Giriş
(11)

Tarih Okumaya Nereden Başlamalı

2007
Özellikle Osmanlı'ya ön yargım var biraz ve bunu kırmak istiyorum. İlber Ortaylı'nın kitapları uygun geliyor. Mümkünse radikal Osmanlı'cı olmayan düzgün okumalar yapabileceğim yazar ve kitap tavsiyesi istiyorum. Selamlar...
Özellikle Osmanlı'ya ön yargım var biraz ve bunu kırmak istiyorum. İlber Ortaylı'nın kitapları uygun geliyor. Mümkünse radikal Osmanlı'cı olmayan düzgün okumalar yapabileceğim yazar ve kitap tavsiyesi istiyorum.

Selamlar...
0
2007
(05.06.20)
siyasi tarih olarak caroline finkel ın kitabından başlayabilirsiniz. devamında inalcık ın devleti aliyye serisi. şahsi kanaatim ilber ortaylıya hiç bulaşmayın.
0
dmrkprn
(05.06.20)
hemen "alphonse de lamartine - osmanlı tarihi" okumaya başla
0
dafuq
(05.06.20)
Cemal Kafadar'ın yazdıklarına da bir göz atabilirsiniz.
0
stronzo
(05.06.20)
Temel anlamda devlet yapısını öğrenmek için Halil İnalcık kitapları;
Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)
Osmanlı ve Avrupa & Osmanlı Devleti'nin Avrupa Tarihindeki Yeri
Osmanlı’da Devlet, Hukuk ve Adalet

Türkiye'nin Düzeni Dün Bugün Yarın-Doğan Avcıoğlu

Osmanlıda dini zümreler ve islam ile ilgili olarak Ahmet Yaşar Ocak, Haşim Şahin,Ömer Lütfi Barkan
Türkler, Türkiye ve İslam
Babailer İsyanı (Aleviliğin Tarihsel Altyapısı)
Ortaçağ Anadolusu'nda İki Büyük Yerleşimci/Kolonizatör Derviş Dede Garkın ve Emirci Sultan & Vefaiyye ve Yeseviyye Gerçeği
Dervişler, Fakihler, Gaziler / Erken Osmanlı Döneminde Dini Zümreler (1300-1400)
0
sealth
(05.06.20)
Tarih okumaya spesifik alanla başlanmaz. Önce bir dünya tarihi (daha doğrusu insanlık tarihi) okunur, genel hatlarıyla kurumlar ve olaylar anlaşılır, daha sonra yoğunlaşılır. Geç dönem ortaçağ okurken feodal sistemi anlayabilmek için Romanin çöküşünü bilmeniz gerekir. Henri pirenne'in dediği gibi "Muhammed olmadan Şarlman olmazdı"

Chris harmann halkların Dünya tarihi veya alaettin şenel'in kemirgenlerden sömürgenlere insanlık tarihi'ni okuyabilirsiniz. Sanırım bir dünya tarihi vardı vardı MCneill olmalı, o da öneriliyor epey. Alaettin şenel'in kitabı ilk 200 sayfa tamamen evrime odaklandığı için sikilabilirsiniz. Paleolitik çağlardan başlayın.
0
banagazozalnuri
(05.06.20)
Kimi okursanız okuyun yazarın bakış açısıyla sınırlı kalacaksınız. Onun yerine vakanüvistlerin yazdığı eserleri okuyun. Kendi kararınızı kendiniz verin.

edit: Alttatki cevap çok doğru. Vakanüvist okumak tarafsızlıktan uzak olacaktır. Son okudugum tarihi kitaplar o zamanlarda yaşamış kişilerin anılarıydı. Etkisinde kalmış olmalıyım ki tavsiyede bulunmuşum.
0
karahan01
(05.06.20)
Vakanuvis okumak mı? Vakanuvis saray tarihcisidir, dünyada objektif bilgi edinilebilecek son insanlardir. Tarihçiler birincil kaynak olarak vakanuvis okur ancak mümkün mertebe başka kaynaklarla karıştırır analiz eder belli bir süzgeçten geçirir. Vakanuvis oku demek evde kendi uçak motorunu kendin yap demek gibi bir şey. Kaldı ki vakanuvislerden kaçının eserleri Türkçe'ye çevrilmiştir? Osmanlı'dan bağımsız söylüyorum. Birincil kaynak okursanız tarihçi olursunuz zaten. Baştan sona yanlış.
0
banagazozalnuri
(05.06.20)
ilber ortaylı kesinlikle önermem başlangıç için (sonrası için de önermem) asıl alanı rus tarihi olduğu için sürekli rusya ile ilişkiler üzerinden açıklamaya çalışır.

kuruluş dönemi için halil inalcık olabilir ama inalcık dikkatli okunmalı, resmi tarihe fazla bağlı bir insan. yine de devleti aliyye kitabının 1. cildi iyidir kuruluş konusunda.
0
ala09
(05.06.20)
Değerli yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim...
0
🌸2007
(05.06.20)
Diğer arkadaşlar güzel öneriler vermiş Ben de spesifik bir konudan önce genel bir tarih okumasının daha çok zevk vereceğini düşünüyorum. yukarıda yazılan "Kemirgenden Sömürgene" kitabı bu konuda doyurucu olacaktır. Bunun yanında özellikle Osmanlı ile ilgili önyargımı kırmak istiyorum sözünüz üzerine Emrah Safa Gürkan'ın "Bunu Herkes Bilir" kitabını tavsiye ederim. Az çok tahmin ettiğim Osmanlı ile ilgili olumsuz düşüncelerinizin sebebi olan konularda neden böyle olduğu hakkında hemen hemen aklımıza gelen her şeyi cevaplamış veya daha detay cevaplar için yol göstermiş. İyi okumalar.
0
road_tanker
(05.06.20)
X'in tarihi, şeklinde kitaplar var, sadece devletler krallar falan okumak istemezseniz. Paranın tarihi var mesela, vb.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.20)
(11)

canlılık nasıl oluştu

ilkot
Herkese merhaba,Soru başlıkta aslında, biraz araştırdım, youtube'dan izledim ama bunun yeterli gelmediğini düşünüyorum. Bu konu hakkında çalışan, öğrenen-öğreten arkadaşlar varsa kaynak konusunda yardımcı olabilirler mi?Bahsettiğim gaz ve toz bulutundan sonra ne oldu da bir bakteri, hücre oluştu?Teo
Herkese merhaba,

Soru başlıkta aslında, biraz araştırdım, youtube'dan izledim ama bunun yeterli gelmediğini düşünüyorum.

Bu konu hakkında çalışan, öğrenen-öğreten arkadaşlar varsa kaynak konusunda yardımcı olabilirler mi?

Bahsettiğim gaz ve toz bulutundan sonra ne oldu da bir bakteri, hücre oluştu?
Teoriler, geyikler serbest:)
0
ilkot
(10.04.20)
Biz bunun geyiğini aylardır yapıyoruz,halen ikna edemedim bizimkileri , ben kimyasal çorba teorisini savunuyorum, onlar büyülü çubuk teorisini :)

ama şu korona geçsin, buluşup tatlı tatlı tartışırız topluca :)
0
masseter
(10.04.20)
@kederle ızdırapla ben arkadaş oldum;
hücreler nasıl oluştu? en başa daha geriye gidelim! :)
0
🌸ilkot
(10.04.20)
Protein, rna, dna, hücre
0
rewlack
(10.04.20)
www.youtube.com

ama önce yuval noah harari kitaplarını okumanı tavsiye ederim. onları okuduktan sonra bu videoyu izlemiştim, biraz basit gelmişti.
0
MtKrt
(10.04.20)
Abiyogenez kuramını bi araştır, Evrim teorisi canlılığın evrimini açıklarken Abiyogenez kuramı cansızlıktan canlılığa nasıl geçildiğini açıklar. Yanında Miller-Urey deneyine de bakarsan az çok bir şeyler şekillenir.
0
angelus
(10.04.20)
Canlılık ile cansızlık arasında makro ölçekte pek bir fark yoktur. Bir kum tanesini oluşturan parçacıkların mekaniği nasıl işliyorsa, bir hücreyi oluşturan parçacıkların mekaniği biraz daha karmaşık işliyor hepsi bu. Aslında evreni matematiğin bir formu olarak görürseniz, canlılığın cansızlığa kıyasla öyle çok da matah bir şey olmadığını anlarsınız.
Anlaşılabilir olması için futboldan örnek vereyim:

10 milyon insanın bulunduğu bir gruptan Sabri Sarıoğlu vasatlığında birden fazla futbolcunun çıkması mümkün. Ama Lionel Messi gibi bir futbolcu çıkması için grubun üye sayısını 100 milyona, belki de 1 milyara çıkarmanız gerekir.
Yani kümenin eleman sayısı arttıkça kompleks yapılar bir şekilde kendine yer bulabiliyor. Bir yapı ne kadar basitse kendine yer bulma ihtimali de o kadar artıyor. Atom altı parçacıkların işleyiş biçiminden çıkan sonuç, birazcık bu.
0
fobfilm
(10.04.20)
@fobfilm:

kendisini kopyalayabilen ve dolayısıyla üreyebilen bir varlık ile bir kum tanesi arasındaki fark sadece popülasyon mudur? savınıza soru olarak yeterince cansız(kendini kopyalayamayan, üreyemeyen) molekül, atom(ismine ne derseniz) oluşunca canlılık oluşur mu?

'biraz daha karmaşık' olarak tanımladığınız şey şu an yaşadığımız hayat. anlam verme, düşünebilme, merak etme şu an bildiğimiz 'hayat'ın limit noktası. kişisel fikrim milyarlarca yıl önce bundan daha garip bir şey gerçekleştiği, sizin savınızı da duymak isterim.
0
🌸ilkot
(10.04.20)
@ilkot Verdiğim örnek biraz yanlış anlaşıldı sanırım.
Tekrardan şöyle örneklendireyim: Bir hücrenin oluşması için işlemesi gereken mekaniği sağlayan atomların bir araya gelme ihtimali % 0000000000,1 ise 10 olasılığın mümkün olduğu bir evrende hücrenin oluşması neredeyse imkansızdır ama 1000000000000000000000 olasılığın mümkün olduğu bir evrende o hücrenin oluşması neredeyse kesindir.

Farkındaysan karmaşık yapılı varlıklardan daha basit yapılı varlıklara doğru oldukça yumuşak geçişler var. Kopyalanmayı başarabilen virüsler sence nanometre ölçeğindeki bir kum tanesine mi daha çok benzer yoksa virüsle aynı sınıfta gördüğün insana mı?

Sen eğer bir kum tanesinin su molekülünden farklı olmasını "milyarlarca yıl önce bundan daha garip bir şey gerçekleşti" diye açıklamıyorsan, hücreyi neden daha garip bir şeyle açıklamaya çalışıyorsun anlamadım? Evren o kadar devasa ve karmaşık ki bazı ölçeklerde insan hayatı dediğin "çok karmaşık" yapının, bir kum tanesi kadar etkisi yok. Hatta dünya gezegeninin tamamının bile...
0
fobfilm
(10.04.20)
Jeremy England isimli bir akademisyenin bu konuda bir teorisi var. Ben de kendisinden Dan Brown'ın Başlangıç kitabı vasıtası ile haberdar olmuştum. hah tamam buymuş dedirtecek bir şey değil tabi ama okumak istersiniz belki diye aşağıya kısa bir özet içeren link veriyorum.

www.sciencefocus.com
0
road_tanker
(10.04.20)
tr.wikipedia.org
"İndirgenemez karmaşıklık" konusunu araştır.
ilk bakterinin oluşması ve ordan sadece doğal seleksiyonla insana kadar evrimleşmek için, ayrıca milyonlarca farklı canlıdaki milyarlarca farklı mekanizmanın evrimleşmesi için, gezegende toplam muhtemelen trilyonlarca "İndirgenemez karmaşıklık" makeniazmasının gerçekleşmesini beklemeniz gerekiyor.

doğal seleksiyon her zaman rastgeledir. rastgele değişimler en az atıyorum 5k dna baz değişimi gerektiren değişikleri gerçekleştiremez. yeni bir mekanizma için atgıyorum 50 kere ard arda rastgele dna değişimi gerekir. bu gerçekleşse bile sadece 50. adımda doğal seleksiyon avantajı verir canlıya. diğer 49 adımdaki değişikliğe sahip canlıların doğal seleksiyonla seçilmesinin mantıklı bir izahı yok. bu adımları tek tek açıklayacak değişimler gösterilemedi.
sadece yaratıcıya inanmak gibi ispatsız evrime inanıyor insanlar.
çünkü bilimsel açıdan başka izahımız yok.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.04.20)
one strange rock diye bir belgesel serisi var, çok güzel. görseller de olağanüstü, sorularının cevaplarını bulabilirsin orada.
0
lolita
(10.04.20)
(3)

Millenium Puzzle

fiddler s green
90'ların sonunda gazeteler bir puzzle verdiler. bütün parçaları fosforlu yeşil, resimsiz 1000 parça mıydı neydi. böyle bir düzlem üzerine tüm parçaları yerleştirmeniz lazımdı. imkansız puzzle diyorlardı. hatta rivayetlere göre 2000'e kadar çözen ilk kişiye çok büyük ödül vardı. neydi onun adı, bir d
90'ların sonunda gazeteler bir puzzle verdiler. bütün parçaları fosforlu yeşil, resimsiz 1000 parça mıydı neydi. böyle bir düzlem üzerine tüm parçaları yerleştirmeniz lazımdı. imkansız puzzle diyorlardı. hatta rivayetlere göre 2000'e kadar çözen ilk kişiye çok büyük ödül vardı. neydi onun adı, bir de hayrına bulabilirseniz resmi?
0
fiddler s green
(07.04.20)
şu mu acaba? www.reddit.com

bir de bunu buldum ararken : www.etsy.com
0
inheritance
(07.04.20)
Sabah gazetesi eternity diye bir puzzle verdi diye hatırlıyorum. Hatta çözene ödül verilecek diyorlardı. Bir grup matematikçi bilgisayar yardımız ile çözmüştü sonradan.
0
road_tanker
(07.04.20)
@inheritance bu değilmiş ama teşekkür ederim.

