gobek salata. hem yapimi kolay hem de kalorisi az malum. ton baligi eklersen nirvanaya ulasirsin ama kalori islerinden anlamam. kac kalori olur bilmem.

gobek al. yika. ortadan ikiye bol. sonra tahtaya koy. orta iri arasi dilimle.
sogan opsiyonel koyabilirsin. salatalik koy. cherry domates iyi olur. olmasa normal de konulabilir. misir opsiyonel. kalorisi yuksektir. ton baligi koyacaksan eger yag ilave etme ton baliginin yagi yeterlidir. uzerine nar eksisi ve tuz. salata hazir.

tarifi cok sikik anlatsam da cok lezzetli.

fırında tavuk yapıp yanına sebze atabilirsiniz.
buharda havuç, kabak, patates vb. pişirip yoğurtla birlikte yiyebilirsiniz.
bol yeşillikli bir salata hazırlayıp ton balığı/tavuk ile daha lezzetli bir hale getirebilirsiniz.

Bekarlar icin kolay ve leziz yemekler diye bi baslik vardi, oraya bakabilrsin

arada bir balık al, levrek falan. kapaklı bir tavada beş dakikada pişiyor, sadece çeviriyorsun bir kere.

sagolun arkadaslar degerlendiricem. bu arada her turlu takım taklavat var, fırın, ocak, firitoz, tost makinesi, tenceler falan.. bişiler yapmaya calıscam artık

sigorta değişmeden hiç biri randıman vermez.

Arkadaşlar klimanın çektigi priz 20 amperlik, onda sıkıntı yok. su ısıtıcı 16amperlik banyo prizinden çekiyor ama açar açmaz sigorta atıyor. ve su ısıtıcının tahliye yerinden su akıyor? babamların evindeki ısıtıcı da o tahliye yerinden hiç su akmazdı, bu ne anlama geliyor. LUTFEN BU SEKTÖRDE EN PAHALI VE EN İYİ MARKAYI SÖYLEYİN. GELİP YETKİLİ SERVİSİ ADAM GİBİ TAKSIN. BAZI KİTLERDE 40AMPERLİK SİGORTA YANINDA GELİYOR. ZATEN ORTALAMASI 150-200 TL OLAN Bİ ÜRÜN GRUBU. YOK MU 300-400 TL LİK EN KALİTESİ YAHU. ZENGİNLİKTEN DEGİL, ölüm korkusundan yani, vericem neyse en kalitelisi..babamların evindeki ihlas ısıtıcıyı bundan belki 8 sene önce 160 tl ye almıştık, o zamanın parasına göre pahalı bişey olsa gerek. şimdi 60 tl ye bile var amk

arkadaşlar yardım edin lütfen. pislikten ölcem. yeni eve çıktım. kombi alcak param yok. ısıtıcı almam lazım. 15 gündür yıkanamıyodum. ketıldaki suyu ısıttım, maşafa ile yıkandım. yardım edin..

olom. yüksek sigorta takmak akıl karı iş değiş yangın çıkar. 60Alik takın olmadı yok yok direk kısa devre yapın. ani su ısıtıcıları 7-10kw güç harcar. termosifon taktır. faturanada etki eder.

TüvTürk sitesinden randevu alıyorsun, orada her türlü bilgi var.

tüvtürk'ün sitesinden randevu alın en yakın muayene istasyonuna ve gidin işte devamını onlar anlatır size.

Vergi borcunun olmaması gerekiyor ayrıca.. bir de arabayı muayeneye götürmeden önce bir bakıma sokarsanız başınız ağrımaz.. bulunması gereken malzeme ve ekipmanların listesi tüvtürk sitesinde vardır zaten.. Bir de muayenesi geçtiği için, muayene ücreti haricinde, geçtiği süre kadar ekstra gecikme bedeli tahsil edecekler.. hazırlıklı olmakta fayda var..
kolay gelsin şimdiden..

herhangi bi sanayiye gidip, vize hazırlık için gerekli teknik bilgilere sahip garaja yönlendirilmelisiniz. ilk yardım cantası, yangın söndurucu, far ayarı, cam film olmaması, arabanın orjınal eksoz sıstemıne sahıp olmasın, fren sistemi gibi şeyler kontrol ediliyor..

biletix'de bazı filmlerde yer var gözüküyor.

edit: hatta bir çoğunda var.

ben şahsen sözlükcülerin en iyi 10 film listesinden yaklaşık 450 filmlik bir arşiv oluşturdum ve hepsi de iyi filmler diyebilirim.

kim ki duk'un "acı" filmine son bir bileti bulduk dün, (iki kişiydik).

michael haneke'nin "amor" filmine hiç bir gün ve saat için bilet kalmamış.

diğer filmlere bakamadım.

bir de geçenlerde burada filmekimine alternatif olarak iki film festivali linki verilmişti, onları arıyorum, bari onlara gidelim..

hatırlayan var mı acaba?

