Giriş
(7)

tr'de is yeri etkinlikleri

robert bosch
yilbasi yemegi, yaz partisi vs gibi etkinliklere calisanlar esleriyle mi yalniz mi katiliyor?
yilbasi yemegi, yaz partisi vs gibi etkinliklere calisanlar esleriyle mi yalniz mi katiliyor?
0
robert bosch
(18.10.24)
Hep eşsiz yapıldı benimkiler
0
kisa
(18.10.24)
Kalabalık şirketlerde yalnız, çalışan sayısı az şirketlerde +1 getirebilirsiniz olduğunu gördüm.
0
Bruce
(18.10.24)
@kisa, konusulmadan mi böyle yapildi? bu dediginiz tek is yeri icin mi yoksa birkac yerde de aynisi mi oldu?
0
🌸robert bosch
(18.10.24)
Büyük bir şirkette uzun yıllar çalıştım ve konuşulmadan öyle yapıldı. Yani Söylediğim yer tek bir şirketi kapsıyor
0
kisa
(18.10.24)
Ofiste mesai saatinde yapılanlar eşsiz, mesai dışındaki akşam yemekleri genelde eşli hatta çocuklu.
0
Amaranta ursula
(18.10.24)
ozellikle esli oldugu belirtilmediyse essiz olur genelde. bazi aktiviteler ise ozellikle esli ve cocuklu oluyor piknikler, spor etkinlikleri gibi. ama mesai saatindeki etkinlikler ve yilbasi vs. gibi aksam kutlamalari genelde essiz olur. farkli pek cok sirkette (kurumsal&patron) calistim, hepsinde boyleydi.
0
in vino veritas
(18.10.24)
eşsiz
0
gabe h coud
(19.10.24)
(16)

Linkteki elbise nasıl?

pembediken
https://tyml.gl/rpzqsxwk11efc günlük, iş ortamı için abartılı mı?
tyml.gl günlük, iş ortamı için abartılı mı?
0
pembediken
(18.10.24)
Uygulama yükle diyor bakamadım o yuzden beyenmedim
0
pavlis
(18.10.24)
🌸pembediken
(18.10.24)
Abartılı ve basit. Yeni mezun kurumsal giyinmeye çalışan "kız" elbisesi.
0
Bruce
(18.10.24)
Kötü.
Abartılı ve daha çok gece eğlencelerde giyilecek tarzda. Kurumsallık sadelik ve düz elbiseleri ister
0
pavlis
(18.10.24)
Bence de tül filan gece elbisesi konseptine uygun işten ziyade.
0
Amaranta ursula
(18.10.24)
Aslında çok seksiyim ama böyle giyindiğim için siz fark etmiyorsunuz diyen seksi olmayan kız elbisesi
Beğenmedim.
Hele iş ortamı için tam dalga geçilecek model
Not, erkeğim.
0
kisa
(18.10.24)
Üzerinde bayağı çalışılması gerekir iş için. Takı, kemer vs ile dikkati tülden uzaklaştırırsaniz ve daha resmi bir canta ile fln aslında neden uymasın ki. Herkes gibi olmak gerekmez sadece ortamın ruhuna uydurmanin bir yolunu bulun. Olur bence
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(18.10.24)
Biraz fazla tül ama istiyorsan giy kime ne :)
0
rock n roll
(18.10.24)
www.trendyol-milla.com

Bu daha güzel.
0
Kahvedesu
(18.10.24)
gece bi yere disari cikma elbisesi bu.
ise giyilmez.
0
robert bosch
(18.10.24)
@kahvedesu sırtı yüzünden dedikodu malzemesi olabilirim ☺️
0
🌸pembediken
(18.10.24)
O kadar açık değildir belki? Ya bu www.trendyol-milla.com
0
Kahvedesu
(18.10.24)
@kahvedesu teşekkür ederim bakıyorum
0
🌸pembediken
(18.10.24)
evet iş ortamı için fazla biraz. daha tülsüz elbiseleri tercih edebilirsiniz nacizane tavsiyem
0
bogurtlenliporsuk
(19.10.24)
günlük ofiste giyen bir arkadaş vardı bu modeli
0
kondansator
(19.10.24)
(3)

yenidogan cetesi nedir

robert bosch
biri aciklayabilir mi?neyi takip edecegimi sasirdim artik
biri aciklayabilir mi?
neyi takip edecegimi sasirdim artik
0
robert bosch
(18.10.24)
kısacası sağlıklı bebekleri uzun süre 15-20 gün mü ne hasta diye küveze alıyorlar. sgkdan günde bebek başına günlük 11 bin mi ne para alıyorlar. sağlıklı bebekler bakımsızlıktan ve diğer hasta bebeklerden dolayı birbirlerinden hastalık kapıp ölüyorlar.
0
sizofren06
(18.10.24)
-Sağlıklı bebekleri devlet hastanelerinden kendi anlaşmalı hastanelerine sevk ettirme. (tedavi masrafları ve teşvikler için)
-Sağlıklı bebekleri sağlıksız gösterip yoğun bakıma yatırma.
-SAğlıklı bebekleri yoğun bakıma yatırmak için gerçekten hasta etme.
-Sağlıklı bebeklere yoğun bakımda kullanılmaması gereken ilaçları vererek hasta etme.
-Hasta bebeklere kullanmaları gereken ilaçları kullanmış gib gösterip kullanmayarak el altından yurt dışında satma
-Ağırlıklı yenidoğan bebekler üzerinden yürüyor ve soruşturmalar oradan açılmış ama yaşlı hastalara vs de benzer şeyler yapıldığına dair iddialar var.

Bu faaliyetler sonucunda epey kısmı sağlıklı olan birçok bebeğin ihmaller, bakımsızlık, yanlış ilaçlar, ilaç verilmemesi vb sebeplerle öldüğü ortaya çıkmış. Şimdi gündem olunca çok daha fazla ölümün bu sebepli olduğuna dair bilgiler gelmeye başladı. insanlar kaybettikleri çocuklarının öldürüldüğünü öğreniyor, seslerini duyuruyor.

Çetedekilerden biri savcıyı tehdit etmiş. Savcı tehdit sırasındaki görüntüleri kameraya almış. Onlar yayıldı, asıl gündem olmasını o sağladı.

Çetenin başındaki doktor 90'larda PKK üyeliğinden hapis yatmış.

Çetedeki birçok kişinin MHP ve AKP ile bağlantısı çıktı. Özellikle bi adamın AKP'li üst düzey siyasetçilerle görüntüleri var. Ayrıca Bahçeli'nin eski koruması vs de sanıkmış. Çetedekilerden birinin CHP Esenyurt belediyesinde çalıştığı ortaya çıktı.

Çetenin kullandığı hastanelerden biri eski sağlık bakanınınmış. Şu anki sağlık bakanı da çetenin faaliyetleri sırasında İstanbul İl Sağlık Müdürüymüş.

Daha önce ilgili kişiler için sağlık bakanlığına şikayetler yapılmış, sağlıkçılar arasında bilenler varmış, şikayetvar vb yerlerde bu doktorlar vs şikayet edilmiş ve bir işe yaramamış.
0
perferil
(18.10.24)
@perferil, detayli cevap icin cok tesekkür ederim.

ben hala sasiriyorum.
0
🌸robert bosch
(18.10.24)
(4)

5-6 günlük tatil önerisi

sacrilegious
Kasım sonu aralık başı gibi 1 haftalığına nereye kaçabiliriz? Vize problemi yok. Aslında Lizbon’a uygun bilet buldum ama o tarihlerde Avrupa soğuk ve yağışlı olur diye düşünüyorum. Sakin sakin dolaşmak ve dinlenmek istiyoruz. Var mıdır öneriniz?Teşekkürler.
Kasım sonu aralık başı gibi 1 haftalığına nereye kaçabiliriz? Vize problemi yok. Aslında Lizbon’a uygun bilet buldum ama o tarihlerde Avrupa soğuk ve yağışlı olur diye düşünüyorum.

Sakin sakin dolaşmak ve dinlenmek istiyoruz. Var mıdır öneriniz?

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(18.10.24)
Sakin dolaşmak için güneybatı İtalya uygundur. Amalfi, sorrento, positano üçgeni mesela.
Ya da endülüs.
Atina dolu dolu geçer.
0
Bruce
(18.10.24)
Malta
0
basond
(18.10.24)
isvicre kisin cok iyi. akdeniz ikliminde saganak yagis iht cok
0
ala09
(18.10.24)
misir, tunus, cezayir
0
robert bosch
(18.10.24)
(14)

Hafta Sonu Planı

rock n roll
Hafta sonu planınızı yaptınız mı? Neler yapacaksınız? Ben yarın kitap kulübüne gideceğim. Sizler de planlarınızı yazarsanız, hoşuma gideni ben de pazar günü yapabilirim.
Hafta sonu planınızı yaptınız mı? Neler yapacaksınız? Ben yarın kitap kulübüne gideceğim. Sizler de planlarınızı yazarsanız, hoşuma gideni ben de pazar günü yapabilirim.
0
rock n roll
(18.10.24)
cmtsi günü lazere gidiyorum. sonra kitap okuyacagim ve havuclu, tarcinli, muskatli sonbahari keki yapacagim. kovuldugum icin de cvmi güncellemem gerek. bir türlü baslayamadim.
pazar günü double date. müze gezmece, sonrasinda kahve ya da yemek
0
robert bosch
(18.10.24)
Süveter örüyorum onda ilerleme kaydetmeyi umuyorum. Bir de IKEA'ya gitmem lazım.
0
peki madem
(18.10.24)
Yarın sabah rutin koşum var, sonra bir iş bağlantısı kovalayacağım. Akşama yabancı arkadaşlarımı evde ağırlayacağım. Pazar günü sabah yine koşu. Sonra bir networking görüşmesi. Sonrası boş. Çiçeklerimle ilgilenirim, kumunu değiştiririm, depodaki fazlalıkların envanterini çıkartırım, temizlik yaparım.
0
gabe h coud
(18.10.24)
Yarın akşama gitmek istediğim bir etkinlik var ama yanıma kimseyi bulamadığım için gitmeyeceğim.
Gündüz birkaç saat çalışmam gerekecek sonra boşum eve gidip dolabımı düzenleyeceğim yazlıkların kalkıp kışlıkların yerleşmesi yıkanacakların yıkanması verileceklerin verilmesi gibi işler var.
Çok yorulmazsam kitaplığımı düzenleyeceğim uzun zamandır giremedim toz içindeydi dün baktığımda.
Yarın böyle iş ve temizlikle geçer.

Pazar günü de bir önceki günden devredecek işleri hallederim kitaplık kalır gibi şimdi yazınca bile dolaptan sonra kitaplığa üşendim.
Film izlerim, hafta içi işe getirmek için yemek yaparım.
Böyle şeylerle oyalanırım, evden çıkmayı düşünmüyorum.
0
mutekebbir
(18.10.24)
@mutekebbir; gitmek istediğin etkinliğe neden tek başına gitmiyorsun? Gitmek istediğin etkinliğe yanına kimseyi bulamadığın için gitmekten vazgeçme bence :)
0
🌸rock n roll
(18.10.24)
Dişçi+lego kursu pazarda tiyatro
0
basond
(18.10.24)
@rock n roll; Ben normalde yalnız giderim etkinliklere ama bu öyle bir şey değildi ya.
Neyse buldum zaten birini gidiyorum :)

Mesajı güncelleyeyim; Yarın iş ve akşam eğlence etkinliği.
Pazar; dolap düzenleme ve kitaplık temizliği.
0
mutekebbir
(18.10.24)
Cumartesi temizlik, kişisel işler ve dinlenme ile geçecek. Pazar da trekking grubuyla doğa yürüyüşüne çıkacağım.
0
Amaranta ursula
(18.10.24)
Yarın Barselona'ya gideceğim. Sabah 7.30'da uçak. Haliyle haftasonum Barselona'da geçecek. Çarşamba döneceğim bir aksilik çıkmazsa.
0
put it in your appropriate place
(18.10.24)
Klozetin sifonu su kaçırmaya başlamış onu tamir ederim diye tahmin ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.10.24)
tıksırana kadar içecegim
0
sizofren06
(18.10.24)
kahvaltı, çay.

bir bağ evi buldum ama km gözümde büyüyor. 2 gün konaklamak fena olmazdı.

muhtemelen tüm hafta sonu ev aslanı olacağız.
0
baldan kaymak
(19.10.24)
bugün mobilyacı gezeceğiz, akşama izmirde ki aspavacıya gideceğiz. ankaradan aklımda kaldı, deneyeceğiz artık izmirdeki nasılmış.

yarın da 90lar 90'lar türkçe pop fest var onunla akşam ederiz artık.
0
kondansator
(19.10.24)
Dün akşamdan beri aynı koltuğun üzerinde yayıldım yatıyprum,pazartesiye kadar planım bu.hafta sonu bol alkol planıyla arayan çok var ama meeh yani,banyo yapmaya bile üşeniyorum sırf bu yüzden gidersem kese köpük masaja giderim yarın o kadar.
0
duptıs
(19.10.24)
(12)

Icimi Dokuyorum - Avustralya - Gocmenlik

baldur2
arkadaslar selam, cok cok cok cok uzun olabilir ve oncelikle tam 11 sene once soyle bir duyuru yazmistim ve 10 senedir de avustralya'da yasiyorum. https://www.eksiduyuru.com/duyuru/661164/avustralya-ya-gitmek-ya-da-gitmemekaradan gecen tam 10 sene sonra su anda 34 yasindayim ve gecenlerde soyle bir
arkadaslar selam, cok cok cok cok uzun olabilir ve oncelikle tam 11 sene once soyle bir duyuru yazmistim ve 10 senedir de avustralya'da yasiyorum.

www.eksiduyuru.com

aradan gecen tam 10 sene sonra su anda 34 yasindayim ve gecenlerde soyle bir entry'ye denk geldim. ben yazmadim ama hissettiklerim tamamen bunlar. yani gocmenlik olgusu daha iyi ifade edilemezdi, tam olarak da ben buradaki yazar gibi dusunuyorum ve hissediyorum.

eksisozluk.com

simdi 10 senede ne yaptim:
ilk work and holiday vize ile bir sey cikmadi, sonra 7 ay sonra muhasebe alaninda yuksek lisans'a basladim avustralya'da, 2017 sonlarina dogru yuksek lisans'i bitirdim, yuksek lisans'i bitirince kalici oturumu yeterli puanim olur diye alirdim ama puanlar firladi. turkiye'de cekmedigim sefaleti bu ogrencilik surecinde cektim, parasizlik, imkansizlik, sacma sapan isler vs. bu sacma sapan isleri yapmayi sonrasinda da devam ettim, cunku aslinda muhasebeci veya finans elemani olarak kazandigim parayi zaten kazaniyordum, oyle cok da kariyer delisi biri de degildim, yani biraz gamsiz ve vurdumduymaz diyebilirim kendim icin, veya hirssiz hatta. neyse bu sirada 2018-2020 arasi bir iliskim oldu ve o kisiyle kalici oturumu alacakken, ayrildik ve direkten dondum gene. 2 sene daha onun vizesinde kaldim ve cok boktan olmasa da profesyonel olmayan isler yaptim, yani retail, satis danismani tarzi isler. tabii iliskiye konsantre olunca nitelikli gocmenlik sartlarini yerine getirmeyi rafa kaldirdim. son 2 senedir de adamlar covid'e ozel vize cikarmislardi maksat is gucu avustralya'da kalsin gecici olarak. bu sirada da duz memurluga yakin bir ofis isi yaptim, kalifiye veya profesyonel degil ama rahat, masa basi isti en azindan. hos bu tip isler aslinda en kotu isler ya, ne kariyer yaptirir ne de para kazandirir. simdi de sacma sapan bir ogrenci vizesine basvurdum, ekstra para odemem sorun degil ama buyuk ihtimal vize cikmayacak. itirazdi, mahkemeydi derken 4-5 sene daha tam calisma hakkiyla burada kalmam mumkun.

10 senedir kalici oturum alamamis olmak elbette koyuyor. belki inanmazsaniz cesitli sebeplerle ve yillarda ielts'e, pte'e 20 kere girmisimdir toplamda. ielts'ten 8,5 alacak kadar iyi bir ingilizcem var. ama benim meslek geregi resmen super insan istiyorlar. ielts yetmiyor, bir de tercumanlik belgesi istiyorlar, yuksek lisans yetmiyor, bir de uzerine ekstra 1 yillik kurs yapmani istiyorlar, is tecrubesi istiyorlar, avustralya'nin koylerine gidip orada bir sey okumani daha istiyorlar. sistem resmen kalici oturum vermemek uzere.
ben de hayata karsi cakalligi sevmeyen bir insanim. yasli kadin, sahte evlilik, iltica gibi sebeplere basvurmadim. hep durust yollardan kalici oturumu almak istedim ama olmadi. bir sure sonra da kendinizi bu cikmazin icinde buluyorsunuz, o kadar emek sarf ettim bari doneceksem de kalici oturumu alayim oyle doneyim derken, beklerken, sabirli olayim derken yillar gecti, resmen sagildigimi hissediyorum bazen bu ulke tarafindan, yalan yok. ki bu konuda yalniz da degilim, hani ekstrem bir ornek olsam gam yemeyecegim ama burasi avrupa ulkeleri gibi 3-5 senede vermiyor maalesef kalici oturumu.

bir yandan artik bu maceranin sonuna geldigimi hissediyorum, diger yandan 10 yillik hatta turkiye'de gelmeden once bos zamanlarimda ingilizce calistigim, ielts'e girdigimi birkac defa ve para biriktirdigimi varsayarsak belki de 12-13 yillik emegi cabayi karsiliksiz birakmadan donersem de icimde ukte kalacagima eminim. cunku burada ne guzel bir kariyer yapabildim ne de kalici oturumu alamadim. inanin bu kadar ingilizce kasacagima keske ilk geldigimde iltica bassaydim simdi ferrari'ye biniyordum. ask icin bile kalici oturum soruyorlar :D buradaki belirsizlikten, hep bir geri sayimdan, izolasyondan, turkiye'ye uzakligindan, yalnizliktan, her seyimi kendim halletmeye calismaktan inanin biktim ve cok yoruldum. ielts lafini duyunca artik midem bulaniyor, 40 yasinda da mi ielts calisacagim diye kufrediyorum. bu emeklerimin karsiligini soyle aldim, burada en son 20 dolarim kalinca haril haril is aradim ve hafta sonu gece gunduz demeden calistim, iki is yaptim, evin diger odasini airbnb ile kiraya verdim vs derken biriktirdigim pararla covid oncesi ve sirasinda 1-2 yil icerisinde 4 tane apartman dairesi 1 tane de dukkan aldim istanbul'dan. malum epey degerlendi hepsi dolar bazinda 3-4 kat, bilenler bilir. hicbirinin borcu yok ve su anda 70k civari kira gelirim var. yani parasal olarak dibe vurmamin verdigi hirsla, buradaki alim gucunun yuksekligiyle ve biraz da asosyal yasam tarzim sayesinde bir nevi kendimi zengin yaptim. yani super zengin degil elbette ama planlamadan, hesaplamadan yaptigim bir yatirimla ekonomik olarak epey bir refah olacagim gibi turkiye'de eger donersem. ve annemden de 1 tane daha daire miras kalacak bana, muteahhite verdigi arsadan 2 sene icinde. o da samsun'da su anin parasiyla 20k getirir gibi.

3-4 sene avustralya'da kalacaksam en azindan hayatimi yasayayim, turkiye'de alma imkanimin olmayacagi bir luks bir araba alayim, luks bir apartman dairesinde oturayim, olmadi butun ulkeyi de gezeyim sonra da doneyim senaryosu en kotu senaryo. burada eger bir sekilde kalmak istersem de halen firsatlar ulkesi olmasi ve kendi alanimda kariyer yapamasam bile farkli alanlarda kariyer yaparak ya da kendi isimi yaparak fazlasiyla refah bir hayat yasamaya devam edebilme ihtimali. yoksa ciddi manada yoruldugum, artik fedakarlik yapmaktan yoruldugum, buradaki cikmazlardan, kisitlamalardan, belirsizlikten ciddi anlamda biktigim, gencligimi verdigim, hayatimi yasamayi erteledigim gercekleri de kafamda zonk etmiyor degil elbette.

avustralya olmadi diyelim veya ustteki paragrafi yaptim, turkiye'ye dondum. turkiye'de neler yapabilirim? ya da soyle ki, hemen don der misiniz? bosver daha fazla zaman kaybetme, turkiye'de ingilizceni, sermayeni ya da yurtdisi yuksek lisansini kullanmak icin son raddeler mi diyorsunuz?

haydi diyelim dondum:
oncelikle 6 ay 1 sene dunyayi gez, keyfine bak diyorsaniz, yapilmayacak sey degil benim acimdan. sonra turkiye'ye dondum diyelim:

a) memurluga donus. sanirim halen hakkim var ama bilmiyorum ne geregi var?
b) ozel sektor-beyaz yaka satin alma, audit, finans gibi bolumlerde calisma? tecrubem sadece biraz ve cok eski, yas da sorun olacak sanirim ozel sektor acisindan. ingilizcem fark yaratir mi? bilmiyorum.
c) belki su siralar ogrenilebilecek bir machine learning, ai ile alakali ya da yazilim ile alakali freelance veya remote olarak calisabilecegim bir yetenek katsam kendime?
d) cafe, restaurant acmak? veya bir yerin franchise'ini almak?
e) en iyi oldugum konu olan ingilizce'ye dayali bir is. gezi rehberligi, tercumanlik veya ingilizce ogretmek? tesl alip? bu alanlari severek yapacagima eminim.
f) emlak isiyle ugrasmak? kuzenim muteahhit ve buyuk projeler yapiyor, onunla ortak is yapilabilir belki. gayrimenkul ilgimi cekiyor.
g) avustralya olmasa bile irlanda,da kalici oturum, singapur'a gitme veya ispanya, yunanistan'dan ev alip ab vatandasligi almak gibi seceneklere de acik olabilirim. hatta amerika da olabilir. ama bunlar hakkinda her turlu bilgiye ve alternatif oneriye acigim. illa turkiye olmasin gibi bir derdim yok gelismis ulke vatandasligi almak isterim eger alabilirsem.

cok cok tesekkurler arkadaslar buraya kadar gelebildiyseniz. simdi yatiyorum tickleri sabaha atarim artik :)
0
baldur2
(18.10.24)
dostum gecmis olsun. zor zamanlardan gecmissin, hep bir belirsizlik vs kolay degil. göcmenin derdini en iyi göcen anlar.

ama sen ne is yapiyorsun? ne okudun da meslegini yapamiyorsun? bu saydigin isleri avustralya'da da yapabilirsin? seni durduran vize anladigim kadariyla.
o diplomali meslegini yapip sana kalici oturumu aldirtacak meslegin ne ve neden yapamiyorsun? bu kismi anlayamadim.

bir de vize alabilmek icin kimseye bel baglama derim. senin durumun cok zor. sen su anda birine ajandan olmadan yaklassan bile karsidaki bunu benle evlenmek istiyor vize icin vs diye anlar. ben seni anlayabiliyorum
0
robert bosch
(18.10.24)
www.youtube.com

hacı 4 daire bir dükkana hiçbir şey yapmasan da yuvarlanır gidersin buralarda ya
0
deranzo1
(18.10.24)
@robert bosch

turkiye'de iktisat, burada da professional accounting okudum, okurken burs falan bile kazandim ama sirf nitelikli gocmenlik listesinde diye okudum, yoksa sevdigim bir meslek degil. ya isler vize istiyor, vize is tecrubesi istiyor derken, bir yerden sonra motviasyonumu kaybettim ve vazgectim, gunu kurtarmak icin ve borclari kapatmak icin buldugum islerde takilip kaldim, elimden tutan olmadi, yol gosteren olmadi diyeyim. ayrica dedigim gibi zaten muhtemelen ayni parayi kazaniyordum diger islerde ama sonucta tatmin etmiyor bir sure sonra. kariyer degisikligine acigim, o kariyerlerle de o isten daha fazla para kazanmam da mumkun zaten.

o ask konusu zaten oyle. resmen oturum olmadan ask bile yasayamiyorum. yani oturum'u olan da olmayan da, kalici oturumum mu var mi yok mu onu soruyor. o yuzden evlenerek alma umudum kalmadi. dedigin gibi beni sevmiyorsun pasaportum icin benimlesin muhabbetini duymak bile istemiyorum.
0
🌸baldur2
(18.10.24)
yurt dışına yerleşme, kalıcı olma, yabancı olarak tutunma vb süreçleri kolay değil malesef. sonuçta istanbulda ev dükkan alabilmişsiniz. Aklınıza yatarsa Avustralya, expat olmak ingilizce sınavları gibi konuları youtube da anlatabilirsiniz. Uğraştırıcı olabilir ama bahsettiğiniz işler de en az bunun kadar uğraştırıcı. Bu arada düşünürseniz konsolosluk, büyükelçilik sınav açıyor takip edin.
0
pembediken
(18.10.24)
okumadım ama kesin sen haksızsındır baldur iki. sonra okıcam işim var. tam on yıl önce ben de avustralyaya gitmeye kalktıydım anam bana gitmen dediği için kaldım içümde uktedir. bi nebze olsun pişmanlığımı azaltmak için okıcam sakın silme

edit: okudum göçmenlikten tiksindim. ileri yaşta baştan başlamak kendi memleketinde bile zorken gurbette düşünemiyorum. ama o on yıldan sonra sen artık buralarda yapamazsın gibi geliyor. inşallah amerika avrupa bir şey tutturursun da kalırsın. ne yaparsan yap buraya gelme derim. bekar adamsın ayağına dolanacak çoluk çocuk da yok. burada insanlık namına bir şey kalmadı. bir yolunu bul rahat edebileceğin ama kanunu nizamı olan bir yere kapağı at.
0
titanyum22
(18.10.24)
Senin durumda bence iki seçenek var:

-Türkiye'ye dönüp memur olmak
-Bir ülkeye iş teklifi alarak gitmek.

Oturumdur, vatandaşlıktır.. bence bunlar için kasma. Bunlar zaman ve para gerektiren süreçler ve garantisi yok. Senin durumunda olan Avustralya ve Kanada'da çok kişi var. Senin durumun Amerika versiyonu da kaçak takılmak 10-15 yıl ve hiçbir şey elde edemeden dönmek.

Bir yerde olmaktan ziyade ne iş yapacağına bak. Mavi yaka değilsen, öğrencilik sürecine girmek istemiyorsan göçmenlik süreci zor.

Ticarete gelirsek de risk dolu. Çırağı olmadığın işin ustası olamazsın derler..

Benim şahsi fikrim memuriyet + small business. Bir ülkeye göç edeyim fantazisinden ziyade paraya odaklan.

Göçmenlik düşünüyorsan da yatırımcı vizeleriyle iş kurarak bir şeyler yapmayı düşün. Daha zorlayıcı gibi ama uzun vadede getirisi daha büyük..yolun ve ne yapacağın belli.

Yapabiliyorsan evlilik işini zorla. Bu da en temiz yollardan biri.
0
ferenc
(18.10.24)
Ev alıp ab vatandaşlığı diye bir şey yok. Size oturum izni sağlar ama o ülkede sağlar. Buna ek olarak en az 250-500 bin euro falan yatırım yapmanız gerekir (yunanistan böyleydi). Yunanistan'da ev alıp gidip almanya'da calisamazsiniz. Ek olarak mevcut tecrübe vs ile bahsettiginiz ulkelere gitmek de zor, ancak gene okursaniz olur.

Eğer Türkiye'ye dönmek size temel bir sorun yaratmiyorsa dusunulebilir, bilmiyorum. Ben hayatta dönemem çünkü 2 haftada bile bayiliyorum ülkede. Temelden sorunum var, parasal değil.

Türkiye'de özel sektör rezil. Kimse de deneyiminiz yokken sizi sırf yurtdışı gördünüz diye almaz. Türkiye'deki özel sektör işleri çoğunlugu da dandik yani. Beklentiniz düşükse olabilir. Ben tavsiye etmem pek. Uzun yıllar yurtdışında özel sektörde çalışmis olsaniz o zaman olurdu büyük firmalarda üst yönetim vs.

Franchise kol gibi pahalı. Örnek verirsek burger king 500 bin dolar+kdv. Çevremde burger king vs olanlar baya zengin olan kişiler. 500 bin dolariniz varsa zaten bize bu sorulari sormazsiniz diye düşünüyorum.

Kafaniza bir milyon tilki var. Bence bilmediginiz islere girip elinizdeki parayi kaptirma riski yapmayin. Bildiginiz bir şey varsa onu düşünün.

Bence üç seçenek var;
- Avustralya'da kalmak ve bir şekilde kalıcı olmak.
- Türkiye'ye gelip salla başı al maaşı bir hayat yasamak. Bunda yanlış bir şey kesinlikle yok ve bu size göre olmasa bence sormazdiniz bile.
- Türkiye'ye gelip bildiginiz bir iş yapmaya calismak.

Onun dışında ai, özel sektörde iyi iş, ab falan bence uzak seçenekler.
0
logisticsmanager
(18.10.24)
Yanıt veremeyeceğim ama hikayenizin ikinci senesine yeni girdim. Dertleşmek isterim. İsterseniz mesaj gönderebilirsiniz.
0
dusunemedim
(18.10.24)
acil donmen lazim +1

yurtdisinda kalmak icin sahte evlilik falan yoluyla dandik white trashlere parayi kaptirma, dolandirilirsin.

4-5 mulk var 70-80bin kira geliyor diyorsun. bu zaten cepte ki buyuk avantaj.
yasin da gelmis, yerinde olsam donup once duzgun bir hatun kovalarim. bu sirada da ticaret, ithalat ihracat islerine falan bakarim.
memuriyet ile isim olmaz, zaten baglantin yoksa o isten bir cacik olmaz.

cok cok kritik bir donum noktasindasin. donmezsen boka batarsin. ben battim ordan biliyorum.

commonwealth pismanliktir.
0
cooperr
(18.10.24)
Hocam bence orada göçmenlik olayının tamamen bittiğine emin olmadan dönme. Almak için de zor ama mücadeleye devam et. Bilmiyorum artık gelsem mi Türkiye'ye diyorsan bir kaç ay gel bak. Fakat bu son seçenek olsun. Yani başını yastığa koyduğunda keşke şöyle yapsaydım böyle yapsaydım yerine yaptım ama olmadı dersin. Bu nedenle mantıklı olan orası veya başka ülkede kalmaya bakmak olmadı en kötü burada seni 40 yaşında da 50 yaşında da gelsen zaten geçindirecek mal mülk var. Burada kaybedeceğin bir fırsat yok.
0
dedeminhirkasi
(19.10.24)
Son 10 senede Türkiyede maaşlı çalışarak nakit parayla İstanbul'da değil 4 daire ve dükkan, 1 daire alabilen istisna olmuştur. Yani sorunun psikolojik gibi duruyor. Ayrıca sistemi kullanmak istemeyen biri için Türkiye son 10 yılda daha da kötüleşti. Karar vermeden önce arada ziyaret edip deneyebilirsin.
0
osssy
(20.10.24)
Kuzeninize ne oldu bu arada?

