Sperm kültürü için, Çapa-Cerrahpaşa arasındaki bir ÖZEL hastanede şahsıma (2007 yılında) şöyle olmuştu;
Gide gele muhabbeti ilerlettiğimiz laboratuvardaki kıza, elimdeki tahlil kağıdını istemsizce uzattım. Verdiği karşılık; "Eyüp aaabiiiiiii" oldu. Eyüp abi elinde iki kapla geldi. Birini verdi "buna idrar örneği vereceksiniz. İdrarın ilk ve son kısmı tuvalete, orta kısmı kaba." dedi. Diğer kabın üzerine S harfi çizdi.. "buna da.. su ve sabun kullanmadan.. sperm örneği vereceksiniz" dedi ve TUVALETİ işaret etti..
Daha önceden sözlükte ve internet camiasında okuduklarıma göre hemen her hastanede süper lüks, tv, dergiler ve kanepenin bulunduğu, geniş ferah bir "31 odası" olmalı idi. Fekat bana tuvaletin yolu işaret edilmişti..
Tuvaleti tarif etmeme bilmem gerek var mı ama yine de bir iki şey söylemem gerekirse;
Ben laboratuvarın kapısında beklerken, ihtiyar bir dayım, ikide bir tuvalete girip çıkıyor, yarım bardak (bildiğimiz plastik bardak) çişi karısına sanki bir çay bardağı tutar gibi bir eda ile veriyor, halam da onu örnek teslim kutusuna koyuyor..
Böyle bir ortamda ben o tuvalete girdim. "Bak arkadaş" dedim, "Anlaşalım. Ömrünün performansını bekliyorum senden. Işık hızı ile olmalı ne olacaksa. Hadi bak senden bir daha ömür boyu böyle bir şey isteyecek değilim" falan dedim ama dinlemedi. Oralı bile olmadı. Sallamadı beni.. "Hadi noolur gözünü seveyim şudur budur.." ı-ıhh..
Tuvalet, 2 metreye 1,5 metre kadar bir alanda, laboratuvarın önündeki kalabalıktan, sadece 2 parmak kalınlığındaki tahta kapı ile ayrılan, dışarının sesini aynen içeri aktaran; üstten geçen merdivenlerin, tavanını yararak geçtiği, tuvalet kağıtlarının çöp kovasının etrafına atıldığı, ilaç, sidik, bok kokan reziillll ve dapdaracık bir yer!
Eee o da haklı! Nasıl olsun o rezil ortamda? Ufak ufak "acaba mı?" derken, tık tık tık kapı tıklaması! Sen içerde "canın"la cebelleşirken amcaların bardaklara işemek üzere kapıda bekliyor olması. Gözde canlanan, amcanın karısıyla "bunlar da naapıyor içerde yaa o-hooo" gibisinden dedikoduları vs..
Bin bir emeğin de 1 saniyede boşa çıkması, insanın erkekliğinden endişe etmesini de beraberinde getirebiliyor o ruh halinde :)
"Hay böyle işin amk" dedim ve kap cebimde tuvaleti terk ettim. Dışarı çıktım bir hava aldım. Cami tuvaletinde denemek bile geçti aklımdan. Sonra çok da bir fark olmayacağını hatta daha da kötü etki edebileceğini düşünüp vazgeçtim. biraz soğukta dolaştım. Kara kara düşündüm.. Neden sonra jetonum düştü. Hastaneye geri döndüm. Laboratuvar tuvaletini (Zemin kattakini) siktiredip, hasta katlarına çıktım. Aman Allaahh!!! (Koridorda) Bir tuvalet buldum ki, tuvalet değil cennet cennett!! 3 metreye 5 metre! Birkaç dakika bekledim, gelen giden kapıyı tıklatan olacak mı diye. Karışan görüşen olmadıııı...
Gel gelelim, işin diğer bir en pis tarafına.. "Su yok, sabun yok, cibicibis marka krem o da firmamızın hediyesii.."
Bir diğeri de o tempoda 1 parmak derinliğinde, 5 cm çapındaki silindir kutuyu nişan alabilmek..
Durum budur. Oda bulursan süresinin derdine düşme derim ben..
0