para

(bkz: michael sikkofield)

eğer doğruysa amaçları: "dünyayı ele geçirip-insanları köleleştirip şeytani bir "tek dünya devleti" kurmak ve dinleri-kültürleri herşeyi ortadan kaldırıp kapitalist sadece üstlere hizmet edecek bir toplum yaratmak." gibi birşey.

Devletler üstü bir örgüt olduğundan bahsediliyor, tarihleri aydınlanma devri ve hatta biraz daha gerisine kadar gidiyor.

tabii bunlar iddia edilen şeyler. Yoksa bildiğim kadarıyla varlığı bile henüz kanıtlanmış değil.

Isa ölünce karanlık döneme giren hıristiyanlarda vatikani,skolasrik düşünceyi redddeden, aydınların oluşturduğu gizli klise.

Haa bugün konuşulanlari diyorsan sacmalamayiniz, her bokun içinde üçgen, seytan gören işi gücü olmayan insanlarin oyalandigi " dünyayı yonetiyor " " şeytana tapıyor " dedikleri kişilerin oluşturduğu GIZLI grup.

Emin olun ki dünyayı yöneten, ekonomiye yol veren vs. kişi ya da kişiler mutlaka vardır. Ama böyle milletin ağzında sakız olmazlar, olamazlar.

hiçbişi yapmaz, yok öyle bi örgüt

olsun artık su tek dunya devletı , ınsan ırkı sacma salak bı yere gıdıyo , bı duzelmedı gıttı her turlu mallıgın pesınden mılyonlarca ınsan koşuyo.

ılumınatı mı yapacak , masonlar mı yapacak yapsın artık aq. bı de dunyayı ele gecırmek neymiş la , olm parası olan adam zaten ele geçirmiş demektir dünyayı , napacak kıtaları gotune mı sokacak ele gecirince .

ilüminati iyidir , varsa destekcisi olmalı boyle seylerın. katkıda bulunulmalı ..

www.cuttingedge.org

sağda, solda göz ve gözü andıran simgeler bazı arkadaşlarca çok rağbet görüyor; o kadar ki youtube'a videosunu koyup, "sen şimdi muhtemelen bizle dalga geçeceksin dostum illuminati fln deyince" şeklinde açıklamalar yapıyorlar.
bu arkadaşlar için olmssa olmazdır illuminati.
bu nasıl "gizli" örgüttür ki herkes biliyor?

Ben olsam bilkente giderim.

odtü bence.

odtü mbge mezunu olarak odtü mbge yi tavsiye etmiyorum ben. hatta mbge tavsiye etmiyorum pek. ama odtü candır.

ben olsam odtüye giderdim, ama şu da bir gerçek ki bilkent'te önün çok daha açık. gerek yurtdışı bağlantıları olsun gerek bilkent'in laboratuvar imkanları vesaire olsun. akıl bilkent diyor; gönül odtü. :)

Kampüs olarak doğru, ODTÜ Bilkent'e takar. Bilkent'te 17:30 sonrası hayat durur. İkisinin de tanıtım günlerine gitmeni öneririm, en azından daha iyi fikir oluşur kafanda.

o değilde odtü fena reklam olayına girmiş ne olaki?

moleküler biyoloji ve genetiğe gitme diyorum.

aaa üniversitelere baktım bölüme bakmamışım başka bi muhallebi duyurusu yüzünden mutfaktaydık ayıptır söylemesi:) genetik iyidir niye yazmasım? genetik öğrencisi olarak bilkent diyorum lab koşullarının falan çok iyi olduğunu biliyorum yaz bence.

meslek için, imkanlar için gelecek için bilkent basar, üniversite hayatı için de odtü. odtü'de 4 yıl okunur, bilkent'te de varsa yüksek lisans master vs :)