Gocmenlik zor ama bu kadar degil, soyle ki 10 yilda baya bir sey olmus olmasi gerekiyordu. Ancak Avustralya faktoru,bence, cok fark ediyor. Soyle ki, cok uzak, sadece fiziki olarak degil, bu fiziki uzakligin getirdigi acayip bir duygusal uzaklik oluyor, haftasonu atlayip bir yere gidip gelememek, bildiginiz alistiginiz dunyanin bambaska bir saat diliminde yasiyor olmasi, vs beni cok zorlamisti acikcasi. Dolayisiyla sizi cok iyi anladim. Ancak 10 yili cope atmis gibi hissetmeyin, mal mulk edinmissiniz. Sizin yerinizde olsam sanirim hollanda basta olmak uzere, almanya ikinci secenek olabilir, ya da ingiltere, eger enerjiniz varsa yuksek lisansa basvururdum. Para sorununuz yok. Hollanda da masterlar makul fiyatta, Almanya'da da, her ikisinde ingilizce fazlasiyla master var, alaninizda bir yuksek lisans yapip o arada is bakmak, master sonrasi is aramaza izinlerini kovalamak, oradan sartlari zorlamak daha mantikli. Avrupa daha cazip cunku bu anlattiginiz yalnizlik hissi ciddi derecede azalacaktir, haftasonu cok ucuz biletlerle bir yerlere ya da Turkiye'ye kacip o ihtiyaciniz olan guvenli cemberdeki arkadasliklariniz vs sizi ayakta tutacaktir. Avustralya'da Turkiye'den bir dostunuzu aramak isteseniz bile bir dert. Kendi adima ben orada, halihazirda baska yerde gocmen olarak, hic tatmadigim bir yalnizlik ve izolasyon yasamistim ve beni cok zorlamisti.
0
kassiopeia
(21.10.24)
(5)

meg ryan'in oynadigi bir film vardi

robert bosch
filmde meg ryan sabah kosuya cikiyor ve ardindan eve gelip dus aliyordu.sadece bu kismi hatirliyorum.ev müstakil büyük bir evdi. sonbahar'da geciyor olmali. düsük bir ihtimalle ilkbaharda olabilir.hatirlayan var mi?
filmde meg ryan sabah kosuya cikiyor ve ardindan eve gelip dus aliyordu.
sadece bu kismi hatirliyorum.
ev müstakil büyük bir evdi.
sonbahar'da geciyor olmali. düsük bir ihtimalle ilkbaharda olabilir.

hatirlayan var mi?
0
robert bosch
(17.10.24)
Youtube a meg ryan bath scene yazdım city of angels çıktı
0
buluty
(17.10.24)
yok o degil. erotik bir sahne degildi. yukaridan cekim yüzüne su geliyordu sadece.
0
🌸robert bosch
(17.10.24)
you've got mail olabilir mi?
0
exlibris
(17.10.24)
When harry met sally de olabilir.
0
nothing in my way
(17.10.24)
anlattiginiz city of angels sanki. city of angels izleyeli cok oldu ama o da erotik degildi.
0
kaputt
(18.10.24)
(9)

2016 yazinda ordudan ayrilmis her kisi fetocu mu?

fakyoras
selam,yurtdisinda yasiyorum. bazen soyle ya da boyle bazi kisiler cv ulastiriyor sirketteki islere referans olmam icin. bir bakiyorum, 2016 temmuz agustosuna kadar tsk'da calismislar, sonrasinda yurtdisina tasinmislar. dogrudur yanlistir bilemem ama gidip fetocu birine referans olmak istemem. bu yuz
selam,

yurtdisinda yasiyorum. bazen soyle ya da boyle bazi kisiler cv ulastiriyor sirketteki islere referans olmam icin. bir bakiyorum, 2016 temmuz agustosuna kadar tsk'da calismislar, sonrasinda yurtdisina tasinmislar.

dogrudur yanlistir bilemem ama gidip fetocu birine referans olmak istemem. bu yuzden genelde cv'sinde boyle durum olanlara hmm tamam bakayim filan diyip hicbir sey yapmiyorum.

sizce dogru mu yapiyorum? 2016 yazinda tsk'dan ayrilmis herkese fetocu diyebilir miyiz?

gidip "ya sen fetocu musun acaba, eger fetocuysen referans olmamam kusura bakma" diyemem tabi :)
0
fakyoras
(17.10.24)
Herkes diyemeyiz.
Ama o bahsettiğin temmuz 2016 sonrası zamanlar gerçekten çok kritik zamanlar.
Gerçekten fetöcü olanın bile sessizliğe büründüğü veya geçmişte hiç bir şey olmamış gibi yenilenmiş v2.0 fetö karşıtı olarak göründüğü zamanlardı.
Kesin kanıt olmadan kimseyi zan altında bırakmakta olmaz.
Konu o zamanlarda ordudan ayrılan veya atılan asker olunca temkinli olmak gerekiyor.

Geçenlerde haber/yayın alanında bir kurum sitesine bakıyordum kapanmış. Kurum daha sonra o bahsettiğiniz zamandan hemen sonra satılmış.
İster istemez bir şüphe oluşuyor tabi.

Dikkatli olun, iyi araştırın.
0
diyecevaplandı
(17.10.24)
Ayrılmış herkes fetöcü değildir ama yurt dışına çıkışı hemen sonraysa ihtimal artar.
0
Bruce
(17.10.24)
yüzde 90.
0
ayseee
(17.10.24)
2016 Temmuz Ağustos’ta TSK’dan ayrılan herkes FETÖ’cüdür denemez elbette ama ben böyle bir durumda kendi adıma derim şahsen.

O dönemde oluşan pilot açığı nedeniyle TSK emekli olan/ordudan erken ayrılan THY pilotlarını bünyesine katarak pilot açığını giderdi mesela. Ordudan FETÖ’cülerin ihraç ettiği bazı komutanlar derhal göreve başlayıp ertesi gün Pençe/Kilit’e katıldı.

Kendinizi riske etmenize hiç gerek yok, başınıza iş almayın.
0
10551037
(17.10.24)
Uğraşmak ister misin bilmiyorum ama ihraç edilen herkesin adı KHKlarda yazdığı için KHKlarda arama yapabilirsin.

Daha kolay olarak:

"isim soyisim" KHK ihraç

şeklinde bir Google araması ile de şansını deneyebilirsin.
0
cek
(17.10.24)
@cek in dedigi de tam güvenilir degil cünkü isim degistirenler de var.
0
robert bosch
(17.10.24)
Tanımadığınız, bilmediğiniz birine referans olmanız etik mi ben orasını anlayamadım.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.10.24)
%99,9 evet.
0
Hallegadola
(17.10.24)
@abba, iyi ki onu sormamisim o zaman :)
0
🌸fakyoras
(17.10.24)
(20)

Hayatıma %100 etki etti dediğiniz bir söz paylaşabilir misiniz?

Zetnikov
ben cok faydasını gordugum ve hayatımı gercekten degıstıren 3 soz soyle1- “İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.”2- "Ne ekersen, Onu biçersin"3- "Bedava Peynir sadece fare kapanında bulunur"
ben cok faydasını gordugum ve hayatımı gercekten degıstıren 3 soz soyle

1- “İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.”

2- "Ne ekersen, Onu biçersin"

3- "Bedava Peynir sadece fare kapanında bulunur"
0
Zetnikov
(17.10.24)
Allah affetsin ben İngilizce paylaşacağım, ama her türlü iş güç için bende etkisi büyük.

Ne olursa olsun hedeften sapma, yağmasan da gürle etkisinde.
"We march to victory. Or we march to defeat. But we go forward, only forward"

Her şey olacağına varır. İşini görevini yap, sorumluluklarını aksatma minvalinde.
"We do not choose our destinies. Yet we must do our duty. Great or small, we must do our duty"

Üçüncüyü de affınıza sığınarak duvar gibi bırakıyorum.
A heretic may see the truth and seek redemption. He may be forgiven his past and will be absolved in death. A traitor can never be forgiven. A Traitor will never find peace in this world or the next. There is nothing as wretched or as hated in all the world as a traitor.

It is said that heresy is like a tree. It's roots lie in darkness while it's leaves wave in the sun. You can prune away its branches, even cut the tree to the ground but it will grow again, ever stronger. Such is the nature of heresy and why it is so difficult to destroy. Some may question my right to destroy a world of ten billion souls, but those who understand realize I have no right to let them live. No sacrifice is too great; no treachery too small.
0
Shepard
(17.10.24)
"Thinking is difficult, that’s why most people judge."

"Some of us think holding on makes us strong but sometimes it is letting go."
Bu ikincisini hayat felsefem yaptıktan sonra çok rahatladım.

"I am not what happened to me, I am what I choose to become."
0
kullanicadi
(17.10.24)
@shepard

Yazmayi unuttum bence bi is yapacaksan sureklilik cok onemli pes etmeden
0
🌸Zetnikov
(17.10.24)
her nasip vaktine esirdir.
0
since1907
(17.10.24)
her şerde bir hayır vardır

maç doksan dakika, ömür bitmedikçe çare tükenmez
0
Hallegadola
(17.10.24)
Şeyh Galip'in musemmen beyiti:
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

eksisozluk.com

Bir de Kant'in "Öyle bir hareket et ki senin hareketinin ilkesi başkaları için de ilke olsun."
0
Amaranta ursula
(17.10.24)
- düşünce güçtür.

olmasını istediğim bir şeyi düşününce bir şekilde benim yörüngeme giriyor. sadece düşün, iste ve evrene bu enerjini sal.

- diğeri çok anonim; mükemmel iyinin düşmanıdır. bende işe çok yarıyor.
0
xrated
(17.10.24)
iliskiler, yasam vs icin,

mr nobody'den
"Every path is the right path. Everything could've been anything else. And it would have just as much meaning."

annie hall filminin sonundaki woody allen tiradi

"After that it got pretty late, and we both had to go, but it was great seeing Annie again. I... I realized what a terrific person she was, and... and how much fun it was just knowing her; and I... I, I thought of that old joke, y'know, the, this... this guy goes to a psychiatrist and says, "Doc, uh, my brother's crazy; he thinks he's a chicken." And, uh, the doctor says, "Well, why don't you turn him in?" The guy says, "I would, but I need the eggs." Well, I guess that's pretty much now how I feel about relationships; y'know, they're totally irrational, and crazy, and absurd, and... but, uh, I guess we keep goin' through it because, uh, most of us... need the eggs"

kisisel gelisim icin
"her gece yataga uyandiginizdan daha akilli, bilgili gidin."

bunlarla cok kücük lise 1 ya da 2 gibi karsilastigim icin cok kücük yaslardan itibaren etki seviyesi büyük bir sekilde beni etkilemis oldu.
0
robert bosch
(17.10.24)
Komik gelebilir ama abimin bir sözü var, belki o da bir yerden öğrenmiştir bilmiyorum: "Biz gemimizi bir şekilde yüzdürürüz."

Zor bir durumla karşılaştığımda "Bu gemiyi bir şekilde yüzdüreceğim" diyorum. Hayatımın gemisinin kaptanı olduğunu hissediyorum resmen böyle düşününce :) Fiziki bir kaptanlık gibi bilmem anlatabildim mi heheh
0
silverleaf
(17.10.24)
Bugünün işini yarına bırakma.
Hayatımda ne kadar boktan şey olduysa, yapılması gereken zamanda yapmadığım için oldu.
0
etna
(17.10.24)
Benim için iki söz var:

1- Hayat, daima geriye bakarak anlaşılabilir ve daima ileri bakarak yaşanaılabilir.
2- Tek kitabı olandan sakınırım.
0
simderun
(17.10.24)
You miss 100 percent of the shots you don't take.
0
baldur2
(17.10.24)
The Harder I Work, the Luckier I Get.

Kervan Yolda Düzülür.

Alejandro Jodorowsky: "Bana göre başarısızlık sadece yolu değiştirmek içindir."
0
stationary traveller
(17.10.24)
Benimki de Community'den gelsin:

"Jeff, you're a normal person. There's nothing very special about you at all. You're going to be great at a few things, but really crappy at more. And that takes a lot of the pressure off, so you can live a full, happy life."
0
peki madem
(17.10.24)
1) hayırlısı (anonim)

2) sen medyanın boynuna tasma takıp istediği tarafa çektiği küçük bir insansın (erich fromm)
0
yemrem
(17.10.24)
Gençler yaşlıların aptal olduğunu düşünür ama yaşlılar gençlerin aptal olduğunu bilirler. Agatha Christie
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(17.10.24)
Pasta rhei
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.10.24)
Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir.

Kesinlikle olaylara bakış acımı değiştirdi. Ayni döngülerden çıkmamı kolaylaştırıyor.
0
buzbebek
(17.10.24)
"Hicbir kole efendisine yaranamaz"Emre Kongar
0
freedonia
(17.10.24)
İki tane var. Biri benim biri digerleri için :) benim için olan: Sakın denizlerde herkes kaptan kesilir. Kendimi fazla buyutmememi sağlar. Diğeri ise insanlar için: okşayan elin kıymetini bilmeyenler tekmeleyen ayağı operler. Bazen gerçekten haklarını vermek gerekebiliyor. Bu sözler hayatımı kolaylaştırıyor biraz
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
(16)

Sizce bu batıl inanç mi?

Zetnikov
"İnsanlara herseyinizi anlatirsaniz özellikle planlarinizi, Gerçekleşmezler"Bu tarz bir yazi ve dusunce sekliydiYorumunuz nedir hakli mi yoksa alakasi yok mu
"İnsanlara herseyinizi anlatirsaniz özellikle planlarinizi, Gerçekleşmezler"

Bu tarz bir yazi ve dusunce sekliydi

Yorumunuz nedir hakli mi yoksa alakasi yok mu
0
Zetnikov
(17.10.24)
anlatinca gerceklesmiyor diye bir sey yok tabii ki de e bazilari gerceklesmiyor, yeni plan yapiyorsun, degistiriyorsun, ya da baska bir sey cikiyor karsina ona tamam diyorsun.
böyle olunca sanki sen cok karar degistiriyormussun gibi duruyor ya da bir isi beceremiyormussun gibi.

hic anlatmamak da olmaz. o zaman kulagina gelecek gelismeleri kacirabilirsin. dozunu ayarlamak ve spesifik seyler söylememek lazim.

mesela x firmasinda calismak istiyorum degil de su alanda calismak istiyorum daha iyi olabilir.
0
robert bosch
(17.10.24)
Batıl inanç tabii ki, mantıklı bir konu değil ki yorumlanacak bir tarafı olsun. Benimde anlayamadığım bir sürü planım var ama aksiyon almazsam hiçbiri gerçekleşmiyo..
0
mirty
(17.10.24)
Haklı. Yaşamışlığım var.
0
muhayyer divan
(17.10.24)
Batıl tabi ki böyle bir korelasyon yok. Nazar enerji manifest hepsi zırva.
0
anon1m
(17.10.24)
algıda seçicilik. kimseye söylemeden yapılan bütün planlar gerçekleşirdi, başarılı olurdu bu mantığa göre.

o yüzden öyle nazardı falan tamamen ademoğlunun kendini avutma şekli.

sen sakarsın bardak kırıyorsun sonra diyorsun ki nazar çıktı hasektor oradan.

birine bişey anlatıyorsan başına kötü bir şey gelince sorumluluk atacak kimseyi bulamazsan "ona anlattım diye oldu" diyorsun. bahane got gibidir ne kadar dönersen dön arkandadır. halbuki kimseye anlatmayınca olmayan şeyler neden olmuyor?

ama şuna inanıyorum, birilerine planlarını, hayallerini, hedeflerini veya güzel yaşantını anlattığında; özellikle bizim millet aşağı çekmeye çalışıyor. senin moralini bizzat ya da dolaylı olarak ne yapıp edip bozuyor. en kötü hiç bişey yapamazsa kıskançlığından muhabbetini falan azaltıyor sen de kötü hissediyorsun yapacağın işe odaklanamıyorsun başarısız olabiliyorsun....

en fazla böyle bir etkisi olabilir.
0
ananiyimioguz
(17.10.24)
Bazen anlatmayınca da gerçekleşmiyor batıl inanç
0
olaylar olaylar
(17.10.24)
baskalarini suclamak daha kolay cunku.
0
baldur2
(17.10.24)
sadece anlattın diye olmadığını ispatlayamazsın. yani böyle bir şey var demek çok saçma
0
kisa
(17.10.24)
borsa konusunda kesinlikle böyle bir şey var. hiçbir hikayeyi, kazanç potansiyelini burası da dahil anlatmamaya karar verdim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.10.24)
Herkes olayi nazara falan baglamis ama konu bambaska bir durumdan ibaret. Disiplinlisindir, makul bir plandir, calisirir, basarirsin. Konu biraz anlattiktan sonra ic dunyamizda yasanan hislerle ilgili. Daha birsey basarmadan is tamamlanmis hissi geliyor bilinc altina, bu da konuya olan motivasyonu dusuruyor.

www.inc.com
0
mbond
(17.10.24)
haha
batıl tabii
0
OgutucuRecep
(17.10.24)
Batıl falan değil gayet mantıklı.

Beyin hayal ile gerçeği ayırt edemez. Birine planlarınızı, hayallerinizi hevesle anlatırken onlar zaten gerçekleşmiş gibi hissedersiniz ve bu da motivasyonunuzu düşürür. Zaten yukarıda link paylaşılmış.

Nazar da etkilidir (inanmayan için bir şey ifade etmeyecek ama söylemem gerekir)
0
marsli gocmen
(17.10.24)
Bunun batıl inanç olmadığını düşündüren nedir? Çevrenize her şeyi değil en çok önem verdiğiniz şeyleri paylaşıyor olabilirsiniz ya da önem vermediğiniz ve olmayan şeyleri çok dert etmiyorken önem verip çok istediğiniz şeylerin olmaması doğal olarak koyuyor olabilir. Zaten çok istiyorsanız ve çok önemliyse içiniz içinize sığmamış ve paylaşmışsınızdır muhtemelen. Paylaşmadıklarınızın sorunsuz ilerlemesi gibi bir kontrol listeniz yoksa batıl deyip geçebilirsiniz.
0
nawar
(17.10.24)
Bence batıl değil. Çok anlatınca ya heves kırılıyor ya çok anlatilinca içsel istek azalıyor ya da gerçekleşmesi durumunda yaşanacak başarı kıskanıldığı için negatif bir sürü enerjiler ile engelleniyorsunuz
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
değil.

gerçek. benim mesela öyledir. şuraya yazayım hemen biter ne yaşıyorsam.

bunun cevabı haklı ve alakası yok. ikisi de geçerli. kişiye göre fark ediyor. bazısına bir şey olmaz bazısı benim gibi saniyeler içinde kaybeder.
0
janderzel zartanyan
(17.10.24)
bir şeylerden çok fazla bahsedince sanki o şeyi yapmış gibi düşünüyor beyin ve o iş için çabalamayı bırakıyorsun, farkında olmadan.

aslagülümseyenbirkediyegüvenme, mbond + 1.
0
selam
(18.10.24)
(9)

atlet'in mantigi nedir?

antikadimag
fanila en azindan koltuk altlarini da kapatiyor ve terledigimiz zaman terin kiyafetlere gecmesini engelliyor. peki atlet'in mantigi nedir bu durumda? atlet giyenler neden giyiyor?
fanila en azindan koltuk altlarini da kapatiyor ve terledigimiz zaman terin kiyafetlere gecmesini engelliyor. peki atlet'in mantigi nedir bu durumda? atlet giyenler neden giyiyor?
0
antikadimag
(16.10.24)
Bence erkeklerimizin memeleri biraz yağlı olduğu için giysilerinden belli olmasın diye giyiyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.10.24)
Tarlada inşaatta terleyen adamın terini emsin, sürekli dış kıyafet değiştirmek zorunda kalmasın diye kullanılagelmiş. İçlik niyetine, sıcak tutsun diye de giyilmiştir.
Mevcut konjonktürde yeri kalmadı.
0
Bruce
(17.10.24)
Böbreklerimizi belimizi tutsun diye
0
grimavi
(17.10.24)
layer.
0
robert bosch
(17.10.24)
valla ben yazın asla giymem kışın da atletsiz çıkmam, boxerın içine sokuyorum bana iyi hissettiriyor hava almasını engelliyor vs siyah atlet candır..
0
garavel
(17.10.24)
Teri emiyor. Atletsiz gömlek giyenlere bak, terleyince kötü gözüküyor. Siyah tshirt giyip terleyenlerin tshirtü beyaz leke oluyor ter lekesi.

Kışın da sıcak tutuyor. Güven veriyor..

Tabi giyilen kıyafetin cinsi ve rengine göre seçiyorum.
0
Cesario
(17.10.24)
vücuttaki teri emiyor,
uzunsa beli kapatıyor,
meme ucu gözükmesini önlüyor,
vücut kıllı ise kılların giysiden çıkıp gözükmesini önlüyor,
üstteki kıyafet ince ise derinin gözükmesini önlüyor,
sıcak tutmaya katkı sağlıyor,
atlet ütülü ise üstteki kıyafeti de güzel gösteriyor
0
ananiyimioguz
(17.10.24)
Yel girmesin (:
0
anon1m
(17.10.24)
Kişisel membran, layer,giysi ve beden arası tampon
0
diyecevaplandı
(17.10.24)
(15)

Dışarida kahve içer misiniz?

Zetnikov
Bu aralar minimalizm ve ekonomi para biriktirme olaylarina sardimSoyle diyorlar illa kahve iceceksem evde icerimSebep disarisi pahaliİste haftada 2 kahve icsen 100 liradan bilmem kac lira oluyor vs yoksa fakirlesirsin para biriktiremezsin seneye vurunca on yil sonra araba alirsin tarzi seyler falanl
Bu aralar minimalizm ve ekonomi para biriktirme olaylarina sardim

Soyle diyorlar illa kahve iceceksem evde icerim
Sebep disarisi pahali

İste haftada 2 kahve icsen 100 liradan bilmem kac lira oluyor vs yoksa fakirlesirsin para biriktiremezsin seneye vurunca on yil sonra araba alirsin tarzi seyler falanlar fistanlar

Bu durumu tam kabule gecemedim cunku

Evde kahve icmeyi coknseven biri degilim

Soyle bir zevkim mesela sizin yok mu arkadaslar

Cafeye gidip hava alip sosyalesirkene yada ziyaretcimle konusurken kahve icme atmosfer vs zevki

Yorumlariniz nedir evde kahve icmek cebimi rahatlaticak peki huzurum ne olur muallakta
0
Zetnikov
(16.10.24)
onun dengesini kurmak gerekiyor, bütçenize göre aşırıya kaçmadan keyif aldığınız şeyleri yapın. yapmayınca başka psikolojik sorunları doğuruyor, o da fizyolojik sorunlara evrilebiliyor.
0
orient blue
(16.10.24)
Dışarıda içilen kahve hem sunum hizmetini hem kahveyi satın almaktır. Oturulan ortamın güzelliği, dışarıda olmak, hava değişikliği de cabasıdır. Evde kahve içmenin olayı iste "istediğin an istediğin kahveyi istediğin tertiple" içebilmektir. İster çalışma arasında, ister misafirle, ister temizlik sonrası, ister uyanınca veya dışarıdan gelince...

İkisinin yerleri farklı.

Dışarıda kahve içmem masraf oluyor diyenler çoğunlukla ikiye ayrılır,

Ya ev araba gibi büyük bir alışverişi gerçekleştirmek için para biriktirecektir, yemeyip içmeyip biriktirme sürecindedir ya da cidden dar gelirlidir, parasını dışarıda oturup kahve içmeye değil dükkan vergisi ödemeye yarıyor gibi hissediyordur. Çok az da olsa bazıları parasına kıyamamaktan çıkmıyorlardır. Olabilir, insanız.
0
muhayyer divan
(16.10.24)
Evde kahve içmeyi seviyorum. Dışarıda sadece arkadaşlar dışarıda kahveyi sadece sosyalleşmenin parçası olarak içiyorum. Zaten ortalama fiyatlı kahveler lezzetli değil, lezzetli olanlar gereksiz pahalı.
0
nawar
(16.10.24)
Zevk aldığım bir şeyse parasına bakmam içerim.
0
mikahakkinen
(16.10.24)
Çok çıkmadığım için ayda yılda bir kafeye oturup dinlenirken bu keyiften kendimi mahrum etmem

Senin dediğini her gün dışarıda parasını harcayan gençler için diyor, 100 liraya kahve içsen ayda 3000 yapar
0
grimavi
(16.10.24)
Ben her gün kahve içiyorum. Bu hesabı ben de yaptım ama kahveden başka bir alışkanlığım yok. Yani dışarıda yemek yok, başka alışkanlığım yok.
0
Kahvedesu
(16.10.24)
Iciyorum. Bana da fiyatlar cok geliyor. Ama simdi hesapladim. 150 liradan diyelim ayda 600 lira. Yilda 7200 lira. Yahu ne alican yilda 7200 birikse. 10 senede 72000 diye hesap mi olur ayrica.
Hadi haftada iki ic. Ayni hesap. Cok sacma.

Kahvedesu turkiyede olsan napiyorum ben derdin :))
0
Kittie
(16.10.24)
Ayda 1-2 defayı buluyor o da arkadaşlarla buluşunca ya da ben kitabımı pc'mi alıp çalışmak için bir kafeye gittiysem içerim.
0
Amaranta ursula
(16.10.24)
Neredeyse hergün dışarıda bir kahve içerim. Bazen birden fazla oluyor. Para işlerinden pek anlamam ama bunun bizi kurtaracağını düşünmüyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.10.24)
Sonra psikologlara çok daha fazlasını ödeme ihtimali var
0
parka
(16.10.24)
Ben dışarda kahve vs her şeye çok para harcıyorum . Para biriktiremiyorum gerçekten :) ama vazgeçemem dışarda kahve tatlı gibi şeylere para harcamaktan. Çünkü bir faydası olacağına inanmıyorum :(
0
turuncu tonlarda
(16.10.24)
abi çok fakirsem zaten hesap kitap yapmadan hiç harcamamaya çalışıyorum ama bir yandan hayatı kaliteli yaşayıp diğer taraftan fazla açılmamak amacındaysam onu kendi kafamda hesaplıyorum. genelde süreklilik arz etmeyen harcamalardan kaçmam yüksek olsalar bile. atıyorum ayda bir kez terapiye giderken 1 saat yürüyüp üstüne otobüse 30-40 lira vermek yerine taksiye atlarım, 300 lira hatta daha az paraya konforlu ve hızlıca hallederim işimi. yahut kahve merakım ya da dışarıda oturma alışkanlığım yoktur, o yüzden böyle bir durum olursa "dur lan bi kahve içiyim" deyip girer içerim pahalı bile bulsam.

para, maddi güvence her zaman önemli tabii ama bir taraftan eğer imkan varsa hayatı da olabildiğince güzel ve kaliteli yaşamak gerektiğini düşünüyorum. atıyorum sürekli kahve içen birisi "ben bunu evde yapıp yanıma alsam ayda 1000 lira masraf kısmış olurum" diyor olabilir, onun için bu vazgeçilebilir bir lükstür ama haftada bir dışarıda kahve içemedikten sonra ekstra tasarruf neye yarar onu da düşünmek lazım. bu parayı değerlendireceksindir, bi fikrin vardır, çok uzak olmayan bi gelecekte o birikiminle daha kaliteli yaşayacağını düşünüyorsundur o zaman eyvallah.

ben de kendimce minimalist yaşama taraftarıyım. bir çift botum, onun dışında sadece bir çift ayakkabım var. paso birbirinin aynısı siyah tişörtlerle acun gibi gezerim. bundan fazlasına ihtiyaç duymuyorum. ben miminalist ve masrafsız yaşamı daha ziyade ev içi/kişisel yürütmeye çalışıyorum. yoksa arkadaşımla dışarı çıkamayacaksam, airsoft tüftüfü alamayacaksam, arada kahve içemeyeceksem o kemer sıkmanın ne faydasını görcem ki.
0
mark greg sputnik
(16.10.24)
Cebimde 200 tl kalsa gider bi yere oturur kahve icip napicagimi düşünürüm lol
0
robert bosch
(16.10.24)
Amaç sadece kahve içmekse evde içerim. Lezzet aynı…
Ama dışarıda olmak, sosyalleşmek, hava almak ise içilir.
Mesele sizin ne istediğiniz.
0
master of ceremonies
(17.10.24)
Kahve içmeyi çok sevdiğim için kendime bir makine alıp evde içiyorum, bazen termosuma koyup işe getiriyorum öyle tüketiyorum.
Bu ayrı bir olay ve dürüst olayım makine ilk başta beni çok sarssa da uzun vadede beni büyük kara geçirdi çünkü benim günlük kahve tüketimim minimum 4 bardak.

Ama dışarıda kahve içmenin de tadı bir ayrı oluyor özellikle sosyalleşme mevzusunda.

Ben şöyle bir karar vermiştim;
Arkadaşlarımla dışarıda buluşmadığım sürece kahve içmeyeceğim.
Bir süre uyguladım da ama bazen insan gerçekten bi hava almak istiyor, farklı bir ortamda oturmak istiyor, yalnız da olsa etrafı seyredip, kitap okuyup, bir şeyler izleyip kahve içmek istiyor.
Ama bu bende gerçekten minimuma indi.

Hem kahvemi azaltmaya çalıştığım bir dönemdeyim hem de tasarruf dönemindeyim. Sabah evden çıkmadan bir kahve içiyorum o beni zaten bir süre kesiyor.
Bazen hiç dışarıda içmeden eve gittiğimde de iki fincan içip kapatabiliyorum günü.

Kahve içmeyi seven biri değilseniz makine size göre değil boşuna masraf etmiş olursunuz siz ortamı seviyorsunuz çünkü alsanız da kullanmaz yine dışarıda içersiniz.

Bir kahve keyfimiz var ya ondan da tasarruf etmeyiverelim yani, mutlaka başka aşırı harcamanız vardır oralardan kısabilirsiniz.
0
mutekebbir
(17.10.24)
(14)

Uyguna geliyor diye herşeyin en büyüğünden almak doğru mu?

Zetnikov
farzetinki tüketiyoruz yada tüketemiyoruzyorumlarınızı merak ediyorum siz de kar'a gecıyorum dıyıp en buyugunden mı alırsınız genelde
farzetinki tüketiyoruz yada tüketemiyoruz

yorumlarınızı merak ediyorum siz de kar'a gecıyorum dıyıp en buyugunden mı alırsınız genelde
0
Zetnikov
(16.10.24)
Evde 50 kg Bulaşık deterjanı 300 litre zeytinyağ var
0
buluty
(16.10.24)
Enflasyonu da hesaba kattığım için imkan varsa evet.
0
master of ceremonies
(16.10.24)
En buyukten degil de birim fiyati en dusuk olandan alirim. Bazen gramaj artsa da birim fiyat daha dusuk olmuyor cunku marketler de uyanmis, millet direkt en buyuk olan daha ucuzdur diye dusunup alacak diye fiyati ona gore belirliyorlar.
0
sertac akin
(16.10.24)
Yuksek miktarda urun alimlarinda, yazin bakliyat almiyorum mesela, eger kurtlanma riski on goruyorsam. Fiyat farki cok azsa da fazla almiyorum. Zeytinyaginin bozulmasa da cok eski olmamasi iyi diye duydum, onda da asiri stok yapmamaya dikkat ediyorum. Onun disinda ekonomikse, asiri yer kaplamiyorsa aliyorum.
0
mbond
(16.10.24)
Tüketiyorsan evet

Tüketmiyorsan fakat uzun süre saklayabildiğin bir ürün ise, bakliyat, zeytinyağı, deterjan havlu kağıt vs evet

Tüketemeyip bozuluyorsa hayır
0
grimavi
(16.10.24)
ben kucuk almayi tercih ediyorum, diyelim mi deterjan ya da parfum, kokusundan bikabilirim, ya da yedigim bir sey ise bozulabilir bayatlayabilir tadi kacar, onun yerine baska tatlar denerim diye az az aliyorum. Buyuk almanin tasarruf sagladigina inanmiyorum, buyuk alinca insan cok cok kullaniyor ayni hesaba geliyor. Tasarruf tuketim mali ile degil parayi yatirima yonlendirerek yapilir diye dusunuyorum.

Ha bir de istifcilik bana anamin evini hatirlatiyor ve o yuzden ayrica uzak duruyorum.
0
theconqueror
(16.10.24)
yılbaşında maaşlara zam gelince, ya da gelmeden hemen önce bir yıllık deterjan ve bulaşık makinesi tableti alıyorum. onların son kullanma tarihi geçmiyor ya da bozulmuyor. depolamak da sorun olmuyor.

onun dışında, ton balığı dışında kaç şeyi böyle bir sürü paket olarak alabilirsiniz? makarna, salça, belki bakliyat. ama bozulurlarsa zarar edersiniz.

büyük paket almaktan ziyade yılbaşında çok paket almayı tercih ediyorum.

ufak hesapların peşinden gitmek bazen zararlı çıkarabiliyor. tüketim alışkanlıklarına göre karar vermek lazım.

bir de, mesela ağız yıkama suyunu büyük paket almakla küçük paket almak arasında fark görmüyorum ben. büyük şişeden alınca ihtiyacımdan daha fazla kullanıyorum gayri ihtiyari.
0
biseysorcaktim
(16.10.24)
bozulmayacak bir seyse evet.
0
robert bosch
(16.10.24)
Bozulmadan tüketilecek bir ürünse evet.

Mesela eve en son 4 paket 32'lik tuvalet kağıdı aldık. Gerçekten çok ucuza geldi.

Ama bahsettiğimiz şey devamlı kullanılacak bir eşya ise en ergonomik, en pratik olanı tercih ederim.

Annemin küçük boylarla fiyatı aynı diye gidip battal boy teflon tava almışlığı var.
Aynı parayı vereceksem neden küçüğünü alayım ki demişti zamanında.

Ama kısa süre sonra saçmaladığını kendi de anladı.

Evde 2 kişi yaşıyoruz ve sadece 2 kişilik yemek için battal boy tavayı kullanmak, yıkamak, kaldırmak işkence gibi.

Annem kendisini dolaptan çıkarmıyor artık.

Yani devamlı kullanılıp, tüketilen ve bozulmayacak ya da buzluğa vs kaldırıp değerlendirilebilecek gıda maddeleri ve deterjan vs gibi malzemeler için fazla alınca ucuza geliyorsa fazla alırım.

Ama demirbaş eşya vb alırken hangisi daha pratik ve kullanışlıysa onu alırım. Fiyatı ucuz ya da pahalı farketmez.
0
anaphylacticshock
(16.10.24)
2023 yazında amazon indirimlerinden bulaşık makinesi deterjanı aldım, hala bitmedi. daha açılmamış 3 paket var.
evde 80-100 tane tuvalet kağıdı, 40-50 tane kağıt havlu var.
elde yıkama deterjanını çok kullanmıyorum, şimdi baktım 2018de üretilmiş.
maden suyu her gün yarım litre kadar içiyorum. indirim denk geldikçe alıyorum. şu anda 40 küsür tane 1 lt var.
peyniri çok tüketmiyorum. küçük ambalajlar pahalıya geliyor. büyük ambalaj alıp kendim parça parça vakumluyorum.


büyük kampanya, indirim varsa bozulmayacak, süresi geçmeyecek, bayatlamayacak şeyleri stok yapıyorum. sadece yumuşatıcıyı fazla almıyorum. bir keresinde beklediği yerde katılaşmıştı. atmak zorunda kaldım.
0
inheritance
(16.10.24)
@grimavi +1
Birim fiyatına dikkat ediyorum, bazen küçüğü daha ekonomik oluyor +1

Bazen evde ne olduğunu unutup "ay sabun kalmadı" diye sabun alıyorum mesela, eve dönüp 8 büyük şişe sıvı sabunla karşılaşmak hoş olmuyor. Ucunu kaçırmamaya çalışıyorum.

