Giriş
(19)

Bu Davranış Fitne Çıkartmak Mı Oluyor?

lapetitemort
Diyelim ki sevgilinizle tartıştınız. Sevgiliniz de sizi çok az tanıyan güzin ablasına gitti ve dertleşti. O kişi de sevgilinize karşı sizi kötüledi, "bununla olmaz" tarzı söylemlerde bulundu. Siz de bunu barışınca sevgilinizden öğrendiniz.O yorumları yapan kişiye yaklaşımınız ne olur? Oluşturduğunuz
Diyelim ki sevgilinizle tartıştınız. Sevgiliniz de sizi çok az tanıyan güzin ablasına gitti ve dertleşti. O kişi de sevgilinize karşı sizi kötüledi, "bununla olmaz" tarzı söylemlerde bulundu. Siz de bunu barışınca sevgilinizden öğrendiniz.

O yorumları yapan kişiye yaklaşımınız ne olur? Oluşturduğunuz yanlış izlenimi düzeltici mi davranırsınız? Hiçbir şey olmamış gibi devam mı edersiniz? Yoksa o kişiyle hiç görüşmez misiniz bir daha?
-3
lapetitemort
(03.12.25)
yüzüne söyle, arkamdan böyle böyle atıp tutuyorsun,sen aramızı bozmaya mı çalışıyorsun? amacın ne diye.
+4
kisa
(03.12.25)
bununla olmaz demesini gerektirecek şeyler duymuş olduğunu düşünüp güzin ablaya değil söyleyene tavır alırdım ben.
+4
neira
(03.12.25)
yani bu arada çok duyduğum bir laf vardır "sen karışma onlar barışır kötü sen olursun" diye, işte senin sorduğun da aynen bu. güzin abla kendisinden fikir almaya gelmiş birini dinleyip seni tanımadan yargılama yapmış yani tarafsız.
+4
neira
(03.12.25)
Sevgiliyi değiştir bence. Boşboğaz. Seni ona anlatıyor, Onu sana anlatıyor.
+11
Mirket
(03.12.25)
sevgili 16 yaşında filan mı?
yani sevgiliyi gidip başkasına şikayet etmek sonra duyulanları da gelip sevgili ile paylaşmak çocukluk ile salaklık arasında kalan bi davranış.
güzin abla'nın size karşı bi sorumluluğu ya da sizi övme zorunluluğu yok ki. duyduklarına yorum yapmış.
+6
elorelia
(03.12.25)
ben sevgilime kızardım. ıyyk aramızda geçenleri sağa sola anlatıyor. daha neler anlatıyor Allah bilsin. bana gelseydi seni anlatsaydı ben de derdim, bırak şu zibidiyi, sana adam mı yok diye. ne desin kadın başka.
+1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(03.12.25)
Burada ilişki sorularına cevap veren herkes fitneci mi oluyor yani?
Anlatanı dinlersin, sorana fikrini söylersin. İnsani bir davranış bu. Fitneyle ne alakası var.
+10
Mirket
(03.12.25)
sevgilin neden laf taşıyor? bence sana aba altından sopa gösterme davranışı. yaptığı da iğrenç bi şey.
+5
deartheodosia
(03.12.25)
Kıskanç kız kankaların yüzde 90'ı böyle zaten. Dalga geçerim onunla.
-4
arbre
(03.12.25)
normal davranıyomuş gibi takılırım ama ya yeri gelirse inceden laf koyarım ya da sadece enerjimle veririm o kötülüğü.
+1
bxgx
(03.12.25)
fitneci olan güzin ablasi degil, kiz arkadas. güzin abla tecrübesi kadariyla fikir isteyen kisiye fikrini söylemis. seni ona anlatip, onu sana anlatan kisi asil fitnecidir.
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
eşimle sevgiliyken ilişkimin ilk başlarında anlatmıştım böyle bir arkadaşıma. biz barıştık, arkadaşım sonrasında bunu ısıtıp ısıtıp bana tekrar söyledi. kendime de sonra çok kızdım bunu nasıl yaparım diye işte ilk ilişkim, flört dönemleri. bundan sonra en yakınıma aileme dahil ilişkimi anlatmadım anlatmıyorum
0
Hallegadola
(03.12.25)
o kişiye bir daha akıl danısmamasını soyle. herkes sevgilisini yakın arkadasına güzin ablasına ahmet abisine kankasına anlatıyor. kim o cocuk mu diye sevgiliyi suclamaya gerek yok.

öyle insanlar genelde karsı tarafı kotuler cunku.
+1
koela
(03.12.25)
fitnecilik değil.

insanlar dertlerini arkadaşlarıyla paylaşılar. ister istemez de taraflı anlatırlar, kendi açılarından yani. olayın tamamını bilmeyen arkadaşlar da anlatanın tarafını tutarlar duyduklarına göre, bir de arkadaş olduklarından. o an gereken desteği verirler.

ha sevgiliniz taraflı değil de objektif olarak anlatmasına rağmen bu yorumu aldıysa, belki de dönüp kendinize bakmanız lazım cidden kırıcı veya yanlış bir şey mi yaptım diye.

bazen arkadaşlarımız bizim görmediğimiz gerçekleri görüp bizi önden uyarabiliyorlar.

bundan olmaz denilen ve gerçekten de ondan olmayan çok kişi/ilişki olmuştur. arkadaşların, sevdiklerin seni uyarır ama sen aşktan veya toksik bağdan kör olmuşsundur ve küser barışır durursun. sonunda da cidden olmaz ve ayrılırsın.

illaki kötü bir yorum olmayabilir. burada da herkes sürekli her türlü ilişkisi hakkında yorum alıyor. çünkü bazen dışarıdan bir göz bize görmediğimizi gösterebilir.

ben genelde objektif oluyorum eğer olayın tamamını duyduysam, arkadaşım haksızsa haksız olduğunu söylüyorum. sonra da bana kızıyor "sen benim arkadaşımsın benim tarafımı tutman lazım" diyor. bu sebeple de bazen ne olursa olsun onu destekliyorum: "sen haklısın, bu heriften bir bok olmaz" vs...
+2
art cat chocolate
(03.12.25)
Naçizane bir dost tavsiyesi. Eşiniz, sevgiliniz hakkında ayrılmış/boşanmış olsanız bile samimi, güvendiğiniz kişilerle bilgi paylaşmayın. Yarın barışırsınız, tekrar beraber olursunuz ama hayatınızdaki o kişiyle alakalı başkaları gereksiz detaylar öğrenmiş olur. Bazıları da meraklıdır, özellikle sorarlar :) onlara da “he” deyip geçin…
+2
yankee jumping
(03.12.25)
yapan kişinin niyeti kötü mü değil mi ona bakmak lazım bence. sevgiliniz olayı anlatınca öylesine yorum yapmış da olabilir. herhangi bir kötü niyetle yapmamış olabilir.
+1
Sadece soruyorum
(03.12.25)
Arkadaşlar mahkeme değil ki, arkadaş dert dinler destek olur. Ben sevgilimin, eşimin arkadaşını daha baştan ondan taraf görürüm. Zaten samimiyetim çok ilerlemez, birlikte otururuz ederiz, eğleniriz falan tamam ama o kadar. Doğrusu da bu bence.

Fitne çıkarmak olduğunu düşünmüyorum bu açıdan.

Diğer taraftan sevgilimin gidip her tartışmamızı arkadaşlarına anlatması benim için çok olumsuz. Bir kere yeri gelir bahseder, ama bu tekrarlıyorsa ciddi sorun. O ilişkinin taraflarından biri benim ve o olay benim de özelim. Ayrılırız arkamdan istedikleri kadar atıp tutsunlar önemli değil, ancak böyle evde ne yaşadığımı duyup bildiğine emin olduğum birilerinin olması benim için sorun açıkçası.
+1
akhenaten
(03.12.25)
bence partnerin arkadaşlarıyla dertleşmesinde sorun yok, aralarında konuştukları da aralarında kalır beni ilgilendirmez.

benim merak ettiğim eğer siz arkadaşla neden görüşmüyorsun gibi bariz bir durumu sorgulamadıysanız, partneriniz neden konuşmasını size aktarıyor? ve partnerinizin bu konuşmayı size aktardıktan sonraki beklentisi nedir? bence düşünmeniz gereken bu.

bir sebepten partneriniz arkadaşını sizin gözünüzde güvenilmez kılmaya, sizi ondan uzak tutmaya çalışıyor olabilir.
+1
tnz
(03.12.25)
Sorunlu bir sevgilin var dedik ama sen gidip barışmışsın, daha çok soru sorarsın gibi başarılar.
+2
ekimoloji
(03.12.25)
(8)

yurtdışından gelirken cebimde 20K dolar getirmeye çalışsam ne olur?

plastic_angel
o kadar dikkat çeker mi? büyük risk mi?
o kadar dikkat çeker mi? büyük risk mi?
-2
plastic_angel
(27.11.25)
ne anlamda risk?
parayı getirdiğiniz ülkeden çıkarken ve türkiye'ye girerken 10.000 dolar/euro üzeri miktarı beyan etmeniz gerek. aksi takdirde paranızı bankaya yatırmak istediğinizde sorun yaşayabilirsiniz.
0
tnz
(27.11.25)
Formla beyan etmezseniz, farkederlerse cok yuksek ihtimalle el koyarlar.
0
wallcan
(27.11.25)
Beyan etmeniz ve kaynagini belgelemeniz lazim. Aksi taktirde yakalanirsaniz paraya el konulmasi olasi.

Benzer sekilde beyansiz para getirmeye calisan insanlar bu sekilde milyonlarca Euro kaptiriyorlar:

www.numedya24.com
0
sertac akin
(27.11.25)
yakalanmama ihtimalin sıfıra yakın. paraya el koyuyorlar ve ancak ülkeden çıkarken geri alabiliyorsun. bildirmen şart
0
messina123
(27.11.25)
Havalimanında xray cihazları ötüyor. En azından euro olunca, bir tanıdıgım demişti.
0
liberal
(27.11.25)
eger paraniz kara para degilse (veya 20 bin dolar sizin icin sakiz parasi degilse) beyan etmek en kolayi degil mi? ne bileyim, bu is sansa birakmaya deger mi?
0
Sour
(27.11.25)
el koyarlar, havalimanı gümrüklerinde gereksiz bir riskli kişi kaydı oluşur.

bu kadar önemli ise yasal limiti aşmayacak şekilde 2 kişi olarak taşıyın.
0
orpheus
(27.11.25)
bisey olma olasiligi yok denecek kadar dusuk, zira buyuk para degil.
bisey oluyor olsaydi alamancilarin %90'i sinirdan iceri giremezdi.
0
cooperr
(27.11.25)
(14)

Kiracıyı çıkarma yöntemleri

Cezcez
Ev satılık. Kiracı diyormuş ki gelen kişilere Eylül e kadar çıkmam. Sözleşmem bitince çıkacağım. Niyetimiz evi satmak. Başta problem çıkarmam dedi ama evi görmeye gelenlere tavrı buymuş. 1) Kirası ortalama kiralardan 13 bin TL daha az. Kira tespit davası açalım mı? 2) Nasıl bir tahliye yolu yordamı
Ev satılık. Kiracı diyormuş ki gelen kişilere Eylül e kadar çıkmam. Sözleşmem bitince çıkacağım. Niyetimiz evi satmak. Başta problem çıkarmam dedi ama evi görmeye gelenlere tavrı buymuş.

1) Kirası ortalama kiralardan 13 bin TL daha az. Kira tespit davası açalım mı?

2) Nasıl bir tahliye yolu yordamı izlenir?

Klasik beyaz yaka evli çocuklu adam. Günü gününe yatırdı kirayı no problem. Ama hep bölgeye göre düşük kira verdi. Altı yıllık kiracı. Ama bizim de acil evi satmamız lazım.
-4
Cezcez
(27.11.25)
Dava açsan eylüle kadar bitecek mi? Eylülde çıkarsa sukret
+3
artıküyeolmakistiyorum
(27.11.25)
kira tespit davası kiracıyı çıkartmaz, kirayı düzenler, vakit alır.
0
kisa
(27.11.25)
en hızlı ve garanti yolu soruyorsan adama para teklif edeceksin. dava falan işleri min 2 sene sürer ayrıca yine çıkarmanıza yardımcı olmaz zaten. bir de işler inada bineceği için 5-6 sene daha bela olur size.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(27.11.25)
sen evi sat alıcı düşünsün. yada kiracı ile anlaşma yoluna git. en iyi dava en az 2 sene sürer.
+1
gercekdunya
(27.11.25)
kiracı kanunda yazanı yaparım demiş, sorun ne? bu niye problem çıkarmak olarak görülüyor?
+1
tnz
(27.11.25)
eylülde çıkarım diyormuş işte daha ne istiyorsunuz. karşılıklı anlaşmadan çıkarmanızın bir yolu yok.
+3
zozjotejmnk
(27.11.25)
Evi satın alacak kişi oturmak için mi alıyor yoksa yatırım amaçlı mı? Sen evi satabilirsin. Kalan kısımla yeni ev sahibi anlaşır. Eylül e kadar oturma hakkı var kiracının. Eğer eylülden önce çıkmasını isterseniz sakal atmanız gerekir.
+2
yankee jumping
(27.11.25)
bir kiracı olarak kiracınıza hak veriyorum. Bugün ev taşımaya kalksanız minimum 200 bin lira masraf çıkar. kanuna aykırı bir tutumu yoksa yukarıdakilerin dediği gibi eylül ayını bekleyeceksiniz ya da bu şekilde satabilirseniz alan kişi aldıktan sonra 1 ay içinde ihtarname çekecek. bu durumda 6 ay içinde boşaltması gerekiyor diye biliyorum. süreden tam emin değilim. ihtarname çekmezse kiracınızın mevcut sözleşmesini kabul etmiş sayılır.
0
faberkastelli
(27.11.25)
zaman sikintiniz yoksa bu iki yola basvurabilirsiniz elbette. fakat cok zaman alacagini ve sonuclarin standart olmadigini bilin derim.

kiracisi olan ev sahipleri bir miktar ucuzdan satiyorlar evlerini. bu da bir yontem olabilir.
0
Sour
(27.11.25)
yapabileceklerinizi zamanında yapmıyorsunuz, sonra yasal hakkını kullanan kiracıya kızıyorsunuz.

kontrat bitmeden çıkaramazsınız. ya da masraflarını (emlakçı, taşınma vs) karşılamak şartıyla anlaşabilirsiniz.

ne yapmalıydınız? 5 yılının dolacağı kontrat döneminden en az 1 ay önce (yani 1 eylül'de yenileniyorsa 1 ağustos'tan önce) noterden "5 yılımız doluyor, yeni dönemde kiramız şu kadar olacak, kabul etmiyorsanız kira tespit davası açacağım" diye ihtarname gönderecektiniz. kabul etmiyorsa da davayı açacaktınız. kiranız geriye dönük olarak o kontrat dönemi baz alınarak mahkeme tarafından belirlenecekti (daha doğrusu mahkemeden önce arabulucuya gidiliyor ve orada karşılıklı olaran yeni tutara karar verebiliyorsunuz, anlaşamazsanız dava açılabiliyor) ve o tarihten, evden çıktığı güne kadar olan düşük aldığınız bütün kira farklarını alacaktınız.

kira tespit davası kiracıyı çıkarmaz, ancak düşük kirayla oturmaya devam etmek isteyen kiracı için "kiram artacak" şeklinde bir tehdit unsuru olur. çıkması için şu saatten sonra kira tespit davasını ancak önümüzdeki kontrat dönemi için açabilirsiniz. onda da zaten çıkacağım diyormuş. sizin de niyetiniz kirayı arttırayım da otursun değil de evi satmak olduğu için bu da bir işinize yaramaz.
+1
kibritsuyu
(27.11.25)
Kiracı davası, elinizde sağlam bir tahliye taahhütnamesi yoksa en az 4-5 sene. İşi inada bindirmeyin.

Kiracıyı çıkartmanın 2 yolu var : Kendinin çıkması veya zorla çıkartmak.

Arayıp kibarca bir derdini öğrenin. Bu şartlarda satmam zor, eylül'e nerdeyse 1 sene var deyip, taşınma masraflarını teklif edin. Anlaşarak çözmeyi deneyin.

.
0
kartallar yuksek ucar
(27.11.25)
kiracıyı niçin oturdugu evden etmek istiyorsun? sözleşmesi bitene kadar oturabilir. kiracı istemedikten sonra evden çıkarmanın hiç bir yolu yok. ayrıca zaten evi satıyorsun. yeni ev sahibi ile kiracı arasında bir sorun bu. kiracıyı çıkarıp daha yüksek fiyattan satmak istiyorsan da hiç etik değil ve iyi niyetli değil bu soru
+1
abelardo
(27.11.25)
Hocam eylülde çıkarsa gerçekten, öpüp başınıza koyun. Dava ile hakim sizi direkt ilk celsede haklı bulsa bile iki yıl sürüyor.

Bence Eylül için tahliye taahhütnamesi imzalatabiliyorsanız, imzalatın. Eylüle kadar da kirasını ödeyip otursun. Kötü bir senaryo değil.
+1
yadigar
(27.11.25)
@gurur'a bir ek yapmak istiyorum. tahliye taahhutnameleri de ise yaramiyor. soyle ki ev sahipleri bu taahhutnameyi genelde tarih belirtmeden imzalatiyor ki istedigi zaman cikarabilinsin, fakat kiracilar bunun icin dava acabiliyor, yani bu aslinda evrakta sahtecilige giriyor. yani kiraci diyor ki bana bos kagida imza attirdi, sonradan istedigi tarihi yazdi. buna dikkat edin derim, basiniz daha buyuk derde girer.
+1
Sour
(28.11.25)
(2)

ülker sports arena'ya nasıl gidiliyi?

der meister
till lindemann konseri için geleceğim biraderimle. valla daha önce 6-7 sene istanbul'da yaşadım ama ataşehir tarafına hiç gitmedim, gerçekten bilmiyorum. biz trenle söğütlüçeşme'ye ineriz. agamı avrupa'ya geçirir eminönü-laleli turu attırırım, sonra kadıköy'de takılırız diye düşündüm. kadıköy'den (y
till lindemann konseri için geleceğim biraderimle. valla daha önce 6-7 sene istanbul'da yaşadım ama ataşehir tarafına hiç gitmedim, gerçekten bilmiyorum. biz trenle söğütlüçeşme'ye ineriz. agamı avrupa'ya geçirir eminönü-laleli turu attırırım, sonra kadıköy'de takılırız diye düşündüm. kadıköy'den (ya da başka bir yerden) salona en rahat nasıl geçebiliriz? otobüs diyor google ama istanbul'da otobüse binmek acayip korkutucu geliyor açıkçası. durak bulamıyorum, durak bulsam 300 kişi bekliyor oluyor vs... salona giden tramvay/metro gibi bi şey yok mu? yok eğer sadece otobüs varsa nerelerden geçiyor kendisi?
+1
der meister
(24.11.25)
M4 Sabiha gökçen- kadıköy metrosu ile yenisahra durağında inip metrodan da alışveriş merkezi çıkışından çıkınca otobüs durağı var. 8A numaralı otobüsler oraya götürüyor. Otobüsten leylak sokak durağından inmeniz gerekiyor. Yolun çoğunu metro ile gittiğiniz için trafik derdiniz de olmaz. Ben hep bu şekilde gidiyorum gittiğim zaman.
+1
mermaidd
(24.11.25)
kadıköy'den kalkan 8A numaralı iett otobüsü veya yeşil şapkalı (kadıköy-uzunçayır-yenisahra-ataşehir belediye-finans merkezi güzergahı) minibüsler tercih edilebilir.

aynı araçlara kadıköy'den başlayan m4 metrosuna bindikten sonra, yenisahra istasyonunda inip, plazalar çıkışındaki duraktan da binilebiliyor.
+1
tnz
(24.11.25)
(3)

Gözlük camı?

Cherea
Çocukta astigmat ilerlemesini durdurmak için gözlükçüler miyosmart diye bir cam öneriyorlar. Artışı yuzde 67 oranında yavaslattigini söylüyorlar. Normal camlar 2 bin tl civarıyken bu miyosmart camlar 12 bin tl. Bu camlar gerçekten etkili mi? Kullanan, bilen var mı?
Çocukta astigmat ilerlemesini durdurmak için gözlükçüler miyosmart diye bir cam öneriyorlar. Artışı yuzde 67 oranında yavaslattigini söylüyorlar. Normal camlar 2 bin tl civarıyken bu miyosmart camlar 12 bin tl. Bu camlar gerçekten etkili mi? Kullanan, bilen var mı?
0
Cherea
(24.11.25)
yıllarca gözlük kullandım(20 sene) ilk defa bu camları duyuyorum belki yeni çıkmıştır, doktorlar bu durumda ne diyorlar gerçekten bilimsel bir mantıklı yanı var mı deneme yanılma vs gibi durumları var mı? yoksa pazarlama taktiği insan yolmamı bir fikirleri vardır illa.
hemen sonuç görme mevzusu olmayan bir durum bu, dolayısı ile net kullanıcı cevapları sizi yanıltadabilir.

Bende belirli yaşlarımda çok hızlı ilerledi sonra 10 küsür sene aynı kaldı. (camla alakası yok) biraz da bünye ile alakalı demek istiyorum.
+2
basond
(24.11.25)
neredeyse her üreticide benzer cam teknolojisi mevcut. fakat belirttiğiniz yüzdeler genelde belirli bir yaş aralığına (6-12 gibi) yönelik sarfediliyor.
bu arada bildiğim kadarıyla bahsettiğiniz cam astigmatı değil miyopu yavaşlatmak için tavsiye ediliyor.
yine de göz doktorunuza bir danışın.
+1
tnz
(24.11.25)
Optisyenim.astigmatı değil miyopu yavaşlatır. Eğer 15 yaşından büyükseniz bu camları almanıza gerek yok.işe yaramaz.Bu miyosmart hoya markasının ürünü, bir çok firmada bunun gibi ürünler var. İllaki alacağım derseniz tavsiyem essilor firmasının ürünüdür. Onun fiyatı da 9500 tl şu an
+2
ayağiniza gelen overlokçu
(24.11.25)
(6)

adnan menderes h.limani tren

bay b
tcdd sitesinde buradan gecip basmane'ye giden bolgesel trenler var, bunlara izban duragi ile ayni yerden mi biniyoruz? orada bilet alma sansimiz var mi yoksa inince falan online alip oyle mi gecmek lazim var midir iyi bilen buralari?
tcdd sitesinde buradan gecip basmane'ye giden bolgesel trenler var, bunlara izban duragi ile ayni yerden mi biniyoruz? orada bilet alma sansimiz var mi yoksa inince falan online alip oyle mi gecmek lazim var midir iyi bilen buralari?
0
bay b
(23.11.25)
izban durağı ile tren istasyonu aynı yer, aynı peron ama peronun bir uzunda izban diğer ucunda tren duruyor. bu yüzden izbandan indikten sonra trene geçmek için izban çıkış turnikelerinden geçip aradaki camlı bir kapıdan bekleme salonunu geçip açık havaya çıkıp yaklaşık 10 metre yürümek lazım.
tren biletini soruyorsanız evet camlı kapıyı geçince bir bekleme salonu var, orada köşede tren bileti için gişe var. ancak gece kapalı, sabah galiba 7:30'da açılıyor, akşam kaçta kapanıyor emin değilim. tcdd uygulamasından da bilet alabilirsiniz, gişenin kapalı olduğu saat olursa trenin içinden de bilet alabilirsiniz. tcdd trenlerinde hem numaralı hem numarasız biletler var, mümkünse numaralı alın ki, yoğun saate gelirseniz ayakta kalmayın.
+1
halanne
(23.11.25)
ben ucaktan inip basmane'ye gidecegim o yuzden izban'dan inme falan gibi bi durumum yok. dogrudan gidip trene binecegim. bileti su yzden sordum ucaktan inince yakin saatli iki tren var ama yanlis saate almak istemedim. olmadi cikinca hemen mobilden girip alirim ya da orada alirim 9 gibi inecek cunku ucak acilmis olur sanirim.
+1
🌸bay b
(23.11.25)
o zaman uçaktan inince izban durağına gideceksiniz. merdivenden aşağıya indiğinizde sağ tarafta kalan turnikelerin en sağındaki açık engelli turnike kapısından geçip (güvenlik sorarsa trene geçiyorum diyin, izban bileti okutmanıza gerek yok) camlı kapıdan bekleme salonuna, oradan açık havaya çıkıp 10 metre ileride sol taraftaki peron basmane yönüne gider.
+1
halanne
(23.11.25)
Tren olması şart değilse, izban'a binip hilal durağında inip metro ile 1 durak gidip basmane tren garının içindeki metro istasyonunda inebilirsiniz
+2
pislick0
(23.11.25)
in-bin yapmayim dedim ucak saatinde uygun tren de var diye :) ama olur da kacirirsam falan aynen soyledigin gibi yapacagim :)
0
🌸bay b
(23.11.25)
10 dakikada bir geçen izban ile alsancak ya da hilal istasyonlarından basmane tarafına aktarma yapılabilir. ya da kemer'de inip yürünebilir. tek sıkıntı 30tl'lik yol için 140 lira bloke etmek istenmesi. detaylar:
www.izban.com.tr
www.izmirimkart.com.tr
+1
tnz
(23.11.25)
(12)

değişik bir gönül ilişkisi sorusu (romantik değil - hemcins arkadaş)

alice in potatoland
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece ta
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece taklit ediyor.

Geçenlerde muhabbet esnasında ağzımdan ben 2 yaşındayken ailemle yaptığımız bir road trip'in rotası çıktı. Bunu ben hatırlamıyorum ama elimde tabii ki fotoğraflar var. Bir baktım, bana haber etmeden 4 ay sonra o rotayı yapıyor. Tıpatıp aynısını.

Evime geliyor, evimde bir haç+çan var; yani haça çan takmışlar. Bunu ben İtalya'da bir köyden almıştım; oraya gitmemizin amacı da 2025 senesi Jübile-Hac yılıydı ya, eşim (kendisi Katolik) istemişti.
Şimdi bakıyorum, hemen İtalya gezisi planlanıyor, o köye de gidiyorlar. O köyde hiçbir şey yok. Tek sebebi benim oraya gitmiş olmam. Bende gördüü haçı hemen o da almış. Kendisi Türk bu arada. Hıristiyan falan değiller. Ben görünce de, "Aa sizde de mi var, üstündeki çan çok hoşuma gitti, ondan aldım" diyor. Sanki bende gördüğünü ben bilmiyormuşum gibi; inanılmaz bir salağa yatma var.

Eşimin ailesi baya köylü insanlar. Kazları var, inekleri, keçileri var. Kaz festivali oluyor Kasım ayında. Bir restoranda buluşup herkes ailesiyle kaz yiyor falan.
Bana direkt dediği, "Ben de kaz yemek istiyorum." Sonra bakıyorum, kutlamanın olduğu restorana hoop 2 hafta sonra gitmiş (restoran onlara 75 dk mesafede, Isviçre için normal değil bu süre).

Eşim beni yıldönümünde bir yere götürüyor. Hemen onlar da oraya gidiyor.
Örnekler yazsam sonsuza gider.

Bu beni aşırı rahatsız etmeye başladı. Sürekli ne yaptığımda, ne yediğimde, nereye gittiğimde gözü olan biri var. Bu, öyle egomu okşayan bir şey değil, gerçekten sinirlendiren ve aşırı derecede irrite eden bir şey.

Bu kişiyi uyardım, güzel laflarla, kırıcı olmadan ama değişmiyor. Ortak başka bir arkadaşımız, tam beyaz yakalı işte, diyor. Ama ben beyaz yakalı değilim :) Böyle saçmalıkları çekemem sahiden.

Sizce bu kişinin düzelme ihtimali var mı, arkadaşlığı kurtarmaya çalışayım mı yoksa artık kayıp vaka diye bakıp araya mesafe mi koyayım? Siz n'apardınız?
0
alice in potatoland
(17.11.25)
Şöyle ki bu kişi düzelmez. Demek ki karakteri bu ve kendinde eksik olduğunu düşündüğü şeyleri başkalarının üzerinden tamamlıyor. Elbette ki bu gittiğiniz yerlere ne ilk ne de son giden kişisiniz. Size kalkıp "gittiğin rotaları çok beğendim, aynılarını bende yapmak istiyorum." dese eminim ki problem olmayacaktır ama anlattığınıza göre sizi taklit edip üstüne "aa haberim yoktu aldığından, gittiğinden, yaptığından vs." şeklinde tepkiler veriyorsa bu bi tür psikolojik rahatsızlık bile olabilir kanaatindeyim. Aramızda psikoloji ile ilgilenen ya da mesleği direkt o olanlar aydınlatabilirler.

Bu kişi sizin eşiniz veyahutta çevreniz tarafından sevilme, beğenilme ya da taktir edilme biçiminize hayran olduğu için tamamen sizin gibi olma çabasına girmiş olma ihtimali yüksek. Yani "bende alice in potatoland gibi olursam sevilirim." çabasında olabilir.
+7
mermaidd
(17.11.25)
@mermaidd, tam işte o bahsettiğiniz gibi. Harika anlamışsınız olayı.
Planlamaları benden gizli yapıyor. Benim yaptığımı biliyor ama asla, "Nerede kaldınız, burası görmeye değer mi?" gibi sorular sormuyor. Sorsa, elimden gelen en iyi şekilde yardımcı olacağımı, asla esirgemeyeceğimi çok iyi biliyor ama asla sormaz. Hep gizli gizli, arkamdan yapar. Sanki benim gittiğimden haberi yokmuş da onun da gitmesi tesadüf olmuş gibi :D
+2
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
bu kişinin kadın olduğunu varsayıyorum. ve kadınlar arasında bu durum nedense çok yaygın. eşim ne yaparsa aynısını yapan bir yığın arkadaşı var. aldığı kıyafet, gittiğimiz yer, eve gelince yeni ne aldıysa aynısını almalar, yediğimiz yemek hep aynı şeyleri yaparlar. ne kadar uyarsan uyar değişmiyor, yani en azından bizimkiler değişmiyor.
+1
gercekdunya
(17.11.25)
Benim yakın bir arkadaşımın aynı konudan muzdarip olduğu biri var hayatında. Hatta acaba o mu yazdı bu duyuruyu diye düşündüm. Hangi eşyayı alsa hangi elbiseyi giyse hatta verdigi poza kadar taklit ediyor kızı. Taklit eden kisi de cahil görgüsüz biri de değil gayet işinde gücünde eğitimli biri. Bunu konuştuğumuzda sebebinin vakti zamanında kiyas yapılması oldugunu dusundum. Çünkü kızın annesi diğer kişiyi örnek gosteriyormus bir kıyas yapiyomus (kuzenlerdi galiba)
Arkadaşımın eşi sarışın. İddia ettiğine göre bu kız, arkadasimin eşine çok benzeyen sarışın biriyle evlenmiş (şaka değil)
Bence kişinin kendisinin bile farkında olmadığı travmatik bir konu olabilir.
Bana kalırsa çok da dert edilecek bir şey değil. Kendi çapinda taklit etsin dursun ne var ki.
Bu durumdan dolayı mesela ben arkadaşımda görüp beğendiğim bı şeyi satın almaya çekinir okuyorum. Acaba benim hakkımda da AA bak bende gördü o da aldı diye benim de onu taklit ettiğimi düşünür mu diye.
+2
egerbiryolcu
(17.11.25)
@egerbiryolcu, Müstakil olaylar öyle bir algı uyandırmaz.
Daha önce bende görüp beğendiği bir şeyi vardı, aynısından alıp ona hediye ettim. Ya da mesela kendime pijama alıyordum, ona da aynı takımdan bir tane aldım. Neden? Çünkü beğendim, rahattı, kaliteliydi ve doğum günü geliyordu.
Sizin de ufak tefek benzerlikler elbet olabilir, arkadaşsınız sonuçta, ama böyle, benim arkadaş gibi, her gittiğiniz yer karşı tarafın bucket list’ine giriyorsa bir sıkıntı vardır.

@gercekdunya, evet ikimiz de kadınız.
0
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
senin her yaptigini yapmasinin sebebi senden ilham almasi degil, senin yaptiginin gölgesinde kaldigini düsünmesi. kendi degerini, ben ondan daha iyi miyim, ben bunlari yapabilir miyim, diye seninle karsilastirarak ölcüyor.

bahsettigin arkadas profili yillardir cevremdeydi. :D entry'm bile var bu konuda. eksisozluk.com
ne yaparsam yapayim, her kisisel basarimi, her gezimi, her yeni kurdugum arkadasligimi, her yaptigimi kendisine tehdit olarak algilayan bir arkadasti. benim yapamadigimi o yapiyor, benim gidemedigim yere o gidiyor, diye calisiyordu kafasi ve kendisini her ne yaptiysam aynisini yapmak icin paraliyordu.
bu insanlar pasif agresif olduklari icin dogrudan catismayi söylemiyorlar, arkadan is cevirir gibi yapmalari bundan. yüzlesirsen sadece bahane üretiyorlar. o da pasif agresiflikten.

anlattigin her seyi birebir yasadim. ben de buraya yazmaya calissam 10 ciltlik roman olur yasadiklarim bu insanla. sonuc olarak artik arkadasim degil. böyle bir iliskiye ihtiyacim yok.

ben bu durumu psikologla konusmustum. bu duruma ödünleme ve chronic comparative self-comparison deniyormus. kaygili-cekingen baglanma tiplerinde ortaya cikiyormus. o suraya gitti, ben gitmedim, benden öne gecti. o sunu yapti, ben de yapmaliyim, yoksa gerisinde kalirim... sonra biraz üstüne okuyunca, ah iste bu! dedim.

sorun sen degilsin. yol ver gitsin. arkadasliklar enerjini tüketmemeliler.
konusmak istersen numarami biliyorsun :)
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
Çok komik, bir yandan da sinir bozucu.
İnsanın arkadaşına özenmesi ondan ilham alması, yaptığını beğenip kendisinin de yapmak istemesine tamamım. Hepimiz birilerinde bir şeyler görüp etkileniriz ve biz de yapmak isteriz.
Ama burada önemli detay dürüstlük.
Ben yakın arkadaşıma “Ohaa çok güzel ben de gidip alacağım bundan” der gidip alırım o da aynısını yapsa yadırgamam.
Ama iş böyle direkt taklide ve salağa yatmaya gelince ortada çok ciddi bir problem olduğunu gösteriyor.
Hiç normal değil bu kadarı.
Dizilerdeki psikopat karakterler var ya bildiğin o bu.
Ben olsam hızlı bir şekilde mesafemi koyarım böyle insanları tehlikeli bulur hayatımda tutmamaya çalışırım.
+2
mutekebbir
(17.11.25)
bence sizi alfası ilan etmiş, onaylamış, takdir etmiş hatta sizin hayranınız olmuş içten içe ve bir tutam da kıskançlık var.. bana sapkınlık gibi geldi.. hatta anlattığınız sonu kötü biten filmlerin senaryolarına benziyor.. eşinize falan da ilgisi var mıdır bilmem ama iş oraya gitmez umarım :/
0
denizmaniaherif
(17.11.25)
bunun sozluk karsiligi "creepy", en sevmedigim isler.
mesafe koymakta fayda var derim..
+3
cooperr
(17.11.25)
rahatsızlığınızın sebebi nedir, ben tam anlayamadım. arkadaşınızın yaptıklarının çoğunda sizi referans göstermeyip yaptıklarını kendi fikriymiş gibi pazarlamasından mı, yaşadığınız benzer deneyimler üzerinde konuş(a)mamak mı, arkadaşınızın ilişkinizi "acaba alice in potatoland ne yapmış" seviyesinde yaşıyor olmasından mı, sizi taklit ederek eşinize sempatik görünmeye çalışmasından mı, yoksa başka bir sebepten mi rahatsızlık duyuyorsunuz?

arkadaşınızın yakınında gustosuna güvendiği biri var, anlatımınızdan etkilenip o da benzer şeyler yaşamak istiyor olabilir. yapsın ne olacak, bunu yaptıklarımda gözü var olarak görmeyin. influence etmişsiniz işte.

ben olsam rahatsızlığımın sebebini söylerdim. ama diğer yandan da kendisini ne özel alanıma davet eder, ne de özel olarak buluşurdum. iletişimimi toplu arkadaş buluşmalarıyla sınırlandırırdım.
+3
tnz
(17.11.25)
@tnz
Rahatsızlığım sürekli taklit edilmek, yaptığım şeylerin sürekli gözetlenmesi ve karşı tarafın ilişkiyi “acaba alice in potatoland ne yapmış” seviyesinde yaşaması. Ben bir yarışın parçasıymışım gibi hissettiriliyorum.
Mesela ben X şehrine gidiyorum, o da oraya gidip sonra benim gittiğimi bilmiyormuş gibi bana diyor ki “Ben de oraya gittim, ama şuraya da gittim.”
Yani sürekli kendisini benimle aynı şeyleri + daha fazlasını yapmış olmakla kıyaslıyor. Hatta bu bir kıyas da değil sadece, bana karşı üstünlük kurmaya çalışıyor. Beni taklit edip fikrimi asla almadan tamamen aynı şeyleri yapıp benden gizlemesi, ilişkiyi ve aradaki güveni manipüle ediyor hissi veriyor. Kişisel alanım ihlal ediliyormuş gibi hissettiriyor. Benim bir dünyam var, kendi hayatım var ama mahremiyetim yokmuş gibi. Ben çevremdeki insanlarla arkadaş olmak istiyorum, rakip değil.
Burada okuduklarımla da ilişkiyi ciddi anlamda kesme kararı aldım.
0
🌸alice in potatoland
(19.11.25)
siz yine bire bir görüşmelerinizi kısıtlayın, günlük konuşmalarınızı azaltın, sosyal medyada ilgi göstermemeye çalışın.
ama (eğer oluyorsa) toplu arkadaş buluşmalarında mutlaka denk geleceksiniz. hatta yeri geldiğinde (ör: bir kutlama için) evine gitmek ya da evinize çağırmak zorunda kalacaksınız. o varsa ben gelmem, benim olduğum yere gelmesin gibi bir tavır da takınılamayacağına göre akıl ve ruh sağlığınız için bir şekilde bu durumu kabullenmeniz gerek. diğer türlü kendisine malzeme vermemek uğruna kendi hayatınızı kısıtlamış olacaksınız.
0
tnz
(19.11.25)
(8)

Yurtdışı gelir vergilendirilmesi hakkında

allahinadiylaoku
merhaba arkadaşlar, tanıdığım bir firma Türkiye için satış müdürlüğü pozisyonu açtı, bu uluslararası firma türkiye bölgesini dubai üzerinden yönetiyor. Bana gerekli izinlerin alınarak maaş ödemesini dirhem ile BAE'deki bankaya yapacaklarını bildirdiler. Ben Türkiye'de müşterileri gezip ekipman-makin
merhaba arkadaşlar, tanıdığım bir firma Türkiye için satış müdürlüğü pozisyonu açtı, bu uluslararası firma türkiye bölgesini dubai üzerinden yönetiyor. Bana gerekli izinlerin alınarak maaş ödemesini dirhem ile BAE'deki bankaya yapacaklarını bildirdiler. Ben Türkiye'de müşterileri gezip ekipman-makinelerin satışını yapacağım. İkametim Dubai olmayacak. Bu durumda benim BAE'deki bankadan Türkiye'deki hesabıma transfer edeceğim mebla için gelir vergisi vermem gerekiyor mu ? Konu ile ilgili bilgisi olan var ise çok sevinirim.
0
allahinadiylaoku
(13.11.25)
gelir vergisi beyan etmen gerekiyor.

çünkü türkiye ile ilgili hiçbir operasyonu olmayan, türkiyede geliri olmayan şirketlerde vergiden muaf oluyorsun.

sen direkt türkiyedeki bayilere satış yapan pozisyonundasın, yani işin direkt türkiye içinde. o yüzden burada bir şekilde sigortalanman gerekiyor.

detayları çok iyi bir mali müşavir ve avukatla görüş mutlaka.
0
tchuck
(13.11.25)
Senin yaptıgını yaptıranlar genelde sana türkiye'de ltd şti kurdurtuyor oradan sen masraflarını, türkiye'de araba kiralayacaksın, maaşın vb gibi masraflar artı % belirli bir tutar ekleyip fatura kesiyor.
0
liberal
(13.11.25)
Bu firma beni dubai ofis çalışanı olarak gösterecek, maaşımı ordan alacağım. Burada bir firma kurup fatura kesme durumu vb. yok, ben Türkiye'deki son kullanıcılarla irtibat kurup satışı takip edeceğim. Dubaideki firmanın türkiye'deki son kullanıcıya fatura kesme durumu var. Resmi olarak bu durumun Türkiye'de operasyon olarak mı geçiyor bilemiyorum. Ödenecek vergide neredeyse %40 lara geliyor, çok büyük bir mebla.
0
🌸allahinadiylaoku
(13.11.25)
Türkiye'den çalışıp dubai'deki firmanın ürünlerini Almanya'da satışı ve pazarlamasını yapsan hiç sorun yok ama sen dubai firmasının ürünlerini türkiye'de satışını yapacaksan bu vergi kaydı açmadan nasıl olacak ben de öğrenmiş olurum cevap yazanlardan.
0
liberal
(13.11.25)
türkiye'de olup yapacağın için bir şirket kurman gerekiyor, onlara fatura keseceksin ve oradan paranı tr'ye bu şekilde getireceksin; para direkt tr'ye gelse farklı olabilirdi durum
0
sweetoffice
(13.11.25)
para direkt türkiye'ye gelse bile yapılan hizmet türkiye sınırları içerisinde, firma kurma zorunlulugu var, irtibat ofisi de olabilir, (irtibat ofisi olacaksa türkiye'de sattıklarınız dubai'den ithal etmek zorunda kalacak), fakat buna karar vermelisiniz.

Bu arada paranızı dubai'den kendi hesabınıza parça parça getirirseniz ne sorun olur bilmiyorum, olur mu onu araştırın bence. Yoksa direkt firma kursun firma.
0
liberal
(13.11.25)
bu arada yurt dışından tr hesabınoza para aktaracağınız zaman bankaların çoğu faturasını soruyor
+1
sweetoffice
(13.11.25)
Bir yıl içinde 183 günden fazla ikamet ettiğiniz ülke neresiyse gelirinizi o ülkede beyan edip ona göre vergisini ödemelisiniz.
0
tnz
(13.11.25)
(6)

abd den telefon almak

adwokat
herkese merhaba, şu anda iphone 17 pro max 1 tb fiyatı 144.000 TLBuradan almak yerine 2-3 günlük ABD'ye gidiş, oradan alıp dönmek ne kadar mantıklı olur?konaklamaya para vermeyeceğim.yakın zamanda bunu yapan var mı? aynı paraya denk geliyorsa gidip tatil yapıp dönelim.
herkese merhaba, şu anda iphone 17 pro max 1 tb fiyatı 144.000 TL

Buradan almak yerine 2-3 günlük ABD'ye gidiş, oradan alıp dönmek ne kadar mantıklı olur?
konaklamaya para vermeyeceğim.

yakın zamanda bunu yapan var mı? aynı paraya denk geliyorsa gidip tatil yapıp dönelim.
0
adwokat
(12.11.25)
orkun ışıtmak'ın videosu var bununla ilgili.

ucuz uçak bileti alırsan mantıklı oluyor. abd vizen de varsa tabi. 2-3 gün zor ama otel pahalı olur.
0
jelly bear
(12.11.25)
17 pro max 512 için dün hesapladım vergiyi kabaca %10 hesaplayınca;
Amerika' da Apple Store' dan almak ile Türkiye' de Apple store' dan almak arasında 20 bin tl fark var.

20 bin tl ye gidiş dönüş uçak çok zor.
Yine de yanlış yönlendirmeyeyim ama benim kabaca hesap böyle.
0
kumandanim
(12.11.25)
kasım ayı sonu için skyscanner'da listelenen en ucuz uçuşlar:
- avrupa aktarmalı amerika uçuşu: ~450$
telefon amerika fiyatı: ~1.599$
= 2.049$

- almanya uçuşu: ~100€
telefon almanya fiyatı: 1.999€ - ~220€ vergi iadesi = 1.779€
= ~1.879€

1 Ocak 2026 öncesi imei kayıt bedeli: 45.600TL
yurt dışı çıkış harcı: 1.000TL

amerikadan almak: ~132.200 TL
avrupadan almak: ~138.650 TL
türkiyeden almak: ~144.000 TL
+1
tnz
(12.11.25)
gidip gelmek yerine 100 dolara getiren yolcu, hostes bulmak daha mantikli
0
aloneinthedark
(12.11.25)
4 ay sim + 4 ay e-sim olarak kullanacaksan amerika'da fiziksel sim yok.

Bilgi vermek istedim.
0
liberal
(13.11.25)
Kdv indiriminden olursun,yazık edersin kendine.Yurtdışı telefon alma furyası bitti sen çok geç kalmışsın.Tanıdığın birinin firmanın veya akrabanın dükkanının üzerine burdan vatandan veya hepsiburada tarzı yerlerden taksitli de olur telefon alırsan vergi numarasını söyleyip,kdv sini geri alırsın.Amerikadan çok çok ucuza gelir burda hangi telefonu istiyorsan artık

Hem taksit yaptırıp kendini zora sokmican hem kdv düşürterek uyguna alcan.Bunu yurtdışında yapamazsın.

Paraf a 2 Bonus a 3 taksit imkanları da var ticari kartlara bu arada 110 bin tl ye

E bir de imei kaydı zartı zurtu var yazık günah yemin ediyorum
0
smokee
(13.11.25)
(19)

en yakın arkadaşımın evli biriyle aylardır birlikte olması

megalomaniac
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim faka
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.
En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim fakat maalesef öyle olmadı. 4-5 aydır sürüyor. Hiç böyle bir kız değildir, 34 yaşında ve toplasak 2-3 sevgilisi olmuştur ve hepsi de uzun süreli ilişkiydi. Bazı bedensel şeyleri geç keşfettiği için bu yola kapıldı belki de diye düşündüm ama uzadıkça ve dışarıda her yerde rahatça buluşup gezdiklerini gördükçe daha da üzüldüm. Başlarda bana ne yaptıklarını nereye gittiklerini anlatırdı ama şimdi arabada, cafede onun yanındayken ararsa/ben ararsam birlikte olduklarını öğrenince hemen kapatıyorum, bişey anlatacaksam vazgeçiyorum, selam da söylemiyorum, konuşursam da yanındakini yok sayarak konuşuyorum.
Birkaç sefer anlattım, istese 1 haftada boşanabilir tanışmanızdan beri neden yapmıyor sence diye uyandırmaya çalıştım, çocuklarına ayıracağı vakti dışarda orda burda gezerek geçiren biri sence doğru bir partner midir boşansa bile dedim, ne desem biraz savunup biraz haklısın deyip sürdürüyor aynı şekilde ve ben arkadaşımı kaybetmek istemiyorum. Onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem.
Başka şehirde yaşıyor, yanına gidip yüz yüze son 1 kez konuşup bu konuyu ebediyen kapatsam mı, yoksa yavaş yavaş mesafe koyup uzaklaşsam mı... Çok seviyorum kendisini, çok kıymetli.
-1
megalomaniac
(12.11.25)
İyi de ağa bu durumun senin arkadaşlık iliskinle ne alakası var?
Kadın nasıl isterse öyle yaşıyor, evli olması seni ilgilendirmiyor. Sevgilisi varmis gibi devam edebilirsin. Sanki sevgilisi var diye hayatın zarar goruyor gibi yazmışsın.
-12
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
Öncelikle "onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem." demişsiniz ama zaten arkadaşınızın yardım ister gibi bir hali yok. Siz size göre doğru olanı yapıp onun görmediği ya da görmek istemediği şeyleri anlatmışsınız. O da biraz size hak vermiş biraz da kendi ilişkisini savunmuş ve kaldığı yerden devam etmiş.
Hiç öyle bir kız değildir demişsiniz haklılık payınız vardır elbette ama ben her zaman insanın içinde saklı başka bir benliğin olduğuna inanırım yani kimse belirli bir yaştan sonra değişmez sadece yapacakları şeyler için fırsatlar belirli zamanlarda gelir insana.

Kendisi sizin için çok kıymetliyse şu anda yaşadığı ilişki süresince aranıza mesafe koymanız en doğrusu olacaktır çünkü bu şekilde iletişime devam etmeniz sizi daha da rahatsız edecek. Ara sıra haber almanız yeterli. Karşı taraf evli olduğu için illa ki ilişkiyi noktalamak zorunda kalacak. O zaman görüşmek isterseniz kaldığınız yerden görüşmeye devam edebilirsiniz diye düşünüyorum.

DİPNOT: Kimsenin yaşadığı ilişkiyi yargılamıyorum sadece karşı tarafın yaşadığı "rahatsızlığa" çözüm üretmeye çalışıyorum.
+1
mermaidd
(12.11.25)
'Benim öyle bir arkadaşım olsa' diyemem çünkü o yapıda bir arkadaşım olmaz. Anında ilişkimi keserim.

Ahlaksızlıkta en dip nokta bence bu. Arkadaşımın ahlaksız biri olması beni nasıl ilgilendirmez ki?
0
Mirket
(12.11.25)
ortada sizi ilgilendiren, arkadaşlığınızı bitirecek bir durum yok.
-3
my fault
(12.11.25)
Benim sıkıntım yanlış anlaşılmasın, ben de böyle bir şey yapabilirim bir gün, insan hataya müsaittir her zaman. Ama "bir kişi bile gözümü açmam için beni sarsmadı, herkes normal karşıladı ben de normal bir şey yapıyorum sandım, böyle birine zamanımı ve sevgimi verdiğim için pişmanım, şimdi hem sevgisiz hem de herkese karşı güvensiz hissediyorum" demesini istemiyorum bir gün. Çünkü çok duygusal ve hassas kalplidir.

Şimdi ben başlarda (ilk söylediği zamanlarda) hafife alıp üzerine düşmediğim için suçlu hissediyorum.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
Yavaş yavaş mesafe koymayın, arkadaşlığınızı nedenini açıklayarak bitirin. İnsan hata yapar, evet. İkna etmeyi denediniz, hatasında ısrar ediyor. Normalleştirmeyin. Birinin boşanmasını beklemeden ilişkiye girmekte ve ilişkiyi devam ettirmekte sorun görmeyen birini neden çevrenizde isteyeceksiniz? Başkasına böyle zarar veren size de verebilir, çıkarı için yalan söyleyebilir. Bile isteye içine girdiği sorunları dinleyerek vaktinizi harcamak zorunda değilsiniz. Size ne diyenlere bakmayın, toplumun normali bu olmamalı.
+4
?
(12.11.25)
adam evli olmasaydı ama başka bir sevgilisi olsa, tamam mıydık? buna onay verebilir miydik?

kanunlara göre evli biriyle birlikte olmak suç değil. evet çok hoş bir hareket değil. hatta ahlaki olmadığı da söylenebilir. ama evli olan adam bu ahlaksızlığı yaparken, sizin arkadaşınız neden yapmasın ki? arkadaşınızın kimseye bir yükümlüğü yok. istediği gibi davranır.

bence arkadaşınız evli olsaydı ve kocası haricinde biriyle ilişkisi olsaydı müdahale etmeniz gerekirdi. bu durumda çok da umursamayın bence.
+1
co2s2
(12.11.25)
@co2s2
Arkadaş olduğum kişi evli adam olsaydı tabi ki öncelikle tepki göstereceğim kişi o olurdu. Ama adamı tanımıyorum, tanışmayarak tepki koyabiliyorum sadece. Çünkü daha önce bizi tanıştırma girişimleri oldu, ben bahanelerle geçiştirdim (mesela neden doğrudan sebebi söylemek yerine bahane ürettim diye kızıyorum kendime).

