aslında bir tane edebilirim. savaş öncesi bir gemide geçiyor bu film. siyah-beyaz. bir cüce var, yahudi. çok şahane bir film bence. ama gelin görün adı aklımda değil. biraz bakınayım bulurum iki dakkaya.

ship of fools.

ne izlediğinizi bilsek daha kolay olurdu sanki.

defiance var son çıkanlardan.

@greyback
izlemediğim derken; cok fazla bu tur film izledigimden dolayi kiyida kosede kalmis filmleri tavsiye edersiniz diye kastetmek istedim. :)

@kediebesi
listeye aldim bu filmi sagolasin.

ne izleyip izlemediğnizi bilmedğim için şuradan bakabilirsiniz;
www.imdb.com

das boot
der untergang

miracle at st anna

Duyduğum en güzel m1 sesi bu filmde idi.

cross of iron

Alman askerlerinin gözünden Doğu Cephesi...

Mutlaka izleyin

a bridge too far

zwartboek

sass diye bir alman filmi var. nazi döneminde hırsızlık yapan iki kardeşi anlatıyor. tam olarak 2.dünya savaşıyla ilgili değil, kardeşlerin gerçek yaşamını konu ediyor. nazilerle ilgili bir film aynı zamanda. ilgini çekebilir.

öncelikle siz izlediklerinizi yazarsanız gerisi daha kolay halledilir.

(bkz: enemy at the gates)

rusların stalingrad savunması... her ne kadar şaibeli de olsa; savaş kahramanı ilan edilen vasili zaitsev'in hikayesi aynı zamanda. kurgusal ve tarihsel bir sürü çelişki bulmuş ekşici arkadaşlar, yine de izlettiriyor kendini. :)

europa europa ve lars von trier'in zentropa(europa) filmi..

aynı sorun bende de var son update de giderilcek dediler ben hiç bir fark göremedim. shit

aynen bende de var. sanırım düzelen bir şey değil.

sesli fan ve kilitlenme sorunu yasamis bir mac book pro sahibi olarak. sadece dizi izlerken fanlari bu kadar ses yapmasi normal degil. istat pro ile fanlari donme hizini gorebilirsiniz ve core sicakligini gorebilirsiniz.

bendeki sorun logic board imis. degisince duzeldi.

dvd sürücü cok ses yapiyordu. o da firmware update yapinca sessiz hale geldi.

başka kullanma tavsiyesi olan var mı ?

gelişmek hacimlenmek istiyorsan mutlaka antreamandan sonra almalısın. elinde amino asit falan olsa ant. başlangıcında ondan al derdim. elimdekiler bu diyorsan; kendini tart antremandan önce açsan 40dk önce whey i su ile iç , yok eğer antremanı çıkarcak halim var diyorsan bence kullanma. sanırım yeni kullanmaya başladın o yüzden böyle diyorum. ileride ztn anlıcaksın vucut isticek. antremandan sonra vucuda daha uzun süre protein sağlaması açısından süt ile içmen daha uygun olur. su ile içersen çok hızlı bir şekilde sindirilip kana karışıyor çünkü. kazasız belasız antremanlar dilerim.

antremandan 2-3 saat önce sağlam bir öğün çıkardıysan wheye gerek yok. antreman sonrası da kesinlikle sütle alma. su ya da meyva suyuyla iç.

en son kemikte çıkıyordu.

Kemik'te Göxel yapmıyor muydu onu?

senin resmin bi türlü yüklenmiyor.

img19.imageshack.us burdan indirebilirsiniz.

mouse olmadığı için biraz acemi işi oldu ama başka yapan olmazsa idare eder en azından.

i1002.hizliresim.com

öğrenci belgesi çıkart okuldan kimlik yeterli olmuyor.

konuyla alakasız ama mail yoluyla kayıt yeniliyebiliyosun.haberin olsun.

Öğrenci belgesi gerekli, dönem başlayınca hemen götürün, zart diye sigortadan düşüyorsunuz, devlet affetmiyor valla.

nasil bir spor yapiyorsunuz? body building mi? kime danisarak aldiniz, oneri uzerine aldiysaniz size onerene sormaniz daha dogru olur.

keza, her body building yapan veya kas gelistirmek icin spor yapan kisiler son donemde bu destek urunlerine abanir oldu.

bence kullanmak yerine, besin takviyesi ile desteklemeniz daha guzel olur.

teşekkür ederim uyarın için. 2 yılı aşkın süredir body yapıyorum. hocama sorup ürün alıyor(d)um. bu ürünü yurt dışından gelen arkadaşıma aldırdım. o söyledi bu ürün burda çok satıyor diye fiyatı da uygundu al dedim.

ürünün zaten arkasında nasıl kullanılacağı da yazıyor, internette de bolca bilgi mevcut. fakat kafamı karıştıran olayı açıkladım yukarıda da.ürünü direk kullanan arkadaşların önerisi varsa sevinirim.

bu ürünler besin takviyesi başka bir şey değil. hazır çorbadan bir farkları yok. doktorumun sözüydü bu. fakat; tabiki her şeyin doğalı tabiki daha makbuldür.

glutamine'in en uygun kullanımı antreman sonrası ve yatmadan öncedir.

Whey proteininiz eğer özel olarak L-Glutamin katkılı değilse kullanırsınız. Kaldı ki Glutamin ilaveli whey proteinler pahalı ürünlerdir, üzerlerinde de içinde Glutamin katkısı olduğunu belirtecek büyük ibareler olur. Sizin whey proteininizin muhtemelen böyle değildir. Normal Whey proteinlerin içinde olan Glutamik asittir.