Edit: Evde en dandiğinden bir vakum cihazı var. Tereyağı, sert peynir gibi şeyleri büyük paket alıp evde bölerek vakumlu paketler yapıyorum, buzlukta saklayıp parça parça çıkarıyorum. Bozulmadan saklayamayacağım gıdaları az az alıyorum.
0
kobuzchu kiz
(16.10.24)
evde yer olsa tuvalet kağıdı, kağıt havlu, bulaşık deterjanı vb şeyleri kamyonla stoklarım. fiyatını vs geçtim bitince alması dert.
0
scudman1
(16.10.24)
kendim gibi birilerini görünce sevindim. yiyecek-içeçek değil de durduğunda bozulmayacak şeyleri saklama alanı doğrultusunda stoklamayı bne de seviyorum. 4 paket 32li tuvalet kağıdı bende de mevcut hatta yeni aldım. ama 10lt süt bi işime yaramaz mesela. ya da çuvalla makarna. ne olduğuna bağlı olarak değişir.
0
dedim ben sana
(16.10.24)
en buyugunden almuyoruz, bozuluyor yarisi cope gidiyor.
ne kadar gerekliyse o kadar..
0
cooperr
(16.10.24)
(13)

Paranız ve boş bir yeni eviniz olsa hangi marka eşyalarla doldurursunuz?

Zetnikov
merak ettigim sey sunu dıyebılır mısınız xxxx marka beyaz esya cok saglam full o markadan alırdımyada elektronik esya alsam xxxx tek gecerım hıc sıkıntı yasamadımgibi...eve alınabılecek mecburi ve minimal uzun sure dayanacak seylerı arastırıyorum
merak ettigim sey sunu dıyebılır mısınız xxxx marka beyaz esya cok saglam full o markadan alırdım

yada elektronik esya alsam xxxx tek gecerım hıc sıkıntı yasamadım

gibi...

eve alınabılecek mecburi ve minimal uzun sure dayanacak seylerı arastırıyorum
0
Zetnikov
(16.10.24)
Beyaz eşyaları Siemens alırdım. Tv ise Philips marka alırdım. Küçük ev aletlerini de bosch marka alırdım
0
limonlu eksi
(16.10.24)
Miele
0
brkylmz
(16.10.24)
Beyaz eşyada Bosch beni hiç üzmedi, gene Bosch alırdım.

Televizyonda Sony fanlığım var, sanırım vazgeçemem.
0
kimlanbu
(16.10.24)
Beyaz esya miele
Mobilya esyasi iskandinav olur ama yüksek fiyatli
Yemek takimi yazlik Versace kisin daha agir bir sey
Noelde villeroy boch takimlari cikariridim lol
0
robert bosch
(16.10.24)
Küçük mutfak eşyalarını Smeg ve KitchenAid alırım renkli renkli.
Beyaz eşya Gaggenau.
Bir de Harman Kardon ses sistemi.
0
kobuzchu kiz
(16.10.24)
Bütçe belirtilmediği için Miele diyorum. Annemler 23 senedir tüm beyaz eşyaları problemsiz kullanıyorlar.
0
mirty
(16.10.24)
beyaz eşya yedek parça garantisi 10 sene ile sınırlı. alacağınız tüm eşyaların (ki çamaşır makinesi daha önce de bozulabilir) 10 sene sonra değiştireceğiniz fikri ile almanız doğru. o yüzden ben olsam arçelik falan alır geçerim. geçen siemens ankastre ocağımız bozuldu, servis geldi, yedek parçası yapılması edilmesi 20 bin lira. ocağın yeinisi 100 bin lira. 20 bin'e gayet güzel sıfır ocak alınabiliyor. ben olsam öyle markadır, şudur budur hiç takılmam, sadece evde dekorasyona uymasına bakar alır geçerim.
0
malheiros
(16.10.24)
Her markanın başarılı ve başarısız olduğu ürünler var.

Herhangi bir markayı takıntı yapıp daha iyisi dururken kötüsüne razı olmam ben.
0
Mirket
(16.10.24)
ben philipsi cok begeniyorum, her elektronigi oradan alirdim, ucuz degil zaten. ama orta halli oldugum icin arcelik alacagim sanirim.
evdekiler hala ayakta oldugu icin de kelebek mobilya favorim.

ikeadan ufak tefek ivir zivirlar disinda hicbir sey almam ondan eminim.
0
durgunfoton
(16.10.24)
Miele ilk defa duyorum arastiracagim
0
🌸Zetnikov
(16.10.24)
miele beyaz esya
sony tv
monitor audio ses sistemi

mobilyada marka onemli degil ama ceviz agaci.
0
antikadimag
(16.10.24)
Siemens, Bosh, Miele
0
Semi
(16.10.24)
beyaz eşya konusunda, Miele tavsiye ederim. biraz pahalı gelir ama kullanım ömrü uzun eşyalar üretiyorlar.
yerli ürünlerde, arızalar yaşarsınız ancak yedek parça ve servis konusunda Arçelik Beko Vestel sizi üzmez.

tv, lg ya da samsung.

mobilyaya gelirsek, yerli markalarımız güzel ve sağlam ürünler çıkartıyor. Ikea kazık. Bellona, istikbal, yatak odasında yataş tavsiye ederim. ismini duymadığımız ancak işini layıkıyla yapan baya mobilya firması var. ucuz değiller. ergün mobilya, meltem genç odası, türkmen mobilya, vs..
0
Leonardo~Da~Vinci
(16.10.24)
(17)

Kek mi , un helvası mı?

rock n roll
Bu ikisinden hangisini yapayım, size sormak istedim?Kısa sürecek bir anket, bir kaç cevap alıp sileceğim. Sabahtan beri düşünüyorum ama karar veremedim.
Bu ikisinden hangisini yapayım, size sormak istedim?

Kısa sürecek bir anket, bir kaç cevap alıp sileceğim. Sabahtan beri düşünüyorum ama karar veremedim.
0
rock n roll
(15.10.24)
Kek
0
kisa
(15.10.24)
100 defa sorsan 99 defa kek derim ama ne zamandır un helvası yemiyorum. Canım çekti bir an. İrmik helvası seçeneği varsa dondurmalı olarak o da olur.
0
nawar
(15.10.24)
İrmik helvası +7

Bu seçeneklerden un helva.. daha kcalli
0
abuzer
(15.10.24)
Kek
0
mor oje
(15.10.24)
Havuçlu kek
0
grimavi
(15.10.24)
Un helvası. Kendine un helvası yapabilen biri olmak müthiş olmalı. Afiyet olsun.
0
a perfect lie
(15.10.24)
havuclu tarcin muskat rendeli kek <3
0
robert bosch
(15.10.24)
un helvası çok ağır yav, cenazeler harici bir yerde yiyesim gelmiyor.

kek olacaksa şekeri ayarında olmalı. çok tatlı olmamalı.
0
tabudeviren
(15.10.24)
Acaba ikisini birden yapsam hem ondan hem ondan mı yesem?
0
🌸rock n roll
(15.10.24)
Kek. Helva olacaksa da irmik olsun.
0
gabe h coud
(15.10.24)
kek her yerde her zaman yenir
sıcak sıcak un helvasının tadına doyum olmaz
0
bahçedekisandal
(15.10.24)
fistikli un helvasi <3
0
in vino veritas
(16.10.24)
sonuç ne oldu
foto falan yok mu?
0
kisa
(16.10.24)
yazın kek kışın un hevlası
0
nuisance2
(16.10.24)
elmalı kek aşeriyorum günlerdir. kek olsun bence. kesin kek. son kararım kek.
0
Phoebe
(16.10.24)
@kisa; ikisini de yapmadım. Bu soruyu sorduğumda çok acıkmıştım. Yemeğimi yedikten sonra canım istemedi :)
0
🌸rock n roll
(16.10.24)
İnsanların hayalleriyle oynadın :(
0
kisa
(17.10.24)
(5)

1.78 boy, 74.5 kilo hakkında düşünceleriniz

tahirkemalbozoglu
Ne düşünüyorsun bunu okuyunca. Sıska, skiny fat, eh işte... Önemli olan yağ oranı de mi??
Ne düşünüyorsun bunu okuyunca. Sıska, skiny fat, eh işte... Önemli olan yağ oranı de mi??
0
tahirkemalbozoglu
(14.10.24)
göbek + ince kol

Eger spor yapmiyorsan…
0
robert bosch
(14.10.24)
Önemli olan kas miktarı. Bu ölçülerle skinny fat de olabilirsin atletik bir fiziğin de olabilir ama sen sorduğuna göre muhtemelen skinny fat'sin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.10.24)
Bende 179 cm 88 kiloyum ama baktığın zaman kilolu değilim, kas oranıyla ilgili bu durum
0
mirty
(14.10.24)
Ilk fotodaki gibiysen skiny fat.
www.reddit.com

Buradaki gibiysen sorun yok;
www.reddit.com

Gene başka örnek;
www.reddit.com

Gördüğümüz üzere kg ve boy bir şey demek değil. Benzer kilolara biri süper gözükürken biri hayatında sporun s'sini yapmamış gözükebilir.

Ama sorduysan zaten sporla alakan yoktur. O yüzden skinny fat +1.
0
logisticsmanager
(15.10.24)
178 boya 82kg cok tatlı oluyor ama karnın düz olucak
0
Zetnikov
(15.10.24)
(11)

Kira gelirini alan ve tapu sahibinin baska olmasi

kaputt
Selamlar, tapuda benim üzerime olan bir ev var ve bu evi kiraya verecegiz. Ben bu kirayi tamamen babamin almasini istiyorum. Ben zaten yurtdisinda yasiyorum bana hic kira girdisi olmayacak. Kira sözlesmesini babam yapsin, kira ona yatsin, hatta bunun vergi beyannamesini de babam yapsin. Kendi de kir
Selamlar, tapuda benim üzerime olan bir ev var ve bu evi kiraya verecegiz. Ben bu kirayi tamamen babamin almasini istiyorum. Ben zaten yurtdisinda yasiyorum bana hic kira girdisi olmayacak. Kira sözlesmesini babam yapsin, kira ona yatsin, hatta bunun vergi beyannamesini de babam yapsin.
Kendi de kirada oturuyor, o ödedigi kirayi da vergi beyannamesinde düssün. Yani tapuyu ona gecirmeden aslinda her seyi ona devretmek gibi.

Bir iki yerde vergi dairesine dilekce verilebildigini okudum.
Mesela, tapu üzerime olsa da gelirinden babamin faydalandığını, bu mülkten elde edilen kira gelirinden feragat ettigimi ve vergi beyanini babamin yapacagini beyan eden bir dilekçe versek ve kira gelir beyanından muaf tutulmak istediğimi belirtsem. Böyle bir sey mümkün mü?

Ya da babam kirayi alsa, vergiyi de kendi beyan etse sonra vergi dairesine gidip su su kisi adina (benim adima) beyanname verilmiştir diye dilekce verse.

Ben yasal olarak temize cikar miyim. Sonucta vergi ödeniyor. Kimin geliri alip vergisini ödedigini dogru sekilde halletmek istiyoruz. Ve ben yurtdisinda kullanmadigim paranin vergisini ödemek istemedigim icin hic dahil olmadan bu isi halletmek istiyorum.

Tesekkürler
0
kaputt
(14.10.24)
Babana vekaletname verebilirsin bu durumda baban senin yerine kira sözleşmesi yapıp kira gelirini alabilir. Ancak gelir beyannamesi senin üzerine olmak zorunda bunun başka yolu yok bildiğim kadarıyla.
0
nuevo
(14.10.24)
Babamda vekaletname var. Bir icerigine bakmak gerekebilir belki kira konusu dahil mi diye.
Acaba beyannameyi de o benim adima yapabilir mi..
0
🌸kaputt
(14.10.24)
Dostum sen almanyada misin?
O kira gelirin almanyada vergi beyannamesine her sekilde tabii ( vergi cikar mi cikmaz mi bilemem)
Nickinden dolayi yazmak istedim.
0
robert bosch
(14.10.24)
selam, almanya'dayim. Evet tabii oldugunu biliyorum. O nedenle Almanya'ya tabii etmemeye calisiyorum. cünkü bu kira geliri ne benim almanya hesabima ne de Türk hesabima giriyor. cünkü parayi ben almiyorum. bu durumda da sirf tapuda adim var diye haksiz yere para ödemek istemiyorum. Almanya'da ek vergi cikmasa bile (ki cikiyor galiba benim durumumda), vergi dilimini yükselttigi icin de gol yiyorum.
Hic para almadan bir ton ek vergi ödemis oluyorum.

O nedenle babam kirayi almaya devam etsin, babam vergi beyannamesini yapsin istiyorum. ama yasal olarak da bu süreci dogru yönetmenin yolunu ariyorum.

Ki galiba Almanya benim hesaplarima ulasabiliyor ama hesaba hic para girisi olmadigi icin buradan sikintiya girmiyor olmaliyim.
0
🌸kaputt
(14.10.24)
Birebir ayni durumda ben de kirayi annemin hesabina yatirtiyorum.Bu sene Turkiyede vergi dairesine gidip sozel olarak annemin hesabina kirayi alip beyannameyi kendimin vermemin sorun olup olmadigini sordum.Yapabilirsiniz dediler.Ben de vergi beyannamesini kendim yaptim.Bu yontem Turkiye acisindan sorun degil ama Almanya acisindan %100 guvenli degil.Sonucta yabanci bir ulkeye vergi veriyorsunuz ve yurt disinda vergi numaraniz var. Mevcut kontrol mekanizmalariyla tespit etmeleri zor ama imkansiz degil.Bu arada hesabiniza kira girisi de olsa otomatik bilgi paylasimi kapsaminda Almanya'ya kira gelirleriniz bildirilmiyor zaten.
0
turkuaz
(14.10.24)
Tapu sizin adınıza kayıtlıysa kira vergisini siz vermelisiniz. PArayı ben almadım, abim, babam veya x alıyor diye devlet bakmaz.

Babanız kirada oturuyorsa evi babanızın üzerine yaparsınız babanız tapusu kendi üzerinde olduğu ev için kira vergisi veriri ve götürü gider yerine gerçek gideri seçer ve vergi ödemesi genelde çıkmaz.

Babanız gidip vergi dairesi ile görüşsün ama bu olmaz.


Şoyle bir örnek vereyim. Sen bu ev yerine işyeri alsaydın adresin de yurt dışında olsaydı işyeri kira geliri elde ettigin için kira vergisi ödemesi çıkmayacaktı, beyanname vermek zorunda da kalmayacaktın, parasını da baban alsa bile sorun olmazdı.


Vergi çıksın istemiyorsan yapacağın şeyi anlatayım.

Evi babanın üzerine geçireceksin, tapu babanın olacak, tapu üzerine ipotek koyacaksın bu şekilde kimse evi babandan alamaz, kardeşler açısından da yarın bir gün ipotegi kaldırsınlar diye babanla senet imzalayabilirsin.

Bunun dışında şu var; biraz karışık ama vergi dairesine anlatılabilir. Tapu senin adına kayıtlı olabilir ama tapuda baban vefat edinceye kadar kullanım hakkını babana devredebilrisin. Böyle olunca kirayı baban alır, yarın bir gün sana vergi dairesi gelirse tapu benim adıma kayıtlı ama tapuya bakın babam vedat edene kadar kullanım hakkı babamın diyebilirsin.
0
liberal
(14.10.24)
@turkuaz peki beyannameyi siz yaptiginizda annenize bir mesaj veya takip gelmedi mi? burada eski duyurulari okudum bayagi; tabii fark edilmeyen de cok var ama fark edilenlerde vergi dairesi paranin yaptigi hesabin sahibine dönüs yapmis, yani tapu sahibine degil. Gerci her iki durumda da sonucta vergi kacirma yok. Ekstra ugrastirir belki ama vergi dairesi ile olasi bir takip durumunda bu is cözülebilir.

Almanya icin de, ben bilgi paylasiliyor diye anlamistim. o nedenle de gelir en azindan hesabimda gözükmesin istedim. onun disinda Türkiye'de yaptigim vergi bildirimini de ekstra takip ederler mi emin degilim. Ama ederlerse de ben geliri ben almadigim icin bildirmedim diye aciklayabilirim belki, o nedenle babamin hesabina yatsin istedim.
0
🌸kaputt
(14.10.24)
sistem değişmedi ise parayı alan değili tapu sahibinin beyan vermesi ve vergi ödemesi gerekiyor.
tapu sahibi beyanı doğru yapıyor ise zaten olası bir incelemede durumu açıklarsınız.
0
nuisance2
(14.10.24)
Kiraya veren üçüncü bir kişiye kiralama konusunda temsil yetkisi verebilmektedir. Vekilin kira sözleşmesi yapabilmesi için yazılı bir vekaletnameye ihtiyacı bulunmamaktadır. Vekile genel bir vekaletname ile yetki verilmiş olması durumunda vekil kira sözleşmesi yapabilmektedir.
0
jamswety
(14.10.24)
@Kaputt, Hayir anneme takip yada bildirim gelmedi.Gelse de Turkiyede aciklayabilirim.Turkiyede sikinti yok. Almanya icin olan durum bildirim yapmamak suretiyle vergi kacirmak olarak degerlendirilir eger yakalanirsa. Geliri ben almiyorum deseniz de durum bu
0
turkuaz
(14.10.24)
Açıklamayı zaten hazır beyan sisteminde var, oradan açıklama da yapabilirsiniz.
0
liberal
(16.10.24)
(12)

BİST'e girelim mi? zamanı geliyor mu?

avatar is back
çok güzel temiz şirketler baya düşmüş. avantajlar:- dolar bazlı eski ath'larına %30-40 çıkabilecek çok şirket var- tr'ye gelen yabancı yatırımcı miktarının artması- abd'de faizlerin düşmesi, risk iştahının artmasıdezavantajlar:- tr'de düşmek bilmeyen enflasyon- sanayi üretimi ve harcamaların düşmesi
çok güzel temiz şirketler baya düşmüş.

avantajlar:

- dolar bazlı eski ath'larına %30-40 çıkabilecek çok şirket var
- tr'ye gelen yabancı yatırımcı miktarının artması
- abd'de faizlerin düşmesi, risk iştahının artması

dezavantajlar:

- tr'de düşmek bilmeyen enflasyon
- sanayi üretimi ve harcamaların düşmesi
- faizlerin yüksek olması ve 2026'ya kadar da böyle devam edecek olması

ne diyorsunuz?
0
avatar is back
(14.10.24)
ben zamanı gelmedi diyorum, 2025 sonu iyi bir zaman olabilr
0
abelardo
(14.10.24)
İsrail'in saldırmak için sırada tuttuğu ülkenin borsasına girmem ben.
0
Mirket
(14.10.24)
bence hayir, ulke ekonomisi buna izin verir bir goruntude degil, yumusak inis degil bayagi sert iniyoruz. Basit olarak sirketler onumuzdeki donemde de kar edemeyecekler. Iflaslar, isten cikarmalar vs. hayli olasi.

Bildiginiz uzere bir seyin dusmesi yada ucuz olmasi artacagi anlamina gelmiyor. Bir de F/K vb. carpanlar suan dusuk gozukse de onceki ceyreklerden kaynakli, 2025 ilk ceyrekte daha da dusmus fiyatlara ragmen yuksek carpanlar gormek cok cok cok olasi cunku sirketlerin bilancolari da kotu yani hisse basina dusecek karlar da dusuk olacak. vs. Dolayisiyla borsa ucuz degil.

"Yabanci" ' yi da tanimlamak lazim. Yakin zamanda gelecek bir yabanci yok.

yatirim tavsiyesi degil tabii ki , aktif pozisyonlarim var, bunun zarada olani karda olani var. Tutmayi surdurecegim simdilik cunku ihtiyacim olmayan bir meblag. Pozisyon almayin demiyorum ama dustu diye artacak diye bir sey yok. Daha da dusugu olabilir.
0
wallcan
(14.10.24)
zamanı geldi. girilir.
0
gabe h coud
(14.10.24)
Siz de süper zeki türk halkı gibi yapın. Bedavayken değil yükselmeye başlayınca girin.
0
deer hunter
(14.10.24)
ben topluyorum.
0
awlmi
(14.10.24)
gireceksen şimdi girip bekleyeceksin. 1 senelik düşüşü 1 ayda geri alacak tüm kağıtlar ama o sırada malda kimse olmayacak herkese yükselişi seyredecek yani.

2 sene sonra şu anda gözün kapalı alacağın herhangi bir hisse dolar bazlı 4-5 katına gidecek. işte o zaman tarih bugünkü gözü karaları yazacak korkakları değil.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.10.24)
Yani çok bilgim yok Türkiye piyasasından ama ailemin parasini;
Yüzde 30 altın (fiziki)
Yüzde 25 avrupa ve amerika borsası yatırım fonlari
Yüzde 25 kadar türk borsası yatırım fonlari
Geri kalan da faiz+para piyasası bağladım.
Bir de 1500€ var.
Paraya bakmayin dedim kalsın böyle birkaç sene. Ailemin parasi diye ben onlardan çok bakıyorum galiba ama bakarsan psikolojin bozulur türk borsasinda. O yüzden ben yatirdim unuttum gitti yaptim.

Neyse yani ben olsam yatirimin bir kısmı ile alırdım eğer amacım uzun dönem bakmaksa. Ama aylık para kazanayim gibi girecekseniz bence psikologa para gerekecek.

Çok da bilmiyorum tabi, ben düz msci world falan alan adamim.
0
logisticsmanager
(14.10.24)
baron rothschild'a atfedilen bir söz vardı, "alma zamanı sokakta kan olduğu zamandır, kan seninki olsa bile" diye. bizimki gibi dandik ülkelerde işler iyice karışmadan alınan her hisse pahalı görülüyor malesef. belli ki bu zamana kadar gelmeyen yabancı buralar iyice yere serilmeden gelmeyecek. gelenler günlükçü, algolarla piyasayı sallayıp düşen parayı alıp gidiyor. bu yüzden daha aşağı gidecek yolumuz olduğunu düşünüyorum. hele ki 2025 ortalarında abd'de resesyon bekleyen ciddi bir kapital var, orası dağılacak ise burada malda olmayı hiç istemem.
0
engelbert humperdinck
(14.10.24)
Şu an dip olmadı benim takip ettiğim analistlere göre. O yüzden bence biraz daha beklenmeli.
0
turuncu tonlarda
(14.10.24)
Ben de girdim gecen haftalarda ki bu bir ilk oldu. Etf aldim ben.
Tek hisse senedi aldigim olmadi zaten yurt disindayim kullandigim platformda bistteki hisseler yok etf var.
0
robert bosch
(14.10.24)
bu hafta - yazar herhalde
yarın memur maaş günü taze giren parayı da gümleticekler
0
bir soru sorcam
(14.10.24)
(17)

Hiç arkadaşımin olmamasi

tahirkemalbozoglu
Hiç mi hiç yok. Kalmadı yani. Bana kadar bile yok. Arkadaştan kastım iş arkadaşı vs değil. Oturup iki kadeh içecek dertleşecek, gülüp eğlenecek kimse kalmadı maalesef. Hal böyle olunca da tercih edilmemiş bir yalnızlık yaşıyorum. Telefon döngüm annem babam abimdi. Annem ölünce o da bitti. Yani bilmi
Hiç mi hiç yok. Kalmadı yani. Bana kadar bile yok. Arkadaştan kastım iş arkadaşı vs değil. Oturup iki kadeh içecek dertleşecek, gülüp eğlenecek kimse kalmadı maalesef. Hal böyle olunca da tercih edilmemiş bir yalnızlık yaşıyorum. Telefon döngüm annem babam abimdi. Annem ölünce o da bitti. Yani bilmiyorum çok sorun etmiyorum fakat insan iki kelam edip üzüntüsünü de sevincini de paylaşacak bir arkadaş arıyor. Kız arkadaş vs değil burada bahsettiğim. Biraz yaş alınca da maalesef bu konuya dair bir gayret de gelmiyor içimden. Öyle işte. Siz de durumlar nasıl?
0
tahirkemalbozoglu
(13.10.24)
Bir tane çok yakın arkadaşım var hatta artık kardeş olarak görüyoruz birbirimizi. Bir de çok yakın olmadığım ama ne zaman başım sıkışsa ya da başları sıkışsa birbirimize koşacağımız arkadaşlarım var bir kaç tane. Yani çok görüşme imkanımız olamıyor ama birbirimizi her gördüğümüzde sıkı sıkı sarılıyoruz bu arkadaşlarımla.
0
rock n roll
(13.10.24)
arkadaslik emek ister. arkadas olmak, yillar boyu bunu sürdürmek uzun iliskiden daha zordur.

caba göstereceksin, emek harcayacaksin. gecen sene dogum günüme cagiracak insan yoktu bu sene cok kalabalik olur diye insan elemek zorunda kaliyorum. önce sev, sonra sevilmeyi bekle.

icimden o gelmiyor, bu gelmiyor dersen yalniz yalniz oturursun evde.
0
robert bosch
(13.10.24)
Benim nasibime ikili iletişimde kazıklanmak veya yalnızlaşmak olduğu için seni çok iyi anlıyorum. Duygusal ilişkilerde de sosyal ilişkilerde de maalesef yüzüm gülmedi, "çok kötüyüm gelsene" diyebileceğim kimse yok, varama kocası ve kocasının anasıyla, onlar yoksa kendi babası abisi ve anasıyla uğraşıyor, illa ki kimse bana kalmıyor yani.

Arkadaşım olmadığı için telefon bağımlısıyım.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Kan ihtiyacı oldu, telefonumu elime alıp arayacak bir kişi bulamadım yahu.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(13.10.24)
Üzüldüm, ama arkadaşlık da her şey gibi çaba ve emek istiyor. Acaba arkadaşlarınıza yeteri kadar değer ve emek vermemiş olabilir misiniz?

Bendeki durum da tam tersi. Sıcakkanlı ve samimi biri olduğum için çok çabuk arkadaş edinebiliyorum. Bazen bu durumdan rahatsız bile oluyorum.
0
Amaranta ursula
(13.10.24)
Kan ihtiyacı gibi durumlarda buraya ya da ekşiye yazsan inan yakın çevrenden daha çok insan bulursun. Gönüllü ol bir kuruluşta. Yabancı dil öğren ya da yabancı dilin varsa Türkçe öğret yabancılara ücretsiz.

Ben çok yakın arkadaşımla sokakta tanıştım. Kaybolmuştu. Ben de kaybolmuştum, öyle sohbet ettik, arkadaş olduk.
0
Kahvedesu
(13.10.24)
rb +1
introvertlik kolaya kaçmak gibi. emek vereceksin. doğum günü partime 50’den fazla kişi gelecek.
0
gabe h coud
(13.10.24)
yas ve sehir nedir hocam. bu konuda sikinti ceken varsa detay yazsin belki bi gorusme, bulusma ayarlanir.
0
dokunmakalbime
(14.10.24)
2 tane yakın arkadaşım var. kardeşten öteler. biri uzak bir şehirde, diğerinin 2 çocuğu var ne ara çıkıp 2 kadeh atalım. herkes hayat derdinde kaldık yapayalnız.
0
mikahakkinen
(14.10.24)
Kardes ben arkadaslardan kurtulmaya calisiyorum sen arkadas ariyorsun

Bugune kadar arkadastan bir fayda gormedim bir sikinti olursa yapay zekayla konusuyorum cok guzel cevaplar veriyor valla inanilmaz seyler ogrendim

Arkadaslar kari kiz, din, siyaset futbol ve arabalardan konusuyorlar tamamen bos muhabbetler ve ben sevmiyorum sahsen. Bana bir kelime ogretecek insanlar lazim o da piyasada yok.

Arkadas ariyorsan bag kurmayacaksin
Sohbetini yaptin diyelim bitti herkes evine gider obur turlu insanda beklenti vs olusuyor sonra darbeyi indiriyorlar uzuluyorsun

Yerinde olsam insanlarla mesafeli takilirim oyle cokta samimi olmam

Raki iceceksen ofiste bir kisiyi kafalarsin bongin dersin cok guzel mekan var gidelim gider icersin bitti hayat hikayeni paylasmaya gerek yok

Sahsen ben insanlara karsi guvenimi kaybettim bu zamana kadar 20 25 yillik arkadaslarim olmustu suan hic biri yok mesela.

Neden cunku zaman grcince herkes degismek zorunda

Adamla can cigersin binkiz bulur evlenir yada sehir disina tasinir yalan olur bidaha gorusemezsiniz o can ciger isi yalan olur

Neyse daha kafa utulemeyeyim sen arkadas isini bos ver kendin sadece guzel vakit gecirmeye calis. Arkadas cok gerekli bisey degil sikintin varsa yapay zekayla konus basarilar
0
Zetnikov
(14.10.24)
@zetnikov teşekkür ederim :)
0
🌸tahirkemalbozoglu
(14.10.24)
çalışıyorsanız mecbur bu saatten sonra iş arkadaşı olacak. normalde iş arkadaşıyla yakın arkadaşlığı tasvip etmiyorum ama çıkar çatışması olmayanlarla bu yapılabilir. akşam birkaç saat görüşerek yakın arkadaş edinemezsiniz. gündüz görüştüklerinizi yakına çevireceksiniz mecbur. onda da mutlaka sizi kıskanacak biri olmamalı. benim tavsiyem budur.

eskiden olsa iş arkadaşından arkadaş mı olur derdim ama arşiv boşsa ve yatırım yapacak kadar da yenisi için vakit yoksa mecbur terfi olacak :)
0
enteg
(14.10.24)
0.

senede bir kaç kere konuştuğum insanlar var. onlar arıyor zaten genellikle. ben bundan şikayetçi değilim ama. sordun diye söyledim.

gerçekten de hayatımızda insan olmak zorunda değil. toplumun doğal ve olması gerek olarak nitelediği şeylerin aslında bize zarar verdiğini gördüğümüz bir dönemdeyiz.

kime ne anlatacaksın?
komşumun yeğenine dedim ki "taşınıcam söyleme kimseye".
bana bahçeden bağırıyor "eşya mı topluyorsun?"

bak sinirlendim :D
bir daha görmeyeceğim biri, iki dakikada bana zarar veriyor ve benim hatam.

o emeği kendine verince hayatın güzelleşiyor. o vakitlerde inan evde bile spor yapsan, ne bileyim kollarına kas yapsan vs çıkarsın istersen bu durumdan.

dünyanın sonundayız. kimsenin kimseye hayrı yok.
0
janderzel zartanyan
(14.10.24)
arkadaşlık emek ister+1 benim kimseyle görüşmediğim dönemler de oldu her gün sokakta birileriyle olduğum da. bu uzaklaşma zamanlarında çok bireyselleşmemek ve samimi olduğun insanlarla iletişimi komple koparmamak gerçekten çok önemli. arada mutlaka mesajla bile olsa yoklanmalı hal hatır sorulmalı, arayı geri dönülemeyecek kadar soğutmamalıyız. 29 yaşındayım ve yeni edindiğim arkadaşlarım da var çok eski can dostum diyebileceğim insanlar da. şu sıralar yepyeni bir arkadaş grubum var mesela kalabalıkça görüşüyoruz ve bu insanlar görüşmek için karşılıklı çaba göstermese hemen dağılırız bence (herkes 30+, farklı farklı iş güç var, kimisi evli falan). o yüzden umudunu kaybetme ve çabalamaya başla :)
0
theseachange
(14.10.24)
ortak ilgi alanlarına sahip en fazla 10 arkadaşım var.çok sıkı fıkı görüşmesek de ayda 2-3 defa bir şekilde buluşuyoruz.
nerede yaşadığını yazmamışsın ama istanbul ise instagramda günübirlik turlara katılabilirsin.
sevdiğin şeylere göre online ya da fiziki bir kursa katılabilirsin.mesela ben mezarlık seviyorum , mezartaşı okuma gurubuna katıldım benim gibi mezarlık seven başka insanlarla da tanıştım.şimdi 2 tatlı yeni arkadaşım oldu.ortak zevkimiz var , arada buluşuyoruz.
0
devilone
(14.10.24)
aga sen geçen gün "soframa yabancı adam oturttular bana çok ayıp ettiler" diyen eleman değil misin? sen arkadaşın olsun istemiyorsun ki?

edit: iş arkadaşı istemiyorum demişsin tekrar okudum. ama okuldan olmaz işten olmaz, bu yaşta parkta salıncakta sallanırken arkadaş edinemezsin ki. işte de olsa insanları tanımaya çalış. belki tam kafa dengi birilerine denk gelirsin alakasız departmanda.
0
titanyum22
(14.10.24)
İyi arkadaş da aşk gibi hocam, arayarak bulamazsın.
Çok fazla arkadaşa gerek yok zaten hocam, 1-2 yeterli bence. Diyebilirsin ki o da yok, tamam haklısın, ama olabilir yani, çok kasma kendini.
Periyodik olarak soosyal medydamdan, telefon rehberimden insan siliyorum.
Arkadaş dediğin genelde geçmişten gelir.
Yani iş hayatındaın edinilen arkadaş illa olur tabi de zayıf ihtimal yani.
He ben abim dediğim, nikah şahidi yaptığım adamı iş hayatımdan buldum o ayrı:)
0
kumandanim
(14.10.24)
(10)

Evlilik düşünülen uzun ilişkiden ayrılmak

yuvarlanantencereninkapagi
Bu sefer olacak galiba demiştim. Yaklaşık 9 aydır birlikte yaşıyorduk, 3.5 yıldır birlikteydik. Gelecegimiz olmadığını düşünüyormuş, öyle dedi. Herhangi bir kavga vs yaşanmadı. Yaklaşık 3 ay önce yine bir ayrılık mevzuu olmuştu, benim ısrarlarimla tekrar deneyelim demiştik. Olmadı. Benim de uzun sür
Bu sefer olacak galiba demiştim. Yaklaşık 9 aydır birlikte yaşıyorduk, 3.5 yıldır birlikteydik. Gelecegimiz olmadığını düşünüyormuş, öyle dedi. Herhangi bir kavga vs yaşanmadı. Yaklaşık 3 ay önce yine bir ayrılık mevzuu olmuştu, benim ısrarlarimla tekrar deneyelim demiştik. Olmadı. Benim de uzun süredir iyi olmadigim bir dönemdi, onun için de zor. Kendimi sucluyorum biraz acaba ben psikolojik olarak iyi olsaydım daha farklı olur muydu diye. Bir sevgilinin de iyi ve kötü zamanlarda yanımda olması gerekirdi, cabasiz bir kötülük hali değildi. Uzun süredir terapiye gidiyorum iyi olmaya çabalıyorum. Onun hayatının da çok yakında değişeceği bir dönem olacak, sanırım evlilik korkusu da oldu. Hiç bu konuları konuşmuyorduk bu arada. Muhteşem bir sevgili olduğu söylenemezdi, aşırı bireysel, her zaman bir planı vardı. Bunu asla kısıtlamıyordum hoşuma gidiyordu hatta. Arkadaşlarıyla yaptığı planlara çoğu zaman eşlik ediyordum fakat ben kendi arkadaşlarımla genelde yalnız bulusuyordum. Hatta arkadaşlarım yeni yeni söylüyorlar bizi sevmediğini düşünüyorduk diye. Bunları aslında ilişki içerisinde de yalnız olduğumu anlatmak için söyledim.

