Giriş
(10)

karga yavrusu istiyorum

OgutucuRecep
bunu satmak suç dimi? satan birini bulamayız :S
bunu satmak suç dimi? satan birini bulamayız :S
0
OgutucuRecep
(31.01.25)
Kardeşim Maçka Parkı'na git ağzına kadar karga dolu al bi tanesini kaç git ama karga klanı mafya gibidir illa ki peşine düşünüp hesabını sorarlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.01.25)
Abi şöyle akıllar vermeyin, millet yapacak sonra hayvana yazık olacak.

Instada gördüğün videodakiler gibi olmuyor o işler. Karga çok gürültü çıkarır. İnatçı. Zarar verir. Sana da zarar verir. Her yeri pisletir. Sosyal hayvan, evde sıkılır. Uçmak ister uçamaz. Evimde bir tane engelli(ayakları) karga var, senin gibi hayallerim vardı ama öyle olmuyormuş.
0
Shepard
(31.01.25)
karga yavrusunu ne kadar arar haberin var mi? kedi ve köpek yavrularini annalerinden koparanlari gördüm de, organ mafyasi gibi simdi de kargalarin yavrularinin pesine mi düstünüz?
illa istiyorsan ayagi ya da kanadi sakatlanmis bir kargayi al, tedavisini yaptirt, sonra istesen de o seni birakmayacaktir zaten.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(31.01.25)
biraz şımarıklık olmuyor mu bu istek?
0
ya ben lan neyse
(31.01.25)
Kargaların bol olduğu bir yerdeysen, balkona veya pencereye yem koy. Gelip gidip yer onu. Karşılık olarak da sana hediye getirir arada. Tespih tanesi, renkli şişe kapağı falan.

(bkz: kargaların düzenli hediye getirmesi )
0
Mirket
(31.01.25)
ben Bostancı'da denize yakın otururken balkona sürekli yem ve su koyuyordum . güvercinler ve kargalar eksik olmuyordu balkondan, aşırı pisletiyorlardı ama seviyordum. yarısı yenmiş hamsi getirdi kargalar birkaç defa.
ama bir kargam olsun isterdim açıkcası .
0
devilone
(31.01.25)
bulursun da agresif oluyorlar. seveceğini sanmıyorum
0
wd40
(31.01.25)
Eskiden pet shoplarda cins karga satilirdi, konusan cinsten. Illegal degilse oralarda bulunur. Misir carsisin yanindaki petshoplarda goruyordum hep.
0
mirafiori
(31.01.25)
karga nagual hayvandır. seni seçerse kendi gelir. satın alsan bile hayrını göremeyebilirsin.
"besle kargayı oysun gözünü"
0
mathilda.may
(31.01.25)
Istanbul eminonunde petshoplar var

Orada beo adinda karga satiliyor bu karga konusabiliyor ve evcil degerli bir hayvan satin alabilirsin

Örnek video www.facebook.com
0
Zetnikov
(01.02.25)
(11)

Bizim Türkler sarışın köle aldı mı?

ya ben lan neyse
yabancı sitelerde sarışın bir Türk gören ecnebilerin ilk söylediği "tabi sarışın kadınları köle aldınız bunlar onların torunları" oluyor.türklerin en büyük boyu kuman türkleri için germenler bile bizden sarışın diyordu halbuki. eski çin kaynaklarında türklerin açık tenli ve renkli gözlü olduğunu söy
yabancı sitelerde sarışın bir Türk gören ecnebilerin ilk söylediği "tabi sarışın kadınları köle aldınız bunlar onların torunları" oluyor.

türklerin en büyük boyu kuman türkleri için germenler bile bizden sarışın diyordu halbuki. eski çin kaynaklarında türklerin açık tenli ve renkli gözlü olduğunu söyleyen kaynaklar var diye okudum. kaynağı görmedim.

ben demiyorum ki Türkler sarışın açık tenlidir. ama gayet de görüyorum etrafımda. bunların çoğunun soyu illa ki slavlara, avrupalılara falan mı dayanıyor? kuman Türkleri için de soylarının kuzeyli sarışın ırklarla yoğun şekilde karıştığını söyleyen kaynaklar var.

özet: osmanlılar'da kölelik vardı ama halk benim bildiğim köle alamayacak fakirdi. bu kadar sarışın hep köle soyu mu?
0
ya ben lan neyse
(30.01.25)
Hocam Osmanlı 500 sene Balkanlar'da kaldı halkın köle almasına gerek yok halkın kendisinin içinde de Slavlar vardı zaten, o dönemden bu döneme gen aktarımı olmuştur normal olarak, diğerlerinde de olduğu gibi. Ayrıca gidiyorsun mesela Sırp çocuklarını alıyorsun sarışın sarışın geliyorsun asker yapıyorsun devlet adamı yapıyorsun vs vs onlar büyüyor evleniyor çoluğa çocuğa karışıyor sarı sarı çocuklar oluyor, normal yani. Ha onun öncesine gidersek mecbur Orta Asya'ya gideceğiz, orada da pek mümkün değil gibi sarışın Türk boylarının olması, en makul yaklaşım Osmanlı dönemindeki karışma ki bu sadece Balkanlar'la olan bi karışma da değil buradaki Rumlar/Romalılar Kürtler Araplar herkesle ve her şeyle karışmışız haliyle her şey var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.01.25)
bu kada sarışın hep köle soyu değil. slav soyu.
olay balkanlardaki slavların müslümanlaşıp türkleşmeleri. ayrıca çerkezler/gürcüler de öyle.
türkiyede çok sayıda arnavut, boşnak, pomak, çerkez, vs var.
müslümanlığa geçen sarışın slavlar ve çerkezler türkleştiler, olay budur.
0
abelardo
(30.01.25)
İki üç Karaçay Türk'ü tanıdım, gayet beyaz tenli açık kumral saçlı ve mavi gözlüler. Boylu poslu olanları da var.
0
muhayyer divan
(30.01.25)
Şurada biraz bir şeyler anlatılıyor.

x.com

Osmanlı sonu yazar hikaye ve romanlarını okuduysanız, cariye ya da halayık lafını bol miktarda duymuşsunuzdur. Kulağı köle kelimesi kadar tırmalamıyorsa da köle demektir ve Osmanlının sonuna kadar varlığını sürdürmüştür.
0
Mirket
(30.01.25)
Yıllar önce bir yabancı ile sohbet ettiğim zaman bana türkiye'de sarışın olanların haçlıların torunları olduğunu söylemişti. Haçlı seferlerinde esir düşenler anadolu'da asimile olmuşlar. Günümüzde sarışın insanlar bunların soyundan geliyormuş. Bu iddiasında baya ciddiydi.
0
komando kani var bende
(30.01.25)
Bizim aile kızıl - sarışın kombinasyonu, baba tarafı Bulgar anne tarafı Türkmen göçmeni, kölelik falanda yok bildiğim kadarıyla. Binlerce insan var zamanında bu şekilde göçen.
0
mirty
(30.01.25)
internetteki yorumlara ne bakiyorsun ki? genetik ve milliyet kavrami öyle bir sey degil :) aptallari salla.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.01.25)
Bizim sulale 7-8 nesil once Gumushane Kurtun'den gelme, anne tarafinin mazisi biraz daha eski, su anki koyumuz Karadeniz'e 10 km falan kestirmeden yurunurse. Sanirim 1840 onceleri biraz iclerde oldugumuz icin bu genler bize pek ugramamis. Anne tarafinda tek tuk sarisinlik var.

Koylerde cok eski hikayeler anlatilir geleneksel olarak, Ruslarla ilgili bazi anilar var ama hic cariye alma uzerine birsey duymadim. Belki 19. yuzyilda pek yayginligi kalmamistir. Tabii dogrudan anlatildigi gibi olmus mudur pesin pesin kesin oyledir demiyorum. Ben acikcasi sonradan musluman olmus, Rum, Ermeni, Laz vs irklarla evlilikler sonrasi boyle olmustur diye dusunuyordum.

Paylasilan metindeki su nokta dogru, hakkaten kiyiya nispeten yakin koylerde sarisinlik, kizillik var biraz, ama 50-60 km icerilere girildi mi daha bir esmer insanlar yogunlasiyor.
0
mbond
(31.01.25)
İnternette yazılanlara çok bakmayın, eski zamanlardan kalan kaynakları da doğrudan gerçek kabul etmeyin.

Anadolu'nun gen havuzu Türkler geldikten sonra karışmadı, yukarda dendiği gibi Osmanlı toprakları oldukça genişti ancak Osmanlı'dan çok daha öncesinde dahi Anadolu çok fazla sayıda irili ufaklı yerleşimlere sahipti. Bunlar sadece Hititler, Asurlar ve Yunanlar'dan ibaret de değil. Yine Osmanlı'nın öncesinde ve antik çağın sonrasında Roma diye bir gerçek var, bir ucu Britanya diğer ucu Levant'ta. Anadolu'nun göbeğinde Galatya diye bir yer var, kelt yerleşimi. Sadece siyasi yapılardaki değişimlerle değil, siyasi yapıyı etkilemeden tarih boyunca alınan göçler de bu bölgeyi etkiledi, mesele sadece yerleşik veya buraya yerleşip devlet kuran topluluklarla da ilgili değil yani. Kölelik de bunun bir parçası ama bu kadar şeyin yanında sadece küçük bir parçası.

Bu bölge tarihin hemen her anında yol geçen hanı gibi. Yalnızca kölelikle açıklanacak şey değil. Yalnızca Türklerin gelişiyle de açıklanacak bir şey değil.
0
akhenaten
(31.01.25)
Balkan göçmenlerinde sarışın populasyonu fazla. Gerçek Türk fenotipi hafif çekik gözlüdür. Asyalı bir görünümdür.

Anadolu'ya göç ile birlikte ermeniler, kürtler, araplar, yunanlar gibi milletlerle evliliklerle gerçek Türk fenotipi ortadan kaybolmuş.
0
wd40
(31.01.25)
Köleden de ziyade, Mustafa Akdağ, Türkiye'nin İktisadi ve İçtimai tarihinde, bu durumu Malazgirt öncesi dahi gelen Türkmen akınlarında genellikle ortalamada bizim bildiğimiz ortaasyalı türk tipinin aslında hakim olduğunu, ancak batıya doğru gittikçe evlilikler aracılığıyla, ki bunlar rum da olabilir, anadolu'nun o esnada karışmış başka halkları da olabilir, gen havuzunun genişleyip değiştiğinden söz eder.

Bunlar dışında balkan göçmenleri, karaman yöresinden taşınan yörüklerden olduğundan, onların da gen havuzunu toroslar'daki enteresan sarışın yörük çocuklarında görebilirsiniz. Tahmin edilenin aksine, balkanlar'da etnik karışma tahmin edildiği oranda olmamıştır. Buna istisnai sayabileceğim ancak, önceden düz ortodoks Sırplar olup sonradan vergi meselesinden müslüman olan Boşnaklar'la veya orada benzer şekilde müslüman olmuş halklarla karışma olabilir. Ama doğrudan köle alıp köle çocuğuyla kuşak kuşak renk açtırmak ve gayrimüslimle evlenmek gibi durumlar müthiş istisnai kalan durumlardır. Hepsinin, değil balkanlar'da, Edirne'de bile kendilerine ayrılmış mahalleleri vardır ve bayağı ayrıksıdır.

Karadeniz için söz konusu durum biraz farklı zira oradaki nüfusun genotipine bakmak lazım. Bir ihtimalle hatırısayılır kısmı sonradan müslüman olmuş Pontik Rumlar olabilir, onları genelleyemem, bilgim yok. Karadenizli varsa alınmasın lütfen, herhangi bir maksatla söylemedim. Zaten normal yunan halkı da öyle sarı sarı değildir pek.
0
sanal hayvan
(31.01.25)
(8)

Dropshipping ile geçinilir mi?

rvnmakaay
Insatgram'da çok karşıma çıkıyor "mağazasını açtı ve 3 günde 1000 dolarlık satış yaptı" falan diye. Haliyle bir gelir kaynağı olarak çekici geliyor insana. Bu dropshipping eğitimlerini verenler hayal mi satıyor yoksa gerçekten biz de bu başarı hikayelerini yaşayabilir miyiz?
Insatgram'da çok karşıma çıkıyor "mağazasını açtı ve 3 günde 1000 dolarlık satış yaptı" falan diye. Haliyle bir gelir kaynağı olarak çekici geliyor insana. Bu dropshipping eğitimlerini verenler hayal mi satıyor yoksa gerçekten biz de bu başarı hikayelerini yaşayabilir miyiz?
0
rvnmakaay
(29.01.25)
Bu tip bir iş ikincil gelir olarak yapılır. Büyük ölçüde hayal
0
wd40
(29.01.25)
Sektörden birisi olarak söylüyorum mümkün değil. Tek başına sadece drop işe götürmek hayal
0
gazozailacatmauzmani
(29.01.25)
1000 dolarlık satış yaptı ama kendine 10 dolar kalmadı :)
0
etna
(29.01.25)
Dropshipping eğitimcisi olarak geçinilir :)
0
gabe h coud
(29.01.25)
Abi bu tarz hikayelerin kökeni için şu rich dad poor dad kitabının yazarı abiye bakabilirsin.
Serveti kitap satışından geliyor, kitapta anlattığı şeylerden değil.

Bu insanların da serveti eğitimden geliyor. Günde 1000 dolar kazanan eğitim satıp ne ugtasacak, ayda mis gibi 30 bin dolar.
0
logisticsmanager
(29.01.25)
gecinen bir arkadas var, mallari toptan mumkun oldugu kadar ucuza alip, ozel gunlerde karaborsada satiyor.
0
cooperr
(29.01.25)
dropshipping kelimesini çok karıştırdılar. Atıyorum Çin'den(x ülkeden üreticisinden) mal alıp Amazon deposuna kendi şirketin adına yollatıp satmaksa evet, "satabilirsen" para kazanırsın.

Ama kendinde olmayan ürünü, mesela Trendyolda hesap açıp bir sürü ürün listeleyip sipariş gelince Hepsiburada'daki satıcıya o adres girip ona gönderten tipler var. Yani hepsiburadada 10 liraya satılan şeyi başka siteye 15 liraya listeliyor sazan avlıyor. Buna da dropshipping diyor bazıları. Bu saçmalık ve çoğu markette yasak (yakalanırsan).

Ek olarak, satış eşit değildir kâr. Türkiye'de kıyafet ürettirip amazon uk'de satan arkadaşım var, henüz kar edemedi çünkü tüm parayı reklama gömüyor ama ayda 20k pound ciro yapıyor mesela. Cebine giren 0 ama. (ileride reklamsız yürümesini umuyor tabii)
0
nhk ni youkosu
(29.01.25)
logistics+1
çok yüksek para kazandıklarını iddia edenler neden eğitim satmaya çalışıyor ya asla anlamıyorum. sana düşen pastanın payını mı düşürmek istiyorsun yoksa iddia ettiklerinin hepsi yalan mı??
0
deartheodosia
(30.01.25)
(19)

1 aydir ise alim sureci devam eder mi hic

Kittie
Bir sirket var. Oyle bir ilan cikmislardi ki direkt beni ariyorlar diyeyim :))Gercekten oyle ama. Cok kisinin uzman oldugu, yetenekli oldugu bir alan da degil, ustelik bilinen bir pozisyon da degil oyle aman aman. Ilani gorunce hemen basvurdum. On yazi yazdim ve 15 adet soru cevaplamami istediler. B
Bir sirket var. Oyle bir ilan cikmislardi ki direkt beni ariyorlar diyeyim :))
Gercekten oyle ama. Cok kisinin uzman oldugu, yetenekli oldugu bir alan da degil, ustelik bilinen bir pozisyon da degil oyle aman aman. Ilani gorunce hemen basvurdum. On yazi yazdim ve 15 adet soru cevaplamami istediler. Bu sorulari basvurudan 3 gun sonra ilettiler. Cok duzgun cevapladim. Duzgununu gectim, sorulara uzun cevaplar verin demislerdi. Baya mesai harcamis oldum.
Aradan bir hafta gecti. Ee dedim noldu. Surec devam ediyor diye donus yaptilar. E simdi oldu 1 ay. Dayanamadim linkedinden ik.ya mesaj attim. 1 ay oldu, o kadar da emek verdim basvuruya en azindan olumsuzsa da duymak hakkimiz degil mi dedim. Cok sinir oluyorum emek harcadigim is basvurularina.
Surec devam ediyor dedi o da.
Neden bu yalani surduruyorlar? 1 aydir belli ki devam falan etmiyor surec.

15 soru ya. Bir de gercekten ciddi sorulardi sektorle ilgili vs. Uyduruk oyle internette cevabini bulacagin sablon sorular da degildi bunlar.

Hakkima girilmesi beni depresyona surukluyor.
Gercekten de surec devam ediyorsa bunu da riske atip bunlara e ne diye 15 soru cevapladim size dalga mi geciyorsunuz falan yazsam mi duzgun bir uslup ile.
Cok sinirliyim ya. Ben niye senin icin bu kadar zahmete girdim? Ne haklari var buna. Bir de cocuk oyalar gibi surec devam ediyor.. bakmayin oyle sik karsilasilan bir pozisyon degil ama oyle nis bir alan da degil sonucta.
0
Kittie
(28.01.25)
Sakin ol. Bazilari elinin altinda tutmak icin ghosting yapiyor.
0
Kahvedesu
(28.01.25)
galiba islere beklentisiz bir sekilde basvurmak gerekiyor.
0
sonsuz
(28.01.25)
Abi sorularının cevabını almışlar işte seni bedava çalıştırmışlar. :)
0
rodeocu
(28.01.25)
geçen ay girdiğim işe -benzer şekilde niş bir iş ama öyle aman aman bi şey değil- 4 aylık bir sürecin sonunda girdim. daha önce de gittiğim bir holdingin ik ve birim direktörleri (c-level) yaa biz tatile çıktık da bir aydır yokuz o yüzden üç ay sonra görüşebiliyoruz sizle baştan alalım demişti. uzatmak isteyen uzatıyor.
0
ahmet oturum cerezi
(28.01.25)
Şubat’ta başvurdum. Ekim’de işe girdim. 3 ay normal. 1 ay kısa bile.
0
gabe h coud
(28.01.25)
Genelde bunu deyince bana özelden falan küfür ediyorlar ama yine de diyeceğim;

O ilanlar gerçek ilan değil. Sorun sende değil. Bunu anladığın an psikolojini koruyacaksın.
0
wd40
(28.01.25)
Bana 6 ay sonra olumlu dönen şirket oldu, e maaşta revize istiyorum dedim, sene sonuna denk getirdikleri için yıllık zam da yapmayacaklarını söylediler. Sizinle iş yapılmaz diyip kapadım telefonu bazı işlerin olmaması daha iyi oluyor.
0
mirty
(28.01.25)
1 ay mı? 1 yılda girdiğim iş var. Sürec devam ediyor demek yalan değil her zaman. Şimdi çalıştığım şirkete de kabul almam 2 ay, ise girmem 6 ay sürdü.
0
himmet dayi
(28.01.25)
Seni seçmemeleri doğru olacaktır diyebiliriz burada yazdıklarına göre. Ne hakkı, ne depresyonu. Devam edebilir, şirkete göre değişir. Başvurdun, unut gitsin. Dönerlerse bakarsın dönmezlerse can sağlığı demelisin derim.
0
Shepard
(28.01.25)
1 ay gayet normal bir süre. yalnız bu tarz ik'yı darlama falan ters tepebilir.
0
biergarten
(28.01.25)
Kittie 1 ay coooook normal süre. Ben Fransa'da 1 ayda kimseyi almadım misal hayatımda. Yani sirkete göre değişir de yok onun onayi bunun onayi x'in tatili derken 1 ay uçup gidiyor genelde.
0
logisticsmanager
(29.01.25)
1 ay gayetle surer. hic de uzun bir sure degil.
a,a yani su uslubunuz da cok komik. darlamalar falan bi de cok fena. belki de sizi almamak icin baska birini bulmaya calisiyorlardir son ana kadar. ben 'bekle' dendiginde beklemeden darlayan birini mecbur kalmadikca ise almazdim.

daha once eleman alimi yaptigim bir isim de oldu sahsen.
0
fevzi123
(29.01.25)
Fevzi123: bir suru fake ilanin dolastigi bir ortamda, saatlrrce emek verdigim bir basvurunun da fake olmasi ihtimaliyle sordum ne var bunda? Ne darlamasi ya?! Bi asin sunlari. O kadar korkmayin insanlardan, ezilip buzulmeyin sirf is ariyorsunuz diye. Asil su yazdigin komik. Tamam sen en saygili (!), en sessizi alirsin ise
0
🌸Kittie
(29.01.25)
yıllardır bu işlerin içinde biri olarak size şunu söyleyeyim. İK ilan girdiginde sanmayın ki her zaman içeride o pozisyona ihtiyaç var da o yüzden ilan girdiler diye.

İçeride o işi yapan illaki birileri vardır. fakat şirket kendini güvene almak için ilan çıkıyor . sizinle görüsüyor her şey okeyse bile biz sizi ararız diyip cv'nizi kenara atıyorlar. Ne zaman ki o pozisyonda hali hazırda çalışan kişi performansı dip yaptı veya işten istifa etti. işte o zaman sizi arayacaklar gelin çalışın diye. bu 1 ay da olabilir . 1 sene de olabilir 5 sene de olabilir. o yüzden bu gibi konuları öyle kafanızda büyütüp kendinizi yıpratmayın. iş dünyası böyle bir yer
0
limonlu eksi
(29.01.25)
o son maili atarak kendi kendini elemiş oldun.
0
ground
(29.01.25)
Ground: farkindayim
ve elendiysem de pek umrumda degil. 15 soru cevapladim. O zaman easy apply yapsinlar. Hak aramak deniyor buna. Icim sogudu biraz en azindan.
0
🌸Kittie
(29.01.25)
Büyük tehlike atlatmış firma. İşveren olarak gördüğüm bu.
0
Shepard
(29.01.25)
ikinci cevap olacak ama sizin bu yaptığınız hak aramak değil. adamlar da yanlış bir şey yapmamışlar. süreç devam ediyor diye bilgi vermişler zaten. daha ne demelerini bekliyorsunuz bilemedim.

1 ay gerçekten çok uzun bir süre değil. biraz sakin yaklaşın derim.
0
biergarten
(29.01.25)
özellikle yıl sonu ve yıl başlarında bütçe ve planlama dönei olduğundan bu tarz süreçler daha uzun sürebiliyor.
0
awlmi
(29.01.25)
(2)

müzik/moda/medya vb eğlence sektöründe çalışmak

lvega
merhaba,bu sektörlere giren çıkan, çalışan veya hiç tanıdığı olan var mı? ne iş yapıyorlar? girmesi dendiği kadar zor mu ve dışarıdan gözüktüğü kadar tekelleşmiş durumda mı her şey? ileride bu sektörlere girmek istiyorum ama boşa mı uğraşıyorum diye düşünmeye başladım.
merhaba,
bu sektörlere giren çıkan, çalışan veya hiç tanıdığı olan var mı? ne iş yapıyorlar? girmesi dendiği kadar zor mu ve dışarıdan gözüktüğü kadar tekelleşmiş durumda mı her şey? ileride bu sektörlere girmek istiyorum ama boşa mı uğraşıyorum diye düşünmeye başladım.
0
lvega
(27.01.25)
adam kayırmaca çok. ne yaptığından ziyade kimin kankisi olduğun önemli.
0
wd40
(28.01.25)
girmesi çok kolay, çıkması da. diğer tüm işlerde olduğu gibi "do not work, just network" mentalitesi burada da var doğal olarak, insanız. ileride girmek istiyorsan, şimdiden gir. girmediğin her gün başka bir kifayetsiz bir adım daha ilerleyecek ve sen girdiğinde sinirlenmen için çok daha fazla sebep olacak.
0
ahmet oturum cerezi
(28.01.25)
(3)

Gluzkamin Soruyorum

Simsiyah
Şu sıralar dizlerim ağrıyor, bi dönem kullanmıştım iyi geliyordu sanki.F/P ne alayım? Fayda gördüğünüz hap, takviye varsa paylaşın da bizim de dizlerimiz bayram etsin :)
Şu sıralar dizlerim ağrıyor, bi dönem kullanmıştım iyi geliyordu sanki.

F/P ne alayım? Fayda gördüğünüz hap, takviye varsa paylaşın da bizim de dizlerimiz bayram etsin :)
0
Simsiyah
(27.01.25)
Bu tip şeylerin işe yararlığına inanan biri değilim.
İşe yarar olduğunu düşündüğüm yaşlarda, aptal bir PT nin yönlendirmesiyle yaptığım antrenmanlar sonucu dizimi sakatlamıştım.
Basamak yüksekliği konusunun ne kadar önemli olduğunu o zaman öğrenmiştim. Normal basamak çıkabiliyordum da yürüyen merdivenlerin yürümediği zamanlar kabus oluyordu benim için. Onların basamak yüksekliği hiç ergonomik değil.
3 kutu şundan kullandım. Çok mu faydasını gördüm, bir anda kendiliğimden mi iyileştim. Bilemiyorum. Ama sorunum bıçak gibi kesilmişti.

www.hepsiburada.com

Fiyatı ne olmuş öyle
0
Mirket
(27.01.25)
Bilimsel kanıtlar zayıf etkililiğine dair. Ben bamya tohumu kulanmıştım biraz iyi geldi. Belki de plesabo olabilir.
0
wd40
(27.01.25)
Annemin diz ağrıları için ortopediste sorduğumuzda burun kıvırmıştı ancak Solgar'ın ürününü kullandık ve oldukça yararlandı.
0
pro9it9is9
(27.01.25)
(14)

Param ve vaktim var ama y.dışı seyahati içimden gelmiyor.

Trafalgar
Hiç y.dışına çıkmadım. Bir hafta on günlük seyahatler özellikle hiç cezbetmiyor. Bilinçaltımda anlam veremediğim bir önyargım mı var acaba? Bu bir sorun mu? Sizce çıkmalı mıyım? Çok mu farklı oluyor?
Hiç y.dışına çıkmadım. Bir hafta on günlük seyahatler özellikle hiç cezbetmiyor. Bilinçaltımda anlam veremediğim bir önyargım mı var acaba? Bu bir sorun mu? Sizce çıkmalı mıyım? Çok mu farklı oluyor?
0
Trafalgar
(25.01.25)
Evet çok farklı oluyor.
Neredeyse hiçbir farkı olmayan Kıbrıs’a gitmek bile bazı konulara başka açıdan bakmana sebep oluyor.

Ama gitmişken Karadağ ve civarı değil de mümkün olduğunca bizden farklı bir kültürün olduğu bir yere gitmeni öneririm.

Bu arada kabul ediyorum ki bu durum kişiden kişiye değişecektir ama etrafında olanlarla ilgilenen, ortalama farkındalıktaki herhangi bir insan için bile bence çok farklı ve zenginleştiren bir deneyim.
Denk getierebilirsen en en iyisi orada yaşayan lokal birinin evinde kalmak, hayatına dahil olmak. Couchsurfing sayesinde yapılabiliyordu bu eskiden, şu anda durumu bilmiyorum.
0
michael_knight
(25.01.25)
Ciksan canin isteyebilir. Sevdigin bir kulturle basla, random bir ulke secme. Al bi 3 gunluk bilet, gez, hala sevmediysen gitmezsin. Ama 7-10 gun gibi surelere gerek yok; 2-3 gecelik seyahatler de cok iyi geliyor.
Bence cik, baska bir dunya gor, farkli kulturler tani, ulkeye bir de uzaktan bak
0
mor oje
(25.01.25)
Çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Çıkıyorum ama şu an izlemekten yüz kat farklı değil. Seviyorsan çıkman lazım, sevmiyorsan kal. Bu senin tarzın.
0
enteg
(25.01.25)
Mirket
(25.01.25)
kusura bakmayın ama imkanı olduğu halde hayatında hiç yurt dışına çıkmamış insan benim gözümde vizyonsuzdur ve bu özellik bana o insanla ilgili çok şey söyler. cehaletiyle barışık olan milliyetçi, kırsal ve muhafazakar insanlara (ki bazıları benim akrabalarım olur ve bu insan tipini iyi bilirim) bir şey diyemem ama bu kümenin dışında kalan birinin koskoca bir gezegende tek bir ülke görerek ölmeye razı olmasını anlamıyorum. bu başlı başına dev bir depresyon, bir vazgeçiş, bir nihilizm, bir anomali, neyse ne işte.

uçakla iki üç saatlik bir mesafeye giderek o güne dek hayatında hiç görmediğin bir şeyi canlı görecek, hiç almadığın bir koku duyacak, hiç duymadığın bir ses dinleyecek, belki hiç hissetmediğin bir duygu yaşayacaksın. zihnine bir sürü yeni veri girecek. hayata, dünyaya, insana baktığın perspektifin genişleyecek. bir insan kolaylıkla elde edebileceği böyle bir fırsatı kendi isteğiyle neden geri çevirir ki? evinde pencere var ama hayatında hiç dışarı bakmamışsın ve bakmak istemiyorsun gibi bir absürtlük.
0
sir gawain
(26.01.25)
Hic yapmadigin bir sey icin "canim istemiyor" demek cok mümkün degil. Daha cok konfor alanindan cikmaya korkmakla ya da en iyi ihtimalle cekinmekle aciklanabilir br sey bu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.01.25)
bence hiç gerek yok. 4 başlığın farklı kombinasyonları yurtdışı şehir gezisi. turist olmak tamamen para tuzağı. gidip uzun süre kalıp yerliler gibi yaşamadıktan sonra bence bir anlamı yok. bir tane avrupa şehrine gitseniz yeter.
bizim şehirlerimizden daha güzel mi evet daha güzel, insanlar daha mutlu mu evet daha mutlu. ama bunu gidip görünce bir şey değişmiyor.
0
tukenmez adam
(26.01.25)
Herkes yapıyor diye yapmak çok keyif vermeyebilir ama denemeden de bilemezsiniz. Belki de o vize alma, kalacak yer ve uçak bileti bulma telaşı ya da kapıda geri çevrilme korkusu gibi angarya ve bir ölçüde gurur kırıcı işler sizi seyahat etmekten sogutuyordur. Tüm bunlara değip degmedigini de deneyerek anlarsınız.
0
sekizdokuzon
(26.01.25)
Aslında büüyk ölçüde israf. Bunu alım gücü yüksek ülkelerde bile pek yapmak istemiyorlar. Türkiye gibi bir ülke vatadanşının yurtdışı gezmeleri ciddi bir israftır.

Ayrıca esas görülmesi gereken yerler çok uzak ve çok masraflı. Kaç kişi yeni zelanda'ya gitmiş? Kaç kişi mauritius'a gitmiş? Yurdum youtuber'ı ve beyaz yakalısı gelecekse bunlarla gelsin.
0
wd40
(26.01.25)
Sorun değil ama hiç çıkmadım demek istemiyorsan tam zamanı.
Çünkü döviz çok ucuz. Yurtiçi tatilden ucuza bile gelir muhtemelen.
0
parka
(26.01.25)
imkanınız varsa kesinlikle çıkmanızı öneririm. tabii ki nereye gittiğinize göre değişir fakat avrupa özelinde şehirlerin mimari dokusu, şehrin/yolların/insanın insana verdiği değer, normal zamanda girmeyecekseniz bile bir kaç müze gezmek ve tabii ki bildiğimiz kültürden uzakta bir yerde tatilde olmanın verdiği his insana "iyi" geliyor. ilk seferinde biraz planlı olmak çok iyi olur. uçaktan indim ilk gün şuraları gezerim, şuralarda yemek yerim gibi temel bi kaç nokta için hazırlıklı olmak aylak aylak gezmekten de daha iyi hissetirecektir.
0
a7x
(26.01.25)
10 günlük bir seyahate gerek yok. 2-3 günlük Paris ya da Budapeşte ya da Roma ya da benzeri bir Avrupa seyahati ile başlayın.

yazın bir yunan adasında iki gün denize girin.

ne zararı olabilir?
0
co2s2
(26.01.25)
Sorunun bilinçaltında bir ön yargı olması muhtemel. Yani çevreden, daha küçükken tabi ne gerek var gibi şeyler çok duyduysan etkilemiş olabilir.

Öncelikle tek değil de birlikte vakit geçirmeyi sevdiğin biriyle gitldevek bir plan yap
Deniz plaj hoşuna giderse, biraz da rahat biriyim dersen Yunanistan, İspanya diye bak.
Küçük kucuk kültürel bir gezi dersin floransa roma yi unutma.
Çok uzun kalma, kısa bir tatil deneyebilirsin
0
kisa
(26.01.25)
20 günlük japonya gezisi paklar sizi, sağlığım yerinde olsa üzerine 1 dakika düşünmem bileti alırım
0
sen de git sen de unut
(26.01.25)
(11)

Türkiye’de neden pompacılar var?

michael_knight
Akaryakıt istasyonlarında pompacıların olmadığı pek çok ülke var. Türkiye’de neden pompacılar ile devam ediliyor?Pompacılar olmasa da benzini 10 kuruş daha ucuza alsak olmaz mı?
Akaryakıt istasyonlarında pompacıların olmadığı pek çok ülke var.
Türkiye’de neden pompacılar ile devam ediliyor?

