hakaret eden? Hakaret etmesi doğru/yanlış demiyorum, sadece neden yaptırımlar çok çok ağır onu merak ediyorum. Konu hakkında bilgili arkadaşlar yorum yazarlarsa sevinirim.
Peki Türkiye'de bir devlet büyüğüne hakaret edildiğinde neden hemen içeri alınıyor hakaret eden? Hakaret etmesi doğru/yanlış demiyorum, sadece neden yaptırımlar çok çok ağır onu merak ediyorum. Konu hakkında bilgili arkadaşlar yorum yazarlarsa sevinirim.
0
çünkü burası bir hukuk devleti değil , bazıları daha eşit ! adalet terazisi denk değil. Çünkü insanların düşünceleri burada hayatlarına malolabiliyor. çünkü burada kafanızdan geçirdiğiniz bir küfrü dile getirseniz karşıdaki kendini o sanıyor , çünkü bu ülkede icraata hiç bakılmaz herşey sözle olmuş sayılır ..
çünkü bu ülkede gücü yada yetkiyi eline geçiren kendini yarı tanrı ilan ediyor ve tek derdi ego tatmini oluyor.
çünkü bu ülkede tevazu , erdem vb şeylere sahip hiçkimse yok . tahammül etmek yok varsa yoksa gücü eline alan en ufak bir karşı çıkışı veya sözü anında ölümüne kesme gayretinde.. bu ülke kendinden ve herkesten nefret edenlerin ülkesi , bu da biraz egoya vuruyor.
çünkü bu ülkede gücü yada yetkiyi eline geçiren kendini yarı tanrı ilan ediyor ve tek derdi ego tatmini oluyor.
çünkü bu ülkede tevazu , erdem vb şeylere sahip hiçkimse yok . tahammül etmek yok varsa yoksa gücü eline alan en ufak bir karşı çıkışı veya sözü anında ölümüne kesme gayretinde.. bu ülke kendinden ve herkesten nefret edenlerin ülkesi , bu da biraz egoya vuruyor.
0
-evrimsel psikoloji mode on-
devlet-i ali geleneklerinin bir devamı. mesela bizdeki paşaların da konakları, saray gibi evleri var kendilerine devlet tarafından tahsis edilen. Devlet büyükleri kutsaldır çünkü dokunulmazdır. yüzyıllardır böyle gelmiş. avrupa'da asiller diye bir sınıf vardı, osmanlı'da yoktu hanedan dışında. asiller birbirleriyle taht mücadelesi falan verirken, naber lan yarraaam diye ortada dolaşırken osmanlı'da daha hiyerarşik bir yapı vardı. bizdeki devlet büyükleri de o kültürü benimsediği için...
-evrimsel psikoloji mode off-
devlet-i ali geleneklerinin bir devamı. mesela bizdeki paşaların da konakları, saray gibi evleri var kendilerine devlet tarafından tahsis edilen. Devlet büyükleri kutsaldır çünkü dokunulmazdır. yüzyıllardır böyle gelmiş. avrupa'da asiller diye bir sınıf vardı, osmanlı'da yoktu hanedan dışında. asiller birbirleriyle taht mücadelesi falan verirken, naber lan yarraaam diye ortada dolaşırken osmanlı'da daha hiyerarşik bir yapı vardı. bizdeki devlet büyükleri de o kültürü benimsediği için...
-evrimsel psikoloji mode off-
0
Baska insana hakaret etmek suc iken devlet buyuklerine hakaret ve kufurun serbest olmasini istemek nasil bir kafadir yahu? Ayrica bunu savunanlar ayni zamanda Ataturk'e hakaretin de suc sayilmasini siddetle savunuyor genelde. Kafaniz mi guzel?
0
winstoncash bizim kafamız gayet güzel, sen kendi kafana bakıver. ayrıca, ne şeker şeysin sen öyle. devlet büyüklerine hakaret edilince problem, ama Atatürk'e hakaret edildiğinde problem yok öyle mi?
0
Atatürk sözünü duyunca bi delirmeyin bi durun hele bi soluklanın. winstoncash'in dediği şu anladığım kadarıyla : şu anki devlet yöneticilerine küfür edilmesinin yasal olmasını savunanlar, atatürk'e küfür edilmesinin yasal olmasını savunmuyor. Bu ne yaman çelişki? Herkese küfür edilebilirken atatürk'e niçin edilemesin diyor.
edit : ben winstoncash'in avukatı mıyım? evet.
edit : ben winstoncash'in avukatı mıyım? evet.
0
şimdi sen buarada devlet büyüklerine hakaret serbest olsun diye olaya girersen buradaki bazı çakallara da gün doğar ve haksız çıkarsın.
hakaret etmeye ne gerek var? hükümete karşı durman, gözaltına alınman terörist-provokatör ilan edilmen, hapishaneye gönderilmen için yeterli bir sebep zaten. bir de hakaret edersen düşün halin ne olur.
deniz feneri dolandırıcılığını soruşturduğu için görevlerinden alınanların, hükümete karşı durdukları için hapishanelere gönderilenlerin ülkesinde bunları geçtin de devlet büyüklerine hakaret edilmemesine mi takıldın?
richardawkins'in sitesi bile yasaklı bu ülkede. sebebini açıklayabilen bir babayiğit de çıkmadı henüz.
hakaret etmeye ne gerek var? hükümete karşı durman, gözaltına alınman terörist-provokatör ilan edilmen, hapishaneye gönderilmen için yeterli bir sebep zaten. bir de hakaret edersen düşün halin ne olur.
deniz feneri dolandırıcılığını soruşturduğu için görevlerinden alınanların, hükümete karşı durdukları için hapishanelere gönderilenlerin ülkesinde bunları geçtin de devlet büyüklerine hakaret edilmemesine mi takıldın?
richardawkins'in sitesi bile yasaklı bu ülkede. sebebini açıklayabilen bir babayiğit de çıkmadı henüz.
0
ya sizin ciddi okuma probleminiz var ya da ben hakikaten ne yazdığımı bilmiyorum. bir daha bakın bakayım oraya ben "devlet büyüklerine küfretmek serbest olsun" gibi bir cümle yazmış mıyım? sadece sormuşum devlet büyüklerine hakaret etmenin diğer ülkelerde o kadar yaptırımı olmamasına rağmen, bizim ülkede neden hemen içeri alıyorlar diye...
bu arada yule, winstoncash'in mesajınca ciddi bir anlatım bozukluğu var.
öpt.
edit: imla
bu arada yule, winstoncash'in mesajınca ciddi bir anlatım bozukluğu var.
öpt.
edit: imla
0
sanxis
şöyle bir sorunum var, hadi bunu çözelim. karşılaştığım problemlere karşı kayıtsız kalamıyorum. çok canım sıkılıyor. problemi yaratan insanlarla tartışıyorum. geriliyorum. kırıcı oluyorum vb.özellikle para karşılığı satın aldığım hizmetlerde özen bekliyorum ama genel olarak aptal yerine konmaya daya
şöyle bir sorunum var, hadi bunu çözelim. karşılaştığım problemlere karşı kayıtsız kalamıyorum. çok canım sıkılıyor. problemi yaratan insanlarla tartışıyorum. geriliyorum. kırıcı oluyorum vb.
özellikle para karşılığı satın aldığım hizmetlerde özen bekliyorum ama genel olarak aptal yerine konmaya dayanamıyorum.
dersaneye gidiyorum mesela. kayıt olurken 24 kişilik dedikleri sınıf şimdi 35-40 kişi. her hafta birileri ayakta kalıyor, sandalye çekiyorlar kapının önüne. koridorda ve kantinde sigara içiliyor. sınıf havasız diye dışarı çıkıyorum, zehirleniyorum. idareye bildirdim şikayetlerimi. hepsini çözücez, ilgilenicez dediler. 4 haftadır hiç bişey değişmedi. en sonunda patladım artık. önümüzdeki haftaya kadar bu sorunları çözmezseniz şikayet edicem sizi(sigara yüzünden) ve başka dersaneye gidicem dedim. sevgilim bile bu tepkime hak vermedi. "ne yapsınlar yani" dedi.
başka bir örnek.. her sabah gazete aldığım bir market var. gazetenin eklerini vermiyorlardı. çalışanları uyardım, ama yine yok. gazeteyi alırken kontrol ettim, ekleri göremeyince istedim. bulamadılar, gelmemiş dediler."buranın sahibi kim, çağırın konuşucam" dedim, tabi kimse sallamadı. kızdım, sinirlendim ve bir daha oraya gitmedim.
sinemaya gidiyorum, salon buz gibi. herkes montuyla oturup izliyor filmi. ben gidip şikayet ediyorum. hatta gitmemi engellemeye çalışanlar oluyor. "boşver otur" diyorlar.
burger kinge gidiyorum. eleman patates kızartmasının başında iş arkadaşıyla sohbet ediyor, patates doldurma bahanesiyle. biz orda sap gibi dikiliyoruz. azarlayınca da "niye öyle yaptın" tepkisini alıyorum.
iş yerinde de çok oluyor böyle şeyler. mail attığım ve telefon ettiğim halde unutuyorlar o işi yapmayı. aklım almıyor yani nasıl bu kadar salaklık olabilir.
bunlar gibi bir sürü durum.. o kadar çok karşılaşıyorum ki bu olaylarla insanları değiştiremeyeceğime göre kendimi törpülemem lazım. yıpranıyorum, sinirlerim bozuluyor.
bence bizim toplumda var böyle bişey. "aman boşver", "olur böyle şeyler", "neyse artık olmuş bi kere", "ne yapalım yani"
mesela sabah 9'da ve 10'da iki kere hatırlattığım bir işi arkadaşım hala yapmadı. şu anda da stajyer kızla muhabbet ediyor. sorucam şimdi ne yaptın diye "haa ben onu unutmuşum yeaa" diyecek. ben de diyecem ki sen ne sorumsuz bir adamsın.
ruh hastası manyağın teki de olabilirim. ama öyleysem bile bunu düzeltmem lazım. ne yapayım, doktora mı gideyim?
özellikle para karşılığı satın aldığım hizmetlerde özen bekliyorum ama genel olarak aptal yerine konmaya dayanamıyorum.
dersaneye gidiyorum mesela. kayıt olurken 24 kişilik dedikleri sınıf şimdi 35-40 kişi. her hafta birileri ayakta kalıyor, sandalye çekiyorlar kapının önüne. koridorda ve kantinde sigara içiliyor. sınıf havasız diye dışarı çıkıyorum, zehirleniyorum. idareye bildirdim şikayetlerimi. hepsini çözücez, ilgilenicez dediler. 4 haftadır hiç bişey değişmedi. en sonunda patladım artık. önümüzdeki haftaya kadar bu sorunları çözmezseniz şikayet edicem sizi(sigara yüzünden) ve başka dersaneye gidicem dedim. sevgilim bile bu tepkime hak vermedi. "ne yapsınlar yani" dedi.
başka bir örnek.. her sabah gazete aldığım bir market var. gazetenin eklerini vermiyorlardı. çalışanları uyardım, ama yine yok. gazeteyi alırken kontrol ettim, ekleri göremeyince istedim. bulamadılar, gelmemiş dediler."buranın sahibi kim, çağırın konuşucam" dedim, tabi kimse sallamadı. kızdım, sinirlendim ve bir daha oraya gitmedim.
sinemaya gidiyorum, salon buz gibi. herkes montuyla oturup izliyor filmi. ben gidip şikayet ediyorum. hatta gitmemi engellemeye çalışanlar oluyor. "boşver otur" diyorlar.
burger kinge gidiyorum. eleman patates kızartmasının başında iş arkadaşıyla sohbet ediyor, patates doldurma bahanesiyle. biz orda sap gibi dikiliyoruz. azarlayınca da "niye öyle yaptın" tepkisini alıyorum.
iş yerinde de çok oluyor böyle şeyler. mail attığım ve telefon ettiğim halde unutuyorlar o işi yapmayı. aklım almıyor yani nasıl bu kadar salaklık olabilir.
bunlar gibi bir sürü durum.. o kadar çok karşılaşıyorum ki bu olaylarla insanları değiştiremeyeceğime göre kendimi törpülemem lazım. yıpranıyorum, sinirlerim bozuluyor.
bence bizim toplumda var böyle bişey. "aman boşver", "olur böyle şeyler", "neyse artık olmuş bi kere", "ne yapalım yani"
mesela sabah 9'da ve 10'da iki kere hatırlattığım bir işi arkadaşım hala yapmadı. şu anda da stajyer kızla muhabbet ediyor. sorucam şimdi ne yaptın diye "haa ben onu unutmuşum yeaa" diyecek. ben de diyecem ki sen ne sorumsuz bir adamsın.
ruh hastası manyağın teki de olabilirim. ama öyleysem bile bunu düzeltmem lazım. ne yapayım, doktora mı gideyim?
0
dediklerini yapmiyorlar degil,sen dediklerini yaptiramiyorsun gibi geldi bana.
0
sanxis@ yemin ederim kendimi gördüm sende malesef haklısın bizde kimse hiç bir şeyden sorumlu olmadığından aman sendecilik meslek olmuş belediye taşerona iş yaptırır adam açtığı cukuru kapatamayacak kadar sorumsuzdur biri düşer ölür eee sorumlu yok :D işte herkes böyle devlettin en üstünden en alttaki adama kadar bana ne lan ne uğraşıcam modunda uğraşanlara yada uğraşmaya çalışanlarada sana ne lan gerizekalı sen mi kurtaracan memleketi muhabetti yaparlar. ben kabullendim herkesle kavga etmekten yorulup sende bana ne lan diyip bırakıyorsun.
0
@serabetan kimseye dediklerimi yaptırmaya çalışmıyorum, herkesin işini düzgün yapmasını bekliyorum.
0
Empati yapmayı dene, belki o seni kızdıran insanların yerinde olduğun zamanlar olmuştur seninde, tepkinin derecesi önemlidir bir de, iğneleme farklıdır herkesin içinde küçük düşürmek azarlamak farklıdır, ama genele haliyle durumunuzu haklı buluyorum, sadece biraz daha ılımlı davranmak en başta size iyi gelecektir...