İki insanın birbirini sevmesinin ve anlasabilmesinin mucizevi bir şey olduğunu düşünüyorum, yaşadıklarım gördüklerim bana böyle düşündürdü. Bunu kaybetmek, denememek, çabalamamak aptallik, ben elimden geleni yaptim icim rahat. İyi bir sevgiliydim bence. günümüzde bulunamayacak kadar dürüst, guvenilir, sadik, sevgi dolu. Sadece kendim kötüydüm dünyayla baş edemiyorum. Onun daha yaşayacak şeyleri varmış diye düşünüyorum. İyi olmaya çalışıyorum daha iyi de olacağım. Taşınma işleriyle uğraşıyorum şimdilik. Bu sureci kolay atlatmak için tavsiyelerine açığım.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.10.24)
Uyum, sevgiden daha önemli olabiliyor.
Senin de söyledigin gibi sevgi tek basina yeterli degil. Daha gec bitip zaman kaybi olacagina simdi bitmis bosver.
Kirik kalbin zamanla iyileşecek ve hayatini toparladiginda cok daha sevdigin ve sevilecegin, uyum icinde oldugunuz bir iliskide olacaksin.

Onsuz hayatina adapte olmaya calis bir an önce. Onsuz rutinler, aktiviteler olustur.
0
robert bosch
(13.10.24)
benim de evliliğe doğru giden şimdiye kadarki en ciddi ilişkim yaklaşık 3 ay önce bitti. Benim isteğim ve zorlamam ile götüremedik sonunda ayrılmak isteyen taraf ben oldum. Ben de dönüp baktığımda ilişkiyi kurtarmak için elimden geleni yaptım diyorum hiçbir pişmanlığım yok. 3 ay oldu unuttum mu ayrılmadan önce de bana dünyada cenneti mi yaşattı hayır.
Zamanla geçecek biliyorum. Ve ona karşı kin bile hissetmek istemiyorum.
Sadece daha ağır dertlerim olmasın yeter elbette geçecek. Zaman her şeyin ilacı.
0
kestane gürgen palamut
(13.10.24)
sizinki kadar uzun süreli olmasa da benzer şeyi bende yaşadım ve unutmaya çalışıyorum. bu süreçte yaptıklarımın başında gelen önce acıyı derin yaşamak oldu. çünkü duyguların içinden geçmezsek tam anlamıyla dışına çıkamayız. öncelikle varsa sosyal medyadan takip ya da stalku bırakın, acıyı yaşadıktan sonra. unutmak istediğiniz ya da kendinizi iyileştirmek istediğiniz o evreye geldiğinizde yani . canınız twitterda hangi tweeti attığına, instada hangi storyi paylaştığına bakmak mı istiyor? yapmayın, kendinize engel olmaya çalışın. eğer seviyorsanız kendinizi kitap okumaya ya da film izlemeye verebilirsiniz. aşk filminden ziyade komedi ya da sitcom, talkshow tarzı olabilir. öğrenmeyi seven biriyseniz kendiniz için sertifika programları alabilirsiniz. hedefiniz varsa mesela rusça öğrenmek gibi kendinizi bununla meşgul edebilirsiniz. hiçbir şey yapmadan oturmak emin olun kafanızda kurmanıza ve overthinkinglere yol açıp size zarar verecek. şunu da demeden geçemeyeceğim; sizin için yanlış insanmış ve şimdiden belli oldu. daha geç belli olması sizi daha çok üzebilirdi. sizi daha iyi biri hak ettiği için bazen bunlar yaşanıyor. kendiniz demişsiniz yukarıda dürüstüm diye. bırakın da sizin gibi dürüst bir insan bulsun sizi. hepimiz bu dünyaya bir kere geliyoruz ama o da üzülmek için değil. anı yaşamaya çalışın...

not: bende aynı acıdan muzdarip biri olarak başka önerilere de açığım. :)
0
bogurtlenliporsuk
(13.10.24)
Hafızayı tazelemek lazım. Birlikte yaptığınız 5 duyuya hitap eden her şeyi tekrar ama tek başına ve başka arkadaşlarla yapmayı kastediyorum. Birlikte sinemaya mı giderdiniz, tek başına aynı şeyleri yeniden yap, arkadaşınla yap, ama aynı şekilde aynı şeyleri yap. Birlikte oyun mu oynardınız, aynı şekilde tekrarla, ama yalnız olarak ve başkalarıyla beraber yap.

Geçmişini tazelemek bu. Hatıraları tazelemek. Geçmişi geçmişte bırakmayı ve "özel" şeyleri sıradanlaştırmayı kolaylaştırır. Aslında her şeyin senden çıktığını ve sonunda mutlaka sana döndüğünü görürsün, idrak edersin. Onun için kendi merkezine doğru mıknatıslanırsın zamanla, merkezini bulursun. Hatıraları tazelemekte ve kendin için yaşamakta fayda var.

O kişi ruhen doyumsuzmuş. Onu sen doyuramazdın. Belki de ayrılmak iyi olmuştur...
0
muhayyer divan
(13.10.24)
öncelikle geçmiş olsun ve kolay gelsin.

iki insanın birbirini sevmesinin ve anlaşabilmesinin mucizevi bir şey olduğunu ben de düşünüyorum.

ancak bazı insanlar bize süreli verilmiştir. ondan alabileceğin her şeyi (dersi) almış olmalısın ki, ilerle. dersler bitmiş.

hayat cidden sınavlar silsilesi. bir yerde rahat ettiğinde veya dersin sınavını veremediğinde o durum sona eriyor. ders bitmediyse ahmet gider mehmet gelir ama daha ağır şekilde gelir.
hayatta sadece senin var olduğunu ve diğerlerinin senin ilerlemen için sana sadece ayna ve destek olduğunu düşünmek belki iyi gelir.

"mümin müminin aynasıdır" burada mümini dini olarak alma. aydınlanmış kişi olarak bak. bu kişi bana neyimi yansıtıyor demek anadolu topraklarındaki kadim bilginin anahtarı.

"ben bunu neden yaşıyorum? öğrenmem gereken ne?"
0
janderzel zartanyan
(13.10.24)
instagramın varsa jillian turecki ilişkiler konusunda güzel samimi net tavsiyeler veriyor
www.instagram.com
0
grimavi
(13.10.24)
Hocam çok geçmiş olsun. Ben de iki insanın birbirini sevip anlaşabilmesinin mucizevi bir şey olduğunu düşünüyorum. Belki bu iki paragraftan böyle bir çıkarım yapmak yanlış ama karşı taraf pek de sevmemiş, rahatına geldiği için durmuş. İş ciddiye binmeye başlayınca da gitmiş.
Umarım tez zamanda atlatabilme gücü ve enerjisi bulabilirsiniz.
0
Amaranta ursula
(13.10.24)
Çok geçmiş olsun, bir şey söyleyeceğim.

Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla ilişkilere çok emek veren, uğraşan, bir şeyleri oldurmaya çalışan bir havanız var. Lafa "bu sefer olacak galiba" diye girip, konuyu ayrılıktan dönüş ve sonra kendinizde de problem aramaya bağlayıp en son iki insanın uyuşması mucize galiba diye bitirmenizden bunu anlıyorum.

Bu yaptığınız yanlış.

Yürümeyecek ilişki aslında her türlü alarm veriyor, hatta daha ilk haftalardan anlayabiliyor insan neyin ilerde ilişkiyi bitirecek bir soruna dönüşeceğini.

Bunun yerine olmuyorsa olmuyor diye henüz daha bağlanmadan, ilişkiyi büyütmeden yolunuza bakmanız lazım. Uğraşırsam olur gibi düşünceler gerçeği yansıtmıyor.

İlişkilerin yürüme mantığı çok basit, eğer karşınızdaki kişi sizi beğeniyorsa başkasını çok rahatsız edebilecek özellikleriniz dahi gözüne batmıyor. Bu kadar kafa yormanın lüzumu yok.
0
akhenaten
(13.10.24)
bence söylenmesi gereken her şeyi zaten kendin söylemişsin.

bazen bazı şeyler olmaz. sevmek, anlaşabilmek, her şeye rağmen uzun süre bir arada kalabilmek gerçekten kolay iş değil. takdir edersin ki illaki bir suçlu olmak zorunda da değil: insan beyni enteresan, bazen istediğin kadar sevsen de iyi anlaşsan da olmayabiliyor.

ilişkiyi kurtarma şansın yoksa soğuk su içip tamamen kendine odaklan. sen her ne idiysen, kim idiysen yine osun. kendine "sahip çık" bir nevi. söylemesi kolay tabii ama böyle durumlarda yapılabilecek daha iyi bir şey bence gerçekten yok. ne yapabilirsin ki? üzülmek, yıpranmak çok doğal. sürecin parçası. ama uzun vadede zarar verecek, takıntıya dönüşecek, hayatını yaşamanı engelleyecek şeylerden ne kadar uzak durabilirsen o kadar iyi.

acı çeken bir insana söyleyince çok sinir bozucu olabiliyor, bizzat tecrübe ettim, biliyorum... ama sen dünyanın en güzel elması olabilirsin, karşıdaki kişi "ulan ben elma sevmiyorum ki aq" diyorsa yapacak bir şey yok.
0
mark greg sputnik
(13.10.24)
Öncelikle kendini suçlamaktan vazgeç. Mental olarak zor bir dönemden geçiyormuşsun, ayrılık sebeplerinden biri buysa hiç evlenmemeniz isabet olmuş. Evliyken, gerçek anlamda sevgiliyken vs. biri senin iniş ve çıkışlarını kaldıramıyorsa orda bir sevgisizlik olduğunu düşünürüm ben. Birbirinize güvenip kötü günlerde sırtınını yaslayamayacaksan içinde bulunduğun ilişkinin hiçbir anlamı olmuyor. İyi gününde herkes yanında, karşındakini özel yapan dibi gördüğün anda da yanında olması. İç dinamiğinizi bilmemekle birlikte aşırı bireyselliğinin kalbini kırdığını düşündüm. Seni yeterince dinlemedi, anlatmana teşvik etmedi muhtemelen.
Benzer bir durumda ben de oldum, giden taraf olarak. Sevgisizlik olduğunu fark ettim geriye baktığımda. Ömür geçirme motivasyonunu bulamamış seninle, 9 ay sonunda bence. Şimdi seni mutlu ettiği güzel günler cebinde kalsın yoluna devam et. Yaşayacak başka şeyleri var diyorsun ya senin de var. Acını yaşa, yaşamamazlık yapma, patlamasın sonra kendini tutmaktan. İyi haber : geçiyor. Diğer iyi haber: insan yeniden seviyor.
Flörtlere başlama hemen, daha da yıpranırsın, çivi çiviyi sökmüyor :) bi kitap serisine, bir diziye vs. başla. Dünyanı başka bir gerçeklikle doldurmak insana iyi geliyor.
Geçmiş olsun ve kolay gelsin.
0
sırtçantalı
(13.10.24)
(22)

Her insan çocuk sahibi olmak ister mi sizce ?

pembediken
Geçen arkadaşım insanoğlu çocuk ister illaki kadın olsun erkek olsun demesi tuhaf geldi. Childfree (bilerek çocuk istemeyen) gruplarında biyolojik saat nedeniyle isteyeler olabiliyor. Biyolojik saat diye bir şey var mı? Bence çocuk istememek gayet normal peki siz ne düşünüyorsunuz?
Geçen arkadaşım insanoğlu çocuk ister illaki kadın olsun erkek olsun demesi tuhaf geldi. Childfree (bilerek çocuk istemeyen) gruplarında biyolojik saat nedeniyle isteyeler olabiliyor. Biyolojik saat diye bir şey var mı? Bence çocuk istememek gayet normal peki siz ne düşünüyorsunuz?
0
pembediken
(12.10.24)
Herkes ister diye bir şey yok, ben istemiyorum.

Benim 3 tane kedi çocuğum var <3
0
rock n roll
(12.10.24)
biyolojik saatler geçeli çok oldu hala istemiyoruz biz :)) herkes ister demek saçma bir genelleme olmuş.
0
soft
(12.10.24)
biyolojik saat diye bir sey yok bence. ebeveynlik bir sosyal inşa. cocuk sahibi olmamak bir eksiklik degil.
0
deckard
(12.10.24)
İstemek de istememek de aynı derecede normal, herkes istediği gibi yaşasın diye düşünüyorum
0
kullanicadi
(12.10.24)
istemiyorum. Önceden buna ilerde çok param olsun o zaman yaparım diye kılıf buluyordum sonra düşündüm ki bu bir bahane, ne kadar zengin olsam da konu para değil ben düz çocuk istemiyorum deyip kendimle yüzleştim.

Aile travmam çocukluk travmam yok, iyi bir çocukluk geçirdim, annem ve babamla aram iyi, istemiyorum işte :)
0
grimavi
(12.10.24)
Ben istemiyorum, ömrüm boyunca bir kez düşünmedim bile.
İte köpeğe çocuğum diyenlerde tedavi olmalı bu arada.
0
pavlis
(12.10.24)
Sağlık konusu hariç, özgür iradeleriyle çocuk sahibi olmayanların bir gün gelip bu duruma çoook pişman olacaklarını düşünüyorum.
0
Mirket
(12.10.24)
böyle bir yerinden argümanlar üretelenlere çok sinir oluyorum.

ben kesinlikle çocuk sahibi olmak istemeyen biriyim. bana da "çocuk sahibi olmak isteyenler" garip geliyor mesela.
0
sorularimicinfeykhesap
(12.10.24)
Parazitler cunku.
0
lapaz
(12.10.24)
%1 in isine gelecek hic bi seyi yapmam
0
lapaz
(12.10.24)
Fevkalade mantıklı argümanlarımla birlikte çocuk sahip olmayı hiç düşünmedim.

Potansiyel partner çocuk ister mi diye korkuyorum yaşlar da geçti gidiyor :D
0
hedep
(12.10.24)
Ben istemiyorum zira çocuk sevmiyorum, belki kendi çocuğumu severdim ama sevsem bile benden iyi bir baba olacağını hiç sanmıyorum o sorumluluk duygum hiç yok, yani annemin babamın bana yaptığını ben yapamazdım gibime geliyor, yani en fazla madem dünyaya getirdik ayıp olmasın diye babalık yapmaya çalışırdım ama çok da isteyerek yapmazdım üstünkörü yapardım, gerçi üstünkörü babalık yaparken belki hoşuma gider farklı bir macera olur iyi ki yapmışım lan seni deyip kendimle gurur bile duyardım ne bileyim bench press yaparken bazen spotter lazım oluyor orada kullanırdım, işlevsel olabilirdi, böyle düşününce mantıklı gibi geldi şimdi çocuk yapmak.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.10.24)
biyolojik saat dedikleri sey bir cesit dürtü. durtusel davranmak da iradesizliktir. bi sey hosuna gitmeyince siddete basvurmak gibi. cocuk istememek son derece bilincli bi hareket cunku toplumsal odevlerine ters

cocuk istemeyen insan olmamasi icin dunyada kimsenin kurtaj, dogum kontrol gibi seyler yapmamasi lazim simdi sen soyle cocuk istemeyen insan olabilir mi?
0
ala09
(13.10.24)
Ben istemiyorum, istemediğim için de evliliğe (sadakate, benimsenmeye, değer verilmeye, sevgiye, kendisi için sorumluluk almaya vs vs) layık görülmüyorum. Halbuki benden iyi bir anne olmaz ve annelik sadece kendi çocuğuna bakmak değildir, o çocuğun babasının çocuğunu büyütmektir de. Birileri saçmalamış.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Dikkatli bakan sorumluluk sahibi icin cocuk yapmak delilik asil. Insanlar hayatlarindan vazgecmek istemiyorlar. Bircok yönden haklilar da…

Ben istiyorum ve şartlar olusunca yapacagim. Ileride bayramlarda birlikte yemek yiyecegim torunlarimin ve cocuklarimin olmasi bana güzel geliyor.

Ama yalan yok, su an doktor cikip senin cocugun olamaz dese de karar verme kismi benim elimden alindigi icin de bir rahatlama gelir cünkü cok da büyük bir sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir olay.
0
robert bosch
(13.10.24)
icten ice ister bence.

@titanyum aga sen rahatsiz misin alakali alakasiz her duyuruda millete hakaretler yagdiriyorsun. git tedavi ol amk.
0
baldur2
(13.10.24)
Bunu bir nevi "siyah" - "beyaz" gibi düşünmek anlamsız. Yıllar önce "Herhalde bir gün evlenir sonra da çocuk sahibi olurum" diye düşündüğüm zamanlar oldu ancak sonrasında zaman geçtikçe baba olmak istemediğimi farkettim. Sanırım çocuk sahibi olmak istemeyen bir çok insanın yaşadığı süreç de buna yakındır zira çocuk sahibi olmak norm kabul edilen, toplumun içinde küçük yaşlardan itibaren de herkese "Bak sen de bir gün anne/baba olacaksın" şeklinde empoze edilen bir şey. Diğer yandan da tabi ki cinselliğin biyolojik gerekçesi üreme, eminim ondan kaynaklanan dürtüsel ve hormonal bir yatkınlık da vardır.

Ancak biz bunların tamamına "Anlıyorum ama istemiyorum" diyebildiğimiz ve sırf içgüdülerimizle hareket etmediğimiz için insanız biraz da.
0
salihdt
(13.10.24)
@titanyum22 un rahatlamaya ihtiyacı var, incel incel diye kafayı yiyeyecek.
0
nuisance2
(13.10.24)
yerli yabancı bir sürü insan var evli ama çocuk isteyen

arkadaşınız biraz saf galiba
0
duyurukullanıcısı
(13.10.24)
@mirket pişman olacaklar olabilir ama hepsinin olacağını sanmıyorum. @baldur bence bizim toplumumda çocuk yapmak insanın kendini ispatlamasi. "Bakın ben üretebiliyorum" gibi. Içten içe isteme sebebi belki.

Demek ki insanın bulunduğu ortamdaki insanlara göre değişiyor bu durum. Ben istemiyorum ama benim ortam full tersi düşünenler.
0
🌸pembediken
(13.10.24)
hayır.
0
janderzel zartanyan
(13.10.24)
Bu tür genellemeler doğru değil.
Doğurduktan sonra bile herkes aynı şekilde yaşamaz anneliğini etrafımız anne olduğuna pişman olan ama bunu söylemekten korkan insanlarla dolu maalesef.

Ben istemiyorum, sanırım hiç istemedim geleceğe dair düşüncelerde her zaman yalnızdım.
Çocuklardan hoşlanmamamdan bağımsız kendimde bu sorumluluğu alabilecek irade göremiyorum.
0
mutekebbir
(13.10.24)
(26)

Burcunuz nedir hangi burc olmak isterdiniz neden?

Zetnikov
Yengecim yukselenim terazi full terazi olmak isterdim cunku bu yengec ev hanimi burcu gibi bisey ya darlaniyorum bir erkek olarakSurekli insanlari besleme ihtiyaci, surekli bir duygusallikla mantik arasi gidip gelme yordu. Sevgi veren anaç model takildim 30 yasima kadar
Yengecim yukselenim terazi full terazi olmak isterdim cunku bu yengec ev hanimi burcu gibi bisey ya darlaniyorum bir erkek olarak

Surekli insanlari besleme ihtiyaci, surekli bir duygusallikla mantik arasi gidip gelme yordu. Sevgi veren anaç model takildim 30 yasima kadar
0
Zetnikov
(12.10.24)
Balık


Hayatıma ne katkısı olduğunu bilmediğimden farklı bir burç olmam hakkında bilgim yok.
0
put it in your appropriate place
(12.10.24)
Aslan.

Çok memnunum.
0
yenibirgüzelnick
(12.10.24)
Kovayım. Ama yıllarca oğlak olarak biliyorduk. Burçların ilk ve son günlerinde doğanlar, doğdukları günde hesaplama yaptırmalılar hangi burca girdiklerini görmek için. Ben de oğlaktan mutlu değilken dinçer güner sayesinde kova olduğumu öğrendim ve aşırı mutluyum.
Yaşasın kova burcum, başka burç istemezdim ashdjld.

Ha manitam balık, koç, terazi olsun istemem mesela. Kendim de bu burçları olmayı hiç istemezdim, kimse laf etmesin şimdi herkesin görüşü kendine.
0
mor oje
(12.10.24)
Balığım. Balık deyince ortamlarda awww diye eziklenmek dışında memnunum.
0
Amaranta ursula
(12.10.24)
koc. fazla sıkılganlık ve yüzeysellik zor oluyor bazen. biraz daha sakin bir burc olabilirdi boga gibi
0
ala09
(12.10.24)
"Bizden rahatı gevşektir." -Yay
0
grimavi
(12.10.24)
Terazi, yükselen akrep. Zariflikle sertlik, adalet ve kin vs bu kadar birbirine zıt ve dengede bişey olamaz. Yorucu ve Güzel.
0
mslny
(12.10.24)
gezegenlerin burçlara, elementlere, evlere dengeli bir şekilde dağılmasını ve birbirleri ile uyumlu açılar yapmalarını isterdim.

edit: bir de gezegenlerin çoğunun yöneticileri veya yükselmekte oldukları burçlarda olmasını :)
0
candide
(12.10.24)
Vay be, burada da burca inananlar var. Biri de tarih verin karakterinizin değişeceği tarihi vereyim demiş. Hani mantık nerede?
0
Shepard
(12.10.24)
@shepard

Hocam herseyde mantik aramakta cok mantikli degil bence salin gitsin

Surda cekirdek yerken iki lafin belini kiriyoruz ayol bende cok inanmiyorum ama falsizda kalmiyorum xD
0
🌸Zetnikov
(12.10.24)
@Zetkinov özür dilerim yav, biz de yapıyoruz muhabbetini ve dedikodu da yapıyoruz. Ama gezegen yöneticileri diye bir şey okudum ve önceki mesajımdaki yazdığım, kusacaktım. Sorry.
0
Shepard
(12.10.24)
Balık burcuyum yükselenim de yengeç. Hayat duygusallar için çok zor en azından biraz toprak etkisi iyi olurdu ayağım yere basardı
0
kullanicadi
(12.10.24)
Akrep yükselen Başak.
İnanmıyorum ama muhabbet içinde geçerse ayak uydururum.
Diğer burçları pek bilmiyorum.
0
gabe h coud
(12.10.24)
Boğa burcu, yükselen yay. Hiç inandığım bir mevzu değil ama mitolojik bağlantıları sebebiyle sallayıp tutturabiliyorum bi şeyleri :d

Boğa burcunu seviyorum da dediğim gibi inanıp tam bennn diyen biri değilim sadece muhabbeti keyifli bence yani. Koç burcuna gıcıklığım var o da boğanın ilk günü olduğum için doğum tarihimi duyanlar koç musun diyor o yüzden yani yoksa bana ne ahdhsh
0
nundu
(12.10.24)
Alçalan yükselen baştan aşağı yayım, çok da memnunum. Burçlara pek inanmam ama ekşide yazılanlara bakınca aa bu benim lann diyorum.
0
Bruce
(12.10.24)
"Kim" olduğumuzun cevabı güneş burçlarımızda değil, yükselen ay ve güneya ay düğümü burçlarımızda. Güneş sadece mevcut kişiliğimizin bütüncül olarak bulmamız ve olgunlaştırmamız gereken hali.

Diyelim ki yükseleni balık ay'ı boğa ve g.a.d. oğlak olan birisiniz güneşiniz aslan. Güneşiniz diyor ki "hayalperestlik ve dağınıklıktan iradeye ve gerçekçiliğe, uyuşukluktan harekete ve aşırı ciddiyetten eğlenceye doğru yönel dengeni bul, kimliğini bu şekilde düzenle". Çünkü aslan burcu hareketlidir, iradelidir, gerçekçidir, eğlencelidir.
0
muhayyer divan
(12.10.24)
Güneş balik yükselen oğlak. Haritam balik dominansinda. Kova olmak isterdim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.10.24)
düşünüyorumda yengeclerden yemek yapan ascı vs cok cıkıyor dıye bu boga burclarıda fena yemek yıyor nasıl bı cıft cıkar ortaya acaba uzun surelı ılıskı garantılı hahah
0
🌸Zetnikov
(12.10.24)
akrep burcuyum, yükeselenim balık. kendimden memnunum.
0
dedim ben sana
(12.10.24)
bu burç takıntılarına uyuzum.
8 milyar insan, 12 burç var.
yaklaşık 800 yüz milyon kişi aynı burçta ve bunların tüm özellikleri aynı mı sence?
senin doğduğun anda uzaydaki / uzaktaki bazı gezegenlerin konumunun seni etkilediğine inanamazsın bence.
0
ankarakecisi
(12.10.24)
@ankarakecisi

12 burç yok işte. Bi kere 10 tane gezegen var, 5'i kişisel (karakterimizi gösteren) gezegen, 2'si dış gezegen (dış etkilerle alakamızı gösteren gezegenler), 3'ü jenerasyon gezegenleri (nesilleri etkileyen gezegenler). Böyle tarif ediliyor ama ben dış ve jenerasyon gezegenleri diye bir şey kabul etmiyorum, asteroidlere kadar çok ciddi etkiler alıyoruz neden jenerasyon gezegenlerini hafife alalım ki.

Ayrıca 12 burç var, bu 12 burcu sadece güneşimiz dolaşmıyor, her gezegen ve her asteroid dolaşıyor.

Ayrıca evler var, bazı hesaplamalarla bulunan ayrımlar. 12 ev var.

Ayrıca yükselen burç gibi, MC noktası gibi, şans noktası gibi, ay düğümleri gibi yine hesaplamalarla bulunan göstergeler var, her biri ciddi ciddi bilgi veriyor. Bunların hepsi 12 buç için geçerli.

Bunlara majör ve minör açıları eklemek gerekiyor ki astroloji asıl açılar üzerinden ilerler, burçlar ve gezegenler üzerinden değil. Yukarıda saydığım her şeyin birbirine yaptığı veya yapmadığı açıların her birinin bir belirtisi var insan hayatında veya psikolojisinde.

Bu kadar değişkene rağmen astroloji yne de hiçbir zaman her soruya cevap alınacak bir yasalar bütünü değildir, yalnızca ihtimaller evreni ve istatistik bilgiler bulutudur. İlkin Sümerlerin bu alana merak saldıklarını ve bilgi biriktirmeye başladıklarını düşünürsek 5000 yıllık tarih içinde birikmiş bilgilerin kullanılarak tahminlerde bulunulması veya kişilik okuma meselesi bu. Başka bir şey değil.

Buna fal veya kehanet muamelesi yapmak her kişinin kendi elinde olan bir tercih, bence yanlış bir şey ama isteyen istediğini yapar. Ben kişilikler hakkında bilgi edinmek amacıyla bakıyorum.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
@muhayyer divan, bu kadar da gerçeklerden kopuk olunuyor muymuş? Güneş ve ay burçlarımız...
0
Shepard
(13.10.24)
Güneş hayatımız boyunca yaşayarak bulmamız gereken kimlik, ama gölge yönleriyle değil en dengeli ve en olgun haliyle. Mesela ben güneş aslanım, yükselen balık ve ay boğa etkisi altındayım, Balık'ın kendinden vazgeçmiş feragatçiliğini istemez aslan, az ego yap der. Boğa'nın iradesizliğe varan uyuşuk gevşek halini istemez, hadi tempo hareket hareket der. Güney ay düğümü Oğlak mesela, Oğlak'ın her şeyi aşırı ciddiye alan ve kontrolcülükle beraber yönetmeye çalışıp verim elde etme sorumluluğuna balıklama dalan halini istemez Aslan, bırak yaaa bırak sensiz de bu hayat akacak bu devren dönecek az eğlenmene bak gevşe rahatla biraz aşk yaşa sev sevil seviş der.

Evet Balık burcunda gerçeklerden kopacak kadar hayalperestlik ve hatta kafa dağınıklığı olur ki ben fena halde yaşıyorum.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
ikizler, yükselen de ikizler. cok memnunum.
0
deckard
(13.10.24)
burcum akrep. dünyaya bir daha gelsem yine akrep olmak isterdim. burcumu cok severim.
zorlayici, toksik yönleri de olan bir burc ama.

bütün akrepler alinmis olsaydi kova olabilirdim. cok zeki bir burc.

ikizler burcundan uzak dururum.
0
robert bosch
(13.10.24)
kovayım. fena değilim ya takılıyorum. kova olmasaydım terazi, yay, aslan olabilirdim.
ikizler, akrep ve balık. bu üç burç olmak istemezdim ama. özellikle akrep.. sevgili akrepler alınmasın ama tanıdığım akreplerin çoğu beni yoruyor. düşünce tarzları ve hırsları çok yorucu.
akrep dışında yanında tetikte hissettiğim kimse yok diyebilirim ama karşımdaki akrepse yoruluyorum.
0
mrvln
(13.10.24)
(20)

Yemek masasına davet edilen yabancı hk

tahirkemalbozoglu
Öğle saatlerinde şirketin yemekhanesinde üç kişi yemek yiyoruz. İçimizden biri, bize sormadan başka bir çalışanı masaya davet etti. Bu durum bana biraz saçma geldi. Sonuçta, masadaki diğer kişilerin bu durumu isteyip istemediğini düşünmek gerekmez mi? En basit nezaket kurallarından biri yahu. Şunu b
Öğle saatlerinde şirketin yemekhanesinde üç kişi yemek yiyoruz. İçimizden biri, bize sormadan başka bir çalışanı masaya davet etti. Bu durum bana biraz saçma geldi. Sonuçta, masadaki diğer kişilerin bu durumu isteyip istemediğini düşünmek gerekmez mi? En basit nezaket kurallarından biri yahu. Şunu bir masadakilere sormak nasıl aklına gelmiyor? Tamam elemanı tanıyoruz da adamla oturup yemek yemek istemiyorum. Yoruyor artık böyle insanlar. Siz ne diyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(11.10.24)
Şirket yemekhanesi için gereksiz bir hassasiyet gibi geldi bana, yani bir restoranda falan olsanız tamam ama şirket yemekhanesi, bilemedim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
baya sağlıksız düşünce.
0
patronaj1
(11.10.24)
bu olay türkiye sınırları içerisinde geliştiyse eğer; üzülerek beklentiniz çok yüksek demek istiyorum.
teşekkür etmesini bilmeyen, yol vermeyen vs bir toplumdan çok şey beklememk lazım.

lakin şöyle bir durum da var, çocuk değiliz. iş yerinde yenilecek yemeğin süresi max 20dk. istemediğiniz kişi masanıza oturduğunda hızlıca yiyip kalkabilirsiniz. veya çok rahatsız oldunuzsa müsade isteyip kalkarsınız. sonrasında isterseniz arkadaşınızı uyarırsınız böyle şeylerden hoşlanmadığınıza dair. büyütecek, yoracak bir durum değil bence.
0
nwnd
(11.10.24)
Vallahi mi ya ben takıntılıyım yani öyle mi
0
🌸tahirkemalbozoglu
(11.10.24)
Brocum bilemeyiz takıntılı mısın değil misin bu olay özelinde konuşuyoruz sadece, belki de normalde dünyanın en şeker insanısındır kim bilir, kim bilir belki de etkileşimde olmak istemediğin biriyle zorunlu bir paylaşım yaşadığın için gerilmiş olabilirsin, bu seni takıntılı yapmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
Randevulaşılmış bir yemeğe sorulup edilmeden bir başkası davet edilmiş olsa sonuna kadar haklısınız da şirket yemekhanesi için saçma bir hassasiyet. Neticede orası bir yemekhane, masayı kendinize rezerv etmiş falan değilsiniz. İcap ettiğinde hiç tanımadığınız insanların bile afiyet olsun diyerek boş yere oturduğu bir yerden bahsediyoruz. Adı üzerinde yemekhane, restoran değil. maksimum 10-15 dakikada yenilip kalkılacak bir yer için "benden izin istenmeliydi, nezaket kurallarına uyulmalıydı" gibi beklentileri duyunca insanın istemsiz yüzü ekşiyor.
0
thracia
(11.10.24)
Hocam bence haklısın. Yemekhanede de olsa 3 kişi gitmişsiniz ve en azından davet edilirken sorulmalı. Ama burada da görüldüğü üzere bu tarz şeylere aldırış eden çok az insan kaldı. Yüzü ekşiyen, en basit kafası çalışan birisinin isteyeceği şeyi beklemeyi nezaketsizsin diyen kişiler olduk. Yani evet bu ortamda ve böyle insanlarla daha çok beklersin. Ama umudum şu ki keşke bu anlayış, yaklaşım artsa ama nerde
0
dedeminhirkasi
(11.10.24)
abi yemekhane ise abartıyorsun, restoran ise haklısın.
seninde iş arkadaşın sonuçta, aynı kişilerle aynı yemeği yiyosun, nesi sıkıntı anlamadım.
sevmediğin konuşmadığın biri olursa, sende o gelince masadan kalkarsın hepsi bu.
0
etna
(11.10.24)
Ben de öyleyim.
2 yada 3 kişi bir masaydaysak önceden gelebileceği hesap edilmeyen veya beklenmeyen kişi için masadaki diğer arkadaşlara da sormak gerek.
Sonuçta başkalarının yanında konuşulmayacak konular da var.