@road_tanker aynen bu eternity'miş.

çok teşekkürler.
0
🌸fiddler s green
(10.04.20)
(8)

birinin sizinle ilgilenmediğini nasıl anlıyorsunuz?

iliana
mesela sizin sorularınıza cevap verip, size ayrıca soru sormazsa ilgilenmiyor diye mi düşünürsünüz, yoksa bu anlamı çıkarmak için yetersiz mi? yeni tanıştığınız bir insanı düşünün.
mesela sizin sorularınıza cevap verip, size ayrıca soru sormazsa ilgilenmiyor diye mi düşünürsünüz, yoksa bu anlamı çıkarmak için yetersiz mi? yeni tanıştığınız bir insanı düşünün.
0
iliana
(05.12.19)
bu önemli bir nokta, evet. ilgi duyan insan tanımak ister, tanımak için de soru sorar. soru sormayan insan da bir şeyler anlatır, amaç iletişimde kalmaktır. ikisi de yoksa ya samimi ilgi duymuyordur ya da sosyal becerileri hiç gelişmemiştir ki bu da çok seyrek olur, genelde ilgisi olmadığına yorarım.
0
Bruce
(05.12.19)
@bruce sevgilisi olduğunu gösterir mi bu peki, ya da biraz daha üstüne gitmek gerekir mi, belki kötü bir günündeydi filan...
0
🌸iliana
(05.12.19)
sevgilisi olduğunu göstermez nasıl göstersin ki, sevgilisi olanlar da birilerine ilgi duyabiliyor. çok basit bir refleksten bahsediyoruz neticede, ancak bu durum devam ederse o zaman kendini baskılıyor denebilir.
kötü gününde olabilir, tek bir seferden bahsediyorsan üstüne git tabii. ama birden fazla kes ilgisiz kaldıysa beğenmemiş olma ihtimali fazla derim ben.
0
Bruce
(05.12.19)
Sen yazmadan yazmıyorsa, sen ona sürekli bir şeyler soruyorsan ve o sormuyorsa ilgilenmiyordur. Yapmamasını çok istediğim biri bunu bana yapıyordu. Sonradan benimle ilgilenmediğini kendi ağzından duydum. Sorry :(
0
eazy
(05.12.19)
İlgilendiğini anlamıyorsan ilgilenmiyordur.
0
stavro
(05.12.19)
Stavro'ya katılıyorum. Bu somut bir şey değil bir his meselesi. Anlaşılıyor. İlgilendiğinden şüphe ediyorsan kesinlikle ilgilenmiyordur.
0
roket adam
(06.12.19)
Ben de "acaba ilgilenmiyor mu ya?" diye düşünüyorsanız, ilgilenmiyordur fikrindeyim.
0
sopiro
(06.12.19)
Kesinlikle soru sormuyorsa veya sohbeti uzatmıyor ise benim ile ilgilenmediğini düşünürüm.
0
road_tanker
(08.12.19)
(23)

erkekler iltifat almaktan hoslanir mi//hatirladiginiz iltifatlar

songforsomeone
Dun reddit'te denk geldigim icin bir de buraya sormak istedim, tartisma su sekilde; kadinlar ozellikle birbirlerine ve erkekler de kadinlara siklikla iltifat ediyorlar, giyimleri, dis gorunusleri vs. uzerinden. Ancak erkeklere genellikle iltifat edilmiyor. Ve tartismada erkeklerin geneli iltifat ald
Dun reddit'te denk geldigim icin bir de buraya sormak istedim, tartisma su sekilde; kadinlar ozellikle birbirlerine ve erkekler de kadinlara siklikla iltifat ediyorlar, giyimleri, dis gorunusleri vs. uzerinden. Ancak erkeklere genellikle iltifat edilmiyor. Ve tartismada erkeklerin geneli iltifat aldiklarinda cok mutlu olduklarini ve mutlaka, eskiden olmus olsa bile, o iltifati hatirladiklarini soyluyorlardi.

siz ne dusunuyorsunuz? erkeklere gercekten nadiren mi iltifat ediliyor?
bu sekilde aldiginiz, hatirladiginiz ve cok hosunuza giden iltifat var mi?

ikinci olarak tartismanin bir diger boyutu vardi; kadinlar genellikle dis gorunusleri uzerine iltifat alirken erkekler genellikle karakterleri ya da basarilari uzerine aliyorlar. bu konuda da varsa dusuncelerinizi merak ediyorum.

sevgiler.
0
songforsomeone
(05.12.19)
annemden başka güzel söz söyleyen olmadı :(
0
bobinhoo
(05.12.19)
katılıyorum. "Genelde" arkadaşlıkta da ilişkilerde de erkekler iltifat ve hediye almayan(alınmayan), daha az alan taraf. Alsa mutlu da olur tabii. Ama içtenlikle o an söylenmiş bir şeyden bahsediyorum. Gerçi kimisi dış görünüşüyle ilgili iltifat alsa (yalan olduğunu bilse de) sevinebilir.

İkinci söylediğiniz kötü aslında. Kadın ve erkeklere bakış açısını yansıtmış oluyor ve bence iki türlü de olabilmeli. Bir kadının karakterine iltifat edebilmeliyiz, erkeğin görünüşüne edebilmeliyiz vs. Ama diğer faktörler de geçerli şimdi çirkin bir adamın/kadının karakterine iltifat etmek farklı, güzel (ve öyle olduğunu bilen) birinin karakterine iltifat etmek ona farklı hissettirir.

insan ilişkileri çok karmaşık, ama özet olarak erkekler hoşlanır tabii. Ben 5 yıl önce falan sevgilime hep bir şeyler yapıp hediye alıp karşılık almamaktan yakınıyordum, ona söyleyemiyordum tabii. Sonra tam tersi beni çok düşünen hediyeler alan iltifatlar eden bir sevgilim olmuştu. Bu sefer de o fazla gelmişti :D
0
nhk ni youkosu
(05.12.19)
tr'de çok çalışman lazım kılık, kıyafet, body vs. böyle vakko reklamındaki erkek olman lazım.
standart görünümümle eu'da baya iltifat alıyorum özellikle giyimime baya comment yapıyorlar.
insan bi ben neymişim be moduna giriyor.
geçen yurtdışına çıktığımda bir barda iş konuşuyoruz 2 kişi bir kişide barda mingle olmak ile meşgul. 2 saat sonra falan bizim party boy geldi biz hala iş konuşuyoruz şöyle dedi,
'i cant understand you dddkd. these three girls checking you for at least 2 hours you did not even notice them because of your precious the business talk'
sanırım iltifat sayılır.
0
dedim dedim de kime dedim
(05.12.19)
öncelikle, yaşlı/yetişkin/genç erkeklerde yalnızlık, sosyal izolasyon, bunlar çok yaygın. adam günlerce kimseyle iş dışında konuşmadan yaşıyor ve gayet normal görülüyor. şaka vardı isa'nın asıl mucizesi 33 yaşında bir erkek olup 12 yakın arkadaşı olmasıdır diye.

kadınlar ise böyle değil. onlara ilgi gösteren, onlarla vakit geçirmek isteyen birileri mutlaka oluyor.

yakın arkadaş da olsalar yetişkin erkeklerin birbirine iltifat etmesi son derece nadir bir durum. kadınlar zaten erkeklere iltifat etmek için hiçbir nedenleri yok. erkek onların egosunu doyurmalı kadınlara göre. o doyurmazsa başka erkeğe geçiyorlar. yalnızlıkla birleşince evet bir erkek okadar az iltifat alıyor ki.

ikinci boyut da doğru. memeli canlıların neredeyse tamamı gibi eş seçiminde SEÇİCİ olan taraf kadın; SEÇİLEN taraf erkek. medya, sanat, spor, siyaset, her alanda öne çıkan erkek kadınların da beğendiği erkek oluyor. ilhan mansız, tayyip erdoğan, kıvanç tatlıtuğ mesela :)

erkekler bile birbirine, hiç tasvip etmediğim biçimde, "sap", diye hakaret ediyor; en kötü ortama "sosis partisi" diyor. niye çünkü kadın yoksa kötüdür bir kişi veya ortam.

bu yüzden kadınların "bir şey" yapmasına gerek yok. erkeklerin ise karakter ve başarı ile öne çıkmak için çok uğraşması lazım.

hatırladığım iltifat olmaz olur mu? güzel, vücut hatlarımı öne çıkaran bir takım elbise giymiştim ve eski sevgilimin olduğu ortama gitmiştim. "bu sana yakışıyor, bilerek yapıyorsun :)" demişti.
0
inekadam
(05.12.19)
@inekadam,
bu duyuru altinda bu tartismaya girmeyecegim ama erkeklerin yalnizligi ve sosyal izolasyonu konusuna tamamen katiliyorum.

ancak nedeninin farkli oldugunu dusunuyorum; feminizm fazlasiyla tepki goren bir konu ancak gercekten ataerkil duzen erkeklerin duygulari hakkinda konusmasini, duygusal olabilmelerini, iltifat aldiklarinda mutlu olabileceklerini vs. yok sayan bir duzen, erkekler de bu duzen icerisinde kadinlarin kurduklari gibi yakin, guvenli ve gercek iliskiler kurmaktan uzaklasmis durumdalar.

kadinlarin mutlaka birbirlerini destekleyecekleri bir arkadas ortami varken, erkeklerde bunu cok nadiren goruyoruz. cok yakin erkek arkadasliklarda bile konular hep yuzeysel kaliyor, gercek bir destek olma goremiyoruz. sevgilisiyle ayrilan adam arkadaslariyla icmeye gidip kafa dagitirken, kadinlar ayni sey icin icmeye gittiklerinde daha derin paylasimlarda bulunup, birbirlerini guclendirebiliyorlar, duygularini acmak icin birbirlerine ortam yaratiyorlar.

kisacasi, ataerkil duzen, erkekleri 'duyugsal, yardim ihtiyaci olabilecek' olarak nitelendirmekten fazlasiyla imtina ettigi icin erkekler yakin iliski kuramiyor. bu nedenle feminizm epey onemli bir kavram. bunun bir sonucu olarak da, kadinlarin ozellikle birbirlerine iltifat etmelerinin bir nedeni de 'duygularini ifade eden' cins/tur olarak gorulmeleri, ama erkeklerin boyle kabul edilmemeleri.

iste bu nedenle kadinlar mesela ayriliklari kolay atlatiyor deniyor ancak nedeni aslinda yakin iliskileri sayesinde, guvenli ortamlarda kendilerini ifade etmelerinin ve destek almalarinin daha erisilebilir olmasi.
0
🌸songforsomeone
(05.12.19)
erkekler doğuştan otizm spektrumunda daha ileride. anne karnından itibaren :)

bir de erkekler duygularını ifade edince kadınlar beğenmiyor. erkeğim beni taşımalı, erkek dediğin kodu mu oturtur falan hep kadınların olayı, erkekler ağlamaz kadın lafı.

ataerki dediğiniz şey kadınların tercihi yani. erkekler sırf kadınların daha çok olduğu diskoya girmek için bile para vermeye razı. konuşmayı sevişmeyi geçtim. kadınlar istemese on gün sonra biter atası da erkisi de. ama kadınlar böyle seviyor :)
0
inekadam
(05.12.19)
songforsomeone, dediklerinize katılıyorum bence de öyle. Erkekler de daha rahatça duygularını açabilmeli ve şu anki davranışların bir çoğu öğrenilmiş şeyler. Fakat bir yandan da içten içe bunun cinsiyet özellikleriyle ilgili olduğunu düşünüyorum nedense. Hani kadınlar anlık olarak daha yakın ilişkiler kuruyor ama nedense hiçbir kadın arkadaşımın çok uzun süreli arkadaşı yok. Yani bir noktada o yakınlık onları birbirine düşman yapıyor, bir şeyden kavga çıkıyor sonra o öğrendikleri şeyleri de birbirlerine karşı kullanıyorlar falan. Erkekler daha sığ olduğu için bu tür şeyler çok rahat hallediliyor. O yüzden bazı durumlarda yakınlık iyiyken bazılarında yakın olmamak çok daha mantıklı gibi sanki.