0
keşke hepimiz senin gibi olsak, tepkisiz olmaktan çekiyoruz milletçe. adam gibi yaşamak için senin gibi olmamız gerekiyor bence. o yüzden denilenleri takma, bildiğini oku. konuşmayıp içine atarsan bir gün birine daha fena patlarsın.
0
"burger kinge gidiyorum. eleman patates kızartmasının başında iş arkadaşıyla sohbet ediyor, patates doldurma bahanesiyle. biz orda sap gibi dikiliyoruz. azarlayınca da "niye öyle yaptın" tepkisini alıyorum.
iş yerinde de çok oluyor böyle şeyler. mail attığım ve telefon ettiğim halde unutuyorlar o işi yapmayı. aklım almıyor yani nasıl bu kadar salaklık olabilir.
mesela sabah 9'da ve 10'da iki kere hatırlattığım bir işi arkadaşım hala yapmadı. şu anda da stajyer kızla muhabbet ediyor. sorucam şimdi ne yaptın diye "haa ben onu unutmuşum yeaa" diyecek. ben de diyecem ki sen ne sorumsuz bir adamsın. "
bunlar senin sözlerin ve bazi yetenek eksikliklerinden kaynaklanan bir sallanmama durumun var.
gerekli yetenekler ,liderlik,ikna edebilme,sempatiklik,nefret etme,saygi duyma etc gibi yeteneklerin olsa zaten ikinci defa söylemene ihtiyac kalmaz.
iş yerinde de çok oluyor böyle şeyler. mail attığım ve telefon ettiğim halde unutuyorlar o işi yapmayı. aklım almıyor yani nasıl bu kadar salaklık olabilir.
mesela sabah 9'da ve 10'da iki kere hatırlattığım bir işi arkadaşım hala yapmadı. şu anda da stajyer kızla muhabbet ediyor. sorucam şimdi ne yaptın diye "haa ben onu unutmuşum yeaa" diyecek. ben de diyecem ki sen ne sorumsuz bir adamsın. "
bunlar senin sözlerin ve bazi yetenek eksikliklerinden kaynaklanan bir sallanmama durumun var.
gerekli yetenekler ,liderlik,ikna edebilme,sempatiklik,nefret etme,saygi duyma etc gibi yeteneklerin olsa zaten ikinci defa söylemene ihtiyac kalmaz.
0
@serabetan adam olana laf bir kere söylenir. biz köydeki eşeklere bile 2 kere yürü diyoruz. 3.yü söylemiyoruz ama bazısına 10 defada söylesen kar etmiyyor liderlik falan alakası yok mal her yerde maldır
0
ayni seyleri ben de yasiyorum.. daha okudumda sonunun nasil bitecegini biliyordum..
burada bizim sorunumuz söz dinletememek degil bence.. insanlarin umursamazligi yada bizim gibilerin obsesyon dedikleri takinti durumu. yada tahammülsüzlük adi her neyse..
o kadar cok gereksiz is güzar insan var ki, bazen tamam diyorum ugrasmayacagim sakin olacagim ama yok olamiyorum! bunun bir caresi varsa söyleyin ama bildigim kadariyla sakinlestirici disinda caresi yok :/
burada bizim sorunumuz söz dinletememek degil bence.. insanlarin umursamazligi yada bizim gibilerin obsesyon dedikleri takinti durumu. yada tahammülsüzlük adi her neyse..
o kadar cok gereksiz is güzar insan var ki, bazen tamam diyorum ugrasmayacagim sakin olacagim ama yok olamiyorum! bunun bir caresi varsa söyleyin ama bildigim kadariyla sakinlestirici disinda caresi yok :/
0
hacı bunun çözümü basit aslında,
İnsanları ve kurumları şikayet edeceksin. Dersane koridorunda sigara mı içiliyor? Bas şikayeti kaymakamlığa, canlarını okusunlar. Memnun değilsen, istediklerini yapmıyorlarsa, paralarını ödeme, başka dersaneye geç.
Marketi gidip yaysata şikayet et, gerekiyorsa market değiştir. Sinemada salon buz gibiyse, sosyal medyayı kullanarak salonun ağzına sıç, adamlar arayıp öpe öpe özür diliyorlar.
Burger King'de öyle birşey yapan çalışanı git müdürüne şikayet et, ya da direk BK'ya şikayet et.
İş yerinde ise, sen elinden işi çıkar, top stajyerdeyse, bir kere uyar, sonra salla. İki gün sonra o iş neden olmadı diye sorun çıkarsa, ben yaptım stajyere gönderdim de işin içinden çık.
Başka insanları düşünme, önemseme, insanların ağzına sıç, şikayet et. İnsanlar bunlardan anlıyor çünkü, herkes koyun olmuş, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor.
Çok sinirlenme, sen bir kere uyar, sonra şikayetini et devam et. Değer verdiğin 3-5 kişi varsa onlara ayrıcalık tanı, gerisi için yukarda dediklerimi uygula, kesinlikle rahat edersin.
Başkasının işi sana düştüğünde de onların sana yaptıklarını sen onlara yap, ama her zaman önce kendi kıçını kurtar.
İnsanları ve kurumları şikayet edeceksin. Dersane koridorunda sigara mı içiliyor? Bas şikayeti kaymakamlığa, canlarını okusunlar. Memnun değilsen, istediklerini yapmıyorlarsa, paralarını ödeme, başka dersaneye geç.
Marketi gidip yaysata şikayet et, gerekiyorsa market değiştir. Sinemada salon buz gibiyse, sosyal medyayı kullanarak salonun ağzına sıç, adamlar arayıp öpe öpe özür diliyorlar.
Burger King'de öyle birşey yapan çalışanı git müdürüne şikayet et, ya da direk BK'ya şikayet et.
İş yerinde ise, sen elinden işi çıkar, top stajyerdeyse, bir kere uyar, sonra salla. İki gün sonra o iş neden olmadı diye sorun çıkarsa, ben yaptım stajyere gönderdim de işin içinden çık.
Başka insanları düşünme, önemseme, insanların ağzına sıç, şikayet et. İnsanlar bunlardan anlıyor çünkü, herkes koyun olmuş, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor.
Çok sinirlenme, sen bir kere uyar, sonra şikayetini et devam et. Değer verdiğin 3-5 kişi varsa onlara ayrıcalık tanı, gerisi için yukarda dediklerimi uygula, kesinlikle rahat edersin.
Başkasının işi sana düştüğünde de onların sana yaptıklarını sen onlara yap, ama her zaman önce kendi kıçını kurtar.
0
mal her yer de mal degildir,yani maldir ama isyerinde ya profesyonellik eksiktir ama bu durumda profesyonel oldugunu düsünen kisi ki bu durumda "sanxis ya da sizin" in ortamla uyusmadigi gerekcesiyle ayrilmis olmaniz/olmasi gerekir.diger durumda ise tipik liderlik yetenegi eksikligi vardir bu kadar basit.kisisel algilamaya gerek yok.
diger insanlar o kisiye saygi duyuyorsa ya da ondan korkuyorsa belki seviyorsa ikinci defa söylemesine gerek birakmazlar,o is olur.hee eger sistem elestirisi yapcaksak bu kisinin saydigi cogu durum tüm dünyada böyle ya da destek bekleniyorsa "aaa dostum süpersin ama kimsenin seni sallamamasi onlarin sucu" seklinde (metaforikti bu arada) burasi dogru yer degil.ben ne anlatildiysa ve kisinin uslubundan böyle algiladim olayi.
diger insanlar o kisiye saygi duyuyorsa ya da ondan korkuyorsa belki seviyorsa ikinci defa söylemesine gerek birakmazlar,o is olur.hee eger sistem elestirisi yapcaksak bu kisinin saydigi cogu durum tüm dünyada böyle ya da destek bekleniyorsa "aaa dostum süpersin ama kimsenin seni sallamamasi onlarin sucu" seklinde (metaforikti bu arada) burasi dogru yer degil.ben ne anlatildiysa ve kisinin uslubundan böyle algiladim olayi.
0
Bunun çözümü yok, dediğin gibi düzen fail. insanlar değişmeli sen değil. Aydınlanma çok çok uzakta artık. Bu düzensizlik değişmez, sen de buna alışamayacağına göre bunda yer alan insan ve kurumlara minimal düzeyde invazyon en sağlıklısıdır, yoksa sinir hastası olur insan.
0
@serabetan sen de haklısın tabi ne diyim. burger kindeki adamın hızlı servis yapması için atatürk gibi müşteri gelmesi lazım.
0
burdaki hic bir sey kisisel degil en basta ben ne sanxis i taniyorum ne de digerlerini.
www.eksiduyuru.com
diger yazdiklarina da baktim bi genel olarak,insanlara karsi dogru yaklasimi sergileyemiyorsun ya da insanlar saydigim durumlardan dolayi sana istedigin önemi vermiyorlar.
kolayca yalan söylüyorlar etc bunlari eger seni daha degerli görseler,saygi duysalar yapmazlar.
yani sorunun büyük kisminin sende oldugunu düsünüyorum eger zaten isyerinde insanlar dediklerini yapsalar burger kingdeki adamin yaptigini normal karsilarsin.ya da gözüne batmaz.ama senin durumunda herseye karsi bi tepki gösterme durumun var gibi geldi.
yoksa hakkini ara,sikayet et,söke söke al ama benim gözlemledigim o degil,hee "serabetan yanlissin oglum sen" de diyebilirsin o ayri.
ama genelde insanlar kendilerini objektif degerlendiremezler,ondan ilk olarak elestirel bak bende neler eksik diye bak.sonra düzelir belki hersey.
www.eksiduyuru.com
diger yazdiklarina da baktim bi genel olarak,insanlara karsi dogru yaklasimi sergileyemiyorsun ya da insanlar saydigim durumlardan dolayi sana istedigin önemi vermiyorlar.
kolayca yalan söylüyorlar etc bunlari eger seni daha degerli görseler,saygi duysalar yapmazlar.
yani sorunun büyük kisminin sende oldugunu düsünüyorum eger zaten isyerinde insanlar dediklerini yapsalar burger kingdeki adamin yaptigini normal karsilarsin.ya da gözüne batmaz.ama senin durumunda herseye karsi bi tepki gösterme durumun var gibi geldi.
yoksa hakkini ara,sikayet et,söke söke al ama benim gözlemledigim o degil,hee "serabetan yanlissin oglum sen" de diyebilirsin o ayri.
ama genelde insanlar kendilerini objektif degerlendiremezler,ondan ilk olarak elestirel bak bende neler eksik diye bak.sonra düzelir belki hersey.
0
serabetan siz muhtemelen çevrenizdeki olayların işleyişini üstün liderlik vasfınıza yoruyorsunuz ama öyle değil, sonuçta her yetişkin birey sorumluluğunu bilmek ve işini yapmak zorunda, herkesin başına bir lider mi dikeceğiz nedir yani?
sanxis siz de biraz daha rahat olmalısınız, siz rahatladıkça bu tip gecikmeler de daha az acı verir, yoksa bu stresle yaşanmaz.
sanxis siz de biraz daha rahat olmalısınız, siz rahatladıkça bu tip gecikmeler de daha az acı verir, yoksa bu stresle yaşanmaz.
0
Ben konuyu, işyeri iletişimi haricinde "liderlik" vasfıyla ilintili bulmadım. @serabetan arkadasıma katılmıyorum.
Arkadasımızın asabi bir yaklasımı söz konusu olmuş olabilir ki zaten kendisi de paradox sayılabilecek bu durumundan şikayetçi.
Arkadasımızın asabi bir yaklasımı söz konusu olmuş olabilir ki zaten kendisi de paradox sayılabilecek bu durumundan şikayetçi.
0
#serabetan, aslında yukarıdaki yazıda tarif edilen sensin. #sanxis, sendeki tek rahatsızlık, sana rahatsızlık verecek düzeyde sorumluluk sahibi olman. Nasıl ki sorumsuzluk kötü bir özellik, aşırı sorumluluk sahibi olmak ta öyle, çevrene kendine yüklenmelere başlarsın. Sana %150 katılıyorum, bu toplumun genelinde sorumluluk bilinci gelişmediği için kimse yanlışı düzeltmeye kalkmıyor çünkü aynısını o da yapıyor ve yapacak, dolayısıyla eğer o yüzden birisine kızmaya başlayacaksa önce kendinden başlaması lazım. Senin liderlik vb gibi problemlerin yok, biraz sorumluluk düzeyini aşağı indir rahat edersin.
0
anlattiginiz orneklerde hakli gozukuyorsunuz. ama yaninizdaki insanlarin "niye oyle yaptin ki?" diye sormasi tepkinizin ayarindan suphelendiriyor beni. saygiyi elden birakmadan, sakinliginizi koruyarak sikayet ederseniz bilmiyorum isler ne kadar degisir ama en azindan yadirganmazsiniz. Belki karsinizdaki de anlayisla karsilayip hak verecek daha cok cabalayacaktir. Ama bagirip cagirdiginizda karsinizdaki kisinin tek dusundugu "sen kimsin ki bana bagirip cagiriyorsun" oluyor, asil konu arka planda kaliyor.
he icinizde sinir harbi yasamaniz acisindan pek yapacak bir sey yok.. umursamayin demek kolay..
he icinizde sinir harbi yasamaniz acisindan pek yapacak bir sey yok.. umursamayin demek kolay..
0
insanlarin "niye öyle yaptin ki?" deme sebebi, "eyvah rezil olduk" demenin bir baska yolu..
bu tip insanlar hemen empati yaparak karsida ki insanin rencide oldugunu düsünürler, oysa hic kimse "neden rencide" oldugu ile ilgilenmez sadece üzülüp üzülmedigine bakar..
ayrica bazi arkadaslar isi ver yapmazsa "ben pasladim" dersin, demisler ancak is hayatinda öyle olmuyor, aslarinizdan üslerinizden oldugu kadar sorumlusunuz o kisinin is yapmamasi demek sizin basarisiziliginiz demek.. ve bazi kisilerin sirtindan gecinen asalaklar "amaan yeeaa ne de olsa ben yapmasam biri yapacak öyle kalmayacak ya bu is" diyebiliyorlar..
bu tip insanlar hemen empati yaparak karsida ki insanin rencide oldugunu düsünürler, oysa hic kimse "neden rencide" oldugu ile ilgilenmez sadece üzülüp üzülmedigine bakar..
ayrica bazi arkadaslar isi ver yapmazsa "ben pasladim" dersin, demisler ancak is hayatinda öyle olmuyor, aslarinizdan üslerinizden oldugu kadar sorumlusunuz o kisinin is yapmamasi demek sizin basarisiziliginiz demek.. ve bazi kisilerin sirtindan gecinen asalaklar "amaan yeeaa ne de olsa ben yapmasam biri yapacak öyle kalmayacak ya bu is" diyebiliyorlar..
