Giriş
(6)

yapay zeka için neden kötü anlamda patladı deniliyor?

Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
öyle diyen bir grup var.
öyle diyen bir grup var.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(03.12.25)
Bazı mesleklerin yerini doldurmasının mümkün olamayacağını söyleyenler yüzünden . Haklılık payı olsa da toplum buna hazır değil bu kadar işsiz birey napacak isyan etmemek için yerine başka bir şey bulurlar.
0
olaylar olaylar
(03.12.25)
Corona döneminde de onlarca söylenti çıktı. Mesleklerin yerini yapay zeka alacaksa bile bence hemen ya da bir anda olmaz.
0
pembediken
(03.12.25)
Patladı derken iyi anlamda mı kötü anlamda mı?
0
vedatchilipeppers
(03.12.25)
Bu gruptan kasıt dışarıda , batıda olanlar .
Bazı videolarda yapay zeka balonu patlarsa başta yatırım yapan ABD olmak üzere Avrupa'da da çarşı karışır deniyor.
0
diyecevaplandı
(03.12.25)
teknik olarak: uzun bir süredir bazı limitlerle uğraşılıyor. bu yüzden yeni çıkan gpt versiyonu ya da gemini, "bu sefer çok farklı olacak" iddiasını karşılayamıyor. eğitim setini ne kadar büyük olursa olsun, seviye atlatacak bir şeye dönmüyor.

ekonomik olarak: çok fazla yatırım yapıldı ve hala karlılık yok. yani 5-10 yılda dünyanın parasını akıttık, sektör hala 10-20 dolarlık pro lisanslarından öte bir gelir kaynağı yaratamadı. burdan umudu olan çok yatırımcı var, giderler çok yüksek ama böyle nereye kadar gideceği belli değil. google aramasıyla 10 dakikamızı alacak şeyleri, ai'ya sorup 1 dakikada cevabını öğrenebiliyoruz ama bu konuşma inanılmaz para yakıyor.

beklenti olarak: 5+ yıldır bir ai rüzgarı var ama beklentilerdeki o hayatımızdaki "bir sonraki atılım" kısmı olmadı. bence az buz şey olmadı bu arada hepimiz her gün konuşur olduk, google'a girmez olduk vs. ama bunca yatırıma ve bunca gelişmeye rağmen ne bileyim hala çağrı merkezleri ai olmadı.

falan filan. ben daha ileri gideceğini düşünüyorum ama piyasayı cortlatıp balonun patladığı ve hype'ın tepetaklak olduğu bir an da çok uzak değil bence.
0
gitdaddy
(03.12.25)
finansal anlamda diyorsaniz nedenleri sunlar:

1-yapay zeka marketi dev oyuncularin elinde. 5, 6 tane sirket birbirlerinden alisveris yaparak pazari sisiriyorlar. bir tanesi giderse hepsi gider, hatta su an her sey chatgpt'ye bagli.
2-kucuk sirketler hype satiyorlar. yani bir satislari yok, gelirleri yok, hatta bazilarinin prototipi bile yok. ozellikle halka acik olanlar bu ruzgari arkasina almis durumda. insanar hicbir seyi olmayan firmalara para yatiriyorlar. cunku trend bu. uc tane ex google, nvidia, facebook vs. muhendisi bir araya gelip sirket kuruyor, fikir var, ama baska bir sey yok. bu fikre kapiliyor insanlar.
3- bu aslinda bir oncekine bagli. nvidia beklentilerin ustunde gelir/kar acikladi ama artik yeterli gelmiyor. yani soyle dusunun, finansal analistler 3 bekliyor, sirket 5 acikliyor, ama insanlarin beklentisi 7. 5'i begenmiyorlar. bu nedenle nvidia gectigimiz haftaki super bilancosuna ragmen deger kaybetti, kaybediyor (su anlik).
4-altyapi sorunlari var. milyarlarca, trilyonlarca veriyi isleyebilecek veri merkezleri, sogutma sistemleri, enerji gerekiyor. su an bu problemler nedeniyle bir acik var. varolan ciplerin kapasitesi de yeterli gelmiyor.

kisacasi balon var. o balon patlamak uzere.
+1
Sour
(04.12.25)
(4)

Düzenli alkol kullanmayı bıraktıktan sonra sıklaşan anksiyete atakları

sekizdokuzon
Muhtemelen hep oradaydılar ama ben akşamları iki bira içip rahatladığım için mutlaka çözülmesi gereken bir sorun kategorisinde değildi benim için.Terapiye mutlaka başlayacağım. Haftada bir olmasa da ayda iki defa mutlaka gitmem lazım. İmkanım olsa haftada bir değil iki kez giderim. Şu an cidden çok
Muhtemelen hep oradaydılar ama ben akşamları iki bira içip rahatladığım için mutlaka çözülmesi gereken bir sorun kategorisinde değildi benim için.Terapiye mutlaka başlayacağım. Haftada bir olmasa da ayda iki defa mutlaka gitmem lazım. İmkanım olsa haftada bir değil iki kez giderim. Şu an cidden çok zor ilerliyor her şey ama doğru yoldayım değil mi?

Bana biraz cesaret verebilir misiniz? Bu anksiyete belasından kurtulabilirim değil mi?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(28.11.25)
bol bol ev yapimi yogurt ye,
vucudu temizler,
daha cabuk uyku getirir,
doktor desteğinide eksik etme tabi,
geçmiş olsun
0
designer
(28.11.25)
alkol muhtemelen anksiyeteyi derine gömüyordu. su an cok zorlanman bu sebeple.
eger hala sigara ve alkole baslamadiysan cok iyi yoldasin. iyi olmak icin en büyük adimi atmissin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.11.25)
Bir ödeme listesi çıkarıp bütün ekstralarını ertelemeni sadece ölmeyecek kadar harcama yapıp kalan paranla terapiye gitmeni öneriyorum. Online değil yüz yüze ve düzenli olmalı. Özellikle ilk aşamalarda haftada bir (mümkünse aynı gün ve saatte) düzenli gitmesi çok önemli.
Bir de iyi bir terapistle konuşup gelecek seanslar için birlikte daha uygun bir ödeme planı çıkarabilirsiniz bu konuda anlayışlı olan gerçekten iyi terapistler var.
0
mutekebbir
(28.11.25)
Kesin işe yarar mı bilmem yine de meditasyon deneyebilirsin.
0
pembediken
(29.11.25)
(6)

Parasını harcamakta cimri olan

tiredofwaiting
Sevgisini paylaşmakta da mı cimridir? Böyle bir konuşma geçti dün de arasındaki ilişkiyi anlamadım, sizin düşünceleriniz nelerdir?
Sevgisini paylaşmakta da mı cimridir? Böyle bir konuşma geçti dün de arasındaki ilişkiyi anlamadım, sizin düşünceleriniz nelerdir?
0
tiredofwaiting
(23.11.25)
İnsanların canı sıkılıyor o yüzden kim ne uyduracagini şaşırmış durumda. Dün de paylaşıldı, yalanciya hiçbir müdahale olmuyor bunun avantajını kullanıyorlar.
+6
artıküyeolmakistiyorum
(23.11.25)
İktisatlıysa hayır. Cimriyse evet.
Bir tanesinde bilinçli harcama var. Ötekisinde ise esirgeme.
0
thunder thunder thunder thundercats
(23.11.25)
Neden cimri olduğuna göre, sevgi gösterme biçimine göre değişir; biraz düşündüm ama pozitif bir korelasyon bulamadım.

Sevgi paylaşmak ne demek ki zaten, sevgi göstermekten bahsediyoruz sanırım. Sevmiyor ayrı, sevgisini göstermiyor ayrı durumlar.

Belki anksiyetik açıdan; parasız kalma korkusu ve sevgi gösterdiğinde/sevgisini açıkça dile getirdiğinde karşılık bulamama korkusu olarak ortak bir zemin bulunabilir ama yoğun bir anksiyeteden bahsediyor olmak lazım.
0
Bruce
(23.11.25)
Bunu yaşlı birinden duymuştum cimri insanın duyguları da cimri olur diye. Ancak cimri olmakla tutumlu olmak maalesef bir tutuluyor.

Şöyle bir durum da var adamın parası yoktur maddi durumu iyi değildir ama seviyordur. O zaman bu görüşü geçersizdir.

Kişiden kişiye de değişir. Yetiştirilme tarzı, büyüdüğü ortam vs. bakmak lazım.
Aşırı pintiler programını aklıma getirdi şimdi orada mutlu çiftler vardı kurgu da olsa.
0
pembediken
(23.11.25)
alakası bile yok, çevremde bir sürü örneği var
0
sweetoffice
(23.11.25)
Para harcamada -tutumlu değil- cimri olan yaşam enerjisi anlamında da cimri oluyor. Yaşam enerjisi cimri olanın sevgisi, ilgisi de cimri oluyor. Herkesin deneyimi farklı olabilir, çevremden ve kendi hayatımdan örneklerden gördüğüm buydu. Ayrıca bir psikoloğun konuşmasında da bu savı dinlemiştim. Vardır elbet başka psikolojik bir açıklaması illaki.
0
mor oje
(24.11.25)
(4)

Sağlıklı beslenme, her gün yumurta yemek

arbre
Günaydıns. Bende B12, D vitaminleri ve folat eksik. Bir de spor yapıyorum. Protein almam gerekli. Bunlar için her gün 1 haşlanmış yumurta yesem faydası olur mu? Zararı olur mu?Sizin sağlıklı beslenme için düzenli yediğiniz neler var? Sağ olun.
Günaydıns. Bende B12, D vitaminleri ve folat eksik. Bir de spor yapıyorum. Protein almam gerekli. Bunlar için her gün 1 haşlanmış yumurta yesem faydası olur mu? Zararı olur mu?

Sizin sağlıklı beslenme için düzenli yediğiniz neler var? Sağ olun.
0
arbre
(23.11.25)
Bir yumurta az.
sağlık sorunun yoksa 3 taneyi rahat yemelisin
+3
kisa
(23.11.25)
öncelikle doktora gitmeni, değerlerini ölçtürmeni vs tavsiye ederim.

onun haricinde, evde olduğum günlerin sabahında günde 4-5 yumurta yiyorum.
+1
sorularimicinfeykhesap
(23.11.25)
sorulara cevap olsa bile yediğim içtiğim şeyleri yazmaktan açıkçası biraz utanıyorum. yani alan var alamayan var.

spor yapanlar için konuşuyorum: ben sabah 4 yumurta yiyorum. biraz da kırmızı et yiyorum. öğle ve akşam menümde de et veya tavuk var. ara öğünlerde kuruyemiş yerim. biraz da meyve.

15 senedir böyle besleniyorum. düzenli kan tahlili yaptırıyorum. hiç bir eksik çıkmıyor.

şu da var mesela pek kimse bilmez. eczanelerde gebeler için satılan multivitamin hapları. içerik olarak gayet zengin ve fiyat olarak ucuz oluyorlar. erkek olarak ben de zaman zaman alıyorum.
+1
yurtsuz john
(23.11.25)
Türkiye'de çok yaygın d ve B12 vitamini eksikliği. Doktorun verdiği ilaçları kullan eğer halen eksiklik belirtilerini farkediyorsan gıda takviyesi alabilirsin. Protein olarak yumurta olabilir ayrıca alerji yoksa yerfıstığı. Bu arada d vitamini sabah saatlerinde almak emilimi açısından daha iyi.
0
pembediken
(23.11.25)
(8)

iş yerindeki büyük haksızlık. siz ne yapardınız ?

yalnizlikla sevisen adam
şube şube hizmet verdiğimiz bir kamu sektöründe çalışıyorum. asıl şubemde görev yapıyorum normalde. başka bir şubede yoğunluk nedeniyle geçen sene 2 hafta görevlendirildim(adresime uzak olmasına rağmen) görevimi yapıp geldim. bu sene yine eleman istediler. ben geçen sene gittim bu sene x kişisi gits
şube şube hizmet verdiğimiz bir kamu sektöründe çalışıyorum. asıl şubemde görev yapıyorum normalde. başka bir şubede yoğunluk nedeniyle geçen sene 2 hafta görevlendirildim(adresime uzak olmasına rağmen) görevimi yapıp geldim. bu sene yine eleman istediler. ben geçen sene gittim bu sene x kişisi gitsin dedim. aynı departmanda 2 kişiyiz zira. bu x kişisi hep deliye yatan rapor alan biri olduğu için bunu göndermediler. çünkü 3 ay önce bunu yine görevlendirildiklerinde rapor almıştı gitmemek için(rapor aldığı için görevlendirme iptal oldu ben departmanda tek kaldığım için beni de alamadılar) dediğim gibi 3 ay sonra yine eleman istediler ve görevlendirmeye beni yazdılar. bu deliye yatan arkadaş yine rapor alır diye onu yazmadılar sebebini de açıkça belirttiler. şube amirim(görevlendirmeyi o yapmadı daha üst makam yaptı) bana haksızlık edildiğinin farkında, sana ben özel 2 gün kafa izni vericem dedi. bu izni de en yoğun hafta vericek. amirin elinde olsa o da diğer deli elemanı gönderirdi ama onun yetkisinde değil. bir yandan üst makamın bu görevlendirmesi çok zoruma gitti ama haksızlığı azaltmak adına 2 gün kafa iznini de aldım. hâlâ sakinleşemiyorum bu haksızlık karşısında. sizce artık sakinleşmeli miyim ? ara sıra aklıma geliyor ve sinirden patlıyorum. siz ne yapardınız ? ben rapor alsam, bu deliye uygulamadıkları cezai işlemi bana yaparlar diye alma düşüncem yok, rezil duruma düşmeyi de kabullenemem zira.
0
yalnizlikla sevisen adam
(21.11.25)
hem gidip hem de öfkeyi sürdürmenin anlamı yok. çünkü size hiçbir faydası olmayacak sadece daha çok canınız sıkılacak ve hata yapmanıza falan da neden olabilir ki yaptığınız işin önemine göre başınıza ekstra dert açabilir bu durum.

siz de deliye vurup alın kardeşim ben de rapor aldım madem diyerek tavır koyabilirdiniz ama yapmamayı tercih etmişsiniz. amir de kendince size bir imtiyaz sağlamış. yaptığınız fedakarlık karşısında yeterli olmadığını düşünüyorsanız ekstrasını isteyebilirsiniz. amir gerçekten hakkaniyetli ise size karşı daha toleranslı davranır vs. ama kamuda maalesef bu tip vakalara karşı “aman neyse uğraşmayalım hazır işi yapanla devam edelim” yaklaşımı yaygın. o yüzden bu görevlendirmeden dönünce direkt öfkenizi değil ama size nasıl kötü hissettirdiğini mümkünse üst yönetime falan aktarmanız daha mantıklı olur. fakat baktınız karşınızda duvar var o zaman yerinizde olsam tekrar aynı durum yaşanırsa ben de rapor alıp direkt çalışansız bırakırım. rapor aldı diye ceza uygulanmaz en fazla usül ve fenne sevk ederler ondan da bir şey çıkmaz ama başka türlü uğraşabilirler tabi. ondan da çekiniyorsanız yapacak bir şey yok maalesef görevlendirmeler her zaman sizde olacaktır çünkü ağlamayana meme yok.
+3
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(21.11.25)
İki gün kafa izni iyi. Bir daha olursa 4 gün olsun izin filan dersin. Çok büyütmeye gerek yok.
+5
kaptan maydanoz
(21.11.25)
Kişiliğinden vazgeçme ben olsam rapor almaz gider gerekeni yapardım. 2 gün kafa izni sözünü de almışsın. En iyisi sineye çekmek.
0
messina123
(21.11.25)
amirin seni biliyor ve destekliyorsa dertlenmene ne gerek var ki, kafa iznide vermiş, ne adam kayıran amirler var, sonuçta amirinde iş yürümesi için bir şey yapmalı senide darlamadan çözüm bulmuş, sanada olanak sağlamış.
sen bir yolunu bulup yanındaki deliyi göndermeye bak ileri vadede.
0
eja
(21.11.25)
kişiliğini bozma +1

2 günlük kafa iznini de 4 güne çıkartmaya çalış. haftasonu ile birleştirirsin keyif yaparsın.
0
gercekdunya
(21.11.25)
Sonraki bir görevlendirmeden muaf olmanız için amiriniz sizin için özel olarak o üst makamlara konuşsun mümkünse.
O deliye yatan da gerçekte kendince akıllı olduğu için rapor alıyor.
Biliyoruz ki çoğu iş kolunda, gereksiz ve gevşekler terör örgütü mensupları biribirlerinden habersiz olarak şu an çay içip telefonlarına bakıyorlar. Ve bunlara o maaşları da hiç yetmez
+1
diyecevaplandı
(21.11.25)
2 haftalık rapor mu alıyor diğer eleman? 3 gün üstü raporlar "heyet raporu" olmak zorunda diye biliyorum. Sağlık bakanlığında çalışan ve kurumuna 1 haftalık heyet raporu veren doktor için müfettiş görevlendirip soruşturma açtılar. O raporda da imzası olanları tek tek sorguladılar. Sizdeki olayın öyle kolay olmaması lazım?
0
mesuta
(21.11.25)
Haklısınız canınızı sıkmayın. Onun şimdi işi rast gidiyor rapor alıyor ama bir yerde patlar. Ben de check-up vb hastane işlerine girerdim
0
pembediken
(21.11.25)
(15)

Müzik aleti çalıyor musunuz?

pembediken
Ne çalıyorsunuz? Ben bir süre çalıp bıraktım gitarı.
Ne çalıyorsunuz? Ben bir süre çalıp bıraktım gitarı.
0
pembediken
(20.11.25)
Hevesle ukulele almıştım 3-4 tıngırtıdan sonra 4 sene kenrada yattı. Geçenlerde 5 yaşındakı yeğenime verdim.
0
Amaranta ursula
(20.11.25)
16 yıl boyunca piyano. Ankara’nın en sevdiğim binası olan eski sergi evi’nde bir gösteride çaldım ve sonra zirvede(!) bıraktım. başarılı bir öğrenci değildim.
+2
eileengray
(20.11.25)
Gitar çalıyorum ama bana yılın bu zamanları bodhran çalma isteği gelir
youtu.be

Arada ingilteredeki arkadaşıma söylesem oralardan bulur deyip masraftan dolayı vazgeçiyorum
0
grimavi
(20.11.25)
tin whistle ım var. arada sevdiğim soundtrackleri çalışıp onları çalıyorum
0
lüzumsuz adam
(20.11.25)
Arp ilgimi çekiyor ama Türkiye'de pek yaygın değil.
0
🌸pembediken
(20.11.25)
Kendi çapımda ney üflüyorum. (Başarısız küçük gitar ve piyano denemelerim oldu. Serileşemedim, sebat edemedim) On yıldır da alto saksofon alıp çalmayı öğreneceğim...
0
yadigar
(20.11.25)
Gitar, bateri, akordeon biraz da keyboard.
+1
Bruce
(20.11.25)
Gitar terk ama bir şeyi doğru düzgün öğrenmek istiyorum
-2
arbre
(21.11.25)
Bir ortamda, rahmetli annemin çok sevdiği bir parçayı basit notalarla baştan sona çalabilecek kadar bağlama öğrenebileceğime dair iddialaşıtık.

Öğrendim, çaldım, bıraktım.
0
Mirket
(21.11.25)
Alto saksafon çalıyordum az çok. Pandemi dönemi girdi araya ve hocam da başka şehire taşınınca maalesef devam edemedim. Çevremde başka düzgün de hoca bulamayınca hevesim kırıldı. Şimdi de klarnete ve trompete heves ediyorum.
+1
mermaidd
(21.11.25)
Enstrüman öğrenmek yetenek değil, pratik ve zaman ayırma işi. Yetenek sadece süreyi hızlandırıyor. Genelde insanlar hevesle başlayıp hemen bir şeyler çalabilmek istiyor, olmayınca da vazgeçiyor. Halbuki enstrüman çalmayı öğrenmek de tıpkı dil öğrenmek gibi. Nasıl ki hiç bilmediğiniz bir dili 2 ayda öğrenemezseniz, enstrümana da hakim olamazsınız. Ama günde sadece yarım saat ayırabilseniz ne kadar gelişeceğinize inanamazsınız. Buradaki tüm olay süreklilik.

Bir dönem hayatımı müzisyenlikle kazanırdım. Ana enstrüman bas gitar ama telli enstrümanların çoğunu -kimini çok az kimini fena olmayan bir seviyede- çalabilirim. Bas gitar mantık olarak gitardan çok vurmalılara yakın olduğu için davul haricindeki pek çok perküsyon aletini de belli bir seviyede çalabiliyorum. Ama çok istememe rağmen nefesli denemelerim hüsranla sonuçlandı. Yaylılara ise cesaret bile edemedim. Şimdi bir piyano aldım, onu öğrenmeye çalışıyorum. Piyano armoni bilgisini pekiştirmek için de şahane bir enstrüman tabi, her şey gözünüzün önünde. Ama bilmek başka şey yapabilmek ise bambaşka.
+1
thracia
(21.11.25)
Kucukken piyanoyla basladim, cocuk halimle sarmadi, bass gitar basladim, lisedeyken muzisyen arkadaslar edinince bass gitar agirlikli devam ettim, bu sirada gitar ve bateri de ogrendim, piyanoya da devam ettim. Bas gitar icin saglam bir egitimle basladim, metodlar calistim, ama su an sorsan bisey hatirlamiyorum, fakat iyi caliyorum diyebilirim. Oburlerini o kadar iyi calamam, piyanoda bi sonata falan calamam, ama caliyorum. Aklima bir melodi gelirse gercege donusturebiliyorum. Her gun en azindan 15 dakika da olsa calmaya calisiyorum. Herhalde 20 yillik bir seruven su anda tam hatirlamiyorum.
0
mirafiori
(21.11.25)
Ortaokulda bandoya katilmamla birlikte trombon çalmaya başladım. Yillarca çaldım, is bandodan orkestraya evrildi, birkaç kez davetlerde de çaldım, sonra cocuk olunca vakitsizlikten bıraktım. 25 sene civarı çaldım.
0
mirty
(21.11.25)
cok uzun seneler keman caldim. bütün okul hayatim boyunca diyebilirim (4-20 yas). belli bir seviyeden sonra kemani piyano ile desteklediler ama piyano ikinci enstrümandi. hicbir zaman bir iddiam olmadi. hicbir sey de hatirlamiyorum piyanoya dair.
su an evde kemanimin yani sira mizikam ve tek sira diatonik melodeonum var. canim istedikce onlari tingirdatiyorum.
bir enstrümanda temel iyi oturunca digerlerini eline aldiginda hizli ögreniyorsun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.11.25)
cocukken zorla konservatuara gonderildim piyano egitimi icin. 5 yil dayandim ama nefret ettim. egitim stili cok sert, hataya tolerans 0, yaraticiliga hic yer yok. minor biseyi majorde calip kendi capimda eglenmistim de hocalar acayip kizmisti. klasik muzik ortaminin cok snob, cok elitist, cok "herseyin en iyisini biz biliriz" havasinda, cok "gercek muzik bu, geri kalan hicbir sey gercek muzik degil" kafasinda insanlar olmasi cok darlamisti beni o yasta bile. ne bileyim bilindik populer bir sarki turku vs calmaya kalktigim zaman hep "he he sen onu bosver simdi bak surda bach'in 9. minueti var var" gibi seylerle karsilastim hep.

bir de genel olarak basari mevcut eserleri dogru icra edebilmek ile olculuyor, onu yapabilmek icin de aylarca minicik deyatlara calismak zorunda kaliyorsunuz ve bu surec inanilmaz sikici. sonuc, zaten daha once yuzbinlerce kez calinmis biseyi bir de siz caliyorsunuz. azicik farkli calayim, oraya 4. parmagimi degil de 3. parmagimi koyayim fln yok. ellerim de ufak zaten oktavlara yetismek icin felc oluyordum. zilyon tane skala, metod, teori fln ogrendim ama hicbirini hatirlamiyorum artik.

esim bas gitar calisyor, benden 180 derece farkli sekilde baslamis bu islere. lisede arkadaslariyla ogle yemegi paralarini fln biriktirip enstruman almislar 2-3 sarki calabilmek icin, sora kompleks kompleks islere girmisler. ama baslangic noktalari hep "beraber bsiseyler yapalim, biseyler calabilelim" olmus, baslarinda kimse elinde sopayla durmamis bunu yanlis caldiniz hoyyt diye. o yuzden cok eglenmisler zamaninda, festivallerde filan sahne almislar, hepsi de hala ayri ayri muzikle ugrasiyor ve epey iyiler.
+2
taurina
(21.11.25)
(8)

Altın günü yapılıyor mu?

egerbiryolcu
Yapılıyorsa kaç kişilik oluyor?Sadece iş arkadaşlari arasında mi yapiliyor?Çeyrek mi gram mi usulü nedir?Elinizde acil birkaç altın olması gereken bir durumda katılmak mantıklı mı?(Yedi kişi var diyelim altı altınim birden olacak bir ay, diğer aylar da ben herkese birer altın vericem sırası gelen k
Yapılıyorsa kaç kişilik oluyor?
Sadece iş arkadaşlari arasında mi yapiliyor?
Çeyrek mi gram mi usulü nedir?
Elinizde acil birkaç altın olması gereken bir durumda katılmak mantıklı mı?
(Yedi kişi var diyelim altı altınim birden olacak bir ay, diğer aylar da ben herkese birer altın vericem sırası gelen kişiye) bu şekilde mi oluyor?
Böyle bir grubu nereden bulabilirim veya nasıl oluşturabilirim?
0
egerbiryolcu
(12.11.25)
Şu anki ekonomik ortamda hiç de mantıklı değil. Yine de çok güvenecek en aşağı 5-6 kişi varsa evet sırasıyla veriliyor.

En son kuzenimin eşi yağlayıp balliyordu altın bir firladi herkes çekilmiş iptal olmuştu.
0
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
- Altın günü tamamen kişilere göre değişir ama ne kadar kalabalık olursa o kadar iyi. -- - Hayır sadece iş arkadaşları değil, hala komşuculuk devam ediyorsa komşularınızla ya da görüşüyorsanız eski okul arkadaşlarınızla vs de olabilir.
- Altın çok fazla arttığı için bu dönemde genelde gram tercih ediliyor (çeyrek tercih edenler de vardır tabii) ama bazen 100 dolar ya da euro da olabiliyor tamamen grubun isteğine bağlı.
- Altın gününün amacı elinize birden toplu para geçmesi. Genelde borcu olan insanlar tercih ediyor. Diyelim ki 10 kişilik grupsunuz 50 bin lira borcunuz var gelen altınlarla hemen borcunu kapatıyor kişi ve her altın gününde de taksitini ödüyor gibi düşünebilirsiniz bunu.

Bu arada katılan kişilerin kaçıncı olacağına da kura ile karar veriyorlar yani benim bildiğim öyle yapıyorlardı en son. Herkesin ismi yazılıyor hangi aya o kişi denk geliyor kuradan çekiliyordu.
+1
mermaidd
(12.11.25)
annemin katildigi 3 gün var. ayda bir toplaniyorlar. bir gün yarim altin günüymüs. eskiden tam altindi ama fiyatlar artinca yarim altina cevirmisler. digerleri 200 euro günüymüs.
para biriktirmek icin sahane bir olay.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.11.25)
Altın yerine parayla yapmak daha iyi olur yukarda artık üye olmak istiyorumun söylediği sebep ayrıca mesela çeyrek altınsa eski tarihli çeyrek altın getirenler olabilir. Birikimden çok insanların biraraya gelmesi için bu.
0
pembediken
(12.11.25)
1- Kaç kişi isterseniz o kadar olur. Çok kişi olursa çekilen vs. olma şansı artar, işler karışır. Çok az olursa da fon daralır bir anlamı olmaz. Düşük meblağ için faizsiz kredi de bulabilirsiniz neden uğraşasınız.

2- Hayır, herkes katılabilir.

3- Size bağlı, ne kadar toplanmak isteniyor? Kaç kişi olacak? Katılanlar aylık ne kadar ayırabilir? Bunlara göre değişir.

4- "Acil" ihtiyaç için mantıklı değil aslında. Gün en çok alacağınız bir şey varsa ama aceleniz yoksa mantıklı. Günü kredi gibi düşünün. Altın biraz riskli, çok hızlı yükselebiliyor bu açıdan kredi faizleri altın gününden daha hesaplı olabilir, özellikle ilk sırada olacaksanız ve gün kalabalıksa yüzü astarından pahalıya gelebilir. Dolar, euro daha mantıklı. Ama son sırada olacaksanız tersine iyi olabilir. Piyasaya bağlı bu.

5- Siz ilk sırada olursanız böyle, ama genelde kura çekilir. Tabi acil ihtiyacınız olduğunu söylerseniz insanlar da yok demez heralde, ilk sıraya kurasız yazılırsınız. İlk ay günü olan kişi ilk ay bütün altınları alır sonra herkese altınlarını iade eder, gün bitince elinde altın kalmaz. Son sırada olan kişi her ay birine altın alır sonra gün bitince aldığı bütün altınlar kendine geri döner.

