Giriş
(10)

Sınav ve tutanak

yalnizliktan devren kiralik
Merhaba. Arkadaşım bugün kpss’ye girdi. Sınavda elleri terlediği için optik formda işaretledikleri dağılmış. Silebildiği kadar silmiş. Sonra sınav bitince kitapçıklar kapanmış, o da kapatmış. Gözüne bulaşan yerleri silerken yarısını sildiği bir soru çarpmış optikte. Kitapçığı falan açmadan bu yarısı
Merhaba. Arkadaşım bugün kpss’ye girdi. Sınavda elleri terlediği için optik formda işaretledikleri dağılmış. Silebildiği kadar silmiş. Sonra sınav bitince kitapçıklar kapanmış, o da kapatmış. Gözüne bulaşan yerleri silerken yarısını sildiği bir soru çarpmış optikte. Kitapçığı falan açmadan bu yarısı silik soruyu optikte yeniden kodlamış netleşsin diye. Sınav görevlisi “bildirmek zorundayım” demiş. Ancak tutanak vs tutulmamış. İnternette sınavda tutulmasa bile tutanak tutulabileceği yazıyor. Sizce ne olur bu işin sonu? Gitti mi sınav? Belki sınav görevlileri vardır diye sormak istedim.
0
yalnizliktan devren kiralik
(22.07.18)
kötü haber vermek istemem ama ösym o konuda çok acımasız. direkt iptal edebiliyor kişinin sınavını. hazırlıklı olsun. kaynak:bol bol okunan forumlar.
0
binder dandet
(22.07.18)
Sınav bitti dendikten 2 saniye sonra yapılmış bir işaretleme, işaretlenmiş olan sorunun netleştirilmesi hatta. Kamerada görülebilir belki ve sorun çıkmaz, başka fikri olan var mı :(
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(22.07.18)
yazılacak tutanağa bağlı, adam oraya sınav bitti dedikten sonra işaretleme yaptı yazarsa 2 sn'nin pek bir önemi olmaz.
0
valkin rockefeller
(22.07.18)
Size şöyle bir örnek vereyim: engelli kpss sınavında optik formu kendi dolduran GÖRME ENGELLİ adayların sınavlarını VAY BİZ SANA YARDIMCI VERDİK NİYE ONLAR DOLDURMUYOR diye iptal etmişliği var...Aşırı irrasyonel davranıyolar...
0
binder dandet
(22.07.18)
Benzer bir durum arkadaşımın başına geldi.
sınav bitti denildikten saniyeler sonra, zaten işaretlediği ama tam işaretleyemediği bi sorunun cevabını düzgünce işaretlemeye çalışırken salon başkanı da değil, gözetmenlerden birisi kağıdı çekip tutanak tutmuş. Salon başkanı da yaşça daha genç olduğu için pek bir şey diyememiş. (vaktinde teslim etmedi şeklinde tutulmuş tutanak)

ancak arkadaşın başına herhangi bir şey gelmedi sınavı da geçersiz sayılmadı.

Ben de salon başkanlığı görevi yapıyorum. tutanak tutarken sizden varsa delil de isteniyor. sadece benim tuttuğum tutanağa kalsa, bu mevzu cidden kötüye kullanılır. hoşlanmadığın adama tut tutanak hayatını karart.

Arkadaş tutanağın haksızlığını bildirmek için ösym'ye ulaştığında ise sınavlar açıklandıktan sonra itirazların alınabileceğini söylemişlerdi. Herhangi bir işlem de yapmamıştı / yaptırılmamıştı kısacası. Bahsettiğim sınav ALES bu arada.

Umarım arkadaşın da durumu bir şekilde atlatır.
0
diyanet takvimi
(22.07.18)
@diyanet takvimi yüreğimize su serptiniz. Çok teşekkürler. Tutanak öğrenci gittikten sonra da tutulabilirmiş ama, tutulsa da dediğiniz gibi umarım. Bildirmek zorundayım diyen gözetmen de başkanmış bu arada.
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(22.07.18)
arkadaşının neye dayanarak tutanak tutulmadığını söylediği önemli. "sınavda tutulmasa bile" derken sınav süresi bitimini kastediyorsan, zaten fazladan süre kullanma ile ilgili bir tutanağın olması için sınavın bitmesi gerekir; sınav süresi içinde fazladan süre kullanımı olamaz. yok eğer görevlilerin evrakı salondan çıkarmasından sonrasını kastediyorsan, bu pek olası değil. ösym sınavlarında salon tutanağı da optik formlar ile aynı poşete konur ve poşet yapıştırılır. bundan sonra ösym'nin ilgili birimine ulaşana kadar o poşeti açmak suçtur. anca özel durumlarda bss odasında kameranın önünde açılabilir ve bunun için ayrıca tutanak tutulur, ama bunun olacağına pek ihtimal vermiyorum. yani eğer arkadaşın evrak poşete konana kadar salonda beklediyse (buna her adayın hakkı var) ve tutanak tutulmadığını buna dayanarak söylüyorsa ortada tutanak yoktur.