0
"aa bu benim :)"
bilmiyorum vallahi arkadaş. aynı benimn şikayetler. bir dediğini bir kerede anlayan, yaptığı işi işi olduğu için yapan adam bulmak çok zor.
dinletememek değil abi, ne alakası var ya, sana patataes kızartması verecek adamı etkilesen nolur etkilemesen nolur. orada nasıl bir performans göstereceksin ki.
işini yaptığı için bir adama minnet duymayacaksın bi kere. nezaket de bazen geri tepiyor.
bir çözüm bulunursa diye takipteyim.
benim de agrasif bilinmemin nedeni bunlardır. anlıyorum seni :)
bilmiyorum vallahi arkadaş. aynı benimn şikayetler. bir dediğini bir kerede anlayan, yaptığı işi işi olduğu için yapan adam bulmak çok zor.
dinletememek değil abi, ne alakası var ya, sana patataes kızartması verecek adamı etkilesen nolur etkilemesen nolur. orada nasıl bir performans göstereceksin ki.
işini yaptığı için bir adama minnet duymayacaksın bi kere. nezaket de bazen geri tepiyor.
bir çözüm bulunursa diye takipteyim.
benim de agrasif bilinmemin nedeni bunlardır. anlıyorum seni :)
0
sıradan birisi olduğundan kaynaklanıyodur. her sabah tembihlemene rağmen seni sallamayan bakkala sen değilde x5'inden inip azar çeken taşaklı biri gitse o bakkal "peki abi" der bidahada yapmaz. ve ya senin sağlam biri olduğunu bilse vb.
insanlar böyle yavşak zaten. ama bu böyle. suçlu onlar olsa ne değişir.
insanlar böyle yavşak zaten. ama bu böyle. suçlu onlar olsa ne değişir.
0
zzrex
adını bilmediğim bir filmi arıyorum. tarif edecek olursak:fransızca bir film. yanlış hatırlamıyorsa bir bar tarzı mekanda başlıyor( başka bir mekan da olabilir ama müzikli renkli bir ortam) güzel de bir kadın var. bunlar burada takılırken aniden silahlı bir saldırı yapılıyor bu mekana.vallahi sadece
adını bilmediğim bir filmi arıyorum. tarif edecek olursak:
fransızca bir film. yanlış hatırlamıyorsa bir bar tarzı mekanda başlıyor( başka bir mekan da olabilir ama müzikli renkli bir ortam) güzel de bir kadın var. bunlar burada takılırken aniden silahlı bir saldırı yapılıyor bu mekana.
vallahi sadece bu kadar hatırlıyorum bu da filmin başıydı zaten. dediğim gibi fransızca olması biraz daha kolaylaştırır belki bulunmasını. var mıdır bilen?
fransızca bir film. yanlış hatırlamıyorsa bir bar tarzı mekanda başlıyor( başka bir mekan da olabilir ama müzikli renkli bir ortam) güzel de bir kadın var. bunlar burada takılırken aniden silahlı bir saldırı yapılıyor bu mekana.
vallahi sadece bu kadar hatırlıyorum bu da filmin başıydı zaten. dediğim gibi fransızca olması biraz daha kolaylaştırır belki bulunmasını. var mıdır bilen?
0
lynyrd skynyrd
arkadaşlar az önce oynadığım halı saha maçında ayak bileğim burkuldu ve eve geldikten sonra bi baktım şişmiş. hafif bir ağrı da var. bu saatte napsam iyi gelir. doktora gitmelik bir durum olur mu bilek burkulmalarında?
arkadaşlar az önce oynadığım halı saha maçında ayak bileğim burkuldu ve eve geldikten sonra bi baktım şişmiş. hafif bir ağrı da var. bu saatte napsam iyi gelir. doktora gitmelik bir durum olur mu bilek burkulmalarında?
0
doktorluk bir durum olabilir.
1.sadece burkmuş olabilirsin şişer ve bir kaç gün yürüyemezsin. okul-iş v.b. için rapor gerekir. raporu da doktordan alman gerekir.
2.life,kasa v.b. zarar vermiş olabilirsin. bunun etkisi çok daha uzun sürer ve tedavi gerekir.
3. ya da en kötü ihtimal bileğini kırmış ve henüz sıcak olduğu için fazla acı hissetmiyor olabilirsin. acısı bir iki saat sonra başlar. hemen doktora gitmen gerekir.
bence 3. ihtimal nedeniyle hemen git. kırık olmasa bile gece rahat uyuyabilmen için gerekli.
1.sadece burkmuş olabilirsin şişer ve bir kaç gün yürüyemezsin. okul-iş v.b. için rapor gerekir. raporu da doktordan alman gerekir.
2.life,kasa v.b. zarar vermiş olabilirsin. bunun etkisi çok daha uzun sürer ve tedavi gerekir.
3. ya da en kötü ihtimal bileğini kırmış ve henüz sıcak olduğu için fazla acı hissetmiyor olabilirsin. acısı bir iki saat sonra başlar. hemen doktora gitmen gerekir.
bence 3. ihtimal nedeniyle hemen git. kırık olmasa bile gece rahat uyuyabilmen için gerekli.
0
aklınızda bulunsun burkulma olduktan hemen sonra ayakkabının bacıklarını iyice sıkın..
0
doku zedelenmesi olabilir. doktora git. sakın daha fazla zorlama. bendede aynısı olmuştu umursamadım üstüne bastım yüklendim daha da şişmişti sonra 1 ay ayagım alçıda kaldı tek ayak takıldım.
0
doktora gidene kadar buz iyidir. ama dr olayını ihmal etmeyin. eğer tendonlarda falan problem varsa ve zamanında tedavi edilmezse kırıktan bile uzun sürebilir iyileşmesi.
ben doktorun verdiği ilacı ağrı kesici diye ilk bir iki günden sonra "ağrımıyor" bahanesiyle kullanmamış, sonra da fırça yemiştim "o sadece ağrı kesici değil, antienflamatuar. düzenli kullanırsan tedaviye yardımcı" diye.
gerçi baştan söyleseydi, neyse...
ben doktorun verdiği ilacı ağrı kesici diye ilk bir iki günden sonra "ağrımıyor" bahanesiyle kullanmamış, sonra da fırça yemiştim "o sadece ağrı kesici değil, antienflamatuar. düzenli kullanırsan tedaviye yardımcı" diye.
gerçi baştan söyleseydi, neyse...
0
make a wish
edit: yazarken farketmemişim çok uzun olmuş kusura bakmayın. okuyanlara şimdiden teşekkürler. okumam diyenler için özet geçiyorum: sorumsuz ve aylak bir kardeşi nasıl adam ederim?23 yaşında bir erkek kardeş sahibiyim. çok efendi ve saygılı bir insan (en azından bir zamanlar öyleydi)olmasının yanı sı
edit: yazarken farketmemişim çok uzun olmuş kusura bakmayın. okuyanlara şimdiden teşekkürler. okumam diyenler için özet geçiyorum: sorumsuz ve aylak bir kardeşi nasıl adam ederim?
23 yaşında bir erkek kardeş sahibiyim. çok efendi ve saygılı bir insan (en azından bir zamanlar öyleydi)olmasının yanı sıra, zeki olduğunu düşünüyorum. öğrencilik hayatı boyunca hep orta halli bir öğrenci olmuştur. sadece okula giderek(dershaneye falan gitmeden),anadolu lisesini kazanmıştı.
ancak lisede işler ilköğretimdeki gibi yürümedi. hem okul notları düşüktü, hem sınav notları. bu arada başka uğraşlara kafayı taktı(bilgisayar oyunları, müzik vs) hatta bu uğraşlarla o kadar zaman geçirdi ki, üniversite okumanın artık onun için hiç bir anlamı kalmamıştı. üzerindeki psikolojik baskı nedeniyle okula bile gidemez oldu. sabah okula gitmek için kalktığında, ya da deneme sınavı falan olduğunda istifra ediyordu ve tekrar yatıyordu. son aylar bu şekilde geçti ve sonuç olarak ilk yıl kötü bir not aldı. tercih yapmadı.
"bu sene çalışıcam ve kesin kazanıcam" dedi. dersaneye yazdırdık. (ben bu sırada şehir dışında okuduğum için durumuna bizzat şahit olmadım, annemden dinlediklerimi yazacağım) ilk aylar dersaneye gitmedi. "daha sınava çok var" diyerek zaman geçirdi. sınav yaklaştıkça dersaneye gitmesi için annem babam çok baskı yapmaya başladılar (bu arada evdeki kavgaları, annemin babamın birbirini suçlaması vb hiç girmiyorum) sınav yaklaştıkça strese girip aynı belirtileri tekrar göstermeye başladı. mide bulantıları, bunalım takılmalar, odaya kapanıp yüksek sesle müzik dinlemeler, anne baba bişey diyince bağırıp kavga çıkarmalar..evde sinir harbi. kısacası ikinci yıl da benzer bir puan aldı.
ben burda devreye girdim. bir sene daha hazırlansa bile sonucun farklı olmayacağını düşündüğüm için özel bir üniversitenin yüksek okulunu yazdırdım. başarılı olursa dikey geçiş hakkı olduğunu anlattım. sonuç olarak o okula yerleşti ve ailem de onunla birlikte o şehre taşındı.
düzenli bir şekilde okula gidip geliyordu, yeni arkadaşlar edindi. sevdiği bölüm olduğu için derslerle ilgileniyordu ve bölüm üçüncüsü olarak mezun oldu. ancak bu arada dgs sınavına hazırlanmadığı için lisansa yerleşemedi.
"bu sene sadece dgs'ye konsantre olacağım için seneye yerleşirim" dedi. ama maalesef o senesi, aynen öss hazırlık senesi gibi geçti (önce ertelemeler, sınav yaklaştıkça stres ve hastalıklar) yine yerleşemedi.
tüm bu yıllar boyunca annem ve babam sürekli tartıştılar. kardeşimin durumu yüzünden birbirlerini suçladılar, küstüler vs 1 yıllık ağır hastalığın sonucunda babamı geçen sene kaybettik. kardeşimin bu durumda yaşadığı travmayı tahmin edebilirsiniz sanırım.. belli etmese de kendine pay çıkardığına eminim.
şu anda -güya- dgs'ye hazırlanıyor. dersaneye kaydoldu, ama bir kere bile gitmedi. annem sabah uyandırınca midesi bulanmaya başlıyor. fazla ısrar ederse istifra ediyor. birkaç ay önce "daha çok var" diyordu, şimdi sınav yaklaştıkça stres başladı. aynı döngü yani..
annem ve babam daha ilk öss senesinde kardeşimi doktora götürdüler. biraz süre ilaç kullandı ama sonra bıraktı. konsantrasyon sorunu var dendiği için nlp uzmanına götürdüler. verilen alıştırmaların hiç birini yapmadı. bir psikiyatri uzmanı tavsiye edildi, taa kalkıp istanbul'a götürdüler. 1 hafta kalacak şekilde ayarlamalar yapıldı. bir gün gitti, ikinci gün gitmedi. otel odalarında çıkan kavgalar, istanbulda sokak sokak evladını arayan anne baba... ben de dayanamayıp kızıyorum tabi her seferinde. boşa harcattığı paraya değil de, annemi babamı böyle üzmesine kızıyordum en çok.
bundan sonra ne olacak bilmiyorum. herhangi bir sınava hazırlanıp okuyası yok. ancak bir işe girip çalışacak adam da değil. sabaha kadar bilgisayar başında oturup, akşama kadar yatıyor. ayrıca sabaha kadar sigara içtiği için ev leş gibi kokuyor. annemin astımı var.. ne desek laf anlamıyor. daha bir kere markete gidip ekmek almışlığı yoktur. iyice insanlıktan çıktı. kızıyoruz olmuyor, güzellikle anlatıyoruz olmuyor. hani gücüm yetse dövücem yani o derece delirtiyor artık beni.
şimdilik idare ediyoruz ama maddi açıdan da düşünüyorum gelecekte ne olacağını. ben çalıştığım için anneme destek oluyorum, kardeşimin ihtiyaçlarını bir ölçüde karşılayabiliyorum. şu anda nişanlıyım, önümüzdeki sonbaharda evlenmeyi düşünüyorduk, ama bu durumda annemi yalnız bırakamam.
sınav kazanmasını falan geçtim, normal bir hayat sürmesini istiyorum sadece. çocukluğundaki gibi efendi bir adam olmasını.. anneme karşı saygı ve sorumluluk duymasını.. annemi ona emanet edemiyorum ben.
bir tavsiye verin bana ne olur. ne yapmam gerekiyor?
23 yaşında bir erkek kardeş sahibiyim. çok efendi ve saygılı bir insan (en azından bir zamanlar öyleydi)olmasının yanı sıra, zeki olduğunu düşünüyorum. öğrencilik hayatı boyunca hep orta halli bir öğrenci olmuştur. sadece okula giderek(dershaneye falan gitmeden),anadolu lisesini kazanmıştı.
ancak lisede işler ilköğretimdeki gibi yürümedi. hem okul notları düşüktü, hem sınav notları. bu arada başka uğraşlara kafayı taktı(bilgisayar oyunları, müzik vs) hatta bu uğraşlarla o kadar zaman geçirdi ki, üniversite okumanın artık onun için hiç bir anlamı kalmamıştı. üzerindeki psikolojik baskı nedeniyle okula bile gidemez oldu. sabah okula gitmek için kalktığında, ya da deneme sınavı falan olduğunda istifra ediyordu ve tekrar yatıyordu. son aylar bu şekilde geçti ve sonuç olarak ilk yıl kötü bir not aldı. tercih yapmadı.