Pompacılar olmasa da benzini 10 kuruş daha ucuza alsak olmaz mı?
0
michael_knight
(24.01.25)
Halkımızın yeteneklerine güvencen çok fazla. Elinde sigara ile benzin doldurmaya çalışacak, benzinli motora dizel koyacak, dizel motorda adblue kısmına yakıt dolduracak insan sayısı bunları yapmayacak kişiden fazla. Daha bunun random plaka yazıp varillere yakıt doldurup terör eylemine kadar kim bilir ne için kullanacak olanlar var. Bütün araçlara zorunlu taşıt tanıma sistemi gelirse belki kurtarır. Sistemi dizayn ederken kullanıcı faktörünü gözardı etmemek lazım :)
0
nawar
(24.01.25)
Cihazı bozarlar diye korkuyorlar. Bir de sakarlıkta çok fazla. Sigarayla tutup ortalığı yakan çok çıkar.
0
wd40
(24.01.25)
Öyle bir uygulamaya geçip yanına seyir tribünü koysalar valla gider seyrederim. Çok eğlenceli olur :)
0
Mirket
(24.01.25)
Amerika'da çoğu eyalette pompacı yok ama süpermarketlerde kasiyerden sonra poşetleyici var. Yani bu işlerin bir doğrusu yok, ülkelerin bu tarz yetenek gerektirmeyen işlere ihtiyacı var ve ona göre yer açıyorlar herhalde :D

Ayrıca bence de yıllık pompacı masrafı muhtemelen pompacı olmasa oluşacak kazaların masrafından düşüktür
0
nundu
(24.01.25)
ya sürdüğü araba benzinle mi dizel yakıtla mı çalışıyor bilmeyenler var. Ahahah. Yani bu uygulamaya geçilse tabi ki üç beş sene içinde adapte olunur ama ilk yıllar herkes için sabır sınavına dönüşür. Ve evet bence de yaşanacak kazaların masrafındansa pompacıların olması çok daha iyi ve güvenli.
0
a perfect lie
(24.01.25)
3. dunya ulkelerinde kalifiye olmayan eleman maaslari dusuk ve hizmet sektoru gelismis vaziyette. turkiyede araba sahibi olmak ve benzin almak lukse girdiginden pompa hizmeti verilmesi normal.

olayin cikabilecek kazalarla falan alakasi yok, benzin zaten oyle yaninda sigara icerken patlayabilecek bisey degil, dizelin zaten uzerine sigara atsan da yanmaz.
0
cooperr
(24.01.25)
İşsizlik çok fazla olduğundan pompacı, kapıcı, çaycı, odacı gibi vasıfsız ve ekstra beceri gerektirmeyen iş kolları mevcut.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.01.25)
Biz gerizekalı bir toplumuz ondan. İlk sebebi benzin ülkede en değerli şeylerden biri. Eskiden motorin benzin pompaları aynıydı benzinli araca motorin koyabilecek bir toplumuz. Ayrıca pompacı olan olmayan benzinlikler olsa herkes pompacı olana gider. Sosyolojik bir şey biz yönlendirilmeyi seven bir toplumuz.
0
mikahakkinen
(24.01.25)
Adam sigarayi benzin ustunde söndürüyor haci ne diyorsun
0
Zetnikov
(25.01.25)
@zetnikov ben öyle bir şey görmedim, internette bir video mu yoksa sen mi gördün?
0
🌸michael_knight
(25.01.25)
olayın zeka ile ilgili olduğunu sanmıyorum.
alışılır, öğrenilir bir şekilde yapılır o. amerika'da da bir sürü aptal insan var. benzin koyamayan insan videoları gırla internette.

sebebi biraz "hizmet bağımlısı olmak"la ilgili. self-servis yerlere gidip nerede bu garson diye bağıran güzel insanlar var. bunlar kendi arabasına benzin koymayı kendilerine hakaret sayarlar.

en az üç arkadaşım işsiz -ki ben çok az arkadaşı olan ve çok az iletişim kuran biriyim-. e pompacıları da kaldıralım, işsizlik daha mı artsın. işin bir de bu boyutu var.
0
biseysorcaktim
(25.01.25)
(3)

Avrupa’daki hangi ülke nispeten daha kolay vize verir?

lacrim
Selam arkadaslar,Daha once bir cok kez avrupa’ya gidip geldim, en son avusturya’dan 6 aylik vize aldim ama aradan 4-5 sene gecti. Şu an, yine böyle uzun sureli vize alabilecegim en kolay ulke sizce hangisi? Son zamanlarda bu islemi yapanlarin cevabini rica ederim. Simdiden tesekkurler.
Selam arkadaslar,

Daha once bir cok kez avrupa’ya gidip geldim, en son avusturya’dan 6 aylik vize aldim ama aradan 4-5 sene gecti. Şu an, yine böyle uzun sureli vize alabilecegim en kolay ulke sizce hangisi? Son zamanlarda bu islemi yapanlarin cevabini rica ederim. Simdiden tesekkurler.
0
lacrim
(24.01.25)
istatistiksel olarak bakarsan ispanya.

ama başvurduğun konsolosluğa göre değişiyor bu arada. yerinde olsam yine avusturyadan başvururdum ama.
0
jelly bear
(24.01.25)
uzun süreli vizenin garantisi hiçbir ülkede yok. fakat hollanda, avusturya, iskandinav ülkeleri bu konuda daha iyiler. hollanda ve avusturya'ya randevu bulmak dert, çok zor randevu bulabilirsiniz ama isveç için randevu rahatlıkla bulunuyordu en son.
0
phoarbix
(24.01.25)
Genel olarak hepsi zor. Türkiye'nin doğusundakiler vize aldıkları ülkede bize zulmediyorleeer diyerekten iltica başlatıyorlar.
0
wd40
(24.01.25)
(4)

Evliyken miras kaldı ve sonra boşanıyoruz diyelim ki...

encokbenisevinnolur
Kalan miras boşanırken eş ile hukuken bölüşülür mü yoksa miras kalan kişiye mi ait olarak kalıyor?
Kalan miras boşanırken eş ile hukuken bölüşülür mü yoksa miras kalan kişiye mi ait olarak kalıyor?
0
encokbenisevinnolur
(23.01.25)
Miras sadece kişiye ait. Bu mirası satıp birşeyler alırsan o zaman %50 olur.
0
wd40
(23.01.25)
bölünmez.
0
jelly bear
(23.01.25)
miras, hediye, bahis vs sans oyunlari gelirleri vs hicbiri "kazanilmis" olmadigi icin mal paylasimina girmez.

dügünde takilan altinlarin kadinin olmasinin sebebi de o. ona takiliyor, ona hediye cünkü.

pokerden kazanilan para yetenek gerektiriyor diye mal paylasimina sokulmali vs diye tartismalar vardi ama noldu acaba.
0
sonsuz
(23.01.25)
yukarıdaki bir cevabaı düzelteyim. mirası satıp bir başka mal alınırsa o da paylaşıma dahil değildir. ancak miras malı bir evi örneğin ortak para ile tadilat yaptırıp değerini yükseltirseniz veya imarsız miras arazisini emek ve para harcayıp imarlı hale getirirseniz aradaki farklar ortaktır.
temel mantık şu; eşlerden birisi çalışır didinir diğeri ona destek olur o yüzden ortaktır. çıkış mantığı kadınların ortak olması üzerinedir. istatiksel olarak evli erkeklerin çok daha başarılı olduğu çıkarımından kaynaklanır. adam ceo olmuştur ama sıcak bir yuvası, ilgili bir eş, kendisinin cinsel ihtiyaçlarını karşılayan bir dişi, ve çocuklarını doğurup büyüten ve bakan bir kadının erkeğin başarısında ve malvarlığında payı olduğu düşünülür.
0
ground
(24.01.25)
(10)

Boşandığınız eşe ne kadar cömert olurdunuz?

loch ness
Selamlar,Eşinizden çok daha fazla kazandığınız, evinizin geçimini sağlayıp, birçok kalemi de ekstradan karşıladığınız ve kalan tutarlarla yatırımlar birikimler yaptığınızı düşünün. Olası bir boşanma halinde bu birikimlerin ve yatırımların yarısını boşanacağınız kişiye vermeye razı olur muydunuz?
Selamlar,

Eşinizden çok daha fazla kazandığınız, evinizin geçimini sağlayıp, birçok kalemi de ekstradan karşıladığınız ve kalan tutarlarla yatırımlar birikimler yaptığınızı düşünün.

Olası bir boşanma halinde bu birikimlerin ve yatırımların yarısını boşanacağınız kişiye vermeye razı olur muydunuz?
0
loch ness
(23.01.25)
evet. bu konuyu bastan karsidakini secerken düsüneceksin, bosanirken degil.
özellikle cocuk varsa cogu kadinin kariyeri ve kazandigi para bebek anneye muhtac oldugu icin büyük bir darbe yiyor.

senin cok masrafli, para kazanamayan ama cok söyle böyle iyi biriyle evlenmenle kariyerli birinin kariyerli birini secmesi, birbirlerine uyum saglamalarinin zorlugu, daha az zaman gecirmek zorunda kalmalarinin sonucu ayni olabilir mi?

bu cömertlik degil hak ayni zamanda. evlilik süresince kazanilan her sey ortaktir. top burda az kazancli olan kisinin yarisini alacagina mi yoksa daha aza ok diyip dememesine bakiyor. cömert oliyim mi olmiyim miden ziyaden karsi tarafi ikna etmeye ihtiyacim var.

bonus bilgi: almanya'da bosanirken evlilik sirasinda yatirilan emeklilik primleri bile ikiye bölünüyor sigortada.
0
sonsuz
(23.01.25)
Sonsuz +1 senin cömertliğinle alakası yok medeni kanunda şartlar zaten yazıyor.
0
Mossy
(23.01.25)
Bu sonradan düşünülecek bir konu değil. Eşin geliri ve mal paylaşımı sözleşmesi sonucu belirler.

Yukarıda Almanya örneğin verilmiş. Denilen doğrudur ama Avrupa ve Abd'de evliliklerin %50 sinde prenuptial agreement (evlilik sözleşmesi) imzalanır.

Ortada anlaşma yoksa %50'dir. Türkiye'de gayrımenkul ve yatırımın varsa sözleşmesiz evlenmek büyük risktir.

Konuyu kadın-erkek hakkı bağlamında tartışmak yerine hukuğa bağlamak son sözü söyler. Evlenirken finansal konuları konuşmamak en büyük hata.
0
wd40
(23.01.25)
@wd40, evlenmeden önce aldigin seyler mal paylasimina dahil degil ki. evlilik süresince kazanilanlar ortak.
0
sonsuz
(23.01.25)
@sonsuz

Evet de yatırımını geliştirmek istemeyeceğin kesin değil. Malı satıp başka aldın mı ortağa girer. Sözleşme mal rejimini belirler.

Evliliği iyiye gitmeyen arkadaşlar araba değiştiremiyor bu yüzden. Tanıdıklarım var böyle
0
wd40
(23.01.25)
Çalışan bir insan bilmem ki kazandığı paradan daha fazlasını almak istemesin? Maalesef günümüz şartlarında ülkemizde pek çok çalışan hakettiği maaştan daha azı ile yetinmek zorunda kalıyor.
Eşinizden çok daha fazla kazanıyorsanız bunun iki sebebi olabilir: kendinize ait işiniz vardır. Eğer aileden gelen destekle kuruldıysa iş, demek ki eşiniz aile desteği/geliri açısından sizin kadar şanslı değil. Bunu koyalım cebimize.
Kefndi becerinizle iş kurmuş ve çok kazanıyor olabilirsiniz. Sizdeki yetenek elinizde yok demek ki... Bunu da koyduk cebe.

Şimdi; sizin kadar şanslı ya da becerikli olmadığı için sizden az kazandığı bir işe sahip bir insanı siz eşiniz olarak seçtiniz. Bu şartlar altında daha iyisini yapamıyorsa evin harcamalarına "ortak" katılım beklemek haksızlık değil mi? Daha fazla kazanıyorsanız haliyle harcamaları sizin üstlenmeniz olması gereken bir davranış.

İşiniz özel sektörde maaşlı bir iş olabilir. Özel sektörde yüksek maaşlar almak donanımlı olmayı gerektirir. Eşiniz sizden az kazandığı bir işe sahipse yine başa dönüyorum; o eşi siz seçtiniz.

Her şeyden önce içinde bulunulan durum bu kadar ortadayken kazandığınız para ile sizin yatırım yapmanız normal olan. Bir gün boşanorsam yarısı eşime gider düşüncesi ile parayı saklamak çok çirkin değil mi? Siz bu çirkinliği yapmamış, kazancınızı yatırımla değerlendirmişsiniz.
Ama evlenirken evlilik birliği içinde edilen mallar ve yapılan yatırımların ortak olduğunu biliyorsunuz? Bunu kabul ederek evlendiniz... Zaman şimdi bu soru neden? (cevap beklediğim için sormadım. Amaç kendinizi sorgulaman)

Maalesef ülkemizde evlilikler kadınlar tarafından "beni ALIYORSA bakacak tabii" anlayışı ve erkekler tarafından "bu kadın beni YİYİYOR" anlayışı ile temellendiğinden @wd40 arkadaşın dediği gibi işin sonu araba değiştirmeyen insanlara çıkıyor. (genelleme yapıyorum elbette, illa ki istisnalar var)

Uzun lafı kısası; siz cömert olmayacak, kanunlar ne diyorsa onu yapacaksınız. Eğer eşiniz gözünüzde - anlaşamadınız da-kıymetli biriyse zaten bu soruyu sormazdınız. Aksi şekildeyse de sonuçta onu eş olarak seçen, evlenirken kanunları bilen sizdiniz. Bu da bana ders olsun diyecek, aldığınız dersin diyetini ödeyeceksiniz.
Bu da son seçenek; kendinize yakıştırıyorsanız mal kaçıracaksınız.
0
strawberry first
(24.01.25)
Mobil edit: telefondan yazıyorum. Otomatik düzeltme vb derken arada kaçan kelimeler olmuş ancak genel olarak yazdıklarımın anlaşıldığını düşünüyorum.
0
strawberry first
(24.01.25)
Gorustugum birisi ( maddi olarak benzer konumdayiz ).laf arasinda yatirimlarinin bir kismini kardesinin uzerine yaptigini soylemisti ve surekli benimle evlenmek istiyordu.acikcasi midem bulanmisti bu kisiden.
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(24.01.25)
uzun lafın kısası davul dengi dengine :). gidip de fakir kadınla evlenip sonra tatava yapmamak lazım. herkesin maaşı ve neyi olup olmadığı az çok belli. 1 koy 10 al hiçbir kumarda yok.

kadın özel sektördeyse evlilik sonrasında çok çok yüksek ihtimalle işi bırakacak. bir gerçek mesela :D
0
wd40
(24.01.25)
ne kazanıldıysa yarısını vermek zorundasınız
0
kondansator
(24.01.25)
(10)

Full imkani oldugu halde yurtdisina vs gitmeye hic hevesi olmayan var mi

Zetnikov
Soruyu sorma sebebim son 1 sene icinde icimden hic gelmiyor bi ulke gezeyim goreyim herkes gibi hayalim falan vardi yastan dolayimidir nedir salla a....k falan diyorum 1 sene once binyere gidicektim icraata geciyordum o yerde vize sorunu oldu bir baska yerde cok uzakti ve masrafliydiResmen sifirland
Soruyu sorma sebebim son 1 sene icinde icimden hic gelmiyor bi ulke gezeyim goreyim herkes gibi hayalim falan vardi yastan dolayimidir nedir salla a....k falan diyorum 1 sene once binyere gidicektim icraata geciyordum o yerde vize sorunu oldu bir baska yerde cok uzakti ve masrafliydi
Resmen sifirlandi hevesim hic biryere gidesim yok
Kendime kucuk bi yasam alani kurdum orda takiliyorum

Benim gibi olanlar var mi merak ediyorum
0
Zetnikov
(22.01.25)
Ben gitmek istemem. Soğuk hiç sevmiyorum. Kanada, Kuzey Avrupa gitti. Kalan ülkeler mi Türkiye mi dediğimde Türkiye. İmkanlarım var, yerim yurdum var. Yurt dışına tatile gitmek yetiyor.
0
gabe h coud
(22.01.25)
teoman sen misin?

para ve zaman varsa gezmek icin gitmek lazim. vize isteyen yerler avrupa ve abd falan. abd'ye bir sey diyemem gitmedim ama avrupayi cok gezmeye gerek yok diye düsünüyorum.
para biriktirip afrika, güney amerika, asya buralari görmek istiyorum. 5 avrupa sehrindense 1 güney amerika ülkesi daha iyi.
0
sonsuz
(22.01.25)
senin gibiydim. imkanım vardı, üşeniyordum, çekiniyordum, yalnız gitmek istemiyordum vs kafamda bir sürü bahane vardı. sonra bu saçma döngüyü kırdım. ömrüm boyunca tek bir ülkeyi mi göreceğim dedim. farklı kültürlere yerleri görmek lazım. vizesiz de olsa.

son 7 ayda 3 farklı schengen aldım toplamda 4 kere yurtdışına çıktım, 9 farklı ülkeye ayak bastım. kendimce baya da para harcamışımdır bu tatillere. ama hiçbirinden pişman değilim.

şimdi ki derdim gezilecek görülecek bir sürü yer var ben bu kadar yeri nasıl göreceğim ölmeden? hem izin hem para vs.

yani hiç çıkmadıysan bir şekilde kendini zorla ve çık. yeni yerler görmek iyidir.
0
jelly bear
(22.01.25)
Bekarken son gezilerimi hep yalniz yapmistim. Yalniz olmasini da istiyordum. Bir noktadan sonra bende de boyle hisler basladi, sokaklarda yururken falan, simdi ben napiyorum gibi dusuncelere kapiliyordum ve hevesimi kaybetmistim. Simdi acikcasi, ailecek, pek gelismemis balkan ulkelerini mumkunse transporter california veya benzeri bir aracla gezmek istiyorum. Geze geze Turkiye'ye varma konseptli.
0
mbond
(22.01.25)
yurt dışına gidene kadar hiç yurt dışı hevesim yoktu. Türkiye'yi tam olarak gezip görmedim ne yapayım yurt dışını diyordum. ancak gidip görünce tüm fikrim değişti. art arda iki sene yurt dışına çıktım sonraki senelerde işten ayrıl- tekrar iş bul- euro-dolar karşısında eriyen maaş vb maddi nedenlerden imkan bulamadım. imkanım olsa ilk fırsatta gitmek isterim.
en çok görmek istediğim ülke Japonya.
0
late viper
(22.01.25)
Hic gezmek icin sehir disina cikmadim bugune kadar. Ogrenciyken (dolarin 1-1,5 TL oldugu zamanlar) yesil pasaport alabilecegimden de haberim yoktu. O kadar ilgisizdim. Hala da ilgisizim.
0
chickentown
(23.01.25)
yeterince gezip gördüysen ve son bir sene canın istemiyorsa gayet normal. olur öyle. her sene gezeceksin diye bir şey yok.

ama hayatında hiç yurt dışına çıkmadıysan ve canın çıkmak istemiyorsa orada sıkıntı var. bir insanın kendi ülkesi dışında hiçbir ülke görmemiş olması büyük vizyonsuzluk ve dev bir eksiklik. hayatın boyunca hiç kitap okumamış olmakla neredeyse aynı şey benim gözümde.
0
sir gawain
(23.01.25)
Yurtdışı gezmeleri yurdum beyaz yakasının para saçma aktivitesi. Alım gücü çok yüksek ülkelerde bulunduğu şehirden çıkmayan insanlar dolu.

Türk insanının yapması gereken geleceği için yatırım ve birikimdir. Sonra burada falan millet şu pahalı bu pahalı, ev sahibi vb gibi ağlayıp duruyor.
0
wd40
(23.01.25)
ben gencken seyahat etmeyi sevdigimi dusunurdum. imkan sifirdi, aile evinde gorece konforlu bir hayat suruyordum ve degil dunyadan kendimden bile haberim yoktu. su an farkettim ki benim icin onemli olan konfor, avrupayi trenle gezmeyi istiyorum ama konforlu trenlerle, gittigim yerde kaliteli otel kaliteli hizmet istiyorum, sirf gormek icin gideyim rezillik ceksem de olur demiyorum, iyi bir otelde kalamayacaksam evde otururum. yani herkese atfedilen hayaller bana uygun degil benim hayallerim baskaymis onu anladim. belki sizin hayalleriniz de baskadir.
0
warrior princess
(23.01.25)
dil sikintisi olan insanlar genelde pek cikmak istemez.

ha ben akici almanca bilip de hayati boyunca almanya dahil yurtdisina cikmamis insan da taniyorum, ucak fobisi vs.
0
cooperr
(29.01.25)
(20)

Karavanda yaşamak

beyfendi
Her sene belli dönem karavan alıp birkaç sene geze geze yaşayayım diye hayal kuruyorum. Bu sene bu fikir iyice oturdu aklıma baya karavan bakıp nasıl olur nasıl yaparım diye düşünmeye başladım.Çevrenizde var mı bunu yapan, pişman olan ya da tam tersi uzun vadeli böyle yaşamaya başlayan? Ya da siz dü
Her sene belli dönem karavan alıp birkaç sene geze geze yaşayayım diye hayal kuruyorum. Bu sene bu fikir iyice oturdu aklıma baya karavan bakıp nasıl olur nasıl yaparım diye düşünmeye başladım.

Çevrenizde var mı bunu yapan, pişman olan ya da tam tersi uzun vadeli böyle yaşamaya başlayan? Ya da siz düşündünüz mü hiç bunu denemeyi? Artıları eksileri neler olur sizce, ne geliyor aklınıza?
0
beyfendi
(22.01.25)
Ben evimin tuvaletinden uzaklaşmaya başladığımda anksiyetem artıyor o nedenle böyle karavandır kamptır doğadır böyle şeylere çok uzağım ama bunun müptezeli arkadaşlarım var onlar çok mutlu ama bana göre sefil gibi takılıyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.01.25)
Ben de doğa aşığı sayılmam ama şehirden midem bulandı artık. 2 sene sonra istanbul'a geldim, ilk bir hafta özlemişim dedim şimdi kaçacak delik arıyorum. bi delilik yapayım sonra yine illa ki koyun gibi sürtüne sürtüne yaşamaya dönerim diyorum.
0
🌸beyfendi
(22.01.25)
Bir ara bu sitede birisi benzer bir soruya
'Karavan insanı iki gün mutlu eder. Birincisi aldığı gün, ikincisi satabildiği gün.' demişti.
Bir ara, o zaman beraber yaşadığım kız arkadaşın da katkısıyla karavan işine merak sardım. Birkaç kez alma arefesinden döndüm ve şu an iyi ki dönmüşüm diyorum.
Pandemi zamanı ve ekonomik kriz insanları karavan tatilciliğine yönlendirdi. Her yer karavan doldu. Çok ciddi park yeri sıkıntısı ortaya çıktı. Tatil yöreleri karavancı istilasına uğradı ve belediyeler yavaş yavaş kısıtlamalar getirmeye başladılar.

Tatil yörelerinde karavan tatili neredeyse otel tatili fiyatına yükselir oldu.

Bu işe gönül vermiş göçebe ruhlu insanlar tanıyorum. İnanılmaz zevk alıyorlar ve gezmedikleri yer kalmadı. Bunların toprağa basmakla özel bir bağı oluyor. Mangal başını 5 yıldızlı otel tatiline yeğleyen insan bunlar. Ama ezici çoğunluk da aşırı pişmanlar.
0
Mirket
(22.01.25)
Hocam dediğim gibi benim bu konuda bi deneyimim yok ama bahsettiğim şekilde yaşayan çok insan tanıyorum hepsi de sanki doğuştan böyle gibiler içgüdüsel olarak böyle arayışları vardı hepsi de kendine uygun olanı buldu vakitlerini öyle geçiriyorlar, sen bence direkt karavan alma da bi kirala bi bak senlik bir olay mı yoksa bi gelip geçici bir heves mi, baktın hoşuna gidiyor ondan sonra devam edersin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.01.25)
Youtubeda bir sürü video var

En büyük sorun karavanı park edeceğin yer oluyor, teoride istediğim yere çekerim diyorsun fakat pratikte istediğin yerde konaklayamıyorsun

Karavanlara hizmet veren işletmeler de sayıca çok az, her yerde yok
0
grimavi
(22.01.25)
Dönemsel olarak olabilir bence. Temizlik, ısıtma ve yemek sorun
0
wd40
(22.01.25)
park sorun, her yere park edilmiyor diye biliyorum. elektriği suyu olan bir kampa park ettin diyelim. kiralar yükselmiş olabilir.

ısınma/soğutma, elektrik, tuvalet, su, banyo hepsi sorun.

2 hafta amcamın karavanında kalmıştık tatil mi yaptık eziyet mi çektik belli değil yani.

bu işleri seviyorsan çekilebilir, yoksa çekilir dert değil.

Edit: bu sorunlar aşırı lüks karavanlarda çözülebilir ama çok zengin olmak lazım bence. o kadar sistemi kendine yetecek kadar veya bir süre idare edecek kadar kurdun diyelim. onun bakımı da pahalı olacak.

En güzeli kiralayın, hevesinizi alın. Çok düşük bir ihtimal, baktınız çok sevdiniz.. -ki bence kısa sürede karar vermek çok doğru olmayabilir- satın alırsınız.
0
ananiyimioguz
(22.01.25)
bir kirala dene kolay bir şey değil. elektrik, su, internet, depolama alanı herşey sınırlı. minimalist bir yaşamın ve düzenli bir gelirin olmalı.

karavanın en güzel alternatifi 36-40 feet arası bir yelkenlidir ama o da başlangıçta ucuz birşey değil. fakat artıları ve keyfi çok daha fazla.
0
orpheus
(22.01.25)
tek basina mi cift olarak mi?

cift olanlar ayrilabiliyor. cünkü arabanin sorunlari var, kücücük alan, yemek pisirme, sosyal cevrenden cok izolesin derken birbirlerine giriyorlar.
0
sonsuz
(22.01.25)
Yılın bazı zamanları benimde hayalim,karavan hayatı. Çocukluğumdan beri hep istiyorum bakalım ne zaman kısmet olacak.

Etrafımda kimse yok ama Bursa da bir çift çoğu zamanlarını karavanda geçiriyor,kadın Dr bu arada, işini aksatmadan çalışıyor.
Kelingiller diye bakabilirsiniz Instagram dan.
0
brnbrs
(22.01.25)
bu sorunun yanıtı aslında tamamen öznel.
ben hayatta yapmam mesela.
o yüzden nacizane tavsiyem bir tatilinizde kiralayın bir karavan ve deneyimleyin.
en tatmin edici yanıtı size deneyiminiz verecektir.

onun dışında karavanda yaşayan bir arkadaşım var, hatta türkiyede bu işi ilk yapanlardan.
ama pandemi zamanı millet abanınca karavana istanbul sahilde özellikle isparklar karavanlarla doldu. daha sonra belediye ceza kesip kaldırdı çoğunu bulunduğu yerden.
büyük sıkıntılar çıktı.

dünyanın en büyük karavanı da olsa bir evin konforunu asla vermeyeceği için ben hayatta tercih etmem.
0
rentts
(22.01.25)
evini kapatmayacaksın ya, yap gitsin en kötü 2 hafta sonra bu ne bok gibi bi hayatmış der evine dönersin.
minimal hayat ve ihtiyaçların belirlenmesi için çok kıymetli bir deneyim olacağını düşünüyorum.
0
erty_ksk
(22.01.25)
3 senedir İstanbul'da karavanda yaşayan bir iş arkadaşımız var. İstersen vereyim numarasını ara sor sorularını.
0
kaptan memo
(22.01.25)
gordugum kadariyla turkiye'de karavan'da iki tip insan kaliyor.

1. kriterleri cok dusuk olan evsiz, muptezel, sezonluk amele, hippie tarzi insanlar.
2. karavani ve karavan disi imkanlari her turlu senaryoya uygun olan zenginler.

anladigim kadariyla sen iki kategoriye de girmiyorsun. turkiye altyapi anlaminda oyle hem gezeyim, hem yasayayim tarzi 3. kategoriye uygun bir yer degil bence. max. 2 hafta yapabilirsin.
0
buenosdias
(22.01.25)
İlk karavanım çekme karavandı Üstelik şase üzerine erkek arkadaşımla beraber tamamen kendimiz imal ettik. Tuvalet ve duş yoktu, 1.60*2.30 mt ebatlarındaydı.mutfak vardı. O zaman oğlum 3 yaşındaydı.
O zamana kadar pikniğe bile bir kaç kere gitmiştim. Konfor alan mdan çıkmak, hele tuvaleti olmayan bir yere gideceğim fikri asla kabul edilemedi benim için. Ama kendi el emeğimle sağa sola gitmek çok keyifliydi. Off-road karavan yaptık, lada cip arkasına takıp yaylaya, dağa taşa gidiyor en fazla 2 gün kalıyorduk. Ama kar tatili bile yaptık yanımıza çocukla.
Sonra moto karavan yapmak için sprinter aldık. Koltukları söktük, bir süre 2 yıl kadar imalata geçemeyip derme çatma kullandık. Onunla uzun yol yaptık ve kaldık. Bir gece istediğimiz yerde konakladıysak bir gece de karavan kampında kalıp duş alıyorduk.zaten yaz mevsimi olup denize de girince pek duş aradığımız da söylenmez. Bu arada moto karavanın bizim isteğimiz olmadığına karar verip sattık ve yerine 750kg altı çekme karavan aldık. Bu sefer duş wc içinde vardı. Aldıktan sonra yaz tatilinde 3 Ay kamp alanında yaşadık. Komik olan evim karavan parkına 10 km mesafede. Ama eve sadece 10-15 günde bir çamaşır yıkamaya gittim bir kaç saatliğine. Kamp alanındaki duşu ve tuvaleti kullandım. Karavandakini hiç kullanmadım. Hatta erkek arkadaşım gaza geldi, tam 1 yıl karavanda yaşadı.biz de oğlumla genellikle perşembeden yanına gidip hafta sonu orada kalıyorduk. Ya da Sonra kalma ücretlerine fahiş bir zam geldi. Karavan eve döndü. Ama erkek arkadaşım dönmedi. Kendi evini kiraya verdi bu 3.yılı apartmanın altında karavanda yaşamaya devam ediyor.
Biz ayrılsak da arkadaşlığımız sürüyor bazen hafta sonraları bizi de alır karavanla sağa sola gideriz. Çamaşırlarını bazen bana bazen abisine götürür. Halinden memnun. Evi boş kaldığı zaman bile yukarıya çıkıp evinde kalmadı, karavanda devam etti.

Ben 3-4 Ay karavanda yaşasam da kışı evde geçirmeyi tercih ettiğim için uzun soluklu karavanda yaşamam.
İhtiyacınıza uygun karavanı seçmek önemli. (moto mu çekme mi olacak)
Karavan hayatı bence çok eğlenceli. Üstelik küçük çocuğum olmasına rağmen ben hem çok sevdim hem de çok eğlendim. İmkanınız varsa kiralayıp kendinizi bir deneyin. Bazı yerlerde ücretsiz karavan parkları olsa da genel olarak fiyatlar çok yükseldi.
0
strawberry first
(22.01.25)
Mobil edit: @ buenos
Karavan ve çadır tatili yapanlar düşündüğünüz gibi ne hippi ne de çok zenginler...
Genellikle işi müsait olan (öğretmen, home ofdice çalışan vb) ya da emekli olanlar tercih ediyor. Bildiğiniz normal yurdum teyze ve amcaları karavanda tatil yaparken en sık karşılaşabileceğiniz kitle.

Ben de zengin değilim, hatta işsizim. Biz karavan için gerekli olan parayı 3 yıl çilek ekip çiftçilik yaparak kazandık. Birini satıp diğerini alınca da üste vermememiz gereken miktar azaldı. Bizim kaldığımız dönemde karavan kampında kalmak çok uyguna geliyordu. Aylık 3500-4000 liraya elektrik ve su 7/24 ücretsiz. Yani kışın kalıyorsak 24saat UFO yazın 24 saat klima kullanabiliyor, hatta aşırı sıcaklarda karavanın dışında yanımızda vantilatörle oturuyorduk. her türlü elektrikli aleti kullanabiliyorduk. (karavanda kalınca elektrikli tencere kesinlikle şart, enfes ve kısa sürede pişiriyor, koku olmuyor) kahve makinası, çay makinası... Bu şartlarla evde elektrik tükerip kira versem 9-10 binden az ödemem. Çünkü yazlık bir yerde yaşıyoruz kışın ısınmak, yazın da soğumak için klima kullanıyoruz.
0
strawberry first
(22.01.25)
Mobil edit 2 karavan parkı ya da kamp alanlarında bulaşık yıkamak için de Bulaşıkhaneler olur. Minicik karavanda bulaşık yıkamaya uğraşmazsınız.karavandaki mutfak, tuvalet duş; bunların bulunmadığı yol üzerindeki konaklamalar vb yerlerde işe yarar.
0
strawberry first
(22.01.25)
önce bir kaç günlüğüne karavan kiralayıp, artı ve eksilerine bakıp karar vermek gerekiyor. biz 3 gün kiraladık ve bize uygun olmadığına karar verdik.
0
scudman1
(22.01.25)
tatil için karavan almak pişmanlık, ama yaşamak için alanlardan pişman olan görmedim.
0
entropik
(22.01.25)
Cevaplar için çok teşekkürler. Birkaç detay daha vereyim, önceki sorulara cevap olarak. Evi kapatacağım bir kere bu kesin. Karavan konusunun her sene aklıma gelmesinin sebebi de zaten her sene ev kapatıp yeni ev bakmam, her sene kiraların saçma sapan uçup gitmesi. Yalnız yaşayacağım. Park sorunu vs. gibi konularda haklısınız ama niyetim zaten türkiye'de değil avrupa'da olurum çoğu zaman.
0
🌸beyfendi
(22.01.25)
(11)

Çeşitli ülkelerin vatandaşlık ya da Golden Vize vaatleri

denizmaniaherif
Merhaba. Yunan'nın golden vize 250 bin euro veya Portekizin 500K euro Fon al gel 5. senede vatandaşlık verelim vaatlerini yakın çevrenizde ya da kendiniz deneyimlediniz mi ?
Merhaba. Yunan'nın golden vize 250 bin euro veya Portekizin 500K euro Fon al gel 5. senede vatandaşlık verelim vaatlerini yakın çevrenizde ya da kendiniz deneyimlediniz mi ?
0
denizmaniaherif
(20.01.25)
kulağa çok güzel geliyor. benim şimdilik 20 milyon tl bulmam imkansız. ama bu programların bitecek olması da üzücü.. 3 seneye tekrar değerlendirecektim çünkü. ev aldım yetmiyor diye para.. sizin için bol şans dilerim umarım mutlu olursunuz.
0
🌸denizmaniaherif
(20.01.25)
Bu programlar bitip bitip yeniden başlıyor bu arada, "artık açılmaz" diye üzülmeyin. Hükümet değişir, birkaç yıl sonra yeni program açılır.
0
hayirsiz
(20.01.25)
bunlarla uğraşıcağınıza singapura göçün.
0
kveldulv
(20.01.25)
Böyle yola girerken ülkelerin istihdam durumları da göz önüne alınmalı. Eğitim, sağlık gibi hizmetlerin ulaşılabilirliği gibi faktörler de yine düşünülmeli.

Bir ülkeye göçmek demek %100 iş bulmak anlamına gelmiyor. İşsiz kalıp boş takılan veya alakasız işler yapanlar çok var. Kanada, Avustralya gibi göçmen ülkelerinde böyle çok Türk görebilirsiniz.
0
wd40
(20.01.25)
portekizden alan var, 2 cocukla beraber tasindilar takiliyorlar.
zengin aktiviteleri bunlar da hazirda 500bin avro bir de duzenli cashflow durumu varsa, kira geliri gibi, yunanistanla portekizle ugrasmam.
0
cooperr
(20.01.25)
Eğer bu miktarlara çıkılacaksa EB-5 Immigrant Investor Program tavsiye ederim. 500 USD ye abd de iş kurarak vatandaşlık alabilirsiniz. Hem iş hem vatandaşlık. ABD dışında ülkelerde para yapamayacaksınız. Avrupa, portekiz, commonweakth falan..buralarda para yok
0
wd40
(20.01.25)
commonwealth pismanliktir, gidelecek yer belli..
wd40 +1
0
cooperr
(20.01.25)
Gittiğiniz yerde en onemli sey sagliktir yas ilerleyince bolca bulunacaksiniz cunku.

Bazi o gelismis ulkelerde ölünce anca bakiyor hastaneler sonra pisman olsanizda geri donusu yok iyice arastirin gaza gelmeyin
0
Zetnikov
(20.01.25)
EB-5'teki ham abd vatandaşlığı değil. Green ile gelip de 2-3 yıl sonra dönenler çok var çünkü ABD'de iş bulmak çok kolay değil ve at-will kontrattan ötürü özel sektörde çalışmak yıpratıcı. Ertesi gün gelme deyince hiçbir hakkın yok. İşsiz kalma durumunda da sokağa düşme riski çok yüksek. Bundan ötürü bazı ABD'liler kaçmak istiyorlar bu doğru. Sağlık sorunu olanlar için de iyi bir yer değil.

Ancak EB-5 ile iş kurup iyi para kazanılabilir. Burada iş kişide bitiyor. Sağlam bir iş planı lazım. Hızlı alınacak bir karar değil.

ABD paradan para kazanılan bir yer. Eğitimle, green ile gelip de ABD'de tutunmak çok zor.
0
wd40
(21.01.25)
@kveldulv singapura yerleşmek düşünülenden zor.. yasaklar ülkesi olması da beni itiyor.
@wd40 çok haklısın. Bu sebeple işte evi alıp kira vermezsem özgür ve ılıman iklim ülkesinde olursam ( Antalyada yaşıyorum ve Barcelona ve Güney italya belki biraz da Fransa Nice hariç gidip gezdiğim hiç bir ülkede kendini hayal edemedim ) daha mutlu olurum diye düşünüyorum. İş de bulurum bir şekilde dilini öğrenip asgari ücretten bir tık fazla kazansan ev kirası vermeyince 1.5 k-2k euro bence iyi gibi.. ) özetle şuan TR'deki düzen bozulmadan 5 yıl sonra ya da 5 yıl içinde istediğim bir zaman gidip evimde kalabilmeyi hayal ettiğim için bu planları yaptım.. )
0
🌸denizmaniaherif
(21.01.25)
Bu arada genel bir de cevap vermek istedim. ABD asla istemediğim bir ülke.. Avrupa'nın soğuk ama kısmen daha güvenli ve zararsız toplumu benim için daha kulağa güzel geliyor. Para da hiç bir zaman önceliğim olmadığı için bana özgürce gezme avantajı veren herhangi bir iş benim için yeterli.
0
🌸denizmaniaherif
(21.01.25)
(29)

emeklilerin durumu

Mossy
emeklilerin aldığı ücretler çok düşük, geçinemedikleri bir gerçek. getirirse bu hükümetin sonunu emekliler getirir gibi geliyor ama diyelim ki onlara da min. asgari ücret tutarında verdiniz, bunca eytli de sırtımıza bindi. çalışan nüfus gerçekten bu yükü kaldırabilir mi? benim jenerasyon 60-65 yaşın
emeklilerin aldığı ücretler çok düşük, geçinemedikleri bir gerçek. getirirse bu hükümetin sonunu emekliler getirir gibi geliyor ama diyelim ki onlara da min. asgari ücret tutarında verdiniz, bunca eytli de sırtımıza bindi. çalışan nüfus gerçekten bu yükü kaldırabilir mi? benim jenerasyon 60-65 yaşında anca emekli olacak, 45 yaşında emekli olmuş birine 40 yıl boyunca min. asgari ücret ödemek için mi ölene kadar çalışacağız biz? bir hükümet gelip bu ücret artırımını yapsa şahsen ben onu da desteklemem eytli nüfus yüzünden, ama şu anki durumu, yaşlı başlı insanların yaşadığı rezilliği de kesinlikle doğru bulmuyorum. konu benim bireysel fikrim değil zaten ama böyle bir artış millette nasıl yankı bulur merak ediyorum. siz ne düşünüyorsunuz?
0
Mossy
(19.01.25)
hükümeti savunmuyorum hiç işim olmaz fakat bu eyt muhabbetiini başlatan 1999 yılında Türkiye'de iktidarda olan hükümet, Demokratik Sol Parti (DSP) lideri Bülent Ecevit'in başkanlığındaki koalisyon hükümetiydi. Bu koalisyon hükümeti, DSP, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Anavatan Partisi (ANAP) tarafından oluşturulmuştu. bunlar geleceği düşünmeyerek gün şartını tamamlayanlara emeklilik hakkını verdiler. akp çok ayak sürüdü bunu yürürlüğe koymamak için ama bu sefer de günümüz muahalefeti sırf oy kapmak için eyt yi yürülüğe koyacağız iktidara gelince diye meydanlarda naralar attılar. bay kemalin burada kulakları çınlar umarım. akp de sen getirmesini biliyorsun da biz bilmiyormuyuz diye kazanılan hakkı onayladılar. durum budur.
0
deepex
(19.01.25)
Seçimi almak için her tuşa bastılar, bu da onlardan biri. Artık düşünmek için çok geç.
0
wd40
(19.01.25)
kk'nın gitmeden bize soktuğu son kazık eyt zaten, sorumluların büyüğü o ama buradan nasıl dönülecek ben onu düşünüp geriliyorum
0
🌸Mossy
(19.01.25)
Bir konuda derin yanılgı durumu söz konusu.
Ödediğiniz primler ortak bütçeye gidiyor. Şu an emekli maaşı alanların zamanında ödedikleri primler de ortak bütçeye gitti. Şimdi onların aldıkları maaş da ortak bütçeden çıkıyor. Yani kimse kimsenin maaşını ödemiyor. Onlar zamanında ödediklerinin karşılığını alıyorlar.