bunun dışında, fazladan süre kullanma için zaten tek olası delil kamera kaydıdır, başka delil olmaz. salon görevlileri tutanakta belirttiyse kamera kaydından durum incelenir ve gerekirse bundan sonra adayın savunması alınır. bunun nedeni salon görevlilerinin birine sinir olup hayatını karartma ihtimali değil, görevlilerin yanılma ihtimalidir. bir salon başkanı ile en az bir gözetmenin olduğu ve yanlış işlemde görevlilerin de ciddi cezalar alabildiği bir yerde ilki ihtimal dahilinde değerlendirilmez.
0
tembel tnt
(22.07.18)
@tembel tnt kamera kaydından şu belli olur mu tek dert bu aslında; atıyorum bahsi geçen soru 14. soru olsun. Bu soruyu sınavın x. dakikasında işaretlediği, sınav bittikten sonra da yine 14. soruya işaretleme yaptığı (dolayısıyla yeni soru çözmeyip sınav süresinde işaretlediğini netleştirdiği) görülebilir mi? “Ben nerden bileyim ulan” diyeceksiniz belki ama konu hakkında detaylı bilginiz olduğundan belki bunu da biliyorsunuzdur, sınav sürecindeki kamera kaydını görmüşlüğünüz vardır diye sormak istedim.
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(22.07.18)
kamera kaydını sınav binasındaki görevlilerin izlemesi mümkün değil. kameralar salon evrakı salon dışına çıkarıldıktan sonra toplanıp evrak kutularından ayrı kutulara konuyor ve kutular kilitleniyor, sonra da bina görevlileri tarafından diğer bütün kutularla beraber nakil aracına bindiriliyor. o yüzden kameranın ne kadar görebildiğini bilmiyorum. işaretlenen soru numarasının görülebileceğini sanmam, ama bu önemli değil. asıl önemli olan optik formda sınav bittikten sonra işaretlenen yerin, hangi soru olduğu belli olmasa da, daha önceden işaretli olup olmadığının görülmesi. çünkü sınav sonrası işaretlenen yerin süre bittiğinde zaten işaretli olduğu görülürse fazladan süre kullanma durumu söz konusu olmaz. ben kameraların bunu tespit edebileceğini düşünüyorum.
0
tembel tnt
(22.07.18)
Bizim de tek umudumuz önceden işaretli olduğunun kamerada anlaşılması. Çok teşekkürler cevap için
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(22.07.18)
(14)

Beni dağıtacak derbeder edecek film arıyorum?

arkburak
Sb.Ama böyle vıcık vıcık romantik film değil; anladınız siz onu. Belki bir The Best Offer ayarında bir film, belki de bir Requiem For A Dream tarzında. işte öyle bi şeyler.
Sb.

Ama böyle vıcık vıcık romantik film değil; anladınız siz onu.
Belki bir The Best Offer ayarında bir film, belki de bir Requiem For A Dream tarzında. işte öyle bi şeyler.
0
arkburak
(22.04.16)
dancer in the dark fenadır
0
in vino veritas
(22.04.16)
the incendies
0
ripolip
(22.04.16)
starred up
0
mula
(22.04.16)
awakenings
hachiko
0
cemlemikonusuyorsun
(22.04.16)
this is england. izlediğim en başarılı milliyetçilik ve ırkçılık eleştirisi.
0
nathanieltroy
(22.04.16)
0
uuth
(22.04.16)
les amants du pont neuf
0
sanrisalimsanirsam
(22.04.16)
0
darksdantes
(22.04.16)
i am sam
0
damdanakan
(22.04.16)
"oldboy" ya da "no mercy"

sonunda darmadağın olacaksın
0
rakicandir
(22.04.16)
0
tembel tnt
(22.04.16)
her gece aç
(22.04.16)
agora ile hayatin adaletsizligine ve insan irkinin lanetliligine emin olabilirsin.
0
mavicorap
(22.04.16)
Threads (1984 çekimi)
Requiem for a Dream
0
utkumon
(23.04.16)
(3)

mini mini bir çeviri.

rusyalı kozmonot
As demonstrated by Emilio Garcia Mendez, the history of social control of children and adolescents is a paradigmatic example of creating a weak citizenry for whom protection was more of an imposition than a right.kafayı yiyeceğim. tam olarak nasıl çevrilir??
As demonstrated by Emilio Garcia Mendez, the history of social control of children and adolescents is a paradigmatic example of creating a weak citizenry for whom protection was more of an imposition than a right.


kafayı yiyeceğim. tam olarak nasıl çevrilir??
0
rusyalı kozmonot
(21.12.14)
Emilio Garcia Mendez' in ispatladığı gibi çocukların ve ergenlerin toplumsal kontrol tarihi, zayıf halklar için yaratılan ve daha çok haklı ceza ile korunan paradigmadik bir örknektir.


not: yanlış olma ihtimali yüksek. başka biri daha çevirirse bende sevinirim.
0
rononoa zoro
(21.12.14)
Emilio Garcia Mendez tarafından ispatlandığı üzere, çocuk ve ergenlerin sosyal kontrol tarihi, korumanın bir haktan ziyade dayatma olduğu zayıf bir topluluk yaratmanın paradigmatik bir örneğidir.

