tahta oyuncak
Merhaba,İndirip arşiv yapabileceğim, bilim, tarih, siyaset, doğa belgeselleri önerebilir misiniz? Kaynağa ihtiyacım var. Türkçe alt yazı ve kaliteli yapım istiyorum. Belgesel severlerin yardımını bekliyorum.
Merhaba,
İndirip arşiv yapabileceğim, bilim, tarih, siyaset, doğa belgeselleri önerebilir misiniz? Kaynağa ihtiyacım var. Türkçe alt yazı ve kaliteli yapım istiyorum.
Belgesel severlerin yardımını bekliyorum.
İndirip arşiv yapabileceğim, bilim, tarih, siyaset, doğa belgeselleri önerebilir misiniz? Kaynağa ihtiyacım var. Türkçe alt yazı ve kaliteli yapım istiyorum.
Belgesel severlerin yardımını bekliyorum.
0
Cosmos : A spacetime odyssey ( Yeter de artar bile )
Capitalism : A love story
Planet Earth
Human Planet
Africa
Inside Job
Capitalism : A love story
Planet Earth
Human Planet
Africa
Inside Job
0
yamuklu sucurta
böyle yatakla duvar arasına, süngerle bazanın arasına, yada herhangi bir dar boşluğa falan. daha rahat hissediyo sanki insan öyle. sizde de var mı aynı durum?umarım yalnız değilimdir.
böyle yatakla duvar arasına, süngerle bazanın arasına, yada herhangi bir dar boşluğa falan. daha rahat hissediyo sanki insan öyle. sizde de var mı aynı durum?
umarım yalnız değilimdir.
umarım yalnız değilimdir.
0
yüzüstü yatarken sol kolumu yataktan aşağı sarkıtırım, ama bir süre sonra uyuştuğu için bazayla yatak arasına sokup boşta sallanmasını engellerim.
0
yastığın altına koyuyorum mütemadiyen, her seferinde de tamamen uyuşuyor bir gün kangren edeceğim kendimi diye endişeleniyorum az buçuk ama bakalım...
0
var. özellikle duvarla haşır neşir olmayı pek severim. duvarın serinliğini almak fln :P
0
Elimi değil de kafamı yastığa sıkıştırıyorum genelde. Çok hassas bir uykum var. Kulakları bir şekilde kapatmam gerekiyor. Hatta iki yastık arası sandwich şeklinde yaptığım çok olmuştur.
0
i am cookie monsters nipple
Selamlar,Bi kaç defa açtım bu duyuruyu lakin aradığımı bulamadım. Tekrar yazıyorum o yüzden.Aradığım op bir ana karaktere sahip, doğaüstü, tercihen eski zamanlarda geçen (teknolojiden uzak) güzel ve taşşaklı dövüş sahneleri olan, çocuksu olmayan bir anime.Nanatsu no taizai'yi yeni bitirdim. Meliodas
Selamlar,
Bi kaç defa açtım bu duyuruyu lakin aradığımı bulamadım. Tekrar yazıyorum o yüzden.
Aradığım op bir ana karaktere sahip, doğaüstü, tercihen eski zamanlarda geçen (teknolojiden uzak) güzel ve taşşaklı dövüş sahneleri olan, çocuksu olmayan bir anime.
Nanatsu no taizai'yi yeni bitirdim. Meliodas benzeri bir ana karaktere sahip olursa güzel olur mesela. Gücünü zamanla elde etmekten ziyade baştan hayvani güce sahip ve gücünün farkında olan bi' ana karakter lazım.
Şimdiden teşekkürler.
Bi kaç defa açtım bu duyuruyu lakin aradığımı bulamadım. Tekrar yazıyorum o yüzden.
Aradığım op bir ana karaktere sahip, doğaüstü, tercihen eski zamanlarda geçen (teknolojiden uzak) güzel ve taşşaklı dövüş sahneleri olan, çocuksu olmayan bir anime.
Nanatsu no taizai'yi yeni bitirdim. Meliodas benzeri bir ana karaktere sahip olursa güzel olur mesela. Gücünü zamanla elde etmekten ziyade baştan hayvani güce sahip ve gücünün farkında olan bi' ana karakter lazım.
Şimdiden teşekkürler.
0
Mahouka ve Overlord'un ana karakterleri tam o tanıma uyuyor. Yalnız ikisi de pek shounen sayılmaz. Zaten shounen kavramına biraz ters ana karakterin çok güçlü olup bunun farkında olması. Ortada bir dayak yeme durumu olmak zorunda. Karakter gelişimini öyle sağlıyorlar.
0
@sesee
karakter gelişimini es geçenleri de var. ana karakter olmasa bile önemli karakterlerden biri böyle olsun istiyorum. shounen harici anime de izlerim ama canım shounen istiyo şu aralar. hayvani dövüşler, karizmatik karakterler vs.
karakter gelişimini es geçenleri de var. ana karakter olmasa bile önemli karakterlerden biri böyle olsun istiyorum. shounen harici anime de izlerim ama canım shounen istiyo şu aralar. hayvani dövüşler, karizmatik karakterler vs.
0
@chaotic good
kenshin'e başlamıştım eskiden ama nerdeyse hiç doğaüstü olay yok onda da. bana böyle dbz gibi, bleach gibi dövüşler lazım.
kenshin'e başlamıştım eskiden ama nerdeyse hiç doğaüstü olay yok onda da. bana böyle dbz gibi, bleach gibi dövüşler lazım.
0
shounendi flndı fıstıktı janrlardan çok anlamam ama acaba claymore ya da berserk istediğin gibi bir şey olabilir mi ki?
0
berserk tam shounen sayılmaz, yetişkin mangası/animesi. ayrıca gutts son bıraktığımda 33. vol(mangasını öneririm ben) özel bir güce sahip değildi.
griffith ise sonradan sahip oldu.
ama tabii berserk çok, acayip güzel bir manga. her şekilde okunur. okumadan izlemek bence iyi olmaz.
fakat kentaro miura bunu bitireceğe benzemiyor. kendini köşeye mi sıkıştırdı nedir. son çıkan 2 chapter'ı okumadım, baştan alacağım.
edit: bitireceğe benzemiyor çünkü bu 20 yıllık bir manga ve yeni chapter'ların çıkmadığı yıllar bile olmuş.
griffith ise sonradan sahip oldu.
ama tabii berserk çok, acayip güzel bir manga. her şekilde okunur. okumadan izlemek bence iyi olmaz.
fakat kentaro miura bunu bitireceğe benzemiyor. kendini köşeye mi sıkıştırdı nedir. son çıkan 2 chapter'ı okumadım, baştan alacağım.
edit: bitireceğe benzemiyor çünkü bu 20 yıllık bir manga ve yeni chapter'ların çıkmadığı yıllar bile olmuş.
0
exlibris
degil mi? ilk aklima gelen degilhttp://i.huffpost.com/gen/2714370/images/o-POOP-EMOJI-ICE-CREAM-facebook.jpg
0
bass solo take one
İsmiyle de uyumlu bir şekilde alıp götüren şarkılar için kullanılan müzik türünü hatırlayamadım. Ambient/shoegaze/postrock/experimental/atmosferik x metal/space vs. değil.Ne olabilir bu türlere yakın olarak?
İsmiyle de uyumlu bir şekilde alıp götüren şarkılar için kullanılan müzik türünü hatırlayamadım.
Ambient/shoegaze/postrock/experimental/atmosferik x metal/space vs. değil.
Ne olabilir bu türlere yakın olarak?
Ambient/shoegaze/postrock/experimental/atmosferik x metal/space vs. değil.
Ne olabilir bu türlere yakın olarak?
0
Maalesef bunlar değil. Emin olmamakla birlikte gökyüzü-uzay-yükselmek ile alakalı bir şey diye hatırlıyorum ama detaylı türler listesi bulursam oraya bakacağım.
0
Yok değil.
en.m.wikipedia.org burada bulamadım. Acaba okuduğum yerdekiler uydurma tür mü yazmışlardı.
Neyse, sağolun.
en.m.wikipedia.org burada bulamadım. Acaba okuduğum yerdekiler uydurma tür mü yazmışlardı.
Neyse, sağolun.
0
dreadplayer
the arms - dealing affair has severely damaged the reputation of the government.The president's handling of the affair has been criticized.The party turned out to be a quiet affair.She wore a long black velvet affair. burada ki affair ların farklılıklarını, ne anlama geldiklerini anlatır mı bilen ar
the arms - dealing affair has severely damaged the reputation of the government.
The president's handling of the affair has been criticized.
The party turned out to be a quiet affair.
She wore a long black velvet affair.
burada ki affair ların farklılıklarını, ne anlama geldiklerini anlatır mı bilen arkadaşlar. şimdiden tşkler yardımcı olanlara.
The president's handling of the affair has been criticized.
The party turned out to be a quiet affair.
She wore a long black velvet affair.
burada ki affair ların farklılıklarını, ne anlama geldiklerini anlatır mı bilen arkadaşlar. şimdiden tşkler yardımcı olanlara.
0
1- hadise/mesele (olumsuz anlamda)
2- hadise/mesele
3- toplantı
4- kadının giyiminden bahsediyor ama elbise mi ceket pantolon mu tanımlanmadığı için affair deyip geçebiliyor. genelde tanımlanmayan şeyler için de kullanılabiliyor bu kelime.
2- hadise/mesele
3- toplantı
4- kadının giyiminden bahsediyor ama elbise mi ceket pantolon mu tanımlanmadığı için affair deyip geçebiliyor. genelde tanımlanmayan şeyler için de kullanılabiliyor bu kelime.
0
1- konusu - meselesi
2- konuyu
3- toplantı
4- kıyafet
5'i de ben ekleyeyim: He used to have an affair with her. (onunla ilişkisi vardı)
2- konuyu
3- toplantı
4- kıyafet
5'i de ben ekleyeyim: He used to have an affair with her. (onunla ilişkisi vardı)
0
1. cümledeki the arms ile kastedileni doğru çevirmek için texti bilmek lazım.
Daha önce geçtiyse bir takım branşlar vs bölümler anlamında da olabilir ordu anlamında da olabilir.
Muhtemelen ordu.
Ordu ile ilgili meseleler hükümete olan saygınlığı zedeledi.
2. Başkanın olayları ele alma yöntemi eleştirildi. (yöntem demiyor ama burada anlatılmak istenen başkanın kriz durumunu ele almasında gelen eleştiriler olduğu)
3.Parti sessiz bir toplantıya dönüştü.
4. Buradaki affair anlamı ''thing''
Siyah uzun kadifemsi bir şey giyiyordu/giydi. wear contionous ile çekimlenmez texte göre anlamı değişebilir.
Daha önce geçtiyse bir takım branşlar vs bölümler anlamında da olabilir ordu anlamında da olabilir.
Muhtemelen ordu.
Ordu ile ilgili meseleler hükümete olan saygınlığı zedeledi.
2. Başkanın olayları ele alma yöntemi eleştirildi. (yöntem demiyor ama burada anlatılmak istenen başkanın kriz durumunu ele almasında gelen eleştiriler olduğu)
3.Parti sessiz bir toplantıya dönüştü.
4. Buradaki affair anlamı ''thing''
Siyah uzun kadifemsi bir şey giyiyordu/giydi. wear contionous ile çekimlenmez texte göre anlamı değişebilir.
0
scent of a pastrami
Rock and Roll'a sardım. Kimleri/neleri dinlemeli?
Rock and Roll'a sardım. Kimleri/neleri dinlemeli?
0
neil manke
Symbolic albümü hariç şarkı önerileriniz neler?edit: tam diyecektim voice of the soul da hariç...
Symbolic albümü hariç şarkı önerileriniz neler?
edit: tam diyecektim voice of the soul da hariç...
edit: tam diyecektim voice of the soul da hariç...
0
kronolojik olarak favorilerimi yazayım: zombie ritual, pull the plug (bu ikisinin live in la versiyonlarını daha bi severim), together as one, trapped in a corner, out of touch, the philosopher, spirit crusher
her albümden birer şarkı yazmayı planlamıştım ama şahsi favorim olan individual thought patterns albümüne torpil geçtim.
her albümden birer şarkı yazmayı planlamıştım ama şahsi favorim olan individual thought patterns albümüne torpil geçtim.
0
scavenger of human sorrow
spirit crusher (illaki)
flesh and the power it holds
the philosopher
spirit crusher (illaki)
flesh and the power it holds
the philosopher
0
lafıolmaz
tavsiye edebilir misiniz?
tavsiye edebilir misiniz?
0
ntv de "gerçek orada bir yerde" isimli bir program vardı eskiden.
gündüz vassaf, şerif mardin ve murat belge bir konu üzerinde konuşurdu.
ntv'nin web sayfası değişmiş eskiden derli toplu biçimde vardı da şimdi baktım bulamadım. belki youtube fln üzerinden bulabilirsin.
ekleme: www.facebook.com
gündüz vassaf, şerif mardin ve murat belge bir konu üzerinde konuşurdu.
ntv'nin web sayfası değişmiş eskiden derli toplu biçimde vardı da şimdi baktım bulamadım. belki youtube fln üzerinden bulabilirsin.
ekleme: www.facebook.com
0
tavish11
Edebiyat fakültesinde öğrenciyim. 3.sınıfa geçtim. Mezun olunca kendi bölümünde yüksek lisans yapmayı amaçlıyorum.Dönem başlayınca uzun süreli olarak ingilizce kursuna devam edeceğim.Yüksek lisans için, Lisans not ortalaması 2,50ALES 55TOEFL 79IELTS 6,5 gibi gereklilikler var.Ben bunlara nasıl çalış
Edebiyat fakültesinde öğrenciyim. 3.sınıfa geçtim. Mezun olunca kendi bölümünde yüksek lisans yapmayı amaçlıyorum.
Dönem başlayınca uzun süreli olarak ingilizce kursuna devam edeceğim.
Yüksek lisans için,
Lisans not ortalaması 2,50
ALES 55
TOEFL 79
IELTS 6,5
gibi gereklilikler var.
Ben bunlara nasıl çalışabilirim? Ayrıca yüksek lisansta kabul edilebilmek için önümüzdeki 2 sene boyunca ne gibi çalışmalar yapmalıyım=
Dönem başlayınca uzun süreli olarak ingilizce kursuna devam edeceğim.
Yüksek lisans için,
Lisans not ortalaması 2,50
ALES 55
TOEFL 79
IELTS 6,5
gibi gereklilikler var.