6- İş çevresi, arkadaş çevresi, komşular, annenin gününe dışardan katılım... çok çeşitli şekillerde olabilir.
+1
akhenaten
(12.11.25)
Annemler hala yapıyor
Komşularıyla gram altın olmak üzere ayda 1, akrabalarla da 100dolar olmak üzere ayda 1 toplanıyorlarmış,
Yaklaşık 10 kişiler

Bana pek mantıklı gelmiyor açıkçası son kişi olmayacaksan eğer.
0
purplee
(12.11.25)
Yatırım açısından gayet mantıklı bir olay. Tabii alıp altın olarak tutacaksın. TL de değil. Bir anda 10 tane çeyrek altın almaktansa 10 ay vadeli sıfır faizle alıyorsun. Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde borçlanmak mantıklıdır. Yatırım tavsiyesi değildir :))
+1
rabitelli
(12.11.25)
Annemin var grubu, gayet mantikli. Biz de turkiye'deyken is arkadaslari ile yapardik.
En kilit nokta sana gelenleri dagitmamak, birikim olarak kullanmak ve her ay maasindan almak yoksa gelen gidiyor. Ya da en son olacaksin
0
kassiopeia
(13.11.25)
(19)

en yakın arkadaşımın evli biriyle aylardır birlikte olması

megalomaniac
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim faka
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.
En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim fakat maalesef öyle olmadı. 4-5 aydır sürüyor. Hiç böyle bir kız değildir, 34 yaşında ve toplasak 2-3 sevgilisi olmuştur ve hepsi de uzun süreli ilişkiydi. Bazı bedensel şeyleri geç keşfettiği için bu yola kapıldı belki de diye düşündüm ama uzadıkça ve dışarıda her yerde rahatça buluşup gezdiklerini gördükçe daha da üzüldüm. Başlarda bana ne yaptıklarını nereye gittiklerini anlatırdı ama şimdi arabada, cafede onun yanındayken ararsa/ben ararsam birlikte olduklarını öğrenince hemen kapatıyorum, bişey anlatacaksam vazgeçiyorum, selam da söylemiyorum, konuşursam da yanındakini yok sayarak konuşuyorum.
Birkaç sefer anlattım, istese 1 haftada boşanabilir tanışmanızdan beri neden yapmıyor sence diye uyandırmaya çalıştım, çocuklarına ayıracağı vakti dışarda orda burda gezerek geçiren biri sence doğru bir partner midir boşansa bile dedim, ne desem biraz savunup biraz haklısın deyip sürdürüyor aynı şekilde ve ben arkadaşımı kaybetmek istemiyorum. Onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem.
Başka şehirde yaşıyor, yanına gidip yüz yüze son 1 kez konuşup bu konuyu ebediyen kapatsam mı, yoksa yavaş yavaş mesafe koyup uzaklaşsam mı... Çok seviyorum kendisini, çok kıymetli.
-1
megalomaniac
(12.11.25)
İyi de ağa bu durumun senin arkadaşlık iliskinle ne alakası var?
Kadın nasıl isterse öyle yaşıyor, evli olması seni ilgilendirmiyor. Sevgilisi varmis gibi devam edebilirsin. Sanki sevgilisi var diye hayatın zarar goruyor gibi yazmışsın.
-12
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
Öncelikle "onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem." demişsiniz ama zaten arkadaşınızın yardım ister gibi bir hali yok. Siz size göre doğru olanı yapıp onun görmediği ya da görmek istemediği şeyleri anlatmışsınız. O da biraz size hak vermiş biraz da kendi ilişkisini savunmuş ve kaldığı yerden devam etmiş.
Hiç öyle bir kız değildir demişsiniz haklılık payınız vardır elbette ama ben her zaman insanın içinde saklı başka bir benliğin olduğuna inanırım yani kimse belirli bir yaştan sonra değişmez sadece yapacakları şeyler için fırsatlar belirli zamanlarda gelir insana.

Kendisi sizin için çok kıymetliyse şu anda yaşadığı ilişki süresince aranıza mesafe koymanız en doğrusu olacaktır çünkü bu şekilde iletişime devam etmeniz sizi daha da rahatsız edecek. Ara sıra haber almanız yeterli. Karşı taraf evli olduğu için illa ki ilişkiyi noktalamak zorunda kalacak. O zaman görüşmek isterseniz kaldığınız yerden görüşmeye devam edebilirsiniz diye düşünüyorum.

DİPNOT: Kimsenin yaşadığı ilişkiyi yargılamıyorum sadece karşı tarafın yaşadığı "rahatsızlığa" çözüm üretmeye çalışıyorum.
+1
mermaidd
(12.11.25)
'Benim öyle bir arkadaşım olsa' diyemem çünkü o yapıda bir arkadaşım olmaz. Anında ilişkimi keserim.

Ahlaksızlıkta en dip nokta bence bu. Arkadaşımın ahlaksız biri olması beni nasıl ilgilendirmez ki?
0
Mirket
(12.11.25)
ortada sizi ilgilendiren, arkadaşlığınızı bitirecek bir durum yok.
-3
my fault
(12.11.25)
Benim sıkıntım yanlış anlaşılmasın, ben de böyle bir şey yapabilirim bir gün, insan hataya müsaittir her zaman. Ama "bir kişi bile gözümü açmam için beni sarsmadı, herkes normal karşıladı ben de normal bir şey yapıyorum sandım, böyle birine zamanımı ve sevgimi verdiğim için pişmanım, şimdi hem sevgisiz hem de herkese karşı güvensiz hissediyorum" demesini istemiyorum bir gün. Çünkü çok duygusal ve hassas kalplidir.

Şimdi ben başlarda (ilk söylediği zamanlarda) hafife alıp üzerine düşmediğim için suçlu hissediyorum.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
Yavaş yavaş mesafe koymayın, arkadaşlığınızı nedenini açıklayarak bitirin. İnsan hata yapar, evet. İkna etmeyi denediniz, hatasında ısrar ediyor. Normalleştirmeyin. Birinin boşanmasını beklemeden ilişkiye girmekte ve ilişkiyi devam ettirmekte sorun görmeyen birini neden çevrenizde isteyeceksiniz? Başkasına böyle zarar veren size de verebilir, çıkarı için yalan söyleyebilir. Bile isteye içine girdiği sorunları dinleyerek vaktinizi harcamak zorunda değilsiniz. Size ne diyenlere bakmayın, toplumun normali bu olmamalı.
+4
?
(12.11.25)
adam evli olmasaydı ama başka bir sevgilisi olsa, tamam mıydık? buna onay verebilir miydik?

kanunlara göre evli biriyle birlikte olmak suç değil. evet çok hoş bir hareket değil. hatta ahlaki olmadığı da söylenebilir. ama evli olan adam bu ahlaksızlığı yaparken, sizin arkadaşınız neden yapmasın ki? arkadaşınızın kimseye bir yükümlüğü yok. istediği gibi davranır.

bence arkadaşınız evli olsaydı ve kocası haricinde biriyle ilişkisi olsaydı müdahale etmeniz gerekirdi. bu durumda çok da umursamayın bence.
+1
co2s2
(12.11.25)
@co2s2
Arkadaş olduğum kişi evli adam olsaydı tabi ki öncelikle tepki göstereceğim kişi o olurdu. Ama adamı tanımıyorum, tanışmayarak tepki koyabiliyorum sadece. Çünkü daha önce bizi tanıştırma girişimleri oldu, ben bahanelerle geçiştirdim (mesela neden doğrudan sebebi söylemek yerine bahane ürettim diye kızıyorum kendime).

Beni ziyarete geldiğinde aileme "ben aşık oldum hayatımda biri var" dediği için, ilişkisi nasıl gidiyor, evlilik durumu var mı vs. diye soruyorlar mesela, geçiştiriyorum evlenmez o falan diyebiliyorum. Kendi ailesiyle de aynı durumda.

Yani sana ne diyorsunuz kısaca, ama bence bu işler tam öyle olmuyor yakın arkadaşlarımız ailemizden biri gibi olunca.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
arkadaşınızın özel hayatı arkadaşlığınızı etkilememeli. özel hayat sonuçta. sen görüşünü belli edip kenara çekilirsin. arkadaşlıkta arkadaşını her hatasıyla kabul etmek değil mi? senin görevin uyarmak engel olmak değil. adam karısını çocuğunu düşünmüyorsa o onun sıkıntısı. kıymetli diyorsun neden sınır koyuyorsun ki.
-2
mikahakkinen
(12.11.25)
bırakın arkadaşınız ne istiyorsa yapsın. kendi vicdan muhasebesini yapamıyorsa siz karışmayın. günün sonunda her koyun kendi bacagından asılır.
-1
koela
(12.11.25)
Ailem gibi gördüğüm yakın arkadaşlarım var, yanlış bir şey yaptıklarını düşündüğümde tabii ki uyarırım, yapmaya devam ediyorlarsa bu kadar ısrarla uyarmaya devam edemem ama şunu yapıyorum size de bunu önerebilirim;
Ben seni uyardım, kendi hayatın sen bilirsin ama ben bu konuyla ilgili detay bilmek istemiyorum, bu konuda konuşmak istemiyorum, bana gelip o kişiyle ilgili bir şey anlatma, dert yanma vs.
Bu durumu arkadaşlığınızdan soyutladığınızda herhangi bir sorun kalmayacaktır.

“Aileniz gibi gördüğünüz arkadaşlarınızın” hayatlarına bu kadar müdahale etmek de doğru değil bence. Yanlış yaptığını üzüleceğini mi düşünüyorsunuz bırakın üzülsün nedir yani kendi yanlışını kendi fark etsin, böyle zorla olacak şeyler değil bunlar.
+2
mutekebbir
(12.11.25)
Böyle bir insanı nasıl sevebiliyorsun? Sevgini yok et. O kızın senin eşinle birlikte olduğunu hayal et.
-1
arbre
(12.11.25)
En yakın arkadaşı bir uyarırsın iki uyarırsın. Sonra arkadaşlık biter. Bu iş sizin de başınızı ağrıtmasin sonra
0
pembediken
(12.11.25)
Bir söz var, başkasına yapan bana da yapar. Benim de çok kıymetli bir arkadaşım aynılarını yaşattı.
+1
Kahvedesu
(12.11.25)
Ben olsam şu iki konu beni ilgilendirir.
1. En yakın arkadaşımın sevgilisini hıyar buluyorum.
2. Arkadaşıma karşı sorumluluğum olduğunu hissediyorum.
İlki için yapacağım şey diğer başka arkadaşlarımın hıyar sevgilileri ile aynı tarifeyi uygulamak olur. Yani özel olarak ayrı bi hıyar tarifesi uygulamam. Benim hıyar enişte taeifem işte görünce hı hı ivit falan diyip kısa temaslar. Birlikte plan yapmamak. Min. muhatabiyet.
İkinci konuda eskiden daha kaçınırdım sorumluluk almaktan. Onun hayatı onun tercihleri filan derdim. Artık daha çok fikrimi söylüyorum. Açıkça derdim ki baştan böyle düşündüm, ama artık sana zarar verdiğini düşünüyorum bu ilişkinin. Senin için endişeleniyorum.
İki durumda da arkadaşlığımı kesmem. Ama bu durumda o benden uzaklaşabilir en azından bi süre. yapcak bişey yok.
0
benim bir gizli bildiğim var
(12.11.25)
Bu, bizi ilgilendirmeyecek te, ne ilgilendirecek?

Arkadaşınızı sert bir şekilde uyarın, yaptığı yanlıştan vazgeçirmeye çalışın. Vazgeçmezse, ilişkinizi sonlandırın.

.
0
kartallar yuksek ucar
(12.11.25)
siz neden arkadaşınıza evli erkeği ayartan, yuva yıkan kadın muamelesi yapıyorsunuz onu anlamadım. partneri arkadaşınızın ilişki beklentisini karşılıyorsa sorun olmamalı. yani belki bu durumdan arkadaşınız memnun, partneri memnun, partnerinin eşi memnun, partnerinin çocukları memnun...

size düşense ahlaki değerlerinize ters düşen kişilerle ne tip bir ilişki kurmak isteyeceğinize karar vermek. onun dışında üçüncü bir kişi olarak bence sizin karışmanızı gerektirecek durum yok.
-1
tnz
(12.11.25)
Karısını, kocasını aldatanlara ve evli olduğunu bile bile ilişki yaşayanlara güven olmaz. İlerde sizi sırtınızdan hançerleycek ve yarı yolda bırakacaktır. Ben olsam yavaş yavaş arkadaşlığımı bitiridim.
+2
komando kani var bende
(12.11.25)
ben olsam bi kere çok ciddi konuşurum, "sen napıyosun, yakışıyor mu, bu nasıl bi saçmalık, nasıl normalleştirdin, ben çok üzülüyorum" gibi. ama yararının olacağını sanmıyorum. bi daha da konuyu açmam. hala seviyorsam arkadaşlığıma devam ederim çünkü ilişkisi beni ilgilendirmez ama soğuduysam eski en yakın arkadaşlığımın hatrına bu konuşmayı yine yapıp direkt bitiririm arkadaşlığımı
+2
mezzosprite
(13.11.25)
(6)

2 Milyon TL değerlendirme

al sana nick it
selamlar duyurunun ekonomistleri, cebinizde 2 mio tl var. şubat sonu da bu miktar (tl) borç ödeyeceksiniz. amacınız 4 ayda bu paranın olabildiğince üstüne koymak. borsa kripto gibi görece riskli yatırımları istemiyorsunuz. nasıl değerlendirirdiniz?benim aklımdaki ya ikiye bölüp döviz ve vadeye koyma
selamlar duyurunun ekonomistleri, cebinizde 2 mio tl var. şubat sonu da bu miktar (tl) borç ödeyeceksiniz. amacınız 4 ayda bu paranın olabildiğince üstüne koymak. borsa kripto gibi görece riskli yatırımları istemiyorsunuz. nasıl değerlendirirdiniz?

benim aklımdaki ya ikiye bölüp döviz ve vadeye koymak ya da 3’e bölüp diğer kısmı da altına koymak. ama altın konusunda şüpheliyim.
0
al sana nick it
(06.11.25)
ödeme tl ise, faize yatırın en azından azalma riski yok kafanız rahat olsun.
0
eleutheiros
(06.11.25)
Faize yatırmak daha garanti duruyor şimdi altının durumu artar ya da sabit kalır bilemeyiz
0
pembediken
(06.11.25)
şahsen bana altını çok şişirdiler ve bir noktada patlatacaklar gibi geliyor, o yüzden altın şu anda borsa ve kripto kadar riskli. en temizi ppf. getirisi normal faizden daha yüksek.
0
shadowfollower
(07.11.25)
Vade sonunda 2m kalacak kadar kismi yani kabaca su an %90i vadeli ya da tercihen daha iyisini bulabilecegin vadeliye benzer sekilde dusuk risk fonlara, kalani da istedigin, tercihen doviz bazli riskli yatirimlara koyardim ben.
+1
osssy
(07.11.25)
@shadowfollower altin zaten gectigimiz hafta patladi. su an tekrar yukselis trendine girdi. ons 4300'den 3900'e geriledi. gram 5900'den 5200'e geriledi. yani duzeltmesini yapti. ons 4000, gram 5400 su an. yatirim tavsiyesi degildir.
+2
Sour
(07.11.25)
risk istemiyorsanız en fazla veren ppf.

diğerlerin hepsi riskli.

döviz alınmaz. her ay %1 getiri.

altın bi süre böyle. hatta 4000'den 3800lere bi yolculuk görünüyor.

ppf aylık %3.5 falan veriyor şu sıra. 4 ay, bileşikte %14 15 bişey bırakır.

delilik istersen, paranın çok ufak bi kısmını 100 bin falan dfi gibi deli bir fonda değerlendirebilirsin. günde %10 falan verebiliyor. ama geçen -%16 yazdı. evet -%16.

en temizi para piyasası fonları.
0
gurur
(07.11.25)
(5)

Bugünkü ekran süreniz kaç saat?

playing star again
Ve genel olaral ortalamanız nedir? 9-5 mesai mi yapıyorsunuz? Mesai saatinde telefona bakıyor musunuz?Edit: telefon ekran süresi kast etmiştim.
Ve genel olaral ortalamanız nedir? 9-5 mesai mi yapıyorsunuz? Mesai saatinde telefona bakıyor musunuz?

Edit: telefon ekran süresi kast etmiştim.
0
playing star again
(06.11.25)
4 saat 43 dk imiş ama telden dizi izliyor sesli kitap vs de dinliyorum onlar çok yemiş olabilir.
0
Amaranta ursula
(06.11.25)
Uyumadığım her an açık işte
0
Hallegadola
(06.11.25)
4 saat.
100 dakikası youtube. youtube'a sürekli bakmadım. açıp kenara koyup dizi izledim/dinledim. diğer şeyler normal sayılır.

ama bilgisayardaki ekran süremi söylemem.
telefon ekran süremi düşereyim derken uyanık kaldığım her dk bilgisayar başında olmaya başladım.
+1
biseysorcaktim
(06.11.25)
3 saat. Işyerinde de bakıyorum. Bahsettiğin saatler çalışma saatlerim
0
pembediken
(06.11.25)
16 saat.
+1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(06.11.25)
(5)

Kasım ayı gönül işleri defterim

kararsızataletfilozofu
Çalıştığım yerde çok düzgün ve normal güzellikte olan, çok sıradan bir hayatı olan bir kız meslektaşım var.İşyerinde olduğumuzdan flörtöz yaklaşamıyorum, arkadaşlarda bizi yakıştırdığından dışarıda da topluca buluşunca komiklikler filan konuşuyoruz.Soruna gelecek olursak,Ufak didişmeler, iltifatlar,
Çalıştığım yerde çok düzgün ve normal güzellikte olan, çok sıradan bir hayatı olan bir kız meslektaşım var.
İşyerinde olduğumuzdan flörtöz yaklaşamıyorum, arkadaşlarda bizi yakıştırdığından dışarıda da topluca buluşunca komiklikler filan konuşuyoruz.

Soruna gelecek olursak,
Ufak didişmeler, iltifatlar, nazlar falan filan olmayınca ayrıca iş yeri olunca böyle nasıl söyleyim arkadaş gibi kaldı ne bir kalp çarpıntısı ne başka bir şey.

İş çıkışı başbaşa buluşma yakınlığımız hem fiziken 50km hem ilişki anlamında pek yok.
İnstagramdan yazaam bir muhabbet bir şey oluşmadı tam aramızda sanki.

Daha ileriye götürmek için neler yapabilirim , nasıl yapmalıyım ?

İşin kötü yani bundan önceki duyurularımı görenler biliyordur, spor salonundaki kız vardı buluşmamız yemek yememiz aramızdaki uyum yanındayken geçtim bir aydır görüşmüyoruz hala düşünmeden yapamıyorum hala kalbimi sıkıştırıyor, unutamadım.
Onu görsem kesintisiz 24 saat konuşacak bir şeyler bulurum, kalbim çarpar….
Ama istenmediğimi hissettim öylece kaldı o iş.

Bir yandan yeni kızla niye bu duyguları hissetmiyorum diyorum
Diğer yandan hissetsem bir yıkılmayı daha kaldıramayabilirim diyorum.
Bir yandan belki başkası vardır çok düşük ihtimal olsada işyerinde saçma bir duruma mı düşerim diyorum.
-1
kararsızataletfilozofu
(06.11.25)
Öncelikle aynı iş yerinde olan biriyle aşk yaşamaya yada flört etmeye ben çok sıcak bakmıyorum. Aranızda bir şeyler başlamadan biterse aynı ortamda bulunmaktan ikinizde rahatsızlık duyabilirsiniz.
Zaten iş arkadaşların her ne kadar sizi yakıştırmış olsa da aranızda hiç çekim oluşmamış, muhabbet bile tam oluşmamış haliyle görücü usulü biri ile tanışmış da ısınamamışsın gibi olmuş kıza. Şahsen ileriye götürmek için hiçbir şey yapmaman kanaatindeyim. Zorla güzellik olmaz derler. O spor salonundaki kızla bile 1 aydır görüşmemene rağmen düşünmeden yapamıyorsan iş yerindeki kızla vakit kaybedersin sadece.

Dersen ki her şeye rağmen bi şans vermek istiyorum o zaman sohbeti ileriye taşımak adına iş yerindeki ortak arkadaşlarından kızın ilgi alanlarını öğrenir ve o konudan devam edebilirsin. Molalarda denk geliyorsanız yanına gidip gün içinde klasik diyaloglar kurabilirsin vs.
+2
mermaidd
(06.11.25)
Kızın ilgi alanı yok spor, içki, sigara bile yok bildiğimiz kadarıyla çok düz bir insan bende öyle sayılırım tabi biraz daha canlıyım ona göre,

Günlük klasik diyaloglar ne mesela,
Haftaiçi iş çıkışı yemek yapıp tv izleyip uyuyor.
Haftasonu avm geziyor.
Tanımayı iletişimi arttıracak bişey bulamıyorum.
Topluca buluşunca konuşuyoruz gülüyoruz geçiyoruzda o günde kalıyor sadece.
-1
🌸kararsızataletfilozofu
(06.11.25)
Aslında illa ki ilgi alanı vardır. İzlediği dizi/film yada ilgi duyduğu mutfak vs vardır. Öyle bi şekilde sohbet edebilirsin belki bu konular üzerinden
0
mermaidd
(06.11.25)
Sizin ilginiz varsa bile karşı tarafın bekar ve onun da size ilgisi olduğundan emin olun. Ayrıca ilgi alanı ya da ortak nokta olup olmaması farketmez illa konuşulacak bir şeyler çıkar
0
pembediken
(06.11.25)
Bekar, sevgilisi, flörtü yok, ilgi bir tık var, ama tabiki ona ilgi gösteren tek kişi ben değilim ve onun ilgi verdiği tek kişi ben olmayabilirim.

Konuşmayı arttıracak ve derinleştirecek bir şey aklıma gelmiyor çok az ve çok yüzeysel konuşabiliyoruz
-1
🌸kararsızataletfilozofu
(07.11.25)
(7)

Rooibos çayı deneyen var mı?

runaway
Kafeini tamamen bırakmak istiyorum ama çay ve kahve yerine ne koyacağımı bulamıyorum. Rooibos çayında kafein yok diye okudum. Lezzet olarak nasıl bu çay deneyen var mı?
Kafeini tamamen bırakmak istiyorum ama çay ve kahve yerine ne koyacağımı bulamıyorum. Rooibos çayında kafein yok diye okudum. Lezzet olarak nasıl bu çay deneyen var mı?
-1
runaway
(05.11.25)
en sevdiğim çaydır. 90 yıllardan beri içerim. benim aldıklarım hep rooibos vanilya oluyor. benim çok hoşuma gidiyor. vanilyamsı tatlı bir aroması var.
0
Fodera
(05.11.25)
Rooibos vanilla şekerli tadı çok lezzetli. Ama bitki çaylarını da günde 2 bardaktan fazla tüketmeyin.
0
pembediken
(05.11.25)
Bu aralar pek icmiyorum ama bir ara duzenli iciyordum. Benim hosuma gidiyordu tadi, yazin yorulup eve gelince de iyi akiyordu.
0
mbond
(05.11.25)
yazın soğuk içiyordum ama pek bulunmuyor. doğadan'ın poşet versiyonundan içiyorum indirime girdikçe alıyorum.
0
elektr10
(05.11.25)
Cok sevmiyorum ama kafeini birakmak icin birebir cozumlerden biri, digeri burada onermistim hindiba kahvvesi, biri kahve tadinda digeri de rooibos siyah caya benziyor bence, ikisi de tam alternatif
0
kassiopeia
(05.11.25)
en sevmediğim çaydır. fazla aromalı.
0
chanandler bong
(05.11.25)
Doğadan demlik poşet olanından aldım. Müthiş lezzetli. Normal çay bunun yanında amelelik ve midesizlik.
0
🌸runaway
(05.11.25)
(12)

İşyerine bağlılık hissediyor musunuz?

Sadece soruyorum
Beni bugün işten atsalar sanki hiç üzülmezmişim gibime geliyo, oh bana da değişiklik oldu derim, 1 ay boş durup sonra yine iş bulurum gibi hissediyorum. siz de böyle misiniz yoksa işimi kaybedersem üzülürüm zira zaten zor elde ettim, gibi mi düşünüyorsunuz?
Beni bugün işten atsalar sanki hiç üzülmezmişim gibime geliyo, oh bana da değişiklik oldu derim, 1 ay boş durup sonra yine iş bulurum gibi hissediyorum.

siz de böyle misiniz yoksa işimi kaybedersem üzülürüm zira zaten zor elde ettim, gibi mi düşünüyorsunuz?
0
Sadece soruyorum
(04.11.25)
inanılmaz niş bir iş yapıyorum. türkiye'de bu işi yapan 2 firma var. birinden çıktım, şimdi diğerindeyim. buradan çıkarsam işsiz kalırım.
0
co2s2
(04.11.25)
baglilik hissetmiyorum ama isten cikarilsam uzulurum. hem yeni is bulmam zor olur, hem vizemin devam etmesi icin is bulmam gerektiginden baski olur (turkiye'ye zorunlu donus riski), hem de istenmedigim icin zaten uzulurum.
0
lemmiwinks
(04.11.25)
Pek baglilik hissetmiyorum. Isten cikarilsam finansal olarak sikinti olur ve hayat degistirecek tarzda degisikliklere mecbur kalabilirim. Ancak bir yandan da icten ice "oh bana da değişiklik oldu" da derim.

Gecmiste farkli sirketlerde kismen daha fazla baglilik hissettim. Bana verilen degerin durumuna bagli olarak degisti bu hisler. Su an calistigim yeri ozellikle sevmedigim icin boyle biraz.
0
mbond
(04.11.25)
bulunduğum yerlere, yanında vakit geçirdiğim kişilere aptalca insani bir aidiyet duygusu besliyorum, buna çalıştığım yerler de dahil. ama işimi/iş yerini çok sevdiğimden değil bu. bundan önceki iki yerde de ayrılıyorum diye üzülmüşlerdi ama sebebi "semer vuracak başka birini zor bulacağız, keşke gitmesen"di muhtemelen. beni çıkarsalar "oh be, buradan ayrılmam kolaylaştı" derim ve ayrılık öncesi konuşmalar, ikna edilme gibi psikolojik manipülatif sahnelere yaşanmadığı için sevinirim bile.
0
m e b
(04.11.25)
Evet. Şirketle ilişkim win-win oldu, çalıştığım ofisteki insanlar oldukça iyi. Ek olarak sektörü seviyorum (data centerlar ile alakali).
Ama bazen canım yeni üretim, yeni sektör, yeni şirket kültürü görmek istiyor.
0
logisticsmanager
(04.11.25)
Normalde işine bağlı bir tipim ama şu an çalıştığım yere bağlılık duyuyor muyum çıktığımda üzüntüden çok rahatlama mı hissederim bilmiyorum.
Bazen kovun beni diye ayrı ayrı tüm ortakları darlıyorum ama hiçbir konuda anlaşamayan üç ortağın anlaştığı tek nokta benim burada olmam gerektiği.
İki tanesine istifa da sundum onu da görmemezlikten geldiler böyle de profesyonel bir ortam :)
0
mutekebbir
(04.11.25)
1 aydir issizim. 11 yildir ayni yerde iyi paraya iyi bir sirkette calisiyordum. ama su an o gunlere baktigimda kusasim geliyor. birdaha hicbir isyerinde hicbir guc beni calistiramaz. biz aileyiz, dostuz vs.. hepsi hikaye insan cikinca anliyor nasil sacmaliklara katlandigini.
0
buenosdias
(04.11.25)
Bağlılık hissetmek istiyorum.

İlk kez çalıştığım firma ve sene sonunda 11.senem bitecek. Çok iyi ve güzel insanlar tanıdım. Bugün geldiğim, evirildiğim ve gelişimimde katkıları çoktur. Kendilerine vefa borcumu ödemeyemem.

Diğer taraftan pandemi sonrası şirketteki personel kalitesi çok düştü. O kadar kafasızlar ki simülasyondayım sanıyorum ara ara.

Sırf pandemi öncesinindeki halin hatrına bağlılık hissetmek istiyorum.
0
put it in your appropriate place
(04.11.25)
Bağlılık hissi yok. Doğrudan bir mesleğim olmadığından yani bir şey olursa kolay iş bulamam. Farklı birçok etkeni göz önünde bulundurarak işimi devam ettiriyorum.
0
pembediken
(05.11.25)
zorunlu bir bağlılık. iş bulmak zor ve maaşsız kalmak zor. zengin değilim. ailem de değil.
0
art cat chocolate
(05.11.25)
işyerine değil de ekip arkadaşlarıma bağlılık hissediyorum, toksik bir ortamımız yok çok, 5 yıl oldu birlikte işe girdik neredeyse o zamandan beri birlikte çalışıyoruz muhtemelen aramızdaki kimse işten ayrılmaya da pek bu sebeple cesaret edemiyor, aslında buna müdürümüz de dahildi severdik kendisini ama kovuldu maalesef (alkol sorunu vardı bilmediğimiz bir ortamda işe yansıtmış), şimdi yeni müdürümüz biraz kalas biri o sebeple ortam soğudu yalan yok. yani şimdi kovulsam yeni başlayacağım yerde mobbing yer miyim, zorlarlar mı gibi konular baş ağrıtıcı. işimi de yıllardır öğrendiğim için gözüm kapalı yapıyorum mesela.
0
barisa
(05.11.25)
10-15 senelik elemanlari gozumun onunde 10dk icinde kapi disina koyduklarini gordum.
aidiyet sifir o yuzden..
0
cooperr
(05.11.25)
(3)

İngilizce konuşma klupleri faydalı mı?

japon balığı
Haftada 2-2.5 saat kadar bu kluplerde küçük gruplarla 4-6 kişilik (kolaylaştırıcı native ama farklı ülkelerden katılımcı var) konuşma pratiği yapmak işe yarar mı? Yoksa kendimizi mi kandırıyoruz? Ne zaman etkisi görülür sizce?Teşekkürler.
Haftada 2-2.5 saat kadar bu kluplerde küçük gruplarla 4-6 kişilik (kolaylaştırıcı native ama farklı ülkelerden katılımcı var) konuşma pratiği yapmak işe yarar mı? Yoksa kendimizi mi kandırıyoruz? Ne zaman etkisi görülür sizce?