"bu sene çalışıcam ve kesin kazanıcam" dedi. dersaneye yazdırdık. (ben bu sırada şehir dışında okuduğum için durumuna bizzat şahit olmadım, annemden dinlediklerimi yazacağım) ilk aylar dersaneye gitmedi. "daha sınava çok var" diyerek zaman geçirdi. sınav yaklaştıkça dersaneye gitmesi için annem babam çok baskı yapmaya başladılar (bu arada evdeki kavgaları, annemin babamın birbirini suçlaması vb hiç girmiyorum) sınav yaklaştıkça strese girip aynı belirtileri tekrar göstermeye başladı. mide bulantıları, bunalım takılmalar, odaya kapanıp yüksek sesle müzik dinlemeler, anne baba bişey diyince bağırıp kavga çıkarmalar..evde sinir harbi. kısacası ikinci yıl da benzer bir puan aldı.
ben burda devreye girdim. bir sene daha hazırlansa bile sonucun farklı olmayacağını düşündüğüm için özel bir üniversitenin yüksek okulunu yazdırdım. başarılı olursa dikey geçiş hakkı olduğunu anlattım. sonuç olarak o okula yerleşti ve ailem de onunla birlikte o şehre taşındı.
düzenli bir şekilde okula gidip geliyordu, yeni arkadaşlar edindi. sevdiği bölüm olduğu için derslerle ilgileniyordu ve bölüm üçüncüsü olarak mezun oldu. ancak bu arada dgs sınavına hazırlanmadığı için lisansa yerleşemedi.
"bu sene sadece dgs'ye konsantre olacağım için seneye yerleşirim" dedi. ama maalesef o senesi, aynen öss hazırlık senesi gibi geçti (önce ertelemeler, sınav yaklaştıkça stres ve hastalıklar) yine yerleşemedi.
tüm bu yıllar boyunca annem ve babam sürekli tartıştılar. kardeşimin durumu yüzünden birbirlerini suçladılar, küstüler vs 1 yıllık ağır hastalığın sonucunda babamı geçen sene kaybettik. kardeşimin bu durumda yaşadığı travmayı tahmin edebilirsiniz sanırım.. belli etmese de kendine pay çıkardığına eminim.
şu anda -güya- dgs'ye hazırlanıyor. dersaneye kaydoldu, ama bir kere bile gitmedi. annem sabah uyandırınca midesi bulanmaya başlıyor. fazla ısrar ederse istifra ediyor. birkaç ay önce "daha çok var" diyordu, şimdi sınav yaklaştıkça stres başladı. aynı döngü yani..
annem ve babam daha ilk öss senesinde kardeşimi doktora götürdüler. biraz süre ilaç kullandı ama sonra bıraktı. konsantrasyon sorunu var dendiği için nlp uzmanına götürdüler. verilen alıştırmaların hiç birini yapmadı. bir psikiyatri uzmanı tavsiye edildi, taa kalkıp istanbul'a götürdüler. 1 hafta kalacak şekilde ayarlamalar yapıldı. bir gün gitti, ikinci gün gitmedi. otel odalarında çıkan kavgalar, istanbulda sokak sokak evladını arayan anne baba... ben de dayanamayıp kızıyorum tabi her seferinde. boşa harcattığı paraya değil de, annemi babamı böyle üzmesine kızıyordum en çok.
bundan sonra ne olacak bilmiyorum. herhangi bir sınava hazırlanıp okuyası yok. ancak bir işe girip çalışacak adam da değil. sabaha kadar bilgisayar başında oturup, akşama kadar yatıyor. ayrıca sabaha kadar sigara içtiği için ev leş gibi kokuyor. annemin astımı var.. ne desek laf anlamıyor. daha bir kere markete gidip ekmek almışlığı yoktur. iyice insanlıktan çıktı. kızıyoruz olmuyor, güzellikle anlatıyoruz olmuyor. hani gücüm yetse dövücem yani o derece delirtiyor artık beni.
şimdilik idare ediyoruz ama maddi açıdan da düşünüyorum gelecekte ne olacağını. ben çalıştığım için anneme destek oluyorum, kardeşimin ihtiyaçlarını bir ölçüde karşılayabiliyorum. şu anda nişanlıyım, önümüzdeki sonbaharda evlenmeyi düşünüyorduk, ama bu durumda annemi yalnız bırakamam.
sınav kazanmasını falan geçtim, normal bir hayat sürmesini istiyorum sadece. çocukluğundaki gibi efendi bir adam olmasını.. anneme karşı saygı ve sorumluluk duymasını.. annemi ona emanet edemiyorum ben.
bir tavsiye verin bana ne olur. ne yapmam gerekiyor?
0
defolup gitsin. anneniz bence yalnız daha mutlu ve huzurlu olacaktır. burnu sürter akıllanırsa gelebilir. gelmesede olur. faydası mı var sanki?
0
senin kardeşinin çok sağlam dayağa ihtiyacı var. bir temiz dövsek akıllanır. anladığım kadarıyla babanız yanınızda değil. annenizde çok anlayışlı ise böyle olmuştur. yani alman stili gibi 18i geçince sokağa atmak var çözüm değil tabi bu. en mantıklısı psikolog. sorunları var demek ki. hayatından memnun değil ki böyle yaşıyor. yoksa kim ister 23 yaşında tüm gün oyun oynayıp tüm gün evde oturup ailesine yük olmayı. bir de galiba kardeşiniz gerekli olgunluğa erişememiş.
0
@hkaan hoşlandığı biri vardı ama kız önce umut verip, sonra da "ben bu sıralar ilişki düşünmüyorum" dedi. klasik yani.
0
para musluğunu kısacaksınız. İnternet faturalar yüzünden ödenmedi diyip kestireceksiniz harçlık veremez durumdayız gibisinden ayaklar yapacaksınız elde yok avuçta yok diyeceksiniz o zman aklı başına gelir.
Evde vakit geçirecek birşey bulamaz arkadaşları ile parasızlıktan ötürü takılamaz ister istemez sizin yönlendirmelernizle bir işe girme çalışma durumu gündeme gelir.
Birkaç ay çalıştıktan sonra zaten ya çalışmak zor gelir okur yada çalışır para kazanır para kazanırken okumuş adamların kıymetini anlar.
Evde vakit geçirecek birşey bulamaz arkadaşları ile parasızlıktan ötürü takılamaz ister istemez sizin yönlendirmelernizle bir işe girme çalışma durumu gündeme gelir.
Birkaç ay çalıştıktan sonra zaten ya çalışmak zor gelir okur yada çalışır para kazanır para kazanırken okumuş adamların kıymetini anlar.
0
Şu yukarıdaki iki yanıta bakarak diyebilirim ki; tavsiye almak için yanlış yerdesiniz. Sizin uzman birinden tavsiye ve destek almanız gerekmekte. Hayatınızdaki bu büyük problemi ne kadar önemsediği/anladığı meçhul adamların "defolsun, temiz bi dayak"vari yorumları, yerinizde olsam, beni rahatsız ederdi. her şeyden önce, sabırlar dilerim.
0
bu çocuk babanı mezara sokmuş, sıra annene gelmiş. inşallah senin evlenmene mâni olmaz ya da evliliğini olumsuz etkilemez. kişilik bozukluğu diyesim var. her hâl ve kârda psikiyatrların müdahale etmesi gereken bir durum ama herifi nasıl ikna edip götüreceksin?
gerçekçi olmak gerekirse, normal bir hayat sürmeyecek. çare psikiyatr. askerlik yapmadı mı? kendi hâline bıraktığında bu çocuğun kırklı yaşlarını düşünmek bile istemiyorum.
Allah yardımcın olsun ve sabır versin.
gerçekçi olmak gerekirse, normal bir hayat sürmeyecek. çare psikiyatr. askerlik yapmadı mı? kendi hâline bıraktığında bu çocuğun kırklı yaşlarını düşünmek bile istemiyorum.
Allah yardımcın olsun ve sabır versin.
0
bu psikoloji masallarınada tiltim haaa benimde problemlerim oldu bende üzüldüm haylazlık yaptım hayatı sallamadım ama bugüne kadar psikoloğa gitmedim.
Şu andada çok mutlu düzenli bir hayatım var.
Bence psikolog herşeyi çözemez sadece kaçamak kolay çözüm...
Şu andada çok mutlu düzenli bir hayatım var.
Bence psikolog herşeyi çözemez sadece kaçamak kolay çözüm...
0
23 çok ciddi bir yaş. bir kere hiç yalnız bırakılmamış. üniye bile peşinden gidilmiş. dgs dersanesine kendi isteğiyle yazılmamış. ne biliyim çocuk gibi elinden tutulup istanbula doktora götürülmüş.
maddi şiddet çok güçlü bir şeydir. vermeyin para. sigara içiyormuş, nasıl alacak sigarasını. çalışmaya mecbur olmalı. artık çocuk olmadığının farkına varmalı. annesinin astımını dahi düşünmüyorsa bu yaşta, artık geçmiş olsun yapacak bir şey yok. bari burnu sürtülsün maddi anlamda da en azından kendisini doyurma yollarına baksın.
maddi şiddet çok güçlü bir şeydir. vermeyin para. sigara içiyormuş, nasıl alacak sigarasını. çalışmaya mecbur olmalı. artık çocuk olmadığının farkına varmalı. annesinin astımını dahi düşünmüyorsa bu yaşta, artık geçmiş olsun yapacak bir şey yok. bari burnu sürtülsün maddi anlamda da en azından kendisini doyurma yollarına baksın.
0
bence hatayı gittiği iki yıllık üniversitede onu tek göndermek yerine beraberinde gitmekle yapmışsınız. zorlukları görmesi vurdumduymaz olma durumunu frenlerd diye düşünüyorum.
0
aynen parayı kesin it gibi çalışmayı öğrensin. gerekirse evden kovun daha çok yararını görürsünüz.
hala bu deliyle uğraşmak istiyorsanız doktorlarda zamanınızı ve paranızı harcayabilirsiniz tabi.
her insan aynı değil unutmayın. büyük ihtimal hasta kardeşiniz.
ailede daha önce hastalık geçirmiş benzer vaka varsa örnek olsun size.
hala bu deliyle uğraşmak istiyorsanız doktorlarda zamanınızı ve paranızı harcayabilirsiniz tabi.
her insan aynı değil unutmayın. büyük ihtimal hasta kardeşiniz.
ailede daha önce hastalık geçirmiş benzer vaka varsa örnek olsun size.
0
@neysene, ailem maddi açıdan onunla birlikte gitmek zorunda kaldı. yurtta kalsa bile gücümüz yetmiyordu. ben başka şehirde okuyorum, onunki özel okul...
0
söyleyeceklerim belki hoşunuza gitmeyecek ama bence bu çocuğu bu hale siz getirmişsiniz. ailecek yani. el birliğiyle. zorla sınava sokmanız, bu sırada yaşadıklarına sözde çözüm arar gibi yapıp daha çözüme ulaşmadan aynı sıkıntılara tekrar zorlamanız, ev içerisindeki kavgalar ve suçlamalar, tam istediğini buldu derken baskı yaparcasına peşinden taşınmalar, sınav stresini bilmenize rağmen tekrar sınava zorlamalar.....
zaten ergenliğini doğru dürüst yaşayamaz hale gelmiş bir neslin üyesi olan bir insanı, tam az çok fırsat bulup rahatlayıp, sonra da düzgün bir hayata dönecekken sıkıştıra sıkıştıra acayip bir adama çevirmişsiniz.
bence alın karşınıza el birliğiyle yediğiniz halt için özür dileyin ve ona da artık söz hakkı tanıyın. sizin verdiğinizi sandığınız özgürlük sadece daha fazla baskı aslında. bırakın rahat kalsın bir süre. isterse arkadaşlarında, isterse sokaklarda yatsın kalksın. ama bunalımlarını atsın üzerinden. gerekiyorsa bir uzman desteği alsın, eğer kendisi istiyorsa.
ama bu adamın adam edilmeye falan ihtiyacı yok. sadece kendi kişiliğini, isteklerini ve hayatını yaşamaya ihtiyacı var. sizin çizdiğini yolun dışını görebilmek istiyor. bunu verin adama.
o artık yeni doğan kardeşiniz değil, 5 yaşındaki size muhtaç, çaresiz bebek değil, 23 yaşında kocaman adam. ona saygı duyup, söz hakkı verdiğinize gerçekten inandığı gün sizi cezalandırmayı kesecektir.
zaten ergenliğini doğru dürüst yaşayamaz hale gelmiş bir neslin üyesi olan bir insanı, tam az çok fırsat bulup rahatlayıp, sonra da düzgün bir hayata dönecekken sıkıştıra sıkıştıra acayip bir adama çevirmişsiniz.
bence alın karşınıza el birliğiyle yediğiniz halt için özür dileyin ve ona da artık söz hakkı tanıyın. sizin verdiğinizi sandığınız özgürlük sadece daha fazla baskı aslında. bırakın rahat kalsın bir süre. isterse arkadaşlarında, isterse sokaklarda yatsın kalksın. ama bunalımlarını atsın üzerinden. gerekiyorsa bir uzman desteği alsın, eğer kendisi istiyorsa.
ama bu adamın adam edilmeye falan ihtiyacı yok. sadece kendi kişiliğini, isteklerini ve hayatını yaşamaya ihtiyacı var. sizin çizdiğini yolun dışını görebilmek istiyor. bunu verin adama.
o artık yeni doğan kardeşiniz değil, 5 yaşındaki size muhtaç, çaresiz bebek değil, 23 yaşında kocaman adam. ona saygı duyup, söz hakkı verdiğinize gerçekten inandığı gün sizi cezalandırmayı kesecektir.
0
bence de para musluğunu kısın.
okurken bile sinirlerim bozuldu, annene sabır diliyorum.
okurken bile sinirlerim bozuldu, annene sabır diliyorum.
0
Herkes üniversite okumak zorunda mı? Herkes 20 yıllık notlarla ders işleyen ve mühendislikte bile ezbere sorulardan sınav yapan köhne öğretim üyelerine sabretmek zorunda mı? Bırakın o noktada kalsın, eğer yeteri kadar iyiyse -özellikle bilgisayarda- kendi yolunu zaten bulur. Bence DGS'yi çok istemiyorsa siktir etmesini söyleyin, 'canının istediği' bir alana yoğunlaşsın.
