(git: 205333)

Teşekkür ederim orada biraz anlatılmış ama ben pek anlayamadım. Biraz daha açık, hiç bilmeyen birine anlatır gibi anlatır mısınız?

Bir de, kişi o engellenen siteyi açtığında ne görür? Anlar mı bilgisayarıyla oynandığını?

w7 kullandığınızı varsayıyorum.

hosts dosyasını buldunuz (C:\Windows\System32\drivers\etc\hosts). notepad ile açtınız.

bir yığın yazılar var. altta local name resolution diye giden bir satır var, onun hemen altında 127.0.0.1 localhost yazıyor. hemen onun alt satırına geçip 127.0.0.1 facebook.com, onun altına da 127.0.0.1 www.facebook.com yazın. kaydedin, kapatın.

artık facebook'u açmaya çalıştığında hata verecek.

eğer bu işlerden biraz anlıyorsa kıllanabilir kişi, ama herkesin aklına hosts dosyası gelmiyor direk.

eğer modeminde siteleri engellemeye yönelik filtre var ise oradan yapmak daha mantıklı.

@turcino

Modemde filtreleme özelliğinin olup olmadığını nasıl anlarım? Linksys marka kablosuz modem...

Modemden halldersem daha iyi olacak sanırım, çünkü öbür türlü hem kıllanabilir, hem de bütün bilgisayarlara tek tek yapmak zorunda kalacağım.

bizde kesilmiyor.hangi semt_?

ankara'ya yenisiniz herhalde?

etimesgut'ta her gece kesik...şanslıymışsın ayıadam.

ankara'da eskiyim de bu aralar çok abarttılar,canımı sıktılar.

yagmur, karda kesinlikle kesiliyor.

y.mahallede bu gece 30-40 salise kadar kesildi :)

yalniz adam hakli beyler:)

soyle ki, ayranci'da da eskisine gore cok sik kesiliyor hemi de voltaj oynayip duruyor. bu ozellestirme hic iyi olmadi, fiyat artti kalite dustu :(

3-4 yıl önce çıkan bir yasa ile bir yıl içinde bilmem kaç saat habersiz elektrik kesintisi olursa elektrik dağıtım şirketi kullanıcılara tazminat ödemek zorunda kalacak. hatta şöyle:
www1.haberler.com

bir de şöyle bir şey var:
www.sikayetvar.com

bu konuda hakkınızı arayın.

panpa mikrofon yerine yakıyor olmayasın_?

yok ya ona dikkat ettim.

ses kartının en güncel sürücüsünü indir kur.

ses simgesine sağ tıkla, ses denetimi seçeklerine gel, hoparlörün yanındaki tiki kaldır, kulaklığa tik koy (windows 7'de yiyor bu olay)

mel gibson degil kurt russell oynuyordu ama ben de bilemedim filmi.

breakdown
www.imdb.com

www.imdb.com

cok iyi film... underrated olmasina hep uzulmusumdur... evet breakdown arti bir...

breakdown ama şu varken hata yapıyorsun bence ya: www.imdb.com

dün silen yarın yine siler. düşündüğüne değmez. salla gitsin. sen reddettiğinde ben şu sebepten sildim bıdı bıdı diye geçerli bir açıklama yaparsa tekrar eklemeyi düşün yoksa boşver.

@visnemmmm
karşı cins konusunda size hak veriyorum ama okuldan erkek arkadaş sözkonusu.

benim hesabı sürekli kapatılan bir tanıdığım var. her seferinde yeni hesap açıp yeniden davet yolluyor. belki o da öyledir.

belki de sana karsi yapilmis bir sey degildir

evet cok ciddiye alıyorsun hayat sana cok zor.

bence çok ciddiye alma.ama kabul de etme.

"Niye silmiştin, niye ekliyorsun?" diye sorun.

benzer hatayı nfs hot pursuit için ben de aldım. hatanın çok çekirdekli işlemcilerde oyunun sorun çıkarması olduğu belirlenmiş. ona göre de yama çıkarmışlar. enteresan taraf ise q9550 de çalışan oyun i5 750de çalışmadı. varsa yamasını yükleyin. yok ise görev yöneticisinde pes2011.exe programına sağ tıklayıp benzeşmeyi ayarladan bir tane çekirdeği oyuna atayıp öyle deneyin.

nemli ortam bana iyi geliyor bu gibi durumlarda. burnum pek akmıyor, aksa da kolay çıkıyor. o yüzden nemlendirici aldım ve birkaç yıldır rahat rahat uyuyorum geceleri, burnum da çok tıkanmıyor.

basıncı burnunun arkasına uyguluyorsa sinüslerin dolmuştur, tuzlu su çek burnuna.

denedim ama o kadar doluki burun deliğim ıslanıyo sadece girmiyo sinüslere
ve evet sinüsler over capacity şuan

tonimer sprey ya da bepanthen. bepanthen'i sürdükten hemen sonra sümkürmeyin biraz bekleyin. bepanthen daha ucuza gelir tabi tonimer eşşek gibi pahalı. ayrıca bepanthen'in denediğim bütün burun nemlendiricilerden daha etkili olduğunu da ekleyeyim.

buhar iyi geliyor. hatta bi ilacı vardı kaynar suya işte damlatıp buharı içinize çekince açıyodu. ben sadece buharla yapıyorum o bile fayda ediyor

zor durumlarda otrivine sıkıyorsun sümüğe dair hiçbir şey kalmıyor..sık kullanmayınız..

yeni nesil bu muhteşem şeyi bilmiyor sanırım:

buğuseptil

buğuseptil kesinlikle iyi gelir.
bi de okyanus suyu gibi bişey var burna sıkılan böyle deodorant büyüklüğünde. eczaneye onu sor. o da işe yarar. ama buğuseptil kadar değil.
bi kabın içine sıcak su doldurup içine bir kapak buğuseptil döküyosun, sonra büyük bi havlu alıp kafanı ve su dolu kabı içine alacak şekilde örtüyosun ki buhar odaya dağılmasın. öyle bi 10-15 dk duruyosun. her şey ymuuşuyor. hayat şapır şupur oluyor.

şimdi gidip deniyorum beklentilerimi baya büyüttünüz umarım bu sefer gol olur

biraz mazosizm varsa ruhta mentol yagı tavsiye edebilirim. !!! Bir damlası bile cok sert geliyo. tavsiyem icinde hava olan enjektor ucuna dokundurup icindeki hava ile puskurtebilirsiniz.

@sebeleleylek
şuan zaten mazoşitliğimin doruklarındayım. küçükken iğnesiz sırıngayla kan gelene kadar cektiğimi bile hatırlarım mentol yağı güzel fikir

valla ben mevzunun uzmanı değilim de, bikaç dakka sürüyosa hakkaten bi yamukluk olması lazım bence. beynin bi bölgesi geç ısınıyo heralde :)

akşamüstü uykuya dalarsanız olabilir bazen.

eğer sürekli oluyorsa "dementia" ve "delirium" durumlarını bir gözden geçirin. onun dışında d vitamini eksikliğine de odaklanabilirsiniz. doktora danışın ama siz.

hacı biraz daha açsana? mesela elini yüzünü yıkamaya gidicen gidemiyor musun? ya da uyanıp yataktan kalkıncaya kadar mı algın bozuk durumda kalıyor?

yoksa yani uyanma aşamasında neredeyim ben lan gibilerinden diye düşünmek normal yani. uykun uzun sürdüyse, derin bir uykundan uyandıysan böyle düşünme ihtimalin de artar. onun haricinde rüya ile uyanıklık arasında gelgitler yaşanıyorken de zaman-mekan algısı bozuluyor. gerçek mi rüya mı algılayamıyorsun falan. eğer biraz daha durumunu spesifik olarak anlatırsan yardımcı olacak arkadaşlar artar.

şöyle ki:
uyanıyorum hemen diyorum bugün ne? niye uyandım? saate takvime bakıyorum bugünün hayatımda ne olduğunu kavramaya çalışıyorum. televizyonu açıyorum hemen o günün ne olduğunu anlamak için ve haberler sayesinde ya da masamdaki eşyalardan jeton düşüyor genellikle. hep hatırlatıcı bir şey olduğu için hatırlıyorum ama odada bir şey olmasa iyi bir düşünürüm sanırım bugün ne, ne yapıyorum ben diye.

işletim sistemi geç açılıyor ama sonrasında tıkır tıkır çalışıyor :D

normaldir. uyandırma hormonunun kısa etkisi olduğunu düşünüyorum.

bir kaç dakika sürüyorsa eğer format vakti gelmiş demektir :)

hayatın tek düze ise, zamandan bağımsız yaşıyorsan, ptesi ile cuma arasında hiçbir fark yoksa, hayat enerjin düşükse, heyecanını yitirdiysen bir şeyleri değiştirmelisin.

ben de uyandıktan sonra 10-15 sn windows un açılmasını beklerim. beni uyandıranın kim olduğunu çıkaramam. hatta valide şöyle der: "seni uyandırırken tırsıyorum, gözlerini fal taşı gibi açıp benim kim olduğumu çıkarmaya çalışıyosun, o halini görünce yüreğim hopluyo".
baba evimi yoksa kendi evim mi yoksa başka bir yer mi uyandığımı anlayamam. ama en fazla 10 sn sürer.
kısaca hayatına fark katmaya çalış, heyecan duyduğun şeylere yönel.

bana hiç olmadı bugüne kadar. başka birinin evinde, okulda koltuk sandalye üstlerinde, işyerinde masamın üstünde, otobüste trende uçakta, ve hatta kafede arkadaşlarım otururken... nerde uyursam uyuyayım uyanır uyanmaz durumu idrak ederim, hatta etmem çünkü zaten biliyorumdur. bence bir nöroloğa git sor durumu.