Teşekkürler.
0
japon balığı
(30.10.25)
Faydalı bence ama dinleyici olmaktan çok sizin de konuşmanız gerek. Ne zaman etkisi farkedilir o kişiye göre değişir
0
pembediken
(30.10.25)
Herhangi bir yabancı dilde, ana dili o dil olsun olmasın, herhangi bir kişiyle yapılan her konuşma tartışmasız faydalıdır. Eğer o ortamda başka bir şekilde iletişim kuramıyorsanız ve sürekli aynı sözcükleri kullanmanın yetmeyeceği şekilde farklı ortam, gündem, konu, aksiyon falan varsa daha da faydalıdır. O dilde kuracağınız her yeni cümle faydalıdır. Etkisini siz ne zaman fark edersiniz, bilemem ama şöyle bir örnek vereyim İngilizce için:

Bir 10-15 yıl önce, Amerikalı bir ailenin evinde misafirken, çıkışta gömleğimi pantolonumun içine koymam gerekmişti. Acele ettiren Türk arkadaşıma dönüp "Let me tuck in!" diye çıkışmıştım. Bu tabiri hiçbir kitap yahut sözcükten öğrenmediğim o an kafama dank etti. Yurt dışında vakit geçirmenin ve izlediğim dizilerin faydasını o an idrak etmiştim.

İyi konuşmak için iki şey şart. 1- Beslenmeniz. Kitap, film, dizi, video, podcast, arkadaş vs. mutlaka düzenli olarak o dilde şeylere maruz kalacaksınız. Birçok tabir, deyim, atasözü, yardımcı fiil, kalıp, sözcük bu şekilde beyninize yerleşiyor.
2- Konuşacak kişi/ortam. Mecburen kendinizi o dilde ifade etmek zorunda kalınca, takılmanız, teklemeniz zamanla azalıyor. Hata yapmaktan korkmadan, tabiri caizse "pata küte, yardıra yardıra" konuşacaksınız insanlarla hep o dilde. Bir bakacaksınız, kulağınıza çalınan tabirler dilinize yerleşir olmuş...

Kanuşma kulüplerinde bu her iki şart da sağlanıyor.
+1
yadigar
(30.10.25)
verilmiş iki cevaba da katılıyorum. kitap okumak, film dizi izlemek iyi güzel ama bunlar okuduğunuz izlediğiniz dinlediğiniz şey üzerine düşünebildiğiniz şeyler. bana göre önemli olan üzerine düşünmeden çat çat konuşabilmek, cevap vermek. zaten bizim türkler olarak yapamadığımız şey de biraz bu. elin gavuru dil bilgisi falan dinlemeden konuştuğu yabancı dilde kelimeleri peşi sıra sıralıyor ve karşısındaki de anlıyor. çok fazla kasmaya gerek yok. konuşma kulubü size bunu sağlayacaktır. çok fazla düşünmeden çat çat cevap vermek. zamanla dil bilgisi vesaire de oturacaktır.
0
co2s2
(31.10.25)
(11)

Kadınlar Seksten Sıkılır Mı?

carnalflower
Belli sayıda seks yaptıktan sonra, sıkılma veya artık midenin kaldırmaması gibi bir durum söz konusu mu?
Belli sayıda seks yaptıktan sonra, sıkılma veya artık midenin kaldırmaması gibi bir durum söz konusu mu?
-2
carnalflower
(30.10.25)
Bu nasıl bir genellemedir
Bu nasıl bir sorudur?

Seksten sıkılan insan vardır evet. Kadın da vardır erkek de vardır.
sıkılacak kadar yapamayan da vardır.
vardır her türlüsü yani de sorunun asıl amacını söyle de doğru yere ulaşalım.
Bir kaç görüşme sonrasında Seksten sıkıldım diyorsa seni istemiyordur.

Edit: soru, genelde böyle bir şey var mıysa, böyle bir genelleme yok.
+2
kisa
(30.10.25)
Sizin sorularin gidisati iyi degil :)

Erkek olarak kesin bilgiye sahip olma sansim yok ama anladigim kadariyla adet bitimi sonrasinda baslayan 3-5 gunluk verimli bir surec var, o aralar fiziki olarak istekli olunuyor sanirim. Kalan zamanlar biraz iliski dinamiklerine bagli. Bir kadin biriyle birlikte olmak istemiyorsa, mide de kalkar, istemez de, bas da agrir, ozetle seks yapmamaya calisir. Bir gorev olarak istemiyorsa da yapabilir ama gozden cikarmissa artik olabildigince kacar.
-1
mbond
(30.10.25)
Hiçbir sağlık sorunu ve psikolojik sıkıntı yaşamadığı halde seks sevmeyen, biyolojik olarak cinsel enerjisi çok düşük kadınlar var, aynen bu şekilde olan erkekler de var. Yani seks, sevişmek, cinsel yaşam hiçbir şekilde genellenebilecek bir alan değil. Şu şekilde genellenebilir, kadınlar da erkekler de cinselliği psikolojik odaklı yaşarlar. Karşısındakine gerçekten değer veren ve seven taraf eğer ondan olumsuz yaklaşımlar olumsuz davranışlar ve sözler görüyorsa, mesela güvenemiyorsa, güvenme ihtiyacının önemsenmediğini görüyorsa, aşağılanıyorsa vs.. karşısındakine karşı cinsel enerjisi düşer, zamanla soğur, kadınlarda mesela vajinismus, kuruluk, ağrı, erkeklerde ereksiyon sorunu, iktidarsızlık, erken boşalma vs sorunları olarak ortaya çıkar.

Bu anlattığım şey, karşısındakine gerçekten değer veren, seven her insanda vardır. Onun dışında cinsellik genellenebilecek bir alan değil.
0
muhayyer divan
(30.10.25)
yetişkin bir kadın haftada 3-4 kez seks yapar.
-10
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(30.10.25)
Bazı insanların libidosu düşüktür, sekse düşkün değildir. Yine de karşısındaki insanı çok sevebilir. Seks yapmak istememe durumu her zaman doğrudan karşıdaki insanı sevmemekle, ona bir şey hissetmemekle bağlantılı değildir. Böyle insanların işi zordur, karşısındakinin de. Yani böyle bir durum da var diye yazdım, yoksa karşıdaki kişiye ilgi azalmış, heves bitmiş, bir şeyler tükenmiş de olabilir tabii ki.
+2
huzurlarinizda huzursuzluk
(30.10.25)
neden sıkılmasın ki bir şey çekiciliğini kaybederse sıkılınır.
@karim içerde hangi yetişkin kadın onlar ya?
0
mikahakkinen
(30.10.25)
midenin kaldırmaması mı? nasıl bir durumdan bahsediyoruz, seks yapılmıyor muydu?

istekli olan kadın kendi de seksi başlatır. ama birinin midesi kaldırıyor mu diye şüphe noktasına gelindiyse, konuşmakta fayda var
-1
kiyiya vuran dildolar
(30.10.25)
Kimisi aynı insandan sıkılır. Kimisinin libidosu düşüktür. Mümkün.

Bazı dönemlerde de stres, hormonlar vb. faktörler libidoyu düşürebilir. Ancak, sağlıklı bir insanın cinsel isteği bir müddet sonra bitmiyor. Evet, 19 yaştaki gibi olmuyor belki ama kırklı-ellili yaşlarda bile, kadın/erkek haftalık ya da daha sık cinsel istek oluyor genellikle.
0
dilemma of subscribtionability
(30.10.25)
Seks yaptığı kişinin tavırları, sözleri ya da başka bir seyinden sıkılma ihtimali daha yüksek.
+1
pembediken
(30.10.25)
soruyu tam anlamadım. bir gün içinde üst üste seks sonrası sıkılmadan mı bahsediyoruz? yoksa ilişkinin başlarında çok seks yapıp sonra sıkılmak mı?

benim bildiğim, anladığım kadarıyla kadınların sekse hazır olması ile erkeklerin sekse hazır olması arasında çok ciddi fark var. sosyolojik alışkanlıklardan bahsetmiyorum. erkek için 2+2=4 basitliğinde bir kimyasal denklem söz konusuyken, kadının hazır olması, istemesi için maddi manevi bir dolu kriterin sağlanması gerekiyor. bu kriterler sağlanmasa bile ilk sekste karşısındaki tatmin etme fikri vardır, ama ikinci de "ee yeter, ilkinde tatmin oldun, daha ne?" mantığı olabilir. sekse dümdüz bakmayın, erkek hazır, o zaman bu iş olur demeyin.

zaten siz sevgilinizle 7/24 görüşmüyor muydunuz? sık görüşünce daralıyor mudur acaba gibi bir sorunuz vardı. o sorunuz ile bu sorunuz bence çok paralel ve birlikte ele alınabilecek sorular.
0
co2s2
(31.10.25)
Midenin kaldırmaması diye bir şey yok. Ama şu var çocuk olduktan sonra dünyanın en gereksiz işi haline geliyor. En azından benim için öyle oldu. Keşke seks diye bir şey olmasa alksksjsjhj
+1
sadakatsiz
(31.10.25)
(3)

Telefon/instagram bağımlılığı

kararsızataletfilozofu
Artık reels izlemekten çok sıkıldım,Arkadaşlarlada sürekli reels atıyoruz,Yeni insanlarda hayatıma girmiyor diyalog kuralım filan çok sıkıldım ama bırakıp egzersiz yapmaya evi toplamaya yürüyüşe de enerji/motivasyon bulamıyorum.Dizi izlemek bile zor geliyor.Sürekli gergin, sıkılmış, yalnız hissediyo
Artık reels izlemekten çok sıkıldım,
Arkadaşlarlada sürekli reels atıyoruz,
Yeni insanlarda hayatıma girmiyor diyalog kuralım filan çok sıkıldım ama bırakıp egzersiz yapmaya evi toplamaya yürüyüşe de enerji/motivasyon bulamıyorum.

Dizi izlemek bile zor geliyor.
Sürekli gergin, sıkılmış, yalnız hissediyorum.
İşyeride biraz kafamı dağıtıyor ama oradada sıkılıyorum küçük işleri yapıp zaman gerektiren işlerle ilgilenmiyorum.

Olmayan bir kız mevzusu vardı 1aydır görüşmüyoruz sadece son görülmesine bakıp duruyorum, paylaştığım hikayeyi bile insan görmez mi dostlar. Tamam sevmiyor da mesaj atmıyor da hiç mi umut olmaz.
İlk başlarda içim hayat enerjisi doluydu, şimdi nefes almak zor geliyor, hislerim azaldı ama bitmedi sanırım, tekrar görmemek en iyi çözüm sanıyorum.
Flörtünü filan görürüm yada soğuk konuşur toparlayamam değil mi.

Bunları çözmeye nereden başlamalıyım, 4-7-8 nefes alıyorum sürekli.
0
kararsızataletfilozofu
(30.10.25)
Avantaja dönüştür. Takip et birilerini. Muhabbet et.
-1
arbre
(30.10.25)
telefon disinda yapabileceklerinizin listesini tutun bir yerde. biseyleri temizlemek, biseyleri duzenlemek, x raporunu hazirlamak, y verisine ulasmak, eve alinmasi gereken sey, 10 squat, 20 mekik vs.

sikintidan oldugunuz bir zamanda bu listeyi hatirlayin ve icinden kolay bir seyi secip onu yapmaya karar verin telefonu birakip. islere baslamasi en zor kisim, ama basladiktan sonra gerisi cok hizli gleiyor, geldikce de daha cok motive oluyorsunuzuz, sonra bir bakmissiniz 3 saat gecmis.

diger yandan hobi bazli gruplar, meetuplar bulmaya bakin. board game olur, sinema olur, kitap olur ne varsa, ilgi alaniniza uygun bi seye baslayip bi sure (en az 1-2 ay) devam edin, yeni isnanlar tanimis olursunuz bu vesileyle.

telefonda 3 saat reels izleyince "uff niye simdi 3 saat bunu yaptim ki ne gerek vardi" diyorsunuz ama 3 saat ev isi yapinac, ya da 3 saat disarda baska insanlarla vakit gecirince bunu demiyorsunuz. kendinize hatirlatin sik sik.

kizla da olmayan mevuz demissiniz iste, olmamis yani, oluru yok, olmamis zaten hali hazirda. niye baksin ki hikayenize fln, adi ustune, olmamis. olmayan seyde niye mesaj atsin? olmadiya olmamistir, yolunuza bakin.
+1
taurina
(30.10.25)
Telefonda vakit geçirme süreni azaltıp yerine başka şeyler koyman gerek. Yoksa elin telefona gidecek
0
pembediken
(30.10.25)
(10)

Akşam yemek saatiniz kaç oluyor?

egerbiryolcu
Biz ne zaman yemek yemeye niyetlensek çat kapi komşularımız geliyor. Otuz yıllık komşular bir şey asla diyemeyiz. Acaba yemek saatine göre erken olduğunu duşunup mu böyle geliyorlar anlamıyorum. Neden diyemeyiz kısmı annem demez asla ama zaten çokça yemek yerken de denk gelmişlerdir. Gelince de öyle
Biz ne zaman yemek yemeye niyetlensek çat kapi komşularımız geliyor. Otuz yıllık komşular bir şey asla diyemeyiz. Acaba yemek saatine göre erken olduğunu duşunup mu böyle geliyorlar anlamıyorum. Neden diyemeyiz kısmı annem demez asla ama zaten çokça yemek yerken de denk gelmişlerdir. Gelince de öyle yarım saat oturup kalkmiyolsr en az bir iki saat vakit geçiriyorlar.
0
egerbiryolcu
(30.10.25)
ortalama 6 diyelim.
0
biravekahve
(30.10.25)
17-19 arası
0
artıküyeolmakistiyorum
(30.10.25)
eşim ve ben ikimiz de çalışıyoruz, saat 19.30da evde oluyoruz. 20.00'de yemek yiyoruz. ama annemle babam emekli ve genelde evdeler, onlar 17.00-18.00de yiyolar
0
Sadece soruyorum
(30.10.25)
dördüncü ve son öğünüm akşam saat 9'da.

idman yaptığımdan dolayı böyle. yoksa ne bileyim tatildeyimdir, en geç 8'de yerim.
0
yurtsuz john
(30.10.25)
20-21.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(30.10.25)
19.30-20.00
0
mikahakkinen
(30.10.25)
18.30-19.00. Bu arada komşu mevzusunu ben kabul etmezdim
0
pembediken
(30.10.25)
saat kaç ki yemek vaktiniz?

ben günde tek öğün yiyorum, onu da akşam 20:00-21:00 arasına sabitledim.
0
co2s2
(31.10.25)
18 civarı
0
sadakatsiz
(31.10.25)
18-19 arası
0
inheritance
(31.10.25)
(6)

Mesaja, aramaya hemen dönüş yapmak

arbre
Ya ben bu konuda çok düz bir insanım. Gördüğüm an okuyorum, cevap yazıyorum, çalarsa açıyorum. Ama bu kadar kolay ulaşılabilir olmak bana saçma geliyor. İyi mi yapıyorum? Bazı tipler saatlerce, günlerce okumaz, kendini bir şey zanneder, bu tiplere aşırı sinir olduğum için o tipler gibi olmak istemed
Ya ben bu konuda çok düz bir insanım. Gördüğüm an okuyorum, cevap yazıyorum, çalarsa açıyorum. Ama bu kadar kolay ulaşılabilir olmak bana saçma geliyor. İyi mi yapıyorum? Bazı tipler saatlerce, günlerce okumaz, kendini bir şey zanneder, bu tiplere aşırı sinir olduğum için o tipler gibi olmak istemedim. Ama bu kadar umursamaz da olamadım. İçimden bir ses ayıp olur, yaz, bekletme diyor. Siz nasıl yapıyorsunuz? Sağ olun.
-1
arbre
(28.10.25)
Sağlıklı insanlar gördüğünde müsaitse döner, müsait değilse müsait olduğunda döner.
+4
duyuruuser
(28.10.25)
Kolay ulaşılabilir olmak sıkıntı tabi duruma göre değişir. Aynı gün içinde dönüş yapmak iyidir.
0
pembediken
(28.10.25)
Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi müsaitsen açarsın. O an işin varsa müsait olduğunda geri ararsın.

Böyle bir tanıdığım daha var arayanı mutlaka açacak takmış kafaya. Geçen koca avize takıyoruz ben tutuyorum o da vidalıyor. Telefonu çaldı açtı adam. Hayır aşırı önemli bir konu da değil havadan sudan konuşmak için aramış birisi. Yani şimdi mesela yeri mi açmanın orada. Koca avizeyi tutacam diye belim kopmuş :)
+3
nuevo
(28.10.25)
galiba ben de "kısmen" tarif ettiğiniz insanlardanım :)

ben de hemen yanıtlamam çok önemli bir mevzu değilse. kolay ulaşılabilen birisi olmak beni de tam olarak sebebini bilmemekle birlikte "bir tık" rahatsız ediyor.

ama öyle günlerce yanıtlamamak felan da değil benimkisi! taş çatlasın şöyle bir 15 dk felan sürer yanıtlamam.
-1
pangea
(28.10.25)
ben insanları hiç anlamıyorum, gerçekten.

telefon en yakınlarımdan gelmişse müsait değilken bile açıyorum, "müsait değilim, az sonra arayacağım" diyerek haber veririm. onu yapamayacak durumdaysam da önceliğim o kişiye geri dönmektir. diğer iletişim kanallarından veya sosyal medyadan gelen mesajlara da müsait olduğum an cevap veriyorum. bir tek kendilerini çok önemli, vakitlerinin çooook kıymetli, hemen ulaşılabilecek fani insanlardan ayrı olduklarını düşünen tipler yüzünden NORMAL insanlar da "acaba ben mi çok kıymetsizleştiriyorum kendimi?", "hemen cevap verdiğim takdirde kendimi hemen ulaşmaya hazır biri gibi mi gösteriyorum?" kompleksine giriyor.

maalesef anormal tiplerin, normal tipleri de kendilerine benzetme konusunda başarılı olduğu da bir gerçek. zira ben de bana hemen cevap vermeyenlere hemen cevap vermiyorum artık.
+1
m e b
(28.10.25)
Telefonda konuşmaktan hoşlanmadığım için bazen görmemezlikten geldiğim aramalar oluyor.
Tanımadığım numaraları hemen açmaya çalışıyorum kargo ya da işle ilgili olabiliyor.
Mesajlara hızlı dönerim herkes bu özelliğimi bildiği için dönüş yapmadıysam ya da geç döndüysem gerçekten işim olduğunu müsait olmadığımı bilir.
İnsan bazen işi olmasa bile kafa olarak uygun olmayabiliyor ya mesaja geç dönmeyi “kendini bir şey zannetme” olarak yorumlamam, baştan savma cevap geleceğine geç ama düzgün gelsin mesela bu daha önemli.
-1
mutekebbir
(28.10.25)
(17)

İçkisi sigarası olmayan insanlar nasıl vakit geçiriyor?

sekizdokuzon
İki haftadır yalnızca bir kez dün gece alkol aldım ama sanırım uzunca bir süre içmem artık. Sigara içmek de istemiyorum, bugün bir tane içtim. Paket öyle duruyor, atmıyorum ama içmiyorum da. Kendimi bildim bileli hayatımdaydi bu ikili, şimdi ikisi de en azından bir süre, bir ihtimal sonsuza kadar ha
İki haftadır yalnızca bir kez dün gece alkol aldım ama sanırım uzunca bir süre içmem artık. Sigara içmek de istemiyorum, bugün bir tane içtim. Paket öyle duruyor, atmıyorum ama içmiyorum da. Kendimi bildim bileli hayatımdaydi bu ikili, şimdi ikisi de en azından bir süre, bir ihtimal sonsuza kadar hayatımdan çıkıyorlar. Benim tanıdığım insanlar, sosyalleşme tarzım, gün içinde yapıp ettiklerim hep bu ikili etrafında şekillenirdi. Sigarası alkolü olmayan insanlar nasıl vakit geçirirler? Boş vakitlerinde ne yapar, nasıl sosyallesirler?

Teşekkürler.
-2
sekizdokuzon
(27.10.25)
Ig Tiktokta tatlı tarifi paylaşıyorlar hepsi şeker hastası.
-9
Bruce
(27.10.25)
içki ve sigara olmadan da sohbet edebiliyoruz ?
+7
grimavi
(27.10.25)
Kahve içerek :)
+1
mutekebbir
(27.10.25)
Bu ikisi insanın hayatından çıkınca çok fazla boş zaman kalmıyor mu? Nasıl dolduruyorsunuz bu boş zamanı? Her gün duş falan alıyorum zaman bolluğundan, neredeyse kitap okumaya basliycam.
0
🌸sekizdokuzon
(27.10.25)
Hiç elma yemeyenin canı elma istemez diye bir geyik var. Biz o elmayı yediğimiz için anlamı yok. Beyin bu ikisi olmadan da dopamin salgılamayı öğreniyor bir süre sonra. Sigaranın ve alkolün eşlikçileri ile arasındaki bağ zayıflıyor, ama kopmuyor maalesef.
0
auroraaurora
(27.10.25)
Twitter çitliyorum, sanırım benim bağımlılığım da bu
0
grimavi
(27.10.25)
İçkisiz sigarasız eğlenebiliyoruz. Yani benim gibi utangaç değilseniz gayet güzel oyunlu danslı etkinliklere gidilebilir. Sırf bunun için bir eğlence düzenlenebilir bir lokalde bi yerde. Yani neden olmasın ayrıca. Eğlenme anlayışını değiştirmek gerekiyor sanırım. Benim gibiler daha çok insanların eğlenmesini seyrederken mutlu olabiliyorlar. Ya da ne bileyim, doğa ile müziği/kitabı/vs bir araya getirmek de bir eğlenme şekli gibi. Belki de ben gülmekten çatlamalı eğlence nasıl oluyor bilmiyorumdur.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
bi şey içmek şart mı? illa şartsa çay kahve içerim. bi şey içmeden de oturabiliyoruz.
hiç içmedim hiç de eksikliğini hissetmedim.
0
jelly bear
(27.10.25)
İçki içmeden de bir şeyler içilebiliyor mesela soda gibi:) sigaradan ölesiye tiksindiğim için etrafımda da sigara içen yok gayet de güzel vakit geçiriyoruz. Sohbet ediyoruz falan. Onlarsız da sosyalleşiliyor.
0
suicides underground
(27.10.25)
Sigara hic kullanmadim fakat ickiyiyi cok severek iciyordum. Alkolik degildim ama her gun iciyordum. Ogle arasinda falan iki bira yuvarlayip ise giderdim. Hatta sevdigim bir icki icin taa iskocya'daki bir adaya dahi gittim. Jay Z'nin sisesi $500'lik konyagini 2-3 aksamda bitiriyordum. O derece seviyordum. 20 sene boyunca icmedigim gun nadirdir.

Yas 40+ olunca azalttim. Simdi cok az ve nadiren iciyorum. 20lerde 30lardaki aksamdan kalmalik ile 40+ lardaki aksamdan kalmalik cok farkli. Eskiden hemen toparlanirdim. 40'dan sonra hangover olup gunu kacirmak istemiyorum. Hem fiziksel olarak da toparlanmak daha uzun zaman aliyor.

ilginc bir sekilde ayni yas grubumdaki arkadaslarim da yavas yavas alkolden uzaklasmaya basladilar. Bazilari bir kac ay boyunca icmiyor, bazilari benim gibi nerdeyse tamamen birakti.

Su an cok daha iyi ve derin uyuyorum. Kilo verdim. Daha saglikli hissediyorum. Bu kararimdan cok memnunum.

Ben ball hockey oynayarak sosyallesiyorum. Iyi bir grubum var. Gonullu itfaiyeciyim orda dunya kadar arkadas edindim. Is yerinde birkac tane saglam arkadas var. Komsular falan var...
0
thetruenorthstrongandfree1
(27.10.25)
Yapılacak o kadar çok şey var ki... Kitap okumak ya da dinlemek, ev temizlemek, yemek yapmak, film, belgesel izlemek, yürüyüş, koşu, enstrüman çalmak, gezi planı... Zamanımı ayarlayabilirsem barınak gönüllüsü olmak ve huzurevi ziyareti.
0
pembediken
(27.10.25)
Ickim sadece disarida yemeklerde. Sigaram hic olmadi. Sekeri biraktim. Ambalajli ürün tüketmiyorum. Gazli icecek olarak sadece maden suyu. Kahve sevmiyorum. Cayi günde iki bardaga düsürdüm.

Ne yapiyorum?
Ihlamur ve baska bitki caylari iciyorum günde 2-3 bardak.
Tatli krizim gelince dusa giriyorum. Inanilmaz bir sey ama sicak dus o krizi yatistiriyor. Evde bal var, cok istersem bir kasik bal koyuyorum cayima. Daha önce "cok cay iciyorum, bunu birakinca zaman nasil gececek?" diye düsünmek aklima hic gelmemisti. Neden zamani gecirmekte zorlanayim ki?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.10.25)
içki ve sigara içmeyerek :)
0
bay b
(28.10.25)
yerine başka şeyler koyarak ilk aşamada. dikkat dağıtıcı. ilk aklıma gelen puzzle yapmak (alakasız olabilir) ya da belki soda/yumuşak kahve içerek dengelemek olabilir. abur cubura yönelmeyin, kilo olarak geri döner. başarılar sevgili 8910, destekliyorum bu kararını.
0
deartheodosia
(28.10.25)
hayatımda ikisi de hiçbir zaman alışkanlık oluşturmadığı için var oldukları halinin ne kadar yer kapladığını çok tahayyül edemiyorum. sigara hiç bağımlısı olmadım kokusunu falan pek sevmiyorum sadece üniversitede arkadaşlarla içerdim arada. alkol de bünyeme ağır geliyor. hemen midemi bulandırıp uyku yapıyor içemiyorum.

günlerim genelde işte geçiyor, iş ortamında sosyalleşmek için sigara içmeme gerek yok dedikodu yapacaksam arkadaşların yanına gidip fısır fısır yaparım. akşam da evdeyim zaten yine alkole sigaraya ihtiyacım yok ev işleri, yemek bulaşık çamaşır ve vakit kalırsa sosyal medya + kitap okuma ile geçiyor. benim de aksine sigaraya ve içkiye ayıracak vaktim yok aslında :)
0
Sadece soruyorum
(28.10.25)
İşte çıkıyorum ellerimi ceplerime sokup sallayarak milletle muhabbet ediyorum asdasd
sigara içmedende hava almaya çıkıyor işte.
0
eja
(28.10.25)
osbir
0
izmitcan
(28.10.25)
(19)

Kitapların Önsöz Bölümü

rock n roll
Selam herkese,Kitapların önsöz bölümünü okuyor musunuz yoksa direkt kitaba mı başlıyorsunuz?
Selam herkese,
Kitapların önsöz bölümünü okuyor musunuz yoksa direkt kitaba mı başlıyorsunuz?
+1
rock n roll
(27.10.25)
Doğrudan başlıyorum, önsözler heyecanımı söndürüyor
+1
grimavi
(27.10.25)
share.google

Okurum; OKB’nin gözü kör olsun.
Yazarın kendisi tarafından yazılmışsa atlanmaması gerektiğini düşünüyorum.
Öte yandan, kitabı bir perspektife oturtur genelde özsözler. Sizin birçok kaynaktan tarayıp süzebileceğiniz bilgiyi ve çerçeveyi sağlar. İlyada’yı Azra Erhat’ın önsözü olmadan bütün kabul etmem zor kendi adıma.
+1
auroraaurora
(27.10.25)
Atlarım. Ama Hasan Ali Yücel klasiklerinden bir tanesinde önsöz şöyle başlıyordu: okuyucu, biliyorum sen önsöz okumazsın…

Bi bunu okumuştum :)
0
substituent
(27.10.25)
Kitap bittikten sonra okuyorum önsözleri ama kitabı çok beğendiysem hemen kopmamak için yoksa okumam.
0
mutekebbir
(27.10.25)
önsözünü, kime ithaf edildiğini vs. hepsini okurum.
0
yurtsuz john
(27.10.25)
Okuyorum... Lanet olsun görev bilinci. Eksik bırakamam
0
kullanicadi
(27.10.25)
Önsözler genelde spoiler içerdiği için bundan kaçınmak adına direkt başlıyorum. Önemli bir kitapsa bittikten sonra önsöze bakıyorum.
-1
Amaranta ursula
(27.10.25)
Okuyorum. Bazen kitaba dair can alıcı şeyler sunabiliyor. Kitabın içinde fark edemediğini önsözde bulabiliyorsun.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
Ben de okurum mutlaka. Şu an okuduğum kitaba daha baslayamadım çünkü 20 sayfa önsöz var. Daha o bitecek bir de yazarın hayatı ve yapıtları var yaklaşık bir o kadar sayfa da o.

Bu bölümlerin önemli olduğunu düşünüyorum ama bazen çok uzun olduğunda sıkılıyorum. O yüzden merak ettim, benim durumumda olan var mı diye .
0
🌸rock n roll
(27.10.25)
Satırını atlamadan okurum. İyi ki okudum dediklerim, boş boş konuşmuş olanlar, uzattıkça uzatanlar, önsöz yazıyorum diye kitabı özetleyenler, her çeşidini okuyorum.