Ayrıca KKM garabetinin yükünün ya da şu andaki Dünya'da eşi benzeri görülmeyen faizlerin çıktığı bütçe var ya o bütçeden bahsediyoruz.

KKM nin bütçeye külfetiyle EYT'nin külfetini karşılaştırsanıza.

Niye malum medyanın gazına gelip garibanların parasının sizin cebinizden çıktığı sanısına kapılıyorsunuz?

Ek: En çok da 'KK nın giderayak attığı EYT kazığı lafına hayranım.' Allah aşkına içinizde EYT olmasaydı şu an çok daha iyi olacaktık diye düşüneniniz var mı?
0
Mirket
(19.01.25)
thetruenorthstrongandfree1 bu bahsettiklerinizin aynısı bizim yaşlılarımıza da yapılsın isterim. yanlış anlamayın. benim sorunum eyt denen garabet sebebiyle çalışıp çabalayıp emekli olmuş ve belli bir yaşa ulaşmış ninelerimizle dedelerimizle 45 yaşında çakı gibi, hâlâ çalışmaya devam ettiği halde emekli maaşı da alan gencecik insanların aynı kefeye konması. eyt diye bir şey olmasa en düşük emekli maaşı asgari olsun, prim gününe göre artsın fikrini savunurdum. sosyal yardımlar zaten başka bir konu, tüm toplumumuza yayılan o refaha ve sosyal devlet anlayışına umarım ulaşırız. sadece eyt fikri bana ne etik geliyor ne ahlaki geliyor ne vicdani geliyor. eli kolu tutan, çalışma hayatına devam edip istihdam sahasını işgal etmeye devam eden dolayısıyla kendilerinden sonra gelecek gençlere kadro açmayan sözde emeklilerimiz, eytlilerimiz...

aslında sorumun çıkış noktası şuydu: kamu vicdanına zarar vermeyecek şekilde yaşlılarımızın durumuna nasıl çare olunacak? şimdi normal şekilde emekli olanlara var da eytlilere zam yok demek olmaz. emeklilerin bu kadar düşük zam almasının sebeplerinden biri de eytlilerin onların payına ortak olması bir yerde. bu size de rahatsız edici gelmiyor mu mesela? bunun yasalara uygun bir çözümü var mı?
0
🌸Mossy
(19.01.25)
@Mirket KKM da acilen son bulmalı zaten. bütçe bunları taşıyamıyor, verilen açık ortada. yazdığım şeyler direkt olarak eytlilere yönelik aslında dediğim gibi. neden sizin cebinizden çıktığını düşünüyorsunuz demişsiniz, eyt dediğimiz kitle şu an yaşları gereği tıpkı benim/yaşıtlarım gibi halen ortak bütçeye katkı sağlıyor olmalıydı. ancak katkı sağlamadıkları gibi erken yaşta bütçeden paylarını almaya başladılar. sizce burada bir sorun yok mu? sorun yok diyorsanız ben neden 62 yaşımda emekli oluyorum?
0
🌸Mossy
(19.01.25)
Sen de haklısın. Şurada çalışanlar katkı sağlıyordur mesela.

eksisozluk.com
0
Mirket
(19.01.25)
Mirket (git: eksisozluk.com)
0
🌸Mossy
(19.01.25)
Yanlış örnek o.

Benim söylemeye çalıştığı şey, ekonominin bugünkü hali için, EYT'liler günah keçisi olarak gösterilir oldu. Emekli aylıkları deyince akla ilk olarak EYT'liler getirilir oldu.

Ben diyorum ki
1. EYT'liler olmasaydı bir tık iyi mi olacaktık sanıyorsunuz ve
2. mevcut durum içinde EYT külfeti devede kulak bile değil ve
3. emekli maaşları ile EYT konusu birbirinden tamamen bağımsız şeyler.

Aynı paragrafta zikredilmesi yanlış algı yaratıyor.
0
Mirket
(19.01.25)
Eyt büyük hatadır. Eyt büyük yüktür. Aksini iddia eden eytlidir. Eyt büyük yanlıştir. Bu yanlışın bedelini emekliler az maaş alarak ödüyor. Çalışanlar da bu büyük emekli yığınina bakmakla ödüyor.
0
abelardo
(19.01.25)
Mirket'in anlatmaya çalışıp bence yanlış anlattığı kısım şu;
Şu an Türkiye'de vergilerin gittiği yeri hesaplarsak bunun yüzde kaçı emekli çıkar? Bence çok azı. Peki kkm, sürekli verilen zamlar, diyanet bütçesi vs ne çıkar? Çok büyük bir kısmı.

Fransa'da da bu muhabbet var ve ben de sizin gibi "kardeşim bu emekliler çok masraf" olayına girmiştim ama sonra birkaç ekonomist okudum ve bir iki araştırma okudum. Fransa'nın bütçe açığının asıl sebebi emeklilerin yükü falan değil yani bunu gördüm.
Hükümetler bu emeklilik olayını böyle çıkardı bir de özellikle "kardeşim calisanlar yatanların parasını ödüyor " diye çıkıyor ki kendi saçma sapan bütçe açıkları konuşulmasin, halk birbirine düşsün.

Eyt bence de olmamaliydi. Ama misal hükümetin kafa yormasi gereken; ulan bu kadar dandik çalışma sartlari olan, gencin bile insancil iş bulamadığı ülkede 60 kusur yaşında insana ne iş olacak?
Benim annem 1 hafta doğum izni alması zamanında. Pazartesi cumartesi çalışıyordu. Bu çalışma değil, kölelik. Bu düzende insanlari 60 kusur yaşına kadar calistiramazsin.

Neyse, kısacası şu an Türkiye'nin bütün konusu emekliler, eyt falan oldu. Ama diyanete bütçe, kullanilmayan hava limani, yap işlet yerler, devlet hastanesine yatırım yapmayip insanlarin devlet hastanesinden illallah etmesini sağlayıp bütün ülkeyi özele yönlendirip sigortalarin eline birakmak vs vs şeyler konuşulmalı. Bunlarin yarısi bile çözülmüş olsa emeklilerin yükü konuşulur.

Kısacası mirket'in demek istediği şey doğru. Türkiye'nin mevcut ve gelecek durumunda eyt yükü çok az. Asıl konuşulması gereken şeylere ses çıkmıyor. Misal kullanilmayan havalimani yapan hükümetin sorusturma geçirmesi gerekirdi.
0
logisticsmanager
(20.01.25)
bu hükümetin sonunu emekli falan getirmez. bu emekli grubu ne olursa olsun hükümete veriyor. tamam herkesin ailesinde 1 emekli var ama o ailede 5 torpilli de bu hükümetle işe girdi. emeklilerin durumu zor kesinlikle ama bu hükümeti deprem bile yıkmadı. kolay kolay gitmezler.
0
mikahakkinen
(20.01.25)
Pek çok yanlış var söylediklerinizde, hükümet propagandalarına inanmayın.

* Emeklinin maaşını çalışanlar ödemez. Emekliler ödedikleri primden maaş alırlar. Aslında ödedikleri kadar da alamıyorlar. Pek çok insan 1-2 ev alacak prim yatırdıkları halde, 15 bin TL civarında sadaka alıyorlar. Çünkü hükümet maaşları düşürdü.

* SGK, emeklilerden dolayı zarar etmiyor. Prim gelir/gider oranı son senelerde hızla artarak, geçen sene %100'ü aştı. Zararın sebepleri belli.

* Bu propagandalara kanıp, emeklinin 3 kuruş parasına göz dikeceğinize, milyar dolarlık vergi aflarını, abd enflasyonunu bile es geçmeyen milyar dolarlık yap-işlet-devret projelerini, milyarlar ödenen KKM ve crary trade'leri, audi a8'ten aşağı binmem diye yarıştırılan makam araçlarını sorgulayın!

* Bugün emekli maaşı çok diyen, yarın çalışan hakkı çok der, çalışan maaşı çok der.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.01.25)
40 yasinda emeklilik, halkimizin populist iktidarlara 60-70'li yillardan beri gosterdigi teveccuhun sonucudur.Bunun sonucunda, bir gun gec SGK kaydini yaptiranlar 20 sene gec emekli olacaklar.Bu kisiler patronun agiz kokusunu 20 yil daha uzun cekerken alevere dalavere ile kagit ustunde sahte is kayitlari ile birileri g.t büyütecek.Halkimiz maglesef bu.Yeri gelince lafta en muslumani onlar ama siyasetcilerle isbirligi yaparak 40 yasinda emeklilik, kacak evlere af,gecekondu dikmek vs. islerine gelen her turlu abuklukta varlar. Hic burada eskimis solcu jargonlarla itiraz etmesin kimse.Yasadigimiz budur.Kilicdaroglu'nun torunu da bu sahte isbasi kayitlarini yapmis, RTE'nin oglu Bilal de yapmis.
0
turkuaz
(20.01.25)
sen kimsenin maasini odemiyorsun ki, adamlar kendi yatirdiklarini aliyorlar. kaldi ki devlete prim odeyeceklerine, o parayi altina veya hisse senedine yatirsalardi, simdi 10 bin lira degil 50 bin lira pasif gelirleri olurdu, insan gibi, surunmeden yasarlardi.
0
baldur2
(20.01.25)
Eyt konusunda bir şey diyemiyorum ancak şu anda asgari ücret 20 k en düşük emekli primi 7k. 7k yaklaşık 30 yıl boyunca her ay ödenecek. Birinci aydan itibaren günümüz faiz oranıyla bileşik faiz olarak hesaplayın. Emekli olan bir kişi ortalama en fazla 20 yıl yaşayacak şu anki sistemle. Kadınlar biraz daha uzun belki. İşte bu 7k primi şahsi olarak biriktirirse elinde toplamda 20 yıl boyunca alacağı maaş kadar zaten maaşı olur. Biriktirdiği parayı her ay asgari ücret miktarı kadar çekse gerisi faizle işlese emekli olduğu süre boyunca fazlasıyla kendisine yeter. Asgari ücreti kıssas almayın. asgari ücret kişinin geçilebilmesi için gereken en düşük ücrettir dolayısıyla emeklilere verilmesi gereken ücret bu dur. Sorun insanların genelinin asgari ücret alması zaten ülkemizde çalışma yılın artmasına rağmen aldığın ücrette herhangi bir yükselme olmuyor sürekli asgari ücret alıyorsun. Yani aslında Genç nesil çalışıp emeklilerin ücretini yatırmıyor onlar kendisi için çalışıyorlar tabi düzgün işleyen bir sistemde.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.01.25)
Hatta ne kadar olacağını merak ettim. Bir arkadaş her ay 7000 TL nin 30 sene boyunca her ay düzenli olarak mevcut aylık vadeli faiz oranıyla birleşik faiz hesabı yapabilir mi? 30 yıl sonraki faiz ve anapara miktarını öğrenmek istiyorum. Gerçekten primler maaşları karşılar mı yoksa yanılıyor muyum?
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.01.25)
aslagülümseyenbirkediyegüvenme bu sekilde bir hesap tam olarak tum resmi gostermez.

En basiti saglik hizmetleri de dahil edilmeli.Sen ciddi bir rahatsizlik gecirmemis olabilirsin ancak saglik hizmetlerini kullananlar da kisisel hesabindan degil tum pastadan gidiyor.Senin yatirdigin primler nemalandirilip gelecekteki sana yapilacak odemeler icin bekletilmiyor.Mevcut durumda SGK zaten batak.Bu demek oluyor ki butceden pay ayrilmadan mevcut para girisi para cikisini karsilayamiyor.
0
turkuaz
(20.01.25)
SGK batak falan değildir, aksine Eylül-Ekim 2024 itibariyle gelirleri, giderlerini geçmiştir.

x.com

Bilip, bilmeden sallamamak, koyun gibi güdülmemek lazım. Gidin ekstradan alınan 2,5 milyon yandaş memuru, alınan makam araçlarını, Cengiz holding'e verilen milyar milyar dolarları protesto edin, edebiliyorsanız...

Emekliye verilen para olması gerekenin üçte biri, dörtte biridir. Bu yüzden bütçe artı vermeye başladı zaten. Cengiz'e bir proje az yaptırırlarsa, emeklilerin maaşları 4 katına çıkar.



.
0
kartallar yuksek ucar
(20.01.25)
@turkuaz sağlık ta işin içine girince hesaplamak mümkün olmaz sanırım
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.01.25)
@kartalalr yuksek ucar, verdigin linkteki tablo seni yalanliyor.Devasa SGK acigi var ve sistem devlet katkisi ile acigi kapatiyor.Demek ki sallamamak ve koyun gibi gudulmemek icin once tablo okumayi ogrenmek lazimmis
0
turkuaz
(20.01.25)
@kartallar yuksek ucar ve @logisticsmanager arkadaşlar siz whataboutizm yapıyorsunuz aynısını mirkete de söyledim, ülkede çok çok daha yanlış giden başka şeyler olması durumu değiştirmiyor ve benim kkm ya da yap işlet devret ya da köi projelerini falan sorgulamadığımı ve onlara ses çıkarmadığımı nereden biliyorsunuz acaba? böyle bir mantık kurma şekli yok onu söyleyeyim.

ikincisi halen emeklilerin parasını sen ödemiyorsun onlar sisteme kendi koydukları parayı ödüyor diyorsunuz da eytli biri 20 yıl çalışıp 40-45 yaşında emekli olmuş olsun. hala para koymaya devam etmesi gereken sistemden olması gerekenden daha erken bir zamanda para almaya başlıyor. 20 yıl çalışıp 40 yıl para almak size mantıklı geliyorsa ben bir şey diyemem. ama sen ödemiyorsun diyemezsiniz burada, o ödediğinden fazlasını alıyorsa tabii ki birilerinin çalıştığından ödenecek. bir de bunun vatandaşa hizmet olarak dönen kısmını çık, turkuaz bahsetmiş mesela sağlık giderleri.

yani madem 45 yaşında emekli olmak normal, 2000 yılında doğan çocuğun suçu ne ki o mal gibi 65ine kadar çalışıyor prim gününe bakılmaksızın yaş bekliyor? bir bunların hakkı mıydı eyt? tüm ülke 45inde emekli olsa gerçekten ekonomiye zarar vermeyeceğini mi düşünüyorsunuz siz? buna cevap veremiyorsunuz ama.
0
🌸Mossy
(20.01.25)
@turkuaz, neleri yanlış okumuşum buyrun açıklayın. biz de görelim. Gerçek şu ki, hükümet kepçeyle alıyor ve kaşıkla veriyor. Gelirler EYT'ye rağmen, giderleri karşılıyor, hatta eline para bile kalmaya başlamış. 2025'te de muhtemelen artıya geçmeye devam edecek. Şehir hastaneleri gibi saçma projelere milyarlar harcamalarına rağmen hem de...

@Mossy, EYT son dönemlerde Türkiye'de geziden sonra, en başarılı toplu eylemdir. Adamlar toplu bir şekilde direndiler, yasal haklarını aldılar. Kimse size de direnmeyin demiyor ki? Eğer bahsedilen, kamu kaynaklarını sömüren projeler olmasa sen de 65-70'e kadar çalışmak zorunda kalmazsın.
+ benim çevremdeki EYT'llerin büyük çoğunluğu çalışıyor. Yani kendi maaşlarını karşılıyorlar. Devlet emekli olmalarına rağmen bir çok prim kesiyor onlardan.
+ Bir vatandaş çıkıpta, emekli-çalışan çok alıyor diye devlet zor duruma düşüyor diyemez. Bu hırsız hükümetin ağzıdır. Sorunu doğru ortaya koymak lazım. Hem emeklinin maaşını 20 senede erit, hem adamları çalışmak zorunda bırak, hem de devasa hırsızlıklardan dolayı bozulan ekonomiyi bu emeklilerin sırtına yükle. Bu ağızları bırakın hırsızlar yapsın, siz emekliye, çalışana daha çok verin deyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(21.01.25)
Yine adım geçmiş. Cevap vereyim.

Soru sahibi bir soru sormak maksadıyla açmamış gördüğüm kadarıyla başlığı.
Birtakım çevrelerde çokca dillendirilen 'EYT'lilere maaş verildiği için Emeklilere fazla zam yapılamadı' söylemini dayatmak için açmış.

Bu iki konu birbirinden bağımsızdır. Sebep sonuç ilişkisi yoktur minvalinde cevapları kabul etmiyor.

EYT'liler ne istediler, ne aldılar, haklılar mıydı diye sor, konuşalım.

Emekliler hakettiklerini alabiliyorlar mı de ayrıca. Onu da konuşalım.

Ama sen büyük resmi çözmüşsün zaten. Peki, Kabul, EYT'liler olmasaydı bugün Emekliler müreffeh yaşayacaklardı.

Bak. Söylettin işte bana. Taktir ettim seni.
0
Mirket
(21.01.25)
@mirket dayanamadım soranın avukatlıgını yapıcam çünkü haksızlık ediyorsun ve çarpıtıyorsun

soran kişi "Birtakım çevrelerde çokca dillendirilen 'EYT'lilere maaş verildiği için Emeklilere fazla zam yapılamadı' söylemini dayatmak için açmış." demişsin ama bu öyle değil

"yaşlı başlı insanların yaşadığı rezilliği de kesinlikle doğru bulmuyorum." demiş.

sen ise eyt garabetini savunmak için soran kişinin aklını okuyorsun ve haksızlık ediyorsun.

soran şunu diyor: benim jenerasyon 60-65 yaşında anca emekli olacak, 45 yaşında emekli olmuş birine 40 yıl boyunca min. asgari ücret ödemek için mi ölene kadar çalışacağız biz?

kimileri 40 yaşında emekli olmuş ve bunu hak olarak görüyor. o zaman ben de 40 yaşında emekli olmak istiyorum. bu da benim hakkım.
0
abelardo
(21.01.25)
@kartalalr yuksek ucar, neyi aciklayayim abi? Yolladigin linkteki gelirler kisminda devlet katkisi goruluyor her bir yil icin.Yani SGK gider gelir dengesi kendi kendine yetemedigi icin devlet hazineden SGK'ya para aktariyor her sene.Gelirlerin giderleri karsilamadigi apacik belli iste bu tablodan.Daha nasil aciklayabilirim.Savin yanlis.
0
turkuaz
(22.01.25)
@turkauz, Tablo öyle okunmaz. Dikkat edersen gelirlerin giderleri karşılama oranı var. 2002'de gelirler, giderlerin %71,5'unu karşılıyormuş. Bu oran giderek artmış ve 2024'te %100'ü geçmiş. Yani artık devlet katkı vermeyi bırakmış.

Bu oran 2025'te daha da artı gidecektir.

TÜİK veya akp yetkilisi değilseniz, "çalışana ve emekliye daha fazla verin" demeniz lazım. Zaten demeseniz de çok çok vergi kesiyorlar zaten.


.
0
kartallar yuksek ucar
(22.01.25)
@kartallar yuksek ucar,

Bak yanlis anlamis olabilirsin diye iyi niyetle yaziyorum ama kusura bakma sen tabloyu okuyamiyorsun.2024'de gelirlerin giderleri karsilama orani %100 olmasinin nedeni devletin SGK'ya 517 Milyar para sokmasi.Bunu state contribution kolonundan gorebilirsin.Acigi kapatmak icin para sokuyor iste matematige itiraz ediyorsun.Eger bu 517 Milyar parayi sokmasaydi karsilama orani (3235-517)/3252 =%83 olacakti.Ki bu da sadece prim gelirleri orani degil.Prim gelirlerinin tum giderleri karsilama orani sadece 2280/3252= %70

whatabout'izm yapiyorsunuz.Emekli ve calisanlar daha cok alsinlar ama 40 yasinda kimse emekli olmasin diyoruz.Bu kadar basit.
0
turkuaz
(22.01.25)
@turkuaz,

Haklısın, o kısmı görmemişim ben, özür diliyorum. SGK, emekli maaşlarının tamamını karşılıyormuş, artıya da geçmiş ancak sağlık giderleri şehir hastaneleri gibi projelerden dolayı tam karşılanamıyormuş.

tr.euronews.com

Ancak bu oranın her geçen düştüğü, gelirlerin arttığı ve emekli maaşının azaldığı gerçeğini değiştirmiyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.01.25)
(11)

Bu yaştan sonra yüksek lisans?

pembediken
Kendi bölümüm yeni açmış. Lisans biteli 10 yılı geçti.Işyerime okul yakın sayılır. Yaş 36 daha önceden devam etmediğim yüksek lisans var. Kendim için bir başarı elde etmiş olmak için yapmayı düşünüyorum. Biterse sonrasında doktora vb. olur olmaz bilmiyorum. Bir yandan da uğraşabilir miyim emin değil
Kendi bölümüm yeni açmış. Lisans biteli 10 yılı geçti.Işyerime okul yakın sayılır. Yaş 36 daha önceden devam etmediğim yüksek lisans var. Kendim için bir başarı elde etmiş olmak için yapmayı düşünüyorum. Biterse sonrasında doktora vb. olur olmaz bilmiyorum. Bir yandan da uğraşabilir miyim emin değilim.
0
pembediken
(19.01.25)
tek senelik mba yap?
0
alice in potatoland
(19.01.25)
Lisans bölümümle aynı ve Türkiye'de 2 yerde var. Nadir bölümlerden benimki. Sosyal bilimler olduğundan 1 yıllık bölüm de bulamadım
0
🌸pembediken
(19.01.25)
ben 18 yıllık duyurucuyum. buradan uyguladığım cevaplar yüzünden pişman olduğum çok oldu. aksi de çok oldu.

bu yüzden iyi karar verin.

ama ben olsam sırf manevi hevesim için yapmam.

yapmadım da. 13 sene önce kazanıp gitmediğim programa af geldi dönmedim.
0
ya ben lan neyse
(19.01.25)
Hahah bu yaştan sonra deyince ben de bir şey sandım. Vakit ayırabilme ihtimaliniz varsa düşünmeden başlayın. 50'li yaşlardan sonra yüksek lisans ve doktora çok işe yarıyor. Emekli oluyorsunuz, ama hala bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Y.Lisans hele hele doktora olunca seçenekleriniz artıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.25)
Bir lisansüstü programında yarı zamanlı olarak çalışıyorum. Sınıfımızda 35 yaş üstü yaklaşık 7 kişi var. Hepsi iş, eş, çocuk ve bolca sorumluluk sahibi. Zaman konusunda yer yer zorlansalar da son derece gayretliler, gençlerle hoşgörü ve iş birliği içerisinde projelerini tamamlıyorlar.

Yaş odaklı bakıp moralinizi bozmayın diye bunları söylüyorum. Sandığınızın aksine belli bir yaştan sonra eğitime devam etmek artık oldukça yaygın. Üstelik kazanılan o başarmışlık ve akademik olarak üretimde bulunabilme hissi son derece motive edici.
0
moonie
(19.01.25)
okul dedigin sey kisisel masturbasyon.

yapmak istiyorsan yap, ama beklentilerini dusuk tut derim. Mesela MBA yapinca seni X firmasina C level yonetici yapmayacaklar. Titrlerin pek kiymeti kalmadi artik.
0
cooperr
(19.01.25)
"Kendim için bir başarı elde etmiş olmak için yapmayı düşünüyorum."

bence mesela haftada 2-3 katilim gosterecegin bir spora falan baslasan ve 3 sene duzenli gitsen daha iyi olur senin icin. bahsettigin masterin herhangi bir faydasi veya kariyer artisi olmayacak ama sirf ise yakin ve lisans bolumunle ayni diye tercih ediyorsun gibi gozukuyor yukaridaki yazdiklarini okuyunca.

tabii kotu bir tercih demiyorum, sadece "bir başarı elde etmiş olmak için" yapabilecegin daha manali seyler olabilir, onlari da dusun bir diyorum.
0
hot potato
(19.01.25)
ben su an yüksek lisans yapiyorum. 2 yillik is deneyimi sonrasi basladim.
is görüsmelerinde bana masterin yok falan diyorlardi. bir yerde de haklilardi ama 10-15 yillik kariyeri olan birinin masteri olup olmamasi önemli mi acaba? önüne geliyor mu yani?

bir de isine yönelik sertifika programlari vs daha iyi olabilir. okul cok teori.
0
sonsuz
(19.01.25)
Amaca bağlı. Amaç akademiyse direkt doktora. Değilse de masterdan bir beklentin olmalı. Master finansal getirisi olmayan bir eğitim. Ya göçmenlik için kullanılır ya da cv şişirmek için.

Mastera ayıracağın zamanla kendine, sağlığına veya kariyer bağlamında bir beceri edinme yatrımı yapabilirsin
0
wd40
(19.01.25)
43 yaşında 1.5 saat uzaklıkta bir ilçeye gidip gelmeyi göze alarak yüksek lisansa başladım. Amacım 8 yaşındaki oğluma örnek olmak, ders çalışırken ödev yaptıran kişi değil de "haydi venim de yapmam gereken ödevler var, beraber oturup çalışalım" düsturunu kazandırmak. İşsizim, yüksek lisansa başlamasam evde TV izleyecektim. Ama bulunduğum yerdeki yüksekokulda öğretim görevlisi kadrosunu bu yüksek lisans eğitiminden sonra bir daha zorlayacağım. Umut hep baki...
Pişman değilim, iyi ki başlamışım.
0
strawberry first
(20.01.25)
1 yaş büyüğüm sizden. Mezun olduğum bölümün yükseğini yapıyorum şu an. (Olması gerektiği gibi liseden sonra gitmiştim fakülteye onda gecikme yoktu)
0
hedep
(20.01.25)
(4)

Bir akademisyeni nasıl araştırabilirim?

bakur basur rojava rojhilat
Merhaba, bazen sözlükte akademisyenlerin intihal yaptığına dair başlıklar görüyorum. Ben araştırmak istediğim hocanın intihal yaptığını, makalelerinin tırt olduğunu nasıl anlayabilirim. Yani açıkçası biliyorum ama kanıtım yok :) İşte bu yüzden haklıyım demek için ne yapmalıyım?
Merhaba, bazen sözlükte akademisyenlerin intihal yaptığına dair başlıklar görüyorum. Ben araştırmak istediğim hocanın intihal yaptığını, makalelerinin tırt olduğunu nasıl anlayabilirim. Yani açıkçası biliyorum ama kanıtım yok :) İşte bu yüzden haklıyım demek için ne yapmalıyım?
0
bakur basur rojava rojhilat
(19.01.25)
Sözlükteki intihal iddialarının çoğu asılsız ve çamur atma oluyor. Örneğin makalenin literatür kısmında birkaç aynı kelime veya cümle kullanmış diye intihal yaptı falan diyorlar.

İntihali nasıl anlarız'a gelirsek, elde ettiği bulgular, buldum dediği sonuçlar başkalarının araştırmalarından copy-paste edilmişse ağır intihaldir. Makalenin veya tezin literatür kısmında blok halinde copy-pastelar varsa, paragraflar şeklinde mesela, intihaldir. Bu durumlarda şikayet edebilirsiniz.

Ama buraya gelene kadar akademinin bilinmeyen çok pisliği var. Aslında hiç yapılmadan veya tamamen uydurma olarak kusursuz gibi görünen çalışmalar yapılabilir. Bunu anlaman ve kanıtlaman çoğu zaman imkansız genel olarak da çok zordur.

Akademisyenin saygınlığını aldığı atıflardan anlayabilirsin. Sıradan bir insan makalelerde problem olduğunu anlamasa da aynı camiadan uzman kişiler yayının kalitesiz olduğunu anlar ve atıf yapmazlar.
0
wd40
(19.01.25)
wd 40 +1

benzer alanda çalışanlar okuyarak anlar.

ama bazı alanlarda uydurarak kusursuz görünen çalışmalar yapılabilir. misal pozitif bilimlerde cihazdan aldığınız bir grafiği manipüle edebilirsiniz çok absürt olmadıkça sırıtmaz.

ama onun dışında google scholarda isimi aratıp h indeksine vs bakılabilir.

ne anlama geldiği ile ilgili

evrimagaci.org

taib bu baya fikir verse de yine de bazı alanlarda kolaylıkla makale çıkarılabilir sıcak bir konuysa atıf daha hızlı alır.

y.dışında kalabalık çalışmalar daha ilgi çekerken türkiyede bir makalede çok isim varsa daha tırt olduğunu düşünüyor bazı insanlar vs karışık iş biraz.
0
jülsezar
(19.01.25)
h index önemli olsa da tam belirleyici değil. suni mi organik mi olduğu önemli.

Oytun erbaş'ın 587 makale ile 37 h indexi var. Bu oldukça düşük bir rakam örneğin. Aynı makale sayısında olanların 200 üstü h indexleri olabiliyor. Yaptığı yayınlar ciddiye alınmıyor, buradan anlaşılan bu.

scholar.google.com.tr
0
wd40
(19.01.25)
hocam intihal için kullanılan (bkz: Turnitin) oluyor.
0
shadowfollower
(20.01.25)
(17)

Siz olsanız ne yapardınız (yurtdışına gitmek ve diğer şeyler)

whatdreamsnevercome
burada yazdığım konuştuğumuz şeylerin kararıma çok fazla etkisi olmayacağını biliyorum aslında. belki perspektifime yardımcı olur, hiç olmadı muhabbet etmiş oluruz.konu: ispanya'ya (barselonaya) digital nomad vizesi ile gitmek. mevcut durumda tüm şartları karşıladığınız için, vizeyi alma ihtimaliniz
burada yazdığım konuştuğumuz şeylerin kararıma çok fazla etkisi olmayacağını biliyorum aslında. belki perspektifime yardımcı olur, hiç olmadı muhabbet etmiş oluruz.

konu: ispanya'ya (barselonaya) digital nomad vizesi ile gitmek. mevcut durumda tüm şartları karşıladığınız için, vizeyi alma ihtimaliniz aşırı yüksek.

35 yaşındasınız.
türkiye'de yaşıyorsunuz.
iyi bir geliriniz var, hatta çok iyi bir geliriniz var diyebiliriz. hem kendi şirket gelirleriniz var, hem yurtdışına maaşlı olarak yaptığınız işlerin gelirleri var.
üstünüze bir eviniz yok.
yeni boşandınız.
köpeğiniz var ve sizde kalıyor, ama gidekren eski eşinize bırakabilirsiniz.
mevcutta türkiye'de de iyi bir şehirde, müstakil bir evde yaşıyorsunuz, bahçeniz, eviniz falan güzel yani.
arkadaşlarınız da var, sosyal çevreniz.

ama özellikle yukarıdaki boşanma mevzusu yüzünden biraz yeni bir şeylere sıfırdan başlama kafasındasınız.

1-2 defa da barselonaya gittiniz ve diğer yurtdışı deneyimlerinize nazaran çok çok keyif aldınız.

ve bu digital nomad vizsesiyle de, burdaki evinizi kapayıp, eşyaları satıp taşınma düşüncesine girdiniz.

maaşınız orda yaşamaya da aşırı rahat yetiyor. hatta belki türkiye'de yaşamaktan bile daha rahat olacak.

ne yapardınız?
0
whatdreamsnevercome
(19.01.25)
Soru "Türkiye'de yasamaktan sıkıldım, bu ülke adami daraltiyor" olsaydı git diyebilirdim.

Ama bana kuzenimi hatirlattiniz. Sizin gibi boşanma sonrası gitti. 1 sene kalmadi döndü, şimdi gittiği şirkete buradan çalışıyor. Döneceğini biliyordum çünkü böyle psikolojik olaylardan yurtdışına gidip kaçmak genelde ise yaramiyor.

Ben olsam olayim sadece "sifirdan başlayayım" ise ben olsam gitmem gibi. Hele burada bir derdim yoksa.

Bir de barcelona sarmadı pek beni, İzmirli olarak çok acayip bir hayat farkı görmedim özellikle paran varsa =d
0
logisticsmanager
(19.01.25)
bas git durma hic. ev bulmada biraz sorun yasayabilirsin, orada maasli bir isin olmadigi icin.
ama onu da asinca valla güzel bir hayat yasarsin. barcelona'da evler de cok pahali degildi. alabilirsin de belki birkac seneye.

sikilirsan da geri dönersin ama ben sen oraya gidiceksin, orada birine asik olucaksin gibi hissettim.
0
sonsuz
(19.01.25)
Ben olsam giderdim. Yeni bir ülke, yeni bir kültür ama köpeğimi de götürürdüm. Onu bırakıp gitmezdim.
0
rock n roll
(19.01.25)
Gitmemek için hiçbir sebep görünmüyor. İş değiştirme ve bulma derdi de yok, en konforlu deneme yanılma şansı.
0
Bruce
(19.01.25)
Aslında sizde köpek olmasa dene diyebilirdim ama benim kuzen çocuğunu anneye bıraktı. Olmayacağı belliydi. Köpek aynı şey değil ama şu an yanımda yatan dana gibi köpeği birine bırakıp gitmem ben yani. Ama eski eşin köpekle çok iyi olduğundan ve sizle bir farkı olmadigindan eminseniz denenebilir. Ama köpeği de bir çocuk gibi görmek lazım, bir sorumluluk alındıysa sonuna kadar devam edilmeli normalde.
0
logisticsmanager
(19.01.25)
notlara eklemedim, köpeği çok seviyor eski eşim de. normalde benim bahçeli vs. bir durumum olmasaydı çok almak da isterdi.
0
🌸whatdreamsnevercome
(19.01.25)
köpek sorun degil ki. köpekle barcelonada da yasayabilirsin. getirtene kadar este kalir.
0
sonsuz
(19.01.25)
Bir hedef yoksa gitme. Yurtdışı için para konusunu ön plana almak en büyük yanlıştır.

Kariyet hedefi varsa gidilir. Evlilik motivasyonu varsa gidilir. Ben parayı vurup alemlere akacağım kafasıyla gidenler genelde pişman oluyor.

Barcelona özelinde konuşacak olursak iklimi güzel bir yer. Sosyal açıdan keyif alabileceğin bir şehir. İklim çok çok önemli. Yurtdışı diye Kanada'ya gidenler eziyetin kralını yaşıyor örneğin
0
wd40
(19.01.25)
Türkiye'deki ev seninse ve kapatmak zorunda değilsen, git dene kaybedecek çok bir şeyin yok. Ama kaybedecek şeylerin varsa oturup düzgün düşünmen lazım. Ama o halde bile iş aramayacak olmak, halihazırda gelirinin olması falan güzel şeyler.
0
nhk ni youkosu
(19.01.25)
bence öncelikle gidip 1-2 ay kalın, sonra karar verin. 1-2 kez turistik gitmeyle ev kapatıp gitmek arasında çok fark var. Barselona tabiiki güzel bir yer, ucuz, international bir ortam sağlar, gece hayatı canlı, dil problemi çekmezsiniz İngilizce de genelde yeter. hatta artı bir dil olarak ispanyolca öğrenmek de çok iyi olur. ama yine de yerleşik hayat biraz farklı bir durum, tam beklentilerinizi karşılar mı emin değilim. sidik kokan sokaklar, bağrışan tipler, hırsızlık vs downsideları da var.
0
awlmi
(19.01.25)
Evini kapatmadan git bence. Ispanya'da duzenli is ve okul gibi mesgaleler olmadan tatmin edici bir sosyal hayat kurmakta ve lokal topluma entegre olmakta zorlanirsin gibi geliyor. Anladigim kadariyla dillerini de bilmiyorsun. Yerli sevgili yaparsan belki bir parca daha iyi bir sosyal hayatin olur...
O yuzden maksimum 3-6 aylik bir proje gibi bak, donem sonunda durumu degerlendirmek uzere. Balayi donemi gecince ah keske evi kapatmasaydim olmasin.
0
hot potato
(19.01.25)
senin durumunda artilari, eksileri sabaha kadar sayabiliriz; ama verilecek hic bir tavsiye, yapilan hic bir gezi.. gidip oraya duzen kurmak kadar bir tecrube saglayamaz. anladigim kadariyla maddi ve manevi olarak etkileyecek bir risk yok. ben olsam evi kapatmadan, esyalari satmadan 6 ayligina giderim. 1 ay demisler ama bence 1 ay yetersiz. hasta olmalisin, eve tikilmalisin, devlete isin dusmeli, komsunla tanismalisin, esyani caldirmalisin, cok sevdigin bir turk urununu aramalisin, gyme gitmelisin, banka hesabi acmalisin vs... ki gunluk hayati tecrube edesin. baktin yapamadin geri donersin. cok hosuna gitti 6 ay sonra donup burdaki herseyi elden cikarirsin.
0
buenosdias
(20.01.25)
İmkanınız varsa yurt dışına gidin, bir 6 ay - 1 sene yaşayın. En kötü: baktınız olmuyor, geri dönersiniz. Evinizi sakın kiraya vermeyin!