Adam o yaşa gelmiş hala anne baba abi oturup kara kara düşünüyorsunuz. Ulan herif YİRMİ BİR yaşında be. Bırakın ne yapmak istiyorsa yapsın, hayatı boyunca anne babası abisi vermiş kararlarını belli, bırakın biraz kendi beynini kullansın.
Üniversite kazanınca o şehre taşınmak nedir abi? Doğu'dan kız aileleri yapmıyor böyle şey, bu nedir yani? Neyse daha fazla okuyamicam. Ailesine muhtaç 23 yıllık bir 'çocuk' var elinizde, tebrik ederiz.
Adam o yaşa gelmiş hala anne baba abi oturup kara kara düşünüyorsunuz. Ulan herif YİRMİ BİR yaşında be. Bırakın ne yapmak istiyorsa yapsın, hayatı boyunca anne babası abisi vermiş kararlarını belli, bırakın biraz kendi beynini kullansın.
Üniversite kazanınca o şehre taşınmak nedir abi? Doğu'dan kız aileleri yapmıyor böyle şey, bu nedir yani? Neyse daha fazla okuyamicam. Ailesine muhtaç 23 yıllık bir 'çocuk' var elinizde, tebrik ederiz.
0
kardeşini anlatırken bi an beni anlatıyosun sandım bence de yalnızlık en iyi çözüm olabilir. ben de aynı süreçlerden geçtim 3. yılımda iü iktisat'ı kazandım ve şu an arkadaşlarımla yaşıyorum tekrar sınava hazırlanıp iyi kötü bi yer kazanırsa ve yalnız başına yollarsanız bi nebze düzelebilir fakat bu birden hallonulacak bir sorun değil zamanla düzelir sizin yapmanız gereken de onu eleştirip sorumluluklarla boğmak değil ona değer verdiğinizi göstermek. gerekirse bazı durumlara göz yumun.. umarım yardımım dokunur.
0
Sigara, dersane, bilgisayar, internet parasını nerden buluyor, adama hiç hayatın zorluklarını göstermemişsiniz ki, adamı iyi alıştırmışsınız. Şimdide şikayet ediyorsunuz!!
0
@roket adam, sabaha kadar bilgisayar başında oturuyor dediysem kod yazıyor demedim. oyun oynayarak mı bulacak yolunu?
0
aynı yaşlarda benimde bir kardeşim var. erkek. hemen hemen aynı şeyleri yaşadık bizde. babam ileride sorumsuz bir hergele olacağını çok iyi gördü kardeşimin. sonra kendisinden nefret etmesi pahasına kardeşime tüm maddi manevi desteğini kesti. ama tabi bunu erken yaşlarda yapmıştı. biz lise sürecinde yaşamıştık aynı durumu. şimdi kardeşim tek başına ünv.kazandı hem okuyor hemde kendine bir iş buldu çalışıyor para kazanıyor. ilk zamanlarda babama sen ne kötü babasın, şöylesin-böylesin diye epey bir sitem etmişti ama şuan 22 yaşında ve babama teşekkür ediyor.
erkeklerin olgunlaşması için kendi ayakları üstünde durmaları şart. biraz ilgiyi ve desteği kesin. bırakın çalışır ya da çalışmaz. ona şunu öğretin, hayat onun hayatı!! bu kadar basit işte mesele. gelecekte karşılaşacağı hiç bir zor durum için sizi suçlayamaz artık.
not: maddi-manevi desteği kesiti derken başından da kovmadı. aldı karşısına konuştu. benim senin için yapacaklarım bunlar. kendi hayatın için ne yapmak istiyorsan öyle yap dedi. tabii ki dershaneye gitti, harçlığını aldı vs. ama suistimal edemeyeceğini aynı şansın 2.kere verilmeyeceğini anladı.
erkeklerin olgunlaşması için kendi ayakları üstünde durmaları şart. biraz ilgiyi ve desteği kesin. bırakın çalışır ya da çalışmaz. ona şunu öğretin, hayat onun hayatı!! bu kadar basit işte mesele. gelecekte karşılaşacağı hiç bir zor durum için sizi suçlayamaz artık.
not: maddi-manevi desteği kesiti derken başından da kovmadı. aldı karşısına konuştu. benim senin için yapacaklarım bunlar. kendi hayatın için ne yapmak istiyorsan öyle yap dedi. tabii ki dershaneye gitti, harçlığını aldı vs. ama suistimal edemeyeceğini aynı şansın 2.kere verilmeyeceğini anladı.
0
bende üniden arkadaşım hatta ev ve şimdiki iş arkadaşımın başına gelenleri anlatayım(hepsi aynı eleman haa),
Eleman lisede haylazlık yapıyo sürekli kaytarıyor babasıda senin okucağın yok diyor sanayiye veriyor bizim arkadaşı orda 3 ay çalıştıktan sonra bakıyor okumak lazım zora gelemiyor üniversiteyi kazanıyor şimdi 27 yaşında ev aldı onun borcunu ödüyor evlendi aile kurdu maşallah.10 yıl önce gördüğü zorluk onun için süper bir öğretmen oldu.
İnsanları dize getirmenin tek yolu zoru göstermektir,
tatlı dil ilk seçenek baktın olmuyor zoru göstereceksin.
Eleman lisede haylazlık yapıyo sürekli kaytarıyor babasıda senin okucağın yok diyor sanayiye veriyor bizim arkadaşı orda 3 ay çalıştıktan sonra bakıyor okumak lazım zora gelemiyor üniversiteyi kazanıyor şimdi 27 yaşında ev aldı onun borcunu ödüyor evlendi aile kurdu maşallah.10 yıl önce gördüğü zorluk onun için süper bir öğretmen oldu.
İnsanları dize getirmenin tek yolu zoru göstermektir,
tatlı dil ilk seçenek baktın olmuyor zoru göstereceksin.
0
nişanlı olduğunuza göre enişte beye ufak bir rica ile kulaklardan çekilmesi akabinde annenin yalandan bir muhabbetle para musluğunu kapatması onu gerçek hayatla yüzleştirir, çalışsın biraz akıllanır mümkünse askere yollayın parasız ama(bkz: astsubay başçavuş.)
0
öncelikle geçmiş olsun, durumunuz hakikaten zor.
para musluğunu kısmak sadece ve sadece "sorumsuz" bir adamda işe yarayabilir ancak şu halde ters de tepebilir diye düşünüyorum.
en çok takıldığım nokta sizin yönlendirmenizle girdiği bölümden 3.lük ile mezun olmuş olması, yani hakikaten işe yaramaz bir adam değil aslında, isteyince ya da sevince yapabildiğine göre ilgi alanına göre yönlendirilmesi gerektiği açık. sabaha kadar oyun oynuyorsa belki de online o tip oyun sitelerinde bir iş bakması yerinde olur - sadece bir fikir-.
23 yaşında diyorsunuz ama bildiğimiz gibi akıl yaşta değil başta, sizin yönlendirmenize ihtiyaç duyduğu da ortada ancak bunun için kardeşiniz olduğu kadar siz de yardım almalısınız. yani doktora beraber gidilmeli, anneniz de doktorla ayrıca görüşmeli çünkü kendisi de aynı evin içinde bu tip bir buhranla yıllarını geçirdiği için artık normal tepkiler veremiyor olabilir. hem de kardeşinizin tedavi sürecinde verebileceği olası tepkiler için anneniniz de bilinçlenmesi gerekiyor.
son olarak, bu uzun bir süreç, çünkü bu tip asosyalleşme vakaları yıllar geçtikçe kemikleşiyor ve yeniden sosyal hayata adaptasyon da o derece zorlaşıyor. bu sefer bu işe başlayın ve asla yarım bırakmayın derim.
para musluğunu kısmak sadece ve sadece "sorumsuz" bir adamda işe yarayabilir ancak şu halde ters de tepebilir diye düşünüyorum.
en çok takıldığım nokta sizin yönlendirmenizle girdiği bölümden 3.lük ile mezun olmuş olması, yani hakikaten işe yaramaz bir adam değil aslında, isteyince ya da sevince yapabildiğine göre ilgi alanına göre yönlendirilmesi gerektiği açık. sabaha kadar oyun oynuyorsa belki de online o tip oyun sitelerinde bir iş bakması yerinde olur - sadece bir fikir-.
23 yaşında diyorsunuz ama bildiğimiz gibi akıl yaşta değil başta, sizin yönlendirmenize ihtiyaç duyduğu da ortada ancak bunun için kardeşiniz olduğu kadar siz de yardım almalısınız. yani doktora beraber gidilmeli, anneniz de doktorla ayrıca görüşmeli çünkü kendisi de aynı evin içinde bu tip bir buhranla yıllarını geçirdiği için artık normal tepkiler veremiyor olabilir. hem de kardeşinizin tedavi sürecinde verebileceği olası tepkiler için anneniniz de bilinçlenmesi gerekiyor.
son olarak, bu uzun bir süreç, çünkü bu tip asosyalleşme vakaları yıllar geçtikçe kemikleşiyor ve yeniden sosyal hayata adaptasyon da o derece zorlaşıyor. bu sefer bu işe başlayın ve asla yarım bırakmayın derim.
0
rocket adam ve commander64 doğru söylemiş.
şimdi gelip buraya şikayet ediyorsunuz sanki o suçluymuş gibi, ondan bir problem varmış gibi. sorunları kendileri yaratıp sonra da psikologlardan medet uman bir zihniyet.
çocuğuna iyilik yaptığını zanneden "modern ve iyi" anne babalar sonra çocuklarından şikayet ediyorlar. bahsedildiği gibi, üniversiteye başladığında bile(ilkokul değil ortaokul değil) peşinden gitmişsiniz. Amacınız neydi? böyle yaparak bile çocuğa büyük kötülük yaptığınızın farkında olmayışınız, kusura bakmayın ama çocuk yetiştirmeyi bilmediğinizi ve bu konudaki cahilliğinizi gösteriyor. modernim her işe koşarım demekle olmuyor bu işler. Yobaz cahil diye nitelendirdiğiniz insanlar bile sizden daha iyi çocuk yetiştiriyor. Hiç değilse salıyor çocuğunu, çocuk kendi öğrenip yolunu buluyor bir şekil. Tabi o kadarı da fazla, ama çocuğu biraz hayata alıştırmaz mı insan? Üniversiteye bile peşinden gitmek vs. Nasıl ana babalık bu? Bir de kız çocuğu olsa hadi neyse diyecem yine...
Bu şekilde çocuk yetiştiriseniz sonuçlarına katlanırsınız. ve belki de bu şekilde yetiştirilmenin getirdiği bir beklenti ve bunu bulamamış olmasıdır hepsinin sebebi.
Çözüm olarak: Memleketin de hali ortada. Gençler zaten beklentisiz(ben de gencim daha yaş 25) İş bulmak zor. Kendi aramaya kalksa da hemen yılabilir yani. Siz iş bulmaya çalışın işe başlatın. Devam ederse ne ala düzene girer, etmezse hala sorunlar devam ederse tekrar düşünürüz.
şimdi gelip buraya şikayet ediyorsunuz sanki o suçluymuş gibi, ondan bir problem varmış gibi. sorunları kendileri yaratıp sonra da psikologlardan medet uman bir zihniyet.
çocuğuna iyilik yaptığını zanneden "modern ve iyi" anne babalar sonra çocuklarından şikayet ediyorlar. bahsedildiği gibi, üniversiteye başladığında bile(ilkokul değil ortaokul değil) peşinden gitmişsiniz. Amacınız neydi? böyle yaparak bile çocuğa büyük kötülük yaptığınızın farkında olmayışınız, kusura bakmayın ama çocuk yetiştirmeyi bilmediğinizi ve bu konudaki cahilliğinizi gösteriyor. modernim her işe koşarım demekle olmuyor bu işler. Yobaz cahil diye nitelendirdiğiniz insanlar bile sizden daha iyi çocuk yetiştiriyor. Hiç değilse salıyor çocuğunu, çocuk kendi öğrenip yolunu buluyor bir şekil. Tabi o kadarı da fazla, ama çocuğu biraz hayata alıştırmaz mı insan? Üniversiteye bile peşinden gitmek vs. Nasıl ana babalık bu? Bir de kız çocuğu olsa hadi neyse diyecem yine...
Bu şekilde çocuk yetiştiriseniz sonuçlarına katlanırsınız. ve belki de bu şekilde yetiştirilmenin getirdiği bir beklenti ve bunu bulamamış olmasıdır hepsinin sebebi.
Çözüm olarak: Memleketin de hali ortada. Gençler zaten beklentisiz(ben de gencim daha yaş 25) İş bulmak zor. Kendi aramaya kalksa da hemen yılabilir yani. Siz iş bulmaya çalışın işe başlatın. Devam ederse ne ala düzene girer, etmezse hala sorunlar devam ederse tekrar düşünürüz.
0
birçok kişi doğru şeyler söylemiş. çok şımartmışsınız ve hazıra alıştırmışsınız. kesin kurallar koyulmalı. evde kesinlikle sigara içilmeyecek, çık balkonda iç denilmeli. para kesilmeli. sorumluluk almayı öğrenmesi lazım. varsa çiftliği, tarlası falan olan akrabanız, yollayın yanına 2 ay çalışsın toprak görsün akşam 7 de yorgunluktan uyuyakalsın anlasın gerçek hayatı. kendisinden bekleneni yapmadıkça onun istekleri de yapılmamalı.
o kadar ağır vaka olmasa da benzer bir kardeş bende de var, zeki olmasına rağmen üni kazanamayan hiç ders çalışmayan ekmek almaya gitmeyen, annenin sağlığını düşünmeyen. ama işe başladı, kendisinden hiç beklemediğim şekilde işe acayip odaklandı, sabah akşam demeden çalışıyor, gece yarısına kadar çalıştığı oluyor. belki öyle seveceği bir uğraş bulursa iyi olur, sorumluluk almak insanı mutlu eder sonuçta.
o kadar ağır vaka olmasa da benzer bir kardeş bende de var, zeki olmasına rağmen üni kazanamayan hiç ders çalışmayan ekmek almaya gitmeyen, annenin sağlığını düşünmeyen. ama işe başladı, kendisinden hiç beklemediğim şekilde işe acayip odaklandı, sabah akşam demeden çalışıyor, gece yarısına kadar çalıştığı oluyor. belki öyle seveceği bir uğraş bulursa iyi olur, sorumluluk almak insanı mutlu eder sonuçta.