@ auroraaurora'nın da dediği gibi OKB’nin gözü kör olsun.
0
Mirket
(27.10.25)
önsözü yazar yazdıysa okurum. başkası yazdıysa pek okumak taraftarı değilim. kısaysa çevirmenin notlarını okurum. bazen uzun uzun yazıyorlar, o zaman şöyle hızlıca bir göz gezdiririm.

bazen farkına bile varmadan önsöze başlamış olurum.
eskiden "boşuna yazmamışlardır, adı üstünde önsöz işte" diyordum ve okuyordum. talihsiz bir kaç önsözden sonra boşuna da yazılabildiğini ve durduk yere tüm kitabı özetleyenler olduğunu görünce önsözleri pek sevmez oldum.
0
biseysorcaktim
(27.10.25)
Okurum. Bazen kitaba başlayıp başlamayacagima dair fikir edinirim
0
pembediken
(28.10.25)
Okumam. Kitabı birkaç sayfa okuduktan sonra da bir bakarım atıyorum 10-15 sayfa olmuş önsözü atladığım için.
Kısa günün kârı. Bravo bana.
+1
michael_knight
(28.10.25)
Modern serilerde okumuyorum ama klasiklerde yazarın hakkında yeterli bilgim yoksa mutlaka okurum çünkü biyografisini özet geçiyorlar ve okurken nasıl şartlarda yazdığı , bakış açısı vs daha iyi şekillenebiliyor. Örneğin en beğendiğim Stendhal’in Kızıl ve Kara’sını okumadan önceki önsözdü, romandaki karakterin tam zıttı yönde bir kaderi olması enteresan gelmişti; kendisi zorunlu Napolyon askerliğine alınmış romandaki karakterin en büyük hayallerinden birisi de Napolyon askeri olmak. Bunu önsöz okumadan yakalayamazdım :)
0
titanic kemancısı
(28.10.25)
okuyorum ben önsözü.

okumadığım tek ihtimal önsözün aşırı uzun ve sıkıcı olduğu halidir ki o durumda da zaten muhtemelen kitap da sıkıcıdır yarım bırakırım.
0
Sadece soruyorum
(28.10.25)
bu konudan defalarca kez ağzı yanan biri olarak artık okumamaya başladım.

dünyada nasıl bilmiyorum ama bizim ülkemizde bu bölüm kitabın tüm heyecanını alıp götüren, karakterleri ve olayları ön sözün sahibinin çıkarımlarına göre şartlanıp okumana neden olan bir yapıda oluyor. ön veya son sözü hep kitap bittikten sonra okurum.

hatta arka kapak yazısını bile spoiler ile dolduran yayınevleri olduğu için o kısmı bile okumam.
0
m e b
(28.10.25)
Kesinlikle okurum. Hem bir fikir oluşturur hem de benim takıntım. Önsözü okumadan başlarsam kitaba ortasından başlamış gibi huzursuz olurum. Kitabı rahat rahat okuyamam. Obsesyon gibi bir şey.
0
wilhelmwasmuss
(28.10.25)
okurum. yazarın biyografisini de okurum. kitap basım yılı editör telefon numarası kaçıncı baskı vs her yerini okurum.
0
koela
(28.10.25)
Felsef kitabı değilse veya önemli bi çeviri değilse direkt geçiyorum.
0
truf
(28.10.25)
(13)

Aşırı Değer Verme

cemallamec
Sevgili Güzin Ablalarım,Hayatımdaki yakın insanlara aşırı değer veriyorum ve bir müddet sonra fark ediyorum ki “ben onlar için hiçbir şeyim”. Hayatlarında en ufak şeyde kolayca silinecek biriymişim. El üstünde tuttuğum her insandan bunu gördüm. İnsanlara pek fazla değer vermemek lazım denecek ama bu
Sevgili Güzin Ablalarım,

Hayatımdaki yakın insanlara aşırı değer veriyorum ve bir müddet sonra fark ediyorum ki “ben onlar için hiçbir şeyim”. Hayatlarında en ufak şeyde kolayca silinecek biriymişim. El üstünde tuttuğum her insandan bunu gördüm. İnsanlara pek fazla değer vermemek lazım denecek ama bunu törpüleyemiyorum. Onlar benim için kıymetli ve onları seviyor iken ben onlar için anlamsızmışım ki bunu sonra fark ediyorum. Fark edince de uzaklaşıyorum ve karşı tarafın da hiç umurunda olmuyor. Ben ise her daim o kişileri özlüyorum ya da anıyorum ya da neden böyle davrandılar diye üzülüyorum ya da bana verdikleri değeri anlayıp kahroluyorum.

Herkesin en zor gününde de en güzel gününde de yanında olurken bir kere zor günümde yanımda olmadılar. Muhabbet etmediğim mesafe koyduğum insanın yaşadığı kötü bir olayda hemen ona ulaşırım ya da mutlu bir şey yaşamışsa tebrik ederim.

Kendimi durdurmaya çalışsam da benim onlara verdiğim değeri azaltamıyorum. Herkese değer verirken ben herkes için bir kullan-at aparatı gibiyim.

Arayıp sormasam aramayacaklar. Sizce ben mal mıyım allah aşkına dürüst olun? Beni siklemeyen insanları neden hala anıyorum, kendi zihnimden çıkaramıyorum?
0
cemallamec
(22.10.25)
Kendinden fazla feragat ettiğin her ilişkide ilk gözden çıkarılan sen olursun. Fazla fedakarlık fazla vefasızlık getirir demişler. Her şeyi dozunda ayarlaman gerekir. Başına gelenlerden ders çıkartmadıkça maalesef ki üzülen taraf olmaya devam edeceksin. Arkadaşlarının seni kullandığını düşünüyorsan iletişimi kes yeni çevre edin en basit yöntem bu.
+1
mermaidd
(22.10.25)
Iletişimi tamamen keserdim ben. Ilişkiler karşılıklı. Kendine dönmek kendine dışardan bakmak ve kendini geliştirmek en iyisi bu durumda
0
pembediken
(22.10.25)
Ben ne zaman bunu yazdım diye düşündüm okurken. Kendimi gördüm. Bende şöyle oldu alttan alan, fedakarlık yapan, jestlerde bulunan ilgi gösteren biriydim ortamlarda. Ama zamanla değer verilmediğini, insanların ortada hiçbir sebep yokken veya en ufak bir konuda çok kaba şekilde silebildiklerini, zor zamanimda yanımda olmamaktan cekinmediklerini üstüne bir de bunun sitemini edince suçlandığımi görünce artık patlama noktasına geldim nihayetinde biz de insanız. Maalesef belki de bu tecrübeler bize doğru hayat tecrübesi edindiriyor.

Şimdi ise yine hayatımdaki insanlara çok değer veriyorum. Kullanıldığımi hissettiğimde mesafe koyabiliyor veya arkadasligimi kesiyorum. Eskiden olsaydı belki yıllarca alttan alır görmezden gelir yok ya ben yanlış anladım diye diye toksik ilişkileri barindirirdim köşede.

Bence biraz mesafe koymak, her mutlu veya dertli zamanlarimizi paylaşmamak, gizemli olmak, sürekli plan yapan taraf olmamak, sürekli sürpriz yapan taraf olmamak, belirli bir arkadaş veya arkadaş çevresine takılı kalmamak gerekebiliyo sanırım. En iyi insan dediğimiz kişiler bile değişen koşullarda size karşı da degisebiliyorlar. Bu yüzden hayal kırıklığı yaşamamak adına belki de böyle olunmalı.
+1
egerbiryolcu
(22.10.25)
demek ki yanlış insanlara değer veriyorsunuz. bu bir yana.

"arayıp sormasam aramayacaklar." dediğiniz kişileri seviyor, onlarla konuşmak istiyor ya da birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorsanız niye onlardan girişim gelmesini bekliyorsunuz ki? siz arayın, siz mesaj atın bu kadar basit. sonuçta kendi mutluluğunuz için yaptığınız bir hareket. niye "hep ben arıyorum" diye hayıflanıyorsunuz ki?
0
tnz
(23.10.25)
@tnz, iyi misin arkadaşım sen? Yazılanları bu kadar yanlış yorumlamak nedir böyle
+1
🌸cemallamec
(23.10.25)
Gecen bir sey dinlemistim o kadar mantikli ve hosuma gitti ki. Mesela bi elma alacaksin gidiyorsun elmaciya diyosun ki bana bi elma ver, parayi veriyorsun ama sana elmayi vermiyor. Sen bekliyorsun ama vermiyor sonra ertesi gun diyorsun ki daha cok para vereyim belki dunku para az geldi yine gidip daha cok para veriyorsun ama yine elma yok. O elmaciya normalde olsa tekrar gider misin? Hatta ilk gittiginden sonra gitmezsin muhtemelen cunku para verdin elma alamadin, parani geri de vermedi. Sevgi de boyle iste alma verme dengesi olmadan surekli vermemek lazim. Ben de boyleydim birine cok deger veriyordum yani kendi ustume psikiyatri ilaci bile yazdirdim onun parasi yok diye, alip ona vermistim icsin iyi hissetsin kendini diye. Parami da, yemegimi de paylastim. Hep maddi, manevi sıkıntıları vardı 5 dk güldürmek icin 2 metro degistiriyordum is arasinda yaninda olmak icin. Sonra bi gun benim bi derdim oldu bana amaan benim de derdim basimdan askin dedi o gun vazgectim hala gorustugum bi insan ama artik caba sarfetmiyorum denk gelirse gorusup sohbet ediyorum. Etrafimda bana faydasi olmayan kimseyi birakmadim bu fayda maddi bir fayda degil kesinlikle annem babamdan baska kimseden cok sıkışsam da maddi destek istemem. Bir insani ben seviyorsam ve deger verip iyi ve kötü gününde yaninda oluyorsam ama o hic olmuyorsa aninda cikartiyorum hayatimdan. Ben kimsenin fanı değilim. Deger verir karsiligini alirsam iliskim devam eder yoksa kimseyi cekemem ve kimse icin güzel canimi üzemem. Ben bir taneyim, bi daha bu dunyaya gelmicem olabilecek en yuksek seviyede kendi mutlulugumu dusunmeliyim. Beni seven ve onemseyen insanlarla etrafimi doldurmaliyim.
0
matilda
(23.10.25)
Benim gibi kazık yersen öğrenirsin
-2
Kahvedesu
(23.10.25)
sevgi eksikliği hissediyorsun, seni sevsinler istiyorsun. ama bu kendi kendine olacak şey değil. bu eksikliği insanları daha çok sevmeye çalışarak kapatma. akışına bırak.
+1
koela
(23.10.25)
sevgi, ilgi, onay ve anlaşılabilme ihtiyacımız var hepimizin. bazen bunlara ulaşabilmek için insanları farkında olarak veya olmadan duygusal olarak borçlandırmaya çalışıyoruz aşırı vericilikle. yaparken de böyle yaptığımızın, verciliğimizin sınırları aştığının farkında oluyoruz ama durmuyoruz çünkü muhtemelen bir şekilde bu iletişim şekline maruz kalmışız ve bizde içselleştirmiş olabiliyoruz.

alma-verme dengesini gözetemediğimiz yerlerde en kolay yol olan ve kontrol alanımızda olmayan karşı tarafı suçlamak yerine kontrol alanımızda olan kendimizde aksayan noktayı bulmak ilerleyen dönemlerde aynı deneyimleri yaşamamanın en temel anahtarı bence. özdeğer, kusurluluk/değersizlik şeması, people pleaser vb. konuları araştırmak gelecekte bu örüntüden çıkabilmeniz için faydalı olabilir.
+2
Phoebe
(23.10.25)
ben de arkadaşlık konusunda böyleyim. bütün duygularımı arkadaşıma yoğunlaştırıyorum, ona karşı çok açığım ve arka planda başka bir ajandam olmaz, şeffafım. ama yine en son bir arkadaşımda daha hayal kırıklığına uğradım. kendimi biraz daha geri çekeceğim ona karşı.

esasında evli olduğum için eşim en yakın arkadaşım, sosyalleşme ihtiyacımı hep onunla gideriyorum ama kız kıza arkadaşlığı da özlüyorum yalan değil
0
Hallegadola
(23.10.25)
Self-serving bias
+1
mikahakkinen
(23.10.25)
insanlara sandiginiz kadar karsiliksiz asiri deger verdiginizi sanmiyorum, muhtemelen cok icten ve temelden gelen sevgisizlik ve degersizlik ihtiyacinizi tamamen disariya delege etmis ve disardan karsilamaya calisiyorsunuz ve bu inanciniz o kadar derin ve yerlesmis ki bilincdisi bu inancinizi onaylayan (yani sizi degersiz ve sevilmeye layik hissettirmeyen) iliskiler kuruyor bu insanlari hayatinizda tutuyorsunuz. o zaman iste dipsiz kuyu gibi oluyoruz. bir turlu yetmiyor. insanlar bunu kendileri bile fark etmeden hissediyorlar ve uzaklasiyorlar, ya da kendi kendini gerceklestiren kehanet dedigimiz, surekli degersiz oldugumuzu onaylayan insanlarla bir araya gelip iliski kurmaya calisiyoruz ve tum yasamimiz temel inancimizi dogrulamakla geciyor. ingilizce biliyorsaniz confirmation bias, shadow work vs. olarak bakabilirsiniz.
+1
kassiopeia
(23.10.25)
Arkadaşlar, beni ne tanırsınız ne bir şey. Maşallah psikolojik teşhisleri koymuşsunuz. Kesinmiş gibi konuşmuş, üstüne çocukluğuma bile inmişsiniz.

Ben insanlarla çok çabuk kaynaşan biriyim. 1.200 km öteye hiçbilmediğim bir yere tek başıma taşındım ve burada insanlarla kolayca arkadaş oldum, dost oldum. İnsanlar aile ailem geldiğinde bile ailemi yemeğe davet ederler. Ama siz maşallah nerelere çekmişsiniz. Kendimden şüphe etmeye başladım. Olay çok farklı yöne evrilmiş. İnsanlara değer veren kişi psikolojik sorunluymuş ya da travamaları varmış gibi algılıyorum artık :) İnsanlara değer vermek, bence o insanı cepte görmek oluyor ve sonra o insan değersizleşiyor. Arkadaşımın babası vefat ettiğinde iki uçak değiştirip taziyeye gittim ama bunun çocukluğumdan kalan travmalardan ya da bilmem ne eksikliğinden ötürü olduğunu söylüyorsunuz şimdi. Ablam vefat ettiğinde ise aramayı bırakın mesaj bile yazmadı. Şimdi bende bir şeyler eksik olduğu için ona değer vermişmişim de bilmem ne…
+1
🌸cemallamec
(23.10.25)
(11)

Benim kadar yalnız var mı?

Algorix
İş/okulda insanlarla mecbur olmadıkça iletişim kurmuyorum, arkadaş yok, sevgili yok ( hiç olmadı, istesem de olmuyor). Herhangi bir sosyallik yok arada spora gidiliyor onun dışında evde oyun, dizi, film, kitaplar ile hayatın monotonluğundan kaçılıyor ve profesyonel hayattaki ilgilenen alan ile self-
İş/okulda insanlarla mecbur olmadıkça iletişim kurmuyorum, arkadaş yok, sevgili yok ( hiç olmadı, istesem de olmuyor). Herhangi bir sosyallik yok arada spora gidiliyor onun dışında evde oyun, dizi, film, kitaplar ile hayatın monotonluğundan kaçılıyor ve profesyonel hayattaki ilgilenen alan ile self-development yapılıyor.

Birkaç senedir böyleyim, iyice yabani oldum kimse ile bir şey konuşasım veya bağ kurasım yok, günümüz ilişkileri inanılmaz yüzeysel geliyor.
+1
Algorix
(22.10.25)
biçok insan bu durumda şu an. ben de dahil.

1 hafta önce sevgilimden ayrıldım. sevgilim yokken zaten arkadaşlarımla mesafemiz artmıştı, 1.5 yıllık ilişki sonunda da artık pek iletişimim kalmadı aynı şehirde yaşadığım arkadaşlarımla.

sevgilimle kankaydık, 1.5 yıldır başka arkadaş buluşması olmasa da yalnız hissetmemiştim.

ama 1 haftadır resmen tek başımayım. öncesinde de bunu deneyimledim. ben yalnız olmayı seven de biriyim ama tamamen tek olmak insan psikolojisine zararlı bence.
0
asap raki
(22.10.25)
1 yıldır sevgilisi olmayan biri olarak kulübe katıldım. +1
-3
arbre
(22.10.25)
son 5-6 senem böyle benim. evden çalıştığım için telefon ve meeting dışında kimseyle konuşmuyorum diyebilirim.
0
false pretension
(22.10.25)
Senin kadar yalnızı var mı bilmiyorum ama senden daha yalnızı var.

Spor oyun film hiçbir şey yok. Sabah İstanbul kalabalığında okula, iş çıkış saatlerinde eve, günlük 4 saat yol.

Evde kendi odası bile yok, aile bireyleriyle kavgalı.
Aylık bursu 3bintl.

Hayatındaki tek farklılık devlet hastanesinde olan aylık 5-6dk lık psikiyatri muayenesi.
0
substituent
(22.10.25)
Ben de öyleyim. Görüştüğüm bir arkadaşım var sadece. Artık kimseyle konuşasım gelmiyor.
0
nothing in my way
(22.10.25)
Bugün lise yıllığımı okudum. Herkesin sayfasına onlarca insan yazmış, bende 3-5 kişi vardı. Laubaliligi sevmem. Az insan az dert since 1987
0
sekizdokuzon
(22.10.25)
ben hiç yalnız kalamıyorum ve bu beni inanılmaz yoruyor. haftanın takribi 5-6 günü dışarıdayım, arkadaş ısrarı ve çevremi genişletmek maksadıyla, 1 veya 2 gün evde kalıp dinlenmeye çalıştığımda asosyal muamelesi görüyorum, telefonlara çıkmayan küskün adam damgası yiyorum. yalnızlığımı ve huzurlu bir şekilde bir hafta sonu oturup yemeğimi hazırlayıp bir kitap açıp ferah ferah okuyabilmeyi çok özlüyorum. bence kıymetini bilmelisin. hayat eninde sonunda yalnızlığını alıyor elinden.
0
loch ness
(22.10.25)
Yalnızlığı bazen özgürlük olarak görüyorum. Öyle insanlar var ki iletişim kurdukça geriliyorsun sinirleniyorsun. Bu durumda yalnız olmak bence daha iyi. Başkalarıyla aynı kafa yapısına sahip olmayınca yalnızsın
0
pembediken
(22.10.25)
İlişkiler yüzeysel geliyorsa sen derinleştirmek için kişisel bir çaba harcıyor musun? Harcamıyorsan o zaman seninki de diğerlerine yüzeysel.
Herkes yalnızlıktan şikayetçi ama sürekli olarak biri gelsin beni kurtarsın diye bekliyor insanlar. Kimsenin kimseye yatırım yapmaya hevesi yok. Mesela yukarıda demiş, yalnızlık daha iyi çünkü bazen iletişim kurdukça sinirleniyorsun. Herkes kendini en mükemmel hissettiği için kimsenin hiçbir şeye tahammülü yok. Çok basit şeylerden dahi insanlar yeni tanıştıkları insanları silip atıyorlar. Yalnızlık güzellemesi yapanları siktir et. İstemediğin halde yalnız kalmak çok kötü bir şey ve o boşluğu doldurmak için tutunduğun hiçbir hobi ve aktivite sana fayda sağlamayacak. Yalnızlıktan kurtulmanın sihirli bir değneği, özellikle de erkeksen, maalesef yok. Her bulduğun ortama girip çıkarak oralarda denk geldiğin insanlarla etkileşimi başlatan kişi sen olman gerekiyor. Pasif kaldığın zaman yok olup gidiyorsun. Bunu yapmak dışa dönük bir insan değilsen maalesef çok zor ve çözümü de hiç basit değil.
0
synesthesia
(23.10.25)
yalnız değilsin. günümüz insanları böyle bir yaşama hapsolmuş durumda. bazen sevgililik, çok fazla arkadaşının olması, sürekli sosyalleşme çok da matah şeyler değil. hepsinin bir sıkıntısı var.
0
koela
(23.10.25)
social isolation, adult loneliness epidemic, male loneliness epidemic vb. kavramları araştırabilirsiniz.

bir de iletişim, ilişki (arkadaşlık, sevgililik vb. hepsi) canlı ve işteş eylemler. karşılıklılık ve emek istiyor dengeli bir şekilde. temelini kurmak, üstüne inşa etmek istiyorsanız mecbur olmadıkça iletişim kurmuyorum dememenizde fayda var. chit chat, small talk vb. durumlar olmazsa olmaz bazen görev gibi gelse de.

insan sosyal bir canlı, tabiatı bu. içinde yaşadığınız sosyal toplumdan kendinizi soyutlayamazsınız. ayrıca hiç kimse biricik değil. birkaç gün kafa kafaya verip sohbet etsek eleştirdiğiniz insanlarda olduğu miktarda ama aynı ama farklı başlıklarda sizde de arazlar çıkar mutlaka. bunun bilincinde olmak duygusal esneklik için çok önemli.
+2
Phoebe
(23.10.25)
(6)

mantıklı bir şekilde yürümek

duyurukullanıcısı
hatunun 6k takipçili profesyonel bir hesabı var herkese açık. bir de kişisel hesabı var kapalı.mantıklı ve edepli şekilde nasıl yürüyebilirim?-postlarına like atıyorum-storylerine comment atıyorum-kişisel hesabına istek atmadım tanışmadık diye-mail hesabı var ama mail atmadım-profesyonel bir soru so
hatunun 6k takipçili profesyonel bir hesabı var herkese açık. bir de kişisel hesabı var kapalı.

mantıklı ve edepli şekilde nasıl yürüyebilirim?

-postlarına like atıyorum
-storylerine comment atıyorum
-kişisel hesabına istek atmadım tanışmadık diye
-mail hesabı var ama mail atmadım
-profesyonel bir soru sorup sonra olayı date döndürmek istemiyorum. garip geliyor bana.
-instagramda beni görmüyor veya cevap yazmıyor. bunu nasıl sağlayabilirim? en azından görülsün
-benim hesap normal insan hesabı. yurtdışından fotolar, arkadaşlarla fotolar falan.

ne yapmalıyım?
0
duyurukullanıcısı
(20.10.25)
Profesyonel hesabından seni görmemesi normal değil çünkü 6k takipçi diyorsun 25-30k falan olsa neyse. Bunun için yapman gereken iki şey olabilir istemiyorsun ama soru sorup olayı zamanla flörte döndürebilirsin ya da direkt kişisel hesabına istek atabilirsin. Zaten düzenli olarak beğeni ve yorum yapıyormuşsun paylaşımlarına göz aşinalığı vardır sana karşı. Eklerse şayet oradan paylaştığı bi hikayeye cevap verirsin ama eğer isteği kabul etmezse istemiyordur seni bunu anlayabilirsin.
0
mermaidd
(20.10.25)
Edepli yürüme ne ya? Yaş kaç
-4
Cezcez
(20.10.25)
Bu kişiyle dışarda ortak bir ilgi alanı, sık gidilen ortam veya arkadaş aracılığıyla tanışma ihtimali varsa daha iyi olur.
0
pembediken
(20.10.25)
fan buluşması yapması beklenebilir ya da sen de herkes gibi ara ara soru soracaksın kendini göstereceksin sonra özel hesabı eklersin oradan konuşursun olursa olur.
+1
duyuruuser
(20.10.25)
denenmiş ve onaylanmış olanı ısrarlı bir şekilde yürümektir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.10.25)
6000 takipçi sürekli like atıyordur. sürekli kalp atıyordur. bir dolu yürüyeni vardır. bir yerden sonra bakmamaya başladıklarını düşünüyorum.
0
co2s2
(20.10.25)
(4)

Camdan içeri hava girsin ama toz girmesin

ananiyimioguz
Evimiz biraz şehrin dışına doğru bakıyor ve o tarafta hafriyat dökülen bir arsa var.Camı yarım gün açsam bütün cihazlar, masam falan kahverengi toz oluyor.E evi de havalandırmam lazım köpeğimiz var.Cama normal sineklik taktığımda işe yaramamıştı. Çok ince toz geliyor. Bunu nasıl önleyebilirim deneyi
Evimiz biraz şehrin dışına doğru bakıyor ve o tarafta hafriyat dökülen bir arsa var.

Camı yarım gün açsam bütün cihazlar, masam falan kahverengi toz oluyor.

E evi de havalandırmam lazım köpeğimiz var.

Cama normal sineklik taktığımda işe yaramamıştı. Çok ince toz geliyor. Bunu nasıl önleyebilirim deneyip de memnun kaldığınız bir yöntem oldu mu?

Şöyle bir ürün buldum işe yarar mı?

www.hepsiburada.com
-1
ananiyimioguz
(20.10.25)
sineklik inanılmaz toz topluyor, bizde kedi için sineklik var biraz daha kalın bir plastik yapısında o sineklikten silince çıkan toza inanamazsın, inanılmaz toz tutuyor tavsiye ederim camlara sineklik yaptırın.
0
eja
(20.10.25)
Camın önüne nemli bez ve kaliteli sineklik
0
pembediken
(20.10.25)
böyle bir şey kullanmadım hiç ama şuna eminim ki çok ince tozu tutmak için tasarlanmış bu tarz bir ürün, hava girişini de çok yavaşlatacaktır. 600 lira para değil, denemekte fayda var ama bu ürünü sineklik gibi bir şeye de tutturmanız lazım. yani ekstra bir maliyet ve uğraşı demek.

bunun yerine bir hava temizleyici alsanız?
0
co2s2
(20.10.25)
çift taraflı bant ile yapıştırmayı düşünüyorum.

bir gere güneş vururken fark ettim resmen toz yağıyor eve. O yüzden bu sefer da hava temizleyicinin filtresi sürekli tıkanır. tüm tozu çekebileceği de muamma.
0
🌸ananiyimioguz
(21.10.25)
(10)

Yatak odası kapı askısı

Bruce
Yatak odanızın kapısının üzerinde askı var mı, varsa kıyafet mı asılı?
Yatak odanızın kapısının üzerinde askı var mı, varsa kıyafet mı asılı?
0
Bruce
(20.10.25)
yok.
0
deartheodosia
(20.10.25)
Kot ceketim asılı askıyla birlikte

Temsili olarak:
i.ebayimg.com
0
grimavi
(20.10.25)
Var, çanta asılı genelde, kıyafet nadir asarım kapı arkasına
0
kuehles blondes
(20.10.25)
var. milyon tane eşarp...
0
yadigar
(20.10.25)
İkea'nın kapı arkası askısı var. Üstünde de giyilmiş ama daha makineye atma kıvamına gelmemiş, tekrar giyilebilecek kıyafetler asılı. Pantolon, kazak, swaeshirt vs.
+1
kibritsuyu
(20.10.25)
Sabahlıklar ve kolyelerim asılı.
0
auroraaurora
(20.10.25)
Evet çantalar hırkalar var. Odada yer az olunca işe yarıyor
0
pembediken
(20.10.25)
eski evimde vardı, taşınırken almayı unuttum, kaldı orda. Şimdiki evimde duvarda iki askı var biraz köylü işi sddjs onları kullanıyorum.

Pantolon işinde her gün "bugün hangi pantolonu giysem" diye düşünmeyi ve ceplerindekini/kemeri değiştirmeyi sevmediğim için giydiğim pantolonu oraya asıyorum ve yıkama zamanı gelene kadar ordan alıp giyiyorum.
+1
nundu
(20.10.25)
var, bornozum havlum ve röbdoşambrım asılı.
0
co2s2
(20.10.25)
yok
0
gabe h coud
(20.10.25)
(8)

Kasımda yurtdışına vizesiz nereye gidilir?

pembediken
Havası kasım ayında çok yağışlı olmayan, görmeye değer Kıbrıs harici önerileriniz nedir? Tek başıma olacak
Havası kasım ayında çok yağışlı olmayan, görmeye değer Kıbrıs harici önerileriniz nedir? Tek başıma olacak
0
pembediken
(19.10.25)
Misir
+1
kassiopeia
(19.10.25)
Cape Town bence 11 saat uçuş sıkıntı yaratmazsa
0
vedatchilipeppers
(19.10.25)
Kritere uymuyor direkt ama gideceğim için yazıyorum; Saraybosna.

15 Kasımda gideceğim bir aksilik olmazsa. Bakalım göreceğiz havayı
0
put it in your appropriate place
(19.10.25)
Petra için Ürdün. Birçok şey için Japonya. Schengen'e dahil olmadan evvel görmek için Belgrad.
0
kadirgali huseyin olmayan adam
(20.10.25)
belgradın şengene dahil olması şu an için imkansıza yakın.
ben de belgrada gitmeyi düşündüm ama çok araştırdım hiçbir şey yok bomboş bir yer.
paran varsa japonyaya git. mısır turu vs. de olabilir.
0
Hallegadola
(20.10.25)
japonya. ben seneye gidecektim ama sağlık sorunu nedeniyle gidemeyeceğim muhtemelen.
0
inheritance
(20.10.25)
Karadag derdim ama orasi artik biraz sey diyorlar, talebin artmasiyla fiyatlar artmis, esnaf suratsiz falan diyorlar. Neyse Arnavutluk kiyilari da olabilir. Yagis olmayacaginin garantisi yok tabii ama gayet gunesli 20 derece de olabiliyor bazen.
0
mbond
(20.10.25)
@put it in
Saraybosnayi düşünüyorum ben de şimdi videoları izliyorum gidiş dönüş bilet 4bin civarında. Değer mi gezmeye henüz emin değilim. Belgrad uygun olursa giderim.
0
🌸pembediken
(20.10.25)
(11)

sevgili gobeksizler

lemmiwinks
1- ne kadar, nasil spor yapiyorsunuz? ya da yapmiyor musunuz? yapmiyorsaniz ne kadar hareket ediyorsunuz?2- nasil besleniyorsunuz? hic yemediginiz neler var? kendinize odul olarak yediginiz neler var? ya da ne olursa olsun yiyor musunuz?3- six packiniz var mi?4- yasiniz kac? cinsiyetiniz ne?
1- ne kadar, nasil spor yapiyorsunuz? ya da yapmiyor musunuz? yapmiyorsaniz ne kadar hareket ediyorsunuz?
2- nasil besleniyorsunuz? hic yemediginiz neler var? kendinize odul olarak yediginiz neler var? ya da ne olursa olsun yiyor musunuz?
3- six packiniz var mi?
4- yasiniz kac? cinsiyetiniz ne?
+1
lemmiwinks
(19.10.25)
1- hic yapmiyorum ama yapcam. günlük hareket miktarım 6-7 bin adım civarı o da ofiste sağa sola yürümekten ibaret.