80 ve sonrası kültler, güncel filmler falan var gördüğüm kadarıyla. daha eskiye meraklı değilsen yeterli olabilir. sinemayı bir sanat olarak, bir bütün olarak anlamak, tanımak istiyorsan bence yetersiz. bir de film kültürü filmlerden ziyade yönetmenlerle ölçülüyor genelde. onu da bir hesaba kat.

sinema hakkında daha fazla muhabbet, öneri için seni bu işin kralı sevgili arkadaşım tepedeki psychedelic adam'a yönlendiriyorum.

267 filmlik kültür olmaz. gir imdb'y3 filimadamına izlediğin filmlerin komple listesini çıkar bak sağlam filmlerin ne kadarını izlemişsin. şu anda standart izleyici konumundasın.

tesekkurler cevaplar icin. filmleri sirf izlemis olmak icin izlemiyorum. o arsivde gordugunuz ıvır zıvır zaman gecirmelik filmler haric hicbir filmi 1 kere izlemisligim yoktur. hep daha fazladır. arsivimi genel olarak ozetlemek gerekirse +90 ların en iyileri, clint eastwood, al pacino, robert de niro 3lulerinin en iyi filmleri. bu arada eski filmlere merakli degilim diye bisey yok. 60 yapimi asagisi 15-20 film vardir en az. yasim 20 bu arada. yonetmenler uzerindende cok takip edip indirmisligim vardir

bu arada eksisozluk'e gore standart bir izleyici olabilirim ama normal bir izleyiciye gore (tv den izledigiyle kalan insanlara gore) cok cok daha ustun konumda olduguma eminim. resimdeki filmlere bakinca hep dandirik filmler goze carpiyor ama vaktiniz varsa tum filmlerin isimlerine tek tek gozden gecirin, hakkimi vereceksiniz..

bence artık yavaş yavaş amerikadan kurtul, bu taraflara gel. örneğin ispanyollar ve fransızlar çok iyi gerilim filmleri yapmaya başladılar. almanların kendilerine has bir sineması oluştu. bunlardan birkaç örnek izle, bi dene bakalım. ve benim favorim uzak doğu. çılgın fikirleri çok acayip şekillerde anlatıyor herifler.

çok mainstream. kültür demeyelim de "trivia" diyelim. harcadığın zamana yazık olmuş diyemem eğlenmişsindir ama bunları kültür için yaptıysan yazık olmuş. trivia'yı beğenmezsen popüler kültür, kültür endüstrisi falan var. ne verildiyse almışsın işte.

ve bu filmlerin çoğunu da birden fazla izledim demişsin, işte en büyük gereksizlik bu olmuş.

neyin elestirisini aldim anlayamadim ki. eksisozlukte en cok entry girilen film basliklarinda ilk 50 yi listelesek, 48 tanesi arsivimde vardir. US yogunlukta, ona bisey diyemem ama toplasam 10 tane ingiliz filmi vardir, zaten o filmlerde ingiltere nin gelmis gecmis en iyi filmleri diye gosteriliyor. onun haricinde kuzey taraflarinda sadece ejdarha dovmeli kizin trigoly si var. guney kore den de 5 film var. bir de picnic at the hanging rock (1975) adlı avustralya yapimi film var. bunun harici baska ulkenin yapimi yok diyebilirim.

ekşi sözlükte en çok entry girilen filmler demek herkesin izlediği mainstream filmler demek oluyor zaten. dolayısı ile senin film kültürün de standart sinema izleyicisi seviyesinde oluyor, ekstra bir ilgin yok demek oluyor. bunu kötü birşey olarak söylemiyorum ama sinefil olmak gibi bir niyetin varsa bunlar daha başlangıç oluyor.

soyle bi baktigim zaman, gelmis gecmis en iyi klasikler olan bilinen 10 civarı film var. western kategorisi desen 20 den fazla vardir. clint eastwood agirlikli. 60 larin en iyi filmleri mevcut. 70 ler geldigin zaman dirty harry serisidir, o dur bu dur 20 ye yakin film vardir. 80 ler de ayni sekilde. zaten 90'lar agirlikli, 2000+ya baktigimiz zaman zaten kayniyo. aksiyon, eglence, her kategorinin en iyi filmleri mevcut. kimsenin bilmedigi iyi filmlere baktigimiz da bayagi az oldugunu soyleyebilirim ama aynı zamanda cok optimum bi arsivim oldugunu dusunuyorum.

bir umut: delicatessen? gerçi aksiyon sayılır mı emin değilim ama vardı ya aksiyon.

dirty harry serisi

@kisa bisey olsun istemistim dostum aksiyon demişsin ama komedi bu :)

edit: geç görmüşüm

aksiyon var ama. bence var. bilen biri baksın bir şuraya. yok mu aksiyon?

ya boşver zaten aksiyon falan süper film bu 500 e rağmen izlemediysen çok ayıp hatta.

izledim yahu. 500 öyle aman aman bir sayı değil bu arada.