Antrenmandan sonra 5 gram, yatmadan önce 5 gram; antrenman olmayan günlerde ise sadece yatmadan önce 5 gram alacak şekilde kullanın.

aynı sorun bende de oluyor zaman zaman. command alt A ya bas açılan yerden mb ı en büyük olan a tıkla bilgisayara inecek direk vdeo. en rahat boyle izleniyor ;)

yok mu çözüm, ahali ?

safari kullanıyorum oyle bir şey olmuyor.

mozillada mı bir bozukluk var acaba .

ya uzun süre mesajlaştıktan sonra kasmaya başlıyor ben firefox kullanıyodum kasıyo diye chrome ile deniyim dedim aynen devam etti bir yerden sonra javascript leak falan oluyor sanırım

Bu kasma olayı tipik bir sorun. Çözüm bulamadım bende, en temizi msn e davet :)

bende de var bu meretten. laktoz intoleransı da deniyor bu duruma. laktoz, glikoz ve galaktoz'tan oluşmuş bir şeker ki disakkarit deniyor bu şekilde iki şeker molekülünden oluşan yapılara. bunu parçalayan sindirim enzimleri disakkaridaz oluyor. laktoz'u sindiren enzim de laktaz mesela. bazı insanlarda bu laktaz enzimi eksik olduğundan bu sorun oluşuyor, yani sütü içiyorsuni laktoz oluşana kadar vücut içeriği parçalıyor ama laktoz'u enzim eksikliğinden çok ağır sindiriyor. yanılmıyorsan türkiye'de bunun görülme sıklığı yüzde 20'lerde. tüm dünyadaki de en sık görülen enzim eksikliği. bir ara yüzde 50 falan diyorlardı dünyada laktoz intoleransına da abartı bir rakam o. kimi ülkede yüzde 3, kiminde yüzde 30.

uzun lafın kısası sindiremiyoruz biz kardeşim laktoz'u :) yaradana sığınıp süt tüketme. yoğurt, peynir gibi süt ürünlerine yönel. bildiğim bir tedavisi yok bu sancının.

teşekkür ederim sağolun ya yalnız değilim ya o da yeter :D süt ürünleri tüketmem de bir sorun yok değil mi? kendimi test ediyorum, peynir de yoğurt da olmuyor bu kadar. sizde bunlara yönel demişsiniz bundan sonra böyle olcak sanırım. şu gaz sancısı olmasında sütden vazgeçmeye razıyım.

Yok, gaz sancısı dışında sorun olmaz. Süt ürünleri tabii ki tüket. Yoğurt özellikle, sütle biyoyararlılığı aynı hemen hemen.

sadece tahmin: 6-7 lira

10 lirayı geçmez

www.yurticikargo.com 3 5 oynamaz bile digerleriyle .. ama ptt kargo da iyidir hem daha ucuz

en az 5.5 lira tutar. dosya olarak gondereceginiz icin kucuklugu farketmiyor.

ptt kargo 2 lira yurtiçi 5 lira mng 4 ama hızlısını histiosan bence en iyi yurtiçi

ups ie yollayın netten evinize de getirtebilirsiniz kargo görevlisini bir saat içinde falan geliyorlar. 8-10 lira bir şey tutar.

şubeye göndertirseniz daha ucuza geliyormuş

yurtiçi kargoyla şubeden şubeye göndericem. ne kadar tuttuğunu yazarım.

yurtiçi kargoyla şubeden şubeye göndericem. ne kadar tuttuğunu yazarım.

demişim ama yazmamışım. 6.5 lira tutmuştu.

Acer derim.

www.teknolojix.com

acer kullanıcısıyım
şöyle açıklayım senin bir laptoptan ne beklediğine bağlı
acer dış kasa olarak çok zayıf bir pc ergonomik olarak tasarlanmamış.
bu arada ben acer 5920g modelini kullanıyorum.performans noktasında kesinlikle memnunum en ufak sorun çıkarmadı ama aynı modelden arkadaşlarım kullanıyor onlarda ısınma ve kapanma problemleri vardır. birazcık şans faktörü var gibi sanki bilemiyorum.
eger bir laptoptan çok fazla şey beklemiyorsan aceri öneririm asusla karşılaştıramam çünkü bir bilgim yok onuda araştır derim.

asus gorunume onem vermez, ama iyidir. sonucta hacı deep'in dedigi gibi, bu sans isi. ben asus mu acer mı dersen asus derim performans acısından, ama insallah iyi cıkar alacagın alet.

asus.

/thread.

ilk olarak dell derim ama azcık daha para gerekebilir. asus da olabilir.

asus.

sonucu ben yazayım: dell > asus > acer

asus

makarna satmak pek karlı olmasa gerek türkiye'de. 5 koli herhangi bir şey gümrük vergisine tabi olur burda. 5 tane koli icin kargoya vereceginiz parayla burda un fabrikası alırsınız herhalde. tabi makarna kolileri icinde uyuşturucu falan yoksa :) varsa da kargo büyük risk yanınızda sokun derim ben. :D

rurouni'ye aynen katiliyorum. ayrica, makarna ne bileyim oyle elektronik vs. gibi bir sey olmadigi icin de buyuk ihtimal yiyecek vesair mevzuatina tabii olacaktir... atiyorum ama, saglik bakanligi izni filan gerekebilir!

3-4 paket tamam da 5 koli geçmez gümrükten. yani bilmiyorum geçirene de helal olsun derim. ne yapacan sen bunları arkadaş diye sorarlar adama. şirket kurup ithalat yapmanız lazım ki gıda ithalatında sıkı düzenlemeler mevcut.