Beni ziyarete geldiğinde aileme "ben aşık oldum hayatımda biri var" dediği için, ilişkisi nasıl gidiyor, evlilik durumu var mı vs. diye soruyorlar mesela, geçiştiriyorum evlenmez o falan diyebiliyorum. Kendi ailesiyle de aynı durumda.

Yani sana ne diyorsunuz kısaca, ama bence bu işler tam öyle olmuyor yakın arkadaşlarımız ailemizden biri gibi olunca.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
arkadaşınızın özel hayatı arkadaşlığınızı etkilememeli. özel hayat sonuçta. sen görüşünü belli edip kenara çekilirsin. arkadaşlıkta arkadaşını her hatasıyla kabul etmek değil mi? senin görevin uyarmak engel olmak değil. adam karısını çocuğunu düşünmüyorsa o onun sıkıntısı. kıymetli diyorsun neden sınır koyuyorsun ki.
-2
mikahakkinen
(12.11.25)
bırakın arkadaşınız ne istiyorsa yapsın. kendi vicdan muhasebesini yapamıyorsa siz karışmayın. günün sonunda her koyun kendi bacagından asılır.
-1
koela
(12.11.25)
Ailem gibi gördüğüm yakın arkadaşlarım var, yanlış bir şey yaptıklarını düşündüğümde tabii ki uyarırım, yapmaya devam ediyorlarsa bu kadar ısrarla uyarmaya devam edemem ama şunu yapıyorum size de bunu önerebilirim;
Ben seni uyardım, kendi hayatın sen bilirsin ama ben bu konuyla ilgili detay bilmek istemiyorum, bu konuda konuşmak istemiyorum, bana gelip o kişiyle ilgili bir şey anlatma, dert yanma vs.
Bu durumu arkadaşlığınızdan soyutladığınızda herhangi bir sorun kalmayacaktır.

“Aileniz gibi gördüğünüz arkadaşlarınızın” hayatlarına bu kadar müdahale etmek de doğru değil bence. Yanlış yaptığını üzüleceğini mi düşünüyorsunuz bırakın üzülsün nedir yani kendi yanlışını kendi fark etsin, böyle zorla olacak şeyler değil bunlar.
+2
mutekebbir
(12.11.25)
Böyle bir insanı nasıl sevebiliyorsun? Sevgini yok et. O kızın senin eşinle birlikte olduğunu hayal et.
-1
arbre
(12.11.25)
En yakın arkadaşı bir uyarırsın iki uyarırsın. Sonra arkadaşlık biter. Bu iş sizin de başınızı ağrıtmasin sonra
0
pembediken
(12.11.25)
Bir söz var, başkasına yapan bana da yapar. Benim de çok kıymetli bir arkadaşım aynılarını yaşattı.
+1
Kahvedesu
(12.11.25)
Ben olsam şu iki konu beni ilgilendirir.
1. En yakın arkadaşımın sevgilisini hıyar buluyorum.
2. Arkadaşıma karşı sorumluluğum olduğunu hissediyorum.
İlki için yapacağım şey diğer başka arkadaşlarımın hıyar sevgilileri ile aynı tarifeyi uygulamak olur. Yani özel olarak ayrı bi hıyar tarifesi uygulamam. Benim hıyar enişte taeifem işte görünce hı hı ivit falan diyip kısa temaslar. Birlikte plan yapmamak. Min. muhatabiyet.
İkinci konuda eskiden daha kaçınırdım sorumluluk almaktan. Onun hayatı onun tercihleri filan derdim. Artık daha çok fikrimi söylüyorum. Açıkça derdim ki baştan böyle düşündüm, ama artık sana zarar verdiğini düşünüyorum bu ilişkinin. Senin için endişeleniyorum.
İki durumda da arkadaşlığımı kesmem. Ama bu durumda o benden uzaklaşabilir en azından bi süre. yapcak bişey yok.
0
benim bir gizli bildiğim var
(12.11.25)
Bu, bizi ilgilendirmeyecek te, ne ilgilendirecek?

Arkadaşınızı sert bir şekilde uyarın, yaptığı yanlıştan vazgeçirmeye çalışın. Vazgeçmezse, ilişkinizi sonlandırın.

.
0
kartallar yuksek ucar
(12.11.25)
siz neden arkadaşınıza evli erkeği ayartan, yuva yıkan kadın muamelesi yapıyorsunuz onu anlamadım. partneri arkadaşınızın ilişki beklentisini karşılıyorsa sorun olmamalı. yani belki bu durumdan arkadaşınız memnun, partneri memnun, partnerinin eşi memnun, partnerinin çocukları memnun...

size düşense ahlaki değerlerinize ters düşen kişilerle ne tip bir ilişki kurmak isteyeceğinize karar vermek. onun dışında üçüncü bir kişi olarak bence sizin karışmanızı gerektirecek durum yok.
-1
tnz
(12.11.25)
Karısını, kocasını aldatanlara ve evli olduğunu bile bile ilişki yaşayanlara güven olmaz. İlerde sizi sırtınızdan hançerleycek ve yarı yolda bırakacaktır. Ben olsam yavaş yavaş arkadaşlığımı bitiridim.
+2
komando kani var bende
(12.11.25)
ben olsam bi kere çok ciddi konuşurum, "sen napıyosun, yakışıyor mu, bu nasıl bi saçmalık, nasıl normalleştirdin, ben çok üzülüyorum" gibi. ama yararının olacağını sanmıyorum. bi daha da konuyu açmam. hala seviyorsam arkadaşlığıma devam ederim çünkü ilişkisi beni ilgilendirmez ama soğuduysam eski en yakın arkadaşlığımın hatrına bu konuşmayı yine yapıp direkt bitiririm arkadaşlığımı
+2
mezzosprite
(13.11.25)
(12)

Ikea tava önerisi

Amaranta ursula
Arkadaşlar selamlar,Bugün artık birkaç saat içinde tava almam gerek. Burdaki önerilerden sonra çelik almaya karar verdim. Bu tavanın iç yüzeyi teflon kaplama mı? Açıklamalara baktım, sol-jel yani yapışmaz kaplama diyor. Seramik kaplama olarak da biliniyormuş. https://www.ikea.com.tr/urun/middagsmat-
Arkadaşlar selamlar,

Bugün artık birkaç saat içinde tava almam gerek. Burdaki önerilerden sonra çelik almaya karar verdim. Bu tavanın iç yüzeyi teflon kaplama mı? Açıklamalara baktım, sol-jel yani yapışmaz kaplama diyor. Seramik kaplama olarak da biliniyormuş.
www.ikea.com.tr

Birde aşağıdaki üründen ne farkı var? 4cm daha küçük olması dışında.
www.ikea.com.tr

Cevaplar için çok teşekkür ederim.
0
Amaranta ursula
(10.11.25)
kaplama yazıyor, bende bunun benzeri var(ikeadan ) aynısı mı emin olmadım ama çatalla nasıl sürtmüşsem kaplaması kalkmış ince i yerde, aşırı sağlam hissiyatı vermedi bana.
çelik ömür boyu kullanımlık alacaksan 1 tane al ver parayı en iyisini al derim. senelerce teflon kaplama seramikten sonra 2 çelik tavamla uzun yılladır beraberim
0
eja
(10.11.25)
Attıklarından ilki sol jel kaplama ikincisi seramik kaplama farkı bu

Son gittiğimde bu tavayı beğendim hala aklımın köşesinde almak istiyorum, fotoğraftan anlaşılmıyor fakat oraya gittiğinde eline alıp bakınca kalite farkını hissediyorsun, 24 ve 28 cm iki boyutu var, yakından görünce buna karar verirsin
www.ikea.com.tr
0
grimavi
(10.11.25)
@eja ben de çelik sağlıklıdır çelik alayım ikea'dan diye düşündüm ama burada da önerilen yukarıda belirttiğim iki tava da kaplama imiş. Bu has çelik kadar sağlıklı değil anlamına mı geliyor? Almayayım mı yani?

@grimavi, ikisi de sol jel kaplama ama.
biraz da pahalı geldi açıkçası
0
🌸Amaranta ursula
(10.11.25)
tasarımdan ziyade fonksiyonellik ve dayanıklılığın ön planda tutulduğu 365+ serisine de bir bakın bence.
0
tnz
(10.11.25)
ilk linktekini kullanıyorum gayet başarılı

her iki ürün de sol-jel kaplama
1. ürün çelik üzeri kaplama biraz ağır
2. ürün alüminyum üzerine kaplama o daha hafiftir.

zaten bayağı fiyat farkı var.

teflon almaktansa ilk linktekini almak daha mantıklı, teflonları dayadılar hepimize yıllarca kullandık. bu kaplama da eminim çok masum değildir ama teflondan daha güvenli duruyor.

ama en iyisi düz çelik, yapışmaması için iyice kızdırmak falan gerekiyor ama kolay değil illa ki yapışıyor.
0
exlibris
(10.11.25)
kaplama çelik olmuyor
ikeanın çelik olan her şeyinden memnunum, mutfak gereci olarak mutfağımın çoğu ikea bir tek 10+ senelik kocaman bir bıçağı var o çok az bi yerinden pas attı.

şunlar paslanmaz çelik ;
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
karbon çelik denemedim;
www.ikea.com.tr
0
eja
(10.11.25)
@tnz,
tararıma bakmıyorum aslında 365 serisindeki bu tava da sol-gel seramic kaplama imiş. Benim ilk yazdığım MIDDAGSMAT'tan farkı sapının da çelik olması galiba: www.ikea.com
0
🌸Amaranta ursula
(10.11.25)
@amaranta

MIDDAGSMAD ve IKEA 365 olarak attığın ürünler birebir aynı sadece sapları farklı, biri çelik sap diğeri plastik

onun dışında malzemeler aynı.

ucuz olan direkt alü üzerine kaplama olduğu için o hafif bir üründür. bazen bim a101 falan gelen promosyon tavaları oluyor ince ve hafif, muhtemelen TAGGHAJ onlara benziyordur.
0
exlibris
(10.11.25)
ister sol jel kaplama ister tamamı çelik al 700-800 lük ürünlerle 1500 lük ürünleri eline alınca ucuz olanlar teneke gibi geliyor, gidip bakınca bunu farkedeceksin

Edit: özellikle ikinci linkteki tagghaj kötü, hatta ikili olarak da promosyon olarak satılıyordu
0
grimavi
(10.11.25)
Ben de tava ikileminde kalıp karbon çelik aldım (VARDAGEN) çok mutluyum.

Döküm kadar ağır değil ama diğer çeliklerden ağır. Bir de biraz nazlı, bakım istiyor. Deterjansız sıcak su ile yıkıyor ve yağlayıp kaldırıyorum.

Şu ana kadar yumurta, balık, et, tavuk her şeyi yaptım ve çok güzel pişiriyor hepsini de. İlk seasoning düzgün yaparsan (korkulacak bir şey değil bir sürü video/tarif var) hiç yapışmıyor mis gibi ömürlük tava.

Fiyatı diğerlerine göre yüksekti ama bir kere alıyorum diye önemsemedim o farkı.
0
chicha_v2
(10.11.25)
365+ serisinin coating olmayan versiyonu: www.ikea.com
0
tnz
(10.11.25)
Sensuell olanlardan kullanıyorum. memnunum. eksileri - biraz ağır gelebilir teflona göre, yemeklerin yapışması da biraz dert. ama linktekilerden daha iyidir.
0
mungojerry
(10.11.25)
(53)

eşimin yeğeninin her hafta sonu bizde kalması sorunsalı

matilda
merhaba, bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var. özetle: eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı. bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü
merhaba,
bu duyurunun benzerini geçtiğimiz günlerde açmıştım ama olay biraz değişti o yüzden akıl danışacak birilerine ihtiyacım var.

özetle:
eşimin yeğeni istanbul'da askeri okul kazandı. bizi de evci olarak yazdı.
bizim planımız 2-3 haftada bir cuma-cumartesi akşamları bizde kalması ve pazar günü okula dönmesiydi. çocuk da sizi her hafta rahatsız etmek istemiyorum, hem de çok uzak vs diyordu.
ben 2-3 haftada bir kalmasına da çok sıcak bakmıyordum ama yapacak bir şey yok moduna girmiştim.
şimdi okuldan öyle kafanıza göre evci iznine çıkmak yok. ya her hafta evci çıkacaksınız ya hiç çıkmayacaksınız denilmiş. çocuk da eşimi aramış amca okul böyle diyor ne yapayım diye o da gelme diyememiş. yani özetle çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda ama bunu eşim de ben de kesinlikle diyemiyoruz.
buraya bir dipnot düşeyim: eşimin anne ve babası istanbul'da yaşıyordu. memleketlerine taşındılar. onların taşındığı eve biz geçtik yani eşimin anne-babasının evinde oturuyoruz. kira da ödemiyoruz. başka evleri var kirada onun kirasını da eşimin abisi alacak yıl sonundan sonra.
dün bayağı kavga gürültü oldu evde. çünkü ikimiz de çalışıyoruz. ben haftada 2 gün evden, 3 gün ofisten çalışıyorum ama 3 gün çalıştığım günlerde 2 saat işe gidiş, 2 saat eve dönüş sürüyor. 6'da çıksam 8'de evde anca oluyorum. bir tek hafta sonum var. cumartesi zaten temizlikle geçiyor. cumartesi akşamları eşimle vakit geçirmek istiyorum. pazar da yine ıvır zıvır işler oluyor ya da nadiren dışarı çıkıyoruz bi etkinlik vs olursa.
yeğeni bize gelirse cumartesi sabahı eşim evde olmuyor ve ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp. pazar günü de benzer durum var zaten askeri okulda olduğu için alışmış sabahın köründe kalkıyor. geçen pazar mesela 3'e kadar evde oturdu. 6'da okula girmesi gerektiği için 3'te çıktı.
benim artık cuma- cumartesi akşamları eşimle oturup film/dizi izleme ve vakit geçirme gibi bir olayım kesinlikle kalmadı. çünkü bu çocuk cuma akşam yemeği vaktinde gelecek ve bizle oturacak sohbet falan etmek istiyor. cumartesi gündüz çıkar gider ama akşam yine öyle. pazar da ya kahvaltıdan sonra biraz oturur ya da gider bilmiyorum 2 günüm çöp olduktan sonra pazar yarım günü düşünemiyorum artık.
dün eşime ya bu işe bi çare bul ya da bu iş boşanmaya kadar gider dedim. çünkü bu çocuk tam 5 sene okuyacak bu okulda. gidebileceği başka bir yer yok. olsa da yasak.
o da ailesiyle arasını bozmadan bir yöntem düşünüyor ama bulamadık.
makul şekilde abine anlat, bizim bi hafta sonumuz var. mümkün olduğunca evi otel gibi kullansın vs gibi çocuğunu uyarsın gibi bir yöntem geldi aklıma ama ne kadar etkili olur, nasıl bir tepki gelir bilmiyorum.
eşimi seviyorum ve bu nedenden ayrılmak istemiyorum ama ben sorumluluk almamak için çocuk bile yapmıyorum ve hayatımda 4-5 kere gördüğüm bi çocuğa da zaten tek dinlenme alanım olan hafta sonumu 5 sene feda etmek istemiyorum. üstelik bu çocuk bizde kalırsa benim evimde yatılı misafir de kalamaz her türlü tüm konforumu ve düzenimi bozuyor.
bu konuyla ilgili ailesini, abisini ve yeğenini de incitmeden nasıl bir konuşma yapılabilir. fikirlerinize gerçekten çok ihtiyacım var.

bunu kimse kabul etmez dedim eşime. çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek dedim. siz böyle bir şeyi kabul eder miydiniz bunu da kendisine okutmak için bunu da sorayım.

teşekkür ederim.
-1
matilda
(10.11.25)
Hoş bi düzen değil bu öncelikle ama bunu 5 sene sürdüreceğini düşünmüyorum, ilk sene çok sık olur fakat şehre alışıp kendi arkadaş ortamını kurunca size fazla uğramaz

Eşin öncelikle sana karşı sorumlu orası sizin eviniz. Senin durumunu anlayıp seni buna hiç dahil etmeden aile ve çocukla çözmeli. Başta dediğim gibi çocuk şehre alışıp ortamını kurana kadar 2-3 ay anlaşma yapabilirsiniz belki
+2
grimavi
(10.11.25)
@grimavi ben de öyle düşünüyordum alışınca sürekli gelmez ama okul ya her hafta evci çıkarsınız ya hiç izin vermeyiz demiş. mesele de bu zaten.
0
🌸matilda
(10.11.25)
kesinlikle mantıklı değil. bir sene bile bu şekilde yaşanmaz. çocuğun ailesi nasıl buna tamam diyebiliyor anlayamadım. okulun ya hep hiç demesi de saçma. bizim okulda da yurt var ama öyle bir durum yok. istedikleri hafta sonu kalıyorlar. okulla da görüşülebilir tabii ki ama çocuğun ailesinin rahatlığı çok ilginç.
+1
oyokbuyoknevar
(10.11.25)
haklısınız. her hafta sonu olmaz yani. ayda 1 olsa neyse. çocuk evci çıkmak zorunda değil. yatsın okulunda. ya da babası diğer evi boşalttırsın yerleştirsin çocuğu. bir şeyler kırılıp dökülecek artık pek çareniz kalmamış. sen çocuğun annesiyle konuş önce eşin utanıyorsa.
0
archmeister8
(10.11.25)
Kocaman insan ya kendisinin ya da ailesinin bunun ne kadar saçma olacağını düşünmesi gerekirdi.
Şimdi eşiniz abisine sizin dediğiniz cümleyi söylediği an ne olacak biliyor musunuz olay büyüyecek vay sen benim oğlumu istemiyorsunlara gelecek ve çocuk bir şekilde durumu düzeltip izne çıkmamaya karar verecek.
Her şekilde arada gerginlik çıkacak bu yüzden bence gerginlik nasılsa çıkacak diye düşünüp dürüst bir şekilde ben böyle dedim ama bizim yaşam biçimimiz bu uygun olmaz sanki gibi konuşsun abisiyle.
Ben olsam böyle yapardım.

Çok zor durum bunu daha önce okuduğumda da çok üzülmüştüm adınıza. Umarım en az hasarla atlatırsınız bu süreci :/
0
mutekebbir
(10.11.25)
eşiniz kendi anne babasıyla konuşacak, bunun normal bi şey olmadığını söyleyecek. onlar da çocuğun anne babasına büyükleri olarak bunun normal olmadığını söyleyecek. böylelikle kimse birbirine kötü olmayacak. en makul yol bu ama bazı ailelerde kimse birbirine bir şey söyleyemiyor. o durumda eşiniz açık açık konuşacak.
+2
la mort heureuse
(10.11.25)
Akrabalar arasında yüze gelememek ve böyle şeyleri kabul etmek kötü ama bu 5 sene sürdürülebilir bir şey değil tabii ki, ha arkadaşların dediği gibi ilk seneden sonra böyle bir yoğunluk olmaz ama olacak gibiyse de çıkmasın evci kendi rahat edecek diye sizin rahatınızı bozmaya hakkı yok.
0
kizil karga
(10.11.25)
benim kabul etmeme gerek kalmadan eşim zaten böyle bi teklifle gelmezdi. mantıklı da değil zaten.
yani bu işin oluru şöyledir. ya 4-5 aylık bi süreçtir hadi her hafta gelsin dersin ya da 5 senelik bi süreçse ayda bir hafta sonu anca olabilir. başka türlü kesinlikle oluru yok.
-1
elorelia
(10.11.25)
İstanbul'da kalacak yeri olmayan öğrenciler 5 yıl boyunca hafta sonu okuldan çıkamıyor mu? Hapishane mi orası? Ben mi yanlış anlıyorum?
Hadi, başka yerde kalamıyor olsun. Hafta sonu gündüzleri çıkıp akşam dönebiliyor olması gerekir ya. Saçma geldi bana.
+2
auroraaurora
(10.11.25)
çıkabiliyor aslında. cumartesi sabah çıkıp akşam 6'da okulda olması lazım. pazar da öyle. iki gün de çıkabiliyor. seneye giriş saati akşam 10 olacakmış ilk sene diye böyleymiş.
ama işte ya evci çıkacaksın her hafta ya da hiç çıkmayacaksın sadece böyle cumartesi 6'ya, pazar 6'ya kadar 2 gün çıkacaksın demişler.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
O zaman okulda kalacak, kimse de kusura bakmayacak. Evlatlık mı aldınız?
Ben kesinlikle kabul etmezdim. Evde kira vermeden oturma bahsi açılırsa da neyse bedeli ödeyeyim deyin. Alırlarsa o da onların ayıbı olsun.
+5
auroraaurora
(10.11.25)
Çocuk zaten kalmasın ok da sizde vay eşimle vakit geçirmek istiyorum diye ortalıkta anlatmayın bunu çünkü inandırıcı değil. Acınası da duruyor bir yandan.

Açık açık ben böyle tanımadığım birisiyle haftasonu iki gün geçirmek istemiyorum diyin geçin. Bir de boşanmayı söz konusu etmek fırsat bulmuşsunuz gibi görünüyor.
-14
artıküyeolmakistiyorum
(10.11.25)
@matilda, nasıl söylerseniz söyleyin, kim söylerse söylesin, bu konunun sonunda mutlaka aile arasında gerginlik, küskünlük, tartışma vb. çıkacak. iki yetişkin olarak kendi sınırlarınıza saygı duyulmasını sağlamak için bunları göze alıp bu konuşmayı yapmak zorundasınız. bunu da eşiniz yapmalı, siz değil.

bu kadar izahat vermenize de, kendinizi haklı çıkarmaya çalışmanıza da gerek yok hiç kimseye karşı zira siz her türlü haklısınız zaten. çocukla gerektikçe ilgilenmek, göz kulak olmak başka, tamamen hafta sonları sizin evinize yerleşmesi bambaşka. bütün aile üyeleri de bal gibi biliyor bu durumun ne kadar "uygunsuz" olduğunu ama herkes salağa yatıyor bir şekilde zoraki de olsa kabul ettireceklerini bildikleri için. bu da muhtemelen eşinizin bu konuda net dur(a)mamasından kaynaklanıyor. önce o resti çekecek, konuyu da eşimle film izleme, uyuma vb. şeklinde yumuşatmaya çalışmayacak. lap diye ben evli barklı adamım, karımla canım isterse salonda koltukta seks yapıcam, canım isteyecek inleye inleye boşalcam, birlikte duşa gircem, genç sağlıklı çiftiz, evde yetişkin bir erkek çocuğu hanginize mantıklı geliyor, siyeeeaahh diye masaya yumruğunu vuracak. sizi arada bırakmaması da çok çok önemli.
+4
Phoebe
(10.11.25)
öncelikle bence bu egoistlik. aile olmak böyle birşey değil. tabiki kendi konforunu düşünmek senin hakkın ama eşinin de bir ailesi var. ileride annesi babası hasta olsa sizde kalmak zorunda olsa ona da aynı arızayı çıkartacaksın demekki. ayrıca empati yapsan ve aynı durumda sen olsan eşin istemeze ne yapardın.

çocuk tarafına gelince millet haklı bir süre sonra size gelmez bile arkadaşlarıyla dışarda vakit geçiririr. yada gündüz çıkıp akşam saati dolmadan geri dönsün. evci çıkmasına gerek yok.

sen bence boşan bu evlilik sürmez bu bencillikle. ayrıca benim eşim senin gibi rest çekecek direk avukata gönderirdim.
-23
gercekdunya
(10.11.25)
Ben şunu net anlayamadım. Diyelim ki hiç evci çıkmamaya karar verdi. Yine her haftasonu belli bir saate kadar dışarı çıkma hakkı olacak mı
Mesela her cumartesi saat 6 ya kadar izni var gibi mi?

Bunun dışında diyelim hiç cikamayacak tabii ki çok iyi bir seçenek olmayabilir ama bile isteye tercih edilmiş bir şehir,.okul. sokakta kalmayacak bu çocuk nihayetinde. Belki aktarılan kadar katı kurallar yoktur ya da belki göz korkutmak için çok katı konusulmus olabilir.

Gerçi askeri okul katıdır muhtemelen ama dediğim gibi evci çıkmamak da bir seçenek, öyle kalacak bir sürü arkadaşı da olacaktır.

Gerçekten zor bir durum ama siz sonuna kadar haklısınız bence.
+1
egerbiryolcu
(10.11.25)
tabii ki evci çıkmazsa izni var.
ya evci çıkacaksınız ya da sadece askerlikteki gibi çarşı izni gibi ama 2 gün çıkabilirsiniz. birinden birini seçin gibi bi konuşma yapmışlar.
yeni oldukları için belki göz korkutma amaçlı yapılmış bir konuşma da olabilir sonuçta herkesin evci kaldığı ev kendi ailesine ait değil insanların işleri, başka misafirleri de olabilir. evci kaldıkları kişileri de düşünmeleri gerekir bence.
+1
🌸matilda
(10.11.25)
işte aslında yazdığınız cevabın içinde gizli olay: zorunda kalmak.
burada bu çocuk her hafta sonu bizde kalmak zorunda değil. zorunluluk olsa zaten bir şey diyemem. bu çocuk istanbul'da değil de konya'da bu durumu yaşasaydı kime gidecekti gidecek yer de yok. ama hastalık durumu dediğiniz zorunlu bir durum öyle bir durumda tabii ki bakılır.

"direk" avukata göndersin napayım çekmek zorunda değilim kimsenin çocuğunu. bu seçeneği de sundum ama kabul etmiyor.
+2
🌸matilda
(10.11.25)
eğer çocuğun babası eşinize, siz benim çocuğumu istemiyorsunuz diye filan hayıflanırsa eşiniz de desin ki; ben zaten çocuk sorumluğunu üstlenmek istemediğim için kendim çocuk yapmıyorum.

gereksiz ajitasyonlara gerek yok.
+3
since1907
(10.11.25)
Türkiye'de büyük aile yapısı kuralları hala geçerli. Sen mesela boşanmayı aklına getirmişsin. Boşansan normali baba evine dönmendir. O durumda küçük kardeşinin vay sen niye geldin, ben sorumluluk almamak için hatta bir haftasonum vardı deme lüksüne sahip değil.
Yine büyük aile yapısının bir özelliği olarak baba evinde ücretsiz oturulabilir. Babanın çıkın ben kiraya vereceğim, kirayı da biriktirip ahir ömrümde bir maldivler tatili planlıyorum. diyemiyor, diyemez.
Yine mesela, kardeşlerden birinin depremde evi yıkılsa, veya şizofreni teşhisiyle eşi terketse, sığınacağı yer kardeş evidir.
Anne babadan biri vefat edip, diğeri elden ayaktan düşmeye başlasa olacak olan yine aynıdır.
Yani başınıza bir durum gelmiş. Aklına da gelmiş madem, uygula. Boşa adamı. Ya da eşin gitsin Abisine, Matilda iyi kız, inan sesini çıkarmış değil ama, ben mahcubiyet duyuyorum. Biz sorumluluğundan kaçınıp çocuk yapmama kararı almışken, kendimi karıma eksikli hissediyorum. Çocuğun evciliğini iptal edelim de ayda bir falan geçici evci yapalım. Olmaz mı? cinsinden bir şeylerle vaziyeti idare etsin.
Ama ben bunun yanlış olacağını düşünüyorum. Şahsi fikrim bu.
-5
Mirket
(10.11.25)
@matilda, hastalık vb. bir durumda böyle bir reaksiyonunuz olmazdı zaten, hiç sanmıyorum. dediğiniz gibi emrivaki yapılması, sizin iradenize ve yaşam alanınıza saygı duyulmaması söz konusu.

elbette boşanmak böyle bir nedenle olmamalı ama şayet siz eşinizin böyle durumlarda hiç bir zaman sınır çizemediğini düşünüyorsanız ve bu bardağı taşıran son damla olduysa, çift terapisi düşünebilirsiniz. zira bu durumda konu o çocuk değil, eşinizin çekirdek ailenizle ilgili hiç sınır çizememesi oluyor.
0
Phoebe
(10.11.25)
Çocuk evci çıkmak zorunda değil ki. Haftasonu kalsın okulunda, gezmeye çıksın dönsün. niye dışarda yatıya kalmak zorundaymış? İlle çıkacaksa adres olarak sizi göstersinler gitsin nerde kalıyorsa kalsın. ne biçim genç erkek bu gelip sizde kalıyor çocuk gibi

Sorun eşinizde. O neden rahatsız olmuyor mesela sizinle baş başa vakit geçiremeyecek olmaktan. Çocuk geldikçe siz dışarı çıkın kafanıza göre kocanız ağırlasın madem öyle istiyor. Boşanma ya da eşinizle kötü olma meselesi yeğeninin her hafta gelip sizde kalmasından ziyade eşinizin ailesine karşı sınır koyamayan ve sizi öncelik yapmamış biri olmasıyla alakalı.
+5
dfn4
(10.11.25)
işin sarpa sarması dipnotta belirttiğiniz sebepten evin size ait olmamasından kaynaklı. kira verip vermemenizin pek önemi yok. birisi işin nereye varacağını düşünmeden laf arasında bizim istanbulda ev var orda kalır sizin oğlan demiştir, diğeri de oğlum x amcanlarda kalırsın demiştir. 3. kişilerin 1.kişiler adına plan yapması...

çocuk burada en masum olan kişi. zira ailesinin kendisine söylediğini yapıyor. kendi adına karar vermeyi öğrenene kadar da böyle olacak. ama 5 yıl boyunca her haftasonu bizde kalacak "korkunuz" endişeniz bence yersiz. belki 1 sene sonra "amca sağol ben artık okulda kalmak istiyorum" diyebilir.
bence askeri okul kurallarını bir de kendiniz gidin sorun, öğrenin. mesela ben bilmediğim için soruyorum, evci çıkmadan, yani hafta sonu da okulda kalmaya devam ederek gün içinde dışarıya çıkılamıyor mu? örneğin duş almaya, çamaşır yıkamaya, kahvaltıya/öğlen yemeğine gelip akşam saatinde de okula geri dönülemiyor mu? ya da size evci izni diye çocuğun aktardığı şey gerçekten her hafta sonu evde konaklama zorunluluğu mu, yoksa izne çıkarsam bu adreste beni bulabilirsiniz beyanı mı? mesela planlı bir şekilde her ay başında bu ay sadece 1/2/3 hafta sonu eve çıkacağım, hava soğuk hiç çıkmayacağım gibi bir tercih belirtilebiliyor mu? ya da 6 ay sonra bu beyandan cayılamıyor mu?
kısacası çocuğu kırmadan kafanızdaki soruların cevaplarını ilk ağızdan yetkili birinden öğrenip 3.kişi olan aileleri karıştırmadan çocukla oturup konuşarak beraber bir çözüm üretin. 3.kişiler dilediklerini söyleyebilirler de önemli olan 1.kişilerin ne istediği.

söylemeden duramayacağım :) "bunu kimse kabul etmez", "çık sokağa 10 kişiye sor kaçı kabul edecek" gibi söylemler bana manasız geliyor. zira herkesin aile-akraba ilişkisi bir değil. bu davranışınızı eleştirip, sizi kötüleyecek de bir sürü insan bulunur. siz belirttiğiniz sebeplerden ötürü bu duruma karşısınız. bu kadar. sorduğunuz 10 kişiden 9'u aksi yönde fikir belirtse, siz düşüncenizden/kararınızdan vazgeçecek misiniz?

son olarak sorunsalınıza çözüm önerisi: boşanmak yerine her hafta sonu evi çocuğa bırakıp otelde konaklayın :)
-1
tnz
(10.11.25)
dfn4 +1

ayda 1 bile kabul edilebilecek bir şey değil. çok can sıkıcı. eşinizin ciddi ciddi konuşması lazım. buna da alınacaklarsa alınsınlar. her hafta sonu misafirlik olur mu ya öyle? böyle saçma bir şey olabilir mi? sizin bir hafta sonunuz var. çocuğun yanında mı sevişeceksiniz? belki tatil planı yapmanız gerekecek belki bir işiniz çıkacak yapamayacaksınız. kimse kabul etmez böyle bir şeyi.

ben olsam eşim diyemiyorsa gider ben söylerim. hiç çekinmem utanmam, düşüncesiz ana babası utansın. direkt derim: "biz her hafta sonu müsait değiliz, kalabalığı sevmiyorum bu yüzden çocuk bile istemiyorum (ben de gerçekten istemiyorum bu arada) benim her hafta sonu bir çocukla ilgilenecek vaktim ve enerjim yok, tüm hata çalışıyorum, hafta sonu da evde yalnız kalmak, sessiz takılmak istiyorum. evde genç bir erkek çocuğu varken rahatça giyinemiyorum bile. lütfen başka bir çözüm bulun. ben bunu kabul edemem."

aynen bu şekilde söyleyin. küserlerse küssünler. hiçbir şekilde ayda 1 yok otel gibi bilmem ne kabul etmeyin. çünkü zaman geçtikçe ayda 1 de batacak. vallahi evliliğiniz biter. ben olsam ben de boşarım.

çocuğun durumunu, ahını vahını yazığını siz düşünmek dertlenmek zorunda değilsiniz. onu dünyaya getiren anne babası düşünsün. doğururken size mi sordular. neden ilgilenmek zorunda olasınız ki? kocanız da pısırık anneci aileci biri galiba. aile içinde saygı gören sesi çıkan sözü dinlenen biri değil gibi duruyor. bunu söylemenin bir yolunu nasıl bulamaz? katlasın 4 yıl okulda takılsın. benim lise arkadaşlarım da o şekilde okuldaki yurtta 4 yıl kaldılar, bir şey olmadı.

hem bir çocuğun sorumluluğunu almak kolay değil. o çocuğa sizin evde bir şey olsa anne babası gelir sizi suçlar. ergen deli dolu erkek çocuğunun ne yapacağı belli olmaz. ergenlik ihtiyaçlarını falan da sizdeyken evde karşılayacak olma ihtimali bile çok rahatsız edici. yok sevgilimi getirebilir miyim diyecek, yok kankasını getirecek, yok onlara gidecek gecenin köründe eve gelecek sizi uyutmayacak... ergenin derdi bitmez ki.

evde sütyensiz ve şortla, dantelli gecelikle ya da çıplak falan gezemeyeceksiniz, hafta sonu pinekliğini yapamayacaksınız. bu ne biçim bir hayata dönüşecek...

ay valla evlenmeme isteğime +1 sebep eklendi bu olayla. akrabayla uğraşmak rezilliktir.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
tnz adlı duyurucunun yazdıkları komedi... anne babasının sorgulaması, öğrenmesi, düşünmesi, ayarlaması gereken o şeyleri siz yapmak zorunda değilsiniz. o çocuğun adını ve yaşını bile bilmek zorunda değilsiniz. ne münasebet ya. çocuk bakmak istesek doğururuz.

çözüm önerisi de her hafta otel masrafı olmuş. :D evlenilmemesi gereken kişi modelini görmüş olduk.

gercekdunya nın yazdığı yazı ise troll olabilir veya klasik anacı erkek modeli uzak durulması gerekenlerden. ciddiye alınmaması gereken bir yazı. hatta kişiyi engelleme kararı aldım şu an çünkü baya rage bait yapan bir troll bence.
+2
art cat chocolate
(10.11.25)
Oğlum İstanbul'da yatılı lise öğrencisi, abim de İstanbul'da yaşıyor. Hatta birbirine bayağı yakınlar, otobüsle bile max 30 dk ama oğluma ilk tembihlediğim şey "amcan seni arayıp haftasonu için davet etmedikçe sakın gitme oğlum" oldu. Abimle de aramız çok iyidir ama ne kadar yeğen de olsa aile dışından biri ve sürekli, onu da geçtim zorunlu misafirlik çok hoş karşılanmaz. sizi çok iyi anlıyorum. bunu eşinizin abisi ile görüşmesi, uygun bir dille izah etmesi gerek. Fakat "iş boşanmaya kadar gider" tepkiniz biraz fazla. Boşanma lafını bu kadar kolay dillendirmemek lazım. yaydan çıkmış ok gibi birşey bu, bi kere boşanma kozunu ortaya sürdüğünüz zaman hep sizin de eşinizin de aklında boşanma opsiyonu olacak. başka konularda da olsa tüm tartışmalarınızda lafın sonu boşanmaya gidecek. evliliğinizi çok yıpratır. naçizane tavsiyemdir bu da, anlayışla karşılayacağınızı umarak..
+12
faberkastelli
(10.11.25)
hala üstten üstten konuşuyorsunuz ama. çocuk yabancı biri değil, kimsenin çocuğu hiç değil. eşinizin öz yeğeni. sizin aileye bakışınız farklı olabilir eşinizin bakışı farklı olabilir. ortak bir noktada değilseniz anlaşabilmeniz zaten mümkün değil.

ayrıca evlilik böyle bir şey değil. bana göre sevgi saygı ve özveri gerektirir. bırak çocuk 2-3 ay kalsın hemen arızaya bağlama sonra zaten kendi bir yol bulacaktır. olmadı siz bir yol bulursunuz oraya yönlendirirsiniz. sizin adresi yazdırdı diye sizde kalması gerekmiyor zaten. yada gece askerler gelip evi yoklamayacak.

yine söylüyorum boşanmak en güzel çare. çünkü sizin bu tavrınızla, şimdi yapmazsanız ilerde daha büyük sorunlar yaşayacaksınız.
0
gercekdunya
(10.11.25)
Kabul etmem. Erkeğim. Bu çocuk aç değil, açıkta değil. Okulu herhangi bir evden daha iyidir. Havuzu, spor salonu, kütüphanesi vardır. Bir de İstanbul. Köyden gelen insan her yeri öğreniyor, askerî okulda okuyan çocuk çıksın gezsin. Ben de askerlik yaptım 6 ay. Haftada 1 gün çıkarsın, alışveriş yaparsın, yemek yersin, kafa dağıtırsın. Evde oturmak neymiş saatlerce. Sıkıntı eşinde. Niye her şeye tamam diyor. Kurtulmak için şans doğmuş. Onu da kabul etmiş.
+2
arbre
(10.11.25)
Ajite etmeye gerek yok, hastalık ayrı bu durum ayrı. Kimse kimsenin konfor alanını bozmamalı. Bunu önce çocuğun ailesi düşünebilmeli. Çocuk genç daha, ailesi bile akıl edemiyorken ondan beklemek olmaz zaten. Ailesi akıl etmiyor mu? O zaman yapacak bir şey yok, eşiniz güzelce konuşacak. Ben de şahsen kabul etmezdim, benim öz yeğenim olması da durumu değiştirmezdi. Çalışıyor, yoruluyor ve dinlenmek istiyoruz. Kısa bir süre olsa diş sıkılıp idare edilebilir ancak 5 sene çok uzun bir süre. Çocuk ortam yapar demişler ama garantisi olan bir durum değil bu. Eşiniz konuşacak, başka çıkar bir yol yok. Gerekirse evliliğimde sorun yaşamak istemiyorum diyecek.
+4
huzurlarinizda huzursuzluk
(10.11.25)
daha önceki duyurunuza da yazmıştım. biraz karikatürize edeyim. 1940 larda yaşasaydık, yeğen de köyünden tahta bavulu ile büyükşehire okumaya gelseydi o dönemin sosyal gerçekliğinde normal olabilirdi ama 2025 yılında bu normal ve sağlıklı değil.

olması gereken şu; çocuğun hafta sonu sabahtan akşama kadar izinli olduğu günlerde devamlılık arz etmeyecek şekilde günübirlik ziyaretler yapması daha seyrek olmakla beraber başlarda alışma sürecinde eğer olanak var ise cumartesi gecesi sizin evinizde yatıya kalması, zamanla bunun da ayda yılda bir seviyesine inmesi.

2025 yılındayız. insanlar çalışma hayatının yoğunluğundan dolayı (hele ki 8-5 çalışan memur vs değiller ise) kendi evinde bile yeterli vakit geçiremezken, aç açıkta olmayan birinin evin 3.kişisi düzeyinde rutin olarak dahil olması hiç doğru değil.

her şeyden önce çocuğun anne babasının oğlum, amcam yengen ısrarla davet etmediği sürece yatıya kalma, ev insanların mahremidir. amcan seni ne kadar sevse de sen rahatsızlık verme demesi gerekirdi. çocuk çok gamsız bir tip değilse, başkasının evinde yatıya kalmaktan (evet, aksi yönde cevap verenlerin bilmesi gereken nokta bu, insanın ana baba evi dışındaki her yer, amcasının evi de olsa başkasının evidir.)

burada durumu çetrefilli hale getiren bir nokta çocuğun anne babasının tavrı. diğer bir nokta bence dede/babanne kaynaklı. onların evinde oturduğunuz için benin öngörüm büyükanne/büyükbaba eşinizin kardeşine aaa ne güzel işte, ''bizim'' evde kalır hafta sonları çocuk rahat eder zihniyetiyle yaklaşıyor. yani ''bizim'' kelimesini kullanmasalar dahi düşünce yapıları bu şekilde muhtemelen, bu iki durumun üstüne eşinizin de aman abimle, anamla, babamla kötü olmayayım diye düşünüp sınır çizememesi durumu işin içinden çıkılmaz hale getiriyor.

eşinizin diyeceği şu, abi, anne, baba ''yeğenim tabii ki bizim canımız her sorunu, sıkıntısı ile ilgilenmek amcası olarak yalnız olmadığını hissettirmek benim görevim, bizim de bir aile düzenimiz var, hafta sonları da gelsin ama devamlı yatıya kalırsa kendi de rahatsız olur'' gibisinden derdini anlatan ama karşı tarafı da üzmeyen minvalde konuşma yapması. ama muhtemelen bir noktadan sonra büyük bir çatışma çıkacak, küslük olacak gibi hissediyorum.
+4
wilhelmwasmuss
(10.11.25)
bunu o yaştaki bir çocuk düşünemez. toplumumuz da mahalle baskısı halen geçerli. ben kendim bu durumu yaşasam kabul etmem. siz de istemiyorsanız kabul etmeyin. kendinizi çok net açıklamışsınız ki eşinizin muhattap olacağı kişiler sizin bilinç seviyenizin altında. bizim toplumumuzda halen çocuk yapmamak, anaya babaya sınır çizmek abes görülüyor. aman toplum ne der baskısı var. ne derse desin ya sene 2025.
yatılı okula gönderen ana baba da çocuğunu hafta sonunu düşünsün.
+2
mikahakkinen
(10.11.25)
olay fazla büyümüş gibi. mantık geri plana atılıp duygusal tepkiler verilmesin.
boşanma gibi laflar çok tehlikeli. dilinizin ucunda olmasın.
5 yıl boyunca çocuk hep bizde kalacak diye düşünmeyin, bu nereden çıktı. eşinize biraz zaman tanıyın o da abisine, çocuğun ailesine der.

daha ilk senesi, belki arkadaşları yok, nereye gideceğini bilmiyor, zamanla yapacak şeyler bulur arkadaşlar bulur.

rahatsızlığınız anlaşılır. hiç yadırgamıyorum bunu. haklısınız. ama bu konuda eşinizin fazla üstüne gidip de arada bırakmayın onu.

bir iki defa geldi misafirdi, artık her hafta geliyorsa misafirden saymam ben onu.
cumartesi sabah geldi ben uyuyamam, erkek kalkmam lazım çünkü ayıp gibi şeyleri pek düşünmezdim. siz bakın keyfinize, yapın planınızı olduğu kadar.
hem böylece belki çocuk da vazgeçer evci çıkmaktan.
+1
biseysorcaktim
(10.11.25)
Bence nasılsa kötü olacaksınız en baştan kötü olayım reddedeyim mantıgı yanlış.

Eşiniz buna zaten tamam dememesi lazım ama sizin yerinizde olsam bir kaç hafta gelsin sonra olmuyor diye eşinizle konuşmak olurdu.
+1
liberal
(10.11.25)
ben ya her haftasonu bir akraba, arkadas, gun daveti yapardim ya da cocuk geldiginde toplanip giderdim.
0
Coma
(10.11.25)
yukarda akli basinda olanlar yazmis zaten, hocam normal degil. ilk basta esinizin karsi cikmasi lazimdi o gercekten cok enteresan. burada normal karsilayanlar da aileden boyle gormustur ve zaten cocukluktan itibaren buyuk aile herkes ic ice yasiyordur. bugun geldigimiz sehir yasaminda bahsettiginiz seyin normal karsilanmasi mumkun degil.
anlamadigim bir durum, esiniz neden cumartesi sabahlari cocuk geldiginde evde olmuyor? cocuk gelmezse evde mi oluyor? o kismi anlamadim.
once aileyle sonra da okulla konusacaksiniz, bunun tek mantikli oluru cocuk sizde kalmayacak, aksamlari yurduna donece, arada bir siz yemege davet edeceksiniz.
okulun 5 yil taahhut almasi mumkun degil, muhtemelen yillik hatta belki donemlik soruluyordur. kaldi ki bir kere cocuk evci cikacagim dedi diye kararin degismemesi mumkun degil, diyelim ki siz sehir disina tasindiniz, ne olacak cocuk evci cikacagim dedi diye okul kabul etmeyecek mi karardan donulmesini. dolayisiyla hala karar degistirebilirsiniz ki saglikli olan budur.

ben cocugun ilk zamanlar gelip sonra gelmeyecegine inanmiyorum. gelecek, kiyafetlerini getirecek, ev yemegi yemek isteyecek vs.

eger bu durum degismezse, esinizle bunun icin aranizi bozmanizi ve bosanma lafinizi agziniza pelesenk etmenizi tavsiye etmiyorum. siz bir takimsiniz, birbirinize karsi degil, karsilastiginiz gucluklere karsi birlikte durmak zorundasiniz. bu durum degismezse, sizin yerinizde olsam hic oyle sabah kahvalti hazirlayim, erken kalkayim, cocukla oturayim derdine dusmem.

bu arada cocugu suclamak da dogru degil, bu cocuk muhtemelen 17/18 yasinda bisi, akli basi ne olsun ki daha, ailesi ne diyorsa onu yapiyordur.

bol sans diliyorum. esiniz ailesiyle konusacak, gerekirse kotu olacak. yani o nasil bir performans bekliyor ki sizden acaba hic hayir dememis cok enteresan.
0
kassiopeia
(10.11.25)
Sorun ne ben anlamadim. Ayip olur diye erken kalkmak mi koca ile dizi izleyememek mi? Erken kalkmamak yegenine ayip oluyorsa kocana olmuyor mu, kocana ayip olmuyorsa yegenine niye ayip oluyor? Aksam kocanla niye dizi izleyemiyorsun? Durum zaten keyfi degil de zoraki degil mi? Cocuk aileden degil mi? Zaten bulundugunuz evde hakki da yok mu? Bunun icin bosanmakla tehdit etmek? Modern kadin deliligi bu.
-5
osssy
(10.11.25)
ailesinin kirasını abisi alacakmış ya, oradan aldıkları kira ile çocuğa 1+1 ev açsınlar madem çocuk rahat etsin istiyorlar, arada bir de size gelir misafirlik gibi.

kendi ikametlerini 1+1 evde gösterip evci gösterebilirler sanırım oraya
0
pislick0
(10.11.25)
bunun çözümü maalesef başka eve çıkmak. şu an kira ödemiyorsunuz ve bir bakıma çocuğun dedesinin evinde yaşıyorsunuz. eğer size karşı anlayışlı değillerse (-ki bence lise çağında çocuklar için günlük izin gayet de yeterli, bir evde kalmaya ihtiyaçları olmamalı) kendi evinize çıkarsanız böyle bir istekte bulunabileceklerini sanmıyorum.
+1
eileengray
(10.11.25)
"işgüzar" amcanın çocuğu size sormadan size kitlemesi ile, sizin annenizin babanızın evine kira ödemen çökmeniz genelde aynı sebepler aslında.

kendi bireysel alanınızı, huzurlu bir haftasonunuzu düşündüğünüz gibi mesela; bedavaya oturduğunuz evden gelecek kira ile anne babanın da hayat standartlarını arttırabileceğini hiç düşündünüz mü? ordan da para gelse belki turlara katılıp gezecekler, ya da tarzları değil derseniz belki arabayı yükseltecek, oturduğu evi daha güzel yaptıracak?

her şey malesef ekonomiktir. siz mesela tamamen ayrı gayri bağımsız, kirasını ödediğiniz bir evde otursanız bu tartışmalar belki hiç olmayacaktı.

değişen toplumumuzun sosyolojisi üzerine de aslında güzel bir konu bu. şikayetlerinizde kesinlikle haklısınız, 2025 yılında olacak iş değil bu tabii ki. ama siz sırf o evde para ödemeden oturuyrsunuz diye o amca kendisinde bunu hak görüyor. aslında anlatmak istediğim buydu.

aile içi, hele ki geniş aile için; asla para alan, bir yardım gören konumuna düşmeyin. para verin, yardım edin ama asla bu konuma düşmeyin. huzurunuzu, konforunuzu, dertsiz başınızı böyle sömürürler.
+10
makbur
(10.11.25)
Daha okurken canım sıkıldı. Çocuğun ebeveynlerine biraz empati yapabilme yeteneği zerk etmek gerekiyor bence. "Siz de İstanbul'da oturuyorsunuz haftasonları kalıversin işte" rahatlığına ayar oldum. Ebeveynleri daha baştan sizin hayatınız ne derece olumsuz etkileniri düşünüp bu teklifi yapmamalıydı. Sizin öneriniz ideal bana kalırsa. Eşiniz "Çalışma saatlerinden dolayı eşimle bir tek haftasonları baş başa kalabiliyoruz. Yeğen evci gelmese mi bize acaba?" desin mesela.
0
mungojerry
(10.11.25)
Her evliliğin dinamikleri ile aile yapısı farklı ve bekar olduğumdan fikir belirtmem doğru değil. Düşünceniz doğrudur yanlıştır bir şey diyemem ama takıldığım bir durum var. Bunu eleştirme olarak değil, anlamak için soruyorum.

Yazmışsınız ki: "... ben uyuyabileceğim 2 günden birinde kalkmak zorundayım çünkü ayıp." Neden kalmak zorundasınız ki, neden ayıp olsun?


Kendimi sizin yerinize koymaya çalışıyorum; haklılık payınız var. Özellikli yeni evlisiniz sonuna kadar haklılık payınız var.