2- valla sabahları genelde kahveyle gecistiriyorum. oglen yemeklerinde genelde mercimek corbasi sadece. aksam yemeginde de unsuz ekmeksiz herhangi bir sey, bowl falan genelde.

3- yok.

4- 30 yasinda er kisi.
+1
vedatchilipeppers
(19.10.25)
1. Haftada 3 gün salonda bir gün dışarda ortalama ikişer saat.
2. Kalori ve makro hesabı yaparım. Şeker ve fast food ve de paketli gıdalar tüketmem, sevmem de.
3. Var.
4. Epeyce ve Er kişiyim.
+2
Mirket
(19.10.25)
on bilgi: ben kantarin iki ucunda da bulundum, uc basamakli kilolarda da iki basamaklilarda da bulundum, bir ara hasta gibi zayiftim, simdi isteyerek biraz kilo aldim ama hala gobegim yok.

1- cok zayifken haftada 4-5 gun kosuyordum, su an kucuk cocugum var o nedenle belki haftada 1 kez kosabiliyorum, ama cogu zaman o da yok.
2- galiba ucundan intermittent fasting yapiyorum. kahvalti etmiyor kahve ile gecistiriyorum. ogle yemeginde cok agir ve fazla yemiyorum. ki malesef ust sinirim yok, otursam dur durak bilmeden yerim ama insan cok yememeye cabuk alisiyor.
3- six pack yok
4- 30'larin ortasi, erkek
+2
adrianapole
(19.10.25)
1. Düzenli yoga ve yürüyüş
2. Protein ağırlıklı beslenip her şeyden yerim.
3. Yok
4. 30 larin ortası. kadın
+2
pembediken
(19.10.25)
1- yapmıyorum. ancak stretching filan. arada gaza gelip pilatese gidiyorum. hayatımın en büyük eksiği düzenli spor. yazın bari yüzüyorum. kışın o da yok. home office çalışıyorum işte, o da ayrı sorun. evde her işi kendim yaparım, evin etrafındaki markete pazara yürüyorum, araç almak için son raddeye kadar bekledim, sırf hareket edeyim diye bunlar. bu konuda çok tembelim.

2- sabah acele teslimatım, acil işim yoksa erken kalkmam, varsa işi bitirip kahvaltı yaparım. Türk usulü zengin kahvaltı yapıyorum evde. öğlen öğünü yemiyorum zaten kahvaltı vaktim öğlene yaklaşıyor. akşamı da geç saate bırakmam. ekmek, fast food, abur cubur, meyve suyu, ketçap vs. böyle şeyler tüketmiyorum. ağırlıkla tencere/ev yemeği yapıyorum. kendime göre dengem var yemeğin yanında çorbası salatası gibi. dışarıda da balık ya da kebap mesela. yemek seçmem ama miktarı abartmıyorum. ödül benim için tatlı. kalori saymam.

3- six pack'li hiç kadın yok etrafımda , bende de yok. pilates/fitness hocası, PT vs. 25 yaşında kadınlarda da yok buralarda. bu kadar hareketsizlikle yine kas kitlem iyi, göbeğim olmadığına şükür.
4- 42 kadın.
+2
subcomponent
(19.10.25)
- aldigin enerjiden daha cok tuketirsen zayifliyorsun,
- tabi ekmegi birak,
- erken yat, erken kalk, uykunu iyi al.
-1
designer
(19.10.25)
1. spor yapmıyorum, sağlık için yapmak istiyorum
2. iştahım yok, fazla bir şey yemiyorum. ödül olarak görmüyorum ama tuzlu ayçekirdeği+soda ve hurma+ceviz hoşuma gidiyor bu aralar.
3. six pack yok
4. k, 30lar
0
deartheodosia
(19.10.25)
1- haftada 3-4 gün yogaya gidiyorum. 5-6 gün de ortalama 2 saatlik dans antrenmanı yapıyorum. haftaya spor salonuna döneceğim. 4 gün de ağırlık çalışacağım tekrar.

2- her gün evde yemek yapıyorum. ortalama 2.500 kalori alıyorum. daha çok protein ağırlıklı besleniyorum.

abur cubur yemem almam hiç öyle bir alışkanlığım olmadı, canım da istemez. yılda birkaç kere cips yediğim olur yılda maksimum 5-6 kola ne içerim. genelde maden suyu ve ayran içiyorum. mc donalds burger king vb. yerlerden yemem dışarıda yiyeceksem ev yemekçisine giderim ya da en kötü tavuk ızgara salata falan yerim.

3- six pack yok


4- 29 er kişiyim
0
i wanna go back
(19.10.25)
1- haftada 4 kere 10-20 km koşu + full body workout.
2- kahvaltı yapmıyorum. tatlı yemiyorum. geri kalanı dengeli. her şey yerim.
3- six pack var.
4- 41 - erkek
0
gabe h coud
(20.10.25)
göbek eritmek için spor falan hikaye, bu göbeksizlerin hepsi az yiyor.
+1
duyuruuser
(20.10.25)
1- spor salonunda haftada 5 gün, 1'er saat canım çıkana, donum kıçıma yapışana kadar terleyerek çalışıyorum.
2- yarım tencere pilav, 1 kilo kadar et, biraz salata. ara öğünlerde meyve ve kuruyemiş yiyom. abur cubur yemem. yaz aylarında dondurma alırım biraz.
3- 4 packs var şu an. karbonhidratı kısarsam 6'sı da çıkıyor.
4- 37, erkek

fotoğraf atıyorum buraya zaten. görmüşsünüzdür.
0
yurtsuz john
(20.10.25)
(11)

Ters Davranan Esnafa Karşı??

eisberg
Selamlar,Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. ada
Selamlar,

Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. adamın bir yüzü düştü, bir şeyler homurdandı falan sanki anasına sövdük. neden bilmiyorum bi anda çok sinirlendim "hayırdır abi, dükkandan girince bir şey yaptırmak zorunda mıyım" dedim sonra diğer eleman geldi tamam abi falan dedi bana öyle telefonu aldım çıktım.

eskiden olsa adama kusura bakma falan derdim sanki ben hatalıymışım gibi üzülürdüm şimdi böyle esnaflara aşırı sert yapasım geliyor zaten dandik bir iş için 400 tl veriyoruz yetmezmiş gibi kapris çekiyoruz. siz böyle durumlarda napıyorsunuz?
+10
eisberg
(19.10.25)
Son zamanlarda bende esnaflarla problem yaşıyorum. Parasını verdiğim hizmeti almam gerekiyorken bedava hizmet almaya çalışıyormuşum gibi tavırları, çalışmak istemediklerini müşterilere yansıtmalarından gına geldi.
+2
mermaidd
(19.10.25)
Kutuyu açmadan önce sormak daha doğru olurdu ancak sorun çıkaracak esnaf, o soruyu kutu açılmadan önce de sorulsa yine sorun çıkarır. Benzerini yaşamıştım, şaşırmıyorum.

Yapacak çok bir şey yok. Yaşanıyor bunlar.
+1
10551037
(19.10.25)
Boşa gerilmişsin ama haklısın
+1
basond
(19.10.25)
ben bir ara gergin bir dönem geçiriyordum.
bir avize dükkanındakiler acayip kendini beğenmiş davranıyorlardı.
arızalı priz vermişlerdi.
geri aldılar ve tamir edeceğiz dediler.
dönüş yapmadılar.
ben de kendim gittim.
madem zamanında yapmadınız o zaman benim paramı geri verin verin dedim.
ukalalığa tam gaz devam etmesinler mi?
kontrolden çıktım ve öyle bir bağırdım ki kendimden geçtim.
bir de fiş de vermemişlerdi.
ver fişimi gidip şikayet edeceğim dedim.
neyse, sonra arayıp çağırdılar birkaç gün sonra.
özür dilediler
parayı iade ettiler.
haklarımızı iyi bilmek ve o anda olmasını gerekeni yapm lazım.
yaşamın her alanında olduğu gibi.

not:
telefonuma hiçbir zaman ekran koruyucu yapıştırmadım.
ekrana hiçbir şey de olmadı.
düşüp ekranın kırılma ihtimali düşük bence.
ekran koruyucular daha çabuk kirleniyor ve vıcık vıcık oluyor ellerden geçen yağ ile.
telefonun kendi ekranı çok farklı. o kadar kirlenmiyor.
ve öyle kullanmak daha zevkli.
-3
santimantal
(19.10.25)
Listemde gurbetciler 1, esnaf 2. sırada. Ben de 3-5 sene oncesine kadar "fesuphanallah deyip geciyordum, simdi en ufak kaziklanma, dolandirilma, cakallik, ukalalik hissettigim anda esip gurluyorum.
0
duster
(19.10.25)
En baştan aklınıza gelen her şeyi konuşmak gerek. Anlaşamadıysak ben hemen iyi günler deyip çıkar giderim. Zamanını ve nefesini tüketmeye gerek yok.
0
pembediken
(19.10.25)
Haklısın. Aynısı başıma Galata köprüsündeki balıkçıda geldi.

Sırayla esnafa fiyat sora sora gidiyordum. Bir tanesi bak bak daha ucuza bulursan yersin gibi artist artist konuştu. Zaten mafya gibiydi tipler. Ben de inadına yan dükkandaki balıkçıda yemiştim. Zaten geziye çıkmışım, acelem yok istediğim gibi dolanır istediğim yere fiyat sorarım yani. Bir de hesap veriyoruz adama. :)

Ama tatları leş. Turist kazıklamaca. Sakın Eminönünde balık ekmek yemeyin hem pahalı hem tadı bombok.
+4
Cesario
(19.10.25)
Kendim yapabileceğim şeylerde esnafa gitmeyerek, esnafla olan iletişimimi sıfıra indiriyorum. Sizin örneğinizdeki konu için asla esnafa gitmem, internetten sipariş verir kendim uygularım. Beğenmezsem de çıkarıp atarım.
Ustalık gerektiren tamirat tadilat işleri dışında esnafla neredeyse hiç muhatap olmuyorum. Keşke bu hizmetleri de kurumsal büyük firmalardan alabilsem.
+2
dawsonscreek
(19.10.25)
esnaf demek sıkıntı demek. her çeşit esnaf böyle. millet mala bağlamış durumda, esnafın sinirli olması artık bir pazarlama stratejisi olmuş durumda. sonuna kadar haklısın. ne zaman esnafa işim düşse ekstra dikkatli oluyorum, kazık yemiyim diye. türlü türlü çakallıkları var.
+2
benarrivo
(19.10.25)
tam emin olamadım. tekrar kullanması mümkün olmayabilecek bir ürün açılmış. esnafın yüzünün düşmesi, homurdanması anlaşılabilir. siz de adamın gereksiz üstüne gitmişsiniz.

öte yandan, tahminen maliyeti 100 lira olan bir ürün için bu kadar homurdanmak ne kadar doğru, emin olamadığım yer bu. esnaf size güleryüzle "tamam abim, sen nasıl dersen, kamera kapatmayan model kalmadı elimizde, istersen yarına getirelim, sana uyguna yapalım" gibi bir şey deseydi, siz de tamam diyecektiniz. yarın o ürünü getirdiğinde size 400 yerine 500 diyecekti, bugün boş yere açtığı ürünün maliyetini de size geçirecekti. herkes mutlu olacaktı.
0
co2s2
(20.10.25)
ürün açılmadı hocam yanlış anlamışsınız. ürün eğilip çekmeceden aldı ve jelatini kabından çıkardı. ama uygulama yapmak için o yapışkan kısmını falan söymedi, yani alıp geri koyup daha sonra kullanabilir.
0
🌸eisberg
(20.10.25)
(13)

Kıskançlık psikolojisi

arbre
Kıskançlığımın patolojik seviyede olduğunu düşünüyorum. Kız arkadaşımı (sevgili değiliz) kıskanabiliyorum bir erkekle konuştuğunu görünce.Normalde sevgilimin başka erkeklerle yakın olmasını, konuşmasını istemem. Ama ben sevgilisi olan kızlarla yakın olabiliyorum ve şunu düşünüyorum. Bu kızlar benim
Kıskançlığımın patolojik seviyede olduğunu düşünüyorum. Kız arkadaşımı (sevgili değiliz) kıskanabiliyorum bir erkekle konuştuğunu görünce.

Normalde sevgilimin başka erkeklerle yakın olmasını, konuşmasını istemem. Ama ben sevgilisi olan kızlarla yakın olabiliyorum ve şunu düşünüyorum. Bu kızlar benim sevgilim olsaydı olay çıkarırdım. Ama ben sevgilimi kıskanacağım o erkek konumumdayım gerçekte. Anlatabildim mi bilmiyorum. Ya da cinsellik konusunda geçmişini bilmek beni rahatsız eder, ama ben de neler yaptım. Kendi psikolojimi çözemiyorum. :D Psikoloğa mı gitsem?
-8
arbre
(16.10.25)
Psikologla alakası yok kişiliğin gelişmemiş.
Bu yaştan sonra gelişir mi inan bilemiyorum.
+17
Gradient_tabanlı_mor
(16.10.25)
kaç yaşındasınız bu aslında önemli bir kriter.
eskiden ben de böyleydim. mesela erkek arkadaşım (şimdiki eşim) bir kız arkadaşının sadece oturduğu semti biliyor diye yapmadığım kalmamıştı sen nerden biliyosun demek ki evine gittin vs. çok utanıyorum o hallerimden ama çok küçüktüm, 19 yaşındaydım. şu an eşim kız arkadaşlarıyla bensiz buluşur, görüşür, bi kıskançlığım kalmadı ara ara kıskanıyorum ama sorun çıkartacak, kavga çıkartacak düzeyde değil.

bence siz biraz niyet okuyorsunuz. karşı cinsten arkadaşı olması iyidir insanın her zaman. benim de karşı cinsten arkadaşlarım var. bunda yanlış bir şey yok. biraz empati yapmayı öğrenmeniz lazım. eğer aşırı kıskançsanız ve bu durumu çözemiyorsanız psikolog şart bence de. insan onunla konuşurken anaaaa diyip kendini çözüyor tabii doğru psikoloğu bulursa.

edit: kullanıcı adınıza bakmamıştım arbreymişsiniz çok genç olduğunuzu düşünmüyorum orta yaştasınızdır herhalde 35 civarı falan.
+2
matilda
(16.10.25)
matilda, 32'yim :)
0
🌸arbre
(16.10.25)
Böyle yaparak hem kendini hem karşınızdaki kişiyi bunaltirsin. Psikologa gitmek iyi fikir bence zaten farkındalığın olmuş bu konuda.
0
pembediken
(16.10.25)
Toksik maskülenite konusunu araştırmanı öneririm.
0
rock n roll
(16.10.25)
Gradient_tabanlı_mor, kişilik ne anlamda? Kişiliğimin ortalama üstü olduğunu düşünüyorum. Laf sokma mı, yardımcı olmak için mi bu yorum
-8
🌸arbre
(16.10.25)
abicim son derece sağlıklı bir erkeksin. bu devirde herkes alt alta üst üste diye de bu rezil ortamdan midenin bulanmasını garipsemene lüzum yok. herkes böyle olmak yada sosyal medya-hızlı sadakatsiz ilişkiler çağının getirdiklerini kabullenmek zorunda değil. hem kadın hem erkek olarak farklı bakış açısına ve karşı cins ile mesafeli insan ilişkileri kurabilme kapasitesine sahip kişiler de yaşıyor aramızda.

kız arkadaşın bir erkekle konuşursa elbette ki kıskanırsın, anında müdahil olmadığın sürece sorunlu bir durum yok. bu konuşmaların sıklığı artar , tonu değişirse de müdahale etmen son derece sağlıklı bir tepkidir. utandırma söylemlerine takılma bence.
-6
loch ness
(16.10.25)
reyiz gün gelecek eşin otobüse metroya binecek yanına elin adamı oturacak napacaksın.
iş arkadaşlarıyla çay kahve sohbeti yapacak engel mi olacaksın?

kendini eğitmeye çalış bir şekilde.
0
Hallegadola
(16.10.25)
Shepard nerlerde ya?
-1
mikahakkinen
(16.10.25)
mikahakkinen, 1 günde kurtulduk hepsinden. Compumaster sağ olsun. Komik olan Shepard beni engellemiş. HAHAHA. Ulan engelleyecektin neden her soruma cevap yazdın. Kafalar pırıl pırıl.
-1
🌸arbre
(16.10.25)
bence bu klasik erkek ikiyüzlülüğü :)) sevgilin olduğunda bu huyunu şu şekilde değiştirirsin, sen de artık kızlarla yakın olmazsın, senin kız arkadaşın da erkeklerle yakın olmaz, karşılıklı uzlaşma sağlanırsa sorun da kalmaz. pskologa gidecek bi durum olmaz. benim eşimle aramdaki anlaşma bu şekilde, kimsenin karşı cins arkadaşı yok, böyle anlaştık.
+1
Sadece soruyorum
(16.10.25)
Bu kiskanclik olayi bende sifir. Hic kiskanmadim.

Buraya bir anektod birakayim; Gecenlerde is yerime oglende bir arkadas geldi. Esimi restoranda gordugunu soyledi. Ben " umarim yanindaki adam benden yakisiklidir" dedim. Guzel bir kahkaha koptu is yerinde :) Evde falan da sormam o kim bu kim diye. Hic merak etmiyorum.
0
thetruenorthstrongandfree1
(17.10.25)
psikolojik özellikleri tek tek anlatıp hepsi bende bok gibi demenize gerek yok, genel olarak psikolojik/psikiyatrik problemleriniz olduğu ortada. psikolog ve psikiyatrist takibi şart.
+1
co2s2
(17.10.25)
(10)

Chatgpt ye neden milyonlarca kisi chatgbt diyo

abuzer
Hadi polis aski olanlari anladik, bugun bile sitede 7 kisinin gbt yazdini gordum
Hadi polis aski olanlari anladik, bugun bile sitede 7 kisinin gbt yazdini gordum
+2
abuzer
(15.10.25)
:D

lenova, blueray, mediamarket arasina bir de bu eklendi. sanirim gpt sesli soylendiginde p'yi b olarak algiliyorlar ve duzeltmeye firsatlari yok.
+1
arakaali
(15.10.25)
herkes'e neden baya kişi herkez diyorsa aynı sebep
+1
jelly bear
(15.10.25)
insan bildiği kelimeyi, tabiri kullanma eğiliminde oluyor.

ortada daha çok bilinen "gbt" diye bir şey var, bir de daha yeni çıkan chatgpt diye bir şey var.

adamın aklı orada daha çok kullanılan tabiri koyma eğilimine giriyor, chatgbt diyor.

mesela playstation'da "ghost of tsushima" diye bir oyun var. girip bakıyorsun ilgili gruplara, herkes "ghost of tsunami" yazmış. o hesap.
+1
kibritsuyu
(15.10.25)
bayağı'ya neden bayağı kişi baya diyorsa aynı sebep.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.10.25)
(bkz: yol yabdı)
0
lazpalle
(15.10.25)
Benim de gözüm kanıyor öyle kullananları görünce.

Aynı şeyi eskiden gprs'e (internet olan) gps diyenleri görünce de yaşıyordum.

Bizim de sınavımız bu be abu.
+1
chicha_v2
(15.10.25)
butun dunya instagram reel derken neden turkiye'de herkes "reels" diyorsa ayni sebepten.
0
hot potato
(15.10.25)
Konuşurken cipiti ile cibiti arası bir şey diyoruz. Hatta cibitiye daha yakın. Dil kolaya evrilir.

O yüzden gayri ihtiyari chatgbt oluyor. Bir de kimisi öyle görmüş öyle devam ediyor.
0
biseysorcaktim
(15.10.25)
Fonetik - fonolojiyle ilgili olabilir. Dil daha kolay hangisini söylüyorsa
0
pembediken
(15.10.25)
“şarj”a da şarz diyorlar :(
0
deartheodosia
(16.10.25)
(29)

Mesainiz kaçtan kaça?

hadi ya la
Soru başlıkta :)
Soru başlıkta :)
0
hadi ya la
(13.10.25)
07.00 15.00 6 gün
0
arbre
(13.10.25)
07:30 - 17:00
0
a perfect lie
(13.10.25)
08:15
11:30 gayriresmi
17:00 resmi
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.10.25)
8.30-17.30
0
pembediken
(13.10.25)
09:00 - 17:30
bazen müşteriye göre 15-20dk veya 30dk oynadığı oluyor
0
MtKrt
(13.10.25)
Ders saatine göre değişiyor. Bugün 19:00-23:00 dü, yarın tek dersim var. Para-cokomel eğrisi, ne kadar çok çalışırsam o kadar çok kazanıyorum.

Sabahları gidip bir dershanede mi çalışsam diyorum ama dünyanın en ağır emek sömürüsü dönüyor oralarda da
0
sekizdokuzon
(13.10.25)
istediğim saatte başlayıp bitiriyorum.

genelde 9-5 arası.
0
sir gawain
(13.10.25)
9-6 çalışılıyor şirkette ama ben 10-6 arası ofisteyim genelde. Evdeyken daha erken açıyorum laptop'ı, daha erken kapatıyorum.
0
Bruce
(13.10.25)
09.00-17.00
Ama sevdiğim için uyanık kaldığım saatler boyunca çalışıyorum.
0
rakicandir
(13.10.25)
08.00 - 17.30
Hafta sonu off
0
kafa koparan manyak
(13.10.25)
15:00-22:00
0
ghilleinthemist
(13.10.25)
09.00-18.00
daily 10'da olduğu için çoğu zaman başlangıç 10
0
kornisch
(14.10.25)
07:00-16:00
haftada 4 gün.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
günlük mesai sürem normalde 8 saatti ama ekonomik krizden dolayı 7 saate düşürüldü. 45 dk. da öğle arası var. haftada 5 gün.

ne zaman olduğu ise çok ekstrem saatler olmadığı sürece flexible.

eğer uyarsa 07:00-14:45 de yapabilirim, 11:00-18:45 de.

ama toplantılar filan varsa genelde 09:00-16:45 arası.
+1
king lizard
(14.10.25)
Bu kısım ofisin kurallari;
Resmi olarak sabah 9 civarı işte olmam lazım.
12-2 arası öğle arası
Akşam da gene resmi olarak 4 mu 4.30mu ne isteyen çıkabilir. Ha ben 6-7 gibi çıkarim genelde.

Amma lakin harbici esnek çalışma saati var. Isini yaptığın sürece kimse kimsenin ne zaman geldigine gittigine bakmıyor. Misal doktor randevum varsa çıkıp gidiyorum. Sadece sigorta sebebiyle is yerinde olmayacaksam müdüre yazıyorum o kadar. Kart sistemi falan yok.
Onun dışında sözleşme gereği resmi çalışma saatim yok. Günde 20 saat de çalışsam 3 saat de çalışsam aynı parayı alıyorum ve yasal olarak ikisini de yapabilirim.
0
logisticsmanager
(14.10.25)
1. gün 08:00/20:00
2. gün 20:00/00:00>
3. gün <00:00/08:00
4. gün off

5. gün başa dönmüş oluyor. kısaca 12/24/12/48 düzeni diyoruz. sektör havacılık.
0
phoarbix
(14.10.25)
8-17. 8 de işe mi gelinir ............
0
mikahakkinen
(14.10.25)
7:45-17:45
5 gün
0
messina123
(14.10.25)
09.00-18.00 maalesef bıktım artık bu hayattan ag hayatı
0
Hallegadola
(14.10.25)
08.45- 18,45
haftada 5 gün.
0
kumandanim
(14.10.25)
8:30-18:30
cumartesi pazar yok.
0
duyuruuser
(14.10.25)
7-5, 5 Gün.
ev mesaisi var tabi
0
eja
(14.10.25)
Resmiyette 8-5 herhalde ama bölümde kimse 8'de gelmiyor (belki personel hariç). Genelde 9 gibi gelinip 16.30 gibi çıkılıyor. 10'da gelip 16'da çıksan da kimse bi şey demez ki arada yapıyorum. Haftasonu deney falan yoksa gelmiyoruz, nöbet de yok bizim bölümde.
0
nundu
(14.10.25)
hafta içi sadece
10:00
18:00
0
devilone
(14.10.25)
08-16
0
cancoskn
(14.10.25)
Saha görevi yoksa sabah uyanınca başlar, akşam sıkılınca biter :)

Saha görevlerinde uçağa yetişmek için gece 3'te de başlar, akşam 8'de de başlar. Bitişi de genellikle belirsiz.
0
kimlanbu
(14.10.25)
10:00 - 14:00 arasını kapsayacak şekilde istediğim zaman başlayıp bitirebiliyorum. Haftalık 40 saat çalışma süresine göre aylık toplam çalışma saatini tamamlamam yetiyor. Her gün 8 saat çalışmak zorunda değilim ama bir gün 7 çalıştıysam aradaki 1 saat eksiği diğer gün(ler) tamamlamam bekleniyor.

Rutinim 08:00 - 16:30.
Ama toplantım ve işim yoksa 14'ten sonra bilgisayarı kapatsam ve 16:30'a kadar çalıştım desem kimse sorgulamaz.
0
himmet dayi
(14.10.25)
11-19 haftasonu yok. sabah geç gelmek çok güzel, uzun uyumak istersem uyuyabiliyorum. banka - hastane gibi işlerimi halledebiliyorum. gece erken yatmak zorunda kalmıyorum vs.
0
zozjotejmnk
(14.10.25)
7/24

acil durumlarla ilgili bir iş yapıyorum:

1- telefonum 24 saat açık, sesi de açık.
2- ara ara beklenmedik yolculuklar yapıyorum, ne zaman döneceğim belli olmuyor. rekorum 35 gün. plansız bir şekilde evden çıktım, 35 gün sonra eve geri döndüm.
0
co2s2
(14.10.25)
(8)

Çok terliyorum, ne giymeliyim?

prole
Öncelikle yeni tasarım hayırlı olsun. Arkadaşlar, çok terliyorum. Hadi yazın terlersin, sorun olmaz da kışın da terliyorum. Şu an marmaray'da tshirt ile oturuyorum ve hafif sıcaklanıyorum. Gün içinde pamuklu tshirt üstüne polar outdoor ile dolanayım dedim, 17-18 derecede terledim. Üstümü çıkarınca d
Öncelikle yeni tasarım hayırlı olsun.

Arkadaşlar, çok terliyorum. Hadi yazın terlersin, sorun olmaz da kışın da terliyorum. Şu an marmaray'da tshirt ile oturuyorum ve hafif sıcaklanıyorum. Gün içinde pamuklu tshirt üstüne polar outdoor ile dolanayım dedim, 17-18 derecede terledim. Üstümü çıkarınca da ter üstümde kuruyor ve hasta oluyorum. Senelerdir toplu taşımada ben gömleğimi çıkarıp t-shirt ile kalırken montla bereyle oturanlara bakarım ve görürüm ki bir ben t-shirt ile duruyorum. Evde ofiste idare ediyorum ama iki dakika yürüyüp toplu taşımaya biniyorum, bir kapalı ortama giriyorum, anında hayvan gibi terliyorum. O yüzden de sık sık hasta oluyorum. Ben ne yapayım, ne giyeyim n'olur bir yardım edin.
0
prole
(13.10.25)
tiroide filan bi baktırın. aşırı terlemeye sebep olabilen durumlar var.
+1
elorelia
(13.10.25)
1. vücut isisini regüle eden
2. cabuk kuruyan
3. koku yapmayan
bir seyler giymeniz lazim.
bu da merinos ürünlerdir.
en iyi outdoor ürünler hep merinos ile yapilir. yaz icin "light" sembolü görebilirsiniz bazen üstlerinde ya da kis icin "extra warm".
tavsiyem, kendinize ilk etapta bir tane merinos tshirt alin. pahali olduklari icin bulk olarak olmayin hemen, önce bir tane ile deneyip görün. belki sorun giydikleriniz degil, hormonlarinizdir.
aldiginiz ürünleri yün deterjani ile yünlüler programinda ve mümkünse en az sekilde yikayin. yün, özelligini kaybetmemesi icin cok yikanmamali, kesinlikle makinede ya da elde sikilmamali. en iyi temizligi kis aylarinda eksi derecelerde gece disarida 6-8 saat boyunca havlu üstüne koyarak, özellikle sisli havalarda üstüne az cig yagdirarak yaparsiniz. yazin ise sabahin ilk günesinde 1-2 saat havalandirarak.
bir süre kullanimdan sonra merinos yagini kaybedebilir, bu durumda lanolin ile yeniden yaglandirabilirsiniz. ona ihtiyac olursa mesaj atin zamani gelince, anlatirim.

stoic, dilling, smartwool, icebreaker, ortovox, duckworth, simply merino, devold aklima ilk etapta gelen güzel markalar. sahsen hepsini memnuniyetle 15+ senedir kullaniyorum.
ugrastirir gibi görünüyor ama sik yikanmayacagi icin basedilir. üstelik gercekten yaz kis giyilirler.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
Aşırı terlemek bazen hormonal bir problem olabildiği gibi yetersiz sıvı tüketiminden de oluyor. İnsan bedenini bu konuda araba misali düşünebilirsiniz. Motorun ısısının korunmasını sağlayan yegane şeylerden bi tanesi su. Eksik alınımında da insan bedeni sıcaklığını ayarlayamıyor
0
mermaidd
(13.10.25)
asiri terleme bazi hormonel problemlerin habercisidir. ihmak etmeyin once doktora gidin, batakligi kurutun yani
0
oscar
(13.10.25)
benim soğuk havalar için bir önerim var. thermoformun ince içlikleri var. tam olarak hangi modeli bilmiyorum ama bunu direkt vücut üzerine giydiğinizde. terlediğiniz an vücut terini thermoform içliğin üzerine çıkartıyor. hem konforunuz artıyor hem de soğuk havalarda kat kat giyinmemek durumunda kalıyorsunuz.
0
Fodera
(13.10.25)
Koltuk altı pedleri var denemek istersen. Öncelikle tahlilleri yaptırmalı
0
pembediken
(13.10.25)
%100 pamuk en mantıklısı yine, en azından polyester ve akrilik içeren ürünler gibi koku yapmıyor. Aşırı terleme için doktorlar genelde herhangi bir sebep bulamıyor. Burundan alınan nefes vücut ısısını daha iyi regüle ediyor, ağız yoğunluklu nefes alıyorsanız buna dikkat edebilirsiniz. Anksiyete varsa bu da ciddi anlamda aşırı terleme yapıyor.
0
thor44
(14.10.25)
100% pamuk giyilebilecek en kötü ürünlerdür terleyenler icin. Hem vücudu sürekli isitir, hem koku yapar, hem de kurumadigi icin terleyen kisiyi üsütür ve hasta eder.
Terleyen kisi merinos giymelidir, sebeplerini de yukarida yazdim. Vücut isisini regüle eder, yazin serin kisin sicak tutar ve cabuk kurur. Üstelik koku yapmaz. Adam zaten pamuklu giydigi icin bu sikintilari var ve bu soruyu acma ihtiyaci duymus.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
(4)

45.000 TL ye Eğitimci mi olmak mı yoksa 70.000 tl ye sahada satışcı mı olmak?

sonhakan
Şirkette eğitimcilik karizmatik bir iş satışcı da 40.000 + prim Prim en az 30.000 tl oluyor
Şirkette eğitimcilik karizmatik bir iş satışcı da 40.000 + prim Prim en az 30.000 tl oluyor
0
sonhakan
(10.10.25)
Bu rakamlara satış
+1
basond
(10.10.25)
satis +1
0
cooperr
(10.10.25)
245binle 270i karşılaştırıyor olsanız, gönlünüzün istediği yere gidin derdim. ama 45'le 70 arasında oran olarak çooook fark var.
0
co2s2
(10.10.25)
Bu rakamlar sonrasında değişecek mi bunu göz önünde bulundurmak lazım. Sevdiğin iş olması da önemli. Ben satış derdim
0
pembediken
(11.10.25)
(9)

Bir tweet cevabı; Ayasofya yı yıkmadan gideceğimizi mi düşünüyorsunuz?

libertine
merhaba, günlerdir karşıma çıkan bi tweet altı verilen cevap var, ayasofyayı bombalamadan/yıkmadan çekileceğimizi mi düşünüyorsunuz. Görsel ai ile yaratılmış üzerine kar yağmış bir ayasofya imajı, önplanda askerler var pazubandı yunan bayrağı taşıyorlar. buna verilen cevaplar hep ayasofya yı patlatm
merhaba, günlerdir karşıma çıkan bi tweet altı verilen cevap var, ayasofyayı bombalamadan/yıkmadan çekileceğimizi mi düşünüyorsunuz.