bir arkadaş yorum yazıp "erkekler duygularını ifade edince kadınlar beğenmiyor" demiş. Ben tam tersi örneğe denk geldim ama çok şanslıydım ve az bulunur bir kadın tanımıştım bence. Yani evet genel kitle ne yazık ki bu kültürde yetiştiği için "erkek şöyle olur" kafasıyla gidiyor. Kısır döngü oluşuyor.
0
nhk ni youkosu
(05.12.19)
Kadınım. Bir keresinde sadece arkadaşım olan bir erkek arkadaşıma kazağın çok güzel demiştim, sonraki birkaç gün aynı kazağı giymişti, sonrasında da sık sık giydi o kazağı. Söylemeden önce nadiren giyiyordu. Hoşuna gitmiş demek.
0
pati
(05.12.19)
@nhk ni youkosu, @inekadam

kadinlarin duygusal erkeklerden hoslanmamalari genellemesi de aslinda ogrenilmis bir durum bence, dolayisiyla @nhk ni youkosu, size katiliyorum. ayni duzen, kadini ve erkegi cok net tanimladigi icin bunun disina cikan farkli cins olarak degerlendirilmeye zorlaniyor, cunku erkek guclu olmak zorunda, cunku kadin x,y,z olmak zorunda gibi. ogrenilmis seyler bunlar. peki neden oyle olmali? onlar insan degil mi? sorusunu sormak farkindalik istiyor.
kadinlarin birbirlerine zarar vermeleri konusunda da, dediginiz gibi, kimileri ile yakin olmak gerekirken kimileri ile olmamak lazim, kendi sinirlarimizi da bilmek, bunlari da ortaya koyabilmek lazim. ama bu bence her turlu arkadaslik icin gecerli.
cevaplar icin cok tesekkurler, sorum arada kayniyor bu arada :)
0
🌸songforsomeone
(05.12.19)
Kadınları genel olarak güvenilmez bulduğum için iltifat veya güzel sözlerimni de samimi bulmam. Dolayısıyla hoşuma da gitmemiş olur.
0
Avoiding The Puddle
(05.12.19)
evet hatirliyoruz cok dogru :) cok ornegi var, yazmayacagim o yuzden :)
0
sweetoffice
(05.12.19)
Eşime sık sık onu ne kadar beğendiğimi söylerim. Onun bana iltifat etmesi ne kadar hoşuma gidiyosa benim de ona iltifat etmem o kadar hoşuna gidiyor.
Eş konusu zaten normal ama iş yerimde veya normal arkadaşım olan birine bugün ne kadar hoş olmuşsun demem. Demem çünkü hemen ooo adama mı yürüyosun muhabbeti yaparlar.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(05.12.19)
seinfeld'de bi bölüm var jerry hislerini açıyor, sonra herkes ondan kaçıyor :)

www.youtube.com
0
dedim dedim de kime dedim
(05.12.19)
iyi hatırlıyorum ve benim için bir anlam ifade ediyor. az geldiği konusuna da katılıyor ve şu şarkıyı söylüyorum.

youtu.be
0
sanat guresi
(05.12.19)
Katılmıyorum, erkek olsun kadın olsun iltifat alıyorum, bi erkek olarak ben de ediyorum. En kötü ihtimalle kardeşim on numara görünüyorsun falan diyorum yani.
0
roket adam
(05.12.19)
Erkekler duygularını çokta rahat ifade etmeleri zayıflıktır. Dizilerde, filmlerde, romanlarda veya moda ikonası tarzı erkekler kırılgan, duygusal kadınsı ve duygularını açık seçik dökmeli tarz şeyler sanal dünyada çok güzel bir sav. Fakat böyle olan erkeklerin çoğu duygusal olarak başarısız, istedikleri ilişkileri kuramayan, gönül ilişkilerinde hep kaybeden olan kişiler.

Şimdi çıkıpta ama ben öyle bir erkekleyim veya ben öyle birini tercih ederim olayına girmeyelim, sadece bu duyuruda öyle takılıpta terk edilen veya terk eden baya arkadaş var, duygusal erkek kontenjanından.
0
KaraSakall
(05.12.19)
bir kadın ne kadar hoşlanıyorsa, bir erkek de o kadar hoşlanır. bir kadına güzelim nasıl geliyorsa erkeğe de yakışıklım o kadar geliyor. kahrolsun pozitif ayrımcılık. keşke kadın olsaydım...
0
sadimazi
(05.12.19)
Erkek konuşuyor:

Evet, erkekler kadınlara kıyasla daha az iltifat alıyor sanırım. Kadınların birbirilerine yaptıkları iltifatları saymıyorum. Onlar her zaman samimi gelmiyor. Ama onları çıkardığımda bile kadınların erkeklerden aldıkları iltifatların sayısı erkeklerin onlardan aldığından fazla.

Ama bu erkekler "nadiren" iltifat alıyor gibi bir sonuca eşit mi emin değilim. Kendi tecrübemden yola çıkarsam, çalıştığım yerde gayet samimi ve sıcak bir ortam var. Kadın arkadaşlarıma kıyafet, görünüş, parfüm ve iş konularında iltifat ediyorum. Benzer şekilde onlar da bana giydiklerim, görünüşüm ve yaptıklarım konusunda iltifat ediyorlar. "X çok yakışmış, dişlerin/ellerin çok güzel" vs. Elbette bunları duymak insana iyi hissettiriyor. Bu arada "X yakışmış." gibi şeyleri erkeklerden de duyuyorum.

İkinci kısma gelirsek, erkeklerin görünüşlerinden çok davranışları ve karakterleri için iltifat aldığı konusuna katılıyorum. Bir erkek, "Çok naziksin. Çok iyisin. Çok düşüncelisin." gibi şeyleri "Saçların çok güzel görünüyor."dan daha fazla duyuyordur.
0
suyu_arayan_adam
(05.12.19)
çok hoşlanırız tabi, beğenilme, kabul görme ihtiyacı bir tek kadınlarda yok ki.
0
antihero
(06.12.19)
helfre
(06.12.19)
Tabi ki nadiren iltifat alıyoruz.

Hatırladığım en güzel iltifatı anlatayım. İnsanlar genelde gözlerimi sever ve çok güzel olduğunu söyler "aa ne kadar güzel gözlerin var" derler, kadın olsun erkek olsun çok duydum bunu.

Neyse kızın biriyle yemekteyiz, "date"'deyiz yani. Kız gözlerimin içine baktı ve bana "Gözlerinle gülüyorsun, yüzündeki gülümsemeyi gözlerinde de görebiliyorum ve güldüğünü anlamam için yüzüne bakmama gerek yok." dedi. Bunun üzerinden nerdeyse 2 sene geçti ve hala bana söylenen en güzel şey olduğunu düşünüyorum.

Sadece aldığım en güzel iltifat olmakla kalmayıp, diğer insanların gözlerimi aslında neden beğendiğini de açıkladı bana. Çünkü öyle renkli gözlü bi adam değilim, normal kahverengi göze sahip birisiyim en nihayetinde ve insanların gözlerimi neden ekstra olarak beğendiğini hiç anlayamazdım bundan önce.
0
noluyo yaa
(06.12.19)
Tanımadığımız kişlerden iltifat almıyoruz diyelim yoksa herkesin çevresinde olumlu yorum yapan biri vardır.
0
road_tanker
(08.12.19)
Evet, hemcinslerime on kere iltifat ediyorsam erkek arkadaşlara bir kere bile iltifat etmiyorumdur. Flört gibi algılanacağından korkuyorum. Gerçi flört etmek istesem bile iltifat edemem. Tutukluk var o konuda.
0
stoa
(08.12.19)
(1)

Yedpa Ticaret Merkezi'ne nasıl gidilir? [Ataşehir, Mimar Sinan Mah.]

gyroscope
Yedpa Ticaret Merkezine toplu taşıma ile en kolay nasıl gidebilirim? Avcılar'dan yola çıkacağım. Metrobüs ve/veya halkalı-gebze tren hattına yakınım.Teşekkür ederim.
Yedpa Ticaret Merkezine toplu taşıma ile en kolay nasıl gidebilirim? Avcılar'dan yola çıkacağım. Metrobüs ve/veya halkalı-gebze tren hattına yakınım.

Teşekkür ederim.
0
gyroscope
(17.06.19)
metrobüs ile uzunçayır'a kadar gelirsin oradan yolun karşısına geçip 19T, 14A, 19K otobüslerine binebilirsin önünden geçmiyorlar ama yürüme mesafesine kadar gelebilirsin. belki daha yakında geçen ara. önerebilecek biri çıkar ama benim bilgim bu
0
road_tanker
(17.06.19)
(25)

Mezuniyete yine de gideyim mi?

wmeh
Ailemle dini konularda farklı görüşlerde olduğumuz için, giyimimi kuşamımı beğenmedikleri için ve benden utandıkları için mezuniyete gelmeyecek annemle babam. Başka akrabam falan yok gelebilecek. Herkesin yakınları olacak orada. Bölümümü iyi bir dereceyle bitiriyorum ama gitmesem mi diye düşünüyorum
Ailemle dini konularda farklı görüşlerde olduğumuz için, giyimimi kuşamımı beğenmedikleri için ve benden utandıkları için mezuniyete gelmeyecek annemle babam. Başka akrabam falan yok gelebilecek. Herkesin yakınları olacak orada. Bölümümü iyi bir dereceyle bitiriyorum ama gitmesem mi diye düşünüyorum. Kimsem olmayacak, fotoğrafımı bile çeken olmaz belki. Hiç gitmesem mi? Ne diyorsunuz?
0
wmeh
(16.06.19)
gitme
0
vladimirdökümov
(16.06.19)
Tek de olsan git bence. İleride hatırlayacağın anlar olur, fotoğrafını çekecek illa ki bir arkadaşın vardır. Ya da birlikte çekilirsiniz. Ben olsam inadına giderdim, gururla hem de.
0
denhia
(16.06.19)
Arkadaslarin falan da mi yok? Onlarla git. Yoksa bile tek git. Nolcak sanki? Sıkılirsan ayrilirsin
0
nax
(16.06.19)
gitme boşver. amelelik resmen. saatlerce bekliyosun falan.
0
gölgede aynı
(16.06.19)
Elbette gitmelisin yalnız olman anılar edinmeni engellemeyecek ki, doğal olarak yalnız hissedebilirsin ama mutlaka gitmelisin çünkü hayatında başına gelebilecek tek seferlik bir şey. Tek seferlik durumlar bana göre çok değerlidir.
0
zekicalik
(16.06.19)
Aileniz için mi okudunuz kendiniz için mi?

İnsan başarılarıyla önce kendisi için övünür. Mezuniyete gidin ve tadını çıkarın. Bu hayatta ailesi olmayan olsa da destek olmayan pek çok insan var bir siz değilsiniz. Ama hayat sizin. Ne yaparsanız kendiniz için yapacaksınız. Yaptığınız ve yapamadığınız şeylere (aileniz bile olsa) üçüncü kişiler için bahane bulmayın.

Tebrik ederim. İyi eğlenceler dilerim...
0
balik kraker
(16.06.19)
İstanbuldaysa mezuniyet eşimle ben geleyim
0
Kahir ekseriyet
(16.06.19)
Git tabiki. Kendi basina bir bireysim.seneler sonra annem babam yuzunden mezuniyetime gidememistim diyecegine kimse gelmedi pasalar gibi gittim dersin. Hem herkesin anasi babasi gelmiyor ki illa tek olanlar da oluyor.
0
bugun hava gunluk gureslik
(16.06.19)
Arkadaşların yok mu? Git bence.
0
elorelia
(16.06.19)
ben de ''geleyim'' yazacaktım ama İstanbulda değilmişsiniz.
Benim mezuniyetimde de ailem yanımda yoktu.Hatta yakın arkadaşlarım ''mezuniyeti uzatma,şehir dışında olma vs.'' bahaneleriyle gelmedi.ama yine de gittim.hiç pişman değilim.
sizin yerinizde olsam istediğim gibi giyinir giderdim.
0
Frances
(16.06.19)
gidin, size eşlik edebilecek arkadaşlarınız kesin vardır; onları çağırın. yoksa da okuldan arkadaşlarınız vardır onlarla takılırsınız. güzel bir fotoğraf çektirin ve tek başınıza da ayakta kalabildiğiniz için kendinizle gurur duyun.
en kötü ihtimalle ortamda kimseyle takılmaz ve sıkılırsanız erkenden kaçarsınız.

bu soruyu sorduğunuz için gitmek istediğinizi varsayarak bu cevabı verdim bu arada. yoksa ben kendi mezuniyetime gitmedim mesela. son anda vazgeçip gitmezseniz de çok bir şey kaybedeceğinizi düşünmüyorum yani. içinizden nasıl geliyorsa...
0
asisamus
(16.06.19)
denhia, nax +1

git
0
lupelius
(16.06.19)
Git.
0
kisa
(16.06.19)
Ben de mezuniyetime kendi yaşadığım şehirde olmasına ve ailemin kızmasına rağmen "5 dakika için şu sıcakta ne gerek var?" diye gelmesini istemedim ailemin. Açıkçası çok da bayılarak gitmedim. Ama şu durumda ben olsam ailemin inadına giderdim.