4G olmadı 5G olsun bence. Teorik çalışmaysa bunlar hakkında araştırma tavsiye olunur. Pratik ise telefon sinyali ile yer tespiti. Sinyalin gücüne göre bulunulan yerin enlem-boylam ve yükseklik olarak belirlenmesi. Bilmiyorum tabi GSM şebekelerinde bu kullanılıyor mu şu an?

vaay itü, vaay vodafone!

ata iskender. ata kebap olarak da bilinir.

hd iskender üstüne tanımam

@ ctrlaltdel :)

tunazade sofrası

armada da var bir tane, sanırım adı uludağ kebap.güzel o.

amerikan elçiliği, yargıtay ve bir tane daha devlet kurumunun olduğu caddede meşhur iskenderci var. kalitesi güzel de fiyatı pek güzel olmayabilir :)

iskender kebap konusunda uludağ kebap ankara'da 1 numaradır. merkezine gidin, ulus'ta deniciler caddesi'nde. armada'daki onun şubesi.

zaten acıkmıştım oldu mu şimdi bu soru? :)

hd iyidir çok pahalı da değildir, sakarya ve meşrutiyette bulabilirisniz

konya yolu üzerindeki baklavacı hacıbaba

Düveroğlu da seçeneklerin arasında olabilir fiyatıda kalitesiyle orantılıdır.

Yer olarak yüksekden sakaryaya geçilen meşhur üst geçitten geç çiçekçiler sağında kalacak şekilde yürü fantasy land'i geç hemen sağ tarafında kalıcaktır.

Künefesinide öneririm.

kebap 49 tunalı da. yeni mahallede ki şan iskender.

hiç tartışmasız ankara'nın en iyi kebapçısı açık ara hacı arif bey'dir. güniz sokakta, demirel'in evinin karşısındadır. gidin, yiyin, yemekten sonra ikram edilen meyve, badem ve türk kahvesini götürürken bana teşekkür edeceksiniz:

www.eksisozluk.com

sonraki en iyisi de kebap 49'dur. afiyet olsun.

Ankara Kalesi, kapıdan içeri gir. 20 mt. sonra sağda bir dönerci. Adını unuttum. Ankara'nın en eskisi ve en iyisi. 13.00 te döner kalmayabilir. :-)

Uludag

Bi' de simdi var mi bilmiyorum Milli Piyango'nun oradaki yer vardi adini unuttum orasi da guzel yapiyordu... :)

valla uçan sincabın bahsettigi eger bursadaki uludag kebapçısının subesi falansa gözünü kapat ve git. (tabi bursadakinin subesiyse) hatta garanti veriyorum dünya üzerinde yiyebilecegin en iyisi. tabi bursadakinin subesi falansa tekrarlayim

hd ne ya hd ne ya!

karacaoglu, uludag varken hd sakarya'daki gozlemecidir ya.

www.krc-group.com.tr

@exodia: ankara uludag bursa uludag'dan farkli hocam. santral garaj'daki uludag nireee benim saydiklarim ve su yukarida sayilanlar nireee.

@kibritsuyu +1

hd iskender diyen arkadaşlara gerçekten hayret ediyorum.

turcino + 1 . meşhur iskender süperdir. bilkent'te de yerleri var.

şarkının adına bakınca şöyle bir şey çıktı www.amazon.co.uk demek ki var ama melodi rammstein'ın bir şarkısı. tam emin değilim ama wiener blut olabilir.
dinledim şimdi wiener blut değil, bückstabü şarkı.

kartusunu hangisinde daha sorunsuz buluyorsan onu al, ikiside ayni gibidir.

HP'ye karşı antipatim olmasına rağmen HP derim. Canon kullandım iyi de kartuş doldurmaya gelince yolda bırakıyor. Yenisini alsam yazıcıdan pahalı. Şimdi HP kartuşumu kendim dolduruyorum, mis vallaha. Baskı kalitesi olarak Canon HP'den iyi değil.

Arama çubuğundakşi Google simgesine sağ tıkla ve "Önerileri göster" kısmının seçili olduğuna emin ol...

eklemeyi unutmuşum. evet o da seçili ve firefox--araçlar--genel kısmında yazmaya başlar başlamaz arama yap seçeneği de seçili...

sorun hosts dosyasındanmış. adam gibi bir taneyle değiştirince düzeldi. metal revolution'a teşekkürler.

2- striptiz fln ısmarla.

kadın bedenini "ısmarlanabilir" kılmak ile ilgili tereddütlerim var.

zaten bundan tereddüt etmesem bile ablası olduğum için kendisini utandırmış olurum.

çıkması için ısrar etmek yararlı olabilir. ama yok diyorsa illa, o zaman evde kalsın öyle vakit geçirin. sevdiği şeyleri yapmasını sağlayın çünkü uzunca bir süre böyle bir imkanı olmayacak. asker de kitap da okuyabilir, evden gönderilen yemeklerini de yiyebilir. düştüğü birliğe bağlı hepsi.
eh belki ters gelebilir ama vatan millet sakarya diye gaza getirmek de işe yarayabilir. öyle ki askerliğin korkusunu üstünden atabilir. şunu hiç unutmasın: milyonlarca kişi yaptı, yapıyor ve yapacak daha çok kişi var. yalnız değil orada. herkesle aynı durumda. doğu bile çıksa üzülmemesini tavsiye ederim. batıdakiler sabah akşam yardırırken doğuda daha rahat bir ortamda bulunabilir. böyle telkin edebilirsiniz de...

1. Seviyorsa PS3 oynayın, yoksa kiralayan yerler var sanırım. İçki içiyorsa bıkana kadar içki için.
2. Okuturlar, şimdi de götürürse okuyabilir ama acemilikte pek vakti olmaz. Tek yapması gereken kitapların başına "uygundur" damgası bastırmak bölük astsubayına. Bizim astsubay kitaplara zarar gelmesin diye yapışkanlı kağıda basıp onu yapıştırıyordu. Yemek gönderemezsiniz ama ziyarete gittiğinizde (ki gidin ne yapıp edip, çok önemli) istediğiniz kadar yemek götürebilirsiniz. Ziyaret yerinin dışına yemek çıkaramaz ama orada tıka basa yer.
3. Israr etmeyin tabii ki, canı ne istiyorsa onu yapsın.

ha ablaysan evet unut o secenegi.

bence günlük rutinde yapılmayan şeylerin askere gidiliyor diye yapılması zararlı. elbet askere gidilen gün gelecek ve bu eğlenceler düşünülüp bir süreliğine bile olsa bunları yapamamak, birlikte uyum sağlamayı güçleştirecek. ben yapıp geldim ve gidiyorum diye hiçbirşey yapmadım. gelmeden önce de geldikten sonra neler yapıcam diye düşünürdüm (gelince nerdeyse hiçbirşey yapmadım, o ayrı).

bana sorarsan yapmadığı bir şey yaptırmayın. şimdiden buna alışması daha önemli. sadece aile olarak desteklediğinizi göstermeniz bence bir çok eğlenceden daha değerli.

1- Çevrenizdeki askerliğini yapmış erkeklerle konuşturun. Neler yaşadıklarını anlatsınlar. eğlenceli hikayeler çıkacaktır. Böylece tedirginliği geçer. Zaten askerliği okul ortamı gibi düşünmek lazım. Tek farkı askeri eğitim alıyor olmak.. Gittiğinde hemen karakterine uygun kişilerden kendine body yapmak da önemli. Askerde arkadaşlık önemlidir. Dışarda kalmadan hemen bir gruba dahil olmak uyum açısından kolaylık sağlar.