(bkz: cidade de deus)

(bkz: amores perros)

aa dur dur tropa de elite geldi aklıma şimdi güney amerika'dan öneri görünce. iki filmi de çok iyidir bu serinin. brezilya yapımı...

ayrıca ''500+ film izlemişimdir ona göre önerin diyorsun'' sonra da ''çok aman aman bir sayı değil'' diyorsun 500 için oluyor mu böyle :D

www.imdb.com
www.imdb.com

son yazdıklarını izlemedim bak. indireyim sağol ;)

Şunu tavsiye edebilirim ama öyle dayağın su gibi aktığı cinsten bir film değil: www.imdb.com

Uzakdoğu dövüş filmlerini seviyorsan standartlardan biraz farklı bir örnek: www.imdb.com

the wire var. baş yapıt olduğundan izliyorum. bitirmemek için arada sırada.

Konu çok cezbedici he bide oyunculukla senaryoda girerse patlayıp gidiyor.

(bkz: breaking bad)

yaz yaz.
bir sen eksiktin dizi senaryosu yazmaya.
lakin ben beğeniyorum ama sonra sıkıyor.
breaking bad dediğin dizi de 2 sezon izleniyor sonra boka sardılar.

uyuşturucu bahane breking bad şahane.

"weeds" var 7 sezonu bitirdi. insanı tutan birçok şey olsa gerek, izlettiriyor.

spesifik bir şeyden bahsediliyorsa the kullanılır.
çok basitçe bir örnek vermeye çalışırsam; herhangi bir kalem değil de daha önce lafı geçmiş/bahsedilmiş, önemli ve spesifik bir kalem için mesela.
örnek göze kulağa bi salak geldi şu an ama anlatabildim umarım..?

neyden bahsettiğin biliniyorsa "the"

bir de mesela normalde sıfat olan kelimeyi topluluk ismi olarak belirtmek için de kullanılır.

she is rich. (zengindir.)
the rich also cry (zenginler de ağlar.)

saçma örneğimde olduğu gibi.

diğerinden ayrı olarak;
bazı kelimelerin başına hep the konur.
the theatre, the bank, vs.

eskiden tek bir bölgede, tek bir tane bulunurmuş bunlardan. ondan the kullanılır her zaman.

aklıma ilk gelen: soyut kavramlardan genel anlamda bahsederken başına the gelmez. örneğin love, hate, freedom, loneliness.. eğer bu kavramlar belirli bir varlıkta vücut buldu ise o zaman başına the gelir. mesela

the love i give: buradaki benim sevgim, belirli bir sevgiden bahsediyor
all you need is love: genel olarak sevgi kavramından bahsediyor

belirli, bilinen bir şeyi/kimseyi anlatmak için kullanılır. misal "i saw a man", "bir adam gördüm" olurken, "i saw the man", "adamı gördüm" olur. ya da mesela biri hamiyet adında birinden bahsederken "the hamiyet?" dersek, "bizim hamiyet mi?" manasına gelir.

current / target şeylerde the kullanılır..

the kullanıldığında "şu bildiğimiz" anlamı katar. the sun gibi.

egzersiz yap, yediğine içtiğine de dikkat et.
çok zor bişey değil.

benim kendimde gözlemlediğim kadarıyla, yürüyüşle sadece mevcut kiloyu koruyabiliyorsun. boğazı kısıp biraz da yüksek eforlu hareketler lazım. yüzme, bisiklet, koşu, egzersiz vs.

hiç öyle koşmazsan işe yaramaz diyenlere bakma ben yürüyerek 5 ayda 15 kilo verdim.ama boğazımı kıstım (arada yapılan kaçamakları saymazsak)fakat bu yürüyüşün tempolu olması lazım.

düzenli olarak spor salonuna devam etmek.

Zıpla. Yani 100 kilo biri zıplayabilir, o kadar ağır olduğunu düşünme. Şöyle bi 20 dakika aralıklı dinlenerek zıplarsan emin ol hızla kilo vermeye başlarsan. Zamanla dinleme aralığını düşürürsün, zıplamayı uzatırsın. Öyle işte.

bende 1.90 ama 100 kiloyum

tuvalete sık çık. ciddiyim. ben bu yöntemle kilo verdim. normalde büyük abdestimi sabahtan sabaha yapan bir insandım. sonra bunu akşamdan akşama çektim. sonra da gün içerisinde ikiye çıkardım. ve kilo verdim. bir dönem kusarak zayıflama modası vardı ya. onun biraz daha demodesi.

spor yapcan spor,yoksa boğazdan keserek imkansız

boğazına sahip çık.