gibi bişe.
0
mobilemob
(21.12.14)
"Emilio Garcia Mendez tarafından gösterildiği gibi, çocukların ve gençlerin toplumsal kontrolünün tarihi, korunmanın kendileri için bir haktan çok bir dayatma/empoze etme olduğu zayıf bir vatandaş grubu yaratmanın paradigmatik bir örneğidir."

ben bunu, çocuklar ve gençler üzerinde kurulan toplumsal denetim mekanizmalarının tarihini incelersek, korunmayı bir temel hak yerine kendisine dışarıdan yapılan bir dayatma olarak gören, vatandaşlık bilinci zayıf bir halk oluşturmanın net bir örneğini görmüş oluruz diye anladım.
0
tembel tnt
(21.12.14)
(7)

tek cümle çeviri

ilkistan
As he read, I fell in love the way you fall asleep: slowly, and then all at once.ne diyor bu cümle?
As he read, I fell in love the way you fall asleep: slowly, and then all at once.

ne diyor bu cümle?
0
ilkistan
(10.09.14)
"Okuduğu gibi, ben senin uykuya dalman gibi aşık oldum; ağır ağır ve bir anda..."
0
cok sey hakkinda az sey bilen adam
(10.09.14)
[O] okurken (kitap vb..), ben uykuya dalarmışcasına aşık oldum [ya da onun uykuya daldığı gibi bende -ona- aşık oldum]: yavaşca ve [ama/fakat öte yandan da] aniden/birdenbire...

Context önemli tabi edebi çeviri için; öncesi ve sonrası. Kaba hatlarıyla bu.
0
clive
(10.09.14)
birebir çevirisi şöyle olur: "onun okuduğu gibi, senin uykuya dalış şekline aşık oldum: yavaşça, ve ardından tamamı bir anda." yani anlıyoruz ki bu sözü söylediği kişi önce yavaşça uyuklayıp sonra birden uykuya dalıyormuş, kahramanımız da ona bu şekilde, önce yavaşça çekilerek, sonra tamamen kapılarak aşık olmuş.

"read" bazen "anlamak" anlamında da kullanılır. daha çok radyo yayınlarında ve telsizde böyle kullanılır. önceki ve sonraki cümlelere, sözün nasıl bir metinde geçtiğine bağlı olarak hangisi olduğunu seçebilirsin.

diğer cevaplar sonrası düzeltme: "o okurken" diye başladığını sanmam, çünkü "read" fiili "he" öznesinden sonra geldiği için past tense kullanılmış, ama burada belirli bir anda olmuş bir olayı anlatmıyor bence, yani "o adam bir şeyler okurken ben de sana aşık oldum" gibi bir şey demiyor. aşık olma şeklini anlatıyor. bu nedenle de, anlattığı şey aşık olduğu zaman değil, aşık olmasının kendisi olduğu için, "as"i "yaparken" anlamında kullanmamıştır diye düşünüyorum

"ben uykuya dalarmışcasına" diyor da olamaz, çünkü "the way you fall asleep" diyor, yani açıkça "fall asleep" eylemini yapan kişi "you". bu nedenle de o kısım sadece "senin uykuya şekline" anlamına gelebilir.

o kısım "senin uykuya dalman gibi" diye de çevrilemez. çünkü böyle demesi için, "i fell in love"dan sonra, "like", "just as" vb. şeklinde "gibi" anlamı verecek bir ifade kullanılmalıydı. ama böyle bir ifade yok. bu nedenle "i fell in love"dan sonra gelen kısım aşık olma biçimini değil, aşık olduğu şeyi tarif ediyor olmalı.
0
tembel tnt
(10.09.14)
o okudukca ben senin uykuya dalis sekline asik oldum, yavasca ve sonra aniden.
0
goldentitan
(10.09.14)
Ben zaten kaba hatlarıyla demiştim zira anlayabildiğim kadarıyla cümle edebi bir metinden. İçerikle alakalı farklılıklar bir tarafa benim de @tembel tnt'nin de vurguladığı ve üzerinde karar kılmaya çalıştığımız cümlenin context'i önemli ve tekrar bakılmalı;

Çeviriden öte ki bence çeviriyi gerçekleştirecek yegane soru; cümle kaç kişiye hitap ediyor/içeriyor? 2 kişi mi 3 kişi mi; yani "onun okuduğu gibi" (1. person -reader-), "senin uykuya dalış şeklin" (2. person -sleepyhead-) ve son olarak aşık olan (3 person -romantic one-) yoksa sadece 2 kişi arasında, "okuyan" ve "okuduğu gibi -okuma şekline/tarzına- uykunun kaçınılmaz cazibesi gibi aşık olan" arasında mı?
0
clive
(10.09.14)
O okurken, tıpkı uykuya dalarmışsın gibi, önce yavaş yavaş sonra birden tamamen aşık oldum.
0
compadrito
(10.09.14)
çeviriden ziyade metni tahmin etmeye çalışıyorum nedense.. sanırım burada bir anne bebeğine olan sevgisinden bahsediyor. babası bebeğine masal okurken bebeğin uykuya dalışı gibi aşık olmuş.
0
givemesomesubstance
(10.09.14)
(7)

takım elbise altına ayakkabı markası ?