2- Uygun zamanlarda ziyarete gitmek iyi olur. Özellikle yemin töreni önemli. Kitap, Dergi, gazete okuyabilir. Öyle eskisi gibi sakıncalı görülen bir konu değil. ilk zamanlar eğitim daha yoğun olduğundan fazla kitap okuyamaz. Usta birliğinde daha çok zaman bulabilir. Eğlenceli bir ortama düşerse kitap aklına bile gelmeyebilir. Ev yapımız kek - çörek vs. gibi kuru şeyler gönderin. Ufak bir birlikse tüm arkadaşlarına kapsayan bir paket yollarsanız. Daha uygun olur. Hafta sonuna denk gelirse süper bir parti havası yaşatırsınız..

3- 1. de söylediğim gibi askerlik konusunda tecrüeli kişilerin yanına gitmeyi teklif edin. Meraktan gelecektir.

(bkz: seboreik dermatit )

doktorumuza danışmadan kullanmıyoruz geleneksel uyarısını yaptıktan sonra, ben de duyuruda bana önerilen eumovate (böyle bir şeydi adı) adlı iğrenç maddeyi kullandım, faydasını gördüm. Kalıcı bir çözüm değil yalnız.

sıcak ve soguk havalar etkili olur.bide ilaç fln kullanıyorsan onlarda etkili olur.bildigim kadari ile bu hastalık tam anlamı ile geçmiyor.kremler rahatlatıyor sadece.

teşekkürler.
işin kötüsü şu yaş ve şu patates surattan sonra zorunlu durumlar haricinde sakalsız yapabileceğimi hiç zannetmiyorum. doktora göründüğümde bir krem vermişti, o da sürdüğün an itibariyle o bölgeyi daha da bok ediyordu; önce yumuşakken sonradan kuruyor ve o pullarla birlikte dökülüyordu. sonra da bir daha kullanmadım zaten. şöyle de sallamak istiyorum; sanırım sinir-stres durumlarıyla da bir ilgisi var. artık yaşamayı öğreneceğiz bununla, ne yapalım.

ben de çok ilaç kullandım aynı hastalık için ama geçmedi. nemli ortamda pek ortaya çıkmıyor. günde bir kere nemlendirici krem sürmek yetiyor. evet kremden hiç hazzetmem ama en iyi çözüm bu.

benim de saçlarım ve kaşlarımda aynı problem var. özellikle belli dönemlerde bütün kafam kuruyup dökülecekmişçesine kepek olurdu. ketoral diye bi şampuan kullanıyorum, çok rahat ettim. kaşlarım için de dermovate diye bi losyon vermişti doktor hanım. bitene kadar kullandım.pırıl pırıl oldu kaşlarım. ama bi süre sonra tekrarlardı. krem kullanmazsam yine pul pul oluyor.

komik gelebilir ama elma sirkesini mutlaka denemelisin. deriye masaj yaparak sürdükten sonra birkaç dakika bekle, sonra durula. daha sonra şampuan ile yıka. bekleme esnasında koku rahatsız edebilir ama sabretmelisin.

doktora gorunun derim. sedef hastaligi olabilir

t-gel.

bu hastalık için en iyi gelen şey sanırım. yediklerinize de dikkat etmeniz gerekiyor. cips felan gibi ağır yağlı kalorili şeyler fena azdırıyor. kurtuluşu yok. saç döker, kaşıntı yapar, hayattan bezdirir.

@winstoncash saçlar için diyorsan yok komik değil esasında, dün yengem de aynı öneride bulundu.

@lol evet kaşıntı ve hafif de olsa saç dökülmesi var. yaşım ilerlemiş sayılabilir, buna rağmen kabak noktalarım yok ehehe. inşallah, en azından bu şekilde devam eder.

emovat, dermovat vs gibi kremler kortizonlu ve deriyi inceltiyor. uzun süreli kullanılmamalı.

bulunca alıcam, henüz denemedim ama kesin bir öneri sundu bir hastalıktaşım:
la roche posay - pityval
şampuan olarak ducray marka dedi.

bende aynı dertten muzdaribim ve benim dermatit cips yediğimde bildiğiniz kuduruyor. tırnak buyuklugunde kepeklenıyor. bır ara dove kepege karsı etkılı urununu kullandım bıcak gıbı kestı sac dıplerını yakaıyor resmen ama sonra kesıyor 2.5 ay yok oldu ızmıre geldım kullanmayı kestım 1 2 ay sonra yenıden hortladı tekrar dove kullandım ıse yaramadı. sımdı clear for men denıcem o kesınlıkle ıyı gelıuyormus.

@haskoylu deli hasan
clear for men şu anda kullanıyorum ve bi boka yaramıyor. ama içim rahat etsin diyorsan dene kendin gör.

winston olay bunyedne bunyey degısıyor mesela bende kımseden dove bana ıyı geldı dıye bırsey duymadım ama bana ıyı geldı. bu allahın cezası lanet hastalıktan kurtulmanın bır yoluda yok malesef kıbrısta dogu akdenız unı de revıre gıtmıstım bızım okulun dermotologu ducray dıye bır sampuan yazmıstı. almadım kullanmadım 35 lıra kodumun sampuanı. ama sunu dıyeyım sac falan yalan oluyo dıkkat etmek lazım hayvan gıbı dokuluyor saclar.

Sürücüyü ekran kartı üreticisinden değil de dizüstü üreticisinin sitesindnen indirip güncellemeyi deneyin.

dün benzer sorun bana da olmuştu ve çözümünü buldum. (git: 203021)

ikisinide denedim edip.

turcino üstad sorunu okudum umutlandım şimdi denicem. 10 dakika.

bu arada ekran kartı geforce 310m


son edit: nişey buldum bunla alakalı olabilirmi?

video kartı sürücü aero efektlerini desteklemiyor. geçerli video kartı sürücüsü windows ekran sürücüsü modeli (wddm) ile uyumlu değil?

Bende de ayni ekran karti var ve bir sorun yasamiyorum. Nvidia'nin sitesinden en yeni suruculer kurulu ve su ana kadar ve tavsiye edilen cozunurlukte (1600 x 900) herhangi bir sorun yasamadim. Suruculerinizle cakisan bir yazilim olmasin?

bilemiyorum.

windows yedi var mağdem ekran kartı sürücüsünü neden windows update üzerinden yüklemiyorsun,bende siteden indirip yükle derdim ama gördüm ki siteden yüklenen sürücüler uyku modunda sorun yapıyor, hızlı bir şekilde çalışmayabiliyorlar, ve daha stabil oldukları da kesin.
aygıt yöneticsinde ekran bağdaştırıcılarına çift tıkla ve sürücüyü yeniden yükle, tabi dikkat et windows update sürücü aramaya açık olsun.

monıtor surucusunu bul, kur, duzelmesi lazım.

malesef monitöre ait sürücü yok. sadece kullanma kılavuzu yayınlanmış.

cevabı buldum: www.overclock.net adresinde kesin çözümü belirtmişler.
sürücüsünü ilgili klasörden el ile tanıtıp sonra catalyst uygulamasını kuruyoruz. böyle yapınca düzeldi. sorun ati'nin sunuculara otomaitik sürücü yüklemeye bir şekilde izin vermemesi.

kendiniz yazın birşeyler, sonra da yetkiliye kaşeletip imzalatın.
konsolosluk muhtemelen imza sirkülerini de isteyecektir, sirkülerin aslı şirkette kalır, fotokopisi verilir uygulamada, ama konsoloslukların uygulamadan haberi yok, onuun için bazen aslını isteyebilirler, en iyisi aslını notere götürüp, ordan bir fotokopi alıp aslı gibidir yaptırmak.
yazıya gelince; şirketimiz çalışanı bay turnico, tatilini geçirmek üzere ülkenize giriş yapacaktır, tatil dönüşünde de iş akti devam ettirilecektir gibisinden bir yazı yazmanız yeterli olacaktır muhtemelen.
bir de şu anda o şirkette çalıştığınızı belgeleyen bir şeyler götürün yanınızda ssk çıktısı falan olabilir, konsolosluk onun da aslını isteyebilir, onun sgk il müdürlüğüne kaşeletip aslı gibidir yaptırsanız garanti olur.
bu arada; hangi konsolosluk oluyor bu, cidden merak ettim

Avustralya. Cevap için teşekkürler. Ben de öyle bir şey yazıp vermeyi düşünüyorum ama yaklaşık 20 yıl önce Yunanistan transit vize vermek üzere benzer bir belge için Dış İşleri Bakanlığı'ndan yazı istemiş. Eğer bu da öyleyse bürokrasi içinde kaybolurum.

www.daoisoft.com ile ne kadar süre kullanıldığını görebilirsiniz.
dosya kurtarma programları ile silinen dosyaları görebilirsiniz. easeus data recovery wizard iş görür. kurtarmaya da gerek yok. göstersin yeter diskin kullanıldığını anlamak için.

wow dediginiz world of warcraft herhalde?
eger oyleyse promosyon da olabilir. kutunun bir yerlerinde yaziyordur, iyice bir bakin. ureticiler kendi yazilimlarini, yaninda promosyon yazilimlari (oyunlarin trial'lari filan da olabiliyor) disk icine koyuyor cunku direkt.

hdd observer harici harddiski göstermiyor sanırım. bir de data recovery ile deneyeceğim şansımı.

evet world of warcraft, ama tek bir parçası var "03-the-sin-dorei.mp3" adında, o yüzden kullanıldığını düşündüm.

anlamanın bir yolu var mı bilmiyorum ama mediamarkttan aldığım seagate 500 gb lık harddiskin 400 gb kadarı doluydu aldığımda.başta kıllandım falan ama eleman çok sağlam arşiv yapmış,hazıra konmuş oldum sesimi çıkarmadım:)
eğer ankara optimum mediamarkt tan aldıysanız büyük ihtimal kullanılmıştır.alışkanlık olmuş sanırım orada teşhir ürününü ölümüne kullanmak.