Görsel ai ile yaratılmış üzerine kar yağmış bir ayasofya imajı, önplanda askerler var pazubandı yunan bayrağı taşıyorlar. buna verilen cevaplar hep ayasofya yı patlatmadan, bombalamadan çekilecegimizi düsünüyorsunuz.

Bu çok hastalıklı değil mi ya, bu cevabı veren bir trol ordusu mu? bu cenah için ayasofya inanılmaz kutsal, peygamber müjdesinin sembolü falan ama hemen gözden çıkartmak bu herifler için ilk plan. lan belki taktiksel geri çekilinecek sonra tekrar ileri hücum edilecek, bu heriflerin inanılmaz ķör cahil bakış açısı sizi de korkutmuyor mu? yok etmek o kadar kolay ki, bugün abd istese biri vatikana, biri kudus e iki uçakla tüm sembolleri yok eder. yarın yine "yıktı ama neden yıktı bir sor" diye aklanır. etrafınızda bu kadar kutsiyet atfedip, bizim olmazsa kimseye yar olmasın diyenler var mı?
0
libertine
(09.10.25)
2-3 gündür twitterda böyle bir tayfa türedi yaşlarının küçük olduğunu düşünüyorum fakat bu cehaletle büyüyorlar. Hatta bir liste yapmışlardı, ayasofya, sümela manastırı, akdamar kilisesi vs vardı daha
0
grimavi
(09.10.25)
1918 de istanbul’un işgali sırasında ayasofya’nın yunanlılara verileceği söylentisi üzerinde teşkilatı mahsusa tarafından ayasofyanın altına dinamit döşenmiştir. O tweet bu durumu refere ediyor.
0
administ
(09.10.25)
'Sen benim evimi yıkmış olabilirsin ama ben de senin arabanın lastiğini patlattım.' gibi abuk, saçma bir söz.

Şu an böyle bir talep, böyle bir tehdit, böyle bir şey yokken, koca bir İstanbul'dan vazgeçiş ve şu an olmayan bir düşman ve bu düşmanla savaş halüsinasyonu yaratmak niye?

Ya bir ergen zırvası ya da insanı gerçeklikten koparmak için yapılan bir sosyal mühendislik.

Her iki durumda da görmezden gelmek en güzeli.
-1
Mirket
(09.10.25)
Işsiz güçsüz troller klavye delikanlıları bunlar. Gonderiler kaldirilsa da kaldırılmasa da bazen Twittera şikayet ediyorum böyle paylaşımları.
+1
pembediken
(09.10.25)
interneti azaltın. mal sürüsü bunlar. çoluk çocuk işte.
+1
fyodor fyodorovic
(10.10.25)
spesifik olarak troll amaçlı yazıldığını zannetmiyorum. malum bugün herkesin elinde telefon var, haliyle her türlü zeka kırıntısını görebiliyoruz. o gönderileri ben de gördüm ve bana tuhaf gelen şey ayasofya'nın havaya uçurulması değil de en baştan böyle bir fantezi kurup konuyu oraya bağlamalarıydı... yani nasıl bir düşünce örüntüsü ki bu sen yunan'ı istanbul'a getirdin, şehri kaybediyorsun, "ona yar olmasın" diye ayasofya'yı patlatıyorsun? aynı tipler muhtemelen "savaş dendiğinde yüzünde gülümseme oluşan tek milletiz" gibi yazarken bile utandığım üst düzey saçmalıklarla klavye başında ego mastürbasyonu yapan cahiller. ciddiye almaya değer kimseler olduklarını da hususi trollük yaptıklarını da düşünmüyorum ama bu tür aptal saptal şeylere inanan, bunları ciddi ciddi düşünen insanlarla aynı toplumda yaşıyor olma fikri tabii ki üzücü biraz.
0
der meister
(10.10.25)
geçen tiktokta 50 yaşlarında bir kadın gördüm. şişman hiç bir özelliği yok. adı da duldozer :)) leğen gibi bir şeye su doldurmuş içinde duruyor arada bir zaartt diye osuruyor. neden yapıyor bunu? ilgi çekmek için. artık tek kıstas bu.
0
ground
(10.10.25)
Sizin gibilerin nelerle sorunu olduğu malum ama olur da şurayı bir çoluk çocuk yahut kafası karışık birisi olursa diye yine de her şeye rağmen gerçek bir soru kabul edip cevap yazayım;

Ayasofya’nın gerektiğinde havaya uçurulmasına yönelik tedbir alınması 1. Dünya savaşı sonrası İstanbul’un işgali döneminde ileri sürülmüş bir fikir olarak bilinir. Ayasofya çok büyük bir simgedir ve savaşılan ülkelerin elinde, Türk milletinin onurunu şerefini derinden yaralayabilecek potansiyele sahiptir. Savaş kaybetmiş, yenilmiş olmanın ÜSTÜNE tüm dünyanın gözü önünce aşağılanmaya imkan bırakmamaya dayanır bu fikir. “Bana yar olmayan kimseye yar olmasın” , “bana ne küstüm oynamıyorum” gibi saçma sapan tavırlar değil sebep. (Bak o dediğinizi Yunan ordusu Anadolu’dan süpürülürken her tarafı ateşe vererek yapmışlardı. Algılarınızın benzer çalışması normal.)

Ona buna kör cahil deme cüretini gösteren kör cahil; Ayasofya’yı havaya uçurmayı düşünenler bugün kimlere karşılık geliyor, işgal kuvvetlerinin önüne kırmızı halı serenler bugün kimler, bunları idrak etmekten aciz olduğu halde “bunlar Ayasofya’yı şöyle böyle görenler değiller mi” diye bikbikbik ediyorlar. Gel de kafayı yeme! Bir de akıl veriyorlar; “belki taktiksel çekiliyorlar geri gelecekler?” Diye. Çünkü düşünce ancak şuna eriyor; “mahalleden arkadaşlar toplanıp Ayasofya’yı yıkarız”.

Anılan görsele gelince; birkaç ay önce bir İngiliz siyasetçinin hesabından paylaşılmıştı o görsel. Üstünde “pek yakında” ibaresiyle. Buyrun tweeti; x.com

Yani konu kimi iyi niyetli arkadaşların düşündüğü gibi durup dururken “Yunanlar gelip Ayasofya’yı almaya kalksa ve bize yenilsek gene de onlara bırakmayız di mi ağbi?” geyiğinden çıkmış bir konu değil.

Sizin Türk, Türkiye, milliyet, milli kimlik falan gibi dertleriniz olmayabilir. Yahut bunların sadece Türklerle ilgili olanlarıyla sorunlarınız olabilir. Siz İstanbul yeniden işgal edilecek olsa Ayasofya’nın böyle bir kimlik değişimi geçirmesinde sorun görmeyebilirsiniz, hatta aslında öyle olması gerektiğini de savunabilirsiniz. Onlar kendi sorununuz. Hastalıklı olan; etkiye tepki vermek değil, insanların uyduruk tweetler üzerinden bile olsa onurlarına sahip çıkmalarına saldırmaya çalışmak.
-2
lazor
(11.10.25)
yazsana lazor bizim gibilerin nelerle sorunu var?
0
🌸libertine
(11.10.25)
(17)

Kaç kişiyi engellediniz?

sekizdokuzon
On kişiyi geçti bende. Bir buçuk senenin hıncını çıkardım.Siz kaç kişiyi engellediniz? Kafanız rahatladı mı?Teşekkürler.
On kişiyi geçti bende. Bir buçuk senenin hıncını çıkardım.

Siz kaç kişiyi engellediniz? Kafanız rahatladı mı?

Teşekkürler.
-3
sekizdokuzon
(09.10.25)
Mallara eklemek ile engellemek farklı şeyse henüz kimseyi engellemedim. Bir de bizi engelleyenleri göremiyoruz galiba.
0
rock n roll
(09.10.25)
kimseyi engellemeyeceğim, aslında sinirimi bozan bi kadın var ters ters yanıtlar verip duruyor; onu engelleyebilirim sadece ama herkes tadı tuzu gibi bi şey. mesajdan engellediklerim olmuştu geçmişte, onlar sayılıyorsa bilmiyorum.
0
deartheodosia
(09.10.25)
seni engelleyebilirim mesela. tanımam etmem her fırsatta laf atıyorsun.
0
neira
(09.10.25)
@neira: ben seni engelledim bile ^^
0
🌸sekizdokuzon
(09.10.25)
1 kişiyi engelledim. (Sh****d) Tahammül etmesi çok zordu...

Edit: 2 oldu.
+1
yadigar
(09.10.25)
ben iki kişiyi mallar listesinde gördüm. bu özellik daha eskiden varmış da sonradan kaldırılmış sanırım, o iki kişiyi de listeden geri çıkardım
0
hoot
(09.10.25)
Kimseyi engellemeyi düşünmüyorum.
parazit yapanlar olsa da bizim neye odaklandığımız önemli. sınırı bir şekilde aşanlar uçurulsun yeterli.

Bazen mizah,laflaşma da araya girse temelde bir şeyler öğrenmeye geliyorum.
0
diyecevaplandı
(09.10.25)
0. Buralarda pek sık olmamamin etkisi de vardır.
0
pembediken
(09.10.25)
"bir buçuk senenin hıncını çıkardım" derken? şimdiye kadar engelleme özelliği yok muydu yeni mi geldi? hiç bakmamıştım.

şimdi baktım mallar diye bir yer var. orada da 2 kişi var. ama ben bu kişileri engellediğimi hatırlamıyorum. yanında tarih de var. eğer bu tarih engellenme tarihleri ise (geçtiğimiz hafta) zaten hepten yanlış. o saatte iş yolunda oluyorum. sabahın o saatinde ekşi duyuru kullanıcısı engelleyecek motivasyonum yok. neyse nasıl olup da orada olduğunu bilmediğim bu iki kişiyi listeden çıkardım. şu an kimse engelli listemde değil.

ama burada bazı hayatsız tipler var, evlat olsa sevilmeyecek cinsten.. bazen engelleyesim geliyor ama eğlenceyi kaçırırım diye engellemiyorum.
0
tabudeviren
(09.10.25)
0

ama beni bir kişi engellemiş. çok merak ettim kim acaba? yıllar önce mallar sürüsüne eklediğim bir kullanıcı hala duruyor. acaba o mu engelledi beni?
0
exlibris
(09.10.25)
Direk şepard denilen vitaminsizi engelledim. Ty compu.
+4
thesomberlain
(10.10.25)
Neira ne etti size be.
Kimseyi engellemedim. Ne işim olur engellemek ile. Engellemek ciddiye almak demek
-2
benaslindayohum
(10.10.25)
bu özellik tam olarak ne işe yarıyor? eskiden mallara eklediklerimiz özel mesaj atamıyordu. şimdi engellersek mesela duyuru'da hiç mi görmüyoruz?
0
der meister
(10.10.25)
ben engellemiyorum ama tarayicida highlight ozelligi kullaniyorum. isimlerini gordugum zaman uzak duruyorum.

ayni seyi sozlukte de yapiyorum. eklentimin ismi "Highlight this" eger merak ederseniz. (sadece bu sitede calisacak sekilde ekleyebiliyorsunuz)
0
supergirl
(10.10.25)
1'di onunda engelini kaldırdım
0
koela
(10.10.25)
Önceden sekiz kişi engelliymiş bende. Neden olduğunu hatırlamıyorum bile, kaldırdım onları da.
0
rakicandir
(10.10.25)
7-8 tane ırkçı-faşisti engelledim, no pasaran!
0
blue rebel motorcycle club
(10.10.25)
(4)

Bazı frekansların insan sağlığı üzerinde bir etkisi var mıdır?

slm ben yalnız komando yasin
Geçen youtube'da gezinirken bir kanal gördüm. şu frekansı dinlerseniz gözünüz daha net görmeye başlayacak, şu frekansı dinlerseniz testosteronunuz artacak gibi bazı frekanslar yüklemiş. Örnek olarak bir tane göstereyim : https://www.youtube.com/watch?v=6keXq5iIjRw&t=2565sDoğru mudur bu işler?
Geçen youtube'da gezinirken bir kanal gördüm. şu frekansı dinlerseniz gözünüz daha net görmeye başlayacak, şu frekansı dinlerseniz testosteronunuz artacak gibi bazı frekanslar yüklemiş.
Örnek olarak bir tane göstereyim : www.youtube.com

Doğru mudur bu işler?
0
slm ben yalnız komando yasin
(09.10.25)
Tabii ki degil.
0
ghilleinthemist
(09.10.25)
Keriz avı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.10.25)
Bu ne bilimsizliktir
0
abuzer
(09.10.25)
Izlenmek için yapıyorlar aslı astarı yok
0
pembediken
(09.10.25)
(17)

Burcunuz ne?

sekizdokuzon
Birkaç ay önce böyle bir duyuru açmıştım ama aramıza yeni katılanlar var, onları da tanıyalım. Daha önce burcunu söyleyenler yükselen, ay burcundan devam edebilir.Benim; güneş: balık, yükselen İkizler, ay burcu kova. Hayırlı forumlar. Teşekkürler.
Birkaç ay önce böyle bir duyuru açmıştım ama aramıza yeni katılanlar var, onları da tanıyalım. Daha önce burcunu söyleyenler yükselen, ay burcundan devam edebilir.

Benim; güneş: balık, yükselen İkizler, ay burcu kova.

Hayırlı forumlar. Teşekkürler.
-1
sekizdokuzon
(07.10.25)
Yengeç Burcum ama burçlara takılmam.
0
pembediken
(08.10.25)
Boğa
0
arbre
(08.10.25)
aslandan sonraki.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.10.25)
burcum akrep.
yükselenim ve ay burcum da akrep.
burcum hakkinda bildigim tüm bilgiler bu kadar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.10.25)
Terazi. 12ekim sabah 5-6 civarı.
0
potsdamer
(08.10.25)
Yay.
Yükselenim Oğlak.
0
m e b
(08.10.25)
Balık. yükselenime boğa diyen de var ikizler diyen de.
0
Amaranta ursula
(08.10.25)
Burcum koç, yükselenim boğa. Ay burcu nedir, bilmiyorum.

Zaten yükselenimin boğa olduğunu da çok yeni öğrendim.

Burçlara inanmam klişesini de ekleyeyim ama gerçekten inanmam.
0
fraise
(08.10.25)
Yıllardır yükselenimi yanlış bilecek kadar ilgiliyim bu işlerle şimdi tekrar baktım ay burcunu bilmiyordum;

Burç: Aslan
Yükselen: Yengeç
Ay burcu: Koç
0
mutekebbir
(08.10.25)
senin balık olduğunu anlamıştım

güneş: yengeç
yükselen akrep
ay: yengeç

gören akrep zanneder, tanıyan yengeç olduğumu anlar.
0
Hallegadola
(08.10.25)
Balık burcuyum yükselenim yengeç

Berbat kombinasyon
0
kullanicadi
(08.10.25)
yengeç :)
0
sweetoffice
(08.10.25)
burcum başak. chatgpt’ye göre yükselenim terazi, ay burcum da yengeçmiş.
0
deartheodosia
(08.10.25)
Oğlak, yükselenimi bilmiyorum maalesef.
0
ekimoloji
(08.10.25)
yay
yukselen: aslan
0
111111
(08.10.25)
akrep :)
0
vampir akrep
(08.10.25)
burç oğlak
yükselen , bir arkadaş herkese söyleme demişti sebebini bilmiyorum
0
pislick0
(08.10.25)
(4)

dil temizleyecisi / dil kazıyıcı

MtKrt
dil temizleyecisi / dil kazıyıcı kullanıyor musunuz?bakır mı almalı yoksa paslanmaz çelik mi?
dil temizleyecisi / dil kazıyıcı kullanıyor musunuz?
bakır mı almalı yoksa paslanmaz çelik mi?
0
MtKrt
(07.10.25)
Plastik aldım o bile yeterli. Ama zamanla diş fırçası gibi yıprandı. ÇELİK aldım, çünkü ben buna değerim. Çok memnunum.
0
Shepard
(07.10.25)
Bakır var bir yıldır kullanıyorum yıpranma vb yok. Memnunum. Ama bir sefer kanattim dilimi. Çok sert yapmamak lazım. Bu arada plastik de olur.
0
pembediken
(07.10.25)
Diş hekimi arkadaşım çelik önermişti. Ben de bugün bundan sipariş verdim:
ty.gl
0
Amaranta ursula
(07.10.25)
Plastik kullanıyorum.
0
inheritance
(07.10.25)
(9)

Hayatın tadı mı kaçtı. Yoksa bende mi tuhaflık var?

mimikikili
Avrupa da da böyle mi? Yaşam enerjim düşük. Genel bi isteksizlik. Avrupalı da böyle mi? Salıyor mu kendini?
Avrupa da da böyle mi? Yaşam enerjim düşük. Genel bi isteksizlik. Avrupalı da böyle mi? Salıyor mu kendini?
0
mimikikili
(05.10.25)
youtu.be

Jack sparrow un da dediği gibi, dünya aynı dünya ama içinde artık daha az şey var bu yüzden tatsız
0
grimavi
(05.10.25)
Abi bu sorudan neden Avrupa'ya geldin anlamadım.
0
logisticsmanager
(05.10.25)
Her anlamda ve her dakika sömürüldüğümüz bir ortamdayken yaşama enerjinin bitmesi, tükenmek, yokmuş gibi hissetmek çok normal bence. Herkes böyle diye düşünüyorum, böyle olmayanlar ya kendini uyuşturuyordur ya da tatmin duydukları, beslendikleri bir şeyler vardır.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
ben bu tarz sorulara hep ayni cevabi veriyorum:
hayat kotu degil coco, paran yok.
0
cooperr
(05.10.25)
Son zamanlarda canını sıkan bir şey olmuş. Avrupalı ya da dünyanın herhangi bir yerindeki insan da seninle aynı süreci yaşar. Öneri olarak kısa da olsa bir yolculuk yap
0
pembediken
(05.10.25)
Türkiye'de sorun var.
yozlaşma, lumpenlik tavana vurdu.
sokakta insanlar cinnet hâlinde... şiddet gırla...
değerler erozyona uğradı.
hukuk, adalet, ekonomi, ahlak berbat...
toplum politik depresyon yaşıyor, çünkü hiçbir kötülük ve başarısızlık iktidarın değişmesini sağlayamıyor.
gerçi son yerel seçimdeki chp'nin başarısı topluma can suyu verdi ama iktidarın muhalefete uyguladığı düşman hukuku bir yandan KK'nın chp'yi bitirmeye çalışması falan insanları tüketmeye devam ediyor.

böyle bir ortamda -oğlak burçları mesela- yaşama tutunmakta zorlanırlar. ülkenin hâline ağlar durursun.

Tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsiniz. hayatınızda başka sorunlar varsa bu sizi daha da aşağı çeker. kendinizi bir şeylerle beslemeye çalışın, daha aşağı çekilmemek için çok dikkatli olun.

çünkü dibe vurunca toparlanmak zor olabiliyor.

mutlaka ülke toparlanacak. böyle devam edemez.

pandemi belki tüm dünyayı olumsuz etkiledi. belki günümüzde birçok ülkeyi putin, trump gibi baskıcı insanlar yönetiyor ve savaş, soykırımlar gırla gidiyor ama avrupa'da ya da dünyanın diğer yerlerinde türkiye'deki kadar umutsuzluk, tükenmişlik yok; gidenler döndüğünde insanlar mutlu, hayatın tadını çıkarıyorlar falan diyorlar.
0
santimantal
(05.10.25)
Türkiye'deyim. Tadım hiç kaçık değil şu sıralar. Çok kaçtığı zamanlarım da oldu. Bu biraz sizinle de alâkalı.

Hep söylerim, her çeşit kriz ortamında (sağlıksal, ekonomik, sosyokültürel, afet vs. ve hatta savaş) gerek ekonomik olarak büyüyen, gerek maddi/manevi üretebilen insanlar hep var olmuştur. İdeal koşulların oluşması için çok beklememek, adapte olmak, pozitif yaşamayı öğrenmek lazım.

Bugün 42 oldu yaş. Hayattan öğrendiğimden biri budur. Sakın "memleket güllük gülistanlık" anlaşılmasın. "Samanlığı seyran etmek" bahsettiğim şey.

Türkiye'den çok beter ve çok güzel yerler bolca mevcut dünyada.

Psikolojide dış etkenlerin katkısı bir ise, iç dünyamızın on...
0
yadigar
(05.10.25)
sende böyle.

konunun avrupayla ne alakası var ki?

depresyondaki adam depresyonda işte.

ayrıca avrupa sanki tek ülke.

akdenizlisi ayrı, baltıklısı ayrı, britleri ayrı. her biri bambaşka hayatlar.
0
gurur
(05.10.25)
herhalde çocuğum olmasa çok da bu hayattan bir beklentim olmazdı. zaten o olsa da onla alakalı beklentilerim dışında farklı bir beklentim yok. bence dünya depresyonda. demokrasi cumhuriyet hayali patladı. zenginler törpülenir kaynaları bölüşürler diye düşünüldü ancak gene zenginler belirleyici konuma geldi. ekonomik açıklaması bu.

artık dünya çok hızlı, trendler çok hızlı, doyumlarımız çok hızlı. hiç bir şeyin tadını çıkaramadan yaşıyoruz.

avrupada da isteksizlik var ama akşam 1 kasa bira alıp çaktı mı kafası güzel gün geçiyor. burada 1 bira alsam mı almasam mı derken gün geçiyor.
0
mikahakkinen
(06.10.25)
(3)

Lazer yaptırmak

arbre
Ben bu soruyu yaz aylarında sormuştum. Sonbahar gelince yaptır denmişti. Kaşıntı? oluyormuş sanırım. Yaptırmak istesem direkt randevu alıp gidiyor muyum? Evde makineyle kısatmaya gerek var mı? Sırt, üst kol falan için istiyorum. Bir de fiyatlar nasıl, seans falan oluyor mu? Kaç ay götürüyor? Sağ olu
Ben bu soruyu yaz aylarında sormuştum. Sonbahar gelince yaptır denmişti. Kaşıntı? oluyormuş sanırım. Yaptırmak istesem direkt randevu alıp gidiyor muyum? Evde makineyle kısatmaya gerek var mı? Sırt, üst kol falan için istiyorum. Bir de fiyatlar nasıl, seans falan oluyor mu? Kaç ay götürüyor? Sağ olun.
-1
arbre
(05.10.25)
Randevu alıp, gidip kıllarını gösterip, kaç seans sürebileceği, seans araları, seans hazırlığı bilgilerinin alınması, fiyat pazarlığı, ödeme ve ilk seans randevusu işlemlerini hallediyorsun.

Kaç seans süreceği senin kıllılığına ve kıllarına göre değişiyor. Seans araları 3 hafta falan

Hekim kontrolünde dermatoloji merkezlerinden merdiven altına çok çeşitli yer olduğu için ücret yelpazesi de çok değişik.

Kaşıntı değil yanma. Kışın tahammül ediliyor da yazın, güneş ve ter biraz can yakıcı oluyor.

Seyrelecek diye düşünme, kılsızlık homojen dağılımlı olmuyor. O yüzden pırıl olana kadar devam. Aksi taktirde yoluk bir görüntü oluyor.
0
Mirket
(05.10.25)
sirtima 4-5 seans yaptirdim, ucuz yollu birseydi. pek bir ise yaramadi malesef, 1-2 sene idare etti tekrar cikmaya basladi. tavsiyelerim:

ucuza kacma.
makinesi nasil arastir, son model bisey olsun dandik olmasin.
evde makinayla kisaltmani istiyorlar gitmeden once.
kasinti olmadi ama gunese cikma diyorlar.
0
cooperr
(05.10.25)
Kaşıntı olmuyor. Seanslar ayda bir gidersin genelde yaptırdığın bölgeye göre. Yıllar önce yaptırmıştım fiyatları şimdi bilemiyorum.
0
pembediken
(05.10.25)
(14)

Macrocenter kısır

basubadelmevt
Nar eksili-cevizli kısır kg fiyatı 761,90 TL.Bu fiyat hakkında ne düşünürsünüz? Baya lezzetli bir kısır bu arada.Serbest piyasa mi?Vurgun mu?
Nar eksili-cevizli kısır kg fiyatı 761,90 TL.

Bu fiyat hakkında ne düşünürsünüz? Baya lezzetli bir kısır bu arada.