0
excusez
ve nasıl içmeye devam eder? 1)Baca mısınız? 2)Sigara insanları öldürüyorsa, yani zararlı, bu kesin ve insanlar istediği halde sigarayı bırakamıyorsa, ya da sigarayı bırakmak istemiyorlarsa (bu nokta önemli, seni öldürdüğünü biliyorsun, içmeye devam ediyorsun o zevk için, demek oluyor ki rasyonel düş
ve nasıl içmeye devam eder? 1)Baca mısınız? 2)Sigara insanları öldürüyorsa, yani zararlı, bu kesin ve insanlar istediği halde sigarayı bırakamıyorsa, ya da sigarayı bırakmak istemiyorlarsa (bu nokta önemli, seni öldürdüğünü biliyorsun, içmeye devam ediyorsun o zevk için, demek oluyor ki rasyonel düşünme kabiliyetini yitirmişsin. 7. kattan atlamak seni öldürür (hızlı ölüm) o yüzden atlamazsın yani rasyonel düşünüyorsun, kurşun (Pb) yersen ölürsün (nispeten daha yavaş) yemiyorsun kendini koruyorsun yani rasyonel düşünebiliyorsun. Peki sigarada öldürüyorsa neden içiyoruz, çünkü bağımlılık yapıyor ve rasyonel düşünme yetimizi yok ediyor. Bu noktada sigaranın şu anda yasak olan uyuşturucu maddelerden bir farkının olmadığını düşünüyorum. Biz bu düşünme yetimizi kaybettiğimiz için devletin araya girip bizim alamadığımız (bağımlıyım, mantıklı düşünemiyorum) kararları bizim yerimize alıp sigarayı yasaklaması gerekir. Bunu neden yapmıyor?
0
hocam sorularına bir cevabım yok ama ben de bir şey eklemek istiyorum senin sorularına:
- bir insan nasıl sigara kokmayı başarabilir? inanılmaz rahatsız edici olduğunun farkında değil misiniz. neden gerekli önlemi almazsınız?
- bir insan nasıl sigara kokmayı başarabilir? inanılmaz rahatsız edici olduğunun farkında değil misiniz. neden gerekli önlemi almazsınız?
0
@compadrito devlet yasaklarsa hiç birşey diyemezler. Eskiden bazı uyuşturucular serbestti, şimdi yasak. Satanlar batar ya da illegal işlere girer. Bu bizi ilgilendirmez. Bu ilkelliğe bir son vermemiz lazım.
0
evet, mantığa büründürme yükümlülüğü soru kökünde bile kendine yer etmiş. akıl almayacak zaten... ileride de "rasyonel" kelimesi gördüm, orada bıraktım.
edit: sigarayı değil, soruyu.
edit: sigarayı değil, soruyu.
0
Devlet(ler) yasaklamayı bırak, vergi artsın diye sigaraya zam yapıyorlar, sigara şirketleri çekilse şu an piyasadan en çok itirazı devlet eder emin ol.
Örneğin bir marlboro başına 5 lira vergi falan alıyor devlet. Eh günde kaç paket içiliyor Türkiye'de, ne kadar giriyor ceplere, sen hesapla...
Sorunun diğer kısmının cevabı için ise (bkz: irade)
Örneğin bir marlboro başına 5 lira vergi falan alıyor devlet. Eh günde kaç paket içiliyor Türkiye'de, ne kadar giriyor ceplere, sen hesapla...
Sorunun diğer kısmının cevabı için ise (bkz: irade)
0
@inner child haklısın. Ama devlet uzun vadede sağlık hizmetine harcadığı paranın azalmasıyla kara geçmez mi? Bir kanser hastasını iyileştirmeye çalışmak çok pahalı birşey, sigaradan alınan vergilerin çoğu zaten oraya gider
0
insanların ne içeceğine devlet karışamaz. o yasakladıkları da zararlıdır ya da değildir ancak isteyen istediğini yapar, onların da serbest bırakılması lazım. ancak diktatörler bunu yapar. hitler döneminde sigara tüketimi hatırı sayılır miktarda düşmüştür. kimsenin canı üzerinde başka birinin hakkı yok.
illegal işlere girilince satılmayacak mı, Amerika'da 30'larda uygulanan içki yasağını ve bunun sebep olduğu yasadışı olayların gelişimini biliyor musunuz? Al Capone kimdir mesela?
Buyurun buradan bakın bağımlılık/zarar skalasına
upload.wikimedia.org
bu durumda alkol ve içkiden daha az zararlı görünen esrarın serbest bırakılması gerekiyor. gerçi dediğim gibi hepsinin serbest bırakılması gerekiyor ama o mantıktan yola çıkıp söyledim.
Alkol dışında hiçbir maddeyi kullanmamama rağmen, insanların nasıl yaşadıkları beni ilgilendirmediği için bu tip soruları sormayı aklımdan geçirmiyorum.
Bugün morfin ve kokain sadece kırmızı reçeteyle ulaşılınca yasal sayılan uyuşturucular arasında, ancak ulaşmaya kalkışıldığı zaman eminim 1 hafta içinde ben bile bunları piyasa değerlerinin oldukça yüksek fiyatına almak durumunda kalırım. bu da uluslararası uyuşturucu kartellerinin işine gelen bir şey. asıl serbest bırakılmalı ki, bu heriflerin kökü kurusun.
illegal işlere girilince satılmayacak mı, Amerika'da 30'larda uygulanan içki yasağını ve bunun sebep olduğu yasadışı olayların gelişimini biliyor musunuz? Al Capone kimdir mesela?
Buyurun buradan bakın bağımlılık/zarar skalasına
upload.wikimedia.org
bu durumda alkol ve içkiden daha az zararlı görünen esrarın serbest bırakılması gerekiyor. gerçi dediğim gibi hepsinin serbest bırakılması gerekiyor ama o mantıktan yola çıkıp söyledim.
Alkol dışında hiçbir maddeyi kullanmamama rağmen, insanların nasıl yaşadıkları beni ilgilendirmediği için bu tip soruları sormayı aklımdan geçirmiyorum.
Bugün morfin ve kokain sadece kırmızı reçeteyle ulaşılınca yasal sayılan uyuşturucular arasında, ancak ulaşmaya kalkışıldığı zaman eminim 1 hafta içinde ben bile bunları piyasa değerlerinin oldukça yüksek fiyatına almak durumunda kalırım. bu da uluslararası uyuşturucu kartellerinin işine gelen bir şey. asıl serbest bırakılmalı ki, bu heriflerin kökü kurusun.
0
çünkü özenti. ergenlikte başlayan kompleks duyguları, "sigara içiyorum bir bok oldum" havası vs. yani kisme kusura bakmasın ama biraz karakter zayıflığından bu sigaraya başlayanların çoğunun öyküsü. karakter zayıflığı ağır oldu, aciz, psikolojik olarak narin olmanın sonucu diyim.
sonuçta zararı büyük. buna rağmen koyim zararına benim hayat felsefemde sağlık tedbiri yok ben keyfime bakarım sigarayı da keyif için kullanırım diyenler de olabilir. yapacak bişe yok.
sonuçta zararı büyük. buna rağmen koyim zararına benim hayat felsefemde sağlık tedbiri yok ben keyfime bakarım sigarayı da keyif için kullanırım diyenler de olabilir. yapacak bişe yok.
0
zaten hepimiz özentiyiz, karakterimiz bozuk, boktan heriflerin tekiyiz, acizin önde gideniyiz, içi tütün dolu ufak bir boruyu yakıp içimize çekerek efsane adamlar oluyoruz; mevzuyu einstein'ın yeğeni arkadaşlar gayet güzel çözmüş o üstün karakterleriyle sağolsunlar. bizim çok da düşünmemize gerek yok herhalde.
diyelim ki düşündük; neden yağlı pirzolaları, kuzu kaburgaları löpür löpür götürüyoruz? neden saatlerce bilgisayar/televizyon başında gözlerimizi sikiyoruz? neden zaman zaman amı götü dağıtacak şekilde içip karaciğerimize yükleniyoruz? çünkü keyifli kardeşim. şimdi başka einstein arkadaşlar çıkıp "öroyin de iç o zomon" diyecekler. ben de diyeceğim ki aynı şey mi? sigaranın, alkolün vesairenin bana verdiği keyifle bana verdiği zararı oranladığımda alınabilir risk olarak görüyorum. ağır kimyasalların, uyuşturucuların vb. getirdiği fiziksel sorunlar ve başka problemler sebebiyle onları kullanmaya değer görmüyorum. budur.
yasak konusuna gelince, sigara firmalarından tutun da ekonomiye kadar 1000 yere gider bu mevzu.
diyelim ki düşündük; neden yağlı pirzolaları, kuzu kaburgaları löpür löpür götürüyoruz? neden saatlerce bilgisayar/televizyon başında gözlerimizi sikiyoruz? neden zaman zaman amı götü dağıtacak şekilde içip karaciğerimize yükleniyoruz? çünkü keyifli kardeşim. şimdi başka einstein arkadaşlar çıkıp "öroyin de iç o zomon" diyecekler. ben de diyeceğim ki aynı şey mi? sigaranın, alkolün vesairenin bana verdiği keyifle bana verdiği zararı oranladığımda alınabilir risk olarak görüyorum. ağır kimyasalların, uyuşturucuların vb. getirdiği fiziksel sorunlar ve başka problemler sebebiyle onları kullanmaya değer görmüyorum. budur.
yasak konusuna gelince, sigara firmalarından tutun da ekonomiye kadar 1000 yere gider bu mevzu.
0
sigara içmiyorum, başlama gibi bir girişimim de olmadı ama çevremde içen çok insan var. bugüne kadar hiç bir şekilde rahatsız olmadım bu durumdan. yalnız arada ( böyle, iki ayda bir) djarum, backwoods falan alırlar bana da ikram ederler, onları keyifle içerim. belki bu durumdan dolayı bir sigara düşmanlığım yoktur bilemedim şimdi.
sigaraya herkesin başlama sebebi farklı. olası sebepleri genellemek bence çok ta doğru olmaz. bir paket sigara alıp bir ayda bitiren adam da var, bir günde bir paket, iki paket sigara içen de. tek sebep özentilik olmasa gerek, insan hayatının sonuna kadar ergen kalmıyor. insanların kendi tercihi, yasalar çerçevesinde istediklerini yapmakta özgürler. sigara içen adama " vay efendim niye içiyorsun" demem ama izmaritini böyle sokağa, sağa sola atarsa, çoluk çocuk yanında içerse o zaman kızarım.
belirttiğin unsurlar çerçevesinde sigaranın, yasak olan uyuşturucu maddeler kadar tehlikeli olduğunu düşünmüyorum. bu sigara için ağır bir itham bence. öyle olsa medeniyet simgesi görülen bir sürü ülke var, onlar da düşünmez mi bunu? yasaklamak ta çözüm olmaz, arkadaşlar da bahsetmiş zaten.
ha bir de tütün mamüllerinin de bi tarihçesi, kültürü var. bunlarla ilgili türkçe veya başka bir dilde yazılmış çeşitli kitaplar var falan. ( türkiye için pek değil belki ama ) sigaranın bir kültür boyutu da var.
sigaraya herkesin başlama sebebi farklı. olası sebepleri genellemek bence çok ta doğru olmaz. bir paket sigara alıp bir ayda bitiren adam da var, bir günde bir paket, iki paket sigara içen de. tek sebep özentilik olmasa gerek, insan hayatının sonuna kadar ergen kalmıyor. insanların kendi tercihi, yasalar çerçevesinde istediklerini yapmakta özgürler. sigara içen adama " vay efendim niye içiyorsun" demem ama izmaritini böyle sokağa, sağa sola atarsa, çoluk çocuk yanında içerse o zaman kızarım.
belirttiğin unsurlar çerçevesinde sigaranın, yasak olan uyuşturucu maddeler kadar tehlikeli olduğunu düşünmüyorum. bu sigara için ağır bir itham bence. öyle olsa medeniyet simgesi görülen bir sürü ülke var, onlar da düşünmez mi bunu? yasaklamak ta çözüm olmaz, arkadaşlar da bahsetmiş zaten.
ha bir de tütün mamüllerinin de bi tarihçesi, kültürü var. bunlarla ilgili türkçe veya başka bir dilde yazılmış çeşitli kitaplar var falan. ( türkiye için pek değil belki ama ) sigaranın bir kültür boyutu da var.
0
aklın almıyor ve merak mi ediyorsun birader, yarın ilk iş aç güzelinden bir paket 1 aya kalmaz bağımlı hale gelirsin, sonra gider kişisel çeterini tutar merakına nail olursun.
lan zihinden,beyinden,kimyasal maddelerden bahsediyoruz, her zihnin işleyişi başka, tamam elbette ortak güdüler var bağımlılığı kurtulmayı zor kılan ama burda sigara içenlere hakaret ederek ortaya dökülücek şeyler değil bunlar.
"karakter zayıflığı" diyen arkadaş, ergenlikteki "kompleks" duyguları adlı tamlamasıyla zekasının nerelere ait olduğunu elinden geldiğince kanıtlamaya çalışmış zaten. ben sigarayara 22 yaşında başladım, içesim geldi içtim, illa ki benzerlik kurmak gerekirse eninde sonunda bırakılır diyenlerdenim.
Şimdi bakıyorum hayatın her anında sigara, içmekten farklı zilyon bağımlılığı var kişiye göre değişen;
-yemekten sonra sigara bağımlılığı
-efkarlanınca sigara bağımlılığı
-içkinin yanında olmazsa olmaz bağımlılığı
-sıçarken sigara bağımlılığı
ortada bir tek içmek diye bir olay yok sayın sigmund freudlar. gereksiz yere, noksan bilgilerle, noksan tecrübelerle empati kurup olayları çözümlemeye çalışmayalım bence, uzmanı var bu işlerin, bırakmak isteyen onların nezdinde bırakabiliyor falan filan.
saygılar.
lan zihinden,beyinden,kimyasal maddelerden bahsediyoruz, her zihnin işleyişi başka, tamam elbette ortak güdüler var bağımlılığı kurtulmayı zor kılan ama burda sigara içenlere hakaret ederek ortaya dökülücek şeyler değil bunlar.