Bazen teşhir ürünlerini ya da refurbished ürünleri falan kakaladıkları oluyor. Geçen yaz babama bir netbook aldık, eve getirip açınca belgelerimde cep telefonu ile çekilmiş yarı çıplak danseden bir adam videosu çıktı. Götürdük ne iş diye, size teşhir ürünü vermişiz yanlışlıkla dediler.

data recovery programıyla taradım bir şey çıkmadı ama o çıkan tek mp3 yeter kullanıldığına dair kanıt için. istanbul optimum'dan aldım ama ankara'dakiyle pek farkları yok gibi görünüyor. yarı çıplak dans eden adam videosu da süpermiş bu arada.

microsoft güvenlik gerekçesiyle kapadı bunu. artık linki kopyalayıp yapıştıracaksın ya da yeni sürüme geçeceksin.

Selamlar, bir sürü kavramı birbirine karıştırmışsınız.

uçuş ve doluluk yoğunluğu diye bir şey yok. her bir uçuşun bir doluluk oranı var. her havayolu da bu bilgiyi gizli tutmak isteyeceğinden genel ve doğru bir bilgiye ulaşamazsınız. IATA'nın sağladığı bilgiler de genel anlamda sığ olur. ayrıca türkiye-avustralya arasında direk uçuş olmadığından sorunuz çok daha karmaşık bir hal alıyor.

ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, uzun uçuşların dünyada doluluk oranı ortalaması çok yüksektir. avustralya'ya gitmek için de büyük ihtimalle bir uzun bir kısa uçuş yapacaksınız.

özetle sizin amacınız ucuz biletse, bileti erken almanız gerekiyor.

uçuş yoğunluğundan kastım sefer sayısı. belli dönemlerde günde 1 sefer yaparken bazı dönemlerde günde 3 sefer de olabilir.
doluluktan kastım ise belirli uçuştaki boş koltuk sayısı. havayolunun sefer sayısı hep sabit olabilir ama belli dönemlerde talep azdır bütün koltukları satamayabilir.

doğrudan uçuş olmadığını biliyorum. en az 1 aktarma yapılması gerekli. erken alınacak da ne kadar erken asıl mesele bu.

soruyu belli bir bölgeye indirgedim ama tüm dünya üzerindeki uçuşlara ilişkin güvenilir istatiki bilgiye ulaşabilsek planlama açısından faydalı olabilir.

*********************************************************************
sanırım istediğim veriye bir nebze de olsun ulaştım.
www.btre.gov.au adresinden hangi tür ulaşım olduğu seçilebiliyor. buradan da aviatonu seçip aşağıdaki adrese gittim.

www.btre.gov.au adresinden aylık olarak hava taşımacılığı istatistikleri var. pdf dosyalarındaki tablo-3te de hangi havayolu ne kadar dolulukla uçmuş tek tek gösteriyor ve ay bazında uluslararası trafik yoğunluğu da belirtilmiş. ilkbaharda uçakların en az dolulukta olduğu görülmekte.
istediğimi buldum gibi ama keşke tüm ülkeler ve hava yolları için bulabilsem.

overbooking olduğu müddetçe bir hatta problem yoksa genelde doluya yakın uçarlar. fakat bazı hatlar vardır her gün 2 uçak uçar mesela ve trafik az geliyordur onlar ne yaparsan yap biraz boş uçarlar. türkmenistan böyledir mesela kış aylarında türkmenler pek uçmaz biz türkler de dolduramayız her koltuğu. yazın ise yer bulamazsın.

belgrada bi iki arkadaşınızı alıp piknik yapmaya başka bir gün de gidilebilir ama ales senede 2 gün oluyor. bence alese girin.

gördüğüm kadarıyla zaten ales pek de umrunuzda değil, pikniğe gidin o zaman.

edit: stcc baba beni de şaşırttın galiba, adam piknikten bahsetmiyor ki oradaki belgrad orman olan değil şehir olan herhalde. o zaman siktiret alesi belgrada git:D

sınava gir ve uçakla git bence. tren sakat olabilir yolcu güvenliği açısından. belgradı görmedim ama görülesi bir yer olduğunu duydum, benim de görme niyetim var bir ara. sınava girsem gidemem daha durumu olur diye düşünme. yeni yılda vize büyük ihtimalle kalkacağı için daha sonra da elini kolunu sallayıp gidebilirsin.

@baldur, uyarı için sağol :)

eeeöö şey o zaman. belgrad iyidir. bilemedim.

jacques offenbach - can can.

jacques offenbach'ın orphée aux enfers adlı operasının uvertürü.

tekrar dinledim şimdi ve yaklaşık 9 dakikalık uvertürün son 2 dakikasını bu müziğin teşkil ettiğini gördüm.

olması muhtemel.

derler. diyarbakırda diyolardı en azından. asker tıraşı yapcaksın 2 bile kısa. 3 iyidir.

saçları kazıtmak isyan manasına gelir. giderken biraz uzatıp git. gittiğin zaman herkesi baştan tıraş ediyorlar zaten. tıraş edene de dersin mümkün olan en kısa şekilde kes diye. bir şey denmediği için ben 1 numara takıldım sürekli.

her yere göre değişiyor. temel bir kural yok. mesela bizde 3 numara gibi kısa bir traş olmak yasaktı. o yüzden berberimiz (askerdeki) çok afedersin sik gibi bir tarz benimsetmiş askeriyeye onu uygulardı herkese. ama 3 numaraya vurdurup gelen arkadaşlarımız vardı mesela, onlar hep 3 numaraya vurdurarak devam ettiler güzel güzel. berbere gittiklerinde adam bakıodu hmm bunun saçı zaten sivilde de 3 numaraymış, yine o şekil devam edelim deyip onu 3'e vuruyor.
özet: 3'e vurdur öyle git askere

2006 yılından bahsediyorum; turistik vizeyi yollamadan evvel telefon açıp birkaç soru sormuşlardı (kimin yanına gidiyorsunuz, ne iş yapıyorsunuz, ne kadar kalmayı düşünüyorsunuz, vs) ve telefondan 1 hafta sonra pasaportumu kargolamışlardı. hatırladığım kadarıyla uçak rezervasyonu istiyorlardı. siz yine de kredi kartı ve banka hesap cüzdanı gibi dökümanları ekleyin bence.

ben de aradım konsolosluğu ve evrakların o yazanlar olduğu gerek görüldüğü taktirde diğer evrakların istenebileceği söylendi. rezervasyon, sigorta vs bence istenecek sonradan. bakalım göreceğiz....

çok emin olmamakla birlikte integrali 0'dan piye ve piden 2piye alıp iki sonucu toplamanı öneririm.
ya da 0dan piye alıp 2 ile çarpabilirsin. unutmuşum valla :)

işte neyse sen daha iyi bilirsin şimdi. öbür türlü integralde başladığın yere döndüğün için bir değişim elde edemiyorsun :D sınavda başarılar

enee tamamdir bunu dusunmemistim; 0dan piye degil de; -pi/2 den +pi/2 ye oluyor sanirsam.

eheh cok tesekkurler :)

OpenOffice indirip kullanabilirsiniz MS Office yerine.

googledan office 2003 portable diye aratın. 120mb kurulumsuz çalışıyor.

openoffice +1

programı kaldırma yerinde onar seçeneği var. onu deneyin onarır. olmadı üstüne tekrar kurmayı da deneyebilirsiniz.

windows tuşu + R
veya
başlat > çalıştır 'a
shutdown yazıp ok basın.
bu yöntem çalışırsa bu komut için bir kısayol hazırlarız

bilgisayarda virüs olup olmadığından tamamen emin olun. bu komutu devre dışı bırakan bir virüs olabilir. ayrıca çalıştıra gelip gpedit.msc yazın. açılan pencerede aşağıdaki resimdeki yere gelin ve bakın burada kimlerin ismi var? boş ise ekleyin kullanıcıları. buradaki gibi kullanıcı isimleri varsa başka çözüm yolları araştırmalıyız.