Özellikle aile yapısı çok farklı. Bunu ikinci kez yazmanının doğru ve yanlış olmaması. Ben ailemden daha farklı gördüm. Erkek kişisiyim. Evli olsam ve hanımın yeğeni her hafta sonu kalmaya gelse, bir şey diyeceğimi sanmıyorum. Tabii büyük konuşmam doğru değil, şartlar değişebilir ama elimden geldiğince rahat rahat takılmaya çalışırım.
+1
put it in your appropriate place
(10.11.25)
ya siz neden hayır olmaz diyemiyorsunuz? tüm sorun burada.
+2
deartheodosia
(10.11.25)
cevaplari okudum, hem uzuldum hem sinirlendim yaw. her zaman soyluyorum, insanlar "default" kotu. kotu kalpliyiz, yarali ele isemeyiz, sadece kendi gotumuzu kurtarmaya calisiyoruz. istediginiz kadar eksileyin, cok da fifi.

oncelikle ev cocugun dedesinin yaw :) o evde o cocugun da hakki var. ben cocugun dedesi olsam ve boyle bir ariza ciksa, sizi o evden ivedilikle sepetlerim, madem torun kalamiyor kimse kalmasin derim, veririm kiraya. bu cepte dursun.

ailede boyle bir ihtiyac var, yaw belki cocugun da su anda sohbet falan etmek istedigini gore belki duygusal bir ihtiyaci var, yalniz hissediyor kendini vs. 1-2 sene bu sekilde idare etseniz sizin icin olumcul sonuclari olacagini sanmiyorum.
hadi cocuk dusunuyor olsaniz, odaya ihtiyaciniz falan olsa, ya da lohusa falan olsa bir nebze haklisin diyecem de oyle bir durum da yok. bu iki.

burda ayrica sizden istenen bir "entertaintment" degil, guvenilir bir kapi, bir adres olacaksiniz. siz bakin isinize, yok haftasonu erken kalkmak, yok aksam bilmem kaca kadar yatamamak, bunlara gerek yok ki. siz bakin isinize, cocuk zaten en fazla 1-2 sene gelir gider, sonra buyuk ihtimal kendini arkadas grubunu kurup gelmeyi kesecek.
bu da uc.

bu ayrica daha once denenmemis birsey de degil, benim tanidigim bir aile 4 sene boyunca her allahin gunu, istanbula okumaya gelen bir uzak akraba cocugunu misafir ettiler. kimsenin bu konuyu mevzu ettigini ne duydum ne gordum, surekli o eve girip cikardim. ve o sirada ciddi maddi sikintilari vardi.
+1
cooperr
(11.11.25)
Bence çok ümitsizliğe düşmeyin. Hallolmayacak şeyler değil. Moralinizi yüksek tutun.

-Okul her ne kadar "her hafta evci çıkacaksınız" dese de, bu "5 sene boyunca sizde kalacak" anlamına gelmiyor. Bu tarz kurumlarda mutlaka gelişmelere göre izlenen prosedürler vardır. Diyelim 2 ay sonra sizin şehir dışına taşınmanız gerekti, çocuğu okuldan mı atacaklar? Bir dilekçe verecek, artık evci olmayacak. Disiplin yönetmeliğine göre suç da değil. Başı da ağrımaz. Bu bir.

-Eğer düzenli olarak size gelecekse, "misafir" olmuyor artık. Bir nevi "ev halkı" oluyor. İlk bir iki haftasonu beraber takılırsınız. Sonra kendisi serbest takılır. Hiçbir ayıbı yok bunun. Siz eşinizle haftasonu rutinleriniz neyse bozmazsınız. Yani çocuk sizin düzeninize adapte olacak. Kendisini istenmeyen hissettirmeden, sevgiyle, serbest bırakın. Siz de kendi düzeninizi bozmayın. Erken mi kalktı, dolaptan bir şeyler atıştırsın kendine. Öyle ayda yılda bir gelen misafir değil çünkü. Hatta ev işlerinde siz ve eşinize yardımcı dahi olabilir.

-Eğer çocuğun sevmediğiniz, benimsemediğiniz huyları yahut çeşitli problemleri varsa tabii ki eve almak zorunda değilsiniz. Ama çocuk zararsızsa bence şimdiden olumsuz düşünmeyin. İlk aylarında şehre, okula, ortama alışmasında yardım etmiş olursunuz. Destek olmuş olursunuz. O zaten arkadaş edindikçe zamanla bir düzeni olur.

-Eğer ailenize olumsuz görüş bildirecwkseniz, eşiniz asla sizi bahane etmemeli. Suçlu olarak sizi öne atmamalı. Aile içinde işler çok karışabilir.

-18 yıllık evliyim. Yeri geldi benim yeğenim bir yıla yakın bizde kaldı. Yeri geldi eşimin ablası aylarca bizde kaldı. Çok müteşekkir oldular. Çok dua aldık. Dönem dönem evde ekstra birinin olması çok da kötü bir şey değil. Herkes sınırlarını biliyorsa, kimse kendini kasmıyorsa gündelik yaşamınız, düzeniniz sekteye uğramıyor.

Bence hemen peşinen olumsuz düşünmeyin. İlk bir ay (4 haftasonu) sonunda, eğer yapamayacağınıza kani olursanız kesin bir şekilde, sonra çocuk kurumuyla konuşur, evci izni iptal edilir. Çocukta bir olumsuzluk yoksa bence bir şans verin.
+1
yadigar
(11.11.25)
abi ev cocugun dedesinin, kira vermeden oturuluyor.. ortada bildigin royal flush var, kartlar acik :D
bunun ustune ne deseniz olsa olsa sinek ikili olur, bosuna analiz kasmaya gerek yok.
+2
cooperr
(12.11.25)
bir önceki duyurunu da okumuştum ve üzülmüştüm.

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz. kira vermiyorsunuz diye çocuk gelip o evde istediği gibi kalabilir demek değil bu. öyle saçmalık mı olur ya evde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı Allah aşkına saçmalamayın arkadaşlar.

çocuğun sürekli sizin evde kalması sizin aile ve ev düzeninizi tamamen bozar, böyle bir şeyi ancak çalışmayan ve aşırı geleneksel yaşayan ailelerin gelinleri kabul eder normal aile yaşantısına sahip olan kimse kabul etmez. bu çocuğun ailesi istanbuldaki askeri okulu yazdırırken size mi güvendiler? hayır. çocuğun yatılı bi şekilde orada kalacağını bilmiyorlar mıydı? size böyle bir yük yüklenmesi çok saçma ve haksızlık.

ben de istanbulda üniversite kazandığım zamanlar ilk dönem hafta sonları teyzemlere gidiyordum kalmaya. şimdi düşünüyorum da ne kadar saçmaymış annemin beni uyarması gerekirmiş gitme diye ama annem cahil bir insan olduğu için pek böyle şeyleri düşünebilecek biri olmadığı için gidiyordum. sonra bi baktım yurt arkadaşlarım hep kaynaşmışlar, hafta sonları hep bi yerlere gidiyolar vs. sonra ben ocak dışı kalmışım teyzemlere gittiğim için. neyse ben ikinci dönemden itibaren gitmemeye başladım yurtta takılıyordum artık. bence çocuğa bunu söyleyebilirsiniz, okul arkadaşların hep kaynaşır arkadaş olurlar hafta sonu gezdkleri takıldıkları için sen dışarda kalırsın vs diye korkutun bence.

ailesine de söyleyin çcouğun bu şekilde her hafta sonu gelmesi bizim açımızdan yorucu oluyor, kendi arkadaşlarımızı vs çağıramıyoruz, bazen makana ile veya kahvaltılık şeylerle geçiştrmek istediğimiz zamanlar oluyor, biz de çalışan insanlarız vs söyleyin çocuğun ailesine durumu. bence bu karşı tarafa bu şekilde anlatıldığı takdirde onların da anlayışla karşılaması gerekir. eşiniz ile beraber arayın hoparlöre verin durumunuzu anlatın. sizi de kırmak gücendirmek istemeyiz diyerek başlayın yumuşak bir tonda konuşun. çocuk için de ortamına alışması bakımından her hafta evci gelmesi iyi bi şey değil, arkadaşları kaynaşıyodur o dışarda kalıyodur vs ayrıca zorluklara tek başına vakit geçirmeye de alışması gerekiyor, hatta ders çalışması da ggerekiyor. böyle eve gelince ne ara ders çalışacak? bunları anlatın bence.

neyse bi de yukarıda da söylenmiş, bu bir hastalık durumu vs değil o yüzden mecbur değilsinz bakmaya.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
bir ekleme daha:
bu durumda bazı aileler çocuğunu tek bırakmaya korktukları zaman çocuğun bulunduğu ile taşınıyorlar. bizim öyle tanıdığımız aileler var mesela kızı kırıkkalede üniversite kazanmış aile de kızla birlikte o ile gitmiş ev tutmuşlar kız da evden gidip geliyor okula. böyle şeyler de var. ailesi bu kadar hassas ise gelip taşınsınlar istanbula. yine bu işin sorumluluğu size ait değil.
-5
Sadece soruyorum
(12.11.25)
makbur+1
cooper+1
put it in your...+1
osssy(soyleyis tarzi biraz fazla direkt olsa da)+1/2

istanbul' da kalacak yeri olmayan bekar olan kucuk kuzenim birkac senedir, evli olan buyuk kuzenimin evinde kaliyor. bildigim kadari ile simdiye kadar buyuk bir sorun cikmadi. yani her ailenin yapisi ve dinamikleri farkli. sizin derdinizi anliyorum ama bu durumu gayet normal olarak goren suruyle insan da cikacaktir.

siz de kisisel alandan filan bahsederken hollandali-amerikali, esinizin baba-annesinin evinde kira odemeden otururken turk gibi davranmissiniz. baska her konuda "modern" olup da is erkek tarafina milyonluk dugun merasimi kitlemeye gelince direkt geleneksele baglayan kadinlar gibi olmus biraz. kendi evinizde olsaniz bunlar yasanmaz.
+3
trixi
(12.11.25)
@sadece soruyorum :D

Öncelikle ev çocuğun dedesinin falan değil sizin eviniz - yaw duyuruyu acanin beyani ev dedenin, tapu dede adina. ne demek sizin eviniz asdasdasd. tapu kiminse ev onundur, dede hayattayken adamin evine mi cokuluyor, hayirdir?

vde kira vermeden oturuyosunuz diye dedenin tüm misafirleri arkadaşları akrabaları gelip kalsın o zaman djhffdjgh misafirhane mi orası kervansaray mı - yaw, COCUGUN OZ DEDESI, alooowww.. dedenin arkadasi falan degil mevzubahis.

biz de ayni topraklarda dogduk buyuduk. dedemin evi olacak, orada amcam yasiyacak. ben gidip kalmak isteyecem ve beni almayacak iceri oyle mi? niye, amcamin karisinin keyfi bozuluyormus.
iyiymi$, kafalara gel..
-1
cooperr
(12.11.25)
bence buradaki sorun evin dedesinin olmasi, cocugun ortama alisamamasi, ailesinin sehirdisinda yasamasi falan degil. sorun, op'nin cocuk istememesi ve baskasinin cocugunun sorumlulugunu da almak istememesi. cocuk sadece gelip gidecek, bir sorumluluk yok ki, demekle olmuyor bu. türkiye'de, türk aile yapisinda, evine gelen misafir yetiskin bile olsa ev sahibine sorumluluk düser.

bu durum benim ailemde sorun olmazdi.
bu durumu sahsen ben de sikinti etmezdim cünkü severim kalabalik aileleri.
ama kendim cocuk bile yapmak istemesem, buna ragmen 5 sene her haftasonu benim cocuga bak dense benim de ayarlarim oynardi.
düsünün ki kendinize ugrasmamak icin ve sevmediginiz icin araba almiyorsunuz. sonra bir aile büyügü size ev veriyor, evin garaji da var. diger aile büyügü de diyor ki evinde garaj var, benim arabayi her haftasonu sana vericem, icini sil süpür, arabayi yika, lastik basinciydi, suyuydu neydi kontrol et, her yil servise götür ve bu bes sene devam etsin.
buna sktr cekmem diyorsaniz ben de kibariye'yim.

soru sahibine: bosanma gibi laflar bence ortaya atilmamali. oyun degil yani bu. ne tehdit olarak ne uyari olarak bahsi gecmeli. agiz alistirilmamali. bir kere söyleyince bile iliskideki dengeler degismeye basliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
@deranzo

uyan evlat, sabah oldu :D
0
cooperr
(13.11.25)
1- Bosanma kelimesini tehdit gibi kullanmasaymissin iyi olurmus. buyuk bir kelime bu. Ayip etmissin esine karsi. Bunun icin ozur dilemelisin.

2- Tecrubeyle sabit yaziyorum; bence seni asil yoran cocuk degil. 2 saat ise gidis, 2 saat isten gelis normal degil. Haftada 20 saatin! yolda geciyor. Sen zaten yorgunsun.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(13.11.25)
bence bu işi krizi fırsata çevirerek çözebilirsiniz. niye erken kalkmak, çocuğa kahvaltı hazırlamak, kendini çocuğa hizmet etmek zorunda hissedesin ki, anası mısın babası mısın, bu da ufacık çocuk değil.

ben erkek tarafıyım. eşimin yeğeni (kardeşinin de değil, kuzeninin çocuğu) ankara'da üniversite kazandı. kyk'ya yazıldı. daha ilk ay dolmadan koskoca herif böhühüüğğğ halaaa ben yapamıyom dayanamıyom ühühüğğğ diye çıktı geldi. ne diycen gel kal dedik. öyle sadece hafta sonu da değil, full time. ilk 2 yıl bizimle kaldı, 3. sınıfta daha yakın yurt çıktı, bu sene az geliyor, hafta sonu gelip pazartesi gidiyor.

ama bizde kalıyor diye de kendimizi çocuğa hizmet etmeye adamadık. kendi yatağını kendi seriyor, sabah kendi topluyor kaldırıyor. kahvaltısını kendi hazırlıyor. tarih öğretmenliği okuduğu için (ayrıca tarihe çok meraklı da olduğu ve bu alanda epey bilgili olduğu için) 13 yaşındaki oğluma tarih özel dersi veriyor (lgs denemelerinde inkılap tarihimiz full), çocuklarla çok güzel çocuk oluyor, oğlanın arkadaşları da çok seviyor. arkadaşlarını yanına kitleyip hadi bunları gezdir oyala diyip yolluyorsun, bir güzel oyun abisi oluyor. eve gelmeden önce arayıp "akşama misafir var bi evi süpürüver, ortalığı toparla" diyorsun evi hazırlıyor. biz mesela şu anda okul ara tatilde, çıktık tatile geldik, çocuk evde kediye bakıyor.

oğluma abi oldu, bedava özel öğretmen oldu, arkadaşlarına oyun abisi oldu, bize zor durum yardımcısı oldu. bir zorluğu, külfeti de yok, geç kalkılacaksa geç kalkıyoruz, bu yatağını toplayıp hazırlanıp gidiyor. akşam geliyor, geç geleceksek yemeğini koyup yiyor. misafir gibi ona özel ayrıcalıklı bir hizmet yok. o evde diye kendimizden esirgediğimiz bir şey yok. biz film izleyeceksek, o izlemek istemiyorsa gidiyor odasına oyun oynuyor. ya da oturup bizle izliyor. durduk yere ikinci çocuğumuz oldu.

misafir gibi davramayın. evin, ailenin üyesi olsun, zaten usanırsa "eeh bunlar beni hizmetçi gibi kullanıyorlar" diyip gelmez. kalma fikri ağır basıyorsa da aile üyesi olarak üzerine düşeni, hatta fazlasını yapsın, yaptırın.
+2
kibritsuyu
(13.11.25)
benim de anlatmak istediğim aşağı yukarı @kibritsuyu'nun dediği şeylerdi. Yani denenir, olumlu da sonuçlanabilir. Olumsuz bir durum olursa da, o zaman karar verirsiniz. Şimdiden peşinen kötü olacak diye şartlanmamak lazım. Can sıkıcı şeyler olursa aksiyon alınır. En azından peşin hükümlü davranmamış, bir olumsuzluğa binaen eyleme geçmiş olursunuz. O zaman da çocuk ister başka yerde kalır hafta sonu (kontrol edilmiyor nerede kaldığı) ister dilekçe verip daimi yatılıya geçer.

Tabii şöyle bir gerçek de var, kibritsuyu örneğinde aile çocuklu ve yaş farkı daha fazla. Evde kalan üniversiteli de olsa göze daha bir "bebe" gözüküyor. Daha rahat davranıyor evdekiler...
+1
yadigar
(13.11.25)
(6)

Kartlarımı kapattırayım mı? (Şüpheli işlem)

chicha_v2
İki iş bankası kartım var. Limitleri de epey yüksek. İnternette yaptığım tüm harcamaları sanal kart ile yapıyorum ve bir saatlik falan limit veriyorum.Bugün biletix'ten 5000 küsür liralık bi mobil onay kodu geldi. İşlemi ben yapmadım, biletix'te kartım kayıtlı değil, eşimde dostumda kart numaram yok
İki iş bankası kartım var. Limitleri de epey yüksek. İnternette yaptığım tüm harcamaları sanal kart ile yapıyorum ve bir saatlik falan limit veriyorum.

Bugün biletix'ten 5000 küsür liralık bi mobil onay kodu geldi. İşlemi ben yapmadım, biletix'te kartım kayıtlı değil, eşimde dostumda kart numaram yok. Bankayı aradım hangi kartımla yapılmış bu işlem dedim söyleyemediler. Sanal mı, gerçek mi, en çok kullandığım mı, diğeri mi bilmiyorum o yüzden.

Eğer şüpheli işlem dersem her iki kartımı da yenileyeceklermiş. Ne dersiniz kapattırayım mı kartları? 3d veya mobil onay kodu olmadan da işlem yapabilir kart numaramı bilen değil mi?
0
chicha_v2
(09.11.25)
evet hocam kapattirman lazim kart bilgileri varsa 3d'siz de cekim yapilabiliyor. masterpass denen meret mi var acaba diye dusundum ama bu durum icin uygun mu bilemedim.
+2
arakaali
(09.11.25)
Kapattır gitsin. Belki daha önce ödeme yaptığın bir yerde bilgiler sızdırıldı bilemezsin. Otomatik ödeme vs abonelik gibi şeyleri yenilersin o kadar. Uğraştırırsa bu uğraştırır yani.
+2
Cesario
(09.11.25)
Yenilettir kartları, kafan dinç olsun.
+1
Mirket
(09.11.25)
Kartları yenile, bunun dışında eğer o kartlarla internetten bir şey satın aldıysan kendi makineni de formatlayıp temizletmeni öneririm.
+1
rakicandir
(09.11.25)
mobil onaya kadar gelmek için son kul tarihi ve cvv numarası da gerekiyor. Karşı tarafta epey bir bilgi var yani. Hemen kapattır.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(09.11.25)
biletix'te masterpass altyapısını kullanarak da ödeme yapabiliyorsunuz diye hatırlıyorum. karttan ziyade biletix hesabınızla ilgili bir sorun olabilir.
www.masterpassturkiye.com adresinde şifremi unuttum diyerek hesabınızı sıfırlayın. bu sayede bütün eşleşmeleri kaldırmış oluyorsunuz.
sonra biletix şifrenizi yenileyin.

bu arada kartınızın hangi telefon numarasıyla eşleştiğini şuradan görebilirsiniz: www.masterpassturkiye.com
0
tnz
(09.11.25)
(9)

Kafa Karışıklığı

sezai karesort
Selamlar,Direkt konuya girizgah yapıyorum.Mevcut şirketimde 4 yıldır çalışıyorum, fakat 1,5 yılını bahsedeceğim hanımefendi ile her gün iletişimde olmayacak şekilde beraber çalıştık ve çalıştığımız şehirler de farklı. yani hiç yanyana gelip fiziki olarak çalışmadık.Beraber çalışmamız gereken süreler
Selamlar,

Direkt konuya girizgah yapıyorum.

Mevcut şirketimde 4 yıldır çalışıyorum, fakat 1,5 yılını bahsedeceğim hanımefendi ile her gün iletişimde olmayacak şekilde beraber çalıştık ve çalıştığımız şehirler de farklı. yani hiç yanyana gelip fiziki olarak çalışmadık.

Beraber çalışmamız gereken sürelerde iletişimimiz esprili, enerjik özetle samimi bir iletişim şeklinde gerçekleşti. Hatta bu durum benim dikkatimi çekti sanki bir frekans yakalamışız gibi bir durum oldu, diğer çalıştığım ekip arkadaşlarımla yaşadığım gibi bir iletişim değildi. Fakat iş dışında herhangi bir şekilde iletişimimiz olmuyordu açıkçası. Bazen 1 ay iş sebebiyle bile olsa iletişime geçmediğimiz oluyordu.

Ve bu Hanımefendi benimle iletişim kurması gerektiği zamanlarda mail veya teamste yazması kafi olacakken genellikle direkt cepten arayarak iletişim kuruyordu. Bu durumdan da bir kıllandım açıkçası.

Bir konuşmamızda sanırım ben samimiyet boyutunu biraz ileri götürünce sanki ona karşı bir ilgim varmış gibi algıladı sanırım bana "biz seninle bu kadar çok iş yapmazdık ne oldu sürekli yazıyorsun :) " gibi sanki üstü kapalı şekilde bana amacın ne kardeşim mesajı çaktı. Bu soru karşısında afallayan ben "ne diyeceğim lan ben" moduna girip gayet ciddileşip çünkü bu işin bu kısmı senin sorumluluğunda öteki kısmı da benim haliyle sana yazıyorum dedim.

Neyse sonra bir şey daha fark ettim ki -biraz avelim, laglı çalışıyor algılarım- son konuşmalarımızda beni telefonla aradıktan sonra konu daha kişisel özel hayata kapsayacak kısımlara kayıyordu, yani sohbet etmeye çalışıyordu. İşte kurumsal hayat bana uygun değil, şöyle planlarım var vs. gibi sen ne planlıyorsun kendin için vs. gibi. Yani işi konuştuk hallettik fakat telefon kapanmadı farklı bir konu açıldı ama ben her zamanki gibi hımm anladım geri dönüşleriyle neyse o zaman görüşürüz deyip telefonu kapattım genellikle.

Neyse son bölüme geçiyorum.

Geçen Cuma günü pat diye "Bugün benim son iş günüm" diye yazdı.
Şaka yapıyor sandım "ciddi misin ?" diye dönüş yaptım.
"Evet, sizleri tanımak güzeldi :) instagramdan ekle :)" diye geri döndü bana.
Ben de; "Seni tanımak da güzeldi fakat instafram kullanmıyorum, söz açtığım gibi ilk seni ekleyeceğim :) dedim.
"hahaha mantıklı, tamamdır. Kendinize iyi bakın" diye dönüş yaptı.

Lan kafamda deli sorular oluştu sonra dedim "lan kafayı mı yedi bu sanki daha şimdi tanışmışız gibi sizli bizli konuşuyor" tak diye gideceğini söylüyor ve şimdi bana instagramdan ekle vs. diyor. Telefon numaram da var halbuki instagram ne alaka mk diyorum.

Sonra vakit geçtikçe acaba kendisine yalan söylediğimi mi düşündü instagramım yok diye vs. kuruntu yaptım. Sonra dedim bir arayayım sonra dedim bu iş farklı yerlere de gidebilir amacı ne çözemedim şehirler de farklı falan fistan kafam karışık yani anlayacağınız.

Belki söylemedi bana ama benim bulunduğum şehire de geliyor olabilir. İletişimimin kesilmesini de pek istemiyorum ama durum da ciddileşirse diye de korkuyorum. Sanki benim hissettiğim o ikimizin arasındaki freakansı o da hissetti ve "lan belki ?" oldu veya ben kuruntu yapıyorum.

Yardım edin ya :( napayım ben :(
0
sezai karesort
(08.11.25)
ne kaybedersin ki? ara konuş. aniden çıktın gitti ne oldu nereye geçeceksin bir yer buldun mu merak ettim de. cesur ol konuş. gönlü varsa uzar gider muhabbet. gerçekten instagram'ın olmadığını açıkla ama yaş 50 değilse bence aç o instagram'ı. instagram kullanmamak havalı değil. kullanmak da değil. ama günümüzde gerekli bir sosyal medya ve iletişim aracı bence.
+2
art cat chocolate
(08.11.25)
@art cat chocolate +1 bence de instagramı açmalısın. Hatta bunu yaparsan bi taşla iki kuş vurmuş olursun. Onun için instagram hesabı açtığını anlayıp eğer gerçekten aranızda bahsettiğiniz gibi bir frekans varsa ve bunu o da hissettiyse sana kendini daha da açıkça ifade etmesine vesile olacaktır bu hareketin.
Ama yok hala arkadaş gibi davranıyor o zaman da "ya acaba iletişim kursa mıydım?" ikileminden çıkmış olursun ve "en azından denedim." dersin.
+1
mermaidd
(08.11.25)
Bir iş arkadaşınla ilk defa özel konulara girdin sanırım. Bu kadar panik yapacağın bir şey yok. Bunlar normal şeyler. Bunlar ilişki için sinyal değil. Bu arkadaşlık başlangıcı olabilir. Instagram tavsiye etmem. Ona bir sürü erkek mesaj atıyordur. Whatsapp'tan ya da arayıp kahve içelim mi de. O zaman hoşlandığını belli edebilirsin.
0
arbre
(09.11.25)
kimin lafı hatırlamıyorum.

erkekler, kadınların tüm nazik hareketlerini flört çabası zanneder. kadınlar, erkeklerin tüm flört çabalarını nazik hareket zannederler.
+2
co2s2
(09.11.25)
Cevaplarınız için çok teşekkürler arkadaşlar.

İlk olarak ilk defa iş arkadaşlarımla özel konulara girmedim açıkçası özellikle karşı cinsle. Oturup mekana gidip, içip dertleştiğimiz çok oldu fakat herkesin mesafesi gayet netti yani anlayabiliyorsun onu.

Nazik davranış konusunda da katılmıyorum açıkçası. Nazik davranış veda niyetinde olur iyi temennide bulunma olur kalkıp instagramdan ekle diyorsan bu artık nazik davranışın dışına çıkmış oluyor. Bilmiyorum ben mi yanlış yorumluyorum.

Burada asıl sorun asılında benim gibi duruyor.

İşten ayrıldığı için iletişimimizin kopma durumu yüksek şayet ben bir adım atmazsam ama adım atarsam konu artık farklı noktalara da gidebilir işte ben bunu istiyor muyum ondan tam emin değilim ki şu açık belli gibi duruyor bence; eğer iletişimi devam ettirir hatta hafif meyilli konuşmalar yaparsam yüksek ihtimal karşılık alacağım gibi hissediyorum bu sefer olay ciddiye binip farklı bir boyuta geçecek.

İşte ben bunu istiyor muyum ? bilemiyorum. İletişimim kopmasın da istiyorum ama bir sonraki evreye (Sevgililik) de hemen geçmek de istemiyorum.
+1
🌸sezai karesort
(09.11.25)
Tabii ki instagram açmak zorunda değilsiniz. Kullanmıyorsanız kullanmamaya devam edin bence.

Bir buçuk yıldır iletişim halinde olduğunuz birisi için hâlâ "acaba" diyorsanız, hiç zorlamayın derim. Aksi bir durum olsa ve "keşke sevgili olsak" tarzı bir temenniniz olsaydı, farklı konuşurdum.

İkinizin de yolu açık olsun.
0
yadigar
(09.11.25)
Sen erkeksin. Yani hem başlatıcı hem de ilişkiye yön verici sensin. Kadın tarafı aklına yatarsa, uygun bulursa devam eden taraf, beğenen kişiyi beğenirse uyan taraf. Sen bağı kuracaksın ve yöneteceksin. Dolayısıyla hemen sevgili olmak istemiyorsan olmazsın, hiçbir kadın seni istemediğin şekle sokamaz ki, yani senin kadınlar karşısında bu tarz bir iradenin olması lazım. Kendine güvenmeyen bir erkek kaçar evet ama kadınlar da özgüvensiz erkeği ya istemezler ya da elde edip yönetirler, bence kendini iyi bir incele.
-2
muhayyer divan
(09.11.25)
iş için, iş sırasında yapılan muhabbete bence fazla anlam yüklemişsiniz. size özel hissettiğiniz, kıllandığınız davranışların tamamı pekala karşı tarafın doğal hali olabilir.

"İşten ayrıldığı için iletişimimizin kopma durumu yüksek şayet ben bir adım atmazsam..." demişsiniz de kadın zaten "instagramdan ekle :)" diyerek iletişimin kopmaması adına bir girişimde bulunmuş. siz ise reddetmişsiniz.

"adım atarsam konu artık farklı noktalara da gidebilir" kısmındaki "farklı noktalar" ile kastettiğiniz nedir? yani bu noktada kendinize fazla güveniyorsunuz gibi geldi. iş arkadaşlığı dışında muhabbetinizin olmadığı bir kişiyle ilk defa karşılıksız sohbet edeceksiniz ve konuşunca hemen sevgili olacağınızı zannediyorsunuz. karşı taraf da sizi bir arkadaşı gibi görüyor olamaz mı, illa sizden hoşlanmış mı olmalı? hadi hoşlanmış diyelim, belki sohbet sarmayacak ve sürdürmek istemeyecek(siniz). fazla anlam yüklüyorsunuz. biraz rahat olun.

son olarak instagram tanımadığınız bir kişiyi tanıyabilmek için de kullanılan bir araç. yeni açacağınız -yani hiç geçmişi olmayan- hesap saklayacak bir şeyleriniz olduğu şüphesini uyandırabilir. sizin yerinizde olsam instagram hesabı açmamaya devam eder, ama bir şekilde sohbeti farklı kanaldan devam ettirip buluşmaya çalışırdım.
0
tnz
(09.11.25)
instadan eklersin mevzusu özel bir anlam ifade etmiyor bana göre. Ara, de ki merak ettim yaa nereye gidiyorsun nasıl oldu vs. sonra son mesajlarında siz'li biz'li konuştun şirketle beraber bizi de mi geçmişte bıraktın cart curt derken verdiği cevaplar ve tonlardan olay bir yere gidiyor mu gitmiyor mu anlarsın. arkadaşça aramış olursun yani bir şey yok bunda.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(09.11.25)
(8)

flortunuzu cafede baska bir karsi cinsle gorseniz

ala09
hemen anlam mi yuklerdiniz yoksa normal misiniz?bos vakti olanlara ozel ergenimsi storysidir. bir arkadasimin anlattigina gore...mevzudan bahsedeyim; yeni tanismis iki birey, cocuk bol bol kendinden bahsediyor, arkadaslariyla tanistiriyor hatta kadin tanisirken arkadaslari "evet epeyi dinledik senin
hemen anlam mi yuklerdiniz yoksa normal misiniz?

bos vakti olanlara ozel ergenimsi storysidir. bir arkadasimin anlattigina gore...

mevzudan bahsedeyim; yeni tanismis iki birey, cocuk bol bol kendinden bahsediyor, arkadaslariyla tanistiriyor hatta kadin tanisirken arkadaslari "evet epeyi dinledik senin hakkinda" gibi hk konusuldugunu biliyor. kadin daha icedonuk hatta bazen sessiz kaliyor cunku arkadaslari vs her sey cok yeni gibi. kadin hala bi bilinmez gibi zorla konusturuyorlar. cocuk cok komik ve eglenceli cok sessizlik olmuyo. ortalama iki gunde bir gorusuyorlar.
dun kadinin acil bir isi icin yabanci dil pratigi yapmak istiyor. ders alabilecegi hocaya ulasip 1 saat icinde ayarlayip gidiyor. cafede dersteyken cocuk ariyor kadin" dersteyim" dedigi an cocuk kapatiyor. kadin da hocayla acayip bir uyum yakalamis surekli guluyorlar bu sohbet gorunumlu ders yapilirken cocuk ayni mekana geliyor arkadaslariyla(tesaduf). kadin heyecandan parlarken cocuk gayet mesafeli, hocayla selamlasip "hic bolme dersi sandalye bossa alalim" deyip aliyor, gidiyor. cikarken de uzaktan bir selam, arkadasi ise bakmadan cikiyor. kadin belki ders cikisi tekrar ararim gorusuruz dese de ders mekan kapanana kadar suruyor ve gec olmasi nedeniyle evine donuyor. kiz haberlesmiyor ertesi gun ariyor cocuk acmamis, sonrasi derin sessizlik

simdi bu cocugun sessizligi manipulasyon mu? hakli haksiz var mi bilmiyorum ama kadin haber mi vermeliydi iletisememek disinda niye sogukluk girdigini anlamiyormus...
-8
ala09
(06.11.25)
çocugun bozulması normal diye düşünüyorum. kız bence her gün konustugu kişiyle bu kadar samimi değilken özel ders hocasıyla samimi olması onun daha bi flörtöz yapıyor.
+4
Başka
(06.11.25)
Anladığım kadarıyla ortada aldatmadan şüphelenilen bir durum yok. Mesele daha çok şekille alakalı.

Kadın takip edildiğini, gözlem altında olduğunu düşünüyor bu sebeple tepki koymuş. Adam da tepkiyi hak etmediğini düşünüp nezaket bekliyor.

İki taraftan birinin konuşmayı başlatması gerek. Haklı haksız yok çok. Kadının arayıp kusura bakma o gün görüşemedik deyip eğer rahatsız olduysa "neydi o, o gün birden görünce şaşırdım" deyip karşı tarafı dinlemesi gerekirdi. Diğer taraftan Adamın ertesi gün cevap verip "ya o gün de gerçekten tesadüfen oradaydık, yanlış anlaşılmasını istemem" diye açıklaması gerekirdi.

Kişisel alanı korumanın iki yöntemi var. Biri aktif, biri pasif. Kimi insan inada bindiriyor, sinir kaysayısı 0'dan 100'e saniyede yükseliyor ve hiçbir açıklama yapması gerektiğine inanmıyor. Bu cidden bence ilkokullu kavgası gibi bir tavır ve böyle çok insan var.

Kimi insan da rahatsız olduğu şeyi ve neden rahatsız olduğunu açıklayıp (en azından ilk kez gerçekleştiğinde) karşısındaki kişinin fikrini öğrenip onun karakterini anlamaya çaşılıyor. Bence bu ikincisi daha sonuç veren bir yaklaşım.

Bu senaryoda iki taraf da ilk yöntemi kullanmış. Kadının ertesi günkü araması bir derece olumlu, eğer gerçekten komple vazgeçilip artık olmaz denmediyse cevap verilmemesi manasız olmuş.

Bir manipülasyondan bahsetmek için erken. Eğer adam her alındığında sessizliğe bürünüyorsa bu manipülatif bir tavır. Ama manipülasyonda bir pattern olması gerekir. Tek seferlik bir tepkiye, hele ki böyle erken bir dönemde manipülasyon denemez sanırım.
0
akhenaten
(06.11.25)
daha önce hiç bahsi geçmediyse yeni tanışılan insanın "dersteyim" cevabından beklentisi farklı olur.
bence sosyal ortamda şen şakrak görüldüğü için kadının yalan söylediği düşünülmüş. kadının yalanını yakaladığını yüzüne vurmak için sandalye alma bahanesi seçilmiş. "hiç bölme dersi" sözü de laf çarpmak amaçlı söylenmiş.
+10
tnz
(06.11.25)
acil ingilizce pratiği, hem de karşı cins hocayla, kafede, gülüşerek... ama bizim yanımızda sessiz sakin birisi... ya nasıl acil bir ingilizce pratiği bu? 1 ders orada güldü eğlendi ve neye nasıl yaradı acil?? ne için acil???

ben olsam bu bahaneye inanmam ve yol verirdim. (kadınım)

ayrıca tnz +1
+4
art cat chocolate
(06.11.25)
ben de olsam açmazdım. başka bişey söylemeye gerek yok.
+3
Fodera
(06.11.25)
Bu olayla ilgili sorunun "çocuk manipülasyon mu yapıyor?" olmasını garipsedim açıkçası. Haklı haksız var mı daha makul bir soru mesela. Haksız var, o da hanım kızımız. Çocuğun bozulması çok normal +1
+4
himmet dayi
(06.11.25)
bu hikayede ozur dileyen cocuk oldu, iliski uzmanlarinin bilgisine....
-2
🌸ala09
(07.11.25)
Çocuk abayı yakmış. Haksız olmamasına rağmen özür dilemiş. Hanım kız kendini haklı görmeye devam edebilir. Ama hanım kız şunu unutmasın. Çocuk bir kez alttan alır, iki kez alttan alır. Üçüncüde eeeh eytere bea der geçer.
+2
himmet dayi
(07.11.25)
(1)

yurtdışı ikamet değişikliği

kentuckyfc
Yurtdışında öğrenci olarak yaşıyorum.Gittiğimde ikamet adresi değişikliği vs uğraşmadım. Şu an Türkiye'deyim, bu işi nerede yapmak mantıklı olur? Bu işlem nasıl yapılıyor?
Yurtdışında öğrenci olarak yaşıyorum.

Gittiğimde ikamet adresi değişikliği vs uğraşmadım. Şu an Türkiye'deyim, bu işi nerede yapmak mantıklı olur? Bu işlem nasıl yapılıyor?
0
kentuckyfc
(04.11.25)
yurtdışında oturumunuzu gösteren belgeleri türkiye'deki makamlar tanımayacağı için bu işi konsolosluktan yapmanız gerekiyor.
www.konsolosluk.gov.tr
+1
tnz
(04.11.25)
(5)

Gümrük sorusu

kizil karga
Bir süredir gümrüklerle ilgili yayınlanan reality programları izliyorum, aklıma bir şey takıldı. Mesela yolcu uçakla İngiltere'den geliyor yanında 2 bavul elektronik sigara var, bununla Türkiye'ye giriş yapmaya çalışıyor ama bu yolcu İngiltere'den çıkarken nasıl fark edilemiyor, yani tamam dünyanın
Bir süredir gümrüklerle ilgili yayınlanan reality programları izliyorum, aklıma bir şey takıldı. Mesela yolcu uçakla İngiltere'den geliyor yanında 2 bavul elektronik sigara var, bununla Türkiye'ye giriş yapmaya çalışıyor ama bu yolcu İngiltere'den çıkarken nasıl fark edilemiyor, yani tamam dünyanın dört bir yanına yolcu gidiyor gelen kısmında yakalanması daha kolay ama kendi ülkesinden çıkarken de kimse ya bi dur birader bu neymiş demiyor mu xray cihazından falan geçerken, tabii ülkelere göre yasaklı ürünler farklılık gösterebilir ama bunun gibi başka örnekler de var, nasıl oluyor bu gittiği yerde yakalansın amunike mi diyorlar?
0
kizil karga
(04.11.25)
ülkeden çıkarılan mal zaten her türlü yasal süreçten geçerek iç pazarda satışa sunulmuştur. o yönde bir denetim yapılmasına gerek yok. çünkü bundan elde edeceği bir gelir yok.
+2
tnz
(04.11.25)
ulkeden cikarken check-in bagajini x-ray'den gecirme uygulamasi hemen hemen hic bir avrupa ulkesinde yok. havaalanina giriste kontrol yok, girip bavulu verip ondan sonra ucaga giderken kontrolden geciliyor.
0
vudin
(04.11.25)
Check-in bagajinda kontrol olmali. Yani gumrukle ilgili konulara, ayni urunden cok fazla tasinmasina falan bakmiyorlardir da, sonucta bina girisinde kontrol yok. Check-in bagaji kontrol edilmiyorsa tehlikeli malzemeler de konabilir.
0
mbond
(04.11.25)
Evet gittiği yerde yakalansın diyorlar. Çünkü ülkeden ülkeye kurallar değişiyor. Çıkarken baksalar, hangi ülkeye gideceğine göre tek tek kontrol edilmesi gerekecek.
0
nickini vermek istemeyen uye
(04.11.25)
Misal ben Türkiye'ye sigara sokmaya calissam cantada kimse umursamaz. Ama 4 şişe alkol dersen riski var.
Tam tersi Fransa'da 6 şişe alkol koysam kimse umursamaz ama 3 karton sigara koysam riski var.
Bu sebepten çıkarken kimse umursamaz. Tek umursayacaklari para vs olur onun için de köpekler var (para, uyuşturucu).
0
logisticsmanager
(04.11.25)
(17)

Sporda kullanılan matın evde kullanılması hk

screwedup2
Merhabalar,Eşim ile bir konuda diğer insanların fikrini merak ediyoruz sizlere danışmak istedik.Ben spor salonuna gidiyorum. Spor salonunda ayakkabımı değiştiriyorum ve yoga dersine giriyorum. Diğer insanlar da yoga dersine katılırken ayakkabılarını değiştiriyorlar. Yoga dersinde kullandığım matımı
Merhabalar,

Eşim ile bir konuda diğer insanların fikrini merak ediyoruz sizlere danışmak istedik.

Ben spor salonuna gidiyorum. Spor salonunda ayakkabımı değiştiriyorum ve yoga dersine giriyorum. Diğer insanlar da yoga dersine katılırken ayakkabılarını değiştiriyorlar.

Yoga dersinde kullandığım matımı evde kullanıp spor yapmak istiyorum. Eşim bunum hijyenik olmadığını düşündüğü için rahatsızlık duyuyor. Siz bu konuda ne düşünürsünüz?

Ekstra not: 2.yi almayı düşündük fakat kendime paraya kıyıp güzel bir mat almıştım. Onu kullanmak istiyorum. İki tane pahalı mat almak da mantıksız geliyor.
0
screwedup2
(02.11.25)
Herkesin ayakkabısının ne kadar temiz olduğuna emin olamazsın.
Kaldı ki tuvalete, duşların olduğu yere giriliyor o ayakkabılarla, sadece salonda giyse bile temiz kalması mümkün değil.

Pahalı bişey de değil mat bi de yani.
+3
Bruce
(02.11.25)
Spor salonu zemini nasıl? Yeterince hijyenik mi? Diğer insanların orda giydiği spor ayakkabıları sadece orası için mi başka yerlerde de giyiyorlar mı? Bunların cevabına göre değişir.
0
Amaranta ursula
(02.11.25)
Eşiniz kesinlikle haklı.

Ben dışarda giydiğim şeyleri bile evde gitmiyorum kaldı ki mat dediğiniz şey artık paspasa dönüyor :)
+1
makbur
(02.11.25)
Eşiniz haklı.
+1
Mirket
(02.11.25)
eşiniz haklı.
+1
black holes in the sky
(02.11.25)
Evet spor salonunda insanlar ayakkabı degiştiriyor fakat ayakkabılarını degiştirilecegi soyunma odasına gidene kadar dışarı ayakkabısıyla giriyor. Sonra çantasından çıkarıp salon ayakkabısını giyiyor. Fakat o salon ayakkabısıyla biraz önceki ayakkabı ile bastıgı yerlere basıyor. Hatta insanlar wcye gidecegi zaman hiç biri salon ayakkabısını degiştirip öyle girmiyor. Wcde bastıgı salon ayakkabıyla yine içeri giriyor. Kesinlikle hijyenik degil. Asla önermem
0
limonlu eksi
(02.11.25)
Ben bu kadar titiz bir insan degilim, dolayisiyla kimin hakli oldugu ile ilgili fikir veremem ama yeni mat almak istemiyorsaniz, matin altina serecek ucuz yollu bir cozum bulmayi deneyebilirsiniz demeye geldim. Yani acikcasi tam olarak titizlik nedenini de anlayamadim, matin altinin pis olmasi galiba degil mi esinizin sorun ettigi sey?
+1
kassiopeia
(02.11.25)
Hijyenik olmayabilir ama o kadar da hijyene ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. Kullanılabilir.
Sonuçta evde yatağın çarşafın üzerine koymayacaksiniz yerde olacak.
+1
kisa
(02.11.25)
kullanılır. madem bu konuda bir hassasiyet var, o halde ikinci mat almak yerine var olanın altını üstünü silmek daha kolay olmaz mı?
+2
tnz
(02.11.25)
Yoga yapılan yere niye ayakkabıyla giriliyor ki? Yasak olması lazım.
0
auroraaurora
(02.11.25)
eğer evde kullanmadan önce temizlemiyorsanız hijyenik değil.
0
false pretension
(02.11.25)
Spor salonu ne kadar hijyenik nereden biliyorsunuz ki. İlla içinize sinmiyorsa bir mat daha almanda sıkıntı olmaz bence, almalısın.
0
muhayyer divan
(02.11.25)
Dışarıda kullandığım bir şeyi evde kullanmam. Dışarıdan gelir gelmez üzerimi değiştiririm eğer birinin evine gittiysem çorabımo mutlaka değiştiririm.
Spor salonu temiz görünüyor olabilir ama herkesin matlarını temizleyip temizlemediğini bilemezsiniz. Özetle bence hijyenik değil.
(Eskiden gittiğim yoga stüdyosu derse başlamadan önce matları dezenfektan ile sildiriyordu.)
0
suicides underground
(03.11.25)
Bu kadar “hijyenik” insanlar bence çok yorucu. Ama anlamadığım bir nokta var, neden ayakkabıyla yoga yapılıyor ki?

Gelince matınızın altını bi bezle silin, herkesin gönlü olur bence.
+1
kuehles blondes
(03.11.25)
imkanım varsa ve mat benim için çok önemliyse kesinlikle ikincisini alırdım.
0
a7x
(03.11.25)
eşinize hak verdim, spor salonları inanılmaz pis yerler hatta bununla ilgili reelsler vardı pislik ölçen aletlerle ölçüyorlardı tuvalet daha temiz çıkmıştı.
eve ayakkabı ile giriyorsanız mat kullanılabilir. girmiyorsanız kullandığınız yeri falan temizlemek sonrasında güzel olur.

mesela montunu falan temiz eşyaları ile aynı yere asanlarıda anlamam.
+1
eja
(03.11.25)
ben bundan sizin gibi asla rahatsiz olmazdim. esim olurdu :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.11.25)
(3)

Almanya'da trafik cezası yedim

HellKeePer
Türkiye'de yaşıyorum. Dusseldorf'ta fuar için kiraladığım rent a car aracının camına park cezası yapıştırmışlar 30 euro. Bu nereye nasıl ödenecek?teşekkürler
Türkiye'de yaşıyorum. Dusseldorf'ta fuar için kiraladığım rent a car aracının camına park cezası yapıştırmışlar 30 euro. Bu nereye nasıl ödenecek?

teşekkürler
0
HellKeePer
(02.11.25)
aracı teslim ederken kiraladığınız yere sorun.

ama eskiden şöyleydi: ilgili kurum araç sahibine bir ara tebligat gönderiyordu. araç kiralama şirketi de sizin başvuru sırasında verdiğiniz kimlik ve adres bilgilerini ilgili makama iletiyordu. araç kiralama şirketi bu "araştırma" işlemi için sizden ayrı bir ücret tahsil ediyordu. sonra tebligatın türkiye'ye gönderilmesini bekliyordunuz. tebligat 2-3 ay içerisinde gelmezse araç kiralama şirketine "tebligat gelmedi kestiğiniz araştırma ücretini iade edin" diyordunuz ve ücret iade ediliyordu.
tebligat gönderim masrafı, cezadan daha yüksek olduğunda, yani buna değmediği durumlarda, yurtdışına tebligat göndermiyorlardı. yani ceza iptal ediliyordu.
0
tnz
(02.11.25)
Eger elinizdeki belgede banka hesabi vs. yazmiyor ise ödemi teblikati posta ile arabanin bagli bulundugu adrese gelir bu da rent a car oluyor. bence rent a car firmalarinin hakim oldugu bir konudur bu. onlar yardim eder.
0
bonaparte
(02.11.25)
Park cezası muhtemelen.
IBAN vs yazar, swiftle ödeyin gitsin. Olay rent a car şirketine giderse onlar üstüne “işlem ücreti” diye ekstra ücret koyabilirler büyük ihtimalle.

Googletranslate kullanın, direkt fotoğraftan çeviriyor, orada nereye ödeyeceğiniz vs yazar.
0
kuehles blondes
(03.11.25)
(14)

Evlilikte erkeğin belli durumlarda otorite, üst gibi olmak istemesi sizce normal ve sağlıklı mı?

psmstc
Yani normalde eşit ilişki var. Her iki tarafın kararlarına göre de hareket ediliyor. Ama erkek belli durumlarda otoritesi hissedilsin kendisine saygı gösterilsin istiyor bu normal sağlıklı bir beklenti mi?
Yani normalde eşit ilişki var. Her iki tarafın kararlarına göre de hareket ediliyor.

Ama erkek belli durumlarda otoritesi hissedilsin kendisine saygı gösterilsin istiyor bu normal sağlıklı bir beklenti mi?
-2
psmstc
(02.11.25)
kesinlikle erkek daha fazla dominant olmalıdır.
+1
HellKeePer
(02.11.25)
Saygı böyle erkeklik şovlarıyla kazanılmaz. Bir diğer sorun da erkekler açık büfe gibi bu sorumluluklarını canları istediği konuda gösterip canları istemediği konularda salağa yatıyor, görmezden gelmeyi seçiyor
+5
grimavi
(02.11.25)
Eşit olan evlilikler çok sürmez genelde, erkeğin bi şekilde baskın olması lazım. Bunu eşitlik adı altında değerlendirince çılgına dönüyor bazı femninistler. Bu işin doğası bu sakin…
-3
olaylar olaylar
(02.11.25)
Tanıdığım kadınlar içinde hatta baskın olanlar bile erkeğin daha baskın olması, birşeyleri başlatan kuran yöneten olmasını istiyorlar.

Kadınların doğası gereği sanıyorum koruyup kollanmak ve bir erkeğin bir şeylere karar verip ona uyması hoşlarına gidiyor.

Ben erkeğim ama öyle baskın özelliklerim yok malesef.
Ama gördüğüm kadarıyla ilişkide erkek baskın değilse kadın bunu kullanıyor başka erkeklere gözü kayıyor.
Her durum için değil tabiki, tersi durumlarda var elbet
-3
kararsızataletfilozofu
(02.11.25)
tabi ki normal. bu çok temel bir istek. kadın sevgi ister, erkek saygı ister. bu bilginin ilkokulda verilmesi lazım
-6
abelardo
(02.11.25)
hold the door
(02.11.25)
madem video paylasiyoruz

m.youtube.com
0
WithWorth
(02.11.25)
otorite güç ve zor kullanmakla ilişkili bir terim. bence ilişkiler dahil hayatın hiçbir alanında olmamalı. sahiplenme olur, koruma olur, uzmanlık olur, iki taraf da okeyse bunda sorun yok ama otorite benim kafamda zor kullanmakla ilişkili çağrışımlar yapıyor.

olayın şu tarafı da var tabii. 5 kadın 1 erkek oturduğumuz masada "kadınların çoğu otoriter erkek sever" lafına tetiklenip aynı argümanı öne sürünce kadınlar tarafından beklediğimin çok çok üstünde bir yadırgamayla karşılaşmıştım. internetteki kadınlar gerçek hayatta nerede ben de çok merak ediyorum.
0
aloha snackbar 3
(02.11.25)
erkek ister de
erkeğin öyle bir kapasitesi, dominant olacak bir vasfı, yeteneği bişeyi var mı? yok ki.

sıkıntı burada bence
benim dediğim olacak
e olsun da
sebep?
daha zeki misin, neyi becermişsin mesela? daha kariyerli misin, hayatta daha tuttuğunu koparmış başarmış bi pırıltı göstermiş misin?

etrafımdaki erkekler kadınların tırnağı etmiyor %90 böyle...kadınlar daha baskın olmak filan istemiyor, istediğinden değil ortalamada erkekler vasıfsız.
+1
subcomponent
(02.11.25)
cinsiyet rolleri üzerinde eşitlik diye bir şey insan medeniyetinin kültürel kodlarında yok. daha medeni kanundan "ailenin reisi erkektir" hükmü ilga edileli 2 nesil bile geçmedi. tam eşitlik evlilik dışı ilişkide olabilir ancak. çünkü boşanırken kadının çok daha zayıf ve korunmaya muhtaç olduğu varsayımı ile karara çıkıyor dosyalar.

her anlamda eşit olacağız diye düşünen insanların evlilik dışı ilişki sürdürmeleri gerek diye düşünüyorum.
0
loch ness
(02.11.25)
subcomponent +1
anne babasının sözünden çıkamayan erkekler dominantlık yapmaya kalkışınca komik oluyorlar.
0
deartheodosia
(02.11.25)
Adil olmakla beraber evet olmalıdır.
Kadının hakların olması ve hakların korunması önemli.
Yoksa eşitlik adı altında diğer türlüsü anlamsız bir rekabet olur sadece.
0
diyecevaplandı
(02.11.25)
çok muallak sormuşsunuz.
"belli durumlar"dan bir örnek verir misiniz?
"otorite, üst gibi olmak", "otoritesi hissedilsin" ile ne kastediyorsunuz, açar mısınız?
"kendisine saygı gösterilsin" beklentisi neden sadece belirli durumlarla sınırlandırılıyor? bence karşılıklı saygı her zaman olmalı.
+1
tnz
(02.11.25)
Her erkek ve her kadın saygı bekler. Saygı iki şekilde hissettirilir, biri kişinin yapısına, hassasiyetlerine, ihtiyaçlarına ve tercihlerine olan saygı, bunları rencide etmemek, mümkün olduğunca yerine getirmek şeklinde gösterilir. İkincisi de saygı sözlerle, ses tonuyla, bazı jestlerle ifade edilir. Mesela saygıdeğer müdürüm, değerli yurttaşlar, sevgili eşim gibi. Hal dili yani içinde bulunulan psikolojinin yaydığı enerji çok etkileyici bir unsur bana göre, hisseden hisseder.