3 taneden sonrası takılır. bırakın koliyi tane diyorum sizin yaptığınız ticari işle ilgili mevzuata girer. öyle hediyelik falan bir iş değil çünkü. yüzde 20 vergi ödemeniz gerekir. Sağlık bakanlığı onayı isteyebilirler bunun için makarnananızın test edilmesi fln gerekecektir yani malı gümrükte bıraktınız demektir bu. Ayrıca 5 koli ne ile yollıcaksınız uçakla yollıcaksanız zaten bırakın karı zarar etmezseniz mucize. saygılar.

zarar edersin, deneme sakın.
bir; gumrukten gecmez.
iki; gecerse direk saglık bakanlıgı girer araya.
üç, eger bira tanıdıgın varsa ithalat ihracat yapan, onların ürünlerinin geliş gidişlerinin icine sokabilirsin ama piyango vurursa gene kalır gumrukte.

yani o iş yaş. ithalat yapan bi firma sart boyle seyler icin. ben ugrasıyorum boyle seylerle istersen bilgilendiririm seni.

daha karlı bir iş yokmu zaten makarnanın türkiyedeki fiyatı ne kadarki?
koli denilenin içinde kaç paket var bilemiyorum ama şöyle bir düşündüğümde zaten 1tl bir makarna bun zaten kargosu o kadar olur diye tahmin ediyorum başka işlere bakın derim arkadaşınız elektronik göndersin gümrük limit fiyatları öğrenin parfüm olabilir zippo çakmak olabilir takılmaz gümrüğe çok adette almazsanız aklınızda bulunsun saygılar

bence gönderilecek olan makarnanın paketini göndersin, sen paketi imal ettir burada içine de makarnayı bas, buono petito

amaç yurtdışından gelecek ürünü satmaksa en geçerli kriter, "yükte hafif pahada ağır" kulağına küpe olsun. ^^

Hakikaten ilginc. Hayir, gecenin bir vakti okudugumu mu anlamadim diyorum kendime. Yurtdisindan makarna getirip satmak? Makarna, bir uyusturucunun kod ismi mi filan mi acaba?

bu arkadaşın dediği makarna noodlez olsa gerek ve Tr de çok pahalı fakat ortadoğu da ucuz ve benim arkadaşım suudi den geldiği zaman yanında 2 koli getiriyor ve hiç birşey bile sorulmuyor ve bende yurtdışından tütün getiricem kargo aracılığı ile acaba gümrük te çekerlermi ? yaklaşık 400gr kadar ??

o kadar yukarılara çıkıcaksan monster markasına bakmanı öneririm hocam..

alienwareler girmeye başladı türkiye piyasasına onlara bakmanı öneririm yoksa asusun g serisi var 17" ekranlı gamer notebookları onlara da bakabilirsin

alienware bak baskasıyla ugrasma

macbook pro içine windows yüklersin bir de oh mis.not: macbook pro macbook oldu gerçi :).

nerden alınır bu alienware türkiyede? masaüstü bile alınır bunun.

monster disinda eli yuzu duzgun is gorur ekran kartli pek bilgisayar yok piyasada. monsterda sli modeller bile var. 15.6 inc ekranli full hd falan seni en az iki sene idare edecek bisey toplayailirsin sitelerinde. yani herhangi bir modeli sec ozellestir de, istedigini ekleyip cikarabiliyorsun. guzel is. ancak su anda monsterda dx11 destekleyen kart yok, az daha bekle bence. bilgisayar magazalarinda falan gordugun youn laptopi abi dedikleri 17lik laptoplar son oyunlari anca medium ayarlarda kasarak calistirir hd cozunurlugunde. 1 sene icinde low ayarlara dusersin soylim. benim 3 senelik bir 256 mb 7600go' lu bir laptopim var low ayarlarda oynatiyo oyunlari ama bi sike benzmiyor haliyle, yazin yeni bir monster cakicam.

office for mac var. bulabilirsin çeşitli ortamlarda.

#13184749

ya da google docs kullanabilirsin.

neooffice var beles.

microsoft office de var mac icin.

iwork ü indir kullan paşalar gibi.

"pages" apple ın kendi text edit programıdır.

mac üzerinde neooffice, ms word ve pages kullandım.

windows üzerinde word (ya da openoffice) kullanan birine en yakın gelecek program neooffice.

ms word bildiğimiz ms word değil, windows'takinden çok değişik. pages ise hepten değişik.

neooffice hem bedava olması, hem de daha kolay kullanımı ile ön sıralarda bence.

can sıkıcı ama ne kadar erken tüketici haklarına başvurursanız o kadar iyi olur bence. Muhtemelen paranızı geri alırsınız sonra da bir daha hepsiburada'ya bulaşmazsınız.

aynı sorunu bende yaşadım dostum. adamlara mail inde kaymakamlığa gidicem sizi tüketici haklarını koruma derneğine şikayet edicem falan de mail lerin içeriği bile değişiyor.

hepsiburada sitesi sorununuzla pek ilgilenmeyebilir. çünkü site size aldığınız ürünü kontrol edin sonra duruma göre paranın hesaba geçmesi için onay verin diyor. siz zaten bu onayı vermişsiniz . kısaca hepsiburada sitesinin sorumluluğundan çıkmış bulunmakta. tüketici haklarına gelince ; bu tarz durumlarda 15 gün süreniz olur. görülüyorki onu da aşmışsınız. yapacağınız işlem bulunduğunuz bölgenin kaymakamlığına gideceksiniz. orda tüketici hakem heyetinde form dolduracaksınız ve ihtar çekeceksiniz. o ihtar karşı tarafın eline ulaşacak. bashi geçen kişiler kaile almayacaklar tabiki. siz duruma göre bir daha ihtar çekeceksiniz... o zaman adli yola geçecek olay...

masraf;

kaymakamlığa gitmek (gidiş-dönüş) : 3-4 TL
kapaklı dosya :2 TL
fotokopi (herbir evraktan 3 er tane : 1 TL
ihtarı siz PTT ye götürüyorsunuz (gidiş dönüş) : 4 TL
Posta ücreti : 3 TL

toplamda minumum 11 TL masrafınız var.

bazen af çıkabilir, süre sonradan uzatılabilir. ama ankara üniversitesi ne durumdadır, bilmiyorum.

bankadan falan bir haftalık öğrenci kredisi çek olmazsa. hem faiz çok az diye biliyorum. süre uzatıldı yazısı çıkmazsa, bence riske girme.

zamanında ders seçimi yapamazsınız sanırım. faiziyle bir hafta sonra yatırırsın bir şey olmaz.

sayfası 1 liradan 100 lira tabi bu en uyduruk tez için elinde format fln varsa böyle dersin. işin boyutuna göre sayfası 3-5 liraya çıkabilir. Tercümeler alıntılar fln filan.

dvd öneremicem ama livemocha.com u şiddetle tavsiye ederim.

rosetta stone u indirip kullanabilirsin.