img835.imageshack.us

ek: windows 7'de yanlış hatırlamıyorsam kapat butonuna bastığınızda sistemin hangi eylemi yapacağını ayarladığınız bir yer vardı ama şu an hatırlayamıyorum nerdeydi o. bu da sorunu çözebilir.

yfrog.com

yeniden başlatmayı etkisiz hale getirip mavi ekranda verilan hatayı google'de ararsanız neden kaynaklandığını bulmak daha kolay olur.

msdl.microsoft.com
bu bağlantıdaki programcığı indir ve kur. sonra windbg yi çalıştır. file yazan yere tıklayıp open crash dump yazanı seç ve resimde gösterdiğin dmp uzantılı dosyayı aç. orada anlayabileceğin şekilde hatanın ne olduğunu göreceksin.

orda bilgisayar ogretmıyorlar dostum. kod yazmayı algorıtmayı database donanım fln grenıyorsun.

topluluklar var ise bölümünüzün ona katıl. hem sosyalleşir hem de bir şeyler öğrenirsin. oradakileri gördükçe sana neyin daha uygun geldiğini anlayacaksın. en az bir programlama dilini çok iyi öğrenmeni tavsiye ederim. öncelikle temel programlama mantığını kavraman şartıyla. java, c++, c# öğrenmen iş bulma açısından avantajına olacaktır. tabi bir de linux nedir ne değildir öğren iyice okul bitene kadar. hatta salla windowsu çok gerekmedikçe hep linux işletim sistemleri ile takıl. web tasarım da diyeceğim ama o kadar çok ilginenen var ki...

bilgisayar mühendisliği bölümünden mezunum.

şöyle bir anımı nakledeyim efenim;

ilk yılımızda bölüme gelmeden önce klavyeye dahi dokunmadığını söyleyen bir arkadaşımız vardı.
ikinci ya da üçüncü senede muhabbet esnasında linux işletim sistemindeki güvenlik açıklarından ve bunların önlemlerinden bahsediyordu aynı kişi.
şimdi bir bankanın teknoloji biriminde altyapı takımında takım lideri.
ve öyle süpersonik aykırı bir kişiliği falan yoktu. istedi yaptı yani.

anafikir şu ki; öyle über süper bilgisayar bilmenize gerek yok bilgisayar mühendisliği bölümünde okumak için.

sorunuzun cevabını zamanla bulacaksınız, şimdiden panik yapmanıza gerek yok.

çok bilgili değilim ama bilgisayar mühendisi arkadaşlarım javaya pek bir önem veriyolardı. bir de üzülmeyin orada çok sizin gibi bilgisayar bilgisi zayıf insanlar olacak. önemli olan kendinizi geliştirmeniz.

teşekkürler cevaplar için.javanın çok önemli olduğunu söylemişlerdi daha önce de en iyisi ona bi başlıyım sonra gerisi gelir herhalde

hiç sıkma canını ben bilgisayarından b sinden anlamayan bilgisayar mühendisi gördüm. hevesin varsa zamanla kendiliğindenn yürür gider yoksa da kuru kuru mezun olur gidersin.

Türkiye'de derece yapılarak girilen okullardan birisinde bölümde ilk üçte olan sınıf arkadaşım mezun olduğunda format atmayı bile bilmiyordu. "Bilgisayar kullanmak" ile bilgisayar mühendisliğinin alakası, yok rahat olunuz.

valla ben idata'ya giderim ama zaten 10 günde verdiler vizeyi.
yine 10 gün sonra gel deyip para isterlerse çıldırırım sanırım..

sorun olur büyük ihtimalle. zaten konsolosluklar hep vizeyi aldıktan sonra vizeyi inceleyin hata varsa haber verin derler. bence yarın hemen konsoloslukla temasa geçin.

ayrıca o 10 gün büyük ihtimalle verdiğiniz belgeleri falan incelemek içindir. bana benzeri bir durum olmuştu alman konsolosluğunda, öğrenci vizesine başvurmuştum, 1 ay sonra vize geldi, tarihleri yanlıştı ama. gittim itiraz ettim, pasaportu görevliye teslim ettikten 2 dk sonra yeni vizeyle geri aldım. yeni vizenin de parasını almışlardı ama.

bende de olmuştu 4 yıl önce benzer sorun. pasaportu verdim biraz sonra yeni vize ile geri aldım. eskisinin üstüne de iptal olduğuna dair yazı yazılmıştı ve tekrar para alınmadı benden.

hiç bir sorun olmaz.

eğer sen formda doğru şekilde yazdıysan hata onların o zaman para istemezler. ama tabi sen formu yanlış doldurduysan o zaman kesin yeni vize ücreti alırlar. 5 sene önce isviçre vizesine başvurduğumda yanlış tarihe vize vermişlerdi, kendi hataları olduğu için o vizeyi iptal edip yeni vize yapıştırmışlardı, ertesi güne hallolmuştu.

ama yola çıkmadan mutlaka düzelttirmeni tavsiye ederim, 1 harf yüzünden bile havalanından geri çevirebilirler.

ben forma doğru yazdığıma eminim.
arkadaşlara cevapalrı için teşekkür ederim.
bakalım yarın ne olacak.

Daha bu yaz Hollanda tarafından bu hata yapılmıştı. Ben de derhal gidip, pasaportumu teslim ettim ve 1-2 gün sonra düzeltip geri verdiler. Eskisinin üstüne de "cancelled without prejudice" şeklinde bir damga bastılar.

gidip söyledim durumu. hatalı yazmışınız dedim.
para almadan ertesi gün yeni vizeyi verdiler.
boşu boşuna 2 günüme mal oldu.

a cry from the grave

"no man's land", "grbavica", dolaylı olarak da "armin" aklıma gelen ilk örnekler.

en.wikipedia.org:Bosnian_War_films
www.imdb.com

sirp tarafindan Lepa sela lepo gore / pretty village pretty flame.
bosnak tarafindan no man's land.
dolayli olarak makedonya cephesi: pred dozhdot / before the rain.

hepsi guzel, objektif filmler.

savior miydi neydi bi amerikan filmini de izledim ama kesinlikle onermem. amerikan asker tek basina gidiyor bosnak kizi mucahitlerden sirplardan kurtariyor sirplar safinda savasiyor sivil olduren hirvatlardan bebegi koruyor filan. amerikanlar cok masum, bomba atmadilar bosnaklar sirplar hirvatlar katil :((( diye bir film. hollywood filmine bir sans vermek de benim sucum o ayri.

kusturica'nın underground'ı da farklı bir tat, geniş açı falan filan

benim özgüvenim sivicim doğuştan on gelmiş ama ailem sonradan kapattılar onu. sonra tekrar kazanmak zorunda kaldım.

insanların benden süper olmadığını düşünüyorum, genelde umursamıyorum zaten.

öyle şeyler filmlerde olur, bir anda olmasını bekleme, yavaş-yavaş gerçekleşir böyle şeyler.

ben ara sıra açıp yıllığımı okurum :)

kendine şunu sor: kaybedecek neyim var? kendi açımdan hayatta olduğum sürece benim için sorun yok. mal, para, pul gitse de geri gelir peki ya kaçan fırsatlar?
bir konuda geri misin, eksik misin? peki yapan nasıl yapıyor? o da senin gibi insan. istedikten sonra yapamayacağın şey yok.
zamanla böyle şeylerin farkına vardıkça özgüven offtan on durumuna geliyor.
hatta sana bon jovi den it's my life gelsin...

nedir sizi böyle düşündüren?

ben belli aşamalarla özgüvenimi tavan yaptırdım. önce şapka taktım. şapka sayesinde kafamı öne eğmekten kurtuldum. eskiden önüme baka baka dolaşırdım. şimdi başım dik dolaşıyorum. sonra dans kursuna gittim. pek dans öğrenemedim ama hoca sağolsun nasıl düzgün durmam gerektiğini öğretti. eskiden pısırık pısırık duruyormuşum. şimdi duruşum iyileşti. bir de artık insanların gözlerinin içine içine bakıyorum. onlar kaçırmadan çekmiyorum gözlerimi. çok eğlenceli oluyor.

@radikalherif ne bileyim merak ettim, ben bir turlu gelistiremedim su ozguven seyini, dusundum de bugun hayatima ciddi zarar vermis. ama pisirik da degilim, garip bi' ozguvensizlik-umursamazlik arasi hal. yapan nasil yapmis diye sorayim dedim iste.

sporu tek geçerim.