"karakter zayıflığı" diyen arkadaş, ergenlikteki "kompleks" duyguları adlı tamlamasıyla zekasının nerelere ait olduğunu elinden geldiğince kanıtlamaya çalışmış zaten. ben sigarayara 22 yaşında başladım, içesim geldi içtim, illa ki benzerlik kurmak gerekirse eninde sonunda bırakılır diyenlerdenim.
Şimdi bakıyorum hayatın her anında sigara, içmekten farklı zilyon bağımlılığı var kişiye göre değişen;
-yemekten sonra sigara bağımlılığı
-efkarlanınca sigara bağımlılığı
-içkinin yanında olmazsa olmaz bağımlılığı
-sıçarken sigara bağımlılığı
ortada bir tek içmek diye bir olay yok sayın sigmund freudlar. gereksiz yere, noksan bilgilerle, noksan tecrübelerle empati kurup olayları çözümlemeye çalışmayalım bence, uzmanı var bu işlerin, bırakmak isteyen onların nezdinde bırakabiliyor falan filan.
saygılar.
0
ulan ne yasakçı zihniyetsiniz ya. içmiyoruz işte barda kahvede daha ne istiyorsunuz_? rasyonel düşünme yetini yok ediyorsa alkolü de yasaklasınlar o da öldürüyor, hatta alkol ile alakalı ölümler sigara ile yarışabilir. o yüzden alkol de yasaklansın. sonra ne bileyim kolestrole yol açan şeyler de yasaklansın sonuçta onlar da öldürüyor.
ayrıca sigara yasak olsa nolacak. esrar yasak da noluyor_? ağzına içki koymayan adamlar bile içiyor bir ton. sen gidip sigara bulamayacan mı yasak olsa. bulucan ee daha ne.
ayrıca sigara yasak olsa nolacak. esrar yasak da noluyor_? ağzına içki koymayan adamlar bile içiyor bir ton. sen gidip sigara bulamayacan mı yasak olsa. bulucan ee daha ne.
0
sağol kardeş 3. gözümü açtın bisikletimi kaptım tibete yerleşiyorum şimdik.
şaka bi yana şimdi televizyon da gözleri bozuyor. hem aptal kutusu kimseye bir şey katmıyor. bence televizyonun yasaklanması lazım. hiç olmadı flash tv nin yasaklansa iyi olur bence.
şaka bi yana bir insan niye müslüm gürses dinler ki şimdi? hep melankolik hep depresyon falan. keyif verdiği yok. hem müzikalite olarak da iyi sayılmaz. bence arabeskin yasaklanması lazım. klasik müzik dinlesin herkes.
şaka bi yana senin gibilere ciddi cevap veremiyorum ya. tek kelimeyle "keyifli" arkadaşım. nesini anlamıyorsunuz bunun senelerdir?
şaka bi yana şimdi televizyon da gözleri bozuyor. hem aptal kutusu kimseye bir şey katmıyor. bence televizyonun yasaklanması lazım. hiç olmadı flash tv nin yasaklansa iyi olur bence.
şaka bi yana bir insan niye müslüm gürses dinler ki şimdi? hep melankolik hep depresyon falan. keyif verdiği yok. hem müzikalite olarak da iyi sayılmaz. bence arabeskin yasaklanması lazım. klasik müzik dinlesin herkes.
şaka bi yana senin gibilere ciddi cevap veremiyorum ya. tek kelimeyle "keyifli" arkadaşım. nesini anlamıyorsunuz bunun senelerdir?
0
içinde 4000 zehir olan bir maddeyle ilgili olarak, 20 sene kullanan birisi bile bu soruya cevap bulamıyor. niye içtiği konusunda kendisine sorduğu sorular hep havada kalıyor. e zevk alıyorum diyor mesela? ama zorunluluktan yapıyormuş gibi geliyor ve kendi de inanmıyor zevk aldığına.. stres atıyorum diyor, ama daha çok strese giriyormuş gibi geliyor, ona da inanmıyor. tek dostum bu diyor ama kendini öldüren bir düşmanla dost olamayacağını da biliyor. işin özü, içenlerde hayalet modunda takılıyo, niye içtiğini bilmeden, bir işi yapmış olmak için, bi görevi yerine getirmek için içiyorlar.
insanlar, psikolojik olarak bir işi tamamladıklarında beyinlerinde + sinyaller oluşur ve kişi kendini iyi hisseder. sigarayı içip bitirmekte kısa süreliğine bu hazzı yaşatıyor.
insanlar, psikolojik olarak bir işi tamamladıklarında beyinlerinde + sinyaller oluşur ve kişi kendini iyi hisseder. sigarayı içip bitirmekte kısa süreliğine bu hazzı yaşatıyor.
0
zzrex
internette ingilizce çalışıyorum. present perfect, zaman belirtilmeyen durumlarda kullanılır diyor. örnek: i have finished my work.past simple ise zamanı belli olaylarda. mesela i finished my work yesterday.e buraya kadar tamam örendik diyoruz. sonra bi bakıyorum karşıma Have you seen the paper toda
internette ingilizce çalışıyorum. present perfect, zaman belirtilmeyen durumlarda kullanılır diyor. örnek: i have finished my work.
past simple ise zamanı belli olaylarda. mesela i finished my work yesterday.
e buraya kadar tamam örendik diyoruz. sonra bi bakıyorum karşıma Have you seen the paper today? diye bir cümle çıokıyor. hem present perfect hem de zman belirtmiş "today" diye. bu nasıl oluyor??
bir de past perfect ve present perfect farkını soruyorum zahmet olmazsa.
ty.
past simple ise zamanı belli olaylarda. mesela i finished my work yesterday.
e buraya kadar tamam örendik diyoruz. sonra bi bakıyorum karşıma Have you seen the paper today? diye bir cümle çıokıyor. hem present perfect hem de zman belirtmiş "today" diye. bu nasıl oluyor??
bir de past perfect ve present perfect farkını soruyorum zahmet olmazsa.
ty.
0
öncelikle şunu söyleyeyim. present perfect kalıbını kavramak biraz zaman alır. ilk kes karşılaşan herkesi afallatabilir. ama zamanla göre göre oturur ve sorun kalmaz. olaya çok karışık ve anlaşılmaz gibi bakmamalısın.
present perfect henüz tamamlanmış veya tamamlanmak üzere olan ve etkisi devam eden işler/durumlar için kullanılır genel anlamda.
"i finished my work yesterday" dediğinde, işin geçen gün kesin olarak bittiğini ve üzerinden belli bir zaman geçtiğini söylemiş olursun.
"i have finished my work" dediğinde henüz işini bitirdin olur.
mesela
"tom has lost his key" yani tom yakınlarda anahtarını kaybetmiş. ve etkisi hala devam ediyor. hala bulamadı. anahtarı bulduğunda "tom lost his key yesterday" deriz. yani dün kaybetmişti ama buldu. artık konu kapandı.
illa zaman belirtmeyecek diye birşey yok. belirtedebilir.
"Have you seen the paper today?" adam bugün bir ara kağıtları görmüş olabilir. ama sabah işe geldiğinde mi yarım saat evvel mi, öğlen tatiline doğru mu, bilmiyor soruyu soran. ama bugün, şu sıralar görmüş olabilir. henüz olay sıcak.
present perfect, şimdiki anı esas alarak, henüz bitmiş işler ya da etkisi devam eden işler için, dedik.
past perfect ise artık geçmişte kalan bir anı esas alarak o an henüz bitmişti veya o an henüz etkisi devam ediyordu, anlamını karşılamak için kullanılır.
tavsiyem evvela türkçe anlatan kaynaklardan bakman. google aracılığıyla bir sürü bulursun, var. ilk türkçe anlatımıyla gir. onu kavrar gibi olunca (ki bol bol örnek cümle görerek çabucak kavrarsın) bu sefer de ingilizce kaynaklardan konu anlatımına bak. tabi yine bol bol örnek cümle görerek.
present perfect henüz tamamlanmış veya tamamlanmak üzere olan ve etkisi devam eden işler/durumlar için kullanılır genel anlamda.
"i finished my work yesterday" dediğinde, işin geçen gün kesin olarak bittiğini ve üzerinden belli bir zaman geçtiğini söylemiş olursun.
"i have finished my work" dediğinde henüz işini bitirdin olur.
mesela
"tom has lost his key" yani tom yakınlarda anahtarını kaybetmiş. ve etkisi hala devam ediyor. hala bulamadı. anahtarı bulduğunda "tom lost his key yesterday" deriz. yani dün kaybetmişti ama buldu. artık konu kapandı.
illa zaman belirtmeyecek diye birşey yok. belirtedebilir.
"Have you seen the paper today?" adam bugün bir ara kağıtları görmüş olabilir. ama sabah işe geldiğinde mi yarım saat evvel mi, öğlen tatiline doğru mu, bilmiyor soruyu soran. ama bugün, şu sıralar görmüş olabilir. henüz olay sıcak.
present perfect, şimdiki anı esas alarak, henüz bitmiş işler ya da etkisi devam eden işler için, dedik.
past perfect ise artık geçmişte kalan bir anı esas alarak o an henüz bitmişti veya o an henüz etkisi devam ediyordu, anlamını karşılamak için kullanılır.
tavsiyem evvela türkçe anlatan kaynaklardan bakman. google aracılığıyla bir sürü bulursun, var. ilk türkçe anlatımıyla gir. onu kavrar gibi olunca (ki bol bol örnek cümle görerek çabucak kavrarsın) bu sefer de ingilizce kaynaklardan konu anlatımına bak. tabi yine bol bol örnek cümle görerek.
0
ben işin formülünü anlatıyım - umarım doğrudur - :
1. 2-3 tane ilginç durum dışında past simple present perfect'i kapsar. tüm hayatınızı simple past ile geçirseniz o 2-3 istisna dışında kimse yadırgamaz.
2. o 2-3 istisnayı öğrenin, sonra zamanla oturur zihninizde.
ama dediğim gibi, umarım doğrudur hatırladıklarım.
1. 2-3 tane ilginç durum dışında past simple present perfect'i kapsar. tüm hayatınızı simple past ile geçirseniz o 2-3 istisna dışında kimse yadırgamaz.
2. o 2-3 istisnayı öğrenin, sonra zamanla oturur zihninizde.
ama dediğim gibi, umarım doğrudur hatırladıklarım.
0
sorubankasi
kadıköy ve ümraniyede göz muayenesi olucam.sanırım gözlük takmam gerekicek.bu işlerde doktorun,hastanenin ne kadar önemi var?ve göz konusunda en iyi devlet veya özel hastane hangisi?
kadıköy ve ümraniyede göz muayenesi olucam.sanırım gözlük takmam gerekicek.bu işlerde doktorun,hastanenin ne kadar önemi var?ve göz konusunda en iyi devlet veya özel hastane hangisi?
0
dünya göz iyidir arkadaşımın amcası da orada çalışıyordu fakat çok fazla test odur budur çok tutarlı bir muayene olabilir. acıbademe gidiyorum ben orası da güzel tavsiye ederim.
0
iyi bi doktor lazım hastaneyi geç. dünya göz gibi yerlere gidersen "lazer düşünürmüsün" diye konuya girerler direk. müşterisin yani. gözlük için gideceksen nereye gittiğin pek farketmez.
0
gözlük içinse devlet hastanesine git hepsinin yaptığı muayne aynı numaralı gözlük vericek cam denetecek sana özele gidip dünya para harcama aynı testler için.
0
dünya göz hastanesinde hayati tolun beni ameliyat etti ve hiç memnun kalmadığımı söyleyebilirim. gözlerimi sağa sola oynatamadım uzunca bir süre.
0
dünya göz hastanesi ataköy şubesi bana bildiğin yanlış gözlük reçetesi yazmıştı. gözlükleri yaptırıp farkedip gözlükle gittiğimde yok reçete doğru dediler. 2. kez gözlük yaptırdım. yine aynı problem. tekrar çamura yattılar.
en sonunda açıyı kendim söyleyip yeni bir gözlük yaptırdım, kaç yıl kullandım. son muayenemi başka bir hastanede oldum. açı hala benim yaptırdığım gibi. 13 derecelik bir hata yapmıştı adam.
herhangi bir yer olsa tamam diyeceğim de, normalde gittiğim doktorun iki katı para verip numaranın yanlış çıkması... bir de gözlüğün parametrelerinden anlıyorum biraz fizik-optik bilgim olduğu için. farketmeyip yanlış gözlüğü kullanan insanlar da oluyordur mutlaka.
en sonunda açıyı kendim söyleyip yeni bir gözlük yaptırdım, kaç yıl kullandım. son muayenemi başka bir hastanede oldum. açı hala benim yaptırdığım gibi. 13 derecelik bir hata yapmıştı adam.
herhangi bir yer olsa tamam diyeceğim de, normalde gittiğim doktorun iki katı para verip numaranın yanlış çıkması... bir de gözlüğün parametrelerinden anlıyorum biraz fizik-optik bilgim olduğu için. farketmeyip yanlış gözlüğü kullanan insanlar da oluyordur mutlaka.
0
Dünya göz'e gittim, hemen ameliyat edelim seni dediler. (bkz: Hisar intercontinental hospital)'da çalışan bir arkadaşın aracılığıyla oraya gittim, doktor kesinlikle ameliyat tavsiye etmem dedi. Korneam normalden inceymiş, normal lazer tedavisi benim için çok riskliymiş. istersen bizde yaparız ama hiç tavsiye etmem dedi doktor.
dünya göze giden herkes ameliyat olmadan çıkamıyor nerdeyse.
dünya göze giden herkes ameliyat olmadan çıkamıyor nerdeyse.
0
baldur
tekrar soruyorum bu soruyu yeni cevaplar için, o yüzden kusura bakmayın.1 sene dil okulu 2 sene de yüksek lisans ücreti ortalama ne kadardır?olabilecek en ucuz şekilde ne kadar civarında olur?hayat masrafları, uçak bileti, pasaport, vize falan derken bana ne kadara patlar bu 3 sene toplam var mı tec
tekrar soruyorum bu soruyu yeni cevaplar için, o yüzden kusura bakmayın.