acilen guatr testi yaptır. sıkıntı varsa mümkünatı yok veremezsin

bizim bir hoca sadece şekeri keserek 2 ayda 13 kilo vermiş.şekeri,pilavı,makarnayı keseceksiniz.yok ben yemeden duramam diyorsanız da dış görünüş güzelliği için değil sağlıklı beslenmek açısından kendinizi teskin etmeye çalışın.

diyete - rejime (her ne diyosan) dolunaydan sonra başlarsan etkisini görürsün...

normalde yediğin yemeğin yarısını veya 3 te 1 ini ye. ekmek şeker tüketme.

www.blogger.com

bu duyuruyu hemen sil ve oz'a basla.

mentalist
spartacus

kesinlikle; game of thrones...

sherlock

Oz ı 720p olarak bulamadım. spartacus zaten ilk 2 sezon izledim, yazmayı unutmusum. 3.sezona baslasam mı?

doctor who eğer ingilizcen varsa eski seriye da bakarsın bayağı zamanını alır ozaman iyi olur :)

izlediklerinin hepsi oz'un yanına dahi yaklaşamaz.
kısacası oz!

i said so olmaz, belki i said just to say olabilir bilemedim.

durumu bilmiyorum tabi de "just saying" denilebilir. "i said so" demek, "bak ben demiştim" gibi bir anlama çıkar genelde.

"no reason" da olabilir gene duruma göre "neden söyledin?" gibi bir soruya karşılık kullanacak ise tabi.

tam cümle varsa daha yaratıcı cevaplar çıkabilir duyuru ahalisinden.

yerine göre; just so you know, just talking, yadayadayada-ki çok argo olur

I said just for the hell of it.

i'm just saying.

forget about it de kanka. #donnie brasco

buradaki çoğuna katılmıyorum. "no reason" tam anlamı vermez ama yakındır. "just talkıng" en uygunudur.

dediğinden sonra zan altında kalıyorsan eğer "just a thought" de. veya "it was just a thought"

i'm just saying.
most common.

veya 'just saying'

haci just saying, "bu benim fikrim; sonra söylemedi deme" tarzi bir anlama geliyor. just talking olsa olur bak..

(bkz: entourage) ve eskilerden (bkz: prison break)

(bkz: that '70s show)
(bkz: two guys a girl and a pizza place)
(bkz: two and a half men)

true blood
supernatural
vampire diaries
fringe
friends

(bkz: friends)

mentalist

wire'ı en tepeye yazdıysan, oz'a da mutlaka bakmalısın derim.

güldürü olarakta, scrubs.

oz- the shield- 24

döküleceği varsa dökülüyor. kepekli değilse saçın yerine yenileri çıkar. sorun olmaz. sakın millete kanıp da para mara kaptırma.

aynı durumdayım. deli gibi dökülüo ama hala sac var

+1

benim de günlük yaşamda deli gibi dökülmese de özellikle duş alırken ve hemen sonrasında çok dökülüyor. oldukça üzücü bir durum.

20 yaşımda kel kaldım. 17de dökülmeye başladı. genetik dedi şeref... doktor. şimdi 24 yaşındayım arkadaşlarım bana amca diyor:))) döküleceği varsa da dökülüyor. bırak biyoksini minoksili saç çıkacak diye mağaralara bile gittim. bi bok olmuyor. sadece kepekliyse saçın kepeği önleyecek her şeyi yap. sıcak su ile duş yapma mesela.

Çam terebentin esansını şampuanınıza eklerseniz eğer; dökülme azalır ve yeni saç oluşur.

yok öyle bir şey. bir kere kimyasal olan şampuanı bırakın.

Hacı şakir kullan. Cidden tavsiyemdir. Bütün şampuanlar saç telini inceltirken hacı şakir kalınlaştırıyor, üstüne üstlük dökülmeyi de minimal seviyede tutuyor. Denemesi bedava...

He saçına fön falan çekip de deriyi yakma yine döker...

Ayrıca döküleceği varsa her halükarda dökülür.

Minoxil damla al. Her gece sac derine sur. Dokulme durur ve zayiflamis olanlar kalinlasir. %100 etkili
kutusu 50tl civari sanirim.

www.blogspot.com

arkadaşın verdiği yere gir, blogunu kur. düzenle filan var oralardan renkleriyle oynarsın falan filan. çok zor bir şey değil gibi aslında.

birşeyler yaptım ama saçmaladım sanki.
burada video falan koyabiliyor muyuz peki?

Blogspot, wordpress, blogcu.com gibi birçok alternatifiniz mevcut bu meseleyle ilgili olarak. Gerekli adımları izlediğiniz takdirde ücretsiz ve çok kolay.