Türkiye, uçurumdan uçmuş durumda. Ekonomik ve siyasi olarak önümüzdeki seneler, karanlık.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.01.25)
Bu sekilde giderseniz max 3 sene icinde geri donersiniz cunku gidis sebebi net degil.Sifirdan baslamak gibi bir gidis sebebi duymadim hic.Yasadiginiz sikintilar/sorunlar kafanizda sizinle birlikte gelecekler.
0
turkuaz
(20.01.25)
yazilmis yine yazalim; insan kendinden kacamadigindan kacmak icin gitmek genelde ise yaramiyor.

Ancak verdiginiz donelerle , es yok , cocuk yok; isimiz de etkilenmiyor zaten para da var. O zaman deneyin, yasam dedigin deneyim degilse nedir?
0
wallcan
(20.01.25)
1 yil cok cabuk geciyor, evi kapatmadan denemenizi tavsiye ederim kesinlikle ancak mutlaka dil kursuna ve coworking space olayina girin. yoksa sosyallesmekte zorlanirsiniz, gider gitmez bir duzeniniz olsun. agac degilsiniz hocam, belki yanlis bir nedenle yola cikarsiniz ama bambaska bir sebeple kalirsiniz ya da oradan baska yere gecersiniz vs. yasam boyle bir sey iste, milyon tane ihtimal var ve cok guzel seyler olabilir. 1 yil turkiye'de kalmakla ne uzar ne kisalirsiniz. ama orada bambaska bir yasam deneyimi kazanirsiniz. turkiye kacmiyor, arkadasliklara da bir sey olmaz 1 senede. haftasonu barcelonata'da surf yapip pazartesi ise gitmek ihtimali bile beni heyecanlandirirdi.

barcelona'nin izmir ile karsilastirilmasini kabul etmiyorum acikcasi. turkiye'de hicbir yer artik herhangi bir avrupa sehri ile kiyaslanamaz zaten, kaldi ki yasam ve insan kalitesi bambaska.
0
kassiopeia
(20.01.25)
nomad vizesi için randevumu aldım. önce nie numarasını alıyorum.
her türlü vizeyi alıcam, kararımı sonra vericem. ama şuan mayısta gidip ekimde dönme gibi bir senaryo düşünüyorum.

evi de her türlü kapatmayı düşünüyorum. çünkü mevcut evden kesin çıkmayı düşnüüyordum, istanbul'a geri dönmeyi de düşünüyordum.

eşyaları depoya kaldırıp gidicem. ord bir düzen kruarsam da eşyaları satıcam.
0
🌸whatdreamsnevercome
(20.01.25)
(7)

Pideye serilen naylon zararlı olmuyor mu?

ya ben lan neyse
Yüksek puanlı bir yerden yıllar sonra kavurmalı pide söyledim pidenin direkt üzerine naylon sermişler. nasıl bir iş bu? bu naylonlar bu iş için özel mi üretiliyor? kanserojen olmayan/erimeyen naylon mu? böyle buzlu cam desenli hafif kalın bir naylon.
Yüksek puanlı bir yerden yıllar sonra kavurmalı pide söyledim pidenin direkt üzerine naylon sermişler. nasıl bir iş bu? bu naylonlar bu iş için özel mi üretiliyor? kanserojen olmayan/erimeyen naylon mu? böyle buzlu cam desenli hafif kalın bir naylon.
0
ya ben lan neyse
(17.01.25)
Normalde pek yapılmaz o. Kağıda sarılır. Erirse zararlı tabi ki
0
wd40
(17.01.25)
sıcak ve plastik tabiki iyi bir kombinasyon değil.
0
orpheus
(17.01.25)
Gıdaya uykun bişi olabilir. sonuçta fırın poşeti diye bir şey de var. çokça gördüm pidecilerde. bence düz, özelliği olmayan naylon ama neyse :D
0
glamdr1ng
(17.01.25)
Kanserojen naylon yok ama bu kadar abartmana da gerek yok hocam ye geç işte.
0
sir william jones
(17.01.25)
Naylon değil de yağlı kağıt olabilir mi? Bazı mekanlar kartona yapışmaması için yağlı kağıt kullanıyor
0
kaptan memo
(17.01.25)
Kuşkaş söylediğimde birbirine feci derecede yapışmasını önlemek içn İzmir'deki neredeyse tüm pideciler bahsettiğiniz naylonu seriyor. Pek düşünmedim sıcakla birlikte bunlar birbirine geçiyor diye. Doğru diyorsunuz aslında, ama o kaşarlı pideyi üst üste koyup yapıştırmayacak bi formül de nasıl olur bilmiyorum.
0
hedep
(18.01.25)
arkadaşlar dünyada "plastik", "naylon" diye böyle tek çeşit ürünler yok. bunların bir sürü kategorisi var. zararlısı da var, zararsızı da var.

pidenin üstüne yapışmasın diye koydukları naylon, muhtemelen hdpe olarak tabir edilen yüksek yoğunluklu polietilen. buzdolabı poşetlerinde kullanılan da o. yüksek sıcaklığa dayanıklı, kırılma yapmayan bir plastik türü (çakmakla yakarsan erir tabii ama sıcak pideden bir şey olmaz). yani pidenin sıcaklığıyla eriyip gıdaya geçecek bir ürün değil.

pideyi içine koydukları köpük kaplar da naylon mesela sizin tabirinizle. polistren... ısıya da oldukça dayanıksız. sizin pide belki bununla gelmemiştir de paket servis gıdaların çoğu o köpük kapla geliyor ve sanırım kimse onun da plastik olduğunun farkında değil. endişe edecekseniz ondan edin.
0
kibritsuyu
(18.01.25)
(31)

bir insan konsere neden gider?

messina123
bildiğin eziyet. aylık 20-30 liraya en kaliteli seslerle kulaklığını takıp sınırsız müzik dinleyebiliyorsun zaten.hadi eskiden spotify yok, youtube yok anlıyorum da 2025 senesinde insan neden konser dinlemeye gider ki?
bildiğin eziyet. aylık 20-30 liraya en kaliteli seslerle kulaklığını takıp sınırsız müzik dinleyebiliyorsun zaten.

hadi eskiden spotify yok, youtube yok anlıyorum da 2025 senesinde insan neden konser dinlemeye gider ki?
0
messina123
(16.01.25)
Başka insanlarla birlikte eğlenmek çok güzel bir his. Ne kadar kalabalık olursa o kadar eğleniyorsun.
0
amortisman
(16.01.25)
Mantık olarak sana katılıyorum. Konserde playback yapmak da kınanan bir şey olmamalı bence. Birkaç istisnayı dışarıda bırakırsak, zaten stüdyo kaydı demek o şarkının ulaşabileceği en mükemmel performans demek. Konsere gidip canlıda detone olma ihtimali olan birini dinlemek beni geriyor sdjdsj verin stüdyo kaydını işte ezberlediğimiz tondan dinleyelim :d

Ama işte insanlar evde yatarak maç izleyebilirken niye tribüne gidip soğukta maç izliyor? Çünkü toplu etkinlikler insanların ilkel duygularına hitap ediyor. Konser ile tarikat zikri arasında teknik olarak fark yok. Kalabalıkta ritmik sesler ve hareketler ile coşan insanlar. Sosyal olarak bu tarz ortamlar insanın ilkel atalarından kalan bir ihtiyaç. Kimi maça gider, kimi konsere, kimi zikre vs.
0
nundu
(16.01.25)
bastan soyliyim verilen hicbir cevap seni tatmin etmeyecek. ben de senin gibiyim cunku:)

benim anlamadigim diger konu da dandik barlarda gitar calip sarki soyleyen tipler. hobi olarak gitar calan havali bir tipin 394923908. bin kere soylenmis sarkilari soylemesi bir insani nasil cezbeder?
0
buenosdias
(16.01.25)
Gençliğini festival festival dolaşarak geçirmiş biriyim. Hatta ctesi de coldplay konserindeydim. Yani bahsettiğin uyduruk şeylerse bilmem ama sahne görsel şovu, sanatçıyla birebir iletişim, çok çok güçlü bir ses sistemi, içine işleyen yani gövdene nüfuz eden bass, farklı altyapılarla çalınan şarkılar, hep birlikte dans eden yüzlerce insan, bağıra bağıra eşlik edebildiğin ve enerjini tamamen değiştirdiğin bir atmosferle kulaklıktan müzik dinlemeyi kıyaslamak on dönemde duyduğum en absürd şeylerden biri oldu ne yalan söyliyim.
0
awlmi
(16.01.25)
Eylem her ikisinde de aynı (Müzik dinlemek) gibi gözükse de biri deneyime, diğeri tüketime odaklanıyor, ona göre optimize edilmişler, haliyle de aslında birbirlerinden baya uzaklar.
0
salihdt
(16.01.25)
Amaç karnını doyurmaksa evde çorba da içebilirsin veya evde pişirirsin. Ancak güzel bir restorana gidersen arkadaşların ile birlikte, güzel bir ambiyansta farklı sunumlarda ve elinin lezzeti farklı insanların yaptığı yemeği yersin.
Karnın her türlü doyar ama hissettiğin farklıdır. Aynı mantıkta düşünüyorum.
0
cilekli pasta
(16.01.25)
@tiredofwaiting konuyla ilgili yüzlerce karşı argüman sunabilecekken en saçmasını sunmuşsun. ayrıca en ön sırada değilsen havaya kalkan telefonlardan sanatçıyı görebiliyorsan boyun 5 metre falan olmalı.

@sanemkk amortisman'la aynı noktada olduğun için sana da aynı şeyleri diyorum.

@amortisman en geçerli neden seninki olabilir.

@nundu stadyum ile konseri bir tuttuğun için seni kınıyorum

@buenosdias aynı fikirdeyim :d

@awlmi üzgünüm ancak kendini kandırmaktan başka bir şey değil söylediklerin.

@salihdt meselenin özü insanlar konsere para harcamak için gidiyor. para batıyor çünkü
0
🌸messina123
(16.01.25)
"Para batıyor" bakış açısıyla bakarsak, daha ucuzu ya da basitiyle ikame edilebilecek bir şey varken bundan başka ve daha pahalı her şey kullanan insana "Para Batıyor" demiş oluruz. Yani "Mis gibi evde oturup videosunu izlemek ya da Google Earth'ten sokak sokak PC başında gezmek varken Roma'ya gitmek" de böyle olur, "Evde tost yapıp yemek varken Michelin yıldızlı bir restoran rezervasyonu kovalamak" da...

Geliri belli seviyeyi aşan insanların bir kısmı bu parayı biriktiriyor, bir kısmı materyal şeylere (Ziynet eşyası, kıyafet, araba vb.) harcıyor, diğer bir kısmı da deneyime. Bırakınız yapsınlar, bırakınız (konsere) gitsinler.
0
salihdt
(16.01.25)
@salihdt verdiğin örnekler çok alakasız :)
0
🌸messina123
(16.01.25)
@messina

hocam işte biri sana ileride "insanlar evde maç izlemek yerine niye tribüne gidiyor ya" derse bu örneği verirsin ödeşmiş olursunuz :d konfor olarak evde maç izlemek daha mantıklı sonuçta, tribünde ne zaman maç izlesem golü kaçırıyorum, evde öyle bir sorun yok dsjsdj tribündeki tezahürat deneyimini yaşamak için maça gidiyorsun, konsere de toplu aktivite olarak gidiyorlar. Ben ikisine de çok sık gitmiyorum yine kişisel olarak sevmediğim için ama mantıklarını anlıyorum
0
nundu
(16.01.25)
cevapları okuyunca ciddiye alıp trole cevap verdiğim zamana üzüldüm.
0
awlmi
(16.01.25)
@messina123, verdigin cevaplar saygisizca. soru soruyorsun insanlar vakit harcayip cevap veriyor. gecimsiz biriysen buna da polemik baslatici bir cevap vereceksin. hic yorma kendini.
0
buenosdias
(16.01.25)
eller havaya yapmak icin gidiyorum.
bi de sanatcilarin canli performanslarini degerlendirmek icin.

kütüphanede ders calismak gibi. cevreden dolayi daha iyi konsantre oluyorsun.
0
sonsuz
(16.01.25)
argumanlar beğenilmemiş. Belki aşağıdakileri beğenirsin;

-insanlar neden bu devirde seyahat ederler ki. google street view diye bişey var. hangi şehri gezmek istiyorsan sokak sokak dolan oturduğun yerden. Ne diye bi dünya otel, bilet parası verip gidilir ki, mallık işte.

-İnsanlar neden bu devirde neden bin sayfa kitap okur ki. zaten filmi de var. yani filmi olmasa neyse, 2 saatte izleyip bitirmek varken ne diye günlerce okunur hiç anlamıyorum, mallık işte.

-Abi bu millet niye mal gibi maçlara gidiyor ki, zaten televizyondan tüm açılardan izleyebiliyorsun. Ne gerek var abi maça falan gitmeye hiç anlamıyorum, mallık işte.

-Abi bu tiyatro ne saçma iş. Yani canlandırma falan ne alaka, bak adamlar filmini yapmış, niye tiyatrosuna gideyim ki. efekt yok bişey yok. ne saçma, mallık işte.

Çok büyük bir keriz silkeleme dönüyor. Tüm bu insanlar da gönüllü kerizler. ama neyse ki ben kimsenin farkedemediği bu gerçeği fark ederek paramı kurtardım.
0
thracia
(16.01.25)
Eskiden spotify yok muydu? 15 yildir online platformlardan, applerden müzik dinliyor insanlar.

Aldigim keyif, odaklanma, bir salon dolusu insanla keyifli vakit gecirme deliligi, iyi müzik, canlida performansi cok farkli olan sanatcilari izlemek; spotify gibi ses kalitesi eh-iste´nin alti bir platformdan kulakligi takip sarki dinlemekle ayni degil.

Canli performans cok ayri bir sey. Djler pandemide canli yayin yapiyorlardi.

Yal yiyip de doyabiliyorsun ama gönül zeytinyagli sarma cekiyor. Belki de cekmiyor. Benimki cekiyor.
0
buf-e kür
(16.01.25)
sinerji
kültür
sosyalleşme

bunları ayrı ayrı ve birbiriyle kombine edilmiş şekilde sebep olarak alabilirsin aslında.
0
kisa
(16.01.25)
Duz konser alani bence de sacma. Ama los angelestaki kure gibi bi durumda isler degisir
0
lapaz
(16.01.25)
Playback yapanların, keko rapçilerin ve auto-tune olmadan yaşayamayanların konserlerine gidenler için ben de böyle düşünüyorum. Konserler aşırı pahalı, bunda berbat ekonomimizin katkısı çok büyük. Hal böyle olunca biraz koyabiliyor insana. Konserde, katılanlar ile birlikte bir sinerji var bir de. Tribünde maç izlemede de benzer konu var. İnsan doğasındaki ilksel dürtüleri tetikliyor. Maçlar ve rekabet kabileler arası savaşın, çekişmenin; konserler de ayinlerin ve törenlerin/törelerin "modernlenmiş" halidir belki de.

Bir de yaş aldıkça mosh pit içine koşmuyorsun ama yine de bir konseri, konser alanında ve canlı tecrübe etmek ile evde YouTube'a yüklenmiş MP3 arasındaki büyük farkı hissediyorsun.
0
nawar
(16.01.25)
Apaçık ortada olan bir şeyi açıklamaya çalışmak kadar zor az şey vardır heralde (gülücük)

Konsere sadece müzik dinleme amaçlı gidilmiyor elbette, heralde bunun siz de farkındasınız. Ama farkında değilmişsiniz gibi cevaplamak gerekirse;

Evde kulaklıkla müzik dinlemek düşük enerjili bir iş. Eğer miskinlik yapmaya ihtiyacınız varsa bunu yaparsınız. Eğer daha enerjik hissediyorsanız, evden dışarı çıkmak çıkmışken de belki arkadaşlarla vs. bir yere gidip kafa dağıtmak istiyorsanız konser bunu yapmak için çeşitli yollardan bir tanesi.

Ne oldu şimdi?

Müzik dinlemek tema oldu.

Konsere gitmek veya kulaklık takıp müzik dinlemekse bu temayı kullanarak kendinizi iyi hissettirecek şeyi yapmanızın yöntemlerinden ikisi haline geldi. Bunların birini yaparak diğerinden elde edeceğiniz şeyi elde edemezsiniz. Bitti mi? Hayır! :D Müzik dinleme temasıyla çok daha fazla şey de yapabilirsiniz, bunlar sadece iki tanesi.

O halde "kulaklık takıp müzik dinleyerek" arkadaşlarla dışarda sürtmek vesilesiyle sosyal ihtiyaçlarımızı tatmin edemeyeceğimizi, bunu yapmak için örneğin; "konsere gidebileceğimizi" söyleyebiliriz heralde.
0
akhenaten
(16.01.25)
Normal bir cevap vermek isterdim ama genel cevap şekline bakıp değiştirdim;
Canımız istediği için. Paramiz var.

Buraya kapalı bir kafayla gelmissin, herkese cevap yetiştirmek dışında bir şey yaptığını yok. Tarzın da bu soruyu bu şekilde soracak kişi tarzi zaten.
0
logisticsmanager
(16.01.25)
konsere giderken acayip hevesleniyorum yarim saat sonra aynen boyle oluyorum ben de allahim neden geldim diye.

soruna cevap:
- evden cikmak ve sosyallesmek.
- o konser kafada bir hatira oluyor.
- adamlar yaslaninca ya da olunce lan sunlari da bi canli dinlemedik demek istemiyorum.
- kulaklikla bilmem ne ile dinlemeyle canli ve bangir bangir dinlemek ayni sey degil yani onu karsilastirmak abesle istigal olmus.

ama bir yastan sonra zor geliyor ne yalan soyleyim, en sonda gittigim konserlerden birinde adam o kadar minnostu ki uzattikca uzatti ben de saate bakiyodum hadi bitir de gidelim diye ama o ayri konu.
0
bay b
(16.01.25)
Öncelikle sağlam bir müzik dinleyicisi olduğum bilgisini vereyim.

Ben de son 4-5 senedir bu kafaya geldim. Gidip konser izlemek bana hiç keyif vermemeye başladı. Ölümüne dinlediğim grubun konserine gittiğimde konserde esnediğim falan oluyordu artık. Ayakta konserler falan hele hiç çekilmiyor, hakikaten eziyet. Onun dışında bir de gidiyorsun, bazen rezil çalıyorlar, ses kötü oluyor, albümdeki gitar soloyu canlı gümbür gümbür dinleyeyim diyorsun, saçma sapan bir doğaçlama yapıyor eleman... Tadım kaçıyor. O yüzden senin de dediğin gibi düzgün bir ses sistemiyle evde keyfimce dinliyorum ve nerdeyse her zaman daha fazla keyif alıyorum.

Şu an dışarı müzik için çıkarsam sadece elektronik müzik yapan ufak ya da orta ölçekteki mekanlara gidiyorum. Tamamen alkol alıp sosyalleşmek için. Yoksa elektronik müzik hiç de değer verdiğim bir şey değil.

Şu an konserini denk getirmeyi beklediğim tek grup ise Animals As Leaders. Onu da sadece fiziksel performanslarını görmek için bekliyorum.
0
synesthesia
(16.01.25)
içine ben kaçmış yeni nesil. sosyalleşmeye, aidiyet hissetmeye ve canlı dinlemeye diye cevaplıyorum.

rock'n coke 2005'te ceza'nın sagopaya geçirdiği alandaydım. iğrençti. leş. gerçekten de çamur falan. benden 3 yaş büyük maden müh ablanın evinde kalmıştık, gidip geldik. çadırda falan da kalmadım yani. yani 20 yaş da gençtim. haklısın.
0
mathilda.may
(16.01.25)
sevdiğin grubu yakından görmenin ve izlemenin verdiği ayrı bir zevk var.

ayrıca depeche mode gibi konserleri ayrı muhteşem olan, şarkılarının konser versiyonları da orijinalleri kadar çok dinlenen gruplar da var.

yüzlerce insanla birlikte sevdiğiniz şarkıları söylemek falan da çok güzel ve eğlenceli zaten.

yani grubu kulaklıktan dinlemekle, adamlar karşındayken izlemek tamamen ayrı iki şey.
bambaşka ortamlar.
0
blatta hiberna
(16.01.25)
gerçekten anlamı yok, katılıyorum.

sırf sevdiğim şarkıcıyla resmim olsun diye sap gittiğim ve aftera da kalmadan döndüğüm 2 konsere katıldım.

o da sahnede şarkı söylerken selfie çekmiştim. kulise falan da yaklaşamadım bile.

kopmalı konserse kocaman tv önünde sabaha kadar içki kokteylleri ile takılabilir insan.
0
baldan kaymak
(16.01.25)
bende anlamakta zorlaniyorum, konsere gitmek beni sevdigim sarkicidan sogutuyor acikcasi cunku benim deneyimim sahne performanslarinin berbat oldugu. candan ercetin'e gitmistim ve berbatti mesela.

o yuzden konsere gitmeyi birakali cok oldu.
0
cooperr
(16.01.25)
eğlenmek için, sosyalleşmek için.
0
wd40
(16.01.25)
Bazı insanların soruma cevaplarına fazlasıyla şaşırdım çünkü çok egoistçe cevaplar vermişler. Tek tek nick yazmak istemiyorum çünkü o zaman da herkese cevap verdiğim kapalı bir kafada olduğum gibi komik şeyler söylemişsiniz. Arkadaşlar para sizin paranız. İnstagram diye bir şey hayatınızda olmasa, spotify'in, youtube'un olduğu 2025 senesinde hiçbiriniz konsere gitmez. Kendinizi kandırıyorsunuz ve birinin çıkıp gerçekleri söylemesi zorunuza gidiyor.

3 günlük dünyada günlerce emek harcayıp kazandığınız paraları autotone/playback yapan birisine kaptırıyorsunuz diyorum ve siz bunu sadece story atmak için yapıyorsunuz diyorum. Bu sizin zorunuza gidiyorsa yapabileceğim bir şey yok.

Sizin adınıza üzgünüm
0
🌸messina123
(16.01.25)
Oğlum bize ne ya senin ne düşündüğünden =d biz mi gelip sana fikrini sorduk.
Sayende iyi güldüm, kendini böyle önemli sanan tiplerin hastasiyim.
0
logisticsmanager
(16.01.25)
Hahaha @messina son yazdığına baya güldüm ben de tanımadığın insanları temelsiz boş düşüncelerinle yargılama, tek tavsiyem bu. instagramda paylaşmak için konsere gitmek ney hahaha. İnsanların kaç para kazandığını da nerden biliyorsun ayrıca. Cevap aramadığın soruları sorup insanların zamanını alma
0
awlmi
(17.01.25)
bazi insanlar da konser sirasinda car car konusup arkadaki dinleyicinin keyfini bozmak icin gidiyor diye düsünüyorum.
0
sonsuz
(17.01.25)
(8)

Fötr şapka 1920 1940larda neden takılıyordu?

mikahakkinen
şapka o zaman bir gösterge miydi? amacı neydi?
şapka o zaman bir gösterge miydi? amacı neydi?
0
mikahakkinen
(16.01.25)
Batı'da (ABD) "bence" ilk önce gangsterler mafya suçlu vs. çağlarında yüzlerini gizlemeye çalışan kriminal bireyler bu şapka olaylarına giriyor sonra bir şekilde popüler olup erkeklerin tümü tarafından kullanılmaya başlıyor. Bizde de Şapka Devrimi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.01.25)
Günümüzü hariç tutarsak, binlerce yıldır insanlar şapkasız dışarı çıkmayı ayıp görmüşler. Burada şapka genel tabir, bunun yerine sarık, fes, çaput, serpuş vs farklı örtüler gelebilir. Sümerlerde bile bunun kayıtları olduğu söyleniyordu. Ortaçağ'da en fakir köylü bile kafasında şapka işlevinde bir şeyle gösterilir hep.

Dediğiniz tarihlerde moda fötr şapka olduğu için öyledir. Ondan önce başka modalar da vardı tabii. Mesela bir Rus romanı okuduysanız, yazarın açlıktan ağzının koktuğunu ama dışarı çıkarken şapkasını mutlaka aldığını fark edersiniz. Tam tarihten emin değilim ama muhtemelen 2. Dünya Savaşı sonrası şapkasız dışarı çıkmak normalleşti ve yaygınlaştı. Yaşlıların hâlâ kasketle dışarı çıkması vs hep eski alışkanlıklardan.
0
nundu
(16.01.25)
Ekmeğini taştan, topraktan çıkaran, bütün gün açık havada çalışan insan, kafasını yazın güneşten, kışın yağmurdan, soğuktan korumak zorundadır. İnsanoğlunun neredeyse tamamının bu şekilde çalıştığı geçmiş yıllarda şapka ya da örtü bir zorunluluktu.
Osmanlı istanbulunda şapka, mezhep, din ve itibar nişanı haline dönüştü. Sokağın ucundaki adamın şapkasından, dinini ve din içinde derecesini anlardın.
Bu ayrışmayı ortadan kaldırmak, her bireyi eşit hakka sahip birey kılmak için şapka devrimi yapıldı.
O dönemde dünyada genel kabul görmüş fötr ve kasket dışında şapka giyilmesi yasaklandı.
Söylenen yıllara kadar şapka giyilmesi eskinin devamı şeklindedir.
0
Mirket
(16.01.25)
Cevabi bilmiyorum ama moda olabilir mi?
0
Sour
(16.01.25)
Tamamen sallıyorum. Temizlikle alakalı olabilir mi?

Eskiden bu kadar çok duş vs alınmıyordu. Saçlar da muhtemelen çok kirlidir.
0
jackyr
(16.01.25)
başı örtmenin ruhani bir nedeni var.

bkz: su içerken baş üstünü diğer el ile kapatmak

olay TR için ise, Paşam'ın şapka devrimi ile gelen bu adet, aynı zamanda milletin efendisi köylünün bile ceket pantolon ile dolaşmasına sebep olmuş. iyi de olmuş. fes ile yurdum insanına hindi dediklerini biliyoruz maalesef.

70-80 yaş aralığındaki büyükbabam ve dedemi ceketsiz, kumaş pantolonsuz görmedim. bunu da takdir ediyorum.

erkeklerin renkli skinny jeans giydiği, paçalarının bilekten daha yukarda bittiği, babet çorapla (kusux emoji) "kombin"ledikleri kıyafet yeterince efemine.

chivalry özlemindeki ben.
0
mathilda.may
(16.01.25)
moda. nedeni yok.
0
wd40
(16.01.25)
merhaba. çok kişisel bir cevap olacak ama moda diyerek geçiştirilemeyecek kadar temelleri olduğunu düşünüyorum. şapka/ başa geçirilen herhangi bir tekstil ürünü bazen dini, bazen sınıf göstergesi, aidiyet tamamlayıcı bir aksesuar. tarihin başından beri böyle oldu.

fötr özelinden gidersek fotograflar,filmler hatta politik karakterlerde gördüğümüz kasket halkçı, tarım ve toprakla emekle özdeşleşmiş bir şapka türü (ecevit), fötr ise maraba değil ağasının, toprak sahibinin, sermayedar (demirel) aksesuarı. sakal/bıyık şekilleri bile her ülkede farklı sınıfları, siyasi partileri sembolize etti. turist ömerin fört şapkayı takış şeklinin bile dalga geçme amaçlı, emanet göstergesi olduğunu düşünüyorum.

mesela elazığ yöresinin 8 köşeli kasketinin köşeleri "yiğitlik, mertlik, çalışkanlık, cömertlik, dürüstlük, misafirperverlik, alçak gönüllülük, doğruluk" gibi özellikleri sembolize ediyormuş. elazığlı ciddi ciddi buna inandıysa fötr sadece şapkadır diyerek geçemeyiz.
0
libertine
(16.01.25)
(27)

Yurtdisina Gitmeli Miyim Sorusu (Finlandiya, doktor kız arkadaş)

aguen
Merhaba duyuru. Bu sene evleneceğim kız arkadaşım doktor. Ben (29e) mühendisim. Kendisi Finlandiya'ya taşınmak konusunda kararlıydı, sürece hazırlanıyordu ama ben çok sıcak bakmadığım için seçimi bana bıraktı.Onun açısından TR net daha kötü tabii, ben de destek olmak istiyorum ama bir yandan da kend
Merhaba duyuru. Bu sene evleneceğim kız arkadaşım doktor. Ben (29e) mühendisim. Kendisi Finlandiya'ya taşınmak konusunda kararlıydı, sürece hazırlanıyordu ama ben çok sıcak bakmadığım için seçimi bana bıraktı.

Onun açısından TR net daha kötü tabii, ben de destek olmak istiyorum ama bir yandan da kendi kariyerimi düşününce hiç emin olamıyorum. Kendimce artıları eksileri düşündüm:

+ Medeniyet, kültür, kibar insanlar vs.
+ Sokakta random bıçaklanmama, köprüden geçerken rastgele yıkılma şansının çok daha düşük olması.

- Şu an işyerinde memur değilim ama benzer şekilde disiplin suçu dışında atılamıyorum. 5 yıllık bir çalışan olarak 200.000/ay brüt maaş alıyorum. Finlandiya'ya gidersem maaşım büyük ihtimalle düşecek.
- İşyerinde kendi projelerimde çalışabiliyorum.
- İşimin mental yükü çok az. Evet saat olarak mesai saatleri yüksek, cuma geceleri genelde iş oluyor. Ama iş arkadaşlarımdan daha yetenekli olduğum için bazen evde oyun oynuyorum gün içinde, sonra 2 saatte hallediyorum; onların yapamadıklarını da topluyorum.

+ Online yurtdışından sipariş verebilme.
- Yemeksepeti vs. şeylerin olmaması.
+ Çocuk işlerine girilirse eğitim, güvenlik.
- Random bir dilleri var. Dil konusunda yetenekli biriyim ama işin içinden çıkılabilir durmuyor.
+ Türkiye 10 sene sonra çok daha kötü olur mu?

Siz ne yapardınız. Dener miydiniz?
0
aguen
(14.01.25)
bu soruyu buraya sorarsan herkes git der düşüncesiyle geldim. ben gitmezdim.
0
deartheodosia
(14.01.25)
kız arkadaşını önden yolla, sensiz pişman olacak ve orayı beğenmeyecek bence ve geri dönecek, bi süre pusuya yatardım :) Finlandiya onun için de çok zor bi seçenek değil mi?
0
damba
(14.01.25)
Finlandiya neden?
Saydigin seyler daha cok sosyal devlet yani diger eu ülkelerinde de olan seyler.
200k brüt demissin.
65k€ yapiyor yillik. Öyle bir maas finlandiya‘da da bulursun merak etme.
0
sonsuz
(14.01.25)
O kadar imkansahibi ve maasi ben alsam finlandiyayi turkiyeye getiririm kardeş neden gideyim
0
Zetnikov
(14.01.25)
finlandiya'nın neresi, turkiye'nin neresi? helsinki tabii ki çok kötü bir opsiyon değil ama diğer şehirleri soğukla birleşince istanbulla filan kıyaslanacak yerler değil. geberirisiniz sıkıntıdan ki helsinki bile yani eh. hayattan ne beklediğinizle, burda ne yaptığınızla alakalı. hoş oyun oynayıp yemek siparişi veriyorsanız sürekli nerde olduğunuzun pek bir önemi yok.

sosyallik açısından fin toplumu biraz kendi arasında kapalıdır da ayrıca. ciddi göçmen de var.

müstakbel eş uzmanlığını yaptıysa ve özel sektörde devam edebiliyorsa ben kalmayı seçerdim. fince filan da dünyada işe yaramaz uğraşılmaz diller.
0
awlmi
(14.01.25)
galiba bi ben gidermişim :d
0
baldan kaymak
(14.01.25)
Neden Finlandiya sorusunun cevabı şey, orada denklik almadan önce bi staj aşaması oluyor ve temel bir maaş veriyorlar. Bir de anlamsız bir dil olduğundan, C1 olanı kabul ediyorlar direkt anladığım kadarıyla. Diğer ülkelere doktor olarak gitmek daha zor sanırım.
0
🌸aguen
(15.01.25)
Abi biraz zor soru. Finlanda olmasaydi daha kolaydi.

Benim finli çalışma arkadaşım var. Oralar sessiz sakin de süper değil. Özellikle iş olanaklari, sağlık vs. Benim arkadaş çok sikayetci oralardan, fransa bile Çok çok daha iyi yani (ki ondan da şikayetçi olan çok).

Harbiden neden illa orası? Hanım oralı mi? Değilse yani trilyon tane ülke var.

Bir de kişiye çok bağlı. Ben hayatta yapamam ne fin insanıyla ne de Finlandiya ile. Kötü olduklarindan değil de akdeniz insanı benim olayim.
0
logisticsmanager
(15.01.25)
“Bir de anlamsız bir dil olduğundan(?) C1 (gayet yüksek bir seviye) olanı kabul ediyorlar direkt anladığım kadarıyla.”
Şu dil konusunu bir gözden geçirin.
0
sibertenik
(15.01.25)
finlandiya'ya hiç gittin mi? nasıl bir hayat var, gördün mü?

ben helsinki'ye gittim, yaşanmaz orada. hayatımda bu kadar sıkıcı, yapacak hiçbir şeyin olmadığı bir şehir görmedim. ki bu bir de başkent. diğer şehirleri hayal bile edemiyorum. yazın bile sokakta hayat yoktu. finler iklimden dolayı evlerinde sosyalleşiyorlar ve kendi küçük dünyalarında, hele hele evlerinde bir göçmeni kabul etmeleri çok zor. enternasyonel bir ülke de olmadığından, minicik bir sosyal çevrenin içine hapsolmaya hazır olun.

oraya arkadaşlarımız göçtü. onların yanına gitmiştik. finlandiya'ya gelmekle büyük hata yaptıklarını söylüyorlardı. sosyal devlet ve iş açısından da iyi bir ülke değilmiş. bir sürü detay anlatmışlardı ama unuttum açıkçası.

çocuk telekom mühendisi gibi bir şey. nokia'da çalışıyordu. iki sene önce işten çıkarıldı. en son belediye şoförü olmaya çalışıyordu. o denli bir kıtlık var, iş bulma konusunda.

işin fince tarafına değinmek dahi istemiyorum. 5-6 yılda hala öğrenememişlerdi ve aşırı zor olduğunu söylüyorlardı.

doktor olarak yurt dışına gidilecek çok daha iyi avrupa ülkeleri var. zorsa zor, çabalayın upğraşın, başka bir ülkeye göçün.
0
sir gawain
(15.01.25)
hocam aynı sekilde ingiltereye tasındık. finlandiya dilden ve izole olmasından ötürü biraz daha zorlayıcı. özelden yazın detaylı konusalım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(15.01.25)
Oradan biriyle evlilik yapma veya ilişki ihtimali yoksa izole bir hayat yaşarsın. Finlandiya'da bir Türk olarak Türk gibi yaşamak birçok yönden sorunlu. İleride çocukların daha da ciddi sorun yaşar.

Finlandiya'da parayı da bulamayacaksın.

Ne için gidilir? İnsani gelişmişlik ve sosyal ilişkiler. Türk bir aile olarak sosyal açıdan izole olunacağı için şahsi fikrim bu durumda gidilmez
0
wd40
(15.01.25)
koş.
0
kimlanbu
(15.01.25)
Turkiyede ic savas cikcak fps oyunlarinda iyiysen kal
0
lapaz
(15.01.25)
Kiz arkadasinin Finlandiya'ya kabul edilecek kadar donanimli olmasina mi sasirayim yoksa senin ayda 200k kazanmana mi..

Sahsen ben olsam kizdan ayrilir, Amerika'ya göçerdim.
0
feastofthedamned
(15.01.25)
Hanımlar beyler, neden ayrılayım evlenmeyi planladığım insandan biraz mantık ya :D

Bir de amerika'ya asla gitmem. Beni hiç çekmiyor, kültürel olarak da uyumlu olduğum bir ülke değil.