Ben bunlara nasıl çalışabilirim? Ayrıca yüksek lisansta kabul edilebilmek için önümüzdeki 2 sene boyunca ne gibi çalışmalar yapmalıyım=
0
gereklilik var diye bu puanları hedef belleme sakın :D
toefl, ielts istemesi garipmiş yds/üds/kpds yeterli idi. emin misin toefl ve ielts konusunda? yani bu sınavlar daha zor olur.
lisans ortalamanı ne kadar yükseltsen, o kadar iyi. neticede başvuranlar arasından sıralama yapılıyor.
ales'e çalışmak için de deneme çözmelisin. özellikle sözelden çalışacağın pek konu yok. paragraf, anlam, mantık fln işte. edebiyat bölümü için ales'ten sözel yapman gerekiyordur sanırım. onun içinde sözel 1 , sözel 2 ve sayısal 1 çözeceksin.soru çözme hızını ne kadar arttırırsan o kadar iyi. bunun tek yolu da bol bol soru çözmek. tekrar söylüyorum önemli olan çözme hızın. =)
toefl, ielts istemesi garipmiş yds/üds/kpds yeterli idi. emin misin toefl ve ielts konusunda? yani bu sınavlar daha zor olur.
lisans ortalamanı ne kadar yükseltsen, o kadar iyi. neticede başvuranlar arasından sıralama yapılıyor.
ales'e çalışmak için de deneme çözmelisin. özellikle sözelden çalışacağın pek konu yok. paragraf, anlam, mantık fln işte. edebiyat bölümü için ales'ten sözel yapman gerekiyordur sanırım. onun içinde sözel 1 , sözel 2 ve sayısal 1 çözeceksin.soru çözme hızını ne kadar arttırırsan o kadar iyi. bunun tek yolu da bol bol soru çözmek. tekrar söylüyorum önemli olan çözme hızın. =)
0
aleste 55 alamazsan zaten okuma, diplomayı da yırt at.
ortalamanın psikolojik sınırı ne onu öğren, o 2.50 hiç de reel bir değer değildir genelde. bölüme okula göre değişir ama kafadan bi 3 isterler.
toefl 120 üstünden. 79 iyiye yakın bir ingilizceyle alınır.
mülakatı geçmek için kendini doldurman lazım. hocalarla muhabbet kur, edebiyat alanına katkı yapabileceğini düşündüğünü göster. güzel de bi bitirme yazarsan sorun olmaz.
not: edebiyat öğrencisi değilim, bunlar çok genel kriterler. edebiyat için de böyle olduğunu biliyorum çevremden.
ortalamanın psikolojik sınırı ne onu öğren, o 2.50 hiç de reel bir değer değildir genelde. bölüme okula göre değişir ama kafadan bi 3 isterler.
toefl 120 üstünden. 79 iyiye yakın bir ingilizceyle alınır.
mülakatı geçmek için kendini doldurman lazım. hocalarla muhabbet kur, edebiyat alanına katkı yapabileceğini düşündüğünü göster. güzel de bi bitirme yazarsan sorun olmaz.
not: edebiyat öğrencisi değilim, bunlar çok genel kriterler. edebiyat için de böyle olduğunu biliyorum çevremden.
0
Sözel puan türünde öğrenci alan bölümlerde 80 üzeri alman lazım alesten. En azından bunu hedefle. 80 puan alabilmen için matematik çözmene gerek yok. Sadece sözel çözerek 90 bile alabilirsin. Ales için kurs filan gerekmez. Sadece çok oku ki zaten okuyorsundur. Kendi bölümünde yapmak istediğin için hocalara niyetinden bahset, bilgi almaya çalış. Mülakat çok önemli nasıl geçtiğini öğren. Ne çalışmak istediğini düşünmeye başla, ilgini çeken konulardan hocalara bahset filan. Gerisi gelir.
0
foseptik çukuru
black keys, arctic monkeys, empire of the sun'ı bilmeyeni dövüyorlar. severim güzeldir bu gruplar.peki ya günümüzde iyi müzik yapan başka kimler var ?
black keys, arctic monkeys, empire of the sun'ı bilmeyeni dövüyorlar.
severim güzeldir bu gruplar.
peki ya günümüzde iyi müzik yapan başka kimler var ?
severim güzeldir bu gruplar.
peki ya günümüzde iyi müzik yapan başka kimler var ?
0
Cake.
Yeni değil tabii.
Long Time www.youtube.com
Never There www.youtube.com
The Distance www.youtube.com
Short Skirt/Long Jacket www.youtube.com
Love You Madly www.youtube.com
Coverlar
I will survive www.youtube.com
Perhaps www.youtube.com
Yeni değil tabii.
Long Time www.youtube.com
Never There www.youtube.com
The Distance www.youtube.com
Short Skirt/Long Jacket www.youtube.com
Love You Madly www.youtube.com
Coverlar
I will survive www.youtube.com
Perhaps www.youtube.com
0
zaten neredeyse radyo eksen playlistinin tamamını saymışsın. kongos fena değil. alt-j, imagine dragons fln da var işte :P
bir de kings of leon bana hala yeni geliyor.
bir de kings of leon bana hala yeni geliyor.
0
evrenos gazi
bugun cok onemli bir sinava girecektim. 1- gece uyku tutmadi. 2- tam uyuyacakken sabahin 5'inde insaat calismakari basladi. 3- sabah 9 bigi uyuyakakmisken saat 10'da siddetli ishal ve karin agrisiyla uyandim. 4- zor bela evden ciktim. Trafiksiz bi sekilde sinav yerine dogru geldim. Bir sapakta bir
bugun cok onemli bir sinava girecektim.
1- gece uyku tutmadi.
2- tam uyuyacakken sabahin 5'inde insaat calismakari basladi.
3- sabah 9 bigi uyuyakakmisken saat 10'da siddetli ishal ve karin agrisiyla uyandim.
4- zor bela evden ciktim. Trafiksiz bi sekilde sinav yerine dogru geldim. Bir sapakta bir trafik. O kadar yardirsam da sinava tam 1 saat gec kaldim.
5- yine de sinav yerine geldim. Birkac kisi daha ayni sekilde gec kalinca bekleyin sizi de alalim madem uzulmeyin dediler. Birazdan sinava girecegim.
4 olumsuzlugun sonunda imkansiz gordugim bir olumlu sey olunca sinav icin de umutlandim.
Sizce bu kadar sey neye isaret?
1- gece uyku tutmadi.
2- tam uyuyacakken sabahin 5'inde insaat calismakari basladi.
3- sabah 9 bigi uyuyakakmisken saat 10'da siddetli ishal ve karin agrisiyla uyandim.
4- zor bela evden ciktim. Trafiksiz bi sekilde sinav yerine dogru geldim. Bir sapakta bir trafik. O kadar yardirsam da sinava tam 1 saat gec kaldim.
5- yine de sinav yerine geldim. Birkac kisi daha ayni sekilde gec kalinca bekleyin sizi de alalim madem uzulmeyin dediler. Birazdan sinava girecegim.
4 olumsuzlugun sonunda imkansiz gordugim bir olumlu sey olunca sinav icin de umutlandim.
Sizce bu kadar sey neye isaret?
0
olsen
ışınlanılabilse x ışınlanabilinse
ışınlanılabilse
x
ışınlanabilinse
x
ışınlanabilinse
0
Anlam açısından bir farklılık algılayamadım ama şekil olarak ilki daha yakışıklı geldi bana.
0
aslında türkçeye 2. daha uygun gibi geliyo bana. ama çeviri textbook okuyo olsam kesin 1. gibi çevirmiş olurlardı ;_;
0
isim kök: ışın
fiilleşmiş hali: ışınlamak
fiilin pasif hali: ışınlanmak
(burada ışınlanmak hem dönüşlü hem edilgen olabilir.
"-ebilmek" eki hangi çatıya gelirse gelsin, aynı kalır.
örn: görebilmek/görülebilmek)
yani doğrusu
"ışınlanabilmek"
fiilleşmiş hali: ışınlamak
fiilin pasif hali: ışınlanmak
(burada ışınlanmak hem dönüşlü hem edilgen olabilir.
"-ebilmek" eki hangi çatıya gelirse gelsin, aynı kalır.
örn: görebilmek/görülebilmek)
yani doğrusu
"ışınlanabilmek"
0
ışın ,ışınlamak, ışınlanmak, ışınlanabilmek
ışınlanılamak bir garip geldi şimdi.
ışınlanılamak bir garip geldi şimdi.
0
Bu tür sözcükler, türetildikleri anda dilimizin kurallarıyla anlaşılması zor bir hale geliyor.
İngilizcedeki active, passive konusu gibi.
Sözcük ışınlanmak.
Işınlanma işinin kendisinin başarılmasından söz ediyorsak ışınlanılabilse(yapılabilse, edilebilse gibi bir yere ulanma arzusu var) kullanmak doğru.
Işınlanma eylemini bir insana yüklüyorsak ışınlanabilinse kullanırız ancak bu sözcük, fonetik açıdan kulağı tırmalıyor.
yapmak sözcüğünü ele alalım,yapılabilse deriz değil mi, yapılabilinse demeyiz. başarmak sözcüğüne bakalım, başarılabilse deriz, başarılabilinse demeyiz değil mi?
Bu fazladan ek kullanımı öznenin durumunu karıştırdığından anlamı da zedeler.
O yüzden, ilkini kullanmak doğrudur ancak ikincisinin de türetilmesine imkan veren bir dilimiz var.
İngilizcedeki active, passive konusu gibi.
Sözcük ışınlanmak.
Işınlanma işinin kendisinin başarılmasından söz ediyorsak ışınlanılabilse(yapılabilse, edilebilse gibi bir yere ulanma arzusu var) kullanmak doğru.
Işınlanma eylemini bir insana yüklüyorsak ışınlanabilinse kullanırız ancak bu sözcük, fonetik açıdan kulağı tırmalıyor.
yapmak sözcüğünü ele alalım,yapılabilse deriz değil mi, yapılabilinse demeyiz. başarmak sözcüğüne bakalım, başarılabilse deriz, başarılabilinse demeyiz değil mi?
Bu fazladan ek kullanımı öznenin durumunu karıştırdığından anlamı da zedeler.
O yüzden, ilkini kullanmak doğrudur ancak ikincisinin de türetilmesine imkan veren bir dilimiz var.
0
ışınlanılabilse: bir maddenin ışınlanması için kullanılacak, araç ya da aygıtın yeterliliği/yetkinliği söz konusu sanki.
x
ışınlanabilinse: maddenin kendisinin ışınlanabilir durumda olmasını ya da olmamasını çağrıştırıyor.
yine de en iyi anlamı, cümle içerisindeki kullanımları verir.
x
ışınlanabilinse: maddenin kendisinin ışınlanabilir durumda olmasını ya da olmamasını çağrıştırıyor.
yine de en iyi anlamı, cümle içerisindeki kullanımları verir.
0
kablelvuku
İzleyip beğendiklerimSteinsgate Full metalHellsingCowboy bebopAttack on titanSwordart onlineNaruto öne piece gibi aşırı uzun seriler istemiyorum. Bana ciddi kaliteli işlerle gelin. Konuşmalar beş saat bakisarak "sakura san sen bunu.. benim.. için.. SAKURA SAAAAN" tarzında şeyler olmasın daha oturakl
İzleyip beğendiklerim
Steinsgate
Full metal
Hellsing
Cowboy bebop
Attack on titan
Swordart online
Naruto öne piece gibi aşırı uzun seriler istemiyorum. Bana ciddi kaliteli işlerle gelin. Konuşmalar beş saat bakisarak "sakura san sen bunu.. benim.. için.. SAKURA SAAAAN" tarzında şeyler olmasın daha oturaklı animeler istiyorum.
Şu an mobile suit izlemekteyim sarmak ile sarmamak arasında gidip geliyor.
Death note önermeyen.
Steinsgate
Full metal
Hellsing
Cowboy bebop
Attack on titan
Swordart online
Naruto öne piece gibi aşırı uzun seriler istemiyorum. Bana ciddi kaliteli işlerle gelin. Konuşmalar beş saat bakisarak "sakura san sen bunu.. benim.. için.. SAKURA SAAAAN" tarzında şeyler olmasın daha oturaklı animeler istiyorum.
Şu an mobile suit izlemekteyim sarmak ile sarmamak arasında gidip geliyor.
Death note önermeyen.
0
nhk ni youkoso
elfen lied
serial experiments lain
ghost hound
vampire hunter d
samurai champloo
al sana bir suru kisa ve super anime.
elfen lied
serial experiments lain
ghost hound
vampire hunter d
samurai champloo
al sana bir suru kisa ve super anime.
0
code geass olabilir.
samurai champloo süperdir eğer cowboy'u sevdiysen. aynı kişi yazdı ya da yönetti diye biliyorum.
absürt olarak önerdiklerim:
danshi kokosei no nichijou
angel beats
samurai champloo süperdir eğer cowboy'u sevdiysen. aynı kişi yazdı ya da yönetti diye biliyorum.
absürt olarak önerdiklerim:
danshi kokosei no nichijou
angel beats
0
cowboy bebop'u beğendiysen samurai champloo izleyebilirsin. o da watanabe işi.
empat yazmış zaten =)
empat yazmış zaten =)
0
hellojack
neler önerebilirsiniz? filmin eski sovyet mimarisinde geçmesini istiyorum aslında yani gelişmiş şehirlerde değil de daha bakımsız yerlerde. Romanya sinemasına hakimim o nedenle komşularını da merak ediyorum. Rusya'dan da Sibirya'ya doğru coğrafyada geçen filmler olabilir.
neler önerebilirsiniz? filmin eski sovyet mimarisinde geçmesini istiyorum aslında yani gelişmiş şehirlerde değil de daha bakımsız yerlerde.
Romanya sinemasına hakimim o nedenle komşularını da merak ediyorum. Rusya'dan da Sibirya'ya doğru coğrafyada geçen filmler olabilir.
Romanya sinemasına hakimim o nedenle komşularını da merak ediyorum. Rusya'dan da Sibirya'ya doğru coğrafyada geçen filmler olabilir.
0
Dönem belirtmemissin ama bastan baslamak istiyorsan eisenstein i es gecmemeni öneririm
0
leviathan. o filmdeki havayı başka hiçbirinde bulamadım. yeni bir film ama şehirde geçmiyor. teriberka'da çekilmiş.
0
kuleshov, pudovkin, eisenstein, vertov. bu isimleri kurcalayabilirsin. (sovyet sineması, sovyet toplumcu sineması, toplumsal gerçekçi sovyet sineması, rus devrim sineması gibi başlıkları aratırsan daha iyi bilgi edinebilirsin. misal vertov izlemek kimilerine göre sıkıcıdır fln)
0
shadowcat
whatsapp'da mesajlaşılan er kişinin yazdığınız şeylere ":)" diye cevap vermesi ve bunun sıklaşması iyi midir, kötü müdür? kestiremiyorum.
whatsapp'da mesajlaşılan er kişinin yazdığınız şeylere ":)" diye cevap vermesi ve bunun sıklaşması iyi midir, kötü müdür? kestiremiyorum.