Bilkent moleküler biyoloji ve genetik mezunuyum
Bizim zamanımızda sadece ilk binden adam alan bir bölümdü, pek çok başka şey de değişmiş olabilir mezun olduktan sonra hiç uğramadım :D
Bilkentte ODTÜ mezunu asistan varken bizde herkes yurt dışındaydı, laboratuvarımız daha iyiydi (ha yurt dışına gidince aslında iyi laboratuvarın ne olduğunu anlıyorsun o başka)
Bilkentin kötü bir yönü devamlılığı olmaması sen başladığında olan hoca bitirirken olmuyor mesela,hoca-öğrenci ilişkimiz çok iyi değildi. Genetik okunur mu diyenlere işimi yapmadığım halde ben hiç pişman olmadım çok yönlü çok gelişime açık bir alan her türlü okunur derim.

Zaten ikisinin de labları gezdim öyle teknik açıdan bir farkları yok. Odtü'de hoca sayısı daha fazla ve daha farklı alanlarda çalışıyorlar bu iyi bir şey, Bilkentte hepsi kanser çalışıyor. Birde bilkentin bursu var, öğrenci için çok iyi bir şey o da.

sabancı sabancıdaki hocalar nature gibi çok ünlü dergilerde yayın yapıyorlar

odtüde hoca çoktur belki ama geçen sene konferans için hoca arıyodum odtünün hoca listesi biyoloji ve genetikte aynıydı sanki, tam anlamadım bi bak onlara iyce.

bölüm kendi içinde nasıldır bilmiyorum ama lab imkanları odtüye göre gelişmiştir eminim.
bir de odtü'nün kampüsü çok güzel nan girdim mi çıkasım gelmiyor bir bilkentli olarak.

METU rules.

gidebilirsiniz efenim, kapanış saati yok.

ilk giriş ülken fransaysa girersin. ama ilk almanyaya gireceksen almanya zorluk çıkarır almayabilir

direkt almanyaya gidersen sorun cikarabilirler, soru sorabilirler.

onun disinda sorun yok istedigin gibi gezip dolanirsin.

ispanya'dan schengen alıp ispanya'ya gitmeden dönmüştüm bundan 2 sene önce. bence girebilirsin.

airnewstimes.com

Almanya ‘Schengen’li Türk turistleri almadı

sek pardon diyorum.

pardon geçebilir miyim derim ben.

pardon diyorum, bacım, kardeş, abla, hocam diyenlere de kıl oluyor, inadına yavaşlıyorum.

özür dilerim geçebilir miyim.

umarsizca taciz edip bi saniye der ve gecerim. yas cinsiyet dil din farketmeksizin.

nabza göre şerbet veriyorum. bazen "pardon" bazen "afedersiniz" dediğim gibi, "teyzeciğim bi sn." veya "dayı bi dakka" da diyebiliyorum.

"afedersiniz" derim genelde.

müsaade eder misin?

ergenlik zamanı gelmemişlere samimiyetsizce "canım" "tatlım" diyorum

ergenlikten yaşıtım olanlara kadar "kardeş" diyorum.

büyüklere de "dayı" ya da "teyze" diyorum.

tanıdıklarıma da, çok samimi olmadıklarıma yine tatsız bi şekilde "canım" diyorum. samimi olduklarıma "abi" "kuşum" hatta "aşko" falan diyorum. çok samimi olduklarıma "y.rraaam" bile diyorum affedersin.

pardon gecebilir miyim?
Olay anlatirken de arada hocam derim ama bisey dememek en guzeli bence.

hitap kullanmıyorum direk fiile giriyorum.

ben genelde yol istemiyorum, aciliyor otomatik, icgudusel..

orada durana gore degisir;
- ayni yas ve egitim gurubuysa pardon.
- bayagi buyuklerse pardon, müsadenizle..
- kucuklerse; erkekler; aslanlar ben bir geçeyim müsadenizle. bayanlar; hanimlar ben bir geceyim musadenizle.
- cok kucuklerse; erkekler; abiler ben bir geceyim mi? bayanlar; ablalar ben bir geceyim mi?

hacı, moruk, müdür, kanka, kanki, panpa, hafız, patron, hocam.

yüzme ya da fitness'a başla derim. almanca öyle 3 ay kursla öğrenip hatırlayabileceğin bir dil değil. çalışmak da sıkıntılı anca komi-kurye olarak çalışırsın bu kadar kısa sürede onda da pek para vermezler sana.