Blog açınca hedeflenebileceklere dair ise şöyle birşey karaladım, belki işinize yarar: www.yenideneyim.com

1.2 motor her ne kadar şehir içi için güzel, vergi konusunda avantajlı olsa da en az 1.4 düşün derim. şu anda 1.2 corsa kullanıyorum, keşke 1.4'ünü alsaydım dediğim baya oldu.

gider fiat linea alırım. hem az yakar, hem bakım+servis ucuza gelir.

ford fiesta

Corsa 1.3 CDTi Dizel ‐ 95 HP kampanyalı fiyatı: 41.684 TL(2012), 40.453TL(2011)
Senin sınırı çok az geçiyor ama ben olsam bunu düşünürdüm.

2008 honda 1.6 pre ya da elegance dusun. super konforlu bi arac.. hemde piyasası var.

Ford Fiesta +1

niye kimse seat demiyor :)

40000 tl yeter mi bilmiyom ama skoda octavia'dan şaşma derim.

ford focus mk3 rulez!

Toyota Corolla alırım tabii ki. Diğer tüm arkadaşlara da "YUHHH" diyorum.

toyota auris

polo bluemotion 1.2 tdi
fiesta 1.4 tdci
astra classic 3 cdti
full corsa 1.3 cdti

sıraya göre düşünün.

toyota al kafan agrimasin.

focus kasa yenilediğinden eski kasaları 32 bin den başlıyan fiyatlar ile satılıyor bakmanızı öneririm.
birde cruze hb var çok yakışıklı görünüyor. (:
fiyatı da 33 civarı

polo al, yılın arabası seçildi.

honda civic alırdım kesin. ama yetmiyor sanırım sıfırına. o yuzden toyota corolla olsun.

kia ceed'in ızgarası ve iç malzemesi polo'ya göre kalitesiz. üstelik ncap çarpışma testlerinde de polo'nun gerisinde.

ibiza yerine polo da düşünebilirsiniz.

1.2 tsi motorlarla 1.2 atmosferik standart motorları karıştırmayın
performans ve tork konusunda çok daha iyidir tsi motor.

seat da vag grubunun ürettiği arabalardan biri ve aynı motor yeni jettada kullanılıyor.

dsg ise şu anda piyasadaki en iyi otomatik vites sistemi
bence tercihiniz güzel

ama bunlar dışında size nacizane tavsiyem
radarınızdaki bütün araba markalarını gidin dolaşın, oturun içine ondan sonra karar verin, aceleye getirmeyin, hangi arabaya içiniz ısınıyorsa onu tercih edin.

biraz daha üstüne koyar, seat leon alırdım ben. ama tsi motor. çok hoş motor sesi var aracın. hem aile arabası hem spor. arkadaşta var 2010 modeli yaklaşık 2 hafta bindim hayran kaldım. ibiza yı geç leon süper abi.

rıdvan dilmen- fenerbahçe
selçuk yula -fenerbahçe
turgay şeren-cincon

ercan saatçi fenerbahçeli olması lazım. ama yanılıyor da olabilirim.

bunları herkes biliyor beyler.

ne bileyim mehmet demirkol, emek ege, güntekin, ercan taner gibi adamları söyleyin.

demirkol gs liseli ama fenerli.

güntekin de beşiktaşlı.

1917 malının yazdıklarına ek olarak
hıncal uluç- ne yazık ki galatasaray
gökmen özdenak - galatasaray
uğur meleke - beşiktaş
serhat ulueren - fenerbahçe (sözlükte gs'li diyenler var ben adamla bizzat çalıştım aylarca, kendisi fenerli)

ertem şener - beşiktaş

Serhat Ulueren galatasaraylı. Zamaninda gs muhabiriydi. Galatasarayliligini soylemisligi de vardir. Hatta 1995te gs fener maci icin fenerli Can Tanrıyar'la iddiaya girmisti.
Ersin Duzen de fenerli.

ercan taner beşiktaşlı.

serhat ulueren galatasaray'lı değil diyorum tekrardan yakınen birlikte çalışmış ve tanıdığı olan bir insan olarak.

erman toroglu: bjk
ahmet çakar: gs

izlenimim.

Serhat Ulueren Fenerbahçeliymiş. Pes artık. Adam fanatik Galatasaraylı.
Fener-Antep maçının son dakikasında Fener gol attı. Adamın rengi attı, üzüntüden konuşacak hali kalmadı. :)

tamam dostlar benim birlikte maç izlediğim aylarca yanında ortalama her allahın günü birlikte çalıştığım adamdan daha iyi biliyorsunuz takımını tvden duyup görüp izlediğinizle.

ahmet çakarın hangi takımlı olduğunu bilen yoktur,konuşmaları fbye sempatisi var gibi gözüksede adam her takımı reddetmektedir,geçen gün bi tv programındada kendisine sorulmuştu.

hıncal uluç-galatasaray

fors focus iyidir, güzel arabadır.