Bu arada giyim kuşamdan bahsettiğiniz için kadın olduğunuzu tahmin ediyorum. Bunun için merak ettim, mezuniyet elbisesinde utanılacak ne var anlamadım? Gayet hoş bir elbise giyip gidersiniz. Şort giyip gidecek değilsiniz ya!
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(16.06.19)
Git git git... birinden rica et resmini cekerler... kendin icin git..
0
chezsoi
(16.06.19)
Ankaradaysan ben anadolun kasasina yukleyeyim bizim cavolari gelelim. Havaya bile atariz seni.
0
hailtothethief
(16.06.19)
git git, üniyi söyle kahveden adam toplayıp gelelim.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(16.06.19)
Git boşver.
0
komando kani var bende
(16.06.19)
Git tabi
0
road_tanker
(16.06.19)
git kesinlikle.
0
master of ceremonies
(16.06.19)
bölümü iyi bir derece ile bitirdiğini belirttiğin icin bence gitmelisin. ya da gitmek istediğin icin gitmelisin.
0
all girls dream
(16.06.19)
mutlaka git.

o senin günün, seninle paylaşmak isteyen gelir istemeyen gelmez. sen git, arkadaşlarınla takıl, sonra gidip eğlenin bir yerde.

Ankara'da ise ben gelirim.
0
babilbaligi
(17.06.19)
Tek de olsan git.
0
chitosan
(17.06.19)
Daha önce söylenmiş ama yine de söyleyeyim GİT.
İçinde ukte kalacapına ilerde anı olur. Kimin ne dediğini kafana takma, hem bak iyi bir derece ile bitriyormuşsun sana emek veren hocaların görmek ister.
İllaki arkadaşın dostun vs vardır orada. Tek gitmem diyorsan da yardımcı oluruz, şehiri söyle oradan kimse çıkmaz ise İstanbuldan kalkar gelirim, geliriz, Sıkıntı olmaz
0
birbilsem
(17.06.19)
Git kesinlinke. Bu senin özel günün, bölüm ya da fakültr arkadaşlarından illa sevdiğin insanlar vardır. Onlarla güzel bir gün geçirmiş olursun. Fotoğrafını da çekerler :)

Mezuniyetini kutlarım.
0
Mossy
(17.06.19)
(5)

Film adı

tiesto1907
Yıllar önce bi film izlemiştim. İnsanların uzayda yaratacı varlıkla tanışmasını anlatıyordu. Filmin sonunda beyaz bi fonda insanlar yaratıcıyla konuşuyorlardı. Bu filmin ismini bilen var mı?
Yıllar önce bi film izlemiştim. İnsanların uzayda yaratacı varlıkla tanışmasını anlatıyordu. Filmin sonunda beyaz bi fonda insanlar yaratıcıyla konuşuyorlardı. Bu filmin ismini bilen var mı?
0
tiesto1907
(15.06.19)
Arrival olabilir mi?
0
matilda
(15.06.19)
Değil hocam maalesef
0
🌸tiesto1907
(15.06.19)
Prometheus
0
smh
(15.06.19)
contact olma ihtimali yüksek.
0
zam sampiyonu domates
(15.06.19)
Mission to Mars olamalı. Görev Mars diye çevirmişlerdi. Son sahnesinde marslı bir hologram dünyadaki yaşamın başlangıcını gösteriyordu.
0
road_tanker
(15.06.19)
(16)

konuşmak istiyorum

unstabledotpy
Uzun uzun yazdım ama defalarca sildim. Çünkü kendimi iyi ifade ettiğimden emin olamadım.Bir problemim bu: kendime olan güvenimin 0 olması.Asosyalim, evde ve işte (yazılımcıyım) sürekli bilgisayar başındayım.Problem 2: Dertleşebildiğim, sürekli konuşabildiğim kafa dengi arkadaşlarım yok. Arkadaş edin
Uzun uzun yazdım ama defalarca sildim. Çünkü kendimi iyi ifade ettiğimden emin olamadım.
Bir problemim bu: kendime olan güvenimin 0 olması.

Asosyalim, evde ve işte (yazılımcıyım) sürekli bilgisayar başındayım.
Problem 2: Dertleşebildiğim, sürekli konuşabildiğim kafa dengi arkadaşlarım yok. Arkadaş edinebileceğim ortamım yok.

Hiç sevgilim olmadı. Annem dışında beni sevdiğini hissettiğim kimse olmadı.
Problem 3: Sevme/sevilme eksikliği.

Daha sıralardım ama sıkıldım yazarken. Öylesine içimi dökeyim dedim.

Okuyanlara teşekkürler.
0
unstabledotpy
(26.05.18)
Dostum hemen gidiyorsun bi spor kulubune yaziliyosun. Düzenli devam ediyosun. İngilizce veya almanca (veya baska bir dil) kursuna kayit olup gidiyosun...
3 ay sonra sende değisim olmazsa gel beni bul.
0
lata
(26.05.18)
Disari cik, amacsizca da olsa disari cik. Evde durma. Evde durmak asosyal bunyeler icin sikintili bir durum, durdukca kabuguna cekilir insan. Mumkunse sabahlari deniz kiyisinda 7-8 bin adim yuru. Bu hareketler hayatindaki ivme icin gerekli. Beni dinle, yap bunu.
0
msb
(26.05.18)
Tüm problemlerinin çözümü kendine ortam yaratman. Ortamın oldukça arkadaş edinip, konuşacaksın. Bir süre sonra kendine olan güvenin artacak. Zaman geçtikçe konuştuğun birisi gönlüne girecek ve belki sen de onun.

İş arkadaşlarınla daha sık vakit geçirip onların ortamlarına girebilirsin veya tabiki kurslar. Ortam arayışındayken de bol bol yürüyüş yap, amacsızca yürü sokaklarda.
0
axl
(26.05.18)
Tamam.
0
[GODDARD]
(26.05.18)
(bkz: kick boks)

senin için 3 problemi de çözebilecek tek ilaç.
0
ssiradanbirigibi
(26.05.18)
Yazılımcıysan seni sosyaller sosyali ofisimize alalım bahariyede, yeri de enfes. açık ofis burada daha verimli çalışırsın hem. Hem çalış hem sosyalleş daha ne olsun
0
jesusman
(26.05.18)
güzel bir araba, güzel aksesuarlar(saat) ve takım elbise alıyorsun yazılımcı maaşınla.

problem?
0
binder dandet
(26.05.18)
her asosyalim diyene spor önermekten yorulmadılar ya. asosyalsen asosyalsindir üstad, kader kısmet inancın var mıdır bilmiyorum, benim vardır. kısmetin olan, dışarda olduğun kısıtlı zamanda da seni bulur, kısmetinde yoksa o kurstan bu pub'a gezsen de bir şey olmaz. hiç sevgilin olmaması bence güzel bir şey, keşke benim de olmasaydı. onların enkazlarıyla uğraşmak daha yıpratıcı.

yazılımcıymışsın, izlemediysen the it crowd'u izle, ben de bugün başladım, güldürürken öldürüyor. elindekilerinin kıymetini azımsama, tavsiyem bu. yeni kapıları da ancak bu açar.
0
newsman
(27.05.18)
iki ihtimal var yapacağın,

birincisi; ya kendi içine dönüp durumu kabul edip yaşamını kendine adayacaksın; yazılımcı isen işinde çok iyi olacaksın, dünya kadar kitap okuyacaksın, bir sanat dalına kafayı takacaksın, seçtiğin bir sporda sonuna kadar gideceksin; bunlardan birini yapınca verdiği motivasyonla asosyallik falan umurunda olmayacak, zaten bu konularda bir başarı sağlayınca yavaş yavaş çevrende insanlar birikmeye başlar.

ikinci ihtimal; olabildiğince çevrelere gireceksin, işte, orada burada sürekli insanlar içinde kafa dengi bir çekirdek bulmaya çalışacaksın, ihitmalleri artırdıkça on insandan biri denk gelecek ve tam kafa dengi topluluğunu bulacaksın, yalnız bu yol çokça başarısızlıktan geçer, sağlam psikoloji ve şans gerektirir.



edit: @olaylar, kimse tanışalım, dememiş deyince uyandım :) ben de ankara'dayım, yazılımcıyım, yolun düşerse haber et.
0
gezegen olan pluton
(27.05.18)
bu durumdan şikayetçi misin? o zaman sorunun halledilebilir. şikayetçi değilsen o zaman başka, hiç okuma yazdıklarımı.

bak şimdi bu cevabı okuduktan sonra gözlerini kapat, yazılımcı olmasaydın ne olmak isterdin diye düşün. ama gerçekçi olsun. mesela ne yaparken kendini mutlu hissederdin? ama burada biraz hile yap seçenekleri daralt, mesela sanat alanlarına... misal kendini sokaklarda, doğada hunharca fotoğraf çekip o fotoları sergilerken mutlu mu hissedeceksin? git hemen bir fotoğrafçılık klubüne üye ol, kendine orta karar bir makine al, haftalık gezilerine katıl, sosyal ortam vs kendiliğinden oluşur. yada kendi bir çömlekçi tornası başında mı hayal ediyorsun boyun kadar seramik vazo çekerken? gidiyorsun hemen bir seramik kursuna yazılıyorsun. içindeki boşluğu, hüznü, mutluluğu kelimelere dökerken mi düşledin hadi bakalım hemen bir dramatik yazarlık kursuna. yada kastanyetlerini şakırdatan esmer güzeline dans ettiren gitarist misin? bas git bir gitar kursuna paşam. hadi sanat olmasın spor olsun. misal kendo yap amk!

ilk etapta bir çekingenlik olabilir, kendini o yeni insanlara nasıl kabul ettireceğini düşünebilirsin. hiç düşünme, onlarda aynı şeyleri düşünüyordur muhtemelen. ayrıca kimseye kendini kabul ettirmek gibi bir zorunluluğunda yok. sadece iletişim kur insanlarla yeter.

başka çaresi yok bunun. içindeki ukteleri keşfet onların peşinden git. bu hayat ancak bu şekilde geçer.
0
issiz karga
(27.05.18)
lata+1 diyorum kendini geliştirmek istediğin bir konu vardır muhakkak bunun için kursa gidebilirsin veya spor salonuna gidebilirsin. Kaç yaşında olduğunu yazmamışsın ama yüksek lisans yapmayı da düşünebilirsin hem cv'ne yazacağin ek bir bilgi hem de lisansta bulamadığın ortamı belki şimdi bulabilirsin. yüksek lisansa yaptuysan MBA düşün derim. ileride kariyer değiştirmeyi düşünürsen avantajın olur.
0
road_tanker
(27.05.18)
Biriniz de hadi tanisalim arkadaş olalım dememiş. Kardeş merhaba ben izmitten. Yolun düşerse bi çay içeriz.
0
olaylar olaylar
(27.05.18)
Dostum ben de tasarım tarafındayım ve bilgisayar sadece iş değil iş sonrası da kullandığım bir parça idi bir zamanlar hayatımda. Sonra iş dışında bulaşmayacam buna dedim ve fotoğraf çekmek, bowling oynamak gibi bazı hoşlanabileceğim aktiviteler yapmaya başladım ve yalnız yada biri var fark etmeksizin. Kendine yazılım dışında yapabileceğin bir şeyler bulabilirsin ve bunun üzerine gittiğinde bu uğraş ile ilgili sosyal bir ortama girerek arkadaş edinme yolunu deneyebilirsin. Haftanın belli günleri dışarı çık birşeyler iç ye, aynı mekana git, sürekli orada olan insanlar, çalışanlarla konuşmaya başla zamanla göz aşinalığından dolayı bu muhabbet kendi çıkıyor ortaya.
0
sbryldrm
(30.05.18)
bir orgute katilabilirsin.
0
tahtakafa
(03.06.18)
spor sok hayatına düzenli olarak, mutlaka.

ve bir topluluğa üye olabilirsin, bisiklet, kamp vs vs
0
buiret
(03.06.18)
jiu-jutsu öğren. ciddiyim.
0
komando kani var bende
(03.06.18)
(17)

Hoşlandığım Kıza Nasıl Açılabirim

phoenix58
27 yaşında sessiz, sakin içe kapanık bir erkeğim. Bu yaşıma kadar orta okulda ve lisede olmak üzere sadece 2 kez aşık oldum. Şimdi de çalıştığım yerde aynı departmanda birinden hoşlanıyorum. Kızda benden 4 yaş büyük.Yaklaşık 2 yıldır hoşlanmama rağmen kabul etmez vs gibi çeşitli bahanelerle bu duygu
27 yaşında sessiz, sakin içe kapanık bir erkeğim. Bu yaşıma kadar orta okulda ve lisede olmak üzere sadece 2 kez aşık oldum. Şimdi de çalıştığım yerde aynı departmanda birinden hoşlanıyorum. Kızda benden 4 yaş büyük.Yaklaşık 2 yıldır hoşlanmama rağmen kabul etmez vs gibi çeşitli bahanelerle bu duygumu bastırdım ancak son bir kaç haftadır duygularım iyice tavan yaptı ve bu durum günlük yaşantımı etkilemeye başladı. Sakin bir ortamda baş başa kalsak damdan düşer gibi hoşlandığımı söylemek, hissettiklerimi onunla paylaşmak istiyorum. Olmazsa en azından önüme bakarım. Ama kıza durumu nasıl izah edebilirim onu bilmiyorum. Direk hoşlandığımı söylesem garip olur mu?