Hocam 3 aylık boşluğu bilemem de, A1 seviyesine gelmek için 1200 lira Goethe'ye vereceğinize livemochadan çalışsanız, üzerine biraz da kendi çabalarınızla falan çalışsanız bence A1 seviyesine gelebilirsiniz rahatlıkla. Şahsi fikrim elbette.

world of goo?

@ vedatchilipeppers yok world of goo değil. bunlar pembe olacak. böyle boşlukta oynanıyor oyun. çok zevkliydi ya ama unuttum adını.

amaç neydi oyunda?

ayrıntıları hiç hatırlayamıyorum. sadece vada benzeri yaratıklar vardı, küçük küçük pembe ya da mordular. bölümler arttıkça sayıları da artıyordu. önce iki tanelerdi sonra çoğalıyorlardı.

phage wars geldi aklıma nedense.

@cinsi kisi phage wars da değil. oyundaki yaratıkların sanki eli kolu da vardı. çok oldu oynayalı ondan anımsayamadım ayrıntıları.

(bkz: ley hatları)

en.wikipedia.org

şimdi marfa lights var national tv de yayınlandı.
ilginç bir şekilde dosyayı "açıklayamadık, bilinmiyor" dedi ve kapattı.
torrent sitelerinde var. izle derim.
edit:dessy de marfa demiş.

philadelphia deneyi.

tam olarak bunlar gibi olmasa da,
(bkz: sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar)

bende dil mezunuyum ama farklı alanda ilerledim neyse burayı salla. ben olsam 2. tercihim fransız dili ve edebiyatı olurdu. arkadaşım var orada mezun inanılmaz mutluydu. üniversite zaten muhteşem fransız dilinde.

yüzde yüz emin değilim ama galatasaray fransız dili ve edb. fransızca dil puanı istiyor olabilir. bir araştırın. eğer çeviri bana çok ters demiyorsanız çift dilli tercümanlık bölümlerini düşünebilirsiniz.

@marikaki, ingilizce'den de girilip seçilebiliyor. ama burdan da başka bi sorun doğuyor. iki yıl hazırlık olması. 6 yıl üniversite, söylenilen bütün avantajlara rağmen biraz korkutucu geliyor.

ileride hangi meslek dalında çalışmak istiyorsun, ona göre tavsiye vereyim. marmara ingilizce tercümanlık mezunuyum. marmara'ya gitme, net.

edit: şaka şaka henüz mezun olamadım, uzattım okulu. ama en azından cümle içinde kullanmış oldum. güzel bir his.

@henrychinaski, çeviri yapmayı düşünüyorum. marmara zaten pek yok gibi aklımda ama başka nereyi önerebilirsin?

2 yıl hazırlık 1 yıla düşürülmedi mi ya? ben de giricem bu sene gsü'ye sakata gelmeyelim :)

fransız dili ve edebiyatı 2, onun haricindeki bölümlere 1 yıl hazırlık var.

@lolita

çevirmenlik insanı çok asosyalleştiren bir iş. karar verirken bunu göz önünde bulundur, mutlaka. şahsen ben çevirmen olmanı önermem. çevirmenlik bir yan meslek olarak icra edilebilir. ana meslek olarak yaparsan pek karın doyurmaz, beynindeki nöronlar erir, gözün seyrer, belinden türlü türlü sorunların olur. tek iyi yanı, freelance olarak evinde baksırla otururken yapabiliyor olman. o da sürekli bir hal alınca, bahsettiğim gibi evden çıkmak istemeyen asosyal bir mahlukat olur, çıkarsın.