Chip dergisinin geçen ayki sayısında tanıtılmıştı bu site.Bir bak derim belki yardımcı olur.

fransizdili.blogspot.com

converse giy. rocky öyle yapıyor.

rahat deyil pahalı ve hiç sevmem konvers.

gittigidiyordan greenhill ve everlast e bakabilirsin ikiside bu işte uzmandır.

koşu ayakkabısı tavsiyesi olan? ucuz?

Tam olarak sorunun cevabı değil, ancak ileride sinirden kanser olmaman adına çevremde laptop alan her arkadaşıma dediğim gibi, sana da belirtme ihtiyacı duyuyorum. Aradığın özellikleri ne kadar kotarır bilmem, ancak Dell marka almanı tavsiye ederim. Onlarca farklı modelde laptop kullanan arkadaşlarım arasında, 2.5 sene geçmesine rağmen bir kere bile servis problemiyle uğraşmayan bir tek ben varım. HP' nin laptop satışından daha fazlasını, servislerinden kullanıcıya parça masrafı sokarak kazandığını bizzat orada çalışmış bir arkadaşımdan biliyorum. Toshiba desen, eski kız arkadaşım tam 3 ay süründü laptop' ını geri alabilmek için. Hatta aldıktan 1 ay sonra tekrar bozuldu da yenisini verdiler en sonunda..
Böyleyken böyle, yazma ihtiyacı hissettim. İyice bakınmadan alma derim.

iki adet lap top ım var 1.apple 2.dell ikisini tavsiye ederim. dell cidden süper , kardeşim üzerine su döktükden sonra saç kurutma makinesiyle kurutup bir gün sonra adamlara korgaladım. sonra telefon açtım acil bilgisayar lazım dedim. tmm beyfendi halledicez dediler salı yolladım cuma günü bilgisayarın anakartı değişmiş biçimde bana geri kargolandı. hemde kullanıcı hatası bile demediler deseydiler zaten ödemesini yapıcaktım :). apple ise hem karizma hem rahatlık bütçene bakar biraz da bu işler windows kullanıcaksan dell den şaşma derim bende.

www.eksiduyuru.com

surda 2 tane onerdim, gayet lezizler.

eger hor kullaniyorsan asus derim... elimden yere dusurdum, defalarca saga sola carptim virus koruma kullanmadan o siteden bu siteye takildim... ustune neskafe doktum vs vs vs aklina gelebilcek hersey... 3seneden fazla gecti aslanlar gibi devam...

Elimden her marka laptop geçti.

Dell'in kalitesi ispatlıdır. Belki biraz daha verirsin ama çok zor sorun yaşarsın.
Birde şuan Lenovo kullanıyorum. IBM kalitesi kesinlikle hissediliyor. (IBM üretimini Lenovo ismi ile yapmakta)

Acer'ın da bazı cihazları şaşırtıcı derecede kalitelidir, düşünebilirsin.
Fiyat performans oranı Dell ve Lenovo'ya göre daha yüksektir.

son çıkan oyunlar konusunda biraz takıldım. apple dışında hemen hemen hiçbir firma "laptoplarımızda çatır çatır oyun oynayın" diyemiyor maalesef. bende toshiba vardı bir tane, fallout olsun, sims3 olsun, orta ayarda da olsa oynuyordum ama sık sık fazla ısınıp kapanıyordu. bunun sebebi de soğutma sistemlerinin iyi olmaması. oyun dediğimiz şeyde de hem ekran kartını hem işlemciyi kasacak hayvan gibi. ben benim laptop'u ben arka tarafı biraz havada kalıp aradan hava geçecek şekilde koyuyordum, ancak idare edebiliyordum öyle. sonuç ne mi oldu? laptop bir gün kapandı ve asla açılmadı. şu anda parasını alabilmek için geri dava sürecindeyim, garantisi dolmasına 1 ay vardı sadece.

bu sebeple tavsiye: oyun oynamak için laptop almamak isabetli olabilir. özellikle "son çıkan oyunları".

ama yok ben illa alıcam diyorsanız toshiba ve HP'den uzak durun, dell alın. 2000 liraya apple laptop olmayacağı için onu saymıyorum...

Marka olarak Dell'i tavsiye ederim. Kardesimin 1999'da aldigi Latitude bugun hala catir catir calisiyor. Ne servise gitti, ne bozuldu, ne coktu. Iki yilda bir format atmaktan baska beni ugrastirmadi. Tabi ben sadece internete girmek ve yazi yazmak icin kullaniyorum. Bir kac aya kadar film/ses montaji yapabilecegim laptopa ihtiyacim olacak. O zaman da Dell alacagim.

ilk ve son soruya istinaden: 8 tl tuttu diyelim eve gelen su ya da pizza siparisin. 10 tl verip tesekkur edersen (tebessum malum?) zaten o da cok tesekkur edip yoluna devam edecektir. oyle belli bir belirtme durumu soz konusu olmaz, en uygunu bu bence

öğrenci adam hali vakti yerinde değilse bahşiş vermese de olur. orta halliyse 19.5tl tutan sipariş kapıya kadar geliyorsa 50kr para üstü almasa da olur. onun için ufak bir miktar ama servis elemanı için damlaya damlaya göl oluyor.

Devamlı aynı kişi su getiriyorsa 1 sefer bahşiş verin 3 kere vermeyin vs ayarı kendiniz tutturun artık.