Erkeğin saygı beklemesi eğer (bkz: perestiş) beklemek şeklindeyse o erkeğe kibirli denir en hafifinden (kadın da olsa ona da öyle denir). Ama erkek kendisine gösterilen saygıda genel olarak problem görüyorsa bunun çözümü oturup konuşmaktır bence. Herkes saygı bekler, erkeğin fazladan saygı beklemesi bence normal değildir.

Erkeğin gazı da samimi teşekkür ve övgüdür, o da ayrı.
0
muhayyer divan
(02.11.25)
(2)

Faturasız hat ücretleri

Sermet Hörmet
Güncelde nedir? Yakın zamanda yeni hat alan varsa ne kadara aldı? Web sitelerinde pek sağlıklı bilgi yok bu konuda sanırım
Güncelde nedir? Yakın zamanda yeni hat alan varsa ne kadara aldı? Web sitelerinde pek sağlıklı bilgi yok bu konuda sanırım
0
Sermet Hörmet
(30.10.25)
bayiler arada kota doldurmak için ucuza satabiliyor. bakman sorman lazım. bimcellden ucuza bulabilirsin. özellikle vodafoneda. ama kıyıda köşede kalmış bayilere bak
0
jelly bear
(30.10.25)
var da siz görememişsiniz.
bir seferlik alınan yeni tesis özel iletişim vergisi (570 TL) ve telsiz ruhsat ücreti (258,04 TL) yüzünden yeni hat alımı en az 828,04 TL olur. bunun üzerindeki ücretlerde aradaki fark bayilerin kendi payı gibi. online başvuru ile en düşük ücreti ödersiniz.
buna ek olarak her yıl alınan telsiz kullanım ücreti var (258,04 TL). nedense yeni hat alımında peşin ödeniyor diye aklımda kalmış. bunu da eklerseniz toplam 1086,08 TL.
0
tnz
(30.10.25)
(1)

Numara gizleme

mermaidd
Alacağınız yada halihazırda olan numaralarınızın 11880 gibi yerlerde sorgulanmasını nasıl engelleyebiliriz? var mı böyle bir şey?
Alacağınız yada halihazırda olan numaralarınızın 11880 gibi yerlerde sorgulanmasını nasıl engelleyebiliriz? var mı böyle bir şey?
0
mermaidd
(28.10.25)
yeni hat alırken ya da numara taşırken doldurulan sözleşmelerde "numaram rehbere geçsin" gibi bir alan bulunur. işaretlemezseniz, numaranız listelenmez.
numaranız rehbere geçmişse, silmek için operatörünüzün internet sitesindeki "bilinmeyen numaralar" hizmetini inceleyin. detay kısımlarında bu bilgi yer alıyor.
+1
tnz
(28.10.25)
(10)

Görseldeki sandalyelere ne deniyor, internette bulamıyorum...

stanhiver
Paintte çizmeye çalıştım. Arkalığının olmaması ve bacakların pozisyonundan anlaşılır diye umuyorum :) Ne deniyor bunlara almak istiyorum ama bir türlü google'a anlatamıyorum.Kullanan var mı uzun vadede nasıl değerlendirirsiniz bir de? https://imgur.com/a/aS5fITp
Paintte çizmeye çalıştım. Arkalığının olmaması ve bacakların pozisyonundan anlaşılır diye umuyorum :) Ne deniyor bunlara almak istiyorum ama bir türlü google'a anlatamıyorum.
Kullanan var mı uzun vadede nasıl değerlendirirsiniz bir de?

imgur.com
+1
stanhiver
(26.10.25)
bar taburesi?
0
my fault
(26.10.25)
Değil ya. Dizlerini kırarak oturuyorsun ve araya bir parça giriyor. Öne doğru bacaklarından destek alınarak oturulan garip bişey.
0
🌸stanhiver
(26.10.25)
cross legged chair ya da criss cross chair
0
lemmiwinks
(26.10.25)
Bu da değil maalesef. Bağdaş kurmuyorsun otururken. Görseldeki gibi duruyor bacaklar. Dizler kırık aşağı doğru ama dizin arkasında destek var.
0
🌸stanhiver
(26.10.25)
www.youtube.com

Amazonda tükenmiş.

www.amazon.com.tr
0
Mirket
(26.10.25)
Bu da değildi ya, giyilen bişey yoktu benim dediğimde.
0
🌸stanhiver
(26.10.25)
bu da olabilir

www.trendyol.com
0
yurtsuz john
(26.10.25)
Değil ama ne oturaklar varmış dedim :)
0
🌸stanhiver
(26.10.25)
kneeling stool/chair?
+4
tnz
(26.10.25)
Teşekkürkler aynen buymuş.
0
🌸stanhiver
(26.10.25)
(5)

numaramın kayıtlı olmadığı android telefonlarda eski şirketimin ismi çıkıyor

co2s2
numaramın kayıtlı olmadığı android telefonları ararsam, arayan olarak eski şirketimin ismi çıkıyor. şirkette çok uzun çalıştığım ve uzun dönem şirketin tek kontak noktası ben olduğum için sağda solda numaramı şirketin ismiyle kaydetmeleri beni şaşırtmaz.google maps'te şirketin numarası olarak benim
numaramın kayıtlı olmadığı android telefonları ararsam, arayan olarak eski şirketimin ismi çıkıyor. şirkette çok uzun çalıştığım ve uzun dönem şirketin tek kontak noktası ben olduğum için sağda solda numaramı şirketin ismiyle kaydetmeleri beni şaşırtmaz.

google maps'te şirketin numarası olarak benim numaram yok.

bunu nasıl düzeltebilirim? ismim çıksın istemiyorum. daha doğrusu herhangi bir isim çıkmasın. dümdüz numara çıksın.
0
co2s2
(25.10.25)
Ekstra bir uygulama yoksa Samsung Android hiya diye bir altyapı kullanıyor sanırım arayan kimliği için. Oraya bakmak lazım numara sildirme ya da kayıt düzeltme var mı.
0
anon1m
(25.10.25)
Şu numara kime ait uygulamalarda senin numaran en çok nasıl kaydedildiyse ve karşı tarafta o programlardan biri yüklüyse o şekilde çıkıyor ekranda.
0
Phoebe
(25.10.25)
@phoebe +1
aşağıdaki bağlantıları kullanarak, telefon numaranızın ilgili uygulamaların listelerinden çıkarılmasını talep edebilirsiniz.
www.truecaller.com
hiyahelp.zendesk.com
www.robokiller.com
0
tnz
(25.10.25)
şu numara kime ait uygulaması nedeniyle olmayabilir.

benim bir mali müşavirlik ofisim var, "soyadım mali müşavirlik" diye de bir google işyeri hesabım var. sabit numaram görünür şekilde, cep telefonum görünmez şekilde orada kayıtlı. nasıl ilişkilendirip okuyor, hangi uygulama bunu yapıyor bilmiyorum ama ben de kayıtsız bir samsung'u aradığımda ekranında "soyadım mali müşavirlik" şeklinde çıkıyorum.

kimse beni "soyadım mali müşavirlik" diye uzun uzun kaydetmiş olamaz. ya adımla soyadımla kaydederler, ya da maasebeci bora abi, bora abi masebe, bora bey (soyadsız şekilde) falan diye kaydediyorlar genelde. öyle "soyadım mali müşavirlik" diye kurumsal şekilde kaydeden yoktur. büyük ihtimalle google'dan çekiyor.

eğer uzun süre çalıştıysanız, google'ın bir yerlerinde de telefonunuz işyeri telefonu olarak işaretlendiyse oradan çekiyordur.
0
kibritsuyu
(25.10.25)
araştırdım, gerçekten de Samsung'un smart call app'inde hiya altyapısı varmış. hiya'nın websitesinde yanlış bilgi bildirim bölümü var. mesaj attım, geri döndüler, "veriyi sildik, Samsung smart call'dan silinmesi de bir kaç günü bulur" dediler.
+1
🌸co2s2
(29.10.25)
(13)

Aşırı Değer Verme

cemallamec
Sevgili Güzin Ablalarım,Hayatımdaki yakın insanlara aşırı değer veriyorum ve bir müddet sonra fark ediyorum ki “ben onlar için hiçbir şeyim”. Hayatlarında en ufak şeyde kolayca silinecek biriymişim. El üstünde tuttuğum her insandan bunu gördüm. İnsanlara pek fazla değer vermemek lazım denecek ama bu
Sevgili Güzin Ablalarım,

Hayatımdaki yakın insanlara aşırı değer veriyorum ve bir müddet sonra fark ediyorum ki “ben onlar için hiçbir şeyim”. Hayatlarında en ufak şeyde kolayca silinecek biriymişim. El üstünde tuttuğum her insandan bunu gördüm. İnsanlara pek fazla değer vermemek lazım denecek ama bunu törpüleyemiyorum. Onlar benim için kıymetli ve onları seviyor iken ben onlar için anlamsızmışım ki bunu sonra fark ediyorum. Fark edince de uzaklaşıyorum ve karşı tarafın da hiç umurunda olmuyor. Ben ise her daim o kişileri özlüyorum ya da anıyorum ya da neden böyle davrandılar diye üzülüyorum ya da bana verdikleri değeri anlayıp kahroluyorum.

Herkesin en zor gününde de en güzel gününde de yanında olurken bir kere zor günümde yanımda olmadılar. Muhabbet etmediğim mesafe koyduğum insanın yaşadığı kötü bir olayda hemen ona ulaşırım ya da mutlu bir şey yaşamışsa tebrik ederim.

Kendimi durdurmaya çalışsam da benim onlara verdiğim değeri azaltamıyorum. Herkese değer verirken ben herkes için bir kullan-at aparatı gibiyim.

Arayıp sormasam aramayacaklar. Sizce ben mal mıyım allah aşkına dürüst olun? Beni siklemeyen insanları neden hala anıyorum, kendi zihnimden çıkaramıyorum?
0
cemallamec
(22.10.25)
Kendinden fazla feragat ettiğin her ilişkide ilk gözden çıkarılan sen olursun. Fazla fedakarlık fazla vefasızlık getirir demişler. Her şeyi dozunda ayarlaman gerekir. Başına gelenlerden ders çıkartmadıkça maalesef ki üzülen taraf olmaya devam edeceksin. Arkadaşlarının seni kullandığını düşünüyorsan iletişimi kes yeni çevre edin en basit yöntem bu.
+1
mermaidd
(22.10.25)
Iletişimi tamamen keserdim ben. Ilişkiler karşılıklı. Kendine dönmek kendine dışardan bakmak ve kendini geliştirmek en iyisi bu durumda
0
pembediken
(22.10.25)
Ben ne zaman bunu yazdım diye düşündüm okurken. Kendimi gördüm. Bende şöyle oldu alttan alan, fedakarlık yapan, jestlerde bulunan ilgi gösteren biriydim ortamlarda. Ama zamanla değer verilmediğini, insanların ortada hiçbir sebep yokken veya en ufak bir konuda çok kaba şekilde silebildiklerini, zor zamanimda yanımda olmamaktan cekinmediklerini üstüne bir de bunun sitemini edince suçlandığımi görünce artık patlama noktasına geldim nihayetinde biz de insanız. Maalesef belki de bu tecrübeler bize doğru hayat tecrübesi edindiriyor.

Şimdi ise yine hayatımdaki insanlara çok değer veriyorum. Kullanıldığımi hissettiğimde mesafe koyabiliyor veya arkadasligimi kesiyorum. Eskiden olsaydı belki yıllarca alttan alır görmezden gelir yok ya ben yanlış anladım diye diye toksik ilişkileri barindirirdim köşede.

Bence biraz mesafe koymak, her mutlu veya dertli zamanlarimizi paylaşmamak, gizemli olmak, sürekli plan yapan taraf olmamak, sürekli sürpriz yapan taraf olmamak, belirli bir arkadaş veya arkadaş çevresine takılı kalmamak gerekebiliyo sanırım. En iyi insan dediğimiz kişiler bile değişen koşullarda size karşı da degisebiliyorlar. Bu yüzden hayal kırıklığı yaşamamak adına belki de böyle olunmalı.
+1
egerbiryolcu
(22.10.25)
demek ki yanlış insanlara değer veriyorsunuz. bu bir yana.

"arayıp sormasam aramayacaklar." dediğiniz kişileri seviyor, onlarla konuşmak istiyor ya da birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorsanız niye onlardan girişim gelmesini bekliyorsunuz ki? siz arayın, siz mesaj atın bu kadar basit. sonuçta kendi mutluluğunuz için yaptığınız bir hareket. niye "hep ben arıyorum" diye hayıflanıyorsunuz ki?
0
tnz
(23.10.25)
@tnz, iyi misin arkadaşım sen? Yazılanları bu kadar yanlış yorumlamak nedir böyle
+1
🌸cemallamec
(23.10.25)
Gecen bir sey dinlemistim o kadar mantikli ve hosuma gitti ki. Mesela bi elma alacaksin gidiyorsun elmaciya diyosun ki bana bi elma ver, parayi veriyorsun ama sana elmayi vermiyor. Sen bekliyorsun ama vermiyor sonra ertesi gun diyorsun ki daha cok para vereyim belki dunku para az geldi yine gidip daha cok para veriyorsun ama yine elma yok. O elmaciya normalde olsa tekrar gider misin? Hatta ilk gittiginden sonra gitmezsin muhtemelen cunku para verdin elma alamadin, parani geri de vermedi. Sevgi de boyle iste alma verme dengesi olmadan surekli vermemek lazim. Ben de boyleydim birine cok deger veriyordum yani kendi ustume psikiyatri ilaci bile yazdirdim onun parasi yok diye, alip ona vermistim icsin iyi hissetsin kendini diye. Parami da, yemegimi de paylastim. Hep maddi, manevi sıkıntıları vardı 5 dk güldürmek icin 2 metro degistiriyordum is arasinda yaninda olmak icin. Sonra bi gun benim bi derdim oldu bana amaan benim de derdim basimdan askin dedi o gun vazgectim hala gorustugum bi insan ama artik caba sarfetmiyorum denk gelirse gorusup sohbet ediyorum. Etrafimda bana faydasi olmayan kimseyi birakmadim bu fayda maddi bir fayda degil kesinlikle annem babamdan baska kimseden cok sıkışsam da maddi destek istemem. Bir insani ben seviyorsam ve deger verip iyi ve kötü gününde yaninda oluyorsam ama o hic olmuyorsa aninda cikartiyorum hayatimdan. Ben kimsenin fanı değilim. Deger verir karsiligini alirsam iliskim devam eder yoksa kimseyi cekemem ve kimse icin güzel canimi üzemem. Ben bir taneyim, bi daha bu dunyaya gelmicem olabilecek en yuksek seviyede kendi mutlulugumu dusunmeliyim. Beni seven ve onemseyen insanlarla etrafimi doldurmaliyim.
0
matilda
(23.10.25)
Benim gibi kazık yersen öğrenirsin
-2
Kahvedesu
(23.10.25)
sevgi eksikliği hissediyorsun, seni sevsinler istiyorsun. ama bu kendi kendine olacak şey değil. bu eksikliği insanları daha çok sevmeye çalışarak kapatma. akışına bırak.
+1
koela
(23.10.25)
sevgi, ilgi, onay ve anlaşılabilme ihtiyacımız var hepimizin. bazen bunlara ulaşabilmek için insanları farkında olarak veya olmadan duygusal olarak borçlandırmaya çalışıyoruz aşırı vericilikle. yaparken de böyle yaptığımızın, verciliğimizin sınırları aştığının farkında oluyoruz ama durmuyoruz çünkü muhtemelen bir şekilde bu iletişim şekline maruz kalmışız ve bizde içselleştirmiş olabiliyoruz.

alma-verme dengesini gözetemediğimiz yerlerde en kolay yol olan ve kontrol alanımızda olmayan karşı tarafı suçlamak yerine kontrol alanımızda olan kendimizde aksayan noktayı bulmak ilerleyen dönemlerde aynı deneyimleri yaşamamanın en temel anahtarı bence. özdeğer, kusurluluk/değersizlik şeması, people pleaser vb. konuları araştırmak gelecekte bu örüntüden çıkabilmeniz için faydalı olabilir.
+2
Phoebe
(23.10.25)
ben de arkadaşlık konusunda böyleyim. bütün duygularımı arkadaşıma yoğunlaştırıyorum, ona karşı çok açığım ve arka planda başka bir ajandam olmaz, şeffafım. ama yine en son bir arkadaşımda daha hayal kırıklığına uğradım. kendimi biraz daha geri çekeceğim ona karşı.

esasında evli olduğum için eşim en yakın arkadaşım, sosyalleşme ihtiyacımı hep onunla gideriyorum ama kız kıza arkadaşlığı da özlüyorum yalan değil
0
Hallegadola
(23.10.25)
Self-serving bias
+1
mikahakkinen
(23.10.25)
insanlara sandiginiz kadar karsiliksiz asiri deger verdiginizi sanmiyorum, muhtemelen cok icten ve temelden gelen sevgisizlik ve degersizlik ihtiyacinizi tamamen disariya delege etmis ve disardan karsilamaya calisiyorsunuz ve bu inanciniz o kadar derin ve yerlesmis ki bilincdisi bu inancinizi onaylayan (yani sizi degersiz ve sevilmeye layik hissettirmeyen) iliskiler kuruyor bu insanlari hayatinizda tutuyorsunuz. o zaman iste dipsiz kuyu gibi oluyoruz. bir turlu yetmiyor. insanlar bunu kendileri bile fark etmeden hissediyorlar ve uzaklasiyorlar, ya da kendi kendini gerceklestiren kehanet dedigimiz, surekli degersiz oldugumuzu onaylayan insanlarla bir araya gelip iliski kurmaya calisiyoruz ve tum yasamimiz temel inancimizi dogrulamakla geciyor. ingilizce biliyorsaniz confirmation bias, shadow work vs. olarak bakabilirsiniz.
+1
kassiopeia
(23.10.25)
Arkadaşlar, beni ne tanırsınız ne bir şey. Maşallah psikolojik teşhisleri koymuşsunuz. Kesinmiş gibi konuşmuş, üstüne çocukluğuma bile inmişsiniz.

Ben insanlarla çok çabuk kaynaşan biriyim. 1.200 km öteye hiçbilmediğim bir yere tek başıma taşındım ve burada insanlarla kolayca arkadaş oldum, dost oldum. İnsanlar aile ailem geldiğinde bile ailemi yemeğe davet ederler. Ama siz maşallah nerelere çekmişsiniz. Kendimden şüphe etmeye başladım. Olay çok farklı yöne evrilmiş. İnsanlara değer veren kişi psikolojik sorunluymuş ya da travamaları varmış gibi algılıyorum artık :) İnsanlara değer vermek, bence o insanı cepte görmek oluyor ve sonra o insan değersizleşiyor. Arkadaşımın babası vefat ettiğinde iki uçak değiştirip taziyeye gittim ama bunun çocukluğumdan kalan travmalardan ya da bilmem ne eksikliğinden ötürü olduğunu söylüyorsunuz şimdi. Ablam vefat ettiğinde ise aramayı bırakın mesaj bile yazmadı. Şimdi bende bir şeyler eksik olduğu için ona değer vermişmişim de bilmem ne…
+1
🌸cemallamec
(23.10.25)
(41)

Eşimle yaşadığımız son büyük tartışmayı yorumlar mısınız? (Evli ve boşanmışlara soru)

mahmuttt
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk. Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırı
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk.

Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırıyor çocuğa zorla saçına tokat takıyor.

O esnada ben koridordayım çocuk baba diye ağlamaya gözlerinden yaşlar gelmeye başlıyor. Tabi bu yüzlerce kere tekrar eden bir sahne olduğu için, artık benim tepemin tasa atıyor.
Gidiyorum içeri ağzımdan bir küfür kaçıyor dayanamıyorum çünkü sonra çocuğu alıyorum kucağıma o odadan çıkıp koridor tarafına geçiyorum.

Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var bu arada.

Bu gibi sözlerinden dolayı dün akşam çok gitmek istediği şehir dışındaki arkadaşına aile ziyaretini yapmayacağız dedim. Çünkü bana bu şekilde saygısız, terbiyesiz konuşan bir insana “hadi gidelim” dediği bir yere gitmek ona “Aferin” deyip ödül vermek gibi geliyor. Katlanamıyorum.

Bunun hazımsızlığı sabah da üzerindeydi diye düşünüyorum bu arada…

Çocukla bu olay yaşanmadan öncesi de var. Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum. Çünkü dün cumartesi tüm günü kendi Çekirdek ailemizle beraber keyifli bir şekilde geçirmiştik. Ve tüm haftayı da.

O da bugün kendi ablasına gitmek istiyordu. Tamam diyorum sabah annemle kahvaltı yapalım; öğleden sonra da ablana gideriz.

Sonra dönüp bana diyor ki annen kahvaltı yapmıştır zaten. Ben de o esnada öğrenmek için annemi arıyorum. Sonra bana diyor ki bana sormadan niye arıyorsun. Sonra telefonu kapatıyorum. O esnada annem geri arıyor. Ben de emrivaki yaparak yarım saat sonra seni alacağız diyorum kahvaltı yapacağız. Bu emrivakiyi yapmamın sebebi ise şu. Annemle çekirdek ailemi bir haftada sadece yarım gün bir araya getirmek bana göre bir yaşlıyı sevindirmek iyi bir şey. Çocuk için de bu ortamı görmesi iyi birşey bana göre. Ve eşim maalesef bu konuda ikna edemediğim için buna mecbur kalıyorum.

Sonra biz çocukla beraber hazırız. Onun giyinmesini beklerken diyor ki ben gelmiyorum. Çocuğu da hiçbir yere çıkaramazsın. Sen git annenle ne yapıyorsan yap. “ Annen neden aramıza giriyor” diyor.

Fakat konik olan annem çok nezaketli gariban bir kadın. Asla eşime karşı karşı bir gün bile en ufak bir kaynanalık yaptığı olmamıştır. İşine karıştığı asla yok, aksine sürekli annelik yapıyor. Bu arada çalıştığımız için beş gün çocuğumuza da o bakıyor.

Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor.

Sonra ben de çok ağır ağırıma gittiği için bir tokat atarak karşılık veriyorum. “Sen bana nasıl vurabilirsin” diye.

Sonra izin verdi ben çocuğu aldım ve anneme geçtim. O esnada kendi annesini aradım. Çünkü kendisi benden önce arayıp yanlı bir şekilde olayları anlatacağına çok emindim.

Annesine bu durumları açtım, konuştum. Annem de kadınla gözlemlerini paylaştı. Dedim ki ben bu olaydan sonra o eve hiçbir şey olmamış gibi gidemem ya siz kendisini çağırın evinize, çocukla beraber gelsin konuşun.

Bu durumu kayınpederime de paylaşın. Ya da siz gelin bir hafta burada hem çocuğa bakın hem de bu konuyu konuşun. Terbiye saygı sınırlarını aşırı bir şekilde aşmış durumda çünkü dedim.

Muhtemelen kayınpeder de arka planda dinliyordu.

Sonra kayınvalidem kayınpedere olayı durumu sansürleyerek anlatır diye durumu bütün açıklığıyla mesaj olarak Kayınpedere de yazdım.

Allah rızası için şu olayı lütfen bir yorumlayın. tecrübe deneyimlerinizle bana bir yol haritası çizin lütfen.

Teşekkürler.

İhtiyaç üzerine Ekleme:

annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
0
mahmuttt
(19.10.25)
Kendisini yetiştirememiş sözde iki yetişkin görüyorum. Arada olan gariban cocuga acıdım.
Bu anlattıklarında da ikiniz haksızsınız. İkinizin de ciddi şekilde düşüncesini davranışını değiştirmesi gerekir ama bu saatten sonra ve fiziksel siddet olaylarından sonra bence bu iş öyle veya böyle bitecek gibi görünüyor.
+6
dedeminhirkasi
(19.10.25)
ikiniz de haksızsınız boşanın kurtulun çocuğa da yazık, ayrıca hikayenin seninle ilgili olan taraflarını yumuşatarak ballıyarak anlattığın belli, niye kadın sürekli annen aramıza giriyor muhabbeti yapıyor?
+7
nahtoderfahrung
(19.10.25)
Saygı ve tahammül kalmamış geçmiş olsun.
+2
anon1m
(19.10.25)
Çocuk varken ayrılmayı kesinlikle düşünmeyin. Son çaredir o ve o aşamaya daha çok zaman var.
Ya ikinizin de saydığı bir aile büyüğünün hakemliğine gidin. Ya da bir aile terapisti bulun. İncir çekirdeğini doldurmayacak büyüklükte devasa sorunlarınız var sizin.
Ayrılın diyenler için de bir atasözü geldi aklıma. Bekara karı boşamak kolay gelirmiş.
-10
Mirket
(19.10.25)
selamlar, yaşadığınız bu sorun için üzüldüm ama her ne olursa olsun eşinize tokat atmanız çok yanlış. bunu geçtikten sonra eşinizin geçinmeye niyeti olmadığını, sizin anneninizle kendisini yarıştırdığını düşündüm. bunu sadece sizin söylemlerinize dayanarak söylüyorum karşı taraf ne der ne anlatır bilemem. sonuçta hakim de değilim avukat da ama her ne olursa olsun üzüldüm.
+2
Fodera
(19.10.25)
öncelikle ikiniz de psikiyatriye gitmelisiniz. bunu kardeşim hastasınız vs. diye söylemiyorum, lütfen kötü algılamayın. öncelikle kendinizi ve neyi tetiklediğinizi çözmeniz lazım. bu süreçte de ilaç desteği yardımcınız olur.

anneniz, arkadaşlar şu bu çok gereksiz bir çok yük edinmişsiniz. siz birbirinizle evlisiniz. o şunu dedi bu bunu dedi, yok annemle kahvaltı falan bunlar sadece ikiniz arasındaki ilişkiyi devam ettirirken yük olan noktalar.

merak etmeyin kimseye bir şey olmaz.

ortada çocuk var iki insan olarak o çocuğun sağlıklı büyümesini sağlamanız gerekli.

tokat vs. zaten rezalet bir durumdasınız. bunu kibarca ifade etmenin yolu yok.

ilişki sürdürmek zaten aşırı zor bir durum daha da zorlaştırmayın kendinize. bi antidepresan alın.

başkalarını unutun ilişkinize bakın.

sürekli ben haklıyım o haklı, ondan bunu esirgerim düşüncelerinden sıyrılın. önemi yok.

bizim düşüncemizin de önemi yok.

sakin olun.
+5
gurur
(19.10.25)
kadin tarafi cocugu coktan silah olarak kullanmaya baslamis. cocugu alamazsin, götüremezsin, görüstüremezsin... üstelik cocugun gelisimini, özgüvenini yaralayacak cirkin laflar ediyor, bunu yapmasindaki amac da kocasini yaralamak. babasinin oglu gibi laflari cocugunu ve esini eziklemek icin sarfeden insanlar bence anne baba olmamali.
ayrica cocugun sacindan memnun degilse götürüp kestirsin sacini yani, erkek cocuguymus madem, her sabah toka takip toplamaya calismak, sonra cocugu bu sebeple aglatip huzursuzluk yaratmak nedir?

"ben kadinim, tokat atabilirim ama sen erkeksin, bana tokat atamazsin" diye bir sey yok. fiziksel temasta bulundugunuz an cinsiyetin önemi kalmiyor, her ikisi de aile ici siddet. üstelik küfür de bir siddet formu.

esine misilleme yapmak icin hödük babasina iki yasindaki cocugun odasinda sigara icirten biri bu kadin. diger yanda sizin emrivakiler, haftanin 5 günü gördügünüz annenize haftasonu bile anacim da anacim diye gitmeyi dayatmaniz, problemleri cözmek yerine ödül-ceza gibi cok primitif mekanizmalar kullanmaniz ciddi sorun. kisilik olarak gelisememis iki insan görüyorum. aranizda saygi, tahammül ve sevgi kalmamis. bu artik bir evlilik degil. ailelerin bu cirkinligin icine cekilmesi de bircok acidan sorun. evlendiyseniz ailenizin kicindan düseceksiniz ya da evlenmeyeceksiniz. haftada 6 gün anasiyla görüsen koca da sahiden cekilecek dert degil.
bazen bosanmalar evliliklerden daha cok huzur ve mutluluk getirir. siddetin oldugu bir evlilikte bir saniye bile durmazdim sahsen.

evli ve cocuk sahibi demissiniz, ben bu iki sartin 1.5'una uyuyorum (gebeyim).
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.10.25)
Abicim, hani o bosanmalarda cok duydugumuz "Siddetli gecimsizlik" tam olarak budur.
+3
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
ikinci evliliğini yapmış er kişiyim. birlikteliğinizde çok temel sıkıntılar olduğu açık, siz de biliyorsunuz zaten belli bir durum bu. ama benim anlamadığım sıkıntı yaşayıp anne babayı aramak nedir? kusura bakmayın ama bu yetişkin ilişkisi değil, nezaketle söylemek istiyorum ama 20 yaşında köy yerinde evlenmiş insanların sahip olduğu gibi bir ilişki mevcut. burdan sağlıklı bir ömür boyu birliktelik, mental olarak sağlıklı bir çocuk çıkması gerçekten çok zor.
+10
awlmi
(19.10.25)
Ben bekarim, sizin gibi medeni cesaret gösteremedim daha,

o cesareti gösterdiginiz saf duygulara dönmeyi denemelisiniz,

kendini yipratan seyleri karsiya anlat, oda sana anlatsin ve ilk günku gibi olamayi istediginizi soyleyin,

Cocuk herseyi gorur,duyar ve sizin hayatiniz, onunda tercihlerini belirler,

eşin stresi kaldiramiyor ve cocugada bunu yansitiyor, akli selim hareket edemiyorsaniz destek almayi deneyin,
ama siz, ana-babasiniz,akli selim olmalisiniz,bencil olamassiniz artik,

Egonuzdan siyrilarak birbirinize dertlerinizi pozitif kelimeler ile anlatmayi deneyin.
0
designer
(19.10.25)
Herkes çok olumsuz şeyler yazmış. Ben de ikinizi de haksız gördüm.

Bence çocuksuz bir kafa dinlemeye ihtiyacınız var. Ayrıca oturup konuşmaya. Gerçek düzgün bir konuşmaya. Hatta ben olsam baya ciddi ve yer yer kötü xor örneklerle konuşurdum. Kavgalarda boşanma lafının geçmesini hiç doğru bulmam ama bazen en kötüsünü de görmek göstermek lazım. Atıyorum adi Özlem. Derdim ki bak Özlem önümüzde iki seçenek var ya bu şiddetli kavgaya devam edeceğiz giderek dozu artacak ve bir şekilde boşanacağız ya da toparlamak için elimizden geleni kalbimizle yapacağız. Ben sana ve çocuğumuza iyi bir eş ve baba olarak elimden geleni yapmak istiyorum. Hayatın yükünü iki kişi omuzlamak istiyorum. belki şuan boşanmak sana iyi bir seçenek gibi görünebilir ilk başta ama işler senin için benim için olacağından daha zor olacak. Bütün evin yükünü market temizlik araba mevzuları herşeyı ama herşeyı tek yapman gerekecek. Ben sadece çocuğumuzla alakalı olan konularda yardımcı olabilirim. Sevgililer gününde ya da doğumgününde romantik bir hediye isteyeceksin ama benden sonra bu sefer cocukla herseyı dengeye oturtman cok daha zor olacak. Bak beni hala seviyorsun ya da sevmiyorsun bilmiyorum. Bazen saygılı cümlelerinden artık benı sevmedıgını hatta nefret DAHİ ettıgınj dusunmeye başladım. Ama ben seni hala seviyorum. Ve ilişkimiz için çabalamak istiyorum. Her zaman ailemizin direği olarak huzurlu yuvamıza seninle ve çocuğumuzla olmak istiyorum. Ama bunun için sadece benim çaba göstermem yetmez. Öncelikle cocugu bir silah olarak kullanmayı bırakman lazım vs vs vs.

Tabi bundan önce bence tokat için öncelikle özür dile. Cidden özür dile ve birkaç gnü daha dişini sık. Alttan al. Ortalık bir durulsun. 1 hafta fln. O şekilde konuş. Şuan eşinde haklı olarak tokatın siniri olduğu için herşey birbirine girecek. Ve ben olsam cidden bu boşanma seçeneğini de önüne koyar başına gelecekleri söylerdim. Ben boşanmış kadınların da aşırı mutlu olduğunu düşünmüyorum. Kadının toplumdaki rolleri çok fazla. İşte çalışıp kariyer inşa ederken bir yandan ev işleri bir yandan çocuktan kaynaklanan iş yükü. O yüzden hayatın yüküne dair bazı şeyleri hatırlatmak iyidir.

Ve bence eşin çok yıpranmış. Hiç bir insan boşanacağım mutsuz olacağım sinir krizleri geçireceğim sinir krizleri geçirteceğim diye evlenmiyor. Herkes sevdiği ve mutlu olmak istediği için evleniyor. Eşin bir şekilde çok yıpranmış. Ev iş çocuk ev iş çocuk bitmeyen bir iş yükü döngüsü. Hayatın yükü çok fazla omuzlarına binmiş. Ve bu yük altında okdr çok ezilmiş ki neyi görse duysa laf sokuyor geçiriyor bağırıyor sinirleniyor.

Bence eşin ciddi bir konuşma süreci sonrası toparlayabilir. Belki kendisine biraz zaman ayıracak birşeyler yapmak iyi gelebilir. Kendisine zaman ayırması derken evde tek kaldığında evi düzenlemesi temizlik yapması fln değil. Direk kendisi için birşeyler yapması.

Ve de tokatın karşılıklı olması birşeyi değiştirmez. Biz türk toplumunda kadın olarak şiddetin ortasında bir cinsiyet olduğumuz için, ben olsam ben de attığım tokada bakmaz sen nasıl bana vurursun bana vurdu fln derdim. Takıldığım tek şey olabilirdi. Ne yazık ki bu kültürel birşey. Yaşarken burda yazabildiğimiz kadar medeni ve olgun olamıyoruz ne yazık ki. O yüzden ilişkini toparlamak istiyorsan sen sana düşenleri yap da, öncelikle tokadın özüründen başlayarak ve uygun bir zamanda konuşup ona da kendisinin düzeltmesi için zaman tanıyarak. Zaten düzelirse düzelecek yoksa bu şekilde gitmez. Sizin de bir yerde kafanız atıp ayrılmak istemeniz muhtemel.
-2
mobydick
(19.10.25)
"Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum."

2 yaşındaki çocuğunuza haftada 5 gün bu kadının baktığını da yazmışsınız. Çok merak ediyorum çocuk yaparken böyle mi planladiniz mesela "Ee çocuğa da annem bakar bakıcı parası cepte kalır oh mis" ya da bakıcı tutmaya gücünüz yoksa o zaman neden çocuk yaptınız?

2 yaşındaki çocuğun enerjisine Eşinizin dahi yetemedigini zaten kendiniz de belirtmişsiniz. Peki yaşlı anneniz?

Anlattiklariniz 2 kişinin gecimsizliginin vs dışında çok daha temel problemler barındırıyor aslinda.

Çözüm odaklı bakarsak; eşinizle baş başa sakin kafayla her şeyi konusacaksiniz. Hatta bu görüşmeden önce bir kağıda birbiriniz hakkında hoslanmadiginiz her şeyi yazın, görüşmede de tek tek konuşun.

Bunların hepsini de çocuk için yapacaksanız. Yapamiyorsaniz bir an önce boşanın ki çocuğun da hayatı bir düzene girsin.

Umarım çocuğunuz için her şeyin en iyisi olur.
+2
makbur
(19.10.25)
birkaç haftadır neredeyse her haftasonu benzer duyurular ekliyorsunuz, çoğunda da amacınız size "haklı" olduğunuzun söylenmesi gibi geliyor. bunu duymak için de (@nahtoderfahrung +1) anlatımlarınız fazlaca yanlı geliyor. kendinizi pirüpak göstermeye çalışıyorsunuz.

eğer yanılıyorsam da ciddi bir iletişim probleminiz var demektir ki eşinize ve hatta eşinizin ailesine bir türlü bu iyi niyetinizi anlatamıyorsunuz. zira eşinizle yaşadığınız olayı sıcağı sıcağına kaynana ve kaynataya ayrı ayrı aktarmak istemeniz bence aşırı. onların yerinde olsam sabah sabah damat niye beni arıyor, mesaj atıyor der keyfimi kaçırdığı için de sinirlenirdim.

bir de çocuğun her şeyi reddedip, bağırması ve o durumda işine gelen ebeveyn hangisiyse ona yönelmek istemesi bence doğal. sizin buna gösterdiğiniz tepki ise abartı (hatta anlamsız gibi geliyor). zaten bu davranışınız da gününüzün geri kalanını şekillendirmiş.
+4
tnz
(19.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım ama ikinizde haksızsınız+1 aranızı düzeltmenin yokuna bakın yoksa işin sonu avukat
İki tarafında fiziksel şiddeti doğru değil sırf bu bile yardımla çözülmesi gereken bir durum
0
basond
(19.10.25)
Çocuk iyi evliliği bozar, kötü evliliği boşar. Bunu bilerek anlaşmanın yolunu bulun. Yoksa çok da uzatmayın. Sonu boşanma olacaksa, ucunda bunu görüyorsan, ya şimdi ya 15 sene sonra.
+1
gabe h coud
(19.10.25)
İkiniz de haksızsınız, +1.

Karşı tarafın iyi kötü neyi yanlış yaptığını görüyorsunuz ama öz eleştiri için; "bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı" sorusuna eşiniz "annen kahvaltı yapmıştır zaten" diyor, kibarca hayır diyor. Ve siz bu cevabı kabul etmek istemiyorsunuz. Üzerine anneniz zaten haftada 5 gün çocuklarınıza bakıyor. Ortada gerçekten karşı tarafı bayan ve sizin farketmediğiniz bir durum var.

"Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var." Bu başlı başına başka bir duyuru konusu. Buna verdiğiniz misilleme ayrıca yanlış. Haklıyken haksız duruma düşüyorsunuz.

"Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor."
İlk olarak sinir krizine giren birinin üzerine gitmek çok yardımcı olmaz. İkinci olarak siz kimsiniz de kime nereye gitmesini ne yapmasını emrediyorsunuz. Çok istiyorsanız en başından tamam ben annemle kahvaltı yapmak istiyorum çocuk kimde kalsın diyin, planınızı yapın.

İki tarafın da sıkıntıları var ama amacınız çözüm bulmak, sorun çözmek değil.

my 2 cents:
-İki tarafta aklında olanları içinde biriktirmeden, sakin sakin paylaşmalı.
-Her konuda anlaşmak ve orta yolu bulmak zorunda değilsiniz. İnsanların sizin annenizle iletişiminizi kısıtlayamacağı gibi, kendi hayatına eşinin ailesini, eşi her istediğinde sokmama, görmeme, kahvaltı yapmak istememe hakkı olduğuna da inanıyourm.
-“yanıma hiç yakışmıyorsun" laf değil, altında yatan ne ise konuşmak lazım.
- tokat kısmına hiç girmiyorum, oturun siz kendi adınıza samimi olarak özür dileyin.
+2
archmage mahmut
(19.10.25)
evli değilim ama
hem haftada 5 gün annem bebeme baksın ---hal böyleyken nasıl kadınla haftaboyu görüşmemiş oluyorsunuz hiç anlamadım? ışınlayarak mı gönderiyorsunuz çocuğu?--
hem de h.sonu annemle birlikte kahvaltı yapalım, diye bir dünya yok...koca olarak bu beklentiniz aşırı saçma.

o dünyanın olması için mesela oldukça ataerkil yetişmiş bir aileden bir eşiniz olması (yani cidden "kız almış" olmanız) lazımdı. mesela benim dışardan gayet modern, çalışan kadın vs olan kardeşim esasen böyledir, "gelin ettik" gitti babasının evine sadece senede 2 kere yarım saat geliyor. ailem fazlaca ataerkil o yüzden kimse için tuhaf değil durumlar -ben hariç, benim kafam ayrı çünkü. neyse, gidip böyle birini "alaydınız" madem böyle bir evlilik istiyorduysanız...

ya da mesela annenizle eşiniz kanka gibi filan olmalı onu sizin "gariban" anneniz olarak değil kendi kankası olarak görmeli.

her türlü, bunu sorun etmeden yapacak (şehirli, modern, çalışan vs.) kadın sayısı oldukça azdır. cidden etrafımda 1 elin parmağını geçmez yani.

5 gün k.valiyeye çocuk bırakmış gelin bir de h.sonu onunla kahvaltı yapacak...bunu "olağan" görüyorsanız o da "anasının oğluşu" der size..işler çirkinleşir. bunu nasıl normal görüyorsunuz? siz hangi gezegende yaşıyorsunuz? kaynana yahu sonuçta, isterse melek olsun. hayret bişeysiniz.

ha eşiniz de çok normal bir insan olsa, zaten annen 5 gün bakıyor, biz birlikte azıcık zamana sahibiz, gel şöyle bir program yapalım der normal makul konuşulurdu. o sizin aileyle kendi ailesini yarıştırıyor, çocuğu götüremezsin diye pazarlıklar filan ,korkunç. burada da onun tuhaf kafasını görüyoruz bence.

eşiniz işine kafası rahat devam etmek, bakıcı parası vermemek, istediği gibi çocuğu geç almak filan türü konforlar için k.valideye çocuk baktırıyor evet, (e aynı rahatlıklar sizin için de var ama sizin anneniz, onun değil, ona minnet borcu çıkıyor, gıcık bir durum...). yüksek ihtimalle siz 2niz anneniz olmasa zaten çocuk filan da büyütemezsiniz de ortalama Türk gibi siz de ailelere güvenip yapmışsınız işte. sonra neden 20 yaşında evlenen köylü gibi aileler herşeyin içinde deniyor, kuzum aileler olmasa hayatta kalamıyorlar çünkü, ondan olabilir mi?

neyse, eş bu duruma karşı zaten öfkeli (kendi çocuğunu kendisi büyütemiyor) olduğu için pasif agresif şeyler yapıyor. bu model türk kadını genellikle olmasını istediği ama olduramadığı şeylere karşı böyledir. intibam bu yönde... çünkü olmasını istediği o şeylere layıktır aslında.

misal sizin mesleğiniz değil de x meslek birini istemiştir, k.valideye baktırmak değil yabancı dadı isterdi, ama oluyor mu bunlar. olmuyor. e öyle bir imkan yok.
enteresan şekilde yine aynı türk kadını bu imkanları sunmasını da eşten beklediğine göre (çünkü neden evlendik o zaman?) öfkeleneceği kişi sizsiniz...."yanına yakışmıyor"sunuz. (ya da kendi fikrince layığını bulamadığı için aslında kendinedir öfkesi artık bu kadarı psikiyatrist işi benim işim değil)

kısacası ne o sizin beklentilerinizi karşılıyor ne de siz onun beklentilerini karşılıyorsunuz...böyle anladım.

boşanınca aşırı iyi bir nafaka ev araba herşeyi vermeyecekseniz öfkelenir öfkelenir geçer, şu anda boşanmaz. tümden deli değilse, onu tek bir konudan bilemedim açıkçası.
kadının şimdi yükü 80se boşansa 180 olacak çünkü. küçük çocukla boşanmak kolay değil. çocuk tamamen kadına kalıyor. kadın daha toka takarken deliriyorsa yemez yani boşanmak. çocuk büyüdükten sonra bu durum değişir.

ha 1-kadının aileden filan durumu iyiyse 2-cinsel hayatınız kötüyse 3-size olan öfkesinin arkasında başka birisinin ilgisi de varsa, o zaman o boşar zaten.

sevgi nerede burada...
valla bilemedim. ortada seven biri var gibi geçmedi konu. birbirine tokat atabiliyorsan sevmiyorsundur , bencesi böyle.
+2
subcomponent
(19.10.25)
boşan diyenlere bakma sen kardeşim.
sorumluluk sahibi, çözüm arayan bir baba için çıkış yolu her zaman vardır.

Annenle olan bağını korumak istiyorsan, bunu eşinle çatışmadan değil, uzlaşarak yapmanın yollarını ara
-2
jamswety
(19.10.25)
Resmen sen haklısın diyelim diye acayip taraflı şekilde anlatmışsın ama evli bir birey olarak haksızlığın buram buram kokuyor.

Karının tek hatası çocuğa bağırmak ve sert davranmak. Bu büyük bir hata. Geri kalan her şeyde sen haksızsın. Böyle bir kocam olsa zevkle boşardım. Öyle bir boşardım ki boşadığım için aklıma geldikçe sevinç duyardım.

“Yaşlı zavallı anneciğin” ile zaten haftanın 5 günü görüşüyorsunuz sanki aylarca görüşmemiş gibi bir haftasonucuk kahvaltıcık diye küçültmeye gerek yok. O kadar yaşlıysa çocuk baktırmayın zaten orda çelişki var.
Tüm hafta içi çalışıp yorgun argın bir tek haftasonunu bekliyorsun ve o da ne? Haftasonu yine KAYNANA. Oldu mu yani kim kabul eder bunu? Bir de emrivaki yapmaklar geleceksin diye bağırıp çağırmalar.

Üf yazamayacağım daha fazla sinirlerim bozuldu. Evli çocuklu bir insan olarak bunları okuyunca cinnet geliyor bana. Gidip kocamı öpüp şükür edeceğim. millette ne adamlar var ya.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
haklı olduğun taraflar çok ama taraflı anlatıyorsan bilemiyorum. tokat işi çok yanlış. uç bir nokta. çocuğu bir yetişkine bırakıp 1-2 saat baş başa konuşmayı deneyin. iki tarafın da adım attığı bir konuşma olursa sürüyor öbür türlüsü zaten mahkeme.
0
summerjam0306
(19.10.25)
kanka boşa gitsin. sana tokat atma gibi bir şeye cürret ediyorsa ahlaksızın önde gidenidir. yanıma yakışmıyorsun falan ne demek. ben olsam dünyanın kaç bucak olduğunu çok fena gösterirdim ona. erkek ol ve boşa. hiç ılımlı olayım anlayış göstereyim deme. bu tipler öyle şeyleri prenseslik olarak adlandırır. acıma.
-1
archmeister8
(19.10.25)
Çocuğunuz çok muhtemelen normalde annesinin sözünü dinleyecekken, sizin vereceğiniz tepkiyi bildiği için huysuzluğu artmış.

Kadın gayet kibarca kahvaltıyı annenizle yapmak istememiş, üstelik başka arkadaşlarıyla olan planı “cezalandırmak için” iptal etmenize rağmen kibar davranmış yine, siz emrivaki yapmışsınız. Üstüne de odaya çekip “had bildirmişsiniz”, üstüne de kadını kendi anasına babasına şikayet etmişsiniz hem de annenizle bir olup.
Ya allah eşinize sabır versin. Bir kadını ne kadar bunaltabilirseniz o kadar bunaltmışsınız. Şiddet kötü bir tepki ikiniz için de, hele de evde çocuk varken haklı görmüyorum ama bir kediyi bile bu kadar köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar.
+6
physcos physcos
(19.10.25)
Bitmiş okeye dönüyorsunuz. Boşa zaman kaybetmeden boşanın. Ben böyle evliliklerin devam etmesini ve devam etmesini tavsiye edenleri anlamıyorum. Mesela siz bu saatten sonra nasıl seks yapabileceksiniz ki?
Sizinki evlilik değil ev arkadaşlığı olacak.
İşte birbirinizi tam anlamıyla tanımadan 5 yıl evli kalmadan çocuk yapmamak bu yüzden önemli.
+1
dawsonscreek
(19.10.25)
ikiniz de anormalsiniz. sakın boşanmayın, başka insanlarla evlenip onların da başını yakmayın
0
benarrivo
(19.10.25)
karın haklı.

annenle her hafta sonu görüşmek zorunda mı? zaten annen haftanın beş günü evinizde görünüşe göre. zorla kahvaltı yaptırtmaya çalışıyorsun, kadın istemiyorken. sonra tartışıyorsunuz ve anne babasına ispiyonluyorsun. pardon sen nasıl bir yetişkinsin? onun kendi annesiyle dertleşmesi ile senin aileleri karıştırman ve onu anne babasına şikayet edip durman aynı şey mi? kadından fiziksel olarak da uzaklaşmışsın ki çoğu aldatmalar ve boşanmaların kaynağı yatak odası. tabii senin duygularını da anlıyorum bu noktada ama yanlış bir davranış. bunun dışında söz verdiğin geziyi sırf ceza olması için iptal ediyorsun, halbuki belki gitseniz eşin sana minnet duyacak ve aranızdaki buzlar eriyecek.

kadın yorgunluğunu ve bıkkınlığını çocuğuna yansıtıyor olabilir ama ne korkunç bir anne!!!! demeden önce kanını canını çocuğu için verebileceğini düşünüyorum ben, burada eşinin yanlışı aranızdaki olumsuzlukları çocuğa yansıtmak.

haksızsın.

edit: sondan başlayarak yorumları okumaya başladım, physcos physcos +1 çocuğun annesinin sözünü dinlememesi de babasının nasıl davranacağını bilmesi. üstelik gidip kadına küfrediyorsun yok yere.

edit2: hızımı alamadım, Gradient_tabanlı_mor +1
+3
deartheodosia
(19.10.25)
düzenleyemedim, eşinin “yanıma yakışmıyorsun” demesi de muhtemelen onu yatak odasında reddedip durmandan kaynaklı bir yorum.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
Eşin senin her hareketini abartmış. Sen anne sevgisini biraz abartmışsın çünkü eşin sen değil, ona göre bu hafta nasıl geçti bilmiyoruz, sen de bilmiyorsun, belki farklı şekilde rahatlamaya ihtiyacı var. Evli çiftlerin her hafta sonu anne baba ziyaretine gitmesi bana çocukluktan çıkılamadığını düşündürüyor.