3 yıldır birlikte çalışmamıza rağmen kızdan benden hoşlandığına dair hiçbir belirti olmadığı gibi ona aşık olmama rağmen bende ona fazla bir yakınlık göstermedim. Rahatsız ederim diye çok yakın davranamıyorum kimseye.
0
phoenix58
(23.12.17)
Bence açılma. Üzerler seni gardaş. Reddeder şimdi aynı iş yerinde bir de pofff çekilmez vallaha
0
mevsimler
(23.12.17)
En basiti sanırım bir kahve içmeye davet etmen. Direk hoşlandığını söylemek yerine dolaylı yoldan ifade ederek onun da sana karşı bir şeyler hissedip hissetmediğini öğrenebilirsin. Bu sayede reddedilme gibi bir durum olmaz, rahat rahat çalışmaya devam edersiniz.
0
mr sherlock
(23.12.17)
hayat bu kadar duygusal insanlar için cehennem
0
regardless of what they say
(23.12.17)
ben olsam once baska is bulurdum. ciddiyim. isyerinde romantik iliski cok iyi fikir degil.
0
e haliyle
(23.12.17)
Direkt hoşlandığını söyle abi. Rahatsız olacak diye korkma. Reddetse, terslese bile kızlar içten içe mutlu oluyorlar kendini beğenen birisi olduğu için.
0
nickini degistiren yazar
(23.12.17)
mallığa gerek yok, açılma. aynı iş yerindesin ve yüzde 90 hayır diyecek. 3 yılda ufak da olsa belirti verirdi sana karşı boş olmasa.
0
sen git ben geliyorum
(23.12.17)
Direkt söyleme sakın. Önce vakit geçir, flört et, hoşlandığını alttan alttan belli et. Disari davet et, yemege gotur, içmeye götür, çaya davet et, ne bileyim. Zaten bunları yaparken anlarsın tavrindan. Mesela davet edeceksin ve kabul etmeyebilir. E demekki olmayacak bişey diye dusunebiliriz o zaman. Direkt acilirsan yazik olur.
Gerçi hic belli de olmaz, hoşuna da gidebilir bilemeyiz. Ama riskli yani.
0
veritaslibertas
(23.12.17)
İşyerinde bu tip olaylar sıkıntılı hocam. Reddedilirsen aynı departmanda birlikte çalışmaktan rahatsız olmaya başlayacaksın. Damdan düşer gibi hoşlandığını söylemek yerine önce yakınlaşmaya çalışsan daha uygun olur. Belki hoşlanmayacaksın veya direkt senden hoşlanıyorum demene gerek kalmadan işler daha doğal ilerleyecek. önce yakınlaşamya çalış. Biraz beylik bir laf oldu farkındayım. Nasıl yakınlaşabilirsin diye düşünüyorum. Doğrudan bir kahve içelim vs desen çok bariz olur deme :) Öğle yemeğine gittiği grup ile sen de yemeğe gitmeye çalış veya arkadaşların ile yemeğe giderken onu da çağır. Departman olarak herhangi bir sosyal etkinlik yapacaksanız düzenlemek için gönüllü ol ona da birlikte düzenlemeyi teklif et. Böylelikle hem yakınlaşır hemde ileriye dönük adım atmak için uygun zemin var mı anlamış olursun.
0
road_tanker
(23.12.17)
asla seni seviyorum deme.ilgisini çek kötü davransan bile olur sonra zaman geçirip gönlünü kazan.ezik gibi seni seviyorum dersen olma ihtimali %0 bir de iş yerinde toplumsal baskı yersin.
0
birdposing
(23.12.17)
Yorumlarınıza göre hareket edeceğim. Birkaç gün önce bana Ahmet Aslan konserine gitmek istediğini ancak fırsat bulamadığını söylemişti. 30 Aralık'ta konser varmis. Bilet kaldıysa yarın davet edeceğim. Gelişmeleri buradan paylaşacağım.
0
🌸phoenix58
(24.12.17)
konser süper fikir hocam ama almadan önce benim de gidesim var istersen birlikte gidebiliriz de. bileti alıp gidelim demek biraz özgüvensiz olur
0
birdposing
(24.12.17)
Gelismeleri ben de cok merak ediyorum takip edecegim. Konser fikri çok güzel
0
xdenizx
(25.12.17)
Pazartesi günü konuştum önce olabilir konsere gidebiliriz falan dedi, sonra tarih saat falan sordu. Açıkçası muallakta bıraktı. Kesin konuşmadı. Hafta içi konuyu belki açar diyordum ancak perşembe günü itibariyle ses çıkmadı. Cumartesi günü ikimizde şirkette olacağız.akşama da konser var.bir sonuç çıkar mı bilmiyorum.
0
🌸phoenix58
(29.12.17)
yarın bir daha konuyu aç, ona göre plan yapacağım diye. cumartesiyi bekleme geç olur
0
noxell
(29.12.17)
Konsere davet ettikten sonra konuyu tekrar açmadım. O da bu konuda bir şey yapmadı. Yılbaşı haftasına denk gelmesi kötü oldu biraz. Sonuç itibariyle ilk davet başarısızlıkla sonuçlandı. Bu ay içinde yöneticilik yaptığı sivil toplum kuruluşundan ayrılacak. Ciddi anlamda boş vakti olacak. O zaman başka bir fırsat bulup tekrar bir yere davet edeceğim. Şirkette de yanındaki masada oturan kişi ayrılınca oraya ben geçtim. Kendiside geçmemi istemişti.

Yalnız benim bir korkum var şuan.Gorevinden bu ay ayrılınca önünde 2 yıllık bir bosluk olacak. Sonrası için başka planları var.bu 2 yıllık süreçte evlilik konusunda adım atması gerekiyor çünkü yaşı ilerlemiş olacak. Bir iki ay içinde benim konuşmam gerekiyor.
0
🌸phoenix58
(06.01.18)
Evlilik için son kalınan adam olmak gibi bir durum yok ki. Şuana kadar evlenmek istese evlenirdi zaten. Vaktinin tamamını örgüte harcıyor. Dolayısıyla evlenmek kendi kisitlamaktan başka bir şey olmazdı.

Kendisi benden 4 yaş büyük. Bu sebeple beni hiç dusunmemis olabilir. Ama benim istediğimi görürse farklı düşünmeye başlayabilir diye düşünüyorum.
0
🌸phoenix58
(06.01.18)
kusura bakma da konuşma tarzından bu iş olmayacak diye bağırıyor.fazla düzgün biri gibisin .bu işler sabırla filan çözülmez sen platoniğin kafa yapısına bağlamısın.zaten kadın 31 yaşına gelmiş ben olma çok zor
0
birdposing
(07.01.18)
(10)

bir ifşa da benden :)

road_tanker
bir sonraki ifşada görüşmek üzere :P
bir sonraki ifşada görüşmek üzere :P
0
road_tanker
(17.12.17)
3 arkadasimin birlesimisin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.12.17)
mühendis misin
0
gozu acik sevisen yahudi
(17.12.17)
Olmuşsun sen
0
kablelvuku
(17.12.17)
Evet mühendisim :) halbuki gözlüğü ve kareli gömleği çıkarmıştım yine de anlaşılıyor demek
0
🌸road_tanker
(17.12.17)
bi kutsi'lik var.
0
elorelia
(17.12.17)
üniversite devam ediyor sanki?
0
burya
(17.12.17)
bariz muhendıs evet ahasdsdsf
0
camene87
(17.12.17)
@burya epey oldu biteli ama sevindim bunu demene
0
🌸road_tanker
(17.12.17)
mühendis demeye gelmiştim :)
0
runagain
(17.12.17)
Tipin gayet iyi, yaşın ne olursa olsun gençsin, öyle gösteriyorsun.

Belki biraz daha rahat ol, doğal ol, kasma diye eleştiriyorum.

Mühendis demelerinin bir sebebi muhtemelen sade olmandan, gösteriş yapmamandan geliyor : ) fonksiyon > estetik

Kafaya takacak bir şey değil yerine göre biraz özen gösterirsin olur biter.

ha nickin de tankermiş.

kolay gelsin.
0
idexo
(17.12.17)
(33)

Ailemden Nefret Nefret Nefret ediyorum ! Hayatımı Mahvettiler

sucuklu yumurta
Küçüklüğümden itbaren beni ezdiler. Evet karnımı doyurdular, okula gönderdiler ama psikolojik olarak ezdiler, ego tatmin aracı yaptılar. 7-8 yaşlarımdayken yarım saat geciktim diye babam beni arkadaşlarımın önünde dövdü. O gün hissettiğim ezikliği, utancı unutamam. Eve gelen akrabalar "bu kız pısırı
Küçüklüğümden itbaren beni ezdiler. Evet karnımı doyurdular, okula gönderdiler ama psikolojik olarak ezdiler, ego tatmin aracı yaptılar. 7-8 yaşlarımdayken yarım saat geciktim diye babam beni arkadaşlarımın önünde dövdü. O gün hissettiğim ezikliği, utancı unutamam. Eve gelen akrabalar "bu kız pısırık galiba hiç konuşmuyor" dediğinde "onun yaşı 13 ama zeka yaşı 3" diye beni aşağılar, bense ölmek isterdim. Ortaokuldayken bir erkekle konuştum diye sokak önünde dövdü beni. Sonuç olarak ben pısırık, ezik, sessiz biri olup çıktım işte. Lisedeyken akran zorbalığına uğradım, onur kırıcı lakap takıldı. Her gece ağlardım için için. Dayanamayıp babama söylediğimde babam beni koruyacağı yerde, o lakapla bana hitap etmeye başladı, sonra annem, sonra abim.. Şu anda Özdeğer, özgüven namına hiçbir şey yok bende, sıfır hatta eksi. Bu çocukluk ve gençlik yıllarımın bendeki acı bir tortusu,acı bir hediyesi olarak yapıştı kaldı.

Annem babama nazaran daha iyiydi anne sonuçta, ama evkadınıydı, ilkokul mezubuydu, psikolojik baskıyı o da yaptı. Şu an 30'una gelmiş bir yetişkinim. Allah'tan tek şansım derslerim iyi oldu hep, okudum, kendimi kurtardım güya ama hayat tatsız. Hayat tuzsuz. Tek bir tane arkadaşım yok. Ezik ve özgüvensiz yetiştirildiğim için yok. Her haftasonu sabahtan akşama kadar nette vakit geçiriyorum. Sevgili zaten yok. Ezik olduğum için bana en ufak ilgi kırıntısı gösterene koşuyorum, sonuçta oyuncak ve ego tatmin oyuncağı olmaktan 1 adım dahi öteye geçemiyorum. Sevgilimin olması da hayal yani, 1 tane bile olmadı bugüne kadar. Nefret ediyorum, beni hayata bağlayan hiçbirşey yok.Ot gibi işe gidip geliyorum. Allahım diyorum neden, bana değer veren, beni pamuklara saran bir ailem olsa herşey daha farklı olurdu,neden bu aile ya neden neden neden ?? suçum neydi ??

Ailemle yaşıyorum,annem odamın düzenine karışıyor devamlı, bazı kıyafetlerimi kafasına göre çöpe atmış halbuki seviyordum ben onları giyecektim. Tartıştık. Bana lisede takılan onur kırıcı lakabı söylemeye başladı. Ne zaman tartışsak zaten annem bana lisedeki onur kırıcı lakabı söylüyor,amacı sırf canımı yakmak,maalesef bu konuyu kafaya taktığımı anlamış durumda. Çıldırdım, çık odamdan diye haykırdım, Çıkmadığı gibi bana "or.pu" dedi. Bana sen or..pusun, fa..şesin deedi. Gözüm döndü sensin or.pu dedim, dememliydim ama o lakap bana ezik sindirilmiş psırık geçmişimi hatırlatıyor. Zaten çocukluğumun gençliğimin içine sıçtılar, şimdi de 30'lu yaşların içine sıçıyorlar itinayla. Zaten annem abimi erkek olduğu için daha çok seviyor. Onu çağırdı ve abimden dayak yedim.Nefret ediyorum.nefret ediyorum. Szilerle paylaşmak istedim..
0
sucuklu yumurta
(16.12.17)
o evden ayrılıp ailenle bütün bağını kopararak başlayabilirsin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.12.17)
30 yaşında, işi olan bir kadınsın. Ailenle yaşaman için herhangi bir sebep yok. En kısa zamanda ayrı bir eve taşın ve kendi düzenini kurmaya çalış. Onlarla iletişimini de minimuma indir.