Kuaför olayında ise en temizi çocuğun cebine sıkıştırmak, arkadaşlarımdan biliyorum, kendi mekanlarını açmadan önce fazla verilen paralar onlara değil patronlarına gidiyordu

Bir konuda daha tartışmıştık. Ben bahşiş vermem, verilmesine de karşıyım. Bir arkadaş "zaten o işi yapan fakirler, aldıkları 3 kuruş para, sen de bahşişte cimrilik yaparsan aç kalırlar" tarzında bir cevap yazmıştı. Ee arkadaşım onlar o paraya çalıştıkları için zaten aç kalıyorlar. "O paraya dışarıda çalışacak çok adam var" deme, "senin işini 100 lira daha azına yapacak var" deyip deyip olayı kısır döngü haline getiriyorlar. O mantığın sonucu işçinin aldığı 1.500 lira bile yetimin hakkıni yemek(!) olarak adlandırılıyor.

Bahşiş vermeyin, verdirmeyin, insanları bilinçlendirin. Yoksa halk eşek oldukça semer vuran çok olacak.

hesabın yuzde 10 u kadar bahşiş bırakıyorum.

su içmediğim için su hususunda bir şey diyemem lakin bir ara eve kola getirtiyordum 8 10 şişe, bakkalımızın çırağı getiriyordu cebine de 1.5 lira, 1 lira hep koymaya çalışırım sonuçta oradan aldığı bir ücret yok ve onlar için bu büyük bir para hani belki kendine bi çikolata alır yemeğinin yanında kola içer biriktirir vs. diye düşünüyorum. yemeksepetinden vs sipariş verdiğimde ise valla yemeğine göre ve cebimdeki paraya göre bahşiş bırakıyorum. mesela 17 18 tutarsa 20 verip üstünü vermenize gerek yok diyorum ya da, 12 lira falan tutan bir şey için 10 verdiysem 5 verseniz yeterli olur diyorum. ben kesinlikle bahşiş vermemeye utanıyorum ve asla para üstü alamıyorum terbiyesizlik gibi geliyor o yüzden bu şekilde yapamıyorsam kart kullanıyorum. yine de çok memnun hızlı vs bulduğum olursa da kartla ödedikten sonra bir iki lira da kuryeye veriyorum.
taksiye bile ortalama 2 ila 5 liraya kadar bahşiş bırakırım ben. hani şu kadar alabilir misiniz, ben para üstünü şu kadar alayım diyorum. yanlış anlama vs olmamış oluyor.
valla kuaföre çokça da giderim lakin manikürdür, föndür vs için bahşiş bırakmıyorum. ama boya olsun farklı işlemler olsun bi 5lik vermekte zarar yok genelde çırağa verilir, birden fazla çırak varsa siz aranızda hallederseniz sevinirim der yaşı büyük olana verirsiniz. şimdi fön için vermiyorum dedim ama hani sürekli gittiğim kuaförümde fön çektirdiğim kıza cilt maskesi vs almıştım böyle ortak bir şey oldu mu da ne bileyim bi çikolata bile olsa ikram etmek gerekli bence.
ha bu arada öğrenciyim. ama bazen kuaförlerde ojem bozulduğunda silip kendim sürüyorum manikür parası istemiyorlar öyle bir şey olursa yine 3 5 bir şey vermekte zarar yok.
bir de mesela her su getirdiğinde değil de 3 5 seferde bir para üstünü almayabilirsiniz, hani ona göre ayarlayın bence.
kesinlikle bahşiş vermemek lazım hususuna da katılmıyorum. hizmetten hizmete, o işi yapan insanın kalitesinden kalitesine fark var, duruma göre tabi ki siparişi 3 kez yanlış getiren adama bahşiş vermeyecek ama bir kerede eksiksiz tamamlayıp gülümseyene de 2 3 lira bırakacağım yani, diğer türlüsünü de cimrilik olarak görüyorum çok çok ayıp. durumunuz olmadığı zaman yapmazsınız tabi o ayrı :/

herhangi bir hizmetten hoşnut kalıyorsanız kafanıza göre %10-15 civarı yuvarlak hesap atın bir şeyler işte çok da kasmamak gerek. sürekli gittiğim restoranlarda (ki öğrenciyim) mutlaka bir şeyler bırakıyorum çünkü beni tanıdıklarından bana gösterdikleri hizmet daha iyi oluyor. sık kullandığınız şeylerde bahşiş verdikçe alacağınız hizmet kalitesi ve güleryüz yükselir unutmayın bunu.

arkadaşlar öncelikle cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
ancak sanırım tam anlaşılmadı. yani bir restoranta gittiğimde ya da ne bileyim pizza falan sipariş verdiğimde zaten bahşiş veriyorum. ama benim takıntım, damacana su gibi, ne bileyim ben kullanmıyorum ama örnek açısından, tüp gibi zaten mecburen haftada belirli para döktüğümüz ve ücretinde aslında gönderimi de katarak belirleme yaptıkları şeyler.
ya da kuaför gibi, tüm parayı zaten hizmete verdiğimiz durumlar. bu nedenle soruları buna göre yanıtlarsanız çok daha mutlu olacağım.
teşekkürler

ekstra hizmetlerde bu servis sağlayıcıların bir zararı olmuyor. Eğer ekstra hizmet almazsanız daha çok kar ediyorlar.
Yani evlere servis yapan bir sucu o suyun fiyatına zaten eve getirme hizmetini katıyor. Eğer gidip sucudan kendiniz suyu alırsanız, ki nadirdir bu, eve getirme hizmetini kesmez fiyattan; sucunun cebine(beline :)) kalır eve taşıma hizmeti.
Bahşiş Türkiye'de Amerika'daki gibi kültürel bir şart değildir, tersine lükstür, gösteriştir. Ama dedikleri gibi sürekli gidilen bir yerde veya alınan bir hizmette bahşiş servis kalitesinde artışa neden olacaktır. O yüzden varsa paranız karşılığını alırsınız.