Burada sorun senin eşini görmüyor, ihtiyaçlarını (özellikle duygusal ihtiyaçlarını) fark etmiyor olman, ben öyle anladım. Çünkü bir kadın çocuğuna bu kadar basit bir şeyden öfkelenmez. Belli ki deli gibi dolu, ağzından burnundan taşıyor.

Her hafta sonu anneni görmeyin. Onun annesini de görmeyin. Yaşlı sevindirmek tamam ama önce siz önemlisiniz. Eşin bunalmışsa önce onu ferahlatmak zorundasın, annen ikinci planda artık bu hayatta. Çünkü sen bir kadınla evlisin. Anneni yok say demiyorum, annenle bu kadar sık görüşme, hele ki eşin iyi değilse eşini rahatlatmadan hiç görüşme.

Bir ailenin annesi mutluysa o aile her türlü mutlu olur. Bu anne senin annen değil eşin. Bir kadını mutlu edecek tek kişi ise eşidir arkadaşım, başka kimse değildir.
0
muhayyer divan
(20.10.25)
öncelikle boşanmayın bence. en en son çözüm bu olmalı.

biri demiş eşin çok yıpranmış çocuktan çıkarıyor diye yüzde yüz katılıyorum bu yoruma. siz el bebek gül bebek büyütülmüş olabilirsiniz gariban ananız tarafından ama çağ değişti şartlar değişti bi kez olsun karınıza sordunuz mu neyin var seni bu hale getiren nedir diye?

haftada beş gün anneniz bakmıyor mu çocuğunuza? bir de haftasonu neden annenizle vakit geçirme ihtiyacı duyuyorsunuz? benim kocam peş peşe iki gün kendi annesi babasıyla vakit geçirince üçüncü gün fazla geliyor istemiyor kaçıyor normal değil sizin anne bağımlılığınız.

biri daha demiş sizden yüz buluyor, çocuk annesini dinlemiyor. ikilik yaratmayın çocuğun hayatında. böyle böyle anne kötü oluyor.

eşinizle ciddi konuşun belli ki bir sorunu var. evden bunalmış olabilir işten bunalmış olabilir. hiçbir şey yapmamaktan bunalmış olabilir. mutlu bir kadın ne bunları size yaşatır ne de çocuğunuza. kendi ister annenizle hep buluşmak.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Boşanmak çözüm değil ben boşandım bu anne düşkünlüğünü çözemedim. Evliyken annesinden çıkmazdı şimdi de velayeti bende olan çocuk her dakika annesinde olsun istiyor eski eşim. Çocuğun okulu ödevi hak getire, kafaların değişmesi lazım. Haftanın altı gününü bir çocuğun babaanne ile geçirmesi normal değil. Çalışan anne çocuğu ile sadece haftasonu etkinlik planlayabiliyor onu da kayınvalide ile neden geçirsin?

Aranızda saygı kalmamış tokat, kötü söz vs. çok çirkin ama çözüm eşinizin kök ailesi olmamalı. Aile olan siz eşiniz ve çocuğunuz sorunun çözüleceği yer de sizin eviniz. Aranızda uzun uzun konuşun ve kesinlikle destek alın derim.
+1
cilekli pasta
(20.10.25)
annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
-6
🌸mahmuttt
(20.10.25)
Alışkın olduğum bir sahne gözümün önüne geldi.

Bana göre sen haklısın ama senin de bazı olumsuz davranışların var belli ki.

"yanıma yakışmıyorsun" lafı çok kritik, boşa söylenmez. Barışsanız bile buranın üzerine git.
Böyle bir kadına karşı yapılacak şeyler çok sınırlı. Ailelere haber salmakta da iyi yapmışsın, neyin ne olduğunu bilsinler, herkes kendine çeki düzen versin. Arada çocuk olduğu için alttan alan kişi sen olman lazım. Biliyorum içinden gelmeyecek ama yalandan da olsa git özür dile, çiçek al, hediye al. hevesle story atacağı mekanlara götür.

2-3 gün geçtikten sonra psikoloğa gidelim iyi gelir de (ilk başta genelde ret ediyorlar uzatma, ara ara lafı geçirerek ikna etmeye çalış).

ilişki sıklığını arttırın bunun çok faydası oluyor.
0
duyuruuser
(20.10.25)
geçmiş olsun.

anlattığınız ortamda en olgun kişinin 2 yaşındaki çocuk olması çok acı.

sizin iki eş arasında olan rekabet ve üstünlük kurma hevesini kırmanız lazım.
+2
galahad reloaded
(20.10.25)
Bir eşiktesiniz, sevginin vb durumların bittiği, olgunluğun ve birbirinizin kararlarına saygı duyma evresinin başlayacağı, aynı zamanda çocuğun durumunu da dikkate alarak normal insanlar gibi yaşayacağınız bir geçiş bu.
Bu durum biraz sürebilir, neredeyse her evlilikte oluyor, bir tarafın sakin kalarak kendini geri çekmesi lazım.
Zor bir durum değerlendirmek tabi size kalmış ancak bu eşiği aşsanız bile ben bu evliliği çok sürdürülebilir bulmuyorum mutluluk açısından, mutlu olduğunuzu düşünmüyorum.

İkinizin de haklı ya da haksız olduğunuzu da düşünmüyorum, sadece bir uyumsuzluk gözlemliyorum. bu tür durumlar bir kök sebebin tetikleyicisi, dediğim gibi bekleyerek ve olgunlaşarak, ya da bir bilene giderek bu sorunları çözebilirsiniz. Ama ne olur çocuğu bunlarla etkilemeyin.
0
va
(20.10.25)
Eşinizin çocuğa zorla toka takmasına sinir oldum çocuk ne istiyorsa onu yapmak çok zor değil herhalde. Tokası olsa ne olur olmasa ne olur.

Haftanın beş günü gördüğü kaynanasını herrr hafta sonu da kadın görmek istemiyor bundan daha doğal ne olabilir? Siz gidin görün, kadını niye peşinizden sürüklüyorsunuz?

Arayıp velisine şikayet ettiğiniz yeri okurken patladım kusura bakmayın :d evlisiniz ve çocuğunuz var ya aileleriniz niye bu kadar her şeyin içinde? Bir yuva kurduğunuzun farkında değilsiniz, üzücü.
+3
sadakatsiz
(20.10.25)
reyiz halen daha anne bağımlılığını göremiyorsun bir de anlayış bekliyorsun.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Acilen boşan.

çocuğu yapmış nafakayı garanti altına almış kadın sendorumu yaşatıyor sana.

''yanıma yakışmıyorsun'' kasıtlı bilerek düşünerek söylenmiş bir söz.
0
xu
(20.10.25)
yanıma yakışmıyorsun lafı neyin lafıymış onu bir aç.
seni mi beğenmiyor artık.
çok mu güzel kadın.
işin sonu aldatmaya varmasın sonra?
eğer böyle bir durum yoksa boşanma.
oturup güzelce konuşun. kadın biraz sıkıntılı sen daha mantıklısın.
en azından bu aralar biraz daha idare et.
sen bayağı darlanmışsın.
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
ben ailelerin araya sokulmasini anlattiginiz sekilde yanlis buluyorum, kendi iliskimde kesinlikle yapmayacagim bir sey. bence evlilik iki kisi arasindadir. ama elbette tercih ve yetistirilme meselesi. siz nasil uygun goruyorsaniz.
cocugunuzu neden krese vermeyi, belki en azindan haftada bir kac gun dusunmuyorsunuz? 2-3 yasindan itibaren cocuklarin yasitlari ile oyun oynamaya ve ebeveynlerine ihtiyaclari var aslinda daha cok, anneanne/babaanne'den ziyade. ben bunun ayrica evliliginizi de degistirecegini dusunuyorum, zira eslerin de birlikte kaliteli zaman gecirmeye ihtiyaci var, simdi sanki anlattiklarinizdan daha cok ailelerle birlikte toplu bir evlilik gibi geldi kulaga. zira mesela cocugunuz haftada 2-3 gun krese gitse, haftada bir aksam annenizden cocuga bakmasini isteyip esinizle birlikte sinemaya gidebilirsiniz belki, bir yemege cikarsiniz? bu hali ile, evden ise isten eve, e anne zaten her gun cocuga bakiyor, bir de bir aksam da baksin istenmez. ben anlattiginiz yasamda bogulurdum diye dusunuyorum.
ayrica unutmayin, bu kadinla evlenmenizin bir nedeni var. bir noktada begenmissiniz, o donemde yaptiginiz her ne idiyse o donemde keyif almissiniz, onlari hatirlamaniz onemli, her ikinizin de. birbirinizi sevdiginiz donemi, birbirinizde ve birlikte sevdiginiz seyleri hatirlamak onemli. bu anlattiginiz programda bunlari unutup kaybolmak cok normal.
ancak elbette, dedigim gibi hem herkesin hayati, aliskanliklari bambaska hem de disardan konusmak daha kolay.
0
kassiopeia
(20.10.25)
Oncelikle cocugun yaninda esine kufur etmen muthis yanlis. Bu gibi hareketleri yapiyorsan esinin psikolojik durumunu sen bozmus olabilirsin.

Bunun disinda anlattiklarinda haksiz oldugun bir konu gormedim. Anlattigin davranislari hic uygun degil. Ailesine durumu anlatmakla iyi yapmissin. Esine saygisizlik yapan kadinla aile olmaz. Ayrica buradan tavsiye almani onermem, anne bagimliligiyla konunun alakasi bile yok.

Cocugu boyle bir ortama daha fazla maruz birakmadan bir sekilde cozersiniz umarim. Tam psikolojisinin oturacagi yaslar ve hep sandigindan fazla seyi gorur, hisseder ve anlarlar.
0
osssy
(20.10.25)
neredeyse aynı şeyleri yaşadığım için sizi çok iyi anlıyorum. anne bağımlılığı vesaire kimseyi dinlemeyin. eşiniz yokken anneniz vardı. anneye gidilecek. anneye gidilmiyorsa kimseye gidilmeyecek. bu kadar basit.

ancak ne olursa olsun sizi tek taraflı okuduk, sizin de kabahatleriniz olmuştur. karşılıklı tokatlar falan ne oluyoruz? iki tarafın da kabahati olmadan işler bu raddeye gelmez. bu noktada suç ile kabahati ayırmak lazım. suçunuz yoktur ancak mesele buraya gelmeden bazı şeylerin önlemini almanız gerekiyordu. örnek vereyim. ben boşanmış biriyim. boşanma sebebim eşimi gereğinden fazla serbest bırakmak. çocuktan sonra işini bıraktı, bir süre çocuğa baktı ancak çocuk okula başlayınca sürekli gezmeye başladı. okul tatillerinde de sürekli memleketine ailesinin yanına gitti çocukla. halbuki şimdi anlıyorum, bağırıp çağırıp evde oturtacakmışım. karşı tarafa müsamaha göstermeyi, bazen iyilik ya da saygı zannediyoruz ancak karşı tarafı kendi hatalarından da korumamız gerekiyor. gerektiğinde sesinizi yükselterek.

bu anlattıklarınız çerçevesinde sizin tek hatanız, şiddete şiddetle karşılık vermek olmuş. yanlış. yanlışa yanlışla cevap verilmez ve ne olursa olsun siz erkeksiniz, onun tokadı ile sizin tokadınız bir olmaz.
-4
co2s2
(20.10.25)
Eşin hafta içi çalışıyormuş, o halde hafta sonunda aile ile ecirmek istemeyebilir. Sizin zorlamanın saçma. Sizinle kahvaltı yapmak isteyebilir ama her hafta zorlaman saçma. Ayda bir normal. Ve bunu eşinle paylaşırsan kabul edecektir,kabul etmiyorsa o zaman haksız duruma geçer. Ayda bir de onun ailesine gidersiniz.
Bu arada sen anneni daha sil görmek istiyorsan kimse sana karışamaz. Git görüş ancak bebeğini götürme. Çünkü kadın zaten 5 gün yorulmuştur. Extra zorluk çıkarıyorsun..bal olsa yenmez her gün.

Eşine neden sürekli had bildirme derdindesin? İletişim kuramıyorum bu da ilk hatalının sen oluğunu gösteriyor. Saçını acımıyorsa al coxugu kalır,annesi yakala akala diyip oyuna cevir,coxugu yatakta ye,üzerine esini de at,onu da ..o anı geçir. Ama sen ne yapıyorsun küfür ediyorsun. Bence olayları idare etme sürecinde sorunlu birisin.
Kusura bakma ama eşinin haksız olduğu her noktanın öncesinde senin haklı davranışın olduğu için havanın büyüğü sende
0
hacirotti
(06.11.25)
(21)

Ev - iş arası 2.5 km, sizce nasıl?

hadi ya la
İstanbul için düşünmeyin, burası Alanya. İçime çok sinen bir ev buldum ama iş yerime birazcık uzak kalıyor ve şimdilik aracım yok. Yakında motosikletim gelecek, scooter kullanıyorum ama buna güvenmeli miyim bilemedim. Ev iş arası direkt otobüs de yok, çok uzakta bırakıyor, en az 15-20 dakika yürümem
İstanbul için düşünmeyin, burası Alanya. İçime çok sinen bir ev buldum ama iş yerime birazcık uzak kalıyor ve şimdilik aracım yok. Yakında motosikletim gelecek, scooter kullanıyorum ama buna güvenmeli miyim bilemedim. Ev iş arası direkt otobüs de yok, çok uzakta bırakıyor, en az 15-20 dakika yürümem lazım. Diğer evlerin de hep bir sorunu oldu, kiminin eşyaları sıkıntılı, buzdolabı küflenmiş, manzarası hiç yok ve boğucu, gibi gibi... Burası rezidans gibi geçiyor, içinde spor salonu, sauna, havuz ve başka birçok şey var. Çok küçük bir 1+1 olmasına rağmen manzarası da iç açıcı, gayet güzel. Fiyat aidat dahil 27.000 TL.

Kafam çok karışık ve artık beynim çalışmayı durdurdu. 4 gündür valizlerimle hostelde kalıyorum, yeni işime adapte ol, onlarca ev arasından gezdiklerime karar ver derken birazcık ağlama noktasına geldim. Hiç fikriniz yoksa bile öylesine yazabilirsiniz, okurken rahatlarım. Teşekkür ederim, sevgiler
+1
hadi ya la
(14.10.25)
bence baya yakın nere olursa olsun. yokuş yoksa bisikletle gider gelirsinin en kötü.
yokuş varsa da elektrikli scooter al 10 dkya gidersin max.
0
jelly bear
(14.10.25)
2.5 km bir şey değil ya zorlasanız yürüyerek de gidersiniz yokuş yoksa. hele bisiklet şahane olur. otobüs uzakta bırakıyorsa 15-20 dk hiçbir şey değil ya, eski evimi düşünüyorum sırf metrobüse binebilmek için 25 dakika yürüyordum.
scooter, elektrikli bisiklet tarzı bir şeyle harika çözülür bu sorun. ev de güzelmiş bence dert etmeyin. ben her gün beylikdüzü son durak - mecidiyeköy gidiş dönüş yapıyorum :)
0
matilda
(14.10.25)
+ Alanya diyorsun kış mevsimi neredeyse yok.
Yağmur varsa sıkıntı olur onu da otobüs + taksi vs planini yaparsın.
0
artıküyeolmakistiyorum
(14.10.25)
yarim saat yuruyerek bile gidilir. bence cok iyi.
0
lemmiwinks
(14.10.25)
2.5 km yürünür yav.

bisiklet de olur.

terlerim derseniz scooter mis.
0
gurur
(14.10.25)
uzak değil. yürüyerek çok iyi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(15.10.25)
Yazın Alanya sıcağında 20 dk yürümek zor olabilir. Ama scooter bu sorunu çözer. Gayet uygun gibi.
0
thunder thunder thunder thundercats
(15.10.25)
ev içinize sinmiş. ılık havalarda yürünür onun dışında scooter veya bisiklet mükemmel çözüm. motor da gelecekmiş. ben olsam düşünmezdim. direkt tutun. istanbul'da böyle şeyler ömüre ömür katar. şanslısınız, kıymetini bilin
0
cisimcik golgi
(15.10.25)
Günde 15-20 dk yürümek çok iyi bir şeydir, hiç düşünme tut evi. İş yerimle aramız 35 km, arabasız gidersem günde 4.5 saatim yolda geçecek. Sağlığın yerindeyse lütfen yürümeyi tercih et, emin ol yaşlılığına muazzam iyi bir yatırım yapmış olursun.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
Direkt tutun hocam, akşamları iş çıkışı eve yürünür, düzgün yol varsa.
0
kumandanim
(15.10.25)
iş yerime trafikten bıkıp araçla gitmediğim zamanlarda, ilk evden bir km + 2 metro aktarma + son iki km yürüme mesafesinin son kısmına yakın sizin mesafe. Ben olsam tutardım.
0
va
(15.10.25)
Soru bu değil ama kışın da motorla gidip gelecekseniz sağlam bir yağmurluk seti + kışlık motor botu alın mutlaka.

Yokuş değilse güzel havalarda rahat rahat yürünecek mesafe +1
0
kobuzchu kiz
(15.10.25)
2.5 km çok iyi mesafe, scooter da işini rahat görür, havanın güzel olduğu günlerde yürürsün de. Üniversiteye atanmıştın sanıyorum, servis imkanını sordun mu, kesin vardır diye düşünüyorum.
0
hrskrs
(15.10.25)
ben 2.5 sene ise 3 km + 3 km yürüyerek gittim geldim. tek yön 35 dakika sürüyordu, iyi spor oluyordu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
Cok guzel, tutasim geldi evi
0
narod
(15.10.25)
km olarak değil de süre olarak değerendirin bence. yol 30 dakikadan kısa sürüyorsa gayet makuldur.
scooter için "buna güvenmeli miyim bilemedim" demişsiniz. scooterla günlük 5km yolculuk için mi sordunuz, yoksa yol şartları/güvenliği açısından mı sordunuz?
0
tnz
(15.10.25)
istanbul da yaşayanlar için hakaret kabul edilebilir bu entry.
2.5 km iş ev komik
-1
jamswety
(15.10.25)
zaten scooter varmış ev de çok yakın . hemen tut ve taşın
0
gercekdunya
(15.10.25)
@tnz, yürüyerek 36 dakika sürüyor ve son 5 dakikası yokuş.
Scooter için yol şartları/güvenliği için sordum. Mayıs'tan beri kullanıyorum, 1000 km tecrübem var, biraz çekindim. yüzden.

Ama sanırım ilk bahsettiğim evi eleyeceğim. Çünkü eve 600 metre bir ev buldum ve 1+1 olmasına rağmen üç kat geniş. Eşyaları tam ve güzel, sadece ana caddenin arkasında, birazcık eski evlerle çevrili bir yer. İki katlı evin ikinci katı. Yüksekten manzarası yok ama çevresi yeşillik/ağaç kaplı, iki balkonu var. Yıllardır evden çalışan biri olarak hiç alışık değilim her gün bir saat erken çıkıp mesai yapmaya. En azından bu şekilde daha kolay olur diye düşünüyorum.
0
🌸hadi ya la
(15.10.25)
2.5 km yol değil bence. küçük şehir standartlarında da yol değil.
0
co2s2
(15.10.25)
kurallara uyuyor ve gerekli teçhizatınız varsa tecrübeniz yeterli, ancak yol güvenliği konusu önemli. siz ne kadar tecrübeli olursanız olun, çevresel faktörlerin de uygun olması gerekir. ben olsam ilgili güzergahta boş ve dolu saatlerde birkaç kere yürüyerek yerel sürücülerin davranışlarını izler ona göre scooter için güvenli olup olmadığının kararını verirdim.
0
tnz
(16.10.25)
(19)

Küçük çocuğunuz için kağıt üstünde evliliğe devam etmek sizce doğru mu?

mahmuttt
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek. Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce mak
Anne baba arası tartışma, kavga vs olmayacak, fakat birbirini seven bir karı koca tablosu da olmayacak. Sadece küçük çocuk için, onun menfaati adına aynı evde iletişim sürecek.


Sırf küçük iki üç yaşında çocuğunuz olduğu için O ne anne, ne babadan ayrı kalmasın diyerek evliliğe devam etmek sizce makul mü?
0
mahmuttt
(05.10.25)
degil. ayri olup bakim vermek mumkun, birbiriyle her an kavgaya hazir ve soguk iki bakim verenin sonradan terapi icin de cokca birikim yapmasi gerekir ki o da gozlerini kapatip ok atmaya benzer. kolayliklar dilerim.
0
klassno
(05.10.25)
Anne babanın bir arada olmasından maksat hem çocuğun hayata katılıncaya kadar öğrenmesi gereken ahlaki değerleri (saygı sevgi şefkat sınır çizme yardım etme bağ kurma vs vs) ve davranışları bilinciyle birlikte anneden babadan görerek öğrenmesi, hem de kendi cinsiyetinin davranışlarını, karşı cinsle iletişim kurmayı, denge bulmayı, biz bilincini anneden ve babadan görerek öğrenmesi.

Bunlar birbirine buz kesmiş anne babadan öğrenilmez. Bu anne baba ne verebilir çocuğa? Güvenli bir mesken, beslenme, sağlık ve eğitim takibi, iki başlı kontrol mekanizması. Bu çocuk kadın veya erkek olmayı soğuk, tepkili, tavırlı, kaprisli ya da işte konuyu sizin bildiğiniz benzer şeyler olarak öğrenir ve hayatına girecek insanlara da bunları yaşatır.

Evli kalınmasa, boşanılsa ne olur? Çocuk yine anne babasının iletişimini görür ama aralarında duygusal bağ olmadığını daha kolay anlar.

Bu konuda ninem boşanmaya çok karşıydı ama ninemin zamanı başkaydı şimdi o dönemle alakası olmayan şeyler yaşıyoruz. Yine de ninemin söylediklerinin pek çoğu geçerli, görüyorum.

Belki bir aile terapisi almak mümkün olsa, taraflardan biri hakikaten "kötü" değilse, sadece geçinmede sorun varsa belki biraz daha zorlanabilir ama... siz biliyorsunuz konuyu.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
değil. ayrıl gitsin.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
Kavga gürültü şiddet yoksa devam.
0
mimikikili
(05.10.25)
Aşır aşırı zorlanmıyorsanız ve çocuğa negatiflik yansıtmamayı başarıyorsanız, sıkın dişinizi okula başlayana kadar dayanın. Sonra mutlaka boşan; büyüdükçe her şeyi sezecek.
Benim anne babam keşke ben okula başlayınca boşansaydı, annem bizim için boşanmadı her şey daha kötüye evrildi
0
gadlemler
(05.10.25)
mimikikili +1

boşanınca hayat muhteşem algısı gerçekçi değil. mesela eşin başka erkeklerle görüşmeye başladığında ne yapacaksın, saygını koruyacak mısın? ya da nafakanı ödeyecek misin, çocuğunun ihtiyaçlarını evliyken olduğu gibi karşılayacak mısın?

hayatta mutluluk falan yok. birbirinizi idare ediyorsanız devam işte.
0
deartheodosia
(05.10.25)
sözde cinnetlik bir durum yoksa düzen bozma sakın. Bakma sen boşan diyenlere.
0
deepex
(05.10.25)
sevmediginiz insana ayni evde senelerce nasil tahammül etmeyi düsünüyorsunuz?
o, "tartisma, kavga vs olmayacak" kismi koca bir yalan.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.10.25)
Başkan kayınpeder için boşanmaya deymez.
0
mikahakkinen
(05.10.25)
cocuk en kotu ilkokulu bitirene kadar devam derim.
bekara bosanmak kolay, isin icinde cocuk varsa fevri karar vermemek lazim.
0
cooperr
(05.10.25)
Siz küçücük çocukları aptal zannediyorsunuz. Ama aptal değiller sadece dünyayı yeni tanıyorlar ama en çok tanıdıkları dünya anne ve babaları. Siz yüzlerce belki binlerce insan tanıyorsunuz çok fazla hayat tecrübeniz var. Ama onların yok onların tek tecrübeleri anne ve baba. Sizi sizden daha iyi tanıyorlar. Gerçekten bitmiş bir evliliği kağıt üzerinde devam ettireceksiniz ve onun anlamayacağını zannedeceksiniz. Böyle bir şey yok. Onun ruhunda çok çok daha derin yaralar açacaksınız. Ayrılsanız geçici bir travma yaşarlar doğru. Ama bir yalanı yıllarca devam ettirdiğinizi gördüklerinde kalıcı bir travmaya sebep olacaksınız. Bunu yapmayın.
0
ground
(05.10.25)
tekrar evlenmeyecekseniz mantıklı
0
mantık
(05.10.25)
çocuk büyüklerdeki tüm duyguları hissediyor. birbirini sevmeyen anne babaya şahit olmak da kötü izler bırakabiliyor. tabii bu anne babanın o ortamda nasıl iletişim kurduğuna da bağlı. içten içe beslenen kötü duygular olacak mı, yoksa relaks olup ne de olsa geçici bir süre beraberiz diye takmadan mı davranılacak. bunları tartmak lazım. ve benze bir uzmana danışmak lazım.
0
santimantal
(05.10.25)
Siz çok küçük şeylere takılıyosunuz bu takıntılarla yaşamak iyi değil doktora gitmek gerekiyor. Bu kadından ayrılsan da böyle yaptığın sürece kimseyle anlaşamazsın.
0
Sadece soruyorum
(05.10.25)
bence bunun "doğru" bir cevabı yok. insan her şarta uyum sağlayabiliyor, her koşulda büyüyebiliyor.

mimikikili +1, çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilecekseniz neden olmasın. ancak çocuğunuza huzurlu bir ortam sunabilmenin şartı, sizin de özel hayatlarınızda huzurlu ve sağlıklı olmanızdan geçiyor. en nihayetinde ikinizin de sevgilileri olabilmeli ve bundan ikiniz de arıza çıkarmamalısınız.
0
tnz
(05.10.25)
Kavga dövüş yoksa mantıklı. Anne veya babasız büyümenin ne demek oldugunu anlamanız için bunu yaşamanız lazım. küçücük yavrunun yüreğinde kocaman bir yük, bir hüzün.
0
limonlu eksi
(06.10.25)
Bu tür şeyler fikren akla yatıyor olabilir de pratikte olması, uzun süre sürdürülmesi çok zor. "Çocuk için yapılır" gibi düşünüyorsunuz da siz de bir insansınız; hayattan beklentileriniz, hayalleriniz, ihtiyaçlarınız, egonuz vb. var, tıpkı evli olduğunuz kişide de olduğu gibi...

O ev dar gelir birkaç hafta sonra; normal bir evlilik sürecinde farkına bile varmadığınız şeyler önce gözünüze batmaya, sonra aklınıza takılmaya başlar... Belli bir yaştan sonra insan ev arkadaşıyla bile yaşayamazken siz bir zamanlar aynı yatağı paylaştığnız insanla bunlar hiç yaşanmamış gibi aynı evin içinde yaşamaya çalışacaksınız. Hani birkaç ay olur da, 3-4 sene çok zor bence.

Boşanmak o kadar kötü bir şey değil; iki medeni insansanız işin duygusal yönünü de, maddi yönünü de halledersiniz çocuğa travma yaşatmadan.
0
salihdt
(06.10.25)
Boşanmasan iki ayrı hayat yaşamayı başarsan bile (ki çok zor kavgasız tartışmasız aynı evde kalmak) çocuğa katabileceğin olumlu şeyler epey azalacak. Bunun avantajını göremeyeceksin.
Yine de boşanmayı tavsiye etmem, ayrı yaşamak ve çocuğa ayrı ayrı bakım vermekte hiç sorun yok hatta iyi bile olur ama ikinizden birisi evlenirse olan çocuğa oluyor. Baba genelde ilgilenmeyi bırakıyor yeni hayatına odaklanıyor yeni karısı ilk çocuğa para harcamak istemiyor, haftasonu bizimle kal görüşme diyor. O çocuk o saatten sonra babasız kalıyor.
Diğer tarafta kadın evleniyor o da problem elin adamı senin çocuğunu kabul edecek mi etse bile evin içinde nasıl güvenip tek bırakacaksın döver mi söver mi öz babası kadar merhamet eder mi bilemezsin.
Netice olarak boşanmayın ama boşanırsanız da sakın tekrar evlenmeyin.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.10.25)
çocuğunun evlilik denilen şeyin böyle soğuk ve sevgisiz bir şey olduğunu zannederek büyümesini ve onun sevgiye olan inancını şimdiden yok etmek istiyorsan evet. böyle bir ailede büyüdüm, hatta bir çok insan büyümüştür eski neslin "boşanmak ayıptır" mantığı yüzünden. şimdi hepimiz terapiye gidiyoruz :d
0
nolmus yani
(06.10.25)
(77)

eksi duyuru'nun yeni versiyonunu test etmek

compumaster
bir seyleri konusmak icin: https://t.me/+45U_yTjnwD9lMmFl telegram grubunu kullanabilirsiniz.buraya yazdiklariniza bakacagim ama tüm hata ve özellik istekleri artık burada takip edilecek: https://github.com/compumaster/eksiduyuru-issues
bir seyleri konusmak icin: t.me telegram grubunu kullanabilirsiniz.

buraya yazdiklariniza bakacagim ama tüm hata ve özellik istekleri artık burada takip edilecek: github.com
0
compumaster
(01.10.25)
telegram kullanmiyorum, buradan da geribildirim kabul ederseniz diye yazayim:

bence eski site daha guzel hala. mobil uyumlu olsaydi hic yenisine gerek yoktu gibi. gorsel bazi seyler icin yorumum var sadece.

1. ✔️(bkz: ), , (git: ) buton gibi gorunmuyor. islevi anlasilmiyor.
2. ✔️son cevaplananlar ve bildirimler biraz karisik gorunuyor satir ayrimi olmadigi icin.
3. duyuru ve cevaplarin zaman bilgisi eski halinde daha iyiydi bence. hem edit oldugu da anlasilmiyor.
4. favorilere ekleme, yenile butonu, duyurularin kac kez goruntulendigi de gizlenmese iyi olurmuş. (belki sadece mobilde gizlense daha iyi)
5. ✔️duyuru ve cevaplarin menu butonu "v" collapse/expand butonu gibi hissettiriyor, tiklamadan tahmin edememistim ne oldugunu.
0
lemmiwinks
(01.10.25)
bir de kullanici bilgilerini goremiyor muyuz artik?
✔️düzeldi (kullanicinin sayfasinda)
0
lemmiwinks
(01.10.25)
eski siteyi mobil uyumlu yapmak spagetti koddan dolayi imkansiza yakin oldugu icin yeni siteyi sifirdan yazdim.

> daha guzel hala

yeni sitenin eskisi kadar guzel olmasi icin gerekeni yaparim, yeter ki geri bildirimde bulunun.

diger soylediklerinizi goz onunde bulunduracagim.
1. ok!
2. duzeltecegim
3. saat detayi mouse hover da gozukuyor (duzelecek su anda cok kotu)
4. herseyi o menuye atmamin nedeni ekranda cok fazla icon oluyordu, ondan kurtulmak istedim daha sade gozuksun diye.
5. onu menu iconu ile degistirecegim.
6. kullanici bilgilerini geri getirecegim.
0
🌸compumaster
(01.10.25)
- 🎫mallara ekledigimiz yazarlarin duyurularini/cevaplarini gormeyelim, yok olsunlar bizim icin.
- moderasyona artik bir ceki duzen gelsin, ya hersey siliniyor ya da saldim cayira havasi esiyor. bunun bir ortasi olsun artik.
-ben goruntuden memnunum, sekil yapmaya gerek yok bence.
0
cooperr
(01.10.25)
Süper eline sağlık, allahu ekberrrr!
1-Herhangi bir duyuruda üç çizgi var sağında. Tıklıyoruz ve açılan menüde duyuruya git diyoruz. Duyuruya gittik ama sağdaki son cevaplananlar ve bildirimler kapandı.
🟡 bunu anlamadim.
2-Sağ üstte adımızı görüyorduk. Görmesek de olur tabii. Bildireyim dedim.
🟡 insanlar "expose oluyoruz aman aman" demislerdi 10 yil once gizledim Ben'in altina.
3-Duyuruyu açtık, yenile şeysi logosu yok f5 tek çare. Bazılarımız o tuşa hınçla basıp çökertiyorduk sikeyi.
🟡 hamburger menude var ☰'nin icinde.
4-Sağdaki son cevaplananlar'da kaç dakika önce yazılmış görmeyince içime dert oldu.
🟡 çok gerek duymadım
5-Duyurunun içindeki herhangi bir cevap vermiş olan kullanıcı için kim bu kullanıcı diye adına tıklayınca hata veriyor, hata bizimdir diyorum
✔️ bu düzeldi
6-Kullanıcı adı yanindaki i ve es şeyleri kurbağa olmuş, basılmıyor çünkü galiba basılı kalmış ahahah
✔️ bu kullanıcının duyurularına git -> istatistikler.
5-6 biliyorsun galiba .sss
0
Shepard
(01.10.25)
login deki, ekşi girişi sub-etha/yardir'a gidiyor, direk sub-etha'ya gitmeli,
✔️ düzeldi
satır aralıkları büyümüş, font çok ince kalmış, gri'nin tonu sanki aynı değil, font rengi açık gibi görünüyor, belki de ince kaldığı için. emin değilim.
✔️ değişti
feature request olmazsa dark mode süper olur, telefon/tablet/ laptop pili daha fazla dayanıyor dark mode'da
✔️ sitenin en alında switch var artık
0
selam
(01.10.25)
telegram grubu doesn't exist diyor.
🟡 var yaw?
sub-etha uzerinden giris yapamadim, aradiginiz sayfa yoktu diyor.
🟡 şu anda direkt giriş yok eksi duyuruya login olunca en alttaki beta yazısından
bence cevaplarimizi veya duyurularimizi gizleme ozelligi gelmeli. su an cevaplarimizin acik olmasinin pek gerekli oldugunu dusunmuyorum. ayrica millet soruya cevap yazmak yerine onceki yazdiklarina bakip yargilayacak. mesela reddit'e yeni geldi gizleme, cok da guzel oldu.
🟡 yani bilemedim.
edit: "cevabin linki" basilinca kopyalanmasi mi gerekiyor bilmiyorum ama su anki haliyle duyuru ana sayfaya gonderiyor. mobil surumdeyim.
🟡 desktopta cevabı sarı ile boyayarak o duyuruya gidiyor olması lazım.
0
herzan
(01.10.25)
Abi şu siteye kullanıcı engelleme getir artık. Engellediğimiz kullanıcılar sorularımıza cevap yazamasın. Bu sitenin başka bir şeye ihtiyacı yok. Site kaç tane kaliteli kullanıcı kaybetti. Bunlara odaklanmak yerine butona falan takılıyorsun. Çöp kullanıcı dolu sitede her şey mükemmel çalışsa gözükse ne olacak.
🎫 ok yapacam
0
arbre
(01.10.25)
Ekşi sözlük üzerinden giremiyorum, nasıl girebilirim anlayamadım.
🟡 şu anda betaya sözlük üzerinden direkt giremiyorsunuz.
0
muhayyer divan
(01.10.25)
- Başkalarının duyurularında "cevap bu" diye tıklayabiliyorum. Bir şey değişmiyor ama yapılabiliyor.
🎫 bunu düzelteyeyim
- "Son Cevaplananlar" ve "Bildirim" kısmı göz yorucu olmuş. Yazı fontu da normal/eski olacak versiyonunda daha iyi sanki.
🟡 daha fazla geri bildirim alırsam bakayım.
- Hatta site genel olarak daha parlak ve beyaz gibi. Biraz gözümü yordu benim.
✔️ düzeldi
- Cevabın tarihi ve saati yerine, eğer 24 saatten az sürede ise kaç saat önce yazıldığının yazması bence gereksiz yenilik.
🎫 ok şimdiye kadar kimse bunu beğenmemiş kaldıracağım.
- Gönder butonu ile mesaj çerçevesi kesişiyor. Sanırım bu planlanan bir şey değil, butonun biraz daha aşağıda olması gerekiyor o zaman.
✔️ düzeldi
- "beta.eksiduyuru.com" adresine tıklayıp Ekşi Sözlük kullanıcısı olarak girmeye çalışınca yardır5'te kalıyor. İlerlenmiyor.
✔️ düzeldi, ama 'çalışmaz
- Mobil uyumlu haline geçince, en uyumlu eksik olan düzenleme giderilmiş görünüyor ama son halinde nasıl olur o bilemiyorum tabii.
✔️ aynen şu anda gördüğünüz gibi olacak
- Mobil'den girince "cevapla" tuşu ile duyuru başlığı iç içe geçiyor.
✔️ düzeldi
- "duyuru ve cevaplarin menu butonu "v" collapse/expand butonu gibi hissettiriyor" @lemmiwinks +1 bir de açık görünümden eski haline dönemiyorum.
✔️ düzeldi, eski haline donmek icin bos bir alana tiklayin.

@muhayyer divan web sitesinin en altında "beta" diye link eklenmiş. Chat linkinin altında. Onu tıklamayı dene.
0
nawar
(01.10.25)
Uzun bir süre antik.eksisozluk sitesinden giriş yapan tipik bir “eski dandik siteci” olarak; mümkünse renkler aynı tonda olsun beta versiyonda da. Çünkü mevcut duyuru renklerinden farklı olarak mat&metalik bir aura var betadaki renklerde. Dolayıısyla bu Betadaki hali hem göz yorucu hem de mevcut renk tonları arka plan dahil bence net daha iyi. bu mesele düşünmeye değer.
✔️ düzeldi
0
ezkaza
(02.10.25)
- dark tema eklenebilir mi ?
✔️ düzeldi sitenin en altina bakin
0
orpheus
(02.10.25)
kayıp ikonuna yabancı dil ikonu konulmuş
✔️ düzeldi
0
art cat chocolate
(02.10.25)
ÇOK PARLAK +1 yazılarda küçük kalmış nostalji namına görünüşü değiştirmesek olmaz mı:(
✔️ düzeldi arti dark theme geldi
kendi nickime basınca şu çıkıyor; birde sözlükten girmeyi asla başaramadım
✔️ düzeldi, sozlukten bu siteye direkt giris yok.
0
eja
(02.10.25)
1. Sözlüktekinin aksine gerçekten çalışan bir engelleme sistemi mutlaka olmalı. Ara sıra dadanan troller, ayırt etme gücünden yoksun olanlar ve ne cevaplarını ne de sorularını görmek istemediğim kişiler var, bu kişiler ne benim yazdıklarımı görsün ne de ben onların yazdıklarını göreyim.
🎫 yapacagim
2. Koyu/dark/karanlık artık adına ne denirse bir mod olmalı. Hem göze hem batarya ömrüne faydası çok.
✔️düzeldi
3. bkz, ' ' ve git komutlarının sağda olmasını yadırgadım. Bu butonlar genelde solda oluyor. Alışılır elbette ama garip geldi bana.
✔️düzeldi
4. etiketleme olursa, @compumaster yazdığımızda compumaster'a bildirim giderse şahane olur. Anlık bildirimden bahsetmiyorum ancak Donanımhaber'de olduğu gibi bir bildirim paneline bildirim düşerse güzel olur bence.
🎫fena fikir degil
5. Cevapla butonunu son cevabın da altına eklemek iyi olur. Çok cevaplı bir duyuruda cevapları okuduktan sonra cevap yazmak isteyen biri tekrar çıkmasın yukarıya.
🎫evet yapmak lazim
0
10551037
(02.10.25)
Çok parlak olmuş, göz yoruyor. Eskisi iyi bence.
✔️düzeldi
0
nothing in my way
(02.10.25)
- Çok parlak +1
duyuruların arkaplan gri rengi çok açık olmuş.
✔️düzeldi
Mevcuttaki gibi olursa (e6e5e5) olur. Yeni renk (edecec) çok göz yoruyor.
✔️düzeldi
- Karanlık mod gelirse şahane olur.
✔️düzeldi
- Açık görünüm butonu açarken işe yarıyor ama kapalı görünüme geçmek için işe yaramıyor. Adres çubuğunda ?s=1'i ?s=0 yapmak gerekiyor.
✔️düzeldi
- Duyuru kapalı (genişletilmemiş) durumdayken kullanıcı adına tıklayıp "duyuruları" sayfasına gidilemiyor. Önce duyuruyu açmak gerekiyor.
🚫oyle olmasini istiyorum.

- Duyuruya gelen cevaptaki kullanıcı adına tıklama gelmiş ama düzgün çalışmıyor. Yönlendirdiği sayfa ../kullanici/himmet dayi/ ama gitmesi gereken sayfa ../kullanici/himmet dayi/i. Yani sondaki /i eksik olduğu içib 404 hatası veriyor. Ayrıca 404 sayfasına da bir tasarım gelse iyi olur. Şu an saçma bir 404 sayfası var.
✔️düzeldi

- Kullanıcı sayfasında duyuruları / cevapları ayrımı olmuş. Çok iyi bence. (sonuçta bu da bir geribildirim)
✔️
- Kullanıcı adlarının yanındaki i ya da es logoları eskisi gibi çalışmıyor. Yani kullanıcıya ait istatistikler görünmüyor. Onun yerine kullanıcı sayfasına gidiyor. Bu hali de olur ama kullanıcı sayfasına o istatistikleri üçüncü sekme olarak ekleyebilirsin.
✔️düzeldi (aynen dedigin gibi yaptim)

- Duyuru içindeki yenile butonu kayıp.
edit: kibritsuyu uyardı, menünün içindeymiş. onu menü dışına alalım o zaman. 2 tık olmasın. 1 tık olsun.
🎫 belki, ekranda cok sey olmasin diye herseyi menuye koyduydum.

- Bir duyuruyu genişlettiğimizde diğer genişletilmiş olan otomatik daralsın gibi bir özellik olsa iyi olabilir. Ayarlardan değiştirilebilir kullanıcı isteğine göre.
🚫hayir senin direkt clicklemedigin birseyin calismamasi lazim.
0
himmet dayi
(02.10.25)
Lanlı lunlu edepsizce konuşan tipler hemen atılmalı. İkaz bile etmeden. Tadımız kaçmasın.
🟡oyle yapiyorduk zaten, sitede adam kalmadi. bloklama gelecek.
0
luluki
(02.10.25)
üstad eline saglik.
🟡 sagol

1. cevapla yanindaki kalem ikonuna isinamadim, hem varolusu hem de bir kisim basliklarla altli ustlu takilmasi sebebiyle olmasa da olur. Varolusu daha buyuk etken.
✔️düzeldi, ayrica o kalem sitenin ilk halinden beri vardi, öldürmüş oldun.
2. mobil versiyonda ekrani yatay/dikey cevirince (benim veremeyecegim detaylari goruyorsunuzdur) ekrani dolduran ana hat kayip eski sitenin masaustu versiyonu gibi gorunuyor, ancak yalnizca sag tarafta arka plan yesili gorunuyor. Ustteki reklamlar tum ekran genisligini doldurmaya -gri arka plandan tasarak- devam ediyor.
🟡 buna yapabilecegim bir sey yok. bootstrap (arka fonda calisan yapi) limitasyonu.
3. @10551037 soyledigi 2-4-5'e katiliyorum.
🟡 bende
4. Baslik fontu alisana kadar acaib gelecek, adi nedir acabağ?
🟡 aslinda eksi siteyle ayni font degil mi?
5. Mobilde bazi duyurularin onizleme metni baslik altinda ikonun altina sarkiyor, bazilarinda yanibasindan basliyor. Henuz sebebi anlayacak -ikon mu metin mi ya da kiymetli sen mi- bi oruntu goremedim.
🟡 ekran goruntusu lutfen!
0
klassno
(02.10.25)
lütfen engelleme getirin. burdak herkesle akraba olmak zorunda değilim. altı üstü soru sorup cevap verip gidicem.
🎫ok yapacagim
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(02.10.25)
font weight bir ya da iki tık yükselse daha okunur olacak
❓çok ince bir fonttu şimdi eski siteyle aynı boyutta ve aynı face'de
0
denemeyanilma
(03.10.25)
Ben de çok parlak olmuş diyorum, daha mat, daha soluk (Sözlük'teki saman teması gibi) olsa ve koyu/karanlık teması da olabilse ne güzel olur.
✔️düzeldi eski siteyle aynı, ayrıca dark mode da geldi.

Engelleme konusu şahsen mesajlarda varsa benim için yeterli.
🎫 mesajlarda var ama site geneline gelecek.
Belki işe yarar, duyuru başlıklarına "ciddili soru" ve "eğlenmeli sohbetli soru" olduğunu düşündürecek birer emoji eklemek ve kural olarak da ciddili sorularda goygoyculuğu yasaklamak, buna göre cezai işlem uygulamak bence çok mümkün. Ciddili sorularda birbirine bulaşmayı engeller hiç değilse.
🟡 bunu anlamadim
Bir de ben siteyi çok beğendim, ellerine sağlık.
0
muhayyer divan
(03.10.25)
Parlak +1
🟡 mevcut theme orjinal siteyle ayni. dark da geldi
0
lapaz
(03.10.25)
masaüstü içindir:
- cevapla kısmında bkz, ve git butonları anlaşılmıyor. +1
🟡 bunu duzelttim yaw?
- cevapla kısmının yazı boyutu duyuru içeriği ile yandaki kategoriler bölümünün yazı boyutundan neredeyse 2 kat daha büyük gözüküyor. dolayısıyla butonlar da aşırı büyük gözüküyor.
🟡ya sitenin fontu cok kucuk bence, eksi siteyle ayni olsun diye yaptim, ama gozum cikiyor artik 20 yasinda degilim.
yine kategoriler ile son cevaplananlar ve bildirimler kısımlarının yazı tipleri birbirinden farklı. şahsen duyurunun varsayılan font ve boyutlarını tercih ederim.
✔️ artik ayni olamsi lazim
- duyuru arka fonundaki gri bana da parlak geldi, eskisi daha iyiydi +1
✔️bu su anda eksisi ile ayni
- sanırım duyuru içeriğinin kapalı görünüm yazı boyutu ile açık görünüm yazı boyutu farklı olduğu ve cevaplar arasındaki ayraç silik olduğu için sayfa parlak gözüküyor.
🟡 kapaliyken kucun olmasi onizleme oldugu icin.
- duyuru gönderim zamanında x saat önce gönderildi yazmasa da olur +1
🎫 ok yapacam
- duyuru gönderi zamanı tarihe dönüştükten sonra, mouse over yapınca " " yerine "&nbsZ;" yazılmış.
🎫 ok yapacam
- sol üstte ("her bir şey"den önce) bazı sayfa başlıklarının gözükmesi lüzumsuz gibi geldi. ör: duyura'ya gidince duyuru başlığı, benimkiler'e gidince "duyurularım" , mesajlarda "gelen kutusu" vs. mobilde de sanırım menünün içine saklanıyor bu başlıklar, dolayısıyla fonksiyonunu anlayamadım. bence olmasa da olur.
🚫tasarim tercihim. hangi sayfada oldugunu bilemiyordun. mobil'de gizli zaten.
- bildirimlerdeki ya da son cevaplananlardaki duyuruları sırayla görüntüleyeyim istiyorum. duyuru sayfalarında "son cevaplananlar" ve "bildirimler" düzensiz bir şekilde genişlemiş daralmış oluyor. mesela "son cevaplananlar"ı sırayla açarken üçüncü dördüncü duyurudan sonra "son cevaplananlar" daralıp "bildirimler" genişliyor, bazen tam tersi, bazen ikisi birden daralıyor. bir önceki sayfadaki görünümden devam etse fena olmazdı.
🟡ekran goruntusu lazim

edit: şu son anlatmaya çalıştığımla ilgili ne zaman ekran kaydetmeye başlasam yazdığımı tekrar ettiremiyorum. hangi tıklama sırasıyla gerçekleştiğini bulamıyorum. düzensiz.
"bildirimler"dekileri baştan sona sırayla tıklasanız denk gelirsiniz gibi geliyor. ama düzensiz bir durum olduğu için şu an için angarya. anca bir gün uğraşmak isterseniz diyeyim.
0
tnz
(03.10.25)
-Cevapları birbirinden ayıran ince uzun çizgi eski sitedeki gibi olabilir, bir tik koyu olursa daha iyi olacak gibi

-bir de örneğin 20 cevaplik bir başlığa tıkladık, yavaş yavaş asagiya kaydırarak cevapları okuduk ve direk aynı sayfa üzerinden diğer başlıklara geçtik ve burada da birkaç başlığın cevaplarını okuduk vs ve en alta kadar geldik… sonra tekrar yukarıya çıkmak istediğimizde bu tıkladığımız başlıkların hepsi açık olduğu için insanı boguyor, bir karmaşa oluyor, bu nasıl düzeltilir veya ne yapılabilir bilmiyorum ama bi gariplik var gibi
0
dedeminhirkasi
(04.10.25)
ustadim god mode on takildigin icin cevabimiza mutecaviz yazabildigin cevaplarinin senden geldigini anlamam vakit aldi, affet.

kalem ikonuna uzuldum, eskiliginden degil yerine yerlesememesinden belki de isinamadim. cunku zira su hali mi o hali mi, kesinlikle kalemli hali. yerine oturabilse pek guzel olur, bunu olduren de olmak gafletinin yukunden kurtulurum.

font meselesi... bir gittim geldim eskisine, ikon ve renkler yuzunden oldugunu dusunuyorum. yine de fontun adinini sanini isteruk.

asagidaki ekran goruntusunun mevzunh anladim. baslik iki satira sarktiysa ucuncu satir onizleme oluyor ve ikon altina gidiyor, baslik tek satirsa ikinci satir onizleme ve ikon yaninda kaliyor. gorselden tetiklenen beni bir huzursuz etmisti ama artik cozdum ya alisirim.
ekran goruntusunu drive linki olarak paylasiyorum. drive.google.com

eline emegine saglik, su sitenin ve senin emegini nasil oderiz bilmiyorum.
0
klassno
(05.10.25)
Abi dark gelmiş, oley.

Bak çok zeki hissediyorum şu an kendimi ahhahahaha, öneri geliyor.

Karmamız yok, keşke olsa.