Bu süreçte kesinlikle psikolojik destek almalısın aksi takdirde yaşadıkların ömür boyu senin önünü keser.
0
fragile lady
(16.12.17)
çok isterim ama yapamıyorum. bakın ezik yetiştirilmek, ezilmek, aşağılanarak büyümek öyle birşey ki, hayata karşı çok korkak oluyorsunuz. başkaları için bebek oyuncağı olan şeyleri yapamıyorsunuz ya da adım dahi atamıyorsunuz. Açıklayıcı olabildim mi bilmiyorum. Zatebn bana ev bulma vs.konularında manevi bakımdan destek olabilecek 1 tane bile arkadaşım yok.Yoksa istemem mi bu aileden kurtulmayı.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
@fragile kaldı zaten, bu yaştan sonra zaten ben iflah olmam ki.

ayrı ev konusunda dediğim gibi ben bir hayat korkağı oldum çıktım, ezik pasif biri oldum çıktım.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
Öncelikle muhakkak bir psikolojik destek alın, emin olun size çok iyi gelecektir. Sonrasında en kısa sürede o evden ayrilin. Sırf kan bağınız var diye ömrünüzü sevmediğiniz insanlarkaberaner geçirmek zorunda değilsiniz. Tamamen hayatınızdan çıkarın demiyorum zira aile, belki zamanla onlar da hatalarını anlarlar ama evden ayrılın, mesafe koyun.

Geçmis geçmişte kalmış, lakap konusunu vs de çok kafanıza takmayın. Artık belirli bir yasa gelmiş, kendinizi geliştirmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınsıniz.

Ama psikolojik destek almayı lütfen ihmal etmeyin.
0
fraise
(16.12.17)
Kendini iyi ifade ediyorsin ama çok da ezik değilsin bence. En azından hissettiklerini yazıya dökecek kadar güçlüsün. Ben de şu an annemle sorunlar yaşıyorum ama bunu anlatamıyorum. Asıl ezik benim. Az önce sinir krizi geçirdim.
0
for day to break
(16.12.17)
Yani evet o evde iş yürümeyecek gibi, ekonomik bağımsızlık varsa ayrı yer mantıklı.
prof. destek de gerekli olabilir denildiği gibi ama şu an alma imkanın yoksa bakış açını minnacık da olsa değiştitmeye çalışman iyi olabilir. ama ev sıkıntı.
0
passion rules the game
(16.12.17)
Ayri ev ve psikolog +1
0
chavezding
(16.12.17)
ayri eve cikma, baska sehre tasin.
0
icim urperiyor
(16.12.17)
@fraise o lakaba üzülmemek mümkün değil, onur kırıcı bir lakap, lise yıllarımı lanet ederek hatırlıyorum.Onurum gururum kırıldı, kişiliğimin geliştiği yıllarda buna maruz kaldım. Aşamıyorum bu aşağılanmışlığı.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
küçüklükten itibaren "sen edenemzsin, yapamazsın, beceremezsin" diye büyüttüler beni. korkuyorum işte, hayatla başa çıkamamaktan.

bir de hayat enerjisi düşük, son derece bezgin bir insanım. işyerine zor gidiyor yapmam gereken işlere binbir güçlükle konsantre oluyorum. kaldı ki ayrı ev, bir sürü sorumluluk binecek sırtıma. bu bezgin bekir, herşeyi erteleyen sonsuza kadar devamlı erteleyen biri olarak altından kalkamam gibi gelyor.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
30 yaşına gelmişim, paramı kazanıyorum ama bu bile bana saygı duymalarına yetmiyor. Hani para önemli ya güya. Onlara göre ben hala küçükken ezdikleri çocuğum. Benim odamı alıp kafana göre eşyalarımı atamazsın diyorum anneme, annem bunu anlamıyor. Tabi atarım diyor. Çıldırıcam. Çıldırıcam.

Bu da yetmiyor, canımı yakmak, tartışmada bana üstün gelmek için lisede bana takılan lakabı söylüyor. Bu nasıl anne ? Yanu elalemin anaları çocuklarının üzerine titriyor. O yeter k mutlu olsun diyor. İnsanlar çocukları özgüvenli olsun istiyor. Benimki de sıkışınca bana lakap takıyor. Sonra da orosğu diyor.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
Burada sizin yaşıtınız çok güzel insanlar var. Eminim yardımcı olmak isteyeceklerdir size.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(16.12.17)
Hemen ayrıl tek başına yaşamaya başla korkulacak hiçbir şey yok emin ol. Şartlar durumlar iyiye gitmeden önce mutlaka kotu gider. Anne veya baba kim olursa olsun. Resti çek kendi yolunu ciz . öğrenci bir arkadaşla eve çıkabilirsiniz.
0
opitseri
(16.12.17)
30 yasinda bir kadin olarak dayak yeme ve onur kirici ithamlari yasamaya devam etme cesaretini gostermek ayri eve cikma cesaretinden daha ciddi... once bunun farkina var. Sonra tekrar konusalim..
0
lcha
(16.12.17)
Icha, benim özdeğer bilincim yok. özdeğer duygum yok. ben kendimi değersiz görüyorum.

Sadece aile de değil, istisnasız girdiğim her ortamda bunu yaşadım, yaşıyorum, istsnasız ezerler beni her ortamda.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
yaşayamadığın ergenliği şu anda yaşıyor gibisin. avantajın kendi durumun hakkında aslında çok da negatif olmayan ancak objektif bir durum analizi yapmışsın. farkına varmak aslında çözüm olduğunu anlamanın ilk adımı.

maddi durumun yeterli ise aileden ayrıl. belki bie ev arkadaşı ile ortak eve çıkarak çok daha düşük maliyetlerle bunu yapabilirsin. ikincisi bir psikologdan yardım alabilirsin. var mıdır bilmiyorum ama online olarka benzeri sorunlar yaşayan community ve destek gruplarına ulaşmayı deneyebilirsin.

ailenin bu tavırlarını kendi ezikliklerini yansıtma ile senin üzerinde gidermeye çalışması olarak tahmin ediyorum.

çözülmeyecek şeyler değiller. geç de kalmış sayılmazsın.
0
orpheus
(16.12.17)
Yargilamak gibi dusunmeyin, bilmedigim şeyler de olabilir ama "anlattiginiz kadariyla" para kazanıyor olmaniza ragmen bunca yıl yardim almamaniza sasirdim acikcasi. Bunlari tek basiniza aşamayacaginiz için uzmanlar var.

Ailenizden saygi gormemissiniz evet ama once kendinize saygi duymaniz ve kendiniz için bir seyler yapmaniz gerekiyor. Yardim alip da sonuc alamadiysaniz bilemem tabi. Bircok insan bu tip aileler icinde yetişiyor. Sırf duyuruda bile bunun orneklerini gorduk defalarca. Neden ben tarzinda kendine acıma savunmasi yapmak yerine harekete geçmek lazim. Bunu 30 yasinda isinde gucunde bir kadın oldugunuz icin soyluyorum. Buraya boyle açıkça ifade edebiliyorsunuz, aynisini bir uzmana da yapabilirsiniz. Evi ayirmak ve uzman yardimi almaktan baska tavsiye verilebilecegini sanmiyorum. Mutlaka düzelebilir, öyle düşünün.
0
aquarium
(16.12.17)
O zaman yeni cevap: Hocam tum sorunlarini fark etmissin ama destek almiyor aksiyon almiyorsun. Simdi bizim sana nasil bir katkimiz olsun bilemedim ki?! Doverek evden mi cikaralim? Zorla es mi bulalim? Yani bunun ucu yok, farkindaligin var ama uzgunum bi insan cozumu goruyor ama aksiyon alamiyorsa baskasi ona hicbir sey yapamaz. Sadece yaz buraya icini dok agla, aksiyon almadikca yarin yine aynisi olacak. O nedenle ozdeger farkindalik vs deme. Git efendi gibi profesyonel destegini al.
0
lcha
(16.12.17)
daha hafif düzeyde ancak yine de psikolojik baskı-şiddet gördüm, görüyorum ailemden. öğrenciyim henüz, ayrı eve çıkamıyorum, en ufak bir karşı çıkışımda ekonomik desteği kesmekle tehdit ediyorlar. çok kavga ettim ama en azından yurda çıkmayı başardım. yani tam anlamıyla kopamadım annem evde kalan eşyalarımı karıştırmış yerini değiştirmiş falan yine, haftasonları gittiğimde aynı sorunları yaşıyorum başlarda iyi olsak da.

yaşça daha küçüğüm, öneri vermek de bana düşmez ama kazancınızla en azından terapi almaya bakın, birden eve çıkmak korkutucu geliyorsa. ama ben yurda çıktığımda dahi (ki şu an beş kişiyle aynı odayı paylaşıyorum, iyi bir yurtta değilim) çok daha fazla huzurluyum. yani süper koşullara geçmediğim halde ailemin baskı ortamından uzaklaştığım için iyiyim. en azından bireysel sorunlarıma boğuluyorum artık.

değil 30 yaşımda, 20 yaşımda "çayı getirmeyi unuttuğum" için tekme yemek bile unutamayacağım şekilde beynime kazınmış durumda. ne olur yapmayın bunu kendinize. manevi destek konusunda elimden bir şey gelirse yapmak isterim. lütfen kendinizi kurtarın.
0
haykorsamdunyaya
(16.12.17)
özdeğerim yok yazmışsın ama sevgili sucuklu yumurta, bunların farkında olman ve hepsinin yanlış olduğunu, hiçbirini hak etmediğini bilmen aksine özdeğer bilincinin olduğunu gösteriyor.

adım atamaman korkmandan, ama korkmadan çık o evden ve uzak dur. saygı duymuyorlarsa duymasınlar, sen onların seni yapmak istedikleri kişi değilsin. paranı kazanıyormuşsun, ayaklarının üzerinde durursun.
0
pinkpeony
(16.12.17)
zor bir ailede büyümek kitabı da yardımcı olur.

ev bulma vs. konularında manevi bakımdan biz sana destek oluruz. sen başla gerisi akar gider.
kendi evin olunca, psikolojin düzelince bezgin bekirlik kalmaz merak etme. hatta tam tersi olur, şevklenirsin.

yazılması gereken her şey üstte yazılmış tekrar etmedim. hepsine +1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.12.17)
Herkesin travmaları var, neden diye sorgulamak sana vakit kaybettirir sadece.

Ailenden ayrı eve çıkıp çok görüşmemek tek çare. Ve tabii denildiğini üzere bu süreçte ve sonrasında psikolojik destek almak.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.12.17)
aile ile tartışma diyince hepimiz "evden ayrıl" kısmına odaklandık, istiyorsan yap tabi bunu. Hele de 3. ev arkadaşı olarak bir eve girersen, işine de yakın bir yerde neredeyse yol paran kiranın yarısını öder.

Ama asıl odaklanman gerekeni sen daha iyi biliyorsun, özsaygı, özdeğer, kendine kıymet vermek.
İster profesyonel yardımla yap, ister Tinder'la yap bir şekilde o konuya eğil.

Her konuda kendini değersiz hissetsen de "sucuklu yumurta'yı en iyi tanıyan ve anlayan" ünvanı sende :)
Bu arada çalışıyorsan bir değerinin olduğunu her ay başında somut olarak görüyorsun,

Kendine gel,
0
michael_knight
(16.12.17)
Cevap yazan herkese teşekkür ederim. Paylaşmak iyi geldi. İnsan kendi durumunu kanıksıyor, ve hep kendini suçluyor. Duruma objektif bakabilmek zor oluyor. Sarsılmam gerekyordu.