1. Kendinizi hiç kimseyle kıyaslamayın, hiç kimseyi küçük görmeyin, kendinizi hiç kimseden büyük görmeyin. Bu "hiç kimse"ye her yaştan ve her türden canlının girdiğini unutmayın.
2. Yaptığınız bir işin doğru olduğuna inanıyorsanız sonuna kadar arkasında durun, doğru olmadığını biliyorsanız yapmayın, emin değilseniz ve yanlış olduğunu yaparken görürseniz yapmaya devam etmeyin.
3. 2, 1'i doğurur. 1 sizde varsa özgüveniniz de vardır.

google wave, çok başarısız =)

yahoo meme. fail.

shubuo başarısızdı.

quora. fail'e dogru gidiyor. facebook questions gelecek, sanirim o da bitecek.
formspring. win. sad but true.
foursquare. win.

ginger denen hede, iridium telefonlar başarısızlık abidesi. ve hatta concorde da aralarına dahil edilebilir. başarı içinse netbook olabilir. ilk başta tutmaz denilen netbook şimdi deli gibi satıyor.

aklima geldikce ekliyorum, durduramiyorum.

microsoft kin. fail.
windows 7. (msft adina epic win!)
google buzz. fail.
teamviewer. epic win.
dropbox. epic win.

e-book reader. başarısız.
os/2. başarısız.
windows me. başarısız.
pda. başarısız
iridium. başarısız

torrent. başarılı
open office. başarılı
ubuntu. başarılı

gezenzi. baya para harcanmasina karsi surunuyor.

e-book reader başarısız değildir.. kindle olsun nook olsun.. hatta gecen aylarda amazondan satilan e-book'lar, satilan hard-cover kitaplarin sayisini gecmisti..

her yeni kindle, ciktigi ilk birkac gun icerisinde tukeniyorsa bu basarisizlik degildir..

ixir, kororeççi ve kestaneci eski isp : fail.

Dogrusu Vista pek bi fail gibi duruyor.

geocities. epic fail :(
ms vista. epic fail.
ms xp den önceki millenium mu ne inanılmaz facia fail :)
xbox 360'ın 3k hatası başarısızlık olamaz adamlar önlediler bunu ayrıca xbox 360 başarısız yazman lazım ki ps3 e 3 milyon adet takmış bir konsol pek başarısız olamaz. aynı şekilde nintendo ds bence başarısız ama hayvani satıyor sattı bunu nasıl açıklayalım..
google apps mesela incelensin çok başarılı bir girişim ama google ın başarısız da tonla icadı mevcut.

attığınız dosyanın boyutu nedir? 4gb'den fazla boyuttaki dosyaları fat32 sistemlere kopyalayamazsınız.

@turcino, cok tesekkur ederim oncelikle cevapladigin icin. o kadarlik bilgim var, kucuk bir word dosyasi mesela... mp3 calarima bir muzik dosyasi.. anlatabiliyor muyum? normal islemler, farkli usb lerde denedim, dedim ya, bos hallerinde de denedim. hepsinin dolu oldugunu iddia ediyor.

evet anlatabiliyorsun. o zaman ilgili diske sağ tıkladığında kota seçeneğine bakıver aktif mi değil mi diye. pasifse kota sorunun yoktur zaten. burdan sonuç çıkmıyorsa çok büyük ihtimalle virüs derim. combofix ile taratma yoluna gidebilirsin.

mac'im var demissiniz, o nedenle mac os x'e gore konusuyorum.

ntfs formatli diskleri okur, ama yazamaz mac os x. ya paragon ntfs for mac gibi bir cozum yolu kullanin, ya da disklerinizi fat32 olarak formatlayin.

mac uzerinde bootcamp vasitasi ile (parallels, virtualbox, vmware vs. degil) windows kullaniyorsaniz turcino'nun dedikleri dogrudur.

@yardimci,
nickinizle musemmasiniz gercekten! mac os x kullaniyorum evet, diskleri fat32 olarak formatlayinca sorun cozuldu, cok tesekkur ederim.
2 gun onceye kadar boyle bir sorun yoktu, bilgisayari da kurcalamadim bu sure zarfinda, o yuzden viral bir orundur belki diye dusunmustum.

multitap - battaniyem 2 haftadır bıkmadım daha sjkldfl

Zuhal Olcay - Küçük Bir Öykü Bu albümü.

hurts - wonderful life
tool - parabola
The Gathering - Alone
The End of the Beginning - God is an Astronaut
DIE ATZEN Frauenarzt & Manny Marc - ATZIN

Korhan Futacı & Kara Orkestra

oi va voi'nin laughter through tears albümü.
bir de ane brun'ın bilimum şarkıları..

yaklaşık 5 aydır hemen her gün tiesto'nun tüm albümleri, özellikle elements of life ve kaleidoscope albümleri.

goran bregovic - mesecina

btbam-colors
coltrane-a love supreme
return to forever-romantic warrior

lambchop- nixon albümünden grumpus...

al sen de dinle...

fizy.com

yaşar kurt
alışamadım
ruhum

megadeth-rust in peace albümü

the cure - labyrinth

grup ciglik sen benden gittin gideli

sad lovers and giants- lost in a moment lütfen dinle

umut kaya - gül güzeli
teoman ilk 4 albümü

erkan oğur

Train - This ain't goodbye
Maroon 5 - Never gonna leave this bed

ispanya icin konusmak gerekirse turk futbolcular (belki diger sporular da) AB vatandasi kategorisinde degerlendirildiginden yabanci statusunde sayilmiyorlar. Dolayisiyla work permit ihtiyaci yok.

Nihat Kahveci icin klubu dava acip kazanmisti ve sonra bu sekilde islemisti surec.

mahkeme sonucuna baktım ve anladığım kadarıyla ilgili ülkeden çalışma izni aldıktan sonra o kişi yabancı statüsü değil ab vatandaşı kategorisinde değerlendirilir diyor. işte sorun o izni almakta...

öncelikle başınız sağolsun. evet vardır. bana da benzer şeyler defalarca oldu. zamanla alışıyor insan.

www.eksisozluk.com

law of attraction (secret'taki gibi fantastik bir şey olarak düşünme yalnız.)
benim dedem de sabaha karşı dört beş gibi vefat etmişti. rüyamda kırmızı bir kuşun onu yediğini görmüştüm. ama vefatını bekliyorduk bir haftadır, kan filan kusuyordu. aklını yorduğun bir konu, sen ne kadar onu maskelemeye çalışıp beyninin uzak bir köşesine atmak istersen iste bir türlü patlak veriyor. rüyalar, mucizeler, altıncı his, dejavu.. bence bilimin açıklamakta güçlük çektiği bu tarz konuların hepsini kapsıyor bu çekim yasası denilen meret.

annem bi sabah "çok kötü bi rüya gördüm kötü bi şeyler olcak" gibi bi şey söyledi ertesi gün oldukça sağlıklı bi yakınımızın ölüm haberini ve başka bi kötü haber daha aldık.

öncelikle başınız sağolsun.

olayı yanlış anlamışsınız canlar. sorulan o değil.

ben anladığım şekilde baştan sorayım.

normalde herkesin fosur fosur uyuması gereken, her gün de fosur fosur uyunan abuk bir saatte bir insan vefat ediyor ve ne hikmetse tam o saatte bir değil, iki değil, tam üç kişi bir nedenden dolayı huzursuzlanıp uyanıyor veya uyanık oluyor. herkes her zamanki uykusuna devam edip mevtayı sabah olunca fark etmiyor.

nasıl? tesadüf mü dersiniz? yani "içime doğdu, rüyama girdi, galiba kötü bir şey olacak" mevzusu ile aynı şey değil gibi.

(bkz: confirmation bias)

Tesaduf olabilir mi diyorsunuz ya, elinizde onun icin yeterli veri yok. Hepimiz kimi geceler kabuslar kimi geceler garip ruyalar goruyoruz. Insanlarin toplu olarak birbirlerine gordugu seyleri anlattigi durumlar ise ancak boyle travmatik zamanlar oluyor. O zaman da "aa hic olmazdi boyle, bir anlami olmali" deniyor tabii.

insan hafizasi falan da tuhaf bir sey zaten, daha derine girmek isterim fakat dogaustune inanmak isteyene merhem olmuyor genelde. Soruya cevabim, rastlanti ve buna bagli gelisen olaylardir efendim.

Başınız sağolsun. Anneannenizi yalnız bırakmayın.

Bilimsel açıdan sebebi bilinmese de böyle şeylerin sık sık yaşandığını biliyorum. Örnek çok. Bilimsel olarak "tesadüf", insani olarak "iki kişi arasındaki bağ" diyebiliriz.