Önceki mesajımı da düzelttim anlatamadığım kısmı. O kısımda şunu demek istedim:
Herhangi bir duyuruda üç çizgi var sağında. Tıklıyoruz ve açılan menüde duyuruya git diyoruz. Duyuruya gittik ama sağdaki son cevaplananlar ve bildirimler kapandı.
0
Shepard
(05.10.25)
site çok parlak olduğu için yazıları okuması yoruyor, ayarlardan belki bir dropdown ile yazı fontu seçenekleri eklenerbilir.

font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;
ve
font-size: 14px;

yaptığımda bana daha okunabilir geldi her şey.
0
nahtoderfahrung
(05.10.25)
"""Belki işe yarar, duyuru başlıklarına "ciddili soru" ve "eğlenmeli sohbetli soru" olduğunu düşündürecek birer emoji eklemek ve kural olarak da ciddili sorularda goygoyculuğu yasaklamak, buna göre cezai işlem uygulamak bence çok mümkün. Ciddili sorularda birbirine bulaşmayı engeller hiç değilse."""
🟡 bunu anlamadim

Duyuru'da ne zaman ciddi ve trollemesiz ne zaman geyikli goygoylu cevaplar yazılabileceğini belirtme ihtiyacı duyuyorum da. Kimi konuyu tartışırken eğlenebiliyor, ruhen buna müsait oluyor kimi müsait olamıyor, kimi zaman konunun ciddiyeti algılanmıyor filan. Hani insanların birbirini daha az incitmesini sağlamak, biraz da (zaman geçtikçe bir geçmiş oluşacağı için) geçmiş duyuruları daha doğru değerlendirmek adına bu tarz bir işaretleme lazım diye düşünüyorum, bu site bana ait olsa bunu yaparım yani. Burası sadece yazıdan oluşan bir platform, herkesin komiklik eğlence geyik vs algısı farklı, herkes her an aynı duygu durumunda da olmuyor. O açıdan dedim.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
Gir-çık butonları
başlıklarını engelle butonu
Mesajlarını engelle butonu
engelle butonu (senin de göremesin)
Tema çok kötü betada şu an ki daha iyi
Reklam sayısı

Başlıkları ve Cevapları mobil modda editleme, düzenleme, kolayca silebilme

Anket ekleyebilme
0
baldan kaymak
(05.10.25)
Kullanıcı adının köşede 'gelen giden görsün' der gibi durmasına çözüm bulana Allah uzun ömür versin.
0
Mirket
(05.10.25)
hiç bir cevabı okumadım öncelikle söylendiyse özür dilerim.

beta'da ki iconlar flat'ten 3d'ye kaymış iyice daha bir ayıramamazlık olmuş gibi. belki soru tiplerinin iconları için farklı farklı renkler düşünülebilir. müzik mavi teknik sarı medikal kırmızı gibi vs.

başlıklardaki font daha bir neue tarzı olabilir, daha kolay okunması açısından. içeriğinin fontu rahat okunabiliyor bu arada.
0
inannas jofn
(06.10.25)
- ayarlar butonu 404 hatası veriyor.
- istatistiklerde de bir gariplik var sanki. ben neredeyse hiç duyuru ya da cevap silmem ama çok fazla silmişim gibi görünüyor. -ya da kullanım alışkanlıklarımın farkında değilim :)
0
evrim halkasi
(06.10.25)
1. son cevaplananlar ve bildirimler frame'lerinde, her bir duyuru basligi arasinda cizgi olmasi daha okunakli yapar. bu sekilde cok icice gecmis gözüküyor.

2. wide görünüm benim icin tercih edilesi degil. sürekli ekranda tarama yapar gözü kaydira kaydira duyuru okutuyor. yorucu. en azindan kompakt bir görünüm opsiyonunun olmasi benim gibi tek bakista icerige ulamyi, minimum eforla okuma yapmayi sevenler icin daha iyi olur.

3. duyurularin görüntülenme sayisi geri dönerse güzel olur.

4. cevapla diyince sayfanin otomatik olarak cevaplama kutucuguna kaymasi cok suku olmus. bu konuda tesekkür ederiz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.10.25)
cevabı tikliyorum. sayfayı yenilediğimde yine tiksiz görünüyor.
duyurunun kaç kez görüntülendiği bu versiyonda görünmüyor.
0
elektr10
(06.10.25)
cevapla okunu 10 dk da zor buldum. oraya tekrar cevapla yazılabilir.
kişilerin infoları hala açılmıyor.
0
koela
(06.10.25)
gecisi yapmisiz :) elinize saglik @compumaster, gule gule kullanalim yeni siteyi.

birkac yorumum var yine:
1. cevapla butonu herkes icin anlasilir olmayabilir, bence cevapla yazisi kalsa iyi olurdu. bir de en alttaki cevapla sanki cevabi cevapla gibi de duruyor. onun yerine belki duyuru basligi sticky yapilabilir.
2. yine cevaplaya basinca cevap varsa son cevapla text box cok birlesik, onu biraz ayirmak hos olabilir.
3. madem duyuru ve cevaplardaki tarih yerine gecen zamani gosteriyoruz, onu belki dinamik yapabiliriz. sayfada bazen uzun zaman gecirilebiliyor, her dakika o sureler guncellense hos olur.
4. duyuru text'i kullanici isminin altina denk gelince kotu gorunuyor:
i.imgur.com
5. cevapla acikken duzenle'ye basinca bir sey olmuyor. text box bossa bence direkt ustune yazabilir, doluysa da bir uyari mesaji olabilir.
0
lemmiwinks
(06.10.25)
www.eksiduyuru.com

sayfa bulunamadı diyor,

çok önemli bir şey daha var sağ tarafta bildirimlerde tarih saat olarak gözüküyor önceden kaç dk kaç saat önce son cevap atıldığı yazıyordu yine o formatta olabilir mi?

ayrıca aynı bölmenin arkaplan rengi yok, chrome konsolda aşağıdaki css bir sebepten de-aktif gözüküyor.

.soncev li, .notify li {
background-color: var(--ed-entry-background-color);
0
nahtoderfahrung
(06.10.25)
ayarlar çalışmıyor. şifre nasıl değiştirilir?
0
Kahvedesu
(06.10.25)
attığım tikler yok oluyor.
0
elorelia
(06.10.25)
evet tik veriyorum kayboluyor
0
Sadece soruyorum
(06.10.25)
karanlık modu aktif ettikten sonra sayfa yüklemelerinde önce aydınlık mod yükleniyor, sonra karanlık mod devreye giriyor. her sayfa yenileme ya da değişim bir flaş patlaması niteliğinde. karanlık mod aktivastonunu sayfanın tamamı yüklenmeden yüklemenin bir yolu var mıdır?

Bir de karanlık modda font renklerini daha da koyulaştırmak gerek gibi. Bu haliyle 2 dakika baktıktan sonra gözümü kapayıp açınca yatay çizgiler görmeye başlıyorum boşlukta.
caps: galeri14.uludagsozluk.com
referans olarak sözlük'ün gece modu renkleri alınabilir.

'Cevabın Linki' butonuna basınca sayfanın en üstüne gidiyor ama link çıkmıyor veya panoya da kopyalanmıyor.
0
himmet dayi
(06.10.25)
beta.eksiduyuru.com adresinden siteye girmek istediğimde şöyle bir hata aldım: soz.lk
0
10551037
(06.10.25)
arayüz aşırı göz yoruyor. parlak ve fontlar birbirlerini öldürüyor. odaklanıp okuyabilmek mümkün değil
0
topkapiaksaray
(06.10.25)
bir ekleme daha. eski font arayüz on numaraydı
0
topkapiaksaray
(06.10.25)
olumsuzluklar/hatalar:

1- font çok büyük. eski boyut daha iyiydi.

2- ana düğmelere border ya da shadow eklenebilir. bkz, alıntı ve git düğmelerine renk verilebilir. genel olarak eski düğme seti daha iyiydi. bunlarda kaba inşaat hali var.

3- textbox’ın içine tıklayınca textbox büyüyüp align center oluyor ve sayfa genişliyor. responsiveness gidiyor ve sayfa sağa sola scrollable hale geliyor. bir daha refresh edene kadar da düzelmiyor.

4- nicklerin yanındaki info kutuları çalışmıyor.

5- textbox ile gönder butonu arasında boşluk yok (edit yaparken).

6- cevapların sağ üstündeki burger menu ikonu dikkat çekmiyor ve yerine sıkışmış gibi duruyor. daha farklı bir tasarım denenebilir.

7- cevaplardaki burger menüde focus rengi lacivert. renk paletiyle alakası yok.

olumlu yanlar:

1- her sayfayı kapatıp açışımızda log in olmak gerekiyordu. nihayet token eklenmiş. bu dertten kurtulduk.

2- mobil görünüme edit özelliği sonunda gelmiş (aro)

3- dark mod iyi. ama daha görünür bir yere koyulabilir.

4- istatistikler iyi olmuş.

5- engelleme özelliği iyi olmuş.

not: sadece mobilde denedim.
0
sir gawain
(06.10.25)
"🎫" bunu görünce altın bilet kazandım sandım ama kazanmamışım.

Derdini seveyim butonu gibi olacak ama birilerine "@nawar +1" gibi artı verirken uzun veya karışık nickler için kopyalayıp/sürükleyip koyuyordum nicki. Şimdi onu yapamıyorum. Kullanıcının sayfasına gidiyor. Yandaki kayıt kökeni belirten i/es kısmına tıklayıp sayfalarına gitsek buradan kopyalasak mantıklı değil mi? Hani eğer birilerini etiketleyince ona bildirim gitmesi konusu gelecekse otomatik tamamlama gelmeyecektir diye düşünüyorum. İşimizi kolaylaştırır.

Bu dark/koyu tema dediğiniz sidebarların rengini değiştirmek mi? Yoksa duyurular arasındaki, arka plandaki beyazı da değiştirebiliyor musunuz?
0
nawar
(06.10.25)
@nawar, dark tema sitenin en altinda calisiyor.
Karanlık Mod
diye bir dugme.
0
🌸compumaster
(07.10.25)
Aşırı üzüldüm. Eski temayı isteyenler kullanabilmeli. Çok alışmıştım.
0
tithousand
(07.10.25)
geniş olmuş diyenler olmuştu. daraltılmış. bu sefer de yazı puntoları çok yüksek olmuş. :') annemin telefonunu kullanıyor gibiyim.
0
art cat chocolate
(07.10.25)
başlık açan kişinin nickine tıklanmıyor, cevap yazan kullanıcılarınkine tıklanabiliyor.
0
veritaslibertas
(07.10.25)
Örnek üstünde anlatmaya çalıştım bazı hususları :

i.hizliresim.com
0
diyecevaplandı
(07.10.25)
Bilgisayardan girilmiyor.
Sozluk kullanicisiyim girisi calismiyor.
0
65 derece
(07.10.25)
@compumaster ben ayarlardan arka planı koyu yaptığım için aşağıdaki karanlık mod ayarını/düğmesini görmemişim. Tamam. Yazılar koyu da arka plan da koyu olunca okunmuyor.

Bu arada karanlık modda ayarlardaki "Sözlük üzerinden Ekşi Duyuru'ya giriş yaptığınızda web tarayıcınıza sizi kaydeder, bir daha login olmak zorunda kalmazsınız. Bu ayar sadece bu web tarayıcısı içindir. Diğer web tarayıcılarında aynı işlemi tekrarlamanız gerekir" vb. bilgi yazıları da gözükmüyor.
0
nawar
(07.10.25)
eskiye dönemez miyiz ya:( hiç gerek yokmuş buna.
0
nothing in my way
(07.10.25)
renkler fazla açık.
0
runaway
(07.10.25)
brave browser'la siteye login olunamıyor.

sozluk hesabıyla girmek istediğimde hiçbir şey olmamış gibi gösteriyor. kullanıcı hesabımla girmek istediğimde Failed CSRF check! hatası geliyor :(

onun disinda çok iyi olmus! eline sağlık, buy me coffee linki falan varsa elden ele uzatalım bir seyler :)
0
fakyoras
(07.10.25)
simdi brave browser kurdum ve internet kullanicisi ile login oldum.
0
🌸compumaster
(08.10.25)
aramada muhtemel bug var. anlatmaya çalışayım: duyuru açanın nickine tıklayamıyoruz, malum. duyuru açanın nickini "kullanıcı adı" olarak aratınca yeni versiyona geçtikten sonraki duyuruları çıkmıyor.

misal: gobekli raki'nın aşağıdaki duyurusu "kullanıcı adı" aramasında çıkmıyor. ama üçüncü sıradaki cevabında nickine tıklayınca görebiliyoruz.
www.eksiduyuru.com

aşırı detay bir bug'a denk gelmiş olabilirim tabii :D

bu arada @compu github'dan takip daha kolay olacaksa senin için oraya yazalım?
0
evrim halkasi
(08.10.25)
karanlık mod gelsin. ya da renkler biraz daha koyulaşsın. gözümüz kanadı.

edit: karanlık mod gelmiş. sitenin en altındaymış.
0
archmeister8
(08.10.25)
selamlar, eski versiyonda duyuru yazıldığı zaman info ikonunun üzerine gelinince şu kadar kişi bakmış diye gösteriyordu, artık göstermiyor. bu benim çok işime yarıyordu eskisi gibi olursa mutlu olurum, saygılar
0
Fodera
(08.10.25)
Sonraki sayfalara gidilmiyor aşağısı 1 kalmış, eski duyuruları göremiyoruz
0
baldan kaymak
(09.10.25)
herşey çok iyi ama reklamları algılamıyorum. bi kutucuk içerisinde falan olsalar da yorulmasak diye düşündüm. Site içeriği gibi duruyorlar +- öyleler zaten de ama yanıltıcı.
0
baldan kaymak
(09.10.25)
Bu dandik sitede neden cloudflare var? Zaman kaybettiriyor.
+1
arbre
(09.10.25)
Bilgisayar uzerinden (chrome) girince sozluk login‘i calismiyor. Mobilde sorun yok.
0
mamu
(09.10.25)
bazı soruları nickimizi gizleyerek de sorabilmeliyiz bence. benim gerçek ad soyadım bir çok kişi tarafından biliniyor. ama çok özel bir soru sormak istesem bunun bir yönte
mi var mı?
+2
ground
(09.10.25)
Etiketleme konusu için güncelleyeyim.

"@ground +1 fake hesap sayısını azaltır" yazdığımda @ground sizden bahsedildi bildirimi alabilir uygulama vs. değil, site içinde bildirim sekmesinde olsa da). Yani çok önemli değil ama konu takibi için iyi fikir bence. Birilerine cevap verildiğinde "cevapla" tuşu eklenirse duyuru içinde atıfta bulunarak başkasına cevap verme ya da sosyal medya kafası gibi bilgilendirme ihtimali olmaz öyle.

Bir de "cevap bu" işaretini kaldırmak ya da kendi duyurumuzda yazdıklarımızı istatistiğe eklememek şeklinde değiştirmek gerekebilir. Birçoğumuz kendimize tik atmadığımız için kendi duyurumuza cevap verdikçe düşüyor o oran ahahah
+2
nawar
(12.10.25)
gizli rumuzla soru sormak +1 çok güzel olur.

takip lüzumsuz geldi bana, kimi niye takip edeyim, bir başkası beni niye takip etsin. zaten soru favlama var.

ama gizli isimle soru sorarsak güzel olur. adamın herkesin duymasını istemeyeceği bir sıkıntısı var belki.

burası artık bir mahalle gibi olmuş, kişiler birbirlerini az çok biliyorlar. dedikodum dönecek mi diye rahatsz hissedebilirler.
ben belki ilişkimde toksiklikler yaşıyorum, mahalleden amcalar ablalar duymasın istiyorum ama onların aklına da ihtiyacım var bir yandan. ya da içimi dökesim var. o halde gizli olmalıyım.

niye başka hesaplar açmakla uğraşayım. bu dürüstlümüze de gölge düşürür, kendimize inancımızı da sarsar.


soramadığım sorularım var diyen kullanıcılar da var zaten.
+4
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(12.10.25)
ibb.co

Reklamlar cevapların arasına girmiş mobilde. 8910'un cevabı ücretli içerik gibi olmuş.
0
nawar
(13.10.25)
ekran goruntusu yuklemek zor geldi ama soyle:

sadece sozluk yazarlarinin gorebildigi sorularda cevap sayisindaki kapatma parantezi ile es logosu ust uste geliyor: (git: 1613910)
0
lemmiwinks
(14.10.25)
1 - youtube linkleri sayfa üzerinde açılmıyor. en azından benim denediklerimin tümü console'da hata verdi.

2- sözlük hesabından giriş yapmış kullanıcıların duyurularını sadece sözlük kullanıcıları görüyor ve arama motoru indexlemesine kapalı. yine benzer şekilde, normal kullanıcılar için de -sadece login olanlar görebilsin- şeklinde bir özellik olsa güzel olur. en azından arama motoru index'lemesine kapalı olur ve tam anlamıyla anonimlik olmasa bile daha rahat hissettirir. yani tüm internet görebilir, sadece duyuru ahalisi görebilir ve sadece sözlükten gelenler görebilir şeklinde üç tür privacy öneriyorum.

3 - kaydettiğim bir temayı tekrar düzenleyip kaydettikten sonra değişikliğin etkili olması için logout ve login olmam gerekiyor.

4- login'deki beni hatırla'nın fonksiyonunu anlamadım. beni hatırla seçili değilse session süresi daha kısa ya da tarayıcıyı kapatıp açında tekrar login mi gerekiyor?
0
biseysorcaktim
(26.10.25)
soruyu hortlattığım için özür dilerim öncelikle. bizi engelleyenleri biz de engelleyebiliyor muyuz? eğer zaten karşılıklı oluyorsa da mallar listesinde görünmüyor bu isimler. ilk yapanda görünüyor muhtemelen sadece. onlar engeli kaldırdığında bizde engelli kalsalar olur mu?
0
eileengray
(28.10.25)
Yazılmış mı okuyamadım ama silinen soru mesaj olarak gelmiyor.
0
arbre
(28.10.25)
etiket isaretini cevabin basina alabilir miyiz?
sonunda cikiyor..
0
cooperr
(30.10.25)
garip gorunuyordu bende. cumleye baslamadan once kullanicinin ismiyle baslandigi zaman her durumda. bazi durumlarda mantikli da...
+1
🌸compumaster
(30.10.25)
@compumaster: birden fazla kisiye cevap verince nasil oluyor acaba?
@cooper: deneyelim bakalim.

himm, etiket @ yazinca olur sanmistim, yanilmisim. daha guzel olmaz miydi? tum platformlarda boyle alismisiz :)
0
lemmiwinks
(30.10.25)
çok isterdim @ ile yapılmasını ama ekşi duyurudaki isimlerde aklınıza gelen tüm karakterler boşluk herşey var. üzerine compumaster'ın internet kullanıcısı var ekşi duyurusu var, var var var. Başka temiz bir çözüm bulamadım.
+2
🌸compumaster
(30.10.25)
(3)

pegasus uçuşuna ek hizmet ekleyememe

orgyadakull
bileti alma aşamasında parası ile flex özelliği ekleme seçeneği varken bileti alıp flex eklemeyi unutup. aa şimdi alayım dendiğinde neden eklemek artık yasak...seyahat sigortası yapılsın mı 17 euro yazan düğmeye bir tıklama ile seyahat sigortası alabiliyor iken bileti aldıktan sonra artık eklemek ne
bileti alma aşamasında parası ile flex özelliği ekleme seçeneği varken bileti alıp flex eklemeyi unutup. aa şimdi alayım dendiğinde neden eklemek artık yasak...

seyahat sigortası yapılsın mı 17 euro yazan düğmeye bir tıklama ile seyahat sigortası alabiliyor iken bileti aldıktan sonra artık eklemek neden imkansız hale geliyor ? aynı fiyatları ödeyeceğim halbuki.. uçuşa da daha 32 gün var.

müşteeri hizmetlerini aradığımda ( telefon, mail ,whats app, site üzerinden yazışma) hepsinde de flex özelliğini ve sigorta alma işlemini bileti alırken düşünecektiniz. artık ekleyemezsiniz dendi. aynı parayı ödeyecek olmama rağmen satmamalarını özel bir yanı var mı.. gerçi polonya uçuşumdan edindiğim tecrube ile şu an aldığım ekonomi biletine bilet alma aşamasında flex ekledim..ama sigorta yapmayı unutmuşum.normalde bilet alma aşamasında bir tıkla yapılabilecek işlem..çok kere aldım..gerçi seyahatinizi zenginleştirin kısmına sigorta düğmesi koymuşlar . ama tıklayınca tebrikler eklendi demiyor da sigorta şirketinin sitesine gidiyor. oradan bir sayfa form dolduruyorsunuz yani flex özelliği ve sigorta yaptırmak dışında her eklemeyi bir tıkla yaparken ( YEMEK EKLEME KOLTUK SEÇME UÇAK İÇİ EĞLENCE, EKSTRA VALİZ EKLEME VS) bu ikisinin imkansız olması hava yolu şirketine ne gibi bir fayda sağlıyor olabilir ? parasını vereceğiz ya hani ondan sordum


yapay zekanın cevabı : Pegasus Havayolları üzerinden bilet alırken seyahat sigortası eklemeyi unuttuysanız, bireysel olarak başka bir sigorta şirketinden seyahat sigortası satın alabilirsiniz. Pegasus, sadece bilet alım sürecinde sigorta ekleme imkanı sunar, ancak bu fırsatı kaçırdıysanız, çeşitli sigorta şirketleri aracılığıyla benzer bir sigorta poliçesi alabilirsiniz. Bu durumda, sigorta kapsamı ve fiyatları farklılık gösterebilir, bu yüzden farklı sigorta şirketlerinden teklif alarak karşılaştırma yapmanız faydalı olabilir. Başka bir konuda yardımcı olabilir miyim?...


hangi fırsatı kaçırmışım..5 günlük seyahat için 17 euro gayet pahalı ya da piyasa fiyatında bir sigorta.. ne fırsatı..çok şaşırtıcı gerçekten..
0
orgyadakull
(29.09.25)
"artık yasak" bilginiz hatalı. zira pegasus flex, hiçbir zaman sonradan alınır bir hizmet olmadı. başından beri sadece biletleme esnasında satın alabilinen bir hizmetti. mevzuatta zorunlu tutulmayan, havayolu şirketinin sunduğu adı üzerinde bir hizmet bu. dolayısıyla bir şirkete hizmet politikanız neden benim istediğim gibi değil diye çıkışmak manasız.

seyahat sigortası konusu ise en başta mevzuattan ötürü. sigorta acentesi dışında kimse sigorta poliçesi düzenleyemez. ve yanılmıyorsam kişisel verileri koruma kanunu gereği havayolu şirketi sizin seyahat için verdiğiniz bilgileri kullanarak, sizin adınıza sigorta başvurusu yapamaz.
0
tnz
(29.09.25)
herhalde hiç bilet almadınız pegasustan şu an bir bilet almaya çalışın nasıl olsa tamamlamazsınız en son aşamada. ilerlerken seyahat sigortası istiyor musunuz düğmesi var daha geçen ay aldım. ona tıklayınca poliçeniz oluşturuldu yazar anında ve fiyata o an eklenir.defalarca bir tıklama ile aldım. zaten yapay zekanın cevabından da bunu anlarsınız .sadece bilet satma aşamasında sigorta alabilirsiniz. sonra alamazsınız diye yazıyor. siz ise pegasus seyahat sigortası satamaz demişsiniz. bu bilgi yanlış.bu arada benim istediği olsun demedim.. aynı para ya ne faydaları olabilir bir saat önce satıyor olduğu şeyi bir saat sonra satmamakla diye sordum. durum her ne ise kabullendim zaten. mantık anlamak için..artık demekten kastım da bileti aldıktan sonraki bir saatlik zaman için. yani bileti satarken satıyordu artık neden satmıyor..teşekkürler..son olarak paragraf sorusu çözerken lazım olur cümlem şu idi...aa "şimdi alayım dendiğinde" neden eklemek "artık" yasak... ne zaman yasak ? şimdi alayım dendiğinde..zarf tümleci
0
🌸orgyadakull
(29.09.25)
Pegasus açısından flex’i bileti sattıktan sonra eklenebilir bir şey yapmak mantıklı değil neden yapsın
0
ted
(29.09.25)
(32)

Anneniz eve çocuğa bakmaya geliyor, eşiniz şu cümleyi kuruyor ne dersiniz?

mahmuttt
Önceden eşiniz (kadın) gribal hasta. çocuğuna da hastalığa bulaştırmış sonra size de bulaştırıyor ve ailece hasta oluyorsunuz. Sonra çocuktan bakıcı olan babaanneye hastalık geçiyor babaanne sabah kalktığında durumu fark ediyor, ve size geliyor. her zamanki gibi çocuğa bakmak için. Sabah siz de karı
Önceden eşiniz (kadın) gribal hasta. çocuğuna da hastalığa bulaştırmış sonra size de bulaştırıyor ve ailece hasta oluyorsunuz. Sonra çocuktan bakıcı olan babaanneye hastalık geçiyor babaanne sabah kalktığında durumu fark ediyor, ve size geliyor. her zamanki gibi çocuğa bakmak için.

Sabah siz de karı koca iş için evden çıkarken eşiniz annenize gayet normal sakin bir ton üslupla diyor ki:

“ Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta (hastalık bulaşmasın vs kastederek) sonra sen de yorulmazdın ”

Bu cümle normal bir cümle mi? 65 yaş üstü evdekilerden dolayı grip bulaşmış yine de sabah gelip torununa bakmaya gelen bir kadına sabah çocuğu teslim ederken söylenecek bir cümle mi sizce tamamen objektif fikrinizi ve yorumlarınızı merak ediyorum.

ve bu cümle karşısında annem kırılarak gideyim o zaman ben diyor.


Çok teşekkürler.
0
mahmuttt
(25.09.25)
ben er kişiyim. eşiniz gayet normal bir cümle kurmuş. annenizin hastalığını fark ettikten sonra sizi arayıp gelmiyim çocuğu hasta ederim demeliydi. 65 yaş üstü insanlardan artık çok sıkıldım, hepsi çocuk gibi. anam babam kaynanam kayınpederim sürekli salak salak işler yapıyorlar. bir tane de tepemizde var 20 senedir anamızı ağlattı.
0
mikahakkinen
(25.09.25)
@mikahakkinen Hocam yanlış anlama ama eşin senin yanında annene keşke söyleseydin çocuğu başkasına bırakırdık bu da çocuk sonuçta Diyerek Suçlu hissettirecek şekilde cümle kuruyorsa bir de kadincagiz hastalığı eşinden kapmış yani ona rağmen sabahın köründe gelip çocuğa bakmaya geliyor. Bir erkek, bir oğul da orada Eşinin bu cümlesinden rahatsızlık duymuyorsa hanımcıdan çok hanım olmuştur bence.
0
🌸mahmuttt
(25.09.25)
yorumlar kafayı kıracak cinsten maalesef. Noktasız virgülsüz haksız eşiniz. Ayıp ya kadının ne mecburiyeti var çocuklara bakmaya yaşlı kadın kendinden vererek yapıyor bunu çok zor bir şey çocuk bakmak o yaşta. Ayriyeten ilk bulaştıran da kendisi. Anenniz bir daha gelmesin kendisi baksın o halde.
0
biravekahve
(25.09.25)
Burada çoğunlukla hayatı sadece kedi bakmak olan insanlar var. O yüzden sağlıklı yorum beklemek yanlış olur bu arkadaşlardan.
Anneniz sizin sorumluluğunuzda olan çocuğunuz için zahmet edip geliyor, ne olursa olsun insan bu şekilde bir yaklaşımda bulunmaz. Bir sözü söylemenin 40 yolu vardır. Eminim ki eşiniz bunu sakin bir tonla söylemiş ise de pek iyi niyetle söylediğini düşünmüyorum. “E bu da çocuk sınıfta” bu söz iyi niyetle söylenen bir şey değil… karşındaki kadın aptal mı? Bilmiyor mu neyin ne olduğunu da sanki çocuğuymuş gibi insanı kırıcı ve rencide edici şekilde konuşuyor.

Sakin konuşması önemli değil ki kadınlar çok iyi bir manipulasyon ustası. Sakin sakin giydirir lafi. O yüzden annenize de söyleyin bir daha gelip emek vermesin. Değmez çünkü, gerçekten kıymet bilinmiyor. Yazık kadına.
0
dedeminhirkasi
(25.09.25)
hastalığı yayan eşiniz. bir de utanmadan annenizi suçluyor. eşiniz haksız.
0
archmeister8
(25.09.25)
bu cümle aklıma gelse bile söyleyemzdim sanırım. eğer kayınvalideme böyle bir şey söylesem kendi annem gelir beni döverdi.

bağışıklık geliştirmiştir zaten tekrar aynı hastalığı geçireceğini düşünmüyorum bebeğin.

eşiniz haksız üzgünüm
0
Hallegadola
(25.09.25)
İkisi de haklı ikisi de haksız.
Annen hasta hasta çocuğa bakmaya gelmemeliydi en azından hastayım diye haber vermeliydi. Çocuğa tekrar bulaşabilir.
Karın da annen gelse bile bir şey söylememeli kadın gelmiş artık sonuçta. Bir de sizin çocuğunuza bakmaya geliyor.
İkisi de haksız ya. Bu yüzden çocuğuma bakıcı bakıyor işte kaynanaya baktırınca sorun oluyor.
0
yenibirgüzelnick
(25.09.25)
@mahmutt görüş sormuşsun cevap vermişim. sana katılmak zorunda mıyım? neden beni yargılayıp hanımcı diyorsun? altına not olarak sadece benim görüşüme katılanlar yazsın diye not düş seni haksız bulanlar yazmasın. ayrıca hanımcı falan değilim. eğer çocuk hastalık kapacaksa anamı da kırarım eşimi de. artık toplum olarak şu duygusallığı bırakalım. analarımız alınacaksa alınsın gençler, olay eşinizi korumak değil. türk toplumunda analar oğullarının bir aile kurduğunu ve farklı bir birey olduğunu anlayamıyor. benim yorumlarım hoşuna gitmediyse benim hanımcılığıma değil kendi ana kuzuluğuna bak. hiç bir şey küçük bir çocuğun ateşlenip rahatsızlanmasından önemli değil. benim için.
+1
mikahakkinen
(25.09.25)
biravekahve & archmeister8 +1

tamamen bu. üstüne bir şey söylenmez.
0
MtKrt
(25.09.25)
Gelinin kaynanaya bu söylediği laf pek masum degil. Ancak bence bir erkek gelin kaynana arasındaki her lafa karışmamali. Senin eşin ve annen arasında artık her ne sorun varsa senin bu işin altından kalkacak bir olgunlukta olduğunu zannetmiyorum.

Ayrıca soru sormuşsun, cevap veren ilk adamın verdiği cevap senin düşündüğünden farklı diye bir de ona sataşıyorsun.
Öyle yapacaksan baştan söyle "sadece bu şekil düşünenler cevap versin" diye
0
abelardo
(25.09.25)
eşiniz saçmalamış. hem kendisinden bulaşıyor hem de bunu söylüyor. öteki türlü olsa yani anneniz başka yerden taşıyıp gelse anlaşılır ama bu olmamış.
0
elektr10
(25.09.25)
İkinci cevaptan aslında milletin görüşünü merak etmediğin, kendi fikrine katılacak fikir ortakları aradığın anlaşılıyor. Aksi yönde fikir veren birine de aklın sıra hakaret ediyorsun (hanımcıdan çok hanım olmuştur). Yani o da hakaret değil de işte (kadın olmak niye hakaret olsun), neyse.

Evet, eşin annene ayıp etmiş. Umarım mutlusundur bunu duyduğun için.
0
himmet dayi
(25.09.25)
kadının kurduğu cümlede bi anormallik göremedim. annenin kırılası gelmiş.
0
elorelia
(25.09.25)
Bu duyuruya @dedemin dediği gibi kedici kadınlar toplanır birazdan…
@dedem ve Mahmut +10
0
tahirkemalbozoglu
(25.09.25)
ne dediğinden çok nasıl dediği de önemli. yanlış üslup doğru sözün celladıdır.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(25.09.25)
gayet normal bir cümle. bunu bu kadar büyütmek çok ama çok gereksiz.
0
biergarten
(25.09.25)
Eşin çocuk için endişelenmis. Anan çocuğu düşünüyorum derken çocuğun sağlığını değil yemesini, bokunu temizlemesini düşünmüş. Eşin çocuğa hastalik gecirdi diye bir sey yok cahil misin nesin? Ayni evdesiniz ne bekliyonuz? Cocunna sonra banna bulastiriyor demissin... Karantina odaniz vardi da karin bu odadan kacip yuzunuze mu tükürdü hasta olun diye? Eşin hakli, evin erkegi ana kuzusu ezik gibi davraniyor. Anan alingan. Çocuğu düşündüğü yok. Çocuğun sağlığı büyüktür yemesi icmesi tuvaletinin temizlenmesinden.
+1
Shepard
(25.09.25)
yanıtları okumadım, nazik bir şekilde konuşmuş eşiniz ve hiç sorun yok söylediğinde.
0
deartheodosia
(25.09.25)
yanıtları şimdi okudum, inanılmaz cidden. benim anladığım yorulmasını istememiş annenizin ve kibarca keşke siz de dinlenseydiniz, yorulmazdınız anlamı oldu.
+1
deartheodosia
(25.09.25)
Bunları evlenmeden önce düşünmek, gözlemlemek lazımdı. Hatta kendisinden hoşlanmadan önce. Yoksa sırf güzellikse kriter ohoooo neler var. Ama aile kurmak için kişinin değer yargılarını gözlemlemek lazım, benim kurmak istediğim aile yapısına uygun bir kişiliğe sahip mi değil mi diye düşünmek lazım. Lazım da lazım. Çok kıllı tüylü işler ya. Yaşasın bekarlık.
0
Batuhanolabilir
(25.09.25)
Bence eşin bebek için endişelenerek anne içgüdüsü ile söylemiş, senin kendini annenin yerine koyup fazla empati yapıp annen adına eşinle tartışman doğru değil. Bence eşine "sen anneme ayıp ettin" diye yüklenmen doğru değil, o da bir anne sonuçta. Senin annen de keşke haber verseydi çünkü kendisine de yazık, hasta hasta nasıl çocukla uğraşcak. Ama bu hikayede kimsenin kötü niyetli olmadığı belli.

Yorumlarda millete hanımcı/hanım diye hakaret etmen zaten senin eşine karşı nazik olmayan biri olduğunu gösteriyor. Biz sana ne desek boş. Burda sana eşin şöyle haksız böyle haksız diyenler olmuş, bu sana ne kazandırıyor ki? Evlilik haklı-haksız davası ile yürümüyor bence.
0
Sadece soruyorum
(25.09.25)
İyi niyetli söylediğini düşünmüyorum. Sadece çocuğa hastalık bulaştıracaksın diyemediği için sen de yorulmazdın kısmını ekliyor. Hata eşinle sende. Evde hasta varken +65 kadını çocuğa baktırmak için çağırmışsınız. Hastalığın babaanneye bulaşması sorun değilken çocuğuna bulaşması sorun olmuş. Çocuk da yaşlı da hastalıklara karşı korunmalı.
+1
boyalı kuş
(25.09.25)
çocuğa zaten bulaşmışsa neden bir daha çocuğa hastalık bulaşmasın diyor? acaba burayı yanlış mı aktardın?

çocuk hasta değilse ve annen hasta hasta geldiyse kusura bakma eşin haklı. kimse canından bir parçanın zarar görmesini istemez ve gerekirse başkalarını da kırar. ki kırıcı da davranmadı diyorsun.

çocuk hali hazırda hasta ise haksız, durduk yere çatası ve durumdan kendine hak çıkarası gelmiş. daha ne hasta olacak zaten, olmuş olan. okları annene çekmeye çalışmış gibi. hele bir de kendisinden bulaşmışsa.
0
nolmus yani
(25.09.25)
Eşin haklı, annen tipik türk yaşlısı, sen haksızsın.

Annene haksızlık bulamıyorum çünkü kendi gördüğü o yani gençliğinden beri. Gereksiz ve muhtemelen bilinçdışı bir altruistik şov yapmaya çalıştığı. Yani bilerek şov yapmıyor ama yetiştiği dönem itibariyle "Bakın hasta hasta çocuğa bakmaya geldim" bir güç gösterisi. Eşiniz haklı bir şekilde bunu engelleyince de kırılmış. Sen de burda ataerkil düzeni temsilen bulunan ve haksız olan tarafsın.

Çocuk iyileşmiş de olsa, şu an hasta da olsa viral yük sebebiyle annenin uzak durması gerekir. Eşini haksız bulanlar şaşırtmadı zaten.

Not: Erkeğim, hanımcıyım, bunun utanılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum.
+2
nundu
(25.09.25)
öncelikle "Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta (hastalık bulaşmasın vs kastederek) sonra sen de yorulmazdın" cümlesindeki parantez içi sizin kendi yorumunuz.

esasında cümle şu şekilde: "Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta sonra sen de yorulmazdın"
burada eşiniz "çocuk sonuçta" diyerek çocuğun karşısındakinin hasta olup olmadığına bakmaksızın merhamet etmeyeceğini ve hareketliliğine, koşturmasına, oyun oynamasına devam edeceğini kastetmiş olamaz mı?

ikinci olarak anneniz ve eşiniz yetişkin insanlar. ikisinin iletişim kurmak için size ihtiyacı yok. bu iletişimdeki üçüncü kişi olarak kendi kendinize rol biçmeyin. başkası adına konuşmayın, "bir erkek, bir oğul" olarak laf taşımayın. bırakın alınan alındıysa, alındığını ifade etsin. alınmasına sebep olan da ona göre tavır alsın.
0
tnz
(25.09.25)
eileengray +1

Shepard +1 (evet aynı evin içerisinde illaki bulaşır, bu bir suç değil)

mikahakkinen +1

deartheodosia +1

Sadece soruyorum +1

boyalı kuş +1

ay ne çok haklı var...

gayet normal bir cümle. gayet de kibarca söylemiş. alınmaya, kırılmaya, mağduriyet çıkarmaya yer arıyor bu erkek anaları.

eşinizden önce sizin söylemeniz lazımdı annenizi çok seviyorsanız. kaç yaşında kadın hasta hasta çocuk mu bakacak? utanmıyor musunuz bunu istemeye? hem çocuk için sorun hem de anneniz için.

eşiniz söyleyerek iyi etmiş. bir dahaki sefer hasta olduğunda gelmez. şimdi hastalık eşinizden bulaşmış olabilir ama yarın öbür gün anneniz başka yerden hastalık kapıp geldiğinde bu sefer o bulaştırmış olacak. hastayken hiçbir şekilde gelmemesi lazım. kimin bulaştırdığı önemli değil burada. çocuğu mümkün olduğunca korumanız lazım.

zeus bizi ana kuzusu erkeklerden korusun.
0
art cat chocolate
(25.09.25)
Bu cümleye kadın yazarlar normal , erkekler ise normal değil diyecektir.

Ben de normal olduğunu düşünmüyorum. Kırıcı şekilde söylenmese de babaanne hasta hasta gelmiş , gelir gelmez de bana göre söylenmesi hoş olmamış. Şöyle söylenebilirdi anne zahmet ettin keşke hastayım deseydin biz hallederdik, hasta hasta yorduk seni de şeklinde olabilirdi.Daha ilerisi sanki hoş olmamış. İşte çocuk da hasta vs.

Biraz bana kalırsa hesap sorma gibi olmuş.
0
drako
(25.09.25)
Tüm aileye grip bulaştıran kendisi iken, bence anneni bozmak için fırsat kollamış ve aradığı fırsat eline geçince yapıştırmış.
Annen bir daha çocuğa bakmaya gelmesin, karın da tüm maaşını bakıcıya verince aklı başına gelsin.
İyilikten maraz doğar.
0
dawsonscreek
(25.09.25)
Siz bu kadar elestirel yaklasacaginiz insanlarla niye evlenip bir de cocuk yapiyorsunuz? Kadin gayet normal bir sey soylemis.
0
ghilleinthemist
(25.09.25)
@tnz +1

Ben de okuduğumda "hasta hasta niye zahmet ettiniz, neticede çocuk bu, sizi yoracak" olarak anladım.

Ancak sonra yazdıklarını okuyunca eşinle bu konuda tartıştığını, hırsını alamayıp buraya olayı manipüle ederek yazdığını ve aklınca taraftar toplamaya çalıştığını anladım. Ne yapacaktın, verilen cevapları eşine gösterip "bak herkes seni haksız buldu" mu diyecektin. Böyle basit bir meseleyi bile çekişme haline getirip sosyal medyadan onay dilenmek, beklediği onay gelmeyince de agresifleşmek gerçekten acıklı bir durum.
+1
thracia
(25.09.25)
Çocuğa bakmaya gelen anneniz değil de bakıcı olsaydı, karınızı haklı bulacaktınız.
Çocuğa bakmaya gelen anneniz değil de bakıcı olsaydı, anneniz başka bir işe girişseydi (evi temizlemek gibi), karınızı haklı bulacaktınız.

Çocuğunuza artık lütfen kendiniz bakın ya da bakıcı tutun.
0
tiredofwaiting
(25.09.25)
eşiniz haksız. hastalık zaten sizden bulaşmış, kadıncağız hasta hasta gelmiş. muhtemelen çok da hasta değilmiş ki gelebilmiş. (ayakta atlatabilecek durumdaydı sanırım) bence yeniden bir bulaş olmazdı zaten herkes yeni atlatmış hastalığı. anneniz ben hastayım gelmeyim diyebilirdi ama dememiş. babaanne kırılmış. ben babaanneye üzüldüm şimdi.
0
exlibris
(25.09.25)
(12)

gozluk kullandikca goz daha da kotu oluyor mu?

mr.goodcat
40 yaslara yaklastim. Kontrolde 0,5 miyop 1 astigmat cikti. Gozluk yazildi. Gunluk hayatta bir sikinti cekmiyorum. Sadece arada basim agriyor ama bunun gozle ilgili olup olmadigini bilmiyorum. Cunku bir baglantisi olmuyor. Masabasi is yapip bilgisardayim hep. Gozluk takarsam sanki gozum ilerde daha
40 yaslara yaklastim. Kontrolde 0,5 miyop 1 astigmat cikti. Gozluk yazildi. Gunluk hayatta bir sikinti cekmiyorum. Sadece arada basim agriyor ama bunun gozle ilgili olup olmadigini bilmiyorum. Cunku bir baglantisi olmuyor.

Masabasi is yapip bilgisardayim hep.

Gozluk takarsam sanki gozum ilerde daha da kotu olacak vs gibi dusunuyorum.

Ne yapmali? Tavsiye eder misiniz?
0
mr.goodcat
(04.09.25)
40 yaşlara kadar anca miyop 0.5, astigmat 1 derece çıkmış. "ilerde daha da kötü" olarak düşündüğünüz felaket senaryosu nedir?

"arada basim agriyor ama bunun gozle ilgili olup olmadigini bilmiyorum" sırf şu kuşkunuzu gidermek için bile denenir bence.
0
tnz
(04.09.25)
Başkasını bilmem ama benim gözlük takınca ilerledi. 0.75, 0.50 ile başladım şuan 2.00-2.25.

Numaralar 1 veya daha düşükse gözlüksüz idare etmeyi dene. Zaten 1.5 ten sonra mecbur gözlük kullancaksın
0
michael harddd
(04.09.25)
Göz derecesini artırıyor+1
0.75 ile başladığım yola 4.50 ile devam ediyorum. Yine artardı numaram ama bu kadar kısa sürede değil, yaklaşık 8 yıl gibi bir sürede bu kadar ilerledi.
Fark eder mi bilmiyorum ama ilk 4 yıl sadece lens kullandım evde bile, sanırım ondan bu kadar ilerledi. En azından evdeyken veya çalışmıyorken çıkarsam iyi olurmuş.
0
hayalhayal
(04.09.25)
Gözlük kullanmak kesinlikle olumsuz bir etki yapmaz. Göz zaten gittikçe bozulacak kullansanız da kullanmasanız da. hatta kullanmamanız bunu hızlandırabilir. Defalarca araştırdım sonuç bu
0
ground
(04.09.25)
9 yıldır kullanıyorum, bende hiç ilerleme olmadı. Tek olumsuz yani şu; kullanılmadığı dönemlerde baş ağrısı ve odaklanma güçlüğü.
0
nyist_
(04.09.25)
bu konuda egitim almis bir hekim yerine buradaki rastgele insanlarin fikirlerini merak ediyorsunuz yani.

o zaman ben gozunuze guclu bir lazer tutmayi oneriyorum. bu tip ufak bozukluklari gozluksuz ve kalici olarak duzeltmek mumkun, gozluge gerek yok.
0
ghilleinthemist
(04.09.25)
@ghilleinthemist çok naif bir düşünce.

ilk kez uzağı göremeyip göz doktoruna gittiğimde, gözlük yazdı işte 0.50 miyop. ve dedi ki, sadece araba sürerkenki gibi kullanman gerektiğinde tak yoksa artar göz numaran. tamam hocam dedim.

3-5 yıl sonra gözlüğümü yenilemek için gittim, gözlük yazması lazımmış yine doktorun bi fiyat indirimi için falan. neyse 0.75 miyop olmuşum. yazdı. hocam dedim ben bunu ara sıra takayım değil mi? olur mu yaww hep takacaksın, bi tak bi takma olur mu daha çok artar öyle numaran dedi.

ikisi de uzman göz doktoruydu.
0
gitdaddy
(05.09.25)
miyopta gözlük takinca ilerledi denmesinin nedeni, sayet gözlük takmaya gelisim tamamlandiktan sonra baslandiysa, miyopun hep ileri derece sevmesidir.
gözünüz doktor kontrolünde hem R hem L -3.25 ölcüldüyse doktorlar gözlügü genelde 0-25 düsük numara verirler, tam numarasini vermezler ki ilerlemesin. sayet tam numara verdiyse doktorunuz miyop normalden hizla ilerler. bunun disinda gözlügün ilerlemesine bir etkisi yoktur. gözlügü takmamaniz sadece hayat kalitenizi düsürür, gözlük takmayarak ne numaranin ilerlemesini engelleyebilirsiniz ne bozulan gözü geri cevirebilirsiniz.
eger gözlük takilmaya ergenlikte ya da cocuklukta baslandiysa numaranin ilerlemesi gelisimle alakali oluyor genelde.
sizin sorunuz özelinde tnz+1 diyorum. 40 yasinda ne gibi bir felakat ile karsilasmaktan korkuyorsunuz?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.09.25)
goz gozluge alisinca sanki daha hizli ilerliyormus etkisi veriyor.
ayni soruyu benim doktora sordugumda gozluk kullan ya da kullanma, ilerleme hizina bir etkisi olmaz demisti.

40li yaslara yaklastiysan ve cok okuma yapiyorsan ya da cok bilgisyaar onunde isen artik yavas yavas gozluk takmaya baslaman gerekecektir, yaslaniyorsun coco.
0
cooperr
(05.09.25)
@tnz +1
15 yaşımdan beri gözlük kullanıyorum, 40'ı geçtim, miyop numaram hiç ilerlemedi. Bundan sonra yakını görme yavaş yavaş bozulacak, onun da gözlükle ilgisi yok :)
0
kobuzchu kiz
(05.09.25)
gözlük takılmazsa gözünüz büyür. yani taktıkça küçüleceği veya düzeleceği falan nerden çıktı ya. 10 seneden fazladır gözlük kullanıyorum. 1.75 miyoptum son 2 sene de miyop 1.50'ye düştü. yaştan dolayı 0.5 astigmat var. yaş 40. yaşlandıkça görme bozulması artar. neden babalarınız analarınız yakın gözlüğü vs netlik gözlüğü kullanıyor.
zaten 40 yaşlardan sonra her sağlıklı insanın gözleri bozulmaya başlıyor. ister tak ister takma.

@ghilleinthemist +1 yani göz doktoruna gittiğinizde bu soruları sorsanız size yalan mı söyleyecek? buradaki arkadaşlar takmasan düzelir dese doktordan daha mı geçerli?
0
mikahakkinen
(05.09.25)
Bence tamamen şans ve genetik. Eğer genetiğiniz yatkınsa gözlük takmak çevremdeki örneklerden gördüğüm kadarıyla daha çok ilerletiyor evet.

Yerinizde bu numaralarda olsam kesinkes takmazdım.

Bana da bu civarda numaralarda miyop gözlüğü yazdılar. Gözümü daha da ilerlettiğini hissedip bıraktım. Bir nevi tembelleştiriyor gözlük gözleri bence. Bilgisayar için şuan 0 numara numarasız sadece mavi ışık filtresi olan gözlük kullanıyorum. Tavsiye ederim. Bir de telefon bilgisayarı sarı turuncu modda kullanın. O da gözünüzü çok rahatlatır.
0
psmstc
(05.09.25)
(3)

aramizda airbnb'den kendi yerini kiralayan var mi?

Sour
merhaba!bunun yasal sureci nasildir merak ediyorum. sahibi oldugumuz daireyi direkt airbnb'ye (veya benzeri platformlara) koyabiliyor muyuz? bir izin almamiz vs. gerekir mi? evetse surec nasildir, almak zor mudur, bir standardi var midir, vergilendirme nasildir? simdiden tesekkurler!
merhaba!

bunun yasal sureci nasildir merak ediyorum. sahibi oldugumuz daireyi direkt airbnb'ye (veya benzeri platformlara) koyabiliyor muyuz? bir izin almamiz vs. gerekir mi? evetse surec nasildir, almak zor mudur, bir standardi var midir, vergilendirme nasildir? simdiden tesekkurler!
0
Sour
(26.08.25)
kendim kullanmadım ama kendi evini airbnb üzerinden kiraya veren mükellefim var.

airbnb ne istiyor onu bilmiyorum ama sahip olduğunuz her evi diekt koyamıyorsunuz, airbnb host'u olarak tanımlamanız gerekiyor.

ayrıca turizm bakanlığı'ndan turizm tesisi olduğuna dair izin alıp emniyet veya jandarmaya bildirimde bulunuyorsunuz. aynen otel açıyor gibi.

sonra ister şahıs firması, ister şirket kurarak vergi mükellefi oluyorsunuz ve kiracılara fatura kesiyorsunuz. ilgili giderleri de gider yazıyorsunuz.

kiralama olarak geçtiği için kdv oranı %20 (otel vs konaklama tesislerinde %10), bir de konaklama vergisi (aylık) ve turizm payı (şahıslarda 3 aylık, şirketlerde aylık) ödüyorsunuz.
0
kibritsuyu
(26.08.25)
www.airbnb.com.tr

linki bozuk olduğu için ulaşılamayan kılavuz: canakkale.ktb.gov.tr
0
tnz
(26.08.25)
İzin belgesi almak evin müstakil olması veya apartman/site yönetiminin buna izin vermesi lazım
İzin edevlet başvurulabiliyor.sonra turizm il müdürlüğünden biri geliyor

Airbnb Den belli bir kiralama sonrası arada nakit almak karlılığı artırıyor
0
fistikthecat
(26.08.25)
(11)

Az görüsüyoruz diye biten iliskiler

karanlik yanim
Son 3 senede 3. kez basima geliyor. Yeni baslayan iliskilerde kadin kisisi bu iliski bana yeterli gelmiyor deyip 2. aydan ayrilik konusmasi yapiyor, 3. aya kalmadan benden bu kadar diyorlar. Haftada 2 gün görüsmek yetiyor bana, zaten 8-19 rutininde calisan, 1 saatten fazla yolda geciren bi insan ola
Son 3 senede 3. kez basima geliyor. Yeni baslayan iliskilerde kadin kisisi bu iliski bana yeterli gelmiyor deyip 2. aydan ayrilik konusmasi yapiyor, 3. aya kalmadan benden bu kadar diyorlar.

Haftada 2 gün görüsmek yetiyor bana, zaten 8-19 rutininde calisan, 1 saatten fazla yolda geciren bi insan olarak ancak yetisebiliyorum. Cuma ya da Cumartesi aksami illa ki birimizin evinde kaliniyor, haftasonu 24 saat beraber geciriyoruz. Görüsülmeyen günlerde mesajlasilmadan gecen tek bir gün bile olmuyor. Ilgisiz veya sevgisiz asla degilsin, gayet sicakkanlisin diyorlar, fiziksel cekim kimya vs. de gayet üst seviyedeydi 3 iliskide de. Ama haftada 1-2 görüsme yetmiyor diyolar. Bu yasa (39) gelmis bir insanin daha önce hic bir kiz arkadasiyla ayni evde yasamamis olmasi normal degil dedi bir tanesi. Garip olan su ki ayrildiktan sonra kopamiyorlar da, bir tanesi 2 yil aradan sonra bile hala instadan bakiyor (takiplesmiyoruz ve hic iletisimde degiliz), digeri 9 ay sonra aradi tekrar deneyelim dedi, o aralar aklimda baskasi vardi istemedim vs.