Ayrı ev konusunu araştırmaya karar verdim. Hayat korkağıyım, evet, bilgsizim. Ayrı ev ararken nelere dkkat edilmeli konulu bir duyuru açmayı düşünüyorum hatta birkaç gün içerisinde. Değişmek istiyorum, bu bezgin, yılgın moddan kurtulmak istiyorum. Kendime değer vermek istiyorum. Beni ezenlere had bildirmek istiyorum. Ama hiçbirşey yapmadan da değişim gelmiyor. Bana dua edin, umarım başarırım.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
Allah yardımcın olsun. Her anlamda daha iyiye gitmen dileğiyle,
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.12.17)
Ben de herkes gibi o evden ayrıl diyorum. Ama tek başına eve çıkmak sıfırdan bir düzen kurmak bu aşamada senin için biraz zor olacak gibi. Ev arkadaşı aranıyor ilanlarına bakmanı öneririm. Böylece hem hazır düzeni olan bir eve çıkmış olursun hem de ev arkadaşın ile iyi anlaşırsan yakın bir arkadaşın olur. Böylece yeni bir sosyal çevre edinirsin. Ayrıca tek başına çıksan pahalı olabilecek merkezi bir yerde oturabilirsin.
0
road_tanker
(16.12.17)
Arkadaşlar kız hayattan korkuyorum diyor siz ayrı ev diyorsunuz. Ev şimdilik dursun, BİR AN ÖNCE YARDIM ALIN! Maddi gücünüz var, lütfen bunun kıymetini bilin ve kendinizi destekle beraber yenileyin! Tüm korkularınız ancak terapiyle gücünüzün farkına varmanızla zamanla eriyecek, değişiminizle aileniz bile size saygı duyacak. Yaralarınızı tek başınıza ya da bir arkadaşla atlatamazsınız, malesef ailevi travmalar paylaşmakla düzelemez, anlık hafifletir. Eğer adım atarsanız yakında çok güzel haberler okuyacağız sizden, inanıyorum=) allah yardımcınız olsun.
0
mslny
(16.12.17)
Ben ayrı bir eve çıktım rahat ettim. Her şey zor oldu, makarnayı bile yapmayı arkasındaki tarifine bakarak yapmaya başladım. İlk günler duvarlar üzerine üzerine gelir. Ama zaman varsa alışırsın. Ayrıca psikolojik destek alman da şart. Ben ancak askere gitmeden önce başlayabildim. O da birinin içine çok kapanıksın sen demesiyle. GerçeklerI psikiyatr hekimden öğrendim. Askerde de devam ettim tedaviye. İşin zor ama şans olmasa da zaman bizden yana. Onlar gidecek, biz kalacağız döngüye göre.
0
ceyhan prensi adana
(17.12.17)
her sefer benzer şeyleri yazıp burada anlatıyorsun..

hala anlamadın mı buradan sana bir olumlu dönüş olmayacağını. atılan msjlara da geri dönüş yapmıyorsun. valla kimse yemez.
0
attila
(15.02.18)
yaşayacağınız ne olabilir acaba bahsedilenlerden daha kötü? Zaten yaşanılanların olumsuzluğu fark edilmiş, istenmediği anlaşılmış. Şimdi o zaman, bunlardan kurtulmak için, hala bir şeylerin hesaplarına girmek, öyle mi olur şöyle mi olur, denebiliyorsa, anlatılanlar o kadar da acıtmıyodur. öyledir, gider o.

böyle hikayesi olan birine, "şöyleyim böyleyim dedikçe, bataklığın içindesin" derdim. Bişey değiştirmek isteyen adım atar. Ama adım atmak ve bişey değiştirmek zorunda değil kimse. Zorunlu olmadıkça da bişey yapmıyor insan.
Su yolunu bulur, derdim.
0
neynep
(15.02.18)
Aynı şeyleri yaşamışız ama başkasından duyunca hadi oradan şımarık diyesim geldi
0
her gece aç
(13.03.19)
duyuru hortlamis:)

eksiup.com

tedavi ol her seyden once. psikolojik destek sart.
0
Leonardo~Da~Vinci
(13.03.19)
(22)

kaç hayır'dan sonra artık o kişiye tekliflerle gitmiyorsunuz?

dedim dedim de kime dedim
normal bir gün normal bir arkadaşınızı gördünüz öyle yoğunluk falan yok kahve içelim mi dediniz? hayır dedi.belki işi vardır istemiyordur vs dedinizbaşka bir gün yemek saati yemek yiyelim mi dediniz? hayır dedi.belki toktur, yemek istemiyordur vsya aksam bi bira içerim mi? hayır.belki havasında deği
normal bir gün normal bir arkadaşınızı gördünüz öyle yoğunluk falan yok

kahve içelim mi dediniz? hayır dedi.
belki işi vardır istemiyordur vs dediniz

başka bir gün yemek saati yemek yiyelim mi dediniz? hayır dedi.
belki toktur, yemek istemiyordur vs

ya aksam bi bira içerim mi? hayır.
belki havasında değil şöyle böyle

beraber çalışmanız lazım, dediniz ki bugün şurada çalışalım mı? dediğiniz yerde hemen soldaki kafe. yok ben vazgeçtim falan dedi.
dediniz senin de, sana bi daha bir şey teklif edenin de, senle birşey yapanında...

bende ipler 3-4'te kopuyor ciddi olarak başka birşey sormuyorum o kişiye seri hayırlar almışsam. mesela bana sorsalar genellikle işimi bırakır bi 5dk ayırırım. eğer çok yoğunsam 20dk 1saat sonra yada yarın yapalım falan derim. hayır demem yani.

siz gemileri kaçıncı hayırda yakıyorsunuz?
0
dedim dedim de kime dedim
(15.12.17)
Iki
0
rahip janick
(15.12.17)
3 strike 1 out
dikkat, sabah linki ve hıncal uluç içerir: imgarsiv.sabah.com.tr
0
halanne
(15.12.17)
ilk rette tamamdır.

çünkü, herhangi bir hoşlanma durumu varsa ikinciye kendi teklif eder.
0
nice tnetennba
(15.12.17)
bir
0
eazy
(15.12.17)
üç.
0
false pretension
(15.12.17)
mazeretinin ne kadar geçerli olduğuyla alakalı. mazeretsiz hayır diyorsa, geçiştiriyorsa ya da kulağa mantıklı gelmediyse bir daha teklif etmem, geçerliyse bir kere daha ederim. çok geçerli mazereti olsa dahi 3.yü etmem.

böyle söyleyince tuhaf durdu, insanına-durumuna göre çok değişir ama ısrarcı bir insan değilim. işin kötüsü, ısrar etmek istesem dahi etmem, fazla gurur yapıyorum bazen.
0
Bruce
(15.12.17)
bunun standardı olamaz ki samimiyet seviyesine göre değişkenlik gösterir
0
regardless of what they say
(15.12.17)
Bir
0
catch the arrow
(15.12.17)
iki.
0
peon
(15.12.17)
24
0
Delay Fuze
(15.12.17)
bana kimse hayır demedi şimdiye dek ama herhalde ikinci hayırda elveda güzelim derim. yazar burada ne kadar fantastik bir arkadaş olduğundan bahsetti.
0
evde liyakat kalmamis
(15.12.17)
1
Çok değer verdiğim biriyse 2
0
Amaranta ursula
(15.12.17)
3-4 kez falan.
Ornek olay;Başka şehirdeki yakın biarkadaşımı uç dört defa davet ettim. Her defasında bi bahane buldu. En son ben de sunu söyledim, alinmaca gucenmece yok, ben artik gel demekten yoruldum bundan sonra asla gel demeyecegim evim sana her zaman açık gelmek istersen haber edersin.. boyle de bir anim var.
0
sen gibi
(15.12.17)
Tek hayır yeterli
0
cezzar dede
(15.12.17)
Insanlik hali, bir defa defa reddedebilir. Ikincisinde de reddederse altinda baska bir sey arayip ucuncuyu teklif etmem.
0
voyager 1
(15.12.17)
hayır demekle hayır diyip sebep belirtip ya da belirtmeden alternatif üretmek farklı şeyler.
düz hayırsa 1.
0
ghilleinthemist
(15.12.17)
2. insanları zorlamaya gerek yok.
0
cilekli krep
(16.12.17)
üçüncüsü zor oluyor benim için.
0
bruceandwayne
(16.12.17)
Bir. geçerli bir bahane ile reddettikten başka zaman görüşmeyi teklif etmiyorsa ısrara gerek olmadığını düşünüyorum.
0
road_tanker
(16.12.17)
Bir. Minnet eylememek lazım zaten seni önemsiyorsa geri döner yada sen ısrar ettikçe yapışkan ve uzak durulması gereken biri olursun.
Gerçi kadınlar değişik reddetseler bile ısrar seven ilgi manyakları var bence
0
kararsızataletfilozofu
(16.12.17)
bir, bilemedin iki. ama arada yaşanmışlık olan biriyse farklı.


(git:www.google.com.tr )

(git:www.google.com.tr )
0
runagain
(16.12.17)
ben baya empati gurusu olarak geziyormuşum ortalıkta millet ilk hayır'da kelleleri uçuruyormuş.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(16.12.17)
(9)

doktora sorulari

ben de
selamlar.dün doktora icin hocayla görüsmem vardi. üni sonrasi 4 yil özel sektördeydim, üniversiteye biraz uzak kaldigim icin akademisyen arkadaslarin fikrini rica edecegim.iki alan arasinda kaldim. kisaca özetliyorum. iksinin de üst disiplini depremle alakali, yani ikisi de ilgilendigim alanlar.1) b
selamlar.

dün doktora icin hocayla görüsmem vardi. üni sonrasi 4 yil özel sektördeydim, üniversiteye biraz uzak kaldigim icin akademisyen arkadaslarin fikrini rica edecegim.

iki alan arasinda kaldim. kisaca özetliyorum. iksinin de üst disiplini depremle alakali, yani ikisi de ilgilendigim alanlar.

1) bol teori ve programlama iceren bi konu. is tecrübemle cok örtüsmeyen bi konu. hocanin demesine göre asagi yukari bitecegi süre belli.

2) burda bol bol lab ve deney var. yine hocanin demesine göre bazi zorluklari oldugu icin doktora süresi uzayabilirmis. alan olarak yüksek lisansta ve calistigim sirkette asina oldugum bi bölüm. baya da ilgimi cekiyor.

cok genel yazdim biliyorum ama 1-2 cümle de olsa fikir belirtebilirseniz cok makbule gecer. lab agirlikli bi programin dezavantajlari var midir? yoksa daha ziyade tercih sebebi midir vs.?


cok tesekkürler.
0
ben de
(14.12.17)
Merhaba,

Hangi universite oldugunu bilmedigim gibi genel bir yorum yapacagim. Agustos sonunda doktorasini bitirmek icin tum gucuyle cirpinan biriyim :) Benim bolumum icin lab haricinde bir calisma yapmak mumkun degil. Eger oncesinde lab deneyiminiz varsa keyif alirsiniz, yoksa da birkac ay sonra alismaya baslarsiniz. Tum sorumluluk sizde olacaksa yaratici dusunme ve plan yapma yeteneginiz gelisecek, bu da harika bir "skill" akademide. Ben iki secenek arasindan ikinciyi secerdim zira ilginizi cekmeyen, calismaktan keyif almayacaginiz bir alanda doktora yapmak cekilmez.

Simdiden bol basarilar ve kolayliklar diliyorum ^^
0
lamira
(14.12.17)
ben de özel sektörde çalışıp aynı zamanda doktora yapan biri olarak önceden aşina olduğun aynı zamanda iş tecrüben de olan bir alanda doktora yapmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum.

Hocanın diğer programda doktoranın aşağı yukarı biteceği süre belli demesine bakma. ben dört senede bitiren birini duymadım. İki programı da aynı sürede bitirebilrsin.
0
road_tanker
(14.12.17)
ben 2yi seçerdim akademik kariyerde de olmadı sonrasında iş hayatına atıldığınızda da size faydası olur, yolunuz açık olur. ama birinci daha çok akademik kariyere odaklı gibi duruyor. ileriki zamanlarda yapacağınız meslek seçeneğinin artması daha kolaylaştırır hayatınızı.
0
karamaleksey
(14.12.17)
Fikrimi söylüyorum efendim: Günümüzde iyi programlama yapanlar, teori bilenler boş kalmıyor, iyi maaşlar da alıyorlar.Öte yandan teorik çalışma herkese göre değil,3-4 yıl fazla kalkmadan o masada oturacaksınız.

Deneyli olan daha az boğucu olur. CV'de katacağı şeyler biraz daha az olur muhtemelen.

Projeyi seçerken, hangisini daha çok yapmak istediğiniz önemli. teori öğrenilir.
0
hophophoba
(14.12.17)
Bu biraz size ve ne istediğinize, gelecek planlarınıza bağlı.

Öncelikle, 'Şu zaman bitermiş, bu zaman bitecekmiş'i düşünmeyin. Aradaki zaman en fazla 1, bilemediniz 1.5 yıl; ileride baktığınızda o zaman aklınıza bile gelmeyecek. Size uygun olanı seçtikten sonra ve mezun olduktan sonra planlarınız yönünde kullandıktan sonra, ne kadar olduğu önemli değil.

Mezun olduktan sonra ne yapacaksınız? Şu anda çalıştığınız alanda devam mı edeceksiniz; akademik mi düşünüyorsunuz, ne çalışmak istiyorsunuz? Hangi konunun önü daha açık ve sizin istediğinizle daha çok örtüşüyor? Hangi danışman daha az manyak, hangisiyle daha uyumlu olursunuz? Uluslararası alanda hangisi size avantaj sağlar?

Prıgramlama ve deneyin avantajları da tamamen bunlara bağlı. Henüz pek bilgim yok ama ben ilkini seçerdim gibi duruyor. Çünkü programlamayı seviyorum, bilgisayarlı, programlamalı şeylerin daha çok geleceğinin olduğunu düşünüyorum. Teorik çalışmayı da daha çok seviyorum. Yeni bir alan olmasına rağmen zevk alabilirim diye düşünürdüm. İkincisinin ilginizi kesin çektiğini biliyorsunuz ama ilkinin ilginizi çekip çekmediğini henüz bilmiyorsunuz gibi; o konuda risk var. Deney yapmayı sevseydim, ikinciyi seçebilirdim. İlk bakacağım şey bu ikisinin geleceği ve uluslararası alanda ne kadar gerekli olduğu olurdu.

İkinci alana şimdilik daha yatkın gibisiniz, belki ileride deney yapacak iş alanları boş olacaktır. O zaman da onu tercih etmek mantıklı olabilir.