Arkadaşlar arası yapılması planlanan piknik mevzusu da öyle. Muhakkak cinsin biri akrabasını getiriyor son anda. Asla sevmem.
0
diyecevaplandı
(11.10.24)
Şirket yemekhanesi için gereksiz hassasiyet +1
Şu noktada yoran insan hareketi seninki.
0
Bruce
(11.10.24)
şirket yemekhanesinde öğle yemeği için gereksiz hassasiyet. ben olsam hiç takmazdım. sadece sevmediğim biri bilerek özellikle davet edilirse sorun olur onun harici önemsiz. dışarda akşam yemeğiyse bilgi verilmesi gerekir. gereksiz takılmışsınız.
0
jelly bear
(11.10.24)
şirket yemekhanesinde haksızsın +1
0
jülsezar
(11.10.24)
Sirket disinda haklisin ama sirkette gereksiz alinganlik +1
0
turkuaz
(11.10.24)
hiyerarşik durumlar dışında o yemekhanede herkes istediği yere oturabilmeli ve hatta o kişi sizden izin almadan masanızdaki boş yere oturabilir. şirket mutfağında bir oturma düzeni olmamasının bir nedeni var.
sizin nezaket kuralı diye bahsettiğiniz şey tam tersi sizin nezaketsizliğiniz olmuş.
0
neira
(11.10.24)
"Saçma" demek yerine "nezaketen daha iyi olmaz mıydı?" deseydin biraz farklı yaklaşılabilirdi ama varacağı sonuç şirket yemekhanesinde gereksiz hassasiyet +1
0
nawar
(11.10.24)
Yemekhane mantığıyla ters bir düşünce. Lokantadaki masanız özeldir ama yemekhane öyle deıil. Davet edilsin veya edilmesin, isteyen istediği yere oturur.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(11.10.24)
tanımadığın adamla 4 kişilik grup halinde oturup yemek yiyince noluyor ki yani tam olarak nasıl bir zarar görüyorsun? belki bilmediğimiz bir durum vardır
0
titanyum22
(11.10.24)
mahsus mahal
(12.10.24)
Koç Grubunda çalışırken stajyerinden birim genel müdürüne dek herkes aynı yemekhanede yemek yiyordu; tepe yönetim ayrı yer ya da misafirhane vardır bilemem ama şunu biliyorum bir gün şefimiz birini çağırdı 6 kişilik masaya davetsiz, rahmetli Mustafa Koç. Adam bildiğin yatay dilimlenmiş karpuzu piknikteymișcesine yedi ki, başka türlü de yenmez.

Takılmayın bunlara, saç baş yolmayın. Fabrikada, atölyede usta başı değilseniz yani borunuzun öttüğü yerde geçerli bu istediğiniz.
0
mahsus mahal
(12.10.24)
Sirket yemekhanesinde baska bir is arkadasinizun tek basina yemek yemedi mi daha nezaketli bir davranis?
Sacmalamissin
0
robert bosch
(12.10.24)
(10)

ilgi beklemek

mantarliborekk
iş yerinde partnerinizle (gerekli bir sebep yokken) iletişime geçme ihtiyacı hissediyor musunuz ? aradığınızda mesaj attığınızda, cevap vermediği zaman öfkeleniyor musunuz? akşam görüşeceksiniz ama yinede gün içinde ilgi bekliyor musunuz? böyle hisseden ve yaşayan varsa , bu beklentiye girmek sizi v
iş yerinde partnerinizle (gerekli bir sebep yokken) iletişime geçme ihtiyacı hissediyor musunuz ?

aradığınızda mesaj attığınızda, cevap vermediği zaman öfkeleniyor musunuz?

akşam görüşeceksiniz ama yinede gün içinde ilgi bekliyor musunuz?

böyle hisseden ve yaşayan varsa , bu beklentiye girmek sizi ve karşı tarafı yoruyor mu ?

yorumlarda erkek-kadın belirtirseniz çok sevinirim.
0
mantarliborekk
(11.10.24)
ilgi ve iletişimde olmak istemek insani bir durum, beni yormazdı.Hocam ona spicy içerikler at şaşırt :) Şuradan bir içerik seç gönder bakalım, böyle şeyler eğlenceli oluyor
www.instagram.com
0
grimavi
(11.10.24)
K,28

Hayir yormuyor. Gün icinde mesajlasiriz. Komik video vs atariz
0
robert bosch
(11.10.24)
Konuya "ilgi beklemek" olarak bakmak sıkıntı. İlişkideki iki insan gün içinde, mesai içinde sohbet eder iletişim kurar; işin getirdiği engeller yoksa.

Bunu böyle dillendiriyorsan yeterince ilgi görmediğini düşünüyorsundur. Bunun nedeni önemli, bu saydıkların sonuç. Kaldı ki herkesin cevabı farklı olacaktır. Her ilişkinin dinamiği de farklı.
Sen kendini sevgisiz hissediyorsan bu genelde senin suçun değildir. En kötü senaryoda, ekstra sevgiye ihtiyacın olsa bile hayatındaki insandan bunu almış olman gerekir. O yüzden burada fazladan ilgi beklemenin bir kabahat olduğundan bahsedemeyiz.

İşin karşı taraf boyutu ise, herkesin sevgi gösterme şekli farklı. Senin ihtiyacın olanla karşı tarafın sağladığı seviye uymuyorsa o ilişki genelde yürümez. İnsanları ilişkide olmadıkları karaktere sokmaya çalışmak sorunlu bir davranış. Adam mesai içinde elinde sürekli telefonla mesajlaştığı bir ilişkide olmak istemeyebilir, herhangi bir sebepten bundan rahatsız oluyor olabilir. Bu adamın huyu mu yoksa sevgisizliği mi ayırt etmek lazım.
0
Bruce
(11.10.24)
Ayrica biz yatirimla ilgili de konusuyoruz. Hisse senedi, satilik ev ilani falan atiyoruz birbirimize. Öyle bir ask bizimkisi de lol
0
robert bosch
(11.10.24)
ilgi anlaminda pek konusmuyoruz. Konusulmasi gereken birsey varsa gundemde onun icin yaziyorum. Onun disinda ayrica gene yaziyorum arada ama temel sebebim aslinda bebekle ilgili, aklim kaliyor bir ping atim guncellenim diye yaziyorum.


Erkek.
0
mbond
(11.10.24)
Gün içinde iletişim kurmak ve mesajını beklemek keyifli ve doğal olarak gelişen bir şey. Zaman oldukça konuşmak özellikle ilişki başında yormuyor. İlerleyince konuşmaktan çok video, reel, meme vs. gibi hoşuna giden şeyleri paylaşmaya da dönebiliyor.

Mesaj attığı anda cevap gelmediği için öfkelenmek ise hastalıklı ve saygısız bir bakış. Adı üstünde. Yaşına göre milletin işi ya da okulu var demek ki. Karşıdaki insan yormaya başlıyor işine saygı göstermeyip sürekli ilgi bekler olunca.

E
0
nawar
(11.10.24)
İletişim olması gerekir bence. Aradığımda ya da mesaj attığımda cevap vermezse, müsait değildir o yüzden cevap veremiyordur. Müsait olunca zaten döner, bunun için öfkelenmem. 7/24 benimle ilgilenemez ki. Ben de sürekli onunla ilgilenemem.

Kadın
0
rock n roll
(11.10.24)
doğal akışında bir iletişim olması güzel bir şey. ama taraflardan birinin "benimle ilgilenmiyorsun, ilgi ver" gibi bir şeyle gelmesi bana patolojik geliyor.
0
gloomy
(11.10.24)
@gloomy

Hocam insanları bir kelimeyle patolojik diye etiketlemek yanlış, altında ne demek istiyor ona da bakmak gerek

ilgi ver deyince evet kulağa tuhaf geliyor zaten bu şekilde ifade edildiğini de düşünmüyorum, burada istenen şey "daha sık iletişimde ve birbirinden haberdar" olma isteği ve birinin bunu talep etmesi ilişki içinde doğal
0
grimavi
(11.10.24)
bir sözlük teyzesi olarak çalışırken ilgi görüyordum zira hep iş yerinden seçtim. sürekli 9gag'den memeler vs atardık.

şu an gün içinde kısa ve öz "seni özledim, bak bu seni hatırlattı" vb mesajlar beklerim açıkcası ama gününün tamamını benimle geçiriyorsa işi ciddiye almadığını düşünür ve bundan rahatsız olurum.

ben evde o işte ise ve beni arayıp saatlerce konuşuyorsa bu red flag.
0
janderzel zartanyan
(11.10.24)
(10)

babadan kalan arsayı üzerimize almaya çalışalım mı?

green eyed penguin
babadan kalma bir arsa var. epey değerli bir bölgede yer alıyor. üç haneli milyon TL’ler diyebiliriz. toplam 3 mirasçı kanadı var.1) annem ve ben 2) halam (alzhemier) yani satış yapması çok zor, oğlu da uğraşmak istemiyor3) 2. halam, isviçre’de. satmak istiyor. biz annemle, babamın vefatından sonra
babadan kalma bir arsa var. epey değerli bir bölgede yer alıyor. üç haneli milyon TL’ler diyebiliriz.

toplam 3 mirasçı kanadı var.

1) annem ve ben
2) halam (alzhemier) yani satış yapması çok zor, oğlu da uğraşmak istemiyor
3) 2. halam, isviçre’de. satmak istiyor.

biz annemle, babamın vefatından sonra kimse satmakla uğraşmayacağı için arsayı üzerimize almadık. mirasçı olarak e-devlette gözüküyoruz ama üzerimizde değil arsa. lakin büyükhala aynı fikirde değil. hatta sahibinden’e ilan bile açılmış :) ve epey ucuza satmaya çalışıyor emlakçı aracılığıyla.

arsada parselizasyon yok. sadece ana parseldeki 50 dönüm araziye ait hisselerin paylaşımı için "rıza-i taksim" belgesi var. 3 kardeş (babam ve 2 kız kardeşi) bu 50 dönümüm 15 dönümüne mirasçı. ana parseldeki toprakların hemen hemen hepsi başkalarına satılmış durumda.

bu arsayı üzerimize almakla uğraşmalı mıyız? herhangi bir durumda mirasçı oldugumuzu göstermek hukuken yeterli olur mu?
0
green eyed penguin
(11.10.24)
madem 50 dönüm parselde, siz akrabalarınız ile birlikte sadece 15 dönümüne sahipsiniz; paylı mülkiyet yapılmadı ise (yani mirasçıların kendi isimlerine ait tapuları) onu yaptırın ve isteyen satsın, isteyen saklasın. toplu hareket etmeye çalışıp, bunu öyle büyük bir problem haline getirmeyin.
0
malheiros
(11.10.24)
Üzerinize almamayı neden istiyorsunuz vergi çıkacak falan diye mi?

Bu devlet rezerv alan adı altında arsalara el koyuyor, ekilmeyen tarlalara el koymayı planlıyor, haklarımız törpüleniyor. Sizin yerinizde olsam ilerisi için problem yaratabilecek hiçbir konu bırakmazdım.
0
montreal
(11.10.24)
alsanıza yav arsayı?
0
jelly bear
(11.10.24)
Evet intikal yapmanız lazım, geciktirmeniz gelecekte ihtiyaç anında veya bir konu olduğunda işleri zora sokar, kendi ailem de böyle almadığı yerler için sonrasında farklı durumlarda gereksiz uğraşlara girmek zorunda kaldı çok, zor bir şeyi de yok intikalin, vergi beyannamesi ve web tapudan intikal başvurusu yapacaksınız
0
atom karincanin torunu
(11.10.24)
üzerimize almama sebebimiz diğer mirasçılardan birinin yüksek derece alzheimer olması, diğerinin isviçre’de yaşaması. lakin gözüken o ki uğraşıp almamız bizim için daha faydalı olacak.
0
🌸green eyed penguin
(11.10.24)
satmaya çalışan varsa zaten hemen bölüştürerek alın herkesin yeri belli olsun, 2 gün sonra mafyavari bir adam alıp tüm arsaya çökerse üzülmeyin, bunlar yaşanan şeyler.
köyde değersiz bir arsaya bile çöken vasıfsız insan ile uğraşamıyorsun.
0
eja
(11.10.24)
Babanin mirascisi amca hala olmaz ki. Babanin cocuklari ve es olur. Bu miras babadan degil dededen mi babaya gecmis?
0
robert bosch
(11.10.24)
Isin teknik kismi bir yana kanunen size (annenize ve size) ait olan bir arsayi bir baskasi satmaya kalksa, internete ilan verse oncelikle karsisina cikar hayirdir kimin malini satiyorsun diye sorardim.
0
turkuaz
(11.10.24)
arsayı üstüne almıyorsun madem halanda senin yerine satar ugrasır durursun ondan sonra al alabilirsen.
0
sizofren06
(11.10.24)
sandığınız kadar uğraştırıcı bir olay değil ya intikal. vergisini ödeyip tapuda adınıza yazdıracaksınız.
0
turuncu tonlarda
(11.10.24)
(10)

İlk izlenim ile ilgili sözler

encokbenisevinnolur
Atasözü olur, deyim olur, aforizma olur, aklınıza gelenleri yazabilir misiniz?
Atasözü olur, deyim olur, aforizma olur, aklınıza gelenleri yazabilir misiniz?
0
encokbenisevinnolur
(10.10.24)
Tipe bak çay demle
0
Bruce
(10.10.24)
Yere bakan yürek yakan.
0
diyecevaplandı
(10.10.24)
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.10.24)
İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır. Mevlana.
0
pro9it9is9
(11.10.24)
'gemi aslanı' diye bir söz var.
İlk görüşte göz dolduran, bir şey sanılan ama sonra boş olduğu görülen, kalıbının adamı olmayanlar için kullanılır.

Bir de 'kelle kulak yerinde' diye bir söz vardır. İri yapılı anlamında
0
Mirket
(11.10.24)
eksisozluk.com

dışı yeşil türbe içi estağfurullah tövbe

x.com :))
0
evanka
(11.10.24)
Ye kürküm ye
0
abuzer
(11.10.24)
-Lakerda gibi çocuk.

-Artist kartpostalı gibi.

-Gece rüyasında görenin abdesti bozulur.

-Kitap gibi kadın. Çevir çevir oku.

-Bak baldıra kirko ile kaldır ha.
0
yurtsuz john
(11.10.24)
gözüm tuttu/tutmadı

kanım ısındı/ısınmadı
0
nwnd
(11.10.24)
Dont judge the book by its cover
0
robert bosch
(11.10.24)
(7)

üst kuşaklar kötü ebeveynler miydi?

brakgn
30'lu yaşlardayım. ailem 60lı yaşlarda.Baba olduktan sonra kaçınılmaz şekilde bazı karşılaştırmalar yapmaya başladım. Kendi neslimin ebeveynlik anlayışını, bir önceki nesille kıyaslayınca, gerçekten şans eseri büyümüş gibi hissediyorum. Önceki nesillerde yapılan ciddi ebeveynlik hataları, adeta bile
30'lu yaşlardayım. ailem 60lı yaşlarda.

Baba olduktan sonra kaçınılmaz şekilde bazı karşılaştırmalar yapmaya başladım. Kendi neslimin ebeveynlik anlayışını, bir önceki nesille kıyaslayınca, gerçekten şans eseri büyümüş gibi hissediyorum. Önceki nesillerde yapılan ciddi ebeveynlik hataları, adeta bilerek ve sürekli tekrarlanmış gibi görünüyor. Bu travmatik yaklaşımlar, sanki yetiştirme sürecinin ayrılmaz bir parçasıymış gibi uygulanmış.

siz de böyle hissediyor musunuz?
0
brakgn
(01.10.24)
kötü ebeveyni iyi tanımlamak lazım. Bazen de bilmemek, çağın getirdiği farklılıklar imkanlar vs. etken.

İnternetin olmadığı bir dünyada ne kadar bir şeyleri bilebilirsiniz? Nesilden nesile geçerek. Bir önceki neslin hataları sizle devam eder.

Çok basit örneklerle yenidoğanı karın üstü yatırmak, battaniye vs. örtmek. Hem literatür değişti benim bebekliğimden yani yatak olan battaniyenin ters yatırmanın ana ani bebek ölümü sebeplerinden biri olduğu ortaya çıktı, hem de benim buna erişimim inanılmaz kolaylaştı.

Yani annem annesinden gördüğü şekilde yatırdı beni. Kitap okusa da o anki liteartür zaten öyleydi. Ama bugün ben anında görebiliyorum ne yapmam gerektiğini. Yarın çocuklar emeklemesin dese Who anında haberimiz olur. hayat farklı.

Psikolojik olarak da benzer süreçler var. Yani bir bireyin nasıl yetiştirmeniz gerektiğini bugün hemen bulabilirsiniz ama onda da tabii tek bir yöntem olmaması sebebiyle kafa karışıklığı oluşması da belki daha büyük problem.
0
wallcan
(01.10.24)
bir de bir üst jenerasyonun nasıl yetiştiğini düşünün. hepsi 5-6 çocuk olarak genelde hiç önemsenmeden ve ekseriyetle otoriter figürler tarafından büyütülmüş insanlar. maddi ve sosyal imkansızlıklarla, bilgisiz bir toplum içinde ilerlemiş süreç. bu açıdan bakınca her ne kadar bu güne göre kötü olsa da kendi çocukluklarına göre genelde daha iyi yaklaşımlarla büyüttüklerini görüyor ve kızgınlığımın çoğunu törpülüyorum.
0
awlmi
(01.10.24)
yeni yeni bilincleniyoruz...
bir de egitimli insanlar gec cocuk sahibi oluyor dolayisiyla tecrübelerin verdigi bilgi birikimi ve farkindalikla daha ilimli yaklasabiliyorlar.

bizden önceki jenerasyon gözünü acmadan evlenmis, calismaya baslamis ve cocuk sahibi olmus.
0
robert bosch
(01.10.24)
cocuklarini taciz tecavuz edenleri, sistematik siddet uygulayanlari vs. ayri tutuyorum, zira burada ebeveynlik degil baska bir durum soz konusu ancak anlattiginiz anlamda anne babalarimiz kotu ebeveynler degildi, bilincsizlerdi ve bilinclenebilecek imkanlari da pek yoktu, aslinda olay bundan ibaret. o anki sartlarla ve erisebildikleri bilgilerle ya da kendilerine aktarilan bilgi ile, ellerinden gelenin en iyisini yaptilar bu kadar. bu demek degil ki, herhangi bir travma yasadiysaniz bu onemsiz ya da uzerine dusunmeyin. bu travmanin nereden kaynaklandigini bilip yasaminiza iliskin baska secimler yapmak farkli, surekli 'ebeveynlerim bana bunlari bunlari'yaptilar diyip kurban modunda yasamak baska bir sey.

kaldi ki, gunumuzde de herkes, siz de dahil, halen elinden gelenin en iyisini yapmaya calisiyor. mukemmel ebeveynlik ve mutlak dogru diye bir sey yok, illa ki siz de yanlislar yapacaksiniz. bunu gercekci bir sekilde kabullenip, kendinizi gelistirerek farkindalikla ilerlemek dogrusu diye dusunuyorum.
0
kassiopeia
(01.10.24)
Her dönemi kendi içinde değerlendirmek mantıklı ama bence ortada bilinçli bir kötülük yok. Kaldı ki bugünkü davranışların da ne kadar doğru oldukları da tartışılır. Mesela çocuğu aktif olsun, öğrensin, kendini geliştirsin diye aktiviteden aktiviteye koşturmak uzaktan bakınca harika bir ebeveynlik örneği gibi gözükürken yakından çocuğu kendi uzantısı gibi görüp onun hayatı üzerinden kendini gerçekleştirmeye çalışan, bu süreçte de çocuğun benliğini ezip geçen bir deneyim olabilir. Diğer yandan ergen depresyonunun zirve yaptığı, genç intiharlarının her sene yükseldiği, bir çok çocuğun kendine zarar verdiği vb. düşünülürse bence bu neslin ebeveynlik anlayışını yargılamak için erken diye düşünüyorum.

Bu arada toplumun ortalama eğitim süresinin artışıyla çocukların maruz kaldıkları basit şiddet ve psikolojik baskı azalmıştır tabi ki bundan şüphem yok. Ancak "Eskisi çok kötüydü, şimdiki çok iyi" gibi bir sonuç çıkacağını sanmıyorum.
0
salihdt
(01.10.24)
Zamanin ruhu..

Şimdiki çocuklar da ileride ebeveynlerine hic tahmin edemeyeceginiz donelerle sallayacaklar.
0
makbur
(02.10.24)
Iyi seyler de yapildi tatsiz seyler de yasadik, kotulerdi diyemem, iyi niyetle yaptiklari bazi seyler hasar birakti, ayri mesele.
Ben yasadigim iki hatayi yapmamaya calisiyorum:

1 - dovmuyorum, bizim dayaksiz haftamiz gecmezdi. Evde sakin bir hafta gecirsek sagolsunlar okulda dayak yerdik. Simdi zaten okulda dayak yok, evde de siddet uygulamiyoruz.

2 - onunla ilgili bircok karari, ona sormadan almiyorum. Mesela kursa mi gonderecem, secenekler sunlar diye siraliyorum o seciyor. Bize soran olmadi..
0
cooperr
(02.10.24)
(19)

sizin icin hayranlik veya saygi duyulacak insan kriteri nedir?

buenosdias
zeki olmasi?iyi kalpli olmasi?vizyoner olmasi? orneklerle aciklarsaniz sevinirim. tesekkurler.
zeki olmasi?
iyi kalpli olmasi?
vizyoner olmasi?

orneklerle aciklarsaniz sevinirim.

tesekkurler.
0
buenosdias
(01.10.24)
sokakta gördüğü -isterse anadan doğma çıplak olsun- birine banane deyip kendi işine bakan insana büyük saygı duyarım. güvenirim.

çıplaklıktan rahatsız olan insan olmamış insandır, sıkıntılı insandır. bunca yıllık hayatımda tecrübe ettiğim bir gerçek bu.
0
yurtsuz john
(01.10.24)
zeki insanlara her zaman hayranlık ve saygı duymuşumdur ama iyi kalpli olmadığını bir şekilde öğrenmişsem geri kalan hiçbir vasfı benim için artık önem arz etmiyor.

ama bir de sadece BAZI zamanlar sığ insanlara da saygı duyuyorum; keşke onlar gibi hayata siyah-beyaz diye ikiye ayırıp bakabilseydim, hayatı daha kolay görürdüm. mesela fanatik taraftarlar, fanatik anti x'ler filan ne güzel kafaya sahipler.
0
m e b
(01.10.24)
bence herkes kendinde eksik hissettiği veya olmasını istediği kritere hayran oluyor/saygı duyuyor.
çok sübjektif olacak ama heyecanlı, evhamlı ve endişeli birisi olarak sakin, ayakları yere basan ve iş bitirici insanlara-elbette bunları saygı çerçevesinde yapanlara hayranım.
0
birnevibahar
(01.10.24)
Bir konu hakkında bilgisi yok ise bilmiyorum diyebilen insanlara saygı duyuyorum.
0
peki madem
(01.10.24)
Basmakalip dusuncelerin esiri olmayan, ufku acik, saygili, toplum olma bilincinin farkinda olan kisilerdir.

Ilk madde ozelinde Sevan Nisanyan diyorum, "saygili" kriterinden kaldi, cunku burada karisinin basindan asagi bok doktugu iddia edilen birine "saygili" dersem hos olmaz.

Ornek olarak video atayim, adamin bilimle bir derdi falan olmasina gerek yok ancak bugun gelinen noktayla ilgili guzel yorum yapmis bence: www.youtube.com
0
mbond
(01.10.24)
Bazı insanların çok dengeli bir karakteri var. Nasıl anlatılır bilmiyorum, asalet deyince çok burnu havada duruyor; samimi deyince de çok cana yakın duruyor. İkisi de değil. İnsanlarla mesafesini kibar bir şekilde koruyabiliyorlar. Zevkleri var, ilgilendikleri şeyler var. Spesifik bir konuda derin bilgi sahibiler. Fevri davranmıyorlar. Böyle insanları görünce hemen kanım ısınıyor.
0
akhenaten
(01.10.24)
Bilgi derinliği fazla, farkındalığı yüksek, hitabet gücü olan ve Türkçeyi iyi kullanan, doğaya ve insana saygılı, toplum içinde yaşamayı tüm kurum ve kuramlarıyla sindirmiş, temiz ve bakımlı, gösterişten uzak hatta minimalist, kibar

Aklıma gelenler bunlar.

Tek bir kriter yok ki, hepsi masanın ayakları gibi, biri olmazsa bütün olmaz.
0
Mirket
(01.10.24)
Dövüşmen guzum, duruş ve entelektüel bilgi seviyesi.
0
ananiyimioguz
(01.10.24)
Çok kriter var aslında.

Yaşam hakkına saygı gösteren, hayvan, doğa sevgisi olan, sürekli tüketmeyen, ihtiyacından fazlasını almayan, emeğe saygılı, insanları dış görünüşe göre değerlendirmeyen, sömürmeyen, her koşulda nezaketini kaybetmeyen, temizliğe dikkat eden, kendini geliştiren insanlara saygı duyuyorum. Dediğim gibi daha çok kriter var aklıma gelirse ekleme yaparım.
0
rock n roll
(01.10.24)
Zengin olan
0
lapaz
(01.10.24)
saygılı insana saygı duyarım
0
abelardo
(01.10.24)
Saygılı insan+1
0
kumandanim
(01.10.24)
Çok kriter var mutlaka, çoğu da olması gereken şeyler ama özellikle şu dönemde mahremiyetine özen gösteren insanları ayrı seviyorum sanırım. Belki dünyanın en güzel yerlerinde yaşıyor, en güzel yerlerini geziyor, işinde çok başarılı, ilişkisinde çok mutlu ama çok çok az görüyoruz bunu mesela. Görgülü, sade yaşayan, görünür olmakla bir derdi olmayan insanlara daha yakın hissediyor ve saygı duyuyorum.
0
aquarium
(01.10.24)
fallout dizisindeki the ghoul karakteri gibi.

birincisi asiri zeki.
ikincisi kötülük ne cok iyi biliyor ama uygulamiyor. yalnizca karsidaki kötülük yapmak icin aksiyona gectiginde karsidakini yok ediyor. bu cok alfa bir durum bence.

bunu her duruma uygulayabilirsin.
0
robert bosch
(01.10.24)
geveze yazar +1
0
yurtsuz john
(01.10.24)
aklıma direkt Caner Eler geldi. İnanılmaz genel kültür seviyesi, işini severek yapması, saygılı ve resmi bir üslubu olması ama yeri geldi mi gevşek davranması, yaşadığı hastalığa ve engelli kalmasına rağmen bunu ne kendine dert edinmesi ne de "bakın ben engelliyim" edebiyatı yaparak bundan kendine avantaj çıkarmaya çalışması gibi sebeplerle çok saygı duyduğum biri.

Genel olarak genel kültürü yüksek kişilere saygı duyuyorum. Mesleğinde çok iyi ama mesleği dışında iki kelime laf edemeyecek kişilere de saygım çok az. Ha bi de hayatta en büyük önceliği kariyer ve para olan kişilere de saygım yok. Arada keyif p*zevenkliği yapmayan kişileri sevmem. Çok çalışkan insanlara da sinir olurum :d
0
nundu
(01.10.24)
Doğru olanı yapması. Yani bu yol zor olan yol olsa bile veya zarar görme ihtimali yüzünden endiseden gece uykuları kaçsa bile sabah kalkınca zor ama doğru olani yapması
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(01.10.24)
Zeka, bilgi, vizyonerlik falan umrumda değil.

Entelektüel birikim elde ettikçe ukalalaşan, saygısız, snob tipler beş para etmez mesela gözümde. İstediği kadar bilgili olsun. Cahilin ve okumuşun saygısızlığına eşit ölçüde katlanamam. Kesinlikle anlayış ve saygı benim için önceliktir.
0
kakaolu kremali biskuvi
(01.10.24)
gün içinde o kadar ahlaksızlık görüyoruz ve bu çok normalleşmiş durumda. insanların huyları yaşam tarzları bu olmuş. bazen ben de mi öyleyim diye sorguluyorum. saygı duyulacak insanın önce ahlaklı biri olması gerekiyor. çok sevilen biri olmasın saygılı olmasın ama önce bize lazım olana saygı duyuyorum. kimse kimseye iyi olmak herkeze saygılı olmak zorunda değil.
0
mikahakkinen
(01.10.24)
(10)

Cok yatinca bel agrir mi?

Kahvedesu
Yataktan mi? Cok uyumaktan mi? Cok uyumak derken 8 saat.
Yataktan mi? Cok uyumaktan mi? Cok uyumak derken 8 saat.
0
Kahvedesu
(01.10.24)
uyaninca belin mi agriyor?

bende sürekli bel agrisi vardi. uyumadan önce, uyaninca, ayaktayken vs
bunun sebebi karin kaslarininin yetersizligiylmis. egzersizle azaldi.
reformer pilates tavsiye ederim.
0
robert bosch
(01.10.24)
çok uyku ağrıya sebep olabilir ama 8 saat uyku bence çok değil.
ayrıca robert +1
0
kisa
(01.10.24)
8 saat uyku bence çok. Döne döne yatıyorsan ağrır evet
0
Cezcez
(01.10.24)
8 saat bence çok değil ama sorun 8 saatte yatmakta değil yattığın yerde olabilir.
0
basond
(01.10.24)
8 saat cok degil. ben de 2 yildir 8 saat yatiyorum. mis gibi agrisiz, stressiz, berrak, dinlenmis uyaniyorum.
0
buenosdias
(01.10.24)
8 saat çok değil gibi ama ağrıyı tetikleyen birçok nedeni olabilir.
-yukarı da da yazıldığı gibi fiziksel etkenler olabilir
- yatak size uygun olmayabilir.

-yatağın oturduğu kısım, bazanın üst kısmı çökmüş olabilir.
bendeki uzun süre kullanımdan artık U şeklini almak üzere. dün yatağı kaldırıp, alt kısma o çukuru doldurması için 2 karış genişliğe getirip battaniye vs örttüm. yatağın ortası biraz havaya kalktı, normale döndü. daha rahat uyudum.

bir de bazı yataklarda uyarılar ve öneriler yazar. onları takip edin. yataş her ay ayak tarafı baş ucuna gelecek şekilde yön değiştirmeyi öneriyor. kimi yataklarda ters yüz kullanımını öneriyor.
0
MtKrt
(01.10.24)
@MtKrt + 1

Yatak önemli.
0
Mirket
(01.10.24)
bel, kasların zayıflığından ağrır. tarlada da yattım, bankta da, ritz-carlton hotelde de. hiç birinde belim ağrımadı.
0
yurtsuz john
(01.10.24)
Benim yumusak yerde yatınca belim ağrır zaten fıtık başlangıcım falan var.
Yattığım yerin orası burası ayrı çökünce ağrıtıyor uyanınca.
O yüzden sert yatağa geçtik 4 saat de uyusam 12 saat de uyusam birşey olmuyor.