@suicides underground: Henüz bilim o mecralara dalmış değil. Sizin profesör kendi hislerini söylemiş.

olsa dükkan senin

böyle yaparsan olmaz müdür... istemem yan cebime koy taktiğini önericiim sana.

ya terkedildim, az moralimi düzeltin. aslansın, kralsın falan deyin biraz. yoksa duyuru'nun herbiri ürkek birer ceylan olan hanımlarına selam etmeye falan çalıştığım sanılmasın.

yakışmıyordunuz

senin kıymetini bilememiş be hacı. bırak gitsin. yıllar sonra ben stygian a haksızlık ettim diye düşünürken sana geri dönmeyi düşünecek ama o zaman da senin yanında gerçekten seninle olmayı hak eden birisi olacak. doğru kişiyi bulmak zaman meselesi. o yüzden sıkıntıya gerek yok ;)

sana gız mı yok yeenim, bu ne ki, 3-5-10 dibini bulana kadar.

abi bu tiple işin zor. kendini dine falan ver bence. ya da want2die'ın dediği de mantıklı gibi. boşver kızları falan, âşık memo'nun yolundan git.

mevsim geçişlerindendir olur olur

ben zamanında (ankarada değil istanbulda) hırdavatçılardan almıştım. levha olarak bulunuyor değişik kalınlıklarda rulodan kesip veriyorlar.

konya sokaktaki elektronikçilerde bakır şerit olmayabilir.

amaç ne? am olarak ne için kullanılıyor bu şeritler? ona göre nerelerde olabilir fikir verebilirim.

Şerit olarak değil ama levha olarak buldum. Levhadan pekala şerit yapılır. Ulus Postacılar Caddesi'nde ATO İşhanı ile onun 1-2 blok ilerisindeki işhanında var. 10 mikron kalınlığında, adam istediğin kadar veriyor. Yalnız çok talep olduğu için hemen tükeniyor buralarda.

farkı göstermek adına şöyle diyeyim: elektrik mühendisi inşaat mühendisiyle, elektrik-elektronik mühendisiyse bilgisayar mühendisiyle çalışmaya yatkın. elektrik mühendisi elektrik tesisatları, hatları, enerji saklanması ve taşınmasıyla ilgileniyor olması lazım. elektrik-elektronikçi ise devre teorisi falan görür, elektronik işi yapar. imkan/maaş konusunda bir şey diyemeyeceğim.

ben itü elektronikteyim, 6. senem, bu arada bizim bölümün gene ismi değişti, yeni gireceksen elektronik ve haberleşme mühendisliği oldu.
neyse -lerinden başlayayım, ömür törpüsü bi bölüm, herkes çok hırslı, millet piskopat, okul hayatından çok keyif almadım.
+ları az çalışarak çok para kazanıyorsun, ben daha mezun olmadan vodafone'da işe başladım, part-time'a bile iyi maaş veriyorlar, full-time'da çok daha sağlam..ve pazarlamacılar gibi falan şirkette sabahlamaya gerek yok, akşam 5 oldu mu teknoloji katları boşalır, kimse mesaiye kalmaz..
elektrik-elektronik mühendisliği dünyanın en gereksiz programı, oradan çıkıp da kim elektrik mühendisi oluyor çok merak ediyorum, elektronikle hiçbir farkı yok diyebilirim çünkü onlar da hep elektroniğe yöneliyorlar..elektrikle elektronik dağlar kadar farklı aslına bakarsan..

elektrik mühendisi sahada çalışır genelde. gezer soğukta sıcakta. elektronikçi nispeten daha kapalı mekanda oturur. devlette her ikisi de en azında 1700 ile başlar ama uzmanlık müfettişlik gibi kadrolara girebilirse 4000 lirayı da bulabilir. özelde her ikisinin maaşı da değişkenlik gösterir. yeni mezun asgari ücretten de 2-3 bin liradan da işe başlayabilir bilgi beceri durumuna göre. özelde tavan ücret için pek bir şey diyemem ama en fazla 7-8 bin lira olur ki bunu alan da çok çok çok az insan var ama bu da ihtimal. okulu kaçla bitirdiğine değil senin neyi yapabileceğine bakar genelde özel sektör. elektrikçi daha kolay buluyor sanki. iş ilanlarına bakınca daha çok görünüyor talep. bir kere yurt dışında daha çok imkanı var ama elektronikçinin daha zor. ha elektronikçi işi buldu mu elektrikçiden daha şartlarda çalışabilir. hangisini tercih edeyim demen sana bağlı ama mümkünse elektrik-elektronik seç. her iki ünvanı da kullanabiliyorsun ve dal seçimi yapıyorsun falan. öbür türlü elektriği seçtin ama gözün diğerinde kaldı durumu olmaz. okurken istediğin dala yönelirsin.
elektrik ya da elektronik olsun ikisi de bilgisayar alanına kayabilir. biraz kursa gider, oturup kendi kurcalar veya bilgisayarda yüksek lisans yapar ve zaman içerisinde bilgisayar mühendisiyim diye de geçinebilir.
peki bu bölümler seçilir mi? bu benim çocukluk hayalim aklımda başka bir şey yok diyorsan seç ama seni bu sevdiğin daldan soğutabilirler nefret ettirebilirler. itü elektronik-haberleşme okuyan arkadaşım sevmiyor artık bu dalı. yaptığı iş bilgisayar üzerine.
işletme iktisat okumayı düşünebilirsin çok da idealist değilsen. her zaman bir mühendis kadar çok kazanamayabilirsin ama iş bulman nispeten kolaydır özellikle devlette. inanmıyorsan devletin kpss ilanlarına bak şimdi. son birkaç haftada kaç tane iibf mezunu alıyor ve kaç tane mühendis? rahat 20 kat fark var. özelden o kadar emin değilim.
ben bilgisayar başında oturmayı sevmiyorum o yüzden bilg. müh. düşünmüyorum deme hemen her iş alanındaki çalışanlar hep bilgisayar başında. burda zor olan kod yazmak olabilir. kitap yazar gibi kod yazarsın yeri gelir. ama iyi bir kodlayıcı olursan da köşe olursun. sonuçta her şey sende bitiyor.

Hay sokayım yazdım bi sürü, göndere basınca internet bağlantısı kesildi, uçtu her şey. Baştan özet olarak yazayım. Bu arada ctrl+a-ctrl+c alışkanlığı edinelim.

Ege Elektrik-Elektronikteyim, bizde 2. sınıftan sonra seçmeli dersler başlıyor. Hangi alana yönelmek istiyorsan ona göre alıyorsun dersleri.

Açıkça söylemek gerekirse elektrik alanı oldukça zayıf bizde, zaten çoğu kişi sadece emo'nun istediği bazı dersleri alıp ondan sonra seminere katılaraks smm belgesi alıp öyle atılıyorlar elektrik alanına.

Elektronik alanında ise seçenekleri daha fazla, medikal elektronik, haberleşme, güç elektroniği vs vs keyfine kalmış.

Bizden çoğu kişi elektronik alanında vestel'den turkcell'e kadar heryerde rahatça işe girebiliyorlar. Otomasyon sektörüne giden de oluyor.

İş sende bitiyor, kendini geliştirirsen ona göre bir iş bulursun, ona göre maaş alırsın. Okulunun etiket değeri de önemli oluyor tabii. Misal ismini vermek istemediğim bir firmada çalışanların birbirine maaş söylemesi yasak, direkt işten atılma sebebi. Çünkü herkes aynı maaşı almıyor.

Sektörde biraz tecrübe edinene kadar bulunduğun şehre göre en düşük 2bin lira ve üstüyle işe çok rahat başlayabilirsin. İstanbul daysan başlangıç ücretin daha yüksek olur tabii.

Şef mühendis olursan, departman şefi olursan standart maaşın önüne x4 ve üstü katsayılar gelir.

sorunun piyasa ve iş kısmına cevap vereyim.

elektrik mühendisliği ile ancak büyük elektrik firmalarında iş bulursan iyi para kazanırsın ayrıca elektrik mühendisliği bol matematik ve teorik bilgi içerir.

bence elektronik daha keyifli bir meslek. eğer mezun olduğunda kendini geliştirmiş ve orataya birşeyler çıkarabilecek seviyeye gelmiş isen hem iş bulman çok kolay olur hem de kendin birşeyler üretip satabilirsin.

elektronik mühendisliği sikik bir daldır. hiç kimse elektronik mühendisi aramaz özellikle. elektronik, elektrik elektronik ya da elektronik haberleşme mühendisi ararlar. yani sadece elektronik mühendisi olmanın hiç bir artısı yoktur. sadece iki üç dandik elektrik mühendisliği dersi verirler ama belli bir seviyeye kadar elektrik projelerine imza hakkı, bina enerji yöneticiliği hakkı vs gibi devlet nezdinde tanınacak konumlar elde edersin. devlet elektroniği çok sevmez. elektrikçi ise çok lazım ona.

elektrik dersleri de elektronik dersleri ile kıyaslanamayacak kadar kolaydır. maaş min 2000tl max sana kalmış. çalışma imkanları arge, üretim, otomasyon, yazılım, kalite, satış, satın alma, gider de gider.
transistörü üni4 de bırakmış çook elektronikçi var yani.

itü de elo-hab vardı eskiden, sadece elektronik mi olmuş o?

sana tavsiyem alakasız insanların yorumlarını sallamaman, teknik forumlarda bu konuda çok fazla tartışma mevcut. elektrik-elektronik okursan, 1kv üstü tesislerde yetki sıkıntısı yaşarsın. ayrıca yüksek gerilim, iletim, dağıtım, elektrik makinaları ve güç elektroniği konusunda bilgisi olan bir mühendis otomasyondan, bilgisayara her alanda birikiminin üstüne kolay ek yapar. neyse ya üşendim şimdi, dediğim gibi elektrotekno, mühendisiz.net gibi sitelere bak.