Serbest piyasa mi?Vurgun mu?
0
basubadelmevt
(01.10.25)
Vurgun
0
rodeocu
(01.10.25)
vurgun tabii ki. o paraya pirzola alırsın
0
jelly bear
(01.10.25)
yüksek
0
bravoteam
(01.10.25)
100 gram olarak yazdıkları meze bölümünde satıyorlar galiba, eskiden migroslarda da sıklıkla oluyordu meze bölümü aynı ürünler aynı fiyattı galiba ve o zamanlar alıyordum güzeldi evet evde tek başına yaşayan için fevkalade ürünler olabiliyor ama fiyatları aslında ciddi pahalı, özellikle ben iki-üç bozulmuş olduğuna da rastgeldim, can sıkabiliyordu.

vurgun
0
atom karincanin torunu
(01.10.25)
Migrosta lahana sarma da o fiyatta ve hiç güzel değil. Semizotu veya haydari de 500 civarındaydı. Dolayısıyla macro’daki mezeler hiç değilse lezzetli. Ha ama evet fiyatı yüksek o ayrı.
0
mor oje
(01.10.25)
tadları güzel olsa tamam diyeceğim ama değmez. bi de kısır çok kolay hazırlanan bi şey, kendi damak tadıma göre taze taze yaparım.
0
deartheodosia
(01.10.25)
Türkiye şartlarında kazık tabii ama Macrocenter pahalı ve "fancy" bir market, o anlamda çok pahalı sayılmaz. Malzeme açısından düşünülünce tabii bulgurun uygun fiyatlı olmasından kaynaklı çöpe giden para gibi hissettirir. Söz gelimi ayçiçek yağı değil de soğuk sıkım zeytinyağı kullanılmışsa parasını hakeder benim gözümde.
0
mbond
(01.10.25)
Fiyat algım kalmadı artık, bazı şeyler normal geliyor bazı şeyler çok uçuk.
Bu mesela normal geldi fakat şöyle düşündüm 1 kilo kısır almam zaten yarım kilo falan alırım yarım kilo için de fiyat makul.
Eskiden beymen shoptaki abuk fiyatlı ürünlere bakar dalga geçerdik o abuk fiyatlar artık hayatımızın normali oldu maalesef.
0
mutekebbir
(01.10.25)
delilik.
0
gurur
(01.10.25)
Vurgun. Zaman varsa kendiniz yapın
0
pembediken
(01.10.25)
Kısır dışarıda kolay bulunan bişey değil, özellikle güzel yapılmışı. Bir de yukarıda dendiği gibi macro ayrı bir pazar.
Ancak; 1 kilo kısır nereden baksan 5-6 porsiyon, böyle bakınca gayet ucuz geldi bana.
0
Bruce
(01.10.25)
benim kistasim su marka www.safranbolufirini.com
burada kilosu 520 ama cevizsiz. ceviz ustune 250 ekletir mi? bir tik pahali diyorum
0
ala09
(02.10.25)
Bir kg bulgur 760 tl olur mu yaa? Resmen vurgun
0
etna
(02.10.25)
vurgun bence de ama içine gerçek nar ekşisi ve gerçekten soğuk sıkım zeytinyağı koyuyolarsa bunlar maliyeyi baya yükseltiyodur.

ek fikir: evde akşam biraz bulguru sıcak suyla ıslatıp bekletiyorum. sonra ayrı bir tavada zeytinyağında soğan kavuruyorum, salça ekliyorum domates ve biber karışık. bunlar kavrulunca bulgura ekliyorum. karıştırıyorum bu karışımı ayrı bi kapta dolaba koyuyorum.

daha sonra ayrı bir kapta yeşil soğan, maydanoz ve marul doğrayıp karıştırıyorum. sonraki günlerde eve geldiğimde bu karışımları da o anda ne kadar yiyeceksek karıştırıp (1-2 kişilik olacak şekilde) sofraya koyuyorum, bu durumda bekleyip sulanmamış oluyor. hazırlarken içine son karıştırma aşamasında nar ekşisi, ceviz, limon, tuz, sumak vs isteğe göre eklenebilir. bu şekilde yapınca birkaç gün boyunca tüketilebilir oluyo.
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
(10)

40indan sonra hayata yeni bir yon vermek

dokunmakalbime
merhaba herseyi cok kisa ozet gecicem. fikrinizi paylasirsaniz sevinirim.bilgiler:yas 41, istanbulda, icedonuk, hergunu ayni, erkek, tek yasiyor, evden calisiyor, 3 yil daha disini sikarsa tazminat alarak ayrilabilir. bunu kaybetmek istemiyor. imkanlar:istanbulda kendine ait kucuk bir evi var, avrup
merhaba herseyi cok kisa ozet gecicem. fikrinizi paylasirsaniz sevinirim.

bilgiler:
yas 41, istanbulda, icedonuk, hergunu ayni, erkek, tek yasiyor, evden calisiyor, 3 yil daha disini sikarsa tazminat alarak ayrilabilir. bunu kaybetmek istemiyor.

imkanlar:
istanbulda kendine ait kucuk bir evi var, avrupa ulkesinde oturum alabilir yakinda, calismasa bile trde 2 yil, avrupada 1 yil yetecek birikimi var. oturum alinca yilin 3-6 ayi avrupada diger aylar trde yasamak(hem oturum sartlarini yerine getirmek hem de tazminat almanin tek yolu)

olumsuzluklar:
takimdan dolayi iste cok mutsuz, 10 yildir ayni yerde calistigi icin takim degisikligi icinden gelmiyor. yastan ve ataletten dolayi kolay is bulamayacagina inaniyor. surekli gorustugu 3 arkadasi var. ikisi sehri terkediyor. bu durum cok agir geliyor.

bu saatten sonra ne yapsin da mutlu olsun?
0
dokunmakalbime
(23.09.25)
evinin ve kenarda birikiminin olması, bekar olman ve uzaktan ilişki gitmek için çok avantajlı. konfor alanından çıkmak istemiyorsun tabi 41 yaşındasın da. ama ülkeyi ve deprem durumunu da düşün.
ben senin yerinde olsam zincirlerimi kırmayı dener, burada daha da açılmak için bir terapist bulup online olarak devam ederek yurtdışına gider denerdim. belki kişiliğini bile etkileyecek deneyimin. olmadı dönersin. o yaşta uzaktan ilişki tuhaf geldi biraz.
git dostum. aynı yerde 10 yıl nedir :) Hem İstanbul da artık gri bir şehir madem arkadaşların da gitmiş.
0
gadlemler
(23.09.25)
eger is bulabiliyorsaniz tazminati filan bosverin ya. tazminat bekleye bekleye omrumuz geciyor. zaten mutsuzmussunuz da...

Avrupa'da oturumu nasil alacaginizi anlamadim. nomad vizesi filan mi almayi dusunuyorsunuz?

eger yapabiliyorsaniz direkt Avrupa'da is bakin. eviniz dursun. is bulursaniz gider, arada bir gelirsiniz. sonra verirsiniz karari zaten.

ps: ayni yastayiz, ben 9 yildir Avrupa ulkesinde yasiyorum. benden sonra herkes patir patir ayrildi Istanbul'dan. ailem dahil.
0
supergirl
(23.09.25)
biz de çok mutlu değiliz ki sana akıl verelim. arkadaşlarının gittiği şehirlere git. sahil kasabasına da gitsen huzurlu bir yere de gitsen insan insana muhtaç. sosyalleşmek çok zor bu sebepten sosyal olabileceğin yer sana mantıklı.
0
mikahakkinen
(23.09.25)
evlensin :) yasi gecmis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.09.25)
Evlensin 35 civari bir hatunla.
0
baldur2
(23.09.25)
evlilik opsiyon disi arkadaslar.

@edmond, ice donuk, rutin, 10 yil ayni is gibi seyleri arka arkaya dizince soyledigin gayet mantikli; ama o kadar da kotu durumda degilim. gormus gecirmis, egitimli, kendine yeten biriyim. bu profille bu yasta kadin bulmak hic zor degil. sadece zor bir donemecten geciyorum.
0
🌸dokunmakalbime
(23.09.25)
3 yıl daha dişini sık. Ne seni mutlu eder aslında bunun cevabı sende. Bence seyahat ve yeni ortamlar
0
pembediken
(24.09.25)
Salsa kursuna kaydolsun kendini gezilere versin
0
turkuaz
(24.09.25)
tinder, bumble ile dışarı çıksın.
0
gurur
(24.09.25)
Evlilik opsiyon disi okey. Yazini okuyunca aklima maslowun ihtiyaclar hiyerarsisi geldi, insanin kendini gerceklestirmesi icin basamaklar vardir, bilirsin belki. Sen bu basamaklara gore somut olan ihtiyaclarini karsilamissin ama soyut olanlara ulasmakta sikinti yasiyorsun belli ki onlar da piramidin en tepesindedir.
Bence is degistirmek icin risk almalisin, konfor alanindan cikmak basta korkutucu gelse de yenilik katar. Tazminati beklemek seni kisir bir donguye sokar, kivrandikca kivranirsin.
Ayrica is degisikligi ile beraber, evlenmeyi dusunmesen de sosyal olarak aktiflesmek sana iyi gelir.
Genel olarak 40 yaslar insanin durgun hissettigi bir donem oluyor. Cozumu de tam zitti generativity(uretkenlik) ile cozulebilecek, konfor alanindan siyrilmani gerektirecek eylemler.
0
sey mi dostum
(24.09.25)
(19)

Birinden soğuma sebebiniz

kararsızataletfilozofu
Direkt öküzlük tarzı şeyleri sormuyorum aslında.Farklı kültürlerin, farklı yaşayış ve düşüncelerin olmasıyla ilgili merak ediyorum.Örneklemek gerekirse sizi bu konular nasıl etkiler başka soğutan konular var mı ?-yurtdışında geçmişte çok kısa sürede bile sevgili vb. yapmış olması-instagramda post at
Direkt öküzlük tarzı şeyleri sormuyorum aslında.
Farklı kültürlerin, farklı yaşayış ve düşüncelerin olmasıyla ilgili merak ediyorum.

Örneklemek gerekirse sizi bu konular nasıl etkiler başka soğutan konular var mı ?
-yurtdışında geçmişte çok kısa sürede bile sevgili vb. yapmış olması
-instagramda post atarken heryeri etiketleyip daha fazla kişiyle tanışma çabaları
-dışarıda yanında siz varken başkalarına birşeyler sorması, birşeyler istemesi, tanışması
-meyhane kültürünün olması ayda 2-3kez karışık arkadaşlarıyla gitmesi
-karşı cins arkadaşlarının çok olması yemeklere gitmesi
-mesajlara 3-4saat geç dönmesi
-bir şey sorduğunuzda geçiştirmesi anlatmaması

Hangi dilenciye para verdiysem onun sevabına Allah korudu sanırım.
Bunları yapan flörtünüz varsa sizin için soğuma sebebi midir, sizi soğutan başka bir şeyler var mı ?
0
kararsızataletfilozofu
(22.09.25)
Arkadaş sadede yalan söylemesin.
0
gobekliraki
(22.09.25)
amerikan hayranı olması. şaka yapmıyorum. benim için her türlü konuda dealbreaker'dır. abd hayranı & aşığı bir insanla aynı masada mecburiyet haricinde bulunmam.
0
der meister
(22.09.25)
@meister commmmon man I cşzıssssss kraysssst
0
gobekliraki
(22.09.25)
kiskanc bir arkadasa benziyorsun. sebebi nedir?

- ben herhangi bir art niyet görürsem veya hissedersem sogurum.
- herhangi bir yalan. hafizam da iyi oldugu icin bircok seyi hatirlayabiliyorum. celiskili bir sey gördügümde eliyorum.
- genel olarak beceriksizlik. ben is bitiren, akilli, tuttugunu koparan dinamik insan seviyorum. yavas, beceriksiz, impulsive, iradesiz, saf insani partner secmek istemiyorum.

bu ücü bence arkadaslik icin de gecerli. sadece flört olarak düsünüyorsak karsidakinin benim paceime uymamasi sogutuyor. ben mesela artik seninle tatile gidebilecek yakinlikta görüyorsam ama sen no diyorsan ben ne o tatile ne de baska tatile senle giderim artik. ben yükseldigimde yükselmemissin senin yükselmeni ben niye bekleyeyim.

-ataerkil hareketler bir de. sen benim hesabimi ödeyemezsin, sen beni arabayla alamazsin, sen bana bu kim su kim diye soramazsin, beni kisitlayamazsin. benim hayatimda benim izin verdigim kadar var olabilirsin. ben hayir diyince orada birakmalisin. baska bir insan benim hayatimi benim izin verdigim ölcüde sekillendirebilir. kendi kendine ataerkil olucam diye bir planlar yapip beni ona dahil edemez.
0
sonsuz
(22.09.25)
Evet bunlar flört kişisinden soğuma sebepleri. Ek olarak kişisel temizlik ve bakıma dikkat etmemesi. Saygısızlık, haksızlık yapması, manipülatif davranışlar şu anda aklıma gelenler
0
pembediken
(22.09.25)
Kaba davranışı
Gösteriş merakı, marka takıntısı
Dikkat çekme çabası
Olmadığı biri gibi görünme çabası
Sürekli bir şeyleri eleştirmesi, yargılaması
Fikirlerimi önemsememesi

İlk aklıma gelenler bunlar oldu.
0
mutekebbir
(22.09.25)
Tarif ettiğiniz kişi dışa dönük normal bir insan gibi göründü bana. "Soğurum" demek yanlış olur ama bana göre fazla aktif kalacağından yetişemez yorulurdum. Yoksa yazdıklarınızda yanlış bir şey bulamadım. Her mesaja da 3-4 saat sonra dönmüyordur heralde.

Bazen yalnızca uyuşamamış olursunuz. İlla yanlış olması gerekmiyor. Ben bu kişiyle uyuşamazdım.

Beni soğutan şeylerin başında beni kendi hayat görüşüne dair bazı şeylere ikna etme çabası geliyor örneğin. Eğer birinin beni kendi siyasi, dini, sosyal vb. görüşlerine çekme çabasını hissedersem ve/veya beni kendince şekillendirmeye çalıştığını düşünürsem soğumakla kalmam aramız da bozulur.
0
akhenaten
(22.09.25)
-Her gün herrr şeyini story atması. Yediğini içtiğini sıçtığını herrr şeyi.
-sürekli atar gider sosyal medya postları (atarlı bireyden nefrett)
-dışarıda sürekli bağıra çağıra konuşan, gülen tiplerden olması
-arabası olan insana şoförü muamelesi yapması. Sırf birinin arabası var diye ben şuraya gidelim burayı gezelim yapamam mesela, bazıları çok rahat bu konuda
0
mor oje
(22.09.25)
-sürekli kendini ve kendi meselelerini anlatanlar
-anlatırken sana konuşma forsatı vermeyenler/lafı ağzına tıkayanlar
-benciller
0
cccbehzatccc
(22.09.25)
Abaza olması.
0
put it in your appropriate place
(22.09.25)
Kibir
0
sekizdokuzon
(22.09.25)
Ossurması
0
mikahakkinen
(23.09.25)
sataşmak niyetim yok inanın, ama @sonsuz'un yazdığı cevaba baktığımda , tam olarak nasıl bir insanı hayatımda asla istemiyorum sorusunun cevabını görüyorum. hatta karikatürize ettiğini, şaka falan yaptığını düşündüm okurken.
0
loch ness
(23.09.25)
Üzüntümden, sıkıntımdan mutlu olması. Son yıllarda iki arkadaşlığımı bitirdim bu nedenle.
0
auroraaurora
(23.09.25)
@loch ness, ne demek istedin tam anlayamadim. benim yazdigim seyler de mi sana off geldi yoksa bir insanin bunlari turn off görüyor olmasi mi sana off geldi?

ikincisiyse neden durumu ya da huylari betimlemek yerine x gibi diyerek bana referans veriyorsun?
bir insan kendinde bu hakki nasil görebiliyor cidden cok ilginc.
büyük ihtimalle neyden hoslanadigina dair bir fikrin de yok. bir seylerden irrite oluyorsun belli ama özneden bagimsiz tanimlayabilecek dil becerin yok.
0
sonsuz
(23.09.25)
Aurora+1
Maddi açıdan sıkıntılı olduğum bir dönem ben de aynı durumu bir arkadaşımla yaşadım. "Bu insan benim üzüntümden mutlu oluyor" farkındalığı çok üzüyor. Bu arada bir arkadaştan beklentim kötü gün dostu olabildiği kadar iyi gün dostu da olabilmesidir. Hatta bence birinin başarısında da yanında olabilmek, kıskançlık enerjisinden uzak olabilmek çok önemli.

Bunun haricinde pasif agresiflikten hiç hoşlanmıyorum. Yetişkin bir birey karşısındaki insanın zihin okuyamadığının farkında olmalı.

Ayrıca her zaman olduğu gibi yine akhenaten +1
0
kullanicadi
(23.09.25)
@sonsuz al ben yazayım

- genel olarak beceriksizlik. ben is bitiren, akilli, tuttugunu koparan dinamik insan seviyorum. yavas, beceriksiz, impulsive, iradesiz, saf insani partner secmek istemiyorum.

Yani gizliden gizliye errrkek gibi erkek, alfa erkek istiyorsun. İnkar edeceksin evet.


bu ücü bence arkadaslik icin de gecerli. sadece flört olarak düsünüyorsak karsidakinin benim paceime uymamasi sogutuyor. ben mesela artik seninle tatile gidebilecek yakinlikta görüyorsam ama sen no diyorsan ben ne o tatile ne de baska tatile senle giderim artik. ben yükseldigimde yükselmemissin senin yükselmeni ben niye bekleyeyim.

Abi herkes aynı seviyede aynı anda yükselemez. Tam tersi olsa tacciz tacciz. Çok erkeksi yazılar bunlar...


-ataerkil hareketler bir de. sen benim hesabimi ödeyemezsin, sen beni arabayla alamazsin, sen bana bu kim su kim diye soramazsin, beni kisitlayamazsin. benim hayatimda benim izin verdigim kadar var olabilirsin. ben hayir diyince orada birakmalisin. baska bir insan benim hayatimi benim izin verdigim ölcüde sekillendirebilir. kendi kendine ataerkil olucam diye bir planlar yapip beni ona dahil edemez.

Al karşılık, hesabı karı milleti ödemez. Arabayla bırakacam, namusumuz. Etrafında erkek sinek olmayacak.

Tam bir sevgili olalım, evlenelim vs ama herkesin hayatı müstakil olsun kafası. Az önce senin kadar yükselmedi diye bıraktın adamı, şimdi ise ben hayır diyince dur. E ama o hayır diyince bitiyor. Sen diyince bitmiyor. Bildiğin param, kariyerim var, yurtdışı gördüm olmmmm güçlüyüm ayamın üstünde tek başıma duruyorum. Ailemle aram iyi değil bu arada. Dövmelerim var. Feministim. Hayatıma karışamazsın .ssss

Nefretlik bir karakter yazdıklarına göre.
0
Shepard
(23.09.25)
@sonsuz , aslında daha detaylı yazmıştım ama sataşma niyetim yok dedikten sonra bu kadar fazla detaylandırmak da bir nevi sataşma gibi göründü gözüme. anonim de kalsak kimseyi kırmak istemem.

- çok yakın kadın arkadaşlarımda da bu şekilde kendisiyle cinsel-duygusal yakınlık kurmak maksadıyla ilgilenen kişilere "yarışmacı" pozisyonu verdiklerini ,ve insanların onlar için sıraya girip kazanan yada "elenen" zavallılar olarak görüldüklerini gözlemliyorum. dışarıdan baktığımda bu bana megalomani gibi görünüyor , çünkü onlarla ilgilenen adamların - zannedildiği kadar ilgili olmadıklarını bizzat biliyorum.

-yüksek heves, yüksek hız, iş bitiricilik , özgüven, rahatlık vs. vs. diye giden maskülen erkek niteliklerinin arkasından , 3. dalga feminizm ve woke kültürü söylemleri ile devam eden bir değerlendirmeyi de çelişkili buluyorum. doğal haliyle, rol yapmadan senin istediğin tarzda bir insanın pek de var olabileceğini düşünmüyorum.

hevesli , enerjik , becerikli , iş bitirici adam, kız arkadaşını arabasıyla da alır, hesabını da öder, hayatına da karışır.(heteroseksüel erkeğin iç güdüsel davranış örüntüleri birbirine çok büyük oranda benzerlik gösteriyor.) yada- bunları bastırıyordur ve bir yerde patlayacaktır. bastırdığı ya iş bitiriciliğidir, yani kendini iş bitirici olmak konusunda çok zorlayan feminen- edilgen bir meriç ile muhatapsındır, yada bu "kimseye ihtiyacı olmayan güçlü kadın" rolüne bir süre - herhangi bir sebepten- katlanan maskülen bir erkek ile muhatapsındır. - buradaki motivasyon kadının düşünce paternini bir süre içinde değiştirebileğini umut etmesi de olabilir, kadını hayatının derinliklerine asla almayacağına karar vermiş olması da olabilir, yada farklı bir motivasyona da sahip olabilir bilemeyiz.

kimse sonsuza kadar rol yapamaz gibi geliyor.
0
loch ness
(23.09.25)
@shepard, @loch
so what? kendi isinize bakin bence.
0
sonsuz
(23.09.25)
(16)

Hayatıma anlam katma

ashleybon
Hayatım çok boş. hiçbir amacım yok. arkadaşım yok. iş tatmini yok. Mal gibi yaşıyorum. Antidepresan da içiyorum bir etkisi yok. Psikolog pilatese yazıl dedi hiç öyle bir aktivite istemiyorum. Ev aşırı dağınık. Nasıl çözüm bulabilirim
Hayatım çok boş. hiçbir amacım yok. arkadaşım yok. iş tatmini yok. Mal gibi yaşıyorum. Antidepresan da içiyorum bir etkisi yok. Psikolog pilatese yazıl dedi hiç öyle bir aktivite istemiyorum. Ev aşırı dağınık. Nasıl çözüm bulabilirim
0
ashleybon
(22.09.25)
Geçiş süreci veya sen böyle birisin. Bunda kötü bişey yok bacım.
0
gobekliraki
(22.09.25)
hobi edinmeye çalışın. Oda olmuyorsa doğa ile vakit geçirmeye varsa bulunduğunuz bölgede doğa gezileri yapan gruplara katılabilirsiniz. Bu kafanızı dağıtır, bir nevi detoks yapmanızı sağlar.

Sonrasında imkanınız varsa bir kedi edinmeye çalışın psikolojiye iyi gelir. Ayrıca kan değerlerinizi kontrol ettirmediyseniz mutlaka baktırın bazı vitaminle değerleriniz düşük kalmış olabilir ki buda insan psikolojisini etkiler.
0
Rao
(22.09.25)
Değerlerin neler. Benimsediğin, bilincinde olarak ve severek benimseyip yaşatmayı seçtiğin değerlerin. Bunları düşün. Bunları gerçekleştirmeni sağlayacak şeyler yapabilirsin.
0
muhayyer divan
(22.09.25)
johaan hari'den kaybolan baglar kitabini okumanizi tavsiye ederim. cozum degil tabi ama cozume yonelik arastirmalari, fikirleri var ve belki faydasi olabilir.

ayni yazardan calinan dikkat de guzel, onun da faydasi olabilir.
0
lemmiwinks
(22.09.25)
Düşünce değil deneyimle değişiyor insanın hayatı. Cok zor olsa da bir yerden harekete başlaman lazım.
0
sekizdokuzon
(22.09.25)
Bir yardim dernegine filan gitsen gonullu olarak? Ise yaramak bisiler yapmak filan iyi gelebilir
0
mor oje
(22.09.25)
Önce evini toplamakla başla. Her gün bir odayı topla, kullanılabilecek ama kullanmadıklarını ihtiyaç sahiplerine ver, kullanilamayacakları at ve evini sadelestir. Az eşya çok mutluluk.

Sokakta yaşayan hayvanlara mama ve su ver. Bir de yoga yapmanı öneririm, yoga kursuna yazıl. Başlangıçta çok zorlanabilirsin ama vücudunun sınırlarını zorlamak çok iyi gelecek sana. Vücudunun neler yapabildiğini görmek müthiş. Esneklik kazanırsın, vücudunu şekilden şekile sokarsın ve kendinle gurur duyarsın, tavsiye ederim.
0
rock n roll
(22.09.25)
Anlam ararken belanı bulacaksın gibi. Para vereceğin bir oluşuma girme. Kendine yatırım dışında bir şeye bulaşma.
0
gabe h coud
(22.09.25)
sal gitsin, o zaman belki keyif aldığın şeyler olabilir. anlam olmak zorunda değil.
anlam bizim kendimizi önemli hissetmek adına peşinde koştuğumuz bir olgu ama gerçek değil.
0
orpheus
(22.09.25)
kedi fobim var yoksa çoktan almıştım. doğaya da nötr üm. alıveeiş seviyorum ama kredi kartım maaşı 4 katı geliyor. o da sıkıntı. yurtdışına geziye de gidiyorum orda iyi dnğnce aynı şey
0
🌸ashleybon
(22.09.25)
Düşünce değil deneyimle değişiyor insanın hayatı +1

Birde dışarı çık bence. Restoranlara, sinemalara, gösterilere tek gidin. 15 sene önce Sinemaya tek gittiğimde bilet istediğimde sesim çıkmıyordu tekim diye. Şimdi Standup gösterilerine gittiğimde söz alıyorum ara ara.
0
put it in your appropriate place
(22.09.25)
Pilates yorucu değil mantıklı.
Yürüyüş yapa yapa da düşünebilirsin daha berraklaşır düşüncelerin.
Dizi-film-gösterilere gidebilirsin.
Arkadaş çevresi edinmeye biraz uğraşabilirsin.
Kan değerlerinide baktır.
0
kararsızataletfilozofu
(22.09.25)
Gerçekten ne yapmak istediğini bul. Birşeylere ilgin mutlaka vardır. Mesela yeni bir enstrüman çalmak yeni spor dalına başlamak vb.
0
pembediken
(22.09.25)
O psikoloğa boşuna para verme ya eger yeni basladigin biriyse, once buraya sorsan biz bedava söylerdik.

Bence önce evi topla ve bunu sürdürmeye çalış. Günde 8-10 saat çalışıyor olsan, uyku 8 saat olsa, en az 6 saatini geçirdiğin yer, etkiler ruh halini sürekli dağınıklığa bakmak içinde olmak.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.25)
başına bir musibet gelmesi lazım. beynin, bir kıvılcım çakıp kendini resetlemediği sürece konfor alanından asla çıkarmayacak, oraya hapsedecek seni.
0
plastic_angel
(23.09.25)
Şu iki kitabı okumanızı tavsiye ederim:

Viktor Frankl - İnsanın Anlam Arayışı
David Burns - İyi Hissetmek
0
auroraaurora
(23.09.25)
(4)

Ne yapayım şimdi ben

ruzgarr
Selamlar yaşadığım ilişkiden burada hiç bahsetmedim birazcık süreci bilmeniz gerekiyor aslında ama uzun olduğu için şimdilik pas geçiyorum fakat bügün yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Uzun süredir etrafımda kimse yok, adeta dört duvar arasında, hapishane hayatı yaşıyorum. Bugün konuşacak biri
Selamlar yaşadığım ilişkiden burada hiç bahsetmedim birazcık süreci bilmeniz gerekiyor aslında ama uzun olduğu için şimdilik pas geçiyorum fakat bügün yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.

Uzun süredir etrafımda kimse yok, adeta dört duvar arasında, hapishane hayatı yaşıyorum. Bugün konuşacak birilerini bulabilmek için bir dating uygulaması indirdim; anonim olarak kayıt oldum. Amacım sadece bir arkadaş edinmekti. Profiller arasında dolaşırken, 4 ay önce çeşitli olaylar sonucunda ayrıldığım eski sevgilimi gördüm. Yaklaşık 20 gün önce kedisini kaybetmesi üzerine tekrar iletişim kurmuştuk. Kayıp sonrası 2.gün her şey normal gibiydi, sanki kedisini kaybetmemiş gibiydi ve benim onu sevmediği ima eden bir cümle kurdu; buna sinirlenmiştim; o kadar şeyden sonra bunu düşünmesi mümkün değildi. Çünkü bir önceki iletişim kurduğumuz dönemde, beden ve ruh sağlığımı riske atacak fedakarlık yapmış ve bundan dolayı benim onu sevdiğimden emin sözler kurmuştu. Hiç iletişim kurmadan bir süre geçmişti ve bana gelip tam tersi düşüncelerle bu cümleyi kuramazdı İki farklı düşüncenin nedenini öğrenmek istemiştim. Tartıştık ve sonra karşılıklı olarak birbirimizi engelledik. Bir süre sonra fark ettim ki, biten bir ilişkinin tortusu yüzünden onun yaşadığı acıyı görmezden gelmiş, kendi duygularımı ön plana koymuştum. Bunun üzerine özür dilemek ve böyle bir günde yanında olabilmek için engelleri aşmaya çalıştım. Özür dileyebilmiştim ama hala aklım ondaydı çünkü kayıp sonrası şoktaydı ve bunu farketmemiştim ve o şokun etkisini geçiyor olmalıydı; yani onun çok üzgün olduğunu düşünüyordum ve ona tekrar yazmaya ulaşmaya çalıştım. Ama bu çabam farklı yorumlandı; onun gözünde takıntılı ve zarar verme potansiyeli olan biri gibi görüldüm. Hatta geçmişte ona şiddet uygulayan kişiyle aynı kefeye konuldum. Bu o kadar yaraladı ki beni sessizce kaybolma kararı aldım çünkü onun geçmiş travmalarını ve korkularını uyandırmıştım; ona zarar verdim. O günden beri hiçbir şekilde iletişim kurmadım yazmadım kendi yoluma bakıyorum ama hep aklımda; çünkü 3 yıllık bir ilişkide ilk kez onu kötü gününde yalnız bıraktım. Bu düşünce beni yıprattı ve kontrol altına almaya çalıştığım Crohn hastalığım artık kontrol edilemeyecek bir noktaya geldi. Şuan bununla mücadele ediyorum.

Şimdi asıl soruya geleyim;
Onun uygulamayı kullanıyor olması sorun değildi, asıl beni yaralayan şey profilindeki bio kısmıydı. Orada şu ifadeler yazıyordu: "Boyu 1.80’in altında olanlar yazmasın! Kilosu 80’in altında olanlar yazmasın!" Bu sözler çok ağrıma gitti. Çünkü boyum 1.78 ve kilom da onunla tanıştığımda 72kg idi. İlişki içindeyken bir yılda 82 kiloya kadar çıkmıştım. En son kurduğumuz iletişim sonrasında travmalarını tetiklemiş olmam ve bunun ona zarar vermiş olması düşüncesi ve haksız yere damgalanmanın etkisiyle şuan 73kg dayım. Tuvalete hapsoldum sabahları 7-8 saat kadar atak yaşıyorum. Beni asıl yaralayan nokta, onun bu hastalığımı ve bio'da yazanları görme ihtimalim olduğunu biliyor olmasina rağmen bunu yazabilmesi. Hatta ona, 2017’de hastalığımın başlarında 84 kiloda kaslı bir yapım varken birkaç ay içinde 52 kiloya kadar düştüğümü anlatmıştım. 2019’da remisyona girdiğimi, o günden bugüne kilo almakta zorlandığımı, 70 kiloya ulaştığımda nasıl sevindiğimi de paylaşmıştım. İlişkimiz sırasında 82 kiloya çıktığımda nasıl sevinçli olduğuma bizzat şahit olmuştu. Bir yandan yaptığım şeyden dolayı ağır bir ceza çekiyor olduğumu düşünüyorum hak veriyorum diğer yandan ben bunu hak etmedim diyorum. Sizce gerçek profil açarak bir metin de ben yazayım mı?

Metin bile hazır;
"Geçmişte yaşayan, kapanmamış defterleri olanlar yazmasın! Boy ve kilo takıntısı olan, hayatı rakamlardan ibaret görenler yazmasın! Karşısındakini anlamadan, dinlemeden yargılayan ve o kör yargısından asla vazgeçmeyenler yazmasın!"