44 bine vw golf alırdım.

www.opel.com.tr

@alchemistt: focusda manuel şanzıman dışında opsiyon göremiyorum otomatiği var mıdır?

civic 1.6 pre

1.4 tsi 122 beygir golf trendline. comfort momfort kasma hic gerek yok.

civic 1.6 al. vw asla tavsiye etmem gereksiz pahalı.

Golf,
Segmentinde lazer kaynak kullanılan tek şasiye sahip ve aynı zamanda bildiğim kadarıyla yeni bmw 5 serisinden sonra çarpışma testlerinde 2. en yüksek puana sahip. otomatik DSG şanzımanı ise şu anda adından çok söz ettiriyor. Fakat bu şanzımanda problem yaşayan da çok, iyi araştırmak lazım.

Honda,
Motor teknolojisi biraz eskide kaldı, ayrıca sağlamlıkta görece olarak diğerlerine kıyasla kağıt gibi araba. Civicler çok yakıyor, jazz ise az yaksa da sağlamlık açısından göreceli. I-shift otomatik şanzımanı hüsrana uğrayınca daha eski teknolojileri olan CVT ye döndüler.

Yeni Opel Astra,
donanım olarak daha çok şey sunsa da 1.3 cdti motorları inanılmaz verimsiz ve kasaya yetersiz geliyor. Alt devirleri çok ölü. Opel şu otomatik vites sorununu bir türlü çözemedi. Classic III baya yüksek donanım seçeneği ile uygun fiyata geliyordu sıfır km si. ama işte o cdti motor bozuyor herşeyi..

Ford Focus,
Bir önceki kasanın uygun fiyatlı paketleri var ve gayet dolu arabalar. Otomatik vitesini kullanmadığım için yorum yapamıcam.

Renault,
Fluence da bir seçenek olabilir. Yeni nesil otomatik şanzımanından gayet övgü ile söz ediyorlar.

Ama sana tavsiyem tüm arabalara gidip acentasında bakman, içine oturman, teste çıkman ve hangisi içine siniyorsa onu alman.

Ben Golf 1.4 TSI da karar kıldım ve memnunum kararımdan.
Performansı şaka gibi, beklentilerimin çok ötesinde.
Yol tutuşu, sessizliği, sürerken verdiği güven bambaşka.

jetta

Ben jettayı yazmadım bile cevaplarıma, çünkü,

1- Fiyat 40 bin tl civarını biraz aşıyor
2- Malzeme kalitesi açısından Golf'ün çok gerisinde
3- Meksikada üretiliyor , Golf gibi Almanya üretimi değil. Golf için bahsettiğim lazer kaynak teknolojisi kullanılmıyor.

krizi de gözönünde tutarak; aldıktan sonra en az zarar edebileceğin arabadır jetta. taksi gibi oldu.

tvittlerinde oranı buranı aç

şehir merkezinde çıplak koş :))

burada ünlüsün zaten, ne gerek var fazlasına?!

www.ahmetturan.org

şuradaki fileserve linkleri sağlam.

bende 98 de oynadığım need for speed corvette corelet demo 3 diye bi oyunu arıyorum. onceden bulmustum ama işletim sistemi desteklemiyo..

btjunkie.org

www.oldgames.ru
www.old-games.ru

500 days of summer

aşk tesadüfleri sever ile romantik komedi bir değil ki yaw,

gene de aşklı meşkli bişeyler lazımsa incir reçeli iyidr

incir reçeli

ve hıkmıkzık 3sn ile kaybeder.

ilk söylediğin 2 filmle million dolar baby arasında ne fark var allasen..

alsana istediğin film önerileri;

1971 dirty harry
1973 serpico
1971 clockwork orange
1973 magnum force
2008 gran torino
1993 carlito's way..

daha ister min? eminim cok begenecen..

the apartment.

(bkz: the notebook)

saiko nunda dediği gibi aşklı meşklı birşeyler .
Ne aradığımı bende bilmiyorum zira,sıcacık olsun samimi olsun yapmacık bi film asla olmasınn

öneriler için teşekkürler bu arada

corsa

Dun 2003 model nissan almeraya bindim. 14000 liraymis. İcindeki bazi aksesuarlar, donanim vs. kuzenin 2008 focusda yoktu valla.

corsa aldık 12.ayda gayet menmnunuz (2002 1.4 otm)

sadece ayağımı yerden kessin dersen sıfır ayarında 2006-2007 palio alırsın.
ama ben sahsen 1998 156 V6 alırım.

1996 MG F

fiesta

2006 c3

2 bin lira daha verip temiz bir honda jazz alırım.

bundan 2 ay önce bire bir aynı soruyu sordum, makul bir cevap alamadım. Lakin şimdi 2006 model 1.2 Renault Clio Hatchback aldım 14.000 liraya. Kesinlikle pişman değilim, tam tersine çok memnunum. Tavsiye ediyorum...

sorun caylak olmanda.