Bu 3 kadindan ikisi daha önce evlilik yasamis kisilerdi, digerinin de 7+ yillik beraber yasadigi iliskisi olmus. Dediklerini anliyorum, belli ki evlilikte neye alistilarsa en bastan o sekilde bir yogunlukta yasansin istiyorlar ama yine de biraz sasirtiyor beni bu durum. Beraber yasamaya karsi degilim ama 1 yildan önce bunu kesinlikle gündeme getirmem gibi hissediyorum. Sakin sakin yasansin, zamanla gelisen büyüyen bir iliski olsun istiyorum ama yetmiyor demek ki.

Benim yaslarimda olup da (35+) evlilik ya da ayni evde yasamali iliskisi olmamis kadin da pek yok zaten. Dolayisiyla üctür duvara tosluyorum. Nedir yorumunuz?
0
karanlik yanim
(25.08.25)
Beraber olduğun kişiler dulmuş, muhtemelen ilişkileri bu yüzden bitmiştir. Bu yüzden derken seninle bittiği gibi değil, bahse girerim önceki ilişkilerindeki kişiler her şeye tamam tamam demişlerdir. Yine bahse girerim sorunsuzluktan içimde bir sıkıntı boşluk vardan falan bitmiştir.

Beklentilerinin hiçbiri gerçekçi değil çünkü. Senin söylediklerin gayet makul. Napicaktin sadece 6 aydır tanıdığın kişiyle aynı evde mi yaşamaya başlayacaktın.
0
encokbenisevinnolur
(25.08.25)
instagramdan bakmak mi kopamamk? saka misin?
erkekler bakmiyordur belki ama kadinlar dedikodu olsun falan diye meraktan bakar. o tarz yaklasimlari(?) kaale alma derim.

onun disinda kadinlar hakli. birlik vakit gecirmene gerek yok ki... evinde kalir sabah islere gidilir ya da sen onda kalirsin. ergen gibi datelesip duracak haliniz yok bu yastan sonra...

ama senin düzenin bozulmasin dikkat et. bu yasa kadar düzenli iliskinin olmayisi da red flagin alasi evet.
0
sonsuz
(25.08.25)
aynı evde yaşamadın diye çok tuhaf olarak karşılanman garip geldi bana. evet, herkes bir ara beraber yaşıyor ama haftanın birkaç günü birbirinizde kaldığınız ilişkiler de bir miktar buna girer zaten.

2. aydan aynı evde yaşamak istiyorlarsa o sıkıntı geldi bana. ayrıca 7 sene birlikte yaşamak da garip.

yine de her şeye rağmen haftada 2 gün buluşmak bana da çok az geldi. er kişiyim. haftada 3-4 olmalı bence, hatta 5.
0
ahm1
(25.08.25)
Simdi iki taraf da hakli. 39 olup da liseli gibi datelesmek, mesajlasmak falan bence de biraz seyy ya....
ama 39 yasina kadar yalniz yasamayi kendi konfor alanin olarak gormussun. İsten yorgun gelince dinlenmek, kendi basina vakit gecirmek fln filan bunlara alismis olmak 40 tan sonra beraber yasamayi zorlastirmis senin icin. Bence evlen rahatla.
0
sey mi dostum
(25.08.25)
insan belirli bir yaştan sonra kendini çözmüş, hayattan beklentilerini belirlemiş oluyor. geçmiş tecrübeleri sayesinde de bir sonraki ilişkisinde daha hızlı hareket ediyor. örneğin flört, tarafların birbirini tanıma süresi 14 yaşında 5 yıl sürebilirken, 30lu yaşlardan itibaren 6 ayın altına düşüyor. kısacası zannettiğiniz gibi bunun kişilerin evlilik yaşamış olmalarıyla pek alakası yok. tamamen kişilerin olgunlaşmalarıyla ilgili.

partnerleriniz sorunu gayet de açıkça söylemişler aslında, ilişkiden bekledikleri fiziki birlikteliği onlara sunamadığınızdan rahatsız olmuşlar. akşamları boş yatağa girmekten sıkılmışlar. hatta belki ev yaşamınızda da partnerinize bir hayatı/evi paylaşan insanlar gibi davranmıyor olmanızdan rahatsızdırlar.

şu bir gerçek ki birlikte yaşadığınızda paylaşımlarınız artacağı için ilişki de daha hızlı ilerleyecek. ve sanırım siz beraber yaşamayı hemen taraflardan biri mevcut evini kapatsın ve diğerinin evine taşınsın olarak gördüğünüzden bu fikre tavırlısınız. ama öyle olması gerekmiyor. temelli taşınmadan da birlikte yaşanabiliyor. bunu bir düşünün.
0
tnz
(25.08.25)
Kadınlar haklı. 39 yaşında adam liseli gibi haftada 2 gün görüşüyorsa kadınlar sıkılıyordur.
0
kaptan maydanoz
(25.08.25)
Abi sen haklısın. Sen nasıl rahat ediyorsan doğru da odur. Benim de bir ex böyle haftada 2 gün yetmez derdi. 48 saat az gelirdi. Ayrıldık, 2-3 aya evlendi. Herkesin beklentisi farklı ama sevgili ile de 7/24 çok. Yeter kendi hayatına git de diyemiyorsun. Kendi başına sıkılan, sürekli ilgi bekleyen yıkıklarla bu iş zor. Dullarmış zaten, sebebi kendilerinde aramalılar.
0
Shepard
(25.08.25)
hala ailesiyle yasayan tipler de bir zahmet iliski tavsiyesi vermesin :)
büyükler konusuyor , odaniza gidin
0
sonsuz
(25.08.25)
haftada 2 gün ailelerinin izin vermediği ergenler buluşup görüşüyor. yaş 39 demişsin bir de.

ayrıca duyuruda bazılarının kadınlar tarafından reddedile reddedile nasıl incel profiline dönüştüğüne birebir şahit oluyoruz. iyi yapıyo kadınlar size, aferin.
0
deartheodosia
(25.08.25)
Belli bir yaştan sonra uzun uzun flört dönemi yaşamak da mantıksız çünkü iki tarafın da her anlamda ne isteyip ne istemediği zaten netleşmiş oluyor. Bu yüzden süreç daha olgun ve daha hızlı ilerliyor. Ayrıca aynı evde yaşamak illa tek bir eve tıkılmak demek değil. Sizin en azından arada birbirinizde kalmalı ve ortak bir hayat inşa etmeli hiç ilişkiniz olmadığı için anlam verememeniz normal ama 40 yaşına gelmişken hala liseli gibi ilişki yaşamak da çoğu insana cazip gelmez. Kadınları bir kenara bırakalım erkeklerin bile büyük bir kısmı böyle bir ilişki istemez. Haftada iki gün görüşüp ergen sevgililer gibi devam etmeyi garipsemeyecek birini bulmanız bence epey zor ama yine de aramaya devam edin.
0
64654942
(25.08.25)
bunun cinsiyetle, evlenip boşanmış olmakla, alışkanlıkla falan ilgisi yok. sizin bağlanma şemanızla ilgisi var. kaçıngan bağlanma şemasını, daha doğrusu bütün bağlanma şemalarını araştırmanızı öneririm naçizane, tabi ki daha önce bu konuyu duymadıysanız.

bir başka nokta da, sürekli bir ayağı kapının eşiğinde olan birine ne kadın ne erkek hiç kimse güvenmez. ara ara o kapıdan birlikte girilip, kafada belirlenmiş/sınırları çizilmiş bir süre olmadan, akışta kalarak, kendi olağan akışı içinde birlikte birkaç gün geçirilip, birlikte çıkılması da gerekir. adı üstünde, ilişki, işteş. bir kişinin sınırları, talepleri, tatminleri ve kurallarına, ona yeten haline göre ortak bir ritm yakalanamaz. siz ortak bir noktaya açık değilsiniz. ben buyum, bana yetiyor, e daha ne onlara neden yetmiyor ki noktasındasınız. bir dakika ya, ben acaba kişisel alanımı belirlerken/belirtirken fazla mı köşeli/keskinim, kastını aşan söz ve davranışlarım oluyor mu, bu söz ve davranışlarla karşı tarafa özne olmadığını, her daim o çemberin dışında kalacağını mı hissettiriyorum vb. sorgulamalarınız yok gibi görünüyor yazdıklarınızdan.

bir diğer nokta da, evren söylemlere değil, eylemlere bakar. sadece sözlerde, mesajlarda, aramalarda kalan bir sevgi, şefkat ve alaka karşı tarafa temas etmez. temas olmazsa bağ kurulmaz, bağ kurulmazsa ilişki inşa edilemez.

son olarak, bu kadar konfor alanına sıkı sıkıya bağlı kalmak ilerleyen yaşlarda çok zorlar sizi. 50 yaştan sesleniyorum, sizin yaşlarınızda böyle olan tanıdığım kadın ve erkekler şu an arkadaş çevrelerinden de kopmuş, komşularla kavgalı, işyerlerinde selam verilmeyen kişilere dönüştüler çünkü kesişen kümeler kurmadılar insanlarla. çoğunlukla kapsayan küme olmaya çalıştılar. kesişen kümeye odaklanın, kimse kimsenin alt kümesi olmaz uzun vadede. oyun kurucu her zaman siz olamazsınız, oluyorsanız ona ilişki/paylaşım değil, bir yöneticinin yönetimindeki şirket, iş vb. denilir.
0
Phoebe
(25.08.25)
(17)

Bu kisi ne yapmaya calisiyor?

Kittie
Biri var. Cok da hosuma giden biri kendisi. Goruntusu, konusmasi, muhabbeti her seyi cekiyor beni.Yaptiklari:Bi ortamda cicek vardi. Cicekler cok guzel kokuyo dedim. Yok benim parfumumdur dedi birden. O da olabilir dedim. (Hic flortoz davranmadim, dogru olabilir dedim direkt sekilde) bu da boynunu b
Biri var. Cok da hosuma giden biri kendisi. Goruntusu, konusmasi, muhabbeti her seyi cekiyor beni.
Yaptiklari:
Bi ortamda cicek vardi. Cicekler cok guzel kokuyo dedim. Yok benim parfumumdur dedi birden. O da olabilir dedim. (Hic flortoz davranmadim, dogru olabilir dedim direkt sekilde) bu da boynunu burnuma dayadi bir anda. Ne oldugunu sasirdim. Kal geldi derler ya. Oyle. Flortoz flortoz bakislar atiyor. Nasil, benimmis di mi dedi. (Gercekten onunmus) hii evet dedim tepkisizce o kadar.

Sonra baktim "hayatim"li falan konusmalar. Normal muhabbet ediyoruz ama. Havadan sudan. -ya yok hayatim oyle degil o is gibisinden cumleler yani. Kiz arkadasimin soyleyebilecegi tarzda.

Beni her gorusunde isini gucunu birakip halimi hatrimi sormasi.
Ve o flortoz hali hep var.

Dertlerimi dinlemesi. Ben pek kimseye bi sey anlatmam da ufak capli, onemsiz konularimi dinliyor. Oneri de bulunuyor.

Beni kahve icmeye davet etti bir gun. Isim var gelemem bugun dedim. Bir ara gideriz ama olur dedim. Bir daha olmadi boyle bir teklif. Ama ilgisi devam etti/ediyor. Ben de artik yakin davraniyorum ama hep bir sinir koyuyor onu fark ettim.

Evli ve mutlu sanirim :) Sizce? Telefonumu hic istemedi ayrica. Ayni ortamda oluyoruz genelde o sekilde gorusuyorum. Klasik evli, duzeni bozulmasin ama disarida da flort duygusunu tatmin edecegi biri olsun dusuncesinde gibi hissediyorum. Sizce?
0
Kittie
(22.08.25)
Bu sefer evli diyorum! Kesin evli. Flört ihtiyaçtır diyen bir abimiz olabilir.
0
Shepard
(22.08.25)
Bence bosanip seninle evlenmek istiyor olabilir ama kararsizdir, dengesizlikleri ondan. Zaman gösterir ama.
0
encokbenisevinnolur
(22.08.25)
Düz flörtöz
0
sekizdokuzon
(22.08.25)
Bir ortamda çiçek verdi demişsin, nasıl bir ortam, nasıl bir çiçek sorularına vereceğin cevap adamın medeni durumunu belli eder gibi.

Ben flörtözden çok manipülatör gördüm kendisini. Senden istediği sıcaklığı alamayınca kendine gelmek zorunda kalmış şimdi haysiyeti korumaya çalışıyor sadece.

Evli olma ihtimali var bence.
0
muhayyer divan
(22.08.25)
Muhayyer: cicek vermedi. Cicek vArdi odada o sirada.

Manipulator evet. Evli bence, ego tatmini yapiyor gibi. Cunku hep bi sinir ciziyor. Sanki seninle anca bu kadar olur der gibi. Ilerleyemem cunku evliyim gibi gibi
0
🌸Kittie
(22.08.25)
Muhayyer: aslinda karsilik veriyorum artik ama sinir cizdigini fark ettim. Ilerlemesine izin vermiyor isin, ufak flortlesme hosuna gidiyor sadece. Oyle hissediyorum. Bir de buraya sorayim dedim.
0
🌸Kittie
(22.08.25)
Senin ilgini elde etmeye çalışmış, elde edince başkalarına yönelecek. Senin ilginden emin olsun gör bak ışık hızını. Evli olmayabilir, evli erkeğin daha çok bedenen de elde etme merakı olur, bu bence ilgi arsızı narsist.
0
muhayyer divan
(22.08.25)
Bu kadar düşük flört eden erkekten hiçbir şey olmaz bacım. Kokla deyip boynunu uzatmak falan
0
sekizdokuzon
(22.08.25)
e hani gönül işi soranlara kahve içmeye davet et, onu bekleme git sen teklif et falan diye cevap veriyordunuz? İş başa düşünce kezbanlığınız mı tutuyor? :) Haksızlık etmeyeyim gerçi literatürdeki karşılığıyla kezban içi içini yese de ne münasebet der reddeder, seninkisi ofis kezbanlığı; istemem yan cebime koy :)

Ne olduğu belli. Adam senle flört etmiş, sen de karşılığında tüy dikmişsin. Takıldığı biri vardır boşa düşünce döner sana.
0
beyfendi
(23.08.25)
Davet etmiş reddetmişsin. Çok hoşuna gittiğini belli ettiğin için kaşıyor. Flört aşaması breadcrumbing'i.
0
Bruce
(23.08.25)
Bruce: yahu isim vardi napiim. Bu da yeni cikti. Kimsenin teklifini reddedemicez demek dksk ret de degil isim var baska zaman dedim gayet medeni sekilde. Basimdan savmadim. Ama o belli ki oyun ariyor kendisine zaten
0
🌸Kittie
(23.08.25)
"Bir ara gideriz ama olur dedim"
Bunu böyle dediysen demagoji yapmış oluyorsun az önceki cevabında, sorinatsori.
0
Bruce
(23.08.25)
Hahah ozet gecmistim oysa ki djfjr
0
🌸Kittie
(23.08.25)
Hatta daveti de tam olarak soyle yapmisti: seni bi kahveye kaciriim mi? Djdk

O yuzden de bi gene kal gelmisti bana.

P.c bi sey zaten :(
Ama begeniyorum...
0
🌸Kittie
(23.08.25)
Kahve teklifi reddedilmiş senden hamle bekliyor kahveyi ne zaman içelim diye sorman lazım yüzüğü yoksa :)

Bende tatlı teklifi yapmıştım ama hallettiğim bir iş karşılığı o ısmarlaması şartıyla evden sütlaç getiririm dedi, baktım buluşma isteği yok geri adım attım
0
kararsızataletfilozofu
(23.08.25)
Sen tutuk davranmissin. Adamin hareketleri de egosunu besleyici tarzda sovlara benziyor. İlgi arayisinda, net bi durusu yok, mesafeli davranip duruma gore adim atabilirsin ama bana gore su haliyle kestirip atmalik.
0
sey mi dostum
(23.08.25)
hoşunuza giden kişi iş dışı buluşma teklif sırasını savmış, sıra sizde. niyetini de buluştuğunuzda anlarsınız, boşverin kurmayın bu kadar kafanızda.
0
tnz
(23.08.25)
(8)

Arkadasimi arasam mi

Kittie
Gecen hafta ogrendim ki aldatilmis.Benim mesajlarima cevap vermiyordu da tam yazacaktim ben de o ara noldu falan diye. Neyse o yazdi, ben cevap veremiyorum sana ne zamandir, ben bosaniyorum dedi.Aa maa derken bir iki mesajlastik.Ama ben cok desmek istemedim.Seni bogmak istemiyorum ama istedigin zama
Gecen hafta ogrendim ki aldatilmis.
Benim mesajlarima cevap vermiyordu da tam yazacaktim ben de o ara noldu falan diye. Neyse o yazdi, ben cevap veremiyorum sana ne zamandir, ben bosaniyorum dedi.
Aa maa derken bir iki mesajlastik.
Ama ben cok desmek istemedim.
Seni bogmak istemiyorum ama istedigin zaman ara beni burdayim yazdim.
Bir hafta gecti bi arasam mi?
Detay sormadan napiyosun falan diyeyim diyorum.
0
Kittie
(22.08.25)
Gerek yok milletin derdini yüklenip dertlenmeye.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
Olan şeyi bilmiyomuş gibi yapmazdım. Daha doğrudan olurdum. Zor bir dönemden geçtiğini biliyorum seni merak ediyorum seninle konuşmak isterim yüreğin biraz hafiflediğinde haberleşelim gibi bir şey yazardım
0
grimavi
(22.08.25)
bazı insan olumsuz durumları kimseyle paylaşmak dertleşmek istemez. ben böyle biriyim mesela. ne hastalığımı ne başka dertlerimi anlatırım. konuşmayı da sevmem. normalde konuşmak gerekir ya neyse.

bazı insan da konuşmak istemiyorum modundadır ama bir yandan birileri omuz versin ister.

arkadaşını sen daha iyi tanırsın. duruma göre biraz zorla. en azından bu konuları ortaya koymadan bir buluşma ayarla. konuşası varsa o ortamda dökülür.
0
lazpalle
(22.08.25)
Lazpalle ben de senin gibiyim. Ondan arayamiyorum. Bir de sanki bilgi almak ister gibi ariyorum gibi hissediyorum. En iyisi grimavinin dedigini yapayim bir mesaj gondereyim.
0
🌸Kittie
(22.08.25)
ara, seni özledim, bi kahve içelim mi de.
0
kisa
(22.08.25)
Ben mesaj atardım, bir çay/bira içmek ister misin diye. Hayır derse bir hafta on gün sonra tekrar yoklardım. Buluşmak isterse de hiç konuyu açmaz,ne anlatıyorsa o konudan devam ederdim.
0
asteriks
(22.08.25)
Yazanlara bakma herkes onemsenmek ister tas degiliz

Arkadasina gel oturup konusalim biseyler icelim de istemezse kendi tercihidir sen gorevini yap. Birgun sende dusersin
0
Zetnikov
(22.08.25)
partneri bir anda hayatından çıkan insan yalnızlığını en çok akşamları hissediyor oluyor. o yüzden şahsen gündüz saati yerine, akşam/gece saatlerinde dışarı çıkmaya teşvik edecek bir program yapmayı tercih ederdim. yemek olur, konser olur, bibirinizi duyamadığınız bar ortamı olur vs. yeter ki iyi daha doğrusu farklı vakit geçirilsin.

edit: uzun lafın kısası arayın.
0
tnz
(23.08.25)
(2)

İnternette bir görsel

onemoremile
İki çocuk oturmuş playstation vb. bir platformda kablolu joystick'lerle oynuyorlar. Daha küçük olan çocuğun gamepad kablosu takılı değil ama heyecanla oynadığını zannediyor. Bulunabilir mi.
İki çocuk oturmuş playstation vb. bir platformda kablolu joystick'lerle oynuyorlar. Daha küçük olan çocuğun gamepad kablosu takılı değil ama heyecanla oynadığını zannediyor. Bulunabilir mi.
0
onemoremile
(19.07.25)
tnz
(19.07.25)
teşekkürler sözlükte kullanıcam şimdi de çok makbule geçti.
0
🌸onemoremile
(19.07.25)
(8)

Radyo Tiyatrosu sevenler, takip edenler?

muhayyer divan
Var mı??Varsa bir oyunun adını hatırlamadığım için bulup dinleyemiyorum. Bulmama yardım edebilecek biri olabilir mi acaba...
Var mı??

Varsa bir oyunun adını hatırlamadığım için bulup dinleyemiyorum. Bulmama yardım edebilecek biri olabilir mi acaba...
0
muhayyer divan
(14.07.25)
youtube'u açıp "radyo tiyatrosu" yazın :)
şu kanalda var mesela:
www.youtube.com
0
santimantal
(15.07.25)
onheil
(15.07.25)
@sanal hayvan

O anda üşendim, ayrıca herkesin dinlediği bir şey değil, meraklı olan mesaj yazar diye düşündüm.

@santimantal

O dediğini ben en az 5 yıldır yapıyorum.

@onheil

Teşekkürler, bilmediğim oyunlar varmış onları da dinlerim. Ama burada bulamadım. Sağ ol.
0
🌸muhayyer divan
(15.07.25)
Oyundan hatırladıklarımı yazıyorum:

- bir kış gecesi Rusya'nın dağ başındaki küçük bir kasabasında veya şehrinde bir otele bir adam ile kölesi Angus geliyor.

- adamın bir de 1000 altınla dolu bir kutusu var, otel sahibinin kızıyla muhatap olup Angus'a 1000 altını emanet ediyor ve odaları görmek için yukarı çıkıyor.

- otel sahibinin kızı Staşa'nın işsiz sevgilisi kaçak olarak otele gelip kızla konuşuyorlar, 1000 altın olayını öğreniyor ve kutuyu bir şekilde alıyor kaçıyor.

- yolcu adam bunu fark edince karakola gidiyorlar bir sürü tartışma olay vs.

Angus'u Türker Tekin konuşuyor. Diğer sesleri bilmiyorum, oyunun adını çıkaramadığım için tekrar dinleyemedim. Bulan olursa çok sevinirim.
0
🌸muhayyer divan
(15.07.25)
hatırladıklarınızı biraz yüzeyselleştirerek chatgpt'e sorduğumda turgenev'in "the inn" isimli kısa hikayesi olabilir cevabını verdi. www.amazon.com.tr
0
tnz
(15.07.25)
@tnz

Staşa galiba Slovenya ismi. Angus da İskoç kökenli bir sığır cinsinin adıymış, yani aslında Rus değil kuzey ve orta Avrupa kökenli bir oyun olabilir bu. Keşke bulabilsem vallahi çok kıvrandım yani.
0
🌸muhayyer divan
(16.07.25)
türker tekin dediğiniz için aklıma geldi, şunlara bakmış mıydınız: www.trtdinle.com

belki bbc radyo arşivinde bulunabilir aradığınız oyun, ancak ingiltere dışından erişilmiyor.
0
tnz
(17.07.25)
@tnz

Baktım baktım, çok aradım, hâlâ arıyorum... teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(19.07.25)
(2)

Yerde airpods buldum sahibini nasıl bulurum ?

olaylar olaylar
Kumsalda takılıyordum bi baktım kumun arasında airpods sahibine ulaşma şansım var mı teknolojik olarak ?
Kumsalda takılıyordum bi baktım kumun arasında airpods sahibine ulaşma şansım var mı teknolojik olarak ?
0
olaylar olaylar
(08.07.25)
şöyle bir bilgilendirme sayfası var: support.apple.com
0
tnz
(08.07.25)
discussions.apple.com

linkin ozeti:

Eğer AirPods'un sahibi **Kayıp Modu'nu (Lost Mode)** etkinleştirdiyse, AirPods kutusunu iPhone veya iPad'inizin yanına açtığınızda ekranda sahibine ait iletişim bilgileri görünmelidir. Ancak, bunun yalnızca sahibinin Kayıp Modu'nu özellikle etkinleştirmesi durumunda çalışacağını unutmayın.

Eğer yukarıdaki yöntem işe yaramazsa, AirPods'u **yetkili makamlara** (muhtemelen yerel emniyet birimleri ya da bulduğunuz yerin kayıp eşya ofisi) teslim etmeniz gerekir. Kayıp Modu etkinleştirilmemişse, AirPods'un sahibini belirlemenin bir yolu yoktur.
0
warrior princess
(08.07.25)
(13)

Sizce kim haklı

birdposing
Merhaba değerli dostlar eşimle yeni evlendik eşime kıyamıyorum ama her zaöan oldu bittiye getirme özelliği bu tanıştıktan sonra beni çok yormaya başladı.normalde hiç kızamazdım herşeyi tamam hayatım derdim ama yazın 1 haftalık bir tatilimiz var ondan sonra ben çok yopun bir tempoya gireceğim eşim ve
Merhaba değerli dostlar eşimle yeni evlendik eşime kıyamıyorum ama her zaöan oldu bittiye getirme özelliği bu tanıştıktan sonra beni çok yormaya başladı.normalde hiç kızamazdım herşeyi tamam hayatım derdim ama yazın 1 haftalık bir tatilimiz var ondan sonra ben çok yopun bir tempoya gireceğim eşim ve benim ailem her ikisi de aynı ilde eşimin ailesi köy yerind etarımla uğraşıyor bizimkiler öğretmen. Benim aileme yazlıkta olmak istediğimizi söylemiştik ama onlar da geldi bizimle . Daha sonrasında eşimin kız kardeşi çok küçük 8 yaşlarında eşim ailesini görmeye gitti kardeşimi de getirsem olur mu dedi ben en başta geşebilir dedim ama düşününce hayatım ben dinlenmek istiyorum birlikte zaman geçirelimistiyotum gelmese benim için daha iyi olur dedim .şimdi ailesinin yanından geldi hüngür hüngür gizlice ağlıyor.
Tatile çıkmadan önce de 2 haftalık izin almasını söylemiştim 1 haftalık alabilmiş ben ankarada 1 hafta onun izine çıkmasını bekledim gitmemi de istemedi. Kız kardeşine bakmak istememde haklı mıyım sizce ? Yoksa o mu haklı ?
Not her zaman izin alamıyoruz . Benim bu sene başka iznim kalmadı bu 1 haftada da dinlenmek istiyorum . Ayrıca otele gidecek maddi durumumuz şuanlık yok eşim zamanında kredi çekmiş habersiz ben düğünden kalan borçları ödüyorum + evin geçimini o da daha önceden çektiği kredileri ödüyor
0
birdposing
(07.07.25)
Eşinle tatilde birlikte zaman geçirmek istemekte haklısın buna çocuk ya da yetişkin dahil olmamalı
0
grimavi
(07.07.25)
1 haftalik tatiliz var, esinizle zaman gecirmek istediginizi soyluyorsunuz ama ailenizin bu tatile gelmesi ok, kardesin gelmesi ok degil. Olay boyle ise, Aglayacak bir sey degil ama siz haksizsiniz. O tatil esinize tatil olmamis zaten.

Cektigi kredilerin ise, olayla bir alakasi yok, 'esimin yuzunden otele gidemedik' demeye getiriyorsaniz da hos degil, pasif agresif olmak, cezalandirmak gibi bir sey bu ve iliskiniz kisa sure icinde sagliksiz bir hal alir. Sapla samani karistirmayin.
O 1 hafta siz 2 hafta izin alabildiyseniz de, iki yetiskin insanin sizin fazladan alabildiginiz 1 haftayi nasil kullanacaklari konusunda anlasabilmeleri lazim. Eger bu anlamda bir hosnutsuzlugunuz vardi ise o zaman cozmek en dogrusu.
0
kassiopeia
(07.07.25)
hikayede çok fazla eksiklik var.
aileler aynı şehirdeler ve siz farklı şehirdesiniz tamam. evlenmeden önce aileleriniz ile mi yaşıyordunuz? ailelerinizle görüşme sıklığınız nedir? yazlık ailenize ait ama hangi şehirde? aileniz veya sizin yaşadığınız şehirden farklı bir yerde mi? sizin yaşlarınız, evlilik süreniz, yazlıkta kalma süreniz gibi sayılar da belirsiz.

yazlığın bulunduğu şehri sorma sebebim sanki yaşadığınız şehirden kalkıp ailenizin yaşadığı şehre gidip onları alıp yazlığa beraber gitmişsiniz gibi anladığımdan. yazlığa kaç günlüğüne gittiniz belirsiz ancak eşiniz de belki dinlenmek ve başbaşa zaman geçirmek istiyordu ve ailenizin de sizinle olması sebebiyle belki onun da beklentisi gerçekleşmemişti. sizin istediğiniz olunca (ailenin yazlığına aileyle gitmek) sorun yok, ancak eşiniz ailesiyle vakit geçirmek istediğinde sorun ediyorsunuz.

"2 haftalık izin al dedim 1 haftalık alabilmiş" kısmına ise anlam veremedim. ikinizin çalışma koşulları farklı, izin meselesini önceden konuşmanız gerekmez miydi? hadi başka zamanınız olmayacak diye izin günlerinizi kullanmak istediniz. bu izin zamanınızı eşinizi evde yalnız bırakıp, başka bir yerde geçirmek istemeniz ve eşinizin gitmenizi istememesine takılmanızsa garip. tam tersi olsa eşiniz iznim var 1 hafta tatile çıkıyorum, hadi sana bay bay dese siz ne düşünürdünüz?

8 yaşındaki kardeşi eşinizin çocuğu gibidir. eşinizin her gününü beraber geçirdiği, elinde büyüyen çocuktan uzaklaşması zordur. aynı şekilde 8 yaşındaki çocuğun da eşinizden, onu büyüten insandan bir anda uzaklaşması zordur. birbirlerini özlemişlerdir. o yüzden eşinizin "köyde" yaşayan okul çağındaki kardeşine "tatil" olması için ve onunla hasret gidermek için yanına çağırmak istemesi yılda bir hafta vakit geçirmek istemesi çok doğal. sonuçta eşinizin aile yapısını bilerek evlendiniz, bunu öngörmüş olmalıydınız.
son olarak "oldu bitti" ile kastettiğiniz eşiniz işteyken çocuğa bakmak zorunda bırakılmanızsa, istememekte haklısınız. ancak ortada böyle bir durum yoksa anlayışsızsınız.
0
tnz
(07.07.25)
@tnz
İkimizin aileleri de aynı şehirde
İzinlerde eşim net birşey söylemedi son ana kadar yeni çalıştığı yerdeki sorumlusu baskın biri söyleyemedi anladığım kadarıyla
Yazlığa gitme süremiz 5-6 gün 2-3 günd e wşimin ailesinde kalacağız
Aileme de gelmeyin demiştim onlar yanlış anladığını söylerek bizimle geldi bunun karşılığı eşimin de kız kardeşini getirmesi mi ?
0
🌸birdposing
(07.07.25)
Eğer olay anlattığınız gibiyse, ve yazlık meselesinde yazlığa ailenizin de gelmesinin sebebi yazlığın ailenize ait olması ise siz haklısınız.

benim gördüğüm eşiniz böyle oldu bittiye getire getire istediklerini yaptırmaya alışmış ve şımarmış. habersiz çekilen krediye tepki göstermek ise gayet normal zira bu kredi yüzünden çiftin evine tek bir maaş giriyor bir kişi her şeyi üstleniyor.

dünya eşinizin etrafında dönmüyor. krediyi takayım, eşim ben istediğimde benimle tatile çıksın, tatilime 8 yaşında velet getireyim istediğim olmayınca ağlayıp zırlayayım.

Bence yol yakınken boşanın gitsin.
0
denizgonen
(07.07.25)
boşanın mı :d oha
(bkz: bekara karı boşamak kolay)

bence net bir taraf haklı demek de kolay değil. ilk olarak siz kendi ailenizin tatilinize dahil olmalarını "yanlış anlamışlar" diyerek normalleştiriyorsunuz. ardından 8 yaşında bir çocuğun tatile dahil olmasını dinlenmenize engel olacak diye reddediyorsunuz. mesela siz de ailenize "yanlış anlamışsınız" diyerek gelmemelerini söylemediğiniz için eşiniz de kardeşini çağırırken "ne olacak zaten baş başa değiliz" diye düşünmüştür normal olarak ve sizin bu tutumunuz yüzünden ufacık çocuğa sen gelme demek zorunda kalmış. 8 yaşındaki çocuğa "bakmak zorunda kalmak" nedir tam olarak bilmiyorum, o sizin konfor anlayışınız tabii ama bence eşiniz üzülmekte çok haksız sayılmaz.

izin meselesine de bir şey diyemiyorum. izin alamamış sonuç olarak, almamış değil. burada keyfi bir davranış yok. iş yerinden veto geldiyse ne yapmasını beklerdiniz mesela? basıp istifayı sizle tatile gelmesini mi?

son olarak kredi meselesinde de @kassiopeia'ya katılıyorum. konuyu "maddi olarak karşılayacak durumda değiliz bu ara" diyerek özetlemek yerine eşinizin gizlice çektiği kredi detayını vererek onu suçluyor olmanız gerçekten çok garip.
0
himmet dayi
(07.07.25)
@tnz Evlenmeden önce ben ankarada eşim tatile geldiğimiz ilin başka bir ilçesinde yaşıyordu
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@himmet dayi aileme biz orada olacağız dediklerinde gelmeyin biz böylr konuşmamıştık diye telefonla uyardım aslında ama devam ettiler. Olay senin ailen var benim ailem de gelsine döndü ama benim amacım bir taraf tutmak değil de eşimle birlikte zaman geçirmek .
Genelde de onun ailesine hiçbirşey demezdim
Evet izin günleri alamaması ve bana son ana kadar haber vermemesinde suçluyorum açıkçası 1 yılda 14 gün izinim var .
Maddi durumu bu yaz ailemin yazlığı dışında bir yer ayarlayamam olarak bilgi olarak söyledim
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@denizgonen yok hocam öyle ufak birşey için boşanmam ama onun istediği şeyleri yaparken iyi yapmadığımda kötü olmamız güvenimi kırdı açıkçası .benim de hoşuma gitöeyen şeyler oluyor lafını bile etmiyorum sürekli o mutlu olsun diye alttan alacak halim yok bir ömür
Ailem de kötü davranmadı birşey yapmadı bazen hoşumuza gitmeyen durumlar olabilir
Her istemediğimizde böyle tepki verirsek ben de artık hoşuma gitmeyen şeyleri dirket hayır deme kararı alabilirim böyle devam edersek.
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@tnz ben evlenirken eş aldım ama karımın kardeşini ve 1 kardeşi daha var 2 de kuzeni var onlar da çok yakınlar onları kendime çocuk olarak almadım diye düşünüyorum
Onların bakımları mutlulukları tatil ihtiyaçlarını jest olarak yapabilirim ama benim sorumluluğum değil diye düşünüyorum .
Ben çok yoğun bir iş takvimiyle çalışıyorum bu yoğunlukta herkesin gönlü olsun diye uğralırsam kendimden ve eşimden çalmış olurum diye düşünüyorum
0
🌸birdposing
(07.07.25)
hocam "aileme söyledim ama yine de geldiler" dedikten sonra eşimin kardeşini kendime evlat olarak almadım demen aşırı absürt. o zaman eşin de burada duyuru açsın, "ben kendime eş aldım, anne babasını almadım" desin. böyle bir şey var mı? baş başa olmanıza engel olan şey senin ailene söylemene rağmen onların yazlığına gelmesini engelleyememen. madem tatilinize aileden birileri dahil oluyor, onun kardeşi de olabilir. bu kadar anlayışsız olmanın anlamı yok.

ayrıca burada haksız olduğun noktalar söylenince sürekli savunmaya geçip haksız olmadığını kanıtlama derdindesin. resmen "aa benim hatammış" dememek için ve kendince haklılığını teyit etmek için duyuru açmışsın.
0
himmet dayi
(07.07.25)
@himmet dayı haklısınız hocam ben gönlünü alayım eşimin
0
🌸birdposing
(07.07.25)
Siz çift olarak tatile gidecektiniz de sizin anneniz babanız yanınıza musallat olmuş değil. Zaten onların yazlığına gidiyorsunuz tatile, o insanları ordan uzaklaştırmak mümkün olmamış olabilir. Hani bunun karşılığı tatilde senin ailen var, o zaman benim ailem de olsun değil.

Ha eşiniz şunu öne sürebilir, bütün bir tatili senin ailenle geçirmek istemiyorum biz başka plan yapalım diyebilir (haklı olurdu burada) ama buna da maddi durum müsaade etmiyor anladığım kadarıyla. Maddi durumun kötü olmasının temel sebebi de eşinizin sizden habersiz çektiği kredi. O yüzden sizin ailenizle tatil yapma hususunda çok ses etme hakkı yok bence. Kredinin çekilme sebebi nedir o da önemli tabi???

Dediğim gibi eşiniz senin ailen geliyor o zaman benim kardeşim de gelsin gibi bir tutumla geliyorsa bu yanlış bence. Ama sonuçta küçük çocuk, istemiştir, heves etmiştir, eşiniz kıramamıştır dolayısıyla sizden rica eder böyle bir durumu bu bambaşka olur. Malesef ki evlilik böyle bir şey bir Kadını/erkeği sevdik diye onunla evlenmiyoruz sadece tüm ailesi/çevresi bir paket olarak geliyor. Bu tarz durumlarda dengeyi iyi ayarlamak gerçekten zor.
0
bobinhoo
(07.07.25)
(2)

Her temassız POS cihazında mobilden NFC ile ödeme var mı?

prole
Telefonun NFC özelliğini kullanarak POS cihazından ödeme yapmaya çalışıyorum ancak cihazların çoğunda "manyetik kart okutun" gibi bir hata veriyor. Şu ana kadar bir cihazda NFC ile ödeme yapabildim. Bu özellik her POS cihazında yok mu?
Telefonun NFC özelliğini kullanarak POS cihazından ödeme yapmaya çalışıyorum ancak cihazların çoğunda "manyetik kart okutun" gibi bir hata veriyor. Şu ana kadar bir cihazda NFC ile ödeme yapabildim. Bu özellik her POS cihazında yok mu?
0
prole
(27.06.25)
Eski POS cihazlarında NFC desteği yok.
0
amortisman
(27.06.25)
telefonu pos üzerine getirdikten sonra nfc'yi devreye almayı deneyin.
0
tnz
(28.06.25)
(39)

Ev işleri paylaşımı?

bobinhoo
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.

Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.


Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri:

1) Nadiren evin Dyson ile çekilmesi veya robot süpürgenin çalıştırılması. Robot süpürge rahat süpürsün diye belki bir iki eşyanın yerinin değiştirilmesi.

2) Çamaşırların yıkanması ve asılması (kurutma makinesi de var ama ütü yapılmadığı için bazı şeyler askıya asarak kurutuluyor daha az kırışsın diye)

3) Kuruyan çamaşırların dolaba kaldırılması

4) Yemek

5) Yemekten sonra bulaşıkların makineye kaldırılması, sığmayanların elde yıkanması

6) Yemekten sonra masanın/tezgahın silinmesi

7) Bulaşık makinesinin boşaltılması

5 numarayı erkek yapıyor, kalanları kadın yapıyor. Aklıma gelmeyen bir iki ufak tefek iş daha olabilir belki, onları da kadın yapıyor gibi düşünebilirsiniz.

Kadın bu iş dağılımının adil olmadığını, işin çoğunu kendisinin yaptığını düşünüyor. Çok şikayet gibi değil de arada laf sokma gibisinden. Erkek ise 5 numarayı bile yapmaması gerektiğini düşünüyor. Tatlı atışma gibi düşünebilirsiniz bunu.

Kadın zaten düz bakıyor olaya, ortada 10 iş varsa 9unu ben yapıyorum demek ki eşit dağılım yok diyor. Direkt baktığınız zaman haklı gibi duruyor ama erkeğin bakış açısına göre de o zaten kadına göre çok daha fazla çalışıyor ve eve geldiğinde ev işiyle ekstradan uğraşması saçma.

Erkeğe göre zaten ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koymuş ortaya, krediyi tek başına ödüyor. Aidat, elektrik, su, internet vb. hepsini erkek ödüyor. Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi almış. Bunlar maddi şeyler olabilir ama sonuçta o parayı kazanmak için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürsen toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşünüyor. Yani 10 yıl çalışıp biriktirdiği tüm parayı eve gömmüş zaten, üstüne aylık kazancının yüzde 30u evin temel harcamalarına gidiyor. Ayda bir hafta mesaide "ev işi" yapıyor aslında gibi düşünüyor.

Bu arada kadına ben de şöyle para harcadım vb. gibi düşüncesini söylememiş hiç, çünkü böyle şeylerin söylenmesinin ayıp olduğunu düşünüyor ama içinden geçen bu. Ayrıca maddi olarak harcamanın hepsini üstlenirken, hepsini ben ödüyorum hiç adil değil bu diye düşünmemiş hiç. Bende maddi imkan var, onda yoksa ben karşılarım tabi ki diye bakmış olaya. Konu ev işine gelince de aynı bakış açısını (ben de zaman var, onda yok) kadın tarafından bekliyor. Ama kendi gösterdiği anlayış/düşünceliliği kadın tarafının göstermediğini düşünüp, bozuluyor içinden.

Sizce hangisi haklı, kim daha fazla "ev işi" yapıyor?
0
bobinhoo
(25.06.25)
erkek 5 kadin 1.5 gün mü calisiyor?
evlilik sözlesmesi gibi gelirlerin ayrildigi bir durum yoksa kadin az calistigi icin bos zamaninda daha cok is yapmali.

kadin niye full time calismiyor? 5x yapar. o zaman da o sadece bulasiklari halleder :) hem ev hanimi gibi bir sey olayim ama hem de ev isi esit yapilsin diye bir olamaz.
0
sonsuz
(25.06.25)
adam ben para kazanıyorum, eşyaları ben aldım o yüzden evin rutin işleriyle ilgilenmem gerekmiyor diye düşünüyor. kadına üzüldüm. bu kadar maddiyatçı biriyle hayat paylaşmak zor olsa gerek.

hayat müşterek. kazanılan para da müşterek, ev işleri de müşterek. ben böyle bakıyorum.
0
benaslinda
(25.06.25)
kadın tam zamanlı çalışsın, işler ortak olsun.
kadın az çalışıyorsa daha çok ev işi yapsın.

para muhabbeti mide bulandırıcı.
0
yenibirgüzelnick
(25.06.25)
@sonsuz

kadın aslında haftada 4 gün falan çalışmak istiyor ama yaptığı işi diğer günlerde bulamıyor gibi düşünebilirsiniz.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Yalnız şu da var, erkek iş yerinde daha çok kazanıp daha çok çalıştığını söylerken aslında bir yandan da orada "kariyerini" inşaa ediyor, bu avantajı yaratıyor kendine

Ev işi yapmanın kariyere bir etkisi olmuyor maalesef

Bu işler oturulur konuşulur, hakkaniyet gözetilir, koşullara göre işbölümü zaman zaman güncellenir
0
grimavi
(25.06.25)
@grimavi, cok haklisin. ama kadin da normalde bunun karsiliginda cocuk büyütüyor. adam bu kisimda daha rahat, böylece kendi isine odaklaniyor.

durum böyleyken bosanma durumlarinda kadinin iyi bir nafaka, tazminat vs almasi lazim.

burada cocuk olmadigi icin durum biraz garip aslinda. kadinin hem dogru düzgün isi yok hem de daha fazla ev isi yapmak istemiyor.
0
sonsuz
(25.06.25)
Adam konuyu büyütmüş ama kadın da ortalığı fistekliyor bence. Ya da adam kadının laf sokmalarıni fazla ciddiye almış olabilir.
Ev işi tartışması yapacaklarına birkaç özel şey yapsalar biraz de sevisseler bir şeyleri kalmayacak gibi duruyor.

Kadın da bir yol bulup iş gunlerini artırsın, adam da mümkünse yardım edebilir. Ev işleri konusu da yeniden güncellenir.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
ortada bir ayrılma durumu yoksa para muhabbeti anlamsız. adam yalnız başına yaşıyor olsa paranın tamamını ben kazanıyorum ev işleri sende diye kiminle atışacak? o yüzden ev işlerini yapmak istememe sebebiniz hatalı. eve geldiğimde yorgun oluyorum, içimden gelmiyor, yapmak istemiyorum, üşeniyorum, seninle vakit geçirmek istiyorum falan diyin daha anlaşılır.
0
tnz
(25.06.25)
Adam ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koyduğunu , krediyi faturaları tek başına ödediğini, Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi aldığını ve karşılığında . Bunları almak için kazandığı para için için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürerek toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşündüğünü eşine açıkça anlatsın. Gerisi kadına kalmış, yapmasaydın da diyebilir haklısın ben yapmaya başlıyorum diyebilir.

Erkek bunu gidip eşine söyleyemiyorsa kendi aklından da çıkarsın, evliliğin nasıl bir şey olduğunu ve onu bu yola sokan süreçleri bir daha düşünsün.
0
Bruce
(25.06.25)
Sorun ev işi yapmaksa erkek haklı ama sorun hayatı paylaşmaksa kadın haklı çünkü bir gün kadın daha fazla çalışabilir daha fazla kazanabilir evdeki işleri yapacak kimse kalmamalı o zaman. Çünkü herkes yorgun. Her gün çalışacak hizmetçi tutmak da pek kolay olmasa gerek. Ayrıca kadın eğer anne olursa uzun bir süre sadece bebeğe odaklanması gerekecek, bu durumda ev işleri çoğunlukla erkeğe kalacak, kalmak zorunda. O zaman erkek ne yapacak mesela. Alışkın olmadığı şeyleri yapmak acı vermeyecek mi.

Olay kazanılıp harcanan paraya göre ise kadın da ortaya "ben de sana ömrümü adıyorum çocuk doğuruyorum ev başka iş başka" diyebilir, haklı olarak. Çünkü erkek evi otel gibi kullanmamalı, eşiyle ilgilenmeli, onunla hatıralar biriktirmeli, hayatı paylaşmak sadece ev işlerini paylaşmak da değil yani.

Bilemiyorum, kadının ev düzenini biraz daha sahiplenmesi iyi olur ama bu erkeğin her şeyden elini eteğini çekmesi anlamına gelmez. Gelmemeli. Çok sağlıksız nir yapı oluşur, kadına kendisini hizmetçi ve geyşa olarak hissettirir, cinsel hayatları bile bozulur. Bence yeniden düşünmek hatta karşılıklı oturup konuşup anlaşmak lazım.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
kadın evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

yine az çalışıp az kazanıyordu ama annesiyle ev işini paylaşıyorlardı.

şimdi evlendi, yine aynı şekilde çalışıyor ama tüm ev işi ona kaldı.

---

erkek de evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

aynı şekilde çalışıyordu ve hiç ev işi yapmıyordu.

şimdi yine aynı şekilde çalışıyor ve 1 adet ev işi yapıyor o da aşırı basit bir şey, 3 dklık iş.

---

bu evlilik kadına zarar olmuş. 2 katı yoruluyor şimdi.
adam kendine eş değil, "parasını verip" yeni anne aldığını ve haklı olduğunu düşünüyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
kadın evde ise tabi ki çamaşırları makineye atmak için kocasını beklemesinin bi manası yok. bu tabloda ev işleriniin çoğu kadına ait olmalı mantıken. ama bu böyle ben daha fazla kazanıyorum, en basit işi bile benim yapmamam lazım noktasında bi tavırla olacak iş değil. adam davasında haklı ama yöntemi yanlış. kaldı ki almış olduğu eşyaları karısına almamış, kendisine de almış aynı zamanda. karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için.
0
elorelia
(25.06.25)
evlilik/birlikte yaşam bu süreçleri birlikte idare edebilmek değil mi? sorun yaşıyorlarsa bile konuşulabiliyor olması lazım. hatalı aramak ilişkiyi daha fazla zedelemekten başka işe yaramayacaktır. bu konu, bu nokta kilitleniyorsa, bir arada olmaları yanlış karar gibi.
0
lüzumsuz adam
(25.06.25)
elorelia +1

adam ayrı eve çıkmış ve temizlikçi tutmuş gibi hesaplamış her şeyi. hatta adam karda, bu temizlikçiyle bir de sevişebiliyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
parayı ben verdim çalış köle kafaya bak .
kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin tayfası bu.

kadınlarda yanıp tutuşuyorlar böyle ayılara.
0
my fault
(25.06.25)
erkek kadına bi asgari ücret ateşleyip sigortasını yapsın, kadın da ev işlerini
0
mantık
(25.06.25)
Adamın bakış açısını tam yansıtamadım galiba.

Adam ben daha çok kazanıyorum, ben daha çok harcıyorum gibi üstünlük taslama amacı yok, dediğim gibi bunları asla kadına söylememiş bile zaten.

Ama sadece ev işlerine bakarak kadın daha çok ev işi yaptığını sanki o eve daha fazla emek harcadığını iddia edince, adam dolaylı yoldan da olsa aslında daha fazla emeği harcayanın kendisi olduğunu düşünüyor.

yani şöyle örnek vereyim. Diyelim ki kadın 09:00-17:00 ev işi yaptı, erkek de 09:00-17:00 inşaatta amelelik yaptı ve kazandığı tüm parayla eve dolap aldı. İkisi de aynı süre emek harcayıp, evin ortak bir ihtiyacını gidermiş olmuyor mu? birini diğerinden üstün kılan nedir? erkek bu duruma ikimizde evimize aynı emeği gösterdik diye bakarken, kadına sorsan ev işlerini hep ben yapıyorum diyecek.

@ elorelia

"karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için." böyle demişsin ama tam tersini düşününce de karısı da adamın emek gücünden faydalanmıyor mu. o da kira ödesin o zaman gibi bir şey demezsin herhalde?
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
yuh bedavaya mı oturuyor kocasının evinde?
daha neler göreceğiz
0
mantık
(25.06.25)
Grimavi cok guzel anlatmis. Gorunmez emek diye bir kavram var. Erkek biraz arastirsin, sartlar ayni kalmak kosulu ile kadinla yer degistirdigini dusunsun. Hepiniz durdugumuz yerden dunyayi anliyoruz, bu bir yere kadar dogal, ama baskasinin gozunden kendimizi gorebiliyorsak o zaman adil bir iliski kurabiliyoruz.
0
deckard
(25.06.25)
bu muhabbetler yapılıyorsa ayrılık yakındır. yanlış evliliktir.

"happy wife, happy life" diye bir şey var.
0
gabe h coud
(25.06.25)
Ah ah, yine kadınlar yine problem. Sonra kadın düşmanı diyorlar.

Abicim adam 50 saat, kadın ise en fazla 15 saat çalışıyor iş için. Adam 5 gün iptal, kadın 1.5 gün. Ama 2 gün iptal diyelim. Kadın 3 günlük mesaiye denk gelecek kadar ev işini yapabilir. Bu evlilikte parayı erkek koymuş ortaya evi almış. Masrafları karşılamış ve karşılıyor. Biraz minnet etmeli kadın. Utanır insan söylemeye. Adam para lafı etmiyorsa kadın da ev işi lafı etmemeli. Ya da gidip masraflara ortak olsun masaya öyle otursun. Ben olsam temizlikçi kadını daha sık getirtir parayla çözerim bu olayı.