mr.goodcat
koyu gri (siyaha yakın), hafif kırçıllı takım elbisenin altına ayakkabı alacağım. 40 yılın başında takım giyen biri için hangi marka tercih edilmeli? ayrıca model olarak parlaklardan mı yoksa mat renklilerden mi almalı? hiç anlamıyorum şu takım olaylarından.
koyu gri (siyaha yakın), hafif kırçıllı takım elbisenin altına ayakkabı alacağım. 40 yılın başında takım giyen biri için hangi marka tercih edilmeli? ayrıca model olarak parlaklardan mı yoksa mat renklilerden mi almalı? hiç anlamıyorum şu takım olaylarından.
0
mr.goodcat
(06.09.14)
şöyle bişey alabilirsin.

www.hotic.com.tr
0
gencligimi kimse bilmez
(06.09.14)
Mat al. Bi ayakkabı markasından al ayrıca.
0
phoenixboy
(06.09.14)
www.hotic.com.tr

bunun gibi bağcıklı modeller daha iyi duruyor bence erkekte.
0
fengari
(06.09.14)
derimod mağazasına gir ne ararsan var. mat al bir de
0
konskenkova
(06.09.14)
Spor takımsa eğer griye kahverengi, bağcıklı, mat bir ayakkabı ile aynı renk kemer iyi gider diyoırum.
Daha resmiyse siyah da olur ama parlakları kötü buluyorum.
0
oranjlaturanj
(06.09.14)
yazın spor ayakkabı, kışın da hava durumuna göre spor ayakkabı ya da bot giyen biri olarak yakın arkadaşlarımın arka arkaya gelen düğünleri için greyder marka bir ayakkabı almıştım önceki hafta. hem fiyatı uygun, hem rahat, hem kaliteli, hem de takım elbise dışında da giyilebilir. tavsiye ederim. renk konusunda bir fikrim yok maalesef.

www.greyder.com!#-!1561!##!1563
0
tembel tnt
(06.09.14)
inci ye ve hotic e goz atabilirsiniz.
asla bagciksiz almayin. yani, bence.
0
gogu delen adam
(06.09.14)
(1)

Yabancı dilde bir kelimenin farklı anlamlar içermesi

fancy pants
mesela bizdeki ayıp ile başka yerdeki ayıp bir değil, bunu açıklamak için ne gibi şeyler kullanabilirim? diyelim ki arapçadaki yazık kelimesi ile türkçedeki örtüşmüyor, ne demek gerek?
mesela bizdeki ayıp ile başka yerdeki ayıp bir değil, bunu açıklamak için ne gibi şeyler kullanabilirim? diyelim ki arapçadaki yazık kelimesi ile türkçedeki örtüşmüyor, ne demek gerek?
0
fancy pants
(01.06.14)
anlamın tek tek kelimelerde değil, dilin kendisinde olduğunu, dildeki her kelimenin başka kelimelerle birlikte anlam kazandığını, konuşmanın sözcükleri art arda dizme değil, o dil içinde bir şey söyleme olduğunu, bu nedenle başka dile çevrilirken her zaman anlam kaybı olacağını söyleyebilirsin. kelimelerin tarihsel yükünün olduğunu, aynı tarihsel arka planı paylaşmayan ülkelerde aynı yükü de taşıyamayacağını, bu nedenle tam olarak aynı anlama gelemeyeceğini söyleyebilirsin. ilki Willard Van Orman Quine'ın, ikincisi Otto Neurath'ın kavramıdır.
0
tembel tnt
(01.06.14)
(5)

modernizm ve postmodernizm

brkhntr
yıllardır birçok farklı derste bunları görürüm, hala cözemedim bunların farkları nedir? bilen biri anlatırsa çok makbule geçer.
yıllardır birçok farklı derste bunları görürüm, hala cözemedim bunların farkları nedir? bilen biri anlatırsa çok makbule geçer.
0
brkhntr
(30.04.14)
en basit yolu anlamak için:

modernizm, yenilikçilik, yeni fikir demek.
modernizm geliyor, yeniliklerle. muhafazakarlığa tepki olarak.

daha sonra bu modernizm'e tepki olarak da postmodernizim geliyor. yenilikçi sonrası.
0
emfuzi
(30.04.14)
modernistler dünyadaki hızlı değişime tepkili ve ondan korkuyor iken, postmodernist manyaklar bu kaosu benimsiyor ve seviyor. bu şekilde basite indirgemem sanırım en azından edebiyat alanı için açıklayıcı olur.
0
wild honey suckle
(30.04.14)
ayrımını yapmak o kadar basit değil. Bir bakış açısı sunabilmesi açısından marshall berman'ın katı olan her şey buharlaşıyor kitabı okunabilir.

Oldukça basit ve anlamsız bir ayrım yapmam gerekirse; modernizmin iki görünüşü var: yaratıcı-yıkıcılık ve bütünleştirici. İlki modernizmin sürekli değişim olduğuna ilişkindir. İkincisi ise modernizmin, metafizik zorlamaları yıkıp yerine akılsal zorlamaları getirdiğine ilişkindir. Yani insanların bir zincirden başka zincire vurulduğunu anlatır.