0
ya da mesajlaşmaktan hoşlanmıyor da olabilir.. gerçekten bazen mesajlaşmak aşırı aşırı sıkıcı geliyor bana bile.. hareketleri yanyanayken nasıl? onu da dikkate al. sadece whatsapa odaklanma.
0
numarasını silmekten kasıt, irtibatı koparman değil, yazmana engel olması açısındandı.. birçokşeyi ona anlatasın geliyor, biliyorum.
0
Bunu kendisine sormak lazim. Whatsapp kadar yanlis anlasilmaya acik bir yerde bir gulucuk 85 farkli anlama gelebilir.
0
Er kişisi değilim ama uykum gelince bunu çok yaparım.
hatta erkek arkadaşım; senin uykun gelmiş, hadi git uyu biraz der :)
Ama tabi konuşmayı çok ilerletmek istemiyor ancak hiçbirşey yazmayıp kabalık yapmak da istemiyor olabilir.
veya aklına birşey gelmemiştir, meşguldür.
Yani tanımadan sadece bu bilgiyle cevap vermek zor.
hatta erkek arkadaşım; senin uykun gelmiş, hadi git uyu biraz der :)
Ama tabi konuşmayı çok ilerletmek istemiyor ancak hiçbirşey yazmayıp kabalık yapmak da istemiyor olabilir.
veya aklına birşey gelmemiştir, meşguldür.
Yani tanımadan sadece bu bilgiyle cevap vermek zor.
0
şu gülücüğün yaptığına bak ya. İyi bir şey olma olasılığı ne kadar azmış. Normalde gülücük yok, çok mesaj atmıyorum. sonunda birden çok heyecanlanıp saçı başı mı dağıttım acaba? Aniden çok ilgi oldu. Çok hoşlanıyorum :(
0
Bence cok cool bir smiley. Ayrica erkek flörtözüyle emoji mi kullanir ya ılık gibi
0
yusufist
Basinda boyle "fa fa fa" deniyordu sanirim. Sonra da cok guzel bi solo giriyordu. Neydi bu sarkinin adi?
Basinda boyle "fa fa fa" deniyordu sanirim. Sonra da cok guzel bi solo giriyordu. Neydi bu sarkinin adi?
0
idnr
Yazar olmak yazılar yazmak istiyorum.Daha önce blogumda yazıyordum ama az olsun benim olsundan ziyade büyük bi yapının kucuk neferi olma derdindeyim.Bloguna sayfasına yazar arayan arkadaşlar yeşillendirsin lutfen.Önerileri olan ?
Yazar olmak yazılar yazmak istiyorum.Daha önce blogumda yazıyordum ama az olsun benim olsundan ziyade büyük bi yapının kucuk neferi olma derdindeyim.Bloguna sayfasına yazar arayan arkadaşlar yeşillendirsin lutfen.Önerileri olan ?
0
beaylem
Bir filmde, dizide ya da çizgi filmde tüm kemikleri beyazla çizili bir karakter vardı. Karakteri ve nerede geçtiğini hatırlayan var mı?
Bir filmde, dizide ya da çizgi filmde tüm kemikleri beyazla çizili bir karakter vardı. Karakteri ve nerede geçtiğini hatırlayan var mı?
0
Ya buna çok benzer ama daha bilindikti galiba. Türklerin yaptığı bir şey değildi diye hatırlıyorum.
0
the nightmare before christmas geldi aklıma onda kemikler çizili değil de anakaraketrin kendisini iskeletimsi bir şeydi.
0
Aslında "Kilink İstanbul'da"daki karakterin tipi anlattığım şeyin aynısı gibi ama benim hatırladığım daha zayıf, daha bilindik bir yerdeydi, ben her ne kadar bilmesem de :)
0
Yan karakter ve sürekli o şekilde geziyor diye hatırlıyorum. Bunlardan biri olabilir, dikkatli bakacağım bu karakterlerin olduğu sahnelere. Çok uğraştınız, teşekkür ederim :)
0
rica ederim. aslında duyuru bulmacaya dönünce ben de pek eğleniyorum. ama pes etmeyi de bilmek lazım =)
eğer he-man'deki iskeletor da değilse ben artık pes ediyorum :P
eğer he-man'deki iskeletor da değilse ben artık pes ediyorum :P
0
zinzinzibidi
İpuçları- Doksanlarda çekilmiş olması kuvvetle muhtemel.- Korku filmi.- Bir grup genç (muhtemelen tıp öğrencileri) ölümden sonrasını merak ediyorlar. Gençlerden biri gönüllü oluyor ve diğer gençler gönüllü olanı ameliyat yatağına yatırıyorlar. Daha sonra gönüllü olanın vücut ısısını kalbi durana dek
İpuçları
- Doksanlarda çekilmiş olması kuvvetle muhtemel.
- Korku filmi.
- Bir grup genç (muhtemelen tıp öğrencileri) ölümden sonrasını merak ediyorlar. Gençlerden biri gönüllü oluyor ve diğer gençler gönüllü olanı ameliyat yatağına yatırıyorlar. Daha sonra gönüllü olanın vücut ısısını kalbi durana dek kontrollü olarak düşürüyorlar. Gönüllü gencin kalbi duruyor ve geçici bir süre ölü kalıyor. Ardından gencin vücut ısısı arttırılıyor, adranalin ve defiblatör yardımı ile tekrar hayata döndürülüyor. (adranalin ve defiblatör kısmından tam emin değilim)
- Hayata dönen gence azrail musallat oluyor.
- Filmin bir sahnesinde azrail musallat olduğu gence tükürüyor. azrailin tükürüğü sülfirik asit etkisi yapıyor.
- Filmi siz de çocukluğunuzda izlediyseniz hatırlayacaksınızdır. Filmin adı sınır ötesi, ölüm çizgisi gibi bir şeydi.
- Amerikan filmi
Şimdiden Teşekkürler
- Doksanlarda çekilmiş olması kuvvetle muhtemel.
- Korku filmi.
- Bir grup genç (muhtemelen tıp öğrencileri) ölümden sonrasını merak ediyorlar. Gençlerden biri gönüllü oluyor ve diğer gençler gönüllü olanı ameliyat yatağına yatırıyorlar. Daha sonra gönüllü olanın vücut ısısını kalbi durana dek kontrollü olarak düşürüyorlar. Gönüllü gencin kalbi duruyor ve geçici bir süre ölü kalıyor. Ardından gencin vücut ısısı arttırılıyor, adranalin ve defiblatör yardımı ile tekrar hayata döndürülüyor. (adranalin ve defiblatör kısmından tam emin değilim)
- Hayata dönen gence azrail musallat oluyor.
- Filmin bir sahnesinde azrail musallat olduğu gence tükürüyor. azrailin tükürüğü sülfirik asit etkisi yapıyor.
- Filmi siz de çocukluğunuzda izlediyseniz hatırlayacaksınızdır. Filmin adı sınır ötesi, ölüm çizgisi gibi bir şeydi.
- Amerikan filmi
Şimdiden Teşekkürler
0
flatliners
not: o azrail değil :P
gerçi flatliners'da vücut ısısını düşürerek öldürmüyorlardı yanlış hatırlamıyorsam
not: o azrail değil :P
gerçi flatliners'da vücut ısısını düşürerek öldürmüyorlardı yanlış hatırlamıyorsam
0
@pokemonk
yok panpa. düşürüyorlar... dün yine izledim. izlerken uyuyakaldım. kevin bacon, julia roberts ve 24'teki jack bauer oynuyor. adranalin ve defiblatör olayı da doğruymuş. neyse...
azrail olayına henüz gelemedim. bu gece uyumadan önce tekrar izleyeceğim. inşaallah yine uyuyakalmam.
yok panpa. düşürüyorlar... dün yine izledim. izlerken uyuyakaldım. kevin bacon, julia roberts ve 24'teki jack bauer oynuyor. adranalin ve defiblatör olayı da doğruymuş. neyse...
azrail olayına henüz gelemedim. bu gece uyumadan önce tekrar izleyeceğim. inşaallah yine uyuyakalmam.
0
evet, olay vicdan meselesiymiş tamamen. azrail değilmiş. herkes çocukluğunda yaşadığı vicdanı olaylar ile yüzleşiyormuş. ama senaryoyu azrail temalı yapsalar daha bir tutulurdu gibi geliyor bana.
bir de vücudu kontrollü olarak soğutma olayı da yokmuş. bu konuda da yanılmışım. yine de elektrikli battaniye ile ısıtma olayı varmış.
6/10'luk filmdi beyler
bir de vücudu kontrollü olarak soğutma olayı da yokmuş. bu konuda da yanılmışım. yine de elektrikli battaniye ile ısıtma olayı varmış.
6/10'luk filmdi beyler
0
allah da benim belami versin be
tatilde okuyacak kitap tavsiyesi istiyorum. polisiye sevmem, fantastik olabilir ancak kaliteli olursa, taht oyunları, zaman çarkı, yerdeniz, yüzüklerin efendisi vs bunları okudum çoktan. klasiklerden de şunu mutlaka oku bak dediğiniz varsa söyleyin. en çok da distopya önerisi verirseniz mutlu edersi
tatilde okuyacak kitap tavsiyesi istiyorum. polisiye sevmem, fantastik olabilir ancak kaliteli olursa, taht oyunları, zaman çarkı, yerdeniz, yüzüklerin efendisi vs bunları okudum çoktan. klasiklerden de şunu mutlaka oku bak dediğiniz varsa söyleyin. en çok da distopya önerisi verirseniz mutlu edersiniz, onun da en bilinen kült kitaplarını okudum, george orwell tavsiye etmeyin yani. neyse hadi zahmet olmazsa birer tane tavsiye etseniz tatili kurtarırım ben...
0
artemis fowl okudun mu? çocuk kitabı gibi gözüküyor ama değil, eğlencelidir ayrıca ciddi yönleri de vardır.
ihsan oktay anar -dili ağır gelmeyecekse- bir de kafanı çok gümletmeyecekse -kelime oyunu boldur- murat menteş
polisiye sevmiyorsun ama ben senin yerinde olsam tatil için hopçikiyaya serisini alırım, tam kumsalda okumalık eğlenceli. travesti bir dedektifin hayatını ve olayları çözmesini anlatıyor.
ihsan oktay anar -dili ağır gelmeyecekse- bir de kafanı çok gümletmeyecekse -kelime oyunu boldur- murat menteş
polisiye sevmiyorsun ama ben senin yerinde olsam tatil için hopçikiyaya serisini alırım, tam kumsalda okumalık eğlenceli. travesti bir dedektifin hayatını ve olayları çözmesini anlatıyor.
0
haşlanmış harikalar diyarını da ekliyorum listeye, teşekkürler.
0
ihsan oktay anar'ın ve murat menteş'in bütün kitaplarını okudum.
0
Satan: otobiyografi Yehuda BERG
bulabilirsen oku ben ankarada route da bulmuştum rastgele. okudum, hoştu şeytanın ağzından kendi biyografisi güzel bi kitap
bulabilirsen oku ben ankarada route da bulmuştum rastgele. okudum, hoştu şeytanın ağzından kendi biyografisi güzel bi kitap
0
distopya değil de ütopya olsa? :D
the dispossessed (mülküsüzler) - ursula k le guin
the dispossessed (mülküsüzler) - ursula k le guin
0
otostopçunun galaksi rehberi
ölümcül kimlikler - amin maalouf
semerkant - amin maalouf
iskambil kağıtlarının esrarı - jostein gaarder
ölümcül kimlikler - amin maalouf
semerkant - amin maalouf
iskambil kağıtlarının esrarı - jostein gaarder
0
Teşekkür ederim. Bugün gidip kitap alışverişimi yapacağım:)
0
amuda kalkan solucan
Yağmurlu huzurlu sakin bir film izlemek istiyorum.var mıdır öneriniz?
Yağmurlu huzurlu sakin bir film izlemek istiyorum.
var mıdır öneriniz?
var mıdır öneriniz?
0
okuribito
herhangi bir kim ki duk da olabilir.
ya da kar wong wai.
ekleme: kar wai wong... wong kar wai... imdak!
herhangi bir kim ki duk da olabilir.
ya da kar wong wai.
ekleme: kar wai wong... wong kar wai... imdak!
0
won kar wai +1 Chungking Express mesela
ya da miyazakinin oğlunun şu filmi var eski türk filmi tadında: www.imdb.com
Bu arada spoiler vermiyim ama Mavi'nin neresi huzurlu? kieslowskinin en depresif filmlerinden biri.
ya da miyazakinin oğlunun şu filmi var eski türk filmi tadında: www.imdb.com
Bu arada spoiler vermiyim ama Mavi'nin neresi huzurlu? kieslowskinin en depresif filmlerinden biri.
0
çok alakasız olacak ama ben benjamin button'da çok huzurla dolmuştum.
yanısıra huzur kaynağı maviş gözleriyle hugh dancy'nin bir kaç filmi: the jane austen book club, evening ve adam. ben huzurlanıp hüzünlenip gülmüştüm bunlarla, çok "hayat gibi" filmlerdi bunlar.
yanısıra huzur kaynağı maviş gözleriyle hugh dancy'nin bir kaç filmi: the jane austen book club, evening ve adam. ben huzurlanıp hüzünlenip gülmüştüm bunlarla, çok "hayat gibi" filmlerdi bunlar.
0
sırtçantalı
komedi olmayan akıp giden bu şekil bir dizi arayışındayım. sherlockforeverhouse mdluthermr robot harici2. olarak da mentalist nasıl, başlasam mı?teşekkürler
komedi olmayan akıp giden bu şekil bir dizi arayışındayım.
sherlock
forever
house md
luther
mr robot harici
2. olarak da mentalist nasıl, başlasam mı?
teşekkürler
sherlock
forever
house md
luther
mr robot harici
2. olarak da mentalist nasıl, başlasam mı?
teşekkürler
0
mentalistin sıkıcı bir iki bölumu var ama bir yerden sonra baymiyor. diziyi canli tutmayi basarmislar bence. red abimiz diziyi zamaninda girip cikiyor.
acikcasi korktum klasik polisye mi diye. ama sagolsun jane ve cho keyfimizi yerine getiriyor.
acikcasi korktum klasik polisye mi diye. ama sagolsun jane ve cho keyfimizi yerine getiriyor.