Ama bu metni yazıyor olmam ve onun bunu görüyor olması muhtemelen tesadüf sayılmayacak onun gözünde onu takip ediyormuşum gibi anlam ifade edecek. Bu durumu düşünerek cevaplarsanız sevinirim.
0
ruzgarr
(21.09.25)
Ayrılık sonrası karşılıklı laf sokma evresini kendi içinde çözdüğünde yani sokulan lafa tepki vermediğinde ayrılık acısını, o travmayı daha kısa sürede atlatıp yoluna devam edebiliyorsun. En olmadı hissettiklerini bir yere yaz, buraya yaz ama o bilmesin artık. O bağı koparmissiniz artık, küskünlüklerden bahsetmek kimseyi iyileştirmez bu noktadan sonra. Kendi içinde bir yas süreci elbette, daha fazla hasar almamak için temkinli olman lazım.
0
sekizdokuzon
(21.09.25)
Karşı tarafın bio Suna yazdığı şey çirkin. Karşılık olarak sizin de böyle şeyler yazmaniza gerek yok bence. 2 cm fark sayılmaz ayrıca. Bu arada sosyal medya gibi yerlerde bazı insanlar kendilerini gerçek hayatlarından farklı lanse edebiliyor. Bunlarla zaman kaybetmeye gerek yok
0
pembediken
(21.09.25)
Düşünsene böyle biriyle 4-5-6 sene maddi manevi bir ilişki yaşayabilirdin. Bir sonraki sağlıklı ilişkini erkene çekmiş oldun, hadi geçmiş olsun, önüne bak :)
0
grimavi
(21.09.25)
cevap vermemek en dogrusu haklısınız.
0
🌸ruzgarr
(22.09.25)
(10)

Ev satın almakla ilgili

pembediken
1: Kendi birikimim ve belki aileden biraz destek ya da kredi çekerek kendim oturacağım küçük bir ev almak 2: Ailemle birlikte ev alma diğer bir seçenek.
1: Kendi birikimim ve belki aileden biraz destek ya da kredi çekerek kendim oturacağım küçük bir ev almak
2: Ailemle birlikte ev alma diğer bir seçenek.
0
pembediken
(21.09.25)
2. fikir çok kötü.
0
Mcfly
(21.09.25)
'Tek çocuk muyuz?' sorusunun cevabı önemli.

Eğer öyleyse de uzlaşı sağlanmış genel kanı, aileye gelin/damat gelse de hep bir aradayız şeklinde mi yoksa biz büyüttük ama zamanı gelince yuvadan uçup gideceksin şeklinde mi?
0
Mirket
(21.09.25)
1 Kardeşim var ama evli onunla ilgili bir durum yok arada gelip kalıyor sadece. Gelin damat gelme durumu yok. Ben de 36 yaşındayım kadın bireyim evlilik ihtimalim düşük.
0
🌸pembediken
(21.09.25)
Bireyselcilik hepimizi esir almaya başlıyor.

İnsanın ailesiyle birlikte yaşaması ve birbirine manevi ve sosyal olarak destek olması kadar güzel bir şey yok.
Tabiki burada size ait bir odanız olabilcekse dahada iyi.

Evlilik ihtimalinin düşük olduğunu söylemişsiniz zaten. Kaldıki öyle bir durum olursa zaten yeni bir plan yapılır.

Tek başına alıp çıkmanız bencillik sayılmaz bana göre ama dediğim gibi ailenizle aranızda bir problem yoksa birlikte yaşamak güzledir.

Ailenizin yaşlanacağınıda göz önünde alırsak, aynı evde olmanız onlara özellikle manevi destek açısından daha faydalı olacaktır.

birlikte kalmanız onlara sosyal ve duygusal destek, güven duygusu, gibi bir çok şeyde katkınız olur bu sayede demans vb. gibi durum riski azalır.

Maddi olarak giderlerin azalması ve tasarruf ile kısımları saymıyorum bile.
0
Rao
(21.09.25)
@rao ailemle aynı semt olacak zaten yürüme mesafesinde eğer alırsam. Maddi yardım aileme tabi ki yapıyorum ayrı evde olsam da yapmaya devam ederim. Bireysellik bencillik gibi değil daha çok kendi ayaklarımın üzerinde durmak, arkadaşları eve rahatça davet etmek, kendime ait bir ev olma hissi
0
🌸pembediken
(21.09.25)
özetle siz kötü diyenlere takılmayın. Bir anne ve babanın emeğinin karşılığı ve hiç bir şeklide ödenemez.
Ancak en azından imkan dahilinde onları yalnız bırakmamak, saygı ve sevgiyi eksik etmemek bir evlat olarak sizin içsel huzurunuza katkı sağlar ve inaniyorsanız da bunun karşılığını mutlaka görürsünüz.

Yaşlarını bilmiyorum ama genelde Yanlız bırakılan yaşlılar özellikle mental sağlık sorunları ile ileride evlatları için daha büyük sorunlar haline geliyor. Bunu çevremde çok görüp şahit oluyorum.
0
Rao
(21.09.25)
36 yasinda kimse ailesiyle ayni evde kalmamali imkanlar el veriyorsa tabi ki.

Bunun tartisiliyor olmasi bile icler acisi.
0
Mcfly
(21.09.25)
1+1 olur, stüdyo daire olur, öncelikle kendi evini al. Bunu bir şekilde aileden destek almadan yap.

Sonrasında onların evi peşin yapıp falan ayrı bir aile evi düşünülebilir(imkanlar elverirse)

Onlar ikna da edilebilir. Sizden ayrılmayacağım ama kendime ait bir dünyam da olsun istiyorum dersen anlarlar diye düşünüyorum.

Şimdi ya da sonra imkanları birleştirerek ev alma düşüncesi hasıl olursa, evin ileride mirasa konu olacağını, 'onunla ilgili bir durum yok' dediğin kardeşin o an, 'durum'un yarısına illa ki sahip çıkacağını göz önünde bulundurmanda faide var.

Ayrıca sen hayatını şekillendirirken anne ve babanın bir gün mutlaka seni terkedeceklerini, sonrasında YALNIZ kalacağını ve yaşlılıkta yalnızlığın çok da çekilir bir şey olmadığını şimdiden düşünüp ona göre yol haritası çizmende fayda olduğunu hatırlatayım.
0
Mirket
(21.09.25)
36 yasinda anne babayla yasanmaz, hele hele de icinizde ayri eve cikma istegi varsa, bunun bencillikle bireyselcilikle alakasi yok. Oncelikle kullandigimiz kavramlarin tanimini bilmek lazim.
Bazi seyler yasinda yasanir, 25-35 yas arasinda hele de bekarsaniz hayati deneyimlersiniz, arkadaslarla tatile gidilir, evlerde dostlar agirlanir, hobiler vs. Elbette maddi durum elverdikce. Bunlari 50 yasinda zaten yapamayacaksiniz. Doganin duzeni bu, kus yuvadan ucabilmesi icin yetistirilir. Bu demek degil ki arayip sormayacaksiniz yanlarinda olmayacaksiniz. Ha baktiniz bir noktada onlarla yasamak gerekiyor tekrar,tekrar bir araya gelinir, bu da ok illa ayri eve ciktiniz diye omur boyu duzen boyle gidecek demek degil.
0
kassiopeia
(22.09.25)
hocam bu konuyu kafanıza bu kadar takıyorsanız aileye düşkünsünüz muhtemelen vicdan yapacaksınız demek.

Ailenizle birlikte oturmakla ilgili bir sorununuz var mı?
Bu konuda kafanız rahat olduğu sürece ve kendinize ait bir alanınız olduğu sürece 2. seçenk herkesi rahatlatabilir.

Bireycilik konusunda yazılanlara katılıyorum.
0
anten
(22.09.25)
(6)

arkadasin basarisini cekememek

sonsuz
bir insan neden arkadasinin basarisini cekemez?onun yaptigi her sey samimiyetsiz gelir? sürekli onu takip eder, onunla ilgili internette arastirma yapar? mesela abd'ye gider sen nasil gittin arkadasim diye sormak yerine baskalarina nasil gitmis olabilir?? der.
bir insan neden arkadasinin basarisini cekemez?

onun yaptigi her sey samimiyetsiz gelir? sürekli onu takip eder, onunla ilgili internette arastirma yapar? mesela abd'ye gider sen nasil gittin arkadasim diye sormak yerine baskalarina nasil gitmis olabilir?? der.
0
sonsuz
(21.09.25)
Kıskançlık da kendi içinde ayrılır ya iyi niyetli de olabilir kötü niyetli de, ben kötü niyetli olan için fesatlığı kullanırım.
En yakın arkadaşım birkaç sene önce yurtdışına yerleşti bunu duyduğumda ilk önce onun için çok sevindim sonra kendim için üzüldüm.
Şu an yurtdışında yaşayan biri olarak birçok konuda çok daha rahat hareket ediyor istediği ülkeye tatile gidebiliyor mesela vize derdi yok, maddi olarak daha rahat mesela, her koşulda benden kat kat iyi durumda tabii ki kıskanıyorum ama içimden onunla ilgili en ufak bir negatif düşünce geçmiyor, çünkü benim bunları yapamıyor olmamın sebebi o değil.
0
mutekebbir
(21.09.25)
en yakın arkadaşının abd'ye nasıl gittiğini bilmiyorsa yakın arkadaş değillerdir zaten.
0
lazpalle
(21.09.25)
Kendimden örnek vereyim,

Benimle aynı eğitimi alıp İstanbul'da yaşayanların bir kısmı hayalimdeki işleri yapıyorlar. Yaptıkları işler görülüyor, rağbet ediliyor, beğeniliyor, vs. Benim derdim bu işleri Ankara'da yapmak, aynı kaliteyi burada sunmak istiyorum, ama yanıma arkadaş bulamıyorum, bulduklarım benim hayalimi gerçekleştirecek müziği yapmıyorlar, alakası dahi yok. Şu halde o İstanbul'daki arkadaşlarımın başarılarını gördükçe karnıma ağrılar giriyor, neden ben de yapamıyorum moduna giriyorum, sinirim tepeme çıkıyor ve tahammül edemeyip her şeyi kapatıyorum, dikkatimi başka yere veriyorum, kendi camiamdan da hiç kimseyi takip etmiyorum. Görmemek için.

Bu benimki hayal kırıklığı, cevherin işlenememesinden dolayı yaşanan değersizlik hissi ve yıkım. Ama anlattığın davranışlar biraz haset kokuyor. O davranışları yapan kişinin yaşadığı değersizlik duygusu bir duygu değil çok ağır bir saplantı halinde. Çünkü arkadaşının başarısını veya yaptıklarını olumsuz yormak sağlıksız bir ruh halinin göstergesi. Burada bir haset, bir kin ve belki de intikam duyguları var, neden takip ederek kendini dolduruyor diye düşündüm.

Yani pek arkadaşlık göremedim orada ben, biraz düşmanlık gördüm.
0
muhayyer divan
(21.09.25)
Söyledikleri inandırıcı gelmiyordur, bize danışmak istemiştir.
0
Kahvedesu
(21.09.25)
O kişiden arkadaş olmaz zaten önceden de değilmiş
0
pembediken
(21.09.25)
Bu arkadaş değil, 'tanıdık' oluyor bana göre...arkadaş olmadığı için de stalkluyor ve doğrudan sana sormak yerinde, 'arkadaş'larına seni soruyor.
Salla gitsin hayatından ve naifçe iç dünyandan çıkart bence
0
cccbehzatccc
(22.09.25)
(22)

Çokeşlilik (poligami) sizce yanlış mı? Yanlışsa neden yanlış?

Batuhanolabilir
Bunu bir erkek iki kadın iki erkek bir kadın ya da sayısız kadın sayısız erkek gibi düşünebilirsiniz ya da mesela evlilikler hep bir kadın bir erkek arasında yapılıyor. 4 adamla 5 kadının hep beraber evlenmesine pek belki de hiç rastlamıyoruz. Yanlış veya doğru gibi bir yargıya varmak zorunda tabi d
Bunu bir erkek iki kadın iki erkek bir kadın ya da sayısız kadın sayısız erkek gibi düşünebilirsiniz ya da mesela evlilikler hep bir kadın bir erkek arasında yapılıyor. 4 adamla 5 kadının hep beraber evlenmesine pek belki de hiç rastlamıyoruz.

Yanlış veya doğru gibi bir yargıya varmak zorunda tabi değilsiniz bence ne yanlış ne doğru kişisel seçim de diyebilirsiniz.
0
Batuhanolabilir
(16.09.25)
Ha diyebilirsiniz ki bu gavatlık, aslında değil. Yani sen ne kadar kocasıysan o kadının o da o kadar kocası. O yüzden gavatlık değil bence.
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
evlilik sistem isidir evliligi yasamayi ogrenirsin icinden geldi de spontane yaptigin bir is degil gorevleri vardir ogrenir yapmaya calisirsin. su anki sistem anne baba ve cocuk ailesi cizmis ve bunu ayakta tutmak istiyor. yönetim buna uygun sekillenmis yahut o aile yapisi yonetime uygun kaciyor. poligami zaten yaygin bir sey ama yasal olmadigi ve normlara uymadigi icin omru kisa oluyor. bazen bir gun, bazen bir sene, bazen adi konmadan.
4 kadinla 5 adamin evlenmesine gerekcen ne mesela? benim aklima gelen buradaki evlilikten beklenti herhangi bi gebelik durumunda cocuk anneye ait olur, baba aranmaz tipki kedilerdeki gibi. bu belirsizlik de anne-baba-cocuk ucgeni yerine anne-cocuk ve birtakim adamlar sistemini getirir. dolayisiyla babalik kavrami ortadan kalkar. bak su allahin isine ki yine erkegin kolayina gelecek bir sistem cikmis olur.
0
ala09
(16.09.25)
1 erkek 4 kadın için yazıyorum
yanlış değil
paran, sağlam bir psikolojin ve cinsel iktidarın varsa
eşlerini de buna razı olacak insanlardan seçiyorsan
0
mantık
(16.09.25)
resmiyete dokmek daha mantikli olabilir. zaten bircok musluman/afrika ulkesinde kanuna aykiri degil ve yapan cok. dogru veya yanlis diye dusunmuyorum. yapan bilir. her birey mutluysa daha iyi. toplum/kultur normlarina gore de degisebiliyor.

gunumuzde poliamori de cok yaygin. ve aldatma durumlari, open relationship vs. hayat garip. iliskiler falan...
0
ermanen
(16.09.25)
Çok eşlilik yanlıştır. Öncelikle çocuğun hangi soya ait olduğunun belirlenmemesi sebebiyle, sonra aidiyet hissinin kaybolması sebebiyle, yaşam motivasyonlarının değer kaybetmesiyle sonuçlanacak bir hareket olduğu için yanlıştır. Erkeğin ataerkil bir yapıya sahip olacağını düşünmesi mümkün ama gerçekte ataerkillik de anaerkillik de oluşmayacaktır ve düzen değil kaos doğuracaktır bu durum. İnsanların birbirlerine güvenleri kadar saygıları ve verebilecekleri bir kıymet duygusu da kalmayacaktır. Doğadaki hayvanlar gibi olmak kaçınılmaz olur, insanlık kalmaz bunu benimseyenlerde.
0
muhayyer divan
(16.09.25)
Evlilik anlaşma gereği sadakat ister ve bunu taahhüt eder. Poligami bambaşka bir mevzu. Evlilik birliği içinde yaşanmıyorsa kimseyi bağlamaz.
0
ruhen hastayim ben
(16.09.25)
Muhayyer+1 bunlar sağlıksız ilişki biçimleri...
0
pembediken
(16.09.25)
Muhayyer şimdi değer erozyonundan bahsetmişsin ama ben mesela şunu düşünüyorum. Şimdi nasıl ki evlilik filmlerle tv ile fetişleştiriliyor romantize ediliyor insanlar buna bakıp özeniyor. Aynı şekilde mesela başka bir dübya düşünelim onda da filmler var aynı o "ruh eşini" bulma hikayesi gibi mesela mükemmel takımı kurma hikayeleri yazılsın. Hatta roller biçilsin modeller ortaya konsun kadın1 şöyle bir kişiliğe sahiptir şöyle yapar böyle yapar densin o parlatılsın sonra kadın2 kadın3 erkek1 erkek2 için aynıları yapılsın kültür buna dönüşsün aile kurmak hayatta mükemmel işleyen 5 kişilik seksli bir yapı şeklinde kurgulansın bunun harika filmleri çekilir medyada sinemada romantik ilişkiler insanları 1 etkisi altına alabiliyorsa böyle bir poligami yapısında 10 alabilir belki de. hayat arkadaşı temasına 1 film çekilebiliyorsa bence hayat takımı temasına 10 film yapılabilir. filmleri medyayı kültürü hafife almayın insanların büyük çoğunluğu maruz kaldığı yargıları kabulleniyor ve uyguluyor ve hayatı ona göre yaşıyor. ayrıca mesela (bu söylediğimi platondan araklıyorum) evlat konusunda da senin biyolojik çocuğun olmasa da senin evlilik takımının bir çocuğu olarak görüp tamamen benimsediğin bir kültür oluşacak belki. hatta belki biyolojik çocuğuna ayrımcılık yapmak antagonize edilecek ayıplanacak o aile yapısında aynı bugü ırkçılığın ayıplandığı gibi.
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
Neden 1 erkeğe 5 kadın düşsün, 5 erkek 5 kadın birbirini halletsinler mesela, nikahlı hem de. Kimin eli kimin cebinde fark etmesin. Kimin bu 9 kişiyi aldatıp aldatmadığını kim denetlemeli mesela, nihayet hem toplum sağlığı hem aile sağlığı meselesi de var, hastalık kapmak falan. Tek eşlilik bile aldatma durumunda çok tehlike barındırırken bu çok eşlilikte bu konuyu nasıl yönetmeyi düşünüyorsun? Sağlık takıntısı olan çok eşli olmasın mı diyeceksin?
0
muhayyer divan
(16.09.25)
youtube’da crime belgeselleri izliyorum, son izlediğimde (abd) swinger yapan iki çiftten biri diğer erkeği öldürüyor ve kendi eşini kıskandığı için de değil, adamın eşini kıskanıyor.

insan doğası buna uygun değil.
0
deartheodosia
(16.09.25)
Bu durum bende birinci dereceden akrabayla cinsel ilişki boyutunda tabu. Ama güzel açıklamışsin meramını. Olabilir mi, sürekliliği var mı, bunları düşünmek için kafa lazım o da su an bende yok. Yazılanları okuyup aydınlanıyorum.
0
sekizdokuzon
(16.09.25)
Batuhanolabilir bu sayede cocuk ailenin degil toplumundur diyorsun. o zaman bakimini saglayacak imkanlari da toplum saglasin. kim kimle sevisiyordan once bireyselligi bitirmen lazim. deartheodosianin dedigi sey guncel toplum normlarindaki swinger kulturunden bahsediyor. ama eger sevdigi kadina sahip olmasi gerektigini ogrenmeseydi yapmayacakti. iliskiler bu kadar gudusel degil. malum toplulumuzdaki kadin cinayetleri de ayni mantikla suruyor. ya benim ya kara topragin anlayisini icgudusel ve insaniyetten geldigini mi soyluyorsunuz? kiskancliklar bilmem neler.
hayvandan farkimiz olsuncular hayvandan farkli olunca bayagi guzel oldu ya topluma, dogaya bayagi faydamiz oldu demek istiyorum. simsiki sarilin normlariniza size cok sey katiyor belli ki. ne guzel hayatlariniz var ya
0
ala09
(16.09.25)
@ala09, ben normlarımla mutluyum ya, bu demek değil ki ya benimsin ya kara toprağın anlayışını benimsiyorum. zaten aksi görüş hep “toplum öğretisi bunlar” oluyor. isteyen istediğini yaşıyor zaten, ben yaşamıyorum ve yaşamadığım, uygun bulmadığım için eleştirmek de kimsenin hakkı değil.
0
deartheodosia
(16.09.25)
Bir fikri beğenmeyince cevap olarak çirkefleşme noktasına gelmişiz. Önce bunu çözelim bence, çok eşlilik falan bundan sonraki konular. Asıl kadın ve erkek cinayetleri bu çirkef kafalardan çıkıyor çünkü. Bu arada soru sahibi kendisine yönelttiği sorulara bir cevap verirse memnun olurum.
0
muhayyer divan
(16.09.25)
kendime bir soru yöneltmedim ki
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
YönelttiğiM yazdığım halde telefonum kafasına göre düzelttiği ve ben buna hâlâ alışamadığım için orada m harfi eksik çıkmış.
0
muhayyer divan
(16.09.25)
Heğ. Ya ben oralarını hiç düşünmedim böyle izole bir fikir benimkisi okulda teori işlerken bi şeyleri ihmal edersin ya öyle. Zaten bilimsel, mantıklı bir yaklaşımla da sormadım maksat muhabbet diyerek sordum. Ha şunu diyebilirim sorunuzla ilgili önce sağlık kısmından başlayalım, sağlık konusunda o şartlar altında da o şartların normları işlerdi. Şimdi de var cinsel yolla bulaşan virüsler ama bu hiçbir şeyi engellemiyor., kabullenilmiş ona göre hareket ediliyor. Önlem alınıyor, alınmıyor. O zaman da o şekliyle kabul görürdü bence.




Neden sorusuna bir yorumum yok. Ben zaten neden çokeşlilik değil de tekeşlilik diye soruyorum.
Aslında bir psikoloji doktoru, sosyoloji profesörü falan iki dakkada anlatır içimizden geçer bilimsel ve metodolojik analizler ve tezlerle. Bizimkisi muhabbet.
Neden 1 erkeğe 5 kadın ya da 4 Erkeğe 5 kadın ya da 1 erkeğe 1 kadın? Onu bilemiyorum benim bir seçimim yok.

Ama Rick & Mortydeki unity gibi bir fantazi sanırım birçok erkeğin de fantazisidir


Şimdi neden demeyelim de nasıl diyeceksek şunu düşündüm sanırım üreme iki bireyle yapıldığı için tek eşlilik var. Mesela üreme 3-4-5... canlının birleşimiyle yapılsaydı o zaman doğal olarak çok eşlilik kültürleşecekti. Mesela evrimciler buna ne diyor? Neden 2 birey birleşiyor genlerini yeni nesle aktarıyor da 3-4-5vs değil? Yeni canlı 4 ebeveynin genlerinin birleşimiyle oluşsa daha iyi değil mi hepsinden bir şey alır. heee ona survival of fhe fittest diycekler en iyi gen aktarılsın diycekler ama her anlamda en iyi gen yok ki alfada.
0
🌸Batuhanolabilir
(16.09.25)
@deartheodosia cinayet mazeretinin insan doğasıyla doğrudan ilgisi yok demek istedim, anlaşılmış da zaten, kişisel bir eleştiri yok. mutluysan ne ala
0
ala09
(17.09.25)
@Batuhanolabilir

Bir erkek olarak sen eşini/sevgilini başkalarıyla rahatlıkla paylaşabiliyorsan psikolojinde bir sorun var demektir. Normalde bir erkek partnerini kimseyle paylaşamaz, içgüdüsel olarak. Çok evliliği uzun süreli değil kısa süreli olarak amaçladığını düşünüyorum.

Ben bir de şöyle düşünüyorum,

Erkeklerin doğasının çok eşli olduğuna katılmıyorum. Öyle olsaydı, annesine, ablasına, kız kardeşine, anneannesine, babaannesine, halasına teyzesine yengesine hallenmemeyi, hatta erkeklere hallenilmeyeceğini öğrenmezdi, öğrenemezdi. Toplumların %99,999'u öğreniyor mu, öğreniyor. O halde erkek tek eşli olmayı gayet güzel öğrenebilir. Sadece öğretilmemiş, bu konuda cinsiyetinin ardına sığınarak gevşek davranmayı öğrenmiştir.
0
muhayyer divan
(17.09.25)
karnında benim çocuğumu taşıyan kadın 3-5 erkekle daha penetretif seks eyleyemez. ben bile şeyetmiyorum oha ya.
öte yandan benim 9 tane kadını hamile bırakmamda bir sorun yok.
ayrıca benim karım başkasıyla kafasına göre evlenirse bir sürü akrabam olur, akrabalığın anlamı kalmaz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(17.09.25)
özgür iradesiyle karar verebilmeleri şartıyla yetişkinlerin kendi aralarında yaptığı ve benim özgürlüklerimi etkilemeyen hiçbir şey beni ilgilendirmez. kimseyi de ilgilendirmemeli.
0
robokot
(17.09.25)
@karim iceride, bi tane bulabilirsen sana yeter, hiçbir kadın senin gibi bir adamla aynı evde yaşamak istemez, istememeli
0
deartheodosia
(17.09.25)
(3)

erkek saç kuruluğu çözümü / argan yağı önerisi

steve rogers
merhabalar, saçlarım kalın telli ve kabarık. bazı dönemler aşırı kuru bir his var. argan yağı önerisi geldi. marka öneriniz var mı veya başka bir yağ/krem önerisi?
merhabalar, saçlarım kalın telli ve kabarık. bazı dönemler aşırı kuru bir his var. argan yağı önerisi geldi. marka öneriniz var mı veya başka bir yağ/krem önerisi?
0
steve rogers
(16.09.25)
Ben çözümü duştan önce yağ sürüp öyle yıkayıp
Kuruladıktan sonrada krem sürmekle buldum.
0
kararsızataletfilozofu
(16.09.25)
Bol su iç, dışarıdan yağla geçici çözüm olur, saç derisi kuruluğu kullanılan şampuanın içeriğinden de kaynaklanır susuzluktan da. SLS, SLES, bişeyler daha var şampuanının bunlar olmamalı. Diye biliyorum.
0
muhayyer divan
(16.09.25)
Hindistan cevizi yağı, Hint yağı avokado yağı olabilir
0
pembediken
(16.09.25)
(9)

Çevrenizdekilerden beklentiniz var mı?

umutt
En yakınım birlikte çıktığımız bir yolda beni ortada bıraktı. Ömür boyu sürecek bir yol olarak başlamıştık ama ortada bırakıldım, en sevdiğim en yakınım ve beni en çok anlayan kişiydi bunu yapan. Şimdi kimsesiz yapayalnız ve ortada bırakılmış gibiyim. Her gün bir beklenti oluşuyor ama karşımda sanki
En yakınım birlikte çıktığımız bir yolda beni ortada bıraktı. Ömür boyu sürecek bir yol olarak başlamıştık ama ortada bırakıldım, en sevdiğim en yakınım ve beni en çok anlayan kişiydi bunu yapan. Şimdi kimsesiz yapayalnız ve ortada bırakılmış gibiyim. Her gün bir beklenti oluşuyor ama karşımda sanki bir kaya var, göğsümün ortasında kocaman bir yumru...
Nasıl her gün yeniden oluşan bu beklentimi sıfırlarım?
Not: Gönül ilişkisi değil ve bahsettiğim kişi ailem diyebileceğim birisi, insan olarak vazgeçmem mümkün değil. İstediğim kendimi değiştirip yola yalnız devam edebilme cesaretini göstererek kendimi daha fazla yıpratmaktan kurtarmak.
0
umutt
(16.09.25)
beklentiler adamı hep üzer
0
nahtoderfahrung
(16.09.25)
hem var hem yok. zor durumda yanımda olmasını beklediğim, olacağını düşündüğüm, hatta şu ana kadar olmuşluğu da olan insanlar var evet ama hayat film değil yani bugün olan yarın olmayabiliyor ve bunun altında da her zaman dramatik bir sebep olmak zorunda değil. o yüzden beklentim var evet ama karşılanmazsa da şaşırmam.
0
der meister
(16.09.25)
su hayatta ogrendigim yegane birsey varsa, o da ipleri asla baskasinin eline birakma. gerekirse canini feda edecek kadar sev; ama kendi hayatindaki birseyin kontrolunu baskasina verme.
0
buenosdias
(16.09.25)
Beklentiler çoğu zaman üzüyor ve yoruyor. çünkü hayatı başkalarının ya da kendi zihnimizin çizdiği sınırlara sığdırmaya çalışıyoruz. Ama bizim veya karşı tarafın davranışlarını şekillendiren onlarca nedenler, şartlar, öncelikler var. Sizin beklediğiniz davranışı ya da her neyse bir şeyi yapabilecek kapasitede olmayabilir karşı taraf.

Bu yüzden beklentiye girmemek gerekiyor.
0
ontheroad
(16.09.25)
İnsan her şeyi tek başına halletmeye mecbur bırakılmamalı ama tek kalınca da elinden geleni yapmalı. Destek, dayanışma, iş birliği önemli, sosyal canlılarız.
0
sekizdokuzon
(16.09.25)
Kimseden bi beklentim yok. Insallah da beklentim olan bi duruma gelmem. Boyle dusunursen kurtulursun bu durumdan. Beklentin olmasin yani. Bi yardim gelirse bir yerden ne ala diye bakarim ben hep.
0
Kittie
(16.09.25)
beklentim yok diyen yalan söylüyordur.

patrondan para beklersin.
çalışandan iş beklersin.
kargocudan hızlı olmasını beklersin.
köşedeki kahveciden sıcak kahve beklersin.
anne evine gidersin, sıcak bir yemek beklersin. babandan "aslan oğlum" ya da "güzel kızım" demesini beklersin.
allah uzun versin, annen baban vefat ettiklerinde kardeşlerinden ağlayacak bir omuz beklersin.
karşı komşundan bir günaydın beklersin.
üst komşundan sessiz olmasını beklersin.

beklentiyi sıfırlamaya gerek yok. doğru kişiden doğru şeyi beklemek lazım. kolay mı? çok zor. ama yapan var mı? var.

yola yalnız devam etmemek için fırsatınız var mı? anladığım kadarıyla yok. sabah kalktığınızda "bugün şunları şunları yapacağım" şeklinde kendinize program yapın. yola nasıl devam edeceksiniz, karar verin. bu şeyi yalnız nasıl yapacaksınız plan yapın. zor olacak, zaman alacak, sizi yıpratacak ama kararlı olursanız devam edebileceksiniz. geçecek mi? geçmeyecek. bu "kazık" hep aklınızda olacak. bir başkasından bir şey beklerken çok dikkatli davranacaksınız. ama devam etmiş olacaksınız.
0
co2s2
(16.09.25)
Senin yaşadığını yaşadıktan sonra kimseden bir beklentim kalmadı.
0
mirty
(16.09.25)
Yok. Kendinden başka kimseden beklentin olmasın
0
pembediken
(16.09.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.