İlk görüştekiler için postmodern diye bir şey söz konusu olamaz. Söz konusu olan modernliğin bir değişimidir. İkincisi içinse dil, kültür ve farklılıklar üzerine yapılan incelemeler postmodern incelemelerdir. Tekrar söyleyeyim her iki söylemin de göz ardı ettiği büyük noktalar var.
0
protector
(30.04.14)
Bir ekleme yapayım: modernite 15.yy'a kadar indirilebilecek bir kavram. Ancak postmodernizm-modernizm tartışmasını inceleyebilmek için 19.yy iyi bir başlangıç noktası(yani modernizmin, endüstri devriminin, kitlesel mobilizasyonun başlangıcı). Belki isaiah berlin'in romantikliğin kökleri de okunabilir.
0
protector
(30.04.14)
en başta ikisi de batı dünyasının düşünce tarihine aittir. modernizm, reform ve ardından gelen rönesans ile başlar. batı ortaçağı'nın baskıcı, bireyi dışlayıcı, bütün her şeyin tanrıya bağlandığı, insanı aşan mistik ve metafizik bilgilerin var olduğunun kabul edildiği... anlayışına karşıdır. bunun yerine insanı, bireyi ve aklı getirir. insanın aklını doğru kullanarak doğayı bilip ona hükmedebileceğini, bilginin insana ait olduğunu, hakikatin mistik olmadığını, insan aklı için ulaşılabilir olduğunu kabul eder. tanrı var olsa bile bir kere dünyayı yaratıp geri çekilmiştir. bu dünya insanın dünyasıdır artık. ama yine de bir hiyerarşi kurar: bilgiye sahip olanlar ve olmayanlar. çünkü aklın hakikati de tektir. aklını doğru kullanırsan, pozitivist pozitivist bilimle uğraşırsan her şeyi bilirsin, yüzlerce yıl yaşarsın, hastalıkların tedavi edilir, şahane teknikler geliştirip bir koyup üç alırsın, doğaya ve aklını kullanamayan herkese istediğin gibi hükmedersin... iddiaları büyüktür, sözleri büyüktür, hedefleri büyüktür, burnu büyüktür, her yere sokar. bunu da akıl ve hakikat adına yapar. mesela bir yere demokrasi götürmek ya da birilerini aydınlatmak, medeni yapmak modernizmin işidir. sonunda da dünya savaşlarıyla o dünya başına yıkılmıştır. o çok şahane biliminin nasıl iktidar aracı olarak kullanıldığını görür. hakikat hakikat diye tutturursan hitler gibi birinin gelip "hakikat medeni olmaktır, almanlar medenidir, öyleyse alman olmayanları, özellikle de pis yahudileri yok edeyim de dünya doğruyu bulsun" diyebildiğini görür...

bu travmaların da etkisiyle, postmodernizm doğrudan modernizme tepkidir. aslında başlangıcı rousseau gibi romantiklere gider. nietzsche de bir postmoderndir aslında. kısaca kazın ayağı öyle değil der. yine bireycidir, yine akıldan başka egemen tanımaz, ama tek bir aklı ve tek bir hakikati değil, farklı akılları ve hakikatleri de tanır. kimseye tek bir hakikati dayatamazsın, kimseye bu iyi, bu güzel, bu doğru diyemezsin, öyle medeniyet falan götüremezsin, otur oturduğun yerde der. bu nedenle bir nevi "zevkler ve renkler tartışılmaz" gibi anlaşılır çoğu zaman. ama bundan fazlasıdır. mesela azınlıkların, küçük grupların varlıklarını sürdürme haklarını tanımak gerektiğini söyler. bilgide de, sanatta da, toplumda da, politikada da, inançlarda da... çoğulcudur, demokrattır. postmodernizmin en büyük sorunu da her türden evrensel hakikati reddederken nasıl insan hakları gibi değerleri ya da bilimi, ajdar ile mozart'ın bir olmadığını... savunabileceğidir. bugün postmodern dünyada yaşıyoruz. büyük lafları pek ciddiye almıyoruz. o yüzden bu ikiliği de sürekli yaşıyoruz.
0
tembel tnt
(30.04.14)
(1)

felsefi terimler 'determinations' ve 'predicate' in türkçe karşılıkları

dasein
nedir? bilemedim ben. belirlemeler desem olmuyor diğerine de yüklem diyemem sanırım. işin ehli varsa el atsın bir zahmet.
nedir? bilemedim ben. belirlemeler desem olmuyor diğerine de yüklem diyemem sanırım. işin ehli varsa el atsın bir zahmet.
0
dasein
(22.03.14)
determination: belirlenim. ayrıca "self determination", "öz belirlenim", kendi kendini belirlemedir ve determinism de belirlenimciliktir. bunlar yerleşmiş karşılıklar olduğu için determinations için de belirlenimler denebilir.