Ayrıca sırt kaslarım güçlü olsa büyük ihtimalle çok etkilenmezdim +1
0
ananiyimioguz
(01.10.24)
yataktan bel ağrısıyla kalkardım, yatağımı değiştirince 1 günde bu dertten kurtuldum.
0
bcdhms
(01.10.24)
(4)

yarın diyete başlayan biri ne yemeli

alp9900
yarın sıkı bir diyete başlıyor olsaydınız bugün ne yerdiniz
yarın sıkı bir diyete başlıyor olsaydınız bugün ne yerdiniz
0
alp9900
(30.09.24)
canim istemiyorsa hicbir sey.
0
robert bosch
(30.09.24)
dondurma
0
gabe h coud
(30.09.24)
En son 2 aylık cut'a girdiğimde anneme elmalı turta yaptırmıştım hepsini yemiştim, bugün aynı şey olsa yine öyle yapardım yarın olsa yine aynı şeyi yapardım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.09.24)
Zaten sıkı diyete başlıyorum diye bugün abartma, vücuttaki bu dalgalanma diyetin ilk gününü de zorlar

Havalar soğudu, akşama bir çorba yap, yanına salata, yanına biraz protein, bir de tadımlık turşu (doymalık değil)
0
grimavi
(30.09.24)
(4)

En iyi online Almanca-Türkçe sözlük hangisi?

lodlest23
Benim bildiklerim beluka.de, suupso.de ve langenscheid.Bunlardan başka bildiğiniz kapsamlı bir online Almanca-Türkçe sözlük varsa yazabilir misiniz arkadaşlar?
Benim bildiklerim beluka.de, suupso.de ve langenscheid.

Bunlardan başka bildiğiniz kapsamlı bir online Almanca-Türkçe sözlük varsa yazabilir misiniz arkadaşlar?
0
lodlest23
(30.09.24)
Naçizane önerim ilk aşamada almanca ingilizce sözlük kullanman eğer ingilizce ile aran varsa. Bunun için de Leo önerebilirim. Almanca-türkçe sözlükte anlamsal olarak saçmalıklar olabiliyor
0
Take it away honey
(30.09.24)
detr.dict.cc

+ google translate de iyi bence.
0
robert bosch
(30.09.24)
Beluka
beluka.de
0
arenas
(30.09.24)
hocam ben zaten ingilizce sözlük kullanıyorum, dict.cc, leo ya da linguee ama ara sıra bazı kelimelerin türkçe anlamını öğrenmek istiyorum bunları tam kavrayabilmek için.
0
🌸lodlest23
(30.09.24)
(10)

Yeşil pasaportla EU

selimcigimisik
Merhaba,Yakın zamanda yeşil pasaportla bir avrupa ülkesine giren var mı? Pasaportu göstermek yeterli oluyor mu ekstra bir belge gerekiyor mu acaba?
Merhaba,

Yakın zamanda yeşil pasaportla bir avrupa ülkesine giren var mı? Pasaportu göstermek yeterli oluyor mu ekstra bir belge gerekiyor mu acaba?
0
selimcigimisik
(29.09.24)
Yeşil pasaport ya da vize alınmış bordo pasaport farketmez her zaman

Kalacak yer, dönüş bileti ve ne kadar paran var soruları için telefonda ilgili belgeleri tutmakta fayda var
0
jülsezar
(29.09.24)
salı günü döndüm. her ne olursa olsun pasaport polisinin sizi ülkeye almama hakkı var. isviçrede hiçbir şey sormazlarken finlandiyada kaç gün kalacağımı, ne zaman döneceğimi, nerde kalacağımı, başka bir ülkeye gidip gitmeyeceğimi, otel rezervasyonumu görmek istediğini sordu pasaport polisi. gidiş dönüş uçak biletiniz ve otel rezervasyonunuzu görmek isteyebilirler.
0
dedim ben sana
(29.09.24)
Almanya dönüş biletinizi ve nakit/kart üzerinizde ne kadar para olduğunu bilmek istiyor çoğunlukla.
0
marla is in my head
(29.09.24)
Ben de bu sene kuzenim gelirken böyle dert etmistim, Fransa'da kimse umursamadi.
Ama ben kendisi için bir belge yazmistim nerede kalacak, ben kimim vs destekli belgeler ile gösteren ne olur ne olmaz diye.
Ama gittigi hiçbir ülkede kimse bir şey sormadı şu ana kadar.
0
logisticsmanager
(29.09.24)
bu yaz 17 ülke dolaştım.Kimse bir şey sormadı.
0
essoist
(29.09.24)
Cek Cumhuriyeti girisinde de kimse bir sey sormuyor ama Almanya kesin soruyordur. Karayolu girislerinde bile ciddi denetim var bu aralar.
0
vayanasinisayinseyirciler
(29.09.24)
Almanyaya gittim geldim soru soran olmadı.
0
mikahakkinen
(29.09.24)
Yakın zamanda yeni bir yeşil ile Almanya’ya girdik. Schengen durduracaklar vs muhabbetinden kaygılıydık.
Pasaportta çok giriş çıkış olduğunda rahat geçiyorduk, turist olduğumuz belliydi.
Daha önce gelmemişsiniz dedi, geldik ama eski pasaportta kaldı damgalar dedik. Sizin niye yeşiliniz var sorusu soruldu, cevap verdik.
0
master of ceremonies
(30.09.24)
yesil pasaportluyu almama gibi bir durum cok ama cok nadir oluyor. bir sekilde gecersiniz iceriye. ama bazi ülkelerde ekstra belgeler soruluyor, siz bir kenarda bekleyin deniyor. ülkeye degil tamamen pasaport polisien göre degisen bir durum. siz gerekli belgeleri yanınızda götürün, sakin ve kendinize güvenli durun.
0
deckard
(30.09.24)
böyle konular pasaport sirasindaki yogunluga, bastaki sefin bugün hotel rezervasyonlarina bakacagiz arkadaslaarrr demesine ve sizde gördügü potansiyele göre degisiyor.

pasaport polisinin gücü cok kapsayici. giriste vizeyi uzatabilir, hakkin oldugu halde iceri almayabilir. kurallar dahilinde olmak üzere.

onun icin para+dönüs bileti+ kalinacak yer vs mümkünse bir sekilde hazir bulundurmak lazim.
0
robert bosch
(30.09.24)
(15)

Hiç rüşvet verdiniz mi?

ferenc
Ben imza yetkisi olanların muhakkak el altından götürdüklerini düşünüyorum. Hiç rüşvet verdiğiniz oldu mu?
Ben imza yetkisi olanların muhakkak el altından götürdüklerini düşünüyorum. Hiç rüşvet verdiğiniz oldu mu?
0
ferenc
(29.09.24)
Annem babam ev yaptırırken belediyeden yapıyı kontrole gelenler açık açık rüşvet istiyordu, veriyorsun. bazen canları sıkılıyor, biz acıktık bile dedikleri oluyor yav köftecide bi tabak köfteye kadar düşmezsin, ben utanırdım bunu istemeye

Ben inşaatımı her şeye kanuna uygun yaptım kimseye rüşvet vermem desen bile o imzaları alamazsın illa birşeyler veriyorsun
0
grimavi
(29.09.24)
rüsvet vermek de almak da suctur.
0
robert bosch
(29.09.24)
Babam kalp ameliyatı olacağı zaman ameliyatı yapacak olan doktor açıktan para istemişti, ameliyat da baya riskli bir operasyondu, biz de vermiştik, o zamanlar bıçak parası denilen bir olay vardı hala var mı bilmiyorum, rüşvet sayılırsa böyle bir şey olmuştu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.09.24)
Ya rüşvet değil de bir kez sıfır araba almak için bayii sahibine ekstra para teklif ettim. Kabul etmedi ahdkshs. Rüşvet sayılır mı bilmiyorum.
0
yenibirgüzelnick
(29.09.24)
Düşünüyorum da hiç olmadı.
0
diyecevaplandı
(29.09.24)
Rüşvet etik olara...Şaka şaka elli kere vermişimdir.
0
yurtsuz john
(29.09.24)
hastaneye yatılı işimiz düştüğünde annem hep hemşirelere rüşvet veya hediye verir. daha bir kere reddedene rastlamadım o yüzden hemşireleri sevmem pek. ben yapamam beceremem istesem de
0
titanyum22
(29.09.24)
Bir kere. Soyle ki; is tamamen yasal olarak yapilmasina ve tum hukuki ve hatta etik normlara uygun olmasina ragmen resmi imza yetkisi olan kisi imza icin para istiyormus. Ve sikayet edebileceginiz tek merci de kendisi :/ (yani seve seve vereceksin ya da işin ilerlemiyor).

Hayatta beceremem, yuzum kizarir, elim titrer bu tarz islerde. "Sen git, vermesen de o bir sekilde alir senden zaten" demislerdi. Harbiden de disari yolcularken bi kilifina uydurup almisti. O kadar utanmistim ki o an onun adina.

Onursuzluk cok kotu bir sey, bu onursuzlugu normallestirip alismak daha da kotu.

Umarim islah olmustur.
0
brkylmz
(29.09.24)
hiç vermedim.
vermem gerekmedi.

inşallah hiç bir öyle bir şeyle de sınanmam.
derler ya, kimse sınanmadığı suçun masumu değildir diye. bazı durumlarda sadece hakettiğin şeyi almak için araya adam sokmak ya da rüşvet vermek gerekibilir (öyle duydum)

bu da ayrı bi ahlaki tartışma; söz gelimi devşet hastanesindeki x doktoru ameliyatımı yapacak ama iş yokuşu sürüyor ya da adliyeye işim düştü ve ilgili memur dosyamı diğerlerinin altına koydu, para vermezsen dosyam hep kenarda kalacak. bu durumda ne yapmalı
0
biseysorcaktim
(29.09.24)
Yıl 2024 yani günümüz babam rahatsızlandı ameliyat olması gerekti 100 bin tl elden aldı doktor rüşvet sayılıyorsa.

İşiniz doktorlara düşmesin valla, ötv muafiyetinden yararlanmak istedik bu süreçte , devlet kanun çıkarmış 118 sayfa özür cetveli yayınlamış sağlık kurulundaki hocalar bariz raporu olan mr da gözüken hastalıkları bile engel oranına yazmıyor ve rapora itiraz edersen başka ildeki bir hastaneye gitmen gerekiyor. Hastalar zerre umurlarında değil sırf egolarıyla hareket ediyorlar, ne bilgilendirme var ne bir şey var, hatta muayene etmeye dahi gelmeyip yüzde sıfır yazıp geçenler vardı.

Tedavi işleri zor zar yürüyor onda da refakatçi takip edecek bazı şeyleri yoksa doktor üstüne düşmüyor.

İç döküş oldu biraz.
0
kararsızataletfilozofu
(29.09.24)
Turkiyede verdigimi hatirlamiyorum ama Balkanlarda araba kullanan ve sinir gecen her birey gibi polis'e rusvet vermek zorunda kaldigim oldu
0
turkuaz
(29.09.24)
devlet ile birebir işin varsa illa bir yerde bir prim ödüyorsun yok ben vermem diyorsan danışmanlık alıyorsun onlar veriyor
0
duyurukullanıcısı
(29.09.24)
para olarak değil ama yedirme içirme tarzında memur gönlü hoş tutma organizasyonu çok yaptım ya da danışmanı olduğum firmada üretilen ürünlerden memura takdim edilmesi durumlarına vesile oldum. kimi memur açık açık ister, kimisi olta atar, yalan yok çay bile içmeyeni de var ancak yiyiciler çok. hatta "geçinmek zor, sen de almalısın" diyen bile oldu.

şahsi olarak hiç rüşvet verdim mi hatırlamıyorum.
0
late viper
(30.09.24)
turkiye'de kendi isinin patronuysan ve devlet memuru ile birebir iliski icinde isen, hakkin olan birseyi bile rusvet vermeden yaptiramazsin.

ozellikle insaat sektorunde inanilmaz rusvet doner..
0
cooperr
(30.09.24)
kendim vermedim ama aracılık ettim diyebilirim. ihale ile kıytırık bir ilçe belediyesine iş yapıyordu eski çalıştığım firma. belediye başkanının kızının gözlüğünü tamir ettirmemiz için bize yollaması, kalem müdürünün özel işi için ankara'ya geldiğinden otel ayarlamak, uçakla geleceklerse transferlerini yaptırmak, ricaları üzerine belediye görevlilerine araç kiralamak, yemeğe götürmek vs vs bir sürü saçma sapan şey.

bir kere de annem devlet hastanesinde ameliyat olmuştu, hasta bakıcılara filan para vermiştim. rüşvet değil bahşiş :))))))))
0
elorelia
(30.09.24)
(6)

firinda patates

robert bosch
yaparken kabuklari soyulur mu soyulmaz mi?kabuguyla atanlar: pistikten sonra kabuklariyla mi yiyorsunuz?
yaparken kabuklari soyulur mu soyulmaz mi?

kabuguyla atanlar: pistikten sonra kabuklariyla mi yiyorsunuz?
0
robert bosch
(29.09.24)
Patatesine bağlı, şu an pazarlarda ince kabuklu taze patates var, sarı patates diye de geçer

Kabuklarını soymadan Küp küp doğrayıp yağlayıp fırına atarım. Kabuğu da pişer yerken de rahatsız etmez

Hocam tereddütün varsa elindeki en küçük patatesi kabuğunu soymadan doğrayıp deneme yap, diğerlerinden farklı olmadığını görürsün :)
0
grimavi
(29.09.24)
Kabuklarıyla yemek çok iyidir diyenler gördüm, kumpiri kabuklarıyla yemeye çok yatkın insanım içini miçini sömürürüm ama hiç kabuğuyla patates yemedim desem yalan söylemiş olur muyum bilemiyorum. Yemiş olabilirim. Ama hiç kendim yapmadım.
0
muhayyer divan
(29.09.24)
kumpiri sormuyorum elbette. normal boyutlarda pazardan alinan patates. :)
0
🌸robert bosch
(29.09.24)
Elma dilim patates hep kabuklu şekilde servis edilmiyor mu ya? Temiz bir bulaşık teliyle kabukların kirini alabilirsiniz pişirmeden önce. Ama yani benim bildiğim klasik elma dilim patates yapılırken kabuğu soyulmaz, gayet de lezzetli olur
0
nundu
(29.09.24)
kalın kabuklu ince kabuklu büyük küçük farketmeksizin temiz bir sünger ile iyice ovalayarak yıkıyorum ve kabukları ile yiyorum, kabuklar inanılmaz lezzetli oluyor hatta yeni şefler sadece kabuktan kızartma yapıyor artık.
0
eja
(29.09.24)
amerikalılar patatesi hep kabuğuyla yer ki.
0
sizofren06
(30.09.24)
(19)

Şimdi bu kot etek kötü mü?

Kahvedesu
Ben değilim. Kot etek sürekli gömüldüğü için paylaştım. Bence hoş.
Ben değilim. Kot etek sürekli gömüldüğü için paylaştım. Bence hoş.
0
Kahvedesu
(29.09.24)
Ben severim. Kim gömüyor?
0
Mirket
(29.09.24)
değil de üstündekiyle gitmemiş. üstündekiyle siyah tonları gider.
0
benibulmanlazim
(29.09.24)
Kötü
0
Cezcez
(29.09.24)
Mirket, geçen bir duyuru açılmıştı. Kot etek giyecekti galiba. Baya gömülmüştü. @Gabe neredesin?
0
🌸Kahvedesu
(29.09.24)
kot etek giyen bende direkt giyinmeyi bilmeyen konfeksiyoncu kız intibası bıraktırıyo. bi de şort tayt var onun kankası:)
0
buenosdias
(29.09.24)
Böyle şeyler bence giyen kişiye göre ve kombine göre değişiyor. Bu görseldeki şekilde ben de beğenmedim.

Bu arada düşünüyorum da kot etek en son 10 sene önce giymiş olabilirim. Kot şort ama yazın üstümden çıkmıyor. Kot şort kötülenmiyor etek tü kaka oluyorsa bence bu bir ayrımcılık:p şahsen kot etek giyen birisine aaa ne kötü demem sadece dolabımda bir jean eteğin eksikliğini hissetmemişim

ibb.co
Çok acele baktım bu kombin hoşuma gitti giyerim gibi. Beğenmeyenlere soruyorum buradaki de mi kötü duruyor böyle kombinle?
0
kullanicadi
(29.09.24)
kot eteğin ve şortun yakışmadığı kadın görmedim.
0
yurtsuz john
(29.09.24)
Kotuymus bu
0
mor oje
(29.09.24)
@Kahvedesu; soru sahibi bendim. Kot etek giyeceğim demedim. Kot şort giymeyi düşündüğümü söyledim. Gömlek, kot şort ve Converse kombini rüküş mü olur? diye sordum.

Söylediğim gibi yaptım kombinimi. Gömlek, kot şort ve Converse. Güzel oldu.

Attığın fotodaki etek güzel.
0
rock n roll
(29.09.24)
@rock n roll hatırladım, genel olarak kot şort kot etek kötü demişlerdi galiba.
0
🌸Kahvedesu
(29.09.24)
Evet, etek için de şort için de olumsuz düşünenler oldu.
0
rock n roll
(29.09.24)
ibb.co

Bir de soğuk hava kombini aradım bu da çok güzel bence
0
kullanicadi
(29.09.24)
@Kullanıcı adi o da güzelmiş. Neyini beğenmiyorlar ya? Ekşisözlükte de gömülmüş baya.
0
🌸Kahvedesu
(29.09.24)
Bakayım oraya da ne yazmışlar merak ettim.
Yalnız miniler güzel de uzunu gerçekten fena ya belki o yüzden fazla gömülmüştür.
0
kullanicadi
(29.09.24)
@Kahvedesu

Ekşi sözlükte gömülmeyen bir şey görmedim ben. Kot etek de kot şort da güzel. Tabi modeline göre de değişir ama berbat denecek bir şey de değil.
0
rock n roll
(29.09.24)
Silinmiş herhalde ama genel olarak ''ıyyy kot şort mu, ıyyy kot etek''mi şeklindeydi.
0
🌸Kahvedesu
(29.09.24)
kötü bence. güne giden bekar kiz kombini olmus ayrica.

siyah kot etek ve askili bulüz daha iyi olurdu.
0
robert bosch
(29.09.24)
Kot eteğe her fırsatta sallayan benim.
11 yaşından büyük herhangi bir kadının giymemesi gerektiğini savunuyorum. Bayramlık olarak alınmadığı sürece giymeyiniz.

Minisi de güzel değil çünkü denim kumaşın temsil ettiği değerle örtüşmüyor etek konsepti. Şort okay, ceket okay çünkü bunlar "salaş" sokak giyimi temasına uygun olabilecek parçalar.
Etek giysisinin algısı örtüşmüyor yani denim kumaşla.
90lar sonu 00ler başı moda olmuştu ama bitti gitti.
İlla giyilecekse mavi değil kahve tonları olabilir, siyah ya da gri de zor.
Cemil İpekçiye döndürdünüz beni sonunda, giymeyin diyor işte herkes niye illa giymeye çalışıyorsunuz başka etek kumaşı mı yok.
0
Bruce
(29.09.24)
Mini kot etek disinda kot etek bana libido killer geliyor. Erkegim, ben giymiyorum, giyene de giyme diyemem ama bendeki etkisi bu.
0
deckard
(29.09.24)
(2)

N26 kullananlara bazı sorular

dali dili havali korna
Merhaba,1-Hesap açılışı şipşak oluyor mu yoksa uzun bir inceleme süreci var mı?2-İşletim ücreti yok diye biliyorum, para çekiminde alınıyor mu?3-Türkiye’deki bir bankadaki hesaptan buna transferi wise aracılığıyla yapabiliyor muyuz yoksa normal swift yoluyla mı oluyor transfer işlemi?Teşekkür ederim
Merhaba,

1-Hesap açılışı şipşak oluyor mu yoksa uzun bir inceleme süreci var mı?
2-İşletim ücreti yok diye biliyorum, para çekiminde alınıyor mu?
3-Türkiye’deki bir bankadaki hesaptan buna transferi wise aracılığıyla yapabiliyor muyuz yoksa normal swift yoluyla mı oluyor transfer işlemi?

Teşekkür ederim.
0
dali dili havali korna
(28.09.24)
1-birkac güne olur
2- 3 ya da 5 cekime kadar ücretsiz
3- denemedim bilmiyorum da n26 normal lisansli banka niye olmasin

Sana kod gönderebilirim. Gelen bonusu yari yariya kirisiriz. Su an 120€ veriyor benim kodumla kayit olursan
0
robert bosch
(28.09.24)
hangi ülkedesin bilmiyorum ama almanya için kendi deneyimlerimi paylaşabilirim. her ülkede farklı.

1- ben hesap açarken video-call aracılığıyla bir takım doğrulamaları yapmak gerekiyordu, pasaportunu yüzünle birlikte videoya gösteriyorsun, sağa sola sallıyorsun vs. onu yapınca aynı günde tamamlanmıştı her şey.

2- hesap işletim ücreti yok. para çekimi de ayda 3 defaya kadar ücretsiz. (bedava hesapta)

3- ben wise hesabım da olduğu için aşağı şekilde yapıyorum:
TL banka hesabından TL Wise hesabına gönderim > TL'den EURO'ya dönüştürme > Euro Wise hesabından N26'ya gönderim
0
king lizard
(28.09.24)
(8)

rahat bir hayat sürmek için

baldan kaymak
kaç m tl’niz olsa yapardınız.yani atıyorum 1 ev 1 araba bankada x m tl dediniz; toplam tutar ne olsa düşünürdünüz.(ev 5m tl araba 2m tl ve bankada da 5m tl olsa toplam 12m tl tamamen bırakırdım dediğiniz bu 12 lik toplam rakamınızı arıyorum, yani ne olsa)
kaç m tl’niz olsa yapardınız.

yani atıyorum 1 ev 1 araba bankada x m tl dediniz; toplam tutar ne olsa düşünürdünüz.
(ev 5m tl araba 2m tl ve bankada da 5m tl olsa toplam 12m tl tamamen bırakırdım dediğiniz bu 12 lik toplam rakamınızı arıyorum, yani ne olsa)
0
baldan kaymak
(27.09.24)
iki kisi icin her sey dahil 10m usd yeterli. cidden "rahat" ederdim o zaman.
0
robert bosch
(27.09.24)
1m usd rahat ettirir.
0
awlmi
(27.09.24)
tl karşılığı sürekli değişir o yüzden usd olarak yazmak daha mantıklı. tabi ne kadar üste çıkarsan o kadar daha rahat olur ama benim hesaplarıma göre 5m usd yeterli.

1.5m usdsine türkiye'de 4 tane ev alır (1 lüks 3 de ortalama üstü) döşerdim rahatça yeterdi. 1m usdsine avrupa'da bir ev alırdım kalıcı oturum izni için bu sayede dünya vatandaşı olabilirdim artık. 500k usd'ye de 2-3 araba alırdım. geriye 2m kalırdı. lüksün sınırı yok ama bu para da kalan hayatımda keyfince yaşamaya yeterdi. sıkılırsam ilgimi çeken bir alanda iş kurar veya var olan bir şirkete yatırım yaparak devralırdım.
0
semaforo de medianoche
(28.09.24)
Bir zamanlar çalışmıştım ben bu konuyu. Kuruşu kuruşuna da hesaplamıştım.

SGK prim ödemesi, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, Ayda 3.000 Dolar harçlık 75.000 Dolarlık Araba, 180.000 Dolarlık ev ve yine 180.000 Dolarlık yazlık dahil, bunların hepsi için 1.090.000 Dolar para gerekiyordu.

Bir de Dolara yılda en az %6 gelir sağlayacak finansal okur yazarlık.
0
Mirket
(28.09.24)
$3-5 milyon nedir amerika'da emekli olmuyoruz sonucta. $1m yeter turkiye icin. abd icin $3-4 milyon lazim en az. cunku cok fazla gider oluyor amerika'da.
0
antikadimag
(28.09.24)
50M tl de olsa, bu idarecilerle, 5-10 yıla pul olur. Kira getiren 15 evim olsa belki. Yani 40-50 milşon yatırımda olursa olabilir. Yoksa 10 milyon da 2 yıla ancak bir araba parası yapar.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(28.09.24)
hesaplanmisti bu 1.5 milyon dolara ortalama bi bati ulkede calismadan omrunuzun sonuna kadar yasayabiliyorsunuz
0
aguen
(28.09.24)
hocam olaya gercekci yaklasıcam.

eger evın varsa kıra odemıyorsan
ıs yerınde yurume mesafesındeyse ( yada minubusle tas catlasın 20dk mesafede olsun )
hafta sonları 2 gun ızınlıysen

kralsın zaten

allah bereket versın para pulda gozum yok yemınle
0
Zetnikov
(28.09.24)
(15)

durduk yerde bosanmak isteyen adam

robert bosch
yaklasik 10 yildir devam eden bir iliski ve 7 yasinda daha gecen haftalarda ilkokul 1.sinifa baslamis bir cocuk var.kadin hastaligindan ötürü evlendikten sonra meslegini yapamaz hala geliyor. cocuk vs de olunca baska bir kariyer planlamak yerine ev hanimi oluyor.adam biraz daha huysuz, anlasmak zor
yaklasik 10 yildir devam eden bir iliski ve 7 yasinda daha gecen haftalarda ilkokul 1.sinifa baslamis bir cocuk var.

kadin hastaligindan ötürü evlendikten sonra meslegini yapamaz hala geliyor. cocuk vs de olunca baska bir kariyer planlamak yerine ev hanimi oluyor.

adam biraz daha huysuz, anlasmak zor bir insan ama kadin daha orta yolu bulan bir profil. disaridan gayet iyi görünüyorlar. evin icinde tartismalar oluyor kadina göre ama "artik anlasamiyoruz" diyecek kadar büyük seyler yok.

adam bir anda bosanmak istiyorum diye geliyor. anlasmali bosanmak istedigi icin kadina istediklerini yaz bir an önce bitsin vs diye zorluyor. kadin cok saskin. yillarinin bosa gittigini ve ne alacakta mahkemede yoluyla alacagini anlasmali bosanmayacagini söylüyor. cocuga ileride borclu hissetmemek icin bosanma davasi acmiyor, adamin acmasini bekliyor. adam da kagidi bekliyor iste.

adamin istedigi bir anda önce bosanmak, kadinin dedigi sey mutsuz da olsam asla bosanmak istemezdim, cocugum icin katlanirdim diyor.


10 gün birbirleriyle zoraki durumlar disinda konusmuyorlar. 10 gün sonra adam geri yumusuyor. sanki bosanmak istememis gibi, 10 gün öncesindelermis gibi davranmaya basliyor.

adam normalde 2.cocugu isteyen ve kadinin onu birakip gitme endisesini tasiyan biri.

bu neden olabilir sizce?
0
robert bosch
(27.09.24)
Hocam böyle şeylerin nedeni üzerine düşünmek vakit kaybı, öyle ya da böyle kadın dünya iyisi biri olsa adama krallar gibi hizmet edip çocuğunu büyütse adama yaranamaz, aynı davranışın 3-5 sene sonra ortaya çıkmayacağının garantisi yok, kadın acilen avukatla görüşüp kendi faydasına ne alabiliyorsa hayatını kursun düzelir mi diye vakit kaybetmesin
0
grimavi
(27.09.24)
Adamın problemleri var belli ki, destek alması lazım. Bir iki davranış çıktısıyla nedenini saptayacak yetkinlikte değiliz.

Dengesiz davranmak konusunda adam haksız. Ama "çocuğum için mutsuz bir evliliğe katlanırım" derken de kadın haksız. Bu bir insanın hem kendisine hem çocuğuna yapabileceği en büyük kötülük. O açıdan kadının da desteğe ihtiyacı var.

Yerlerinde olsam hem bireysel hem çift terapisi denerdim. Birçok duyuruda bunu öneriyorum evet ama geçerli sebeplerim var. Birincisi, istikrar ve doğru danışmanla işe yarıyor ve hayatım boyunca bunun işe yaradığını hem kendimde hem başka insanlarda gördüm. İkincisi, burada paylaşılan ilişki sorunların yüzde doksanına yakını, küçük anlaşmazlıklar dalgınlıklar falan değil de tarafların kendi bireysel hayatlarında basbayağı problematik olması. Anlattığınız durum da buna bir örnek.
0
@stubborn inferno
(27.09.24)
Mis gibi boşansın işte daha ne istiyor anlamadım.

1) Adam gizli saklı aldatıyor kadın anlamadı ya da gözü dışarıda o yüzden bir an önce bekar kalmak istiyor.
2) Adam bunaldı, sıkıldı, 10 sene önceki hisleri yok. 2. Çocuğu da belki çocuk olursa düzeltiriz diye istedi. Gerçekten istediğini sanmadım niyeyse.

Çekişmeli boşanma yıllar sürer anlaşabiliyorlarsa anlaşsınlar yol yakınken. O adamla artık olmaz öyle hissettim ite kaka evlilik sürdürülmez

Birisi bana boşanalım dese 10 gün sonra neyse hadi boşanmayalıma getirse ben boşanırdım
0
kullanicadi
(27.09.24)
Adam yedek oyuncuyla maça devam etme kararı almış. Tam oyuncu değişikliği çalışması yaparken yedek oyuncuda defo tespit etmiş ve 'eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir' demiş.

Sahadaki oyuncumuz aynı süreci başka bir yedek oyuncu için yaşamak istemiyorsa ve durum uygunsa maçtan çekilsin, değilse, kendine çeki düzen versin. Belli ki bir memnuniyetsizlik var.
0
Mirket
(27.09.24)
evet bazı yorumcular şaşırtmamış. erkek hasta olunca kadın bakar ama kadın hasta olunca erkek bunalır vah vah

adam bariz başkasını bulmuş aldatıyormuş sonra o başkası tarafından terkedilmiş. arkadaşına söyle gitsin std testleri yaptırsın hatta adama da şart koşsun.
0
titanyum22
(27.09.24)
ilk yorum çok haklı. kadın ev hanımı ama ev hanımlığının hakkını veriyor mu? hastalık ortaya çıkar çıkmaz gitmeyen adam bir anda mı gitmeye karar verdi? kadın bi kendine baksın desin ki acaba ben de olması gereken gibi miyim? karşımdaki kişiye olması gerekeni yapıyor muyum? o dışarda bi şeylere çabalarken ben evde çabalıyor muyum?

özet şu: adamın canına tak etmiş bazı şeyler, tamam boşaniyim demiş kendinde güç bulmuş, 10 gün düşünmüş taşınmış yatışmış ve kendine gelmiş. bunun altında milyonlarca şey aramaya gerek yok. başkasıyla sevgiliymiş de diğer kişi de postayı koymuş falan olayları 10 günde olacak şeyler değil. arada bikaç ay olsa ihtimal verirdim.
0
asap raki
(27.09.24)
Kadın boşansın. Hiç gerek yok böyle bir insanla zaman harcamaya.

Bu arada iki gündür bir iki duyuruda feminizme kafayı takmış insanlar gözlemledim .Arkadaşlar feminizm kötü bir şey değil. Tabii cinsiyetinden ötürü kendini üstün sayan erkekler nefret ediyor feminizmden ama bazı kadınların da nefret etmesine bir anlam veremiyorum. Feminizm cinsiyetten bağımsız herkesin savunması gereken bir şey.
0
rock n roll
(27.09.24)
@rock n roll,bazi insanlar feminizm adi altinda erkeklerin cialis kullanmasiyla bile dalga gecmeyi kendilerine hak gördükleri icin haliyle dalga konusu oluyorlar.
0
🌸robert bosch
(27.09.24)
kadın boynuzlanıyor bence. büyük ihtimalle de x şahısla arası bozuldu ya da tekmeyi yedi, o yüzden paşa paşa döndü evine.
0
candide
(27.09.24)
bu tarz konular bana dışardan hep karmaşık ve tahmin edilemez geliyor. yılların yaşanmışlığı bu özetten anlaşılabilecek bir şey değil. aldatmış da olabilir, bunalmış da olabilir, artık sevmiyor da olabilir vs vs.

sonra neden geri dönmüş olabilir; belli ki anlaşmalı boşanma olmayacağı için uğraşmak istemedi, ya da 10 yıllık evliliği bitirmek zor geldi, ya da anlaşmalı boşansın diye biraz yumuşak davranıyor. belki de gerçekten biri vardı ve fakat tekmeyi yedi.

bütün bu olanlardan tek bir sonuç çıkarabiliyorum; mutsuz ve bitmesi gereken bir evlilik var. çocuk için beklemek de doğru olmuyor genelde. anlaşmalı boşanırken de bu arada kadın istediklerini alabiliyor. yani nafaka vs makul tutarlarda uzlaşılır ve biter, iki yetişkin insan neden anlaşamasın? illa mahkeme yoluyla almak istemesini anlamlandıramadım.
0
awlmi
(27.09.24)
@geveze abla su şık masalarindan paylassana feyizlenelim cok merak ettim asik ettirme yontemini
0
ala09
(27.09.24)
Başkasına âşık olmuştur ne olacak.
0
muhayyer divan
(28.09.24)
titanyum ne cevap yazdiysa tam tersi dogrudur kanka.

soruna cevap da bosansinlar bence de.
0
baldur2
(28.09.24)
Çiftler arası ilişkiler karmaşıktır biz dışardan ne olduğunu tam bilemeyiz bu kadar bilgiyle. Kadın hastalığından dolayı işi bıraktı demişsiniz. Ne hastalığı bu? Nasıl bir hastalık. belkide aralarında cinsellik bitti ya da başka birşey oldu.
Diğer yazarlarında dediği gibi adam başka bir sevgilide bulmuş olabilir.Herşey olabilir.
0
komando kani var bende
(28.09.24)
Adam birini buldu muhtemelen veya yaşanan zor süreçler mi etkiledi başka şeyler mi bilinmez psikolojik sıkıntısı var.