Bir de konular gece-gündüz gibi farklı mı? Birini yaparsanız, diğerinden hiç mi faydalanmıyorsunuz? İkisinin birleşme olanağı hiç mi yok?
0
aychovsky
(14.12.17)
arkadaslar tek tek cok tesekkür ederim, bi dünya insan da mesajla ulasti sagolsun.

@aychovsky

uzun sürmesi hic dert degil zaten, eldeki bilgileri yazayim diye dedim. ikisinin de danisman hocasi ayni.

cok genel hatlariyla özetlemeye calisirsam ikisi de deprem etkisi altindaki yapilarin göcmesiyle alakali.

gece-gündüz gibi farkli olup olmadigina cevap veremedim. nereden bakildigiyla alakali. cok bunaltmis olmayacaksam kisaca özetlemeye calisayim: ilki a maddesinden yapilmis yapinin göcme olasiligi. ikincisi de b maddesinden yapilmis maddenin göcme davranisi. farkli malzeme, farkli davranis oldugu icin arka plandaki teori baya farkli tabii ki. ama ikisi de depremle alakali.

mezun olduktan sonra akademide kalip haftanin 1-2 günü su an calistigim ofiste veya baska bi firmada calismayi düsünüyorum.

danismanlarin ikisi de ayni.

uluslararasi alanda ikisi de benzer popülerlikte. yine de o mevzuyu biraz daha arastirmam lazim sanirim. kenara not aldim.

yine af dileyerek biraz daha basinizi sisireyim. ilkinde sanirim programlamadan biraz tirsiyorum :) su an calistigim firma doktora yapmak istedigim okulun arka bahcesi gibi. zaten onlarla da sik sik ortak calisiyoruz. bi de iste bol bol makale vs. takip etmem gerekiyor. yalniz programlamayi bu yastan sonra ögrenir miyim onu bilemiyorum. programcilar sanki o is icin dogmus insanlar gibi geliyor disaridan bakinca :) teori falan bayiliyorum ama iste programlama :/

biraz karman corman oldu sanirim, affola.
0
🌸ben de
(14.12.17)
Yaş kaç ki? Doktora başında olduğunuza göre pek büyük de olmaması gerek. Yani, 45'inden sonra programlama öğrenen de var da, 30 altı falansanız asıl öğreneceğiniz dönem bu dönem zaten. En mükemmel zaman öğrenmek için. Doktoranın amacı o zaten, öğrenmeniz.

Programlamaya itmek için söylemiyorum, tabii ki istediğinizi seçin de; korkmanıza gerek yok. 'Yok, hiç sevmem, hiç bana göre değil, midem bulanır, içim kalkar' diyorsanız seçmeyin tabii de, seçmemenizin nedeni korku olmasın.

Ya, biraz zor olur herhalde de, b maddesinin göçme davranışı ve olasılığı ile a maddesinin göçme davranışı ve olasılığını karşılaştıramaz mısınız? Yani, şöyle. İki kişilik bir ekip olarak ikisini de yapsanız? Bir kısmı birinizin, bir kısmı diğerinizin tezi olsa; iki projeden de hiçbiriniz eksik kalmasanız, en azından temel bilgileri iki kişi de öğrense, uzmanlık kısmında kimin neyi yapacağına karar verilse?
0
aychovsky
(14.12.17)
yas 31. midem falan bulanmaz tabii, sadece biraz korku ama haklisin sanirim.

karsilastirma mevzusu olabilir tabii de herhalde danismanin onayi falan gerekir. yoksa yapilir niye yapilmasin.

aychovsky basini fazla sisirmek istemiyorum ama önümüzdeki hafta tekrar mülakata cagrilirsam bi kez daha fikrini ögrenmek isterim, senin icin de uygunsa tabii. :)
0
🌸ben de
(14.12.17)
2
0
kayranin kedisi
(15.12.17)
(5)

ankarada nasıl kız arkadaş edinilir

qazedcsrfvtyhngujmkol
ben bu işlere çok geç uyanmışım belki lisedeki ortamımın boktan olmasının da payı vardır. o zamanlar tüm tanıdıklarım kız arkadaş bul deyip duruyorlardı da sinir oluyordum. şuan üniversite de bitti hatta 1 sene oldu. ama ben bırak sevgiliyi kız arkadaş edinebileceğimi de sanmıyorum. tamamen karakter
ben bu işlere çok geç uyanmışım belki lisedeki ortamımın boktan olmasının da payı vardır. o zamanlar tüm tanıdıklarım kız arkadaş bul deyip duruyorlardı da sinir oluyordum. şuan üniversite de bitti hatta 1 sene oldu. ama ben bırak sevgiliyi kız arkadaş edinebileceğimi de sanmıyorum. tamamen karakterimle alakalı ama bunu nasıl değiştiririm bilmiyorum. beni böyle seven birini bulacağıma inandım ama kızları gördükçe böyle bir kızın olmadığını anladım yani anne gibi karşılıksız seven kız yok. maalaesef ben de tek çocuk olduğum için biraz da mizacım gereği atılan değilim kıza ilgili değilim kırmam belki ama çoğu kız baba gibi davranan sevgili istiyor ben öyle değilim.hatta beceriksiz bile sayılırım. ne yapacağımı bilmiyorum kursta falan da olmuyor. üniversiteden görüştüğüm 2 arkadaş dışında ortamım da yok. ankarada yaşıyorum nedir bunun yolu.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(25.05.17)
Çevreni genişleteceksin, arkadaşlarının arkadaşları, onların arkadaşları derken çevrende bir kadın erkek grubu oluşacak sonra en uygununa yürüyeceksin.
Insanlar böyle sevgili buluyorlar. Okul, arkadaş grupları, kurslar, aynı işyeri havadan sevgili düşmüyor yani.
0
tahin pekmez yoğurt
(25.05.17)
git bir bara çalış. istemediğin kadar edinirsin
0
cay koy geliyorum
(25.05.17)
Yeni bir ortama girmek en iyi yöntemdir denir. Klasik olacak ama bir spor salonuna yazılmanı ve grup derslerine katılmanı tavsiye ederim. Önceliğin kız arkadaş bulmak değil de arkadaş bulmak olsun. Bir arkadaş çevresine sahip olursan gerisinin de geleceğini düşünüyorum. Ama kendi iyiliğin için "Anne gibi karşılıksız seven kız yok" vs gibi düşüncelerden uzaklaş bu seni hiç bir yere götürmez. Evet anne gibi seven yok ama baba gibi karşılıksız bir şekilde sevgilisinin her sorunu ile ilgilenen her zaman yanında olan vs. erkek de yok.
0
road_tanker
(25.05.17)
tavsiyeleriniz doğru lakin bendeki sorun şurada yazdığım fobilerim yüzünden samimiyetimi ilerletemiyorum insanlarla.

eksiduyu.ru
0
🌸qazedcsrfvtyhngujmkol
(25.05.17)
sen bulma bence zaten ya kızlara yazık. anne gibi karşılıksız seven kız nedir? bu ne şımarıklık. bugün bazı erkeklerin "unconditional love" bleh bleh konuşmasını düşünüyodum sana denk geldi ve sinirimi çıkardım şu an xd ama gerçekten, aradığın şey patolojik bence. daha tanışmadan anlamlar beklentiler yüklemişsin, karşındakini sinir edersin sen. önce bi sakinleş, kendine yet falan. sonra sosyalleşmek için de gez dolaş, sergi mergi, bar, hipster kafe. yakışıklıysan tanışırlar zaten. diilsen kassan da olmıycak boşver.
0
snape i başından beri tanırım
(26.05.17)
(1)

MATLAB - Fotogrametri

123456
function result=col(p);x=p(1);y=p(2);x0=p(3);y0=p(4);f=p(5);om=p(6);ph=p(7);kp=p(8);XL=p(9);YL=p(10);ZL=p(11);X=p(12);Y=p(13);Z=p(14);m1=[1 0 0;0 cos(om) sin(om);0 -sin(om) cos(om)];m2=[cos(ph) 0 -sin(ph);0 1 0;sin(ph) 0 cos(ph)];m3=[cos(kp) sin(kp) 0;-sin(kp) cos(kp) 0;0 0 1];M=m3*m2*m1;UVW=M*[X-XL
function result=col(p);
x=p(1);
y=p(2);
x0=p(3);
y0=p(4);
f=p(5);
om=p(6);
ph=p(7);
kp=p(8);
XL=p(9);
YL=p(10);
ZL=p(11);
X=p(12);
Y=p(13);
Z=p(14);
m1=[1 0 0;0 cos(om) sin(om);0 -sin(om) cos(om)];
m2=[cos(ph) 0 -sin(ph);0 1 0;sin(ph) 0 cos(ph)];
m3=[cos(kp) sin(kp) 0;-sin(kp) cos(kp) 0;0 0 1];
M=m3*m2*m1;
UVW=M*[X-XL;Y-YL;Z-ZL];
U=UVW(1);
V=UVW(2);
W=UVW(3);
Fx=x-x0+f*(U/W);
Fy=y-y0+f*(V/W);
result=[Fx;Fy];

bu kodu çalıştırınca

function result=col(p);

Error: Function definitions are not permitted in this context.

diyor. ne demek istemiş? Bu işlerden anlayan birisi varsa biraz yardımcı olabilir mi?
0
123456
(25.05.17)
function result=col(p) burada fazladan bir ; kullanmışsın buna gerek yok.

Sanırım sen normal m file içerisinde fonksiyon tanımlayıp kullanmak istedin C de olduğu gibi. Bildiğim kadarıyla matlab buna izin vermiyor. Bunun yerine yeni bir m file açıp içerisine bu fonksiyonu yaz "save as" basıp "col" olarak kaydet. Daha sonra bu fonksiyonu kullanacağın m file içerisinde x = col(p) olarak kullanabilirsin.

Asıl m file ile yeni tanımladığın fonksiyon aynı klasör içerisinde olmalı
0
road_tanker
(25.05.17)
(11)

Yalvarıyorum güzel film önerin

birşeylersoracağım
Şu kısa ömrüm güzel film aramakla geçti, Narin bünyem bu yolda heba oldu,İzlemedim, bakmadığım yer kalmadı,Yalvarıyorum güzel güzel filmler önerin bana. :/
Şu kısa ömrüm güzel film aramakla geçti,
Narin bünyem bu yolda heba oldu,
İzlemedim, bakmadığım yer kalmadı,
Yalvarıyorum güzel güzel filmler önerin bana. :/
0
birşeylersoracağım
(22.04.17)
Interstate 60
0
begin again
(22.04.17)
Ama ne tarz film seviyorsun? Avrupa filmi mi, bilim kurgu mu,romans mı? Ona göre cevap vericem.

Çok beğendiğin bir filmi söyle en azından.
0
old possum
(22.04.17)
a miglia offerta
0
manuel mandalina
(22.04.17)
Wristcutters a love story
0
road_tanker
(22.04.17)
80 T4 Before and After (1996) - Apr 15, 2017
85 T5 The Handmaiden (2016) - Apr 06, 2017
85 T5 The Age of Adaline (2015) - Apr 01, 2017
70 T1 The Uninvited (2009) - Mar 25, 2017
100 T10 Sling Blade (1996) - Mar 19, 2017
85 T5 The Man in the Moon (1991) - Mar 11, 2017
0
harvey
(22.04.17)
django unchained
20th century women
miss sloane
christine
manchester by the sea
hail, caesar!
the handmaiden
it follows
mr brooks
the edge of seventeen
hacksaw ridge
la la land
the accountant
the departed
match point
true grit
disconnect
0
stewie
(22.04.17)
the fall
the grand budapest hotel
0
powersurge
(22.04.17)
Yedi bela hüsnü.
0
bigbadabum
(22.04.17)
this is england.
0
nathanieltroy
(22.04.17)
titanik. sonu çok üzücü bitiyor. okyanusta ilerleyen bir geminin başına gelenler anlatılıyor. :)
0
karlmarx
(22.04.17)
Tarz söylememişsin o zaman kendi en sevdiğim filmi önereceğim. www.imdb.com
0
old possum
(22.04.17)
(2)

Kitap arıyorum (0-1600 yılları Tarih)

EasyTiger
sayın atinalılar,Milat'la 1600 yılı arasını özet olarak anlatan tarih kitabı arıyorum. Yıllar konusunda çok katı değilim, sadece benim pederin merak ettiği yıllar yaklaşık olarak bu aralıkta.sevgi ve saygıyla kalın.
sayın atinalılar,

Milat'la 1600 yılı arasını özet olarak anlatan tarih kitabı arıyorum. Yıllar konusunda çok katı değilim, sadece benim pederin merak ettiği yıllar yaklaşık olarak bu aralıkta.

sevgi ve saygıyla kalın.
0
EasyTiger
(21.04.17)
Bunlar var benim bildiğim iyi olarak, eski toplum bölümünü geçecek tabi:)
www.dr.com.tr

www.dostyayinevi.com
0
kaset
(21.04.17)
Susan Wise Bauer'in dünya tarihi serisi var. Ben ilk iki kitabı beğenerek okumuştum. Belki aşağıdaki kitaptan başlayabilir baban.

www.dr.com.tr
0
road_tanker
(22.04.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.