Danimarka vs. ya da ingiltere olsa mesela daha sıcak bakardım ama ingiltere'de IT sektörü içler acısı. Çok ileri seviye bir kurumdaki arkadaşım bile 8 aydır iş arıyor maaş düşürmeden başka yer bulamadı.
0
🌸aguen
(15.01.25)
Ben de herkes kesin git demistir diye geldim ama buyuk yanildim. Birkac yillik gecici birsey olmadiktan sonra bence gidilmez. Finlandiya'ya romantik dusuncelerle cok olumlu bakiyordum. Finlandiya olmasa da Hollanda'ya geldim. Az cok tanidigim, akrabam da var, ona ragmen patladim. Geldigime pisman degilim ama uzun sure kalacagimi sanmiyorum.
0
mbond
(15.01.25)
yazdigin kriterler tuhaf. bence ulkeden ziyade kafayi degistirmen lazim. cunku insan gittigi yere kendisini de goturuyor. bu evhamlarla gidersen mutsuz olup geri donme ihtimalin %99 diyorum. bir turk icin ispanya'da yasama zorluk seviyesi 4 ise finlandiya 9'dur. kultur, iklim, adaptasyon hayvan gibi problemler varken yemeksepetini, amazonu falan dusunmeni kastediyorum.
0
buenosdias
(15.01.25)
@mbond, göcün modasi gecti.
0
sonsuz
(15.01.25)
6 yildir Almanyada yasayan benim icin bile cevaplamasi zor bir soru cunku asiri kisisel.
SIzin durumunuzda Turkiyeden ayrilmak icin cok guclu bir neden olmasi lazim.Ben mesajinizda o nedeni goremedim. Kuzey Avrupa iklimi olsun, insani olsun dili olsun adapte olmasi diger Avrupa ulkelerine gore daha zordur diyebilirim.Cevre ile iliskin nasildir bilmiyorum ama yasam coskunu bile kaybetme riskin var eger gitme nedenini kafanda tam oturtamadiysan.Oncelikle maddi olarak daha iyi olmayacaksiniz bence.

Yerinizde olsam 1 ay izin alir Finlandiyada etrafi gezerdim.
0
turkuaz
(15.01.25)
Ülke değiştirmek sanılanın 10 katı zor bir iş. Hele bir de bizim gibi kaostan nordic,baltic vs. güneşsiz ülkelere gelmek daha bir fantastik değişim istiyor. Ancak bu kişiye bağlı bir geçiş.

Dolayısıyla bu kişinin kendi tercihi olmalı, eş sebebiyle istemeyerek gidersen kız arkadaşı zaten geçtim, orada mutsuz olursan ki başta dünyanın en güzel yerinde de olursun malum kuş ve altın kafes, ilişkiniz bundan çok etkilenir. Bu kolay bir yük değil. ancak abi yemeksepetini negatif yazmak nedir allahısen yada yurtdışı siparişi pozitiflemek ne.
wolt.com yani al yemeksepeti hatta iyisi kim yok diyor. Çok basitten bakıyorsun bu işe.
0
wallcan
(15.01.25)
Bence giden insanların YouTube videolarını izleyin ve tartın. Gittikten sonra sorun etmem dediğiniz şeyleri sorun edebiliyorsunuz. Bu kesin sorun olur dedikleriniz sorun olmayabiliyor. Erkek arkadasım yanıma gelmek konusunda %100 eminken sonradan baska ulkeye gecemez misin ben o dili ögrenemem demeye basladı ben de ona da uygun olabilecek ulkelere bakmaya basladım. Yazan herkes haklı, gorundugunden daha zor ve kotu hava psikolojiyi cok etkiliyor.

Kız arkadası onden yollamak da mantıklı. Ben erkek arkadasımdan once onden gittim ama ona hic uymayacagını gorunce alternatiflere bakmaya basladık.
0
jazzabel
(15.01.25)
yemeksepeti konusunda linç yemişim :D onunla anlatmaya çalıştığım, türkiye'de yemek diyoruz geliyor, evim temiz olsun diyoruz temizlikçi geliyor; özel hastanelerde vip hizmet görüp işimizi hallediyoruz vs.

bunların olmayacağının farkındayım. ve böyle bakınca bence gerçekçi bir eksi.

finlandiya'ya hiç gitmedim ama beni çekmiyor. belki de gidip görmek lazım ama verdiğim örnek ülkeler danimarka veya ingiltere gibi multicultural değilmiş gibi geliyor. giden insanların "bura çok güzel" diye anlattıkları şeyler çok basit çok küçük geliyor.

öte yandan kendi arkadaşlarımın 80%i falan hollanda/ingiltere dağıldılar. bir ikisi hariç mevcut yaşam kalitem daha yüksek olduğu için gitmedim.
0
🌸aguen
(15.01.25)
turkiye'de rahatim yerinde diye daha bu yasta yurtdisina tasinmamazlik etmezdim, daha cok genc oldugumu dusunur turkiye'nin toparlanmasi icin en iyi ihtimalle 10-15 yil gerektigini goz onune alirdim. bununla beraber, yasamdan ne beklediginiz cok onemli, su anda sizi rahatsiz eden bir durum yoksa muhtemelen zaten yurtdisina gidip gitmemek sizi pek degistirecek bir sey degil. ben 10 yil once bile turkiye'nin geldigi halden epey rahatsizdim.

bununla birlikte ikinizin de anladigim kadariyla daha ayak basmadigi, sevip sevmeyeceginizi bilmediginiz bir ulkeye gemileri yakip gitmek sacma. C1 cok ciddi bir dil duzeyi bu arada. Almanca mesela b2 sinavi ile c1 sinavi arasinda daglar kadar fark var, oyle b2yi biraz gelistirdim c1 aldim denecek bir fark degil - bence - . arkadasinizin fincesi hangi seviyede su anda? gidip biraz gormek, belki 1-2 ay kalmak daha mantikli bir secenek. ve bu 1-2 ay yazin ortasinda degil kis aylarinin ortasinda olmali.

yillik 65kEuro brut isinizde iyiyseniz alinmayacak bir sey degil +1
0
kassiopeia
(15.01.25)
Uemeksepeti/Amazon siparisi konusunda linc yemekten ziyade, benim anladigim kadariyla arkadaslarin dedigi, "baska ulkeye tasinmak veya tasinmamak icin bunlardan daha buyuk nedenlerinin olmasi lazim yoksa pisman olursun" seklinde. Ya bir sebepten Turkiye'den kesin gitmek istemen, veya yeni ulkeye bir sebepten asiri ilgi duyman falan lazim ki sende bunlar yok.

Bircok kisi Finlandiya'nin kulturel icedonuklugunu yazmis ki bu ne kadar yazilsa az. Avrupa standartlarinda bile son derece dislayici bir toplum olmasiyla meshur, Almanlari akdeniz insani gibi gosterir kiyasla o derece.

C1 konusu da bahsedilmis. Vatandaslik icin sinav yapiyorlarsa o C1 ciddi bir C1'dir, eksi sozlukte herkesin yersen C1 ingilizce bilmesi gibi bir sey degildir. Zorlugu da Ingilizce'yle Ispanyolca'yla falan kiyaslanamaz. Bir de mesela bir yabanci Turkiye'ye yerlesse herkes onunla habire Turkce konusur, iste konusur, asansorde konusur, pazarda konusur vs istemsiz olarak pratik yaptirir. Finlandiya'da bu olmayacak ve kafayi kirip her gun saatlerce ugrasmadikca kayda deger bir Fince ogrenemeyeceksin. Bu abartiliyor gibi gorunse de gercek.
0
hot potato
(15.01.25)
yurtdisina cikmayi dusunen arkadaslara iki tavsiyem var

1 - gideceginiz ulkenin dilini iyi bilmeniz lazim, cok iyi. yoksa zir cahil muamelesi gorursunuz, bocek kontenjanindan disari cikmanin manasi yok.

2 - alacaginiz maasin ortalamanin ustunde olmasi lazim, yoksa surunursunuz.

bu ikisini de finlandiya'da yapabilecegini sanmiyorum, o yuzden benim cevabim net olarak GITME.

Turkiye'de senelik 2.5milyon maasi birakacak adamin yurtdisinda senede bunun 4-5 katini yapmasi lazim ki degsin. o da 300-350bin dolar maas demek. bunu da sana verebilecek tek ulke var, USA.

"kosarak git", "buyuk firsat", "gitmezsen salaklik edersin" falan romantik cevaplar, romantizm de karin doyurmuyor.
0
cooperr
(15.01.25)
Tekrar yorum yapiyorum bilet al git gez insanlarla selamlas bi kahvesini fln icin oranin bakalim

Ama uzun kalmaya calis 1 hafta dayanamayacaksin yada asik olcan bilemeyiz bence en mantiklisi bu

Cunku sen hevesli gozukuyorsun bizi dinlemezsin sincik
0
Zetnikov
(22.01.25)
(10)

Nafaka ne durumda baglaniyor ne durumda baglanmiyor

optimistbakunin
Selam merak ettigim sorular vardi bekarim oncelikle bir anlam yok soruda.Diyelim ki er kisisi aldatildi. Konusmalar vs de var diyelim. Bu senaryoda cocuk yok kadina nafaka baglanir mi cocuk varsa ne degisirAnlasamadilar karsilikli ayrilalim dendi bunda nafaka oluyor muKadin kisisi istemiyor erkegi b
Selam merak ettigim sorular vardi bekarim oncelikle bir anlam yok soruda.
Diyelim ki er kisisi aldatildi. Konusmalar vs de var diyelim. Bu senaryoda cocuk yok kadina nafaka baglanir mi cocuk varsa ne degisir
Anlasamadilar karsilikli ayrilalim dendi bunda nafaka oluyor mu
Kadin kisisi istemiyor erkegi bosanmak istiyor bu durumda nafaka oluyor mu
Az cok sorunun temeli anlasilmistir sanirim nafaka hangi durumda kadina baglanir hangi durumda baglanmaz.
Mesela erkek bu evlilik surecinde ev arsa aldi ama kadin calismiyor maddi getirisi yok, ortaklik isteyebilir mi
0
optimistbakunin
(14.01.25)
Gerci bunlar googleda yaziyor ama gercek tecrubeler nasil onlari merak ettim
0
🌸optimistbakunin
(14.01.25)
Kadın erkek arasındaki gelir farkı önemli. Kadın az kazanıyorsa fakirliğe düşecek diye nafaka alıyor.

"Mesela erkek bu evlilik surecinde ev arsa aldi ama kadin calismiyor maddi getirisi yok, ortaklik isteyebilir mi" >>> bu durumda kadın %50 ortak. evlilik sonrası alınan mallar 50-50. Ayrıca nakit yardımı da alır çalışmadığı için
0
wd40
(14.01.25)
@wd40 adam mesela is kurdu kazaniyor da. Ama kadinin bir katkisi olmadi bu surecte. Isin ortagi mi olacak nasil oluyor ki? Is diyelim fabrika ya da restaurant
0
🌸optimistbakunin
(14.01.25)
Sizin durumunuzda, kadın kişisi çalışmıyorsa, boşandığında geçimini sağlamada sıkıntıya düşecekse nafaka bağlanır.
Ayrıca çocuk varsa, çocuk normalde anneye verilir, çocuk için de iştirak nafakası ödenir.
Evlilik süresince takılar ve mirasla gelenler hariç, kadın almış olsun, erkek almış olsun, farketmez, mal ortadan ikiye bölünür.
0
Mirket
(14.01.25)
@optimistbakunin

1 kuruş katkı olmasa bile herşeye %50 ortak. +nakit..maaşının %20 si falan
0
wd40
(14.01.25)
Feminizm, guclu, bagimsiz kadin girl power ama medeni hukuk, bosanma yasalari 1910 yilinin toplumuna gore halen nedense.
0
baldur2
(14.01.25)
Aslında ben dahil çoğu kişinin evlenirken bilmediği seçenekler var, bu mal paylaşım rejimleri olarak geçiyor. Hepsini tek tek araştırırsanız bütün sorularınıza cevap olur.

"default" olarak edinilmiş mallara katılma rejimi aktif gibi düşünebiliriz.

Anlattığınız senaryolar standar. Aldatma varsa ve kanıt varsa aldatan tarafa nafaka yok. Karşılık anlaşma varsa, nafaka, mal paylaşımı konularında fikir birliği varsa gene nafaka yok (yakınlarımda bolca örneği var)
0
kimlanbu
(14.01.25)
Evlilikten sonra edinilen mallar ikiye bölünüyor ama erkek eğer alınan şeyi evlilikten önce kazandığı bir para ile aldığını ispatlarsa o kısmı dahil edilmiyor. Örneğin, 10 milyon tl’lik ev aldı. 4 milyon tl’sini evlilikten önceden biriktirdiği/kazandığı bir para ya da evlilik öncedi sahip olduğu başka bir evi satarak ödedi. Kalan 6 milyona evliylen kredi çekti ve ödedilerse, kadın sadece 6 milyonluk kısmın yarısında yani 3 milyona hak iddia edebiliyor. Diyelim kredinin 1 milyonu ödenmişken ayrılıyorlar, kadın 500K iddia edebiliyor. Yani beraberken edinilen kazançlarla edinilen mallar 2’ye bölünür.

Nafaka aldatan tarafa verilmez. Kadın çalışıyor ve çocuk yoksa yine nafaka şansı düşüyor. Ayrıca anlaşmalı olarak ne olursa olsun nafakasız anlaşma şansı olur. Bu arada erkek de fakirliğe düşüyorsa nafaka iddia edebiliyor.örn;

youtu.be
0
awlmi
(14.01.25)
bahsettiğiniz nafakanın adı yoksulluk nafakası olarak geçer hukukta. anlaşmalı boşanmada taraflar nasıl istemişse o şekilde olur. yani bağlanıp bağlanmaması tarafların her ikisinin de onayına bağlı. çekişmeli davalarda ise 2 şart var. 1. nafaka isteyen taraf boşanmada diğerinden daha fazla kusurlu olmamalı 2. boşanma ile yoksulluğa düşecek olması. yani geliri kalmaması. bir işte çalışıyorsa veya üzerine kayıtlı gayrimenkul falan varsa nafaka talebi reddedilir.
mal paylaşımı ise tamamen farklı bir konu. 2001 yılından sonra evlenilmişse ve evlilik devam ederken bir mal edinilmişse buna karı ve koca ortak olur. burada kıstas bir veya iki tarafın çalışarak kazanmış olması gerekir. çalışmadan yani bağışlama miras loto ikramiyesi vs gibi kazanımlarda ortaklık olmaz.
0
ground
(14.01.25)
Bir de şu var :)

x.com
0
Mirket
(14.01.25)
(11)

Çift terapisinde çiftler birbirini öpebiliyor mu?

encokbenisevinnolur
Troll soru değil valla.Bir arkadaşım nisanlisiyla başlamışlar. İlk seansta bir seyi konuştukları bir yerde bizim oğlan bir an yükselip nisanlisini yanağından öpmüş.Çift terapisti de bir daha gelmeyin böyle olacaksa demiş.Yanağından öptüm diyor,Böyle bir kural mı var?
Troll soru değil valla.
Bir arkadaşım nisanlisiyla başlamışlar. İlk seansta bir seyi konuştukları bir yerde bizim oğlan bir an yükselip nisanlisini yanağından öpmüş.

Çift terapisti de bir daha gelmeyin böyle olacaksa demiş.

Yanağından öptüm diyor,
Böyle bir kural mı var?
0
encokbenisevinnolur
(13.01.25)
Terapist terapist olamayacak kadar katı biriymiş.

Cinsel terapide çiftlere cinsel görevler veriliyor. Vaginismus tedavisinde hekim eşliğinde ilişkiye giriliyor. Masum bir öpücük lafı mı olur?
0
alimcgraw
(13.01.25)
kendi kendinize sorunlarınızı çözmeyin, ben nasıl para kazanacağım, demiş.
0
gabe h coud
(13.01.25)
ister öper ister el ele tutuşur. yani terapist dövmedikten sonra müdahale etmez.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
Masanın üstüne çıkıp ilişkiye giriyorlar. Terapist onları yönlendiriyor
0
wd40
(13.01.25)
normal sartlarda kimse nisanlisini sevgiyle yanaktan optu diye tepki gostermez. terapistin verdigi tepkiye bakilirsa muhtemelen hikaye eksik/yanlis anlatilmis. yada terapistimiz 3 basarisiz evlilik sonrasi benden daha uzmani olamaz diyerek sektore adim atmis 48 yasinda, cocuksuz, 5 kedili, tarot duskunu bir abla.
0
buenosdias
(13.01.25)
Ya hikayede eksik parçalar var ya da terapist sorunlu.
0
morca
(13.01.25)
Hikayede eksik parçalar var… çift terapisine gidiliyor, belli ki sorunlar var. Yükselip öpme mevzusuna gelecek ne yaşandı? Belki rol yapıldığı, sorunun üstünün kapatılmaya çalışıldığı, terapinin ciddiye alınmadığı gibi bir durum mu oldu? Öncesi - sonrasını dinlemek lazım. Gelmeyin dediği belki başka bir şeydi?

Hekim eşliğinde ilişkiye girme konusuna geçiş yapılması bi garip olmuş. Benim bildiğim hiçbir cinsel terapist böyle çalışmıyor. Eve ödev veriyor. Seansta dinlemek ve ödev vermek ile yanında olmak çok ayrı durumlar. Etik sorunlara dönebilecek bir potansiyel var orada….
0
master of ceremonies
(13.01.25)
bana da hikayede eksikler var gibi geldi, ama birebir böyle olduysa terapistin cvsi gözden geçirilmeli.

diğer konuya değinmem istedim, terapistin karşısında ilişkiye girmek diye bir şey yok. bunu söyleyen insandan direkt kaçın hekimse sağlık bakanlığına, psikologsa derneğe şikayet edin. rahmetli haydar dümen yapardı böyle saçmalıklar, ondan yadigar kalmış olabilir.
0
red g
(13.01.25)
Twitter terapistine denk gelmişler sanki.
Hikaye tam olarak böyle yaşandıysa abartılı bile diyemiyorum saçma sapan bir tepki.
0
mutekebbir
(13.01.25)
Çok şaşırdım. Acaba çift terapisti hocaefendi kılıklı biri mi?
0
SiyamkedisiZorro
(13.01.25)
Terapist hakli
0
Zetnikov
(14.01.25)
(7)

Lebron James kişilik olarak nasıl biri?

ya ben lan neyse
ingilizcem yok. hiç saha dışı hallerini bilmiyorum.teşekkürler.
ingilizcem yok. hiç saha dışı hallerini bilmiyorum.

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(12.01.25)
ben itici biri olduğunu düşünüyordum ama Kobe Bryant'ın vefatından sonraki hareketleri bana samimi geldi. Çocuklarının yanında oldu vs. Çok takip edemesem de oğlu Lakers'a gelmiş sanırım. Her türlü sıkıntılı bir hareket. Bu kısım yine soru işareti oluşturdu.
0
sparkle kiddle
(12.01.25)
siradan bir amerikan comari iste. o kadar deprem, savas, dram vs.. oldu bi tek kendisini, kendi cevresini ilgilendiren olaylara tepki verdi.
0
buenosdias
(12.01.25)
oglunu nba'de basketci yaptı. itici bir tip
0
wd40
(12.01.25)
tam bir narsisist
0
hot potato
(13.01.25)
GOATlar narsist, egoist, sevimsiz insanlardan cikar.
Koby'den kadar cins olmadigi kesin, ama normal birisi oldugunu dusunmek utopik olur.
0
cooperr
(13.01.25)
bu adam GOAT. 17 yaşında direk nbaye girsin denen bir yetenek yani lise de falan artık yıldız olduğu belliydi. benim de fazla bir bilgim yok ama MJye göre daha karakterlidir. black live maters muabbeti reklam koksa da savundu. basketbol çevresinde sevilen bir adam. yani cedi osmanla falan araları iyiydi cavsteyken. 2010 decision muabbetinden sonra insanlar çok şovmen olduğu için tepki gösterdi.

bu tarz adamlar egoist olur ama olmalı da zaten yoksa 40 yaşında bir basketçi bu kadar verimli olamaz. kişiliği mj kobe gibi adamlara göre daha iyidir.

saha dışı halini fazla bilemesin 10 korumayla gezen adamın doğallığı kalmaz zaten.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
Jordan'dan iyi olduğu kesin +1

Michael Jordan saha dışında tam bir pislik. Klasik hikaye vardır büyükannesiyle kart oynarken bile hile yapıyormuş kazanmak için. Kazanma hırsı o kadar psikopatça değil diye düşünüyorum Lebron'un. Kendisinin hayranı değilim, ilk 10-15 senesinde pek sevmezdim de şimdi nötrüm yani.
0
nundu
(13.01.25)
(14)

sırt çantası kullanımı

dedim ben sana
seyahatlerde hep çapraz çanta kullanıyorum. yanıma cüzdan, pasaport, powerbank ve şarj aleti alıyorum sadece. sırt çantası fobim oldu resmen. en güvenilir şehirlerde bile acaba biri çantamı açar da cüzdanımı, pasaportumu alır mı korkusu yaşıyorum. sokaklarda görüyorum çokça kullananı ama ben asla ce
seyahatlerde hep çapraz çanta kullanıyorum. yanıma cüzdan, pasaport, powerbank ve şarj aleti alıyorum sadece. sırt çantası fobim oldu resmen. en güvenilir şehirlerde bile acaba biri çantamı açar da cüzdanımı, pasaportumu alır mı korkusu yaşıyorum. sokaklarda görüyorum çokça kullananı ama ben asla cesaret edemiyorum. decathlonun 10lt olan küçük modelinden var 2 tane, tedirginliğim yüzünden kullanamadım bi türlü. var mı sizin taktiğiniz sırt çantası kullanırken? özel eşyalarınız için aldığınız bi önlem vs?
0
dedim ben sana
(12.01.25)
Aradım bulamadım bir duyuruda bunu konuşmuştuk.senin çözümün direk samsonite securipak.türkiye dekiler bir eski versiyon yenisinde çantanın üst kısmından usb c bağlantısı falan da var.
0
duptıs
(12.01.25)
Çantaya küçük kilitlerden takabilirsin.
Hedef olmamak için pahalı ve gösterişli giyinme. Sana bakınca bundan pra çıkmaz desinler
0
wd40
(12.01.25)
Bel çantası?
0
thesomberlain
(12.01.25)
dun bir sirt cantasi gordum. sirta bakan kisimdan giris var sadece. ornek olsun diye koyayim.

www.amazon.com.tr

bir de orta kisimdan koyulan var, o da bu: www.trendyol.com
0
supergirl
(12.01.25)
@duptıs bu baya büyük ya daha küçük bişey lazım bana.

@wd40 falçatayla ya da bıçakla kesebiliyorlar çantaları instagramda çok video gördüm öyle.

@thesomberlain amaç alternatif üretmek değil de sırt çantasını nasıl güvenle kullanabilirim?
0
🌸dedim ben sana
(12.01.25)
Çantanı falçatayla kesecekler kadar korkuyorsan bence hiçbir yere çıkma. Kesilmeyecek çanta demirden falan olmalı.
0
wd40
(12.01.25)
@wd40 hocam şimdi bu bir öneri mi gerçekten ya. hani güvendiğiniz yöntemden devam edin demek yerine neden üslubunuzu bu kadar kötü bir dille karşı tarafa anlatmayı tercih ediyorsunuz? neden negatif yani. gerçekten anlamıyorum.
0
🌸dedim ben sana
(12.01.25)
anti-theft cantalara bakabilirsin. ben gene de capraz cantayi daha güvenli buluyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.01.25)
www.mavi.com
Bunun siyah olanından kullanıyorum ama malzeme kalitesini beğendiğimi söyleyemem.

Bir de hem sırt, hem omuz çantası gibiler var, mesela:
www.boyner.com.tr
0
kendi helvasını kavuran zombi
(12.01.25)
canta linki verdim ama kendim ne yaptigimi soylemedim.

1- kimlik veya pasaport tasimiyorum. evet zorunlu ama bu yasima kadar bir sorun yasamadim. yurtdisinda yasiyorum. polis kimlik sordu bir kere, telefondan gosterdim sorun cikarmadi. tatile gittiysem de yanimda tasimiyorum, odada birakiyorum. her seyimin fotografi var telefonumda, sifreli.
2- cuzdan kullanmayali yillar oluyor.
3- nakit ya hic ya da nadiren az miktarda tasiyorum. o da cantanin muhtelif yerlerine atilmis oluyor.
4- hic debit veya kredi karti yok ustumde. ama bunu Apple Pay'e borcluyum elbette. TR'de olmamasi uzucu gercekten. ATM'yi bile boyle kullaniyorum.
5- seyahat esnasinda pasaportumu pasaport cuzdani gibi bir sey var, onda tasiyorum. simdi icine bir de Airtag koydum ne olur ne olmaz. yani calinmasina cozum degil ama ben zaten evde nerede oldugunu bulmak icin koydum.
0
supergirl
(12.01.25)
Kardeş bel çantasını çapraz olarak omzuna asabilirsin ve bahsettiğin zamazingolar içine sığar. Bakış açını değiştir
0
thesomberlain
(13.01.25)
XD Design'ın çantaları kesilmeye karşı korumalı diye biliyorum. İsterseniz bir bakın. Ben böyle bir ihtiyaç/endişe açıkçası hiç yaşamadım. İstanbul'da yaşıyorum, eğer çantamda değerli bir şey varsa ve kalabalığa girersem gerekirse çantamı önüme alıp tenhaya kadar bu şekilde devam ediyorum.

Bir erkek olarak cüzdanımı ve cebime sığabilecek değerli eşyamı/paramı çantamda asla taşımam. Çantamda yükte ağır pahada hafif şeyler (termos, şemsiye, powerbank vs) ile bilgisayarım olur. Çantanızın kesilmesinden endişe ediyorsanız, bence para, cüzdan, pasaport, kimlik gibi en önemli eşyalarınızı üzerinizde taşımanız bence çok daha yerinde olur.

Eğer yukarıdaki çantanın fiyatı yüksekse, şu çantaya bakabilirsiniz: www.decathlon.com.tr

Hırsızlığa karşı ekstra koruması yok diyebiliriz ancak sırta en yakın olan bilgisayar bölümünde fermuar için çok basit, kilit bile diyemeyeceğim bir lastik parça var. Fermuarı oradan geçirirseniz açarken gerçekten biraz uğraştırıyor. Değerli eşyalarınızı bu kısma koyarsanız, bu kısım oldukça ince, sırtınıza aşırı yakın ve dışarıdan kesilmesi zor bir yerde olduğu için değerli eşyalarınız bir miktar daha güvende olacaktır. Bu çantanın bir ufak boyu daha mevcut ama onun sırta böylesine yakın ve kesmesi zor bir gözü mevcut değil, sadece ana göz var.

Çapraz sırt çantası yıllar önce kullandım. 15 yıldır da iş için aralıksız postacı çanta kullanıyorum. Tek omuzdan geçen çantalar ağır kullanıma hiç uygun değil, ağır yükle gerçekten insanı yormakla kalmıyor, sağlığa da zararlı. Ancak siz sadece bu saydığınız eşyaları alıyorsanız çanta zaten hafif olacağı için gözünüzün kesmediği yerlerde çapraz çanta kullanıp yerine göre çantanızı tek hamlede önünüze alabilirsiniz.
0
10551037
(13.01.25)
Sirt cantasi icin guzel oneriler gelmis, sirt kismindan acilanlar var. Kalabalik yerlerde cantami onume alirim +1

bunun disinda w40'a kizmissiniz ama, dunya gercekten o kadar tehlikeli bir yer degil, yani guney amerika'dan asya'ya onlarca ulke gezdim, kadin olarak ucra yerlerde de dolastim, bahsettiginiz tarzda bir olaya rastlamadim. Bu demek degil ki bu tarz olaylar olmuyor, esyamizi acip gezelim, elbetteki oluyor ama ortalama bir ozenle ve daha tehlikeli sehirlerde bazi mahallelere girmeyerek, esyalari otelde birakarak vs onlem alinarak bir cok kisi gerek tek basina gerek grupla geziyor. Bu nedenle bu denli endise yaratacak sekilde tehlike icinde yasadiginizi dusunmenize neden olan bir sey var mi ona bakmak onemli olabilir.
0
kassiopeia
(13.01.25)
Çapraz çantanız ne büyüklükte? Neden kullanmaya devam etmiyorsunuz? Önden takılan çapraz çantalar iyi görünüyor.

Antitheft çantalar var. Onlara bakabilirsiniz.

Mümkün olduğu kadar az özel eşya olsun: pasaport, kredi kartı, anahtar. Bunlar zaten çok az yer tutuyor ve ben direkt montun fermuarlı iç cebinde tutuyorum. Çanta vs de değil.

Benim için kalanı çalınsa can sıkıcı olur ama soruna dönmez düzeyinde olunca decathlon çanta yetiyor. Açılır mı? Evet mümkün. Çok kalabalık bir yerse önden asıp hayatıma devam ediyorum…
0
master of ceremonies
(13.01.25)
(5)

kis lastigi olmadan ist eskisehir yolu gidilir mi?

ala09
guno arklar sb
guno arklar sb
0
ala09
(10.01.25)
Yolda kar ve buzlanma fazlaysa kış lastiği pek işe yaramıyor. Tehlikeli olur. Bence zincir taksan bile riskli.
0
wd40
(10.01.25)
evet
0
gabe h coud
(10.01.25)
kış lastiği 7 derece ve altında fark ediyor. yolda kar yoksa ki olduğunu sanmıyorum gündüz yolculuğunda biraz dikkatle sorun olmaz gibi geliyor.
sayfa açılırsa;
www.kgm.gov.tr
0
kisa
(10.01.25)
gidilir de devletin kasasında bişi kalmadığı için trafik cezalarına yüklendiler. o yüzden durdurulmamaya dikkat et. kar yağmadan da pek kontrol etmiyorlardı eskiden.
emekli maaşları trafik cezalarından karşılanıyor.
0
mathilda.may
(10.01.25)
@mathilda.may kış lastiği zorunluluğu ticari araçlar için var. gündüz saatlerinde gidilebilir ama risk almaya değer mi bilemedim. tren seçeneğini düşünürdüm ben olsam.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(10.01.25)
(13)

Dating uygulamalarında sohbeti baltalayan hareketler

sekizdokuzon
Ben başlayayım; hemen bir şeyler içme teklifi etme, fotoğraf atma, fotoğraf isteme. Sizi sohbetten soğutan şeyler neler oluyor bu uygulamalarda?Teşekkürler.
Ben başlayayım; hemen bir şeyler içme teklifi etme, fotoğraf atma, fotoğraf isteme. Sizi sohbetten soğutan şeyler neler oluyor bu uygulamalarda?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(08.01.25)
Hem kadın hem erkeklerin profillerinin yazı olarak bomboş bırakılması, yabancıları bu açıdan başarılı buluyorum, ne seviyorlar ne ile uğraşıyorlar detaylı yazıyorlar, uyuşursan çok güzel muhabbet dönüyor, türkler çok ketum kendini tanıma konusunda
0
grimavi
(08.01.25)
tek taraflı muhabbet. bir de kanca atmak gibi bir şey var. sohbeti bitirmiyor ama doğru düzgün yazmıyor da, bitirmeye çalışırsan yazıyor bazıları. attention tabii.
0
gabe h coud
(08.01.25)
bence yukardakiler yine anlasilir seyler nispeten ama bir konuda sohbet ettiginizi dusunuyorsunuz ortak bir ilgi alani vs, heyecanla 3-4 cumle bir sey yaziyorsunuz karsi taraf tek kelimelik cevap veriyor, bu cevap hahaha, evet, bence de, :) olabilir onemli degil. sizdeki coskuya karsilik bulamamak deli ediyor beni.
0
bay b
(08.01.25)
Türk kızlarının daha adamakıllı tanışılmadan konuyu direkt maddiyata getirip arka arkaya soru sorması. Karşı tarafın yolunacak kaz aradığını hissedince insan haliyle soğuyor. Fransa'da göçmen diye küçümsediğiniz Faslı, Tunuslu hatunlar bile yapmıyor bunu.
0
sir william jones
(08.01.25)
@sir: cidden merak için soruyorum: araban var mı gibi sorular mı? Ya da maaşını mı tahmin etmeye çalışıyorlar? Sana inanmadığımdan değil, meraktan soruyorum.
0
🌸sekizdokuzon
(08.01.25)
sir +1
bay b +1
gabe +1
grimavi +1
Aynı coşkuyla cevap alamamak, konuyu devam ettirmemek çünkü arka planda başka biri veya bir şeyle uğraşılması.
0
Shepard
(08.01.25)
Araba sorulması klasik oldu. Sizin işte çok para kazanılıyormuş diye duydum şeklinde olta atmayı da anlar olduk. Ama artık oturduğumuz evin muhitini ve manzarasını soruyorlar, gidilecek mekanı bile en lüksünden kendileri seçiyor. En çok tercih ettiğin giyim markası hangisi, ben erkekte en çok LV seviyorum diyen kezbanlar gördüm.
0
sir william jones
(08.01.25)
Beni soğutan; imla hatası.
Karşı tarafı soğutan; düzgün yazacağım diye çok resmi kalmam.
Biraz da rahat olmak lazım sanki ama işte olamıyorum.
0
mutekebbir
(08.01.25)
kullanmadım hiç, yanıtları da okumadım ama zenginmiş göstermeye çalışmak ve teşhircilik (erkeklerde kas gösterisi).
0
deartheodosia
(08.01.25)
ben erkeklerde en çok lv seviyorum mu hahahahaahahshdjdkdj. hediye al o zaman erkeğine, varoşluk işte; kadın/erkek bu tarz hareketler çok rezil.
0
deartheodosia
(08.01.25)
Sanal alem cok sikinti kardes insanlarin once durust olmasi lazim yada en basiti yukarda bi arkadasin dedigi gibi profilinde ne sever ne sevmez biraz bilgi vermesi gerek
0
Zetnikov
(08.01.25)
Önce iş, sonra gelirin ne kadar olduğunu ölçmeye yarayan sorular. Paran var mı?? çok mu?? gibi direten çılgınsı kadın soruları
0
wd40
(08.01.25)
"ortak zevkler hobiler" denmis de o anca batida is görür. TR'de hepsi beyhude, kiz senin tipinden ve mesleginden hoslanmadiysa hangi gruplari dinleyip evde kaç saksi çiçegin oldugunla ilgilenmez bile.
0
feastofthedamned
(08.01.25)
(21)

Cumhurbaşkanımızdan daha iyi siyasetçi var mı?

michael_knight
Turgut Özal’dan bu zamana kadar olan zamanda tanıdığımız tüm siyasetçileri göz önüne alsanız bu kişilerden hangilerinin seçimde Recep Tayyip Erdoğan’dan daha fazla oy alma ihtimali olabilirdi sizce?Bu süreçte parti başkanlığı yapmış liderleri göz önüne alalım, Tarkan veya Kemal Sunal gibi cevaplar v
Turgut Özal’dan bu zamana kadar olan zamanda tanıdığımız tüm siyasetçileri göz önüne alsanız bu kişilerden hangilerinin seçimde Recep Tayyip Erdoğan’dan daha fazla oy alma ihtimali olabilirdi sizce?
Bu süreçte parti başkanlığı yapmış liderleri göz önüne alalım, Tarkan veya Kemal Sunal gibi cevaplar vermeyelim lütfen.
0
michael_knight
(05.01.25)
Ahmet Necdet Sezer hariç hepsi birbirinin laciverti.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.01.25)
Yıllardır karşısında Kılıçdaroğlu vardı. Şimdi de özel var.
RTE hayatında gerçek muhalefet görmedi diyebilirim.
0
parka
(06.01.25)
Süleyman Demirel.

Türkiye Cumhuriyetinin yetistirdigi en bilge ve önemli devlet adamidir. Özalci olmama ragmen Özal'dan bile iyi oldugunu söylemem gerekir.
0
feastofthedamned
(06.01.25)
Önceki dönemlerde çatır çatır soran, sorgulayan, ağızdan çıkan her cümleyi, atılan her adımı, alınan her kararı günler boyu ana akım medyada irdeleyen bir medya vardı.

Şartlar eşit değildi yani. Onun için kıyas yapılamaz.
0
Mirket
(06.01.25)
bırak turgut özal'ı daha geriye gitsen de yok. net.
beğenirsin beğenmezsin ama objektif bir şekilde değerlendireceksen eğer gerçeği teslim etmek zorundasın.
türkiye'de kazanan=iyi siyasetçi algısı var. ama iyi siyasetçi aslında kaybetse de kazanan kişidir. bunu unutmamak gerekir. erdoğan her zaman bireysel girdiği seçimi kazandı ama partisi 2015'te de hatırlarsınız en yakın rakibinden neredeyse 2 kat fazla oy almasına rağmen tek başına iktidar olamıyordu.
ayrıca bireysel olarak bu kadar fazla sayıda girdiği seçimi kazanan bir örnek yok siyasi tarihimizde. (beyoğlu belediye başkanlığından itibaren düşünün) dolayısıyla rte'yi bir bütün olarak siyasi tarihimizdeki hiçbir isimle kıyaslamak doğru olmaz bu konuda eşsiz çünkü.
ancak dönem dönem ayırarak kıyaslama yapılması mümkün olabilir.
0
ezkaza
(06.01.25)
ala09
(06.01.25)
Bence en kötü RTE. Diğerleri de kusursuz diyemem ama en kötüsü RTE. Eleştrilemiyor ayrıca. En ufak bir eleştiride ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor insanlar.