predicate: yüklem, sonuç çıkarma ya da tasdik etmedir (Aristotelesçi terminolojide) çoğu zaman. bunlar neden olmuyor? cümle içinde görmek lazım.
0
tembel tnt
(22.03.14)
(1)

felsefe(anlık nedir)

bu ne nickim istir yahu
felsefede geçen anlık terimi tam olarak nedir?
felsefede geçen anlık terimi tam olarak nedir?
0
bu ne nickim istir yahu
(27.01.14)
Anlığın genel olarak tanımını vermeden önce kavramın her durumda geçerli bir tanımını vermekteki zorluklardan bahsetmek lazım. Vereceğim tanımlar her duruma uymayabilir. Çünkü Bazı filozoflar anlama yetisi, zihin ve akıl arasında net ayrımlar yaparlar (mesela Kant), ama bazıları bunları birbiri yerine kullanabilirler. (Genel olarak 17. yy'dan önce görülür bu.) Bu nedenle filozofların bunları kullanırken kastettiği anlamlar farklı olabilir. Bir de Türkçeye çeviride bir standart olmadığı için çevirmenin keyfi tercihine göre de değişen kavramlar var ki çok büyük sıkıntı yaratıyor. Hangi metin için sorduğunu söylersen daha net cevaplar alabilirsin.

Örnek vereyim: Locke'un "An Assay Concerning Human Understanding" adlı kitabı Türkçeye "İnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme" olarak çevrilmiş. Burada "anlık" doğrudan "understanding"in karşılığı. Ama Aziz Yardımlı Hume çevirilerinde "mind"ı "anlık" olarak çeviriyor. Tabi bütün kavramlar ters yüz oluyor bu durumda, çünkü Locke çevirilerinde "mind" "zihin" olarak çevrilmiş. Gel de çık işin içinden. Özellikle Locke ve Hume'dan örnek verdim, çünkü ikisi de İngilizce yazmış.

Bu saydığım nedenlerle kavramlar ve çevirileri metinden metine farklılık gösterebilir. Ama genel olarak tanımları şöyle:

Zihin, aklı da, anlığı da, diğer düşünmeyle ilgili yetileri de kapsayan en geniş anlamlı sözcüktür. Akıl, anlama yetisi, bellek vs. hep zihinsel yetiler veya kapasitelerdir. İdeler, imgeler, kavramlar da zihinde yer alırlar. Zihni beynin düşünceyle ilgili her türden özelliğini kapsayan sözcük olarak düşünebilirsin. Zihin nesnelerden soyutlama yoluyla idelere, imgelere ulaşır.

Anlama yetisi veya anlık, zihnin bir yetisidir ve zihindeki ideleri sentezleyerek onlardan önermeler, yani yargılar oluşturur. Ama bunlar yasalardan çok, "bu bir ağaçtır" gibi yargılardır. Yani zihindeki ideler çokluğunu çeşitli işlemlerle (Kant bunlara kategoriler der) bir kavram altında birleştirerek onları kavramayı sağlar. Verdiğim örnekte ağaca ağaç diyebilmeni sağlayan yetidir. Anlama yetisi denme nedeni de budur.

Akıl, bu önermelerden veya yargılardan yasalara, ilkelere varan zihin yetisidir. Yani çıkarım yapma, sonuçlara ulaşma yetisidir. Tümevarım ve tümdengelim aklın işidir. Bu nedenle bunlara akıl yürütme denir.
0
tembel tnt
(27.01.14)
(5)

bilimin birikimli olma nedenleri nedir ?

leo1905
Soru baslikta
Soru baslikta
0
leo1905
(25.12.12)
Doğası gereği böyle.

Çünkü büyük bir bilinmezden yola çıkıyoruz ve gözlemler sonucu bir şeyler öğrenmiş oluyoruz, bazı doğrularımız oluyor. Ama bilim adamları asla mutlak doğruya ulaştığını iddia etmiyor. Bazı şeyler "doğru" olarak kayda geçiyor ama ileriki deneylerde bunlar yanlışlanabilir de, buna bir itirazımız yok, yani dogmamız yok. O yüzden sürekli gelişim içerisinde bilim. Birikimli olma nedeni ise; yeni araştırmaların, genellikle önceki araşatırma sonuçları kullanılarak yapılıyor olması.
0
long live rock n roll
(25.12.12)
inanan biri olmama rağmen gökten inmiyor çünkü.
0
bilmemkacincinick
(25.12.12)
sen sayı olgusu olmadan integral alabilir miydin? integral sistemini bulan da nümerik sistem olmasa onu bulamazdı. en basitten karmaşığa doğru gitmenin yolu budur.
0
gudumlu anne terligi
(25.12.12)
yeni uretilen bilgi daha once yapilmis bir takim kabullere dayaniyor. hem yatay hem de dikey yonde dallanan bir enformasyon agaci var. o yuzden de universitde de bolumlere 'dal' da derler.
0
yirtik foto
(25.12.12)
Kuhn bilmemek.
0
tembel tnt
(25.12.12)
(6)