0
breaking bad (walter, gus)
prison break (michael scofield, mahone)
fringe (walter)
leverage (alayı cinyız)
battlestar galactica (mal dahi gaius)
ilk aklıma gelenler bunlar
prison break (michael scofield, mahone)
fringe (walter)
leverage (alayı cinyız)
battlestar galactica (mal dahi gaius)
ilk aklıma gelenler bunlar
0
lie to me'yi iptal etmişler ama. finalini bağlamışlar mıydı, şak diye mi bitirmişlerdi?
0
obsesif kompulsif bozukulga sahip dahi dedektifin hikayesini anlatan (bkz: monk) var.
0
leverage bir grup "suçlu"nun zor durumdaki insanlara yardım etmesi.
a takımı fln gibi
işte bir adet mastermind var, bir hacker, bir dolandırıcı, bir hırsız bir de dövüşçü.
her bölüm farklı birine yardım ediyorlar tabi yavaşça ilerleyen bir de ana konu var.
a takımı fln gibi
işte bir adet mastermind var, bir hacker, bir dolandırıcı, bir hırsız bir de dövüşçü.
her bölüm farklı birine yardım ediyorlar tabi yavaşça ilerleyen bir de ana konu var.
0
(bkz: bron/broen)
bence bunu izle, hiç görmediğin tipte bir kadın karakter göreceksin.
bence bunu izle, hiç görmediğin tipte bir kadın karakter göreceksin.
0
iyi olduğu başlığı açman ben de 2 tane not aldım.
mentalist şukeladır. patrick jane hastasıyımdır.
fringe de bana göre ilkokul düzeyinde bi dizi.
lutheri yardımcısı ölünce bırakmıştım. nasıl gidito iyi mi izlediysen?
mentalist şukeladır. patrick jane hastasıyımdır.
fringe de bana göre ilkokul düzeyinde bi dizi.
lutheri yardımcısı ölünce bırakmıştım. nasıl gidito iyi mi izlediysen?
0
dogumgunundecevrimdisiolanadam
selam romalı dostlar,sorumsuz erkek kardeşim okulunu 7. seneye uzattı ve 3 dersi kalmış -seneler sonra sistemine girmeme izin verdi-. bilgisayar müh. okuyor ve bölümle pek bi alakası yok. ayda 800 900 tl harcayıp, kendini online oyunlara kaptırmış hergelenin önde gideni. baktım moral olarak kötü ve
selam romalı dostlar,
sorumsuz erkek kardeşim okulunu 7. seneye uzattı ve 3 dersi kalmış -seneler sonra sistemine girmeme izin verdi-.
bilgisayar müh. okuyor ve bölümle pek bi alakası yok. ayda 800 900 tl harcayıp, kendini online oyunlara kaptırmış hergelenin önde gideni.
baktım moral olarak kötü ve özgüvenini kaybetmiş durumda. ama bir takım yaptırımları da hakediyor.
sizce ailem tarafından ona gönderilen parayı kesip ne halin varsa mı denmeli ?
yoksa hep destek tam destek mottosu mu olmalı ?
ben ona hemen gidip mesleği ile ilgili bi işe girmesini söyledim ve inanılmaz sert konuştum. bekliyorum..
sorumsuz erkek kardeşim okulunu 7. seneye uzattı ve 3 dersi kalmış -seneler sonra sistemine girmeme izin verdi-.
bilgisayar müh. okuyor ve bölümle pek bi alakası yok. ayda 800 900 tl harcayıp, kendini online oyunlara kaptırmış hergelenin önde gideni.
baktım moral olarak kötü ve özgüvenini kaybetmiş durumda. ama bir takım yaptırımları da hakediyor.
sizce ailem tarafından ona gönderilen parayı kesip ne halin varsa mı denmeli ?
yoksa hep destek tam destek mottosu mu olmalı ?
ben ona hemen gidip mesleği ile ilgili bi işe girmesini söyledim ve inanılmaz sert konuştum. bekliyorum..
0
kendini toparlamazsa ilerde aç kalacağından bahsedebilirsin. işsizlikten ve iş diye bahsedilen köleliklerin ne kadar ucuz olduğundan da bahset. hayata geç atılmanın normal şartlarda (über bir zekası ya da yeteneği yoksa) sıkıntı yaratacağını söyle.
0
parayı kesin.
bende online oynuyorum, bölümümde zordu ama sorumluluk ve zevk maymunluğu arasında bir çizgi var.
hala üniyi sallamayıp oyun oynamak istiyorsa kendi parasıyla yapabilir gayet
bende online oynuyorum, bölümümde zordu ama sorumluluk ve zevk maymunluğu arasında bir çizgi var.
hala üniyi sallamayıp oyun oynamak istiyorsa kendi parasıyla yapabilir gayet
0
kaç yaşına gelmiş adam işsizlik v.b. şeylerin ona getirisini biliyordur bunları hatırlatmaya gerek yok. demek ki cok umrunda değil. onun umrunda değilse sizin hic umrunuzda olmasın. kesin parayı bırakın ne hali varsa görsün. o yaşa gelmiş hala ailesine yük oluyor insanda biraz utanma duygusu olur.
0
bu yaşa gelip ana-baba parası yemek -sorumsuzca davranmasından kelli- çok çirkin bir şey diyorum sadece.
0
İşe girmesi hayatını düzene sokmasına yarar. İşte yükselmek için ya da daha iyi bir şirkete geçmek için bölümü bitirmesinin gerekliliğini farkettiğindeyse okula asılır. Zaten 3 ders dediğin yaz okullarıyla falan bile bitecek bir şey.
0
mmh 3 ders bir şey değil biter. bence bir cezaya da gerek yok. okul bittiğinde yeterince dert sıkıntı stress görecek zaten.
okulu bitirmeye korkuyor mu önce onu bir anlayın derim.
okulu bitirmeye korkuyor mu önce onu bir anlayın derim.
0
bu online oyun hastalığına dusmus binlerce öğrenci var. kardeşiniz tek değil.
0
açılın ben 8,5 senede bitirdim!
öncelikle kaldığı dersleri öğrenin. kaç senedir kalıyor derslerden? eğer 2. giriş falansa zorlayın ama 4-5 ise ve okulda da ders zor olarak biliniyor, "sen bu dersten geçtin ya, okul bitti senin" falan deniyorsa yüksek ihtimalle bıkkınlık ve kendine güvensizlik vardır. bende farmakoloji 2 dersinde olmuştu. 6. seferde bütünlemede son kalan 2 dersten birisi olarak ancak 55 ile geçebilmiştim. bu durumda destek şart. gerekirse beraber ders çalışın. gaza getirin.
alanında çalışmaya başlamasına teşvik iyi ama aynı zamanda kötü de... sonuçta bilgisayar mühendisliği. eline geçireceği kağıt parçası a.k.a. diploma bildiğim kadarıyla çok da zorunluluk değil alanında. bu konuda çok pis yamuluyor da olabilirim. bizde hekimlik diploması olmadan en fazla asgari ücretle adam çalışabiliyor. ulan diplomayı alsam en az 945 değil 3500 alırım aynı işe hatta daha azına diyip gaza gelebiliyorsun. umarım bilgisayar mühendisliğinde de bu böyledir...
online oyun meselesi eğer ciddi ise yardım alın ya da oyun ile bağlantısını kısıtlamaya çalışın. hatta kız arkadaş falan bulun ona, onu farklı alana çekecek..
öncelikle kaldığı dersleri öğrenin. kaç senedir kalıyor derslerden? eğer 2. giriş falansa zorlayın ama 4-5 ise ve okulda da ders zor olarak biliniyor, "sen bu dersten geçtin ya, okul bitti senin" falan deniyorsa yüksek ihtimalle bıkkınlık ve kendine güvensizlik vardır. bende farmakoloji 2 dersinde olmuştu. 6. seferde bütünlemede son kalan 2 dersten birisi olarak ancak 55 ile geçebilmiştim. bu durumda destek şart. gerekirse beraber ders çalışın. gaza getirin.
alanında çalışmaya başlamasına teşvik iyi ama aynı zamanda kötü de... sonuçta bilgisayar mühendisliği. eline geçireceği kağıt parçası a.k.a. diploma bildiğim kadarıyla çok da zorunluluk değil alanında. bu konuda çok pis yamuluyor da olabilirim. bizde hekimlik diploması olmadan en fazla asgari ücretle adam çalışabiliyor. ulan diplomayı alsam en az 945 değil 3500 alırım aynı işe hatta daha azına diyip gaza gelebiliyorsun. umarım bilgisayar mühendisliğinde de bu böyledir...
online oyun meselesi eğer ciddi ise yardım alın ya da oyun ile bağlantısını kısıtlamaya çalışın. hatta kız arkadaş falan bulun ona, onu farklı alana çekecek..
0
hiç zıtlaşmayın derim. çocukça davranıyo da olsa "kaç yaşında adam değil mi?" deyip çocuk muamelesi yapmayın. al o zaman sana ceza şeklinde üzerine giderseniz iyice ters teper, belki tüm aileye isyan bayrağı çekip iyice beter triplere girebilir allah muhafaza. işe mişe de giremez dan diye olmadık şeyler beklemeyin. beklentileriniz çok ezber olmamalı."kaç yaşında adam gitsin çalışsın!" diye çıkışamazsınız. adam 7 senedir online oyun oynuyor ha deyince işe giremez, girse de buna kendini biraz hazırlamasına fırsat verin. hele ki özgüveni falan kaybetmiş diyosun. ona sorun, ne yapmak istiyor. bu konuyu sıkıntı yapmaya başladıysa bunu konuşmak da istemeyebilir pek, yüzüne yüzüne çarpçak laflar etmeyin.
0
dieselsingle2
Mad maxci izleyip gaza geldim akşam aksam bi tane daha patlatayim dedim.
Mad maxci izleyip gaza geldim akşam aksam bi tane daha patlatayim dedim.
0
fahrenheit 451
logan's run
la jetee
aksiyondan çok distopik içeriğe önem veriyorsan bunlar eski ama güzel filmler.
aksiyonu bol olan distopya isterim dersen ilk aklıma gelen equilbrium oldu.
bir de post-apokaliptik mi, yoksa distopik mi istiyorsun onu tam anlamadım.
logan's run
la jetee
aksiyondan çok distopik içeriğe önem veriyorsan bunlar eski ama güzel filmler.
aksiyonu bol olan distopya isterim dersen ilk aklıma gelen equilbrium oldu.
bir de post-apokaliptik mi, yoksa distopik mi istiyorsun onu tam anlamadım.
0
Aslinda aksiyonu bol post-akopalitiklerin buyuk kismini izledim. Simdi distopik aksiyon ariyorum
0
madem aksiyonlu distopya o zamaaaan
equilibrium
deathrace 2000
the running man
judge dredd
repoman
escape from ny
escape from la
battle royale
doomsday
they live
daybreakers =)
equilibrium
deathrace 2000
the running man
judge dredd
repoman
escape from ny
escape from la
battle royale
doomsday
they live
daybreakers =)
0
tepedeki psychedelic adam
musluktan mı koyuyosunuz içme suyu mu?
musluktan mı koyuyosunuz içme suyu mu?
0
İçme suyu. Onların da çok temiz olduğunu düşünmüyorum ama en azından vicdanım rahat.
0
Sulu yemek genelde yemiyorum zaten ama çorba gibi suyu bolca tüketilecek yemekten içme suyu kullanıyorum. Musluk suyundaki temel sorun ağır metaller çünkü.
Onun dışında salata yaparken limonlu sirkeli suda bekletme aşamasında da içme suyu kullanıyorum.
Fakat haşlama ve ardından suyunu süzme gibi işlemlerde çeşme suyu kullanıyorum, evet onda da ağır metal giriyordur vücuduma ama konsantrasyonu çok daha az kalıyordur diye düşünüyorum.
Kahve çay vs hepsi içme suyundan zaten.
Onun dışında salata yaparken limonlu sirkeli suda bekletme aşamasında da içme suyu kullanıyorum.
Fakat haşlama ve ardından suyunu süzme gibi işlemlerde çeşme suyu kullanıyorum, evet onda da ağır metal giriyordur vücuduma ama konsantrasyonu çok daha az kalıyordur diye düşünüyorum.
Kahve çay vs hepsi içme suyundan zaten.
0
Hepsi damacana, açıkçası musluk suyundan çay kahve çok kötü oluyor.
0
su nasıl olsa kaynıyor diye musluk suyu kullanıyorum ayrıca içme suyuna para mı dayanır?
0
damacana su bir kandırmaca, su andaki teknoloji musluktan ıcılebılır su akıtmakta yeterli.
Damacana bir pazarlama harikasıdır.
Damacana bir pazarlama harikasıdır.
0
musluk suyunu içersen aşırı kireçten bir sürü hastalığa davetiye çıkartırsın. hele ki senin yaşadığın bölgede hiç içilmez. zaten istanbul'un suyunu içmeyin diyorlar.
0
Direkt suyla muhattap olacaksam mesela corba cay kahve gibi onlari icme suyundan digerlrrini makarna vs musluktan
0
Bursa'da çeşme suyu. Çeşmeden kana kana içerim suyu acımam. Zaten tükettiğiniz sular hep Bursa'dan. Kaynak aynı, kıps.
0
tchuck
kafam biraz karışık. aslında "ayıp olur" dışında bi düşüncem de yok. durumu basit bir şekilde anlatmaya çalışacağım.küçük bir ajansta web yazılımcıyım.bir tasarımcı var 40'lı yaşlarında, tasarımları gönderiyor ben de hayata geçiriyorum.1 senedir burada çalışıyorum. 2 ay önce öğrendim ki, bu puşt ark
kafam biraz karışık. aslında "ayıp olur" dışında bi düşüncem de yok. durumu basit bir şekilde anlatmaya çalışacağım.
küçük bir ajansta web yazılımcıyım.
bir tasarımcı var 40'lı yaşlarında, tasarımları gönderiyor ben de hayata geçiriyorum.