şimdi,
annem bakkala, sucuya, kuaföre, marketten torbaları taşıyan çocuğa vs iyi sayılabilecek bahşişler verir hep. bu sayede de bakkaldan siparişler inanılmaz bir hızda gelir, sucu suyu hemen yollar, kuaförde hiç sıra beklemez, markette poşetleri doldururken de daima yardım alır. bence verebiliyorsan ver. sonuçta hem sen servisten memnun oluyorsun hem de onlar kazanıyor. zaten bu işi yapan insanların (çırakların) ücretleri bu bahşişler hesaplandığından nasıl olsa bahşiş alıyorlar diye ücretleri bir hayli düşük.

Diğer konularda bişey demeyeceğim ama eve gelen sucuya bahşiş verme zorunluluğu nedir yahu? Ne gerek var? gönlünden kopar verirsin, ona bişey demem ama şimdi bu sucu bunca kata çıkardı bu suyu, bahşiş vermezsem çok ayıp olur diye zorunluluktan bahşiş vermek saçma geliyor bana. Senelerdir su getirtiriz eve, annem de babam da bir kere bile bahşiş vermemiştir. Yine de eğer bir hafta bozuğumuz yoksa "tamam abla/abi haftaya verirsin" derler, anneme babama her seferinde halini hatrını sorarlar vs. Yani karşı taraftan saygı görmek için illa bahşiş vermeye gerek yok. Sucu durumları için söylüyorum bunu, zaten sen de onu soruyorsun. Bazı durumlarda bahşiş vermeyince ayıp kaçıyor (böyle gelmiş böyle gider durumu maalesef) ama sucu konusunda kendini kasma bence. Yok böyle bir zorunluluk.

bu konuda (bkz: reservoir dogs)'un efsanevi sahnesini izlemek faydalı olabilir...

vakti zamanında italya'dayken lokum göndermişti sevdicek, ptt'nin kargosuyla. ama biraz geç ulaştı italya posta teşkilatı sağolsun. lakin çikolata göndereceksen bol bol gazete kağıdına sar.

ptt kargo maliyet olarak da uygundur.

bir diğer alternatif, gönderilecek ülkeye giden tanıdık vs. varsa rica et götürsün. gittiği ülkede hangi şehire gönderilecekse kargoya versin (çok da ucuza gelir)

yurt dışındaki bir siteden çikolata alıp oraya yollattıramaz mısın?

şöyle bir şey..mühim olan Türkiye'den gitmesi..
ptt ile yollamayı düşünüyordum zaten, Fedex gümrük kontrolünde zarfın içinden sd kart aldırdı yani..

valla karsi taraf gidip havalimanindan alabilecekse... turkiyeden kalkan ucagin check in ine yanas. elbet biri alir goturur.

kargoyla yiyecek göndermek yasak die bir şey duymuştum ama...

ya ben de yasak diye biliyordum ama bir arkadasim yollandigini söyledi..pttnin gönderilerinin icine bakilmiomus sanirim..

ben cok yolladim ptt yle, yasak mi diil mi bilmiorum, lokum, pişmaniye, cikolata hatta fındık... her ihtimale karşi yicek oldugu anlaşilmasin die paketle

check in sırasında yanaşıp paketimi götürür müsünüz acep? diye sorma bile kimse götürmez. belki eroinlidir o çikolatalar?

dediğim gibi daha önce ptt ile yiyecek geldi. sen iyi sarıp salmaya kutuya falan koy açıp bakmazlar bence. ola ki baksalar bile çikolata ve lokuma karışmazlar(bence)

baskasiyla gittikten sonra kendim götürürüm o olmaz zaten..bu süpriz olucak diye bu kadar önemsiyorum..denicem artik ptt ile..allah ne verdiyse artik..

usps ile de gönderebilir. şurdan fiyat bakabilirsiniz: www.usps.com

o ipod touch gümrükte kalır baştan söyliyim de bi 150$ da oraya bırakmayı göze alın.

100 yuro ustunun gurukte takılma olasılıgı yuksektır.

capsler kurbaga olmus.

no country for old men.

başkalarının hayatı.

gemide.

gemide.

into the wild çok güzeldir, olmazsa pulp fiction görüyorum orda bir yerde sanki.

dead man's shoes'un ismi güzelmiş.

diary of a sex addict

wrestler
the life of david gale

beautiful mind

gerçek bi' dram izlemek istersen hotel ruanda'yı izle derim

diary of a sex addict adını haketmeyen bi film. gayet sıradan.

inglourious basterds en iyisidir..hotel rwanda bayar bu saatte.

daha önce seyretmediysen pulp fiction
mystic river da olur.

gemide superdir.
knocked up da birkac cok iyi espri var onun disinda o kadar da iyi bir film degil.
pulp fiction.


bu ucunden sec begen al :)

into the wild kesinlikle

National Treasure'ları boşver öncelik sırası var ise diğerlerinden herhangi birini seçebilirsin(dim). Ama into the wild

zodiac ile das leben der anderen-başkalarının hayatı da iyidir

başkalarının hayatı yazınca onu fark etmemişim bile. evet onu da izlemeli.

başkalarının hayatı ve I am sam.

Jacket da olabilir, hastasıyım o filmin bilmem kaç kere izledim. Kelebek etkisi tadında bir film.

desa,derimod'a baktın mı ?

bir hafta önce beymenden aldım buna çok benzer bir ceket. Benzer modelin kahverengi ceketi, tavsiye ederim bakmanızı.

eminönü taraflarında yada başka yerlerde özel sipariş alan dericiler var.öyle bir yerde kendi zevkinize göre yaptırabilirsiniz bi tane.

massimo dutti de aradığın tarzdan var

bu lınkte de begenecegını dusundugum bır mont var www.sahibinden.com

sahibinden.com dan mikrofonu 20 liraya almıştım ben.

soldat. üstelik multiplayer'ı da var

crimsonland süperdi ya soldat ı da indiriyim hemen saolun :P

normaldir kardeşim rahat ol.

eğer bölgende superonline fiberoptik varsa ona geç. yoksa türk.net e. bugüne kadar en ufak bir sorun yaşamadım.

kablo tv varsa kablo net

fiberoptik süper eğer destekliyorsa oturduğun yer.

www.bodytr.com iyi araştırırsan sorduğun bütün sorulara yanıtlar mevcut.