16.sıra keyfi

dieselsingle2
[i] "şu anda çaylak onay listesinde 16. sıradasınız. bu sıra ilk defa onay bekliyor olmanıza ve 10 entry'yi ne zaman doldurduğunuza göre belirlenmektedir." [i]3 gündür böyle, ne zaman biter bu soğuk havalar?
[i] "şu anda çaylak onay listesinde 16. sıradasınız. bu sıra ilk defa onay bekliyor olmanıza ve 10 entry'yi ne zaman doldurduğunuza göre belirlenmektedir." [i]

3 gündür böyle, ne zaman biter bu soğuk havalar?
0
dieselsingle2
(11.12.12)
yakında biter eminim ama n'olur trol olma :)
0
zartanyan
(11.12.12)
1 haftaya kalmaz amma zeki bir trol ol yoksa direk uçururlar. öyle mantıklı güzel bilgilendirici entryler yazarım falan diye düşünürsen işin zor.
0
zenigt
(11.12.12)
8700 deyken sıra gelmişti bana. 16. sıra çok tuhaf :S
0
gokahan
(11.12.12)
bir anda 500. sırada olduğunuzu görüp birkaç saat sonra yazar olarak girebilirsiniz sözlük'e. ilk bin, hatta birkaç bin pek bir değişkendir (ben sanırım üç binlerdeyken birkaç günde yazar olmuştum). ama bence de 1 haftayı bulmaz. ne olursan ol mantıklı, güzel, bilgilendirici entry'ler yaz derim yalnız ben.
0
tembel tnt
(11.12.12)
her gün online ol. her an olabilir.
0
ykyt
(11.12.12)
Yardımcı olayım biraz.
0
metalik
(12.12.12)
(7)

şarkı tavsiyesi

ardaozdemir
sevgilimle tartıştık.içime işleyen bi şarkı lazım.arabesk olmasın
sevgilimle tartıştık.içime işleyen bi şarkı lazım.arabesk olmasın
0
ardaozdemir
(11.12.12)
marcelorios
(11.12.12)
gökhan güney gücenme tanrım
0
seyyar satıcı
(11.12.12)
harrage
(11.12.12)
www.youtube.com

bikaç kez dinle sonra telefona sarıl.
0
dokunmakalbime
(11.12.12)
yusuf taşkın - masum günahlar.
gülce duru, can gox - my woman.
yine gülce duru - reviens.
0
goldentitan
(11.12.12)
white35
(11.12.12)
tembel tnt
(11.12.12)
(11)

Ahmet Kaya gerçekten PKK'lı mıydı?

roket adam
Soru net. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Soru net. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
roket adam
(10.12.12)
ben olmadığını düşünsem de şöyle bişey var sonuçta www.youtube.com
0
golgem var iyi ki golgem var
(10.12.12)
kesinlikle PKK nın en önde gelen üyelerindendir...
0
basond
(10.12.12)
PKK sempatizanı olduğu şüphesiz. Yukarıda gerekli videoları vermişler zaten ama PKK mensubu ile sempatizanı farklı şeyler. Bizzat silahlı eyleme katılan bir militan olmasa da dolaylı yoldan çok destek verdiği su götürmez
0
winstoncash
(10.12.12)
he amk he pkk'liydi.

niye bu kadar ugrasiyorsunuz pkk'li olmadigina inandirmaya kendinizi, adam kurt, pkk'ya sempati de duyuyordu muhtemelen diger bir cok kurt gibi. apo'yu nasil ozlemis olabilir bilmiyorum, dinleyicilerin duymak istedigi seyleri soyledi galiba orda.
0
nawres
(10.12.12)
şahsen adamı biraz onların kucağına itelediler. türkiyedeyken hernahgi bir durumu yoktu. düşünün ki adam kurtuluş savaşı destanı diye şakıyı söylemiş. biraz kendinizi onun yerine koyup düşünün yıllarca memleketim dediğiniz yerden pkk lı damgası yiyerek yollanıyorsunuz. tabi bu malum videoda söylediklerini haklı göstermez ama nedeni hakkında hiç olmasa bir fikir verebilir.
0
lrdrylgh
(10.12.12)
değildi. "bazı" insanlar seni bir yere çağırıyosa gitmek zorundasındır. mesela ibrahim tatlıses'in konuklarına bakın. hayatta oraya gitmeyecek adamlar korkudan gidiyo.

sana şunu söyle derlerse sende onu söylersin. kimse burada külhanbeylik taslamasın. sen, sen olmazsan ailen. bitti işte.

aynısını şiwan perver'e de yaptılar.

adam kürt ama pkklı değil.
0
kambocya diasporasi
(10.12.12)
değildi, yaptık. herkes git derken sadece pkk gel dedi. eğer gerçekten ilgileniyorsanız izlemenizi öneririm;

vimeo.com
0
tembel tnt
(10.12.12)
klavye delikanlıları, 17lik ergenler yine çoşmuş. mahkeme beraat ettirmiş o şarkıdan bakın beraat diyorum. suçsuz olduğuna karar vermiş yani. devlet o dönemde milletvekili bile hapse attırmış bir hukuğa sahip.