çeviri türleri arasında en çok altyazı çevirmenliğinden zevk aldım. mtv türkiye ve nbc için çalışmıştım. yanında bilgisayarın olduğu müddetçe her yerde yapabiliyordun ama istanbul gibi bir yerde yaşadığım için oradan kazandığım para yetmedi, ayrıca ilerisi için yükselbileceğin bir iş de değil. ama tutturabilirsen, öğrenciyken yapılabilecek en şukela iş, altyazı çevirmenliği.

öneriye gelicek olursak, çevirmenlik düşündüğün için pek bir şey öneremiicem. okuduğun bölümde gelip akademisyenlik için kasabilirsin. zaten çeviribilim alanında akademisyen kıtlığı var. daha rahat akademisyen olursun. ama ben dış ticaret alanına girdim. keşke rus dili edebiyatı falan okusaymışım dedim, sektöre girince.

çevirmenlikten yeterince soğuduysan :) ve başka meslek alanlarına yönelmek istersen ileride, ingilizce tercümanlık okumaktansa rusça veya fransızca tercümanlık okumak daha mantıklı.

biz dershane arkadaş grubumla 2 koç isteyen, 10 kişi kadar da boğaziçi isteyen şeklindeydik. ben 2 koç isteyenden biriydim. sonra ben koç'a girmekten vazgeçtim son anda, boğaziçi yazdım, 6 7 kişi boğaziçi'ne girdik, diğer arkadaşlarımız biraz şanssızlık kurbanı oldular ve akıllarına koydukları boğaziçi fikrini bir anda değiştirmek zorunda kaldılar. 2'si galatasaray'a biri hacettepe'ye gitti. şu an onlar benden çok daha mutlu. okullarına bayılıyorlar. fanatizm derecesinde bağlılar okullarına. hatta hacettepe'de okuyan arkadaşım boğaziçi'ne geçme şansı olmasına rağmen geçmek istemiyor şu an. bence galatasaray çok güzel bir yer, keza fransız dili ve edebiyatı da öyle, fransızca'dan nefret ederim öğg demiyorsan oraya gir. hem 4 yıl okusan ne olacak, ne güzel işte okursun 6 yıl. istiyorsan o bölümden arkadaşlarımla da konuşturabilirim.

ingilizce'den girilebiliyorsa değer 6 yıla. galatasaray'ın yurtdışı bağlantıları güçlü diye biliyorum, gerek erasmus'la gerek başka programlarla okurken belli dönemlerde frankofon ülkelere gidip oralarda kısa süreli eğitim alma şansınız olabilir. hatta bu süreçler içerisinde kariyeriniz adına kararlarınız şekillenebilir. çeşitli bağlantılar da edinmek yoluyla yurt dışında iş bulma şansınız artabilir.

ayrıca ille istanbul demiyorsanız ve puanınız da yeterliyse bilkent'in ingilizce - fransızca mütercim tercümanlık bölümünü tavsiye ederim.

kurukahveci mehmet efendi varya, ordan içeri girin herhangi bir sokaktan; onlar sizi çevirir zaten :) her yerde yiyebilirsiniz efenim benim tercihimi soracak olursanız dicle balık restoranı.

dünyanın orta yerinde aşk için ağlıyorum.

oldboy.(kimse demeden ben diyeyim dedim)

nae meorisokui jiwoogae

yeop... aaa söylemişsin neyse zaten düzgün yazamayacaktım :)

hong kong kabulünüzse şuradaki filmlerin romantik olanları.

www.istanbulmodern.org

ben izledim bir kaçını pek beğendim.

tabi ki;

(bkz: bin jip)

bonus olarak da;

(bkz: oasis)

boş ev candır.