Düşünsene ayda 100k eve ve halkına harcıyorsun. Kalk bulaşık yıka ben yıkayamam deniyor ve bir kuruş da katkın yok... Özete bakınca bile utanç verici. Bu arada çocuğu adam doğursun o baksın. Bu şekilde olay eşitlenir.
0
Shepard
(25.06.25)
iliskilerde sorunlara kim daha hakli diye bakarsaniz, hakli olmak mutlu olmaktan oteye gecer. iliskilerde sorunlara bir takim olarak soruna karsi bakilir ve sorun cozulmeye calisilir. derdiniz hakli olmak mi mutlu olmak mi?

buradaki erkegin sorunu para, satir aralarindan bu anlasiliyor, gerci paragrafin birinde kabul etmissiniz de. icten ice icerlendiginiz sey bu kabul edersiniz etmezsiniz. eger bu beklentiyi silebilirseniz ortak yasama farkli bir sekilde bakabilirsiniz. yoksa, tum yasaminiz sidik yaristirmakla gecer. bugun bunun adina sadece 1.5 gun calisiyor dersiniz, yarin benim isim cok agir ve stresli onunki degil dersiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
bu ev işleri muhabbeti modern dönem ilişkilerinde gerçekten problem olmaya başladı. ben de etrafımdan gördüklerimle ve biraz da kendi yaşadıklarımla soru sahibinin yaşadığı sorunlara onunla benzer pencereden bakıyorum.

sözüm meclisten dışarı, bu konuda kadınlar biraz saldırgan bir üslupla olaya yaklaşıyorlar.

iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor. çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, iyi bir şarjlı süpürge ya da robot süpürge derken ev işleri zaten çok kısa sürüyor.
yemek yapmak biraz zaman alıcı olabiliyor bazı durumlarda.

akşamleyin eve gelen (ya da evde olsa bile akşama kadar çalışan) adamla neredeyse hiç iş yapmayan ya da zamanının tümünü kendine ayıran kadın kıyaslanınca kadına biraz daha ev işi düşüyor. bunun mağaralı olmakla, modern dünyadan uzak olmakla ilgisi yok.

temiz bir evde yaşamak herkesin isteyeceği bir şey.
sen evde olan ve çalışmayan kişi olarak (kadın erkek ayırmadım) ev işlerini yapma, boş boş otur, gez-toz, saçınla başınla uğraş, evi bok götürsün, çalışan kişi (çoğu örnekte erkek) eve geldiğinde lezzetsiz ve özensiz bir yemek, yerlerde toz-toprak, sağda solda çamaşırlar, toplamanın 10 dk sürmeyeceği yerlerinde edilmiş eşyalarla karşılaş ve bu sıradan bir hal halsın.

lafa gelince hayat müşterek, her şey ortak. lafa gelince bağımsız kadın, ayaklarının üzerinde durabilen özgür kadın. öyleyse aile bütçesine katkıda bulunacak (eğer imkanı varsa), yoksa da ev işlerini yaparak katkıda bulunacak.

bu örnekte kadının kazandığı para zaten eve gelen temizlikçiye gidiyor. bahsedilen ev işleri de (yemek dışında) yarım saat bile tutmayacak şeyler.

kadınlar 20-25'li yaşlarda bu konuda agresif ve feveran olabiliyorlar. 30'ları geçtikten sonra da piyasada adam kalmamış diye geziyorlar.

benim adam beni şuraya götürsün, buradan alsın getirsin. şoförlük yapsın. evde bir arıza olursa o ilgilensin. ben iki poşet taşıyamıyorum sen şu yirmi tane poşeti taşır mısın, pazar iki sokak aşağıda gitmek zor geldi, onun yerine iki kat fazla ödeyerek marketten neden almıyoruz...

genelleme yapmaktan kaçınıyorum ama etrafımdan gördüklerimi söylüyorum. evlenmek birçok kadın için hayatındaki konforu arttıran bir etmen. çünkü gerek maddi gerek fiziksel bir çok işi erkeğe yüklüyorlar. bir de çok güzel manipüle ediyorlar. isteklerini bir kez reddedince de dünyanın en kötüsü haline getiriyorlar karşılarındaki adamı.


hayat müşterek lafını kadınlar sadece kendi açılarından ele alıyorlar.

annelerimizin döneminde değiliz, onlar full-time mesai gibi ev işi yapıyorlardı. şimdi ise yemek ve alışverişle bile iki saat sürmüyor bir çok iş. kaldı ki evli çiftler çoğunlukla birbirine yardım eder -ve etmeli de-. erkek adam ev işi yapmaz, ev işi kadının işidir demiyorum, erkek de yapar.

ancak birinin kısıtlı zamanı, diğerinin bol zamanı varken; bir de üstüne kazanç noktasında ciddi bir dengesizlik varken, kadının da biraz evdeki emekle aile bütçesine katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

doğduğum yerde mağara yok, her yer düz ve ova.

genelleme yapmaktan imtina ediyorum ve hassas yaklaşıyorum; sayıları azımsanmayacak ölçüde bazı modern kadınlar "en iyi kariyer, erkek çalışır karı yer" lafının ne kadar iğrenç ve çağ dışı olduğunu söyler öyle de düşünür. ama ilişkilerine objektif baksalar bu kafada olduklarını görecekler.

edit: robot süpürge ve şarjlı süpürge var. evde iki kişi yaşıyor. çamaşır makinesine bir kaç şey at, bulaşık makinesini günde bir kez doldur/boşalt, 10-15 günde bir gelen temizlikçi evin diğer işlerini halletsin daha detaylı silsin süpürsün, banyoyu lavaboyu yıkasın. yemek ve alışveriş dışında yarım saat sürer bu evin işleri bazen daha uzun olur bazen kısa. öğrenci evi standartına gerek yok. yemek dışında diye daha net belirtmem gerekirmiş, polemik olmasın.
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
iki taraf içinde sıkıntılar var, umarım yanılırım ama bu evlilik uzun sürmez pek
0
sweetoffice
(25.06.25)
Hayat acımasız. Piyasada haftada 1.5 günden fazla iş yapamayan birisinin ev işleri gelince de laf etmesi manasız. Benzer yoğunluk olur, herkes 5 gün çalışır, maaşlar 1-5 olur böyle bir durumda erkekte benzer düzeyde katkı sunması gerekirdi belki ama hem ev işi yapmam hem para katamam filan falan gereksiz modernizm. Bir de 3*1 dairelerden bahsediyor, konak idaresi yok, iki kişinin çamaşırı yemeği o kadar zorluyorsa hanımefendi kendi çalışsın komple, bir hizmetçi ayarlasın emek harcamasın.

Hem ayranım dökülmesin hem şey olmasınla gitmez bu mevzular
0
MonteKristoKontu
(25.06.25)
"iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor"

diyen kişi hala öğrenci evi standardında yaşıyordur
0
grimavi
(25.06.25)
ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs.

Siz fark etseniz de etmeseniz de icinizde bir yerde kimin ne kadar para getirdigine dair bir icerlemeniz var. Bence ilk temel sorun bu. Burada kendinize durust olmaniz lazim. Az kazandigi icin ya da evin alinmasina katki yapmadigi icin esiniz size ev islerinde borclu mu olmali? bu borcu takriben ne zaman bitecek?

ancak bunu kendi icinizde cozumledikten sonra, yukaridaki cevabimin ikinci asamasi geliyor. sorun ne? yapilmasi gereken ev isleri var. bu sorunu nasil cozebiliriz? derdimiz kim hakli kim haksiz olmamali. evliliginizin su asamasinda esinizin daha cok vakti var, mantikli olan onun daha fazla seyi ustlenmesi gibi. ilerde o da daha fazla saat calismaya baslarsa is bolumu tekrar gozden gecirilmeli. ama ilk paragrafta yazdigim konuyu gercekten kendi icinizde halletmezseniz, o zaman tekrar o x saat calisiyor ama su kadar para getiriyor'a donebilirsiniz.

ayrica birakin 2 kisi yasamayi, tek kisi yasadiginizda bile ne kadar ev isi ciktigina inanamazsiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
sadece yazdıklarınızdan yola çıkarak erkek tarafı burada biraz haklı. kadına yardımcı olması için 2 haftada 1 yardımcı kadın da geliyormuş. süpürme işi robotta, paylaşamadıkları işler çamaşır, yemek ve bulaşık. çamaşır ve yemek kadın da kalsın erkek tarafı da yemek masasını toplayıp, makineye dizip-boşaltsın. hafta sonları erkek yemek yaparsa bulaşık diğer tarafa geçsin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(25.06.25)
ben şunu merak ediyorum, kadın öyle bir iş buldu ki erkekten daha fazla çalışıyor ve daha fazla kazanıyor.

bu durumda erkeğimiz kurduğu mantığa göre evin işlerini erkek daha çok olacak şekilde yapacak mıydı? hiç sanmıyorum.

yani erkeğin burada hayata ve kadına bakış açısı ilkel.

kadın belki paraya, eve falan kandı sonra da ulan bu beni hizmetçi olarak almış resmen dedi ufak bir buhran yaşıyor o yüzden erkeğin ev işi yapmamasına takmış durumda. çocuk olsa çocuğa bakacak...

çevremdeki paralı erkeklerin hepsi eşleri mümkünse çalışmasın ve güzel olsun, ev işi yapsın, çocuk baksın derdinde.

kadınlarımız da dışarıdan imreniyor yaaaağğğ merve zengin koca buldu hep geziyorlar... diye dedikodu yapıyorlar. arkadaşlar öyle bir evlilik yapıp da ben severek evlendim kadınım çalışmasın, çocuk istemiyorsa yapmasın, bakmak istemiyorsa da bakıcı tutarız diyen erkek milyonda birdir yani maalesef çocukluk aşkları dışında aşka çıkarlar karışmış durumda.

erkeğin böyle bir beklentin vardıysa, baştan konuştuysanız, kimsenin bir şey demeye hakkı yok. kadın böyle bir hayatı kabul edecek.

etmiyorsa da ya işe girecek benzer düzeyde hayata maddi olarak ortak olacak.

hiç biri olmuyorsa da ayrılsın gitsin.

yazıldığı gibi iki tarafta da sıkıntılar var.

ben çalışıyorum, eşim çalışıyor, ev işlerini ortak yapıyoruz. eşim çalışmasaydı ben de eşimin daha çok ev işi yapmasını beklerdim tabii ki yani ne hemen celalleniyorsunuz?

buna kızan kadınlara siz çalışın kirayı ödeyin, ev alın, araba alın, erkek evde takılsın ev işlerini o yapsın deseniz kaçı kabul eder acaba?
0
ananiyimioguz
(25.06.25)
@kassiopeia

"ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs."

diye yazmışsınız. X saat çalışarak kazandığım parayı nereye harcadığımı belirtme sebebimi göremiyor musunuz cidden?

Ben X saat işte geçiriyor olsaydım ama eve bir kuruş maddi katkım olmasaydı ben nasıl işte geçirdiğim zamanı aslında evimiz için, bizim için geçiriyorum diyecektim? Bunları söylememin sebebi, iş yerinde geçirdiğim zamanın ev işi yapılan zamana benzer şekilde bizim için, evimiz için harcandığını gösterebilmek.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Erkek 0 yapmali
0
lapaz
(25.06.25)
bir de şunu düşünelim.

diyelim ki kadın o 1.5 günde 5x kazanıyor. adamla eşit yani. ama işte daha az çalışıyor.

bu durumda yine kadına mı yüklenirdiniz? o ev işi daha fazla yapsın çünkü evde der miydiniz? diyebilir miydiniz?

yani sorun tamamen kazanılan para miktarı kaynaklı...
0
art cat chocolate
(25.06.25)
evlilik bir tarafın para kazanıp, diğer tarafın temizlikçilik yapması değildir.

evlenmeden önce herkes birbirinin işini maaşını biliyor. evlilik hayat birleştirmektir. tüm sorumlulukları paylaşmaktır.

daha az kazanan daha çok ev işi yapsın köleee diyecekseniz hiç evlenmeyin.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
Bence şu hali ile ev işi dağılımı normal gibi. Haftada 1,5 gün çalışıyor kadın, detay için de dışarıdan biri geliyor. Kadın bu kadar saat çalışmıyorken haftada 45 saat çalışıp gece gelen adam bir de evde ev işi mi yapsın? Bu arada ev harcamalarına, gider kalemlerine katkı da tabii ki ev işi bölüşümü. Ev işi dağılımında çalışma günü yokmuş gibi 5-5 ayrım planlayıp bunun müşterek olduğunu sanan düz mantık arkadaşın matematik dersine bedenci girmiş olabilir.

Ayrıca para hesabı neden katılmasın? İkisi de 45 saat çalışıp ikisi de 19:30'da eve geliyorken para muhabbeti yapılsa başka konu.
0
nawar
(25.06.25)
evlilik böyle denklemlerin kurulduğu bir kurum değil.

burada tavsiye verecek değilim çünkü bizde toz alma ve süpürgeyi eşim yapıyor geriye kalan her ev işini ben yapıyorum.

rahatsız değilim bu durumdan. evimizin tüm gelir ve gideri de ortak. biz de yeni ev aldık krediyi de ortak ödüyoruz. anamızdan babamızdan böyle gördük biz.

eşiniz zaten az çalışıyor, neden eve temizlik için biri geliyor anlamadım. maaşından da bir şey vermiyor eşiniz saksıdaki süs bitkisi mi?

bence eve temizlikçi çağırmayı kaldırın. faturaları da kadın ödesin adam ödemesin.

erkek eve para getirmeli kazanmalı kafası muhafazakar kesimde var diyorduk sadece hani hepimiz moderndik bir bireydik? kadınlar özgürleşmişti demişlerdi.

adaletse her anlamda adalet.

kadınım bu arada
0
Hallegadola
(25.06.25)
Bu işin detaylarına, matematiğine, zaman hesaplamasına girmemek lazım.

Çoğu şikayetimizde aslında tek istediğimiz sıkıntımızın duyulması, anlaşılması.

Erkek, karısına güzel bir konuşma yapsın, gerekirse tüm ev işlerini kendisinin yapabileceğini, kadının çok yorulduğunun farkında olduğunu söylesin.

Bu hafta hiç iş yapma, temizlikçiye söyleyelim bu hafta 2 gün gelsin, yemeklerin bazısını dışarıdan yeriz, bulaşıkları da ben hallederim desin.

Kadın büyük ihtimalle sadece anlaşılmak, duyulmak veya nefes alacak küçük bir mola istiyor.
0
michael_knight
(25.06.25)
Para hesabı falan denilmiş de bence kadının bakış açısı adama bunu düşündürtmeye başlamış.
0
eagofant
(25.06.25)
biraz ezildigini düşünüp altı boş bi dertleşme olarak görüyorum bu duyuruyu. biraz daha kendini ifade etsen arada pasif agresyonun onune gecebilirsin. temizlikci gelmesin karilar sus esyasi mi diyen hayatsizlara bakma. ornekte adalet deyip pesinden ikimiz de calisiyoruz ama esim sadece toz alir gerisi bende diyerek ambale etti. ne modernlige ne muhafazakarliga uydu anlayan varsa anlatsin pls.

gabe'in dedigi gibi happy wife happy life mottosuyla hanimi incitmeden devam. bu arada es ne is yapiyor meraktan catladikxd keske daha cok calissa belli ki ev isi onu cok bunaltmis eve tikili kalmis her sey batmaya baslamis. calismamanin calismak kadar zor oldugunu unutmamak lazim
0
ala09
(25.06.25)
michael_knight ve ala9 +1

calismamaktan yorulmus es, biraz duyulmak istiyor, kendini ev kadini gibi hissediyor ama olmak istemiyor.
aynisini gecen yil ben yasadim :D ev idare etmek zor, ustelik bir sureden sonra haftalik yarim gun temizlik almaya da basladim bir takim fiziksel sorunlardan dolayi. ev idare etmek, her seyi dusunmek, evi temiz tutmak zor ve yorucu. es biraz duyulmak istiyor.
ha bu arada ben calistigim zaman esimden daha fazla kazandigim durumlar da oldu, ayni kazandigimiz da oldu. parayla alakasi yok yani. calismiyorsam yaparim, calisiyorsam da genelde yaparim ama haftalik temizlige destek alir, gunluk temizligi yapmaya da devam ederim.
0
65 derece
(26.06.25)
(1)

telefondaki uygulamaları kısıtlama

baldan kaymak
sadece istenen uygulamaları kurup, dışında birşey girilemeyecek şekilde bir işletim sistemine çevirme var mı telefonu?Yaşlı büyüğümüz herşeye inanıyor ve bu konudan dolandırılmış. bunun yolu var mı?
sadece istenen uygulamaları kurup, dışında birşey girilemeyecek şekilde bir işletim sistemine çevirme var mı telefonu?

Yaşlı büyüğümüz herşeye inanıyor ve bu konudan dolandırılmış. bunun yolu var mı?
0
baldan kaymak
(21.06.25)
tavsiyeler android içindir.
chrome uygulaması yerine reklamları azaltan bir tarayıcı tercih edilebilir.
sosyal medya uygulamalarının lite sürümleri yüklenebilir.
family link kullanılabilir.
uygulama erişimlerini kısıtlayan (app locker) programlar yüklenerek play store ve ayarlara erişim kısıtlanabilir (bilinmeyen kaynaklardan uygulama yüklenmesi ayarının değiştirilmemesi için)
sosyal medya veya mesajlaşma uygulamalarında tıklanacak bağlantıların gerçekliğini sorgulayan, sitenin güvenli olup olmadığını test eden antivirus benzeri programlar edinilebilir.

ancak herhangi bir sosyal medya uygulamasında beliren danıştay kararıyla kredi kartı aidatlarında geri ödeme benzeri oltalama reklamlarına tıklayarak açılan sitede istenen bilgileri doldurmayı engelleyecek bir uygulama yok. bu konuda kişinin bilinçlendirilmesi gerekiyor.
0
tnz
(21.06.25)
(15)

aile sorunu

Coma
Arkadaslar, benim bir sorunum var ama arkadaslarima falan belli etmedigim birsey, bu yuzden tavsiyenize ihtiyacim var.benim annem babam ayri, cocukken kuzenimin tacizine ugradim, annem destek olmadi, kapatildi. annemle bunun disinda cok problemim vardi ve kendi parami kazanmaya basladiktan sonra ann
Arkadaslar,
benim bir sorunum var ama arkadaslarima falan belli etmedigim birsey, bu yuzden tavsiyenize ihtiyacim var.

benim annem babam ayri, cocukken kuzenimin tacizine ugradim, annem destek olmadi, kapatildi. annemle bunun disinda cok problemim vardi ve kendi parami kazanmaya basladiktan sonra annemle iliskimi kestim. babamla da kestim cunku babama bizi al, dedigimde kiz cocuguna annesi bakar diyip telefonu kapatti. babamla aramizda annem gibi cok problem olmadi ama bu yuzden affedemiyorum. kardesim de, ben de kendimizi yetistirdik ama cok kizginim cunku cok kolay kaybolabilirdik.

simdi ise erkek arkadasi adayim var. ailesi cok iyi, aile konulari acilinca ne diyecegimi bilmiyorum. hor gorulmekte istemiyorum. onceki iki erkek arkadasimdan biri liseden beri oldugu icin biliyordu, digerine de vefat ettiler dedim. kardesim gorusuyor ama ben hicbir sekilde gorusmuyorum, sadece baba tarafindan akrabalarla gorusuyorum. kafam cok karisik.
0
Coma
(14.06.25)
Sorarlarsa “bizimkiler boşandı, birbirimizle görüşmüyoruz , özel bir mesele” dersiniz, konu kapanır. Bunun üstüne daha fazla soru sorulmaz.
0
orient blue
(14.06.25)
yalan söylemeye gerek yok. boşandılar deyin ama burada yazdığınız detayları vermenize gerek yok. yüzeysel şekilde anlaşamadıklarını anlatırsınız. bitti gitti.
0
archmeister8
(14.06.25)
Vefat ettiler vs diye yalan söyleme.
Görüsmüyoruz de gec. Eger yillar sonra karsi taraf hala merak ediyorsa ve sen anlatmaya hazirsan istersen anlatirsin.

Worst case senin hazir olmadigin bir anda anlatman ve hassas oldugun seyleri saklaman veya farkli lanse etmen. Böyle olunca durumu tam olarak anlatamayabilirsin ve sen hatali gibi bile görünebilirsin.
0
sonsuz
(14.06.25)
Yalan söylemeyin ama henüz her şeyi anlatmak için erken gibi, şimdilik görüşmüyoruz demeniz yeterli bence, zamanla güven bağı kurulup ilişkiniz derinleşirse anlatırsınız durumu. Yaşadıklarınız ve duygularınız için sizi hor görecek biri ise karşınızdaki hiç hayatınızda olmasın daha iyi zaten.
0
(14.06.25)
Artık ailemle iletişimi kestim görüşmüyorum demen yeterli geri kalanı detaylı anlatmana gerek yok
0
grimavi
(14.06.25)
Yalan soylemene gerek yok. Seni Kabul Eden oyle Kabul etsin.
0
baldur2
(14.06.25)
yalan söyleme, senin suçun yok.

doğruları söyle. Bir büyüğünden babalık yapmasını iste.
0
baldan kaymak
(14.06.25)
bu durumu kendi içinizde sorun olarak görüp dışarıdan gizlemeye, konuyu geçiştirmeye çalıştıkça kafanıza takıp kendinizi daha çok yoruyor huzurunuzu kaçırıyorsunuz gibi geliyor.

herhangi bir insana ailenizden bahsederkenki duygu haliniz karşı tarafın da bu konuya olan yaklaşımını etkiler. siz ailenizi anlatırken gizemli bir dil kullanırsanız, karşınızdaki de bu gizemi çözmek isteyecektir. siz ne kadar rahat, doğal olursanız, karşınızdaki de bu konuyu o kadar doğal karşılayacaktır.
0
tnz
(14.06.25)
seni çok iyi anladım, işte bunu sana karşı kullanmayacak birini bulmak lazım. aile ne yazık ki böyle bir şey karşı taraf ''ailen sana bunu yapmış'' deyip her şeyi reva da görebilir, ezmeye de çalışabilir. atıyorum sen başka bir şeyden ona dargınken senin yüzüne de vurabilir, hani silah gibi kullanır. var böyle ruh hastası ezikler ne yazık ki. kendini rahat hissedeceksen ayrılar ve çok görüşemiyoruz şu ara gibi bir şey de geç diyecektim ama erkenden ne tarz birisi olduğunu öğrenmen, gerçek yüzünü görmen daha da iyi olabilir aslında bilemedim. valla seni böyle bir mevzudan hor görecek kişide cehennem olsun gitsin. sen ayaklarının üzerinde durmuşsun, böyle bir durumdan sapasağlam çıkmışsın. ailenin nasıl birisi olduğu kimseyi ilgilendirmez. bunu kullanmaya çalışacak tıynette birisi de kimsenin karşısına çıkmasın açıkçası. ayrıca kesinlikle hor görülecek bir şey değil yaşadıkların, senin suçun hiç değil, böyle düşünme. dediğim gibi böyle bakacak biri de uzak dursun zaten.
0
air
(14.06.25)
Bunda utanacak bir şey yok, bu sana ait bir şey değil çünkü annen ile baban boşanmış, senden bağımsız bir olay.

@orientblue'nun dediği gibi kısa bir açıklama insan olana yeter.
0
encokbenisevinnolur
(14.06.25)
erkek arkadaşınızın ailesini bilmem ama erkek arkadaşınızla paylaşabileceğiniz bir şey olmalı "ailenizle görüşmemeniz". Siz bir şey söylemedikçe erkek arkadaşınızın anne babası da üstelemeyecektir bence. Düşünceli insanlar değillerse de bir tebessümle "konuşmak istemiyorum" dersiniz olur biter. Hiç dert etmeyin. Sizin de onlarla ilgili bilmediğiniz bir çok şey var. Belki siz de pot kıracaksınız hatta.
Size çok içten mutluluklar diliyorum. (:
0
sparkle kiddle
(14.06.25)
"konuşmak istemiyorum" mu? daha da büyük bir sorunmuş gibi gözükür. öldü möldü korkunc yalanlar. öncelikle erkek arkadaşına taciz vb konuları detaylarına girmeden ailenle görüşmediğini açıkla daha sonra ailesine ne derseniz konu daha kolay kapanır birlikte karar verin kimse zor durumda kalmasın sen de detaylarına inmek durumunda kalma. eğer hazır hissetmezsen ailesiyle tanışma zaten daha sevfili bile değilsiniz. çok iyiler çok tatlılar dediğin içlerinde neler yaşadıklarını bilmiyorsun gözünde büyütme
0
ala09
(14.06.25)
Anne babanın boşanmasını gizlemek çok mantıklı değil. Anlaşamamış ayrılmışlar. Annemle kaldığım için araya soğukluk girdi babamla görüşmüyorum. Annemle de yakın değiliz zamanla paylaşırım seninle dersiniz bitti gitti. Öldü demek büyük bir yalan. Aile ile çatışmaları anlatmak her zaman iyi fikir olmayabilir. Ele karışmak yere karışmak derler senin annen de şöyle yapmış sana x akraban da böyle yapmış şeklinde çirkinleşebiliyorlar kaliteli insan değillerse. Zamanla kendiniz hazır hissettiğinizde dilediğiniz detayları paylaşırsınız.
0
cilekli pasta
(14.06.25)
(maalesef) Sayın @ala09: bunu sorun gözükmesi sorun zaten. konuşmak istemediğiniz hiçbir şeyi konuşmak durumunda değilsiniz.


karşısında elli yaşında insanlar olacak mesela. SEvişiyor olaiblirler ama biz bunu konuşuyor muyuz, konusunu açıyor muyuz? bir konunun konuşulmak istenmediği kolayca anlaşılır sonrasında üstelemek saçmalıktır. Bu ihtimal oluştuğunda da kimseyi kırmadan "bunu konuşmak istemiyorum" dersiniz.
Fenerbahçe-galatasaray konusu açılınca dersiniz, siyaseten farklı görüşler olduğunda dersiniz, iş hayatınız için dersiniz, en yakın arkadaşınızla kavga ettiğiniz de sebebi sorulduğunda dersiniz, yemek yerken midenizi bulandıran bir şey konuşulduğunda dersiniz. Nerelerde kendinize neler yaşatıyorsunuz acaba.
0
sparkle kiddle
(14.06.25)
@sparkle kiddle biraz politik olmak gerekir diye dusundum. acik konusunca anlasilacagini kim soyledi? bana bile sevgilim bu konuda konusmak istemiyorum dese asamadigi seyler var zannederim kaldi ki karsi tarafi tanimiyor cok. oldu bitti yapacak bir sey yok denmesi yegdir
0
ala09
(15.06.25)
(10)

iPhone'dan bilgisayara fotoğraf aktarımı

en bi orijinal
Merhaba,Defaeten işlenmiş bir konu ama mevcut sorunuma bir türlü çözüm bulamadım. Telefonum 16 pro max, fotoğrafları kopyala yapıştır yapmak için ne type c ne de type b konnektörle bilgisayara bağlandığımda fotoğraflara erişemiyorum. İki bilgisayarda da telefonunuzun daha fazla güce ihtiyacı olabili
Merhaba,

Defaeten işlenmiş bir konu ama mevcut sorunuma bir türlü çözüm bulamadım.

Telefonum 16 pro max, fotoğrafları kopyala yapıştır yapmak için ne type c ne de type b konnektörle bilgisayara bağlandığımda fotoğraflara erişemiyorum. İki bilgisayarda da telefonunuzun daha fazla güce ihtiyacı olabilir adaptöre bağlayın mesajı çıkıyor. Ben bu cihazı veri aktarımı için bilgisayarıma nasıl bağlamalıyım?
0
en bi orijinal
(10.04.25)
Buraya bakmış mıydınız?

support.apple.com
0
orient blue
(10.04.25)
Evet baktım.

iCloud öneriyor ama bendeki toplam fotoğraf ebatı 85 Gb. Ücretsiz iCloud kapasitesi 5 GB. Ya her 5 Gb'da fotoğrafları aktarıp depolama alanını boşaltmak lazım ya da sadece fotoğraf aktarabilmek için abone olup para ödemek lazım.

Kablo ile bağlanınca da soruda yazdığım gibi güç yetersiz uyarısı alıyorum. 50 fotoğraf seçip parça parça atmaya çalışsam bile 10.dan sonra hata verip aktarımı iptal ediyor.
0
🌸en bi orijinal
(10.04.25)
en temizi ucuz bir usb-c hub alın, o hub'a da harici disk bağlayın. aktarımı iphone üzerinden harici disk'e kopyalama olarak yapın. veya hub almak istemezseniz, harici disk type-a ise, type-a / type-c e dönüştürücü alır öyle bağlarsınız.

problem sizin bilgisayarda bağladığınız porttan kaynaklı. her type c düşündüğünüz gibi yüksek aktarım ve güç transferi yapmıyor.
0
malheiros
(10.04.25)
@maklheiros iki farklı bilgisayarda denedim. Birisi iş bilgisayarı diyebileceğimiz 2in1 cihaz ama bir tanesi gayet güncel oyun bilgisayarı. İkisinde de aynı mesajla karşılaştım.
0
🌸en bi orijinal
(10.04.25)
orient blue'nun verdiği bağlantıdan 1-2 tık sonra pc'nin telefonu tanıması için gerekli sürücüleri yüklemeniz gerektiği söylenmiş. ilgili program: apps.microsoft.com

programın kullanımı: support.apple.com
0
tnz
(10.04.25)
@tnz evet bu sürücüleri yükledim. Açılan arayüz bir nevi iTunes türevi gibi. Bunun aracılığıyla da kopyalama veya kesme yaptığımda değişen bir şey olmuyor. 100 dosya kopyala/yapıştır yaptıysam 20.'de hata verip kopyalama işlemi bitiyor.

Acaba cihazda, kabloda veya bilgisayarda mı sorun var diyerek oğlumun ve eşimin bilgisayarları ve telefonlarıyla kombinasyon yapıp denedim olmuyor.
0
🌸en bi orijinal
(11.04.25)
"güncel oyun bilgisayarı" masaüstü mü? kasada öndeki portlar yeterli güç sağlayamıyor olabilir, geçmişte başıma geldi. Direkt anakart üzerindeki arkadaki portlardan birine bağlayın. (usb 3.0 olmasına dikkat edin)
0
nhk ni youkosu
(11.04.25)
@nhk masaüstü değil, hp victus laptop.
0
🌸en bi orijinal
(11.04.25)
anladığım kadarıyla sanki harici disk takmış gibi windows explorer üzerinden kopyalama yapmaya çalışıyorsunuz.

itunes gibi olan app üzerinden (ki itunes ile de bu şekilde yapılırdı) ilgili klasörleri seçip ayarlayarak senkronize etmeniz gerekiyor. windows arayüzünü değil, itunes ya da apple devices uygulaması üzerinden senkronizasyonu yapacaksınız.
0
tnz
(11.04.25)
@tnz bu şekilde deneyeceğim. Teşekkürler.
0
🌸en bi orijinal
(11.04.25)
(3)

Ufak ekran, en iyi görüntülü Tv tavsiyesi

parka
Aşağıdaki özelliklerde en güzel görüntü veren ekran tipi ya da televizyon modeli nedir?Yaşlı biri için bakıyorum.* 32 inch civarı * Full hd* Akıllı olmasına gerek yok.Sadece turksat kanalları seyredilecek.
Aşağıdaki özelliklerde en güzel görüntü veren ekran
tipi ya da televizyon modeli nedir?
Yaşlı biri için bakıyorum.

* 32 inch civarı
* Full hd
* Akıllı olmasına gerek yok.
Sadece turksat kanalları seyredilecek.
0
parka
(17.03.25)
harici alıcıyla mı izlenecek, yoksa doğrudan tv'e bağlanmasını ve tek kumanda ile kullanmayı mı tercih edersiniz?
0
tnz
(17.03.25)
monitörlere de bir bak derim. istediğin inch lerde var.
0
firavunfaresi
(17.03.25)
@tnz, farketmez. Harici uydu alıcı var zaten, onla devam edebilir
0
🌸parka
(18.03.25)
(9)

Doğalgaz dönüşümü

gokkusagini goren kopek
MerhabaBen uzun zamandır mutfakta tüp kullanıyorum ama artık dogalgaza geçmeyi düşünüyorum. Mutfağı çok kullanmıyorum.1 adet aygaz tüp 4-5 ay gidiyor. Dogalgaz ne kadar gelir? Aylık ne kadarfatura öderim bilmiyorum. Sizce doğalgaza geçmek hesaplı olur mu? Bu üyelerden anlayan matematiği kuvvetli ark
Merhaba
Ben uzun zamandır mutfakta tüp kullanıyorum ama artık dogalgaza geçmeyi düşünüyorum. Mutfağı çok kullanmıyorum.1 adet aygaz tüp 4-5 ay gidiyor. Dogalgaz ne kadar gelir? Aylık ne kadarfatura öderim bilmiyorum. Sizce doğalgaza geçmek hesaplı olur mu? Bu üyelerden anlayan matematiği kuvvetli arkadaşlar yanıt verirse çok mutlu olurum:)
0
gokkusagini goren kopek
(02.03.25)
mutfağınızda doğalgaz tesisatı var, fakat siz abone değil misiniz? yoksa hiç tesisat, sayaç abonelik yok mu? eğer hiç yoksa mevcut tüketiminiz de sadece mutfak için geçmenize değmez.
0
malheiros
(02.03.25)
Her şey var mutfakta. Ben sadece yeni ocak alacağım. Sadece teknik servisten biri gelip baglayacsk. Hemen bağlanır dedi vesteldeki adam
0
🌸gokkusagini goren kopek
(02.03.25)
Tesisat ocağın yanına kadar geliyor. Sadece yeni ocak bağlanacak
0
🌸gokkusagini goren kopek
(02.03.25)
o zaman abone olun, tüpten daha ucuza kullanırsınız elbette. sadece abonelik/gaz açtırma bedelleri ilk sefer biraz fazla gelebilir, ama ben olsam tesisat vatken tüple falan uğraşmazdım. hem de tüpü koyduğunuz yeri başka şeyler için kullanırsınız.
0
malheiros
(02.03.25)
Aa yok yok,merak etmeyin evde dogalgaz var. Kalorifer yanıyor. Sadece mutfakta ocak bağlantısı yok. Peki aylık ortalama ne kadar fatura gelir? Tahmini birşey söyleyebilir misiniz? Ben cok gelir mi diye korkuyorum.dedigim gibi çok az kullanıyorum zaten mutfağı:)
0
🌸gokkusagini goren kopek
(02.03.25)
en fazla 25TL tutar diyeyim. bu arada yeni ocak almanıza gerek yok, mevcut ocağınız için doğalgaz dönüşüm aparatı satılıyor olabilir. ocağınızın yetkili servisine danışın.
0
tnz
(02.03.25)
@tnz
Çok teşekkür ederim:)
İçim rahatladı. Fatura çok gelirse diye korkuyordum :)
0
🌸gokkusagini goren kopek
(02.03.25)
benim sadece mutfakta doğalgaz var, ısınma merkezi sistem. doğalgaz faturası ayda 9 lira falan geliyor. ben tek kişiyim, haftada bir yemek yapıyorum. sizin kullanımınıza göre biraz daha fazla gelebilir ama her türlü tüpten daha ucuza gelir.

ocağı değiştirmeyecekseniz ocağın memelerini değiştirmeniz gerekecek. tüp ve doğalgaz için farklı oluyor.
0
inheritance
(02.03.25)
@inheritance
Çok teşekkür ederim:)
Ocağı ben de sizin kadar kullanıyorum aşağı yukarı :) sanırım faturada korkmama gerek yok
0
🌸gokkusagini goren kopek
(02.03.25)
(7)

Anlam veremediğim bir davranış

gnosis
Ayda 1-2 kere fakülteden bazı evrakları enstitüye götürmem gerekiyor. Bazen birkaç araştırma görevlisi gidiyoruz, bazen tek gidiyorum. Bir odada 2 memur çalışıyor. Birine evrakları teslim edip çıkıyoruz. Yine birkaç kişi enstitüye gittiğimiz bir gün evrakları teslim ettiğimiz memur bana adımı sordu.
Ayda 1-2 kere fakülteden bazı evrakları enstitüye götürmem gerekiyor. Bazen birkaç araştırma görevlisi gidiyoruz, bazen tek gidiyorum. Bir odada 2 memur çalışıyor. Birine evrakları teslim edip çıkıyoruz. Yine birkaç kişi enstitüye gittiğimiz bir gün evrakları teslim ettiğimiz memur bana adımı sordu. Adımı ve soyadımı söyledim. Şimdi her enstitüye gittiğimde adımı söylüyor: "xy'ydi değil mi?, xy hanım?, xy,..." evet, buyrun vs diyorum ama bir şey demeden önündeki bilgisayara dönüyor. Adım ya da soyadım ilginç değil. Tek gitsem de, birkaç kişi gitsek de, evrakları alan memur o olmasa da yine adımı söylüyor. Enstitüye giderken tedirgin olmaya başladım. Diğer memur duruma hiçbir tepki vermiyor. Benden ne bekleniyor anlamadım.
0
gnosis
(02.03.25)
nasıl söylediğini ve size nasıl hissettirdiğini bilemem de
düzenli olarak karşılaşılan insanla selamlaşmak maksadından öte bir şey göremedim ben.
0
tnz
(02.03.25)
diğerlerine de soruyor mu isminizi sadece size mi soruyor
0
jülsezar
(02.03.25)
kibarlik yapmis. insana verilen deger. sürekli gördügüm insanlarin adini ben de bilmek isterim ve sorarim.

gönül isi diye acmandan acaba benden hoslaniyor mu diye soruyor oldugunu anliyorum ama ona dair bir sinyal ben göremedim.
0
sonsuz
(02.03.25)
@tnz Merhaba, nasılsınız falan demiyor ki sadece ad-soyad tekrarlayıp duruyor.
@jülsezar Sadece bana soruyor.
@sonsuz Tüm insan ilişkileri soruları gönül işi başlığında açılıyor diye biliyorum.
0
🌸gnosis
(02.03.25)
hiçbir şey beklenmiyor. devamlı gittiğiniz yerde sosyalleşilir normal.
0
enteg
(02.03.25)
@enteg +1
0
hayirsiz
(02.03.25)
Anlam verilmesi gereken bir davranış gibi gelmedi bana, belki iletişim becerileri düşüktür ama sizi tanıyorum demeye çalışıyordur,

Bir arkadaşımın babası başka bir kişi için durup dururken xy vardır demişti:) onu hatırlattı biraz bana, yüklenecek bir anlam yoktu.
0
(02.03.25)
(6)

Lütfen yardımcı olun siz olsanız karşı tarafa güvenir misiniz

ailee
Merhabalar bu benim ilk sorum olacak. Buraya sorulan sorular silinebiliyor mu bilmiyorum o yüzden olayın niteliği hakkında şimdilik detay vermedim , soruya cevap gelirse ve silinebildiğini görürsem olayın detaylarına gireceğim çünkü silemediğim takdirde ileride başım derde girebilir.Olay şu; ben kar
Merhabalar bu benim ilk sorum olacak. Buraya sorulan sorular silinebiliyor mu bilmiyorum o yüzden olayın niteliği hakkında şimdilik detay vermedim , soruya cevap gelirse ve silinebildiğini görürsem olayın detaylarına gireceğim çünkü silemediğim takdirde ileride başım derde girebilir.

Olay şu; ben karşı tarafla dava öncesi zorunlu arabuluculuk sürecine girdim. Uğradığım zararın karşılığı olarak verecekleri para 200-250 bin tl. Manevi zararımı asla karşılayan bir para değil bu süreçte karşı tarafın kötü niyetli hatta tabiri caizse ruh hastası olmasından dolayı çok çok yıprandım ve psikolojim bozuldu. Maalesef detay veremiyorum kanıtım olmadığı için başım derde girer. Bu tutar yalnızca kendisine verdiğim tutar, yani faizsiz tazminatsız yalnızca verdiğim parayı geri alacağım. Bunun karşılığında ben de karşı taraf hakkında internet, sosyal medyada paylaştığım olumsuz yorumları sileceğim, buna bir itirazım yok zaten. Fakat bir daha paylaşım yaparsam, hatta 3.herhangi bir kişiye karşı taraf hakkında herhangi bir söz bile söylesem dahi karşı taraf HER BİR İHLAL İÇİN 1 MİLYON TL ödeyeceğime dair cezai şart eklemek istiyor sözleşmeye. Bu olmazsa imzalamayız diyor. Karşı tarafın avukatı da aynı karşı taraf gibi uyuz. Sanki mağdur siz değilsiniz de onlarmış gibi davranıyor. Tamam ben zaten internette sosyal medyada bir daha hiçbir şey paylaşmayacağım önüme bakmak istiyorum ama 3.kişiye söylenecek herhangi bir beyan, söz ifadesi çok sıkıntılı. Hiç öngöremeyeceğim bir şekilde her an bu cezai şartla karşı karşıya kalabilirim. Olayın niteliği gereği karşı tarafla aynı mesleği yapan kişilerden, karşı tarafın yaptığı kötü işin düzeltilmesi amacıyla hizmet alacaksınız ve alacağınız hizmetin bu sefer iyi olabilmesi için karşı tarafın ne yaptığını vs anlatmanız, raporu da önüne koymanız gerekiyor. Bunu karşı taraf avukatına söylediğinizde kabul etmemiş, müvekkilime sorayım falan diye ayak diretmiş arabuluculuk görüşmesinde. Miş diyorum çünkü görüşmeye ben girmedim avukat olan eşim girdi. Karşı taraf avukatı beni görüşmeye istememiş agresif olduğum gerekçesiyle :)) Çünkü arabuluculuk süreci başlamadan önce de biz onlarla bir protokol sürecine girmiştik. Bize yolladıkları protokolde benim … iban hesabıma para alacağıma dair tek bir hüküm yazmıyorken (elden vericeklermiş parayı da cart curt) en ufak konuşursam bile 1 milyonluk cezai şartı kabul ettiğime ilişkin hüküm vardı, ben de avukatına telefon açıp biraz saydırmıştım :) Avukatı arabulucunun hazırladığı sözleşme zaten benim aleyhime gayet kapsamlı olduğu halde bir sürü şey ekleyelim demiş. Eşim de buna sinir olduğu için o da bazı maddelere itiraz etmiş. Kızdım kendisine neden itiraz ettin parayı alıp kurtulalım dedim o da bana kızdı. Ben parayı yakmaya razıyım imzalamayalım bunun ileride başımıza iş açıp açmayacağı belli olmaz diyor. Alıcağımız parayı bu adamın yaptığını düzelttirmek için vereceğiz bu arada ama parayı almasak bile bunu düzelttirebilecek gücümüz var düzelttireceğiz . Ama tabi kendimizi biraz sıkacağız. Eşim bu para yerine konulmayacak para değil bu adam hem internette ismini temizleyecek hem de biz milyonluk cezai şartın altına imza atacağız ben istemiyorum diyor.

Çünkü eşimin bir çekincesi de şu ki karşı tarafın her şeyi yapabilecek potansiyeli olduğu için acaba bana vereceği parayı misliyle geri almak için kendisi veya arkadaşı falan internette kendisi için olumsuz yorum girer ve bizden parayı tahsil etmeye çalışırsa ? Aslında ben bu noktada eşimin fazla kurduğunu düşünüyorum, yok artık o kadar da olmaz herhalde hepimiz yolumuza bakarız diyorum ama gerçekten karşı tarafın normal olmadığını bildiğim için benim de aklıma şüphe düştü. İp tespiti falan tabi yapılır benim yazmadığım ortaya çıkar ama o aşamaya gelmeden önce, yalnızca bu arabuluculuk sözleşmesine dayanarak ilamlı icra takibi başlatabiliyorlarmış. Biz tabi icra hukuk mahkemesine şikayette bulunabilirmişiz ama ülkemizin adalet sistemi malum, bazen hakimler saçma kararlar verebiliyor , olur da ip tespiti yapılmadan benim yazdığıma ilişkin garabet karar verirse bu sefer istinaftan önce icranın durdurulması için 600-700 bin teminat yatırmamız gerekir diyor eşim. Atıyorum karşı taraf öyle bir yorum yazar ki benim ağzımdan, fotoğraf falan da koyar, hakim de hayatın olağan akışına göre karşı tarafın benim hakkımda bu kadar bilgiye sahip olması mümkün değildir, kendisi için olumsuz yorum yazması da mümkün değildir gibi saçma bir karar verirse? Bu ihtimali eşim karşı taraf avukatına söylediğinde siz galiba tekrar yorum yazmak istiyorsunuz ben müvekkilimi bilmem kaç seneden beri tanıyorum öyle şey yapmaz demiş.

Bu konuyu çevremizdeki bir iki avukat tanıdığımıza sorduğumuzda saçmalamayın ya adam için zaten büyük para değil olayı kapatmak istiyor işte, imzalayın alın parayı diye güldüler ama tabi onlar karşı tarafın yaptıklarını bilmiyor, zaten toplum içinde anlatılması kolay şeyler değil. Bu yüzden size sormak istedim. Sizce eşim haklı mı, 200-250 bin için ileride başımıza iş açma ihtimali olan bir sözleşmeyi imzalamayalım mı yoksa dedikleri gibi parayı alıp kurtulalım mı?
0
ailee
(12.12.24)
Gelecek paranın manevi zararınızı asla karşılamayacağını söylemişsiniz. Madem öyle: "Bu para yerine konulmayacak para değil. Bu adam hem internette ismini temizleyecek, hem de biz milyonluk cezai şartın altına imza atacağız. Ben istemiyorum." Ben bu yoruma güvenirdim.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(12.12.24)
Evet eşimin yorumu bu yönde. Manevi zararımı zaten milyon verse karşılayamaz hadi onu es geçiyorum, parayı döviz olarak vermiştik yine döviz olarak geri alacağımız için para değer kaybına da uğramayacak aslında. Ama karşı tarafın bu kadar yüzsüzce bize vereceği paranın 4-5 katı tutarında cezai şartta diretmesi bizi korkutuyor. Çünkü bu adamın bir mağduruyla daha iletişim halindeyim bununla senelerdir uğraşmış, o diyor ki bu adam normalde asla para vermez ölse vermez. Bu yüzden acaba arka planda korktuğumuz gibi bir hesabı mı var diyoruz.

Ama bir yandan da abartıyorsunuz öyle şey olmaz parayı alın kurtulun yorumları var. Şimdi anlaşmasak ileride lan acaba parayı alsa mıydık diye kafamda hep dönecek. 250 bin de eşimle 2-3 yurtdışı tatil paramız, bunlardan hep kısmamız gerekicek
0
🌸ailee
(12.12.24)
bence eşinizin aynı zamanda avukatınız olması sıkıntılı. objektif karar vermesi zor. sizin şahsi menfaatinizi düşünmesi gereken yerde kendi huzurunu gözetecek şekilde sizi yönlendirebilir. bu arada belki siz de eşinize yaşadığınız süreçle ilgili her şeyi anlat(a)mamış olabilirsiniz. ona istediğiniz gibi soru soramıyor, konuşamıyor olabilirsiniz. o yüzden tarafsız bir avukatınız olmasında fayda var. bir de hatırlatayım arabulucuda anlaşmak zorunda değilsiniz.
0
tnz
(13.12.24)
eşin haklı.

alacağınız net 250.000 tl, 1 milyon tl ceza ödeme ihtimali yanında hiç kalıyor. çok mantıksız yani neden böyle bir sözleşmeye imza atayım ki ben. alacağınız tutar fazla olsa neyse de değecek bir para da değil. ki zaten çok da muhtaç olmadığınız bir paraymış.

ayrıca sorunun altındaki x'e basarak sorunuzu silebiliyorsunuz ama arşivlerden vs ulaşılabiliyor, malum internet ortamı.
0
elorelia
(13.12.24)
@tnz anlattım ona biliyor her şeyi. Ama evet haklısınız 2.görüşmeye başka bir avukatla girsem daha iyi olacak gibi. Evet arabulucuda anlaşmak zorunda değiliz ama davada maalesef elimiz güçlü değil. Bilirkişiler meslektaşlarını tutup onların lehine rapor yazdığı için.
0
🌸ailee
(13.12.24)
@elorella evet allaha şükür muhtaç değiliz evet birşeylerden kısmak zorunda kalacağız ama bir şekilde çıkaracağız o parayı. Cezai şart max ödenen para kadar olabilir gibi bir hüküm ekletmeyi düşünüyoruz hatta o bile fazla , 50-100 bin makul bize göre. Zamanında mağdur olan başkaları adamın ailesine instadan falan ulaşıp şikayet etmiş bu yüzdenmiş 3.kişilere hiçbir beyanda bulunulmaması talepleri. Demek aslında baya korkuyor yediği haltların duyulmasından
0
🌸ailee
(13.12.24)
(6)

uçuş sonrası başkasının bavulunu almak

violetsky
babam kazara başkasının bavulunu almış gelmiş. tamamen aynı bavullar. biz kayıt açtık fakat karşı tarafın da kayıt açmış olması gerekliymiş. bavulda isim soy isim var. Sosyal medyadan baktım ama çok fazla sonuç var. daha önce başına gelen ve başka yolla çözen var mı?
babam kazara başkasının bavulunu almış gelmiş. tamamen aynı bavullar. biz kayıt açtık fakat karşı tarafın da kayıt açmış olması gerekliymiş. bavulda isim soy isim var. Sosyal medyadan baktım ama çok fazla sonuç var.

daha önce başına gelen ve başka yolla çözen var mı?
0
violetsky
(10.12.24)
havayoluna danıştınız mı? iletişim bilgileri onlardadır.
0
jelly bear
(10.12.24)
kayip esya burosuna sordurun. size boyle bi donus oldu mu diye.
0
buenosdias
(10.12.24)
havayolu kayıp ya da yanlış bavula ait bildirim gelmeden aksiyon almayacakmış.
0
🌸violetsky
(10.12.24)
bavul sahibi kendi bavulunu bulamadığı için kayıp bavul başvurusunda bulunmuş olabilir, sizin bavul ise alınmayan, bantta kalan eşyalar arasında kalmış olabilir.

@buenosdias +1
inilen havalimanını arayarak sorun.

bu iş için babanızdan başkası koşturacaksa xxx pnr numaralı rezervasyonumdaki yyy nolu uçuş sonrası havalimanında unuttuğum bavulumu zzz tc numaralı kişi alabilir gibi bir kağıt imzalasın ve kendi kimliğini de koşturacak kişiye versin.

bu arada yanlış teslim alınan bavul üzerinde ya da ceplerinde kişinin kendi doldurduğu ad-soyad, telefon numara, adres bilgisi yok mu? havayolları sorumluluk benim değil diyerek ilgilenmeyecek muhtemelen, o sebeple söylüyorum.
0
tnz
(10.12.24)
@ tnz, hayır malesef hiç bir bilgi çıkmadı. sadece havayolunun etiketi var. ama üzerindeki isim de epey yaygın bir isim.
0
🌸violetsky
(10.12.24)
sonuç: bizim bavulu alan kişi bir şekilde polis üzerinden numaramıza ulaşmış. havalimanına gittik ve buluştuk. tutanak tutuldu ve bavul teslim alındı.
0
🌸violetsky
(10.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.