1 senedir burada çalışıyorum. 2 ay önce öğrendim ki, bu puşt arkamdan patrona konuşup duruyormuş "x yetiştiremedi" "x yapamadı" "x savsaklıyor" vb. gibi.
durumu anlatmak gerekirse de şu: tasarımcı sikim taşşağımda takılıyor. gelen tasarımların süreleri umurunda değil, bana bir bok tasarım falan gelmiyor. gelen tasarımlar da yarım yamalak geliyor. ben ayıp olmasın falan diye hiçbir zaman hiç kimseye gidip "bana tasarım gelmedi o yüzden proje aksıyor" demedim, işi vardır o yüzden gecikiyordur vs. diye.
bana gelen tasarımları da bir aksilik veya komplike durum olmazsa 3 gün içerisinde hayata geçiriyorum.
neyse, konuya dönecek olursak da. bu puşt böyle konuşuyormuş. bir keresinde patron "napayım yani ne istiyosun ya kovayım mı bunu mu istiyosn" gibi çıkışmış buna. yani yavşak, resmen benim işimden olmama sebep olacakmış.
ki gerçekten işimi yetiştiremiyor olsam haklı derdim. ama kendi yapmadığı işi bana yıkarak aradan sıyrılma, patronu manipüle etme peşindeymiş. sonradan öğrendim.
neyse, olaylar ortaya çıkınca falan ben bu yavaşkla ilgili ağzıma gelen her şeyi patrona anlattım. dedim ki "ben bugüne kadar bu konuları sizle konuşmuyordum çünkü doğru bulmuyordum ancak arkamdan konuştuğunu öğrendiğim için kendimi savunmam lazım. bu iş bu yüzden yetişmedi, şu şu yüzden bu bu yüzden" diye anlattım milyon tane şeyi. ve zaman içerisinde bu tasarımcı yavşak süt dökmüş kediye döndü.
bana ağzını açamamaya başladı.
neyse, geçenlerde yine gönderdiği iğrenç ve yarım bir tasarımı kodluyordum.
bu yine ofiste beni hedef alarak konuşuyor "işte bu site niye yetişmedi, gerekirse mesaiye kalınacak ama o iş bitecek" falan diye konuşuyor, direkt bana söylemese de herkesin duyacağı şekilde ortaya söylüyor.
ben de hayvan gibi bir mail attım. tasarımın iğrençliğinden, bu tasarımın bir website için uygun olmadığından, bunun daha çok bir kataloga benzediğinden ve SEO çalışması isteyen müşteri için rezil bir halde olduğundan bahsettim.
gönderilern tasarımın yarım olduğunu, bana gönderildiği kadarını kodladığımı ve online'da takip edebileceklerini falan söyledim.
inanılmaz sert, yerin dibine sokan ve %100 haklı olduğum bir maildi.
bunu iş takibi yapan arkadaşa ve patrona gönderdim.
bu süreçte, ajansta bir yenileme kararı alındı. dışarıdan bir danışman ajansı toparlamak için el attı. önce ajans içi problemleri teşhis edecekti. o yüzden herkesle bireysel görüşmelerde bulundu. bireysel görüşmelerin bir tanesi de benimleydi, ben yardırdım gittim. danışman da, ajansı tanıyan birisi. "kısaca bütün problem tasarımda. farkındayım." dedi. sonradan öğrendim ki, işyerindeki diğer kişiler de full buna sallamışlar.
neyse, cumartesi günü, bu danışman benim sert mailimi forwardlayıp ajanstaki herkesi CC'ye eklemiş. "pazartesi günü bu konu hakkında konuşacağız. 11.00'da herkes toplantıya" tarzında bir mail.
ben hissediyorum. bu yavşak tasarımcıyı kovacaklar. hatta hissetmiyor, biliyorum çünkü danışman bana söyledi. (daha önceden onunla iş yapmışlığımız var) ajansın yeni konumlandırmasını falan da anlattı. herkes de bu tasarımcıdan şikayetçi.
pazartesi günü de %90 benim attığım maile dair kavga edeceğiz.
ama yoruldum amk, tek kelime edesim yok. o mailin forwardlanmas biraz "ayıp oldu" düşüncesi de oluşturdu bende.
ama ben bu adamın kovulmasını, hatta sürünmesini istiyorum.
iftiracı orospu çocuğu yüzünden kışın ortasında işsiz kalabilirdim.
açık konuşayım: 2 aydır bu puştun altını oyuyorum. şuan süt dökmüş kediye döndü, ama yetmez. kovulması lazım hem ajansı geriye götürüyor hem de sinsice insanalrı manipüle ediyor.
neyse, olay bu kısaca.
sizce vicdan azabı çekmeli miyim?
ben sadece o mailin gösterilmesinin ayıp olduğunu düşünüyorum, onun dışında bu yavşağın kovulması zerre umurumda değil. umarım kovulur ve aylarca iş bulamaz.
küçük bir ajansta web yazılımcıyım.
bir tasarımcı var 40'lı yaşlarında, tasarımları gönderiyor ben de hayata geçiriyorum.
1 senedir burada çalışıyorum. 2 ay önce öğrendim ki, bu puşt arkamdan patrona konuşup duruyormuş "x yetiştiremedi" "x yapamadı" "x savsaklıyor" vb. gibi.
durumu anlatmak gerekirse de şu: tasarımcı sikim taşşağımda takılıyor. gelen tasarımların süreleri umurunda değil, bana bir bok tasarım falan gelmiyor. gelen tasarımlar da yarım yamalak geliyor. ben ayıp olmasın falan diye hiçbir zaman hiç kimseye gidip "bana tasarım gelmedi o yüzden proje aksıyor" demedim, işi vardır o yüzden gecikiyordur vs. diye.
bana gelen tasarımları da bir aksilik veya komplike durum olmazsa 3 gün içerisinde hayata geçiriyorum.
neyse, konuya dönecek olursak da. bu puşt böyle konuşuyormuş. bir keresinde patron "napayım yani ne istiyosun ya kovayım mı bunu mu istiyosn" gibi çıkışmış buna. yani yavşak, resmen benim işimden olmama sebep olacakmış.
ki gerçekten işimi yetiştiremiyor olsam haklı derdim. ama kendi yapmadığı işi bana yıkarak aradan sıyrılma, patronu manipüle etme peşindeymiş. sonradan öğrendim.
neyse, olaylar ortaya çıkınca falan ben bu yavaşkla ilgili ağzıma gelen her şeyi patrona anlattım. dedim ki "ben bugüne kadar bu konuları sizle konuşmuyordum çünkü doğru bulmuyordum ancak arkamdan konuştuğunu öğrendiğim için kendimi savunmam lazım. bu iş bu yüzden yetişmedi, şu şu yüzden bu bu yüzden" diye anlattım milyon tane şeyi. ve zaman içerisinde bu tasarımcı yavşak süt dökmüş kediye döndü.
bana ağzını açamamaya başladı.
neyse, geçenlerde yine gönderdiği iğrenç ve yarım bir tasarımı kodluyordum.
bu yine ofiste beni hedef alarak konuşuyor "işte bu site niye yetişmedi, gerekirse mesaiye kalınacak ama o iş bitecek" falan diye konuşuyor, direkt bana söylemese de herkesin duyacağı şekilde ortaya söylüyor.
ben de hayvan gibi bir mail attım. tasarımın iğrençliğinden, bu tasarımın bir website için uygun olmadığından, bunun daha çok bir kataloga benzediğinden ve SEO çalışması isteyen müşteri için rezil bir halde olduğundan bahsettim.
gönderilern tasarımın yarım olduğunu, bana gönderildiği kadarını kodladığımı ve online'da takip edebileceklerini falan söyledim.
inanılmaz sert, yerin dibine sokan ve %100 haklı olduğum bir maildi.
bunu iş takibi yapan arkadaşa ve patrona gönderdim.
bu süreçte, ajansta bir yenileme kararı alındı. dışarıdan bir danışman ajansı toparlamak için el attı. önce ajans içi problemleri teşhis edecekti. o yüzden herkesle bireysel görüşmelerde bulundu. bireysel görüşmelerin bir tanesi de benimleydi, ben yardırdım gittim. danışman da, ajansı tanıyan birisi. "kısaca bütün problem tasarımda. farkındayım." dedi. sonradan öğrendim ki, işyerindeki diğer kişiler de full buna sallamışlar.
neyse, cumartesi günü, bu danışman benim sert mailimi forwardlayıp ajanstaki herkesi CC'ye eklemiş. "pazartesi günü bu konu hakkında konuşacağız. 11.00'da herkes toplantıya" tarzında bir mail.
ben hissediyorum. bu yavşak tasarımcıyı kovacaklar. hatta hissetmiyor, biliyorum çünkü danışman bana söyledi. (daha önceden onunla iş yapmışlığımız var) ajansın yeni konumlandırmasını falan da anlattı. herkes de bu tasarımcıdan şikayetçi.
pazartesi günü de %90 benim attığım maile dair kavga edeceğiz.
ama yoruldum amk, tek kelime edesim yok. o mailin forwardlanmas biraz "ayıp oldu" düşüncesi de oluşturdu bende.
ama ben bu adamın kovulmasını, hatta sürünmesini istiyorum.
iftiracı orospu çocuğu yüzünden kışın ortasında işsiz kalabilirdim.
açık konuşayım: 2 aydır bu puştun altını oyuyorum. şuan süt dökmüş kediye döndü, ama yetmez. kovulması lazım hem ajansı geriye götürüyor hem de sinsice insanalrı manipüle ediyor.
neyse, olay bu kısaca.
sizce vicdan azabı çekmeli miyim?
ben sadece o mailin gösterilmesinin ayıp olduğunu düşünüyorum, onun dışında bu yavşağın kovulması zerre umurumda değil. umarım kovulur ve aylarca iş bulamaz.
0
Vicdan azabı çekmene gerek yok az bile yapmışsın, hem iş yapmayıp tüm iş yükünü sana yükleyecek hem de arkandan atıp tutacak ben böyle adama zerre üzülmem. Mailin ortaya çıkması hoş olmamış ama bir yerden sonra dananın kuyruğu kopacakmış zaten anlattığın kadarıyla o da çok uzun sürmemiş..
Ben de seninle aynı sektörde bir süre çalıştım gelen tasarımlar o kadar kötüydü ki frontpage ile yapsalar daha iyi bir tasarım çıkardı. İşlerin kabul edilmesinin tek sebebi müşterinin her firmaya zorunlu olarak dayatılan bir web sitesi olması şartıydı. Esas sorun patron dahil çoğu çalışanın işi ağırdan almaları ve bu sebepten dolayı yetişmeyen işlerde personel müdürüyle hep benim ters düşmemdi..
Ben de seninle aynı sektörde bir süre çalıştım gelen tasarımlar o kadar kötüydü ki frontpage ile yapsalar daha iyi bir tasarım çıkardı. İşlerin kabul edilmesinin tek sebebi müşterinin her firmaya zorunlu olarak dayatılan bir web sitesi olması şartıydı. Esas sorun patron dahil çoğu çalışanın işi ağırdan almaları ve bu sebepten dolayı yetişmeyen işlerde personel müdürüyle hep benim ters düşmemdi..
0
neden vicdan yaptın ki düzgün çalışmayan, sistemi sekteye uğratan parça yenisiyle değiştirilir.
bu olayda senin suçun yok.
bu olayda senin suçun yok.
0
Batuhanolabilir +1
hakkını aramakla başkasının kötülüğüne uğraşmak aynı şeyler değil ve ikincisinde vicdanı bir tartmak gerekir.
hakkını aramakla başkasının kötülüğüne uğraşmak aynı şeyler değil ve ikincisinde vicdanı bir tartmak gerekir.
0
saçmalama. işine bak güzel kardeşim. işini iyi yapmayan biri senin arkandan konuşmasa bile doğru olan işten alınmasıdır, kaldı ki seni vurmaya çalışmış. bırak şimdi vicdanı falan, artık bu bir savaş, sadece kendini koru. adımlarına çok dikkat et ama.
0
sermayenin karşısında birbirine düşen çalışanları görünce gerçekten üzülüyorum :/
0
tembel adamla çalışkan adamı aynı kefeye koyan hayalperest gomünistleri görünce üzülüyorum:/
iyi yapmışsın. adam sadece tembel olsa belki sana düşmezdi ama kendi beceriksizliğini sana yıkması zararlı biri olduğunu gösteryor iyi yapmışsın. ahlak ahlaklılara karşı olan bir yükümlülüktür
iyi yapmışsın. adam sadece tembel olsa belki sana düşmezdi ama kendi beceriksizliğini sana yıkması zararlı biri olduğunu gösteryor iyi yapmışsın. ahlak ahlaklılara karşı olan bir yükümlülüktür
0
@batuhanolabilir, haksızsın demiyorum. ama benim o adamın altını oymamın sebebi var.
kışın ortasında yalanlarla, iftiralarla ve "manipülasyonlarla" beni kovdurmaya çalıştı. bense onun hakkında hiçbir yalan söylemiyorum. altını oyarken yaptığım tek şey: artık ondan kaynaklanan aksaklıkları saklamıyor oluşum.
bir tasarım mı yapılmadı?
o günün raporuna o tasarım yapılmadığı için bugün hiçbir şey yapamadım diyorum.
çünkü demezsem, yukarı patronun yanına çıkıp "x işi yetiştiremiyor" diyebilir.
ve tekrar ediyorum: kovulmasını istiyorum. eğer kışın o dönemi işsiz kalsaydım, hayatım biterdi. bu puştluğu unutamam arkadaşlar.
kışın ortasında yalanlarla, iftiralarla ve "manipülasyonlarla" beni kovdurmaya çalıştı. bense onun hakkında hiçbir yalan söylemiyorum. altını oyarken yaptığım tek şey: artık ondan kaynaklanan aksaklıkları saklamıyor oluşum.
bir tasarım mı yapılmadı?
o günün raporuna o tasarım yapılmadığı için bugün hiçbir şey yapamadım diyorum.
çünkü demezsem, yukarı patronun yanına çıkıp "x işi yetiştiremiyor" diyebilir.
ve tekrar ediyorum: kovulmasını istiyorum. eğer kışın o dönemi işsiz kalsaydım, hayatım biterdi. bu puştluğu unutamam arkadaşlar.
0
Hiç de vicdan yapma. Aynı Boku eski işimde bana yapmıştı müdürüm, x yetiştiremedi vs vs diye arkamdan konuşmalarını öğrendiğimde stresten günlerce boğazın şişmişti tüm vücudum ağırmıştı ya resmen hastalandım. Çünkü içime atmak zorunda kaldım . Senin kadar şanslı değildim. O nedenle iyi ki içine atmadan hakkını savunmuşsun. Adaletini yediğimin dünyası böyle yavşaklar ile dolu...
0
auroraaurora
https://www.youtube.com/watch?v=WECd4a-5DkU#t=26m09sBilen var mıdır ki?
0
araba ingiltere işi olabilir ondan pek anlamam ama arkada çalan şarkı blondie call me :P
0
argadini
Dinleyecek bir sey bulamiyorum artik sıkıldım ayni seylerden. Alternatif, mistik bir tarafi olan sanatcilar ya da gruplar ariyorum. Yerli olursa cok iyi olur. Amator, sokak sanatcisi vs. de olabilir. Var mi oneriniz?