-we teach love

-april snow

-a moment to remember

-sad movie

-virgin snow

cennetten çıkma

değnek, sopa, kızılcık sopası

vurma, vuruş

allah yarattı dememek

pataklamak
hırpalamak

Haşat etmek.

marizlemek

aklını almak, bacağına sıçmak

"Askıya almak" var, "ıslatmak" var, "silkelemek" var, "tozunu almak" var, "ifadesini almak" var, daha böyle bir dünya tabir var. Güzel Türkçem işte, en zengin dillerden biri...

ıslatmak.

büyük argo sözlüğü kavramsal dizininden sizin için şunları seçtim:

akort etmek
ameliyat etmek
asfalt etmek
ayıklamak
bamburuklarını sökmek
çerçevesini dağıtmak
dümdüz etmek
façasını bozmak
gavgavını eline vermek
havada katlamak
hoşaf etmek
iki seksen uzatmak
katlamak
komaya sokmak
mostrasını bozmak
paçasını almak
silkelemek
tipini kaydırmak
ufalamak
yamultmak

:)

Bir de güzide bir iç anadolu ilçesinde duyduğum bi laf var.Heralde bu da Dayak kategorisine girer.

"Amını dizine indirmek"

kızılcık sopası falan derler

haydar

belki silinebilir tükenmez kalem kullanmayı deneyebilirsin mesela. (şaka yapmıyorum yapmıştık biz bunu kimse de çakmadı:)

Kendine yakışır şekilde dürüstçe davransan da, 1 kere kullansan sanırım daha iyi olur gibi.
Not : Küfür edersen de canın saolsun.

yakalanırsan kişisine göre baya büyük cezaları varmış. risk...

hile filan yapmayayım o zaman ya neysem o :D

cezası 45 euro bu arada. kişi başı.

güvenmişler ne güzel. boşa çıkarma sende adamları.

büyük bi firmaysa kendileri verir zaten ama ufak ve orta çapta bi firmaysa pek sanmıyorum

zor

çoğu sadece ticket verir.

Alınır tabii ki. Alınması gerek özünde, isteyin yani çatır çatır.

İlk stajımda önce haftalık 50 lira almıştım, 3 hafta sonunda home office olarak işe aldılar, 4 senedir her ay maaş yolluyolar sağolsunlar sdf

İkinci stajımda ofise 11'de gidip 2'de 'hadi sen sevgiline git hayatını yaşa' diye gönderiliyodum, dolayısıyla hiç bişi yapmadığımdan para almadım ama yemek falan yiyoduk.

Üçüncü stajımda aylık 600-1000 euro arası bi para aldım, trde değildi tabii.

Dördüncü stajımda da para alacağım, minimum asgari ücret çakarım yani. Beleşe vakit harcamam. Beleşe çalışırım diyen adam 'hacı ben hiç bi katkı değer sağlayamicam ona göre' diyen adamdır, böyle adama da kimse para vermez. Stajyerine 3-5 kuruş vermeyen şirketten de hayır geleceğini sanmıyorum.

Ek not, ilk staj dışında hiç bi yerden direkt para istemedim, herifler verdi direkt sdf

eğer staja alınıyorsan sana ücret öderler; ancak eğer staja gidiyorsan sana sadece fotokopi çektirirler.

200 500 arası diye tahmin ediyorum

gönüllü olayı en iyisi

2 gün yat 2 gün git ortamı gör geri dön

Gönüllü stajlarda alman zor da zorunlu staj yapanlar alıyor bildiğim kadarıyla.

değişir ama genellikle vermezler. bazen yol+yemek verirler sadece. ama başlamadan önce netleştirin ki sömürmesinler.

p&g 1000 euro veriyor aylık stajda.

Lisede benim zorunlu stajım vardı. Ben ve bütün staj yapan arkadaşlarım maaş alıyordu. Kimi 220, kimi 500 alıyordu. Firmaya göre.

asgari ücret almıştım ben. iyiymişim ya lan.

lise stajyerlerine verirler. üniversitede zor biraz. arkadaşlarımdan bi tüpraş'ta yapan almıştı. good year, pirelli, hyundai, ford falan vermiyordu mesela.