The Road izle film tamamen gri zaten aradığın bu olsa gerek. Post-apokaliptik bir film kıyamet sonrası hayatta kalmaya çalışan baba ile oğulu anlatıyor. Öyle bitki hayvan falanda yok baya karartır içini :)

buried var tabutta geçiyo. matrix'de güneş yoktu.

biutiful.

+1 buried

tabutun dışında hiç bir yer görünmüyor.

film-noir'lara bak.

catacombs, gerçi korku filmidir ama snu güzeldir :)

bir nebze de olsa "blade runner" var..

das boot

sin city, the spirit, gabriel (2007) aklıma gelenler..

çok az gündüz çekimi var code 46'da.

arac 3 yasindan buyuk oldugu icin getiremiyorsun.0-3 yas ve 25 yas ustu sartlari var.

su aracı turkiyeye sokmadılar ya yazıklar olsun.

sonucta o boku yiyceksin ha temiz olmus ha kirli. olmessin ya.

Kokoreç ci değil kasapcilar temizler panpa

barlar sokağında köşede bi dükkan vardı. ece miydi neydi. orası temiz gibiydi.

çarşı durağından papağan'a, ordan hamamyolu'na giderken ilk solda şampiyon ( öz şampiyonda olabilir ) var. temizliğini, içine sinmesini bilmem ama güzel yapıyor adam. küçücük fıçıcık bi dükkanı var zaten. kokuyu koklaya koklaya bulabilirsin. bi de hangi kokoreççiye sorsam en fazla 2 tur temizlediklerini söylüyolar, daha fazlasını temizleyen görmedim bi tek evde temizlenir daha fazlası.

barlar sokağındaki ecem. oradan yiyebilirsin, temizdir.

goturecegin yer ya enriko aliberti olacak ya da sanayide ahmet mehmet. sadece yağ diyosan 100-150 tl civarinda olması lazım.

yağ degişimine para verme ya cok basit bisey gir arabanın altına ac karterin tapasını bosalt yagı sonra doldur

yağ değişimini hemen her yer ücretsiz olarak yapıyor; fakat yağ ve filtresi için araştırma yap.

kamilinsan kime gitsen 10 liraya değiştirmez ama sanayide ucuza değiştirirler. yağını değiştirceksen filitreni de değiştirceksin.tabi hava filitrene de baktır o arada. fren balataların ne alemde? polen değişmesi gerek? yakıt filitreni en son ne zaman değiştirttin?

sadece yağ değişimi değildir gerekli olan.

bu islerden anlamiyorsan ve sanayi de saglam bir tanidigin yoksa yetkili servise git. bir sorun ciktiginda karsinda muhattap bulabilirsin en azindan.

speedy' de değiştirtmiştim, yağ ve diğer tüm filtreler dahil 130 tl tutmuştu...

6.04 full surum kullaniyorum. kaldirip tekrar kurdum zaten. download sirasinda bir sorun yok. %100 olduktan sonra kasiyore

bahsettiğin kasma dosya inince önbellekten hddye geçiş sırasında düzenlenme anında oluyor. ben de an hiçbi bok yapamıyorum.

sorunun o oldugu belli de duzeltmek icin bir caresi olan yok mu yav

HDD üzerinden belli bir alanı RAM olarak kullanabilme olayı vardı, onu bir dene ama çok da faydası olmaz. Program değiştirmeye yanaşırsan JDownloader öneririm ben, çok sağlamdır, candır canandır, öyle diyeyim.

e normal bir sey bu, cok iyi bir islemciniz yoksa butun sistemi baya kastirir. guncel bir islemcide orta seviye kastirir.

islemci p6100 2ghz intel

(bkz: kabadayı)

agir roman

turk filmi olmasi gerekmezse goodfellas favori filmimdir.

3 ünü de izledim:) asıl istediğim goodfellas tarzı filmler.

bir site vardı, sen filmi yazıyordun, o da benzerleri listeliyordu. sitenin ismini bilen var mı?

imdb'de yapar o işi. öneriyor en altta 5 adet film.

edip: şunlar da bak.
www.imdb.com

scarface, american gangster, reservoir dogs

ayrıca departed, the usual suspects ve taxi driver,

hepiside net filmler

hepsini izledim:)

bir italyan filmi vardı, omertayla ilgili olması lazım, afişinden ya da fragmanından aklımda kalan bir göl kıyısında çıplak bir erkeğin elinde silahla birini kovalaması...

filmi çıkartamadım.

listeliyeyim, muhtemelen hepsini izlemissindir belki de ama;
donnie brasco,
carlito's way,
goodfellas,
once upon a time in america,
a bronx tale.

aklima baska gelmedi, bronx tale hardcore bi film degildir ama, iyidir.