Şuanki oyların gerçekliği bile sorgulanacak halde. Eskiden böyle bir durum yoktu.

Eğer oy yüzdeliğini başarı olarak göreceksek RTE nin oyları önce türban sorunundan geldi, sonra kürt açılımı yaptı, sonra CHP lileri kürtçü yapıp sayın Apo falan oldu... Böyle bir siyasetle yüksek oy oranı normal
0
wd40
(06.01.25)
erdogan'in sirri kendi kitlesini yonetebilmekte. bu ulkede her siyasetci partisi tarafindan sallanmistir. erdogan'in kurdugu otoritenin gucu akp'de kurdugu otoriteye dayaniyor.

demirel'in hukumetini kendi partisi dusurmustu, ozal'a mesut yilmaz ters gidiyordu. erdogan'i boyle challenge edebilecek bir kisi veya grup yok akp icinde. en cok sallandigi 2015 haziran secimlerinden bile sapasaglam cikabilmesinin sebebi bu.

oy alma ile siyaset basarisi olcemeyiz bence. cunku siyasetcinin tabani ne kadar oy alabilecegini belirliyor. turkiye'de 2/3 sagci, 1/3 solcu. hangi solcu lider ulkenin cogunu ikna edebilir ki? ecevit'in 77'de aldigi %40 bu acidan cok basarili mesela. ama ecevit'in son hasta donemlerini hatirlayanlar dsp'nin iktidar'dan %1'e dusmesini de hatirliyor.
0
antikadimag
(06.01.25)
Siyasetçi ayrı devlet adamı ayrı. Erdoğan Türk tarihinin gördüğü en berbat devlet adamı.
Siyasetçi diyeceksek de, yazılmış pasif hatta yalakalaşmış bir medya sayesinde hiç sorgulanmayan, sayıştaydan anayasa mahkemesine kurumları felç ettiği için kimsenin hesap soramadığı, hem dijital devrim hem de ilk zamanlarında ciddi para bolluğuna denk geldiği için dönemin getirdiği bütün rahatlık ve refahın kaynağı sanılan bir siyasetçi bulup onunla kıyaslamak lazım. Türkiye’deki tek adamlaşma çıkarlarına hizmet ettiği için her daim işbirliği içinde olduğu dış güçleri de eklemeli. Tarihi biraz beklemek gerek. Türkiye’nin nasıl büyük borçlara gömüldüğü az buçuk anlaşılmaya başlandı. Biraz daha bekleyelim Erdoğan’ın büyüklüğünü konuşmak için.
0
sibertenik
(06.01.25)
RTE, Türk siyaset tarihindeki bütün liderleri yenecek tek lider.

Yani Süleyman Demirel, Turgut Özal, Erbakan vs. Hepsini sandığa gömer.

Ahmet Necdet Sezer kadar da kötüsü gelmemiştir.
0
camlicagazoz
(06.01.25)
baykal krizinde kaseti yaydıranda kendi. karşısındaki muhalefeti dahi kendi şekillendirebilen adam. zaten güçlü figürlerin tam bittiği dönemde siyasette parlak birileri yokken çıktı. ama hakkını vermek lazım hitabeti çoğu lidere göre çok öndedir.
0
mikahakkinen
(06.01.25)
Bence tabi şartlar,olasılıklar değişkendir de şevki yılmazın eski refah partisi dönemlerinde ,rte ile aynı şekilde yükselme durumu vardı. Eski dönem hitabeti baya iyidir.
0
essoist
(06.01.25)
ahmet necdet sezer siyasetçi değil. ona uyan en iyi tanım devlet adamı ya da bürokrattır. soldan rte alternatifi çıkamıyor zaten, bugün bile chp’nin karşısına koyabileceği iki aday sağ kökenli siyasetçiler. belki genç ecevit yarışabilirdi rte ile.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.01.25)
rte çağlar üstü bir siyasetçi Türk siyasi tarihinde bence. onu eğiteni bulmak gerek. tamam herkes diyor hitabeti kuvvetli diye ama burada bitmiyor. son derece pragmatist ve işine geldiği kadar reformcu. içki içen akpliyse sorun yok diyebilen biri.

rte'ye yaklaşabilen tek siyasetçi demirel olabilir.

belki imamson olabilirdi kendi kendini bitirdi. cesur davranmalıydı. özalın eşi gibi bunu da eşi zarar veriyor.
0
Hallegadola
(06.01.25)
Daha fazla oy alma konusu, döneme anlayışa, seçilecek kişinin bilinirliği ve yaptıklarıyla ilgili.

90'larda belediye başkanlığında özellikle su sorunu olmak üzere bir çok sorunları halleden Recep Tayyip Erdoğan ismi, Rahmetli Erbakan'a da yakınlığı ile öne çıktı.

Ak parti kurulduktan sonraki ilk seçimlerde de iktidar olması, özellikle dindar kesimin baskı altına alınmasıyla bilinen 28 subat sonrasına denk geliyor ve dini tarafı ağır basan halk bir arayış sonucu oylarını akp ye verdi. Kısa ömürlü olan koalisyonlar yıllar yılı ise asla Türkiye'ye yaramamıştı.

Dönemi bize uzak kalıyor ama sanırım Menderes oy alma bakımından diğer liderlere göre daha öne çıkardı. Çünkü zamanında halk değil, adeta devlet partisi konumunda olan ve 1950 ye kadar "açık oy, gizli sayım ile" seçimleri alan chp'nin, bu seçimle ilgili bu kanunun değişmesinin hemen ardından iktidarı demokrat parti ye kaptırması yine dini yönü ağır basan halkın arayışının bir sonucuydu.

Partileri lider isimleri es geçersek şu bir gerçek ki Türkiye'de halk vaadlerden çok, kendi değerlerine yakın olan tarafa oy veriyor yakınlık gösteriyor.
Bu, Türkiye'nin bir gerçeği.
0
diyecevaplandı
(06.01.25)
Rte'nin stratejisi ile diğerlerinin strtejileri çok farklı. Ecevit sevilmiyor çünkü türbana açıkça karşıydı. Ne düşünüyorsa onu söylüyordu. Dürüstlük yani.

Rte ye ilk zamanlar eşcinsel hakları sorulduğunda destekleyeceğiz falan dedi. Kendi ağzıyla genelevlerden bile oy topladığını söyledi.

Başarılı siyasetçi mi? evet
İyi siyasetçi mi? hayır
0
wd40
(06.01.25)
En kotusu RTE falan diyenler olmus.
Siyasi cizgide sevmiyor olabiliriz ancak adamin basarisi gozler onunde.

Karsisinda muhalefet yoktu deniliyor. Muhalafeti yipratan kendisi. Adam yillardir onune kim gelirse sildi supurdu.

O yuzden zannimca Turkiyenin gordugu en basarili siyasetci RTE dir.

RTE Kamuoyunda tabu gozuyle bakilan Milli Gorus hareketinden cikip limitli oyunu tum merkez saga cevirmistir ve halka ulasmistir.

Ondan sonra da en basarili siyaseti Ecevittir. Adam %40 i gecti CHP ile. Bu cografyada sol partiyle bu oyu almak gercekten basaridir. Ayrica CHP den ayrilip kendi partisini kurup yine iktidar oldu.

Siyasetcinin basarisi halka ulasmasi net olarak. O yuzden benim gordugum bu ikisi var sadecee.
0
nuevo
(06.01.25)
rte'nin küresel güçler ve sermaye tarafından önünün çok açıldığını düşünüyorum. bu açıdan başarılıdır.

aldığı oy oranına bakılacaksa belediye başkanlığında alınan oylar ve kabul anlamında imamoğlu daha başarılı.
0
calmdown
(06.01.25)
yok.
0
zeleno
(06.01.25)
rte'nin en büyük sermayesi ve silahı din idi. yakın tr tarihine hakim değilim, bu kadar din vurgusu oldu mu daha önce? cahil halkları da en kolay dinle zapturapt altına alırsınız. kim bu planı programı yaptıysa ve rte'yi türkiye sahnesine sürdüyse odur iyi siyasetçi. mesela hitler için de diyor musunuz iyi siyasetçiydi diye? rte son derece otoriter bir lider ve hareketinin çevresini dinle ördüğünden kendisine neredeyse kutsallık atfetti. siyasetçi olmasaydı kesinlikle sert kuralları olan bir tarikatın lideri olurdu.
0
dilhun
(06.01.25)
Ahmet Necdet Sezer: "ben ne alaka?" :)

üstte bir arkadaş muhalefeti sildi süpürdü yazmış;

baykal'ı kaset komplosuyla silip süpürdü mesela fetö ile -ki baykal sayesinde siyaset hayatı olmuştur rte'nin :)

sağ cenahtan rte'den oy alabilecek tek bir adam vardı: muhsin yazıcıoğlu. başına neler geldi hepinizin malumu..

ergenekon, balyoz, kozmik oda, medyanın ele geçirilişi, yok pahasına satılan -artık ne karşılığında?- devlet kurumları, geldiğinden beri ortadoğunun değişen şekli -israil'in güvenliği için 1 tek kürt devleti kaldı bop'ta :)-

soruya cevap; 90'lı yıllardaki siyasetçilerin hiçbiri bunları yapmazdı, rte'nin bunları yapmasına müsade de edilmezdi. rte için resmen ortam boşaltıldı ve özel bir alan açıldı. alamet-i farikası budur yoksa..
0
makbur
(06.01.25)
(15)

Kiracıların ev sahiplerine olan düşmanlığı hakkında

tahirkemalbozoglu
Adam yemiş içmiş gezmiş tozmus o sahil senin bu bar benim kıçı yere değmemiş sonra 0.60 dan kredi çekip ev alan ve borcunu ödeyip ev sahibi olan adamin evine çöküp "bu kadar kira veriririm canın isterse çıkart" diyerek leşlik yapıyor. Suçlu olan ev sahipleri yok mu? Var elbet ama bu tarafta kiracıla
Adam yemiş içmiş gezmiş tozmus o sahil senin bu bar benim kıçı yere değmemiş sonra 0.60 dan kredi çekip ev alan ve borcunu ödeyip ev sahibi olan adamin evine çöküp "bu kadar kira veriririm canın isterse çıkart" diyerek leşlik yapıyor. Suçlu olan ev sahipleri yok mu? Var elbet ama bu tarafta kiracılar daha acımasız geliyor bana. Bi düşmanlık var ev sahiplerine karşı. Hani öğretmenlere olan kkn gibi bir kin var.
0
tahirkemalbozoglu
(03.01.25)
Biraz daha somut olsanız daha kolay olurdu, birçok ev sahibi kiracının baya doğrudan dümdüz yasal haklarını kullanmasını ev sahibinin evine çökmek olarak tanımlıyor.
0
akhenaten
(03.01.25)
kardeşim adamın yemesi içmesi adamı ilgilendirir, seni değil. sen kiracıyla bir anlaşma yapıyorsun, kontrat imzalıyorsun ve diyorsun ki bu ev karşılığında her ay bana x lira vereceksin. seneye bu zaman da x+enflasyon vereceksin. yani sen bir yatırım kararı aldın ve bunu uyguladın. bu kararın sonrasındaki ekonomik faktörlerin kimin lehine çalıştığının bir önemi yok. devletin %25 sınır koyması da bu faktörlerden biri. eğer bu anlaşmayı etkileyen ve kiracı lehine olan bir gelişme yaşandıysa kiracı sana acıyıp kendi aleyhine bir adım atmak durumunda değil. atmaması da onu kötü birisi yapmıyor.

borsada hisse alınca yemedim içmedim hisse aldım ama hisse düştü ya da az temettü verdi diyip birilerini suçlayıp zararını tazmin etmesini bekliyor musun? hayır. ev yatırımında da bunu bekleyemezsin.

ülkede ev yatırımı o kadar farklı bir noktada görülüyor ki. herkes ev alacağım ve bana ömür boyu mükemmel bir getiri sağlamak zorunda modunda takılıyor.

herhangi bir yatırım sana mükemmel getiri garanti etmiyor. ev yatırımı da buna dahil. enflasyon ya da devletin belirlediği oranda zam yapan kiracının da haksız bir durumu yok.
0
asap raki
(03.01.25)
TBK'ya bağlı olarak sözleşmede 12 aylık tefe-üfe ortalaması maddesini gördüğü halde her sene pazarlık yapmaya çalışan ama %25 saçmalığı geldiği anda 25'in üstüne ağzını açtırmayan köylü kurnazlarına karşı ev sahiplerinin rahatsız olması normal bir şey. Bu durumda %25'in uygulanmasını isteyen kiracı eve çökmüş sayılmıyor. Neticede devlet kendini kurtarmak için ev sahiplerini ateşe attı, kiracı değil. Bu noktada ağlanacak duvar sandıktı, anayasa mahkemesi yoluydu ama ülke hukuk devleti olmadığı için bu hukuksuz uygulama devam etti ve bir yere varılmadı. Aynı şekilde yasal şekilde kiracı evden çıkarıldığında ya da 5 sene dolduğunda emsal dava açtığında da kiracı ağlamayacak demek bu. Adamlar kiracı ile ev sahibini birbirine kırdırıp bütün kötü ekonomi yönetimini halkın omzuna yıktılar.

Bu arada enflasyon, deprem, binada oluşacak hasar gibi şeyler ev sahibinin göze aldığı/alması gereken risklerdir elbette ama %25 sınırı değil. O, olağanüstü bir durum. Bunu yatırım riski diye itelemeye çalışmamak lazım.

Bunun dışında evet, çökmeye çalışanlar var. Kirasını ödemeyen, eve hasar veren vs. insanlar var. Konunun genelinde Türk halkının fakir fetişi ve servet düşmanlığı var. Çok zengine tapar, parası olana düşman olurlar. Garip memleketiz.
0
nawar
(03.01.25)
Kendine şu soruyu sor evvela;

"Neden 2022 öncesine kadar her insan kendi bütçesine uygun evlere kiracı olarak yerleşip, sorunsuz bir şekilde de oradan ayrılabiliyorken şimdi her 3 ev sahibinden birisi kiracısıyla davalık oluyor hatta öldürülebiliyor ?"

Cevabı okurken bile verdin değil mi ? Bingo !
0
feastofthedamned
(03.01.25)
Hocam ölene kadar ev almakla mı övüneceksiniz siz ev sahipleri. Başka hedefiniz yok mu sizin bu hayatta? Ekşi sözlükte de canları sıkıldıkça bununla övünüyorlar. Çalıştın da bana mı çalıştın derler adama. Benim ev almak gibi bir derdim yok. Siz ev almak için feda ettiğiniz gençliğinize yanın.
0
nothing in my way
(03.01.25)
@nothing, işte bende onu diyorum çalıştım da sana mı çalıştım. Gelip benim evime tünüyorsun. Kendi malinmis gibi oturup öldü fiyatına yaşıyorsun, diyorum. Ha benim kiracim yok o ayrı, ben var olan bir durumu anlatıyorum. Kendi özelimde değil konu.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(03.01.25)
böyle bir şey yok hocam. yasa dahilinde artış yapıyorsa yapcağın bir şey yok, razı edebilirsen artıracaksın. ama bu ticaret işte, evi ucuza alırken kar etmişsin, kiralayınca zarar edince de ağlamayacaksın. yazar arkadaşım var, kiralık evleri var, her hafta sohbet ediyoruz, bir kiracısı şu an çok komik bir rakama oturuyor ve adamın ağzından kiracısı hakkında bir tane kötü söz duymadım, avukata ver diyorum, ona bile yanaşmıyor, hukuken zamanın gelmesini bekliyor. eğer bunlara katlanmaya gücünüz yoksa kiraya vermeyeceksiniz, bu kadar basit.
0
malheiros
(03.01.25)
Ev sahibi ile kiracının yasal ilişkisi mantık dışı kanunlara dayandığı için iki taraf birbirinden nefret ediyor.
Kiracı dediğin şak diye çıkartılabilmeli.
0
nickini vermek istemeyen uye
(03.01.25)
@asap raki noktasına virgülüne kadar doğru açıklama.

yaptığınız yatırım size ömür boyu aynı oranda getiri sağlamak zorunda değil. imzalanan kontrat belli. bunun aksine bir durum geliştiyse çıkıp hükümete laf edebilirsiniz.

Herkesi yemiş içmiş sıçmış götünü gezdirmiş diye yaftalamanız da ayrı bir boyut. Siz kimin hangi koşullarda ne kazanıp ne harcadığını, insanların hayat koşullarını nerden biliyorsunuz? Parası olan adam 0.69 ile kredi çekip ev almayı bilmiyor muydu? Ben de istiyordum o dönem, ama peşinatım yoktu ve kredi çeksem ödemesi maaşımdan fazla oluyordu. Herkesin dilinde bir kredi çek, üç beş seneye ödemeler eriyor zaten lafı. O borç eriyip makul seviyeye gelene kadar ne yiyecek millet? 3 sene boyunca kazandığından fazlasını nasıl ödeyecek insanlar? Boş boş laflar. Geçmişi unutup şu anki vaziyet üstünden yorum yapıyorsunuz.
0
synesthesia
(03.01.25)
Bu yüzden kiracını iyi seçeceksin. Öyle emlakçıya ev verip de kiracı bul dersen başın çok ağrır. Olması gereken yıllık kontrattır. 12 ay ev kiralanır. Malesef ki türkiye'de saçma sapan bir kiracıyı koruma sistemi var. Bu yüzden kendi önleminizi alın.

Evli, memur kiracı genelde sorunsuz olur. Yurtdışı gezecem diye perişan olan beyaz yakaya çattın mı yandın. 100 yere borcu oluyor onların.

Dediğim gibi yakınmak yerine önlemini alacaksın. Yoksa bedava yaşamak isteyen şark kurnazı çok. Türk insanının kalite belli. 30 sene de 100 yıl geriye gitmiş cahil bir toplum var. Full dolandırıcılık, full yolsuzluk
0
wd40
(03.01.25)
var böyle bir şey. benim gözümde iyi kiracı diye bir şey yoktur. beter olsunlar diyorum :)
0
zeleno
(03.01.25)
Yüzde 25 dışında herhangi bir şekilde "civardaki evler x oldu" muhabbetini umursamam, haksiz çünkü. Dünyanın hiçbir yerinde civardaki ev muhabbeti olmaz (özellikle sosyal devlet olan yerlerde).

Kısacası yüzde 25 kenara atarsak kontratta yazanları yapan kiraci iyi kiracıdır. Bunun üstünde sürekli civardaki evleri konuşan kendini derebeyi zanneden ev sahibidir.
Misal tahliye taahhüdü ile her sene civardaki ev kiraları kadar istemeye kalkanlara çok güzel küfürüm de var ya neyse. Bunların içinde tabi emlakcilar da var. bu salaklara gaz veriyorlar çevredeki evler x oldu diye, hop yeni birini sokuyorlar alıyorlar emlakçı parası.

Neyse banane tabi de dünyanın her yerinde kendini Warren Buffett gibi tanıtan ev sahibinden nefret edilir. Her yerinde yasalara uymayandan nefret edilir. Yasalara uyan adam (gene diyorum bana göre yüzde 25 yasal olmamaliydi, kontrat imzalandıgi zaman olmayan bir şeydi) hakkında şikayet eden de umarım en lanet, ev yakan tipte kiraciya denk gelir.
0
logisticsmanager
(03.01.25)
ev sahibi olmak landlord, toprak agasi olmak gibi bir sey.

topraga dayali zenginligi bitirmedikce bu insanliktan bir yol olmaz. adamin 5 tane evi var mesela. neden, ne gerek var? ev aliyor, parayi stock markete de sokmuyor. oyle kati, kohnemis bir ekonomi olusuyor. sonra is de bulamiyorsun, ev sahibine muhtac kaliyorsun. tam somuru duzeni.

ilk evden sonra varlik vergisi odenmeli. ikinci evde makul, ucuncu evde vs exponential artan bir vergi sistemi olmali. milyon dolarlar degerinde varligi cimentoya ve tugluya donusturup bina dikmisler, ankara'da oylece duruyor. o parayla ekonomiye hareket verilmesi lazim.
0
antikadimag
(04.01.25)
Kiralama yasaları çok sıkıntılı. %100 haklı bile olsanız, kiracıyı çıkartmanız 4-5 seneden aşağı sürmüyor.

Adamın kiracısı 1 kira ödemiş, sonra tek kuruş ödememiş. Çıkartması 2 küsur sene sürmüş. Mahkeme kararı yanlış yazdığı için, yine çıkartamıyor. istinafa gidince min. 3-4 sene atıyor.

Bunun sonucu yine kiracılara patlar. Bu piyasadan, "3 kuruş ek kira gelirim olsun" diyen düzgün insanlar çekilir. Çıkmıyorum deyince, boğazını sıkan, bacağına sıkan hırtların eline geçer piyasa.

Bu işi çözmesi gereken ne ev sahibi, ne de kiracı. Hükümetin adam gibi kiralama yaslarını düzeltmesi lazım.


.
0
kartallar yuksek ucar
(04.01.25)
kurunun yanında yaş da yanıyor. hukuk sistemimiz çok yavaş olduğu için kötü niyetli kiracılara gün doğuyor. ev sahiplerinin de kötü niyetli kiracılara karşı korunması lazım.

mesela şöyle bir şey olabilir : 2 kira ödemeyen kiracıyı şikayet edersen, otomatik olarak süreç başlar. kiracı eğer 10 gün içerisinde yatırdığı kiraların dekontlarını gerekli mercilere sunmazsa, derhal tahliye edilir. bu ödemelerin açık bir şekilde o daireye ait olması, ve "kira ödemesi" seçeneği ile yapılmış olması gerekir. böylelikle vergi kaybı önlenir.

bunun yanında 2030'dan itibaren kira gelirinden alınan vergiler can acıtacak şekilde arttırılmalı. "kira geliri" ile yaşamak gibi ülkeye hiç bir faydası olmayan bir şeyin olmaması gerekiyor.
0
co2s2
(04.01.25)
(3)

burs

jamswety
özel okul fiyatları malumunuz.ya bu %80 %90 burs alanlar nasıl alıyor? bi tanıdık felan mı ayarlanıyor? kızım fevziye mekteplerinin ışık orta okuluna gitmek istiyor da rakamlar abuk sabuk .iki arada kaldım.
özel okul fiyatları malumunuz.ya bu %80 %90 burs alanlar nasıl alıyor? bi tanıdık felan mı ayarlanıyor? kızım fevziye mekteplerinin ışık orta okuluna gitmek istiyor da rakamlar abuk sabuk .iki arada kaldım.
0
jamswety
(03.01.25)
sınavla.
0
jelly bear
(03.01.25)
Okul bursları eğitim ücretini kapsar genelde. Diğerlerine yine de ücret ödersiniz. Yemek kitap vs.
0
rodeocu
(03.01.25)
Sınav puanı veya sportif başarıya göre verirler. %10 gibi belli kapasiteleri vardır
0
wd40
(03.01.25)
(7)

Deva Partisinde Gönüllü Olsam mı ?

şair eşref
Selamlar, inşaat mühendisiyim şu ara işsizim evde canım sıkılmaya başladı. Youtube'da rastlantısal olarak Ali Babacan'ı izliyorum mantıklı geliyor bana. Canım sıkılırken, gidip Deva'da yapılacak bi' iş vs varsa destek atsam mı diyorum ? Sanki bana ihtiyaçları varmış gibi göründü de. Bir de sayfaları
Selamlar, inşaat mühendisiyim şu ara işsizim evde canım sıkılmaya başladı.

Youtube'da rastlantısal olarak Ali Babacan'ı izliyorum mantıklı geliyor bana. Canım sıkılırken, gidip Deva'da yapılacak bi' iş vs varsa destek atsam mı diyorum ? Sanki bana ihtiyaçları varmış gibi göründü de.

Bir de sayfalarına girdim, fotoğraflı v.s form var. fişlemesinler ?
0
şair eşref
(02.01.25)
Tavsiyem işinize dönün yeni planlar yapın.
Türkiye'de siyaset zemini çok kaygan.
Dünya genelinde ise siyaset "kirli" .
Yaş 40ı geçti yıllar öncesinden takım bile tutmayı bıraktım.
Olumsuz şeyler haber oluyor çünkü.

Evet herkesin kendine göre bir siyasi tercihi var ama kendi adıma diyeceğim şey benimki çok çok sandığa gitmekten ve hayırlısı olsun niyetiyle oy vermekten ibaret.
Canınız sıkıldığında işinizle, hobilerle uğraşın.
0
diyecevaplandı
(02.01.25)
Ülkeye çok zararı olan adamlar, bunlar: Davutoğlu ve Babacan. Uzak durun...


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.01.25)
Trollsünüz sanırım. Mantıklı gelmesi, destek atma isteğiniz, size ihtiyaçları olduğunu düşünmeniz... Fişlenmezsiniz, tertemiz insanlardır hepsi. Zaten ayıp bir şey yapmıyorsunuz ki. Yolunuz açık olun, Babacan'la yanak yanağa selfie de bekleriz.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(02.01.25)
Yarın bir gün memur olmak isterseniz karşınıza çıkar
0
sanguine
(02.01.25)
iki arkadaşım deva partisinde bir şeyler yaptılar, hatta teşkilatlarda görevler aldılar. 3-5 ay sonra koşa koşa kaçtılar. ali babacan konuşurken iyi konuşuyor olabilir ancak partinin geri kalanı, akp'de kendine yer bulamamış, avanta toplayamamış tiplerden oluşuyor. boşa kürek çektiğinizi hissedeceksiniz.
0
co2s2
(03.01.25)
deva partisinde genç grup etkin. akpden kaçan devaya geldi zaten. cumaya gider şehirli muhafazakar gibi takılırsınız.
0
mikahakkinen
(03.01.25)
Davutoğlu surileri ülkeye sokan adam değil mi? Bunu mu destekleyeceksin.
0
wd40
(03.01.25)
(7)

Üzerinizde ev olması vize reddi ihtimalini fazlaca azaltır mı

northern eagle
Merhaba. Bu yaz İspanya’ya gitme planım var ama vize reddi ihtimali gözümü korkuttu. Vize başvuru aşamasından önce işimden istifa edeceğim muhtemelen ama üzerimde halihazırda bir ev var İstanbul’da. Bu vize reddi ihtimalimi azaltır mı? Neler yaparak ihtimali azaltabilirim 2024 şartlarında?
Merhaba. Bu yaz İspanya’ya gitme planım var ama vize reddi ihtimali gözümü korkuttu. Vize başvuru aşamasından önce işimden istifa edeceğim muhtemelen ama üzerimde halihazırda bir ev var İstanbul’da. Bu vize reddi ihtimalimi azaltır mı? Neler yaparak ihtimali azaltabilirim 2024 şartlarında?
0
northern eagle
(02.01.25)
2025*
0
🌸northern eagle
(02.01.25)
azaltır evet. işinden istifa etmeden başvur bence. 6 ay önceye kadar başvurabilirsin.
0
jelly bear
(02.01.25)
işten istifa etmemek
0
jülsezar
(02.01.25)
Vizede temelde, "bu gelen kişi geri döner mi? Yoksa kaçak yollarla burada kalmaya çalışır mı, başımıza bela olur mu?" ya bakıyorlar.

Türkiye'de çok fazla kaçak ve sığınmacı olduğu içinde, adamlar en ufak bir şüphede reddi basıyor.

Üzerinizde ev olması şüpheyi azaltır, ekleyin evraklara...


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.01.25)
arti puanla vize cikar diyelim.

ev +3 puan
issizlik -5 puan
davet +5

su an -2 desin. davet al.
0
buenosdias
(02.01.25)
İşten ayrılmadan başvur
Vize verirken ilk baktıkları şey geri dönmen için sağlam sebepler. Çalışmıyorsan sıkıntı
0
etna
(02.01.25)
Azaltabilir ama işsizlik durumunda vize alman çok zorlaşacaktır. Türkiye afgan, suriyeli, pakistanlı ve iranlılar tarafından bir vize üssü olarak kullanılıyor. Ayrıca türkiye'nin doğusundan böyle vize ile ülkeye girip iltica eden çok kişi var. Yurtdışına göç ettimcilerin azımsanmayacak çoğunluğu ilticacı. Bunlar ülkelere yük oluyor. Gittikleri yerde de işsiz kalıp sosyal yardıma başvuruyorlar.

Önceden vizenizi alın ve gayrımenkul de işe yarar bence
0
wd40
(02.01.25)
(5)

İş/kariyer yol göstermece

vedatchilipeppers
Bir arkadaş var, 28 yaşında, arkeoloji mezunu ancak kendi işini hiç yapmamış, 4 yıl boyunca fast fashion bir markanın mağazasında AVM’de çalışmış satış temsilcisi olarak ancak bunu kendine bir kariyer yolu olarak görmüyor fakat başka iş de bulamıyor. AVM’lere giremiyor bile yani öyle bir istememek a
Bir arkadaş var, 28 yaşında, arkeoloji mezunu ancak kendi işini hiç yapmamış, 4 yıl boyunca fast fashion bir markanın mağazasında AVM’de çalışmış satış temsilcisi olarak ancak bunu kendine bir kariyer yolu olarak görmüyor fakat başka iş de bulamıyor.

AVM’lere giremiyor bile yani öyle bir istememek ama başka çaresi de yok gibi. Ailesi destekliyor kendi işini kurmak konusunda ama ne yapacağını da hiç bilmiyor, kendi başına halledebilmek ve ayakları üzerinde durabilmek istiyor. Stajyer olarak başlamaya razı ve 6-7 ay böyle devam edebilir başka bir sektörde ama staja da bu saatten sonra almazlar gibi geliyor. Nasıl bir yol gösterirdiniz bu arkadaşa? Ben diyorum ki sandviççi aç mesela ve evden yaparak başla, trendyoldan yemeksepetinden falan satış yapmaya başlayarak yolunu bulursun bir şekilde gibi.

Siz nasıl bir yol gösterirdiniz?
0
vedatchilipeppers
(02.01.25)
Sahis sirketi acmasi lazim trendyoldan sandvic satabilmesi icin. Evden biraz zor.

Butik açsın madem kiyafet satsin internetten de satar mağazadan da satar hem tecrubesi de var hem de is kurmak istiyor
0
instant crush
(02.01.25)
stajyer olarak bile başlamaya razı dediğiniz için yazıyorum, kültür bakanlığı ve milli sarayların farklı işlerini yürüten (gişe, hediyelik eşya vb.) yüklenici firmalar var, onlara başvurabilir. özelden yazabilirim size firmaları.

bunların dışında bulunduğunuz şehirde özel müzelere vb. de başvurabilir. oralarda düzenlenen rehberli turlarda görev alabilir, normal idari personel olabilir.

bir de belediyelere başvursun, belediye müzeleri de artık bu tür mezuniyetlere dikkat etmeye başladılar.

yanlış anlaşılmak istemem ama 28 yaşında, kendi alanında hiç iş yapmamış, 4 yıl boyunca avm mağazasında çalışmış biri bir miktar pasif geliyor dışardan bakınca. böyle birinin kendi işini kurup yönetmesi çok olası değil maalesef. ama diyorsanız ki yok ya canavar gibidir, sadece olaylar böyle geliştiği için bu durumda, o zaman bir şey diyemem.
0
Phoebe
(02.01.25)
şöyle bir ilan görmüştüm - www.resmigazete.gov.tr

tabi böyle yerlere araya birini sokmadan girmek çok zor ama bence denesin belli olmaz
0
euteamo
(02.01.25)
Düzgün maaşlı bir iş bulması zor. İlla böyle bir niyet varsa kamuda bir şeyler kovalasın. Özelde ona iyi iş-maaş vermezler. Skilled değil çünkü.

Bana göre ticaret en temiz yol. İlgilendiği bir konuda ticaret yapsın. Örneğin sğpor seviyorsa spor malzemeleri satmak veya evcil hayvan seviyorsa bakım ürünleri falan filan gibi.
0
wd40
(02.01.25)
Müzelerde sık sık iş ilanı açılıyor, onları takip edebilir. Yabancı dili varsa turist rehberliği de düşünebilir.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(02.01.25)
(10)

Kaliteli kot?

mirty
Selamlar,Kot pantolonlarımı yamatmaktan gına geldi. Parası neyse vereyim sağı solu yırtılmasın istiyorum. Şişman biri de değilim ama 6 ay sonra bacak arası eriyor. 90lardaki kot pantolonlar gibi kaliteli marka/model arıyorum. Modelini parasını geçtim tek kriterim uzun süre dayansın.
Selamlar,

Kot pantolonlarımı yamatmaktan gına geldi. Parası neyse vereyim sağı solu yırtılmasın istiyorum. Şişman biri de değilim ama 6 ay sonra bacak arası eriyor. 90lardaki kot pantolonlar gibi kaliteli marka/model arıyorum. Modelini parasını geçtim tek kriterim uzun süre dayansın.
0
mirty
(02.01.25)
Mavi marka kotlar maalesef eriyor. Levi's a geçtikten sonra böyle bir problem kalmadı.
0
montreal
(02.01.25)
jack jones aldım 2 seneyi geçmiştir hala erimedi. her gün giyiyorum bi de
0
jelly bear
(02.01.25)
Mavi aldım 6 ay bile sürmedi erimesi, Maltepe pazarından beste bir fiyatına bir kot aldım hala sorun yok.
0
primetime
(02.01.25)
90 lardaki gibi uzun süre dayanacak kot istiyorsan selvedge kot almalısın. Biraz daha pahalı ama mavi gibi 6 ayda parçalanmaz. 2 sene giyersin.
0
wd40
(02.01.25)
jack jones 1 tanesi parçalandı bir tanesi sağlam. aynı zamanda alındı. maviden uzak dur.
0
archmeister8
(02.01.25)
Kot ya da başka deyişle denim pantolonlarda dayanıklılığı sağlayan şey, metrekare başı ons ağırlığıdır. yani bir pantolonun iplikleri ne kadar kalınsa o kadar ağır ve dayanıklı olur.

90'lardaki pantolonlar çok daha dayanıklıydı çünkü pantolonlar ortalama 15 ons civarıydı. Daha kaba ve kalın ama bir o kadar da dayanıklıydılar. Zamanla geçtikçe bu ağırlıklar düştü, elastan karışımlı, hafif ve her vücuda çok daha kolay uyum sağlayan pantolonları müşteriler de daha çok talep etmeye başladı. Eh maalesef bir pantolon hem tamamen pamuk, hem hafif ve vücuda güzel oturan hem de çok dayanıklı olamıyor. Dayanıklılık için bunlardan birinden taviz vermek gerekiyor.

Özetle 13-15 oz denim pantolonlar 90'larda özlediğiniz pantolonlar gibidir. Anacak tahmin edersiniz ki fiyatları yüksek ve her yerde bulması pek de kolay değil. Bildiğim kadarıyla türkiyede ra denim'in bu tarz pantolonları var. ama siz başka markalarda da bahsettiğim kriterlere göre arayarak bulabilirsiniz.

radenim.com
0
thracia
(02.01.25)
lee
0
baldur2
(02.01.25)
Mavi, koton, LCW gibi markaların çoğu çöp, sadece Colins bunlardan çok daha dayanıklı. Modeli de genelde Karl alıyorum, çok uzun süre gidiyor. Dolabımdaki kotların çoğu bu markadan.

Bir tane Jack&Jones kotum var (hatta şu an da giyiyorum). Birkaç yıl oldu alalı. Rengi soldu ama hiç yıpranma erime yok.

Bir tane de 8-10 yıllık Levis var. Tepe tepe giydim, şekli falan bozuldu ama onda da hiç erime yok.
0
bizkid
(02.01.25)
Levis'in 3 türü var: Normal, premium, selvedge.

Normal levis'ler düşük kalite. Premium daha dayanıklı ve pahalı. Selvedge ise en iyi olanı. Levislerden gelen şikayetlerin nedeni bu. Ek olarak aldığın mağaza kaliteyi belirliyor. Büyük AVM lere kaliteli mal küçük esnafa ise dandik mal veriliyor. Buna piramit kalite stratejisi diyorlar
0
wd40
(02.01.25)
90lardaki kot kalitesinin de katkısı vardır elbet ama esas sorun kotun vücudu sarması. Bu nedenle terleyen bacak aralarında kuruduktan sonra kumaşta sertleşme oluyor. Sürtünen kısım o sertlik nedeniyle kolayca rendeleniyor.

Çözüm; ağ kısmından bol kalıp kot giymek. 90larda öyle dar kalıp bulunmazdı, boldu hep.
0
Unde bach canim
(02.01.25)
(19)

İlkokul sorusu - Özel okul mu devlet okulu mu? İstanbul içi mi dışı mı?

bencileyin
Merhaba sevgili duyuru sakinleri,İstanbul Acıbadem'de yaşıyoruz.Kızımız seneye ilkokula başlayacak ve özel okulların fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı.İsmen çok iyi anılan nitelikli okulların kontenjanları da büyük bir hızla tükenmeye başladı.Kızımız seneye Eylül'de ilkokula başlayacak olsa
Merhaba sevgili duyuru sakinleri,

İstanbul Acıbadem'de yaşıyoruz.
Kızımız seneye ilkokula başlayacak ve özel okulların fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı.
İsmen çok iyi anılan nitelikli okulların kontenjanları da büyük bir hızla tükenmeye başladı.
Kızımız seneye Eylül'de ilkokula başlayacak olsa da bizim max 1 ay zamanımız kaldı gibi görünüyor okula karar vermek için.