Çekişmeli boşanma iki tarafı da mutsuz edecek ve isteseniz de istemeseniz de stresiniz gerginliğiniz çocuğa geçeceği için son seçenek olsun lütfen. Ben canlı örneğim bu duruma.

Adam bir klinik psikolog bulsun döksün içini çift terapisi gerekli ise yönlendirir zaten psikolog. Bence burdan başlasınlar. Barışmasalar bile en azından sağlıklı yürütülür boşanma süreci. Kadının yerinde olmak istemezdim çok üzücü, geçmiş olsun. Öyle yada böyle bu da geçecek. kendisine iyi baksın çocuğunu seviyorsa kendi mutlu olacağı yönü seçsin.
0
cilekli pasta
(28.09.24)
(5)

Uzun süreli ilişkilerde yakınlık, şehvet, ilgi neden zamanla azalıyor?

psmstc
Aşk cicim ayları sonrası 5+ yıl süren evlilik veya sevgililiklerds karşılıklı ilgi, güzel sözler genel gözlemim itibariyle yavaş yavaş azalıyor. Flört dönemi ilk aylar canım cicim zamanları içinden aşk duygusuyla yapılırken sonra iki sıradan veya daha samimi iki arkadaş gibi olunuveriyor. Şehvet duy
Aşk cicim ayları sonrası 5+ yıl süren evlilik veya sevgililiklerds karşılıklı ilgi, güzel sözler genel gözlemim itibariyle yavaş yavaş azalıyor. Flört dönemi ilk aylar canım cicim zamanları içinden aşk duygusuyla yapılırken sonra iki sıradan veya daha samimi iki arkadaş gibi olunuveriyor.
Şehvet duygusu belki çok daha azalıyor. İlgisizleşme baş gösteriyor. Karşılıklı kişisel durumlara duyarsızlaşma baş gösterebiliyor.

Bunun bilimsel bir karşılığı var mı?

Tek eşli ve uzun süreli bir hayat istiyorsa çiftler bu monotonlaşma, rutinleşme, karşılıklı ilgisizleşme veya yabancılaşma adına ne derseniz bu durumlar emek verilerek mi aşar? Bu konuda video kitap sözlük başlığı var mı bildiğiniz? Şimdiden çok teşekkürler…
0
psmstc
(27.09.24)
anlasildigi takdirde tek esli olmak zorunda degil hickimse. eger sizi rahatsiz eden buysa.

ya evlilik bir kere aski öldüren bir sey. soru isaretlerini ortadan kaldiriyor. artik o yazmayinca merak etmiyorsun, aksam eve gelince heyecanlanmiyorsun falan. 5+ yillik iliskinde bastaki yasadigin duygulari hissedemezsin. ayni his devam ediyor diyen yalan söyler.

emek verilerek asilabiliyor. senin ne hosuna gider, onun ne hosuna gider vs konusup uygulamaya gecmek lazim. sizin durumunuzda cocuk da var. ilgi tabii ki cocugun üstünde artik.

kitabi bilmiyorum ama cift terapisi fayda saglar.
0
robert bosch
(27.09.24)
robert tek eslilik yorumu+1

ben bunun cozumunu ayrilmakta buldum:( ayril baris iliskimde dinamik kaliyordum iki ark gibi sagliklimsi gorunende libido agir dususe geciyor ve kendiliginden duzelmek yerine aliskanliga donusuyor
0
ala09
(27.09.24)
kıyafetlerini yere atan ve sorumluluklarından kaçan bir adama karşı şehvet hissedebilmek imkansız bir şey. yetişkin olman lazım önce.
0
titanyum22
(27.09.24)
Doğal bir sürecin niçin bir çözümü olsun ki?

Öncelikle bu karşılaştırmayı yaparken "ölü" ilişkilerden bahsetmiyorum. İki kişinin birbiriyle hiç alakasının kalmadığı ve taraflar bitirmemiş olsa dahi bitmiş denebilecek bir ilişki zorunlu bir durum değil, her ilişki ölmez.

Benim bahsettiğim ve sizin de sorduğunuzu sandığım şey olgunlaşmış bir ilişki.

İlişki ilerledikçe "ilk heyecan" denen şeyin ortadan kalktığı bir gerçek. Burada sizin ne aradığınız önemli.

Uzun süreli ilişkinizde biriyle yeni tanıştığınızdaki heyecanı ve o yenilenmişlik hissini bulamazsınız evet ancak yeni tanıştığınız birinde de uzun süreli ilişkinizdeki yakınlığı, açıklığı ve çok yakından tanıdığınız o kişiyle kurduğunuz ortaklık hissini bulamazsınız.

Yeni başladığınız ilişkide yanınızda biri olsa da aslında yalnızsınızdır. İşin heyecan kısmını oluşturan şey biraz bu aslında. Olgunlaşmış bir ilişkideyse eğer her şey yolundaysa net olarak yalnız olmadığınızı hissedersiniz. Haliyle "heyecan" da düşük olur, çünkü riskler çok daha az. Hele ki bizimki gibi bireyselliğin düşük olduğu ve özellikle de evliliklerde çiftlerin göbek bağı birlikte kesilmiş gibi davrandığı kültürlerde risk çok daha az, haliyle heyecan da.

İkisi cidden çok farklı şeyler ve bunların biri varken diğeri olamaz. Paradoksal bir şey olur sanırım bu. Bir taraftan da garip olan insanların yeni başladıkları ilişkilerde, olgunlaşmış ilişkilerdeki o rahatlık ve güven hissini araması. Cidden kafa yorulsa işin içinden çıkılmaz.

Ancak bu demek değil ki uzun süreli ilişkide sevgilinizle / eşinizle kardeş gibi olursunuz ya da hiçbir şeyi gerçekten içinizden gelerek yapmazsınız. Bu yanlış bir durum, böyle olmamalı. Bu oluyorsa sorun var demek ki.

İnsanlar sanırım henüz daha yolun başındayken biten ilişkileri yüzünden ilişkinin bu ilk evrelerindeki heyecanı ve duygu fırtınasını arayışının temeline yerleştirip hiç istemeden kaybettiği o şeyi tekrar edinmeye çalışıyor. Ama ilişki bundan ibaret değil. Bunun ötesi var ve bu düzeltilecek bir sorun değil, doğal bir süreç.

Her şeyin bir yaşı var tabi, insanların 21-25 hatta çok daha küçük yaşlarda evlenip hayatlarını birbirine bağladıktan sonra yaşamlarının geri kalan süresine ve evlendikleri kişiye bakıp kan deli akarken "e peki ya şimdi?" diye düşünmesi de bir o kadar doğaldır heralde. Uzun süreli ilişki zihnen hazır olunması ve istenmesi gereken bir şey sanırım. Bunu hazır hissettiğinizde yaşamalı ve ne getireceğini bilmelisiniz. O zaman "daha az heyecanlı" bu hayat tam istediğiniz şey de olabilir.
0
akhenaten
(27.09.24)
Sadece evlilikte değil, uzun süreli ilişkilerin neredeyse hepsinde zamanla çiğnedikçe tadı kaçan sakız havası olur.

O yüzden evli değilseniz bir süre dargın/barışık gezer sonunda ayrılırsınız. Evliyseniz farklı dinamikler işin içine girer, daha fazla sabır, daha fazla uyum gösterme çabası... İlişki bu şekilde ayakta kalabilir.
0
kimlanbu
(27.09.24)
(11)

ilk uzun ilişkinizi unutabildiniz mi?

emenius sleepus
selam dostlar, yakın zamanlarda ciddili bir ilişkiye başladım. tanıştığım ilk günden beri bana karşı her hareketi çok coşkulu olan bu insan tanıştıktan yaklaşık 2-3 ay sonra direkt olarak benimle evlenmek istediğini söyledi.biraz korktum ama kendisiyle sanki mutlu olurmuşum gibi geliyor o yüzden bu
selam dostlar, yakın zamanlarda ciddili bir ilişkiye başladım. tanıştığım ilk günden beri bana karşı her hareketi çok coşkulu olan bu insan tanıştıktan yaklaşık 2-3 ay sonra direkt olarak benimle evlenmek istediğini söyledi.

biraz korktum ama kendisiyle sanki mutlu olurmuşum gibi geliyor o yüzden bu muhabbete ket vurmadan devam ediyoruz. lakin yakın zamanda gecmisimiz hakkında konuşurken benden yaklaşık iki ay önce 6 yıllık ilişkisini bitirdiğini söyledi. benim geçmişimde ise hiç kimse olmamıştı.

maalesef beni şeytan dürttü ve telefonunu biraz karıştırıp pişman oldum çünkü telefonun her yerinden kadının adının geçtiği mesajlar, fotoğraflar, videolar, profiller vs. fışkırıyor. silmeye vakit olmamış olabilir. 6 yılı yok etmek kolay değil. aileyle tanıştırılmış bu kişi ve evlenilecekmiş. erkek kişisinin benden önce birlikte olduğu ilk ve tek kişiymiş.

şimdilerde bu kadını nasıl unuttu ki acaba diye düşünüyorum, gerçekten unuttu mu sahi, 6 yıllık ilişkiniz bitmiş olsa bir anda unutup başkasına aşık olur muydunuz, evlenmek istediğinizi söyler miydiniz? erkekler ilk aşklarını, liseden başlayıp yetiskinlige kadar devam eden uzun iliskilerini unutabilirler mi? çok korkuyorum evlenecegim insan benim yanımda bir başkasını düşünecek diye.

not: anlayacağınız üzere ben kadın tarafı o erkek. ayrıca ayrılma sebebini artık sevmediğini hissettiği ve onu küçümseyen tavırlarından bıktığı şeklinde açıkladı. 6 yılın arasında birkaç aylık bir ayrılık olmuş, sonradan barışılmış ama eskisi gibi olmamış. tekrar ayrılmışlar.

özellikle erkeklerin fikirlerini merak ediyorum ama herkesin cevapları için tek tek teşekkürler.
0
emenius sleepus
(27.09.24)
Unutan var evlenip çoluk çocuğa karışıp unutamayan var, her durumda da 2-3 ay içinde evlilik kelimesi tuhaf bence, çünkü ilişki başındaki yüksek enerji yüksek heyecan yüksek hormonlar hep öyle devam etmiyor, evlilik için bakılması gereken başka konular var, bunlar zamanla gözlemlenmeli, akla geldikçe dürüst ve samimi şekilde konuşulmalı

Çocuk konusu, beklentiler, ekonomi, aile akraba ilişkileri, cinsellik, ev içi iş bölümü, ekonomi gibi türlü türlü başlık ilişkinin büyüsü bozulmasın ya da ayıp olur diye konuşulmuyor, görmezden geliniyor, bunlar hayatta yokmuş gibi davranılıyor fakat evlilik düşüncesinde etraflıca tam da konuşulması gereken konular

Bunlarda sözel olarak ortaklık kuruluyor fakat sözlerle eylemler örtüşüyor mu gözlemlemek gerekli, 2-3 ay bunlar için çok erken, biraz daha zamana yaymak gerek
0
grimavi
(27.09.24)
unutamadım değil. unutmadım. hafızada kayıtlı duruyor. üzerinde düşünmüyorum, bir eksiklik, özlem çekmiyorum. yaşanmışlıklar yaş aldıkça hafızada daha fazla yer tutacak. ama yenisine yer var.

benim durumum bu ama anlattığın pek normal gelmiyor. 2 ayda 6 yıllık ilişkinin etkisinden çıkması doğal değil. klişe tabirle love bombing yapıyor.
0
gabe h coud
(27.09.24)
Benim 4 senelik ilişkim bittiğinde 8-10 ay dişi sineği bile kovalamadım. Uzun ilişkiden çıkalı 2 ay olan insana zaten şöyle bir mesafeli bakmak lazımken evlilik falan filan.
Çok net red flag.
0
Bruce
(27.09.24)
Love bombing arkasından gaslighting, silent treatment gibi şeyler gelecek mi diye dikkat et. Bunları fark edersen erken davranır iletişimi kesersin.

Pek gözüm tutmadı yalan yok.
0
kullanicadi
(27.09.24)
Kaç demem de kaçmaya hazır olsun bir yanın derim.
0
encokbenisevinnolur
(27.09.24)
run forrest run

niyeyse uzun ilişkiden çıkan taraflar bazen "kim önce evlenecek" yarışına giriyorlar, nispet için olsa gerek. malzeme olma derim. ayrıca bağğzı erkekler bile isteye unutmuyor yukarıdaki arkadaş gibi, sonra gidiyor çocuğuna ismini koyuyor utanmadan. marifet gibi anlatırlar bi de bak (bkz: kızına eski sevgilinin adını koymak)
0
titanyum22
(27.09.24)
İki ay ciddi bir ilişkiden çıkıp, yeni bir ilişkiye başlayıp bir de evlilik konuşmak için kısa bir süre.

6 senelik bir ilişkide elbette milyon tane yaşanmışlık vardır ama şu da var: ilişki bir yerden sonra tarafları boğan bir hale gelmiş de olabilir. Şunu demek istiyorum, bazen bazı uzun ilişkilerde iki tarafın da ilişkinin yürümeyeceğini anladığı ama konfor alanından çıkmaya cesaret edemediği, oturup beklediği, zaman öldürdüğü bir nokta oluyor. Bu bazen ilişkinin ikinci yılında oluyor bazen beşinci. Dolayısıyla bu 6 yılın 6sının da aynı tempoda gittiğini söylemek biraz gerçekdışı olabilir, zaten arada ayrıl barış durumları da olmuş. Sevgiliniz kafasında bitirmiş olabilir o ilişkiyi, ilişki henüz devam ederken yani. Dolayısıyla dışarıdan 2 ay gibi görünen o boşluk onun mentalinde atıyorum 1 sene de olabilir. Dolayısıyla da sizi tanıyıp size aşık olması illa red flag olmayabilir (ama red flag olması da ihtimal dahilinde, onu siz daha iyi bilirsiniz çünkü bu kişiyi biz tanımıyoruz)

Ama...

Evlilik konusunu açması bence şu noktada bir red flag. Bu birine aşık olup birlikte vakit geçirmeye benzemiyor çünkü. Düşünülmesi gereken çok ciddi şeyler var. Aileler işin içine girecek, ortak yaşam alanı oluşacak, maddi manevi bir takım çalışması içine girip hayattaki hemen her şeye birlikte göğüs gereceksiniz, belki çocuk olacak vesaire.. Böyle kapsamlı bir maceraya atılacak kadar birbirinizi tanıyor musunuz ki? Sevgi aşk vardır tamam ama bu duygular uğrunda bulunmayı pratik etmediğiniz özverilerde bulunabilir misiniz birbirinize karşı? Hiç birlikte yaşamayı denediniz mi, birlikte tatile çıktınız mı, hastayken birbirinize baktınız mı, birlikte parasız kaldınız mı,bir şeylerin yasını birlikte tuttunuz mu?..Liste uzar gider. Elbette evlenmeden önce herrr şeyi yapma ihtimaliniz yok ama birlikte doldurduğunuz deneyim havuzunuz ne kadar derinse, evlendikten sonra onun içinde yüzmek daha kolay oluyor, öbür türlü bir avuç suda çırpınıp durursunuz balık gibi muhtemelen.

"Bana karşı her hareketi coşkulu" demişsiniz, oraya da takıldım biraz açıkçası. İlk zamanlarda coşku normaldir ama her harekeyin bu kadar yoğun şekilde coşkun olması+evlilik konusunu açması karışımı pek sağlıklı görünmüyor. Sakin, durgun zamanları da deneyimlemeden adım atmayın bence. Lovebombing olma olasılığı yüksek çünkü. Bir de, telefon karıştırmayın :( Anlıyorum insanın içini kemiriyor ama oradan asla sizi rahatlatacak bir şey çıkmaz, hatta kafanıza takacağınız bir sürü malzeme çıkar ki çıkmış. Kendi iç huzurunuz için ve karşı tarafın mahremiyeti için bir daha buna kalkışmayın bence.

Yine bence, erkekler de kadınlar da yaşadıkları aşkları unutmaz. Kadınlar bu konuda biraz daha farkındalıklı ve stratejik olduğu için, sağlıklı şekilde geride bırakmaya daha meyilliler sadece. Deneyimlediğim ve gördüğüm kadarıyla erkeklerde biraz daha garip işliyor o süreç. Sağlıklı bir şekilde kapanış yapıp, aşkını arkasında bırakan, zaman zaman güzel bir şekilde hatırlayan ama aklı karışmayan erkek sayısı daha az bence. Yani sizin sevgiliniz bu insanlardan biri değilse bile bu normal, onu demek istiyorum. Ama hayat sürekli değişiyor, insanlar da, özleri değişmese de yeni koşullara adapte oluyor. Sevgiliniz oraya takılıp kalmış demek değil bu illa, bunu bilemeyiz. Tek yolu, yeterince zaman geçirdikten sonra, sürecin içinde onun düşüncelerini dinlemek ve anlamak. Evlilik meselesine keskin bir şekilde hayır demek istemiyorsanız bile, biraz daha zamana ihtiyacınız olduğunu söyleyin bana kalırsa. O zamanda da karşı tarafı ölçüp tartmaya fırsatınız olur. Baktınız ki her şey yolunda, hareketlerinde bir değişiklik yok ve de geçmişini geçmişte bırakmış, bir adım atarsınız. Öteki türlü olursa da yolunuza bakarsınız. Şu an bir aksiyon almak zorunda değilsiniz, ilişkinin içindeki kendinizi ve onu inceleyin bence bir süre.
0
@stubborn inferno
(27.09.24)
unuttum tabi
ama bu kişi 6 yıllık ilişkisini bitirdiğinden bu yana yalnızca 2 ay geçmiş. 2 ay yeterli değil sanki
0
abelardo
(27.09.24)
insanlar yeni iliskisinde mutluysa eski iliskisini unutuyor, mutlu degillerse hatirlaniyor. ayrica yarim kalmis bir seyse de unutulmasi zor oluyor ama yasanip tükendiyse de daha kolay toparlaniyor insan.

o fotolara cok takilmam, oturup tek tek silmesi daha acinasi.
ama sen adam icin yarabandi olabilirsin.
bu evlenme nasil söylendi? ileride evleniriz gibi aslinda iliskiye olan bagliligi belirtmek ister sekilde mi yoksa hadi evlenelim artik gibi mi? ikincisi red flag, sakin evlenme hemen.
0
robert bosch
(27.09.24)
O resimler anı bence ondan silmemis olabilir
0
aligunal
(27.09.24)
2-3 ay evlilik kararı için tamamen mantıksız. histerik ve çocukça geliyor bana. hele 6 yıllık ilişki sonrasında bu kadar hızlı olması daha da problem.

önceki ilişkisine karşı bir duygusu var mı ancak zamanla anlarsınız. varsa saçmalamalar başlar heyecan azaldıkça ilk yılın sonuna doğru. ilişki rayındaysa temkinli devam derim kişiyi tanımadığım için ama pek güven vermedi. narsist yaklaşımları var mı bir bakın. narsist kişi ilişki başlangıcına benzettim. YouTube da da dünya video var psikologlar tarafından yapılan, bu gözle bir araştırın. onlar da böyle yüksek başlar sonra işler büyük değişir.
0
awlmi
(27.09.24)
(9)

Kıyafet kumbaralarına atılan kıyafetler

kullanicadi
Doğru düzgün bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor mu?Hastalıktan kırılıyoruz evden çıkmıyoruz diye kendimi dolap düzenine verdim. Bir Dünya eşya ayırdım kumbaraya atmak için arkadaşım oraya alakasız çöp atan falan da oluyor o kıyafetler leş gibi oluyor. Uğraşıp da temizleyip vermiyorlar ihtiyacı
Doğru düzgün bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor mu?

Hastalıktan kırılıyoruz evden çıkmıyoruz diye kendimi dolap düzenine verdim. Bir Dünya eşya ayırdım kumbaraya atmak için arkadaşım oraya alakasız çöp atan falan da oluyor o kıyafetler leş gibi oluyor. Uğraşıp da temizleyip vermiyorlar ihtiyacı olan insanlara atıyorlar dedi. Bana arada yardıma gelen abla almıyor bizdekileri, küçük çocuğum yok bir de senin eşyaların bana olmuyor diyor. Başka da kime veririm bilmiyorum açıkçası o yüzden kumbaraya atıyordum ama bir işe yaramıyorsa üzülürüm.
0
kullanicadi
(26.09.24)
Bireysel olarak yapılmayan hiçbir yardımın ihtiyaç sahibine gittiğine inanmıyorum.
0
ferenc
(26.09.24)
Çingeneler oralardan toplayıp bit pazarlarında satıyor. Muhtara götürün onlar toplayıp organize ediyorlar.
0
my fault
(26.09.24)
o kumbaralar ihtiyaç sahipleri için değil, direk tekstil geri dönüşümüne gidiyor ekseriyetle. belediyeler burda topladıklarını tekstil geri dönüşümüne gönderip karşılığında temiz yeni kıyafet alıp ihtiyaç sahibine dağıtıyor. oraya atılan hiçbir üründen kimseye hayır gelmez zaten. çok temizse elden tanıdığa verin. ben biriktirip kağıt toplayan bana benzer ölçülerde birini görünce ona veriyorum.
0
awlmi
(26.09.24)
Bir zamanlar bir gazetede okuduğum bilgiyi aktarayım efendim. Doğru mu yanlış mı bilemem.
Bu kumbaraların tamamı bir geri dönüşüm firmasına ait.
Firma kutu üzerindeki kurumlardan isim haklarını kiralıyor. O kurumlar sadece kira alıyor ve olayla bir alakaları yok.
Firma biriken ürünleri toplayıp ayrıştırıyor. Kullanılabilir olanları temizleyip tasnif edip Afrika ülkelerine pazarlıyor.
Kullanılamaz olanlar tekstil geri dönüşümünde değerlendiriliyor.
0
Mirket
(26.09.24)
Facebook'ta ikinci el kıyafet grupları var oraya bağışlayabilirsin.
Bir de şurası var.
maps.app.goo.gl
0
Bruce
(26.09.24)
Kiyafetler 3 kategoriye ayriliyor

1) cok kötü durumda olanlar cidden fakir yerlere gidiyor. Yiyecek yemege muhtac afrikali ülkelere falan
2) eskimis kiyafetler hindistan, sri lanka, cin gibi gelismekte olan ülkelerin ihtiyac sahiplerine
3) yenilerse ( iclerinden etiketli olanlar bile cikabiliyor) gelismis ya da en azindan kiyafet alabilmenin hatri sayilir bir kesim icin sorun olmadigi ülkelelerin ikinci el dükkanlarina
0
robert bosch
(26.09.24)
o kumbaralara hiç giyilebilecek eşya koyan yok. kirli ve yıkamaya değmeyecek eşyaları atıyorlar ki bence çok ayıp.

bizim burada roman mahallesi var, konu komşudan da topluyoruz bebek kıyafeti falan oraya gidip evinin önünde veriyoruz insanlara. kurbanı da bu sene öyle yaptık. millet onlara roman diye, hırsızlık yapıyorlar diye çöpünü vermiyor. e adamlara zekatını kurbanını vermezsen gecekonduda pislik içinde yaşayan insan nasıl karın doyuracak düşünen yok. o yüzden roman bulursan onlara ver derim.
0
titanyum22
(26.09.24)
bana bu kutular bi çeşit iyi niyet istismarı gibi geliyor.
biz hayır olsun, ihtiyaç sahipleri kullansın diye atıyoruz ama onlar geri dönüşümde kullanıyorlar.

sizin yüzlerce liraya aldığınız ve gayet giyilebilir durumda olan kıyafetler kilosu bi kaç liraya satılan ipliğe dönüştürülüyor.

balatta bulunan bu yere yıllar önce gittiğimde ihtiyaç sahiplerinin ücretsiz yararlandığı bir kıyafet depoları vardı. buraya bağış yapılabiliyordu ve ihtiyaç sahiplerine gidiyordu. (hala bağış alıyorlar mı bilmiyorum)
www.delilerveveliler.org.tr
0
biseysorcaktim
(27.09.24)
yaşadığınız muhitin facebook'ta bir yardımlaşma grubu, derneği olabilir. bizim mahallenin var, ben oradan veriyorum. ya da atmaver grupları oluyor. yine ya da anne dayanışma whatsapp grupları oluyor, oradan ihtiyaç sahibine ulaştırılıyor.

kıyafet kumbaralarıyla ilgili bir sürü haber çıktı medyada zaten.
0
kullanıcı adı
(06.10.24)
(12)

Sıradan memur araba alabilir mi?

muhayyer divan
Evet ise nasıl?Bilgi: hiç birikmişi yok, maaşı 40.000 TL.
Evet ise nasıl?

Bilgi: hiç birikmişi yok, maaşı 40.000 TL.
0
muhayyer divan
(26.09.24)
Alır yahu kademe kademe 200 300 lük ten başlanır kademe kademe yükseltir
Onun için de kredi, ek hesap, kredi kartı altın alış satıştan kendine nakit çıkartır. Bir kaç ayda dişini sıkacak artık
0
spacevan
(26.09.24)
O neymiş ya.. hiç anlamadım.
0
🌸muhayyer divan
(26.09.24)
Sıfırdan c d segment sıfır araba alamaz. Böyle şeyler enflasyona yedirilerek alınır, şu ortamda öyle bir şey mümkün değil.
İlla araba almak istiyorum bana seçenek sun dersen; şöyle bir seçenek olabilir:
Kredi kartına 12 taksit yapan bayileri gezebilirsin. Ya da senetle çalışan az da olsa yer var. Aylık ödeyebileceğin maksimum 30 bin lira olsa 360 bin liralık araç alabilirsin. Biraz daha sıkabilirsen üstüne kredi ekleyip 500 bin liralık araç bakabilirsin. Ocak 2025’e kadar kredi kartına abanıp idare edebilirsen maaşın artınca faiz dışı fazla vermeye başlar, yavaş yavaş temize çıkarsın.
0
gabe h coud
(26.09.24)
Alır bir şekilde. Arabanın masraflarını kaldıramayabilir. Maaşının %20 si arabaya gider.
0
ferenc
(26.09.24)
Hiç birikmiş yok, 40 bin maaş var. Tahminen gideri de var sıfır birikmişse. Şu an 400 binlik kredide 24 bin ödeme var 36 ayda ki 400 bine de efsane bir şey zaten olmaz. Hiçbir masrafini saymazsak ki arabanin kol gibi masraflari var Türkiye'de (mtv, bakım, trafik sigortası, kasko, tuv turk) bu kişi araba alırsa batar. Çünkü tahminen ayda 30 bin kadar arabaya gider.

O yüzden bence alamaz.
0
logisticsmanager
(26.09.24)
Alamaz.

Araç kredisi çıkan arabalar 700binlerden başlıyor, yaş rayiç bedel gibi şartları karşılaması lazım arabanın. 300 liralık arabaya banka kredi vermez.
Tüketici kredisini de o kadar vermiyorlar.
0
Bruce
(26.09.24)
Alamaz (nokta).
0
jackyr
(26.09.24)
kirası yok, aile evindeyse alır. yoksa alamaz
0
avatar is back
(26.09.24)
bence bu kisi neden hic birikmisi yok diye düsünüp bir muhasebe yapmali.
biraz standartinin altinda yasayabilsin ki para biriktirebilsin. kisacak bir sey yoksa zaten araba olunca onun masraflarini karsilayacak?

önce bir gelip gider tablosu, nerelere gereksiz para gidiyor vs onlarin kisilmasi.
ardindan arabayi düsünsün. bu durumda finansmanina krediyle mi yapacak nakit mi yapacak o zaman düsünsün.
0
robert bosch
(26.09.24)
alamaz. deveye hendek atlatırcasına planlarla bir şekilde alabileceğini söyleyen veya neden alamıyormuş - neden birikmişi yokmuş diyen arkadaşlar umarım yokluk yaşamazlar. yokluk bile değil aslında, 40 bin lira maaşla şehrine göre güzelce geçinmek mümkün olabilir ama araba vs söz konusu olunca işler dramatik bir hal alıyor. 3 yıl önce mezun olmuş birisi olarak maaşım gayet iyi olduğu halde bu yokluğu iliklerime kadar hissediyorum. mevzuyu anlayamayanlar varsa birkaç ipucu vereyim: aileden intikal eden borçlar, aile evinin dışında sıfırdan hayat kurma masrafları, sağlık vs. gibi plansız harcamalar...
halihazırda 3 yıl öncesinin 10 katına satabileceğiniz bir arabanız veya peşinat için destek verecek aileniz yoksa en dandik sıfır arabayı bile maaşlı bir çalışan olarak alamazsınız. ikinci elde de Allah yardımcınız olsun, kaportası düzgün bir japon arabası bulmaya bakın.
0
mazrufsezici
(26.09.24)
şahinden başlar sırayla devam eder.
0
mikahakkinen
(27.09.24)
1 sene boyunca her ay 2 çeyrek. 1 sene sonra 24 çeyrek + üstüne krediyle 200-300k 20-25 yaşında bir araç alır. 2 senede 1 aynı döngüyü devam ettire ettire devam eder işte. gidip sıfır alamazsın ama 5-6 sene içinde sıfır alabilirsin. önemli olan ilk adımı atabilmek
0
birmilyonunvarmi
(27.09.24)
(7)

Evde spor yaparken ayakkabı giyiyor musunuz?

tuborg yesili
Giyiyorsanız ne tür bir ayakkabı?
Giyiyorsanız ne tür bir ayakkabı?
0
tuborg yesili
(25.09.24)
Ayakkabısız antrenman yapmak delilik, evde de olsa gym'de de olsa ayakkabı şart zira ayakkabı hijyenik dertlerden çok özellikle ağırlıklarla yapılan çalışmalarda ağırlığın stresini absorbe etmek, stabilizasyon sağlamak ve bunlardan kaynaklı oluşabilecek sakatlıkları önlemek için kullanılır, ayakkabı türü de yapılan çalışmaya göre farklılık gösterir tabii.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.09.24)
açıkçası giymiyorum ya, kaleci saçlı yırtıcı forvet'in dediği doğru olabilir, karşı bir argümanım yok ama ben ev içinde yaptığım güç antrenmanlarında direkt yerine göre çıblak girişiyorum ve verim alıyorum. kişiden kişiye de değişir elbette. ben normalde düz yolda yürüyemeyen bir insanım. ayakkabısız bile olsa antrenman yapmanın bana çok faydası oluyor. ama halihazırda fit, formunu korumak isteyen ve üst düzey idman yapan biri ayakkabısız yaparsa perişan olabilir. ona bi şey diyemem.
0
mark greg sputnik
(25.09.24)
giymiyorum. bir de onun teriyle uğraşmayayım. ama giymediğim için barfiks demirini bıraktığımda ayak parmağımı incittim.
0
summerof69
(25.09.24)
evde esneme, pilatesimsi seyler yapiyorum. bunlar zaten ayakkabisiz yapiliyor.
0
robert bosch
(25.09.24)
Giymem ama kalın bir ped üzerinde çalışırım.
0
gabe h coud
(25.09.24)
Aslında ağırlık kaldırırken ayakların da güçlenmesi ve vücudu destekleyebilmesi için giymeyin diyorlar. Evde her mevsim çorap + terlik ile gezen birisi olarak zamanında hediye olarak verilen ama hiç giymediğim bir spor ayakkabı vardı onu giyiyorum ben.
0
peki madem
(26.09.24)
Sneaker giyorum.
0
halitkin
(26.09.24)
(25)

Eşiyle geçimsizlik yaşamışlar, nasıl çözdünüz?

psmstc
Akşam eve gelince çocuğumla biraz oynayıp sonra duş tv telefon yatıp uzanıyorum. Eşim ise mesai sonrası yatıp uzanmamdan çok rahatsız. Dağınık olmamdan bir şikayeti var. Ve en önemlisi bir süredir keyifsizim. Tükenmişlik, Keyifsizlik durumum da muhtemelen ister istemez kendisini etkiliyor. Sabahtan
Akşam eve gelince çocuğumla biraz oynayıp sonra duş tv telefon yatıp uzanıyorum. Eşim ise mesai sonrası yatıp uzanmamdan çok rahatsız. Dağınık olmamdan bir şikayeti var.

Ve en önemlisi bir süredir keyifsizim. Tükenmişlik, Keyifsizlik durumum da muhtemelen ister istemez kendisini etkiliyor. Sabahtan akşama evde sürekli çocukla ilgileniyor. Onun da birikmişliği oluyor üzerinde doğal olarak.

Sabah evde kıyafetimi yerde unuttum diye kızdı. Ben bu sıralar ekstra dağınığım haklı o da düzensizlikten çıldırıyor.

Bu iletişimsizliğimizi kavgalarımızı onun mutsuzluğunu nasıl çözeriz?
0
psmstc
(25.09.24)
ortada iletişimsizlik yok ki hocam kadın açıkça dağınıklığından şikayetçi

Mesela o da sana bu ara çok keyifsizim o yüzden bugün bebekle ilgilenmedim sabahtan beri aç dese :)

Ekstra dikkat edeceksin, kıyafetini ortada bırakmayacaksın, mutfak tezgahında temizlenecek yerine kaldırılacak şeyler varsa onları bırakmayacaksın, bunları otomatiğe bağlarsan sana da iyi gelir bir şeyler yapmış olmak
0
grimavi
(25.09.24)
Akşam eve gelince çocuğumla biraz oynayıp sonra duş tv telefon yatıp uzanıyorum.