1 sene dil okulu 2 sene de yüksek lisans ücreti ortalama ne kadardır?
olabilecek en ucuz şekilde ne kadar civarında olur?
hayat masrafları, uçak bileti, pasaport, vize falan derken bana ne kadara patlar bu 3 sene toplam var mı tecrübeniz, bilginiz, tahmininiz?
ve gittiğim ilk zamandan beri yasal çalışma saatleri dahilinde artı başka yerlerde çalışırsam bu gelirim bunların yüzde kaçını karşılamaya yeter?
1 sene dil okulu 2 sene de yüksek lisans ücreti ortalama ne kadardır?
olabilecek en ucuz şekilde ne kadar civarında olur?
hayat masrafları, uçak bileti, pasaport, vize falan derken bana ne kadara patlar bu 3 sene toplam var mı tecrübeniz, bilginiz, tahmininiz?
ve gittiğim ilk zamandan beri yasal çalışma saatleri dahilinde artı başka yerlerde çalışırsam bu gelirim bunların yüzde kaçını karşılamaya yeter?
0
masraflar hakkında bilgim yok ama tek gidersen altından kalkman zor gibi. maddi durumunu bilemem tabi. bende dil okulu için gitmeyi istemiştim gidecek adam bulamayınca gidemedim maddiyattan. ama giden arkadaşlardan bildiğim kadarıyla diğer ülkelere göre ucuz olacağı kesin. tabi doların şuanki durumu da biraz etkiler o da ayrı.
0
tormentorius
Selam.iki buçuk ay önce burun ameliyatı oldum. İki tarafa da müdahale edildi. sağ taraftan kemik, sol taraftan ise et alındı. Ameliyat başarılı geçmiş falandır filandır. Ama gel gelelim iki burnumdan birden asla nefes alamıyorum. Sağ taraftan alırsam sol tıkalı, soldan alırsam sağ.. Yani, her birind
Selam.
iki buçuk ay önce burun ameliyatı oldum. İki tarafa da müdahale edildi. sağ taraftan kemik, sol taraftan ise et alındı. Ameliyat başarılı geçmiş falandır filandır. Ama gel gelelim iki burnumdan birden asla nefes alamıyorum. Sağ taraftan alırsam sol tıkalı, soldan alırsam sağ.. Yani, her birinden teker teker nefes alabiliyor olmam, iki tarafın da açıldığını gösteriyor diye düşünüyorum. Ama ne bileyim, neden iki taraftan nefes alamadığımı merak ediyorum ve iki taraftan da nefes almak istiyorum açıkçası.
Görüşlerinizi bekliyorum,
Teşekkürler.
iki buçuk ay önce burun ameliyatı oldum. İki tarafa da müdahale edildi. sağ taraftan kemik, sol taraftan ise et alındı. Ameliyat başarılı geçmiş falandır filandır. Ama gel gelelim iki burnumdan birden asla nefes alamıyorum. Sağ taraftan alırsam sol tıkalı, soldan alırsam sağ.. Yani, her birinden teker teker nefes alabiliyor olmam, iki tarafın da açıldığını gösteriyor diye düşünüyorum. Ama ne bileyim, neden iki taraftan nefes alamadığımı merak ediyorum ve iki taraftan da nefes almak istiyorum açıkçası.
Görüşlerinizi bekliyorum,
Teşekkürler.
0
13 yaşında burun kanaması nedeniyle gittiğim doktor damarı yakıp "%30 deviasyon var, yüz gelişimin tamamlansın, burnun tam şeklini alsın, 18 yaşından sonra amliyat olman lazım dedi. 18 yaşından sonra tekrar gittim başka doktora, o da "evet %30 eğrilik var ama nefes almanda problem yoksa ameliyata gerek yok şimdilik" dedi.
niye anlattım? çünkü ben de böyleyim. denize girip iki burnuma da fazlasıyla tuzlu su kaçırıp temizlediğim durumlar haricinde teki hep tıkalı olur. yani tam tıkalı değil de hafif bi hava geçişi var gibi. ben de bunu %30 deviasyona bağlardım. ameliyat olsam herhalde geçecek, ikisi de açılacak derdim. o kadar alıştım ki bu duruma, rahatsız etmiyor senelerdir. acaba normali mi bu? şöyle bi şişe serum fizyolojik alın eczaneden. burnun içine bol bol sıkıp çekip sümkürün taa genize, sinüslere kadar bomboş edin. ikisi de açılıyorsa mesele yoktur bence.
niye anlattım? çünkü ben de böyleyim. denize girip iki burnuma da fazlasıyla tuzlu su kaçırıp temizlediğim durumlar haricinde teki hep tıkalı olur. yani tam tıkalı değil de hafif bi hava geçişi var gibi. ben de bunu %30 deviasyona bağlardım. ameliyat olsam herhalde geçecek, ikisi de açılacak derdim. o kadar alıştım ki bu duruma, rahatsız etmiyor senelerdir. acaba normali mi bu? şöyle bi şişe serum fizyolojik alın eczaneden. burnun içine bol bol sıkıp çekip sümkürün taa genize, sinüslere kadar bomboş edin. ikisi de açılıyorsa mesele yoktur bence.
0
2 taraftan nefes alamazsın zaten. burun doğası gereği tek delikten nefes alır kimi zaman sağ kimi zaman sol delik yani. zamanında burun ameliyatı olmuş biri olarak bunu biliyorum. önemli olan burnundan aldığın nefes yeterlimi.
0
fakyoras
merhaba, lcd tv almayı düşünüyorum 102 cm.duyuru geçmişine baktım biraz, yeni kampanyalar için internete de baktım size sorayım dedim tekrar.ldc-led-plazma bilmiyorum nedir, hangisi fiyat/performansta iyi ise onu almayı düşünüyorum.hangi marka olsun? / hangi modeli önerirsiniz ?yarın alınacak büyük
merhaba,
lcd tv almayı düşünüyorum 102 cm.
duyuru geçmişine baktım biraz, yeni kampanyalar için internete de baktım size sorayım dedim tekrar.
ldc-led-plazma bilmiyorum nedir, hangisi fiyat/performansta iyi ise onu almayı düşünüyorum.
hangi marka olsun? / hangi modeli önerirsiniz ?
yarın alınacak büyük ihtimalle (vatandaki gibi kampanya varsa bugünü de zorlayabilirim.
fiyatı en fazla 1200-1300 olursa da çok şükela olur.
iki tane baktım, bir eleştirirseniz sevinirim.
www.vatanbilgisayar.com
www.bimeks.com.tr
lcd tv almayı düşünüyorum 102 cm.
duyuru geçmişine baktım biraz, yeni kampanyalar için internete de baktım size sorayım dedim tekrar.
ldc-led-plazma bilmiyorum nedir, hangisi fiyat/performansta iyi ise onu almayı düşünüyorum.
hangi marka olsun? / hangi modeli önerirsiniz ?
yarın alınacak büyük ihtimalle (vatandaki gibi kampanya varsa bugünü de zorlayabilirim.
fiyatı en fazla 1200-1300 olursa da çok şükela olur.
iki tane baktım, bir eleştirirseniz sevinirim.
www.vatanbilgisayar.com
www.bimeks.com.tr
0
valla bende yeni aldım. 1200 1300e zaten lcd alırsın en fazla.
sen beklentilerini söylememişsin sadece normal tv mi izleyeceksin yoksa dvd blueray falan da dahil mi vs.
1200 1300 e alacağın aletler zaten belli lcd alırsın. 1800e falan çıkabilirsen panasonic plazma almaya bak 42 46 inc falan olması lazım.
ben 3500e led aldım 46 inch mesela.
özet: araştırdıkça kafan karışır hiç gerek yok. çünkü verdiğin fiyat belli 1300'e alacaksan, gir mağazaya ilk 1300e gördüğünü al çık. çok para değil zaten.
sen beklentilerini söylememişsin sadece normal tv mi izleyeceksin yoksa dvd blueray falan da dahil mi vs.
1200 1300 e alacağın aletler zaten belli lcd alırsın. 1800e falan çıkabilirsen panasonic plazma almaya bak 42 46 inc falan olması lazım.
ben 3500e led aldım 46 inch mesela.
özet: araştırdıkça kafan karışır hiç gerek yok. çünkü verdiğin fiyat belli 1300'e alacaksan, gir mağazaya ilk 1300e gördüğünü al çık. çok para değil zaten.
0
Sony tavsiye ederim. 2,5 yıl önce aldım, taş gibi. Hem bi de şimdi artı 200 liraya playstation veriyorlarmış, ona da göz at. Yer olarak da İstanbul Bilişim'i öneririm.
0
conivolkır
şimdi kolonyada etanol varsa içkideki gibi,bunu rakı gibi sulandıra sulandıra içsek ölür müyüz?içenler rakıdan farksız diyolaa doğrumu budakolonyada eyüp sabri bu arada
şimdi kolonyada etanol varsa içkideki gibi,bunu rakı gibi sulandıra sulandıra içsek ölür müyüz?
içenler rakıdan farksız diyolaa doğrumu buda
kolonyada eyüp sabri bu arada
içenler rakıdan farksız diyolaa doğrumu buda
kolonyada eyüp sabri bu arada
0
imkanın varsa cacık iç ya da çok sıkıcı ve harf boyutu küçük olan bir kitabı okumaya başla.
0
sulandırarak içen ve hala yaşayan birisini bir süre görmüştüm, evsizdi. Sonrasını bilmiyorum.
0
rakı gibi damıtılara üretilen içkilerde metil alkol riski zaten var fakat kolonyanın alkolü içilmek üzere değil ele yüze sürülmek üzere üretildiği için etil mi metil mi bakmaz kimse. eğer içindeki metil alkol oranı yüksekse -ki yüksek olma ihtimali vardır- aldığın miktara bağlı olarak kör olur ya da ölürsün.
0
odadaki kolonyaya baktım içindekilerde etil alkol yazıyor. boludan geldi çimen kolanyası, çok güzel kokuyor ha.
0
piyasada etanol genelde metanolden yapıldığı için kolonya içmek ölüm tehlikesini barındırır. zira metanol aşırı zehirlidir ve düşük dozları bile çok zarar verebilir. Özellikle %80 gibi yüksek kullanımda risk ve yüzde elbette daha çok olacaktır...Ki içmek için yapılmamış. Bunun için saflaştırılmamış bir üründen bahsediyoruz. O yüzden dünyanın en kral kolonyası olsa içmeyin. İlk aşamada ortaya çıkmasa da zarar kesin.
0
Kalite doğru parametre mi bilemedim, ama belki sizin gibi biri içmeye kalkarsa diye etil alkol koymayı bir görev edinmiş marka olabilir. Ama sonuçta kaçak olduğunu bildiğin biri rakıyı içmekten farkı yok bence...
0
yav demem o ki sırf etanolden yapılmış bir kolonya içilebilir bu yanlış bişey olmaz,evet tam olarak doğru bu dediğim galba.
0
kafayı mı yediniz millet sahte rakıdan ölüyor siz sahte rakının yapıldığı saf metil alkolden imal edilen kolonyayı içeceksiniz bakın rakıdaki etil alkoldür methanol uçucudur metil alkol ile tiner çekmek birdir burundan çekin daha çok kafa yapar lütfen böyle şeylere düzgün cevaplar yazalım arkadaşlar
0
rakının kapağını açık bırakınca uçarmı conivolkır uçmaz ama kolonya uçuyor ele dökünce serinlik hissi veriyor çnkü düşük sıcaklıklarda buharlaşabilme özelliği var metil alkolün etil alkol oyle değildir demem o ki kolonya metil alkol dışında bi şeyden yapilmaz yapilsa kolonyo olmaz olsa bile litresi 5 tl olmaz !
0
İçmeeeeeeee :( İğrenç bişey küçükken kapağıyla oynarken içmiş kadar oldum.Yayks :/ Dostum neden eziyet ediyosun ki kendine.Para toplayalım canın içki içmek istiyorsa :)
0
evet saflığından emin olduğun bir etil alkol içilebilir. Ama emin olduğun diyorum, etil alkolle metil alkolü ayırt etmek epey zordur. Saflığını nasıl garanti ederler onu bilemem. Onun için bir kimyacı bulmak gerek. Ha bu arada eyüp sabri diye saf etil alkol vardır içilebilir demek saflık olabilir. Tavsiye etmem.
0
eyüp sabri bi örnekdi,kısaca etanol içilebilir diyorum ve bitiriyorum.
bu arada kolonyo ucuz 5 lira olmazdı felan doğru değil alkolden alınan vergiler ortada o bir nirengi noktası olarak alınamaz
bu arada kolonyo ucuz 5 lira olmazdı felan doğru değil alkolden alınan vergiler ortada o bir nirengi noktası olarak alınamaz
0
olum canınız illa yüksek alkollü bir şey içmek istiyorsa tekel bayiilerinde saf alkol satılıyor. gidin ondan alın.
0
lynyrd skynyrd
selamlar. şu ana dek sakallarımı jiletle kesmiş değilim. hep makine ile alırdım; fakat bugün itibariyle kullandığım tıraş makinesi miadını doldurdu. sakal kesimi için önereceğiniz aynı zamanda fazla pahalı olmayan herhangi bir tıraş makinesi var mı? mutlu bayramlar.
selamlar. şu ana dek sakallarımı jiletle kesmiş değilim. hep makine ile alırdım; fakat bugün itibariyle kullandığım tıraş makinesi miadını doldurdu. sakal kesimi için önereceğiniz aynı zamanda fazla pahalı olmayan herhangi bir tıraş makinesi var mı? mutlu bayramlar.
0
sinbo'dan uzak dur abi. ucuz ama paranı sokağa atıyosun. sonra gidip bi tane daha alıyosun.
0
sinek kaydı için panasonic. kirli de olur saç kesme makinasıyla da keserim diyosan berberlerin kullandığı moser modellerinden birini al.
0
Bordo renk klasik bi tras makibesi var sac sakal icin sevgilim yillardir kullaniyor cok da memnun. Fiyati da 60-70
0
moser ne abi berber dükkanı mı açacaksın. 1 numara olur diyorsan panasonic er 508 var. su geçirmez. tavsiye ederim.
0