Mahallemizdeki devlet okulunda ilkokul 1 müsamelerini gördüm. Temalara inanamadım! :(
Tıpkı hastane mantığında çil yavrusu gibi açılmış görece uygun fiyatlı özel okullara da baktım, bildiğiniz ticarethane olduklarından içime sindiremedim.
Nitelikli okullar ise yıllık ortalama 1Milyon ₺ civarı.

Bu rakamı zorlanarak da olsa bu sene versek, tüm eğitim hayatı boyunca nasıl sürdürülebilir kılarız hem düşündürücü hem de orta sınıf aileler için sahiden büyük rakamlar.

İstanbul zaten insan kusuyor, kiralar da uçmuşken acaba bu bahaneyle şehir mi değiştirsek...

size 3 tane sorum var. İçlerinden seçip beğendiğinizi cevaplarsanız çok sevinirim.

1) Zorlanarak da olsa ödemeye imkanınız olsaydı ilkokula başlayacak çocuğunuzu özel okula mı yollardınız yoksa devlet okuluna mı?

2) istanbulda çocukları yarış atı gibi görmeyen, sosyal ve duygusal gelişime de en az akademik gelişim kadar önem veren okul tavsiyeniz var mı? Yabancı dil eğitimi bizim için çok önemli bir ayağımız yurt dışında olduğı için bu arada.

3) İstanbul dışında siz ya da yakınlarınız tarafından denenmiş onaylanmış memnun kalınmış, bize şehir değiştirtecek bir okul tavsiyeniz var mı? Var ise bu sene fiyatı ne kadardı?

Çok teşekkürler.
0
bencileyin
(02.01.25)
Aslinda siz iyi bir devlet okulu bulsaniz sorun cozulecek gibi.

Terakki, istek ayari disindaki ozeller kimse alinmasin ama goygoy (esim onceden 1 milyonluk dediginiz okullarda ogretmenlik yapti ve cocugu devlete gonderiyoruz.)

Ingilizce egitimini ozel ders/cambly vs ile kendiniz organize edebilirsiniz. Hafta sonu da ilgisini ceken kaliteli bir kursa gonderirseniz tamamdir iste.
0
brkylmz
(02.01.25)
Yorumlarınızı okuyunca şunu eklemek istedim.
Bizim 1-2 yıl sonra Amerika'da çalışma ihtimalimiz var kesin olmamakla birlikte.
Yabancı dil o yüzden de önemli biraz.

Aile yapısı olarak laik, özgürlükçü, küçük yaş grubu çocuklara "Gazzeli kardeşlerimiz", "15 Temmuz" gibi temalarla müsamere yapmayı pedagojik açıdan uygun görmeyen bir yapıdayız.
Devlet okullarında öğretmen seçimi de kalkmış tamamen.
Bahsettiğiniz gibi ailelerden o dev ödenekleri alıp öğretmene cücük kadar para ödeyen yerlerin de farkındayım.

Ben Fide Okulları, Key Stone, Açı Okulları, Sezin vs. gibi okullardan bahsetmek istedim.
Hem kurumsal, hem çocuğu yarış atı görmeyen, hem de sosyal becerilerini de desteklemeyi ilke edinmiş.

Gerçekten çok ama çok üzgünüm bu saçma sapan durumlara.
0
🌸bencileyin
(02.01.25)
Devlet okullarinin bir cogu oyle gibi dursa da eski usul egitim yapan, gocmen ogrenci kaydi almayan cok okul var. (Arastirmaniz gerek cevrenizdeki okullari)

Amerikaya gitmeden illa da ingilizceyi super ogrenmesine gerek yok. Azcik temeli olsa yeterli. 1 sene icinde zaten bulbul gibi konusmaya baslar orda.
0
brkylmz
(02.01.25)
1.Tabii ki ozel okula yollarim. Ilkokulu devlette okuyanlar kabul etmez ama ciddi fark oluyor ileride yasitlar arasinda en basitinden yabanci dil konusunda.
2. Bilge kagan olabilir. Isik olabilir.

Yalniz sunu da yazmam lazim. Bu devirde konu isik lisesi bile olsa verilen paralara aciyorum. Illa da ozele gitsin bu devir icin pek de gecerli degil. En azindan artik, veli bu parayi nasil oderimi falan dusunuyorsa ozel okul isini iki kere dusunmeli. Eskiden boyle degildi bu isler. Normal maasli biri bile kisip cocuguna yatirim yapabiliyordu. Sorulara net girip sonra kafa karistirdim gibi oldu ama durum bu.
0
Kittie
(02.01.25)
Aa amerikayi yeni gordum. Bir iki sene icin iyi bir amerikali ogretmen de bulabilirsiniz ozel ders vermesi icin. Yani devlete karar verirseniz bunu yaparsiniz.
0
Kittie
(02.01.25)
Ben iki sene okul öncesi + 8 sene ilköğretim hayatımın tamamını Şişli Terakki'de okudum. Diyeceğim o ki saklı masraflara hazırlıklı olun.
Okul parası üstüne gelecek olan ek masraflar hiç öyle azımsanacak masraflar değil.

Spor kıyafeti, üniforma, öğle yemeği (Terakki'de ilköğretimde zorunlu), okul kitapları, katılacağı etkinlik ücretleri, servis ücreti, arkadaşının doğum günü şudur budur derken inanılmaz meblağlara çıkıyorsunuz. İyi ihtimalle okul ücretinin en az %20'si kadarını da sene içinde bu tip şeyler için vermek sizin için mümkün değilse baştan başka seçeneklere yönelin, boş yere bütçeyi yormayın. Benim okul kitaplarıma 2001 senesinde 400 dolar para ödediğimizi hatırlıyorum. O zamanlar sosyal medya da yoktu; gösterişin insanın gıdası olduğu şimdilerde her şeyin şişirilmiş fiyatlarla toksik hırslı bir sidik yarışına döndüğüne yemin edebilirim.

İstanbul Anadolu yakasında ben öğrenciyken iki devlet okulu oldukça övülürdü. Moda'da Nihat Işık ve Bağdat Caddesi'nde İlhami Ahmed Örnekal, ikisine de girmenin çok zor olduğunu biliyorum. Günümüzde nasıl araştırmak gerek ama bence gene iyi okullardır.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.01.25)
çocuğunuz abd’ye taşınırsanız dili sizden iyi öğrenir her koşulda, sıfır dille gitse dahi. yaşı çok küçük. yani ingilizceyi sırf bu nedenle istiyorsanız saçma.

1. beklemeden direkt taşının taşınacaksanız
2. karşılayabiliyorsanız özele verin. bunu düşünmezdim bile.

yanıtlarda gördüm kusura bakmasın yazan kişi ama istek? istek ticarethane okullarının başı ve kalite? asla.
0
deartheodosia
(02.01.25)
Özel okulların çoğunun kalitesi devlet okullarından kötü. Özel okulların öğretmenlere verdiği maaş çok düşük. Kimse birşey için uğraşmaz o paraya
0
wd40
(02.01.25)
iyi bir devlet okulu, + o paralari cocugun adina acilmis bir yatirim hesabina yatirsaniz o paralarla cocugunun emekliligi garantilenir. Okul icin bence gereksiz.
0
The_Lollok
(02.01.25)
Ben de Ilhami Ornekal demeye gelmistim, bir arkadasim benzer sebeplerle sehir degil ama semt degistirmeyi dusunuyordu bu okul icin, bahsi gecen paralara inanamiyorum, durum gercekten icler acisi, ben de Sisli Terakki mezunuyum, biraz gec dogsam bambaska bir hayatim olacakmis demek.

Iki sene sonra gidecekseniz ingilizce her turlu ogrenilir, ben olsam kafa yapima uygun bir devlet okulu fikrini degerlendirirdim.
0
(02.01.25)
Özel okulların çoğu, birinci sınıf öğrencilerinin büyük kısmını kendi anaokullarındaki öğrencilerden alıyor. Ailelerin çoğu, çocukları o okullara girebildin diye ilkokul öncesi bu anaokullarını tercih ediyorlar. Eğer özel okula gönderme ihtimaliniz varsa, hızlı bir şekilde belirleyip, boş kontenjan var mı diye görüşmeniz, yoksa da yedek sıraya yazdırmanız gerekir, geç kalmayın.
0
efx
(02.01.25)
devlet okulu + dil kursu + gerekli görürseniz hobi kursları.

özel okula vereceğiniz parayla çocuk zaten kendini her türlü geliştirir.
0
durbidakka
(02.01.25)
iki seneye amerikaya gidecekseniz çocuğu orta halli bi özel ilkokula verin. dil kursuna gönderin.

devlet okullarının tuvaletleri dahi temizlenmiyor, güvenlik hak getire... sırf güvenlik için özel okula gönderilir çocuk zaten. ama o yaştaki çocuğa motor takıp uçuramayacağına göre o kadar para vermeye gerek yok.
0
elorelia
(02.01.25)
Aynı ikilemde kaldık, evimizin çevresindeki ilkokullar kötüydü, hem kalabalık hem de istemediğimiz sosyo ekonomik ve kültürel farka sahip bir popülasyon vardı diyeyim kibarca.

Ya özel okula yollayıp hayat kalitemizi bir gömlek alta çekecektik ya da düzgün bir devlet okulu bulup yakınlarına taşınacaktık.

Biz daha büyük dubleks bir eve taşınıp hayat kalitemizi yükselttik, 2 sokak arkamızda da devlet okulu var, şansımıza öğretmenimiz de çok iyi çıktı. Çocuk kültür şoku yaşamadı, ilkokul için asgari ücret verilen tecrübesiz öğretmenlerin çalıştığı bir özel okula 1M gömmek mantıksız. Paranın hesabı yoksa yollarsın ama çoğu orta üst gelir grubu için büyük bir para.
0
kimlanbu
(02.01.25)
Acıbadem’de oturuyorsanız mahallenizdeki devlet okulu kitlesi güzeldir. Özel okul için ayıracağınız bütçeyi yurt dışında lise, üniversite eğitimi için biriktirebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(02.01.25)
imkanınız varsa şehir değiştirin ve o okulların bir şubesine yollayın.
kira ve diğer yaşam masrafları düşer ama eğitim kalitesi aynı kalır.

zaten 2025'in ikinci yarısından sonra ekonomik rahatlama olması çok yüksek. üste kalan parayı da birikime dahil edersiniz.

büyük şehir dışında yaşamak eskisi gibi zor değil.
her şey ayağınıza gelmese bile ötenize geliyor.
0
mathilda.may
(02.01.25)
hemen hemen aynı durumdayız, kızım seneye 1. sınıfa başlayacak. şu an oturduğum ilçedeki en iyi kreşlerden birine gidiyor. ingilizceyi oldukça güzel öğrendi. 2. sınıfa başlayan kuzeni devlet okuluna gidiyor daha renkleri bilmiyor. devlet okulundan önce özel kreşe de gitmişti oysaki. demek istediğim iyi bir kreşin dahi bu denli farkı varken özel okulun da farkı olacaktır illaki.

fakat gel gör ki özel okul ücretleri tam bir muamma, şimdi 1 milyon dedikleri 3-5 yıl sonra kaç milyon olacak kim bilir? ayrıca okul ücretiyle bitmiyor ki, servisi, kırtasiye ücreti, cart curt bir türlü bitmez.

daha bugün bildirim geldi, fotoğraf çekeceklermiş kreşte, 2700 tl fotoğraf ücreti istiyorlar. zorunlu değil elbette, ama bütün arkadaşları yapıyorsa geri kalmasın diye sen de yapıyorsun elbette. hal böyle olunca özel okulda da benzer şeyler olacak sürekli.

biz araştırdık, oturduğumuz ilçede nispeten yakın olabilecek bir devlet okulu var. oldukça da iyi diyorlar, alternatifini de belirledik. adresimiz orada çıkmıyor ama belirli bir bağış karşılığında kabul ediyorlarmış sanırm, yakınlarda gidip görüşeceğiz.

ben oyumu iyi bir devlet okulundan yana kullanıyorum. ama bütçe olarak da elimizde kalacak ciddi bir miktar olacak. bunun da bir kısmını kızımın ilerideki eğitim masrafları için yatırım, bir kısmını da bugünlerde ek ingilzice dersi özel hoca gibi değerlendirebilirim.
0
emfuzi
(02.01.25)
bahsettiğiniz acıbadem'deki devlet okulu hangisi? ben de orada okuduğum için merak ettim.
0
dilhun
(02.01.25)
Mihriban Suat Bedük İlkokulu. @dilhun
0
🌸bencileyin
(03.01.25)
(7)

Asya'ya ve Abd Gezisi (Ayrıca Abd Vizesi)

put it in your appropriate place
Asya ülkelerini ve ABD'yi gezi planlayacağım.ABD'de ilk olarak hangi şehirleri görmeliyim? Florida ve New York iyi seçenekler mi? Ehliyetim yok, bu yüzden araba kullanamıyorum. ABD'de seyahat etmek için bir arabaya ihtiyacım olacak mı?Asya ülkeleri için önceliği Japonya, Güney Kore ve belki Singapur
Asya ülkelerini ve ABD'yi gezi planlayacağım.

ABD'de ilk olarak hangi şehirleri görmeliyim? Florida ve New York iyi seçenekler mi? Ehliyetim yok, bu yüzden araba kullanamıyorum. ABD'de seyahat etmek için bir arabaya ihtiyacım olacak mı?

Asya ülkeleri için önceliği Japonya, Güney Kore ve belki Singapur'a vermek istiyorum. Tokyo veya Seul arasında düşünüyorum. Ne önerirsiniz?

Birde Abd için vize daha 2 sene sonraya verildiğini çok duydum. Öyle mi cidden?
0
put it in your appropriate place
(01.01.25)
USA çok devasa bir ülke, en fazla bir eyalet gezebilirsin turist olarak. Ben sahsen West Coast tercih ederdim.

USA vizesi almak epeyce zor.
0
feastofthedamned
(01.01.25)
ABD'de toplu taşıma oldukça kötü. Gezeceğin bölgelere bağlı olsa da arabaya ihtiyacın olacak. Az sayıda şehir dışında şehirler yürünebilir değil. Örneğin konakladığın yerde yakın çevrede bir restoran veya market olmama ihtimali çok yüksek.

Araba yoksa seyahat planını buna göre yapmalısın. Suburban bölgeleri gezi planına dahil etme. Kuzey eyaletleri önermem. Şuan soğuk ve yağışlı. Yaz aylarında gelmeyeceksen Kuzey eyaletleri düşünme.

NYC --> Boston --> Miami güzel bir rota olabilir. Batı bölgesinde de california'da birkaç şehir. ABD'de bu bölgeler dışında kısa süreli gezip görmeye değer yer pek yok. Araba yoksa Uber veya Lyft ile gezersin ama pahalıya gelir. Toplu taşımalarda insanlar çok salaş ve geç saatlerde güvenli olmayabilir.

Vizeye gelirsek de vize almak çok zor olabilir.
0
wd40
(01.01.25)
ABD'e gezi biraz yas bu durumda. Gerçi "Aslında Abd'i görmesem de olur" seviyesinde. Asya daha çok önde. İndirimli bilet hakkım varken görsem iyiydi tabii.

Abd'de turistlik noktaların yanısıra Casino'ya girer, +18 olan yetişen kulüpler bakarım diye aklımdan geçiyordu. Gerçi bunlar Avrupa'da da mevcut.
0
🌸put it in your appropriate place
(01.01.25)
Casino ve dediğin tarzda klupler için Nevada'ya gitmen gerekiyor. Orada da başka hiçbir şey yok. Bildiğin çorak ve sub urban.
0
wd40
(01.01.25)
tokyo, seul'da cok birsey yok. tokyo'dan donuste aktarmali ucup 1-2 gun bakip gecersin. Singapur'a gitmeyi cok istiyordum ama eksi'de bazi yorumlardan sonra iyi gitmemisim diyorum. sonradan gorme degil de gercek gezi videolari izle, kararini verirsin.
New York cok guzel. Florida bilmiyorum gormesen de olur. ABD'e ya dogal guzellik gormeye git ya da buyuk sehir. onun disindakiler hep harry potter studyosu, disney, vs.
Toplu tasima var ama pek bisey bekleme, vasat.
0
Ley
(01.01.25)
abd'de araban yoksa sadece boston ve nyc gezebilirsin. belki bir de philadelphia. bence araba kullanmayi ogrenene kadar amerika'ya gitme. hele florida'yi falan hic gezemezsin.
0
antikadimag
(02.01.25)
Arabasız gezerken çok sıkıntı yaşamayacağın New York olabilir bi', bi' de Vegas belki. Onun dışında araba hep lazım gibi ABD için.
0
kumandanim
(02.01.25)
(6)

Yks ye girip aynanda 2 uniye kaydolamiyo muyuz ya

lapaz
Bi hacettepe bi odtu patlatasim geldi. Biri havuzu biri kulupleri icin
Bi hacettepe bi odtu patlatasim geldi. Biri havuzu biri kulupleri icin
0
lapaz
(30.12.24)
İki örgün aynı seviyede olmuyor. Biri açıköğretimse oluyor
0
filipis
(30.12.24)
Bir lisans bir de yüksek lisans patlatırsan olur. Hacettepede bazı bölümler yüksek lisans için mülakatsız bir şekilde (not ortalaması ve ales gibi puanların ortalamasına bakarak) alım yapıyor. yks ile de odtü yaparsan bu plan çalışır.
0
cek
(30.12.24)
3 bile olur. bir de boun patlat boynu bükük kalmasın
0
wd40
(30.12.24)
2 lisans örgün olmaz. bir lisans bir yüksek lisans olur.
bir ön lisans bir lisans olur.
2 lisans biri açık öğretim ise olur ancak.

bu arada odtüye gitsen hem havuz hem kulüp ihtiyacını karşılar.
0
jelly bear
(31.12.24)
Hocam odtunun havuzu sacma spaan vakitlerde kapaniyo. Httepeninkinde galatasarayin altyapisi falan yuzfugu icin daha stabil
0
🌸lapaz
(31.12.24)
Ayni anda üç fakülte idare eden vardi tanidigim, ikisi lisans(yan dal/çift dal mevzusu) biri masterdi.

Bu arada lisans için ODTÜye git, Hacettepe berbat, dökülüyor.
0
feastofthedamned
(31.12.24)
(12)

İkinci eli değer kaybetmeyen saatler

kakaolu kremali biskuvi
Şöyle 3500-4000 dolara kadar ikinci el bir saat alsam, sıkılırsam 3-5 sene sonra minimal değer kaybıyla satarım diyorum. Bu fiyat aralığında fazla değer kaybetmeyen markalar var mı? Tarz olarak metal kordondan pek hoşlanmam. Şu mesela görüntü olarak beğendiğim bir model https://www.engsaat.com/meist
Şöyle 3500-4000 dolara kadar ikinci el bir saat alsam, sıkılırsam 3-5 sene sonra minimal değer kaybıyla satarım diyorum. Bu fiyat aralığında fazla değer kaybetmeyen markalar var mı? Tarz olarak metal kordondan pek hoşlanmam. Şu mesela görüntü olarak beğendiğim bir model www.engsaat.com Sadelik severim. Saat burdayım diye bağırmamalı. Manasız şekiller, fontlar, işlemeler vs olmamalı üzerinde. Ona göre öneri yapabilirsiniz
0
kakaolu kremali biskuvi
(30.12.24)
saat çok kötü aşırı kötü
eğer 65 yaşında değilsen.
0
alt4y
(30.12.24)
saat şahane :)
0
🌸kakaolu kremali biskuvi
(30.12.24)
panerai'nin radiomir modelleri bir ihtimal bulunur sanırım o fiyatlara. veya 5-6k'lara çıkılmalı. araştırmak lazım. ben çok beğeniyorum radiomir modellerini.
0
efreet sultan
(30.12.24)
saate bayıldım
0
antihistaminik
(30.12.24)
Saat guzel. Sorunuza cevap olarak Longines'lere bakabilirsiniz deger koruma acisindan.

www.chrono24.com

www.chrono24.com

www.chrono24.com
0
sertac akin
(30.12.24)
deger kaybetmeyen 2 saat var. rolex ve pp.

turkiye gibi 2. el lux saat piyasasinin olmadigi ulkelerde deger kaybetmeden saat satmak zor. ikinci el olsa bile alicisi olmasi lazim ki degeri olsun. bence begendigini al, bir de mumkunse yurtdisina gittiginde al koluna tak getir.

japonya ve hong kong'da ikinci el saatler cok ucuz oluyor.
0
antikadimag
(30.12.24)
bunun dolar bazinda deger kaybetmeme ihtimali yok. butun hayatin boyunca takacagini dusundugun bir sey al, satamayacakmis gibi.
0
hot potato
(30.12.24)
Saatin modeli çok önemli. Klasikleşmiş bir model tam tersi değer kazanır. 150 USD ye aldığım seiko skx007 1500 USD oldu değeri :D
0
wd40
(30.12.24)
Antikadimag haklı. Cevaba imza atıyorum.
0
prole
(30.12.24)
@truenorth; costco'ya satarsan tabii ki olu fiyati verecekler. rolex'i dogrudan alicisina satarsan msrp'nin uzerine bile satabiliyorsun cunku bazi modellerini almak icin yillarca bekliyor insanlar. oyle parayi verdim gidip aldim olmuyor. o yuzden bircok insan rolex'ini ve pp'sini birkac bin dolar ustune satti. bu artificial scarcity devam ettigi surece deger kaybi olmaz. tabi bu her modeli icin gecerli degil. tutulmayan modeller ad'den hemen alinabildigi icin deger kaybi olabilir.

ikinci konu da bakim isi abartiliyor. 10 sene bakimsiz rahat rahat gider bir saat. saatcilere sorarsan para kazanmak icin 3-5 yila getirin bize size $1000 fatura cikaralim diye bekliyorlar. son olarak o yaglar rolex'e ozgu degil her otomatik saat icin gecerli.
0
antikadimag
(30.12.24)
eger boyle bir dusunce varsa omega, breitling, rolex, blancpain gibi top markalari tercih etmek lazim. elindeki butceye gore vacheron constantin ve blancpain modellerini inceleyebilirsin. istedigin tipte modeller var. yine istedigin tipte gecen sene rolex 1908 modelini cikartti, bayagi guzel. ancak butceni bayagi asiyor. :)) bana sorarsan kendim de kullandigim omega speedmaster tavsiye ederim. akari kokari yok, saglamligi dillere destan, ikinci eli de uzmez.
0
arakaali
(30.12.24)
Güzel cevaplar.

İki husus var sadece. Yukarıda gösterdiğim modeli aradığım tarzı anlatmak amacıyla verdim sadece. Spesifik olarak o saati sormadım.
Bir de saati alayım hiç değer kaybetmeden satayım da demedim. Dediğim gibi ikinci el almayı planlıyorum. İkinci el alınca zaten değer kaybının önemli kısmını ilk sahibini üstleniyor. Ben de ondan alıp ufak bir kayıpla birkaç sene sonra satabilirim. Değer kazansın, ya da aldığım fiyata satayım gibi bir beklentim yok.
0
🌸kakaolu kremali biskuvi
(30.12.24)
(15)

Takıntılıyım ama haksız mıyım? (Dişçi hijyeni)

ya ben lan neyse
devlet hastanesinde dişçi sırası beklerken benden önce yaşlı bir teyze girdi. dişçi arkadaş elinde eldivenle teyzenin ağzının içine parmaklarını soktu. bir şeyler yaptı. sonra eldiveni çıkarmadan eldiven kutusundan yeni bir eldiven alıp eskisinin üstüne taktı.eldiven kutusundaki temiz eldivenlere sa
devlet hastanesinde dişçi sırası beklerken benden önce yaşlı bir teyze girdi. dişçi arkadaş elinde eldivenle teyzenin ağzının içine parmaklarını soktu. bir şeyler yaptı. sonra eldiveni çıkarmadan eldiven kutusundan yeni bir eldiven alıp eskisinin üstüne taktı.

eldiven kutusundaki temiz eldivenlere salya bulaşmadı mı? birine söylediğimde sen çok takıyorsun diyorlar. tamam da orası dişçi pastane değil ki. haksız mıyım?

bir de bu tip duyurularımda "git tedavi ol" falan yazan birkaç arkadaş var. tamam ben hastayım da soruma cevap vermeyecekseniz bir ....rin gidin be abi. size mi kaldı benim hastalığım. hastayım diye düşündüğüm her şey mi hatalı. sizin yüzünüzden soru sormaya çekinir oldum.
0
ya ben lan neyse
(28.12.24)
Haklısın. Girmezdim muayeneye.

Üstüne taktığı eldiven delikse ve o hastada bi semptom var ise senin ağzına taşınacaktı. Sıvı yoluyla hoş geldin bilinmezlik. Direkt temas üstelik. O doktor da kendini sorgulamalı.
0
baldan kaymak
(28.12.24)
Tiksinmekte haklısın ama teknik olarak bakarsak salya eldivenin alt kısmına bulaştı, sana temas eden kısmına değil.

Aslında o olaya o an şahit olmasan bu durum umrunda bile olmayacaktı.
0
feastofthedamned
(29.12.24)
Kesinlikle haklısınız. Ben olsam doktoru uyarırdım ve tedavi olmazdım.
0
bakur basur rojava rojhilat
(29.12.24)
Kesinlikle haklısın
0
primetime
(29.12.24)
Okurken tiksindim yeminle bu olay için laf edene aynen yazdıklarınızı iletiyorum
0
gilbeys
(29.12.24)
Bu sefer haklısınız
0
playing star again
(29.12.24)
haklısın böyle hijyen olmaz olsun
0
respect
(29.12.24)
Haklısın, doktora söylemek, lütfen elinize sıfır eldiven giyin demek problem teşkil ederse iyice haklısın. Bunu söylemek sorun olmamalı.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Haklısın. Dişçi de niye öyle yaptıysa, çıkartıp yenisini takmak daha kolay.
0
bisorumvardı
(29.12.24)
Haklısın.

Bu arada fırınlardan ekmek falan alma bence veya dışarıda bir şey yeme.
0
wd40
(29.12.24)
Diğerlerini bilmiyorum bu haklı bir itiraz. Eldiven kirletince üst üste takmak gibi bir protokol yok. Değiştirilir.
0
sibertenik
(29.12.24)
Haklisin fakat seni etkileyen bir durumda yok aslinda
0
Zetnikov
(29.12.24)
Çok haklısın hem de
0
Dudarmon
(29.12.24)
Haklısın.
0
morca
(29.12.24)
acaba hep çift kat eldiven kullanıyor da, ilk katmanı çıkarırken sen mi görmedin
0
ala09
(29.12.24)
(6)

Asgari ücret sorunsalı

feastofthedamned
Hükümetlerin görevi taban ücretini belirlemektir, alınması gereken maaşları değil. Şu durumda asgari ücret ister 22k olsun ister 32k, ülkenin mevcut çalışma koşulları değişmedikçe miktarlar bir anlam ifade etmeyecek. Hak edilen maaşı vermek devletin değil işverenin sorumluluğu değil midir ?(elbette
Hükümetlerin görevi taban ücretini belirlemektir, alınması gereken maaşları değil. Şu durumda asgari ücret ister 22k olsun ister 32k, ülkenin mevcut çalışma koşulları değişmedikçe miktarlar bir anlam ifade etmeyecek.

Hak edilen maaşı vermek devletin değil işverenin sorumluluğu değil midir ?

(elbette ki ülkenin çarpık ve kötü ekonomisinin baş sorumlusu akepedir ama sadece asgari ücret bağlamında bunu sormak istedim).
0
feastofthedamned
(28.12.24)
İşverenin sorumluluğudur. Ancak asgari ücretten de aşağı çalışmayı kabul edecek kitlelerin çok olduğu bir ortamda devletin bu ücreti insanca yaşam için belirli bir oranda tutma ve bunu denetleme sorumluluğu vardır.

Gelir adaletinin sağlanması için bu şarttır.
0
Mirket
(28.12.24)
işverene göre günde bir parça ekmek yeter sana. ölmedikçe sıkıntı olmaz
0
wd40
(28.12.24)
Komisyon en alt alt sınırı belirliyor.
Üstünü vermek ise işverenin
gönlüne kalmış.

Özellikle zamların belirlenme sürecinde nedense hiç haber olmayan ve konuşmayan patronlara, iş verenlere de mikrofon uzatmak lazım.
0
diyecevaplandı
(28.12.24)
öyle de, devlet belirlemiyor zaten. geliri olan bir çok yer asgari üstü veriyor zaten
0
avatar is back
(28.12.24)
Kârı maksimize etmek de kapitalizmin görevi :)
0
grimavi
(28.12.24)
Öyledir değildir bu biraz ideolojik bir konu. Farklı ekonomi politikaları farklı cevaplar verebilir, ancak şu var ki iyileşmeniz için kolunuzun kesilmesi gerekiyorsa kimse bağırmanızı anormal bulmamalı.

Asgari ücretin fazla artmaması olumlu desek bile bunun kısa vadede zor durumda bırakacağı insanlar var. Bir şey sırf doğru diye kontrollü deney ortamı gibi stabil sonuçlar doğurmasını beklememek gerek. Asgari ücret alan insanların ya da maaşları asgariye yakınsayan insanların peki madem deyip kahvesini yudumlaması gerçekçi değil.
0
akhenaten
(29.12.24)
(6)

ingilizce kursu mantıklı mı?

skr1292
a2-b1 öğretme garantisi ile nakit 38 bin , 6 taksitle 43 bin lira.mantıklı mı sizce?
a2-b1 öğretme garantisi ile nakit 38 bin , 6 taksitle 43 bin lira.

mantıklı mı sizce?
0
skr1292
(28.12.24)
Öğretme garantisi diyorsa kaç oradan. İngilizce öğrenmek için zaman ayırman lazım. Günde 1-2 saat simple present tense falan diyerekten olmaz o iş
0
wd40
(28.12.24)
Eğer siz kendiniz evde sadece interneti ve kitapları kullanarak o seviyeye gelemezseniz kimse de getiremez. Bir kursa para vericekseniz o konuşma pratiği yapılan bir yer olmalı bence.
0
substituent
(28.12.24)
değil yaa.

herkesin öğrenme şekli farklı.

öncelikle sen nasıl ve ne kadar sürede öğreniyorsun? görerek, işiterek, yaparak vs onu tespit et. sonra bu kurstaki yöntem sana uyar mı bir bak. seni aktif konuşturacaklar mı? aktif konuşmak ister misin? dinlesen yetiyor mu? yetiyorsa instagram'da bir sürü hesap var.

bazısı sadece dizi izleyerek yeni bir dile hakim olabiliyor. birlikte çalıştığım bir ecnebi önce o dilin rakamlarını öğrenmenin önemli olduğunu söylemişti mesela. bazısını bağlıyorsun bir ülkeye, ana dili dışında konuşmadan, ölene kadar tek bir yabancı kelime öğrenmeden yaşıyor vs.

ben geç öğrenenlerdenim mesela. tekrar tekrar aynı bilgileri almam ve hazır hissettiğimde canım isteyince yapmam gerekiyor.

şunu da bırakayım, www.instagram.com
inglish langwich reellarına bakın. aşırı eğlenceli.
0
mathilda.may
(28.12.24)
Bence iyi bir İngilizce kursu/eğitim seti/rehberi/koçu mantıklı,
"a2-b1 öğretme garantisi ile nakit 38 bin , 6 taksitle 43 bin lira." mantıksız.

* İngiliz dili eğitimi alanında bilim uzmanı (MSc.)
0
dejame
(28.12.24)
Dil öğrenme gibi bir konu parayla, kursla üstesinden gelinebilecek bir şey değil. Bunu bizzat senin geniş zamanda ve tek başına hal yoluna koyman gerekir.

Kurslar sadece kılavuzluk eder ki o da başlangıç-orta seviyesi arasında.
0
feastofthedamned
(28.12.24)
Kendin calisamiyorsan ozel ders al normal kurs yaramaz
0
Zetnikov
(29.12.24)
(15)

Bizim Türk yaşlılarının çoğu neden bu kadar rahatsız edici?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Eminim farklı olanlar da vardır fakat yolda, markette, mağazada, hastanede gördüklerim o kadar huysuz ki. Her şeyden şikayet eder, sürekli dedikodu yapar, sana sohbet kisvesiyle laf arasında bin tane hakaret eder, surat sürekli asıktır, istediği gibi yaşamayan ve giyinmeyen herkese hakaret etmekte s
Eminim farklı olanlar da vardır fakat yolda, markette, mağazada, hastanede gördüklerim o kadar huysuz ki. Her şeyden şikayet eder, sürekli dedikodu yapar, sana sohbet kisvesiyle laf arasında bin tane hakaret eder, surat sürekli asıktır, istediği gibi yaşamayan ve giyinmeyen herkese hakaret etmekte sakınca görmez, hep huysuzdur, mutlu insan görmeye dayanamaz, özellikle gençlerin keyif almasına şiddetle karşıdır. Benim annem de bu kategoriden mesela. Anneannem hiç öyle değildi fakat babaannem aynen bu modelden yine.

Bu zamana kadar dokuz ülke gezdim, bizdeki gibi sıkıntılı olanlara neredeyse hiç rastlamadım. Bunu çoğu kişinin yaptığı gibi sadece, zamanında çok çektikleri için bize tepkililer çünkü hiç rahat görmemişler yazık, ile açıklayamıyorum açıkçası. Konu hakkındaki sosyolojik tespitlerinizi duymak istiyorum.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(28.12.24)
Mutsuzlar çünkü.

Çocuklukları, gençlikleri hatta yaşlılıkları bile baskıyla geçmiş. Belki okutulmadılar, istemedikleri kişilerle küçük yaşta evlendirildiler. Belki çok genç yaşta anne, baba oldular. Hayal bile kuramadılar. Çoğu emekli ama hala çalışmak zorunda. Kendilerine ayıracak zamanları olmamış, bunun için teşvik edilmemişler. Sinema, tiyatro yok, kitap yok. Spor yok. Yollarına yürüyemiyorlar. İçim şişti yeminle.
0
rock n roll
(28.12.24)
Katılıyorum tespitlerine. Bu sohbet kisvesiyle hakaret edene artık ben de karşılık veriyorum yalnız, eskiden yaşına hürmeten güler geçerdim sonra kafama takılırdı. İçimde tutup kendimi rahatsız edeceğime söyleyeyim ona dert olsun der oldum artık.

Mutsuz büyümüşler işte uzun uzadıya anlatacak bir şey yok. Onlar da büyüklerinden öyle görmüşler.
0
kullanicadi
(28.12.24)
köylü oldukları için. köylü kültürüdür bu.
0
abelardo
(28.12.24)
Yaşlıların birçok derdi var, ülkenin en kötü dönemlerinden sağ çıkmışlar, hayattan zevk almaya değil yaşamaya uğraşmışlar çünkü o imkan onlara verilmemiş, şu an ölecekleri güne kadar hayatta kalmaya uğraşıyorlar. Birileri de eğitimsizler, köylüler, sohbet kisvesiyle hakaret ederler filan saçmalıyor. Siz de bir gün yaşlı olacaksınız. Elit zevkleriniz ve üstün eğitiminiz bu ülkenin sizi 'rahatsız edici' bir yaşlıya dönüştürmesine engel olamayacak.
0
sir william jones
(28.12.24)
Şu an sen yaşlılardan neden şikayet ediyorsan onlar da o sebepten huysuz ve şikayet ediyorlar.
0
mirty
(28.12.24)
emekli maaslarindan haberin var mi?
orta yastaki insanlar su söylediginden cok mu farkli sence?
ageism yapmaya gerek yok.
0
sonsuz
(28.12.24)
Bazı yaşılar tam tersi gençlerden kafa dengi olabiliyor. Hatta daha modern kafada olanlarını da gördüm.

AKP döneminde yetişen nesil mi yoksa cumhuriyet devrimlerine yakın nesil mi dersen bence bu dönemde yetişenler daha problemli. Şiddet eğilimli, cahil ve eğitilemez, arabesk ve araplamşmış.

Sorun bence yaşlılarda değil.
0
wd40
(28.12.24)
Fazla para batiyo cunku. Z yi siktiler hala mutsuzlar
0
lapaz
(28.12.24)
Ülkede herkes mutsuz, onlar niye farklı olsun. Gençken insanın umudu, enerjisi, planlayabileceği bir geleceği oluyor. Yaşlılarda ise gelecek ölüm korkusunu içeriyor. İstedikleri gibi bir hayat yaşamamışlarsa bunun ağırlığıyla yaşıyorlar. Üstüne hastalıklar, ekonomik zorluklar da eklenince huzursuz, gergin oluyorlar.
0
asteriks
(28.12.24)
Yukarıdaki yorumlardan birinde iş yine geçmişteki kötü şartlara, ihtilal-savaş vs gibi yokluk yaratan kıstaslara bağlanmış ama o iş öyle değil. Benzer çekişmeler Avrupa'nın gelişmiş ülkerinin tarihinde de var oysaki.