Dinleyecek bir sey bulamiyorum artik sıkıldım ayni seylerden. Alternatif, mistik bir tarafi olan sanatcilar ya da gruplar ariyorum. Yerli olursa cok iyi olur. Amator, sokak sanatcisi vs. de olabilir. Var mi oneriniz?
0
ne dinliyordun ki?
mistik taraf deyince aklıma new age geliyor.
sokak çalgıcıları istiyorsan kara güneş var pek güzeller.
mistik taraf deyince aklıma new age geliyor.
sokak çalgıcıları istiyorsan kara güneş var pek güzeller.
0
0
221b
arkadaşlar merhaba. otostopçu'nun galaksi rehberi serisinde bir sahne vardı yarım yamalak hatırlıyorum o yüzden yardım lazım kafama takıldı. sahnede marvin bir tankla konuşuyordu yanılmıyorsam ve onu intihara sürüklüyordu. tank da tam altlarındaki zemine ateş edip zemine kadar düşüyordu. hangi kitap
arkadaşlar merhaba. otostopçu'nun galaksi rehberi serisinde bir sahne vardı yarım yamalak hatırlıyorum o yüzden yardım lazım kafama takıldı. sahnede marvin bir tankla konuşuyordu yanılmıyorsam ve onu intihara sürüklüyordu. tank da tam altlarındaki zemine ateş edip zemine kadar düşüyordu. hangi kitapta olduğunu hatırlayan var mı?
0
omonia
arkadaslarbildiginiz cok zor olmayan votkayla yapilan kokteyl var mi?
arkadaslar
bildiginiz cok zor olmayan votkayla yapilan kokteyl var mi?
bildiginiz cok zor olmayan votkayla yapilan kokteyl var mi?
0
kavun likörü bulabilisen pearl harbor yapabilirsin.
vodka + midori (kavun likörü) + ananas suyu.
vodka + midori (kavun likörü) + ananas suyu.
0
0
totalstation
Merhabalar, harfleri bilen bir tanıdığım var. Fakat bu harfleri birleştiremiyor. Mesela R harfini Re diye biliyor Rrrr diye söylediğimde aklına yatmıyor. Bu aşamadan sonra nasıl ilerleyebiliriz okuma öğretmek için. İpuclariniza ihtiyacım var. Teşekkürler
Merhabalar, harfleri bilen bir tanıdığım var. Fakat bu harfleri birleştiremiyor. Mesela R harfini Re diye biliyor Rrrr diye söylediğimde aklına yatmıyor. Bu aşamadan sonra nasıl ilerleyebiliriz okuma öğretmek için. İpuclariniza ihtiyacım var. Teşekkürler
0
tümdengelim
harfler tek başına sadece birer semboldür bir anlamları yoktur. bu yüzden anlamlı yapılar üzerinde pratik yapmak, cümle->kelime->hece->harf şeklinde bir yol izlemek daha faydalı olabilir.
okuma fişleri, hece tablosu vs...
harfler tek başına sadece birer semboldür bir anlamları yoktur. bu yüzden anlamlı yapılar üzerinde pratik yapmak, cümle->kelime->hece->harf şeklinde bir yol izlemek daha faydalı olabilir.
okuma fişleri, hece tablosu vs...
0
Bunu biraz daha açabilir misiniz? Mesela önce atıyorum ali ata bak mı öğretmen gerek ?
0
dhgm.meb.gov.tr
buraya (çözümleme metodu) bir göz gezdir. bu yazı güncel değil. sanıyorum eğitim kurumlarınca benimsenen yöntem değişmiş. belki alternatif olur, ufuk açar dedim. biz (bizim nesil)okuma-yazmayı tümdengelim ile öğrendik. hatta yabancı dili de önce kalıplar ile başlayarak öğrendik. iyi ya da kötü bir şekilde öğrendik işte :P
"rrr" benim de aklıma yatmazdı sanırım. =)
buraya (çözümleme metodu) bir göz gezdir. bu yazı güncel değil. sanıyorum eğitim kurumlarınca benimsenen yöntem değişmiş. belki alternatif olur, ufuk açar dedim. biz (bizim nesil)okuma-yazmayı tümdengelim ile öğrendik. hatta yabancı dili de önce kalıplar ile başlayarak öğrendik. iyi ya da kötü bir şekilde öğrendik işte :P
"rrr" benim de aklıma yatmazdı sanırım. =)
0
kilisenin imami
From renowned director Peter Bogdanovich, SHE'S FUNNY THAT WAY is a screwball comedy featuring the interconnected personal lives of the cast and crew of a Broadway production. When established director Arnold Albertson (Owen Wilson) casts his call girl-turned-actress Isabella "Izzy" Patterson (Imoge
From renowned director Peter Bogdanovich, SHE'S FUNNY THAT WAY is a screwball comedy featuring the interconnected personal lives of the cast and crew of a Broadway production. When established director Arnold Albertson (Owen Wilson) casts his call girl-turned-actress Isabella "Izzy" Patterson (Imogen Poots) in a new play to star alongside his wife Delta (Kathryn Hahn) and her ex-lover Seth Gilbert (Rhys Ifans), a zany love tangle forms with hilarious twists. Jennifer Aniston plays Izzy's therapist Jane, who is consumed with her own failing relationship with Arnold's playwright Joshua Fleet (Will Forte), who is also developing a crush on Izzy.
Arkadaşlar yukarıdaki paragrafta "When established director Arnold Albertson (Owen Wilson) casts his call girl-turned-actress Isabella "Izzy" Patterson (Imogen Poots) in a new play to star alongside his wife Delta (Kathryn Hahn) and her ex-lover Seth Gilbert (Rhys Ifans)" kısmında casts his call girl-turned-actress derken ne kast ediyor? Sözde cinsiyet değiştirmiş kadın oyuncu Isabella olarak mı çevirebiliriz bu kısmı? Call ve girl-turned burada tam olarak ne manaya geliyor?
Arkadaşlar yukarıdaki paragrafta "When established director Arnold Albertson (Owen Wilson) casts his call girl-turned-actress Isabella "Izzy" Patterson (Imogen Poots) in a new play to star alongside his wife Delta (Kathryn Hahn) and her ex-lover Seth Gilbert (Rhys Ifans)" kısmında casts his call girl-turned-actress derken ne kast ediyor? Sözde cinsiyet değiştirmiş kadın oyuncu Isabella olarak mı çevirebiliriz bu kısmı? Call ve girl-turned burada tam olarak ne manaya geliyor?
0
"call girl" telekız demek. "telekızlıktan oyunculuğa terfi eden" anlamına geliyor. mesela mankenlikten oyunculuğa terfi eden birisi için de "model-turned-actress" de diyebiliriz.
0
telekızlıktan artist yapılmış demek call girl turned actress. Telekız'dan bozma artist gibi de diyebilirsin biraz daha sokak kullanımı bir çeviri olacaksa.
0
mungojerry
şarkının sözlerini hatırlamıyorum fakat klibinde bir grup kadın vardı ve dans ediyorlardı, klipte siyah beyaz fon hakimdi diye hatırlıyorum.https://www.youtube.com/watch?v=OYXUVSC--Fsbu klibin girişindeki ritimle ve klipteki dansla da benzer.hadi be bi buldurun canlar.
şarkının sözlerini hatırlamıyorum fakat klibinde bir grup kadın vardı ve dans ediyorlardı, klipte siyah beyaz fon hakimdi diye hatırlıyorum.
www.youtube.com
bu klibin girişindeki ritimle ve klipteki dansla da benzer.hadi be bi buldurun canlar.
www.youtube.com
bu klibin girişindeki ritimle ve klipteki dansla da benzer.hadi be bi buldurun canlar.
0
bu da değil maalesef.3 kişi değillerdi 6-7 kişilik bi gruptu ve şarkı da dans edenlerindi diye hatırlıyorum.
0
edgenabby
97-2003 arasında sanırım uzun boylu, 50 yaşlarında bir adamın il il (daha doğrusu köy köy) gezdiği bir program vardı. takım elbiseli uzun boylu bir adamdı. köy hayatındaki kesitler sunan bir bitiş ve başlangıç jeneriği de vardı.vefat etti sonraları... adı neydi bu programın bilen var mı?
97-2003 arasında sanırım uzun boylu, 50 yaşlarında bir adamın il il (daha doğrusu köy köy) gezdiği bir program vardı. takım elbiseli uzun boylu bir adamdı. köy hayatındaki kesitler sunan bir bitiş ve başlangıç jeneriği de vardı.
vefat etti sonraları... adı neydi bu programın bilen var mı?
vefat etti sonraları... adı neydi bu programın bilen var mı?
0
anadoludan görünüm mü acaba?
gerçi o daha eski idi sanırım.
ekleme: yahu ben bunu taşra kültürüne değinen program diye hatırlıyordum. şimdi bir baktım da baya baya devlet ideolojisi pompasıymış. ne naif bir hafızam varmış :P
gerçi o daha eski idi sanırım.
ekleme: yahu ben bunu taşra kültürüne değinen program diye hatırlıyordum. şimdi bir baktım da baya baya devlet ideolojisi pompasıymış. ne naif bir hafızam varmış :P
0
yörelerimiz türkülerimiz imiş.
sunucu da atilla içli imiş.
bitiş jeneriğinde de ilvanlım adlı türkü çalardı. iyi hatırlıyormuşum.
www.youtube.com
sunucu da atilla içli imiş.
bitiş jeneriğinde de ilvanlım adlı türkü çalardı. iyi hatırlıyormuşum.
www.youtube.com
0
playing star again
sb
sb
0
suskun
Bahman Gobadi ve Mecid Mecidi filmlerini çok beğeniyorum. Başka bu tarz film/yönetmen önerilerinizi alırım.
Bahman Gobadi ve Mecid Mecidi filmlerini çok beğeniyorum. Başka bu tarz film/yönetmen önerilerinizi alırım.
0
abbas kiarostami'nin tum filmleri. tickets'ta da bir bolum onundu galiba yanlis hatirlamiyorsam. bir bolum de ken loach'undu. onu da seyredin.
0
minaxo
3 arkadas birlikte oynanacak zevkli bir mmorpg ariyoruz. tavsiyelerinizi bekliyorum, tesekkurler simdiden.
3 arkadas birlikte oynanacak zevkli bir mmorpg ariyoruz. tavsiyelerinizi bekliyorum, tesekkurler simdiden.
0
swtor güzel ama f2p için kısıtlamaları var.
para vermek istemiyoruz derseniz;
tera
aion (amerika serverları)
marvel heroes 2015 (bu aslşında mmorpg sayılmaz. izometrik hack n slash. diablo fln gibi)
dcuo (swtor gibi kısıtlamaları var)
fena değil bunlar. 3 kişilik grubu bozmazsanız hepsinde de baya eğlenirsiniz bence.
para vermek istemiyoruz derseniz;
tera
aion (amerika serverları)
marvel heroes 2015 (bu aslşında mmorpg sayılmaz. izometrik hack n slash. diablo fln gibi)
dcuo (swtor gibi kısıtlamaları var)
fena değil bunlar. 3 kişilik grubu bozmazsanız hepsinde de baya eğlenirsiniz bence.
0
snape i başından beri tanırım
beyler hazır aklımdayken sorayım. aradım bulamadım. karşıdaki evin terasından, muhtemelen plaktan çalan şarkılar geliyodu. smoke on the water ve bazı 80'ler oldieslerinin caz coverları çalıyodu. enstrümantal ve çok hoştu. bu albümü kim yapmış, kim çalmış? bilen eden var mı?
beyler hazır aklımdayken sorayım. aradım bulamadım. karşıdaki evin terasından, muhtemelen plaktan çalan şarkılar geliyodu. smoke on the water ve bazı 80'ler oldieslerinin caz coverları çalıyodu. enstrümantal ve çok hoştu. bu albümü kim yapmış, kim çalmış? bilen eden var mı?
0
Deep Purple'ın klavyede Don Airey'li kadrosuyla Montreux jazz festivali kaydı var. Orada Smoke on The Water dahil bazı şarkılarını jazz yorumluyorlar. Aradığınız bu olabilir.
0
efruz
4-5 yıldır norton antivirüs 2003 kullanıyordum ama değiştirmek istedim. allah için 2-3 kerenin dışında pek virüsle uğraştırmadı beni ama biraz hantal olabilir gibisinden başka programlara bakmak istiyorum.sorularımnorton 360 nedir.norton internet securitiy aynı zamanda antivirüs olur munortondan son
4-5 yıldır norton antivirüs 2003 kullanıyordum ama değiştirmek istedim. allah için 2-3 kerenin dışında pek virüsle uğraştırmadı beni ama biraz hantal olabilir gibisinden başka programlara bakmak istiyorum.
sorularım
norton 360 nedir.
norton internet securitiy aynı zamanda antivirüs olur mu
nortondan sonra hangisini tavsiye edersiniz.
not32 sanırım update etmiyor bi süre sonra bad link falan diyormuş
karpersky iki de bi taze key mi istiyormuş
böyle ugraştırmıycak. yükleyince 3-4 ay, yani format atana kadar götürecek ne önerirsiniz.
sorularım
norton 360 nedir.
norton internet securitiy aynı zamanda antivirüs olur mu
nortondan sonra hangisini tavsiye edersiniz.
not32 sanırım update etmiyor bi süre sonra bad link falan diyormuş
karpersky iki de bi taze key mi istiyormuş
böyle ugraştırmıycak. yükleyince 3-4 ay, yani format atana kadar götürecek ne önerirsiniz.
0
avast home edition da fena değil.beni bir kere dışında hayal kırıklığına uğratmadı.norton internet security laptopu yeni aldığımda 3 aylık deneme sürümü olarak kullandım.antivirüs,spwyare ve firewall koruması sağlıyor.
0
Öncelikle nortonu silerek başlayalım...
avast, avira kullandım. Avast nedense bana daha güven veriyor, Avira ise daha hızlı sanki.
Ki şurada güncel bir karşılaştırma mevcut:
blog.chip.de
Daha genişi ise şurada:
(git: 23035)
Benim bir bilgisayarda avast, diğerinde avira var ikisinden de memnunum...
avast, avira kullandım. Avast nedense bana daha güven veriyor, Avira ise daha hızlı sanki.
Ki şurada güncel bir karşılaştırma mevcut:
blog.chip.de
Daha genişi ise şurada:
(git: 23035)
Benim bir bilgisayarda avast, diğerinde avira var ikisinden de memnunum...
0
bir keresinde avast'ı kaldırıp yerine kaspersky'i kurmuştum. kaspersky de avast'ın bulamadığı tam 90 tane virüsü bulmuştu. daha sonra kasper'i kaldırım avira antivir'i kurdum. bu sefer de avira kaspersky'nin bulamadığı 2-3 virüsü bulmuştu. avira olmadı nod32 kullan derim ben.
