Olay ilk cevapta söylendiği gibi büyük yüzdeyle yapıyla alakalı fakat asıl önemli olan kısım zevk almayı gerçekten tercih etmek. İstem dışı ve hayatın gerçeği olarak bizim müdahale şansımızın olmadığı ve bizi etkileyen bir çok olayla her gün yüzleşmek, uğraşmak ve bazen de çözmek zorunda kalıyoruz. Fakat aslında bu tarz olaylarda müdahale ve etki gücümüz düşündüğümüzden daha düşük. Bundan dolayı da bir şeyleri düzeltme isteğimiz ve çabamız çoğunlukla başarıya ulaşmıyor ve mutsuzluk sürüp gidiyor.
Kaçırdığımız nokta asıl değiştirip geliştirebileceğimiz şeyin kendimiz olduğu. Olay ne olursa olsun onun bizim üzerimizdeki etkisini o olaya bakış açımız belirler. Dünyanın en kötü şeyi bile baktığın yere göre bazen o kadar da kötü değildir. Önemli olan bu farkındalığa varıp bunu sürdürülebilir kılmak. Dünya dönecek, olaylar olacak, şansımız kimi yerde kötü gidecek, para kaybedeceğiz, sevdiklerimizi kaybedeceğiz fakat bu bilinci öleceğimiz güne kadar taşıyacağız. Sorun iyi/kötü olayların olması değil, o olaylara nereden baktığımız ve nasıl yorumladığımız.
Bahsettiğim şey optimistlik ya da pesimistlik konusu değil. Gerçekçi olmanın, iyimser veya kötümser olmanın bu konularla düşündüğümüz kadar bağı yok.
0