(bkz: kanımdaki barut)

@sage; carlito's way ve bronx tale ı izlememiştim, teşekkürler:)


@manfool; kanımdaki barut da izlemediklerimden, teşekkürler.

heat 1995, al pacino & de niro.

(bkz: Public Enemies)

raging bull da iyidir

kimse yazmamış: çakal bu yakınlarda vizyona girmiş ya da girecek olmalı.

çakal'ı izledim, fazla kısaydı.

discussion'a konu ac.

ssg yönetiyor.

kesinlikle aradığın şey www.hitfilmindir.com

coollector kalsör isminden değl ama dosya isminden ismini alır.

google images da solda ayarlar var

wallbase.net

www.allposters.com.tr ama çok pahalı. matrix posteri için 26 tl ödedim ama hakkını verdi

google yararlı olmuyo pek wallbase.net güzelmiş poster aramıorum fotoğraf arıorum.

seat ibiza araştırsan derim vw group

afedersin ama o bahsettiğin arabaların üzerine sıçmam ben. illa dizel ve otomatik diyosan pejo 307 falan bak. araba alırken de alacağın araba yılda 10 bin KM den fazla yapmamış olsun. yani 2008 model ama 80 bin de diyorsa ilanda koşarak uzaklaş. tipine falan önem vermem, ayaaamı yerden kessin diosan palio falan bak aq

@s@zan: ibiza'nın dize&otomatiği yok.

@los angeles: sen sıçma birader. pejo'yu iyi araba biliyorsan öyle devam et.

ford fusion hakkında bilgi vereyim.ben bunu aldım 2004 senesinde.ek araba olarak almıstım ama sehiricinde cok rahat geldiği için bayagı bi kullandım.sonra yazlığa gitti uvey evlat muamelesi gordu falan.gecen gun bir vesileyle istanbula gelmiş kendisi dedim dolanayim bi ozlemiştir.130000 km olmuş.halen cok basarılı arac.şimdiye kadar standart dısı ek masraf hic acmadı.

diğerlerini pek bilmem.

bi arkadasimin annesi bi sure ford fusion kullanmisti ve motor ile ilgili sorunlar yasandiktan sonra satmak zorunda kaldilar. bunun disinda herhangi bir sikayetleri yoktu acikcasi ve tavsiye de ediyorlardi.

eski calistigim sirkette ben de ford fiesta kullandim kisa sure. fena degil. yakit tuketimini cok takip etmedim ama gayet ekonomikti.

grande punto nasil bi arabadir fikrim yok.

benzer klasmanda sanirim opel corsa da onerilebilir. bence guzel bi araba.

2006 model, manuel, 1.6 benzinli ford fusion kullanıyorum, şu an 38000 kilometrede ve oldukça iyi sayılır. şimdiye kadar tek bir sorun çıktı, o da "gaz kelebeği" diye motorda bulunan pahalı bir parçada, onun dışında motorda hiç bir sıkıntı yok. yani üzerine sıçılmayacak bir araç kesinlikle değil ama yine de aklıma gelen özelliklerini yazarsam daha yardımcı olur:

- araba çok seri ve hızlı ancak 1.6 benzinli olduğu için benzin tüketimi fazla. ama daha önce bir yerlerde okumuştum sanırım, dizel olanı oldukça ekonomikmiş.

- yerden yüksek, şehir içi kullanımı çok rahat.

- küçük bir araba olmasına rağmen, tavanı da yüksek olduğu için çok ferah. ama bence biraz fazla yüksek, aile arabası gibi duruyor. tasarımı da kutu gibi olduğu için, görsel açıdan spor araba beklentisi olan birini hiç tatmin etmez.

- ses sistemi o fiyata sahip bir arabaya göre çok çok iyi. ancak ses sistemi ne kadar iyiyse, ses yalıtımı da bir o kadar kötü (gerçi bu segmentte çok fazla arabaya binmedim, onlarla karşılaştırınca belki bir farkı yoktur). özellikle şehirler arası yolda kullanırken dışarıdan gelen ses rahatsız edici oluyor.

kısaca benim için en büyük problem arabanın dış görünüşü:) sportif bir görünümü olmadığı için beğenmiyorum ancak onun dışında oldukça sorunsuz, güzel bir araba.

fusionu baştan ele.fordun yüz karası.fiesta şasesi üzerine inşa edilmiş bi araç.yol tutuşu olarak dediğim gibi fordun yüz karası.fiesta ve fusionun da yürüyen aksamından sık sık ses gelir.zaten bu iki araç şirket arabası.motorlarını bilmem.puntonun motoru iyi.gerisini bilmem.

fiesta.

zaten aile arabası olarak kullanacağım için görüntü filan çok önemli değil. işlevsellik ön planda benim için. bir de az yakması.