Birlikte ortak kaliteli zaman gecirmiyor musunuz? Yukaridaki cumlenizden aksami kendi basiniza geciriyorsunuz gibi anladim.
0
mor oje
(25.09.24)
babanızın dönemindeki kadın köleliği bitti beyler. artık geriye dönüş de yok, kurdun dişine özgürlük değdi bir kere. işinize gelmiyorsa boşanın veya hiç evlenmeyin, bu kadar basit. bu işin başka çaresi yok.
0
titanyum22
(25.09.24)
Abi yazmayayım diyorum da seni bildik bileli burada ruhsal problemlerle boğuşmaların hakkında duyuru açıyorsun. Kadıncağızın başına gelmeyen de kalmadı, hep kendini suçluyor ve kadına haksızlık ettiğini anlatıyordun o aralar. Ne oldu da senin işlevsizliğin ve sağlıksız tavrın kadının suçu, mutsuzluğu, geçimsizliğine evrildi? Ben kaçırdım orayı. Allah karına sabır versin.
0
duygusalatasi
(25.09.24)
Sanırım siz çalışıyorsunuz, eşiniz de ev ve çocukla ilgileniyor. Bu senaryoda belki pek ev işi yapmamayı bekliyor olabilirsiniz, duruma göre bu normalde olabilir ama önemli bazı noktalar var. Arkanızda ekstra iş bırakmamanız lazım, ayrıca çocukları sevsek de insan biraz çocuksuz da vakit geçirmek istiyor.

Neyse kendimi "modern erkek" vs olarak görmüyorum, günümüzün çağdaş yaklaşımları olarak görülen çoğu şeye karşıyım ancak gene de işten geldiğimde direk çocukla vakit geçirmeye başlıyorum, ve genelde çocuk saat 8'de yatana kadar kendi keyfimle alakalı bir şey yapmıyorum.
0
mbond
(25.09.24)
Bazı erkeklerin hayatı boyunca kaç yaşında olursa olsun hep arkasını toplayan bir kadın oluyor. Çocukken ebeveyn anne, yetişkin olduğunda da eşi aynı zamanda ebeveyni oluyor gibi bir şey. Kıyafetini neden yerde bırakıyorsun? Çıkarınca kirli sepetine koy. Bunu neden eşinden bekliyorsun?

İşte bu yüzden yani erkeklerin yaşı kaç olursa olsun bir türlü gerçek anlamda büyüyememesi yüzünden evlilikler çok kötü gidiyor. Evlilik her anlamda çok tatminsiz oluyor.
0
rock n roll
(25.09.24)
eşiniz çalışsın, siz evde çocuk bakıp ev işlerini halledin.
0
Hallegadola
(26.09.24)
konuya ikinci yazışım olacak adam gerçekten çok ilginç buluyorum bunu.
yetişkin bir insan sana geliyor, şu konudan rahatsızım diyor.
sen işine gelmediği için sana söyleneni tamamen görmezden geliyorsun.
ve hatta karşındaki insanın dediği hiçbir şeyi kale almayıp, huysuzluk yaptığını düşünüyorsun.
sonra da bu huysuzluğu nasıl gideririm diye elaleme soruyorsun.
gavurların infantilizing dediği nane bu oluyor herhalde.

"onun mutsuzluğunu nasıl çözeriz?" vay anasını. bu kadın çocuk mu hayvan mı birader cidden ne olarak görüyorsun bi desene
0
titanyum22
(26.09.24)
erkeklerin bu tarz davranışları çiftler arasındaki "yetişkin" denkliğini bozuyor ve kadın bir bakıyor aslında iki çocuğa bakıyor evde. ne libidosu kalıyor ne karşısındaki yetişkin erkek olarak varsaydığı erkeğe sevgisi. sonra da çocuğa davrandığı gibi davranıyor. eşyanı kaldır oğlum, kalk biraz o tabletin başından oğlum vesaire vesaire. siz takım gibi davranmıyorsunuz, bakmakla yükümlü olduğu bir diğer çocuğu gibi davranıyorsunuz.

ana mesaj; yetişkin gibi davranın ki eşiniz de size çocuğa davrandığı gibi davranmasın.

bir de vicdan çok mühim, içten içe çocuk ve ev bakımının ne kadar yorucu ve yıpratıcı olduğunu bile bile ekstra dağınığım yeaaa, bu aralar tükenmişlik sendromum var yeaaa diyemiyor olmanız gerekir. hakkaniyetli davranın eşinize.
0
Phoebe
(26.09.24)
İkinizde gün içinde çalıştınız, hatta belki eşiniz çocuk ev işleri vs derken sizden daha çok yoruldu. Siz eve gelince bir süre sonra yatıp dinleniyorsunuz, ama eşinizin böyle bir lüksü yok. Bir de üstüne ikinci bir çocukmuşsunuz gibi sizin arkanızı topluyor. Bu adil mi şimdi?

Eve geldiğinizde eşinize iş çıkarmak yerine mesai sonra işleri bölüşeceksiniz adil bir şekilde. Yemek mi, evi toparlamak mı, temizlik mi artık her ne gerekiyorsa o akşam. Eşiniz haklı. İki dakika çocuğu eğlemek yeterli çaba değil.
0
inawen
(26.09.24)
Karına hizmetçi gibi davranmayı bırakarak işe başlayabilirsin.
Bence ortada iletişimsizlik yok, kadın şikayetini söylüyor zaten. Tüm ev işi ve çocuk kadının üstünde, senin aksine ev işlerinde ve çocukta öyle akşam eve gelince mesai bitti dinleyeyim biraz deme lüks yok. Gömleği kaldırıp yere atman saygısızlık oluyor karına.
Düzenli olamıyorum diyorsan eşine bir yardımcı tutacaksın.
0
alice in potatoland
(26.09.24)
onu mutsuz etmeyecek şekilde davranarak sorunu çözebilirsin mesela. sanki kadına allah tarafından mutsuzluk veriliyor da senle bir alakası yok gibi sormuşsun.
0
elorelia
(26.09.24)
Kime +1 yazacağımı şaşırdım.

Siz empati yapın insan olun onun mutsuzluğu çözülür.Asıl soru siz bu duyarsızlığı, anlayışsızlığı nasıl çözersiniz?
0
kullanicadi
(26.09.24)
Sorun dağınık olman değil ilgisiz olman. Sıradan olmayı seçtiğin sürece önce sen sonra eşin mutsuz hayata mahkumsunuz. Get your shit together
0
hasmetizm 2046
(26.09.24)
işten gelince uzanmak en büyük hakkın. sabahın köründe kalk yol trafik çek. işin stresini çek. evde gelince bir de eşinin bağırmasını çek. kimse işte çalışmayla evde çalışmanın konforunu karşılaştırmasın. gün içinde her türlü vakit yaratıp yumuşak yatagına uzanabiliyor ev ahalisi. işte böyle bir şey yok. sadece biraz daha düzenli olabilirsin. bence eşinle konuş sana daha saygılı olsun.
0
xrated
(26.09.24)
xrated:ın dediğini yapmalısın ki kadın senden boşanıp rahat etsin. dök içindekileri.
0
titanyum22
(26.09.24)
Titanyum senin fanınım:)) yürü be kızım:)
0
kullanicadi
(26.09.24)
feminaziler basmış burayı :/
0
xrated
(26.09.24)
sen kendinle gecinemiyorsun bence :)
silkelen kendine gel. esin neden calismiyor bi de? bebek yerine cocuk dedigine göre evde anneye muhtac biri yok sanirim?
0
robert bosch
(26.09.24)
yaw bunun için de gidilir mi, zaten bildiğimiz şeyleri söyleyecek, birine daha düzenli ve dikkatli ol diğerine çok sıkma biraz rahat bırak adamı diyecek zaten vs. vs. demeden çift terapisine gidin.
0
yemrem
(26.09.24)
feminaziler duyuruyu ele geçirmeye çalısıyor galiba. sen bunları dinleme.

problemin asıl kaynağı şu: "Ve en önemlisi bir süredir keyifsizim. Tükenmişlik"

bir erkeğin tükenmiş olmak, keyifsiz olmak gibi lüksü asla yoktur. silkelen ve kendine gel. biraz daha geç kalırsan kalıcı olarak çözülemez sorunlarınız.

edit: eski duyurularını da okudum. psikolojik rahatsızlığın var galiba. eşinden saygı görmen için iç sorunlarını çözmek zorundasın. biraz pısırık oldugun anlaşılıyor yazdıklarından. kadınların böyle erkeklere saygı duymadıklarını ilk defa duyuyor olamazsın
0
abelardo
(26.09.24)
xrated ülkede oy kullanan 25 milyon kadın var ve feminist olmayan bir kadın oy kullanmaz. beğenmeyen yallah Arabistana
0
titanyum22
(26.09.24)
Ise baslasin onun maasini da bakiciya verin. Boyle anlar
0
lapaz
(26.09.24)
Uzun yıllar çalışmış sonra da anne olup bir süre evde çocuk bakmış biri olarak erkeklerin bu dışarıda çalışıyorum yoruluyorum tükendim tribinden nefret ediyorum. Nedense hep erkekler tükeniyor hiç kadınların özellikle annelerin tükenme hakkı yok?
Kadın tükensin bakalım bir hafta da full time sen ilgilen çocukla.
Evde çocukla ilgilenmek kolay zannediyorlar herhalde biz de ofise gidip çalıştık hiç de zor değil sabah git akşam gel mis gibi. Ama annelik öyle mi yani kendine ait bir saniye vaktin yok.

Zavallı kadınlar ya hepimiz adına çok üzülüyorum. Biz bu erkolar gibi niye tükendim deyip çocuğu on dakika oyalamayı ebeveynlik göremiyoruz? tişörtümüzü atıp keyifsizim diyemiyoruz. :(
0
kaptan maydanoz
(26.09.24)
feministleri dinleme
taviz tavizi doğurur
daha sonra da bu adamın sınırları yok diye erkek yerine konmazsın.
0
nuisance2
(26.09.24)
(4)

ekg özellikli hangi apple watch

scudman1
4 serisinden itibaren her modelde ekg özelliği var sanırım. hangisini seçmeli? son çıkan 10'da da varmış ekg özelliği ve fiyatı 19k civarında.
4 serisinden itibaren her modelde ekg özelliği var sanırım. hangisini seçmeli? son çıkan 10'da da varmış ekg özelliği ve fiyatı 19k civarında.
0
scudman1
(24.09.24)
özel bir durumun hastaligin vs yoksa cok gereksiz. SE alirdim ben olsam (bende 9 var)
0
robert bosch
(24.09.24)
aslında özellikle ekg özelliği için almak istiyorum.
0
🌸scudman1
(24.09.24)
se'lerde yok. 10 pahalı geldiyse 9 alın. 8'ler pek bulunmuyordur sıfır olarak.
0
duguit
(24.09.24)
ben de 5 var galiba 4 te olabilir. Net bir şekilde kalp krizini farkedemez diye altını çiziyor. mesele eğer buysa. yeni modellerde de farklı olduğunu düşünmüyorum.
0
wallcan
(24.09.24)
(15)

Terapi seansini degistirememek ve yüksek lisans ders çakışması

encokbenisevinnolur
İki hafta sonra şöyle bir sorunum olacak.Yüksek lisansa başlıyorum ve bir dersim muhtemelen kısmen terapi seansimla cakisacak.Ders Salı 9.30-12.00 aralığında ve terapi seansim 12.00de. Okulla terapi ofisi arasında 1 saatlik toplu taşıma mesafesi var.Şimdi durumu şöyle bir düşününce sorun haline geti
İki hafta sonra şöyle bir sorunum olacak.

Yüksek lisansa başlıyorum ve bir dersim muhtemelen kısmen terapi seansimla cakisacak.

Ders Salı 9.30-12.00 aralığında ve terapi seansim 12.00de. Okulla terapi ofisi arasında 1 saatlik toplu taşıma mesafesi var.

Şimdi durumu şöyle bir düşününce sorun haline getiren şunlar:
1- Daha önce de gereklilik oluşan durumlar oldu terapistim kesinlikle seans saati değiştirmiyor. YL diye istisna yapacağını pek düşünmüyorum.
2- Mülakatta saatlerimi ayarlarım problem olmaz dedim, daha baştan hocaları da darlamak istemiyorum.
3- Çakışan dersin hocasına terapiye gittiğimi söylemek istemiyorum.

Aklima gelen olası çözümler:
1- Lisansta dersler programda yazdığı kadar uzun sürmüyordu, bir ihtimal erken biter yetişirim diye düşünüyorum, öyle mi oluyor yoksa okula göre değişir mi ne dersiniz? Programda 45 dakika ders 15 dakika mola gözüküyor da biz blok yapardık erken bitsin diye. Böyle olursa sorun kalmıyor.
2- Hocaya düzenli randevu gerektiren başka bir durumum olduğunu mu uydursam? Yalan olduğu için de ayıp geliyor ama bu son çare gibi.
3- önerileriniz?
0
encokbenisevinnolur
(23.09.24)
para verip hizmet aldığınız bir yerin zaruri bir gereklilikten dolayı çözüm bulmasını beklemek en doğal hakkınız. o tarafa biraz bastırmanız daha mantıklı. hocalarla bu muhabbete girmezdim.
0
awlmi
(23.09.24)
O nasıl terapiymiş yahu öyle. Bir kere gün saat belirledin diye ölene kadar öyle mi kalacakmış jxjsjsj

Artık mevcut saat uymuyor, başka saat belirleyelim deyince terapiyi bırakın mı diyor
0
jülsezar
(23.09.24)
Yüksek lisans saatleri, mevsimler, hava durumu, bir yılın 365 günden oluşması gibi kişinin kendi elinde olmayan konular hakkında, kendimizi ruhsal açıdan daha iyi hissetmek ve anlamak için gittiğimiz, üzerine para verdiğimiz ve profesyonel olarak hizmet aldığımız terapist esneklik gösteremiyorsa o terapistten aldığımız hizmeti birakmamiz gerekebilir.
0
sanguine
(23.09.24)
@jül, öyle demiyor da boşluğum olmadığı için yapabileceğim bir şey yok falan diyor, öyle demiş olması gibi oluyor aslında.

Şimdi bunu bırak başkasına başla olsa her şeyi baştan anlatmak gerekecek, o yuzden de böyle çözüm üretmeye çalışıyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.09.24)
3 senedir düzenli terapi alan biriyim, etrafımda da terapi alan çok insan var, psikoloji hakkında okur yazar çizerim araştırırım ama böyle bir terapist ilk kez duyuyorum.

Öncelikle hocalarınıza yalan söylemenize gerek yok, özelinizi açmanıza hiç gerek yok. İkinci olarak, terapistiniz saat ve gün değişikliğini nasıl bir yaklaşımla reddediyor? "Başka hiçbir boşluğum yok, seni de anlıyorum ama sadece bu gün ve bu saatte yapabiliriz" gibi mi açıklıyor kendisini, yoksa "Değişiklik yapamam, istersen buna uy, istemezsen başkasına git" gibi mi? Soruyorum çünkü gerçekten büyük bir saçmalık var ortada. İlk durum gibiyse, biraz anlaşılır olmakla birlikte, aktif bir danışan için uygun bir zaman dilimi yaratamayacak kadar meşgul olduğunu sanmıyorum hiçbir psikoloğun. En kötü senaryoda, zaman konusunda sizden daha esnek olan bir danışanıyla konuşup onun saatinde ve gününde sizi alır, değiş tokuş eder. İkinci durumsa zaten başka bir terapist aramaya başlayın.
0
@stubborn inferno
(23.09.24)
Ayrıca "Şimdi kim baştan anlatacak?" tutumu yüzünden yanlış bir terapiste saplanıp kalmak terapinin asıl amacını yok eder, boşuna kürek çekersiniz.

Bir psikoloğun sizi tanıma süreci yeni bir arkadaşın ya da yeni bir flörtün sizi tanıma süreci gibi işlemiyor, bu kişiler bu işin uzmanı ve objektif, faydacı, işlevsel olmak durumundalar. Elbette sizi tanımaya çalışacakları birkaç seans geçireceksiniz ama baştan sona hayat hikayenizi anlatmanıza gerek yok destek görmek için.

Yaklaşık iki senedir görüştüğüm saygıdeğer psikoloğuma ilk seansımızda "En baştan başlamak çok zor geliyor şu an" dediğimde bana "Sondan başla o zaman, bir de böyle deneyelim" demişti mesela. Ve şu an onun sayesinde mutlu ve stabil bir hayatım var. Yeniliklere kapalı olmayın, demem o ki.
0
@stubborn inferno
(23.09.24)
@stubborn: "Başka hiçbir boşluğum yok, seni de anlıyorum ama sadece bu gün ve bu saatte yapabiliriz" diyor.

Başlangıçta da boşluktan bağımsız olarak cok elzem bir durum olmadigi surece gün saat degistirmemeyi tercih ettigini belirtmisti. Gerekçesi de, aynı gün ve saatte olmasının kendine odaklanmakla ilgili faydalı olduğunu falan söylemişti diye hatırlıyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.09.24)
@stubborn: bu 8 yıldır 4. terapistim, ilk defa bundan hayatıma dair makul bir verim aldım, bırakmak istemediğim kendisi değil bu emek aslında, diğerleri kelimenin tam anlamıyla coptu ve aldigim sey terapi degilmis diye dusundum oyle diyeyim.
Ama dediğiniz de doğru yani olmazsa yuksek lisansı bırakacak değilim ve gelme o zaman tavrı olursa zaten gidecek bir şey yok demektir. Ben çözüm bulmaya çalışıyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.09.24)
Kendine odaklanma derken sizin kendinize odaklanmanız mı onun kendisine odaklanması mı?
0
@stubborn inferno
(23.09.24)
Benim o gün o saate odaklanmam anlamında, onu belirtmişti.
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.09.24)
Bıraksın allah aşkına, hayatınız zaten yoğun bir tempoda geçiyor, biyolojik saat mi bu haftanın aynı günü aynı saati olduğunda odağınız artacak?

Bir terapi sürecinde verim alıyorsanız eğer, terapist kadar, hatta terapistten ziyade sizin emeğiniz ve yatırımınız var. Siz iyi olmak istediğiniz için, hazır olduğunuz için ve açık olduğunuz için verim alıyorsunuz. Emin olun bu çizgide ilerleyip bir de iyi ve makul bir psikolog bulursanız bu süreçten de iyi bir terapi süreci olur sizin için.

Elbette son tahlilde sizin kararınız, ama şahsen ben yaşasaydım bu durumu, arkama bakmadan giderdim. Sonuçta ben bir hizmet alıyorum, karşılığında maddi manevi bir yatırım yapıyorum. Profesyonel olan tarafın benim değişen hayat koşullarıma uyumlanması gerek. Bu kadar temel ve basit bir şeyi yap(a)mıyorsa, güle güle.
0
@stubborn inferno
(23.09.24)
dostum sen terapiste degil, terapist sana uyacak. valla uyuz oldum birak o terapisti.

sakin derslerini ihmal etme. bu terapist de seni bagimsiz, kendine deger veren biri yapacagina kendine bagimli yapmis.
0
robert bosch
(23.09.24)
"Insani dertlere gark eden terapist"

:)
0
brkylmz
(24.09.24)
@brkylmz +1

vermeyin şu dolandırıcılara para mara ya. psikolojinin p sinden haberi var mı acaba
0
ala09
(24.09.24)
Haftalık seanslarla terapi yapan bir terapistin düzenli danışanları varsa programda gerçekten boşluk olmayabiliyor.

Siz mecbur olduğunuzu, dersin saatinin değişmeyeceğini söyleyin belki birkaç ay programda boşluk olana kadar iptal edilenlerin yerinde haftalık değişen saatlerle devam edersiniz.

Dolandırıcılık değil bu. Sonuçta tek hastası siz değilsiniz. Ama konuşun, ne yapacağınızı bilmediğinizi söyleyin birlikte yol arayın.
0
master of ceremonies
(25.09.24)
(4)

Tarihi geçmiş galeta yer misiniz?

duygusalatasi
Stt üzerinden 5 ay geçmiş. Renginde, kokusunda bir sıkıntı yok. Paketli halde bekliyordu. Bir tık daha sert olması dışında tadında da bir fark hissetmedim. Yesem sorun olmaz diye düşünüyorum. Ne dersiniz?
Stt üzerinden 5 ay geçmiş. Renginde, kokusunda bir sıkıntı yok. Paketli halde bekliyordu. Bir tık daha sert olması dışında tadında da bir fark hissetmedim. Yesem sorun olmaz diye düşünüyorum. Ne dersiniz?
0
duygusalatasi
(22.09.24)
babami bile tarihi gecmis olsa küflenmedigi, eksimedigi rengi degismedigi sürece yerim.

takilmayin böyle seylere :P
0
robert bosch
(22.09.24)
Yerim sorun olmaz, bazen o bayat gevşemiş şeyleri kemirip gevelemek daha güzel oluyor
0
grimavi
(22.09.24)
Ben stt konusunda takıntılı olduğum için yemem. İçime sinmez
0
rock n roll
(22.09.24)
Yerim tadı güzelse devam ederim
0
kisa
(22.09.24)
(10)

İkinci evi almak mantıklı mı?

dedeminhirkasi
Yatirim amaçlı yarısı kredili olacak şekilde almak mantıklı mı? Kiraya verip krediye de destek olacak. Olabildiğince yüksek kredi çekebilsem daha iyi tabi. Borsa altın vs hiç birisi kredi ile alınan ev kadar kazandırmıyor maalesef.
Yatirim amaçlı yarısı kredili olacak şekilde almak mantıklı mı? Kiraya verip krediye de destek olacak. Olabildiğince yüksek kredi çekebilsem daha iyi tabi. Borsa altın vs hiç birisi kredi ile alınan ev kadar kazandırmıyor maalesef.
0
dedeminhirkasi
(22.09.24)
:) borsa nasıl ev kadar kazandırmıyor ya. Sayas 5 yılda yüzde 8900 , embis yuzde 34.000, tetmt yüzde 7000 arttı. Bunun gibi 120 hisse var. Yani hisselerin 5 te biri. Borsa dendiğinde aklımıza sadece Tüpraş vs geliyorsa o başka. Evden yatirim falan olmaz.
0
deer hunter
(22.09.24)
ev yatırımı başka bir konu ama üstteki cevaba istinaden borsanın son 5 yılda kazandırdığını önümüzdeki 5 yılda kazandıracağı meçhul. Geçmiş 5 yıl ekonomi açısından negatif reel faizli tuhaf bir dönemdi.

Yatırımlık olarak ev yerine imkan varsa dükkan veya ofis öneririm.
0
biravekahve
(22.09.24)
evet ucuz kredi ile alınır ama kenardaki paranın tamamını peşinata bağlayacaksan diğer fırsatları kaçırmana sebep olduğundan ben çok büyük fırsat olmadıkça tercih etmem. kenardaki paranın max %50si peşinata yeterse belki.
0
awlmi
(22.09.24)
finansmani cok büyük kismini bankadan hallediyorsan mantikli yoksa daha iyi alternatifler var diye düsünüyorum.
0
robert bosch
(22.09.24)
ben bu planı hep çok mantıklı bulmuşumdur. kuzenim de aynı şeyi yaptı. hem kredinin yarısını kiracı ödedi hem de senin ödediğin kredinin değeri artık her gün daha da düşmüş olacağından çok kolay üstesinden gelinir. seneye bile aylık ödediğin kredi çerez gibi gelebilir yani (azıcık abartalım)
0
neira
(22.09.24)
3-4 sene önceki ortamla, şimdi ki ortam aynı değil.

Ne ev fiyatları aynı, ne doların gerçek fiyatında olmaması aynı ne de kiracıların durumu aynı. Şu ortamda kiralama için ev alınmaz.

NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.09.24)
Şimdi insanlar diyecek ki konutun getirisi mevduatın altında kalıyor, reel olarak fiyatlar düşüşte, kiracı işi sorunlu vs. Haklılar.

Öte taraftan bu soruları sorup konuştuğumuza göre profesyonel yatırımcı değiliz. Hisse senedi short edip, çapraz paritelerden para yapacak durumda değiliz. Bazı kağıtlar TL'deki erimenin, pandeminin de etkisiyle evet coşturdu. Peki kaç kişi bu işten zengin oldu veya doğru düzgün para kazanabildi? Böyle bir dönem acaba tekrar gelir mi? Konutun getirisi belki diğer varlıklara göre daha düşük olsa da kafan rahat ediyor. Elindeki paranın miktarını artırmak çok iyi bir beceri ama harcamadan yerinde tutmak da başka bir beceri. Bunları herkes yapamıyor.

1- Farklı finansal varlıklarda parayı tırtıklama durumu oluyor. "Bu ay çok sıkıştım, tatile gidiyoruz şuradan biraz bozdurayım da sonra yerine eklerim". (Ekleyemedi)

2- Konut fiyatları TL bazında nominal de olsa artıyor. Reel veya döviz olarak düşüşler zaman zaman oluyordur ancak kaçımız dolar kazanıyoruz veya hali hazırda enflasyona karşı değer kazanan bir yatırımımız var da konutu beğenmiyoruz?

3- Yatırım yaptıysan herşeyden önce güveneceksin, kafan rahat olacak. Kaç kişi 3-4M TL parayı gözü kapalı borsaya gömebilir? Gündüz bir bakıyorsun saçma sapan bir açıklama sonrası borsa tepetaklak. Borsada kazanç/işlem vergisi haberlerini hatırlayın. İnsanın siniri bozuluyor. Bu boş açıklamlara gerek var mıydı? Bugün unutuldu.

Sonuç olarak konut yatırımı mantıklı ancak bazı şartlarla:

1- Yatırım olarak alınacak ev(ler) 1+1 olursa bence daha iyi. Kiracı sirkülasyonu daha yüksek, kiracılı da olsa satışı daha kolay (yatırım için tercih ediliyor), prim yapıyor.

2- Kiracıya her ihtimale karşı taahhütname imzalatılmalı ancak işin insani boyutu unutulmamalı. Kira bedelinin bölge rayiçleri kadar olmasa da ona yakın bir bölgede tutulması sağlanmalı. Karşılıklı hakkaniyet bunu gerektirir.

3- Kira getirisinin krediyi karşılama gibi bir avantajı var. Her sene konuta yaptığın yatırım daha da düşüyor. Uzun vadeli kredinin bitişini bekleme şartıyla belki evin yarısı veya 2/3 maliyetine o konutun sahibi olabiliyorsun. Kredi imkanları daraldı ama yine de bir noktada kredi-kira başa baş noktasına gelecek, bir noktada da kira>kredi olacak. İşte o noktada evin maliyetini düşürmeye başlıyorsun.

4- Uzun vade aylık düzenli nakit akışı imkanı oluyor. Borsada temettüler 6 ayda bir verilirse iyi diyoruz. Altında bu imkan hiç yok.
0
Lethe
(23.09.24)
eksisozluk.com

alınır
0
nuisance2
(23.09.24)
Öncelikle yazacaklarım, kişisel görüşlerimdir. Yatırım tavsiyesi değildir!

Herkesin kafasında 0,69-0,79 döneminde ev alanların hikayeleri var. Ancak ortam: o ortam değil. Buna dikkat edin!

* Öncelikle ev kredileri çok yüksek.
* Kiralar ve kiralama kanunları çok sıkıntılı. Sulh hukuk mahkemeleri doldu, taşıyor. En küçük dava 4-5 sene sürüyor.
* Önümüzdeki dönemde büyük bir işsizlik ve resesyon geliyor. Şu anda "ne güzel, çok yüksekten kiraya verdim" diyenler, kira alamayacak + üstteki maddeden dolayı 4-5 sene kiracısını evden çıkaramayacak.
* Ayrıca ev fiyatları hala yüksek + dövizin fiyatı olması gerekenden çok düşük. Şu an 100bin dolarlık bir evin gerçek değeri aslında 50bin dolar. 4-5 ay içinde devalüasyon olursa, evi 2 katına almış olacaksınız.
* Ayrıca kesinlikle topraktan ev almayın veya işinizi çok sağlama bağlayın. Önümüzdeki süreçte başlanıpta, tamamlanmayan çok proje olacak.
* Oldu ki bir durum oldu, aldığınız evi satmaya çalıştınız. Uzun bir süre evinizi satamayacaksınız. Şu ortamda 5-10 milyon verip, ev alabilecek insan sayısı çok az. Emlak cazipliğini yitiriyor. Krediler düşse, bu seferde miktar çok artıyor. İnsanlar taksitli de olsa 15-20 milyonu ödeyemeyecekler.
vs. vs.

Daha bir çok nedenden dolayı, oturacak eviniz yoksa, kiradaysanız ev alınır. Oturacağınız evi biraz pahalı almanızın bir zararı olmaz. Ancak yatırım için, uzun bir süre ev alınmaz!

Bunlar benim öngörülerim. Yarın tam tersi de olabilir. Piyasa çok değişken. Kendi kararınızı kendiniz verin. Yatırım tavsiyesi değildir!

.
0
kartallar yuksek ucar
(23.09.24)
@kartallar uzun uzun yazmış. Ben kısa yazayım eski Türkiye nüfusu genç, yüzü batıya dönük, arada teklese de işleyen bir demokrasiye sahip bir ülke idi. O dönemdeki emlak artışlarının bkr daha yaşanmasına imkan yok.
0
parka
(23.09.24)
(8)

Hangisi sizce daha cok gorulmeye deger, 1 sansiniz olsa?

tuborg yesili
Panama mi, Sri lanka mi?
Panama mi, Sri lanka mi?
0
tuborg yesili
(20.09.24)
Sri Lanka.
0
Amaranta ursula
(20.09.24)
Panama ile alakalı hiç bilgim yok ne görülür ne yapılır, bi kanal için mi gidicem derim. hadi yarın gidiyoruz deseler sri lanka derim ama araştırıp bakmak lazım.
0
Bruce
(20.09.24)
Sri Lanka
0
EXXE01
(21.09.24)
Sri lanka
0
robert bosch
(21.09.24)
Sri lanka
0
diyecevaplandı
(21.09.24)
sri lanka cok guzel diyolla
0
baldur2
(21.09.24)
panama'yı bilmiyorum ama sri lanka'ya giden bi arkadaşım vardı geçenlerde, çok kötü, gidilmez diyordu.
0
tabudeviren
(21.09.24)
Panama da yapabilecegin atraksiyonlar blraz az,iki okyanus turu,biraz yagmur ormanı,yakındaki bir kaç güzel ada.

Sri lanka bu zaman için biraz fala yagmur alır ama güzel ülkedir.yeterince tanıtım yapmadıkları,ekenomileri düşük olduğu için çok popüler bir destinasyon değil ama gormeye değer bir yerdir.özellikle yılbaşı sonrasında subat mart gibi.

Ikisi arasinda bir ayrimda sri lanka derim.bunu disinda her yerin kendine has guzellikleri var.fazladan gordugun her yer seni zenginlestirir.
0
duptıs
(21.09.24)
(7)

Ne Var Ne Yok?

rock n roll
Nasıl geçti gününüz?Hafta sonu ne yapacaksınız? :)
Nasıl geçti gününüz?

Hafta sonu ne yapacaksınız? :)
0
rock n roll
(20.09.24)
Hava serinledi balkanlar yurdumuza giriş yaptı mis gibi oldu. yazın izlediğimi, okuduğumu anlamıyordum kafam almıyordu öyle duruyordum. Bu hafta izlemek isteyip izleyemediğim roy andersson filmlerine başlayacam. Benim gibi merak edip yeni başlayanlara adamın ne yapmaya nasıl yapmaya çalıştığını anlamak için "being a human person" belgeselini izleyip ardından filmlerini öneririm.
0
grimavi
(20.09.24)
Hastaydım ama toparladım. Yarın sodom konseri var ona gideceğiz
0
kisa
(20.09.24)
berbat geçti.

okuldan bir kızla date'e çıktım, o esnada da aşık olduğum kızla denk geldik. hafif gülümseyerek selam verdi, tüm dengem bozuldu, modum düştü. date'e çıktığım kız da mevzuyu anlayıp sana bol şanslar dedi gitti.

haftasonu kendimi kaybedene kadar içmeyi düşünüyorum.
0
NowWeAreFree
(20.09.24)
Asiri yogun bi haftaydi. Sabah helsinkiye gidiyorum. Yeni yerler kesfetmenin heyecani var ustumde.
0
dedim ben sana
(21.09.24)
eski bir arkadaşımla buluştum.

toyota bakıyorum, galiba aşık oldum. yarın da toyota bakacağım. gözüm galatasaray’da. yarın bir arkadaşım evleniyor, yaka paça düğüne götürülüyorum. evlenmek istemedikçe aday adayı arayışında bir arkadaş grubum var :D hayırlısı. galatasaray kazansın, toyota da benim olsun. hafta sonundan bi beklentim yok bunlar dışında.

ha bi de lütfen erkenden uyanayım. sonra pazartesi zor oluyor :(
0
baldan kaymak
(21.09.24)
Yolculukla gecti. Memlekete geldim. Yarin dügün var pazar günü de geri dönüs…

@baldan kaymak, ayni dügün mü yoksa hehe
0
robert bosch
(21.09.24)
@robert bosch memleketiniz istanbulsa belki :D

şahsen bu sefer hangi hatunu bana düşünüyorlar, tek bir hatun olsa bari 3-5 taneyle uğraşacak kafada değilim. eski sevgilimde gelicek salak salak konuşmaya çalışacak. gs kazansın, temiz içip evimize dönelim kafasındayım.
0
baldan kaymak
(21.09.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.