vallahi apoyu özledik lafınınn açıklamasını yaptı. açın okuyun tatmin eder umarım sizi. adamın tek suçu" kürtçe bir şarkı yapacağım ve onu yayınlayacak yürekli bir kanal bulursam klip çekeceğim" demekti. sonra hürriyetin montaj olduğu sonradan kabul edilen fotoğrafları manşetleri vsleri. ahmet kaya aslında biraz saftı fetullahçılarla yakınlaşmıştı bir ara stvde program yapmalar, ihlas marmarada konser vermeler vs.
0
mr fusion
(10.12.12)
vay amına koyim ya, lan hangi devirdeyiz bu ne sikimsonik bi meraktır. pekakalı olsa pekekeli olsa nolcak bitti o devir aga bitti
0
xxfastboy
(11.12.12)
pkk tarafından kullanıldı.
0
solo
(01.02.13)
evet apoyu özledik lafının açıklamasını yaptı daha sonradan. ben orda apo'yu özledik derken, onun barışçıl yanını savaşlara karşı verdiği mücadeleyi özledim demek istemiştim türünden laflar etti. ahahah apo'nun barışçıl yanı evet. hı hıı
0
leni 09
(01.02.13)
(1)

İngilizce çeviri yardımı

zasch
Under such contidions, secularism, professing to be at the service of different forms of knowledge , is but a scholarly rude by which to respect the competition, undertake training according to Western norms , and be hostile to every conviction.yukarıdaki cümleye başladımsa da bitiremedim.Sonu nası
Under such contidions, secularism, professing to be at the service of different forms of knowledge , is but a scholarly rude by which to respect the competition, undertake training according to Western norms , and be hostile to every conviction.

yukarıdaki cümleye başladımsa da bitiremedim.Sonu nasıl olacak? yardım ederseniz sevinirim

Bu şartlar altında,laiklik,bilginin farklı şekillerinin kullanımında...
0
zasch
(27.12.11)
metnin öncesini ve sonrasını bilmediğim için biraz karışık bir cümle gibi görünüyor ama kabaca şöyle çevirdim:

"Bu şartlar altında, bilginin farklı biçimlerinin hizmetinde olmak şeklinde öğretilen sekülerizm, yalnızca rekabete saygı göstermeye, Batı normlarına göre eğitimi benimsemeye ve her inanca düşman olmaya yarayan bilimsel bir kabalıktır".

açıkçası bu haliyle bana pek bir şey ifade etmedi, umarım senin işine yarar. "secularism"i de laiklik ile aynı şey olmadığı için aynen bıraktım. istersen "dünyevileşme" de diyebilirsin.
0
tembel tnt
(27.12.11)
(6)

entry düzenlemek

sttc
görüyorum, düzenlenen entrylerin altına düzenleme sebebi giriliyor. sebebi nedir? zorunlu mudur? aksi durumu uygunsuz mudur?eski entrylerimle karşılaşıyorum bazen, saçma cümleler, gereksiz şeyler yazmışım. siliyorum düzenliyorum ara ara. o yüzden sordum.
görüyorum, düzenlenen entrylerin altına düzenleme sebebi giriliyor.

sebebi nedir? zorunlu mudur? aksi durumu uygunsuz mudur?



eski entrylerimle karşılaşıyorum bazen, saçma cümleler, gereksiz şeyler yazmışım. siliyorum düzenliyorum ara ara. o yüzden sordum.
0
sttc
(04.09.11)
yok hacı mecbur filan değil. uyuz oluyorum basıyorum çok kötüye böyle bir şey gördüğüm zaman.
0
oshamahue
(04.09.11)
hıyarlık
0
ben smyrna
(04.09.11)
"edit: imla" gördüm mü entry içeriği ne olursa olsun okumadan abanıyorum eksiye. hatta emin olmak için iki kere eksiliyorum.
0
bacardicola
(04.09.11)
entry'nin orjinal haline estetik değil de fikri müdahalede bulunuyorsan, yahu arkadaş ben böyle düşünüyordum, malmışım, aydınlandım gibi bir şeyler dene bilir.

edit: imla.
0
tannhauser
(04.09.11)
eger entrynizden sonra durum guncellemesi yapmaniz gerekiyorsa ve yine de olayla ilgili ilk durumu insanlar gorsun istiyorsaniz, veya entrynize bir baska yazardan bir ekleme geldiyse (ek bilgi, gorus) edit yazip edit notunda bunu belirtmeniz iyi olur. ancak bunun disinda herhangi bir duzeltme yaptiktan sonra belirtmek zorunda degilsiniz, orayi okuyanlar yazdiginiz seyin son haliyle ilgileniyorlar zaten, arada kac noktalama isareti cikardiginiz veya neyi yanlis yazdiginizla ilgilenen yoktur...
0
yandim sevket
(05.09.11)
eğer başlık altında bir tartışma varsa orjinal entry'deki düşünceyi değiştirip ardından değiştirmeden önce söylenenleri inkar etmek tabi ki uygunsuzdur. buna benzer durumlarda edit gerekçesini yazmak gerekir. bunun tersi olduğunda, yani düşüncede bir değişiklik yapılmayıp imla ya da anlatım hatası nedeniyle bir edit yapıldığında da düşüncenin değiştirilmediğini belirtmek tercih edilebilir. en azından ben tercih edebiliyorum.
0
tembel tnt
(18.09.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.