Sen enkazsın programı yanlış bilmiyorsam evde spor için.

barfiks mekik şınav bu üçlü kombinasyon süperdir. ayrıca dambılın varsa internnette aratırsan (youtube da ) çok güzel kol hareketleri bulabilirsin.

bodytr'yi bir kurcalayayım bakayım...tesekkurler fikirler için...

sorun nedir

usis kullanıcı adına baktıgımda makineci degilsin gibi(cap yapmıyorsan:D), ders secimi ile ilgili

?

size nasıl ulasabilirim?? [email protected]'a ( biraz kolpa gibi ama merak etmeyin) mail atarsanız sevinirim.

Mümkünse Sony almayın.

canon ixus serisi iyidir.

illa sony olacaksa dsc-s serisi almayın.

leica derim başka bir şey demem.

Sony bilmiyorum da,
gündelik çekim için istiyosan yani vay içmeye gidicez, gezmeye gidicez fotoğraf makinesi lazım diyosan erkek arkadaşımda vardı gayet iyiydi, el koymaya niyetlendim başaramadım :)
şaka bi yana Samsung L700 fiyatı da netten baktım 310 lira. Gayet güzel, kullanışlı.
Zaten alacak olursanız bi kontrol edersiniz makineyi çekimini falan.
Teknosalara bi uğrayın orda kimse karısmadan kontrol edersiniz rahat rahat.

Benim fikrim çok rahat saydırırsın. kredileri de tutuyor değil mi? İngilizce olması bence bir şey değiştirmez. başarılar dilerim inş öğrenci işleride sorun çıkarmaz. Bu tür işlerde pes etmemeni işin peşine düşmeni öneririm.

the hangover al sana geçen senenin en komik filmi :)

the notebook- yoğun bir aşk filmi

(bkz: tickets)

kefilim.

(bkz: looking for eric)

das leben der anderen a.k.a. "the lives of others"
(2006)

intacto
(2001)

sprited away
princess mononoke
kore dizilerini tavsiye ederim

Gamer

hazır tatil ve bol bol boş zamanın varken izleyemediğin serileri tamamla derim. yuh diyceksin ama mesela ben lotr godfather ve star wars serisini izlememiştim (evet) hepsini bitirdim tatilde çok da keyifli oldu arka arkaya izleyince. onun dışında planet of apes serisi var mesela yada dizi izleyebilirsin lost acayip sarıyor. ilk başladığımda 3 gün boyunca aralıksız izlemiştim(sadece uyku tabi). yada heroes olur himym var scrubs futurama olur prison break flashforward filan hepsi çok iyi diziler.

zombieland izle kop

the fall

v for vendetta
snatch
fight club
american history x
heat
goodfellas
ben x
vs.. vs.. daha da arttırabilirim hepsi de şahanedir.

wicker park

cevapları tiklemeye ne dersin?

bmw mi mercedes mi?
nikon mu canon mu?
Adana Kebab mi, Kunefe mi?

gibi dogru/yanlis bir cevabi olmayan sorudur... senin tarzina gore degisir... ben fender'ciyim dinledigim muzik dolayisiyla... ama daha fazla param olsa belki gibson'ci olurdum bilemem.... neler dinledigini ya da ne tarz muzik yapmak istedigini yaz istersen, bakarsin Ibanez cikar alman gereken gitar...

www.googlefight.com

gibson
4980000 results

fender
2450000 results

hehe.

dirtfrank

ibanez ile ne tür müzik yapılır mesela. örnek verebileceğin bir grup şarkı neyim söyleyebilirmisin. şahsen elektrogitara başlama hevesim var ve alırsam iyi bişeyle başlamak isterim, çalmasam bile duracak bi köşede abi. ayrıca ibanez olsun istiyorum. ama merak ettim şimdi ibanez ile hangi müziğin yapılacağını..(biliyorum bunun için daha yiyeceğim bi fırın ekmek var)

@copy paste, biraz da @pacman

ibanez genelde saglam drive isteyenlerin tercih ettigi bir gitardir. ben de stratocaster var mesela belli bir seviyeden sonra manyetikleri kaldirmiyor drive'i, (distortion diyelim). kaldirmiyordan kastim su. gitari calmiyorken bile bir ses duyarsin, uguldar gitar yuksek drive'larda.... bu da bir konsere ciktigin zaman bos gurultu anlamina gelir, rahatsiz edersin dinleyenleri... ibanez her turlu (humbuckerlari sebebiyle) eline verir bir cok gitarin yuksek drive'larda.

iyi gitardir ben de ibanez ile baslamistim elektroya. ne gibi gruplarda duyarim dersen, dedigim gibi yuksek driveli takilan bir cok grup jackson ve ibanez kullanir. mesela Megadeth, bazen System of a Down, Joe Satriani, John Petrucci'de falan cogu zaman ibanez duyarsin.
metalci adamsan ibanez al arkadas :) blues funk takilirim diyorsan fender...

Birbirlerine vursan gibson fenderi kırar.

sucukta polonez gitarda ibanez

Ibanez'den şaşma GRG170DX ile başla.

iptal şimdilik yok dostum. eğer zammı çekerlerse öğrenci biletlerinin fiyatı artıcakmış :)

2haftaları var, 1 aydı süre itiraz falan 15 gün kaldı dediydi haberler.. yakında iptal edicekler ss

topbas acıkladı, karar kendılerıne ulasınca geri cekeceklermıs zammı. surec bu sekildedir her zaman. karar ulasınca olur, simdilik boyle.

itiraz reddedildi bu arada.