Lisede staj yaptım 250 lira vermişlerdi 6-7 sene önce.
Üniversiteside 2 orta düzey ve 1 büyük kurumsal firmada yaptım vermediler hiç para...

Para almadığım stajlarda yemeğimi karşıladılar tabi ama 1-2 tanesinde yol paramı kendim verdim mesela.

Olması gereken 3-5 neyse bir ücret vermeleridir ama stajyer olunca para konuşamıyorsunuz pek tabi...

asgari ücret aldım 1 tanesinde.
diğerlerinde ticket sadece.

not: stajlarım zorunlu değildi.

aylık 900 lira aldım. verirlerse alınıyor yani.

(bkz: the man from earth)
(bkz: limitless)

A Beautiful Mind. Eğer bilimsel mevzulara ilgiliysen. Hoş ilgili olmasan bile mükemmel film.

incendies

Lost Highway, Mulholland Dr., Dolores Claiborne.

(bkz: cidade de deus)

ayaklarını çok çarpan biriysen önü kapalı olanları var bu tip sandaletlerin. daga çıkarken filan daha güvenli ama interraili bilemicem :)

çorapla giyeyim deme sakın .

cırt cırtlar ikide bir açılıp sinirini bozabilir özellikle de ıslanırsa, bence tokalı bir şeyler al

iyidir hocam al gitsin. çok yürüyorsun çünkü. spor ayakkabı içinde bütün gün yürüyünce akşam hostele gidip ayakkabıları çıkartınca 1 numara büyümüş gibi hissediyorsun ayakları.

ceyo al.

Ben Nike'ın mıydı Reebok'ın mıydı aldım bir tane öyle gittim. Ayağımın arkasını vurdu her giydiğimde. Öneremiyorum bir model ama arkası çok önemli, ona göre ayağını vurmayacak bir ayakkabı almanı tavsiye ederim.

bence ön kısmı kapalı olan bir model seç. dasher'in dediği gibi sıkıntı olabiliyor..

madonna - nobody knows me (light diyor bir yerde)
hatta linki de vereyim light derken ışıklı oluyor, live ama bu. bıyır www.youtube.com

www.youtube.com

light kelimesi geçmese bile başlı başına hayallere daldırabilir bu şarkı :)

edit: çok yanlış anlatmışım amk. light kelimesi var da, olmasa bile aydınlatırdı diyorum. :D

coldplay - clocks ve fix you

the smiths - there is a light that never goes out
ahanda www.youtube.com/watch?v=DRtW1MAZ32M

Florence and the Machine - No Light No Light

www.youtube.com

metallica-hit the lights
adında var direk.

paramore - let the flames begin

the pierces - lights on
www.youtube.com

@matemars soruda belirmiştim aynen kopyala-yapıştır yapıyorum;

"Not: tabikide bilinen şarkılari bende biliyorum, ayrıca kanyesinden ellie gouldingine, oh landinden bon iver ve lanasina rihannasina hepsinin tüm şarkılarını biliyorum onlardan onermeyiniz :) "

born to be wild

girebilir.

Girebilir, zaten başvururken manisa dışında 2.bir şehir isteyecekler .

girebilir.
www.timeturk.com

girebilir, benim arkadaşım ygs'ye istanbul'da yaşamasına rağmen edirne'de girdi.

Girilen ikinci şehri birinci tercih yapabiliyor muyuz peki?

İmza: LYS sınav merkezi olmayan Bandırma'da sınava hazırlanan ve lisansını İstanbul'da yapan birtakım genç arkadaşlar.

Istdiginiz sehirde girebilirsiniz. Tercih sizin, iki farklı şehir seciceksiniz, tercih sirasida size bağlı. Okuduğunuz, yasadiginiz şehrin önemi yok.