0
bi renk körüne öyle renki istatistik verilir mi. ilk 5-6 sıradaki bütün renkler aynı
orda norton yok en iyisi avk mi peki
orda norton yok en iyisi avk mi peki
0
avira kullandım uzun süre, bir ara ekşi sözlükle anlaşamadığı için kaldırıp avast kurmuştum. sonra avira'nın ekşiyle arası düzelince tekrar avira kurdum ve avastın ne derece kolpa olduğunu o an anladım. ayrıca avira'yı düzenli update edince (ki otomatik update ediyor kendini tahmin edebileceğiniz gibi) tıklamadan çalışıyor. yıllardır sorunsuz kullanıyorum.
0
nod32 bilgisayara yüklenmiyor ama her virüsü de bulamıyor. yinede kullanıyorum çünkü autorun'ları silerek virüsün çalışmasını engelliyor virüs orda dursa da bi zararı olmuyor. flaşdisk virüslerinden bıkmıştım kurtardı beni.
0
avast, size çökmeyecek bir makina vaad eder, hafiftir ancak italyan ordusu gibidir, pek bir hükmü yoktur. bilgisayarın vefat etmemesini sağlar. ben bir takım ağır programlar yükledim son formattan sonra, netekim bilgisayar kasılmıyor, su gibi. bunun yanında beleştir, güncellenir.
kaspersky rus ordusu gibidir, çöreklenir, ağırlaştırır makinayı. çünkü çok fazla farklı alanı tarar (ram'leri de tarıyor galiba) ve bazen bilgisayarı kitler.
nod32'yi bir türlü çözemedim. bence 5 para etmez. hiçbir şeyi yakalayamadığı gibi hiçbir şeyi de temizleyemeyen, full sürüm kullanıyorum zannedenlerin yanılmış olabileceklerini düşüüyorum. hasılı gereksizdir.
yapılabilecek en güzel şey, önce kaspersky indirmek, 1 aylık ücretsiz. makinayı güzelce taramak ve sonra kaspersky'ı uçurup avast kurmak..
bunun yanında, benim bilgilerim çok ehemmiyetli diyorsanız, işletim sisteminizden vazgeçmelisiniz, zira xp ya da vista varsa virüs vardır, trojan vardır, her şey mevcuttur.
bu yüzden kasmadan avast kullanmak en iyisi. en az 6 ay makinayı sağlam götürür ;)
kaspersky rus ordusu gibidir, çöreklenir, ağırlaştırır makinayı. çünkü çok fazla farklı alanı tarar (ram'leri de tarıyor galiba) ve bazen bilgisayarı kitler.
nod32'yi bir türlü çözemedim. bence 5 para etmez. hiçbir şeyi yakalayamadığı gibi hiçbir şeyi de temizleyemeyen, full sürüm kullanıyorum zannedenlerin yanılmış olabileceklerini düşüüyorum. hasılı gereksizdir.
yapılabilecek en güzel şey, önce kaspersky indirmek, 1 aylık ücretsiz. makinayı güzelce taramak ve sonra kaspersky'ı uçurup avast kurmak..
bunun yanında, benim bilgilerim çok ehemmiyetli diyorsanız, işletim sisteminizden vazgeçmelisiniz, zira xp ya da vista varsa virüs vardır, trojan vardır, her şey mevcuttur.
bu yüzden kasmadan avast kullanmak en iyisi. en az 6 ay makinayı sağlam götürür ;)
0
nod32'nin ayarlarini dogru yapmak onemli olan.
sistemi cok yormamak adina bazi dosyalari/klasorleri manuel tarama yapmadikca taramiyor mesela kendisi.
hedefler dogru secilir, tarama ayarlarindan da "potentially unsafe applications" secenegi aktif hale getirilirse hic sorun ya$atmaz.
uzunca bir zamandir kullaniyorum ben (birden fazla bilgisayarda) hic bir sorunla kar$ila$mi$ degilim.
yani evet ben nod32 derim.
v3 cok daha etkili 2.7 serisine gore. bu bahsettigim i$lemleri kendisi otomatik yapiyor.
sistemi cok yormamak adina bazi dosyalari/klasorleri manuel tarama yapmadikca taramiyor mesela kendisi.
hedefler dogru secilir, tarama ayarlarindan da "potentially unsafe applications" secenegi aktif hale getirilirse hic sorun ya$atmaz.
uzunca bir zamandir kullaniyorum ben (birden fazla bilgisayarda) hic bir sorunla kar$ila$mi$ degilim.
yani evet ben nod32 derim.
v3 cok daha etkili 2.7 serisine gore. bu bahsettigim i$lemleri kendisi otomatik yapiyor.
0
nod32 yi yeni linki ile kurdum. bad link demiyor artık ama şöyle birşey çarptı gözüme
tararken bazı dosyaların içini tarayamadım gibisinden bişey diyor. mesela dbx ya da ttf dosyalarını. bu dosyaları atlıyor mu
ve bi sürücüyü taradığında bir liste çıkarıyor. misal 50 dosyanın içini tarayamadım, 3 de trojen buldum diyor.ama bu virüslere ne yapacağını sormuyor. ok diyince kapanıyor. sağa tıklayıp clean dediğimde bişey yapmıyor. ama virüslü dosyaya explorerdan girdiğimde otomatik siliyor hemen görür görmez
ah norton, görünce ya da tarayınca sorardı onarayım mı karantinaya mı alayım sileyim mi diye
tararken bazı dosyaların içini tarayamadım gibisinden bişey diyor. mesela dbx ya da ttf dosyalarını. bu dosyaları atlıyor mu
ve bi sürücüyü taradığında bir liste çıkarıyor. misal 50 dosyanın içini tarayamadım, 3 de trojen buldum diyor.ama bu virüslere ne yapacağını sormuyor. ok diyince kapanıyor. sağa tıklayıp clean dediğimde bişey yapmıyor. ama virüslü dosyaya explorerdan girdiğimde otomatik siliyor hemen görür görmez
ah norton, görünce ya da tarayınca sorardı onarayım mı karantinaya mı alayım sileyim mi diye
0
@efruz
Renkler önemli değil, en üstteki en iyi oluyor...
Ve renk körü olmayan biri olarak; ilk 8 aynı renktedir evet. Renklere takılma sıralamaya bak...
Norton "Symantec" oluyor.
Renkler önemli değil, en üstteki en iyi oluyor...
Ve renk körü olmayan biri olarak; ilk 8 aynı renktedir evet. Renklere takılma sıralamaya bak...
Norton "Symantec" oluyor.
0
nod32 kullanmama rağmen kaspersky den şaşmamak gerektiğini düşünüyorum... nod32 pc yi kasmio olabilir ama bunun nedeni update'ten başka bişey yapmaması... kaspersky bi antivirüs yazılımının kastırması gerektiği kadar kastırır pc yi... 3-4 ayda 1 format atcam diosan bence av bile yükleme sadece güsel bi antispyware bul adaware ya da spybot tadında yeterli olur bence
0
bu birinin bulmayıp digerinin buldugu dosyalar crack ler de olaiblir mısal kasper kendi cragini nasıl bulsun ya da oteki kendi cragini nerden bilecek.
0
Antivirüs yazılımları hakkında ara sıra yazılan şeylere bakıyorum da, sanıyorum ki konu hakkında yeteri kadar bilgisi olmayan kişilerin yararlanabilmesini mümkün kılmayan bir tarzımız var. bu konu hakkında yazılmış olan yüzlerce yorumu alt alta sıraladıktan sonra dahi bir sonuca varmamız mümkün olamıyor.
öncelikli olarak vurgulamak isterim, yazılımlar kişisel kullanım ve kurumsal kullanım diye ikiye ayrılmak zorundadır. ekşi duyuru-ek$i sözlük gibi benzeri yerlerde, genellikle kişisel kullanıma dair bilgiler verilmektedir. bu aklımızın bir köşesine not alınması gereken bir bilgidir; çünkü kişisel kullanım için rezalet olan bir yazılım, kurumsal kullanımda harikalar yaratıyor olabilir.(symantec buna harika bir örnektir. tabii kişisel ya da kurumsal farketmez, aynı kurulum paketini kullanan nod32, başka bir açıdan şahane bir örnektir...)
gelelim antivirüs yazılımları hakkında yapılan yorumlara.
dikkatinizi çekmiş olmalı, bir kişi bir yazılımı önerirken herhangi bir kriter, test
edilebilir bir veri sunmamakta, kendi muhteşem "hislerini" bizim veri olarak kabul etmemizi beklemektedir. "bence bu harika" bizim karar verebilmemiz için yegane kriter olarak bize sunulmaktadır. kimse üzerine alınmasın, bu genel bir eğilimdir demeye çalışıyorum.
bu konu hakkında yapılan yanlışları, belki aramaya inananlar için bir çeşit referans olur diye, sıralamak isterim:
* pc dergileri, kişisel bloglar, haber siteleri ve hatta cnet gibi portallar antivirüs yazılımları testlerinde referans olarak kabul edilmezler.
örneğin pc dergilerinde, testlerin hangi platformda, hangi virüs imzası ile yapıldığı
türünden bilgiler yer almaz; çünkü böylesi bir test yapılmaz. belki genç bir yazara "şu programları bi kuruver, ekran görüntülerini de toplayıver" denilir, o kadar. bu türden "testlerde" kimi zaman yazılımlar hakkında yanlış bilgiler verildiğine dahi şahit oluruz. kimi testlerde ise "iyi" olduğu herkes tarafından bilinen yazılımları test dahilinde göremeyiz, bunun herhangi bir açıklaması da yapılmaz.
* "makinayı kasıyor" ya da "hiçbir numarasını göremedik, boş boş oturuyor" türünden
sözlerin kıymeti yoktur. bu tür yorumları kanıtlar desteklemelidir.
çok kapsamlı bir test yaptığını iddia eden bir sitede, task manager dan bir ekran görüntüsü referans gösterilerek bir antivirüs yazılımına "aha da bakın makinamın ağzına sıçtı" manasında yorum yapıldığına şahit olmuştum. ilginç olan şey ekran görüntüsündeki çalışan servisler idi. çok iyi bilinen bir virüsün pc ye bulaşmış olduğu bahsi geçen ekran görüntüsünden anlaşılabiliyordu. yani, pc nin stabil çalışmadığını, makinanın yavaşlığının nedeninin bir virüs olduğunu dahi anlamayan kişilerin yazdıklarına aldanmayın.
gelelim sadede. #18539 numaralı duyuruda bahsettiğim gibi, antivirüs yazılımlarının güvenilirliği virus bulletin gibi kuruluşlar tarafından test edilir. dikkatli kişiler mutlaka fark etmişlerdir, antivirüs yazılımları virus bulletin sertifikalarını web sitelerinin en görünür yerlerine koyarlar. VB100 logosu her antivirüs yazılımının kazanmak istediği, gururla sergilenen bir başarı belgesidir. eğer VB testlerinin sonuçlarını görmek istiyorsanız www.virusbtn.com adresinden ücretsiz olarak üye olmanız yeterli olacaktır. 1998 yılından beri yapılmakta olan tüm testlerin sonuçları VB web sitesinde yayımlanmaktadır.
vb 100 hakkında genel bilgi vermek gerekirse eğer, iki kriterin gözetildiğini söylemek gerekir:
* in the wild denilen, karşınıza çıkma ihtimali olan virüslerin hepsini tespit edebilmek (hem erişim anında hem de manuel taramada)
* yanlış virüs uyarısı vermemek.(temiz olan verilere virüs tanısı koymamak)
bir antivirüs yazılımına "iyi" diyebilmek için nesnel kriterlerin dışında, kişiye özel kriterler de olabilir. bunlar da kullanıcı arabirimi ve kolay kullanılabilirlik gibi özelliklerdir; ancak kanımca bu özellikler antivirüs yazılımının gücünü belirtirken çok fazla önem verilmemesi gereken şeylerdir.
öncelikli olarak vurgulamak isterim, yazılımlar kişisel kullanım ve kurumsal kullanım diye ikiye ayrılmak zorundadır. ekşi duyuru-ek$i sözlük gibi benzeri yerlerde, genellikle kişisel kullanıma dair bilgiler verilmektedir. bu aklımızın bir köşesine not alınması gereken bir bilgidir; çünkü kişisel kullanım için rezalet olan bir yazılım, kurumsal kullanımda harikalar yaratıyor olabilir.(symantec buna harika bir örnektir. tabii kişisel ya da kurumsal farketmez, aynı kurulum paketini kullanan nod32, başka bir açıdan şahane bir örnektir...)
gelelim antivirüs yazılımları hakkında yapılan yorumlara.
dikkatinizi çekmiş olmalı, bir kişi bir yazılımı önerirken herhangi bir kriter, test
edilebilir bir veri sunmamakta, kendi muhteşem "hislerini" bizim veri olarak kabul etmemizi beklemektedir. "bence bu harika" bizim karar verebilmemiz için yegane kriter olarak bize sunulmaktadır. kimse üzerine alınmasın, bu genel bir eğilimdir demeye çalışıyorum.
bu konu hakkında yapılan yanlışları, belki aramaya inananlar için bir çeşit referans olur diye, sıralamak isterim:
* pc dergileri, kişisel bloglar, haber siteleri ve hatta cnet gibi portallar antivirüs yazılımları testlerinde referans olarak kabul edilmezler.
örneğin pc dergilerinde, testlerin hangi platformda, hangi virüs imzası ile yapıldığı
türünden bilgiler yer almaz; çünkü böylesi bir test yapılmaz. belki genç bir yazara "şu programları bi kuruver, ekran görüntülerini de toplayıver" denilir, o kadar. bu türden "testlerde" kimi zaman yazılımlar hakkında yanlış bilgiler verildiğine dahi şahit oluruz. kimi testlerde ise "iyi" olduğu herkes tarafından bilinen yazılımları test dahilinde göremeyiz, bunun herhangi bir açıklaması da yapılmaz.
* "makinayı kasıyor" ya da "hiçbir numarasını göremedik, boş boş oturuyor" türünden
sözlerin kıymeti yoktur. bu tür yorumları kanıtlar desteklemelidir.