4chan'e sor orda kesin bilirler.

ilkay evrim polat olabilir. nasıl mı?
www.facebook.com

2photo.ru

değilmiş. beste kökdemir...

www.facebook.com

ikinci paragrafın ilk cümlesinden çıkardığım kadarıyla fransızca bi cv istemişler hocam.

not: zerre fransızca bilmiyorum

translate.google.com|en|
ingilizce çevirisi oldukça anlaşılır.

"en français en précisant" olaya burda noktayı koymuş adamalar. fransa başbakanı yapmışlar seni.

Anlamadığım cv de bildiğim dil sadece inglizce. neden böyle bir şey yollarlar. mail de bana staj departmanı seç demiş birde:S mail e eklediği departman tanıtımları dahil fransızca.

Cv bilgileri ile diğer bilgiler arasında eşleşme mi olmamış bişiler olmuş, o yüzden Fransızca cv istiyorlar. Bazı staj pozisyonları zaten dolmuş, ne zaman başlayabilirsiniz, ne kadar süre staj yapacaksınız, bunları da belirtin lütfen denmiş. Asgari 2 ay, en fazla 4 ay staj yapabiliyorsunuz (zannımca.)
Bilgilerinizi bekliyoruz demişler. Ben bu kadar anlayabildim.

not: benim de zerre fransızcam yok

Google translate çevirisi:

EUROGROUP staj için başvuru için teşekkür ederiz. Firmamız ve biz muhtemelen sunabilir farklı kurslar hakkında bazı bilgiler ekte bulabilirsiniz.

bazı pozisyonlar zaten dolu olan var çünkü ve bulunabilirlik (süresi ve başlangıç) tarihlerinizi ilgi Fransız belirterek hizmetleri bana CV'nizi gönderin, bu çok önemlidir. Bu kurs, staj sitenin minimum süresi 2 ay ve dört ay merkezinde staj olduğuna dikkat ederim, tam zamanıdır.

Ayrıca, biz sizi bir staj teklif eğer bizden alacaksınız staj için Avrupa Birliği Sözleşmesinin bir okuldan bir imza gerekir.

Sizden zevk beklentisiyle, benim en dikkate güvenceleri kabul edin.

Saygılarımla,

yurt dışı çıkış harcı 15 tlyi yatırın, dekontunu yanınıza alın bir de gittiğiniz ülkede geçerli olan 30.000 euroluk (sanırım buydu minimum bedeli) sağlık sigortası yaptırın bir firmadan.

not: bildiğim sigorta zorunlu değil ama orada bir sağlık sorunu yaşadığınızda tedavi masraflarınızı karşılama açısından önemli.

Biz yeşil pasaportla sağlık sigortası yaptırmadık, kimse de sormadı (3 kez yaşanmıştır bu durum).

yeşil pasaporta vize istemeyen her ülkeye gayet de güzel elinizi kolunuzu sallaya sallaya gidersiniz
yurt dışı çıkış harcını havaalanından da yatırabilirsiniz
sağlık sigortasına gerek yok (tabii olması sizin için iyi olur ama zorunluluk değil)
yeşil pasaport aşmış bişeydir
yeni kaybettim ordan biliyorum :(

yeşil pasaporta ne sigortası abi? al biletini çık git direk giriyorsun ülkeye

out of this world olabilir mi?

www.youtube.com

babası uzaylıydı.zamanı durdurabiliyordu.o cam piramitle babasıyla konusuyordu.

hatun benziyor sanki şu videoda zihmindekine ama siyah saçlı olarak aklımda bide benim hatırladığım şeyde kız piramitin içine giriyordu yani bu videodaki 02:15 deki gibi ufak bişey değildi.
www.youtube.com

the girl from tomorrow diyorum başka da bir şey diyemiyorum.

www.imdb.com

evet harbiden o girl galiba teşekkürler.

herona rakip olabilecek bayraktar diye bi sistem yaptılar görmüşsündür bunu konu edin bence
yani şu anlamda ki;
heron'un yazılımı vs. aksamı amerikanın falan oyüzdn onlar kontrol edebilir deniyor bayraktar'ın ise türk yapımı fakat nekadar güvenli ?
yazılım konusunda mesela programlaması nekadar güvenli kırılma ihtimali vs. flaan feşmekan

augmented reality mi ne bayağı bi gözde. dsp image processing ile de ilgili sayılır

hiperman. yanında wimax ve wibro ile karşılaştırırsanız pek güzel olur. hiperlan da olabilir belki.

herhangi bir alani tarayan (ev, yol, cocuk odasi, banka, market dukkan) kameraya 3g uzerinden baglanmak olabilir mi? konuya cok uzagim ama fikir olarak belki katki saglayabilir? basarilar dilerim.

çok ama çok teşekkürler.sağlığınıza duacıyım.kısmen fikirler oluştu kafamda.seçeneğin çok olması da iyi oldu.saolun..

akıllı evler

bilgisayardaki kullanıcınızın yönetici hakkı olmadığı için olabilir. administrators grubu içinde kullanıcınızın olduğundan emin olun. yok ise bir yönetici hesabı ile oturum açıp kendinizi administrators grubuna ekleyin.

yenileme 50 tl daha ucuz çünkü defter parası vermiyorsun. yenisi daha mantıklı. 10 yıllık alırsın tek seferde. ileride hangi ülkenin senin pasaportun eski olmaz diyeceği de belli olmaz. bildiğim kadarıyla yeni pasaporta olmamış bu pasaport kabul etmiyorum diyen ülke de yok. eskiler nisan 2015e kadar geçerli ama bence yeni al sen.

2010 sonuna kadar uzatırsan daha ucuza gelir.. zaten 2010'dan sonra eski pasaportlari uzatamiyorsun.. 2015 sonuna kadar uzatilabiliyor ancak..

yeni pasaport alacagin zaman defter ucreti de verdigin icin daha pahaliya geliyor.. ama cipli pasaportu olmayanlarin bazi ulkelerde sira bekledigi iddiasi var ne derece dogru bilmiyorum..

evet ide. güç kaynağında sata için güç çıkışı ve anakartta sata yuvası varsa satalı dvdrw alıp kullanabilirsin. ayrıca ide-sata dönüştürücüler var. onlarla da sata okuyucuyu anakarta bağlayabilirsin.

edit büdüt: hem de çok güzel olur. bir de güç kaynağına bakıver. muhtemelen vardır ama sata için güç kablosu yoksa dönüştürücü alman gerekebilir.

alacağın dvd-rw nin sata olması için anakartın sata desteklemesi ve boş sata portunun olması gerekir. hangi tip dvd-rw alacağına bilgisayarı aldığın yerle konuşup karar vermen en iyisi.

fişini ve aldığın şeyi ibraz etmen gerekiyor dönerken. çok pahalı şeyler alırsan uygulanabilir ama tşört fln aldığım için ben genelde uğraşmıyorum.

her mağazanın kendi belirlediği bir miktar vardır (veya türe göre değişiyor elektronik-giyim vs). öyle parça parça aliyim toplucana bilmemkaç euro'yu geçsin tax free yaparım yok. mağazanın belirlediği rakam üzeri alışveriş yaparsan kasada pasaportunu göstererek tax free kağıdını alırsın sonra da havaalanında ilgili bölümde ürünü ve tax free kağıdını ibraz ederek alırsın paranı. ürün bavulda ise hemen chek-in sonrası pasaport kontrolünden evvel yok eğer el çantasında ise pasaport kontrolünden sonra bu işlemi yapabilirsin.

isviçre'de 400 frank ve üzeri için tax-free uygulanıyor. vergi iadesi için alacağın şeyin kutusuyla beraber olması gerekli. atıyorum aldığın ayakkabı ayağında ise iade yapmayabiliyorlar. vergi iadesi için de yanılmıyorsam alıştan itibaren belli bir süre sonra çıkış yapmalısın. atıyorum aldın 3 ay geçti ve çıkmadın ülke dışına. iadeyi alamazsın. son olarak oturma izni olanlara iade yapmıyorlar. en azından yıllar önce böyleydi şu an nasıl bilmiyorum. böyle bir durumda ilgili ülkenin dışına çıkıp başka bir ülkede vergi iadesini almıştım.