Şimdi benden daha iyi yorum yapanlar olacaktır, o yüzden ahkam kesmem ne kadar doğru olur bilmiyorum ama bunu zamanında ben de düşünmüştüm ve bir kaç farklı sebepten dolayı olduğunu kanısına varmıştım.

Öncelikle süre faktörü var tabii. İspanya ve Portekiz'in Güney Amerika'daki sömürgeleri 1800 lerin başında bağımsızlıklarına kavuşurken, Fransa ve İngiltere'nin sömürgeleri 1900 lerin ikinci yarısına kadar ilgili ülkelerin himayesi altındaydı. Uzun süre himaye altında tutmak bir yana; bu aradaki 150 senede ulaşım olanakları, serbest pazar mantığı falan çok ilerledi.

Coğrafi zorluklar başka bir etmen. Okyanus aşmak, kıyıdan kıyıdan gidip ümit burnundan dönmeye göre çok daha meşakkatli bir süreç olsa gerek. Bu da hammaddelerin masrafı artması, askeri personele harcanan paranın artması vb. konularında zorluklar çıkarır. Hatta muhtemelen güney amerika ülkelerin bağımsızlıklarını önce kazanmasının arkasında yatan sebeplerden biri de bu. Şöyle bir örnek de vereyim, İspanyol sömürgeciliği 100 atlıyla mı ne başlıyor ve bu kadarcık bir asker gücüyle top falan olmadan İnka imparatorluğunu deviriyorlar (bkz: francisco pizarro) Dolayısıyla muhtemelen ayaklanmalar karşısında tutunmak çok daha zor olmuştur.

Sömürgeleştirme tarzlarının farklı oluşu başka bir etmen. İngiltere ve Fransa sömürgeleri ile çok yüz göz olup halka karışmadılar. Halbuki Güney Amerika Avrupa'dan çok göç aldı. Bugün Arjantin'in %95'i avrupa kökenli, Brezilya'da bu oran (melezler hariç) %40 falan, melezleri de katarsan %80 falan gibi bir orana ulaşıyorsun. Paraguay, Bolivya ve Guyana ülkelerini saymazsan aşağı yukarı bütün kıta için durum böyle. Yerel halk yok gibi bir şey. Bu yüzden İngiltere ve Fransa'da isyanları yerel halklar başlatıyorken Güney Amerika'da Avrupa kökenli aristokrat sınıfına mensup kişiler başlatıyor. (Hatta mesela Brezilya'nın bağımsızlığını Portekiz kralının oraya prens olarak gönderilen oğlu ilan ediyor)

İngiltere'nin de Kuzey Amerika'da başarısız olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bir nevi yukarıdaki savların sağlamasını yapmış oluyoruz. Yine de dediğim gibi tarihçi olmadığımdan ahkam kesmek istemiyorum. Bu yüzden yukarıda yanlış yorumlamış bulunduğum yerler de olabilir. Mazur görünüz

çok basit bu tamamen din ile alakalıdır. ispanya portekiz gibi ülkelerde katolikler çok fazla mevcutken ingiltere ve fransa protestan ülkelerdir. Katoliklerde din çok daha önemli bir konumdadır ve kiliselerin dediklerine çok fazla bağımlıdırlar. Buna bağlı olarak da gelişimleri de yavaş olmuştur. Protestanlar çok daha yenilikçi ve gelişime açıktırlar. Bu konuyla ilgili daha derin bir araştırma yaparsan dünyadaki tüm gelişmiş ülkelerde protestanlığın ön planda olduğunu geri kalmış ülkelerde ise arjantin portekiz vs. katoliklerin ön planda olduğunu göreceksin. Hristyanların da aslında kendi içlerinde bir birliği olduğu söylenemez.

8 saatten az uyumamaya çalış yeterlidir bence. tabi düzgün saatlerde yatıp kalkmanın mutlaka faydası olacaktır.

www.bodytr.com

belli bir uyku düzeni tutturmak kadar, sessiz karanlık bir ortamda, huzurlu bir uyku çekmenin de önemi yüksek. minimum 8 saat, mümkün mertebebe boş mideyle, huzurlu bir uyku.

Çoğu sınav yerinde kabul ediyorlar nüfus cüzdanınızı. Dert etmeyin pek.

@paranormal: kadıköy'de istanbul lisan merkezi'nde giriyorum.

nüfus cüzdanını kabul ediyorlar imza mimza hiç bakmadılar bende

Nasıl bakmıyorlar:S ben girdiğimde ehliyet ya da pasaportu olmayanları sınava (fulya bilge adam) almamışlardı. Hatta sınava giren liseli gençler sırf bu sınava girebilmek için pasaport çıkarttık falan diyip dert yanıyorlardı :S . Benim size tavsiyem yarın sabah nufus cuzdanınızın bir fotokopisini çektirip üzerini de imzalayın. Bir şey olursa elinizde bu kalsın dersiniz. Keşke önceden bir şeyler yapmış olsaydınız.

netronda benim kimligimi kabul ettilerdi direk hic problem yasamadim. bir suru de kisi girdi etrafimda hic oyle bir sorunla karsilasani duymadim.

odtü de sadece kimligimle girmistim imzalı kagıt yoktu.

Her okul orijinalini istemiyor ki? Hatta benim bildiğim yerler fotokopisini istiyor sadece, orijinalini ise kayıt sırasında vermeniz gerekiyor. Yine de daha fazla lazımsa, ÖSYM'den tekrar çıkartabilirsiniz sonuç belgenizi.

o zaman şahane, teşekkürler.

benim evime ales belgesi bile gelmemişti fotokopi vermiştim :D. Onlar da biz zaten internetten kontrol ediyoruz bu yeterli demişlerdi.

kardeşim sana uygun bir fiyata ayarlarım ben :)