Misal Almanya savaştan yeni çıkmışken henüz çocuk yaşta olan Almanlar bugün; "biz savaştan çıktık yea" diye çemkirmemiştir genç nesile.

Keza Güney Kore için de aynısını söylemek mümkün.
0
feastofthedamned
(28.12.24)
Ben senin bahsettiğin türde yaşlılara denk gelmiyorum, aksine gayet güler yüzlü gayet sakin anlayışlı hoşgörülü insanlar oluyorlar.

Yaşlılarımız hakkında bu kadar olumsuz algılara sahip olmak için kişinin kendisinin sütten çıkmış ak kaşık olması lazım. Yaşlılar bu hayatın yorgun bitkinleridir. Kimi bilgeleşir kimi bebekleşir, hiçbirini yönetmeye haddimiz olmadığı gibi onlara hakir görmeye de haddimiz olmamalı.

Eleştirirsin ayrı ama özellikle kendi milletinin insanını bu şekilde yansıtmak bana çok ayıp ve hadsizce geliyor.

Şunu da unutmamak gerekir, bizim atalarımız üst üste çok savaşlar görmüş ve kaç evladını savaşlarda şehit vermiş insanlar. Özellikle erkeklerini çok kaybetmiş, babasından eşinden evladından kardeşinden olmuş ve hayat karşısında deli gibi savunmasız kalmış kadınlar ve erkek bebeklerden oluşuyorlar. Savaş ne demek tahmin edebiliyorsak lütfen oturup bu konuya olan etkilerini de düşünelim.
0
muhayyer divan
(28.12.24)
Durust olmak gerekirse 40 yildir karsilastigim yaslilarin yuzde 50 si iyiydi diger 50si sikintiliydi

Benim fikrim bu bolgeden bolgeye degisiyor ozellikle bir kesim dogadan ve memleketinden uzaklasinca cok huysuz olabiliyor

Ayrica marmariste yasayan bir yasli ile istanbul esenyurtta yasayan yaslinin derdi ve huyu farkli olabiliyor

Ben yasli konusunda istanbulu ortaya karisik sansiniza gore huylu huysuz insanlara denk gelebileceginizi dusunuyorum

Tabiki maddi durum yasli bir insanin huyunu baya etkileyebiliyor

Konu sahibine katilmiyorum
Her yasli bence sikintili degil
0
Zetnikov
(29.12.24)
10 bin lira maas alip da mutlu mu olacaklardi. akp resmen adamlara acliktan olun siz dedi.
0
baldur2
(29.12.24)
Türkiye zaten yoruyor insanı. Çevrenin de etkisiyle bazen olmadığın bir şeye dönüşüyorsun toplumda kabul görmek için bir de. Kendisine dayatılan kalıpları geleceğe aktarmak gibi bir misyon yüklenenler var.
0
sibertenik
(29.12.24)
@thetruenorthstrongandfree1

cok dogru soylemis. bazi gelismis ulkelerdeki yaslilarin sosyal hayati, turkiye'de genclerin hayatindan daha renkli aga. yasli dediklerimden kastim da en az 85 yasinda olanlar. yoksa 70 yasindakiler zaten halen araba kullaniyor kedi kopek vs bakiyor.
0
baldur2
(29.12.24)
(4)

Dükkana Dadanan Network Marketingci

armagan abanuz
Self servis bir mekânımız var. Mekan küçük de bir alana sahip. Bağıra bağıra bir şeyler anlatarak karşısındaki adamı dolandırmaya çalışıyor. Yiyecek içecek bir şey de almadılar.Bu tipler leş kargası gibi olduğu için şimdi kovsam eminim tüm network üyeleri Google haritalardan 1 yıldız yağdıracak meka
Self servis bir mekânımız var. Mekan küçük de bir alana sahip. Bağıra bağıra bir şeyler anlatarak karşısındaki adamı dolandırmaya çalışıyor. Yiyecek içecek bir şey de almadılar.

Bu tipler leş kargası gibi olduğu için şimdi kovsam eminim tüm network üyeleri Google haritalardan 1 yıldız yağdıracak mekana.

Nasıl çözeriz?
0
armagan abanuz
(28.12.24)
Bir şey almadan oturmak olur mu ya ?
Almıyorlarsa "boyle bir oturuş hizmetimiz ne yazik ki yok beyefendi".

Bir şey aldi ise ve ses volume'ü aşıldı ise;
Ortam uygunsa duvara lufen yuksek sesle, diger musterileri rahatsiz edecek sekilde konusmayin uyarisi. Sonra adamin yanina gitmek gerekirse o levhaya işaret etmek kibarca.

Onun disinda geliriniza odaklanin derim hocam. Negzel müşteri.
0
WithWorth
(28.12.24)
mekan sel servis de olsa tam konuşmasının orta yerinde ne istersiniz, bişey almadınız falan vs. adamı birkaç defa darla.kolay kolay bir daha gelmez.
0
orpheus
(29.12.24)
wifi veriyorsanız 1 saat limiti koyabilirsiniz
0
oscar
(29.12.24)
Ne alırsınız gibisinden masasına gitmediniz mi? hayır bir şey istemiyorum demeyecek sonuçta.
0
wd40
(29.12.24)
(11)

Bir evropa ulkesine gidecek olsaniz ilk nereyi secerdiniz?

narod
Minik bir seyahat planliyorum. Aklimda ilk olan yerler Almanya, Hollanda ve Cekya. Hepsine ilk defa gidecegim. 2-3 gunluk olacak. Sizce ilk hangi ulkeye ve hatta hangi sehre/havalimanina inmeliyim? Ulkeyi, sehri kesfetmek istemekle birlikte vizyonsuzlugumu mazur gorun ama bu biraz da alisveris seyah
Minik bir seyahat planliyorum. Aklimda ilk olan yerler Almanya, Hollanda ve Cekya. Hepsine ilk defa gidecegim. 2-3 gunluk olacak. Sizce ilk hangi ulkeye ve hatta hangi sehre/havalimanina inmeliyim? Ulkeyi, sehri kesfetmek istemekle birlikte vizyonsuzlugumu mazur gorun ama bu biraz da alisveris seyahati olacak. Outletlerin yakin oldugu, bizde olmayan ya da anormal fiyatlara satilan markalarin oldugu bir şehre inmek beni mutlu edebilir.

Tavsiyelerinizi bekliyorum, thank youuu
0
narod
(28.12.24)
Outlet mutlaka olmalıysa Roma ya da Barcelona.

Outletten bağımsız Avrupa’da mutlaka görülmesi gereken şehirler siralamayla;

Paris
Roma
Londra
Viyana
0
Mcfly
(28.12.24)
Italya, Fransa ve Ingiltere ilk onceligim degil aslinda
0
🌸narod
(28.12.24)
outletler almanya da sanırım
gezmek için italya
0
bir soru sorcam
(28.12.24)
2 3 günlük uçak yolculuğu 5 gün demek. 2 gün yola gider eğer yol içinde 2 3 se değmez. 2 3 güne roma, münih, berlin, amsterdamdan seçilir.
0
mikahakkinen
(28.12.24)
Sehirde ne aradiginiza.gore.degisir. ben gezmek.icin prag ve berlini secerdim. Hollanda asiri pahali ve cok da.gorecek bir sey yok. Ben olsam prag budapeste berlin yapardim. Outletler.hayal.kirikligina ugratabilir ama berlin ve pragtaki ikinci el.dukkanlarindan ve bit pazarlarindan harika seyleri cok.ucuza almisligim vardir.
0
deckard
(28.12.24)
Laponya
0
mythralioz
(28.12.24)
hiçbir yeri tanımadığım için ingiltere'ye giderdim çünkü tek yabancı dilim a2 ingilizce.
0
ya ben lan neyse
(29.12.24)
Soğuk bir yere gitmezdim, net.
0
wd40
(29.12.24)
milano'da unlulerin gittigi bir outlet varmis ama ben gitmedim, milano, oradan munih oradan da baska bir sehre gidersin ama tavsiyem internetten bakip, magazadan al yapman, hersey olmuyor cunku.
0
wishmaythşngs
(29.12.24)
Finlandiya. Hele de yılın bu zamanı offf...
0
feastofthedamned
(29.12.24)
Ilk defa gidiyorsan vizede sikinti cikarmasinlar bu tur ulkelere
0
Zetnikov
(29.12.24)
(9)

Linkedinde 1 -2 gun icinde kapanan ilanlar

Kittie
Bu yeni moda mi?Acil birine ihtiyac duyan birileri mi denk geldi hep bana?3 tane is ilanina basvurdum.Ucu de ya bir ya iki gun icinde kapandi.Basvuran sayilari 50 civari gibi kaldi.Ucune de tamamen uyuyorum.Hatta ikisi benden iyisini de bulamaz diye dusunuyorum.Biri 10 gun falan oldu, biri bir hafta
Bu yeni moda mi?
Acil birine ihtiyac duyan birileri mi denk geldi hep bana?
3 tane is ilanina basvurdum.
Ucu de ya bir ya iki gun icinde kapandi.
Basvuran sayilari 50 civari gibi kaldi.
Ucune de tamamen uyuyorum.
Hatta ikisi benden iyisini de bulamaz diye dusunuyorum.
Biri 10 gun falan oldu, biri bir hafta, digeri de 3 gun oldu kapanali. "Artik basvuru kabul edilmiyor" diyor yani.
Applied olarak kaldim. Ne viewed, ne downloaded.
Ne bunlar sizce? Bilindik markalar bir de.
0
Kittie
(27.12.24)
Mobil edit: bu kadar acilse cvler goruntulenmez mi normalde? Hem basvuran sayisi da az. Ucu de applied olarak kaldi. Anlamadim. Fake bi sey mi diye dusunuyorum?
0
🌸Kittie
(27.12.24)
sektör ne bilmiyorum ama mesela geçenlerde bildiğim bi şirkette olanı anlatayım.
müdür ilanı açtılar dışarı fakat, kıdemli müdür zaten arkadaşını alacaktı sırf o başvursun diye ilan açtı.
içeriden de bir tane tavşan aday buldular rakibi gözüksün diye.
sonuç baştan belliydi.
ilan prosedür olsun diye açılmış oldu.
o ilana başvuran 200 küsür kişi de ne oldu acaba diye merak ediyordur.
0
nuisance2
(27.12.24)
Nuisance2: cok mantikli. Bunlarda da durum o olabilir. Ahlaksizlik diz boyu
0
🌸Kittie
(27.12.24)
ahlaksızlık mı bilmiyorum ama maalesef iş dünyası böyle saçmalıklarla dolu.

network her şeyden daha önemli onu bilir onu söylerim.
tabi ki işinizde iyi olmanızda lazım fakat tanıdık çevre, iyi laf yapma bunlar kapı açan şeyler.
0
nuisance2
(27.12.24)
Orasi oyle de bu network degil ama. Ben de networkle yillar once onemli bir sirkete girmistim ama beni duyunca beklemedeki ilanlarini hic yayina almamislardi. Ama oteki turlu numaralar cevriliyorsa networkle torpili karistiriyorlar derim.
0
🌸Kittie
(27.12.24)
Çabuk kapanması kullanılan premium paketi ile ilgili. Paketler çok detaylı ama kısaca şöyle denebilir; en ucuz paketi alanların ilanları belli sayıda başvuruya ulaşınca otomatik olarak kapanıyor. Ya da yan yollardan ilk ücretsiz ilan hakkını aşmaya çalışanları fark edince başvuruyu kapatıyor linkedin.

Pahalı bir tool olduğu için çoğu şirket böyle kullanıyor.
0
Bruce
(28.12.24)
İş ilanlarının çoğu yasal zorunluluk veya şirket reklamı için. CV gönderme işi çoğunlukla zaman kaybı. Aylarca açık ilanlar için de bu geçerli. İlana 5000 kişi başvuruyor, cv lerin çoğu denk.

Kısacası alınacak kişi bellidir.
0
wd40
(28.12.24)
Linkedin ve kariyerdeki ilanları kafaya çok takmamak lazım. bu İKcılar süreci şu şekilde yapıyor. mesela x bölümünde x işi var. normalde orda herhangi bir açık yok. İKcılar yine de o pozisyona ilan açıyorlar. sonra oraya başvuranları cv havuzlarına topluyorlar. eger o bölümde o işten biri çıkarsa hemen o havuza bakıyorlar.o havuzu da belli periyotlarla ilan çıkarak güncelliyorlar. hepsi bu. ülkede tüm kurumsal firmalar süreci bu şekilde yönetiyor. yapacagınız tek şey başvurdugunuz departmandaki kişinin işi bırakıp gitmesi için dua etmek
0
limonlu eksi
(28.12.24)
Linkedin üzerinden ücretsiz açılan ilan 50 başvuru aldığında otomatik kapanır. Bu 10 dakikada da olabilir 10 günde de.
0
aynabugusu
(28.12.24)
(7)

Özel sektörde güvenlik soruşturması

vedatchilipeppers
Selam,Bir şirketle görüşüyorum 3 aydır. 2 hafta önce referans check tamamlandı ve 2 haftadır ses çıkmıyordu, bugün aradım İK insanını ve güvenlik soruşturması aşaması olduğunu ve dün tamamlandığını söyledi. İlk defa özel şirkette güvenlik soruşturması duyuyorum. Ne bu hiç karşılaşan var mı?
Selam,

Bir şirketle görüşüyorum 3 aydır. 2 hafta önce referans check tamamlandı ve 2 haftadır ses çıkmıyordu, bugün aradım İK insanını ve güvenlik soruşturması aşaması olduğunu ve dün tamamlandığını söyledi. İlk defa özel şirkette güvenlik soruşturması duyuyorum. Ne bu hiç karşılaşan var mı?
0
vedatchilipeppers
(27.12.24)
Screening yapıyorlar işte sana ve ailene. benimkisi 1.5 ay sürmüştü. Neredeyse her yer yapıyor artık.
0
irene
(27.12.24)
Amerikan büyük bir şirket için bir kere yaşadım. Çalıştığınız şirketlerin santral hatlarından iklarına ulaşıp sizi soruşturuyorlar. Üniversite dahil, CV'nizde verdiğiniz tüm bilgileri teyit ediyorlar.
0
gabe h coud
(27.12.24)
Kimse de dememiş ki başka bir plan düşünülüyor olabilir.

Tr deki özel sektörün ne bok olduğu bilen bilir. Neyin güvenlik soruşturması Allah aşkına?

2 hafta tr için normal bir süre aslında.
0
sorularimicinfeykhesap
(27.12.24)
sirketine gore degisir. hicbir seyi sorusturmayan dev sirketler de var (faang seviyesinde), asagida dendigi gibi bu is icin ozel kurulmus sirketlerle anlasarak, o sirketlere hakkinizda rapor hazirlatanlar da var. benim turkiye'deki is yerimi aramislardi ve 1 hafta kadar onlari beklemistim. sonra turkiye'dekilerle anlasamamislar ona not verified yazip gecmislerdi ama ise alinmistim.
0
antikadimag
(27.12.24)
Özel şirketler güvenlik soruşturması yapmaz genelde. Sabıka kaydı falan isterler o kadar.
0
wd40
(27.12.24)
Şirketin büyüklüğü ve özellikle yapılacak işin hassasiyetine göre yapılıyor. İş tanımınız kritikse ve işveren dev bir şirketse normal.
0
10551037
(27.12.24)
özel şirket hangileri mesela.
savunma sanayi, telco, ülke alt yapısını ilgilendiren veya devletle iş yapan şirketler yapıyor bu süreci ve baya ciddi
0
nuisance2
(27.12.24)
(24)

Sizde -de leri - da lari ayrı ya da bitişik yapmayanlara takılıyor musunuz

sonhakan
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojiler
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojilerle anlaşılıyor de ve da ya takmak nedir. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Nit: Dikkat -de ve -da ayırma hatası çikabilir
0
sonhakan
(27.12.24)
takılıyorum ama yorum yapmıyorum.
0
inheritance
(27.12.24)
de lere hiç mi hiç takılmıyorum ama miğde böğrek falan diyenlere tiltim. "ya da" yı bitişik "veya" yı ayrı yazanlara uyuz olmak içinde hayat çok kısa.
0
eja
(27.12.24)
Abi merhaba, o takıntılı olduğun insan tipi benim, bitişik yazanlara ayar oluyorum, çoğunlukla düzeltiyorum, kurumsal hesap flnsa zerre ciddiye almıyorum sattığı ürünü, verdiği servisi. Bunu yapan CEO gördü bu gözler, gerçi CEO dediğim hayvan gibi zengin patron işte.

Mantığım şu, bu ayrı ya da bitişik yazılma olayı ilkokulda verilen çok temel bir eğitim. yani nasıl diyeyim 4 işlem gibi bi' şey yani. Bir insan bunu düzgün yapamıyorsa sıkıntı var, sıkıntı büyük.

Eyyorlamam bu kadar hocam, amacım tartışmak değil, kendi açımdan olayı izah etmek.
0
kumandanim
(27.12.24)
Çok takılıyorum öyle böyle değil. Ayrı yazılması gereken yerde bitişik yazan birisini ciddiye alamıyorum.

dahianlamindaki.de
0
kullanicadi
(27.12.24)
Temel eğitimi almış herkes de/da/ki nerede nasıl yazılmalı gerekir bilmeli. Üst düzey beceri, zeka gerektiren bir durum değil. Takılıyorum, bu hataları yapan kişileri ciddiye de alamıyorum. Yorum yazmam. Sadece emojilerle anlaşmak da mağara resimlerini çağrıştırıyor.
0
asteriks
(27.12.24)
Çok takmıyorum eğer ciddi bir yazı değilse
0
wd40
(27.12.24)
Evet, takıyorum. Bunu beceremelen yazı yazmaya kalkmasın. Akademisyan olmak için türkçe baraj şartı getirilsin, 90 alamayan akademik kadronun rüyasını bile göremesin
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.12.24)
öncelikle "yazı DA sosyal mecrada" olacak... şaka şaka:D

bahsettiğin tip kısmen benim, lakin düzeltmem ama bu şekilde yazanı ciddiye almam. bu konuda @kumandanim ile %200 aynı fikirdeyim. yani bu kadar basit bir şeyi bile öğrenemediyse zekasında bir problem vardır ya da bildiği halde düzgün yazmaya gerek görmüyorsa ciddiyetsiz ve özensiz biridir, ikisiyle işim olmaz.
bonus olarak herkeZ ve şarZ yazanlar hakkında da iki çift lafım var ama soruda geçmediği için başka zamana saklıyorum.

@kullanicadi, 10'da 10 doğru ve üstüne 72 saniye arttırdım ^_^
0
halanne
(27.12.24)
türkçe en hassas olduğum konu. burada sözlük'ten gelen bir kültür sebebiyle, bilgisayardan giriş yapmışken küçük harflerle yazıyorum.

onun haricinde her yerde (kişisel yazışmalarım, iş yazışmalarım da dahil buna) tüm imla kurallarına dikkat ederek yazar, dilimizi katleden her türlü yapı/kelime seçiminden kaçınır ve kullananları kendi çapımda, karşımdakiyle olan ilişkime ya da iletişim sebebine göre içimden ya da dışımdan eleştiririm, ayıplarım.

karşımdakinin silahı olmasa da aşağıdaki gibi "harika" şekilde yazarak beni öldürebilir:

-keşke bende gelseydimde size katılsaydım (kötü)
-senin anahtarlığın ben de, benim anahtarım sen de kalmış (daha da kötü)
-bizimle çalışmak istermisiniz?
-bişi diycem
-download/check/change/konfirme etmek
-post/story atmak
-çok da big deal değil abi
-bunu çalıştıracak bir app/aplikasyon/application var mı?
-günün sonunda (beyefendi/hanımefendi, "at the end of the day"in doğrudan kelimesi kelimesine çevrilerek bir garabete dönüştürülmesinden bihaber)
-miğde, mebla (yerini bir türlü bulamamış, tutunamamış bir ğ harfi görünce üzülüyorum)
-yanlız/yalnış

bu liste uzayıp gidiyor ama anlamadığım şey şu; e-posta ortamından tutun telefona kadar hepsi ama hepsi de kullanılan dilin otomatik düzeltmesini yapıyor, doğrusunu öneriyor ve sen hala onu takmıyorsun. mesela şu cevabı yazana kadar chrome örnek olarak verdiğim cümlelerde veya kelimelerde ne kadar yanlış yaptıysam hepsini de kırmızıyla çizmiş, bana diyor ki "bak, bu kelimelerde bir yanlışlık var, düzelt istersen :)" bu kadar uyarıya, göstergeye rağmen yanlış yapmak bilinçli bir umursamazlıktan başka bir şey değil.
0
m e b
(27.12.24)
Keşke herkes takılsa. De/da'lar, ki'ler, kelimelerin doğru yazılışı, doğru imlâlar derken hoş göre göre bugün artık düzgün cümle kurup kurmadığıyla ilgilenmeyen yığınlar var. Resmen yığın, evet.

Kendi kurguladığı cümleden çıkan anlamı önemsemiyor, diyor ki "anlaşılıyor işte o şekilde anla" ne güzel dünya... Sen anlaşılmak için çabalama ama ben seni senin istediğin anlamda anlamak zorundayım...

Bütün bunlar hep yapılan dil hatalarını önemsememekten, hatalı öğretimi denetlememekten, bir anadil hassasiyet ve saygı çerçevesi oluşturmamaktan kaynaklanıyor. Dünyanın en güçlü ülkesi olabilecekken başkalarının kelimelerini 100'er 100'er kabul ediyoruz, halbuki birileri kendi diline çok itina ve itibar ediyor, bu konuda faşizm noktasındalar filan.

Biz ikaz edince oovvv sen kimsin edebiyat yapmıyoruz resmî yazışma yapmıyoruz tepkileri. Zihinlerimiz, soyut kimliğimiz elimizden alınıyor ve biz sırf önemsemeyişimizden öğrenmeyi reddederek bu olanları seyrediyoruz sadece.

Evet kızıyorum, gördüğüm yerde de musallat oluyorum. Bir yığın yorum geliyor bazen dalaşıyorum bazen kıçıma bile saymıyorum. Ben ne yapayım başka? Ne yapayım?? Oturup ders verecek halim yok.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
O kişiyi ciddiye almıyorum ama tepki göstermem.
0
gabe h coud
(27.12.24)
Evet hoşlanmam ama Grammer Nazi de olmam, hatta hayattaki tek başarısı -de'yi -da'yı doğru kullanmak olduğu için buna takılıp tepki gösteren insanlar daha beter ruh hastası, ezik ve toksik gibi geliyor bana, o nedenle hatalı kullanan insanlar o kadar da rahatsız edici hissettirmiyor.
0
Bir ben var benden şurada
(27.12.24)
Diğer taraf takılmış ki yazım hatası yapmış. Ben takılmam, fakat takabilirim. O da ciddiye alırsam.
0
osssy
(27.12.24)
gidip de uyarmam ya da cevap olarak yazmam ancak fark ederim ve bunu ayrı yazmayanın diğer pek çok konuda nasıl bir tutumu olduğuyla ilgili aklımda az çok bir fikir oluşturur.
0
chaos moleculaire
(27.12.24)
Çok önemserim, yazım hataları benim için önemlidir. Ama paylaşımın altına da yazmam burada bu olacaktı diye. Mesajlaşırken de uyarmam karşımdakini ama gözümden düşer.
0
mutekebbir
(27.12.24)
Eğitim sistemimiz kötü. Arkadaşlarım dışında pek de takılıp laf etmiyorum ama ciddi alamıyorum. Bir de bunun "bağlaç olan de" hakkında konuşurken "-de" diyenleri var. "Ayrı yazılan de" muhabbetindeki gibi kısmi öğrenmiş kişiler bu ikisi. İnsanların dilini konuşabilmesi önemli.

Hatalar yapılabilir fakat "sosyal medyada yazıyorum ya. hızlı yazıyorum ya" vs. gibi şeylerin arkasına sığınıp bağlaç ve isim hal eki arasındaki ayrımı beceremediğini ya da öğrenemediğini gizlemeye çalışan köylü kurnazlarına ayar oluyorum. Bilmiyorum de işte. Çıksın ağzından şu kelime. Şansa bak sosyal medyada yazarken ya da hızlı yazarken hata yapılan yer %90 "de" ve "ki" bağlaçları ama "ve" bağlacı değil. Bak sen şu işe. Hızlı yazım sırasında dikkat etmediği için her cümlesinde "ve" bağlacını yapıştıranı görmedim. Demek ki kıvırmamak lazım. Ben kıvırma konusundan rahatsızım.
0
nawar
(27.12.24)
Bu kadar takıntılı olacağını hiç tahmin etmezdim. Takıntı diyorum zira yazinin içeriğini bırakıp de da ayrımını daha çok önemsemek bir tür takıntı olmalı. Evet bir hatadır olmasa iyidir . Ama defterden silerim zekasından şüphe duyarım deyince de ben yazıyı anlayamamış buna takıyor derim Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. Tekrar ediyorum evet de ve da ayırımini doğru yapmak gerek ama bunu yazının bütününü yok sayarım demek hani Einstein nin formüllerini tahta da gösterip abi paydalari eşitledi mi diyen adama benzetiyorum. Bence asıl cahillik burada
0
🌸sonhakan
(27.12.24)
hem de nasıl!!!
yorum yapmıyorum.

bu takıntımın altında KONFİÇYÜS (editledim) "bir ulusu yok etmek istiyorsan önce dilini bozacaksın" cümlesi geliyor., sonrasında da her sabah içtiğim ant, Atatürk'e verdiğim yemin.

sen bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkenin dilini doğru kullanamıyorsan bir sorun var demektir.
özellikle de öğretmenlerin bunu yapıyor olması daha da üzücü.

ayrıca ben anlamıyorum ilk okuduğumda ne demek istendiğini. birkaç kere okumak zorunda kalınca da okumuyorum.

hemen sosyal sınıflandırma yapıyorum ve yanılmıyorum maalesef. "iyi bir eğitim, öğretim hayatı olmamış" diyorum.

sevgili seçerken de bu kriteri kullanıyorum. arkadaşlıklarımı ve tanışıklıklarımı bile buna göre düzenliyorum. Basit iki üç kuralı günlük hayatına uyarlayamayan insanın kendine ve vatanına katkısı ne kadar olabilir?

o kadar basit ki bir de bu kurallar.

"ya da" ayrı yazamıyorsan veya kullan.
her şey ayrı yazılır.
de ve da'yı ayırmak için de,
"bu bende var"
"bende de var" otur düşün ve kaliteni yükselt.

o kadar abartanlar var ki ciğerim dağlanıyor.

yapmayın kuzum. 1980'ler trt arşivlerinde köylü çocuklarla yapılan röportajları seyretseniz kalite ile ne demek istediğimi anlarsınız belki.

çok üzücü maalesef. çok takılıyorum. esefle de kınıyorum.
0
mathilda.may
(27.12.24)
Bu konu en az 15 sene okulda öğretilmiş. Hala anlamamışsa öyle adamın ben amına koyim. Ne mesleki bilgisine, ne de yaptığı işe güvenirim. Basit bir kuralı öğrenemeyen adam üniversitede dinlediği dersi mi öğrenecek? Yazarken dikkat etmeyen adam, yaptığı işte mi dikkatli olacak?
0
nickini vermek istemeyen uye
(27.12.24)
Takiyorum ama -de ekinden ziyade -misin soru ekini ayri yazamayanlara daha cok takiyorum cünkü bu ek özelinde bir istisna da yok. Direkt zeka testi yemin ederim. -misin gördügün yerde ayri yazacaksin iste.
Bir de nokta diye bir mefhum var. Asiri güzel bir sey. Onu koyuyorsun cümlen bitiyor.
Olayin sosyal medyada gecmesinin bir alakasi yok. Günümüyde artik yazili, görsel ve isitsel her sey sosyal medya üzerinden gerceklesiyor. Müzeler, arsivler, bilimsel kaynaklar dijitallesiyor. Sosyal medya ya da internet ortami olmasi bir bahane degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.12.24)
eğer başkasının yazdığı şeyin imlasını eleştiren biriyse cevap veririm ama onun dışında evet takılıyorum ama bir şey demiyorum, Allah'ından bulsun :)
0
matilda
(27.12.24)
Günlük hayatta imla kurallarına (bir iki bilinçli istisna hariç) uyarak yazı yazarım. İstisnalarım da ağabey/bayağı yerine abi/baya yazmak gibi ufak aykırılıklar :d Mobilde yazarken bile typo yaptığımı fark edersem mesajı atmadan düzeltip öyle atarım. Bunu dil kutsaliyetinden yapmıyorum, dili korumak, onu kutsal olarak görmek, gereksiz anlamlar yüklemek bana çok mantıklı ve anlamlı gelmiyor sadece kendime ve karşımdakine saygımdan hoşuma gidiyor bu kurallara uymak.

Ha ama mesela @m e b'in verdiği örneklerden bazılarını yaparım. Türkçe cümlenin içine yeri geldiğinde İngilizce kelime katarım, post atmak gibi modern tamlamaları kullanırım. Bunların dile zarar verdiğini düşünmüyorum. Okt*y Sin*noğluculuk oynamaya gerek yok. Dilimizi koruyalım gibi ne anlama geldiği zerre belli olmayan tabirlerle dövünmek de gereksiz. Dil canlı organizma olarak kendi yolunu bulur zaten, korumak onu zaman içinde dondurmak olmamalı.

Soruya asıl cevap; bağlaç/edatları yanlış kullanan, çok bariz yazım hataları yapan kişiler görünce kişinin pozisyonuna da bağlı şekilde belli bir miktar sinir oluyorum ama yüzüne vurmam, ad hominem yapmaya gerek yok.
0
nundu
(27.12.24)
takiliyorum, bu kadar basit bir kurali hala ogrenemeyen de gitsin dumanla haberlessin. konuyu da anlamiyorum ayrica.
0
bay b
(27.12.24)
@ sonhakan;

" Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. "

fark burda hocam, ben ilk okuduğumda hiç çaba sarfetmeden bu işte bi terslik var diyorum yanlış yazılmışsa yani direkt olarak gözüme çarpıyor hata.

Siz bunu normal şekilde okurken farketmiyorsunuz, ben normal şekilde okurken hiç çaba sarfetmeden gözüme çarpıyor, samimiyetle söylüyorum, şekil olsun diye değil.
0
kumandanim
(27.12.24)
(11)

dinozor seven çocuğa 6. yaş günü hediyesi

lalu
ne olabilir?:) internetten alırsam geç olacağı için mağazalardan bir şeyler bakmak istiyorum, şu fotoğraf makinesini beğendim ama satan bi mağaza da bulamadım şimdilikhttps://www.amazon.com.tr/Weinsamkeit-Kameras%C4%B1-Foto%C4%9Fraf-Makinesi-%C3%87ocuklar/dp/B0CD1JZWWRtavsiyelere açığım
ne olabilir?:) internetten alırsam geç olacağı için mağazalardan bir şeyler bakmak istiyorum, şu fotoğraf makinesini beğendim ama satan bi mağaza da bulamadım şimdilik
www.amazon.com.tr

tavsiyelere açığım
0
lalu
(26.12.24)
dinazorlu boyama kitabi, puzzle, cizim kitabi, heykel seti, hikaye kitabi
0
buenosdias
(26.12.24)
dinazorlu pijama, kıyafet, dinazor peluş.
0
inheritance
(26.12.24)
www.dr.com.tr

Oğlumda bu legodan var. Çok severek oynadı artık basit kalıyor lego technic e geçtiği için ama 6 yaşında bir çocuk epey bozar yapar. 3 farklı şekilde yapılabiliyor aynı parçalarla. +9 yazdığına bakma benimki şu an 9 yaşında o dinazor legosuyla oynarken 6 7 yaşındaydı.

Bir de dinazorlu arkeoloji setleri var ama içinden fosili çıkardığı anda iş bitiyor.

www.amazon.com.tr
0
kullanicadi
(26.12.24)
Alçıyla kaplanmış oyuncaklar var, kutudan çıkan araçlarla alçıyı kısım kısım kırıyorsunuz içinden t-rex iskeleti falan çıkıyor parça parça. Sonra onları birleştirip iskeleti tamamlıyorsunuz.
0
akhenaten
(26.12.24)
7.Yaş günü için şunu hazır edin bence.

www.temu.com
0
Mirket
(26.12.24)
ben o makinenin unicornlusundan kızıma, dinozorlusundan da yeğenime aldım. kameranın görüntü kalitesi çok kötü. sadece çok iyi ışık altında eh işte çekiyor, onun dışında çok kötü.

dinozor'dan bağımsız olarak eğer fotoğraf makinası düşünüyorsan daha iyi bir makina alabilirsin.

ayrıca fotoğraf makinası iyi fikir. sadece dinozor olarak düşünmemek lazım, dinozor sevdiğine göre evi zaten dinozor detaylı şeylerle doludur muhtemelen. çocuk seviyor diye her şeyin de dinozor olmasına gerek yok bence.
0
emfuzi
(26.12.24)
Ben oğluma indominus trex aldım, sesli, ışıklı vs...

Hasta kaldı, hala elinden bırakmıyor.

www.toyzzshop.com
0
kimlanbu
(26.12.24)
Ben zamaninda $ok marketten Trex maketi almistim 100 liraya ki Mattel'in, tam bir fiyat performans ürünüydü ama oyuncakçilarda bulamadim sonra aynisini. Kutusu bile durur bende.
0
feastofthedamned
(26.12.24)
dinazor legosu alın
0
co2s2
(27.12.24)
Dinozor seven çocuğa dinozor almak büyük risk :)

Mesela benim yeğenim 4-5 yaşlarında 100'un üzerinde turu ezbere biliyordu. Evde abartmiyorum tr'de dinozora dair satılan ne varsa olabilir.

Böyle bir cocuksa bazı çok nadir oyuncağı olan türlerden bir şey bulup alman onu çok mutlu edebilir.

Bir alternatif, nesli tukenmis hayvanları da sever bu çocuklar. Mamut, kılıç dişli Kaplan, megalodon vs gibi
0
makbur
(27.12.24)
Lacoste t shirt veya kol saati alın. Timsah logosuna bak bu dinazor, değişik bir tür dersiniz.
0
wd40
(27.12.24)
(5)

E-book reader tavsiyesi?

coder85
Arkadaşlar f/p ürünü bir e-book reader arıyorum. Boyut olarak çok büyük olmasın. Kullandığınız tavsiye edebileceğiniz pahalı olmayan bir model önerir misiniz?
Arkadaşlar f/p ürünü bir e-book reader arıyorum. Boyut olarak çok büyük olmasın. Kullandığınız tavsiye edebileceğiniz pahalı olmayan bir model önerir misiniz?
0
coder85
(25.12.24)
Kindle veya kobo. Koboların bir yıl içinde şarj sorunu olabiliyor. Bence kindle paperwhite.
İlla e book reader demiyorsan ipad veya android tablet
0
wd40
(25.12.24)
Ben Kobo diyorum. 2017 yılında aldığım modeli hala taş gibi. Yakın zamanda Kobo libra colour modeline geçeceğim, sanırım o sizin için uygun bir tercih değil ama minimal modelleri de gayet güzel. Kindle, Türkiye'de mantıklı bir tercih değil bence.

Yurtdışında yasayan birinden isteme ihtimaliniz varsa Tolino da güzel bir tercih. Gerçi Kobo ve Tolino'nun modelleri birbirine çok benziyor. Sadece Tolino daha uygun fiyatlı.

Edit:bu arada PDF konusunda adivar haklı. Ben o yüzden libra modeline geçeceğim. O modelde sorun olmuyor.
0
fraise
(25.12.24)
onyx boox'a bakın. diğerleri pdfde sıkıntı hepsi.
0
adivar
(25.12.24)
2012'de aldığım Kindle touch'ı hala kullanıyorum :)

İlk 10 sene şarjı 1 ay gidiyordu ama son senelerde pil biraz zayıfladi 10-15 gün gidiyor.

Pili ölürse muhtemelen yeni almam pilini degistiririm o kadar seviyorum aleti.

Pdf'ler genelde A4 boyut esas alınarak düzenlendiği için evet a5 boyutlu okuyucularla nispeten daha rahat okunuyor (bizimkiler a6 boyutu) ama akademik vs mesleğiniz yoksa o fiyat farkını vermeye değmez; ayrıca yeni düzenlenen pek çok pdf a6 ekranlarına oturacak şekilde oluyor, büyük kaçanlari da ekranı yarı yarıya bölüp büyüterek okuyabilirsiniz.
0
makbur
(26.12.24)
Kobo, Kindle, Onyx kullandım. En son 1 yıldır Pocketbook kullanıyorum hepsine tek atar.
0
pianeta
(26.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.