çok kapsamlı bir test yaptığını iddia eden bir sitede, task manager dan bir ekran görüntüsü referans gösterilerek bir antivirüs yazılımına "aha da bakın makinamın ağzına sıçtı" manasında yorum yapıldığına şahit olmuştum. ilginç olan şey ekran görüntüsündeki çalışan servisler idi. çok iyi bilinen bir virüsün pc ye bulaşmış olduğu bahsi geçen ekran görüntüsünden anlaşılabiliyordu. yani, pc nin stabil çalışmadığını, makinanın yavaşlığının nedeninin bir virüs olduğunu dahi anlamayan kişilerin yazdıklarına aldanmayın.
gelelim sadede. #18539 numaralı duyuruda bahsettiğim gibi, antivirüs yazılımlarının güvenilirliği virus bulletin gibi kuruluşlar tarafından test edilir. dikkatli kişiler mutlaka fark etmişlerdir, antivirüs yazılımları virus bulletin sertifikalarını web sitelerinin en görünür yerlerine koyarlar. VB100 logosu her antivirüs yazılımının kazanmak istediği, gururla sergilenen bir başarı belgesidir. eğer VB testlerinin sonuçlarını görmek istiyorsanız www.virusbtn.com adresinden ücretsiz olarak üye olmanız yeterli olacaktır. 1998 yılından beri yapılmakta olan tüm testlerin sonuçları VB web sitesinde yayımlanmaktadır.
vb 100 hakkında genel bilgi vermek gerekirse eğer, iki kriterin gözetildiğini söylemek gerekir:
* in the wild denilen, karşınıza çıkma ihtimali olan virüslerin hepsini tespit edebilmek (hem erişim anında hem de manuel taramada)
* yanlış virüs uyarısı vermemek.(temiz olan verilere virüs tanısı koymamak)
bir antivirüs yazılımına "iyi" diyebilmek için nesnel kriterlerin dışında, kişiye özel kriterler de olabilir. bunlar da kullanıcı arabirimi ve kolay kullanılabilirlik gibi özelliklerdir; ancak kanımca bu özellikler antivirüs yazılımının gücünü belirtirken çok fazla önem verilmemesi gereken şeylerdir.
0
actionary
Konusu aldatma olan filmlerden örnekler verir misiniz? Film ismi lâzım bana.Şimdiden teşekkürler.
Konusu aldatma olan filmlerden örnekler verir misiniz? Film ismi lâzım bana.
Şimdiden teşekkürler.
Şimdiden teşekkürler.
0
heist. ( aldatma derken kastettiğiniz sadece kadın erkek ilişkileri mi yoksa çeşitli dümen dolap mı bilemediğimden çeşit olsun dedim)
0
@annem bana kiz bul evlen dedi
benim de aklıma ilk fracture geldi ama aslında aldatma üzerine bir film değil fracture, sadece başlangıç noktası aldatma... Yine de izlenebilir elbet.
benim de aklıma ilk fracture geldi ama aslında aldatma üzerine bir film değil fracture, sadece başlangıç noktası aldatma... Yine de izlenebilir elbet.
0
atrin
arkadaşlar çok zor durumdayım. yanımda birisi böyle "şaskdjlasklh aşsdls laeşeşsdksl" sesleri çıkarırken yemek falan yiyemiyorum midem bulanıyor. bunun önüne geçilebilir mi? yani dün akşam kulaklıkla müzik dinlemeyi bile düşündüm ama ayıp olur diye yapamadım. bir gün çok fena birisini kıracağım bu y
arkadaşlar çok zor durumdayım. yanımda birisi böyle "şaskdjlasklh aşsdls laeşeşsdksl" sesleri çıkarırken yemek falan yiyemiyorum midem bulanıyor. bunun önüne geçilebilir mi? yani dün akşam kulaklıkla müzik dinlemeyi bile düşündüm ama ayıp olur diye yapamadım. bir gün çok fena birisini kıracağım bu yüzden korkuyorum.
1 hafta önce makarna yerken bir arkadaş şapırdatmaya başladı. hatta her çatalından sonra şöyle seslerle karşılaşıyorduk "fffrrrrüüpppppppşşşşşşçlapçlapçlapçlapmmmğ" hatta makarnayı ağzına aldığında başlıyordu bu sesler. o tabağın sonuna, benim midem ağzıma geldiğinde "çok özlemişim makarnayı" dedi. ben de "belli oluyor yahu biraz yavaş ye =)" dedim. hani inceden mesaj veririm umuduyla ama kendisi "ben böyle yemeyi seviyorum" dedi. ?8|
dün de tahmin edersiniz makarna vardı yemekte ve yine aynı şekilde yedi. ben yiyemedim, yemeğim soğudu. hani belki duymam diye masada bile durmadım televizyonun sesini açtım vs ama ı-ıh imkanı yok... beynim kanalize olmuş bir kere cam gibi işitiyorum artık ağzının her hareketini. abi kırmadan bunu halletmenin bir yolu var mı?
ne bileyim ne söylemeliyim vallaha bir gün tutamayıp kendimi bir laf söylemekten çekiniyorum. kırmak istemediğim bir insan. sanıyorum bu konuda laftan da anlamıyor. napıcaz?
1 hafta önce makarna yerken bir arkadaş şapırdatmaya başladı. hatta her çatalından sonra şöyle seslerle karşılaşıyorduk "fffrrrrüüpppppppşşşşşşçlapçlapçlapçlapmmmğ" hatta makarnayı ağzına aldığında başlıyordu bu sesler. o tabağın sonuna, benim midem ağzıma geldiğinde "çok özlemişim makarnayı" dedi. ben de "belli oluyor yahu biraz yavaş ye =)" dedim. hani inceden mesaj veririm umuduyla ama kendisi "ben böyle yemeyi seviyorum" dedi. ?8|
dün de tahmin edersiniz makarna vardı yemekte ve yine aynı şekilde yedi. ben yiyemedim, yemeğim soğudu. hani belki duymam diye masada bile durmadım televizyonun sesini açtım vs ama ı-ıh imkanı yok... beynim kanalize olmuş bir kere cam gibi işitiyorum artık ağzının her hareketini. abi kırmadan bunu halletmenin bir yolu var mı?
ne bileyim ne söylemeliyim vallaha bir gün tutamayıp kendimi bir laf söylemekten çekiniyorum. kırmak istemediğim bir insan. sanıyorum bu konuda laftan da anlamıyor. napıcaz?
0
Çaktırmadan ondan uzakta yiyebilirsin yani masada birlikte yiyorsanız, yemek vakti tabağını alıp bilgisayarın önünde yemeyi deneyebilirsin, sanki yapman gereken bir iş varmış gibi. Konuşup kırmaktan çekiniyorsan, en güzeli ortamdan mümkün olduğunca uzaklaşmak. Yemek sırasında müziğin sesini açmayı da deneyebilirsin ama şapurdatma sesini azcık olsa bile duyuyorsan, insan direk kitlenir ve yine de duyabilir o sesi. Açıkça konuşmak istemiyorsan, en güzeli kendi koordinatlarını değiştirmen derim. Gerçi ben olsam açık açık konuşurdum ama konuşmada da 'sen xxxxx yapıyorsun, beni gıcık ediyorsun' formatında değil de, ' abi bazı konularda takığım, sarıyorum ve çok rahatsız oluyorum' şeklinde, kendin odaklı, onu suçlamadan anlatırsan, belki kırılmadan önce seni ve hissiyatını anlayabilir.
0
bence de onu kırmadan kibar bir dille uyarman yerinde olacaktır. biriktirip bir anda patlamandan ve onu da kendini de üzmenden daha iyidir. sen uyar ama baktın devam ediyor o zaman ayrı ayrı odalarda yemekten başka çare yok gibi..
0
Yemekte değilken, normal bir zamanda öylesine sohbet ediyorken konuyu açın. Bu konuda ne kadar hassas olduğunuzu, midenizin nasıl bulandığını ve nasıl aç kaldığınızı ayrıntılarıyla anlatın. Denek huyundan vazgeçmiyorsa son çare olarak yemek esnasında hassasiyetinizi uygun bir dille hatırlatın. Bu yolla benim başarı oranım %85.
0
simdi cok uzgunum boyle bir cevap yazdigim icin, ayni dertten kismen muzdarip biri olarak en dogru cozum 4. kibarlik denemesinden sonra aaassssssssiktirin sapirdatmayin lan agzinizi diye kukremektir. saygilar.
0
Buraya yazdığın şeyleri harfi harfine not al bir kâğıda...
Git söz konusu kişinin karşısına..
Kâğıttakileri oku.
Bundan basit çözüm olamaz. Bundan kesin çözüm de olamaz. E karşındaki de insan sonuçta, onun da bir beyni var, neden kıçından anlasın ki.
Git söz konusu kişinin karşısına..
Kâğıttakileri oku.
Bundan basit çözüm olamaz. Bundan kesin çözüm de olamaz. E karşındaki de insan sonuçta, onun da bir beyni var, neden kıçından anlasın ki.
0
yalnız yemek en guzeli. ben yıllarca babaannemlere gidip aç kaldım eve gelince iki katını yedim o ayrı. yalnız gecen gun zayıflama kemeri falan diyodun bence onun yerine bu arkadaşı eve alsan daha iyi olur:P şaka bi tarafa gercekten insanın sinirlerini inanılmaz bozan bir şey bu. yemek yerken aynı anda geğirmeyi başaran bi büyükbabanem var 102 yaşında alzheimer hastası ona soyleyemiyosun tabi soylesen de küfreder zaten. ama onun dışında ben genelde belirtiyorum belirtemesem de suratına tip tip bakıp masayı terkedersen muhtemelen anlayacaktır. ha bi de uzakdoğulularla yemek yemek zorunda kalmazsın umarım bi gün :)
0
"Ben böyle yemeyi seviyorum"
şimdi burda kilit nokta bu cümle sanırım.. Anladığıma göre, siz nazikçe ya da kabaca kendisine ağzını şaplatmamasını söyleseniz bile ben böyle seviyorum diye aynen devam edecek. Ve siz bu kişiyi kırmak istemiyorsunuz/kırmamak zorundasınız. ... Çok zor durum, Allah sabır versin.
Pek uygun bir çözüm önerisi olmayacak ama, yemek sırasında abartılı şaplatma sesleri çıkararak yemeyi deneyin.
Kişi hatasını anlarsa zaten sizindir.
Yok eğer anlamazsa, zaten hiç sizin olmamıştır.
:P
şimdi burda kilit nokta bu cümle sanırım.. Anladığıma göre, siz nazikçe ya da kabaca kendisine ağzını şaplatmamasını söyleseniz bile ben böyle seviyorum diye aynen devam edecek. Ve siz bu kişiyi kırmak istemiyorsunuz/kırmamak zorundasınız. ... Çok zor durum, Allah sabır versin.
Pek uygun bir çözüm önerisi olmayacak ama, yemek sırasında abartılı şaplatma sesleri çıkararak yemeyi deneyin.
Kişi hatasını anlarsa zaten sizindir.
Yok eğer anlamazsa, zaten hiç sizin olmamıştır.
:P
0
evet işte sorun "ben böyle yemeyi seviyorum" cümlesinde zaten.
bu şapırdatan kişinin kinayeli cümlelerden anlamayan bir yapısı var. yani o bahsettiğim "ben böyle yemeyi seviyorum" dediği konuşmada biraz anlatmaya çalışmıştım rahatsız olduğumu ama ı-ıh... kısacası dan dun konuşmadığım sürece pek bir tesiri olacağını sanmıyorum.
"ya ağzını kapatıp şapırdatmadan yer misin lütfen?" dersem kırılacağını biliyorum. heralde sevgilimle eve ortak bir arkadaşımızı çağırıp bu arkadaşın yanında şapırdatma konusunu açmasını ve ne kadar hayvanca olduğunu belirtmesini isteyeceğiz. sanıyorum çözüme bu yoldan ulaşacağız. sevgilim de ben de illallah bu şap şup seslerinden ama bunun haricinde bir kötülüğü yok arkadaşın işte oof of..
bu şapırdatan kişinin kinayeli cümlelerden anlamayan bir yapısı var. yani o bahsettiğim "ben böyle yemeyi seviyorum" dediği konuşmada biraz anlatmaya çalışmıştım rahatsız olduğumu ama ı-ıh... kısacası dan dun konuşmadığım sürece pek bir tesiri olacağını sanmıyorum.
"ya ağzını kapatıp şapırdatmadan yer misin lütfen?" dersem kırılacağını biliyorum. heralde sevgilimle eve ortak bir arkadaşımızı çağırıp bu arkadaşın yanında şapırdatma konusunu açmasını ve ne kadar hayvanca olduğunu belirtmesini isteyeceğiz. sanıyorum çözüme bu yoldan ulaşacağız. sevgilim de ben de illallah bu şap şup seslerinden ama bunun haricinde bir kötülüğü yok arkadaşın işte oof of..
0
ben olsam açık açık söylerim
inceden söylemişsiniz ama ben böyle seviyorum demiş. e biraz da o sizi kırmamayı düşünsün dimi?
hem kendisi için de iyi olur çünkü sırf rahatsız olan siz degilsiniz yani yarın öbür gün yakın olmayan biri söyler kalbini kırar. hiç olmazsa siz çeki düzen vermesini saglamış olursunuz
inceden söylemişsiniz ama ben böyle seviyorum demiş. e biraz da o sizi kırmamayı düşünsün dimi?
hem kendisi için de iyi olur çünkü sırf rahatsız olan siz degilsiniz yani yarın öbür gün yakın olmayan biri söyler kalbini kırar. hiç olmazsa siz çeki düzen vermesini saglamış olursunuz
0
yaklaşık 15 yıldır aynı çileyi çekiyorum (babam dolayısıyla). küçükken çocukluğa vurup bir şeyler diyordum da artık o da olmuyor. kendisi de vazgeçmedi bu huyundan. yıllardır yemeklere çorba vesaire faslı bittikten sonra giderim bu nedenle.
çorbayı hep soğuk içmek zorunda kalırım ve ailem bilgisayar bağımlısı olduğum için yemek yemeyi unuttuğumu falan söylüyor hep. bir iki kere söyledim yine de yakın zamanda fakat değişmeyince değişmiyorlar...
çorbayı hep soğuk içmek zorunda kalırım ve ailem bilgisayar bağımlısı olduğum için yemek yemeyi unuttuğumu falan söylüyor hep. bir iki kere söyledim yine de yakın zamanda fakat değişmeyince değişmiyorlar...
0
Çekip konuşmaktan başka çare yok, sanırım ciddiye almamış ilk seferinde. Ben konuşamam dersen başka bir arkadaşından rica edersen kendisi rahatsız olmuş gibi konuşabilir.
Hala "ben böyle yemeyi seviyorum" diyorsa bencilliğe son noktayı koymuştur, uzak durmak lazım.
Hala "ben böyle yemeyi seviyorum" diyorsa bencilliğe son noktayı koymuştur, uzak durmak lazım.
0
